Diyabetik Hastalarda Aspirin Direnci Sıklığı ve Metabolik Parametrelerle İlişkisi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Diyabetik Hastalarda Aspirin Direnci Sıklığı ve Metabolik Parametrelerle İlişkisi"

Transkript

1 T.C. DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI Diyabetik Hastalarda Aspirin Direnci Sıklığı ve Metabolik Parametrelerle İlişkisi (Yan Dal Uzmanlık Tezi) Dr. Deniz GÖKALP Tez Danışmanı: Doç. Dr. Alpaslan Kemal TUZCU DİYARBAKIR

2 TEŞEKKÜR EKKÜR İç hastalıkları Endokrinoloji uzmanlık eğitimim e süresince bana çalışma şevki veren ve yetişmemde büyük emekleri olan, bilgi ve tecrübelerinden faydalandığım, ım, kendileriyle çalışmaktan kıvanç duyduğum um iç Hastalıkları ABD. başkanımız Prof. Dr. Ekrem MÜFTÜOĞLU OĞLU,, Endokrinoloji Bilim Dalı başkanımız Prof. Dr.Mithat BAHÇECI ve tez yöneticim Doç.Dr.Alpaslan Kemal TUZCU ya teşekkür ekkür eder, saygılarımı sunarım. Öğr ğretim üyesi olarak birlikte çalışmaktan onur duyduğum um sayın Prof. Dr.Mehmet Emin YILMAZ, Prof. Dr. Vedat Göral, Prof Dr. Orhan Ayyıldız, Doç. Dr. Abdurahman Işıkdo I ıkdoğan, Doç. Dr. Kendal Yalçın, Doç. Dr. Ali Kemal Kadiroğlu, Yrd. Doç. Dr.Davud AKIN, Yrd. Doç. Dr. Timuçin Çil, Yrd. Doç. Dr. Muhammed Ali Kaplan a an a teşekkür ekkür ederim, saygılarımı sunarım. Tezi hazırlarken yardımlarını esirgemeyen ve birlikte çalışmaktan onur duyduğum um tum iç hastaliklari asistanları ve özellikle Dr.Zuhat URAKÇI, Biyokimya ABD asistanlarından Dr. Özlem DEMİRPENÇE ve beni yalnız bırakmayan tüm endokrinoloji kliniği i çalışanlarına anlarına teşekkür ekkür ederim. Dr. Deniz GÖKALP Diyarbakır 2

3 İÇİNDEKİLER Sayfa SİMGELER VE KISALTMALAR TABLOLAR DİZİNİ ŞEKİLLER DİZİNİ ÖZET. SUMMARY i ii iii iv v 1. GİRİŞ VE AMAÇ 1 2. GENEL BİLGİLER Diabetes Mellitusa genel bakış Trombosit adezyonu, aktivasyonu ve agregasyonu Aspirinin trombosit aktivasyonu üzerindeki etkileri Aspirin direnci 10 Aspirin direncinde kullanılan yöntemler 11 Aspirin direncinde öne sürülen mekanizmalar 15 Aspirin başarısızlığının olası nedenleri Diyabet ve trombositler Diyabetli bireylerde aspirin direncinin olası mekanizmaları MATERYAL VE METOD BULGULAR TARTIŞMA VE SONUÇ KAYNAKLAR. 34 3

4 SİMGELER VE KISALTMALAR ACE : Angiotensin Converting Enzyme Inhibitor ADA: American Diabetes Association (Amerikan Diyabet Birliği) BMI: Beden Kitle İndeksi DM: Diabetes Mellitus WHO: Dünya Sağlık Orgütü GDM: Gestasyonel Diabetes mellitus GLUT: Glukoz Transporter IGT: Bozulmuş glukoz toleransı IFG: Bozulmuş açlık glukozu MODY: Maturity Onset Diabetes of the Young OGTT: Oral Glukoz Tolerans Testi PFA : Platelet Function Analyzer SVO: Serebro Vasküler Olay COX-1: Siklooksijenaz-1 COX-2: Siklooksijenaz-2 TXA2: Tromboksan A2 RPFA: Rapidly Platelet Function Analyzer 4

5 5

6 Tablolar Dizini Sayfa Tablo-1. Diabetes Mellitusun etyolojik sınıflandırılması 3 Tablo-2. Tip 2 Diyabetik kişiler için ADA tedavisinin hedefleri 4 Tablo-3. Diabetes Mellitusta tanı kriterleri 5 Tablo-4. Aspirin direncinde rol oynayan faktörler 11 Tablo-5. Aspirinin antitrombosit etkileri için kullanılan laboratuvar testleri 12 Tablo-6. Aspirin başarısızlığının olası nedenleri 16 Tablo-7. Tip 2 diyabet ve kontrol grubunun karşılaştırılması 26 Tablo-8. Tip1 diyabet ve kontrol grubunun karşılaştırılması 27 Tablo-9. Aspirin direnci ile ilgili çalışmaların karekteristikleri 29 6

7 Şekiller Dizini Sayfa Şekil-1. Trombosit aktivasyonu mekanizmaları 6 Şekil-2. Aspirin ve klopidogrelin antitrombotik etki mekanizması 7 Şekil-3. Araşidonik asit metabolizmasının aspirin tarafından inhibisyonu 8 Şekil-4. Aspirin direncinin gösterilen olası mekanizmaları 15 Şekil-5. Diyabette artan trombotik risk ve potansiyel aspirin direnci mekanizmaları 22 7

8 ÖZET Diyabetik Hastalarda Aspirin direnci sıklığı ve Metabolik parametrelerle ilişkisi Giriş: Kardiyovasküler hastalığın hem primer hem de sekonder önlenmesi için antitrombosit ajan olarak aspirin kullanımına karşın trombotik olayların tekrarlaması, aspirin direnci kavramını gündeme getirmiştir. Diyabetik hastalarda aspirinin antirombotik etkisine yeterli yanıt olmadığı, aspirin direncinin diyabetik hastalarda daha yüksek olduğunu belirten yayınlar mevcuttur. Bu çalışmanın amacı tip 1 ve tip 2 diyabetik hastalarda aspirin direnci prevalansını belirlemektir. Gereç ve yöntem: Bu çalışmaya son 7 gün düzenli aspirin kullanırken başvuran 158 Tip2 DM hastası (64 erkek, 94 kadın; ort. yaş 57±24) 164 sağlıklı kontrol grubu (78 erkek, 86 kadın; ort. yaş 55±19) ile karşılaştırıldı ve 30 Tip1 DM (16 erkek, 14 kadın; ort. yaş 22±9) tanısı almış diyabetik hastalar 41 sağlıklı kontrol grubu (21 erkek, 20 kadın; ort. yaş 23±7) çalışmaya alındı. Aspirin etkinliğini değerlendirmek için Platelet Function Analyzer (PFA)- 100 cihazı kullanıldı. Col/Epi kartuşları ile ölçülen kapanma zamanının 165 saniyeden kısa olması ve col/adp kapanma zamanının <114 saniye olması aspirin direnci olarak kabul edildi. Bulgular: 158 Tip 2 DM`li hastanin 72` sinde (% 45.6), 164 sağlıklı kontrol grubunun 47 sinde (% 28.6) aspirin direnci saptandı (p=0.001). Tip 2 DM li hastalardan Koroner kalp hastalığı öyküsü bulunan 41 hastanın 21`inde (% 51.2) aspirin direnci saptandı. Aspirin direnci prevalansı Tip 1 DM`li hastalarda % 50 oranında bulundu ve 41 kişilik sağlıklı kontrol grubundan anlamlı olarak yüksekti (% 12.2) (p=0.001). aspirin direnci ile cinsiyet, sigara, HbA1c, hipertansiyon, aspirin dozu arasında ilişki yoktu. Tip 2 DM`li hastalarda aspirin direnci ile LDL-k arasında anlamlı ilişki bulunmaktaydı (p=0.020). Tartışma: Aspirin direnci hem Tip 1 hem de tip 2DM li hastalarda kontrol grubuna göre daha sıktır. Dolayısyla, DM de trombotik olayları önlemek için daha yüksek doz aspirin uygulanması veya klopidogrel gibi diğer antitrombosit ajanlarının kullanımını kapsayan tedavi seçenekleri göz önünde bulundurulmalıdır. Anahtar sözcükler: Tip 1 Diyabet, Tip 2 Diyabet, Aspirin resistansı. 8

9 Summary The frequency of Aspirin resistance in diabetic patients and its association with metabolic parameters Introduction: The recurrence of thrombosis despite using aspirin for primary and secondary prevention of cardiovascular disease to makes aspirin resistance a current issue. Insufficient anti-thrombotic effect of aspirin and increased aspirin resistance in diabetic subjects have been reported. The aim of this study is to define prevalence of aspirin resistance in diabetic patients. Materials and Methods: One hundred fifty-eight patients with type 2 DM (64 males, 94 females; mean age 57±24 years) and 164 healthy controls (78 male, female; mean age 55±19 years), 30 patients with type 1 DM (16 males, 14 females; mean age 22±9 years) and 41 healthy controls (21 males, 20 females; mean age 23±7 years) who were on aspirin therapy in last 7 days were included. Efficiency aspirin was determined by platelet function analyzer (PFA-100). Aspirin resistance was defined as a closure time less than 165 seconds using Col/Epi cartridges and a closure time less than 114 seconds with col/adp. Results: Aspirin resistance was noted in 72 patients (45.6 %) in patients with type 2DM and in 47 (28.6) of matched controls (p=0.001). The resistance was 51% in subset of type 2 DM with a history coronary artery disease. The prevalence of aspirin resistance was 50 % in type 1 DM and significantly higher than 41 healthy controls (12.2 %) (p=0.001). There was no significant correlation between aspirin resistance and sex, smoking, HbA1c, hypertension, and aspirin dose. A significant association was detected between aspirin resistance and LDL-k (p=0.020). Conclusion: Aspirin resistance is higher in both type 1 and 2 DM than matched controls. Therefore, high dose aspirin and other anti-thrombotic drugs such as clopidogrel may be considered as treatment options in diabetic subjects to prevent thrombotic events. Keywords: Type 1 DM, Type 2 DM, Aspirin resistance 9

10 1. GİRİŞ VE AMAÇ Asetil salisilik asit 1897 yılında Felix Hoffman tarafından geliştirilmiş ve aspirin adı verilmiştir ve yaklaşık 100 yıldır kullanılan ucuz, etkili bir antitrombolitiktir. Aspirin major antitrombotik etkisini, trombosit siklooksijenaz-1 enzimini irreversibl olarak asetilleyerek ve bunun sonucunda tromboksan A2 sentezini inhibe ederek gösterir (1). Aspirin etkili bir antitrombotik ilaç olarak birincil ve ikincil koruma amacıyla kullanılmaktadır. Günümüzde kardiyovasküler ve serebrovasküler hastalıklarda, kontrendikasyon yoksa, tanı konulmasını takiben aspirin tedavisine başlanmakta ve yaşam boyu sürdürülmektedir. Aspirinin sekonder koruma ve seçilmiş bireylerde primer koruma yararının gösterilmesine rağmen risk altındaki populasyonun bir bölümü aspirinden yarar elde edememektedir. Aspirin tedavisi alan arteriyal trombozlu hastaların %10-20 sinde uzun dönem takip sırasında rekurren bir vasküler olay geliştiği için aspirin etkinliğinin sınırlı olduğu görülmüştür (2). Antirombosit olarak önerilen dozda aspirin kullanımına karşın trombotik olayların tekrarlaması, aspirin etkisizliğini veya yetersizliğini ifade etmeye yönelik olarak aspirin direnci kavramını gündeme getirmiştir. Kardiyovasküler hastalık riskini azaltmak için alınan tüm önlemlere rağmen, diyabetli kişilerin çoğunluğu makrovasküler komplikasyonlar geliştirirler ve miyokard enfarktüsünü takiben mortalite oranlari yüksektir (3). Tip 2 diyabetik hastaların ölüm nedenlerinin %80 ini trombotik ölümler oluşturur. Bu ölümlerin %75 ini kardiyovaskuler olaylar, geri kalanı da periferik damar ve serebrovaskuler olayların kompliklasyonları nedeni ile oluşur. Kardiyovasküler hastalığın hem primer hem de sekonder önlenmesi için antitrombosit ajanlar kullanılır, bununla birlikte mevcut rehberler diyabette aspirin kullanımına ilişkin önerilerine rağmen bu grup hastalarda etkililiğini destekleyen çok az doğrudan kanıt mevcuttur. Buna karşın literatürde diyabette aspirin tarafından yetersiz kardiyovasküler korunmayı gösteren ikna edici veriler mevcuttur. 287 randomize çalışma sonucu yapılan bir meta-analizde, antitrombosit tedavisi (birçok çalışmada aspirin) iskemik olay riskini % 22 azaltmıştır, fakat diyabet alt grubunda risk azalması istatistiksel açıdan önemli olmayıp yalnızca % 7 dir (4). Bu sonuç, aspirin ile kardiyovasküler risk azaltılmasının diyabet varlığında belirgin olmadığını bildiren Birincil Önleme Projesi çalışmasında yansıtılmıştır (5). Buna rağmen, diyabetli bireylerde aspirinin klinik etkililiğini değerlendirmek için spesifik olarak tasarlanmış yeterli çalışma bulunmamaktadır. Klinik deneylerden elde edilen bu bulgular, diyabetli hastalarda diyabetik olmayan popülasyona kıyasla aspirinin klinik etkililiğinde neden bir azalma olması gerektiği sorusunu 10

11 ortaya çıkarır. Diyabet intrinsik olarak, trombosit fonksiyonu ve kardiyovasküler risk üzerinde aspirinin etkilerini sınırlama kapasitesine sahip olabilen belirli biyokimyasal anormallikler ile aspirin direnci konseptine yol açan bir klinik antitedir. Ne yazık ki, aspirin direnci standartlaştırılmış bir tanıma sahip değildir, bununla birlikte şimdi genellikle aspirin ile tedaviye rağmen trombotik olayların oluşumu ile karakterize edilen klinik aspirin direncini yansıttığı veya trombosit yanıtlarının trombositin aspirine maruz kalmasına rağmen devam ettiği biyokimyasal aspirin direnci olarak düşünülmektedir. Biyokimyasal aspirin direncinin nedeni, klinik sonuçlar ile ilgisi ve diyabet hastalarında kardiyovasküler riskin yönetiminde aspirinin yeri açısından çelişki devam etmektedir. Bütün bunlar, diyabetli bireylerde kardiyovasküler olayların iyileştirilmesinde aspirinin özel ve antitrombosit tedavisinin genel rolünü belirlemede diyabet ve aspirin arasındaki etkileşimleri destekleyen mekanizmaları anlamaya yönelik acil ihtiyacı vurgulamaktadır. 11

12 2. GENEL BİLGİLER 2.1. DİABETES MELLİTUSA GENEL BAKIŞ Diabetes mellitus (DM), kadın ve erkeklerdeki en yaygın endokrin bozukluk olup insülin sekresyonu, insulin etkisi veya her ikisindeki bozukluktan kaynaklanan, hiperglisemi ile karakterize kronik progresif bir metabolik hastalıktır. Mutlak insülin eksikliği (tip 1 DM) ya da insülin direncinin aşılmasında yeterli olmayan göreceli bir insülin eksikliği (tip 2 DM) nedeniyle ortaya çıkar (Tablo-1). Hiperglisemiye eşlik eden diğer metabolik düzensizlikler uzun dönemde, retinopati, nöropati, nefropati ve kardiyovasküler hasara neden olmaktadır. Diyabet kardiyak ölüm, ölümcül olmayan MI, kalp yetersizliği ve inmenin başta gelen nedenlerindendir. Ayrıca erişkin körlüğü, son dönem böbrek hastalığı, nöropatinin ve non-travmatik ayak ampütasyonunun en yaygın nedenidir. Diabetes mellitus tüm dünyada epidemik boyutlarda görülen yaygın bir halk sağlığı problemidir ve insidansı giderek artmaktadır. Günümüzde dünya genelinde 171 milyon diyabetli hastanın yasadığı ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bu rakamın önümüzdeki 20 yıl içerisinde iki katına ulaşacağını 2030 yılında 366 milyon olacağı tahmin edilmektedir. Bunların %90-95 ini tip 2 diyabetliler oluşturur. Giderek artan obesite, beslenme alışkanlığı, fiziksel inaktivite ve populasyondaki yaş ortalamasındaki artış gibi faktörlerin tamamının hastalığın insidansındaki bu hızlı artışa katkısı vardır. Tablo 1. Diabetes Mellitusun Etyolojik Sınıflandırılması Tip 1 diyabet Otoimmün İdiyopatik Tip 2 diyabet Gestasyonel diabetes mellitus (GDM) Diğer spesifik tipler Beta hücresi fonksiyonunda genetik defektler Insülin işlevindeki genetik defektler Ekzokrin pankreas hastalıkları Endokrinopatiler İlaç ya da kimyasal maddelere bağlı Enfeksiyonlar (konjenital kızamıkçık, sitomegalovirüs, Koksaki B ve diğerleri) İmmün aracılı diyabetin yaygın olmayan türleri Diyabet ile ilişkili olan genetik hastalıklar 12

13 Diyabet, hızla gelişen ateroskleroz ve bir protrombotik durumla bağlantılıdır; bunlar da miyokard infarktüsü (MI), inme ve periferik arter hastalığını bellirgin olarak arttırır. Diyabetiklerin %75'i kardiyovasküler hastalıklardan ölmektedir ve bilinen bir koroner arter hastalığı olmayan diyabetik hastaların prognozu, koroner arter hastalığı olan diyabetik olmayan kişilerin prognozuna benzerdir. Diyabetik olmak hastanın 15 yıl yaşlanınca taşıyacağı kardiyovasküler riski şimdiden taşıması anlamına gelmektedir (6). Aterosklerozun progresyonunu yavaşlatmayı, rüptüre eğilimli plakları stabilize etmeyi ve arteriyel trombozu önlemeyi amaçlayan önlemler, kardiyak ölüm, MI, inme, revaskülarizasyon işlemleri ve periferik arter hastalığı riskini %50-80 oranında azaltmaktadır. Amerikan Diyabet Birliği (ADA: American Diabetes Association) yalnızca Amerika Birleşik Devletleri'ndeki tip 2 diyabetik bireylerin %80'inin önümüzdeki 30 yıl içerisinde önerilen beş ADA tedavi hedefini (Tablo-2) yerine getirmesi halinde, kalp krizinde 5 milyon, böbrek yetersizliğinde 1,2 milyon, körlükte 1,8 milyon ve prematür ölümlerinde 1,8 milyon daha az olguyla karşılaşılacağını tahmin etmektedir. Ayrıca, tıbbi maliyetlerde 150 milyar dolardan fazla tasarruf sağlanabileceği de tahmin edilmektedir. Tablo 2. Tip 2 Diyabetik kişiler için ADA Tedavisinin Hedefleri Hemoglobin A 1C < %7 Kan basıncı < 130/80 mmhg LDL kolesterol < 100 mg/dl Erkek için HDL > 40 mg/dl ve kadın için > 50 mg/dl Günde 81 mg Aspirin kullanımı Tanı (Tablo -3). Amerikan Diyabet Birliği diyabet tanısı için aşağıdaki kriterlerden en az birinin gerektiğini belirtmektedir (7,8). 1. Diyabet semptomlarıyla (poliuri, polidipsi ve açıklanamayan kilo kaybı) beraber günün herhangi bir zamanında plazma glukozu 200 mg/dl (11.1 mmol/l). 2. İki kez ölçülen Açlık plazma glukozu 126 mg/dl (7.0 mmol/l). 3. OGTT de 2 saatlik plazma glukozu 200 mg/dl (11.1 mmol/l) (OGTT, WHO nun önerdiği 75 gr suda çözünen glukoz yüklemesi ile yapılmalıdır.) 13

14 Tablo 3. Diabetes Mellitusta Tanı Kriterleri Kategori Açlık Plazma Glukozu (mg/dl) 2-saatlik Plazma Glukozu (mg/dl) Herhangi bir Zamanda Ölçülen Plazma Glukozu Normoglisemi < 100 < IFG/IGT Diyabet Diyabet semptomlarıyla seyreden > 200 IFG = bozulmuş açlık glukozu, IGT = bozulmuş glukoz toleransı Doğal Öykü ve Prognoz. Tip 2 diyabet, pankreas adacıklarındaki beta hücre fonksiyonunun giderek kaybedilmesi ve artan ilaç tedavisi ihtiyacı ile sonuçlanan progresif kronik bir bozukluktur. Kontrol edilmemesi durumunda, yükselen HbA1c düzeyleri, mikrovasküler ve makrovasküler komplikasyon riskini artırır. ABD'de doğan her üç bireyden birinde yaşam boyu diyabet gelişme riski vardır ve diyabetin varlığı uzun dönemli sağkalımı ve hayat kalitesini önemli ölçüde düşürmektedir. 40 yaşında diyabet tanısı alan bir kişinin uzun dönemli sağkalım ve yaşam kalitesi sırasıyla yaklaşık 12,5 ve 20 yıl düşmektedir. Koruyucu stratejiler ile diyabetle ilişkili komplikasyonların başlaması ertelenebilir veya ilerlemesi yavaşlatılabilir TROMBOSİT ADEZYONU, AKTİVASYONU VE AGREGASYONU Trombositlerin aktivasyonu birkaç basamak içeren kompleks bir süreçtir (şekil-1). İlk basamak, von Willebrand faktörü ve kollajeni içeren subendotelyal ekstraselüler matriks ile etkileşim yoluyla vasküler hasar bölgesine trombosit adezyonunu kapsar. Trombositlerin adezyonu, hücre içi trombosit sinyallerini indükler ve aynı zamanda ekstraselüler matriks ile etkileşen glikoprotein IIb/IIIa gibi integrinleri aktive eder ve trombosit adezyonunu güçlendirir. Trombosit adezyonu bir kez başladıktan sonra, trombositler tromboksan A 2 ve ADP yi kapsayan, aktive edilmiş IIb/IIIa glikoprotein ile birlikte, hasar bölgesinde daha fazla trombosit görevlendiren ve aktive eden bir dizi aktive edici aracı üretir. Tromboksan A 2, siklookijenaz 1 den (COX-1) kaynaklanan bir süreçte araşidonik asitten üretilir. Tromboksan A 2, aynı zamanda G 2 ve H 2 prostaglandinleri tarafından da aktive edilebilen tromboksan reseptörü ile etkileşim yoluyla trombosit aktivasyonuna aracılık etmede anahtar bir rol oynar. 14

15 Antitrombosit etkili aspirin, COX-1 i inhibe eder, böylece tromboksan A 2 üretimini sınırlandırırken, klopidogrel aktif metaboliti P2Y 12 reseptörünü bloke ederek, trombosit aktivasyonunu inhibe eder (şekil-2). Damar hasarı vwf ve kollajene maruz kalma Doku faktörüne maruz kalma Trombosit adezyonu Aspirin Koagülasyon basamağının aktivasyonu İntegrinlerin aktivasyonu TXA 2 oluşumu (COX-1 aracılığıyla) ADP nin salımı Trombin oluşumu Ekstraselüler matriks ile etkileşim Tromboksan reseptörleri ile etkileşim P2Y 1 ve P2Y 12 ile etkileşim PAR ile etkileşim Klopidogrel Trombosit adezyonunu güçlendirme Trombosit aktivasyonunu sürdürme Şekil-1 Trombosit aktivasyonu mekanizmaları Damar hasarını takiben trombositler von Willbrand faktörü (vwf) ve kollajeni içeren subendotelyal ekstraselüler matriks ile etkileşime girerek trombosit adezyonuna yol açar. Damar hasarı aynı zamanda, trombin üretimine yol açarak doku faktörüne maruz kalma ve koagülasyon sisteminin aktivasyonuna yol açar. Adezyondan sonra, trombositler aktive edilir ve kolektif şekilde daha fazla trombositi görevlendirmek ve aktive etmeye yardım edecek şekilde integrinler ve tromboksan A 2 üretirler ve depolanmış ADP yi salgılarlar. Aspirin, COX-1 i inhibe ederek tromboksan A 2 jenerasyonunu azaltırken, Klopidogrel etkin metaboliti, P2Y 12 reseptörünü bloke eder. 15

16 Sekil-2 Aspirin ve klopidogrelin antitrombotik etki mekanizması 2.3. ASPİRİNİN TROMBOSİT AKTİVASYONU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Aspirinin etki mekanizması Aspirin, COX-1 de bir serin rezidüsünü hızlı ve geri dönüşsüz bir şekilde asetilasyona uğratarak trombositler üzerinde etki gösterir, trombosit agonisti olan tromboksan A 2 nin oluşumunu ve salımını inhibe eder, böylece aspirin tromboksan A 2 nin trombosit agregasyonuna ve diğer trombosit yanıtlarına katkısını etkili olarak bloke eder (9). (şekil-3). Bu inhibisyon COX-1 enziminin 529. noktasındaki serinin (ser529), COX-2 de ise 516 noktasındaki serinin (ser516) asetillenmesi ile olmaktadır. Asetillenen enzimin aktivitesi geri dönüşümsüz olarak baskılanmaktadır. Sonuçta PG lerin oluşumu ve bilinen en güçlü agregan ve vazokonstriktör ajan olan tromboksan A2 oluşumu azalmaktadır. COX-1 trombositlerde, COX-2 ise inflamatuvar yanıt gösterebilen hücrelerde daha fazla oranda bulunmaktadır. Asetilsalisilik asit, yapısal izoform olan COX-1 e, COX-2 ye oranla kat daha fazla bağlanır. COX izoenzimlerin inhibisyonu aspirin dozu ile ilişkilidir. Düşük doz aspirin COX-1 i inhibe edebilirken, COX- 2 nin inhibisyonu için ise, yüksek dozlar gerekmektedir. Bu durum antitrombotik etki (COX-1 enzimiyle) ve anti-inflamatuvar etki (COX-2 enzimiyle) elde etmek için aspirinin neden farklı dozlarda kullanıldığını açıklar. 16

17 Aspirin Membran fosfolipidleri Fosfolipaz A Geri dönüşümsüz enzim Araşidonik inhibisyonu asit ARAŞİDONİK ASİT 5-HPETE Siklooksijenaz-1 (COX-1) Lökotrienler Prostaglandin H sentaz Prostaglandin G2 Prostaglandin H sentaz Prostaglandin H2 Tromboksan A2 (TXA2) -Trombosit agregasyon artışı -Vazokonstriksiyon Prostaglandin I 2 -Azalmış trombosit agregasyonu -Vazodilatasyon -Renal kan akımı artışı Prostaglandin E2 Prostaglandin D2 -Azalmış trombosit agregasyonu Prostaglandin F2 -Vazokonstriksiyon Şekil-3 Araşidonik asit metabolizmasının aspirin tarafından inhibisyonu Aspirinin COX-1 inhibisyonu hızlıdır, düşük dozlarda doyurulabilirdir (yani dozdan bağımsız), geri dönüşsüzdür ve kalıcıdır çünkü trombositlerin yeni protein sentezleyebilmek için biyosentetik mekanizma eksikliği vardır. Bu etkisi trombositin ömrü boyunca kalır (~10 gün). Tek bir 325-mg aspirin dozundan sonra, trombosit COX-1 aktivitesi yeni trombosit oluşumu sebebiyle günde yaklaşık % 10 oranında geri kazanılır. Günde bir kez, düşük doz aspirin (0-45 mg/kg, yaklaşık 30 mg) serum tromboksan B 2 oluşumunu (stabil bir tromboksan A 2 metaboliti) yaklaşık 5 gün içerisinde en az % 95 baskılar ve bu inhibisyon düzeyi uzun süreli günlük uygulama ile korunur. Aspirinin aynı zamanda trombosit işlevi ve kan koagülasyonu üzerinde trombosit COX-1 i inhibe etme yeteneğinden bağımsız olan doza bağlı antitrombotik etkileri vardır. Bununla birlikte, bu mekanizmalar bilinen moleküler mekanizmalar ile ilişkili değildir ve trombosit COX-1 inhibisyonundan daha az önemli olduğuna inanılır (10,11). Fosfolipaz A 2 aktivasyonu ve araşidonik asidin membran fosfolipidlerinden salınması 17

18 tromboksan A 2 salınmasına doğru yolda ilk adımdır ve trombositlerin kollajen ile aktivasyonu bu yolu kapatır. Bununla birlikte, ADP, serotonin ve tromboksan A 2 nin kendisi gibi diğer birçok agonist kollajen gerektirmeyen aktivasyon yollarına bağlıdır ve bunlar tromboksan A 2 salınmasına yol açmaz (12). Bu, aspirinin trombosit reaktivitesinin bazı yönleri üzerinde neden çok az etkisi olduğu veya hiç etkisi olmadığını ve diğer yolları hedefleyen antitrombosit ajanların neden iskemik kardiyovasküler olayları önlemek için gerekli olabileceğini açıklar (13). Birincil korumada aspirinin yeri Yapılan metaanalizlerde birincil korumada aspirin kullanımı trombotik olayların sıklığını azaltmış olmasına rağmen, ölüm oranlarını azaltmamıştır. Ayrıca aspirin kullanımı kanama riskini de arttırmıştır. Kalp-Damar hastalıkları için riskleri olan ve kanama riskine rağmen aspirin kullanımının iyi olacağı düşüncesinin doğduğu olgularda kullanılmalıdır. Buna göre riskin yüksek olduğu durumlarda önerilmelidir. Birincil korumada etkinlik açısından cinsler arasında farklılıklar da vardır. Erkeklerde Mİ riski azalırken, iskemik inme riski azalmamaktadır. Fakat kadınlarda tam tersine iskemik inme riski azalmakta, fakat Mİ riski azalmamaktadır (14). İkincil korumada aspirinin yeri İkincil korumda antitrombositer tedavinin özellikle de aspirinin yeri tartışmasızdır. Damarsal nedenlere bağlı ölümleri, ölümcül olmayan damarsal olayları (Mİ veya iskemik inme) azaltmaktadır. Kabaca, ölümcül olmayan Mİ ve iskemik inmeleri üçte bir oranında, ölümcül olayları ise dörtte bir oranında azaltmaktadır. Aspirinin antitrombotik etkinliği için uygun olan doz konusunda hala bir tartışma vardır. Aspirinin dozu düşünülen endikasyona göre değişmektedir. Birincil ve ikincil korumadaki doz ile acil antitrombotik etki istenildiğinde uygulanacak doz farklı olmaktadır. İkincil korumada uzun süreli kullanım için uygun doz düşük doz olarak kabul edilen mg dır. Akut Mİ, iskemik inme veya kararsız anjina gibi acil etki istendiğinde bir yükleme dozunun uygulanması en azından mg (orta doz) verilmesi uygundur. Birincil korumda aspirinin hem yeri ve hem de dozu tartışmalı olduğundan, yüksek riskli gruba düşük doz uygulanması önerilmektedir (15). 18

19 2.4. ASPİRİN DİRENCİ Antirombosit olarak önerilen dozda aspirin kullanımına karşın trombotik olayların tekrarlaması, aspirin etkisizliğini veya yetersizliğini ifade etmeye yönelik olarak aspirin direnci kavramını gündeme getirmiştir. Aspirin direnci tanımlanmasında hala sorunlar yaşanmaktadır. Çünkü direncin geçekten var olup olmadığı ve tanımlamanın klinik ve/veya laboratuvar verilerle mi yapılacağı konusu açık olmamakla birlikte klinik ve laboratuvar özellikleriyle aspirin direnci (16) aşağıdaki gibi tanımlanabilir: 1.Klinik Aspirin direnci: Yeterli süre ve dozda aspirin kullanıldığına emin olunan hasta grubunda arteryel tromboembolik olayların görülmesi diye tanımlanmaktadır (17). Bilinen bir koroner, serebrovasküler veya periferik arter hastalığı varlığında, aspirin tedavisi gören bir hastanın aterotrombotik yeni bir olay geçirmesi. Aspirin direncinin klinik teşhisi sınırlıdır çünkü geriye dönüktür (olaydan sonra yapılır) ve spesifik değildir. Aspirin bütün iskemik vasküler olayların yalnızca %25 e kadarını önler ve diğer %75 vasküler olaylar için aspirin direncinde rol oynadığı düşünülen pek çok faktör mevcuttur (tablo-1). 2.Laboratuvar Aspirin direnci: Uygun dozdaki aspirin tedavisi ile tromboksan üretiminin süpresyonunda yetmezlik olarak tanımlamışlardır veya aspirin tedavisi sürüyorken, trombosit fonksiyonlarına yönelik testlerde, yeterli antitrombosit etkinliğin gösterilememesi durumunda tanımlanmaktadır. Laboratuvar aspirin direnci prevalansı ar % 5-5 ila % 61 aralığında değişir (18-20). Bununla birlikte, bu oranlar çalışılan farklı hasta gruplari (yaş, cinsiyet, etnik köken ve klinik koşullar gibi potansiyel faktörlerin farklı prevalansı), uyumun kesin olmaması, farklı aspirin direnci tanımları, trombosit işlevinin farklı testleri arasında uyum olmaması ve zamanla ölçüm stabilitesi hakkında belirsizlik sebebiyle standardize edilememektedir. 19

20 Tablo 4. Aspirin direncinde rol oynayan faktörler 1. Klinik faktörler İlaç kullanımına uyumsuzluk veya yetersiz dozda ilaç alımı Kronik aspirin kullanımı Diyabet Sigara içme İlaç etkilesimi; NSAII Hipertansiyon, Hiperkolesterolemi, Obesite, Gastrointestinal emilimde azalma 2. Trombosit fonksiyonları etkileyen faktörler Trombosit aktivasyonunun COX-1 ve COX-2 dışı yollardan olması COX-1 ve COX-2 aktivitesinde artış Trombosit reaktivitesinde ve döngüsünde artış Tromboksan A2 nin yetersiz baskılanması Trombositlerin diğer kan hücreleriyle etkileşimi 3. Genetik Faktörler (Tek nükleotid polimorfizmi) Reseptörler : Gp IIb-IIIa, kollagen reseptöru, Tromboksan reseptörü. Enzimler: COX-1, COX-2, Tromboksan A2 sentaz 4. Diger Aterotrombotik olmayan nedenler Kadın cinsiyet Egzersiz Stress Aspirin yanıtında değişkenlik Tedavi yetersizliği Aspirin direncinde kullanılan yöntemler Aspirin direncinde kullanılan pekçok yöntem kullanılmaktadır bunların avantajları ve sınırlanmaları Tablo 5`te gösterilmiştir. Tromboksan A 2 üretimi Tromboksan A 2 üretimi serumdaki tromboksan B 2 ve idrardaki 11-dehidro tromboksan B 2 gibi stabil tromboksan A 2 metabolitlerinin ölçümü ile belirlenebilir. Serum tromboksan B 2 üretimi büyük oranda trombosit COX-1 e bağlı olduğu için, düşük doz aspirinin trombositler üzerindeki inhibitör etkilerinin bir ölçümü olarak kullanılmaktadır. 20

21 Tromboksana bağlı trombosit işlevi Trombosit tromboksan üretimine bağlı trombosit işlev testleri ışık veya optik transmisyon ile ölçülen agonist indüklü trombosit agregasyonu (trombositçe zengin plazmada türbidimetrik agregometri), elektriksel empedans (tam kan trombosit agregometrisi) veya yarı otomatik trombosit agregometrisini kapsar. Tromboksana bağımlı trombosit işlevi testleri spesifik olmayabilir çünkü trombositler yalnızca tromboksan A 2 reseptörünün uyarılması ile değil aynı zamanda kollajen (la/ IIa), von Willebrand faktörü (Ib/V/IX), ADP, trombin ve epinefrin için trombosit glikoprotein reseptörleri gibi trombosit aktivasyonunun diğer yollarının uyarılması ve trombositler üzerindeki kesme gerilimi ile aktive edilir. Tablo-5: Aspirinin antitrombosit etkilerini ölçmek için kullanılan laboratuvar testleri Avantajları Sınırlamalar Tromboksan üretimi Serum tromboksan B 2 Uriner 11- dehidrotromboksan B 2 Tromboksana bağlı trombosit işlevi Aspirinin terapötik hedefine doğrudan bağlıdır, COX-1 Aspirinin terapötik hedefine bağlıdır,cox-1 Klinik olaylarla ilişkili Trombosite özgü olmayabilir Operatör uzmanlığı gereklidir Trombosite özgü değildir Belirsiz duyarlılık Belirsiz tekrarlanabilirlik Kapsamlı olarak değerlendirilmemiştir Işık veya optik agregasyon Empedans agregasyonu PFA-100 Ultegra RPFA Geleneksel altın standart Yaygın olarak mevcuttur Klinik olaylarla ilişkili Daha az numune preparatı gereklidir Basit Hızlı Yarı-otomatik Klinik olaylarla ilişkili Basit Hızlı Yarı-otomatik Point-of-care testi Klinik olaylarla ilişkili Spesifik değil Belirsiz duyarlılık Sınırlı tekrarlanabilirlik Yoğun çalışma Operatör ve yorumlayıcıya bağlıdır Spesifik değil Belirsiz duyarlılık Operatör ve yorumlayıcıya bağlıdır vw faktörü ve hematokrite bağlıdır Spesifik değil Belirsiz özgünlük Belirsiz duyarlılık 21

22 1.Kanama zamanı ölçümü. Kanama süresi aynı zamanda, kısmen trombositteki tromboksan üretimine bağımlı bir in vivo trombosit işlev testidir fakat yüksek oranda operatöre bağlı, duyarlılığı düşük olması ve zayıf ölçüde tekrarlanabilir olduğundan nadiren kullanılır. 2.İdrarda araşidonik asit yıkım ürünlerinin ölçümü. Aspirin kullanımıyla, idrarda 11-dehidrotromboksan B2, gibi araşidonik asit yıkım ürünlerinin azalmaması esasına dayanır dolayısıyla in-vivo tromboksan üretimini gösterir. İdrar 11-dehidrotromboksan B 2 aspirin dozundan önemli ölçüde etkilenir. Daha yüksek aspirin dozları daha yüksek COX-2 inhibisyonuna ve önemli ölçüde daha düşük idrar 11-dehidrotromboksan B 2 konsantrasyonlarına yol açar. Bu test böbrek fonksiyonlarından etkilenmektedir. 3.Optik agregometre testi. Işık veya optik transmisyon agregometri testi aspirinin antitrombosit etkilerini ölçmek için ve trombosit işlevini belirlemede kullanılan bir testtir. Bu yöntemde, trombosit agregasyonunun ölçümü için trombosit içeriği zengin olan plazma kullanılır. Agregasyonu stimüle etmek için plazmaya trombosit agonistleri (epinefrin, ADP veya kollajen) eklenir ve ışık geçirme derecesine göre (% 0 ile 100 arasında) değerlendirilir. Trombosit fibrinojene bağlandıkça ışık geçirgenliği artmaktadır. Bu teknik yaygın olarak kullanılmaktadır. Işık veya optik transmisyonu ve empedans agregometrisinin spesifik sınırlamaları sonuçların yaş, cinsiyet, ırk, diyet ve hematokrit düzeyi ile değişebilmesi ve bu tekniklerin doğruluk ve tekrarlanabilirliğinin trombosit agregasyonunun sonuçlarını etkileyebilen bir çok değişkenin kontrol edilmesinden sonra bile zayıf olmasıdır. Aynı zamanda bu testler zayıf şekilde standardize edilir, bu sebeple bir laboratuardan alınan sonuçlar başka biri ile uyumlu olmayabilir. 4.Empedans agregometrisi Empedans agregometrisi trombositler bir agonist tarafından topaklaştırıldığında iki elektrot arasındaki elektriksel empedanstaki değişimi ölçer. Bu yöntem tam kanda yapılabilmesi böylece trombosit süspansiyonu hazırlanması ihtiyacını çözmesi haricinde ışık veya optik agregometrisine benzer. Empedans agregometrisi aynı zamanda trombositopenik hastalarda yapılabilir. 5.Trombosit fonksiyon analizörü (PFA-100). PFA-100 bir in vitro kanama süresi kayıt edicisi olarak kabul edilebilir. Bir numune rezervuarı, bir kılcal damar ve kollajen artı ADP veya kollajen artı epinefrin kaplı merkezi açıklığı olan bir biyolojik olarak aktif membrandan oluşan yapay bir damar yaratılır. Yapılması kolay ve hızlı sonuç veren bir testtir, optik agregometreden daha duyarlı bulunmuştur. 22

Fibrinolytics

Fibrinolytics ANTİPLATELET İLAÇLAR Fibrinolytics Adezyon Aktivasyon (agonist bağlanma) Agregasyon Aktivasyon (şekil değişikliği) Antiplatelet İlaçlar Antiplatelet ilaçlar Asetilsalisilik asit (aspirin) P2Y12 antagonistleri

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

Metabolik Sendrom ve Diyabette Akılcı İlaç Kullanımı. Dr Miraç Vural Keskinler

Metabolik Sendrom ve Diyabette Akılcı İlaç Kullanımı. Dr Miraç Vural Keskinler Metabolik Sendrom ve Diyabette Akılcı İlaç Kullanımı Dr Miraç Vural Keskinler Önce sentez DM ve MS Akılcı İlaç Kullanımı Oral antidiyabetik ajanlar İnsülin Glp-1 analogları Antihipertansif ilaçlar Hipolipidemik

Detaylı

DİYABETES MELLİTUS. Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERC

DİYABETES MELLİTUS. Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERC DİYABETES MELLİTUS Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERC İ NORMAL FİZYOLOJİ İnsan vücudu enerji olarak GLUKOZ kullanır Alınan her besin vücudumuzda glukoza parçalanır ve kana verilir Kandaki glukozun enerji kaynağı olarak

Detaylı

Diyabetik Hasta Takibi. Dr. Hasan Onat PHD Diyabet Çalışma Grubu İnece ASM, Kırklareli

Diyabetik Hasta Takibi. Dr. Hasan Onat PHD Diyabet Çalışma Grubu İnece ASM, Kırklareli Diyabetik Hasta Takibi Dr. Hasan Onat PHD Diyabet Çalışma Grubu İnece ASM, Kırklareli Amaç Bu oturum sonunda katılımıcı hekimler birinci basamakta Diyabet hastalığının yönetimi konusunda bilgi sahibi olacaklardır.

Detaylı

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı Dr. Derda GÖKÇE¹, Prof. Dr. İlhan YETKİN², Prof. Dr. Mustafa CANKURTARAN³, Doç. Dr. Özlem GÜLBAHAR⁴, Uzm. Dr. Rana Tuna DOĞRUL³, Uzm. Dr. Cemal KIZILARSLANOĞLU³, Uzm. Dr. Muhittin YALÇIN² ¹GÜTF İç Hastalıkları

Detaylı

Gestasyonel Diyabette Nötrofil- Lenfosit Oranı, Ortalama Platelet Hacmi ve Solubıl İnterlökin 2 Reseptör Düzeyi

Gestasyonel Diyabette Nötrofil- Lenfosit Oranı, Ortalama Platelet Hacmi ve Solubıl İnterlökin 2 Reseptör Düzeyi Gestasyonel Diyabette Nötrofil- Lenfosit Oranı, Ortalama Platelet Hacmi ve Solubıl İnterlökin 2 Reseptör Düzeyi Yrd. Doç. Dr. Cuma MERTOĞLU Erzincan Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Gestasyonel

Detaylı

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ Sami Uzun 1, Serhat Karadag 1, Meltem Gursu 1, Metin Yegen 2, İdris Kurtulus 3, Zeki Aydin 4, Ahmet

Detaylı

Basın bülteni sanofi-aventis

Basın bülteni sanofi-aventis Basın bülteni sanofi-aventis 28 Mart 2007 TERİMLER SÖZLÜĞÜ A 1c, Hemoglobin HbA 1c Herhangi bir zamandaki HbA1c yüzdesi, önceki 3 ay içindeki ortalama kan glukozu düzeyini yansıtır (3 ay, kırmızı kan hücrelerinin

Detaylı

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki Nimet Aktaş*, Mustafa Güllülü, Abdülmecit Yıldız, Ayşegül Oruç, Cuma Bülent

Detaylı

KARBOHİDRAT METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI DİYABET

KARBOHİDRAT METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI DİYABET KARBOHİDRAT METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI DİYABET KARBOHİDRAT METABOLİZMASI BOZUKLULARI DIABETES MELLITUS Diabetes mellitus, direkt olarak insülin direnci, yetersiz insülin salımı veya aşırı glukagon salımı

Detaylı

Hemodiyaliz Hastalarında Atriyal Fibrilasyon Sıklığı ve Tromboembolik İnmeden Koruma Yönelimleri

Hemodiyaliz Hastalarında Atriyal Fibrilasyon Sıklığı ve Tromboembolik İnmeden Koruma Yönelimleri Hemodiyaliz Hastalarında Atriyal Fibrilasyon Sıklığı ve Tromboembolik İnmeden Koruma Yönelimleri Nuri Barış Hasbal, Yener Koç, Tamer Sakacı, Mustafa Sevinç, Zuhal Atan Uçar, Tuncay Şahutoğlu, Cüneyt Akgöl,

Detaylı

ELEKTİF OLGULARDA ANTİTROMBOSİT,ANTİTROMBİN TEDAVİ STRATEJİSİ

ELEKTİF OLGULARDA ANTİTROMBOSİT,ANTİTROMBİN TEDAVİ STRATEJİSİ ELEKTİF OLGULARDA ANTİTROMBOSİT,ANTİTROMBİN TEDAVİ STRATEJİSİ Doç.Dr.B.Yılmaz CİNGÖZBAY GATA HAYDARPAŞA EĞİTİM HASTANESİ KARDİYOLOJİ SERVİSİ İSTANBUL İSTANBUL GİRİŞİMSEL KARDİYOLOJİ KURSU 11 Haziran 2011

Detaylı

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi Dr. Ali Ayberk Beşen Başkent Üniversitesi Tıbbi Onkoloji BD Giriş Sitotoksik tedaviler herhangi

Detaylı

Metabolik Sendrom Tanı Tedavi Dr. Abdullah Okyay

Metabolik Sendrom Tanı Tedavi Dr. Abdullah Okyay Metabolik Sendrom Tanı Tedavi Dr. Abdullah Okyay Metabolik Sendrom İnsülin direnci (İR) zemininde ortaya çıkan Abdominal obesite Bozulmuş glukoz toleransı (BGT) veya DM HT Dislipidemi Enflamasyon, endotel

Detaylı

POSTTRANSPLANT DİABETES MELLİTUS DR. ÜLKEM YAKUPOĞLU ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ INTERNATIONAL HOSPITAL ORGAN NAKLİ MERKEZİ

POSTTRANSPLANT DİABETES MELLİTUS DR. ÜLKEM YAKUPOĞLU ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ INTERNATIONAL HOSPITAL ORGAN NAKLİ MERKEZİ POSTTRANSPLANT DİABETES MELLİTUS DR. ÜLKEM YAKUPOĞLU ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ INTERNATIONAL HOSPITAL ORGAN NAKLİ MERKEZİ Transplant İlişkili Hiperglisemi (TAH) Posttransplant Diabetes Mellitus

Detaylı

KOAGÜLOPATİDE YATAKBAŞI TANISAL YÖNTEMLER. Dr Reyhan POLAT Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği

KOAGÜLOPATİDE YATAKBAŞI TANISAL YÖNTEMLER. Dr Reyhan POLAT Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği KOAGÜLOPATİDE YATAKBAŞI TANISAL YÖNTEMLER Dr Reyhan POLAT Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği Kış Sempozyumu 6-9 Mart 2014 Sunum Planı Hemostaz Monitörizasyonu Standart Koagülasyon

Detaylı

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi Kahramanmaraş 1. Biyokimya Günleri Bildiri Konusu: Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi Mehmet Aydın DAĞDEVİREN GİRİŞ Fetuin-A, esas olarak karaciğerde

Detaylı

Çağın Salgını. Aile Hekimliğinde Diabetes Mellitus Yönetimi

Çağın Salgını. Aile Hekimliğinde Diabetes Mellitus Yönetimi Çağın Salgını Aile Hekimliğinde Diabetes Mellitus Yönetimi Epidemiyoloji, Tanı, İzlem Uzm. Dr. İrfan Şencan Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Kliniği Başasistanı Sunum Planı Tanım

Detaylı

Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım

Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri Sık Görülen Kardiyolojik Sorunlarda Güncelleme Sempozyum Dizisi No: 40 Haziran 2004; s. 69-74 Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım Prof. Dr. Hakan

Detaylı

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler Diyabet nedir? Diyabet hastalığı, şekerin vücudumuzda kullanımını düzenleyen insülin olarak adlandırdığımız hormonun salınımındaki eksiklik veya kullanımındaki yetersizlikten

Detaylı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes Mellitus Komplikasyonları Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes mellitus komplikasyonlar Mikrovasküler Makrovasküler Diyabetik retinopati Diyabetik

Detaylı

DİABETES MELLİTUS DİYABET (Şeker )HASTALIĞI. ATASAM HASTANESİ Kalite Yönetim Birimi

DİABETES MELLİTUS DİYABET (Şeker )HASTALIĞI. ATASAM HASTANESİ Kalite Yönetim Birimi DİABETES MELLİTUS DİYABET (Şeker )HASTALIĞI ATASAM HASTANESİ Kalite Yönetim Birimi BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ? DİYABET(ŞEKER HASTALIĞI) NEDİR? Diyabet vücutta yeterince insülin üretilememesi veya etkili

Detaylı

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Tedavisi: Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Sıklık Yolaçtığı sorunlar Nedenler Kan basıncı hedefleri Tedavi Dünyada Mortalite

Detaylı

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu Dr.Meltem Pekpak İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 34.Ulusal Nefroloji, Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon 18-22 Ekim,Antalya

Detaylı

NEFROTİK SENDROMLU HASTALARDA ASPİRİN DİRENÇ SIKLIĞI

NEFROTİK SENDROMLU HASTALARDA ASPİRİN DİRENÇ SIKLIĞI NEFROTİK SENDROMLU HASTALARDA ASPİRİN DİRENÇ SIKLIĞI Hadim Akoğlu lu¹,, Kemal Ağbaht³,, Fatih Dede¹, Mesude Yılmaz², Ali Rıza R Odabaş¹ ¹Ankara Numune Eğitim E itim ve Araştırma rma Hastanesi, Nefroloji

Detaylı

Yakınması: Efor sonrası nefes darlığı, sabahları şiddetli olan ense ağrısı, yorgunluk

Yakınması: Efor sonrası nefes darlığı, sabahları şiddetli olan ense ağrısı, yorgunluk 62 y., kadın, emekli bankacı İzmir de oturuyor. Yakınması: Efor sonrası nefes darlığı, sabahları şiddetli olan ense ağrısı, yorgunluk Öykü: 12 yıldır hipertansif. İlaçlarını düzenli aldığını ve diyete

Detaylı

KORTİZOL, METABOLİK SENDROM VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR

KORTİZOL, METABOLİK SENDROM VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR KORTİZOL, METABOLİK SENDROM VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR Prof.Dr. ARZU SEVEN İ.Ü.CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI DİSMETABOLİK SENDROM DİYABESİTİ SENDROM X İNSÜLİN DİRENCİ SENDROMU METABOLİK

Detaylı

VAY BAŞIMA GELEN!!!!!

VAY BAŞIMA GELEN!!!!! VAY BAŞIMA GELEN!!!!! DİYABET YÖNETİMİNDE İNSÜLİN POMPA TEDAVİSİNİN KAN ŞEKERİ REGÜLASYONUNA OLUMLU ETKİSİ HAZIRLAYAN: HEM. ESRA GÜNGÖR KARABULUT Diyabet ve Gebelik Diyabetli kadında gebeliğin diyabete

Detaylı

Homeostaz. Pıhtılaşma Sisteminin Fizyolojisi ve Farmakolojik Modülasyonu. Serin proteaz 27.09.2014

Homeostaz. Pıhtılaşma Sisteminin Fizyolojisi ve Farmakolojik Modülasyonu. Serin proteaz 27.09.2014 Homeostaz Pıhtılaşma Sisteminin Fizyolojisi ve Farmakolojik Modülasyonu Dr. M. Cem Ar İç Hastalıkları Anabilim Dalı Hematoloji Bilim Dalı Yaşamın devamını sağlamak için organizmanın düzenleyici sistemler

Detaylı

4/12/2019. Pıhtılaşma Sisteminin Fizyolojisi ve Farmakolojik Modülasyonu. Homeostaz. Serpin (Serin proteaz inhibitörü) Trombin

4/12/2019. Pıhtılaşma Sisteminin Fizyolojisi ve Farmakolojik Modülasyonu. Homeostaz. Serpin (Serin proteaz inhibitörü) Trombin Homeostaz Pıhtılaşma Sisteminin Fizyolojisi ve Farmakolojik Modülasyonu Dr. M. Cem Ar İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa İç Hastalıkları Hematoloji Yaşamın devamını sağlamak için organizmanın düzenleyici

Detaylı

Prediyabetik ve Tip 2 Diyabetik Kadınlarda Kardiyovasküler Risk: Gerçekten Erkeklerden Daha Yüksek Mi?

Prediyabetik ve Tip 2 Diyabetik Kadınlarda Kardiyovasküler Risk: Gerçekten Erkeklerden Daha Yüksek Mi? Prediyabetik ve Tip 2 Diyabetik Kadınlarda Kardiyovasküler Risk: Gerçekten Erkeklerden Daha Yüksek Mi? Prof Dr Füsun Saygılı EgeÜTF Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıBD DM Mortalite ve morbiditenin

Detaylı

YÜKSEK KOLESTEROL VE İLAÇ KULLANIMI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT

YÜKSEK KOLESTEROL VE İLAÇ KULLANIMI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT YÜKSEK KOLESTEROL VE İLAÇ KULLANIMI Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Yüksek kolesterolde ilaç tedavisi üzerinde çok tartışılan bir konudur. Hangi kolesterol düzeyinde ilaç başlanacağı gerçekten yorumlara açıktır

Detaylı

DİYABETTE AKILCI İLAÇ KULLANIMI

DİYABETTE AKILCI İLAÇ KULLANIMI DİYABETTE AKILCI İLAÇ KULLANIMI Dr. Asena GÖKÇAY CANPOLAT SBÜ Ankara Numune Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kliniği 3. Diyabet Tedavisi Sempozyumu 16.11.2018-

Detaylı

HİZMETE ÖZEL. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu DOSYA

HİZMETE ÖZEL. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu DOSYA HİZMETE ÖZEL T.C. NORMAL Sayı : 77893119-000- Konu : Asetil salisilik asit içeren tekli veya kombine ilaçlar hk. DOSYA 19.07.2007 tarihli Asetil Salisilik Asit ve Askorbik Asit Kombinasyonu İçeren Preparatlar

Detaylı

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay ANEMİYE YAKLAŞIM Dr Sim Kutlay KBH da Demir Eksikliği Nedenleri Gıda ile yetersiz demir alımı Üremiye bağlı anoreksi,düşük proteinli (özellikle hayvansal) diyetler Artmış demir kullanımı Eritropoez stimule

Detaylı

YENİ DİYABET CHECK UP

YENİ DİYABET CHECK UP YENİ DİYABET CHECK UP Toplumda giderek artan sıklıkta görülmeye başlanan ve başlangıç yaşı genç yaşlara doğru kayan şeker hastalığının erken teşhisi için bir Check Up programı hazırladık. Diyabet Check

Detaylı

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği M E T I N S A R I K A Y A, F U N D A S A R I, J I N I G Ü N E Ş, M U S T A F A E R E N, A H M E T E D I P K O R K M A

Detaylı

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi İhsan Ateş 1, Mustafa Altay 1, Nihal Özkayar 2, F. Meriç Yılmaz 3, Canan Topçuoğlu 3, Murat Alışık 4, Özcan Erel 4, Fatih Dede 2 1 Ankara Numune Eğitim

Detaylı

Diyet yoluyla Menakinon alımı, daha az Koroner Kalp Hastalığı riski ile ilişkili: Rotterdam Çalışma

Diyet yoluyla Menakinon alımı, daha az Koroner Kalp Hastalığı riski ile ilişkili: Rotterdam Çalışma Diyet yoluyla Menakinon alımı, daha az Koroner Kalp Hastalığı riski ile ilişkili: Rotterdam Çalışma Johanna M. Geleijnse,* Cees Vermeer,** Diederick E. Grobbee, Leon J. Schurgers,** Marjo H. J. Knapen,**

Detaylı

Basın bülteni sanofi-aventis

Basın bülteni sanofi-aventis Basın bülteni sanofi-aventis 7 Kasım 2007 ULUSLARARASI DİYABET TEDAVİ PRATİKLERİ KAYIT ÇALIŞMASI NIN (IDMPS) TÜRKİYE SONUÇLARI HEDEF TEDAVİ KALİTESİNİ ARTIRMAK ÇALIŞMANIN AMACI ve YÖNTEMİ Uluslararası

Detaylı

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması Tuncay Güçlü S.B. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Biyokimya Bölümü 16-18 Ekim 2014, Malatya GİRİŞ Kronik

Detaylı

Propiverin HCL Etki Mekanizması. Bedreddin Seçkin

Propiverin HCL Etki Mekanizması. Bedreddin Seçkin Propiverin HCL Etki Mekanizması Bedreddin Seçkin 24.10.2015 Propiverin Çift Yönlü Etki Mekanizmasına Sahiptir Propiverin nervus pelvicus un eferent nörotransmisyonunu baskılayarak antikolinerjik etki gösterir.

Detaylı

Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki

Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki Ayşe Ağbaş 1, Emine Sönmez 1, Nur Canpolat 1, Özlem Balcı Ekmekçi 2, Lale Sever 1, Salim Çalışkan 1 1. İstanbul Üniversitesi,

Detaylı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 KRONİK HASTALIK ANEMİSİ IX. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ VE TANIM Kronik

Detaylı

24 Ekim 2014/Antalya 1

24 Ekim 2014/Antalya 1 Kronik Böbrek Hastalığının Kontrolü ve Yönetimi Doç. Dr. Öznur USTA YEŞİLBALKAN Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi İç Hastalıkları Hemşireliği o.u.yesilbalkan@ege.edu.tr 24 Ekim 2014/Antalya 1 SUNUM

Detaylı

Hipertansiyon ve akut hipertansif atakta ne yapmalı? Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Hipertansiyon ve akut hipertansif atakta ne yapmalı? Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Hipertansiyon ve akut hipertansif atakta ne yapmalı? Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Sağlıklı kişi Hipertansiyon: ne yapmalı? Risk faktörlerinden ölüme kardiyovasküler

Detaylı

DİYABETTE AKILCI İLAÇ KULLANIMI. Dr. İlknur ÖZTÜRK ÜNSAL 2. Diyabet Tedavisi Sempozyumu 2017

DİYABETTE AKILCI İLAÇ KULLANIMI. Dr. İlknur ÖZTÜRK ÜNSAL 2. Diyabet Tedavisi Sempozyumu 2017 DİYABETTE AKILCI İLAÇ KULLANIMI Dr. İlknur ÖZTÜRK ÜNSAL 2. Diyabet Tedavisi Sempozyumu 2017 Akılcı İlaç Kullanımı Akılcı İlaç Kullanımı tanımı ilk defa 1985 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılmıştır.

Detaylı

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 Hipertansiyon HT Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 Bu sunum Arş. Gör. Dr. Neslihan Yukarıkır ve Arş. Gör. Dr. Dilber Deryol Nacar

Detaylı

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel LİPOPROTEİNLER LİPOPROTEİNLER Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı olarak çözündüklerinden, taşınmaları için stabilize edilmeleri gerekir. Lipoproteinler; komplekslerdir. kanda lipidleri taşıyan

Detaylı

(İnt. Dr. Doğukan Danışman)

(İnt. Dr. Doğukan Danışman) (İnt. Dr. Doğukan Danışman) *Amaç: Sigara ve pankreas kanseri arasında doz-yanıt ilişkisini değerlendirmek ve geçici değişkenlerin etkilerini incelemektir. *Yöntem: * 6507 pankreas olgusu ve 12 890 kontrol

Detaylı

Antianjinal ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer

Antianjinal ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer Antianjinal ilaçlar Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 2 2 1 Koroner iskemi, anjina, enfarktüs ve antianjinal tedavi Kalp dokusu, oksijene ihtiyacı bakımından vücuttaki pek çok organa göre daha az

Detaylı

DİYABETES MELLİTUS. Dr. Aslıhan Güven Mert

DİYABETES MELLİTUS. Dr. Aslıhan Güven Mert DİYABETES MELLİTUS Dr. Aslıhan Güven Mert DİYABET YÖNETİMİ Kan şekeri ayarını sağlamaktır. Diyabet tedavisinde hedef glukoz değerleri NORMAL HEDEF AKŞ (mg/dl)

Detaylı

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA KORONER AKIM REZERVİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIK İLİŞKİSİ

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA KORONER AKIM REZERVİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIK İLİŞKİSİ PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA KORONER AKIM REZERVİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIK İLİŞKİSİ Yaşar Çalışkan 1, Halil Yazıcı 1, Tülin Akagün 1, Nadir Alpay 1, Hüseyin Oflaz 2, Tevfik Ecder 1, Semra Bozfakıoglu

Detaylı

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Doç. Dr. Onur POLAT Hasar Kontrol Cerrahisi 1992 yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Hasar Kontrol Cerrahisi İlk aşama; Kanama ve kirlenmenin

Detaylı

Glisemik kontrolün ölçütleri ve prognozla ilişkisi. Dr. Gülay Aşcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı İzmir

Glisemik kontrolün ölçütleri ve prognozla ilişkisi. Dr. Gülay Aşcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı İzmir Glisemik kontrolün ölçütleri ve prognozla ilişkisi Dr. Gülay Aşcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı İzmir HD e yeni başlayan hastaların 1/3 de neden diyabetik nefropati Yeni başlayan

Detaylı

DİYABET HEMŞİRELİĞİ DERNEĞİ DİYABET EĞİTİMCİSİNİN EĞİTİMİ KURSU PROGRAMI

DİYABET HEMŞİRELİĞİ DERNEĞİ DİYABET EĞİTİMCİSİNİN EĞİTİMİ KURSU PROGRAMI DİYABET HEMŞİRELİĞİ DERNEĞİ DİYABET EĞİTİMCİSİNİN EĞİTİMİ KURSU PROGRAMI Hazırlayan : Julie A. KUENZİ, RN,MSN,CDE,CPT Medical College of Wisconsin Çeviren: Doç.Dr. Nermin OLGUN Marmara Üniversitesi Hemşirelik

Detaylı

KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ VE TÜTÜN KULLANIMI: MEKANİZMA. Mini Ders 2 Modül: Tütünün Kalp ve Damar Hastalıkları Üzerindeki Etkisi

KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ VE TÜTÜN KULLANIMI: MEKANİZMA. Mini Ders 2 Modül: Tütünün Kalp ve Damar Hastalıkları Üzerindeki Etkisi KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ VE TÜTÜN KULLANIMI: MEKANİZMA Mini Ders 2 Modül: Tütünün Kalp ve Damar Hastalıkları Üzerindeki Etkisi TEMEL SLAYTLAR Kardiyovasküler Hastalıkların Epidemiyolojisi

Detaylı

ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER

ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER Endotel Damar duvarı ve dolaşan kan arasında tek sıra endotel hücresinden oluşan işlevsel bir organdır Endotel en büyük endokrin organdır 70 kg lik bir kişide, kalp kitlesix5

Detaylı

Prof. Dr. Ramazan Sarı Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı

Prof. Dr. Ramazan Sarı Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı DM TEDAVİSİNDE KOMPLİKASYONLAR DM TEDAVİSİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR Prof. Dr. Ramazan Sarı Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı Slide 1 Sunum planı DM ve kardiyovasküler hastalık-riskleri

Detaylı

Diyabet Nedir? Diyabetin iki tipi vardır:

Diyabet Nedir? Diyabetin iki tipi vardır: Diyabet Nedir? Kan şekeri, glukoz vücut için gerekli olan enerjiyi sağlar. İhtiyaçtan fazla şeker, gerektiğinde kullanılmak üzere karaciğer ve yağ hücrelerinde depolanır. Şekerin vücutta enerji olarak

Detaylı

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü Tip 1 diyabete giriş Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü ENTERNASYONAL EKSPER KOMİTE TARAFINDAN HAZIRLANAN DİABETİN YENİ SINIFLAMASI 1 - Tip 1 Diabetes

Detaylı

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI Kronik böbrek hastalığı-tanım Glomerül filtrasyon hızında (GFH=GFR) azalma olsun veya olmasın, böbrekte

Detaylı

DİYABETİK DİYALİZ HASTALARINDA GLİSEMİK DALGALANMA

DİYABETİK DİYALİZ HASTALARINDA GLİSEMİK DALGALANMA DİYABETİK DİYALİZ HASTALARINDA GLİSEMİK DALGALANMA Dr. Taner Baştürk Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği *Diyabet, genellikle hiperglisemi şeklinde ortaya çıkan kronik

Detaylı

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Cinsiyet İlişkili Farklılıklar ERKEK BEYNİ KADIN BEYNİ Cinsiyet İlişkili

Detaylı

Prof.Dr. Oktay Ergene. Kardiyoloji Kliniği

Prof.Dr. Oktay Ergene. Kardiyoloji Kliniği Hipertrigliseridemii id i Tedavisi i Prof.Dr. Oktay Ergene İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği Hipertrigliseridemi Gelişimiş VLDL Chylomicron Liver Defective Lipolysis Remnants

Detaylı

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı Chronic REnal Disease In Turkey CREDIT Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı Alt Analiz Sonuçları Prof. Dr. Bülent ALTUN Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi CREDIT: Kilometre Taşları

Detaylı

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı Fiziksel Aktivite ve Sağlık Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı 1 Fiziksel İnaktivite Nedir? Haftanın en az 5 günü 30 dakika ve üzerinde orta şiddetli veya haftanın en az 3 günü 20 dakika

Detaylı

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi VAKA SUNUMU Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi ÖYKÜ 58 yaşında, erkek hasta, emekli memur, Ankara 1989: Tip 2 DM tanısı konularak, oral antidiyabetik

Detaylı

YÜKSEK KOLESTEROL. Hiperkolesterolemi; Yüksek kolesterol sebepleri nelerdir?

YÜKSEK KOLESTEROL. Hiperkolesterolemi; Yüksek kolesterol sebepleri nelerdir? YÜKSEK KOLESTEROL Hiperkolesterolemi; Kolesterol ve kolesterole bağlı kalp damar hastalıklar en büyük ölüm sebebidir. Hiperkolesterolemi kan yağlarından biri olan kolesterolün yüksek olmasıdır. Kan yağları

Detaylı

Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur.

Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Basit ve ucuz bazı testlerle erken saptandığında önlenebilir veya ilerlemesi geciktirilebilir olmasına karģın,

Detaylı

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya...

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya... UYKU Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya... Sırça tastan sihirli su içilir, Keskin Sırat koç üstünde geçilir, Açılmayan

Detaylı

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması 20 24 Mayıs 2009 tarihleri arasında Antalya da düzenlenen 45. Ulusal Diyabet Kongresinde

Detaylı

[ALPHAN KÜPESİZ] BEYANI

[ALPHAN KÜPESİZ] BEYANI Araştırma Destekleri/ Baş Araştırıcı 10. Ulusal Pediatrik Hematoloji Kongresi 3 6 Haziran 2015, Ankara [ALPHAN KÜPESİZ] BEYANI Sunumum ile ilgili çıkar çatışmam yoktur. Çalıştığı Firma (lar) Danışman Olduğu

Detaylı

Hastalarda insulin direncini ölçmek klinik pratiğimizde tanı koymak ve tedaviyi yönlendirmek açısından yararlı ve önemlidir.

Hastalarda insulin direncini ölçmek klinik pratiğimizde tanı koymak ve tedaviyi yönlendirmek açısından yararlı ve önemlidir. Hastalarda insulin direncini ölçmek klinik pratiğimizde tanı koymak ve tedaviyi yönlendirmek açısından yararlı ve önemlidir. Dr. Sibel Güldiken Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma

Detaylı

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Hastalıkların tedavisinde kat edilen yol, bulaşıcı hastalıklarla başarılı mücadele, yaşam koşullarında düzelme gibi

Detaylı

İŞTAH HORMONU GHRELİNİN BÖBREK TRANSPLANTASYONU SONRASI VÜCUT KİTLE İNDEKSİ VE OKSİDATİF STRES ÜZERİNE ETKİLERİ

İŞTAH HORMONU GHRELİNİN BÖBREK TRANSPLANTASYONU SONRASI VÜCUT KİTLE İNDEKSİ VE OKSİDATİF STRES ÜZERİNE ETKİLERİ İŞTAH HORMONU GHRELİNİN BÖBREK TRANSPLANTASYONU SONRASI VÜCUT KİTLE İNDEKSİ VE OKSİDATİF STRES ÜZERİNE ETKİLERİ Yaşar Çalışkan 1, Abdullah Özkök 1, Gonca Karahan 2, Çiğdem Kekik 2, Halil Yazıcı 1, Aydın

Detaylı

BIRINCI BASAMAKTA NE ZAMAN TEDAVI, NE ZAMAN SEVK? DOÇ. DR. ÖZLEM TANRIÖVER YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ VE TIP EĞİTİMİ A.D.

BIRINCI BASAMAKTA NE ZAMAN TEDAVI, NE ZAMAN SEVK? DOÇ. DR. ÖZLEM TANRIÖVER YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ VE TIP EĞİTİMİ A.D. BIRINCI BASAMAKTA NE ZAMAN TEDAVI, NE ZAMAN SEVK? DOÇ. DR. ÖZLEM TANRIÖVER YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ VE TIP EĞİTİMİ A.D. Amaç: Bu oturumun sonunda katılımcıların birinci basamakta

Detaylı

Akut Koroner Sendromlar da Antitrombotik Tedavi. Volga Baştan Akdeniz Üniversitesi Acil Tıp ABD ATAS 2016-TRABZON

Akut Koroner Sendromlar da Antitrombotik Tedavi. Volga Baştan Akdeniz Üniversitesi Acil Tıp ABD ATAS 2016-TRABZON Akut Koroner Sendromlar da Antitrombotik Tedavi Volga Baştan Akdeniz Üniversitesi Acil Tıp ABD ATAS 2016-TRABZON Bilindiği gibi akut koroner sendrom un nedeni plak rüptürü, trombosit ak.vasyonu, agregasyonu

Detaylı

Kolesterol yaşam için gerekli olan mum kıvamında yağımsı bir maddedir.

Kolesterol yaşam için gerekli olan mum kıvamında yağımsı bir maddedir. On5yirmi5.com Kolesterol Nedir? Kolesterol yaşam için gerekli olan mum kıvamında yağımsı bir maddedir. Yayın Tarihi : 21 Haziran 2011 Salı (oluşturma : 11/3/2015) Kolesterol beyin, sinirler, kalp, bağırsaklar,

Detaylı

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER Varlık Erol, Cengiz Aydın, Levent Uğurlu, Emre Turgut, Hülya Yalçın*, Fatma Demet İnce* T.C.S.B. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Detaylı

ETKİN İLAÇ KULLANIMINDA GENETİK FAKTÖRLER. İlaç Kullanımında Bireyler Arasındaki Genetik Farklılığın Önemi

ETKİN İLAÇ KULLANIMINDA GENETİK FAKTÖRLER. İlaç Kullanımında Bireyler Arasındaki Genetik Farklılığın Önemi ETKİN İLAÇ KULLANIMINDA GENETİK FAKTÖRLER İlaç Kullanımında Bireyler Arasındaki Genetik Farklılığın Önemi PLAVİX FİLM TABLET 75 mg KISA ÜRÜN BİLGİSİ 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Farmakogenetik CYP2C19

Detaylı

AKUT KORONER SENDROMDA ANTİPLATELET SEÇİMİ; NE, NE ZAMAN? DOÇ. DR. AYHAN SARITAŞ DÜZCE ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP AD

AKUT KORONER SENDROMDA ANTİPLATELET SEÇİMİ; NE, NE ZAMAN? DOÇ. DR. AYHAN SARITAŞ DÜZCE ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP AD AKUT KORONER SENDROMDA ANTİPLATELET SEÇİMİ; NE, NE ZAMAN? DOÇ. DR. AYHAN SARITAŞ DÜZCE ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP AD Plan AKS Patofizyolojisi Antiplatelet Mekanizma Antiplatelet İlaç Çalışmaları UA/NSTEMI de

Detaylı

HCV POZİTİF RENAL TRANSPLANT HASTALARINDA POSTTRANSPLANT DİYABET GELİŞİMİ RİSKİ ARTMIŞ MIDIR?

HCV POZİTİF RENAL TRANSPLANT HASTALARINDA POSTTRANSPLANT DİYABET GELİŞİMİ RİSKİ ARTMIŞ MIDIR? HCV POZİTİF RENAL TRANSPLANT HASTALARINDA POSTTRANSPLANT DİYABET GELİŞİMİ RİSKİ ARTMIŞ MIDIR? Abdullah ŞUMNU 1, Erol DEMİR 2, Ozan YEĞİT, Ümmü KORKMAZ, Yaşar ÇALIŞKAN 2, Nadir ALPAY 3, Halil YAZICI 2,

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı Uzman Dr. Mehtap Ezel Çelakıl DR.MEHTAP EZEL ÇELAKIL 4YAŞ ERKEK HASTA Şikayeti:

Detaylı

Endotel disfonksiyonuna genel bir bakış

Endotel disfonksiyonuna genel bir bakış Endotel disfonksiyonuna genel bir bakış Prof. Dr. A. Tuncay Demiryürek Gaziantep Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Farmakoloji Anabilim Dalı TFD-Trabzon Ekim 2007 Endotel Endotel tabakası, - fiziksel bariyer

Detaylı

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX! Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta Verimi Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Detaylı

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER Siren SEZER, Şebnem KARAKAN, Nurhan ÖZDEMİR ACAR. Başkent Üniversitesi Nefroloji Bilim

Detaylı

Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği

Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği Ayfer Bayındır Şeyda Özcan İlhan Satman Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Koç Üniversitesi Hemşirelik

Detaylı

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI D.P.Ü. KÜTAHYA EVLİYA ÇELEBİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR PROF. DR. AHMET HAKAN VURAL OP. DR. GÜLEN SEZER ALPTEKİN ERKUL OP. DR. SİNAN ERKUL

Detaylı

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik ve fonksiyonel bütünlük

Detaylı

Hipertansiyon Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar-2014. Dr. Mehmet KANBAY Nefroloji B.D. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi

Hipertansiyon Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar-2014. Dr. Mehmet KANBAY Nefroloji B.D. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hipertansiyon Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar-2014 Dr. Mehmet KANBAY Nefroloji B.D. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Kontrolsüz Hipertansiyonun Bedeli SVO geçiren hastaların.. J Rendon et al.,

Detaylı

Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan kat daha yüksektir.*

Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan kat daha yüksektir.* GİRİŞ Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan 10-20 kat daha yüksektir.* Çok sayıda çalışmada hemodiyaliz dozu ile morbidite ve mortalite arasında anlamlı ilişki saptanmıştır.

Detaylı

YENİ ORAL ANTİKOAGÜLANLAR PROF. DR. TUFAN TÜKEK

YENİ ORAL ANTİKOAGÜLANLAR PROF. DR. TUFAN TÜKEK YENİ ORAL ANTİKOAGÜLANLAR PROF. DR. TUFAN TÜKEK İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ABD Varfarin etkinliğinin kanıtlanmış olmasına rağmen suboptimal ve düşük kullanım oranı nedeniyle yeni oral antikoagülan

Detaylı

DİYABET ŞEKER HASTALIĞI

DİYABET ŞEKER HASTALIĞI DİYABET ŞEKER HASTALIĞI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 Bu sunum Arş. Gör. Dr. Ekin Koç ve Arş. Gör. Dr. Selim Güler tarafından

Detaylı

Çalışmaya katılan hasta sayısı: 7601 (7599 hastanın datası toplandı)

Çalışmaya katılan hasta sayısı: 7601 (7599 hastanın datası toplandı) Sevgili Arkadaşlarım, CANTAB için en önemli çalışmamız CHARM Çalışmasıdır.. Eğitimlerde söylediğim gibi adınız-soyadınız gibi çalışmayı bilmeniz ve doğru yorumlayarak kullanmanız son derece önemlidir.

Detaylı

Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU

Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU Yazar Ad 61 Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU Ülkemizde kalp damar hastalıkları erişkinlerde en önemli ölüm ve hastalık nedeni olup kanser veya trafik kazalarına bağlı ölümlerden daha sık görülmektedir. Halkımızda

Detaylı