T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ (DİNLER TARİHİ) ANABİLİM DALI PAPANIN YANILMAZLIĞI DOKTRİNİ.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ (DİNLER TARİHİ) ANABİLİM DALI PAPANIN YANILMAZLIĞI DOKTRİNİ."

Transkript

1 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ (DİNLER TARİHİ) ANABİLİM DALI PAPANIN YANILMAZLIĞI DOKTRİNİ Doktora Tezi Mürsel ÖZALP ANKARA

2 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ (DİNLER TARİHİ) ANABİLİM DALI PAPANIN YANILMAZLIĞI DOKTRİNİ Doktora Tezi Mürsel ÖZALP Tez Danışmanı Prof. Dr. Ali İsra GÜNGÖR ANKARA

3

4 TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE Bu belge ile bu tezdeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranış ilkelerine uygun olarak toplanıp sunulduğunu beyan ederim. Bu kural ve ilkelerin gereği olarak, çalışmada bana ait olmayan tüm veri, düşünce ve sonuçları andığımı ve kaynağını gösterdiğimi ayrıca beyan ederim. ( ). Tezi Hazırlayan Öğrencinin Adı ve Soyadı Mürsel ÖZALP İmzası

5 İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER..II ÖNSÖZ..VI KISALTMALAR...VIII GİRİŞ ARAŞTIRMA HAKKINDA GENEL BİLGİ Araştırmanın Önemi ve Sınırları Metodoloji ve Kaynaklar DİNİ VE SİYASİ BİR YAPI OLARAK PAPALIK VE PAPA Papalık ve Papa Kavramları Hakkında Genel Bilgi Papalığın Teşekkülü Papalık-Katoliklik Özdeşliği I. BÖLÜM PAPALIK OTORİTESİNİN TARİHSEL SEYRİ GEÇ ANTİKÇAĞDA PAPALIK Petrus un Kürsüsü Hıristiyanlığın Devlet Dini Olması Kutsal Makam Büyük Leo ve Kilisenin Dini-Dünyevi Güç Ġddiası ORTAÇAĞDA PAPALIK Batı Roma nın Yıkılışı ve Papalığın Otorite Boşluğunu Doldurması II

6 2.2. Gelasien Düalizm Büyük Gregory Kutsal Roma Cermen Ġmparatorluğu Doğu-Batı (Ortodoks-Katolik) Ayrılığı VII. Gregory ve Dünyevi Ġktidar (Dictatus Papae) Papalık Otoritesinin Zirvesi Konsiliyarizm REFORMASYON DÖNEMİNDE PAPALIK Ana Bünyeden Ġkinci Kopuş: Protestan Reformu Papalığın Kendisini Koruma Refleksi: Karşı Reform Konsiller ve Papalık Otoritesi II. BÖLÜM PAPANIN YANILMAZLIĞI DOKTRİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ YANILMAZLIK DOKTRİNİ HAKKINDA GENEL BİLGİ Yanılmazlığın Tanımı ve Kapsamı Kilisenin Korunmuşluğu ile Papanın Yanılmazlığı Arasındaki Ġlişki PAPANIN YANILMAZLIĞI DOKTRİNİNİN DOĞUŞU Peter Olivi ve Papanın Yanılmazlığı Papa XXII. John ve Fransisken Öğretilerin Kınanması PAPANIN YANILMAZLIĞI DOKTRİNİNİN GELİŞMESİ PAPALIK KARŞITI VE TARAFTARI AKIMLAR: GALLİKANİZM VE ULTRAMONTANİZM Gallikanizm Ultramontanizm I. VATİKAN KONSİLİ ÖNCESİ SİYASİ VE DİNİ GELİŞMELER III

7 5.1. Liberal Bir Papa: IX. Pius Ġtalyan Birliği (Risorgimento) Hareketi Meryem in Asli Günahtan Korunmuşluğu: Immaculate Conception Liberalizme Meydan Okuma: Hatalar Manzumesi I. VATİKAN KONSİLİ VE YANILMAZLIK DOKTRİNİNİN KABULÜ Konsil Çağrısı ve Konsilin Amacı Konsil Gündemine Ġlk Tepkiler Konsilin Açılışı Konsilde Yanılmazlık Karşıtları ve Savunucuları Yanılmazlık Karşıtları: Inopportunistler Yanılmazlık Savunucuları: Infallibilistler Konsil Oturumları: Müzakere ve Tartışmalar Son Oylama ve Yanılmazlık Doktrininin Kabulü I. VATİKAN KONSİLİ SONRASI GELİŞMELER Ġtalya nın Roma yı Ġşgali Konsil Kararlarına Katılım Döllinger ve Eski Katolikler Kilisesi Konsilin Meşruiyeti Tartışmaları III. BÖLÜM I. VATİKAN KONSİLİ SONRASI YANILMAZLIK DOKTRİNİ II. VATİKAN KONSİLİ VE YANILMAZLIK YETKİSİNİN GENİŞLETİLMESİ II. Vatikan Konsili ne Etki Eden Teologlar ve Yanılmazlık Anlayışları John Henry Newman ve Vicdan Hürriyeti Yves Congar ve Kolektif Çalışma IV

8 Hans Küng ve Kilisenin Korunmuşluğu YANILMAZLIK DOKTRİNİNE FARKLI YAKLAŞIMLAR YANILMAZLIĞIN KRİTERLERİ VE YANILMAZLIK YETKİSİNİN KULLANIMI Yanılmazlığın Kriterleri Yanılmazlık Yetkisinin Kullanımı Yanılmazlığın Diğer Çeşidi: Kilisenin Öğreti Otoritesi (Magisterium) PAPANIN YANILMAZLIĞI DOKTRİNİ VE DİĞER KİLİSELERDEKİ YANSIMALARI Ortodoks Kiliselerinin Yanılmazlık Doktrinine Yaklaşımları Protestan Kiliselerinin Yanılmazlık Doktrinine Yaklaşımları Yanılmazlık Doktrini ve Diğer Kiliselerle Ġlişkiler SONUÇ KAYNAKÇA ÖZET ABSTRACT V

9 ÖNSÖZ Ġnanca müteallik konularda Tanrısal bir murâkabe ile hatadan korunmuşluk ve hataya düşmeme olarak tarif edilen yanılmazlık anlayışı, bütün dinlerde yaşanan hakiki, saf îtikadın temsilcisi iddiasındaki ortodoksi ve ana akımdan sapan öteki; heresi kavgasıyla da birebir ilişkili teolojik, aynı zamanda politik ve felsefî çok eski bir kavramdır. Bir fenomen olarak hemen her inanç sisteminde açık ya da örtülü bir şekilde bulunan, kendisinin hidayette (ortodoks) diğerlerinin ise dalalette (heretik) olduğu şeklindeki bu tekelci tavrı, îtikadî tartışmaların ve itizalî hareketlerin başladığı ilk yüzyıllardan itibaren Roma (Katolik) Kilisesi de takınmaya başlamıştır. Roma Kilisesi nin böylesi bir tavır takınmasında, bizzat Ġsa nın yetkilendirdiğine inanılan havari Petrus un Roma Kilisesi nin bânisi olduğu telakkisi önemli yer tutmuştur. Kilise babaları tarafından daha çok Ġsa nın Petrus u muhatap aldığı Ġncil metinleri Roma Kilisesi lehine yorumlanarak kalıp yargılara dönüşmüş ve bu yargılar zamanla Roma Kilisesi nin her zaman ortodoks îtikat üzere sabit kaldığı ve her dâim kalacağı şeklindeki bir anlayışa mesnet teşkil etmiştir. Ancak ilk dönemlerde Roma Kilisesi nin nezdinde, yaşayan bir beden olarak kabul edilen Kilisenin birliğini ve bütün bir Hıristiyan inancını ifade etmek için kullanılan bu argümanlar belli bir süre sonra Roma Kilisesi nin bir temyiz ve karar mercii olarak temerküz etmesine sebep olmuştur. Roma Katolik Kilisesi nin gözetim ve denetiminde toplanan konsillerde mütemadiyen vurgulanan bu husus en nihayetinde 1870 I. Vatikan Konsili nde kabul edilen kararla Kilisenin başı kabul edilen papaya transfer edilerek Katolik bir inanç akîdesi halini almıştır. Katolik bir doktrin ve dogma olarak yanılmazlık (infallibility) kısaca, papanın kutsal makamından inanç ve ahlaka dair bir doktrin va z ettiğinde Kutsal Ruh un gözetim ve denetimiyle yanılmazlık yetkisine sahip olmasını ifade eder. Literatürde infallibilite yasası olarak da geçen bu konu, daha çok skandallarla gündeme gelen Papalık ya da papa mevzu bahis olduğunda ilk tartışma konularının başında gelmekte ve onun en çok eleştirilen yönünü teşkil etmektedir. Hem Hıristiyan hem Hıristiyan olmayan dünyada çok zaman genel anlamda ve kapsamı geniş tutularak ele alınan papanın yanılmazlığı doktrini, Hıristiyan mezhepleri arasında yeniden bir araya gelme adına bazen açıktan bazen gizli yürütülen ökümenik VI

10 hareketin önünde bir problematik olarak varlığını koruduğu gibi, aynı zamanda Katolik Kilisesi nin kendi içinde de tartışma ve bölünmelere sebebiyet vermiştir. Bu sebepten yanılmazlık doktrinin tarihsel gelişimi, kayıt ve sınırlılıkları ile önde gelen Katolik teologların ve Hıristiyan mezheplerin eleştiri ve yanılmazlık anlayışları tez konusu olarak seçildi. Çalışma bu yönüyle papanın yanılmazlığı doktrininin bütün yönleriyle anlaşılmasına katkı sağlayacağı gibi, papalığın dini (aynı zamanda dünyevi) otoritesinin tarihsel seyrinin incelenmesi bakımından da önem arz etmektedir. Tez giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde yanılmazlığın izafe edildiği kurum ve kişi olarak Papalık ve papa kavramları ile papalığın teşekkülü ve Papalık-Katoliklik özdeşliği hakkında bilgi verilmiştir. Birinci bölümde, yanılmazlık anlayışının alt yapısını anlamak adına ve I. Vatikan Konsili öncesi, konsil esnası ve sonrasında doktrin taraftarlarının tezlerine delil göstermesi bakımından, kurumsal olarak teşekkülünden başlayarak bütün bir Ortaçağ Papalık otoritesinin tarihsel seyri ve Papalığın ikinci bölünmeyi yaşadığı Reform dönemindeki egemen konumunu sürdürme refleksleri kronolojik olarak ele alınmıştır. Ayrıca Kilisenin bir yasama organı işlevini haiz hem yerel hem genel (ökümenik) konsillerin papalık otoritesinin tesisine yönelik işleviyle papalık otoritesine bir alternatif olarak ileri sürülen konsilyarizm fikrine değinilmiştir. Ġkinci ve üçüncü bölüm tezin esasını teşkil etmektedir. Ġkinci bölümde yanılmazlık kavramı hakkında bilgi verilerek papanın yanılmazlığı ile Kilisenin yanılmazlığı arasındaki ilişki ele alınmıştır. Ardından papanın yanılmazlığı doktrininin ilk defa ileri sürülmesi, yani doğuşu ile ilerleyen dönemlerde çeşitli teologlarca tekrar ele alınarak geliştirilmesi, doktrine destek ve muhalefet adına ultramontanizm ve gallikanizm gibi papalık taraftarı ve karşıtı akımlar ile yanılmazlık doktrininin resmen kabul edildiği I. Vatikan Konsili ( ) öncesi dini-siyasi gelişmelerden bahsedilmiştir. Yanılmazlık doktrininin dogmaya dahil edildiği I. Vatikan konsili nin açılışı, konsilde yanılmazlık doktrini, taraflar, yapılan müzakere ve tartışmalar ve nihayet doktrinin dogmalaşması tarihsel seyri içerisinde verilmiştir. Konsil sonrası konsilde alınan kararlara itirazlar ve siyasi-dini gelişmeler de yine bu bölümde ortaya konulmuştur. VII

