Muhasebe 5 Gündem 8 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA. 'Bu düşmanlarımızın. rant operasyonudur'

Transkript

1 Ekonomi ün ekonomi karnesi büyümede 2013 yılı gerçekleşmesinin beklentilerden iyi, dış ticaret ve cari işlemler dengesinde ise öngörülenden çok daha kötü olacağını gösteriyor. İşsizlikte katılığın devam ettiği dikkati çekiyor. Türkiye ekonomisinde sert biçimde frene basılan 2012 nin ardından 2013 yılına, göreli bir toparlanma damgasını vurdu.yılın bitimine yakın temel makro ekonomik göstergelere ilişkin alınan verilere göre, gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) büyüme oranında gerçekleşmenin beklentilerden daha iyi gelecek. Ancak, dış ticarette bozulmanın arttığı, işsizlikte katılığın devam ettiği görülüyor. Bütçede gerçekleşmelerin beklenenden çok daha iyi olduğu, enflasyon hedefinin ise aşılacağı görülüyor. Muhasebe 5 Gündem 8 M HP'nin kurucu lideri Alparslan Türkeş'in "manevi evladı" olarak bilinen İbrahim Ersöz, bugüne kadar yaptıklarından dolayı Başbakan Erdoğan'a destek verilmesi gerektiğini söyledi. MHP'nin efsane lideri Alparslan Türkeş'in "manevi evladım" dediği ve her fırsatta yanında olmasını istediği isim olarak bilinen İbrahim Ersöz, gündemdeki hükümet cemaat kavgası konusunda tavrını net koydu. İbrahim Ersöz, ülkede ve dünyada bugüne kadar başardıklarından dolayı Başbakan Erdoğan'a destek verilmesi gerektiğini söyledi. "Türkeş'in manevi evladı" olarak bilinen İbrahim Ersöz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, mensubu bulunduğu MHP'nin bu kavga konusunda tutumunu da eleştirdi. Kendi partilerindeki yöneticilerinin ahlak yoksunluklarına ve kendi partisinin belediyelerinde rüşvet skandalları hâlâ hafızalarda taze dururken ve kendi aile sorunlarıyla dahi bazen aciz kalan insanlar nasıl oluyor. Emekliden, memura, işçiden esnafa kadar 20 milyondan fazla vatandaş Ocak ayına ve torba yasaya kilitlendi. Kimisine zam, kimisine de af geliyor.9 gün sonra gireceğimiz 2014 yılı ve Ocak ayı milyonlarca vatandaş için umut oldu. Bu ayda çıkması beklenen torba yasa ve yeni yıldaki maaş zamları, yaklaşık 20 milyon vatandaşı ilgilendiriyor. 10 milyon memur, işçi ve Bağ-Kur emeklisi Ocak ayında yapılacak maaş zammını bekliyor. Yine yaklaşık 7 milyon emekli için de yeni intibak umudu bulunuyor. Memur emeklileri toplu sözleşme zammının dışında enflasyon farkı alacak. Öte yandan Aralık sonunda belli olacak olan son 6 aylık enflasyon oranı ile işçi ve Bağ- Kur emeklilerinin de alacakları fark oranı ortaya çıkacak. Ocak ayında yaklaşık 2.5 milyon memur da zamlı maaşlarına ve enflasyon farklarına kavuşacak. rant operasyonudur' Başbakan Erdoğan, Karadeniz'de Halk Bankası 'nın hedef haline getirilmesiyle ilgili sert konuştu. Erdoğan, "Bu oyun, Türkiye düşmanı çevrelerin rant operasyonudur" dedi. B aşbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul merkezli operasyonda Halk Bankası 'nın hedef alınmasını sert bir dille eleştirdi. Gelişmeyi "Türkiye düş manı çevrelerin rant operasyonu" olarak nitelendiren Erdoğan, "Bu banka Türkiye düşmanlarını ürkütüyor" diye ekledi. Giresun ve Ordu'da temaslarda bulunmak üzere Karadeniz'e çıkarma yapan Erdoğan Ünye, Fatsa ve Ordu'da katıldığı toplu açılış törenlerinde şu mesajları verdi: FAİZ LOBİSİ KAYBETTİ: 2002'de Türkiye bütçesinin yüzde 45'i faiz ödemelerine gidiyordu. Biz bu oranı yüzde 13'e kadar gerilettik. Türkiye bundan 642 milyar lira kazandı. Faiz lobisi ve ranttan geçinenler kaybetti. Onun için iftira kampanyası devam ediyor. İşte küresel düzeyde yazılıp yerelde oynanan bu oyun, Türkiye düşmanı çevrelerin rant operasyonudur. HALK BANKASI'NDAN NE İSTEDİNİZ? Halk Bankası'ndan ne istediniz? Çıksınlar mertçe cevap versinler. Bu bankayı hedefe koyarak kimin ekmeğine yağ sürüyorsunuz? Hangi planın içindesiniz, bankayı yıpratarak kime ne kazandırıyorsunuz? Şu anda Halk Bankası'nın bu olaylarda kaybettiği para, bu ülkenin kaybı. Halkbank bizim dönemimizde Türkiye'nin en başarılı bankalarından biri oldu. Bizden önce Ziraat ve Halk Bankası görev zararı yazıyordu, Vakıfbank batmıştı. Biz bunları dünyanın en önemli bankaları haline getirdik. BORSA LOBİNİN AYAĞINA BASIYOR: Halk Bankası'nı 11 yılda tam 6 kat büyüterek piyasa değerini 25 milyar dolara çıkardık. İşte bu kamu bankasını hedefe koydular. Üstelik uluslararası boyutta bu iş yapıldı. Bu banka, faiz lobisinin ayağına bastığı için Türkiye düşmanlarını ürkütüyor. Allah ömür nefes verdikçe ben de, arkadaşlarım da hiç korkmadan, çekinmeden bu gerçeği herkese anlatacağız. ENFLASYON CANAVARI YOK OLDU BU HİZMETLERİ YAPABİLİR MİYDİK: 11 yılda tam 17 bin kilometre yol yaptık. Bizden önce 79 senede 6 bin kilometre yol yapıldı. Yolsuzların olduğu bir iktidar bunları yapabilir mi? TERÖR KAYBI TRİLYONU AŞTI : 30 yıldır Türkiye'nin terör nede niyle kaybı en mütevazı hesapla trilyonu aştı. Bir düşünün kaç Karadeniz sahil yolu, üniversite, baraj, Marmaray, Ovit tüneli yapılır. ÜLKEYİ DEMİR AĞLARLA ÖRDÜK: CHP zihniyetinin yaptığı raylı sistem yok. Biz geldik ülkeyi demir ağlarla örüyoruz.yolsuzluğun olduğu bir ülkede bu yatırımlar yapılabilir mi? Enerjide attığımız adımlar ortada. TOKİ aracılığıyla 615 bin konut inşa edildi. MERKEZ TARİHİ REKOR KIRDI: Biz iktidara geldiğimizde Merkez Bankası'nın döviz rezervi 27.5 milyar dolardı. Bunu 136 milyar dolara çıkardık. Son çeyrekte dört dörtlük bir büyüme kaydettik. Artık Ekonomi Gazetesini twitter & facebook dan okuyabilirsiniz Salı KDV dahil 25 Krş ağır Faturası oldu 'Bu düşmanlarımızın 10 kuruşluk artışın yükü... Enerji Bakanı Taner Yıldız, yoğunlaşan kış koşullarına karşı hazırlıkların yapıldığını söyledi.ankara'da basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yıldız, "Doların 2 liradan 2.10 liraya kadar çıkması bize 4 milyar dolar ek yük getiriyor. Dövizdeki artış sonrası durumumuzu bu hafta değerlendireceğiz" diye konuştu.yıldız, doğalgazdaki maliyetleri tüketiciye yansıtmamaya çalıştıklarını söyledi. Devlete tek kuruş vergi yok! otellerde sahneye çıkan sanatçılara, Türkiye de aldıklarının çok daha üstende ödemeler yapıldı. Ancak şarkıcılara bir gecede 500 bin lira gibi rakamlar ödeyen otellerin yıllardır zarar ettiklerini söyleyerek devlete vergi vermedikleri ortaya çıktı.kktc Maliye Bakanlığı, 2012 yılında zarar ve kar beyan eden şirketleri tek tek açıkladı. Türkiye den getirdikleri şarkıcılara bir gecelik program için adeta servet ödeyen KKTC deki 5 yıldızlı otellerin yıllardır zarar ediyoruz diyerek devlete tek kuruş vergi vermediği ortaya çıktı. K KTC de son yıllarda birbiri ardına açılan lüks oteller, eğlencenin gözde mekanları haline geldi. Bu Buna göre bin 880 kurum kar beyan ederken 2 bin 93 kurum zarar beyan etti. Zarar eden şirketlerin arasında Türkiye den getirdiği ünlü şarkıcılarla adını duyuran büyük oteller dikkat çekiyor. KK- TC de bu yılki yılbaşı programlarında Bülent Ersoy a 500 bin, Serdar Ortaç a 300 bin, Sibel Can a 300 bin, Ebru Gündeş e 250 bin, Özcan Deniz e 250 ve Candan Erçetin e 200 bin ödeyecek olan oteller, devlete zarar göstererek vergi ödemedi. Altın 2013'te 3 yıl geri gitti & E Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Kuzey Irak petrolü önce Silopi'ye kadar hem korozyon hem de test çalışmalarını tamamlamıştı. Şimdi de Ceyhan'a kadar geldi. Akış da tabii ki bunların arkasından başlıyor olacaktır" dedi.bakan Yıldız, Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Yönetim Kurulu Başkanı Celal Koloğlu ve beraberindeki heyeti, bakanlıkta abul etti. İNTES'in Türkiye'nin kalkınmasına, büyümesine, uluslararası alandaki mühendislik hizmetlerine katkı koyan şirketlerden oluştuğunu vurgulayan Yıldız, sendikanın yeni yönetiminin de ülke için iyi çalışmalar yapacağına inandığını söyledi. Yıldız, basın mensuplarının gündemdeki konulara ilişkin sorularını da yanıtladı. Kurdaki artışa paralel olarak elektrik ve doğal gazda fiyat artışı olup olmayacağına yönelik soruya karşılık Yıldız, "Onun için biraz daha süremiz var. Ay sonunda bu değerlendirmeleri yapacağız" ifadelerini kullandı.meteorolojik verilerin bu haftanın daha da soğuk geçeceğini gösterdiğini ifade eden Yıldız, "Hazırlıkları yaptık. Özellikle doğal gazın hem elektrik tüketiminde hem de meskenlerde kullanılmasıyla alakalı hazırlıklarımızı yaptık. Ancak borularla, LNG'yle geliyor. Önceki hafta LNG tankeri 2 gün yanaşamamıştı fırtınadan dolayı. Altın, 12 yıl aradan sonra ilk kez bu yıl yatırım cısına kaybettirdi. Aynı zamanda yıl başın dan bu yana son iki yıldaki tüm getirilerini geri verdi. Geçen yılı $dan tamamlayan altı nın onsu, 2013 yılında en yüksek $ gördük ten sonra yıl boyunca düşüş trendinde hareket ederek yıl başına göre % değer kaybetti. ABD'de makro ekonomik verilerin düzelmeye başlaması ve ABD Merkez Bankası'nın (Fed) parasal genişlemeyi sınırlandırmaya başlayabile ceğinin ilk sinyalleri ile nisan ayından sonra düşüşü hızlanan altının onsu, haziran ayında en düşük $ seviyesine kadar geriledi.

2 2 HERKES Ekonomi İÇİN EKONOMİ POLİTİKA ün ekonomi karnesi büyümede 2013 yılı gerçekleşmesinin beklentilerden iyi, dış ticaret ve cari işlemler dengesinde ise öngörülenden çok daha kötü olacağını gösteriyor. İşsizlikte katılığın devam ettiği dikkati çekiyor.türkiye ekonomisinde sert biçimde frene basılan 2012 nin ardından 2013 yılına, göreli bir toparlanma damgasını vurdu. Yılın bitimine yakın temel makro ekonomik göstergelere ilişkin alınan verilere göre, gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) büyüme oranında gerçekleşmenin beklentilerden daha iyi gelecek. Ancak, dış ticarette bozulmanın arttığı, işsizlikte katılığın devam ettiği görülüyor. Bütçede gerçekleşmelerin beklenenden çok daha iyi olduğu, enflasyon hedefinin ise aşılacağı görülüyor. Türkiye ekonomisi, bu yıl ilk çeyrekte yüzde 3, ikincide yüzde 4.5 lik oranların ardından yılın üçüncü çeyreğinde de yüzde 4.4 le beklentilerin de üzerinde bir büyüme hızı yakaladı. Böylece yılın ilk dokuz ayındaki GSYH büyüme oranı yüzde 4 olarak gerçekleşti. B u yıl başlangıçta yüzde 4 olarak hedeflenen sabit fiyatlarla GSYH büyüme oranı, ilk yarıda yüzde 3.7 olarak gerçekleşmiş, bu seyir dikkate alınarak dönemine ait yeni OVP de yıllık oran yüzde 3.6 ya revize edilmişti. İlk çeyrekte düşük kalan büyümenin 2. çeyrekte yükselişe geçerek bu eğilimi 3. çeyrekte de sürdürmesi sonucu 9 aylık büyüme yüzde 4 olunca, başlangıç hedefinin tutturulması, yani gerçekleşmenin revize hedefin üzerinde çıkma olasılığı doğdu. BÜTÇE iyi büyüme orta, enflasyon zayıf ılın son çeyreğinde yüzde Y4 dolayında bir büyüme yakalanabilirse, yıllık oran da başlangıçta hedeflendiği gibi yüzde 4 dolayında gerçekleşecek. OVP de yüzde 3.6 olarak belirlenen revize hedefin tutması için ise son çeyrekte yüzde 2.5 lik bir büyüme yetiyor. Tüketimde göreli canlanma 2012 de tüketimdeki sert fren büyümeyi durdururken, 2013 te büyümenin beklentilerin üzerinde çıkmasında; iç talepteki göreli canlılık etkili oldu. Özel nihai tüketim harcamalarında ilk çeyrekte yüzde 3.4 olan, ikinci çeyrekte yüzde 5.6 ya yükselen sabit fiyatlarla büyüme oranı, üçüncü çeyrekte de yüzde 5.1 le yüksek çıktı ve ilk dokuz ay itibariyle yüzde 4.7 oldu. İlk dokuz ayda GSYH de yüzde 67 pay alan özel tüketim harcamaları bu dönemde yüzde 4 olan büyüme oranına 3.1 puan katkı yaptı. Aynı dönemde devletin nihai tüketiminin büyümeye katkısı ise 0.5 puan oldu. Gayri safi sabit sermaye oluşumu ve stok hareketlerinin toplamından oluşan yatırımlar kalemindeki büyüme dokuz ayda GSYH büyüme oranına 2.5 puan katkı yaptı. Ancak bunun 1.5 puanı stoğa gitti. Yatırımların büyümeye katkısı tamamen kamudan kaynaklandı, özel sektör yatırımların etkisi negatif oldu. Yılın ilk dokuz ayında, TL cinsinden mal ve hizmet ihracatı sabit fiyatlarla sadece yüzde 0.2 artarken, eksi bir kalem olarak mal ve hizmet ithalatındaki büyüme yüzde 2.4 e ulaştı. Böylece ilk dokuz ayda net dış ticarette aleyhte oluşan denge büyümeyi 2.2 puan aşağı çekti. Bütçede gerçekleşme beklenenden iyi Bu yıl bütçe performansı ise başlangıçta öngörülenden daha iyi bir tablo ortaya koydu. Ocak-kasım döneminde bütçe gelirleri yüzde 17.3 artışla 357 milyar lira, harcamalar ise yüzde 12.7 artışla milyar lira oldu. Kümülatif bazda 1.2 milyar liralık bir bütçe açığı verildi. Geçen yıl aynı dönemde bütçe 13.3 milyar lira açık vermişti. Açık bu dönemlere göre yüzde 91 küçüldü. On bir aylık bütçe açığı, beklentilere göre çok daha iyi bir tablo oluşturdu. Bu yıl başlangıçta 34 milyar lira olarak hedeflenen bütçe açığı, gidişat dikkate alınarak Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında 19.4 milyar liraya revize edilmişti. Ancak Kasım sonu itibariyle kümülatif 1.2 milyar lirada kalan gerçekleşme, bütçe açığının yılın tümünde 19.4 milyarlık tahminin altında kalma olasılığını güçlendirdi. Yıllık açığın bu düzeye ulaşabilmesi için yılın son ayında 18.2 milyar liralık açık verilmesi gerekiyor. Enflasyonda revize hedef zora girdi 2013 yılı için başlangıçta TÜFE bazında yüzde 5.3 olarak öngörülen enflasyon hedefi, ekim ayında yayımlanan yeni Orta Vadeli Program da (OVP) yüzde 6.8 e revize edilmişti. Yılın ilk on bir ayında yüzde 6.91 olan birikimli enflasyon dikkate alındığında revize hedefin de tutma olasılığı zayıflıyor. Geçen yılın son ayında aylık TÜFE artışı yüzde 0.38 düzeyinde gerçekleşmişti. Yıllık yüzde 6.8 lik revize hedefin tutabilmesi için bu yıl aralık ayı enflasyonunun eksi (-) yüzde 0.5 çıkması, başka deyişle son ayda fiyatların bu oranda gerilemesi gerekiyor. HABER MERKEZİ Türkiye yükseliş-çöküş döngülerinden kurtulabilir IMF, Türkiye de kırılganlığı doğuran eğilimlerin sürdürülebilir olmadığını ve bu sorunlar düzeltilmezse Türkiye nin er ya da geç şiddetli düzenleme yapabileceğini bildirdi.imf Türkiye nin karşısında bulunan zorlukları özetlerken Mevcut politikalarla Türkiye hızlı büyümeyi ancak artan dış dengesizlikler pahasına sürdürebilir. Kısa ve orta erimli politikaları dış kırılganlıkların azaltılmasına odaklanırsa Türkiye yükseliş-çöküş döngülerinden kurtulabilir denildi. IMF, Türkiye raporu yayınladı MF nin IV. Gözden Geçirme Içalışmasıyla ilgili uzman raporu yayınlandı. Raporda kısmen dönemsel makroekonomik politikalara bağlı olarak ekonomik faaliyetin hızlandığı belirtildi. Daha güçlü iç taleple birlikte zaten yüksek cari işlemler açığının da arttığını belirten IMF enflasyonun hedeflerin bir hayli üzerinde olduğunu bildirdi. IMF Türkiye nin karşısında bulunan zorlukları özetlerken Mevcut politikalarla Türkiye hızlı büyümeyi ancak artan dış dengesizlikler pahasına sürdürebilir. Kısa ve orta erimli politikaları dış kırılganlıkların azaltılmasına odaklanırsa Türkiye yükseliş-çöküş döngülerinden kurtulabilir denildi. Türkiye ye tavsiyeler Raporun Ana politika tavsiyeleri bölümünde ise Türkiye ye şu önerilerde bulunuldu: -Nominal çapanın yeniden tesis edilmesi. Yüksek faiz oranlarına karşın para politikası enflasyon hedefi karşısında çok gevşek devam ediyor. Politika çerçevesi enflasyona daha net odaklanılarak normalleştirilmeli.sıkılaştırılmış mali duruş. Harcamalar dizginlenebilir olmalı ve beklenenden yüksek gelirler tasarruf edilmelidir bütçesi GSYİH nın binde 7 si oranında yapısal iyileşmeyle birlikte bir faiz dışı fazla hedeflemelidir. Aşağı yönlü riskler durumunda bir politika eylemi için imkân var, fakat isteğe bağlı teşvik sadece, büyümenin eksiye dönmesi beklentisi durumunda uygulanmalıdır. -Ulusal tasarrufların artırılması ve rekabet gücünün artırılması kırılganlıklara yönelişin merkezini oluşturuyor. İstekli orta vadeli mali hedefler (gelecek beş yıl boyunca GSYİH nın yüzde 2 si oranında konsolidasyonla uyumlu) ve derinleşen yapısal reformlara ihtiyaç vardır. Türk yetkililer dış kırılganlıklar konusunda daha iyimser IMF Türk yetkililerin kurum uzmanlarının tasarrufların artırılması yönündeki görüşlerini paylaştıklarını, bunun yansımasının ise 2014 Orta Vadeli Plan ve 10 uncu kalkınma planında görüldüğünü bildirdi.yetkililerin aynı şekilde IMF tavsiyesine uygun olarak hane halklarının artan borçluluklarının üzerine gitmek üzere makro ihtiyati önlemler aldıkları kaydedilen raporda Ancak yetkililer dış kırılganlıklar konusunda daha iyimser bir görüşe sahip, bu nedenle parasal ve mali politikalar uzmanların tavsiyelerinden daha gevşek bir durumda. Yetkililer enflasyonu düşürmenin ana hedef olduğu konusunda da hemfikir, ancak kendi parasal çerçevelerinin iyi sonuç verdiğine inanıyorlar ve politika çerçevesinin normalleştirilmesiyle devam etme niyetindeler denildi. Kırılganlığı azaltmak kısa ve orta vadeli politikaların odağı olmalı Raporda Türkiye nin 2012 yılında dengesizlikleri azaltmayı başardığı, bunun memnuniyetle karşılandığı belirtildi. Ekonominin boyunca ortalama yüzde 9 büyüdüğü, olumlu üretim açığında pozitif gelişmenin başladığı ve cari işlemler açığının GSYİH nın yüzde 9.7 sine getirildiği hatırlatıldı. Ancak 2011 in ikinci yarısında başlayan parasal sıkılaşmanın 2012 de büyümeyi yavaşlattığı ve iç talepteki yüzde 1.8 lik daralmanın arkasında yüzde 2.2 ye düşürdüğü belirtilen Raporda, Ancak ihracat, tek seferlik faktörler kadar, geleneksel AB piyasalarından Orta Doğu ve Kuzey Afrika ya doğru yönelerek gerçekleştirilen başarılı çeşitlendirme sonucu parlak nokta oldu denildi. IMF Hala yüksek olan kırılganlığı azaltmak kısa ve orta vadeli politikaların odağı olmalı. Son ayarlamalara rağmen enflasyon yüksek ve uzmanlar cari işlemler açığının halihazırdaki politikalar çerçevesinde, brüt dış finansman gereksiniminin yıllar itibarıyla GSYİH nın yüzde 25 ini aşacağını gösterir şekilde, GSYİH nın yüzde u içinde süreceğini tahmin ediyor. Sonuç olarak, 2008 den beri GSYİH da yüzde 25 puan seviyesinde gerileyen net dış varlık pozisyonu kötüleşmeye devam edecek. Bu eğilimler sürdürülebilir değildir ve düzeltilmezse Türkiye er ya da geç şiddetli düzenleme yapabilir denildi.

3 Ekonomi 3 Hileli üretime yeni teşhir geliyor Halk Bankası'nın değer kaybını açıkladı ıda, Tarım ve GHayvancılık Bakanlığı nın uygunsuz gıda maddesi üretimi ve satışı yapan işyerlerine yönelik teşhirleri devam ediyor. Bakanlıktan alınan bilgide önümüzdeki günlerde başta et olmak üzere gıda sektöründe yeni bir teşhirin olacağı öğrenildi. Ürünlerde yapılan incelemeler sonucu raporlarını tamamlayan bakanlık yetkilileri, teşhir edilecek markalar arasında büyük firmaların olduğunu da kaydetti yılında bal ürünleriyle başlayan teşhirler içme suları, süt ürünleri, kahvaltılıklar ve et ürünleri gibi birçok alanda devam edecek. Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu nda taklit ve tağşiş yaparak üretilen sahte ve katkılı ürünlerin kamuoyuna duyurulması hükme bağlandı. Bu kapsamda laboratuvar incelemeleri sonucu, taklit ve tağşiş yaptığı kesinleşen firmalar, bakanlığın resmi sitesinde teşhir edilecek.perakende sektörü de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yürütülen gıdada taklit ve tağşişe yönelik operasyonlara destek veriyor. Teşhirlerle birlikte firmaların kendini toparlayacağını söyleyen İstanbul Perakendeciler Derneği Başkanı İhsan Biçen, hileli üretim yapan firmaların sürekli ifşa edilmesi gerektiğini kaydetti. Biçen, Aldığımız poşeti dahi analize gönderiyoruz. Birkaç yıl önce böyle bir hassasiyet yoktu. Ancak teşhirlerin devamından yanayız. Çünkü üreticiler belli ÜRETİM ZOB Genel Başkanı Bayraktar, Türkiye'de Tdöneminde dane mısır üretimi 1 milyon 850 bin tondan 3,2 kat artışla 5,9 milyon tona ulaştığını bildirdi.türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye'de döneminde mısır üretiminde olağanüstü bir artış olduğunu, bu dönemde dane 5,9 MiLYON TONA mısır üretiminin 1 milyon 850 bin tondan 3,2 kat artışla 5,9 milyon tona ulaştığını bildirdi.bayraktar, yazılı açıklamasında, 2012 yılında 4,6 milyon ton dane mısırın yanı sıra 14 milyon 956 bin 457 ton silajlık mısır, 302 bin 14 ton ULAŞTI hasıl mısır üretimi yapıldığını belirtti. Dane mısırda, 2010 yılında 4 milyon 310 bin tona yükselen üretimin, 2011 yılında yeniden 4,2 milyon tona gerilediğine işaret eden Bayraktar, üretimin 2012 yılında 4,6 milyon tona ulaştığını ifade etti. Münir ARIKAN-EKONOMİ bir zaman sonra tekrar hileli üretimlere başvurabiliyorlar. diye konuştu. Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken de operasyonların caydırıcılık açısından çok önemli olduğuna vurgu yaptı. Bazı esnafların kendi yiyemediği ürünleri müşteriye sunduğunu kaydeden Palandöken, Etin kilosu lira iken 5-10 liraya hileli sucuklar vatandaşa yediriliyor. ifadelerini kullandı. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Sedat Kuru ise özellikle büyük firmaların teşhir uygulamasıyla birlikte kendilerini kontrol etmeye başladığını dile getirdi. Teşhir sisteminin, marka yapmış firmaların markayı koruma adına caydırıcı bir güç konumunda olduğunu ifade eden Kuru, bakanlığın teşhir uygulamasının izlenebilir, şeffaf olması gerektiğini belirtti. Taklide karşı Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, gıda ürünlerinde yapılan taklitlerin önüne geçmek için Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi ni (UDTS) geliştirdi. Dünyada ilk defa Türkiye de uygulanacak sistem ile ilk etapta alkollü içkiler, takviye edici gıdalar, enerji içecekleri, bebek mamaları, ek gıdalar, bal, bitkisel sıvı yağlar ve siyah çay gibi ürün grupları sorgulanacak. Ürünün üzerindeki ürün kimlik numarası ile internet, mobil uygulamalar, SMS ve otomatik sesli yanıt sisteminden sorgulanabilecek. Uygulamayla, ürünün kim tarafından üretildiği ya da ithal edildiği, ne zaman üretildiği, son kullanma tarihinin geçip geçmediği ve ürünün içeriği öğrenilebilecek. ÜDTS sisteminde ürün etiketi üzerinde bulunan numaralar, internet sayfası, ios, Android ve diğer akıllı telefonlar için geliştirilmiş ve ücretsiz olarak edinilebilen uygulamalar, tüm operatörler için geçerli olan 7364 kısa mesaj servisi ve numaralı otomatik sesli cevap sistemi ile sorgulanacak. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İstanbul merkezli operasyona ilişkin, "Halk Bankasının değer kaybı 1 milyar 625 milyon dolar" dedi. Babacan gündeme ilişkin soruları yanıtladı.istanbul merkezli operasyona ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Babacan, iktidar partisi olarak yasaklarla yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele konularında en baştan bu yana hep hassas olduklarını ifade etti. İstanbul merkezli operasyonunun uluslararası basındaki yansımalarına bakıldığında "siyaset mühendisliği" görüntüsü verdiğini dile getiren Babacan, şunları kaydetti: "Dışarıda 100 haber çıktıysa bunun 95'i yolsuzluktan öte, siyasi istikrarla ilgili kısmına vurgu yapıyor. Bir siyaset mühendisliği vurgusu var özellikle dış basında. Bu açıdan baktığımızda ister istemez şunu düşünüyorsunuz: Hedef ne? Hedef gerçekten yolsuzlukla mücadele mi? Bir yolsuzluğu ortaya çıkartmak mı? Yoksa hükümete, iktidar partisine, dolayısıyla devlete, bu millete, Türkiye'ye zarar vermek mi?" Operasyon kapsamında 100 milyon dolarlık yolsuzluk yapıldığı iddiasının gündeme getirildiğini anlatan Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Arkadaşlarımızla ilgili en ufak bir şüphemiz olamaz. Ta ki mahkemelerin sonucuna kadar. Bütün arkadaşlarımızın masum olduğuna inanıyoruz. Hiç o konuda şüphemiz olmaz. Ama bakıyorsunuz şu dönemde, son 1 haftada halka açık şirketlerimizin değeri tam 20 milyar dolar düşmüş. Sadece Halk Bankasının değer kaybı 1 milyar 625 milyon dolar. Halk Bankasının toplam hisse senedi değeri 9 milyar 498 milyon dolardan 7 milyar 873 milyon dolara düştü. İddia edilen rakamlara bakın bir de Türkiye'ye verilen rakamlara bakın. Bu operasyonun zamanlaması, içeriği ve yöntemi yolsuzlukla mücadeleden öte Türkiye'nin istikrarını hedef almış bir görüntü veriyor bize. Dolayısıyla herkesin mutlaka bu olan biteni aklıselimle değerlendirmesi lazım, tarafsız değerlendirmesi lazım ve sabırla yargı sürecinin sonucunu beklemesi lazım. Bunu beklemeden peşin hükümle hareket etmek, Türkiye'ye, ekonomimize ve en önemlisi de siyasi istikrarımıza zarar verebilecek bir yaklaşımdır. Türkiye kaybediyor. Bakın bu 20 milyar dolar Türkiye'nin kaybıdır, sadece hisse senedi. Faizlerde artış var. Türk lirasında bir miktar düşüş var, kurlarda artış var." Babacan, "Halk Bankası Genel Müdürümüzü de aksi ispatlanana kadar masum ve suçsuz kabul etmek durumundayız" diye konuştu. Babacan, "Halk Bankası bu kadar konunun dışındayken, konunun, banka yanlış işlere düşmüş gibi yorumlanması yanlıştır ve bunun cezai yaptırımları vardır" dedi. Bakan Babacan, operasyona ilişkin, "Biz hiçbir zaman yolsuzluğun üzerini örtmeyiz, yolsuzlukların arkasında durmayız gereği ne ise yaparız" diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Babacan, "Bu süreçte halka açık şirketlerimizin değeri 269 milyar dolardan 249 milyar dolara düştü" dedi. Babacan, "Türkiye sadece faizlerdeki düşüşten son 11 yılda 642 milyar lira tasarruf etmiş" diye konuştu.aa D enizli İhracatçılar Birliği 20. Yıl Ödül Töreni ve Panel Programı, Pamukkale Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi nde yapıldı. Ödül töreninde konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Denizlili ihracatçıların Türkiye nin ekonomisine, ihracatına verdiği desteğin, 20 yıldır olduğu gibi bundan sonra da nice 20 yıllar devam etmesini dilediğini belirtti. ihracatını inovasyonla daha da artıracak Denizli de ihracatçılarla bir araya gelen TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Denizli nin başarılı bir ihracat performansı gösterdiğini ve bunu inovasyonla daha da artıracağını söyledi. 023 yılındaki 2500 milyar dolarlık ihracat hedefine Denizli nin büyük katkı vereceğine inandıklarını anlatan Büyükekşi, Denizli nin son 10 yılda ihracatını 3 kat artırarak 866 milyon dolardan 2.6 milyar dolara, ihracatçı firma sayısını ise 567 den 821 e yükselttiğini kaydetti. Büyükekşi, sözlerine şöyle devam etti: Denizli 2013 yılında, başarılı ihracat artış performansını sürdürmeye devam ediyor. Denizli bu yılın ilk 11 ayında ihracatını yüzde 12 artırarak 2.8 milyar dolara çıkarmayı başardı. Demek ki Denizli ihracatını daha da artıracak, daha da büyütecek. Peki, Denizli ihracatını nasıl daha fazla artıracak? Daha fazla katma değeri yüksek ürüne yönelecek. Tasarıma ve markalaşmaya daha fazla önem verecek. İnovasyonla tüm iş süreçlerini yeniden gözden geçirecek. Verimliliğini artıracak, yeni ürünleri dış pazarlara sunacak. Denizli İhracatçılar Birliğimiz de bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Denizlili ihracatçılarımızın yanında olmaya devam edecek. Ben önümüzdeki dönemde Denizli nin rekabetçi gücünü tasarım ve markalaşma ile daha da artıracağına, Türkiye nin en önemli üretim ve ihracat üslerinden birisi olmaya devam edeceğine tüm kalbimle inanıyorum daha iyi geçecek Denizli nin ihracatta ileri gitmeye devam ederken Türkiye nin de hız kesmeden ihracatını artırmayı sürdürdüğünü aktaran Büyükekşi, Kasım ayında ihracatımız yüzde 8.8 arttı, 13.8 milyar dolara ulaştı. Bu rakam ile birlikte Cumhuriyet tarihimizin aylık ihracat rekorunu kırmış olduk. Bu yılın ilk 11 aylık döneminde ise mal ihracatımız yüzde 5.4 arttı. Altın ihracatındaki gerilemeler yüzünden toplam ihracatımız geçen sene ile paralel gidiyor. Ufak da olsa bir kaybımız var. Ancak buna rağmen ihracatta bu yılı, geçen senenin üzerinde kapayacağız. Şimdi 2014 yılı bizim için daha iyi geçecek. Çünkü dünya ekonomilerinden toparlanma işaretleri geliyor.

