FELSEFENİN AGORA SINI YENİDEN KURMASI
|
|
- Savas Berker Behçet
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Gerçekten diyalektik olan düşünce, eskinin içindeki yeniyi keşfetme arzusudur. Adorno FELSEFENİN AGORA SINI YENİDEN KURMASI I. 20. yüzyılda farklı disiplinlerden pek çok yazar, Batı kültürünün kronik bunalımının bilfiil belirtileri olarak görülen yapı-bozumcu ve postmodern söylemler dizisi eşliğinde felsefenin ömrünü tamamladığı yargısına varır. Bu ilk ölüm ilanı değildir tâbi. Soykütüğü Hegel e kadar uzanabilecek bu karamsar itki Batı da nihilizmin besleyicisi olacaktır. Çok önceleri modern episteme ye karşı açılan savaş üç ayrı cepheden gelişir. Benhabib e göre bunlardan ilki modern epistemik öznenin eleştirisi dir: Alman idealizmi ile başlayıp Marx dan Freud a, Horkheimer den Habermas a uzanan dolambaçlı bir yolda artık düşünümün temel gayesi, egoyu, kendi kendisini maruz bıraktığı esaretten özgürleştirmek olacaktır. Diğer cephe ise, modern epistemik nesnenin eleştirisi adı altında derin bir Aydınlanma eleştirisiyle karakterize olur: Nietzsche ile başlayıp Frankfurtçular ve Heidegger ile zirveye ulaşan ve modern epistemenin bir tahakküm epistemesi olarak analiz edildiği anti-platoncu çizgi, tavrında oldukça nettir. Bu minvalde Aydınlanmanın şeylerle ilişkisi diktatörün insanlarla ilişkisine indirgenecektir. Son eleştirel cephe ise modern gösterge kavramının eleştirisi dir: Saussure ile başlayıp Frege ve Wittgenstein da billurlaşan ve dilin kamusal karakterini öne çıkararak bilinçten göstergeye, sözcük tekinden dilsel göstergeler arasındaki ilişkiler dizgesine sıçrayan dil-paradigma anlayışı (s.273-7). Sonuçta bu anlayışların ortak hükmü felsefi pratiğin elini kolunu bağlayacak bir içeriği bünyesinde barındıracaktır: Aydınlanmacı felsefi-düşünüm kurgusu, eleştirel olmayan gündelik doxa pratiğiyle göbek bağı olan bir episteme kurgusudur. İlerlemeci modern toplum tahayyüllerinin ifade krizine 1
2 eklemlenmiş bir anlam bunalımı na (Husserl buna krisis demişti) ek olarak muhtelif egemenlik projeleri de iflasın eşiğine gelir. Dünya tarihsel-pratik sahada sayısız vahşeti histerik bir şekilde yaşarken, aydın(lanmış)larda zayıf düşünce etrafında umarsız bir uzlaşıma giderler. Ancak bu okuma tarzlarından sadece birkaçının göstergeleridir. Felsefe ve siyaset arasındaki akrabalık ilişkisini, yani düşünen varlık ve yurttaş bağıntısını hesaba katarak özerklik sorunsalını ve siyasetini, ontolojiden hareketle belirlemek yerine tahayyülün yaratma dinamiği ekseninde açıklama girişimiyle Cornelius Castoriadis, bize yeni bir alternatif düşünme yolu sunacaktır. II. Türkiye de Marksizm in akademizasyonu süreciyle başlatılan genel teorik esnekleştirmelere paralel olarak, sol gelenek içinden gelip daha sonra farklı istikametlere yönelen düşünürlerden kimisi gereğinden fazla şişirilirken, kimisi de gereğinden fazla ihmal edilmiştir. Entelektüel pazarda Brechtçi mesafe koyma nın bir tezahürü olarak görülebilecek böylesi bir yan tutmayı, Bourdieu nun seçkinlik/itibar [distinction] kârlarının söz konusu pazara taşınması analiziyle açıklamak olanaklıysa da, hesaba katmamız gereken sayısız faktör bu şişirme ve görmezlikten gelme stratejisini oyuna sokmaktadır. Genellikle Batı daki herhangi bir teorisyenle özdeşleşmiş olan Türk aydını, kendisini yadsıdığını, kendisinden vazgeçtiğini sanmadan kurmaya çalıştığı şubesinde geviş getirmeyi ve sık sık iman tazelemeyi tercih ederek sığ bir konformizme saplanmıştır. Bu durum, postmodern karnaval ın çok ciddi siyasal yan etkileri ile daha fazla etkisini hissettirmeye başlamış, ülkemizdeki süreli yayınlar ülke gündeminden oldukça uzak konuları temcit pilavı gibi ısıtıp önümüze sunarak bu sürece ayak uydurma gafletine düşmüşlerdir. 20. yy ın ikinci yarısında yaşamış en önemli özerklik teorisyenlerinin başında gelen Castoriadis in çalışmaları bir Foucault ya da bir Habermas a nazaran akademik lezzet bakımından uygun bulunmamış olsa gerek, O nun özerklik projesi Türk akademiyasının ilgisine mazhar olmamıştır. Oysa ülkemizde heteronominin/yaderkliğin, en özgür sayılan alanlara bile sıkı sıkıya yerleştiğini göz önüne alırsak, Castoriadis in çözümlemelerinin hem neden güncelliğini koruması gerektiğini hem de neden bilinçli bir suskunlukla geçiştirildiğini anlayabiliriz. Tüm bu sebepler dolayısıyla, Castoriadis in entelektüel üretimlerini, özellikle bu üretimlerin nasıl yeni bir özgürleşimci projeye ön ayak olabileceğini ve felsefenin sonu tartışmalarına ciddi açılımlar sağladığını, kendi eleştirimizin altında ezilmeden (yani yeni bir şubenin bekçiliğine soyunmadan) eleştirel bir perspektiften ele almaya çalışacağız. 2
3 III. Bugün post-modernist damgasını taşıyan düşünürlerin, çağdaş öncülerinden devşirdikleri bir otomatizmle sık sık bir şeylerin sonunu ilan ettiklerini görüyoruz. Bu durum rastlantıdan ibaret olmasa gerek. Çünkü bu konformist ruh halinin ardında uç veren kötümser ve indirgemeci bakışın öyle pek de uzun bir geçmişi yok. Beşeriyetin tarihsel kazanımlarını dışlamanın dayanılmaz hafifliğine kapılalı beri, Batı da bilimsel establishment, sonculuk fetişizmi diyebileceğimiz türden bir duruma alışır oldu. Ne yapılmalı? gibisinden siyasi ve ahlaki zemin arayışlarını küçümsemeyi temel düstûr haline getiren söz konusu paradigmanın sınırları içinde özgürlük, özerklik kavramları da giderek aşınmaktadır. Lyotard ın postmodern durum unu yaşantılayan herkes, tahakküm mekanizmaları, fetişleşen tüketim ilişkileri ve enformatik araçların simgesel şiddetine maruz kalmakta. Bu durumda bireye minör ve negatif bir özgürlük alanı kalmıştır. Tüketim antropolojisinin bir arzu makinesi ne dönüştürdüğü bu insan tipi, çağdaş kapitalist toplumun vitrininde hızla erimektedir. Bu yüzden elinizdeki metin, özerkleşme yolunda siyasallaşmanın önüne rezervler koyan bu ontolojik kuşatılmışlıktan çıkmak noktasında Castoriadis e başvuracaktır. Castoriadis in kuramı açısından en önemli tespitlerden birisi toplumların, hemen hemen her yerde ve her zaman kurumlandırılmış yaderklik ile birlikte yaşadıklarıdır. Nomos un toplum-ötesi bir kaynağının olduğuna ilişkin kurumlandırılmış