ISSN ÜÇÜNCÜ SEKTÖR KOOPERATİFÇİLİK 2010 CİLT: 45 SAYI : 4. Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Prof. Dr. Rasih DEMİRCİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ISSN 1300-1469 ÜÇÜNCÜ SEKTÖR KOOPERATİFÇİLİK 2010 CİLT: 45 SAYI : 4. Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Prof. Dr. Rasih DEMİRCİ"

Transkript

1

2 ISSN ÜÇÜNCÜ SEKTÖR KOOPERATİFÇİLİK 2010 CİLT: 45 SAYI : 4 Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Prof. Dr. Rasih DEMİRCİ YAYIN KURULU Rasih DEMİRCİ Nurettin PARILTI Ahmet BAYANER Hikmet KAVRUK Mehmet YEŞİLTAŞ Eriman TOPBAŞ Muharrem ÇETİN HAKEM KURULU Eyüp AKTEPE Gazi Üniversitesi Osman ALTUĞ Marmara Üniversitesi Burhan AYKAÇ Gazi Üniversitesi Kadir ARICI Gazi Üniversitesi Nevzat AYPEK Gazi Üniversitesi Rasih DEMİRCİ Gazi Üniversitesi İsmail DUYMAZ Yıldız Teknik Üniversitesi İhsan ERDOĞAN Gazi Üniversitesi Ali Fuat ERSOY Gazi Üniversitesi Ahmet GÖKÇEN İstanbul Üniversitesi İzzet GÜMÜŞ Gazi Üniversitesi İ. Hakkı İNAN Trakya Üniversitesi Eyüp G. İSPİR Gazi Üniversitesi Öznur YÜKSEL Çankaya Üniversitesi Üçüncü Sektör Kooperatifçilik Hakemli Bir Dergidir. I

3 Üçüncü Sektör Kooperatifçilik, 2010, 45, (4) Dergimiz ULAKBİM Sosyal Bilimler Veri Tabanında Taranmaktadır. İçindekiler Yoksulluk ve Kadın Yoksulluğu 1 Fatma ARPACI Avrupa Birliği'nin Genişlemesi Sürecinde Yeni 10 Güvenlik Arayışları Ve Gelecek Beklentileri M. Akif ÖZER IMKB'de İşlem Gören Banka Hisse Senetlerinin 39 Getirileri İle Makro Ekonomik Faktörler Arasındaki İlişkinin Analizi Derviş BOZTOSUN Ailelerin Tüketim Davranışlarına Ergenlerin Etkisi 54 Ali Fuat ERSOY Seher ERSOY-QUADIR Aybala DEMİRCİ II

4 Üçüncü Sektör Kooperatifçilik,2010, 45, (4) : 1-9 YOKSULLUK VE KADIN YOKSULLUĞU Fatma ARPACI * Özet: Yoksulluk elde edilen gelirin yaşamı sürdürebilmek için gerekli olan minimum ihtiyaçları karşılayamaması durumudur. Dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik krizler, doğal afetler, göçler, savaşlar, küreselleşme ve yapısal uyum programlarının getirdiği kısıtlamalar hem yoksulluğun şiddetini artırmakta, hem de yeni yoksullar oluşturmaktadır. Yoksulluk kuşkusuz tüm aileyi etkilemektedir. Ancak ailenin refahına ilişkin sorumluluklarda kadına yüklenen roller kadının yükünü daha da ağırlaştırmaktadır. Kadın yoksulluğu çok boyutlu bir sorundur. Toplumda, kadın ile erkek ve kadınlar arasında var olan yapısal eşitsizlikler kadınların yoksulluğu deneyimleme biçimlerini ve göreli yoksulluğu farklılaştırmaktadır. Kadın yoksulluğunun temel nedenlerinden biri kadının gelirden yoksun olmasıdır. Ülkemizde kadınların işgücüne katılım oranları öteden beri yüksek değildir. Kadın yoksulluğu ile mücadelenin önemli bir ayağını da güçlendirme çalışmaları oluşturmalıdır. Güçlendirme, kadının yapabilirliklerinin farkına varmasına, yaşamı üzerine düşünmesini ve müdahale etmesini beraberinde getirecektir. Anahtar Kelimeler: Yoksulluk, kadın, kadın yoksulluğu. Poverty and Woman Poverty Abstract: Poverty is the case where the income obtained cannot encounter the minimum needs required to survive. The limitations caused by economical crises, natural disasters, migrations, wars, globalization and structural orientation programs experienced all over the world and also in our country both increase the level of poverty and create new poor. Poverty obviously affects the whole family. However, the roles put on woman for the responsibilities concerning the wealth of family make the duty of woman much harder. Woman poverty is a multidimensional problem. In a society, the structural inequality between woman and man and women make their ways of experiencing poverty and relative poverty different. One of the major reasons of woman poverty is that woman is deprived of an income. The rates of participation of woman into labor force in our country have never been so high. The efforts of strengthening comprise one of the legs of the struggle with woman poverty. Strengthening will also lead to the fact that woman is aware of what she does, think of her life and interfere with it. Keywords: Poverty, woman, woman poverty GİRİŞ Yoksullukla mücadele tarihin her döneminde toplumların gündeminde bir sorun olarak yerini almıştır. Günümüzde yoksulluk sadece az gelişmiş ve gelişmekte * Doç. Dr., G. Ü. Mesleki Eğitim Fakültesi, Aile Ekonomisi Eğitimi Anabilim Dalı. 1

5 Üçüncü Sektör Kooperatifçilik,2010, 45, (4): 1-9 olan ülkelerin sorunu değil, aynı zamanda gelişmiş sanayi toplumlarının da sorunudur. Gelişmiş ülkelerde yoksulluğun artma ve kalıcı olma tehlikesi bulunmaktadır lı yıllardan bu yana uluslararası yardım ve finans kuruluşlarının, yoksul ülkeler ve yoksullukla mücadele konusundaki özel ilgileri ve yeni yöntemleri, yoksulluğun uluslararası bir sorun ve sosyal politika konusu haline geldiğini açıkça göstermektedir (Şenses, 2001; Kurnaz, 2007). Yoksulluk tanımlanması ve sınırlarının belirlenmesi güç bir kavramdır ve yoksulluğun çeşitli görünümleri vardır. Gelir ve sürdürülebilir bir geçim sağlamaya yetecek üretim kaynaklarının yokluğu başta olmak üzere; açlık ve yetersiz beslenme; sağlıklı olmama; eğitim ve diğer temel hizmetlere ulaşamama veya sınırlı ulaşma; hastalık ve buna bağlı olarak ölümlerin artması; evsizlik ve yetersiz barınma koşulları; güvenli olmayan çevre koşulları ile sosyal ayrım ve dışlama olarak tanımlanabileceği gibi, yoksulluk aynı zamanda karar alma süreçlerine ve ekonomik, sosyal ve kültürel yaşama katılımdan yoksun olmayı da içermektedir. Bu durum, gelişmekte olan pek çok ülkede kitlesel yoksulluk biçiminde, gelişmiş ülkelerde ise, refahın ortasındaki yoksul semtler biçimindedir (Bauman, 1999; Yoksulluk, özünde bireysel ve sosyal olduğu kadar, politik bir süreçtir. Bu nedenle yoksulluğun ya da yoksulluğa neden olan yoksunlukların neler olduğu oldukça önemlidir. Yoksulluğun nicel boyutunun belirlenmesinde 19. yüzyıldan itibaren geliştirilmiş istatistiksel teknikler söz konusu olmuştur. Ancak, önemli gelişmeler 20. yüzyılda gerçekleşmiştir. Yoksulluk türlerine ilişkin hesaplamalarda öznenin ne olduğu, yani birey mi, aile mi olduğu sorusu gündeme gelmiştir. Bu çalışmalarda çoğu kez, mutlak ve göreli yoksulluk tanımları, açlık sınırı ve yoksulluk sınırı kavramları öne çıkmıştır (Sallan-Gül, 2002). Zaman içinde temel özellikleri çerçevesinde değişen yoksulluk kavramı farklı yaklaşımları içermektedir. Bu çalışmanın temel amacı yoksulluk kavramını kadınlar açısından ele almaktır. YOKSULLUĞUN TANIMLANMASI Yoksulluk elde edilen gelirin yaşamı sürdürebilmek için gerekli olan minimum ihtiyaçları karşılayamaması durumudur (Bircan, 2002). Yoksulluğun uluslararası bir sorun olması, tanımlamasını güçleştirmektedir. Ülkelerin gelişim düzeyleri ve tüketim ölçeklerine göre bu olgunun tanımı ve sınırları değişebilmektedir (Kurnaz, 2007). Yoksulluk araştırmalarında yoksulluk mutlak, göreli, karma, kültürel, nöbetleşe gibi farklı kavramlar etrafında ele alınmakta; ekonomik, siyasal, ideolojik ve toplumsal boyutları farklı düzlemlerde tartışılmaktadır. Yoksulluğun nasıl tanımlandığı, beraberinde yoksullukla mücadele yöntem ve araçlarını da belirlemektedir (Sallan-Gül, 2002; Anonim, 2009). Dünya Bankası yoksulluğu çeşitli boyutları göz önüne alarak iki şekilde kategorileştirmektedir: Mutlak (absolute) ve göreli (relative) yoksulluk. Mutlak yoksulluk, bir insanın hayatta kalabilmesi için gerekli minimum kalori miktarı olan 2400 k/cal hesaplamasına dayanılarak (tıbben; normal bir erişkinin yeterli kalori alabilmesi için gerekli kalori , ağır işlerde çalışanlar için ise işin niteliğine 2

6 Üçüncü Sektör Kooperatifçilik,2010, 45, (4) : 1-9 göre k/cal ihtiyacı esas alınmaktadır) tanımlanmakta ve bu noktadan hareketle günlük geliri 2400 k/cal besini almaya yetmeyen insanlar mutlak yoksul olarak nitelendirilmektedir (Kurnaz, 2007). Dar anlamda yoksulluğu ifade eden mutlak yoksulluk, bireyin varlığını sürdürmek için en temel gereksinimlerini karşılayabilmesi için gerekli gelir düzeyine sahip olamaması durumudur. Mutlak yoksulluk ölçümlerinde temel ihtiyaçlar belirlenerek açlık sınırı ya da yoksulluk açığı (poverty gap) hesaplanmaktadır. Burada bir kimsenin ya da ailenin yaşayabilmesi için gerekli temel ihtiyaçların neler olduğu belirlenmekte ve bu ihtiyaçları karşılayabilmesi için gerekli en az gelir hesaplanarak açlık sınırı ya da geçimlik yoksulluk düzeyi hesaplanmaktadır. Buna daha sonra aile büyüklüğü ve bireylerin yaş ve cinsiyet özelliklerine göre kalori ihtiyaçları eklenmekte ve fiyatlandırılarak açlık sınırı/yoksulluk açığı saptanmaktadır. Uluslar arası çalışmalarda ise, ülkeler arası fiyat farklarından dolayı temel ihtiyaçlar değil, günlük tüketim değeri kişi başına dolar cinsinden belirlenmekte, en yoksul ülkeler için 1 dolar, yoksul ülkeler için 2 dolar limiti baz alınmaktadır (Sallan-Gül, 2002; Bircan, 2002; ). Dünya Bankası nın geliştirmiş olduğu göreli yoksulluk minimum kalori ihtiyacının yanı sıra temel toplumsal taleplerden olan barınma, eğitim, sağlık ve benzeri kültürel ve toplumsal taleplerin getirdiği ek gelir ihtiyacının karşılanamaması haline göre tanımlanmaktadır (Kurnaz, 2007). Daha açık bir ifade ile göreli yoksulluk hesaplamalarında, bireyin insanca bir yaşam sürdürmesi için yaşadığı toplumsal çevredeki temel altyapısal, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılayamaması yoksunluklar kategorisi içinde ele alınmaktadır. Burada bireyin belirli bir yaşam düzeyine sahip olarak yaşamını sürdürebilmesi için gerekli toplu taşım, içme suyu, sağlık, eğitim ve kültürel etkinlikler gibi mal ve hizmetlerden yoksun olması durumları göz önüne alınmakta ve bunları karşılayacak gelir düzeyi saptanmaktadır. Bu gelirin altında gelire sahip olanlar, üstündekilere göre yoksul kabul edilmektedir. Göreli yoksulluğun ölçümsel anlamı yoksulluk sınırının saptanmasıdır. Bunun için belirli bir gelir düzeyi hesaplanmaktadır. Ayrıca, belirlenen gelir düzeyinin üstünde olmakla birlikte, bu gelir düzeyine yakın gruplar da yoksulluk risk grupları olarak tanımlanır. Böylece göreli yoksulluk kavramı, aynı toplumda yaşayan yoksullarla diğer grup ve kategoriler arasında ve aynı zamanda farklı toplumlar arasında bir karşılaştırma ve değerlendirme yapma olanağı sağlamaktadır (Sallan-Gül, 2002; Anonim, 2009; Uluslar arası kuruluşların mutlak ve göreli yoksulluk hesaplamalarında kullandıkları ölçütler değişmektedir. Bunun nedeni, temel ihtiyaçların belirlenmesindeki ve yaşam standardının ne olduğu ya da olması gerektiği konusundaki farklı anlayışlardır (Sallan-Gül 2002). 3

