MART-NISAN-MAYIS 2010 SAYI O2 MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ 42. OLAĞAN GENEL KURULU YAPILDI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "MART-NISAN-MAYIS 2010 SAYI O2 MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ 42. OLAĞAN GENEL KURULU YAPILDI"

Transkript

1 MART-NISAN-MAYIS 2010 SAYI O2 MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ 42. OLAĞAN GENEL KURULU YAPILDI 1

2 İÇİNDEKİLER mülkiye den yeni bir sayıyla merhaba,...3 Mülkiyeliler Birliği 42. genel kurul yapıldı...5 genel kuruldan görüntüler olağan genel kurulda seçilen yönetim kurulu...7 Mülkiyeliler Birliğinde devir teslim töreni yapıldı...11 panel Kıbrıs...12 konferans Anıtkabir ziyareti...31 söyleşi Soykırıma Aldanmamak...47 sunum Mustafa Kemal ve Cumhuriyet Ekonomisinin İnşası...67 anma Hakan Yurdakuler...80 basın açıklaması Abant gölü için kaygılıyız...82 İşçi sınıfinın uluslararasi birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs ı kutluyoruz...83 Mülkiyeliler Birliği 1 Mayıs alanlarında...86 Denizleri anıyoruz...88 İnek Bayramı...89 Mülkiyeliler Birliği Genel Başkani İhsan Feyzibeyoğlu nun inek bayrami nedeniyle yaptiği konuşma...91 şubelerden İstanbul Şubesi...95 İzmir Şubesi...97 üyelerden o acı nasıl yaşandı:...98 sepet efendim!...99 mülkiye de öğrenci olmak F.Gülgün Akarsu Yapıcıoğlu kentlerin öyküleri Laodikya E-Bülten Mülkiyeliler Birliğinin Yayın Organıdır. Mehmet Özer tarafından hazırlanmaktır.

3 mülkiye den YENİ BİR SAYIYLA MERHABA, 3

4 4

5 MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ 42. GENEL KURUL YAPILDI Mülkiyeliler Birliği 42. Genel Kurulu 21 Mart 2010 tarihinde Siyasal Bilgiler Fakültesi Prof. Dr. Aziz Köklü salonunda yapıldı. Genel kurula katılımın ve ilginin yoğun olan genel kurul ilan edilen gündem bağlı olarak gerçekleştirildi. Seçimli olan genel kurulda Gelenekten Geleceğe Mülkiye Grubu 550, Birlikte Yönetelim Grubu 620 oy aldılar. Seçimleri Birlikte Yönetelim Grubu nun listesi kazandı. Genel kurul bitiş konuşmasını yapan İhsan Feyzibeyoğlu Mülkiyelilere yaraşır bir genel kurul yaşadık, bir önceki yönetim kurulundan devir aldığımız Mülkiyelilere hizmet bayrağını söz verdiğimiz amaçlara ulaşmak için aralıksız çalışacağız. Genel Kurula katılan Mülkiyelilere, değerli konuklara ve bizden önce görev yapan arkadaşlarıma teşekkür ederim dedi YÖNETİM KURULU ( Asil) İhsan FEYZİBEYOĞLU Turgay ERPUL N. Filiz LEVENDOĞLU Alper DEMİR Doç. Dr. Ahmet Alpay DİKMEN Binnur BERBEROĞLU Mustafa AKGÖKÇE Yönetim Kurulu (Yedek) İzzet Alpagut YALINBAŞ Emel KOÇAK Bülent ÇEVİK Mustafa ÜN Y. Tayfun ŞÖLEN Bünyamin KILIÇASLAN Ayşin YILMAZ ŞAHİN Denetim Kurulu Asil Mustafa ADIGÜZEL Suat KEPENEK Nermin ATEŞ Denetim kurulu (Yedek) Belgin ŞATIROĞLU Ayşe YALOVA İlhan ÖZKAN Onur Kurulu (Asil) Ali SERİNDAĞ M. Bahri ÖKTEM Prof. Dr. A. Metin KAZANCI Uluç GÜRKAN Onur ARI Ersin TATLI Salih Zeki AKTEKİN Faruk COŞAR Vakıf Yönetim Kurulu Asil M. Vecdi SEVİĞ Vakıf Yönetim Kurulu (Yedek) Selahattin KESER Vakıf Denetim Kurulu Asil Ahmet KAVAKLI Oya HİTAY Vakıf Denetim Kurulu (Yedek) Osman CABBAR Uğur Hamit ÇAKMUR Yüksek Danışma Kurulu Atila EZER Hakan Nuri Veysi KIRKLAR Serap KUZU Aydın ESEN Hasan YAMAN Süleyman GÖKDEMİR Engin EREM A. Hikmet ÇİNER Tekin ÇINAR Ali Rıza SÖZEN İsa COŞKUN Şükrü Ünal ÜLKÜ Betül YENER Mehmet DEĞERLİYURT Yücel MERTOĞLU Onur Kurulu (Yedek) Belma ULUPINAR(ÇAMOĞLU) Naim Nurullah KANDEMİR 5

6 GENEL KURULDAN GÖRÜNTÜLER 6

7 42. OLAĞAN GENEL KURULDA SEÇİLEN YÖNETİM KURULU İhsan FEYZİBEYOĞLU 1949 yılında Daday da doğdum. Siyasal Bilgiler Fakültesi nden 1971 yılında mezun oldum. 13 Ocak 1972 tarihinde girdiğim Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu nda Murakıp ve Başkan Yardımcısı olarak görev yaptım. Yurt içinde ve Amerika Birleşik Devletleri nde (Eylül ve 1984 Nisan - Temmuz) mesleki konularda araştırma ve incelemelerde bulundum. Maliye Meslek Yüksek Okulu nda Banka ve Kambiyo Hukuku dersi verdim. Hazine de Daire Başkanı, Tahran Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Başmüşaviri, Banka ve Kambiyo Genel Müdürü ve Müsteşar Yardımcısı olarak görev yaptım. Asli görevlerimin yanı sıra Türkiye-Libya Ortak Teknik Daimi Komite Üyeliği, Tasarrufları Koruma Fonu Üyeliği, Sümerbank ve Güven Sıgorta da yönetim kurulu üyeliği, Muhasebe Standartları Kurulu üyeliği, Altın Borsası nda yönetim kurulu başkan vekilliği, Türk Telekomünikasyon A.Ş. nde yönetim kurulu başkanlığı görevlerinde bulundum. Bankacılık ve sigortacılık düzenlemelerimizin Avrupa Birliği standartlarıyla uyumlaştırılması, mali sektörün derinlik kazanmasını teminen gerekli tedbirlerin alınması, bu meyanda yeni mali kurum ve mali araçlara ilişkin hukuki ortamın oluşturulması, Türk mali sisteminin daha şeffaf hale getirilmesi, kara paranın aklanmasının önlenmesi amacıyla yürütülen çalışmalara katıldım. Üye ve başkan olarak çeşitli delegasyonlarda ülkemizin görüşlerini savundum yılı Şubat ayında Paris Büyükelçiliği Ekonomi Başmüşavirliği ne tayin edildim. Bu göreve başlamayıp kendi isteğimle emekliye ayrıldım yıllarında Yapı ve Kredi Bankası nda Baş Danışman olarak çalıştım. Bu bankanın iştiraklerinden Superonline A.Ş., Yapı Kredi Leasing, Yapı Kredi Faktoring, Yapı Kredi Sıgorta, Yapi Kredi Emeklilik ve Enternasyonal Turizm Yatırım AŞ nin yönetim kurullarında görev yaptım. Mekteb-i Mülkiye nin 150. yılı kutlamaları için oluşturulan oraganizasyon komitesinde ve yürütme kurulunda görev aldım. Mülkiye tarihi, Mülkiyeli sanatçılar ve hocalarla ilgili bazı toplantı, konser ve konferansların düzenlenmesi çalışmalarına katıldım. Halen Sağlığa Erişim Derneği yönetim kurulu başkan vekili, BİLAY Bilgi Araştırma ve Yönetim Vakfı yönetim kurulu üyesiyim. Evliyim, iki kızım var. 7

8 Turgay ERPUL 1959 Sivas doğumludur. İlk, orta ve lise öğretimini Sivas ta tamamladıktan sonra 1981 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat ve Maliye bölümünden mezun olmuştur. Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü nde Devlet Bütçe Uzman Yardımcılığı ve Uzmanlığı görevlerinde bulunmuş, 1990 yılında Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Denetçi Yardımcılığı sınavını kazanarak bu göreve atanmış, halen aynı kurumda başdenetçi olarak görev yapmaktadır. Evli ve bir çocukludur. N. Filiz LEVENDOĞLU Siyasal Bilgiler Fakültesi nden 1988 yılında mezun oldum yılında göreve başladığım Başbakanlık Turban Turizm AŞ de Uzman olarak görev yaparken, 1995 yılında Turban Turizmin özelleştirme kapsamında bulunması nedeniyle Maliye Bakanlığına aktarıldım yılında naklen geçtiğim TRT Genel Müdürlüğünde halen araştırmacı olarak görevime devam etmekteyim. Evliyim. 8

9 Alper DEMİR 1978 yılında Bursa da doğmuştur. Orta ve lise öğretimini Bursa Anadolu Lisesi nde tamamladıktan sonra 2002 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme bölümünden mezun olmuştur. Yüksek lisansını Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat bölümünde tamamlamıştır. Türkiye İhracat Kredi Bankası A.Ş. de uzman yardımcısı olarak çalıştıktan sonra tarihinde Maliye Teftiş Kuruluna girmiştir. Halen Müfettiş Yardımcısı olarak çalışmakta ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat bölümünde doktora eğitimi almaktadır. Bekar olup, İngilizce bilmektedir. Mustafa AKGÖKÇE 1953 yılında İstanbul da doğmuştur. İlk, orta ve lise öğrenimini İstanbul da tamamladıktan sonra Goethe Enstitüsü nde bir yıl boyunca Almanca eğitimi aldı, ardından Darmstadt Teknik Üniversitesinde inşaat mühendisliği öğrenimini yarıda keserek 1974 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ne girdi yılında Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun oldu. Yüksek lisansını Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Sosyal Politika ve İş Hukuku bölümünde tamamlamıştır. Yerel Yönetim Bakanlığı müfettiş yardımcılığı, İçişleri Bakanlığı maiyet memurluğu görevlerinde buluınduktan sonra Turizm Bakanlığı Teftiş Kurulu müfettiş yardımcılığı sınavını kazanarak 1985 yılında müfettiş, 1990 yılında da başmüfettişilk görevine atandı yıllarında aynı Bakanlıkta Personel Dairesi Başkanlığı, yıllarında Zürih Turizm ve Tanıtma Ateşeliği görevlerinde bulunduktan sonra 2008 yılında emekliye ayrıldı. Almanca ve İngilizce bilir, evli ve iki çocukludur. 9

10 BİNNUR BERBEROĞLU 1958 de Ankara da doğan Binnur Berberoğlu, 1979 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat-Maliye bölümünden mezun oldu yılında Maliye Bakanlığı Hazine Genel Müdürlüğü ve MİİT Genel Sekreterliğinde meslek memuru olarak göreve başladı. Ayrı bir Müsteşarlık olarak örgütlenmesinden sonra Hazine Müsteşarlığı Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü ile Sigortacılık Genel Müdürlüğünde, uzman, şube müdürü, daire başkanı, genel müdür yardımcısı ve genel müdür vekili olarak, çeşitli kademelerde, 31 Ağustos 2000 tarihine kadar görev yaptı yılları arasında Hazine temsilcisi sıfatıyla Milli Reasürans T.A.Ş. Yönetim Kurulu Üyeliğinde bulundu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) kuruluşuyla birlikte Değerlendirme ve Uygulama Daire Başkanı olarak BDDK da göreve başladı ve Eylül 2002 ye kadar bu görevini sürdürdü. Eylül Nisan 2004 tarihleri arasında BDDK- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda (TMSF) Varlık Yönetimi, Finansman, Hukuk, İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetlerinden sorumlu Başkan Yardımcısı olarak çalıştı. BDDK-TMSF Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde Uluslararası Mevduat Sigortacıları Birliğinde Türkiye yi temsil etti. Nisan Şubat 2006 arasında TMSF Başkan Danışmanı olarak görev yaptı. Nisan 2006 da BDDK dan emekliye ayrıldı yılları arasında TMSF iştiraki olan İnteraktif Telekomünikasyon San. Tic. A.Ş. nde Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı. Ağustos 2006 dan itibaren KDM Finansal Danışmanlık Ltd. Şti nin ortakları arasında yer alan Binnur Berberoğlu nun Kudret Emiroğlu ve Bülent Danışoğlu ile birlikte yazdıkları bir Ekonomi Sözlüğü bulunmaktadır. Evli ve 2 çocuk annesidir. AHMET ALPAY DİKMEN 1967 Ankara duğumludur yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme bölümünden mezun olmuş, 1990 yılında da Siyasal Bilgiler Fakültesinde araştırma görevlisi olarak göreve başlamıştır yılında yardımcı doçent, 2005 yılında ise doçent olmuştur. Halen Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü Yönetim bilimleri kürsüsünde doçent kadrosunda çalışmaktadır. 10

11 MÜLKİYELİLER BİRLİĞİNDE DEVİR TESLİM TÖRENİ YAPILDI. 21 Mart 2010 tarihinde yapılan Mülkiyeliler Birliği 42. Genel kurulunda seçimleri kazanan İhsan Feyzibeyoğlu ve yeni yönetim kurulu tarihinde eski yönetim ile Birlik toplantı salonunda bir araya geldiler. Ali Çolak başarı dilek ve temennilerinde bulundu. Yeni yönetim adına İhsan Feyzibeyoğlu değerli çalışmalarından dolayı eski yönetim kurulları ve başkanı Ali Çolak a Mülkiyeliler camiasına hizmetlerinden dolayı teşekkür ederek deneyimlerinden yararlanarak Mülkiyelilik bilinci ve duygusu içinde çalışmalarını sürdüreceklerini söylediler. 11

12 panel KIBRIS Mülkiyeliler Birliği ve Bilgi Araştırma ve Yönetim Vakfı nın birlikte düzenledikleri Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Öncesinde Kıbrıs ta Son Gelişmeler konferasına Prof.Dr.Hüseyin Pazarcı ve Ergun Olgun katıldı. Konferansının moderatorlüğünü Dr. Ahmet Zeki Bulunç yaptı. Konunun güncelliği ve anlatılanların önemi nedeniyle konferansın tümünü yayınlıyoruz Aydın Esen. Değerli milletvekilleri, sevgili arkadaşlarım, hepiniz hoş geldiniz. Türkiye içinde bulunduğu şartlarda bir yol ayrımında. Çok çeşitli açılardan kritik dönemlerden geçiyoruz. Kıbrıs bunlardan bir tanesi gibi görünüyor ama. Kendi cesametinden çok daha büyük bir yol gösteren bir pusula gibi. Kıbrıs Türkiye nin Ortadoğu da ki rolünü belirleyen Kıbrıs Türkiye nin Avrupa birliğindeki rolünü belirleyen, belki Kıbrıs oradaki göstereceğimiz metanet, cesaret ve dirayetle Türkiye nin dünyadaki yerini belirleyen bir konuma, öneme haiz. 18 Nisanda Kıbrıs ta cumhurbaşkanlığı seçimi var. Bu seçimin sonuçları gerçekten belirleyici olacak. Bu seçimlerden önce gerek Türk kamuoyunu gerekse bu konuya ilgi duyanları bilgilendirmek üzere Mülkiyeliler Birliği ile birlikte BİLAY, Bilgi Araştırma ve Yönetim Vakfı bir panel düzenlemeyi düşündü ve bu önemli toplantıyı tertipledik. Bu konuda gerçekten konunun uzmanı üç arkadaşımız lütfettiler. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Görüşlerini ve aydınlatıcı bilgilerini bizlere sunmayı kabul ettiler. İzninizle ben onları davet etmek istiyorum. Ahmet Zeki Bulunç arkadaşımız Kıbrıs ın daha önceki Türkiye büyükelçisi. Kıbrıs ta uzun yıllar bürokratik deneyimi oldu.kıbrıs sorununu en yakından en içten bilen arkadaşlarımızdan birisi. Şu anda Başkent Üniversitesine görevli ve hala bu konuda çeşitli toplantılarda aydınlatma görevini sürdürüyor. 12 Buyurun Ahmet bey. Öncelikle misafirimiz Ergun Olgun beyi takdim etmek istiyorum. Ergun bey Kıbrıs tan geldi. Bu toplantı için geldi. Siyasi strateji uzmanı. Rauf Denktaş ın, sayın Cumhurbaşkanının danışmanlığını yaptı. Cumhurbaşkanlığı müsteşarlığı yaptı. Kıbrıs ta Kıbrıs konusuna sahip çıkmak için oluşturulan Beşparmak grubunun üyesi. Kuzey Kıbrıs Uluslararası Konseyin geçici yönetim kurulu başkanı. Bu konuda görüşlerini dinleyeceğiz. Buyurun Sayın Ergün Olgun. Üçüncü panelistimiz Hüseyin Pazarcı, Profesör doktor. Devlet, siyaset ve bilim adamı. Büyükelçi ve öğretim üyesi. Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünü bitirdi. Yüksek lisans ve doktorasını Paris Üniversitesinde tamamladı. Siyasal Bilgiler Fakültesinde 76 da doçent, 85 te profesör oldu. Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi. Hacettepe Üniversitesi İktisadi İlimler Fakültesi Hukuk Bilimlerinde, Siyasal Bilgilerde uluslararası hukuk ve Paris te misafir profesör. Devlet Planlama Teşkilatında Hukuk ve Eğitim Dairesi başkanı olarak görev yaptı. Dışişleri Bakanlığında 1. Hukuk Müşavirliği, Tunus ve Filistin devletleri nezdinde büyükelçi görevlerini yürüttü. Değişik üniversitelerde öğretim üyeliği yaptı. Lahey Daimi Hakemlik Mahkemesi, Ticari Hakemlik Dairesi,? Uyuşmazlıkların Önlenmesi Merkezi üyesidir. Yayınlanmış 17? kitabı var. Tunus Cumhuriyetin Grand Profesör nişanı sahibidir. Buyurun sayın Hüseyin Pazarcı. Ahmet Zeki Bulunç: Sayın Büyükelçim, Sayın milletvekilim, Mülkiyeliler Birliğimizin, Değerli Başkanı, sanırım bugün fiilen göreve başlamış olan değerli dostum Mülkiyeliler Birliği Başkanı ve Değerli arkadaşlar; Önümde gördüğünüz gibi çok kâğıt var, ama çok konuşacağımı sanmayınız. Çünkü beni burada moderatör yapmakla az konuşmamı sağladılar. Konuşma yapmak üzere geleceğimi düşünüyordum

13 ama moderatör olarak görevlendirildim. Bunun anlamı çok konuşma demektir. Biz kendi aramızda yaptığımız bir değerlendirme ile az sonra sunacağımız şeklide bu paneli yönetmeye çalışacağım. Değerli Hocam Hüseyin Pazarcı, öncelikle Kıbrıs taki siyasal gelişme süreçleriyle ilgili bir değerlendirme yapacak. Sonra günümüzde öne çıkmış olan belirli konularla birlikte bilhassa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nin aldığı kararlar ve bu kararlar ışığında son dönemde bizim zaferimiz olarak yorum ve değerlendirmeleri yapılan AİHM nin son kararını değerlendirecek. Onlarla bağlantılı görüşlerini ortaya koyacak. Ergün bey kardeşimiz de yine Kıbrıs taki gelişme süreçleriyle birlikte toprak-mülkiyet konusu ve bu konuyla ilgili davalarla, özellikle Beşparmak Grubu olarak çok yakından ilgilendikleri, izledikleri Oramslar davasıyla ilgili değerlendirmeleri yaptıktan sonra KKTC açısından son dönemin tehditleri ve fırsatları konusu üzerinde duracak, Kıbrıs ta iki ayrı devlet temelinde nasıl bir uzlaşının olabileceği yöndeki görüşleriyle birlikte önerilerini sunmaya çalışacak. Ben izninizle bir başlangıç yapmak istiyorum. Belki o başlangıç çerçevesinde de bir yön çizmiş olabilirim diye düşünüyorum. Kıbrıs konusu bizim milli davamız olarak adlandırdığımız, kabul ettiğimiz bir konu. Özellikle önemli olan husus, Kıbrıs Türk halkı, hem Kıbrıs ta Türk varlığı, Kıbrıs ta Türk kimliğinin devamı, güvenliği ve hem de self determinasyon hakkı olan, kendi geleceğini belirleme yetkilerine sahip olan demokratik bir halktır. Ancak bu ulusal davamız 2002 yılında Türkiye de gerçekleşen hükümet değişikliğiyle birlikte, yani AKP iktidarı döneminde ciddi bir kırılma süreci yaşamaya başladı. Bugün geldiğimiz noktada, gerçekten geleceğimizle ilgili önemli sorunların zeminleri yaratılmıştır ve tabir caizse davanın kaybedilmesiyle ilgili bir süreci yaşıyoruz. İşte bu sürecin oluşmasında, bir yandan AKP iktidarının uygulamaları bir yandan da AKP iktidarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ne yönelik izlediği politikayla, ya da benim genel olarak ifade ettiğim bir stratejiyle, önce bizim, Kıbrıs Türk halkının, sosyolojik anlamda toplumsal olarak çözülmemizi sağlayan, ardından vatandaşlık bağlamında bir çözülmenin zeminini hazırlayan, daha sonra siyasal çözülmeyle birlikte iktidar değişikliği (hükümet ve cumhurbaşkanı değişikliği) gibi süreçleri yaşadık. Ve bu süreçler içinde bugün müzakereleri devam eden görüşme sürecinde Rumların reddettikleri Annan Planı nın gerisine de düşen bir zemini esas alan bir görüşme süreci başlamıştır. Bu sürecin ya noktalanması ve yeni bir döneme girilmesi ya da daha riskli bir geleceğe yönelmenin arifesinde bulunuyoruz. Bu da cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili bir süreçtir. Onun için 18 Nisan da yapılacak seçimler, bizim açımızdan son derece önemlidir. Bu seçimlere dıştan müdahaleler yapılmaktadır. Kıbrıs Türk halkının demokratik yapısına müdahale vardır. Bu müdahalenin bir ayağı üçüncü taraflardan gelmektedir; Avrupa Birliği, ABD gibi. Bir ayağı da Anavatanımız hükümeti tarafından yapılmaktadır. Ve özellikle son gelişmeleri dikkate aldığımızda, yaygın bir kanaat olarak AKP tarafından kurdurulduğu belirtilen partinin, Özgürlük ve Reform Partisi (ÖRP) nin uzun bir süredir Türkiye de yaptığı temaslardan sonra dün akşam aldığı Talat ı destekleme kararı, son müdahale örneği olarak değerlendiriliyor. Özellikle ÖRP nin CTP ile hükümet ortağı olduğu dönemde Kıbrıs konusundaki farklı tutum ve görüşlerine rağmen Talat ı destekleme nedeni olarak aynı ilkeleri benimsemiş olmalarını açıklamaları, müdahale değerlendirmelerini haklı çıkarmaktadır. Bu husus da açıkça Talat a yönelik bir destek politikası izlendiğini göstermektedir. Oysa Talat kanımca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ndeki misyonunu tamamlamış bir durumdadır. Çünkü Talat ın ortaya koyduğu tezler teker teker çökmüş durumdadır. Ana başlıkları ile ifade ederek açış konuşmamı tamamlamak istiyorum. Talat iktidara gelirken hemen barış diye gelmiştir. Başbakanlık dönemi geçmiştir. Sonra beş yıllık cumhurbaşkanlığı dönemi geçmiştir ama hemen barış değil barışın önünü tıkayan, kendilerinin anladığı barışın dahi önünü tıkayan daha kötü gelişmeleri yaratmışlardır. Çünkü Türk halkını, Barış Harekâtı ndan sonra gerçekleşmiş olan gerçek barış ortamından koparıp Kıbrıs halkı adı altında Rum halkının azınlık parçası haline getirileceği bir süreci, maalesef başlatmıştır. Ama istediği ve çözüm diye adlandırdıkları bu çözümü de sağlayamamışlardır.ü Sonra Annan Planı na bir EVET ile dünyalı olmak diye ifade ettikleri bir yaklaşımı ortaya koymuşlardır. Bununla kast ettikleri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkının sözde oluşturulacak Birleşik Kıbrıs Cumhuriyet i içinde Avrupa Birliği ne girmesi sağlanacak, bu suretle barış getirilecek, çözüm sağlamak suretiyle de uluslararası alana açılma olacak. Ambargo kavramını dışlamışlar, daha sınırlı, dar anlamlı bir ifade olan izolasyon kavramı ile meseleyi çözmeye çalışmışlardır. Ancak izolasyon dedikleri tecrit edilme ya da gerçekçi ifadesiyle ambargo durumu ortadan kalkmamış, 13

14 bilakis Avrupa Birliği başta olmak üzere üzerimize gelen siyasi baskılar ve ağır ifadelerle alınan kararlar artmıştır. Diğer önemli bir husus iç dinamiklere dayalı bir çözüm savunuluyordu. Yani Hristofyas barışçı bir lider olarak GKRY Başkanı seçilmiş ve iktidara gelmişti. Talat zaten barışçı idi. Bunu Annan Planı nı kabul etmekle ispatlamıştı. Türkiye de bunun destekliyordu. Dolayısıyla iki lider anlaşıp hemen çözümü sağlayacaklardı. Ancak Hristofyas ın gelişiyle birlikte çok net bir şekilde ortaya çıkmıştır ki Rum tarafında değişen hiçbir şey olmamıştır. Tek hedefleri Ada nın tek hâkimi olup Türkleri azınlık statüsüne düşürmektir. Bu tezleri çökmüştür. Diğer bir tezi Kıbrıslıca çözüm yaklaşımıydı. Yani kimse bize karışmasın. Kıbrıs ta biz kendi aramızda kendi menfaatlerimizi esas alarak, Türkiye ve Yunanistan ın çıkarlarını değil, yani yaygın ifadesiyle anavatanların çıkarlarını değil kendi çıkarlarımızı esas alan bir çözüm gerçekleştireceğiz yaklaşımları vardı. Ama geçen hafta Hristofyas yaptığı basın toplantısında biz çözemedik sorun uluslararası konferansta çözülmelidir açıklamasıyla bu tezin de çöktüğünü bir bakıma ortaya koymuştur. Talat ın bir diğer tezi de Birleşik Kıbrıs ta kimlik meselesiydi. Açıkça ortaya koymuşlardır ki Kıbrıs ta oluşacak olan bir yeni ortaklık devleti değil, Kıbrıs Cumhuriyeti devletinin devamıdır. Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası nda yapılacak yeni düzenlemelerle anayasal yapı federasyona dönüştürülecek ve bu Birleşik Kıbrıs ın kimliği de Kıbrıslılık olacak. Kıbrıslı Türk, Kıbrıslı Rum veya Kıbrıs Türk halkı, Kıbrıs Rum halkı diye bir ayrım olmayacaktır. Dolayısıyla bizim kendi kimliğimizi değiştirecek bir süreç öngörülmektedir. Bu, halk kimliğimizi ortadan kaldıracaktır. Rum tarafının Kıbrıs halkı tezi kapsamında azınlıkta olan etnik bir grup olacağız. Bu yönüyle de tezleri çökmüştür. Dolayısıyla artık Talat ın değişme sürecine girildiğini düşünüyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimi bunun belirleyici sonuçlarını yaratacak diye önemsiyoruz. Bu bağlamda konuları değerlendirmemiz gerekir. Şimdi ben ilk sözü sayın hocama vermek istiyorum. Az önce çerçevesini çizdiğim hususları öne çıkarmak suretiyle kendi değerlendirmelerini yapacak. Buyurun hocam. Hüseyin Pazarcı. Sayın başkan, değerli misafirler, başkanımız açarken, bizi buraya davet ederken benim bir biyografimi biraz fazla ayrıntılı verdi. Bunu ben vermedim. Bunu en başta ifade etmek istiyorum. Onlar bir yerden bulmuşlar demek ki. Efendim, ben Kıbrıs ı değerlendirirken aşağı yukarı başından itibaren bu işlerin içinde de bulundum, 74 teki harekâttan sonra. Dolayısıyla size 1974 ten bu yana gelişmeleri çok ana çizgileriyle bir fotoğrafını vererek başlamak istiyorum. 74 te Barış Harekâtı yapıldıktan sonra Cenevre Konferansına gidildi. Cenevre konferansında ve dünyanın Türkiye ye verdiği dış politikasını açıklarken bu konuda mesaj şu idi. Biz garanti antlaşmasına dayandık. Garanti anlaşmasına baktığımızda yalnız şunu ifade ediyor garantör devlet bu Kıbrıs Cumhuriyetinin 60 ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyetinin ülke bütünlüğüne, siyasi bağımsızlığına saygı gösterecekler deniyor. Dolayısıyla Türkiye ye zaman zaman şöyle eleştiriler, yani bunu sağlamak için bu yapılabilirdi. Siz daha ötesine gitmediniz mi şeklinde eleştiriler geliyor. Ama bu veri 1974 te hemen harekâtın sonrasındaki iki Cenevre konferansıyla başka bir hukuksal dayanağımızı da oluşturacak süreç içine girdi. Şöyle kabul edildi, denildi ki olaylar öyle bir taraflar Kıbrıs ta iki toplum deniliyordu o zaman arasında öyle bir hal aldı ki artık bu durumuun, bu düzenin değiştirilmesi gerekir. Dolayısıyla yeni bir anayasal düzen oluşturulması gerekir. Bunun için de iki toplumun liderleri görüşsünler. Dolayısıyla 14

15 bugün hani eskiye getirecektiniz eleştirisinde bulunanlara hukuken de siyaseten de cevabımız vardır. Bu tarafların tümünün, yani üç garantör artı iki toplumun liderlerinin birlikte kabul ettikleri ve anayasal düzenin yeni bir şekil almasının gereğidir bu yapılanma. Dolayısıyla bu tür eleştirileri bizim karşılayabileceğimizi ifade etmek istiyorum. Şimdi bunu söyledikten sonra bu 74 ten sonra nasıl gelişmeler oldu diye bakıldığında Türkiye nin temel yaklaşımı, temel politikası şu idi. En başta Kıbrıs ta o bölük pörçük dağılmış olan Türk toplumunu bir araya getirip Türk toplumunu Kıbrıs Türkünü kendini yönetir bir hale getirmek. Bunu ilk önce çok bölük pörçük toplamalardan başlandığı için otonom yönetim adı verildi kısa bir süre de KFTD, yani Kıbrıs Federe Türk Devleti dendi. Yani bir federal devletin kanadı olabilme amaçlı bir devlet şeklinde ortaya çıkıldı. Bunlarda tabi siyasi yaklaşımlar da var tepkileri çekmeme bakımından. Ama bu da karşılık bulmayınca KKTC dediğimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 1983 te bağımsız bir devlet olarak ilan edildi ama orda dahi eğer Rumlar da.olumlu yaklaşım sergilerlerse bu konuda yine bir gün yeni bir devlet olunmasına açığız dendi. Yani o müzakere denilen şeyleri hep kabulü amacı itibariyle tabi içini belirleme suretiyle gerçekleştirildi. Şimdi Türk tarafı dolayısıyla Türkiye ve Kıbrıs Türkü kendine amaç olarak bunu seçti. Ancak bu yaklaşım uluslararası düzeyde tepki gördü, karşıtlık gördü.uluslararası tepkide en başta siyasal tepkiler var. Birleşmiş Milletlerin çerçevesinde Kıbrıs Cumhuriyeti devletinin 60 ta kurulan devletin korunması, muhafazası yönünde Birleşmiş Milletler bir yaklaşım sergiledi. Bağımsız bir devletin bölünmemesi gerekir anlayışı çerçevesinde. Ve dolayısıyla ülke bütünlüğünü tek Kıbrıs Cumhuriyeti anlayışını savunan bir yaklaşım sergilediler ve bu çerçevede de gelişmeler, Türk tarafının kendi devletini oluşturabilecek yollara girince bunu tanımayın şeklinde birleşmiş Birleşmiş Milletlerden değişik kararlar çıktı. Bu nedenledir ki tanınma konumunda, durumunda olan bir devlet dahi geriye aldı. Tanıma yoluna giren bir başka devlet Pakistan, Bangladeş, bunlardan bahsediyorum, sonuçta vazgeçtiler ve Türk kesiminin Kıbrıs ta böyle bağımsız bir devlet olması hususunu siyasal olarak tepkilerle karşıladılar. Bunun yanında bu süreç bir hukuksal boyut da kazanmaya başladı. Şöyle ki Kıbrıs Rum u aslında kendisi açısından oyunu çok iyi oynayarak Türkiye nin onun karşısına eşiti olan Türk toplumunu çıkaracağı ve Türk toplumunun da buna kendisini hazırlayacağını görünce işi olabildiğince siyasal bakımdan daha ileri aşamalara geçmeden önleyebilme amacıyla var olan hukuksal mekanizmaları, uluslararası hukuk mekanizmalarını kulamla yoluna gitti ve 1974 ün Ekim ayında mıdır tam tarihini hatırlamıyorum, hemen Avrupa İnsan Hakları Komisyonuna başvurdular. O zaman Avrupa insan Hakları Sözleşmesi mekanizması komisyonun çalışmalarıyla başlıyordu. Komisyona başvurdu ve orda işin ayrıntısına girmeyeceğim orada şunu kabul ettirdi sonunda. 1- bu olayda Kıbrıs Türkü değildir bizim muhatabımız, Türkiye dir. Bunu hukuksal veri olarak şunun üstüne oturttular. Avrupa İnsan Hakları komisyonunun işte adında birinci maddesine sözleşmenin dayanarak yetki devlete aittir sözünü geniş yorumlayan bir takım davalar var. Bunlardan bir tanesi örneğin Fas taki Alman başkonsolosluğunda yapılan insan haklarına aykırı muamele der Fas ta olmasına rağmen, yani yer bakımından yetki alanına girmez denebilmesi olasılığına rağmen ben bunu kabul ederim dedi komisyon. Şimdi bize karşı da dolayısıyla burada komisyon şunu ifade etti. Dedi ki Türkiye dir burada benim muhatabım. Çünkü Türk ordusu Kıbrıs a müdahalede bulunmuştur. Ve Türk ordusu jurisdiction ını yetkisini Kıbrıs a taşımıştır. Benim muhatabım sözleşme çerçevesinde Türkiye dir diye Rum un ifade ettiği bu iddiayı kabul etti. İkincisi, ben o heyetteydim de onun için çok iyi bildiğim şeyler. Rum a karşı dedi ki sen hükümet değilsin. Kıbrıs Cumhuriyetinde 60 rejimini düzenini savunuyorsan eğer bunu tek başına yapamazsın. Hükümet birlikte oluşturuluyordu, anayasal düzen birlikte oluşturuluyordu. Hâlbuki sen Türkü dışladın. Dışlanma konumunda bıraktın. Dolayısıyla böyle bir davayı Kıbrıs adına açamazsın iddiasını ifade ettik, defini ifade ettik. Ama orda da Avrupa İnsan Hakları komisyonu şunu kabul etti. Dedi ki tanınma olayı, hükümetlerin tanınması olayı da siyasi bir olaydır. Doğru, uluslar uluslararası hukukta devletler kendi takdirlerini kullanırlar. Ben o zaman burada kim Kıbrıs ı temsil eder şeklinde tanıyorum, devletler uygulamasındaki duruma bakarım. Birleşmiş Milletlerde kim Rum yönetimi. Avrupa Konseyinde kim. Rum yönetimi temsil ediyor, tanınıyor. Dolayısıyla buna dayanarak ben siyasi takdiri veri alırım, hukuki etkisi itibariyle. Kıbrıs Rum unu Kıbrıs Cumhuriyetini temsil eder şeklinde tanırım dediler ve o gün bugündür bu pozisyon hep gitti ilerledi. Yani siyasi olayı hukukla hukukun sağladığı olanaklarla kendi lehlerine bozdular Rumlar. Sonunda ilk üç davada Avrupa İnsan Hakları komisyonu Türkiye yi ihlalde bulundu şeklinde değerlendirmekle birlikte bu olayda kararı tavsiye 15

16 nitelikliydi, bağlayıcı değildi, bakanlar komitesine işin gelip orda kesin kararın alınması gerekiyordu. Ve orda şu sağlandı. Denildi ki bakanlar komitesinin kararı bu şekilde çıktı. Her iki taraf ta birçok ihlalde bulunmuştur. Çünkü Türkiye de onların yaptığı daha önceki ihlalleri ve gerektiğinde silahlı çatışmalar sırasındaki ihlalleri ifade etti ve dolayısıyla her iki taraf da ihlallerde bulunmuştur deyip sorunun iki yıl kadar sonra da kapatılmasına karar verdi. Yani Türkiye hukuki bir kayba uğramadı. Ama bir savunma pozisyonunda kalmaya başladı bu çerçevede. Şimdi 74 ten bugüne aşağı yukarı bu süreç, bu eğilimler böyle hep biraz Rumun tarafına yontularak, çünkü batı Kıbrıs Cumhuriyetinin bütünlüğünü sağlamak istiyor, Türkün orda kendi başına bir devlet oluşturmasını veya hatta yetkili bir katılımını arzu etmediğinden böyle bir yola girdi bu iş. Şimdi, bütün bunlardan sonra bugün gelinen durumuna bakarsak bu sürecin ayrıntısına daha fazla girmeyeceğim. Bugün siyasal olarak birleşmiş Birleşmiş Milletler genel sekreterinin dostça girişim diyoruz biz bugün, eskiden iyi niyet misyonu denirdi, onun misyonu çerçevesinde görüşmeler yapacaklar. Bir sonuca varmaya çalışacaklar şeklinde değerlendiriyor. Ama Birleşmiş Milletlerin parametrelerinin esasına, özüne baktığımızda Kıbrıs Cumhuriyeti, 60 Cumhuriyetinin tekrardan oluşması, oturuşması şeklinde bir esas anlayış tercih edilmiş oluyor. Bu siyasal sonucu sağlayabilmek için de Birleşmiş Milletlerden başka özellikle Kıbrıs Rumunun Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında Avrupa birliği üyesi olarak katılımından sonra katılma antlaşmalarındaki verilere de dayanarak Avrupa birliği hem KKTC üzerinde bazı baskılar yapıyor veyahut ta etkileme hareketlerinde bulunuyor, yerel yönetimlere para vererek şu bu. Ve bilmem Kıbrıs ın ürününün menşe şehadetnamesini Rum tarafı verebilir hesabıyla değerlendirerek hem de Türkiye üzerinde AB üyesi olmak istiyorsan benim tam üyem olan Kıbrıs Cumhuriyetini Rum temsil ediyor, tanı. Onunla her türlü işlemi hukuksal çerçevede kur diyor. Dolayısıyla bugün bu baskılar altındayız fotoğrafı çektiğimiz zaman. Hukuksal açıdan baktığımızda bir gelişme oldu mu. Hukuksal açıdan baktığımızda bir gelişme oldu mu? Hukuksal açıdan pek olumlu bir şeyler olmadı ama olumsuza giden veriler de işte şey kararı, bu Luasidu? kararıyla mesela Türkiye yi mülkiyet hakkını kullanamadığı için ihlal durumunda değerlendirdi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Türkiye nin tazminat ödemesine karar verdi. b oo güne kadar siyasi düzeyde bu işi yürütme yolundaki Türkiye de normal olarak bir hata yaptı. Tazminat ödemeyi o hukuk düzeni, sisteminin kabul etmek suretiyle hukuk düzeni, sisteminin oyununa girdi, mindere girdi, çekildi?. ve başka bir yapı hukuksal açıdan gelişmeye başladı. Şimdi, bu veriler karşısında son zamanlarda birden bir böyle zafer nidaları özellikle ifade edilmeye başlandı. Doğrusunu isterseniz hiç başarı değildir demiyorum ben. Onun içinde bir başarı tarafı da var. Ama bu Demapulos ve diğerleri lı? Davadır. 5 Mart 2010 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi meclisinin kurduğu bir yasa ile düzenlemesini tüzüklerini yine KKTC hükümetinin yaptığı bir tazminat komisyonu veyahut da taşınmaz mal komisyonu adı verilen aslında taşınır malları da dava konusu olarak kabul eden bir komisyonu Türkiye ye karşı Avrupa insan hakları mahkemesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde Rumlar dava açmadan önce bunun bir iç başvurma yolu olarak tüketilmesini kabul etti. Normalde uluslararası hukukta iç başvurma yolu dendiğinde bir devlet tarafından onun mahkemeleri, ulusal mahkemeleri şeklinde bir uygulamayla karşılaşırız. Ama burada iç başvurma terimi üstelik kullanıldığı için uluslar uluslararası hukukta da ben bunun efectif, etkin olduğuna hukuken var olduğuna? ve fiilen çalışabilir olmasına bakarım ve ben bunu iç başvurma yolunun tüketilmesi gereği olarak kabul ederim dedi. İşte buradan bizde böyle bir zafer nidaları şey yaptı. Ama öyle tam bir zafer falan söz konusu değil. Azıcık da olsa lehimize bir şey ama zafer değil. Çünkü her haliyle bu komisyondan tatmin olmayan Rum Türkiye ye karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitme hakkını koruyor. Dolayısıyla işin sonucu itibariyle değişen bir şey yok. Bu çerçevede bir iki avantajı var ama onun ayrıntısına şimdi uzatırsam sayın başkanın verdiği yirmi dakikayı zaten biraz geç korkuyorum uzatmayayım. Ve dolayısıyla orda Türkiye bunun bir zafer şeklinde takdimine girmesine rağmen kararda işgalci olduğu, bu tazmin komisyonunun, işgalci olduğu, tazmin komisyonunun Rumların başvuru hakkını ikinci aşamada temyiz olarak ortadan kaldırmadığını kabul eden bir yaklaşım sergiledi. Peki, bu neden böyle geldi bizi birden sevmeye mi başladılar. Yoksa bize azıcık lehte görünme şeklinde bir yem mi atılıyor gibi değerlendirilebilir. Ama esas gerekçesi çünkü önünde 1550 tane Rum davası vardı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ve bunların bilmem 2500, 3000 e, 5000 e falan çıkması daha sonra söz konusuydu. Dolayısıyla bu kadar büyük dava sayısına bakma yoluna giderse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi diğer davalara adeta bakamaz 16

17 hallere düşecekti ki ayrıca kendi şeyini de 14. Protokol da sürecini, usulünü değiştirme yoluna gitti, önündeki davaların çokluğundan. Bunun dolayısıyla bir kısmını en azından eleme şeklindeki bir anlayışla kabul etmiş oldu. Dolayısıyla, bu De pulos? davası da öyle büyük bir zafer değil. Yararı mülkiyet hakkı üzerinde de tazminat ödenmesi şeklinde ve hakkı sonuçlandırması. Yani Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi sadece kullanım hakkının üzerinde karar veriyordu. Hâlbuki tazminat komisyonu mülkiyetin sahipliği konusunda karara bağlama durumunda olacak. Buralardan bir takım avantajlar içerisine girilebilir mi. İkincisi, Rum un biraz morali her şeye rağmen bozuldu. Rumlar hükümet aman gitmeyin şeklinde tavsiyelerde bulundu. Bu hukuken tazminat konusunda Türklerin Türk tarafının esas istediği şeyi global tazminat ödenmesi görüşmesini başlatır mı gibi soru işaretlerini getiriyor. Şimdi, Kıbrıs taki gelişmeler böyle giderken bu hukuksal ve siyasal pozisyonlara bir başka çok önemli veri eklendi. Üzerinde çok fazla durmuyoruz, durulmuyor. Giderek ortaya çıkacak. Giderek çok önemli bir pozisyon alacak bu Kıbrıs davasında. O da şu. Kıbrıs artık ada ve onun üzerinde yaşayan insanların varlığı sorunu değil sadece. Kıbrıs artık doğu Akdeniz de çok büyük bir deniz alanı. Kıbrıs adası v e onun tabi Türkiye ile olan bağlantıları da var. Bizim kıta sahanlığımız üzerine taşan münhasır ekonomik bölge ilanları var ama onun dışında da o sureti haktan görünen Rumların birden kalkıp Türkleri yok sayarak kendi kıyılarında kendi bölgemde ilgili düzenleme yapıp münhasır ekonomik bölge ilan ediyorum şeklinde bir yaklaşımı var. Ama daha Annan planı döneminde dahi bakarsanız karasuları, münhasır ekonomik bölge, kıta sahanlığı devletin ortak malı olacaktı. İki toplumun kararlarıyla düzenlenecek alanları oluşturacaktı. Yani burası benim kısmımdır, ben bunu düzenledim, kimseye zarar vermedim deme durumunda değil. Eğer gerçekten Kıbrıs Türkünün kendisiyle birlikte yaşamasının hakça bir şekilde, adil bir şekilde yaşamasını istiyorsa. Şimdi bir de bu unsur eklendi Kıbrıs ile ilgili gelişmelere dolayısıyla cumhurbaşkanı seçimi o kadar büyük önem kazanıyor ki işte eskiden toplum liderleri olan ama biz artık iki halk var orda self- determination hakkını da devrinde elde etmiş. Dolayısıyla onların liderleri şeklinde ifade ediyoruz. Onların görüşmelerini yapan kişi. Ama ürk tarafının Kıbrıs Türkünün anlayışını cumhurbaşkanı ifade ediyor. Toplumun veya halkın lideri sıfatıyla. Dolayısıyla burada şimdi o kapalı kapılar ardında verdiği sözler, yapılan girilen yükümlülükler, angajmanlar her ne kadar daha sonra başka filtrelerden zorundaysa, zaten zorunda, onu ifade edeceğim, yine de bir belirli bir yola sokma sonucunu getiriyor. Onun için cumhurbaşkanının seçimi bu çerçevede çok önemli oluyor. Şimdi, burada cumhurbaşkanlarının yaklaşımı itibariyle size Ergün bey çok daha ayrıntısıyla bunları aktaracaktır. Özü, ana çizgilerini verirsem. Cumhurbaşkanının birinci seçileceği yol teorik olarak bakarsak eski Kıbrıs Cumhuriyetini canlandırmak oluyor. Hali hazırdaki bazı yaklaşımlarıyla tüm verilerin hepsine sahip değiliz ama tek devlet, tek vatandaşlık vs. gibi yaklaşımlarıyla Mehmet Ali Talat bunun taraftarı görünüyor. Zaten dünyacı. Dolayısıyla ne kadar Kıbrıs Türkçü olacak o dünyacılıkta onu da tam şu anda kestiremiyoruz ama kendisine atfedilecek pozisyon bu. Buna karşılık bir ikinci teorik olasılık, yeni bir oluşum olarak iki eşit kurucu devletten oluşan bir Kıbrıs Cumhuriyetinin bu müzakereler sonunda oluşturulması şimdilik atfedilen bu yaklaşımda Eroğlu na oluyor. Ama doğrusu böyle mi olacak. Onu da belki görmemiz gerekecek. Yani Kıbrıs taki bu gelişmeleri biraz da hani yoğurdu üfler şeklinde yeme formülüyle belki değerlendirmek gerekecek. 17

18 Bu çerçevede olaya baktıktan sonra bu gelişmeler üzerine peki Türkiye Kıbrıs ı özellikle Ergun bey verecek veya sayın büyükelçimiz anlatacak Türkiye de politikalar Kıbrıs a yönelik politikalar ne oldu diye baktığımızda işte Türk devleti ilkönce odaklanmasını devleti oluşturmaya yönetimi Kıbrıs Türk yönetimini oluşturmaya odaklandı. Dış politikada her şeyi istediğimiz gibi sağlayamadık. Onun çok nedenleri de vardı. İlk başında çünkü Kıbrıs Türk toplumu yoktu hatta biraz da. Yani nasıl karşılarına bir bütün gibi bir halk gibi çıkarabilecektiniz. O tür zorluklar da oldu belki bazı hatalar da oldu ama sonuç itibariyle hükümetler düzeyindeki politikalara bakarsak başlarda hükümetler hep şunu sayın Rauf Denktaş ile de 1. Cumhurbaşkanı KKTC nin aynı anlayış içerisinde şunu savunur göründüler. Egemen, eşitliğe dayalı iki kesimli, bir yeni kurucu devletin oluşmasını istediler. Ama bunu her zaman ifadelerinde bile kullanamadılar, siyasi tepkilerden kaçınma falan şeklinde. Ben Bülent Ecevit in son günlerine kadar partisi içinde de yer aldığım için çalışmalarına katılıyordum, uzmanlar grubu şeklinde. Söylediği şu idi. İşte 74 ile birlikte öyle bir düzen meydana geldi ki artık barış da geldi. Toplumların arasında hiçbir şey de kalmadı. Hani daha ne isteniyor. Bu yeterlidir diyen bir anlayışı ifade ettiği şeklinde değerlendiriyorum. Sayın Rauf Denktaş da aynı şekilde ifadeleri kullandı. Hükümetler dolayısıyla başlarda böyle de kırılma noktası oldu. Çünkü AKP 2002 Kasımında başa geldi. İktidara geldi. Ve mesajlarını böyle alkış da toplayabilme üzerine kurdu. Ben çözüm taraftarıyım ve işin çözümün içeriği ne olacak onları ifade etmeden. Onları tam ifade etmeden çözüm taraftarı olduğunu söyledi ve her türlü şeye çözüme yönelik batının Türkiye ye ve Kıbrıs Türklerine empoze etmek istediği veriye, oyuna girer bir duruma geçti. Bunun üzerinedir ki Annan planı da kabul edildi ki Annan planı o niyet misyonu çerçevesinde madem ki hazırlanmış bir plan olması gerekirdi uluslararası hukukta iyi niyet misyonu asla o misyon sahibine öneri getirmesini hele hele siz ikiniz de bir şey çıkaramazsınız ortaya boşlukları ben tamamlayacağım demesine müsaade eden bir yöntem yöntemin anlamı da değişti. Annan planına evet dendi ve böyle bir yaklaşım sergilendi, yoluna girildi. Ama hükümetlerden başka ve AKP hükümetinin bu yaklaşımından başka Türkiye de başka kurumlar da var ve onlarda Kıbrıs politikası ile doğrudan ilgileniyorlar bazı kararlar alıyorlar. Bunlardan bir tanesi Milli Güvenlik Kurulu. Milli Güvenlik Kurulu Annan planı döneminde plan üzerinden yürütülen görüşmelerin önemli olduğunu ve çözümü amaçlayan çabaların sürdürülmesi şeklinde kesin bir böyle şu içerikli bu şey içerikli olsun demeden ama çözümü tabi ki ondan sonra değerlendireceğiz şeklindeki fikrini ifade edecek gibi bir yaklaşım sergiliyordu, diplomatik bir yaklaşımdı bu Aralığında son yıllara geldiğimizde Milli Güvenlik Kurulu daha açık içerikli bildirilerinde ifadeler kullanmaya başladı. Aralık 2009 da örneğin, tırnak içinde bunları söylüyorum bildiride yer aldığı için, Kıbrıs ta adil ve bir kalıcı bir çözüm gereklidir diler AB ile müzakerelerin AB müktesebatı ile ilgisi bulunmayan siyasi engellemelerden ve ikili? sorunlardan arındırılması gerektiğini diler?. Çözümün siyasi eşitlik, iki kesimlilik ve eşit statüde iki kurucu devlete ait yeni bir ortaklık çerçevesinde bulunması garanti ve ittifak antlaşmalarının devamı gerekir dediler. En sonuncu Milli Güvenlik Kurulu kararı 19 Şubat 2010 dakine bakarsak: adada adil ve kalıcı bir çözüm dendi. Birleşmiş Milletler çerçevesi ve yerleşik parametrelerine adadaki gerçeklere, Türkiye nin garantörlük hak ve sorumluluklarına ve adanın eşit sahibi olan Kıbrıs Türklerinin hukukuna aykırı formül ve talepler çözüme hizmet etmez dediler. Kıbrıs Türkleri bu önemli bir ekleme aynı zamanda Kıbrıs Türkleri ilânihaye çözümsüzlüğün mağduru olmaya da zorlanamaz dediler. Milli Güvenlik Kurulunun bu yaklaşımında içeriğini daha iyi görüyoruz Türkiye nin beklentilerinin neler olması gerektiğini daha iyi görüyoruz. Ama TBMM nin de Kıbrıs la ilgili kararları var. TBMM nin ilk kararı 1997 de, ama önemli olan harekâtın 25. yılında yani 15 Temmuz 1999 da TBMM nin kararında şu paragraf özellikle çok anlamlı. Türkiye nin Kıbrıs la ilgili garantörlük hakları ve stratejik menfaatleri daima korunarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin devlet statüsü ve güvenliği dahi meşru hak ve çıkarlarının aşındırılmasına hiçbir surette müsaade edilmeyecektir dedi 1999 da TBMM. Ve o dönemde mecliste bulunan bütün partiler DSP, MHP, FP yani Fazilet Partisi, bu ANAP ın eskisi, babası hesabı, ANAP ve DYP ortak bir karar şekliyle grup başkanlarının imzasıyla bu önergeyi verdiler ve meclisten alkışlanarak geçti. Hiçbir karşı çıkma olmadan. En sonunda 6 Mart 2003 te bir başka karar aldı meclis. Tarafların eşit statüsü ve eşitliği ilkesini vurguladı, garantörlük haklarının sürdürülmesi gerektiğini ifade etti. Avrupa Birliğine üyelik için ön şart olmadığını Kıbrıs sorununun çözümünün, ifade etti, iki kesimliliği ifade etti. O devirde de mecliste 18

19 AKP, CHP ve DYP vardı parti olarak. Sonuç olarak bütün bu veriler çerçevesinde ortaya çıkan bazı belirsizlikler var. Kıbrıs taki o müzakerelerde iki liderin yapacağı, götürdüğü müzakerelerden bazen ne olması gerektiğini bilemiyoruz. Sayın Ergün Olgun size çok değerli bilgiler verecektir. Ancak şunu ifade ederek sözlerime son vermek istiyorum. İki liderin kabul edeceği bir çözüm Türkiye nin de hükümetimiz kabul etse dahi AKP hükümeti kabul etse dahi Türkiye nin de kabul edebilmesi için TBMM nce onaylanması gerekir. Eğer böyle bir onaylama söz konusu olmazsa önceki antlaşmaları değiştiren bir veri oluşturacak o, o zaman işte bu antlaşmanın geçerliliğini kabul ettirememiş olması söz konusu olacaktır. Dolayısıyla bu böyle bir antlaşmanın yürürlüğe girememesi gerekir. Çok teşekkür ederim sabrınıza. Ahmet Zeki Bulunç: Hocama çok teşekkür ediyoruz. Tabii hocam zamanı aştı ama verdiği bilgiler ve ortaya koyduğu değerlendirmeleri kesmek de istemedim açıkçası. Sonuçta biz bizeyiz burada, zamanın biraz aşılmasının bir anlamı yok; kısmak çok daha olumsuz bir sonuç verirdi. O bakımdan bu hoşgörüyü sizlerin de anlayışla karşılayacağınızı umuyorum. Tabi aynı hoşgörüyü Ergün beye de göstereceğiz. Şimdi konuşmasını yapmak üzere Ergün beye sözü veriyorum. Ergün Olgun. Çok teşekkür ediyorum sayın başkan. Çok teşekkür ediyorum sizlere de katıldığınız için. Ve davet için çok teşekkür ediyorum Bilay Vakfına ve Mülkiyeliler Birliğine. Kıbrıs meselesine temel olarak iki eksenden bakmak gerekiyor. Bu eksenlerden bir tanesi Türkiye nin ve Türk ulusunun çıkarları, diğeri de Kıbrıs ta bulunan soydaşlarımız ve uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan haklarımız açısından Avrupa Birliği. Esasında bu iki eksen birbirini tamamlayıcı. Dolayısıyla birbirine ters düşmüyor. Birbirini güçlendiriyor. Daha da fazla güçlendiriyor. Fakat önemli olan Türkiye nin bölge içerisindeki stratejik, ekonomik, güvenlik ve bölge içerisinde yükselen bir güç olarak Kıbrıs bağlantılı çıkarlarının derinliği ve tabi ki Kıbrıs Türk halkının oradaki mevcudiyeti ve bu çıkarların korunmasında güçlü bir avantaj, güçlü bir destek Türkiye için. Bu açıdan bakmak gerekiyor. Yani Kıbrıs meselesine ilişkin ihtilaf. Türkiye ile Yunanistan arasındaki bir mesele gibi bakmak veya Kıbrıs meselesine işte Kıbrıs taki soydaşlarımıza bir nevi destek olmak veya onlara karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirmek olarak bakmak tek başına yeterli değil. Bir kere bunun tam manasıyla anlaşıldığı inancında değilim. Yani Türkiye de şu anda gazetelere baktığınızda sanki Kıbrıs Türkiye için bir yük. Kıbrıs taki soydaşlarımız orda bize bir nevi nerdeyse yük oluyor diyecek kadar ileri giden yazarlarımız var. Mesele bu değildir meselenin bütününe bakmak gerekir. Bu açıdan baktığımızda Kıbrıs ın önemi özellikle son dönemde Yunanistan ve Güney Kıbrıs ın atmış olduğu adımlar göz önünde bulundurulduğunda birkaç tanesini söylemek istiyorum sadece. Bir, ortak savunma doktrini. Yani Yunanistan ile Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti ve Kıbrıs a hâkim olduğu takdirde kuzeyi de içine aldığı takdirde bir ortak savunma doktrininden söz ediliyor. Bu ne demektir. Kıbrıs ın Egeleşmesi demektir. Yani Egede yaşadığımız sorunların aynen Kıbrıs ta yaşanması anlamına gelmektedir. Bütünlüklü bir Yunan savunma sistemi içerisinde Kıbrıs ın yerini düşünün ve Kıbrıs ta üslenecek olan Füzelerin dahil birçok aracın Türkiye yi tehdit edecek silahlanmanın gerçekleşebileceğini düşünüyorum. Bu eğer biz Kıbrıs a sahip çıkamadığımız ve Kıbrıs politikasını sadece Kıbrıslı Türkler açısından gördüğümüz takdirde karşı karşıya kalabileceğimiz tehlikelerin bir tanesi. İkincisi, ortak münhasır alan. Ortak münhasır alan projesi şu anda Rumlar tarafından deklare edilmiştir ve Avrupa birliği tarafından da kabul edilmiştir. Bu plana göre şu an itibariyle Meis adası, Rodos ve Kıbrıs üzerinden Yunanistan münhasır ekonomik alanını birleştirmiştir yani bütün doğu Akdeniz deki deniz kaynaklarını kendi ekonomik münhasır alanı olarak değerlendirebilecek, petrol ve gaz dahil olmak üzere, uçuş şartları dahil olmak üzere, deniz ulaşımı dahil olmak üzere kullanabilecek noktaya gelme arayışı içerisindedir. Meselenin derinliğinde bu yatmaktadır. Dolayısıyla bu perspektifle bakmak mecburiyetindeyiz. Biz Türk üz ve bizim için önemli olan Türk ulusu Türk ulusunun Türkün çıkarlarıdır. Ben Kıbrıslı bir Türküm ama Türklük her şeyin başında. Bu perspektifte Kıbrıs ta benim gibi meseleye bakan birçok insan var. Ve biz Türkiye bakışıyla Kıbrıs a bakmayı her zaman için tercih etmişizdir. Böyle bakıldığı zaman Kıbrıs meselesinde ne görmek isteriz. Kıbrıs ta bütün kamuoyu yoklamalarında Güney Kıbrıs ve Kuzey Kıbrıs ta yapılan kamuoyu yoklamalarında Güney Kıbrıs ta birinci tercih Üniter devlettir. Rum tarafı hiçbir zaman Kıbrıs a bir Yunan adası olmanın dışında bir bakışla bir perspektifle bakmamıştır. Her zaman için Yunan adasıdır ve Kıbrıslı Türkler adada sadece misafirdir. Yani bir azınlıktır ve azınlık olarak da misafirdir. Yani 19

20 istenmeyen orda işte yani Allahın belası başımıza bela olmuş insanlar olarak bakılan. Hiçbir zaman Kıbrıs Türkünün siyasi eşitliği kabul görmüyor. Ve şu anda yetki paylaşımı Rum tarafının gündemi olduğu bir noktada durmaktayız. Bu nedenle üniter bir devlet ve tabi ki üniter bir devlet içerisinde Rum hâkimiyeti. Kamuoyu yoklamalarında ve bu kamuoyu yoklamaları yani Kıbrıslı Türkler tarafından yapılmıyor. Yani içerisinde bir önyargı var şeyine kapılmayın. Uluslararası camia tarafından yapılan bir tane, üç taneden söz edebilirim. Bunların bir tanesi Barış Gücünün kendisi tarafından yapıldı. Bu Barış Gücü tarafından yapılan araştırmada açık ifade ediliyor. Güney Kıbrıs ta üniter devlet ve Rum hâkimiyeti. Ve esaslı bir çözüm şekli istendiği. Kuzey Kıbrıs ta da iki devlet. Her şeye rağmen Kıbrıslı Türkler şu anda müzakereler devam ediyor ama Kıbrıslı Türklerin birinci tercihi Kıbrıs ta iki devlettir. Dolayısıyla bunu görmek mecburiyetindeyiz. Bu Birleşmiş Milletlerin yapmış olduğu araştırmada ortaya çıkmıştır. Ayrıca, Brüksel merkezli bir European Policy? Center denilen işte politika merkezinin yapmış olduğu iki tane ayrı ayrı araştırma. Bir tanesi 2008, bir tanesi 2009 yılında yapıldı, hem Güney Kıbrıs ta hem Kuzey Kıbrıs ta. Orda da aynı sonuç çıkmıştır. Ve ayrıca son yine Birleşmiş Milletlerin Inter Peace denilen bir başka örgütünün yapmış olduğu son araştırmada Şubatta açıklandı sonuçları. Oradan da bütün detayları size aktarabilirim. Mülkiyet konusunda ne düşünüyor. Garanti anlaşması konusunda ne düşünüyor ve bütünlüklü bir çözümle ilgili olarak ne düşünülüyor. Bakıldığında sonuç gene aynıdır. Hepsinde aynı sonuç çıkıyor. Rum tarafı Kıbrıslı Türklerle kesinlikle siyasi eşitlik? bazında bir yetki paylaşımı, bir ortaklık, yeni bir ortaklık devleti kurma konusunda bütün kamuoyu yoklamaları reddediyor. Kıbrıs ta da Kuzey Kıbrıs ta da her zaman için iki devlet ortaya çıkmıştır. Peki bu resim içerisinde ne yapmamız lazım. Yani çıkarlarımız belli. Önümüzdeki dönemde Türk ulusunun bu bölgede de bölgesinde bölgesel bir güç haline gelen Türkiye için ne yapılması lazım. Bakınız Akdeniz in üç tane çıkış kapısı var. Süveyş kanalı Cibraltar ve Boğazlar. Bu kapıların iki tanesine baktığımızda iki tanesinde de İngilizler ve Amerikalılar oturuyor. Cibraltar da Amerikalılar ve Kıbrıs ta da Amerikalılar. Ve Kıbrıs ve İngilizler. İngiltere Amerika ile 1948 yılında yapmış olduğu bir anlaşma de? Güvenlik üslerini Kıbrıs ta Amerikalılarla birlikte kullanıyor. Bu zaten bilinen bir gerçek. Zaten dinleme istasyonlarının büyük bir kısmı Kıbrıs ta bulunuyor Amerikalıların. Ve bölge içerisinde en büyük Amerikan büyükelçiliği şu anda Kıbrıs tadır. Beş yüz küsur personel çalışıyor. Ne kadar büyük yani aynı şekilde Rusların da aynı şekilde büyük bir büyükelçiliği var. Bütün bölgenin merkezi Kıbrıs tadır. Tabi burada İsrail bağlantısı var. İsrail in güvenliği ile ilgili olarak Amerika nın üstlenmiş olduğu sorumluluklar var. Ayrıca, bu son gelişmiş füzesavar sistemleri ve yeni teknoloji silahlar içerisinde Kıbrıs ın çok önemli bir rolü var. Çünkü çok önemli bir röle? istasyonudur. Yani bir iletişim istasyonudur. Boğazları da şu an itibariyle Türkiye ile Yunanistan kontrol ediyor. Türkiye kontrol ediyor fakat adalar dolayısıyla Yunanistan kontrol ediyor. Fakat yapmak istedikleri ne? Türkiye nin Kıbrıs tan çıkarılması ve oranın da Rumların kontrolüne geçebilecek yani Süveyş kanalının bile denetlenmesinin Rumların etkisine veya Yunanistan etkisine girebileceği bir sonuçla karşı karşıya kalabiliriz. Amerikalılar Kıbrıs ta fakat Avrupa birliği içinde bundan rahatsızlık duyanlar var. Başta Almanlar ve Fransızlar. Şu anda Kıbrıs a gelmek istemelerinin sebebi Kıbrıs ın uluslararası anlaşmalara rağmen AB içine alınmasının başka sebeplerinden biri de Yunanistan ın veto?. yani genişlemeyi veto etme tehdidi. İkincisi de Avrupa birliğinin Kıbrıs ı ve Kıbrıs ın stratejik konumunu ve Süveyş kanalının denetimini tabi ki sadece İngiliz ve Amerikalılara bırakmama arayışıdır. Yani Kıbrıs üzerine çok ciddi bir rekabet devam ediyor. Bu rekabet içerisinde daha doğrusu bu rekabetin dışında Türkiye nin kalması mümkün değil te yaratılan fiili durum ve Türkiye nin elde etmiş olduğu avantajın geri götürülmesi bir ihanettir. Mümkün değildir. Dolayısıyla biz 74 yılında Kıbrıs ta elde etmiş olduğumuz avantajı kullanabilecek zemini yakalamak mecburiyetindeyiz. Fakat şu anda Kıbrıs ın geleceği müzakere ediliyor. Bu gelecek içerisinde bütün bu söylediğim çıkarların bulunmasını nasıl sağlayacağımız sorusu gündemde. Bu Kıbrıs Türkünün devlet olgusunu ve egemen eşitliğinin ve bir coğrafya üzerinde Kuzey Kıbrıs ta bir coğrafya üzerinde toprak bütünlüğünü koruyamadığı takdirde Türkiye nin çıkarlarını koruması bölge içerisinde mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla nihai hedefimizin muhakkak Kıbrıs Türkünün coğrafya temelinin egemenliğinin ve devlet olgusunu koruyacak bir zeminde olmak mecburiyetindedir. Annan planı ve ona benzer planlar içerisinde Rum hakimiyetinin sonuçta federal seviyede güçlerini kullanarak nüfus ve ekonomi güçlerini kullanarak Kıbrıslı Türkler 20

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE

TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE 20 Eylül 2013, İstanbul DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ 1 Sayın Maliye Bakanım, Yurt dışından gelen değerli misafirlerimiz,

Detaylı

21.05.2014 Çarşamba İzmir Gündemi

21.05.2014 Çarşamba İzmir Gündemi 21.05.2014 Çarşamba İzmir Gündemi Doğu Akdeniz de Son Gelişmeler ve Kıbrıs, İKÇÜ de Ele Alındı İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çelebi Avrupa Birliği Merkezi nin

Detaylı

SPK DÜZENLEMELERİ KAPSAMINDA EK AÇIKLAMALARIMIZ

SPK DÜZENLEMELERİ KAPSAMINDA EK AÇIKLAMALARIMIZ SPK DÜZENLEMELERİ KAPSAMINDA EK AÇIKLAMALARIMIZ Sermaye Piyasası Kurulu nun, Kurumsal Yönetim Tebliğinin (II-17.1) sayılı Tebliğinin 1.3.1 maddesi uyarınca yapılması gereken ek açıklamalar aşağıda bilginize

Detaylı

13 Nisan 2012, Majesty Mirage Park Resort Hotel, Antalya

13 Nisan 2012, Majesty Mirage Park Resort Hotel, Antalya Dr. Mehmet ÖZDEMİR Hacettepe Üniversitesi Sosyal ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyoloji bölümünü 1973 yılında bitirdi. Aynı üniversitede Siyaset, Kültür ve Edebiyat Sosyolojisi dallarında yüksek lisans

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı! Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı! REC Türkiye tarafından, Almanya Büyükelçiliği desteğiyle düzenlenen geniş katılımlı konferansta; BM İklim Değişikliği Marakeş COP22 - Taraflar

Detaylı

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı! Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı! REC Türkiye tarafından, Almanya Büyükelçiliği desteğiyle düzenlenen geniş katılımı konferansta; BM İklim Değişikliği Marakeş COP22 - Taraflar

Detaylı

Önce evimizin önünü süpürüyoruz

Önce evimizin önünü süpürüyoruz işbirliğiyle 2018 Nitelikli Dıs Ticaret Personeli Sertifika Programı Önce evimizin önünü süpürüyoruz Eğitimin Amacı Gümrük Müşavirliği, Lojistik, Taşımacılık şirketleri ve Dış Ticarete ilişkin işlemler

Detaylı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. 28 Nisan 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. -- Silahlı Kuvvetlerimizde 3-4 yıldan bu yana Hava Kuvvetleri

Detaylı

ÜLKEM SİGORTA KOOPERATİFİ

ÜLKEM SİGORTA KOOPERATİFİ ÜLKEM SİGORTA ÜLKEM SİGORTA KOOPERATİFİ Ülkem Sigorta Kooperatifi acente, profesyonel sigorta yöneticilerinin ve akademisyenlerin bir araya gelmesiyle oluşan 15 kurucu ortak tarafından kurulmuştur. ÜLKEM

Detaylı

MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN

MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN Muğla Gazeteciler Cemiyeti 12. Seçimli Genel Kurulu Konakaltı İskender Alper Kültür Merkezinde gerçekleşti. 23 yıldır cemiyet başkanlığını yürüten duayen gazeteci

Detaylı

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ 209 ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 20 Aralık 1993 tarihli ve 47/135 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

SÖYLEŞİ H /PROF.DR. SEZA REİSOĞLU**

SÖYLEŞİ H /PROF.DR. SEZA REİSOĞLU** SÖYLEŞİ H /PROF.DR. SEZA REİSOĞLU** Uygulanan ekonomik politikalar sonucunda, devletin küçültülmesi, kamusal alanın daraltılması koşullarında, kamu işveren sendikalarına olan ihtiyaç gittikçe azalıyor.

Detaylı

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen, 29 Kasım Pazar günü yapılacak olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Kongresinde ilçe başkanlığına tekrar aday olduğunu

Detaylı

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ STRATEJİK PLANI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ STRATEJİK PLANI GAZİ ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ 2007 2010 STRATEJİK PLANI 1. GİRİŞ 1982 yılında kurulan İlişkiler Bölümümüzün 2007 2010 yılları stratejik plan ve hedeflerini ortaya koymayı amaçlayan bu

Detaylı

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı Aralık 05, 2014-3:06:00 Başbakan Davutoğlu, bedelli askerlik konusunun Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ) görüşüldüğünü ve olumlu kanaatlerin ifade edildiğini söyledi. Başbakan

Detaylı

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19 09/04/2010 BASIN BİLDİRİSİ Anayasa değişikliğinin Cumhuriyetin ve demokrasinin geleceği yönüyle neler getireceği neler götüreceği dikkatlice ve hassas bir şekilde toplumsal uzlaşmayla değerlendirilmelidir.

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10 Gül, ABD ile hizmet sözleşmesi yapmıştır İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, dün Ankara da bir basın toplantısı düzenledi ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ü ABD ile yaptığı gizli anlaşmayı

Detaylı

ŞİRKET VE ŞİRKETİN İLİŞKİLİ TARAFLARI İLE İLİŞKİSİNİN NİTELİĞİ VE ÖNEMLİLİK DÜZEYİ

ŞİRKET VE ŞİRKETİN İLİŞKİLİ TARAFLARI İLE İLİŞKİSİNİN NİTELİĞİ VE ÖNEMLİLİK DÜZEYİ : ERGÜN KAĞITÇIBAŞI : BURSA DOĞUM TARİHİ : 01 / 01 / 1934 ÖĞRENİM DURUMU : İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK Bursa Çimento Fabrikası A.Ş. de Yönetim Kurulu Başkanı, Çemtaş Çelik Makina A.Ş. de Yönetim Kurulu

Detaylı

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı DÜNYA - SİYASET 2012 yılının Şubat ayında Tunus ta yapılan Suriye nin Dostları Konferansı nın ikincisi Nisan 2012 de İstanbul da yapıldı. Konferansta Esad rejimi üstündeki uluslararası baskının artırılması,

Detaylı

OYAK YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş.

OYAK YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. OYAK YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. SERMAYE PİYASASI KURULU II-17.1 SAYILI KURUMSAL YÖNETİM TEBLİĞİ NİN 1.3.1 GENEL KURUL BAŞLIKLI MADDESİ GEREĞİNCE YAPILAN DUYURUDUR. 30/03/2018 tarihinde yapılacak 2017 Faaliyet

Detaylı

HESAP UZMANLARI KURULU BAŞKANLARI

HESAP UZMANLARI KURULU BAŞKANLARI HESAP UZMANLARI KURULU BAŞKANLARI SIRA ADI SOYADI BAŞLAYIŞ TARİHİ AYRILIŞ TARİHİ 1 Ferit MELEN 30.05.1945 31.10.1945 (Vekil) 2 Abbas İDİL 01.11.1945 08.12.1947 3 İsmail Salih ÖZÜT 15.12.1947 23.06.1950

Detaylı

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız!

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız! Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız! Havacılık sektörüne grev yasağı getiren yasa tasarısı mecliste onaylandı. Hava-İş Sendikası, yasa mecliste görüşülmeye başlanmadan

Detaylı

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Cumhuriyetin kuruluşu Anadolu insanının iman, namus, bağımsızlık, özgürlük, vatan ve millete sevgi ile bağlılığının inancı ve iradesi ile kendisine önderlik yapan Mustafa

Detaylı

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU Kasım 29, 2006-12:00:00 BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Örgütü Yalıkavak Mahalle Temsilciliği tarafından geniş katılımlı birlik ve dayanışma

Detaylı

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) 12. Hafta Ders Notları - 03/05/2017 Arş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

NİSAN 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

NİSAN 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili NİSAN 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili 1 CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mezitli Belediye Başkanı nı makamında ziyaret ederek

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU II-17.1 SAYILI KURUMSAL YÖNETİM TEBLİĞİ NİN 1.3 GENEL KURUL BAŞLIKLI MADDESİ GEREĞİNCE YAPILAN DUYURUDUR

SERMAYE PİYASASI KURULU II-17.1 SAYILI KURUMSAL YÖNETİM TEBLİĞİ NİN 1.3 GENEL KURUL BAŞLIKLI MADDESİ GEREĞİNCE YAPILAN DUYURUDUR SERMAYE PİYASASI KURULU II-17.1 SAYILI KURUMSAL YÖNETİM TEBLİĞİ NİN 1.3 GENEL KURUL BAŞLIKLI MADDESİ GEREĞİNCE YAPILAN DUYURUDUR. 31/03/2017 OLAĞAN GENEL KURULU a) 09/03/2017 tarih itibariyle şirketimizin

Detaylı

2011 YILI FAALİYET RAPORU Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı

2011 YILI FAALİYET RAPORU Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı 2011 YILI FAALİYET RAPORU Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı YÖNETİM KURULU 2011 FAALİYETLERİ 13.07.2011 Batı Akdeniz bölgesinin istihdam sorununa çözüm yaratmak amacıyla Akdeniz Radyo Televizyon

Detaylı

Biz yeni anayasa diyoruz

Biz yeni anayasa diyoruz Biz yeni anayasa diyoruz Ocak 05, 2015-9:32:00 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, "Biz 'anayasa değişikliği' demiyoruz, 'yeni anayasa' diyoruz. Türkiye'nin anayasayla ilgili sorunu ancak

Detaylı

BÜTÇE ve MALİ KONTROL GENEL MÜDÜRLERİ

BÜTÇE ve MALİ KONTROL GENEL MÜDÜRLERİ BÜTÇE ve MALİ KONTROL GENEL MÜDÜRLERİ SIRA ADI SOYADI BAŞLAYIŞ TARİHİ AYRILIŞ TARİHİ 1 Seyit Ahmet Cemal YEŞİL 01.08.1936 19.09.1938 2 Mehmet Hulusi AYKENT 21.09.1938 22.01.1942 3 Hadi HÜSMAN 22.01.1942

Detaylı

AVNI KAHYA ARDEŞEN BELEDIYE BAŞKAN ADAYI Yılında Ardeşen de doğdu.

AVNI KAHYA ARDEŞEN BELEDIYE BAŞKAN ADAYI Yılında Ardeşen de doğdu. ARDEŞEN AVNI KAHYA 07.11.1962 Yılında Ardeşen de doğdu. İlk orta öğrenimi mi Ardeşen de Liseyi Rize de tamamladı. Siyasete 1978 de Milli Türk Talebe Birliği ile başladı, 1994 yılında Refah Partisinde Teşkilat

Detaylı

Kasım KUTLU. Kasım Kutlu Genel Müdür (Makine Mühendisi)

Kasım KUTLU. Kasım Kutlu Genel Müdür (Makine Mühendisi) Kasım KUTLU Kasım Kutlu Genel Müdür (Makine Mühendisi) Kasım KUTLU, 01.03.1957 tarihinde Rize, Güneysu da doğdu. 1982 yılında Çukurova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi nde Makine Mühendisliği bölümünden

Detaylı

Faktoring sektörü 76 milyar TL işlem hacmi ve reel sektöre sağladığı 12,4 milyar TL ile Türk ekonomisine destek veriyor

Faktoring sektörü 76 milyar TL işlem hacmi ve reel sektöre sağladığı 12,4 milyar TL ile Türk ekonomisine destek veriyor Reel Sektörün Çarkı Faktoring, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Tevfik Bilgin in katıldığı sempozyumda değerlendirildi. Faktoring sektörü

Detaylı

KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ

KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ 16 Prof. Dr. Atilla ERALP KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ Prof. Dr. Atilla ERALP ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Kopenhag Zirvesiyle ilgili bir düşüncemi sizinle paylaşarak başlamak

Detaylı

KTTO PROJE, EĞİTİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

KTTO PROJE, EĞİTİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KTTO PROJE, EĞİTİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma ve Kurumsal Yönetim Eğitimi 22 Şubat 2014 Eğitmen:Dr. Güler Manisalı Darman Eğitimin Amacı Bütün dünyada, şirketlerin temeline bakıldığı

Detaylı

DIŞ İLİŞKİLER VE AVRUPA BİRLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

DIŞ İLİŞKİLER VE AVRUPA BİRLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DIŞ İLİŞKİLER VE AVRUPA BİRLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 82 BAKANLIK MERKEZ TEŞKİLATI VE BAĞLI KURULUŞLAR Dr. Öner GÜNER Sağlık Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürü 1968 yılında Giresun Bulancak

Detaylı

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır Baki olan Rabbimiz ve davamızdır Eylül 26, 2014-2:33:00 Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Yine böyle bir şölenle inşallah, bir gün biz de Sayın Cumhurbaşkanımızın bana tevdi ettiği bu görevi bir başka kardeşimize

Detaylı

a) "Bakanlık" deyimi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığını, b) "Bakan" deyimi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanını,

a) Bakanlık deyimi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığını, b) Bakan deyimi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanını, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından: ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI DİSİPLİN AMİRLERİ YÖNETMELİĞİ Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında görev yapan memurların

Detaylı

YEREL YÖNETİMLERDE STRATEJİK PLAN ve UYGULAMA ÖRNEKLİ PERFORMANS ESASLI BÜTÇE. Dr. Ali İhsan ÖZEROĞLU Hatice KÖSE

YEREL YÖNETİMLERDE STRATEJİK PLAN ve UYGULAMA ÖRNEKLİ PERFORMANS ESASLI BÜTÇE. Dr. Ali İhsan ÖZEROĞLU Hatice KÖSE YEREL YÖNETİMLERDE STRATEJİK PLAN ve UYGULAMA ÖRNEKLİ PERFORMANS ESASLI BÜTÇE Dr. Ali İhsan ÖZEROĞLU Hatice KÖSE İstanbul, 2014 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 13 YEREL YÖNETİMLER EVRENSEL BİLDİRGESİ... 15 GİRİŞ...

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. DERS SAATİ 15.02.2016 Türk Hukukunun Bilgi Kaynakları - Mevzuat, Yargı

Detaylı

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK TürkİYE KADIN DERNEKLERİ FEDERASYONU Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu 1976 Yılında kurulmuş ülke genelinde 50.500 üyesi

Detaylı

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti Türkiye Cumhuriyeti nin 9. Cumhurbaşkanı, 40 yılı aşkın siyasi hayatında kendi deyimiyle altı kez gittiği başbakanlığa yedi kez gelen parti lideri, Devlet Su İşleri nin

Detaylı

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR ANAYASANıN TEMEL ILKELERI 2 1. madde Türkiye devleti bir cumhuriyettir. 2. Madde Cumhuriyetin nitelikleri Cumhuriyetçilik Başlangıç ilkeleri Atatürk

Detaylı

Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında

Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında 23 Nisan 2014 Çarşamba 17:23 Devremülk Turizm inden Sağlık Turizm ine, madencilik ve mermerden gayrimenkule kadar farklı alanlarda faaliyet gösteren

Detaylı

DEVLET BAKANLARININ GÖREV DAĞILIMI BELİRLENDİ

DEVLET BAKANLARININ GÖREV DAĞILIMI BELİRLENDİ DEVLET BAKANLARININ GÖREV DAĞILIMI BELİRLENDİ Ağustos 31, 2007-12:00:00 60. Hükümette Devlet Bakanlarının görev dağılımına ilişkin başbakanlık genelgesi Resmi Gazete'de yayımlandı. DEVLET BAKANLARININ

Detaylı

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE NİN DEMOKRATİKLEŞME SINAVINI DERİNLEMESİNE TARTIŞTI!

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE NİN DEMOKRATİKLEŞME SINAVINI DERİNLEMESİNE TARTIŞTI! İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE NİN DEMOKRATİKLEŞME SINAVINI DERİNLEMESİNE TARTIŞTI! Türkiye nin önemli toplumsal ve politik konularının tartışıldığı İstanbul Aydın Üniversitesi

Detaylı

GENEL KURULUN ONAYINA SUNULACAK BAĞIMSIZ YÖNETİM KURULU ADAY LİSTESİ

GENEL KURULUN ONAYINA SUNULACAK BAĞIMSIZ YÖNETİM KURULU ADAY LİSTESİ GENEL KURULUN ONAYINA SUNULACAK BAĞIMSIZ YÖNETİM KURULU ADAY LİSTESİ Hasan SEZER Prof. Dr. Nuh BOYRAZ Av. Dr. Cahit SULUK HASAN SEZER (Bağımsız Üye Adayı) Özgeçmiş Lisans eğitimini A.İ.T.İ.A. (Gazi Üniversitesi

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy Türkiye de temaslarına CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile görüşerek başladı. Görüşmeye katılan Loğoğlu açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Detaylı

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ 31 Mart 2009 ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2009 31.03.2009 Bankanın Ticaret Ünvanı : Bankpozitif Kredi ve Kalkınma

Detaylı

DENETİM MESLEĞİNDE MEVZUAT PARADOKSU - YETKİ PAYLAŞIMI. Prof. Dr. Ünal TEkİNaLP. İhsan Uğur DELIkaNLI Yücel akdemir Nazmi karyağdi

DENETİM MESLEĞİNDE MEVZUAT PARADOKSU - YETKİ PAYLAŞIMI. Prof. Dr. Ünal TEkİNaLP. İhsan Uğur DELIkaNLI Yücel akdemir Nazmi karyağdi 4/28/11 12:00 PM Page 67 DENETİM MESLEĞİNDE MEVZUAT PARADOKSU - YETKİ PAYLAŞIMI Prof. Dr. Ünal TEkİNaLP kürşad Sait BaBUçcU İhsan Uğur DELIkaNLI Yücel akdemir Nazmi karyağdi GENEL OTURUM II 1 u?nal tekinalp:layout

Detaylı

(Resmî Gazete ile yayımı: 11.12.1992 Sayı : 21432 Mükerrer)

(Resmî Gazete ile yayımı: 11.12.1992 Sayı : 21432 Mükerrer) 25 Kamu Hizmetinde Örgütlenme Hakkının Korunmasına ve İstihdam Koşullarının Belirlenmesi Yöntemlerine İlişkin 151 Sayılı Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun (Resmî Gazete ile yayımı:

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ TÜRK-İŞ Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi 14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ 25-27 Mayıs 2012 Nova, İbis Hotel - İstanbul Oturumlar Panel

Detaylı

BODRUM TİCARET ODASINA YENİ GENEL SEKRETER

BODRUM TİCARET ODASINA YENİ GENEL SEKRETER BODRUM TİCARET ODASINA YENİ GENEL SEKRETER Bodrum Ticaret Odası Genel Sekreterliğine Prof. Dr. Fuat Önder atandı. Uzun yıllar BODTO nun kalite çalışmalarının başında yer alan Prof. Dr. Fuat Önder, Ankara

Detaylı

Prof. Dr. Ayşe Bora Tokçaer

Prof. Dr. Ayşe Bora Tokçaer Prof. Dr. Ersin Tan 1959 yılında Ankara da doğmuştur. İlk, orta ve lise öğrenimini TED Ankara Kolejinde yaptıktan sonra Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesine girmiş ve 1982 yılında mezun olmuştur. 1982-1984

Detaylı

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE Aralık 03, 2006-12:00:00 BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANEY

Detaylı

Güneş (Kıbrıs) 17 11 2014

Güneş (Kıbrıs) 17 11 2014 Güneş (Kıbrıs) 17 11 2014 Demokrat Bakış (Kıbrıs) 17 11 2014 www.kibrisinternetgazetesi.com 17 11 2014 EROĞLU, KARTAL BELEDİYE BAŞKANI ÖZ VE TC ESKİ BAKANLARINDAN GÜREL İ KABUL ETTİ CUMHURBAŞKANI EROĞLU,

Detaylı

Mehmet Gökmen Uçar. Abdurrahman Özciğer. Mehmet Sezgin. Veysel Sunman. Mustafa Aydın

Mehmet Gökmen Uçar. Abdurrahman Özciğer. Mehmet Sezgin. Veysel Sunman. Mustafa Aydın KKB 2012 FAALİYET RAPORU YÖNETİM KURULU Gökmen Uçar 18 Sezgin Veysel Sunman Abdurrahman Özciğer Mustafa Aydın YÖNETİM Cantekin Osman Sindel İsmail Hakkı İmamoğlu Ertuğrul Bozgedik 19 KKB 2012 FAALİYET

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması

Lozan Barış Antlaşması Lozan Barış Antlaşması Anlaşmanın Nedenleri Anlaşmanın Nedenleri Görüşme için İzmir de yapılmak istenmiş fakat uluslararası antlaşmalar gereğince tarafsız bir ülkede yapılma kararı alınmıştır. Lozan görüşme

Detaylı

DIŞ İLİŞKİLER VE AVRUPA BİRLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

DIŞ İLİŞKİLER VE AVRUPA BİRLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DIŞ İLİŞKİLER VE AVRUPA BİRLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI DIŞ İLİŞKİLER VE AVRUPA BİRLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GENEL MÜDÜR YARDIMCILIĞI GENEL MÜDÜR YARDIMCILIĞI İKİLİ İLİŞKİLER VE PROTOKOL DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Detaylı

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok Antalya daki 4 üniversitenin sektör için gerekli eğitimleri verdiği, Akdeniz Üniversitesi

Detaylı

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ 215 DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 25 Kasım 1981 tarihli ve 36/55 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60 ÖZET: Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı nın (BAKA) yeni Genel Sekreteri Mehmet Sırrı Özen, görevine geçen ay başladı. Özen; ilk olarak ekip arkadaşlarım diye hitap ettiği BAKA nın personeliyle toplantı yaptı,

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz Kasım 09, 2013-11:57:28 anda bulunduğu noktadan asla geri gitmez" dedi. anda bulunduğu noktadan asla geri gitmez, bunun teminatı AK Parti ve AK Parti hükümetleridir"

Detaylı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı Çalışma hayatında barış egemen olmalı Ocak 19, 2012-3:31:16 olduğunu belirtti. olduğunu belirterek, ''Bu bakış açısı çerçevesinde diyalog merkezli çalışmalarımızı özellikle son 7 aydır yoğun bir şekilde

Detaylı

Test Ağırlıkları: GY:0,2, GK:0,1, HU:0,1, İK:0,1, KY:0,1, MA:0,1, Uİ:0,1, YD:0,2

Test Ağırlıkları: GY:0,2, GK:0,1, HU:0,1, İK:0,1, KY:0,1, MA:0,1, Uİ:0,1, YD:0,2 KPSS A Grubu Kadroların Tam Listesi Başbakanlık KPSSP86 Atama Yapılacak Kadro Unvanı: Başbakanlık Uzman Yardımcısı Test Ağırlıkları: GY:0,2, GK:0,1, HU:0,1, İK:0,1, KY:0,1, MA:0,1, Uİ:0,1, YD:0,2 Kurumca

Detaylı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI 26 Kasım 2014 İstanbul, Sabancı Center TÜSİAD İş Dünyası Bakış Açısıyla Türkiye de

Detaylı

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU DERSİMİZİN TEMEL KONUSU 1 1. TÜRK HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARINI TANIMAK 2. TÜRKIYE DE NELER YAPABİLİRİZ SORUSUNUN CEVABINI BULABİLMEK DERSİN KAYNAKLARI 2 SİZE GÖNDERİLEN MATERYAL: 1. 1982 Anayasası: https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2011.pdf

Detaylı

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1 ( STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1 Yeni Dönem Türkiye - Suudi Arabistan İlişkileri: Kapasite İnşası ( 2016, İstanbul - Riyad ) Türkiye 75 milyonluk nüfusu,

Detaylı

Eylül 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Eylül 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili Eylül 2013 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Yenişehir İlçesi CHP Belediye Başkanı aday

Detaylı

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ Yazar : Erdem Denk Yayınevi : Siyasal Kitabevi Baskı : 1. Baskı Kategori : Uluslararası İlişkiler Kapak Tasarımı : Gamze Uçak Kapak

Detaylı

Türkiye de Sigara Mücadelesi Tarihi

Türkiye de Sigara Mücadelesi Tarihi Türkiye de Sigara Mücadelesi Tarihi 1987 Dr. Mustafa Kalemli Dr. Bülent Coşkun Ruh Sağlığı Dairesi Bşk. 13 Şubat 1988 Bülent Akarcalı Elveda sigara merhaba hayat 1991 Tütün Yasası Veto Ticaret özgürlüğüne

Detaylı

SPK DÜZENLEMELERİ KAPSAMINDA 2012 YILI FAALİYET DÖNEMİ İLGİLİ EK AÇIKLAMALARIMIZ

SPK DÜZENLEMELERİ KAPSAMINDA 2012 YILI FAALİYET DÖNEMİ İLGİLİ EK AÇIKLAMALARIMIZ SPK DÜZENLEMELERİ KAPSAMINDA 2012 YILI FAALİYET DÖNEMİ İLGİLİ EK AÇIKLAMALARIMIZ Sermaye Piyasası Kurulu nun Seri:IV, No: 56 Sayılı Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin

Detaylı

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1. HAFTA: OSMANLI ANAYASAL GELİŞMELERİ [Türk Anayasa Hukukukun Bilgi Kaynaklarının Tanıtımı:

Detaylı

MERKEZİ FİNANS VE İHALE BİRİMİNİN İSTİHDAM VE BÜTÇE ESASLARI HAKKINDA KANUN

MERKEZİ FİNANS VE İHALE BİRİMİNİN İSTİHDAM VE BÜTÇE ESASLARI HAKKINDA KANUN 10131 MERKEZİ FİNANS VE İHALE BİRİMİNİN İSTİHDAM VE BÜTÇE ESASLARI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 5671 Kabul Tarihi : 26/5/2007 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 7/6/2007 Sayı : 26545 Yayımlandığı Düstur

Detaylı

CHP milletvekili adaylarının tanıtıldığı kahvaltılı toplantı Konca Garden tesislerinde yapıldı.

CHP milletvekili adaylarının tanıtıldığı kahvaltılı toplantı Konca Garden tesislerinde yapıldı. CHP Milletvekili Adaylarını Tanıttı CHP milletvekili adaylarının tanıtıldığı kahvaltılı toplantı Konca Garden tesislerinde yapıldı. Kahvaltıya yerel basının yanı sıra CHP'den milletvekili adayları M. Akif

Detaylı

Türkiye-Almanya Sosyal Güvenlik Sözleşmesi nin 50 nci Yılı Konferansı Ankara da Düzenlendi

Türkiye-Almanya Sosyal Güvenlik Sözleşmesi nin 50 nci Yılı Konferansı Ankara da Düzenlendi Türkiye-Almanya Sosyal Güvenlik Sözleşmesi nin 50 nci Yılı Konferansı Ankara da Düzenlendi Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK), Ankara Üniversitesi ve Ziraat Bankası işbirliği ile Türkiye-Almanya Sosyal Güvenlik

Detaylı

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI Yrd. Doç. Dr. Turgay CİN* 3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI Ortodoks Hıristiyanlık hukukunda vakıf var mı, yok mu, bir sorgulayın. Birinci sorum bu Hıristiyan

Detaylı

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 ( TASLAK STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 Yeni Dönem Türkiye - Polonya İlişkileri; Fırsatlar ve Riskler ( 2016 ) Türkiye; 75 milyonluk nüfusu, gelişerek büyüyen

Detaylı

GİRİŞ. tarihine göre elde edilmiştir. Kitapçık, Personel Dairesi Başkanlığınca hazırlanmış olup, 6 aylık periyotlarla

GİRİŞ. tarihine göre elde edilmiştir. Kitapçık, Personel Dairesi Başkanlığınca hazırlanmış olup, 6 aylık periyotlarla GİRİŞ Bu kitapçık, Hazine Müsteşarlığı Merkez Teşkilatında fiili olarak çalışan personelin yaş, cinsiyet, öğrenim durumu, unvan vb. durumlarını göstermek amacıyla hazırlanmıştır. Tablolar ve 24 Şubat 2015

Detaylı

NİTELİKLİ DIŞ TİCARET

NİTELİKLİ DIŞ TİCARET işbirliğiyle NİTELİKLİ DIŞ TİCARET P E R S O N E L İ SERTİFİKA PROGRAMI 2 27 EKİM 11 KASIM 2018 Kimler İçin? Gümrük Müşavirliği, Lojistik, Taşımacılık ve Dış Ticarete İlişkin işlemler gerçekleştiren Dış

Detaylı

Prof. Dr. Celal GÖLE

Prof. Dr. Celal GÖLE Prof. Dr. Celal GÖLE gole@politics.ankara.edu.tr 1948 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde doğmuş, orta öğrenimini TED Ankara Koleji nde tamamladıktan sonra 1969 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden

Detaylı

Sayı : 01-02-44 26.02.2015 Konu : Tavsiye Kararı Talebi KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMUNA

Sayı : 01-02-44 26.02.2015 Konu : Tavsiye Kararı Talebi KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMUNA Sayı : 01-02-44 26.02.2015 Konu : Tavsiye Kararı Talebi KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMUNA Türk kamu yönetiminde son dönemde yaygınlaşarak artan uzmanlaşmaya dayalı personel yaklaşımının, Bakanlık düzeyindeki ilk

Detaylı

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ ( )

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ ( ) TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ (1923-2010) Teorik, Tarihsel ve Hukuksal Bir Analiz Dr. BÜLENT ŞENER ANKARA - 2013 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii TABLOLAR, ŞEKİLLER vs. LİSTESİ... xiv KISALTMALAR...xvii

Detaylı

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x) Ne x t Le v e l Ka r i y e r 250ADET TAMAMIÖZGÜN ÇÖZÜMLÜAÇI KUÇLU SORU Kaymakaml ı k Sı navı nahazı r l ı k Anayasa Açı kuçl usor u Bankası En İ yi si İ çi n.. Necat i beycd.50.yı li şhanı Apt.no: 19/

Detaylı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI 7 Ocak 2015 İstanbul, Sabancı Center Sayın Konuklar, Değerli Basın Mensupları,

Detaylı

2013 BAKANLIKLARA BAĞLI DAİRELER TÜZÜĞÜ

2013 BAKANLIKLARA BAĞLI DAİRELER TÜZÜĞÜ 2013 BAKANLIKLARA BAĞLI DAİRELER TÜZÜĞÜ (6.9.2013 R.G. 143 EK III A.E. 466 Sayılı Tüzük) BAKANLIKLARIN KURULUŞ İLKELERİ YASASI (57/1977, 25/1982, 76/1989, 26/1991, 28/1992, 40/1993, 18/1994, 4/1996, 24/1999,

Detaylı

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları Kıbrıs açıklarında keşfedilen doğal gaz rezervleri, adada yıllardır süregelen çatışmaya barışçıl bir çözüm getirmesi umut edilirken, tam tersi gerilimi tırmandırmıştır.

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI AVRUPA BİRLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI Hazırlayan: Ömer Faruk Altıntaş Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü Daire Başkanı ANKARA 5 Nisan 2007 Birincil Kurucu Antlaşmalar Yazılı kaynaklar

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Antlaşması, Türk Kurtuluş Savaşı nı sona erdiren antlaşmadır. Bu antlaşma ile Misak-ı Milli büyük ölçüde gerçekleşmiştir. Şekil 1. Kasım 1922 de Lozan Konferansı

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ. 5.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

KAMU YÖNETİMİ. 5.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER KAMU YÖNETİMİ 5.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER 1 TÜRK KAMU YÖNETİMİNİN YAPISI (MERKEZ ÖRGÜTÜ) DEVLETİN TEMEL ORGANLARI KAMU YÖNETİMİNİN YAPISI MERKEZ (BAŞKENT) ÖRGÜTÜ Cumhurbaşkanı Bakanlar kurulu Başbakan

Detaylı

MESLEKÎ YETERLİLİK KURUMU İLE İLGİLİ BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN (1)

MESLEKÎ YETERLİLİK KURUMU İLE İLGİLİ BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN (1) 9947 MESLEKÎ YETERLİLİK KURUMU İLE İLGİLİ BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN (1) Kanun Numarası : 5544 Kabul Tarihi : 21/9/2006 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 7/10/2006 Sayı : 26312 Yayımlandığı Düstur

Detaylı