BARO MECLİSİ 27. OLAĞAN GENEL KURULU ORHAN APAYDIN KONFERANS SALONU

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BARO MECLİSİ 27. OLAĞAN GENEL KURULU 09.07.2011 ORHAN APAYDIN KONFERANS SALONU"

Transkript

1 BARO MECLİSİ 27. OLAĞAN GENEL KURULU ORHAN APAYDIN KONFERANS SALONU Av. ZEKİ DİREN- Sayın meslektaşlarımız, İstanbul Barosu Baro Meclisinin 27. olağan Genel Kuruluna hepiniz hoş geldiniz, Başkanlık Divanı adına hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyoruz. Tabii yaz günlerine rastlayan Baro Meclisi toplantılarında maalesef katılım biraz az oluyor, ama biz tabii gündem konularında bugün sorunlarımızı burada tartışacağız. Sayın Baro Başkanımız da geldi, ilk sunumu yapacak kendisi. Bir önceki toplantıda sizlerin önerilerini bir rapor halinde Baro Yönetim Kuruluna biz sunduk. Baro Yönetim Kurulu özellikle yönergede yapılan değişiklikle şimdi aramızda olan seçime giren grupların temsilcilerinin önemli bir önerisi vardı, bu da Başkanlık Divanında temsil edilmeleri konusuydu. Şu anda yönetim bu konuda çalışmalar yapıyor, yeni dönemde herhalde bunun sonuçlarını sizlere ulaştıracaklar, bize gelen bilgi yönetimden bu şekilde. Bunun dışında geçen toplantıda özel olarak geçeceğim, Meclis üyelerinin gündem önermesi, komisyon, merkezlerin oluşmasında çoğunluk sağlanması, CMK sorunları, Çağlayan ve Kartal Adliyelerinin yerleşim konusu, emeklilik maaşı, yeşil pasaport ve gözaltı süreçleriyle ilgili önergeler vardı. Bunları da topladık, toplantıya girmeden önce bunları bir bilgi olarak sundum. Şimdi sizleri Cumhuriyetimizin Kurucusu Yüce Atatürk, silah arkadaşları ve kaybettiğimiz meslektaşlarımız adına bir dakika saygı duruşuna davet ediyorum. ( Saygı duruşu yapıldı, İstiklal Marşı okundu ) Teşekkür ederiz. Gündemimizin 2. maddesinde Sayın Baro Başkanımızın Baro Yönetiminin ilk altı aylık icraatıyla ilgili sunumu yer almaktadır. Bu nedenle Sayın Başkanımızı kürsüye davet ediyorum. Buyurun Sayın Başkanım. Doç. Dr. Av. ÜMİT KOCASAKAL- Efendim hepiniz hoş eldiniz, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Aile meclisi olarak toplandık, bunu hep böyle görmemiz lazım, gerçekten burası bir aile ortamıdır. Aile içinde konuşuruz, tartışırız, gerekirse birbirimize bağırır çağırırız, ama sevgimizi hiç kaybetmeyiz. Şimdi icraatın içinden gibi bir şey yapmak istemiyorum aslında veya bir ulusa veya Baroya sesleniş gibi bir şey de olmasını istemiyorum, ama bu ilk ayda neler yaptık meselesini kısaca ortaya :

2 2 koymamız lazım ki eksikliklerimizi görelim, sizlerden gelecek eleştirileri alalım. Daha büyük bir şevkle ondan sonra yola devam edelim. O yüzden kısaca bunları size aktarmak istiyorum. Elbette yaptığımız şeyler var, henüz daha yapamadığımız şeyler var, tabii daha altı aylık bir dilim oldu. Zaman da çok hızla geçiyor açıkçası, bu altı ayın nasıl geçtiğini de anlamadım açık söyleyeyim. Şimdi bu açıdan ben satırbaşlarıyla dediğim gibi önemli ve güzel gelişmeler de var, bazı sıkıntılarımız da var. İşte zaten o sıkıntılar bakımından sizlerin önerileri, eleştirileri çok önemli. Bunları hep birlikte göğüslememiz lazım. Yani ben hep söylüyorum, o seçim atmosferinde bir şeyler yaşanıyor bitiyor, ondan sonra artık bir baro yönetimi oluyor. Vurun, eleştirin, yapın, edin, ama sonuçta kim olursa olsun herkes o baro yönetiminin yanında olmalı diye düşünüyorum, dışa karşı o mücadele sırasında öyle olmalı. Şimdi satırbaşlarıyla hemen hızla sıralayayım, hiçbirisi üzerinde ayrıntılı olarak durmak istemiyorum. Gerekirse açarız, çünkü çok fazla şey var. Yani bu çok fazla şey var derken de aman biz çok çok müthiş, çok büyük işler yaptık anlamında da söylemiyorum, ama sorun çok olunca yapılan, yapılamayan bir sürü şey var, bir sürü sorunla boğuşuyoruz. Şimdi biliyorsunuz biz 5 Nisanı kutlamadık. Bunun nedenlerini de açıkladık, sizlerle paylaştık. Bunu yerinde bulanlar oldu, yerinde bulmayanlar oldu, hepsine saygı duyarız, ama bu bizim bir düşüncemizdi, böyle doğru olacağını düşündük. Yani gerçekten savunmanın içine düşürüldüğü bu durum, savunmaya yönelen saldırılar, yani hem fiziksel saldırılar, hem diğer saldırılar, tehditler, yargının içine düşürüldüğü durum gözetildiğinde samimi söylüyorum benim içimden kutlamak gelmedi. Neyi kutlayacaktık? O yüzden böyle bir çığlık olsun istedik. Şunu söyleyeyim, yani tabii bizden dediğim gibi eleştiren oldu, çok yerinde bulan oldu, Baroya gelerek abartmıyorum gözyaşları içinde sarılıp ne kadar güzel yaptınız, ilk defa kendimizi böyle dirençli hissettik diyen oldu. Sizin ne hakkınız var, bu benim günüm, siz kimin adına niye kutlamıyorsunuz diyen oldu, ama özellikle İstanbul dışındaki barolardan çok büyük destek aldığımızı söyleyebilirim. Hatta birçok barodan niye İstanbul gibi yapmadık biz de biçiminde yönetimlere birtakım serzenişler olmuş. Böyle bir şeyi yaptık, doğrudur, yanlıştır, takdir sizindir. Bunun dışında bilemiyorum ben yanlış da biliyor olabilirim, ama en azından uzun yıllar sonra ilk defa İstanbul Barosu kurumsal olarak 1 Mayısa katıldı ve biz oraya kimseye de şey yapmak istemiyorum, ama pikniğe gider de gitmedik, piknik fotoğrafları gibi biz buradayız böyle de gitmedik. Gerçekten hakkını vererek yaptık. Çünkü biz duyumsayarak yapıyoruz, kendi içimizde yaşattığımız şeyler zaten bunlar. Muhittin kardeşim burada mı bilmiyorum, Muhuttin in bile övgüsünü aldığımıza göre bu önemli. Gerçi Muhittin bu, hem döver, hem sever, o sırada sevdi bizi. Bir meslektaşım çok güzel bir şey söyle, o beni gerçekten çok mutlu etti. Başkan, ben yıllardır katılırım, ama hep mimarların arasında katılırım. İlk defa kendi meslek kuruluşumun içinde yer aldım. Çok etkilendim ve çok sevindim. dedi. Eksik olmasın, bunların hiçbirisi de bunu açıklıkla söylüyorum, reklam kokan hareket filan da değildir. Duyarak, isteyerek ve büyük bir zevkle katıldık. Zannediyorum bundan sonra da İstanbul Barosu bunlara katılacaktır diye düşünüyorum. Tabii bilemem, bir dahaki yönetimlerin nasıl tavır alacağını ben tabii bilemem, ama katılmak lazım. Tabii müdahil olduğumuz bir sürü alan var; izlediğimiz, müdahil olduğumuz

3 3 işte bu Ergenekon, Balyoz, KCK, HES'ler ki orada da gerçekten bizim HES Grubumuz ve bünyesindeki komisyonumuzun çok büyük bir başarısıdır, birkaç yerde yürütmeyi durdurma aldılar biliyorsunuz bu HES'lerle ilgili, çok iyi çalışan, çok genç, dinamik bir yapı gerçekten. Bu Festus Okey var, TEKEL işçileri var, bu hayata dönüş operasyonu var, onların hepsinde şu an biz gözlemci ya da müdahil konumdayız. Arabuluculuk meselesi biliyorsunuz çok önemli bir mesele, kadük olmasını sağladık. Burada hiç tevazua gerek yok, İstanbul Barosunun duruşu sebebiyle, çünkü bir tek İstanbul Barosu buna açıkça karşı çıktı. Barolar Birliğimiz daha farklı düşüncede, avukat olursa en azından, çünkü Barolar Birliğimizin şöyle bir anlayışı var, bu zaten gelecek, bari hiç olmazsa avukat olmasını sağlayalım. Biz bir adım ilerideyiz, biz diyoruz ki adının telaffuzuna dahi tahammülümüz yoktur, baştan da teslim olma gibi bir düşüncemiz yoktur, getirmeyeceğiz, getirtmeyeceğiz. Önümüzdeki dönem de gelecek, biliyor musunuz bilmiyorum Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya nın bir açıklaması oldu. İstanbul Barosu çok karşı çıktığı için bu dönem yapamadık demiş, ama bu dönem yapamadık, dikkat edin, önümüzdeki dönem gene. Onu bence Meclisin tartışmasında yarar var, farklı görüşler olabilir. Mesela kimisi diyor ki, avukat olduktan sonra bir sakıncası yok. Biz de diyoruz ki, bu bir aldatmacadır, her zaman olduğu gibi ölümü gösterip sıtmaya razı etmektir. Sırf avukat da olsa şeyhin, şıhın, onun bunun belirlediği kişiler olacaktır. İkilik olacaktır, çok hukukluluğa gidilecektir, yani kısacası kadılığa doğru gidiş bu. Bunun üzerinde biz gene hassasiyetle duralım, bir anda getirebilirler. Ancak şöyle yapacağız, bu dönem şimdi bütün hukukçu milletvekillerine tebrik mesajı gönderiyoruz, parti ayrımı gözetmeden hukukçu milletvekillerine gönderiyoruz. İstanbul daki, İstanbul dan giren hukukçu milletvekilleriyle de en kısa zamanda bir araya geleceğiz. Bir toplantı yapacağız, yeni dönemde savunma mesleği bakımından önemli, gerekli birtakım hususları kanuna koydurmak için çaba sarf edeceğiz. Tartışmalı bir konu, ona bir şey demiyorum, eleştirenlere de dediğim bir şey yok. Mahmut Esat Bozkurt Ödülünü bu yıl Büyük Hukukçu Halit Çelenk e verdik. Ankara'ya bizzat giderek kendisine teslim ettik. Zaten ölümünden önce sanıyorum son şeylerinden bir tanesi oldu. Şimdi kulağıma geldi, efendim ne olduğunu bilmeden almış gibi, ben oradaydım, son derece dimağı açıktı, ne olduğunu bilerek aldığı gibi işte şahitler var, Yönetim Kurulumuz oradaydı. Mahmut Esat Bozkurt un ne kadar iyi bir adalet bakanı olduğunu da bizatihi anlattı. Dimağı da son derece açıktı. Gene eleştirirsiniz, onu bilemem, ama bence bu saygısızlık Halit Çelenk e. Yani bilmeden aldı, efendim zaten artık hafızası gitmişti, vesaire. Son derece yerindeydi, o eski yaşadığı günleri bir bir anlattı. Bunların hepsi de kamerada mevcuttur, kaydettik biz, kendimiz için kaydettik biz bunu. Bundan büyük bir onur duyuyoruz, Halit Çelenk e bu ödülü vermiş olmaktan dolayı, aynı şekilde kendisinin ölümünden sonra da cenazesine başkanlık düzeyinde katıldık. Ben bizatihi, hatta Adana Genel Kurulu vardı, uçak biletimi iptal ettim, buradan doğrudan Ankara'ya geçtim, cenazesinde hazır bulundum ve bakın öyle ki, ölümünden 10 dakika sonra kızı bizi aradı babamızı kaybettik diye. Yani o kadar da İstanbul Barosunu ve bu verilen ödülü önemsediler. Dolayısıyla bunu da bilginize sunayım. Şimdi biliyorsunuz Genel Kurul bize iki tane önemli görev verdi. Birisi özel