7 Üçüncü Sektör Kooperatifçilik,2010, 45, (4): 1-9 YOKSULLUĞUN VE KADIN YOKSULLUĞUNUN NEDENLERİ Yoksulluğun en belirgin nedeni, gelir dağılımındaki adaletsizlik olarak görülmektedir. Dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik krizler, doğal afetler, göçler, savaşlar, küreselleşme ve yapısal uyum programlarının getirdiği kısıtlamalar hem yoksulluğun şiddetini artırmakta, hem de yeni yoksullar oluşturmaktadır (Anonim, 2009). Ülkemizde yaşanan yoksulluğun birçok nedeni vardır. En önemli nedenler arasında işsizlik, gelir dağılımındaki eşitsizlik, kırdan kente göç, günlük yaşantılardan beklentiler, eğitim ve sağlık hizmetlerindeki yetersizlikler olarak sıralanabilir. Yoksullar işsizdirler, hastadırlar, çocuklarının başta sağlık olmak üzere beslenme ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamamaktadırlar. Aile bireylerinin yaşamlarını sürdürebileceği, temel ihtiyaçlarını günlük olarak karşılayabilecekleri düzenli bir gelirleri yoktur. Aile temel ihtiyaçların karşılanmasında yetersiz kaldığından, çocuklarını sokakta çalıştırmakla bu açığı kapatma yoluna gitmektedir (Ateş, 2004). Yoksulluğa ilişkin karakteristik değişimleri mekânsal boyutta görmek her zaman için mümkündür. Kırsal ve kentsel yoksulluğun yapısı birbirinden önemli derece de farklıdır. Yoksulluk kırsal alanlarda kentsel yerlere göre daha şiddetlidir; çünkü buralarda hem oransal olarak kişi başına gelir düşüktür, hem tüketim kalıbı dardır, hem de üretim teknolojileri ile iletişimde daha fazla bir geri kalmışlık söz konusudur. Diğer yandan tarım kesimi, kırsal kesim ile hemen hemen özdeşleştiğinden tarımda da geleneksel sektör olması nedeni ile yoğun bir istihdam, kişi başına düşük bir üretim ve gelir yerleşiktir. Dolayısıyla, yoksulluğun buralarda yerleşip yoğunlaşmış olması kaçınılmazdır. Nitekim bölgesel dengesizliklerin ortaya çıktığı yerler genellikle tarımın ağır bastığı, toprak dağılımının yetersiz olduğu ve toprak mülkiyetinin dağılımının adil olmadığı, diğer ekonomik ve sosyal hizmetlerin yeterince ulaştırılamadığı, özellikle sosyal ve fiziki altyapının gelişmediği yerlerdir (Dumanlı, 1996). Erkeklerin ve kadınların yoksulluğu farklı algıladığı ve buna bağlı olarak da farklı stratejiler geliştirdikleri, özellikle kalkınma programı ve stratejilerinin uygulanmasında ortaya çıkmıştır. Toplumsal cinsiyetçi bakış açısı, erkekler ve kadınların farklı sorumluluk ve ilişkilerinden doğan farklı ihtiyaç ve çıkarlarına öncelik veren bir içerik taşır. Yoksulluk, tanımları arasında farklılıklar taşıyan görece bir kavramdır (Kümbetoğlu, 2002). Yoksulluk, işsizlik, savaşlar, çatışmalar vb. olumsuzluklar en çok dünya nüfusunun hemen hemen % 75 ini oluşturan kadınları ve çocukları etkilemektedir. Bugün 1.3 milyar insan yoksulluk sınırında yaşamaktadır ve bunun % 70 ini kadınlar oluşturmaktadır. Çok kötü koşullarda barınan 1 milyar insan ve evsiz 100 milyon insanın çoğu yine kadındır. Artık yoksulluk kadınla özdeş hale gelmiştir. Yoksulluk kuşkusuz tüm aileyi etkilemektedir. Ancak ailenin refahına ilişkin sorumluluklarda kadına yüklenen roller kadının yükünü daha da ağırlaştırmaktadır. Çünkü artan mahrumiyet koşullarında kadın, ailenin üretim ve tüketimini idare etmeye çalışmaktadır. Evde, toplumda ve işyerinde hem ücretli, hem ücretsiz işlerde neredeyse 24 saat çalışarak yoksullukla mücadele etmektedir (Akçar, 1997). 4

8 Üçüncü Sektör Kooperatifçilik,2010, 45, (4) : 1-9 Kadın yoksulluğunun temel nedenlerinden biri kadının gelirden yoksun olmasıdır. Kısaca işsiz olmak, çalışamamak ve bu nedenle gelir yoksunluğu yoksulluğun nedenidir. Türkiye de kadınların işgücüne katılım oranları öteden beri yüksek değildir. Kadınlarda ayrıca, işgücüne katılım oranları düşmektedir. Nitekim 1955 yılında % 72.0 olan kadınlarda işgücüne katılım oranı 1970 yılında % 50.3, 1980 yılında % 48.5, 1990 yılında % 42.8, 2001 yılında ise % 22.6 ya düşmüştür. Türkiye genelinde 2009 yılında erkeklerde işgücüne katılma oranı % 71.2, kadınlarda ise geçen yılın aynı dönemine göre 2 puanlık artışla % 27.1 dir. Bu dönemde istihdam edilenlerin % 72 si erkek, % 28 i kadındır. Türkiye de kadın işgücü özellikle tarım kesiminde yoğunlaşmaktadır. Erkek işgücünün tarımdan ayrılması nedeniyle yıllara göre tarımda erkek işgücünde azalma görülürken, bu işgücü yerine ikame edilen kadın nüfus tarım işgücü içinde artmaktadır. Bu artışa rağmen kırsal kesimde kadınların ekonomik durumlarında bir iyileşme gözlenmemektedir. Çünkü tarım sektöründe çalışan kadınların % 87.4 ü ücretsiz aile işçisi konumundadır. Tarım dışı işsizlik oranı ülke genelinde 2009 yılında % 16.4 oranında gerçekleşmiştir. Bu oran erkeklerde % 14.7, kadınlarda % 22 dir (Bircan, 2002; Erişim tarihi: ). Kadın işgücünde gözlenen başka bir çarpıcı durum ise gerek iktisadi faaliyet kollarına, gerekse meslek gruplarına göre, kadınların düşük statülü işlerde istihdam edilmiş olmalarıdır. Düşük statülü işler düşük ücretleri, sürekli ve geçici çalışmayı, sosyal güvenceden yoksunluğu beraberinde getirmektedir. Kadınlar daha çok küçük işletmelerde, kısmi süreli ve sosyal güvenceden yoksun istihdam edildiklerinden, sendikalaşma oranları da çok düşüktür. Kadınlar ücretli bir işte çalışsalar bile ücretsiz işlerin büyük çoğunluğunu da üstlenmiş olmaları, ülke ekonomisine sağladıkları katılımın göz ardı edilmesine ve istatistiklere tam olarak yansıtılmamasına neden olmaktadır. Hemen tüm ülkelerde kadınlar ev işleri, çocuk ve diğer bakıma muhtaç aile bireyleri için sorumlu görülmektedir. Sosyal refah hizmetlerinin yeterince kapsayıcı ve yaygın olmayışı nedeni ile bu sorumluluklar kadınların gerek iş yaşamına girişini, gerekse iş yaşamındaki hareketliliklerini kısıtlamakta ve zorlaştırmaktadır. Görüldüğü gibi sosyo ekonomik göstergelerde ve özellikle ekonomik verilerde kadınların durumu erkeklere göre daha dezavantajlı konumdadır. Bu ise yoksulluğun kadın ve çocuklarda yaygınlaşması anlamına gelmektedir. Başka bir ifade ile yoksulluk önce kadınları vurmaktadır. Bundan çocuklar olumsuz etkilenmektedir. Bu durum geleceğe yönelik sosyo ekonomik politikalarda dikkate alınması gereken önemli bir husus olarak ortaya çıkmaktadır (Bircan, 2002). KADIN YOKSULLUĞUNUN ÖZELLİKLERİ Yoksulluğun tanımlanması, incelenmesi ve çözümlenmesinde 1970 li yıllardan bu yana cinsiyetin önemli bir kriter olarak göz önüne alındığı görülmektedir. Özellikle gelişme programlarının uygulanmasında, kalkınmanın insani kriterler ile hesaplanmasında, ülkelerin gelişmişlik düzeyinin belirlenmesinde, her toplumda iki cinsin sosyal refahın sonuçlarından farklı biçim ve düzeylerde yararlandığını tespit eden ve cinsiyetin önemini vurgulayan birçok araştırma ve 5