tasarım da bu tespitin bir parçasıdır ki bu noktada özerklik mefhumunun tanımı büyük önem arzeder: Özerklik, olgular üzerine değil de toplumun imgelemsel imlemleri ve bu imlemlerin olası temeli üzerine açık ve sınırsız bir sorgulama patlak verdiği anda, bir tohum halinde, ortaya çıkar. Bu hem başka tür bir toplumun, hem de başka tür bireylerin adeta açılış ının yapıldığı bir yaratım anıdır. Tohum terimini kullanmamın nedeni, özerkliğin ister toplumsal olsun, ister bireysel, bir tasarı olmasıdır. Sınırsız sorgulamanın ortaya çıkışı yeni bir tarihsel eidos yaratır (2001:77) Bireysel ve toplumsal özerklik mefhumunu siyasal ve felsefi açıdan tanımlamakla en temelde demokrasiyi özendirmeyi hedefleyen Castoriadis için özerkliğin bireysel ayağı, kişinin kendi nomos unu oluşturması, davranışlarını oto-kontrole tâbi tutarak, kendi arzu ve isteklerinin tam anlamıyla farkında olmasıdır. Varlık ın tarihinde yeni bir eidos un 1 ortaya çıkışının ifadesi olan bu argüman dahilinde Birey hangi anlamda özerk olabilir? sorusunun 1 Eidos kavramıyla Castoriadis, bilinçli ve açıktan açığa kendi varoluş yasalarını değiştiren bir varlık tipine gönderme yapar: tefekkür-kabiliyetli ve taammüden tasarlayan öznellik (Robinson&Rundell,s.220). 3
4 biri iç, diğeri dış olmak üzere iki öğesi vardır. İç öğe, kendi ruhuna sahip bireyselliğin ilişkilerine bağlıdır. Her bireyin çekirdeğinde bulunan ruhu (bilinçaltı,itkiler) ortadan kaldırmak ya da denetim altına almak söz konusu olmadığına göre, hakiki bir öznellik in oluşması yolunda, tekil insanın, bir yaratım ve değişim kaynağı olan temel imgelemi/tahayyülü azat olacağından, insanın fiili bir özgürlüğe ulaşması mümkündür. Özerk olmak, özgürlüğe ve hakikat amacına bel bağlamış olduğumuz anlamına gelir. Eğer öyle olmasaydı, Kant ın başka şey yapmak yerine neden Critiques ler üzerine kafa patlattığını anlayamazdık (2001:79). Dış öğe ise, tarihsel-toplumsal ummanın göbeğine düşen bir bireyin tek başına ve toplumsal yapı çeşitliliğinin her birinde özgür olamayacağı gerçeğiyle hareket etmek zorunda olmasıdır. Bireyin toplumsal oluşum içine girebilmesinin ön koşulu toplumsal kurumları içselleştirmektir. Öyle ki özerklik gayesi taşıyan bireyin doğuşu açısından, tarihsel-toplumsal alanın 2, sınırsız bir sorgulama uzamına kapı aralayacak şekilde kendi kendisini değiştirmesi birincil önem taşır. Toplumsal özerklik ise bireysel özerklik kavramına oranla daha açıktır: Toplumun nomos unu bir kolektivite içinde oluşturabilmesidir. Castoriadis bu noktada kolektivite kavramını italikler. Aksi takdirde tüm totaliter yönetim şekilleri özerk olarak adlandırılabilirdi. Kendi nomos unu kuran toplum, bir sonraki aşamada kendi normlarının kaynağıymış gibi kendisini onaylar. Burada söz konusu olan salt kendi kendine kurumlaşma değildir. Kendi özerklik kavramını hassasiyetle Kant ın özerk inden ayıran Castoriadis e göre özerklik, değişmez, sabit bir neden içinde keşfedilen, herkes için bir defa verilen bir nomos a göre işleyişten çok daha fazla birşeydir. Kantçılık, özerklik sorunsalını kendi içinde bir son olarak ele alırken, Castoriadis aynı sorunsalı insanın kendisi ve yapabilecekleri bakımından insancıl bir amaç olarak algılar ve önemli postulatlar koyar: 1- Bireysel özerklik, toplumsal özerkliğin ve bunların karşılıklı olarak bulunmaması durumunda imkansızdır. O halde çıkarılması gereken ilk ders, heteronom bireylerden teşekküllü bir toplum asla özerk olamaz. Dahası, özerklik, ancak bireylerin, kendi eylemlerini koşullandıran yasaların düzen ve kapsamı içinde doğrudan yer aldıkları takdirde mümkün olabilecek bir tasarıdır. 2- Eğer özerklik mefhumunu kabul edecek olursak, topluma ait olan sınırsız sayıdaki birey, kurumsal aktiviteler içinde, herkesin eşit katılımının etkin bir şekilde mümkün olmasıyla tanımlanan demokrasi idealini içselleştirmesi 2 Castoriadis in kilit terimlerinden biri olan tarihsel-toplumsal alan, toplum tipine uygun, yeni ve mutlak bir ontolojik düzen türü değildir. Daha çok, her seferinde, her biri yeni bir toplum eidos unu/yaratımını temsil eden başka biçimler vasıtasıyla vücuda gelir. 4
5 gerekecektir. Castoriadis böylece liberal oligarşi nitelemesiyle pejoratif bir anlam yüklediği temsili demokrasi yerine doğrudan demokrasi idealini ortaya koyar. 3- Kurumsal geleneğin sürekli sorgulanmasını mümkün kılan yeni bir toplumsal eidos için Antik Yunan ın taşıdığı siyasal önem. Castoriadis e göre bu önem, iki yaklaşım tarafından çarpıtılmıştır. Bunlardan biri Antik Yunan ı ebedi bir prototip gibi sunmaya yatkın nostaljik paradigma. Ötekisi de Antik Yunan analizlerinin tamamıyla sosyolojikleştirilmesi ve antropolojikleştirilmesidir. Eğer ki, siyasetin konusu toplumun, toplum olarak kurumlandırılması olan kolektif bir etkinlik (s.301) olduğu gerçeğini gözardı etmezsek Antik Yunan ın bir tohum, yani tarihsel-toplumsal bir tasarım olduğunu kabul ederiz. IV. Sosyalizm ya da Barbarlık dergisini çıkarmaya başladıktan sonra terminolojik terkibini yavaş yavaş sosyalizm den özerklik e doğru geliştiren Castoriadis, işe Marksist modelin geniş kapsamlı bir eleştirisiyle başlar. Temel argüman şudur: Marx ın teorisindeki gerçek devrimci öğeler, Marx ın insanlığın bilinen tarihinden itibaren saptamaya uğraştığı tarihin sanılan yasaları nı nesnel yasalar şeklinde formüle etmeye çalışması ile etkili biçimde temelini çürütmüştür. Bu durum ister istemez teorinin açık uçluluğunu engellemiş, kapalı bir düşünce sistemi oluşturmuştur. Marksizmin böylesi bir vücuda gelişi, kendi ilk devrimci esininin de ölümünü kapsar: Kuramsal etkinliğin kapalı olma iddiasındaki bir kuramsal sisteme dönüşmesi, egemen kültürün en derin anlamına doğru bir geri dönüştür. Zaten burada olana, yaratılmış olana yabancılaşmadır; devrimci projenin en derin anlamının yadsınmasıdır; her anlamın nihai kaynağı olarak insanların gerçek etkinliğinin ortadan kaldırılması; radikal alt-üst oluş olarak devrimin, en üstün ilke olarak özerkliğin unutulmasıdır; kuramcının, insanlığın sorunlarının çözümünü kendi omuzlarına yükleme iddiasıdır.(...) Kapalı kuramsal sistem, insanları, zorunlu olarak, kendi tarihsel doğrusunun edilgen nesneleri olarak ortaya koyar, çünkü onları kendisinin de bağımlı olduğu o geçmişe tâbi kılmak zorundadır (1997: ). Marksizm in problematik karakterinin sıkı bir çözümlemesinden sonra, Castoriadis in geniş bir eleştirisellik içinde sadece tarihsel maddeciliği değil, aynı zamanda Marksizm in başka yönlerini de eleştiriye tâbi tuttuğunu görüyoruz. Artık terk edilmesi gereken temel ikilem oldukça açıktır: bir kişinin kendisini hem devrimci hem de Marksist olarak tanımlaması. Bu ikilem ortadan kalkmazsa toplumun radikal bir dönüşümü düpedüz hayal olacaktır. Ona göre tarihsel maddeciliğin özü kabul edilebilir değildir ki bu yüzden Marksist 5