11 Üçüncü bölümde ise I. Vatikan Konsili nde dogmatik bir kararla kabul edilen yanılmazlık doktrinine II. Vatikan Konsili ( ) nde şerh mahiyetinde yapılan Kilisedeki piskoposlar arası iş birliğini vurgulayan (collegiality) yetki genişletilmesi ele alınmıştır. Yine II. Vatikan ın bu kararı almasında etkili olan önde gelen teologların yanılmazlık anlayışları ile yanılmazlık doktrinini olumlu yönde ele alan farklı yaklaşımlar ortaya konulmuştur. Ayrıca icra yönünden papanın yanılmazlığı doktrininin kriterleri, kayıt ve sınırlılıkları ile doktrinin uygulanması hakkında bilgi verilmiştir. Son olarak da Ortodoks, Protestan ve diğer kiliselerin papanın yanılmazlığı doktrinine yaklaşımları ile bu kiliselerin yanılmazlık anlayışları ortaya konulmuştur. Öncelikle çalışmamın her aşamasında bilgi ve tecrübesiyle büyük katkılarını gördüğüm danışman hocam Prof. Dr. Ali Ġsra GÜNGÖR e içten teşekkürlerimi sunarım. Yine hem ders hem tez aşamasında desteklerini esirgemeyen Prof. Dr. Ahmet Hikmet EROĞLU na ve diğer Ankara Üniversitesi Ġlahiyat Fakültesi hocalarına, kaynak temini başta olmak üzere tez jürisindeki tavsiyelerinden dolayı Dokuz Eylül Üniversitesi Ġlahiyat Fakültesinden Doç. Dr. Bekir Zakir ÇOBAN a müteşekkirim. Ayrıca desteklerini gördüğüm Dr. Hayati SAKALLIOĞLU, Dr. Muhammet Ali BAGIR, Ali AYDIN ve Ayşenur KILINÇ a samimi teşekkürlerimi sunarım. Elbette en önemlisi çalışmam süresince bana her türlü desteği sağlamalarından dolayı ihmal ettiğim eşim Kevser ve oğullarım Ahmet Akif ile Mehmet Fatih e çok teşekkür ederim. Mürsel ÖZALP Ankara-2015 VIII

12 KISALTMALAR AÜĠFD Bkz : Ankara Üniversitesi Ġlahiyat Fakültesi Dergisi : Bakınız c. : Cilt CD Çev. DĠA Ed. ER ERE ĠÜĠFD LG Md. MÜĠFD : Christus Dominus : Çeviren : Türkiye Diyanet Vakfı Ġslam Ansiklopedisi : Editör : Encyclopedia of Religion : Encyclopedia of Religion and Ethics : Ġstanbul Üniversitesi Ġlahiyat Fakültesi Dergisi : Lumen Gentium : Madde : Marmara Üniversitesi Ġlahiyat Fakültesi Dergisi OMÜĠFD : On Dokuz Mayıs Üniversitesi Ġlahiyat Fakültesi Dergisi ö. : Ölüm Tarihi UÜĠFD : Uludağ Üniversitesi Ġlahiyat Fakültesi Dergisi s. : Sayfa ss. Sy. vb. vd. vol. Yay. : Sayfadan sayfaya : Sayı : Ve benzeri : Ve diğerleri : Volume : Yayınları IX

13 GĠRĠġ 1. ARAġTIRMA HAKKINDA GENEL BĠLGĠ 1.1. AraĢtırmanın Önemi ve Sınırları Diğer faktörlerin yanında coğrafi konum gereği çok uzun zamandan beri çeşitli şekillerde ve hemen her alanda ilişki içerisinde olduğumuz Avrupa nın kültür katmanlarında Hıristiyanlık önemli bir yer tutmaktadır. Hıristiyanlık söz konusu olduğunda da ilk akla gelen kişi ve kurumların başında papa ve Papalık gelir. Papalık, Avrupa nın dini, siyasi, sosyal ve kültürel hayatını yüzyıllar boyunca etkilemiş, yönlendirmiş ve şekillendirmiş çok önemli bir kurumdur. Hıristiyanlıkta ana bünyeyi teşkil eden (Roma) Katolik Kilisesi nin hiyerarşik yapılanmasında en tepe konumda bulunan Papalık, nüfus ve yüzölçüm bakımından dünyanın en küçük devleti (Vatikan Şehir Devleti) olmasına rağmen, dünya sathına yayılan yaklaşık 1.2 milyar müntesibin dini merkezi olması hasebiyle nüfuz olarak çok büyük bir etkinliğe sahiptir. Özellikle bu merkezin başı olan papanın -kayıt ve kriterlerden bağımsız- genel anlamda bir yanılmazlık karizmasına sahip olduğuna bir iman şartı olarak inanılması onun etkinliğini daha da artırmaktadır. İşte bu etkinliğinden dolayı, her ne kadar içiçe geçmiş olup birbirinin yerine kullanılsa da bir ayrım yapmak gerekirse siyasi anlamda Vatikan, dini anlamda Roma Katolik Kilisesi veya Papalık çeşitli araştırma ve incelemelere konu olmuştur. Yapılan bu çalışmaların çoğunda papanın yanılmazlığı konusuna Katolisizmin bir karakteristiği olarak değinilmiş, ancak bu doktrinin tarihsel gelişimi, mahiyeti, koşul, kayıt ve sınırlılıkları ile doktrin etrafında yapılan tartışmalar bütünlük içerisinde ele alınmamıştır. Türkiye de yapılan çalışmalar açısından bu eksikliği dolduracağı düşünüldüğünden bu çalışmada tedricen tesis edilen Papalık otoritesi ve bu otoriteden devşirilen bir yetki ya da karizma olarak Papanın Yanılmazlığı Doktrini adlı konunun doktora tezi olarak çalışılmasına karar verilmiştir. 1

14 Bu araştırmanın amacı; aynı zamanda Hıristiyan kiliseleri arasında, özellikle yeniden bir araya gelme adına başlatılan ökümenik hareket önünde aşılması güç bir engel olarak da görülen, tartışmalı bir konu olan papanın yanılmazlığı doktrininin tarihsel gelişimini, doktrinin mahiyetini, kayıt ve sınırlılıkları ile koşul ve kriterlerini kronolojik ve deskriptif bir şekilde ortaya koymaktır. Ayrıca önde gelen Katolik teologlarla diğer kiliselerin papanın yanılmazlığı doktrinine yaklaşımları ve bu kiliselerin yanılmazlık anlayışlarının ana hatlarıyla belirtilmesi çalışmamızın amaçları arasındadır. Çalışmamız bu yönüyle çok zaman genel anlamda ele alınarak hem Hıristiyan hem Hıristiyan olmayan dünyada yanlış anlaşılan yanılmazlık konusunu her yönüyle Türk bilim dünyasına sunacaktır. Papanın, dini konularda doktrin tanımlarken yanılmazlık karizmasına sahip olduğu anlayışının Katolik bir dogma olarak kabul edilmesi ya da en azından bu doktrinin kabulüne bir hazır bulunuşluk sağlama adına Roma Piskoposluğunun tarihsel öncelik ve üstünlük iddiaları ile öne çıkarak otoritesini tesis etmesi büyük önem arz etmektedir. Bundan dolayı özellikle ilk bölümde, Roma nın dini ve dünyevi otoritesinin göstergesi kabul edilen tarihsel vaka, Papalık bildirileri ve Roma nın öncelik ve üstünlüğüne atıf yapan Kilise babalarıyla önde gelen teologların görüş ve düşünceleri ele alınmış, otoritede düşüş ya da Doğu-Batı ayrılığı gibi kırılma dönemleriyle Avignon Papalığı gibi çöküntü dönemlerine ve Protestan reformu, aydınlanma, Fransız İhtilali ile modernizmin getirdiği Roma nın dinidünyevi otoritesini tehdit eden diğer bölünme ve fikir ayrılıklarına da çalışmada ana hatlarıyla değinilmiştir. Bu yönüyle çalışma aynı zamanda dini ve dünyevi erklerin tarih boyunca birbirlerine karşı yürüttükleri üstünlük kurma yarışı ya da bir başka ifadeyle bir teokrasi-laiklik mücadelesini de göstermektedir. Yanılmazlık doktrininin Katolik bir inanç esası olarak kabul edildiği ya da dogmalaştırıldığı bir platform olarak I. Vatikan Konsili; konsilin açılışı, katılımcıların sayısı ve bölgesel dağılımı ile konsildeki yanılmazlık taraftarları ve muhalifleri, doktrin üzerinde yapılan müzakere ve tartışmalar, konsilin işleyişi ve konsil sonrası gelişmeler derinlemesine ancak araştırma konusu sınırları içerisinde ele alınmıştır. Yine yanılmazlık doktrininin II. Vatikan Konsili nde yeniden ele alınarak kapsamının genişletilmesi ve konsilin bu kararı almasında büyük etkileri olan önde gelen Katolik teologlardan John Henry Newman, Yves Congar ve Hans 2

15 Küng gibi teologların Kilise ve yanılmazlık anlayışları başlıklar halinde verilmiş, diğer bazı teologların görüşlerine ise genel çerçevede değinilmiştir. Diğer kiliselerin papanın yanılmazlığı doktrinine yaklaşımlarıyla bu kiliselerin yanılmazlık anlayışları Ortodoks ve Protestan Kiliseler cephesinden alt başlıklar halinde ortaya konulmuş, daha lokal kalan bunların dışındaki kiliselerin görüşleri ise tek bir başlık altında verilmiştir Metodoloji ve Kaynaklar 1870 I. Vatikan Konsili nde kabul edilen papanın yanılmazlığı dogması, Roma Katolik Kilisesi nin asırlar boyunca ince ince dokuyarak kurduğu dini otoritesinin zirve noktası olarak görülmüştür. Bundan dolayı araştırmamıza temel teşkil etmesi için Papalığın mütevazi bir kilise olarak tarihsel yolculuğuna başladığı miladi çağın başlarından, devasa bir yapıya dönüşüp Avrupa nın dini ve siyasi hayatına yön verdiği Ortaçağ ile Fransız İhtilali, Protestan Reformu, aydınlanma ve modernizm gibi siyasi, dini ve bilimsel meydan okumalarla baş başa kaldığı döneme kadar olan zaman dilimi deskriptif bir metotla kronolojik olarak ele alınmıştır. Bu bölümü oluştururken de Roma Katolik Kilisesi, Papalık ve Avrupa siyasi tarihiyle ilgili olarak İngilizce ve Türkçe yazılmış belli başlı eser, makale ve ansiklopedi maddelerine müracaat edilmiştir. Papalık tarihiyle ilgili olarak özellikle ülkemizde yapılmış bir çalışma olarak Bekir Zakir Çoban ın Geçmişten Günümüze Papalık adlı eserinden faydalanılmıştır. Çalışmamızın ana kısmını oluşturan Papanın Yanılmazlığı Doktrininin Doğuşu, Gelişmesi ve Kabulü ile I. Vatikan Konsili Sonrası Papanın Yanılmazlığı Doktrini bölümlerinde hem tarihsel olarak I. Vatikan Konsili hem de Katolik bir dogma olarak papanın yanılmazlığıyla alakalı birincil kaynaklara başvurulmuştur. Papanın yanılmazlığıyla alakalı olarak yeterli derecede Türkçe kaynak bulunmamaktadır. Bu alanda sadece bir yüksek lisans çalışması 1 yapılmış, ancak doktora düzeyinde bir araştırma yapılmamıştır. Çalışmamızda yabancı kaynaklar içerisinde özellikle bu konuyla alakalı olarak kaleme alınmış bir eser olarak Robert 1 Hatice Çiçek, Papa nın Yanılmazlığı Sorunu ve Hans Küng ün Yanılmazlık Doktrinini Eleştirisi, Ondokuzmayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Samsun,

16 McClory nin Power and the Papacy: The People and Politics Behind the Doktrine of Infallibility adlı eserinden hem kurgu hem içerik olarak faydalanılmıştır. Yanılmazlık doktrininin kökenleri ve tarihsel gelişimiyle alakalı olarak ise bu alanda yapılan bütün çalışmalarda atıf yapılarak bir klasik haline gelmiş olan Brian Tierney in Origins of Papal Infallibility, : A Study on the Concepts of Infallibility, Sovereignty and Tradition in the Middle Ages adlı eserine başvurulmuştur. Yanılmazlık doktrininin tanımlandığı, üzerinde tartışma ve müzakerelerin yapıldığı I. Vatikan Konsili ele alınırken de konuyla alakalı diğer çalışmaların yanında özellikle Vatikan da Hıristiyan Birliği Sekreteri olarak çalışmış olan Başpiskopos August Bernhard Hasler ın How the Pope Became Infallible: Pius IX and the Politics of Persuasion adlı eserlerinden faydalanılmıştır. Papanın yanılmazlığı doktrininin en önde gelen muhaliflerinden olan Hans Küng ün Infallible? An Unresolved Enquiry adlı eseri de özellikle Küng ün yanılmazlık eleştirisi ve yanılmazlık anlayışı ortaya konulurken başvurulan kaynaklar içerisinde yer almıştır. Çalışmamızda internet kaynakları olarak Papalık bildirilerine ve Kilise Hukuk maddelerine ulaşmak için Papalığın resmi sitesi ve gibi Katolik sitelerden, gibi Catholic Encyclopedia nın online versiyonundan, gibi Alev Alatlı nın editörlüğünde yayınlanan Batıya Yön Veren Metinler in internet formatından ve bazı akademik makalelerin yayınlandığı web sitelerinden yararlanılmış, akademik karakterdeki çalışmalar dışındakiler dikkate alınmamakla birlikte Papalık ve papayla ilgili bazı haber ve gazete siteleri de alıntılarımızda yer almıştır. 2. DĠNĠ VE SĠYASĠ BĠR YAPI OLARAK PAPALIK VE PAPA Günümüzde yaklaşık 1.2 milyar Katoliğin bağlı olduğu merkez konumunda bulunan ve dini olduğu kadar siyasi bir yapı arz eden Papalık, miladi çağın başlarında mütevazi bir kilise; Roma Kilisesi ya da Roma Piskoposluğu olarak tarihsel yolculuğuna başlamıştır. İlk yüzyıllarda Roma piskoposları geleneksel Katolik öğretiye göre Petrus tarafından kurulduğuna inanılan bu biricik kiliseye önem vermişler, onu pagan bir imparatorluktan gelebilecek tehlike ve tehditlere karşı 4

