Ücretsiz e-dergimiz Mavi Eğitim in üçüncü sayısına Hoş Geldiniz!

Transkript

1

2 İçindekiler Editörden... 3 Prof. Dr. Nil Güler Yeniden İTÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı... 4 Piri Reis Üniversitesi nden 2011 Basım Türkçe STCW Kitabı... 5 Ziya Kalkavan Denizcilik ATL de Kariyer Planlama Toplantısı... 6 Tartışmasız Değerlendirme... 7 Gemiadamlarının Dinlenme Süreleri Ne Kadardır?... 8 Ticari Gemilerde Zabitler Üniforma Giyer Mi?... 9 Renk Körlüğü Denizci Olmaya Engel Midir? Yüzen Boru Hatları Shuttle Tankerler Kişinin Öldüğü Wilhelm Gustloff un Batışı Sanat Sinemanın 8 Önemli Deniz Filmi Gemi Ana Makine Uygulamaları İstanbul Üniversitesi Denizcilik Kulübü Yakın Doğu Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğrenci Yorumu Şubat Ayı Anket Sonuçları Karikatür Siz Gönderin Biz Yayınlayalım Destekleyenler İletişim [2]

3 EDİTÖRDEN Ücretsiz e-dergimiz Mavi Eğitim in üçüncü sayısına Hoş Geldiniz! Herhangi bir gecikme yaşanmaksızın üçüncü sayımızı da sizlerle paylaşmanın huzur ve mutluluğu içerisindeyim. Sözü fazla uzatmadan, Mart sayımızda nelerin yer aldığını özetlersem gene tarihten sanata, teknik konulardan güncel haberlere kadar birçok ilginizi çekeceğini umduğumuz yazımız yer alıyor. Mavi Eğitim in bu sayısında birkaç yeni açılım gerçekleştirdik. Bunlardan bir tanesi artık her sayımızda denizcilik ile ilgili bir öğrenci kulübünü tanıtmaya gayret göstereceğiz. İlk olarak İstanbul Üniversitesi Denizcilik Kulübü ile bu uygulamamızı başlattık. Bir diğer yeni fikrimiz ise her ay bir anket yayınlayarak ziyaretçilerimizin görüşlerini öğrenmek ve edindiğimiz bulguları okuyucularımız ile paylaşmak. İlk anketimizin konusunu Türkiye de Denizcilik Eğitimi Kuruluşlarının Öğrenciler Tarafından Değerlendirilmesi olarak belirledik. Anketimizi yüzden fazla ziyaretçimiz yanıtladı ve biz de sonuçlara bu sayımızda yer verdik. Dergide yer alan içeriklerin hazırlanmasında bilgi ve tecrübelerini esirgemeden benimle paylaşan ve maddi/manevi hiçbir karşılık beklemeden yayınlanmasına müsaade eden Yakın Doğu Üniversitesi Denizcilik Fakültesi öğrencisi Cihan Çakın a, Uz. Birinci Zabiti Cihan Çilsaat e, Uz. Kaptanı Ergün Demirel e, Araştırmacı Yazar Gökovalı Kayıkçı ya ve İstanbul Üniversitesi Denizcilik Kulübü Başkanı Metehan Diler e sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Her neyse Dergilerin bu bölümünün genellikle okuyucular tarafından okunmadığını, sıkıcı bulunduğunu biliyorum ama vakit ayıran bir iki okuyucumuz için e-dergide neler bulabileceklerini kısaca ifade etmeye çalıştım. Daha fazla vaktinizi çalmadan sizleri Mavi Eğitim ile baş başa bırakmak istiyorum. Saygıyla Uz. Mak. Zabiti Aybars Oruç [3]

4 PROF. DR. NİL GÜLER YENİDEN İTÜ DENİZCİLİK FAKÜLTESİ DEKANI 09 Şubat 2012 tarihinde düzenlenen YÖK Genel Kurul toplantısında alınan karar ile 07 Kasım 2008 tarihinden beri İTÜ Denizcilik Fakültesi nde Dekanlık görevini sürdüren Prof. Dr. Nil Güler in görev süresi üç (3) yıllığına uzatılmıştır. [4]

5 PİRİ REİS ÜNİVERSİTESİ NDEN 2011 BASIM TÜRKÇE STCW KİTABI IMO nun yayınlamış olduğu STCW 2010 Manila Değişiklikleri, 2011 Basımı isimli kitap, IMO dan gerekli izinler alınarak Piri Reis Üniversitesi tarafından aslına bağlı kalınarak Türkçe ye tercüme edilmiş ve basılmıştır. İngilizce ve Türkçe kitaplar arasında aynı sayfaların kolaylıkla bulunabilmesi maksadı ile bu kitap, IMO tarafından yayımlanan kitap ile sayfa numaraları birbirini karşılayacak şekilde hazırlanarak Türk Denizcilik Sektörü nün kullanımına bedelsiz olarak sunulmaktadır. İlgili kitabın hazırlanmasında, aşağıda ismi belirtilen kişiler katkıda bulunmuştur. - Prof. Dr. Osman Kamil Sağ - Uz. Kaptanı H. Boray Konuksever - Uz. Kaptanı K. Nazif Özdağdeviren - Uz. Kaptanı Sinan Tunçay - Uz. Kaptanı O. Levent Anıl - Kaptan Hilmi Ece - Sn. Efnan Bostan Piri Reis Üniversitesi tarafından yayınlanan bu kitap çok sayıda kurum ve kuruluşa ücretsiz olarak gönderilmiştir. e-marineeducation.com olarak bize de hediye edilen bu kitap için memnuniyetimizi bildirir, Piri Reis Üniversitesi ne böyle değerli bir eseri ücretsiz olarak denizcilik sektörüne kazandırdıkları için teşekkür ederiz. [5]

6 ZİYA KALKAVAN DENİZCİLİK ATL DE KARİYER PLANLAMA TOPLANTISI 29 Şubat 2012 tarihinde, 14:30 15:30 saatleri arasında Ziya Kalkavan Denizcilik Anadolu Teknik Lisesi nde okul rehberlik öğretmeni Sn. Sezen İnsal Ateş in koordinatörlüğünde Kariyer Planlama Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda konuşmacı olarak okulun 1990 mezunu Uzakyol Kaptanı Semih Falay ve 2006 mezunu Uzakyol Makine Zabiti Aybars Oruç yer aldı. 12. sınıf öğrencilerinin katılım gösterdiği toplantıda söze ilk başlayan Uz. Kaptanı Semih Falay, öğrencilerin staj başvurusunda dikkat etmeleri gereken hususlar, denizin zorluk ve inceliklerinden bahsederek kendi tecrübelerinden örnekler verdi. Uz. Kaptanı Semih Falay ın ardından söze başlayan Uz. Mak. Zabiti Aybars Oruç mezuniyet sonrası öğrencilerin kazanacakları haklar, STCW 2010 kapsamında yenilenen gemiadamları yönetmeliğine göre yeterlilik yükseltme ve değerlendirilebilecek yurt içi yurt dışı akademik olanaklardan bahsetti. Konuşmalarının tamamlanmasının ardından Uz. Kaptanı Semih Falay ve Uz. Mak. Zabiti Aybars Oruç, öğrencilerden gelen soruları içtenlikle yanıtladılar. Kariyer Planlama Toplantısı okul müdürü Sn. Cemalettin Turgut un konuşmacılara teşekkür etmesi ile son buldu. [6]

7 TARTIŞMASIZ DEĞERLENDİRME Son yıllarda ülkemizde çok olumsuz bir gelişme oldu. Hangi konuda düşüncelerinizi anlatmaya çalışırsanız, derhal bir tepki görüyorsunuz. Maalesef bu tepkilerin çoğunluğu da herhangi bir gerekçeye dayanmayan, hissi yaklaşımlardan ibaret oluyor. Bazen eleştiriler dozunu kaçırıyor, hakaret derecesine varıyor (*). Bu nedenle farklı bir yaklaşımla düşüncelerimi anlatmaya çalışacağım. Aşağıda ülkemizdeki denizcilik eğitimi ile ilgili, sıralanmış bir düşünceler var. Lütfen bu düşüncelere evet veya hayır şeklinde cevap vermeğe çalışınız. Sonuç itibarıyla bu cevapları siz kendiniz verdiğinden, benimle bir tartışma ortamı yaratmayacaktır. Aşağıdaki değerlendirmelere vereceğiniz cevapların çoğunun EVET olmasını temenni ediyorum. 1. Türkiye de IMO STCW standartlarında gemiadamı eğitimi yapılmaktadır. 2. Mezun olduğum (okuduğum) denizcilik eğitim kuruluşu üstün standartlara sahiptir. 3. Mezun olduğum (okuduğum) denizcilik eğitim kuruluşu uygun nitelikte eğitimcilere sahiptir. 4. Mezun olduğum (okuduğum) denizcilik eğitim kuruluşu uygun nitelikte laboratuvarlara ve simülatörlere sahiptir. 5. Mezun olduğum (okuduğum) denizcilik eğitim kuruluşunda laboratuvarlar ve simülatörler efektif bir şekilde kullanılmaktadır. 6. Aldığım eğitim sonunda mesleğimi icra edebilecek yeteneklere sahip olabileceğim (oldum). 7. Aldığım Denizcilik İngilizcesi eğitimi uluslararası alanda görev yapmam için yeterlidir. 8. Kazandığım Yeterlilik Belgesi dünyanın büyük kısmında geçerlidir. 9. Aldığım eğitim dünyanın büyük kısmında tanınan, akreditasyonu geçerli bir eğitimdir. 10. Okuduğum eğitim kuruluşu yabancı öğrencilerin de tercih ettiği bir eğitim kuruluşudur. 11. Denizcilik meslek lisesi mezunları kolaylıkla kendi meslekleri ilgili bir iş bulabilmektedir. 12. Denizcilik meslek yüksekokulu mezunları kolaylıkla kendi meslekleri ilgili bir iş bulabilmektedir. 13. Denizcilik meslek lisesi mezunları kolaylıkla kendi meslekleri ilgili bir fakülte veya yüksekokula devam edebilmektedir. 14. Denizcilik meslek yüksekokulu mezunları kolaylıkla kendi meslekleri ilgili bir fakülte veya yüksekokula dikey geçiş yapabilmektedir. 15. Denizcilik firmaları öğrencilere kolaylıkla deniz stajı imkânı sağlayabilmektedir. 16. Deniz stajında gemilerde yeterli eğitim alınabilmektedir. 17. Okullarda öğrendiğimiz bilgilerle gemilerde yapılan uygulama arasında ciddi bir bağlantı bulunmaktadır. 18. Deniz staj esnasında okulda öğrendiğimiz bilgileri pekiştirebilmekteyiz. 19. Deniz stajı esnasında gemi personeli öğrencilerin gelişimi için gerekli desteği sağlamaktadır. 20. Türkiye de yapılan gemiadamı eğitimleri hemen her okulda homojen bir yapıya sahiptir. 21. Muhtelif denizcilik kurslarında yeterli bir eğitim yapılmaktadır. 22. Denizcilik eğitimi konusunda Ulaştırma Bakanlığı (Denizcilik Müsteşarlığı), Milli Eğitim Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurumu arasında uyumlu bir koordinasyon mevcuttur. 23. Gemiadamları sınavları gemiadamlarının yeterliliğinin ölçülmesi için uygun bir sisteme sahiptir. 24. Gemiadamları sınavlarında sorulan sorular gemiadamlarının yeterliliğinin ölçülmesi için uygundur. 25. Türkiye deki gemiadamı eğitim sisteminin ciddi sorunları yoktur. (*) Bu konuyla ilgili olarak hazırladığım Doktora Tezi büyük bir reaksiyonla karşılaşmıştı. [7]

8 GEMİADAMLARININ DİNLENME SÜRELERİ NE KADARDIR? Gemiadamlarının asgari dinlenme süreleri gerek Uluslararası Çalışma Örgütü (International Labour Organization ILO) gerekse STCW sözleşmesi ile belirlenmektedir. Her iki sözleşme de birbiri ile paralellik taşır. Bu sözleşmelere göre gemiadamlarının dinlenme süreleri ile ilgili kurallar aşağıda belirtilmiştir. - Dinlenme süresi 7 günlük periyotta 77 saatten az olamaz. - Dinlenme süresi 24 saatlik periyotta 10 saatten az olamaz saatlik periyotta dinlenme süresi ikiden fazla zamana bölünemez. - Dinlenme sürelerinden en az bir tanesi 24 saatlik periyotta 6 saatten az olamaz. - Dinlenme süreleri arasındaki süre 14 saatten fazla olamaz. Yukarıdaki kurallar ancak aşağıda sıralanan olağanüstü durumlarda kaptanın talimatı ile uygulanmayabilir. Olağanüstü durum aşılıp normal şartlara dönüldüğünde, dinlenme süresinde çalışan gemiadamları yeterli olarak dinlendirilmelidir. - Geminin emniyeti tehlike düştüğünde - Gemi personelinin emniyeti tehlikeye düştüğünde - Taşınan yükün emniyeti tehlike düştüğünde - Denizde tehlikede olan diğer gemi ya da gemiler - Denizde tehlikede olan insan ya da insanlar [8]

9 TİCARİ GEMİLERDE ZABİTLER ÜNİFORMA GİYER Mİ? Yolcu gemileri hariç olmak üzere ticari gemilerde üniforma giyimi şirket politikalarına bağlı olarak değişiklik gösterir. Yolcu gemilerinde genellikle zabitlerden personele, stajyerlere kadar herkes mevsimine göre kışlık (Siyah) ya da yazlık (Beyaz) üniforma giyerler. Gerek görev başında gerekse gemi içerisinde bu üniformaları ile dolaşırlar. Makine, elektrik, elektronik gibi teknik işlerle ilgilenen zabitler ise görevleri esnasında genellikle tulum giyerler. Mesai saatleri dışında ise onlar da üniformalarını giyerler. Ticari gemilerde ise zabitlerin giyimlerini şirket politikaları belirler. Yazlık (Beyaz) ya da kışlık (Siyah) üniforma giyme politikası hiçbir şirkette yer almaz. Şirket politikasında eğer üniforma var ise, bu üniforma işbaşı olarak tarif edilen haki renkteki üniformalardır. Bu üniformalar sadece limanlarda, tersanelerde, pilot bölgelerinde, yani gemiye bir misafirin ya da görevlinin gelebileceği durumlarda giyilir. Bu belirtilen zamanlarda güverte zabitleri gerek vardiyaları esnasında gerekse diğer zamanlarda işbaşı üniformalarını giyerler. Makine zabitleri ise görevleri esnasında tulum, gemi içi yaşamda ise gene işbaşı üniformalarını giyerler. Vardiya esnasında güverte zabitleri günlük giysilerini, makine zabitleri ise tulumlarını giyerler. Yaşam mahalinde ise tüm zabitler giysilerini giyerler. Açık deniz stajlarını sürdüren stajyer ise zabitlerinin giyimlerine göre hareket ederler. İşbaşı Üniforması [9]

10 RENK KÖRLÜĞÜ DENİZCİ OLMAYA ENGEL MİDİR? Bu sorunun yanıtı, aslında kişinin sahip olduğu ya da olacağı yeterlilik ile de ilgilidir. Örneğin eğer kişi kamarot olarak gemilerde görev yapacaksa renk körlüğü bulunabilir ancak telsiz zabiti olarak görev yapacaksa renk körü olamaz. Renk Körlüğü ile ilgili madde Gemiadamları Sağlık Yönergesi nin Görme Sistemi bölümünde B-Renk Görme başlığı altında yer alıyor. Yönergenin ilgili bölümünde uygulanacak iki adet renk görme testinden bahsediliyor. Bunlar; 1. İschiara Testi 2. Holmogren (Renk Yumağı) Testi İschiara Testi, renk körlüğü tespitinde sıklıkla başvurulan bir yöntemdir. Bu testte levhalar üzerinde renkli noktalar bulunmaktadır. Bu noktaların içerisinde, farklı renkten oluşmuş çeşitli sayılar, şekiller ya da harfler vardır. Renk körü olan bir kişi bu sayı, şekil ya da harfleri ayırt edemez. Böylelikle hastalık teşhis edilmiş olur. İschiara testi için bir örnek levhayı sağ taraftaki resimden inceleyebilirsiniz. Ayrıca aşağıda linki yer alan siteden çeşitli İschiara testlerini uygulayabilirsiniz. Link: Holmogren (Renk Yumağı) Testi; göz doktorunun çeşitli renkteki iplikleri karıştırarak oluşturduğu yumağı kişi, iplikleri renklerine göre gruplandırarak ayırmaya çalışır. İplikleri renklerine göre doğru gruplandıramayan kişiler başarısız olarak kabul edilir. İschiara testine göre renklerin ayırt edilmesi daha kolay bir testtir. Holmogren testinden başarısız olan bir kişi İschiara testinden genellikle geçemez. İschiara testinden geçen bir kişi ise Holmogren testinden başarısız olmaz. Yapılan testlerde hiçbir rengi ayırt edemeyen kişiler Total Renk Körü olarak ifade edilir. Total renk körü olan kişilere aşçı, berber, kamarot ve bilimadamı hariç olmak üzere Gemiadamı Sağlık Raporu verilemez. Bu muayeneleri başarı ile geçen kişiler renk körü değildir ve Gemiadamı Sağlık Raporu nu almasında Renk Görme bakımından bir sakınca bulunmamaktadır. Muayenelerin sonunda Total Renk Körü dışında kalan kişilerin Kısmi Renk Körü olma ihtimali vardır. Kısmi Renk Körü olan kişiler, renk körlüğü derecesine bağlı olarak Kırmızı-Yeşil, Mavi-Sarı gibi renkleri birbirinden ayırt etmekte zorlanır ya da ayırt edemezler. Bir sonraki sayfada yer alan resimde, kırmızı-yeşil renkleri birbirinden ayırt edemeyen bir kişinin kırmızı ve yeşil elmayı ayırt etmede karşılaşacağı zorluk ifade edilmeye çalışılmıştır. [10]

11 İschiara testi sonunda Kısmi Renk Körü olabileceğinden şüphelenen kişilere Anomaloskop Testi uygulanır. Anamaloskop testi, bir cihaz yardımı ile uygulanır. Her hastanede olmayan bu cihaz genellikle üniversite hastanelerinde bulunur. Kişinin sahip olduğu renk körlüğü derecesi bu cihaz yardımı ile tespit edilir. İschiara testi sonucunda Kısmi Renk Körü olabileceğinden şüphelenilen kişiler, bu testin sonucunda sağlıklı bulunabilir. Anamaloskop testi sonucunda başarılı bulunan kişilerin Gemiadamı Sağlık Raporu nu almasında renk görme bakımından bir sakınca bulunmamaktadır. Kişinin sahip olacağı yeterliliğe göre İschiara testinde başarılı bulunmasına gerek olmayabilir. Kişilerin sahip olacağı ya da olduğu yeterliliğe göre başarılı olması gereken testler aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. Yeterlilik İschiara /Anomaloskop Testi Holmogren Testi Sonuç Güverte Zabitleri Başarılı Başarılı Olur Güverte Tayfaları Başarılı Başarılı Olur Makine Zabitleri Başarılı Başarılı Olur Makine Tayfaları Başarılı veya Başarısız Başarılı Olur Sağlık Zabitleri Başarılı veya Başarısız Başarılı Olur Telsiz Zabitleri Başarılı Başarılı Olur Elektrik-Elektronik Zabitleri Başarılı Başarılı Olur Stajyerler Başarılı Başarılı Olur Aşçı, Berber, Kamarot, Garson Başarılı veya Başarısız Başarılı veya Başarısız Olur Denizcilik okullarından mezun olanların Güverte veya Makine sınıfında zabit olarak görev almayacaklarsa Holmogren Testi yeterlidir. Ancak güverte ya da makine sınıfında zabit olarak görev alacaksa İschiara/Anamaloskop ve Holmogren Testlerinde başarılı olması gerekir. Örnek vermek gerekirse kişi, Deniz Ulaştırma ve İşletme Mühendisliği, Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği, Deniz ve Liman İşletmeciliği, Deniz Ulaştırma ve İşletme, Gemi Makineleri, Gemi Yönetimi gibi programlarda eğitim görecekse ya da mezunsa her iki testi de başarı ile geçmek zorundadır. Gemide çalışma esnasında kromajen gözlük veya lensler kullanılacağı beyan edilse bile kişi ilgili testten geçmiş kabul edilmez ve başarısız olarak değerlendirilir. [11]

12 YÜZEN BORU HATLARI SHUTTLE TANKERLER Gerek sanayide, gerekse günlük hayatımızdaki tüketim alışkanlıklarımız doğrultusunda ihtiyacımız olan enerjiyi halen hidrokarbonlardan sağlıyoruz. Bunların en başında gelen ham petrol üstlendiği çekirdek rolünü sürdürmeye devam ediyor. Ülkelerin politik tutumları ve yatırım planlarına bakıldığında ham petrolün bu rolünü en az yıl daha sürdürmeye devam edeceği görülmektedir. Ama ham petrolün pazarı, üretim ve tüketim konumları büyük değişikliklere açıktır. Düşünün ki doğuda Çin le başlayan sanayi ve üretim artışına diğer Asya ülkeleri de eklenecektir. Sanayinin artması enerji talebini doğal olarak artıracaktır. Sanayinin doğuya kaymasıyla beraber Avrupa da daha az enerji talebi oluşacak ve alternatif enerjilerin geliştirilmesinin önü daha da açılacaktır. Batı işlenmiş madde üretiminden ziyade teknoloji ve yönetim felsefesi üretmeye devam edecektir. Zaten azalan nüfus yoğunluğu ile beraber, sanki doğa sadece batının çevresinde varmışçasına alınan çevre koruma kuralları da bunun göstergesidir. Ekonomik veriler petrol fiyatlarının daha da artacağını göstermektedir. Amerika kendi ekonomisinin iyileşmesi için gerektiğinde piyasaya dolar sürmekten çekinmeyip satın aldığı petrolün kendine olan maliyetini düşürmek isteyecektir. Şu an içinde bulunduğumuz politik durumu da düşünürsek Arap Körfezi çevresinde yaşanacak çok taraflı bir sorunun petrol fiyatlarını nerelere yükselteceğini tahmin etmek güçtür. Bugünlerde yaşanan politik zıtlaşmalar bile petrolün fiyatını 120 dolar civarında tutmaya yetmektedir. Yüksek petrol fiyatı, daha önceki zamanlarda bulunan fakat o günkü şartlar altında çıkarma maliyeti yüksek olan kuyuların artık açılabileceğini gösterir ki 1986 yılında İskenderun Körfezinde bulunan kuyu da bu duruma örnektir. Ama çalışmalar sadece burayla sınırlı kalmayacaktır. Çünkü bulunduğumuz coğrafyanın jeolojik geçmişi ve şu anda petrol çıkartılan deniz sahalarına olan benzerliği yabancı yatırımcıların iştahını kabartmaktadır. [12]

13 Fiyatların artması ve Arap Körfezi nde artan politik tehditler, yeni petrol kaynaklarını arama çalışmalarını hızlandıracaktır. Bu aramalar çoğunlukla açık deniz, offshore üzerinde yoğunlaşmaktadır ki derin deniz sondajı yapabilen, kendi hareket kabiliyeti olan oil rig ve sondaj gemilerinin (drill ships) sayısı hızla artmaktadır. Meksika Körfezi nde yaşanan Deepwater Horizon felaketinden sonra karar alınan yeni yaptırımlar operasyonel olarak yansımıştır ama sondaj ünitelerinin (MODU-Mobile Offshore Drilling Unit) sayısında negatif bir değişim görülmemiştir. Hatta Amerikan hükümeti daha riskli olan Alaska açıklarında, Chukchi denizinde bile sondaja yakın zamanda izin verecektir. Sektör ihtiyacı sadece MODU larla sınırlı değildir. Aşağıda gösterilen süreçlerde görev alacak çeşitli tip ve özellikte birçok deniz aracına ihtiyaç duyulmaktadır. Nasıl ki her sektörde, artık çalışanlardan daha çeşitli özelliklere sahip olması bekleniyorsa aynı durum gemiler için de geçerlidir. Artık işler iki liman arasında yükü taşımakla bitmiyor. Mesela yukarıdaki sürecin içinde yük taşımak isteyen bir tankerde; baş taraftan yükleme (BLS-Bow Loading System) ve pozisyon sabitleme (DP-Dynamic Positioning) gibi olmazsa olmazlar var. Veya bir havuz gemisi (Dockship), bir ağır donanım gemisi (Heavy Lift Vessel) düşünelim; açık denizde inşa edilen bir platforma, bir üretim ve depolama tankerine (FPSO-Floating Production, Storage Off-Loading vessel) ihtiyacı olan yapısal parçaları taşıyan Açık deniz şartlarında bu ünitelerin birbirine yakın ve çatmadan çalışabilmesi için hepsinde DP sistemi bulunması gerekir. Yani gelişim sadece sondajı fiilen yapan oil rig veya sondaj gemisi için değil petrol sahasında (oilfield) çalışan tüm deniz araçları için geçerlidir. [13]

14 Daha önceleri sadece Kuzey Denizi sahalarında kullanılan shuttle tankerlere sahip olan ve bunları işleten 3 firma vardı. Meksika Körfezi ve Brezilya daki yatırımlarla bu pastadan pay almak isteyen firmalarının sayısı artmıştır. Petrobras ın taşımacılık kolu olan Transpetro ile Teekay birlikteliğine, bu işlerde köklü geçmişi olan Knutsen in %50 hissesini alarak giren NYK eklendi. Lauritzen de elindeki handysize tankerleri tersanede shuttle tankere çevirdi (conversion) ve Çin den de yeni inşa aframax shuttle tankerini teslim aldı. Bunların dışında SCF kuzey kutup bölgesi şartlarına uygun şekilde inşa edilen shuttle tankerlerini Kuzey Buz Denizi ve Asya-Pasifik kıyılarında şu an kullanmaktadır. Ayrıca bir Çin firması olan North Sea Shipping de yeni inşa shuttle tanker için sipariş verenler arasındadır. İhtiyaç fazla ve acil olduğundan dolayı sıradan tek pervaneli, baş iter veya kıç iteri (tunnel thruster) olmayan aframax ve suezmax tankerler bile çevrim yoluyla shuttle tanker haline getirilebildi. Shuttle tanker çevriminde öncü olan tersaneler Gdansk ve Dubai de bulunmaktadır. Dubai deki tersane 1 suezmax ve 1 aframax çevrimi yaptıktan sonra, AET firmasından da 2 yeni shuttle tanker siparişi aldı. Çevrim maliyeti hakkında kesin bilgi olmamakla beraber, Teekay in yeni teslim aldığı şu anki en teknolojik aframax shuttle tankerlerin tanesi 130 milyon dolar. Aynı firma çevrim yapmak için 2 yaşında bir suezmax tankeri 2007 yılında 90 milyon dolara satın almıştı. Ama bahsettiğimiz shuttle tanker ihtiyacının kaynaklandığı nokta, üretim ve depolama istasyonu olarak kullanılan FPSO talebindeki artıştır. Bunlar daha çok ekonomik olduğu için eski tankerlerden çevrim yapılarak kullanıma giriyor. FPSO çevrimi yaklaşık 120 milyon dolar civarında ve bir seneden az sürede tamamlanabiliyor. [14]

15 Yapılabilecek çevrimler sadece bunlarla sınırlı değil, çevrimle bir havuz gemisi (dockship) veya ağır donanım (heavy lift) gemisi yaptırmak da mümkün. Yenilenebilir enerji kaynaklarından olan rüzgar türbinlerinin daha çok denizlerde inşa edileceğini düşünürsek bu iş için özel ağır donanım gemilerine ihtiyaç duyulacaktır. Mevcut piyasa şartlarındaki durgunluğa bakacak olursak, gerek tersane işletmecileri ve gerekse tanker işletmecileri için bu çevrimler bir çıkış yolu olabilir. Bu çevrimlere temel olan gemilerin ille de yaşlı olması gerekmiyor, shuttle çevrimi yapılan tankerler 3-5 yaşındaydı. Özellikle siparişini vermiş fakat yapım aşamasına henüz gelmemiş tanker işletmecileri, doygun bir tanker piyasasına girmektense yatırıma açık olan shuttle tanker zeminine geçiş yapabilirler. Gerekli olan finans kaynakları için de şu anki mevcut işletmeci firmaların yaptığı gibi proje ortaklıkları ve uzun vadeli kira sözleşmeleri örnek teşkil edebilir. [15]

16 9400 KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ WILHELM GUSTLOFF UN BATIŞI Kaza olarak nitelendirilmemesi sebebi ile genellikle Deniz Kazaları listelerinde yer almayan ancak sayısı binlerle ifade edilebilecek boyutta ölümle sonuçlanmış felaketler vardır. Bunların içerisinde şüphesiz en korkuncu hastane gemisi olarak işletilen M/V Wilhelm Gustloff dur. M/V Wilhelm Gustloff gemisi 208 metre uzunluğa, 23 metre genişliğe sahipti. Çift pervaneli gemi 25,484 GRT idi. 05 Mayıs 1937 tarihinde hizmete girdi kişilik kapasitesi bulunuyordu. Konser, gezi düzenlemek gibi çeşitli kültürel amaçlar için Blohm & Voss tersanesinde inşa edilmişti. Ancak askeri ihtiyaçlar sebebi ile 1939 senesinde hastane gemisi olarak kullanılmaya başlandı. Nazi subaylarının, askeri personelinin ve sivillerin tedavi görmelerine ve hızla ilerleyen Sovyet kuvvetlerinden deniz yoluyla kaçmalarında kullanılıyordu. 30 Ocak 1945 tarihinde M/V Wilhelm Gustloff denize açıldı yolcusu bulunuyordu. Bu sayı 1865 kişilik kapasitesinin çok üzerindeydi. Güvertelerden ambarlara kadar her yer insanla doluydu. 600 kadar asker yolcusu vardı sivil yolcusunun ise yaklaşık 4000 i çocuklardan oluşuyordu. Hava -10 / 18 C idi ve kar yağıyordu. Deniz suyu sıcaklığı 4 C idi ve denizde 7 şiddetinde fırtına vardı. S-13 borda numaralı Rus denizaltısı kaptanı Yüzbaşı Alexander Marinesko, karşılarına çıkan M/V Wilhelm Gustloff u bir süre takip ettikten sonra batırma amaçlı dört (4) torpido ateşlenmesini emretti fakat bunlardan birisi teknik sebeplerle ateşlenemedi. Gönderilen üç (3) torpido ile isabet alan M/V Wilhelm Gustloff, 45 dakikadan daha kısa bir süre içerisinde battı. [16]

17 Geminin aniden yaralanışı sebebi ile yolcular filikalara binememiş, birçoğu gemide kalmış ya da denize atlamıştı. Hayatını kaybeden kişilerin ölüm sebebi genellikle hipotermiydi. Geminin batışı sonucu tahmini olarak 9400 kişi öldü. Böylelikle M/V Wilhelm Gustloff, Bir Geminin Batışı Sonucu En Çok Ölümün Yaşandığı Gemi olarak kabul edilerek deniz tarihinde önemli bir yer edindi. Uzun yıllar Alman hükümeti bu olayın Savaş Suçu sayılması için mücadele verdi ancak gemide 600 kadar askerin bulunması ve geminin üzerinde hastane olarak kullanıldığını işaret eden bir sembolün yer almaması nedeni ile M/V Wilhelm Gustloff un vurulması bir Savaş Operasyonu olarak kabul edilmiş ve Savaşın Normal Bir Durumu olarak değerlendirilmiştir. [17]

18 7. SANAT SİNEMANIN 8 ÖNEMLİ DENİZ FİLMİ Bu ayki sohbet konumuzda sizlere, 7. sanat olarak kabul edilen Sinema nın çok önemli Deniz filmlerinden seçtiklerimi tanıtacağım. Üstelik hepsini sinemada seyretme şansını yakalamış biri olarak. Önce sinema sektörü ile ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Bu sektörün hemen hemen her kademesine görev yapan insanlar, kendi çaplarında ayrı birer sanatkardır. Rejisöründen montajcısına, aktöründen kameramanına, aktiristinden makyözüne, müzik kompozitöründen senaristine, kostümcüsüne, ışıkçısına hepsi. Teknolojik gelişimler görsel değişiklikler sağlasa da oyunculuk kalitesinde önemli bir gelişim olamamıştır. Hatta döneminin oyuncu kalitesi çok daha yüksektir. Bu nedenledir ki birçok eski film, bugün dahi büyük bir zevkle tekrar tekrar seyredilebilmektedir dan günümüze kadar Sizde iz bırakan kaç film sayabilirsiniz? Deneyin lütfen, göreceksiniz filmi geçmez. Oysa ki ben size yılları arasında çekilmiş en az 50 olağanüstü film sayabilirim. Şimdi sizlere opera ile sinema arasındaki önemli bir ilişkiden söz edeceğim. Haklısınız bu da nereden çıktı dediğinizi duyar gibiyim. Biraz sabredin. Opera canlı bir performanstır. Bu nedenle her gün oynanabilirliği hem çok zor, hem çok külfetli, hem de yorucudur. Üstelik tek bir sahnede oynanabilir. Oynayan oynar, seyretme şansı olan seyreder. Oysa ki film ayda çekilir. Aynı anda dünyanın her yerinde, yüzlerce sinemada günde 4-5 seans peş peşe oynayabilir. Bu nedenledir ki bence sinema, operanın katilidir. Ancak cinayet sonrası kurbanının en önemli mücevherini çalmıştır. Bu müzik tir. Bugün film müzikleri, sinematografinin vazgeçilmez tamamlayıcısıdır. Geçmişin Mozart ları, Rossini leri, Donizetti leri, Puccini leri, Bizet leri günümüzün film kompozitörleridir. Benim için bir filmin müziklerini yapan kişi; bir Hans Zimmer, bir Vangelis, bir Ennio Marricone, bir John Williams, bir James Horner ise, ben o filme Gözüm Kapalı giderim, kulağım açık seyrederim. Sadece 2 (iki) notanın sonsuz tekrarı ile bir film anlatılabilir mi? İşte size Jaws. John Williams sadece 2 (iki) nota kullanarak bir filmi anlatan bir müzik yaratmıştır. Sizlere anlatmak/tanıtmak amacı ile kronolojik olarak sinema tarihinin en önemli deniz filmlerini seçtim. Ve bu seçimi yaparken inanın müzik kompozitörlerine bakmadım. Ama göreceksiniz ki bu olağanüstü filmlerin birçoğunun da hep yukarıda bahsettiğim isimler karşınıza çıkacak. İyi seyirler [18]

19 Great Lakes Yapım Yılı: 1935 Yapımcı: Frank Lloyd, Irving Thalberg Rejisör: Frank Lloyd Oyuncular: Charles Laughton, Clark Gable, Franchot Tone, Movita, Mamo Senaryo: Charles Nordhoff un eserinden uyarlayan Talbot Jennings & Jules Furthman Müzik: Herbert Stothart Süre: 132 dakika Yapım maliyeti: $ Gişe geliri: $ Sadist bir kaptan olan William Bligh e (Charles Laughton) karşı ayaklanan isyan lideri Fletcher Christian(Clark Gable) kontrolündeki gemi mürettebatının verdiği mücadele üzerine kurgulanmış bir senaryo yılına göre $ lık anormal bir bütçe $ lık gişe getirisi ise, fimin başarısının somut kanıtıdır de (Marlon Brando,Trevor Howard, Richard Harris) ve 1984 de (Mel Gibson, Anthony Hopkins, Laurence Olivier) üçlülerinin başrollerini paylaştığı iki yeni versiyonu ise, İlk çekimdeki başarıyı elde edemedi. Özellikle Charles Laughton un performansına ulaşmak mümkün olamadı yılı uyarlamasının 8,613,462$ lık gişe getirisi, 50 yıl önceki rakamla kıyaslandığında, somut olarak sinema tarihinin ilk en önemli deniz filminin 1935 de çekildiğini bizlere kanıtlamaktadır. Lifeboat Yapım Yılı: 1944 Yapımcı: Kenneth Macgowan Rejisör: Alfred Hitchcock Oyuncular: Tallulah Bankhead, William Bendix, Walter Slezak, Mary Anderson, John Hodiak, Henry Hull, Heather Angel, Hume Cronyn, Canada Lee Senaryo: John Steinbeck hikayesinden uyarlayan Jo Swerling Müzik: Hugo W. Friedhofer Süre: 96 dakika Yapım maliyeti: $ Gişe geliri: Bilinmiyor İkinci Dünya Savaşı sırasında Atlantik te bir yolcu gemisi ile bir Alman Denizaltısı aynı çatışmada batırılır. Gemiden kurtulanlar bir tahlisiye sandalı tarafından toplanıyor. Life boat a alınanlar, uluslararası bir gazeteci, zengin bir işadamı, radyo operatörü, bir hemşire, bir hostes, bir denizci ve komünist eğilimleri olan bir mühendistir. Son olarak denizden bir adamı daha çekip sandala alırlar. Artık denizde yaşam mücadelesi başlamıştır. Ancak son alınan yolcu, Alman denizaltısı mürettebatından bir subaydır. John Steinberk in bir gerilim hikayesi Alfred Hitchcock gibi bir rejisörün elinde muhteşem bir filme nasıl dönüşür, ancak seyretme şansını yakalayanlar bilir. [19]

20 Film 1944 yılının en iyi 10 film arasına seçildi. Glen MacWilliams En İyi Siyah Beyaz Görüntü Yönetmeni, John Steinbeck En İyi Orijinal Hikaye, ve Alfred Hitchcock En İyi Yönetmen olarak 1944 Akademi Ödülleri için aday gösterildiler. The Caine Mutiny Yapım Yılı: 1954 Yapımcı: Stanley Kramer Rejisör: Edward Dmytryk Oyuncular: Humphrey Bogart, José Ferrer, Van Johnson, Fred MacMurray, Lee Marvin Senaryo: Herman Wouk un romanından uyarlayan Stanley Roberts Müzik: Max Steiner Süre: 124 dakika Yapım maliyeti: $ Gişe geliri: $ Sinema tarihinin en önemli ikinci deniz filmi. Herman Wouk un Pulitzer ödüllü romanından uyarlamadır. Bunalım geçiren bir kaptana karşı, bir grup subayın kontrolü ele alma çabaları üzerine kurgulanmış olağanüstü bir gerilim. Askeri mahkemede yargılanma ile finale giden bu sinema şaheserinin son karelerindeki Humphrey Bogart ve ellerinde sinirle çevirdiği stres bilyaları hala gözümün önünde. Gişe gelirinin yapım maliyetine göre 4.3 katı olması ise, haklı bir ödüllendirmedir. The Old Man and The Sea Yapım Yılı: 1958 Yapımcı: Leland Hayward Rejisör: John Sturges Oyuncular: Spencer Tracy Senaryo: Ernest Hemingway Müzik: Dimitri Tiomkin Süre: 86 dakika Yapım maliyeti: $ Gişe geliri: Bilinmiyor İhtiyar bir balıkçının uzun zaman sonra oltasına takılan dev bir kılıç balığını kaçırmamak ve onu yaşadığı köye götürebilmek için verdiği mücadeleyi anlatan nefis bir film. Ernest Hemingway gibi, romanları çok önemli filmlere konu olmuş dev bir edebiyatçının bu eserini de ancak Spencer Tracy gibi dev bir aktör canlandırabilir. Yardımcı aktör bir kılıç balığı. Mekan açık denizde 4 m.lik bir sandal. Sonuç muhteşem bir sinema şöleni. Hele bir de Dimitri Tiomkin in müzikleri Oscar ı almışsa [20]

21 The Poseidon Adventure Yapım Yılı: 1972 Yapımcı: Irwin Allen Rejisör: Ronald Neame Oyuncular: Gene Hackman, Ernest Borgnine, Shelley Winters, Red Buttons, Carol Lynley, Roddy McDowall, Stella Stevens, Jack Albertson, Pamela Sue Martin, Arthur O Connell, Eric Shea, Leslie Nielsen Senaryo: Stirling Silliphant, Wendell Maye Müzik: John Williams Süre: 117 dakika Yapım maliyeti: $ Gişe geliri: $ Yılbaşı gecesi Atlantik okyanusunda meydana gelen bir deprem sonrası oluşan tsunami dalgasının alabora ettiği S.S Poseidon yolcu gemisinde verilen bir kurtulma savaşı. Ters dönen gemideki can pazarı muhteşem bir oyuncu kadrosu ile canlandırılıyor. Gene Hackman haricindeki 10 kişilik kadronun her biri olağanüstü oyunculuk yeteneği ve kariyeri olan yardımcı aktirist ve aktörler. Öyle ki seneler sonra bile Gene Hackman dan önce onlar hatırlanıyor $ lık maliyetinin neredeyse 20 katı bir kazanç sağlayan tek deniz filmi. Enteresan olan ilerleyen yıllarda yapılan hiçbir taklidinin - Titanic - dahil bu başarıyı yakalayamamış olmaları. Ve çok önemli bir ayrıntı. John Williams film müzikleri yapmaya başlıyor. Crimson Tide Yapım Yılı: 1995 Yapımcı: Don Simpson, Jerry Bruckheimer Rejisör: Tony Scott Oyuncular: Gene Hackman, Denzel Washington Senaryo: Richard P. Henrick, Michael Schiffer Müzik: Hans Zimmer Süre: 116 dakika Yapım maliyeti: $ Gişe geliri: $ USS Alabama denizaltısında Kaptan(Gene Hackman) ve Yardımcısı(Denzel Washington) arasındaki sürtüşmenin yarattığı psikolojik bir gerilim filmi. İki usta aktörün büyük oyunculuğu. Filmin müzikleri bir diğer büyük usta Hans Zimmer den. [21]

22 Titanic Yapım Yılı: 1997 Yapımcı: James Cameron, Jon Landou Rejisör: James Cameron Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Kate Winslet, Kathy Bates, Billy Zane, Gloria Stuar, Frances Fisher, Bill Paxton Senaryo: James Cameron Müzik: James Horner Süre: 194 dakika Yapım maliyeti: $ Gişe geliri: $ Gerçek ve herkes tarafından bilinen bir trajedi. Bir Romeo /Juliet hikayesi ile süslenmiş. Yapımcı, rejisör ve senaryo James Cameron. Amacı çok büyük bir bütçe ile yaptığı bu filmin, Starwars ve E.T.yi geçerek en büyük gişe gelirini sağlamasıydı. Bunu da başardı. Ancak $ a mal olan Starwars $ gişe yaparak 70 kat, $ maliyetli E.T. ise, $ gişe geliri ile 80 kat gelir elde etmişlerdir. James Cameron ise, yatırdığı paranın ancak 6 katını kazabilmiştir. Müzik James Horner The Perfect Storm Yapım Yılı: 2000 Yapımcı: Gail Katz Rejisör: Wolfgang Petersen Oyuncular: George Clooney, Mark Wahlberg, Diane Lane, John C. Reilly, Allen Payne, William Fichtner Senaryo: William D. Wittliff Müzik: James Horner Süre: 130 dakika Yapım maliyeti: $ Gişe geliri: $ 1991 yılında Newfoundland kıyılarından açılan bir balıkçı teknesinin, çıkan olağanüstü bir fırtına sonucu kaybolmasını anlatan gerçek bir yaşam hikayesi. Önemli bir yapım maliyetinin yanında elde edilen 3 kat bir gişe geliri. Müzikler gene bir ustanın. James Horner. [22]

23 GEMİ ANA MAKİNE UYGULAMALARI gemilere uygulanır. Bunlar: Dizel ana makineler gemilerde farklı şekillerde uygulanır. Uygulama biçimini ise geminin tipi, ihtiyaç duyulan güç, hız gibi etmenler belirler. Genel olarak ifade edersek dizel ana makineler altı (6) farklı biçimde 1. Doğrudan Bağlantı / Direct Drive Detay 2. Dizel veya Gaz Türbini Birleşimi / Combined Diesel or Gas (CODOG) 3. Dizel ve Gaz Türbini Birleşimi / Combined Diesel and Gas (CODAG) 4. Dizel-Elektrik ve Gaz Türbini Birleşimi / Combined Diesel-Electric and Gas (CODLAG) 5. Dizel-Elektrik Birleşimi / Combined Diesel-Electric Propulsion 6. Sadece Dizel Ana Makine Kullanılan Uygulamalar Gemilerde yukarıda sayılan dizel makinelerle oluşturulanların haricinde farklı tahrik sistemi uygulamaları da mevcuttur. Bunlara örnek olarak aşağıdaki sistemleri söyleyebiliriz. 1. Buhar Türbini ve Gaz Türbini Birleşimi / Combined Steam and Gas (COSAG) 2. Gaz Türbini veya Gaz Türbini Birleşimi / Combined Gas or Gas (COGOG) 3. Gaz Türbini ve Gaz Türbini Birleşimi / Combined Gas and Gas (COGAG) 4. Gaz Türbini ve Buhar Türbini Birleşimi / Combined Gas and Steam (COGAS) 5. Nükleer ve Buhar Türbini Birleşimi / Combined Nuclear and Steam Propulsion (CONAS) Doğrudan Bağlantı / Direct Drive Ticaret gemilerinde en çok kullanılan uygulama yöntemidir. Bu uygulamada genellikle düşük hızdaki dizel makineler kullanılır. Yüksek hızda dizel makinesi konulacaksa sisteme bir reduction gear (Devir düşürücü) ilave edilir. Dizel veya Gaz Türbini Birleşimi / Combined Diesel or Gas (CODOG) CODOG uygulaması genellikle savaş gemilerinde kullanılır. Bu uygulamada gaz türbini sayesinde geminin hızı önemli miktarda artar. Gaz türbinin devir hızı çok yüksektir. Bu sebeple sisteme devir düşürücü (Reduction Gear) ile bağlanır. Ayrıca bu sistemde, gaz türbini ya da dizel makinesinden sadece bir tanesi çalıştırılır. Dizel makinesi ve gaz türbini birlikte çalıştırılırsa devir hızlarındaki farklılıktan ötürü sistemde yer alan dişliler zarar görür. [23]

24 Daha çok güç, daha büyük dizel makinesi anlamına gelir. Gaz türbini ise bu gücü daha ufak boyutlarda sağlama imkânına sahiptir. Fazla güç/hız isteniyorsa sadece gaz türbini çalıştırılır, düşük güç/hız isteniyorsa sadece dizel makinesi çalıştırılır. Gaz türbini düşük hızda çalıştırılmaz, çünkü ekonomik değildir. Dizel ve Gaz Türbini Birleşimi / Combined Diesel and Gas (CODAG) CODOG uygulaması ile benzerlik gösterir. CODOG ta daha az dişli kullanılır. Bu sebeple daha ekonomik bir maliyete sahiptir. CODAG ta ise daha fazla dişli mevcuttur ve kurulum maliyeti artar. CODOG ta aynı anda dizel makinaları ve gaz türbini çalıştırılmaz. CODAG ta ise çalıştırılabilir. Ayrıca bu uygulamada multispeed-geer box adı verilen dişliler de mevcuttur. Bu sistemde pervane kanatlarının mutlaka pitch propeller ile yönlendirilebiliyor olması gereklidir. Dizel-Elektrik ve Gaz Türbini Birleşimi / Combined Diesel-Electric and Gas (CODLAG) CODLAG uygulamasında gaz türbini, dizel makineleri ve elektrik motorları yer alır. Burada yer alan dizel makineler jeneratör olarak kullanılır ve elektrik motorlarının ihtiyaç duyduğu elektrik enerjisini üretir. Elektrik motorları ve dizel jeneratörler, dizel ana makinelere kıyasla daha az bakım gerektirir ve bakımları daha kolaydır. Bu durum da bakımı kolaylaştırır, maliyetini azaltır. Ayrıca devir düşürücüye (Reduction Gear) ihtiyaç yoktur. Çünkü elektrik motorunda istenen devir kolaylıkla ayarlanabilir. Ayrıca dişli sayısının azalması makine dairesinde oluşan gürültünün de azalmasına sebep olur. Bu da sistemin özellikle denizaltı ve yolcu gemilerinde kullanılmasında önemli bir sebeptir. Bu sistemin ilk yatırım maliyeti yüksektir. Genellikle denizaltılarda olduğu gibi bataryalar mevcuttur. Elektrik enerjisi bu bataryalara doldurularak elektrik motorları bir süre jeneratörler çalışmadan çalıştırılabilir. Ayrıca bu sistemde yer alan gaz türbini ile de şaft döndürülebilir. Yüksek hız gerektiğinde gaz türbini ile seyir sürdürülür, elektrik motorları durdurulur. [24]

25 Dizel-Elektrik Birleşimi / Combined Diesel-Electric Propulsion CODLAG tan tek farkı bir gaz türbininin sistemde yer almamasıdır. Dolayısı ile kurulum maliyeti daha ucuz ve sistem daha basittir. Ayrıca sistemde yer almaması sebebi ile gaz türbininin bakımına da gerek yoktur. Çok yüksek hız gerekmediğinde bu sistem de kullanılabilir. Sadece Dizel Ana Makine Kullanılan Uygulamalar İki dizel makinesinin birleşiminden meydana gelen sisteme Dizel ve Dizel Birleşimi (Combined Diesel and Diesel- CODAD) adı verilir. Bu sistemde her iki dizel aynı anda çalıştırılabildiği gibi sadece tek bir dizel de çalıştırılabilir. Sadece dizel makinelerle oluşturulmuş farklı kombinasyonlar da mevcuttur. Bunlar aşağıdaki grafiklerde ifade edilmeye çalışılmıştır. [25]

26 [26]

27 İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DENİZCİLİK KULÜBÜ 1996 yılında kurulan İstanbul Üniversitesi Denizcilik Kulübü gerek gelenekselleşen organizasyonları gerekse farklı etkinlikleri ile İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi nin en aktif kulüplerinden biri olmuştur. Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği öğrencileri okula geldikleri haftadan itibaren Tanışma Çayı sayesinde kulüple tanışır, bölüm hakkında bilgi edinir ve sınıf arkadaşlarıyla kaynaşırlar. Bunu, geleneksel etkinliklerin başında gelen, mezunları, sektörü tanıma ve eğlence amaçlı yapılan DUİM Gecesi takip eder. Yıl içinde sık sık sektöre yönelik seminerler düzenlenir. Belli başlı denizcilik fuarlarında katılım gösterilerek sektörel ilişkiler geliştirilir. Liman ve tersanelere teknik gezi düzenlenerek gelecekte çalışabilecekleri ortamlar öğrencilere tanıtılır. Bahar aylarında öğrencileri birebir şirket yöneticileri ile bir araya getiren Denizcilik Kariyer Günleri düzenlenerek iş hayatına yakınlaşmaları sağlanır. Geçtiğimiz dönem bunlara ek olarak mezun olduğu bölümden farklı sektörlerde çalışan kişilerin kendi başarılarını anlattığı Sıra dışı Kariyer etkinliği düzenlenmiş ve bölüm öğrencilerinin iş hayatına bakış açıları genişletilmiştir. Yıl sonuna doğru bir hafta sonu mezunlar ve öğrenciler gündüz saatlerinde bir araya gelerek güzel vakit geçirirler. Bu etkinlik Mezunlar Günü adını alır. DÖDER (Denizci Öğrenciler Derneği) bünyesinde de bulunan Denizcilik Kulübü, okul çapındaki etkinliklerin yanı sıra diğer denizcilik okulları arasında bir köprü görevi üstlenir. Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği ndeki güverte opsiyonunun kapatılmasına tepki olarak 1999 yılında ilki gerçekleştirilen Denizkızı Kongresi geleneksel hale dönüşmüş ve 2011 yılında İstanbul Üniversitesi nin ev sahipliğinde Denizcilik Kulübü tarafından düzenlenmiştir. Kongreye katılan Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu, konuşmasında İstanbul Üniversitesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü ne güverte opsiyonunun tekrar açılacağı müjdesini vermiştir. İstanbul Üniversitesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü eğitim öğretim yılına güverte opsiyonunu bünyesine katarak başlamıştır. Kulübün yayın organı olan DUİM Alesta dergisi, 1996 yılından bu yana her yıl çıkarılmaktadır. Dergi sektörden haberler, sektörün önde gelenleri ile yapılan röportajların yanı sıra denizcilik tarihi, su sporları, deniz teknolojisinden haberler gibi farklı konular içerir. DUİM Alesta, denizcilik firmalarına, denizcilik okullarına, denizcilik derneklerine dağıtılmaktadır. Kulüp bunlar dışında çeşitli sosyal ve sportif faaliyetler yaparak etkinliğini sürdürmektedir. [27]

28 [28]

29 YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ DENİZCİLİK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİ YORUMU Bu yazıyı Yakın Doğu Üniversitesi hakkında oluşan önyargıları ortadan kaldırmak istediğim için yazıyorum. Bilgi kirliliği ve internet ortamında oluşan, gayriciddi paylaşımlar yüzünden bu üniversiteyi seçmek isteyen onlarca, belki de yüzlerce insanın kafasında ciddi kuşkular doğuyor. Şimdi üniversitemizi daha yakından tanıyalım. Neden Yakın Doğu Üniversitesi? Öncelikle Yakın Doğu Üniversitesi, Kıbrıs ta bulunan en iyi üniversiteler arasında yer alır. İçerisinde barındırdığı onlarca değerli akademisyeni ile beraber Kıbrıs ta ön plana çıkan en kaliteli üniversitedir. Dikey Geçiş Sınavı na girip, Bu üniversitedeki denizcilik fakültesini seçsem nasıl olur? diye düşünceleri olan adaylar mutlaka vardır. Onların merakını gidermek isterim. Ben bu sene Dikey Geçiş Sınavı ndan belli bir puan alarak Yakın Doğu Üniversitesi ni seçtim ama açık söylemek gerekirse benim de kafamda kuşkular vardı. Acaba Kıbrıs ta yaşam pahalı mıdır?, Acaba bu bölümü seçsem işsiz kalır mıyım? gibi klasik birçok soruyla geldim Kıbrıs a ve Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği programına. Ankara Yakın Doğu Üniversitesi bürosuna gittiğimde, bana çok cazip gelecek bir seçenekle karşıladılar. Bölümüm %50 burslu olmasıyla birlikte yemek ve yurtla birlikte 4400 Euro+KDV, yani 4900 Euro ödeyerek yemek ve yurt imkânından da yararlanabileceğim söylendi. Hemen kabul ettim. Kaydımı yaptırdım ve Kıbrıs a geldim. İlk indiğimde, içimde hala en başta söylediğim kuşkular mevcuttu. Ama sonuçta ilk dönemi tamamlayıp 2. döneme başladım. Kıbrıs çok pahalı bir yer diyenlere şaşıyorum. Kıbrıs ta içki ve sigara kullanımını hat safhaya çekerseniz eğer, paranın nereye gittiğini anlamazsınız. İçki oldukça ucuz neredeyse Türkiye den %70 oranında daha ucuz. Gıdada biraz fiyat farkı var. Onu da normal karşılamak gerek. Sonuçta burada çok fazla üretim yok ve çoğu ürün yurt dışından ithal ediliyor. Daha çok İngiltere ve Türkiye den ithal edilen ürünlerle burasının ekonomisi yürüyor. Tabi ki buna, nakliye ücretleri ve KKTC hükümetinin koyduğu bir takım vergiler eklenince biraz fiyat farkı çıkıyor. Bunu da hoş karşılamak gerekiyor. Ben sigara kullanmıyorum, içki de içmiyorum. Aylık 300 lira civarı hariçten bir para yetiyor. Gelelim bölüme DGS den gelen öğrenciler öncelikle bir (1) dönem İngilizce hazırlık görüyor. 2. dönem ise bölüm derslerini görmeye başlıyorlar. Tabii ki yine de en başta muafiyet sınavı yapılıyor. Bu sınav Intermediate, Elementary ve Beginner İngilizce düzeylerini içeriyor. Ama Ben İngilizce seviyeme güveniyorum, geçerim derseniz hazırlık okumazsınız. Ders saydırmalarda bölümde DC ve DD geçer not sayılmıyor, ders saydırabilmeniz için derslerinizin AA, BA, BB, CB, CC gibi notlar olması şart. DC ve DD derslerinizin yeniden almanız isteniyor. Denizcilik Fakültesi Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği Bölüm Başkanı Kemal Özgüç değerli bir insandır. Yardımcı olmayı seven bir kişiliği var. Eğitim dili %100 İngilizce dir. İngilizce temeliniz yoksa, İngilizce temel verebilecek kurslara gitmenizi şiddetle tavsiye ederim. Unutmayın başarının temeli çalışmak ve planlamaktan geçer. Bazı arkadaşlarımız eğlenmeyi ön planda tutabilir ama bunlar Kıbrıs gibi bir yerde ters tepebilir bilginiz olsun. [29]

30 Soru Numarası Evet Hayır Evet Hayır Evet Hayır Evet Hayır Evet Hayır Evet Hayır Lise (Devlet) MYO (Devlet) Fakülte (Devlet) Fakülte (Vakıf) Kurs Genel Durum ŞUBAT AYI ANKET SONUÇLARI Şubat ayı anketimizde öğrencilerden, öğrenim görmekte oldukları denizcilik eğitim kurum ya da kuruluşlarını çeşitli yönlerden değerlendirmelerini istedik. Anketimiz 04 Şubat 2012 tarihinde başladı ve 28 Şubat 2012 tarihinde oylamaya kapatıldı. 24 günlük süre içerisinde, her düzeydeki eğitim kurumundan toplam 102 öğrenci ankete katıldı. Alınan teknik önlemler ile oylamaya her kişinin yalnız bir defa katılmasını sağlamaya çalıştık. Anketin açık tutulduğu süre içerisinde hiçbir sonucu site üzerinden ya da başka bir yol ile herhangi bir kişi ya da kurum ile paylaşmadık. Böylelikle öğrencilerin yayınlanan sonuçlardan etkilenmemesini hedefledik. Vakıf Meslek Yüksekokullarında ve Özel Denizcilik Meslek Liselerinde eğitim gören öğrencilerin oylamalarını anket sonuçlarımıza katmadık. Bunun sebebi, belirtilen okullardan katılımcı sayısının oldukça düşük sayıda olmasıydı. Türkiye deki Denizcilik Eğitimi Kuruluşlarının Öğrenciler Tarafından Değerlendirilmesi 1 %35 %65 %37 %63 %63 %37 %67 %33 %67 %33 %47 %53 2 %31 %69 %24 %76 %79 %21 %89 %11 %58 %42 %46 %54 3 %35 %65 %41 %59 %53 %47 %56 %44 %42 %58 %41 %59 4 %38 %62 %27 %73 %59 %41 %22 %78 %17 %83 %33 %67 5 %41 %59 %31 %69 %53 %47 %11 %89 %33 %67 %35 %65 6 %59 %41 %41 %59 %63 %37 %89 %11 %67 %33 %56 %44 7 %48 %52 %45 %55 %58 %42 %67 %33 %50 %50 %49 %51 8 %24 %76 %24 %76 %58 %42 %11 %89 %42 %58 %30 %70 9 %41 %59 %66 %34 %79 %21 %78 %22 %75 %25 %65 %35 10 %41 %59 %52 %48 %68 %32 %56 %44 %50 %50 %50 %50 11 %69 %31 %59 %41 %89 %11 %78 %22 %83 %17 %72 %28 12 %59 %41 %48 %52 %68 %32 %56 %44 %58 %42 %56 %44 13 %69 %31 %79 %21 %100 %0 %89 %11 %75 %25 %81 %19 [30]

31 Sorular 1. Aldığım Denizcilik İngilizcesi eğitimi uluslararası alanda görev yapmam için yeterlidir. 2. Okuduğum (mezun olduğum) eğitim kuruluşunun bana sağlayacağı ehliyetin limitleri, gemilerde kolaylıkla iş bulabilmem için yeterlidir. 3. Okuduğum (mezun olduğum) eğitim kuruluşunun sahip olduğu laboratuvar ve simülatörler tam kapasite ile kullanılıyor. 4. Okuduğum (mezun olduğum) eğitim kuruluşunda, vizyon kazanmam amacı ile sıklıkla denizcilik üzerine seminerler düzenlenir. 5. Okuduğum (mezun olduğum) eğitim kuruluşu tarafından, mesleki farkındalığımın artması amacı ile çeşitli teknik geziler (Tersane, liman, gemi vs.) düzenlenir. 6. Okuduğum (mezun olduğum) eğitim kuruluşunu, arkadaşlarıma (öğrencilere) tavsiye ediyorum. 7. Okuduğum (mezun olduğum) eğitim kuruluşuna ait kütüphanede denizcilikle ilgili yeterli mesleki kaynak bulunmaktadır. Güncel yayın (Dergi vs.) abonelikleri mevcuttur. 8. Okuduğum (Mezun olduğum) eğitim kuruluşunun denizcilik firmaları ile yapmış olduğu anlaşmalar neticesinde deniz stajımı yapmak için kolaylıkla firma bulacağım. 9. Okuduğum (mezun olduğum) eğitim kurumundaki eğitimciler, mezun oldukları alanda ders vermektedirler. / Mesleki bilgi ve tecrübeleri yeterlidir. 10. Okuduğum (mezun olduğum) denizcilik eğitim kuruluşu, eğitimim için gerekli laboratuvar ve simülatörlerin tamamına sahiptir. 11. Okuduğum (mezun olduğum) eğitim kuruluşundaki eğitimin sonunda, mesleğimi başarı ile yerine getireceğim. 12. Okuduğum (mezun olduğum) eğitim kuruluşunda, Türk Denizcilik Sektörü'nde büyük öneme sahip Türk Deniz, Örf ve Adetleri yeterince öğretiliyor. 13. Okuduğum (mezun olduğum) eğitim kuruluşunda, ders anlatımları esnasında teknolojik imkanlardan (Projeksiyon vs.) faydalanılıyor. Net Sonuçlar: - Liseler ve Devlet Meslek Yüksekokulları aldıkları Denizcilik İngilizcesi eğitimini yeterli bulmuyorlar. Fakülte (Devlet + Vakıf) ve Kurs öğrencileri ise Denizcilik İngilizcesi eğitimlerinden memnunlar. - Lise ve MYO öğrencileri sahip olacakları ehliyetin iş bulmalarında yeterli gelmeyeceğini düşünüyorlar. Fakülte (Devlet + Vakıf) öğrencileri ise genel olarak ehliyetlerinin iş bulmada yeterli geleceğini düşünüyor. - Lise öğrencileri okullarındaki simülatör ve laboratuvarların tam kapasite ile kullanılmadığına inanıyor. - Lise, MYO (Devlet), Fakülte (Vakıf) ve Kurs öğrencileri öğrenim görmekte oldukları eğitim kurumlarında denizcilik üzerine seminerlerin düzenlenmediğinden şikâyetçi. Devlet fakültelerinde eğitim gören öğrenciler ise bu konuda ikiye bölünmüş durumda. - MYO (Devlet), Fakülte ve Kurs öğrencileri teknik geziler yapılmadığını söylüyor. - Fakülte (Devlet + Vakıf) ve Kurs öğrencilerinin geneli öğrenim görmekte oldukları eğitim kurumunu başka arkadaşlarına tavsiye ediyorlar. - Lise, MYO (Devlet) ve Fakülte (Vakıf) öğrencilerinin deniz stajı ile ilgili problemleri var. - Liselerin haricindeki diğer eğitim kurum ve kuruluşlarında görev yapan eğitimcilerin geneli mezun oldukları alanlarda ders veriyor. - Fakülte (Devlet) öğrencileri, öğrenim görmekte oldukları kurumun gerekli tüm laboratuvar ve simülatörlere sahip olduğunu düşünüyor. - Birçok öğrenci mezun olduklarında mesleğini başarı ile yerine getireceğine inanıyor. - Fakülte (Devlet) öğrencileri Türk Deniz, Örf ve Adetlerini yeterince öğrendiklerine inanıyor. - Her düzeyde denizcilik eğitimi veren kurumlarda öğrenim gören öğrenciler derslerde projeksiyon vb. ekipmanlardan, dersin işleyişi esnasında faydalandıklarını düşünüyorlar. Fakülte (Devlet) öğrencilerinin tamamı (%100) bu görüşü savunuyor. [31]

32 KARİKATÜR [32]

33 SİZ GÖNDERİN, BİZ YAYINLAYALIM! E-Marine Education olarak ziyaretçilerimizin Türk ve dünya denizciliği hakkındaki görüş ve bilgilerine önem veriyoruz. Üniversiteniz ya da fakültenizde gerçekleştirilen bir etkinliğe ait haberi, denizcilikle ilgili yazdığınız bir köşe yazısını, üyesi olduğunuz bir sivil toplum kuruluşunun düzenlediği organizasyon hakkındaki duyuruyu, e-eğitim bölümümüz için hazırladığınız bir ders notunu ya da herhangi bir tecrübenizi bize ileterek diğer ziyaretçilerimizle paylaşabilirsiniz. Gönderiniz sizin adınız ile yayınlanacaktır. Bunun için tek yapmanız gereken adresine bir e-posta göndermektir. Eğer bizimle sürekli olarak çalışmayı arzu ederseniz bundan daha da memnuniyet duyarız. Sitemize katılarak organizasyon sayfamızda özgeçmişinizle birlikte yer alabilirsiniz. Sitemizde yayınlayacağımız içerikte aradığımız üç (3) kriter var. Bunlardan birisi özgün içerik. Herhangi bir yerden kopyalanmış ya da başka bir yerde yayınlanmış yazıları yayınlamıyoruz. Diğer kriterimiz herhangi bir kurum, kuruluş ya da kişinin hedef alınmaması. Biz yıkıcı değil, yapıcı olmayı, denizciliğe katkı sağlamayı hedefliyoruz. Son olarak da eklenen içeriğin doğru olması bizim için büyük önem taşıyor. Eğer yazınızın bu üç (3) şarta uyduğundan eminseniz yayınlamaktan memnuniyet duyacağımızı bilmenizi isteriz. Gönderilerinizi bekliyoruz [33]

34 DESTEKLEYENLER İLETİŞİM BİLGİLERİ E-Marine Education Web: E-Posta: [34]