UZUNPOSTALCI PROF. Haz. Necmeddin GÜNEY

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "UZUNPOSTALCI PROF. Haz. Necmeddin GÜNEY"

Transkript

1 -0.1 PROF ROF. DR. MUSTAFA UZUNPOSTALCI Haz. Necmeddin GÜNEY 1- Sayn hocam, öncelikle lütfederseniz sizi kendi dilinizden tanmak istiyoruz. Tarihe de not dü8mek bakmndan aileniz, e?itiminiz, okudu?unuz okullar, e?itim-ö?retim programlar, hocalarnz, akademik hayatnz ve idarecili?inizden bahsedebilir misiniz? Bismillahirrahmanirrahim/Rahman ve Rahim Olan Allah n Adyla Konya dogumluyum. Ailem hem annem, hem de babam tarafndan Konyaldr. Dedelerimin kabir talarna baktgm zaman oldukça ileri saylabilecek yllara uzanan bir zaman içine alacak kadar eskimi olduklarn görebiliyorum. Bu bakmdan, eger ailemiz bir baka yerden geldiyse, nereden geldigini bilemeyecek kadar derine giden bir Konyallk söz konusu. Annem Hallaç Memi8 ler sülâlesinden oldugu için soyad Pamuk idi; babam da Postalc Uzunlar sülâlesindendi; bu sebeple ailem soyad kanunu çknca Uzunpostalc soyadn alm. DeGerlendirecek olursak uzun, postaln sfat degil, postalcnn sfatdr. Babam kunduraclk mesleginde yetimi kundura malzemesi de satan bir esnaft. Dedelerimin her ikisi de mestçi idiler. lkokulu Hâkimiyet-i Milliye Okulunda okudum ylnda mezun oldum ve ayn yl açlan Konya mam-hatip Okuluna kaydoldum. Aslnda mam-hatip Okulu, diger okullar ögretime baladktan sonra açlmt. Onu beklememizin sebebi, daha önce mam-hatip Okulunun açlacagn bildigimizden degildi. Rahmetli babam beni okutmak istemedigi için her hangi bir ortaokula kaydettirmemiti. Yani mam-hatip Okulu açlmasayd ben okumayacaktm. Babam Konyal olmasna, ilkokul mezunu oldugu için, okuma yazma bilmesine ve hatta gazete ve dergi okur olmasna ragmen beni okutmak istememiti. Nitekim daha 1940 l yllarda Necip Fazl Ksakürek in çkarmakta oldugu Büyük DoGu Dergisini okudugunu hatrlyorum. Buna ragmen beni Ar. Gör., Selçuk Ü. lahiyat Fakültesi slam Hukuku Anabilim Dal\, necmguney@gmail.com

2 -1 * okutmak istememesi o yllarda okuyan ve üniversiteden mezun olanlarn iyi örnek olmamalar sebebiyledir. Çünkü o dönemde fakülte mezunu olarak hizmet veren kimseler, insanlara tepeden bakan, onlar hor gören tavrlar sergileyen kimselerdi. Mesela en basitinden söyleyeyim, bir doktoru eve götürmek gerektiginde, doktorlar içerilere ayakkablaryla girerlerdi. Bu da tabiatyla ayakkabsn darya çkarmaya alm toplumumuzda yadrganrd, ho karlanmazd. Bir de genelde dinle ilgileri çok zayft veya hiç yoktu. Hiç namaz klmayanlar oldugu gibi, klanlarn bir ksm Cuma ve Bayramlarda, bir ksm da ancak bayramlarda klarlard. Tabii böyle olmayanlar da elbette vard. Fakat ancak parmakla gösterilecek kadar azd. Bir fikir vermesi bakmndan u anekdotu nakledeyim: Rahmetli Ali Ulvi Kurucu Hoca Efendi, unu anlatm ve Biz lisede okurken rahmetli Ahmet Said UGurlu ile birlikte Cuma namazlarn Kap Camiinde klardk. Biz camiye geldigimizde cemaat bizi kapdan karlar, ayaga kalkarak ön saflara buyur ederlerdi. Çünkü bizim konumumuzdaki kiilerin namaz klmalarna pek alk degillerdi demiti. Kendisi hafz oldugu için ramazanlarda mukabele de okurmu. Bundan dolay da halk onu tanyordu. te babam böyle olacagm endiesinden ilkokul ögretmenim tavsiyesine ragmen beni ortaokula göndermemiti. Nihayet okullar tedrisata baladktan sonra mam-hatip Okulunun açlacagn gazetelerden okumu olan babam benden oraya kayt yaptrmam istemiti, ben de kayt yaptrdm. Sonunda 1951 ylnn aralk aynn ikinci yarsnda okula baladk. O dönemde üç karne alnrd. Birincisi aralk aynn, ikincisi martn, üçüncüsü de haziran aynn sonunda verilirdi ve her karneden sonra birer hafta tatil olurdu. Biz o yl tabiatyla birinci karneyi almadk ama okulumuz, diger okullarla beraber, tatil oldu. mam-hatip Okullar 4 yl orta, 3 yl da lise olmak üzere 7 yld. O dönemde her kademedeki okullarn son snf ögrencileri jüri önünde imtihan vererek mezun olurdu. Biz de ayn yollardan geçerek 1955 ylnda mam- Hatip Okulunun orta ksmndan, 1958 ylnda da lise ksmndan mezun olduk. Ancak hâlâ ne olacagmz bilmiyorduk. Bizleri hiçbir yüksek okul ve üniversite kabul etmedi. A.Ü. lâhiyat Fakültesine müracaat ettik, oras da almad. Böylece biz de bo durmayalm, hiç olmazsa lise fark dersleri imtihanlarna girelim diye müracaatta bulunduk. Ancak bize kar normal prosedür iletilmedi. mam-hatip Okullarnn müfredat program, ÖGretmen Okullarnn müfredat programna uygundu. ÖGretmen okulu mezunlar lise fark imtihanna girdiklerinde sadece iki program arasnda farkllk gösteren derslerden imtihana girerek mezun olurlard. Bu sebeple de üç yllk lisenin sadece son snflarnda okutulmakta olan derslerin bir kaçndan imtihana tabi tutulurlard. Ayn program okuyarak mam-hatip Okulundan mezun olmu bizlere ise bu yolu kapattlar. Biz ayn program okudugumuzu söyledigimiz zaman

3 G4;9=8 -: da sizler daha yeni açlm bir okulun mezunusunuz, ÖGretmen Okullar ise yetmi (veya doksan) u kadar yllk okullardr. Siz kendinizi nasl onlarla bir tutarsnz? mealinde cevaplar verdiler. Dolaysyla üç yllk Lise programnda okutulan toplam derslerden ancak dörtte biri kadar dersten muaf tutarak bizi imtihanlara kabul ettiler. 4u husus durumu oldugu gibi anlatmaya yeter sanrm: O zamanlar da (imdiki gibi) liselerde Milli Savunma Dersleri vard ve bütün liselerde kitaplar aynyd, hocalar da askerdi. Buna ragmen bu ders de farkl kabul edilip bizleri bu dersten de imtihan ettiler. Hem de üç yllk müfredattan olmak üzere. Beden egitimi derslerinden de imtihan oldugumuzu söyleyeyim de artk kalann siz hesap edin. Bunlardan maksat bizleri imtihana almamak, mümkün oldugunca caydrabilmekti. Dolaysyla ayn zamanda lise mezunu olmamz istenmiyordu ylnn bütünleme imtihanlar döneminde müracaat edip balad- Gm farkl derslerin imtihann 1959 da tamamladm ve böylece ayn zamanda lise mezunu da oldum. Ne var ki, o yl stanbul da Yüksek slam Enstitüsü adyla bir yüksek okul açld. Bu okul yalnzca mam-hatip Okulu mezunlarn kabul ediyordu ve Milli EGitim BakanlGna bagl idi. Bunun üzerine ben buraya devam etmeye karar verdim ve açlan imtihanda baarl bulundugum için kaydm yaptrdm. Aslnda çift diplomal idim ve Lise diplomasyla bir baka fakülteye de gidebilirdim. Ancak ben lise diplomam kullanmadm. Ayn zamanda Lise mezunu olan arkadalarmzdan bir ksm Yüksek slam Enstitüsü yerine lâhiyat Fakültesi de dâhil, diger fakülteleri tercih etti. Bir ksm da her ikisini birlikte okumay yegledi te stanbul Yüksek slam Enstitüsünden mezun oldum. Gerek mam-hatip Okulunda ve gerek Yüksek slâm Enstitüsünde okudugum yllarda sadece bu okullarn müfredatnda mevcut dersleri aldm. Bunun yannda o dönemde gerek stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde, gerek baka yerlerde verilen baz konferans ve ders anlatmlarn da takip ettigimi söyleyebilirim. Bunun dnda özel bir ders almadm. Bu belki o günlerde ufkumuzun yeterince açk olmamasndan ve bizi yönlendiren kimse çkmamasndan kaynaklanabilir. Belki de benim tembelligim veya ilerde ne olacagm konusunda herhangi bir kararmn olmamas bunda rol oynam olabilir. Sebep hangisiydi bilemiyorum ama arkadalarmzdan özel olarak okuyanlarn oldugunu bildigim halde ben okumamtm. Günümüzde baz ögrenciler konferans vb. programlar oldugunda bunlar takip etmeyi pek tercih etmiyor. Hâlbuki ögrencilerin okul dnda da baz bilgiler edinmeye ihtiyac var ve bunlar elde etmenin çeitli yollarndan birisi de böyle programlar kaçrmamaktr. Bugün internet yoluyla bilgilere ulamak kolay görünebilir ama bunlar da tpk raflarda duran kitaplar gibidir; bana oturmazsanz size kendiliginden hiçbir ey vermez. Mümkün olursa medrese usulü, baz kitaplar okumal ve degiik hocalardan da faydalanmaldr.

4 - * Yüksek slam Enstitüsünü 4 yl boyunca bir ilkokulun çat katnda yatl olarak okudum. Yatakhanemiz sgabildigi kadar ranzann yerletirildigi eski bir ambar veya depoydu. Yani daha fazla ranza sgacak olsa onlar da konacakt. lk yl Fatih/Fethiye semtinde bulunan mam-hatip Okulunda tedrisata baladk. Bize müsait bir okul arand ve nihayet BeyoGlu/Fndklda bir ilkokulun (Namk Kemal lkokulu) çat kat bulundu. Binann bulundugu yer konumu itibariyle hakikaten güzel bir yerdi; bir defa bogazn giriinde idi, ancak biz ondan istifade edemiyorduk. lkokulun iki katlk ksmna sktrlm bu yüksek okulda dört yl okuduk. Burada hem yattk, hem okuduk. Üst katta bulundugumuz ve bahçede de ilkokul ögrencileri teneffüs yaptklar için biz oraya inemiyorduk. Teneffüslerimizi ancak her katta bulunan ve hepimiz çksak asla bizleri alamayacak kadar dar olan balkonlarda yapabiliyorduk. Gezinti yerimiz koridorlar, teneffüs yerimiz balkonlar idi. EGer akam yattktan sonra bir ihtiyacnz için yatakhane dna çkacak olursanz, içerinin havaszlg sebebiyle tekrar içeriye girebilmek için epey bir cesaret toplamanz gerekirdi. Bunlar herhalde bizim okuma ve yatma yerimizin durumunu ve artlar anlatmaya yeter. Tabiatyla daha sonra çeitli kurulular, bu arada ögrenci dernegimiz, müstakil bir Yüksek slâm Enstitüsü binas yaplabilecek yer aratrmas yaptlar. Ancak hangi semtte olmas gerektigi konusunda ortaya farkl görüler çkt. ÖGrenci DerneGimizin buldugu yerleri digerleri begenmedi. Nitekim ÖGrenci DerneGimiz BoGaz a hâkim, Ortaköy srtlarnda konumu son derece güzel ve uygun fiyatla satn alnabilecek yer bulmasna ragmen bakalarnca kabul görmedi. Çünkü parasn verecekler digerleriydi. Neticede konuyu Milli EGitim BakanlG üstlenince onlarn tercihi imdiki Marmara Üniversitesi lâhiyat Fakültesinin bulundugu yer oldu. Biz Yüksek slam Enstitüsü nde iken arkadalarmzn pek çogu Diyanet te görevli idi. mam ve hatiplik görevi dnda vaizlik görevinde bulunan arkadalarmz da vard de Yüksek slam Enstitüsü nden mezun olunca Milli EGitim BakanlG Din EGitimi Genel MüdürlüGü tarafndan kuraya tabi tutulduk; tayinim Tokat mam Hatip Okuluna çkt. Orada iki yl Müdür YardmclG olmak üzere üç yl meslek dersleri ögretmenligi yaptm. Tokat mam Hatip Okulu olarak kullanlan bina daha önce bir ilkokul imi, fakat mâil-i inhidâm (çökmeye yönelmi) raporundan dolay boaltlm. (Tebessüm ederek) Herhalde lgililer, mam-hatip Okulundakiler okuya üfleye bu binay ayakta tutarlar diye düünmü olmallar ki, böyle bir binay onlara lâyk görmüler. Zaten o da yetmiyordu; üç, dört snfmz da Kz Sanat Enstitüsünün Tatbikat Okulu olarak kullandg bir binadayd. mam-hatip Okulu Yaptrma Ve Yaatma DerneGi yeni bir bina yaptrmak üzere faaliyete geçti. Okul Müdürümüz Abidin Aydn isimli bir matematik ögretmeni idi. Kendisi meslekten birisi olmamasna ragmen, gayretli bir insand. EGer vefat ettiyse, Allah rahmet eylesin. Dernek de zaten onun gayretiyle kurulmutu. 4imdiki mam-hatip Lisesinin bulundugu yerde binann