4 4 yetkili mahkemelerin kaldırılması, tabii hep özel yetkili özel yetkili diye gidiyor, aslında bu terim yanlış, özel görevli. Neyin görevini yaptıkları da artık çok açık ortaya çıkıyor, hangi görevle donatıldıklarını da görüyorsunuz zaten. Bir de bağlı çalışan avukatlar meselesi ve tip sözleşme meselesi. Şimdi bu özel görevli mahkemeler konusunda biz bunu kutlamıyoruz, etkinliğinde de dile getirdik, bazı etkinliklerimiz oldu biliyorsunuz, siyah çelenk bıraktık Taksim e. Türkiye Barolar Birliğimizin bir etkinliği oldu, orada ben konuşmacıydım. Bir de çok önemli bir İzmir toplantısı yaşadık, İzmir de barolar bir araya geldi, bu konuyu görüşmek üzere bir araya geldi. Çetin müzakerelerden sonra, yani ben şunu da anlamıyorum, bunun nesini müzakere edeceksiniz, kaldırılacak bunlar, hiç bunun lamı cimi yok. Sorun artık hangi eylemliliği yapacağımız, ama İzmir de bizim gayretimizle bir sonuç bildirgesi çıktı ve o sonuç bildirgesine gene açık söylüyorum, çünkü burada biz aileyiz, bunları bilmeniz lazım. Benim diretmem ve dayatmamla sonuna hani sadece kaldırılsın değil, bunun takipçisi olacağız ve mutlaka eylemlilik içinde de olacağız gibi bir ibare eklendi. Şimdi bakıyorum, öyle kalmış kimsenin gıkı çıkmıyor. Sanıyorum bunu yaparsa gene İstanbul Barosu yapacak, böyle bir düşüncemiz var. Bakın, karar aldık demiyorum, biz şimdi aramızda konuşuyoruz, sizlerin görüşü ve desteği de önemli. Biz artık bir süre sonra bu özel görevli mahkemelere CMK ataması yapmamayı düşünüyoruz, tartışıyoruz. Şunu söyleyeceğiz, avukat atama savunma yapılabilmesi içindir. Bu mahkemelerde savunma yapılamamaktadır. Artık yargılama merci olmaktan çıkmıştır, gözaltı, tutuklama ve dinleme merci haline gelmiştir. Buraya tayin ettiğimiz avukatın bir rolü ve anlamı olmayacaktır, tayin etmiyoruz. Tabii takdir edersiniz ki böyle bir şeyi yaparsak yargılanacağız. Yargılanırız, önemli değil, gerekirse yargılanırız, bundan da çekiniyor değiliz. Bunları hep beraber düşünelim. Bağlı avukatlar meselesiyle ilgili olarak ise işte bu Meclisin bu konuda bir karar alması veya bir çalışma yapması gerekiyor. Şimdi burada biliyorsunuz o süreci hatırlatayım, şimdi burada bu mesele sadece bir ücret, para meselesi değil. Bu bir zihniyet meselesi, yani o zihniyet üzerinde durmamız gerekiyor. İşte Barolar Birliği 1000 liralık bir asgari ücret koydu, sonra bir avukat başvurdu, iptal edildi, vesaire. Şimdi o zaman yeni bir şey yapmamız gerekiyor, bir tip sözleşme. Şimdi arkadaşlarımız beni ziyaret ettiler bundan bir ay kadar önce, iki tane tip sözleşme örneği önerisi getirdiler bağlı çalışan avukatlarla ilgili olarak. Bu işçi avukat deyimini sevmiyorum, doğru değil bu, avukatın işçisi, vesairesi olmaz. Yani bağlı çalışan avukat bir nebze, ama işçi avukat, o zaman işte adama işçisin sen, işçi kal diyorlar, ama bu sorunu nasıl çözebileceğimizi hep beraber düşünmemiz lazım. Bir de böyle tabii acayip dengeler oluyor, siz benden daha iyi biliyorsunuz, daha tecrübelisiniz pek çoğunuz, efendim öyle yaparsak büyük hukuk büroları küser, öbür türlü yaparsak bunlar şey yapar. Bu mantıkla hiçbir şeyi çözemeyiz, ben size söyleyeyim. Yani böyle seçim kaygısı, oy kaygısı, şu kaygısı, bu kaygısı duya duya bu meslek irtifa kaybediyor. Tabelalara müdahale edelim diyorsunuz, ay efendim, onu bunu karşımıza alırız. Bunu şey yapalım, ay onu karşımıza alalım. Alalım, yani ne yapalım bir şekilde bir şey yapmamız gerekiyor. Bu meseleyi çözmemiz lazım. Bir TBB Genel Kurulu yaşadık Adana da, orada da biz İstanbul Barosu olarak bir kere o anlamda bütün delegelerimize de teşekkür ediyorum, çok güzel ve olgun bir duruş sergilediler orada da. Ayrıntısına hiç girmiyorum, ama şunu söyleyeyim,

5 5 İstanbul Barosu o Genel Kurulda çok büyük bir saygınlık kazandı veya yeniden kazandı diyelim. Çok iyi bir Genel Kurul oldu bizim açımızdan, eskiden olduğu gibi, bana anlatılanlar, yani ben bunları yaşamış değilim tabii ki, böyle çok ön plana çıkan, sürekli konuşan, başkasına söz bırakmayan bir İstanbul Barosundan büyüklüğünü bilen, ama diğer barolarında da hakkını teslim eden, onlara saygı gösteren bir anlayışla biz orada konuşmamızı da yaptık. Hatta ben şöyle dedim, Barolar Birliği dediğiniz şey bir puzzledir. Bütün baroların yer alması halinde güzel ve doğru bir fotoğraf çıkar. Bir parçayı çıkarıp aldığınızda işte orası eksik kalır, ama Barolar Birliğine sert bir vaziyette de bütün eleştirilerimizi de yönelttik. Güzel bir Genel Kurul oldu, arabuluculuğa özellikle dikkat çektik ve hava döndü onu söyleyeyim. Arabuluculukta şu an bizim çizgimize geldi pek çok baro ve bir de bu cüppelerin değiştirilmesi meselesini söyleye söyleye orada da söyledik. Şu an Barolar Birliğimiz de o noktaya geldi, geçenlerde Sayın Başkanla da buradaydı, konuştuk, o da bunu yönetime taşıyacağını söyledi. Eğer yönetim de, Barolar Birliği Yönetimi de kabul ederse, uygun görürse bir yarışma düzenleyip yepyeni cüppelerle sanıyorum yolumuza devam edeceğiz. Rengi ne olur bilemem, koyu bordo da düşünülüyor. Yani siyah olmak zorunda mı bilmiyorum. Dolayısıyla daha şık, daha güzel, şöyle önü kapalı cüppeler olacaktır diye. Fransız stilini de getirebiliriz. Cemil İpekçi ye yaptıracaklarmış. Herhalde bu eski cüppelerimizi de nostalji olarak bir yerlere kaldıracağız. Şimdi daha önemli iki üç husus var, Baro sosyal tesis ve Baro binası meselesi. O konuda size mutlaka bilgi vermem gerekiyor. Çünkü bizim hiçbir şeyimiz inanın gizli kapaklı işlemiyor, son derece şeffaf bir vaziyette bunları yürütüyoruz. Ancak tabii bazı şeyleri olduktan sonra aslında müjde olarak açıklamak belki daha güzel, hayal kırıklıkları yaşanabiliyor. Mesela ben yaşıyorum, bizler yaşıyoruz. Çünkü Moda da çok güzel bir yer vardı. Barolar Birliğimiz sağ olsun bize burayı alacaktı. Onda da bir parantez açayım, tabii burada Barolar Birliği Yönetiminden de meslektaşlarımız, üstatlarımız var, Denetleme Kurulundan meslektaşlarımız da var, üstatlarımız da var. Bir şeyin altını çizmek isterim, Barolar Birliğinin İstanbul Barosuna alacağı olası bir tesis bir lütuf, vesaire değildir. Önümde rakamlar var, o devasa pul paralarının yarısından fazlasını İstanbul Barosu karşılıyor, üretiyor. Yani zaten benim param aslında baktığınız zaman. Hayır, bazen kulağıma geliyor, efendim sonra böyle barolar arasında sonra şey olur, şu olur, bu olur, laf olur, vesaire olur. Bugüne kadar İstanbul Barosu Barolar Birliğinden tek bir çöp almadı, gelirlerinin çoğunu da benim üyelerim yaratıyor. Yani o yüzden bu bir ulufe değil, bu bir lütuf değil, bu bizim hakkımız olan bir şeydir, onu söylemek istiyorum. Bakın, yüzde 65 ini biz karşılamışız, 2010 rakamlarını söylüyorum. TBD tarafından 4 milyon 750 bin liralık pul satılmış, 3 milyon 127 bini İstanbul. Ancak şimdi eksik olmasın, şunu da söylemiyorum, Barolar Birliğimiz bunları başımıza kakmış değil, sağda solda birtakım şeyler söyleniyormuş, onlar için söylüyorum. Barolar Birliğinde İstanbul Barosuna bir sosyal tesis kazandırma azmi var bizim talebimiz üzerine. Ben de neyi düşünüyorum, benim belli bir kasam var, ben bıraktığım zaman bu kasayı boş bırakmak istemiyorum, gelecek insanlara bir şeyler kalması lazım. Kimseyi güç durumda bırakmaya da hakkımız yok, yoksa biz kendimiz

6 6 de alırız şu anki mali yapımızla, ama hakkımız olanı niye almayalım. Şimdi Moda maalesef kaçtı, çok ayrıntısına girmek istemiyorum ama 5 milyon 300 bine alıyorlardı, şimdi alan 8 e bile satıyor. Yok, bu saatten sonra acayip bir şey olur. Bulacağız, hiç merak etmeyin. Bakın, sizi temin ediyorum, biz gitmeden en azından bir sosyal tesisin temelini atacağız, yani en azından temelini atacağız diyorum. Bakarsınız tamamen de tamamlar geçer gideriz, hiç belli olmaz, ama şunu söyleyeyim. İnanın gece gündüz şunun için uğraşıyoruz, bir Anadolu Yakasında, bir de Avrupa Yakasında İstanbul Barosunun kendisine yakışan birer sosyal tesisi olacak. Hiç bunun lamı cimi yok, olacak. SALONDAN- Doç. Dr. Av. ÜMİT KOCASAKAL- Tabii, çok doğru. Elbette, çok haklısınız, ama tabii bir aidiyet duygusu olarak da evvelemirde İstanbul Barosu sosyal tesisleri olacak. Bundan herkes yararlanacak, hatta halka da açık olmasından yanayım ben. Yani halka da açık olur, bunu da tartışırız. Biz Baroyla halkı kucaklaştırmaya, gelsin ne olur ki, orası bizim, ama gelsin, halk da gelsin. Neyse yapalım da yapalım onu konuşuruz. Şimdi tabii bazen bürokratik engellere de takılıyoruz, onu söyleyeyim. Şimdi bu tarafta, Avrupa Yakasında böyle bir, bunlar aslında duyulmuştur, Polat Alemdar ın dediği gibi iki kişinin bildiği sır değildir, dolayısıyla duyulmuştur bunlar. O yüzden burada aile içindeyiz, gizliliğe gerek yok, Baltalimanı nında böyle bir yer var, alma, alınma, yapılma, vesaire durumu var. Birtakım problemlerle uğraşıyoruz, eğer olursa burası bana göre Moda dan da muhteşem bir yer. Burayla uğraşıyoruz, gerekli temasları yaptık, yapıyoruz. Bu ve diğer meseleler için perşembe günü Büyükşehir Belediye Başkanımızla gittik görüştük. Kendisi her türlü desteği vereceğini söyledi. Yani bu açıdan ciddi bir çalışma içindeyiz, ama sırf bu değil, şimdi Gaziosmanpaşa da bir de şöyle bir düşüncemiz var. Bu adli yardım meselesini böyle lokalize edeceğiz, etmeye başladık. Yani insanlar adli yardım için ta buraya kadar gelmemeli. O yüzden Gaziosmanpaşa da bir yer kiralandı, hem adli yardım bürosu hem de bir lokal haline getiriliyor şu anda. Oradaki meslektaşlarımız da buradan yararlanır. Bakırköy Adliyesinde Adliyenin tam karşısında inşallah gene bir yer tutacağız. Orası da tam Adliyenin karşısında, böyle Adliyeyi görüyorsunuz, Adliye manzaralı, Adliye ve E 5 manzaralı, E-5 e nazır böyle yer. Orada da gene hem adli yardım olacak hem lokal olacak. Yani iki üç adliyeyle sınırlı tutamayız, Ümraniye de şu an bir yerler bakıyoruz gene aynı şekilde. Şimdi yeni düşüncemiz, adli yardım ve onunla beraber mümkünse bir lokal. Sosyal tesis başka bir şey, ama bir de o bölgede meslektaşlarımızın bir araya gelebileceği lokaller düşünüyoruz. Bunların da bir kısmı tamamlandı, bir kısmının çalışmaları sürüyor. Yeni adliyeler konusunda önemli bilgiler aktarmak durumundayım size, şimdi Çağlayan alışveriş merkezi diye ben ona, adliye gibi gelmiyor bana. İnanın ben size bir şey söyleyeyim mi, onun içinde buradan kalkıp Kartal a gitmekten daha beter, bir tanesi bir yerde, bir tanesi başka yerde. Hatta dedim ki, keşke kaynağımız olsa da bütün avukatlara birer cincır versek. Böyle bineceksiniz cincer e, gideceksiniz, olur mu olur. Şimdi bu Kartal ı gördükten sonra bu Çağlayan Adliyesini ben aşırı derecede sevmeye başladım, birazdan söyleyeceğim, tam bir skandal, ama bu Çağlayan la ilgili

7 7 çok şükür, şu an her şey yolunda. Bizim orada 45 tane odamız var, bunların bir kısmı 60 metrekarelik, bir kısmı 24 metrekarelik. Burayı çeşitli fonksiyonlar bakımından tefriş etmeye başlıyoruz, kısa bir zaman içerisinde bitecek. Yalnız tabii sizleri bir sürpriz de bekliyor olabilir. Şu açıdan, yani buraları böyle hani memur kılıklı derler ya, böyle odalar olarak beklemeyiniz, belki de biraz uçuk da bulabilirsiniz. Ancak zaten adliyede bunalıyorsunuz, o odaya girdiğinizde ben istiyorum ki ferahlayın. Yani pastel renkler, açık renk birtakım oturma grupları, duvarlarda birtakım büyük büyük yazılar işte adalet, savunma, vesaire gibi, böyle bir oda konsepti diyorlar ya şimdi, yapıyoruz. Umarım beğenirsiniz. Bilemiyorum, ama burası halli yola girdi şu an yapım aşamasında. Bunun yanı sıra o 45 odaya artı olarak bir de girişte, Adliyenin ana girişinde hemen merdiveni çıkar çıkmaz solda 800 metrekarelik bir baro alanı var, sadece İstanbul Barosuna ait bir alan. Burada 14 tane oda var, işte başkan odası, vesaire. Bir başkan odası ayırmışlar, çift kale maç yap. Dedim ki ne kadar gereksiz, yani bu ne olacak, yani başkan gelecek burada oturacak. Efendim şöyleymiş, koskoca başsavcının odası öyle olurmuş da İstanbul Barosu başkanının daha mı aşağı olurmuş. Bilmiyorum, bana ters geliyor bu işler. Yalnız o 14 oda şunu söyleyeyim, girişte solda bir oda var, çok büyük, herhalde 100 metrekare civarındadır, orayı da bir dinlenme ve rekreasyon alanı olarak, yani orada bilgisayar, vesaire olmayacak. Orası girilip, ortaya hatta bana diyorlar ki çok uçuksunuz, farklı düşünelim, ortada bir fıskiyeli havuz, böyle bitkiler, güzel tatlı bir müzik. Yani oraya girip şöyle bir sıyrılmak açısından orayı öyle tanzim edeceğiz. Diğer yerlere de meslektaşlarımızın birtakım işlemleri için merkeze gelmesini gerektirmeyecek şekilde birtakım işlemlerini orada yapabileceği birimler olacak orada. Yani bir tür bir küçük baro da diyelim veya barocuk orada konuşlanacaktır diye düşünüyoruz. Çağlayan da durum bu, bazı başka sıkıntılar var, ama onları gidermesi ayrı, kafeterya, vesaire, gene aynı anlayış, gene aynı mantık, hâkim savcıların ayrı, bize bir kafeterya demişlerdi, sözler tutulmuyor. Şimdi duyuyoruz ki o kafeterya genel bir kafeterya olacakmış. Onlarla da uğraşıyoruz. Siz dua eden o daha önceden verilmiş, şimdi özel yetkili savcılarımızdan bir kısmı biliyorsunuz orayı geçen birisi demiş ki, baroya bu kadar odaya ne gerek var demiş. Eğer daha önceden olsaydı o 45 odayı 10 odaya indirirlerdi, ben size söyleyeyim. Buna mukabil Kartal vahim, Kartal indirmişler değil, bir tane oda yok. Şimdi ben size skandalı anlatayım, bize verilen, elimizde Allahtan belgeler var, 14 tane oda gözüküyordu. Avrupa'nın en büyük adliyesi ya, burada 45 tane var, çünkü rezil bir mimari. Adam fantezi yapmış, üstten bakınca kendi isim soyadı çıkıyor, H bilmem ne, böyle bir H, mimar. Şimdi nasıl biliyor musunuz, şunu koridor olarak lütfen düşünün, bütün yapı böyle, burası koridor. Burası olduğu gibi duruşma salonları, burası da olduğu gibi duruşma salonları. Duruşma salonlarının arkası hâkim, savcı odaları, kalemler, şurada bir turnike, bu tarafta bir turnike, oradan giriyorsunuz içeri. Bu olay böyle de iki tarafında da birer tane oda diyelim, böyle döner bombeli bir şey. Yani isteseniz de üretilecek bir oda olmayan bir yapı, ama baştan 14 oda var ya, o işte size söylediğim iki uçtaki oda bize vermeyi taahhüt ettikleri, düşündükleri, onları da çay ocağı yapmışlar. Şimdi bize orada bir tek şey kaldı, hemen ana girişte, ama diğerinden küçük, 9, 10 odalık sanıyorum 400 metrekare civarında girişte bir bölge. Yani böyle sadece baroya ait bir bölge, onun dışında oda yok. Şimdi biz derhal

8 8 harekete geçtik, pazartesi başsavcıya bir yazı yazdık. Önümüzdeki hafta zannediyorum bakanlık müsteşarından da, bakan müsteşarından veya bakanın kendisinden bilemiyorum, randevu alıp gideceğiz, diyeceğiz ki, bu rezaleti çözün. Nasıl çözerseniz çözün, bunu çözün. Yani Kartal da maalesef durum çok iyi değil, onu da belirtmiş olayım. Olmazsa başsavcıya dedim ki, 27 bin avukatı kapınıza yığarım, isyan çıkar, ben engelleyemeyeceğim gibi engellemem, aksine provoke ederim dedim. Yani bununla uğraşacağız. Hemen bitiriyorum, biliyorsunuz bu TTK, BK, HMK meselesi var, bununla ilgili eğitim çalışmaları sürecek. Hepimiz yeniden bunları okumaya başlıyoruz, kanunlarınız geldi zannediyorum, gitmeyenler Barodan alabilir. Bu sanıyorum iyi oldu. Şunu da söyleyeyim, yani sizlerin bunu alacak gücü olmadığından değil, ama bu psikolojik olarak İstanbul Barosu avukatı kendi barosunun yayınını çantasında bulundursun diye düşündüğümüz için. Sizin paranızı size harcıyoruz. Yani bu bize herhalde 222 civarında sırf baskısı, bir de postayla 300 milyara mal oldu, dediğim gibi helali hoş olsun. Şimdi cezasını da düşünüyoruz bunun, yani cezasını derken yanlış anlamayın, yani cezada da bayağı değişiklik oldu, bir de bir eza külliyatı çıkaralım diye. Sonra herkes bizi takip etti, bizim arkamızdan Barolar Birliğimiz bir kanun bastırdı, ama daha şık, daha güzel, kırmızı, ben çok beğendim, bastırdı. Çok mu ağır, Barolar Birliğinin ağırlığına da bu yakışır. Birçok baro da aynı yere ve aynı formatta bastırdı. Barolar Birliği herkese göndermedi, sadece kanun bastı dedim, delegelere gönderdi, biz delegelere gönderdi. Şimdi bu eğitim çalışmaları sürecek. Bir de biliyorsunuz bununla bağlantılı bir Baro TV test yayını var. Şimdi bunu bir adım öteye getireceğiz, ama şu an yapılan bu seminerler oraya yükleniyor, bazı teknik aksaklıklar olduğunu söylediler şeyin yetersizliğinden. Yani ileri alınamıyor, ama en azından oraya tıkladığınız zaman kaçırdığınız bir semineri oradan rahatlıkla izleyebiliyorsunuz. İşte onun ileri geri alınmasını da düzenlemek lazım. Bunların önemli olanlarını anlatıyorum, geçiyorum. Sağlık meselesi önemli, şu an çok ciddi bir sonuca doğru geldik. Bir iki hastaneyle görüşülüyor, yakında sanıyorum size çok iyi haberler vereceğiz. Avukat için çok iyi koşullarda sağlık hizmeti sunacak bir paketi şu an halletmek üzereyiz. Tabii bunu Barolar Birliğimizle beraber yapıyoruz, çok yakında sonuçlanacak. Yani sanıyorum gün içerisinde bu işten inşallah bir sonuç alacağız. Çünkü imza aşamasına gelinde, pek çok şeyde mutabık kalındı. Mesleki sorumluluk sigortasıyla ilgili olarak da çok güzel bir sonuca doğru gidiyoruz. Burada bizim eski Komisyon Başkanımız, benim de çok iyi tanıdığım, sevdiğim Delegemiz Avukat İsmet Demirağ çok kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Bize çok uygun olacak, yani bizim mesleğimizin özelliğine düşük primli bir sigortayı sağlamak üzereyiz. Bu stajyerler biliyorsunuz sağlık sigortasına kavuştu, bunda en büyük pay bakın çok açık söylüyorum, İstanbul Barosu Mensubu Adalet ve Kalkınma Partisi eski Sinop Milletvekili Kadir Tıngıroğlu na aittir, kendisine gıyabında teşekkür ediyorum. Öyle büyük bir duyarlılık gösterdi ki telefon açtı bana doğrudan, Başkanım, şimdi bir yasa görüşmesi yapıyoruz. Bu stajyer avukatları da bu torba, çorba yasaya koyabiliriz. Nasıl yapalım, yapalım mı? dedi. Vallahi size çok teşekkür ediyorum, tabii ki yapalım. dedim ve ben de onu bizde bu vardır, Barolar Birliğine

9 9 yönlendirdim. Barolar Birliğiyle de aynı teması kurdu ve ondan sonra bu yasaya girdi. Yani burada yönetim olarak bizim değil, ama İstanbul Barosunun bir dahli vardı, bu sağlanmıştır. İki şeyi daha söyleyip bitiriyorum, çok var, çok icraatımız var, ama şimdi bütün günü alır diye söylemiyorum. Şimdi bu Staj Eğitim Merkezi Yürütme Kuruluna biliyorsunuz iki tane stajyer avukat meslektaşımızı aldık. İnanın o kadar iyi olmuş ki, o kadar güzel sonuçlar ortaya çıktı ki, yani bizzat o işin içinde olan genç insanları oraya katmak hakikaten çok yararlı oldu. Bunu biz taahhüt etmiştik, onu da yerine getirdik. Avukat Hakları Merkezimize hepinizin huzurunda çok teşekkür ediyorum. Şu an gerçekten en iyi çalışan birimlerimizden bir tanesi, avukata ne olsa gidiyorlar. Bu dönem bir farklılık şu olabilir, avukat bürolarının aranmasına olabildiğine ben gitmeye çalışıyorum. Şu ana kadar dört veya beş aramada bizzat ben hazır bulundum. Her hazır bulunmamda avukat bürolarını soruşturma aşamasında arayamazsınız diye de şerh düşüyorum. Çünkü biliyorsunuz hâkim mahkeme farklılığı var, 116 da diğer aramalar için hâkim kararı derken 130. maddede mahkeme kararı diyor. Biz de diyoruz ki, malumunuz soruşturma evresinde mahkeme yoktur, hâkim vardır. Mahkeme dediğine göre avukat büroları soruşturma evresinde aranamaz diyoruz. Tabii onlar da yemezler diyorlar, ama biz şerh olarak düşüyoruz, bunu sonuna kadar sürdüreceğiz. Hatta geçenlerde de bir özel yetkili savcımızla bayağı bir tartıştık, ama ben meslektaşımın hakkını korumak için gerekirse kavga da ederim. Çünkü usulü bilmiyorlar, bildikleri zaman da tatbik etmiyorlar. Ne yapmışlar biliyor musunuz, baktım elde kamera, polis aramayı kayda alıyor avukat bürosunda. Ne yapıyorsun sen dedim. Uyanıklık ne biliyor musunuz? El konulmayacak evrakı dahi kamerayla zumluyor, yani fotoğrafını çekmiş oluyor. Savcı bana diyor ki, ama Başkanım, bu sanık için güvence. Onu geçiniz dedim, usulde en büyük güvence var olan bir hükme uymaktır ya da var olmayan bir hükmü uygulamamaktadır. Onu geçiniz, kabul etmiyoruz, kapat dedim. Bakın, bir de polis böyle geliyor, bunlara bakıyor ediyor, savcıya dedim ki, bu evraklara polis bakamaz. Yönetmeliğin 16. maddesinde ancak savcı inceleyebilir, daha sonra da hâkim. Eğer polis buna bir tek şöyle göz attığı anda tutanağa geçiririm, sizin hakkınızda da, polis hakkında da suç duyurusunda bulunurum. Baktım pamuk gibi oldular, tabii Başkanım, öyle yapmak daha isabetli dediler. Yani bu arama meselesi böyle. Şimdi tutuklanan üç meslektaşımız çok kötü koşullarda, şu an cezaevinde tutuluyorlarmış, bana bilgisi geldi, ben daha önce görüştüm. Pazartesi şike kapsamında, o operasyon kapsamında maalesef üç tane meslektaşımız şu an tutuklu Metris te. Yatacak yer de yokmuş, yere bir şeyler atmışlar, vesaire. Ben şimdi ya buradan çıkınca ya pazartesi günü derhal Metris e gideceğim, hatta bugün gitmemde yarar var. Bir görüşüp şeyleri alıp derhal savcılığa gidip meslektaşlarımızı itibarlarına, onurlarına uygun şekilde muhafaza edin demek durumundayım. Dün biliyorsunuz, belki izlediniz, programda diyor ki o eski savcı, savcı mı, avcı mı, zaten soyadı da avcı, efendim yer problemi vardır da ondan diyor. Ayıptır dedim, sabaha karşı gelip adamı evinden almayı bilen devlet kusura bakmasın o yeri de ayarlayacak kardeşim, bana ne yer sıkıntısından. Yani insanın gerçekten tepesi atıyor. Bunun dışında dediğim gibi çok şey var, son şunla bitireyim. Bu son sözüm,

10 10 çünkü onu söylemeyi unuttum. Şöyle bir düşüncemiz var, ben Meclisimizin bu konuda bize de fikir vermesini istiyorum. Çünkü bu gerçekten elbette ki kararı biz vereceğiz, ama biz de tereddüt ediyoruz. Şimdi bu bina biliyorsunuz 6 veya 6,5 şiddetinde bir depremle yıkılacak olan bir bina. Allah göstermeye de bu Baro Meclisi toplantısında olmasın. Şimdi bu binayı yıkıp yeniden yapmak durumundayız, bu kaçınılmaz ve bakın Baroya daha yakışır bir mimariyle, şöyle Barok, ne bileyim, önden bir girişle, üstüne güzel bir İstanbul Barosu yazarak bir bina yapmak daha iyi olmaz mı? Bu konuda biz Büyükşehir Belediye Başkanımızdan her türlü yardımı yapma sözü aldık, hatta projesini dahi ben çizebilirim dedi. Yani şimdi birincisi bu SALONDAN- Doç. Dr. Av. ÜMİT KOCASAKAL- O da olabilir tabii, zannetmiyorum. Yanına da küçük bir cami yapıveririz ne olur, bu da bir hizmettir. İkincisi buna ne dersiniz bilmiyorum, şimdi Peyak Otel in tam karşısında boş bir bina var köşede, beş katlı. Zannediyorum 300 metrekare taban alanı var. Burayı biz almak, yıkıp modern, dışını korumak zorundasınız biliyorsunuz, dışı çok güzel zaten, modern, alta da inerek en az iki salonlu, çünkü çok ciddi salon sıkıntımız var, iki salonlu, her biri 200, 230 kişilik, hesaplar onu gösteriyor, iki tane de salonu olan, bir mahkeme salonu olan, modern bir staj eğitim merkezi yapmak istiyoruz. Bilemiyorum sizler ne dersiniz? Çünkü bakın her yıl 3 bin civarında yeni avukat katılıyor Baroya doğru mu, aşarak da, 3 bin, 3 bin 500 diyelim. Bu yan taraf yetmeyecek bu kesin, yetmeyecek, şimdiden yetmiyor. SALONDAN- Doç. Dr. Av. ÜMİT KOCASAKAL- Doğru söylüyorsunuz, yeri de çok güzel zaten, Baroya da yakın, hani bir kompleks biçiminde bunu yaparız. Onu da unuttum, Baro Kültür Merkezini biliyorsunuz, Baro Kültür Merkezi satalım diyenler de oldu. Yalnız şunu söyleyeyim, orası çok değerlendi. Şimdi gece gittiğinizde orası cıvıl cıvıl, ışıl ışıl. Ben o yüzden emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. İyi ki almışlar, alınan şeyden bir zarar gelmiyor. Ne kadara almışlardı orayı Üstat? SALONDAN- Doç. Dr. Av. ÜMİT KOCASAKAL- Yani demek k toplam 300 milyara SALONDAN- O zamanki değerlerle, ama Doç. Dr. Av. ÜMİT KOCASAKAL- Bir masraf oldu, şu an 5 milyon dolar veriyorlar mesela, ama biz şöyle düşündük. Burası niye işlemedi? Çünkü içine girdiğinizde bir kere karanlık, dökülüyor, vakit geçirebileceğiniz bir alan yok. Biz orada bir proje geliştirdik, labirent, bir proje geliştirdik, o geçişler var ya, onlar mesela camdan tüneller içine alınıyor, tünelden geçilecek, sırat köprüsü gibi olmayacak. İki bina da toplantı salonunu hepimiz biliyoruz, onu yeniden yaptırıyoruz. Yani daha şöyle amfi biçiminde oluyor, bir altı ikinci bir toplantı salonu oluyor çeşitli merkez, komisyonların kullanabileceği. Bir altı iki tane ayrı kullanılabilecek oda oluyor, giriş bir kafeterya oluyor. Bu tarafa geldiğinizdeyse bir fantezi diyebilirsiniz, bir televizyon

11 11 odası, televizyon ve dinlenme odası, bir oyun ve bilardo odası. Bir tane bilardo koyduruyoruz, satranç, tavla, vesaire, terası yeniden yapıp, camla önünü kapatıp şık bir vaziyette, terasa çıkanınız vardır, teras olağanüstü. İşte o teras artık bir kafeterya haline geliyor, teras ve bir altı. Çıkışı tünelli biçimde gene camdan böyle bir tünelle çıkılacak. Yani beş altı ay içinde yeni bir Baro merkezi, Baro ve Kültür Merkezi olacak orası. Onun da bilgisini size sunmuş olayım. Uzattıysam özür diliyorum. Hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum. (alkışlar) DİVAN BAŞKANI- Sayın Başkanımıza bu güzel sunumu için teşekkür ediyoruz. Evet, gündemin üçüncü maddesinde bağlı çalışan avukatların sorunlarının görüşülmesi maddesi var. Bu konuda öncelikle bağlı çalışan avukatlarla ilgili komisyon bir sunum yapacak bize. Özür dilerim, bir hususu yanlış aktardım, daha önce seçime katılan grupların temsilcilerine söz vereceğiz. Dört tane arkadaşımız söz aldı, ondan sonra sunum yapılıp görüşmelere geçilecek. Bu nedenle önce Sayın Kemal Aytaç ı kürsüye davet ediyorum. Satılmış Şahin arkadaşımız geldi mi acaba, ben göremiyorum, telefonla söz sırası almıştı, ama yok herhalde. Av. KEMAL AYTAÇ- Sayın Divan, değerli meslektaşlarım, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Tabii bu arada Sayın Başkan, Sayın Yönetim Kurulu Üyeleri, başka şeyler varsa onlar aklıma gelmiyor. Şimdi nereden başlayalım, Baro Başkanımız bu kadar heyecanlı icraatlarını tabii anlattı, ama daha heyecanlı tarafı yapacağız, oluyor derken şimdi bu kadar hoş, güzel konuştuktan sonra hiç değilse bu Baro Başkanı, Yönetimini ben de biraz şey yaparak başlayayım. Yani baştan yapayım da sonra eleştiri kısmına geçeyim. Şimdi bir defa Baro TV nin bugünkü geldiği aşama bu yönetimin yaptığı iyi işlerden bir tanesi, doğru bir iştir, ama eksiktir. Niye? Onun şu hale gelmesi lazım, şimdi Baro Meclisi toplantısı yapıyoruz, Esenyurt ta, Bakırköy de, Kartal da, Pendik te, Ümraniye deki bir meslektaşımız evinde bilgisayarını açıp Baro TV den şuradaki toplantıyı izleyebilmeli. Çünkü İstanbul çok dağınık, önemli bir konferansı, önemli bir semineri tabii geriye de gitme, zaten şu anda geriye gitme şansı var. Mesela ben geçen geldim, Mehmet Bey sağ olsun birlikte izledik, dolayısıyla bu önemli bir şey, Baronun aktif, anında meslektaşlarıyla bu kanaldan ilişki kurabilmesi. Şimdi dolayısıyla bu anlamda bunun ilerletilip daha da iyi bir hale getirilmesi gerekir. Bu önemli bir ihtiyaç, bir hizmettir, dolayısıyla bu noktaya getiren ve bundan sonra da bunu tamamına erdireceğini düşündüğüm yönetimin bu faaliyeti için arkadaşları gerçekten tebrik etmek gerekir, teşekkür etmek gerekir. Yine Başkan söyledi, ama onu da ifade edeyim, bu üç kanun, benim de büroya böyle torbayla bir şey geldi, bu ne dedim, biz kimseden kitap, vesaire istemedik. Yani böyle bir şey görünce, bazıları mecburi ödemeli kargo da gönderiyor, hiç haberin yok. Sonra dediler ki bizim büroda tabii beş tane avukat olunca biz de şeyle geldik öyle, dedik ki bu ne, Baro kitap göndermiş. Doğrusu çok memnun oldum, yani çok iyi bir çalışma, Baronun bu tip bir çalışmayı yapması Başkan söyledi, zaten sizin paranızla yapıyoruz dedi, ama olsun, bir yanıyla da promosyon. Doç. Dr. Av. ÜMİT KOCASAKAL- Bir de düşürdünüz üstelik aidatı.

12 12 Av. KEMAL AYTAÇ- Yani düşünün, aidatı düşürdüğümüz halde neler yapıyorlar, yani düşünün. Şimdi önümüzdeki genel kurulda Divan ağırlığını koyup biraz daha düşürsek arkadaşlar uçacak. Şimdi dolayısıyla bu da gerçekten önemli bir faaliyet. Yine Çevre Komisyonu ve HES'lerle ilgili İstanbul Barosunun önemli olan kurumun aldığı tavırdır. Tabii ki insanlar olarak biz birtakım konularda tavır koyarız, yürüyüş yaparız, eylem yaparız, ama İstanbul Barosunun, çünkü HES projesi emperyalist bir projedir, burada önemlidir. Hani diyorlar ya baroda hukukçular siyaset, avukatlar siyaset yapmaz. Öyle şey mi olur, bal gibi yaparlar, ama neyin siyasetini yaparlar? Toplumun, halkın, ülkenin çıkarı için her türlü hukuksal anlamda tavrını koyar. Zaten siyasetsiz bir yaşam söz konusu değil. Elbette ki kalıp olarak bir partinin, bir ideolojinin, bilmem neyin politikasını yapacak hali yok İstanbul Barosunun, bu tabii ki İstanbul Barosunun görevi değil, ama İstanbul Barosu gerçekten kurum olarak emperyalizmin karşısında, emperyalist projelerin karşısında olması gerekir. Zaten mesela arabuluculuk meselesinde bu yönetimden ayrıldığım bir tek nokta vardır. İşte imamlar, mollalar hakem olacak, vesaire. Değil kardeşim, dünyanın her yerinde imam, molla mı var? Arabuluculuk projesi emperyalist sermayenin, uluslararası sermayenin dayattığı bir projedir, bütün dünyada var olan bir projedir, esası budur. Ben böyle görüyorum, imamlar için, mollalar hakem olsun, arabulucu olsun diye değil, bu emperyalist bir politikadır. Arkadaşlar, bu Türkiye Büyük Millet Meclisinde partilerin hazırladığı bir yasa teklifi değildir. Bu uluslararası sermayenin, IMF nin dayattığı projedir, bunu yapacaksın, Arabuluculuk Yasası budur. Onlar da bunu düşünürken Türkiye'deki imamlar, aşiretler, mollalar hakem olsun diye bunu getirmiyorlar. Bunu bütün dünyada istiyorlar, zaten dünyada var bu, önemli ölçüde zaten var, uygulanıyor ve kıymeti olmadığını da hep beraber biliyoruz. Yani yüzde 1 i bile karşılamıyor uygulanan ülkelerde, çok o kadar önemli bir mesele olmadığını söylüyorum, ama tavır olarak doğru bir tavırdır. Yine Başkan söyledi, 1 Mayısa katılım 35 yıl sonra, avukatların, şu andaki İstanbul Barosuna kayıtlı avukatların yüzde 70 i doğmamıştı herhalde o zaman. Çünkü nüfusumuz genç, yani 35 yıl sonra ilk defa, Cengiz Ağabey 76 mıydı, işte yaklaşık 35 yıl sonra İstanbul Barosu, ben yönetimde olduğum her dönemde bunu önerge olarak verdim, mutlaka kurum olarak katılalım dedim. Ancak öncesi sonrası gerçekleşememişti. Dolayısıyla İstanbul Barosunun bundan sonra bu 1 Mayısta çok ani, çok geç, çok hazırlıksız oldu, şapkaların iki saatte hazırlandığını biliyorum, o şapkaların akşamdan sabaha, ama bu defa önümüzdeki 1 Mayısta İstanbul Barosunun bütün üyelerini, hatta bütün gruplarının hep bir arada mümkünse bunu daha iyi organize edip çok daha güçlü, çok daha katılımlı 1 Mayısta hep beraber olmak gerektiğini düşünüyorum. Ben doğrusu çok heyecanlandım, mesela Baro TV, işte 1 Mayısa katılım, bunlar benim yıllardır SALONDAN- DİVAN BAŞKANI- Kemal Bey, bir de onu izah edin. Av. KEMAL AYTAÇ- Onu açıklarım, ama zaman alır, bir anlamı yok. Sevgili Başkan tam bir gün kala bana alo dedi. Şimdi yanlış anlaşılan bir şey var, ben

13 13 Çağdaş Avukatlar Grubunun bir üyesiyim, Çağdaş Avukatlar Grubu adına konuşmuyorum şu anda. Kemal Aytaç olarak ben özgür, kendim ne düşünüyorsam onları söylüyorum. Dolayısıyla biz karar almışız, şudur budur, insanlar nerede yürüyecek, hepsi oluşturulmuş, son bir gün kala bütün bunu değiştirip dönüştürüp zordu, ama şimdi söylüyorum. Önümüzdeki dönem mesela belli artık yürüyeceğiz, işte yürümüşüz, bundan sonra da yürüyelim. Tamam, işte hep beraber yapalım diyoruz. Yani bunun hazırlığını, öncesini Baro Başkanı, Baro Yönetimi bu grupları, kesimleri çağırıp zaten yürüyeceğiz, siz de burada yürüyün, bir bayrak altında yürüyelim demenin doğru olduğunu, bunu desteklediğimi, orada olacağımı söylüyorum, daha ne söyleyeyim? Şimdi yine İstanbul Barosu Yönetiminin bu süreç içerisinde biraz evvel Başkan vaat etti, belki söylemedi vaatleri arasında, ama en azından Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarımın bana anlattığı, temas ettiği kadarıyla adliyeler arasında, özellikle büyük adliyeler arasında İstanbul Barosunun bir ring, yani taşıma, bir servis çalışması var, bir çabası var. Şu anda araştırma safhasındalar, hatta bu konuda benden de arkadaşlar bilgi, destek talep ettiler. Bu da gerçekleşirse gerçekten çok muazzam, gerçekten çok önemli Doç. Dr. Av. ÜMİT KOCASAKAL- Büyükşehir olmayacağını söylüyor. Av. KEMAL AYTAÇ- Efendim Büyükşehir diyor ki, sen taşıyamazsın. Ziraat Bankası personelini taşıttırıyor, taşıma işi olur, usulü, adabı bellidir, yasa belli, kanun belli. En kötü ihtimalle açarsınız ihaleyi, İstanbul'da yüzlerce taşıma şirketi var, en hesaplı, en uygun olan şirkete verirsiniz, o şirket taşır istediğiniz saat, istediğiniz yerler arasında. Öyle saçma şey mi olur, yani ben en az dört beş tane ciddi firmanın, taşıma şirketinin 25 yıldır avukatlığını yapıyorum, böyle saçma bir şey olabilir mi? Doç. Dr. Av. ÜMİT KOCASAKAL- Ücretsiz taşıtırsınız o zaman. Av. KEMAL AYTAÇ- Ücretsiz değil, ben ücretsiz taşıtırım, onlar da beni ücretsiz çalıştırır. Şimdi arkadaşlar, ben şunu söylemek istiyorum, bu niyete girmesi, araştırma yapması, çalışma yapması, bu çabaya girmesi bile önemlidir. Ben bunun desteklenmesi gerektiğini Yönetime, Başkana bu konuda destek olmak, moral vermek, bu hizmetin yapılması noktasında her türlü çabayı göstermek gerektiğini düşünüyorum. Yani bunu söylüyorum, dolayısıyla iyi bir yoldadır bu noktada, avukatlara hizmet için çok önemli bir şeydir. Uzatmayacağım, kısa keseyim. Çünkü hepsini böyle detaylandırırsam diyecekler ki Kemal Aytaç a ne oldu, bir şey mi aldı, yalakalık mı yapıyor gibi sesler yükselebilir, ama samimi olmak lazım, dürüst olmak lazım, iyi olan, doğru olan, hakkaniyetli olan, senin de inandığın, senin de iddia ettiğin şeyler yapılırsa bunu kim yaparsa yapsın, ne şekilde yaparsa yapsın onun arkasında durup bunu da söylemek lazım. Çünkü bu bir insanın kendi ahlakıyla alakalı bir şeydir. Dolayısıyla bu o insanı da küçültmez, kimseyi de şey yapmaz, tam tersine herkese değer katar diye söylüyorum. Dolayısıyla hani deniyor ya, herkes tersini söylüyor, muhalefet ediyor, vesaire, bugün de müsaade edin iyi şeyleri söyleyelim, sonra zaten bazı şeyleri de söyleyeceğiz. Şimdi Staj Eğitim Merkezinde hiç detaya girmiyorum, bence de staj eğitimde,

14 14 bu dönem özellikle staj eğitimde izleyebildiğim kadarıyla, bana yansıyan, stajyerlerin anlattığı, benim görebildiğim kadarıyla, özel olarak gitmedim, takip etmiyorum asla, ama öncesine göre daha iyi bir noktada olduğunu, daha iyiye gittiğini söyleyebilirim. Avukat Hakları Merkezi zaten kuruluşundan bu yana benim içinde olduğum, çalıştığım, Yönetim Kurulu üyesi olarak da görev aldığım bir alan. Avukat Hakları Merkezi zaten hiç kesintisiz, her dönem aslında elinin yettiği, gücünün yettiği eksiğiyle gediğiyle çalışma yapan bir merkezdir, iyi bir noktadadır, ama oranın daha da takviye edilmesi, daha güçlü hale getirilmesi lazım. Hepsinden önemlidir Avukat Hakları Merkezi, diğer bütün saydığınız komisyon, merkezlerden, ötekiler değersiz demiyorum, ama çok önemlidir. Çünkü kendi mesleğine, kendi meslektaşına sahip çıkmayan bir baronun, o merkezi güçlü tutmayan bir barodan zaten bir hayır gelmez. Dolayısıyla üyesi olduğum için de, çalışmaları daha yakın bildiğim için de gerçekten Baronun, bu arada şeyi de söyleyeyim, adını anmadığım komisyon, merkez, ben hepsini bilemem, takip edemem. Ben sadece bildiklerimi, kendi gözümle gördüklerimi söylüyorum. Hatta arada Mehmet Durakoğlu ndan tüyo istedim vermedi. Yani benim bilmediğim bir şey var mı, yani böyle şeyler gözlemledim dedim. Mehmet Ağabeyle de görüştüm doğrusu toplantı öncesi. Yine İstanbul Barosunun önemli ve farklı bir özelliği geçen önceki dönemlerden her tür davaları, yani bu KCK olsun, bu Hırant Dink davası olsun, bu Hayat Operasyonu olsun, bu Ergenekon, Balyoz, vesaire, bütün bu davalara İstanbul Barosunun en azından gözlemci olarak katılması, orada bulunması İstanbul Barosu kurumu olarak çok önemli bir davranıştır, çok kayda değer bir davranıştır. Orada olması bile önemlidir, dolayısıyla buna çok değer veriyorum ve bu yapılanların da çok doğru olduğunu ve arkasında olduğumu söylemek istiyorum. Yine özel yetkili mahkemelerle İstanbul Barosunun tavrı çok doğru, çok yerinde gerçekten; demokrasiyi, hukuku, özgürlükleri savunan, çünkü özel yetkili mahkemeler DGM dir arkadaşlar. Başkan söyledi dedi ki, onların kararlarını tanımayacağız, bizim yönetim dönemimizde bunun örneği vardır, DGM nin vermiş olduğu kararların hiçbirisi İstanbul Barosu Yönetim Kurulunda kaale alınmamıştır. Yani açıkça da yazılmıştır karar olarak, çünkü biz bunları bir hukuk kurumu, bir mahkeme olarak görmüyoruz diye Yücel Sayman ın başkan olduğu dönemde reddedilmiştir. Şimdi aynı şey özel yetkili mahkemeler için pekâlâ yapılabilir ve özel yetkili mahkemeleri tartışmalı hale getirmenin, güvensiz kılmanın şimdi tam zamanıdır. İşte İstanbul Barosunun eksikliği bunu daha ileri bir noktaya taşımaktadır. Bu tek başına Ümit Kocasakal ın televizyonlarda tartışma programında yapacağı bir şey değildir. Burada artık kurumsal olarak, örgütlü olarak, daha ciddi kitlesel olarak ses çıkarma zamanıdır diye düşünüyorum. Yine zaten şeylerle ilgili bir şey söylemeyeyim, ama yine gazetecilerin bu son dönem tutuklanmalarıyla ilgili İstanbul Barosunun özellikle en son Ahmet Şık ve Nedim Şener in tutuklanmasından sonra yapmış olduğu bir yürüyüş vardır. Gerçekten bu da önemli bir yürüyüştü, ben de zaten bu yürüyüşün bir parçasıydım, katıldım. Bu duruşları gerçekten beni Baroma, Yönetime bu anlamda gerçekten sıcak tutan, yanında olduğumu hissettiğim, önemli bulduğum şeylerdir. Bunlar için Yönetime ve Başkana, Baro Yönetimindeki arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Takdir ettiğimi

15 15 ve tebrik ettiğimi de buradan ifade etmek istiyorum. Yani benim takdirim, tebrikimin kıymeti nedir onu bilmiyorum, ama duygu ve düşüncelerim bu, bunu paylaşmak istiyorum. Şimdi ikişer cümle ikişer cümle geçeceğim, 5 Nisan kutlamalarıyla ilgili ben o zaman da söylemiştim, şimdi de söylüyorum, İstanbul Barosunun 5 Nisan kutlamama tavrı doğrudur, ama eksik olan şudur, İstanbul Barosu bunu iyi anlatıp çok ciddi eylem ve bunu çok daha iyi seslendirmeli, güçlü ses çıkartmalı, İstanbul Barosu bunu çok daha güçlü yapabilmeliydi. Ancak İstanbul Barosunun şöyle bir özelliği var, geçen dönem için söylüyorum, bu dönem örneğini pek görmedim. İşte mesela Ergenekon ya da başka bir şey için ya da pardon, çok özür diliyorum, seçimden önce İstanbul Barosu Başkanı tam sayfa ilanlar verilirken avukat hakları ya da avukata bir şey olduğunda çeyrek sayfa ilan bile yayınlamamıştır. Yani dolayısıyla gücümüzü, paramızı, kaynağımızı nereye harcayacağımız noktasında bu yönetim döneminde en azından buna rastlamadım, ama daha önce olduğu için hatırladım, onu söylüyorum. Yani bu kutlamama doğrudur, ama bu iyi anlatılamamıştır, daha güçlü yapılabilirdi. Cüppe meselesinde ben kendi özgürlükçü, demokrat görüşümü söylemek istiyorum. Arkadaşlar, cüppe meselesini tartışmak için mutlaka Hocam biliyordur, mutlaka birçok arkadaş biliyordur, ama ifade etmekte fayda var. Mesleki olarak da, sosyolojik olarak da bu cüppe işi nereden gelmektedir, neyi ifade etmektir, bir araştırmak lazım. Bu işte o Avrupa'dan gelen bir şey ve kutsallığı ifade eden, yani kutsiyet arz eden bir şey. Dünyanın çok önemli bir bölümünde avukatlar ya da şeyler hiçbir kıyafet giymemektedir. Benim görüşüm avukatın kendi kıyafetiyle duruşmaya çıkmasıdır. Ayrıca bir cüppe, arkadaşlar, sevgili meslektaşlarım, ben kendi kişisel görüşümü söylüyorum. Siz bunu savunmayın, ben bir şey demiyorum ki, ben diyorum ki, cüppenin şeklini Fransız modeli önünü kapat, arkasını kapat, rengini değiştir. Zaten siyahtan daha başka renk yapamazsınız, en yakışanı odur. Kutsiyet, çünkü ciddiyet, böyle bir şey yapacak. Onun için ben kendi aklımla, gönlümle, beynimin erdiğini söylüyorum, kardeşim, ben özgürlükçü, demokrat bir adamım. Ben duruşmada da şu kıyafetimle çıkıp savunmayı yaparım. Yani şekle, kıyafete, vesaireye bakarak savunma yapmam, hâkimin cüppesine bakarak savunma yapmam, oradaki adamın hâkim olduğunu zaten biliyorum. Dolayısıyla benim düşüncem budur, tartışmak isteyenlerle sonra tartışırız. Başkan, bu yapılacak odalarda 45 oda dediniz, ama en azından büyük adliyelerde sadece kadınlar için değil, erkekler için de söylüyorum. Çünkü bazen kadınlar kocasının kucağına da koyuveriyor çocuğu. Bir çocuk adliyeye geliyor, var böyle meslektaşlarımız, bakıcı tutamıyor, adam tutamıyor, İstanbul'da yaşıyorsun. Yani çocuğuyla gelsin adliyeye, o çocuk odasına teslim etsin, gitsin duruşmasına anne ya da baba, duruşmadan çıkıp çocuğunu alsın. Bir oda bu, bir tane bakıcı orada, onlara oyuncak, vesaire, bir çocuk odası. Efendim zaten belki kreşi tarif ediyorum. Doç. Dr. Av. ÜMİT KOCASAKAL- Var zaten. Av. KEMAL AYTAÇ- Tamam, mesele yok.

16 16 İkincisi bu üç büyük adliyede bir doktor, bir hemşire, en önemlisi de bir psikiyatrist bulunduralım. DİVAN BAŞKANI- Kemal Bey, bu ihtiyacı nereden duydun? Av. KEMAL AYTAÇ- Şimdi 10 yıldır bunu söylüyorum, bir daha söylüyorum, Baro bültenlerini artık reklam bülteni olmaktan çıkarın. Ben inanıyorum ki Sevgili Ümit Kocasakal bile her sayfayı açtığında sayfanın üstünde, altında, yanında, bir sayfada üç tane resmin -açın bakın- olduğunu gördüğünde rahatsız oluyordur. Gerçekten bu kadar resim görmeye kimsenin çok fazla ihtiyacı yok. Ümit Kocasakal yeterince tanınıyor, biliniyor, izleniyor, oraya o bir değer katmıyor. Ne Başkana bir değer katıyor, ne yaptığımız işe, ama ben 10 yıldır söylerim, 10 yıldır bunlar yapılır. Gelelim esas meseleye, şimdi evet, Baro Yönetiminin böyle yaptığı gerçekten doğru, güzel, takdir edilecek, desteklenecek, benim de önemli gördüğüm icraatları var. Ancak bu Baro Yönetimi henüz belki yeterince, daha altı aylık olduğu için çok fazla yüklenmiyorum, abanmıyorum, ama şimdiye kadar bu Yönetimin de bir kısmı geçmiş yönetimlerden geldiği için söylüyorum, kaynakları kullanma ve iş yapma konusunda çok beceriksizdir bu Yönetim, çok beceriksizdir. Kaynakları da kötü kullanmıştır ya da kullanmamıştır ya da kendine ait olan kaynağı bir türlü alamamıştır. Başkan söyledi, açın düzenlemeyi ne diyor? Diyor ki, pul paralarının yüzde 75 i, yüzde 25 i Barolar Birliği. Niye diyor biliyor musunuz? Baroların yapacağı sosyal ve hizmet projeleri için Barolar Birliği tarafından barolara aktarılacaktır. Peki, kardeşim, burada bir para var, bunun yüzde 25 i. Bu yüzde 25 in dışında da İstanbul Barosunun payını ben yarıya yakındır, yüzde 40 dır diye tahmin ediyordum. Başkan söyledi, meğer yüzde 60, 65 miş, durum daha da vahim. Yani bizim katkımız yüzde 65, oraya bir yüzde 25 ayrılıyor, 25 kuruş gelmemiş oradan bize. Şimdi o zaman şu, bina mı alırsın, proje mi üretirsin, avukatları mı taşırsın, şirkete mi verirsin, kendin mi, ne yaparsan, yap sosyal hizmet projesini, iste parasını. He iste parasını da vermesin, var mı böyle bir girişim? Benim bildiğim kadarıyla yok. Şimdi dolayısıyla bu nedir, bunun adı nedir? Parayı yatırıyorsun, orada senin paran, şunu yaparsan bu parayı alırsın, bunu yapmıyorsan bunun adı nedir? Düpedüz beceriksizliktir. Diyeceksiniz ki, bir de tabii daha kötüsü şu, oradaki parayı geç, burada para var mı kasada, aşağı yukarı 10 yıldır birikmiş, kaç trilyon, 30 mu olmuş, 25 mi olmuş, 35 mi olmuş, ne olmuşsa olmuş. Peki, bu parayı ne yaptık? Kardeşim, sen sermaye şirketi misin, sen ne yapıyorsun, sen teminat mı ayırıyorsun? Sen İstanbul Barosusun, İstanbul Barosu üyelerinden aidatı toplar, o parayla da üyelerine hizmet sunar, faaliyetine harcar. Onu da harcamamışsın, orada paran duruyor harcamıyorsun, burada paran birikiyor harcamıyorsun. Ancak şimdi bu dönem yeni Başkan ve yönetimdeki arkadaşlarımızın burada ifade ettiği birtakım projeler etrafında, bu projeler ciddi miktarda ara tutacak projelerdir, onun hukuku vardır, usulü vardır, açık, şeffaf, doğru yaparsınız, mesele kalmaz. Bunu yapacaklarına inanıyorum, desteklemek lazım. Benim eskiden beri projem, yani alındıktan sonra yapılmasına destek vereceğim, ama aşağıdaki binaların alınmasına muhalefet şerhim oradadır, yönetimdeyken karşı çıktım. Evet, bu iki tane binaya ne diyorsunuz, Odakule mi, karşı çıktım. Sebebi de şudur, İstanbul Barosu burada, o zaman burada 17 tane bina ben tespit ettim, bu civarda büyük ve şey binalar, ama o zaman onların da paraları

17 17 ciddi bir paraydı. Gerekirse borçlanalım dedik, fakat buna rağmen oraları alındı. Alındıktan sonra tabii yapılmasına karşı çıkmak olmaz, bence İstanbul Barosu binası işte burada, bilmem nerede varsa burada olacaksa, bu bina yeniden yapılacaksa buralarda toplanması lazım. Yani kişisel olarak söylüyorum, ben olsam bunları satarım. Satarım, param da var, bu paraların üstüne koyarım, burada o binanın yanında bir bina daha alırım ya da bir sokak ötede büyük bir bina daha alırım. İşte birini staj eğitim, birini kültür komisyon, birini bilmem ne yaparım. Ancak orası öyle bir yer Başkanın söylediği gibi, öyle de bir yer. Yani Başkan şimdi alanlara edenlere sağ olsun, teşekkür etti, ama o bina alınınca çok küfür edenler de oldu. Hayır, cenah anlamında söylüyorum, orası için başka şeyler de telaffuz edildi genel kurul kürsülerinde de o yüzden söylüyorum. Evet, şimdi gelelim Türkiye'nin esas gündemine ve bunda hukuk örgütü olarak bugün belki burada birlikte bir karar da çıkarabiliriz. Benim en azından bir önerim olacak. Hep birlikte şekillendirebiliriz, isteniyorsa yapılacaksa. Şimdi bakın beyler, elbette ki hepimizin bir hukuka bakışı, bir ideolojik dünya görüşü vardır, olacaktır, bu gayet doğaldır, herkesin var, benim de var. Ben sosyalist düşünen bir adamım, bir başkası başka bir şey düşünüyordur, önemli değil, ama önemli olan şudur. Hukuku tartışırken ve bu ülkede önemli şeyler oluyorken İstanbul Barosu hukuk kurumunun susması, laf söylememesi, ses çıkartmaması diye bir şey düşünülemez. Neyi konuşuyoruz? Hatip Dicle olayını konuşuyoruz. Efendim öyle oldu, böyle oldu, YSK aldı kaydetti, mazbata verdi, bir gün sonra mazbatasını aldı. Bu insanı çıkarıyorsun Yüksek Seçim Kurulu olarak, bu adaydır diyorsun, 77 bin küsur, 80 bine yakın insan oy kullanıyor bunun için, hem de bağımsız aday bu, parti, vesaire değil, tık tık oy kullanıyor. Zaten parti adayı olsaydı alttaki partinin aday milletvekili olurdu, ama buna rağmen daha sonra aynı Yüksek Seçim Kurulu bu vatandaşın milletvekilliğini düşürüyor. Şimdi burada mesele Hatip Dicle nin kim olduğu, ne düşündüğü, neyi savunduğu değildir, Hatip Dicle ye yapılan gerçekten bir demokrasi ayıbıdır, bir çirkinliktir. Daha başka bir şey söyleyeyim, Hatip Dicle ceza almıştır, neyin cezasını almıştır? Hatip Dicle dağa mı çıkmıştır, kurşun mu sıkmıştır, terör mü estirmiştir, birinin eline silah mı vermiştir? Yok, Hatip Dicle nin cezası nedir biliyor musunuz arkadaşlar? Hatip Dicle şurada benim konuştuğum gibi, Ümit Kocasakal ın konuştuğu gibi orada konuşma yapmıştır. Kendi inandığı, kendi savunduğu görüşler doğrultusunda bir konuşma yapmıştır, bu ceza da o konuşma için verilmiştir. Başka bir şey yok, bu kadar açıktır. Artı çok açık söylüyorum, gerekçelerini de söylüyorum, arkadaşlar, evet, hâkimlerin takdirinde, seçilmiş milletvekili, yani onu tutuklayıp tutuklamamak, serbest bırakıp bırakmamak onların takdirinde. Peki, arkadaşlar size soruyorum, üç yıldır bu insanlar tutuklu, delillerin toplanmamasından, delillerin karartılmasından söz ediyor. Sen üç yıldır hala delil mi topluyorsun? Yani insanları tutukluyorsun, tutukladığın insan için hala delil mi topluyorsun üç yıl sonra, böyle bir şey olabilir mi? Şimdi Türkiye'de bir şey yaşıyoruz, yalnız bunu savunurken, hukuku savunurken ya bu CHP li Bana yakın, benim adamım, benim partilim, ya bu MHP li, bu olmaz, öteki ya CHP liler, MHP liler olsun da bu BDP li, arkadaşlar, hukukta böyle bir şey olmaz. Bugün halkın iradesiyle, oyuyla seçilen hangi partiden, hangi görüşten tamamen zıt bir anlayışta da olsa bu insanların cezaevinde bulunuyor

18 18 olması, Meclise gelip orada yemin edip orada görev yapamaması aslında bu ülkenin ayıbıdır. Bilmiyorum dünyada bunun örneği de var mıdır, yani böyle örnekler var mıdır, nasıl olmuştur, bilmiyorum, benim ona bilgim, tecrübem yetmiyor. Ancak İstanbul Barosunun hem Hatip Dicle ye yapılan gerçekten ayıbın, demokrasi, hukuk ayıbının, hem de şu anda tutuklu bütün milletvekillerini kapsayacak şekilde hiç ayrımsız söylüyorum, bunlar seçilmiş, bunlar yıllardır cezaevinde ve gerekçesi de şu. Kaçma tehlikesi, delilleri karartabilir ya da deliller henüz toplanmadı, vesaire, hepsi hikâyeden klasik şeyler. Dolayısıyla İstanbul Barosunun bir şey yapması lazım. Benim önerim şudur, hem Hatip Dicle, yani ben kısaca anlattım, çerçevesi kısa bir metin olabilir, buradan öneriyorum. Bugün Meclisimizden bu konuda hem bir Meclis kararı olarak, hem de yönetime iletilmek üzere, işte yönetim için zaten bu kararlar tavsiye kararı oluyor, hem de İstanbul Barosu Meclisinin kararı olarak bu daha sonra Baro Meclisi Başkan, Yönetim bunu bir basın toplantısıyla kamuoyuna, basına açıklayabilir, şekli şemali buradaki Divanda kalmak üzere bir karar almamız gerektiğini düşünüyorum, birlikte ortak bir karar oluşturmamız gerektiğini düşünüyorum. Burada ortak nokta hukuk olacaktır, hukuku savunmak olacaktır ve bugün gerçekten hukuk adına yapılan ayıpları belirtir. Şimdi aynı şey, mesela bu şeyi tartışmıyorum bile ben, yani şike yapmıştır, o para almıştır, bu para vermiştir, vesaire, bu benim derdim değil, bunu savcı, avukat, vesaire savunur tartışır. Ancak arkadaşlar, böyle bir şey olur mu, yani ne olursa olsun Fenerbahçe Kulübünün Başkanıdır. Fenerbahçe Kulübünün Başkanını nasıl olur da gözaltına alınırken daha soruşturması yürütülürken görüntüleri, vesaire, ayıp denen bir şey var, fişleme resmi, vesaire. Yani bir aşağılama, bir küçültme operasyonu bu. Yani şu Aziz Nesin gerçekten, Aziz Nesin diyorum, bu vesileyle dedemizi de anmış olduk. Aziz Yıldırım diyelim ki gerçekten bu suçları işlemiş olsun, ama bunu hak ediyor mu? Yani diyelim ki biz kabul ettik ki suçlu, önemli değil, yarın da mahkûm olacak diyelim ya da oldu iki sene sonra, benim söylemek istediğim şu: Bu yapılabilir mi, buna tahammül edilebilir mi, böyle bir şey yapılabilir mi? Yani ben bunun böyle yapılmasının, hem emniyet eliyle, hem savcı eliyle böyle yapılmasının Başkan bunun arkasında ben şahsen Kemal Aytaç olarak ne oluyor, ne yapılmak isteniyor diye kendi kendime soru soruyorum. Yani ne oluyor, ne yapılıyor, niçin yapılıyor bütün bunlar? Dolayısıyla İstanbul Barosunun yine bu son, yani Başkan hangi takımı tutuyor bilmiyorum, ama sesi soluğu çıkmıyor. Doç. Dr. Av. ÜMİT KOCASAKAL- Bir dakika, orada bir hata var, siz televizyon seyretmiyorsunuz. Dün saat 4.30 da CNN Türk te bu bir rezilliktir, suçtur, derhal soruşturma açılmalıdır. Aziz Yıldırım ın ve diğerlerinin kişilik hakları zedelenmektedir diye her zamanki gibi dolandırmadan, kıvırtmadan zart diye söyledim. Söylediklerinize de tamamen katılıyorum. Av. KEMAL AYTAÇ- Tamam, Sayın Başkan, bundan sonra da şöyle yapalım. Siz hangi televizyona çıkıyorsanız aramızda bir mesaj at, ben de onu izleyeyim. Evet, ben son olarak söyleyeceklerimi zannediyorum söyledim. Bir de bu Baro Meclisinin toplanmasına ilişkin iki cümle etmezsem çatlarım buradan inmeden. Bu Baro Meclisinin işleyişi şu anda çok yalan, bu Baro Meclisi daha dinamik işlemeli. Yani mesele Baro Meclisi toplantı yapıyor, işte burada bir gündem yapıyorsun, toplantıya

19 19 çağırıyorsunuz. Hayır, Baro Divanı arada da toplanmalı, Baro Divanına gündeme ilişkin öneriler gelmeli. Mesela burada Baro Meclisi topluyoruz, Türkiye'de böylesi işte bu kadar milletvekili cezaevinden çıkarılmıyor, bir milletvekili bilmem ne edilmiş, gündemimizde yok. Yani buna bir usul getirip bu Baro Meclisi toplantılarını da çok önceden bilmekte fayda var. DİVAN BAŞKANI- O konudaki önerileri aldık geçen toplantıda, şimdi yönetimde çalışılıyor bu konu. Av. KEMAL AYTAÇ- Sizin probleminiz de şu zaten, önerileri alıyorsunuz, bir türlü sonuçlandıramıyorsunuz, ben onu söylüyorum. DİVAN BAŞKANI- Evet, hep beraber sonuçlandırırız. Av. KEMAL AYTAÇ- Şimdi şu sözü söyleyerek kürsüden inmek istiyorum. Başkan konuşmasında Moda yı kaçırdık dedi, burada çok iştahlı bir şekilde de birtakım şeyler anlattı, bir de Baltalimanı nı anlattı. Umarım ve dilerim ki gelecek toplantıda Başkan bu kürsüde Baltalimanı nı da kaçırdık demez bize. DİVAN BAŞKANI- Teşekkür ederiz Sayın Kemal Aytaç. Sayın Fevzi Çelik, buyurun. Av. FEVZİ ÇELİK- Saygıdeğer meslektaşlarım, şimdi Sayın Başkanın konuşmasını dinledik, daha sonra Çağdaş Avukatlar Grubu Başkan Adayı Kemal Beyin konuşmalarını dinledik. Gerçekten gerek Türkiye'de genel muhalefet açısından gerek İstanbul Barosu içinde muhalefet açısından ne kadar büyük bir boşluğun meydanda olduğu açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Biz seçim döneminde de Özgürlükçü Hukukçular Platformu olarak bunu dile getirdik ve söz düzeyinde de olsa, eylem düzeyinde de olsa İstanbul Barosunun bu muhalefet ihtilacını gidermeye aday olduğumuzu deklare ettik ve ne yazık ki haklılığımız da ortaya çıkmış durumda gerçekten. Biz İstanbul Barosunun sadece günlük sorunlarla uğraşan bir baro olmaması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü İstanbul Barosu Türkiye'de özgürlüklerin gelişimi, hukukun yerleşmesi bakımından geçmiş döneminde bazı atılımlara imza atmış bir barodur. Bu rolü dikkate alarak gerekli çalışmaları yapması gerekiyor. Şimdi Türkiye'de bilindiği gibi yeni bir seçim yapıldı 12 Haziranda, şu anda Türkiye'nin çok önemli sorunları var, en başta Kürt sorunu. Zaten az önce Kemal Beyin anlattığı Hatip Dicle meselesi ve diğer milletvekilleri meselesi rejimde yaşanan sorunlardan dolayı meydana gelen sonuçlardır. Yani şu anda bir Hatip Dicle meselesi olmaktan öte geçmişe dönük uygulamaların bir somut sonucudur. Bunu göz önünde bulundurmak gerekiyor. Dolayısıyla burada biz bir rejim dönüşümüyle karşı karşıyayız ve Türkiye'de yeni bir anayasa gerekiyor. Bu yeni anayasayı herkes tartışıyor, meslek odaları tartışıyor, sivil toplum kuruluşları tartışıyor, siyasi partiler tartışıyor, fakat İstanbul Barosu ne yazık ki yeni anayasa konusunda ne bir komisyon oluşturuyor ne bir açıklama yapıyor. Bu konuda büyük bir eksiklik olarak görüyoruz. Şimdi zaten şu şekilde, olmasını da diliyoruz ve buna katılmak da istiyoruz, o yüzden katkılarımızı da sunmak istiyoruz.

20 20 Şimdi Kürt sorunu, özgürlükler sorunu ve diğer sorunların çözümü noktasında mutlaka İstanbul Barosunun da sözünü söylemesi gerekiyor. İstanbul Barosu tabii ki meslektaşlarımıza yönelik olarak bazı olumlu adımlar atmıştır. Bunları biz Baronun normal bir idari çalışmaları şeklinde görüyoruz. İstanbul Barosu vizyon olarak kendisini hem Türkiye geneline hem dünyaya göstermek zorundadır. Yani artık şu şekilde, İstanbul Barosu geçmiş döneminde Türkiye'nin rejim sorunlarıyla ilgili müdahil olacak düzeyde görüşler ifade ederken bugün bakıyoruz ki İstanbul Barosunda bir yumuşama görülüyor. Yani artık mevcut devleti kabullenme durumuna gelindi. Yani İstanbul Barosunda bu yaklaşımı görüyoruz. Aslında mevut siyasi yapıya göre davranış alma, devlet kurumlarıyla ilişki geliştirmeyi biz normal olarak görüyoruz. Mesela İstanbul Barosu daha önceki durumlarda siyasi iktidara yönelik olarak çok yoğun eleştirilere gidiyorlardı, neredeyse siyasi iktidarı temsil eden Adalet Bakanlıklarının, belediye başkanlıklarının tanınmaması düzeyinde ilişkiler söz konusuyken bugün İstanbul Barosu bu yönüyle kendi sorunlarını mevut hükümet ve siyasi iktidarla çözüm noktasına gelmiştir. Bize göre de aslında normal olan da budur, bu yanlış bir tavır değildir. Yani bizce de halkın seçtiği Meclisin oluşturduğu bir parlamentodan, o hükümetten taleplerde bulunmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Bugün aslında buraya gelmemizin amacı işçi avukatlar sorununu görüşmekti. Ben daha gündem o aşamaya geldiğinde görüşlerimi sunacağım. Yalnız ben Başkana katılmıyorum, işçi avukatlar kelimesi, kavramı mutlaka kullanılmalıdır. Çünkü bağlı çalışan avukat sosyolojik olarak da bir veri olarak durmuyor. Değerli meslektaşlarım, burada sosyolojinin kuralları gereği ona bir işçi, yani işçi tanımlanması yapılması bir zorunluluktur. Şimdi Sayın Başkan dedi ki, avukata işçi avukata denilirse işçiysen işçi kal denilecek. Şimdi ben de espriyle bunu devam ettirmek istiyorum, eğer bağlı çalışan avukat tanımlamasını yaparsan bağlıysan bağlı kal sloganını da söyleyebiliriz. Bu yönüyle Sayın Başkanın ben de esprisine karşılık olarak espri içinde bir eleştiri şeklinde bunu sunuyorum. İstanbul Barosu aslında gelişmeleri, şimdi bazı sorunlar şimdi vardır, bir ay sonra, bir yıl sonra şekil değiştiriyorlar, farklılaşıyorlar. Şimdi mesele İstanbul Barosunun adliyeler arası avukat taşıma projesi, bu mesela 5 yıl önce, 10 yıl önce olsaydı çok önemli, gerekli bir projeydi. Çünkü o dönemde avukatların çoğunun mesela arabası yoktu. DİVAN BAŞKANI- Şimdi araba var, yol yok. Av. FEVZİ ÇELİK- Ben şimdi oraya geleceğim, şimdi şu şekilde, İstanbul'un genel sorunlarından avukatlar kendini soyutlayamaz. Mesela İstanbul Barosunun İstanbul'un bu trafik sorunu konusunda hiçbir çözüm önerisi yoktur. Mesela İstanbul'un otopark sorunu konusunda bir çözüm önerisi yoktur. Mesela şu anda avukatların en büyük sorunu adliyelerde kendi araçlarına park yeri bulma sorunu. Ben bunu buraya gelmeden önce birkaç tane meslektaşıma mail attım. Yani ben Baro Meclisine gideceğim, Baro Meclisinde sorunlarınız varsa bana aktarın. Bu önemli bir sorun olarak gündemde duruyor. Ayrıca Bakırköy Adliyesinde, ben de sürekli adliyede olan bir avukatım Bakırköy Adliyesinde şöyle bir durum var. Gidiyoruz sabah saat 10, cüppe bulamıyoruz. Daha önce deniliyordu ki, gidin üçüncü katta, dördüncü katta baro odalarında cüppe bulabilirsiniz, ama gidiyoruz orada da

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

Başkan Kocadon basına yemek verdi; tarafsızlığınızdan taviz vermeyin

Başkan Kocadon basına yemek verdi; tarafsızlığınızdan taviz vermeyin Başkan Kocadon basına yemek verdi; tarafsızlığınızdan taviz vermeyin Çalışan Gazeteciler Günü nde Bodrum da görev yapan gazeteciler Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon un Trafo Bodrum da düzenlediği

Detaylı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı Çalışma hayatında barış egemen olmalı Ocak 19, 2012-3:31:16 olduğunu belirtti. olduğunu belirterek, ''Bu bakış açısı çerçevesinde diyalog merkezli çalışmalarımızı özellikle son 7 aydır yoğun bir şekilde

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart! On5yirmi5.com Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart! Üniversitelerin açılmasıyla birlikte geçen hafta İstanbul Polisi, Beyazıt ve Beşiktaş'ta bir dizi korsan fotokopi baskını gerçekleştirildi.

Detaylı

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, bakım ve rehabilitasyon çalışmaları tamamlanarak dünya standartlarında bir tesis haline getirilen Bodrum Belediyesi

Detaylı

Biz yeni anayasa diyoruz

Biz yeni anayasa diyoruz Biz yeni anayasa diyoruz Ocak 05, 2015-9:32:00 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, "Biz 'anayasa değişikliği' demiyoruz, 'yeni anayasa' diyoruz. Türkiye'nin anayasayla ilgili sorunu ancak

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

Üç nesil Anneler Günü

Üç nesil Anneler Günü Üç nesil Anneler Günü Mayıs 10, 2015-11:45:00 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hotar, siyasete başladığında 1,5 yaşında olan ve adeta "parti içinde büyüyen" 15 yaşındaki kızı Ayşe ve her zaman kendisine

Detaylı

AK PARTi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat ın düzenlediği basın toplantısının tam metni:

AK PARTi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat ın düzenlediği basın toplantısının tam metni: AK PARTi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat ın düzenlediği basın toplantısının tam metni: Temmuz 03, 2008-12:00:00 AK PARTi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat'ın düzenlediği basın toplantısının tam

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz Kasım 09, 2013-11:57:28 anda bulunduğu noktadan asla geri gitmez" dedi. anda bulunduğu noktadan asla geri gitmez, bunun teminatı AK Parti ve AK Parti hükümetleridir"

Detaylı

MAHÇİÇEK TEN 2015 MÜJDELERİ

MAHÇİÇEK TEN 2015 MÜJDELERİ MAHÇİÇEK TEN 2015 MÜJDELERİ Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek, ilçede görev yapan 128 mahalle muhtarıyla bir araya gelerek 2014 ün değerlendirmesini yaptı. Geride kalan yılı birbirinden güzel

Detaylı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Karacan Düzce'de

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Karacan Düzce'de AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Karacan Düzce'de 22.11.2017-22:35 Son Güncelleme: 22.11.2017-22:35 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Harun Karacan, 2019 a giden yolda dava uğruna daha fazla mücadele edeceğiz

Detaylı

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Hayallere inanmam, insan çok çalışırsa başarır Pelin Tüzün, Bebek te üç ay önce hizmete giren Şef makbul Ev Yemekleri nin

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

DENETİM MESLEĞİNDE MEVZUAT PARADOKSU - YETKİ PAYLAŞIMI. Prof. Dr. Ünal TEkİNaLP. İhsan Uğur DELIkaNLI Yücel akdemir Nazmi karyağdi

DENETİM MESLEĞİNDE MEVZUAT PARADOKSU - YETKİ PAYLAŞIMI. Prof. Dr. Ünal TEkİNaLP. İhsan Uğur DELIkaNLI Yücel akdemir Nazmi karyağdi 4/28/11 12:00 PM Page 67 DENETİM MESLEĞİNDE MEVZUAT PARADOKSU - YETKİ PAYLAŞIMI Prof. Dr. Ünal TEkİNaLP kürşad Sait BaBUçcU İhsan Uğur DELIkaNLI Yücel akdemir Nazmi karyağdi GENEL OTURUM II 1 u?nal tekinalp:layout

Detaylı

ÜYELERE YÖNELĐK ANKET ÇALIŞMASI PEYZAJ MĐMARLARI ODASI ĐSTANBUL ŞUBESĐ ÜYE ANKETĐ SORULARI

ÜYELERE YÖNELĐK ANKET ÇALIŞMASI PEYZAJ MĐMARLARI ODASI ĐSTANBUL ŞUBESĐ ÜYE ANKETĐ SORULARI ÜYELERE YÖNELĐK ANKET ÇALIŞMASI PEYZAJ MĐMARLARI ODASI ĐSTANBUL ŞUBESĐ ÜYE ANKETĐ SORULARI PMO Đstanbul Şube etkinliklerinden hangisine katılmak istersiniz? ( ) Fotoğraf ( ) Sinema Tiyatro ( ) Mesleki

Detaylı

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU VE ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8.VELİ BÜLTENİ

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU VE ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8.VELİ BÜLTENİ İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU VE ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8.VELİ BÜLTENİ 1 Değerli Velimiz, İnsan yetiştirmek başka hiç bir canlıyı yetiştirmeye benzemez.

Detaylı

18 KASIM PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ. -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı - Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

18 KASIM PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ. -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı - Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü 18 KASIM PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı - Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü Maddeye Değil, Hayata Bağlan Bağımlılık yaşının sürekli düşmesi üzerine, toplumda bağımlılıkla

Detaylı

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) ESAS N0:2009/191 03.08.2012 TUTANAK 27.07.2012 tarihli oturumda saat 19.27 sıralarında Mahkeme Başkanı tarafından duruşmanın

Detaylı

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz. Aşağıda Emek vererek Yazmış olduğumuz yazı ve bilgileri 5 dakika ayırıp okur inceler ve bizden ücretsiz bir örnek kayıt dosyası talep ederseniz. Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler. ENGİN VE İKİZLER ALIŞ VERİŞTE Hastane... Dr. Gamze Hanım'ın odası, biraz önce bir ameliyattan çıkmıştır. Elini lavaboda yıkayarak koltuğuna oturur... bu arada telefon çalar... Gamze Hanım telefon açar.

Detaylı

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK Ceylan Işık, Hacettepe Türkçe Öğretmenliği Biliyor musunuz, ben bir çocuğun kalbine dokundum? Hatta bir değil birçok çocuğun kalbine dokundum. Onların sadece ellerine, yüzlerine

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy Türkiye de temaslarına CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile görüşerek başladı. Görüşmeye katılan Loğoğlu açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı Haziran 17, 2016-1:22:00 Başbakan Yıldırım, "Terör örgütünün telkinlerine gençlerimiz asla ve asla itibar etmesinler. Onlar bizim

Detaylı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Örgütü Yalıkavak Mahalle Temsilciliği tarafından geniş katılımlı birlik ve dayanışma

Detaylı

Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor

Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon un davetiyle Bodrum a gelen Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor. Van Mustafa Cengiz Ortaokulu Mor Menekşeler

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Kılıçdaroğlu: İş adamı konuşuyor tehdit, gazeteci konuşuyor tehdit, belediye başkanı konuşuyor tehdit, ne olacak tehditlerin sonu? Tarih : 04.06.2011 -BATMAN MİTİNGİ- Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu,

Detaylı

FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ

FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ 31 Ağustos 2015 Pazartesi 10:13 İSTAB yönetim kurulu üyesi 11 firmanın sahipleri de hem plaka tahdidi hem okul ücret zamlarına yönelik düşüncelerini açıkladılar. RÖPORTAJ:

Detaylı

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ 2013-2014 ADLİ YILINDA TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ NİN AVUKATLARA YÖNELİK ÇALIŞMALARINDAN BAZI BAŞLIKLAR Eylül 2014 ANKARA Hastalıkta, Yaşlılıkta, Cezaevinde, Cenazede Her Yerde Avukatın

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

TÜSİAD KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU BAŞKANI NUR GER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

TÜSİAD KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU BAŞKANI NUR GER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI TÜSİAD KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU BAŞKANI NUR GER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI 7 Ocak 2015 İstanbul, Sabancı Center Her birinize hoş geldiniz

Detaylı

AYŞEGÜL ARSLAN IN KATİL ZANLISI MÜEBBET YEDİ

AYŞEGÜL ARSLAN IN KATİL ZANLISI MÜEBBET YEDİ AYŞEGÜL ARSLAN IN KATİL ZANLISI MÜEBBET YEDİ Geçtiğimiz 28 Mayıs ta kendisinden ayrılan iki çocuğunun annesi dini nikahlı eşi 29 yaşındaki Ayşegül Aslan ı çalıştığı işyerinde silahla öldüren, işyeri sahibini

Detaylı

Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir.

Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir. Sayın Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir. Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu TUSAF yönetimi başta olmak üzere, kongremizin

Detaylı

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ ABDULLAH GÜL ÜN YILI TÜBİTAK BİLİM, HİZMET, TEŞVİK ÖDÜLLERİ ve TÜBİTAK ÖZEL ÖDÜLÜ TÖRENİ KONUŞMA METNİ 23 ARALIK 2008

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ ABDULLAH GÜL ÜN YILI TÜBİTAK BİLİM, HİZMET, TEŞVİK ÖDÜLLERİ ve TÜBİTAK ÖZEL ÖDÜLÜ TÖRENİ KONUŞMA METNİ 23 ARALIK 2008 SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ ABDULLAH GÜL ÜN 2008 YILI TÜBİTAK BİLİM, HİZMET, TEŞVİK ÖDÜLLERİ ve TÜBİTAK ÖZEL ÖDÜLÜ TÖRENİ KONUŞMA METNİ 23 ARALIK 2008 "Değerli Konuklar, Değerli Misafirler, Cumhurbaşkanlığı

Detaylı

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00 Türkiye de siyaset yalnızca oy kaygısı ile yapılıyor Siyasete popülizm hakimdir. Bunun adı ucuz politika dır ve toplumun geleceğine maliyet yüklemektedir. Siyaset Demokrasilerde yapılır. Totaliter rejimler

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 SÖZCÜ / AKP de bir kişi konuşur, diğerleri asker gibi bekler! Tarih : 06.01.2012 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hem AKP deki tek adamlığı hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın üslubunu ve liderliğini

Detaylı

Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Altınordu İlçesi nde bulunan 92 Mahalle nin muhtarlarıyla ile bir araya geldi.

Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Altınordu İlçesi nde bulunan 92 Mahalle nin muhtarlarıyla ile bir araya geldi. Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Altınordu İlçesi nde bulunan 92 Mahalle nin muhtarlarıyla ile bir araya geldi. TESK Otelde gerçekleştirilen toplantıya Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Fransa da ki saldırıya Bodrumdan tepki

Fransa da ki saldırıya Bodrumdan tepki Fransa da ki saldırıya Bodrumdan tepki Gazeteciler Günü Trafo da Kutlandı Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Bodrum da görev yapan gazetecilerle Trafo Bodrum

Detaylı

2. Haber Listesi. 17:19 son güncelleme Bianet Bültene Abone Ol. facebook twitter rss youtube BĐANET. Haber Listesi. 5. Özel Dosyalar BĐAMAG

2. Haber Listesi. 17:19 son güncelleme Bianet Bültene Abone Ol. facebook twitter rss youtube BĐANET. Haber Listesi. 5. Özel Dosyalar BĐAMAG 1 / 5 07.04.2015 17:25 17:19 son güncelleme Bianet Bültene Abone Ol facebook twitter rss youtube BĐANET 4. Galeriler 5. Özel Dosyalar BĐAMAG 2. Yazılar 4. Galeriler 5. Bia Kitaplığı ENGLISH 1. Homepage

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber Beykoz Yerel Basını: "Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ" Tüm Ülkede kutlanan Öğretmenler Günü Beykoz'da da coşkuyla kutlanırken, bu özel günde öğretmenlerimiz için çeşitli etkinlikler ve ziyaretler

Detaylı

MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN

MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN Muğla Gazeteciler Cemiyeti 12. Seçimli Genel Kurulu Konakaltı İskender Alper Kültür Merkezinde gerçekleşti. 23 yıldır cemiyet başkanlığını yürüten duayen gazeteci

Detaylı

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti Nisan 20, 2017-11:17:00 Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde, 26 ülkeden, "39. TRT Uluslararası 23 Nisan

Detaylı

Başbakan Yıldırım, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sonrası basın çadırını ziyaret etti

Başbakan Yıldırım, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sonrası basın çadırını ziyaret etti Başbakan Yıldırım, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sonrası basın çadırını ziyaret etti Ekim 23, 2016-8:39:00 Başbakan Binali Yıldırım, "Peşmerge güçleri Başika kasabasını DEAŞ'tan temizlemek için

Detaylı

Onların minneti sadece Allah a ve millete ve millete hizmette araç olarak gördükleri devletlerinedir.

Onların minneti sadece Allah a ve millete ve millete hizmette araç olarak gördükleri devletlerinedir. Kimdir Mustafa Alper veya Mustafa Alper ler? Onların minneti sadece Allah a ve millete ve millete hizmette araç olarak gördükleri devletlerinedir. Bir çarıklı olarak çıktıkları halkın arasından devletin

Detaylı

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz ve Özellikle Canım Annem 1 Üniversite tercihlerini yaptığımız zaman,

Detaylı

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ 9.11.2017 Sayın Bakanım, STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 1 İş Dünyamızın Değerli Temsilcileri, Kıymetli Basın Mensupları, Global

Detaylı

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz ÜNİTE 4 Şimdiki Zamanın Rivayeti Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz Siz gid-iyor-muş-sunuz

Detaylı

Akıllı ve Çevreci Hastane Yatırımları

Akıllı ve Çevreci Hastane Yatırımları AKILLI VE ÇEVRECİ BİNA ÇÖZÜMLERİ HABERORTAK.com Mayıs 2015 Sayı: 02 Akıllı ve Çevreci Hastane Yatırımları Mimar Serter Karataban Danışman Cemil Yaman DANIŞMANDAN l CEMİL YAMAN 6 Biz Danışmanlar, Yatırımcıyı

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:08

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:08 Söz Dinlemeyen Çocuklara Nasıl Yardımcı Olunmalıdır? Çocuklarda zaman zaman anne-babalarının sözünü dinlememe kendi bildiklerini okuma davranışları görülebiliyor. Bu söz dinlememe durumu ile anne-babalar

Detaylı

MAYIS 2010 YAŞASIN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ!

MAYIS 2010 YAŞASIN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ! MAYIS 2010 YAŞASIN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ! İşçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs; tüm yurtta olduğu gibi İstanbul da da coşkuyla kutlandı.1978 1 Mayıs ın ardından ilk kez izin verilen

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

Kadınların Çalışma Deneyimleri

Kadınların Çalışma Deneyimleri Belkıs Kümbetoğlu: Kadınların Çalışma Deneyimleri Herhangi bir mağazanın, atıyorum işte, özellikle şey, markaların mağazalarına... Gece gidip, işte elimizde cihazla şeyleri, ürünleri sayıyoruz.bunu yapıyoruz

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU Sayfası :8. Syf Sayfası :11. Syf Sayfası :4. Syf Sayfası :İnternet Sitesi Meslekdaşlardan Selvitopu na Ziyaret Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İzmir Şubesi yönetimi, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin

Detaylı

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Şizofreninin nasıl bir hastalık olduğu ve şizofrenlerin günlük hayatlarında neler yaşadığıyla ilgili bilmediğimiz birçok şey var.

Detaylı

Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler

Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler Bir cinayetin altı elemanı vardır: Öldürülen kimdir, öldüren kimdir, cinayetin yeri, cinayet günü, nasıl öldürüldü, neden öldürüldü?

Detaylı

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok Antalya daki 4 üniversitenin sektör için gerekli eğitimleri verdiği, Akdeniz Üniversitesi

Detaylı

zaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

Nasıl? Fark etmez! Ne kadar? Sonsuza kadar! Niçin? Çünkü böyle mutlu olabilirsin!

Nasıl? Fark etmez! Ne kadar? Sonsuza kadar! Niçin? Çünkü böyle mutlu olabilirsin! Böyle buyurdu ekonomi, iş adamına. Nasıl? Fark etmez! Ne kadar? Sonsuza kadar! Niçin? Çünkü böyle mutlu olabilirsin! Çok kazanacak, çok büyüyeceksin. Başkalarından geri kalmayacaksın. Bir eksiğin olmayacak.

Detaylı

MİLAS TA, BELEDİYE İŞÇİLERİNE YÜZDE ZAM

MİLAS TA, BELEDİYE İŞÇİLERİNE YÜZDE ZAM MİLAS TA, BELEDİYE İŞÇİLERİNE YÜZDE 10-16 ZAM Milas Belediyesi ile DİSK arasında devam eden toplu iş sözleşmesi sonuçlandı. Buna göre işçilere yüzde 10 ila 16 arasında zam verildi. Milas Belediyesi ile

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf ilk yar'larımızın sevgili dostları, ilkyar desteklerinizle giderek büyüyen bir aile olarak varlığını sürdürüyor. Yeni yeni ilk yar'larımızla tanışırken bir taraftan fedakar gönüllülerimizi, ve bir zamanlar

Detaylı

MEZUNLARIMIZIN OKULUMUZ HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİ

MEZUNLARIMIZIN OKULUMUZ HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİ MEZUNLARIMIZIN OKULUMUZ HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİ Onur BİÇER Yüksekokulumuza 2006 yılında görevime başlamış olup 2008 yılında kazanmış olduğum muhasebe ve vergi uygulamaları (İÖ) Programını okuyup 2010 yılında

Detaylı

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da Muğla Sıtkı Koçma Üniversitesi, Bodrum Ticarete Odası ve Bodrum Belediyesinin katkıları ile tamamlanan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

Detaylı

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: - Deli, deli, diye seslenmiş. Siz içeride kaç kişisiniz? Deli şöyle bir durup düşünmüş: 1 / 10 - Bizim

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi CHP ile, üniversitelerde okuyan gençlerin temsilcileri bir araya geldi, 15 sorun belirledi ve bu sorunların nasıl çözüleceği konusunda görüş birliğine vardı. Tarih : 04.12.2014

Detaylı

LanguageCert AÜ TÖMER C1 TürkYet (Konuşma) Örnek Sınav 1

LanguageCert AÜ TÖMER C1 TürkYet (Konuşma) Örnek Sınav 1 LanguageCert AÜ TÖMER C1 TürkYet (Konuşma) Örnek Sınav 1 Gözetmen İçin Açıklamalar Sınav Süresi: 13 Dakika G = Gözetmen A = Aday BİRİNCİ BÖLÜM (3 dakika) KAYIT CİHAZINI KONTROL EDİNİZ G: LanguageCert AÜ

Detaylı

DON GİOVANNİ. uygun ve çok uzun uçuş saatleri gerektirmeyen bazı Avrupa şehirlerine göz gezdirirken

DON GİOVANNİ. uygun ve çok uzun uçuş saatleri gerektirmeyen bazı Avrupa şehirlerine göz gezdirirken TURK 101-57 2014-2015 Güz Dönemi İlk Ödev-Son Metin Opera 08.10.2014 Beril Babacan 20901276 DON GİOVANNİ Geçtiğimiz kış bir arkadaşımla ara tatilde yurtdışına çıkmak istiyorduk. Bütçemize de uygun ve çok

Detaylı

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır Baki olan Rabbimiz ve davamızdır Eylül 26, 2014-2:33:00 Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Yine böyle bir şölenle inşallah, bir gün biz de Sayın Cumhurbaşkanımızın bana tevdi ettiği bu görevi bir başka kardeşimize

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

Plaka Tahdidi Çıkmadı

Plaka Tahdidi Çıkmadı Plaka Tahdidi Çıkmadı Ana Sayfa» Özel Haber 26.10.2015 16:59 26 Ekim 2015 tarihinde AKOM Binası'nda gerçekleştirilen UKOME Toplantısı'nın gündeminde ''Plaka Tahdidi''konusu görüşüldü. 26 Ekim 2015 Pazartesi

Detaylı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI 7 Ocak 2015 İstanbul, Sabancı Center Sayın Konuklar, Değerli Basın Mensupları,

Detaylı

Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı

Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı On5yirmi5.com Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı Türkiye ve İstanbul çapında verilecek olan Yaz Kur an Kursu eğitimlerini İstanbul Müftü Yardımcısı Mehmet Yaman ile konuştuk Yayın Tarihi : 15

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül 2009 12:41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül 2009 13:10

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül 2009 12:41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül 2009 13:10 Bir Gencin Eroin Kullandığı Nasıl Anlaşılır? Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Anatolia Klinikleri nde Şef Yardımcısı Doç. Dr. Özkan Pektaş a bu soruyu sorduğumda söze şöyle başladı: Daha kırık kırık, çatallı,

Detaylı

"Kentsel Dönüşümün Anahtarı Kooperatiflerde"

Kentsel Dönüşümün Anahtarı Kooperatiflerde "Kentsel Dönüşümün Anahtarı Kooperatiflerde" 16 Ağustos 2014 Haber Linki: http://www.egemetropolgazetesi.com/haber/kentsel-donusumun-anahtari-kooperatiflerde-17554.html S.S. Batı Anadolu Konut Yapı Kooperatifleri

Detaylı

Destek Personeli Eğitimleri

Destek Personeli Eğitimleri 2.Dönem eczane çalışanlarının Destek Personeli Eğitimleri 28 Aralık 2009 tarihinde başladı 9 Valimiz Sayın Zübeyir KEMELEK 15 Aralık 2009 tarihinde Yönetim Kurulumuzu ziyaret etti.. İstanbul Ecza Koop'la

Detaylı

iyi günler sevgili ilk yar'larımızın değerli dostları, Bugün geçmişlere gideceğiz, çünkü yakınlarda kulaklarını çok çınlatmıştık... Ne kadar güzel bir örnek çalışmaydı öğretmenlerimizin sevgili Ahmet Hocamızın

Detaylı

Benimle Evlenir misin?

Benimle Evlenir misin? Benimle Evlenir misin? Bodrum sokakları ilginç bir evlenme teklifine daha sahne oldu. Bodrumlu genç kaptan Ali Özbaylan 9 yıl önce tanıştığı kız arkadaşı Tuba Cihat a, Milta Marina da bulunan bir kafede

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ K.R. RAVINDRAN U.R. Başkanı 2015 16 Canan ERSÖZ U.R. 2430. Bölge Guvernörü 2015 16 Firuz Harbiyeli 3. Grup Guvernör Yardımcısı Hüseyin MURSAL (Başkan) Süleyman ÇOLAKOĞLU (Asbaşkan) Okşan HALEFOĞLU (Kulüp

Detaylı

ORDU SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI

ORDU SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI ORDU SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI 1 40. KARADENİZ ODA BAŞKANLARI TOPLANTISI ORDU MALİ MÜŞAVİRLER ODASI EV SAHİPLİĞİNDE 29-30 HAZİRAN TARİHLERİNDE ORDU DA YAPILDI. Ordu'da düzenlenen ve mesleki

Detaylı

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA 16.06.2017 Sayın Milletvekillerim, Sayın Valim, Sayın Belediye Başkanım Sayın Mardin Şube Başkanım, Değerli MÜSİAD Üyeleri ve MÜSİAD Dostları, Değerli Basın Mensupları, Şanlıurfa

Detaylı

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR BALIKESİR - 30.09.2014 HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR Balıkesir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hüseyin Gündoğdu, Ankara ve Hatay Tabip odaları üyelerinin Gezi Parkı olayları sürecinde hukuka aykırı

Detaylı

22.10.2013. Gerekli çalışmaları yapmak üzere Av.Özkan YÜCEL'in görevlendirilmesine O.B.K.V.

22.10.2013. Gerekli çalışmaları yapmak üzere Av.Özkan YÜCEL'in görevlendirilmesine O.B.K.V. 22.10.2013 Av.E. B.'nin 11.10.2013 tarihli 28292 gelen evrak sayılı, yangın nedeniyle zarar gören avukatlık bürosu için İzmir Barosu'ndan yardım isteminin Av.E. B.'nin 11.10.2013 tarihli 28292 gelen evrak

Detaylı

SATILIKTIR 2.000 TL Bilgi İçin: aajanshaber@yahoo.com

SATILIKTIR 2.000 TL Bilgi İçin: aajanshaber@yahoo.com KREDİ KARTINDAN TAMAMEN KURTULMAK İSTEYENLERE (KREDİ KARTI BORCUNU ÖDEYEMİYORUM DİYENLERE) + BEDAVA SMS SİTESİ YAZI SONUNDA (hemde istenilen isimden) Sevgili Arkadaşlarım, Eğer ki sizde benim gibi kredi

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı