HEMġĠRELĠK BAKIM YÖNETĠMĠ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "HEMġĠRELĠK BAKIM YÖNETĠMĠ"

Transkript

1 Sistemi Hastalıklarında HemĢirelik Bakım Yönetimi HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; HEMġĠRELĠK BAKIM YÖNETĠMĠ Solunum sisteminin anatomisi hakkında bilgi sahibi olacak Solunum sistemine ait problemleri belirleyebilmek için gerekli olan veri toplama, değerlendirme ve tanı yöntemlerinin: İsimlerini bilecek Gerekli hemşirelik uygulamalarını bilecek Solunum sistemi hastalıklarından bronşektazi, atelektazi, pnömoninin: Patofizyolojisini bilecek Etyolojisini bilecek Belirtilerini bilecek Hemşirelik tanısı koyabilmek ve gerekli uygulamaları yapabileceksiniz. HAFTA 6

2 [KONU BAġLIĞI (Times New Roman, 14, K)] 2.2. Fizik Muayene [İçerik (Times New Roman, İnspeksiyon 12) Bu bölümde konu anlatımına yer verilmektedir Palpasyon 1.GiriĢ ĠÇĠNDEKĠLER 1. Solunum Sistemi Anatomi ve Fizyolojisi 1.1. Üst Solunum Yolları Burun Farenks Larenks Trakea 1.2. Alt Solunum Yolları Bronşlar Akciğerler 1.3. Solunum Sisteminin Fonksiyonları Akciğer ventilasyonu Difüzyon Perfüzyon Solunumun düzenlenmesi 1.4. Akciğerlerin Solunum Dışı İşlevleri 2. Solunum Sisteminde Veri Toplama Fizik Muayene ve Tanılama 2.1. Hemşirelik Öyküsü Perküsyon Oskültasyon 2.3. Solunum Tipleri Göç insanlık 2.4. Anormal tarihinin Solunum bütün Sesleri dönemleri boyunca var olan bir olgudur. Göç 2.5. Tanı Yöntemleri kavramı ile öncelikle belli bir nüfusun bir bölgeden başka bir yere olan hareketi akla Akciğer Fonksiyon Testi gelmekle birlikte, göç Pulse coğrafi Oksimetri bir yer değiştirmeden çok daha kapsamlı ve köklü bir muhtevaya sahiptir Sonuçları Laboratuar itibariyle Bulguları sosyal, ekonomik, kültürel ve psikolojik bir çok Radyolojik İncelemeler Endoskopik İncelemeler Biyopsi

3 3. Solunum Sistemi Hastalıkları 3.1. BronĢektazi Tanım Etyoloji Klinik Belirtileri Olası Hemşirelik Tanıları Hemşirelik Bakımı 3.2. Atelektazi Tanım Etyoloji Klinik Belirtileri Olası Hemşirelik Tanıları Hemşirelik Bakımı 3.3. Pnömoni Tanım Etyoloji Klinik Belirtileri

4 GĠRĠġ Solunum sisteminin temel görevi bedenin yaşamsal gereksinimi olan oksijeni sağlamak ve karbondioksidi atmaktır. Solunum fizyolojik bir olay olup, kişinin yaşamı için gerekli oksijeni sağlar. Bu nedenle soluk alma ve hayatta kalma eş anlamda algılanır. Solunum sistemi hastalıkları sık görülen hastalıklardır. Tüberküloz, pnömoni, Kronik Obstriktif Akciğer Hastalıkları, amfizem bu sistemin en sık görülen hastalıklarındandır. Bu hastalıkların bakımı erken tanı ve tedavi ile birlikte hemşirelik girişimlerini kapsar. Solunum sistemi hastalıkları beden oksijenlenmesini olumsuz etkilediğinden, bu sisteme ilişkin hastalıklardan korunma ve oksijenlenmenin sağlanması bakımın temel amacı olmalıdır. 1. Solunum Sistemi Anatomi ve Fizyolojisi Solunum sistemi üst ve alt solunum yollarından oluşur ve ventilasyondan yani soluk alıp vermekten sorumludur. Üst solunum yolları havayı ısıtır, nemlendirir ve yabancı maddelerden temizler. Alt solunum yolarını oluşturan bronşlar ve akciğerler gaz alışverişini gerçekleştirir. Gaz alışverişi oksijenin kan yoluyla dokulara iletilmesi ve karbondioksit gibi atık maddelerin dışarıya atılmasıdır (Olgun ve ark. 2010) Üst Solunum Yolları Burun: Burun, havanın akciğerlere giriş ve çıkışını sağlayan yoldur. Piramit şeklinde kemik ve kıkırdak yapıdan oluşur. Os nasale denilen kemik yapı ortada sptum ile ikiye ayrılır. Burun boşluklarının her iki lateralinde alt, orta ve üst olmak üzere üç çift konka vardır. Konkalar kavisli yapıları nedeniyle türbülansa neden olur. Soluk alma esnasında hava bu yoldan geçerken filtre edilir, ısınır ve nemlendirilir. Konkalar bol damarlı, üzerini tüycüklerin örttüğü mukoz tabakalı, erektil bir yapıdadır. Mukoz yapı 5-55 derecedeki havayı dereceye çevirebilme özelliğine sahiptir. Nazal mukozada koku alma reseptörleri lokalize olduğu için burnun koku alma fonksiyonu vardır. Burun boşluğunun yapısına katılan kemikler içinde bulunan çeşitli şekil ve büyüklükteki dört çift boşluk vardır. Bunlar paranazal sinüslerdir. Mukus salgılama, kafa

5 kemiklerini hafifletme, ses rezonansına katkı yapma, sıcak ve soğuk havadan koruma, travmalara engel olma görevleri vardır. Bulunduğu bölgeye göre isimlendirilirler: Maksiler sinüs Etmoid sinüs Frontal sinüs Kafa tabanı sinüsü (Olgun ve ark. 2010, Akdemir 2005) Farenks: Farenks ya da boğaz tüp şeklinde bir organ olup, nazal kavite ve larenks ile bağlantılıdır. Farenks üç bölümden oluşur; nazal, oral ve larengeal farenks. Nazofarenks burnun arkasında yumuşak damağın üstünde yer alır. Orofarenks (oral) ağzın hemen arkasındadır. Larengeal farenks, farenksin hemen arkasındadır ve biri arkada özefagusa, diğeri önde trakeaya giden iki açıklığı vardır Boğazın çevresinde tonsiller, adenoidler ve diğer lenfoid dokular yer alır. Bu dokuların vücuda boğaz ve burun yoluyla gelen organizmalara karşı önemli koruyucu görevi vardır. (Akdemir ve Birol 2005) Larenks: Larenks, dil kökü ile trakea arasında, üzerinde vokal kordlar olan bölümüdür. Vokal kordların arasındaki boşluğa glotis adı verilir. Glotisin üzerinde ve dilin arkasında epiglotis adı verilen, yutma sırasında besinlerin trakeaya geçişini engelleyen yaprak biçiminde bir çıkıntı vardır. Larenksin yumuşak dokularını taşıyan, hava yolunun açık kalmasını sağlayan troid kıkırdak bulunur. Larenks, sadece solunum havasının geçtiği basit bir yol değildir. Bu işlevinin yanı sıra, sesin oluşumunu sağlar ve yabancı cisimlerin solunum yoluna geçişini engelleyen bir sfinkter görevi yapar. Çünkü larenks, solunum yolunu daraltacak ve hatta tamamıyla kapatacak bir mekanizmaya sahiptir. Bu nedenle yabancı cisimlerin akciğerlere kaçmasını önleyebilir. Ayrıca larenksin mukozası da küçük tüylerle kaplı olup, soluk alırken giren toz ve yabancı maddeleri süzer. Öksürme ve aksırma ile de bu yabancı maddeler dışarı atılır (Olgun ve ark. 2010, Akdemir ve Birol 2005) Trakea: Trakea, yaklaşık cm uzunluğunda, larenks ile bronş arasındaki kısımdır. Trakea düz kaslardan oluşur, ön yüzünde C harfi biçiminde kıkırdak, arka yüzünde fibro-elastik bağ dokusu ve kaslar bulunur. Kıkırdaklar trakeanın sürekli açık kalmasını sağlar. Arka kısmının elastik yapısı da lokma yutarken genişlemesini kolaylaştırır.

6 Büyük bronşlarda olduğu gibi, trakeanın epiteli üzerinde titrek tüylü epitel hücreleri (silialar) ve goblet hücreleri vardır. Siliaların dalgalanma hareketleri ile goblet hücrelerinin mukus salgılamaları, solunum yoluna giren yabancı maddeleri, aşağıdan yukarı doğru hareketlendirerek dışarı atılmasını sağlar (Akdemir ve Birol 2005) Alt Solunum Yolları BronĢlar: Trakeanın ikiye ayrıldığı sağ ve sol ana bronşlardır. Sağ bronş trakeanın devamı gibidir, sol bronş ise yatay olarak akciğere girer. Bu nedenle yabancı cisimler ve mikroorganizmalar daha çok sağ tarafa yerleşir. Bunların akciğerle birleşme kısmına hilus denir. Akciğerin kan damarları ve sinirleri buradan girer çıkar (Olgun ve ark 2010, Akdemir ve Birol 2005). Bronşlar akciğere girdikten sonra dallara ayrılır. Tıpkı bir ağacın dallarına benzer. Bronşlar, giderek düzensiz bir biçimde dallanır ve bronşiolleri, bronşioller dallanarak terminal bronşçukları, bunlarda iki dala ayrılarak solunum bronşçuklarını, solunum bronşçukları da 2-9 alveol kanalını oluşturur. Alveol kanalın en uç noktası alveol keseleridir. Alveoller adedi bir arada üzüm salkımı görünümünde olup, çeperi epitel hücrelerinden oluşur. Bu noktada alveol kapiller membranın kesit alanı inanılmaz şekilde artarak m 2 olur. Kılcal damar ağı ile çevrelenen alveol kapiller membranın epitel yüzeyi, gaz değişim yeridir. Özel hücreler tarafından akciğerlerin kollapsını önleyen sürfaktan üretilir (Akdemir ve Birol 2005) Akciğerler: Akciğerler solunum sisteminin en önemli organıdır. Akciğerler göğüs boşluğunda, kalbin de bulunduğu mediastenin her iki yanında yer alır. Sağ akciğer, karaciğerin sağ tarafta yukarı doğru daha fazla uzaması nedeniyle, sol akciğerden daha kısadır. Sol akciğer ise kalbin büyük kısmının sol tarafta bulunması nedeniyle sağ akciğerden daha geniştir. Her akciğer loblara bölünmüştür. Sol akciğer, yukarı ve aşağı lob olmak üzere iki, sağ akciğer de üst, orta ve alt lob olmak üzere üç lob'a bölünmüştür. Akciğer viseral plevra ile çevrilmiştir. Göğüs duvarı ise parietal plevra ile çevrilmiştir. Plevra yaprakları arasında sürtünmeyi engelleyen plevra boşluğu ve bu boşlukta viseral sıvı bulunur. Akciğerin hemen altında solunuma en önemli katkı sağlayan diyafragma vardır Solunum Sisteminin Fonksiyonları Beden hücrelerinin enerji gereksinimleri, karbonhidratlar, yağ ve proteinlerin