6 tarih kavramı, sağlayacağını iddia ettiği şeylerin bir izahını sunamaz. Çünkü bu tarz bir anlayış, tarihsel evrime sahip zorlama nın basit bir şemayla özetlenebilme imkanını ortaya koyarak başından itibaren başarısızlığa mahkum olmuştur:...tekniğin gelişmesini son çözümlemede tarihin itici gücü olarak görür ve ona özerk bir evrim, kapalı ve iyice tanımlanmış bir anlam atfeder,...tarihin bütününü, ancak gelişmiş kapitalist toplum için bir anlamı olan ve ondan önceki toplumsal yaşam biçimlerine uygulandığında sorun çözmekten çok yaratan kategorilere tâbi kılmaya çalışır,...baskın güdülenimi ekonomik olan, özünde değişmez bir insan doğasının varolduğu yönündeki gizli bir koyuta dayanır (s.50) Castoriadis devam edegelen eleştirilerinde ayrıca birçok felsefi düşünce ile de hesaplaşmaktan geri durmaz. Hegel in nesnelciliği onun hedef noktasıdır. Bilindiği üzere Marx ın teorisinde akliliğin felsefi ifadesi, mitoslaşmış idealistik biçiminden kurtarılmış (!) Hegel diyalektiğidir. Marksist geleneğin totemik bir simgeye dönüştürdüğü Hegel in diyalektiği onun kafasındaydı, ben onu ayaklarına geri yerleştirdim sözüyle billurlaşan bu tersine çevirme işlemini sorgulayan Castoriadis in ilk sorusu şudur: Böylesi bir işlemin, diyalektiğin nesnesinin doğasını değiştirme gücüne sahip olup olmadığı niçin sorgulanmadan mekanik bir biçimde kabul edilmiştir? İkinci soru: Bir şeyin tözünü değiştirmek için onu (Marx ın yaptığı gibi) ters-yüz etmek yeterli midir? Ve üçüncü soru: Hegelciliğin içeriği, diyalektik yöntem ine böylesine az mı bağlıdır? Tabi ki Castoriadis e göre durum hiç de göründüğü gibi değildir. Marx, Hegel diyalektiğini muhafaza ederken paralelinde onun akliliğini defetmez. Onda değiştirdiğini savunduğu Hegel de tinselci, kendisinde/marx da maddeci olan elbise ise başlı başına bir tartışma konusudur. Çünkü Hegel inki gibi kapalı bir diyalektik zorunlu olarak akli olacaktır: Felsefi tecrübenin tam anlamıyla rasyonel belirlenimlerine indirgenebilir olduğunu hem önvarsaymakta hem de kanıtlamaktadır. Bu kapalı diyalektik hakiki bilgiye nasıl ulaşabiliriz? sorusunu yanıtlamak ister. Hegel in diyalektiğinin özü, logos un doğadan önce yer aldığı yönündeki olumlamada değildir, hele de, bunun tanrıbilimsel elbisesi ni oluşturan söz dağarında hiç değildir. Yöntemin kendisinde, gerçek olan her şey akılsaldır ı ileri süren temel koyutta, nesnesinin olabilecek belirlenimlerinin tümünü üretebilme yönündeki kaçınılmaz iddiada yatar. Bu öz, diyalektiğin ayaklarının üzerine bastırılması yla yıkılamaz zira görünürde hep aynı hayvan söz konusu olacaktır. Hegel in diyalektiğinin devrimci bir biçimde aşılması onun ayaklarının üzerine oturtulmasını değil, ilk iş olarak kafasının kesilmesini gerektirir (s.95-6) Burada Castoriadis in gayesi açıktır: insanların kurumlaştırarak kurduğu toplumu dönüştürme yolunda, tarihsel evrim süreci ya da toplumsal nomos u kanıtlamak için ilan edilen 6
7 geçmiş tüm ideolojilerle radikal bir tartışmaya girmek ya da başka türlü söylersek Herakleitos ile başlayan theoria illüzyonuna açık bir saldırı ilanı. V. Özerklik kuramını inşa ederken felsefenin sonu tartışmalarına da katılan Castoriadis in felsefe tanımı da düşüncesiyle paralellik taşır:felsefe Bireysel ve toplumsal özerkliğe ilişkin Yunan-Batı tasarısının merkezi öğesi dir (2001:92). 3 Bu bağlamda felsefenin mezarını kazmak için atılan her adım özgürlük fikrini baştan baltalamak olacaktır. Zayıf düşüncenin yüceltildiği bir ortamda felsefenin sonunun ilanı ilkin Hegel ce dile getirilmişse de bugün bu işi üstlenenin Heidegger ve tilmizleri olduğunu söyleyen Castoriadis, açık saldırısını ontolojik düzlemden yöneltir. Heidegger in örtük tarih felsefesinde Gerschik in doğuşunun (Dasein in yazgı, yönelim ve hibesi olarak tarih) temel sebebi, Castoriadis e göre O nun siyasal etkinlik karşısındaki kalıtsal körlüğü dür. Yunanlılardan dem vurmada son derece bonkör olan Heidegger in polis, eros ve psyche konularına gelince anlaşılmaz bir suskunluğa bürünmesinin kafa karıştırıcılığı bir yana felsefenin poliste ve polis sayesinde doğduğu olgusunu filozofumuz nasıl görmezlikten gelmiştir? Yanıt basittir aslında: bireylerin mevcut düzene karşı geliştirdikleri etkinlikleri yok sayma. Tam da bu noktada böylesi bir tercih Heidegger ile Hegel i aynı noktada buluşturur: Geçmişteki filozofların eleştirel biçimde tartışılmasının yasaklanması ya da bunun imkansız bir hal alması. Hegel, önceki filozofların eleştirilemeyeceğini, aşılacağını (aufgehoben) ve bunun Mutlak Bilme ye ulaştığımız ana dek sürüp gideceğini savunur çünkü. Söz konusu strateji devreye sokulduğunda, felsefi demokrasi, yani yaşayan filozoflarla ölmüş filozofların zamanın dışında buluşarak tartıştıkları agora yıkılmış olur. Düşünmenin tarih-ötesi agorasının (bir anlamda farklı doxaların özgürlük uzamının) tahribi Heidegger in ontolojisinde de mevcuttur. Öyle ki tüm filozoflar Dasein in tarihi ne ait momentlere tekabül ederler. Yeni dille söylersek onlar ancak yorumlanabilir ve yapıları sökülebilir (2001:93-5). Bu, her durumda, aşağıdaki noktaların gösterilmesi gerektiği anlamına gelir: 1. Geçmişin tüm filozofları, varlıkbilimsel farklılığın örtülmesi, Varlık ın unutulması, olanların varlığıyla ilgilenip Varlık ın anlamı sorusu karşısında ilgisiz kalınması olarak algılanan 3 Antik-Yunan tarihçisi Vernant da kadim Yunan modelinin insanı toplumsal vazifelerine, yükümlülüklerine ve polis içindeki işlevlerine entegre eden bir yapı kurduğunu yazar. Bkz. Jean-Pierre Vernant, Eski Yunan da Söylen ve Toplum, Ç: M.Emin Özcan, Ank. 1996, İmge Yay. 7
8 metafizik e katkıda bulunur; 2. Buna rağmen ve tuhaf bir biçimde, bu unutma, Hegel e yaraşır bir devinimle tarih içinde gitgide daha komple biçimlere doğru ilerler (yani aslında geriler), öyle ki, Varlık ın unutulması anlamında metafiziğin tamamlanması ve son bulması, ta en başından, Platon la birlikte (hatta belki de Sokrates öncesi düşünürlerle) ortaya çıkar ama Hegel ve sonra da Nietzsche yle çok daha mükemmel bir biçimde gerçekleşir. (s.95) VI. Peki o halde bundan sonra skolastik bir akademizm ile yapı-bozumcu bir konu dışı kalma arasında sıkışıp kalan felsefenin durumu ne olabilir? Felsefe eğer raison d être sini/varlık nedenini yitirmişse, herhangi bir felsefe tarzı olmaksızın toplum eleştirisi yapmak mümkün mü? Bu bağlamda felsefe agora sını yeniden inşa edebilir mi? Castoriadis e göre, düşüncenin öz-düşünsel etkinliği olarak felsefe, ideal olarak her düşünce biçiminin kendisi için uygun olacağı anlamını içerir; dolayısıyla, bir filozof için, kendisinden önceki filozofların düşünceleri de zorunlu olarak uygundur; geçmişteki filozofları eleştiren bir filozofun özeleştiri yaptığı söylenebilir. Aynı dönem ve mekanda doğan felsefe-demokrasi ikilisinin yaderkliğin reddinin yapıtaşları olduğunu kabul edersek, kolektif özerklik tasarısı bağlamında, felsefenin temel konusunun Varlık nedir? ya da Varlığın anlamı nedir? gibi sorunlara ilişkin olmadığını, Varlık, phusis (büyüme gücü), polis, adalet, vb. ve kendi öz düşüncem hakkında ne düşünmeliyim? sorusuyla temelden ilgili olduğunu yazan düşünür, felsefe ve demokrasi birlikteliğinin otonomi tasarısının asal biçimde somutlaşması olduğunu savunur. Hatırlarsak, Heidegger tekno-kültürle sarmalanmış bir dönemde artık felsefenin kapandığını, yapılabilecek tek şeyin şiire dönme olduğunu söylemişti. Castoriadis ise, teknobilimsel paradigmanın dünya üzerindeki hegemonyasının kırılamazlığı meselesini, varlığın yazgısı na ilişkin metafizik bir kapanmaya bağlar. Bu yeni hegemonik durumu tarihseltoplumsal imkanlar ya da kurucu güçler üzerine bir düşünce dolayımında izah edemeyen Heidegger in es geçtiği şey, modern bilimin sahip olduğu sayısız iç çelişki ve açmazlardır. Olandan ya da olanın varlığından ayrı bir Varlık düşüncesi bulunabileceği teziyle, felsefenin asli nesnesini (Varlık, varlığın bilinmesi, Ben, Biz, siyasal oluşumumuz, adalet, vb. üzerine ne düşünmeliyim, ne düşünmeliyiz?) bilinçli bir yok saymayla başından savan Heideggerci kısıtlama bugün ciddi tehlikeler (kültürel pessimismus, siyasetsizleşme, genelleşmiş konformizm vs.) taşımaktadır. Oysa Castoriadis e göre, felsefenin teknik ve bilim tarafından yutulması imkansızdır. Bugün tanık olduğumuz şey, felsefenin temel sorunlarının, pozitivist bir metafiziğe ait olan sakin ve yumuşak dogmacılığın kalın bir katmanının altında (s.109) olabildiğince derinlere 8
9 gömülmesidir. Öte yandan felsefi-punk tarikatlarıyla göbek bağı olan felsefe tarihçileri de düşüncenin serbest piyasasında at oynatmaktadırlar: Ölen felsefe değil, sahiciliktir 4 aslında. Tam da bu noktada Castoriadis ile buluşan Rorty'nin eskatalojik söylemlere karşı tepkisini gündeme getirmek gerekiyor: "felsefenin sonu" veya başka herhangi bir şeyin sonunu ilan etmek, sayısız kriz durumları tespit etmek, filozofların kendilerini yasa koyucular olarak algıladıkları zamandan kalan sersemliklerinin bir ürünüdür. Bu tarz ilanlar, kâti başlangıç ve sonlar görmekten hoşlanan ve dünyanın entelektüel düzen tarafından yönetilebileceğini ve entelektüel düzene indirgenebileceğini hisseden filozofların kibrinin başka bir örneğidir. Oysa Lebenswelt filozofların sistemik akıllarının müsaade ettiğinden daha fazla karmaşıktır (bkz.rotry:1995). Sonuç olarak şunu söylemek mümkün: felsefi etkinlik için kışkırtıcı ve varoluşu yazgı olmaktan çıkaran düşünceler şart. Husserl in Aristo ya döndüğü Lebenswelt yeni bir başlangıç için en uygun zemini oluşturuyor. Şeylerin hegemonik düzenine karşı direniş odaklarını kuracak olan felsefi tahayyüldür çünkü. Kapanışı Castoriadis ile yapmalı: Gece, ancak, kendilerini geceye bırakanlar için gelmiştir, yaşayanlar için, güneş her gün yeniden doğar. KAYNAKÇA BENHABİB, Şeyla (1999), Modernizm, Evrensellik ve Birey, (Ç:Mehmet Küçük), Ayrıntı Yay., İstanbul CASTORİADİS, Cornelius (2001), Dünyaya, İnsana ve Topluma Dair, (Ç:Hülya Tufan), İletişim Yay., İstanbul CASTORİADİS, Cornelius (1997), Marksizm ve Devrimci Kuram, (Ç:Hülya Tufan), ROBİNSON, G.- RUNDELL, J. (1999), Tahayyül Gücünü Yeniden Düşünmek, (Ç:Ertuğrul Başer), Ayrıntı Yay., İstanbul ROTRY, Richart (1995), Olumsallık, İroni ve Dayanışma, (Ç: Alev Türker-Mehmet Küçük), Ayrıntı Yay., İstanbul VERNANT, Jean-Paul (1996), Eski Yunan da Söylen ve Toplum, (Ç:M. Emin Özcan), İmge Yay., Ankara 4 Sahicilik, ego-santrik bir özgürlük ideali olarak algılanmamalı; çünkü insan, yaşamının tüm süreçlerinde Mead in anlamlı ötekiler iyle diyalojik bir ilişkiye girer. Bireyi atomistik ve araçsalcı bir fanusa kapatan tüm serbest piyasa ideolojilerini aşmanın yolu, belki de yurttaşa onurunu yeniden kazandıracak bir siyasal yurttaşlık kavramını radikalleştirmek olacaktır. Bu konuya ilişkin derinlikli bir çalışma Charles Taylor tarafından yapılmıştır. Bkz. C. Taylor, Modernliğin Sıkıntıları, Ç:Uğur Canbilen, İst. 1995, Ayrıntı Yay. 9
Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri
Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri İLTB 601 İletişim Çalışmalarında Anahtar Kavramlar Derste iletişim çalışmalarına
DetaylıSANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni
SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan
Detaylı1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus
1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 4.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-2: İslâm Ortaçağı
DetaylıFELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ
FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları
DetaylıBölüm 1: Felsefeyle Tanışma
İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.
DetaylıMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
Adı Soyadı (Unvanı) Doktora: E-posta: (kurum/özel) Web sayfası Santral No: Dahili No: 3512 Fax: Cep Telefonu: İş Adresi: Yazışma Adresi: Bölümü/Anabilim Dalı: İdari Görevi: Fırat MOLLAER Mimar Sinan Güzel
DetaylıGiorgio Colli, Felsefenin Doğuşu / Çev. Fisun Demir Dost Yayınları, Ankara, 2007, s. 94.
Giorgio Colli, Felsefenin Doğuşu / Çev. Fisun Demir Dost Yayınları, Ankara, 2007, s. 94. Dominique Folscheid, Felsefe Akımları / Çev. Muna Cedden Dost Yayınları, Ankara, 2005, s. 160. * Tanıtan: Tamer
DetaylıRussell ın Belirli Betimlemeler Kuramı
Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın dil felsefesi Frege nin anlam kuramına eleştirileri ile başlamaktadır. Frege nin kuramında bilindiği üzere adların hem göndergelerinden hem de duyumlarından
DetaylıESTETİK (SANAT FELSEFESİ)
ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) Estetik sözcüğü yunanca aisthesis kelimesinden gelir ve duyum, duyularla algılanabilen, duyu bilimi gibi anlamlar içerir. Duyguya indirgenebilen bağımsız bilgi dalına estetik
DetaylıÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4
ÜNİTE:1 Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2 Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3 Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4 Zygmunt Bauman: Modernlik ve Postmodernlik ÜNİTE:5 Tüketim Toplumu, Simülasyon
Detaylıphilia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi
FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde
DetaylıDOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞI DERS/MODÜL/BLOK TANITIM FORMU. Dersin Kodu: FEL 3004
Dersi Veren Birim: Felsefe Dersin Türkçe Adı:. Yüzyılda Felsefe I. Dersin Orjinal Adı:. Yüzyılda Felsefe I. Dersin Düzeyi:(Ön lisans, Lisans, Yüksek Lisans, Doktora) Lisans Dersin Kodu: FEL 3 Dersin Öğretim
DetaylıAhlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar
Ahlâk Kavramı Yrd. Doç. Dr. Rıza DEMİR İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Yönetimine Etik Yaklaşım Dersi Etik Türleri Mesleki Etik Türleri 2017 Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim
Detaylı21.10.2009. KIŞILIK KURAMLARı. Kişilik Nedir? Kime göre?... GİRİŞ Doç. Dr. Halil EKŞİ
KIŞILIK KURAMLARı GİRİŞ Doç. Dr. Halil EKŞİ Kişilik Nedir? Psikolojide kişilik, kapsamı en geniş kavramlardan biridir. Kişilik kelimesinin bütün teorisyenlerin üzerinde anlaştığı bir tanımlaması yoktur.
DetaylıProf. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar
Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER...v GİRİŞ... 1 Birinci Bölüm Antik Demokrasi I. ANTİK DEMOKRASİNİN
DetaylıSİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)
T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) 6. Hafta Ders Notları - 23/10/2017 Araş. Gör. Dr. Görkem
Detaylıbilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da
YANLIŞ ALGILANAN FİKİR HAREKETİ: FEMİNİZM Feminizm kelimesi, insanlarda farklı algıların oluşmasına sebep olmuştur. Kelimenin anlamını tam olarak bilmeyen, merak edip araştırmayan günümüzün insanları,
Detaylıİ Ç İ N D E K İ L E R
İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık
Detaylı10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)
10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) Estetik, "güzel in ne olduğunu soran, sorguluyan felsefe dalıdır. Sanatta ve doğa varolan tüm güzellikleri konu edinir. Hem doğa hem de sanatta. Sanat, sanatçının
DetaylıAŞKIN BULMACA BAROK KENT
AŞKIN BULMACA 18.yy'da Aydınlanma filozoflarıyla tariflenen modernlik, nesnel bilimi, evrensel ahlak ve yasayı, oluşturduğu strüktür çerçevesinde geliştirme sürecinden oluşur. Bu adım aynı zamanda, tüm
DetaylıFELSEFE BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ I.YARIYIL DERSLERİ
FELSEFE BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ I.YARIYIL DERSLERİ FEL-101 Felsefeye Giriş Felsefenin temel problem, kavram, akım ve alt disiplinlerine genel bir giriş. FEL-103 Eskiçağda Felsefe Kredi (Teorik-Pratik-Lab.)
Detaylı7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ
7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ Estetik ve Sanat Felsefesi Estetiğin Temel Soruları Felsefe Açısından Sanat Sanat Eseri Estetiğin Temel Kavramları Estetiğin Temel Sorunlarına Yaklaşımlar Ortak Estetik
DetaylıÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT
18. yüzyıl Aydınlanma Dönemi Alman filozofu ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT Yrd. Doç. Dr. Serap TORUN Ona göre, insan sadece çevresinde bulunanları kavrayıp onlar hakkında teoriler kuran teorik bir akla sahip
DetaylıÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız
Disiplinlerüstü Temalar Kim Olduğumuz Bulunduğumuz mekan ve zaman Kendimizi ifade etme Kendimizi Gezegeni paylaşmak Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel,
DetaylıSİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)
T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) 1. Hafta Ders Notları - 18/09/2017 Araş. Gör. Dr. Görkem
DetaylıT.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi
T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 1.1.216 Diploma Program Adı : SOSYOLOJİ, LİSANS PROGRAMI, (AÇIKÖĞRETİM) Akademik Yıl : 21-216 Yarıyıl
DetaylıSİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U)
DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U) KISA
DetaylıÇağdaş Siyaset Kuramları (KAM 401) Ders Detayları
Çağdaş Siyaset Kuramları (KAM 401) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Çağdaş Siyaset Kuramları KAM 401 Güz 3 0 0 3 6 Ön Koşul Ders(ler)i - Dersin
DetaylıTürkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de
Detaylı1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler
1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar 2.Sanat ve Teknoloji 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 5.Işık ve Renk 6.Yüzey ve Kompozisyon 1 7.Görüntü Boyutu
DetaylıZANAATLA TEKNOLOJİ ARASINDA TIP MESLEĞİ: TEKNO-FETİŞİZM VE İNSANSIZLAŞMIŞ SAĞALTIM
ZANAATLA TEKNOLOJİ ARASINDA TIP MESLEĞİ: TEKNO-FETİŞİZM VE İNSANSIZLAŞMIŞ SAĞALTIM Prof. Dr. Ali ERGUR Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Türk Toraks Derneği XVII. Kış Okulu Antalya 14.02.2018 ZANAATLA
DetaylıYaşam Boyu Sosyalleşme
Yaşam Boyu Sosyalleşme Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 5. Ders Kültür, Toplum ve Çocuk Sosyalleşmesi Sosyalleşme Nedir? Çocuklar başkalarıyla temasla giderek kendilerinin farkına varırlar ve insanlar hakkında
Detaylı29 Eylül 2010 Çarşamba (Canlı) DÜŞÜNCE KERVANI NDA FAŞİZM ÜZERİNE TARTIŞMALAR. CUMARTESİ SU TV. SAAT: (Tekrar)
29 Eylül 2010 Çarşamba (Canlı) DÜŞÜNCE KERVANI NDA FAŞİZM ÜZERİNE TARTIŞMALAR CUMARTESİ SU TV. SAAT: 23.00 (Tekrar) Faşizm, burjuvazinin en kanlı yönetim biçimlerinden birisi olarak sosyal yaşama damgasını
DetaylıORTAÇAĞ FELSEFESİ MS
ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin
DetaylıYEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MEDYA ÇALIŞMALARI DOKTORA PROGRAMI
YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MEDYA ÇALIŞMALARI DOKTORA PROGRAMI 1. PROGRAMIN ADI Medya Çalışmaları Doktora Programı 2. LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARININ YENİDEN DÜZENLENMESİNİN GEREKÇESİ İlgili
DetaylıİÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23
İÇİNDEKİLER Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 I. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 23 A. Eğitim ve Öğretim 23 B. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 24 II.
DetaylıHegel, Tüze Felsefesi, 1821 HAK KAVRAMI Giriş
1www.ideayayınevi.com HAK KAVRAMI Giriş 1 Felsefi Tüze Bilimi Hak İdeasını, eş deyişle Hak Kavramını ve bunun Edimselleşmesini konu alır. Felsefe İdealar ile ilgilenir ve buna göre genellikle salt kavramlar
DetaylıFen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü
http://ogr.kocaeli.edu.tr/koubs/bologna/genel/listesi_prn.cfm?ed=0 1 / 5 22.05.2018 15:50 Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Adı 2017/2018 Listesi 1. YARIYIL TLU Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
DetaylıYENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ
YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ Yazar : Erdem Denk Yayınevi : Siyasal Kitabevi Baskı : 1. Baskı Kategori : Uluslararası İlişkiler Kapak Tasarımı : Gamze Uçak Kapak
DetaylıT.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi
T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 11.1.2017 Diploma Program Adı : HUKUK, LİSANS PROGRAMI, (ÖRGÜN ÖĞRETİM) Akademik Yıl : 2016-2017 Ders Adı GENEL KAMU
Detaylıİktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017
İktisat Tarihi I 27 Ekim 2017 İktisat Tarihi Biliminin Doğuşu 18. yüzyıla gelene değin özellikle sosyal bilimler felsefeden bağımsız olarak ayrı birer bilim disiplini olarak özerklik kazanamamışlardı Tarih
DetaylıFEMİNİST PERSPEKTİFTEN KÜRT KADIN KİMLİĞİNİ ÜZERİNE NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA
T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ VE SİYASET BİLİMİ/SİYASET BİLİMİ ANABİLİM DALI FEMİNİST PERSPEKTİFTEN KÜRT KADIN KİMLİĞİNİ ÜZERİNE NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA Doktora Tezi
DetaylıKarl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen
Karl Heinrich MARX 1818-1883 Eserleri Kutsal Aile (1845) Felsefenin Sefaleti (1847) Komünist Manifesto (1848) Fransa'da Sınıf Kavgaları (1850) Ekonominin Eleştirisi (1859) Kapital (Das Kapital-1867-1894).
DetaylıFELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3)
DOĞRULUK / GERÇEKLİK FARKI Gerçeklik: En genel anlamı içinde, dış dünyada nesnel bir varoluşa sahip olan varlık, varolanların tümü, varolan şeylerin bütünü; bilinçten, bilen insan zihninden bağımsız olarak
DetaylıTemel Kavramlar Bilgi :
Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba
DetaylıHESAP. (kesiklik var; süreklilik örnekleniyor) Hesap sürecinin zaman ekseninde geçtiği durumlar
HESAP Hesap soyut bir süreçtir. Bu çarpıcı ifade üzerine bazıları, hesaplayıcı dediğimiz somut makinelerde cereyan eden somut süreçlerin nasıl olup da hesap sayılmayacağını sorgulayabilirler. Bunun basit
DetaylıMatematik Ve Felsefe
Matematik Ve Felsefe Felsefe ile matematik arasında, sorunların çözümüne dayanan, bir bağlantının bulunduğu görüşü Anadolu- Yunan filozoflarının öne sürdükleri bir konudur. Matematik Felsefesi ; **En genel
DetaylıMİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ
DetaylıSİYASET SOSYOLOJİSİ (SBK307)
T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü 2018-2019 Güz Dönemi SİYASET SOSYOLOJİSİ (SBK307) 4. Hafta Ders Notları Dr. Öğr. Üyesi
DetaylıKANT FELSEFESİNDE PRATİK AKLIN ÖZGÜRLÜK POSTULATI
KANT FELSEFESİNDE PRATİK AKLIN ÖZGÜRLÜK POSTULATI Yakup ÖZKAN Giriş Kant (1724-1804) 1, felsefi dizgesinde akıl eleştirisini kuramsal (teorik/nazari/kurgusal) akılla sınırlamaz. Akıl eleştirisini daha
Detaylı(CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARIHI) 1. Hafta: Antik Yunan da Toplumsallık Düşüncesi
(CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARIHI) 1. Hafta: Antik Yunan da Toplumsallık Düşüncesi Dersin Materyali Swingewood, Alan (2010), Sosyolojik Düşüncenin Kısa Tarihi, (çev. Akınhay, O.), İstanbul: Agora Kitaplığı
DetaylıAHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI
Ahlak ve Etik Ahlak bir toplumda kendisine uyulmaya zorlayan kurallar bütünü Etik var olan bu kuralları sorgulama, ahlak üzerine felsefi düşünme etkinliği. AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI İYİ: Ahlakça
DetaylıI. KİTAP: BATI FELSEFE GELENEĞİ: ÖĞRETİ VE KAVRAMLAR AÇISINDAN YAKLAŞIM FELSEFEYE GİRİŞ
I. KİTAP: BATI FELSEFE GELENEĞİ: ÖĞRETİ VE KAVRAMLAR AÇISINDAN YAKLAŞIM FELSEFEYE GİRİŞ BİRİNCİ BÖLÜM İnsan kültürünün biçimleri: Büyü, din, bilim ve sanat... 17 1. Büyü...17 2. Teknik...19 3. Din...21
DetaylıGÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ
GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ I.SINIF I.YARIYIL FL 101 FELSEFEYE GİRİŞ I Etik, varlık, insan, sanat, bilgi ve değer gibi felsefenin başlıca alanlarının incelenmesi
DetaylıSİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)
T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) 2. Hafta Ders Notları - 25/09/2017 Araş. Gör. Dr. Görkem
DetaylıEĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ. 1.Eğitim Bilimi Nedir? 21
İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EĞİTİM BİLİMİ-ALAN ÇALIŞMASI İÇİN BİR GİRİŞ 1.Eğitim Bilimi Nedir? 21 BİRSEL AYBEK Yeni "Eğitim Bilimi" 22 Eğitim Biliminin Doğası 23 Geleneksel Disiplinler ve Eğitim Bilimi 25 Dört
DetaylıDOÇ. DR. DOĞAN GÖÇMEN DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ
DOÇ. DR. DOĞAN GÖÇMEN DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ Felsefe neyi öğretir? Düşünme söz konusu olduğunda felsefe ne düşünmemiz gerektiğini değil, nasıl düşünmemiz gerektiğini öğretir. Mutluluk
DetaylıDERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS
DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Genel Kamu Hukuku I Law 151 1 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Türkçe Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Lisans Zorunlu
Detaylı12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)
12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) ÜNİTE: 2-KLASİK MANTIK Kıyas Çeşitleri ÜNİTE:3-MANTIK VE DİL A.MANTIK VE DİL Dilin Farklı Görevleri
Detaylı6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler
İçindekiler xiii Önsöz ı BİRİNCİ KISIM Sofistler 3 1 Giriş 6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler 17 K a y n a k la r 17 Sofistlerin G enel Ö zellikleri
DetaylıSavaş ve Barış Okumaları PSIR Uluslararası savaş ve barış hallerini tahlil eden yazının kullandığı
DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Savaş ve Barış Okumaları PSIR 408 7-8 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Seçmeli Dersin Koordinatörü
Detaylıİbrahim Kalın'ın yeni kitabı "Akıl ve Erdem" çıktı
On5yirmi5.com İbrahim Kalın'ın yeni kitabı "Akıl ve Erdem" çıktı İbrahim Kalın yeni kitabı Akıl ve Erdem'de, modernitenin ve aydınlanmanın temel iddialarını sorgularken, bunların Türkiye tecrübesinde tekabül
DetaylıÇAĞDAŞ SİYASET DÜŞÜNCESİ (SBK204)
T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü ÇAĞDAŞ SİYASET DÜŞÜNCESİ (SBK204) 3. Hafta Ders Notları 20-21/02/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem
DetaylıCAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARİHİ. 5. Hafta: 20. YY Toplumsal Düşüncesi I: Rasyonalizm Sorunu
CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARİHİ 5. Hafta: 20. YY Toplumsal Düşüncesi I: Rasyonalizm Sorunu UYARI Bu bir dinleyici notudur ve lütfen ders notu olarak değerlendirmeyiniz. Bu slaytlar, ilgili ders kitabındaki
DetaylıKAMU YÖNETİMİ PROGRAMI
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI SİYASAL DÜŞÜNCELER TARİHİ YARD. DOÇ. DR. MUSTAFA GÖRKEM DOĞAN 2. ESKİ YUNAN SİYASAL DÜŞÜNCESİ 2 ESKİ YUNAN SİYASAL DÜŞÜNCESİ
Detaylıkişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler
1 Örgüt Kültürü Örgüt Kültürü kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler bütünüdür. 2 Örgüt kültürü, temel grupsal
DetaylıMATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK
MATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK Matematik,adını duymamış olsalar bile, herkesin yaşamlarına sızmıştır. Yaşamın herhangi bir kesitini alın, matematiğe mutlaka rastlarsınız.ben matematikten
DetaylıSosyoloji. Konular ve Sorunlar
Sosyoloji Konular ve Sorunlar Ontoloji (Varlık) Felsefe Aksiyoloji (Değer) Epistemoloji (Bilgi) 2 Felsefe Aksiyoloji (Değer) Etik Estetik Hukuk Felsefesi 3 Bilim (Olgular) Deney Gözlem Felsefe Düşünme
DetaylıCAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARİHİ. 9. Hafta Mikro Sosyoloji: Sembolik Etkileşimcilik, Fenomenoloji ve Etnometodoloji
CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARİHİ 9. Hafta Mikro Sosyoloji: Sembolik Etkileşimcilik, Fenomenoloji ve Etnometodoloji UYARI Bu bir dinleyici notudur ve lütfen ders notu olarak değerlendirmeyiniz. Bu slaytlar
DetaylıEĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI
EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR 2017 Doç. Dr. Adnan BOYACI Neden Eğitimin Sosyal Temelleri Eklektik bir alan olarak Eğitim Yönetimi Büyük sosyal bilimler teorisi Eğitim yönetiminin beslendiği
DetaylıDOĞRU DİYE BİLDİKLERİMİZİ SORGULADIK MI?
DOĞRU DİYE BİLDİKLERİMİZİ SORGULADIK MI? Bireyin iç ve dış dünyasını algılayıp, yorumlamasında etkili olan tüm faktörlere paradigma yani algı düzeneği denilmektedir. Bizim iç ve dış dünyamızı algılamamız,
DetaylıKRİMİNOLOJİ Nisan 2015 Sosyal (Bağ) Kontrol Teorisi. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ
KRİMİNOLOJİ -2- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU tuba.topcuoglu@gmail.com 2 Nisan 2015 Sosyal (Bağ) Kontrol Teorisi İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ Teori Temel kavramlar Temel önermeler Ampirik geçerlilik
DetaylıDERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS SİYASET BİLİMİNE GİRİŞ SPRI
DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS SİYASET BİLİMİNE GİRİŞ SPRI 121 1 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Fransızca Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü Dersi
DetaylıDERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS İŞLETMEYE GİRİŞ SPRI 250 2 3 + 0 3 4
DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS İŞLETMEYE GİRİŞ SPRI 250 2 3 + 0 3 4 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü Dersi Verenler
DetaylıUluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları
Uluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Uygulama Laboratuar Kredi AKTS Saati Saati Saati Uluslararası Ekonomi Politik IR502 Seçmeli 3 0 0 3 7.5 Ön Koşul Ders(ler)i
DetaylıProf.Dr. ÜMİT TATLICAN
Prof.Dr. ÜMİT TATLICAN Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri Genel 1993- Doktora Sosyoloji Ve Metodoloji Anabilim Dalı Yabancı Dil Bilgisi İngilizce 1998 Bahar KPDS 73 Akademik Ünvan Ve Görevler 1993- DOÇENT
DetaylıA Framework for an Emancipatory Social Science
Lecture 1 A Framework for an Emancipatory Social Science Erik Olin Wright University of Wisconsin - Madison November, 2007 Çerçeveeve I. Ö Özgürleştirici Sosyal Bilim nedir? II. Üç Vazife III. Sosyalizm'in
DetaylıSPOR HUKUKU 1.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER
SPOR HUKUKU 1.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER SPOR KAVRAMI Spor; bireysel ya da takım halinde yapılabilen, belirli kuralları ve teknikleri olan; oyunlar, hareketler ve yarışmalar vasıtasıyla; fiziksel, zihinsel,
Detaylı13-18 Eylül 2010 Siyasal Bilgiler Fakültesi
İ n s a n H a k l a r ı S a vu n u cu l a r ı E ğ i t i m Pr o g r a m ı A Ü S B F İ n s a n H a k l a r ı M e r k e z i İ n s a n H a k l a r ı O r t a k P l a t f o r m u 13-18 Eylül 2010 Siyasal Bilgiler
DetaylıDERS PROFİLİ. Siyaset Kuramı I POLS 305 Güz 5 3+0+0 3 5
DERS PROFİLİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl Dönem Kuram+PÇ+Lab (saat/hafta) Kredi AKTS Siyaset Kuramı I POLS 305 Güz 5 3+0+0 3 5 Ön Koşul Yok Dersin Dili Ders Tipi Dersin Okutmanı Dersin Asistanı Dersin Amaçları
DetaylıYakın Çağ da Hukuk. Jeremy Bentham bu dönemde doğal hukuk için "hayal gücünün ürünü" tanımını yapmıştır.
Yakın Çağ da Hukuk Yazan: Av. BURCU TAYANÇ Yakın Çağ, çoğu tarihçinin Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi ile başladığını kabul ettiği, günümüzde de devam eden tarih çağlarından sonuncusudur. Bundan dolayı
Detaylı(b) Bir kanıtlamadır. Burada (çünkü) bir öncül belirticidir ve kendisinden sonra gelen yargının öncül olduğunu gösterir.
A-Grubu 1. Soru (B-Grubu 3. Soru ile aynı) Not: bu soruda öncül ve sonuçları sınavda istendiği gibi, verilen boş kağıda açıkça yazmayanlar ve soru kağıdı üzerinde altını çizmek vb. yöntemlerle gösterenlerin
DetaylıÖğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;
Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ Ders No : 0310420098 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim
DetaylıULUSLARARASI ÖRGÜTLER
DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI ÖRGÜTLER KISA ÖZET KOLAYAOF
DetaylıANAYASA MAHKEMESİ KARAR GEREKÇELERİNİN BAĞLAYICILIĞI SORUNU
Semih Batur KAYA Karadeniz Teknik Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi ANAYASA MAHKEMESİ KARAR GEREKÇELERİNİN BAĞLAYICILIĞI SORUNU İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...
DetaylıİÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ 1. Sosyoloji Nedir... 3 2. Sosyolojinin Tanımı ve Konusu... 6 3. Sosyolojinin Temel Kavramları... 9 4. Sosyolojinin Alt Dalları... 14
DetaylıT.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi
T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 1.1.216 Diploma Program Adı : SOSYOLOJİ, LİSANS PROGRAMI, (AÇIKÖĞRETİM) Akademik Yıl : 21-216 Yarıyıl
DetaylıYrd. Doç. Dr. TAHSİN ERDİNÇ Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi İNSAN ODAKLI DEVLET VE ÖZGÜRLÜK ÖNCELİKLİ ANAYASA
Yrd. Doç. Dr. TAHSİN ERDİNÇ Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi İNSAN ODAKLI DEVLET VE ÖZGÜRLÜK ÖNCELİKLİ ANAYASA İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER...ix Birinci Bölüm SOSYOLOJİK YAKLAŞIMLA
DetaylıDersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV
Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV 2+0 2 2 Ön Koşul Dersler Yardımcıları Amacı Öğrenme Bu dersin genel amacı; felsefe adı verilen rasyonel faaliyetin ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı,
DetaylıModern Felsefenin Kısa Tarihi
Roger Scruton Modern Felsefenin Kısa Tarihi Çevirenler Utku Ozmakas - Ümit Hüsrev Yolsal dipnot yayınları İÇİNDEKİLER Birinci Baskıya Önsöz 7 İkinci Baskıya Önsöz 10 GİRİŞ 1 Felsefe Tarihi ve Düşünce Tarihi
DetaylıEkolojik Tasarımlar ve Sanat
Ekolojik Tasarımlar ve Sanat Çevre, çok geniş kapsama sahip olan bir kavram olduğu için, tek bir tanım yerine bu konuda yapılmış araştırmalarda kullanılan çeşitli tanımları bulunmaktadır. Çevre: İnsanın
DetaylıEĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ
KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı 1.ÜNİTE - FELSEFEYLE TANIŞMA A-Felsefe Nedir? Felsefenin
DetaylıEditörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ
Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ Yazarlar Prof.Dr.Önder Kutlu Doç.Dr. Betül Karagöz Doç.Dr. Fazıl Yozgat Doç.Dr. Mustafa Talas Yrd.Doç.Dr. Bülent Kara Yrd.Doç.Dr.
DetaylıGÜZ YARIYILI YÜKSEK LİSANS DERSLERİ
GÜZ YARIYILI YÜKEK LİAN DERLERİ DER KODU ZORUNLU/ EÇMELİ DERİN ADI KREDİİ ELIT 709 Z Edebiyat Teorisi ve Eleştirisi ELIT 711 Araştırma Yöntemleri ELIT 735 Uygulamalı Dilbilim: Yabancı Dil Öğretimi ve Öğrenimi
DetaylıEĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ. 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL
EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL FELSEFENİN ANLAMI Philla (sevgi, seven) Sophia (Bilgi, bilgelik) PHILOSOPHIA (Bilgi severlik) FELSEFE
DetaylıTürkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri
Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri 1. Yıl Ders Planı 1. Yarıyıl Türkçe Öğretiminde Çağdaş Yaklaşımlar ETO701 1 2 + 1 7 Türkçe öğretiminde geleneksel uygulamalardan
DetaylıETKILI BIR FEN ÖĞRETMENI
FEN BİLİMLERİ ÖĞRETMENLERİNİN YETİŞTİRİLMESİNDE DEĞİŞİM VE GEREKÇELER Öğrencinin performansını yükseltmek istiyorsanız kaliteli öğretmen yetiştirmek zorundasınız Alan bilgisi Genel eğitim ve kültür dersleri
DetaylıESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel;
TASARIM ve ESTETİK ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; Plato( İ.Ö. 427-347) her alanda kusursuzu arayan düşünce biçimi içersinde nesnel olan mutlak güzeli aramıştır. Buna karşın, Aristoteles in (İ.Ö.
DetaylıYrd.Doç.Dr. BERFİN KART
Yrd.Doç.Dr. BERFİN KART Fen-edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Sistematik Felsefe Ve Mantık Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri 1999-2003 Lisans Hacettepe ÜniversitesiEdebiyat Fakültesi Felsefe Felsefe 2003-2006
Detaylı