SAĞLIK ÇALIŞANLARI VE TÜBERKÜLOZ HASTALARINDA SERUM NEOPTERİN DÜZEYLERİ İLE TÜBERKÜLİN CİLT TESTİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SAĞLIK ÇALIŞANLARI VE TÜBERKÜLOZ HASTALARINDA SERUM NEOPTERİN DÜZEYLERİ İLE TÜBERKÜLİN CİLT TESTİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN KARŞILAŞTIRILMASI"

Transkript

1 T.C SAĞLIK BAKANLIĞI YEDİKULE GÖĞÜS HASTALIKLARI ve GÖĞÜS CERRAHİSİ EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ 8. KLİNİK Doç. Dr. ESİN TUNCAY SAĞLIK ÇALIŞANLARI VE TÜBERKÜLOZ HASTALARINDA SERUM NEOPTERİN DÜZEYLERİ İLE TÜBERKÜLİN CİLT TESTİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN KARŞILAŞTIRILMASI (Uzmanlık Tezi) Dr. Yasemin Bahar İstanbul,

2 İÇİNDEKİLER GİRİŞ ve AMAÇ. 1 GENEL BİLGİLER. 2 MATERYAL ve METOD BULGULAR 38 TARTIŞMA.. 48 ÖZET ve SONUÇ KAYNAKLAR

3 ÖNSÖZ Uzmanlık eğitimim süresince değerli bilgi ve deneyimlerinden yararlandığım, her zaman ilgi, anlayış ve desteğini gördüğüm, tez çalışmalarım boyunca yardımını ve desteğini esirgemeyen, yanında çalışmaktan onur duyduğum değerli hocam, Klinik Şef im Sayın Doç. Dr. Esin Tuncay a teşekkür ederim. Hastanemiz Başhekimi Doç. Dr. Sedat Altın a, Klinik Şef lerimiz Doç. Dr. Güngör Çamsarı ya, Dr. Emel Çağlar a, Doç Dr. Filiz Koşar a, Dr. Saadettin Çıkrıkçıoğlu na, Doç. Dr. Veysel Yılmaz a, Doç. Dr. Pınar Silahtaroğlu na, Dr. Arman Poluman a, Göğüs Cerrahisi Klinik Şef lerimiz Dr. Mehmet Ali Bedirhan a, Doç. Dr. Atilla Gürses e, Dr. İbrahim Dinçer e, Rotasyonlarım boyunca eğitimime katkılarından dolayı Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi 5. Dahiliye Klinik Şef i Dr. Fuat Şar a, Şef Yardımcısı Doç. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu na, Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Şef i Dr. Özcan Nazlıcan a Radyodiagnostik Klinik Şef i Doç. Dr. Murat Ulusoy a, Asistanlığım süresince kendilerinden çok şey öğrendiğim, her zaman sevgi ve saygıyla anacağım uzmanlarım Dr. Esin Yentürk e, Dr. Neziha Alkan a, Başasistanımız Dr. Dilek Kanmaz a, Şef yardımcımız Dr. Firdevs Atabey e, Yoğun bakım rotasyonum sırasında birlikte çalışma fırsatı bulduğum Uzm. Dr. Gülfidan Aras Kaygusuz a, Tezime katkılarından dolayı Uzm. Dr. M. Atilla Uysal a, Birlikte asistanlık yaptığımız sevgili uzman arkadaşlarım Dr. Yasemin Altürk Toraman a, Dr. Filiz Polat a, Dr. Melike Demir e, Asistanlığım süresince birlikte çalışmaktan her zaman mutluluk duyduğum ve çok şey paylaştığım, hiçbir zaman unutmayacağım sevgili asistan arkadaşlarım Dr. Barış Yılmaz a, Dr. Derya Yenibertiz e, Dr. Selma Altun a ve Dr. Elif Tural a, Birlikte uyum içinde çalıştığımız servisimizin hemşirelerine ve personellerine, Acil nöbetlerimizde pozitiflikleriyle nöbeti çekilir hale getiren acil servis çalışanlarına, Birlikte çok nöbet tuttuğum yoğun bakım hemşirelerine, diğer servis hemşire ve personellerine, Tez çalışmam için TCT yaptıran ve kan veren tüm hastane çalışanlarına, Destekleri ve sevgileriyle her zaman yanımda olan aileme ve ev arkadaşım Özgür Altun a, En içten duygularımla, teşekkür ederim. Dr. Yasemin Bahar 0

4 KISALTMALAR ARB : Aside dirençli bakteri NP : Neopterin NTM : Nontüberküloz mikobakteriler LAM : Lipoarabinomannan GAD : Geç tip aşırı duyarlılık Hİ : Hücresel immünite GTP : Guanozin trifosfat IFN : İnterferon TNF : Tümör nekroz faktör TGF : Transforming Growth Faktör IL : İnterlökin C : Kompleman GM-CSF : Granülosit makrofaj koloni stimülan faktör İNOS : İndüklenebilir nitrik oksit sentezleyici MDR-TB : Çok ilaca dirençli tüberküloz TCT : Tüberkülin cilt testi PPD : Pirüfiye protein derivesi BAL : Bronkoalveoler lavaj MHC : Major doku uygunluk kompleksi ELISA : Enzyme-linked immunosorbent assay RAST : Radioimmunoassay HPLC : High-performance liquid chromatography ELISPOT : Enzyme linked immunospot ESAT-6 : Early Secreted Antigenic Target 6kDa protein QTF : QuantiFERON-TB QTF-G : QuantiFERON-TB GOLD CDC : Centers for Disease Control and Prevention CFP-10 : Culture filtrate protein RD1 geni : Region of difference 1 geni 0

5 GİRİŞ VE AMAÇ İnsanlık tarihinin bilinen en eski hastalıklarından biri olan tüberküloz, Mycobacterium Tuberculosis Kompleksi basilleri tarafından oluşturulan ve basiller ile konağın inflamatuar hücrelerinin ilişkilerine bağlı olarak çok değişik klinik görünümlere yol açabilen kronik granülomatöz bir infeksiyon hastalığıdır (1). Tüberküloz tanısında 2 temel yaklaşım vardır; birincisi direkt yaklaşım olup, mikobakteri veya ürünlerinin tespit edilmesini, ikincisi ise indirekt yaklaşımla tüberküloza karşı konakta gelişen hümoral ve hücresel immün yanıtların tespit edilmesidir. Akciğer tüberkülozu tanısında en yaygın kullanılan ve hızlı sonuç veren yöntem, asidorezistan basil (ARB) boyama olmakla birlikte sıklıkla balgam olarak alınan klinik örnek, basil miktarı az ise negatif sonuç vermektedir. İlerlemiş akciğer tüberkülozlu birçok hastadan muayene için uygun balgam alınabilmesine rağmen, lezyonları minimal olan veya balgam çıkaramayan olgularda (özellikle kadın ve çocuklarda) ve ekstrapulmoner tüberkülozlularda tetkik için örnek almak zordur. Tüberküloz tanısında altın standart kültürdür. Ancak klasik kültür yöntemleriyle sonuç alabilmek için haftalarca beklemek gereklidir. Tanı için bir sonraki aşamada izlenecek yol bronkoskopi gibi invaziv girişimlerle histopatolojik inceleme ve kültür için doku örneklerinin alınmasıdır (2). Tüberküloz tanısında, son yıllarda tüberküloz insidansının ve çok ilaca dirençli tüberküloz enfeksiyonunun artması nedeniyle geleneksel yayma ve kültür yöntemlerine alternatif olabilecek ucuz, hızlı ve daha güvenilir testlere ihtiyaç duyulmaktadır (3). Latent tüberküloz infeksiyonu(ltbi) tanısında ise, nontüberküloz mikobakteri görülme sıklığının yüksek olduğu ve yüksek BCG aşısı olan popülasyonda Tüberkülin Cilt Testi (TCT) nin daha az spesifik olduğu iyi bilinmektedir. Ayrıca, okuma hataları, okuyucular arasındaki değişiklik, eğitimli personel ihtiyacı, testin okunması için kişinin geri dönmesi gereği, pozitif değerin seçimi gibi nedenlerle LTBI tanısı için alternatif tanı yöntemlerine ihtiyaç duyulmuştur (4). Bizim bu çalışmamızdaki amacımız ise; 1-Sağlık çalışanlarında serum neopterin düzeyinin LTBI tanısındaki yerini ve TCT ile korelasyonunu araştırmak, 2-Yeni tanı almış, yayma pozitif aktif akciğer tüberkülozlu hastalarda serum neopterin düzeylerinin hastalığın yaygınlığı ve TCT ile olan ilişkisini değerlendirmektir. 1

6 GENEL BİLGİLER Sınıflama: Genel bir terim olarak tüberküloz basili M. Tuberculosis Kompleks olarak adlandırılan dört bakteri türünü içermektedir. Bunlar; M.Tuberculosis, M.Bovis, M.Africanum, M.Microti dir. M.Tuberculosis hariç grubun diğer üyelerinde bulaştırıcılık yoktur. M.Tuberculosis in morfolojisi: M.Tuberculosis hareketsiz, spor oluşturmayan, tipik olarak hafif eğri ya da düz çubuk şeklinde, kapsülsüz, 0,2x5,0µ boyutlarında bir basil olup değişik biyolojik özelliklere sahiptir. En önemli biyolojik özelliklerinden birisi zorunlu aerob oluşudur. Bu nedenle oksijen konsantrasyonunun yüksek olduğu dokularda yerleşmeye eğilimlidir ve akciğerlerde de oksijen konsantrasyonun yüksek olduğu apikal bölgede daha sık tutulum vardır. Diğer bir özelliği ise hücre duvarındaki lipid düzeyinin yüksek olmasıdır. Buna bağlı olarak karbolfuksin ile boyandıktan sonra asid ve alkolle deklorize edilemez. Bu özellik aside dirençli bakteri (ARB) tanımını ortaya çıkarmıştır. Üçüncü özelliği ise yavaş üremesidir. Uygun besiyerinde 3-8 hafta içinde üreme saptanabilir. Dördüncü özelliği ise hücre duvarı ve sitoplazmada değişik yapıda antijenlerin bulunmasıdır (5).Bu antijenler nedeniyle basilin endotoksini veya eksotoksini olmamasına rağmen basil hücrelerinin parçalanması ile açığa çıkan komponentler toksiktirler ve konakçının yanıtını etkilerler. Konakçı immun sisteminin gösterdiği cevap tüberküloz patogenezinde önemli rol oynamaktadır (6). M.Tuberculosis in yapısal ve antijenik özellikleri: Mikobakteriler, bir plazma membranı ile sınırlanan sitoplazmadan ve bunları çevreleyen lipidden zengin bir hücre duvarından oluşmuşlardır. Hücre membranı iki tabaka polar fosfolipid içerir. İçteki tabaka hidrofobik, dıştaki tabaka ise hidrofiliktir (Şekil 1). 2

7 Şekil 1: Mikobakteriyel hücre zarfı (membran ve duvar) modeli (7). M.Tuberculosis bilinen bakteriler arasında en kompleks yapılı hücre duvarına sahiptir. Temel özelliği çok yüksek oranda (hücre duvarı ağırlığının %60 ı) lipid içermeleridir. Hücre duvarının bu yapısı mikobakterilere özgü bazı temel özelliklerin de ortaya çıkışına yol açmaktadır. Bunlar; aside dayanıklılık, hücrelerin bir araya toplanımı, konakçı hücreleri tarafından yapılan litik enzimlere ve bakterisidal ilaçlara direnç ve muhtemelen bazı besinler hatta antibiyotiklerin hücre içine girişinin engellenmesi şeklinde özetlenebilir. Biyokimyasal çalışmalar, mikobakteriyel hücre duvarı iskeletlerinin temel yapı bloklarının üç makromolekülden oluştuğunu göstermektedir: peptidoglikanlar, arabinogalaktanlar (arabinoz+galaktaz) ve mikolik asitler (5). M.Tuberculosis Kompleksi basiller, 90 dan fazla antijen ve değişik virulans faktörleri içermektedir. Mikobakterilerde bulunan tüberküloproteinlerden en önemlisi 65 kda luk 3

8 proteindir. Gecikmiş tip aşırı duyarlılık reaksiyonuna neden olan tüberkülin, 10 kda luk küçük proteinlerin karşımıdır. Mikobakterilerin fagositozunda, hücre duvarında bulunan lipitlerin önemi büyüktür. M.Tuberculosis in duvarında LAM, sulfolipitler, mikolik asit içeren glikolipitler (kord faktörü: trehalose 6,6'-dimycolate) ve 19 kda lipoprotein bulunur (8). TÜBERKÜLOZDA İMMUNOPATOGENEZ Basiller havadaki M. Tuberculosis içeren damlacıkların inhalasyonu ile alveollere kadar ulaşır. Alveollere ulaşan basiller başlangıçta yok edilebilir, basillere karşı kazanılan immün yanıtla kontrol altına alınabilir veya primer infeksiyonu takiben çoğalarak primer tüberküloz oluşturabilirler. Maruz kalan bireylerin kaç tanesinin infekte olacağını çevresel koşullar, maruziyetin süresi ve sıklığı, solunan havadaki M. Tuberculosis taşıyan damlacık yoğunluğu belirler. Çoğu kişi basillerin çoğunu bronş veya alveol düzeyinde uzaklaştırır. İnfekte olanların %90 ından fazlasında infeksiyon başarılı bir immün cevapla hayat boyunca sınırlandırılır ve klinik tüberküloz oluşmaz. İnfeksiyon veya hastalığın oluşup oluşmaması, konağın direnci ile basilin virulansı arasındaki dengeye bağlıdır. Konağın tüberküloza karşı yanıtında hem doğal hem de kazanılan immünite rol oynamaktadır. Tüberkülozda doğal immünite: Alveollere ulaşan M.Tuberculosis basilleri, doğal savunma yollarıyla yok edilebilir veya çoğalarak klinik görünümleri oluşturabilirler. Konağın doğal savunmasında; üst solunum yolunun fiziksel engeli, fagositoz, fagositik hücrelerin reaktif nitrojen ve oksijen ürünleri, inflamatuar hücreler ve saldıkları sitokinler, alveoler makrofajlarin kimyasal yapısını değiştirmesi, apoptoz ve genetik faktörler rol oynar. İnfeksiyonun erken evresinde tüberküloz patogenezi: Alveollere kadar ulaşan basiller alveolar makrofajlar tarafından fagosite edilirler. Basil immün sistemle karşılaşınca makrofajlar içindeki fagozomlarda replikasyonunu ve metabolizmasını düşürürerek dormant hale geçerler. M. Tuberculosis in alveoller tarafından fagositozunu çeşitli reseptörler sağlamaktadır. Bu reseptörler patojenin yüzeyindeki farklı kalıpları 4

9 algılarlar. Fagositozun hangi reseptör aracılığıyla gerçekleştiği immün yanıtı etkiler. Örneğin, IgG ile opsonize edilmiş M. Tuberculosis Fc reseptörü ile fagosite edilirse makrofajın antimikrobiyal sistemleri aktive olurken, kompleman reseptör 3 aracılığıyla fagositoz gerçekleştiğinde immün reaksiyon başlamıyor. Tam anlaşılamamış bir mekanizma ile infekte makrofajlar içindeki fagozomlar erken evrede sabitlenerek fagolizozoma dönüşmediği zaman basiller parçalanamazlar. Bu şekilde makrofajlar tüberküloz basillerini taşırlar ve vücuda yayılmalarını önlerler. Konakta, infeksiyonun başlamasından sonra 2-6 hafta içinde hücresel immün yanıt ve aktif alveolar makrofajlardan salınan kemotaktik faktörler (C5a, IL-8, MCP-1gibi) vasıtasıyla, bakteriyel replikasyonun olduğu yere infekte makrofajlar merkezde olacak şekilde dolaşımdan gelen mononükleer fagositler ve T lenfositler (CD4 (+)Th ve CD8( +)Tc) toplanarak granülom oluşumunu başlatırlar (Şekil 2A). İnfekte makrofajlar, doku makrofajı, epiteloid ve multinüklear gibi birçok forma dönüşürler. Ortama gelen T hücreleri infekte hücreleri aktive eden birçok sitokin salgılarlar. Granülomun karakteristiği; merkezde nekrotik doku, hücre debrisi ve ölü basillerden oluşan kazeöz nekrozun olmasıdır (Şekil 2B). Hücre dışı tüberküloz basilleri kazeöz merkez ile hücrelerden oluşan granulom membranı arasında bulunur. M. Tuberculosis in bu ortamda yaşamak için geliştirdiği düşük oksijenli ortama adaptasyon veya enerji kaynağı olarak lipit kullanımı gibi stratejiler yeni yeni anlaşılmaya başlanmıştır. Bu lipitler kazeoz merkezde bol miktarda bulunur. Granulom oluşumu ile alveoler makrofajlar tarafından fagosite edilen ve elimine edilemeyen mikobakterilerin çoğalması ve infeksiyonun ilerlemesi durdurulur. Bu dönemde T hücre ve makrofaj aktivasyonunun çok dikkatli bir şekilde kontrol edilmesi gerekmektedir. Çünkü aşırı sitotoksik aktivite veya infekte hücre apopitozu granulomun bütünlüğünü bozarak likefaksiyona ve M. Tuberculosis basillerinin lezyondan yayılmasına neden olabilir ( Şekil 2C). 5

10 Şekil 2: Tüberkülozda konak cevabı ve granulom formasyonu Patojen ile hücresel immünite arasında kurulan denge basilin primer infeksiyon bölgesinde sınırlı kalmasını sağlar fakat basil elimine edilemez. Yıllar sonra bu dengenin immünite aleyhine bozulmasını sağlayacak çeşitli durumlar (yaşlanma, malnütrisyon, steroid tedavisi, HIV vs ) M. Tuberculosis reaktivasyonuna yol açar ve basil akciğerin diğer alanlarına veya diğer organlara yayılarak reaktivasyonla sekonder tüberküloza yol açar. Akciğer tüberkülozunun immünopatogenezi, ilk infeksiyondan kavite oluşumuna kadar evrelendirilmektedir: 6

11 Evre I: Başlangıç evresi (Tüberküloz basillerinin alveolar makrofajlarca fagositozu) Evre II: Ortak yaşam, basillerin logaritmik çoğalması, granulom oluşumu evresi Evre III: İnfeksiyonun kontrolü evresi: M. Tuberculosis in inhalasyonundan 2-6 hafta içinde etkene karşı özgül hücresel immün yanıtın geliştiği, primer infeksiyon ve primer odakların (Ghon odağı) oluştuğu evredir. Bu evrede ayrıca GAD aracılığıyla tuberkülin testi pozitifleşmiştir. Evre IV: Hücresel İmmünite (Hİ) ve Geçikmiş Tip Aşırı Duyarlılık (GAD) reaksiyonu arasında etkileşim evresi Evre V: Erime (Likefaksiyon) ve kavite oluşumu evresi Konağın basil antijenlerine karşı oluşturduğu immünolojik yanıtlar (hücresel immünite ve gecikmiş tip aşırı duyarlılık reaksiyonu) hastalığın tipini belirlemektedir( 8,9). GECİKMİŞ TİP AŞIRI DUYARLILIK (GAD) REAKSİYONU GAD, konağın antijenlere karşı çıkardığı inflamatuar bir yanıt olup, yavaş meydana gelmekte ve uzun süre devam etmektedir. Lokal makrofajlar patojene ait antijenik peptitleri MHC-II molekülleri üzerinden inflamatuar Th1 lenfositlerine sunar. Antijene özgül olarak aktive olan inflamatuar CD4(+) Th1 lenfositleri tarafından, ölü veya canlı aynı antijenle tekrar karsılaştığı zaman, MCP-1, IFN-γ, TNF- α( lenfotoksin), GM-CSF gibi inflamasyon mediatörleri salınır. Bu mediatörlerin salınmasıyla GAD reaksiyonu oluşmakta, olay ilerledikçe granülomatöz tip reaksiyon gelişmektedir. Pasif olarak aktarılamayan bir reaksiyon olan GAD, hücresel immün yanıtı takip etmektedir. PPD reaksiyonu, tipik bir GAD reaksiyonudur. GAD tan, 10 kda luk küçük proteinlerin karşımı olan tüberkülinden başka, CD1 molekülleri üzerinden T lenfositlerine sunulan LAM ve glikolipit (kord faktörü) gibi antijenler de sorumludur. Konakta oluşan Hİ ve GAD yanıtları, tüberküloz basillerinin çoğalmasını eşit düzeylerde inhibe ederler. Bunu Hİ yanıt, fagosite ettikleri basilleri öldürmeleri için makrofajları aktive ederek, GAD ise basil içeren aktive olmamış makrofajları ve komşu dokuları harap edip basillerin üremesi için uygun hücre içi ortamı ortadan kaldırarak sağlar. GAD tarafından yaratılan yerel nekroz, Hİ nin yerel makrofaj aktivasyonu sağlaması için konağa zaman kazandırır. İmmün sistemi baskılanmış kişilerde GAD reaksiyonu 7

12 sırasında oluşturulan nekrotik bölgeden sızan basiller, inaktif veya düşük aktivitedeki yerel makrofajlar tarafından fagosite edilir, fakat sindirilemezler. Bu makrofajların basili durdurabilmesi için, GAD yanıtının tekrarlanması gerekir. Bu yanıt tekrarlandıkça kazeöz nekrozlar genişler ve primer tüberküloz oluşur. Lenfo-hematojen yolla basiller akciğerden vücudun diğer kısımlarına yayılır ve pulmoner ven duvarında oluşan kazeöz odağın açılması ile miliyer ve dissemine tüberküloz gelişir. Tüberkülozda GAD reaksiyonu, konağın doku hasarı yapan bir yanıtı olup, hem kazeöz nekroz hem de erime ve kavite oluşumuna neden olur. Tüberkülozda gözlenen akciğer hasarı (kazeifikasyon, likefaksiyon ve kavitasyon), konağın GAD yanıtıyla ortaya çıkmaktadır (9). Kişinin hücresel immün yanıtı tarafından primer infeksiyonun ilerlemesi durdurulursa akciğer ve lenfo-hematojen yolla vücudun diğer bölgelerine ulaşan basillerin oluşturdukları küçük kazeoz odaklar makrofajlar tarafından temizlenir. Büyük kazeöz odaklar bir fibröz kapsülle çevrilerek izole edilir (tüberküloma) (8). TÜBERKÜLOZDA HÜCRESEL İMMÜNİTE Sitokinler İmmünitesi sağlam bireylerin çoğu M.Tuberculosis infeksiyonunu efektif bir şekilde kontrol altına alırlar. Bu da sitokinlerin etkin bir şekilde immün cevabı koordine etmesi yoluyla olur. Lökositlerin mikobakteriyel odağa migrasyonu ve granülomatöz reaksiyonun başlaması kemokin ve proinflamatuar sitokinler yoluyla gerçekleştirilir ( Şekil 2A). İnfekte makrofaj ve dendritik hücreler erken mikobakteriyel infeksiyonun kontrolünde en önemli rolü oynayan IL- 12 yi salgılar. IL-12 Th1 hücrelerden IFN-γ salınımına ve IL-10 ve IL- 4 ün azalmasına sebep olur. IL-12, IL-12 reseptörü veya IFN-γ da defekti olan hastalar BCG disseminasyonuna ve M. Avium infeksiyonuna daha yatkındırlar. Granulom formasyonunun oluşmasında ve devalımlığında en önemlisi TNF-α olmak üzere, IFN-γ, TGF-β, lemfotoxin- α 3 rol oynar. TNF-α ve IFN-γ sinerjistik çalışarak, makrofaj aktivasyonu ve makrofajlardan İNOS salınımı, reaktif nitrojen metabolitleri ve oksidatif moleküller oluşturma yoluyla mikobakteriyel infeksiyonu sınırlandırırlar. Genel olarak patojen ve konak arasındaki 8

13 dengenin bozulma riski TNF-α seviyesinin düşmesiyle artmaktadır. TNF-α aynı zamanda kemokin reseptörlerinin ekspresyonunu ve kemokin salınımını da regüle eder. CD4(+) T Hücreleri Mevcut bilgiler CD4(+) T hücrelerinin tüberkülozun her aşamasında önemli rol oynadığını göstermektedir. Bu hücreler granulom içindeki M. Tuberculosis basillerini IFN-γ, ve reaktif nitrojen metabolitlerinden bir miktar bağımsız olarak kontrol ederler. CD4(+) ve CD8(+) T hücreleri granulomun periferinde bulunup sayılarının granulomun yapısal bütünlüğü doğru orantılı olması bu hücrelerin infeksiyonun kontrolündeki rolünü gösterir ( Şekil 2). CD4(+) T hücre sayısı azalmış HIV(+) hastaların yüksek tüberküloz riskine sahip olmaları günümüzde özellikle gelişmekte olan ülkelerde aktif tüberküloz infeksiyonunun artmasından sorumludur. CD8(+) T Hücreleri CD4(+) T hücrelere ek olarak CD8(+) T hücreleri de M. Tuberculosis e karşı immün cevapta rol oynar ( Şekil 2). CD8(+) T hücrelerin IFN-γ gibi iki rolü vardır; sitokinlerin üretimi ve infekte hücrenin lizisi yoluyla bakterinin direkt ölümüne yol açmak. CD8(+) T hücreler hedef hücrelerde granzim ve perforinle veya Fas-FasL etkileşimi ile lizis yaparlar. Lizise uğramış makrofajlar mikobakteri yüklerini boşaltırlar. Bu bakteriler de aktif makrofajlar ve dendritik hücreler ile elimine edilirler. Yeni bulgular M. Tuberculosis in direkt CD8(+) T hücreleri ile öldürüldüğünü göstermektedir. Diğer T Hücreleri Alışıldık MHC presentasyon sistemi, CD1 molekülünün lipid ve glikolipid antijenleri presente etmesi ile tamamlanır. CD1 ailesi MHC nin dışında yerleşmiş genlerde kodlanan antijen sunan moleküllerden oluşur. CD1 sistemi mikobakteriyel infeksiyonun hem erken hem geç safhasında hücresel immünitede rol oynar (Şekil 3B). Grup 1 CD1 molekülleri (CD 1a, b ve c) profesyonel antijen sunan hücrelerde bulunur ve lipid, glikolipid antijenleri (LAM gibi ) spesifik T hücrelere sunarlar.cd1 restricted 9

14 antijen sunulan T hücre sitotoksik aktivite ve IFN-γ salınımı dahil birçok efektör mekanizmaya yol açabilmektedir. Grup 2 CD1 (CD1d, ) birçok hücrede bulunur ve Natural Killer T(NKT) hücrelerle etkileşime girer. CD1d- restricted NKT hücrelerin tüberküloza karşı koruyucu immünitedeki önemi net olmasa da granulom oluşumu ve erken immün cevabın regülasyonunda rol oynadığı düşünülmektedir. Şekil 3: İnfeksiyonda T hücrelerinin rolleri. γδ T hücreleri mikobakteriye bağışıklık cevabının erken ve hızlı safhasında yer alırlar. (Şekil 3C ve Şekil 4) (9). 10

15 Şekil 4: İnfeksiyonun tüm fazları M. TUBERCULOSİS E SPESİFİK ANTİJENLERİN PATOGENEZDEKİ ROLLERİ M. Tuberculosis Kompleks ine karşı özgül antijen ilk kez Harboe ve arkadaşları tarafından gösterilen 24 kda ağırlığındaki MPT64 antijeni olup M. Bovis ve M. Tuberculosis kültür filtratlarında gösterilmiştir. İnsanlarda yapılan çalışmalarda MPT64 antijeninin orta derecede lenfosit yanıtına yol açtığı ve TB hastalarında düşük oranda cevap alındığı gözlenmiştir. Bunun yanında, yapılan çalışmalarda yüksek doz MPT64 patch testinin hasta ile sağlıklı birey ayırımında %100 spesifite ve %98,1 sensitiviteye sahip olduğu gözlenmiştir. Fakat bu antijenin bazı BCG suşlarında da mevcut olması tanısal değeri açısından sorun yaratmaktadır (10,11). Son yıllarda ise daha düşük moleküler ağırlıklı bir antijen olan ESAT 6 kültür filtratlarında izole edilmiştir. Bu antijeni kodlayan genin M. Tuberculosis Kompleks te bulunduğu, BCG suşlarında bulunmadığı ve M. Kansasii, M. Marinum, M. Szulgai ve M.Flavescens haricindeki diğer mikobakteri türlerinde bulunmadığı gösterilmiştir. Bu çalışmaların devamında ESAT 6 geninin promotor bölgesi belirlenmiş ve diğer bir antijenin (culture filtrate protein 10 kda, CFP 10) aynı gen ile kodlandığı tespit edilmiştir. Bu antijenlerin tüberküloz tanısında kullanılması söz konusu olduğunda, bu geni taşıyan diğer mikobakteri türleri içinde sadece M. Kansasii nin tüberküloz benzeri 11

16 hastalığa neden olduğu da bilinmektedir. Ancak bu da çok nadir olarak enfeksiyona neden olmaktadır. ESAT 6/CFP 10: Bu proteinler ESAT 6 ailesine bağlı proteinlerdir ve M. Tuberculosis kültür filtratları içinde sekrete edilen küçük moleküllerdir. Bu iki molekül tüberküloz hastalarının çoğunluğunda tespit edilen immünodominant proteinlerdir (12,13). SAĞLIK ÇALIŞANLARINDA TÜBERKÜLOZ İNFEKSİYON RİSKİ Sağlık personelindeki tüberküloz infeksiyon riskine 1882 yılından itibaren çeşitli araştırmacılar tarafından dikkat çekilmiş olsa da tüberkülozun hastanede tüberküloz hastalarından diğer hastalara ve hastane çalışanlarına bulaş riski 1950 lerden sonra gösterilmiştir. İlk olarak Heimbeck 1928 yılında tüberkülin negatif 220 hemşirelik öğrencisinin % 95 inde mezuniyet aşamasında konversiyon saptandığını ve % 22 sinde klinik tüberküloz ortaya çıktığını göstermiştir (14). Günümüzde hastanede tüberküloz bulaşı kabul edilmiş bir risktir. Riskin büyüklüğü sağlık kuruluşunun tipine, toplumdaki tüberküloz prevalansına, sağlık hizmetlerinden yararlanan hasta popülasyon oranına, sağlık çalışanı meslek grubuna, sağlık çalışanının çalıştığı birime ve tüberküloz infeksiyon kontrol etkinliklerine bağlıdır. Bulaş daha çok tanımlanmamış akciğer yada laringeal tüberkülozu olan kişilerden, efektif tedavi almayan hastalardan ve yeterli izolasyon koşullarına sahip olmayan ortamlardan gerçekleşir. Özellikle bağışıklık sorunu olan hastaların ve personelin bulunduğu ortamlarda daha dikkatli olunmalıdır. Sağlık çalışanlarında bildirilen tüberküloz salgınlarının birçoğunda da çok ilaca dirençli tüberküloz söz konusudur. Bu tür salgınlarda mortalite % ve tanıdan ölüme kadar geçen süre 4-16 hafta kadar olabilmektedir. Bu salgınlardaki önemli faktörlerin tüberküloz tanısının gecikmesi, ilaca direncin zamanında fark edilmemesi ve etkili tedavinin gecikmesi olduğu bildirilmektedir. Bunların nedeni de bulaşıcılığın uzun sürmesi, tüberküloz izolasyonunun geç ve yetersiz olması, tüberküloz izolasyon odalarındaki yetersiz havalandırma, tüberküloz izolasyonunda yapılan hata ve disiplinsizlikler ve uygun solunumsal koruyuculuğun eksikliğidir (15). Ülkemizde tüberkülozlu hastaların önemli bir kısmı saptanamamakta, saptanan hastalar ise yeterince izlenememekte ve etkili şekilde tedavi edilememektedir. Koruyucu tedavi konusundaki çalışmalar ise yetersizdir. Tüberküloz kontrol çalışmaları, motivasyon ve 12

17 desteklerini büyük oranda kaybetmiştir. Halkın, sağlık çalışanlarının ve hekimlerin eğitiminde yeterince başarılı olunamamıştır. Ülkemizde son yıllarda yaşanan sosyoekonomik, politik ve kültürel değişimler tüberküloz sorununu ağırlaştırmış, var olan verem savaş programı bu gelişimleri karşılamada yetersiz kalmıştır (16). Tüm bu nedenlerle yakın bir gelecekte tüberkülozun meslek hastalığı olarak görülmesine ek olarak sağlık çalışanlarının çok ilaca dirençli tüberküloz suşlarıyla karşılaşması da gündeme gelecektir (17). HASTANE İNFEKSİYONU OLARAK TÜBERKÜLOZ 1989 dan önce hastane kökenli M.Tuberculosis salgınları pek sık bildirilmiyor idi. Sağlıklı bireylerin hayat boyu tüberküloz hastası ile karşılaşma olasılığı %5-10 olup, aylar sonra belki de farklı bir kuruma başvurması nedeni ile nazokomiyal olasılık düşünülmüyor ve dökümante edilmiyordu. Sağlık çalışanları arasında mesleksel M.Tuberculosis infeksiyonu ve hastalık riski ABD de 1930 lardan beri iyi izlenmiş olup bu konuda hastalar için özel koğuşlar ve hastaneler açılması, her hasta için hastaneye başvuru sırasında rutin akciğer grafisi çektirilmesi, klinisyenlerin tüberkülozdan daha çok şüphelenmesi, tanı ve tedavideki gelişmeler, etkili ve koruyucu antitüberküloz tedavinin yapılması ile lere kadar tüberküloz insidansında önemli bir azalma sağlanmıştır (18)..ABD de 29 eyalette yapılan bir çalışmada toplumda insidans yüzbinde 8.4 saptanırken sağlık çalışanlarında yüzbinde 6.7 bulunmuştur. Sağlık çalışanları içinde solunum fizyoterapistlerinde, düşük ücretle çalışan personelde ve cenaze işleri ile ilgilenenlerde yüksek risk bulunmuştur (19). Kanada da yapılmış bir başka çalışmada genel populasyonda insidans yüzbinde 8.97 iken hemşire-doktor grubunda yüzbinde bulunmuştur (20). Kayıt sisteminin iyi olduğu Finlandiya da 30 yılda ( ) 658 sağlık çalışanında tüberküloz tanısı konmuştur. Nüfusu 5.1 milyon olan ülkede sağlık çalışanı bulunmaktadır. İnsidans toplumda yüzbinde 9.1 iken sağlıkçılarda 6.1 olarak ortaya konmuştur (21). Görüldüğü gibi gelir düzeyi yüksek, tüberküloz insidansı düşük ülkelerde sağlık çalışanlarında tüberküloz bulaşma riski genel popülasyondan daha düşüktür. 13

18 Buna karşın gelişmekte olan ülkelerde durum daha farklıdır. Gelişmekte olan ülkelerdeki tüberkülozlu hastaların çokluğu, büyük ve açık koğuşlar, infeksiyon kontrol önlemlerinin yetersizliği nedeni ile sağlık çalışanları için hala önemli derecede tüberküloz riski vardır (18,22). Güney Afrika Cumhuriyeti nde tüberküloz insidansı toplumda yüzbinde 556 iken hemşirelerde yüzbinde 1133 bulunmuş, hasta sağlıkçıların %3 ünde çok ilaca dirençli tüberküloz (MDR-TB) saptanmıştır (23). Ülkemizde de özellikle eğitim hastanelerinde hastalanan doktorlar arasında MDR-TB oranı giderek artmaktadır (henüz yayımlanmamış bilgi). Tıp fakültelerinde okuyan öğrencilerde tüberküloz infeksiyon oranının diğer üniversitelere göre daha yüksek olduğunu gösteren çalışmalar da vardır (24). Dolayısıyla tıp mensupları öğrencilik yıllarından itibaren topluma göre daha fazla bulaşma riskine maruz kalmaktadırlar. Göğüs hastalıkları kliniklerinde çalışanların diğer kliniklere göre risklerinin arttığı da gösterilmiştir. ABD de göğüs hastalıkları asistanlarının enfeksiyon hastalıkları asistanlarından daha yüksek oranda TCT konversiyonu gösterdikleri saptanmış ve bu durum göğüs hastalıklarında yapılan bronkoskopi gibi bulaşmayı kolaylaştıran işlemlere bağlanmıştır (25). Ülkemizde Edirne den Diyarbakır a birçok üniversite ve devlet hastanesinden sunulmuş kongre bildirileri ve makalelerde sağlık çalışanlarının risk altında olduğu saptanırken özellikle göğüs hastalıkları kliniklerinde çalışanlarda ve en fazla hemşirelerde riskin arttığı belirtilmiştir. Tüberküloz hastalarının uzun süreli yatırıldığı eğitim hastanelerinden yapılmış çalışmalarda; Atatürk Göğüs Hastanesi nde Çalışır ve ark. hastanedeki hastalık insidansını arasındaki yıllara göre toplumdaki insidansla karşılaştırmışlar ve riskin 8 kat daha artabileceğini göstermişlerdir (26). Heybeliada Göğüs Hastanesi nde çalışanlarda tüberküloz prevalansı 1997 yılında 500 olarak bulunmuştur (27). İzmir de Dokuz Eylül Tıp Fakültesi, İzmir Göğüs Hastanesi ve Atatürk Eğitim hastanesinde yıllarını kapsayan tarama sonucunda 6156 kişi içinde 59 tüberküloz hastası personel bulunmuş, göğüs kliniklerinde risk 6.37 kez fazla ve hemşirelerde doktorlara göre daha fazla bulunmuştur (28). Yedikule Göğüs Hastanesi çalışanları da İstanbul da bir genel eğitim hastanesi ile karşılaştırılmış, göğüs hastanesinde infeksiyon riski 7,5 kat fazla bulunmuştur (29). 14

19 CDC tarafından yayınlanan rehberde hastane çalışanları için risk değerlendirmesi Tablo 1 de gösterilmiştir. Tablo1: Sağlık çalışanlarının çalışma ortamlarının risk sınıflandırılması (30). LATENT TÜBERKÜLOZ İNFEKSİYONU TANISINDA KULLANILAN TESTLER 1) TÜBERKÜLİN CİLT TESTİ (TCT) TCT tüberküloz infeksiyonu sonucu oluşan geç ve hücresel tipteki bağışıklığı, aşırı duyarlılığı belirlemek için kullanılan deri testidir. O nedenle pozitif bir test sonucu, hastalığın varlığı veya yokluğunu göstermez; sadece o kişinin tüberküloz basili ile infekte olduğunu gösterir. Hastalık tanısında ise dolaylı olarak yardımcı olabilir da Robert Koch tarafından bulunan ilk tüberkülin (old tüberkülin), o zamandan beri tüberküloz infeksiyonunun varlığını saptamada ve epidemiyolojik çalışmalarda yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bu testte, tüberkülin ismi verilen ve basilin sıvı besiyerlerindeki kültürlerinin, basillerin öldürülmesi için 100 oc de buharla karıştırılması ve filtratın konsantre edilmesi ile elde edilen materyel kullanılmaktadır. TCT de antijen olarak kullanılan, tüberküloz basillerinin proteinleridir. TCT nin esası, basilin belirli antijenik bileşenlerinin, tüberküloz basili ile enfekte olan kişilerde gecikmiş tipte aşırı duyarlılık reaksiyonu yapmasıdır. PPD (saflaştırılmış protein türevi = purified protein derivative), tüberkül basil kültürü filtresinden protein presipitasyonu ile izole edilir. Kültür filtresinde bulunan ve tüberkülinler denilen antijenik öğeleri içerir. İçeriğinin çoğunluğu yaklaşık Da molekül ağırlığı olan küçük proteinlerden oluşur, ayrıca polisakkaritler ve bazı lipidler içerir. Seibert ve Glenn in 1939 da ürettikleri bir parti (batch) PPD (lot 49608), PPD-S 15

20 olarak adlandırılır ve bu uluslararası standart olarak kullanılmaktadır. Üretilen bütün PPD ler, PPD-S ile eşit güçte olduklarını göstermek için biyolojik olarak test edilmelidirler. PPD-S in standart 5-tüberkülin ünitesi (TÜ) dozunun tanımı şöyledir: 0,1mg/0,1ml dozdaki bir PPDS in gecikmiş cilt testi aktivitesi olarak tanımlanır. Ticari PPD solüsyonlarındaki standart test dozu, PPD-S teki 5TÜ ne biyolojik olarak eşdeğer doz olarak tanımlanır. Tween 80 deterjanından küçük bir miktar eklenerek, PPD nin cam ve plastiklere yapışması azaltılır. Bu yapışma nedeniyle, tüberkülin bir kaptan diğerine aktarılmamalı, enjektöre çekilince de en kısa sürede uygulanmalıdır. Işık ve ısıya dayanıksızdır. Buzdolabında +2 ila +8 C de saklanır, dondurulmaz. Karanlıkta tutulmalı, ışık almamalıdır (31). Tüberkülin Reaksiyonu Deride oluşan reaksiyon tipik bir GAD yanıtıdır. Çünkü, reaksiyon tüberkülin verildikten sonra 5-6 saat içinde başlar, saat sonra görünür hale gelir ve saatte maksimuma ulaşır. Kaybolması ise günler alabilir. Bu tip reaksiyonlarda antikorların rolü yoktur ve dolayısıyla serumla nakledilemez (32). Mikobakterilerle infekte olan kişilerde, infeksiyondan sonra T lenfositler basil antijenlerine karşı duyarlı hale gelmektedir. Duyarlılaşan bu T lenfositler birkaç hafta içinde dolaşıma katılmaktadırlar. Deriye tüberkülin maddesinin enjeksiyonu ile tüberkülin antijeni, antijen sunan hücreler tarafından daha önce duyarlanmış antijen spesifik yardımcı T hücreleri (CD4+) ne sunulur. T hücreleri ortama IFNγ, IL-1, TNF-α gibi sitokinler salarak monositleri bölgeye çekip MHC II aracılığıyla aktive ederler. Bu sitokinler, o bölgede vazodilatasyona, ödeme, fibrin birikimine ve diğer inflamatuar hücrelerin toplanmasına yol açar ve böylece endurasyon (kabartı, sertlik) oluşur. GAD aktive makrofajların antijeni elimine etmesi ile sonlanır. M tuberculosis ile enfekte dokuda da benzer reaksiyon oluşur fakat burada basil elimine edilemediği için reaksiyon devam ederek granülomatöz lezyonlara neden olmaktadır (9). Uygulama Tekniği Deri içi testi (Mantoux yöntemi) ve çok delikli test metodu (Multiple Puncture Metodu) olmak üzere iki çeşit uygulama metodu vardır. Mantoux metodunda, PPD nin 5 16

TÜBERKÜLİN DERİ TESTİ (TDT)

TÜBERKÜLİN DERİ TESTİ (TDT) TÜBERKÜLİN DERİ TESTİ (TDT) Tüberkülin deri testi tüberküloz infeksiyonunu gösteren deri testlerinin genel ismidir. Bu testler basilin belirli antijenik bileşenlerinin, tüberküloz basili ile infekte olan

Detaylı

Tüberkülozda Yeni Tanı Metodları (Quantiferon)

Tüberkülozda Yeni Tanı Metodları (Quantiferon) Tüberkülozda Yeni Tanı Metodları (Quantiferon) Tüberküloz bütün yaş gruplarında görülen ve tüm sistemleri tutabilen bir hastalıktır. Tüberküloz prevalansının yüksek olduğu toplumlarda genellikle çocuk

Detaylı

Mycobacterium. Mycobacterium hücre duvarının lipid içeriği oldukça fazladır ve mikolik asit içerir

Mycobacterium. Mycobacterium hücre duvarının lipid içeriği oldukça fazladır ve mikolik asit içerir Mycobacterium Mycobacteriaceae ailesi üyeleri uzun, ince, çomak şekilli, hareketsiz bakterilerdir. Özel ayırt edici boyalarla bir kez boyandıklarında seyreltik asitlerle boyayı vermemeleri yani dekolorize

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ Sağlık hizmeti veren, Doktor Ebe Hemşire Diş hekimi Hemşirelik öğrencileri, risk altındadır Bu personelin enfeksiyon açısından izlemi personel sağlığı ve hastane

Detaylı

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ Doç. Dr. Koray Ergünay MD PhD Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Viroloji Ünitesi Viral Enfeksiyonlar... Klinik

Detaylı

TÜBERKÜLİN DERİ TESTİ (TDT), YORUMU ve SON GELİŞMELER

TÜBERKÜLİN DERİ TESTİ (TDT), YORUMU ve SON GELİŞMELER 21. Yüzyılda Tüberküloz Sempozyumu ve II. Tüberküloz Laboratuvar Tanı Yöntemleri Kursu, Samsun TÜBERKÜLİN DERİ TESTİ (TDT), YORUMU ve SON GELİŞMELER Doç. Dr. Oğuz Kılınç Dokuz Eylül Üniversitesi Göğüs

Detaylı

İNTERFERON GAMA SALINIM TESTLERİ. Süheyla SÜRÜCÜOĞLU

İNTERFERON GAMA SALINIM TESTLERİ. Süheyla SÜRÜCÜOĞLU İNTERFERON GAMA SALINIM TESTLERİ Süheyla SÜRÜCÜOĞLU TB Hastası 8 milyon/yıl TB İnfeksiyonu 2 milyar Latent Tüberküloz İnfeksiyonunun (LTBI) Tanısı Altın standart yöntem yoktur Tüberkülin Deri Testi, 1910

Detaylı

OLGU 3 (39 yaşında erkek)

OLGU 3 (39 yaşında erkek) Yakınma OLGU 3 (39 yaşında erkek) Yaklaşık dört aydır öksürük, Kanlı balgam çıkarma, Göğüs ağrısı ve halsizlik yakınmaları Özgeçmiş Beş yıl önce çekilen akciğer radyogramında sağ üst ve alt zonda tespit

Detaylı

Mikrobiyolojide Moleküler Tanı Yöntemleri. Dr.Tuncer ÖZEKİNCİ Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji A.D

Mikrobiyolojide Moleküler Tanı Yöntemleri. Dr.Tuncer ÖZEKİNCİ Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji A.D Mikrobiyolojide Moleküler Tanı Yöntemleri Dr.Tuncer ÖZEKİNCİ Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji A.D 1 Enfeksiyonun Özgül Laboratuvar Tanısı Mikroorganizmanın üretilmesi Mikroorganizmaya

Detaylı

Tüberkülozun Mikrobiyolojik Tanısı. Süheyla SÜRÜCÜOĞLU

Tüberkülozun Mikrobiyolojik Tanısı. Süheyla SÜRÜCÜOĞLU Tüberkülozun Mikrobiyolojik Tanısı Süheyla SÜRÜCÜOĞLU Tüberkülozun etkin kontrolü için; Yayma sonuçları Kültür ve identifikasyon Duyarlılık testleri ; 24 saat ; 21 gün ; 30 günde bildirilmeli CDC, 1995

Detaylı

İMMÜN YANITIN EFEKTÖR GRUPLARI VE YANITIN DÜZENLENMESİ. Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD

İMMÜN YANITIN EFEKTÖR GRUPLARI VE YANITIN DÜZENLENMESİ. Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD İMMÜN YANITIN EFEKTÖR GRUPLARI VE YANITIN DÜZENLENMESİ Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD HÜCRE İÇİ MİKROBA YANIT Veziküle alınmış mikroplu fagosit Sitoplazmasında mikroplu hücre CD4 + efektör

Detaylı

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI Organizmalarda daha öncede belirtildiği gibi hücresel ve humoral bağışıklık bağışıklık reaksiyonları vardır. Bunlara ilave olarak immünoljik tolerans adı verilen

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI ADIM ADIM YGS LYS 177. Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI Hastalık yapıcı organizmalara karşı vücudun gösterdiği dirence bağışıklık

Detaylı

TÜBERKÜLOZ TANISINDA YENİ BELİRTEÇLER

TÜBERKÜLOZ TANISINDA YENİ BELİRTEÇLER TÜBERKÜLOZ TANISINDA YENİ BELİRTEÇLER Doç.Dr.Alpaslan ALP Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 24.Mart.2017 Antalya 1 KLİMİK-2017 Kongresinin Değerli Düzenleme Kurulu

Detaylı

TLERDE SEROLOJİK/MOLEK HANGİ İNCELEME?) SAPTANMASI

TLERDE SEROLOJİK/MOLEK HANGİ İNCELEME?) SAPTANMASI * VİRAL V HEPATİTLERDE TLERDE SEROLOJİK/MOLEK K/MOLEKÜLER LER TESTLER (NE ZAMANHANG HANGİ İNCELEME?) *VİRAL HEPATİTLERDE TLERDE İLAÇ DİRENCİNİN SAPTANMASI *DİAL ALİZ Z HASTALARININ HEPATİT T AÇISINDAN

Detaylı

SAĞLIK PERSONELİNİN BULAŞICI HASTALIKLARA YÖNELİK TARAMA PROTOKOLÜ

SAĞLIK PERSONELİNİN BULAŞICI HASTALIKLARA YÖNELİK TARAMA PROTOKOLÜ SAĞLIK PERSONELİNİN BULAŞICI HASTALIKLARA YÖNELİK TARAMA PROTOKOLÜ Çalışanların hastane ortamında bulaşıcı hastalıklardan korunmasını sağlamak, bulaşıcı hastalıklara maruziyet durumunda alınması gereken

Detaylı

Hücresel İmmünite Dicle Güç

Hücresel İmmünite Dicle Güç Hücresel İmmünite Dicle Güç dguc@hacettepe.edu.tr kekik imus Kalbe yakınlığı ve Esrarengiz hale Ruhun oturduğu yer Ruh cesaret yiğitlik Yunanlı Hekim MS 1.yy Kalp, pankreas, timus imus yaşla küçülür (timik

Detaylı

SOLİD ORGAN TRANSPLANTASYONLARINDA İMMÜN MONİTORİZASYON

SOLİD ORGAN TRANSPLANTASYONLARINDA İMMÜN MONİTORİZASYON SOLİD ORGAN TRANSPLANTASYONLARINDA İMMÜN MONİTORİZASYON Ali ŞENGÜL MEDICALPARK ANTALYA HASTANE KOMPLEKSİ İMMÜNOLOJİ BÖLÜMÜ Organ nakli umudu Beklenen Başarılı Operasyonlar Hayaller ve Komplikasyonlar?

Detaylı

HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi

HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi =Evaluation of HIV Infection and Tuberculosis Concomitance= Behice Kurtaran, Selçuk Nazik, Aslıhan Ulu, Ayşe Seza İnal, Süheyla Kömür, Ferit

Detaylı

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı?

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı? İMMUNİZASYON Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı? Canlıya antijen verdikten belli bir süre sonra, o canlıda

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞI AKCİĞER TÜBERKÜLOZUNDA TANI

ÇOCUKLUK ÇAĞI AKCİĞER TÜBERKÜLOZUNDA TANI ÇOCUKLUK ÇAĞI AKCİĞER TÜBERKÜLOZUNDA TANI Prof Dr Uğur Özçelik Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bölümü, Ankara Tüberküloz günümüzde tüm Dünya da yaygın bir sağlık sorunu olarak

Detaylı

Anti-HIV Pozitif Bulunan Hastada Kesin Tanı Algoritması. Doç. Dr. Kenan Midilli İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Anti-HIV Pozitif Bulunan Hastada Kesin Tanı Algoritması. Doç. Dr. Kenan Midilli İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Anti-HIV Pozitif Bulunan Hastada Kesin Tanı Algoritması Doç. Dr. Kenan Midilli İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Testler farklı amaçlarla uygulanabilir: - Tanı, tarama, doğrulama,

Detaylı

I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık

I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık Fagositik hücreler (makrofajlar, mast hücreleri) Kompleman sistemi(direkt bakteri hücre membranı parçalayarak diğer immün sistem hücrelerin bunlara atak yapmasına

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Verem Savaşı Daire Başkanlığı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Verem Savaşı Daire Başkanlığı T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Verem Savaşı Daire Başkanlığı Uzm. Dr. Feyzullah GÜMÜŞLÜ Verem Savaşı Dairesi Başkanı Kurs Programı Tüberküloz tanı ve tedavisi TB bakteriyolojik tanısında yeni yöntemler 23 Nisan

Detaylı

TÜRKİYE ULUSAL VEREM SAVAŞI DERNEKLERİ FEDERASYONU 71. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası

TÜRKİYE ULUSAL VEREM SAVAŞI DERNEKLERİ FEDERASYONU  71. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası TÜRKİYE ULUSAL VEREM SAVAŞI DERNEKLERİ FEDERASYONU www.verem.org 71. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası VEREM (TÜBERKÜLOZ) NEDİR? Verem, Mycobacterium Tuberculosis denilen bir basille oluşan, tedavi edilmezse

Detaylı

İSTANBUL MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIBBİ MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI MEZUNİYET SONRASI (UZMANLIK) EĞİTİMİ DERS MÜFREDATI

İSTANBUL MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIBBİ MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI MEZUNİYET SONRASI (UZMANLIK) EĞİTİMİ DERS MÜFREDATI İSTANBUL MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIBBİ MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI MEZUNİYET SONRASI (UZMANLIK) EĞİTİMİ DERS MÜFREDATI DERS KODU ve ADI TMİK 001: Vaka Değerlendirme Toplantısı TMİK 002: Makale

Detaylı

GÖĞÜS HASTALIKLARI HASTANESİ ÇALIŞANLARINDA TÜBERKÜLOZ ENFEKSİYON RİSKİNİN TÜBERKÜLİN DERİ TESTİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ (Uzmanlık Tezi)

GÖĞÜS HASTALIKLARI HASTANESİ ÇALIŞANLARINDA TÜBERKÜLOZ ENFEKSİYON RİSKİNİN TÜBERKÜLİN DERİ TESTİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ (Uzmanlık Tezi) T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI YEDİKULE GÖĞÜS HASTALIKLARI ve GÖĞÜS CERRAHİSİ EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ 8.KLİNİK Doç.Dr.ESİN TUNCAY GÖĞÜS HASTALIKLARI HASTANESİ ÇALIŞANLARINDA TÜBERKÜLOZ ENFEKSİYON RİSKİNİN

Detaylı

AŞI ve SERUMLAR. Dr. Sibel AK

AŞI ve SERUMLAR. Dr. Sibel AK AŞI ve SERUMLAR Dr. Sibel AK Bugün; Ak#f İmmünizasyon Bakteriyel Aşılar Viral Aşılar Aşı Takvimi Pasif İmmünizasyon Aşı Etkileşimleri Tanımlar İmmünite (Bağışıklık): Konağın, kendisinden farklı yapıya

Detaylı

HASTANE ÇALIŞANLARINDA LATENT TÜBERKÜLOZ ENFEKSİYONU TANISINDA TÜBERKÜLİN CİLT TESTİ İLE QUANTIFERON-TB GOLD TESTİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

HASTANE ÇALIŞANLARINDA LATENT TÜBERKÜLOZ ENFEKSİYONU TANISINDA TÜBERKÜLİN CİLT TESTİ İLE QUANTIFERON-TB GOLD TESTİNİN KARŞILAŞTIRILMASI T. C. SAĞLIK BAKANLIĞI SÜREYYAPAŞA GÖĞÜS VE KALP-DAMAR HASTALIKLARI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ Şef Doç. Dr. Attila SAYGI HASTANE ÇALIŞANLARINDA LATENT TÜBERKÜLOZ ENFEKSİYONU TANISINDA TÜBERKÜLİN CİLT

Detaylı

VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite

VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite Prof.Dr. Yılmaz Akça Prof.Dr. Feray Alkan Prof.Dr. Aykut Özkul Prof. Dr. Seval Bilge-Dağalp Prof.Dr. M. Taner Karaoğlu Prof.Dr. Tuba Çiğdem Oğuzoğlu DOĞAL SAVUNMA HATLARI-DOĞAL

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARI MESLEKİ RİSKİ TALİMATI

SAĞLIK ÇALIŞANLARI MESLEKİ RİSKİ TALİMATI Dok No: ENF.TL.15 Yayın tarihi: NİSAN 2013 Rev.Tar/no: -/0 Sayfa No: 1 / 6 1.0 AMAÇ:Sağlık çalışanlarının iş yerinde karşılaştıkları tehlikeler ve meslek risklerine karşı korumak. 2.0 KAPSAM:Hastanede

Detaylı

TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİ ENFEKSİYONLARI. Tanı ve Sorunlar. Süheyla SÜRÜCÜOĞLU. Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Manisa

TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİ ENFEKSİYONLARI. Tanı ve Sorunlar. Süheyla SÜRÜCÜOĞLU. Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Manisa TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİ ENFEKSİYONLARI Tanı ve Sorunlar Süheyla SÜRÜCÜOĞLU Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Manisa 1 Sunum İçeriği Tanı kriterleri Tanı kriterlerine ilişkin

Detaylı

TÜBERKÜLOZ LABORATUVARI TEST REHBERİ

TÜBERKÜLOZ LABORATUVARI TEST REHBERİ TÜBERKÜLOZ LABORATUVARI TEST REHBERİ TEST ADI SONUÇ VERME ARB (Aside Dirençli Bakteri) Boyalı Direkt Bakı Erlich- Ziehl Neelsen boyamalı preparatta mikroskobik inceleme (acil ise her saat). Her gün 14:30,

Detaylı

Muzaffer Fincancı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Muzaffer Fincancı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Muzaffer Fincancı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV infeksiyonlu hastalarda tüberküloz sıklığı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi 212 HIV infeksiyonlu hasta - 8 Akciğer tüberkülozu - 4

Detaylı

ği Derne Üroonkoloji

ği Derne Üroonkoloji İNTRAVEZİKAL BCG UYGULAMALARI ÖNCESİ PPD. TESTİ ÖLÇUM DEĞERİ ILE IDRAR IL-2 VE IL-lO DÜZEYLERİ ARASINDAKİ KORELASYON AMAÇ Transizyonel hücreli mesane karsinomlarında transüretral tumör rezeksiyonu sonrası

Detaylı

TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ

TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ KLİNİK Bağışıklık sistemi sağlam kişilerde akut infeksiyon Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde akut infeksiyon veya

Detaylı

Mikobakterilerin İdentifikasyonu M. tuberculosis ve tüberküloz dışı mikobakteri infeksiyonlarında i artış nedeni ile; bakterilerin adlandırılması gere

Mikobakterilerin İdentifikasyonu M. tuberculosis ve tüberküloz dışı mikobakteri infeksiyonlarında i artış nedeni ile; bakterilerin adlandırılması gere KLASİK İDENTİFİKASYON YÖNTEMLERİ Prof. Dr. Süheyla SÜRÜCÜOĞLU Doç. Dr. Hörü GAZİ Celal lb Bayar Üniversitesi it it Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji AD MANİSA Mikobakterilerin İdentifikasyonu

Detaylı

TÜBERKÜLOZ. Verem; TB; TBC; Tüberküloz nasıl yayılır? Tüberküloz şikayetleri nelerdir?

TÜBERKÜLOZ. Verem; TB; TBC; Tüberküloz nasıl yayılır? Tüberküloz şikayetleri nelerdir? TÜBERKÜLOZ Verem; TB; TBC; Hava yoluyla yayılan bulaşıcı akciğer hastalığıdır. Akciğer dışında kemik, lenf bezleri, böbrek, beyin zarları gibi diğer organları da tutabilir. Tüberküloz bakterisi Mycobacterium

Detaylı

Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık

Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık Doç. Dr. Onur POLAT Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık personeli gibi hastalardan bulaşabilecek

Detaylı

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller Dr. Dilara İnan 04.06.2016 Isparta Hepatit B yüzey antijeni (HBsAg) HBV yüzeyinde bulunan bir proteindir; RIA veya EIA ile saptanır Akut ve kronik HBV

Detaylı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS HASTALIKLARI ANABİLİM DALI

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS HASTALIKLARI ANABİLİM DALI BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS HASTALIKLARI ANABİLİM DALI TÜBERKÜLOZ PLÖREZİDE SERUM VE PLEVRAL SIVI ÖRNEKLERİNDE EARLY SECRETED ANTİGENİC TARGET- 6 (ESAT 6) VE CULTURE FILTRATE PROTEIN- 10 (CFP-10)

Detaylı

VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA. Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE

VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA. Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE VİRAL HASTALIKLARDA İMMÜNİTE Virüsler konak hücreye girdikten sonra çoğalır ve viral çoğalma belirli bir düzeye ulaştığında hastalık semptomları

Detaylı

LENF NODU ve DİĞER DOKU BİYOPSİLERİNDE TÜBERKÜLOZ BASİLİ İZOLASYONU

LENF NODU ve DİĞER DOKU BİYOPSİLERİNDE TÜBERKÜLOZ BASİLİ İZOLASYONU SORUNLU ÖRNEKLERDEN MİKOBAKTERİ İZOLASYONU LENF NODU ve DİĞER DOKU BİYOPSİLERİNDE TÜBERKÜLOZ BASİLİ İZOLASYONU Yrd. Doç. Dr. Mahmut ÜLGER Mersin Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Mikrobiyoloji

Detaylı

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II. KAN-DOLAŞIM ve SOLUNUM DERS KURULU

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II. KAN-DOLAŞIM ve SOLUNUM DERS KURULU DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II KAN-DOLAŞIM ve SOLUNUM DERS KURULU Doç.Dr. Engin DEVECİ İMMÜN SİSTEM TİPLERİ I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık Fagositik hücreler (makrofajlar, mast

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK 1 LERDE LABORATUVAR İPUÇLARI GENEL TARAMA TESTLERİ Tam kan sayımı Periferik yayma İmmünglobulin düzeyleri (IgG, A, M, E) İzohemaglutinin titresi (Anti A, Anti B titresi) Aşıya karşı antikor yanıtı (Hepatit

Detaylı

Kronik Hastalığı Olanlarda ve İmmünsüpresif Hastalarda Bağışıklama. Dr. Hüsnü Pullukçu Ege ÜTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Kronik Hastalığı Olanlarda ve İmmünsüpresif Hastalarda Bağışıklama. Dr. Hüsnü Pullukçu Ege ÜTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Kronik Hastalığı Olanlarda ve İmmünsüpresif Hastalarda Bağışıklama Dr. Hüsnü Pullukçu Ege ÜTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Bağışıklığın Baskılanması Birincil İkincil B hücre hastalıkları

Detaylı

TIBBİ MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI MEZUNİYET SONRASI (UZMANLIK) EĞİTİMİ DERS MÜFREDATI

TIBBİ MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI MEZUNİYET SONRASI (UZMANLIK) EĞİTİMİ DERS MÜFREDATI TIBBİ MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI MEZUNİYET SONRASI (UZMANLIK) EĞİTİMİ DERS MÜFREDATI DERS KODU MİK 0001 MİK 0002 MİK 0003 MİK 0004 MİK 0005 MİK 0006 MİK 0007 MİK 1000 MİK 4000 MİK 5000 KONU ADI Vaka Değerlendirme

Detaylı

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ 15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ İyonlaştırıcı radyasyonların biyomoleküllere örneğin nükleik asitler ve proteinlere olan etkisi hakkında yeterli bilgi yoktur. Ancak, nükleik asitlerden

Detaylı

ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI Tıp Fakülteleri Mezuniyet Öncesi İmmünoloji Eğitim Programı Önerisi in hücre ve dokuları ilgi hücrelerini isim ve işlevleri ile bilir. Kemik iliği, lenf nodu, ve dalağın anatomisi,

Detaylı

TÜBERKÜLOZ SÜRVEYANS ÇALIŞMALARINA PRATİK YAKLAŞIM ve ÖNEMİ

TÜBERKÜLOZ SÜRVEYANS ÇALIŞMALARINA PRATİK YAKLAŞIM ve ÖNEMİ 21. Yüzyılda Tüberküloz Sempozyumu ve II. Tüberküloz Laboratuvar Tanı Yöntemleri Kursu, Samsun TÜBERKÜLOZ SÜRVEYANS ÇALIŞMALARINA PRATİK YAKLAŞIM ve ÖNEMİ Prof. Dr. Yıldız PEKŞEN Ondokuz Mayıs Üniversitesi,

Detaylı

Edinsel İmmün Yanıt Güher Saruhan- Direskeneli

Edinsel İmmün Yanıt Güher Saruhan- Direskeneli Edinsel İmmün Yanıt Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD Doğal bağışıklık Edinsel bağışıklık Hızlı yanıt (saatler) Sabit R yapıları Sınırlı çeşidi tanıma Yanıt sırasında değişmez Yavaş yanıt (Gün-hafta)

Detaylı

III. TÜBERKÜLOZ SEMPOZYUMU VE III. TÜBERKÜLOZ LABORATUVAR TANI YÖNTEMLERİ UYGULAMALI KURSU. 25-27 Kasım 2004

III. TÜBERKÜLOZ SEMPOZYUMU VE III. TÜBERKÜLOZ LABORATUVAR TANI YÖNTEMLERİ UYGULAMALI KURSU. 25-27 Kasım 2004 III. TÜBERKÜLOZ SEMPOZYUMU VE III. TÜBERKÜLOZ LABORATUVAR TANI YÖNTEMLERİ UYGULAMALI KURSU 25-27 Kasım 2004 Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Konferans Salonu Düzenleyenler KLİMİK DERNEĞİ TÜBERKÜLOZ

Detaylı

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI VEREM (TÜBERKÜLOZ) NEDİR? Verem hastalığı; verem mikrobunun solunum yolu ile alınmasıyla oluşan bulaşıcı bir

Detaylı

MİKOBAKTERİYOLOJİ LABORATUVARI ÇALIŞILAN TESTLER

MİKOBAKTERİYOLOJİ LABORATUVARI ÇALIŞILAN TESTLER MİKOBAKTERİYOLOJİ LABORATUVARI ÇALIŞILAN TESTLER NO KOD TEST ADI 1 73001 Ehrlich Ziehl Neelsen Yöntemiyle ARB Aranması Mikobakteri Sıvı Kültürü 2 73003 (MGIT 960, otomatize sistem) 3 73004 Mikobakteri

Detaylı

CANDİDA İLE UYARILMIŞ VAJİNAL VE BUKKAL EPİTEL HÜCRELERİNİN SİTOKİN ÜRETİMİ

CANDİDA İLE UYARILMIŞ VAJİNAL VE BUKKAL EPİTEL HÜCRELERİNİN SİTOKİN ÜRETİMİ CANDİDA İLE UYARILMIŞ VAJİNAL VE BUKKAL EPİTEL HÜCRELERİNİN SİTOKİN ÜRETİMİ Emine Yeşilyurt, Sevgi Özyeğen Aslan, Ayşe Kalkancı, Işıl Fidan, Semra Kuştimur Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji

Detaylı

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI. Dönem II. TIP 2050 HASTALIKLARIN TEMELLERİ ve TEDAVİLERİNE GİRİŞ DERS KURULU

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI. Dönem II. TIP 2050 HASTALIKLARIN TEMELLERİ ve TEDAVİLERİNE GİRİŞ DERS KURULU YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2018-2019 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI Dönem II TIP 2050 HASTALIKLARIN TEMELLERİ ve TEDAVİLERİNE GİRİŞ DERS KURULU 15.04.2019-31.05.2019 DERSLER TEORİK PRATİK TOPLAM TIBBİ

Detaylı

TÜBERKÜLOZ BULAŞMA, TANI, KORUNMA VE TEDAVİ

TÜBERKÜLOZ BULAŞMA, TANI, KORUNMA VE TEDAVİ TÜBERKÜLOZ BULAŞMA, TANI, KORUNMA VE TEDAVİ TB dünyanın en eski hastalıklarından birisidir. Avrupa da neolitik insan vertebralarında, Mısır mumyalarında TB lezyonlarının gösterilmesi hastalığın milattan

Detaylı

DELİCİ KESİCİ ALET YARALANMALARI VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

DELİCİ KESİCİ ALET YARALANMALARI VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER DELİCİ KESİCİ ALET YARALANMALARI VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER Hastanelerde Hastaneler enfeksiyon etkenleri bakımından zengin ortamlar Sağlık personeli kan yolu ile bulaşan hastalıklar açısından yüksek

Detaylı

HIV/AIDS ve Diğer Retrovirus İnfeksiyonları,laboratuvar tanısı ve epidemiyolojisi

HIV/AIDS ve Diğer Retrovirus İnfeksiyonları,laboratuvar tanısı ve epidemiyolojisi HIV/AIDS ve Diğer Retrovirus İnfeksiyonları,laboratuvar tanısı ve epidemiyolojisi Prof Dr Ali Ağaçfidan İstanbul Tıp Fakültesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı İnsan retrovirusları

Detaylı

HIV ENFEKSİYONUNUN İMMÜNOLOJİ LABORATUARINDA TAKİBİ

HIV ENFEKSİYONUNUN İMMÜNOLOJİ LABORATUARINDA TAKİBİ HIV ENFEKSİYONUNUN İMMÜNOLOJİ LABORATUARINDA TAKİBİ Doç. Dr. Gülderen Yanıkkaya Demirel Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İmmunoloji Anabilim Dalı Bşk Yeditepe Universitesi Hastanesi, Doku Tipleme Laboratuvarı

Detaylı

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü Tip 1 diyabete giriş Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü ENTERNASYONAL EKSPER KOMİTE TARAFINDAN HAZIRLANAN DİABETİN YENİ SINIFLAMASI 1 - Tip 1 Diabetes

Detaylı

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bruselloz Brucella cinsi bakteriler tarafından primer olarak otçul

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL Sağlık hizmeti sunumu sırasında sağlık çalışanları, bedensel, ruhsal ve sosyal yönden sağlıklarını tehdit eden pek çok riske maruz

Detaylı

Hepatit C Virüsü: Tanıda Serolojik ve Moleküler Yöntemlerin Yeri. Üner Kayabaş İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Malatya

Hepatit C Virüsü: Tanıda Serolojik ve Moleküler Yöntemlerin Yeri. Üner Kayabaş İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Malatya Hepatit C Virüsü: Tanıda Serolojik ve Moleküler Yöntemlerin Yeri Üner Kayabaş İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Malatya Dünyada 130-170 milyon kişi hepatit C virüsü (HCV) ile infekte Her yıl 3-4 milyon

Detaylı

ANTALYA TÜBERKÜLOZ İL KOORDİNATÖRLÜĞÜ YILI ÇALIŞMALARI

ANTALYA TÜBERKÜLOZ İL KOORDİNATÖRLÜĞÜ YILI ÇALIŞMALARI ANTALYA TÜBERKÜLOZ İL KOORDİNATÖRLÜĞÜ 2016-2017 YILI ÇALIŞMALARI Dünya nüfusunun üçte birini infekte eden basiliyle Tüberküloz, halen dünyanın en yaygın infeksiyon hastalığıdır. son 20 yılda Dünya Sağlık

Detaylı

Viral Hepatitler. Hepatit A Virus. Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış. Hepatit Tipleri. Hepatit A Klinik Özellikler

Viral Hepatitler. Hepatit A Virus. Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış. Hepatit Tipleri. Hepatit A Klinik Özellikler Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış Viral Hepatitler İnfeksiyöz Viral hepatitler A NANB E Enterik yolla geçen Dr. Ömer Şentürk Serum B D C F, G, TTV,? diğerleri Parenteral yolla geçen Hepatit Tipleri A B

Detaylı

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II VI. DERS KURULU (4 HAFTA)

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II VI. DERS KURULU (4 HAFTA) T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II VI. DERS KURULU (4 HAFTA) 1901206 HASTALIKLARIN BİYOLOJİK TEMELİ DERS KURULU-I DEKAN DEKAN YRD.

Detaylı

IV. KLİMUD Kongresi, Kasım 2017, Antalya

IV. KLİMUD Kongresi, Kasım 2017, Antalya IV. KLİMUD Kongresi, 08-12 Kasım 2017, Antalya 1 HCV Tanısında Cut off/ Sinyal (S/CO)/TV) Değerlerinin Tanısal Geçerliliklerinin Değerlendirilmesi TÜLİN DEMİR¹, DİLARA YILDIRAN¹, SELÇUK KILIǹ, SELÇUK

Detaylı

Prof.Dr.Fuat Gürkan. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Diyarbakır

Prof.Dr.Fuat Gürkan. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Diyarbakır Prof.Dr.Fuat Gürkan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Diyarbakır Tüberkülin Robert Koch 1890 M.tuberculosis kültür ekstresi Old tüberkülin Heterojen: protein,

Detaylı

EĞİTİM SONRASI BAŞARI ÖLÇME FORMU

EĞİTİM SONRASI BAŞARI ÖLÇME FORMU EĞİTİM SONRASI BAŞARI ÖLÇME FORMU KATILIMCI: GÖREV YERİ: 1. Transfüzyon tarihindeki önemli buluşu (ABO antijenleri tanımı) ile Nobel ödülü alan bilim adamı kimdir? a. Robert Cook b. Anthony Van Löwenhook

Detaylı

Transplantasyon Öncesi Verici ve Alıcının İnfeksiyon Yönünden Taranması. Dr. Filiz Günseren AÜTF Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları AD

Transplantasyon Öncesi Verici ve Alıcının İnfeksiyon Yönünden Taranması. Dr. Filiz Günseren AÜTF Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları AD Transplantasyon Öncesi Verici ve Alıcının İnfeksiyon Yönünden Taranması Dr. Filiz Günseren AÜTF Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları AD Transplantasyon Öncesi Alıcı ve Vericilerin İnfeksiyon

Detaylı

WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır.

WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır. WEİL FELİX TESTİ WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır. Riketsiyöz tanısında çapraz reaksiyondan faydalanılır bu nedenle riketsiyaların çapraz reaksiyon

Detaylı

T Lenfositleri. Dr. Göksal Keskin

T Lenfositleri. Dr. Göksal Keskin T Lenfositleri Dr. Göksal Keskin Lenfositlerin ortak özellikleri-1 Kazanılmış bağışıklık sisteminin en önemli elemanlarıdır Spesifite özellikleri var Bellekleri var Primer lenfoid organlarda üretilirler

Detaylı

ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ

ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ Dr. Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enf. Hast. ve Klin. Mikr. AD 17 Mayıs 2016 Prostetik eklem ameliyatları yaşlı popülasyonun artışına

Detaylı

J Popul Ther Clin Pharmacol 8:e257-e260;2011

J Popul Ther Clin Pharmacol 8:e257-e260;2011 SİTOMEGALOVİRUS (CMV) Prof. Dr. Seyyâl ROTA Gazi Ü.Tıp Fakültesi LOW SYSTEMIC GANCICLOVIR EXPOSURE AND PREEMPTIVE TREATMENT FAILURE OF CYTOMEGALOVIRUS REACTIVATION IN A TRANSPLANTED CHILD J Popul Ther

Detaylı

T. C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM III

T. C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM III T. C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM III DOKU ZEDELENMESI VE ENFEKSIYON DERS KURULU ( 1. ) DERS KURULU (15 EYLÜL- 24 EKİM 2014) DERS PROGRAMI T. C.