7 oksidasyonu için oksijene gereksinim vardır. Bedende yaşamsal değeri olan beyin ve kalp gibi organlara, sürekli oksijen sağlanması zorunluluğu vardır. Dokularda, oksidasyon sonucu oluşan karbondioksidin de hücrelerden dışarı atılması gerekir. Bu önemli görev, solunum sistemi tarafından dört aşamada gerçekleştirilir Akciğer ventilasyonu: Havanın atmosfer ve akciğer alveolleri arasında içe ve dışa akımı. Ġnspirasyon; soluk alma ve ekspirasyon; soluk verme aşamalarından oluşur. İnspirasyon aktif bir olaydır ve inspirasyon kaslarının yardımı ile gerçekleşir. Inspiryum sırasında solunum kaslarının kasılması, intratorasik volümü artırır. Bu solunum yollarının basıncını, atmosfer basıncının altına düşürür ve havanın akciğere girmesine neden olur. Diyafragmanın kasılması, batın organlarını aşağı iter, kostaları yukarı ve dışa hareket ettirir. Abdominal basınç artışı, karın duvarının dışa doğru hareketi, diyafragma kasılmasının göstergesidir. Yardımcı kaslar, özellikle sternokloidomastoid ve skalen kaslar, doğrudan göğüs duvarını yükselterek inspiryumu kolaylaştırır. Böylece maksimal inspirasyonda göğüs kafesinin arkadan öne doğru çapı, ekspirasyonundaki çapının %20'si kadar artar. Ekspirasyon pasif bir olaydır. Solunum gereksinimi artmadıkça ya da önemli solunum yolu tıkanıklığı gelişmedikçe fazla ekspiryum kas aktivitesi gerekmez. İç interkostal kaslar, inspirasyonun tersine, kaldıraç gibi kaburgaları aşağı çekmek suretiyle ekspirasyon kasları olarak görev yapar. Karın kaslarının kasılmasıyla da karın organlarının diyaframı alttan yukarı doğru itmesi, ekspirasyona yardımcı olur. Ekspiryum sırasında hava yolları ve keseleri, göğüs kafesi ve akciğerler eski durumlarına gelerek volüm küçülür ve basınç artar. Diğer bir deyişle, akciğerdeki basınç, atmosfer basıncından daha yüksek olduğundan, hava atmosfere doğru çıkar Difüzyon: Alveoller ile kan arasında oksijen ve karbondioksit değişimi (gaz alış verişi). Akciğerler kanı bronşiyal dolaşım ve pulmoner dolaşım ile alır. Bronşiyal dolaşım yoluyla alveoller dışındaki tüm yapıların beslenmesinin yaklaşık %1-2'sini karşılar. Bronşiyal arter kanı, oksijenlenmiş kandır. Bağ dokusu, septa ile büyük ve küçük bronşları içeren akciğerin destek dokusunu besler. Bu bronşiyal arteriyel kan, destek dokularını besledikten sonra, pulmoner venlere boşalır ve sağ atriyuma geri dönmek yerine, sol atriyuma girer.

8 Sağ ventikül apeksi arkasından çıkan pulmoner arter, sadece beş santim kadar uzanır, sonra sırasıyla iki akciğere kan taşıyan sağ ve sol dallara ayrılır. Pulmoner arter sistemi, hilustan perifere kadar solunum yolları ile birlikte seyreder ve terminal dalları da alveol duvarlarında gaz alış verişinin yapıldığı kılcal dallara ayrılır. Pulmoner arterler ve arteriollerin yapısı ince, çapları geniş ve esnektir. Gazlar, alveollerle-kan ve dokularla-kan arasındaki, parsiyel basınçların farkına bağlı olarak hareket eder. Her soluk alışta alveoler havanın ancak 1/17'si yeni atmosfer havası ile yer değiştirir. Alveoler havanın bu yavaş değişimi, kandaki gaz konsantrasyonlarının ani değişimlerinin önlenmesi bakımından önemlidir. Solunum Membranı: Alveollere ulaşan inspirasyon havasında oksijenin alyuvarlara ve karbondioksidin de ters yönde alveollere geçmeleri, solunum membranından difüzyon ile gerçekleşir. Solunum membranı oldukça geniştir. Normal erişkin bireyde 70 m 2 'ye kadar ulaşır. Bir gazın membrandan geçiş hızını belirleyen faktörler; membranın kalınlığı, membranın yüzey alanı, membranın içindeki gazın difüzyon katsayısı ve membranın iki tarafı arasındaki gazın basınç farkıdır. Herhangi bir nedenle örneğin, akciğer ödeminde, membranın intertisyel aralığında ve al-veolde ödem sonucu, solunum membranının kalınlığı artabilir. Bu durumda solunum gazlarının yalnız membrandan değil buradaki sıvıdan da geçmesi gerekir. Sonuçta gaz değişimi önemli ölçüde bozulur. Amfizem hastalığında, alveol duvarının erimesiyle alveoller birleşebilir. Alveol duvarlarının kaybı solunum membranın yüzey alanını beş kat azaltır. Bu durum; giderek gazların değişmesinin bozulmasına neden olur Perfüzyon (oksijen ve karbondioksidin kanda ve beden sıvılarında taģınması): Gerekli oksijenin hücrelere taşınması ve oluşan karbondioksidin hücrelerden uzaklaştırılması. Bu iki yolla gerçekleşir. 1. Eritrosit içindeki hemoglobin ile birleşerek 2. Plazmada fiziksel eriyik halinde. Normal koşullar altında, oksijenin dokulara taşınması hemen hemen tamamıyla hemoglobin ile olur. Oksijen, eritrosit içindeki hemoglobin ile birleşerek oksihemoglobin (Hb0 2 ) şeklinde dokulara iletilir. Hemoglobin bir protein bileşimindedir ve oksijen ile kolayca birleşir ve ayrışır. Hemoglobinin temel sorumluluğu, dokulardaki oksijen

9 basıncının stabilizasyonudur. Normal bir kişinin kanında, her 100 mililitrede 15 gr hemoglobin bulunur. Dokularda kullanılmak için hazır bulunan oksijen, fiziksel eriyik halindedir. Doku hücreleri tarafından erimiş oksijen kullanıldıkça, plazmadaki oksijenin parsiyel basıncı düşer ve bu nedenle oksihemoglobin ayrışmaya başlar. Böylece eritrositler içinde serbest hale geçen oksijen, plazmaya difüze olur ve dokular tarafından kullanılmaya hazır hale gelir. Kan tarafından belirli bir dokuya verilecek oksijen miktarı, sadece o dokunun oksijen basıncına bağlı değil. Karbondioksit basıncı ve vücut ısısının yüksek ve ph'ın düşmüş olduğu durumlarda Oksihemoglobin daha fazla oksijeni serbest bırakabilir. Belirtilen bu faktörler, sağlığın koruyucusu olarak görev yaptıklarından çok önemlidir. Çözünmüş olarak dokulara taşınan oksijen miktarı totalin sadece %3 ü kadardır. Yorucu egzersiz süresince, hemoglobinin dokulara oksijen bırakması üç kat arttığı zaman çözünmüş halde taşınan miktar %1,5 a kadar düşer. Eğer kişi çok, ama çok yüksek alveoler PO 2 lerle soluk alırsa, çözünmüş halde taşınan oksijen miktarı daha çok artabilir. Bazen, dokulardaki bu aşırı oksijen oksijen zehirlenmesine neden olabilir. Oksijen gereksinimini artıran stres vb. fizyolojik durumlar için rezerv-yedek oksijen yoktur. Aspirasyon, bronkospazm, hipotansiyon ya da kardiyak aritmi gibi ciddi durum-arda akciğerlerden oksijen alımı azalır, sonuçta doku hipoksisi oluşur. Karbondioksitin kanda taģınması: Taşınma sürecine başlamak için, karbondioksit, çözünmüş karbondioksit şeklinde doku hücrelerinin dışına çıkar. Karbondioksidin ancak %7'si akciğerlere çözünmüş olarak taşınır. Karbondioksit aynı zamanda bikarbonat iyonu şeklinde de taşınır. İlk aşamada erimiş haldeki karbondioksit su ile reaksiyona girer ve karbonik asit (H 2 C0 3 ) oluşur (C0 2 +H 2 0=>H 2 C0 3 ). Arteriyel kan, venöz kan haline gelince karbondioksidin artması ile H 2 C0 3, H + ve bikarbonat a HCO 2 iyonize olur. H 2 CO 3 ===> H + CO 3 İkinci aşamada, su ile etkileşimine ek olarak, karbondioksit, hemoglobin moleküllerinin amin radikalleri ile de reaksiyona girerek karbaminohemoglobin (C0 2 Hgb) bileşiğini oluşturur. Karbondioksidin hemoglobin ile olan bu bileşimi gevşek bir bağ ile oluşan geri dönüşümlü bir reaksiyondur. Karbondioksit, PCO 2 nın doku kapillerine göre daha düşük olan alveollere kolayca bırakılır. Karbondioksidin küçük bir bölümü plazma

10 proteinleri ile kimyasal bileşikler halinde bulunur. Bütün bu biçimlerde kanda bulunan karbondioksidin total miktarı PCO 2 nı belirler. Karbondioksit dokulardan kana geçtiğinde oluşan karbonik asit kan ph sını düşürür. Kandaki tamponlar H + konsantrasyonunun büyük ölçüde yükselmesini engeller Solunumun düzenlenmesi: Sinir sistemi, organizmanın gereksinimine göre, arteriyel oksijen (PO 2 ) ve karbondioksit (PCO 2 ) basınçlarını egzersiz ve çeşitli solunum güçlüklerinde bile sabit tutacak şekilde düzenler. Bu düzenleme işleminde solunum sisteminin üç ayrı kontrol unsuru işlev görür. * Solunum Kontrol Merkezleri: Medulla oblangata ve ponsta bilateral olarak yerleşim gösteren çeşitli nöron gruplarından oluşmuştur. * Solunum Algılayıcıları: Merkez kemoreseptörler, karbondioksit ve hidrojen iyonu yoğunluğundaki artışlara, solunumu süratle hızlandırarak yanıt verir. Periferik reseptörler (karotid arterin bifurkasyonu ile arkus kavsi boyunca yerleşmiştir) daha çok hipoksiden etkilenir. Göğüs duvarında bulunan mekanoreseptörler, interkostal kasların gerilmesine yanıt verir ve refleks yolla solunum hızı ile derinliğini düzenler. * Solunum Uç Organları: Solunum merkezinden çıkan uyarıların solunum kaslarına ulaşması dört yoldan yapılır: Bunlar: Diyafragmayı inerve eden frenik sinir, inter kostal ve abdominal kasları inerve eden interkostal sinirler, sternomastoid kasları inerve eden aksesuar kranial sinirler ve skalen kasları inerve eden alt servikal sinirlerdir. Ayrıca, damak bölgesinde bulunan birkaç kas ile dil ve hiyoid kemiği solunum yolunun açık kalması işlevi ile solunum kaslarının oluşturduğu negatif basınç gücüne karşı koyma işlevi yapar Akciğerlerin Solunum DıĢı ĠĢlevleri Akciğerler esas işlevleri olan gaz değişimine ek olarak, Sıvı-elektrolit asit-baz dengesini sağlar, Bazı maddelerin sekresyonu, inaktivasyonu ve metabolizmasını gerçekleştirir, Tip II hücreleri tarafından sürfaktan yapımı da akciğerin önemli metabolik işlevlerinden biridir, Seratonin, bradikinin ve prostoglandin i de içeren bir çok biyolojik aktif maddenin atılmasını ya da inaktive edilmesini gerçekleştirir,

11 Anjiyotensin I in anjiyotensin II ye dönüştüğü yer akciğerlerdir. 2. SOLUNUM SĠSTEMĠ VERĠ TOPLAMA, FĠZĠK MUAYENE VE TANILAMA Solunum sistemine ilişkin sorunları olan bireyin değerlendirilmesi; hemşirelik öyküsünün alınması, fiziksel değerlendirme, solunum sistemi hastalıklarında görülen belirti ve bulgular ve tanı testlerinin sonuçları yorumlanarak yapılır (Akdemir ve Birol 2005) HemĢirelik öyküsü: Hemşirelik öyküsünde hastanın; Biyografik verileri (yaş, cinsiyet, eğitim, meslek, ) Sağlık kurumuna başvuru nedeni ve mevcut hastalığı(dispne, öksürük, balgam çıkarma, hemoptizi, göğüs ağrısı) Geçirdiği hastalıklar Aile öyküsü Solunum sistemine ait belirtiler(öksürük, balgam, dispne, siyanoz, ağrı gibi) Sigara kullanma durumu hakkında bilgileri toplanır (Birol 2005, Akdemir ve Birol 2005, Olgun ve ark. 2010). Solunum sistemi hastalıklarının bir çoğu kronik ve ilerleyici olduğundan, hastada ekonomik sorunlar ve anksiyete gibi psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir. Bu nedenlerle hemşirenin, hastayı fiziksel ve psikolojik yönden devamlı değerlendirmesi, gerekli hemşirelik girişimlerini ve eğitim programını düzenlemesi gerekir (Akdemir ve Birol 2005) Fizik Muayene Verilerin kapsamlı ve sistemli bir şekilde toplanması için Roper, Logan, Tierney Günlük Yaşam Aktiviteleri Modeli, Gordon un Fonksiyonel Sağlık Örüntüleri Modeli, Henderson un Modeli kullanılabilir (Birol 2005, Akdemir ve Birol 2005). Fizik muayenede inspeksiyon, palpasyon, perküsyon ve oskültasyon yöntemleri kullanılır (Durna 2009, Braunwald et al. 2004, Lewis et al. 2004, Uçan ve Kocabaş 2005, Akdemir ve Birol 2005).