17 koruyup kollamaya ve taraftar kitlesini artırmaya çalışmışlardır. Hayatta kalma mücadelesini kazanan bu kilise önce serbestiyet kazanmış sonra da Roma İmparatorluğunun resmi kurumu olma hüviyetini elde etmiştir. Hıristiyanlıkta Roma Kilisesi, Petrus ve Pavlus gibi müstesna iki havariye dayandırdığı meşruiyet ve başkent kilisesi olma avantajıyla tedricen Hıristiyanlığı temsil eden en üst mercii konumuna yükselmiş, bir anlamda daha lokal ve sınırlayıcı bir anlam ihtiva eden Roma Kilisesinden, daha cihanşümul ve evrensel bir anlam ihtiva eden Papalığa terfi ederek dönemsel kırılmalar olsa da- bütün Ortaçağa hükmeden devasa bir yapıya dönüşmüştür. Öncelikle konumuzun öznesi olan Papalık ve papa hakkında genel bir bilgi verilip ardından Roma Kilisesi ni ya da Papalığı tanımlayıcı ve ayırt edici bir kavram olarak Papalık-Katoliklik ilişkisi ele alınacaktır Papalık ve Papa Kavramları Hakkında Genel Bilgi Kilise Hukuku tarafından Kutsal Makam (Holy See) veya Havarisel Makam (Apostolic See) olarak adlandırılan Papalık, Roma Piskoposu nun, yani papanın pastoral ve siyasi liderliğinde Roma Katolik Kilisesi nin merkezi yönetim teşkilatıdır. Papalık kavramı (Grekçe pappas, Latince papatus) ortaçağ menşeli olup Latince papa kelimesinden türemiştir ve (şefkatli) baba, (kilisenin) babası, pir, üstad, önder gibi anlamlara gelmektedir. 2 V. yüzyıla kadar hemen hemen bütün piskoposların kullandığı papa unvanı, I. Leo ( ) dan itibaren giderek Roma piskoposlarının kullandığı bir unvan olmuş, Büyük Gregory ( ) zamanında hemen hemen Roma piskoposlarının tasarrufuna geçerek yılında gerçekleştirilen Pavie Sinodu ile de sadece Roma piskoposuna hasredilmiştir. VII. Gregory ( ) 1073 yılında bu unvanın Roma Piskoposu dışındakilerin kullanmasını yasaklayarak resmi unvan haline getirmiştir. 2 Bkz. Patrick Granfield, Papacy, The Encyclopedia of Religion, Mircea Eliade (Editor in Chief), Simon&Schuster Macmillan, New York 1995, vol.11, s. 171; Alfred Fawkes, Papacy, Encyclopedia of Religion and Ethics, (Ed. James Hastings), T&T Clark, Edinburg 1994, vol. IX, s Bkz. Gregg R. Allison, Historical Theology: An Introduction to Christian Doctrine: A Companion to Wayne Grudem s Systematic Theology, Zondervan, USA 2011, s

18 Günümüzde bu unvanı Katolik Kilisesi nin başı dışında sadece İskenderiye Patriği kullanmaktadır. 4 Papalık aynı zamanda "Petrusçu İdare" (Petrine Ministry) olarak da bilinir. Zira geleneksel Katolik öğretisine göre İsa kendisinden sonra tam öğretme ve yönetme yetkisiyle yerine Petrus u bırakmış ve bu yetki Petrus tan Roma piskoposlarına geçmiştir. 5 Katolik Kilisesi nin bu iddiası da İsa nın Petrus a verdiği ben Kilisemi bu kayanın üzerine kuracağım (Matta 16:18) şeklindeki taahhüdü ile Kuzularımı otlat Koyunlarımı güt (Yuhanna 21:15-16) şeklindeki direktifine dayanır. Yine İsa nın Son Akşam Yemeği nde Petrus a söylediği Ama ben, imanını yitirmeyesin diye senin için dua ettim. Geri döndüğün zaman kardeşlerini güçlendir. (Luka 22:32) ifadesi de Petrus un Kilise organizasyonundaki yerine referans olarak gösterilmiştir. 6 Buna göre Roma Kilisesi Petrus ve Petrus dolayısıyla bizzat İsa tarafından kurulmuştur. 7 Kilise Hukuku ve 4 Bkz. Bekir Zakir Çoban, Geçmişten Günümüze Papalık, İnsan Yayınları, İstanbul 2009, s ; Richard P. McBrien, The Church: The Evolution of Catholicism, Harper Collins e-books, 2008, s. 93; John W. O Malley, A History of the Popes: From Peter to the Present, A Sheed & Ward Book, UK 2010, s. xi; Mehmet Aydın- Ahmet Hikmet Eroğlu, Papalık, DİA, c. 34, s Code of Canan Law, canon 204/2; 245/2. 6 Geleneksel olarak Roma Kilisesi nin önceliğini kanıtlamak için kullanılan argümanlardan ilk ve en önemli tanık Antakyalı Ignatius tur. Ignatius, Roma da şehit edilmesinin hemen öncesinde yazdığı meşhur mektubunda Roma Kilisesi ni Tanrı ya layık, övgüye, şükrana ve başarıya mazhar olmuş, en kutsal ve Roma havalindeki topraklarda merkezi yer tutan kilise olarak tarif etmektedir. Clement ve Ignatius dışında ilk yüzyılların önemli kilise babaları ve yazarları da Roma nın öncelik ve üstünlüğünü dile getiren beyanatlarda bulunmuşlardır. Irenaeus (ö. 200) gnostiklere karşı havarisel silsileyi vurgulamış, Tertullian Katolik olduğu dönemde Irenaeus la benzer görüşleri paylaşmış ancak montanizme kaydığı evrede ise söylemini sertleştirerek Kilisenin günahkarlığı üzerinde durmuştur. Bkz. McBrien, The Church, s. 63 ve 98; Paolo Brezzi, The Papacy: Its Origins and Historical Evolution, translated by Henry J. Yannone, The Newman Press, Maryland 1958, s. 25-6; Petrus la bağlantılı olarak Roma nın öncelik ve üstünlük iddialarının İncillerdeki ifadelerin bir analizi için bkz. Brezzi, The Papacy, ss Ancak İnciller de ilk Roma piskoposu olarak kabul edilen Petrus un Roma ya gittiğine dair herhangi bir ifade olmadığı gibi onun Roma da bulunduğunu, Roma da ya da Antakya da herhangi bir kilisede piskoposluk ya da yerel yöneticilik yaptığını ispatlayabilecek tarihsel herhangi bir belge de mevcut değildir. Bununla birlikte bazı apokrif metinlerde ve Kilise babalarına isnat edilen bir takım yazılarda Petrus un hayatının son devrelerinde Roma ya gittiği ve orada misyon faaliyetlerinde bulunduğu ifade edilmektedir. Roma Kilisesi nin Petrus ve Pavlus tan önce, miladi 50 yıllarında oraya gelen Yahudi- Hıristiyanlar tarafından kurulduğunu ileri sürenler de vardır. Bu araştırmacılara göre Roma Kilisesi nin Petrus tarafından kurulduğu iddiası Irenaeus tarafından Roma ya apostolik orijin ve itibar kazandırma gayretinden ötürü ileri sürülen gerçek dışı beyandır. Zaten Pavlus un Roma ya gitmeden önce oradaki cemaate mektuplar yazması da daha önce orada bir Hıristiyan cemaatin varlığının en sağlam delili kabul edilmektedir. Her ne kadar Aziz Petrus Bazilikasında 1942 yılında başlanılan kazılar neticesinde Petrus un kemiklerine ulaşıldığı bizzat Papa VI Paul ( ) tarafından 26 Haziran 1968 tarihinde ilan edilse de bu tür kanıtlardan ziyade Papalığın kalbi niteliğindeki Aziz Pier (St. Peter) Kilisesinin inşasıyla, İsa nın Sen Petrus sun ve ben Kilisemi bu kaya üzerine kuracağım sözünün gerçekleştiğini savunabilmek için Petrus un Roma da bulunup orada öldüğünü kabul etmek gerekmiştir. Bkz Çoban, Geçmişten Günümüze Papalık, s.35; Granfield, Papacy, ER, s.171; Brezzi, 6

19 Katolik Kateşizmi nde de vurgulanan bu apostolik özellik, 8 aynı zamanda Katolik Kilisesi nin inanç ve pratiklerinin otantikliğini garanti etmekte, 9 dolayısıyla ilerleyen yüzyıllarda ortaya çıkacak olan, Petrus un kutsal makamında (ex cathedra) oturduğuna inanılan 10 papanın inanç ve ahlak konularında yanılmaz yorumlama hak ve yetkisine sahip olduğu şeklindeki bir anlayışa da mesnet teşkil edecektir. İsa, Kilise nin bekasını istediği için, Petrus un görevi sadece kendi dönemiyle sınırlı değildir. Nitekim günümüzde de Petrus un halefi Roma Piskoposudur. Herhangi bir zaaf durumunda Petrus, kardeşleri olarak diğerlerine destek olacak, sağlam bir kaya olarak onların dayanağı olacaktır. Petrus, kaya anlamına geldiğinden taşın sağlamlığının, kayanın mukavemet ve sabitliğinin timsalidir. Bu sebeple ne şiddetli rüzgar ne azgın sel basmaları ondan en ufak bir parça koparamayacaktır. 11 Petrus un bu pastoral liderliği, sonraları papa tarafından ifa ve icra edilen Pertrusçu idare için bir rol model olmuş ve evrensel Kilise namına bu görevi yerine getirmişlerdir. Dolayısıyla ilk yüzyıldan itibaren her Roma Piskoposu Petrus un halefi (vicar of Petrus), piskoposlar da havarilerin halefleridir. 12 The Papacy, s. 16; Roger Collins, Keepers of the Keys of Heaven: A History of the Papacy, Basic Books, New York 2009, s. 7 vd; John W. O Malley, A History of the Popes, s.11; Albert Houtin, Hıristiyanlığın Kısa Tarihi, çev. Abdurrahman Küçük, AÜİFD, XXV, 1981, s.127; McBrien, The Churh, s.42; Ayrıca Katolik Kilisesi nin, Roma ve Papalığın önceliği ve üstünlüğü için bir argüman olarak kullandığı bu metinler diğer kiliseler tarafından farklı şekilde yorumlanmaktadır. Bu konuyla alakalı olarak bkz. Kenneth Hagen, (Ed.), The Bible in the Chuches: How Various Christians Interpret the Scriptures, Marquette University Press, 1998, ss Code of Canon Law, canon 204/2, PT.HTM, ( ); 245/2, PW.HTM, ( ); Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri, çev. Dominik Pamir, İstanbul 2000, md Bkz. Lawrence S. Cunningham, An Introduction To Catholicism, Cambridge University Press, New York 2009, s Yüzyıllar boyunca Roma, fiziki olarak da papaların Petrus un makamında oturduklarını iddia etmiştir tarihinde Papa VI. Paul alanında uzman bir heyeti Petrus un tahtının yaklaşık tarihini tespit etmeleri için görevlendirmiştir. Radyo karbon tarihleme ve diğer yaş tespiti teknikleriyle yapılan araştırma sonuçları 1969 tarihinde resmi bir rapor halinde yayımlanmıştır. Buna göre Petrus un oturduğuna inanılan tahtın, IX. yüzyılda Fransa Kralı II. Charles ın (823-77) taç giyme töreninde oturduğu taht olduğu ifade edilmiştir. bkz. Todd D. Baker, Exodus From Rome: A Biblical And Historical Critique of Roman Catholicism, vol. 1, iuniverse LLC, Bloomington 2014, s Bkz. Ahmet Hikmet Eroğlu, Ökümenizm ve Fener Patrikhanesi, Aziz Andaç Yayınları, Ankara 2005, s Canon 330, P15.HTM, ( ); Diğer yandan en erken papalık listelerinde Petrus ilk papa olarak geçmez. Bu listelerde ilk papa olarak Linus geçer. Petrus un ilk papa olarak gösterilmesi II. yüzyılın sonları III. yüzyılın başlarından itibaren gerçekleşmiştir. Buna gerekçe olarak da Petrus un seçkin bir havari olması, sonraki papalara göre aşkın, yeri doldurulamaz ve süper bir kategoride bulunması gösterilmektedir. Bkz. O Malley, A History of the Popes, s. 11; McBrien, The Church, s. 93 ve ; Bu durum aynı zamanda papaların hangi anlamda Petrus u temsil ettiği ya da onun halefleri olduğu sorusunu da gündeme getirmektedir. McBrien e göre Petrus un sahip olduğu apostolik rol ve müstesna kişiliğinden dolayı onun halefleri olamaz. Roma piskoposları, on iki havari içerisinde Petrus un icra ettiği pastoral 7

20 Papanın tarihsel olarak birincil ve en önemli unvanı "Roma Piskoposu" (Roman Pontiff)'dur. Ancak bu unvana ek olarak papalar çeşitli dönemlerde İsa ve Petrus ile izafeli olarak pek çok farklı unvan ve sıfat kullanmışlardır. Bunlar "Petrus'un Vekili" (Vicar of Peter), "İsa Mesih'in Vekili" (Vicar of Jesus Christ), "Havarilerin başının halefi" (successor of the chief of the apostles), "evrensel kilisenin en yüksek rütbeli piskoposu" (supreme pontiff of the universal church), "İtalya başpiskoposu" (primate of Italy), "Roma diyarının başpiskoposu ve metropoliti" (archbishop and metropolitan of the roman province), "Vatikan Site Devletinin Kralı" (sovereign of Vatican city state), "Tanrı'nın hizmetkarlarının hizmetkarı" (servant of the servants of god) gibi ünvanlardır. Bu ünvanlardan "Batı Patriği" (patriarch of the west) ünvanı 2006 yılında Papa XVI. Benedict'in onayıyla kullanımdan düşürülmüştür Papalığın TeĢekkülü Yahudilik bünyesinden doğan 14 ve ilk çekirdek kadrosunu Yahudilerden oluşturan sami kökenli bir Doğu dini olan Hıristiyanlık, dini ve siyasi sebeplerle 15 doğduğu toprakların dışına çıkmış ve asıl taraftar kitlesini de bu topraklardan; entelektüel elit Romalılarca eğitimsiz alt sınıfların batıl bir inancı olarak görüldüğü 16 otoriteye benzer bir görevi piskoposlar heyeti içerisinde icra etme, İncil i bütün dünyaya yayma ve Kilisenin birlik ve bütünlüğünü koruma şeklinde onun idarecilik görevini devam ettirseler de bir başbakanın yerini ondan sonra gelenin alması anlamında Petrus un yerini alamazlar. Bkz. McBrien, The Church, s Bkz. McBrien, The Church, s Teolojik doktrin ve dogmalarını Mesih kavramı çerçevesinde şekillendiren Hıristiyanlık, kristosentrik (mesih merkezli) bir dindir. Hıristiyanlıkta merkezi bir yere sahip olan İsa bir Yahudi olduğu gibi onun Mesihliği de Yahudiliğe dayanmaktadır. İncillerde geçen ve Hz. İsa ya atfedilen ifadelerde de onun Yahudi şeriatını ortadan kaldırmak için değil, bilakis tamamlamak için geldiği belirtilmektedir. (Matta, 5: 17-18) Erken dönem Hıristiyanlık, İsa nın sadece bir peygamber olduğuna inanan ve dirilişini reddeden Ebionitler gibi bir Yahudi mezhebiydi. Zamanla Yahudilikten koparak müstakil bir din haline gelen Hıristiyanlıkta İsa, Pavlus tarafından bir Yahudi mesihi olmaktan çıkarılıp Kurtarıcı Tanrı ya dönüştürülmüştür. 15 Daha Hıristiyanlığın filizlenme yıllarında Hz. İsa ve onun müntesipleri iki önemli engelle karşı karşıya kalmıştır: Birincisi, İsa nın kendilerine gönderildiğini ilan edip muhalefet ettiği Doğu nun kadim dini olan Yahudiliğin reaksiyonu, diğeri de dini karmaşa içerisindeki bu bölgeyi ellerinde bulunduran Roma İmparatorluğu nun baskısıdır. 16 Hıristiyanlığın erken biçimleri tıpkı diğer gizem kültleri gibi büyük ölçüde eğitimsiz ve okur-yazar olmayan kitleye yönelikti. O dönemin insanları için Hıristiyanlık sadece bir başka gizem kültü, silik soluk bir Yahudi mezhebi, çok kısa bir süre sonra yerini alacağı rakiplerinin çoğundan daha önemsizdi. II. yüzyılın elit entelektüellerine çekici gelen Yeni Platonculuk, zamanın revaç bulan felsefi teorisi 8

21 Greko-Romen diyardan edinmiştir. Bu geçiş döneminde Hıristiyanlık önemli bir değişim ve dönüşüm göstererek Mesihçi bir doğu dini olmaktan çıkarak senkretik Pax Romananın bünyesindeki bütün inanç sistemlerinden etkilenen eklektik bir din haline gelerek Yahudilikle arasındaki köprüleri atmıştır. 17 Hıristiyanlık I. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Filistin bölgesinden Suriye ve Anadolu ya, oradan da Yunanistan üzerinden İtalya ya kadar ulaşmıştır. Kendisine öncelikle kadınları ve ezilenleri hedef kitlesi olarak seçen 18 Hıristiyanlığın teolojik ve örgütsel gelişimi, Roma düzeni içerisinde yaklaşık dört asır süren bir etkileşim ve dönüşüm sürecinde gerçekleşmiştir. Pavlus ile başlayan bu dönüşüm süreci, Athanasius, Basil, Naziansuslu Gregory, Cyril, Justin Martyr, Clement, Origen, Hippolytus, Irenaeus, Tetrtulllian, Ambrose ve Augustine gibi bu sürecin öncü isimleri ile gittikçe çeşitlenerek artmış ve kadim geleneklerin Hıristiyanlık potasında yeniden şekillenmesini ve bu anlamda bir sürekliliğin gerçekleşmesini sağlamıştır. Roma dan doğan boşluğun Katolik Kilisesi tarafından doldurulması ve yeni gelen kavimlerin bu jeokültürel ortama intibakı da Hıristiyanlığın bu dönüşümcü ve dönüştürücü özelliği sayesinde mümkün olmuştur. 19 Yabancı bir imparatorluk içerisinde komünal ve kadim dünyanın toplumsal, kültürel ve politik meselelerine kayıtsız kıyamet beklentisi içerisinde sade bir hayat olduğu için, felsefi bir zemin edinme özlemi içerisinde olan Hıristiyanlık onu hesaba katmak durumunda kalıp model alacaktır. Bkz. W. T. Jones, Ortaçağ Düşüncesi/Batı Felsefesi Tarihi, c. 2, çev. Hakkı Üner, Paradigma Yay., İstanbul 2006, s Hıristiyanlığın kendisini Yahudilikten ayrıştırma girişimlerinin siyasi ve dini temeli hakkında bkz. Turhan Kaçar, Geç Antikçağda Hıristiyanlık, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul 2009, s. 25; Baki Adam, Yahudilik ve Hıristiyanlık Açısından Diğer Dinler, Pınar Yay., İstanbul, 2002, s Kilise başka faktörlerin yanında, kocaların eşlerine iyi davranmalarını, imanlarını korumalarını ve çocuklarına bakmalarını istediği için kadınlara ilgi çekici gelmiştir. Diğer yandan yoksullara ve yaşlılara sosyal yardım niteliğinde hizmetler götürerek, köle, suçlu gibi ayrımlar yapmayıp toplum dışına itilmiş bu tür insanlara kucak açarak hızla taraftar kitlesini artırma yoluna gitmiştir. Bkz. Mehmet Ali Ağaoğulları- Levent Köker, İmparatorluktan Tanrı Devletine, İmge Yayınları, Ankara 2006, s. 107; Nitekim Pavlus un Korint teki Hıristiyanlara yönelik Bir çoğunuz insani ölçülere göre bilge, güçlü ya da soylu kişiler değildiniz (Korintlilere I. Mektup 1:26) şeklindeki ifadesi ilk Hıristiyanlığın proleter karakterini göstermektedir. Hıristiyanlığın başlangıçta izlediği bu yöntem diğer pek çok dini ve sosyal hareketin çıkış ve ayakta kalma noktasını teşkil etmiştir. Hıristiyanlığın doğduğu ve yayıldığı zaman dilimi çok sayıda insanın yer ve yurtlarından edildiği bir dönemdir. Toplumsal yapının çözüldüğü, cemaat düzeninin bozulduğu büyük şehirlerde Hıristiyanlık geniş taraftar kitlesine ulaşırken, cemaat düzeninin kısmen varlığını devam ettirdiği taşrada, şehirlerdeki başarısına ulaşamamıştır. Benzer şekilde Hıristiyanlık birlik ve beraberlik bağlarının güçlü olduğu hem Filistin bölgesindeki hem de diasporadaki Yahudiler arasında yaşama imkanı bulamamıştır. Bkz. Eric Hoffer, Kesin İnançlılar, çev. Erkıl Günur, İm Yayınları, İstanbul 2005, s. 77 vd. 19 Bkz. Ahmet Davutoğlu, Bunalımdan Dönüşüme Batı Medeniyeti ve Hıristiyanlık, Divan İlmi Araştırmalar, 2000/2, yıl 5, sayı 9, s. 35; 9

22 süren 20 ilk Hıristiyanlar beklenen kıyametin gecikmesiyle organize olmaya başlamışlardır. 21 Bu ilk organizasyon içersinde şühhesiz Roma Kilisesi dikkat çeken bir merkez olarak öne çıkmaktadır. Tam olarak ne zaman oluştuğu bilinmese de, 40 ve 50 li yıllarla tarihlenen bir zaman diliminde Roma da bir Hıristiyan cemaatin varlığı bilinmektedir. Çünkü ilerleyen zamanlar Hıristiyanların sistematik bir devlet baskısına maruz kaldıkları dönemdir. Başlangıçta Romalılarca Yahudiliğin bir mezhebi veya bu mezhebin mensupları olarak görülen Hıristiyanlar yılları arasına rastlayan dönemde devlet zulmüyle karşı karşıya kalmışlar ve Pavlus ve Petrus gibi iki sembol isim de bu dönemde öldürülmüşlerdir. 22 İmparatorluk baskısı altında geçen bu dönemlerde sonraki biçimiyle bir hiyerarşiden bahsetmek mümkün olmasa da dini otorite konusunda ilk işaretler kendisini göstermektedir. Örneğin şimdiki anlamda olmasa da idareci anlamına gelen episkopos ünvanı özellikle pagan asıllı kiliselerdeki lider kadro için kullanılmıştır. Başlangıçta kıdemlilerden (elders) oluşan bir heyet (presbyters) tarafından yönetilen kiliseler tedricen otokratik (monepiskopacy) bir sisteme doğru geçmişler ve 150 li yıllara gelindiğinde bütün kiliseler bu uygulamayı benimsemişlerdir. 23 Bu teşkilat şeması Anadolu ve Suriyedeki kiliseler için Antakyalı İgnatius un mektuplarında görülmektedir. Misyonlarının havariler kanalıyla Tanrı dan geldiğini iddia eden bu hiyerarşi, daha sonra yerlerini alacak 20 Bkz. Resullerin İşleri 4: İlk Hıristiyanların devlet karşısındaki ilgisizlikleri, Roma İmparatorluğu nun, Hıristiyanları imparator kültü gibi kendi inançlarının hilafına bir takım şeyleri yapmaya zorladıkları andan itibaren keskin bir devlet düşmanlığına dönüşmüştür. Mensching e göre Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde dünyadan tiksinme ve dünyada yaşama şeklinde iki zıt temayül gelişmiştir ki bu iki temayül bütün Hıristiyanlık tarihinde varlığını korumuştur. Hıristiyan mezhep ve tarikatlarında, kıyameti bekleme süresinin kısalığı yüzünden dünyadan tiksinme kendisini gösterirken, kilisede ise dünyanın daha çok devam edeceği düşüncesiyle dünyada yaşama kabul edilerek hiyerarşik bir teşkilatlanma yoluna gidilmiştir. Bkz. Gustave Mensching, Dini Sosyoloji, çev. Mehmet Aydın, Din Bilimleri Yayınları, Konya 2004, s. 89 ve Bkz. George Stebbing, The Story of the Catholic Church, B. Herder Book Company, London and Edinburg Tarihsiz, s. 20; Eusebius a göre Hıristiyanlığa karşı ilk takibatı başlatan İmparator Nero dur. Bkz. Eusebios, Kilise Tarihi, çev. Furkan Akderin, İstanbul, 2011, s.60-1; Başlangıçta lokal kalan ancak zamanla genelleşen Nero nun zulmü sırasında Hıristiyanlar imparatorluğun genelinde hapsedilme ve dövülmeden diri diri yakılmaya, eğlence amacıyla arenalarda vahşi hayvanların önüne atılmaya kadar çeşitli muamelelere maruz kalmışlardır. Çeşitli apokrif metinlerle erken dönem Kilise babalarının konuya ilişkin rivayetlerine göre Pavlus ve Petrus aynı günde şehit edilmişlerdir. Yine İmparator Nero zamanında Hıristiyanların meşhur Roma yangını ile suçlandıkları ve bu suçlama sonucunda sistematik işkencelere maruz kaldıkları ifade edilir. Pavlus ve Petrus un işte bu takibatlar sırasında şehit oldukları öne sürülür. Bkz. Şinasi Gündüz, Pavlus Hıristiyanlığın Mimarı, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2001, s.82 vd. 23 Bkz. Allison, Historical Theology, s. 589 vd; Granfield, Papacy, s.172; O Malley, A History of the Popes, s.13; Çoban, a.g.e., s

23 olan haleflerini de yetiştirmeye gayret etmiştir. 24 Dolayısıyla sonraki yüzyıllarda keskin hatlara sahip olacak bir ruhban ve laik ayrımı daha ilk dönemlerden itibaren kendisini göstermiştir. Resmi liderlik rolleri biçimlendikçe, bu roller öncelikle İsa ile doğrudan herhangi bir şekilde irtibatlı olduğunu iddia edenlere verilmiştir. Zamanla İsa nın çağdaşları ölünce havarilerin mirasçıları kavramı gelişmiş ve yetki İsa ya ve onu doğrudan tanımış olan havarilere uzanan bir akrabalık silsilesinin sadece erkek üyelerine geçmiştir. Bu silsilenin saflığını korumak için de kendilerinden sonra gelenler özenle seçilmiş ve selefler haleflerin üzerlerine ellerini koyarak onları yetkilendirmişlerdir. Bu liderlik rollerinin oluşmasında sakramentler öğretisi merkezi bir rol oynamıştır. Çünkü sakramentlerin ifası için din adamlarına ihtiyaç vardır. Eğer Rabbin sofrasındaki ekmek ve şarap inanıldığı gibi İsa nın eti ve kanıysa (Luka 22:17-20), bunlara dokunan kişiler de Tanrı nın kutsal bir güce sahip olan vekilleri olmalıydılar. Yani Kilisenin kurumsal organizasyonunda göklerden yeryüzüne uzanan bir hiyerarşi vardır ki bu hiyerarşinin en tepesinde bulunan Baba Tanrı nın gücü, Oğul İsa vasıtasıyla, onunki de yeryüzündeki temsilcileri olan din adamları kanalıyla yeryüzüne inmiştir. Böylece Kilise kendisini göklerden gelen bu yüce hiyerarşik güç modeline göre yapılandırmış ve bunu toplumun her kesimine teşmil ederek evrensel bir Hıristiyan toplum (Christendom) oluşturmayı amaçlamışlar ve bu uğurda siyasal yönetimlerle iş birliğine gitmişlerdir. 25 Havariler dönemindeki karizmatik liderlikten sonra kiliselerin birbirleriyle olan ilişkilerinde bir hiyerarşiden söz edilemez, ancak zamanla metropolitan statüdeki kiliselerle taşra kiliseleri arasında bir farklılaşma meydana gelecektir. IV. yüzyıla, yani İznik Konsili ne kadar Hıristiyan cemaat organik bir bağdan yoksun olarak kendi bölgelerinde kendi kurallarınca ve aralarında az ya da çok teolojik ve idari farklılıklarla birlikte yaşamaktadırlar. Bu dönemin belli başlı Hıristiyan merkezleri olan Roma, İskenderiye ve Antakya nın metropolitan statüde oldukları ve diğer kiliselere öncelikleri İznik Konsili nde alınan bir kararla resmiyet kazanmıştır Kadıköy Konsili nin 28. Kanonuyla da İstanbul Roma ile aynı 24 Bkz. Bihlmeyer-Tuchle, I. ve IVncü Yüzyıllarda Hıristiyanlık, çev. Antun Göral, Güler Mabaası, s. 79 vd. 25 Bkz. Linda Woodhead, Hıristiyanlık, Çev. Sevda Çalışkan, Dost Kitabevi Yay. Ankara 2006, s. 65 vd. 26 Bkz. Çoban, Geçmişten Günümüze Papalık, s

24 statüye çıkarılmıştır. 27 İlk yedi konsil ışığında, Roma ile İstanbul arasında; Roma, İstanbul, İskenderiye, Antakya, Kudüs Kiliselerinin hiyerarşik yapısı, taşıdıkları manevi değere göre kabul edilmiştir. Bu hiyerarşinin tepesinde Roma Kilisesi görülmektedir. Roma bu haliyle evrensel bir imtiyaza sahiptir. Bu imtiyazı ona bahşeden de Roma Kilisesi nin havari Petrus tarafından kurulmuş olmasıdır. Çünkü İsa'nın ifadesine göre Hıristiyanlık bizzat Petrus üzerine bina edilmiştir. Zira İsa, Kilisesini Petrus un üzerinde kuracağını ifade etmiş 28, Petrus da Hıristiyanlık misyon faaliyeti için geldiği Roma'da çarmıha gerilerek şehit edilmiştir. Roma Kilisesi nin sahip olduğu bu imtiyaz, ona her türlü dini toplantıya katılma, verilen bir hükmü bozma, yerine bir başka hüküm koyma yetkisi vermiştir Milano Fermanıyla imparatorluk baskısından kurtulan Hıristiyanlık, İmparator Theodosius ( ) döneminde imparatorluğun resmi dini olma hüviyetini elde etmiş, bu sayede kilise ile imparatorluk karşılıklı bir etkileşim içerisinde olmuşlardır. Bir yandan imparatorluk Hıristiyanlaştırılırken diğer yandan Hıristiyanlık Romalılaştırılmıştır. Bazı inanç ve pratiklerdeki benzerlikler bir yana kilisenin yönetim biçimi ile imparatorluk formları arasındaki benzerlikler dikkat çekicidir. Örneğin papalar I. Leo ( ) dan itibaren Pontifex Maximus (başrahip) ünvanını kullanmışlardır ki bu unvan önceleri imparatorlar tarafından kullanılmıştır. 30 Bu karşılıklı etkileşimde daha dinamik bir görüntü çizen Kilise, Batı Roma İmparatorlığu nun yıkılmasıyla oluşan otorite boşluğunu şartların da elvermesiyle- çok iyi değerlendirerek Avrupa da inisiyatifi ele geçirmiş ve Batı Avrupa da toplumsal hayatın her alanına hükmeden devasa bir yapıya dönüşmüştür. İşte bu yapının kumanda merkezi Papalık, en amir konumdaki şahsiyet ise papa olmuştur. Dini alanda elde etmiş olduğu bu amir konumundan kaynaklanan güçle Papalık ilk defa 756 yılında Frenk Kralı Pepin (Kısa Pepin) in Papa II. Stephen e Orta İtalya nın geniş bir bölümünün hakimiyetini bahşetmesiyle (Donation of Pepin) de Papalık Devletleri (Papal States) kurulmuş ve böylece Papalık dünyevi bir 27 Bkz. William A. Curtis, Infallibility, Encyclopedia of Religion and Ethics, (Ed. James Hastings), T&T Clark, London and New York 2003, s Bkz. Matta 16:18-19; İncillerde hiçbir yerde İsa nın Kilise ya da benim Kilisem ifadelerinin geçmez. Bunun yerine topluluk, meclis anlamına gelen Aramca qahal ifadesini kullanması daha olasıdır. Bkz. Brezzi, The Papacy, s Bkz. Mehmet Aydın, Doğu ve Batı Hıristiyanlığına Tarihi Bir Bakış, AÜİFD, c. 27, sy.1, s Bkz. Çoban, Geçmişten Günümüze Papalık, s. 267 vd. 12

25 hakimiyet sahasına kavuşmuştur. 31 Papalığın bu dünyevi hakimiyeti 1870 yılına, İtalyan birliğini hedefleyen risorgimento (diriliş) kuvvetlerinin Roma yı işgaline kadar bin yıldan fazla bir süre devam edecektir İtalyan işgaliyle dönemin papası IX. Pius Vatikan a kapanarak kendisini mahpus ilan etmiş ve Papalığın bu esareti 1929 Lateran Antlaşmasına kadar yaklaşık 60 yıl sürmüştür. Bu tarihte Papa XI. Pius un idaresi altında Papalık Devlet Sekreteri (Dış İşleri Bakanı) Kardinal Pietro Gasparri ve İtalya Başbakanı Senyor Cavaliere Benito Mussolini bir araya gelmişler ve İtalya çok küçük de olsa- Papaya bir toprak egemenliği tanıyarak günümüz Papalığının, yani Vatikan Şehir Devleti (Vatican City State) nin temelleri atılmıştır. 32 Bu anlaşma neticesinde papa uluslararası arenada var olma, geniş bir diplomatik temsil ağına sahip olma ve uluslararası organizasyonlara hükumet dışı bir kuruluş olarak katılmaktan daha ileri bir erişim imkanına sahip olmuştur Papalık-Katoliklik ÖzdeĢliği Katolik kelimesi Grekçe evrensel anlamına gelen katholikos sıfatından gelir. İlk defa Antakya Kilisesi nin lideri Aziz Ignatius (?35-107) un mektuplarında geçen bu kelime muayyen küçük bir cemaate karşın inananların oluşturduğu topluluğu; parçaya göre bütünü ifade etmektedir. Katolik kelimesi II. asrın sonlarından önce ayrılıkçı gruplar karşısında evrensel ya da Katolik Kilisenin tanıklığını ve öğretisini ifade etmeye başlamıştır. IV. yüzyıldan itibaren de heretik ya da ayrılıkçı gruplara karşı hakiki-doğru kiliseyi belirtmek için kullanılmıştır. 34 Ortaçağlarda heresinin karşıtı olarak hakiki, gerçek itikadı (ortodoksi) tanımlamak için kullanılan bu kavram 1054 yılındaki Doğu-Batı ayrılığından (Schisma) ve XVI. yüzyıldaki Protestan Reformundan sonra ayrıştırıcı bir karakter kazanmıştır yılından itibaren Roma Kilisesi kendisini Katolik olarak vasıflandırırken Doğu 31 Bkz. Walter Ullmann, A Short History of the Papacy in the Middle Ages, Routledge Taylor & Francis e-library, London and New York 2005, s.49; Çoban, Geçmişten Günümüze Papalık, s. 75-6; Stebbing, The Story of the Catholic Church, s Lateran Antlaşmasının tam metni için bkz. Çoban, Geçmişten Günümüze Papalık, ss Bkz. Jean François Mayer, II. Vatikan Konsili nden Sonra Hıristiyan Dünyasındaki Yeni Temayüller ve Gelişmeler Divan İlmi Araştırmalar, 2000/2, yıl 5, sayı 9, s Bkz. Cunningham, An Introduction To Catholicism, s. 4-5; Katolisizmin en erken biçimleri için bkz. McBrien, The Church, s

26 Kiliseleri ise Ortodoks ünvanını kullanmışlardır. Katolik kavramı Reformasyondan itibaren ise Protestan kelimesine karşıt olarak kullanılmıştır. Ancak bu kelimenin tam karşıtı sectarian (dar görüşlü, tarikatçi, mezhepçi) kelimesi, yani kendisini bütün yeryüzüne yayılmış kiliseden ve bir dereceye kadar da dünyadan soyutlamış ve Kilisenin sadece bir parçasına ait olan anlamına gelmektedir. Anglikanlar ise Katolikliğin sadece Roma'ya tahsisini doğru bulmamış, eski bölünmemiş Kilisenin temsil ettiği tek bir Katolik Kilisenin mevcudiyetini ve bunun Anglikanlar'la eski Katolikler'i (old Catholics) ve Ortodokslar'ı da kapsadığını, çünkü onların da havarilere dayandıklarını, eski Katolik (evrensel) inanç ve uygulamayı devam ettirdiklerini söylemişlerdir. Bununla birlikte Anglikanlar, XVI. yüzyıldan itibaren Roma'ya bağlı kiliselere Roma Katolik Kilisesi adını vermişlerdir. Reformasyon sonrası Roma ile bağını koparan kiliseler ise Protestan adını almışlardır. 35 Öte yandan XX. yüzyılın ortalarına kadar Katolik, Ortodoks ve Protestan olarak kendilerini tanımlayan cemaatlerin her birinin kendilerini Hıristiyanlığın gerçek temsilcisi olarak görüp diğerlerini sapkınlıkla suçlayıp tekfir etmelerinden dolayı bazen de Katolik dini, Ortodoks dini, Protestan dini şeklinde müstakil bir dini ifade ediyor gibi kullanılmıştır. 36 Ancak günümüzde papayı Tanrı nın yeryüzündeki temsilcisi, İsa nın vekili, Petrus un halefi, inanç ve ahlak konularında bağlayıcı yanılmazlık yetki ve otoritesine sahip en üst otorite olarak kabul eden kilise ve müntesipleri Katolik olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir ifade ile papayı kabul etmekle Katolik olmak adeta özdeşleşmiş 37, Papalık ve Roma Kilisesi iç içe geçmiş ve Papalık Katolik kimliğinin en belirgin simgesi haline gelmiştir. Buna ilaveten merkezi ve muhafazakar yönetim şekli ve papanın davet ve onayıyla meşruiyet 35 Bkz. Ali İsra Güngör, Günümüzde Katolik Hıristiyanlık, Dinler Tarihi Araştırmaları-III, Yılında Hıristiyanlık (Dünü, Bugünü ve Geleceği), Dinler Tarihi Derneği Yay., Ankara 2002, s. 259; Ömer Faruk Harman, Katoliklik, DİA, c. 25, s Bkz. Ahmet Hikmet Eroğlu, Hıristiyanların Bölünme Sürecine Genel Bir Bakış, AÜİFD, c. 41, sy. 1, 2000, s Bununla birlikte doğrudan Roma ya bağlı olmayan kiliseler nazarında papanın otoritesi değişkendir. Anglikan Kilisesi ile bazı Ortodoks ve Protestan Kiliseler kendilerini Katolik saymakta ancak papanın otoritesini tanımamaktadırlar. Doğu Hıristiyanları içerisinde de Uniate Kiliseler adı verilen; Keldaniler, Ermeniler ve Kıbtîler arasında, kendi inanç ve uygulamalarını devam ettirmekle birlikte papanın otoritesini kabul edenler bulunmaktadır. Bunlar en çok Ukrayna, Romanya, Hindistan, Suriye ve Lübnan da bulunur. Bkz. Ömer Faruk Harman, Katoliklik, DİA, C. XXV, s.56-58; Woodhead, Hıristiyanlık, s.147; Çoban, Geçmişten Günümüze Papalık, s

YILI ERMENİ OKULLARI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

YILI ERMENİ OKULLARI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE ININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE ÖĞRENME ALANI: İNANÇ 1. ÜNİTE: KUTSAL KİTAP VE HAVARİLER EYLÜL Öğrencilerle Tanışma, Dersin Amacı ve İşleniş Şekli. İlk Ders Genelgesi 1. Kutsal

Detaylı

Papanın Yanılmazlığı Doktrini ve I. Vatikan Konsili: Taraflar, Tartışmalar ve Ultramontanizmin Zaferi*

Papanın Yanılmazlığı Doktrini ve I. Vatikan Konsili: Taraflar, Tartışmalar ve Ultramontanizmin Zaferi* Papanın Yanılmazlığı Doktrini ve I. Vatikan Konsili: Taraflar, Tartışmalar ve Ultramontanizmin Zaferi* Mürsel Özalp Öz Miladi çağın başlarında mütevazi bir kilise olarak kurulan Roma Katolik Kilisesi ya

Detaylı

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders Dr. İsmail BAYTAK HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları Hristiyanlarca kutsal sayılan Hz. İsa nın doğum yeri Kudüs ve dolayları, VII. yüzyıldan beri Müslümanlar ın elinde

Detaylı

Hıristiyan İnanç Esasları Teslis Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adı altında üç kişilikte tek tanrıyı kabul ederler. Hıristiyan inancına göre baba kainatı ya

Hıristiyan İnanç Esasları Teslis Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adı altında üç kişilikte tek tanrıyı kabul ederler. Hıristiyan inancına göre baba kainatı ya Hıristiyan İnanç Esasları Teslis Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adı altında üç kişilikte tek tanrıyı kabul ederler. Hıristiyan inancına göre baba kainatı yaratmıştır. Tanrının inkarnasyonu olan oğul, günahın

Detaylı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı SANAT TARİHİ I Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı Gotik Sanat Ortaçağ: Antik Çağ ın sona ermesinden (6. yüzyılın ilk yarısından) Rönesans a kadar olan yaklaşık bin yıllık dönem - klasik çağ

Detaylı

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ DANIŞMAN:Özer YILMAZ HAZIRLAYAN: Erşad TAN,Tacettin TOPTAŞ İÇİNDEKİLER GİRİŞ I-İNANÇ TURİZMİ A- İnanç Kavramı

Detaylı

Bu Ders Şunları Yapmanıza Yardımcı Olacaktır

Bu Ders Şunları Yapmanıza Yardımcı Olacaktır 76 Ders 8 Kilise Üzerinde "Kilise" yazan birçok bina vardır. Bunlara güzel binalar ve katedraller, alçakgönüllü misyon binaları ve sade barakalar da dahildir. Kuleleri, haçları ve çanları vardır, bunlar

Detaylı

İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ Cilt: 1, Sayı: 2, Güz 2014 KARADENİZ TECHNICAL UNIVERSITY JOURNAL OF THE FACULTY OF DIVINITY Volume: 1, Issue: 2, Autumn 2014 Papanın Yanılmazlığı

Detaylı

VEFEYÂT. Doç. Dr. Musa Süreyya Şahin

VEFEYÂT. Doç. Dr. Musa Süreyya Şahin İslâm Araştırmaları Dergisi, Sayı 22, 2009, 155-181 VEFEYÂT Doç. Dr. Musa Süreyya Şahin Doç. Dr. M. Süreyya Şahin i 24 Ocak 2008 tarihinde Hakk ın rahmetine tevdi ile ebedî yolculuğuna uğurladık. Akademik

Detaylı

DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI

DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI 4. DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASI 4.1. DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL FELSEFESİ VE GENEL AMAÇLARI Kültürler arası etkileşimin hızlandığı

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI SİYASAL DÜŞÜNCELER TARİHİ YARD. DOÇ. DR. MUSTAFA GÖRKEM DOĞAN 5. ORTA ÇAĞDA SİYASET FELSEFESİ 5 ORTA ÇAĞDA SİYASET FELSEFESİ

Detaylı

GÜNÜMÜZ BALKAN ORTODOKS KİLİSELERİNE GENEL BİR BAKIŞ

GÜNÜMÜZ BALKAN ORTODOKS KİLİSELERİNE GENEL BİR BAKIŞ Ç. Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt 3, Sayı 1, Ocak-Haziran 2003 GÜNÜMÜZ BALKAN ORTODOKS KİLİSELERİNE GENEL BİR BAKIŞ Dr. Münir YILDIRIM * Günümüz Balkan Ortodoks Kiliseleri, Hıristiyan Kilisesinin

Detaylı

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İlahiyat Atatürk Üniversitesi 1979 Y. Lisans Tarih Atatürk Üniversitesi 1981 Doktora Tarih Atatürk Üniversitesi 1985

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İlahiyat Atatürk Üniversitesi 1979 Y. Lisans Tarih Atatürk Üniversitesi 1981 Doktora Tarih Atatürk Üniversitesi 1985 1. Adı Soyadı : MEHMET ÇELİK 2. Doğum Tarihi: 05 Haziran 195. Unvanı : Prof.Dr.. Öğrenim Durumu Derece Alan Üniversite Lisans İlahiyat Atatürk Üniversitesi 1979 Y. Lisans Tarih Atatürk Üniversitesi 1981

Detaylı

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

CHRISTUM CREDUNT İÇİNDE

CHRISTUM CREDUNT İÇİNDE EPISTULA APOSTOLICA BİR PAPA EMEKLİ BENEDICTUS XVI CHRISTUM CREDUNT İÇİNDE "Mesih'e iman" Açısından bu Apostolik mektup 's: Mesih için Brian Leonard Golightly Marshall'ın iddiası Roma Pontiff emekli Benedict

Detaylı

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir? DÜNYA GÜCÜ OSMANLI 1. Anadolu Selçuklu Devleti zamanında ve Osmanlı İmparatorluğu nun Yükselme döneminde Anadolu daki zanaatkarlar lonca denilen zanaat gruplarına ayrılarak yöneticilerini kendileri seçmişlerdir.

Detaylı

Hristiyan Kilisesi. Tanrı nın Kilisesi nin tarihi ve büyümesi üzerine bir çalışma

Hristiyan Kilisesi. Tanrı nın Kilisesi nin tarihi ve büyümesi üzerine bir çalışma Hristiyan Kilisesi Tanrı nın Kilisesi nin tarihi ve büyümesi üzerine bir çalışma Multi-Language Publications Bringing the Word to the World The text of this book is written and produced by Multi-Language

Detaylı

Patrikhane İle İlgili Bir Belge / Bir Uyarı

Patrikhane İle İlgili Bir Belge / Bir Uyarı Patrikhane İle İlgili Bir Belge / Bir Uyarı Aytunç Altındal * İstanbul da mukim Fener Rum Kilisesi, gerçekte, Lozan Antlaşması nın Sözlü mutabakat çerçevesi bölümünde yer alan Özel İzin nedeniyle sadece

Detaylı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı SANAT TARİHİ I Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı Romanesk Sanat Tarihsel arka plan 375 yılındaki Kavimler Göçü'yle başlayan karışıklıklardan sonra Roma İmparatorluğu 395 yılında Doğu ve Batı

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Tarih Celal Bayar Üniversitesi 2007 Y. Lisans Tarih - Ortaçağ Celal Bayar Üniversitesi

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Tarih Celal Bayar Üniversitesi 2007 Y. Lisans Tarih - Ortaçağ Celal Bayar Üniversitesi ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Zafer Duygu 2. Doğum Tarihi : 11.08.1976 3. Unvanı : Yardımcı Doçent Doktor 4. Öğrenim Durumu : Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Tarih Celal Bayar Üniversitesi 2007 Y.

Detaylı

Skolastik Dönem (8-14.yy)

Skolastik Dönem (8-14.yy) Skolastik Felsefe Skolastik Dönem (8-14.yy) Köklü eğitim kurumlarına sahip olma avantajı 787: Fransa da Şarlman tüm kilise ve manastırların okul açması için kanun çıkardı. Üniversitelerin çekirdekleri

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

Avrupa Tarihi. Konuyla ilgili kavramlar

Avrupa Tarihi. Konuyla ilgili kavramlar Avrupa Tarihi Konuyla ilgili kavramlar Aforoz: Katolik mezhebinde papa ve kiliseye karşı gelenlerin kilise tarafından dinden çıkarılmasıdır. Burjuva: Avrupa da soylular ve köylülerden farklı olarak ticaretle

Detaylı

Konuyla ilgili kavramlar

Konuyla ilgili kavramlar Avrupa tarihi, Avrupa tarihi ders notları, ygs Avrupa tarihi, kpss Avrupa tarihi notları, Avrupa tarihi notu indir gibi konular aşağıda incelenecektir. İçindekiler 0.0.1 Konuyla ilgili kavramlar 1 ORTA

Detaylı

PAPA NIN YANILMAZLIĞI SORUNU VE HANS KÜNG ÜN YANILMAZLIK DOKTRİNİNİ ELEŞTİRİSİ

PAPA NIN YANILMAZLIĞI SORUNU VE HANS KÜNG ÜN YANILMAZLIK DOKTRİNİNİ ELEŞTİRİSİ Ondokuzmayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı PAPA NIN YANILMAZLIĞI SORUNU VE HANS KÜNG ÜN YANILMAZLIK DOKTRİNİNİ ELEŞTİRİSİ Hazırlayan Hatice Çiçek Danışman

Detaylı

ORTODOKS VE PROTESTAN KİLİSELERİN PAPANIN YANILMAZLIĞI DOKTRİNİ NE BAKIŞI VE BU KİLİSELERİN YANILMAZLIK ANLAYIŞLARI ÖZET

ORTODOKS VE PROTESTAN KİLİSELERİN PAPANIN YANILMAZLIĞI DOKTRİNİ NE BAKIŞI VE BU KİLİSELERİN YANILMAZLIK ANLAYIŞLARI ÖZET International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, p. 707-722 DOI Number: http://dx.doi.org/10.7827/turkishstudies.7963 ISSN: 1308-2140, ANKARA-TURKEY ORTODOKS VE

Detaylı

Adı Soyadı : AHMET GÜÇ. Akademik Unvanı : PROF. DR.

Adı Soyadı : AHMET GÜÇ. Akademik Unvanı : PROF. DR. Kişisel Bilgiler Adı Soyadı : AHMET GÜÇ Akademik Unvanı : PROF. DR. Doğum Yeri / Doğum Tarihi : TOSYA /98 Uyruğu : T.C. Cinsiyet : ERKEK Yabancı Diller : ARAPÇA, İNGİLİZCE Tel (İş) : 0 () 0000 (70) Faks

Detaylı

HIRİSTİYAN SİYASİ DÜŞÜNCESİ

HIRİSTİYAN SİYASİ DÜŞÜNCESİ 2 ROMA İMPARATORLUĞU 3 Kavimler Göçü Roma da Siyasal ve Toplumsal Durum 1. ve 5. yy. Karanlık öncesi çağ 5. ve 10. yy karanlık çağ Ortaçağ Batı toplumları Roma toplumu ile Cermen kabilelerinin karışması

Detaylı

Sevgili Kardeşlerim, Rabbimiz sizlere barış bağışlasın. Bu barışın daima sizlerle birlikte olması için dua ediyorum. Bir episkoposun görevi, yalnız

Sevgili Kardeşlerim, Rabbimiz sizlere barış bağışlasın. Bu barışın daima sizlerle birlikte olması için dua ediyorum. Bir episkoposun görevi, yalnız Mons. Luigi Padovese nin Anadolu da Yaşayan Hıristiyanlara Mektubu 2007-2008 Sevgili Kardeşlerim, Rabbimiz sizlere barış bağışlasın. Bu barışın daima sizlerle birlikte olması için dua ediyorum. Bir episkoposun

Detaylı

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya VAHYE DAYALI DİNLER YAHUDİLİK Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya nispetle verilmiştir. Yahudiler

Detaylı

OSMANLI TARİHİ II.ÜNİTE 8.KONU: REFORM

OSMANLI TARİHİ II.ÜNİTE 8.KONU: REFORM OSMANLI TARİHİ II.ÜNİTE 8.KONU: REFORM 17.02.2017 Sen Piyer Meydanı DÜNYANIN EN ZOR ŞEYLERİNDEN BİRİ, HERKESİN DÜŞÜNMEDEN SÖYLEDİĞİNİ DÜŞÜNEREK SÖYLEMEKTİR. Emil Chartier Sen Piyer Meydanı Reform,kelime

Detaylı

PAPA 1.FRANCİS İN KUDÜS ZİYARETİ

PAPA 1.FRANCİS İN KUDÜS ZİYARETİ PAPA 1.FRANCİS İN KUDÜS ZİYARETİ Bojidar Çipof 3 Haziran 2014 Hıristiyanlığın Katolik ve Ortodoks mezhepleri arasında, bu mezheplerin ortaya çıkışından itibaren bir ayrışma ve kavga görülmektedir. 1054

Detaylı

Article Info/Makale Bilgisi Referees/Hakemler: Prof. Dr. Kemal POLAT Doç. Dr. Ali Osman KURT. This article was checked by ithenticate.

Article Info/Makale Bilgisi Referees/Hakemler: Prof. Dr. Kemal POLAT Doç. Dr. Ali Osman KURT. This article was checked by ithenticate. -1 c: ::tl ~ - VI ::r: , p. 373-392 DOI Number: http://dx.doi.org/10.7827/turkishstudies.12697 ISSN: 1308-2140, ANKARA-TURKEY Article Info/Makale Bilgisi Referees/Hakemler: Prof. Dr. Kemal POLAT Doç. Dr.

Detaylı

Fadıl Ayğan. Eylül 2015

Fadıl Ayğan. Eylül 2015 Önsöz İnancı oluşturan temel unsurlardan biri olan nübüvvet, aynı zamanda dinler arası tartışmaların ve teolojik ilişkilerin ana konularından birini teşkil eder. Son ilâhî mesajı tebliğ eden Hz. Peygamber

Detaylı

DİASPORA - 13 Mayıs

DİASPORA - 13 Mayıs DİASPORA - 13 Mayıs 2015 - Sayın Başkonsoloslar, Daimi Temsilciliklerimizin değerli mensupları, ABD de yerleşik Diasporalarımızın kıymetli temsilcileri, Bugün burada ilk kez ABD de yaşayan diaspora temsilcilerimizle

Detaylı

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri) ARAŞTIRMA ALANLARI 1 Kur an İlimleri ve Tefsir Kur an ilimleri, Kur an tarihi, tefsir gibi Kur an araştırmalarının farklı alanlarına dair araştırmaları kapsar. 1. Kur an tarihi 2. Kıraat 3. Memlükler ve

Detaylı

Dinlerin Buluşma Noktası. Antakya

Dinlerin Buluşma Noktası. Antakya 80 Dinlerin Buluşma Noktası Antakya 81 82 Bu ay sizlere Anadolu nun en güzel yerlerinden biri olan Antakya yı tanıtacağız. Antakya Hatay ilimizin şehir merkezi. Hristiyanlığın en eski kiliselerinden biri

Detaylı

Uluslararası Sempozyum Duyurusu KADIN ESERLERİ KÜTÜPHANESİ VE BİLGİ MERKEZİ VAKFI VE YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TARİH BÖLÜMÜ

Uluslararası Sempozyum Duyurusu KADIN ESERLERİ KÜTÜPHANESİ VE BİLGİ MERKEZİ VAKFI VE YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TARİH BÖLÜMÜ Uluslararası Sempozyum Duyurusu KADIN ESERLERİ KÜTÜPHANESİ VE BİLGİ MERKEZİ VAKFI VE YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TARİH BÖLÜMÜ 19 20 Nisan 2014/İstanbul /Yeditepe Üniversitesi KADIN HAYATLARINI YAZMAK: OTO/BİYOGRAFİ,

Detaylı

Dünya Tarihi I (IR101) Ders Detayları

Dünya Tarihi I (IR101) Ders Detayları Dünya Tarihi I (IR101) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Dünya Tarihi I IR101 Güz 3 0 0 3 7,5 Ön Koşul Ders(ler)i Yok Dersin Dili Dersin Türü

Detaylı

Hazırlık Dönemi (Advent) Nedir?

Hazırlık Dönemi (Advent) Nedir? Hazırlık Dönemi (Advent) Üzerine-2012 (Kutlu Doğuşa (Noel) Girerken) Baba, Oğul, Kutsal Ruh un Krallığı şimdi ve daima kutsaldır. Her sene Kutlu Doğuşa girerken benzer hazırlıklar ve heyecan ile dolarız.

Detaylı

Avrupa da Yerelleşen İslam

Avrupa da Yerelleşen İslam Avrupa da Yerelleşen İslam Doç. Dr. Ahmet Yükleyen Uluslararası İlişkiler Bölümü Ticari Bilimler Fakültesi İstanbul Ticaret Üniversitesi İçerik Medeniyetler Sorunsalı: İslam ve Avrupa uyumsuz mu? Özcü

Detaylı

HUKUKA ve AHLÂKA AYKIRILIK UNSURLARI ÇERÇEVESİNDE SALT MALVARLIĞI ZARARLARININ TAZMİNİ

HUKUKA ve AHLÂKA AYKIRILIK UNSURLARI ÇERÇEVESİNDE SALT MALVARLIĞI ZARARLARININ TAZMİNİ Dr. Pınar ÇAĞLAYAN AKSOY Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi HUKUKA ve AHLÂKA AYKIRILIK UNSURLARI ÇERÇEVESİNDE SALT MALVARLIĞI ZARARLARININ TAZMİNİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...

Detaylı

III. ULUSLARARASI KOP BÖLGESEL KALKINMA SEMPOZYUMU BİLDİRİ YAZIM KURALLARI

III. ULUSLARARASI KOP BÖLGESEL KALKINMA SEMPOZYUMU BİLDİRİ YAZIM KURALLARI III. ULUSLARARASI KOP BÖLGESEL KALKINMA SEMPOZYUMU 1) Bildiri dili Türkçe ve İngilizce dir. BİLDİRİ YAZIM KURALLARI 2) Gönderilecek bildiri konuları sempozyum amacı ve bilim konuları dikkate alınarak seçilmelidir.

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH 427 7 3+0 3 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli Dersin

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ Metin ÖZ Samsun, 2017 S E Ç İ M S İ S T E M L E R İ N İ N S E Ç M E N İ R A

Detaylı

Başlangıçtan Günümüze RUSYA DA DİN-DEVLET İLİŞKİLERİ. Şir Muhammed DUALI, İz Yayıncılık, İstanbul, 2014 (302 s.) ISBN:

Başlangıçtan Günümüze RUSYA DA DİN-DEVLET İLİŞKİLERİ. Şir Muhammed DUALI, İz Yayıncılık, İstanbul, 2014 (302 s.) ISBN: Başlangıçtan Günümüze RUSYA DA DİN-DEVLET İLİŞKİLERİ Şir Muhammed DUALI, İz Yayıncılık, İstanbul, 2014 (302 s.) ISBN: 978-605-326-006-6 -Kitap Tanıtımı- Halit KALLİ * Ortodoks, Yunanca bir kelime olup

Detaylı

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 2 (2012), ss

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 2 (2012), ss Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 2 (2012), ss. 349-353. Sami Kılıç, İlâhi Dinlerde Yiyecek ve İçecekler Ankara: Sarkaç Yayınları, 2011, IX+226 s. Bilindiği üzere doktrinel ve

Detaylı

Uluslararası Sempozyum Duyurusu 19 20 Nisan 2014/İstanbul /Yeditepe Üniversitesi

Uluslararası Sempozyum Duyurusu 19 20 Nisan 2014/İstanbul /Yeditepe Üniversitesi Uluslararası Sempozyum Duyurusu 19 20 Nisan 2014/İstanbul /Yeditepe Üniversitesi KADIN HAYATLARINI YAZMAK: OTO/BİYOGRAFİ, YAŞAM ANLATILARI, MİTLER VE TARİH YAZIMI Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi

Detaylı

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Tanrı Tasavvuru Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Peker e göre: Kişinin bebekliğinden itibaren, zeka gelişimine, edinmiş olduğu bilgi ve yaşantısına göre, Tanrı yı zihninde canlandırması, biçimlendirmesi

Detaylı

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 88 OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK A N K A R A 2 0 0 7 1 P r o j e Y ö n e t i c

Detaylı

Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI

Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER...VII KISALTMALAR... XI GİRİŞ...1 1. İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARIN KURUMSAL TEMELLERI VE

Detaylı

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış Yorumluyorum Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış Ersan ŞEN Hukuk Kitapları Dizisi: 1062 ISBN 978 975 02 1394 6 Birinci Baskı: Ocak 2011

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

DÜNYADA DİN EĞİTİMİ UYGULAMALARI

DÜNYADA DİN EĞİTİMİ UYGULAMALARI HOŞGELDİNİZ DÜNYADA DİN EĞİTİMİ UYGULAMALARI Prof. Dr. Mehmet Zeki AYDIN Marmara Üniversitesi EMAİL:mza@mehmetzekiaydin.com TEL:0506.3446620 Problem Türkiye de din eğitimi sorunu, yaygın olarak tartışılmakta

Detaylı

KURUMSAL REKLAMIN ANLATTIKLARI. Prof. Dr. Müge ELDEN Araş. Gör. Sinem YEYGEL

KURUMSAL REKLAMIN ANLATTIKLARI. Prof. Dr. Müge ELDEN Araş. Gör. Sinem YEYGEL I KURUMSAL REKLAMIN ANLATTIKLARI Prof. Dr. Müge ELDEN Araş. Gör. Sinem YEYGEL II Yay n No : 1668 flletme Ekonomi : 186 1. Bask - A ustos 2006 - STANBUL ISBN 975-295 - 561-4 Copyright Bu kitab n bu bas

Detaylı

Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR... XVII TABLOLAR LİSTESİ... XIX ŞEKİLLER LİSTESİ...XXIII GİRİŞ...1 Birinci Bölüm

Detaylı

e-imza Prof. Dr. Şükrü ŞENTÜRK Rektör a. Rektör Yardımcısı

e-imza Prof. Dr. Şükrü ŞENTÜRK Rektör a. Rektör Yardımcısı Evrak Ana. Üni. Tarih Evrak ve Sayısı: Tarih 14/06/2016-E.5655 ve Sayısı: 15/06/2016-E.37386 T. C. DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı *BD8107914312* Sayı :76144028-821.99-

Detaylı

ÖĞRETİDE VE UYGULAMADA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI VE İCRASI

ÖĞRETİDE VE UYGULAMADA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI VE İCRASI ULAŞ KARAN ÖĞRETİDE VE UYGULAMADA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI VE İCRASI NORM DENETİMİ İLE BİREYSEL BAŞVURU USULÜNDE VERİLEN KARARLAR ÖZELİNDE BİR İNCELEME İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER...VII

Detaylı

Dünya Tarihi I (IR101) Ders Detayları

Dünya Tarihi I (IR101) Ders Detayları Dünya Tarihi I (IR101) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Dünya Tarihi I IR101 Güz 3 0 0 3 7,5 Ön Koşul Ders(ler)i Yok Dersin Dili Dersin Türü

Detaylı

Müslümanlar için yeni ve yabancı bir anlayış değildir. Zira yaşamalarına denir. İslam dini ilk zamanlardan itibaren farklı inançlara dinî

Müslümanlar için yeni ve yabancı bir anlayış değildir. Zira yaşamalarına denir. İslam dini ilk zamanlardan itibaren farklı inançlara dinî 1. DİNİ ÇOĞULCULUK Dini çoğulculuk (plüralizm), dinlere mensup insanların Dini çoğulculuk, zengin farklı tarihi tecrübeye sahip olan Allah tan başkasına tapanlara putlarına) sövmeyin; sonra onlar da Sizin

Detaylı

BM Güvenlik Konseyi nin Yeniden Yapılandırılması

BM Güvenlik Konseyi nin Yeniden Yapılandırılması Dr. Selman ÖĞÜT Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi 21. Yüzyılda Uluslararası Hukuk Çerçevesinde BM Güvenlik Konseyi nin Yeniden Yapılandırılması İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Bölüm I GİRİŞ. Bölüm II EĞİTİMİN KELİME ANLAMLARI VE FARKLI AÇILARDAN GÖRÜNÜŞÜ

İÇİNDEKİLER. Bölüm I GİRİŞ. Bölüm II EĞİTİMİN KELİME ANLAMLARI VE FARKLI AÇILARDAN GÖRÜNÜŞÜ İÇİNDEKİLER Bölüm I GİRİŞ A. EĞİTİMDE TANIŞMA - İLK VE SON HAFTALAR...1 B. ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ...5 1. ÖĞRETMENLİK VE ÖNEMİ...5 a. Öğretmenliğin Kısa Tarihçesi...5 b. Mesleğin Önemi...8 c. Pedagojik Sevgi...10

Detaylı

UKRAYNA DA KİLİSE SAVAŞLARI

UKRAYNA DA KİLİSE SAVAŞLARI UKRAYNA DA KİLİSE SAVAŞLARI Bojidar Çipof Moskova Patrikhanesine bağlı Ukrayna Ortodoks Kilisesinin yeni başkanı 16 Ağustos tarihinde yapılan törenle 69 yaşındaki Metropolit Onufry oldu. Ukrayna Ortodoks

Detaylı

Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU İÇİNDEKİLER İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...VII BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...IX İÇİNDEKİLER... XIII KISALTMALAR... XIX TABLO LİSTESİ... XXI

Detaylı

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere, COĞRAFİ KEŞİFLER 1)YENİ ÇAĞ AVRUPASI AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere, Türklerden Müslüman

Detaylı

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN IÇERIK ÖNSÖZ 13 Giriş DİN VE AKAİT Günümüzde Din Algısı Sosyal Bilimcilere Göre Din İslam Açısından Din Dinin Anlam Çerçevesi İslam Dini İslam ın İnanç Boyutu Akait İman İman-İslam Farkı İman Bakımından

Detaylı

AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Antik Devir de eğitim, genel olarak müzik ve beden eğitimine önem verilmiştir.

Detaylı

Ondalık ve Oruç Adakları

Ondalık ve Oruç Adakları Ondalık ve Oruç Adakları 01135_186_Tithing.indd 1 Bütün ondalıklarınızı ambara getirin. Beni bununla sınayın diyor Her Şeye Egemen Rab. Göreceksiniz ki, göklerin kapaklarını size açacağım, üzerinize dolup

Detaylı

2 Aile yapısı ve yaşam şekli, yaşam evresi merasimleri ve dini bayramlar. 5 Çocuk hakları ve aile rolü. 8 Demokrasi ve değerler

2 Aile yapısı ve yaşam şekli, yaşam evresi merasimleri ve dini bayramlar. 5 Çocuk hakları ve aile rolü. 8 Demokrasi ve değerler 1 Güncel konular ve sosyal ilişkiler 2 Aile yapısı ve yaşam şekli, yaşam evresi merasimleri ve dini bayramlar 3 Eşitlik ve ayrımcılığa karşı mücadele 4 Sağlık, ve özellikle cinsel sağlık ve uyuşturucuyu

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI Kazanımlar Osmanlı

Detaylı

Hıristiyan inancına göre. Hıristiyan ibadetinin en önemli olanı. Bir çok dua çeşidi vardır.

Hıristiyan inancına göre. Hıristiyan ibadetinin en önemli olanı. Bir çok dua çeşidi vardır. Tüm dinsel gelenekler gibi dinsel pratikler Hıristiyan inancı içinde merkezi öneme sahip bir husustur. Hıristiyanlar Her şeyi yaratan zati bir Tanrıya inanmaktadır. Kutsal Kitaba göre Tanrı, sevgi, adalet,

Detaylı

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SOSYAL BiLiMLER LiSESi DERS KiTABI SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Prishtine, 2012 ic;indekiler I ÜNiTE: BÜYÜK COGRAFYA KESiFLERi 3 1. BÜYÜK COGRAFYA KESiFLERi 3 A. COGRAFYA KESiFLERi

Detaylı

Dinler Arası İlişkiler El Kitabı

Dinler Arası İlişkiler El Kitabı Dinler Arası İlişkiler El Kitabı Genel Editör ve Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Eyüp Baş Editör Prof. Dr. Ali İsra Güngör Yazarlar Prof. Dr. Ahmet Hikmet Eroğlu Prof. Dr. Baki Adam Prof. Dr. Ali İsra Güngör

Detaylı

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI ALANLAR ve ÖNCELİKLER AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI 1- Kur an İlimleri ve Tefsir Kur an ilimleri, Kur an tarihi, tefsir gibi Kur an araştırmalarının farklı na dair araştırmaları 1. Kur an tarihi 2. Kıraat

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ İNSAN İLİŞKİLERİ... 1 İNSAN İLİŞKİLERİNİ DÜZENLEYEN KAVRAM VE İLKELER... 4 Temel Kavramlar... 5 Karşılıklı İlgi... 5 Kendine Özgü Olma... 6 Eyleme İsteklilik... 7 Onur... 7 İnsan

Detaylı

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI ÖRGÜTLER KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

MAKALE YAZIM KURALLARI

MAKALE YAZIM KURALLARI YAYIN KURALLARI Dergimizde, özgün araştırma ve inceleme makalesi, derleme, çeviri, arşiv belgeleri, nekroloji, kitap eleştirisi ve tanıtımı, sempozyum vb. haberleri yayınlanır. Yazıların başka bir yerde,

Detaylı

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları Kentsel Siyaset - 2 Doç. Dr. Ahmet MUTLU SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları 1. Siyaset ve politika ne demektir? 2. Siyaset ne zaman ortaya çıkmıştır? 3. Siyaset-devlet ilişkisi nasıldır? 4. Geçmişten bugüne

Detaylı

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI VE İNSAN HAKLARI

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI VE İNSAN HAKLARI İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER...V KISALTMALAR... XI ÖNSÖZ... XIII GİRİŞ... 1 Birinci Bölüm İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI VE İNSAN HAKLARI I. İSLAM KONFERANSI TEŞKİLÂTINDAN İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATINA... 5 II. İNSAN

Detaylı

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı 6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK) ve Uluslararası Sosyal Güvenlik Teşkilatı(ISSA) işbirliği ile Stratejik İnsan Kaynakları Politikaları ve İyi Yönetişim

Detaylı

MAKALE YAZIM KURALLARI

MAKALE YAZIM KURALLARI YAYIN KURALLARI Dergimizde, özgün araştırma ve inceleme makalesi, derleme makalesi, çeviri, arşiv belgeleri, kitap eleştirisi ve tanıtımı, ölüm ve sempozyum vb. haberleri yayınlanır. Yazıların başka bir

Detaylı

TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI

TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI TARİH BÖLÜMÜ 2014-2015 ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI I. YARIYIL ECTS II. YARIYIL ECTS BİL 150 Temel Bilgi Teknolojisi 4+0 5,0 TAR 107 İlkçağ Tarihi I 3+0 5,0 TAR 108 İlkçağ Tarihi II 3+0 5,0 TAR 115 Osmanlıca

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DİNLER TARİHİ II ILA316 6 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U)

HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U) KISA ÖZET

Detaylı

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL Önsöz Klasik ilimler geleneğimizin temel problemlerinden birine işaret eden tevil kavramını en geniş anlamıyla inanan insanın, kendisine hitap eden vahyin sesine kulak vermesi ve kendi idraki ile ilâhî

Detaylı

DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Felsefe ve Din Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Alan Dersleri. I.

DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Felsefe ve Din Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Alan Dersleri. I. 1. DİN SOSYOLOJİSİ DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Felsefe ve Din Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Alan Dersleri 5159 Din Bilimlerinde Anlama ve Yorumlama Kuramları

Detaylı

2016 KONYA İKİ DOĞU İKİ BATI ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER AKADEMİSİ BAŞVURU KLAVUZU

2016 KONYA İKİ DOĞU İKİ BATI ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER AKADEMİSİ BAŞVURU KLAVUZU 2016 KONYA İKİ DOĞU İKİ BATI ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER AKADEMİSİ BAŞVURU KLAVUZU İki Doğu İki Batı Uluslararası Öğrenci Derneğinin düzenlediği, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı nın katkılarıyla

Detaylı

\.- s o, q \ İSLAMi İLİMLER FAKÜLTESi ------.ATATÜRK.ÜNİVERSİTESİ. 1. Sayı, Aralık 1975 / ----------- ----~-----... --.. - ----...

\.- s o, q \ İSLAMi İLİMLER FAKÜLTESi ------.ATATÜRK.ÜNİVERSİTESİ. 1. Sayı, Aralık 1975 / ----------- ----~-----... --.. - ----... /).tu. / ----------- ----~-----... --.. - ----... --- ------.ATATÜRK.ÜNİVERSİTESİ İSLAMi İLİMLER FAKÜLTESi \.- s o, q \ '-'..... - -~. Sayı, Aralık 975 Atatürk Üniversitesi Basımevi-ERZURUM, 976 LAİK FRANSA'DA

Detaylı

Prof.Dr. ÜMİT TATLICAN

Prof.Dr. ÜMİT TATLICAN Prof.Dr. ÜMİT TATLICAN Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri Genel 1993- Doktora Sosyoloji Ve Metodoloji Anabilim Dalı Yabancı Dil Bilgisi İngilizce 1998 Bahar KPDS 73 Akademik Ünvan Ve Görevler 1993- DOÇENT

Detaylı

Yeni papa nasıl seçilecek?

Yeni papa nasıl seçilecek? On5yirmi5.com Yeni papa nasıl seçilecek? Papa XVI. Benedict'in istifasının gerçek nedenlerini ve yeni papanın seçim sürecini Doç. Dr. Hakan Olgun la konuştuk. Yayın Tarihi : 1 Mart 2013 Cuma (oluşturma

Detaylı

Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur. 1982 Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir.

Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur. 1982 Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir. İDARE HUKUKU Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur. 1982 Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir. Bu düzenlemede yer alan ilkeler şunlardır; - Hukuk

Detaylı

Dua edelim: I.Korintliler 1:30, Efesliler 2:10

Dua edelim: I.Korintliler 1:30, Efesliler 2:10 Kutsal Olmak - 18. Kutsallığı nasıl tanımlarsınız? Tanrı lütfunun bir kişide çalışması; Mesih in bir kişide şekillenmesi; Mesih in çarmıh ölümü ve dirilişinin bir kişide işlemesi; Tanrı nın benzerliğinde

Detaylı

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı W. MONTGOMERY WATT IN VAHİY VE KUR AN ALGISI.

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı W. MONTGOMERY WATT IN VAHİY VE KUR AN ALGISI. T.C. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı W. MONTGOMERY WATT IN VAHİY VE KUR AN ALGISI Ersin KABAKCI Yüksek Lisans Tezi Çorum 2013 W. MONTGOMERY WATT IN VAHİY

Detaylı

MBA MBA. İslami Finans ve Ekonomi. Yüksek Lisans Programı (Tezsiz, Türkçe)

MBA MBA. İslami Finans ve Ekonomi. Yüksek Lisans Programı (Tezsiz, Türkçe) MBA 1 MBA İslami Finans ve Ekonomi Yüksek Lisans Programı (Tezsiz, Türkçe) Neden ŞEHİR? Uluslararası yetkinliğe ve sektör tecrübesine sahip eğitim kadrosu 2 Disiplinel yaklaşım yerine, disiplinler arası

Detaylı

MODERN YÖNETİM TEKNİKLERİ Prof. Dr. Fatih YÜKSEL

MODERN YÖNETİM TEKNİKLERİ Prof. Dr. Fatih YÜKSEL Kavramına Genel SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI MODERN YÖNETİM TEKNİKLERİ Prof. Dr. Fatih YÜKSEL 1 Ünite: 1 YÖNETİM KAVRAMINA GENEL BAKIŞ Prof. Dr. Fatih YÜKSEL İçindekiler

Detaylı

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

SOSYOLOJİSİ (İLH2008) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. DİN SOSYOLOJİSİ (İLH2008) KISA ÖZET-2013

Detaylı

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 MİT VE DİN İLİŞKİSİ (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mit ve Din Mitolojiler genel olarak dinsel, ruhani ve evrenin ya da halkların oluşumu gibi yaratılış veya türeyiş gibi temaları içerirler.

Detaylı

NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI

NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI Noel, sözlüklerde her yıl 25 Aralık tarihinde İsa nın doğumunun kutlanıldığı hristiyan bayramı olarak geçer. Hristiyanlar, kutlamalara 24 Aralık ta Noel arifesiyle başlar ve

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İdarenin Denetlenmesi I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2

Detaylı