BÜYÜME AMAÇLI İKİNCİ ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR

Transkript

1 1 ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI İKİNCİ ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş Büyüme Amaçlı İkinci Esnek Emeklilik Yatırım Fonu nun dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun, ilgili dönemin son işgünü itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tablolarının katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir. BÖLÜM A: DÖNEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ 2013 yılı son çeyreğinde gelişmekte olan ülkeler büyüme adına ivme kaybederken gelişmiş ülke ekonomileri, iktisadi faaliyetleri kriz öncesi seviyelerinin altında seyrediyor olmakla birlikte, iyileşme sinyalleri vermiştir. Gerek ABD ekonomisi, gerekse Euro Bölgesi, maliye politikalarında sıkılaşma etkilerinin zayıflaması ve büyümeyi destekler nitelikte seyreden genişlemeci para politikaları neticesinde, daha olumlu görünüm vermeye başlamışlardır. Gelişmekte olan ülkelerde ise toparlanma sınırlı düzeylerde kalmıştır. Buna sebep olarak da gelişmiş ülkelerin uygulamakta oldukları ultra-gevşek para politikalarından çıkış sinyalleri vermeleriyle birlikte dış finansman riskleri artan ve her geçen gün artan oranda kur baskısı hissetmeye başlayan gelişmekte olan ülkelerde merkez bankalarının para politikalarını sıkılaştırmaya başlamış olmalarıdır yıl sonuna gelindiğinde ABD Merkez Bankası FED in varlık alım programını sonlandırması ve faiz artırımının zamanlaması üzerine spekülasyonlar global piyasalara hakim olmuştur. Bu belirsizlik ortamı ise gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımları üzerinde olumsuz etki yaratmıştır. Aralık toplantısında FED in para politikası kurulu (FOMC) toplantısı ile FED in varlık alımlarında indirime gitme süreci başlamış oldu. Bir büyük ekonominin para politikasında normalleşmeye geçmek adına attığı bu önemli adım, global kriz döneminde bol likidite ortamına alışmış gelişmekte olan ülkelere yönelik fon çıkışlarını da beraberinde getirmiştir. Söz konusu ülke para birimleri değer kaybederken, 1 Kurucusu olduğumuz Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş. Büyüme Amaçlı Uluslararası Karma Emeklilik Yatırım Fonu'nun unvanı, tarihinden itibaren Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş. Büyüme Amaçlı İkinci Esnek Emeklilik Yatırım Fonu olarak değiştirilmiştir. Fonun karşılaştırma ölçütü ve yatırım stratejisi bant aralığı değiştirilmiş olup, fona ilişkin değişikliklere ait tüm detaylar fonlarımızın sürekli bilgilendirme formunda yer almaktadır. 1

2 enflasyon kaygılarının bu ülkelerde tekrar gün yüzüne çıkmış olmasıyla pek çok ülkenin merkez bankaları para politikalarında sıkılaşmaya gitmiştir. Bu ülke politikalarındaki sıkılaşma, iç talepleri üzerinde baskı yaratırken, ülke para birimlerinin değer kaybetmesi neticesinde ihracat kalemlerinde rekabet güçleri artmış ve ülkelerin pek çoğu bir dengelenme hareketine başlamışlardır. Gelişmekte olan ülkelerin büyüme rakamlarında gözlemlenen zayıflık emtia fiyatları üzerinde etkili olmuştur. Yılın ilk çeyreğinde endüstriyel metal ve enerji fiyatları, en başta Çin olmak üzere diğer gelişmekte olan ülke ekonomik aktivitelerindeki yavaşlamaya bağlı olarak azalmıştır. Arz tarafında ABD ham petrol üretim ve stoklarının yükselmesinin de etkisiyle 2013 sene sonunu 111 dolar seviyesinde kapatan Brent tipi ham petrolün fiyatı 2014 yılı ilk çeyreği sonunda 107 dolar seviyesine gerilemiştir. Endüstriyel metal fiyatları ise %5,5 oranında azalış kaydetmiştir. Gelişmekte olan ülkelere yönelen sermaye akımlarındaki düşüş eğilimi yılın ilk çeyreğinde devam etmiştir. Global fonlama maliyetlerinin yükseldiği ilk çeyrekte bazı ülkeler diğerlerine kıyasla daha fazla baskı hissetmiştir. (i) Dış finansman ihtiyacını yeterince geriletememiş olan Türkiye, Güney Afrika gibi yüksek kredi büyümesi, cari açık ve enflasyon sarmalının oluşturduğu kırılgan ülkeler, (ii) jeopolitik risklerin artmasıyla birlikte borçlanma maliyetleri yükselen Rusya, (iii) emtia fiyatlarından düşüşle birlikte cari açık verip enflasyon sorunu yaşayan Brezilya, (iv) mevcut bankacılık sistemindeki kırılganlıklar neticesinde finansal şoklara açık olan Macaristan, Romanya gibi ülkeler büyüme döngüsünün gerisinde kalmışlardır. Saydığımız bu ülkelerin bazıları faiz arttırmışlar, diğerleri ise 2012 yılından bu yana süregelen faiz indirme döngüsünü tamamlamışlardır. Soğuk ve sert geçen kış aylarının hem talebi hem de arzı baskılaması sonucunda ABD ekonomisi tarihindeki ciddi daralmalardan birini yaşamıştır. İş yatırımlarının yetersiz seviyesi, tüketim mallarına yönelik azalan iç talep, konut piyasasının istenilen canlılığı tutturamamış olması ve gerileyen ihracat rakamları bahsedilen gerilemenin başlıca nedenleri olmuştur. Öte yandan, işgücü piyasasındaki mevcut seviyelerin tam istihdam koşullarından uzak kalmış olması çıktı açığının kapanmamasına sebep olan faktörlerden biri olmuştur. Bu görünüm altında kısa vadeli faizlerde artırımların 2015 yılının ikinci yarısına öteleneceğine yönelik beklentiler genel kabul görmüştür. Küresel iktisadi faaliyetin kriz öncesi seviyelerin altında seyretmesi ve gelişmekte olan ülkelerde görülen yavaşlama ile emtia fiyatlarında talep yönlü baskı oluşmaması enflasyon seviyesinin FOMC hedef 2

3 seviyelerinin altında seyretmesine neden olmuş, bu durum ise faiz artırımı beklentilerinin ötelenmesini desteklemiştir. Faizlerin düşük seviyelerinde kalacağına yönelik beklenti, ikinci çeyrek süresince gelişmekte olan ülkelerde zayıflayan finansal istikrar göstergelerinin toparlanmasına yardımcı olmuştur. Nisan ayıyla birlikte ise gelişmekte olan ülkelere portföy girişlerinin yeniden başladığı görülmektedir. Hisse değerleri yükselirken borçlanma senedi getirilerinde düşüşler gözlenmiş, para birimlerinde ise ilk çeyrek boyunca süregelen değer kayıpları kısmen yerine konmuştur. İkinci çeyrek boyunca ise ABD ekonomisinin hızlı bir geri-dönüş yaptığı görülmüştür. Aylık tarım dışı istihdam artışının Haziran ayında 288 bin kişiye yükselerek ilk çeyreğe kıyasla ikinci çeyrekte büyük bir ivme yakalaması, işsizlik oranının ise %6,1 ile 2008 yıl sonu seviyesine gerileyerek FED hedeflerine yaklaşması işgücü piyasasının toparlanmakta olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca üretime dair öncü gösterge niteliğindeki imalat sanayi öncü göstergelerinin ikinci çeyrek boyunca kuvvetli gelmesi sanayinin canlanması yönünde önemli bir işaret olarak algılanmıştır. Mayıs ayında %2,1 seviyesine tırmanan enflasyon ise FED in uzun vadeli hedeflerine dayanmıştır. İlk çeyrek boyunca baskılanmış olan servis sektörlerinde ertelenen iç talep ikinci çeyrekte canlanmış, ancak ücretlerde anlamlı bir artış gerçekleşmemiştir. Son dönemdeki fiyat hareketini geçici olarak yorumlayan FOMC üyeleri mevcut politikalarında herhangi bir değişikliğe gitmemiştir yılının ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %0,2 büyüyen Euro Bölgesi nde iktisadi durgunluk sona erdi ancak göstergeler tatmin edici olmaktan uzak kaldı. Avrupa Merkez Bankası nın (ECB) geçmiş dönemlerde faiz indirmesi, LTRO olarak bilinen likidite ihaleleri açmış olması, dolaylı yoldan ülke tahvillerini alacağını ifade etmesi büyümedeki zayıf trendi değiştirmeye yetmedi. Yaklaşan varlık kalitesi değerlendirmeleri öncesinde şirketlerin bilançolarındaki zayıflığın devam etmesi sebebiyle Euro Bölgesi nde bankalar gerek şirketlere gerekse hane halkına kredi vermek konusunda isteksiz durmaya devam ettiler. Dolayısıyla bölge içinde kredi piyasası sağlıklı bir biçimde çalışmamaktadır. Yüksek atıl kapasite ve senenin ikinci çeyreğinde artan deflasyonist baskılara çare olması umuduyla, ECB 5 Haziran da kapsamlı bir parasal genişleme programı açıklamıştır. Beklentilerle uyumlu olarak Banka politika faizinde 10 baz puanlık indirim yaparken, mevduat faizini ise - %0,10 a geriletti. Bu yolla banka fonlarının ECB de tutulması yerine bu fonların reel sektör kredilerine yönlendirilmesi teşvik edilmiştir. Piyasada likiditeyi arttıracak pek çok unsur da pakette yer bulmuştur. ECB finans dışı sektörlere ve 3

4 konut kredileri hariç tutulmak kaydıyla hane halklarına kullandırılmak üzere uzun süreli refinansman olanağı sağlanacağını duyurmuştur. Son olarak ECB varlığa dayalı menkul kıymet alım programı uygulaması üzerinde çalışıldığını açıklamıştır. Euro Bölgesi nde Nisan ayında beklentilerin üzerinde artan sanayi üretimine karşılık, bölge ekonomisinden gelen yeni veriler toparlanma hareketinin zayıflıyor olduğuna işaret etmiştir. Öncü üretim ve işgücü göstergeleri Haziran da zayıf seyrederken, ikinci çeyreklik dönem büyümesinin düşük kalması beklentiler dahilindedir. Merkez Bankası Ocak ayı sonunda Türk Lirası üzerinde artan kur baskısını ve yükselen volatiliteyi dindirmek, ayrıca ileriye yönelik enflasyon beklentilerini dizginleyebilmek adına kuvvetli bir faiz artırımına giderek parasal sıkılaşmayı gerçekleştirmiştir. Politika faizinin %10 seviyesine çıkarılmış olması ile bankaların ortalama fonlama maliyetleri bu oranın üzerine çıkmış ve kredi maliyetleri yükselmiştir. Artan siyasi / politik risklerle birlikte tüketici güveninde zayıflama olmuş, bunun üzerine bir de BDDK kısıtlamalarının hayata geçirilmiş olmasıyla birlikte tüketici kredileri / kredi kartları kullanımı hızla gerilemiştir. Tüm bu gelişmelere karşılık hane halkı tüketimi senenin ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla sınırlı şekilde yavaşlamıştır. Döviz kurunda ortaya çıkan yüksek seviye neticesinde ithal malı talebinde daralma görülürken, ihracat tarafında ise Euro Bölgesi ndeki iyileşmenin katkısıyla %7,0 lik büyüme gerçekleşmiştir. Bölgeye yapılan ihracat Nisan ayında yıllık bazda %20, Mayıs ayında ise %16 yükselmiştir. Yılın ilk beş ayı sonunda altın hariç ihracat %7,1 artarken altın hariç ithalat %0,3 yükselmiştir. Ticaretin önündeki tek risk unsuru ise son dönemde Irak ta oluşan otorite boşluğu sonucu ortaya çıkan gelişmelerdir: bölgeye yapılan ihracatın daralması; transit ihracat yolları üzerindeki hacmin düşmesi; enerji fiyatlarındaki artışın kalıcı olma ihtimali ve bunun enflasyon üzerine geçişkenlik etkileri büyüme önünde engel teşkil edebilir. Geçen sene olduğu gibi hızlı seyreden kamu harcamaları bu çeyrekte milli gelir büyümesine 0,9 puanlık katkı yapmıştır yılı ilk çeyreğinde (çeyreklik bazda) sabit sermaye oluşumunun %1,1 daraldığı görülmüştür. Kamu sektörü sermayesi, özellikle makine - teçhizat yatırımları ile, %5,6 büyürken özel sektörün sermaye yatırımları ise %2,8 gerilemiştir yılı ilk çeyreğinde beklentilerin üzerinde kuvvetli kalan sanayi üretimi eşliğinde 2014 yılının ilk çeyreğinde milli gelir geçen senenin aynı dönemine göre %4,3 büyümüştür. Dolayısıyla, Türk ekonomisi 2014 yılı ilk yarısında iç ve dış şoklara karşı dayanıklı kalabilmiştir. 4

5 Mart sonundaki yerel seçim arifesinde başlayan ve küresel piyasalara hakim olan risk iştahı mevcut bol likidite koşullarının bir süre daha korunacağına ilişkin kuvvetlenen algılamalar neticesinde devam etmiştir. Gerek FED başkanı Janet Yellen ın açıklamalarında, gerekse de Haziran ayı para politikası kurulu toplantı tutanaklarında kullanılan piyasa dostu ifadeler düşük faiz politikasının piyasa tahmininden daha uzun süre korunacağına yönelik beklentileri arttırdı. Mevcut global görünüm Türkiye içindeki olumlu gelişmelerle desteklenince Türk varlıkları tüm varlık sınıflarında gelişmekte olan diğer ülkelere kıyasla pozitif ayrıştı. Yerel seçim sonuçları piyasanın seçim arifesinde fiyatlamaya başladığı siyasal istikrar beklentisi ile uyumluydu. Politik risk unsurlarının yavaş yavaş ortadan kalkıyor ve vade priminin daralıyor olması, 2013 yılı Mayıs ayı sonundan 2014 yılı Mart ayına kadar geçen sürede hızla değer yitiren Türk varlıklarına ilgiyi arttırdı. Tüm kırılganlıklarına rağmen Türk ekonomisinin bu süreçte dayanıklı kalabilmesi önemliydi. İç ve dış talep dengelenmesini görece başarılı bir şekilde idame ettirebilen ve aralarında Türkiye nin de bulunduğu sayılı ülkeler ilk yarım yılda büyüme dinamiklerini muhafaza edebildiler. Merkez Bankası nın uygulamakta olduğu sıkı para politikası ile Türk Lirası üzerindeki baskı dinmiş, kur oynaklığı azalmış oldu. Zayıflamış olan TL ve yükselen faizler neticesinde artış hızı yavaşlayan ithalata karşılık rekabet gücü artmış olan ihracat sektörleri ile dış ticaret açık pozisyonu geriledi. Bankacılık ve reel sektörün borç çevirmede herhangi bir problemle karşılaşmaması, şirketlerin kısa vadeli açık pozisyonlarının azalması, toplam kredi büyümesinin Merkez Bankası nın güven aralığı içinde seyrediyor olması görünümü destekledi. Ayrıca 2013 yılında kazandığı momentumu bu yılının ilk çeyreğinde arttırabilen sanayi üretimi, yarattığı istihdam olanaklarıyla bu dönemde kuvvetli kalabildi. Bu gelişmelerin ışığında 2014 yılı için Orta Vadeli Program da hedeflenen %4 lük GSYH büyümesinin erişilebilir olduğuna yönelik beklentiler satın alınmaya başladı. Merkez Bankası nın 22 Mayıs tarihinde temel fonlama faiz oranında 50 puanlık indirime gitmesi yatırımcıların çoğunlukla beklemediği bir gelişme olmuştur. Zira, Mayıs ayı itibarıyla enflasyonda yukarı yönlü hareket devam etmekteydi. Haziran ayında ise gelişmiş ülke merkez bankalarının gerçekleştirdiği toplantılardan çıkan piyasaları destekleyici yöndeki mesajlar ve global risk algısındaki gerileme ile birlikte, Para Politikası Kurulu, politika faizini 75 baz puan daha indirdi. Ancak faiz koridorunun üst bandı korunarak bu dönemde olası kur ataklarına karşılık Banka nın likidite araçlarının daha aktif kullanılabilmesine olanak sağlandı. Olumlu küresel likidite koşullarının sürdüğü bir konjonktürde Merkez Bankası nın değindiği yatay verim eğrisi kavramı, TCMB nin kısa vadeli faizleri aşağı çekme eğilimine 5

6 açıkça işaret etmektedir. Döviz kurunda yukarı yönlü bir baskı gelmedikçe Banka nın faizlerde ölçülü indirimler yapması beklenmektedir. Son olarak da ikinci çeyrek sonu itibarıyla üretim ve talebe dair gelen öncü göstergelerdeki bozulma faiz indirimleri konusunda Merkez Bankası nın elini güçlendirecektir. Haziran ayı itibarıyla manşet enflasyonda gerileme hareketi başlamıştır. Kur geçişkenliği etkisinin zayıflıyor olması yanında gıda fiyatlarında baz etkisinden doğan düzeltme enflasyonu aşağı çekecek temel sebeplerdir. Ancak enflasyonda gelinen seviyelerle birlikte madde sepeti incelendiğinde fiyat etkisinin tüm ürün ve servis gruplarına yayılmış olduğu, dolayısıyla da enflasyonun fiyatlama davranışları üzerinde sabitleşmeye başladığı görülmektedir. Çekirdek enflasyonun ikinci çeyrek boyunca %10 seviyesinin üstünde kalmış olması, servis enflasyonunda süregelen artışlar görünümü olumsuz etkilemeye devam etmiştir. Türkiye ye dair risk algısının gerek süregelen makroekonomik kırılganlıklar gerekse politik gelişmeler düşünüldüğünde tamamen ortadan kalkması mümkün değildir. Seçim takvimi ülke ekonomisinin beklediği vergi reformu ve işgücü piyasalarına yönelik bazı önemli regülasyonların ötelenmesini beraberinde getirmektedir. Bu durum ise uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının değerlendirmelerini etkileyebilir. Dışarıda ise ABD den gelen enflasyon verilerinin yükselme eğilimi göstermesi olumlu havanın kısa sürede terse dönmesine sebebiyet verebilir. Son dönemde gelişmekte olan ekonomilere yönelik fon girişlerinin reel ekonomilerin durumundan bağımsız bir seyir izliyor olması kırılgan makro dengeler üzerinde seyreden bu ülkeleri 2014 yılı ikinci yarısında zorlayabilir. Üçüncü çeyrek içinde global tarafta gelişmiş ülke merkez bankalarının mevcut ılımlı politika duruşlarında ısrarcı olup olmayacakları dikkatle takip edilip, içeride ise düşüş trendine girmiş olan enflasyon karşısında Merkez Bankası nın faiz indirme döngüsü içinde para politikasında ne kadar sıkı duruş sergileyeceği izlenmeli ve portföy pozisyonları bu tespitlerin neticesinde düzenlenmelidir. BÖLÜM B: FON KURULU FAALİYET RAPORU İLE İLGİLİ BİLGİLER döneminde olağan olarak toplanan fon kurulu bu toplantılarda fonun performansı başta olmak üzere piyasalar ve diğer fonlarla ilgili birçok konuyu görüşmüştür. Fon kurulu faaliyet raporu, 6 aylık raporun ekidir. 6

7 BÖLÜM C: FON PORTFÖY DEĞERİ - NET VARLIK DEĞERİ TABLOLARI ( ) FON PORTFÖY DEĞERİ TABLOSU Kamu İç Borçlanma Araçları KIYMET ADI VADE TARİHİ NOMİNAL DEĞERİ RAYİÇ DEĞERİ ORAN TRT240914T , ,61 1,17 TOPLAM , ,61 1,17 YABANCI MENKUL KIYMETLER KIYMET ADI VADE TARİHİ NOMİNAL DEĞERİ RAYİÇ DEĞERİ ORAN US , ,99 1,22 US , ,13 2,46 US , ,41 1,80 US , ,25 1,39 US30231G , ,66 1,37 US88579Y , ,42 1,94 DE , ,71 1,51 DE000BASF , ,63 1,25 US , ,74 0,51 US , ,80 1,07 DE , ,74 0,74 US , ,49 0,36 FR , ,28 1,77 DE , ,54 1,12 DE , ,22 0,66 US , ,64 1,73 US , ,26 0,58 DE000BAY , ,87 1,51 US , ,41 1,54 US , ,54 0,42 US , ,02 0,26 US , ,84 0,57 DE000ENAG , ,09 0,56 US46625H , ,11 0,82 US89417E , ,81 1,40 US , ,66 0,04 LU , ,98 0,22 US92343V , ,01 0,66 FR , ,11 0,81 US , ,47 1,94 US , ,09 1,17 DE , ,13 1,04 NL , ,63 0,47 7

8 US38141G , ,16 2,51 NL , ,92 0,57 FR , ,78 2,15 US , ,95 0,28 US38259P , ,16 0,20 FR , ,01 0,46 ES E , ,38 0,93 NL , ,69 1,59 FR , ,04 0,83 DE , ,85 0,51 GB00B03MLX , ,67 0,22 FR , ,58 0,25 US00206R , ,74 0,57 DE , ,34 1,59 DE , ,79 0,96 US05964H , ,55 1,24 US , ,21 1,23 FR , ,76 0,89 FR , ,64 0,81 FR , ,54 0,64 FR , ,38 0,49 US03524A , ,22 1,70 US66987V , ,98 0,49 US912828TG , ,20 2,67 US , ,81 0,21 IT , ,20 1,11 XS , ,83 2,56 US , ,79 1,10 US91324P , ,21 0,88 US , ,77 0,92 US05946K , ,90 0,86 DE , ,06 0,53 FR , ,83 0,51 NL , ,34 0,45 ES T , ,48 6,77 US , ,18 0,85 NL , ,89 0,62 US92826C , ,94 3,11 XS , ,39 1,47 CH , ,73 0,42 FR , ,10 0,51 IT , ,68 2,57 FR , ,10 0,96 US38259P , ,34 0,20 ES , ,56 0,48 ES Y , ,00 0,47 8

9 ES E1X 2.000, ,85 0,09 US912828WJ , ,99 0,81 TOPLAM , ,19 87,15 O/N Repolar KIYMET ADI VADE TARİHİ NOMİNAL DEĞERİ RAYİÇ DEĞERİ ORAN TRT190521T , ,14 0, , ,15 0, , ,37 0,41 O/N TOPLAM , ,66 1,06 Vadeli Mevduatlar BANKA VADE TARİHİ NOMİNAL DEĞERİ RAYİÇ DEĞERİ ORAN Halkbank , ,71 1,59 Akbank , ,64 2,64 Vakıfbank , ,75 3,68 Denizbank , ,78 2,55 VADELİ MEVDUAT TOPLAM , ,88 10,46 VİOP Nakit Teminat RAYİÇ DEĞERİ ORAN ,63 0,17 FON TOPLAM DEĞERİ TABLOSU A) FON PORTFOY DEĞERİ ,97 B) HAZIR DEĞERLER ,92 C) ALACAKLAR ,84 1) Kıymet Satım Alacağı 0,00 2) Cari Yıl Repo Stopaj Alacağı 0,00 3) Geçmiş Yıl Repo Stopaj Alacağı 0,00 4) Diğer Alacaklar ,84 D) BORÇLAR ,61 1) Yönetim Ücreti ,25 2) Cari Yıl Vergi Karşılığı 0,00 3) Geçmiş Yıl Vergi Karşılığı 0,00 4) Kıymet Alım Borcu 0,00 5) Denetim Ücretleri Karşılığı 436,94 6) Diğer Borçlar ,42 7) SSDF Gideri 0,00 FON TOPLAM DEĞERİ ,12 9

10 BÖLÜM D: FON PERFORMANSINA İLİŞKİN BİLGİLER Fon Kodu Fiyatı Fiyatı Dönem Net Getirisi(%) AH6 0, , ,51 Fon Kodu Toplam Fon Giderleri (%) 2 Fon Giderleri İçin Ayrılan Karşılık Dönem Brüt Getirisi(%) Oranı (%) AH6 1,10 0,00 4,61 3 Fon, performans kriteri olarak %35 Dow Jones Industrial Endeksi (INDU) + %35 Dow Jones Eurostoxx 50 Endeksi (SX5E) + %10 Bloomberg Euro cinsinden 5-7 Yıllık Devlet Tahvilleri Endeksi (GRG3TR) + %10 Bloomberg ABD Doları cinsinden 5-7 Yıllık Devlet Tahvilleri Endeksi (USG3TR) + %4 KYD İç Borçlanma Araçları Endeksleri 91 Gün + %4 KYD O/N Repo Endeksleri (Brüt) + %1 KYD Özel Sektör Borçlanma Araçları Endeksi Sabit + %1 KYD 1 Aylık Gösterge Mevduat Endeksi TL yi hedef almaktadır. Performans kriterinin dönemi getirisi: %2,72 Ayrıntılar için performans sunum raporuna bakılmalıdır. Değişim(%) 5,00 4,61 4,00 3,00 3,51 2,72 2,00 1,00 0,00 Net Get. Benchmark Get. Brüt Get. 2 Fon giderlerinin, azami fon toplam gider kesintisi oranını aşan kısmı için, fona ayrılan alacak karşılığı oranını ifade etmektedir. 3 Fonun karşılaştırma ölçütü tarihinden itibaren yukarıda belirtilen şekilde değiştirilmiş olup, fona ilişkin değişikliklere ait tüm detaylar fonlarımızın sürekli bilgilendirme formunda yer almaktadır. 10

11 4 Yatırım Stratejisi Değişikliği Öncesi ve Sonrası Getiri Oranları: Dönem Fon Net Getirisi (%) Benchmark Getirisi (%) Fon Brüt Getirisi (%) 0,48-0,13 1,31 3,01 2,85 3,31 GRAFİK Değişim(%) ( ) Değişim(%) ( ) 1,4 1,31 3,40 3,31 1,2 3,30 1 0,8 0,6 0,48 3,20 3,10 3,00 3,01 2,85 0,4 2,90 0,2 2,80 0 2,70-0,2 Net Get. Benchmark -0,13 Get. Brüt Get. 2,60 Net Get. Benchmark Get. Brüt Get. 4 Fonun yatırım stratejisi tarihinden itibaren değiştirilmiştir. Değişikliklere ilişkin detaylı bilgiler fonlarımızın sürekli bilgilendirme formunda yer almaktadır. 11

12 BÖLÜM E: FON HARCAMALARI İLE İLGİLİ BİLGİLER Bu bölümde portföye alınan varlıkların alım satımlarında aracı kuruluşlara ödenen komisyonların oranlarına yer verilir. i. İç Borçlanma Araçları: İşlem tutarı üzerinden alım-satım işlemlerinde BSMV ii. Ters Repo İşlemleri: İşlem tutarı üzerinden O/N işlemlerinde ve diğer vadeli işlemlerde BSMV iii. Takasbank Para Piyasası İşlemleri: İşlem tutarı üzerinden O/N işlemlerde ve diğer vadeli işlemlerde BSMV iv. Vadeli İşlem ve Opsiyon Sözleşmeleri: İşlem tutarı üzerinden alımsatım işlemlerinde BSMV Fon Malvarlığından Yapılabilecek Harcamaların 6 Aylık Olarak Fon Net Varlık Değerine Oranı Aşağıda fondan yapılan harcamaların 6 aylık tutarlarının ortalama fon toplam değerine oranı yer almaktadır. Gider Türü Ortalama Fon Toplam Değerine Oranı(%) Fon İşletim Gideri 0,996 Aracılık Komisyonları 0,039 Diğer Fon Giderleri 0,063 Toplam Giderler 1,098 BÖLÜM F: ÖDÜNÇ MENKUL KIYMET İŞLEMLERİ VE TÜREV ARAÇ İŞLEMLERİNE İLİŞKİN BİLGİLER döneminde, ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. Büyüme Amaçlı İkinci Esnek Emeklilik Yatırım Fonu nda herhangi bir ödünç menkul kıymet işlemi ve türev araç işlemi gerçekleştirilmemiştir. EKLER: 1. Fon Kurulu Faaliyet Raporu, Tarihi İtibariyle Fon Portföy Değeri Ve Net Varlık Değeri Tabloları. 12