Detaylı

Mikotoksin nedir? En sık karşılaşılan mikotoksinler; Aspergillus Penicillium Fusarium Alternaria

Mikotoksin nedir? En sık karşılaşılan mikotoksinler; Aspergillus Penicillium Fusarium Alternaria Mikotoksin nedir? Aspergillus Penicillium Fusarium Alternaria belirli nem ve ısı koşullarında oluşturdukları fungal metabolitler En sık karşılaşılan mikotoksinler; o aflatoksinler, o okratoksin, o trikotesen,

Detaylı

HIV ENFEKSİYONUNUN PATOFİZYOLOJİSİ VE DOĞAL SEYRİ

HIV ENFEKSİYONUNUN PATOFİZYOLOJİSİ VE DOĞAL SEYRİ HIV ENFEKSİYONUNUN PATOFİZYOLOJİSİ VE DOĞAL SEYRİ Dr. Hayat Kumbasar Karaosmanoğlu Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Sunum Planı HIV in morfolojik ve

Detaylı

Klinik Mikrobiyoloji de Enzimli İmmün Deney Enzyme Immuno Assay. Dr. Dilek Çolak

Klinik Mikrobiyoloji de Enzimli İmmün Deney Enzyme Immuno Assay. Dr. Dilek Çolak Klinik Mikrobiyoloji de Enzimli İmmün Deney Enzyme Immuno Assay Dr. Dilek Çolak İmmün Yanıt C. Macrophage A. Pathogen B. B cells D. Macrophage E. Macrophage F. T cell G. B cell H. Memory B cells I. Plasma

Detaylı

Sonradan Kazandırılan Bağışıklık

Sonradan Kazandırılan Bağışıklık Sonradan Kazandırılan Bağışıklık 1 Çocukların Ölüm Nedenleri Arasında Aşı İle Önlenebilir Hastalıklar İlk Sırada Bulunur Boğmaca 11% Tetanoz 8% Diğerleri 1% Pnömokok 28% Hib 15% Rotavirus 16% Kızamık 21%

Detaylı

Klinik Çalışanlarına Önerilen Sağlık Girişimleri

Klinik Çalışanlarına Önerilen Sağlık Girişimleri Klinik Çalışanlarına Önerilen Sağlık Girişimleri Sağlık kuruluşları hizmet, eğitim, araştırma faaliyetlerinin yürütüldüğü kompleks yapılardır. Bu nedenle, sağlık çalışanlarının iş yerinde karşılaştıkları

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM BAHAR YARI YILI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI. Tarih Saat Konu Yer Anlatan

EĞİTİM-ÖĞRETİM BAHAR YARI YILI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI. Tarih Saat Konu Yer Anlatan 2016- EĞİTİM-ÖĞRETİM BAHAR YARI YILI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM BAŞLANGIÇ: 13 Şubat EĞİTİM-ÖĞRETİM BİTİŞ: 18 Mayıs Bitirme sınav tarihleri : 22 Mayıs-2 Haziran Bütünleme sınav tarihleri: 12-23

Detaylı

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın Canlının en küçük birimi Hücre 1665 yılında ilk olarak İngiliz bilim adamı Robert Hooke şişe mantarından kesit alıp mikroskopta

Detaylı

Mikobakteriyoloji Laboratuvarı Sorular - Sorunlar

Mikobakteriyoloji Laboratuvarı Sorular - Sorunlar Mikobakteriyoloji Laboratuvarı Sorular - Sorunlar «Tanı ile ilgili Sorunlar» Dr. Nurhan Albayrak 3. Klinik Mikrobiyoloji Kongresi 20 Kasım 2015, Antalya Sunum İçeriği Dünya da mikobakteri laboratuvar tanısı

Detaylı

Verem Eğitim ve Propaganda Haftası

Verem Eğitim ve Propaganda Haftası TÜRKİYE ULUSAL VEREM SAVAŞI DERNEKLERİ FEDERASYONU TUVSDF www.verem.org.tr Verem Eğitim ve Propaganda Haftası (Her yılın ilk haftası) TÜRKİYE ULUSAL VEREM SAVAŞI DERNEKLERİ FEDERASYONU Kuruluş: 1948 Ord.Prof.Dr.Tevfik

Detaylı

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları HEPATİT B TESTLERİ Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları Hepatit B virüs enfeksiyonu insandan insana kan, semen, vücut salgıları ile kolay bulaşan yaygın görülen ve ülkemizde

Detaylı

Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım. Klinik-Radyolojik İpuçları

Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım. Klinik-Radyolojik İpuçları Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım Klinik-Radyolojik İpuçları Çalıştığınız bölüm? 1-İnfeksiyon Hastalıkları 2-Hematoloji 3-Onkoloji 4-Göğüs Hastalıkları 5-Radyoloji 6-Diğer Bağışıklığı

Detaylı

KLİNİK TIBBİ LABORATUVARLAR

KLİNİK TIBBİ LABORATUVARLAR KLİNİK TIBBİ LABORATUVARLAR BİYOKİMYA LABORATUVARI Laboratuvarın çoğunlukla en büyük kısmını oluşturan biyokimya bölümü, vücut sıvılarının kimyasal bileşiminin belirlendiği bölümdür. Testlerin çoğunluğu,

Detaylı

HÜCRESEL İMMÜNİTENİN EFEKTÖR MEKANİZMALARI. Hücre İçi Mikropların Yok Edilmesi

HÜCRESEL İMMÜNİTENİN EFEKTÖR MEKANİZMALARI. Hücre İçi Mikropların Yok Edilmesi HÜCRESEL İMMÜNİTENİN EFEKTÖR MEKANİZMALARI Hücre İçi Mikropların Yok Edilmesi Hücre içi mikropları yok etmekle görevli özelleşmiş immün mekanizmalar hücre aracılı immüniteyi oluştururlar. Hücresel immünitenin

Detaylı

ETKEN BELİRLEMEDE KLASİK YÖNTEMLER, MOLEKÜLER YÖNTEMLER. Doç. Dr. Gönül ŞENGÖZ 9 Mayıs 2014

ETKEN BELİRLEMEDE KLASİK YÖNTEMLER, MOLEKÜLER YÖNTEMLER. Doç. Dr. Gönül ŞENGÖZ 9 Mayıs 2014 ETKEN BELİRLEMEDE KLASİK YÖNTEMLER, MOLEKÜLER YÖNTEMLER Doç. Dr. Gönül ŞENGÖZ 9 Mayıs 2014 DM ve diyabetik ayak «1960 yılından sonra doğan her iki kadından biri 100 yaşını görecektir.» Age and Ageing Toplumda

Detaylı

BAKTERİLERİN GENETİK KARAKTERLERİ

BAKTERİLERİN GENETİK KARAKTERLERİ BAKTERİLERİN GENETİK KARAKTERLERİ GENETİK MATERYALLER VE YAPILARI HER HÜCREDE Genetik bilgilerin kodlandığı bir DNA genomu bulunur Bu genetik bilgiler mrna ve ribozomlar aracılığı ile proteinlere dönüştürülür

Detaylı

CMV lab.tanı Hangi test, ne zaman, laboratuvar sonucunun klinik anlamı?

CMV lab.tanı Hangi test, ne zaman, laboratuvar sonucunun klinik anlamı? CMV lab.tanı Hangi test, ne zaman, laboratuvar sonucunun klinik anlamı? Maternal inf.tanısı Fetal inf.tanısı Yenidoğan inf.tanısı Bir test sonucunun doğru yorumlanabilmesi, testin tanı doğruluğunun bilinmesi

Detaylı

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik ve fonksiyonel bütünlük

Detaylı

BRUSELLOZUN İNSANLARDA ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ

BRUSELLOZUN İNSANLARDA ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ BRUSELLOZUN İNSANLARDA ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ Prof. Dr. Fatma Ulutan Gazi Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıklar kları Anabilim Dalı BRUSELLOZ KONTROLÜ VE ERADİKASYONU

Detaylı

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ 2017 2018 EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II VI. DERS KURULU (4 HAFTA) 1901206HASTALIKLARIN BİYOLOJİK TEMELİ DERS KURULU-I DEKAN DEKAN YRD. BAŞKORDİNATÖR

Detaylı

Brusellozda laboratuvar tanı yöntemleri 14.02.2006 1

Brusellozda laboratuvar tanı yöntemleri 14.02.2006 1 Brusellozda laboratuvar tanı yöntemleri 14.02.2006 1 Spesifik tanı yöntemleri: 1. Direk (kült ltür r ve bakterinin gösterilmesi) g 2. Antikorların n gösterilmesig 1.Standart tüp aglütinasyonu 2.Rose Bengal

Detaylı

Prof.Dr. Meltem Yalınay Çırak Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji A.D. SALGINLARIN İZLENMESİ VE MOLEKÜLER

Prof.Dr. Meltem Yalınay Çırak Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji A.D. SALGINLARIN İZLENMESİ VE MOLEKÜLER SALGIN ARAŞTIRMASINDA MOLEKÜLER MİKROBİYOLOJİ LABORATUVARININ ROLÜ Prof.Dr. Meltem Yalınay Çırak Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji A.D. SALGINLARIN İZLENMESİ VE MOLEKÜLER

Detaylı

Anti-HCV (+)/ HCV-RNA (-) olgularda HCV-spesifik lenfosit yanıtının ELISPOT metodu ile saptanması

Anti-HCV (+)/ HCV-RNA (-) olgularda HCV-spesifik lenfosit yanıtının ELISPOT metodu ile saptanması Anti-HCV (+)/ HCV-RNA (-) olgularda HCV-spesifik lenfosit yanıtının ELISPOT metodu ile saptanması Uluhan Sili 1, Abdurrahman Kaya 2, Selda Aydın 3, Nur Hondur 4, Ali Mert 5, Fehmi Tabak 4, Reşat Özaras

Detaylı

ANTİJENLER VE YAPILARI

ANTİJENLER VE YAPILARI ANTİJENLER VE YAPILARI IMMUNOJEN VE ANTIJEN nedir? Immun cevap oluşturan yabancı maddeler antijen veya immunojen olabilir. Immunojen; İmmun yanıt meydana getirme kabiliyetindeki herhangi bir madde Antijen

Detaylı

TÜBERKÜLOZ İMMÜNOPATOGENEZİ Prof. Dr. Ayşe Yüce 9 MART 2016

TÜBERKÜLOZ İMMÜNOPATOGENEZİ Prof. Dr. Ayşe Yüce 9 MART 2016 TÜBERKÜLOZ İMMÜNOPATOGENEZİ Prof. Dr. Ayşe Yüce 9 MART 2016 Tüberküloz oluşumunu: Basilin virülansı Konakçı yanıtı belirler Basil ile karşılaşan kişilerin büyük kısmında hastalık gelişmeyebilir Aktif

Detaylı