4 4Borsa - Finans EKONABIZ Gündemde Neler Var? Şirket Haberleri Akenerji Kemalpaşa Doğalgaz Kombine Çevrimiçi Santralinin üretim faaliyetinin mevcut ve beklenen piyasa koşulları gözönüne alınarak durdurulması kararı aldığını açıkladı. DO&CO şirket hisselerini borsa dışından satın alma kararı aldı. Şirket UniCredit Bank AG isimli anonim sirketle yapılan Total Return Equity Swap Anlasması na göre kendisine ait adet hamiline yazılı hisse senedini ( tarihinde esas sermayenin %10 una tekabül eden), borsa dışından, her bir hisse senedi için asgari 30,80 Avro ve azami 50,00 Avro (yaklaşık TL) ödemek kaydıyla, söz konusu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 12 ay içerisinde ( tarihine kadar) geri satın alma hakkı elde ettiğini açıkladı. Türk Telekom hakim hissedarı Oger Telecom un şirketteki hisselerini satacağı şeklinde basında yer alan haberin hakim hissedar tarafından yalandığını açıkladı. Karsusan Karadeniz Trabzon da bulunan arazisi için yeni bir sözleşme imzaladı. Şirket Özgün Gıda Şirketi ile inşaat sözleşmesi Faruk BAKAÇ imzalandığını ve Yenidoğa İnşaat ile daha önce yapılan ön protokol iptal edildiğini açıkladı. Yapılan anlaşmaya göre şirket 4 milyon-tl nakit, tarihli 6 milyon TL vadeli çek verilerek toplam 10 milyon TL ödeme gerçekleştirileceği, ödemeler doğrudan T. İş Bankası A.Ş.'ne yapılacağı açıklandı. Yapılacak ödeme, bu bankadan kullanılan kredinin tamamen kapatılması ve kredi karşılığı verilen arsa ipoteğinin kaldırılması amacı ile yapılacağını açıkladı. Halkbank ta açığa satış yasaklansın. Genel Müdürü Süleyman Aslan ın tutuklandığı Halkbank ın hisseleri 4 günde %16,77 değer kaybederken, bankanın piyasa değeri yaklaşık 3.3 milyar lira eridi. Halkbank hisselerinin borsa endeksine etkisi ve Halkbank hissedarları açısından, operasyonun başlangıcından itibaren gözaltı süresi boyunca tahtanın kapalı tutulabileceğine dikkat çeken Borsa Yatırımcıları Derneği Başkanı Ali Bahçuvan, Bu olmadığı ama en azından Halkbank ta açığa satış yasaklanabilirdi. Bir hata yapıldı. Hisselerin sert bir biçimde gerilemesine fırsat sağlandı dedi. Bahçuvan, Halkbank yatırımcısını korumak için hissede ve gerekirse tüm borsada açığa satışları durdurmak gerektiğini belirterek, Açığa satışı durdurmak lazım. Geç kalındı ama en azından bundan sonra bu konuda yaşanacak şoklara karşı tedbir alınmalı değerlendirmesinde bulundu. Komşu nun gazı Socar ın oldu. Petkim in %51 hissesini elinde bulunduran Azeri devlet petrol şirketi Socar Yunanistan ın doğalgaz operatörü Desfa nın %66 sını satın aldı. Konut satışında rekor yılı yılının ilk 9 ayında satışın 500 bin olduğunu düşürsek konut satışlarında geçen yılın üç çeyreğine göre yüzde 60 büyüdüğünü görüyoruz nin tamamındaki satış adedi olan 700 bin konut ile kıyasladığımızda da yüzde 23 büyüdüğü ortaya çıkıyor. Kış lastiği satışları ikiye katlandı. Toplam satışların yüzde 38 ini kış lastiği oluşturuyor. Brisa Genel Müdür Yardımcısı Levent Akpulat, yönetmelikle 1 Aralık 2013 ten itibaren kapsamı genişletilen kış lastiği uygulamasının ardından talebin patladığını, satışların geçen yıla oranla iki kat arttığını ifade etti. THY: Yılı 49 milyon yolcuyla tamamlayacağız, bunun 12 milyonu transit. Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, yılı 49milyon yolcuyla tamamlayacaklarını söyledi. 15:30_ABD Chicago Fed Ulusal Aktivite Endeksi (Kasım) Önceki: :30_ABD Kişisel Gelir (Kasım) Beklenti: 0.4% Önceki: -0.1% 15:30_ABD Kişisel Harcamalar (Kasım) Beklenti: 0.5% Önceki: 0.3% 16:55_ABD Michigan Uni. Tüketici Güven Endeksi (Aralık) Beklenti: 82.8 Önceki: 82.5 TÜRKİYE Erdoğan: Halk Bankamızı yedirmeyeceğiz Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Halk Bankası nı yıkmaya çalışıyorlar. Bu oyunun içerisinde maalesef yargı da var yürütme de. Biz buna evet diyebilir miyiz? dedi. 17 Aralık ta başlatılan Yolsuzluk operasyonu ile ilgili konuşan Erdoğan, Eğer bireysel cezalar varsa bunu yaparsınız, ama Halk Bankamızı yıkmak için böyle bir yola başvurmak hiç kimsenin haddi değildir. Bunların bu milleti, bu vatanı sevdiklerine ben inanmıyorum. Çünkü Nisan 2013 te Amerika da Halk Bankası na yönelik bir operasyonunun projeleri hazırlandı, planları yapıldı. Hatta bunu Kongre ye getirmek istediler. Halk Bankası nın uluslararası piyasalardaki çalışmalarına ket vurmak istediler. Bunu engelleyince bundan rahatsız oldular. Bu oyuna gelmedik, gelmeyeceğiz ve Halk Bankamızı da yedirmeyeceğiz. şeklinde konuştu. () Babacan: Halk Bankasının değer kaybı 1 milyar 625 milyon dolar Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İstanbul merkezli operasyona ilişkin, "Halk Bankasının değer kaybı 1 milyar 625 milyon dolar" dedi. Milliyet Gazetesinin haberine göre, Babacan, "Halk Bankası Genel Müdürümüzü de aksi ispatlanana kadar masum ve suçsuz kabul etmek durumundayız" diye konuştu. Babacan, "Halk Bankası bu kadar konunun dışındayken, konunun, banka yanlış işlere düşmüş gibi yorumlanması yanlıştır ve bunun cezai yaptırımları vardır" dedi. Başbakan Yardımcısı Babacan, "Bu süreçte halka açık şirketlerimizin değeri 269 milyar dolardan 249 milyar dolara düştü" dedi. Güler ve Çağlayan'ın oğlu ve Halkbank GM Aslan'ın da aralarında olduğu 16 kişi tutuklandı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nın yürüttüğü rüşvet ve yolsuzluk operasyonunda gözaltına alınan toplam 91 kişiden 26 sı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tutuklananlar arasında İçişleri Bakanı Muammer Güler in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ın oğlu Kaan Çağlayan, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan ve iş adamı Reza Zerrab da bulunuyor() AKP'li Çelik: Büyükelçinin açıklamasına itibar etmek durumundayız AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Hüseyin Çelik, Amerikan Büyükelçiliği nin operasyon ile ilgili açıklamalarına itibar etmek durumunda olduklarını söyledi. Çelik, Twitter hesabından ABD Elçisi ile ilgili bazı gazetelerde çıkan haberleri, Elçilik yalanladı. Beyana itibar etmek durumundayız. Görüş soran medyanın dikkatine. şeklinde tweet attı() IMF: Türkiye'de kısa-orta vadeli politikalar dış kırılganlıkların azaltılmasına odaklanmalı IMF, Türkiye'nin cari politikalarının yüksek büyümeyi ancak dış dengesizliklerin büyümesi pahasına sürdürebildiğini savunarak, kısa vade orta vadede politikaların dış kırılganlıkların azaltılmasına odaklanması gerektiğini bildirdi. IMF, Türkiye için Madde 4 kapsamında hazırladığı raporda, prokonjonktürel makroekonomik politikaların etkisi ile ekonomik aktivitenin hızlandığını belirtirken, güçlü iç talebin etkisi ile cari işlemler açığının yükseldiğini ve enflasyonun hedefin üzerinde kalmaya devam ettiğini vurguladı. Katılım bankaları için strateji belgesi hazırlanacak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği nin (TKBB) ortaklaşa düzenlediği Katılım Bankacılığı ve Faizsiz Finans Çalıştayı, Kızılcahamam da yapıldı. Dünya Gazetesinden Jülide Y.Gürdamar'ın haberine göre, Çalıştay sonucunda 10 çalışma grubunun önerileri doğrultusunda BDDK önümüzdeki günlerde bir strateji belgesi yayınlayacak. 10 milyar kilovatsaatlik elektrik özelleşecek Özelleştirme programına alınan kamuya ait 4 termik santralin devrinin gerçekleşmesi halinde, yıllık yaklaşık 10 milyar kilovatsaatlik elektrik üretimi özel sektöre geçecek. Elektrik üretimindeki özelleştirmelere gelecek yıl da devam edilecek. Bu kapsamda öncelikli olarak 4 termik santralin özel sektöre devrinin gerçekleştirilmesi planlanıyor. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı bir süre önce Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ'ye ait Kemerköy Termik Santrali, Yeniköy Yatağan Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ'ye ait Yeniköy Termik Santrali, Elektrik Üretim AŞ'ye ait Çatalağzı Termik Santrali, YEAŞ'a ait Yatağan Termik Santrali için ilana çıktı. Kemerköy ve Yeniköy termik santralleri için önyeterlilik ve son teklif verme süresi 24 Ocak, Çatalağzı Termik Santrali için 5 Şubat, Yatağan Termik Santrali için 10 Şubatta sona erecek. Avrupa şeker rejimine Türkiye henüz hazır değil Pancar Üreticileri Kooperatifleri Birliği (PANKOBİRLİK) Genel Müdürü Taner Taşpınar, 244 bin tonluk Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) kotasına rağmen, sektörde kayıtların sağlıklı tutulmaması sebebiyle gerçekte piyasada çok daha fazla NBŞ bulunduğunu söyledi. AB nin 2017 yılından itibaren pancar üretimindeki kotaları kaldıracağına dikkat çeken Taşpınar, kontrolün yetersiz olduğu için Türkiye nin henüz buna hazır olmadığını söyledi. Nişasta Bazlı Şeker kotalarının belirlenmesi konusunda Bakanlar Kurulu na sınırsız miktarda artırma yetkisi veren tasarı TBMM de ilgili komisyonda beklerken, bu ürünlerin zaten belirlenen kotanın üzerinde tüketildiği öne sürülüyor. Taşpınar, 244 bin ton olarak kota belirlenmesine rağmen, kontrolün tam olarak yapılamadığı için kayıtdışı NBŞ üretiminin çok fazla olduğunu söyledi. Pancar üretiminin sözleşmeli yaptırıldığı için yetiştirilen 1 kilo pancarın bile kayıtlı olduğunun altını çizen Taşpınar, Piyasada da kotadan daha fazla NBŞ geziyor. Dışarıdan gelen mısırdan da elde edilen tatlandırıcılar var. Bu da insan sağlığı için risk oluşturuyor diye konuştu. AB şekerin geleceğini arıyor AB ülkelerinde 2017 yılından itibaren şeker pancarı üretimindeki kotaların kalkacağını ve bu duruma hazırlık amacıyla bir süre önce tüm ülkelerin pancar üreticilerinin bir araya geldiği bilgisini veren Taşpınar, temel görüşün üretim alanlarını genişletmek yerine verimliliği artırmak olduğunu vurguladı. Böylece şeker maliyetinin de düşürüleceğini dile getiren Taşpınar, Avrupa da ortalama 15 ton olan hektara verimin Türkiye de de özel fabrikalarda aynı seviyede olduğunu aktardı. Avrupa da pancar üretiminde münavebe (ekim nöbeti) kuralarına tam olarak uyulduğu için kotanın kalkmasının toprak kalitesine zarar vermeyeceğini belirten Taşpınar, Türkiye nin henüz sınırsız pancar üretimine hazır olmadığını bildirdi. Özellikle münavebeye dikkat edilmediği için toprakların çok yorulma riskinin ortaya çıkacağını vurgulayan Taşpınar, Bunu kontrol edecek mekanizma yok. Bu iş çığırından çıkar dedi.haber MERKEZİ Özelleştirilmesi planlanan 4 üretim santralinin geçen yılki toplam elektrik üretimi 10,2 milyar kilovatsaat olarak gerçekleşti. Bu geçen yılki toplam elektrik üretiminin yüzde 3,5'ine karşılık geldi. Kamunun elektrik üretimindeki payının yüzde 31 olduğu dikkate alındığında, 4 termik santralin kamuya ait kurulu güçteki payı yaklaşık yüzde 11'i buluyor. Santrallerin toplam kurulu gücü ise 1980 megavata karşılık geliyor. Santrallerin 3'ü Muğla'da faaliyet gösteriyor. Arıtma sektörüne 890 milyonluk kredi İller Bankası A.Ş. (İLBANK) tarafından belediyelerin içme suyu arıtma ve atık su arıtma çalışmaları için bu yıl 890 milyonluk hibe ve kredi desteği sağlandı. İLBANK'tan yapılan yazılı açıklamaya göre, yılları arasında 352 atık su ve içme suyu arıtma tesisi hizmete sokulurken 2013 yılı içerisinde ise 85 yeni çalışma başlatıldı. İLBANK Genel Müdürü Tuncay Karaman, belediyelerin her türlü altyapı ve üstyapı ihtiyaçlarını çözebilmek için gerçekleştirdikleri yatırımları hızla sürdürdüklerini, bu yatırımlardan özellikle atık su ve içme suyu arıtma çalışmalarını önemsediklerini belirtti. Yerel yönetimler için yılları arasında 61 adet içme suyu arıtma ve 291 adet atık su arıtma tesisi olmak üzere 936 milyon değerinde 352 projenin gerçekleştirildiğini kaydeden Karaman, 2013 yılı içerisinde ise 81 adet atık su arıtma ve 4 adet içme suyu arıtma tesisi için 890 milyonluk destek sağlandığını ifade etti. Projelerin bir kısmı için hibe kaynak kullandırıldığını, toplam tutarın 504 milyonluk bölümünün İLBANK'ın yıllık kar payından hibe olarak sağlandığını belirten Karaman, Su, Kanalizasyon ve Altyapı Projesi (SUKAP) kapsamında gerçekleştirilen çalışmalarda da yüzde 50 hibe sağlanarak ihale, yapım ve kontrollük hizmetlerinin Banka tarafından verildiğini, tamamı belediye tarafından yapılan çalışmalarda ise izleme yaptıklarını kaydetti. Güngör URAS Türk Ekonomisinin 7 Noktada Röntgeni Güngör Uras 2013 yılı sona ererken Ekonomimiz ne durumda? sorusuna cevap aradı. Türk ekonomisini yakından ilgilendiren 7 göstergenin 5 i olumsuz, 2 si olumlu yılı bitiyor. Acaba ekonomimiz ne durumda? 2014 yılına nasıl giriyoruz? Özetle: 1. Faiz oranlarımız başka ülkelerde uygulanan faiz oranlarının en yükseklerinden biri. 2. Ekonominin büyümesi, göreceli olarak yüksek. Yüzde 4 ler dolayında. Fakat büyümede yavaşlama ihtimali çok yüksek. 3. Büyümenin lokomotifi üretim değil. Büyüme dış kaynaklara (ithalata) dayalı tüketimden kaynaklanıyor. 4. Cari açığın (döviz açığının) Milli Gelir e (gayrisafi yurtiçi hasılaya - GSYH) oranı dünya sıralamasında en yukarıda. 5. Enflasyon gelişmekte olan ekonomiler içinde en yüksek oranlarda. Düşürülemiyor. 6. Özel sektörün dış borcunun Milli Gelir (GSYH) içindeki payı diğer ülkeler sıralamasında en yükseklerde seyrediyor. 7. Başka ülkelerle karşılaştırmada Türkiye yi ekonomik açıdan ayrıştıracak en güçlü kalem bütçe açığının küçük olması ve (kamu yerine özel sektör borçlandığı için) kamu borcunun Milli Gelir e (GSYH ya) göre düşük olması. Gözlerime bakınız... Bu sayfada, tablolar ve grafikler var. Tablolar ve grafikler, Türkiye ekonomisinin gerçek durumunu açıklıkla yansıtıyor.bu sayfadaki tablo ve grafikleri ve bu tablo ve grafiklerle ilgili değerlemeleri, Garanti Yatırım başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç ın çalışmasından aktarıyorum. Altınsaç diyor ki; Biz istediğimiz kadar güçlüyüz diyelim, yabancılar yatırımcılar, rakamlara bakarak Türkiye nin ne durumda olduğunu değerlendiriyor yılı başından bu yana yapılan fiyatlamalar bu değerlemelere dayalı olarak gerçekleşiyor. - Türk Lirası yılbaşından bu yana, gelişmekte olan ekonomiler içinde, dolar karşısında en çok satılan 3. para birimi. Yüzde 15 değer kaybetmiş durumda. - Borsa, yabancıların en çok satım yaptıkları borsalardan biri. Dolar bazında yüzde 16 değer kaybetti. - Bu tabloya bakarak, beklenti gerçekleşti, belirsizlik ortadan kalktı, Türkiye yeniden para çekecek, gelişmekte olan ekonomiler para çekecek şeklinde iyimserliği sürdürmek imkânsız. Eskiden çok kullanılan bir anlatım var idi: Gözlerime bakınız, ne demek istediğimi anlarsınız denir idi. Şimdi de durum aynı. Bu sayfadaki tablolara bakınız yılının nasıl tamamlandığını, Türk ekonomisinin ne durumda olduğunu anlarsınız. BÜYÜME YAVAŞLADI 2013 yılında ekonomik büyüme yüzde 3.5 un üzerinde olabilecek. Bu büyüme oranı birçok ülkenin düşük büyüme oranına göre yüksek. Ama gene de Türkiye nin önünde koşan Hindistan, Endonezya Brezilya var.çok önemli bir nokta, Türkiye de büyümenin cari açık (döviz açığı) ile beslenmesi. Üretim yerine ithalata dayalı tüketimden kaynaklanması. FAİZLER YÜKSEK 10 yıllık devlet tahvili faizinde Türkiye Brezilya nın arkasından dünya şampiyonu. Faiz, içeride kamunun ve özel sektörün borçlanma maliyetini artırıyor. Tasarruflara reel faiz ödenmemesi, tasarrufu caydırıyor.milliyet 3 Aralık 2013

5 Muhasebe te kime zam kime af geliyor? 1 hafta sonra gireceğimiz 2014 yılı ve Ocak ayı milyonlarca vatandaş için umut oldu. u ayda çıkması beklenen Btorba yasa ve yeni yıldaki maaş zamları, yaklaşık 20 milyon vatandaşı ilgilendiriyor. 10 milyon memur, işçi ve Bağ-Kur emeklisi Ocak ayında yapılacak maaş zammını bekliyor. Yine yaklaşık 7 milyon emekli için de yeni intibak umudu bulunuyor. Memur emeklileri toplu sözleşme zammının dışında enflasyon farkı alacak. Öte yandan Aralık sonunda belli olacak olan son 6 aylık enflasyon oranı ile işçi ve Bağ- Kur emeklilerinin de alacakları fark oranı ortaya çıkacak. Ocak ayında yaklaşık 2.5 milyon memur da zamlı maaşlarına ve enflasyon farklarına kavuşacak. YAPILANDIRMA GELİYOR Emeklilerin dışında devlete borcu olan 3 milyona yakın Bağ-Kur'lu esnaf gelecek yapılandırma umuduyla bekliyor. Torba yasayla gelecek bu yapılandırma sayesinde geçmiş Bağ- Kur borcu olan esnaf bu borçlarını yapılandırabilecek. Borçların ve hizmetlerin tamamen silinmesi de gündemde. Bunun yanında faiz ve gecikme cezalarının yarısının silinip, kalan borcun 36 aya kadar taksitlendirilmesi de ihtimaller arasında. Bu sayede esnaf hem sağlık hizmetlerinden faydalanacak, hem de borcundan kurtulacak. Devlet ise toplayamadığı bu alacağını tahsil ederek önemli bir kaynak elde edecek. Genel Sağlık Sigortası kapsamında gelir testi yaptırmadığı için evlerine borç yazıları gelen 4 milyona yakın vatandaş için de Ocak ayı bir umut oldu. Bu vatandaşların biriken 8 milyar liraya yakın borçları için çeşitli formüller hazırlandı. Borçların tamamen silinmesinden, faizlerinin kaldırılıp ana paranın taksite bölünmesine kadar çeşitli ihtimaller üzerinde duruluyor. Bu karar da Ocak'taki torba yasada şekillenecek. TAŞERONA YENİ HAKLAR Ocak ayında beklenti içinde olan önemli bir kesimde taşeron işçiler. Bu işçiler için hazırlanan yeni yasa taslağının son şeklinin Ocak ayında ortaya çıkması bekleniyor. Böylece 1 milyonun üzerindeki taşeron işçilerin izin hakkından, maaşlarına kadar özlük haklarında bir iyileştirme yapılacak. Taslak yakında sosyal taraflarla paylaşılacak. BEKLENTİSİ OLANLAR SSK prim borcu olanlar af ve yapılandırma bekliyor. Trafik cezası olanlar af ve yapılandırma bekliyor. 4C ve 4B'li çalışanlar kadro istiyor. Üniversite mezunu olup, işçi kadrosundakiler memurluk bekliyor. Taşeron çalışanları kadro istiyor. Emekliler yeni intibak istiyor KiME NE GELiYOR 10 milyon emekliye zam ve enflasyon farkı milyon memura zam ve enflasyon farkı... 4 milyon vatandaşa GSS affı ve yapılandırması... 3 milyon esnafa Bağ-Kur borcu affı ve yapılandırması... 1 milyon taşeronun haklarında iyileştirme...aa U zun zamandır artan demir, çimento ve arsa fiyatları karşısında direnerek fiyat artışına gitmeyen konut üreticileri 2014'te konut fiyatlarına yüzde 10 ile 30 arasında zam yapmayı planlıyor.2013 yılının bitmesine sayılı günler kaldı. Konut sektörü bol satışlı bir yılı geride bırakıyor. İnşaatçılar ise 2014 için umutlu konuşarak sektörün en az yüzde 10 büyüyeceğini öngörürken, fiyatların da artacağının sinyallerini veriyor. Efsane minibüs artık üretilmeyecek 960'lı yılların en popüler araçlarından 1biri olan Volkswagen (VW) "Kombi" üretimin devam ettiği tek ülke olan Brezilya'da artık Cuma itibariyle bir daha üretilmeyecek. Aracın üretilmeme nedeni güvenlik kurallarına uygun olmaması olarak gösterildi. Ancak Brezilya Maliye Bakanı'nın efsane haline gelen aracın üretimi için bir istisnai durum yaratacağı yönünde haberler çıktı. Kombi, Brezilya'da 1957'den bu yana üretiliyor. Araç aynı zamanda otomobil endüstrisinin en uzun süre üretilmeye devam eden modeli olarak da biliniyor. Konutta 2014 için ufukta onut satışlarında bu yıl tam Kentsel dönüşüme, 3. Havaalanı, 3. Kanlamıyla bir patlama yaşanıyor. Köprü, iki şehir gibi projelerin 2012'de çıkartılan Kentsel Dönüşüm, eklenmesiyle bu rakamlara ulaşmak mütekabiliyet ve 2B yasaları ile zor değil. Bu adımların olumlu geçtiğimiz yılı 700 bin civarında yansımalarını 2014'ten itibaren konut satışı ile kapatan sektör 2013 önümüzdeki yıllarda da göreceğimizi yılının ilk 9 ayında bu rakamı 900 bin düşünüyoruz. civarına çıkardı. Sektörde, 2013 yılı sonu satış rakamlarının ise 1 milyonu geçmesi bekleniyor. yüzde 30 zam görülüyor Fakat sektördeki bu iyimser tablo ve artan üretim girdileri konut fiyatlarına da yansıyor. Yabancı yatırımcıların da etkisiyle satışların hızlandığını ve stokların azaldığını sektörde, hali hazırda fiyatları yükseliş trendinde olan demir, çimento ve hazır beton gibi inşaat sektörünün kemik yapı malzemeleri ile azalan arsa stokuyla tavan yapan arazi fiyatları yüzünden 2013 yılında konut fiyatlarında artış yapmayıp direnen firmalar, şartların böyle devam etmesi ve yüzde 1'den yüzde 18'e çıkartılan KDV oranlarında iyileşme yapılmaması halinde 2014 için yüzde 10 ile 30 arasında zam planları yapıyor. İnşaat firmalarının 2014 için onlarca dev projesi de bulunuyor. Özellikle de İstanbul'da hayata geçirilecek projelerin bir çoğunun ön çalışmaları tamamlandı bile.. Sektörün öncü isimleri 2014'e sayılı günler kala geride bıraktığımız yılı Haber7 okuyucuları için değerlendirip, 2014 öngörülerini ve yatırım planlarını açıkladı. 50 MİLYAR DOLAR 5 YILDA İKİYE KATLANABİLİR Soyak Holding CEO'su Emre Çamlıbel: Konut sektörü gelinen noktada 50 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştı. Yasal çerçeve ile desteklenmesi halinde bu rakam 5 yılda kendini ikiye katlayabilir. Mütekabiliyet ve Yeni yılda konut fiyatlarının ortalama enflasyon oranında artacağını düşünüyorum. Tabii ki bu oran lokasyona, hedef kitleye, firmanın marka gücüne, projenin fonksiyonlarına vb. hususlara göre her projede değişecektir. Ayrıca %18 olarak belirlenen KDV oranında Maliye Bakanlığı revizyon yapmazsa, bu durum fiyatlara yansıyacaktır. 2014'TE EN AZ YÜZDE 10 BÜYÜME OLACAK Dumankaya İnşaat Yön. Kurulu Başkanı Uğur Dumankaya: 2014 yılında İnşaat sektöründeki büyümeyi kentsel dönüşüm tetikleyecek. Sadece İstanbul'da yaklaşık bin konutluk dönüşüm projesi var. Tüm Türkiye'de 6,5 milyon riskli konut var. Bu konuda geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu sene için sektörün önemli gündem maddelerinden biri olacak. 2014'te emlak piyasasının özellikle toplu ulaşımı kapsayan dev altyapı yatırımları, kentsel dönüşüm uygulamaları gibi çok kapasiteli uygulamaları ile en az yüzde 10 oranında büyüyeceğini öngörüyoruz.2014 yılı içerisinde İstanbul'a ve bulunduğu bölgeye fark katacak yepyeni iki projenin hazırlıklarına başladık. Yeni projeler ile birlikte 2014 yılı içerisinde 500 milyon TL'lik bir yatırım gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Sektör olarak konut satışlarındaki artışın önümüzdeki dönemde yükselme eğilimine girmesini ve konut fiyatlarının artmasını bekliyoruz. ISSN Yıl:70 Sayı:24657 Tarih:24 Aralık 2013 Salı Yayın Sahi bi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Emin ERENER Genel Yayın Yönetmeni Reyhan AYTEKİN Sorumlu Müdür Yavuz AYDIN Sayfa Editörü Gülşan KURT Yazıişleri Müdürü Şüheda YILDIRIM Sayfa Editörü Yasemin ERENER İstihbarat Şefi Haber Müdürü İnternet Site Editörü Caner ERDOĞAN Kenan KURTOĞLU Kübra ERENER İdari Merkez Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Se fa köy/ Küçükçekmece/İST Tel : Fax info@ekonomigazetesi.net Ankara Temsilciliği Ma cun Mah.3. Cad de No:2 Yenimahalle /ANK. Tel : Fax İs tan bul Da ğı tım REK DAĞ Ltd.Şti. Reklam Pazarlama ve Dağıtım Dolmabahçe Caddesi Eti İş Merkezi No:23 Kat:3 Beşiktaş/İST. Tel: Fax: ANKARA Atatürk Bulvarı Palas İş Mer ke zi B Blok Kat:6 D:114 Kızılay/ANKARA Tel: Fax: An ka ra Da ğı tım GENÇ LER DA ĞI TIM Yayın Türü:Yerel Süreli Basıldığı Yer İstanbul Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş. Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL Tel : Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de görebilirsiniz ( EKO NO Mİ Ba sın Mes lek il ke le ri ne uy ma ya söz ver miş tir. "Her bir araç paylaşımı trafikten 15 araç azaltıyor" raç paylaşımı dünya Agenelinde hızla büyüyen iş modellerinden birisi. U.C. Berkeley bünyesindeki Ulaşım Sürdürülebilirliği Araştırma Merkezi verilerine göre 2012 sonu itibariyle, dünya genelinde 27 ülkede araç paylaşımı sistemine üye olanların sayısı 1.7 milyona ulaşmış durumda. Navigant Consulting verileri ise, 2020 yılında küresel araç paylaşımı üyelerinin 12 milyona; bu hizmetlerden sağlanan gelirin 6.2 milyar dolara ulaşacağını ortaya koyuyor. Küresel araç paylaşımının hızlı gelişimini sağlayan birçok faktör var. Şehir yaşamı ve trafik yoğunluğunun gitgide artması; park konusunun ciddi bir sorun haline gelmesi; araç sahipliğinin masraflı olması bunların başında geliyor. Araç paylaşımının, sürdürülebilir ulaşıma katkı sağlaması da, bir diğer önemli etken. New York şehrinin bu modelde kullandığı araç sayısı 25 bin. Bu sistem sayesinde şehirde kullanılan araçlardan bin 200 adet azalma sağlanmış. Filo yönetiminde 239 milyon dolar, operasyon maliyetlerinden ise 45 milyon dolar kar edilmiş. Peki Türkiye'de durum ne? Öncelikle Türkiye'deki trafik rakamlarına bir bakalım: Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Ağustos 2012 ayı sonu itibariyle trafiğe kayıtlı toplam 16 milyon taşıtın yüzde 50'sini otomobiller oluşturuyor. Türkiye genelinde sadece otomobil sahiplerinin bir yıl içerisindeki yakıt masrafları toplamda 100 milyar TL'nin üzerinde. Navigasyon şirketi TomTom'un Tıkanıklık Endeksi'ne göre İstanbul trafik sıkışıklığı kategorisinde Avrupa birincisi Şubat ayından bu yana Türkiye'de araç paylaşımı hizmeti veren Mobicar, İstanbul trafiğine alternatif getiriyor. Mobicar'ın kurucuları genç ve dinamik iki girişimci: Emir Dino Günel ve Erben Öztürk. Sistem, araçların ihtiyaca göre, belli süreler ve belli mesafeler için kullanılması ve kullanıldığı kadar ödenmesi esasına dayanıyor. Self servis şeklinde ilerleyen Mobicar sistemi, internet üzerinden rezervasyon istiyor. Beş dakika içinde tamamlanan rezervasyon sonrasında, kendi aracınız gibi, kartı okutup aracı kullanmaya başlıyorsunuz. Aracın benzini yoksa, anlaşmalı petrol istasyonundan deponuzu dolduruyorsunuz. Sizden kullandığınız süre kadar ve kullandığınız kilometre kadar ücret alınıyor. Mobicar'ın hedef kitlesini; araç sahibi olmayanlar, genç profesyoneller, öğrenciler, ikinci bir araca ihtiyaç duyan aileler, kendi aracını satıp maliyetlerini düşürmeyi tercih edenler ve araç filolarını daha verimli, daha düşük maliyetli bir sistem ile kullanmayı tercih eden işletmeler oluşturuyor. Arabası ile yakın bir ilişkisi olan Türk halkının araç paylaşım konseptine bakış açısı ne yönde? Türkiye'de kimler bu sistemi kullanıyor? Sistem nasıl işliyor? Araç paylaşımının sağladığı avantajlar neler? Fiyatlar ne düzeyde? Pazarın büyüme beklentileri ne yönde? Mobicar Kurucu Ortağı Emir Dino Günel tüm bu sorularımızı yanıtladı: 7/24 araç erişimi "Mobicar üyelik sistemi ile çalışıyor. Şehrin birçok farklı bölgesinde park edilmiş araçları kullanmak için öncelikle www. mobicar. com.tr üzerinden üyelik başvurusu gerçekleştiriyorsunuz. Aynı zamanda Metrocity AVM'de 365 gün hizmet veren Mobicar standını ziyaret ederek anında üye olabiliyorsunuz. Mobicar üye kartı araçlarımızın kapılarını açıp kapamaya yarıyor. Aracın kapısını açabilmeniz için öncelikle rezervasyon yapmanız gerekiyor. Websitesi üzerinden dilediğiniz aracı rezerve edip, Mobicar üye kartınızla size en yakın noktadan aracı teslim alabiliyorsunuz. İster günlük, ister saatlik, isterseniz de gece gündüz kullanıyor, kullandığınız kadar ödüyorsunuz. 7 gün 24 saat hizmetimizden faydalanabiliyorsunuz, gün veya saat sınırlaması kesinlikle yok. Bu sistemin şehir hayatını kolaylaştıran birçok özelliği var.

6 6 Dış Haberler HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA FRANSA Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Cezayir'in güvenliğiyle ile ilgili yaptığı şaka nedeniyle özür diledi. Hollande, Cezayir tarafından sert tepki gören sözlerinden pişmanlık duyduğunu kaydetti. François Hollande, Fransa Yahudi Dernekleri Federasyonu'nun (CRİF) 70. kuruluş yıl dönümü nedeniyle Elysee Sarayı'nda gerçekleştirilen toplantıda, İçişleri Bakanı Manuel Valls'a yönelik, "Bakan, Cezayir'den sağ salim döndü. Bu bile büyük bir şey." ifadelerini kullanmıştı. Salonda gülüşmelere neden olan sözler Cezayir basınına, "Hollande, Yahudilerin önünde Cezayir'le alay etti." şeklinde yansımıştı. ABD İngiltere merkezli savunma sanayi şirketi Rolls-Royce hakkında rüşvet ve yolsuzluk soruşturması başlatıldı. Şirketten yapılan açıklamaya göre, geçtiğimiz yıl yurtdışı piyasalarıyla ile ilgili çıkan yolsuzluk haberleri üzerine İngiltere Ciddi Yolsuzluklar Bürosu'nun haklarında resmi soruşturmayı başlattığı belirtildi. Uçak motorları alanında dünyanın ikinci büyük şirketi olan Rolls-Royce, geçtiğimiz yıl 12 milyar Sterlin kâr etmişti. Şirketin, başta Çin ve Endonezya olmak üzere bazı ülkelerdeki ihaleleri kazanmak için rüşvet verdiği öne sürülüyor. TAYLAND Hodorkovski, şimdilik Berlin de kalacak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından affedilen ve Berlin e gelen eski Rus milyarder Mihail Hodorkovski, şimdilik Berlin de kalacağını söyledi. Rus oligark, Putin ile yeni bir politik mücadeleye de girmeyeceğinin sinyalini verdi. On yıl Rusya da hapiste tutulan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından affedilerek Almanya ya gelen eski Rus milyarder Mihail Hodorkovski, şimdilik Berlin de kalacağını söyledi. Özgürlüğüne kavuştuktan sonra gelecekte ne yapacağına ilişkin düşünmek için vakti olmadığını belirten Hodorkovski, buna ailesiyle birlikte karar vereceğini söyledi. Hodorkovski, haftasonu annesi Marina, babası Boris ve ilk eşinden olma büyük oğlu Pavel ile Berlin de görüşmüştü. Dört çocuk babası olan eski Rus petrol baronunun şimdiki eşi İnna ise İsviçre de yaşıyor. Almanya da kalabilmesi için bir yıl vize verilen Hodorkovski, Almanya nın eski dışişleri bakanlarından Hans Dietrich Genscher in girişimiyle Putin tarafından affedilerek serbest kalmıştı. Dün de doğu ve batı Berlin i ayıran Charlie Kontrol Noktası nda bir basın toplantısı düzenleyen Michail Hodorkovski, siyasete girmeyi düşünmediğini söyledi. Eski şirketi Yukos ile ilgili hukuki bir süreçten kaçınacağını da belirten Rus işadamı, ancak şirketin hapiste bulunan yöneticilerinin serbest bırakılması için çabalarının süreceğini de vurguladı lı yıllarda Rusya nın 4. büyük petrol şirketi olan Yukos, Hodorkovski ve ortağı Platon Lebedev in 2003 te tutuklanarak hapse konmasından sonra 2007 de iflas etmiş ve mal varlığı devletin kasasına aktarılmıştı. Eski milyarderin, ne kadar servetinin kaldığı ise bilinmiyor. Suriye'de nüfusun yüzde 75'i yardıma muhtaç kalacak B irleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilcisi Carol Batchelor, Suriye'de yaşanan durumun şimdiye kadarki en kötü yerinden edilme olduğunu belirterek, "Gelecek yılın sonuna kadar bir çözüm bulunmazsa Suriye nüfusunun yüzde 75'i insani yardıma muhtaç durumda kalacak. Bu benzeri görülmemiş bir durum" dedi. Suriye'den kaçanların yüzde 76'sının kadın ve çocuk olduğuna dikkati çeken Batchelor, şöyle devam etti: "Çatışmayla ilgisi olmayan siviller Suriye'deki korkunç ve trajik durumdan kaçıyor. Bu yüzden biz bunun uluslararası hukukun bir konusu olduğunu hatırlatıyor ve şimdiye kadar komşu devletlerin yapmış olduğu ülkelerine girişlerini sağlama yolları için dünyadaki tüm devletlere çağrıda bulunuyoruz. Başka bir ülkenin topraklarına giren kişi, o ülkenin uyguladığı vizeye sahip olmayabilir. Eğer bir savaştan kaçıyorsanız pasaport almak ya da belge hazırlamak için vaktiniz olmayabilir. Birçok Suriyeli geceleri küçük bir valiz ve üzerindeki YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ BMMYK Temsilcisi Batchelor, "Gelecek yılın sonuna kadar bir çözüm bulunmazsa Suriye nüfusunun yüzde 75'i insani yardıma muhtaç durumda kalacak. Bu benzeri görülmemiş bir durum" dedi. giysilerle ülkelerinden kaçmak zorunda kalıyor ve ülkeler yüzde 50'den fazlası çocuk olan bu insanları korumalı. Bazı Suriyeliler, ailenin diğer fertlerinin yaşadığı ülkelere gidecektir. Biz de ülkelerden aile birleşimlerini, gelen kişilerin vizesi ya da pasaportu olsun ya da olmasın sağlaması ve kolaylaştırması çağrısında bulunuyoruz. Bu ülkelerden, sınırlarında gördükleri umutsuz Suriyelilere ulaşıp onları korumasını ve bu sayede onların hayatta kalmalarını sağlamalarını istiyoruz." Batchelor, geçen günlerde açıklanan "6. Suriye Bölgesel Müdahale Planı"nda istenen 6,5 milyar doların BM tarihinde şimdiye kadar yerlerinden edilen ve mülteci durumuna düşen insanlar için ilk kez istendiğini açıkladı. Ultrasonda 4 boyutlu görüntüleme Bölgede kışa hazırlık programı kapsamında şimdiye kadar 200 milyon dolar harcandığını bu rakama Türkiye'de dağıtılan 55 bin ısıtıcının da dahil olduğunu aktaran Batchelor, Türkiye'deki Suriyeliler için 250 bin termal battaniye ile 150 bin kışlık kıyafet dağıtılacağını, UNICEF'in de çocuklar için ayakkabı yardımında bulunacağını söyledi. Donörlere ilişkin soruya karşılık Batchelor, şunları söyledi: "Geçen yıl ne kadar söz verildiğini ve bunların ne kadarının yerine getirildiğini söylemek güç. Çünkü her geçen gün yeni bir bağış alıyoruz. Türkiye için yaklaşık 360 milyon dolar verildi ve bu istenen rakamın yüzde 37'siydi. Ancak bu A BD merkezli teknoloji şirketi GE'nin geliştirdiği "HDlive" görüntüleme sistemi özellikle bebek bekleyen anne-babalar için bulunmaz bir nimet olarak tanımlanıyor. yıl elbette ki bundan daha fazla istedik. Çünkü Suriye'de yaşanan durum, şimdiye kadarki en kötü yerinden edilme. Gelecek yılın sonuna kadar bir çözüm bulunmazsa Suriye nüfusunun yüzde 75'i insani yardıma muhtaç durumda kalacak. Bu benzeri görülmemiş bir durum. Lübnan'da 5 kişiden biri Suriyeli. Ürdün'de yenilenebilir kaynak sıkıntısı var. Dolayısıyla donörler bağış yaparken ülkelerin durumuna ve kaç Suriyelinin bulunduğuna dikkat ediyor. Bu da Türkiye'nin neden diğer ülkelere göre daha az oranda yardım aldığını gösteriyor. Çünkü Türkiye, Suriye'ye yardım eden diğer ülkelerden durumla başa çıkma konusunda daha iyi durumda. Suriyelilere yardım sadece Türkiye, Ürdün, Lübnan değil tüm ülkelerin sorumluluğu altında olan bir konu. Gelecek yıl için Türkiye'ye finansal desteği de içeren daha fazla dayanışma gösterileceğine inanıyoruz. Böylelikle insani kabul, yeniden yerleştirme programları gibi Suriyelileri korumak amacıyla prosedürleri azaltmak için yapılacak tüm dayanışmaları destekliyoruz." AA 'Stuttgart 21' projesi karşıtları bu kez protesto yasağını protesto etti Tayland da parlamentonun feshedilmesinden sonra 2 Şubat 2014 tarihinde yapılacak seçimlere kayıt yaptırmak isteyen parti yetkilileri, protestocular tarafından engellendi. Tayland Seçim Kurulu, seçimlere katılım başvurularının bugün başkent Bangkok taki Tay-Japon stadyumunda kabul edileceğini açıklamıştı. Stadyuma girişler, önündeki polis merkezinden yapılıyor. Ancak göstericiler polis merkezinin önünü kapatırken, kimsenin giriş ve çıkışına izin vermiyor. Göstericilerin en son polis merkezinin elektrik ve suyunu kestiklerini belirtildi. Bu arada toplam 35 partinin seçimlere katılacağı açıklandı. Şu ana kadar sadece 8 partinin kaydını yaptırdığı kaydedildi. Bu partilerin ise gece sularında, protestocuların uyudukları sıralarda stadyuma girerek kayıt yaptırdıkları belirtiliyor. Kayıt yaptırmak için içeriye giremeyen 27 partinin durumunun ne olacağı ise tartışma konusu. 3D/4D görüntüleme konusunda bir çığır açan bu teknoloji sayesinde tıp dünyası artık "içimizi" çok daha iyi görebiliyor. Vücudun içini aydınlatarak görüntüleyen bu teknoloji sayesinde örneğin anne karnındaki bir bebeğin yüzündeki ifadeleri ve hatta esnemesi bile seçilebiliyor yılında piyasaya sürülen teknoloji kısa süre içinde sadece büyük hastanelerde değil küçük kliniklere de yayılacak. ANNE KARNINDAKİ BEBEĞİN CİLT RENGİ ANLAŞILABİLİYOR Monako'da bulunan Prenses Grace Hastanesi Jinekoloji ve Obstetrik Bölümü Ultrason Birim Başkanı Dr. Bernard Benoit, "HDlive sayesinde bebeğin yüzü ve cildinin rengi bile anlaşılabiliyor. Işığın yerini değiştirip bu kez dudaklarını, burnunu ve göz kapaklarını görebiliyoruz" diyor. BD'nin Massachusetts eyaletinin Stoneham şehrinde yaşayan ve kısa bir süre önce anne olan Elizabeth Mitrano ise deneyimini şöyle anlatıyor: "Oğlum Anthony'i HDlive ultrason sayesinde ilk kez gördüğümde hamileliğimin sonuna yaklaşmıştım ve işin keyfi kaçmaya başlamıştı. Çok rahatsız hissediyordum kendimi. Ancak dümdüz, siyah-beyaz olmayan o fotoğrafı gördüğümde bir anda bütün rahatsızlığım geçti. Karşımda bir insan vardı." HABER MERKEZİ Almanya'nın Stuttgart şehrinde dev demiryolu projesi 'Stuttgart 21'i, dört yıldır protesto eden göstericiler, bu kez gösteri yasağına karşı çıktı. Eyalet İdare Mahkemesi nin Stuttgart Ana Tren İstasyonu önü ve yakın çevresinde protesto gösterileri yapmayı yasaklayan kararını protesto etmek isteyen yaklaşık bin 500 kişi ana istasyon önünde toplandı. Eyalet İdare Mahkemesi kararı trafiği aksattığı gerekçesiyle almıştı. Polis tarafından yapılan açıklamada ise söz konusu alanının kavşak noktası olması sebebiyle protesto gösterileri sırasında ciddi trafik problemlerine neden olduğu bilgisi verildi. Protesto gösterilerini destekleyen ve organize eden inisiyatiflerden Park Koruyucuları sözcüsü Matthias von Herrmann, kendilerine alan olarak gösterilen Lautenschlager Caddesi nin çok dar ve güvenliğin sağlanmasının zor olduğu bir yer olduğuna dikkat çekti. PROTESTOLARA HALK TEPKİ VER- MEYE BAŞLADI Stuttgart Ana İstasyonu civarında yapılan gösterilerden dolayı son haftalarda yaşanan trafik sıkışıklıkları Stuttgart 21 karşıtları hakkında toplumda olumsuz bir algı oluşturuyor. Öte yandan Tayland Başbakanı Yingluck Shinawatra, Pheu Thai partisinden tekrardan adaylığını onayladı. Protestocuların lideri Suthep Thaugsuban, hükümet karşıtı göstericilerin stadyum etrafında toplanmasını istedi. Stadyum etrafında toplanan göstericiler, "seçimlerden önce referandum" diye slogan atmaya devam ediyor. Özellikle son üç gösteride kavşak noktalarında göstericilerin geçişi sırasında trafikte uzun süre bekleyen sürücüler de korna çalarak göstericileri protesto etti. Yaşanan sıkışıklığın önüne geçmek için göstericilere başka bir alan tahsisi ile ilgili planlama yapıldığını duyuran Stuttgart Belediye Başkan Yardımcısı Martin Schairer, aynı zamanda ana istasyon çevresinin gösteri için inşaatlardan dolayı riskli olduğunu vurguladı.

7 Politika 7 Dindarlık kisvesiyle taşeronluk yapılıyor Erdoğan, yerel seçim ayarlı Derin Operasyona sert çıktı Karadeniz turunu sürdüren Başbakan, binlerce AK Partili ye seslendi: Eğer bu ülkeye el uzatan olursa, eğer bu ülkeyi karıştırmak için kirli tuzaklar kurulursa biz o elleri kırarız. Kirli ittifakı bozarız. BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan ın Karadeniz turu sürüyor. Önceki gün Ordu ve Samsun da katıldığı toplu açılış törenlerinin ardından dün de Giresun daydı.başbakan ın gündeminde yine yerel seçim ayarlı derin operasyon vardı. Sözlerini sertleştiren Erdoğan şunları söyledi: TUZAKLARA TAŞERON OLDULAR Geçen hafta kurulan tuzağın manası çok açık; huzuru, istikrarı bozalım, faizi yükseltelim, teröre can verelim ve daha çok kazanmaya devam edelim. Türkiye üzerinde oynanan kirli oyunları beraber alt üst edeceğiz. Birileri varsın kula tapmaya devam etsin. Bizim ubudiyet anlayışımızda kula kulluk yoktur. Şunu da dost düşman çok iyi bilsin. İTTİFAKI MİLLET BOZAR CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle 'emniyet birimlerinde basın mensuplarına uygulanan yasaklamaları' sordu. Başbakan Erdoğan ın yazılı cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığı na soru önergesi veren Tanrıkulu, öncesinde 1970 li yıllardan itibaren İstanbul Emniyeti nde gazetecilere tahsis edilmiş basın odası var. Eski emniyet binası Sansaryan Han da başlayan gelenekle birlikte İstanbul Emniyeti nin ana yerleşke olarak hizmet verdiği Vatan Caddesi ndeki A Blok girişinde ve Gayrettepe Asayiş Müdürlüğü nün girişlerinde 50 metrekarelik basın odaları yer alıyor. Ulusal gazete, televizyon ve ajanslara bağlı olarak yaklaşık 30 gazeteci, emniyetteki gelişmeleri haberleştirerek kurumlarına bu odalardan aktarıyordu. Ancak İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından, tarihinde, gazetecilere e-posta yoluyla yapılan şu bilgilendirme ile basın mensuplarının bu odalara girişi yasaklanmıştır. Türkiye genelinde yapılan uygulama çerçevesinde tarihi itibariyle basın mensupları Emniyet Müdürlüğü hizmet binalarına giriş yapamayacaklardır. Herhangi bir gelişme veya basın açıklaması olduğu takdirde basın mensupları davet edilecektir. Vatan ve Gayrettepe hizmet binalarında bulunan basın odasını kullanan basın mensuplarının anahtar ve giriş kartlarını teslim etmeleri rica olunur. hatırlatmasını yaptı. "AMACINIZ TÜRKİYE Yİ 179. ÜLKE SIRASINA MI YÜKSELT- MEK" Eğer istiklalimize, eğer bu ülkeye el uzatan olursa, kirli tuzaklar kurulursa, biz evet o elleri kırarız. Ne yazık ki Türkiye içindeki birtakım örgütler de bu kirli tuzakta taşeron, maşa oldu, buna destek verdiler. Bu tezgahın değirmenine şu taşıdılar. Dindar kisvesi altında bazı zavallı örgütleri taşeron olarak kullanıp, maşa olarak kullanıp benim güzel ülkemde kaos oluşturmak istiyorlar. Millet bu ittifakı da bozar. ESKİ TÜRKİYE DEĞİLİZ Herkes haddini bilecek. Türkiye artık o eski Türkiye değil. Bunlar 27 Mayıs ta 12 Eylül de 28 Şubat ta kaldı. Bu millet uyandı. Güçlendi, hiç kimse bu ülkeye diz çöktüremez. Tarih boyunca olmadı, bundan sonra da hiç kimse bu milletin boynuna altın lale takamaz. YOLSUZLUK KILIFI Oluşturmak istedikleri algıya sakın ha itibar etmeyin. Bir takım gazetelerin, bir takım ajanların hukuku çiğneyerek yayınladıkları görüntülere, fotoğraflara, attıkları manşetlere, kullandıkları dile, yaptıkları montajla sosyal medyadaki görüntülere asla aldanmayınız. Bu komplonun, bu tezgahın amacı başka. CHP li Tanrıku ardından Erdoğan a şu soruları yöneltti: "Bu yasağın gerekçesi nedir? Bu karar bir sansür müdür? Alınan bu karar gazetecilerin ve dolayısıyla halkın gerçekleri öğrenme ve bilgilenme hakkını nasıl etkileyecektir? Bu uygulama ile gazetecilere, Bilgi almayacaksın, halka duyurmayacaksın emri mi verilmektedir? Bu karar ile Hangi bilgiyi verirsem onu kullanacaksın mı denmek istenmektedir? Yolsuzluk operasyonunda, bakan çocuklarının da tutuklanmasının ardından hükümet; polisleri, savcıları görevden almıştır. Bu uygulama ile görevden alma kararlarının bir devamı olarak hükümet karşıtı olabilecek sesler mi kesilmek istenmektedir? Bu uygulama, Anayasamızın temel hak ve özgürlükleri içinde yer alan CHP den Başbakan a: Basına yasak kararı bir sansür müdür? vatandaşın bilgi edinme hakkını nasıl etkileyecektir? Basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkını açıkça ve ağır şekilde ihlal eden bu kararla hükümetinizi doğrudan etkileyen bir soruşturma hakkında sansür uygulanmasının amacı nedir? Sürekli özgürlük diyen fakat her alanda sürekli yasaklar getiren hükümetinizin rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasında sansür uygulanması sonrasında suçu ikrar etmek dışında getirmeyi düşündüğünüz diğer yasaklar nelerdir? Devam eden rüşvet ve yolsuzluk soruşturması kapsamında haber yapılmaması ve yapanların hükümetiniz döneminde çokça yaşandığı gibi işten çıkartılması yönünde telkin ve baskılarınız olduğu yönündeki iddialar doğru mudur? Zaten basın özgürlüğünde 159. sıralara kadar geri götürdüğünüz Türkiye'de, sansür ve baskı uygulamalarını artırmaktaki amacınız Türkiye'yi 179 ülke arasında son sıraya yerleştirmek midir?" KİRLİ İTTİFAKIN ORTAĞI CHP CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu nun Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürü olduğu döneme de işaret etti: Ne yazık ki Türkiye içindeki birtakım örgütler de bu kirli tuzakta maşa oldu, destek verdiler. Bu tezgahın değirmenine su taşıdılar. Şimdi ana muhalefetin genel müdürü çıkmış, buraya dikkat edin. Yargıdaki emniyetteki hukuksuzlukları savunuyor. Ve diyor ki 76 milyon sizin arkanızda. Ey genel müdür ama bu temizlerden değil. Bu Rahşan affıyla işi kurtardı. Ey ana muhalefetin genel müdürü, adını ağzıma almayacağım dedim ya. Yahu Silivri deki mahkemeye hakaret eden bu genel müdür değil miydi? Silivri ye gidip de kendi arkadaşlarını ziyaret etmek suretiyle, yargı da baskı oluşturmak isteyen kendisi değil miydi? Hakimlere savcılara hakaretler yağdıran bu genel müdür değil miydi? Nerede çete varsa, kirli örgüt varsa, CHP yi onun yanında bulursunuz, onun arkasında bulursunuz. YOLSUZLUK KILIFI Şu anda da yıllardır hakaret ettikleri işte bu çetenin arkasında saf tuttular. Bu kirli örgütün arkasında vagon oldu. Benim milletim bu kirli ittifakı affetmez. CHP yolsuzluk görmek istiyorsa yanı başındakilere baksın. CHP Genel müdürü yolsuzluk görmek istiyorsa, dosyasını raftan indirdiği şimdi de aday yapmaya çalıştıkları kişilere baksın. O kılıf biz o meselenin gereği neyse yaparız. Hiç merak etmeyin. BEDDUALAR SANDIĞA GÖMÜLE- CEK FETHULLAH Gülen in beddualarına da gönderme yapan Erdoğan, şöyle dedi: İnşaallah sizin o dualarınız, o bedduaları da sandığa gömecektir. 30 Mart artık Türkiye nin kaderini ilgilendiriyor. 30 Mart Türkiye nin mukaddes yolculuğunu, Türkiye nin bağımsızlığını ilgilendiriyor. Allah ın izniyle, sizin desteğinizle bugüne kadar birçok badireyi, tuzağı atlattık. İnanıyorum ki 30 Mart ta birçok tuzağı yine bertaraf edeceğiz. 30 Mart a kuduran faiz lobileri değil millet kazanacak. LDP: Kuvvetler ayrılığı darbe aldı Liberal Demokrat Parti (LDP), 21 Aralık 2013 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Adli Kolluk Yönetmeliği değişikliğinin iptali için Danıştay a dilekçe verdi. LDP Genel Başkanı Cem Toker, yaptığı yazılı değerlendirmede, hükümetin yaptıklarıyla kuvvetler ayrılığının darbe aldığını ifade etti. Toker, iptal dilekçesini, Danıştay'a verilmek üzere İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'ne verdiklerini belirterek, "Ülkemiz açısından önemli bir dönemden geçiyoruz. AK Parti Hükümeti ilk defa ciddi bir yolsuzluk iddiasıyla karşı karşıya kaldı. Bu süreçte adli makamlar ve kolluk kuvvetleri, tıpkı Ergenekon ve Balyoz davalarında olduğu gibi, detaylı ve takdire şayan gizlilikte bir çalışma yürüterek bu iddiaları takip etmektedir. Bu çalışma, yolsuzluk iddialarıyla karşı karşıya gelen hükümeti rahatsız etmiş olacak ki alel acele bir yönetmelik değişikliğine gidilerek, kolluk kuvvetlerinin bu gibi durumlarda hükümete bilgi vermesi şart koşulmuştur. dedi. KUVVETLER AYRILIĞI DARBE ALDI Demokrasinin en önemli unsuru olan kuvvetler ayrılığının, oldu bitti ye getirilen bir yönetmelik değişikliğiyle darbe aldığına dikkat çeken Toker, şöyle dedi: "Unutmamak gerekir ki demokrasinin gerekliliği sadece askeri vesayetin olmaması değildir. En önemli gereklilik, herhangi bir erkin diğeri üzerinde denetleme ve dengeleme dışında bir hakimiyet kurmamasıdır. Bu kapsamda yapılan son değişikliğin, soruşturmaya ve doğrudan yargı erkine, 'yürütmenin müdahalesi' anlamına geleceği, soruşturmanın gizlilik ilkesinin tamamen ihlal edileceği gibi demokrasilerin değişmez prensibi olan yargı bağımsızlığı ilkesine ve yönüyle de Anayasa'mızın ilgili maddelerine aykırılık teşkil edeceği açıktır." DYP: Az kaldı, Erdoğan krallığını ilan edecek DYP Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz, gazetecilerin Emniyet Müdürlüğüne alınmaması hakkındaki uygulamaları eleştirerek, "Halkın gözüne perde çekiliyor, az kaldı Erdoğan krallığını ilan edecek." dedi. Emniyet Genel Müdürlüğü nün, gazetecilerin girişini yasaklamakla, demokrasi ve hukuk devleti içinde görevini yapan gazetecilerin kalemlerini elinden aldığını belirten Özaçıkgöz, yaptığı değerlendirmede, şunları dile getirdi: "Gazeteciler, artık birinci ağızdan haber alıp halka intikal ettiremeyeceklerdir. Bundan sonra iktidar nelerin haber olarak yayınlanmasını isterse, sadece onlar yayınlanacaktır. Emniyet Müdürlüğünün bu kararı ile sadece gazeteciler cezalandırılmakla kalmamış, aynı zamanda halkın haber alma özgürlüğü de ortadan kaldırılmıştır. "HÜKÜMET; RÜŞVET ALMADIK, YOLSUZLUK YAPMADIK DİYEMİYOR" Özaçıkgöz, 10 gün evvel başka bir bakan ile başbakan başdanışmanının akrabalıklarının 112 Acil servislerinde yolsuzluklarının ortaya çıktığını belirterek, "Geçen hafta iki bakanın çocuğu rüşvet isnadı ile tutuklandı. Babalarının dokunulmazlıklarının kaldırılması gündemde. Hükümet, halen yüzsüz yüzsüz miting yapıp başka masallar anlatıyor. 'Yol yaptık, hastane yaptık, okul yaptık' diyor. Ama 'rüşvet almadık, yolsuzluk yapmadık diyemiyor. Gazetecilerin emniyete girişini yasaklamakla kalmayıp, emniyet müdürlerini görevden alıyor, bu tip operasyon ve dinlemelerin derhal üstlere yani yolsuzluğu yapanlara bildirilmeleri hakkında düzenlemeler getiriyor. Yani, Benim hükümetim yolsuzluk da yapsa, bize soruşturma açamazsınız. Açacaksanız da önceden bizi bilgilendirin tedbir alalım' diyor. "ŞIMARIKLIKLA YAPILACAK YOLSU- ZLUKLARI DÜŞÜNÜN" Gazetecilerin neyi haber yapacağına, savcıların polislerin neyi soruşturacağına karar veren, kendi bakanlarının aleni şekilde yolsuzlarına göz yuman Başbakan, az kaldı krallığını ilan edecek. Önümüzdeki seçimler çok önemli. Eğer halk Erdoğan a uyarısını yapmazsa, Erdoğan açıkça krallığını ilan eder. Şu anda bile yolsuzluklarını oraya çıkartan polis ve savcılara 'bize millet oy verdi, siz bize nasıl operasyon yapıyorsunuz' diyor. Eğer yine aynı oranlarda oy alırsa, bu şımarıklıkla yapılacak yolsuzlukları düşünün." ifadelerini kullandı. CHP'den Başbakan'a: Türkiye genelinde kaç site erişime kapatıldı CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Türkiye genelinde kaç sitenin erişime kapatıldığı ve gerekçelerinin ne olduğunu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan a sordu. Tanrıkulu, Başbakan tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle TBMM Başkanlığı na sunduğu soru önergesinde, "Gazeteci Mehmet Baransu nun açtığı isimli web sitesine erişim engellenmiştir. Web sitesi tıklandığında 'Bu internet sitesi (yenidonem.com) hakkında İstanbul cbs nin sayılı kararına istinaden Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından Koruma Tedbiri uygulanmaktadır yazısı çıkmaktadır. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili bilgi ve belgenin yayınlandığı söz konusu internet sitesinin erişime kapatılması hakkında kamuoyunda çeşitli kuşkular oluşmuştur." dedi. CHP li Tanrıkulu, bu bağlamda Erdoğan a şu soruları yöneltti: Yenidonem.com isimli web sitesi kimin emriyle ve hangi dayanakla kapatılmıştır? Yenidonem.com isimli web sitesi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından mı erişime kapatılmıştır? Buna benzer Türkiye genelinde kaç site erişime kapatılmıştır? Kapatılma gerekçeleri nedir? Türkiye genelindeki siteler Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından mı erişime kapatılmıştır? Yenidonem.com sitesine erişim ne zaman sağlanacaktır?"

8 8 Gündem HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Gündem 9 Pakdemirli: Aynısı Menderes ve Özal'a yapılmıştı urgut Özal'lı ANAP Tiktidarında Devlet Bakanlığı yapan Ekrem Pakdemirli İstanbul merkezli operasyonda bilinçli bir algı yönetimi yapıldığını savundu. Türkiye gazetesine konuşan konuşan Pakdemirli, Bir komplo olabilir. ABD dersiniz, derin devlet dersiniz hepsine 'tamam' derim. Ama şunu söylemeliyim. Evde para sayma makinasını hiç akılcı bulmuyorum diye konuştu. Pakdemirli kendi bakanlığı döneminde 1991 seçim kampanyasında muhalefet lideri Süleyman Demirel'in içi boş Koskotas Yolsuzluk Dosyaları nı sallayarak prim yaptığını hatırlattı. Pakdemirli, İnsanlar o dosyaların boş olduğunu bilmiyor. Bir algı yönetimi yapılmış olabilir. Başbakan da bakanları yedirmeyeceğini açıklayabilir. Ancak benim çağrım bir komplo varsa hemen açıklığa kavuşturulmalı diye konuştu. Eski Bakan Pakdemirli, Başbakan Erdoğan'ın da yolsuzluk izafe edilen soruşturma dosyasını kendisinin okumasını istedi, Sakın dosyayı başkasına okutmasın. İnanıyorsa gereğini yapsın. Ya da B aşbakan Erdoğan'ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, eniştesine ait olduğu iddia edilen videoyla ilgili açıklama yaptı. AK Parti Ankara Milletvekili ve Başbakan Erdoğan'ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, "davalık olduğum şahısları AK Parti'yi hedef alan tuzağın yakın geçmişte benzeri çok. Menderes'i ipe götüren hayali yolsuzluk ve Özal'ı deviren ithal skandal gibi.. arkadaşlarının temiz olduğunu açıklasın dedi. Aynısını Menderes ve Özal'a da yaptılar Türkiye'nin son 65 yıllık tarihi, hayali dosyalar ve dış güçlerin bu yöntemle devirdiği hükümetlerle dolu... Menderes'i ipe götüren hayali yolsuzluklar Dış güçlerin çıkarlarına ters düşen hükümetleri devirmek istemeleri yeni değil darbesiyle devrilen ve daha sonra Başbakan Adnan Menderes'i idama götüren süreçte de bunlar yaşandı. Hayali yolsuzluk dosyaları Menderes ve iki Bakanı yargılanırken gazetelere servis edildi. Hem göstermelik yargı için malzeme üretildi, hem de kamuoyu hayali gerçeklere inandırılmaya çalışıldı. Sözkonusu gazete haberinde Menderes'in gizli kasasının açıldığı, içindeki fotokopilere el konulduğu belirtiliyor. Sözde yolsuzluk belgelerinin arasında büyük boy bir kadın resmi de dikkat çekiyor! Koskotas dosyaları Özal'ı devirmişti 1980'li yıllarda Türkiye'nin çehresini değiştiren Özal hükümetlerinin önünü de hayali yolsuzluk dosyaları kesti yerel seçimlerinde bu iddialarla zayıflatılan ANAP hükümetleri, 1991 genel seçimlerinde DYP Lideri Süleyman Demirel'in Koskotas Dosyaları ile son bulmuştu. Demirel seçim meydanlarında elindeki dosyaları sallayarak Yunanistan'ın meşhur Koskotas skandalına atıfta bulunmuş, iktidara geldiklerinde gereğini yapacaklarını açıklamıştı. Demirel seçimlerden başbakan olarak çıktı. Dosyalardan da bir şey çıkmadı! Koskotas olayı; 1980 yılında Yorgo Koskotas adlı iş adamının Başbakan Andreas Papandreu'nun garantörlüğü ile Girit Bankası'nı satın alması ile başladı. Birden bire ortadan kaybolan 100 milyon dolar Başbakan Papandreu ve yakın çevresine gidince olay patlak verdi. Koskotas 25 yıl hapis cezası aldı. Refahyol'u bitiren irtica tiyatrosu Bir yıl süren Refah Partisi- DYP hükümeti, üretilen irtica paranoyaları, askeri vesayetin desteği ve istifa ettirilen vekillerle sona erdirildi. Erbakan'ın Libya ve İran gezisi üzerine spekülasyonlar, aczimendilerin her akşam televizyonlara servis edilen zikir görüntüleri, şeyhlerin sözde aşk hikayeleri her gün halka izlettirildi. Ancak Erbakan hükümetinin en önemli suçu, ekonomiye havuz sistemini getirerek borcu olan kamu kurumlarının özel bankalardan yüksek faizle borçlanmasının önünü kesmekti. Faiz lobisi postmodern darbede bu yüzden başrolü oynadı. Hükümet, Çankaya'nın da desteği ile devrildi. Geriye kalan 300 milyar dolarlık korkunç faturayı Türk halkı ödedi... Akdoğan o videoya sert cevap verdi benimle ilişkili gibi göstermek alçaklığın kahpeliğin daniskasıdır." dedi. Videoyu yayınlayan kişi, görüntülerin AK Parti'li Bakan Suat Kılıç'ın kayınpederi ile AK Parti Ankara milletvekili ve Başbakan Erdoğan'ın başdanışmanı Yalçın Akdoğan'ın eniştesine ait olduğunu iddia ediyor. "BAKANLIK BENDEN 100 BİN TL RÜŞVET ALDI" İDDİASI Gizli çekim olduğu anlaşılan videoya göre, Yalçın Akdoğan'ın eniştesi Oktay Ferşat, Saglık Bakanlığı'na ve bürokratlara rüşvet verdiğini iddia ederek "Sağlık Bakanlığı benden 100 Bin TL rüşvet aldı" diyor. Üstelik bu rüşvetin dosyasını Başbakan'a gönderdiğini de söylüyor. İKİ DA HESAPLAŞACAĞIZ Akdoğan'ın eniştesine ait olduğu iddia edilen video internete yüklendi, sosyal medya bu görüntüleri konuştu. Yalçın Akdoğan, bu sabah twitter üzerinden videoyla ilgili sert bir açıklamayla yaptı "Bir hısmımızla ilgili tüm iddiaların hem aylar önce açtığım davayla, hem de bilgi sahibi oldukça ilgili mercilerce üzerine gidilmektedir. ANCAK Hiçbir ilişkim ve dahlim olmayan olayları, konuşmadığım ve davalık olduğum şahısları benimle ilişkili gibi göstermek alçaklığın kahpeliğin daniskasıdır. Kişilik suikastine giren kim olursa onlarla da onların iplerini elinde tutanlarla da iki cihanda hesaplaşacağız." H er şey Eyüp için dediler. CHP Eyüp Belediye Başkan aday adayları, Eyüp e hizmet için birlik oldular ve H.Selami Çelebioğlu nu destekleme kararı aldılar. HP'nin 2014 Yerel Seçim- Belediye Başkan aday- Cleri larının belirlendiği dünkü Parti Meclisi toplantısında tam bir kriz yaşandı. Parti Meclisi toplantısında Muharrem İnce'nin Mansur Yavaş'ın Ankara adaylığına "CHP kendi çocuklarından bir aday çıkartamıyorsa ve biz Ankara'yı MHP kökenli bir isimle kazanabileceksek o zaman Sakarya'da da Hakan Şükür'ü aday gösterelim" sözleriyle tepki gösterdiği öğrenildi. YAVAŞ OLUYORSA ŞÜKÜR DE OLSUN İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül'ün adaylık oylaması "sorunsuz" aşılırken, Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş'a ilişkin değerlendirmeler sırasında Hakan Şükür'ün isminin de Ak Parti'ye karşı birlik oldular er şey Eyüp için Hdediler. CHP Eyüp Belediye Başkan aday adayları, Eyüp e hizmet için birlik oldular ve H.Selami Çelebioğlu nu destekleme kararı aldılar. CHP Eyüp Belediye Başkan aday adayları güç birliği yaptı CHP Eyüp Belediye Başkan aday adayı H.Selami Çelebioğlu na, diğer başkan aday adaylarından büyük destek geldi. 5 Aday adayı, Eyüp e hizmet etmek için güç birliği yaparak CHP Eyüp Belediyesi nde birlikte çalışacak. geçmesi dikkat çekti. CH- P'nin yaklaşık 7 saat süren PM toplantısında özetle şunlar yaşandı: CHP'LİLİKLERİNİ GÖZDEN GEÇİRSİN CHP MYK'sı öğleden sonra başlayacak PM'nin onayına sunulacak başkan adaylarının belirlenmesi amacıyla dün sabah saatlerinde toplandı. Ancak toplantının hemen ardından MYK'da belirlenen isimler basına sızdı. İsimlerin sızması üzerine bazı PM üyeleri "İsimleri basından öğreniyoruz. Burada olmamız formaliteden öte bir anlam taşımıyorsa bilelim" sözleriyle tepki gösterdi. Eleştirilere destek veren Kılıçdaroğlu, "MYK'da alınan kararları PM toplanmadan sızdıran arkadaşlar CHP'liliklerini yeniden gözden geçirsin" çerçevesinde sert bir eleştiri yaptı. Cumhuriyet Halk Partisi nin Eyüp Belediye Başkan adayı nı açıklamasına sayılı günler kala, CHP Eyüp Belediye Başkan aday adayı H.Selami Çelebioğlu na, diğer başkan aday adaylarından büyük destek geldi. İstanbul un nadide ilçelerinden biri olan Eyüp ilçesine hizmet ederek, diğer ilçeler içerisinde hak ettiği yere gelmesini sağlamayı hedeflediklerini belirten H. Selami Çelebioğlu, şunları söyledi; Eyüp Belediyesi yönetimini Cumhuriyet SIZDIRAN ALÇAKTIR, DEDİ GERİ ÇEKTİ Halk Partisi olarak kazanma mücadelesinde H.Selami Çelebioğlu, Mehmet Eraslan, Cahit Ataker, Ali Kılavuz ve Metin Ünlü olarak, biz 5 aday adayı birlikte hareket etme kararı aldık. El ele, omuz omuza güç birliği yaparak, Eyüp e hizmet etme noktasında birlik olduk. Bazı konularda farklı fikirlere sahip olsak da, değişik bakış açılarının yaratacağı sinerji ile Eyüp için en akılcı ve en doğru kararların alınacağı gerçeğinden hareketle bir ekip ruhu yarattık. Sağlık, ticaret, eğitim, Kılıçdaroğlu'nun en beğendiği bakan kim? HP lideri, 1-2 Cbakan haricinde hepsinin kirli' olduğunu öne sürdü, Temiz adam olarak kabinenin en genç bakanı, Ali Babacan, işini yapan tutarlı birisi dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 4 bakan hakkındaki yolsuzluk ve rüşvet iddialarının genişleyebileceğini savundu, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan için ise "Temiz adam" dedi. CHP lideri, Antalya programı sırasında bir grup gazeteciye gündemi değerlendirdi. Yaşanan yolsuzluğun dünya yolsuzluk tarihine geçeceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğa'ın, ABD Büyükelçisi'yle ilgili sözleri için, "Bir Başbakanın ağzından çıkanı kulaklarının duyması gerekiyor. Büyükelçi böyle bir ifade kullanmadığını açıkladı. Ama o biz sizi tutmayız' diyor. Tutmuyorsan gereğini yap o zaman" diye konuştu. CHP'DE HAKAN ŞÜKÜR KRiZi Hürriyet'te yer alan habere göre; Kılıçdaroğlu'nun, İstanbul'un bazı ilçelerinin de sızması üzerine tepkisini "Dışarıya bilgi sızdıran alçaktır" sözleriyle arttırdığı öğrenildi. Kılıçdaroğlu'nun ikinci hamlesi de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül'ün isminin oylanmasının ardından İstanbul'un 13 ilçesinin adaylıklarını geri çekmesi oldu. Kılıçdaroğlu, PM'nin onayına sunmadığı adaylıklarla ilgili "Ben belirleyeceğim" açıklaması yaptı. HAKAN ŞÜKÜR'Ü ADAY GÖSTERELİM Kılıçdaroğlu'nun sert eleştirisinin soğuk rüzgarlar estirdiği PM toplantısında öne çıkan tartışma konularından biri ise Ankara turizm, sosyal yaşam, spor, sanat ve kültür alanlarında önemli projelere imza atarak, Eyüp ün kendi kendine yetebilen, daha mutlu, daha yaşanır ve daha gelişmiş örnek bir ilçe olmasını hedefliyoruz. Yaklaşan yerel seçimlerin ülkemiz için çok önemli bir dönüm noktası olması çerçevesinde, değerli aday adayı arkadaşlarımla güçlerimizi birleştirerek, Eyüp Halkını, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı ile, dürüst, şeffaf, insan odaklı belediyecilikle buluşturmak istiyoruz." diye konuştu. Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş'a ilişkin yaşandı. Aralarında Hurşit Güneş, Halit Toraman, Murat Karayalçın ve İlhan Cihaner'in de bulunduğu bazı isimler Yavaş'a muhalif değerlendirmeler yaptı. Yavaş'a muhalif isimlerden Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin de "CHP kendi çocuklarından bir aday çıkartamıyorsa ve biz Ankara'yı MHP kökenli bir isimle kazanabileceksek o zaman Sakarya'da da Hakan Şükür'ü aday gösterelim" sözleriyle tepki gösterdiği öğrenildi. Tartışmanın dozunu bazı PM üyeleri "Yavaş ile ilgili oylama gizli yapılsaydı, geçmezdi" sözleriyle özetledi. HATAY'DA SAVAŞ DİREKTEN DÖNDÜ Eski AK Partili, Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın CHP'den aday gösterilme önerisi de PM üyelerinin tepkisini çekti. PM'nin büyük bir kısmının Savaş'ın adaylığına karşı çıkması üzerine CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Öyleyse yetkiyi bana vereceksiniz. Gereğini yapacağım" restini çekti. Kılıçdaroğlu, son bir anket yapılacağı sözüyle, Hatay'ın belediye başkan adayının belirlenmesini erteledi. Ancak kısa bir süre sonra Kılıçdaroğlu Hatay'ı yeniden oylatarak Lütfü Savaş'ın adaylığı iddiası PM'ye sızdı. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığına yeniden Macit Özcan'ın aday gösterilmesine Fikri Sağlar'ın tepki göstermesi PM toplantısının ayrıntılarından oldu. Aziz Kocaoğlu da CHP'nin yeniden İzmir Büyükşehir Adayı oldu. aşbakan Recep Tayyip Erdoğan BPakistan a hareketinden önce Trabzon Havalimanı nda halka hitap ettiği konuşmasında ilk kez bu kadar net bir şekilde Gülen'i ve cemaati hedef aldı. "Artık ahlak sınırlarını aşmış tipler türedi bu ülkede. Bu çeteler bu tür örgütler nasıl mafyayı çökerttiysek bu çeteleri de çökertmiştik ama bunların şekli farklı. Şimdi bunlara geldi sıra, bunları da çökerteceğiz." diyen Erdoğan, "Artık nereden gelirse gelsin, rengi ne olursa olsun asla bu konularda taviz yok. Asla. Şunu herkesin bilmesi gerekir, anayasanın çizdiği sınırlar içerisinde yasama nasıl görevini yapıyorsa, yürütme de yargı da öyle yapacak." dedi. ERDOĞAN ŞÖYLE KONUŞTU; Yalnız bir erk bir kuvvet görevini yerine getirirken bir diğeri onun üzerinde baskı oluşturma gayreti içine girmesin. Girdiği takdirde yasamadaki gücümü de kullanırız, yürütmedeki gücümüzü de kullanırız. Bunu sadece hakkın ve halkın talebi için kullanırız. Şunu iyi bilmemiz lazım. Bakınız biz 11 yıllık mücadelemizde sadece bir tercih ortaya koyduk. Neydi o? Milletin iradesine saygı dedik. saygı yolunda da yeni seçimde sizler bize hep destek oldunuz. Sürekli bize verdiğiniz destekle yüzde 34 le başlayan süreci yüzde MHP'nin kurucu lideri Alparslan Türkeş'in "manevi evladı" olarak bilinen İbrahim Ersöz, bugüne kadar yaptıklarından dolayı Başbakan Erdoğan'a destek verilmesi gerektiğini söyledi. HP'nin efsane lideri MAlparslan Türkeş'in "manevi evladım" dediği ve her fırsatta yanında olmasını istediği isim olarak bilinen İbrahim Ersöz, gündemdeki hükümet cemaat kavgası konusunda tavrını net koydu. İbrahim Ersöz, ülkede ve dünyada bugüne kadar başardıklarından dolayı Başbakan Erdoğan'a destek verilmesi gerektiğini söyledi. "Türkeş'in manevi evladı" olarak bilinen İbrahim Ersöz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, mensubu bulunduğu MHP'nin bu kavga konusunda tutumunu da eleştirerek şunları dile getirdi: "Lütfen elinizi vicdanınıza koyunuz el insaf ya hu... Kendi partilerindeki yöneticilerinin ahlak yoksunluklarına ve kendi partisinin belediyelerinde rüşvet skandalları hâlâ hafızalarda taze dururken ve kendi aile sorunlarıyla dahi bazen aciz kalan insanlar nasıl oluyor da; Sadece ülke yönetimi ile değil onunla birlikte dünyadaki bir sürü mesele ile cebelleşen Başbakanı suçlamaya ne hakları var? Evlerimizdeki çocuklarımızın dahi çoğu zaman ne yaptığını bilmediğimiz halde Başbakanı bu şekilde suçlamak ne kadar doğru? Başbakanın kendi 50 ye tırmandırdınız. Ama demek ki bunlar yüzde 50 nin dilinden de anlamıyor. Biz geçmişteki CHP ye de MHP ye de benzemeyiz. MHP konuşuyor. Sen ne konuşuyorsun bir defa yahu? Beş sene iktidar verdi, bırakıp kaçtın. Niye? Yönetecek mecalleri kalmadı. NİSAN'DA ABD'DE HALKBANK'A OPERASYON PLANI YAPILDI Şimdi bu Halkbankası nı yıkmaya çalışıyorlar. Bu oyunun içerisinde yargı da var yürütme de var. Biz buna evet diyebilir miyiz? Eğer bireysel cezalar varsa bunu yaparsınız. Ama Halk Bankamızı yıkmak için böyle bir yola başvurmak hiç kimsenin haddine değildir. Bunları bu vatanı sevdiklerine ben inanmıyorum. Çünkü Nisan 2013 te ABD de Halk Bankası na yönelik bir operasyonun planları yapıldı. Hatta hatta bunu kongreye getirmek istediler. Halk Bankası nın uluslararası piyasalardaki çalışmalarına ket vurmak istediler. Bunu engelleyince bundan rahatsız oldular. Halk Bankamızı da yedirmeyeceğiz. BİZ LANET İÇİN DUA ETMEYİZ Biz müslümana lanetle emrolunmuş bir toplum değiliz. Biz Müslümanın hidayetinin çocukları dahi yapmış olsaydı dahi bu durumdan başbakanı suçlamak ne kadar yerinde olurdu? Allah rızası için empati kuralım kendi yapmadığımız ya da ideallerimizle örtüşmeyen bir şeyi en yakınlarımızın yapması bizi de suçlu kılar mı? Böyle kirli işlere kim girdiyse cezasını çekmeli başbakan, bakan, vekil vs. her kim dahilse lakin suç işlemeyeni de yakınlarından dolayı suçlamak hiç bir temiz vicdanın kabul etmeyeceği bir durum. Rahmetli Başbuğum'la MHP'de çok şeyler paylaştık bilirim az çok bu işleri insanların oturduğu yerden ahkam kestiği gibi değildir hiç bir şey insanoğluyuz ve nefiste azgın bir at maarifet o azgın ata sahip çıkmak. Başbakan'da inanmış bir ideal adamı ister mi böyle şeref yoksunları pis nefisliler etrafında olsun? Unutmayalım adam yokluğu en büyük yokluk. Böyle büyük ölçekli yönetimlerde maalesef güvenmek zorundasınız. Benim mertliğine inandığım başbakan gereğini fazlasıyla yapacaktır. Başbakanın, yanlış yapanın gırtlağına çökeceğine inanıyor onun bakanı, bakanının oğlu, vekili olmayacağına devlet bekası için çocuklarını affetmeyeceğini düşünüyorum.şimdi bu yazımı okuyan muhalefet ve mensubu olduğum MHP'nin bana yükleyeceği yaftaları tahmin ediyorum (hain,kemik yalayıcısı vs.). Ben Başbuğum Türkeş'ten gerçek Ülkücülüğü öğrendim.dinimin emirleri de ülkücülüğüm de bana doğruları söylememi emrediyor.şimdi bazıları daha fazla kuduracaklar lakin Sayın Başbakan rahmetli Başbuğumla olan hayallerimizin bir çoğunu gerçekleştiriyor büyük bir saygıyla ve mutlulukla yapılanları izliyorum. Bize göre eksikleri yok mu tabi ki var ama unutmayalım Başbakan AKP Genel Başkanı eksikler bize göre var.başbakanı tanımam hiç bir araya gelmedim ne vekillik ne de ihale talebim olmadı. Şimdiden çamur atacaklara duyurulur. Ben ülkücüyüm partim MHP kasımında MHP üyeliğimi iptal edenler ait olma duygumuzu elimizden alanlar utansın. Üyeliğimizi iptal edebilirler ama gönlümüzden sevdamız MHP'yi Ülkücülüğümüzü nasıl söküp alacaklar? Korkunun ecele faydası yok üyeliği silebilirler lakin bize de yakışan Kürşat ihtilali ile Kara Kağana Balgat'tan yol vermektir.bizim çizgimiz LANET İÇİN DUA ETMEYİZ artması için dua ederiz. Laneti için değil. lanet Müslümanlar arasında öyle beraber bir tezgahtır ki bumerang gibi döner onu yapana döner. Bu bakımdan çok hassas olmamız lazım. Çok dikkatli olmamız lazım. Biz ne dediğimizi çok iyi önce tezekkür etmemiz lazım, ondan sonra konuşmamız lazım.yani bin düşünüp bir konuşmak var ya öyle yapmamız lazım. Bu makamlar gelip geçicidir. Yarın anıldığımızda hayırla yad edilmek çok önemli. Ama bu milletin bölünmesi var ya, bu çok tehlikeli. Buna vesile olanlar iflah etmez. Onun için çok düşünmeleri lazım. Demin söyledim ya kardeş olacağız. BU NASIL KARDEŞLİK Birileri havaalanlarının çıkışlarına billboardlara yazmışlar, kardeş olacağız bir tarafa geziciyi bir tarafa polisi koymuşlar. Bu nasıl kardeşlik ki, öbür taraftan kardeşini lanetleyeceksin. SABREDECEĞİZ Bu nasıl bir iş? Yani sizin kardeşliğiniz, elinde molotofla dolaşanlara karşı mı? Esnafımın camını çerçevesini indirenlere karşı mı? Polisimize karşı her türlü şeyi yapan, aracını yakıp yıkanlara karşı mı? Biz sabredeceğiz ancak devletin içindeki çeteleşmeye müsaade etmeyeceğiz. belli değişmedi değişmeyecek Ülkücüyüm ve öyle öleceğim. Hayatımızda bir tek kırılma anı bulanın alnını karışlarım.bize laf söylemek için MHP'dekilerin rüştünü ispat etmeleri gerekir ki buda mümkün değil çünkü MHP'yi yönetenlerin bir çoğunun siyasi hayatı kırıklarla doludur ve devşirmedir. Biz MHP'nin ata ocağının gerçek sahipleri ve gerçek evlatlarıyız.bir gün ata ocağını tüttürecekler yine bizleriz.muhalefetteki herkese sesleniyorum ülke menfaatlerimizi ön planda tutalım. Her şeyden önce ülkemiz menfaatleri olsun dürüst olalım fırsat bulduk diye sapla samanı birbirine karıştırmayalım ve başbakana bu pislikleri ayıklamasında,temizlemes inde yardımcı olalım. Bu hareket muhalefete kayıp değil kazanç olacaktır öncelikle ülke sevdanızı ortaya koymuş olacaksınız.yurt dışında muhalefetler böyle yapılır yani önce ülkem... Dünyada ülkemizin son 10 yılda yakaladığı pozitif havayı bozmayalım muhalefet yapmak demek her şeye negatif bakmak değil.haydi hep birlikte temiz bir ülke için Tayyip Beye pislikleri temizlemesinde desteğe var mısınız?" Başbakan'a basın özgürlüğünü sordu CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Türkiye genelinde kaç sitenin erişime kapatıldığı ve gerekçelerinin ne olduğunu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan a sordu. HP Genel CBaşkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Türkiye genelinde kaç sitenin erişime kapatıldığı ve gerekçelerinin ne olduğunu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan a sordu. Tanrıkulu, Başbakan tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle TBMM Başkanlığı na sunduğu soru önergesinde, "Gazeteci Mehmet Baransu nun açtığı isimli web sitesine erişim engellenmiştir. Web sitesi tıklandığında 'Bu internet sitesi (yenidonem.com) hakkında İstanbul cbs nin sayılı kararına istinaden Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından Koruma Tedbiri uygulanmaktadır yazısı çıkmaktadır. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili bilgi ve belgenin yayınlandığı söz konusu internet sitesinin erişime kapatılması hakkında kamuoyunda çeşitli kuşkular oluşmuştur." dedi. CHP li Tanrıkulu, bu bağlamda Erdoğan a şu soruları yöneltti: Yenidonem.com isimli web sitesi kimin emriyle ve hangi dayanakla kapatılmıştır? Yenidonem.com isimli web sitesi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından mı erişime kapatılmıştır? Buna benzer Türkiye genelinde kaç site erişime kapatılmıştır? Kapatılma gerekçeleri nedir? Türkiye genelindeki siteler Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından mı erişime kapatılmıştır? Yenidonem.com sitesine erişim ne zaman sağlanacaktır?" Meclis'i karıştıran pankart nce BDP'li Milletvekilleri kürsüye yürüdü Öardından CHP vekil Musa Çam pankart açtı bütçe görüşmeleri karıştı.2014 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı nın görüşmelerinde partiler adına görüşmelerin tamamlanmasından sonra tutuklu milletvekilleri için kürsüye yürüyen BDP li milletvekilleri, görüşmelerin bir süre tıkanmasına neden olduktan sonra Genel Kurul u terk etti.bdp li milletvekillerinin kürsüyü yürümesinden bir süre sonra oturuma ara veren TBMM Başkanı Cemil Çiçek, daha sonra oturumu yeniden başlattı. Oturumun başlamasıyla birlikte bir açıklama yapan Cemil Çiçek, Bir şeyi çözeceksek, karara bağlayacaksak bu işe müdahil olacakların yürürlükteki hukuk açısından yetkisini, hukukunu bilmemiz, tayin etmemiz lazım. Bugüne kadar müteakip defa ister milletvekili olsun, ister olmasın, tutukluluğun katiyen mahkumiyet anlamına gelmediğini, uzun tutukluluğu tasvip etmediğimizi söyledim. Burada saat den beri burada birleşimi yönetiyorum. Sizin bahsettiğiniz konu nedir, ne değildir ben onu bilemem.bir ilkeyi bir defa değil, bin defada söylemeye devam ederim. Uzun tutukluluğu biz asla kabul etmediğimizi söyledik. Bundan sonrası bu kararı vermesi gerekenlere aittir. Daha Meclisin açılışında söyledim, elbette yanlış kurullar anayasamızda, hukukumuzda olduğu sürece doğru sonuçları çıkartma imkanımız yok. Ne yanlış ne doğru bunu da bir araya gelecek gruplar ve sizler, bana da bir görev düşecekse yanlış hukukun düzeltilmesi, ben onu kanun, nizam çerçevesinde yaparım. Onun ötüşende bilmediğim bir konu ile ilgili buradan bir açıklama yapmak doğru da değildir, uygunda değildir ifadelerini kullandı.bdp li milletvekillerinin ısrarları üzerine Meclis başkanı Çiçek, Cezaevinin anahtarı Meclis Başkanı nın elinde mi ifadelerini kullandı.meclis Başkanı Çiçek in açıklamasından sonra yeniden kürsüye yürüyen BDP li milletvekilleri bir süre Genel Kurul çalışmalarının durmasına sebep olurken, daha sonra da Genel Kurul salonunu topluca terk ettiler.

9 10 Basın-Kritik Etyen MAHÇUPYAN Oral ÇALIŞLAR Geri dönüşü olmayan yolda Cemaat siyaset sınavında Hükümetin açıkladığı demokratikleşme paketinin beğeneni beğenmeyeni tabii ki olacak. Ancak önemli olan nokta, toplumun geniş kesimleri için bu iki değerlendirmenin birbirini dışlamaması Beğenenler beğenmeyenlerin görüşüne, beğenmeyenler de beğenenlerin görüşüne büyük ölçüde katılacaklar. Çünkü böyle bir paketin değerlendirilmesinde iki farklı referans var ve beğeni sizin hangi referansa baktığınıza bağlı. Diğer taraftan hangi referansı önemsiyor olsak da diğerini göz ardı etmiyoruz. Söz konusu iki referans çok basit bir tanımla geçmiş ve gelecektir Geçmişe bakarken bu paketi beğenmemek mümkün değil. Buna karşılık geleceğe bakarken paketi yetersiz bulmamak da imkansız. Bu bir ayrışma da değil, çünkü hemen herkes bu iki referans arasında gidip geliyor. Örneğin Kürt siyasetinin en radikal, çıtayı yüksekte tutan ideolojik militanları bile geçmişe baktıklarında AKP nin beklenmedik değişimlere imza atan reformist bir yanı olduğunu söylüyorlar. Ancak aynı kişiler geleceğe bakıp, yapılmasını istedikleri hamleleri temel aldıklarında, bu kez de aynı AKP nin devletleştiğinden dem vurabiliyor. Yüzeyde bu iki söylem arasında farkın bir gerçekçilik algısına dayandığı öne sürülebilir. Paketi beğenenlerin daha gerçekçi olduğunu, toplumun zihniyetini, devletin ideolojisini ve yönetimdeki direnci dikkate aldıklarını öne sürebiliriz. Beğenmeyenlerin ise olması gerekenin peşinden gittikleri için tatmin olmadıklarını düşünebiliriz. Bu yargı bir yere kadar doğru. Ne var ki gerçekçilik, toplumun geleceğe dönük hayal ve tercihlerinin de dikkate alınmasını gerektiriyor. Dolayısıyla en doğrusu paketi değişim sürecinin parçası olarak sunmak, böylece hem geçmişten ve bildik gerçekçilikten uzaklaşmamak, hem de geleceğe yönelik umudun taşınmasını sağlamaktı. Nitekim Başbakan da böyle yaptı Ne ilk ne de son vurgusuyla, ulaşılması gereken değil, ulaşılan noktanın tezahürü olarak tanımlarken, bir yandan paketi Cumhuriyet in kuruluşuna bağladı, aynı anda da o Cumhuriyet in millet istediği için ve milleti bütünlüğü içinde korumak amacıyla ucu açık bir dönüşüm yolunda yürüdüğünü söylemiş oldu. Bu bağlantı hamasi bir söylemin ötesini ifade ediyor. Türkiye gibi kimliksel kırılmalar ve karşılıklı kültürel yabancılaşmalar yaşayan, millet olmaya çalışırken toplum olamamış, cemaatçı bakışı aşamamış ülkelerde toplumsal desteğe dayanarak reform yapabilmek, ister istemez toplumsal vasatide neyin normal hale gelmiş olduğuyla bağlantılı. Başbakan, bu noktada da doğru bir teşhisten hareket etti. Halka rağmen adım atmanın mümkün olmadığını vurgularken, örnek olarak sadece tek tipçi rejimleri değil, demokrasiyi de zikretti. Kısacası, iyi ve doğru olanın ne olduğu bilinse bile, bunun hayata geçmesini toplumun ikna edilmesine ve söz konusu olgunluk seviyesine gelmesine bağladı. Burada da ikili bir değerlendirme mümkün. Liderliğin bu olmadığını, hele evrensel hak ve özgürlükler konu olduğunda toplumun zihniyetine bakılmaması gerektiğini öne sürebiliriz. Demokratik adımların halkın demokrasi kültürüne tabi olmaması gerektiğini savunabiliriz. Ama bunun hiç de demokratça olmadığını da görmek durumundayız. Demokratlık bir usuldür Ve kalıcı reformlar da toplumun içselleştirmesini, sahiplenmesini gerektirir. Diğer deyişle toplumun ikna edilmesi meselenin esasıdır. Bu açıdan bakıldığında AKP nin toplumu ikna çabalarını yetersiz bulabilsek de, bunun sadece iktidara düşmediğini unutmamakta yarar var. AKP yeni anayasa çalışmasının da gösterdiği üzere, muhalefete de el uzatarak toplumsal algıyı zorlamaya hazır. Ama birçok örneğin ortaya koyduğu gibi, tek başına bırakıldığında da toplumun genel kabulünün ötesine geçmekte isteksiz. Bu durum AKP yi kendiliğinden demokrat yapmıyor. Ancak iktidarın yapmadıklarını tekrarlamak da muhalefettekileri demokrat yapmıyor Öte yandan çıkan pakette toplumun gerisinde kalan konular da var. Alevilerin talepleri ve Heybeliada Ruhban Okulu belli başlı iki örnek... Burada iktidarın kendi tabanına yönelik sıkıntıların ve bir hak meselesini dış politika malzemesi kılmaya dönük faydacılığın işaretleri var. Kürtlere yönelik adımların da yeterliliğini kimse savunamaz. Ama artık o yönde ve geri dönüşü imkansız bir yola girdiğimizin herhalde herkes farkındadır. Bu ortam Alevilerin hak ve özgürlüklerinin de gasp edilmesinin mümkün olmayacağı bir yeni döneme işaret ediyor. Başbakan ın vurguladığı üzere geri döndürülemez şekilde demokrasiye ilerleniyor ve Türkiye nin temel gerçeği bu. Siyaset yapanların bu gerçeği temel almaması halinde ise gidecekleri yol yok. Zaman 6 Ekim 2013 Gülen cemaatinden ya da onların deyişiyle Hizmet Hareketi nden çok tanıdığım, dostum var. Fethullah Gülen le ilk söyleşi yapan gazetecilerden birisiyim. Kendisiyle yaptığım söyleşi, Ağustos 1995 te, yani oldukça zor bir dönemde, Cumhuriyet te dizi olarak yayımlandı... Cemaatin gelişimini, değişimini, üzerindeki baskıları epeyce yakından izleyenlerden birisiyim. Yıllarca ulusalcı güçler ve seküler kesimler tarafından tehlikeli olarak sınıflandırılanların en üst basamağında, Gülen Cemaati yer alıyordu. Baskılar görürken, bir yandan da, merkez siyaset dünyası yla ilişkilerini sürdürdüler. Tansu Çiller le, Bülent Ecevit le, başbakanlıkları döneminde iyi ilişkiler kurdular. Yurtdışındaki eğitim kurumlarına destek bulabildiler. Fethullah Gülen ve arkadaşları, bir siyasi partiyle resmen ve açıktan ilişkilenmekten, yani organik ilişki den uzak durdular. Eğitim, ekonomi ve sağlık alanında ciddi maddi birikim yaratabilen bir sivil inisiyatif olarak, İslami cemaatler arasında öne çıktılar. Anadolu kökenli işadamları ve gönüllüler ordusuyla dünyanın dört bir yanına yayıldılar. İlk başlarda, daha geleneksel bir dindarlığa, daha içe kapanmacı bir vizyona yatkınlardı. Geliştikçe, sayıları arttıkça, dünyayla ilişkileri yaygınlaştıkça, zenginleştikçe, küresellikle daha rahat ilişki kurabilen bir noktaya geldiler. En çok gelişme gösterdikleri dönemin, AK Parti iktidarı dönemi olduğunu söyleyebiliriz. Ergenekon ve Balyoz davalarıyla, üzerlerindeki asker ve bürokrasi baskısı büyük ölçüde bertaraf edilirken, polis ve yargı içindeki güçleriyle, önemli bir siyasi potansiyel in taşıyıcısına dönüştüler. Tabii ki, Hayır, bunların aslında bizimle ilgisi yok diyebilirler. Ancak biliyoruz ki, Ergenekon davası nda, cemaat taraftarı olarak bilinen istihbaratçı polisler, etkin bir rol oynadı. Yargı içinde de, aynı şekilde bir ağırlık tan söz etmek mümkün... Bu tablo, cemaatin eskisinden daha çok siyasetin içine çekildiğini, siyasetle daha gündelik bir ilişki içine girdiğini gösteriyor. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV), bazı iddialara cevap olarak önceki gün yayımladığı bildiride, bir siyasi akımla direkt ilişkilerinin olmadığına dikkat çekiyor: Bünyesinde birbirinden farklı siyasi anlayışlara sahip gönüllüler bulunan camia, gönüllülerine herhangi bir siyasi parti ya da aday yönlendirmesi yapmaz. Ancak cemaatin, önümüzdeki kritik seçimlerde oynayabileceği rol, son günlerde, sürekli olarak, televizyon ve gazetelerin ilgi alanında olan bir konu. Poliste, yargıda, medyada, ekonomik alanda çok etkili bir güç biriktirmiş, kendine özgü bir ahlak anlayışı, jargon ve altkültür geliştirmiş bir cemaat, gücünü nasıl yönlendirebilir? Siyasete müdahil olma şekil ve dozu, ne yönde değişim gösterebilir? Siyasi alanda bir aktör Cemaat in siyaset alanında bir aktör olduğu açık. Ancak bir siyasi partisi yok. Cemaate yakın olarak değerlendirilen yazarların, iç ve dış politikaya dair kendilerine özgü analiz biçimlerinin olduğu bir gerçek. Ne olursa olsun, cemaatin siyasi hedeflerine dair net bir tanımlama yapmak çok zor. GYV, demokrasi, insan hakları, çoğulculuk gibi temel değerler üzerinden bir siyasi yönelim ortaya koyuyor. Bu konuları temel alan toplantılar yaptıkları, bir gerçek. Fakat şurası da bir başka gerçek ki, KCK tutuklamaları sırasında yapılan yayınlarla, Kürtlerin hak ve hukukunu savunan aydın ve yazarlar hedef haline getirildi... Oslo barış süreci ne karşı operasyon yapmaktan yana olan polis ve savcılar, cemaatin bazı kalemlerinden ciddi destekler aldı. Cemaat, ülkemizin gündelik hayatında bir güç... Nasıl bir kanal içinde geleceğini belirleyebilir, önümüzdeki dönemde gelişebilecek siyasi çatışma ve kırılmalarda nasıl bir kanaldan yol alabilir, bunu hep birlikte göreceğiz. Cemaat in ulaştığı büyüme ivmesi, onları da Türkiye yi de zorluyor. Radikal 6 Ekim 2013 Her gün ölüm korkusuyla yaşıyorlar uş ta yıkılma tehlikesi olan kerpiç evde yaşam mücadelesi veren MYetiş ailesi, her gün ölüm korkusuyla yaşıyor. Muş Merkeze bağlı Muratpaşa Mahallesinde yıkılma tehlikesi olan kerpiç evde yaşam mücadelesi veren 7 kişilik Yetiş ailesi, devlet yetkililerinden yardım elini bekliyor. Bo lu'da motor kısmı donan otomobilini çalıştırmak is te yen va tan da şın oto mo bi li bir an da alev al dı. Donan otomobilin çalıştırırken yangın çıktı, söndürmek için kar kullandı Oturdukları evin zemininde meydana gelen kaymadan dolayı her an yıkılma tehlikesi geçirdiğini belirten İzzettin Yetiş (65) hiçbir gelirinin olmadığını ve 5 çocuğunun olduğunu söyledi. Evinin tamamen kerpiç ve ahşaptan yapıldığını ifade eden İzzetin Yetiş, evin iç kısmında meydana gelen büyük yarıkları ise sürekli alçı ile kapattıklarını kaydetti. Evden çıkan 10 kamyon çöp zabıtayı şaşırttı HER AN ÖLÜM KORKUSU İLE YAŞIYORUZ Her an evin yıkılacağı korkusu ile yaşadıklarını ifade eden Yetiş, şunları söyledi: 65 yaşındayım, baktığım 4 kız ve 1 erkek çocuğum var. Oturduğumuz ev yaklaşık 100 yaşında ve biz 20 yıldır oturuyoruz. Evin bir kısmı göçmüş durumda, kendi imkanlarımızla o çatlakları sürekli alçı ile kapatıyoruz. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ndan kömürümüzü aldık ve yardım yapılması için de başvurduk. Benim hiçbir gelirim yok ve bu kış ayında nereye gideceğimi bile bilmiyorum. Geliri olmadığı için kiralık bir ev tutamadığını vurgulayan Yetiş, İşim yada gelirim olsaydı bir kiralık eve çıkardım. Ancak kıt kanaat geçimimi sağladığım için kiralık bir eve bile giremiyorum. Evin her an yıkılmasından korkuyorum. Bunun için devlet büyüklerimize sesleniyorum. Lütfen bana ve çocuklarıma yardım edin diye konuştu. Samsun un İlkadım ilçesinde çöp ev bulundu. Mahalle sakinlerinin koku şikayetiyle harekete geçen İlkadım Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, kokunun geldiği evin kapısını çalınca gördükleri manzara karşısında şaşırdı. Evden 10 kamyon çöp çıkarıldı. Kökçüoğlu Mahallesi sakinlerinden 63 yaşındaki R.İ.'nin atık biriktirdiği evinden yükselen pis koku, mahalle halkını ayağa kaldırdı. Durumu belediyeye bildiren vatandaşlar, acil yardım istedi. Kokunun yayıldığı eve gelen zabıta ekipleri, çöp ev manzarasıyla karşılaşınca hayrete düştü. 2 yıldır sokaklarda çöp toplayarak hayatta kalma mücadelesi veren R.İ.'nin evindeki evsel, atık giysi ve ambalaj atıkları alınarak kamyonlara yüklendi. Fen İşleri Müdürlüğü ile Temizlik İşleri Müdürlüğü nün ortak çalışmasıyla gerçekleşen temizlik operasyonunda evden 10 kamyon çöp çıktı. Ambalaj atıkları ve çöpten arındırılan ev, temizlik ekipleri tarafından fare, haşere ve diğer zararlılara karşı ilaçlandı. Evinde ve bahçesinde çöp biriktiren R.İ. den şikayetçi olan komşular, kış aylarında bile pis kokudan ve gürültüden evlerinde oturamadıklarından yakındı. Ev sahibi olduğu için kendisine bir şey yapamadıklarını, ama kokunun dayanılmaz hal aldığını ifade eden mahalle sakinleri, belediye ekiplerine teşekkür etti. SANDALLI HİÇ KİMSEYE TAVİZ YOK Halk sağlığının öncelikleri arasında bulunduğunu vurgulayan İlkadım Belediyesi Zabıta Müdürü Yunus Sandallı, kent merkezinde atık biriktirmenin kabul edilemez olduğunu, bu konuda herhangi bir şekilde taviz vermelerinin söz konusu olmadığını söyledi. Sandallı, Özellikle evsel atıklar çok kısa sürede çevre ve insan sağlığını tehdit eder hale geldiği ülkemizde bu işi alışkanlık haline getiren vatandaşlarımızın bu atıkların mesken gibi yaşam alanlarında biriktirilmesi, o meskende yaşayanları ve çevresindeki insanları olumsuz etkiliyor. Biz İlkadım Belediyesi olarak atık yönetim planımız çerçevesinde kentimizin her noktasını temiz, çevre ve insan sağlığına uygun bir hale getirmek için çaba gösteriyoruz. Bu tür çöp evlere de bu çerçevede gerekli müdahaleleri zaman kaybetmeksizin gerçekleştiriyoruz." ifadelerini kullandı. Çevredeki vatandaşlar yanan otomobili söndürmek için koşturdu. Bazı vatandaşlar ise alevlerin üzerine kar atmaya çalıştı. Otomobilin LPG'sinin patlamaması ise rahat bir nefes aldırdı. O anlar güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. Edinilen bilgilere göre olay şöyle gelişti. Çakmaklar Caddesi Ertürk Sokak üzerinde park halinde bulunan otomobilini şehir merkezine gitmek için çalıştıramayan Ali Rıza Ertürk; şehir merkezindeki işlerini hallettikten sonra otomobilini tekrar çalıştırmak istedi. Arkadaşlarının da yardımını isteyen talihsiz sürücü başına geleceklerden habersiz bir şekilde otomobilinin motor kısmını tamir etmeye çalıştı. Sürücü LPG'li otomobilinin gaz pedalına fazla yüklenince aracın motor kısmı bir anda alev aldı. Panikleyen sürücü ve arkadaşı yerde bulunan kar kütlelerini motor kısmına atarak aracı söndürmeye çalıştı. Çevrede bulunan vatandaşlar da sürücüye yardım etmeye çalıştı. Güvenlik kamerasına da yansıyan olay devreye yangın tüpünün girmesiyle alevler büyümeden söndürüldü. Otomobilde maddi hasar oluşurken LPG'li aracın patlamaması rahat bir nefes aldırdı. Bu tür sorunlarla karşılaşmamak için sürücülerin ne yapması gerekiyor? Bolu Küçük Sanayi Sitesinde faaliyet gösteren motor ustası Yunus Demir öncelikle araçların kışlık bakımlarının sezon başlamadan yapılmasını önerdi. Demir çalışmayan otomobillerin fazla zorlanmaması gerektiğini belirterek uzman bir kişiden yardım istenmesini tavsiye etti.

10 Eği tim11 Öğrenci bursları 10 yılda 10 kat arttı Yurtta kalan öğrencilere müjde Milli Eğitim Bakanlığı nın ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerine verilen aylık yurt içi burs ücreti 2003 te 13 TL iken 2013 de yüzde binin üzerindeki artışla 138 TL ye çıktı. Bakanlıkça burs verilen öğrenci sayısı 2003 te 101 bin 382 iken 2013 yılı ekim ayı itibariyle yüzde 150 nin üzerinde artışla yaklaşık 260 bin oldu. Bakanlık verilerine göre, ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerine verilen aylık yurt içi burs ücreti 2003 yılında öğrenci başına 13,06 TL iken, 2013 yılında 138,20 TL ye yükseltildi. Böylece 2003 yılına göre yüzde bin 58 lik artış sağlandı. Bu rakam burs ücretlerine 10 yılda 10 kattan fazla artış yapıldığını gösteriyor. İlköğretim ve ortaöğretimde burs alan öğrenci sayısı da 2003 yılında 101 bin 382 iken 2013 yılı ekim ayı itibariyle yaklaşık 260 bin oldu. Burs alan öğrenci sayılarındaki 10 yıllık artış miktarı da yüzde 150 nin üzerinde gerçekleşti yılları arasında bütçe dışı kaynaklardan 65 bin 848 yatak kapasiteli 396 ve genel bütçeden 58 bin 609 kapasiteli 349 olmak üzere toplam 124 bin 457 yatak kapasiteli 745 okul pansiyonu hizmete açıldı. Bakanlığa bağlı 85 bin 870 erkek, 80 bin 354 kız olmak üzere toplam 166 bin 224 kapasiteli 929 öğrenci pansiyonu bulunuyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonunda Türkiye çapında Şartlı Eğitim Yardımı Programı uygulamasında da yardımın yapılabilmesi için öğrencilerin okula devam mecburiyeti bulunuyor. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu ndan karşılanan şartlı eğitim yardımıyla 2003 yılından 2013 yılı ocak ayına kadar ilk ve ortaöğretimdeki 15 milyon 176 bin 425 çocuğun annelerine 2 milyar 536 milyon TL ödeme yapıldı yılı ocak ayı itibariyle şartlı eğitim yardımından yararlanan 177 bin 855 öğrenciye toplam 17 milyon 68 TL kaynak aktarıldı. AA Malatya dan Diyarbakır a okul kardeşliği Ma lat ya Özel Ra hi me Ba tu Ana do lu ve Fen Li se si öğ ret men le ri, 'Kar deş Okul Pro je si' kap sa mın da Er ga ni Ana do lu Öğ ret men Li se si ni zi ya ret et ti. Özel Rahime Batu Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Erdal Bayram ile öğretmen Necmettin Demir, kardeş okul olarak belirlenen Diyarbakır ın Ergani ilçesindeki Ergani Anadolu Lisesi ne misafir oldu. Erdal Bayram, ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, kardeş okullarını ikinci kez ziyaret ettiklerini belirtti. Daha önce okul idareci ve öğretmenleri ile tanıştıklarını anlatan Bayram, Okul yönetimi ile yaptığımız görüşmeler neticesinde çalışma planı belirledik. Yapılan plan doğrultusunda Ergani Anadolu Öğretmen Lisesi 12. sınıf öğrencilerine yüksek öğretime geçiş sınavı deneme sınavı yapıldı. Deneme sınavına 70 civarında öğrenci katıldı. Öğrenciler, deneme sınavında memnun oldular. Ayrıca, 9. sınıf öğrencilerine yapılmak üzere deneme sınavını okul idaresine teslim ettik. Okul olarak öğrencilerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Öğrencilerimize deneme sınavı ve doküman yardımı yapacağız. Okulumuzda başarıyı artırmaya yönelik desteklemelerimiz devam edecektir. Daha çok gencimizin üniversiteli olmasını, geleceğe daha sağlıklı bakmasını, iyi, ahlaklı bireyler olarak yetişmelerine yardımcı olmak bizi oldukça memnun etti. dedi. Ergani Anadolu Öğretmen Lisesi Müdürü Ömer Bozdoğan da Kardeş Okul Projesi çerçevesinde gerçekleştirilen ziyaretten memnuniyet duyduklarını dile getirdi. Bozdoğan, Malatya Özel Rahime Batu Anadolu ve Fen Lisesi öğretmen ve idarecilerine, geldikleri için teşekkür ediyorum. Öğrencilerimizi geleceğe hazırlama noktasında deneme sınavları ile katkı sağlamaları bizi memnun etmiştir. Bundan sonra da el ele vererek gençliğimizi iyiye, güzele, doğruya yönlendirmede beraber hareket edeceğiz. Öğrencilerimiz, kendilerine sağlanan bu destekleri unutmayacaklardır. diye konuştu. Özel Rahime Batu Anadolu ve Fen Lisesi Müdürü Ufuk Ercul, her yıl kardeş okul çalışmaları kapsamında çeşitli faaliyetler gerçekleştirdiklerini ifade etti. Veli-öğrenci ve öğretmenlerle güzel bir iletişim kurulduğunu söyleyen Ercul, yapılan çalışmalarla Malatya ile Diyarbakır arasında gönül köprüleri kurulduğunu kaydetti. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında geliştirilen projeyle yurtta kalan üniversite öğrencileri, İngilizce'den Çince'ye, ebrudan tezhibe, bağlamadan gitara kadar pek çok alandaki kurslara ücretsiz gidebilecek. Öğrencilerin talep ettiği kurslar anketle belirlenecek, eğitimler ise yurtlarda ayrılan özel mekanlarda veya halk eğitim merkezlerinde yürütülecek. MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile YURTKUR arasında, yurtlarda kalan öğrencilerin, halk eğitim merkezlerindeki kurslardan ücretsiz yararlanmasına imkan sağlayan protokol imzalandı. Protokolle yurtlardaki öğrencilere ve personele sosyal, kültürel ve sportif eğitimler ile mesleki ve teknik kurslar verilmesi konusunda fırsatlar sunuluyor. Protokol, İngilizce, Almanca, Rusça, Çince, Arapça, Osmanlıca, ebru, hat, tezhip, çini, seramik, bağlama, gitar, ney, Türk sanat ve halk müziği, halkoyunları, tiyatro, fotoğrafçılık, resim, edebiyat, sosyoloji, tarih, felsefe, mesnevi okumaları, sinema gibi kursların verillmesinde işbirliğini kapsıyor. Öğrenciler, kurslara yurtlarda kurslar için ayrılan yerlerde veya halk eğitim merkezlerinde gidebilecek. AA D Ü N K Ü Ç Ö Z Ü M Ç E N G E L MEB dershanelerin bilgilerini güncelleyecek Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), il eğitim denetmenleri aracılığıyla doldurulacak "Özel Dershaneler Bilgi Formu" ile dershanelerin bilgilerini güncelleyecek. Bakanlık, dershanelerin dönüşümünün sağlanması amacıyla yürüttüğü çalışmalara devam ediyor. Bu kapsamda dönüşüm sürecinin sağlıklı yürütülmesi için il denetmenlerinden oluşturulan bir ekip, Türkiye genelindeki 3 bin 622 dershanenin yöneticileriyle yüz yüze görüşerek, görüş ve önerilerini alacak. Bu amaçla valiliklere "Özel Dershaneler Bilgi Formu" gönderildi. İl eğitim denetmenleri, dershane yöneticileriyle görüşerek doldurdukları formdaki bilgileri 26 Aralık'a kadar " anket. meb.gov.tr/personelbilgi, anket.meb.gov.tr/ dershanebilgi" adresindeki veri tabanına işleyecek. Böylece dershanelerin fiziki ve beşeri altyapılarına ilişkin bilgiler güncellenecek. AA B U L M A C A

11 12 HERKES Sağ lık Kalbiniz için her duyguyu dozunda yaşayın İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Ellerimiz de genç görünmeyi hak eder K albinizi korumak istiyorsanız, kendinizi mutlaka önplana koymak ve kendinize zaman ayırmak durumundasınız. İş hayatınızda kendinize mutlaka 1 saat ayırmayı yaşam tarzı haline getirmelisiniz. Bu sürede; ister kitap okuyun, ister ayaklarınızı uzatarak hayal kurun, bir hobinizi gerçekleştirin ya da üzerinizdeki gerilim ve stresi azaltacak bir uğraşı içine girin. Benim hayatımdan, benim canımdan daha mı değerli sorusunu kendinize sorun. Hayat felsefeniz, yaşamınızın kıymetini bilmek olmalı. Pembe gözlük takarak yaşamak da çok sağlıklı değil, öfkeyi kontrol edememek de. Haklı olduğunuz konularda bile gerilimi ve stresi yaşayarak zarar görmek yerine reaksiyonlarınızı biraz daha sınırlayıp, öfkenizi kontrol etmenin önemiyle hareket edin. Çünkü haklı olmak, her zaman kızgınlık, öfke ve reaksiyon gerektirmez. Sorunun çözümü için ne gerekiyorsa yapın ancak bunu, öfkenizi kontrol ederek sağlayın. İlaç kullanırken uzman yardımı alın Olumsuz duygularınızı yok etmek için çok sıradan bir şekilde antidepresan kullanmayın. Bunun için mutlaka uzman yardımı alın. Çünkü antidepresanlar sıkıntı ve stresi yok etmek için işe yarabilir ama heyecanı, coşkuyu ve başarı için gerekli olan motivasyonu da baskılar. Kalbin dostu huzur, düşmanı öfke Kalp için en zararlı duygu öfke, en yararlı duygu ise huzurdur. Sinirlenmemek veya kızmamak gibi bir şey düşünülemez. Çünkü sinirlenmemeye çalışmak da ayrı bir strestir. Şartların gerektiği şeyleri yapmak durumundasınız. Eğer bir şeye sinirlendiyseniz, onu belirtmelisiniz. Tepkiyi öfke ile reaksiyon vererek gösterme alışkanlığından vazgeçin. Hemen sesin yükselmesi kırıcılığı da beraberinde getirir. Aynı öfke ve kızgınlığı, alçak tonda ve sakin bir sesle ve birkaç cümleyle de ifade edebilirsiniz. Kötü evlilik kalbi pas gibi çürütür Kötü evlilik, sürekli, için için insanı kemiren; küf gibi, pas gibi bir etki yaparak kalbe zarar veren en önemli sorunlardan biridir. O duyguyu içinden tüm gün atamamak ve sürekli taşımak, adeta pas gibi bir etki ile hayatı çekilmez kılar. Bu nedenle kötü evlilik, kalp krizini tetikleyici ve kalp hastalıklarına yakalanmaya neden olan bir süreçtir. Kötü giden bir evlilik sonrası boşanma, kadınlarda kalp krizi geçirme riskini azaltabilir. Boşanma sonrası erkeklerde ise kötü beslenme, sigara ve alkol alışkanlığı ile stres yaşanırsa kalp hastalıklarında artışa neden olabilir. Mutlu bir evlilik, bir eşe sahip olmak ve bir işte çalışıyor olmak, kalp hastalıklarına yakalanma ve kalp krizi geçirme riskini azaltmaktadır. HABER MERKEZİ Bulantı deyip geçmeyin - Çocuk ve bebeklerde sık görülen kusma mide-bağırsak enfeksiyonları, rotavirüs gibi bir çok nedenle ortaya çıkabiliyor. - Araba ve deniz tutması gibi iç kulak dengesi ile ilgili kusmalar da çocukları etkiliyor. Bebeklerde de beslenme sonrası gelişen bu sorun yemek borusunun mide ile olan bileşkesinde bir yetersizlik sonucu ortaya çıkar. - Yüksek ateşle gelen kusma zehirlenme habercisi olabilir. Bunun dışında menenjit ve beyin iltihabı gibi santral sinir sistemini tutan enfeksiyonlar da kusmayla başlayabilir. - Kusmanın nedenine bakılmaksızın tedavi bol sıvı tüketimi ve hafif gıdalarla başlamalı. Kusma sonrasında çocuğa verilebilecek en faydalı sıvı sudur. - Bulantı ve kusma 24 saat içinde geçmiyorsa, çocuğa bir şeyler yemesi konusunda ısrar etmeyin. Bulantı geçmiş olsa bile vereceğiniz ilk yiyecek yağsız ve kızarmış bir dilim tost ekmeği veya tuzlu bir kraker olmalıdır. HABER MERKEZİ Y üzündeki leke ve kırışıklıklar için çeşitli uygulamalar yapan birçok kişi ellerine aynı özeni göstermez. Ellerimiz de aynı şekilde kırışır, lekelenir, damarlar belirginleşir, donuklaşır ve elastikiyetini kaybeder. El gençleştirme ve yenilemede birçok işlem uygulanmaktadır. Ciltle ilgili her bölgede olduğu gibi eller için de beslenme, yeterli miktarda su içme, sigara kullanımı ve stres yönetimi ellerin gençliğini, güzelliğini etkilemektedir. Derin kırışıklıklar da toparlanır Cildiniz sağlığınız için ne kadar önemli ise, hyalüronik asit de cildiniz için o kadar önemlidir. Cildinizde doğal olarak var olan bu madde, suyu tutarak cildinizi nemlendirir, gerginliği ve tazeliğini korumasını sağlar. Cildinizin hyalüronik asit üretimi çeşitli nedenlerle azalır ve cildiniz elastikiyetini ve canlılığını kaybeder. Bu fark gençlerde bile barizdir. Cildin bu doğal kaybını özel bir kür ile cildinize geri verebilirsiniz Deriye enjekte edildiğinde, derinin içerisinde ağ oluşturarak cildi sıkılaştırır, nemli ve taze doğal bir canlılık, daha genç ve sağlıklı bir görünüm veren bu anti-aging yöntemi ile uygulama dakikada tamamlanabilir. Lekelere karşı lazer Fraxel Lazer yumuşak dokuyu sıkılaştırmak, cilt yenilemek, kırışıklıkları düzeltmek, lekeleri (yaşlanmaya bağlı lekeler, güneş lekeleri ve cilt renk değişiklikleri) kapsayan bir lazer sistemi olup FDA onayına sahiptir. Bu yöntem ile lazer ellerdeki; - Yara ve yanık izlerinde, - Yaşlanmaya bağlı kahverengi lekelerde, - Melazma da (hamilelik lekeleri), - Kırışıklıklarının yumuşatılmasında, - Operasyon izlerinde, Kış gecelerinin lezzeti: Kestane İ çeriğinde, başta nişasta olmak üzere lif, protein, potasyum, fosfor, kalsiyum gibi mineraller ve B grubu vitaminleri bulunuyor. Ancak 100 gramındaki kalori miktarı g karbonhidrat, 3.2 g protein, 1.8 g yağ ve 8-10 g lif içeriyor. Ünlü dahiliye uzmanımız Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, kestane konusunda bizi şöyle uyarıyor... Kestaneyi abartmadan yemekte fayda var. Özellikle kilo sorununuz varsa dikkatli olmanız gerekiyor. Bazı şeyler şeyler eski tadını koruyor. Kestane kebap-kış ilişkisi de bunlardan. Yaşa bağlı elastikiyet kaybını ve cilt kalitesindeki azalmayı yenileme ve gençleştirmede uygulanmaktadır. Ayrıca daha hafif vakalar ve yaz kış sürebilecek tedavi için cilt yenileme ve lekelerin tedavisinde Revlite Lazer ile Fraxel e benzer bir etkiyi seans sayısını artırarak daha soft bir biçimde elde edebiliriz. Uygulama, deriyi soymadan tedavi edilme esasına dayanıyor Son derece rahat ve acısız uygulanan bu yöntemin 3-5 hafta aralıklarla 4-6 seans olarak uygulanmasını tavsiye etmekteyiz. HABER MERKEZİ Akşam karanlığında işten eve dönerken sokaklarda burnumuza çalınan nefis kestane kebap kokuları hepimize hâlâ soğuk kış akşamlarını hatırlatmaya devam ediyor. Kestaneyi herkes sever, kebabı, haşlaması fark etmez, herkes bayılır bu lezzete. Ancak beslenme ve diyet uzmanlarının ortak görüşü, bu güzelim besinin kalori içeriği yönünden pek de masum olmadığı yönünde. Bir porsiyon yani 100 gram kestaneye ancak bir ara öğün desteği olarak -o da sık sık olmaması koşuluylaizin veriliyor. 3 KESTANE=1 DİLİM EKMEK! Bir elma, bir portakal, üç kestane, bir avuç da patlamış mısır ile diziyi veya filmi tamamlayan biri yaklaşık 350 kaloriyi de midesine indirmiş oluyor. Gecenin ilerleyen saatlerinde, çoğunluğu yüksek glisemik indeksli besinlerden oluşan bu yoğun çalışma ertesi gün yol-su-elektrik olarak değil ama yağ fazlası-sorun-endişe olarak geri dönüyor. AA İS TAN BUL AN KA RA Türkiye'de yeni haftada da önemli bir yağış yok, özellikle hafta ortası scaklıklar yurdun batısında mevsim ortalamalarının üzerinde olacak. Ama İç ve Doğu kesimlerde ayazdan dolayı günün büyük bölümü yine dondurucu soğuğun etkisinde geçecek. Beş büyük kentin hava koşullarına gelince: İstanbul'da sabah ve gece yoğun pus var, öğle saatleri güneşli geçiyor, sıcaklık 12 derece. Ankara sis ve ayazın etkisinde kalıyor, sıcaklık günün büyük bölümünde sıfırın altında, gün ortası ise 1 dereceye çıkacak. İzmir bol güneşli, 14 derece. Bursa puslu, 11, Adana güneşli, 19 dereceye çıkıyor. Marmara'da gece ve gündüz sıcaklık farkı fazla. Gün ortası derece arasına çıkan sıcaklık gece olduğunda 3 derecenin altına iniyor. Ayrıca öğle saatlerinde görülen güneş, gece yerini yoğun pusa bırakacak. Hava kirliliğinde de artış var. İç Anadolu ayaz ve sisin etkisinde kalmaya devam ediyor. Sıcaklık sabah sıfırın altında, öğle saatlerinde en fazla 1 ila 4 derece arasına çıkacak. Gece ise Kayseri -12, Sivas -14 dereceye iniyor. Ege'de güneş bol, sıcaklıklar artarak mevsim ortlamasının 2-3 derece üzerine çıkıyor. Ancak hava sadece öğle saatelrinde ılık hissediliyor. Sabah ve akşamlar Ege'de de oldukça soğuk. Muğla gündüz 14, gece 2 derece. Akdeniz'de güneşin etksiyle sucaklık dereceye kadar çıktı. Güneş 2 gün bol, Çarşamba hava bulutlanabilir. Güneydoğuda ise sıcaklık Gaziantep'te 13, Şanlıurfa'da 15 dereceye çıkıyor. Ama diyarbakır dondurucu soğuğun etkisinde. Sıcaklık -4 dereceyi geçmeyecek. Doğu Anadolu'da 1 hafta boyunca kar yağışı beklenmiyor, ancak şiddetli don ve buzlanma yaşamı olsumsuz etkilemeye devam edecek. Erzurum gündüz -8, gece -18 dereceye iniyor. Karadeniz'de hava güneşli ve yer yer puslu. Kıyılarda sıcaklık Samsun Trabzon arasında 12 dereceye çıkıyor. Bolu'da ise sis var, sıcaklık 4 dereceyi geçmeyecek. İZ MİR AN TAL YA Bu gün 24 Aralık Salı Bu gün 24 Aralık Salı Bu gün 24 Aralık Salı Bu gün 24 Aralık Salı 12 Rüz gar Nem 14 %63 5 Rüz gar Nem 13 %76 16 Rüz gar Nem 22 %96 19 Rüz gar Nem 20 %

12 Turizm13 Sarıkamış kayak sezonuna merhaba dedi Kars'ın Sarıkamış ilçesindeki Bayraktepe Kayak Merkezi sezonu açtı. Merkezde kar kalınlığının 40 santimetreyi bulduğu, bu oranın kayak için yeterli olduğu bildirildi. Bayraktepe Kayak Merkezi'nde, Kafkas oyunları eşliğinde düzenlenen açılış sonrası meşaleli kayak ve havai fişek gösterisi yapıldı. Sarıkamış Bayraktepe Kayak Merkezi Kar-Sar-Tur İşletmesi Genel Müdürü Sacit Özbey, Sarıkamış Kayak Merkezi'nin yerli ve yabancı kayakseverleri beklediğini söyledi. Kayak merkezi sorumlularından Caner Özcan ise doluluk oranlarının çok güzel olduğunu aktardı, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi yurdun dört bir yanından misafirlerimiz var. Yurt dışından ise ilk kafileler Portekiz ve Rusya dan geldi. dedi. 2. Kademe Kayak Antrenörü Özgür Yıldız, kar motoru ve atlı kızak turlarının yanında çocuk kızak hizmetlerinin verildiği kayak merkezinde kayak yapmayı bilmeyenlere bu sporu öğrettiklerini ifade etti. Yıldız, profesyonel anlamda kayak yapmayı öğrenmenin zaman aldığını, amatör anlamda kabiliyete bağlı olarak 4 saat gibi bir zaman dilimde kayak yapmanın öğrenilebileceğini kaydetti. Geyik Kanyonu turizme kazandırılacak Muğla'nın "Gizli doğa cenneti" olarak nitelendirilen Ula ilçesine bağlı Arıcılar köyü sınırlarında yer alan 20 kilometre uzunluğundaki Geyik Kanyonu'nun bölge turizmine kazandırılması için çalışma başlatıldı.mağaraların ve dik kanyonların irili ufaklı şelalelerle süslendiği Geyik Kanyonu, son yıllarda doğa sporcuları ve fotoğrafçılar tarafından ilgi görüyor. İsmini, geyiklerin geçiş güzergahı olmasından alan Geyik Kanyonu, bünyesinde barındırdığı irili ufaklı eşsiz görünümdeki şelaleleri, bitki örtüsü, yaban hayatı ve parkurları ile Muğla'nın "Gizli doğa cenneti" olarak anılıyor. Ula ilçesine bağlı Arıcılar köyü sınırlarında yer alan 20 kilometre uzunluğundaki Geyik Kanyonu'- nun turizme kazandırılması için Ula Kaymakamlığı ve Arıcılar köyü muhtarlığı tarafından hazırlanan projeye, Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA) maddi destek verme kararı aldı. Arıcılar köyü muhtarı Mehmet Uzun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ula Kaymakamlığı ile hazırladıkları "Doğal Cennet: Geyik Kanyonu Projesi"ni GEKA'ya sunduklarını, projelerinin 260 bin lira destek almaya hak kazandığını söyledi. Yıllardır Geyik Kanyonu'nun tanıtılıp ziyaretçilerin ilgisini çekebilmek için çalışma yürüttüklerini ifade eden Uzun, ziyaretçilerin kanyonda yürüyüş yaparken kent hayatından uzaklaşıp doğa ile iç içe olmanın huzuru yaşadıklarını dile getirdi. Arıcı köyünün kanyonun başlangıç noktası olduğunu belirten Uzun, "20 kilometrelik kanyonda yer alan parkurlar ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Proje tamamlandıktan sonra yıllardır dağ keçilerinin tek yaşam alanı ve geçiş noktası olarak bilinen Geyik Kanyonu, yürütülecek tanıtım çalışmaları ile yerli ve yabancı ziyaretçilerin uğrak noktası olacak" dedi. Geyik Kanyonu'na yabancı ziyaretçilerin yanı sıra yakın illerden gelen dağcıların da kamp kurduklarına işaret eden Uzun, şöyle devam etti: "Ziyaretçiler, kanyondaki gezilerinin her noktasında ayrı bir güzellikle karşılaşıyor. Kanyonda dağ keçilerine, mağara içlerinde sarkıt ve dikitlere, irili ufaklı çok sayıda şelaleye, endemik bitki türleri ve sığla ağaçlarına rastlamak mümkün. Kanyon, sadece kayalardan oluşmuş değil. Burada yeşilin her tonunu bulmak mümkün." Uzun, projenin GEKA tarafından kabul edilmesinin ardından çalışmalara başladıklarını anlatarak, proje kapsamında ziyaretçilerin oturup dinlenebilecekleri otantik ortamlar oluşturulacağını, bölgede yetiştirilen doğal ürünlerin ziyaretçilerin beğenisine sunulacağını söyledi. Köyde yaşayanların tamamına yakınının arıcılıkla uğraştığına dikkati çeken Uzun, şunları söyledi: "Projede arı ürünlerinin çeşitlendirilmesi için köylülere yönelik eğitim çalışmaları yapılacak. Gençlere yabancı dil eğitimi verilerek yabancı ziyaretçilere rehberlik hizmeti sunmaları sağlanacak. Geyik Kanyonu'nun yurt içi ve dışında tanıtılması için web sayfası oluşturulacak, haritalandırma çalışmaları yapılacak, seyir terasları oluşturulacak." Son yıllarda Geyik Kanyonu'na doğa yürüyüşçüleri, dağcılar ve üniversite öğrencilerinin geldiğini, yılda ortalama 2 bin kişinin ziyaret ettiğini bildiren Uzun, çalışmaların tamamlanmasıyla yılda 20 bin yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlamayı hedeflediklerini söyledi. AA Muş Kayak Merkezi hizmete açıldı Muş Gü zel te pe kö yü mev ki in de ki ka yak mer ke zin de se zo nun ilk ka ya ğı ya pıl dı. Merkez, kayak sezonunun ilk günü vatandaşların akınına uğradı. Şehir merkezine on kilometre uzaklıkta bulunan bin 100 metre uzunluğundaki Güzeldağ Kayak Merkezi ne gelenler, 2 bin 500 metre uzunluğundaki pistte karın tadını çıkardı. Kayak merkezinde incelemelerde bulunan Gençlik Hizmetleri ve Spor Hizmetleri İl Müdürü Ali Kartal, kayak sezonunun eksiksiz bir şekilde açıldığını söyledi. Kış mevsiminin uzun ve yağışlı geçtiği Muş ilinde kış turizminin canlanmaya başladığını kaydeden Kartal, şunları söyledi: Kayak merkezimiz kafeteryasıyla, teleskisiyle, snow trakıyla, pistiyle vatandaşımızın hizmetinde. Vatandaşımızdan herhangi bir ücret istemiyoruz yeter ki vatandaşlarımız gelip burada sosyal faaliyetlere katılsınlar. dedi. Güzeldağ Kayak Merkezi İşletmecisi Seyfetullah Olcay ise kar ezme makinesinin arızalı olması sebebiyle sıkıntı yaşadıklarını, bu sorunun giderilmesi için Gençlik ve Spor Hizmetleri Bakanlığı ndan destek beklediklerini belirtti. Olcay, Kar yağışının ardından tüm hazırlıklar tamamlanarak kayak merkezi halkımızın hizmetine sunulmuştur. Merkezimiz kış mevsimi boyunca kayakseverleri ağırlayacak. şeklinde konuştu. Türkiye'nin ilk zurna festivali Muğla'da yapılacak Muğla Belediyesi, düzenlediği ulusal zurna festivaliyle dünyada bir ilki gerçekleştiriyor. Festivale, birçok ilden zurna üstadları katılacak. Belediye Atatürk Kültür Merkezi'nde Aralık 2013 tarihlerinde yapılacak festivale İzmir, Aydın, Muğla'nın Milas ve Dibekdere, Trabzon, Kırıkkale'nin Keskin, Gaziantep, Erzurum, Sinop, Lüleburgaz, Kırklareli, Manisa ve Bayburt'tan 12 zurna üstadı katılacak. Festivalin sanat danışmanlığını yapan Yrd. Doç. Dr. Ercan Kılkıl, açıklamasında, "Türkiye'de kullanılan kaba zurna, orta kaba, Selanik, orta zurna, cura zurna gibi bütün zurna çeşitleri kullanılacak. Festivalimize katılan zurna üstadlarımıza ise profesyonel bir orkestra eşlik edecek. Muğlalılar için tam bir müzik şöleni olacak." dedi. Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün ise bu festivalle dünyada bir ilki gerçekleştirdiklerini ifade ederek, "Halk kültürümüzün en önemli değerlerinden birisi olan zurna kültürünün yaşatılması ve gençlerimize bu enstrümanı sevdirmek için önemli bir etkinlik olacak. Ayrıca bu işe gönül vermiş ustalarımıza da hakettikleri saygıyı göstermek için bir fırsat olacak." şeklinde konuştu. Planın Özü: BEYLİKDÜZÜ İlçesi, Dereağzı Mahallesi, (Eski: 2041 parsel) Yeni: 1882 ada, 1 parselin güneybatısındaki park terkli alan ile kuzeyinde kalan kadastral boşluk alanının bir kısmında yer alan park alanına ilişkin 1/5000 ölçekli plan; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca tarihinde onaylanmış olup, Başkanlığımız Planlama Müdürlüğü 3. ve 5. Kat Saraçhane Hizmet Binası ilan panosunda ve web sayfasında bir ay süre ile askıya çıkarıldığı ilan olunur. BASIN:78973/ Planın Özü: BAĞCILAR İlçesi, Mahmutbey Mahallesi, 2303 ada, 28 parselin güneyinde yer alan tescil dışı alan ve tescil dışı alanın bitişiğinde bulunan 2303 ada, 12 parsel ve 2305 ada, 2 ve 9 parsellere ilişkin 1/5000 ölçekli plan; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca tarihinde onaylanmış olup, Başkanlığımız Planlama Müdürlüğü 3. ve 5. Kat Saraçhane Hizmet Binası ilan panosunda ve web sayfasında bir ay süre ile askıya çıkarıldığı ilan olunur. BASIN:78968/ Planın Özü: KARTAL İlçesi, Yakacık Mahallesi, 940 ada, 20 parsel ve tescil dışı alana ilişkin 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca tarihinde onaylanmış olup, Başkanlığımız Planlama Müdürlüğü 3. ve 5. Kat Saraçhane Hizmet Binası ilan panosunda ve wvw.ibb.gov.tr web sayfasında bir ay süre ile askıya çıkarıldığı ilan olunur. BASIN:78977/ Planın Özü: SANCAKTEPE İlçesi, Sarıgazi 1-6 pafta, 8 ada, 1 parsel ve tescil dışı alana ilişkin 1/5000 ölçekli plan; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca tarihinde onaylanmış olup, Başkanlığımız Planlama Müdürlüğü 3. ve 5. Kat Saraçhane Hizmet Binası ilan panosunda ve web sayfasında bir ay süre ile askıya çıkarıldığı ilan olunur. BASIN:78976/ Planın Özü: TUZLA İlçesi, Tepeören Köyü, 125 ada, 3 ve 4 parsellere ilişkin 1/5000 ölçekli plan; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca tarihinde onaylanmış olup, Başkanlığımız Planlama Müdürlüğü 3. ve 5. Kat Saraçhane Hizmet Binası ilan panosunda ve web sayfasında bir ay süre ile askıya çıkarıldığı ilan olunur. BASIN:78975/ Planın Özü: TUZLA İlçesi, 1/5000 ölçekli 714 ve 727 parsellere ilişkin plan; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca tarihinde onaylanmış olup, Başkanlığımız Planlama Müdürlüğü 3. ve 5. Kat Saraçhane Hizmet Binası ilan panosunda ve web sayfasında bir ay süre ile askıya çıkarıldığı ilan olunur. BASIN:78974/ Planın Özü: BAŞAKŞEHİR İlçesi, 801 ada, 3 parsel (Eski: 1 parsel) de kayıtlı yere ilişkin 1/5000 ölçekli plan; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca tarihinde onaylanmış olup, Başkanlığımız Planlama Müdürlüğü 3. ve 5. Kat Saraçhane Hizmet Binası ilan panosunda ve web sayfasında bir ay süre ile askıya çıkarıldığı ilan olunur. BASIN:78967/ Planın Özü: BEYLİKDÜZÜ İlçesi, Adnan Kahveci Mahallesi, 985 ada, 2 parsel ve doğusundaki alana ilişkin 1/5000 ölçekli plan; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca tarihinde onaylanmış olup, Başkanlığımız Planlama Müdürlüğü 3. ve 5. Kat Saraçhane Hizmet Binası ilan panosunda ve web sayfasında bir ay süre ile askıya çıkarıldığı ilan olunur. BASIN:78971/ Planın Özü: EYÜP İlçesi, 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Revizyon Nazım İmar Planı; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca tarihinde onaylanmış olup, Başkanlığımız Planlama Müdürlüğü 3. ve 5. Kat Saraçhane Hizmet Binası ilan panosunda ve web sayfasında bir ay süre ile askıya çıkarıldığı ilan olunur. BASIN:78970/ Planın Özü: KÜÇÜKÇEKMECE İlçesi, 1/5000 ölçekli Sefaköy Halkalı Caddesi Çevresi Revizyon Nazım İmar Planı değişikliğine ilişkin plan; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca tarihinde onaylanmış olup, Başkanlığımız Planlama Müdürlüğü 3. ve 5. Kat Saraçhane Hizmet Binası ilan panosunda ve web sayfasında bir ay süre ile askıya çıkarıldığı ilan olunur. BASIN:78969/

13 14 HERKES Magazin-Tv Kösem Sultan la geri dönüyor TİMS affetti Muhteşem Yüzyıl ın eski Hürrem Sultan ı Meryem Uzerli, ekranlara Kösem Sultan olarak dönüyor. Kanuni Sultan Süleyman döneminin anlatıldığı Muhteşem Yüzyıl dizisi 11 Haziran 2014 te ekranlara veda ediyor. Yapımcı şirket TİMS, yeni bir tarih dizisi için şimdiden kolları sıvadı. TİMS, bu kez de Osmanlı tarihinin etkili kadınlarından Kösem Sultan ın hayatını izleyiciyle buluşturacak. Dizide Kösem Sultan ı da Muhteşem Yüzyıl ın eski Hürrem Sultan ı Meryem Uzerli canlandıracak. 7 aylık hamile Uzerli, Şubat ta doğum yaptıktan sonra rolüne hazırlanacak. Ünlü oyuncu, geçen Mayıs ta Tükenmişlik Sendromu yaşadığı iddiasıyla diziden ayrılıp, apar topar Berlin e gitmişti. Zor durumda kalan yapım şirketi, senaryoyu değiştirmişti. Uzerli, Yapımcıdan özür diliyorum diyerek yapımcısı Timur Savcı nın gönlünü kazanmıştı. HABER MERKEZİ Lale Mansur un acı günü! 1970 li yıllarda kurduğu yapım şirketiyle yerli pop müziğin gelişmesinde katkısı olan Yurdatapan ı dostları ve sevenleri dün Şişli Camii nden son yolculuğuna gözyaşlarıyla uğurladı. Sanat camiasından az sayıda kişinin katıldığı cenaze töreninde eşi Cem Mansur un desteğiyle ayakta duran Lale Mansur camii avlusunda taziyeleri kabul etti. Yurdatapan ın oğlu Mert bir ara yanına gittiği halası Mansur u sarılarak teselli ederken, cenaze törenine ise Deniz Türkali, Atilla Dorsay ile tiyatro sanatçıları katıldı. Kimi zaman gözyaşlarını silen Mansur Ağabeyim iki ay önce ağır bir ameliyat geçirmişti sonra bir daha toparlanamadı. Yoğun bakımda kendisini kaybettik diye konuştu. Besteci, şarkı sözü yazarı ve prodüktör Onur Yurdatapan ın cezanesi daha sonra kılınan öğle namazının ardından Zincirlikuyu dak aile kabristanında toprağa verildi. Yurdatapan; Melike Demirağ, Atilla Özdemiroğlu ve Cem Mansur un da kayınbiraderiydi. HABER MERKEZİ İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Konserden önce Tarkan la yemek İ stanbul da sürpriz buluşma 26 Mayıs ta İTÜ Stadyu- mu nda konser verecek olan Justin Timbarlake, Tarkan la bir araya gelecek. ABD li pop yıldızı, Megastar la yemek yiyecek. DÜNYA turnesi kapsamında 26 Mayıs ta İstanbul da konser verecek olan Justin Timbarlake, menajerlerinden Türkiye hakkında bilgi istedi. Namı yurtdışına da taşan Tarkan ı duyan Timbarlake, popçuyla tanışmak istediğini söyledi. MEGASTAR A ÖZEL LOCA İki ünlü şarkıcıyı bir yemekte buluşturacak olan konserin organizatörleri, çalışmalarını büyük bir gizlilik içinde yürütüyor. Tarkan ın da ABD li pop yıldızını özel locadan izleyeceği öğrenildi. İTÜ Stadyumu nda gerçekleşecek konserin 100 ve 275 liralık biletleri tükendi. Justin Timbarlake i en önden izlemek isteyenlerin 700 lirayı gözden çıkartması gerekiyor. HABER MERKEZİ Senaryolarım Beren e uymaz Özcan Deniz in hem senaryosunu yazıp hem de yönettiği Su ve Ateş in Azerbaycan galası başkent Bakü de yapıldı. İngiliz vatandaşı olan filmin başrol oyuncusu Yasemin Allen, vizesi yetişmediği için galaya katılamadı. GİŞEDE 1 MİLYONU GEÇTİ Azerilerin büyük ilgi gösterdiği Özcan Deniz, bir gazetecinin Neden Beren Saat gibi tanınmış bir oyuncuyu tercih etmediniz sorusuna; Onun filmimde oynamasını isterim. Ancak yazdığım senaryolar ona uygun değil diye yanıt verdi. Türkiye de 15 Kasım da vizyona giren Su ve Ateş i şimdiye kadar 1 milyon 110 bin kişi izledi. HABER MERKEZİ Ebru ya ulaşamadık Reza Zarrab tutuklanınca, eşi Ebru Gündeş sessizliğe büründü. Orhan Gencebay ve Serdar Ortaç ın telefonlarına bile çıkmayan Gündeş, dostlarını endişelendiriyor. Ziyaretine gideceğim Orhan Gencebay-Sevim Emre çifti, önceki akşam Etiler Günaydın Restoran daydı. Mekân çıkışı soruları yanıtlayan Gencebay, yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda tutuklanan Reza Zarrab ın eşi Ebru Gündeş le ilgili soru üzerine Kendisine telefonla ulaşamıyorum dedi. Gündeş i çok merak ettiğini belirten sanatçı, En kısa zamanda ziyaretine gideceğim diye konuştu. Çok endişe ediyorum Serdar Ortaç da zor günler geçiren eski dostuna bir türlü ulaşamadığını söyledi. Önceki gün nişanlısı Chloe Loughnan ile İstinye Park taki Armani de görüntülenen Ortaç, Ebru yu arıyorum, ulaşamıyorum.çok endişe ediyorum ama bu konuda elimden hiçbir şey gelmiyor dedi. HABER MERKEZİ KANAL AKIŞLARI 11:20İyi Fikir 12:40İyi Şeyler 13:00Haber 13:15Spor 13:20Hava Durumu 13:30Sağlık Sıhhat 14:45Küçük Hanımefendi 16:30İyi Şeyler 16:45Aileler Yarışıyor 18:30Habere Doğru 19:00Ana Haber Bülteni 19:35Spor 19:40Hava Durumu 19:50Seksenler 22:55Süper Dadı 06:45Günaydın 08:45Doktorum 10:00Bırakın Konuşalım 12:30Gün Arası 13:00Bana Her Şey Yakışır 14:40Evim Şahane 16:30Arka Sokaklar 18:50Koca Kafalar 19:00Kanal D Ana Haber Bülteni 19:50Spor 20:00Çalıkuşu 22:00Yerli Dizi 01:00Memleket Meselesi 03:00Kobra Takibi 07:00Salih Nayman ile Kahvaltı Haberleri 10:00Müge Anlı ile Tatlı Sert 13:00Kızlar ve Anneleri 15:00Dizi TV MAGAZİN 15:15Alemin Kıralı 17:10Kapanmadan Kazan 19:0 Atv Ana Haber Bülteni 20:00Kaçak 22:00Ben Onu Çok Sevdim 02:15Kızlar ve Anneleri 03:30Aşk Bir Hayal 05:15Tövbeler Tövbesi 05:50Yerli Dizi 06:45Bugün 09:00Beni Affet 10:00Melek 12:00Soframız 13:00Aşkın Bedeli 14:30En Güzel Bölüm 15:00Starlife 16:45Beni Affet 18:30Star Haber 19:15Büyük Risk 20:00O Ses Türkiye 23:15Yerli Dizi 01:30Yerli Dizi 03:30Yerli Dizi 07:00Simge Fıstıkoğlu ile Yeni 1 Gün 09:15Cennet Mahallesi 10:00Her Şey Dahil 13:00Gülben 15:00Türk Sineması 17:00Kelime Oyunu 19:00Show Tv Ana Haber 20:00Benim İçin Üzülme 01:00Kelime Oyunu 02:15Her Şey Dahil 03:30Gülben 05:30Türk Sineması 05:00Law and Order 05:45Revolution 06:30The Simpsons 07:00Geri Sayım 09:00Piyasa Ekranı 12:00Finans Cafe 14:00Piyasa Ekranı -2 17:00Son Baskı 17:45Doğru Tercih 18:00Penguins of Madagascar 19:00The Big Bang Theory 20:00Merlin 21:00Revolution 22:00Olağan Şüpheliler 00:00Dexter 06.45İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat 10.00Çocuklar Duymasın 11.00FOX İzliyoruz 11.15Doktorlar 12.30Yemekteyiz 14.30Unutma Beni 16.30Esra Erol 19.15Deniz Yıldızı 20.15Çocuklar Duymasın 21.30Fatih Portakal ile FOX Ana Haber 22.15Bir Aşk Hikayesi 01.15Babam Sınıfta Kaldı 03.15Çocuklar Duymasın 07:00Bilge Yurtdagülen'le İlk Sayfa 08:40Aramızda Kalsın 09:45Yaşam Sağlıkla Güzel 11:15Seda Sultan 12:00Sınavdır Geçer 13:15Gülhan'ın Galaksi Rehberi 14:15Evrim Akın İle Uzman Avı 15:30Emanet 17:00Tahta Kaşık 18:30Ana Haber 20:00Yabancı Sinema 22:00Yabancı Sinema 00:00Yabancı Sinema 02:00Yabancı Sinema 06:30Mesnevi Sohbetleri 07:00Her Sabah 08:45Elimin Lezzeti 10:45Ender Saraç'la Sağlıklı Günler 12:30Öğle Haberleri 12:50Derya'nın Dünyası 14:50Elimin Lezzeti 16:30Dolu Dolu Anadolu 18:00Sıcak Gündem 18:15Ana Haber 19:00Mustafa 19:20Dolu Dolu Anadolu 19:50Sihirbaz 22:00Yabancı Sinema 23:45Transfer Dosyası 01:10Transfer Dosyası 02:00Yabancı Sinema 06:00Çizgi Film Kuşağı 11:00Binbir Gece 11:30Kavak Yelleri 14:30Bizim Yenge 16:30Kayıp Şehir 19:30Yabancı Sinema 21:00Yalan Dünya 22:00Yabancı Sinema 00:40The Pacific 01:30Öldüren Miras 03:00Yuva 04:30Yabancı Sinema 10:00Haber Merkezi 11:00Haber Merkezi 12:00Haber Merkezi 12:30Spor Aktüel 13:00Öğle Bülteni 13:50Ekonomi Grafik 14:00Günün İçinden 14:20Transfer Günlüğü 15:00Günün İçinden 16:00Günün İçinden 16:10Ekonomi Piyasalar 16:20NTV'ye Sorun 16:502 Dakikada Bilim 17:00Akşam Haberleri 18:00Akşam Haberleri 19:00 Akşam Haberleri 20:00 Ana Haber Bülteni 21:00Yakın Plan 12:00Bugün 12:40Bugün 13:47Spor 13:55Hava Durumu 14:00Günlük 14:40Ekonomi 14:45Spor 15:00Günlük 15:42Afiş 16:00Eğitim ve Başarı 16:48Spor 17:00Ana Haber 17:33Paranın İzi 17:43Spor Vizyon 18:00Ana Haber 19:00Spor Vizyon 20:00Haber 21:00 Kıtaların Yükseleşi 06:00 A1 Sabah 09:00 A2 Bugün 09:15 Eko Yorum 10:35 Spor Bülteni 11:00 A2 Bugün 11:35 Satır Arası 12:00 A2 Bugün 12:35 İş'in Sırrı 13:00 Ajans 15:00 A3 Bugün 15:35 Satır Arası 16:00 A3 Bugün 16:35 Spor Bülteni 17:00 A3 Bugün 17:30 Z Raporu 18:00 A4 Akşam 19:15 Son Sayfa 20:00 A4 Akşam 06:00Dünden Sonra 07:00Gün Başlıyor 09:35Ekonomide Görünüm 10:00Haber Masası 10:35Ekonomide Görünüm 11:00Haber Masası 13:00Gün Ortası 13:35Ekonomide Görünüm 13:40Spor Bülteni 14:00Gün Ortası 14:15Eğitim ve Yaşam 15:00Güne Bakış 15:35Ekonomide Görünüm 16:00Güne Bakış 17:00Güne Bakış 18:00Haber Bülteni 19:00Akşam Raporu 20:00Haber Masası

14 Spor15 Kalabalıklarda dilenen işlenen kabahatin özrü, tenhalarda dilenmez Ahlaksız bir oyuncuydum, devamlı sorun üretiyordum, takımlar için oynadığım formalar için ter dökmüyordum Yavuz ATALAY rabzonspor un eski ve efsane Tfutbolcusu Fatih Tekke ile bir röportaj gerçekleştirdik. Samimi bir röportaj olduğu kanaatindeyim. İçerisinde, kafanızdaki soruların hepsinin yanıtı olmasa da, belli bir kısmının yanıtı var. Röportajda, bolca ironiler var. Dikkatlice okumanız ricasıyla Trabzonpor da gol kralıydınız. Çok güzel bir dönem yaşadınız. Herkesin, sizinle ilgili planları vardı. Belki de sizin aklınızda transfer bile yoktu ama gerek medya gerek yönetim sizi her yere transfer etti. Derken, siz Rusya ya gittiniz. Olaylar oldu filan Ama onun öncesinde neler oldu? Siz gol kralı olarak bitirdiniz. Her takımın transfer listesinde, baştasınız Söyle Geçmişle ilgili sıkıntım var benim. Çok fazla hatırlamıyorum. Hatırlamak mı istemiyorsunuz? Yoo. Ondan değil. Cidden böyle. Şimdi bak, sordunuz; biraz düşünmem lazım. Ne oldu ne bitti. Yani, başımızdan talihsiz bir olay geçti. Birinci etken oydu tabi. En önemlisi Başka da bi sebep yoktu zaten. Trabzon da oynamak, Trabzonlu oyuncu için çok kolay bişey değil. Çok başarılar elde etmek, camianın en önemli oyuncularından olmak; bu benim adıma onur verici bişey. Talihsiz olaydan sonra ailem çok rahatsız oldu. Ben yönetime, 6 aylık kiralık gitme talebinde bulundum. Kabul edilmedi. Sonra Rusya dan Zenit; o dönemin en iyi bonservis bedellerinden birini ödedi. 7 Buçuk diye hatırlıyorum Anlaşıldı, 2 günde, bir anda Zenit e transfer olmuş olduk Fatih, Zenit e gidiyorsun denildi ve gittin..? Yoo öyle de değil de Menajerleri var bu işin. İngiltere den çok ciddi teklifler vardı. Zaten Türkiye den her takım istiyordu. Fenerbahçe sizinle aracı kullanarak özel görüştü mü? O da istiyordu Yok canım. O olayların olduğu ana kadar benim Trabzonspor dan ayrılma gibi bir niyetim yoktu. Gizli transfer çalışmalarını her takım yapar. Onun için Fenerbahçe, size gizli bir teklif yaptı mı diye sordum Haberler gönderildi. Yani, sadece Fenerbahçe değil Birçok takımdan geliyodu. Menajerlerimin çok söylediği takımlar vardı. Benim ayrılma niyetim hiç olmadı. Futbolcu olarak, Trabzon da ne kadar zor bir yaşam geçirsem de; çok keyifliydim, mutluydum. Kendi kentim, tuttuğum takım Beni ben yapan yer Çok güzel günlerim geçti. Ait olduğum, kalben bağlandığım camia Ordan ayrılmalıyım deme lüksüm hiç olmadı. Öyle bişey de hiç düşünmedim açıkçası. Ama, şartlar bizi mecbur bıraktı. Dolayısıyla, öyle bir transfer gerçekleşti. Başka yer olabilir miydi, olamaz mıydı; diye sorarsanız, çok rahat olabilirdi. Çok şükür ki, o dönem, milli takımda da Türkiye de de en fazla konuşulan oyuncuydum. Dediğim gibi, çok hızlı gelişti. 2-3 Gün içerisinde her şey oldubitti. Anlaştığım ile ilgili haberler bile, çoğu kişi tarafından çok sonra duyuldu. Bir an önce karar da vermem lazımdı. Öyle bir şey oldu. Gittiğime de pişman olmadım hiç. İlk gittiğimde pişmandım ama GÖKDENİZ İLE ÇAY İÇMİŞLİĞİM BİLE YOKTUR Rusya ya gittiniz. Gökdeniz de oraya geldi daha sonra. Benden 1 buçuk yıl sonra olması lazım. Veya 1 yıl sonra Gökdeniz ile orada görüşüyor muydunuz, sık sık? Yok. Gökdeniz ile akıllarda hep ikili olarak kaldınız. Hatta kardeş gibi Şöyle yani Kardeş gibi derken, Gökdeniz, bizim takımımızın en önemli oyuncularından bitanesiydi... Sahada inanılmaz anlaşıyorduk. Yattara ile de çok iyi anlaşıyorduk. Hüseyin ile de çok iyi anlaşıyorduk. Herkes öyle zannediyor ama Gökdeniz ile dışarıda çay içtiğimiz bile olmamıştır. Sahanın içerisinde çok iyi anlaşmak, dışarıda da öyle olduğunu gerektirmez. Hüseyin mesela çok iyi arkadaşım. Volkan vardı Şundan böyle bir yere değindim: Gökdeniz in, kaptanlığı size verdiği söylemleri vardı. Gündemde de yerini almıştı. Gökdeniz e çok genç yaşta Trabzonspor kaptanlığı verildi. Geldiğimde takıma, pek fazla iyi değildim. Devre arası geldiğinde, Samet Hoca; hem yaş olarak büyük olmam hem de Gökdeniz lerden çok daha eski olduğumdan dolayı, öyle bir şey takdir ettiler. Gökdeniz in de rızasıyla tabi Kurşunlanma olayına gelmek istiyorum. Bu olayda herkes bişey konuştu. Sizi karalamak isteyenler de oldu, destekleyenler de Herhangi bir konuda beni destekleyende mi varmış..? Öyle bişey ben daha görmedim. Bazı söylemlerden ötürü dedim. O kurşunlanma olayını, en baştan en sona sizden dinlemek istiyorum Bu konular çok konuşulması gereken konular değil. Bu sorular soruluyor bana Ben bi daha sorulmaması için soruyorum Yok. O senin söylediğin gibi değil. Yani anlatırsam burada sana ifade veriyormuşum gibi olur. Olayı baştan sonra sana anlatma gibi bişeyim yok. Şöyle; benim kendi adıma söyleyeceğim, herkes tarafından talihsiz bir olaydı. Yaşandı, her iki taraf da çok üzüldü. Yaşanacağı varmış Tabi, futbolcuların; bu tip şeylerin içerisinde olması hoş bişey değil. Herhangi bir insanın böyle bişey yaşaması hoş değil. Dediğim gibi, bazen bu tip şeyler yaşanıyor Futbolcular kaçırılıyor başka ülkelerde, anneleri kardeşleri Müsabaka sonucuna etki etmenizi mi istiyorlardı? Yook. Onla alakalı bişey değil. Hiç onla alakalı bişey değil. Bu tarz bişey yok. Yaşadıklarımı bildiğim için, böyle cevap veriyorum sana. O tip bi düşüncen varsa, o tip yaşayan arkadaşlara sorabilirsin onu. Son dönemlerde olduğunu gördük Onu bilemem. Benim hayatımda, ne etrafımda öyle bişey konuşulabildi, ne söylenebildi, ne de şahit oldum. Olması da mümkün değildi zaten. YİNE BENİM HATAM Geçiyorum o halde. Rusya ya gittiniz. Başarılıyken gittiniz. Orada da başarılı oldunuz. Ama buna rağmen milli takıma alınmadınız. Benim o dönem milli takıma alınmamam, beni çok fazla rahatsız etmedi yani Yaşında bir Fatih Tekke yi milli takıma almıyosun Benim ilk milli maçım yaşındaydı Altay da da, performansımın en iyi dönemiydi. Ayağımız kırıldı, sonra Antep dönemi var. Futbol hayatımın ikinci baharı İki sene inanılmaz üst düzey futbol Gene, bana sorsan karşılığını kesinlikle alamadım. Sonra Trabzon Trabzon da da Milli Takımda da o dönemde, yıpratma politikaları Tasfiye etme çabaları O da olmadı E, Rusya, Avrupa Şampiyonası, UEFA Şampiyonası, Süper Kupa, Lig Şampiyonu, Rusya Kupası iki kez Gene olmadı Türkiye ye geliyosun, gene olmadı Soruyolar bana kaç kez milli oldun, ben de tam hatırlamıyorum, 30 a yaklaştım galiba Bunu Türkiye de birinci ligdeki süper ligdeki oyunculara söyleyin, gülerler. Bugün, çok normal sıradan bir oyuncu, 50 ile 100 arasında milli maç oynuyor. Yine benim hatam, yapacak bişey yok Neden sence? Diyorum ya, benim hatam Ahlaksız bir oyuncuydum, devamlı sorun üretiyordum, takımlar için oynadığım formalar için ter dökmüyordum, -efendime ne söyleyeyimbaşka? Başka var mı? Siz şu anda olanların mı özelliklerini sayıyorsunuz? Kimsenin özelliğini saymıyorum. Bilmiyorum. Biri çıksın sebebini açıklasın. TERİM İLE BİR KAVGA OLMADI Fatih Terim ile bi kavga oldu..? Fatih Terim ile bir kavga olmadı Milli Takımda, soyunma odasında bi kavga yaşandı. Yok. Yaşanmadı. Bana soruyorsun bunu. Yaşanmadı. Ne oldu o zaman? Hiç bişe. Hiç bişe Yani, soyunma odasında söyleyeceğin şey kavga değildi Maç öncesi karşılıklı espiriydi. Zaten hazırlık maçıydı, Lüksenburg ile oynuyorduk galiba O diyaloglar yaşandı. Haha, hihi güldük. Sonra maça çıktık. Çok şükür, gol atmak nasip oldu. 1-0 yendik. Sonra Sonrasını ben bilmiyorum işte. EFSANELİK, PERFORMANSLA ÇOK ALAKALI DEĞİL Trabzonspor da efsane olayları var. Hatta Burak a bi dönem efsane filan bile deniliyordu az daha O soruyu bana niye soruyorsun ki? O soruyu gidip Trabzonspor taraftarına soracaksın. Biri efsane midir değil midir onu kişiler belirlemez. Camialar belirler Siz ne düşünüyorsunuz? Futbolda şöyle bir gerçek var: Bir takımda istediğiniz kadar başarılı olabilirsiniz, sonuç üretebilirsiniz Ama takıma aidiyet duygusu, dediğiniz gibi başarıya çok öyle orantılı bişey değildir. O, kentle, camiayla bütünleşebilme; aynı dilden konuşabilme, aynı duyguları hissedebilme ve artı performans ile alakalıdır. Sadece performans olması, kişilerin efsane olmasını yeterli kılmaz. Trabzonspor taraftarlarının çok büyük bir kısmına göre, efsane oyuncularından biriyim Allah a çok şükür. Bu da o söylediğim şeylerden Çünkü ben o sokaktan geldim. Büyüdüm Her şeyimizi o şehre verdik Boş mukaveleye imza atmak deyimini oluşturanlardan birisiniz Bizden önce de öyleydi. Sadece ben değil. Şunu da söyleyeyim; kendime göre eksik yanlarım da olsa, benim bireysel başarılarım, Türkiye de, bahsettiğiniz isimlerin çok çok üstünde. Bazen, 3 ayda da efsane olabilirsiniz. Performansla değil yani Şunun da hakkını vermek lazım, bahsettiğiniz kardeşimiz de, neticesinde, Trabzonspor un formasını giymiş ve hizmet etmiştir. Tabi, karşılığı verilmiştir. Ne kadar verildi, onu ben tartamam ama Bunlara saygı duymak lazım Burak ta neticesinde, Trabzonspor tarihindedir. En fazla gol atan oyuncudur. Onlar Play-Off da oynadılar gerçi ama Selçuk öyle, Egemen öyle Bir çok örnek var. Bu arkadaşların hepsi hizmet etmiştir ama Ben en iyi olduğum dönemde Zenit e gitmeme rağmen, şehre döndüğümde, herkes abisi, kardeşi diye bakar bana. Dolayısıyla, tabiî ki de onlar çok önemli hizmet etmiştir, katkıları olmuştur. Teşekkür etmek lazım ama efsane dediğimiz şey kolay bişey değil. SÜRECİN HER ANINI, HACIOSMANOĞLU İLE ÖNCEDEN KONUŞMUŞTUK Başka konulara da giricez ama şu son dönemi de bi konuşalım. Sadri Şenerli bir dönem geldi geçti. Seçim oldu. Şener, aday olmayacağını söyledi. Seçim süreci başladı. Ve birçok aday çıktı. İbrahim Hacıosmanoğlu, kazandı. Hacıosmanoğlu nun adaylık sürecini incelediğimiz zaman, Fatih Tekke ismini çokça kullandığını da gördük. Onun için şöyle başlamak istiyorum, İbrahim Hacıosmanoğlu ile daha önceden tanışıyor muydunuz? Sayın Başkanla yakın mıydık..? Yakındık tabi. Trabzonspor da bi dönem bizim as başkanlığımızı yapmıştı. Sonra, sağolsun, Rusya da iki kez ziyaret etti beni. Sonra ben İstanbul a döndüm yılında döndüm ve burada her gün beraberdik. Ailece de çok iyi görüştüğümüz bir kişiydi. Sonra bu süreç yaşandı. Size ilk ne dedi? Başkanlığa aday oluyorum, seni de sportif direktör olarak düşünüyorum, filan mı? Bu soruya şöyle cevap veriyorum. Bu sorunun başlıklarıyla ilgili bişeyler söylerim fakat işin özüyle ilgili şöyle cevap veriyorum. Soracağın, içindeki o soru neyse, onu bana sorma. Başkana sor onu. Ne zaman sayın başkan cevap verirse, ben de ona istinaden söylerim. İlk başlatan ben olmam diyorsunuz. Başkanın söylemlerine göre biz de bişeyler söyleriz diyorsunuz Yemiş içmişliğimiz çok vardır. Abimizdir. Abimizdi O yüzden bu konuyla ilgili çok konuşmak istemiyorum. Yorum yapın filan demiyorum. Ancak, var olan bir durumu, yaşanan şeyleri de aktarmanız gerekiyor ki gerçekleri bilelim. O zaman ben sana bişey söylim. Bu, her yere, gideceği yere gider. Konuyla ilgili gene bişey söylemicem. Fakat, kalabalıklarda işlenen kabahatlerin özrü, tenhalarda dilenmez. Herkes eksik yapmıştır, hata yapmıştır BANA TEKLİF GELMEDİ Teklif sürecini geçelim o zaman. Teklif edildi size. Kabul ettiniz. Ve sonra ayrıldınız Yoo. Bana teklif gelmedi. Sportif direktörlük tekli Yokk. Şöyle düşün, biz bu sürecin her anını daha önceden çok konuşmuştuk zaten. Teklif meklif yok yani. Başkanla ilişkimizde, teklif getiriyorum sana filan yoktu. BEKLEMEDİĞİM ŞEYLER YAŞADIM Her anını başkanla birlikte geçirdiğin bir adaylık süreci oldu bitti, başkan seçildi. Seçimin olduğu gün Trabzon da mıydınız? Evet. Sonra Sportif Direktör oldunuz. Hakkını yemeye gerek yok, evet, böyle bir süreç yaşandı. Gayri resmi 1 hafta sportif direktörlük yaptım zaten. Daha sonra ben görevi iade ettim. Niçin? Çok özel. Bu soruyu başkana sorabilirsin. Özel. Tamam. Ama yüzeysel bişeyler istiyorum sizden. Mesela, bişey istedim yapmadı, gibi bişey mi? Özel. Şimdi şöyle düşün, sen beni tanıyor musun? Yok. Nasıl bir insan olduğumu biliyor musun? Hayır. Nerde, neye, nasıl tepki veririm bilmiyorsun. Birileri anlatmıştır sana filan. Dolayısıyla biz sayın başkanla çok yakındık yani. Beklemediğim şeyler yaşadım. Yanıldınız mı? Hayal kırıklığına mı uğradınız? Hayal kırıklığı değil. Beklemediğim şeylerdi. Kabul edebileceğim bişey değildi. İade etmem gerekiyordu kendime göre. Peki bu beklemediğiniz şeyler işle ilgili miydi? Yoksa, ikili ilişki mi? Herşey. Sportif direktörlük dediğiniz zaman basit bişey değil. Selçuk Aydın ın boks maçı İbrahim Hacıosmanoğlu, gelmedi maça. Selçuk Aydın bekliyor muydu başkanı maça? Yooo. Beklemiyordu. Selçuk Aydın ile maç sonu bir fotoğraf çekildiniz. Herkes bunu, İbrahim Hacıosmaoğlu na bir mesaj olarak algıladı. Neler söylemek istersiniz? Mesaja ne gerek var ya? Ben sana anlatıyorum işte. Selçuk Aydın bizim kardeşimiz. Maçı Tekirdağ daydı. Gittik. Bişey düşünüyosam ben çok net söylerim. İnsanlar beni öyle tanırlar. Öyle bişeye gerek yok. Öyle bişey aklımdan geçmedi, düşünmedim. Yapmadım. FUTBOLCU NİYE KİN TUTSUN YA Senin döneminde, Fenerbahçe ile bugünkü gibi kin var mıydı? Kin var mıydı? Fenerbahçe ile kin.. Futbolcu niye kin tutsun ya Herkes orda bi iş yapıyor. Futbolculuk öyle kolay bişey değil ki ya. İnsanlar 90 dakika sizi izliyor. Futbolcu hayatı, bir odanın içerisinde 20 yıl geçiriyorsun ya. Koşuyorsun, nabız oluyor. Öyle kolay mı? Yetenekliysen çok güzel bi meslek. Ama kolay değil ki Fenerbahçe Fenerbahçe ile olan maç gergin geçiyordu. Çok fazla yenmek istiyorduk Trabzonspor olarak. Arzumuz oydu. Taraftarımızın beklentisi de oydu. Milli takımdan çocukluk arkadaşlarım var. Alt birimlerde oynadığım arkadaşlarım var. Var oğlu var yani Böyle bir kin, ne bileyim Şike süreciyle ilgili neler söylemek istersiniz. Talihsiz bir olay Yapan, yapmayan herkes etkilendi bundan Bana sorsanız mesela, benim de şampiyonluklarım alındı. Yaşanan olayları değerlendirdiğimiz zaman, herkes bir seneden tutuyor. Benim de yılım gitti. 96 Yılı vardı Olabilir Evet, Fenerbahçe-Trabzonspor maçı Hakem Cem Papila. Bir çok hatalı karar. Giden şampiyonluk. O maçta neler oldu? O maçla ilgili ne oldu işte Normalde penaltı hatta belki 3 ay hak mahrumiyeti olabilecek bir pozisyona, penaltı verilmedi mesela. Eski defterler Hakemle hiç konuştunuz mu? Maç içerisinde, devre arası veya maç sonu Konuşsan nolcak? Bişeyler söylediniz mi? Söyle, nolcak? Ne değişecek? Hakem bişey dedi mi size? Ne dicek? Bak ben sadece o maç için demiyorum ha! Sizin seyredip, normal yönetti dediğiniz maçlarda, çılgına döndüğümüz maçlar oluyordu. Dolayısıyla şike süreci ile ilgili benim söyleyeceğim şu, bu ülkede iyi insanlar olması lazım. Sadece futbol için demiyorum. Dürüst insanlar olması lazım. Adil insanlar olması lazım. Hak, hak edene verilmesi lazım Hukukun üstünlüğü önemli ama güçlülerin değil. Ben kendi futbol hayatımda bunları çok yaşadım. Şikeyle alakalı değil. Güçlünün hukuku. Bu böyle. TÜRKİYE DE HERKES, ELİNİ RAHATÇA KULÜPLERİN İÇİNE UZATABİLİYOR Türkiye Futbolu ile Avrupa Futbolunu kıyaslarsanız, ne çıkar ortaya? Benim kendi yorumum, Türkiye de herkes; kulüplerin, takımların içerisinde. Ve ellerini çok rahat uzatabiliyorlar takımdan içeri. Ama net bilmiyorum, gördüğüm, yorumladığım; Avrupa da öyle değil. Aralıkta seçim olabilir Trabzonspor da Neler düşünüyorsunuz? Seçim nasıl var? Mahkeme geçici maddeyi iptal etti. Etti de, üst mahkemeye başvurdular. Muhtemelen üst mahkeme reddedicek. Ne zaman? 3 Sene sonra, 2 sene sonra Olursa? Olursa o zaman konuşuruz. İzmir den bi daha gelirim. Gel nolcak? Geliriz. Trabzonspor a hizmet etmiş birinin yanına gitmekten imtina etmem. Sen Trabzonsporlu değil misin? Trabzonsporluyum. Trabzonspor için gelirsin. Benim için gelme. Hepsi için geliriz. Senin için de, Trabzonspor için de Eyvallah. Sağol. BİZİM DE RAHATSIZLIKLARIMIZ VAR Trabzonspor taraftarına neler söylemek istersiniz? Birçok sosyolog incelemiştir o bölgeyi. Trabzonspor un; halkın üzerindeki maddi manevi etkilerinin ne olduğunu neler olabileceğini, nedenlerini sebeplerini; incelemiştir Bunların, mevcut yönetimdeki arkadaşlarımız, abilerimiz tarafından, varsa böyle kitaplar, okunması lazım. Konuyla ilgili yeni olabilirler. Trabzonspor; Trabzonlular için, birincidir her zaman. Dolayısıyla insanların görmek istediği şey, Karadeniz in ruhunu yansıtan; başarıdan ziyade, güçlülerin hukukuna baş kaldırmış, hür yaşamış, bir Trabzonspor. Bu duruşu sergilemeli her anlamda. Bazen, anlık kazanımlar, uzun mağlubiyetlere neden olabilir. İnsanların tepkisi var mevcut duruma. Yönetimsel olarak da var, takımın sahada ki durumundan da rahatsızlar. Çok şeyden rahatsızlar. Bizim de rahatsızlıklarımız var. Biz istiyoruz ki, söylediğimiz manada Trabzonspor bir bütünlük sağlasın. İnsanları kategorize etmeden, sadece Trabzonspor paydasında birleştirsinler. Doğru işler yapsınlar. Yönetim parçalandı, onu sorayım. Sizce neden parçalandı? Bu sorular benim sorularım değil. Yönetim nasıl parçalandı bilmiyorum. Biliyorum tabi de, bu sorular benim sorularım değil. Sizinle aynı nedenden olma ihtimali çok yüksek. Ondan sordum. Bilemiyorum. Birileri adına cevap vermem. Kendi adıma sorabilirsin. UZUN VAADEDE TEKNİK DİREKTÖR OLACAĞIM Şunu sorayım. Trabzonspor a dönecek misiniz? Trabzonspor dan hiç gitmedim ki ben. Pozisyon olarak Birileri beni oraya döndürmek istemese de; yaşamımdan dolayı, kendi şahsımdan dolayı, ailevi yaşantımdan dolayı, kimilerine göre Dünya görüşümden dolayı, kimilerine göre karakterimden dolayı, Trabzonspor da olacağım hep. İnsanların bana olan teveccühünü engelleyemiyorlar. Trabzonspor da sevmeyenler muhakkak ki var ama çok şükür sevenimiz çok. Trabzonspor ile taraftar ile çok güçlü bir bağımız var. Bunu da Allah tan başka kimsenin zayıflatabileceğini, kopartabileceğini sanmıyorum. Elbet bir gün nasip olacak. Allah o günleri nasip eder inşallah. Bu işin içinde kalma isteğimin tek sebebi, Trabzonspor da görev almak. Teknik ekip olarak mı, idari olarak mı, yönetim mi? Uzun vadede, tabiî ki teknik adam Neresinde olursa olsun. Trabzonspor un her tarafında görev yaparız. Ama uzun vadede teknik adam BİR ANDA ŞAMAR ATTI BANA Son olarak, ilginç bir anınız var mı? Enstantane olarak alalım. Bitane var da Ne bileyim Rusya da bi maç öncesi hoca beni uyarıyor. Çok sert bi oyuncu var dikkat et. Rakibi tanımıyorum ben tabi. Stoperleri varmış, çok sert. Hoca da sert diyo, hani ona göre oyna yani demek istiyor. Neyse, top onlarda, hucum yapıyorlar, o stoper Baya da kalıplı. Bana durup dururken vuruyor. Dirsek atıyor. Halla hala. Normalde alışığız öyle şeylere de, pozisyonumuzu almayalım filan diye. Bir böyle iki böyle, ilk yarı bitti, o maçta da bir gol nasip oldu bize. İkinci yarı Durup dururken vuruyor bana. Bunlar atak yapıyorlar. Stoper orta sahada, döndü bu bana, yapıştırdı şamarı. Şok oldum tabi. Ondan sonra döndüm ben de vurdum ona da Neyse, hakem geldi diyo ki, Sultan, - bana orda Sultan diyorlar- sakin ol ben tanıyorum onu. Diyorum ki hoca, versene kırmızı kartı Hâlbuki ben daha şiddetli vurdum ona. Hakem sarı kart verdi ona. İyi vurdu bana ama. Ben de iyi vurdum ona. Bu sefer o stoper, kaçıyor benden sahada. Sağ beke gidiyor, ben de tabi sağ beke gittim. Pozisyon oluyor tabi. Hava topuna çıkıyoruz, pozisyon oluyor, dirsekle bitane vuruyorum ona. Çene mene dağıldı çocuğun. Yere yatıyor. Hakem geliyor diyor ki, Sultan sakin ol ben onu tanıyorum, diyor. Hocam versene kırmızı kartı, niye atmıyorsun onu, diyorum ben de. Halbuki beni atması lazım. Enteresan bir anıydı. Son söyleyeceğiniz bişey var mı? Geldin. Sağol, Varol. Varlığımızdan haberdar oldun. Teşekkür ederim. Yaşadığımı, bir kısım insanlara aktaracağın için memnunum. Türkiye de ben şundan çok rahatsızım, bi yerlere gelebilmenin, bir yerlerde olabilmenin hangi yer olursa olsun - insanın karakterini zayıf düşürecek ortamı oluşturmaması lazım. Kim, ne hak ediyorsa, bu ona verilmeli. Ve Türkiye de futbol ile ilgili söyleyeceğim şu benim naçizane görüşüm futbolu iyi bilen, bu işi iyi yapmış olan insanların yönetmesi lazım. Yönetici olarak, başkan olarak, kulüplerin alt yapılarında Ülkemizde çok ciddi bir kapasite var. Gittikçe azalıyor. Yetenek yetenek diyoruz, azalıyor. Hak eden insanları, hak ettikleri yere getirmek lazım. Ve son olarak Türkiye de, bir tane, futboldan anladığını düşündüğüm yorumcu yok ekranlarda. Herkes bu işten ekmek yiyor. Herkes bunun kıymetini bilmeli.

15 Salı KDV dahil 25 Krş Halkbank, herhangi bir ülkeyle ilgili olarak kaynağı ve mahiyeti belirsiz hiçbir transfer işleminin gerçekleştirilmediğini bildirdi. H alkbank'ın, Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yer alan açıklama sında, son günlerde medyada Banka ile ilgili birtakım haksız beyan ve yorumlar yapılması nedeniyle bazı hususların açıklanması gereği duyulduğu belirtildi.açıklamada, "Öncelikle bilinmelidir ki Bankamız tüm iş ve işlemlerinde ulusal ve uluslararası düzenle melere ilk günden itibaren tam bir şekilde uymakta, paydaşlarının, iş ortaklarının ve mevduat sahiplerinin haklarının korunması için tüm tedbirleri almaktadır" ifadeleri kullanıldı. Bankacılık hizmetini sunarken mevcut düzenlemeler ve diğer tüm bankalarca bilinen ve izlenen dış ticaret uygulamaları dışında hiçbir mekanizmanın, yöntem veya sistemin kullanıl madığı vurgulanan açıklamada, yapılan tüm dış ticaret işlemlerinin ve para transferlerinin açık, şeffaf ve sistem üzerinde ilgili otoritelerce izlenebilir durumda olduğu dile getirildi. "Hukuka aykırılık tespit edilmedi" Bankanın tüm iş ve işlemlerinin birçok denetim otoritesince düzenli olarak denetlendiği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Yapılan bu denetimlerde herhangi bir ülke veya firmaya yönelik olarak verilen dış ticarete ilişkin bankacılık hizmetlerimiz nedeniyle bugüne kadar herhangi bir hukuka aykırılık tespit edilmemiştir. Herhangi bir ülkeyle ilgili olarak mahiyeti belirsiz ve hukuksuz hiçbir ticari işleme Mahiyeti belirsiz hiçbir transfer gerçekleştirilmedi Denizli ihracatını inovasyonla daha da artıracak Denizli de ihracatçılarla bir araya gelen TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Denizli nin başarılı bir ihracat performansı gösterdiğini ve bunu inovasyonla daha da artıracağını söyledi. D enizli İhracatçılar Birliği 20. Yıl Ödül Töreni ve Panel Programı, Pamukkale Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi nde yapıldı. Ödül töreninde konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Denizlili ihracatçıların Türkiye nin ekonomisine, ihracatına verdiği desteğin, 20 yıldır olduğu gibi bundan sonra da nice 20 yıllar devam etmesini dilediğini belirtti. Denizli nin ülke ihracatı ve ekonomisi için özel bir il olduğunu ifade eden Büyükekşi, Gerçekleştirdiği ihracat ile Denizli, Türkiye nin en fazla ihracat yapan 8. ili konumuna yükseldi. Bu devirde üretmek ve ürettiğini ihraç edebilmek kolay bir iş değil. Hele bunu çok zorlu koşullar altında başarmak büyük bir cesaret örneği. İşte bu yüzden tüm Denizlili ihracatçılarımızı tebrik ediyoruz dedi.2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefine Denizli nin büyük katkı vereceğine inandıklarını anlatan Büyükekşi, Denizli nin son 10 yılda ihracatını 3 kat artırarak 866 milyon dolardan 2.6 milyar dolara, ihracatçı firma sayısını ise 567 den 821 e yükselttiğini kaydetti. Büyükekşi, sözlerine şöyle devam etti: Denizli 2013 yılında, başarılı ihracat artış performansını sürdürmeye devam ediyor. Denizli bu yılın ilk 11 ayında ihracatını yüzde 12 artırarak 2.8 milyar dolara çıkarmayı başardı. Demek ki Denizli ihracatını daha da artıracak, daha da büyütecek. Peki, Denizli ihracatını nasıl daha fazla artıracak? Daha fazla katma değeri yüksek ürüne yönelecek. Tasarıma ve markalaşmaya daha fazla önem verecek. İnovasyonla tüm iş süreçlerini yeniden gözden geçirecek. Verimliliğini artıracak, yeni ürünleri dış pazarlara sunacak. Denizli İhracatçılar Birliğimiz de bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Denizlili ihracatçılarımızın yanında olmaya devam edecek. Ben taraf olunmamış ve kaynağı ve mahiyeti belirsiz hiçbir transfer işlemi gerçekleştirilmemiştir. 1 Temmuz 2013 tarihine kadar İran'a yönelik kıymetli maden satışını engelleyen hiçbir yurt içi veya uluslararası kural, düzenleme veya yasak lama kararı bulunmamaktadır. Bu çerçevede kıymetli maden satmak isteyen firmaların iştigal alanının bu olması halinde ihracat yapmasında belirtilen tarihe kadar engel bir durumdan söz etmek de mümkün değildir. 1 Temmuz 2013'ten sonraki işlemler için ise ABD'nin İran'a kıymetli maden satışına yaptırım kararı alacağının dünya genelinde ilan edilmesi üzerine 10 Haziran 2013 tarihi itibariyle işlemlere Bankamız tarafından son verilmiştir. Tüm işlemlerinde olduğu gibi Bankamız İran ile yapılan dış ticaret kapsamında istemek ve incelemekle mükellef olduğu tüm evrakları ayrım göstermeksizin müşterilerinden talep etmiş, bunları düzenlemelere uygun bir şekilde kontrol etmiş ve her an denetime hazır olacak şekilde saklamıştır. Ayrıca belirtmek gerekir ki Bankamız bugüne kadar hiçbir şekilde herhangi bir ülkeye doğrudan kıymetli maden satmamış, kıymetli maden almamış ve kıymetli maden transferi yapmamıştır. Bankamız sadece, aracılığını üstlendiği ithalatçı firmanın talimatı üzerine Türkiye'de kurulu kıymetli maden ticareti yapan firmalara ihracat satış bedellerini ödemiştir. "Banka'nın ulusal ve uluslararası düzenlemelere aykırı hiçbir iş veya işlemi olmadığı gibi bu işlemler nedeniyle Halkbank'ın tüzel kişiliğine yönelik olarak gerek emniyet gerekse yargı tarafından herhangi bir inceleme ve soruştur manın bulunmadığı belirtilen açıklamada, Banka'nın faaliyetlerinin geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de tüm ulusal ve uluslararası düzenlemelere uygun ve kesintisiz bir şekilde sürdüreceğinin kamuoyunun bilgisine sunulduğu kaydedildi. önümüzdeki dönemde Denizli nin rekabetçi gücünü tasarım ve markalaşma ile daha da artıracağına, Türkiye nin en önemli üretim ve ihracat üslerinden birisi olmaya devam edeceğine tüm kalbimle inanıyorum daha iyi geçecek Denizli nin ihracatta ileri gitmeye devam ederken Türkiye nin de hız kesmeden ihracatını artırmayı sürdürdüğünü aktaran Büyükekşi, Kasım ayında ihracatımız yüzde 8.8 arttı, 13.8 milyar dolara ulaştı. Bu rakam ile birlikte Cumhuriyet tarihimizin aylık ihracat rekorunu kırmış olduk. Bu yılın ilk 11 aylık döneminde ise mal ihracatımız yüzde 5.4 arttı. Altın ihracatındaki gerilemeler yüzünden toplam ihracatımız geçen sene ile paralel gidiyor. Ufak da olsa bir kaybımız var. Ancak buna rağmen ihracatta bu yılı, geçen senenin üzerinde kapayacağız. Şimdi 2014 yılı bizim için daha iyi geçecek. Çünkü dünya ekonomilerinden toparlanma işaretleri geliyor. Başta AB olmak üzere gelişen ekonomilerde canlanma var diye konuştu. Hedef, 12 milyar dolar ihracat 20 yıl önce 107 üye ile kurulan Denizli İhracatçı Birliği nin (DENİB) ilk yılında 170 milyon dolarlık ihracat yaptığını söyleyen DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, 20. yılı geride bırakırken 2.1 milyar dolarlık ihracata imza atacaklarını ifade etti. Denizli nin Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 2 lik kısmını gerçekleştirdi ğini belirten Kocasert, Türkiye nin en fazla ihracat gerçekleştiren 8. ili konumundayız. Bütün bunlar Denizli nin ihracatta Türkiye için ne kadar önemli olduğunun önemli göstergeleri dedi.geride kalan 20 yılda Denizli ihracatının hem pazar çeşitliliği hem de ihraç edilen ürün çeşitliliği bakımından önemli gelişmeler kaydettiğini vurgulayan Kocasert, 2004 yılında ihracatın yüzde 75 i tekstil ve konfeksiyon sektöründen gerçekleştirilirken, 2012 de ihracatın yüzde 44 ü tekstil ve konfeksiyon sektöründen gerçekleştirildi te 92 ülkeye 771 farklı ürünün ihracatını gerçekleştiren Denizli, 2012 ye gelindiğinde 161 ülkeye bin 916 farklı üründe ihracat gerçekleştirme yi başardı yılına ilişkin istatistikler açıklandığın da, bu çeşitlenmenin daha da derinleştiğini görmeyi umut ediyoruz. B U B akanlıkça, maddi imkansızlıklar nedeniyle çocuklarını okula gönderemeyen ailelere, çocuklarının okula devam etmeleri şartıyla yapılan ''Şartlı Eğitim Yardımı'' kapsamında yıllık ortalama 2 milyon öğrencinin annelerine nakdi yardım yapıldı.engelli öğrencileri okullarına ücretsiz taşıyan bakanlığın bu yardım programından ise 46 bin engelli öğrenci yararlandı. Fon imkanları kullanılarak 2013 yılında 39 yurt yapımı desteklendi. Yoksul vatandaşların barınma ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik TOKİ ile işbirliği içerisinde uygulanan Sosyal Konut Projesi kapsamında bugüne kadar 43 bin konutun planlanması yapıldı, 18 bin konut vatandaşlara teslim edildi. Bakanlıkça 2013 yılında ev yapımı, onarımı veya kira yardımı şeklinde barınma yardımı olarak yaklaşık 6 bin aileye yardım sağlandı. GELİR GETİRİCİ PROJELER DESTEKLENDİ Bakanlığın sürdürdüğü çalışmalarla gelir getirici proje destekleriyle yoksul vatandaşların kendi işlerini kurması ve sürdürülebilir gelire kavuşması da sağlandı. Gelir getirici projeler için kırsal ve kentsel konularda kişi başına en fazla 15 bin TL destek sağlanıyor. Gelir getirici projelerde geri dönüşler ilk 2 yıl ödemesiz, sonraki 6 yıl altı eşit taksit şeklinde 8 yıl faizsiz olarak uygulanıyor.proje ile 2012 yılında bin 800, 2013 yılında ise 2 bin 82 aileye destek sağlandı yılından bu yana 78 bin 782 aileye bu yönde yardım verildi. Sosyal yardım istihdam bağlantısı kapsamında yardım edilen 43 bin kişi işe yerleştirildi ve 74 bin kişi de iş ve meslek kurslarına alındı. 268 BİN KADINA NAKDİ DESTEK Sosyal yardımlardan bir diğeri olan ''Eşi Vefat Etmiş Kadınlara Yönelik Yardım Programı'' ise bu yıl da yaygınlaştırılarak sürdürüldü. Program doğrultusunda 268 bin kadına düzenli nakdi destek sağlandı. Bu yıl içinde önemli bir başka düzenli yardım programı da başlatılarak, çalışma çağındaki çocuğunu veya eşini, askere gönderen muhtaç durumdaki ailelere askerlik hizmeti boyunca düzenli olarak aylık 250 TL tutarında nakdi destek verilmeye başlandı. 55 bin aile, ''Muhtaç Asker Ailelerine Yardım Programı'' kapsamına alındı.2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun'a göre yaşlı ve engellilere yapılan ödeme programından 1 milyon 240 bin kişi yararlanıyor. 9,5 MİLYONA ÜCRETSİZ SAĞLIK SİGORTASI Toplumun her kesiminin sağlık güvencesine U YIL 2 bin aile iş kurdu! Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre, 2013 yılında 2 bin 82 aileye gelir getirici destek verilerek iş kurmaları sağlandı.aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre, 2013 yılında 2 bin 82 ailenin iş kurması sağlandı. Sosyal yardım verilen 43 bin kişi işe yerleştirilirken, 74 bin kişi de iş ve meslek kurslarına katıldığı açıklandı.yeni kurulan bakanlıklardan biri olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ikinci yılında da sosyal yardımlar, aile, toplum, kadın, yaşlı, engelli, şehit, gazi ve çocuklara yönelik önemli çalışmalar yürüttü.bakanlık verilerine göre, 2013 yılında sosyal yardım ve sosyal hizmetler için yaklaşık 22 milyar TL kaynak aktarılırken, içeriğinde aile yardımı, barınma, yakacak, sağlık, eğitim, ücretsiz ders kitapları, eğitim materyalleri ve eğitim yardımları yer alan sosyal yardım programlarına bu yıl da devam edildi. kavuşturulması amacıyla 2012 yılında Genel Sağlık Sigortası Gelir Tespiti ve Prim Desteği uygulaması başlatıldı. Genel Sağlık Sigortası kapsamında daha önce sağlık güvencesi olmayan kişilerin gelir durumları tespit edildi, gelir durumuna uygun düzeyde prim ödenerek sağlık güvencesinden faydalandırıldı. Bu kapsamda 9.5 milyon vatandaşın Genel Sağlık Sigortası primini karşılayarak ücretsiz sağlık hizmeti almaları sağlandı. Öncelikle doğu ve güneydoğu bölgelerinden başlamak üzere kadınların niteliklerinin yükseltilerek potansiyellerinin gerçekleştirilmesi ve toplumsal hayata daha fazla katılımı için 64 Aile Destek Merkezi açıldı. ÖDEME KUYRUKLARINA SMS KOLAYLIĞI Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın PTT ile işbirliği yaparak geliştirdiği ''Sosyal Yardım Kartı Projesi'' ile ''Sosyal Yardım Mesaj Servisi Projesi'' de bu yıl hayata geçirildi. Projeyle yardımlardan düzenli olarak yararlanan yaklaşık 2 milyon kişinin, banka kartı ile alışveriş yapabilmesi ve parasını banka kuyruğuna girmeksizin ATM'lerden çekebilmesi amaçlanıyor. Proje kapsamında 1 milyon 550 bin sosyal yardım kartı verildi. Sosyal Yardım Mesaj Servisi Projesi ile de düzenli yardım alan kişilerin cep telefonlarına ödeme dönemlerinde SMS atılması uygulaması başlatıldı. Bakanlıkça bu dönemde 600 bin SMS gönderilerek ödeme kuyruklarının engellenmesi ve vatandaşların bilgiye kısa yoldan ulaşabilmesi esas alındı. Bakanlık ayrıca, sosyal yardımlardan yararlananların kır, kent ayrımı ve bölgesel farklılıkları içerecek şekilde objektif kriterler çerçevesinde belirlenmesi için TÜBİTAK ve TÜİK'le ''Puanlama Formülü Projesini'' tamamladı. Projenin denemelerin ardından 2014 yılında uygulamaya geçirilmesi planlanıyor. 2014'TE İSTİHDAMI ARTIRACAK PROJELER GELİŞTİRİLECEK Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 2014 yılında da sosyal yardım alan vatandaşların istihdama kazandırılmasını hızlandırmak ve istihdamı artıracak projeleri geliştirmeyi planlıyor. Sosyal yardım ve sosyal hizmetlere erişimde kolaylaştırıcı modellere ağırlık verilecek vizyonu doğrultusunda yoksullara yönelik 100 bin sosyal konut projesi kapsamında çalışmalar hızlandırılacak.sosyal desteklerde ailenin durumu esas alınacak, sosyal destek miktarı yoksul aileyi yoksulluktan kurtaracak kadar olacak. Asgari gelir desteğine yönelik çalışmalar ise sürdürülecek.