5 G4;9=8 -/ yapm sürüyordu. Bizim de karnca kararnca yardm toplama konusunda katklarmz oldu. Nihayet ancak ögretmenligimin ikinci ylnda yeni binamza tanma imkân bulduk. Yatl ögrencilerimiz de vard tabii. Üç yldan sonra Konya ya naklen tayinimi istedim ve 1966 ylnda Konya mam-hatip Okuluna naklen atandm. Ayn yln Ekim aylarnda Yüksek slam Enstitülerine ögretmen alm için imtihan açlmt. Ben de müracaat ettim. Ankara da imtihana girdim. mtihan hem mülakat, hem de belirlenen bir konuda ders anlatmak eklinde idi. Baarl bulundum ve neticede o yl kendi istegim üzerine Konya Yüksek slam Enstitüsü ne Fkh ve Fkh Usûlü ögretim üyeligine (o zaman bu unvan kullanlyordu) tayin edildim. Kasm sonu gibi görevime baladm. Hem Konya mam-hatip Okulunda iken ve hem de Yüksek slam Enstitüsü nde Müdür YardmclG görevi verildi. Yüksek slâm Enstitüsüne öyle bir yükümlülükle tayin edildik: Milli EGitim BakanlG bir danman hoca belirleyecek, iki yl içinde danman hocann uygun görecegi bir konuda çalma yapacagz ve ancak onun kabulünden sonra asil ögretmenlige atanacaktk. Beni ilk önce rahmetli Ömer Nasuhi Bilmen Hoca Efendiye bagladlar. O zaman Hoca Efendi, Diyanet leri BakanlGndan emekli olmu, evine çekilmiti. Daha önce de Yüksek slam Enstitüsü nde bizim derslerimize gelmiti. Gidip evinde kendisiyle görütüm. Hocam, yetitigi dönemin artlar bakmndan, bizden istenen çalma göz önünde bulunduruldugunda pek uygun görünmedi. Ben Hocamn rahatszlgn da belirterek BakanlGa tekrar müracaat ettim. Nihayet benim Profesör Muhammed Tavit et-tancî ile temasa geçmemi bildirdiler. Kendisi Tanca l idi ama Msr Hükümeti adna Türkiye ye gelmi, Türkiye deki kütüphanelerde ilmi aratrmalar yapmakta idi. Daha önceki yllarda A.Ü. lâhiyat Fakültesi nde de dersler vermiti ve bu yllarda stanbul Yüksek slâm Enstitüsünde hocalg devam ediyordu. Çalmann gerektirdigi yerde yazmalarn mikrofilmlerini de alyordu ki, o dönemde en modern teknik bu idi. Kendisiyle görütüm, Allah rahmet eylesin, çok geni bir bibliyografya bilgisine sahipti ve son derece yol gösterici bir zat idi. Nihayet o benim Ebû Hanîfe üzerine bir çalma yapmam istedi. Tabiatyla ayr illerde bulunmamz sk görümemize engel oluyordu. Fakat yanna her gittigimde bir takm faydalarla döndügümü söyleyebilirim. Sonunda ben çalmalarm tamamlayp kendisine okudum, degerlendirdi ve Milli EGitim BakanlGna müspet rapor vermi olmal ki, 1969 ylnn sonunda yeni bir atamayla bu sefer göreve asil olarak yeniden balam oldum. Bu arada Yüksek slam Enstitüsü nde hem Müdür YardmclG görevi yaptm, hem Fkh ve Fkh Usulü derslerini okuttum. Ayrca ek bir kadroyla mam-hatip Okulunda da derslere girdim de asker oldum ve 1972 nin sonunda terhis edildim. Milli EGitim BakanlG beni Konya ya tayin etmek istemedi. Çünkü Din EGitimi Genel Müdürü beni Kayseri ye göndermek istiyordu. Konya da da ihtiyaç olmas ve ailemin burada bulunmas sebebiyle

6 0 * ben Kayseri ye gitmek istemedigimi ifade ettim. Ancak üç ay beklemek durumunda kaldm. Sonunda 1973 ün Mart ay ortalarnda tayinim Konya ya gerçekleti da Samsun Yüksek slam Enstitüsü açlnca, ben istemedigim halde beni oraya Müdür olarak gönderdiler. Tabii oras yeni açlmt ve henüz binas bile yoktu. Ancak mam-hatip Okulu Yurdu olarak kullanlan bir binann bahçesinde temeli atlm bir yer vard. Ben tayin edildigimde daha inaat devam ediyordu. Nihayet 1976 nn Ekim ay sonlarnda, tek kat ancak yetitirilebildi ve tedrisata balamak üzere açln yaptgmzda, bir taraftan temizlik yaparken, bir taraftan da resmi açl için hazrlk yapyorduk. EGitim ve ögretime bu ekilde baladk ve tedrisat sürerken de üst katlarn tamamlamaya devam ettik. Yani Müdür olarak sadece idarecilikle degil, ayn zamanda inaat ileriyle megul olmak mecburiyeti de hâsl olmutu. 4unu söyleyeyim ki, ben 1983 ylnda oradan ayrldgmda bina henüz tamamlanm degildi. DiGer taraftan da dardan gelen ögrencilerin kalacak yerleri olmadg için onlara yatacak bir yer bulmaya da çaltk. DerneGin büyük yardm ve destegiyle bina içerisinde ögrencilerin kalabilecegi yerler ayrdk; mutfak ve yemekhane de yaptk. Üçüncü kat yapma imkânmz olmad. Zira sonraki dönemde ekonomik yönden skntl günler yaadk. Hepsinden Allah raz olsun ve ölenlere rahmet eylesin, Dernek Üyelerimiz gerçekten faal kimselerdi. Ben de onlardan ayr durmadm. Onlarla hiçbir zaman ayr olmadk. Tabiatyla ögrenciler, ögretmenler, dernek üyeleri ve halk arasnda 70 li yllarda bir takm parti düüncelerinin oluturdugu gruplamalar söz konusuydu. Ben mümkün oldugu kadar okulda ve dernekte birbirlerine baglanp belli bir yönde hizmet etmeyi saglayacak ekilde katalizör vazifesi görmeye çaltm. 4unu rahatlkla söyleyebilirim, hiçbir partili bana bu bizim adammz diyemedi. Her türlü partiden kiilerle, bir din adam ve belli bir kurumun bandaki idareci olarak bu ekildeki davran önemliydi. Birinden olmak, digerlerine srtn dönmek anlamna gelirdi. Ben Konya ya geleli yirmi be yl oldu, hâlâ Samsun dan farkl partilere mensup olsalar da pek çok kimseyle münasebetlerimiz ve dostluklarmz sürüyor. Zaman zaman telefon açp dini meseleleri soran arkada ve tandklarmz var. Bu benim açmdan son derece sevinç verici bir durumdur. Böyle bir neticeyi ben, yaptgm idarecilikte ve bulundugum konumda sergiledigim tarafszlgma baglyorum. ÖGrenciler arasnda siyasi fikir ayrlklar oldu elbette. O dönemde her yerde bu vard. O dönemde yine mesela stanbul Yüksek slam Enstitüsü Müdürü arkadamzn talebeleri tarafndan dövüldügünü ve faillerin belli olmalarna ragmen her hangi bir ceza almadklarn da biliyorum. Bütün Türkiye de böyle olaylar yaand. Yeri gelmiken söyleyeyim, özellikle halkn dini problemlerini halletmek ve onlara fetva vermek durumunda olan bir insan siyasi yönden bir partiye mensubiyetini gösterecek olursa kendine itibar eden baz kimseler bula-

7 G4;9=8 0 bilir ama birçok kimsenin de kendisinden yüz çevirmesine neden olur. Neticede bu ho olmayan bir durumdur. Nihayet ilk mezunumuzu 1980 de verdik de YÖK Kanunu çknca Yüksek slâm Enstitüleri lahiyat Fakülteleri haline dönütürüldü ve bulunduklar illerin Üniversitelerine bagland. lk tasarda Türkiye genelinde sadece dört lahiyat Fakültesi düünülmütü. Samsun, Konya, zmir ve Bursa Yüksek slâm Enstitülerinin stanbul, Ankara, Kayseri ve Erzurum da açlmas düünülen lâhiyat Fakültelerine baglanmalar öngörülmütü. Bu arada bir yl önce Yozgat Yüksek slam Enstitüsü kapatlm, ögrenci ve ögretmenleri diger enstitülere gönderilmiti. Onun dnda yedi Yüksek slam Enstitüsü vard. Yetkililer nezdinde, Karadeniz bölgesinde de bir lahiyat Fakültesi gerektigi tezini savunduk ve ilgilileri ikna ettik. DiGer iller de bu konuda çalmalar yaptlar ve sonunda sekiz lahiyat Fakültesinin açlmasna karar verildi. Erzurum daki Yüksek slam Enstitüsü de slami limler Fakültesi ile birletirilerek lahiyat Fakültesi oldu. Bu arada zmir, Bursa, Konya ve Samsun varlgn sürdürdü. Fakat ilk belirlenen dört fakülte için düünülen kadrolar sekiz fakülteye taksim ediliverdi. Böylece kadro yönünden beklenen ve istenen genilik saglanamad. YÖK Kanunu öyle bir imkân tand: Daha önce yüksek okullarda en az on be yl ögretmenlik yapm olanlarn akademik kariyerlere geçiler arasnda belirlenen bekleme süreleri kaldrld. Ben de tabii on be yldan fazla görev yapmtm. Dolaysyla bu imkândan yararlandm te Konya ya gelmeyi istedim. Çünkü S.Ü. lâhiyat Fakültesi için slam Hukuku ÖGretim Görevlisi kadrosu ilan edilmiti. Ben de ona müracaat ettim ve geldim. Burada doktora tezimi hazrladm sundum ve raporlar bekledigim günlerde Muhterem Rektörümüz Erol Güngör vefat edince çalmalar askya alnd ve hakkmda hiçbir ilem yaplmad ya kadar üç yl bekledim. Doktoram verecegim fakat kabul etmiyor, ilgililer düpedüz oyalyorlard. Yeni düzen kurulmu bir üniversitede düzeni kuran kii vefat edince, ondan sonraki gelenler konular yeniden ele alp ileri saglama aldktan sonra yürütmek istediler. O zamanki Dekanmz sayn Kemal Eraslan d. Ayn zamanda Sosyal Bilimler Enstitüsünü de tedvirle görevliydi. Sosyal Bilimler Enstitüsünün yeri de bizim fakültemizdi. Sadece sekretaryas ayryd. Kemal Bey, Allah selamet versin, bir türlü konunun üzerine gitmiyordu. Nihayet, bizi yeterlik imtihanna sokmak istedi. Bunun bir geregi olmadgn söyleyerek dilekçe verdim. Neticede doktora çalmam teslim ettim. Jüri kuruldu ve 1986 ylnn Ocak aynda doktor oldum. O yl baz arkadalarla birlikte yabanc dile çalmaya baladk. Özel olarak Franszca dersi alyorduk. Ancak ayn yl YÖK tarafndan Arapça yabanc dil olarak kabul edildi. Biz Franszca çalmay braktk Maysnda Arapçadan yabanc dil imtihanna girdim. Baarl oldum. O zaman doçentlik için Mays ta müracaat yaplyordu. Ertesi yl doçentlik imtihanna müracaat ettim; çünkü bizim için doktoradan sonra bekleme süresi söz konusu degildi. Kasm aynda yaplan

8 0 * imtihanda baarl bulundum ve 24 Kasm 1987 de doçent oldum. Fakat ne yardmc doçentlik, ne de doçentlik kadrosu verildi. Ertesi yl, 1988 de Prof. Dr. Hüseyin Ayan Bey Dekan iken, üniversite yönetim kurulunda baz yerlere kadro verilmesi gündeme gelmi. Hüseyin Bey de beni gündeme getirmi ve benim için de bir kadro talebinde bulunmu. Böylece bir Profesör kadrosu tahsis edilmiti. O bana konuyu daha sonra anlattg için böyle oldugunu biliyorum. Kadro ilân edildi ve ayn kadroya iki kii müracaat ettik: Ben ve Zahit Aksu. Gelen ilk raporlarmzda ikimiz de uygun bulunmamz. Sonra yeni bir jüri ile bu i tekrar degerlendirildi ve benim atanmam uygun bulundu. O zaman atamay YÖK yapard. Sanrm 1989 un Hazirannda profesörlük kadrosuna atanmam gerçekleti. Aslnda atanma kararm daha önce çkm ama kararname bir yerlerde taklp kalm. Ben de o zaman, düünebiliyor musunuz, hakkm arama eklinde de olsa bir üst makama ne oldugunu sormay nezaketsizlik addediyordum. Ancak bir yla yakn bir zaman geçince sormak durumunda kaldm. Bir yerde unutulmu dediler. Ayn gün o zamanlar yeni kullanlmaya balanan modern araç faksla rektörlüge göndermiler. Böylece profesör olmutum ve ögretim görevliliginden profesör kadrosuna atandm da Hüseyin Ayan n görevi bitince Rahmetli Prof. Dr. Orhan Karm Fakültemize Dekan olarak tayin edildi. Kendisiyle daha mam-hatip Okulundayken tanan iki arkadatk. Kendisi Bursal idi, ama mam-hatip Okulunu Konya da okumutu. Aslnda daha önce Milli EGitim BakanlG beni Samsun Yüksek slâm Enstitüsü MüdürlüGünden Konya Yüksek slâm Enstitüsü MüdürlüGüne tayin etmek istediginde kabul etmemitim. Konya ya gitmek istiyorum ama müdür olarak degil dedim ve tayinimi engelledim. Yani idarecilik yapmak istemiyordum. Orhan Bey, Dekan Yardmcs olmam istedi. Eski arkadalk hatrna, kendisini kramadm ve peki dedim. O görevden ayrlncaya kadar Dekan YardmclG görevimi sürdürdüm. O ayrlnca da yerine Dekan olarak tayin edildim. Orhan Bey emekli olarak Dekanlktan ayrldgnda ben yurtdnda, Belçika daydm. Profesör oluncaya kadar ne kendi imkânmla ki, zaten böyle bir imkânm hiç olmad, ne de devlet imkânlaryla yurtdna gitmem söz konusu olmamt de özel bir imkân dogunca ben de izin alarak Belçika ya üç aylgna gittim. Bu arada oradan Fransa ya, Almanya ya, Hollanda ya gitme imkânm da oldu. Döndükten sonra da Rektör sayn Prof. Dr. Halil Cin Fakültemiz ögretim üyeleri arasnda, burada dekan olarak kimi istersiniz eklinde bir nabz yoklamas yapt. Fakat kimin ne kadar rey ald- Gn göstermeden isimlerin yazldg kâgtlar toplayp cebine koyarak gitti. Bundan dolay nabz yoklamas diyorum. Bir ay kadar sonra bana dekanlk görevini teklif etti. Yurt dndan döndükten sonra dekanlga ben vekâlet ediyordum. Dekanlk istemedigimi,

9 G4;9=8 0, idareciligi Samsun da brakp geldigimi, böyle bir niyetimin olmadgn Sayn Rektöre ifade edip teekkür ettim. Üç defa teklifini tekrar edip srar ettigi için de reddetmeyi nezakete aykr buldum ve peki dedim. O da bana imdi kabul edip de sonra beni yar yolda brakacaksan olmaz bu i dedi. Ben de kabul ettikten sonra böyle bir ey yapmayacagm, böyle bir eyin bana yakmayacagn söyledim. Böylece 1993 ylnda dekanlk görevine balam oldum. Bir dönem dekanlk yaptm. Bu arada rektör degiti da tekrar dekanlk söz konusu oldugunda, baz arkadalarmz gelip baz kimseler dekanlk için çalyorlar, gidip biz rektöre teklifte bulunalm dedilerse de kabul etmedim. Rektör bana teklif etmedi, ben de bu yönde bir talepte bulunmadm. Görevim bitince de (gülerek) izzet ü ikbâl ile çekildik bâb- dekanlktan. Konyal bir egitimci olan ve Milli EGitim BakanlG MüstearlGndan emekli bulunan Sayn Abdullah Nianclar 1979 ylnda tekrar Milli EGitim BakanlG MüstearlGna getirildi. Bu arada Türkiye deki Yüksek slâm Enstitüleri, EGitim Enstitüleri ve Yabanc Diller Yüksek Okullar Müdürlerini baz problemleri görümek üzere Ankara da toplad. Tabii o dönemde bir hayli siyasi olay oluyordu. Bunlarla ilgili baz tedbirler konuuldu. Ondan sonra beni Ankara ya almak istedigini söyledi, srar etti ama kabul etmedim. Ben ailevi sebeplerden dolay Konya ya gitmek istedigimi söyledim. Yoksa elhamdülillah Samsun da bir rahatszlgm yoktu. Biraz önce de söyledigim gibi beni Konya Yüksek slam Enstitüsü MüdürlüGüne tayin etmek istedigini bildirdi, ancak ben kabul etmedim. dareci olarak gelmeyi kabul etmeyince o da benim, çok arzu etmeme ragmen, tayin istegimi kabul etmedi ve oldugum yerde brakt. Burada bir hatram da anlataym: Samsun dayken Konya ya gelmek istedigimi bagl bulundugumuz Milli EGitim BakanlG Din EGitimi Genel MüdürlüGüne bildirdim. Onlar da reddettiler. Arkadam olan 4evki Özkan Din EGitimi Genel Müdürü oldu. O zaman Senato ara seçimleri vard. Samsun dan aday olacagmdan dolay Konya ya naklimin yaplmas eklinde bir dilekçe yazp gönderdim. Çünkü o zaman bir memur, bulundugu yerden aday olamazd ama bir baka ilden aday olabilirdi. 4imdi istifa gerekiyor; o zaman istifa gerekmiyordu, baka ilde olmanz yeterliydi. Sonra karlatkça konu- ur güleriz birbirimize. Çünkü benim dilekçem eline ulanca böyle bir istekte bulunduguma inanmam ve hakkmda böyle siyasi yönü olan birisi degil diye düünmü. Sonra da Samsun mam-hatip Okulu Müdürünü arayarak, böyle bir durum var m diye sormu, onlar da duymadk demiler. Bu günlerde dendigi ekliyle söyleyecek olursak böyle bir masum yalan mz oldu. Konya ya tekrar gelebilmek için bir takm mazeretler aryoruz, fakat tayinimizi bir türlü yapmyorlar. Ailevi sebepten kastm u: Annem orda benim yanmdayd ve Konya y çok özlemiti. Arada bir gelip gitmesi yeterli olmuyordu. ki kz ve hsm akraba buradayd. Yana göre düünecek olursak

10 0- * hakl bulacagmz bir durumdu. Ben o yüzden Konya ya gelmek istiyordum ama olmad (gülüyor). Bana 1985 te Diyanet leri BakanlG da teklif edildi. O zaman Bakan olan sayn Tayyar Altkulaç emekli olacakt. Devlet Bakan sayn Kazm Oksay Diyanet leri BakanlGna bakyordu. Beni davet etti; gittim, makamnda görüüp konutuk. Kendisinden düünmem için süre istedim. O srada Meclise gidecekmi, beni de arabasna alarak götürdü. Orada Devlet Bakan olan hemehrimiz Sayn Abdullah Tenekeci yle tantrd. Ben de kendisini ilk defa orada gördüm. Sayn Oksayi, Sayn Tenekeciye senin hemehrini buraya getiriyoruz dedi. Bu arada orada bulunan Sayn Mehmet Keçecilere de söyledi. ki gün sonra beni arad. Ben dört çocugumun okumakta oldugunu belirttim ve teekkür ederek mazeretimin kabulünü rica ettim. Bu durumu Sayn Altkulaç daha sonra duymu, kabul etmedigimden dolay da bana epeyce sitem etmiti; Ankara ya geldin de niye benimle görümeden döndün diye. DoGrusu kimseyle görümemitim. Çünkü idarecilik hevesim yoktu. Nitekim DekanlGm srasnda da Babakanlkta bir göreve atanmam için 2547 sayl kanunun 38. maddesi uyarnca YÖK kanalyla Üniversite Yönetim Kurulundan izin istenmiti de onu da kabul etmemitim. Aslnda teklif edilen görevler, herkesin kolaylkla reddedemeyecegi görevlerdi. Netice olarak unu söylemek istiyorum; idareciligim dekanlkla tamamland. Bu arada bir de tabii dernekçilik, vakfçlk yönüm var de mam- Hatip Okulundan mezun oldugumuzda arkadalarmzla birlikte Türkiye mam-hatip Okullar Mezunlar Cemiyeti isimli bir dernek kurduk. Bu dernek ayn zamanda slam n ilk Emri OKU diye bir dergi çkarmaya balad. stanbul Yüksek slam Enstitüsü nde okurken, o yllarda çkan ve Ahmet Said Matbaas nda baslan saylarn matbaadaki takibi ve tashihinin yaplmas ilerini ben yürüttüm e kadar Oku Mecmuas devam etti. Aylk idi ve 212 say çkt. Sanyorum, alannda Türkiye nin en uzun ömürlü dergilerinden birisi idi, eger birincisi degilse. 4u anki Selçuk Üniversitesi lâhiyat Fakültesi binasn yaptran mam Hatip Okulu Yüksek slam Enstitüsü Talebe Yurtlar Tesis ve Yaatma Derne- Gi nin Yönetim Kurulunda da bulundum. Bugünkü lâhiyat Fakültesinin tedrisatnn devam ettigi binay bu dernek yaptrd. Bu dernek ayn zamanda lahiyat Tedrisatna Yardm Eden Dernekler Federasyonu na üye bir dernek idi. O Federasyon hala var ama maalesef çalmyor. Her hâlde sonraki gelen nesil öncekiler kadar faal degil da Manevi DeGerleri Koruma ve lim Yayma Cemiyeti nin kuruluunda da bulundum. Bu DerneGi kurmaktan maksadmz, Konya da pek çok sayda kurulmu bulunan Kur an Kurslar ile ilgili dernekleri bir çat altnda birletirmek ve yardmlar tek elden toplamakt. Çünkü herkes hemen hemen ayn yer ve kimselerden yardm alyor, ayn eikleri andryordu. Bu bakm-

11 G4;9=8 00 dan birleelim istedik. Bütün derneklerin feshedilip bu Cemiyetin çats altnda toplanmas için gayret sarf ettik. Gerçekten de oldukça güçlü derneklerden bazlar kendini feshetti ve Manevi DeGerleri Koruma Ve lim Yayma Cemiyetinin çats altnda birleti. O sralarda Cemiyetin maddi ihtiyaçlarn karladg bazlar yatl 19 Kur an Kursu vard. Oldukça ileri düzeye ulam olmamza ragmen, birleen baz eski derneklerin yöneticileri, balangçta ikna oldularsa da sonra Yönetim Kurulunda birlikte karar verilen bir ortam kendilerine yediremediler. Biz tabii o zaman gençtik ama Yönetim Kurulunda yal Hoca Efendiler de vard. Bunlar Yönetim Kurulunda tartlarak karar alnmasn, hele kendi tekliflerinin, sonradan karar altna alnm olsa da, tartlmasn ho karlamadlar. Yeniden eski derneklerini ihya etme yoluna gittiler ve bir ksm ayrld. Daha sonra kanunlarla derneklerin faaliyetleri daraltlnca, 1972 de Türk Anadolu Vakf kuruldu. Cemiyet ad altndaki baz dernekler kendilerini feshederek maddi varlklaryla birlikte vakfa intikal ettiler te Konya ya geldikten sonra 18 yl bu vakfn bakanlgn yaptm. Türk Anadolu Vakf, egitim ögretime hizmet veren bir vakftr; ortaögretim seviyesindeki okullara yardm eder, üniversite ögrencilerine burs verir, her kademede ögrenim gören ögrencilere yurt imkân saglam ve hâlen de saglamaya çalr, Kur ân Kurslarna maddi destek verir, hafz ögrencilere burs vererek hafzlklarn saglatr. Selçuk Üniversitesi yerlekesindeki camiyi bu vakf yaptrmtr. Genel olarak vakf, yardma muhtaç olanlara yardm ederek ve özel olarak da scak bir aa muhtaç olanlara scak a vererek onlarn yaralarna merhem olmaya çalr. Yine bu vakf bizim lâhiyat Fakültesindeki on kadar aratrma görevlisini bilgi ve görgülerini artrsnlar, hiç olmazsa ögrendikleri Arapçann prati- Gine teebbüs etsinler veya gelitirebilsinler diye 6 ay süreyle Msr a gönderen bir müessesedir. Bu da güzel bir hizmetti. Bizim nesil, her hangi bir sebeple yurt dna gidemedi. Bundan dolay da kitaptan ögrendikleri dili prati- Ge dönütüremedi. Bu sebeple de bir takm skntlarla karlat. stedik ki, yeni nesil böyle bir durumla karlamasn; genç yata yurt dna çkarak baz özellikler kazansn. nsan baz eyleri ancak belli yalarda elde edebiliyor. O ya geçirdikten sonra o tür eyleri elde etmesi zor oluyor ve hatta mümkün olmayabiliyor. Meselâ benim Franszcam Yüksek slam Enstitüsü nden mezun oldugumda son derece iyiydi. Hatta mam-hatip Okulunda ve Yüksek slam Enstitüsü nde ksa dönem de olsa Franszca okuttum. Ancak 30 yl sonra bir ie yaramad te yurtdna gittigimde çat pat bir eyler söylemeye çaltm. Tabii talebelikten 30 yl sonra Fransa ya gitsen kiminle konuacaksn, kiminle arkadalk edeceksin? Bunlar zor eyler. Suudi Arabistan a da ilk defa 1989 da hac münasebetiyle gittim, o da hac ibadetiyle geçti zaten. Hâlbuki daha gençken biraz daha uzun süreli gidebilseydik konumay da becerir ve dili daha kalc hale getirebilirdik.

12 01 * Bir makam sahibi olduktan sonra Araplarla konuurken de tabiatyla sknt çekiyorduk. Çünkü belli bir makam temsil ediyorduk, hata edersek hatann o makama yöneltilmesi söz konusuydu. Bu gençler ayn duruma dümesinler diye ite her yl üç aratrma görevlisini yol paras ve burs vererek Msr a gönderdik. Alt ay kalp istifade edenler oldu. Bir ksm gitti hastalandm veya alacagm kitaplar aldm diyerek bir ayda geri döndü. Bir ksm kitap almaya verdiginiz para yetmiyor dedi. Biz onlar kitap alsn diye degil, sadece dili konumaya cesaret etsin, korkuyu üzerinden atsn diye göndermitik. Oradaki ortalama bir memurun aldg maatan daha fazlasn burs olarak verdik. Orada geçimini rahat karlayacak destekle gönderdik. Fakat bu gibi olaylarla karlanca; her halde bizden istenmeden böyle bir ey yapnca yaplan iin önemi azalyor veya i degersiz ve önemsiz olarak niteleniyor, diye düündük. En iyisi bunu keselim dedik ve bitirdik. Ayn zamanda bu vakf 1970 li yllarn sonuna dogru Fakültemize ilk defa alnan aratrma görevlilerine de hem burs verdi, hem de ihtiyaç duyulan kitaplar satn ald da dekanlktan ayrldktan sonra ögretim üyeligi görevimi devam ettirdim ve 2006 nn birinci aynda emekli oldum. 4imdi emekliligim devam ediyor. Evliyim ve biri kz dört çocugum var. Hepsi üniversite bitirdi. Kzm Emine diki ögretmenligi bölümünden mezun ve u anda Yardmc Doçent olan Ahmet Aras la evli, ev hanm. OGullarmn hanmlar da üniversite mezunu, onlar da çalmyor, ev hanm olarak hayatlarn sürdürmektedirler. OGullarmdan Mehmet, Konya S.Ü. Ziraat fakültesinden mezun. Yusuf Rza ve Ömer Faruk ODTÜ Elektrik ve Elektronik Fakültesinden mezunlar. Her ikisi de yüksek lisans yaptlar. Mehmet Türkiye Diyanet Vakf nn Konya daki Yüksek ÖGrenim Yurdu nda Müdür, Yusuf Rza Hazine Müstearl- G nda, Ömer Faruk da özel bir irkette çalmaktadr. mam-hatip Okulu, ilk açlnda u anda ev olarak kullanlmakta olan bir yerde egitim ve ögretime balad. 4imdiki Merkez mam-hatip Lisesinin güney tarafnda bulunan sokagn köesinde yenilenmi bir mescit var; Meydan Ahmed Camii. Onun tam kar köesindeki evdi okulumuz. Küçük bahçeli bir evdi. Tavan arasnda da bir snfmz vard. Kadrolu ögretmen yoktu. lk müdürümüz Ali Rza UGurlu isimli bir hukukçu idi. O binada bir yl müdürlük yapt ve ders yl sonunda yaz tatilinde iken vefat etti. Allah rahmet eylesin. Rasgele birisi degildi, idarecilik yönü kuvvetli bir zat idi. O sene resim, beden egitimi derslerine varncaya kadar, kültür derslerine farkl okullardan Konya nn en iyi ögretmenlerini getirdigini rahatlkla söyleyebilirim. Sanrm sadece Türkçe ve Biyoloji ögretmenimiz kadroluydu. Rait Umsan ve Vehbi Özüner Türkçe ögretmenlerimiz, Asm Tabanl resim ögretmeni, Nail Gökbudak tarih ögretmenimizdi. brahim Kazanç matematik ögretmenlerimizdi, 4akir Oba fizik ögretmenimizdi mesela. Sonraki yllarda da hep böyle gitti. Meslek derslerine ise, Konya daki hocalardan bata Hac Veyis Zade

13 G4;9=8 0: Mustafa Kurucu olmak üzere çeitli hocalar geldiler. Mesela Konya Müftüsü Abdullah Ulubay; kendisi Kad l-kudât tan mezundu. Mehmet Tahir Elliiki, Fatih Göktay Akaid ve slâm Dini derslerimize gelen Hocalarmzd. Bunlar eski lahiyat Fakültesi Mezunu olan hocalard. Hakk Özçimi Kur ân- Kerim, Hamit Özyakut ve Ali Uca Arapça derslerimize geldiler. Yedi yl içerisinde degiik kimseler hocalk yaptlar. SaGlam bir kadro huzurunda balayp, zaman içinde degise de yine saglam bir egitim-ögretim kadrosundan istifade ederek mezun olduk diyebilirim. Kaliteyi degerlendirmek açsndan unu ifade edeyim. O dönemde tabiatyla snfta kalmak vard ve ögrenci iki sene kaldg zaman okuldan uzaklatrlrd. Biz mam-hatip Okuluna 280 ögrenci ile 6 ube olarak baladk, 7. snfa geldigimizde ise tek ubeye indik. Snf mevcudumuz da 49 a indi. O yl mezun olanlarn says ise yanlmyorsam 41veya 42 idi. Elenme oran %82, baar oran ise %18 dir. Yüksek slam Enstitüsünde Hocalarmzn bir ksm üniversite kökenli idi. 4öyle ki, 1960 ylnn 27 Maysnda ihtilal olunca, üniversitelerdeki hocalardan bir ksm ihraç edildi. Bunlarn says 147 idi. Bunlardan bir ksm stanbul Yüksek slâm Enstitüsünde bizim derslerimize geldi. Bunlardan Prof. Dr. Celâl Saraç ayn zamanda Müdürümüz idi. Prof. Dr. Halit Kemal Elbir, Prof. Dr. Ali Nihat Tarlan, Prof. Dr. Selçuk Özçelik, Prof. Dr. Necmettin Berkin, Prof. Dr. Abdülkadir Karahan Hocalar sayabilirim. Franszca hocamz 4ahap 4imay idi. Kendisi ayn zamanda.ü. Edebiyat Fakültesinde de ders verirdi. inin ehli bir kimse idi. Franszcamzn güzel oluu ondan kaynaklanyordu. Kendisinden ögretmenlik meslegini de ögrendik. Kariyer yapmamt, unvan yoktu, fakat egitim ve ögretimde birçok noktada örnek alnacak nitelikte bir hocamzd. Son derece de dakik idi; zamannda derse girip zamannda çkan, tebeiri cebinde tayan ve asla dersini aksatmayan bir hocayd. Kar k dinlemeden, bir mazerete sgnmadan görevini hakkyla yapard. Benim üzerimde ahsen çok etkisi oldu. Ben de daha sonra hocalgm srasnda o prensiplerden faydalandgm ve uygulamaya çaltgm söyleyebilirim. lk yl, bizi bir seviye tespit snavna tabi tuttu. Bir kitap tespit etti. DeGiik yerlerden gelen bizleri belli bir noktadan ald, belli bir seviyeye çkard. Edebiyat Fakültesindeki kurlarna da bir müddet devam ettim. Mezun oldugumuzda ben birileriyle Franszca mektuplaacak seviyeye gelmitim. Yabanc dilin önemine dair o dönemde biraz yönlendirilmi olsaydk, sanrm çok daha iyi bir netice hâsl olurdu. 4imdi bile dilin ana yapsn, kurallarn biliyorum, kelimeler de aina geliyor ama karlgn bilmiyorum. Bugün bu durumdaym. Mükerrem Kâmil Su slâm Sanatlar Tarihi, Nihat Sami Banarl da Edebiyat, Osman Pazarl Pedagoji ve Ahlâk Hocalarmzd. Her üçü de kariyer sahibi degillerse de sahalarnn mümtaz ahsiyetlerindendi. Arapçaya 4erif Hazm Bey gelmiti. Kendisi Irak Kral Faysal n days idi. Türkiye de stan-

14 0 * bul da dogmu, büyümütü. stanbul Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra Fransa da tp tahsili de yapm bir kimse idi. Emirgân da bir kökü vard. Kendisinin esas büyük kütüphanesi o yllarda BaGdat taym. Orada ihtilal olunca Türkiye ye gelmi; Türkiye de de ihtilal olunca bir iki sene daha kald ama sonra buradan da ayrld. Bir bayram günü baz hocalarmzla birlikte kendisini kökünde ziyarete gitmitim. Böylece ders dnda da kendisini yakndan görme frsatm oldu. 4unu söyleyebilirim: Her yönüyle agrlg, bilgisi ve tevazuu görünen bir zat idi. Derste Türkçe konumamz istemez Varsn yanl olsun, düzelir, dogru olur derdi. Bize Katru n-nedâ okutmutu. Ahmet DavudoGlu Hocamz da bize Fkh ve Fkh Usûlü dersleri okutmutu. Ayn zamanda Enstitümüzün MüdürlüGünü de yapmt. Kelâm dersini Celâleddin Ökten (Celâl Hoca diye maruf) hoca dan okudum. Tevhid ve Akaid derslerimize Ömer Nasuhi Bilmen Hocamz gelmiti. slâm Felsefesini Nevzat AyasbeyoGlu, Tasavvuf Tarihi dersini de Mahir z Hocalarmzdan okuduk. Hepsinden Allah raz olsun ve her birine rahmet eylesin. Âmin. 2- Akademik çal8malar konusunda, sizin döneminizle günümüz arasnda avantaj ve dezavantajlar açsndan ne gibi farkllklar görüyorsunuz? mam-hatip Okulu ve Yüksek slam Enstitüsü, Milli EGitim Bakanl- G na bagl birer orta ve yüksek ögretim kurumlar idi. Bu sebeple de her ne kadar bu enstitülerde akademik kariyer sahibi hocalar bulunsa da kurum buna açk olmadg için akademik çalma ancak bu kurumlarn dnda ve üniversite seviyesinde mümkündü. Bu bakmdan benim ögretmenlik yaptgm yllarda Yüksek slam Enstitülerinde akademik kariyer yaplmas söz konusu degildi. Yalnz bu kurumlara asistan unvanyla elemanlar alnd. Fakat o yllarda Türkiye genelinde be Yüksek slam Enstitüsü varken, sanyorum bunlara toplam 10 kadar asistan alnmt. Yeteri kadar asistan kadrosu verilmedigi için, biz de açlan imtihanlar yoluyla, ögretim üyesi olarak girmitik. Yüksek slam Enstitülerine çeitli yollardan ögretmen atamalar da yapld. Bunlardan bir ksm dogrudan müdür ve müdür yardmcs eklinde idareci olarak tayin edildi. Yurtdna Milli EGitim BakanlG kanalyla gidip orada doktora yapp dönenlerin bir ksm, bir fakültede göreve balayncaya kadar Yüksek slam Enstitülerinde görevlendirildi. Baz kimseler de dosyasna göre uygun bulunduklar için tayin edildi. Bazen de imtihan açlmas suretiyle baarl olanlar -bizim gibi- tayin edildi. Dolaysyla Yüksek slam Enstitüsü HocalGna tayinde tek ve belli bir ölçü yoktu. Milli EGitim BakanlGnn ihtiyaca göre bavurdugu çeitli yöntemler vard. Hatr için tayin edilenler de, buras bir yüksekokuldur, burada belli bir kariyere ihtiyaç vardr, dolaysyla bunlar yetitirelim düüncesiyle tayin edilenler de dâhil olmak üzere, tayinde çeitli düüncelere dayanan birçok yöntem uyguland. Bu sebeple, asistan olarak tayin edilenler de, yaptklar çalma kabul edildiginde herhangi bir

15 G4;9=8 0/ unvan almyorlard. Benim için de ayn durum geçerli oldu. Asistan olarak tayin edilenler de jüri önünde tezlerini savunmalarna ragmen bir unvan sahibi olmadlar. Bu durum, Yüksek slâm Enstitülülerinde akademik kariyer yapma imkânnn olmadgn gösteriyor. Bu bakmdan, ilk defa 1959 da açlan Yüksek slam Enstitüsünün zamanla çogalarak saylar 1976 da 8 e ulam olmasna ragmen, buralarda akademik kariyer sahibi olacak ekilde bir çalma söz konusu olmad. Nihayet 1977 de bu kurumlarn bagl bulundugu Milli EGitim BakanlG Din EGitimi Genel MüdürlüGüne tayin edilen Sayn Tayyar Altkulaç, Yüksek slam Enstitülerine 100 asistan kadrosu tahsis etti. Bu kadrolar için imtihan açld ve kazananlarn tayini gerçekletirildi. Bunlara da ilmi bir çalma yapma mecburiyeti kondu. Ben o yllarda Samsun Yüksek slam Enstitüsünün müdürüydüm. Biz de açtgmz imtihanda 10 kadar asistan almtk. Bu asistanlara danmanlk yapacak ögretim elemanlarn çeitli üniversitelerde profesör olan kiilerle bizzat görüerek seçtim. Çünkü o yllarda Erzurum slami limler Fakültesi dardan doktora yapma imkân tanyordu. Ben de zaten bir tez çalmas yapmak mecburiyetinde olan asistanlarn bu çalmalarn doktora tezi olarak hazrlamalarna ve doktor unvan aldklarnda da Enstitümüzde ögretim üyeligine tayinlerinin yaplmasna imkân hazrladm. Asistanlar bu yönde çalmaya tevik ettim te ben de bu imkândan istifade ederek orada imtihana girmitim. Kaydm yaptrdm, iki seminer çalmasn da tamamladm ve baarl oldum ama Samsun Yüksek slâm Enstitüsüne Müdür olarak tayin edilince, bu yeni görevim bana ayrca bir tez çalmas frsat vermedi. Dolaysyla kaydm silindi. Bu tevikler neticesinde bizim Samsun daki asistan arkadalarmz d- ardan doktora yapma imkânn elde ettiler. Tamam olmasa da yardan fazlas doktoray dardan tamamlad. Danmanlar üniversitede olduklar için, biz de doktora konusunu ayn zamanda kendisinin Yüksek slâm Enstitüsünde yapacag aratrma çalmas olarak kabul ettik. Böylece asistan arkadalarmzn çogu hem doktor unvanna sahip oldular, hem de hazrlamalar gereken çalmay gerçekletirmi oldular. Öyle hatrlyorum ki, diger Yüksek slam Enstitülerinde doktoraya tevik konusunda böyle bir yol takip edilmedi ama kendi gayretleriyle doktoray ve asistanlk çalmasn tamamlayanlar da elbette oldu. Bunlar unun için söylüyorum: Gerçekten bir rehber oldugu takdirde, gençlerimizin kendilerini çalma sahasna verebileceklerini düünüyorum. Bu o zaman da böyleydi, imdi de böyledir. Sonunda 1982 de çkan YÖK Kanununun geregi olarak Yüksek slam Enstitüleri lahiyat Fakültelerine dönüünce, doktorasn yapm arkadalarmz çok rahatlkla bu unvanla lâhiyat Fakültelerinde devam etme hakk elde ettiler. Doktora yapmam olanlar ise daha önce bahsettigim kolaylklardan faydalanarak ksa zamanda doktoralarn verme imkân buldular. O yl-

16 1 * larda Türkiye de üç ayr yüksek okul vard: Yüksek slam Enstitüleri, EGitim Enstitüleri ve Yabanc Dil Yüksek Okullar. Enstitüden fakülteye geçi sürecinde, Kanuna göre bu kadrolarda bulunanlarn bir yl denenerek bu ii yapabilecek görülenlerin görevlerini Fakültelerde sürdürmeleri, yapamayacaklarn ortaögretime gönderilmeleri hükmü yer alyordu. 4unu rahatlkla ve övünçle söyleyeyim ki, bunlarn içinde akademik kariyer yapan, yapmaya hazrlkl ve buna yatkn elemanlar olan tek yüksek okul Yüksek slam Enstitüleri idi. DiGer yüksek okul elemanlarnn böyle bir çalmadan ne haberleri vard, ne de hemen kolaylkla unvan almak üzere ellerinde hazr bir çalma mevcuttu. Bunun neticesinde, Yüksek slam Enstitüsü ögretmenlerinin çogu lahiyat Fakültesine dönüüm sürecini takiben görevlerinde kalmay baard. Kurumlarn kurulu gayeleri istikametinde yürümelerini saglayacak nitelikte kanun ve yönetmeliklerin çkarlarak uygulanmas, ehil kiilere hak ettikleri görevlerin verilmesi, bir kurumun daha güzel bir ekilde çalmasn saglyor ve istikbalini garanti altna alyor. Bugün ben sonradan fakülte haline dönüen kurumlara baktgmda, lahiyat Fakültelerinin bu anlamdaki farkn açk bir ekilde görebiliyorum. Bu kurumlarn içinde yetimi ve görev yapm bir kimse olarak, 70 li yllarn banda balayan ve sonraki yllarda devam eden siyasi olaylarn bizim kurumlarmz da etkilemi olmasna ragmen, bu yöndeki etkilerinin digerlerine kyasla son derece hafif kaldgn söyleme imkânna da sahibim. Bu güzel bir basiretin neticesidir ve bu kurumlarn temelleri saglamdr. Fakültelemeden sonra Yüksek slam Enstitünden buraya aktarlan akademik personelin yan sra sonradan da aratrma görevlileri alnd ve bu günümüzde de devam ediyor. Bir de sanyorum u hususa dikkat çekmemde fayda var: mam-hatip Okullar ilk açldgnda, bu okullara kaydolanlarn, ortaokulda okuma çagn am, 16 yan geçmi kimseler olduklar bir gerçektir. En küçüklerinden birisi bendim ve mam-hatip Okulu açlmasayd ben de okumayacaktm. 4unu anlatmaya çalyorum: Bu okula gelen ögrenciler batan beri uurlu kimselerdi. Yalarn küçülterek bu okullara geldiler ve bu okullara velilerinin zorlamas veya maiet kaygs olmadan kaydoldular. Herhangi bir maddi menfaat düünmeden, kendilerini dine hizmet kervanna katlacak kimseler olarak gördüler. Böyle bir çalma neticesinde baarl oldular. Daha sonra da kendilerine hizmet verildiginde, bu hizmetleri baaryla yürütme imkânn buldular. Bu ayn zamanda mam-hatip Okullarnn istikbalinin herkes tarafndan garantili görülmesini saglad. Ayrca balangçta bu okullar açlrken bunlarn aleyhinde bulunan kimselerin yanl düündüklerini, tayin edildikleri görevlerini baaryla ve hakkyla yaparak ortaya koydular. Tabii bundan ders almak isteyen kimseler, kendi düüncelerini degitirip düzelttiler ama degitirmeyen, hala inatla bu okullarn aleyhinde olan kimselerin varlgnda bir gerçektir. Tevhîd-i Tedrisat Kanununun geregi olarak stanbul da Daru l-funûnda (Üniversite) kurulan lahiyat Fakültesi bilindigi üzere Üniversite reformu

17 G4;9=8 1 gerçekletirilirken 1933 te kapatlmt da Ankara Üniversitesi bünyesinde yeniden açlncaya kadar 16 yllk bir süre geçti. Ankara Üniversitesi lâhiyat Fakültesinin ilk mezunlarndan bir ksm mam-hatip Okulunda iken, bize hocalk da yapt. lk kuruluu göz önünde bulundurulursa, lahiyat Fakültesi yogun istek ve biraz da mecburiyetten dönemin iktidar tarafndan açld. Osmanldan Cumhuriyete geçtikten sonra, yeni ilkeleri yerletirebilmek ve bu ilkelerin karsnda fikir düzeyinde kalsa da herhangi bir cephenin olumamas gerekiyordu. Bunun için kapatldktan sonra lahiyat Fakültesinin hemen yeniden açlmas uygun bulunmad. Fakat açlma zorunda kalnnca da program, olmas gerektigi ekilde yaplmad. Aslnda bu adla açlan bir Fakültede her ne kadar bütün dinlerin okutulmas gerekirse de kendi toplumunun inanç sisteminin agrlkl olarak okutulmasn ve aratrlp incelenmesini de gerektirir. Tabiatyla Ankara da açlan lahiyat Fakültesi de bir Müslüman ülkenin lahiyat Fakültesi olduguna göre burada agrlkl olarak slamî limler okutulmas gerekir. Ancak bu Fakültede eger burada Batdaki Teoloji Fakültelerinin programlar uygulanacak olursa, Cumhuriyetin ilkelerinin yerlemesine kar çkacak fikirlerin oluumuna engel olunmu olur mantg yürütüldü. Bu sebeple de programnda slâmi limlere mümkün oldu- Gunca az yer verilmeye çalld. ÖGrencilere de sürekli u fikir benimsetilmeye çalld: Din, dolaysyla slam Dini de, daima tutucudur ve degimez esaslara sahiptir. Hâlbuki insan akl bunun ötesinde bir takm eyleri sorgular. Böyle olunca, biz kendimizi bakalarna anlatabilmek için, onlarn bildikleri eyleri bilmemiz gerekir, mesela bir Hristiyan a slam anlatmann yolu, HristiyanlG bilmekten geçer. Bu düünce yaylmaya çalld. Ancak göz ard edilen u idi: Karsndaki kimseye brakn empoze etmeyi, söylemek istedigi konuda yeterli bilgisi olmayan bir kimsenin dogru bilgi vermesi mümkün degildir. Bundan daha tabii de bir ey olamaz. Bu durumda kendi dinine ait bir bilgiye sahip olmayan kiinin, bakasna anlatabilmek için karsndakinin bilgisini edinmesinin ne bir faydas, ne de bir anlam ve mantg kalr. Çünkü kiinin diniyle ilgili kendi bilgisini aktarabilmesi, inandg dinin bilgilerini almas ve anlamasna bagldr. EGer bunu yapamyorsa, brakn bakasna faydal olmay, bu kiinin kendisine de bir faydas olamaz. Bizdeki atlan yanl admlarn temelinde bu anlay yatmaktadr. Hala günümüzde lâhiyat Fakültesi ögrencileri agrlkl olarak slami limleri okurlarsa Fakülte Teoloji Fakültesi konumundan slâmi lahiyat konumuna kayar ve burada sadece dogmatik bir takm bilgiler verilmi olur, düüncesi sürmektedir. Onun için bu fakültelerde daha çok felsefi açlml derslere ve ilimlere agrlk verilmesi gerektigi hep vurgulanm, hep bu yöne dikkat çekilmitir. Hâlbuki lâhiyat Fakültesinde okuyan bir ögrenci önce kendi sahasyla ilgili bilgileri elde etmeli ki, sonradan bu bilgileri bakalarna aktarabilsin, anlatabilsin. Bütün bunlar göz önünde bulundurularak, Ankara Üniversitesi lâhiyat Fakültesi ne Kur an- Kerim dersi konulurken bile onun Türkçe olarak oku-

18 1 * tulmas benimsendi. Fkh dersleri ise konulmad. Çünkü Fkh eriattr; lâhiyat Fakültesinde ise eriatn yeri yoktur diye düünüldü. Yani Fkh, bir ilim olarak görülmeyip kendisinden korkulan ve kaçnlmas gereken bir öcü olarak degerlendirildi. Dolaysyla memleketimiz ve insanlarmz için zararl bilgiler birikiminden ibaret diye düünülerek ondan uzak duruldu. Bunun yerine, bir ara, ksmen slam Hukukunu tantc nitelige sahip bir dersin okutulmas benimsendi. Daha sonra bakld ki, slam Hukuku da slam n hukuk yönünü gün yüzüne çkarmakta o zaman bundan da vazgeçilerek sadece slâm n ibadetler bölümünü anlatacak programlar ihdas edildi. Yani önceleri Fkh, slam eriatn ortaya koyuyor diye program d tutuldu; sonralar da slam Hukuku dersi bu tehlikeye k tutuyor görüldü. Dolaysyla bu da okutulmamas gereken bir ilim olarak degerlendirildi ve bu korku uzun yllar devam etti. Bana göre Yüksek slam Enstitülerinin açlna kadar bu durum sürdü. Yüksek slam Enstitüleri, mam-hatip Okullarnn bir devam oldugu ve mam-hatip Okullarnda da bu derslerin tamam meslek dersi olarak okutuldugu için, bu dersleri okutacak ögretmenlerin yetitirilmesi gerektigi dü- üncesiyle bu dersler Enstitülerde okutuldu. Ben bütün bunlar niçin anlatyorum? Bu dönemde kariyer yapma zemininin nasl olutugunu ortaya koyabilmek için den önce tabiatyla eski harfle yazlm ne varsa, bunlarn hepsi yasakland. Resmi Kütüphanelerdeki bu kitaplardan zayi olanlarn arkasna bile düülmedi. Evdekiler ise tamamen sakland. Kimisi duvarn svalarnn altna, kimisi bahçeye kazlan bir çukurun içine sandklar içinde, kimisi de magaralara sakland. Meram Dere de çayn üst tarafnda bir magarada 1950 den sonraki yllarda hala parçalanm ve daglm eski kitaplar görmütüm te mam-hatip Okulunun dördüncü snfnda Tefsir, Hadis, Kelam ve Fkh gibi dersleri ilk defa okumaya balayacagmz zaman, okuyacagmz kitaplar bulabilmek için Konya gibi bir yerde aratrma yaptgmzda bulamadk. Fkhtan Nûru l-îzâh, hadisten Tecrîd-i Sarîh metni, Tefsirden Celâleyn, Kelam dan el-emâlî gibi kitaplar, (1924 ten 1933 e kadar devam eden) Eski mam Hatip Okulu mezunlarnn da bulundugu Konya da bulmakta sknt çektik. Ben 1954 te Eski lahiyat Fakültesi mezunu bir Hoca Efendiye Allah rahmet eylesin- Celâleyn Tefsiri var m diye sordugumda, Hoca Efendi Yani siz bunlar okuyacak msnz? diye hayret etmiti. O zaman fotokopi, teksir ve ofset imkânlar da henüz yoktu. Teksir makinesi 1956 yllarnda ancak kullanlmaya baland. Bu oldukça skntl bir durumdu. Bütün bunlar göz önünde bulundurulunca, lahiyat Fakültelerinde veya 1950 li yllarda kurulmu olan stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi slam Aratrmalar Enstitüsü ve 4arkiyat Enstitüsü gibi yerlerde doktora yapabilecek kimselerin çalmalar, eriatn hortlamasndan korkuldugu için, bizzat konular üzerinde çalma pek yaplamad. O dönemde biraz da ihtiyaç giderme açsndan, eser tahkiki ve tantm eklindeki çalmalar revaçtayd. Tabiatyla o dönemde imdiki imkânlar bulunmadg için, bir yazma eserin ünik

19 G4;9=8 1, nüsha m oldugu veya varsa baka nüshalarnn nerelerde bulundugunu ögrenmek oldukça zordu. Yazmalarn ya sayfa fotograflar çekiliyor yahut da mikrofilmi alnyordu. Bu durumda mikrofilm okuyan makineniz olacak ki perdeye görüntüyü yanstp oradan okuyasnz. FotoGraflar da ancak büyüteçlerle okuyabilirdiniz. Böyle bir çalma dönemi 1960 l yllarda da devam etti. Nihayet ihtilal sonras dönemlerde bu konular biraz daha sanki korkulu olarak görülmemeye baland. Çünkü kart fikirlerin ortaya çktg ve çogaldg bir dönem balamt. Bu arada unu bir güzellik olarak ifade etmek istiyorum: 1958 de ilk defa mam-hatip Okullar lise ksmndan mezun vermeye baladg dönemde, dini hayat canlandracak kitaplar da ticari amaçla da olsa yaymlanmaya balad. Telif, tercüme veyahut mevcut kitaplarn yeni harflerle tekrar baslmas eklinde bir neriyat faaliyeti oldu. mam-hatip Okulu mezunlarnn camilerde veya müftülüklerde görev almalar, ayn zamanda halkla temaslarn artrd. Genç ve aydn din adam olarak tannan bu kimselerin çevresinde yeni gençlerin toplandgn gördük. Bu sebepledir ki, o dönemde baslan dini kitaplar çokça alnp okunuyordu l yllarda slam la ilgili kitaplarn imdikine göre daha çok bastgn söyleyebilirim; çünkü alcs vard. Bunu unun için söylüyorum: O dönemde, slâm n lk Emri OKU mecmuas, slam Dergisi, slam n Nuru, Tohum ve Sebîlü r-reâd gibi mecmualar da çkyordu. O yllarda yaynevleri bir kitab normalde 5000 (be bin) adet olarak basarlard ve bu bask en geç iki ylda satlrd. Hiç dini kitap okuma imkân olmayan bir dönemden, böyle bir duruma geçilmi olmas oldukça büyük bir merhaledir. Günümüzde ise yaynevleri böyle kitaplar 2000 den fazla basmyor, bunlar satarsa baarl saylyor ve hemen arkasndan ikinci bask denilerek tekrar yaynlanyor. O dönemki nüfusumuzla bu dönemdeki nüfusumuzu, yine o dönemdeki slami limler alannda yer alan kiilerle günümüzdeki slami limler alannda yer alan kiileri say olarak karlatracak olursak, günümüzde kat kat arttgn, ama neriyata olan talebin artmadgn, aksine azaldgn görüyoruz. O zaman daha az neriyat vard, imdi çok neriyat var denebilir, ama bununla kendimizi teselli edemeyecegimiz bir düü var. 4imdilerde okumaktan biraz daha uzaklatgmz açk olarak görülüyor. lâhiyat sahasnda, bizzat konularn incelenip aratrlmasna yönelik çalmalar ancak 1970 li yllardan sonra balayabildi. Kitabn tantmndan, cildinden, eklinden, görünümünden içerigine geçilmesi epey bir zaman ald. Özellikle de YÖK Kanunu sonrasnda yeni fakültelerin açlmas ve yeni elemanlarn alnmas, onlara akademik çalma yapma mecburiyetinin getirilmesi bu alandaki aratrmalar fazlalatrd. Tabii ki imkânlar da artt. Sadece Türkiye de degil, dünyann neresinde olursa olsun, neredilen bir kitaba ulamak, onu temin etmek çok kolaylat. Önceki dönemlerde imkânlar daha azd. Aratrmacnn bir nevi inzivaya çekilerek çalma yapmas gerekiyordu. Rahatlkla söyleyebilirim ki, bugün inzivaya çekilerek degil, dünyaya açlarak bir takm çalmalar yaplabiliyor. Bunu rahatlkla görebiliyorum. Bugün

20 1- * özellikle lahiyat alannda ilmi aratrma yaplmas konusuna bakacak olursak, herhangi bir akademik çalma yapan kimse, bu çalmay yaparken slam Âleminde ve Batda bu konuda ne gibi çalmalar yaplm oldugunu kolayca bulabilirler. DiGer taraftan slâm Dininin esas kaynaklar Arapça oldugu için belki biraz da tabii olarak, Türk aratrmaclar Arapça kaynaklara müracaat etmek mecburiyetini hissederler. Fakat özellikle Arapça konuulan slam ülkelerine baktgmz zaman, onlar bir konuda çalma yaparken sadece kendi dillerinde yazlm olan eserlerle yetiniyorlar. Bu belki biraz da Türkiye de böyle çalmalarn yaplabilecegini düünememeden kaynaklanmaktadr. Ama hiç olmazsa yaplp yaplmadgn aratrmak gerekmez mi? Onlar bundan kendilerini müstagni saymaktadrlar. Bundan dolay da ne varsa kendilerinde var, oldugunu düünüyorlar. Neticede Türkçe olarak neredilmi, olan aratrma ve inceleme eklindeki tez çalmalar son derece güzel görüler ve fikirler ortaya koymasna ragmen, bunlar sadece Türkçe çalma yapanlar için birer müracaat kaynag olmaktan öte geçemiyor. Hiç üphesiz bizim tantma gibi bir eksikligimiz söz konusu ise de Onlarn da kendilerinden bakalarn görememek gibi eksikliklerinin bulundugu muhakkak. Bugün lâhiyat alannda aratrma yapan kimseler, Bat da ve slâm Âleminde hangi çalmalarn yapldgn tespit ve temin konusunda da geçmie göre çok ansldrlar. O dönemdeki maddi imkânlar ile bu dönemdeki imkânlar bu dönemin lehine olarak, çok farkl. O günlerde Türkiye içindeki iki ayr ilde bulunan kiiler hem bir araya kolayca gelemezler, hem de en basitinden telefonla bile kolayca konuamazlard. 4imdi ise oturdugumuz masadan dünyaya açlan bir pencerenin hâkimi ve kullancs durumundayz. Arada daglar kadar fark var elbette. 3- slam Hukuku alannda ihtisas yapmam8, lâhiyat disiplinleri içerisinde di?er alanlara mensup akademisyenlerin zaman zaman baz fkhî tart8malar içinde yer aldklarn görüyoruz. Mesela bir din e?itimcisi Hacda 8eytan ta8lamak yoktur. Kur an da yer almyor diyebiliyor. Yine bir din felsefesi veya tasavvuf tarihi hocas Kur ân- Kerim de ba- 8örtüsünün olmad?n söylüyor. Bir tasavvuf tarihçisi faiz-riba ayrm konusunda görü8 beyan ediyor. Din sosyolojisi alanndaki bir hoca kurbanlk hayvanlarn snrn geni8letme te8ebbüsünde bulunuyor (tavuk, horoz vb.). Bu durumu nasl de?erlendiriyorsunuz? Bu tarz alan d8na ta8malarn lâhiyat Fakültelerinin halk üzerindeki imajn nasl etkiledi-?ini dü8ünüyorsunuz? sterseniz önce bir hususu tespit edelim, sonra da konuyu düünelim; Türkiye de üç konu hakknda konumada herkes kendini yetkili görür: Siya-

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

ENSTTÜ PROGRAMLARINA BAVURABLMEK ÇN GEREKL GENEL KOULLAR

ENSTTÜ PROGRAMLARINA BAVURABLMEK ÇN GEREKL GENEL KOULLAR ENSTTÜ PROGRAMLARINA BAVURABLMEK ÇN GEREKL GENEL KOULLAR 1. Salk Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans ve Doktora programlarna bavuracak adaylarn, bavuracaklar programa girebilme önkouluna sahip olmalar gerekir.

Detaylı

2012 2013 E T M ve Ö RET M YILI ÖRGÜN ve YAYGIN E T M KURUMLARI ÇALI MA TAKV M

2012 2013 E T M ve Ö RET M YILI ÖRGÜN ve YAYGIN E T M KURUMLARI ÇALI MA TAKV M 2012 2013 ETM ve ÖRETM YILI ÖRGÜN ve YAYGIN ETM KURUMLARI ÇALIMA TAKVM SIRA NO ÇALIMA KONULARI TARH 1. Okul Öncesi Ve lköretim Okullar 1. Snf Örencilerinin Eitim- Öretime Hazrlanmalar ( Bamsz Anaokullar

Detaylı

KAMU KURUM VE KURULULARI DANIMA, DENETM VE YARDIMCI HZMET BRMLER TESPT VE DEERLENDME FORMU. Saklama Süresi Birim Ar+ivinde.

KAMU KURUM VE KURULULARI DANIMA, DENETM VE YARDIMCI HZMET BRMLER TESPT VE DEERLENDME FORMU. Saklama Süresi Birim Ar+ivinde. KAMU KURUM VE KURULULARI DANIMA, DENETM VE YARDIMCI HZMET BRMLER TESPT VE DEERLENDME FORMU BRM : PERSONEL DARE BAKANLII S$ra No 1 Malzemenin Ad$ ve Konusu Bakanlklardan veya dier kurumlardan gelen genelge,

Detaylı

2 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir:

2 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir: SORU 1: 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir: (i) Ayla dönütürülebilir yllk nominal %7,8 faiz oran ile her ay eit taksitler halinde

Detaylı

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINCA DÜZENLENEN EĞİTİM FAALİYETLERİNDE UYGULANACAK DERS VE EK DERS SAATLERİNE İLİŞKİN KARAR (*)

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINCA DÜZENLENEN EĞİTİM FAALİYETLERİNDE UYGULANACAK DERS VE EK DERS SAATLERİNE İLİŞKİN KARAR (*) DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINCA DÜZENLENEN EĞİTİM FAALİYETLERİNDE UYGULANACAK DERS VE EK DERS SAATLERİNE İLİŞKİN KARAR (*) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Karar Tarihi: 14/07/2009 Karar Sayısı:

Detaylı

TÜRK NÖROŞİRÜRJİ DERNEĞİ NÖROŞİRÜRJİ UZMANLIĞINDA 40. YIL PLAKET ve TEŞEKKÜR BELGESİ ALAN ÜYEMİZ

TÜRK NÖROŞİRÜRJİ DERNEĞİ NÖROŞİRÜRJİ UZMANLIĞINDA 40. YIL PLAKET ve TEŞEKKÜR BELGESİ ALAN ÜYEMİZ Prof. Dr. Aydın PAŞAOĞLU 1948 yılında doğdu. 1973 de İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi nden mezun oldu. Aynı yıl Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalında asistanlığa başladı.

Detaylı

İmam - hatip liseleri, imamlık, hatiplik ve Kur'an kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek

İmam - hatip liseleri, imamlık, hatiplik ve Kur'an kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek 2014 ADANA İmam - hatip liseleri, imamlık, hatiplik ve Kur'an kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek amacıyla dini eğitim veren hem mesleğe, hem

Detaylı

M. EMİN SARAÇ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ

M. EMİN SARAÇ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ Neden M. EMİN SARAÇ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ M.Emin Saraç Anadolu İmam Hatip Lisesi, Arapça, İngilizce ve Rusça hazırlık sınıfı olan, Fen ve Sosyal Bilimler Lisesi Programı uygulayan Türkiye nin en seçkin

Detaylı

ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE YÜKSELTİLME VE ATANMA YÖNETMELİĞİ

ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE YÜKSELTİLME VE ATANMA YÖNETMELİĞİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE YÜKSELTİLME VE ATANMA YÖNETMELİĞİ GÖREVDE YÜKSELME EĞİTİMİ DERS NOTLARI Av. Murat Fehmi PINAR AİBÜ Hukuk 1 ATAMA İÇİN ÖNŞART MADDE 2 Öğretim üyeliğine atanabilmek için 657 sayılı Kanun

Detaylı

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları. HASTA İŞİ İnsanların içlerinde barındırdıkları ve çoğunlukla kaçmaya çalıştıkları bir benlikleri vardır. O benliklerin içinde yaşadıkları olaylar ve onlardan arta kalan üzüntüler barınır, zaten bu yüzdendir

Detaylı

İHL'yi Ne Kadar Tanıyoruz?

İHL'yi Ne Kadar Tanıyoruz? On5yirmi5.com İHL'yi Ne Kadar Tanıyoruz? İmam Hatip Liseleri Son günlerin en gözde hedefi Katsayı, Danıştay, ÖSS ve başörtüsüyle oluşan okun saplandığı tam 12 noktası. Kimilerinin ötekileri Yayın Tarihi

Detaylı

SUAT YILMAZ OKUL MÜDÜRÜ

SUAT YILMAZ OKUL MÜDÜRÜ Okulumuz 2012-2013 yılında Kevenli İmam Hatip Lisesi olarak Eğitim Öğretime başlamış ancak 2014 yılında yapılan teklifle Said Nursi Anadolu İmam-Hatip Lisesi olarak isim değişikliği yapılmıştır.okulumuz

Detaylı

Müslüman Ahmediye Cemaatinin bugünkü durumunu şöyle özetleyebiliriz: o Şimdiye kadar bu Cemaatin yerleştiği ve merkez kurduğu ülkeler sayısı: 193

Müslüman Ahmediye Cemaatinin bugünkü durumunu şöyle özetleyebiliriz: o Şimdiye kadar bu Cemaatin yerleştiği ve merkez kurduğu ülkeler sayısı: 193 Bize ilâhî cemaatlerin kaderi olan bu işkenceler yapıladursun, Müslüman Ahmediye Cemaati İslâmiyet'e hizmet etmeye devam etmektedir. Yeryüzünün dört bucağında bulunan ve sayıları milyonlara ulaşmış olan

Detaylı

İmam - hatip liseleri, imamlık, hatiplik ve Kur'an kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek

İmam - hatip liseleri, imamlık, hatiplik ve Kur'an kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek İmam - hatip liseleri, imamlık, hatiplik ve Kur'an kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek amacıyla dini eğitim veren hem mesleğe, hem de yüksek öğrenime

Detaylı

ÖSYM sitesinde yayınlanan ALES hakkında yer alan bilgilere göre ; Sınavda 4 ayrı grupta soru çıkacaktır. Bunlar:

ÖSYM sitesinde yayınlanan ALES hakkında yer alan bilgilere göre ; Sınavda 4 ayrı grupta soru çıkacaktır. Bunlar: ALES HAKKINDA GENEL BĠLGĠ ÖSYM sitesinde yayınlanan ALES hakkında yer alan bilgilere göre ; Sınavda 4 ayrı grupta soru çıkacaktır. Bunlar: Sayısal 1 ( 50 Soru ) Sayısal 2 (50 Soru ) Sözel 1 ( 50 Soru )

Detaylı

KURAN IN ANLAMI İLE BULUŞMAK ARAŞTIRMASI

KURAN IN ANLAMI İLE BULUŞMAK ARAŞTIRMASI KURAN IN ANLAMI İLE BULUŞMAK ARAŞTIRMASI Kasım 2007 İÇİNDEKİLER Metodoloji I. Araştırmanın Metodoloji ve Örneklemin Yapısı II. Örneklemin Mezhep Bağlılığı ile İlgili Yapısı III. Dindarlık Algısı IV. Din

Detaylı

Fotoğraf makinesi alma kılavuzu

Fotoğraf makinesi alma kılavuzu On5yirmi5.com Fotoğraf makinesi alma kılavuzu Fotoğrafa merak saldınız ve siz de bir fotoğraf makinesi almak istiyorsunuz. İşte size yardımcı olacak birkaç öneri... Yayın Tarihi : 3 Eylül 2012 Pazartesi

Detaylı

a) Bakanlıkça, okullar ve eğitim merkezlerince düzenlenen her derece ve türdeki hizmetiçi eğitim, kurs ve seminerlerde ders görevi verilenleri,

a) Bakanlıkça, okullar ve eğitim merkezlerince düzenlenen her derece ve türdeki hizmetiçi eğitim, kurs ve seminerlerde ders görevi verilenleri, TARIM ORMAN VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞINA BAĞLI HER DERECEDEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM KURUMLARI İLE HİZMETİÇİ EĞİTİM, KURS VE SEMİNERLERDE ÜCRETLE OKUTULACAK DERS SAATLERİNİN SAYISI, DERS GÖREVİ ALACAKLARIN NİTELİKLERİ

Detaylı

HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ELEMANI

HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ELEMANI HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ELEMANI TANIM Çalıştığı kurumun tanınmasını, çalışmalarına karşı insanlarda olumlu izlenimler uyandırmasını, çevresiyle iyi ilişkiler kurmasını ve saygınlığını artırmasını sağlamak

Detaylı

IŞIK ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK YÜKSELTME VE ATAMA ESASLARI

IŞIK ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK YÜKSELTME VE ATAMA ESASLARI IŞIK ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK YÜKSELTME VE ATAMA ESASLARI Amaç Madde 1. Işık Üniversitesi akademik yükseltme ve atamaya ilişkin esasların saptanmasında amaç, Üniversite ye lisans ve lisansüstü düzeyde eğitim-öğretim,

Detaylı

Giresun/Bulancak Sarayburnu Camii

Giresun/Bulancak Sarayburnu Camii GİRESUN 2014 İslami İlimler Fakültesi; 08 Eylül 2012 tarih ve 28405 Sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu nun 25 Temmuz 2012 tarih ve 2012/3527 Sayılı Kararı ile Giresun Üniversitesi

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı

SORU ve CEVAPLARLA 12 YILLIK (4+4+4) ZORUNLU EĞİTİM SİSTEMİ

SORU ve CEVAPLARLA 12 YILLIK (4+4+4) ZORUNLU EĞİTİM SİSTEMİ SORU ve CEVAPLARLA 12 YILLIK (4+4+4) ZORUNLU EĞİTİM SİSTEMİ SORU 1: Bu yasal değişikliğe neden gerek duyuldu? CEVAP 1 Dünya genelindeki ortalama eğitim süresi 11-12 yıl veya daha üzerindedir. Türkiye de

Detaylı

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ Fakültemiz 2809 sayılı Kanunun Ek 30. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulunun 02.06.2000 tarih ve 2000-854 sayılı kararnamesiyle kurulmuş, 2001-2002 Eğitim

Detaylı

TÜRK-ALMAN ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİ KADROLARINA ATANMA VE YÜKSELTİLME KRİTERLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak

TÜRK-ALMAN ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİ KADROLARINA ATANMA VE YÜKSELTİLME KRİTERLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak Amaç TÜRK-ALMAN ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİ KADROLARINA ATANMA VE YÜKSELTİLME KRİTERLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak Madde 1 - Bu Yönergenin amacı, Üniversitemiz öğretim üyesi kadrolarına

Detaylı

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder..

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder.. Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder.. SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? hangi okullarda okudunuz bugüne kadar?

Detaylı

Cümlede Anlam İlişkileri

Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede anlam ilişkileri kpss Türkçe konuları arasında önemli bir yer kaplamaktadır. Cümlede anlam ilişkilerine geçmeden önce cümlenin tanımını yapalım. Cümle, yargı bildiren,

Detaylı

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir. YGS / LYS SÖZLÜĞÜ OBP (ORTA ÖĞRETİM BAŞARI PUANI): Öğrencinin diploma notunun diğer öğrencilerin diploma notlarına oranıdır. En az 100 en çok 500 puan arasında değişen bu değer, öğrencinin başarısı okulun

Detaylı

T.C. İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE YÜKSELTME ve ATANMA YÖNERGESİ

T.C. İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE YÜKSELTME ve ATANMA YÖNERGESİ T.C. İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE YÜKSELTME ve ATANMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK ve TANIMLAR Amaç MADDE 1: Bu yönergenin amacı, İstanbul AREL Üniversitesinde açık bulunan

Detaylı

KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1

KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1 e-makâlât Mezhep Araştırmaları, VII/1 (Bahar 2014), ss. 261-265. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR Ali Rabbânî Gülpâyigânî, Önsöz Yayıncılık, İstanbul 2014 456 sayfa, Adem Sezgin

Detaylı

İŞARET DİLİNİN GELİŞİMİ KURUMLARARASI İŞBİRLİĞİNE BAĞLIDIR - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

İŞARET DİLİNİN GELİŞİMİ KURUMLARARASI İŞBİRLİĞİNE BAĞLIDIR - Genç Gelişim Kişisel Gelişim SİVAS BELEDİYESİ İŞARET DİLİ EĞİTMENİ MUSTAFA EPİK. İŞARET DİLİNİN GELİŞİMİ KURUMLARARASI İŞBİRLİĞİNE BAĞLIDIR. İŞBİRLİĞİ İÇİNDE YAPILAN ÇALIŞMALAR MUTLAKA BAŞARILI OLACAKTIR SORU- Bize kısaca kendinizi

Detaylı

UYARIYORUZ! 66 Ay Çok Erken!

UYARIYORUZ! 66 Ay Çok Erken! * BASIN B!LD!R!S! * BASIN B!LD!R!S! * BASIN B!LD!R!S! * BASIN B!LD!R!S!* BASIN B!LD!R!S! * UYARIYORUZ! 66 Ay Çok Erken! Dikkat Dikkat: Okullar Aç"l"yor!! 2012-2013!E"itim!Ö"retim!y#l#!17!Eylül!2012 de,!ilkokula!yeni!ba$layan!ö"renciler!ise!10!eylül!2012

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞINA BAĞLI EĞİTİM KURUMLARINA ÖĞRETMEN OLARAK ATANACAKLARIN ATAMALARINA ESAS OLAN ALANLAR İLE MEZUN OLDUKLARI YÜKSEKÖĞRETİM

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞINA BAĞLI EĞİTİM KURUMLARINA ÖĞRETMEN OLARAK ATANACAKLARIN ATAMALARINA ESAS OLAN ALANLAR İLE MEZUN OLDUKLARI YÜKSEKÖĞRETİM MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞINA BAĞLI EĞİTİM KURUMLARINA ÖĞRETMEN OLARAK ATANACAKLARIN ATAMALARINA ESAS OLAN ALANLAR İLE MEZUN OLDUKLARI YÜKSEKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE AYLIK KARŞILIĞI OKUTACAKLARI DERSLERE İLİŞKİN

Detaylı

DÜNYADA DİN EĞİTİMİ UYGULAMALARI

DÜNYADA DİN EĞİTİMİ UYGULAMALARI HOŞGELDİNİZ DÜNYADA DİN EĞİTİMİ UYGULAMALARI Prof. Dr. Mehmet Zeki AYDIN Marmara Üniversitesi EMAİL:mza@mehmetzekiaydin.com TEL:0506.3446620 Problem Türkiye de din eğitimi sorunu, yaygın olarak tartışılmakta

Detaylı

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı Ocak 15, 2013-3:55:02 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın himayesinde kurulan ''İşte Eşitlik Platformu'' tanıtıldı. Toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizlikle mücadele

Detaylı

VEFEYÂT. Doç. Dr. Musa Süreyya Şahin

VEFEYÂT. Doç. Dr. Musa Süreyya Şahin İslâm Araştırmaları Dergisi, Sayı 22, 2009, 155-181 VEFEYÂT Doç. Dr. Musa Süreyya Şahin Doç. Dr. M. Süreyya Şahin i 24 Ocak 2008 tarihinde Hakk ın rahmetine tevdi ile ebedî yolculuğuna uğurladık. Akademik

Detaylı

KAFKAS ÜNİVERSİTESİ DİPLOMA, DİPLOMA EKİ, GEÇİCİ MEZUNİYET BELGESİ VE DİĞER BELGELERİN DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN YÖNERGE

KAFKAS ÜNİVERSİTESİ DİPLOMA, DİPLOMA EKİ, GEÇİCİ MEZUNİYET BELGESİ VE DİĞER BELGELERİN DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN YÖNERGE KAFKAS ÜNİVERSİTESİ DİPLOMA, DİPLOMA EKİ, GEÇİCİ MEZUNİYET BELGESİ VE DİĞER BELGELERİN DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN YÖNERGE Kapsam MADDE 1- (1) Bu Yönerge, Kafkas Üniversitesi nin ilgili eğitim - öğretim ve

Detaylı

NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ DİPLOMA YÖNERGESİ

NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ DİPLOMA YÖNERGESİ NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ DİPLOMA YÖNERGESİ Amaç ve kapsam MADDE 1 - (1) Bu Yönerge; Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesine bağlı yüksekokul, fakülte ve enstitülerden mezun olanlara verilecek

Detaylı

Okulumuz Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencilerinden Gizem COŞKUN Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri okudu.

Okulumuz Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencilerinden Gizem COŞKUN Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri okudu. BASIN BÜLTENİ Selçuk Üniversitesi Akören Ali Rıza Ercan Meslek Yüksekokulunda 01.04.2015 tarihinde 100. Yılında Çanakkale yi Anlamak adlı konferans düzenlendi. Şehitlerimiz anısına yapılan saygı duruşu

Detaylı

DOKUZ EYLÜL ÜNVERSTES MÜHENDSLK FAKÜLTES METALURJ VE MALZEME MÜHENDSL BÖLÜMÜ BTRME PROJES YÜRÜTME YÖNERGES

DOKUZ EYLÜL ÜNVERSTES MÜHENDSLK FAKÜLTES METALURJ VE MALZEME MÜHENDSL BÖLÜMÜ BTRME PROJES YÜRÜTME YÖNERGES BTRME PROJES YÜRÜTME YÖNERGES 1. AMAÇ ve KAPSAM Madde 1: Bitirme projesi dersinde örencilerin önceki derslerde edindikleri bilgi ve becerileri kullanarak karmak bir sistemi, sistem bileenini veya süreci

Detaylı

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ Fakültemiz 2809 sayılı Kanunun Ek 30. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulunun 02.06.2000 tarih ve 2000-854 sayılı kararnamesiyle kurulmuş, 2001-2002 Eğitim

Detaylı

難 民 認 定 申 請 書 Mültecilik Kabulü Başvuru formu

難 民 認 定 申 請 書 Mültecilik Kabulü Başvuru formu 別 記 第 七 十 四 号 様 式 ( 第 五 十 五 条 関 係 ) Ek Form 74 (Madde 55 ile ilgili) 日 本 国 政 府 法 務 省 Adalet Bakanlığı, 法 務 大 臣 殿 Kime: Adalet Bakanı 氏 名 Adı soyadı 生 年 月 日 Doğum Tarihi 国 籍 地 域 ( 又 は 常 居 所 を 有 していた 国 名

Detaylı

SOSYAL GÜVENLK KURMUNUN YAPISI VE LEY. Sosyal Güvenlik Kurumu Bakanl Strateji Gelitirme Bakan Ahmet AÇIKGÖZ

SOSYAL GÜVENLK KURMUNUN YAPISI VE LEY. Sosyal Güvenlik Kurumu Bakanl Strateji Gelitirme Bakan Ahmet AÇIKGÖZ SOSYAL GÜVENLK KURMUNUN YAPISI VE LEY Sosyal Güvenlik Kurumu Bakanl Strateji Gelitirme Bakan Ahmet AÇIKGÖZ KURUMUN AMACI ve GÖREVLER' Sosyal sigortalar ile genel salk sigortas bakmndan kiileri güvence

Detaylı

Muhterem Hayrettin Karaman Hocam,evvela selam eder,saygılar sunarım. 1974 yılı İmam-Hatib talebeliğimden beri sizleri duyduk ve istifade ettik.

Muhterem Hayrettin Karaman Hocam,evvela selam eder,saygılar sunarım. 1974 yılı İmam-Hatib talebeliğimden beri sizleri duyduk ve istifade ettik. HAYRETTİN KARAMAN HOCAMA CEVAB Muhterem Hayrettin Karaman Hocam,evvela selam eder,saygılar sunarım. 1974 yılı İmam-Hatib talebeliğimden beri sizleri duyduk ve istifade ettik. Ancak sizlerin bazı noktalarda

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

T.C. ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ KARİYER MERKEZİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ KARİYER MERKEZİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C. ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ KARİYER MERKEZİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönergenin amacı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kariyer Merkezinin amaçlarına,

Detaylı

T.C. BABAKANLIK Hazine Müstearl. T.C. Babakanlk Hazine Müstearl

T.C. BABAKANLIK Hazine Müstearl. T.C. Babakanlk Hazine Müstearl T.C. BABAKANLIK Hazine Müstearl BLGLENDRME TOPLANTISI 10.03.2010 Sunum Plan Tarihçe Görev ve Sorumluluklar Tekilat Yaps Dier Kurumlarla likiler Kariyer Olanaklar Soru Cevap Tarihçe Osmanl Devletinde; Hazine,

Detaylı

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANA YÖNETMELİĞİ

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANA YÖNETMELİĞİ 30 Mayıs 2011 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 27949 YÖNETMELİK İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; İstanbul

Detaylı

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz? Nerelerde çalıştınız bugüne kadar?

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz? Nerelerde çalıştınız bugüne kadar? İSTANBUL TOKAT PAZARLILAR YARDIMLAŞMA DERNEĞİ BAŞKANI CENGİZ ÇEVİK DERNEK OLARAK DAĞITTIĞIMIZ KİŞİSEL GELİŞİM DERGİLERİ ÖĞRENCİLERİMİZDE İNANILMAZ GELİŞMELERE SEBEP OLMUŞ 2014 YILINDA 10.000 KİŞİSEL GELİŞİM

Detaylı

Krizde 30 bin kişi birikimini, 1.8 milyon kişi de işsizliğe karşı harcamasını güvenceye aldı

Krizde 30 bin kişi birikimini, 1.8 milyon kişi de işsizliğe karşı harcamasını güvenceye aldı Krizde 30 bin kişi birikimini,. milyon kişi de işsizliğe karş harcamasn güvenceye ald Tarih: 5..200 Say: 200/ 22 Ekonomik krizin etkilerinin yoğun biçimde hissedildiği son iki ylda Türkiye de milyar 65

Detaylı

Amaç. Dayanak. Kapsam

Amaç. Dayanak. Kapsam MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞINA BAĞLI EĞİTİM KURUMLARINA ÖĞRETMEN OLARAK ATANACAKLARIN ATAMALARINA ESAS OLAN ALANLAR İLE MEZUN OLDUKLARI YÜKSEKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE AYLIK KARŞILIĞI OKUTACAKLARI DERSLERE İLİŞKİN

Detaylı

Türkiye de üniversiteye giremeyen öğrenciler Fas ta üç dil öğreniyor

Türkiye de üniversiteye giremeyen öğrenciler Fas ta üç dil öğreniyor Türkiye de üniversiteye giremeyen öğrenciler Fas ta üç dil öğreniyor Türkiye deki üniversite imkanlarının zorluğu ve kontenjan sıkıntısı öğrencileri değişik arayışlara itiyor. Her yıl 50 binin üzerinde

Detaylı

T.C. İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK PERSONEL YÜKSELTME ve ATANMA YÖNERGESİ

T.C. İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK PERSONEL YÜKSELTME ve ATANMA YÖNERGESİ T.C. İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK PERSONEL YÜKSELTME ve ATANMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK ve TANIMLAR Amaç Madde 1: Bu yönergenin amacı, İstanbul AREL Üniversitesinde açık bulunan

Detaylı

İstanbul İmam Hatip Liseliler Derneği

İstanbul İmam Hatip Liseliler Derneği BİRİ MATEMATİK Mİ DEDİ? BİZ KİMİZ? Yüce Rabbimiz dünya hayatını insanoğluna imtihan yeri kılmış, sırat-ı müstakim olarak göndermiş olduğu dinin yaşanabilmesi ve birbirlerine ulaştırılabilmesi için Müslümanları

Detaylı

KTÜ RİZE İLAHİYAT FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM VE ARAŞTIRMA FAALİYETLERİNE İLİŞKİN RAPORDUR.

KTÜ RİZE İLAHİYAT FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM VE ARAŞTIRMA FAALİYETLERİNE İLİŞKİN RAPORDUR. KTÜ RİZE İLAHİYAT FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM VE ARAŞTIRMA FAALİYETLERİNE İLİŞKİN RAPORDUR. A-2002-2003 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI: 1-3837 Sayılı Kanunla Karadeniz Teknik Üniversitesine bağlı olarak kurulan Rize

Detaylı

KTÜ RİZE İLAHİYAT FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM VE ARAŞTIRMA FAALİYETLERİNE İLİŞKİN RAPORDUR.

KTÜ RİZE İLAHİYAT FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM VE ARAŞTIRMA FAALİYETLERİNE İLİŞKİN RAPORDUR. KTÜ RİZE İLAHİYAT FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM VE ARAŞTIRMA FAALİYETLERİNE İLİŞKİN RAPORDUR. A-2003-2004 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI: 1- FİZİKİ DURUM: 2003-2004 Eğitim-Öğretim Yılı içerisinde Rektörlüğümüzce yapılan

Detaylı

zaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): - Yavrum ne oldu, niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Çocuk da: - Efendim, namaza gidiyorum.

Detaylı

BASIN YAYIN VE HALKLA L K LER UBE MÜDÜRLÜ Ü

BASIN YAYIN VE HALKLA L K LER UBE MÜDÜRLÜ Ü BASINYAYINVEHALKLALKLERUBEMÜDÜRLÜÜ ÝLÝÞKÝLER ÞUBE MÜDÜRLÜÐÜ Yetki,GörevveSorumluluklar YasalDayanak Büyükehirbelediyesininçalmalarnnbasn,yaynaraçlaryardmyla kamuoyunaetkilibirekildeduyuruluptantlmasnsalamakvehalkla

Detaylı

SİNOP ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ

SİNOP ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ SİNOP ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ Amaç MADDE 1- (1) Bu yönergenin amacı, Sinop Üniversitesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak görev yapan idari personelin, aynı Kanunun

Detaylı

Yavuz HEKM. Egekons Prefabrike Metal Yap San. Tic. Ltd.!ti. ve. Hekim Gemi n$a A.!. Firmalarnn Kurucusu ve Yönetim Kurulu Ba$kan.

Yavuz HEKM. Egekons Prefabrike Metal Yap San. Tic. Ltd.!ti. ve. Hekim Gemi n$a A.!. Firmalarnn Kurucusu ve Yönetim Kurulu Ba$kan. Yavuz HEKM Egekons Prefabrike Metal Yap San. Tic. Ltd.!ti. ve Hekim Gemi n$a A.!. Firmalarnn Kurucusu ve Yönetim Kurulu Ba$kan. 8. Mükemmelli+i Aray$ Sempozyumu Ana Tema, Yerellikten Küresellie EGE Oturum

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü nün ekli listede belirtilen anabilim dallarına 2008-2009 eğitim-öğretim yılı ikinci (bahar) yarıyılında Lisansüstü

Detaylı

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz ve Özellikle Canım Annem 1 Üniversite tercihlerini yaptığımız zaman,

Detaylı

ALES/YDS. Bölüm/Program/ Anabilim Dalı. Kadro Unvanı. Kadro. Eşdeğeri Puanı *Başvuracak adayların Diş Hekimliği Fakültesi mezunu. Fakülte/Yüksekokul

ALES/YDS. Bölüm/Program/ Anabilim Dalı. Kadro Unvanı. Kadro. Eşdeğeri Puanı *Başvuracak adayların Diş Hekimliği Fakültesi mezunu. Fakülte/Yüksekokul Yeditepe Üniversitesi Rektörlüğünden: Üniversitemize 547 sayılı Yükseköğretim Kanunu nun 3.Maddesi ile 09 Kasım 08 tarihli, 30590 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan ve Dışındaki Elemanı Kadrolarına Yapılacak

Detaylı

ARSAN TEKST L T CARET VE SANAY ANON M RKET SER :XI NO:29 SAYILI TEBL E ST NADEN HAZIRLANMI YÖNET M KURULU FAAL YET RAPORU

ARSAN TEKST L T CARET VE SANAY ANON M RKET SER :XI NO:29 SAYILI TEBL E ST NADEN HAZIRLANMI YÖNET M KURULU FAAL YET RAPORU 1. Raporun Dönemi : 01.01.2008 31.03.2008 2. Faaliyet Konusu Arsan Tekstil Ticaret Ve Sanayi A.. (irket) 1984 ylnda Türkiye de kurulmu# olup faaliyet konusu; her türlü pamuk ipli)i üretimi, sentetik iplik

Detaylı

Online Bilimsel Program Yönetici K lavuzu

Online Bilimsel Program Yönetici K lavuzu Online Bilimsel Program Yönetici Klavuzu Bu belgedeki bilgiler, ekiller ve program ilevi önceden haber verilmeksizin deitirilebilir. Tersi belirtilmedikçe, burada örnek olarak ad geçen kiiler, adresler,

Detaylı

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz. Aşağıda Emek vererek Yazmış olduğumuz yazı ve bilgileri 5 dakika ayırıp okur inceler ve bizden ücretsiz bir örnek kayıt dosyası talep ederseniz. Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): da: - Yavrum ne oldu niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Bu soruya karşılık çocuk - Efendim,

Detaylı

29.06.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi

29.06.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi 29.06.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi Rektör Prof.Dr. Galip Akhan, 29-Haziran-14 Temmuz 2015 tarihleri arasında Hafta içi Her gün Saat: 09.30-17.00 saatleri arasında aday öğrenci ve ebeveynlerine açık

Detaylı

GÖREV/İŞ TANIMI FORMU. Personel Daire Başkanlığı/Akademik Personel Birimi. Genel İdare Hizmetleri. Daire Başkanı, Genel Sekreter ve Rektör

GÖREV/İŞ TANIMI FORMU. Personel Daire Başkanlığı/Akademik Personel Birimi. Genel İdare Hizmetleri. Daire Başkanı, Genel Sekreter ve Rektör GÖREV/İŞ TANIMI FORMU KADRO VEYA POZİSYONUN BİRİMİ/ALT BİRİMİ Personel Daire Başkanlığı/Akademik Personel Birimi STATÜSÜ [ X ] MEMUR [ ] SÖZLEŞMELİ PERSONEL UNVANI GÖREVİ SINIFI ŞUBE MÜDÜRÜ ŞUBE MÜDÜRÜ

Detaylı

YÖNETMELİK. Gazi Üniversitesinden: GAZİ ÜNİVERSİTESİ KARİYER PLANLAMA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

YÖNETMELİK. Gazi Üniversitesinden: GAZİ ÜNİVERSİTESİ KARİYER PLANLAMA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM 18 Ağustos 2010 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 27676 Gazi Üniversitesinden: YÖNETMELİK GAZİ ÜNİVERSİTESİ KARİYER PLANLAMA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve

Detaylı

FATIH PORTAKAL ILE FOX ANA HABER BÜLTENI - CANLI IZLE- [16 KAS...

FATIH PORTAKAL ILE FOX ANA HABER BÜLTENI - CANLI IZLE- [16 KAS... Portal Adres FATIH PORTAKAL ILE FOX ANA HABER BÜLTENI - CANLI IZLE- [16 KAS... : www.meydangazetesi.com.tr İçeriği : Gündem Tarih : 16.11.2015 : http://www.meydangazetesi.com.tr/guncel/fatih-portakal-ile-fox-ana-haber-bulteni-canli-izle-16-kasim-2015-haber

Detaylı

KIRGIZİSTAN-TÜRKİYE MANAS ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE YÜKSELTİLME VE ATANMA YÖNETMELİĞİ

KIRGIZİSTAN-TÜRKİYE MANAS ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE YÜKSELTİLME VE ATANMA YÖNETMELİĞİ KIRGIZİSTAN-TÜRKİYE MANAS ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE YÜKSELTİLME VE ATANMA YÖNETMELİĞİ MADDE 1 Amaç ve Kapsam- Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi Tüzüğü ve mütevelli heyeti kararlarına uygun olarak

Detaylı

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BRİFİNG DOSYASI

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BRİFİNG DOSYASI T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BRİFİNG DOSYASI Aralık 2014 1 RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ 1-Yönetim Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü : Prof.

Detaylı

Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir

Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Karaküçük: Devleti Yönetecek Güç

Detaylı

Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK

Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK 29 Nisan 2017 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 30052 YÖNETMELİK MANİSA CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİLLER YÜKSEKOKULU YABANCI DİL HAZIRLIK EĞİTİM-ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Detaylı

KAYSERİ DİNİ YÜKSEK İHTİSAS MERKEZİ 13. DÖNEM MEZUNLARI 13.A SINIFI

KAYSERİ DİNİ YÜKSEK İHTİSAS MERKEZİ 13. DÖNEM MEZUNLARI 13.A SINIFI KAYSERİ DİNİ YÜKSEK İHTİSAS MERKEZİ 13. DÖNEM MEZUNLARI 13.A SINIFI KAYSERİ DİNİ YÜKSEK İHTİSAS MERKEZİ 13. A SINIF LİSTESİ 1. HALİL RAHMAN ÖNAL 2. MUHAMMET ALİ İNCE 3. FERHAT DURSUN 4. METİN AKSOY 5.

Detaylı

ÜNİVERSİTEDE KULLANILAN TERİMLER

ÜNİVERSİTEDE KULLANILAN TERİMLER ÜNİVERSİTEDE KULLANILAN TERİMLER Yükseköğretim: Ortaöğretime dayalı ve en az dört yarı yılı kapsayan her kademedeki eğitimöğretimin tümüdür. Yükseköğretimde önlisans, lisans ve lisansüstü düzeylerde eğitim

Detaylı

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı.

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı. MUSA TAKCI KİMDİR? İyi bir öğretmen, koruyucu bir ağabey, saygılı bir evlat, şefkatli bir baba, merhametli bir eş, çok aranan bir kardeş, güçlü bir şair, disiplinli bir yazar, hayırlı bir insan, güzel

Detaylı

SANAT TARİHİ ÖĞRETMENİ

SANAT TARİHİ ÖĞRETMENİ TANIM Çalıştığı eğitim kurumunda, öğrencilere sanat tarihi ile ilgili eğitim veren kişidir. A- GÖREVLER KULLANILAN ARAÇ, GEREÇ VE EKİPMAN Sanat tarihi ile ilgili hangi bilgi, beceri, tutum ve davranışların,

Detaylı

20 Derste Eski Türkçe

20 Derste Eski Türkçe !! 20 Derste Eski Türkçe Ders Notları!!!!!! Cüneyt Ölçer! !!! ÖNSÖZ Türk Nümismatik Derneği olarak Osmanlı ve İslam paraları koleksiyoncularına faydalı olmak arzu ve isteği île bu özel sayımızı çıkartmış

Detaylı

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ SAYI : BİR 7-11 MAYIS 2009 ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ Ben siyasi hayatım ve ülke sevdamla ilgili olarak tüm Türkiye yi memleketim bilirim ancak Çemişgezek benim doğup, büyüdüğüm yer. Elazığ Valisi Muammer

Detaylı

MAT223 AYRIK MATEMATİK

MAT223 AYRIK MATEMATİK MAT223 AYRIK MATEMATİK Çizgeler 7. Bölüm Emrah Akyar Anadolu Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü, ESKİŞEHİR 2014 2015 Öğretim Yılı Çift ve Tek Dereceler Çizgeler Çift ve Tek Dereceler Soru 51 kişinin

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı Haziran 17, 2016-1:22:00 Başbakan Yıldırım, "Terör örgütünün telkinlerine gençlerimiz asla ve asla itibar etmesinler. Onlar bizim

Detaylı

ÖZEL EMİNE ÖRNEK İLKOKULU DEĞERLER EĞİTİMİ. Sorumluluk Duygusu Nedir; Nasıl Kazandırılır?

ÖZEL EMİNE ÖRNEK İLKOKULU DEĞERLER EĞİTİMİ. Sorumluluk Duygusu Nedir; Nasıl Kazandırılır? ÖZEL EMİNE ÖRNEK İLKOKULU DEĞERLER EĞİTİMİ Sorumluluk Duygusu Nedir; Nasıl Kazandırılır? Sorumluluk kişinin üzerine düşen görevleri yerine getirmesi, başkalarının haklarına saygı göstermesi ve davranışlarının

Detaylı

OKUL ÖNCES E M KURUMLARINDA ÇALI AN ANASINIFI ÖZET

OKUL ÖNCES E M KURUMLARINDA ÇALI AN ANASINIFI ÖZET OKUL ÖNCES EM KURUMLARINDA ÇALIAN ANASINIFI RETMENLERLE MÜZK ÖRETMENLERN MÜZK ÇALIMALARINA N TUTUM VE YETERLKLERN KARILATIRILMASI ÖZET r. Gör. Dr. lknur ÖZAL GÖNCÜ GÜMEF. ÇGEB.Okul Öncesi EABD. Okul öncesi

Detaylı

Resmi Gazete Tarihi: 31.07.2008 Resmi Gazete Sayısı: 26953

Resmi Gazete Tarihi: 31.07.2008 Resmi Gazete Sayısı: 26953 Resmi Gazete Tarihi: 31.07.2008 Resmi Gazete Sayısı: 26953 ÖĞRETİM ÜYESİ DIŞINDAKİ ÖĞRETİM ELEMANI KADROLARINA NAKLEN VEYA AÇIKTAN YAPILACAK ATAMALARDA UYGULANACAK MERKEZİ SINAV İLE GİRİŞ SINAVLARINA İLİŞKİN

Detaylı

Say n hocam, bizler sizi eserlerinizden tan maya çal yoruz ama lütfederseniz, sizin a z n zdan da Prof. Dr. Abdulkadir Kener Bey i tan mak isteriz

Say n hocam, bizler sizi eserlerinizden tan maya çal yoruz ama lütfederseniz, sizin a z n zdan da Prof. Dr. Abdulkadir Kener Bey i tan mak isteriz ,,.-- HOCAMIZ PROF. DR. ABDULKADR ENER LE SÖYLE Ay.e ELMALI 1 lme adanm bir ömür... Kimi zaman yokluklarla, kimi zaman zorluklarla mücadele ile geçmi, yarm yüzyl akn bir ilim serüveni ve yaadg tüm skntlara

Detaylı

Proje Döngüsünde Bilgi ve. Turkey - EuropeAid/126747/D/SV/TR_ Alina Maric, Hifab 1

Proje Döngüsünde Bilgi ve. Turkey - EuropeAid/126747/D/SV/TR_ Alina Maric, Hifab 1 Proje Döngüsünde Bilgi ve letiim Turkey - EuropeAid/126747/D/SV/TR_ Alina Maric, Hifab 1 Proje Döngüsünde Bilgi ve letiim B: Ana proje yönetimi bilgi alan B: Tüm paydalara ulamak ve iletiim kurmak için

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖNER SERMAYE GELİRLERİNDEN YAPILACAK EK ÖDEME DAĞITIM USUL VE ESASLARI YÖNERGESİ

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖNER SERMAYE GELİRLERİNDEN YAPILACAK EK ÖDEME DAĞITIM USUL VE ESASLARI YÖNERGESİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖNER SERMAYE GELİRLERİNDEN YAPILACAK EK ÖDEME DAĞITIM USUL VE ESASLARI YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE 1 - (1) Bu usul

Detaylı

2015/2016 yabancidiller.ksu.edu.tr. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu

2015/2016 yabancidiller.ksu.edu.tr. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu 2015/2016 yabancidiller.ksu.edu.tr Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürünün Mesajı Yabancı Diller Yüksekokulu kurulduğu 02.01.2012 tarihinden

Detaylı

Roni Margulies 21 Ekim 2009

Roni Margulies 21 Ekim 2009 Bir Hayat, Bir Şiir, İ ki Kent Roni Margulies 21 Ekim 2009 http://www.obarsiv.com/e_voyvoda_0910.html OsmanlBankasAriv ve Arat rma Merkezi'nde yap lan konuma metni, arat rmac lar n kiisel kullan mlariçin

Detaylı

2005, yıl:1, sayı:4, ss.62-64 de yayımlanmıştır.

2005, yıl:1, sayı:4, ss.62-64 de yayımlanmıştır. AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNDE DİN ÖĞRETİMİ VE TÜRKİYE İLE KARŞILAŞTIRILMASI 1 Prof. Dr. Mehmet Zeki Aydın 2 Bu yazıda, önce Avrupa Birliği ülkelerindeki din öğretimi uygulamaları hakkında bilgi verilecek

Detaylı