12 Ġnspeksiyon Göğüs ön ve arka duvarı; büyüklük/şişlik/simetri olup olmadığı, sınırları ve cilt muayene edilir (Durna 2009, Braunwald et al. 2004, Andreoli et al. 2008, Uçan ve Kocabaş 2005). Anormal Bulgular: Posterior lateral deviyasyon, interkostal çekilmeler, zona lezyonu, eritem, döküntüler Kunduracı göğsü (pektus cavatum), güvercin göğsü (pektus carına), ortopne pozisyonu, fıçı göğüs, siyanoz Skar vb. izler Omurga: kifoz, skolyoz (Durna 2009). Solunum; hızı, tipi, ritmi ve derinliği, inspirasyon/ekspirasyon oranı, göğüs hareketleri tırnaklar, dudaklar, burun kanatları, cilt (dudak, burun kanatları cildi), yardımcı solunum kasları kullanma durumu değerlendirilir (Durna 2009, Braunwald et al. 2004, Andreoli et al. 2008, Uçan ve Kocabaş 2005). Anormal Bulgular: Ekspirasyonda uzama, dispne, ortopne, paroksismal noktürnal dispne, taşipne, hipopne, cheynes- stokes solunum, biot solunum, kussmaul solunum, stridor, yardımcı solunum kasları kullanımı Akciğerlerin asimetrik ekspansiyonu, tek taraflı veya çift taraflı kabarma/bombeleşme, ekspirasyon sırasında kabarma Çomak parmak, pursed-lips solunum, siyanoz, dudak veya tırnaklarda solukluk, kötü kokan nefes (Durna 2009) Palpasyon Torasik kasları ve iskelet, toraks expansiyonu, trakea'nın pozisyonu, konuşma seslerinin titreşimleri ve lenfadenopati varlığı gibi durumlar değerlendirilir (Andreoli et al. 2008, Lewis et al. 2004, Durna 2009, Braunwald et al. 2004, Uçan ve Kocabaş 2005). Anormal Bulgular Pulsasyon, hassasiyet, kabarma, çökme, anormal hareketler, Asimetrik ekspansiyon,

13 Krepitasyon, Taktil fremitus: fremitusta azalma, olmaması veya artış, pulsasyon, çekilme (Durna 2009) Perküsyon Göğüs duvarına parmaklarla yapılan darbelerde oluşan sesin dinlenmesi ve hissedilmesi, hava ve doku değişiklikleri hakkında bilgi verir (Uçan ve Kocabaş 2005). Anormal Bulgular Akciğer dokusu üzerinde hiperresonans (amfizem ya da plevral boşlukta hava olduğunda) (Durna 2009, Braunwald et al. 2004, Uçan ve Kocabaş 2005, Lewis et al. 2004) Oskültasyon (Steteskop ile) Akciğer sesleri değerlendirilir. Seslerin kalitesi, yoğunluğu ve seslerin olup olmadığı kontrol edilir (Durna 2009, Braunwald et al. 2004). Anormal Bulgular Akciğer seslerinin olmaması veya azalması, wheezing, ronküs, plevral friksiyon sesi, raller, frotman (Durna 2009) Solunum Tipleri Öpne: Normal solunum Apne: Solunumun geçici olarak durması Bradipne: Bradipne solunumun anormal sayıda yavaşlaması (Dakikada 10'un altına inmesi). Beyin kanaması, beyin tümörleri, KİBAS (kafa içi basıncın artışı sendromu) anestezi ve hipnotik ilaç kullanımı sonrası görülür. Takipne: Solunumun anormal sayıda hızlanması (Dakikada 24'ün üzerine çıkması). Hiperpne: Solunumun derinliğinin artmasıdır. Hipopne: Solunum derinliğinin azalmasıdır. Hiperventilasyon: Solunum hızı ve derinliğinin artmasıdır. Hipoventilasyon: Solunum hızı ve derinliğinin azalmasıdır. Dispne: Zorlu ve güç sarfederek yapılan solunum şekli. Eğer egzersiz ile bağlantılı olursa normal olabilir. Ortopne: Dik oturma ve ayakta durma dışındaki pozisyonlarda görülen solunum güçlüğü. Biot Solunum: Düzensiz solunum tipidir. En sık menenjitte görülür

14 Kussmaul Solunum: Birbirine eşit, derin inspirasyon ekspirasyon hareketlerinin bulunduğu, orta derece de ya da hızlı, düzenli bir solunum şeklidir. Hasta genelde solunum sıkıntısından yakınmaz. Asidoz bulunan dekompanse diyabet, böbrek yetmezliği ve salisilat zehirlenmelerinde görülür. Cheyne-Stokes Solunum: Birbirini izleyen apne-hipoventilasyon-hiperventilasyon-apne periyodlarından oluşur. Yaşlılarda, kalp hastalıklarında, morfin kullanımı, hipnotik ilaç zehirlenmeleri, ağır pömoni ve KİBAS durumlarında görülür. Hipoksi : Hücre fonksiyonları için yetersiz oksijen sağlanması. Hipoksemi: Arter kanında gerçek oksijen miktarında azalma Siyanoz: Cildin morumsu renk almasıdır (Olgun ve ark. 2010, Akdemir ve Birol 2005) Anormal Solunum Sesleri: Raller: Sıvı, mukus veya cerahat ile yapışkan hale gelen havanın daralmış yollardan geçerken çıkardığı sesdir. Ronküs: Ekspirasyonda duyulan uzun ve kesintisiz sestir. Wheezing: Ötme veya ıslık sesine benzer müzikal sesdir. Frotman; Plevral sürtünme: Plevra inflamasyonu sonucu plevra yapraklarının birbiri üzerine sürtmesiyle çıkan sestir. Stridor: Larenks ve trakea daralmalarında hem inspirasyon hem de ekspirasyonda duyulan sestir (Olgun ve ark. 2010) Tanı Yöntemleri Akciğer Fonksiyon Testi Solunum sistemi bozukluklarını değerlendirmek için bir sipirometre yardımıyla yapılan testtir. Tidal Volüm: Her soluk almada akciğere giren ve çıkan hava miktarıdır. Yaklaşık 500ml dir. İnspiratuar Rezerv Volüm: Normal solunumdan sonra, maksimum inspirasyon çabası ile alınan hava miktarıdır. Yaklaşık 3000ml dir. Ekspiratuvar Rezerv Volüm: normal solunumdan sonra zorlu ekspirasyon çabası ile atılan hava miktarıdır. Yaklaşık 1100ml dir. Rezidüel Hacim: En zorlu ekspirasyondan sonra bile akciğerlerde kalan hava miktarıdır. Yaklaşık 1200ml dir.

15 Anatomik ölü boşluk: Solunan hava doğrudan akciğerlere gitmez. Önce üst solunum yollarından (burun, ağız, farenks, larenks, trekea) bronş ve bronşiollerden geçer. Solunan havanın geçtiği bu yollarda, O 2 ve CO 2 alışverişi yapılmadığı için, bu hava yollarının iç hacmine "anatomik ölü boşluk" denir. Vital kapasite: maksimum inspirasyonla akciğerleri şişirdikten sonra, maksimum düzeyde ekspire ettiği hava miktarıdır. Yaklaşık 4600ml dir. İnspiratuar kapasite: normal ekspirasyon düzeyinden başlayarak, akciğerlerin maksimum şişirildiğinde soluyabildiği hava miktarıdır. Fonksiyonel rezidüel kapasite: normal ekspirasyon sonunda akciğerlerde kalan hava miktarıdır. Total akciğer kapasitesi: akciğerlerin en zorlu inspirasyonla genişleyebileceği hacmidir. 5800ml dir (Olgun ve ark. 2010, Akdemir ve Birol 2005) Pulse Oksimetri Non invaziv olarak arteryel O2 nin ölçümüdür. Parmağa takılan propla ölçülür ve moniterize edilir. %85 in altı dokuların yeterince oksijenlenemediğini gösterir (Olgun ve ark. 2010, Lewis et al. 2004) Laboratuar Bulguları Kan testleri ve balgam incelemeleri değerlendirilir (Olgun ve ark. 2010, Lewis et al. 2004, Akdemir ve Birol 2005). Akciğerler hem bedenin oksijen gereksinimini sağlar hem de metabolizma sonunda ortaya çıkan karbondioksidi dışarı atarak asit-baz dengesinin korunmasında yardımcı olur. Bunun yeterli yapılıp yapılmadığını arteryel kan gazları (PO 2, PCO 2 ) ile anlayabiliriz. Aynı zamanda kanın ph ına bakarak böbreklerin bikarbonat iyonu atımı ve emilimini yeterli yapıp yapmadığını anlamamızı sağlar. Arteriyel kan örneği radyal, brakiyal ya da femoral arterlerden birinden heparinlenmiş enjektör ile alınır. Normal değerleri; PO 2 : mmhg PCO 2 : mmhg Ph: (Akdemir ve Birol 2005) Oksijen akciğerlerden dokulara, eritrosit içindeki hemoglobin ile birleşerek oksihemoglobin (Hb0 2 ) şeklinde taşınır. Kanda Kandaki hemoglobin konsantrasyonu, hemotokrit testi ile belirlenir ve tüm kandaki eritrosit oranını verir. Eritrosit sedimantasyon

16 hızı, hücre yıkımına neden olan kanser, tüberküloz ve bazı enflamatuar ve enfeksiyon hastalıklar hakkında bilgi verir. Lökosit miktarı solunum sistemi hastalıklarının allerjik, enflamatuar veya enfeksiyon nedeniyle olup olmadığı hakkında ayrıntılı bilgi verir (Akdemir ve Birol 2005). Balgam incelemesi birçok solunum sistemi hastalığında tanıya yardımcı olur. Balgam incelemeleri mikroskopik ve makroskopik olarak yapılır. Ayrıca kıvamı, rengi ve miktarı hastalığın tanımlanmasında önemlidir. Balgam örneği sabah saatlerinde temiz ve geniş ağızlı bir kaba alınmalıdır. Gerektiğinde bronkoskopi ile alınabilir(lewis et al. 2004, Olgun ve ark. 2010, Akdemir ve Birol 2005) Radyolojik Ġncelemeler Akciğer filmi: En sık kullanılan yöntemdir. Akciğer filmi ile yumuşak dokular, kemik yapıları, sıvı/hava toplanması, mediastenal yapılar ve akciğer alanı değerlendirilir (Akdemir ve Birol 2005, Braunwald et al. 2004, Lewis et al. 2004). Film çekilmeden önce, hasta belden yukarı soyunur, varsa madeni takılarını çıkarır ve bir gömlek giyer (Akdemir Birol 2005, Olgun ve ark. 2010, Lewis et al. 2004).. Bilgisayarlı tomografi: Göğüs kafesi, plevra ve mediasten ve akciğer dokusundaki patalojik lezyonların, yerleştiği yer, büyüklüğü, yapısı ve diğer özelliklerini 1cm kalınlığında inceltilmiş kesitler halinde görüntülenir. Özellikle akciğer kanserinin tanınmasında ve evrelendirilmesinde kullanılmaktadır. Pulmoner arter embolisi hakkında da bilgi verir (Akdemir Birol 2005, Olgun ve ark. 2010, Andreoli et al. 2008, Lewis et al. 2004,). Magnetik rezonans görünütüsü (MRI): Genellikle toraksın büyük damarlarının (anevrizma, trombüs gibi) ve göğüs kafesi yapılarının tanılanmasında kullanılmaktadır. MR, kapalı yerde kalamayan (klostrofobisi olanlar), kalp pili olanlara yapılamamaktadır. Klostrofobisi olan bireylere, yarı açık yöntem ile uygulanan MR önerilmektedir (Akdemir Birol 2005, Olgun ve ark. 2010). Akciğerlerin görünümü hakkında yeterli bilgi veremediğinden, akciğer hastalıklarının değerlendirilmesindeki rolü sınırlıdır (Braunwald et al. 2004, Lewis et al. 2004). Pulmoner damarların anjiyografisi: Radioopak bir madde verilerek akciğerlerin, pulmoner emboli ve pulmoner vasküler yapısı hakkında bilgi edinilir. İV olarak verilen radioopak maddenin pulmoner damarlar içinde dağılışı, seri filmler çekilerek izlenir ve