9 Üçüncü Sektör Kooperatifçilik,2010, 45, (4): 1-9 inceleme yayınlanmıştır. Cinsiyet temelinde ayrımlaşmış bir yoksulluk çözümlemesi, gelişme ve refahın farklı ülkelerdeki gerçekliğini çok daha iyi anlamaya yardım etmiştir (Kümbetoğlu, 2002). Yoksulluk tüm insanlık için temel bir sorun olmakla birlikte, ağırlıklı olarak kadınlar tarafından yaşanan bir olgudur. Yoksulluk içinde yaşayan kadınların sayısı son yıllarda, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, erkeklerin sayısıyla karşılaştırıldığında önemli oranda artmıştır. Yoksulluğun kadınla özdeşleşmesi, politik, ekonomik ve sosyal dönüşümün kısa dönemdeki sonucu olarak ekonomileri geçiş sürecinde olan ülkelerde son zamanlarda önemli bir sorun haline gelmiştir. Ekonomik unsurlara ek olarak, cinsiyet rollerinin katılığı ve kadınların yetki ve karar alma mekanizmaları ile eğitim, öğrenim ve üretim kaynaklarına kısıtlı ulaşımının yanı sıra ailenin güvenliğini tehdit edebilecek diğer unsurların ortaya çıkması da bu durumun sorumlusu olan unsurlardır. Toplumsal cinsiyete dayalı bakış açısını ana görüş olarak tüm ekonomik analiz ve planlamalara yeterince yansıtmamak ve yoksulluğun yapısal nedenlerini yeterince ele almamak da katkıda bulunan unsurlardır ( Kadın yoksulluğu çok boyutlu bir sorundur. Kadınlar yoksulluğu farklı biçimlerde, farklı zamanlarda ve farklı mekânlarda yaşarlar. Genel olarak toplumda, kadın ile erkek ve kadınlar arasında var olan yapısal eşitsizlikler kadınların yoksulluğu deneyimleme biçimlerini ve göreli yoksulluğu farklılaştırmaktadır. Yoksulluk elbette sadece kadınları ilgilendiren bir sorun değildir. Yoksulluğun zamana ve mekâna bağlı olarak belirli etnik gruplara, azınlıklara ya da belirli bir sosyal sınıfa mensup olmakla da ilişkisi olabilir. Ancak tüm bu grupların içinde yer alan kadınlar ve erkekler yoksulluğu yaşamakta, yoksulluk süreci kadın ve erkekleri farklı biçimde etkilemektedir. Farklı etkileme politika notlarında da yansısını bulmuş ve 1995 yılında 4. Dünya Kadın Konferansı Eylem Planında yoksulluğun kadınlaşması ifadesi yer almıştır. Yoksulluğun kadınsılaşması kavramı ilk olarak Birleşik Devletlerde yalnız yaşayan kadınların ya/yada tek ebeveynli ailelerin (kadın + çocuk) daha yoksul olduğuna ilişkin ampirik çalışmaların sonucunda ortaya çıkmıştır. Aile yapısının değişmesi, boşanmaların artması, evlilik dışı çocuk sahibi olma oranının artması ve çocukların kadınlar tarafından bakılması gibi nedenler yoksulluğun kadınlaşmasını açıklamak için kullanılmıştır. Yoksulluğun kadınlaşması kavramı yoksulluğu demografik süreç üzerinden analiz ettiği, sınıfsal konumlar, etnik kimlik vb. faktörleri göz ardı ettiği; kadınlar arasındaki farklılıkları görmediği, kadın başlı ya da aile reisinin kadın olmasının yoksulluğu beraberinde getirmediği, kadınların farklı konumlanışlarını hiçe saydığı için eleştirilmiştir. ( Kadınların hızlı endüstrileşme, kentleşme, gelişme süreçleri boyunca sosyal konumlarında belirgin bir değişme olamadığı ve bu konumun dünyanın gelişmekte olan ve az gelişmiş kısmında hakim profil olduğu bilinmektedir. Bu açık eşitsiz konum, gelişmiş dünyanın gelişme kavramı ile hiç de uyuşmuyor olması nedeni ile toplumları gelişmişlik derecelerine göre kategorize edenleri, bu alandaki açık farkların kapatılmasının kendisinin bir gelişme olacağı düşüncesine götürmektedir (Kümbetoğlu, 2002). 6

10 Üçüncü Sektör Kooperatifçilik,2010, 45, (4) : 1-9 Toplumsal cinsiyet gerçekliğini çözümleyen araştırmalar, kadınların ekonomik, politik, sosyal marjinalliğinin toplumsal cinsiyet rollerinin bir devamı sonucu olduğunu göstermektedir. Toplumsal kültürel tüm norm ve değerler kadınların sosyal rollerini bireysel özellikleri temelinde değil, kadınlıkları ile sınırlamıştır. Her kültürde karmaşıklık, çeşitlilik gösterse de, kadınların rol ve sorumlulukları evrensel olarak benzerlik gösterir. Kadınların tüm düzeylerdeki yönetişimde erkeklere oranla daha güçsüz oldukları, bunun da ekonomik ve politik gücün eşitsiz paylaşımı, gelirde, kaynakların kullanımında, mülk edinmede eşitsizlikleri yarattığı görülmektedir. Kadınlar ikincil toplumsal konumları ile daha az okuryazar, daha yoksuldur. İkincil bağımlı toplumsal konum ile yoksulluk adeta iç içe geçmiştir. Kadınların büyük çoğunluğu için ekonomik krizler, doğal afetler, savaşlar, çevre felaketleri, koşullarını daha da ağırlaştıran, yoksulluklarını artıran dönemlerdir (Kümbetoğlu, 2002). Kadınların pek çok ülkede düşük ücretli, küçük ölçekteki iş yerlerinde, iş güvenliği olmaksızın çalışması ve bu koşulların her ülkede benzerlik göstermesi, toplumsal cinsiyet rollerinin istihdam alanındaki yansıması olarak görülmektedir. Bu nedenle yoksullukla mücadele onların gelir ve iş durumlarını iyileştirecek yönde geliştirilerek ve temelde de toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin zihniyet dönüşümü gerçekleştirilerek verilebilir (Kümbetoğlu, 2002). Dar gelirli ve yoksul ailelerin ekonomik sorunlarla mücadele etmek için kullandıkları stratejilerden biri geçimlik faaliyetlerdir. Ailenin insan kaynakları denince öncelikle kadınlar akla gelir. Kadınların sosyalleşme ortamı geçimlik beceriler elde etmelerini sağlar. Çoğunlukla kadınlar tarafından üstlenilen ev işleri pek çok süreci içinde barındırmaktadır. Aileler mümkün olduğunca, aile içi emek ve işlenmemiş hammadde kullanarak, mal ve hizmetleri ev içinde üretmekte ve işlemektedirler. Ev işlerinde kadın emeği ön planda olduğu gibi, geleneksel olarak kadınlar ev işlerini yapmaya yönelik sosyalleştirilmekte ve beceri kazandırılmaktadır. İyi bir kadın için tutumluluk önemli bir değerdir. Aile üyeleri yiyecek, giysi, boş zaman faaliyetleri için dışarıda fazla harcama yapmamaya özen göstermekte, bu ihtiyaçları mümkün olduğunca evde işlemden geçirerek karşılamaya çabalamaktadır. Yoksul ailelerde çalışan kadın sayısı giderek artmakla birlikte, bu işlerin çok azı güvenceli işler, fazlası ise güvencesi olmayan, hatta bir kısmı evde yapılan, makine başında parça başı hesabına çalışılan esnek işlerdir. Bu nedenle bu tür işlerde çalışan kadınların gün ortasında ev işlerini yapmaya zamanları olabilmekte ya da zaman yaratılmaktadır. Yoksullarda önemli harcamalardan biri gıdaya tahsis edilir. Yoksul aileler gıda harcamalarını azaltmak için mümkün olduğunca ilk biçimi ile satın alıp, işlemek suretiyle harcamaları azaltmayı denetlerler. Kadınlar yoğurt, salça, reçel, turşu, vb. gıda maddelerini pazardan alma yerine, kendileri evde yaparak tüketmektedirler. Giyim ihtiyacı formel ve enformel piyasadan daha ucuza edinilmesi nedeni ile artık eskisi kadar ev ortamında hazırlanmamakla birlikte, tüm aile üyeleri için olmasa da kadın ve çocukların bazı giyim ihtiyaçları için kısmen evde dikilerek karşılanmaktadır. Yaşlı, hasta ve çocukların bakımı aile içinde önemli emek ve zaman gerektiren işlerdir. Evde varsa, yaşlı, hasta ve çocuk bakımı zaten aile üyeleri tarafından yerine getirilmektedir. Çocuk bakımı yoksul ailelerde genellikle anne ve 7

11 Üçüncü Sektör Kooperatifçilik,2010, 45, (4): 1-9 aile yakınları tarafından üstlenilmekte iken, iki eşin çalıştığı ailelerde bakıcı kadın tutularak ya da kreşe verilerek sağlanmakta, fakat kadının çalışmadığı ailelerde kadın eşler tarafından yerine getirilmektedir (Demir, 2002). SONUÇ VE ÖNERİLER Toplumu oluşturan aile ya da bireylerin içinde bulundukları ortamlara uygun bir yaşam biçimi, harcama ve tüketim kalıpları geliştirmeleri doğaldır. Bu gruplar birbirlerinden farklı bir gelir, harcama ve tüketim kalıbına da sahip olabilirler (Dumanlı, 1996). Ülkemiz kalkınmakta olan bir ülkedir. Eğitim, sağlık, konut, sanayi, ticaret ve hizmetler ile ilgili önemli gelişmeler görülmekle birlikte, diğer bazı ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de gelir dağılımı bozukluğu ve yoksulluk önemli sosyal yara olma özelliğini korumaktadır. Yoksulluk ister kırsal ister kentsel biçimde görülsün, şiddetle mücadele edilmesi gereken bir sosyal ve ekonomik olgudur. İnsan, yapısı gereği daima fazlasını istemek durumundadır. Dolayısı ile gelir ve refahtan adil pay almak, daha iyi bir ekonomik ve sosyal konuma kavuşmak ister. Bu ise insanları diğer canlılardan ayıran çok doğal bir davranış biçimidir (Akçar, 1997). Ailenin temel gereksinimlerini karşılamak sorumluluğunda olan kadınların yoksulluk karşısında geliştirdikleri çözümler, bireysel ve kolektif düzeylerde ele alınabilir. Bireysel düzeyde kadınların çözümleri daha çok tüketim kalıplarını değiştirme, birçok ihtiyacı kendi emeklerine dayanarak çözmede toplanırken, kolektif düzeyde içinde bulundukları sosyal ilişkiler ağı içinde kullanabildikleri destek alıpverme mekanizmalarından ibaret kalmaktadır. Kolektif düzeyde, yine kadınlar arasında yiyecek ve para borç alıp verme şeklinde karşımıza çıkan çözümlerden başka, çocukların akraba yanına gönderilmesi veya çeşitli dernek ve kuruluşlardan yardım alma, onlara danışma gibi çözümler de bulunabilmektedir. Ayrıca tanıdıklarından oluşan sosyal çevreden elde edilebilecek gelir getirici geçici, küçük işler de destekleyici olabilmektedir (Kümbetoğlu, 2002). Kadın yoksulluğu ile mücadelenin önemli bir ayağını da güçlendirme çalışmaları oluşturmalıdır. Güçlendirme, kadının yapabilirliklerinin farkına varmasını, yaşamı üzerine düşünmesini ve müdahale etmesini beraberinde getirecektir. ( Ekonomik güçlenmenin en önemli koşulu olan işgücüne katılımda kadınların karşılaştığı engeller ve ekonomik güç paylaşımında yaşanan toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle kadınlar yoksullaşmakta ve özellikle kadın başlı ailelerde kadınların yükleri daha da ağırlaşmakta olduğundan, kadın yoksulluğunun önlenmesi için dünyada ve ülkemizde örnekleri olan mikro kredi uygulamalarının yaygınlaştırılması ve kadın girişimcilerin ihtiyaç duydukları eğitim, danışma, rehberlik, fon-finansman sağlama konularını içeren çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Kadınların ekonomik kaynaklara sahip olmasını ve bunlar üzerinde eşit haklarının olmasını sağlamak için yasaların ve uygulamaların gözden geçirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, SHÇEK vb. sosyal yardım hizmeti sunan kurumların 8

