sabah ülkesi üç aylık kültür ve sanat dergisi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "sabah ülkesi üç aylık kültür ve sanat dergisi"

Transkript

1 A ladım her yerde hep ah eyledim. Gördü üm her kul için dostum dedim. Herkesin zannında dost oldum ama, Kimse talip olmadı esrarıma. sabah ülkesi üç aylık kültür ve sanat dergisi SAYI

2 Ç NDEK LER Do unun Mevlana sından Batının Rûmi sine Yeter Demir Ne Varsa Onda Var Hüsnü Yavuz Aytekin Gönül Üzeriden Alınıp Verilen A kın Büyüleyen Çarkı Zeynep Kaya Mevlâna Celaleddini Rumi (Biyografi) Sümeyye Kocamaz Mevlâna Celâleddin-i Rûmî, Mesnevî sini nasıl anlatıyor? lhan Bilgü Batı Dünyasının Mesnevî le Tanı ması Yrd.Doç.Dr. Nuri im ekler Hz. Mevlana Ve Konya Enes Bayraklı Ulvi Alacakaptan la Tiyatro Üzerine Röportaj Victor Hugo Bülent Esin Mevlana nın Eserleri A a ıdan Küreselle meye lk Adım Burçin Esin Tutulan Rüya... El-hamrâ Onur im ek Evet, Geldiler Ve Kaldılar Ünal Koyuncu Sparta Mahmut Bülbül Son Ülke Mesnevi`nin ilk Onsekiz Beyti Yazıların hukuki sorumlulu u yazarlarına aittir. Gönderilen yazılar iade edilmez.

3 sabah ülkesi editörden Sahibi Islamische Gemeinschaft Milli Görü IGMG e.v. Amtsgericht Bonn, VR 6621 Vertreten durch den Vorstand: Osman Döring, Vorsitzender O uz Üçüncü, Generalsekretär Ali Bozkurt, Stellv. Vorsitzender Genel Yayın Yönetmeni Yakup Geçgel Yazı leri Müdürü Yeter Demir Yayın Kurulu Abdülgani Karahan Ali Aziz Do u Dr. Burçin Esin Bülent Esin Enes Bayraklı Hüsnü Yavuz Aytekin Ünal Koyuncu Yeter Demir Yusuf Dursun Yusuf Kocamaz Zeynep Kaya Layout musdi Baskı Yavuzsöhne-Duisburg rtibat sabahülkesi@sabahülkesi.net Boschstrasse Kerpen Almanya Yıllık Abone ücreti: 59,- EURO Jahresabonnement: 59,- EURO IGMG Genel Merkez üyeleri ücretsizdir. Für Vereinsmitglieder der IGMG kostenlos. Der Bezugspreis ist im Mitgliedsbeitrag enthalten. Sabah Ülkesi Dergisi adet basılıyor olup: Türkiye, Bosna-Hersek, Lichtenstein, Mısır, Avusturya, sviçre, sveç, Norveç, Danimarka, Kanada, Amerika Birle ik Devletleri, Avustralya, Almanya, Belçika, Lüksemburg, Hollanda, Fransa, ngiltere ve talya ya da ıtılmaktadır. Her gün bir yere konup göçmek, akarsu gibi bulanmamak, donmaktan kurtulmak ne ho tur. Dün de geçti düne ait söz de dün gibi gelip geçti. Bugün yeni bir söz söylemek gerek. Mevlana gibi Bugün yeni bir söz söylemek gerek. diyerek dergimizin on ikinci sayısıyla herkese yeniden yeni bir Merhaba, Bildi imiz üzere UNESCO 2007 yılını Mevlana Calâleddin Rumî nin 800. do um yılı olması hasebiyle Mevlana yılı olarak ilan etmi tir. Çünkü Mevlana da Batının ve Do unun muhtaç oldu u de erler mevcuttur. Dü ünce tarihimizde piramidin zirvesinde olan Mevlana yı günümüze ta ıyan, ça lar ötesine adını duyuran; zahiri âlemde gördüklerini batını bir potada slam ahlakıyla eritmesiydi. Mevlana yı kapa a ta ıdı ımız dergimizin bu sayısında yo unlu una ra men bizleri kırmayarak yazısını payla an Yrd. Doç. Dr. Nuri im ekler Bey in (Selçuk Üniversitesi Mevlâna Ara tırma ve Uygulama Merkezi Müdürü) Batı nın Mesnevi ile Tanı ması yazısını okuyacaksınız. Bizdeki tiyatrocular bile farkında de il ama geleneksel tiyatronun yerel unsurları günümüz tiyatrosunun aramak oldu u eylerdir. Ama bizde uzun süredir bir eyin de erli olabilmesi için illa batıdan gelmesi gereklidir. Bu bakımdan kendi içimizdeki, özümüzdeki eyin farkında olmuyoruz ço u zaman. diyen Ulvi Alacakaptan Bey ile tiyatro üzerine yaptı ımız röportajımızı sunuyoruz sizlere. Herkesi az zan-i hud yar-i men Az durun-i men necusi esrar-i men Diyen Mevlana nın günümüzde yanlı yorumlandı ını anlatan Do unun Mevlana sından Batı nın Rumi sine adlı yazıyı ve Manası hiç dü ünülmeden dillere pelesenk edilen Mevlana nın hümanist oldu u lakırdısının cevabını Fihi ma fih kitabında, hazreti Mevlana nın insan üzerine yaptı ı bazı mülahazalarda bulabiliyoruz. diyen Yavuz Aytekin in Ne Varsa Onda Var yazısını payla aca ız sizlerle. stanbul Green Park Hotel de yapılan, Türkiye de kadın odaklı çalı an sivil toplum kurulu larının 7 yıldır düzenledi i kadın bulu ması programlarından Küresel tehdide kar ı bölgesel kadın dayanı ması adlı programı Burçin Esin den okuyaca ız. Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî, Mesnevî sini nasıl anlatıyor? yazısıyla lhan Bilgü, Mevlana nın biyografisiyle Sümeyye Kocamaz, Gönül Üzerinden Alınıp Verilen A kın Büyüleyen Çarkı yla Zeynep Kaya, tasavvuf musikisiyle Emre Karali, Konya ehir yazısıyla Enes Bayraklı, Mesnevi nin ilk on sekiz beyitinin tercümesiyle Yusuf Dursun, Viktor Hugo nun biyografisiyle Bülent Esin, El- Hamra Sarayı ile Onur im ek, Sparta 300 ile Mahmut Bülbül ve her sayımızda oldu u gibi kitap tanıtımlarımızla beraberiz. Yaz aylarının sıcak atmosferini ya adı ımız u günlerde herkese iyi tatiller dile iyle yi okumalar O na emanet sayý12/2007 3

4 4 sayı13/2007

5 DO UNUN MEVLANA SINDAN BATININ RÛM S NE ydemir@sabahulkesi.com Ya am ve fikirleriyle insanlı a yön veren, sadece ya adıkları ça da de il, dü üncelerini ça lar ötesine duyurabilen mümtaz ahsiyetler vardır. Zamanın ba döndürücü hızlılı ına ra men isimleri unutulamamı bu ahsiyetler hala dünyayı kucaklamaya devam etmektedirler. Yunus Emre nin bir iirinde dedi i gibi Her gün yeniden do arız Bizden kim usanası yargısınca günümüzde de ya amaya devam eden slam dü ünürlerinden Mevlana da bu ahsiyetlerin ba ında gelir. Her gün bir yere konup göçmek, akarsu gibi bulanmamak, donmaktan kurtulmak ne ho tur. Dün de geçti düne ait söz de dün gibi gelip geçti. Bugün yeni bir söz söylemek gerek. diyen Mevlana yı her dem yeniden ya atan, onu yeni kılan neydi? Mevlana nın hayatına baktı ımızda di er sufilerde oldu u gibi tavrının evrensel bir yakla ımda oldu unu görürüz. Mevlana nın evrensel tavrı günümüzde hümanizm kavramıyla senkretik bir yakla ımla ele alınıyor. nsancılık, insanları sevme ülküsü anlamında bilinen ve kullanılan hümanizm, aslında skolâstik dü üncenin hâkim oldu u ortaça Avrupa sında kilise ve ruhban sınıfına kar ı tepki olarak do mu tur. Bu tepki ile hümanizm, dü ünce ve sorgulamayı elinde bulunduran kilise ideolojisine kar ı insana ki isel özgürlüklerini vererek, ona birey oldu unu yeniden hatırlatır. Sayı13/2007 5

6 manını kaybeden bir ça ın dini. Sözünü dinletmek isteyen her felsefe bu kaftana bürünmek zorunda. Marksizm den egzistansiyalizme kadar Avrupa nın tüm dü ünce akımları hümanist. Kavramdan çok kılıf; kelime de il bukalemun: demokrasi gibi, sosyalizm gibi. Hümanizm genç bir kavram, batı dillerini 1850 den sonra fethetmi. Ama müsta riplerimiz hemen benimsemi kelimeyi, onlara göre Yunus lar, Mevlana lar, Hacı Bekta Veli ler su katılmamı birer hümanist. Hümanizm nedir, kimsenin tarife yana tı ı yok. Kelimenin iki ayrı manası var: Antikite hayranlı ı. 16. asır Avrupası için bir kaçı, bir meçhulü arayı tı hümanizm. Bir egzotizm, bir yeni boyut ihtiyacı. Kilisenin yasaklarından kurtulmak isteyen Orta Ça insanı Eski Ça edebiyatlarına kaçtı. Ferdi cemaat içinde eritmeyen paganizm, hürriyetti, direni ti Filhakika hümanizmin ikinci manası insanlık dinidir. Kilisenin abesleriyle bunalan serazat zekalardan kimi, tabiatta tanrı yoktur, tanrıyı yaratan insandır. Toplum kendi de erlerini gök kubbeye aksettirmi, be eriyi ilahile tirmi tir, dedi; kimi, insanlı ı kurtaracak tek kılavuz ilimdir ; ne Rab ne ibad. Cemil Meriç in bu vurucu açıklamalarında yola çıkarak dü ündü ümüzde insanları hiçbir ayırım yapmadan seven Mevlana hümanist olamaz. Çünkü Mevlana bütün Müslüman sufiler gibi insanları yaratanından ötürü sever. nsanı Tanrı ya muhtaç ettirmeyen batı kaynaklı hümanizmdeki sevgiyle çok farklı bir yerdedir bu sevgi. Mevlana insanları severken ekil aramıyor sadece öz üne iniyor ve bunu yaparken sadece Kur an-ı Kerim i örnek alıyor. Kur an-ı Kerim Tin Suresi nde insanın en güzel ekilde yaratıldı ını ifade eder. Canım bedenimde oldukça Kur an ın kölesiyim. Tanrı nın seçkin peygamberi Muhammed in yolunun topra ıyım. Kim benden bundan ba ka bir söz naklederse, o sözden de bezmi im ben onu söyleyenden de. diyerek Kur an ve peygamberin izinden gitti ini belirtir. Mesnevi sinin ba ında öyle söyler: Herkesi az zan-i hud yar-i men Az durun-i men necust esrar-i men (Herkes kendi zannınca benim dostum oldu, çimdeki gizimi hiç mi hiç aramadı). Bu beyite kar ılık Mesnevi deki bulunan Karanlıktaki fil adlı hikâyeye bakalım: Hintliler halka göstermek amacıyla geceleyin bir fil getirdiler. nsanlar fili çok merak ettikleri için hemen içeriye girdiler ama karanlık oldu u için fili ancak elleriyle yoklayabildiler. Birinin eli hortumuna ili ti ve dedi Bu hayvan koca bir olu a benzer. Ötekinin eli kula ına vardı ve dedi ki Hayır, bu hayvan koca bir yelpazeye benzer. Baca ına dokunan ki i ise Hayır, bu bir sütuna benzeyen varlıktır. Filin sırtına çıkan ise, Geni bir tahta benzeyen bir hayvandır bu dedi. Herkes kendisinin his etti i gibi fili algıladı. Fakat e er ellerinde bir lamba olsaydı hepsi de gerçe i görebilirdi. te bu maddi akıl (aklı cüz) de öyle aldatıcıdır. On sekizinci beytinde Mevlana öyle der: Derneyabıd hal-i puhta hiç ham Pes suhan kuta bayıd vessalam. (Eren ki inin halinden ham olan anlamaz, Öyle ise, sözü kısa kesmek gerek, vesselam). Mevlana nın bu beyitlerinden herkes tarafından anla ılamayaca ını lakin insan-ı kâmilin bunu öz bir ekilde anlayaca ını vurgular. Molla Cami, söyle naklediyor: Mevlana ya dü manlık güden Konyalı Siraceddin e Mevlana nın: Ben yetmi iki milletle beraberim dedi ini söylediler. Siraceddin de düsmanligindan, Mevlana yi huzursuz etmek ve kısmetten dü ürmek niyetiyle, yakınlarından olan bir âlime ona gönderdi. O âlim, Siraceddin in talimatına göre, büyük bir kabalık içinde Mevlana ya sen böyle mi söyledin, diye soracak, ayet ikrar ederse edep dı ı sözlerle incitecek, insanlar arasında mahcup edecekti. O âlim, Mevlana nın huzuruna geldi ve sordu. Sen yetmi iki milletle beraberim diye söyledin mi? Mevlana da cevaben: Evet demi im deyince, o âlim a zına geleni söyledi, a ırı derecede ileri geri konu tu. Mevlana tebessüm ederek dedi ki: Senin bu söylediklerine ra men, seninle de beraberim. Gel, gel, ne olursan ol yine gel, ster kâfir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel, Bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı de ildir, Yüz kere tövbeni bozmu olsan da yine gel... Yine Mevlana yı hümanist akımının içinde oldu una kanıt gösterilen rubailerden birisi olan bu rubainin aslında Mevlana ya ait olup olmadı ı ihtilaflıdır. Bütün bu ihtilafları bir kenara bıraksak bile, Mevlana nın burada yaptı ı evrensel ça rı slam ın yapısına zıt dü mez. Çünkü Mevlana bu ça rısında Allah (c.c) ın rahmetinin çok geni oldu unu vurgulamı ve slam ın sınırlarını çi nemeden putperestleri, Mecusileri ve kâfirleri evrensel olan hak din slam a davet etmi tir. Kendisine a kla 6 sayı13/2007

7 ba lanılan Allah, monoteist dinlerdeki yüce yaratıcıdır. Lakin Batı dünyası slam diniyle ilgili herhangi bir malumata sahip olmadan, onun iirlerini ve hikâyelerini kendi kültüründen yola çıkarak kendi dünyasında anlamaya çalı ıyor. Fakat Hz. Mevlana bir Müslümandı ve onun Müslüman olarak söyledikleri Hıristiyanlıkta ve Yahudilikte yanlı kabul ediliyordu. ABD nin önde gelen üniversitelerinden Cornell de Mevlana Celal eddin-i Rumi nin 800. do um yıldönümü münasebetiyle yapılan programda Chicago Katolik Birli i Ö retim Üyesi Profesör Scott Alexander, Mevlana yı anlatan bir konu masında; Mevlana nın Batı dünyasında yanlı tanıtıldı ının altını çizerek Mevlana nın ö retisinin temelini slami ana kaynaklardan aldı ını belirtti. Alexander, Mevlana nın sanki slam ile ilgisiz New Age dinleri tarzı bir ekol gibi sunuldu unu bunun ise Mevlana ö retisine ve slam a kar ı bir saygısızlık oldu unu vurguladı. (1) Mevlana bir rubaisinde de; Kafir de sensin, küfür de sensin, sen ikisinden de betersin. Mümin de sensin, iman da sensin, sen ikisinin de ba ısın (Firûzanfer, Rubaiyat. 1940) diyerek insanın hem küfrün hem de imanın kayna- ı olabilece ini vurgulamı tır. Bir Sema meclisinde Mevlana, Sema etmektedir. Birdenbire Hıristiyan sarho Sema ya girer. O sarho heyecanlar göstererek Mevlana ya çarpmaktadır. Bunun üzerine dostlar o sarho u incitirler. Mevlana, o sarho u incitenlere hitaben, arabı o içmi tir, sarho lu u siz ediyorsunuz buyurur. Dostlar, o sarho u tanıtmak için cevaben, Tersadır (Hıristiyan) dediklerinde, Mevlana, tersanin di er, korkak ve korkan, manasını ima ederek; O tersa (korkar ve korkan) ise siz niçin de ilsiniz? der ve dostları, yaptıkları hatadan dolayı özürler dilerler. Hiçbir kafiri hor görmeyin. Olur ya, müslüman olarak ölebilir. Ömrünün sonundan ne haberin var ki ondan tamamiyla yüz çeviriyorsun. diyerek insanlara bizim hüküm veremeyece imizi söyler. te Mevlana nın, Mesnevi nin ı ıklarını Batıya çeken sır tevhid inancından kaynaklanan evrenselliktir. Sayı13/2007 7

8 NE VARSA ONDA VAR Hüsnü Yavuz Aytekin Men bende-i kur anem eger can darem Men hak-i rah-i Muhammed Muhtarem Eger nakl koned cüz in kes ez güftarem Bizarem ez u vez an sühan bizarem (1) Hz. Mevlana nın ebedi âleme do u unun yedi yüzüncü sene-i devriyesini idrak etti imiz u günlerde, dünya da yürütülen çok sayıda faaliyetlere ahit olmaktayız. nsanlı ın kendisi ile bu kadar me gul oldu u zatın kim oldu u meselesini, de il bir dergi makalesine, bir kitaba dahi sı dırdı ını iddia edebilen bir akl-ı evvel kimse de tanımadım. Bilakis Mevlana ile hemhal olan, ömürlerini Mevlana yı anlamaya ve ona yakla maya çalı an zevat-ı kiramın beyanına dayanarak, bunun imkân dairesi içerisinde olmadı ını söyleyebilirim. Söz tam burada iken, sohbetinde bulunma erefine nail oldu um Mevlana a ı ı bir Allah dostunun da veciz bir sözünü iktibas etmekten geri duramayaca ım. Allah dostlarının hayatı bir ömre sı dırılamayacak kadar büyüktür. Bunu rasyonel dü ünceye sahip bir kafanın anlaması gayet zor, belki de muhaldir. Lakin Hak Teala nın kendilerine bah etti i bereketli ömürlerinin meyveleri olan eserlerine (gerek sayı, gerekse nitelik bakımından) etraflıca bir göz attı ımızda her birerimizin görebilece i kadar açıktır bu. Kimi zevat-ı kiramın büyülüklerinin a ikârlı ını tespit ve teyit etmekle beraber, onlarla kurabilece imiz münasebetlere engel te kil eden kimi tavırlarımızı da itina ile gözden geçirme zaruriyeti ile kar ı kar ıya bulunmaktayız. Mevlana Hazretleri ba ka insanlarla beraber, muayyen bir ça da ya amı, onlar ir at etmi büyük bir Allah dostudur ve çokça söylenildi i gibi hümanist de ildir. O üzerinde seyretti i yolun hangi yol oldu unu en veciz ifadesi ile yukarıda iktibas etti imiz iirinde beyan eylemi lerdir. O, Resulullah efendimiz gibi insanlarla bir arada ya amı tır. Bu zühde engel de ildir. Çünkü zühd Mevlana hazretlerinin nazarında dünyadan yüz çevirmek, taat ve ahirete teveccüh etmektir. (2) Bu ise ancak ilimle mümkün olmaktadır. Zahidin sürekli cehdetmesi ve kendisine ne yapmalıyım diye sorması dahi hep ilimdir. Bir zahid onun için aynı anda hem alim, hem de zahiddir. Bu da bir alim yüz zahidden iyidir sözünü teyit etmektedir. Burada Mevlana bir ilimden daha bah- 8 sayı13/2007

9 setmektedir ki, onun seviyesi ve de eri adı geçen tür ilimler kat kat yukarıdadır. Bu Allah ın diledi ine bah- etti i bir ilimdir. Di er birçok veliler gibi, Mevlana hazretleri de bizlere bazı eserler bırakmı tır. Bunların en çok tanınanlarına örnek olarak, Mesnevi, Divan-ı Kebir ve Fihi ma fih verilebilir. Mesnevi ve Divan-ı Kebir manzum eserlerdir. Beyit sayısı Mesnevi de takriben yirmibe bin, Divan-ı Kebir de ise ellibin kadardır. Fihi ma fih ise Mevlana hazretlerinin sohbetlerinin o lu Sultan Veled yahut ba ka ahıslar tarafından kaleme alınması ile meydana gelmi tir ve nesirdir. Eserin dili Farsçadır, açık bir dille yazılmı tır. Bu veçhile okunması ve anla ılması -nisbeten- daha kolaydır. Tasavvufi diye tavsif edebilece imiz di er eserler gibi, Fihi ma fih de bir takım donanımları zorunlu kılmaktadır. Bu da en yalın ifade ile tasavvufun kendine has lisanına sahip olmak demektir. Zira fihi ma fih e rengini veren unsur tasavvuftur. Bu zaviyeden bakılarak insanlık, din, dünya, ahiret a k gibi mevzuları içermektedir. Kimileri çok çalı ıp ter dökmek zorunda kalır, kimileri de Allah dostlarının nazarına mazhar olarak vuslat menziline varırlar. Ez cümle, maksada eri mek için bir yol gösterici, bir mür id arttır. Hz. Mevlana bizlere bir rehber, bir mür iddir. Öyle ki, yeryüzünün her tarafından insanlar akın akın ziyaretine gelmekteler, mesnevi ırma ına dü en saman çöpleri gibi kendilerini teslim edip suyun akı ına, din denizine akmaktalar. Hala Ben bu canı ta ıdıkça Kur an ın bendesiyim Ben o Muhammed Muhtarın aya ının tozuyum E er birisi benden bundan ba ka bir ey naklederse Ondanda, o sözdende ikayetçiyim 2. Fihi ma fih, Mevlana, MEB yayınları (çev. Meliha Ülker Anbarcıo lu), stanbul, 1990, S a.g.e, S. 100 Manası hiç dü ünülmeden dillere pelesenk edilen Hz. Mevlana nın hümanistli i lakırdısının cevabını Fihi ma fih te, Hz. Mevlana nın insan üzerine yaptı ı bazı mülahazalarda bulabiliyoruz. nsan, Allah ın bütün sıfatlarına mazhar kılınan tek varlıktır. Onun cemalinin aynası olması münasebeti ile de her ey ondadır. nsan Hz. Mevlana ya göre sosyal bir varlıktır ve yalnız olmamalıdır. Ona göre ruh topluluklarının büyük eserleri olmaktadır, bu eserler insan tek iken ortaya çıkmazlar. badethanelerin yapılmasının manası, insanların oraya toplanması ve dolayısıyla Allah ın rahmetinin artmasıdır. Evlerin ayrı ayrı olmasının manası ise insanların kusurlarının, ayıplarının setredilmesidir. Kabeyi ziyaret etmenin zorunlulu u ise de i ik ülkelerden, memleketlerden insanların gelip orada toplanmalarıdır. (3) Akıl tek ba ına yeterli de ildir Hz. Mevlana nazarında. Hatta aklı önceledikleri için filozoflara kar ı çıkmı tır. Duyguları da dikkate almak gereklidir ona göre. nsan gördü ü ve i itti i de il, görmedi i ve i itemedi i eylere â ık olur. Gerçek a kta ise a ktan ba ka ne varsa yasaktır. Bütün maddi ve manevi sevgilerin hepsi aslında Allah ı tanımak ve bilmektir. lim Allah ı tanımak için istenir. Âlimin gayesi sahibi olaca ı ilim vasıtası ile kendini tanımak, hakikate ula mak olmalıdır. Zira kendini tanıyan rabbini tanıyabilir. E er insanda ilim tastamam olsaydı ve bilgisizlikten eser olmasaydı, insan yanardı. Bu nazar ile bakıldı ında bilgisizlik bilgiye nazaran daha makbuldür. Zira varlı ın devam etmesi için arttır. Veliler ve nebiler, efendimizin ölmeden önce ölünüz kavlince ölüm onlara gelmeden ölmü lerdir. Varlıklarından eser kalmamı tır. Allah onları kendi sıfatlarıyla halka görünmeleri için vücuda getirmi tir. Sayı13/2007 9