17 kaydedilir (Akdemir Birol 2005, Olgun ve ark. 2010, Braunwald et al. 2004, Lewis et al. 2004, Andreoli et al. 2008) Endoskopik Ġncelemeler Bronkoskopi: Ucunda ışık, mercek ayna bulunan flexible fiberoptik bronkoskop yardımıyla larenks, trakea ve bronş sisteminin görüntülenmesidir. Lokal ya da genel anestezi ile yapılır (Uçan ve Kocabaş 2005, Braunwald et al. 2004). Bronkoskopinin Amaçları: Sekresyon alınması Patolojik oluşumun yeri ve büyüklüğünün belirlenmesi ve tanı için örnek alınması (forseps/fırçalar ile) Akciğer tümörlerinin cerrahi yöntem ile çıkarılıp çıkarılamayacağına karar verilmesi Hemoptizi olduğunda, kanayan yerin saptanması Trakeobronşiyol sistemdeki yabancı cismi çıkarmak için Hastanın solunum yollarındaki sekresyonu çıkaramadığı durumlarda, solunum yollarının açıklığını engelleyen sekresyonun çıkarılması Lezyonların çıkarılması ya da yok edilmesi için uygulanmaktadır. Perforasyon, kanama, enfeksiyon, bronkospazm gibi komplikasyonları vardır. (Akdemir Birol 2005). HemĢirelik GiriĢimleri İşlem hakkında bilgi verilir, izni alınır. 6 saat öncesinden sıvı ve katı gıda verilmez, protezleri çıkarılır, Premedikasyon yapılır Genellikle lokal anestezi ile yapılır. İşlem sonrası yatak istirahati sağlanır. Öksürük refleksi gelene kadar ağızdan bir şey verilmez. Yaşam bulguları, şuuru takip edilir. Kanama, enfeksiyon, solunum durması, alerjik reaksiyon, laringospazm, solunum depresyonu yönünden değerlendirilir (Akdemir ve Birol 2005, Lewis et al. 2004). Torasentez

18 Paryetal ve viseral plevra yaprakları arasında normal koşullarda solunum hareketleri sırasında sürtünmeyi önleyen toplam 3.5 ml kadar ince bir film şeklinde sıvı bulunur. Malignansı, enfeksiyon ya da ampiyem vb. gibi durumlarda, paryetal ve visseral plevra yaprakları arasında normalden fazla sıvı birikir. Teşhis ve tedavi amacıyla plevra boşluğuna girilerek aspire edilmesi işlemine torasentez denir. Hasta yatak kenarına dik olarak oturtulur,omuzları yukarı kaldırlır,sırtı ve boynu öne doğru eğdirilir. Hasta yatak kenarına dik olarak oturtulur,omuzları yukarı kaldırlır,sırtı ve boynu öne doğru eğdirilir. Torasentez ile alınan sıvının; Rengi, dansitesi, protein miktarı incelenir. Sıvı protein miktarına göre TRANSÜDA Veya EKSÜDA olarak adlandırılır. TRANSÜDA; Berrak, dansitesi 1015, protein miktarı 3gr ın altındadır. Örn; kalp hast, sirozda, nefrotik sendr, a. glomerulonefritte EKSÜDA; Dansitesi 1015 in protein miktarı 3gr üstündedir. Enfeksiyon hast, neoplastik hast. hemotoraksta (Akdemir Birol 2005) Biyopsi: Dokudan parça alınarak incelenmesi yöntemidir. Alındığı bölgeye göre lokal veya genel anesteziyle alınır. Bronkoskopi ile akciğer ve bronşlardan yapılabilir (Akdemir ve Birol 2005, Olgun ve ark. 2010, Lewis et al. 2004). 3. Solunum Sistemi Hastalıklarında HemĢirelik Bakımı Yönetimi 3.1. BronĢektazi Tanım: Bronşektazi, çeşitli nedenlerle bronş ve bronşiol duvarlarının elastik ve kas tabakalarındaki hasar sonucunda gelişen anormal ve kalıcı kas genişlemesidir (Akdemir ve Birol 2005, Andreoli et al. 2008, İlinç 2005, Braunwald et al. 2004, Lewis et al. 2004). Eskiden KOAH içerisinde yer alan bu hastalık şu anda KOAH dışında bir hastalık olarak incelenmektedir (Olgun ve ark. 2010) Etyoloji: Havayolu obstrüksiyonu, pulmoner infeksiyonlar ve bronş tıkanmaları, yabancı cisim, kusmuk ya da üst solunum yollarında bulunan maddelerin aspirasyonu, genişlemiş lenf nodülleri, genişlemiş kan damarları ya da tümörlerin basıncı sonucu gelişebilir.

19 Kistik fibrozis gibi genetik bozukluklar, romotoid artrit ve idiyopatik nedenler hastalığın oluşmasında rol oynamaktadır (Akdemir ve Birol 2005, Olgun ve ark. 2010, Uçan ve Kocabaş 2005). Normal siliar mekanizmanın bozulması ile bakteriler ve mukusun birikimi gelişir (Lewis et al. 2004, Uçan ve Kocabaş 2005, Braunwald et al. 2004). Erken çocukluk döneminde tekrarlayıcı solunum enfeksiyonları, kızamık, enfluenza, tüberküloz ve İmmün sistem yetersizlikleri bireyin bronşektaziye yatkınlığını artırabilir (Akdemir ve Birol 2005, İlinç 2005) Fizyopatoloji: Kronik enfeksiyon nedeniyle bronş duvarının hasarı ve destek dokusunda kayıp vardır. Sonuçta dilate olan bronşiollerde sekresyon birikimi oluşur. Bronş duvarları kalıcı olarak genişler, şekil bozukluğu oluşur ve mukosiliar temizlik işlevi bozulur (Akdemir ve Birol 2005, Olgun ve ark. 2010, Lewis et al. 2004, Braunwald et al. 2004, Uçan ve Kocabaş 2005) Klinik Belirtileri: Bronşektazide kronik öksürük, nefes darlığı, siyanoz, kötü kokulu, bol miktarda pürülan ve bazen kan bulaşmış balgam çıkarma öyküsü karakteristiktir (Akdemir ve Birol 2005, Andreoli et al. 2008, Lewis et al. 2004). Balgam miktarı günde birkaç ml ile bir litre arasında olabilir. Balgam sıklıkla sabah uyanıldığında çıkar. Genişlemiş bronşlarda gece biriken balgam kitle halinde dışarı atılır. Solunum yetmezliği nedeniyle çomak (Hipokrat) parmak görülür (Akdemir ve Birol 2005). Modern tedavi yaklaşımlarına rağmen bu hastalarda ortalama yaşam süresi 55 yaş civarındadır (Olgun ve ark. 2010). Tedavisi: Bronşektazi tedavisi zordur. Amaç akciğer fonksiyonlarında azalmayı önlemek ve akut alevlenmelerin tedavi edilmesidir (Lewis et al. 2004). Bronşlarda sekresyon arttığında inhalasyon yoluyla steroid ve bronkodilatör, balgam yayması ve kültürü yapılarak, uygun antibiyotikler, mukolitikler kullanılmaktadır (Akdemir ve Birol 2005, Lewis et al. 2004, Braunwald et al. 2004). Yeterli hidrasyonun sağlanması, göğüs fizyoterapisi yararlıdır (Uçan ve Kocabaş 2005, Lewis et al. 2004). Enfluenza ve pnömokoksik pnömoniye karşı aşılanması önerilir/sağlanır. Bronşektazinin cerrahi tedavisi, hastalığın bir ya da iki lobu etkilenmiş olması durumunda, solunum yetmezliğine neden olmadan uygulanabilmektedir (Akdemir ve Birol 2005).

20 Olası HemĢirelik Tanıları Etkisiz Solunum İştahsızlık Beden Gereksiniminden Az Beslenme HemĢirelik Bakımı Bronşektazili hastanın bakımı semptomların rahatlatılması, sekresyonların çıkarılması ve enfeksiyonu kontrol altına almak ya da önlemektir Hasta ve ailesine postüral drenaj uygulaması öğretilir. Hastanın çıkardığı balgam toplanarak günlük miktarı kaydedilir (Akdemir ve Birol 2005) Fazla miktarda sekresyon, pürülan ve kokulu olduğundan iştahını etkileyebilir. Bu nedenle hastaya sık sık ağız bakımı verilir ve hastanın yeterli besin alıp almadığı izlenerek gerektiğinde müdahale edilir. Buhar uygulanır, Derin solunum ve öksürek egzersizleri yaptırılır ve hastaya göğüs fizyoterapisi uygulanır Bazen muko-pürülan balgamın boşaltılması amacıyla bronkoskopi yapılması gerekebilir. Hastanın yeterli hidrasyonu, sekresyon atılımı bakımından önemlidir. Bu nedenle hastanın yeterli sıvı alması sağlanır, hastaya ve ailesine bunun önemi anlatılır. Hastaya bol proteinli, vitamin yönünden zengin besinler verilir. Sigara içimi siliar hareketleri paralize ederek, bronşial sekresyonun artmasına ve mukoz membranın enflamasyonuna neden olduğundan bırakması desteklenir. Hasta enfeksiyonlardan, kuru hava ve sigara dumanından, tozlardan korunmalıdır. Genellikle nemli havası olan bölgelerde örneğin Akdeniz bölgesinde yaşaması önerilir (Akdemir ve Birol 2005, Olgun ve ark. 2010) Atelektazi Tanım: Akciğerlerin yetersiz genişlemesi veya daha önce genişlemiş olan akciğerin kollabe olması ile göreceli olarak daha az hava içeren akciğer parankiminin oluşmasıdır (Akbayrak ve ark. 2007, Karadeniz 2008).

21 Etyoloji: İnfeksiyonlar, plevral efüzyon, toraks ve batın cerrahi işlemleri, hareketsizlik, etkisiz soluk alıp verme, sürfaktan yapım eksikliği, akciğer dokusu sıkışması (kanser, obezite, pnömotoraks vb. nedenlerle), hava yollarının obstrüksiyonu atelektaziye neden olur (Akdemir ve Birol 2005, Olgun ve ark. 2010) Patofizyolojisi: Herhangi bir nedenle oluşan tıkanmanın gerisinde hapsedilen hava, pulmoner kapillerde akan kan tarafından birkaç dakika ya da saatte absorbe olur. Ancak absorbe olan havanın yerine obstrüksiyon nedeniyle alveollere hava gelemez. Sonuçta izole olan akciğerin o kısmı havalanamadığından kollebe olur(büzülür) (Akdemir ve Birol 2005, Olgun ve ark. 2010). Postoperatif hastalar özellikle yüksek risk grubunu oluşturmaktadır. Bunun nedenleri olarak; tidal volümün düşük olması, ağrı ve abdominal distansiyon sayılabilir. Anestezi nedeniyle solunum yollarında sekresyonun artması ve sırt üstü yatan hastanın siliar fonksiyonlarının azalması sonucu sekresyon birikimi olması ve öksürük refleksinin bozulması sonucu postoperatif dönemde mikroatelektazilere neden olmaktadır (Olgun ve ark. 2010) Klinik Belirtileri: Öksürük, balgam çıkarma, hafif ateş, hipoksemi, dispne, halsizlik görülür. Olay geniş bir alanı tutuyorsa ve hızlı ise ani ve ileri derecede dispne, siyanoz, tansiyonda düşme, taşikardi, şok, anksiyete ve ateş görülür (Olgun ve ark. 2010, Akbayrak ve ark. 2007). Tedavi ve bakımında temel amaç ventilasyonu düzeltmek, sekresyonların atılımını sağlamak ve komplikasyonların gelişimini önlemektir (Karadeniz 2008, Akbayrak ve ark. 2007). Bronkodilatörler, mukolitikler, postüral drenaj uygulanır Olası HemĢirelik Tanıları Aktivite İntoleransı Ağrı Ateş/Hipertermi Gaz Değişiminde Bozulma; Potansiyel Komplikasyon: Solunum Disfonksiyonu Hava Yolu Temizlemede Yetersizlik (Akbayrak ve ark. 2007) HemĢirelik Bakımı Temel amaç ventilasyonu düzeltmek ve sekresyon atımını sağlamaktır. Hava yolları daima temiz tutulur.