12 Üçüncü Sektör Kooperatifçilik,2010, 45, (4) : 1-9 kurumsal altyapılarının güçlendirilerek hizmetlerinin aksamaması ve doğru kitleye ulaşmaya özen göstermesi gerekmektedir. KAYNAKÇA Akçar, Ş. (1998). Kadın ve Yoksulluk. Yoksulluğu Önleme Stratejileri, Sivil Toplum Kuruluşları Diyaloğu. Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı. İstanbul. Anonim, (2009). Kentsel Yoksulluk. Göç ve Sosyal Politikalar Komisyonu Raporu. T.C. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Kentleşme Şurası Ankara. Ateş, İ. (2004). Vakıflar ve Dayanışma Kültürü. Yoksullara Yardım ve Eğitim Vakfı Kültür Yayınları:15. Ankara Büyükşehir Belediyesi Eğitim Kültür Daire Başkanlığı. Ankara. Bauman, Z. (1999). Çalışma, Tüketicilik ve Yeni Yoksullar. Çev. Ümit Öktem. Sarmal Yayınevi. İstanbul. Bircan, İ. (2002). Türkiye de Yoksulluk ve Kadınlar. Yoksulluk Şiddet ve İnsan Hakları.Yasemin Özdek (ed). Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü. Yayın No:311. Ankara. Demir, E. (2002). Yeni Kentli Ailelerde Geçimlik Üretim ve Yoksulluk. Yoksulluk Şiddet ve İnsan Hakları. Yasemin Özdek (ed). Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü. Yayın No:311. Ankara. Dumanlı, R. (1996). Yoksulluk ve Türkiye de Boyutları. Sosyal Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü. Yayın No: DPT: Ankara. Kümbetoğlu, B. (2002). Afetler Sonrası Kadınlar ve Yoksulluk. Yoksulluk Şiddet ve İnsan Hakları. Yasemin Özdek (ed). Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü. Yayın No:311. Ankara. Kurnaz, Ş. A. (2007). Çocuk Yoksulluğu. Aile ve Toplum. 3(12): Sallan-Gül, S. (2002). Türkiye de Yoksulluk ve Yoksullukla Mücadelenin Sosyolojik Boyutları: Göreliden Mutlak Yoksulluğa. Yoksulluk Şiddet ve İnsan Hakları. Yasemin Özdek (ed). Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü. Yayın No:311. Ankara. Şenses, F. (2001). Küreselleşmenin Öteki Yüzü Yoksulluk, İletişim Yayınları: 770. İstanbul. (Erişim tarihi: ). (Erişim tarihi: ). (Erişim tarihi: ). (Erişim tarihi: ). 9

13 Üçüncü Sektör Kooperatifçilik,2010, 45, (4) : İMKB DE İŞLEM GÖREN BANKA HİSSE SENETLERİNİN GETİRİLERİ İLE MAKRO EKONOMİK FAKTÖRLER ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ANALİZİ Derviş BOZTOSUN * Özet : Bu çalışmada, İMKB de hisse senetleri işlem gören bankaların hisse senedi getirilerini etkilediği düşünülen çeşitli makro ekonomik faktörler tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada döneminde İMKB de işlem gören bankacılık endeksindeki bankaların aylık getirileri incelenmiştir. İMKB de hisse senetleri işlem gören bankaların hisse senetlerinin getirilerini etkileyen makro ekonomik değişkenlere karşı duyarlılığı ve getirilerini açıklama gücü ortaya konmuştur. Çalışmada bankalara ait hisse senedi getirilerini etkilediği düşünülen makro ekonomik değişkenler olarak döviz kuru, repo ve hazine bonosu ağırlıklı faiz oranı, Banka endeksi, GSYİH, iç borç ve portföy yatırımları kullanılmıştır. Sonuçlara bakıldığında, Türkiye de bankalara ait hisse senedi getirilerini etkileyen makro ekonomik faktörleri mevduat faiz oran ve portföy yatırımları ile bankacılık endeksi arasında negatif ilişki mevcutken diğer açıklayıcı değişkenlerle pozitif anlamlı ilişki bulunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Banka Endeksi, İMKB, Makro Ekonomik Değişkenler, Hisse Senedi Getirileri, Zaman Serileri The Analysis of Relation Between Stock Returns of Banks Traded In Istanbul Stock Exchange and Macro Economic Factors Abstract : In this study, different macro economic factors, which are expected to affect the stock returns of banks traded in İstanbul Stock Exchange, are aimed to be determined. Monthly returns of banks, which are in the banking index and traded in İstanbul Stock Exchange during period, are examined in the study. The sensitivity of the banks traded in İstanbul Stock Exchange against macro economic factors affecting their stock returns and power of explaining returns are presented. In the study, as macro economic variables, which are expected to affect the banks stock returns; exchange rate, repo, treasury bill weighted interest rate, bank index, gross domestic product(gdp), domestic debt and portfolio investment are * Yrd.Doç.Dr, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler MYO İktisadi ve İdari Programlar, Erciyes Üni. Talas Cad. Talas\KAYSERİ, dboztosun@erciyes.edu.tr 39

14 Üçüncü Sektör Kooperatifçilik,2010, 45, (4): used. According to the results, there is a negative relation between some of the macro economic factors affecting the equity returns of banks in Turkey; interest rate on deposit, portfolio investment and banking index, while there is a positive meaningful relation with the other explanatory variables. Key Words: Banking Index, ISE, Macro Economic Variables, Stock Returns, Time Series GİRİŞ Hisse senetleri sermaye piyasasının en önemli araçlarından ve yatırımcıların kararlarının belirlenmesin ise en önemli göstergelerden biriside kuşkusuz hisse senetlerinin fiyatlarıdır. Sermaye piyasasının gelişmesi ve istikrarlı bir seyir izlemesinin sağlanabilmesi yatırımcıların alacakları kararlara, kararların sağlığı ise hisse senedi fiyatlarını etkileyen faktörlerin doğru ve anlamlı biçimde belirlenmesine bağlıdır. Hisse senedi fiyatları ile genel ekonomik durum arasındaki ilişki ekonomi ve finans uzmanları tarafından araştırılmıştır. Literatürde sadece makro ekonomik değişkenler değil diğer yatırım araçlarının getirilerinin, diğer ülkelerdeki gelişmelerin, politik ve sosyal olayların, yabancı yatırımcıların risk alma davranışlarının, şirketlere ilişkin bilgilerin ve manipülasyonun hisse senedi endeksi üzerinde etkili olduğuna ilişkin teorik ve deneysel çalışmalar bulunmaktadır (Padhan, 2007,s.2.) (Erdem vd., 2006,s.126.). Sermaye piyasası riskli yatırım araçlarını bünyesinde barındırdığından ekonomik gelişmelere karşı bazı dönemlerde aşırı tepki verebilmektedir. Bir ülkeye ait ekonomik göstergelerin hisse senetleri ile olan ilişkileri farklı boyut ve yönlerdedir. Ekonomik faktörler her zaman hisse senetleri ile aynı yönde hareket etmeyebilir. Bu durum ekonomik faktörlerin hisse senetleri üzerindeki etkilerini ölçmeyi zorlaştırmaktadır. Makro ekonomik faktörlerdeki değişimlerin nedenleri çok farklı olabilmektedir. Bir şirketin hisse senedinin fiyatı, yatırımcının bu şirketten beklediği kazanç ve nakit akışı ile ilgili performans beklentilerini yansıtır ve bu beklentiler de ekonominin genel performansından etkilenmektedir. (Albeni ve Demir, 2005,s.3.) Enflasyon hisse senedi fiyatlarını farklı derecede etkilemekle beraber, etkisi konusunda üç ayrı görüş bulunmaktadır. Birinci görüşe göre, hisse senedinin enflasyona karsı iyi bir koruyucu olduğudur. İkinci görüş hisse senedi verimi ile enflasyon arasında negatif bir ilişkinin olduğunu savunur. Üçüncü görüş ise, hisse senedi veriminin enflasyondan bağımsız olduğu görüşüdür. Horasan (2008) yapmış olduğu çalışmada enflasyonla hisse senedi getirileri arasında pozitif bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. Yüksek enflasyon dönemlerinde tasarrufların sermaye piyasası dışına kayması sermaye arzını azaltırken, sabit sermaye yatırımlarındaki azalma da sermaye talebini azaltmakta, bu nedenle enflasyon, sermaye piyasasının gelişmesini engellemektedir (Canbaş ve Demir, 1988s ). 40

15 Üçüncü Sektör Kooperatifçilik,2010, 45, (4) : Para arzındaki değişmeler, genel ekonomi üzerindeki dolaysız etkilerinden dolayı öncelikle finansal piyasaları etkilemektedir. Para arzındaki artış oranı yüksek ise kredi olarak borç verilebilecek para miktarındaki fazlalıktan dolayı piyasa faiz oranları düşecektir. Ayrıca para arzındaki yüksek artış oranı firmaların faaliyetlerinde artış ve ekonomik büyümeye neden olarak hisse senedi fiyatlarını artırıcı etkide bulunabilecektir (Dizdarlar ve Derindere, 2008,s.114.) Faiz oranlarındaki değişim ise hisse senedi fiyatını belirlerken kullanılan ıskonto oranını etkileyebilir ve firmaların gelecekteki nakit akışlarını değiştirebilir (Yılmaz, Güngör ve Kaya, 2006,s.3 4.). Uzun vadeli faiz oranları ile hisse senedi fiyatları arasındaki temel kuramsal ilişki ters yönlüdür. Düşen faiz oranları artan hisse senedi fiyatlarını, artan faiz oranları ise düşen hisse senedi fiyatlarının habercisidir. Mali kuruluşların hisse senetleri reel faiz oranlarına karşı aşırı duyarlıdır (Hardouvelis,1987,s ). Cari işlemler açığının GSMH oranının %4-5 aşması durumunu genel olarak iktisatçılar kriz öncü göstergesi olarak kabul ederler. Bununla beraber yabancı sermaye akımları ile finanse edilen cari işlemler açığının yükselmesi ekonomik istikrarsızlığın işareti olarak görülmektedir. Türkiye de yabancıların doğrudan ve portföy seklinde yaptıkları yatırımların gelirlerini kendi ülkelerine götürmeleri nedeni ile genellikle yatırım gideri şeklinde görülmektedir (Ertuna, 2005,s.226.). Döviz kuru hisse senedi piyasalarını etkileyen önemli bir unsurdur (Güngör ve Kaya, 2006,s.3-4.). Döviz kurları ile hisse senedi fiyatları arasında ters yönlü bir ilişki vardır. Döviz kurları arttıkça hisse senedi fiyatları düşecek, döviz kurları düştükçe hisse senedi fiyatları artacaktır. Döviz kurlarının artması, yerli para biriminin değerinin azalması anlamına gelmektedir. Yerli para biriminin değerinin azalması, hisse senedinin reel getirisini de azaltacaktır. Döviz kurunun genelde tüm ekonomiyi ve firmaları etkilediği görülmekle birlikte genellikle uluslararası alandan yabancı para ile kaynak sağlayan ve uluslararası düzeyde faaliyette bulunan firmalar üzerinde daha etkili olduğu kabul edilmektedir (Önal, Doğanlar ve Canbaş, 2002,s ). Kamu harcamalarındaki değişiklikler hisse senedi fiyatlarına etki eden makro ekonomik faktörlerden birisidir. Kamu harcamalarındaki artış, bu harcamalar nedeniyle mal ve hizmet satısında bulunan firmaların gelirinde de artışa yol açacak ve bu etkileşim çoğaltan etkisi aracılığı ile gelir artısını tüm ekonomiye yayacaktır. Piyasanın canlanması firma karlarının artmasına, karların artması da firmaların dağıtacağı kar payı miktarının ve beklenen kar payı büyüme oranının yükselmesine neden olabilmektedir. Bunların yükselmesi sonucunda da hisse senetleri fiyatında bir artış meydana gelebilir. Bunun tam tersi yani kamu harcamalarının azaltılması, piyasayı olumsuz yönde etkileyebileceğinden aynı yoldan hisse senetleri fiyatlarının düşmesine neden olabilmektedir. Böyle olmakla birlikte, finans literatüründe kamu harcamalarının ekonomik büyümeyi herhangi bir şekilde etkilemediğini ileri süren çalımsalar da vardır. GSMH, bir ülkede belli bir dönemde üretilen tamamlanmış mal ve hizmetlerin toplam değeri olup ekonominin genel girdisi hakkında bilgi veren makro ekonomik bir göstergedir. GSMH nın artış gösterdiği, ekonominin büyüdüğü yıllarda 41