10 Gönül Üzeriden Alınıp Verilen A kın Büyüleyen Çarkı Zeynep Kaya zkaya@sabahulkesi.net Sema; 1200 yıllarda Hz. Mevlana ile ba layıp 2000 li yıllara kadar devam eden mevlevi külliyatının bir nev idir. Kelime olarak i itmek manasına gelir. Türk tarihinin, kültürünün ve inanı ının âlâ bir aynası halindedir. Nedir sema? Neyi i itmektir? Kâinattaki ortak sesi i itip, duyup, ona uyup bütün bir varlıkla Allah ı zikretmektir sema. Zakirin kendini unutup Mevla ile bütünle mesidir. Bir anlamda kendinden geçip dönmesidir. Çünkü sema, â ıkların Allah c.c. ile bulu ma halidir. Kullu u idraktir. Bir a k ve cezbe halidir. Semazenlerin gıdası olan a kın çark halidir. Semazenler yedi ana bölümden olu an sema sırasında adeta Miraç ederler, giderler gelirler. Orada olmak, zikri seyretmek bile bu manevi yolculuktan payidar olmak anlamına gelir ki her ziyaretin bir kar ılı ı vardır. Semazenler sahneye çıkmadan evvel orda olmayı hak etmek zorundalar. Bunun için kat ettikleri yol me akkatlidir. Yükseli kolay de il. Ehil olabilmek için terbiye ve a k merdivenlerini birer birer tırmanmak arttır. Nefis ile girilen mücadelede zafer gereklidir. Dersler ve kurallar çok önemli. Aslında Hz. Mevlâna zamanında sema icra etmek için uyulması gereken belli kurallar yoktu. Sonraları Osmanlı döneminde Sultan Veled ve Ulu Arif Çelebi zamanından ba layarak tekkelerin kapatılmasına kadar olan zaman- 10 sayı13/2007

11 da Mevlevi tekkeleri adeta maddi ve manevi açıdan birer akademiye çevrilmi tir. Artık yeti ecek ki iler ara tırılır, akrabaları bile incelenirdi. Ne kadar me akkatli bir yola çıktı ını bilen ve devam etmek isteyenlerin dervi kontrolünde tekkede nefsi ve fıtri zayıflıkları tespit edilir ve nevniyazlar bunlardan arındırılırdı. Farz ve sünnetlerin dı ında yapılan nafile ibadetlerle tefekkür, hulut, uzlet, riyazet, korku, ümit, hayâ, ükür, sabır, rıza, niyet, azim, hedef, yakin, fakr gibi derin mevzularda manevi e itimini de tamamlayan nevniyazın artık bir semazen oldu u icazeti verilirdi. Hata yada yanlı yapan bir Mevlevi ise durumuna göre uyarılır, hırkası, sikkesi alınır daha da kötüsü kendisine yol verilebilinirdi. Her hareketin belli kurallarca ifa edildi i, her hareketin sindirildi i, manevi bir olgunlu un art oldu u Mevlevilikte dervi lerin üzerinde hiç bir alamet olmasa dahi insanlar arasında hemen fark edilirlerdi. Çünkü oturma-kalkma, yeme-içme, konu ma gibi davranı ları kemal-i edeple ö renir ve öyle ya arlardı. Peki, dönmek neden? Dönen dünya ile en küçük yapı maddesi ve onun ekillendirdi i her varlı ın aynı hareketi yaptı ını dü- ünürsek dönmeyi varlı ın temeline koyabiliriz. nsan da hem bünyesindeki hareketle hem çevresindeki hareketle döner. Özüne döner. Aslına döner. Kullu una döner. nsanın dönmesini di er varlıkların dönmesinden ayıran özellik onun akıl sahibi olmasıdır. Akıl sahibi insan içindekilerle, dı ındakilerle bir olup dönmeye ba larsa kendi ba ına dönen âlem, insanla beraber dönmeye ba lar. Semaya ahit olanlar olu an bu manevi dalgalanmanın etkisinde kalırlar. Sema safa, cana ifa, ruha gıdadır Gösteri usullerin nizamında semahanelerde semazenler tarafından sunulur. Sema sırasındaki müzi i Mutrıp diye adlandırılan grup icra eder. Hz. Mevlana nın eserlerinden alınan ve mevleviler tarafından bestelenmi eserler e li inde sema yapılır. Hatta Mevlevi ayinlerindeki müzik, dünyada sufi müzi i alanında büyük ilgi görüyor. Bir sema yedi bölümden olu ur. Gösteriyi izlemeden önce bölümlerin ne anlama geldi ini bilmek yeme- i yemeden evvel pi irmek gibidir. Bölümleri kısaca aktarayım: Birinci Bölüm: lâhî a kı temsil eden Peygamber Efendimizi metheden Itrî nin besteledi i bir ma t ile ba lar. Buna Na t-ı erîf denilir. Peygamberimizi methetmek, Ondan evvelki bütün Peygamberleri ve hepsini yaratan Allah ı methetmek demektir. kinci Bölüm: Bu methiyeden sonra bir kudüm darbesi duyulur. Bu vuru Allah ın (C.C.) kâinatı yaratı ındaki Kün=Ol emrini temsil eder. (Kur. Ker. S. 36/A:82) Üçüncü Bölüm: Üçüncü bölümde ise Her eye can veren Nefesi nefhayı lâhiyyeyi temsil eden bir ney taksimi duyulur. Dördüncü Bölüm: Bu, Semazenlerin birbirine üç kere selâm vererek, bir pe revle dairevî yürüyü üdür. ekilde gizli ruhun ruha selâmıdır. Semazenler birbirine üç kez selam vererek pe rev e li inde daire eklinde yürüyü e geçerler. Be inci Bölüm: Sema töreni 4 Selâmdır. Semazen üstündeki siyah hırkayı çıkararak, sembolik olarak, hakikate do ar. Kollarını ba lıyarak bir rakamını temsil eder böylece Allah ın birli ine ahadet eder. eyh Efendi nin elini öperek Sema ya girme izni alır. Sema ya ba lar. Altıncı Bölüm: Sema töreninin 6. bölümünde bilhassa Me rik de Allah ındır, ma rib de Hangi tarafa dönerseniz, Allah ın yüzü oradadır. Çünkü Allah Vasi dir, Âlim dir Bakara S Ayet inin okundu u Kur an-ı Kerim tilâvetiyle devam eder. Yedinci Bölüm: 7. bölümde Sema töreni, bütün Peygamberlerin, ehitlerimizin ve bütün inananların ruhları için okunan bir fatiha ve devletimizin selâmeti için bir dua ile son bulur. Sikke nefsin mezar ta ını, tennure nefsin kefenini, üstteki hırka ise nefsini temsil eder. Semazenler semahaneye girdiklerinde tam kar ılarında eyh Postu bulunur. Postların derecelerine göre renkleri vardır. Kırmızı renginde olan post Allah a kavu mayı, varolu u simgeledi i için en büyük makamdır. Semazenler ve mutrıp, eyp Postunu selamlayıp gösteriye ba lamak üzere yerlerine geçerler. Semaya ba lanırken ilk önce nefis anlamına gelen hırka çıkarılarak manevi temizlik yapılır. Allah ta yok olu u vurgulayan semada, semazenlerin çapraz ba lı kollarıyla duru u tevhidi gösterir. Daha sonra iki yana açılan kollar dönen alemi, dönerken kucaklayı tır. Semazenler gökyüzüne dönük sa eli ile Allah tan aldı ını yeryüzüne dönük olan sol eli ile halka da ıtır. Semazenin sol aya ı sabit bir ekilde, vücudunu döndürmesi Çark dır. Çark ile dönen dervi in Mevla ile bütünle mesinden, a kından ve samimiyetinden etkilenmeyecek göz var mıdır? Vakti eriflerimiz hayrolsun. Hayırlar fetholsun. erler defolsun. Allah ı azimü an ismi zatıyla Kalblerimizi pür nur kılsın. Demler safalar ziyada olsun. Dem Hz. Mevlâna Sırrı Cenabı ems Keremi imamı Ali efaati Muhammedin nebiyyin Hu diyelim Hu Sayı13/

12 B YOGRAF MEVLÂNA CELALEDD N RUM de Belh ehrinden ayrılmı lardır. Öncelikle Ni apur beldesine gitmi lerdir. Me hur eyh Feridüttin Attar ile burada kar ıla mı lardır. Küçük Celaleddin burada dikkatleri üzerine çekmi tir. Feridüttin attar hazretleri Mevlana Celaleddini Rumi hazretlerinin hazinelerini fark etmi ve ona Esrarname isimli eserini hediye etmi, Mevlana hazretlerinin ileride gönüllerde büyük bir ate yakaca ınıda belitmi tir. Sümeyye Kocamaz Mevlânâ Celaleddin-i Rumi hazretleri 30 Eylül 1207 tarihinde günümüzde Afganistan sınırları içinde yer alan Horasan yöresinde, Belh ehrinde dünyaya gelmi lerdir. Kendisine duyulan hürmet ve saygıdan ötürü Mevlana ismi Anadolu ya yerle ip burada ya adı ı için de Rumi ismi verilmi tir. Babası Sultânü l-ulemâ adı ile anılan Bahaeddin Veled, annesi ise zamanın Belh Emiri Rükneddin in kızı Mümine Hatun dur. Belh ehri bir çok alimin bulundu u bir beldeydi. Rivayetlere göre Hz. Muhammed sav. Bu ehirdeki alimlerin rüyasına girmi, ve onlardan Bahaeddin Veled hazretlerine bundan böyle Sultânü l-ulemâ diye hitap etmelerini istemi ti, bu rüya kırkbir ki i tarafından görülmü, ve Bahaeddin Veled hazretlerine bundan böyle alimlerin alimi anlamına gelen bu isim verilmi tir. Sultânü l-ulemâ yakla makta olan Mo ol istilası ve bazı siyasi olayların ardından Belh ehrinden ailesiyle beraber göç etmeye karar vermi ve 1212 ya da 1213 senelerin- Ni apur dan sonra Sultânü l-ulemâ ve ailesi önce Ba data burdan da hac vazifesini yerine getirmek üzere Arabistan a yönelmi lerdir. Dönü tede birçok Anadolu beldesini gezmi ler, ancak sonunda uan Karaman olarak bilinen Larende beldesine yerle mi lerdir. Burdaki ikametleri yedi yıl sürmü tür. Larende de Celaleddin hazretleri 18 yasında Semerkand lı Lala erafettin in kızı Gevher hatunla evlenmi ve Sultan Veled ve Alâeddin Çelebi isimli iki erkek çocu u olmu tur. Yıllar sonra Gevher hatunu kaybeden Mevlana hazretleri bir çocuklu dul bir hanım olan Kerra Hanım ile evlenmi ve Muzaffereddin ve Emir Âlim Çelebi adlı iki o lu ile Melike Hatun adlı bir kızı dünyaya gelmi tir. Mevlana hazretlerinin ailesiyle birlikte Anadolu ya göç ettikleri bu yıllarda, Anadoluya Selçuklu Devleti hakimdi. Alâeddin Keykubâd devlet hükümdarıydı ve Konya bu büyük devlete ba kentlik eden, çok de erli alimlerin, sanatkarların ya adı ı ve bir çok sanat eserinin bulundu u bir ehirdi. Alâeddin Keykubâd alimlere çok önem veren bir hükümdardı ve Sultânü l-ulemâ Bahaeddin Veled i defalarca Konya ya ça ırmı tı. 3 Mayıs 1228 yılında ailesi ve dostları ile Konya ya gelen Sultânü l-ulemâ burada görkemli törenlerle kar ılanmı tı. Rivayetlere göre Alâeddin Keykubâd Sultânü l-ulemâ nın ne elini ne de aya ını öpmü, bilakis atının üzengisini öperek kendilerine olan sevgi ve hürmetini göstermi tir. Sultânü l-ulemâ ve ailesi Konya da Altunapa Medresesi ne yerle mi lerdi. Ba ta hükümdar olmak 12 sayı13/2007

