BEETHOVEN. Kazım Çapacı

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BEETHOVEN. Kazım Çapacı"

Transkript

1 Kazım Çapacı BEETHOVEN Joseph Karl Stieler tarafından yapılan portre, Aralık Mart Alman klasik müzik bestecisi. Bach, müziğin matematikçisiydi, Mozart şairi, Beethoven ise filozofu Adı, bütün XIX. yüzyıla egemen olmuştur. İki çağ arasında, önemi tartışılamayacak bir köprü olmuştur. Kendisinden sonra gelenlere zengin bir model oluşturmuştur. 1

2 Beethoven hakkındaki araştırmalar, psikolojik zıtlıklar üzerinde odaklanır: şefkatli ve kaba, hassas ve öfkeli, idealist ve maddeci, insan kardeşliğine inanmış bir münzevi, aristokrat dostlarının sunduğu ayrıcalıkları gocunmadan kabule den kavgacı bir hürriyet aşığıdır Gerçekte bu özellikler birbiriyle sıkıca ilgilidir ve derin bir duyarlılıkla yüklü, yapabileceklerinden fazlasını sezen, yalnız ve sorunlarla boğuşan büyük bir sanatçıyı açıklar. Eserleri, soluk aldığı havaya giderek egemen olan romantizm ögeleriyle karışmış koyu bir klasik mizacı ortaya koyar. Beethoven, araştırmacı ve yazarlar için her zaman ilgi çekici bir konu olmuştur. Bunun bir nedeni de hakkında oldukça fazla malzeme olmasıdır. Beethven in en eskisi 1819 tarihli olan ve günümüzde Berlin Müzesi nde korunan, on bin sayfanın üzerindeki konuşma defterleri günlük yaşamının ipuçlarını verir. Yine de besteci Beethoven in ve büyük sancılar yaşayan bir çağın gerilimine sözcülük eden eserlerinin yeterinde açıklanıp açıklanmadığı tartışılabilir. Ludwig van Beethoven Bonn da 8 oğlu olan, fakat bunların hepsinin de kendisi gibi engelli olduğu bir ailenin çocuğudur. 13 yaşındaki Beethoven Beethoven, bir dahi çocuk değildi. Delikanlılık çağında da öyle kimseye benzemeyen bir hava taşımıyordu. Öğretmenleri de ondan pek memnun değildiler. Ona bestecilik öğretmekte olan Albrechtsberger Beethoven, şimdiye kadar bir şey öğrenemedi. Bundan sonra da öğreneceği yok. Besteci olarak ben onda en küçük bir ümit dahi göremiyorum. demişti. Beethoven a bir süre armoni dersleri veren Haydn bile öğrencisinin yeteneklerini fark edememişti. Aslında Beethoven, öğretmenlerinin anlayamayacakları derecede büyük hayallerin peşindeydi. Ama henüz bunları açıklayacak zemini bulamamıştı. İlk senfonisini ancak 30 yaşında besteleyebilmişti. Ama piyanosunun başına geçtiğinde her şey değişiyordu. Daha küçük yaşta iyi bir piyanist olacağını kanıtlamıştı. Kısacık, küt parmaklarıyla piyanonun tuşları üzerinde harikalar yaratabilmekteydi. İlk müzik öğretmeni babası Johann van Beethoven dir. Prenslik Kilisesi nde tenor olan babası, erdemden çok hatadan nasibini almış bir adamdı. İçkiye düşkünlüğü yüzünden ailesini geçindirecek kadar parası hiç olmuyordu. Annesi, sevecenliğiyle, mutsuz çocukluğunun tek parıltısı oldu. Alkolik bir müzisyen olan babasının Beethoven a piyano eğitiminde çok sert ve acımasız davrandığı bilinir. Mutsuz bir çocukluk geçiren Beethoven, küçük yaşlarda ailesinin geçimine katkıda bulunmak için kilisede piyano çalarak çalışmaya başlamıştır. Ludwig in müzik yetenekleri oldukça erken belirince, Mozart örneği nin çekiciliğine kapılan babası, 1778 de onu altı yaşındaki piyano virtüözü olarak sahneye çıkardı. Aslında sekiz yaşındaydı. On üç yaşındayken ilk eserleri yayınlandı. Bunlar, iyi bir öğretmen gözetiminde yapılmış çalışmalardan öteye geçmez. Ancak yaşı konusunda yine yanlışlık yapılmıştır. Öğretmeni Christian Neefe, bir yandan 2

3 ona Bach, Mozart, Haydn ve Clementinin olağanüstü dünyalarını açarken bir yandan da burs araştırmaktadır. Fransa nın komşuluğu Beethoven in çok genç yaşta, Ren ötesinde doğan Cumhuriyetçi düşünceyi tamamlamasını sağlamış, böylece demokrasi, yaşamı boyunca politik ideali olmuştur. Daha önce müzik, imtiyazlı sınıfların tekelindeydi. Oysa Beethoven, müziğinde insanlığın soluğunu topladı ve gerekli gördüğü yerde kuralları bozmaktan çekinmedi. Pudralı peruk çağından uzaklaşan ilk besteci olarak tanımlanan Beethoven, yüreğinde gerçek ve insan sevgisi, günlüğüne şöyle yazıyordu: Gücü yettiğince iyilik yapmak, her şeyden çok hürriyeti sevmek, bir taht önünde bile olsa, gerçeği değiştirmemek Öğretmeni Neefe nin çabaları sonuçsuz kalmadı yılında Mozart'la çalışmak umuduyla Bonn da ayrılarak Viyana'ya gitti. Viyana da kendisini Mozart a dinleten genç müzisyen, bu fırsattan gereğince yararlanamadı. Mozart ile bir süre çalışma fırsatı bulsa da, gelecek için kararlarını alamadan, annesinin hastalığı nedeniyle Bonn'a döndü. Birkaç gün sonra, vereme yakalanmış olan genç kadın oğlunun kollarında öldü. 1792'de Viyana'ya geri döndüğünde Mozart'ın ölmüş olduğunu öğrendi. Bu adama dikkat edin. O, günün birinde dünyada kendisinden söz ettirecek. Bu sözü, Mozart 1787 yılında söylemişti. Beethoven, genç bir adam olarak Viyana ya gittiğinde verilmiş bir tema üzerine serbest çeşitlemelerle büyük besteciyi etkilemişti. Mozart'ın çalışmaları Beethoven in üzerinde etki bırakmıştır. Bu duruma örnek olarak; Beethoven in Mozart'ın 40. Senfoni 'sinden bir pasajı çalışma defterine kopya etmesi ve bu pasajı kendisinin 5. Senfoni 'sinde kullanması verilebilir. Annesinin ölümünden sonra ailevi durumu daha da çekilmez oldu. Baba Beethoven kendisini iyice içkiye vermişti. Evin bütün yükü Beethoven in omuzlarındaydı. Babasından başka, iki küçük kardeşi Anton Carl ile Nikolaus Johann ın bakımı da Beethoven a kalmıştı. Gündüzleri evin işlerini de yapmak zorundaydı. Sağlık durumu onu endişelendiriyor, evin işleri, ekmek parası kazanma derdi bunaltıyordu. Son derece aksi ve sinirli biri olmuştu. Çevresindeki insanların ondan çok daha rahat ve mutlu yaşayabildiklerini düşününce öfkeleniyor, herkese düşman kesiliyordu. Arkadaşlarıyla konuşurken onlara sürekli kötü sözler sarf ediyor, en küçük fırsatta kavga çıkarıyordu. Saçı başı darmadağınık dolaştığı için herkes ona Çılgın İspanyol diyordu. Yine de her şeye karşın bir çok dostu da vardı. Çevresindekiler bu kavgacı ama dürüst delikanlıyı seviyorlardı. Onun, hayatın gerçekleri karşısındaki davranışları da hoşa gidiyordu. Kalabalık salonlarda, arkadaş toplantılarında daima yabancı kalıyordu ama bu toplantılarda da herkes sadece onunla ilgileniyor, herkes onunla konuşmak için sabırsızlanıyordu. Bu çirkin, atlet vücutlu, inatçı adamda herkesi çeken gizli bir kuvvet vardı sanki. 3

4 Uluslararası bir virtüöz olma rüyasından vazgeçmek zorunda kaldı. Doğduğu yerde bir görev almaya hazırlanıyordu ki, İngiltere den dönerken yolu Bonn a uğrayan Joseph Haydn la karşılaştı. Bütün arzuları bir daha yatışmamak üzere uyandı. Avusturyalı Kont Waldstein, ona yeni bir Viyana yolculuğu hazırladı. Tavsiye mektupları yanında şu öğüdü ilgi çekicidir: Azizim Beethoven, uzun zamandır savaştığınız arzularınızın gerçekleşmesi için Viyana ya gidiyorsunuz. Orada, Mozart ın ilham perisi gözdesinin ölümüne ağlıyor. O, güçlü Haydn ın yanında barınacak yer buldu. Eğer, aralıksız ve dikkatli çalışırsanız, Haydn ın ellerinden Mozart ın ruhunu alacaksınız yılında Viyana ya giden Beethoven klasik müziğin ünlü bestecisi Joseph Haydn ın yanında çalışmaya başladı. Beethoven, gerçekten Mozart ın ilham perisini aradı mı bilinmez. Ama Haydn ın yanında onu bulamadı. İki kuşağı, bir uçurum ayırıyordu. Hem, yaşlı Haydn ın genç Beethoven a verdiği dersler sayılı oldu. Ancak, bu ikinci Viyana yolculuğundan başlayarak Beethoven in ciddi bir şekilde çalıştığını biliyoruz. Derslerin kısalığına karşın, Joseph Haydn kısa sürede Beethoven ın üstün yeteneğini fark etti ve her konuda ona destek oldu. Haydn ın usta yazısı ve senfonilerinin sağlam modeli Beethoven e çok şey söylemiştir. Viyana da artık ellerinin ustalığı sayesinde kendi ayaklarının üzerinde duracak hale gelmişti. Piyanoda gösterdiği başarı sayesinde Prens Carl Lichnowski ile eşinin de dikkatini çekti. Avusturyalı aristokratlar müziğe çok meraklıydılar. Asil kar-koca Beethoven i yanlarına aldılar ve ona yılda altı yüz florin (üç bin TL ye yakın) ödemeyi taahhüt ettiler. Bu arada, genç müzisyenin Viyana sosyetesinde de tanınmasına yardımcı oldular. Beethoven bir süre neşeli, kayıtsız bir insan olmayı denedi. Hatta kendine bir atlı araba almayı düşünecek kadar da lükse merak sardı. Parlak renkli kumaşlardan elbiseler yaptırıyor, dans dersleri alıyor ve etrafındaki kızlarla dostluk kuruyordu. Viyana sosyetesinin bir numaralı erkeği olmuştu. Her yere davet, ediliyor, gittiği her yerde ilgi görüyordu. Ama çok geçmeden bütün bunlar, asi ruhlu bestecinin sinirine dokunmaya başladı. Soyluların ona yakınlık göstermeleri öfkelenmesine neden oluyordu. Mutluluk bana yaramıyor diye durumunu açıklamaya çalışmıştı. Gerçekten de dehasını geliştirebilmek için yalnızlığa gereksinimi vardı. Ben dünyaya mutlu, kaygısız bir yaşam sürmek için değil, büyük eserler yaratmak için gelmişim diyordu. Bunları düşünerek sosyeteden elini eteğini çekti. Kaba davranışları iyi kalpli prens ve eşinin de sabrını tüketiyordu. Yine de sanatın her şeyden önce geldiğine inanan Prens, onun şımarıklıklarına ve huysuzluklarına boyun eğiyordu. Hatta bir keresinde hizmetkarlarından birine, şayet Beethoven seni benim çağırdığım sırada çağırırsa önce onun yanına gidip emirlerini yerine getirmelisin demişti. 4

5 Beethoven, annesinin ölümünden sonra hastalık korkusundan bir türlü kendini kurtaramamıştı. Vücudunun hep ağrılar içinde olduğunu sanıyor, kendisine hasta süsü veriyordu. Herkesin onu iyi bir piyanist, kötü bir besteci olarak tanımasından da yakınıyordu. İlk eserleri, güzel çalan ama güzel eserler aratmaktan aciz bir bestecinin eserleriydi. Oysa Beethoven her şeyden çok yaratıcılığa önem veriyordu. Tek isteği, güzel eserler bestelemekti ama otuz yaşına yaklaştığı halde ilgi çekici bir eser ortaya koyamamıştı. Arkadaşlarının ona cesaret vermemeleri Beethoven i ümitsizliğe düşürmedi. Dehasının er geç anlaşılacağından emindi. Nitekim 1800 yılında tamamladığı 1. Senfoni si ileride bir şeyler yapabileceğini haber vermesi açısından önemliydi. Bu eserde besteci, kendisinden önce yaşamış bestecilerin etkisi altında kaldığını göstermişti. Yine de bu eser, ileriye doğru atılmış önemli bir adımdı. Müzik eleştiricileri, Beethoven in yenilikler peşinde koşmaktan vazgeçip, eski usulde eser bestelemesini önerdiler. Beethoven, 2. Senfonisi ile adeta eleştirmenlere meydan okudu. Bu senfoninin largetto temposundaki ikinci bölümünde orkestranın çeşitli sazları bir melodiyi karşılıklı tekrarlayarak bir tür notalı dedikodu yapıyorlardı. İki ayrı grubun aynı melodileri karşılıklı tekrarlamasından sonra üçüncü bir grup araya karışıyordu. Eleştirmenlerden biri Beethoven in bu eserini dinledikten sonra, bu gidişle bizim orkestralar sazlı dedikodu dernekleri haline gelecek demişti. Beethoven, bu sözleri de duymazdan geldi. Birkaç sineğin ısırması, yarışı kazanmaya azmetmiş bir atı durduramaz diyordu. Eleştirmenler ise Beethoven in sadece bir konuşmadan ibaret olmayıp, gramer yanlışlarıyla da dolu olduğunu belirttiler. Onların görüşlerine göre bu konuşma, cahil bir adamın konuşmasından farksızdı. Beethoven, bu sert saldırılara da aldırmadı. Eserler, düşüncelerinin tartışmasız birer kanıtıdır. Coriolan, Egmont, Prometheus, hürriyet savaşının bu sembolleri ona uvertürlerini ilham ettiler. Üçüncü Senfonisi (Eroica) ni, Avrupa ya demokrasiyi getirdiği için, Fransız İhtilali nin kahramanı Napolyon Bonapart a adadı. İnsanlığın kurtarıcısı, saltanatın düşmanı oalrak tanıdığı Napolyon a hayrandı. Bestelediği üçüncü senfoniyi ona adamaya karar vermişti. Tam eserin müsveddelerini Paris e göndermeye karar verdiği sırada Napolyon un fedakâr bir kahraman kimliğinden sıyrılıp kendisini imparator ilan ettiğini duyunca çok sinirlendi. Napolyon, imparatorluk tacını taktığı zaman ithafı öfkeyle karaladı: O halde bu da sıradan bir adam! İnsan haklarını çiğneyecek, bütün öteki zorbaların yaptığı gibi tutkusunun peşinden gidecek. O da diğer diktatörler gibi insan kalplerini zedelemekten başka bir şey bilmiyor!.. Bir imparatorluk kenti olan Viyana için alışılmadık sözlerdi bunlar. Yine de Prens dostları ona sadık kaldılar, anlamaya ve yardıma çalıştılar. Üçüncü senfonisini Napolyon a adamaktan vaz geçti. Eserine Eroica (Kahraman) adını koydu ve vücudu hala yaşadığı halde ruhu çoktan ölmüş olan büyük bir adamın anısına saygıyla kelimelerini ekledi. 5

6 Eroica nın kapak sayfası. Napolyon a ithaf yazısının üzeri karalanmıştır. Hiç kimsenin önünde eğilmeyen, kimsenin sözünü dinlemeyen bu inatçı ve kibirli adam, her gün yeni bir gönül macerasının esiri oluyordu. Ancak evli kadınlarla hiçbir zaman ilgilenmemeyi ilke edinmiştir. Ama Beethoven, bir kadının gönlünü kazanmak için gerekli olan özelliklerin hepsinden yoksundu. Üstelik son zamanlarda kulakları da ağır işitmeye başlamıştı. Bestecinin ilgilendiği kadınlar onun durumuna üzülüyor, genç adama acımaktan kendilerini alamıyorlardı. Sağırlık onu cemiyetten, insanlardan uzaklaştırmakla kalmıyor, çalışmalarını da zorlaştırıyordu. Bir ara hayatına son vermeyi de düşünmedi değil. Fakat eserler besteleyebilmek için daha yaşaması lazımdı. Beethoven, Haydn dan başka, Albrechtsberger (Johann Georg, ) ve Antonio Salieri ( ) den de dersler aldı. Beethoven, başlarda besteci olarak değil piyanist olarak adını duyurdu. Waldstein Kontu nun tavsiye mektupları sayesinde Beethoven, Viyana nın en gözde saraylarında ilgiyle karşılandı. Demokrat ve ihtilalci Beethoven, öyle başına buyruk, öyle garip huylu ve o kadar kötü eğitilmiş bu yabancı, saraylarda büyük senyörlerin maddi ve manevi desteği ile karşılanıyordu. Onların arasında gerçek dostlar buldu. Düşüncelerini saklamıyordu. Bir gün, öğrencisi Archiduc Roudolphe a şöyle dedi: Hürriyet ve gelişme işte sanatın amacı. Daha sonra yaptığı bestelerle klasik müziğin XIX. yüzyılın sonuna kadar yaşayan tüm müzisyenlerini etkiledi. Viyana daki ilk konserini 1795 te verdi. Ertesi yıl, Beethoven in varlığını değiştirecek sürekli bir dert baş gösterdi: sağırlık. Bu durum, zaten melankoliye eğilimli olan tabiatını daha da kararttı. Onu intiharın ve deliliğin eşiğine kadar götüren ilk krizden sonra mücadeleye girişti. Bu, mutsuzluğa karşı kahramanca bir direnişti. Yıllar geçtikçe Beethoven in huzursuzluğu da artıyordu. Arkadaşlarına bağırıp çağırıyor, hizmetçilerine kitap, çanak fırlatıyor, hatta patronlarına da hakaret ediyordu. Bir keresinde Prensin sarayına Napolyon ordusuna mensup subayların geldiğini görünce o gece piyano çalmaktan vaz geçmişti. Prens, konuklarımın huzurunda piyano çalmazsan, savaş esiri olarak şatoda hapsedileceksin diye uyardı. Beethoven bu sözler üzerine hiçbir şey demeden şatodan dışarı çıktı, şiddetli yağmur altında üç millik yolu yürüyerek kasabaya geldi. burada araba beklerken prense de bir mektup yazdı: "Prens, sen bugünkü halini doğuşuna ve şansına borçlusun ben 6

7 ise kendi kendimi yetiştirdim. Bugüne dek binlerce prens geldi ve geçti, bundan sonra da binlercesi yaşayacak. Fakat yeryüzünde sadece bir tek Beethoven vardır. Beethoven, öğrencilerine de çok sert davranoyor, onlara hiç durmadan egzersiz yapmaları gerektiğini söylüyordu. Bayan öğrencilerinin yanında bile öfkesini gizlemek zahmetine katlanmıyordu. Bazen günlerce ortadan kayboluyor, onu aramaya çıkanlar da ormanda, bir ağaç altında ellerini şakağına dayamış bir durumda buluyorlardı. Onu sakinleştiren tek yer ormanda, ağaçların yanıydı. Hasretini çektiği insan sevgisini ağaçlarda arıyordu. Sağlığının her gün biraz daha bozulmasına karşın, bestelediği eserlerin sayısı da günden güne artıyordu. Dördüncü senfonisini neşeli bir aşk senfonisi olarak bestelemişti. Bestecinin 3. ve 5. Senfonilerinin yanında 4. Senfoni biraz sönük kalmaktadır. Bu arada, Fidelio poerasını da bestelemeye başlamıştı (1804). Boully adındaki yazarın Leonore adlı eserinden aldıpı operanın bestelenmesi oldukça uzun sürdü. Beethoven, insan seslerini sevmediği için onlara göre bir eser yaratmakta zorluk çekiyordu. Mozart için müzik şairi diyenler, Beethoven için müzik filozofu demektedirler. Kader Senfonisi adıyla anılan 5. Senfoni sinde, felsefesini en ince noktalarına kadar anlatır. İnsanların kaderleriyle yaptıkları savaşın öyküsüdür bu. Başlangıçta, insanoğlu kadere karşı açtığı savaştan galip çıkacak gibi görünmekteyse de, son zafer yine kaderin olacaktır. Beethoven in yaşamının en önemli olaylarından biri de ünlü şair Goethe ile tanışmasıdır. Besteci, geçirdiği şiddetli bir krizden sonra dinlenmek, biraz da kendini toplamak için Teplitz e gelmişti. Burada ünlü şair Goethe ile karşılaştı. Hayli yaşlanmış olan şair, genç besteci üzerinde derin bir iz bırakmıştı. Teplitz deki yaz tatili boyunca iki sanatçı sık sık buluşma fırsatını yakaladı. Beethoven in sağırlığı iki ünlünün rahatça konuşmasını önlüyordu. Fakat birbirlerinden çok hoşlandıkları için sık sık ormanda yürüyüşe çıkıyorlar, bazen de hiç konuşmadan dakikalarca yürüyorlardı. Bazen de aralarında fikir ayrılıkları beliriyor, şiddetli tartışmalara girişiyorlardı. Goethe, asaleti her şeyden üstün tutuyordu. Beethoven, onun aksine demokrat ruhluydu. Bir gün dolaşırken krala rastladılar. Beethoven, karşıdan gelenlere hiç aldırmadan başı yukarıda yoluna devam etti. Goethe ise yanındakilere saygıda kusur etmedi. Sonra da yaptığı kabalıktan dolayı Beethoven i azarladı. Bu yüzden iki dostun arası açıldı. Beethoven, akrabalarına karşı da dostlarına yaptığı gibi kaba davranıyor, beslediği sevgiyi sert davranışlarıyla gizlemeye çalışıyordu. Küçük kardeşlerinden Johann, ilaç yapımı üzerinde çalışmış, başarılı bir işadamı olmuştu. Her zaman başarılarıyla üvünmekten hoşlanıyordu. Büyük bir arazi satın aldığını herkesin öğrenmesini istiyordu. Bir gün abisini ziyarete gittiğinde kartvizitine Johann van Beethoven 7

8 Akıl sahibi kelimelerini yazmayı ihmal etmemişti. Besteci, kardeşi Caspar a daha fazla yakınlık gösteriyordu. Bir süre onu yanında sekreter olarak da çalıştırdı. Caspar öldükten sonra da o tarihte dokuz yaşında olan oğlu Carl ı yanına alıp onu manevi evlat edindi. Küçük Carl ın bakımını üzerine almakla omuzlarına pek ağır bir yük yüklemiş oluyordu. Carl ın annesi zengin bir ailenin kızıydı ve kocasının kardeşine çocuğunu vermek istemiyordu. Mahkemelik oldular ve dava yıllarca sürdü. Beethoven in maddi durumu iyice kötüleşmiş, mahkemenin verdiği heyecan ve üzüntü sağlığını da bozmuştu. Her şeye karşın sevgili yeğeninin eğitimi için kenara bir miktar para ayırdı ve kendi ihtiyaçlarından fedakarlık yaparak varını yoğunu Carl a ayırmaya koyuldu. Yeğeninin de bir gün iyi bir besteci olacağına inanıyordu. Fakat onu büyük bir hayal kırıklığı bekliyordu. Carl, asi ruhlu, idaresi zor bir çocuktu. Okulda ders çalışmaktansa bilardo salonlarında oyun oymayı yeğliyordu. Amcasından aldığı harçlık masraflarına yetmediği gibi bir sürü de borca girmişti. Carl, bir keresinde, aklınca dertlerinden kurtulmak için, başarısız bir intihar girişiminde bulunduktan sonra Beethoven kendini bir türlü toparlayamadı. Carl, sonradan iyi bir insan oldu, amcasının müziğiyle de gururlandı. Ama Beethoven, haylaz yeğeninin akıllandığını göremedi. Çeşitli sıkıntılar ve artan sağırlık Beethoven in gerektiği kadar fazla çalışmasına olanak tanımıyordu. Sekiz senfonisini de 1815 ten önce, yani Carl ı evlat edinmeden önce bestelemişti. Dokuzuncu senfonisini ise 1824 ten önce tamamlayamadı. Dokuz yıl süren ıstırap, büyük bir neşeyle son bulmuştu. Dokuzuncu senfonisi, o güne kadar bir benzerine daha rastlanmamış, inanılmayacak derecede güzel bir eserdi. Beethoven, eserin son bölümüne ünlü Alman şairi Schiller in Neşeye Övgü (An die Freude) adlı eserini de koro parçası olarak besteleyip eklemişti. Eseri dinleyenler kulaklarına inanamıyorlardı. Bu muazzam eser, ilk kez 7 Mayıs 1824 te Viyana Kraliyet Tiyatrosu nda çalındı. Kulakları artık iyice sağırlaştığı halde, besteci eserin idaresini başkasına bırakmak istememişti. Bageti eline aldıktan sonra, konseri başından sonuna kadar hiçbir aksaklığa neden olmadan idare etti. Fakat konser bitip da halkın çılgınca alkışları salonu inletmeye başladığı zaman Beethoven yaşamının en acı dakikalarını yaşadı. Zavallı besteci, çevresinde olup bitenlerden habersizdi. Alkışlara karşılık olarak halkı selamlamasını ona işaretle anlatmaya çalıştıkları zaman da bestecinin üzüntüsü çok fazla oldu. Dehşet içinde iki eliyle kulaklarını kapadı. Kader, Beethoven a en büyük darbesini indirmişti. Ölümü de yakındı artık. Konser gecesinden sonra yatağa düşen Beethoven, aylarca ölümle pençeleşti. Son mücadelesi de iki gün sürdü. Artık kendini bilmez halde yatıyordu. Dışarıda korkunç bir fırtına vardı. Şimşekler çakıyor, rüzgar uğuldayarak esiyor, yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu. Bir ara şimşek çakmasıyla ölümsüz besteci 8

9 de gözlerini açtı, sağ yumruğunu havaya kaldırdı ve boşlukta hafifçe salladı. Sonra başı geriye düştü. Ölmüştü vasiyetnamesi, yüreğindeki inanılmaz duygusal birikimin kanıtıdır. Seçkin entelektüellerin gittiği en parlak salonların ona açık olduğu bir dönemde Beethoven, kendini yavaş yavaş fakat kesin olarak sosyal yaşamdan çekti. Daha haşin, hatta daha vahşi oldu. Ne çağdaşlarının rezilce unutuşlarından doğan Mozart ın yalnızlığı, ne de düşman bir ortamda yaşayan Schubert in yalnızlığıdır onunkisi. Günlüğüne şöyle yazmıştı: Senin için bahtsız, dış mutluluklar yok. Her şeyi kendin yaratmak zorundasın. Ancak gerçek olmayan bir dünyada dost bulabilirsin. Bütün yalnızlar gibi doğaya tapıyordu. Onun için dinin yerini tutuyordu doğa Derin bir şekilde inançlıydı. Fakat bu inanç, Bach ınkinden çok farklıdır. Beethoven in dokuz senfonisi, beş piyano konçertosu, bir keman konçertosu, bir piyano, keman ve çello için üçlü konçerto, otuz iki piyano sonatı ve birçok oda müziği eseri bulunmaktadır. Sadece bir opera, Fidelio, bestelemiştir. İlk senfonisini 1800 yılında yapmıştır. 9. senfoni ise en çok bilinen ve bugün Avrupa Birliği marşı da olan en çarpıcı senfonisidir. Beethoven çok titiz çalışan bir müzisyendi. Müziği, ifade gücü ve teknik olarak çok üst seviyedeydi. Haydn ve Mozart tan devraldığı prensipleri geliştirdi, daha uzun besteler yazdı ve daha tutkulu, dramatik eserler oluşturdu. Özellikle Op. 109 piyano sonatıyla Klasik müziğin Romantik Dönemini başlatmıştır. Bütün yalnızlar gibi, sürekli olarak benzerlerine açılma gereksinimi duyuyordu tarihli Heiligenstadt Yazın, bir orman kenarında ya da bağ ortasında küçücük bir evde oturmaya gidiyordu. Sayfiyede geçirilen bu günlerde pek çok eser ve Heiligenstadt vasiyetnamesi doğdu. Pastoral Senfoni, bu doğa aşkını yepyeni bir Fresk gücüyle ifade eder. Bununla beraber, unutulmamalıdır ki, senfonilerinde ormanın mırıltısı, ırmağın sesi, kuş cıvıltıları, kulağının henüz onları fark ettiği mutlu dönemlerin melankolik anılarından başka bir şey değildir. Yaşamı boyunca sağlık problemleri çeken Beethoven 1801 de işitme problemleri yaşamaya başlamış ve 1817 de tamamen sağır olmuştur. Bu dönemden sonra sağırlığı müzik yaşamını hiçbir şekilde 9

10 etkilememiştir. 9. senfoniyi sağırlık döneminde bestelemiştir. Bazı biyograflar, Beethoven in eseri ile yaşamını birleştirirler. Onlara göre, iyimser eserleri başarılı ve sağlığının yerinde olduğu döneme, trajik eserleri ise sağlığının sarsıldığı, maddi endişelerle bunaldığı dönemlere rastlar. Oysa bu tür ilişkiler yaratma olayını her zaman açıklayamaz. Sözgelimi 9. Senfoni nin finalini ele aldığımızda görürüz ki, böylesine coşkun bir yürek duruluğunun, neşenin ve insanlık sevgisinin parladığı sayfalar, Beethoven in en trajik döneminin ürünüdür. Yıldan yıla Beethoven in fiziksel rahatsızlığı arttı ve giderek daha derin bir yalnızlığa gömüldü. Napolyon Savaşları Viyana ya büyük değişiklikler getirmiş, aristokratların çağı kaybolmuştu. Vals kralları günün ilahları oldular. Geçimi, aristokratların cömertliğine bağlı olan Beethoven in durumu kötüleşti. Ölümler, dost çevresinde gedikler açtı. Yeni zenginler, eski yönetici sınıfın kültür düzeyine ulaşamadılar. Viyana halkı artık İtalyan operasını ve yeni valsleri tutuyordu. Böyle bir ortamda Rossini Beethoven in yanına saygılarını sunmaya gittiğinde, kendisini tamamen sağır, öfkeli ve hüzünlü bir adamın karşısında buldu. Beethoven i hırçınlaştıran sadece Rossini değildi. Vals bestecileri Johann Strauss ve Lanner, günün kahramanlarıydı. Her savaşın bitiminde olduğu gibi, insanlar yalnızca dans etmeyi düşünüyorlardı. Yokluk, Beethoven in evine yerleşti. Günlüğünde, üzüntülerinin nedenlerini açıkça belirtmiştir. Artık hiç kimseye güveni kalmamıştır. Yeğeni Karl için endişeleri, para sıkıntısı, ev derdi, hastalıklar hepsi günü gününe, oraya yüzlerce müzik sayfasını dolduran aynı elle not edilmiştir. Bu sayfalardan her biri, gelecekten yeni bir kopmadır. Her ölçü, henüz bulunmamış bir yol arar. Artık yeni düşünceler, Haydn ve Mozart ın kullandığı ölçülü biçimlerde hapsolmazlar. Beethoven, ilk eserlerinde henüz varlığı hissedilen Barok la, yakın geleceğin Romantizmi arasında şaşırtıcı bir köprü oluşturmuştur. O zamana kadar katışıksız bir çalgı müziği olan senfoniye insan sesini katması, piyano sonatlarının bölümlerini gerekli gördüğü tarzda genişletip daraltması, sonat formuyla yazılan eserlerde menüet yerine scherzo kullanması getirdiği başlıca yenilikler arasındadır. İkinci sonatından (op.2., No.2) başlayarak Beethoven da artık bir daha menuet ye rastlamayız. Bazen yalnız menuet kaldırılmış ve sonatlar üç bölüme indirgenmiştir. Beethoven in sonat biçiminde yaptığı değişiklik yalnızca bu kadarla kalmaz. Sonatın esprisini de etkilemiştir. Ondan önce sonat, salonlara, dost toplantılarına renk veren soylu bir müzik icrası ndan öteye gitmemişti. Beethoven la sonat bizi saray ya da salon inceliklerinden uzaklaştıran güçlü bir kişiliğe büründü. Artık bu divertisman (operada araya konan, kısa ve eğlendirici oyun) değil, bestecinin yüreğini ortaya koyduğu, tutkulu, kahramanca, trajik ya da neşeli bir şiirdir. Dörtlülerinde, artık tekniği aşmış, bütün kuruluş zorlamalarından sıyrılmış yüce ve soylu bir felsefeyi adım adım izleriz. Burada, yaratıcı dehası ile dinleyici arasında hiçbir engel kalmamıştır. Wagner in Tristan ının habercisi olan yaylılar, başka bir dünyadan gelen çağrı gibidir. Bunlar, armoni, 10

11 melodi ve ritim dwğişiklikleriyle XX. yüzyıla ulaşırlar. Schumann a göre Beethoven in oda müziği eserleri, aklın ve ruhun ulaşılabileceği son sınırdır. Hiçbir neden olmadığı halde onları BAc ın eserleri ile karşılaştırır. Daha sonra, ünlü orkestra yöneticisi Hans von Bülow da Bach ve Beethoven arasındaki bağı sezecekti: Clavecin bien temperé, eski vasiyetnamedir. Der. Beethoven in sonatlarının, yenisi olduğu gibi Birine olduğu kadar ötekine de inanmak zorundayız. Wagner de Dokuzuncu Senfoni nin etkisinde şöyle diyordu: Allah a, Mozart a ve Beethoven a inanıyorum. Beethoven için yazmak bir savaştı. Yazacağı zaman herkesten kaçardı. İçindeki tanrıyla savaşmak ve ondan gerçeği çekip alabilmek için Elleri titrer, yüzü solardı. Bilirdi ki, ya başarmak, ya mahvolmak vardı. Yaratış, kendisini borçlu bildiği kutsal bir görevdi. Aslında Fidelio nun ilk seslendirilişi 1805 te yapılmıştı. Bu dramın kötü bir şansı vardı. Beethoven ona birbiri arkasından üç uvertür yazdı: Leonore I, Leonore II ve Leonore III. Sonra da bir dördüncüsünü. Bu da Fidelio adını taşıyordu. İlk seslendirilişinde halkın karşılayışı soğuk oldu. Üçüncü geceden sonra da temsil kaldırıldı kışında Beethoven sonunun geldiğini hissetti. Gururla şöyle diyordu: Eserim tamamlandı. Can çekişme, 24 Mart 1827 de başladı. İki gün sonra, kar fırtınası kenti kapladığı sırada ruhu, bu altüst olmuş vücudu terk etti. 56 yaşındayken dünyaca tanınan bir besteci olarak öldü. Bir yabancı, Anshelm Hüttenbrenner adlı bir müzisyen gözlerini kapadı. Beethoven in gömülüşü ile Mozart ınki arasında büyük bir zıtlık vardı. Bütün Viyana ayaktaydı. Tabutunu 8 ünlü müzisyen taşıdı. Cenazesine otuz bine yakın insan katıldı. Avusturya nın en büyük şairi ölüm nutkunu yazdı ve bir aktör tarafından okundu te, sağırlığını gizleyerek son konserini verdi. Bundan 8 yıl sonra, Fidelio Operası nın genel provasını yönetmeye kalkıştı. Hasta sinirlerinin bütün gerilimine karşın başaramadı. Sahnedeki şarkıcılarla, orkestra müzisyenleri arasında hiçbir ilgi kuramadı. Sanatçılar, dehşet içinde, soran gözlerle birbirlerine ve hiçbir şey fark etmeden ölçüleri vurmakta devam eden şefe bakıyorlardı. Dostu Schindler, küçük bir kâğıda karaladığı iki satırla onu uyardı: Yalvarırım devam etmeyin. Evde size nedenini açıklayacağım. Beethoven, orada bulunanların gözlerinden her şeyi bildiklerini anladı. Bu olay, son günlerine kadar onu üzen bir anı olarak kaldı. / Yüzünün kalıbı örnek alınarak Hugo Hagen tarafından yapılan büst. Beethoven in yaşamı, üç yaratıcı dönemde incelenir: Birinci dönemde Haydn ve Mozart geleneğine bağlıdır yıllarını kapsayan bu dönemin ürünleri arasında Pathetique, Moonlight, Waldstien 11

12 gibi çok sayıda piyano sonatı, ilk altı yaylılar dörtlüsü, keman-piyano için Kreutzer sonatı, Prometheus balesi, piyano için ilk üç konçertosu ve ilk iki senfonisi dikkati çeker. beraber, eserlerinin genel planı, oranları, simetrileriyle gelenekseldir. Fidelio nun uğradığı başarısızlığın ardından, 1806 yılında gittiği Troppan da, Brunswick lerin yanında 4. Senfoni yi yazar. Eserin iyimserliğinde, Therese von Brunsvick e duyduğu ilginin etkisi var mıdır bilinmez. Ancak Apposionata (1807) ile Op.78 piyano sonatı ve Pastoral Senfoni arasında belli bir bağ vardır arasında yer alan ikinci dönem, Eroica senfonisi ile başlar. Beethoven, bu eserle yabancı etkilerden arınmıştır. 4. ve 5. piyano konçertoları, Op. 53 den başlayan piyano sonatları (Op.101 i de içine alan sekiz sonat), Op. 59, Op. 74 ve Op. 95 katalog numaralı beş yaylılar dörtlüsü, Do majör missa, Koral Fantezi, Fidelio Operası, Op. 61 keman konçertosu, Coriolan ve Egmont uvertürleri, 3-8. Senfonileri ile bazı trioları bu dönemin ürünleri arasındadır. Üçüncü dönem, son on yılını içerir. Missa Solemnis, 9. Senfoni, Op.127, Op.130, 131, 132, 122, 135 yaylılar dörtlüleri, son piyano sonatları (Op ) son yaratıcı dönemini taçlandırır. Beethoven in ikinci yaratıcı döneminden (1802) başlayarak, kişisel üslubu ve romantik eğilimleri açıkça kendini gösterir. Halk, onu anlamakta zorluk çekmektedir. Yenilikleri, müzisyenler için bile anlaşılmaz görünür. Yedinci yaylılar dörtlüsünün icrasında kemancı Schuppanzigh, birkaç ölçü çaldıktan sonra durur ve Beethoven in şaka yaptığını sanarak kahkahalarla gülmeye başlar. Günün modasına uymak artık Beethoven i ilgilendirmemektedir. Bununla Beethoven in Therese ile evlenme isteği, 1800 yılında soylu bir ailenin kızı olan, piyano öğrencisi Giulietta Guicciardi ile evlenmesini engelleyen aynı nedenlerle, mesleğinin ve sınıf ayrılığının yarattığı olumsuzluk nedeniyle gerçekleşmedi. Ancak ikisi, ölene dek sadık birer dost olarak kaldılar. Beethoven in 1816 da yazdığı altı lied lik Uzaktaki Sevgiliye (An die Ferne Geliebte) şarkı destesi böylece doğdu.(ay Işığı Sonatı nı Giuletta ya adamıştı.) 12

13 Beethoven hiç evlenmedi, ama çevresinde kendisine yakınlık gösteren epeyce kadın vardı. Öldükten sonra çekmecesinde Ölümsüz Sevgiliye ait bir mektup bulundu. Kimdi bu Ölümsüz Sevgili? Bestecinin 1816 da yayımladığı Uzaktaki Sevdiğime adlı yapıtından ve müzik öğretmenine umutsuz bir aşktan söz edişinden yola çıkan uzmanlar, üç ad üzerinde durdular: Antonie Brentano, Josephine Deum ve Dorothea Ertmann. Bunlar arasında en güçlü aday ilkidir yılında Diabelli Çeşitlemeleri ni ona adadı. 57 yaşında öldüğünde hala Ölümsüz Sevgilisi ne duyduğu sonsuz aşkı yüreğinde değerli bir sır olarak saklıyordu. Ölümsüz Sevgiliye Mektup Ezeli Yarim, Yatakteyken bile düşüncelerim üzerinize üşüşüyor. Bazen sevinçle, bazen hüzünle. Yazgı nın dualarımızı işitmesini bekliyorum. Bu yaşama göğüs gerebilmem için, ya tümüyle sizinle birlikte olmalıyım ya da sizi hiç görmemeliyim. Evet, kollarınıza uçup, göğsünüzde gerçek barınağımı bulduğumu söyleyene ve kollarınız arasında ruhumu kutsal ruhlar aleminde savrulmaya bırakılana kadar, yaban ellerde bir avare olma azmindeyim. Heyhat, ne yazık ki bu böyle olmak zorunda. Dinginliğe ereceksiniz, size olan sadakatimden emin olduğunuzda bu dinginliğiniz daha da büyüyecek. Şunu iyice bilmelisiniz ki, sizden başka hiçbir kadın bu yüreğin sahibi olamaz. Asla asla! Ah Tanrım, insan böylesine değerli bir kadınla neden hicranı yaşamak zorunda! Şu anda Viyana daki yaşamım sefilce. Aşkınız beni fanilerin hem en mutlusu, hem de en mutsuzu kıldı. Bu yaşta, artık yaşamımda bir düzene ve dengeye gereksinim duyuyorum. Yaşamakta olduğumuz ilişkide bu iki duygu bir arada olabilir mi? Meleğim, az önce postanın gideceğini duydum. Dolayısıyla bu mektubun eline hemen ulaşabilmesi için burada kesmem gerekiyor. Sakin olun. Beni sevin. Bugün... dün.. ne gözyaşartıcı bir özlem size duyduğum.. size.. siz.. hayatımherşeyim.. size en içten dileklerimi sunuyorum. Ah n olur beni sevmeye devam edin, bu aşığınızın sadık yüreğini kesinlikle yanlış değerlendirmeyin. Hep sizin Hep benim Hep ikimizin 1817 de başlayan Üçüncü Dönem de Beethoven, yepyeni bir üslupla ortaya koyar kendisini. Dış 13

14 dünyadan tamamen uzaklaşarak kendi içine çekilmiş, gösteriş ve beklentiden uzak, acıya katlanabilen, dehasından emin, sıcak ve gülümseyen bir Beethoven dir bu eserlerde yakaladığımız. Üçüncü dönem eserleri, bestecinin inşa sorunlarını önemsemediği izlenimi verir gibidir. Bilgisi ve anlatımı, bütün teknik güçlüklerin üstünde ve amaca yöneliktir. Bütün büyük sanatçıların olgunluk döneminde olduğu gibi, ne biçim zorlaması, ne teknik sorunların varlığı sezdirilmez. Böylece, ileride Wagner in sonsuz ezgi diyeceği tarzın yaratıcısı olmuştur. Bu uygulama onu, karışık ifadeleri anlatmada olağanüstü başarılı kılar. 9. Senfoni sinin adagiosunda ve Op.109 piyano sonatının adagiosunda olduğu gibi Op.101 piyano sonatında scherzo yerine marş yazmıştır. Son piyano sonatlarının yarısından çoğunda füg tarzını ya da füg lü üslubu kullanır. J.S. Bach tan sonra unutulan fün yazısını yeniden canlandıran Beethoven, Büyük Çeşitleme tarzının da yaratıcısıdır. Daha önce çeşitleme yazan bestecilerde, ana tema her zaman asıl özelliğini korurdu. Oysa Beethoven in Büyük Variation unda temayı tanımak çok zorlaşmıştır. Genel çizgiler aynı kalmak koşuluyla ritim tam anlamıyla değişir. Küçük motiflerden yeni malzemeler türetilir. Tema ritminin bir parçacığı, armonik dokunun küçük bir bölümü tutularak yeni bir yaratmaya konu olabilir. Beethoven, özellikle 1815 den başlayarak Haydn ve Mozart tan alabildiğine uzaklaşmıştır. Carl Traugott Riedel tarafından yapılan portre Bu davranış biçimi Beethoven de önce ezgi yapısında ortaya çıktı. Cümle ve priodun dayandığı ölçü sayısında dört ya da dördün katları kuralına uymamaya başladı. Op.106 piyano sonatında tema, 25 ölçülüktür. Op.126 No. 6 Bagatelle inde kuruluş şeklindedir. Bazen kurala uyar. Ancak bu kez de cümle aralarına koyduğu, 9. Senfoni sinin adagiosunda ve 15. Yaylılar Dörtlüsü ndeki gibi sekiz ya da on altı ölçülük eklerle biçimi maskeler. Beethoven in ezgi yapısında gözlenen bir başka yeniliği de cümle kadanslarını bir kararla sona erdirmeyip, cümle sonlarını askıda bırakmasıdır. Bütün bu nedenlerle Beethoven, müzikte romantizmi hazırlayan, geleceğin büyük bestecileri için tükenmez bir örnek oluşturan, devrimci olduğu kadar güçlü bir klasik olarak benimsenir. Bu bakımdan, onun müzik tarihindeki yerini kesin çizgilerle tanımlama ve belirli bir döneme bağlama çabasından vazgeçmekte yarar vardır. Eserlerinin benzersiz başarısı Beethoven in duygusal yaşamın bütün nüanslarını anlatmada ilk olduğunu 14

15 gösterir. Kompozisyonları, sarsıcı olayların, bireyciliğin gelişmesinin ve kişisel özgürlük arzusunun kanıtlarıdır. Eseri, Avrupalı insanın bu iç devriminin sözcüsüdür ve yeni çağların habercisidir. Beethoven in elinden çıkan bütün bu sayfalar, derin hassasiyeti, şefkati, enerjisi ve dramatik gücüyle dikkati çekerler. 15

16 Anton SCHİ NDLER 13 Haziran 1795, Medlov, Moroviva 16 Ocak 1864, Bockenheim, Frankfurt. Beethoven in sekreteri ve ilk biyografisinin yazarıdır. Ölümünden birkaç yıl sonra Beethoven, kahraman meraklıları tarafından tam anlamıyla aziz ilan edildi. Schindler, yeni mesihin ilk vaiziydi. Babası, memleketi Maehren, Meedl-Neustadt kilisesinde koro şefi ve öğretmendi. Schindler, daha çocukluk yaşlarında müzikle uğraşıyor ve keman çalıyordu. Çok genç yaşlarda Viyana Üniversitesi ne gitti, hukuk okudu ve amatör bir orkestrada coşkuyla keman çaldı. Beethoven la 1814 te kemancı Schuppanzigh kendisinden büyük besteciye bir mektup götürmesini rica ettiğinde tesadüfen tanıştı. Daha bu yılın sonunda 29 Kasım ve 2 Aralık taki Beethoven konserlerinde keman çalıyordu te Schindler, üniversitedeki yıkıcı etkinlikleri nedeniyle tutuklandı ve hapse atıldı. Serbest bırakıldıktan sonra Beethoven in sekreteri ve sağ kolu oldu de Beethoven in evine taşındı. Daha sonra Josefstaedler Tiyatrosu nda orkestra şefi oldu ve Beethoven in eserlerni kendi yönetiminde yorumladı te, 23 Mayıs taki Beethoven konseri başarısızlığa uğradıktan sonra, araları geçici olarak bozuldu. İki yıllık dargınlıktan sonra, Beethoven Gneixendorf tan Viyana ya ölmek üzere geldiğinde, 1826 Aralık ayında Schindler ustasının evine döndü ve saygı dolu bir özveriyle ölümüne dek Beethoven e hizmet etti. Son günlerin ayrıntıları hakkında Moscheles e birçok mektup yazdı ve Breunun le birlikte Beethoven den kalan kağıtlarla uğraştı. Breuning in iki ay sonra ölümünün ardından Beethoven in tüm kağıtları Schindler e geçti. İlk Beethoven biyografisini 1840 ta yayımladı, bunu 1845 te bazı eklemelerle genişletilmiş ikinci baskı izledi, üçüncü ve son baskı 1860 ta yayımlandı. Schindle bize açık sözlülükle Beethoven in yaşamındaki tüm tatsız epizotları sükutla geçiştirdiğini anlatmaktadır. Tatsız olayların atlanamadığı yerlerde Schindler, bunları küçük göstermeye çalışıp arkadaşlarını karalayarak Beethoven in yükünü hafifletmeyi başarmıştır. Onun için Beethoven haksız hiçbir şey yapamayacak bir mesihti ve mesihinin Tanrısal niteliğini kuşkuya dşürecek her iddia Tanrı ya küfür etmekti. Büyük adamlar hakkında her şey ama her şey söylenebilir, bunun onlara bir zararı olma. Dediği için Ferdinand Ries ile de bozuşmuştu. Wegeler ve Ries i birçok çirkin gerçeği açığa vurdukları ve 1819/20 de Beethoven in parasal sıkıntılarını anlattığı, kendilerine yönelmiş mektupları yayınladıkları için de şiddetle eleştirmişti. Ona göre böyle mektupların ortaya dökülmemesi gerekirdi. Bunlar onun dostları Wegeler ve Ries tarafından gizli tutulmalıydı. Çünkü o mektupların içeriği, Beethoven in yalnızca para için beste yaptığı izlenimini doğurabilirdi. Schindler tarihi bildirme konusunda garip şekilde kayıtsız kalmıştı, tarihler çoğunlukla yanlıştır. Anlaşılan bunları önemsememiştir. Tüm bunlara karşın Schindler, Beethoven le ilgili paha biçilmez bir bilgi kaynağıdır. Ustanın günahlarını sevgiyle örtmek istediğinde farkına varmadan baklayı ağzından çıkarmaktadır. Ne zaman ustanın lehine yalan söylemeye kalksa ayrıntılara girmekte ve boşboğazlık edip lafı kaçırmakta, her defasında hiç farkına varmadan bize gerçek durum hakkında değerli işaretler vermektedir. Beethoven in ilk biyografi yazarı olan Schindler, kendisi için tipik, Beethoven i savunmasına yarayan, sır küpü zekasıyla Beethoven in aşırı siyasal görüşlere eğilimli olduğunu ve yeni fikirlere sempati duyduğunu söylemektedir. 16

17 Alexander WHEELOCK 1907) metni sözcüğü sözcüğüne çevirmek zorunda kalmıştı, ancak ona kendi kanısınca eldeki belgeler izin verdiği ölçüde tümüyle özgür biçimde devam etme hakkı verilmişti. Birinci cilt yıllarını kapsıyordu; Weber tarafından Berlin de 1866 da yayımlandı. İkinci cilt ( ) 1872 de; üçüncü cilt ( ) 1879 da. Dördüncü cilt, Thayer öldüğünde tamamlanmamıştı. Deiters yapıtı yeniden gözden geçirdi ve tamamladı, ancak 1901 de yayımlanan birinci cildi gözden geçirdikten sonra öldü. Grossmehlra dan Dr. Hugo Riemann ( ) dördüncü cildi 1907 de, beşinci ve son cildi 1908 de tamamladı ve yeniden gözden geçirilmiş ikinci ve üçüncü ciltleri de yayımladı. Henry Erdward Krehbiel in ( ) İngilizce çevirisi New York taki Beethoven Derneği tarafından 1921 de yayımlandı; bu, yukarıda belirtilen kitaplardan kısaltılmış bir metindi. 22 Ekim 1817, Massachusets, ABD 15 Temmuz 1897, Trieste, İtalya. Beethoven in önemli biyografi yazarı A.W. Thayer ortaya çıktıktan sonra Beethoven in biyografisi bir sıraya konulamayan efsanelerden oluşan melodram havasında bir karmaşaya dönüşmüştür. Thayer, 1843 te Harward Üniversitesi nde hukuk diploması aldı. Kısa bir süre üniversite kütüphanesinde çalıştı. Beethoven in yaşamıyla ilgilenmeye bırada başladı. Verdiği birkaç kısa aranın dışında tüm yaşamını ustanın eleştirel bir biyografisini yazmak için kaynak araştırmasına adadı. Thayer sayesinde, Tanrılaştırılan Beethoven yeniden insan yapılmış ve göklerden yere geri indirilmiştir. Thayer daha da ileri gitmiştir. O zamana kadar genel olarak Beethoven in aldatılan kahraman olduğu ve tüm çevresinin alçak kişilerden oluştuğu kabul edilirdi. Thayer, gerçeğe çok daha fazla yaklaşan ve bambaşka bir şeyi, yani Beethoven in tüm diğerlerini aldatan kişi olduğunu tanıtlayan belgeler sunmuştur. Çalışmalarının sonucu, eleştirel bir bakışla incelenmiş belgelerden oluşan anıtsal bir koleksiyondu. Thayer in çalışmaları başlangıçta Almanca yazılmış beş kalın cilt oluşturuyordu : Ludwig van Beethoven in Yaşamı. Tüm ciltlerin basıldığını görecek kadar yaşamadı, üçüncü cilt yayımlandıktan sonra öldü. İlk üç cildin yayımcısı olan Bonn dan Dr. Hermann Deiters (

18 Beethoven in Mektupları Go ru şme Defterleri Beethoven in mektuplarından en önemlileri şunlardır: 1) 411 mektuptan oluşan Dr. Ludwig Nohl dakiler (Sutugard, 1865) 2) Dr. A.C. Kalischer^dekiler (Berlin/Leibzig ). Dipnotları ve açıklamalarıyla beraber 1220 mektuptan oluşan beş ciltlik eleştirel baskı; Kalische koleksiyonunun Theodor von Frimmel tarafından yeniden gözden geçirilmiş ikinci baskısı ( ). 3) 1474 mektup içeren Emerich Kastner ve Julius Kapp ınkiler (Leibzig 1923) 4) Thayer den başka mektuplar. Beethoven in mektupları bize en önemli bilgileri vermektedir. Bunlar, yayımlanmak üzere yazılmamıştır. Beethoven bunlarda düşüncelerini dile getirmekte ve sanki hiç izleyicisi yokmuş gibi davranmaktadır. Beethoven in bir sabah düşüncelere dalmış halde, açık pencerenin önünde çırılçıplak durduğunu, pencerelerin altından geçen sokak çocuklarından giderek büyüyen bir sürünün onu çın çın öten yaygaralarla selamladığını ve Beethoven in buna çok şaşırdığını Ignaz Moscheles ( ) den öğreniyoruz. Beethoven in mektuplarının genel olarak hiçbir edebi değerinin olmadığı iddiası kaba bir küçümsemedir. Ne var ki bunların çoğunun kayda değer birşeyler içermediği, uşağı ve hizmetçilerine yazdığı kısa notlar olduğu da doğrudur. Yine de geriye olağanüstü, ateşli, tutkulu ve kısa Beethoven düzyasısından Alman edebiyatının şaheserlerinden sayılabilecek kadar iyi bir koleksiyon oluşturacak sayıda mektup kalmıştır. Beethoven in sağırlığının başlangıcından beri, konuklarıyla yalnızca yazılı olarak görüşebildiği genel olarak bilinmektedir. Evde haberler bir kara tahtaya yazılır ve usta bunları okuduktan sonra hemen silinirdi. Beethoven kahve ya da lokantaya gittiğinde ise yanında ceket cebine sığabilecek büyüklükte boş bir defer taşırdı. Sonra bu defter elden ele geçer ve Beethoven in dostları bauna soru ya da yanıtlar yazarlardı. Beethoven in kendisi ise sohbete konuşarak katılır, defteri ancak arada sırada, sesine güvenemeyeceğini sandığında kullanırdı. Yazılanlar saklanmak istendiğinde bazen evde de kara tahta yerine defter kullanılırdı. Bu tür görüşme defterlerinden yaklaşık 400 ü Schindler e kaldı. Schindler, ustaya duyduğu bağlılıktan 263 defteri ortadan kaldırdı ve 1845 yılında sayfa tutarındaki 137 defteri Berlin Kraliyet Kütüphanesi ne bağışladı. Thayer, bunların tamamını kopya ederek kendi biyografisinde kullandı dan 1820 ye kadarki süreyi kapsayan görüşme defterleri Walter Nohl un eleştirel yorumuyla 1923 te Münih te Rect tarafından yayımlandı. Görüşme defterlerinde sohbetler bulmak umulmamalıdır. Beethoven çoğunlukla sessiz kalmış ve arkadaşlarını konuşturmuştur. Ayrıca, bu görüşmeler yayınlanmak amacıyla yapılmamıştır, hele Beethoven in yaşamına kaynak olacağı hiç düşünülmemiştir. Schindler bunları temizlemiş ve ustaya layık bulmadıklarını yok ettikten sonra geriye kalanları yayınlamıştır. Bundan, görüşme defterlerinin elimizdeki kaynakların en yetersizi olduğu ve ancak büyük bir dkkatle kullanılması gerektiği sonucu çıkmaktadır. Ama yine de görüşme defterleri ilginç ve değerlidir. Bunlar bize Beethoven in yaşamının son sekiz buçuk yılında nelerle uğraştığı konusunda genel bir izlenim vermektedir. Kaygılarının başında, yeğeni Carl ile olanlar gelmektedir; bu konuda defterler 18

19 dolmuştur. Diğer bir kaygısı sağırlığı ve kronik ishalidir. Yufka yürekli konukları ona en son tıbbi bilgileri ve tedavi yöntemleri hakkında haberler getirmekteydiler. Defterlere dağılmış olarak dönemin olayları, maddi sorunlar, borsa haberlerine ilişkin notlar, politika, devrim, Napolyon, din, edebiyat, müzik, tiyatro, ev, uşaklar, şarap, dul hanımlar, genç kızlar ve kitaplarla ilgili düşünceler bulunmaktadır. Kitaplar büyük yer tutmaktadır ve Beethoven in el yazısıyla kitabın adı, yazarı, yayınevi, fiyatı ve alınabileceği kitabevi yazılmıştır. Son olarak da tek tük Beethoven in kişisel düşünceleri yer almaktadır. Eksik görüşme defterlerinden yapılan dikkatli değerlendirmeler Beethoven in yaşamı, dönemi ve Viyana daki çevresi hakkında ayrıntılı bir görüntü edinebilmemiz için değerli işaretler almamızı sağlamaktadır. Çağ daşlarının İ zlenimleri Beethoven in ölümünden kısa bir süre sonra onunla ilişkisi olmuş herkes az çok ayrıntılı izlenimlerini ve onun hakkındaki efsanevi bilgilerin çoğalmasına yardımcı olmuştur. Çağdaşlarının tanıklıklarından en önemli koleksiyonlar Ludwig Nohl 1877, Albert Leitzmann 1921, Theodor von Frimmel 1923, G. Schirmer in 1926 da yayımladıklarıdır. Bu anıların çoğu fıkra türündedir ve bu nedenle çok dikkatli kullanılmalıdır. Çirkin Beethoven Tüm kahramanlar masal prensleri gibi yakışıklıdır. Bu inatçı efsanenin yıkılması gereklidir. Beethoven in kahraman hayranı sanatçıların düş gücünden kaynaklanan kahramanımsı resimlerine rastlanmaktadır. Gerçekte ise Beethoven oldukça çirkindi. Ufak tefek, esmer, çiçek bozuğu yüzlü, iri, yassı burunlu, çekik, güçsüz gözlü, fırlak dişli, siyah, kabarık saçlı, küçük elli, tombul parmaklıydı. SChinler bile buna boyun eğmekte ve ustanın görüntüsünü güzelleştirmeye çalışmamaktadır. Beethoven la yıllarca yakın ilişkisi olmuş Ries, Breuning, Holz ve Moscheles inkileri özenle değerlendirmek gerekir. Büyük adamlar hakkında herşey ama herşey söylenebilir, bunun onlara bir zararı dokunmaz sözünü kaydeden Ries dir. Böylesine gerçekçi bir değerlendirmede Ries, çok önemli olayları gizlemeyi uygun gören Schindler ve Thayer den çok daha üstündür. 19

20 Hasta Beethoven Ayyaş Beethoven Tüm kahramanlar Herkül e benzerler. Bu da yıkılması gereken bir başka efsanedir; onlar öyle değillerdir. Yaşamı boyunca hep hasta olduğunu kendisi anlatmaktadır: Hep hastalıklı bir adam olmadım mı?. Çocukken gözlerini ve yüzünü bozan çiçek hastalığı geçirmiştir. Mektuplarında durmaksızın, işitme kusurları, miyopluk, astım, gut, romatizma, sancılar ve barsaklarından yakınmaktadır. Yaşamının son yıllarında sağırlığı ve kronik ishali yüzünden hemen hemen hareketsizliğe mahkum olmuş, sonunda da sirozdan ölmüştür. Ayrıca gençliğinde yakalandığı ve mezara kadar çektiği frengiye ilişkin belirtiler vardır. Viyana dan Dr. Bertolini, Thayer e bu konuda gizli bilgiler vermiş ve Grove de işaret edilen kayıtlarını göstermiştir. Thayer, bunları doğrudan kullanmamış ve soruyu şu üstü kapalı işaretlerle açık bırakmıştır: Beethoven kesin temizlik emrini çiğnediği için alışılmış cezayı çekmiştir a ait görüşme defterlerinin başında Beethoven in kendi el yazısıyla zührevi hastalıkların tanısı ve tedavi yöntemleriyle ilgilendiği ve bunları ele alan Lagunan ın kitabını satın almak istediğine ilişkin bir kayıt bulunmaktadır (L. Von Lagunan. Tüm zührevi hastalık çeşitlerini tanıma, iyileştirme ve kendini bu konuda güvenceye alma sanatı, Erfurt). Newman ve Grove, Beethoven in frengiye yakalandığını kabul ederler. Schauffler e göre bu olası, ancak kesin değil dir. Dr. Schweisheimer, bu konuda hiçbir şey yayınlanmadıkça imalara güvenmemektedir. Sadık Schindler, ustanın içme alışkanlığını şöyle tanımlamaktadır : Beethoven in yeğlediği içki, yazın aşırı miktarda içtiği taze kaynak suyudur. Şaraplardan çeşitli sert tipleri severdi. Ne yazık ki özellikle de zayıf organlarına büyük zarar veren karıştırılmış şaraplar. Ancak uyarılar sonuçsuz kalırdı. Ama bu da Beethoven in doktoru Dr. Wawruch un belirttiği gibi bir ayyaş olmadığının en iyi kanıtıdır. Burada da Schindler in ustayı maruz gösterme eğiliminin tipik bir örneği görülmektedir. Beethoven in bir ayyaş olduğu kabul etmekte, ama bir yandan da onu bu suçlamadan kurtarmaktadır. Onun verdiği ayrıntılar karakteristiktir. Bütün alkolikler gibi Beethoven de daha fazla alkol içeren ve bu nedenle daha fazla ateş veren şarapları yeğliyordu. Beethoven in sekreterlerinden biri ve el ulağı Carl Holz da doktorun sözlerini doğrulamaktadır. Yemek ve içmekte Beethoven i neredeyse Gargantua ya benzetmektedir. (Gargantua: Fransız masal dünyasının devi, müthiş bir obur ve ayyaş). Çok ve besleyici yemekler yerdi. Sofrada çok şarap içerdi. Schindler, Holz a karşı çıkar ve onun zavallı, masum ustayı lokantalara, içki alemlerine sürüklediğini ve sonra da onun Beethoven in aşırı şarap içmekten hastalandığını ortalığa yaydığını iddia eder. Evet doğrudur, diye sözlerine devam eder mazur göstererek Schindler, Beethoven 1825 ve 1826 da çok açık biçimde şarap tanrısının egemenliğini kabul etmiştir, ancak bu aşırılıktan tamamen Holz sorumludur. Schindler yine ayrıntılara dalarken çelişkiye düşmektedir. Dolayla ancak net bir şekilde Beethoven in yaşamının son yıllarında ölesiye içtiğini belli etmektedir. Ölüm nedeni olan ödem ve karaciğer sirozu büyük olasılıkla aşırı alkol alımının bir sonucudur. Schindler in Beethoven in alkolizminin suçunu Holz a yüklemesi çocukçadır. Beethoven a olan saygısından dolayı Beethoven in ayyaş olmadığı konusunda Schindler ile uyuşan Thayer bile Holz u temize çıkarmakta ve şunları eklemektedir: Beethoven gençliğinden beri şarap içmeye alışıktır. Bu yüzden, 20

Ludwig van BEETHOVEN. Kazım ÇAPACI

Ludwig van BEETHOVEN. Kazım ÇAPACI Kazım ÇAPACI Ludwig van BEETHOVEN bir duyarlılıkla yüklü, yapabileceklerinden fazlasını sezen, yalnız ve sorunlarla boğuşan büyük bir sanatçıyı açıklar. Eserleri, soluk aldığı havaya giderek egemen olan

Detaylı

Rehberlikten... Notlar

Rehberlikten... Notlar Rehberlikten... Notlar ÇOCUKLARA MOTİVASYON KAZANDIRMAK Yenilik peşinde koşmasını kıyasıya eleştirenlere şöyle diyordu: "Birkaç sineğin ısırması yarışı kazanmaya azmetmiş bir atı durduramaz." Prensin sarayına

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar MARIA MONTESSORI Hayatın en önemli dönemi üniversite çalışmaları değil, doğumdan altı yaşa kadar olan süredir. Çünkü bu, bir çocuğun gelecekte olacağı yetişkini inşa ettiği

Detaylı

H.CAHİT DERMAN 18. KİŞİSEL RESİM SERGİSİ 30 MART-13 NİSAN

H.CAHİT DERMAN 18. KİŞİSEL RESİM SERGİSİ 30 MART-13 NİSAN H.CAHİT DERMAN 18. KİŞİSEL RESİM SERGİSİ 30 MART-13 NİSAN 1987 Açılış: 17.00-19.00 Çiçek gönderilmemesi rica olunur. AZMİN ZAFERİ 1966 yılınınbireylül günü. Besim Usta'nm atölyesinde resim çalışıyordum.

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ 1- Beni çok iyi tanımlıyor 2- Beni iyi tanımlıyor 3- Beni az çok iyi tanımlıyor 4- Beni pek tanımlamıyor 5- Beni zaman zaman hiç tanımlamıyor 6- Beni hiç tanımlamıyor

Detaylı

Akın Uyar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Akın Uyar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 28.11.2018 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı Atatürk ün Kişisel Özellikleri Atatürk cesur ve iyi bir liderdir Atatürk iyi bir lider olmak için gerekli bütün özelliklere sahiptir. Dürüstlüğü ve davranışları ile her zaman örnek olmuştur. Gerek devlet

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

Sevgili dostum, Can dostum,

Sevgili dostum, Can dostum, Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi 66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi 2019 yılında kendimize daha fazla zaman ayırmak istiyoruz. Fotoğrafla olan iletişimimizi artırmak istiyoruz. Fotoğrafın bir sanat

Detaylı

Aşk Her Yerde mi? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Aşk Her Yerde mi? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Aşk, üç harften oluşan, ancak herkes için ayrı bir anlam taşıyan dev bir sözcük. Yüzyıllarca şairlerin, filozofların, bilim adamlarının tanımlamaya çalıştığı, herkesin kendince yaşadığı, yaşamak istediği

Detaylı

Sevda Üzerine Mektup

Sevda Üzerine Mektup 1 Ferda Çetin 21401765 Sevda Üzerine Mektup Sevgilim, Sana mektup yazmamı istiyorsun. Yazayım, tamam, ama hayal kırıklığına uğramazsın umarım. Ben senin gibi değilim. Şiirler yazamam, süslü sözler bilmem.

Detaylı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Güzel Bir Bahar ve İstanbul Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber Beykoz Yerel Basını: "Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ" Tüm Ülkede kutlanan Öğretmenler Günü Beykoz'da da coşkuyla kutlanırken, bu özel günde öğretmenlerimiz için çeşitli etkinlikler ve ziyaretler

Detaylı

İNSANIN YARATILIŞ'TAKİ DURUMU

İNSANIN YARATILIŞ'TAKİ DURUMU 25 Ders 3 İnsan Bir gün ağaçtan küçük bir çocuk oyan, ünlü bir ağaç oymacısı hakkında ünlü bir öykü vardır. Çok güzel olmuştu ve adam onun adını Pinokyo koydu. Eserinden büyük gurur duyuyordu ama oyma

Detaylı

SINIF İÇİ ETKİNLİKLER

SINIF İÇİ ETKİNLİKLER ARALIK 2014 Sevgili Veliler; Bizler Aralık ayını da dolu dolu yaşadık. Önemli gün ve haftaları büyük bir coşku, sevinçle yaşadık. Sınıf içi etkinliklerimize tüm çocuklarımız keyifle katıldılar. Etkinliklerimizle

Detaylı

Cesaretin Var Mı Adalete? Çocuklar günümüz haberleriyle, gündemle ne kadar iç içe?

Cesaretin Var Mı Adalete? Çocuklar günümüz haberleriyle, gündemle ne kadar iç içe? Ekşi, 1 Buse Ekşi 21502152 TURK 101-74 Ali Turan Görgü Final Cesaretin Var Mı Adalete? Çocuklar günümüz haberleriyle, gündemle ne kadar iç içe? Yaşadıkları çevrenin sorunları ile ne kadar ilgili hiç düşündünüz

Detaylı

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir.

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir. SIFATLAR 1.NİTELEME SIFATLARI 2.BELİRTME SIFATLARI a)işaret Sıfatları b)sayı Sıfatları * Asıl Sayı Sıfatları *Sıra Sayı Sıfatları *Üleştirme Sayı Sıfatları *Kesir Sayı Sıfatları c)belgisizsıfatlar d)soru

Detaylı

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? İşitme Engelliler Milli Hentbol Takımının en genç oyuncusu Mustafa SEMİZ : Planlı çalışarak, disiplinli çalışarak zamanını ve gününü ayarlayarak nerede ve ne zaman is yapacağıma ayarlarım ondan sonra Her

Detaylı

ALPER DURU ANAOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ PROJESİ ARALIK AYI DEĞER KONUSU SEVGİ

ALPER DURU ANAOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ PROJESİ ARALIK AYI DEĞER KONUSU SEVGİ ALPER DURU ANAOKULU 2016-2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ PROJESİ ARALIK AYI DEĞER KONUSU SEVGİ Aralık ayında Sevgi değerini işledik. Sevgi konusunda okulumuzda bir çok faaliyet gerçekleştirildi.

Detaylı

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz?

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz? DEĞERLER EĞİTİMİ SELAMLAŞMA Selam ne demektir? Selâm, kelime olarak; huzur, barış, sağlık ve iyi dileklerini sunma anlamlarına gelir. Selamlaşmak; insanların karşılıklı olarak birbirlerine sağlık, huzur,

Detaylı

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ K.R. RAVINDRAN U.R. Başkanı 2015 16 Canan ERSÖZ U.R. 2430. Bölge Guvernörü 2015 16 Firuz Harbiyeli 3. Grup Guvernör Yardımcısı Hüseyin MURSAL (Başkan) Süleyman ÇOLAKOĞLU (Asbaşkan) Okşan HALEFOĞLU (Kulüp

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ Türk pop ve rock müziğinin sevilen ismi Aydilge,mini konseri ve imza günü etkinliği ile Kahramanmaraş Piazza Alışveriş ve Yaşam Merkezi nde hayranlarıyla buluştu.

Detaylı

İŞARET DİLİNİN GELİŞİMİ KURUMLARARASI İŞBİRLİĞİNE BAĞLIDIR - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

İŞARET DİLİNİN GELİŞİMİ KURUMLARARASI İŞBİRLİĞİNE BAĞLIDIR - Genç Gelişim Kişisel Gelişim SİVAS BELEDİYESİ İŞARET DİLİ EĞİTMENİ MUSTAFA EPİK. İŞARET DİLİNİN GELİŞİMİ KURUMLARARASI İŞBİRLİĞİNE BAĞLIDIR. İŞBİRLİĞİ İÇİNDE YAPILAN ÇALIŞMALAR MUTLAKA BAŞARILI OLACAKTIR SORU- Bize kısaca kendinizi

Detaylı

Hayata dair küçük notlar

Hayata dair küçük notlar Hayata dair küçük notlar İlk önce sen merhaba- de. Olanaklarının altında yaşa. Sık sık -teşekkür ederim- de. Bir müzik aleti çalmayı öğren. Herhangi bir konuda öğretmenlik yap, herhangi bir konuda öğrenci

Detaylı

KİŞİLİK GELİŞİMİ. Carl Rogers & Abraham Maslow

KİŞİLİK GELİŞİMİ. Carl Rogers & Abraham Maslow KİŞİLİK GELİŞİMİ Carl Rogers & Abraham Maslow 1 CARL R. ROGERS(1902 1987) 2 CARL ROGERS IN YAŞAMI Illinois de 8 Ocak 1902 de katı dini görüşleri olan çiftçi bir ailenin ortanca çocuğu olarak dünyaya geldi.

Detaylı

Ece Ayhan. Kardeşim Akif. Akif Kurtuluş'a Mektuplar. Hazırlayan Eren Barış. "dipnot

Ece Ayhan. Kardeşim Akif. Akif Kurtuluş'a Mektuplar. Hazırlayan Eren Barış. dipnot Ece Ayhan Kardeşim Akif Akif Kurtuluş'a Mektuplar Hazırlayan Eren Barış sı "dipnot Akif Kurtuluş: 1959, Ankara. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini 1981 yılında bitirdi. İlk şiiri, 1980 yılında Türkiye

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Lyn Doerksen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org

Detaylı

Hikaye uzak bir Arap Alevi köyünde geçer. Ararsanız bambaşka versiyonlarını da bulabilirsiniz, hem Arapça hem Türkçe.

Hikaye uzak bir Arap Alevi köyünde geçer. Ararsanız bambaşka versiyonlarını da bulabilirsiniz, hem Arapça hem Türkçe. Sitti Cemili ve Meryem im Ben çocukken pek çok Arapça hikâye dinledim anneannemden. Sitti Cemili den anneanne diye bahsetmek de tuhafmış. Arapça da onun adı Sitti yani benim ninem. Söylemeden geçemeyeceğim,

Detaylı

Yeşaya Geleceği Görüyor

Yeşaya Geleceği Görüyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Yeşaya Geleceği Görüyor Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Jonathan Hay Uyarlayan: Mary-Anne S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

Zihnindeki Sonu Hayal Et, İstediğini Elde Et! Eski zamanlarda üç yolcunun yolu çölde düşer. Kurumuş bir nehir... Sevgi Tunalı

Zihnindeki Sonu Hayal Et, İstediğini Elde Et! Eski zamanlarda üç yolcunun yolu çölde düşer. Kurumuş bir nehir... Sevgi Tunalı Zihnindeki Sonu Hayal Et, İstediğini Elde Et! Küçük bir rüzgar varmış. Bir köyün çok yakınındaki bir tepede ağaçlara dokunmadan, suların üstünde Eminim zihninizden birçok cevap geçti. Hepimizin buna benzer

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz ve Özellikle Canım Annem 1 Üniversite tercihlerini yaptığımız zaman,

Detaylı

Erbaa lı Genç Şair Muhammed Dikal Lisede edebiyatı gerçekten seven öğretmenlerim bana da Edebiyatı sevdirdiler

Erbaa lı Genç Şair Muhammed Dikal Lisede edebiyatı gerçekten seven öğretmenlerim bana da Edebiyatı sevdirdiler Erbaa lı Genç Şair Muhammed Dikal Lisede edebiyatı gerçekten seven öğretmenlerim bana da Edebiyatı sevdirdiler SORU- Kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar hangi okullarda okudunuz? MUHAMMED DİKAL

Detaylı

Bu kitabın sahibi:...

Bu kitabın sahibi:... BİYOGRAFİ 1 3 Bu kitabın sahibi:... İçindekiler Bu Kitabın Konusu Benim, 9 Ben, Marie Curie, 13 Uçan Üniversite, 18 İlk Aşk, 23 Paris, 27 Aşk Göz Kırpıyor!, 31 Maddenin İçinden Geçen Işınlar, 35 Aşk,

Detaylı

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

Yüreğimize Dokunan Şarkılar On5yirmi5.com Yüreğimize Dokunan Şarkılar Gelmiş geçmiş en güzel Türkçe slow şarkılar kime ait? Bakalım bizlerin ve sizlerin gönlünde yatan sanatçılar kimler? Yayın Tarihi : 6 Ocak 2010 Çarşamba (oluşturma

Detaylı

Ekmek sözcüğü, sözlüklerde yukarıdaki gibi tanımlanıyor. Aşağıdaki görselin yanında yer alan tanımlar ise birbirinden farklı. Tanımları incele. 1.

Ekmek sözcüğü, sözlüklerde yukarıdaki gibi tanımlanıyor. Aşağıdaki görselin yanında yer alan tanımlar ise birbirinden farklı. Tanımları incele. 1. 1. Ekmek sözcüğü, sözlüklerde yukarıdaki gibi tanımlanıyor. Aşağıdaki görselin yanında yer alan tanımlar ise birbirinden farklı. Tanımları incele. 1. Sence, farklı insanların, farklı tanımlar yapmasına

Detaylı

ALBERT EİNSTEİN HAYATI

ALBERT EİNSTEİN HAYATI ALBERT EİNSTEİN HAYATI Albert Einstein!"#$ Albert Einstein 14 Mart 1879 da Almanya nın Ulm kasabasında dünyaya geldi. Babası Hermann Einstein ve amcası Jakob bir elektrik şirketi kurdular. Annesi Pauline

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 27.03.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Lyn Doerksen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Güzel Kraliçe Ester

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Güzel Kraliçe Ester Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Güzel Kraliçe Ester Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Ruth Klassen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010 Bible

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Güzel Kraliçe Ester

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Güzel Kraliçe Ester Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Güzel Kraliçe Ester Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Ruth Klassen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010 Bible

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ 1 Değerli Velimiz, Geçtiğimiz hafta sonunda 2-6.sınıflardaki öğrencilerimizin

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır? 1. (1) Şair yeni bir şiir kitabı yayınladı.(2) Kitap, şairin geleneksel şiir kalıplarını kullanarak yazdığı şiirlerden oluşuyor.(3) Bu şiirlerde kimi zaman, şairin insanı çok derinden etkileyen sesini

Detaylı

Ekteki yaziyi okudugunuzda "ne yapalim onlar da o kadar dogurmasalardi" mi? diyeceksiniz... yoksa, yoksa...

Ekteki yaziyi okudugunuzda ne yapalim onlar da o kadar dogurmasalardi mi? diyeceksiniz... yoksa, yoksa... Bu aksamki konugumuz bir ogretmenimiz, sevgili Ceyhun Ogretmen... (Ogretmenlerimizin yazacaklarina acik oldugumuzu belirtmek isteriz... Sevgili Hocamiz resimleriyle, hatta pdf haliyle yolladigi icin ayrica

Detaylı

Jamie Foxx J

Jamie Foxx J Jamie Foxx J - - - - - - - - - - - - - 62 Corinne Foxx 63 Biz müzik ve sinemayı bir araya getiren bir aileyiz. Babam hem eğitimli bir müzisyen hem de bir oyuncu. Gerçekten çok şanslıyım! Corinne Foxx Jamie

Detaylı

İntikam. Ölüm Allah ın Emri

İntikam. Ölüm Allah ın Emri İntikam Bilir misin sen her gece Kendinle oturup konuşmayı Geceden uyanmamaya ant içip Gün ışığıyla yeniden doğmayı Bilir misin sen her güne hayata küskün başlamayı Anti sosyal kişilik olup da Şişelerin

Detaylı

AŞKIN ACABA HÂLİ. belki de tek şeydir insan ilişkileri. İki ayrı beynin, ruhun, fikrin arasındaki bu bağ, keskin

AŞKIN ACABA HÂLİ. belki de tek şeydir insan ilişkileri. İki ayrı beynin, ruhun, fikrin arasındaki bu bağ, keskin AŞKIN ACABA HÂLİ Varoluştan bu yana herhangi bir metoda uydurulup bu doğrultuda devam edilemeyen belki de tek şeydir insan ilişkileri. İki ayrı beynin, ruhun, fikrin arasındaki bu bağ, keskin hatlarla

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

Yüksek Topuk Gölgesinde Hayatlar

Yüksek Topuk Gölgesinde Hayatlar Yüksek Topuk Gölgesinde Hayatlar Kadın ve erkek yaratılıştan bu yana birbirinin yarısı olarak kabul edilir. Bu elmanın birbirine hiç de benzemeyen iki yarısı, her anlamda birbirlerinden oldukça farklıdır.

Detaylı

3. Yazma Becerileri Sempozyumu

3. Yazma Becerileri Sempozyumu http://zikzakgrup.com/ OKUL ÖNCESİ MEKANİK YAZMA SÜRECİ MODEL HİKAYE PLAN, OLMA UNSURLARI SÜSLEME VE SÜRECİ YARATICILIK SUNUM VE ÖLÇÜM TÜRLER Anlama Ses Birlikte yazma Karakter Konu, Fikir, Noktalama

Detaylı

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ BÖLÜM. İLETİŞİM, NLM VE DEĞERLENDİRME ( puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKYESİ 8 Hayatı boyunca mutlu olmadığını fark eden bir adam, artık mutlu olmak istiyorum demiş ve aramaya

Detaylı

ANLATIM BOZUKLUKLARI

ANLATIM BOZUKLUKLARI ANLATIM BOZUKLUKLARI 1. Dün beklenmedik bir sürprizle karşılaştık. Gereksiz Sözcük Kullanımı 2. Yoğun sis sayesinde kaza yapmışlar. Sözcüğü Yanlış Anlamda Kullanma 3. Trafik kazasında yaralananlara başınız

Detaylı

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir? ALTIN BALIK Bir zamanlar iki balıkçı varmış. Biri yaşlı, diğeriyse gençmiş. İki balıkçı avladıkları balıkları satarak geçinirlermiş. Bir gün yine denize açılmışlar. Ağı denize atıp beklemeye başlamışlar.

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim Sohbetler *Tatilde neler yaptık? *Hava nedir? Hangi duyu organımızla hissederiz? *Tatildeyken hava nasıl değişimler oldu? *Müzik dendiğinde

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE Ekim 2013 Sayı 1 Yazar; HARUN ŞEN 1 İçindekiler KALDIRIMLAR 1... 3 DİYET... 4 ÇOCUKLARINIZA ZAMAN AYIRIN... 5 2 KALDIRIMLAR I Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Eziyet Eden Birinden Vaaz Eden Birine

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Eziyet Eden Birinden Vaaz Eden Birine Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Eziyet Eden Birinden Vaaz Eden Birine Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Ruth Klassen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İlk Kilisenin Doğuşu

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İlk Kilisenin Doğuşu Çocuklar için Kutsal Kitap sunar İlk Kilisenin Doğuşu Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Ruth Klassen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2011 Bible

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

Bir gün, kozada küçük bir delik belirdi; bir adam oturup kelebeğin saatler boyunca bedenini bu küçük delikten çıkarmak için harcadığı çabayı izledi.

Bir gün, kozada küçük bir delik belirdi; bir adam oturup kelebeğin saatler boyunca bedenini bu küçük delikten çıkarmak için harcadığı çabayı izledi. Bir Kelebeğin Dersi Bir gün, kozada küçük bir delik belirdi; bir adam oturup kelebeğin saatler boyunca bedenini bu küçük delikten çıkarmak için harcadığı çabayı izledi. Ardından sanki ilerlemek için çaba

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

Ön yargılar, eski yanlış bilgiler yıkılıyor. Yeni bir anlayış geliyor. Kendinizi ifade edebileceğiniz yeni yaratıcı alanlar geliyor.

Ön yargılar, eski yanlış bilgiler yıkılıyor. Yeni bir anlayış geliyor. Kendinizi ifade edebileceğiniz yeni yaratıcı alanlar geliyor. 2015'e çok az kaldı. Peki 2015'te başımıza neler gelecek? Astrolog Neşe Erden'in yeni kitabından sizin için kısa kısa her burç için 2015 yılının özetini çıkardık. Koç Burcu Ön yargılar, eski yanlış bilgiler

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 7 TUVALET EĞİTİMİNİN HANDİKAPLARI TUVALET İLETİŞİMİ N 1K (UYGULAMALI TUVALET İLETİŞİMİ)... 29

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 7 TUVALET EĞİTİMİNİN HANDİKAPLARI TUVALET İLETİŞİMİ N 1K (UYGULAMALI TUVALET İLETİŞİMİ)... 29 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 7 TUVALET EĞİTİMİNİN HANDİKAPLARI... 11 Freud Gerçeği...13 Brazelton ve Erken Tuvalet Eğitimi...15 Boşaltım Sistemi Fizyolojisi...18 Tuvalet Eğitimine Alternatif...20 TUVALET İLETİŞİMİ...

Detaylı

Onceki izlenimdeki sevgi titresimleri sevgili Ugurcan'in izleniminde devam ediyor...

Onceki izlenimdeki sevgi titresimleri sevgili Ugurcan'in izleniminde devam ediyor... 23 Nisan gecti hala kendimizi toparlayamadik; bir sure daha ruyalarimizi susleyecekler... Ama her zaman onlarin en guzel basarilarla buraya gelmelerini heyecanla bekleyecegiz... Onceki izlenimdeki sevgi

Detaylı

zaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,

Detaylı

DON GİOVANNİ. uygun ve çok uzun uçuş saatleri gerektirmeyen bazı Avrupa şehirlerine göz gezdirirken

DON GİOVANNİ. uygun ve çok uzun uçuş saatleri gerektirmeyen bazı Avrupa şehirlerine göz gezdirirken TURK 101-57 2014-2015 Güz Dönemi İlk Ödev-Son Metin Opera 08.10.2014 Beril Babacan 20901276 DON GİOVANNİ Geçtiğimiz kış bir arkadaşımla ara tatilde yurtdışına çıkmak istiyorduk. Bütçemize de uygun ve çok

Detaylı

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$ ilk yar'larımızın değerli dostları, çoktandır ekteki yazıyı tutuyordum, yeni gönüllülerimizin kaçırmaması gereken bir yazı... Sevgili İbrahim'i daha önceki yazılarından tanıyanlar ekteki coşkuyu çok güzel

Detaylı

Orhan benim için şarkı yazardı

Orhan benim için şarkı yazardı 70'li yılların ünlü ses sanatçısı ve sinema oyuncusu Yıldız Tezcan, 21 yaşındayken Orhan Gencebay ile büyük aşk yaşadığını, ancak o dönem çöpçatanlıklarını yapan Sevim Emre'nin sonradan Gencebay'ı elinden

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ BESYO TME-110 TEMEL MÜZİK EĞİTİMİ 1.HAFTA

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ BESYO TME-110 TEMEL MÜZİK EĞİTİMİ 1.HAFTA YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ BESYO TME-110 TEMEL MÜZİK EĞİTİMİ 1.HAFTA Hayatta müzik gerekli değildir. Çünkü hayatın kendisi müziktir. Müzik ile ilgisi olmayan varlıklar insan değildir. Eğer söz konusu olan

Detaylı

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur.

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur. 33 Ders 4 Günah Bir dostunuzun size, içi güzel şeylerle dolu ve bütün bu güzelliklerin tadını çıkarmanız için bir saray verdiğini düşünelim. Buradaki her şey sizindir. Dostunuzun sizden istediği tek şey,

Detaylı

HÜZÜNLÜ VE NEŞELİ EZGİLER

HÜZÜNLÜ VE NEŞELİ EZGİLER 20 ŞUBAT 2019 ÇARŞAMBA 19:30 HÜZÜNLÜ VE NEŞELİ EZGİLER PETROF PİYANOLU TRIO Jan Schulmeister keman Kamil Žvak viyolonsel Martina Schulmeisterová piyano Ana Destekçi Albert Long Hall Klasik Müzik Konserlerinin

Detaylı

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN 2011 PAZARTESĐ SAAT- 07:42 Sahne - 1 OTOBÜS DURAĞI Otobüs durağında bekleyen birkaç kişi ve elinde defter, kitap olan genç bir üniversite öğrencisi göze çarpar. Otobüs gelir

Detaylı

Tarih: imza.

Tarih: imza. Bu yıl her şeyin mümkün olduğuna inanıyorum. Tarih: bir sonraki imza yıl YearCompass ve Invisible University International gönüllüleri tarafından hazırlanmıştır. Békéssy László, Csúth Zsófia, Freisinger

Detaylı

KAZANIMLAR OKUMA KONUŞMA YAZMA DİL BİLGİSİ

KAZANIMLAR OKUMA KONUŞMA YAZMA DİL BİLGİSİ EYLÜL 1-2 (16-27-EYLÜL 2013) DOĞA VE EVREN İSTİKAL MARŞI-İKİNDİLER Türkçe Dersine Yönelik Tutum Ölçeği İLKÖĞRETİM SI 1. Okuma kurallarını uygulama:1.5 Okuma yöntem ve tekniklerini kullanır.2. Okuduğu metni

Detaylı

Müslim Uyğun. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Müslim Uyğun. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 28.7.2009 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

Herkese Bangkok tan merhabalar,

Herkese Bangkok tan merhabalar, Herkese Bangkok tan merhabalar, Başlangıcı Erasmus stajlarına göre biraz farklı oldu benim yolculuğumun aslında. Dünyada mimarlığın nasıl ilerlediğini öğrenmek için yurtdışında staj yapmak ya da çalışmak

Detaylı

KOKSİ VE BÖCEK ARKADAŞLARI İLE BÖCEKLERİN DÜNYASINDA GEZİNTİ

KOKSİ VE BÖCEK ARKADAŞLARI İLE BÖCEKLERİN DÜNYASINDA GEZİNTİ KOKSİ VE BÖCEK ARKADAŞLARI İLE BÖCEKLERİN DÜNYASINDA GEZİNTİ Yaş grubu: 3-8 yaş Tema: Böceklerin yaşamı ve yaşam döngüsü Ayşe Şeker Kılıç 1979 Artvin doğumlu. İlk ve orta öğrenimini Kocaeli de tamamladıktan

Detaylı

SAN Kİ ÖNCELEYİN GÜL AŞIK OLMUŞTU. kadının yeniden yaratılmasına sebebiyet vermiştir, onlara olan eşsiz aşkıyla. Bir yandan bu

SAN Kİ ÖNCELEYİN GÜL AŞIK OLMUŞTU. kadının yeniden yaratılmasına sebebiyet vermiştir, onlara olan eşsiz aşkıyla. Bir yandan bu Bilgin 1 Latife Sena Bilgin 21301075 TURK 102-021 Serbest1 Gönenç Tuzcu 26.09.2014 Tanrı Bin birinci gece şairi yarattı, Bin ikinci gece cemal'i, Bin üçüncü gece şiir okudu tanrı, Başa döndü sonra, Kadını

Detaylı

Rut: Bir Aşk Hikayesi

Rut: Bir Aşk Hikayesi Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Rut: Bir Aşk Hikayesi Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Lyn Doerksen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2007 Bible

Detaylı

BASKETBOLCU AHMET İLKÖĞRETİM 1. SINIF. Gülşen DEMİR Porsuk İlkokulu /Odunpazarı /ESKİŞEHİR

BASKETBOLCU AHMET İLKÖĞRETİM 1. SINIF. Gülşen DEMİR Porsuk İlkokulu /Odunpazarı /ESKİŞEHİR BASKETBOLCU AHMET Ahmet ile babası televizyonda spor haberlerini izliyorlardı. Ahmet, babasına : - Spor ne demek, babacığım? diye sordu. Babası: - Spor, tek başımıza veya birden fazla kişi ile yaptığımız

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın Irmak Tank Tank 1 Vedat Yazıcı TURK 101-40 21302283 AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA Yalnız, huzurlu bir akşamda; şiire susadığınızda huzurunuzu zorlayacak bir derleme Üstü Kalsın. Mutsuz etmeye

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl ÖZGEÇMİŞ Adı - Soyadı: Kutup Ata Tuncer Doğum Tarihi: 22/02/1980 Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Sanatta Yeterlik/Doktora Türk Müziği Haliç Üniversitesi Tez Aşaması Yüksek Lisans Eğitim

Detaylı

ALİ AKBAŞ, ŞİİRİ VE BEN

ALİ AKBAŞ, ŞİİRİ VE BEN 1 2 3 ALİ AKBAŞ, ŞİİRİ VE BEN Mariya Leontik Gotse Delçev Üniversitesi Türk Dil ve Edebiyatı Bölümü marija.leontik@ugd.edu.mk Dalay Lama ya göre: Memnun olma durumu mutluluğun anahtarıdır. Sağlık, varlık

Detaylı