22 Sık sık pozisyon verilir, sekresyonlar aspire edilir. Aralıklı (+) basınçlı ventilasyon uygulanır. Sedatif ve narkotik verilmesinden sakınılır. Abdominal distansiyon önlenir. Hasta hareket etmesi için cesaretlendirilir. Derin solunum ve öksürük egzersizleri yaptırılır. Bronkospazm çözülür. Buhar uygulaması yaptırılır. Kontrendike değilse bol sıvı verilir Pnömoni Tanım: Pnömoni akciğer dokusunun (parankimasının) akut inflamasyonudur. Çeşitli virüsler, bakteriler, parazitler ve mantarlar neden olmaktadır. Yenidoğan ve 65 yaş üstünde, bağışıklığı baskılanmış kişilerde sık olmakla beraber bütün yaş gruplarında pnömoni görülebilir (Akdemir ve Birol 2005, Olgun ve ark. 2010, Karadeniz 2008, Akbayrak ve ark. 2007, Braunwald et al. 2004) Etyoloji: En sık pnömokok ve streptekok bakteriler neden olmaktadır. Diyabet, lösemi, alkol kullanımı, kalp hastalığı, organ nakli, hasar görmüş mukusillier hareketler (sigara içme, hava kirliliği, viral solunum yolu enfeksiyonları, yaşlanma nedeniyle) gibi durumlarda görülür (Lewis et al. 2004, Karadeniz 2008). Özellikle İmmün sistemi bozuk hastalar pulmoner enfeksiyonlardan çok etkilenir (Akdemir ve Birol 2005, Uçan ve Kocabaş 2004). Pnömonilerin sınıflandırılması: 1. Aspirasyon pnömonisi: Orofarengeal florada bulunan virüs yada bakterilerin alt solunum yollarına aspirasyonu ile gelişen en yaygın görülen mekanizmadır. Toksik sıvılar, yiyecek, su, yabancı madde aspirasyonuda neden olmaktadır (kafa travması, strok, anestezi, alkol alımı gibi nedenlerle) (Lewis et al. 2004, Braunwald et al. 2004) 2. Toplumdan kazanılmıģ pnömoni: İmmün yetersizliği bulunmayan kişilerin hastane dışında oluşan s.pnömokokların etken olduğu pnömonilerdir (Olgun ve ark. 2010). Haemophilus influenzae toplum kökenli pnömoni nedenidir ve yaşlı, kronik hastalığı olan bireylerde görülme sıklığı daha fazladır (Akdemir ve Birol 2005).

23 3. Hastaneden kazanılmıģ pnömoni: Hastanın hastaneye yatışından 48 saat sonra gelişen akciğer parankiminin infeksiyonudur. Yoğun bakım ünitelerinde en sık görülen infeksiyonlardır (Olgun ve ark. 2010). Hastanın savunma mekanizmasını bozan, ölümcül hastalığın olması, koma, malnütrisyon, uzun süre hastanede yatma, hipotansiyon ve metabolik bozukluklar gibi kronik hastalıkların olması bireyi hastane kökenli pnömoniye yatkın kılar. Ayrıca hastanede solunum aygıtlarının kullanılması ve sağlık personelinin elleri ile patojen bakterilerin hastaya taşınması söz konusudur (Akdemir ve Birol 2005). 4. Ġmmunosupresif hastalarda oluģan pnömoni: Bağışıklık sistemi bozulan bireylerde görülen pnömonin etkeni, toplumdan ve hastaneden kazanılmış pnömoniler ile aynıdır (Akdemir ve Birol 2005) Patofizyoloji: Burundan terminal bronşiollere kadar, bütün solunum yolları, yüzeyi örten bir mukus tabakası ile nemli tutulur. Mukus, ispirasyon havasındaki partikülleri tutarak alveollere girmelerini önler. Alt solunum yollarındaki silialar yukarı doğru, burundakiler ise aşağı doğru hareket ederek solunum yollarının temizliğini sağlar. Bu iki mekanizma bozulduğunda pnömoni gelişebilir (Akdemir ve Birol 2005, Braunwald et al. 2004). Sigara kullanımı, viral alt solunum yolu infeksiyonları, hipoksemi, toksik gaz inhalasyonu, hava kirliliği kortikosteroid ve diğer immunsüpresif ilaçlar, yaşlılık, KOAH ve nörolojik problemler öksürük refleksini, mukosilyer aktiviteyi, hücresel ve hümoral korunma mekanizmalarını etkileyerek pnömoniye zemin hazırlar (Olgun ve ark. 2010) Klinik Belirtileri: Ani başlayan ateş ve titreme, plöretik göğüs ağrısı balgamlı öksürük klasik semptomlardır. Bazı hastalarda özellikle yaşlılarda ateş, kuru öksürük, baş ağrısı ve kas ağrısı gibi üst solunum yolu semptomları ile daha sinsi bir seyir olabilir (Akdemir ve Birol 2005, Medical Nursing, Braunwald et al. 2004). Bulantı, kusma, diyare görülebilir (Olgun ve ark. 2010, Lewis et al. 2004). Pnömonide Risk Faktörleri Mukus oluşturarak bronşial drenajı engelleyen ya da normal akciğer drenajını bozan (kanser, KOAH, sigara içme) durumlar İmmünosupresif hastalar (notröpenik) Sigara içme (mukosiliar ve makrofaj aktiviteyi bozduğu için) Uzun süren immobilite ve yüzeyel solunum Öksürük refleksinin baskılanması (ilaç, solunum kaslarının zayıflaması gibi)

24 Bilinçsiz hastanın akciğerlerine yabancı madde aspirasyonu (kafa travması, anestezi nedeni ile) Ağızdan beslenemeyen nazogastrik tüp ya da endotrakeal tüp olması Alkol intoksikasyonu (Alkol refleksi, lökositlerin mobilizasyonunu ve trakeabronşial siliar hareketleri baskılar) Genel anestezi, sedatifler (solunumu baskılayarak yüzeyel solunuma neden olması ve potansiyel pnömonin oluşmasına zemin sağlayan bronşiyal sekresyonun birikmesi) Yaşlılık (öksürme ve glotik refleksin depresyonu olasılığı ve beslenme yetersizliği) Solunum yolları tedavisinde uygun şekilde temizlenmemiş araç-gereç kullanılması (Akdemir ve Birol 2005 ) Pnömoniden Korunma: Patojenlerle karşılaşma olasılığının azaltılması ve patojenle karşılaştığında konakçının direncinin artırılması ile sağlanabilir (Braunwald et al. 2004). Pnömonide koruyucu önlemler; Öksürmesi sağlanır Sekresyonu çıkarması sağlanır Sigarayı bırakması önerilir ve önemi anlatılır Enfeksiyona karşı koruyucu önlemler alınır Sigarayı bırakması için desteklenir Sık sık pozisyon değiştirilir. Solunum egzersizleri yaptırılır. Etkili öksürmesi öğretilir Aspirasyonu önlemek için sık sık pozisyon değiştirilir. Aspirasyon riski olanların ilaçları çok dikkatli verilir Endikasyon varsa aspire edilir Oral hijyene önem verilir. Aspirasyon riskini önlemek için tüplerin durumu sık sık kontrol edilir Alkol almaması ya da az alması anlatılır. Alkol koması durumu varsa aspirasyonu önlemek için uygun pozisyon verilir Genel anestezi alan hastaya ilaç verilmeden önce solunum hızı ve derinliği izlenir. Eğer belirgin solunum depresyonu varsa ilaç verilmez, durum rapor edilir

25 Sık sık pozisyon değiştirme, erken ambulasyon ve mobilizyon, etkili öksürme ve solunum egzersizleri yapması ve yeterli beslenmesi sağlanır Tedavide kullanılan araç gerecin uygun şekilde temizlenmiş olduğundan emin olunmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır (Akdemir ve Birol 2005) Olası HemĢirelik Tanıları Trakeobronşiol sekresyonların fazla olması ile ilgili olarak Hava yollarının açıklığında yetersizlik Solunum fonksiyonunda bozulma sonucu oksijen sağlanmasında azalma olmasına bağlı olarak "Aktivite intorelansı" Ateş ve dispne ile ilgili olarak "Sıvı volüm yetersizliği riski" "Beslenmede değiģiklik-beden gereksiniminden az beslenme" Tedavi planı ve koruyucu sağlık uygulamaları ile ilgili "Bilgi eksikliği"(akdemir ve B irol 2005) Ağrı, Anksiyete, Enfeksiyon Riski, Gaz Değişiminde Bozulma, Hipertermi (Akbayrak ve ark. 2007) HemĢirelik Bakımı Akciğerlerdeki O 2 CO 2 değişimini bozduğundan sekresyonlar temizlenir Hastanın hidrasyonu sağlanarak sekresyonların atımı kolaylaştırılır(solunum hızıyla artan görünmeyen sıvı kayıpları nedeniyle gelişebilen dehidratasyon da önlenmiş olur) Odanın havası nemlendirilir Etkili öksürme ve solunum egzersizleri öğretilir O 2 verilir, arteryel kan gazları izlenir. Hastanın istirahati sağlanır Hastaya rahat soluk alabileceği pozisyon verilir Günlük yaşam aktivitelerinde yardım edilir Dispne ve yorgunluk nedeniyle iştahsız olan hastanın beslenmesi gereksinimini karşılayacak şekilde sağlanır (Akdemir ve Birol 2005).

26 ÖZET Solunum sistemi üst ve alt solunum yollarından oluşur ve ventilasyondan yani soluk alıp vermekten sorumludur. Solunum sistemine ait hastalıklar erken tanı ve tedavi ile kontrol altına alınabilen hastalıklardır. Bu sisteme ait en sık görülen hastalıkların başında astma, bronşit, amfizem, KOAH, pnömoni, tüberküloz gelmektedir. Bu sisteme ait hastalıklarda en sık gözlenen ve yaşanan hasta sorunları yetersiz hava yolu temizliği, etkisiz solunum, gaz alışverişinin bozulması ve anksiyetedir. Hemşire bakımını planlamadan önce hastaya ilişkin çok yönlü bilgi toplamalı ve topladığı veriler doğrultusunda bakım planını belirlemeli ve uygulamalıdır.

27 DEĞERLENDĠRME SORULARI 1. AĢağıdakilerden hangisi alt solunum yollarına ait yapı değildir? a- Akciğerler b- Bronşlar c- Bronşioller d- Trakea e- Alveoller 2. ĠV olarak verilen radioopak maddenin pulmoner damarlar içinde dağılıģı, seri filmler çekilerek izlenerek kaydedilmesi hangi iģlemdir? a- Akciğer filmi b- Pulmoner anjiografi c- Bilgisayarlı tomografi: d- Bronkoskopi 3. AĢağıdakilerden hangisi difüzyonu tanımlamaktadır? a- Alveoller ile kan arasında oksijen ve karbondioksit değişimi b- İnspirasyon c- ekspirasyon; d- Perfüzyon e- Akciğer ventilasyonu 4. AĢağıdakilerden hangisi aspirasyon pnömonisinin en sık görülen mekanizmadır? a- Toksik sıvıların aspirasyonu b- Yiyeceklerin aspirasyonu c- Su aspirasyonu d- Yabancı maddelerin aspirasyonu e- Orofarengial floradaki virüs yada bakterilerin aspirasyonu

28 5. AĢağıdakilerden hangisi özellikle akciğer kanserinin tanınmasında ve evrelendirilmesinde kullanılmaktadır? a-akciğer filmi b- Bilgisayarlı tomografi c- Magnetik rezonans görünütüsü d- Pulmoner damarların anjiyografisi e- Ultrason CEVAPLAR 1. D 2. B 3. A 4. E 5. B

29 YARARLANILAN KAYNAKLAR 1. Akdemir N, Birol L. İç Hastalıkları ve Hemşirelik Bakımı. Sistem Ofset, Ankara Birol L. Hemşirelik Süreci. Etki matbaacılık. İzmir, Olgun N, Eti Aslan F, Sert H. Solunum Sistemi. Ed: Karadakovan A, Aslan FE, Dahili ve Cerrahi Hastalıklarda Bakım. Nobel Kitabevi, Adana Durna Z. İç Hastalıkları Hemşireliği Uygulama Rehberi. Cinius yayınları, İstanbul Akbayrak N, İlhan ES, Ançel G, Albayrak A. Hemşirelik Bakım Planları(Dahiliye-Cerrahi Hemşireliği ve Psiko-sosyal Boyut). Alter Yayıncılık, Ankara Nisan Lewis SM, Heitkemper MM, Dirksen SR. Medical-Surgical Nursing. 6th edition. Mosby, Philadelphia Braunwald E, Faucı AS, Kasper DL, Hauser SL, Longo DL, Jameson JL. Harrison İç Hastalıkları Prensipleri. Çeviri Ed: Sağlıker Y. Nobel Tıp Kitabevleri, Andreoli TE, Carpender CCJ, Griggs RC, Benjamin IJ. Cecil Essentials of Medicine. 7th Edition. Çeviri Ed: Mıstık S. Özgün Ofset, Karadeniz G. İç Hastalıkları Hemşireliğinde Teoriden Uygulamaya Temel Yaklaşımlar. Göktuğ Yayıncılık, Ankara Uçan ES, Kocabaş A. Solunum Sistemi Hastalıkları. Ed: İliçin G, Biberoğlu K, Süleymanlar G, Ünal S. İç Hastalıkları, Cilt 1. Güneş Kitabevi. Ankara, Özkara Ş, Aktaş Z, Özkan Z, Ecevit H. Türkiye de Tüberkülozun Kontrolü İçin Başvuru Kitabı. Ankara: T.C. Sağlık Bakanlığı Verem Savaş Daire Başkanlığı; s.7-11.

Solunum Sistemine Ait Tıbbi Terimler. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

Solunum Sistemine Ait Tıbbi Terimler. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire Solunum Sistemine Ait Tıbbi Terimler Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire Solunum sistemi kan ile atmosfer havası arasında gaz değişimini oluşturabilecek şekilde özelleşmiş bir sistemdir. Solunum sistemindeki

Detaylı

Solunum: Solunum sistemi" Eritrositler" Dolaşım sistemi"

Solunum: Solunum sistemi Eritrositler Dolaşım sistemi Solunum Fizyolojisi Solunum: O 2 'nin taşınarak hücrelere ulaştırılması, üretilen CO 2 'in uzaklaştırılması." Bu işlevin gerçekleştirilebilmesi için üç sistem koordinasyon içinde çalışır:" " Solunum sistemi"

Detaylı

SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ 19/11/2015 SOLUNUM SİSTEMİ MEKANİZMASI SOLUNUM SİSTEMİ MEKANİZMASI SOLUNUM SİSTEMİ MEKANİZMASI

SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ 19/11/2015 SOLUNUM SİSTEMİ MEKANİZMASI SOLUNUM SİSTEMİ MEKANİZMASI SOLUNUM SİSTEMİ MEKANİZMASI VE FİZYOLOJİSİ FİZYOLOJİSİ Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire Canlılığın sürdürülebilmesi için vücuda oksijen alınması gerekir. Solunumla alınan oksijen, kullanılarak metabolizma sonucunda karbondioksit açığa

Detaylı

Solunum Sistemi Fizyolojisi

Solunum Sistemi Fizyolojisi Solunum Sistemi Fizyolojisi 1 2 3 4 5 6 7 Solunum Sistemini Oluşturan Yapılar Solunum sistemi burun, agız, farinks (yutak), larinks (gırtlak), trakea (soluk borusu), bronslar, bronsioller, ve alveollerden

Detaylı

SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire ÜST SOLUNUM YOLU Farenjit :Farenks mukozasının iltihabi bir hastalığıdır. Akut ve kronik olarak seyreder. Larenjit :Üst solunum yolunun bir parçası

Detaylı

SOLUNUM SİSTEMİ VE EGZERSİZ

SOLUNUM SİSTEMİ VE EGZERSİZ SOLUNUM SİSTEMİ VE EGZERSİZ Egzersiz sırasında çalışan kaslar, ihtiyaç duydukları enerji için oksijen (O 2 ) kullanır ve karbondioksit (CO 2 ) üretir. Akciğerler, hava ile kanın karşılaştığı ı organlardır.

Detaylı

Solunum Sistemi Ne İş Yapar?

Solunum Sistemi Ne İş Yapar? Solunum Sistemi Solunum Sistemi Ne İş Yapar? O 2 değişimi Havadan kana Kandan hücrelere CO 2 değişimi Hücrelerden kana Kandan havaya Kan ph sının düzenlenmesi Ses çıkartma Solunum Sistemi: Genel Bakış

Detaylı

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV Sunu planı NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON DOÇ. DR. HAKAN TOPAÇOĞLU İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Neden Endikasyonlar Kontrendikasyonlar Hasta seçilmesi Komplikasyonlar Solunum yetmezliği IMV

Detaylı

Solunum Sistemi Fizyolojisi

Solunum Sistemi Fizyolojisi Solunum Sistemi Fizyolojisi Solunum Sistemi Ne İş Yapar? O 2 değişimi Havadan kana Kandan hücrelere CO 2 değişimi Hücrelerden kana Kandan havaya Kan ph sının düzenlenmesi Ses çıkartma Solunum Sistemi:

Detaylı

Konu 1: Yaşlının Solunum Sistemine Ait Sorunlar ve Uygulamalar. 1. Solunum Sistemi

Konu 1: Yaşlının Solunum Sistemine Ait Sorunlar ve Uygulamalar. 1. Solunum Sistemi Konu 1: Yaşlının Solunum Sistemine Ait Sorunlar ve Uygulamalar 1. Solunum Sistemi Vücut dokularının ihtiyacı olan oksijenin dış ortamdan alınıp kana verilmesine ve vücut dokularında oluşan karbondioksitin

Detaylı

Solunum Fizyolojisi ve PAP Uygulaması. Dr. Ahmet U. Demir

Solunum Fizyolojisi ve PAP Uygulaması. Dr. Ahmet U. Demir Solunum Fizyolojisi ve PAP Uygulaması Dr. Ahmet U. Demir Solunum fizyolojisi Bronş Ağacı Bronş sistemi İleti havayolları: trakea (1) bronşlar (2-7) non respiratuar bronşioller (8-19) Gaz değişimi: respiratuar

Detaylı

SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN 2 Solunumun amacı, dokulara oksijen sağlamak ve karbon dioksidi uzaklaştırmaktır. Bu amaç gerçekleştirilirken, solunum dört büyük fonksiyonel olaylar

Detaylı

SOLUNUM SİSTEMİ VE EGZERSİZ

SOLUNUM SİSTEMİ VE EGZERSİZ SOLUNUM SİSTEMİ VE EGZERSİZ Solunum Sisteminin Temel Anatomisi Burun veya ağız Farinks Larinks Trakea Bronşlar Bronşioller Alveoller İletim bölgesi: gaz değişimine katılmayan ağız, burun, larinks, trakea,

Detaylı

7 Solunum Sistemi Fizyolojisi

7 Solunum Sistemi Fizyolojisi ÜNİTE 7 Solunum Sistemi Fizyolojisi Bu üniteyi çalıştıktan sonra, Amaçlar Solunum sisteminin temel fonksiyonlarını, Solunum sisteminin fizyolojik anatomisini, Kanda oksijen ve karbondioksit taşınmasını,

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

Solunum Sistemi Fizyolojisi

Solunum Sistemi Fizyolojisi Solunum Sistemi Fizyolojisi Solunum Sistemi Solunum sistemi, kan ile atmosfer havası arasında gaz değişimini oluşturabilecek şekilde özelleşmiş bir sistemdir. Solunum sistemindeki gaz değişimi ile hücrelerde

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler Anestezi Uygulama II 2017-2018 Bahar / Ders:9 Anestezi ve Emboliler Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI Emboli Nedir? Damarlarda dolaşan kan içerisine hava ya da yabancı cisim girişine bağlı olarak, dolaşımı engelleyen

Detaylı

solunum >solunum gazlarının vücut sıvısı ile hücreler arasındaki değişimidir.

solunum >solunum gazlarının vücut sıvısı ile hücreler arasındaki değişimidir. GAZ ALIŞVERİŞİ O2'li solunum yapan canlıların bazılarında O2'in alınıp CO2'in atılmasını sağlayan yapılar bulunur.bu yapı ve organlar solunum sistemini oluşturur. solunum ------>solunum organlarıyla dış

Detaylı

PaCO 2 = 31 mmhg FiO 2 =.70 (Venturi)

PaCO 2 = 31 mmhg FiO 2 =.70 (Venturi) Solunum yetmezliği Mustafa Bey (66y) Ayşe Hanım (34 y) ph= 7.24 PaO 2 = 66 mmhg PaCO 2 = 89 mmhg FiO 2 =.33 (Venturi) ph= 7.42 PaO 2 = 66 mmhg PaCO 2 = 31 mmhg FiO 2 =.70 (Venturi) Ayşe Hanım Sekreter,

Detaylı

Postüral Drenaj Uygulama

Postüral Drenaj Uygulama Postüral Drenaj Uygulama AMAÇ Akciğerlerdeki sekresyonun yer çekimi yardımıyla drenajının gerçekleştirilmesidir. TEMEL İLKELER Spontan solunumda veya ventilatöre bağlı hastada akciğerlerin tüm bronş ve

Detaylı

FİZYOTERAPİNİN PREOPERATİF ve POSTOPERATİF BAKIMDA YERİ Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

FİZYOTERAPİNİN PREOPERATİF ve POSTOPERATİF BAKIMDA YERİ Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı FİZYOTERAPİNİN PREOPERATİF ve POSTOPERATİF BAKIMDA YERİ Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı 1 PREOPERATİF BAKIM ve Hazırlık 2 Genel olarak, planlanmış ameliyat için hazırlık üç aşamada uygulanır: Hastanın

Detaylı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Arter Kan Gazı Değerlendirmesi Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Asit-Baz Dengesine Farklı Yaklaşımlar Seifter JL: N Engl

Detaylı

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları Sunum planı Olgularla Kan Gazı Değerlendirilmesi Dr. Ayhan ÖZHASENEKLER Acil Tıp Uzmanı Diyarbakır Devlet Hastanesi Neden Arteryel Kan Gazı ( AKG)? Değerlendirilen Parametreler Neler? Asit-Baz Dengesi

Detaylı

Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır.

Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır. Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır. Burun boşluğu iki delikle dışarı açılır. Diğer taraftan

Detaylı

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem Prof.Dr.Mitat KOZ Mikrodolaşım? Besin maddelerinin dokulara taşınması ve hücresel atıkların uzaklaştırılması. Küçük arteriyoller her bir doku

Detaylı

HASTALIKLAR BİLGİSİ. SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI (Akciğer Hastalıkları) SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI (Akciğer Hastalıkları)

HASTALIKLAR BİLGİSİ. SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI (Akciğer Hastalıkları) SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI (Akciğer Hastalıkları) HASTALIKLAR BİLGİSİ DERS NOTLARI eminkaya.net Akciğerler plevral zarlarla kaplı büyük süngerimsi organlardır. Göğüs boşluğunda bulunur. Solunum organı olan akciğerlerin inspirasyon (nefes alma) ve ekspirasyon

Detaylı

Öksürük. Pınar Çelik

Öksürük. Pınar Çelik Öksürük Pınar Çelik Öksürük Öksürük, akciğerleri aspirasyondan koruyan, sekresyonların atılmasını sağlayan, istemli veya istemsiz refleks yolla oluşan, ani patlayıcı ekspirasyon manevrasıdır. Öksürük refleksinin

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

AÇIK ve LAPORASKOPİK CERRAHİDE HEMŞİRELİK BAKIMI HEMŞİRE SEHER KUTLUOĞLU ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ

AÇIK ve LAPORASKOPİK CERRAHİDE HEMŞİRELİK BAKIMI HEMŞİRE SEHER KUTLUOĞLU ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ AÇIK ve LAPORASKOPİK CERRAHİDE HEMŞİRELİK BAKIMI HEMŞİRE SEHER KUTLUOĞLU ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ SUNU PLANI Açık ve kapalı cerrahide hemşirelik bakım amacı Açık ve kapalı cerrahide hemşirelik

Detaylı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu

Detaylı

Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır.

Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır. SOLUNUM SİSTEMLERİ Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır. 1. Dış Solunum Solunum organlarıyla dış ortamdan hava alınması ve verilmesi, yani soluk alıp vermeye

Detaylı

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine

Detaylı

Gaz Alışverişi, İnsanda Solunum Sistemi

Gaz Alışverişi, İnsanda Solunum Sistemi A. GAZ ALIŞ VERİŞİ Gaz Alışverişi, İnsanda Solunum Sistemi Canlılarda hayatsal olayların sürdürülebilmesi için gerekli olan enerji hücresel solunumla elde edilir. Genellikle oksijenli olarak gerçekleşen

Detaylı

Solunum Sistemi Dicle Aras

Solunum Sistemi Dicle Aras Solunum Sistemi Dicle Aras Solunum sistemi, solunum yolları anatomisi, akciğerlerin temel anatomisi, akciğer hacim ve kapasiteleri, akciğerlerde gaz değişimi, gazların kısmi basınçları 3.9.2015 1 Solunum

Detaylı

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur.

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur. Dr.Armağan HAZAR ZATÜRRE (PNÖMONİ) Zatürre yada tıbbi tanımla pnömoni nedir? Halk arasında zatürre olarak bilinmekte olan hastalık akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Tedavi edilmediği takdirde ölümcül

Detaylı

Çocuklarda solunum sisteminin muayenesi. Prof. Dr. Haluk Çokuğraş

Çocuklarda solunum sisteminin muayenesi. Prof. Dr. Haluk Çokuğraş Çocuklarda solunum sisteminin muayenesi Prof. Dr. Haluk Çokuğraş Solunum sistemi ÜST SOLUNUM YOLLARI: Ağız içi, boğaz, tonsiller, kulaklar, paranazal sinüsler ve larinks. ALT SOLUNUM YOLLARI: Trakea, bronşlar,

Detaylı

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Bronşektazi Giriş Subsegmental solunum yollarının anormal ve kalıcı dilatasyonu şeklinde tanımlanır Hastalık olmaktan çok çeşitli patolojik süreçlerin

Detaylı

Akciğer ve Dokularda Gazların Değişimi ve Taşınması

Akciğer ve Dokularda Gazların Değişimi ve Taşınması Akciğer ve Dokularda Gazların Değişimi ve Taşınması Prof.Dr.Fadıl ÖZYENER Fizyoloji Anabilim Dalı Tartışma konuları: Eksternal ve internal solunum Oksijenin kanda taşınması Karbondioksidin kanda taşınması

Detaylı

MEKANİK VENTİLASYON - 2

MEKANİK VENTİLASYON - 2 MEKANİK VENTİLASYON - 2 DR. M. ŞÜKRÜ PAKSU ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ Endotrakeal entübasyon endikasyonları Tüp seçimi Başlangıç ayarları Mod seçimi Özele durumlarda mekanik

Detaylı

Kan Gazı. Dr.Kenan Ahmet TÜRKDOĞAN Isparta Devlet Hastanesi. II. Isparta Acil Günleri Solunum Acilleri, 19 Ocak 2013 Isparta

Kan Gazı. Dr.Kenan Ahmet TÜRKDOĞAN Isparta Devlet Hastanesi. II. Isparta Acil Günleri Solunum Acilleri, 19 Ocak 2013 Isparta Kan Gazı Dr.Kenan Ahmet TÜRKDOĞAN Isparta Devlet Hastanesi II. Isparta Acil Günleri Solunum Acilleri, 19 Ocak 2013 Isparta Normal Değerler ph 7.35-7.45 (ort. 7.40) ph 7.35 ise Asidoz 7.45 ise Alkaloz ph

Detaylı

VİTAL BULGULAR. Dr.Mine SERİN FÜ Çocuk Nöroloji

VİTAL BULGULAR. Dr.Mine SERİN FÜ Çocuk Nöroloji VİTAL BULGULAR Dr.Mine SERİN FÜ Çocuk Nöroloji Cilt : Isı, renk, görünüm Solunum : Hızı ve sayısı Nabız : Hızı ve şekli Kan basıncı : Vücut Isısı Hastanın ateşine bakma şeklinde ifade edilir Ateş vücut

Detaylı

ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ

ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ İdrar oluşturmak... Üriner sistemin ana görevi vücutta oluşan metabolik artıkları idrar yoluyla vücuttan uzaklaştırmak ve sıvı elektrolit dengesini korumaktır. Üriner

Detaylı

SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ Solunum Solunum kelimesi iki anlamda kullanılır. Hücresel düzeyde ve Organizma düzeyinde. Hücresel düzeyde hücresel oksidatif metabolizma anlamında kullanılmaktadır.

Detaylı

SOLUNUM SİSTEMİ UYGULAMALARI

SOLUNUM SİSTEMİ UYGULAMALARI SOLUNUM SİSTEMİ UYGULAMALARI İçerik SOLUNUM SİSTEMİ SOLUNUM SÜRECİ SOLUNUM ÖZELLİKLERİ VE TİPLERİ OKSİJENLENMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER SOLUNUM PROBLEMİ OLAN HASTADA HEMŞİRELİK BAKIMI AÇIK HAVA YOLUNUN SAĞLANMASI

Detaylı

Apertura thoracis superior (göğüs girişi) Apertura thoracis inferior (göğüs çıkışı) Toraks duvarını oluşturan tabakalar

Apertura thoracis superior (göğüs girişi) Apertura thoracis inferior (göğüs çıkışı) Toraks duvarını oluşturan tabakalar solunum sistemi 1 TORAKS (GÖĞÜS) DUVARI Toraks (göğüs) Apertura thoracis superior (göğüs girişi) Apertura thoracis inferior (göğüs çıkışı) Toraks duvarını oluşturan tabakalar Toraks duvarı kasları 2 SOLUNUM

Detaylı

HASTA-VENTİLATÖR UYUMSUZLUĞU

HASTA-VENTİLATÖR UYUMSUZLUĞU HASTA-VENTİLATÖR UYUMSUZLUĞU Prof. Dr. Arzu Topeli İskit Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları YBÜ TTD Kongresi 2008 GÜNÜMÜZÜN MODERN YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ Solunum terapisti ventilatöre, hemşire

Detaylı

TORAKS RADYOLOJİSİ. Prof Dr Nurhayat YILDIRIM

TORAKS RADYOLOJİSİ. Prof Dr Nurhayat YILDIRIM TORAKS RADYOLOJİSİ Prof Dr Nurhayat YILDIRIM PA AKCİĞER GRAFİSİNDE TEKNİK ÖZELLİKLER Film ayakta çekilmelidir. Göğüs ön duvarı film kasetine değmelidir. Işık kaynağı kişinin arkasında olmalıdır. Işık kaynağı

Detaylı

ARTER KAN GAZI ANALİZİNİN ORGANİZMAYA AİT YANSITTIKLARI; Klinikte AKG ne işe yarar?

ARTER KAN GAZI ANALİZİNİN ORGANİZMAYA AİT YANSITTIKLARI; Klinikte AKG ne işe yarar? ARTER KAN GAZI ANALİZİNİN ORGANİZMAYA AİT YANSITTIKLARI; Klinikte AKG ne işe yarar? AKCİĞERLERİN PRİMER GÖREVİ GAZ ALIŞVERİŞİNİ SAĞLAMAKTIR. AKG analizi ile Asit Baz dengesi Oksijenizasyon Gaz alışverişi

Detaylı

MESLEK ESASLARI VE TEKNİĞİ KONU : OKSİJEN TEDAVİSİ

MESLEK ESASLARI VE TEKNİĞİ KONU : OKSİJEN TEDAVİSİ DERS : MESLEK ESASLARI VE TEKNİĞİ KONU : OKSİJEN TEDAVİSİ 1.) Aşağıdaki cümlelerin başında boş bırakılan parantezlere, cümlelerde verilen bilgiler ) Oksijenin kimyasal simgesi O2 dir. ) Oksijen, canlıların

Detaylı

Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu

Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu Bölüm 21 Astımla Karışan Hastalıklar Dr. Alpaslan TANOĞLU ve Dr. Mustafa DİNÇ Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu hastalığıdır. Hastalığın en

Detaylı

EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ

EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ İçerik Dolaşım sisteminin kısa anatomi ve fizyolojisi Egzersizde periferal dolaşımın düzenlenmesi-etkili mekanizmalar Damar endotelinin ve Nitrik Oksitin (NO) periferal

Detaylı

SPORTİF DALIŞ VE ETKİLERİ HYPERBARIA

SPORTİF DALIŞ VE ETKİLERİ HYPERBARIA SU İÇİ EGZERSİZ SPORTİF DALIŞ VE ETKİLERİ HYPERBARIA Deniz düzeyinden aşağılara inildikçe, yani derinlik arttıkça basınç artar. Suya dalan kimse hem suyun hem de atmosferin basıncına maruz kalır. 10 m

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı:

Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı: Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı: Amaç: Göğüs Cerrahisi stajı sonunda 5.sınıf öğrencileri, bir tıp fakültesi mezunu pratisyen hekimin bilmesi gereken konulara hakim olacak, gerekli

Detaylı

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No Hazırlayan: Onaylayan: Onaylayan: Hemşirelik Protokolleri Adem Aköl Sinan Özyavaş Hazırlama Komitesi Kalite Konseyi Başkanı Kalite Koordinatörü 1/5

Detaylı

Çocuklarda Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS) ve Tedavisi. Tolga F. Köroğlu Dokuz Eylül Üniversitesi

Çocuklarda Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS) ve Tedavisi. Tolga F. Köroğlu Dokuz Eylül Üniversitesi Çocuklarda Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS) ve Tedavisi Tolga F. Köroğlu Dokuz Eylül Üniversitesi 1967: 18.07.2013 2 Tarihçe 1967 Acute Respiratory Distress in Adults 1971 Adult Respiratory Distress

Detaylı

07.11.2014. Hastalıkların Oluşmasında Rol Oynayan Faktörler. 10.Sınıf Enfeksiyondan Korunma. Hastalıkların Oluşmasında Rol Oynayan Faktörler

07.11.2014. Hastalıkların Oluşmasında Rol Oynayan Faktörler. 10.Sınıf Enfeksiyondan Korunma. Hastalıkların Oluşmasında Rol Oynayan Faktörler 10.Sınıf Enfeksiyondan Korunma 4.Hafta ( 08 10 / 10 / 2014 ) 1.) HASTALIKLARIN OLUŞMASINDA ROL OYNAYAN FAKTÖRLER 2.) ENFEKSİYON HASTALIKLARININ GENEL BELİRTİLERİ 3.) ENFEKSİYON HASTALIKLARINDA GÖRÜLEN

Detaylı

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler: LÖKOSİT WBC; White Blood Cell,; Akyuvar Lökositler kanın beyaz hücreleridir ve vücudun savunmasında görev alırlar. Lökositler kemik iliğinde yapılır ve kan yoluyla bütün dokulara ulaşır vücudumuzu mikrop

Detaylı

9.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 7.Ünite Yaşam Bulguları NABIZ. 17.18.19. Hafta ( 6-24 / 01 / 2014 )

9.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 7.Ünite Yaşam Bulguları NABIZ. 17.18.19. Hafta ( 6-24 / 01 / 2014 ) 9.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 7.Ünite Yaşam Bulguları NABIZ 17.18.19. Hafta ( 6-24 / 01 / 2014 ) NABIZ 2 Kalbin sol ventrikülünün kasılmasıyla aorta gönderilen kanın neden olduğu basınç artışına karşı,

Detaylı

ÇOCUKLARDA YABANCI CİSİM ASPİRASYONLARI. Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları

ÇOCUKLARDA YABANCI CİSİM ASPİRASYONLARI. Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları ÇOCUKLARDA YABANCI CİSİM ASPİRASYONLARI Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Yabancı cisim aspirasyonu (YCA) Epidemiyoloji YCA çocukluk yaş grubunun önemli morbidite ve mortalite

Detaylı

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI Yardım edin sinüslerim beni öldürüyor! Bunu daha önce hiç söylediniz mi?. Eğer cevabınız hayır ise siz çok şanslısınız demektir. Çünkü her yıl milyonlarca lira sinüs problemleri

Detaylı

ASTIM EPİDEMİYOLOJİ PATOFİZYOLOJİ 31.01.2012 HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI

ASTIM EPİDEMİYOLOJİ PATOFİZYOLOJİ 31.01.2012 HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI ASTIM Dr. Bengü MUTLU Bir çok uyarıya karşı artan havayolu cevabı ile karakterize kronik inflamatuar bir hastalıktır İnflamatuar süreçte mast hücreleri, eozinofiller, T lenfositler, makrofajlar, nötrofiller,

Detaylı

YÜKSEK İRTİFA VE AKCİĞERLER

YÜKSEK İRTİFA VE AKCİĞERLER YÜKSEK İRTİFA VE AKCİĞERLER Yükseklik Seviyesi (m.) İrtifa Tanımı 8000 + Ölüm Bölgesi (Death Zone) 7500-5500 Ekstrem Yüksek İrtifa (Extreme High Altitude) 5000-3500 Çok Yüksek İrtifa (Very High Altitude)

Detaylı

DOLAŞIM SİSTEMİ TERİMLERİ. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

DOLAŞIM SİSTEMİ TERİMLERİ. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire DOLAŞIM SİSTEMİ TERİMLERİ Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire Dokuların oksijen ve besin ihtiyacını karşılayan, kanın vücutta dolaşmasını temin eden, kalp ve kan damarlarının meydana getirdiği sisteme dolaşım

Detaylı

Başlıca organizma sıvılarının ve salgılarının ortalama ph değerleri.

Başlıca organizma sıvılarının ve salgılarının ortalama ph değerleri. Asid-baz dengesi ph Başlıca organizma sıvılarının ve salgılarının ortalama ph değerleri. Organizma sıvıları, salgıları Ortalama ph Kan 7.4 Süt 6.7 Safra 7.8 İdrar 6.0 Pankreas özsuyu 8.0 Bağırsak özsuyu

Detaylı

NÖTROPENİK HASTA BAKIM TALİMATI T.C NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ MERAM TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ

NÖTROPENİK HASTA BAKIM TALİMATI T.C NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ MERAM TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ SAYFA NO 1 / 5 1.AMAÇ: Nötropenik hasta bakımında standart bir yöntem belirlemektir. 2.KAPSAM:Nötropenik hasta bakım faaliyetlerini kapsar. 3. KISALTMALAR: MNS: Mutlak Nötrofil Sayısı 4.FAALİYET AKIŞI

Detaylı

Oksijen tedavisi. Prof Dr Mert ŞENTÜRK. İstanbul Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilimdalı

Oksijen tedavisi. Prof Dr Mert ŞENTÜRK. İstanbul Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilimdalı Oksijen tedavisi Prof Dr Mert ŞENTÜRK İstanbul Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilimdalı OKSİJEN TEDAVİSİ Kime uygulanmalı? Endikasyonlar? Kaç litre? Ne şekilde? Kime uygulanmalı? Gereksinimi

Detaylı

9.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği. 7.Ünite Yaşam Bulguları SOLUNUM 20.Hafta ( / 02 / 2014 )

9.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği. 7.Ünite Yaşam Bulguları SOLUNUM 20.Hafta ( / 02 / 2014 ) 9.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 7.Ünite Yaşam Bulguları SOLUNUM 20.Hafta ( 10-14 / 02 / 2014 ) Solunum fizyolojik bir olay olup,bireyin yaşamı için gereklidir.insan yaşamının devam edebilmesi, OKSİJEN

Detaylı

AKCİĞER HACİM VE KAPASİTELERİ. Prof. Dr. H. Oktay SEYMEN 2006

AKCİĞER HACİM VE KAPASİTELERİ. Prof. Dr. H. Oktay SEYMEN 2006 AKCİĞER HACİM VE KAPASİTELERİ Prof. Dr. H. Oktay SEYMEN 2006 Genel çerçeve Ölü boşluk tayinleri a)anatomik b) Fizyolojik ölü boşluk Akciğer hacim ve kapasiteleri Fonksiyonel rezidüel kapasite tayini a)açık

Detaylı

YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU. Boy/kilo / BKİ):

YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU. Boy/kilo / BKİ): ÖYKÜ YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU Adı Soyadı: Doğum tarihi/yaş: Cinsiyeti: Eğitimi: Medeni durumu: Çocuk sayısı: İşi-mesleği: Gelir kaynakları: Boy/kilo / BKİ): Şu anki sağlık sorunları: Sosyal güvence: Emeklilik

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI NA GİRİŞ KOŞULLARI : Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokullarının veya Yüksekokul ve Fakültelerin Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

Detaylı

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar? BÖBREK HASTALIKLARI Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Böbrekler ne işe yarar? Böbreğin en önemli işlevi kanı süzmek, idrar oluşturmak ve vücudun çöplerini (artık ürünleri) temizlemektir. Böbrekte oluşan idrar, idrar

Detaylı

Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O.

Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O. Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O. Kan Gazı Nedir? Kanın a s i t ve b a z d u r u m u n u b e l i r l e m e a m a c ı y l a kan gazı değerlerinin belirlenmesi gerekir. Ortaya çıkan

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 2 DAMARLAR

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 2 DAMARLAR ADIM ADIM YGS LYS 174. Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 2 DAMARLAR Dolaşım Sisteminde görev alan damarlar şunlardır; 1) Atardamarlar (arterler) 2) Kılcal damarlar (kapiller) 3) Toplardamarlar (venler) 1) Atardamar

Detaylı

Hisar Intercontinental Hospital

Hisar Intercontinental Hospital Varisler BR.HLİ.92 Venöz Hastalıklar (Toplardamarlar) Varis Hastalığı: Bacaklarımızda kirli kanı yukarı taşımak üzere görev alan iki ana ven sistemi bulunur. Yüzeyel ve derin ven sistemi olarak adlandırılan

Detaylı

VİTAL BULGULAR. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

VİTAL BULGULAR. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı VİTAL BULGULAR Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Vital? vital Lat. Canlı, hayati, yaşamsal, yaşamla ilgili. Kalp tepe atımı O2 Satürasyonu Kan basıncı Solunum

Detaylı

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR?

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR? Yaşlılık YAŞ NEDİR? Yaş;Kronolojik ve Biyolojik yaş olarak iki biçimde açıklanmaktadır. İnsan yaşamının, doğumdan içinde bulunulan ana kadar olan bütün dönemlerini kapsayan süreci kronolojik yaş ; içinde

Detaylı

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek

Detaylı

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Arş.Gör.Dr.Engin ŞENAY 02.02.2010 Pnömotoraks : Viseral ve parietal plevra yaprakları arasına hava girmesidir Künt Spontan Travmatik olabilir İyatrojenik

Detaylı

TRANSFERRİN ERİTROSİT. Transferrinin normal değerleri: Transferin seviyesini düşüren sebepler. Eritrosit; RBC: Red Blood Cell = Alyuvar

TRANSFERRİN ERİTROSİT. Transferrinin normal değerleri: Transferin seviyesini düşüren sebepler. Eritrosit; RBC: Red Blood Cell = Alyuvar TRANSFERRİN Transferin kanda demiri taşıyan bir proteindir. Her bir trasferrin molekülü iki tane demir taşır. Transferrin testi tek başına bir hastalığı göstermez. Beraberinde serum demiri, ferritin, demir

Detaylı

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler EGZERSİZ VE KAN Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler Akciğerden dokulara O2 taşınımı, Dokudan akciğere CO2 taşınımı, Sindirim organlarından hücrelere besin maddeleri taşınımı, Hücreden atık maddelerin

Detaylı

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI Dr. Vedat Evren Vücuttaki Sıvı Kompartmanları Vücut sıvıları değişik kompartmanlarda dağılmış Vücuttaki Sıvı Kompartmanları Bu kompartmanlarda iyonlar ve diğer çözünmüş

Detaylı

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü Prof.Dr.Mitat KOZ DOLAŞIMIN SİNİRSEL KONTROLÜ Doku kan akımının her dokuda ayrı ayrı ayarlanmasında lokal doku kan akımı kontrol mekanizmaları

Detaylı

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar Kalp kası beyinden sonra en fazla kana gereksinim duyan organdır. Kalp kendini besleyen kanı aortadan ayrılan arterlerden alır. Bu arterlere koroner

Detaylı

SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİNDE TEMEL KAVRAMLAR

SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİNDE TEMEL KAVRAMLAR SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİNDE TEMEL KAVRAMLAR ÖĞRENİM HEDEFLERİ SFT parametrelerini tanımlayabilmeli, SFT ölçümünün doğru yapılıp yapılmadığını açıklayabilmeli, SFT sonuçlarını yorumlayarak olası tanıyı

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR Akciğer kanseri olmak her şeyin sonu değildir. Bu hastalığı yenmek için mutlaka azimli, inançlı ve sabırlı olmanız

Detaylı

GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM

GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM Demografik anlamda yaşlılığın sınırı 65 yaş olarak benimsenmektedir. 65-74 arası erken yaşlılık, 75-84 yaş arası yaşlılık, 85 yaş ve üzerindekiler ileri yaşlılık dönemidir. Yaşlanma

Detaylı

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI D.P.Ü. KÜTAHYA EVLİYA ÇELEBİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR PROF. DR. AHMET HAKAN VURAL OP. DR. GÜLEN SEZER ALPTEKİN ERKUL OP. DR. SİNAN ERKUL

Detaylı

KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM

KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM YOĞUN BAKIMA HASTANIN KABULÜ Açık kalp ameliyatı yapılan hastaların ameliyathaneden yoğun bakıma transferi entübe

Detaylı

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR: II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR: I- TEMEL BİLİMLER Anesteziye Giriş: Anestezide Fizik Kurallar Temel Monitörizasyon Medikal Gaz Sistemleri Anestezi Cihazı Vaporizatörler Soluma sistemleri,

Detaylı

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI VEREM (TÜBERKÜLOZ) NEDİR? Verem hastalığı; verem mikrobunun solunum yolu ile alınmasıyla oluşan bulaşıcı bir

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI

11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI 11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI B) ÇEVRESEL (PERİFERAL) SİNİR SİSTEMİ Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir

Detaylı

KOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı

KOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı KOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı KOAH Zararlı gaz ve partiküllere karşı havayolları ve akciğerin artmış kronik inflamatuar yanıtı ile ilişkili ve genellikle ilerleyici özellikteki kalıcı hava akımı

Detaylı

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı. EGZERSİZ Fizyolojisi. Dr. Sinan Canan sinancanan@gmail.com

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı. EGZERSİZ Fizyolojisi. Dr. Sinan Canan sinancanan@gmail.com Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı EGZERSİZ Fizyolojisi Dr. Sinan Canan sinancanan@gmail.com Kaslarda güç, kuvvet ve dayanıklılık Maksimum kasılma kuvveti 3-4 kg/cm2 kesit alanı

Detaylı

NAZAL OBSTRÜKSİYON DR H HAKAN COŞKUN

NAZAL OBSTRÜKSİYON DR H HAKAN COŞKUN NAZAL OBSTRÜKSİYON DR H HAKAN COŞKUN BURUN ANATOMİSİ BURUN FİZYOLOJİSİ Burun fonksiyonları Nefes alma Normal nefes alma yolu nazal solunum Yenidoğanlar mutlak burun solunumu yapar (bilateral koanal atrezi

Detaylı

Sunum planı. Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet

Sunum planı. Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet Sunum planı Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet En sık hekime başvuru nedeni Okul çağındaki çocuklarda %35-40 viral enfeksiyonlar sonrası 10 gün %10 çocukta 25 günü geçer. Neye öksürük

Detaylı

OBEZİTE-HİPOVENTİLASYON SENDROMU

OBEZİTE-HİPOVENTİLASYON SENDROMU OBEZİTE-HİPOVENTİLASYON SENDROMU Dr. Gökhan Kırbaş Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Uyku Bozuklukları Merkezi TORAKS DERNEĞİ UYKU BOZUKLUKLARI ÇALIŞMA GRUBU MERKEZİ KURSLAR

Detaylı

PLEVRAL EFFÜZYON VE AMPİYEM

PLEVRAL EFFÜZYON VE AMPİYEM PLEVRAL EFFÜZYON VE AMPİYEM Plevra boşluğu Seröz zarla kaplı kavite Mezotel hücreleri ile döşeli Parietal ve viseral plevra arasında Subatmosferik basınç Plevra sıvısı Parietal plevradan salınım (cephalad)

Detaylı