13 üzere Konya nın tüm ileri gelenleri Sultânü l-ulemâ ya çok büyük hürmet gösteriyorlar ve birer birer müridi oluyorlardı. Bahaeddin Veled 1231 senesinde Konya da vefat etmi ve Selçuklu Saray ında gül bahçesi diye anılan yere defnedilmi tir. Babasının vefatından sonra müridlerin ve hükümdarın yo un ısrarları ve babasının vasiyetinin üzerine Mevlana hazretleri plikçi Medresesin de vaazları, dersleri ve fetvaları vermeye ba ladı. Bir müddet sonra Tirmizli Seyhit Burhaneddin Muhakkik hazretleriyle görü meye ba layan Mevlana hazretleri Tirmizi tarafından birçok alanda sınavlara sokuldu. Bu sınavları ba arıyla geçen Mevlana hazretlerine, babasının eski bir ö rencisi olan Tirmizi hazretleri, Mevlana ya babasının yolundan yani gönül yolundan gitmesini tavsiye etti. Bunun üzerine Mevlana hazretleri dokuz yıl süren bu süreçte Burhaneddin Muhakkik Tirmizi ye müridlik etti ve ancak bu ekilde babasının gerçek varisi olaca ını da idrak etmi bulundu. Mevlana Celaleddini Rumi hazretleri Halep te ve am da medrese e itimini tamamladı. Ardından Konya da üç kez hocası Tirmizi nin gözetimi altında çile çıkarttı ve riyazete ba ladı. Bu dönemden sonra hocası artık bir semada iki güne olmaz dercesine Kayseri ye dönmek istiyordu ancak Mevlana hazretleri onu bırakamıyordu. Rivayetlere göre ö rencisinden habersiz Konya dan ayrılmak isteyen Tirmizi hazretleri atını Kayseri ye do ru sürmeye ba layınca atı tökezleyip dü mü, bunun üzerine Mevlana Celaleddin hazretlerine giderek kendisini bırakmasını istemi tir. Tirmizi Konya ya bir gönül aslanı gelecek bense bir din aslanıyım biz birbirimize a ır geliriz diyerek Konya dan ayrılmı tır. Ne var ki Mevlana bu ayrılı a dayanamamı tır. Kitaplarında da sık sık hocasından bahsetmektedir. Mevlana hazretlerinin hayatının ku kusuz en çok yazılıp çizilen ve merak edilen kısmı asıl adı emsettin Muhammed Tebrizi olan Tebrizli ems le geçen bölümdür. Mevlana hazretleri ve ems in arasındaki gönül ba ını anlamaya böyle bir muhabbetten nasibini alamamı kimselerin gücü yetmemi, gerek o dönemde gerekse günümüzde iftira boyutuna gelen yorumlar yapılmı tır. Tebrizli ems in bir aradı ı vardı, gönlü bunu Konya da bulaca ını söylemi ti ve bu niyetle Konya ya varmı tı. ki gönül dostu çok geçmeden birbirlerini bulmu lardı. Süresi kesin olarak bilinmeyen ancak 40 ile altı ay arası olabilece i söylenen halvete girdiler. Bu zaman zarfı Mevlana için büyük farklılıkların ya andı ı bir dönem olmu tur. Mevlana hazretleri derslerini görev ve sorumluluklarını bir kenara itmi, dostlarını müridlerini aramaz olmu, görünümü dahil her eyi de i mi ti. Konya halkı kendilerini Mevlana hazretlerinden mahrum bırakan ems hazretlerine kar ı hiddetlenmi ve ne yazık ki bu öfkelenme ems i ölümle tehdit etmeye bile neden olmu tur. Tüm bu tatsızlıklara artık dayanamayan Tebrizli ems bir gün aniden ortadan kaybolmu tur. ems in gidi i Mevlana hazretlerini peri an etmi, kendileri kimseyi görmek istememi, yemeden içmeden kesilmi ve bütün meclislerden uzak durmaya ba lamı lardır. Durumun böyle sonuçlanması ahaliyide üzmü ve Mevlana hazretlerinin büyük o lununda bulundu u bir grup am da oldu u rivayet edilen ems hazretlerini bulup getirmeye gitmi tir. ems hazretleri Sultan Veled in ısrarları ve Mevlana hazretlerinin dönmesi için yazdı ı gazellerin etkisiyle Konya ya dönmü tür. Ancak Mevlana hazretleri ile olan ili kileri yine halkın tepkisini toplayınca; kısa süren barı- ın sonunda Tebrizli ems hazretleri bir daha asla geri dönmemek üzere ikinci kez kaybolmu lardır. Eflakinin rivayetlerine göre ems aralarında Mevlana hazretlerinin küçük o lu Alaeddin in de bulundu u ki ilerce suikasta u ramı tır. Ancak Mevlevi genele inde ems öldürüldü denmemi, ikinci kez kayboldu u ifade edilmi tir. Tebrizli ems hazretlerinin ayrılı ının acısını kolay kolay atlatamayan Mevlana hazretleri yıllarca ems in yasını tutmu, kendisinden gelen yalan haberlere bile elinde avucunda ne varsa vermi tir. Ancak bir süre sonra ems in gelmeyece ini kabul etmi ve co kunlu unu Selahattin Zerküb ile yatı tırmı tır. Mevlana hazretleri ve Selahattin Zerküb arasındaki muhabbet mevlana nın büyük o lu sultan veledin selahattinin kızı ile evlenmesinin ardından iyice kuvvetlenmi tir. Selahattin in ölümünden sonra ise, yerini Hüsamettin Çelebi almı tır. Mevlana hazretleri son on yılını Mesnevi nin yazılmasınada vesile olan Hüsamettin Çelebi ile geçirmi tir. Ünlü Mesnevi nin ilk 18 beyitini Mevlana hazretleri bizzat kendileri yazmı lar geri kalan kısmını ise kendisi söylemi Hüsamettin Çelebi ise telif etmi tir. Sonuçta yıllar süren me akkatli bir çalı manın ardından beyitten olu- an 6 citlik muhte em bir eser ortaya çıkmı tır. Eserde farklı öykülerde tasavvufun ilkeleri örneklerle açıklanmaktadır. Mesnevinin biti inin ardından Mevlana hazretleri iyice yorgun dü mü ler ve sa lıkları da bozulmu tu. 17 Aralık 1273 te Mevlana hazretleri Ey beni sevgililerin en sevgilisine götürecek olan sevgili, nerdesin? diyerek Azrail e ölüm dö e inde davetiye yazmı ve a kını beyitlere sı dıramadı ı Hakk a kavu mu tur. Mevlana hazretleri Hamdım, yandım, pi tim. sözleri ile özetledi i ya amı boyunca bizlere birbirinden kıymetli eserler bırakmı tır. Mesnevi, Mevlana nın yazdı ı tüm iirleri kapsayan ve içinde ems mahlası ile yazdı ı beyitler bulundu u için Divan-ı ems diye de bilinen Divan-ı Kebir ve ne varsa içindedir anlamına gelen; sohbetlerinden kaydedilmi Fihi ma Fih isimli eserler bunlardan bazılarıdır. Mevlâna nın bu eserlerinin haricindekiler ise; verdi i vaazların kaydedildi i Mecâlis-i Seb a ve çe itli ahıslara yazdı ı mektupları kapsayan Mektûbât adlı mensur eserleridir. Mevlana da ölüm bir yok olu de il öbür dünyaya do- u tur ve sevgiliyle bulu madır. Bu anlamda bir dü ün gibidir. Bu sebepten Hz. Mevlana nın ölüm yıl dönümü eb i Aruz, yani dü ün günü olarak kutlanır. Allah ondan razı olsun. Sayı13/

14 lhan Bilgü Her halde, Müslüman bir insan Mevlâna ismini duydu unda aklından geçen ilk ahıs o olur. O ahıs, Fârsî dünyada Belhî Celâleddin, Türkî ve garbî dünyada ise Rûmî Celâleddin olarak tanınan Mevlânâ Celâleddin Rûmî dir. Bu tanınma, Celâleddin nin nereli oldu unun önemsizli i kar ısında, neler söyleyip bu dünyada miras olarak ne bıraktı ı ile ilgili bir tanınmadır. Kabri, Konya dadır da, kendisi slâm dünyasında ve daha da geni bir dünyada dola ır. Mevlâna Celâleddin-i Rûmî, Mesnevî sini nasıl anlatıyor? Mevlâna her ne kadar mutasavvıflı ı ve Mesnevî isimli eseri ile tanınsa da, ya adı ı zamanda ve vefatı sonrasında tartı malardan bolca nasibini almı, ilim, hikmet ve irfan sahibi bir ki idir. Tasavvuf alanındaki öhreti, di er slâmî ilimlerdeki metahassıslı ını örtüvermi tir. Ve onu tartı malı kılan da bu tasavvufî görü leridir. Aslında tasavvuf ehli ve tasavvuf ehlinin görü leri slâm dünyasındaki en önemli tartı malardan biridir. bn-i Teymiyye nin iddetle ele tirdi i bu tasavvufî görü ler, bn-i Arabî ve Sadreddin Konevî gibi mutasavvıflarda slâm kelamcılarının kabullenemedi i Vahdet-i Vücûd anlayı ı ile zirveye ula mı tır. Bu yüzdendir ki, Mevlâna kimileri tarafından zındıklıkla suçlanmaktadır. Bu anlamda bir tartı maya girmeyece iz. Ancak, Mevlâna nın Mesnevî ve Kur an ili kilerini kendi ifadeleri ile incelemeye çalı aca ız. Öyle anla ılıyor ki, ya adı ı dönemde ve Mesnevî nin telifi devam ederken de tenkid ve itirazlara u ramı tır Mevlâna Celâleddin Rûmî. Mesnevî yi, Bediüzzümaman Said-i Nursî nin Risale-i Nur larını tanımladı ı ekliyle, bir Kur an ve ayrıca Hadis tefsiri olarak tanımlayan Mevlâna, tüm bu itirazlara, Kur an a da itirazlar olmadı mı? diye bir cevapla kar ılık verir. Ancak, kendisinin bir Kur an hizmetkârı oldu unu vurgulamayı da ihmal etmez. Me hur dizelerinden birisi Ben ya adı ım sürece, Kur an ın hizmetkârıyım ve ben seçilmi Muhammed in yolunun tozu-topra ıyım. Birisi sözlerimden bundan ba ka bir söz naklederse, o ki iden de bezmimi im ben, o sözden de eklindedir. Öte yandan Bizim Mesnevî miz Vahdet dükkânıdır; orada Allah tan ba ka ne görürsen puttur, derken de kendisine yapılan itirazlara cevap verir ve Tevhid e halel getirecek bir ey olmadı ını vurgular. Mevlânâ önsözünde Mesnevî sini öyle takdim ederken de Mesnevî nin bir Kur an tefsiri oldu unu vurgulamaya çalı ır: Bu kitap Mesnevî kitabıdır. Mesnevî, hakikate ula ma ve yakîn sırlarını açma hususunda din temellerinin, temellerinin temelidir. Allah ın en büyük fıkhı, Allah ın en aydın yolu, Allah ın en açık delilidir... üphe yok ki Mesnevî, gönüllere ifadır; hüzünleri giderir, Kur an ı apaçık bir hale koyar; rızıkların bollu una sebep olur, huyları güzelle tirir... Bu tanımlaması ile Mesnevî yi, yine tasavvufî anlamlar yükleyerek anlatmaya çalı ır. Hattâ Kur an a 14 sayı13/2007

15 nisbetle, Vakıa Sûresi nin 80. ayetine i aret ederek Âlemlerin Rabb inden indirilmedir diyerek de yeni bir tartı maya da ön ayak olmu tur. Kur an ın ilâhîli ine ilaveten, Mesnevî nin de ilâhîli ine i aret eden Mevlâna nın bu tanımlamalarını, yine tasavvuf kaynaklı inanç ve görü lerine göre yaptı ı a ikârdır. Zira Mevlâna ya göre, Sûfîlerin söyledikleri, yazdıkları ve sözünü ettikleri konu ne rüya, ne de fal; Allah tarafından gönüllerine do an vahiy, gönül vahyi, ilhamıdır. Hal böyle olunca da Allah istemedikçe dil söze gelmez; geldi inde de O nun ilham ettiklerinden ba ka bir ey söylemez. Bazen de kalbe do- an bu ilhamların söylenmesi yasaklanır. ya da halkın anlayabilece i, akılların alabilece i ölçü ve seviyede söylenir. Mevlâna ayrıca, bu yazılanlara Allah tarafından izin verildi ini de ileri sürer. E er, sevgili (Allah), benim sözüme darılsaydı, susardım; bana bir lâhzacık mühlet verseydi, sükût ederdim. Fakat Söyle, bu söz ayıp olmaz. Senin sözün, gayb âlemindeki kaza ve kaderin zuhurundan ba ka bir ey de- ildir demekte, diyerek de, Mesnevî de yazılı olanların kendisine bir ilâhî ilham oldu unu iddia eder. Mevlâna bununla da yetinmez, sevgilisinden (Allah dan) e er bu yazılanlara razı de ilse kendisine izin vermemesini ister. Ya beni bırak, hiç söylemeyeyim; ya da izin ver, tamamıyla açıklayayım. Yine de ne bunu, nede onu istiyorsan ferman senin... Öyle anla ılıyor ki, Mevlâna kendisine gerçekten de ilâhî bir ilham geldi ine inanmaktadır ve bu ilhamın da, bu zamana kadar yazılanlara itiraz etmedi ini kabullenerek, yazdıkları için kolaylık diler: Ey do acak çocu un oynaması gibi bu mânâları içimde oynatıp duran Allah ım! Madem ki bunun (Mesnevî) tamamlanmasını diliyorsun; Kolayla tır, yol göster, ba arı ver; ya da bu iste i, bu arzuyu gider, bizi suçlama. Sen olmadıkça, senin inayetin lûtfetmedikçe gece-gündüz nazım ve kafiyenin ne de eri olabilir; (Sen olmadıkça) meydana getirilen iire kim bakar ki? Tüm bu olup bitenlere kar ı hâlâ Mesnevî ye itirazı olanlara da kızmakta a ırı gider. Mevlânâ bu itirazlara verdi i cevaplarda da keskindir. Nasıl ki, hikâyelerini anlatırken, müstehcen ve edebe mugayir kelimeleri kullanmaktan kaçınmadıysa, muhaliflerini susturmak için kullandı ı kelimeleri seçerken de, dilinden keskinli i eksik etmez. Bu kitap, masal diyene masaldır; fakat bu kitapta halini gören, bu kitap vasıtasıyla kendini tanıyan, anlayan da er ki idir, dedikten sonra öfkesini öyle izhar eder: Mesnevî, Nil ırma ının suyudur; Kıptîye kan görünür, ama Musa kavmine sudur. Bu sözün (Mesnevî nin) dü manı, gözüme cehennemde tepe taklak olmu bir halde görünüyor. Sonra da öyle devam eder: Ey kınayan köpek! Sen hav hav edip duruyor da Kur an ı kınamakla hükmünden kendimi kurtarırım mı sanıyorsun? Mesnevî de gerçekten de pek çok Kur an ayeti ve Hadis, ya sözle ya da hikaye eklindeki anlatımlarla mânâ ve hikmeti tefsir edilirken, Kur an ın anla ılarak okunması gerekti ine vurgu yapılır. Bu ifadelerle, yine Mesnevî yi anlamakta güçlük çektiklerini dü ündü ü muhaliflerine sata ır Mevlânâ. Kur an ı anlamadan okuyanları öyle zemmeder: Bu mukri (okuyucu), Kur ân ı do ru okuyor. Evet! Kur an ın sûretini do ru okuyor. Fakat mânâsından haberi yok. Esasen onun gerçek mânâsı kendisine anlatılmı olsa, kabul etmez ve yine körükörüne okur. Mesnevî ve Kur an tartı malarını burada noktalayarak Mesnevî den bazı hikmetli sözleri nakladerek, kendisine Allah tan rahmet ve ma iferet dileyelim. * Do ru söz söylemenin önemine vurgu yapan Mevlânâ, ama, do ru sözün gere i gibi söylenmesini ister: Kaynayan ya ın üstüne su dökersen oca ı da yıkarsın tencereyi de. Söyle; ama yumu ak söyle, sakın do rudan ba ka da bir ey söyleme; yumu ak sözlerle de vesveseler satmaya kalkı ma! * nsanları iyili e ve kötülükten sakınmaya ise öyle davet eder: Yi idim! Kim kötü bir gelenek koyarsa, ondan sonra halk cahilli inden bu gelene e uysa, bütün bu adeti i leyenlerin günahı, o adeti ilk koyana da yazılır. Çünkü o ba tır, di erleri kuyruk. * Mevlânâ, insanların ancak amellerinini kar ılı ını bulaca ını ve Allah ın takdirine kızmanın haksızlık olaca ını söyler: Yi idim! Kadere az bahane bul; nasıl oluyor da suçunu ba kalarına yüklüyorsun? Kendini ara tır, kendi suçunu kendin gör!.. Gündüz vakti çalı ıyorsun da, ak am ücretini ba kası mı alıyor? Neye çalı tın da zararını yada faydasını görmedin? Ne ektin de zamanı gelince onu dev irmedin? Sen de bilirsin ki elde etti in ey, yaptı ının kar ılı ıdır. Yoksa âdil olan Allah ın takdiri, insana yaptı ına uygun olmayan cezayı nasıl olur da verir? Suçu kendine bul! Çünkü o tohumu sen kendin ektin. * Çalı ma ve hizmetlerin ancak Allah rızası için yapılabilece ine de öyle de inir Mevlânâ: Allah için hizmette bulun; halkın kabul edip etmemesiyle ne i in var senin! Sayı13/

16 BATI DÜNYASININ MESNEVÎ LE TANI MASI Yrd.Doç.Dr. Nuri M EKLER (Selçuk Üniversitesi Mevlâna Ara tırma ve Uygulama Merkezi Müdürü) Bu kitap, masal diyene masaldır; fakat bu kitapta halini gören, bu kitap vasıtasıyla kendini tanıyan, anlayan da er ki idir. Mesnevî, Nil ırma ının suyudur; Kıptiye kan görünür, ama Musa kavmine sudur. (Mevlâna) (1) Giri Ya amı boyunca gerek ça da ı, gerekse kendisinden önceki air ve ediplerin oldukları gibi eser yazma telâ ına dü meyen Mevlâna, bazen cezbe (trans) halinde, bazen semâ sırasında, bazen sohbetlerinde; kimi zaman da yolda yürürken kalbine do an ilhamları, mesnevî eklinde, gazel tarzında, insanlara ö üt olması için dile getirmi ve çevresindeki müritleri tarafından dikte edilmi tir. Mevlâna nın en çok ilgi gören eseri ise VI ciltten olu- an, hikâye ve ö ütler yoluyla didaktik bir hüviyet kazanan Mesnevî dir. slâmî edebiyatlarda Kur ân-ı Kerim ve Hadis-i eriflerden sonra en fazla ilgiyi gören Mesnevî, tasavvufî eserlerin temel ta larından biri olarak nitelendirilmi, 700 yıl boyunca Türk Edebiyatı çerçevesinde hep gündemde olmu ve hemen hemen bu sahayla u ra an bütün air ve ediplerin ilgisini çekmi tir. VI cilt halinde 52 bin mısradan olu an ve yılları arası Konya da yazılan Mesnevî, yüzyıllar sonra etkileyici mesajlarıyla Batılıların da dikkatini çekmi, genellikle ngilizler bu esere ilgi göstererek üzerinde ara tırmalar yapmı lardır. (2) Gerçekte ise; Batılıların Mevlâna ile tanı ması XV. yüzyıla dayanmakta, 1491 yılında kurulan Galata (Kalenderhâne) Mevlevîhânesi stanbul u ziyaret eden ecnebiler için mutlaka görülmesi gereken bir yer olarak telâkki edilerek, özellikle Semâ âyin-i erifleri büyük ilgi görmü tür. Semâya olan bu ilgi ilk zamanlarda gravür ve seyahatnâmelere (3) yansımakla birlikte, daha sonraları Mevlevîlik Tarikatına ve dolayısıyla Mevlâna ve eserlerine yönelmi ti. sveçli Claes Ralamb (ölm. 1698) ve ngiliz Lady Mary Wortley Montagu (ölm. 1762) stanbul a ziyaretlerinde seyrettikleri Semâ âyinine, seyahatnâme ve mektuplarında ilk yer verenler arasındadır. Her ikisi de seyrettikleri bu merasimlerden oldukça keyf almı ve estetik ve güzel olarak nitelendirmi lerdir. Danimarkalı tanınmı hikâye yazarı Hans Christian Andersen de (ölm. 1875) stanbul da seyretti i Rufâî âyinini vah i ve korkunç olarak vasıflandırırken, daha sonraki günlerde seyretti i ( yılları arası) Mevlevî âyin-i erîfini zarif, kibar ve baleye benzer gibi sözlerle Ein Digters Bazar (1842) adlı eserine yansıtmı tır. Norveçli yazar Knut Hamsun (ölm. 1952) ise Andersen kadar anslı olmamı 1899 yılında stanbul a yaptı ı seyehatinde sadece Rufâîlerin tekkesine götürülmü ve orada seyretti i, kendisine eziyet eden dervi lerin zikrinden bir ey anlamamı ; zikirdeki ba ırma seslerinden dolayı da Under Halvmanen (Hilâl Altında) adlı seyehatnamesinde Uluyan Dervi ler ba lı ıyla Rufâîleri anlatmı tır. Mesnevî Batı dünyasında Avusturyalı tarihçi Joseph von Hammer Purgstall ın (ölm. 1856) Persian Literature (Viyana, 1818) adlı eseri Mesnevî den örnekler içermesi bakımından ilk olma hüviyetindedir. (4) Purgstall (ölm. 1856), Persian Literature (Viyana, 1818) adlı tanınmı eserinde, Mevlâna dan uzunca bahsetmi ; Bericht über den zu Kairo erschienen Türkischen commentar des Mesnevi-i Dschelaleddin Rumi s (Wien, 1851) ba lıklı makâlesinde de Ankaravî erhini tanıtmı Mesnevî den tercümeler yaparak Ganj Nehrinden Bo aziçi ne kadar bütün mutasavvıfların okuması gereken bir eser olarak nitelendirmi tir. Bu ilk diyebilece imiz çalı manın ardından George Rosen (ölm. 1891), Mesnevî oder Doppelverse des Scheich Mevlâna Dschalâleddin Rûmî (Leipzig, 1849, XXVI+217 s.; II. Baskı: O lu Friedrick Rosen (ölm. 1935) aracılı ıyla, München, 1913, 263 s.) adlı eserinde Mesnevî nin I. ve II. Ciltlerinden seçilen beyitlerin manzum tercümesini yapmı tır. Edward G. Browne (ölm. 1926) ise A Literary History of Persia (Cambridge, ) adındaki genel Fars edebiyatı tarihi olan eserinde Mesnevî nin tahlilini yaparak alıntılarda bulunmu tur. Walter von der Porten (d. 1880) da Aus dem Rohrflötenbuch des Scheich Dschelaleddine Rûmî (J. Hegner, 1930, 155 s.) adlı eserinde Ney ve Mesnevî hikâyeleri üzerine bir de erlendirmede bulunmu tur. Yine, Alman Protestan papazı olan G. F. Tholuck (ölm. 1877), tasavvufu inceledi i Sufismus sive theosophia persarum pantheistica (Berlin, 1821) adlı eserinde Mesnevî den de bazı beyitleri Lâtince ye tercüme etmi tir. Bu tercümeler Avrupada farklı dillere yapılan di er çevirilere de kaynaklık yapmı tır. Daha sonraları da Mesnevî 16 sayı13/2007

17 üzerine münferit çalı malar yapan Tholuck, bir önceki eserine olan tepkilerden dolayı bunları yayınlamamı tır. Fransa nın Türkiye Büyükelçisi J. D. Wallenbourg da Mesnevî yi Fransızca ya tercüme etmi, ancak 1799 yılında yayınlamak üzere iken Beyo lu ndaki yangında eserinin büyük bir bölümünü kaybetmi, daha sonra da ne re muvaffak olamamı tır. ngilizce ilk Mesnevî tercümeleri ise, sözlük yazarlı ıyla tanınan S. James Redhouse un (ölm. 1892), Mesnevî nin I. cildini manzum olarak çevirdi i (1881) ve E. H. Whinfield tarafından hazırlanan ve VI ciltten seçilen 2500 beytin tercümesinin yer aldı ı eserlerdir (1887). Prof.Dr. W. R. von Brakkal Buys, Figures of Persian Mystics (1935) adlı Felemenkçe eserinde Mevlâna ve Mesnevî sinden bahsetmi ; 1951 de de Mesnevî den çevirdi i beyitleri içeren Fragmenten uit de Mashnawi Naar bet Perzisch Vertaald en Toegelicht Door adlı eserini yayınlamı tır. Daha önceleri ise Amsterdam da bulunan Arbeidres yayınevi 1925 yılında Mesnevî den tercümeler yayınlamı tır. XIX. yüzyıl sonları ve XX. yüzyıl ba larında Mevlâna yla tanı an Polonya ise, bugüne kadar Mevlâna ve Mesnevî si ile ilgili olarak fazla bir geli me kaydedememi ; ancak birkaç makale ve ansiklopedi maddesi yayınlayabilmi tir. (5) Polonyalı yazar Julian Adolf Swiecicki 1902 yılında yayınladı ı dünya edebiyatına dair ansiklopedide Mevlâna ya 10 sayfa kadar yer ayırmı ; George Rosen in Almanca Mesnevî tercümesinden istifade ederek bazı bölümleri Leh diline çevirmi tir. Günümüzde ise Prof.Dr. R. A. Nicholson un kırk yıl üzerinde çalı arak hazırladı ı, Mesnevî nin metni ve ngilizce ye tercüme ve erhini kapsayan The Mathnawi of Jalaluddin Rumi ( , Leiden-Cambridge Univercity Press) adlı eseri sahasındaki en önemli çeviri olma özelli ini korumaktadır. ngilizce veya di er Batı dillerine yapılan Mesnevî çevirilerinin birço u Nicholson un bu tercümesine dayanılarak yapılmaktadır. Günümüzde Amerika, ngiltere, ran, Pakistan ve Hindistan da yayınlanan bu eserin ngilizce tercüme kısmı Konya Büyük ehir Belediyesi tarafından da yayınlanmı tır (2004, I-VI c.). imdilerde ise Harvard Üniversitesi ranlı alim ve Mevlâna uzmanı Prof. Dr. Abdülkerim Suru u görevlendirerek Nicholson un bu eserini günümüz ngilizce sine uyarlamasını yaptırmaktadır. Sonuç Son dönemde ABD ba ta olmak Kanada, Avustralya, ngiltere, Almanya, Fransa, talya, Danimarka, spanya, sveç, Japonya gibi Batılı ülkelerde Mesnevî ile ilgili yapılan çalı malar oldukça yo un olmakla birlikte Mevlâna nın Divân-ı Kebîr inde yer alan iirlerin tercümesi ve yorumu daha fazla ilgi görmektedir. Bu ülkelerde Mesnevî yle ilgili 100 e yakın çalı ma bulunurken, Divân-ı Kebîr le ilgili yayınlanan eserler bu sayının 5-6 katıdır. Günümüzde de Mesnevî; Türkçe, ngilizce, Arapça, Fransızca, talyanca, Almanca ya tam metin olarak tercüme edilip yayınlanmı ; tespit edilebildi i kadarıyla da Bo nakça, Özbekçe, Hintçe, Rusça, Çince, Japonca ve Endonezyaca tam çevirileri bitmek üzeredir. Bunların haricinde de birçok Dünya dillerine seçki olarak tercüme edilmi tir. Bu bilgilerin ı ı ında da Mevlâna tarafından dile getirilen;... Allah a tekrar tekrar yemin ederim ki, bu mânâ (Mesnevî), güne in do du u yerden, battı ı yere kadar bütün dünyayı kaplayacak ve bütün ülkelere ula acaktır. Hiçbir mahfil ve meclis olmayacak ki, orada Mesnevî okunmu olmasın; hattâ o dereceye kadar ki, mâbedlerde, zevk u safâ yerlerinde okunacak; bütün milletler bu sözlerle süslenecek ve onlardan faydalanacaktır. (6) sözü, 750 yıl sonrasında ispat edilmi olmaktadır. 1. Mevlâna, Mesnevî, Çev. Veled zbudak, I-VI c., MEB Yay., stanbul, 1995, IV, 32, Uzluk, F. Nâfiz, Mesnevî nin Batıdaki Tercümeleri, Türk Yurdu Mevlâna Özel Sayısı, Temmuz, 1964, s. 30 vd.; Uzluk un bu tespiti kendi zamanında do ru olmakla birlikte günümüzde Amerika da yapılan çalı malar ngiltere ye ve di er Batılı ülkelere oranla kıyas edilemeyecek kadar fazladır. 3. Bu konuda daha geni bilgi için bkz. Brendemoen, Bernt, skandinav Seyyahları Gözüyle Dervi lik ve Tarikat, I. Milletler Arası Mevlâna Kongresi-Tebli ler, Konya, 1988, s Ergin, N. O uz, Batıda Mevlâna Celâleddin-i Rûmî, Uluslararası Mevlâna Bilgi öleni, Bildiriler, s arası yayınlanan bu çalı maların Bibliyo rafyası için bkz. Chmielowska, Danuta, Polonya da Mevlâna hakkında Yapılan Bazı Çalı malar, I. Milletler Arası Mevlâna Kongresi-Tebli ler, Konya, 1988, s emseddin Ahmed-i Eflâkî, Menâkıbü l-ârifîn, çev. Tahsin Yazıcı, Âriflerin Menkıbeleri, I-II c., stanbul, 1989, I, 470 Sayı13/

18 HZ. MEVLANA VE KONYA Enes Bayraklı Konya insanı ya bir sıtma gibi yakalar, kendi alemine ta ır, yahut da ona sonuna kadar yabancı kalırsınız. Konya tıpkı mevlevilik gibi bir nevi inititation ister Ahmet Hamdi Tanpınar (1) Tanpınar artık klasikle mi olan be ehir adlı o muhte em eserinde Konya yı anlatırken yukarıdaki tespiti yaparak Konya nın manevi havasını çarpıcı bir biçimde ortaya koymu tur. Mustafa Arma an a göre inititation bir mür idin önünde kayıtsız artsız teslimiyet ve onun talimatı do rultusunda yeni bir boyuta do ru deruni bir yolculu a çıkmak, yani seyrü süluk anlamına gelmektedir. (2) Gerçektende kalbi maneviyata kapalı olmayan herkes Konya ya gidip Hz Mevlana nın huzurunda durdu u zaman bu manevi havayı iliklerine kadar hisseder. Anadolu nun birçok ehrinde pek çok evliyanın ve âlimin türbeleri ve makamları vardır. Ancak bunlardan bazıları Anadolu nun slamla masına ve medeniyetimize yaptıkları ça lar üstü katkıdan dolayı ön plana çıkmı lardır. Bursa da Emir Sultan hazretleri, stanbul da Aziz Mahmud Hüdai hazretleri, Ankara da Hacı Bayramı Veli hazretleri bunlardan en fazla bilinenleridir. Tabi ki bunların arasında, medeniyetimiz ve Anadolu Mo ol istilası nedeniyle büyük bir buhran ya arken yeni bir dirili ça rısını dillendiren ve medeniyetimizin manevi olarak yeniden aya a kalkmasına vesile olan Hz Mevlana nın yeri apayrıdır. Tanpınar a göre Hz. Mevlana nın Konya dan yükseltti i dirili ça rısı Mo ol zulmü altında inim inim inleyen Anadolu üzerinde bir bahar rüzgârı gibi dalgalanmı tır. (3) Yine Tanpınar a göre Bu iirler yazıldı ı devirle beraber dü ünülürse, batmakta olan bir gemiden yükselen son dua gibidir. Bütün varlık orada, Allaha do ru giden bu geni hıçkırıktadır. Kaybolan her eyin aksi sedasından do aca ı bu duaya veya davete Anadolu, o kadar akide ve görenek ayrılı ının, kin ve kanın arasından yaralı bir hayvan gibi sürüne sürüne ko ar ve bu pınardan içtikce dirilir. Çünkü bu ses ümidin ve affın sesiydi (4) Mevlana nın etkisi sadece ya adı ı asırla sınırlı kalmamı, kendisinden sonra kurulan ve yedi asır ayakta kalan Osmanlı medeniyetine de damgasını vurmu tur. Tanpınar a göre Mevlana mesnevinin ilk on sekiz beytini yazıp sarı ının arasına ili tirdi i vakit Osmanlı medeniyetini ta ıyan birçok air ve musiki inas manen do mu sayılmalıdır. Mevlana nın hasret ve sevgi felsefesi, bütün Mevlevilikle beraber öz halinde bu on sekiz beyittedir. Bu beyitler kadar gelece i yüklü, onu kendisinde toplayan eser azdır. Zevkimizin en halis tarafı olan Mevlevi musikisi, dört ayini kadimden, Itrinin, segâh ayinine ve rast naat ına, III. Selimin suz-i dilarasına ve Dedenin Ferahfeza pe revine ve ayinine kadar hepsi henüz kendini denememi fikir olarak bu on sekiz beytin ezeli hasret sembolü olan neyindedir. Öyle ki Mevlana bu on sekiz beyti yazıp dostlarına göstermek için sarı ının arasına soktu u zaman- ne kadar büyük, manevi mertebesi ne kadar yüksek olursa olsun air airdir- bütün o musiki inaslar, Galibe kadar gelen airler kafilesi do mu 18 sayı13/2007

19 sanılabilir. Onun için Yahya Kemal: eb-i lahutda manzume-i ecram gibi Lafz-ı bi nevle do an debdebe-i manayız derken adeta bir borcu öder. (5) Hz Mevlana nın ehri olmasından dolayı Konya mübarek bir ehirdir. Konya Hz. Mevlana nın dı ında da bir çok âlim ve veliye ev sahipli i yapmı ve onikinci yüzyılın ilk yarısında Sultan Alaeddin Keykûbat devri ve sonrasında, Dünyanın ilim ve san at merkezi özelli ini kazanmı tır. Türk- slam Dünyası nın her tarafından gelen bilim ve san at adamları Konya da toplanmı lardır. Bahaeddin Veled, Muhyiddin Arabî, Sadreddin Konevî, emsî Tebrizî, Kadı Burhaneddin, Kadı Siraceddin, Urmemi gibi bilgin, mutasavvıf ve filozoflar kıymetli eserlerini Konya da hazırlayarak, dünyaya ı ık tutmu lardır. Konya nın Altın Ça ı denilebilecek bu özelli i, 12. yüzyıl ortalarına kadar devam etmi tir. Konya Mevlevili in merkezi olması dı ında aynı zamanda Anadolu Selçuklu devletinin payitahtıdır. Konya demek birazda Anadolu Selçuklu devleti demektir. Konya yı görene kadar Selçuklular sadece tarih kitaplarından okudu unuz bir devlettir. Ama ne zamanki Konya yı ziyaret edersiniz, o zaman Selçukluyu Osmanlı dan ayıran farkları mü ahede etme imkânına kavu mu olursunuz. Bir kültür kendini en mücessem ekliyle mimarisinde ele verir ve mimarisinin özgünlü üyle di er kültürlerden ayrılır. Konya Haçlı seferlerini Anadolu topraklarında bo an Selçuklu sultanlarının eserleriyle doludur. Bunlardan en önemlileri Hz. Mevlana nın Türbesi ve Mevlevi Tekkesi, Alâeddin Camisi, Sahip Ata Külliyesi, Karatay Medresesi, nce Minareli Medrese ve Sırçalı Medresedir. Bunların dı ında Konya Selçuklu ve Beylikler dönemine ait pek çok cami, hamam, çe me, köprü, tekke, kervansaray, hastane, suyolu ve di- er altyapı kurulu larına sahiptir. Osmanlı dönemine ait eserlerin en tanınmı ı ise Sultan Selim ve Aziziye Camii leridir. Konyada Osmanlı dönemine ait eserler olsa da ehre esas rengini veren Anadolu Selçuklu mimarisidir. Tanpınar a göre Selçuklu rönesansı vakitsiz bastıran kar fırtınaları altında ye eren baharlara benzer. Taç kapısına Yasin ve Fetih sureleri i lenmi olan nce Minareli Medrese bu rönesansın zirve noktalarından biridir. Sırçalı medresenin sırlı tu ladan o zarif kö- eli hasır örgüsü süsleri, Karatay Medresesinin yüzlerce güne i ve yıldızları ile küçük bir kehke an gibi parlayan çini tavanı bu zevkin elimizde kalan yetim ve parça parça ahitleridir (6) Ve bütün bunların üstüne Alaaddin Kö kü nün gül bahçesine in a edilmi olan Hz. Mevlana nın Kubbe-i Hadrası ve onun etrafında asırlar içerisinde adeta bir nakı gibi i lenen Mevlevi dergâhı medeniyetimizin ve Konya nın estetikte ve sanatta ula tı ı o göz kama tırıcı noktanın canlı birer ahididirler. Her biri bir hikmet incisi olan atasözlerimizden birinde gez dünyayı gör Konya yı denmektedir. Burada kastedilen hikmetin künhüne vakıf olmak için yola revan olup Konya yı ve Hz. Mevlana yı ziyaret etmeniz yetecektir. Alaaddin Camii Selimiye Camii Sırçalı Medrese 1. Tanpınar, Ahmet Hamdi; Be ehir, s.130 Dergah, stanbul, Arma an, Mustafa; nsan Yüzlü ehirler, s. 189, Gelenek, stanbul, A.g.e; s A.g.e; s A.g.e; s A.g.e; s. 144 Sırçalı Medrese Sayı13/

20 Röportaj Ulvi Alacakaptan la tiyatro üzerine Sabah Ülkesi- lk ba ta kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Ulvi Alacakaptan- Ben 1949 Ankara do umluyum. Aslında letme Fakültesi mezunuyum ama mezun oldu um bölümle ilgili olarak pek ey yapmadım senesinde Dostlar Tiyatrosunun açmı oldu u sınavı kazanarak o tiyatroya girdim ve profesyonel oldum. Bu sene 38 ya ıma girdim. Bunu ben sahnede de söylüyorum, herkes küçül küçül cebime gir diyor ama bende diyorum sizde sazan sürüsü gibisiniz hemen lafın üstüne atlıyorsunuz. 38 ya ımdayım derken sahnede 38 ya ındayız. Bu seneler boyunca bir sürü tiyatro oyununda oynadım, televizyon dizilerinde oynadım. Kısaca böyle. SÜ- Biz sizinle tiyatro üzerine bir söyle i yapmak istedik. Tabi bu Türkiye perspektifi üzerinden olacak. lkönce Türkiye de tiyatronun durumunu ve insanların tiyatroyu algılayı ını nasıl buluyorsunuz. UA- Türkiye de tiyatro bazı meslekta larım kızıyorlar ama bir seneyi a kın süredir hemen hemen ünlü, ünsüz bütün tiyatrocuların üye oldu u TODER in genel sekreteriyim. Böyle söyledi im zaman biraz tepkiyle kar ıla ıyorum ama Türkiye de bir tiyatrodan söz edilebilir, bir Türk tiyatrosundan söz edilemez. bir tiyatronun Türk, Fransız, Macar, Alman, Avusturyalı olabilmesi için sadece o ülkenin insanlarının tiyatro yapması yetmiyor. Yani kendine has bir üslubunun, bir anlatım tarzının olması gerekli. Kendi kültü- 20 sayı13/2007

Lütfi ŞAHİN /

Lütfi ŞAHİN / Lütfi ŞAHİN / www.lutfisahininsitesi.com Gel, gel, ne olursan ol yine gel, İster kâfir, ister Mecusi, ister puta tapan ol yine gel, Bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir, Yüz kere tövbeni bozmuş

Detaylı

Ye aya Gelece i Görüyor

Ye aya Gelece i Görüyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Ye aya Gelece i Görüyor Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Jonathan Hay Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Mary-Anne S. Türkçe 60. Hikayenin 27.si www.m1914.org Bible

Detaylı

Azrail in Bir Adama Bakması

Azrail in Bir Adama Bakması Mevlâna (1207 1273) Güçlü bir bellek, çağrışım yeteneği, üretkenlik, olağanüstü görüş ve anlatım gücü, derin duygusallık ve hüzün, her yönüyle İslam kültürüne hâkimiyet... İşte Mevlâna deyince akla gelen

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 22.si.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 22.si. Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Akıllı Kral Süleyman Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Ruth Klassen Türkçe 60. Hikayenin 22.si www.m1914.org Bible for Children,

Detaylı

Petrus ve Duanın Gücü

Petrus ve Duanın Gücü Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Petrus ve Duanın Gücü Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Ruth Klassen Türkçe Havari Petrus, ba kalarına sa hakkında anlatmak

Detaylı

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ SAYI : BİR 7-11 MAYIS 2009 ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ Ben siyasi hayatım ve ülke sevdamla ilgili olarak tüm Türkiye yi memleketim bilirim ancak Çemişgezek benim doğup, büyüdüğüm yer. Elazığ Valisi Muammer

Detaylı

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller yayın no: 117 PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN HİKMETLİ ÖYKÜLER Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi

Detaylı

Şeb-i Arus İstanbul da: Mevlana nın vuslat gecesi bu yıl yine aşkın başkentinde!

Şeb-i Arus İstanbul da: Mevlana nın vuslat gecesi bu yıl yine aşkın başkentinde! Şeb-i Arus İstanbul da: Mevlana nın vuslat gecesi bu yıl yine aşkın başkentinde! İstanbul, bu yıl ikinci kez Mevlana Celaleddin-i Rumi nin ölüm yıldönümü olan Şeb-i Arus törenlerine ev sahipliği yapıyor.

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. lk Kilisenin Do u u. 60. Hikayenin 55.si.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. lk Kilisenin Do u u. 60. Hikayenin 55.si. Çocuklar için Kutsal Kitap sunar lk Kilisenin Do u u Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Ruth Klassen Türkçe 60. Hikayenin 55.si www.m1914.org Bible for

Detaylı

Topluluk Zorlukla Kar ıla ıyor

Topluluk Zorlukla Kar ıla ıyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Topluluk Zorlukla Kar ıla ıyor Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Ruth Klassen Türkçe 60. Hikayenin 56.si www.m1914.org

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları. HASTA İŞİ İnsanların içlerinde barındırdıkları ve çoğunlukla kaçmaya çalıştıkları bir benlikleri vardır. O benliklerin içinde yaşadıkları olaylar ve onlardan arta kalan üzüntüler barınır, zaten bu yüzdendir

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı

Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Lyn Doerksen Türkçe Hanna, Elkana adındaki iyi bir

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 25.si.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 25.si. Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Eli a, Mucizeler Adamı Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Ruth Klassen Türkçe 60. Hikayenin 25.si www.m1914.org Bible for Children,

Detaylı

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü Selman DEVECİOĞLU Gönül Gözü SİVAS CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ ENGELLİLER BİRİMİ YAYINLARI Yayın No: 4 Editör Prof. Dr. Recep Toparlı Baskı Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Matbaası Kapak ve İç Düzen Sivas Cumhuriyet

Detaylı

Ertesi gün hastaneden taburcu olma vakti gelmi ti. Annesi odaya gelerek Can haz rlarken, babas hastane lemlerini yap yordu. Vitaboy hastaneden ç kman

Ertesi gün hastaneden taburcu olma vakti gelmi ti. Annesi odaya gelerek Can haz rlarken, babas hastane lemlerini yap yordu. Vitaboy hastaneden ç kman TABOY HASTA Vitaboy çok kötü bir rüya görüyordu. Rüyas nda karanl k bir yerdeydi. Kimse onun sesini duymuyordu. Yata nda k vran yordu. Birden uyand. Bütün bunlar bir rüyayd. Fakat kendini çok yorgun hissediyordu.

Detaylı

Tanrı Köle Yusuf u Onurlandırıyor

Tanrı Köle Yusuf u Onurlandırıyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrı Köle Yusuf u Onurlandırıyor Yazari: Edward Hughes Resimleyen: M. Maillot ve Lazarus Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: M. Maillot ve Sarah S. Türkçe 60. Hikayenin

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 24.si.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 24.si. Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Ate adamı Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: E. Frischbutter Türkçe 60. Hikayenin 24.si www.m1914.org Bible for Children, PO

Detaylı

Cümlede Anlam İlişkileri

Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede anlam ilişkileri kpss Türkçe konuları arasında önemli bir yer kaplamaktadır. Cümlede anlam ilişkilerine geçmeden önce cümlenin tanımını yapalım. Cümle, yargı bildiren,

Detaylı

Eziyet Eden Birinden Vaaz Eden Birine

Eziyet Eden Birinden Vaaz Eden Birine Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Eziyet Eden Birinden Vaaz Eden Birine Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Ruth Klassen Türkçe 60. Hikayenin 58.si www.m1914.org

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 21.si.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 21.si. Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Kral Davut (Bölüm 2) Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Ruth Klassen Türkçe 60. Hikayenin 21.si www.m1914.org Bible for Children,

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 11.si.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 11.si. Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Güle güle Firavun! Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Lyn Doerksen Türkçe 60. Hikayenin 11.si www.m1914.org Bible for

Detaylı

Bir Prens Çoban Oluyor

Bir Prens Çoban Oluyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Bir Prens Çoban Oluyor Yazari: Edward Hughes Resimleyen: M. Maillot ve Lazarus Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: E. Frischbutter ve Sarah S. Türkçe 60. Hikayenin 10.si

Detaylı

SULTAN VELED DİVANI (ÇEV. PROF. DR. VEYİS DEĞİRMENÇAY) ŞEYDA ARISOY

SULTAN VELED DİVANI (ÇEV. PROF. DR. VEYİS DEĞİRMENÇAY) ŞEYDA ARISOY SULTAN VELED DİVANI (ÇEV. PROF. DR. VEYİS DEĞİRMENÇAY) ŞEYDA ARISOY Divan yazma Anadolu da 13. ve 19. yüzyıllar arasında görülen şairlerin değişik nazım türlerinde kaleme alınmış şiirlerini bir araya topladıkları

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (9) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme Bürosu

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Hayat Amaçsız

Detaylı

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak   dersek h 6. olarak sadaka verme. M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI lar aha beteri dir... 1. -3-5 veya 7 2. Y 3. : me sem. 1 (B bir olmaz) 4. a bakarak " " 5. sek, dersek h 6. olarak sadaka verme. 2 3 k, iyilik yapmak, anaya -

Detaylı

GAZİ MUSTAFA KEMAL İLKOKULU HOŞGÖRÜ

GAZİ MUSTAFA KEMAL İLKOKULU HOŞGÖRÜ GAZİ MUSTAFA KEMAL İLKOKULU HOŞGÖRÜ OCAK-2018 İnsanların toplum içerisinde hep birlikte mutlu ve huzurlu bir biçimde yaşamaları için hayatlarında önem vermeleri gereken bir takım kavramlardan bir tanesi

Detaylı

Ramazan ve Bayram Ramazan Ramazan Allah a yakınlaşmak için yegane bir zaman. Allah dünyada kendisi ve insanlar arasına perdeler koymuş. Bu perdeleri açmak ve aşmak, Allah a yakınlaşmak, onu hissetmek için

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

snevi den ( Me 8şirli) r H i k â y ele

snevi den ( Me 8şirli) r H i k â y ele 8 Mesnevi den (şiirli) H i k â e y r l e ÖNSÖZ Cömertlik ve Yardım Etmede Akarsu Gibi Ol Mevlânâ Celâleddîn Sevgili Çocuklar, Şehrimizde büyük, güçlü ve kalıcı bir proje başlattık. Projemiz şehrimizden

Detaylı

3 Her çocuk Müslüman do ar.

3 Her çocuk Müslüman do ar. TAHR C * 1 Sözlerin en güzeli Allah ın kitabı, yolların en güzeli Muhammed in yoludur. Buhari, Edeb, 70; tisam, 2. z Müslim, Cuma, 43. z Nesai, Iydeyn, 22. z bn Mace, Mukaddime, 7. z Darimî, Mukaddime,

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

Okulumuz Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencilerinden Gizem COŞKUN Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri okudu.

Okulumuz Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencilerinden Gizem COŞKUN Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri okudu. BASIN BÜLTENİ Selçuk Üniversitesi Akören Ali Rıza Ercan Meslek Yüksekokulunda 01.04.2015 tarihinde 100. Yılında Çanakkale yi Anlamak adlı konferans düzenlendi. Şehitlerimiz anısına yapılan saygı duruşu

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

İslam da İhya ve Reform, çev: Fehrullah Terkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2006.

İslam da İhya ve Reform, çev: Fehrullah Terkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2006. Faz lur Rah man: 21 Ey lül 1919 da Pa kis tan n Ha za ra şeh rin de doğ du. İlk öğ re ni mi ni Pa kis tan da Ders-i Niza mî ola rak bi li nen ge le nek sel med re se eği ti mi şek lin de biz zat ken di

Detaylı

Tanrı nın Güçlü Adamı

Tanrı nın Güçlü Adamı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar im on, Tanrı nın Güçlü Adamı Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Lyn Doerksen Türkçe 60. Hikayenin 14.si www.m1914.org

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3] Şimdi de hızlıca Müteşabihat hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Deniliyor ki Kur ân da hem Muhkemat hem Müteşabihatlar vardır. Bu durumda Kur ân a nasıl güvenebiliriz? Gerçek şudur ki bu konu doğru

Detaylı

NECİP FAZIL KISAKÜREK

NECİP FAZIL KISAKÜREK NECİP FAZIL KISAKÜREK NECİP FAZIL KISAKÜREK kimdir? Necip fazıl kısakürekin ailesi ve çocukluk yılları. 1934e kadar yaşamı 1934-1943 yılları hayatı Büyük doğu cemiyeti 1960tan sonra yaşamı Siyasi fikirleri

Detaylı

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır. Edebiyatı Sanatçıları Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. ı vardır. MEVLANA: XIII.yüzyılda yaşamıştır. Birkaç

Detaylı

Tanrı nın brahim e Vaadi

Tanrı nın brahim e Vaadi Çocuklar için Kutsal Kitap sunar brahim e Vaadi Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Türkçe 60. Hikayenin 4.si www.m1914.org

Detaylı

ya kın ol ma yı is ter dim. Gü neş le ısı nan top rak üze rinde ki çat lak la rı da ha net gö rür düm o za man. Bel ki de ka rın ca la rı hat ta yağ

ya kın ol ma yı is ter dim. Gü neş le ısı nan top rak üze rinde ki çat lak la rı da ha net gö rür düm o za man. Bel ki de ka rın ca la rı hat ta yağ SAKARKÖY Uzun boy lu bir can lı ol ma yı ben is te me dim. Ben, doğ du ğum da da böy ley dim. Za man la da ha da uzadım üs te lik. Bü yü düm. Ben bü yü dük çe di ğer can lılar kı sal dı lar, kü çül dü

Detaylı

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU DİN HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TİREBOLU MÜFTÜLÜĞÜ AİLE VE DİNİ REHBERLİK BÜROSU MUTLULUĞUNUZA REHBERLİK EDER Yüce Allah ın aileye bahşettiği sevgi ve rahmetin çeşitli unsurlarla beslenmesi gerekir. Bunların

Detaylı

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ a. 14.Yüzyıl Orta Asya Sahası Türk Edebiyatı ( Harezm Sahası ve Kıpçak Sahası ) b. 14.Yüzyılda Doğu Türkçesi ile Yazılmış Yazarı Bilinmeyen Eserler c.

Detaylı

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama:

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama: Yolun Kenarına Diken Eken Adam Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama: - Bu dikenleri sök, insanları

Detaylı

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze iç düzen/kapak: Zafer Yayınları Kapak illustrasyonu: Murat Bingöl isbn: 978 605 5523 16 9 Sertifika

Detaylı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten

Detaylı

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 13.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Yunus Emre Hacı Bektaş-ı Velî Sultan Veled

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 13.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Yunus Emre Hacı Bektaş-ı Velî Sultan Veled ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 13.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Yunus Emre Hacı Bektaş-ı Velî Sultan Veled ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî/ Eserleri Mesnevi Dîvân-ı Kebir

Detaylı

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108 Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4 Fakrnâme Vîrânî Abdal Yayına Hazırlayan Fatih Usluer ISBN: 978-605-64527-9-6 1. Baskı:

Detaylı

03-05 Ekim / October Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI

03-05 Ekim / October Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI 03-05 Ekim / October 2013 Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI 2014 521 * Anadolu Hoca Ahmed Yesevî Anadolu Haydarî eyhi - Azerbaycan ve Anadolu On / t - -, de Pir olarak kabul ettiler. gelenek ve görenekleri ile

Detaylı

( Mesnevi den 8 şirli) r H i k â y ele

( Mesnevi den 8 şirli) r H i k â y ele 8 Mesnevi den (şiirli) r l e H i k â e y ÖNSÖZ Hoşgörülülükte deniz gibi ol Mevlâna Celâleddîn Geleceğimizin teminatı olan kıymetli çocuklarımız, Geçmişimizde atalarımızın yaşadığı ve bu günlerde kaybolma

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 6.si.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 6.si. Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Aldatıcı Yakup Yazari: Edward Hughes Resimleyen: M. Maillot ve Lazarus Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: M. Kerr ve Sarah S. Türkçe 60. Hikayenin 6.si www.m1914.org

Detaylı

Yayın Değerlendirme / Book Reviews

Yayın Değerlendirme / Book Reviews 343-347 Yayın Değerlendirme / Book Reviews Divan-ı Hikmet Sohbetleri (Editör: Prof. Dr. Zülfikar Güngör.) (2018). Ankara: Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı Yayınları.* Bülent Kaya**

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (10) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme

Detaylı

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Yusuf Yeşilkaya www.yusufyesilkaya.com yusufyesilkaya@gmail.com 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul Çemberlitaş ta dünyaya gelen Necip Fazıl, hem kültürlü hem de varlıklı bir ailenin çocuğudur. Dört-beş yaşında

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

ÖZEL EGE LKÖ RET M OKULU DO RULARIN DANSI HAZIRLAYAN: YANKI TURGUT DANI MAN Ö RETMEN: AY EGÜL GÜRKAN

ÖZEL EGE LKÖ RET M OKULU DO RULARIN DANSI HAZIRLAYAN: YANKI TURGUT DANI MAN Ö RETMEN: AY EGÜL GÜRKAN ÖZEL EGE LKÖ RET M OKULU DO RULARIN DANSI HAZIRLAYAN: YANKI TURGUT DANI MAN Ö RETMEN: AY EGÜL GÜRKAN zmir,2009 1 TE EKKÜR Bu projede eme i geçen danı man ö retmenim Ay egül Gürkan a, sunum hazırlamamda

Detaylı

Mevlânâ dan Bilgelik Katreleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Mevlânâ dan Bilgelik Katreleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Üzerindeki bilgelik hırkasından, madde ve mânâ dünyasındaki mutluluğun şifrelerini verir bize Mevlânâ. Onun ilmini ve söylemlerini kâğıtlara, kitaplara, ansiklopedilere sığdıramamakla birlikte, deryada

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 19.si.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 19.si. Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Çoban Çocuk Davut Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Ruth Klassen Türkçe 60. Hikayenin 19.si www.m1914.org Bible for Children,

Detaylı

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Yalan Söylemeyen Çocuk Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Annesi: Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir

Detaylı

03-05 Ekim / October Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI

03-05 Ekim / October Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI 03-05 Ekim / October 2013 Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI 2014 77 Biz Muhammed Ali diyenlerdeniz Gözüyle gizli yok ya sen ne dersin Biz Muhammed Ali diyenlerdeniz Alevilik nedir? sorusuna verilen cevaplar.

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı

ÖLÜMÜNÜN B R NC YILDÖNÜMÜNDE BAHT YAR VAHAPZADE SEMPOZYUMU

ÖLÜMÜNÜN B R NC YILDÖNÜMÜNDE BAHT YAR VAHAPZADE SEMPOZYUMU ÖLÜMÜNÜN B R NC YILDÖNÜMÜNDE BAHT YAR VAHAPZADE SEMPOZYUMU 16 Mart 2010, Ankara Cemile KINACI * Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Ça da Türk Lehçeleri ve Edebiyatlar Bölümü ile TÜRKSOY'un i birli

Detaylı

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di -gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di ne: Sen gü neş li so kak lar da do laşı yor sun, is

Detaylı

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler 1.Temel Kavramlar Abaküs Nedir... 7 Abaküsün Tarihçesi... 9 Abaküsün Faydaları... 12 Abaküsü Tanıyalım... 13 Abaküste Rakamların Gösterili i... 18 Abaküste Parmak Hareketlerinin Gösterili i... 19 2. lemler

Detaylı

Sevgili dostum, Can dostum,

Sevgili dostum, Can dostum, Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Kenan Erdoğan Unvanı. Adı Soyadı. Doçent Doğum Tarihi veyeri Yozgat 01 Mart 1963 Görev Yeri

ÖZGEÇMİŞ. Kenan Erdoğan Unvanı. Adı Soyadı. Doçent Doğum Tarihi veyeri Yozgat 01 Mart 1963 Görev Yeri ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı Kenan Erdoğan Unvanı Doçent Doğum Tarihi veyeri Yozgat 01 Mart 1963 Görev Yeri Manisa Daha Önce Bulunduğu Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Araştırma Görevlisi, Celal Bayar Üniversitesi

Detaylı

DR.KADİR DEMİRCİ NİN ÖZGEÇMİŞİ VE BİLİMSEL ETKİNLİKLERİ (CV)

DR.KADİR DEMİRCİ NİN ÖZGEÇMİŞİ VE BİLİMSEL ETKİNLİKLERİ (CV) DR.KADİR DEMİRCİ NİN ÖZGEÇMİŞİ VE BİLİMSEL ETKİNLİKLERİ (CV) 1 KADİR DEMİRCİ NİN ÖZGEÇMİŞİ VE BİLİMSEL ETKİNLİKLERİ A- ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: Kadir Demirci Doğum Tarihi: 1968 Unvanı: Yrd. Doç. Dr. Öğrenim

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır. 6.MEKTUP MEVZUU : a) Cezbe ve sülûk husulünün beyanı. b) Celâl ve cemal sıfatları ile terbiye almak. c) Fenanın ve bekanın beyanı. d) Nakşibendî tarikatına mensub olmanın üstünlüğü. Belâ ve musibet için

Detaylı

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Kültürümüzden Dua Örnekleri Güzel İş ve Davranış: Salih Amel İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 Kültürümüzde birçok dua örneği

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan İÇİNDEKİLER Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan Teveffi Kelimesi Ve Resulüllah ın Açıklaması İmam Buhari Ve Teveffi

Detaylı

MAT223 AYRIK MATEMATİK

MAT223 AYRIK MATEMATİK MAT223 AYRIK MATEMATİK Çizgeler 7. Bölüm Emrah Akyar Anadolu Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü, ESKİŞEHİR 2014 2015 Öğretim Yılı Çift ve Tek Dereceler Çizgeler Çift ve Tek Dereceler Soru 51 kişinin

Detaylı

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 1.VE EN YÜCESİ: Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 2.SEVİYE: Allah ın rızasını ve sevgisi kazanmak için 3.SEVİYE: Allah ın verdiği nimetlere(yaşam-akıl-yiyecekler

Detaylı

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu Question Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu belirtir misiniz? Kur an ın lafızdan soyut olduğu bir merhale var mıdır? Answer: Her şeyin lâfzî

Detaylı

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu. Türk İslam Bilginleri: İslam dini insanların sadece inanç dünyalarını etkilemekle kalmamış, siyaset, ekonomi, sanat, bilim ve düşünce gibi hayatın tüm alanlarını da etkilemiş ve geliştirmiştir Tabiatı

Detaylı

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm: Hatim-i Esam hazretleri, hocası Şakik-i Belhi hazretlerinin yanında 33 sene kalır, ilim tahsil eder. Hocası, bu zaman içinde ne öğrendiğini sorduğu zaman, sekiz şey öğrendiğini söyler ve bunları hocasına

Detaylı

Yanlış Anlaşılan Faizci

Yanlış Anlaşılan Faizci Yanlış Anlaşılan Faizci Aslam Effendi Başka bir gün Tota 1, faizci Sherzad ile karşılaştım. Bu herif hasta olmalı. Düşünsene, para ödünç vererek faiz temin ediyor. Din bu işi yasaklıyor ama yine de aramızda

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 30.si.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 30.si. Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Güzel Kraliçe Ester Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Ruth Klassen Türkçe 60. Hikayenin 30.si www.m1914.org Bible for

Detaylı

peygamberin (aleyhissalâtu vesselam) bir günü METİN KARABAŞOĞLU

peygamberin (aleyhissalâtu vesselam) bir günü METİN KARABAŞOĞLU peygamberin (aleyhissalâtu vesselam) bir günü METİN KARABAŞOĞLU peygamberin (aleyhissalâtu vesselam) bir günü METİN KARABAŞOĞLU Yayın Yönetmeni: Yayın Danışmanı: Editör: İç Tasarım: Kapak Tasarımı: ISBN:

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Akıllı Kral Süleyman

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Akıllı Kral Süleyman Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Akıllı Kral Süleyman Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Ruth Klassen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2007 Bible for

Detaylı

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25 136. Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, uzak bir sapıklıkla

Detaylı

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERİSTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIK SINIFLARI (NORMAL VE İKİNCİ ÖĞRETİM) GÜZ MAZERET SINAV PROGRAMI

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERİSTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIK SINIFLARI (NORMAL VE İKİNCİ ÖĞRETİM) GÜZ MAZERET SINAV PROGRAMI YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERİSTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIK SINIFLARI (NORMAL VE İKİNCİ ÖĞRETİM) GÜZ MAZERET SINAV PROGRAMI 13.00-14.15 Sarf ve Nahiv 13.00-14.15 İmla İnşa ve Okuma 1-A-B-C SINIFLARI (NORMAL VE

Detaylı

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir. 1- Ramazan ayının birinci gecesi kılınacak namaz: Bu gecede bir kimse 2 rekat namaz kılsa, her rekatta da KADİR SÜRESİNİ okursa; ALLAHÜ Teâlâ ( cc ) o kişiye 3 türlü kolaylık verir. Bu ay içinde orucu

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te 9 da AK YIL: 2012 SAYI : 164 26 KASIM 01- ARALIK 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 4 te Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır

Detaylı

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!.. BABAN GELİRSE ÇAĞIR BENİ OĞUL.. Çanakkale destanının 99. yıl dönümünü yaşadığımız günlere saatler kala yine bir Çanakkale k ahramanının hikayesiyle karşınızdayım.. Değerli okuyucular; Hak için, Hakikat

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Varlıklar Âlemi Meleklere İman Meleklerin

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI

Detaylı

ALEXANDER RUSSEL WEBB-MUHAMMED

ALEXANDER RUSSEL WEBB-MUHAMMED ALEXANDER RUSSEL WEBB-MUHAMMED Benim araştırıcı, meraklı bir ahlâkım vardı. Her şeyin sebebini ve maksadını arıyordum. Bunlar için mantıkî cevaplar bekliyordum. Hâlbuki râhiplerin ve diğer Hıristiyan din

Detaylı

Sayın Valim, Sayın Rektörlerimiz, Değerli Hocalarımız ve Öğrencilerimiz Ardahan Üniversitesi Değerli öğrenciler, YÖK Kültür Sanat Söyleşileri

Sayın Valim, Sayın Rektörlerimiz, Değerli Hocalarımız ve Öğrencilerimiz Ardahan Üniversitesi Değerli öğrenciler, YÖK Kültür Sanat Söyleşileri Sayın Valim, Sayın Rektörlerimiz, Değerli Hocalarımız ve Öğrencilerimiz Ardahan da, Ardahan Üniversitesi nde sizlerle birlikte olmaktan memnuniyetimi bildirerek sözlerime başlamak isterim. Hepinizi sevgi

Detaylı