16 Üçüncü Sektör Kooperatifçilik,2010, 45, (4): hisse senedi fiyatlarının da aynı eğilim içinde olduğu görülmektedir (Durukan, 1999,s. 26.). GSMH da bir artış olduğu zaman, bu artış çarpan vasıtasıyla reel geliri artırmaktadır. Toplam talepteki değişikliklerin şirket kazançları üzerinde pozitif bir etkisi söz konusudur (Kanalıcı, 1997,s.48.). Yabancı yatırımcıların portföy yatırımları hisse senedi fiyatını etkileyen önemli bir faktördür. Yabancıların yapmış oldukları alımların hisse senedi fiyatlarını artırdığı, satımların ise hisse senedi fiyatlarını düşürdüğü tahmin edilmektedir. Dünya ekonomisinde mal ve hizmet piyasasındaki serbestleşme Uluslararası portföy yatırımlarını artırmış ve kullanılabilecek makro ekonomik bir faktör haline getirmiştir. Finansal liberalizasyon ya da finansal serbestleşme denen bu olayın hisse senedi fiyatları üzerindeki etkisi yabancı yatırımcılara açılmasının hisse senedi fiyat dağılımlarında yapısal bir değişikliğe yol açtığı sonucuna varmıştır (Yüce,1997,s.1-13.) Tedavüldeki para miktarı hisse senedi piyasasını dolayıyla hisse senedi fiyatlarını etkilemektedir. Bu konuda yapılan çalışmalar göstermiştir ki para arzı ile hisse senedi fiyatı arasında güçlü bir ilişki söz konusudur. Tedavüle toplu miktarda para çıkarılması fiyatları ve işlem hacmini yükseltmekte, aksi ise düşürmektedir. Emisyon hacmindeki artış genel fiyatları etkilediği gibi hisse senedi fiyatlarını, dolayısıyla borsa endeksini de yükseltmektedir. Tersine, emisyon hacmindeki daralma ise hisse senedi fiyatlarını dolayısıyla indeksi düşürmektedir. (Durucasu, 1997,s.131.) Sermaye piyasalarının amacı, özel tasarrufların yatırımlara kanalize edilmesidir. Sermaye piyasasının gelişmesinin ülkedeki tasarrufların yatırımlara dönüşmesinde en önemli faktörlerden biri olduğu açıktır. Hisse senedi ihracı yoluyla özelleştirme, sermaye piyasasının gelişmesini sağlayarak ülkemizde tasarrufların yatırıma dönüşmesini kolaylaştıracaktır. Tasarrufların yatırıma dönüşmesi, ekonomik canlanmayı ve dolayısıyla şirketlerin hisse senedi fiyatlarını artıracaktır. LİTERATÜR Literatürde daha önce hisse senedi endeksinin ya da endeksin getirisi ile makro ekonomik değişkenler arasındaki ilişki değişik analiz yöntemleri ile incelenmiştir. Araştırmalarda makro ekonomik değişken olarak genellikle para arzı, enflasyon, gayri safi yurtiçi hasıla, cari işlemler hesabı, doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları, emisyon, döviz kuru, faiz oranları gibi değişkenler kullanılmıştır. Bu çalışmada araştırmaya esas alınan endeks olarak bankacılık endeksi seçilmiştir. Daha önceki çalışmalar genellikle İMKB 100 endeksini ya da mali endeksi seçerek çalışmışlar, bu çalışma da ise sadece makro ekonomik faktörlerin İMKB da işlem gören bankalar üzerindeki etkileri üzerinde durulmuştur. Bu kısımda hisse senedi fiyatlarını etkileyen faktörlerle ilgili yapılmış çalışmalar ve elde edilen sonuçlar üzerinde durulacaktır. Mukherje ve Naka (1995) e göre hisse senedi fiyatı ile altı adet değişken arasındaki ilişki araştırılmıştır. Çalışmada sanayi üretim endeksi, tüketici fiyat 42

17 Üçüncü Sektör Kooperatifçilik,2010, 45, (4) : endeksi ve faiz oranları ile borsa endeksi arasında pozitif yönlü ilişki olduğu belirtilmiştir. Gong ve Mariano (1997) e göre gelişmekte olan Güney Kore piyasası için VAR modeli kullanarak, hisse senedi piyasasında beklenen ve beklenmeyen getirileri analiz ederek, ekonomik unsurların hisse senedi piyasasındaki beklenmeyen değişimin az bir kısmını açıkladığı sonucuna ulaşmışlardır. Moorkerjee ve Yu (1997) e göre Singapur için hisse senedi getirileri ve makroekonomik değişkenler arasındaki ilişkiyi araştırmış, dar ve geniş para arzının ve yabancı para rezervlerinin hisse senedi piyasalarının uzun dönemli dengesi üzerinde etkili olduğu, fakat döviz kurlarında böyle bir ilişkinin olmadığı bulgusu elde edilmiştir. Ayrıca, kısa dönemde para arzı ve kurların hisse senedi getirilerinin tahmininde daha geniş bir etkileşim gösterdiği vurgulanmıştır. Yılmaz, Güngör ve Kaya (1997) e göre makro ekonomik değişkenlerle hisse senedi fiyatları arasında farklı derecelerde ilişki tespit etmişlerdir. Durucasu (1997) e göre İMKB 100 endeksi değişkenini emisyon, döviz kuru ve faiz oranı değişkenlerinin doğrusal olarak açıkladığı, buna karşılık enflasyon oranı değişkeninin İMKB endeksini etkilemediği sonucuna varmıştır. Yamak ve Küçükkale (1997) e göre Türkiye de kamu harcamaları ile ekonomik büyüme arasında uzun dönem ilişkisinin var olduğunu göstermişlerdir. Ayrıca kamu harcamaları ile ekonomik büyüme arasında nedensellik açısından da anlamlı ve beklenen yönde ilişkiler tespit edilmiştir. Ekonomik büyüme, kamu harcamalarını pozitif yönde etkilerken, kamu harcamalarının ekonomik büyümeyi herhangi bir şekilde etkilemediğini ortaya koymuşlardır. Kargı (1998) e göre İMKB endeksi, cumhuriyet altın fiyatları, dolar, mark, para arzı ve faiz oranlarını kullanarak genellikle tüm değişkenlerde ilk dönemlerdeki tepkinin yeterince güçlü olmadığı daha sonraki dönemlerde ise belirginleştiği belirtilmiştir. Durukan (1999) e göre enflasyon, faiz oranı, ekonomik aktivite, döviz kuru ve para arzı gibi verileri test ettiği çalışmasında, faiz oranının hisse senedi fiyatlarını açıklamada en etkin makroekonomik değişken olduğu ve etkinin negatif yönde olduğunu belirtmiştir. Para arzı ve enflasyon oranının hisse senedi fiyat hareketlerini belirlemekte istatistiksel bir etkisinin bulunmadığı ve döviz kurunun anlamlı bir role sahip olmadığını saptamıştır. Maysami ve Koh (2000) e göre Singapur borsası hisse endeksi ile makroekonomik değişkenler arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yaptıkları çalışmada, enflasyon, para arzı, kısa ve uzun vadeli faiz oranları ve döviz kurları ile hisse senetleri arasında ilişki olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, borsanın döviz kurlarına karsı duyarlı olduğu açıklanmıştır. Demir (2001) e göre mevduat faiz oranı, uluslararası portföy yatırımları, cumhuriyet altını ile Markın hisse senetlerini etkilediği ortaya koymaktadır. Wongbangpo ve Sharma (2002) e göre enflasyon ile hisse senedi fiyatları arasında ters yönlü bir ilişki tespit ederken faiz oranları ile hisse senedi fiyatları arasında, Filipinler, Singapur ve Tayland piyasalarında negatif yönlü, Endonezya ve Malezya piyasalarında ise pozitif yönlü bir ilişki tespit etmişlerdir. Ayrıca, döviz 43

18 Üçüncü Sektör Kooperatifçilik,2010, 45, (4): kurları ile hisse senetleri fiyatları arasında Endonezya, Malezya ve Filipinler de pozitif, Singapur ve Tayland piyasalarında ise negatif yönlü ilişkinin varlığı tespit etmişlerdir. Akçoraoğlu ve Yurdakul (2002) e göre İMKB bileşik endeksi ile döviz kuru ve cari işlemler dengesi arasında anlamlı ve negatif yönlü ilişki bulmuştur. Chambers, İseri ve Çilingirtürk (2003), e göre IMKB 100 endeksini artıran makro ekonomik faktörler olarak; bütçe açıklarındaki azalışları, emisyon hacmindeki ve dolar kurundaki artışları tespit etmişlerdir. Nishat ve Shaheen (2004) e göre hisse senedi fiyatlarının en büyük pozitif belirleyicisi olarak sanayi üretim endeksini, en büyük negatif belirleyici olarak ise enflasyonun olduğunu bulmuşlardır. Karamustafa ve Karakaya,(2004) e göre enflasyonun hisse senedi fiyatını artırması yönünde kurulan hipotez ile ilgili anlamlı bir sonuç bulunamamıştır. Işık ve diğerleri (2004) e göre Türkiye deki krizlerin nedenleri ile ilgili olarak yapılan faktör analizlerinde İMKB endeksi ile faiz oranları arasındaki arasında ters yönlü ilişki olduğu bulgusuna ulaşmışlardır. Albeni ve Demir (2005) e göre mevduat faiz oranları, portföy yatırımları ve döviz kuru ile mali endeks arasında negatif yönlü bir ilişki olduğu, buna karşılık beklentilerin aksine Cumhuriyet altını ile mali endeks arasında pozitif yönlü bir ilişkinin varlığını tespit etmişlerdir. Erdem&Erdem ve Arslan (2006) e göre faiz oranı, döviz kuru ve M1 para arzından IMKB 100 endeksine tek yönlü volatilite geçişliliğinin olduğunu tespit etmişlerdir Mumcu (2006) e göre makro ekonomik değişkenlerden endeksi etkileyen en önemli faktörün Hazine bonosu faiz oranları olduğu belirtilmiş ve İMKB Endeksi arasında negatif bir ilişkisi bulunmuştur. Ayrıca, altın fiyatları ve sanayi üretim endeksi ile hisse senedi fiyatları arasındaki ilişki negatifken, dolar ve para arzı ile hisse senedi fiyatları arasında pozitif bir ilişki saptanmıştır. Humpe ve Macmillan (2007) e göre hisse senedi fiyatları ile sanayi üretim endeksi arasında pozitif yönlü, enflasyon ve uzun vadeli faiz oranı ile negatif yönlü ilişki belirlenmiştir. Karagöz ve Armutlu (2007) e göre GSMH daki büyümenin hisse senedi endeksinin büyümesinde etkili olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Dizdarlar ve Serindere (2008) e göre döviz kurunun İMKB100 endeksini etkileyen en önemli faktör olduğu tespit edilmiştir. Züğül ve Şahin (2009) e göre çalışmada M1 para arzı, döviz kuru ve faiz ile hisse senedi getiri endeksi arasında negatif yönlü bir ilişki olduğu, buna karşılık enflasyon oranıyla İMKB 100 Endeksi arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu ortaya koymaktadır. Gençtürk (2009) e göre hazine bonosu faiz oranı, TÜFE, para arzı, sanayi üretim endeksi, altın ile İMKB 100 endeksi arasındaki ilişkiyi kriz dönemlerinde incelemiş ve kriz dönemlerinde İMKB endeksini etkileyen makro ekonomik değişkenleri tüketici fiyat endeksi ve para arzı olarak bulmuştur. Bu ilişki TÜFE ile negatif yönde M2 ile pozitif yöndedir. 44

