CAD/CAM SİSTEMİ İLE ÜRETİLEN CAM SERAMİK KÖPRÜ RESTORASYONLARDA ÜYE SAYISININ VE KONNEKTÖR TASARIMININ KIRILMA DAYANIMI ÜZERİNE ETKİSİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "CAD/CAM SİSTEMİ İLE ÜRETİLEN CAM SERAMİK KÖPRÜ RESTORASYONLARDA ÜYE SAYISININ VE KONNEKTÖR TASARIMININ KIRILMA DAYANIMI ÜZERİNE ETKİSİ"

Transkript

1 T.C. YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ CAD/CAM SİSTEMİ İLE ÜRETİLEN CAM SERAMİK KÖPRÜ RESTORASYONLARDA ÜYE SAYISININ VE KONNEKTÖR TASARIMININ KIRILMA DAYANIMI ÜZERİNE ETKİSİ Dt. Kader TATAR PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ DANIŞMAN Prof. Dr. Gürcan ESKİTAŞÇIOĞLU VAN-2016

2 T.C YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ CAD/CAM SİSTEMİ İLE ÜRETİLEN CAM SERAMİK KÖPRÜ RESTORASYONLARDA ÜYE SAYISININ VE KONNEKTÖR TASARIMININ KIRILMA DAYANIMI ÜZERİNE ETKİSİ Dt. Kader TATAR PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ DANIŞMAN Prof. Dr. Gürcan ESKİTAŞÇIOĞLU VAN-2016 Bu araştırma Yüzüncü Yıl Üniversitesi Araştırma Fonu tarafından SBE - D028 nolu proje olarak desteklenmiştir.

3 I

4 TEŞEKKÜR Doktora eğitimim ve tez çalışmam boyunca bana her konuda destek olan değerli hocam Prof. Dr. Gürcan Eskitaşçıoğlu na, Doktora eğitimim süresince desteklerini hep gördüğüm hocalarım; Prof. Dr. Ali İhsan Zengingül e, Yrd. Doç. Dr. Neslihan Çökük e, Yrd. Doç. Dr. Murat Eskitaşçıoğlu na ve fakültemiz tüm hocalarına, Çalışmamızdaki emekleri ve yardımlarından dolayı sevgili arkadaşlarım, Beyza Ünalan Değirmenci, Umut Can Tuğan, Hasan Murat Aydoğdu, Eren Dikilitaş, Abdurrahman Şahinbaş, Erhan Demir, Lana Bahram, Esra Yiğit ve diğer asistan arkadaşlarıma, Çalışma sonuçlarının istatistiksel analizini yapan değerli arkadaşım Barış Kaki ve eşi Devrim Kaki ye Tez projemin gerçekleşmesinde maddi destek sağlayan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Müdürlüğü ne, Her daim desteklerini gördüğüm sevgili aileme içtenlikle teşekkür ederim. II

5 İÇİNDEKİLER Kabul ve Onay...I Teşekkür... II İçindekiler III Simgeler ve Kısaltmalar... V Şekiller Listesi... VI Tablolar Listesi... VIII 1. GİRİŞ GENEL BİLGİLER Dental CAD/CAM Sistemleri Cerec CAD/CAM sistemi Cerec CAD/CAM sisteminin avantaj ve dezavantajları Dental CAD/CAM Sistemlerinde Kullanılan Materyaller Feldspatik seramikler Lösit ile güçlendirilmiş cam seramikler Lityum disilikat ile güçlendirilmiş cam seramikler Oksit seramikler Hibrit Seramikler Lityum silikat ve zirkonya partikülleri ile güçlendirilmiş cam seramikler Kompozitler Polimerler Metaller Sabit Parsiyel Protezlerde Mekanik Direnç Konnektör Bölgesi Materyallerin Mekanik Özellikleri Mekanik Testler Bükme testleri ( Bending ) Burkulma testi (Torsion test) Makaslama testi (Shear test) Çekme testi (Tensile test) Basma testleri (Compressive tests) GEREÇ VE YÖNTEM Çalışmada Kullanılan Cihaz ve Materyaller III

6 3.2. Ana Modellerin Oluşturulması Üç Üyeli Köprülerde Grupların Oluşturulması Dört Üyeli Köprü Tasarımı Ve Üretimi Restorasyonların Kristalizasyonu Kırılma Dayanım Testlerinin Uygulanması İstatistik Yöntem ve Gereçleri Kırılma Dayanımı Testi Sonuçları Kırılma dayanımına üye sayısının etkisinin incelenmesi Kırılma dayanımına konnektör kesit alanının etkisinin incelenmesi Kırık Tipleri ve Lokasyonları TARTIŞMA VE SONUÇ ÖZET SUMMARY KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ IV

7 SİMGELER VE KISALTMALAR ANOVA: CAD: CAI: CAM: ISO: Li 2 SiO 5 : MPa m 1/2 : mm: Tek Yönlü Varyans Analizi Computer Aimed Design Computer Aimed Impression Computer Aimed Manufacture International Organization for Standardization Lityum disilikat Kırılma Dayanımı milimetre N: Newton Y-TZP: Yitriyum katyonlu tetragonal zirkonya polikristali V

8 ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1. Stres-strain eğrisi Şekil 2. Deney grupları tablosu Şekil 3. 3 üye köprü ve 4 üye köprü için metal model Şekil 4. Abutmentler arası mesafe Şekil 5. Cerec inlab de restorasyon tipinin ve lokasyonunun belirlenmesi Şekil 6. Dijital model üzerinde restorasyon tasarımı Şekil 7. CAM ünitesinde kullanılan frezler Şekil 8. Kesit alanı gösterilen konnektörler, tasarım menüsunde bulunan; connector lines, shape, scale, position, form seçenekleri ile tasarım Şekil 9. Lityum disilikat ile güçlendirilmiş cam seramik bloklar Şekil 10. Kontaklar arası mesafe 1,8mm ve iki abutment arası mesafe 11mm Şekil 11. Gövde genişliği 4,5mm ve gövde yüksekliği 9,7mm Şekil premolar genişliği 6,8mm ve 1.molar genişliği 9,8mm Şekil 13. Konnektör kesit alanının belirlenmesi Şekil 14. Tasarımda konnektör yüksekliğ 3mm, genişliği 4mm Şekil 15. Restorasyon tasarım verilerinin milleme ünitesine aktarılması Şekil 16. Milleme sonrası üç üyeli köprü restorasyonu Şekil 17. Üretim sonrası kumpas ile ölçüm Şekil 18. Tasarımda konnektör yüksekliği 4mm, genişliği 3mm Şekil 19. Üretim sonrası kumpas ile ölçüm Şekil 20. Tasarımda konnektör yüksekliğ 4mm, genişliği 4mm Şekil 21. Üretim sonrası kumpas ile ölçüm Şekil 22. Tasarımda okluzogingival yükseklik 4mm, bukkolingual genişlik 5mm Şekil 23. Üretim sonrası kumpas ile ölçüm Şekil 24. Tasarımda okluzogingival yükseklik 5mm, bukkolingual genişlik 4mm Şekil 25. Milleme sonrası kumpas ile ölçüm Şekil 26. İki abutment arası mesafe 22mm ve kontaklar arası mesafe 1,8mm Şekil Premolar gövde genişliği 4,5mm ve gövde yüksekliği 9,4mm Şekil molar genişliği 9,7mm ve 1.premolar genişliği 6,7mm Şekil 29. Konnektör kesit alanlarının belirlenmesi Şekil 30. Tasarımı bitmiş dört üyeli köprü ve milleme aşaması Şekil 31. Milleme sonrası dört üyeli köprü restorasyonu Şekil 32. Tasarımda konnektör yüksekliği 3mm, genişliği 4mm Şekil 33. Üretim sonrası kumpasla ölçüm Şekil 34. Tasarımda konnektör yüksekliği 4mm, genişliği 3mm Şekil 35. Üretim sonrası kumpasla ölçüm Şekil 36. Tasarımda konnektör yüksekliğ 4mm, genişliği 4mm Şekil 37. Üretim sonrası kumpas ile ölçüm Şekil 38. Tasarımda okluzogingival yükseklik 4mm, bukkolingual genişlik 5mm Şekil 39. Üretim sonrası kumpas ile ölçüm VI

9 Şekil 40. Tasarımda konektör yüksekliği 5mm, genişliği 4mm Şekil 41. Üretim sonrası kumpasla ölçüm Şekil 42. Kristalizasyon için kullanılan porselen fırını Şekil 43. Restorasyonların modelde uyum kontrolü Şekil 44. Çalışmada üretilen toplam üç ve dört üyeli köprüler Şekil 45. Geçici simanla yapıştırılan köprülerin ışınlanması Şekil 46. Universal test cihazı Şekil 47. Gövde üzerinden kuvvet uygulanması Şekil 48. Çelik bilye ile örnek arasına folyo ve artikülasyon kağıdı yerleştirilmesi Şekil 49. Artikülasyon kağıdı ile çelik bilyelerin temas noktaları Şekil 50.Trapezium X programı, kırılan örnekler Şekil üye köprülerde konnektör boyutlarına göre meydana gelen kırılma dayanım değerleri Şekil üye köprülerde konnektör boyutlarına göre kırılma dayanım değerleri Şekil 54. Ambre nin çalışmasına göre F1, F2 kırık tipleri Şekil 55. Çalışmamızda tespit edilen Tip1 kırık tipi ve Tip 2 kırık tipi Şekil 56. Tip3 kırık, Tip4 kırık VII

10 TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1. Seramik sistemlerinde önerilen konnektör boyutları Tablo 2. Çalışmada kullanılan materyaller Tablo 3. Çalışmada kullanılan cihazlar Tablo 4. Dayanım testi bulguları (Newton) Tablo 5. Üye sayılarına göre istatistiksel veriler ve t testi sonuçları Tablo 6. Eşit konnektör boyutlarına sahip gruplara ait tanımlayıcı istatistikler Tablo 7. Üç üyeli köprülerde konnektör alanlarına göre test sonuçları Tablo 8. Dört üyeli köprülerde konnektör alanlarına ait tanımlayıcı istatistikler Tablo 9. Üye sayısına göre kırık tiplerinin dağılımı Tablo 10. Kırılma tiplerine ortalama kırılma kuvvetleri Tablo 11. Kırıkların meydana geldiği bölgeye göre sınıflandırma VIII

11 GİRİŞ Dijital çağda, dental teknoloji ile ilgili araştırmalar CAD/CAM üzerine yoğunlaşmıştır. CAD/CAM teknolojisinin klinik ile ideal şartlarda buluşması sonucu estetik, biyouyumlu ve mekanik açıdan üstün özellikler sergileyen çok üyeli restorasyonların hassasiyetle üretilmesi mümkün hale gelmiştir. Hastaların artan estetik beklentileri ile diş hekimliğinde tam seramik restorasyonların kullanımı hız kazanmıştır. Ayrıca tam seramik sistemlerin köprü restorasyonlarında kullanılması fikrinden yola çıkılarak güçlendirilmiş seramik bloklar üretilmiştir. Güçlendirilmiş hazır seramik bloklardan bilgisayar desteğinde aşındırma yöntemi ile restorasyorasyonların hızlı bir şekilde üretilmesi tam seramik köprülerin popüleritesini arttırmıştır. Tam seramik köprülerde klinik kullanımda en sık görülen başarısızlık tipi konnektörlerde meydana gelen kırıklardır. Biyolojik ve estetik nedenlerle köprü protezlerinde konnektör bölgesi dar bir konstrüksiyona sahiptir. Dolasıyla bu bölgede protezin diğer kısımlarına göre daha yüksek miktarda stres birikimi gerçekleştiği tespit edilmiştir. Bu nedenle çalışmalar tam seramik köprülerde uzun dönem başarıyı yakalamak için konnektör boyutu ve dizaynı üzerine yoğunlaşılması gerektiğini belirtmektedir. Bu doğrultuda çalışmamızın amacı estetik ve mekanik özellikleriyle üstün bir CAD/CAM materyali olan lityum disilikat seramik bloklar ile üretilen köprü restorasyonlarda üye sayısı ve konnektör boyutlarının kırılma dayanımı üzerine olan etkisini araştırmaktır. 1

12 2. GENEL BİLGİLER 2.1. Dental CAD/CAM Sistemleri Bilgisayar destekli tasarım ve bilgisayar destekli üretim anlamına gelen CAD/CAM terimi, bilgisayar kontrolü ile çalışan ve üretilecek malzemenin bilgisayar ekranında üç boyutlu olarak tasarlandığı, daha çok makine teknolojisinde kullanılan bir kelimedir (Tinschert ve ark., 2004). Endüstride kullanılan bu teknolojinin, diş hekimliğine transfer edilebileceği fikrinden yola çıkılarak ilk olarak 1971 tarihinde Francois Duret tarafından diş hekimliğine tanıtılmıştır. İlerleyen yıllarda endüstriyel üretimde yaygın olarak kullanılan CAD/CAM teknolojisinin, dental restoratif işlemlerde de kullanılabilirliği üzerine çalışmalar yoğunlaşmıştır. Optik okuyucular ile intraoral dokuların bilgisayarda görüntülenebilmesi Bruce Altschuler tarafından 1977 yılında sağlanmıştır yılında Heitlinger ve Rodder araştırmacıların ve ardından 1980 yılında Mörmann ve Brandestini CAD/CAM sistemleri ile ilgili çalışmalar yapmışlardır yılında Fransa da Granciere konferansında ilk dental CAD/CAM prototipi tanıtılmıştır yılında ise herhangi bir laboratuar işlemine tabi tutulmadan şekillendirilip ağız içerisine yerleştirilen ilk kron elde edilmiştir (Duret ve ark 1988). Üretim maliyeti ve uygulanabilirliği ile ilk dental CAD/CAM uygulamasını Cerec sistem ile Werner Mörmann ile Marco Brandestini 1988 yılında gerçekleştirmişlerdir (Liu, 2005; Mörmann, 2006a). CAD/CAM sistemlerin geliştirilmesindeki amaç; geleneksel ölçü yöntemlerini elimine etmek, üretilecek restorasyonun doğal anatomisine, fonksiyonuna ve preparasyonuna göre bilgisayar kullanarak tasarımını yapmak, hasta başında restorasyonu üretebilmek, restorasyon kalitesini arttırmak (mekanik direnç, kenar uyumu, yüzey kalitesi) ve daha iyi bir estetik sağlamaktır (Christensen, 2001). Günümüzde CAD/CAM sistemi, preparasyon alanı ya da elde edilen model ölçüsünün bilgisayara aktarılarak verilerin kaydedilmesi, elde edilen dijital veri üzerinde tasarımların gerçekleştirilmesi ve restorasyonun bu sistem için özel olarak elde edilen seramik, kompozit veya metal bloklardan aşındırma yaparak üretim yapmasından oluşur (Heffernan ve ark., 2002; Mormann ve Bindl, 2002). Bu tanımlamalardan 2

13 anlaşılacağı üzere sistem; veri toplama ünitesi, tasarım ünitesi (CAD) ve üretim ünitesinden (CAM) oluşmaktadır. Veri toplama ünitesi (CAI, computer aimed impression); restorasyon yapılacak dişin yüzeyinin veya bu dişe ait modelin yüzeyinin bilgisayara çok hassas bir şekilde ve üç boyutlu olarak aktarılmasından meydana gelir. Bu aşamada işleme yüzey tarayıcıları dahil olmaktadır. Optik yüzey tarayıcıları yüzey topografisini sayısal olarak tanımlar. Kameralar aracılığıyla alınan bu noktalar matematiksel olarak bilgisayara aktarılır. Noktaların birleşmesi ile ekranda sanal model oluşur (Zaimoğlu ve Can, 2011). Verilerin dijital kaydedilmesi aşaması değişik CAD/CAM sistemlerine göre farklılıklar göstermektedir. CEREC sisteminde (Sirona Dental Systems GmbH, Bensheim, Almanya) intraoral olarak dijital üç boyutlu optik tarayıcı kullanılmaktadır (Strub ve ark., 2006). İlk zamanlarda tarama sistemleri, zaman alan bir uygulama olan tarama tozu gerektiriyordu (Cerec Blucam). Tarama tozu gerektirmeyen sistemlerin (Cerec Omnicam) tanıtımıyla tarama süresi bastleştirilip kısaltılmıştır (Fasbinder, 2012a; Bhambhani ve ark., 2013; Mehl ve ark., 2013; Ting-Shu ve Jian, 2015). 4D Technologies (Richardson, Texas) tarafından geliştirilmekte olan Evolution 4D sisteminde de intraoral dijital görüntü alma özelliği bulunmaktadır. Diğer sistemlerde ise veriler, mekanik veya optik sayısallaştırıcılar (digitizer) kullanılarak model üzerinden elde edilmektedir (Christensen, 2006; Strub ve ark., 2006). Bilgisayar ortamına aktarılan veriler daha sonra bilgisayar yazılımı sayesinde noktacıklardan oluşan sanal modele dönüştürülmektedir. Sonra bu sanal model üzerinde restorasyon tasarımı tamamlanmaktadır. Planlanan restorasyonun tasarımı tamamlandıktan sonra CAD yazılımı, sanal modeli CAM ünitesini kontrol eden komutlar dizisine çevirmektedir (Strub ve ark., 2006). Yapılacak restorasyonun boyutuna göre seçilen prefabrik bloklar CAM ünitesine yerleştirilir ve aşındırma işlemleri başlatılır. CAD/CAM sistemleri, yapısını oluşturan tarayıcı (CAI), tasarım(cad) ve üretim(cam) ünitelerinin konumlarına bağlı olarak farklı üretim şekillerine sahiptir: 3

14 a) Laboratuarda üretim: Hekim, preparasyon alanının ve kapanış modelinin dijital veya konvansiyonel ölçüsünü laboratuvara gönderir. Dijital ölçü gönderilmişse CAD/CAM üretim aşamaları laboratuarda tamamlanır. Konvansiyonel ölçü gönderilmiş ise elde edilen alçı modelin laboratuvar tipi CAD/CAM tarayıcısı ile taranması sonucunda oluşturulan dijital ölçü üzerinde restorasyon tasarlanır ve frezeleme ünitesinde üretilir. Elde edilen alt yapılar üzerine, tabakalama ya da ısıbasınç ile şekillendirme yöntemleri kullanılarak teknisyen tarafından üst yapılar hazırlanır (Beuer ve ark., 2010) CEREC inlab (Sirona, GmbH, Bensheim, Almanya) ve Everest (KaVo Dental GmbH, Biberach, Almanya) sistemleri bu gruba örnektir. b) Üretim merkezlerinde kullanılan sistemler: Görüntü alma ve restorasyon tasarım aşamaları, üretim merkezlerine internet ağı ile bağlı olan dental laboratuvarlarda gerçekleştirilir. Üretim merkezlerine gönderilen dijital verilere göre restorasyonlar üretilir ve elde edilen restorasyonlar laboratuvara gönderilir. Procera sistemi (Nobel Biocare, Göteborg, İsveç) bu gruba örnektir (Beuer ve ark., 2010). c) Hasta başında gerçekleşen klinik üretim: CAD/CAM sisteminin tüm elemanları klinikte bulunur. Ağız içi kamera ile alınan dijital ölçü üzerinde tasarım yapılır ve kazıma ünitesinde restorasyon üretilir. Üretilen restorasyon tek seansta hasta ağzına uygulanır. Cerec sistemi (Sirona, GmbH, Bensheim, Almanya) ve E4D (D4D Technologies, Richardson, Texas) bu gruba örnek olarak gösterilebilir (Beuer ve ark., 2010). Diş hekimliğinde CAD/CAM sistemleri inley, onley, laminate veneer, bölümlü kron, tam kron ve köprü sistemleri (Denissen ve ark., 1999; Raigrodski, 2004a; Sjogren ve ark., 2004; Fasbinder, 2006; Strub ve ark., 2006) hareketli bölümlü protezlerin iskelet yapıları (Williams ve ark., 2004), implant cerrahisinde kullanılan stentlerin tasarlanıp üretilmesi (Marchack, 2007) gibi geniş bir endikasyon alanını kapsamaktadır. Bu sistemler maksillofasiyal protezlerin hazırlanmasında da kullanılmaktadır (Chen ve ark., 1997; Williams ve ark., 2006; Yuzugullu ve Avci, 2008). CAD/CAM teknolojisi ayrıca implant destekli protezlerde dayanak, kron-köprü ve hibrit protez alt yapı tasarımı ve üretiminde (Kupeyan ve ark., 2006; Drago ve Peterson, 2007) de uygulanmaktadır. 4

15 1984 yılından günümüze Cerec, Duret, Celay, Procera, Cercon, Cicero ve Lava sistemler gibi birçok CAD/CAM sistemi geliştirilmiş ve dental CAD/CAM sistemlerin son 20 yılda kullanımları gittikçe artmış, günümüzde CAD/CAM sistemleri oldukça popüler hale gelmiştir (Griggs, 2007). Klinik uygulamada alınacak ağız içi kayıtla, ağız dışında restorasyonların aynı seansta tamamlanıp hastaya teslim edilmesi bakımından CEREC sistemi günümüzde en çok tercih edilen CAD/CAM sistemidir. Ayrıca diş hekimliğinin hem klinik hem de laboratuar uygulamalarında CAD/CAM teknolojisini gereksinimlere uygun olacak şekilde bünyesinde bulunduran tek sistemdir Cerec CAD/CAM sistemi Brains AG tarafından tasarlanan ve Siemens (günümüzde Sirona Dental Systems) firması tarafından geliştirilen Cerec ya da ceramic reconstruction sistemi klinikte kullanılan ilk CAD/CAM sistemidir (Heymann ve ark., 1996; Otto ve De Nisco, 2002). Cerec 1 sistemi 1985 yılında Mörmann ve Brandestini tarafından seramik inley yapmak üzere geliştirilmiş ve 1988 yılında piyasaya sunulan 3 eksende aşındırma yapabilen ilk cihazdır (Otto ve De Nisco, 2002). Ancak ilk modelin sadece birkaç inley ve onleyde başarılı olduğu ileri sürülmüş, buna ilaveten yüksek maliyeti ve kullanımının karmaşıklığı nedeniyle diş hekimliğinde fazla ilgi görmemiştir (Christensen, 2001). Marjinal uyumu, restorasyon adaptasyonunu ve okluzal morfolojiyi daha iyi sağlayacak ikinci jenerasyon Cerec 1988 yılında geliştirilmiştir yılında 3. jenerasyon Cerec ünitinde freze işlemlerinde kullanılan disklerin ömrü ve makine gücü arttırılmıştır. Daha küçük elmas grenli frezelerin kullanımıyla kenar bütünlüğü daha da iyileştirilmiştir (Mehl ve Hickel, 1999). Birçok araştırmacı tarafından incelenen yöntem çeşitli eleştirilere maruz kalmasının üzerine 1994 yılında 6 eksende freze işlemi yapabilen Cerec 2 sistemi geliştirilmiştir. Bu sistemde inley, onley ve kron restorasyonları üretilebilmiştir (Christensen, 2001) de geliştirilen kuron yazılımı, Cerec 2 sistemiyle posterior kuron alt yapılarının tasarımına olanak sağlamıştır (Mormann ve Bindl, 2002). 5

16 Üretilen restorasyonların kenar uyumlarını ve adaptasyonlarını daha iyi sağlayan Cerec 2 sistemi, oklüzal yüzeyin anatomik tasarımına imkan sağladığı halde zamanla sistem yetersiz kalmış ve 2000 yılında Cerec 3 sistemi geliştirilerek piyasaya sürülmüştür (Mormann ve Bindl, 2002). Cerec 3 sistemde Windows NT platformlu yazılım kullanılmaktadır. Böylece daha iyi uyum ve uygulama kolaylığı sağlanmaktadır. Bu sistemde daha iyi okluzal anatomi elde edildiği için oklüzal uyumlamaya gerek kalmadığı bildirilmektedir (Mehl ve Hickel, 1999). Kron, çok üyeli köprüler için yüksek dirençli CAD/CAM materyallerinden restorasyon üretebilmek için ayrıca Cerec sistemine inlab yazılımı da ilave edilmiştir. Bünyesinde laboratuar bulunduran klinikler için geliştirilmiştir. Hem klinik hem de laboratuar sistemlerinin tüm endikasyon ve materyal seçeneklerini kapsamaktadır. Cerec inlab sisteminde seramik, polimer, zirkonyum oksit, metal, tüm CAD/CAM materyalleri kullanılabilmektedir. Kullanılan blok boyutları 85mm ye kadar çıkabilmektedir, böylece 14 üyeli restorasyonlar elde etmek mümkündür. Yenilikçi kullanıcı arayüzü ve tasarım araçları sayesinde sanal artikülatör, gülüş tasarımı, köprü protezlerde gövde ve konnektör tasarımı, model üretimi dahil pek çok tasarım fonksiyonu sunar. Bilgisayarda tasarlanan restorasyonun üretilebilmesi için kullanıma sunulan CAM inlab milleme cihazı geliştirilerek inlab MC XL cihazını kullanıma sunulmuştur. MC XL serisinde 4 motor ve 5 tornalama aksıyla tornalama kapasitesi arttırılmış ve 8 üyeli sabit bölümlü restorasyon yapımı olanaklı hale gelmiştir (Şahin ve ark., 2009) Cerec CAD/CAM sisteminin avantaj ve dezavantajları Avantajlar İntraoral tarama sistemlerinin tanıtımıyla birlikte dijital teknikler, konvansiyonel ölçü ve laboratuar aşamalarının yerini almıştır (Bhambhani ve ark., 2013; Mehl ve ark., 2013) Üretim basamaklarının ve üretim hatalarının azalması ile CAD/CAM de üretilen restorasyonlar konvansiyonel üretilen restorasyonlara göre daha iyi kalitede 6

17 üretilmektedir (Syrek ve ark., 2010; Brawek ve ark 2013; Batson ve ark., 2014; Ting-Shu ve Jian, 2015). Dijital ölçü, dizayn yazılımı ve milleme ünitesinin birarada bulunduran sistem estetik ve dayanıklı restorasyonları tek seansta üreterek hastaların prosedürü kabul etmelerini kolaylaştırmaktadır (Sannino ve ark., 2014). Restorasyon boyutlarına ait parametrelerin kontrol edilebilme kolaylığı sağlamaktadır. Karşıt arkla ilişki kayıt altına alınıp restorasyonların tipi, okluzal şablonu, okluzal ve proksimal kontakları net olarak ayarlanabilmektedir (Fritzsche, 2013). Üç boyutlu arayüzey ve dijital tasarım sayesinde klinisyen preparasyon hatalarını görebilmektedir (Zaruba ve ark., 2014). Dijital ölçü süresi tek çenede yarım ark için 40 sn. dir. Ölçü materyalinin kullanılmaması hasta tarafından daha kabul edilirdir ve klinisyenin maddi harcamaları azalmaktadır (Yuzbasioglu ve ark., 2014). Restorasyonların protetik fonksiyonlandırmalarını sağlayan gnatolojik veriler, sanal artikülatör imkanı sunan yazılımlar sayesinde taklit edilebilmektedir (Kollmuss ve ark., 2013). Biocopy tasarımı sayesinde preparasyon öncesi dişlerin anatomisi kopyalanıp aynı anatomiye sahip yeni restorasyonlar üretmek mümkündür (Sannino ve ark., 2014). Gülüş tasarımı ile hastanın fotoğrafı çekilip yüz şekli ve oranlarına göre daha estetik restorasyonlar üretilebilmektedir (Kurbad, 2013) Dezavantajlar Subgingival marjinlere sahip preparasyonlarda optik tarayıcının sadece görünür kısımları algılaması nedeniyle üretilen restorasyonlarda marjnal uyumsuzluk görülebilmektedir (Mahl ve ark., 2014). Frezeleme aşamasında restorasyonların son şeklini alması için prefabrik blokların büyük bir kısmının uzaklaştırılması nedeniyle materyal boşa harcanmaktadır. 7

18 Omnicam dijital kamera ile ölçü alınırken amalgam, metal kron ve abutmentlerde ışık yansıması nedeniyle görüntü alma zorluğu söz konusudur Dental CAD/CAM Sistemlerinde Kullanılan Materyaller CAD/CAM teknolojisinde primer kolaylığı sağlayan üretim tekniği olmasına rağmen sistemde kullanılan materyaller klinik başarıyı etkilemektedir. Prefabrik bloklardan oluşan materyaller homojen, yoğun, yüksek kalitede sürekli olarak aynı tarzda üretilirler. Materyallerin güvenilirliği üretim sürecinin tekrarlanabilirliğinden dolayı artmaktadır. Konvansiyonel yöntemle üretilmiş restorasyonların mekanik ve estetik özellikleri bakımından güvenilirliklerini etkileyen bir teknisyen deneyimi söz konusudur. Konvansiyonel yöntemle üretilmiş restorasyonların yapısında çok sayıda boşluk izlenirken prefabrik blok materyallerinde boşluk gözlenmez. Bu materyallerin mikroyapılarının ince partiküllerden oluşması frezeleme hasarından korumaya, mekanik özellikleri geliştirmeye, polisaj süresini kısaltmaya yardımcıdır (Giordano, 2006). CAD/CAM sistemlerinin kullanımının yaygınlaşması ve artan estetik ve fonksiyonel beklentiler, üretici firmaları bu beklentileri karşılayacak özelliklere sahip farklı yapısal ve fiziksel özelliklere sahip materyaller geliştirilmesi yoluna itmiştir. Üretimde kullanılan blok materyalleri restorasyon tipine, restorasyonun ağızdaki konumuna, hastanın beklentilerine, sosyo-ekonomik durumuna ve hekimin tercihine göre değişiklik göstermektedir. CAD/CAM sistemlerinde kullanılan çeşitli materyaller mevcuttur, bu materyaller aşağıda sıralanmıştır (Fasbinder, 2010, 2012b) Feldspatik seramikler Feldspatik porselen esaslı bloklar, diş hekimliğinde CAD/CAM sistemleriyle birlikte kullanılan ilk bloklar olma özelliğini taşımaktadırlar yılından günümüze kadar oldukça yaygın kullanılan bu bloklar ile yapılan inley restorasyonlar üzerine yapılan çalışmalarda %90,4 gibi oldukça yüksek bir başarı elde edilmiştir (Otto ve De Nisco, 2002). Feldspatik bloklar (Vitablocs Mark II, Vita Zahnfabrik, Germany) potasyum feldspar, albit gibi doğal feldspar materyallerinden oluşur. Doğal feldspar malzemelerin 8

19 avantajı; diğer seramikler ile karşılaştırıldığında saflık derecesinin ve erime sıcaklığının yüksek olmasıdır. Cam matriks içerisinde %30 oranında ve homojen biçimde dağılmış, 3-4 mikrometre boyutlarında ince grenli felspar partikülleri bulunmaktadır. İnce grenli homojen yapısı ve endüstriyel sinterlenmiş olması sayesinde parlatılabilirliği çok iyidir. Polisajı yapıldığında bu materyalin dayanımı 130 MPa kadardır. Ancak glaze yapıldığında bu 160 MPa ya kadar çıkabilir. Konvansiyonel faldspatik porselenlerden daha fazla dayanıma sahiptir (Seghi ve Sorensen, 1995). İnley, onley, veneer, kronlar için önerilirler (Sannino ve ark., 2014). Monokromatik, dikromatik, polikromatik olmak üzere farklı renk seçenekleri sunan feldspatik seramik bloklar mevcuttur. Monokromatik blokların tek renk olması estetik açıdan bir dezavantajdır. Bu nedenle dikromatik ve polikromatik bloklar (TriLuxe, TriLuxe Forte) geliştirilmiştir (Fasbinder, 2010). Dikromatik bloklar dentin tabakası ve etrafında translusent mine tabakasından oluşur (Reich ve Hornberger, 2002). Polikromatik bloklar farklı renk doygunluğu ve ışık geçirgenliklerine sahip olmaları nedeniyle doğal diş dokusunu taklit edilebilmektedir (Vitablocs RealLife). Böylece doğal dişin optik özelliklerini kopyalayarak mevcut doğal dentisyon ile restorasyonun bir bütün oluşturması sağlanmaktadır. Kroma derecesi insizalden koleye doğru artmaktadır. Doğal diş katman yapısını yansıtmaktadır (Reich ve Hornberger, 2002). Aynı özellikleri sergileyen diğer bir materyal de Cerec bloklarıdır (Sirona, Germany) Lösit ile güçlendirilmiş cam seramikler 1998 yılında Cerec sisteminde kullanılmak üzere, lösit ile güçlendirilmiş bir cam seramik olan ProCAD blokları tanıtmıştır (Fasbinder, 2010). Silikat cam matris hacminin %30-40 kadarını 1-5 m büyüklüğündeki lösit kristalleri oluşturur (Kelly ve ark., 1996). Amorföz cam matriks içine dağılmış lösit kristalleri çatlak yayılımını engelleyerek klinik performansı arttırır (Hooshmand ve ark., 2008). Kırılma dayanımı 160 MPa olup tek üyeli restorasyonlar için geliştirilmiştir (IPS empress CAD). Lösit kristallerinden oluşan blokların translusentlik, renk, floresanslık, opelasanslık, aşınma ve abrazyona direnç gibi özellikleri doğal dişle benzerlik göstermektedir. 9

20 Adeziv simantasyon gerektirir, diş dokusuna olan adezyonu oldukça iyidir. Endikasyonları tek üyeli restorasyonlarla sınırlıdır. CAD/CAM teknolojisi, klinisyenlerin cam seramik kullanımını tek üyeli restorasyonlarda sınırlı kılmıştır (Miyazaki ve Hotta, 2011). Bu nedenle üretici firmalar cam seramiklerin yapısını güçlendirmeye çalışarak kullanım alanlarını genişletmişlerdir Lityum disilikat ile güçlendirilmiş cam seramikler Cam seramik restorasyonların endikasyon alanının genişletilebilmesi amacıyla daha yüksek dayanım ve kırılma direncine sahip materyallerin geliştirilmesine ihtiyaç duyulmuştur. (Holand ve ark., 2000). Böylelikle 2006 yılında piyasaya lityum disilikat ile güçlendirilmiş cam seramik blokları sunulmuştur. Lityum disilikat bloklar; quartz, lityum dioksit, fosfor oksit, alümina oksit, potasyum oksit ve diğer komponentlerden oluşur. CAD/CAM sistemleri ile kullanılan lityum disilikatla güçlendirilmiş (Li2Si2O5) cam seramiklerin üretim sürecinde seramik, kısmi olarak kristalize edilmektedir. Kısmi kristalize bloklardaki temel kristal faz lityum metasilikattır (Li2SiO3) ve seramik bu fazda ilave renklendiricilerin miktarına bağlı olarak da mavi renktedir. Lityum metasilikat kristalleri %40 hacimde bulunurlar ve kristal boyutları yaklaşık 0, m dur. Kısmi kristalizasyonun amacı blokların hem kolay ve hızlı bir şekilde freze edilebilmesini sağlamak, hem de frezeleme işlemi sırasında seramiğe yeterli direnci kazandırmak böylece çatlak oluşumunu engellemektir ( Harrer ve ark., 2010; Harrer, 2012). Materyalin bu aşamadaki dayanımı MPa dır. Mavi fazdaki bloklar iki aşamalı kristalizasyon işlemine maruz kalırlar. İki aşamalı kristalizasyon ilk adımda lityum metasilikat kristallerinin çökeldiği kontrollü çift nükleasyon aşamasından oluşur. Frezeleme işlemimden sonra ikinci bir ısıl işlemde metasilikat faz tamamen eriyip dağılır ve lityum disilikat kristalize olur. Kristalizasyon süresince, seramik lityum metasilikat kristal fazdan lityum disilikata dönüşür. Baştan sona bu dinamik ısıl işlemde frezeleme aşamasında stabiliteyi sağlayan lityum metasilikat kristalleri cam matriks içine geri emilir ve lityum disilikat kristallerinin gelişmesi için ham materyal olarak görev görür. Bu ısıl işlem yaklaşık C o de bir porselen fırınında gerçekleşir. Kristalizasyon süresi yaklaşık 25 dk. dır (Reich ve 10

21 Schierz, 2013). Lityum disilikat seramiklerde büzülme % 0,2 oranında görülür, bu büzülme marjinal, proksimal ve okluzal uyumu etkilememektedir (Tysowsky, 2009). Dayanım MPa çıkar ve mavi renkten asıl seçilen renk tonuna geçiş olur. Cam seramik bu aşamada yaklaşık %70 hacimde lityum disilikat kristalleri içerir, kristal boyutları yaklaşık 1,5 m dur (Ritzberger ve ark., 2010). Simantasyon öncesi lityum disilikat ile güçlendirilmiş seramik restorasyonların yapıştırma yüzeyine asit uygulanması ile cam matriks erir ve gömülü kristaller açığa çıkar. Bu kristaller kenetlenmiş bir ağ şeklinde homojen olarak yayılmıştır. Yoğun kristalin kütlesi çatlak yayılımını engeller ve mekanik dayanıklılığı arttırır. Çatlak oluşmuşsa bile kristaller tarafından dolambaçlı bir şekilde tutulur ve daha fazla ilerlemesi engellenir (Albakry ve ark., 2003). Estetik açıdan lityum disilikat oldukça çok yönlü bir materyaldir. Endikasyon alanlarına göre farklı translusensiteye sahiptir (HT, LT, MO, HO). Yüksek translusensiye sahip HT bloklar, çevre dokuların rengini absorbe etme özelliğine (bukelemun efekti) sahip olması ve estetik özellikleriyle inley, onley restorasyonların yapımında da kullanılabilmektedir. Düşük translusensiye sahip LT bloklar çeşitli renk seçenekleri ile full anatomik restorasyonların yapımında kullanılabilmektedir. MO bloklar ise daha çok renkleşmiş dişlerde tercih edilir. Lityum disilikat cam seramiklerin rengi ise matriks içine dağılmış renklendirici iyonlar ile kontrol edilir. Lityum disilikat ile güçlendirilmiş cam seramik bloklar köprü yapımında da tercih edilir. Son dönemlerde lityum disilikat ile güçlendirilmiş monolitik seramik köprü endikasyonu yaygınlaşmıştır. Yapılan çalışmalarda lityum disilikat ile güçlendirilmiş cam seramiklerden yapılan posterior köprülerin en az metal destekli porselen köprüler kadar başarılı olduğu tespit edilmiştir (Kern ve ark., 2012). Üretici firmalar her ne kadar önermeseler de klinisyenler lityum disilikat ile güçlendirilmiş cam seramik blokları anterior ve posterior köprülerde başarıyla kullanmışlardır. 11

22 Oksit seramikler A. Cam infiltre oksit seramikler Cam infiltre CAD/CAM blokların ana yapısını oluşturan alumina veya alumina zirkonya karışımının kristalleri arasındaki boşluklara frezeleme işlemi sonrasında pöröz yapının giderilmesi amacıyla cam infiltre edilerek yapının devamlılığı sağlanmaktadır. Materyalin tamamına geniş bir şekilde yayılan ve iç içe geçmiş en az iki faz bulunur. Asıl dayanıklılıklarına ulaşmaları için lanthan oksit cam infiltrasyonu işlemine maruz kalırlar. Pöröz blokları alt yapı üretilmesi için millenir. Sonra bloklar porselenle veneerlenmek üzere yüksek yoğunluğa ulaşmaları için farklı tonlarda cam seramikle infüze edilirler. Bu blokların In-Ceram Spinell, In-Ceram Alumina ve In-Ceram Zirkonia olmak üzere üç çeşidi vardır. In-Ceram Spinell, In-Ceram sistemleri arasında en fazla translusentliğe sahip olan materyaldir. İçeriğinde magnezyum alüminyum oksit (MgAl2O4) kullanılır. Sinterleme işleminden sonra spinell adı verilen gözenekli bir yapı oluşur. Bu yapıya daha sonra ışık geçirgenliğinin de sağlanmasına yardımcı olan lanthan oksit cam infiltre edilir. Bükülme dayanımı 350 MPa dır. Translusent özelliği sayesinde bölge restorasyonlarda tercih edilirler (Fradeani ve Redemagni, 2002). In-Ceram Alumina dayanımı MPa dır. Ortalama bir translusensiteye sahiptir. Anterior ve posterior bölge kronlarda ve 3 üyeli anterior bölge köprülerde alt yapı materyali olarak kullanılırlar (Giordano, 2006).Vita InCeram Alümina küpleri tebeşirimsi yapıdadır, freze edilirken daha büyük boyutta tasarlanır ve sonra sinterlenerek yoğunlaşır. Vita InCeram Zirconia ise yüksek dayanıma sahip 700 MPa, düşük tranlusensite de olan bir materyaldir. In-Ceram Zirconia 1100 o C de iki saat süreyle sinterlendikten sonra cam infiltrasyonu gerçekleşmektedir. Son yıllarda üretilen In-Ceram Zirconia aluminyum oksit içeriğine ilave olarak %33 oranında seryum stabilize zirkonyum (12 Ce-TZP) katılarak piyasaya sürülmüştür. Cam faz son halini almış yapının yaklaşık %23 ünü oluşturmaktadır (Deville ve ark., 2003; Guazzato ve ark., 2004). 12

23 B. Sinterlenen oksit seramikler Alüminyum oksit seramikler Aluminyum oksit kristalleri içeren yarı sinterlenmiş, yüksek dayanıklılığa sahip oksit bloklardır. Freze edildikten sonra sonra 1520 o C de fırınlanırlar. Kırılma dayanımı 500 MPa nın üzerindedir. Frezeleme işlemi sonrasında cam infiltrasyonu gerektirmez. Bu bloklar monokromatiktirler, fakat daha sonra üzerine yığılacak porselen rengine göre renklendirici solusyonla renklendirilirler (Guazzato ve ark., 2004). Zirkonyum oksit seramikler Yüksek mekanik direnci, kimyasal ve boyutsal stabilitesi ile ön plana çıkan Y- TZP günümüzde, alt yapı materyali olarak tercih edilen bir materyaldir (Conrad ve ark., 2007). Üretim şekillerine göre zirkonyum dioksit bloklar 3 grupta incelenir: Sinterlenmemiş zirkonyum dioksit bloklar; zirkonyum dioksit tozunun herhangi bir sinterlenme işlemi uygulanmadan basınçsız bir şekilde preslenmesi ile üretilirler. Yumuşak yapıda oldukları için kolayca frezlenebilirler. Frezleme sonrasında üretilen restorasyonlar sinterlenir (Beuer ve ark., 2008a). Yarı sinterlenmiş zirkonyum dioksit bloklar; zirkonyum tozunun yapı içerisine bağlayıcı madde konularak preslenip blok haline getirilmesi ile elde edilirler. Üretici firma tarafından zirkonyum dioksit tozları ısı uygulamadan basınçla sıkıştırılır ve o C ısıda ön sinterleme işlemine tabi tutulur (Denry ve Kelly, 2008). Tam sinterlenmiş zirkonyum dioksit bloklar; tam sinterlenmiş bloklar ilk olarak yaklaşık 1300 o C de sinterlenir ve %95 yoğunluğa ulaşır. Daha sonra frezleme yapılır. Elde edilen bloklar çok sert olduğu için frezleme işlemi uzun zaman almaktadır (Beuer ve ark., 2008a). Monolitik zirkonya bloklar (Sirona Incoris TZI) ise yüksek dayanıklılık ve translusentlik özelliğine sahiptir. Polikristalin seramiklerin translusentliği materyalin kimyasal ve mikro yapısına bağlıdır. Yapı içerisindeki düzensiz partiküller ve poroziteler ışık geçirgenliğini azaltır. Standart zirkonya blokların içeriğinde 13

24 dayanıklılığını arttıran ancak optik özelliklerini olumsuz yönde etkileyen organik bağlayıcılar bulunmaktadır. Translusent özelliğe sahip bu blokların yapısındaki atomlar ise, herhangi bir organik bağlayıcı olmadan birbirinin içine geçmektedir. Yapıdaki nanopartiküller sayesinde porozite içermemesi ve alümina içeriğinin %0,01 e kadar indirilmesi ışık geçirgenliğinin artmasını sağlamaktadır (Mörmann, 2006b). Altyapı materyali olarak kullanılabilen bu bloklar ayrıca üstyapı porseleni kullanılmaksızın tek parça olarak da uygulanabilir. İnterokluzal mesafenin yetersiz olduğu durumlarda, restorasyon 0,3 mm ye kadar inceltilerek kullanılabilmektedir (Kelly, 2006). Dayanımı sinterleme sonrası 900 MPa dır. Ancak bu restorasyonlarda sinterlemeden sonra aşındırma işlemlerinden kaçınmak gerekir. Yüzey şartları materyalin dayanıklılığını etkilemektedir Hibrit Seramikler Seramik ve kompozitlerin iyi özelliklerini birleştirmek amacıyla üretilmiş bir materyaldir (Enamic, Vita Zahnfabrik, Germany ve Lava Ultimate, 3M ESPE, Germany). Bu seramik çeşitleri sinterlenmiş matriks yapılarının arasında kalan boşlukların polimer materyali ile doldurulmasıyla elde edilirler. Materyal hacminin %75 ini seramik yapı oluşturur. Polimer ağı, yüzeyi modifiye edilmiş polimetilmetakrilattan (PMMA) oluşmaktadır. Seramik materyalinde sık karşılaşılan çatlak ilerlemesi sorunu polimer ağ yapısı sayesinde azaltılmıştır (Raigrodski, 2004b). Bu bloklar freze edildikten sonra sinterlenmezler. Yüzey parlatma işlemleri mekanik olarak yapılır ve bükülme dayanımları MPa dır. Kırılma doygunlukları yüksektir, aşınmaya karşı dirençlidirler. Adeziv rezin simanlar ile diş dokularına bağlanabilirlikleri son derece iyidir Lityum silikat ve zirkonya partikülleri ile güçlendirilmiş cam seramikler Cam seramiğin optik özellikleri ve zirkonyanın olumlu mekanik özellikleri birleştirilerek elde edilen bir materyaldir (Suprinity, Vita Zahnfabrik, Germany, Celtra Duo, Dentsply, U.S.). Yapısındaki zirkonya partikülleri (%8-10) sayesinde oldukça 14

25 dayanıklıdır (Kruger ve ark., 2013). İnce kristalin yapı yaklaşık 0,5 m boyutlarında ve homojen olarak dağılmıştır. Frezelemeden sonra kırılma direnci 210MPa iken kristalleşme sonrası kırılma direnci 420 MPa ya ulaşır (Guth ve ark., 2013) Kompozitler Uzun süreli geçici restorasyonların hazırlanmasında tercih edilirler (Paradigm MZ 100, 3M ESPE, Germany). Bruksizmli hastalarda, karşı dişte daha az aşınmaya neden olması ve çiğneme kuvvetlerini absorbe etmeleri sayesinde tek üye kronlarda, inley ve onley restorasyonlarda kullanılması önerilmektedir (Holand ve ark., 2000) Polimerler Uzun süreli geçici restorasyonlarda kullanılırlar (Telio CAD, Ivvoclar Vivadent, Liechtenstein). Akrilik reçine esaslı blokların CAD/CAM sistemlerinde kullanımıyla artık bırakmadan döküme girebilen altyapı modelajları ve cerrahi plaklar da hazırlanabilmektedir (Lauvanutanon ve ark., 2014) Metaller Geleneksel yöntemlerle üretilen metal destekli restorasyonların dökümden kaynaklanan büzülmeleri ve uyumsuzlukları gidermek amacıyla metallerden üretilmiş bu bloklar CAD/CAM sistemlerinde kullanılmak üzere geliştirilmiştir. Endüstriyel olarak üretildikleri için daha az pörözite içerirler ve daha dayanıklıdırlar (Boeckler ve ark., 2009). Yumuşak yapıda freze edilen metal bloklar, sinterlendikten sonra gösterdikleri büzülme miktarı göz önünde bulundurularak %110 oranında daha büyük freze edilirler. Freze edilen restorasyonlar argon gazlı fırınlarda sinterlenerek mekanik özellikler ve boyut bakımından son haline ulaşır (Zimmermann ve ark., 2013). 15

26 2.3. Sabit Parsiyel Protezlerde Mekanik Direnç Sabit parsiyel protezlerin amacı, üzerine gelen çiğneme kuvvetlerinin homojen bir şekilde dağıtılmasını sağlaması ve kuvvetlere karşı koyabilme yeteneğini uzun süre koruyabilmesidir. Sistemin direnci, artan kuvvetler karşısında, restorasyon materyalinin fiziksel özelliklerine göre gövdelerde kırılma, eğilme veya dayanaklarda devrilme momentinin etkisinden kaynaklı sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Eğilme ya da kırılmayı ortaya çıkaran etken çiğneme kuvveti ile sistemin fiziksel bütünlüğüdür. Bu iki etkenden çiğneme kuvvetinin artması yapay materyali etkileyecek ölçüye geldiğinde eğer mekanik bir sonuç ortaya çıkmaz ise artan kuvvet biyolojik yapıları etkilemeye ve yeniden ayrılmaya zorlayacaktır ki bu da biyomekanik bir sonuçtur. Ortaya çıkan bu sonuçlar restorasyon materyalleri ile doğrudan ilişkilidir. Restorasyonun kırılması ya da eğilmesine neden olan iki etken vardır; çiğneme kuvveti ve restorasyonun kuvvet ilişkisi ve restorasyon materyali. Son yıllarda kullanımı artan metal desteksiz estetik materyallerin fiziksel kuvvetler karşısında sorun çıkarmaları devam etmektedir. Mekanik ve fizik kurallarına göre iki dayanak arasına uzatılmış bir sert cismin kuvvet karşısındaki davranışı Belger L tarafından şu formülle açıklanmaktadır; Y = L 3.F / 4 E.a.h 3 formülüyle eğilme momenti adı verilen değişken hesaplanabilmektedir. Formüldeki parametreler; L= dayanaklar arası parçanın boyu a= dayanaklar arası parçanın genişliği h= dayanaklar arası parçanın yüksekliği F= uygulanan kuvvet E= elastik modülüsü Sistemin statiği ve mekaniğinin sağlanması için elastik modülüsü yüksek sert materyallerin tercih edilmesi gerekir. Bununla birlikte olabildiğince ara parçanın 16

27 dayanaklarla bağlantı yerleri (a) genişliği ve (h) yüksekliği geniş hazırlanmalıdır (Sonugelen ve Artunç, 2002) Konnektör Bölgesi Konnektör bölgeleri köprü gövdesi ile destek dayanaklar arasında yer alan ve bu sayede gövdeye gelen kuvvetleri desteklere ve aynı şekilde destekler arasında birine gelen kuvveti diğerine ileten yapısal ünitelerdir. Konnektör köprünün en ince kesiti olduğu için herhangi bir kuvvet karşısında gövde ve dayanaklardan önce bu alanlarda kritik gerilmeler meydana gelmekte ve daha kolay eğilme meyili göstermektedir. Bu nedenle köprü restorasyonlarında en sık görülen başarısızlık tipi konnektörlerde meydana gelen kırıklardır (Sorensen ve ark., 1998; Vult von Steyern ve ark., 2001; Fischer ve ark., 2003; Sundh ve ark., 2005). Bu başarısızlığın azaltılması için konnektörlerde stresin azaltılmasını sağlayan tasarımlar yapılmalıdır. Tam seramik bir köprünün konnektör uzun aksına paralel okluzal kuvvet uygulandığında, konnektörün okluzale bakan kısmında sıkıştırma, gingivale bakan kısmında ise çekme stresi meydana gelir (Kelly ve ark., 1995). Protez yapımında materyal olarak seramik tercih edilmişse çekme stresi daha önemli bir etkiye sahip olmaktadır. Kırılgan materyaller olan dental seramikler çekme stresleri altında daha zayıftır (Peterson ve ark., 1998). Çekme stresi özellikle de seramiğin bünyesinde çatlaklar mevcut olduğunda, materyalin kullanım süresi üzerinde önemli bir etki yaratmaktadır. Tam seramik köprü restorasyonlarda konnektör boyutlarının artması köprülerin kritik alanında stres birikimini azaltacağından dayanım üzerinde faydalı bir etki yaratacaktır. Bir sonlu elemanlar stres analizi çalışmasında konnektör yüksekliğinin 1 mm artışı ile konnektör bölgesinde biriken stresin % 50 azaldığı rapor edilmiştir (Kamposiora ve ark., 1996). Konnektör boyutlarının ve kor kalınlıklarının kırılma dayanımı üzerine etkisinin araştırıldığı bir çalışmada, konnektör boyutu değişmediği sürece abutmantların kor kalınlığının değiştirilmesi kırılma dayanımları üzerinde farklılık yaratmamıştır. Kırılma 17

28 direncini asıl etkileyen konnektör kalınlığının olduğu tespit edilmiştir (Ambre ve ark., 2013). Konnektör boyutu her tam seramik sistemi için farklı ebatlarda önerilmektedir. Seramiklerde tavsiye edilen minimal konnektör kesit alanı mm 2 dir (Lugassy ve ark., 1986; Sorensen ve ark., 1999; Luthy ve ark., 2005). Lityum disilikat ile güçlendirilmiş cam seramik köprülerde önerilen boyutlar ise premolarlar için 4x4 mm ve molarlar için 5x4 mm dir (Chitmongkolsuk ve ark., 2002; Esquivel-Upshaw ve ark., 2004). Farklı seramik tipleri için önerilen konnektör boyutları: Tablo 1. Seramik sistemlerinde önerilen konnektör boyutları Seramik tipi Dayanıklılık (MPa) Önerilen konnektör (mm) Cam-infiltre alümina Lityum disilikat ile güçlendirilmiş cam seramik Yoğun sinterlenmiş yüksek saflıkta alümina (anterior ) Cam infiltre alümina ile kısmi stabilize zirkonya (posterior ) Y-TZP, yttria ile stabilize edilmiş tetragonal zirkonya polikristalin Konnektör boyutlarının dışında köprünün okluzal ve gingivale bakan embraşürleri de dayanımı etkilemektedir. Okluzal ve gingival embraşür bölgelerinde geniş yuvarlak kavisli geometriye sahip konnektör alanlarında keskin kavise sahip konnektör alanlarına göre daha iyi stres dağılımı olduğu tespit edilmiştir (Hojjatie ve Anusavice, 1990; Kamposiora ve ark., 1996; Pospiech ve ark., 1996; Kamposiora ve ark., 2000). Bu nedenle McLean köprü protezlerinde embraşür bölgelerinde v şeklindeki kurvatürlerden kaçınmak gerektiğini, bunun yerine u şeklindeki 18

29 kurvatürlerin yapılmasını önerir. Böylece kurvatür yarıçapının derinliğine oranı artar ve kritik bölgelerde gerilme kuvvetleri azalır (Mclean, 1982). Okluzal embraşür bölgelerinde sıkışma, gingival embraşür bölgesinde gerilme stresleri daha yoğun olduğundan çalışmalar gingival embraşür tasarımının daha etkili olduğunu tespit etmiştir (Oh ve Anusavice, 2002; Bahat ve ark., 2009). Bahat çalışmasında gingival embraşür yarıçapının 0.6mm den 0.9mm e artmasıyla gerilme dayanımlarının %20 arttığını, Oh ve Anusavice nin çalışmasında ise yarıçapın 0.25 mm den 0.90mm e artması ile dayanımın %140 arttığını tespit etmişlerdir. Okluzal embraşürler dayanımı etkilemediğinden estetik sınırlar içerisinde istenildiği kadar keskin hazırlanabileceği söylenmiştir Materyallerin Mekanik Özellikleri Ağız ortamında restoratif materyaller kimyasal, termal ve mekanik değişikliklere maruz kalmaktadır. Bu değişiklikler materyallerin deformasyonuna neden olabilmektedir. Bilimin biyolojik materyallerin etkileşimi ve deformasyonu üzerine yaptığı çalışmalar biyomekanik adı altında incelenir. Bu konseptte elastik, plastik ve vizkoelastik deformasyonlar ile kuvvet, stres, strain (gerilme), toughness, friksiyon, sertlik gibi mekanik özellikler ağız ortamında materyallerin performansını etkilemektedir (Sakaguchi ve Powers, 2012). Kuvvet: Kuvvet iki materyalin etkileşimi sonucu oluşur. Kuvvetler materyallere doğrudan temas ile ya da belirli bir mesafeden uygulanır (yer çekimi gibi). Uygulanan kuvvet sonucunda materyalin rijit olmasına veya deforme edilebilirliğine göre materyalde ya hareket ya da deformasyon görülür. Eğer materyal sabit ise uygulanan kuvvet bu materyalin deformasyonuna veya şekil değiştirmesine neden olur. Materyal serbest ise uygulanan kuvvet materyalin hareket etmesine, yer değiştirmesine neden olur. Kuvvet özellikleri; uygulama noktasına, büyüklüğüne ve yönüne bağlıdır. Kuvvet birimi Newton (N) dur (Sakaguchi ve Powers, 2012). 19

30 Stres (Gerilim): Bir materyale kuvvet uygulandığında bu kuvvete karşı materyal içinde bir direnç oluşur. Bu iç direnç uygulanan dış kuvvetle aynı büyüklükte ve zıt yöndedir. Materyalin gösterdiği bu tepkiye stres ya da gerilim denir. Uygulanan kuvvet ve oluşan direnç (stres) materyal alanına dağıtılır, böylece yapıdaki stres birim alandaki kuvvet olarak belirlenir. Stres kuvvetin (N) alana bölünmesiyle hesaplanır ve birimi Pascal olarak (1Pa=1N/m 2 ) gösterilir (Sakaguchi ve Powers, 2012). Uygulanan kuvvet yönüne göre farklı şekillerde gerilim oluşur: Çekme gerilimi (tensile stres); materyali uzatmak veya germek isteyen bir kuvvetin yarattığı deformasyona karşı materyalin gösterdiği dirençtir. Basma gerilimi (compressive stress); materyali kısaltmaya ya da sıkıştırmaya yönelik kuvvetler karşısında materyalin gösterdiği dirençtir. Makaslama gerilimi (shear stress); materyale iki taraftan farklı doğrultuda birbirine yaklaşacak biçimde iki kuvvet uygulanınca ortaya çıkan stres tipidir. Strain (Gerilme): Tüm stres tiplerinin materyallerde deformasyon oluşturma eğilimi vardır. Çekme sonucu oluşan şekil değişikliği, uygulanan kuvvet ekseninde maddenin uzaması yönündedir, baskı kuvvetleri sonucu oluşan şekildeğişikliği uygulanan kuvvet ekseninde maddenin sıkıştırılması veya kısalması yönündedir. Strain, uygulanan kuvvetler karşısında materyalin birim uzunluğunda meydana gelen değişimin orjinal uzunluğuna oranı olarak tanımlanır. Strain(ε) = Deformasyon miktarı/orijinal uzunluk şeklinde hesaplanır (Sakaguchi ve Powers, 2012). Stres-strain ilişkisi (Gerilim/Gerilme): Bar şeklindeki bir materyale kuvvet uygulandığında kuvvetin ve oluşan deformasyonun büyüklüğü ölçülebilir. Aynı materyalden yapılmış farklı boyuttaki başka bir bara aynı kuvvet uygulandığında farklı kuvvet-deformasyon ilişkisi ortaya çıkar. Ancak uygulanan kuvvet barın kesit alanında standardize edilirse (stres) ve deformasyon miktarı barın orijinal boyuyla standardize edilirse oluşan stres-strain 20

31 eğrisi barın geometrisinden bağımsız hale gelir. Bu nedenle stres-strain arasındaki ilişki kuvvet-deformasyon miktarını hesaplamaktan daha çok tercih edilir. Üzerine yük uygulanan materyalde deformasyon meydana gelir ve bu deformasyon miktarı stres ile gerilimi içeren basit formüllerle hesaplanabilir. Stresin hesaplanmasında örneğin test alanı muhakkak standart tutulmalıdır. Bu nedenden dolayı mekaniksel bir mantıkla ortaya atılmış olan stres-strain eğrisinde belirtilmiş olan stres materyalin orijinal kesitsel alanı sabit tutularak hesaplanır. Büyük bir yük uygulandığında ya da obje gerilimde test edildiğinde, bu kesitsel alanda dramatik bir değişim meydana gelebilir. Bu durumda doğru stresin hesaplanabilmesi için mühendisliki formülasyondan fazlası gerekmektedir. Çünkü test sırasında kesitsel alanda daralma meydana gelir ve bu durumda ölçülen gerçek stres mühendisliksel stresten daha fazladır. Bu nedenden dolayı bir çok mekanik testte küçük boyutlu test örnekleri hazırlanır; böylece kesit alanında meydana gelebilecek olan değişim göz ardı edilebilir (Sakaguchi ve Powers, 2012). Stres ve strain arasındaki ilişkiyi gösteren eğri aşagıda gösterilmiştir (McCabe ve Angus, 2008). B C D A Plastik deformasyon Elastik deformasyon Elongasyon yüzdesi Şekil 1. Stres-strain eğrisi Proportional ve elastik limit: Stres strain eğrisi bir materyale yük uygulanması ile başlayan ve başarısızlık meydana gelene kadar devam eden gerilimi tanımlayan bir grafiktir. Başlangıçta stres artışı ile strain de artış meydana gelir. Eğri de gösterilmiş olan 0 yani başlangıç 21

32 noktasından A noktasına kadar strain iki katına çıkarsa stres de iki katına çıkar yani orantısal bir artış görülür. Ancak A noktasından sonra stres gerilimle doğru orantılı bir biçimde artış göstermez. Bu A noktasında okunan stres değeri proportional limit olarak tanımlanır. Yani stres-strain eğrisinde gözlemlenen lineer doğrudaki okunan maksimum stres değeridir (Sakaguchi ve Powers, 2012). Elastik limit, materyalin daimi deformasyona uğramadan önce dayanabileceği maksimum stres olarak tanımlanır. Lineer elastik materyallerde proportional limit ve elastik limit aynı stresi tanımlamaktadır ve materyalde değiştirilemez stresin tanımlanmasında kullanılır (Sakaguchi ve Powers, 2012) Yield strength: Proportional ve elastik limitin hesaplanması oldukça güçtür. Çünkü stres-strain eğrisi üzerinde lineer çizgiden sapmanın meydana geldiği noktanın saptanabilmesi zordur. Yield strength, yield stres ya da yield point her materyal için halihazırda tanımlanmış olan ve materyalin plastik davranış göstermeye başladığı stresi tanımlamada kullanılan terimdir (Sakaguchi ve Powers, 2012). Ultimate strength: Test edilen örnekler maksimum stresi C noktasında sergiler. Ultimate tensile strength ya da stres gerilim durumundaki materyalin başarsızlığa uğramadan dayanabildiği maksimum strestir. Ultimate compressive strength ya da stres ise kompresyon durumundaki materyalin başarısızlığa uğramadan dayanabildiği maksimum strestir (Sakaguchi ve Powers, 2012). Fracture strength: Test örnekleri D noktasında fraktüre uğrar. Kırılgan materyallerde fraktür sırasında ölçülen strese fracture strength ya da fracture stres denir. Materyallerin her zaman maksimum streste fraktüre olmadığı unutulmaması gereken bir noktadır. Materyale maksimum gerilim uygulandığında bazı materyallerde uzama meydana gelir 22

33 ve bu boyunlaşma ya da kesit alanının azalması ile sonuçlanır (Craig ve Ward, 1996; O'Brien, 2002) Elongasyon: Materyale gerilim kuvveti uygulanması daimi bir deformasyon olan elongasyonla sonuçlanır. Elongasyon alaşımlarda yapılabilecek mümkün manipülasyonlar hakkında bilgi verdiği için oldukça önemlidir (Sakaguchi ve Powers, 2012). Elastik modülusü: Materyalin ölçülen elastisitesi elastik modülus ya da Young s modülusu olarak tanımlanır. Modülus kelimesi oran demektir. Elastik modülus ise stres-strain eğrisinde gösterilen stresin straine oranı ya da eğri üzerinde yer alan lineer çizginin eğimi ile hesaplanır (Craig ve Ward 1996; O'Brien 2002). Poisson oranı: Gerilim ya da kompresyon sırasındaki aksiyal yüklemede aksiyal, transversal ve lateral yönlerde simültane bir strain oluşur. Çekme kuvvetleri altında, materyal yük yönünde uzar ve materyal kesitinde boyunlaşma olarak tanımlanan azalma meydana gelir (McCabe ve Walls, 2008). Kompresif yükleme altında ise kesitte artış görülür. Elastik sınırlar dahilinde, lateraldeki gerilimin aksiyaldeki gerilimine Poisson s oranı denir (Sakaguchi ve Powers, 2012). Düktilite ve sünebilirlik: Duktilite ve sünebilirlik metal ve alaşımlar için çok önemli iki özelliktir. Duktilite bir materyalin çekme kuvveti uygulanarak bir telin şekillendirilebilme yeteneği demektir. Çekme kuvvetleri uygulandığında telde daimi bir deformasyon meydana gelir. Sünebilirlik ise materyalin fraktüre olmadan yuvarlanabilmesidir (McCabe ve Angus, 2008; Sakaguchi ve Powers, 2012). 23

34 Reziliens: Materyalin daimi deformasyona karşı gösterdiği dirençtir. Materyalin proportional limite kadar yani deformasyon için gereken enerji miktarıdır. Reziliensin hesaplanması için stres-strain eğrisinin elastik bölgesi olarak tanımlanan alan hesaplanmalıdır (McCabe ve Angus, 2008). Toughness: Toughness bir materyalin fraktüre karşı gösterdiği dirençtir. Fraktüre neden olacak olan enerji miktarını tanımlar. Stres-strain eğrisinden elastik ve plastik bölge olarak tanımlanan alanın hesaplanması ile bu enerji miktarı elde edilir (McCabe ve Angus, 2008). Fraktür toughness: Son zamanlarda fraktür mekanizması konseptleri dental materyallerdeki çok sayıda problem için uygulanmıştır. Fraktür mekanizmaları materyalin çizik ve çatlaklarla birlikte olan davranışını karakterize eder. Çizik ve çatlaklar materyalde doğal olarak var olabileceği gibi belirli bir zaman dilimi sonrasında da oluşabilir. Materyal içerisinde yer alan herhangi bir defekt materyali zayıflattığı gibi yield stresi altında ani fraktürle de sonuçlanabilir. Bu tarz ani ve katastrofik başarısızlıklar, plastik deformasyon yeteneğine sahip olmayan ve stresin tekrar dağılımını sağlayamayan kırılgan olarak tanımlanan materyallerde görülür. Cam gibi kırılgan materyallerde fraktür ile ilişkili lokla bir plastik deformasyon görülmez. Fraktür olmadan plastik deforme olabilme yeteneğine ya da fraktür için gerekli olan enerji miktarına fraktür toughness denir (McCabe ve Angus, 2008; Sakaguchi ve Powers, 2012) Mekanik Testler Uygulanan bazı mekanik testler sayesinde dental materyallerin yapısal özelliklerini incelemek mümkündür. Mekanik testleri oluşturdukları gerilimlere göre; makaslama, çekme, makaslama-çekme, eğme ve burma test tasarımları olarak beş sınıfta incelenir (Hammad ve Talic, 1996). 24

35 Bükme testleri ( Bending ) Bu test yöntemi ile materyalde basma, çekme ve makaslama kuvvetleri aynı anda meydana gelir. Bu test yöntemi ile güvenilir sonuçlar elde edilir (O Brien, 2002). Bükme test düzeneğinde örnek iki destek üzerine konulur, bir veya daha fazla noktadan yükleme yapılarak materyalde bükülme gerilimi oluşturulur (Yurtseven 1993). Bükme testlerinde 2 farklı metot kullanılmaktadır (Zeng ve ark., 1996; Sadighpour ve ark., 2006): 1. Tek eksenli bükme testleri 2. Çift eksenli bükme testleri Tek eksenli bükme testleri Üç nokta bükme testi Dört nokta bükme testi Üç nokta bükme testi (Three point bending) Bu test, iki destek üzerine yerleştirilen dikdörtgen şeklindeki çubuğun tam ortasına uygulanan yükle gerçekleştirilir (McCabe ve Angus, 2008). Test edilecek çubuğun orta noktasına bir kuvvet uygulandığı zaman elde edilen gerilimin sayısal değeri şu şekilde ifade edilir: Stres= 3 FL / 2 bd 2 (L destekler arasındaki mesafe, b örneğin enini, d de örneğin kalınlığını belirtir). Uluslararası Standartlar Organizasyonu (ISO 6872) ve Amerikan Diş Hekimleri Birliği (ADA) üç nokta bükme testinin materyallerin dayanıklılıklarının değerlendirilmesi için uygun ve güvenilir bir yöntem olduğunu belirtmişlerdir. Dört nokta bükme testi (Four-point bending) Test edilecek örnek, dikdörtgen bir çubuk şeklinde hazırlanarak iki ucundan desteklenir. Örneğe, ortadan iki noktadan kuvvet uygulanır. Yük uygulanan iki nokta, her bir destekten aralarındaki mesafenin dörtte biri kadar uzakta konumlandırılmaktadır (McCabe ve Angus, 2008; Sakaguchi ve Powers, 2012). 25

36 Materyallerin bükülme direncinin test edilmesinde dört nokta bükme testi, üç nokta bükme testine göre daha çok tercih edilir. Üç nokta bükme testinin aksine iki dayanak ve iki uygulama ucu kullanılarak bütün alana yayılan homojen bir kuvvet uygulaması sağlanır. Üç nokta bükme testinde ise kuvvet tek noktadan uygulanır ve elde edilen sonuç tüm materyal yüzeyi yerine uygulama yüzeyini daha çok temsil eder. Bu nedenle geniş bir test alanı söz konusu ise daha doğru bir sonuç ve daha homojen bir kuvvet uygulaması açısından dört nokta bükme testi tercih edilmelidir (Sakaguchi ve Powers, 2012) Çift eksenli bükme testleri Örnekler disk şeklinde hazırlanır. Örneğin merkezinden kuvvet uygulanırken, diskin dış kenarlarında karşı yönde gerilme meydana gelir (McLean, 1991; Zeng ve ark., 1996). Maksimum stresler yükün uygulandığı merkezde yoğunlaşır. Biaksiyal bükme testleri üç nokta bükme testlerine göre daha yüksek bükülme değerleri göstermektedir (Seo ve Roh, 2006) Burkulma testi (Torsion test) Özellikle endodontik aletlerin testinde, arayüz direncinin tespit edilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Test tasarımının karmaşıklığı dezavantajıdır (Hammad ve Talic, 1996) Makaslama testi (Shear test) İki materyalin arayüz direncini değerlendirmek için kullanılan ve çok tercih edilen bir test yöntemidir. Sabit taşıyıcıya yerleştirilen örneğe bir uç vasıtasıyla kuvvet uygulanır ve örneğin yüzeyden ayrıldığı veya koptuğu yük saptanır (Hammad ve Talic, 1996). Farklı şekillerde uygulanan makaslama testleri bulunmaktadır: Çekerek ve iterek makaslama testleri Düzlemsel arayüz makaslama testleri Daire şeklinde arayüze sahip makaslama testleri 26

37 Dikdörtgen şeklinde arayüze sahip makaslama testleri Oblik makaslama testi Çekme testi (Tensile test) Genel olarak alt yapı ve üst yapı ara yüzündeki bağlantı dayanımının ölçülmesi için kullanılan bir test yöntemidir (Peregrina ve ark., 1992). Alt yapı ile üst yapıyı birbirinden ayırmak için ara yüz düzlemine dikey yönde çekme kuvveti uygulanır. Örneklerin hazırlanma zorluğu ve üst yapı seramiğinin dış yüzünde olası çatlakların gözlenmesi gibi dezavantajları bulunmaktadır. Düzensiz gerilme dağılımları nedeniyle üst yapı seramiğinde koheziv kırılmalar meydana gelebilmektedir (Burrow ve ark., 2004; Braga ve ark., 2010) Basma testleri (Compressive tests) Porselen, amalgam ve siman gibi çekme kuvvetlerine dayanıksız kırılgan malzemelerin mekanik özelliklerinin belirlenmesinde basma kuvvetleri kullanılır (Ban ve Anusavice, 1990). Silindir şeklindeki kırılgan bir materyale çapı boyunca baskı kuvveti uygulanırsa, kitle içinde germe stresi oluşur. Bu teste çap doğrultusunda baskı-germe testi denir ve materyalin kırılgan yapısından dolayı geleneksel çekme testlerinin uygulanamadığı durumlarda tercih edilir (McCabe ve Angus, 2008). Silindirde oluşan stress değeri; stress= 2F / DT şeklinde belirtilir (F değeri silindirin aksı boyunca uygulanan kuvvet, D silindirin çapı, T silindirin uzunluğudur). 27

38 3. GEREÇ VE YÖNTEM 3.1. Çalışmada Kullanılan Cihaz ve Materyaller CAD/CAM sistemiyle posterior bölgede hazırlanan 3 ve 4 üyeli lityum disilikat cam seramik köprülerde üye sayısının ve farklı konnektör boyutlarının kırılma dayanımı üzerine etkisinin araştırıldığı çalışmada kullanılan materyaller ve cihazlar Tablo 2 ve Tablo 3 te gösterilmiştir. Bu çalışma Yüzüncü Yıl Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı CAD/CAM kliniğinde ve bilimsel araştırma laboratuarında yapıldı. Tablo 2. Çalışmada kullanılan materyaller Materyalin Adı Materyal Üretici Firma Seri No Lityum disilikat ile AAD06GG0401 Rosetta LT C32/A2 Rosetta SM, Hass, Gangneung, güçlendirilmiş AAE06GG0701 Rosetta LT C40/A2 KOREA cam seramik blok IPS Object Fix Flow Fırınlama pastası Ivoclar Vivadent AG, Schaan, LICHTENSTEIN T30108 Telio CS Cem Implant Geçici rezin siman Ivoclar Vivadent AG, Schaan, LICHTENSTEIN AC3158 Straumann Dental İmplant Sistemi, Abutment ve analog Straumann AG Ins, Basel SWTIZERLAND HN746 28

39 Tablo 3. Çalışmada kullanılan cihazlar Cihazın Adı Cerec AC with Omnicam, CAI/CAD ünitesi Üretici Firma Sirona Dental Systems GmbH, Bensheim GERMANY Cerec MC XL, CAM ünitesi Shimadzu AGS-X, Universal test cihazı Sirona Dental Systems GmbH, Bensheim GERMANY Shimadzu Corporation, Kyoto, JAPAN Programat EP 3000, Porselen fırını Ivoclar Vivadent AG, Schaan, LICHTENSTEIN Elipar Freelight 2, LED ışık cihazı 3M ESPE, St. Paul, USA Bu çalışmada üretilecek olan restorasyonlar üç ve dört üyeli olmak üzere iki ana gruba ayrıldı. Alt grupları oluşturmak için üç ve dört üyeli gruplarda konnektör boyutları okluzogingival ve bukkolingual yönde değiştirildi. Konnektör boyutları 3x4mm, 4x3mm, 4x4mm, 4x5mm ve 5x4mm olmak üzere 5 farklı tasarım yapıldı. Her grupta 10 adet örnek üretildi. Çalışmaya ait grupların listesi Şekil 2 de gösterilmiştir. 29

40 1.grup, n:10 Üç üyeli köprü YxG 3x4mm Dört üyeli köprü YxG 3x4mm I.grup, n:10 2.grup, n:10 4x3mm 4x3mm II.grup, n:10 3.grup, n:10 4x4mm 4x4mm III.grup, n:10 4.grup, n:10 4x5mm 4x5mm IV.grup, n:10 5.grup, n:10 5x4mm 5x4mm V.grup, n:10 nnn:10 Şekil 2. Deney grupları tablosu, 4 üyeli köprülere ait gruplar Roma rakamıyla belirtildi. YxG mm; Y okluzogingival konnektör yüksekliğini, G bukkolingual konnektör genişliğini göstermektedir Ana Modellerin Oluşturulması Üç üye köprü modelini oluşturmak amacıyla alt sağ 1. premolar ve 1. molar dayanak yapı olarak seçildi. Dört üye köprü modelini oluşturmak için ise 1. premolar ve 2. molar dayanak yapı olarak seçildi. Dayanak yapı materyali olarak solid abutmentlar (5,5 mm boylarında) analogları ile birlikte kullanıldı. Metal bir model hazırlanarak analogların ebatlarına uygun yuvalar oluşturuldu ve analoglar bu yuva içerisine yerleştirilip modele sabitlendi. Abutmentlar 35Ncm lik tork kuvveti ile anolaglarla birleştirildi (Şekil 10). Üç üyeli köprü için iki abutment arası mesafe 11mm ( yaklaşık 2. Premolar genişliği), dört üyeli köprü için iki abutment arası mesafe 22 mm ( yaklaşık 2.premolar ve 1.molar genişliği) olarak belirlendi (Şekil 3, 4). 30

PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI

PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI Protetik diş tedavisi, dişlerin şekil, form, renk bozuklukları ve diş eksikliklerinin tedavi edilmesinde, fonasyon, estetik ve çiğneme etkinliğinin sağlanmasında etkili

Detaylı

MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ

MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ Farklı üretim yöntemleriyle üretilen ürünler uygulama koşullarında üzerlerine uygulanan kuvvetlere farklı yanıt verirler ve uygulanan yükün büyüklüğüne bağlı olarak koparlar,

Detaylı

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma Oral İmplantolojide Temel Kavramlar, Teşhis ve Tedavi Planlaması 13.30-15.00 Dental implantların kısa tarihçesi

Detaylı

BASMA DENEYİ MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. 1. Basma Deneyinin Amacı

BASMA DENEYİ MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. 1. Basma Deneyinin Amacı 1. Basma Deneyinin Amacı Mühendislik malzemelerinin çoğu, uygulanan gerilmeler altında biçimlerini kalıcı olarak değiştirirler, yani plastik şekil değişimine uğrarlar. Bu malzemelerin hangi koşullar altında

Detaylı

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler F. Emir Biyolojik İmplant Başarısızlığı Cerrahi başarısızlık İyileşme Krestal Kemik Kaybı Periosteal Refleksiyon(kaldırma) Otoimmün (bakteriyel etki) Biyolojik mikro aralık Protez Komplikasyonları Vida

Detaylı

ÖZET all ceramic all you need

ÖZET all ceramic all you need ÖZET BİLİMSEL RAPOR Vol. 01 / 2001 2011 amic all cer need u all yo IPS e.max BİLİMSEL RAPOR Vol. 01 / 2001 2011 Özet IPS e.max sistemi, pres ve CAD/CAM teknolojileri için lityum disilikat (LS2) cam seramik

Detaylı

Dişhekimliğinde MUM. Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Dişhekimliğinde MUM. Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dişhekimliğinde MUM Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi MUM Dişhekimliğinde kullanılan mumlar genellikle 2 veya daha fazla

Detaylı

Estetik ve konvansiyonel diş hekimliği adına tüm dental tedaviler için alt yapı ve teknolojik olarak hazırız.

Estetik ve konvansiyonel diş hekimliği adına tüm dental tedaviler için alt yapı ve teknolojik olarak hazırız. Ağız ve Diş Sağlığı Medikal Kadromuz Dr. Dt. Özgür ÖZTÜRK Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Prof. Dr. Yıldız ÖZTÜRK ORTAN Ortodonti Uzmanı Dr. Dt. Burak SAYDAM Ağız ve Diş Çene Cerrahisi Uzmanı Dt. Tuğçe KAYA

Detaylı

Tam Seramik Restorasyonlar

Tam Seramik Restorasyonlar Tam Seramik Restorasyonlar Tam Seramik Restorasyonlar eramikler, metaller ile karşılaştırıldıklarında, düşük kırılma direnci sergilerler. Metal-seramik sistemler, seramiklerin estetik özellikleri ile metallerin

Detaylı

Mühendislik Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü

Mühendislik Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü ÇEKME DENEYİ 1. DENEYİN AMACI Mühendislik malzemeleri rijit olmadığından kuvvet altında deforme olup, şekil ve boyut değişiklikleri gösterirler. Malzeme özelliklerini anlamak üzere mekanik testler yapılır.

Detaylı

Sabit Protezler BR.HLİ.011

Sabit Protezler BR.HLİ.011 Sabit Protezler Beyin Tümörleri Sabit Protezler Sabit Protez Nedir? Sabit protez, eksik veya aşırı derecede madde kaybı görülen dişlerin, renk ve dokusuna benzer malzeme kullanılarak yerine konması işlemidir.

Detaylı

Her şey geçiciler için

Her şey geçiciler için Telio Her şey geçiciler için Telio CAD Telio LAB Telio CS Telio Doğru planlanmış bir geçici başarılı bir restorasyon yapılmasını sağlar Geçici restorasyonlar tedavi planlamasında çok önemli bir rol oynar.

Detaylı

CAD-CAM SİSTEMLERİYLE HAZIRLANAN TÜM SERAMİKLER

CAD-CAM SİSTEMLERİYLE HAZIRLANAN TÜM SERAMİKLER T.C Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş TedavisiAnabilim Dalı CAD-CAM SİSTEMLERİYLE HAZIRLANAN TÜM SERAMİKLER BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Abdüssamed KALKAN Danışman Öğretim Üyesi: Prof.

Detaylı

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MIM331 MÜHENDİSLİKTE DENEYSEL METODLAR DERSİ

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MIM331 MÜHENDİSLİKTE DENEYSEL METODLAR DERSİ T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MIM331 MÜHENDİSLİKTE DENEYSEL METODLAR DERSİ 3 NOKTA EĞME DENEY FÖYÜ ÖĞRETİM ÜYESİ YRD.DOÇ.DR.ÖMER KADİR

Detaylı

Hasta bilgilendirme broşürü. Tam-seramik. ile mükemmel dişler

Hasta bilgilendirme broşürü. Tam-seramik. ile mükemmel dişler Hasta bilgilendirme broşürü Tam-seramik ile mükemmel dişler Güzel dişler için doğal bir istek Güzel dişlerin arzu edilmesi çok doğaldır, bu da restorasyonun kalitesine ve seçimine dikkat etmek için iyi

Detaylı

ÇEKME DENEYİ 1. DENEYİN AMACI

ÇEKME DENEYİ 1. DENEYİN AMACI ÇEKME DENEYİ 1. DENEYİN AMACI Mühendislik malzemeleri rijit olmadığından kuvvet altında deforme olup, şekil ve boyut değişiklikleri gösterirler. Malzeme özelliklerini anlamak üzere mekanik testler yapılır.

Detaylı

TEKNİK KILAVUZ : QUARD VE QUEND SOĞUK ŞEKİLLENDİRİLMESİ

TEKNİK KILAVUZ : QUARD VE QUEND SOĞUK ŞEKİLLENDİRİLMESİ TEKNİK KILAVUZ : QUARD VE QUEND SOĞUK ŞEKİLLENDİRİLMESİ Distributed by Duferco 1. Giriş Quard, aşınmaya dayanıklı çelik ve Quend, yüksek dayanımlı çelik en iyi soğuk şekillendirme performansı için geliştirilmiştir.

Detaylı

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Başlık KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Tanım İki veya daha fazla malzemenin, iyi özelliklerini bir araya toplamak ya da ortaya yeni bir özellik çıkarmak için, mikro veya makro seviyede

Detaylı

MALZEME BİLİMİ. Mekanik Özellikler ve Davranışlar. Doç. Dr. Özkan ÖZDEMİR. (DERS NOTLARı) Bölüm 5.

MALZEME BİLİMİ. Mekanik Özellikler ve Davranışlar. Doç. Dr. Özkan ÖZDEMİR. (DERS NOTLARı) Bölüm 5. MALZEME BİLİMİ (DERS NOTLARı) Bölüm 5. Mekanik Özellikler ve Davranışlar Doç. Dr. Özkan ÖZDEMİR ÇEKME TESTİ: Gerilim-Gerinim/Deformasyon Diyagramı Çekme deneyi malzemelerin mukavemeti hakkında esas dizayn

Detaylı

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş FZM 220 Yapı Karakterizasyon Özellikler İşleme Performans Prof. Dr. İlker DİNÇER Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü 1 Ders Hakkında FZM 220 Dersinin Amacı Bu dersin amacı, fizik mühendisliği öğrencilerine,

Detaylı

Talaş oluşumu. Akış çizgileri plastik deformasyonun görsel kanıtıdır. İş parçası. İş parçası. İş parçası. Takım. Takım.

Talaş oluşumu. Akış çizgileri plastik deformasyonun görsel kanıtıdır. İş parçası. İş parçası. İş parçası. Takım. Takım. Talaş oluşumu 6 5 4 3 2 1 Takım Akış çizgileri plastik deformasyonun görsel kanıtıdır. İş parçası 6 5 1 4 3 2 Takım İş parçası 1 2 3 4 6 5 Takım İş parçası Talaş oluşumu Dikey kesme İş parçası Takım Kesme

Detaylı

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş FZM 220 Yapı Karakterizasyon Özellikler İşleme Performans Prof. Dr. İlker DİNÇER Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü 1 Ders Hakkında FZM 220 Dersinin Amacı Bu dersin amacı, fizik mühendisliği öğrencilerine,

Detaylı

Vivaglass cem Yüksek translüsensi özellikte, kimyasal sertleşen cam iyonomer siman

Vivaglass cem Yüksek translüsensi özellikte, kimyasal sertleşen cam iyonomer siman Vivaglass cem Yüksek translüsensi özellikte, kimyasal sertleşen cam iyonomer siman Son derece estetik İnanılmaz kolay Estetik sonuçlar Kendinden sertleşen cam iyonomer siman Vivaglass CEM, verimlilik,

Detaylı

Dişhekimi. Telio. Tek elden geçici restorasyon. Telio CAD. Telio LAB. Telio CS

Dişhekimi. Telio. Tek elden geçici restorasyon. Telio CAD. Telio LAB. Telio CS Telio Tek elden geçici restorasyon Dişhekimi Telio CAD Telio LAB Telio CS Telio Geçici restorasyonlar için 3 lü çözüm Her isteğe cevap verebilen komple bir sistem Geçici restorasyonların önemi gittikçe

Detaylı

Geometriden kaynaklanan etkileri en aza indirmek için yük ve uzama, sırasıyla mühendislik gerilmesi ve mühendislik birim şekil değişimi parametreleri elde etmek üzere normalize edilir. Mühendislik gerilmesi

Detaylı

= σ ε = Elastiklik sınırı: Elastik şekil değişiminin görüldüğü en yüksek gerilme değerine denir.

= σ ε = Elastiklik sınırı: Elastik şekil değişiminin görüldüğü en yüksek gerilme değerine denir. ÇEKME DENEYİ Genel Bilgi Çekme deneyi, malzemelerin statik yük altındaki mekanik özelliklerini belirlemek ve malzemelerin özelliklerine göre sınıflandırılmasını sağlamak amacıyla uygulanan, mühendislik

Detaylı

METALURJİ VE MALZEME MÜH. LAB VE UYG. DERSİ FÖYÜ

METALURJİ VE MALZEME MÜH. LAB VE UYG. DERSİ FÖYÜ METALURJİ VE MALZEME MÜH. LAB VE UYG. DERSİ FÖYÜ ALIN KAYNAKLI LEVHASAL BAĞLANTILARIN ÇEKME TESTLERİ A- DENEYİN ÖNEMİ ve AMACI Malzemelerin mekanik davranışlarını incelemek ve yapılarıyla özellikleri arasındaki

Detaylı

DENTAL SERAMİKLER. Topraksı bir materyal olan seramik, genel olarak silikat yapısındadır ve ismini

DENTAL SERAMİKLER. Topraksı bir materyal olan seramik, genel olarak silikat yapısındadır ve ismini DENTAL SERAMİKLER Dental Seramiğin Yapısı Topraksı bir materyal olan seramik, genel olarak silikat yapısındadır ve ismini Yunanca da yanık madde anlamına gelen keramikos kelimesinden almaktadır. Seramik

Detaylı

TOKLUK VE KIRILMA. Doç.Dr.Salim ŞAHĠN

TOKLUK VE KIRILMA. Doç.Dr.Salim ŞAHĠN TOKLUK VE KIRILMA Doç.Dr.Salim ŞAHĠN TOKLUK Tokluk bir malzemenin kırılmadan önce sönümlediği enerjinin bir ölçüsüdür. Bir malzemenin kırılmadan bir darbeye dayanması yeteneği söz konusu olduğunda önem

Detaylı

TAHRİBATLI MALZEME MUAYENESİ DENEYİ

TAHRİBATLI MALZEME MUAYENESİ DENEYİ TAHRİBATLI MALZEME MUAYENESİ DENEYİ MAK-LAB15 1. Giriş ve Deneyin Amacı Bilindiği gibi malzeme seçiminde mekanik özellikler esas alınır. Malzemelerin mekanik özellikleri de iç yapılarına bağlıdır. Malzemelerin

Detaylı

FARKLI ZİRKONYA TAM SERAMİK SİSTEMLERİNİN TRANSLUSENSİ VE RENK ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

FARKLI ZİRKONYA TAM SERAMİK SİSTEMLERİNİN TRANSLUSENSİ VE RENK ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI K.K.T.C. YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FARKLI ZİRKONYA TAM SERAMİK SİSTEMLERİNİN TRANSLUSENSİ VE RENK ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Sevcan KURTULMUŞ YILMAZ Protetik Diş Tedavisi

Detaylı

PLASTİK ŞEKİLLENDİRME YÖNTEMLERİ

PLASTİK ŞEKİLLENDİRME YÖNTEMLERİ PLASTİK ŞEKİLLENDİRME YÖNTEMLERİ Metalik malzemelerin geriye dönüşü olmayacak şekilde kontrollü fiziksel/kütlesel deformasyona (plastik deformasyon) uğratılarak şekillendirilmesi işlemlerine genel olarak

Detaylı

GEÇİCİ KRON ve KÖPRÜLER. Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu

GEÇİCİ KRON ve KÖPRÜLER. Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu GEÇİCİ KRON ve KÖPRÜLER Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu Geçici restorasyonlar Sabit protetik restorasyonların yapılması sırasında, hastalarda kaybolan estetik, fonksiyon ve fonasyonun tekrar kazandırılması,

Detaylı

ÇEKME DENEYİ. Şekil. a) Çekme Deneyi makinesi, b) Deney esnasında deney numunesinin aldığı şekiler

ÇEKME DENEYİ. Şekil. a) Çekme Deneyi makinesi, b) Deney esnasında deney numunesinin aldığı şekiler ÇEKME DENEYİ Çekme Deneyi Malzemenin mekanik özelliklerini ortaya çıkarmak için en yaygın kullanılan deney Çekme Deneyidir. Bu deneyden elde edilen sonuçlar mühendislik hesaplarında doğrudan kullanılabilir.

Detaylı

Advanced Prep & Finishing Set for Cerec Restorations

Advanced Prep & Finishing Set for Cerec Restorations Advanced Prep & Finishing Set for Cerec Restorations Prof. Dr. W. H. Mörmann and Dr. A. Bindl, University of Zurich, Switzerland İnleyler, bölümlü ve tam kuronlar ve sabit restorasyonlar için elmas frez

Detaylı

2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI

2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI 1. hafta Konservatif Diş Tedavisine giriş, Diş yüzeyi terminolojisi 2. hafta Kavite sınıflandırması ve kavite terminolojisi (Sınıf I ve II kaviteler)

Detaylı

SERAMİK ALT YAPI MATERYALLERİNİN MİNE VE DENTİNE BAĞLANMA DAYANIMI ÜZERİNE ADEZİV REZİN SİMANLARIN ETKİSİ. Mustafa GÜNDOĞDU

SERAMİK ALT YAPI MATERYALLERİNİN MİNE VE DENTİNE BAĞLANMA DAYANIMI ÜZERİNE ADEZİV REZİN SİMANLARIN ETKİSİ. Mustafa GÜNDOĞDU SERAMİK ALT YAPI MATERYALLERİNİN MİNE VE DENTİNE BAĞLANMA DAYANIMI ÜZERİNE ADEZİV REZİN SİMANLARIN ETKİSİ Mustafa GÜNDOĞDU Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Tez Danışmanı Prof. Dr. Lütfü İhsan ALADAĞ

Detaylı

Deneyin Amacı Çekme deneyinin incelenmesi ve metalik bir malzemeye ait çekme deneyinin yapılması.

Deneyin Amacı Çekme deneyinin incelenmesi ve metalik bir malzemeye ait çekme deneyinin yapılması. 1 Deneyin Adı Çekme Deneyi Deneyin Amacı Çekme deneyinin incelenmesi ve metalik bir malzemeye ait çekme deneyinin yapılması. Teorik Bilgi Malzemelerin statik (darbesiz) yük altındaki mukavemet özelliklerini

Detaylı

YAPI MALZEMELERİ DERS NOTLARI

YAPI MALZEMELERİ DERS NOTLARI YAPI MALZEMELERİ DERS NOTLARI YAPI MALZEMELERİ Herhangi bir yapının projelendirmesi ve inşaatı aşamasında amaç aşağıda belirtilen üç koşulu bir arada gerçekleştirmektir: a) Yapı istenilen işlevi yapabilmelidir,

Detaylı

MALZEME BİLGİSİ DERS 7 DR. FATİH AY. www.fatihay.net fatihay@fatihay.net

MALZEME BİLGİSİ DERS 7 DR. FATİH AY. www.fatihay.net fatihay@fatihay.net MALZEME BİLGİSİ DERS 7 DR. FATİH AY www.fatihay.net fatihay@fatihay.net GEÇEN HAFTA KRİSTAL KAFES NOKTALARI KRİSTAL KAFES DOĞRULTULARI KRİSTAL KAFES DÜZLEMLERİ DOĞRUSAL VE DÜZLEMSEL YOĞUNLUK KRİSTAL VE

Detaylı

FARKLI KALINLIKLARDAKİ CAD/CAM ZİRKONYA, HİBRİT SERAMİK VE REZİN NANO-SERAMİK ONLEYLERİN KIRILMA DAYANIKLILIKLARININ İN-VİTRO OLARAK KARŞILAŞTIRILMASI

FARKLI KALINLIKLARDAKİ CAD/CAM ZİRKONYA, HİBRİT SERAMİK VE REZİN NANO-SERAMİK ONLEYLERİN KIRILMA DAYANIKLILIKLARININ İN-VİTRO OLARAK KARŞILAŞTIRILMASI T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FARKLI KALINLIKLARDAKİ CAD/CAM ZİRKONYA, HİBRİT SERAMİK VE REZİN NANO-SERAMİK ONLEYLERİN KIRILMA DAYANIKLILIKLARININ İN-VİTRO OLARAK KARŞILAŞTIRILMASI

Detaylı

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş FZM 220 Yapı Karakterizasyon Özellikler İşleme Performans Prof. Dr. İlker DİNÇER Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü 1 Ders Hakkında FZM 220 Dersinin Amacı Bu dersin amacı, fizik mühendisliği öğrencilerine,

Detaylı

Tozların Şekillendirilmesi ve Sinterleme Yrd. Doç. Dr. Rıdvan YAMANOĞLU

Tozların Şekillendirilmesi ve Sinterleme Yrd. Doç. Dr. Rıdvan YAMANOĞLU Tozların Şekillendirilmesi ve Sinterleme Yrd. Doç. Dr. Rıdvan YAMANOĞLU Tozların Şekillendirilmesi Toz metalurjisinin çoğu uygulamalarında nihai ürün açısından yüksek yoğunluk öncelikli bir kavramdır.

Detaylı

BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DOĞA BİLİMLERİ, MİMARLIK VE MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 3 NOKTA EĞME DENEYİ FÖYÜ

BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DOĞA BİLİMLERİ, MİMARLIK VE MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 3 NOKTA EĞME DENEYİ FÖYÜ BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DOĞA BİLİMLERİ, MİMARLIK VE MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 3 NOKTA EĞME DENEYİ FÖYÜ BURSA - 2016 1. GİRİŞ Eğilme deneyi malzemenin mukavemeti hakkında tasarım

Detaylı

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KAYA MEKANİĞİ LABORATUVARI

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KAYA MEKANİĞİ LABORATUVARI TEK EKSENLİ SIKIŞMA (BASMA) DAYANIMI DENEYİ (UNIAXIAL COMPRESSIVE STRENGTH TEST) 1. Amaç: Kaya malzemelerinin üzerlerine uygulanan belirli bir basınç altında kırılmadan önce ne kadar yüke dayandığını belirlemektir.

Detaylı

Klinikte Direkt Ölçüden Bitime

Klinikte Direkt Ölçüden Bitime Klinikte Direkt Ölçüden Bitime Kliniğinizin değerini yükseltin! NEDEN ÖLÇÜDEN DİREKT BİTİME? Kliniğimizde bugünkü iş akışı içerisinde hastadan ölçü alınır asistana verilir Asistan da ölçüyü alır ve gider!...

Detaylı

Malzeme yavaşça artan yükler altında denendiği zaman, belirli bir sınır gerilmede dayanımı sona erip kopmaktadır.

Malzeme yavaşça artan yükler altında denendiği zaman, belirli bir sınır gerilmede dayanımı sona erip kopmaktadır. YORULMA 1 Malzeme yavaşça artan yükler altında denendiği zaman, belirli bir sınır gerilmede dayanımı sona erip kopmaktadır. Bulunan bu gerilme değerine malzemenin statik dayanımı adı verilir. 2 Ancak aynı

Detaylı

Bir cismin içinde mevcut olan veya sonradan oluşan bir çatlağın, cisme uygulanan gerilmelerin etkisi altında, ilerleyerek cismi iki veya daha çok

Bir cismin içinde mevcut olan veya sonradan oluşan bir çatlağın, cisme uygulanan gerilmelerin etkisi altında, ilerleyerek cismi iki veya daha çok Bir cismin içinde mevcut olan veya sonradan oluşan bir çatlağın, cisme uygulanan gerilmelerin etkisi altında, ilerleyerek cismi iki veya daha çok parçaya ayırmasına "kırılma" adı verilir. KIRILMA ÇEŞİTLERİ

Detaylı

Materials Development Solutions. Kuronlar ve köprüler için çok güçlü seramik

Materials Development Solutions. Kuronlar ve köprüler için çok güçlü seramik Materials Development Solutions Kuronlar ve köprüler için çok güçlü seramik H.C. Starck Zirkonoksit geleceğin hammaddesi High-Tech seramik malzemeleri modern dental teknolojisinin en önemli başarı faktörlerinden

Detaylı

DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI

DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI TC. EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ENDODONTİ ANABİLİM DALI DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Javid JAFARZADA Danışman Öğretim Üyesi: Prof.Dr. M. Kemal ÇALIŞKAN

Detaylı

ZnS (zincblende) NaCl (sodium chloride) CsCl (cesium chloride)

ZnS (zincblende) NaCl (sodium chloride) CsCl (cesium chloride) Seramik, sert, kırılgan, yüksek ergime derecesine sahip, düşük elektrik ve ısı iletimi ile iyi kimyasal ve ısı kararlılığı olan ve yüksek basma dayanımı gösteren malzemelerdir. Malzeme özellikleri bağ

Detaylı

İki malzeme orijinal malzemelerden elde edilemeyen bir özellik kombinasyonunu elde etmek için birleştirilerek kompozitler üretilir.

İki malzeme orijinal malzemelerden elde edilemeyen bir özellik kombinasyonunu elde etmek için birleştirilerek kompozitler üretilir. KOMPOZİTLER Kompozit malzemeler, şekil ve kimyasal bileşimleri farklı, birbiri içerisinde pratik olarak çözünmeyen iki veya daha fazla sayıda makro bileşenin kombinasyonundan oluşan malzemelerdir. İki

Detaylı

MALZEME BİLGİSİ DERS 8 DR. FATİH AY. www.fatihay.net fatihay@fatihay.net

MALZEME BİLGİSİ DERS 8 DR. FATİH AY. www.fatihay.net fatihay@fatihay.net MALZEME BİLGİSİ DERS 8 DR. FATİH AY www.fatihay.net fatihay@fatihay.net BÖLÜM IV METALLERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ GERİLME VE BİRİM ŞEKİL DEĞİŞİMİ ANELASTİKLİK MALZEMELERİN ELASTİK ÖZELLİKLERİ ÇEKME ÖZELLİKLERİ

Detaylı

diastema varlığında tedavi alternatifleri

diastema varlığında tedavi alternatifleri diastema varlığında tedavi alternatifleri Prof. Dr. L. Şebnem TÜRKÜN Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Etken Muayene Tedavi Planı Etiyoloji Süt/daimi diş geçiş

Detaylı

LABORATUVAR LİKİT A-SİLİKONU

LABORATUVAR LİKİT A-SİLİKONU LABORATUVAR LİKİT A-SİLİKONU 1. Keskin undercut ve revetman modelleri ile tüm seramik tekniklerinde güdük dublikasyonu için kullanılmalıdır. 2. Yüksek derecede akışkan olmalıdır. 3. 24 saat sonraki sertliği

Detaylı

ARALIK 2013 İÇİNDEKİLER

ARALIK 2013 İÇİNDEKİLER ARALIK 2013 İÇİNDEKİLER ARALIK 2013 ARALIK 2013 HOŞ SOHBET ARALIK 2013 DİŞİMİZE TAKILANLAR 8 Orta yaş üstü kişilerin %59 u eşlerinin horladığından şikayetçi. %59 Kadınların %19 u horluyor. Menopoz döneminde

Detaylı

BA KENT ÜNİVERSİTESİ. Malzemeler genel olarak 4 ana sınıfa ayrılabilirler: 1. Metaller, 2. Seramikler, 3. Polimerler 4. Kompozitler.

BA KENT ÜNİVERSİTESİ. Malzemeler genel olarak 4 ana sınıfa ayrılabilirler: 1. Metaller, 2. Seramikler, 3. Polimerler 4. Kompozitler. MALZEMELER VE GERĐLMELER Malzeme Bilimi mühendisliğin temel ve en önemli konularından birisidir. Malzeme teknolojisindeki gelişim tüm mühendislik dallarını doğrudan veya dolaylı olarak etkilemektedir.

Detaylı

SÜT AZI DİŞLERİNDE CAD/CAM YÖNTEMİYLE HAZIRLANAN KURONLARIN İN VİTRO ŞARTLARDA KARŞILAŞTIRILMASI. Dt. Ayşe METE. Pedodonti Anabilim Dalı

SÜT AZI DİŞLERİNDE CAD/CAM YÖNTEMİYLE HAZIRLANAN KURONLARIN İN VİTRO ŞARTLARDA KARŞILAŞTIRILMASI. Dt. Ayşe METE. Pedodonti Anabilim Dalı SÜT AZI DİŞLERİNDE CAD/CAM YÖNTEMİYLE HAZIRLANAN KURONLARIN İN VİTRO ŞARTLARDA KARŞILAŞTIRILMASI Dt. Ayşe METE Pedodonti Anabilim Dalı Tez Danışmanı Prof. Dr. Yücel YILMAZ Doktora Tezi - 2014 T.C. ATATÜRK

Detaylı

TEKNOLOJİNİN BİLİMSEL İLKELERİ. Bölüm-4 MALZEMELERDE ÇEKME-BASMA - KESME GERİLMELERİ VE YOUNG MODÜLÜ. 4.1. Malzemelerde Zorlanma ve Gerilme Şekilleri

TEKNOLOJİNİN BİLİMSEL İLKELERİ. Bölüm-4 MALZEMELERDE ÇEKME-BASMA - KESME GERİLMELERİ VE YOUNG MODÜLÜ. 4.1. Malzemelerde Zorlanma ve Gerilme Şekilleri Bölüm-4 MALZEMELERDE ÇEKME-BASMA - KESME GERİLMELERİ VE YOUNG MODÜLÜ 4.1. Malzemelerde Zorlanma ve Gerilme Şekilleri Malzemeler genel olarak 3 çeşit zorlanmaya maruzdurlar. Bunlar çekme, basma ve kesme

Detaylı

Hibrit ve Çelik Kablolu Köprülerin Dinamik Davranışlarının Karşılaştırılması

Hibrit ve Çelik Kablolu Köprülerin Dinamik Davranışlarının Karşılaştırılması 1 Hibrit ve Çelik Kablolu Köprülerin Dinamik Davranışlarının Karşılaştırılması Arş. Gör. Murat Günaydın 1 Doç. Dr. Süleyman Adanur 2 Doç. Dr. Ahmet Can Altunışık 2 Doç. Dr. Mehmet Akköse 2 1-Gümüşhane

Detaylı

2/13/2018 MALZEMELERİN GRUPLANDIRILMASI

2/13/2018 MALZEMELERİN GRUPLANDIRILMASI a) Kullanış yeri ve amacına göre gruplandırma: 1) Taşıyıcı malzemeler: İnşaat mühendisliğinde kullanılan taşıyıcı malzemeler, genellikle betonarme, çelik, ahşap ve zemindir. Beton, çelik ve ahşap malzemeler

Detaylı

kanitlanmiş CAD/CAM-ÇÖZÜMÜ

kanitlanmiş CAD/CAM-ÇÖZÜMÜ klinik OLARAK kanitlanmiş CAD/CAM-ÇÖZÜMÜ TüM TALePLerİ KARŞILAR IPS e.max CAD öncü LİTYUM-DİSİLİkAT- CAD/CAM-SerAMİk all ceramic all you need IPS e.max CAD Tüm CAD/CAM-taleplerini karşılar IPS e.max CAD,

Detaylı

DAYANIM İLE İLİŞKİLİ MALZEME ÖZELİKLERİ

DAYANIM İLE İLİŞKİLİ MALZEME ÖZELİKLERİ DAYANIM İLE İLİŞKİLİ MALZEME ÖZELİKLERİ Dayanım, malzemenin maruz kaldığı yükleri, akmadan ve kabiliyetidir. Dayanım, de yükleme değişebilmektedir. kırılmadan şekline ve taşıyabilme yönüne göre Gerilme

Detaylı

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar Prof. Dr. L. Şebnem Türkün Cam iyonomer simanların aşınmalarının fazla olması ve translüsentlik eksiklikleri sebebiyle geliştirildiler 1. REZIN MODIFIYE CIS 2. POLIASIT

Detaylı

MUMLAR (WAXES) Yrd. Doç. Dr. Seda CENGİZ

MUMLAR (WAXES) Yrd. Doç. Dr. Seda CENGİZ MUMLAR (WAXES) Yrd. Doç. Dr. Seda CENGİZ Mumlar genel olarak oda ısısında katı halde bulunan termoplastik materyaller olarak tanımlanır. diş hekimliğinde kullanılan mumların içinde şu maddeler bulunabilir:

Detaylı

MALZEME BİLİMİ. 2014-2015 Güz Yarıyılı Kocaeli Üniversitesi Ford Otosan Ġhsaniye Otomotiv MYO. Yrd. Doç. Dr. Egemen Avcu

MALZEME BİLİMİ. 2014-2015 Güz Yarıyılı Kocaeli Üniversitesi Ford Otosan Ġhsaniye Otomotiv MYO. Yrd. Doç. Dr. Egemen Avcu MALZEME BİLİMİ 2014-2015 Güz Yarıyılı Kocaeli Üniversitesi Ford Otosan Ġhsaniye Otomotiv MYO Yrd. Doç. Dr. Egemen Avcu Bilgisi DERSĠN ĠÇERĠĞĠ, KONULAR 1- Malzemelerin tanımı 2- Malzemelerinseçimi 3- Malzemelerin

Detaylı

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik görüntüleme ve teknikleri, implant ekibi ve hasta için çok amaçlı tedavi planının uygulanması ve geliştirilmesine yardımcı olur. 1. Aşama Görüntüleme Aşamaları

Detaylı

YÜZEY ÖZELLİKLERİ. Rahatınız Bizim Hedefimizdir

YÜZEY ÖZELLİKLERİ. Rahatınız Bizim Hedefimizdir 01 YÜZEY ÖZELLİKLERİ İmplant uygulaması bir cerrahi müdahale olduğu için akabinde iflamasyon tepki eşlik eder. Bu tepkinin kısa ya da uzun sürmesi kullanılan materyal, implantın konulduğu yer ve üzerine

Detaylı

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, yapı malzemelerinin önemi 2 Yapı malzemelerinin genel özellikleri,

Detaylı

Performans ve güvenilirlik ile yeni bir bakış açısı.

Performans ve güvenilirlik ile yeni bir bakış açısı. _ XTRA TEC XT XTENDED TECHNOLOGY Performans ve güvenilirlik ile yeni bir bakış açısı. Ürün yenilikleri Frezeleme EŞSİZ BİR DENEYİM İÇİN PERFORMANS VE GÜVENİLİRLİK BİR ARADA. Başarılı Walter frezeleme takımlarının

Detaylı

MALZEME ANA BİLİM DALI Malzeme Laboratuvarı Deney Föyü. Deneyin Adı: Malzemelerde Sertlik Deneyi. Deneyin Tarihi:

MALZEME ANA BİLİM DALI Malzeme Laboratuvarı Deney Föyü. Deneyin Adı: Malzemelerde Sertlik Deneyi. Deneyin Tarihi: Deneyin Adı: Malzemelerde Sertlik Deneyi Deneyin Tarihi:13.03.2014 Deneyin Amacı: Malzemelerin sertliğinin ölçülmesi ve mukavemetleri hakkında bilgi edinilmesi. Teorik Bilgi Sertlik, malzemelerin plastik

Detaylı

Sabit Protezlerde İdeal Restoratif Materyal Seçimi

Sabit Protezlerde İdeal Restoratif Materyal Seçimi Sabit Protezlerde İdeal Restoratif Materyal Seçimi Prof. Dr. A. Ersan Ersoy** Dt. N.Esra Bağdatlı* ** Prof. Dr., Ankara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi, Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı * Doktora

Detaylı

MALZEME SEÇİMİ ve PRENSİPLERİ

MALZEME SEÇİMİ ve PRENSİPLERİ MALZEME SEÇİMİ ve PRENSİPLERİ 1 MEKANİK ÖZELLİKLER Bu başlıkta limit değeri girilebilecek özellikler şunlardır: Young modülü (Young s modulus), Akma mukavemeti (Yield strength), Çekme mukavemeti (Tensile

Detaylı

Nexco Flask. Laboratuvar kompozitleri ile pres tekniği için mufla. Çabucak venerleme

Nexco Flask. Laboratuvar kompozitleri ile pres tekniği için mufla. Çabucak venerleme SR Nexco Flask Laboratuvar kompozitleri ile pres tekniği için mufla Çabucak venerleme Birçok küçük bileşen harika bir sonuç ortaya çıkarıyor Esneklik her detaya yansıtılıyor Uzmanlar tarafından geliştirildi

Detaylı

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar Prof. Dr. L. Şebnem Türkün Cam iyonomer simanların aşınmalarının fazla olması ve translüsentlik eksiklikleri sebebiyle geliştirildiler. 1. REZIN MODIFIYE CIS 2. POLIASIT

Detaylı

2. Amaç: Çekme testi yapılarak malzemenin elastiklik modülünün bulunması

2. Amaç: Çekme testi yapılarak malzemenin elastiklik modülünün bulunması 1. Deney Adı: ÇEKME TESTİ 2. Amaç: Çekme testi yapılarak malzemenin elastiklik modülünün bulunması Mühendislik tasarımlarının en önemli özelliklerinin başında öngörülebilir olmaları gelmektedir. Öngörülebilirliğin

Detaylı

Başlıca uygulama alanları şu şekilde özetlenebilir:

Başlıca uygulama alanları şu şekilde özetlenebilir: Laminate kaplama (Laminat Vener-dental veneer) nedir? (Laminey, Lamine ya da lamina olarak da bilinir.=yaprak Porselen) Görünüşünüzü olumsuz yönde etkileyen bir çok diş bozukluklarında mükemmel bir kozmetik

Detaylı

6.WEEK BİYOMATERYALLER

6.WEEK BİYOMATERYALLER 6.WEEK BİYOMATERYALLER Biyomedikal Uygulamalar İçin Malzemeler Doç. Dr. Ayşe Karakeçili 3. BİYOMATERYAL TÜRLERİ METALİK BİYOMATERYALLER Hard Tissue Replacement Materials Metalik materyaller, biyomateryal

Detaylı

YTÜ Makine Mühendisliği Bölümü Mekanik Anabilim Dalı Özel Laboratuvar Dersi Strain Gauge Deneyi Çalışma Notu

YTÜ Makine Mühendisliği Bölümü Mekanik Anabilim Dalı Özel Laboratuvar Dersi Strain Gauge Deneyi Çalışma Notu YTÜ Makine Mühendisliği Bölümü Mekanik Anabilim Dalı Özel Laboratuvar Dersi Strain Gauge Deneyi Çalışma Notu Laboratuar Yeri: B Blok en alt kat Mekanik Laboratuarı Laboratuar Adı: Strain Gauge Deneyi Konu:

Detaylı

üniversal- ultralam ULTRALAM LVL modern kompozit bir yapı malzemesidir. ULTRALAM LVL kozalaklı ağaçlardan ( çam-ladin ) veya karışımından üretilir.

üniversal- ultralam ULTRALAM LVL modern kompozit bir yapı malzemesidir. ULTRALAM LVL kozalaklı ağaçlardan ( çam-ladin ) veya karışımından üretilir. üniversal- ultralam ULTRALAM LVL modern kompozit bir yapı malzemesidir. ULTRALAM LVL kozalaklı ağaçlardan ( çam-ladin ) veya karışımından üretilir. ULTRALAM LVL ağaçlardan tabakalar halinde soyularak yapıştırılmış

Detaylı

MONOLİTİK ZİRKONYA RESTORASYONLARDA SİNTERLEME SÜRESİNDEKİ DEĞİŞİMİN MARJİNAL VE İNTERNAL ARALIĞA ETKİSİ

MONOLİTİK ZİRKONYA RESTORASYONLARDA SİNTERLEME SÜRESİNDEKİ DEĞİŞİMİN MARJİNAL VE İNTERNAL ARALIĞA ETKİSİ T.C HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MONOLİTİK ZİRKONYA RESTORASYONLARDA SİNTERLEME SÜRESİNDEKİ DEĞİŞİMİN MARJİNAL VE İNTERNAL ARALIĞA ETKİSİ DİŞ HEKİMİ Yunus Emre ÖZDEN Protez Programı

Detaylı

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI Prof. Dr. HALDUN İPLİKÇİOĞLU İmplant vakaları neden sınıflandırılmalıdır? İmplantoloji yüksek düzeyde bilgi ve deneyim gerektiren bir alandır. Bu konuda çalışmalar

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Deney Laboratuvarı Adresi : Şerifali Çiftliği Hendem cad. No:58 Kat:1 Yukarıdudullu Ümraniye 34775 İSTANBUL / TÜRKİYE Tel : 0 216 420 47 52 Faks : 0 216 466 31

Detaylı

FARKLI YÖNTEMLER İLE ÜRETİLEN TÜM SERAMİK RESTORASYONLARIN UYUMU İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMELERİN İNCELENMESİ

FARKLI YÖNTEMLER İLE ÜRETİLEN TÜM SERAMİK RESTORASYONLARIN UYUMU İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMELERİN İNCELENMESİ T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı FARKLI YÖNTEMLER İLE ÜRETİLEN TÜM SERAMİK RESTORASYONLARIN UYUMU İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMELERİN İNCELENMESİ BİTİRME TEZİ

Detaylı

BASAMAKLI DİŞ PREPARASYONU

BASAMAKLI DİŞ PREPARASYONU BASAMAKLI DİŞ PREPARASYONU Prof. Dr. HASAN NECDET ALKUMRU Basamaklı diş kesiminde kendi geliştirdiğim yöntem olan dişin önce bir yarısının prepare edilerek kesim miktarının gözlenmesi ve olası hataların

Detaylı

PLASTİK ŞEKİL VERME (PŞV) Plastik Şekil Vermenin Temelleri: Başlangıç iş parçasının şekline bağlı olarak PŞV iki gruba ayrılır.

PLASTİK ŞEKİL VERME (PŞV) Plastik Şekil Vermenin Temelleri: Başlangıç iş parçasının şekline bağlı olarak PŞV iki gruba ayrılır. PLASTİK ŞEKİL VERME (PŞV) Metallerin katı halde kalıp olarak adlandırılan takımlar yardımıyla akma dayanımlarını aşan gerilmelere maruz bırakılarak plastik deformasyonla şeklinin kalıcı olarak değiştirilmesidir

Detaylı

Alt santral-lateral diş kök kanal tedavisi. Alt kanin diş kök kanal tedavisi. Üst molar diş kök kanal tedavisi. Alt molar diş kök kanal tedavisi

Alt santral-lateral diş kök kanal tedavisi. Alt kanin diş kök kanal tedavisi. Üst molar diş kök kanal tedavisi. Alt molar diş kök kanal tedavisi KÜ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ 2017-2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI PREKLİNİK PUANLARI ENDODONTİ ANABİLİM DALI 2. SINIF Üst santral-lateral diş kök kanal tedavisi Üst kanin diş kök kanal tedavisi Üst premolar diş

Detaylı

METALİK MALZEMELERİN GENEL KARAKTERİSTİKLERİ BAHAR 2010

METALİK MALZEMELERİN GENEL KARAKTERİSTİKLERİ BAHAR 2010 METALİK MALZEMELERİN GENEL KARAKTERİSTİKLERİ BAHAR 2010 WEBSİTE www2.aku.edu.tr/~hitit Dersler İÇERİK Metalik Malzemelerin Genel Karakteristiklerİ Denge diyagramları Ergitme ve döküm Dökme demir ve çelikler

Detaylı

LaboratUVAR. Güven. Dayanıklılık. Estetik. Empress IPS. Mükemmel estetik restoratif sistem

LaboratUVAR. Güven. Dayanıklılık. Estetik. Empress IPS. Mükemmel estetik restoratif sistem IPS Empress Sistem I LaboratUVAR Güven Dayanıklılık Estetik IPS Empress Mükemmel estetik restoratif sistem SiStem ZAMAN İÇİNDE KENDİNİ KANITLAMIŞ BİR SİSTEM YENİ OLANAKLAR SUNAR Yaklaşık 20 yıldır Empress

Detaylı

Prof.Dr.İrfan AY. Arş.Gör.T.Kerem DEMİRCİOĞLU. Öğr. Murat BOZKURT. Balıkesir - 2008

Prof.Dr.İrfan AY. Arş.Gör.T.Kerem DEMİRCİOĞLU. Öğr. Murat BOZKURT. Balıkesir - 2008 MAKİNA * ENDÜSTRİ Prof.Dr.İrfan AY Arş.Gör.T.Kerem DEMİRCİOĞLU Öğr. Murat BOZKURT * Balıkesir - 2008 1 PLASTİK ŞEKİL VERME YÖNTEMLERİ METALE PLASTİK ŞEKİL VERME İki şekilde incelenir. * HACİMSEL DEFORMASYONLA

Detaylı

T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ M-220 ÇEKME DENEYİ

T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ M-220 ÇEKME DENEYİ T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ M-220 ÇEKME DENEYİ 2017 ÇEKME DENEYİ Çekme Deneyi Malzemenin mekanik özelliklerini ortaya çıkarmak için en yaygın kullanılan deney

Detaylı

T.C. BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANA BİLİM DALI

T.C. BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANA BİLİM DALI T.C. BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANA BİLİM DALI FARKLI TAM SERAMİK ALT YAPI MATERYALLERİNİN VENEERLENMESİNDE KULLANILAN ÜST YAPI SERAMİĞİNİN MAKASLAMA KUVVET DAYANIMINA

Detaylı

Universal Tip Susturucu Yuvarlak Şekil

Universal Tip Susturucu Yuvarlak Şekil Universal Tip Susturucu Yuvarlak Şekil ÖZET ÜRÜN BİLGİSİ EGSAN ürünü Üniversal Tip Susturucu: olumsuz iç ve dış etkenlere ve korozif koşullara dayanıklı, tamamen alüminyum kaplı sac gövde ve borudan oluşur.

Detaylı

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş FZM 220 Yapı Karakterizasyon Özellikler İşleme Performans Prof. Dr. İlker DİNÇER Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü 1 Ders Hakkında FZM 220 Dersinin Amacı Bu dersin amacı, fizik mühendisliği öğrencilerine,

Detaylı

BURULMA DENEYİ 2. TANIMLAMALAR:

BURULMA DENEYİ 2. TANIMLAMALAR: BURULMA DENEYİ 1. DENEYİN AMACI: Burulma deneyi, malzemelerin kayma modülü (G) ve kayma akma gerilmesi ( A ) gibi özelliklerinin belirlenmesi amacıyla uygulanır. 2. TANIMLAMALAR: Kayma modülü: Kayma gerilmesi-kayma

Detaylı

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KAYA MEKANİĞİ LABORATUVARI

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KAYA MEKANİĞİ LABORATUVARI TEK EKSENLİ SIKIŞMA (BASMA) DAYANIMI DENEYİ (UNIAXIAL COMPRESSIVE STRENGTH TEST) 1. Amaç: Kaya malzemelerinin üzerlerine uygulanan belirli bir basınç altında kırılmadan önce ne kadar yüke dayandığını belirlemektir.

Detaylı

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MADEN İŞLETME LABORATUVARI

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MADEN İŞLETME LABORATUVARI DENEY ADI: EĞİLME (BÜKÜLME) DAYANIMI TANIM: Eğilme dayanımı (bükülme dayanımı veya parçalanma modülü olarak da bilinir), bir malzemenin dış fiberinin çekme dayanımının ölçüsüdür. Bu özellik, silindirik

Detaylı

MMU 420 FINAL PROJESİ. 2015/2016 Bahar Dönemi. Bir Yarı eliptik yüzey çatlağının Ansys Workbench ortamında modellenmesi

MMU 420 FINAL PROJESİ. 2015/2016 Bahar Dönemi. Bir Yarı eliptik yüzey çatlağının Ansys Workbench ortamında modellenmesi MMU 420 FNAL PROJESİ 2015/2016 Bahar Dönemi Bir Yarı eliptik yüzey çatlağının Ansys Workbench ortamında modellenmesi Giriş Makine mühendisliğinde mekanik parçaların tasarımı yapılırken temel olarak parça

Detaylı

KENAR BİTİM VE ALT YAPI ŞEKİLLERİNİN

KENAR BİTİM VE ALT YAPI ŞEKİLLERİNİN KENAR BİTİM VE ALT YAPI ŞEKİLLERİNİN DEĞİŞİK YÖNTEMLERLE HAZIRLANAN ZİRKONYUM ALT YAPILAR ÜZERİNDEKİ VENEER PORSELENLERİNİN KIRILMA DİRENCİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ Dt. Murat ALKURT Protetik Diş Tedavisi

Detaylı