Prof. Dr. Nükhet YILMAZ TURGUT Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Öğretim Üyesi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Prof. Dr. Nükhet YILMAZ TURGUT Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Öğretim Üyesi"

Transkript

1 Prof. Dr. Nükhet YILMAZ TURGUT Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Öğretim Üyesi Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar Hakkındaki Tartışmanın Boyutları I.GİRİŞ Modern biyoteknolojinin gelişmesiyle birlikte dünya gündemine yerleşen tartışmalı sorunların en önemlilerinden birisi genetik yapısı değiştirilmiş organizmalardır (GDO). Konunun küresel düzeyde önem kazanması tüm insanların sağlığını ve yaşamını doğrudan ilgilendirmesi yüzündendir. Buna bağlı olarak sosyo-ekonomik, politik ve etik boyutların da belirginlik kazanmasıyla birlikte, konu, küresel ölçekte çeşitli çekişmelerin yaşandığı bir sorun haline gelmiştir. Burada amaç konunun belli bir boyutunu ayrıntılı şekilde açıklamak değil, bütününe ilişkin çerçeveyi önemli tüm yönlerini vurgulamak suretiyle ortaya koymaktır. II. KAVRAMSAL BELİRLEME GDO konuya ilişkin en kapsamlı sözcük olup tarım alanı söz konusu olduğunda genetik yapısı değiştirilmiş (GD) bitkiler, ürünler, gıdalar ya da transgenik ürünler gibi terimler kullanılmaktadır ki bu makalede bu alan (kısaca GDÜ) üzerinde durulacaktır.. Biyoteknoloji, eskiden beri uygulanan, geleneksel-klasik- yöntemleri de kapsayan geniş anlamlı bir kavram olup önceleri kullanıldığı alanlar tıp, tarım ve hayvancılık olmuş, sonraki gelişmelerle, bunlara çevre ve endüstri de eklenmiştir1. Dolayısıyla bilimsel çalışmalarda ve çeşitli belgelerde çok sayıda tanıma rastlamak bizi şaşırtmamalıdır2. Esasen, ilk bakışta birbirinden farklı gibi gözüken, bu tanımlar incelendiğinde, biyolojik sistemlerin kullanılması nın hepsinde odak noktasını oluşturduğu görülebilir. Açıkçası biyoteknoloji canlı organizmaların ve bunların bileşenlerinin istenilen özelliklerde (verimlilik, dayanıklılık gibi) mal ve hizmet üretebilmek amacına yönelik teknikleri içeren bir kavramdır. İşte bu tekniklerin geliştirilmesindeki en son aşama modern biyoteknoloji kavramının kökeni olan gen mühendisliğinin devreye girmesi ve genetik yapıyı değiştirme tekniğinin klasik yöntemler yerine kullanılmak üzere geliştirilmesidir. Gen mühendisliği, yeni, kalıcı ve istenebilir bir organizmanın ortaya çıkarılması için, genlerin, doğal sınırları gözardı eden yapay yollarla aktarılmasını esas almakta; aktarım, bitki ve hayvanların dahil olduğu çeşitli organizma türleri arasında ve değişik yollarla yapılmaktadır. Gen değişikliği başka bir bitki, hayvan, virüs ya da bakteriden alınan yabancı bir genin bir başka canlının hücre yapısına doğrudan ya da dolayısıyla sokulması şeklinde gerçekleşmekte, böylece elde edilen yeni organizmalara da GDO denilmektedir3. Nitekim, aşağıda değinilecek olan, Biyogüvenlik Protokolü, GDO yerine kullandığı, değiştirilmiş canlı organizmalar sözcüğünü modern biyoteknoloji kullanılarak elde edilmiş genetik materyalin karışımını içeren herhangi bir canlı organizma şeklinde tanımlamıştır. III. KÜRESEL ÖLÇEKTEKİ GELİŞME VE ÇEKİŞMELER Uygulamada çok uluslu modern biyoteknoloji şirketleri (BŞ) ve GDÜ üreticisi ve ihracatçısı ülkeler bu ürünlerin sadece yararlarını ön plana çıkaran politikalar geliştirmiş; bu yaklaşımlarında bazı bilim insanlarını da yanlarına almışlardır. Bu firma ve ülkelerin 1980lerden başlayarak geliştirdikleri GDÜ in bir kısmı ticari kullanım için 1990larda piyasaya sunulmuş; bir kısmı geliştirilmiş, fakat henüz piyasaya sunulmamış; diğer bir kısmı ise henüz geliştirilme aşamasındadır.

2 Üretici ülkeler, bu pazardaki paylarının büyüklük sırasına göre, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Kanada, Arjantin, Brezilya ve Çin dir. Ürünlerin ilk kuşak örnekleri ise, ekin alanı büyüklüğü sırasına göre, soya fasulyesi, mısır, pamuk, kolza ve patatestir. Tatlı küçük biber, ayçiçeği ve fıstık ikinci kuşak ürün örnekleridir. Üretici ülkelerle BŞ nin ana hedefi bu ürünlerin dünya ölçeğinde olabildiğince geniş bir alana ihracıdır. Bu bağlamda adı geçen kesimlerin 1990ların ikinci yarısında Avrupa pazarına girme istemleri dirençle karşılaşmıştır. Avrupa Birliği (AB) düzeyinde, çevrecilerin tepkisi ve geniş halk yığınlarının duyarlılığı karşısında, GDÜin üretilmesi ve ithalinin onaylanması konusunda de facto moratoryum uygulaması başlatılmış; bu ürünlerin 1998 sonlarından 2003 e kadar AB pazarına girmesi mümkün olamamıştır. Ayrıca AB üyesi 6 ülke (Avusturya, Belçika, Fransa, Almanya, İtalya ve Lüxemburg), bu moratoryumdan önce onaylanmış bazı GDÜ hakkında bile açık yasak koymuştur. İşte bu tablo üzerine ABD, Arjantin ve Kanada bu uygulamaları Mayıs 2003 de Dünya Ticaret Örgütüne (DTÖ) şikayet etmiştir. Dayanılan temel sav, moratoryumun ürünlere izin verilmesini nedensiz şekilde geciktirdiği ve ulusal düzeydeki yasakların bilimsel açıdan haklı olmadığı ve böylelikle GDÜ i geliştirmelerinin geciktirilerek dünyanın açlık sorununu çözmelerinin engellendiğidir. ABnin savunması ise bu ürün ve gıdalar hakkında bilimsel belirsizlik olması nedeniyle ihtiyatlı bir yaklaşımı esas aldığı şeklindedir. Tartışmadaki en son gelişme DTÖ nün ilgili kararının dayanağı olan raporu 7 Şubatta taraflara göndermesidir ki bu karar, aşağıda, sorunun boyutlarının açıklanmasından sonra belirtilecektir. IV. SORUNUN BOYUTLARI A. GDÜden beklenen olası potansiyel- yarar ve riskler 1. Olası yararlar Genelde GDOın potansiyel yararı konusunda temel hareket noktası geleneksel biyoteknolojinin özelliklerinin ve yöntemlerinin, gereksinim duyulan verimli sonuçları elde etmek için uygun olmadığı, ayrıca çok zaman aldığıdır. Buna karşın genlerin değiştirilmesiyle tarım, tıp, hayvancılık, ormancılık ve kirliliğin temizlenmesi gibi çok değişik alanlarda olumlu sonuçlar elde edileceği öngörülmüştür. GDÜin üretimi ve kullanılması konusunda hakim varsayım, dünya nüfusunun giderek artması gerçeği karşısında, küresel düzeyde bazı adımlar atılmazsa insanlar için gerekli gıdayı sağlamanın yakın gelecekte mümkün olamayacağıdır. Bu temel varsayım bazı alt savlar ile desteklenmiştir. Bunlardan birisi GDÜ sayesinde, beklenmedik iklim koşullarıyla bitki zararlıları ve hastalıkların üretimde yol açtıkları olumsuzlukların önleneceğidir. Tarımda çevre açısından olumsuz etkiler yapan kimyasalları kullanmak durumunda olunmaması da aynı paralelde varsayılan diğer bir yarardır4. Bu yararlar, zararlılara, hastalıklara ve iklim koşullarına karşı direnci sağlayacak ya da elde edilecek ürünün besin-vitamin- değerini veya sağlığa yarar derecesini arttıracak özellikteki genlerin üretilmek istenen ürünlerin genlerine aktarılmasıyla sağlanmaktadır. 2. Olası riskler (olumsuz etkiler) a. Genel belirleme GDO şirketlerinin ürünlerini üretme ve pazarlama sürecine koşut olarak konunun çeşitli yönlerine ilişkin tartışmalar da yoğunluk kazanmıştır. Sosyo ekonomik etkilenmeler kadar siyasi hukuki, etik ve felsefi boyutların da işin içine girmesi sorunun yoğunluğunu ve önemini artırmıştır. Tartışmalar hem öne sürülen yararların gerçekte sağlanıp sağlanmadığı hem de bunların çevre ve insan sağlığı üzerindeki olası olumsuz etkiler üzerinde yoğunlaşmıştır. İddia edilen yararları ortaya koyan bir gelişmenin, on yılı aşkın deneyime karşın, henüz görülmediği fikrinin yanı sıra, olası

3 etkiler hakkında yeterli araştırma yapılmadan üretime geçildiği savı da tartışmalarda işlenmiştir. Bütün bu riskler hem bağımsız bilim kuruluşları, hükümetler düzeyindeki komisyon ya da kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri tarafından yapılan çalışmalar hem de kimi uluslararası görüşmeler çerçevesinde ortaya konulmuştur. b.sağlık üzerindeki riskler GDÜin canlıların sağlığı üzerindeki etkileri hem, bu ürünlerin tüketilmesi çerçevesinde, doğrudan hem de aşağıda vurgulanacak olan çevre üzerindeki olası olumsuz etkiler aracılığıyla gözlenebilmektedir. Laboratuar ve alan düzeyinde yapılan bilimsel incelemelerde genetik ürünlerin sağlık yönünden olası olumsuz etkileri olduğu vurgulanmıştır. Alerji, ürünlerin bünyesine dahil edilen yeni proteinlerin zehirli olabilmesi, kullanılan direnç-dayanıklılık- genlerinin, örneğin antibiyotiğe direnç genlerinin besin ağı ilişkisi içinde bakterilere ve bunlar yoluyla insan ve hayvanlara geçmesi durumunda, hastalıklarda eskiden beri kullanılmakta olan, antibiyotiklerin artık tedaviye yanıt verememesi öne sürülen başlıca risklerdir5. Bunlardan bazılarının kabul görmesine koşut olarak, örneğin soya fasulyesinin alerjiye yol açması, etkileri önlemeye yönelik girişimler de başlatılmıştır. Ancak asıl sorun henüz kanıtlanmamış olan olası olumsuz etkiler yönündendir. Çünkü burada bilimsel belirsizlik denilen olgu geçerlidir. Bunun anlamı bilim insanları arasında bu organizmaların olumsuz sonuçlar yarattığı konusunda bir fikir uzlaşmasının olmayışı, neden-sonuç bağlantılarının kesin olarak gösterilemeyişidir. Böyle durumlarda, aşağıda da vurgulanacağı gibi, GDÜ hakkındaki kararlarda teknik bilimlerin ötesindeki alanlar belirleyici olmakta, yöneticiler-üreticiler ve halk karşı karşıya gelmektedir. c. Çevre üzerindeki riskler Bilimsel çalışmalarda çevre üzerinde, doğrudan ve dolaylı nitelikte değişik potansiyel risklerin varlığına, biyolojik çeşitlilik konusuna ayrıca vurgulama yapılmak suretiyle, dikkat çekildiği görülür6. Tarımda, herbisit ve pestisit kullanımı gibi uygulamaların değişmesi dolaylı etkiler arasında vurgulanırken doğrudan etkiler olarak şu tehdit alanları üzerinde durulmaktadır. 1. Yukarıda da belirtildiği gibi, zararlı maddelere ve iklim koşullarına direnç sağlamak için geliştirilen geni taşıyan ürünlerin yetiştirilme sürecinde bu dayanıklılık sağlayan maddelerin besin zinciri yoluyla ekosistemdeki yararlı organizmalara zarar verme olasılığı. 2. Toprak yapısının ve nitrojen dönüşümünün değişmesi ve sonuçta ekosistemlerin doğal yapılarının bozulması. 3. Geliştirilen yeni yabancı- genlerin doğada varolan yabanıl bitkilerle ya da klasik veya organik tarım yöntemiyle yetiştirilen ürünlere, çapraz tozlaşma yoluyla karışması ki bu durum genetik kirlilik olarak adlandırılmaktadır. Çünkü, belli bir ekosisteme bağlı olarak yaşam sürdürmeye alışık bir organizmaya yabancı yapılardaki organizmalardan genler karıştırılması bu alıcı organizmalar yönünden kirlenme olarak görülmektedir. Bu kirlenmeyle gelen bir başka risk de doğadaki organizmalar yönünden genetik uyumluluk olasılığının ortaya çıkması ve bunun artmasına koşut olarak biyolojik çeşitliliğin azalmasıdır. Böylece, biyolojik çeşitlilik bir yandan modern biyoteknolojinin ana malzemesini sağlamakla esasen tehdit altına girmekte öte yandan genetik kirlenme yoluyla bozulma riskine maruz kalmaktadır. 4. Bütün bu olası olımsuz etkilerin yol açabileceği bir başka risk de organik tarım uygulamalarındaki olumsuz etkilenmeler. Kuşkusuz bu riskler açısından odak noktası olası olumsuz etkilerin gerçekleşmesi durumunda bunların çoğunu gidermenin mümkün olamayışıdır. B. Toplumsal yapılardaki sorun ve çatışmalar 1.Ekonomik boyuttaki çatışmalar

4 GDÜ yukarıda değinilen risklerle bağlantılı olarak toplumsal yapılarda çeşitli boyutlarda menfaat çatışmalarına neden olmuştur. Bu bağlamda gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkelerin7, geleneksel çiftçiler ile GDÜ üreticilerinin, tüketiciler ya da geniş halk kitleleri ile BŞnin menfaatleri karşı karşıya gelmiştir. Bu açıdan en önemli sorun genetik tohum endüstrisine hakim olan birkaç çok uluslu şirketin bütün bu menfaat çatışmalarını kendi politikaları doğrultusunda yönlendirme çabalarıdır. Geleneksel tarım yapan kesimlerin işlerini kaybetmeleri, dünya ölçeğinde çiftçilerin, transgenik tohum üreticisi BŞne bağımlı hale gelmesi ve sonuçta gıda açısından öz yeterliliğin yitirilmesi önemli sosyo-ekonomik risklerdir8. Ayrıca, bu üretimlerin yapıldığı gelişmiş ülkelerin de etkisiyle, BŞ nin bu alandaki fikri haklarını korumak için geliştirilen önlemler de değişik riskler yaratmaktadır9. Gelişmekte olan ülkelerdeki fakir çiftçilerin bu tohumları satın alamayarak sonuçta borç-faiz kıskacına girmeleri ve geleneksel tarım yapanların mevcut haklarının bu fikri haklar sistemi karşısında tehlikeye düşmesi bu riskler arasındadır. Transgenik ürünlerdeki özel mülkiyet eğiliminin giderek artmasının gelişmiş ülkelerin gıda stokunu tehdit etmesi de diğer bir risktir. 2. Sosyal, siyasal ve etik boyutlardaki çatışmalar Bu boyuttaki başlıca tartışmalar, GDÜe ilişkin maliyet, risk ve menfaatlerin dağıtımındaki sosyal adalet; tüketicilerin ve daha genelde birey ve yurttaşların kendi yaşamlarını her yönüyle etkileyecek bir konuda seçim yapabilme hakları; insanoğlunun doğal sistemlere genetik değişiklik yoluyla doğrudan müdahale etmesi konusundaki doğru ve yanlış ya da iyi ve kötüye ilişkin yargılamalar üzerinde yoğunlaşmıştır10. Bu bağlamdaki tartışmaların, insanoğlunun tinsel alana karışarak tanrı ile oynamak şeklinde bir hakkı olup olmadığı yolundaki sorgulamaları içeren dinsel algılamalardan11 da uzak olmadığını vurgulamak gerekir. 3.Hukuki Boyut a.hukukun tartışmanın çözümündeki yeri ve önemi Yukarıda vurgulanan risklerin önlenebilmesi ve menfaat çatışmalarının herkes için en uygun şekilde çözümlenebilmesi elverişli bir hukuki çerçevenin oluşturulmasına bağlıdır. Ancak bunun gerçekleştirilmesi kolay değildir. Bir kere, konunun çevre sorunsalına bağlı özgün nitelikleri, elverişli bir çözüm için, alışılagelmiş hukuk kurallarının ötesine gidilerek çevre hukukuna özgü yeni kavram ve ilkelerin kabul edilip uygulanmasını gerektirmektedir. Oysa ki bu yepyeni esaslar insanoğlunun yıllardır alışılagelmiş faaliyetlerini kökten değiştirme potansiyelini taşımakta bu durumda da bunların benimsenip uygulanmaları güçleşmektedir. Öte yandan sorunun bilimsel boyutundaki, yukarıda değinilen, belirsizlik de konuyla ilgili çeşitli disiplinler arasında politikanın ön plana çıkmasına, böylece karar vericilerin ve yasa yapıcıların belirleyici konum kazanmalarına yol açmaktadır. Bu durumda, bu kesimlerin kendilerini güçlü BŞin baskısından ne ölçüde kurtaracakları ve geniş halk yığınlarının durumunu ne kadar dikkate alacakları çözümdeki odak noktasını oluşturmaktadır. Bu yüzdendir ki soruna, ekonomik açıdan baskın kesimlerin lehine değil de, menfaatler dengesi çerçevesinde çözüm bulunması için çevreci hareketin ve her türlü baskıdan uzak ve tarafsız bilim insanlarının varlığı çok önemlidir. Dolayısıyla tartışmalar hukuki boyut düzeyinde de hem mevzuat yapılması hem uygulamada gözükmüş; BŞ ile çiftçilerin birbirlerine karşı açtıkları ve çevrecilerin de dahil olduğu dava örnekleri ile çekişmeler mahkemelerin önüne de getirilmiştir. b. Yaklaşım farklılıkları Öncelikle bir genelleme yapılırsa günümüzde hem çeşitli ülkelerdeki hem de küresel düzeydeki uygulamalarda iki ana yaklaşımın karşı karşıya olduğu söylenebilir. İlkinde ihtiyatlı bir politikadan yana ikincisinde ise GDÜin ticaretinden yana ağırlıklı tavır

5 takınılması esastır. Bu yaklaşımlar GDÜ ile ilgili en önemli konular olan alan denemeleri, çevreye bırakılma, etiketlenme, hukuki sorumluluk ve ithal ve ihraç açısından söz konusudur. Yukarıda vurgulanan AB ile ABD arasındaki çekişmenin kökeninde de bu yaklaşım farklılığı yatmaktadır. AB de ihtiyatlı olma yaklaşımı ABD de ise bilimsel temelli risk politikası hakimdir. Bu fark, bir raporda işaret edildiği üzere12, AB yaklaşımı masum olduğu kanıtlanana kadar suçlu söylemiyle, ABD yaklaşımı ise suçlu olduğu kanıtlanana dek masum söylemiyle örtüşmektedir. Farklılığın gerisindeki nedenler arasında, Avrupa da çevrecilerin ve kamuoyunun konu hakkında çok hassas olması yanısıra, Avrupalıların, genelde, tarım ve çevreyle içiçe geçmiş bir bütün olarak algılamaları ve kırsal alanın çeşitliliğinin korunmasından yana olmaları na işaret edilmiştir13 Ancak AB düzeyindeki bu hassasiyetin bütün üye ülkeler yönünden aynı olduğu söylenemez. Bu bağlamda en esnek politika uygulayan ülkelerin başında İngiltere gelirken Avusturya, İtalya ve en sıkı yaklaşımı benimseyen ülkelerin örneklerindendir. Öte yandan ABD indeki esnek politikanın benimsenmesinde güçlü BŞ nin baskısının da etkili olduğunu unutmamak gerekir. Bunların ve başta ABD olmak üzere üretici ve ihracatçı ülkelerin gelişmekte olan ülkeler üzerindeki baskısı bazı ülkelerde de esnek yaklaşıma dayanan mevzuatın benimsenmesini hatta getirilen bazı yasaklamaların kaldırılmasını sağlamıştır. c. AB de ve küresel düzeydeki mevzuat ve başlıca önlemler AB düzeyinde olası riskleri dikkate alma eğilimi konuya ilişkin ilk hukuki düzenlemeler 1990da çıkarılan GDOın çevreye bırakılması ile GMOın kapalı alanda kullanımı konularındaki iki yönergede somut yansımasını bulmuştur. Bunlardan ilki 2001de çıkarılan bir yönergeyle olumlu yönde yenilenmiş, ayrıca her ikisinde de çeşitli tarihlerde değişiklikler yapılmıştır14. GD gıdalar ve gıda içerikleri konusu ile GMOın etiketlenmesi ve izlenebilirliği konuları ise çok daha sonraları (2003) yayımlanan iki ayrı tüzükle15 düzenlenmiştir. GDOın diğer önemli bir konusu olan hukuki sorumluluk hakkında ise henüz doğrudan bir düzenleme olmayıp buna ilişkin hükümler çevresel sorumluluk hakkındaki yönergedeki bazı maddelerle sınırlıdır. Bu mevzuatta getirilen başlıca önlemler şunlardır. Transgenik gıda ve yemlerin piyasaya sürülmesi için izin alınması şart olup bunun için de başvuru sahibi bunların insan, hayvan ve çevre sağlığı üzerinde olumsuz bir etki yapmayacağını göstermekle yükümlü kılınmıştır. Tüketicinin yanıltılmaması esas alınmış ve bu bağlamda bütün GDOın ve GDO kökenli gıdaların üretimlerinden tüketimine uzanan süreçte (çiftlikten mutfağa kadar) etiketlenmesi ve izlenebilirliğinin sağlanması koşulu getirilmiştir. Üye Devletlerin GMOın geleneksel ya da organik ürünlere karışmasını önlemek için gerekli tüm önlemleri alabilmeleri benimsenmiştir. Yetkilendirme sürecinde risk değerlendirmesinin yapılması esas alınmış; bunun için doğrudan ve dolaylı, ani ve gecikmeli ve uzun vadeli kümülatif olumsuz etkilerin incelenmesi kabul edilmiştir. Ayrıca halkın GMOa ilişkin etkinlikler hakkında bilgilendirilip görüşlerinin alınması için yükümlülükler de getirilmiştir. Küresel ölçekteki olası riskleri dikkate alma çerçevesinde hazırlanan temel metin ise, 1992 Rio- Çevre ve Kalkınma Konferansında kabul edilen Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ve özellikle buna ek olarak hazırlanan Cartagena Biyogüvenlik Protokolüdür (Protokol). Buradaki önlemler de esas olarak AB mevzuatındakilere paralellik gösterir. GDOların sınıraşan taşınımının kontrolü için önceden bildirilmiş onay usulü benimsenmiş olup, ihracatçı, karşı tarafın açık yazılı onayını almadıkça ürününü ihraç edemeyecektir. Bu onayın alınabilmesi için risk değerlendirmesinin yapılması söz konusudur. Ancak bu koşul, gıda ya da yem olarak

6 doğrudan kullanımlar için değil, sadece GDOın çevreye bırakılması bakımından geçerlidir. Yukarıda değinilen mevzuat konusunda genel bir saptama yapılırsa, ihtiyatlı olma yaklaşımının ya da ilkesinin16 açıkça esas alındığı; hatta bunun uygulanmasındaki sıkı yöntemlerden birisi olan olumsuz etkiler olmadığını ispatlama yükünün üreticilere bırakılması nın benimsendiği görülür. Ancak, hem bu yükümlülüğün mutlak bir şekilde yorumlanmayarak kabul edilemez risklerin varolup olmadığını göstermenin yeterli olacağı şeklindeki algılamaların uygulamada ağır basması hem de adı geçen metinlerdeki bazı eksiklik, istisna ve gevşek ölçütlerin ihtiyat ilkesinin, konunun önemine uygun şekilde, uygulanmasını engellediği söylenebilir. d. Türkiye deki mevzuat Konu hakkında doğrudan bir kanun ya da yönetmelik olmayıp AB nin ilgili yönergeleri de henüz hukukumuza yansıtılmamıştır. 2006/1 Tohumluk İthalatı Uygulama Genelgesiyle transgenik bitki çeşitlerine ait tohumlukların ürün yetiştirmede kullanım amacıyla ithali yasaklanmış; ancak bunların araştırma ve deneme amacıyla ithaline izin verilmiştir. İthal edilen ya da yurt içinde geliştirilen transgenik bitkilerin kontrollü şartlar altında denenmesi ise Transgenik Kültür Bitkilerinin Alan Denemeleri Hakkındaki Talimat kapsamında yapılmaktadır. Talimatta risk değerlendirmesi kavramı altında açık bir hüküm yoktur. Ancak, başvuru sahibinden, denenecek transgenik bitkinin insan, hayvan, bitki ve çevre sağlığı yönünden riskler taşımadığına ilişkin bilimsel rapor ve veriler istendiği gibi başvuruların değerlendirilmesinde transgenik bitkilerin Türkiye flora ve faunası için potansiyel bir tehlike oluşturup oluşturmadığı nın ilgili komite tarafından dikkate alınması da kabul edilmiştir. Bu durumda, ilgili değerlendirmelerin pratikte gereken hassasiyetle yapılıp yapılmadığı ve hukuki dayanağı gösterilmemiş bir talimattaki koşullara uyulmaması halinde nasıl bir yaptırım uygulanacağı hususları ön plana çıkmaktadır. Organik tarımla ilgili mevzuatta17 GDOlu çoğaltım meteryallerinin organik tarımda kullanılması yasaklandığı gibi yine bu organizmaların organik hayvansal üretimde ve organik su ürünleri yetiştiriciliğinde girdi olarak kullanılamayacağı da belirtilmiştir. Türkiye Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesine ve Protokole taraf olduğu için bu metinlerdeki düzenlemeler de iç hukukumuza dahil olmuştur. Ayrıca biyogüvenlik konusunda bir kanun taslağı vardır. Bu taslakta yukarıda belirtilen metinlerdeki esaslar genelde benimsenmiş ayrıca hukuki sorumluluk konusunda da hükümler getirilmiştir. Taslak GDO ithalatını yasaklamamış, ithalat dahil piyasaya sürmeyi, kapalı kullanımı ve transiti izne tabi tutmuştur. İzin için de risk değerlendirmesini esas almıştır. Taslağın, ithalat yasağı getirmemenin ne ölçüde ülke menfaati yararına olduğunun tartışması bir yana, ilk değerlendirmede göze çarpan eksikliği katılım ve risk değerlendirmesiyle ilgili hükümlerinin AB düzenlemelerine göre zayıf kalması ve bunlarla da ilgili olan kimi önemli konuların düzenlenmesini doğrudan yönetmeliklere bırakması, ayrıca Protokolde yer alan bilimsel belirsizlik kavramını vurgulamamasıdır. V. DTÖ nün KARARI KARŞISINDA SON DURUM DTÖ nün taraflara gönderdiği ön rapor henüz gizli olmakla birlikte bazı kaynaklarca çevrecilere sızdırılmış olup ilgili web sitelerinde18 erişilebilmektedir. Raporda varılan sonuç, ulusal düzeylerdeki yasaklamaların uygun risk değerlendirmesine dayanmadığı ve DTÖ kurallarına göre bilimsel bir onaylamanın olmadığı, ABnin moratoryumunun da, ürünlerin onaylanma sürecinde haksız gecikmelere yol açarak serbest ticaret için engel oluşturduğu şeklindedir. Tarafların karar karşısındaki tepkileri farklı olduğu gibi

7 çeşitli kesimlerde de şimdiden farklı yorumlar yapılmıştır. Kuşkusuz bunların ne ölçüde sağlıklı olduğu 1000 sayfalık raporun resmen açıklanmasını takiben tüm metnin değerlendirilmesinden sonra anlaşılabilecektir. Ancak kamuoyunun yönlendirilmesindeki etkisi nedeniyle bu farklı yansımaları vurgulamak önemlidir. Öncelikle şikayetçi ülkelerin ve BŞnin, zafer ilan etme şeklindeki, durumu abartıcı söylemleriyle19 aslında açılmayı istedikleri Asya ve Afrika pazarını ve diğer gelişmekte olan ülkeleri muhatap aldıkları söylenebilir. Çünkü öncelikle, şikayet edilen bazı ülkelerin yetkilileri Kararın GDÜ hakkındaki politika ve hukuki düzenlemelerini etkilemeyeceği yönünde açıklamalar20 yapmıştır. Ayrıca AB düzeyindeki kamuoyu yoklamaları Avrupa halkının çoğunluğunun GDÜe karşı olduğunu ortaya koyduğu gibi çevreci örgütler de güçlü bir mücadele vermektedir21. Buna bağlı bir olgu da gıda şirketlerinin de bu hassasiyete kulak vererek GDÜi pazarladıkları ürünlerden çıkarma konusundaki eğilimleridir. GDÜ üreticisi ülke ve firmaların Kararı, AB dışındaki ülkelerde, amaçları yönünde ne ölçüde kullanabilecekleri, dolayısıyla gelecekteki gelişmelerin seyri ise çeşitli faktörlere bağlıdır. Bunlardan birisi halkın GDÜ hakkındaki kuşkulu ve temkinli yaklaşımının Avrupa dışındaki kıtalarda da büyümesi yolundaki eğilimin ölçüsüdür22. Bunun derecesinde bu ülkelerdeki çevreci örgütler kadar uluslararası düzlemde etkinlik yapan Batı kökenli örgütlerin bu düzlemdeki çalışmalarının da etkisi olacaktır. Çevrecilerin Kararı muhalefetle karşılarken öne sürdükleri görüşlerin doğruluk derecesi de önemli bir göstergedir. Bu bağlamda DTÖ gizli hareket etmek, demokratik olmak ve iş çevrelerinin menfaatini korumakla suçlanmış ve halkın ne ekip ne yiyeceği konusunda söz hakkı olamayacağı vurgulanmıştır. Ayrıca kendisinin bu tür uyuşmazlıkları çözmek için hukuken ve fiilen uygun kuruluş olmadığı görüşü de savunulmuştur23. Bu son söylemin çevre sorunsalına ve DTÖ nün bu düzlemdeki konumuna ilişkin fiili ve hukuki gerçekler esas alındığında doğru olduğu kuşkusuzdur. Öte yandan, Kararda sadece şikayet konusu somut durumun esas alınması gerçeği karşısında, şikayetçi tarafın göstermek istediği gibi kararın anlamının genişletilerek AB nin ve ülkelerin GMO alanında istedikleri düzenlemeyi yapamayacakları şeklinde ulaşılacak bir sonucun doğruluğu da kuşku götürür. Nitekim Kararda çok sayıdaki şikayet içinden yalnızca belirtilen iki konu kabul görerek değerlendirilmiş bu yapılırken de AB nin GMO hakkındaki piyasaya sunum öncesi izin ve risk değerlendirme sürecine ilişkin yetkisi tartışılmamıştır. Ayrıca GDÜin güvenli ve geleneksel karşıtlarına benzer olup olmadıkları da değerlendirmeye dahil edilmemiştir. VI. SONUÇ Her yeni teknolojinin bir risk taşıdığı savından hareketle yeniliklere karşı çıkmak ne ölçüde sorgulanırsa, olası riskleri gözardı ederek gerekli önlemleri almaktan kaçınmak da aynı ölçüde sorgulanabilir. Günümüzde GDÜin olası olumsuz etkilerini önlemek için ihtiyatlı olma doğrultusunda önlemler almak gerektiğinin kuramsal çerçevede kabul görmesi sevindiricidir. Ancak önemli olan bu fikrin ilgili mevzuata ve uygulamaya da gereken şekilde aktarılmasıdır. Küresel ölçekte çatışan değişik menfaatlerin uzun vadeli olarak en uygun ve adil şekilde dengelenmesi ancak bu sayede mümkün olabilir. Ne var ki bu bağlamdaki somut göstergeler pek iç açıcı değildir. Bu göstergeler üretici şirketlerin kazanç sağlamayı ön planda tutan yaklaşımının karar alım sürecinde baskın olduğu ve tüketicilerin ve gelişmekte olan ülkelerin tercihlerinin bu doğrultuda yönlendirildiğine ilişkindir. Dünya Ticaret Örgütünün GMO konusunda AB ile ABD arasındaki uyuşmazlıkta devreye girmesi de esasında bu tür bir göstergedir. Geleneksel anlamıyla ticareti korumayı esas alan bir örgütün, çevre sorunsalı gibi geleneksel anlayışları sorgulayan bir alandaki, yukarıda

8 vurgulanan, çatışmalı menfaatler arasında gerekli hassas dengeyi kurmasını beklemek iyimserlik olur. Dolayısıyla bu örgütün kararını da bu bağlamda irdelemek ve Kararı konuya ilişkin tartışmaları üretici firma ve ülkeler, dolayısıyla ticaret yararına bitiren kesin bir sonuç ve zafer olarak görmemek gereklidir. Nitekim Kararda şikayetçi ülkelerin kimi istemlerinin kabul edilmemesi ve yukarıda değinilen bazı hassas konulara girmekten kaçınılması bu bağlamda bir göstergedir. Dolayısıyla, giderilmesi mümkün olmayacak olumsuz sonuçlarla karşılaşmamak için, çabaların ihtiyat ilkesinin daha sıkı yöntemlerinin, şeffaf bir karar alım süreci içinde, benimsenip uygulanmasında yoğunlaştırılması gerekliliği küresel düzeydeki önemini korumaktadır. Bu nedenle Avrupa daki çevreci örgütlerin ve kamuoyunun geneldeki hassasiyetini paylaşmak gerekir.

Meyve ve Sebze ile ilgili kavramlar ve GDO

Meyve ve Sebze ile ilgili kavramlar ve GDO Meyve ve Sebze ile ilgili kavramlar ve GDO Doğal Ürünler! Bu ürünler tamamen doğal koşullarda üretilen ürünlerdir. Kimyasal gübre ve tarım ilacı kullanmadan, doğal tohumlarla üretilirler. Organik Ürünler!

Detaylı

Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi

Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi Emine OLHAN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü GDO GMO Transgenik Biyoteknolojik yöntemlerle

Detaylı

Bitkisel Üretimde Genetiği Değiştirilmiş Ürünler: Efsaneler ve Gerçekler

Bitkisel Üretimde Genetiği Değiştirilmiş Ürünler: Efsaneler ve Gerçekler VI. ULUSAL MOLEKÜLER BİYOLOJ VE BİYOTEKOLOJİ KONGRESİ Bitkisel Üretimde Genetiği Değiştirilmiş Ürünler: Efsaneler ve Gerçekler Yrd. Doç. Dr. Yılmaz Kaya Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji

Detaylı

Mehmet Emin Turgut Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Yem Dairesi Başkanı. Antalya-18 Nisan 2016

Mehmet Emin Turgut Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Yem Dairesi Başkanı. Antalya-18 Nisan 2016 Mehmet Emin Turgut Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Yem Dairesi Başkanı Antalya-18 Nisan 2016 Yem Mevzua*! 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu çerçevesinde uygulamaya esas

Detaylı

ULUSAL BİYOGB. Protokolü. Cartagena Biyogüvenlik. ü ne dayanır

ULUSAL BİYOGB. Protokolü. Cartagena Biyogüvenlik. ü ne dayanır ULUSAL BİYOGB YOGÜVENLİK ÇERÇEVESİ (UBÇ) Cartagena Biyogüvenlik Protokolü ü ne dayanır PROTOKOL İHTİYATLILIK PRENSİBİNİ TEMEL ALIR Protokolün n amacı Çevre ve Kalkınma Hakkındaki Rio Deklarasyonunun 15

Detaylı

İÇİNDEKİLER İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...VII BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...IX İÇİNDEKİLER...XI KISALTMALAR...XXI

İÇİNDEKİLER İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...VII BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...IX İÇİNDEKİLER...XI KISALTMALAR...XXI İÇİNDEKİLER İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...VII BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...IX İÇİNDEKİLER...XI KISALTMALAR...XXI BİRİNCİ BÖLÜM ÇEVRENİN KORUNMASI, ÇEVRE HAKKI 1. ÇEVRENİN KORUNMASI...1 I. Çevre Kavramı...1 Çevresel

Detaylı

Organik Tarım ve Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar

Organik Tarım ve Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar Organik Tarım ve Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ICEA (Etik ve çevresel Sertifikasyon Enstitüsü) Zir.. Yük. Müh. Ramazan AYAN email: info@icea-tr.comicea-tr Organik (=Ekolojik, biyolojik) Tarım

Detaylı

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi TARIMSAL FAALİYETİN ÇEVRE ÜZERİNE ETKİSİ Toprak işleme (Organik madde miktarında azalma) Sulama (Taban suyu yükselmesi

Detaylı

ADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

ADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI ADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI GENETİK MÜHENDİSLİĞİ Belirli bir amaca yönelik olarak genetik madde üzerinde yapılan çalışmaları içerir. Canlıların

Detaylı

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI 37 KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

10. SINIF KONU ANLATIMI 37 KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI 10. SINIF KONU ANLATIMI 37 KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI GENETİK MÜHENDİSLİĞİ Belirli bir amaca yönelik olarak genetik madde üzerinde yapılan çalışmaları içerir. Canlıların

Detaylı

TÜRKİYE DE BİYOGÜVENLİK KONUSUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER VE UYGULAMALAR

TÜRKİYE DE BİYOGÜVENLİK KONUSUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER VE UYGULAMALAR GIDA TARIM ve HAYVANCILIK BAKANLIĞI TARIMSAL ARAŞTIRMALAR ve POLİTİKALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE DE BİYOGÜVENLİK KONUSUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER VE UYGULAMALAR Dr. İsa ÖZKAN Daire Başkanı 5. Gıda Güvenliği

Detaylı

Değişen Dünya ve GDOlar

Değişen Dünya ve GDOlar Değişen Dünya ve GDOlar Prof. Dr. Selim ÇETİNER Sabancı Üniversitesi cetiner@sabanciuniv.edu 13 Kasım 2014 Biyoteknolojinin Gelişimi Modern Biyoteknoloji Monoklonal antikor üretimi Hayvanlarda embriyo

Detaylı

"GDO Yönetmeliði" tamam:gdo'suza GDO'suz demek yasak!.

GDO Yönetmeliði tamam:gdo'suza GDO'suz demek yasak!. "GDO Yönetmeliði" tamam:gdo'suza GDO'suz demek yasak!. GDO Yönetmeliði Resmi Gazete de yayýnlandý. Üreticileri ve tüketicileri büyük tehdit altýna sokacak yönetmenliði yayýnlýyoruz. Tarým ve Köyiþleri

Detaylı

Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi

Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi Emine OLHAN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü GDO GMO Transgenik Biyoteknolojik yöntemlerle

Detaylı

Gıda Güvenliği, GDO lar ve Sağlıklı Beslenme. Yrd.Doç.Dr.Memduh Sami TANER (Ph.D.)

Gıda Güvenliği, GDO lar ve Sağlıklı Beslenme. Yrd.Doç.Dr.Memduh Sami TANER (Ph.D.) Gıda Güvenliği, GDO lar ve Sağlıklı Beslenme Yrd.Doç.Dr.Memduh Sami TANER (Ph.D.) SAĞLIKLI BESLENME Vücudumuzda dakikada 10 milyon hücre ölür ve bir o kadarı da yenilenir. Ortalama 100 günde (beyin ve

Detaylı

TÜRKİYE TOHUMCULUK SANAYİSİNİN GELİŞİMİ VE HEDEFLERİ İLHAMİ ÖZCAN AYGUN TSÜAB YÖNETİM KURULU BAŞKANI

TÜRKİYE TOHUMCULUK SANAYİSİNİN GELİŞİMİ VE HEDEFLERİ İLHAMİ ÖZCAN AYGUN TSÜAB YÖNETİM KURULU BAŞKANI TÜRKİYE TOHUMCULUK SANAYİSİNİN GELİŞİMİ VE HEDEFLERİ İLHAMİ ÖZCAN AYGUN TSÜAB YÖNETİM KURULU BAŞKANI MART 2011 Tohumculuk Sanayisi Nedir? Tohumculuk Hangi İş ve Aşamalardan Oluşur? Tohumculuk İçin AR-GE

Detaylı

ABD Tarım Bakanlığının 08/03/2018 Tarihli Ürün Raporları

ABD Tarım Bakanlığının 08/03/2018 Tarihli Ürün Raporları 12/03/2018 ABD Tarım Bakanlığının 08/03/2018 Tarihli Ürün Raporları ABD Tarım Bakanlığınca 8 Mart 2018 tarihinde yayımlanmış tahıl ve yağlı tohumlar raporlarında, ABD nin yanı sıra dünya üretimi ve ticaretine

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMI 7 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

12. SINIF KONU ANLATIMI 7 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI 12. SINIF KONU ANLATIMI 7 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI GENETİK MÜHENDİSLİĞİ Belirli bir amaca yönelik olarak genetik madde üzerinde yapılan çalışmaları içerir. Canlıların genlerine

Detaylı

Sağlıklı Tarım Politikası

Sağlıklı Tarım Politikası TARLADAN SOFRAYA SAĞLIKLI BESLENME Sağlıklı Tarım Politikası Prof. Dr. Ahmet ALTINDĠġLĠ Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü ahmet.altindisli@ege.edu.tr Tarım Alanları ALAN (1000 ha)

Detaylı

Sağlık ve Tüketiciyi Koruma Genel Müdürlüğü

Sağlık ve Tüketiciyi Koruma Genel Müdürlüğü Sağlık ve Tüketiciyi Koruma Genel Müdürlüğü 1 1 AB Enstitüleri Avrupa Parlamentosu Avrupa Birliği Konseyi Avrupa Komisyonu Ekonomik ve Sosyal Komite Bölge Komiteleri Adalet Divanı 2 2 Komisyonda Bulunanlar

Detaylı

Prof. Dr. Birol Akgün - Selçuk Üniversitesi, İİBF - k.edu.tr

Prof. Dr. Birol Akgün - Selçuk Üniversitesi, İİBF - k.edu.tr Prof. Dr. Birol Akgün - Selçuk Üniversitesi, İİBF - bakgun@selcu k.edu.tr Tarım Bakanlığınca 26 Ekim de Resmi Gazete de yayınlanan genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar (GDO) ve bitkisel ürünlerin

Detaylı

BİR DOĞAL ALANIN DEĞERİ VE DOĞAYI KORUMANIN GEREKÇELERİ DERS 2

BİR DOĞAL ALANIN DEĞERİ VE DOĞAYI KORUMANIN GEREKÇELERİ DERS 2 BİR DOĞAL ALANIN DEĞERİ VE DOĞAYI KORUMANIN GEREKÇELERİ DERS 2 Bir doğal alanın toplam ekonomik ve toplumsal değeri kullanım (aktif kullanım) ve kullanım dışı (pasif kullanım) değerlerinin toplamına eşittir.

Detaylı

Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını

Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını taşıyan İşkenceye Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine

Detaylı

YUMURTA ÜRETİMİ VE İHRACAT Yeni Hedefler ve Potansiyel Problemler DERYA PALA YUM-BİR HAZİRAN 2010 ANKARA

YUMURTA ÜRETİMİ VE İHRACAT Yeni Hedefler ve Potansiyel Problemler DERYA PALA YUM-BİR HAZİRAN 2010 ANKARA YUMURTA ÜRETİMİ VE İHRACAT Yeni Hedefler ve Potansiyel Problemler DERYA PALA YUM-BİR HAZİRAN 2010 ANKARA YUM-BİR Kuruluş :2006 Üye Sayısı: 15 Birlik 500 üretici Misyonu:Üreticilerin hak ve menfaatlerini

Detaylı

ULUSLARARASI ÇEVRE MEVZUATI

ULUSLARARASI ÇEVRE MEVZUATI ULUSLARARASI ÇEVRE MEVZUATI 1. Viyana Anlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) Viyana Anlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (The Vienna Convention on the Law of Treaties, 1969 (VCLT)), uluslararası hukuk araçlarının

Detaylı

Bir yandan bu katkı maddelerinin bulunmadığı yiyecekleri. Sağlıklı Olmanın Yolu, Doğal Beslenmeden Geçiyor. Derleyen: Mustafa Koç

Bir yandan bu katkı maddelerinin bulunmadığı yiyecekleri. Sağlıklı Olmanın Yolu, Doğal Beslenmeden Geçiyor. Derleyen: Mustafa Koç Sağlıklı Olmanın Yolu, Doğal Beslenmeden Geçiyor Derleyen: Mustafa Koç Son zamanlarda daha çok gündeme gelen konuların başında doğal gıdalarla beslenme alışkanlıkları geliyor. Bilim adamlarını dinlersek

Detaylı

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile uygulanan kültürel önlemlerden biri de tarım ilacı uygulamalarıdır.

Detaylı

OECD Ticaretin Kolaylaştırılması Göstergeleri - Türkiye

OECD Ticaretin Kolaylaştırılması Göstergeleri - Türkiye OECD Ticaretin Kolaylaştırılması Göstergeleri - Türkiye OECD, hükümetlerin sınır (gümrük dahil) prosedürlerini geliştirmeleri, ticaret maliyetlerini azaltmaları, ticareti artırmaları ve böylece uluslar

Detaylı

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Belgeselde Değinilen Başlıklar 1. Beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler ve nedenleri 2. Hayvanların gıda endüstrisi için seri

Detaylı

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ Enerji, modern kişisel yaşamın, üretim ve iletişim süreçlerinin en önemli aktörlerinden biri. Enerjinin tüketimi küresel düzeyde hızla artmaya devam ederken üç ana ihtiyaç baş gösteriyor:

Detaylı

Doğa, Çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik

Doğa, Çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik TEMEL KAVRAMLAR Doğa, çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik Kavramları Yabanıl Alan, Yabanıllık ve Yaban Hayatı Kavramları Doğa Koruma Kavramı ve Kapsamı Doğal Kaynak Yönetiminin Genel Kapsamı Doğa,

Detaylı

PROJE KONUSU NASIL BULUNUR? Prof. Dr. Turan GÜVEN

PROJE KONUSU NASIL BULUNUR? Prof. Dr. Turan GÜVEN PROJE KONUSU NASIL BULUNUR? Prof. Dr. Turan GÜVEN PROJE KONUSU SEÇERKEN ŞU SORULARIN CEVAPLARI ARANMALIDIR : 1. Proje yapmam için bir gerekçem var mı? 2. Niçin proje yapacağım? 3. Projemin amacı nedir?

Detaylı

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ GIDA GÜVENLİĞİ GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ Dünyada 800 Milyon İnsan Kronik Yetersiz Beslenme, 1.2 Milyar İnsan Açlık Korkusu Yaşamakta, 2 Milyar İnsan Sağlıklı, Yeterli ve Güvenli Gıda Bulma Konusunda

Detaylı

FEN ve TEKNOLOJİ / GENETİK MÜHENDİSLİĞİ ve BİYOTEKNOLOJİ. GENETİK MÜHENDİSLİĞİ ve BİYOTEKNOLOJİ

FEN ve TEKNOLOJİ / GENETİK MÜHENDİSLİĞİ ve BİYOTEKNOLOJİ. GENETİK MÜHENDİSLİĞİ ve BİYOTEKNOLOJİ GENETİK MÜHENDİSLİĞİ ve BİYOTEKNOLOJİ 1 Genetik mühendisliği canlıların kalıtsal özelliklerinin değiştirilerek onlara yeni işlevler kazandırılmasına yönelik araştırmalar yapan bilim dalıdır. Genetik mühendisleri

Detaylı

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR III. Sınıf Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Risk Gruplarına Yönelik Sosyal Politikalar Dersi Notları-VI Doç. Dr. Şenay GÖKBAYRAK İçerik Engellilere

Detaylı

1- TÜSİAD Gıda, Tarım ve Hayvancılık konusunu ele aldı - TÜSİAD 27.11.2014

1- TÜSİAD Gıda, Tarım ve Hayvancılık konusunu ele aldı - TÜSİAD 27.11.2014 1- TÜSİAD Gıda, Tarım ve Hayvancılık konusunu ele aldı - TÜSİAD 27.11.2014 TÜSİAD, Türk tarım sektörünün tüm unsurlarını bütüncül bir bakış açısıyla ele almak amacıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Rekabet

Detaylı

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR Halil AGAH Kıdemli Kırsal Kalkınma Uzmanı 22 Kasım 2016, İSTANBUL 1 2 SUNUM PLANI TARIMDA KÜRESELLEŞME TÜRK TARIM SEKTÖRÜ VE SON YILLARDAKİ GELİŞMELER TARIMDA

Detaylı

BİTKİSEL ÜRETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TOHUMCULUK DAİRE BAŞKANLIĞI

BİTKİSEL ÜRETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TOHUMCULUK DAİRE BAŞKANLIĞI BİTKİSEL ÜRETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TOHUMCULUK DAİRE BAŞKANLIĞI TÜR BAZINDA SERTİFİKALI TOHUM ÜRETİMİ (ton) Dünya Tohum Kullanım Miktarı-2014* (Milyon Ton) Türler 2002 2014 2015 2016 2002-2016 DEĞİŞİM(%) 35

Detaylı

İKLİM MÜCADELELERİ. bu küresel sorunlarla yüzleşmede kilit bir rol oynayacak, eğitme, tecrübeye ve uzmanlığa sahiptir.

İKLİM MÜCADELELERİ. bu küresel sorunlarla yüzleşmede kilit bir rol oynayacak, eğitme, tecrübeye ve uzmanlığa sahiptir. İKLİM MÜCADELELERİ 20. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak, iklimdeki değişimler daha belirgin hale gelmiştir. Günümüzde, hava sıcaklığındaki ve yağış miktarındaki değişimler, deniz seviyesinin yükselmesi,

Detaylı

BATI AFRİKA ÜLKELERİ RAPORU

BATI AFRİKA ÜLKELERİ RAPORU BATI AFRİKA ÜLKELERİ RAPORU ( Sektörü Açısından) ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ ARGE ŞUBESİ NİSAN, 2018 GSYİH- Milyar USD Nüfus -Milyon Araç Parkı-adet Pazar İthalat-milyon USD* -milyon

Detaylı

GDO VE DĠĞER BĠYOTEKNOLOJĠLERDE RĠSK DEĞERLENDĠRMESĠ

GDO VE DĠĞER BĠYOTEKNOLOJĠLERDE RĠSK DEĞERLENDĠRMESĠ GDO VE DĠĞER BĠYOTEKNOLOJĠLERDE RĠSK DEĞERLENDĠRMESĠ 29 MAYIS 2013 / ANKARA Mazlum BEKTAġ GIDA MÜHENDĠSĠ GIDA VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim ile İlgili Bilgiler Avrupa Komisyonu Sağlık ve Tüketiciyi

Detaylı

2019 Çevresel ve Sosyal Politika İncelemesi Özet Sunumu OFFICIAL USE

2019 Çevresel ve Sosyal Politika İncelemesi Özet Sunumu OFFICIAL USE 2019 Çevresel ve Sosyal Politika İncelemesi Özet Sunumu OFFICIAL USE İçindekiler 1.Politika Yapısı 2.Bağlam 3. Ana Değişikliklerin Özeti 4.Sonraki Adımlar 1 Şubat 2019 OFFICIAL USE 2 1. Politika Yapısı

Detaylı

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü TARIMDA DEĞİŞİM Dünyada 1970 li yıllarda; Tüketicilerin bilinçlenmesi, 1990 lı yıllarda

Detaylı

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

Detaylı

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR GİRİŞ Solanaceae familyasına ait olduğu bilinen patatesin Güney Amerika`nın And Dağları nda doğal olarak yetiştiği; 16. yüzyılın ikinci yarısında

Detaylı

ABD Tarım Bakanlığının 12/07/2018 Tarihli Ürün Raporları

ABD Tarım Bakanlığının 12/07/2018 Tarihli Ürün Raporları 17/07/2018 ABD Tarım Bakanlığının 12/07/2018 Tarihli Ürün Raporları ABD Tarım Bakanlığınca 12 Temmuz 2018 tarihinde yayımlanmış tahıl ve yağlı tohumlar raporlarında, ABD nin yanı sıra dünya üretimi ve

Detaylı

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

İKV DEĞERLENDİRME NOTU 156 Kasım 2015 İKV DEĞERLENDİRME NOTU AB NİN GDO LU ÜRÜNLERE YÖNELİK POLİTİKASI VE TÜRKİYE YE ETKİLERİ M.GÖKHAN KİLİT İKV Uzmanı İKTİSADİ KALKINMA VAKFI AB NİN GDO LU ÜRÜNLERE YÖNELİK POLİTİKASI VE TÜRKİYE

Detaylı

AR&GE BÜLTEN 2009 EKĠM SEKTÖREL

AR&GE BÜLTEN 2009 EKĠM SEKTÖREL GIDA VE YEM AMAÇLI GENETĠK YAPISI DEĞĠġTĠRĠLMĠġ ORGANĠZMALAR VE ÜRÜNLERĠNĠN ĠTHALATI, ĠġLENMESĠ, ĠHRACATI, KONTROL VE DENETĠMĠNE DAĠR YÖNETMELĠK YAYINLANDI ANCAK SAĞLIĞIMIZ AÇISINDAN RĠSKLERĠYLE BĠRLĠKTE..

Detaylı

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI Dr. Osman Orkan Özer SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI Sürdürülebilir tarım; Günümüz kuşağının besin gereksinimi

Detaylı

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1 Uymanız gereken zorunluluklar ÇEVRE KORUMA Dr. Semih EDİŞ Uymanız gereken zorunluluklar Neden bu dersteyiz? Orman Mühendisi adayı olarak çevre konusunda bilgi sahibi olmak Merak etmek Mezun olmak için

Detaylı

Dağlık alanda yaşayan insanlar ve yaşadıkları çevreler için birlikte çalışmak

Dağlık alanda yaşayan insanlar ve yaşadıkları çevreler için birlikte çalışmak Dağlık alanda yaşayan insanlar ve yaşadıkları çevreler için birlikte çalışmak BİZ KİMİZ? Dağ Ortaklığı bir Birleşmiş Milletler gönüllü ittifakı olup, üyelerini ortak hedef doğrultusunda bir araya getirir.

Detaylı

Modern Bitki Biyoteknolojisi

Modern Bitki Biyoteknolojisi Modern Bitki Biyoteknolojisi Ali TETİK Eylül, 2001 AJANDA: Biyoteknoloji Nedir? Biyoteknolojinin Genel Kullanım Alanları Bitki Islahında Biyoteknoloji ve Gen Tekniği Biyoteknoloji ile Yeni Bitkilerin elde

Detaylı

ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ

ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ 1970 yılında Roma Kulübü, insanlığın ikilemi adlı projesinde dünya bağlamında Nüfus artışı, Gıda üretimi, Endüstrileşme Doğal kaynakların tüketilmesi

Detaylı

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı, Türkiye nin İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı nın Geliştirilmesi Projesi nin Açılış Toplantısında Ulrika Richardson-Golinski a.i. Tarafından Yapılan Açılış Konuşması 3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği

Detaylı

Biyosistem Mühendisliğine Giriş

Biyosistem Mühendisliğine Giriş Biyosistem Mühendisliğine Giriş TARIM Nedir? Yeryüzünde insan yaşamının sürdürülmesi ve iyileştirilmesi için gerekli olan gıda, lif, biyoyakıt, ilaç vb. diğer ürünlerin sağlanması için hayvanlar, bitkiler,

Detaylı

Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım

Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım Organik tarım, dünyada yaklaşık 130 ülkede yapılmakta ve organik tarım üretim alanı giderek artmaktadır. 2011 yılı verilerine göre dünyada 37 milyon hektar alanda organik

Detaylı

GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER

GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER 30 10 2013 topraksuenerji-ulusal güvenlik denince çoğu zaman zihnimizde sınırda nöbet tutan askerler, fırlatılmaya hazır füzeler, savaş uçakları

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ... iii GİRİŞ...1 ÖRGÜTLERDE İNSAN KAYNAKLARI VE YÖNETİMİ...9

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ... iii GİRİŞ...1 ÖRGÜTLERDE İNSAN KAYNAKLARI VE YÖNETİMİ...9 İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... iii GİRİŞ...1 1. BÖLÜM ÖRGÜTLERDE İNSAN KAYNAKLARI VE YÖNETİMİ...9 İNSAN KAYNAKLARI KAVRAMI, ÖNEMİ VE ÖZELLİKLERİ...10 İnsan Kaynakları Kavramı...10 İnsan Kaynaklarının Önemi...12

Detaylı

ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ

ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) nün en güncel verileri olan 2010 yılı verilerine göre; dünyada Antep fıstığı üretiminde lider durumda bulunan ülke İran dır. Ancak

Detaylı

GMO GDO. Halime Nebioğu. İstanbul Üniversitesi

GMO GDO. Halime Nebioğu. İstanbul Üniversitesi GMO GDO Halime Nebioğu İstanbul Üniversitesi Canlıların genetik özellikleri, bir canlının DNA sının belli bir bölümünde değişiklik yapılarak ya da bir canlıya başka bir canlı türüne ait bir gen aktarılarak

Detaylı

ORGANİK TARIMDA ÖNCÜ KENT: İZMİR

ORGANİK TARIMDA ÖNCÜ KENT: İZMİR 2015 KASIM-ARALIK- SEKTÖREL ORGANİK TARIMDA ÖNCÜ KENT: İZMİR Şebnem BORAN Dünya da ve Türkiye de organik tarım hızla gelişmekte ve yaygınlaşmaktadır. Son 20 yılda Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya da organik

Detaylı

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ BİTKİLER HAYVAN BESLEMEDE KULLANILABİLİR Mİ? Doç.Dr. Ali Vaiz GARİPOĞLU SAMSUN-2016 alivaizgaripoglu.com

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ BİTKİLER HAYVAN BESLEMEDE KULLANILABİLİR Mİ? Doç.Dr. Ali Vaiz GARİPOĞLU SAMSUN-2016 alivaizgaripoglu.com GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ BİTKİLER HAYVAN BESLEMEDE KULLANILABİLİR Mİ? Doç.Dr. Ali Vaiz GARİPOĞLU SAMSUN-2016 alivaizgaripoglu.com alivaizg@omu.edu.tr Genetik mühendisliğinin çeşitli teknikler kullanarak

Detaylı

Türkiye ve Kitle İmha Silahları. Genel Bilgiler

Türkiye ve Kitle İmha Silahları. Genel Bilgiler Türkiye ve Kitle İmha Silahları Genel Bilgiler Nükleer Silahlar ABD nin nükleer güç tekeli 1949 a kadar sürmüştür. Bugün; Rusya, İngiltere, Fransa, Çin, İsrail, Hindistan ve Pakistan ın nükleer silahları

Detaylı

1 MEKÂN-EKOSİSTEM-ÇEVRE-EKOLOJİ- ÇEVREBİLİM: KAVRAMSAL TARTIŞMA

1 MEKÂN-EKOSİSTEM-ÇEVRE-EKOLOJİ- ÇEVREBİLİM: KAVRAMSAL TARTIŞMA İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 MEKÂN-EKOSİSTEM-ÇEVRE-EKOLOJİ- ÇEVREBİLİM: KAVRAMSAL TARTIŞMA 11 1.1. Giriş 12 1.2. İnsan- Çevre İlişkilerinin Tarihi Arka Planı 12 1.2.1.Teknoloji, Tüketim ve Çevre 13 1.2.2.İnsan-

Detaylı

Medyada Doğrular ve Yanlışlar: Toplumun Gıda Güvenliği Algılarındaki Etkileri

Medyada Doğrular ve Yanlışlar: Toplumun Gıda Güvenliği Algılarındaki Etkileri Medyada Doğrular ve Yanlışlar: Toplumun Gıda Güvenliği Algılarındaki Etkileri İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu boyaci@itu.edu.tr Gıda Güvenliği Mısır uygarlığında

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

26 Mart 2010 CUMA. Resmî Gazete. Sayı : KANUNU BİYOGÜVENLİK KANUNU BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam ve Tanımlar MADDE 1 - BİYOGÜVENLİK

26 Mart 2010 CUMA. Resmî Gazete. Sayı : KANUNU BİYOGÜVENLİK KANUNU BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam ve Tanımlar MADDE 1 - BİYOGÜVENLİK 26 Mart 2010 CUMA Resmî Gazete Sayı : 27533 KANUN BİYOGÜVENLİK KANUNU Kanun No. 5977 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1-1 / 17 (2) Bu Kanun; genetik (3) Veteriner tıbbî ürün

Detaylı

Tarımın Anayasası Çıktı

Tarımın Anayasası Çıktı Tarımın Anayasası Çıktı Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ Tarım sektörünün anayasası olan 5488 sayılı Tarım Kanunu iki yıllık yoğun bir çalışmanın ardından 18.04.2006 tarihinde kabul edildi. Resmi Gazete de 25.04.2006

Detaylı

AB de Yerel ve Bölgesel Yönetimler. Ders 2

AB de Yerel ve Bölgesel Yönetimler. Ders 2 AB de Yerel ve Bölgesel Yönetimler Ders 2 White Paper on European Governence Avrupa Yönetişimi Brüksel 25.07.2001 Yönetişim kavramının tanılanması. Gündem 21 Belgesi (1992 Rio Konferansı) Küresel Ortaklık

Detaylı

En Yakın ve En Güvenilir Gıda Hijyeni Danışmanınız

En Yakın ve En Güvenilir Gıda Hijyeni Danışmanınız En Yakın ve En Güvenilir Gıda Hijyeni Danışmanınız FİRMA PROFİLİ Akademik Hijyen Ltd. Şti., İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Özer Ergün ün başkanlığında bir grup akademisyen tarafından, her

Detaylı

ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ

ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) nün en güncel verileri olan 2011 yılı verilerine göre; dünyada Antep fıstığı üretiminde lider durumda bulunan ülke İran dır. İkinci

Detaylı

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü) IV- KREDİ KARTI ÜYELİK ÜCRETİ İLE İLGİLİ GENELGELER 1. GENELGE NO: 2007/02 Tüketicinin ve Rekabetin Korunması lüğü GENELGE NO: 2007/02...VALİLİĞİNE Tüketiciler tarafından Bakanlığımıza ve Tüketici Sorunları

Detaylı

TARIM TARİHİ VE DEONTOLOJİSİ

TARIM TARİHİ VE DEONTOLOJİSİ TARIM TARİHİ VE DEONTOLOJİSİ ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ Hüseyin UYSAL (Yrd. Doç. Dr.) 12. DERS -TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİDE ETİK VE MEVZUATLAR TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİDE

Detaylı

TARIMDAKİ GELİŞMELER

TARIMDAKİ GELİŞMELER TARIMDAKİ GELİŞMELER Tarımdaki Gelişmeler İlkçağ dan itibaren tarımdaki gelişmeler Avrupa da yaşanmaya başlamıştır. Romalıların Ortaçağ da uyguladığı ikili ekim sistemi. Üçlü ekim sistemi nin ortaya çıkışı

Detaylı

TÜRKİYE DE VE DÜNYADA YEM SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ, BEKLENTİLER, FIRSATLAR. Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü Genel Sekreter

TÜRKİYE DE VE DÜNYADA YEM SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ, BEKLENTİLER, FIRSATLAR. Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü Genel Sekreter TÜRKİYE DE VE DÜNYADA YEM SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ, BEKLENTİLER, FIRSATLAR Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü Genel Sekreter Gıda Üretimindeki Küresel Güçlükler Nüfus artışı İklim değişikliği Kuraklık Su kaynaklarının

Detaylı

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR Gözde SEVİLMİŞ Giderek artan nüfusa paralel olarak gıda maddeleri tüketimi ve dolayısıyla bitkisel yağ tüketimi artmaktadır. Diğer yandan artan gıda

Detaylı

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU İçindekiler DÜNYA ÜRETİMİ... 3 DÜNYA TİCARETİ... 4 TÜRKİYE DE İLAÇ ve ECZACILIK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ... 5 Türkiye de Sağlık Harcamaları... 5 TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET... 6 İhracat... 7 İthalat...

Detaylı

YGS-LYS ALAN SIRA DERS İÇERİK SINIF

YGS-LYS ALAN SIRA DERS İÇERİK SINIF MART 1. Nüfus LYS-1 Nüfus politikaları *Nüfus politikası nedir, niçin uygulanır *Nüfus politikaları LYS-2 Nüfus ve ekonomi *Nüfusun dağılışını etkileyen faktörler *Yerleşme doku ve tipleri *Yapı tipleri

Detaylı

SOSYAL PSİKOLOJİ II KISA ÖZET KOLAYAOF

SOSYAL PSİKOLOJİ II KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SOSYAL PSİKOLOJİ II KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ÜRÜNLER (GDO) ÜZERİNE GENEL BİR DEĞERLENDİRME. Mahmut ARIKAN

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ÜRÜNLER (GDO) ÜZERİNE GENEL BİR DEĞERLENDİRME. Mahmut ARIKAN GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ÜRÜNLER (GDO) ÜZERİNE GENEL BİR DEĞERLENDİRME Mahmut ARIKAN GENETİK YAPISI DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizma (GDO) nedir? GDO lar, biyoteknolojik

Detaylı

İLAÇ, ALET VE TOKSİKOLOJİ ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU. Dr. A. Alev BURÇAK Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı

İLAÇ, ALET VE TOKSİKOLOJİ ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU. Dr. A. Alev BURÇAK Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı İLAÇ, ALET VE TOKSİKOLOJİ ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU Dr. A. Alev BURÇAK Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı Sunu Planı Dünya da Tarım İlacı Kullanımı Türkiye de Tarım İlacı Kullanımı İlaç Alet

Detaylı

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) TARIMSAL AR-GE PROJE DESTEKLERİ

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) TARIMSAL AR-GE PROJE DESTEKLERİ BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) TARIMSAL AR-GE PROJE DESTEKLERİ Selin ŞEN Şubat 2015 SUNUM PLANI I. TARIMSAL AR-GE PROJE DESTEKLERİ II. TARIMSAL AR-GE PROJELERİ DESTEK SÜRESİ VE TUTARI III. DESTEKLENEN

Detaylı

SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM ve BİTKİ KORUMA

SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM ve BİTKİ KORUMA SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM ve Hasan Kıroğlu SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞME Bu günden yarına herkes için daha iyi bir yaşam olanağı sağlama düşüncesi. - Beslenme, Eğitim, Sağlık, Güvenlik, Çevre ve GÖNENÇ SÜRDÜRÜLEBİLİR

Detaylı

ORMANCILIK POLİTİKASI AMAÇ VE ARAÇLARI

ORMANCILIK POLİTİKASI AMAÇ VE ARAÇLARI ORMANCILIK POLİTİKASI AMAÇ VE ARAÇLARI ORMANCILIK POLİTİKASI AMAÇLARI Politikalar, hükümet, birey ya da kurumların herhangi bir alanda izlediği ve belli bir amaç taşıyan bir amaç taşıyan yol ve yöntemler

Detaylı

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı Nüfus ve İşgücü Katkısı Üretim ve Verim Katkısı Toplum Beslenmesine Katkı Sanayi Sektörüne Katkı Milli Gelire Katkı Dış Ticaret Katkısı Nüfus ve İşgücü Katkısı

Detaylı

TOHUMLUKLARDA GDO ANALĠZĠ ĠÇĠN NUMUNE ALMA TALĠMATI

TOHUMLUKLARDA GDO ANALĠZĠ ĠÇĠN NUMUNE ALMA TALĠMATI TOHUMLUKLARDA GDO ANALĠZĠ ĠÇĠN NUMUNE ALMA TALĠMATI Amaç Madde 1 Bu Talimatın amacı, tohumluklarda GDO (Genetik yapısı değiştirilmiş organizma) tespiti amacıyla yapılacak analizler için numune alınmasının

Detaylı

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, TOHUMCULUK ÜRETİM Bilindiği üzere, tohumluklar tarımsal üretimin temel girdilerinin başında gelmekte olup, kaliteli tohum kullanımı, verimi ve üretimi artırmasının yanı sıra daha dayanıklı, daha az maliyetli

Detaylı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ ARICILIK GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ ARICILIK GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ Resmi Gazete Tarihi: 20 Şubat 2017 Resmi Gazete Sayısı: 29985 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ ARICILIK GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ MADDE

Detaylı

ÇEVREYE YÖNELİK TARIM POLİTİKALARI

ÇEVREYE YÖNELİK TARIM POLİTİKALARI ÇEVREYE YÖNELİK TARIM POLİTİKALARI Çevre ile ilgili temel kavramlar Çevre sorunlarının nedenleri Tarımsal faaliyetin neden olduğu çevre sorunları Sürdürülebilir tarım ve tarımsal kalkınma.hafta Çevreye

Detaylı

İDARE MERKEZİ ANKARA, 28 Ocak 2014

İDARE MERKEZİ ANKARA, 28 Ocak 2014 İDARE MERKEZİ ANKARA, 28 Ocak 2014 Cevaplarda şu işaretlerin tekrarını dileriz: B.02.2.TCM.0.00.00.00- Sayın Ali BABACAN BAŞBAKAN YARDIMCISI ANKARA Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (Merkez Bankası) Kanunu

Detaylı

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye Fırsatlar Ülkesi Türkiye Yatırımcılar için Güvenli bir Liman Tarım ve Gıda Sektöründe Uluslararası Yatırımlar Dr Mehmet AKTAŞ Yaşar Holding A.Ş. 11-12 Şubat 2009, İstanbul sunuş planı... I. Küresel gerçekler,

Detaylı

DÜNYA GIDA GÜNÜ 2010 YENİ GIDA YASASI VE 12. FASIL MÜZAKERE SÜRECİ. Fatma CAN SAĞLIK Tarım ve Balıkçılık Başkanı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği

DÜNYA GIDA GÜNÜ 2010 YENİ GIDA YASASI VE 12. FASIL MÜZAKERE SÜRECİ. Fatma CAN SAĞLIK Tarım ve Balıkçılık Başkanı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği DÜNYA GIDA GÜNÜ 2010 YENİ GIDA YASASI VE 12. FASIL MÜZAKERE SÜRECİ Fatma CAN SAĞLIK Tarım ve Balıkçılık Başkanı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Sunuş İçeriği Yeni Gıda Kanununa Giden Süreç Müzakere süreci

Detaylı

OECD TARIMSAL POLİTİKALAR VE PİYASALAR ÇALIŞMA GRUBU 31.07.2013

OECD TARIMSAL POLİTİKALAR VE PİYASALAR ÇALIŞMA GRUBU 31.07.2013 OECD TARIMSAL POLİTİKALAR VE PİYASALAR ÇALIŞMA GRUBU 31.07.2013 İÇERİK OECD Hakkında Genel Bilgi OECD Çalışma Şekli OECD Teşkilat Yapısı OECD Ticaret ve Tarım Direktörlüğü OECD ve Tarım 2 OECD HAKKINDA

Detaylı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik

Detaylı

YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI

YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI Sistem yaklaşımı veya sistem analizi diye adlandırılan bu yaklaşım biyolog olan Ludwig Van Bertalanffy tarafından ortaya atılan ve modern yönetim teorisinin felsefe temelini

Detaylı

KÜRESELLEŞEN DÜNYADA COĞRAFİ İŞARETLER

KÜRESELLEŞEN DÜNYADA COĞRAFİ İŞARETLER TÜRKİYE NİN COĞRAFİ İŞARETLER VE BOLU 24 KASIM 2017 KÜRESELLEŞEN DÜNYADA COĞRAFİ İŞARETLER DR. PINAR NACAK İZMİR TİCARET BORSASI GENEL SEKRETER YARDIMCISI Dünyada Coğrafi İşaretler 2050 yılında dünya nüfusu

Detaylı

KANATLI ET SEKTÖRÜ RAPORU

KANATLI ET SEKTÖRÜ RAPORU KANATLI ET SEKTÖRÜ RAPORU DÜNYA ÜRETİMİ VE TİCARETİ Dünyada 0207 Gümrük Tarife Pozisyonlu (GTP) kanatlı eti ve ürünleri üretiminde başı çeken ülkeler sırasıyla ABD (17,5 milyon ton), Çin Halk Cumhuriyeti

Detaylı

COĞRAFİ İŞARETLER. Ceren TURGUT Türk Patent Enstitüsü Markalar Dairesi ANKARA - TESK 2016

COĞRAFİ İŞARETLER. Ceren TURGUT Türk Patent Enstitüsü Markalar Dairesi ANKARA - TESK 2016 COĞRAFİ İŞARETLER Ceren TURGUT Türk Patent Enstitüsü Markalar Dairesi ANKARA - TESK 2016 Sunum İçeriği 1. Coğrafi İşaret Kavramı 2. Türkiye de Coğrafi İşaretlerin Tescili ve Denetim 3. Uluslararası Alanda

Detaylı

Dünya Bakliyat Pazarı ve Son Gelişmeler

Dünya Bakliyat Pazarı ve Son Gelişmeler Dünya Bakliyat Pazarı ve Son Gelişmeler Bakliyat üretiminde artış trendi sonraki yıllarda da devam etmiş, 2013 yılında 77,2 milyon tona, 2014 yılında da 77,6 milyon tona çıkmıştır. Bu artışta hem ekim

Detaylı