19 Üçüncü Sektör Kooperatifçilik,2010, 45, (4) : VERİLER VE KULLANILAN YÖNTEM Bu çalışmada 2002:M1 2009:M12 dönemi için aylık zaman serileri kullanılmıştır. Döneme dikkat edilirse, 2001 ve 2009 yılları başındaki kriz etkileri dışlanmıştır. Kullanılan makro ekonomik değişkenlere ait zaman serileri Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası elektronik veri dağıtım sisteminden elde edilmiştir. İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında döneminde işlem gören 10 ticari bankanın hisse senedi getirileri ve aynı dönem için bankacılık sektörü getiri endeksi de İMKB veri sayfasından elde edilmiştir. Araştırmada kullanılan değişkenlere ait açıklayıcı bilgiler aşağıda verilmiştir: Tablo 1: Makro Ekonomik değişkenler ENDEKS : İMKB Bankacılık sektörü getiri endeksi (%) FAİZ : Mevduat faiz oranı (%) RFAİZ : Repo ve hazine bonosu ağırlıklı faiz oranı (%) EURO : Döviz kuru TL karşılığı (AB) DOLAR : Döviz kuru TL karşılığı (ABD) GSMH : Gayri Safi Milli Gelir (TL) İÇBORÇ : Toplam iç borç (TL) PORTFÖY : Yabancı portföy yatırımları (TL) M2 : TCMB para arzı (TL) TÜFE : Tüketici fiyat endeksi ALTIN : Ortalama altın fiyatları Yukarıda açıklamaları verilen değişkenlerin ilk üçünün değerleri yüzde cinsinden ifade edilmektedir. Değişkenler arası ölçü birimi uyumsuzluğunu gidermek amacıyla GSMH, İÇBORÇ, M2, TÜFE ve ALTIN değişkenlerinin doğal logaritması alınmıştır. İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında döneminde işlem gören bankaların hisse sendi getiri endeksine ve dönem boyunca borsada kesintisiz işlem gören 10 bankanın hisse senedi getirilerine makro ekonomik değişkenlerin etkisini ölçmek üzere yerli literatürde bu konudaki araştırmalarda sıkça tercih edilmiş olan en küçük kareler yöntemi kullanılmıştır. EKONOMETRİK TAHMİN VE SONUÇLAR İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında döneminde işlem gören bankaların hisse senedi getiri endeksine ve dönem boyunca borsada kesintisiz işlem gören 10 bankanın hisse senedi getirilerine makro ekonomik değişkenlerin etkisini ölçmek üzere yapılmış olan analizde kullanılan değişkenlerin durağan seriler olup olmadıkları sonuçların güvenilirliği açısından çok önemlidir. Durağan olmayan 45

20 Üçüncü Sektör Kooperatifçilik,2010, 45, (4): serilerle yapılan analizlerin sahte (superious) sonuçlar verdiği teorik olarak da kabul edilmektedir. Bu nedenle analizde kullanılan değişkenlere ait Dickey-Fuller durağanlık test sonuçları aşağıda verilmiştir: Tablo 2. Geliştirilmiş Dickey-Fuller Testi Değişken İntercept 46 trend-intercept Kritik değer Olasılık Kritik değer Olasılık (düzey) (düzey) Endeks -9.82(0) 0.00 * -9.80(0) 0.00 * Faiz -3.10(1) 0.03 ** -2.55(1) 0.30 Rfaiz -3.81(0) 0.00 * -1.96(0) 0.60 Euro -2.73(1) 0.07 *** -3.98(1) 0.01 * lngsmh -2.58(11) 0.10 *** -1.27(11) 0.87 lniç borç -2.60(1) 0.10 *** -2.17(1) 0.49 Portföy -8.79(0) 0.00 * -8.79(0) 0.00 * lnm2-0.39(1) (1) 0.20 lntüfe -2.03(1) (1) 0.20 lnaltın -1.10(0) (0) 0.74 Dolar (2) (2) 0.35 Not: Maksimum gecikme Schwarz kriterine göre 11 olarak alınmıştır. Parantez içi değerler gecikme uzunluğunu göstermektedir. *: %1 de istatistiksel olarak anlamlı **: %5 de istatistiksel olarak anlamlı ***: %10 da istatistiksel olarak anlamlı Tablo 2 den izleneceği gibi kesişimde ENDEKS, RFAİZ ve PORTFÖY değişkenleri %1 de, FAİZ değişkeni %5 de, GSMH, EURO ve İÇBORÇ değişkenleri de %10 da durağandır. Bu değişkenlerden ENDEKS, PORTFÖY ve EURO değişkenleri trend ve kesişimde de durağan serilerdir. Bankacılık sektörü hisse senedi getirilerine döneminde makro ekonomik değişkenlerin etkisini ölçmeye yönelik yaptığımız bu çalışmada, Merkez Bankası para arzı, yine diğer alternatif yatırım araçları altın ve Dolar, son olarak da enflasyon değişkeni TÜFE en azından kesişimde (intercept) durağan olmadıkları ve tahmin sonuçların yanlış olabileceği endişesiyle modele dahil edilmemişlerdir. Kesişimde durağan serileri kullanarak yapılan tahmine ilişkin ekonometrik denklem aşağıda verilmiş, kesişimde durağan olmayan seriler ise tahmin dışında bırakılmıştır. END = α 0 + α1fa + α 2RFA + α 3EURO + α 4 ln GSMH + α ln İÇB + α ln PORT + u 5 (1) 6

Üçüncü Sektör Kooperatifçilik,2010, 45, (4) : 1-9

Üçüncü Sektör Kooperatifçilik,2010, 45, (4) : 1-9 YOKSULLUK VE KADIN YOKSULLUĞU Fatma ARPACI * Özet: Yoksulluk elde edilen gelirin yaşamı sürdürebilmek için gerekli olan minimum ihtiyaçları karşılayamaması durumudur. Dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik

Detaylı

İMKB DE İŞLEM GÖREN BANKA HİSSE SENETLERİNİN GETİRİLERİ İLE MAKRO EKONOMİK FAKTÖRLER ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ANALİZİ

İMKB DE İŞLEM GÖREN BANKA HİSSE SENETLERİNİN GETİRİLERİ İLE MAKRO EKONOMİK FAKTÖRLER ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ANALİZİ İMKB DE İŞLEM GÖREN BANKA HİSSE SENETLERİNİN GETİRİLERİ İLE MAKRO EKONOMİK FAKTÖRLER ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ANALİZİ Derviş BOZTOSUN * Özet : Bu çalışmada, İMKB de hisse senetleri işlem gören bankaların hisse

Detaylı

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI NIN GELİR DAĞILIMINDA ADALETSİZLİK VE YOKSULLUK SORUNUNA YAKLAŞIMI (SEKİZİNCİ

Detaylı

THE EFFECT OF MACROECONOMIC FACTORS ON STOCK PRICES IN FINANCIAL CRISES PERIODS

THE EFFECT OF MACROECONOMIC FACTORS ON STOCK PRICES IN FINANCIAL CRISES PERIODS Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Y.2009, C.14, S.1 s.127-136. Suleyman Demirel University The Journal of Faculty of Economics and Administrative Sciences Y.2009,

Detaylı

Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam Değeri 877.247,49 Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam Değeri 877.247,49 Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖY BİLGİLERİ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri 31.03.2010 tarihi itibariyle Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

HİSSE SENEDİ ENDEKSİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER: İMKB 100 ENDEKSİNİ ETKİLEYEN MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

HİSSE SENEDİ ENDEKSİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER: İMKB 100 ENDEKSİNİ ETKİLEYEN MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Yönetim, Yıl: 19, Sayı: 61, Ekim 2008 HİSSE SENEDİ ENDEKSİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER: İMKB 100 ENDEKSİNİ ETKİLEYEN MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Arş.Gör.Dr. H. Işın DİZDARLAR Niğde Ün.,

Detaylı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1-Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir toparlanma dönemi olarak geride bıraktı.

Detaylı

Rapor N o : SYMM 116 /1552-117

Rapor N o : SYMM 116 /1552-117 Rapor N o : SYMM 116 /1552-117 BÜYÜME AMAÇLI ULUSLAR ARASI KARMA EMEKLİLİK YATIRIM FONU NUN YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN 30.06.2009 TARİHİ İTİBARİYLE BİTEN HESAP DÖNEMİME

Detaylı

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.50 Altın (USD) 1,225 Ekim 18 EUR/TRY 6.24 Petrol (Brent) 76.2 BİST - 100 90,201 Gösterge Faiz 24.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 5.21% -11.0% 25.2% 10.8%

Detaylı

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi 2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç

Detaylı

Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri. Fon Toplam Değeri 527, Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri. Fon Toplam Değeri 527, Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖY BİLGİLERİ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri 31.12.2008 tarihi itibariyle Murat İNCE Vahap Tolga KOTAN Doruk ERGUN Fon Toplam

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014 ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.

Detaylı

Halka Arz Tarihi 07.11.2008 Portföy Yöneticileri

Halka Arz Tarihi 07.11.2008 Portföy Yöneticileri A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖY BİLGİLERİ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka Arz Tarihi 07.11.2008 Portföy Yöneticileri 31.12.2008 tarihi itibariyle Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam

Detaylı

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.63 Altın (USD) 1,295 Mart 19 EUR/TRY 6.32 Petrol (Brent) 68.4 BİST - 100 93,784 Gösterge Faiz 22.8 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik -2.98% -7.3% 19.7% 13.5%

Detaylı

2001 2013 Döneminde Türk Bankacılık Sektörü

2001 2013 Döneminde Türk Bankacılık Sektörü 2001 2013 Döneminde Türk Bankacılık Sektörü Prof. Dr. Sudi Apak Beykent Üniversitesi İçerik 2 Slayt 1 - Türk Bankalarında kurum riski bulunmaktadır. 140,00% Türk Bankacılık Sektörünün Aktif Büyüklüğü /

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 40 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ 13 1.1.Türkiye Ekonomisine Tarihsel Bakış Açısı ve Nedenleri 14 1.2.Tarım Devriminden Sanayi Devrimine

Detaylı

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı DEĞERLENDİRMENOTU Nisan2011 N201127 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Ayşegül Dinççağ 1 Araştırmacı, Ekonomi Etütleri Hasan Çağlayan Dündar 2 Araştırmacı, Ekonomi Etütleri 2008 Krizinin

Detaylı

PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU NUN 31 ARALIK 2014 TARİHİ İTİBARİYLE BİTEN HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU

PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU NUN 31 ARALIK 2014 TARİHİ İTİBARİYLE BİTEN HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖY BİLGİLERİ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri 2 OCAK 2015 (*) tarihi itibariyle Murat İNCE Fon Toplam Değeri 50,888,120.73

Detaylı

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı. Makro Veri Büyüme ve Dış Ticaret: Türkiye ekonomisi için yüksek büyüme=yüksek dış ticaret açığı İbrahim Aksoy Ekonomist Tel: +90 212 334 91 04 E-mail: iaksoy@sekeryatirim.com.tr TÜİK tarafından bugün açıklanan

Detaylı

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

AB Krizi ve TCMB Para Politikası AB Krizi ve TCMB Para Politikası Erdem Başçı Başkan 28 Haziran 2012 Stratejik Düşünce Enstitüsü, Ankara Sunum Planı I. Küresel Ekonomik Gelişmeler II. Yeni Politika Çerçevesi III. Dengelenme IV. Büyüme

Detaylı

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017)

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017) 2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ Zafer YÜKSELER (19 Haziran 2017) TÜİK, 2017 yılı ilk çeyreğine ilişkin GSYH büyüme hızını yüzde 5 olarak açıklamıştır. Büyüme hızı, piyasa beklentileri olan

Detaylı

https://www.garantiemeklilik.com.tr/fon-ile-ilgili-duyurular.aspx internet adreslerinden

https://www.garantiemeklilik.com.tr/fon-ile-ilgili-duyurular.aspx internet adreslerinden GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTERNATİF STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir toparlanma dönemi olarak

Detaylı

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.29 Altın (USD) 1,258 Aralık 18 EUR/TRY 6.05 Petrol (Brent) 51.9 BİST - 100 91,527 Gösterge Faiz 20.9 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 1.56% -4.1% 20.3% 11.4%

Detaylı

AKTİF YATIRIM BANKASI A.Ş. B TİPİ TAHVİL BONO FONU PERFORMANS SUNUM RAPORU

AKTİF YATIRIM BANKASI A.Ş. B TİPİ TAHVİL BONO FONU PERFORMANS SUNUM RAPORU AKTİF YATIRIM BANKASI A.Ş. B TİPİ TAHVİL BONO FONU PERFORMANS SUNUM RAPORU A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka arz tarihi: 25 Şubat 2013 30 Haziran 2015 tarihi

Detaylı

Ekonomide Değişim. 15. ÇözümOrtaklığı Platformu. 15 Aralık

Ekonomide Değişim. 15. ÇözümOrtaklığı Platformu. 15 Aralık Ekonomide Değişim www.pwc.com.tr 15. ÇözümOrtaklığı Platformu Temel göstergelerde neler değişti? Ortalama Büyüme, % Milli gelir hesaplama yönteminde revizyon Ekonomik Büyüme Oranları % 12.0 10.0 8.0 6.0

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 23 Aralık 2015 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle yıllık kredi büyüme

Detaylı

2018/1. Dönem Deneme Sınavı.

2018/1. Dönem Deneme Sınavı. 1. Aşağıdakilerden hangisi mikro ekonominin konuları arasında yer almamaktadır? A) Tüketici maksimizasyonu B) Faktör piyasası C) Firma maliyetleri D) İşsizlik E) Üretici dengesi 2. Firmanın üretim miktarı

Detaylı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU Bu rapor Cigna Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş. Para Piyasası Likit Kamu

Detaylı

tepav Mart2011 N201139 POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

tepav Mart2011 N201139 POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı POLİTİKANOTU Mart2011 N201139 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Sarp Kalkan 1 Politika Analisti, Ekonomi Etütleri Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Cari açık, uzun yıllardan

Detaylı

İkinci Öğretim. Küreselleşme ve Yoksulluk

İkinci Öğretim. Küreselleşme ve Yoksulluk İkinci Öğretim Küreselleşme ve Yoksulluk Küreselleşme, özellikle 1980 li yılların sonları ve 1990 lı yılların başlarından itibaren dünyada yaygın olarak kullanılan çok boyutlu bir kavramdır. Küreselleşmenin

Detaylı

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU Hazırlayan: Sıla Özsümer Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı Türkiye Düzenli Ekonomi Notu ve Raporun İçeriği Hakkında

Detaylı

VAKIF EMEKLİLİK A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

VAKIF EMEKLİLİK A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU VAKIF EMEKLİLİK A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 1 OCAK - 30 HAZİRAN 2016 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR VAKIF EMEKLİLİK

Detaylı

Finans Portföy Yönetimi A.Ş. tarafından yönetilen

Finans Portföy Yönetimi A.Ş. tarafından yönetilen A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖY BİLGİLERİ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka Arz Tarihi 07.11.2008 Portföy Yöneticileri 31.12.2008 tarihi itibariyle Murat İNCE Vahap Tolga KOTAN Doruk ERGUN Fon Toplam

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 17 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu 11 1 13 1 * GSMH (milyar dolar) 1.9..79 1.86 1.3 1.83 1.578 1.61

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 32 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya 1 DenizBank Ekonomi Bülteni

Detaylı

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI 1 DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI Durgunluk Tanımı Toplam arz ile toplam talep arasındaki dengesizlik talep eksikliği şeklinde ortaya çıkmakta, toplam talebin uyardığı üretim düzeyinin o ekonominin üretim

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU ENFLASYON AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU % TÜFE ÜFE Ocak 2011 2012 2011 2012 Yıllık 4,90 10,61 10,80 11,13 Yıllık Ort. 8,28 6,95 8,89 11,11 Aylık 0,41 0,56 2,36 0,38 Yeni

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 25 Mayıs 2016 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi

Detaylı

FİNANSAL YATIRIM ARAÇLARININ REEL GETİRİ ORANLARI HABER BÜLTENİNDE YAPILAN ANA REVİZYONA İLİŞKİN METODOLOJİK DOKÜMAN

FİNANSAL YATIRIM ARAÇLARININ REEL GETİRİ ORANLARI HABER BÜLTENİNDE YAPILAN ANA REVİZYONA İLİŞKİN METODOLOJİK DOKÜMAN Giriş FİNANSAL YATIRIM ARAÇLARININ REEL GETİRİ ORANLARI HABER BÜLTENİNDE YAPILAN ANA REVİZYONA İLİŞKİN METODOLOJİK DOKÜMAN 1997-2013 yılları arasında, Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları,

Detaylı

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ M A R M A R A Ü N İ V E R S İ T E S İ İ K T İ S A T F A K Ü L T E S İ A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ DÖVİZ KURLARI YURT DIŞINDAN PORTFÖY YATIRIMLARI VE İÇ BORÇLANMA SENETLERİ ENFLASYON ORANLARI İŞSİZLİK ORANLARI

Detaylı

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU. Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU. Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler A. TANITICI BİLGİLER Portföy Bilgileri Halka Arz Tarihi 13.06.2012 (*) 02 Ocak 2013 tarihi itibariyle Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler Portföy Yöneticileri Murat Zaman, Kerem Yerebasmaz, Serkan Şevik,

Detaylı

II. Ulusal Ekonomik Görünüm 2

II. Ulusal Ekonomik Görünüm 2 II. Ulusal Ekonomik Görünüm 2 3 yılının ikinci çeyreğinde iktisadi faaliyet yılın ilk çeyreğine kıyasla daha olumlu bir görünüm sergilemiştir. İç tüketimdeki canlanma ve altın ticaretindeki baz etkisi

Detaylı

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Finansal Piyasa Dinamikleri Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Neleri İşleyeceğiz? Finansal Sistemin Resmi Makro Göstergeler ve Yorumlanması Para ve Maliye Politikaları Merkez Bankası ve Piyasalar Finansal Piyasalardaki

Detaylı

Küresel İktisadi Görünüm

Küresel İktisadi Görünüm MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ KÜRESEL İKTİSADİ GÖRÜNÜM TÜRKİYE EKONOMİSİ YAKIN DÖNEM BÜYÜME İŞSİZLİK VE BÜYÜME ENFLASYON YÜKSELİYOR Küresel İktisadi Görünüm 28 krizi sonrası

Detaylı

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU A. TANITICI BİLGİLER

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU A. TANITICI BİLGİLER A. TANITICI BİLGİLER Portföy Bilgileri Halka Arz Tarihi 13.06.2012 2 Temmuz 2012 tarihi itibariyle (*) Fon Toplam Değeri 2.155.647 Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler Portföy Yöneticileri Murat Zaman,

Detaylı

FONLAR GETİRİ KIYASLAMASI FONLAR GETİRİ KIYASLAMASI

FONLAR GETİRİ KIYASLAMASI FONLAR GETİRİ KIYASLAMASI OCAK 15 Güncel Ekonomik Veriler Büyüme Oranı(Yıllık) 4,00% Cari Açık/GSYİH 6,61% İşsizlik oranı(yıllık) 10,10% Enflasyon(TÜFE/Yıllık) 8,17% GSMH(milyar USD) 819,9 Kişi Başı Milli Gelir (USD) 10.800 Güncel

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 44 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

BAKANLAR KURULU SUNUMU

BAKANLAR KURULU SUNUMU BAKANLAR KURULU SUNUMU Murat Çetinkaya Başkan 12 Aralık 2016 Ankara Sunum Planı Küresel Gelişmeler İktisadi Faaliyet Dış Denge Parasal ve Finansal Koşullar Enflasyon 2 Genel Değerlendirme Yılın üçüncü

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... 1-20 1.1. Temel Makro Ekonomik Göstergelere Göre Türkiye nin Mevcut Durumu ve Dünyadaki Yeri... 1 1.2. Ekonominin Artıları Eksileri; Temel

Detaylı

ŞUBAT 2019-BÜLTEN 13 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

ŞUBAT 2019-BÜLTEN 13 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ŞUBAT 2019-BÜLTEN 13 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ 1 Bu Ay 1. Cari İşlemler Hesabında Dördüncü Kez Fazla... 2 2. Dış Ticaret Açığında Gerileme... 2 3. Dış Ticaret Haddinde

Detaylı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI (DÖVİZ) EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2008 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI (DÖVİZ) EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2008 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI (DÖVİZ) EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2008 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU 1.- Ekonominin Genel durumu Yılın ilk ve ikinci çeyreğindeki sırayla

Detaylı

TEB PORTFÖY İKİNCİ DEĞİŞKEN FON

TEB PORTFÖY İKİNCİ DEĞİŞKEN FON VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ Halka Arz Tarihi : 04/09/1997 YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER 30/06/2016 tarihi itibarıyla

Detaylı

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AYLIK EKONOMİK GÖSTERGELER EKİM 2015 Hazine Müsteşarlığı Matbaası Ankara, 22 Ekim 2015 İÇİNDEKİLER TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELER i I. ÜRETİM I.1.1.

Detaylı

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013 Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program 22 Kasım 201 Büyüme Tahminleri (%) 4, 4,1 Küresel Büyüme Tahminleri (%) 4,1,2,0 ABD Büyüme Tahminleri (%) 2,,,,,,1,6,6 2,8 2,6 2,4 2,2

Detaylı

SAĞLIK HİZMETLERİ TALEBİ. Gülbiye Yenimahalleli Yaşar

SAĞLIK HİZMETLERİ TALEBİ. Gülbiye Yenimahalleli Yaşar SAĞLIK HİZMETLERİ TALEBİ Gülbiye Yenimahalleli Yaşar Talep ve talep fonksiyonunu etkileyen etmenler Talep: Satın alma gücü ile desteklenen istektir. Bireysel talep fonksiyonunu etkileyen etmenler: 1. Fiyat

Detaylı

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi 2015 YILI

Detaylı

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ TÜRKİYE EKONOMİ KURUMU TARTIŞMA METNİ 2003/6 http://www.tek.org.tr 2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Zafer Yükseler Aralık, 2003

Detaylı

Asya Emeklilik ve Hayat A.Ş. Büyüme Amaçlı Katılım Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu (AGH)

Asya Emeklilik ve Hayat A.Ş. Büyüme Amaçlı Katılım Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu (AGH) Asya Emeklilik ve Hayat A.Ş. Büyüme Amaçlı Katılım Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu (AGH) 31 Aralık 2012 tarihi itibariyle performans sunuş raporu ve yatırım performansı konusunda kamuya açıklanan bilgilere

Detaylı

31/12/2011-31/03/2012 tarihleri arasında fon getirisi %2,11 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi %2,49 olarak gerçekleşmiştir.

31/12/2011-31/03/2012 tarihleri arasında fon getirisi %2,11 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi %2,49 olarak gerçekleşmiştir. GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. LİKİT-KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2012 YILI 3 AYLIK FAALİYET RAPORU 1.- Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi genel olarak 2011 yılını bir önceki yıldan devraldığı Euro

Detaylı

TEB PORTFÖY BİRİNCİ DEĞİŞKEN FON

TEB PORTFÖY BİRİNCİ DEĞİŞKEN FON VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ Halka Arz Tarihi : 08/04/1996 YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER 30/06/2016 tarihi itibarıyla

Detaylı

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir.

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir. 68 MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir. Mikroiktisat küçük ekonomik birimler (hanehalkı, firmalar ve piyasalar) ile

Detaylı

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR FDI doğrudan yabancı yatırım, bir ülke borsasında işlem gören şirketlerin hisselerinin bir diğer ülke veya ülkelerin kuruluşları tarafından satın alınmasını ifade eden portföy yatırımları dışında kalan

Detaylı

2015 NİSAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

2015 NİSAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ NİSAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ 15 Haziran Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcuna ilişkin yılı verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından

Detaylı

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi FİNANS VE MAKROEKONOMİ Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme Finansal Krizler ve Ekonomi Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme Finansal Sistemin İşleyişi Doğrudan Finansman : Fon akışı finansal aracı kullanılmadan

Detaylı

ARALIK 2018-BÜLTEN 11 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

ARALIK 2018-BÜLTEN 11 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ARALIK 2018-BÜLTEN 11 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ 1 Bu Ay 1. Enflasyon Oranında Düşüş... 2 2. İşsizlikte Yükselme... 2 3. PMI da Artış... 3 4. Dış Ticaret Açığı Kapanıyor...

Detaylı

Küresel Kriz Sonrası Türkiye de Finansal Sistem Bankacılık Sektörü

Küresel Kriz Sonrası Türkiye de Finansal Sistem Bankacılık Sektörü Küresel Kriz Sonrası Türkiye de Finansal Sistem Bankacılık Sektörü Ekrem Keskin Mayıs 2010 Sunum Uluslararası gelişmeler Türkiye deki gelişmeler Bankacılık sektörüne yansıma Sonuç 2 Yapılanlar Ortak çaba:

Detaylı

Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI (EURO) EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU (

Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI (EURO) EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU ( Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI (EURO) EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU (01.01.2012-31.12.2012 DÖNEMİ) I.GENEL BİLGİ Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. nin kurucu,

Detaylı

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ Bugünki dersin içeriği: 1. MALİYE POLİTİKASI VE DIŞLAMA ETKİSİ... 1 2. UYUMLU MALİYE VE

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 24 Şubat 2016 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi

Detaylı

2016 YILI I.DÖNEM AKTÜERLİK SINAVLARI EKONOMİ

2016 YILI I.DÖNEM AKTÜERLİK SINAVLARI EKONOMİ SORU 1: Aşağıdakilerden hangisi/hangileri tüm dünyada görülen artan işsizlik oranını açıklamaktadır? I. İşsizlik yardımı miktarının arttırılması II. Sendikalaşma oranında azalma III. İşgücü piyasında etkin

Detaylı

1 OCAK - 31 ARALIK 2016 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR

1 OCAK - 31 ARALIK 2016 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR 1 OCAK - 31 ARALIK 2016 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖY BİLGİLERİ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN

Detaylı

https://www.garantiemeklilik.com.tr/fon-ile-ilgili-duyurular.aspx internet adreslerinden

https://www.garantiemeklilik.com.tr/fon-ile-ilgili-duyurular.aspx internet adreslerinden GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 7 AYLIK FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir toparlanma dönemi olarak geride bıraktı.

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 6 Şubat 2017, Sayı: 6. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 6 Şubat 2017, Sayı: 6. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 6 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU BÜYÜME 2011 yılı dördüncü döneme ilişkin hesaplanan gayri safi yurtiçi hasıla değeri bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) Hane Halkı İşgücü İstatistikleri 2014 te Türkiye de toplam işsizlik %10,1, tarım dışı işsizlik ise %12 olarak gerçekleşti. Genç nüfusta ise işsizlik

Detaylı

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ BİLGİ YÖNETİMİ DAİRESİ TEMMUZ 2010 20 Görüş ve Önerileriniz İçin: E-posta: beklentianketi@bddk.org.tr Tel: (312)

Detaylı

1-Ekonominin Genel durumu

1-Ekonominin Genel durumu GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2014 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU 1-Ekonominin Genel durumu 2014 yılı TCMB nin Ocak ayında faizleri belirgin şekilde arttırmasıyla başlamıştır.

Detaylı

2001 ve 2008 Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması

2001 ve 2008 Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması 2001 ve 2008 Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması Mahmut YARDIMCIOĞLU Özet Genel anlamda krizler ekonominin olağan bir parçası haline gelmiştir. Sıklıkla görülen bu krizlerin istatistiksel

Detaylı

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ 1 Bu Ay 1. Büyümede Duraksama... 2 2. İthalat Düşüyor... 2 3. Sanayi Üretiminde Duraklama... 3 4. İşsizlik Artıyor... 4

Detaylı

VAKIF PORTFÖY BİRİNCİ PARA PİYASASI FONU

VAKIF PORTFÖY BİRİNCİ PARA PİYASASI FONU VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR A. TANITICI BİLGİLER Vakıf Portföy Birinci Para Piyasası Fonu, para piyasası fonudur. Vakıf Portföy Yönetimi A.Ş. tarafından 6362

Detaylı

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER.

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5,32 Altın (USD) 1.319 Şubat 19 EUR/TRY 6,06 Petrol (Brent) 66,0 BİST - 100 104.530 Gösterge Faiz 18,8 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik -2.98% -10.0% 19.7% 13.5%

Detaylı

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4,56 Altın (USD) 1.250 Haziran 18 EUR/TRY 5,31 Petrol (Brent) 79,4 BİST - 100 96.520 Gösterge Faiz 19,2 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7,36% 5,1% 15,4% 10,1%

Detaylı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU A

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU A CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ Halka Arz Tarihi : 26/03/2012

Detaylı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU Bu rapor Cigna Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş. Standart Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01.2015-30.06.2015

Detaylı

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ BİLGİ YÖNETİMİ DAİRESİ OCAK 2011 22 Görüş ve Önerileriniz İçin: E-posta: beklentianketi@bddk.org.tr Tel: (312)

Detaylı

1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU

1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU ve TEMEL KAVRAMLAR 11 1.1.Makro Ekonominin Doğuşu 12 1.1.1.Makro Ekonominin Doğuş Süreci 12 1.1.2.Mikro ve Makro Ekonomi Ayrımı 15 1.1.3.Makro Analiz

Detaylı

Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler

Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler A. TANITICI BİLGİLER Portföy Bilgileri Halka Arz Tarihi 13.06.2012 2 Temmuz 2012 tarihi itibariyle (*) Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler Portföy Yöneticileri Murat Zaman, Kerem Yerebasmaz, Serkan Şevik,

Detaylı

Güncel Ekonomik Yorum

Güncel Ekonomik Yorum NİSAN 15 Güncel Ekonomik Yorum Mart ayı finansal piyasalar açısından son derece oynak bir seyir izlemiştir. Yurtdışı piyasalarda ABD tarafında FED in(amerika Merkez Bankası) faiz arttırımını ne zaman yapacağı

Detaylı

A Y L I K EKONOMİ BÜLTEN İ

A Y L I K EKONOMİ BÜLTEN İ Ocak 07 Nisan 07 Temmuz 07 Ekim 07 Ocak 08 Nisan 08 Temmuz 08 Ekim 08 Ocak 09 Nisan 09 Temmuz 09 Ekim 09 Ocak 10 Nisan 10 Temmuz 10 Ekim 10 Ocak 11 Nisan 11 Temmuz 11 Ekim 11 Ocak 12 Nisan 12 Temmuz 12

Detaylı

TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER - BÜYÜME

TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER - BÜYÜME 1 TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER - BÜYÜME 12.0 Türkiye GSYİH Büyüme Oranları(%) 10.0 9.4 8.4 9.2 8.8 8.0 6.0 4.0 6.8 6.2 5.3 6.9 4.7 4.0 4.0 5.0 2.0 0.7 2.1 0.0-2.0-4.0-6.0-8.0-5.7-4.8 Tahmin(%) 2014

Detaylı

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ 2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ TEPAV EPRI Dış Politika Etütleri AB Çalışma Grubu 9 Kasım 2005 Ankara Zeynep Songülen

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 47 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ M A R M A R A Ü N İ V E R S İ T E S İ İ K T İ S A T F A K Ü L T E S İ A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ CARİ İŞLEMLER DENGESİ DIŞ TİCARET DENGESİ BORÇLANMA GÖSTERGELERİ VE CARİ İŞLEMLER DENGESİ NET ULUSLARARASI

Detaylı

Haftalık Piyasa Beklentileri. 10 Kasım 2014

Haftalık Piyasa Beklentileri. 10 Kasım 2014 Haftalık Piyasa Beklentileri 10 Kasım 2014 1 Kas 13 Ara 13 Oca 14 Şub 14 Mar 14 Nis 14 May 14 Haz 14 Tem 14 Ağu 14 Eyl 14 Eki 14 BIST Hisse Senetleri BIST 100 Endeksinde geçtiğimiz hafta 81,000 seviyesine

Detaylı

Tablo 1. Seçilen Ülkeler için Yıllar İtibariyle Hizmetler Sektörü İthalat ve İhracatı (cari fiyatlarla Toplam Hizmetler, cari döviz kuru milyon $)

Tablo 1. Seçilen Ülkeler için Yıllar İtibariyle Hizmetler Sektörü İthalat ve İhracatı (cari fiyatlarla Toplam Hizmetler, cari döviz kuru milyon $) 4.2. HİZMETLER 1. Hizmetler sektörünün ekonomideki ağırlığı bir refah kriteri olarak değerlendirilmektedir (1). (2) tarafından bildirildiği üzere, sanayileşmeyle birlikte, ulaştırma hizmetleri ve belirli

Detaylı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş Gruplara Yönelik Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 20 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı