SARKOİDOZLU HASTALARIN İZLEMİNDE İNFLAMATUAR BELİRTEÇLERİN ÖNEMİ
|
|
- Gülistan Çiçek
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 T.C. Sağlık Bakanlığı Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Şef Dr. Esen AKKAYA SARKOİDOZLU HASTALARIN İZLEMİNDE İNFLAMATUAR BELİRTEÇLERİN ÖNEMİ (UZMANLIK TEZİ) Dr. Sinem GÜNGÖR Ocak 2008 İSTANBUL
2 ÖNSÖZ Asistanlık eğitimimde bilgisini ve deneyimlerini paylaşma olanağı bulduğum, sevgi ve desteğini hep hissettiğim Göğüs 3 Klinik Şefi Dr. Esen Akkaya ya, Hastanede sağladığı olanaklarla asistanlık eğitimimi başarıyla tamamlamamı sağlayan Başhekimimiz Doç. Dr. Semih Halezeroğlu na, Tezimin oluşumu sırasında yardım ve desteklerini esirgemeyen Dr. Ateş Baran, Dr. Z. Ferhan Özşeker ve Dr. Murat Yalçınsoy a, Hastanemiz biyokimya uzmanı Dr. A. Dilek Bandan ve tüm biyokimya çalışanlarına, Tezimin hazırlanmasında yardım ve katkılarından dolayı Toraks Derneği İstanbul Şubesi Başkanlığı na, Yeditepe Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fikrettin Şahin e, İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı ndan Prof. Dr. N. Sema Genç ve Dr. Hacer Eroğlu na, İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı ndan Dr. Günay Can a ve klinik tıbbi sekreterimiz Hatice Şentürk e, Eğitimim boyunca bilgi ve deneyimlerinden yararlandığım Şef Dr. Hatice Türker, Şef Doç. Dr. Kemal Tahaoğlu, Şef Doç. Dr. Turan Karagöz, Şef Doç. Dr. Reha Baran, Şef Doç. Dr. Haluk Çalışır, Şef Doç. Dr. Adnan Yılmaz, Şef Dr. Armağan Hazar, Şef Dr. Melahat Kurutepe, Şef Doç. Dr. Atilla Saygı, Şef Dr. Ali Atasalihi, Şef Doç. Dr. C. Asım Kutlu ve Şef Doç. Dr. İrfan Yalçınkaya ya, Eğitimim boyunca birlikte çalışmaktan onur ve mutluluk duyduğum Dr. Kezban Yörükoğlu, Dr. Sevinç Bilgin, Dr. Fevzi Sağıroğlu, Dr. Belma Akbaba Bağcı, Dr. Bilgen Begüm Afşar, Dr. Olga Çelenk başta olmak üzere tüm servis arkadaşlarıma, hemşire ve personel arkadaşlara, Rotasyonlarım sırasında bilgilerini paylaşma olanağı bulduğum İstanbul Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Dâhiliye Klinik Şefi Prof. Dr. Aytekin Oğuz ve Klinik Şef Yardımcısı Dr. Süleyman Şeker e, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Klinik Şefi Doç. Dr. Nail Özgüneş e ve Radyoloji Klinik Şefi Dr. Alper Hayırlıoğlu na, Bugünlere gelmemi sağlayan, varlıklarıyla her zaman gurur duyduğum ve desteklerini hep hissettiğim sevgili annem, babam ve kardeşime, Yardım ve anlayışıyla daima yanımda olan sevgili eşime, Sonsuz teşekkürler 2
3 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ ve AMAÇ 1 2. GENEL BİLGİLER 2 Sarkoidoz immunopatogenezi 3 Sarkoidozda aktivite kriterleri 5 Sarkoidozda klinik gidiş ve prognoz 8 3. MATERYAL METOT BULGULAR TARTIŞMA ÖZET KAYNAKLAR 28 3
4 GİRİŞ VE AMAÇ Sarkoidoz birçok organı, özellikle de akciğerleri etkileyen, etyolojisi bilinmeyen, granülomatöz bir hastalıktır. Genellikle selim seyretmesine rağmen, bazı hastalarda pulmoner fibrozis ve/veya bronşektaziye yol açabilen ciddi formlar gelişebilir. Bu nedenle sarkoidozda takipte ve tedavi kararında hastalığın aktivitesinin değerlendirilmesi önemlidir. Sarkoidozda aktivite terimi; vücuttaki granülomatöz hastalığın ve organ fonksiyonlarındaki olası bozulma için mevcut potansiyelin gösterilmesi anlamında kullanılmaktadır. Şimdiye kadar sarkoidozun aktivitesi ile ilgili olarak ACE (anjiotensin converting enzim) ve ADA (adenozin deaminaz) düzeyleri, galyum sintigrafisi, total IgE, neopterin, BAL (bronkoalveolar lavaj) sıvısında artmış lenfosit sayısı gibi çeşitli parametreler araştırılmıştır (1, 2, 3). Son günlerde CRP (Creaktif protein), serum YKL 40, IL 18 (interlökin 18) ve SAA (serum amiloid A) ve sil2r nın (solubl interlökin 2 reseptörü) de sarkoidozlu hastaların izleminde kullanılması gündemdedir (4, 5, 6). Çalışmamızda ACE, ADA, T-IgE, CRP, SAA ve sil2r nin sarkoidozda aktivite kriteri olarak yerini ve bu kriterlerin birbirleri ile olan ilişkilerini araştırmayı amaçladık. 4
5 GENEL BİLGİLER Sarkoidoz nedeni bilinmeyen, sıklıkla genç erişkinlerde görülen, genellikle hiler lenfadenopati, pulmoner infiltrasyon, cilt ve göz lezyonları ile ortaya çıkar. Diğer organlar da etkilenebilir. Tanı klinik ve radyolojik bulguların histopatolojik olarak kazeifikasyon göstermeyen epiteloid granülomlar ile desteklenmesi ile konur (7). Sarkoidoz ilk kez 1878 yılında Jonathan Hutchinson tarafından tanımlanmıştır. Histopatolojik tanımlama 1899 yılında nonkazeifiye granülomatöz inflamasyonun sarkoidozun ayırt edici lezyonu olduğunu tarif eden Carl Boeck tarafından yapıldı da sarkoidozlu hastalarda tüberküline kutanöz reaksiyonun olmadığı ve sarkoidli doku ile inoküle olmuş kobaylarda mikobakterinin olmadığı gösterildi. Bunu sarkoidoz immünopatogenezinde temel kavramsal gelişmeler takip etti. Baskılanmış hücresel immüniteyi yansıtan kutanöz anerjinin, hipergamaglobulinemi ile birlikte olduğu aktif hümoral immüniteyi düşündürdüğü anlaşıldı dan sonra sarkoidozda hücresel immünitenin baskılanmadığı, aksine hiperaktif olduğu sonucuna varıldı (7). Türkiye de ilk pulmoner sarkoidoz olgusu 1954 te Selahattin Akkaynak tarafından bildirilmiştir. Sarkoidoz gelişimi Tablo 1 de gösterilmiştir Tablo 1: Sarkoidozda temel gelişmeler YAZAR YIL BULUŞ Boeck 1899 Nonkazeifiye granülomatöz iltihabın sarkoidozun patolojik ayırt edici özelliği olması Williams Nickerson 1935 Sarkoidli dokunun subkütan enjeksiyonu sonrası papül oluşumu Hirschorn ve Ark Spontan lenfoblastik transformasyonu tanımladılar. Reynolds ve Ark Bronkoalveolar lavajla elde edilen hücreleri tanımladılar. Kataria ve Ark Sarkoidozda immün sistemin hiperaktif olduğunu belirttiler. Hunninghake ve Ark Bronkoalveolar lavaj hücrelerince in vivo spontan lenfokin oluşumunu gösterdiler. Kataria ve Ark Kveim testinin hücre aracılı bir fenomen olduğunu gösterdiler. Holter ve Ark Bronkoalveolar lavaj hücrelerinin Kveim benzeri granülom oluşturduğunu gösterdiler. Moller ve Ark Sarkoidozun Th1 aracılı olduğunun kanıtladırlar. SARKOİDOZ İMMÜNOPATOGENEZİ Sarkoidozda immünolojik anormallikler CD4 pozitif T hücrelerinin (Th1 hücreleri) ve makrofajların inflamasyon bölgesine ve özellikle akciğere toplanmasıyla karakterizedir. Sitokin ve diğer mediatörler hücre toplanmasına ve granülom oluşmasına katkıda bulunurlar 5
6 (8, 9, 10). Makrofajlarda MHC-Class II ve diğer yüzey moleküllerinin artmış ekspresyonu izlenir (11). Sarkoidozda makrofajın artmış antijen prezante etme kapasitesi antijen veya antijenlerin tetiği çekmesini ve olayı başlatmasını stimüle eder. Bu alveolar makrofajlar antijeni tanır, işlemden geçirir ve Th1 lenfositlere sunar. Aktive olmuş sarkoid makrofajları IL 12 üretirler. Bu sitokin anahtar sitokindir ve Th1 profilinin ortaya çıkmasını sağlar, yine akciğerdeki T lenfositlerden interferon-γ (IFN-γ) üretilmesini stimüle eder. Aktive T hücreleri IL 2 ve kandaki monositlerden kemotaktik faktörler salarak aktif hastalık bölgesinde monosit/makrofaj toplanmasına yol açarlar. IFN-γ makrofaj aktivasyonuna, IL 2 ise T lenfosit klonlarının aktivasyonuna ve genişlemesine neden olur. IFN-γ makrofajların dev hücrelere transformasyonunda önemlidir (makrofaj birleştirici faktör), bu da granülom oluşmasında ana yapıyı sağlar. Proinflamatuar makrofaj sitokinleri, IL 1, IL 6 ve tümör nekroz faktör-α (TNF-α) granülom yapısının oluşmasında temel unsurlardır ve bütün sarkoidozlularda artar. Buna karşın antiinflamatuar sitokinlerden IL 10 sarkoidozda artmaz. IL-10 un mesenger ribonükleik asit (mrna) in BAL hücrelerinde ekspresyonunu gösteren karşıt çalışmalar da vardır. Transforming growth faktör-β (TGF-β) nın rolü hala tartışmalıdır (9, 10, 12 14). Bir çalışmada spontan remisyona giren aktif hastalıkta BAL hücrelerinde TGF-β nın yüksek olduğu gösterilirken diğer bir çalışmada BAL da yüksek TGF-β düzeylerinin akciğer fonksiyonlarını bozduğu belirtilmiştir (13). Şekil 1 de sarkoidoz patogenezinin hipotetik modeli gösterilmiştir. Aktive olmuş makrofajlar çeşitli fibroblast büyüme faktörleri salgılayabilirler. Bunlar muhtemelen sarkoidozda fibroblast proliferasyonuna, kollajen sentezine ve fibrozis gelişmesine neden olurlar, bununla birlikte patogenezde granülomdan fibrozise olan sürecin son basamağı iyi anlaşılamamaktadır. Niçin bazı sarkoidozlularda hastalığın sebat ettiği ve niçin bazı hastalarda etmediğini açıklayabilen bir çalışma yoktur. Th1 den Th2 fenotipine geçişte IL 4 ve IL 10 salınımı hastalığın sebat etmesinde önemlidir. Buna karşın Th1 sitokinler iyi bir granülomatöz yanıtın olduğunun delilidir. Sarkoidozda akciğerdeki Th1 ve Th2 yanıtının kesin verileri yoktur. Hastalığın ortaya çıkışı ve seyrindeki regülatör immün mekanizmayı anlamak için erken alveolit, granülom ve fibrozisi içeren çeşitli fazlara ait çalışmalara ihtiyaç vardır (9, 15 17) 6
7 Şekil 1: Sarkoidoz patogenezinin hipotetik modeli. Tetikleyici ajan antijen spesifik, Th1 aracılığındaki granülomatöz inflamasyonu ve INF-γ ve IL 2 gibi Th1 sitokin üretimini uyarır. Tetikleyici ajan ve IFN-γ tarafından aktive olan makrofajlar IL 12, TNF-α, IL 6 ve hücre aktivasyonunda, proliferasyonunda ve toplanmasında önemli diğer sitokinleri üretirler. Aktive makrofajlar ve T hücreler fibroblastlar gibi efektör hücreler, granülom formasyonu ile lokal sitokin üretimini sağlarlar. Tetikleyici ajanın ortadan kalkması TGF-β gibi sitokinlerin azalmasına ve immün yanıtın geriye dönmesine neden olur. Granülom regresyonu hücre apopitozu ile olur. Devamlı antijenik stimülasyon sitokin disregülasyonuna, T hücre otoimmün yanıtına neden olur. Eğer tedavi edilmezse, kronik antijenik stimülasyon ve sitokin üretimi (TGF-β ve diğer profibrotik sitokinlerin upregülasyonu ile birlikte) irreversibl fibrozisle sonuçlanır (9). 7
8 SARKOİDOZDA AKTİVİTE KRİTERLERİ Sarkoidozla uğraşıda aktivite terimi klinik pratikte ve çalışmalarda oldukça sık yer almaktadır. Fakat bu terimin kullanımı ile ilişkili iki önemli problem mevcuttur. Birincisi bu terim kesin olarak tanımlanmamıştır ve anlamı konusunda genel bir konsensus yoktur. İkincisi değerlendirecek testlerin klinik uygunluğu kanıtlanmamıştır ve bu konuda bir altın standart yoktur (1). Aktivitenin Tanımı: Aktivite bir şeyin halen çalıştığı, bir harekete ya da değişikliğe yol açtığı, geliştiği, istirahat düzeyine gelmediği anlamına gelmektedir. Sarkoidozda aktivite terimi bilinmeyen teşvik edici bir olay sonrasında hastalıkta klinik, radyolojik ve fizyolojik değişikliklerin olmasıdır. Sarkoidoz patogenezindeki yeni gelişmelerin ışığı altında, şu açıktır ki hastalığın gelişiminde üç farklı faz mevcuttur ve her bir faz için farklı markırlar ilişkili olabilir. Bu yüzden sarkoidozda aktivite terimi ile: 1) T lenfosit/makrofaj inflamasyonun hala sürdüğünü, 2) Granülom formasyonunun halen geliştiğini, 3) Fibrozise gidişin devam ettiğini anlıyoruz. Aktif hastalığın boyutu hastalığın bütün olarak yaygınlığında ayırt edilmelidir. Bunun yanında aktivite: 1) Hastalığın yol açtığı sonuçlarla ve 2) Kortikosteroid tedavisine başlama gerekliliği ile karıştırılmamalıdır. Yukarıdakileri dikkate aldığımızda; aktif sarkoidoz; hastada aktivitenin klinik bulguları vardır ve/veya aktif alveolitin biyolojik/immünolojik markırları ve/veya aktif granülom oluşumu ve/veya fibrozise progresyon vardır. İnaktif sarkoidoz; klinik bulgular regresyonu veya stabiliteyi gösterir, biyolojik/immünolojik markırlar normal sınırlar dâhilindedir (1). Aktivite Belirteçleri ve Bu Belirteçlerin Patogenezdeki Önemi: Sarkoidoz gibi bir hastalığın belirteçleri çeşitli amaçlara hizmet vermelidir. Diagnostik bir test olarak hastalığın var olup olmadığını tayin etmeli, aktivite markırı olarak hastalığın aktif olup olmadığını belirlemeli, prognostik faktör olarak hastalık progresyonunu, hastalığın uzun dönem sonuçlarını tahmin etmelidir. Serum anjiyotensin konverting enzim (ACE) en sık kullanılan laboratuar testidir, sarkoidozun tanı ve prognozunda önemli olmakla birlikte bazen yetersiz olduğu durumlar vardır. Diğer hastalıklarda da yüksek oluşunun yanı sıra, ACE enziminde birçok alleik 8
9 polimorfizm mevcuttur (18). Pürün metabolizması ürünü olan ve hücresel immünitenin belirleyicisi olan adenozin deaminaz (ADA) ölçümünün ise aktif ve inaktif hastalığı ayırmada neopterin, ACE gibi aktivite belirteçlerinden daha üstün olduğu gösterilmiştir. Sarkoidozda hem BAL hem de serumda yüksek ADA değerleri bildirilmiştir, fakat sensitivitesinin ve spesifitesinin düşük olması nedeniyle klinik kullanımı sınırlıdır (19). Son yapılan çalışmalarda IgE nin kronik sarkoidoz için prognostik faktör olup olmadığı tartışılmaktadır. Sarkoidoz, lezyonun olduğu bölgede bilinmeyen bir ajana karşı hiperimmün yanıtla karakterize bir hastalıktır. İnflamatuar bir ajana karşı monosit-makrofaj aktivasyonu olur ve tümör nekroz faktör-α (TNF-α), interlökin (IL) gibi sitokinler oluşur (20). IL 1 ve IL 6, C- reaktif protein (CRP) ve serum amiloid A (SAA) gibi akut faz proteinlerinin oluşumunu stimüle ederler. CRP sistemik inflamasyonun stabil bir markırı olarak gösterilmektedir (21, 22). Drent ve Arkadaşları, az hassas CRP metodu ile CRP de hafif yükselmenin sarkoidozla ilişkili olduğunu gösterdiler. Yüksek hassas CRP (hs-crp) doğru şekilde takip edilirse CRP deki hafif yükselmeleri de anlamlı bulmakla birlikte hs-crp yi değerlendiren çalışma yoktur (23). SAA artışı tek başına sarkoidoz aktivitesi ile ilişkili bulunmuştur. SAA, kortikosteroid gibi immunsupresif ilaç kullanımında daha az hassas gözükmektedir, bu yüzden hastaların takibinde önemlidir (21). Aktive monosit-makrofajlardan salınan IL 1 ve IL 6 aynı zamanda IL 2 üretimini stimüle ederler. IL 2 üretimi T hücre aktivasyonuna sebep olur. Aktive T hücreleri yüzeyinde IL 2 reseptörü (55-kDA/ 75-kDA heterodimer) mevcuttur ve 55-kDA zincirine çözünebilir IL 2 reseptörü (sil2r) denir. sil2r ün aktif sarkoidozlu olgularda arttığı bildirilmiştir (6, 19). (Şekil-2). Stimulus Monosit-makrofaj Sitokinler TNFγ aktivasyonu IL ler T hücre aktivasyonu IL-2 reseptörü belirir IL-1,IL-6 IL-2 Hepatik akut faz reaktanları artar CRP, SAA Şekil 2: Sarkoidozdaki IL2R, CRP ve SAA aktivite belirteçlerinin patogenezdeki yeri 9
10 Sarkoidozda araştırılan aktivite belirteçleri Tablo 2 de, kaynağı ve klinik önemi Tablo 3 de özetlenmiştir. (24) Tablo 2: Sarkoidozda araştırılan aktivite belirteçleri KLİNİK SERUM BAL Ateş Üveit Eritema nodosum Lupus pernio Makulopapüler döküntü Poliartralji Splenomegali Progresif semptomlar Akciğer radyolojisinin bozulması Akciğer fonksiyonlarının kötüleşmesi Pozitif Ga 67 sintigrafisi Makrofaj ve granülom ilişkili markırlar ACE Kalsitiriol/Hiperkalsemi Lizozim Karboksipeptidaz Termolizin benzeri metallopeptidaz Neopterin Lenfosit ile ilişkili markırlar IgE β2 mikroglobülin Çözünebilir IL reseptörleri Adenozin deaminaz INFγ İmmün kompleksler Hipergammaglobinemi Ekstrasellüler matriks ile ilişkili markırlar PCP-3 Hiyaluronan Fibronektin Lenfositler CD4/CD8 oranı Kollagenaz PCP-3 Hiyaluronan Fibronektin Vitronektin 10
11 Tablo 3: Sarkoidozda aktivite belirteçleri, bunların kaynağı ve klinik önemi: Aktivite belirteçleri Kaynağı Klinik önemi Kalsiyum Kalsitriol ACE Lizozim Neopterin Beta 2 mikroglobülin sil 2 ADA Prokollajen peptid III Fibronektin Kollajenaz Elastaz Solubl CD27 sil-6r SCAM 1 Aşırı kalsitriol üretimi Alveolar makrofajlar, T lenfosit Epiteloid hücre, makrofaj Epiteloid hücre, makrofaj Aktive monosit/makrofaj Aktive lenfosit Aktive lenfosit, monosit/alveolar makrofaj Lenfosit Karaciğer hücresi, fibroblast Aktive alveolar makrofaj, karaciğer hücresi Nötrofil Nötrofil T lenfosit T lenfosit, makrofaj Alveolar makrofaj, lenfosit SARKOİDOZDA KLİNİK GİDİŞ VE PROGNOZ Sarkoidoz birden çok organ ya da sistemi tutabilir. En sık akciğer (%90) tutulumu görülmekle beraber sırasıyla; periferik lenfatikler (%50 75), cilt (%60 80), karaciğer (%60 80), göz (%17), dalak (%15), kemik (%1 35), tükrük bezleri (%5), kalp ve eklemler (%30) de tutulur. Morbidite ve mortaliteden başlıca sorumlu en sık tutulan organ olan akciğerdir (25). Öksürük ya da nefes darlığı en çok saptanan semptomdur, %30 60 hasta ise asemptomatik olup akciğer grafisindeki lezyonlar rastlantısal olarak tespit edilir. Sarkoidozda klinik gidiş ve prognoz değişkendir. Hastaların 1/3 ünde spontan remisyon saptanır fakat %10 30 olguda gidişat kroniktir (26, 27). Klinik olarak hastalığın başlangıcına göre üç tip sarkoidozdan bahsedilir: (24) 1. Akut sarkoidoz; başlangıç anidir ve bu tip Afrika kökenli Amerikalı lardan çok Kafkas ırkında izlenir. Löfgren sendromu bilateral hiler lenfadenopati, artrit, eritema nodozum ve sıklıkla konstitüsyonel semptomlarla karakterizedir. Eritema nodozum genellikle alt ekstremitelerde, birkaç santimetre büyüklükte, kırmızı ve hassas nodüllerdir. Artrit şiddetli 11
12 olup çoğunlukla hareket kısıtlanması mevcuttur. Löfgren sendromunda prognoz iyidir ve genellikle 2 yıl içinde spontan remisyon olur. Heertfordt sendromu; anterior üveit, parotis bezi tutulumu, fasial sinir paralizisi ve ateş olarak bilinen akut tablodan oluşur. 2. Subakut sarkoidoz; iki yıldan daha kısa süren akciğer hastalığı belirtileri ya da semptomlarından oluşur. 3. Kronik sarkoidoz; iki yıldan daha fazla süren akciğer hastalığı bulguları ya da semptomlarından oluşur. Sinsi başlangıçlıdır. Organ tutulumuna bağlı semptomlar, sıklıkla da akciğer tutulumuna bağlı dispne, öksürük ön planda iken, konstitüsyonel semptomlar akut forma göre daha nadirdir. Kronik sarkoidozda fibrokistik tutulum ve akciğer dışı tutulum yaygındır. Relaplar sıktır, iyileşme daha azdır ve uzun zaman alır. Akciğer fonksiyonlarında çok fazla miktarda kayıp oluşturabilir ve alveolar yapıyı bozar. (15, 28). Tedavi kararı vermeden önce spontan remisyon olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır. Ciddi semptomatik veya progresif pulmoner sarkoidoz seyrinde, posterior üveit/topikal tedaviye cevap vermeyen anterior üveit, nörosarkoidoz, kardiyak tutulum, persistan hiperkalsemi, renal ve hepatik disfonksiyon, pitiüter tutulum, splenomegali/hipersplenizm bulgularının varlığında tedavi verilmelidir (22). Tedavide prednizolon çok önemlidir. Her ne kadar hastalığın uzun süreli seyrini değiştirmede ve total etkinlik konusunda tartışmalar bulunsa da organ disfonksiyonunu geri çevirme ve semptomatik rahatlamayı sağlama konusundaki faydası tartışmasızdır (28). 12
13 MATERYAL METOT A. Hasta Populasyonu: 1- Hasta Özellikleri: Çalışmamıza Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs 3 Kliniği nde sarkoidoz tanısı ile takip edilmekte olan 210 olgudan Mayıs 2007 Ekim 2007 tarihleri arasında kontrole gelen 48 olgu alınmıştır. Olguların demografik özellikleri, solunum fonksiyon test sonuçları, tanı yöntemleri, tedavi görüp görmedikleri ve hastalıklarının başlangıcından günümüze kadar geçen süre içinde varsa hastalıklarında meydana gelen tekrarlamalar kaydedildi. Kontrol grubu olarak sağlıklı, sigara içmeyen bireyler çalışmaya alındı. Çalışma için hastalardan yazılı onay ve İstanbul Göztepe Eğitim Araştırma Hastanesi nden etik kurul kararı alındı. 2- Aktif ve İnaktif Hastalığın Tanımı: Klinik olarak; 1. Eritema nodosum varlığı 2. Artrit 3. Egzersiz dispnesi 4. Yeni ortaya çıkan ekstrapulmoner organ tutulumu Pulmoner fonksiyonlar açısından; 1. 3 ay ara ile yapılan solunum fonksiyon testlerinde FEV1, FVC değerleri arasında en az %15 2. DLCO değerleri arasında en az %10 fark olması Radyolojik olarak; 1. Yeni bir lenf nodunun ortaya çıkması 2. Var olan lenf nodunun hacminin iki katına çıkması veya gerilemesi 3. Yani gelişen diffüz interstisyel ve/veya alveolar tip radyolojik patern Yukarıdakilerden en az bir tanesi varsa hasta aktif olarak değerlendirilir.(22, 29) 3- Dispne Tanımı: Hastaların dispne dereceleri İngiliz Tıbbi Araştırma Konseyi (MRC) Dispne Ölçeği ile değerlendirildi (30). Bu ölçek Tablo 4 te verilmiştir. 13
14 Tablo 4: MRC Dispne Ölçeği 0. Derece Nefes darlığı yok 1. Derece Ağır egzersizle nefes darlığı 2. Derece Düz zeminde hızlı yürürken veya hafif yokuş çıkarken nefes darlığı 3. Derece Aynı yaştakilere göre daha yavaş yürüme ile veya düz zeminde yürürken nefes almak için durmak zorunda kalacak şekilde nefes darlığı 4. Derece Yaklaşık 100 m yürüyünce nefes almak için durmak veya düz zeminde birkaç dakika yürüyünce durmak zorunda kalacak şekilde nefes darlığı 5. Derece Evden çıkamayacak kadar nefes darlığı çekmek veya giyinmek gibi aktiviteler sırasında nefes darlığı 4- Tanı: Sarkoidoz tanısında, uygun klinik ve radyolojik bulguların yanı sıra bir veya daha çok organdan alınan biyopsilerde, histopatolojik olarak nonkazeöz granülomların gösterilmesi, tüberküloz ve mantar yönünden yapılan incelemelerin (direkt bakı, kültür) negatif kalması ve diğer granülomatöz hastalıkların dışlanması esas alındı. Histolojik tanı için biyopsi alınmasına izin vermeyen ve/veya Löfgren sendromlu olgularda klinik ve radyolojik uyumluluk ve diğer hastalıkların dışlanmasının yanı sıra galyum sintigrafisindeki uyumluluklar ve takiplerinde sarkoidoz dışı bir hastalık saptanmaması dikkate alındı. Tüm olgulara fiberoptik bronkoskopi yapıldı. Bazı olgularda olanaksızlıklar nedeniyle bronkoalveoler lavaj uygulanamadı. Transbronşiyal biyopsi sonucu tanı konamayan olgulara histopatolojik tanı için cilt, tükrük bezi, periferik lenf bezi, skalen lenf bezi biyopsileri veya mediastinoskopi yapıldı. Akciğer dışı organ tutulumu açısından tüm olgulara ekokardiyografi, batın ultrasonu, cilt ve göz muayeneleri yapıldı. Radyolojik sınıflama Siltzbach sınıflamasına göre yapıldı. Akciğer grafisinde parankim tutulumunun belirgin olmadığı veya karar verilemeyen hastalarda yüksek rezolüsyonlu bilgisayarlı tomografi de çektirildi. 5- Tedavi: Asemptomatik evre I olgular; akciğer dışı tutulum olmadıkça tedavi edilmedi. Evre II ve III olgular hafif veya orta derecede semptomlu ise yakın izlem yapılarak spontan remisyon olasılığı göz önüne alındı. Semptomatik, solunum fonksiyon testi bozuk, radyolojik olarak yaygın infiltrasyonu olan olgular tedavi edildi. Kortikosteroid tedavi endikasyonu olan akciğer dışı organ tutulumlu olgularda da tedavi başlandı. Tedavi planı hastaların tanı aldıkları yıllara bağlı olarak değişmişti yılı öncesi belirgin bir protokol olmayıp, mg 14
15 metilprednisolon ile tedavi başlanıp, her hastanın klinik ve radyolojik bulgularına göre altı ay ile bir yıl süren tedaviler yapılmıştı yılı sonrasında tüm olgularda Judson ve Arkadaşlarının altı basamaklı tedavi planı uygulandı (31). Tedavide; naproksen, indometasin, pentoksifilin veya kortikosteroidler (metilprednisolon, deflazakort) kullanıldı. 6- Takip: Tanı konulduktan sonra kortikosteroid tedavisi başlanılan hastalar tedavi sonuna kadar bir veya iki aylık takiplerle, alternatif tedavi verilenler iki-üç ayda bir klinik ve radyolojik olarak izlendi. Tedavisi tamamlanan hastalar daha sonra tedavi sonu birinci yılda üç ayda bir, ikinci yılda altı ayda bir, daha sonra yılda bir kere radyolojik olarak kontrol edildi. İlaçsız takipteki hastalarda tanı sonrası aynı sürelerde kontrole çağrıldılar. Bu durum çalışma protokolü olmayıp rutin takibin bir parçasıdır. 7- Olgu Tanımlamaları: Tedavide: Tanı konduktan sonra kortikosteroid tedavisi başlanan hastalar. Spontan remisyon: Spontan olarak klinik/radyolojik düzelme. Tedaviye bağlı remisyon: Kortikosteroid tedavinin sonlandılmasını takiben klinik/radyolojik düzelme. Kronik: Hastalığın 2 yıldan fazla süredir olması. B. Kontrol Grubu: Sigara içmeyen gönüllülerden oluştu, hiç birinin herhangi bir hastalığı veya tedavi öyküsü yoktu. Sadece aktivite belirteçlerini değerlendirmek için kan alındı. C. Spirometrik İncelemeler: Hastaların spirometrik incelemeleri Sensor Medics Vmax 2130 V6200 cihazı kullanılarak yapıldı. DLCO ise tek solukluk nitrojen testi ile Vmax 2000 cihazı ile ölçüldü. Ç. Serolojik İncelemeler: 1- IgE Ölçümü: Kinetik bir enzim yoluyla (Alastat mikroplate, DTP, Amerika) immünometrik olarak ölçüldü. 2- ADA Tayini: 15
16 Glustinin kalorimetrik yöntemiyle ölçüldü. ADA enzimi ortamdaki adenozini 37 o C de ph 6,4 de inozine dönüştürür. Bu dönüşüm sırasında amonyak oluşmaktadır. Oluşan amonyak alkali hipoklorit ve fenollü çözelti ile işleme sokularak indofenol oluşturur. Bu çözelti mavi renklidir, mavi rengin şiddeti ADA yoğunluğu ile ilişkilidir. 3- ACE Tayini: Spektrofotometrik yolla ölçüldü. Sentetik tripeptid substrat N-(3-(2-furyl) acryloly) phenylalanylglycyglycine (FAPGG) içeren ACE reagenti kullanıldı. Aşağıdaki reaksiyon ACE tarafından katalize edilir. ACE FAPGG FAB + Glisilglisin Bu yolla 340 N da absorbans azalır, böylelikle reaksiyon hızı hesaplanarak ACE aktivitesi ölçülür. 4- sil-2r Ölçümü: Serum IL-2R enzim bağlı immün assay (ELISA) yöntemi ile çalışıldı, örnekler alındığı andan çalışma anına kadar 70 o C lik dondurucuda saklandı ve simültane analiz edildi. 5- Amiloid A Ölçümü: Serum amiloid A enzim bağlı immün assay (ELISA) yöntemi ile çalışıldı, örnekler alındığı andan çalışma anına kadar 20 o C lik dondurucuda saklandı ve simültane analiz edildi. D. İstatistiksel İncelemeler: Verilerin değerlendirilmesinde SPSS for Windows 10.0 istatistik paket programı kullanıldı. Karşılaştırmalarda, Mann Whitney U, tekrarlayan ölçümlerde varyans analizi, Pearson korelasyon, Mc Nemar Fisher Exact ve Ki-kare testleri kullanıldı. p<0.05 anlamlı kabul edildi. BULGULAR 16
17 Çalışmaya Mayıs Ekim 2007 tarihleri arasında kontrole gelen 39 (%81,3) kadın, 9 (%18,8) erkek olgu alındı. Olguların demografik özellikleri Tablo 5 te görülmektedir. Tablo 5: Olguların demografik özellikleri n % Hasta sayısı 48 Kadın/Erkek 39/9 81,3/18,8 Yaş (ort) 44, ,90 Smoker/Nonsmoker 11/37 22,9/77,1 Tanı Yöntemi FOB-Forseps biyopsi FOB-TBB FOB-TBB+Cilt biyopsisi FOB-TBB+Parotis biyopsisi Ga sintigrafisi Ga sint.+fob-tbb Ga sint.+cilt biyopsisi Mediastinoskopi Klinik radyolojik Evre ,3 11,8 1,5 1,5 7,4 4,4 4,4 22,1 1/2/3/4 25/17/6/0 52,1/35,4/12,5/0 Solunum Fonksiyon Parametreleri FEV1(ort.) FVC (ort) FEV1/FVC (ort.) DLCO (ort.) Semptomlar 83,12 87,26 81,60 80,80 EN/Artrit/Dispne 1/0/28 2,1/0/58,8 MRC 0/1/2/3/4 28/17/3/0 58,3/35,4/6,3/0 7,4 Sağlıklı kontrol grubu 10 kadın, 10 erkek olup, yaş ortalaması 38, ,36 idi. I. AKTİVİTE TANIMINA GÖRE OLGULARIN GRUPLANDIRILMASI Materyal metotta belirtilen kriterlerden en az bir tanesinin varlığında hasta aktif kabul edilmesi durumu göz önünde bulundurulduğunda 37 olgu aktif, 11 olgu inaktif olarak 17
18 sınıflandırıldı. Aktif ve inaktif olgular arasında cinsiyet, evre, EN, artrit, dispne ve sigara öyküsü bakımından anlamlı bir farklılık saptanmadı (p>0,05) (Tablo 6). Tablo 6: Aktif ve inaktif olguların demografik özelllikleri İnaktif Aktif n % n % Ki-kare p Cins Erkek 3 27,3 6 16,2 Kadın 8 72, ,8 Evre 0, , , , , ,2 EN 2,20 0,332 Yok , ,3 Var 1 2,7 Artrit 0,771 Yok , ,0 Dispne Yok 8 72, ,1 Var 3 27, ,9 Sigara 0,319 Nonsmoker 7 63, ,1 Smoker 4 36,4 7 18,9 0,246 (Ki-kare veya Fisher exact test) II. : KLİNİK, FİZYOLOJİK VE RADYOLOJİK KRİTERLERE GÖRE HASTALARIN AKTİVİTE DURUMLARI Fizyolojik, radyolojik ve klinik olarak yapılan aktivite değerlendirmesinde, fizyolojik kriterlerle daha fazla sayıda hastanın aktif olarak değerlendirildiği görüldü (sırasıyla %83,8, %32,4, %29,7) (Tablo 7). Fizyolojik aktivite durumu, klinik ve radyolojik aktivite durumuna göre anlamlı derecede daha fazla idi (p<0,001). 18
19 Tablo 7: Klinik, fizyolojik ve radyolojik kriterlere göre hastaların aktivite durumları İnaktif (n: 11) Aktif (n: 37) n % n % KLİNİK İnaktif , ,3 Aktif 11 29,7 FİZYOLOJİK İnaktif ,0 6 16,2 Aktif 31 83,8 RADYOLOJİK İnaktif , ,6 Aktif 12 32,4 (Mc Nemar) III. SERUM BELİRTEÇLERİNİN SARKOİDOZLU OLGULARDA DEĞERLENDİRİLMESİ Serum ACE, ADA, IL2R ve amiloid A seviyeleri kontrol grubu ile karşılaştırıldığında sarkoidozlu olgularda anlamlı derecede daha yüksek (p<0,05), IgE seviyesi düşük bulunmuştur. İki grup arasında CRP değerleri bakımından istatistiksel olarak anlamlılık saptanmamıştır (p>0,05). (Tablo 8). Tablo 8: Serum belirteçlerinin sarkoidozlu olgularda değerlendirilmesi Çalışma grubu Kontrol Grubu Ortalama SS Ortalama SS p ACE 49,50 41,04 25,44 13,38,006** ADA 52,491 23,140 11,650 3,686,000*** CRP 9,303 11,260 13,900 16,345,308 IGE 46,91 45,61 63,850 28,218,021* SAA(mikrogrml) 50,231 40,725 31,301 37,375,025* IL2R(pg/ml) 1154, , , ,930,010* (Mann Whitney u testi) 19
20 Serum belirteçleri AUC açısından değerlendirildiğinde; ADA en yüksek eğri altında kalan alana sahip (0.98 CI 0,96-1,0) olan parametre olarak bulunmuştur. Duyarlılığı % 93,8 seçiciliği ise % 100 olması nedeniyle de en yüksek tanı değerine sahiptir. (%96,6) SAA ve IL2R ise ortalama bir tanı değerine sahiptir ve aralarında önemli bir fark saptanmamıştır. SAA için eğri altında kalan alan (0.67 CI 0, ), IL2R içinse eğri altında kalan alan (0.70 CI 0, ) olarak hesaplanmıştır. Doğru tanı koyma oranı SAA için %66.2, IL2R için ise % 61.7 bulunmuştur. Bu oranlar birbirine benzerdir (Tablo 9). Tablo 9 (a, b, c, d): Serum belirteçlerinin korelasyon açısından değerlendirilmesi 1,00,75 Reference Line,50 IL2R(pgml) SAA(mikrogrml) Sensitivity,25 0,00 0,00,25,50,75 1,00 IGE CRP ADA ACE 1 - Specificity AUC Alan SD p Asemptomatik %95 CI Alt sınır Üst sınır ACE,711,062,006**,589,833 ADA,982,013,000***,958 1,007 CRP,421,076,310,273,569 IgE,324,067,023,193,455 SAA,673,075,025,527,819 IL2R,701,065,010,574,827 Cut-Off Duyarlılık Seçicilik ACE 25 72,9 60,0 ADA 20 93,8 100,0 IgE 45 66,7 70,0 SAA 20 72,9 50,0 20
21 IL2R ,4 65,0 SEÇİCİLİK DUYARLILIK ADA SAA ACE IL2R IV. SERUM BELİRTEÇLERİNİN SARKOİDOZLU OLGULARDA AKTİVİTE AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Serum belirteçlerinin hepsi aktif grupta daha yüksek bulunmasına rağmen sadece SAA değeri aktif olgularda inaktif olgulara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,001) (Tablo 10). Tablo 10: Serum belirteçlerinin sarkoidozlu olgularda aktivite açısından değerlendirilmesi İnaktif Aktif Ortalama SS Ortalama SS p ACE 37,36 20,19 53,11 45,03,432 ADA 40,996 18,817 55,908 23,417,062 CRP 5,862 3,310 10,325 12,561,367 IgE 49,918 46,026 78, ,001,969 SAA 27,919 25,404 56,865 42,293,034* IL2R 559, , , ,804,155 (Mann Whitney U testi) V. SERUM BELİRTEÇLERİNİN SARKOİDOZLU OLGULARDA AKTİVİTE ALT GRUPLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Serum belirteçleri sarkoidozlu olgularda aktivite alt grupları açısından değerlendirildiğinde radyolojik olarak aktif 12 olgu, fizyolojik olarak aktif 31 olgu ve klinik olarak aktif 11 olguda aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir sonuç bulunmamıştır (Tablo 11). 21
Sarkoidoz da aktivite belirlemede serum belirteçlerinin önemi The importance of serum markers to detect the activity of Sarcoidosis
Araştırma Makalesi / Research Paper Ege Tıp Dergisi / Ege Journal of Medicine 49(1):41-48, 2010 Sarkoidoz da aktivite belirlemede serum belirteçlerinin önemi The importance of serum markers to detect the
DetaylıSarkoidozda Cilt Tutulumu: 42 Olgunun Analizi
Sarkoidozda Cilt Tutulumu: 42 Olgunun Analizi Ferhan ÖZŞEKER*, Sevinç BİLGİN*, Ümmühan BAYRAM**, Ateş BARAN*, Bülent ALTINSOY***, Döndü GÜNEYLİOĞLU****, Esen AKKAYA* * İstanbul Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları
DetaylıMerih Tepeoğlu1, Özgür Ekinci2, Nalan Akyürek2, Leyla Memiş2, Nurdan Köktürk3
Merih Tepeoğlu1, Özgür Ekinci2, Nalan Akyürek2, Leyla Memiş2, Nurdan Köktürk3 Başkent Üniversitesi Patoloji AD1 Gazi Üniversitesi Patoloji AD2 Gazi Üniversitesi Göğüs Hastalıkları D3 Sarkoidoz, etyolojisi
DetaylıYoğun Bakım Ünitesinde Yatan Ventilatörle İlişkili Pnömonili Hastalarda Serum C-Reaktif Protein, Prokalsitonin, Solubl Ürokinaz Plazminojen Aktivatör Reseptörü (Supar) Ve Neopterin Düzeylerinin Tanısal
DetaylıSARKOİDOZ lu hasta yönetimi
SARKOİDOZ lu hasta yönetimi Türk Toraks Derneği XIV. Kış Okulu Prof.Dr.Benan Müsellim 20 Şubat 2015 OLGU - 1 29 yaşında Kadın Erzurum doğumlu Ev hanımı 3 yıldır efor dispnesi 4 yıl önce apandektomi Dayısının
DetaylıNAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ
NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ Dinç Süren 1, Mustafa Yıldırım 2, Vildan Kaya 3, Ruksan Elal 1, Ömer Tarık Selçuk 4, Üstün Osma 4, Mustafa Yıldız 5, Cem
DetaylıRA Hastalık Aktivitesinin İzleminde Yeni Biyobelirteçler Var mı? Dr. Gonca Karabulut Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı
RA Hastalık Aktivitesinin İzleminde Yeni Biyobelirteçler Var mı? Dr. Gonca Karabulut Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı Biyobelirteç Nedir? Normal biyolojik süreçler, patolojik süreçler
Detaylımm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3
24 P. I. AĞRAS ve Ark. GİRİŞ Ürtikeryal vaskülit histolojik olarak vaskülit bulgularını gösteren, klinikte persistan ürtikeryal döküntülerle karakterize olan bir klinikopatolojik durumdur (1). Klinikte
DetaylıPnömoni tedavisinde biyomarkırların kullanımı. Dr. Münire Çakır Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A. D.
Pnömoni tedavisinde biyomarkırların kullanımı Dr. Münire Çakır Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A. D. Biyomarkır Özel bir patolojik ya da fizyolojik durumla ilişkili herhangi bir biyomolekül
DetaylıD Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bruselloz Brucella cinsi bakteriler tarafından primer olarak otçul
DetaylıMİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ
MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ Cem Sezer 1, Mustafa Yıldırım 2, Mustafa Yıldız 2, Arsenal Sezgin Alikanoğlu 1,Utku Dönem Dilli 1, Sevil Göktaş 1, Nurullah Bülbüller
DetaylıKRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD
KRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD OLGU 58 y E hasta 10.01.2017 de son aylarda eforla artan nefes darlığı, öksürük, yorgunluk Özgeçmiş: 10 yıldır
DetaylıDR.ENVER YALNIZ İZMİR DR. SUAT SEREN GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ
DR.ENVER YALNIZ İZMİR DR. SUAT SEREN GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ OLGU-1 44 yaşında, erkek olgu futbol antrenörü 10 gündür ateş, eforla olan nefes darlığı, kuru öksürük
DetaylıASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK
ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık
DetaylıPERİTON DİYALİZ HASTALARINDA İNFLAMASYON. Dr.Mahmut İlker Yılmaz. 25 Eylül 2010, Antalya
PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA İNFLAMASYON Dr.Mahmut İlker Yılmaz 25 Eylül 2010, Antalya İNFLAMASYON İnflamasyon Kronik inflamasyon İnflamasyon İyi Kötü Çirkin "Her kelimeyi bir şekille anlatan Çincede
DetaylıKoroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;
KORONER RİSK TESTİ Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili; Koroner kalp hastalıklarına yol açan kolesterol ve lipit testleridir. Koroner risk testleri
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
DetaylıBöbrekte AA Amiloidozis in Histopatolojik Bulguları ve Klinik Korelasyon
Böbrekte AA Amiloidozis in Histopatolojik Bulguları ve Klinik Korelasyon Zeynep Kendi Çelebi 1, Saba Kiremitçi 2, Bengi Öztürk 3, Serkan Aktürk 1, Şiyar Erdoğmuş 1, Neval Duman 1, Kenan Ateş 1, Şehsuvar
DetaylıLÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:
LÖKOSİT WBC; White Blood Cell,; Akyuvar Lökositler kanın beyaz hücreleridir ve vücudun savunmasında görev alırlar. Lökositler kemik iliğinde yapılır ve kan yoluyla bütün dokulara ulaşır vücudumuzu mikrop
DetaylıTİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu
TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONLARI TİP I TİP II TİPII TİPIII TİPIV TİPIV TİPIV İmmün yanıt IgE IgG IgG IgG Th1 Th2 CTL Antijen Solübl antijen Hücre/
DetaylıBeslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması
Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması Halil Yazıcı 1, Abdullah Özkök 1, Yaşar Çalışkan 1, Ayşegül Telci 2, Alaattin Yıldız 1 ¹İstanbul
DetaylıBÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.
BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. Aslı KANTAR Akut rejeksiyon (AR), greft disfonksiyonu gelişmesinde major
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
DetaylıSjögren sendromu (SS) lakrimal bezler ve tükrük bezleri başta olmak üzere, tüm ekzokrin bezlerin lenfositik infiltrasyonu ile karakterize, kronik,
Sjögren Sendromu Açısından Araştırılan Hastalarda Minör Tükrük Bezi Biyopsisine Ait Histopatolojik Parametreler İle Laboratuar Ve Klinik Özelliklerin Analizi Betül Ünal*, Veli Yazısız**, Gülsüm Özlem Elpek*,
DetaylıIX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011
ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 KRONİK HASTALIK ANEMİSİ IX. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ VE TANIM Kronik
DetaylıKlasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi
Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi Dr. Süleyman ÖZDEMİR, Uzm. Dr Özlem TON, Prof Dr. Fevziye KABUKÇUOĞLU Sağlık Bilimleri Üniversitesi
DetaylıSarkoidoz Olgusunun Yönetimi. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar
Sarkoidoz Olgusunun Yönetimi Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Sarkoidozlu olgunun yönetiminde yaşanan sorunlar Tanının kesinleştirilmesi İzlemde yeni durumların saptanması Progresyona karar verilmesi Tedavi kararı
DetaylıHemodiyaliz Hastalarında Salusin Alfa ve Beta Düzeylerinin Ateroskleroz ile İlişkisi
Hemodiyaliz Hastalarında Salusin Alfa ve Beta Düzeylerinin Ateroskleroz ile İlişkisi Savaş SİPAHİ 1, Ahmed Bilal GENÇ 2, Seyyid Bilal AÇIKGÖZ 3, Mehmet YILDIRIM 4, Selçuk YAYLACI 4, Yakup Ersel AKSOY 5,
DetaylıAkciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi
Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi Dr. E. Tuba CANPOLAT 1, Dr. Alper FINDIKÇIOĞLU 2, Dr. Neşe TORUN 3 1 Başkent Üniversitesi
DetaylıHemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki
Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki Nimet Aktaş*, Mustafa Güllülü, Abdülmecit Yıldız, Ayşegül Oruç, Cuma Bülent
DetaylıPulmoner hipertansiyon hastalarının takibinde fraksiyone ekshale nitrik oksitin yeri
Pulmoner hipertansiyon hastalarının takibinde fraksiyone ekshale nitrik oksitin yeri Nilay Orak Akbay*, Züleyha Bingöl*, Nuran Gökbulut*, Esen Kıyan*, Ekrem Bilal Karaayvaz**, Mehmet Kocaağa**, Ahmet Kaya
DetaylıALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi
ALLERJİ AŞILARI Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi Allerji aşıları Allerjen immunoterapi Allerjik bir hastaya giderek artan miktarlarda allerjen
DetaylıMarmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Nefroloji Bilim Dalı
Neslihan Çiçek, Harika Alpay, İbrahim Gökce, Serçin Güven, Ali Yaman Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Nefroloji Bilim Dalı 9. Ulusal Çocuk Nefroloji Kongresi, 24-27 Kasım 2016, Antalya Giriş Çocuklarda
DetaylıBirincil IgA Nefropatisinde C4d Varlığının ve Yoğunluğunun Böbrek Hasarlanma Derecesi ve Sağkalımı ile Birlikteliği
Birincil IgA Nefropatisinde C4d Varlığının ve Yoğunluğunun Böbrek Hasarlanma Derecesi ve Sağkalımı ile Birlikteliği 32. Ulusal Nefroloji, Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon Kongresi Dr. Cihan Heybeli
DetaylıTam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count
TAM KAN SAYIMI Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count Tam kan sayımı kanı oluşturan hücrelerin sayılmasıdır, bir çok hastalık için çok değerli bilgiler sunar. Test venöz kandan yapılır. Günümüzde
DetaylıNaciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2
Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2 1 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Radyoloji Ana Bilim Dalı, İzmir 2 Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, İzmir
DetaylıErken Evre Akciğer Kanserinde
Erken Evre Akciğer Kanserinde Görüntüleme Dr. Figen Başaran aran Demirkazık Hacettepe Universitesi Radyoloji Anabilim Dalı Kasım 2005 Mayıs 2006 Müsinöz ve nonmüsinöz tipte bronkioloalveoler komponenti
DetaylıHEMODİYALİZ HASTALARINDA PROKALSİTONİN VE C-REAKTİF PROTEİN DÜZEYLERİ NASIL YORUMLANMALIDIR?
HEMODİYALİZ HASTALARINDA PROKALSİTONİN VE C-REAKTİF PROTEİN DÜZEYLERİ NASIL YORUMLANMALIDIR? Nazlım Aktuğ Demir, Şua Sümer, Gülperi Çelik, Rengin Elsürer Afşar, Lütfi Saltuk Demir, Onur Ural SDBY hastalarında
DetaylıRENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ
RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden
DetaylıKaraciğer Fonksiyon Bozukluklarına Yaklaşım
Karaciğer Fonksiyon Bozukluklarına Yaklaşım Dr. Sıtkı Sarper SAĞLAM DR.SITKI SARPER SAĞLAM - KEAH ACİL TIP KLİNİK SUNUMU 04.10.2011 1 Netter in Yeri: DR.SITKI SARPER SAĞLAM - KEAH ACİL TIP KLİNİK SUNUMU
DetaylıKOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı
KOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı KOAH Zararlı gaz ve partiküllere karşı havayolları ve akciğerin artmış kronik inflamatuar yanıtı ile ilişkili ve genellikle ilerleyici özellikteki kalıcı hava akımı
Detaylı¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı
Dr. Derda GÖKÇE¹, Prof. Dr. İlhan YETKİN², Prof. Dr. Mustafa CANKURTARAN³, Doç. Dr. Özlem GÜLBAHAR⁴, Uzm. Dr. Rana Tuna DOĞRUL³, Uzm. Dr. Cemal KIZILARSLANOĞLU³, Uzm. Dr. Muhittin YALÇIN² ¹GÜTF İç Hastalıkları
DetaylıMuzaffer Fincancı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Muzaffer Fincancı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV infeksiyonlu hastalarda tüberküloz sıklığı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi 212 HIV infeksiyonlu hasta - 8 Akciğer tüberkülozu - 4
DetaylıPersistan ALT Yüksekliği ile Seyreden Kronik Hepatit B (KHB) Hastalarında Karaciğer Hasarının Öngörülmesinde HBV DNA Seviyesi Ne Kadar Önemli?
Persistan ALT Yüksekliği ile Seyreden Kronik Hepatit B (KHB) Hastalarında Karaciğer Hasarının Öngörülmesinde HBV DNA Seviyesi Ne Kadar Önemli? Dr.Ercan YENİLMEZ GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Enfeksiyon
Detaylıİnterstisyel hastalıklar. klarında klinik değerlendirme. erlendirme
İnterstisyel akciğer hastalıklar klarında klinik değerlendirme erlendirme Doç.Dr.Dr.Benan.Benan MüsellimM Solunumsal semptomlar Dispne Öksürük Balgam Göğüs s ağrısıa Hemoptizi Alveoler hemoraji sendromları
DetaylıAKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015
AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu
DetaylıANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay
ANEMİYE YAKLAŞIM Dr Sim Kutlay KBH da Demir Eksikliği Nedenleri Gıda ile yetersiz demir alımı Üremiye bağlı anoreksi,düşük proteinli (özellikle hayvansal) diyetler Artmış demir kullanımı Eritropoez stimule
DetaylıKırım Kongo Kanamalı Ateş hastalarında ağırlık ve ölüm riskinin tahmininde plazma cell-free DNA düzeyinin önemi
Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalarında ağırlık ve ölüm riskinin tahmininde plazma cell-free DNA düzeyinin önemi Bakır M¹, Engin A¹, Kuşkucu MA², Bakır S³, Gündağ Ö¹, Midilli K² Cumhuriyet Üniversitesi
DetaylıSARKOİDOZ Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı
SARKOİDOZ Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Sarkoidoz nedeni bilinmeyen, sistemik granülomatöz bir hastalıktır. En çok tutulan yapılar toraks
DetaylıOlgu Tartışması Kronik HP. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar
Olgu Tartışması Kronik HP Dr.Özlem Özdemir Kumbasar 2015 61 y, kadın hasta 1-2 yıldır giderek artan öksürük, nefes darlığı Değişik hastanelerde muayene olmuş, verilen inhaler tedavilerden yarar görmemiş
DetaylıSarkoidozda Klinik, Laboratuvar, Fonksiyonel Parametreler ve Prognoz #
Sarkoidozda Klinik, Laboratuvar, Fonksiyonel Parametreler ve Prognoz # Erdoğan ÇETİNKAYA, Pınar YILDIZ, Figen KADAKAL, Sedat ALTIN, Arman POLUMAN, Veysel YILMAZ Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi
DetaylıHEMODİYALİZ HASTALARINDA KORONER ARTER KALSİFİKASYON PROGRESYONU VE OSTEOPROTEGERIN / RANKL
HEMODİYALİZ HASTALARINDA KORONER ARTER KALSİFİKASYON PROGRESYONU VE OSTEOPROTEGERIN / RANKL Abdullah Özkök¹, Yaşar Çalışkan 1, Tamer Sakacı 2, Gonca Karahan 3, Çiğdem Kekik 3, Alper Özel 4, Abdulkadir
DetaylıGLUTEN SENSİTİF ENTEROPATİ(ÇÖLYAK HASTALIĞI) TANISINDA NON- İNVAZİV TANI TESTLERİ İLE İNVAZİV TANI TESTLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
GLUTEN SENSİTİF ENTEROPATİ(ÇÖLYAK HASTALIĞI) TANISINDA NON- İNVAZİV TANI TESTLERİ İLE İNVAZİV TANI TESTLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Dr.Yasemin Derya Gülseren Ali Kudret Adiloğlu, Mihriban Yücel, Levent Filik,
DetaylıTüberkülozda Yeni Tanı Metodları (Quantiferon)
Tüberkülozda Yeni Tanı Metodları (Quantiferon) Tüberküloz bütün yaş gruplarında görülen ve tüm sistemleri tutabilen bir hastalıktır. Tüberküloz prevalansının yüksek olduğu toplumlarda genellikle çocuk
DetaylıParkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması
İ.Ü. CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TIBBİ BİYOLOJİ ANABİLİM DALI Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması Araş.Gör. Yener KURMAN İSTANBUL
DetaylıBİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK
1 LERDE LABORATUVAR İPUÇLARI GENEL TARAMA TESTLERİ Tam kan sayımı Periferik yayma İmmünglobulin düzeyleri (IgG, A, M, E) İzohemaglutinin titresi (Anti A, Anti B titresi) Aşıya karşı antikor yanıtı (Hepatit
DetaylıSağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği
HEPATİT VEYA KARACİĞER TRANSPLANTASYONU SONRASI APLASTİK ANEMİ: KLİNİK ÖZELLİKLER VE TEDAVİ SONUÇLARI Özlem Tüfekçi 1, Hamiyet Hekimci Özdemir 2, Barış Malbora 3, Namık Yaşar Özbek 4, Neşe Yaralı 4, Arzu
DetaylıMalnutrisyon ve İnflamasyonun. Hasta Ötiroid Sendromu Gelişimine imine Etkisi
Sürekli Ayaktan Periton Diyalizi Hastalarında Malnutrisyon ve İnflamasyonun Hasta Ötiroid Sendromu Gelişimine imine Etkisi Ebru Karcı, Erkan Dervişoğlu lu, Necmi Eren, Betül Kalender Kocaeli Üniversitesi,
Detaylı28.02.2015. Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon
Granülom / Granülomatoz reaksiyon Non-enfektif granülomatozlar: Sinir sistemi tutulumu ve görüntüleme Küçük nodül Bağışıklık sisteminin, elimine edemediği yabancı patojenlere karşı geliştirdiği ve izole
DetaylıKardiyopulmoner bypass uygulanacak olgularda insülin infüzyonunun inflamatuvar mediatörler üzerine etkisi
Kardiyopulmoner bypass uygulanacak olgularda insülin infüzyonunun inflamatuvar mediatörler üzerine etkisi Zeliha Özer*, Davud Yapıcı*, Gülçin Eskandari**, Arzu Kanık***, Kerem Karaca****, Aslı Sagün* Mersin
Detaylıhs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması
hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması Tuncay Güçlü S.B. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Biyokimya Bölümü 16-18 Ekim 2014, Malatya GİRİŞ Kronik
DetaylıAkut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı. Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji HBV Neden Önemli? Dünyada yaklaşık 400 milyon kişi HBV ile
DetaylıGestasyonel Diyabette Nötrofil- Lenfosit Oranı, Ortalama Platelet Hacmi ve Solubıl İnterlökin 2 Reseptör Düzeyi
Gestasyonel Diyabette Nötrofil- Lenfosit Oranı, Ortalama Platelet Hacmi ve Solubıl İnterlökin 2 Reseptör Düzeyi Yrd. Doç. Dr. Cuma MERTOĞLU Erzincan Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Gestasyonel
DetaylıRomatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi
Kahramanmaraş 1. Biyokimya Günleri Bildiri Konusu: Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi Mehmet Aydın DAĞDEVİREN GİRİŞ Fetuin-A, esas olarak karaciğerde
DetaylıNEFROTİK SENDROMLU ÇOCUKLARDA MDR 1 CEVABIN BELİRLENMESİNDE ROLÜ
NEFROTİK SENDROMLU ÇOCUKLARDA MDR 1 GENİ mrna EKSPRESYONUNUN TEDAVİYE CEVABIN BELİRLENMESİNDE ROLÜ Özgü Hançerli*, Aslıhan Kara*, Metin Kaya Gürgöze*, Murat Kara** Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi *Çocuk
DetaylıT.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II
T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ 2018 2019 EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II VI. DERS KURULU (4 HAFTA) 1901206HASTALIKLARIN BİYOLOJİK TEMELİ DERS KURULU-I DEKAN DEKAN YRD. BAŞKORDİNATÖR
DetaylıİNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI
İNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI Seniha Başaran, Elif Agüloğlu, Aysun Sarıbuğa, Serap Şimşek Yavuz, Atahan Çağatay, Oral Öncül, Halit Özsüt, Haluk Eraksoy
DetaylıGöğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine
Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına
DetaylıRegülatör T hücreleri ve İnsan Hastalıkları
Regülatör T hücreleri ve İnsan Hastalıkları Haner Direskeneli Marmara Tıp Fakültesi İmmün-tolerans Adaptif immün yanıt etkili anti-bakteryal immünite ile antiself yanıtın dengede tutulmasına bağlıdır.
DetaylıT.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II
T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ 2017 2018 EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II VI. DERS KURULU (4 HAFTA) 1901206HASTALIKLARIN BİYOLOJİK TEMELİ DERS KURULU-I DEKAN DEKAN YRD. BAŞKORDİNATÖR
DetaylıÖZGEÇMİŞ. ...(Pejman Golabi)...Göğüs Hastalıkları Uzmanı. : Acıbadem Maslak hastanesi, Büyükdere Caddesi No:40 Maslak Sarıyer İstanbul
ÖZGEÇMİŞ...(Pejman Golabi)......Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doğum Tarihi : 05.05.1974 Doğum Yeri İş Adresi : Tahran-İran : Acıbadem Maslak hastanesi, Büyükdere Caddesi No:40 Maslak Sarıyer İstanbul Telefon:
DetaylıORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI
ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI Organizmalarda daha öncede belirtildiği gibi hücresel ve humoral bağışıklık bağışıklık reaksiyonları vardır. Bunlara ilave olarak immünoljik tolerans adı verilen
DetaylıSarkoidoziste Antikardiolipin Antikor Düzeyleri #
Sarkoidoziste Antikardiolipin Antikor Düzeyleri # Alev ATASEVER*, Feza BACAKOĞLU*, Gökhan KESER*, Mustafa ÖZHAN*, Oğuz KILINÇ***, Eyüp Sabri UÇAN***, Eker DOĞANAVŞARGİL** * Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi
DetaylıÜniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?
Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Ebru Turgut 1, Yunus Emre Sönmez 2, Şeref Can Gürel 1, Sertaç Ak 1 1 Hacettepe
DetaylıIL28B genotip tayini kronik hepatit B hastalarında oral antiviral tedavi cevabını öngörmede kullanılabilir mi?
IL28B genotip tayini kronik hepatit B hastalarında oral antiviral tedavi cevabını öngörmede kullanılabilir mi? Sıla Akhan, Aynur Aynıoğlu, Elif Sargın Altunok, Murat Sayan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi,
DetaylıKRONİK AMR TEDAVİ EDİLMELİ Mİ? EVET DR. ÜLKEM ÇAKIR ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ
+ KRONİK AMR TEDAVİ EDİLMELİ Mİ? EVET DR. ÜLKEM ÇAKIR ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ + RENAL ALLOGREFTİN UZUN DÖNEM SAĞKALIMI 1 yıllık sağkalım %95 5 yıllık sağkalım %80 10 yıllık sağkalım %50 USRDS,
DetaylıOlgu sunumu. Doç Dr Göksel Kıter Pamukkale Üniversitesi Göğüs Hast.
Olgu sunumu Doç Dr Göksel Kıter Pamukkale Üniversitesi Göğüs Hast. gokselkiter@yahoo.com 54y, K, Denizli, evhanımı Ani başlayan öksürük ve nefes darlığı 2,5 ay önce hiçbir solunumsal yakınma yok 10 gün
Detaylı3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya
3. OLGU Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 43 yaşında erkek hasta, çiftçi Yakınması: Öksürük, balgam, balgamla karışık kan tükürme, nefes darlığı Hikayesi: Yaklaşık 5 aydır öksürük ve balgam yakınması olan
DetaylıSEPSİSTE YENİ TANIMLAMALAR NE DEĞİŞTİ? Doç. Dr. Murat Hakan Terekeci
SEPSİSTE YENİ TANIMLAMALAR NE DEĞİŞTİ? Doç. Dr. Murat Hakan Terekeci Sepsis enfeksiyona bağlı oluşan günümüzde sık karşılaşılan ve ciddi mortalitesi olan bir durum. -Yaşlı nüfus sayısında artma -İmmünbaskılı
DetaylıROMATİZMAL HASTALIKLARDA SİTOKİN HEDEFLİ TEDAVİLER
ROMATİZMAL HASTALIKLARDA SİTOKİN HEDEFLİ TEDAVİLER H. Direskeneli Marmara Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı İnflamasyon Doku Yanıtı (McInnes, Nature Clin Prac Rheumatol 2005; 31) RA da Sitokin Ağı (Firestein,
DetaylıEpstein-Barr virüs enfeksiyonlarında trombosit parametrelerinin değerlendirilmesi
Epstein-Barr virüs enfeksiyonlarında trombosit parametrelerinin değerlendirilmesi Habip ALMİŞ, İbrahim Hakan BUCAK, Mehmet TURGUT. Adıyaman Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD.
DetaylıSTART Çalışmasının Sonuçları: Antiretroviral Tedavide Yeni Bir Dönem mi Başlıyor?
START Çalışmasının Sonuçları: Antiretroviral Tedavide Yeni Bir Dönem mi Başlıyor? Dr. Sabri Atalay İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği KLİMİK
DetaylıCisplatine Bağlı Akut Böbrek Yetersizliğinde İnterleukin-33 ün Rolü. Uzm. Dr. Kültigin Türkmen S.Ü.M.T.F Nefroloji B.D
Cisplatine Bağlı Akut Böbrek Yetersizliğinde İnterleukin-33 ün Rolü Uzm. Dr. Kültigin Türkmen S.Ü.M.T.F Nefroloji B.D Konuşmanın Akışı Genel bilgiler Cisplatine bağlı ABY IL-33 Cisplatine bağlı ABY de
DetaylıRomatoid Artrit Patogenezinde SitokinAğı
Romatoid Artrit Patogenezinde SitokinAğı Prof. Dr. Ahmet Gül İ. Ü. İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Romatoid Artrit Kronik simetrik poliartrit q Eklemde İnflammasyon
DetaylıGÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ
GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ Erhan Çalışıcı, Birgül Varan, Mahmut Gökdemir, Nimet Cındık, Özge Orbay Başkent Üniversitesi Çocuk Sağ.Has.ABD Göğüs ağrısı, çocukluk ve adölesan
DetaylıPAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ. Klinik ve patolojik özellikler
PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ Klinik ve patolojik özellikler Neslihan KURTULMUŞ,, Mete DÜREN, D Serdar GİRAY, G Ümit İNCE, Önder PEKER, Özlem AYDIN, M.Cengiz
DetaylıAksiyal SpA da Güncellenmiş ASAS anti-tnf Tedavi Önerileri ve Hedefe Yönelik Tedavi Stratejileri
Aksiyal SpA da Güncellenmiş ASAS anti-tnf Tedavi Önerileri ve Hedefe Yönelik Tedavi Stratejileri Prof.Dr. M.Pamir ATAGÜNDÜZ Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı 11 Nisan 2014 Ana Başlıklar
DetaylıİDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir
İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir IIP (İdiopatik İnterstisyel Pnömoniler) 2002 yılında ATS-ERS bir sınıflama
DetaylıBU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ
BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ *Bahar Kandemir, *İbrahim Erayman, **Sevgi Pekcan, ***Ümmügülsüm Dikici, *Selver Can, ***Mehmet Özdemir, *Mehmet Bitirgen *
DetaylıYaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011
Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını
DetaylıREHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD
REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD 1 2 3 4 ANTİRETROVİRAL TEDAVİ HIV eradiksayonu yeni tedavilerle HENÜZ mümkün değil
Detaylı1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt. Gurney JW. Radiology 1988;167: Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G.
O 2, ph: TB Gerilim: Amfizem V/Q=3:1 Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G. 1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt Gurney JW. Radiology 1988;167:359-66 Sarkoidoz ve Langerhans
DetaylıENDOJEN POSTERİOR ÜVEİTLERDE MEDİKAL TEDAVİ YÖNTEMLERİ DR ŞENGÜL ÖZDEK
ENDOJEN POSTERİOR ÜVEİTLERDE MEDİKAL TEDAVİ YÖNTEMLERİ DR ŞENGÜL ÖZDEK Uveitler - Prognoz %22 sinde en az bir gözde kanuni körlükle sonuçlanmakta Morbidite İMMÜN MEKANİZMA Ön Üveit: MHC class I/CD8+ sitotoksik
DetaylıBlau Hastalığı/ Jüvenil Sarkoidoz Nedir
www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Blau Hastalığı/ Jüvenil Sarkoidoz Nedir 2016 un türevi 1. BLAU HASTALIĞI/ JÜVENİL SARKOİDOZ NEDİR 1.1 Nedir? Blau sendromu genetik bir hastalıktır. Hastaların
DetaylıFarklı Açılardan Sarkoidoz: Bir olgu üzerinden
Olgu Sunumu Farklı Açılardan Sarkoidoz: Bir olgu üzerinden From different angles, Sarcoidosis: A case over 1 1 1 2 3 Erhan Uğurlu, Göksel Altinişik, Neşe Dursunoğlu, İsmail Hakkı Akbudak, Ümit Aydoğmuş
DetaylıBir üniversite hastanesinde tanı konulan sarkoidoz hastalarının klinik özellikleri
JCEI / Abakay ve ark. Sarkoidoz hastalarının klinik özellikleri 2012; 3 (3): 363-367 Journal of Clinical and Experimental Investigations doi: 10.5799/ahinjs.01.2012.03.0179 RESEARCH ARTICLE Bir üniversite
DetaylıTÜBERKÜLİN DERİ TESTİ (TDT)
TÜBERKÜLİN DERİ TESTİ (TDT) Tüberkülin deri testi tüberküloz infeksiyonunu gösteren deri testlerinin genel ismidir. Bu testler basilin belirli antijenik bileşenlerinin, tüberküloz basili ile infekte olan
DetaylıPostpartum/Sessiz Tiroidit. Dr. Ersin Akarsu Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD
Postpartum/Sessiz Tiroidit Dr. Ersin Akarsu Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD Tanım Otoimmunite / Lenfositik infiltrasyon Geçici tirotoksikoz Hipotiroidi TFT değişiklikleri,
DetaylıHemodiyaliz hastalarında resistin ile oksidatif stres arasındaki ilişkinin araştırılması
Hemodiyaliz hastalarında resistin ile oksidatif stres arasındaki ilişkinin araştırılması Osman Yüksekyayla, Hasan Bilinç, Nurten Aksoy, Mehmet Nuri Turan Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nefroloji Bilim
DetaylıVİROLOJİ -I Antiviral İmmunite
VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite Prof.Dr. Yılmaz Akça Prof.Dr. Feray Alkan Prof.Dr. Aykut Özkul Prof. Dr. Seval Bilge-Dağalp Prof.Dr. M. Taner Karaoğlu Prof.Dr. Tuba Çiğdem Oğuzoğlu DOĞAL SAVUNMA HATLARI-DOĞAL
Detaylı