Geleceğin Toplumuna Yolculuk
|
|
- Melek Tarcan
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 MÜSİAD Çerçeve Dergisi Yıl 16 / Sayı 47 / Ağustos 2008, s Geleceğin Toplumuna Yolculuk Bedri GENCER * Çerçeve dergisinin bu sayısı, teknoloji, ekonomi, siyaset, işletme, sosyoloji, psikoloji gibi çeşitli açılardan gelecekte nasıl bir dünyada yaşayacağız? sorusuna cevap arayan yazılardan oluşuyor. Sosyoloji kökenli bir akademisyen olarak tarafıma tevdi edilen geleceğin toplumunun biçimi sorusu, tabiatıyla böyle bir dosyanın merkezî ve zor konusunu oluşturuyor. Konunun zorluğu, toplum un merkezîlik ve kuşatıcılığından kaynaklanıyor. Toplumsalın teknoloji, ekonomi, siyaset, işletme, sosyoloji, psikoloji gibi diğer tüm alanları kapsamasından dolayı bütüncül perspektiften bir gelecek toplum tasvirinin, konuyu değişik açılardan ele alan yazıların az-çok bir özetine dönüşmesi mukadder. Öncelikle yazımızın perspektifini netleştirelim. Yazımızın cevap aradığı soru, zahiren basit görünür: Toplum nereye gidiyor? Basit görünen bu soruya cevap girişiminin kolay olmadığı açıktır. Konumuz, bugünden yarına toplumsal dönüşümün yönü, işimiz, bugünün gözlemine dayanarak yarını tahmin girişimidir. Dünya nereye doğru gidiyor? Çocuklarımız gelecekte nasıl bir toplumda yaşayacak, daha doğrusu yaşamaya çalışacak? Günümüz dünyası, küreselleşme terimiyle anlatılan hızlı, hızlı olduğu için de anormal sonuçlara gebe bir değişim sürecinden geçiyor. Bu yüzden geleceğe yolculuk sürecinde elele gelişen normal kadar anormal trendlere de dikkat çekeceğiz. İkincisi, küreselleşme sürecinde Türkiye de hızla dünyanın bir parçası olmakta. Dolayısıyla tasvirimiz, dünya kadar dünyanın bir parçası olarak Türk toplumunun yaşadığı dönüşüme de atıf içerecektir. Modern dünyayı karakterize eden bu hızlı değişim, geleneksel, istikrarlı dünyada olduğu gibi sabit tipleştirmelere meydan okuyor. Bu geçişkenlik, en iyi, modern-sonrası, seküler-sonrası, sanayi-sonrası toplum vs. deyimlerinde olduğu gibi, yaşadığımız çağ ve toplum için yaygın olarak kullanılan -post/-sonrası nitelendirmesinden anlaşılabilir. Postmodern darbe de olduğu gibi yaygın olarak kullanılan -post nitelendirmeleri, politik, ekonomik, bilimsel-teknolojik bakımdan modern toplumun aşılmakta olduğuna delalet eder. Tabii burada kritik soru, bu dönüşümün yönüdür. Geleneksel düalistik dünyagörüşünce bir toplumu, çağı nitelendirmek için gece/gündüz, eski/yeni gibi geleneksel/modern ikili şıkkı söz konusu olduğuna göre post-modern/modern-sonrası ne anlama gelmektedir? Modern, lâfzen geleneksel-olmayan anlamına geldiğine göre modern-sonrası, doğrudan geleneksel değil, ancak geleneksele dönüş arayışındaki şeyi belirtir. Modernleşme, aslında doğrudan geleneğin terkinden ziyade onun kökten dönüştürülmesi anlamına geldiğinden modernliği aşma yönelişi de doğrudan geleneğe dönüşü belirtmez. Postmodernizm denen modernliği aşma arayışı, tekrar modernliği dönüştürmek suretiyle geleneğe dönüş imkânlarını araştırmaya delalet eder. [34] Bu yüzden modernliğin izafî doğrularının, icat edilmiş geleneği nin büyük ölçüde sarsıldığı, ancak henüz yeni bir denge durumuna da geçilmediği mevcut çağ, tereddüt, belirsizlik, çelişki, geçişkenlik, tirelilikle temayüz eder. Bu açıdan modern dünya, eski ile yeni arasında yaman çelişkilerle doludur. Görünüşte ultra-modern, fakat özünde geleneksel veya tam tersi pratiklerin birçok örneğini postmodern insanda görebiliriz; abartarak, bir rezidansın son katında dijital yöntemlerle inekten süt sağan insan örneğinde olduğu gibi. Örneğin bir * Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi, İİBF, Uluslararası İlişkiler Bölümü. bedrigencer@gmail.com 34
2 taraftan postmodern ekonomi ve işletmede kimilerini derin endişeye sevk eden sibernetik/yapay zekâ uygulamaları görülürken diğer taraftan Osmanlıda Ahî teşkilatında olduğu gibi geleneksel sözsüz bilgi ve bilgelik kavramlarının öne çıktığı görülebilir. İslam geleneğinde insan bildikleriyle amel ederse Allah bilmediklerini de öğretir düsturunu Michael Polanyi, sadece sözsüz bilgi (tacit knowledge) kavramıyla çağdaş dünyaya tercüme etti. Şu halde geleceğin trendlerinde çok eski ile çok yeninin iç içe geçtiğini görmek mümkündür. Bilgi Çağının Cehaleti Toplum deyince ilk akla gelen kavram, kültür. Kültürün kabaca iki boyutundan söz edilebilir. Birinci davranışsal boyutuyla kültür, hayat tarzını, ikinci normatif boyutuyla da inanç tarzını belirtir. Ontoloji-materyalizm uyarınca inanç tarzı, hayat tarzı, hayat tarzı ise ekonomik-teknolojik gelişim tarafından belirlenir; yaşadıkları gibi inanmayanlar, inandıkları gibi yaşarlar düsturunun da belirttiği gibi. Birbirlerini tamamlayan modern-sonrası ve endüstriyel-sonrası nitelendirmelerinden anlaşılacağı gibi modern toplum, endüstriyel, daha doğrusu endüstriyel-kapitalist toplumdur. İnsanlık tarihi üretim biçimi bakımından kabaca üçe ayrılabilir: Tarım, sanayi ve bilgi çağı. Birincisi, saban, ikincisi buhar makinesi üçüncüsü ise bilgisayar ile sembolleştirilebilir. Son iki sanayi ve bilgi toplumu tiplerinde üretim biçimleri değişse de bunlara özgü ekonomik sistem, kapitalizm değişmedi. Kapitalizm, küreselleşme sürecinde bir taraftan daha sofistike bir nüfuz, diğer taraftan Güneydoğu Asya örneğinde olduğu gibi çoğul, çeşitli biçimler kazandı. Bilgi toplumu deyimi, daha önceki tarım ve sanayi çağlarının bilgiden yoksunluğu anlamına gelmiyor elbette. Bu, sadece modern çağda nitelik ve niceliği, anlam ve işlevi kökten değişen bilginin öne çıkışını belirtiyor. Bu noktada temelde nitel bilgi (knowledge) ile onun verisini oluşturan malumat (information) birbirinden ayrılmalı. Türkçede bilgisayar denen computer, nitel ilimden ziyade nicel malumata dayanıyor. Bugün bir insanın cebine sığdırdığı 1000 GB lık bir harici diskin taşıdığı sanal kütüphane, herhalde geleneksel dünyada İskenderiye Kütüphanesi nin 100 katı bilgiyi ihtiva ediyor. Bu malumat yığını sayesinde daha karmaşık, gelişmiş hale gelse de dünyanın daha güzel hale gelmediği kesin. Zahiren bakıldığında modern dünyada malumata ulaşmak inanılmaz derecede kolaylaştı, ancak bu malumatın hazmedilmesi de aynı derecede zorlaştı. Matbaanın olmadığı geleneksel dünyada ise tam aksine bilgiye fiziksel olarak ulaşmak zor, ancak hazmetmek daha kolaydı. Örneğin bir öğrenci bir kitabın kopyasını edinmek için istinsah ederken aynı zamanda o kitabı satır satır okumuş, hazmetmiş oluyordu. Buna karşılık günümüzde bir sanal bilgi bombardımanına maruz kalan bir insan, artık değil makale veya kitapların içeriğini hazmetmek, künyesini bile aklında tutamıyor. Şu halde çoğu kişinin sandığının tersine güneşin altında yeni bir şey yok. Örneğin namaz gibi ibadetlerin hazırlık ve icrasında da olduğu gibi bilgiye ulaşma ve hazımdaki zorluk/kolaylık orantısı bakımından değişen bir şey yok. Hatta çok daha kötüye bir gidiş var, daha bir kitabın ve yazarının ismini aklında tutamayan, sürekli kes/yapıştır komutlarıyla bilgisayarına malumat yığan, [35] virüslere karşı güvenlik programı aramakla meşgul bulunan bir öğrenci veya asistanın geleceği ne umut verebilir? Bilgisayar-internet odaklı teknoloji, üretim kadar tüketim biçimlerini, hayat tarzlarını da kökten değiştirdi. Bizim burada sosyolojik açıdan üzerinde duracağımız, bilgisayar ve internetin üretimden çok tüketim biçimlerini nasıl değiştirmekte olduğu. Kendi başına ileri bir daktilo olarak görülebilecek bilgisayar, internet sayesinde uçsuz-bucaksız bir sanal dünyaya kapı açıyor. Modern çağ, esas, bilgi ile iletişimi birleştiren bilişim çağı olarak adlandırılmaktadır. İnternet, basitçe sınırların aşınması olarak tanımlanabilecek küreselleşmenin ana motoru, bilişim çağının taşıyıcısı olarak işlemekte. Çağdaş sosyal teoristlerin yeniden keşfettiği gibi toplum, statik bir varlıktan çok iletişimsel bir inşadır. Bu 35
3 bakımdan bilişim, modern bir icat değildir. Ancak yakından bakıldığında modern teknolojinin bilgi kadar iletişimin anlamını da kökten değiştirdiği görülebilir. Geleneksel dünyayı, kalem ve kitap sayesinde yazma/okuma kültürü, oysa modern dünyayı harfler yerine dijitler, kalem ve kitap yerine klavye ve ekran, kısaca gerçeklik yerine sanallık karakterize eder. Modern insan, gerçek yerine bilgisayar ekranı karşısında sanal, yapay bir dünyada yaşar. İnsana özgüyü yok eden sanallık çağında, bir insana özgü okumayazma stilinden söz etme imkânı kalmaz. Normalde el yazısı, insanın karakterini yansıtır. Ancak kalem yerine hep bilgisayar klavyesi ve cep telefonu tuşlarını kullanan birinden güzel bir el yazısı çıkamaz. Bugün üniversite öğrencilerinin çivi yazılarından yapılacak bir tahlilin, sahibinin karakteri ve ürünü olduğu modern kültür hakkında karamsar sonuçlar vermesi kaçınılmazdır. Özel günlerde eş-dosta mektup ve kart yazmak, günümüz gençleri için uçurtma gibi nostalji haline gelir, tebrik kartları yerine topluca paket mesajlar gönderilir. Diğer taraftan bilgisayarın özellikle Türkiye gibi ülkelerde sanal bilgi için bile amacına uygun kullanıldığını söylemek mümkün değil. İnsanların kullandığı, bilgi değil, daha çok oyun-sayar, müzik-sayar, sohbet-sayar, yani neredeyse bilgiden başka her şeyi sayar, multimedya özellikleri gelişmiş bir makine. Özellikle gençleri saran, sürekli bilgisayara sözde yararlı değişik programlar indirme, ürünlerin son sürümlerini yükleme çılgınlığı, araçların amaçlara döndüğünü gösteriyor. Çağımızın Aristosu sayılan Max Weber, teknokrasiyi, yani teknik rasyonaliteye modern toplumu, demir kafes olarak nitelendirir. Zamanla Allah/âlem arasındaki büyük uyumla birlikte hayatını ulvî, anlamlı gayelere göre yönlendirme imkânını kaybeden Batı insanı, amaçların araçlara uygunluğu anlamına gelen akliyetin (rasyonalite) pençesine düştü. Hâlbuki geleneksel dünyada tam aksine araçların amaçlara, eylemlerin düsturlara uygunluğu anlamına gelen meşruiyet egemendi. [36] Rasyonalite kavramınca hayatında anlam arayan bir özne olarak insanın kontrolünden çıkan teknoloji, insanların hayatları üzerinde amansız bir kontrolün aracı haline geldi. İnternet teknolojisi, bu noktada postmodern çağa özgü çelişkilere yol açar. Bir açıdan e-devlet (elektronik devlet) kavramıyla anlatılan bilişim teknolojisine dayalı kamu hizmeti, hizmetlerin verimini arttırarak insanların bürokratik kırtasiyecilikle karakterize hantal devlet babaya bağımlılığını azaltmaktadır. Bugün, banka hesaplarının yönetimi, okul ve kurslara kayıt, hastane rezervasyonu, uçak, tren, otobüs bileti ayrılması vs. gibi geleneksel olarak beyaz yakalıların yaptığı birçok hizmeti, internetten almak mümkün. Hatta zannediyorum Trabzonlu bir uyanık müteşebbis, internetten mezarlıklardaki yakınlarına Kur an okutmak isteyenlere bile hizmet sunmayı başladı. Dahası, e-ödev, e-danışma, e-fetva ya kadar internet hayatın neredeyse tüm alanlarını kuşattı. Artık öğrenciler tarafından kütüphanede ödev hazırlama klasik devri geçti. Ödev siteleri, bedelli veya bedelsiz istenen her türlü ödevi sandviç gibi hazır sunuyor. İnsanlar, dinî konularda bile merak ettiklerini alışılageldiği gibi bir müftüye sormak yerine Google Hoca nın otoritesine başvurur oldular! İnternette uçurtma simülasyonu ile gerçek bir uçurtma uçurma zevkini telafi etmek mümkün artık. 11 Eylül saldırıcılarını eğittiği söylenen Microsoft un flight simulator programıyla sanal bir uçuş zevkini tatmanın mümkün olması gibi. Teknolojinin Kuşatmasında İnsanoğlu Türk toplumu, Nasrettin Hoca nın Ye kürküm ye deyiminde olduğu gibi gösterişi seven, gösteriş budalası, bu yüzden de yeni teknolojilere çok kolay uyum sağlayabilen bir garip toplum. Sony Vaio gibi markaların Avrupa-Ortadoğu pazarlarının merkezi olarak Türkiye yi seçmesi bu bakımdan şaşırtıcı değil. Keza ağır ekonomik kriz havasına rağmen Avrupa nın ünlü teknomarket firmalarının aşırı izdihamlara yol açan promosyon kampanyalarıyla peş peşe Türk pazarına giriş yapması da burası Türkiye dedirtecek cinsten bir gelişme. Keza özellikle İstanbul da kapitalizmin tapınakları olarak görülebilecek büyük alışveriş merkezlerinin yerden biten mantar gibi çoğalması da bu bağlamda hatırlanabilir. 36
4 İnsan doğasını hiçe sayarak gelişen teknoloji, karşı koyulmaz bir sel gibi dünyayı ve Türkiye yi istila ederek insanı ve doğayı tahrip ediyor. Yıkıcı, gayr-i insanî modern teknolojiye direniş bilinci, özellikle Türkiye gibi mazoşistik Akdeniz kültürünün egemen olduğu ülkelerde çok zayıf. İnsanlar, zararları güneş gibi apaçık sigaradan ancak yasaklarla uzak tutulabiliyor. Ancak İngiliz beyin cerrahı Vini Khurana gibi bilim adamları, cep telefonlarının sigara ve asbestten bile daha zararlı olduğunu ve kansere yol açtığını söylüyor. Teknolojik gelişme, insanlığı tam bir kısır döngüye sokmuş durumda. Bir taraftan insan vücuduna zararlı elektromanyetik radyasyon yayan yüksek teknolojik aletler, kanser gibi hastalıklarda adeta patlamaya yol açarken diğer taraftan tıp, aynı yüksek teknolojiyi kullanarak karmaşıklaşan ve yaygınlaşan hastalıklara çözüm bulmaya çalışıyor. Yani modern, gayr-i insanî teknoloji, bir taraftan insanı hasta eder bitirirken, diğer taraftan onu iyileştirme iddiasıyla pervasızca gelişiyor. Radyasyon etkisini bertaraf için bir bilgisayarın iki tarafına yerleştiren kaktüs saksıları, modern insanın eski ile yeni arasındaki traji-komik çelişkisini gösteriyor. Bilim adamlarının tespit ettiği inanılmaz [37] zararlarına bakarak televizyonun cep telefonundan daha zararlı olduğu rahatlıkla söylenebilir. Bugüne kadar Türkiye deki gibi muhafazakâr kesimlerde televizyon, daha çok programların manevî içeriği bakımından eleştirilmiştir. Oysa internette rahatlıkla bulunabilecek dünyada yapılan birçok araştırmanın tespit ettiği gibi aptal kutusu, insanların, özellikle çocukların algılama, düşünme, konuşma melekelerini felç ediyor, belli yaş gruplarındaki çocuklarda ömür boyu yüzde 40 hafıza ve dikkat kaybına, hiperaktiviteye yol açıyor, konuşma melekelerinin gelişimini önlüyor. Dahası, yaydığı yoğun radyasyon ile renkli televizyon, önünden geçen hamile kadınların karnındaki çocuklara zarar veriyor. Bugün inanılmaz ölçüde artan hamile kadınlardaki düşük tehlikesi, sezaryenli doğum vs.de televizyon ve diğer elektronik aletlerin rolünü görmemek mümkün mü? İnsanlar, dünyagörüşlerine göre televizyon programlarının içeriklerine farklı tepkiler verebilirler. Ancak bu aletin psikolojik ve fizyolojik zararları objektif olarak bütün insanları etkiler. Basitçe söyleyecek olursak televizyon, sigara gibi laikçi/müslüman ayırmadan herkese aynı zararı verir. Yeryüzünde televizyonun insanoğluna verdiği zarar yanında sigara, cep telefonu, bilgisayar gibi diğer bütün madde ve aletlerin verdiği zarar, çok masum kalır. Ancak ne yazık ki sigara veya cep telefonu aleyhine kampanyalar açılsa da televizyona benzer bir tepki görülmüyor. Çünkü insanlar bu alete o derece teslim olmuşlar ki ona tepki, bir Donkişotluk olarak görülür hale gelmiş. Kanaatimce en azından yeni evlenen çiftlere evlerini televizyondan uzak tutma bilinci kazandırmak, Kurtlar Vadisi zevki uğruna çocuklarının bütün bir geleceğini tehlikeye atmamayı öğretmek gerekir. Bugün açıkçası sigara, cep telefonu, televizyon tüketimi, bir azgelişmişlik göstergesidir. Bu, basit karşılaştırmalarla açıkça görülebilir. Türkiye, her bin kişiden birinin kitap okuduğu bir ülke olduğu halde ABD nin de önüne geçerek televizyon seyretmede dünya birincisi oldu. Diğer taraftan Türkiye, dünya milli gelir sıralamasında 54. sırada. Buna karşılık dünya milli gelir sıralamasında 8. sırada bulunan İsveç, çok ilginçtir ki aynı zamanda dünyanın en az televizyon seyreden ülkesi. İkincisi dünyanın gelecek süper gücü Çin de televizyonun çok az seyredildiği bir ülkedir. Evet, Türkiye, araba, cep telefonu, televizyon gibi maddi-teknolojik tüketim göstergelerine nazaran dünyayı yakalamış görünse de kişi başına düşen öğretmen, doktor, üniversite, müze, kütüphane, kitap vs. gibi manevî açılardan maalesef dünya sıralamasının en altlarında geziniyor. Türkiye, Nobel-ödüllü araştırmalarla bütün dünyada sarsılmaya başlayan rasyonel tüketici mitinin özellikle çöktüğü bir ülke. Öğlen yemek yiyecek parası olmayan bir Türkiyelinin cebinde Marlboro taşıması, vak ayı adiyedendir. Veya Doğuda tuvaleti olmayan bazı evlerde görülen çanak antenler de Türkiye ye özgü yaman çelişkilere bir örnektir; bazı köylerde cep telefonu çekmediği halde herkesin cep telefonu olması gibi. Modern teknolojinin gidişatı, insanlığa alarm veriyor. İnternet ve cep telefonu gibi teknolojik aletler, belki insanlara özgürlük ve kolaylık sunduklarından daha çok stres ve tutsaklık getiriyor. Yüksek teknoloji, sözgelimi insanın virüs giren bilgisayarında hayatı 37
5 boyunca biriktirdiği tüm verileri kaybedebileceği ölümcül stresine yol açacak kadar yüksek risk taşıyor. Elektrikle işleyen teknolojiye tam bağımlılıktan dolayı bir elektrik kesintisi, tüm hayatın, günlük faaliyetlerin durmasına yol açarak insanlarda şok etkisi yaratıyor. Sözgelimi New York şehrinde olduğu gibi bir dakikalık elektrik kesintisi, şehrin adeta alt-üst olmasına, küçük çaplı bir kıyametin kopmasına sebep oluyor. [38] Türkiye de olduğu gibi elektriğin azalmaya yüz tutması, derin endişeyle birlikte alternatif enerji kaynakları arayışına yol açıyor. Elektrik bittiğinde Amishlerin dünyasına dönmek mümkün olacak mı acaba? Bu, şu anda çoğu insana tersinden bir bilim-kurgu hikâyesi olarak geliyor. Teknoloji, diğer taraftan başta mahremiyet olmak üzere insanî olanı yok ediyor. İnsanlarda sürekli gözlendikleri ve her an teşhir edilebilecekleri hissi, doğal olarak paranoyaya yol açıyor. YouTube gibi siteler, insanların istedikleri ses ve görüntüleri paylaşmalarına olduğu kadar istemedikleri şekilde mahrem konuşma ve durumlarının teşhirine de alet oluyor. İleri teknoloji, hizmetler kadar hırsızlığın da gelişmiş hale gelmesine yol açıyor. Dünyada ve Türkiye de olduğu gibi hükümet, yasal mevzuatın boşluklarından istismarda mahir yüksek teknolojik hırsızların hızına yetişmekte aciz kalıyor. Kadim Yunan şehri örneğinde olduğu gibi geleneksel dünyada hâkim medeniyet idealine giden yol, köle ve kadın emeği sayesinde geçim çabasını asgariye indiren insanın leisure denen esas anlamlı, boş vaktini kendini gerçekleştirecek komünal, manevî faaliyetlere adamasından geçiyordu. Modern teknoloji sayesinde insanlara anlamlı faaliyetlerle kendilerini gerçekleştirecekleri çok daha boş zaman kalsa da sonuç tam tersi oluyor. Çok daha yoğun bir telaş içinde insanlar, sürekli sağlıklı insanî ilişki ve faaliyetlere vakit ayıramadıklarından, hayatın mekanikleşmesinden şikâyet ediyorlar. Bunun sebebi basit aslında. Sebep, teknolojinin yarattığı boş zamanın, hakiki serbest (free) değil, daha fazla tüketim ve bunun için daha fazla çalışma saikiyle geçirilen boş (empty) zaman haline gelmesi. Boş zaman, antik dünyada öncelikle estetik, entelektüel, manevî faaliyetlerle insanın kendisini gerçekleştirme zamanı anlamına gelir. Oysa modern, sanayi-ötesi toplumda boş vakit, tüketici bireyler olarak kurgulanan insanlar için manen kendilerini gerçekleştirmeden çok kitle kültürünün ürünlerini çılgınca tüketme süreci anlamına geliyor. Bu, kültürel değer ve normların kökten değişmesine yol açıyor. Eskiden ömür boyu kullanmak üzere alınan bir malın kalitesi evladiyelik kavramıyla anlatılırdı. Şimdiyse evladiyelik yerine tam aksine disposable (kullanat) mallar çağı. İleri-Geri Çağ Atlamak Çoğunlukla insan doğası aleyhine işleyen ileri teknoloji, sanayi-sonrası toplumuna özgü. Sanayi-öncesi toplumda hâkim ekonomik faaliyet türü, ziraat, sanayi toplumunda imalat, sanayi-sonrası, bilgi toplumunda ise hizmettir. İnternet-temelli bilgi ve iletişim, yani bilişim ise tüm hizmet sektörlerinin altyapısını oluşturuyor. Bugün nitelikli elemanlar, özellikle finans, turizm, eğitim ve medya sektöründe çalışıyor ve bu sektörlerdeki faaliyetler büyük ölçüde internet aracılığıyla yürütülüyor. Sözgelimi medya sektöründe internet, eskiden olduğu gibi bir yazının daktiloyla yazılması, elle tashihi, postayla süreli yayına ve oradan da matbaaya gönderilmesi aşamalarının hepsini ortadan kaldırdı neredeyse. Okuduğunuz yazı gibi şimdi yazarının bilgisayarında yazarak elektronik postayla gönderdiği makalelerle doğrudan internet ortamında elektronik bir dergi yayınlanabiliyor. Bu çağın gözde mühendisleri artık makineden çok, elektronik ve genetik mühendisler. [39] Sanayi-öncesinden sanayi ve sanayi-sonrası toplumuna yönelik düz bir gelişme sürecini, özellikle Amerika gibi gelişmiş ülkelerde görmek mümkün. Ancak Batının etkisiyle hızlı, mekanik bir modernleşmeye maruz bırakılmış Türkiye gibi ülkelerde böyle düz bir gelişme görmek zor. Türkiye, gelişmekte olan ülkelere dayatılan sanayileşme ideolojisiyle tarım ve hayvancılık sektörünü uzun süre ihmal etmiş, buna karşılık siyasî istikrarsızlıktan, müzmin rejim krizlerinden dolayı sanayi ve bilgi toplumunun altyapısını oluşturmakta da aciz kalmış bir zavallı ülke. İdeolojik önyargılara kurban edilen Türk eğitim sistemi, tarım ve imalat 38
6 sektöründe olduğu kadar hizmet sektöründe de ihtiyaç duyulan yeterli oranda nitelikli işgücünü sağlamaktan çok uzak bulunuyor. Doğal olarak en iyi eğitim ve istihdam imkânlarından yararlananlar, Türk isimli azınlık çocukları. Anadolu dan büyük kentlere göç eden ailelerin tüketim kültürüne kurban düşen gençleri, el yordamıyla okumaya, iş bulmaya, yiyecek yemek parası olmadığı halde yabancı lüks sigara veya cep telefonu tüketimi gibi irrasyonel davranışlarla kendilerini tatmine çalışıyor. İstanbul Ticaret Odası adına Ülkü Uzunçarşılı ve Oğuz Ersun tarafından yapılan İstanbul da Gecekondu ve Bölgelerin Ekonomik ve Sosyo-Kültürel Durumu araştırma, kredi kartı ve cep telefonu kullanımının alt tabaka bireyler için sınıf atlama simgesi olarak görüldüğünü ortaya koymaktadır. Asgari ücretle geçinen hanelerin yüzde 68 inin kredi kartı, yüzde 55 inin taksitli alışveriş kartı, yüzde 21 nin de tüketici kredisi kullanması, bu gözlemi doğrulamaktadır. Peynir-ekmek gibi kredi kartı dağıtan bankalar sayesinde hızlanan bu gösteriş amaçlı, bilinçsiz kredi kartı kullanımının Türkiye de 1980 li yıllarda yaşanan banker facialarından sonra 2000 li yıllarda kredi kartı facialarına yol açması gayet tabiidir. İnsanlık tarihinde akçadan sonra icat edilen banknot ile başlayan sanal para devri, kredi kartıyla gelişti. Kimilerine göre yakında fiziksel temasın ortadan kalkacağı para, sadece ekranlardaki değerlerden ibaret hale gelecek. Oysa postmodern çağa özgü ileri ve geriye doğru gidişat çelişkisi bu konuda da görülebilir. Tabir caizse Türkiye giderken Batı o yoldan geri dönmektedir. İngiltere'de yapılan bir araştırmanın sonuçları, ekonomik gidişattan kaygı duyan İngilizlerin kredi kartıyla harcama yapmaktan vazgeçerek nakde döndüklerini ortaya koydu. İngiltere Ticaret Konsorsiyumu (BRC) tarafından 17 bin mağazada gerçekleştirilen [40] araştırmanın sonuçları, 2007 yılında yapılan nakit işlemlerin oranının yüzde 60 olduğunu, bunun da nakit harcamalarda 2006 yılına göre yüzde 54 lük bir artışa işaret ettiğini gösterdi. BRC uzmanları, bu durumun halkın artık kendisine ait olmayan bir parayı harcamaktan ciddi biçimde korktuğunu ve finansal durumunu daha kontrollü götürme eğilimine girdiğini gösterdiğini bildirdi. BRC Direktörü Stephen Robertson, ortaya çıkan tabloyu değerlendirirken, İngiliz halkının artık nakit parayı daha elle tutulur ve sağlam bulduğunun görüldüğünü bildirdi (BBC, 21 Nisan 2008, Günümüz dünyasında Anglo-Yahudi dünya hâkimiyetine yönelik bir komplo teorisi olarak da görülen 100 büyük küresel şirketin egemenliğine doğru bir gidişat söz konusu. Dünyada ve Türkiye de küçük balıkları yutarak gerçekleşen şirket evlilikleri, bu tür komplo teorilerini güçlendiriyor. Türkiye de süpermarket bakkala karşı imajıyla özetlenen gerek imalat, gerekse de hizmet sektöründe faal küçük esnafın giderek büyük müteşebbisler karşısında ezilmesi, Türkiye de Hong Kong olmaya doğru mu gidiyor? sorusunu gündeme getiriyor. Türkiye deki gibi ellerindeki son sermayeyi de tüketerek müteşebbislik vasfını kaybeden insanların Hong Kong daki gibi gökdelenlerde yürütülen hizmet sektörünün isimsiz paryaları, taşeronları haline gelmeleri muhtemel. Modern dünyayı karakterize eden bu ekonomik ve iletişimsel küreselleşme, maddî ve manevî beşerî gerekler arasındaki derin çelişkileri su yüzüne çıkarıyor. Daniel Bell in ta 1970 lerde tespit ettiği gibi kabaca ulus-devletinin halkların iktisadî taleplerine küçük gelmesi iktisadi birleşme, kültürel taleplerine büyük gelmesi ise siyasî ayrılma yönelişlerine yol açıyor. Glokalizasyon kavramı, bu zıt, çelişkili süreçleri anlatmak için globalleşme ile lokalleşme tabirleri birleştirilerek icat edilmiş. İktisadî gereklerle gökdelenlerde bir araya gelen büyük şirketlerin çalışanları, diğer taraftan kültürel yabancılaşmayı aşmak için yeni kabilevîleşme süreçlerine giriyorlar. Ünlü küresel köy deyiminin mucidi çağdaş Kanadalı iletişim bilimci Marshall McLuhan ın öngördüğü gibi internet toplulukları, baskı-öncesi kabilevî, şifahî kültürü çağdaş dünyada elektronik ortamda yeniden hayata geçiriyorlar. Diğer taraftan gene benzer iktisadî saiklerle Türkiye de sağlıksız, riskli bir şehirleşme süreci yaşanıyor. Vaat edilen topraklar gibi birtakım komplo teorilerince Türkiye nin doğusu hızla boşaltılıyor, yöre halkı, terör korkusu ve geçim gibi sebeplerle giderek artan bir tempoyla batıda İstanbul gibi büyük şehirlere göçe zorlanıyor. Böylece köyler yok olduğu gibi şehirler de 39
7 şehir olmaktan çıkıyor, İstanbul gibi büyük şehirler adeta devasa bir köyü andıran ucubelere dönüşüyorlar. Şehir sınırlarını çoktan aşarak ayrı bir ülke ve dünyaya dönüşen İstanbul un taşının toprağının altın olmadığı artık herkesçe malum. Bu gibi büyük şehirlerin ve binaların insan doğasına aykırı, çarpık dizaynı, yaygın psikolojik rahatsızlıklara davetiye çıkarıyor. Modern şehir insanı, bir fobiler manzumesiyle kuşatılmış durumda: açık yer, kapalı yer, derinlik, yükseklik, uçuş ve de bizzat insan vs. korkularını anlatan agorafobi, klostrofobi, batofobi, aviofobi, antropofobi gibi. Büyük şehrin psikolojik hastalığı olarak panik atak, nezle kadar yaygınlaşmış durumda. Freud un bütün insanlık benim müşterimdir sözü boşuna değilmiş, zahir. Ne yaman çelişkidir ki sözde iletişim çağında insanların yabancılaşma ve yalnızlaşması, zirveye çıkmış durumda. Bilişim çağı, hakiki bilgilenme ve iletişim imkânlarını yok ederek aslında insanları daha çok yalnızlık ve cahilliğe sevk ediyor. [41] Türkiye nin doğusundan batısına İstanbul gibi büyük şehirlere gelenlerin ayakta kalmak için bazı mekanizmalar geliştirmesi tabiidir. Sanal dünyada internet toplulukları oluşturma yanında reel dünyada, büyük şehirlerde gettolaşma ve hemşehrilik-temelli dernekleşme, belli başlı tutunma mekanizmaları olarak beliriyor. Ancak bu gelişme, Batıda olduğu gibi sivilleşme, sivil toplumsallaşma kadar kabilevîleşmenin dışlayıcı anlamında şiddet yönünde toplumsal radikalleşmeye de yol açıyor. Başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerde artan hırsızlık, kapkaççılık olguları, bu gelişmenin bir göstergesi. Bilgi Çağının veya Bizzat Dünyanın Sonu Son olarak sanayi-sonrası topluma özgü ekonomik ve teknolojik trendlerin ekonomik ve kültürel kadar demografik gelişmeyi nasıl etkilediğine de değinelim. Sezaryenli doğmuş çocuklu çekirdek ailelerden oluşan bir toplum, özellikle Türkiye de geleceğin toplumu olarak görünüyor. Sosyo-ekonomik gelişmenin altyapısını oluşturan demografik gelişmeyi etkileyen faktörler, beş başlık altında toplanabilir: Birincisi, geçimin zorlaşması. Kabaca bir gözlemle eskiden, başlık parası, takı, beyaz eşya vs. gibi giderlerden dolayı evlenmek zor, ancak geçinmek kolaydı. Günümüzde ise durum tam tersine döndü. Şimdi evlenmek kolay, geçinmek zor. Firmaların oldukça makul fiyatlara beyaz eşya ve mobilya paketleri sunmasıyla evlenmenin demirbaş masrafının oldukça düştüğü günümüzde bir eve giren 5-6 tane fatura ve özellikle her ay bir beyaz eşya tutarında kira ödemesi, memurlar gibi orta gelirli evlilerin belini büküyor. Kiraların bir memur maaşının 3/2 si veya yarı tutarına çıkması, memurlar gibi kesimleri İstanbul gibi yerlerden başka yerlere göç etmek zorunda bırakabiliyor. İkincisi, geçimin giderek zorlaşmasından dolayı evlenme yaşının hayli yükselmesi. Eskiden belki daha çok akademik kariyer yapanlar geç evlenirdi. Şimdi sosyo-ekonomik şartlardan dolayı evlenme yaşı, tahsilli-tahsilsiz herkes için yükselmiş, kabaca ten e çıkmış durumda. Sağlıklı bir nesil için anne ile baba adaylarının örneğin kadın 35, erkek 40 olarak toplam yaşlarının 75 i geçmemesi gerektiği, tıbbî bir gerçektir. Bu gerçeğin ihlaline toplam yaşları 75 i geçen ebeveynlerden doğacak çocuğun genel anlamda kalitesi kadar artan yaş farkından dolayı ebeveyn ile çocuk arasındaki müstakbel iletişimin de olumsuz etkilenmesi mukadderdir. Üçüncüsü, geçimin zorlaşmasından dolayı evlenme yaşının bu kadar yükselmesi, doğal olarak ebeveynlik yaşı kadar çocuk sayısını da olumsuz etkiliyor. Dünya çapındaki verilere göre doğum oranı en düşük 10 ülkeden 9 u Avrupalı. Avrupa da doğum oranı istikrar eşiği olan 2,1 den çok daha az, 1,3 seviyesinde, bu eşiğin üstüne çıkan bir ülke yok. Aile mefhumunun bitişiyle birlikte Avrupa nın neslinin kökü kurumak üzere. Zaten az sayıda dünyaya gelen çocuğun çoğu, bir de ana-babalı normal bir aile ortamından mahrum olarak sosyal hizmet kurumlarında büyüyor. Bugün Avrupa da ekonomik hayatı kimin yürüteceği sorusu, derin bir endişe sebebi. Nüfusun düşme trendine girmesi, gelişmekte olan ülkeleri de endişelendirmeye başladı. Çin in doğum oranı 1970 yılındaki 5,8 den günümüzde 1,6 ya, 40
8 Hindistan ınki 5,8 den 2,9 a, Endonezya nınki 5,6 dan 2,4 e geriledi. Buna karşılık Yahudiler ve İsrail, aile başına düşen çocuk sayısında dünyada birinci. Yahudilerin aile başına çocuk sayısı, Amerika ortalamasının çok üzerinde. İsrail de ailelere çocuk yapmak için yoğun teşvik var. İsrail içinde en yüksek doğum oranı Ultra Ortodoks ailelere ait; gruptaki her bir Yahudi aile başına yaklaşık 8 çocuk düşüyor yılı istatistiklerine göre İsrail de aile başına ortalama 4,8 çocuk düşüyor. Bu da nüfus artışının arkasındaki ideolojik güdüyü gösteriyor. Türkiye de yıllarca nüfus kontrolü propagandası yapıldı, çok çocuk sahibi olmak neredeyse ayıplanır oldu. Oysa şimdi gittikçe zorlaşan hayat şartları, tahsillisi-tahsilsizi, liberali-muhafazakârıyla her kesimden insanlarda kendiliğinden, genel bir nüfus kontrolüne yol açtı. Devlet İstatistik Enstitüsü nün son verilerine göre bugün aile başına düşen ortalama çocuk sayısı 2,1 ile Türkiye de nüfus artışı tehlike sınırında bulunuyor. Başbakan R. Tayyip Erdoğan ın da teşvik ettiği gibi, ancak asgari üç çocukla nüfus artışı, normal hızını koruyabiliyor. Karı-koca ile biri kız, biri erkek iki çocuktan oluşan çekirdek aile imajı, reklâmlarda sürekli yansıtıldığı gibi ideal olarak insanlara empoze ediliyor. Hatta bugün bazı eşyalar ve evler bile bu iki çocuklu çekirdek aile standardına göre yapılıyor. Oysa ne yazık ki ileride bu çekirdek ailenin çocuklarının amca, dayı, teyze veya haladan ikisi olmayacak. Dördüncüsü, sezaryenli doğum, Günümüz Türkiye sinde maalesef sezaryenli doğum normal, normal doğum, anormal hale geldi. Sadece hayatî, istisnaî durumlarda tıbbî zorunluluktan başvurulabilecek bir yöntem olan sezaryenle doğum, bugün gerek doktor, gerekse de hamilelerin gafletiyle neredeyse normal doğum oranını geçti. [42] Oysa adı üstünde insanın hayat boyu sağlığı, normal doğumdan geçiyor. Tıbbî bulgulara göre sadece normal doğum esnasında salgılanan sevgi hormonu oksitosin, anne ve bebek arasında başka türlü kurulamayacak bir bağın kurulmasını sağlıyor. Zahmette rahmet vardır sözünün anlattığı gibi çocuğun normal doğum esnasında salgılanan bu hormon eşliğinde dünyaya gelişi, onu hayatın zorluklarına karşı dirençli kılıyor. Yapılan deneyler, normal doğan çocukların sezaryenle doğan çocuklardan çok daha strese dayanıklı olduğunu ispatladı. Ayrıca ABD de yapılan bir araştırma, sezaryenle doğan çocukların ilk 28 gün içinde ölme riskinin normal doğumla dünyaya gelen bebeklerden 3 kat fazla olduğunu gösterdi. Fransa da yapılan bir araştırma da sezaryenle doğum sırasında annenin kan pıhtılaşması, iltihap ve anestezi etkisi gibi sebeplerden hayatını kaybetme riskinin, normal doğum yapan annelerden 3,6 kat fazla olduğunu ortaya koydu. Bu bakımdan kanaatimce sezaryenli doğumun gaflet, dalalet ve hıyanetle moda haline getirilmesinin televizyonla birlikte Türkiye nin geleceğine en önemli tehdidi oluşturduğunu söylemek abartı olmaz. Beşincisi, eskiye nisbetle artışa rağmen boşanma oranları, dünya ortalamalarına göre Türkiye de henüz makul, iyimser bir düzeyde bulunuyor. Türkiye de tüm toplumsal-kültürel çözülmeye rağmen aile kurumu önemini, varlığını korumaya devam ediyor. Evet, yaşayacağımız geleceğin toplumu, pek iç açıcı görünmüyor. Bütün bu sosyolojik gözlemler bir yana, gerek kendi, gerekse de dış tabiatı hoyratça kullanarak yıpratan insanoğlu, bindiği dalı kesmek üzere. Tehlikeli boyutlara ulaşan küresel ısınmadan dolayı dünya iklim dengesi kökten bozulmaya yüz tuttu. Diğer bir deyişle dünya, miadını doldurmak üzere. Mevcut göstergelere göre iklim bilimciler, yaşanabilir bir dünyanın kalan ömrünü yıl arası tahmin ediyorlar. Yani 80, bilemediniz 100 yıl sonra kıyamet kopacak. Amerika başta olmak üzere bazı büyük ülkelerin imzalamaktan kaçındığı Kyoto Sözleşmesi, bu kötü gidişatı durdurabilir mi? Bunlar, bizi umutsuzluk ve karamsarlığa mı sevk etmeli? Hayır! Bize emredilen, kıyamet koparken bile elimizde bir fidan varsa ve kıyamet kopmadan dikebileceksek dikmek. Bundan daha büyük bir umut vesilesi olabilir mi? Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler. [43] 41
Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller
Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller Y jenerasyonunun internet bağımlılığı İK yöneticilerini endişelendiriyor. Duygusal ve sosyal becerilere sahip genç profesyonel bulmak zorlaştı. İnsan
DetaylıErbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014
Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye ile Kürdistan arasındaki ekonomik ilişkiler son yılların en önemli rakamlarına ulaşmış bulunuyor. Bugünlerde petrol anlaşmaları ön plana
DetaylıBilgi Çağında Kütüphane
Bilgi Çağında Kütüphane Gürcan Banger 27 Mart 2006 Yunus Emre Kültür Merkezi Değişen Dünya 1950 li yıllara kadar üretim için sermaye, işgücü, enerji ve hammadde önemli girdiler olarak kabul ediliyordu.
DetaylıBu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda!
SUNUMUMUZA HOŞGELDİNİZ Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda! Haber ve bilgi verme amacı başta olmak
DetaylıTürkiye nin geleceğini 25 milyonluk kitle belirleyecek
Tarih: 19.01.2013 Sayı: 2014/01 İSMMMO dan Türkiye nin Yaratıcı Geleceği / Y Kuşağı Raporu Türkiye nin geleceğini 25 milyonluk kitle belirleyecek İSMMMO nun Türkiye nin Yaratıcı Geleceği / Y Kuşağı adlı
Detaylı5 milyon kişi online ticarete 31 milyar lira harcıyor
Tarih: 06.10.2013 Sayı: 2013/16 Türkiye de e-ticaret Raporu na göre online alışveriş beş yılda 3 e katlandı 5 milyon kişi online ticarete 31 milyar lira harcıyor İSMMMO nun Türkiye de e-ticaret adlı raporuna
DetaylıSosyoloji. Konular ve Sorunlar
Sosyoloji Konular ve Sorunlar Ontoloji (Varlık) Felsefe Aksiyoloji (Değer) Epistemoloji (Bilgi) 2 Felsefe Aksiyoloji (Değer) Etik Estetik Hukuk Felsefesi 3 Bilim (Olgular) Deney Gözlem Felsefe Düşünme
DetaylıYOKSULUN LOKMASI KÜÇÜLDÜ, ZENGİNİN SOFRASI BÜYÜDÜ SAVAŞ ERDOĞAN I TÜRKİYE NİN UTANÇ TARİHİNE BİR NUMARA OLARAK GEÇİRECEKTİR VE ASLA AFFEDİLMEYECEKTİR.
Umut Oran Basın Açıklaması 07.09.2013 AKP zengini daha zengin yoksulu daha yoksul yaptı YOKSULUN LOKMASI KÜÇÜLDÜ, ZENGİNİN SOFRASI BÜYÜDÜ SAVAŞ ERDOĞAN I TÜRKİYE NİN UTANÇ TARİHİNE BİR NUMARA OLARAK GEÇİRECEKTİR
DetaylıGÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ?
GÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ? Kalsiyum bir çok kişinin bildiği gibi kemik ve dişlerin yapı, oluşum ve sürdürülmesinde temel bir gereksinimdir. Kemik erimesini azaltmada yardımcı
DetaylıMirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu
Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü Kadına Şiddet Raporu 1 MİRBAD KENT TOPLUM BİLİM VE TARİH ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ KADINA ŞİDDET RAPORU BASIN BİLDİRİSİ KADIN SORUNU TÜM TOPLUMUN
DetaylıTürkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de
DetaylıKRİZ ÖNCESİNİN TEK İYİ HABERİ
KRİZ ÖNCESİNİN TEK İYİ HABERİ Necmi Gürsakal 1 I. GİRİŞ Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Bursa daki 250 Büyük Firma Araştırması nın 2000 yılı sonuçlarını yayınladı. 1997 yılından başlayarak 2000 yılına kadar
DetaylıEĞİTİMDE GÜNCEL SORUNLAR. -Küreselleşme, teknoloji,internet ve sosyal medya bağlamında -
EĞİTİMDE GÜNCEL SORUNLAR -Küreselleşme, teknoloji,internet ve sosyal medya bağlamında - Küreselleşen dünyada toplumlar Küreselleşmenin toplumlar üzerindeki etki alanları Ekonomik Teknolojik Teknoloji transferi
DetaylıBRIC ÜLKELERİ VE TÜRKİYE FEYZULLAH ALTAY
BRIC (Brasil, Russia, India, China) ve TÜRKİYE (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) 2010-2012 döneminde, BRIC ülkeleri içinde en yüksek kişi başına gelir düzeyi Rusya'da. Türkiye'ninki Rusya dışında kalanlardan
DetaylıTürkiye de üniversiteye giremeyen öğrenciler Fas ta üç dil öğreniyor
Türkiye de üniversiteye giremeyen öğrenciler Fas ta üç dil öğreniyor Türkiye deki üniversite imkanlarının zorluğu ve kontenjan sıkıntısı öğrencileri değişik arayışlara itiyor. Her yıl 50 binin üzerinde
DetaylıUYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK
UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) Sosyal Psikoloji Uygulamaları HUKUK SAĞLIK DAVRANIŞI KLİNİK PSİKOLOJİ TÜKETİCİ DAVRANIŞI VE PAZARLAMA POLİTİKA ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ SOSYAL
DetaylıYETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ
YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler
DetaylıCEP TELEFONUNUN ZARARLARI VE ALINABİLECEK TEDBİRLER
CEP TELEFONUNUN ZARARLARI VE ALINABİLECEK TEDBİRLER Nobel ödül sahibi Onkolog Devra Davis: Cep telefonunun zararları konusunda Küresel bir alarm durumu ilan edilmeli. Bir bilim adamı olarak, 6 yıl öncesine
DetaylıAvrupalı liderler baskıcı, Türk liderler ise dostane
Avrupalı liderler baskıcı, Türk liderler ise dostane Dünyada yaşanan ekonomik kriz liderlik stillerinde de değişikliğe yol açtı. Hay Group'un liderlik stilleri üzerine yaptığı araştırmaya göre, özellikle
DetaylıMaliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni
GSO-TOBB-TEPAV Girişimcilik Merkezinin Açılışı Kredi Garanti Fonu Gaziantep Şubesi nin Açılışı Proje Değerlendirme ve Eğitim Merkezi nin Açılışı Dünya Bankası Gaziantep Bilgi Merkezi Açılışı 23 Temmuz
DetaylıBÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU. Doç.Dr.Tufan BAL
BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU Doç.Dr.Tufan BAL GİRİŞ Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında kurulan, o tarihten bu güne kadar ekonomik ve sosyal yapısını değiştirme anlayışı içinde gelişmesini sürdüren ve gelişmekte
DetaylıEĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ
EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Bu ders kapsamında Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme Alanında kullanılan nicel ve nitel araştırma
DetaylıTÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI
TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI 7 Ocak 2015 İstanbul, Sabancı Center Sayın Konuklar, Değerli Basın Mensupları,
Detaylıİşsiz Kapıcılara AB Parasıyla Boya Badana Kursu Verilecek 26 Ocak 2005 Büyükşehirlerde doğalgazın yaygınlaşmasıyla apartmanların ısınma sorununun ortadan kalkması sonucu işinden olan kapıcı sayısı hızla
DetaylıKAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ
KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ Doç. Dr. O. Can ÜNVER 15 Nisan 2017 BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ KAMU DİPLOMASİSİ SERTİFİKA PROGRAMI İletişim Nedir? İletişim, bireyler, insan grupları,
DetaylıYaz l Bas n n Gelece i
Emre Aköz Yeni Okur-Yazarlar ve Gazetelerin Geleceği ABD li serbest gazeteci Christopher Allbritton õn yaşadõklarõ bize yazõlõ medyanõn (ki bu tabirle esas olarak gazeteleri kastediyorum) geleceği hakkõnda
Detaylıİndeksler, Ölçekler, Tipolojiler
İndeksler, Ölçekler, Tipolojiler Yaşar Tonta H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü tonta@hacettepe.edu.tr http://yunus.hacettepe.edu.tr/~tonta/tonta.html Not Bu slaytlarda yer alan bilgiler BBY 207 Sosyal
DetaylıProf Dr. Hulusi GÜREL Ocak 2011 Kocaeli Üniversitesi
Prof Dr. Hulusi GÜREL 20-21 Ocak 2011 Kocaeli Üniversitesi Afiliasyonun tanımı Ortak kullanımın tanımı Mevcut uygulamalar bu tanımların neresinde? Mevcut uygulama tiplerini nasıl adlandırmalıyız? Eski
DetaylıKadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.
KİTAP TANITIM VE DEĞERLENDİRMESİ Devrim ERTÜRK Araş. Gör., Mardin Artuklu Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü. Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul. Beden konusu, Klasik
DetaylıBAŞARILI ANNE-BABA OLMAK
BAŞARILI ANNE-BABA OLMAK ÇÇ Çocuklarınıza Nasıl Davranmalısınız? S. Mitra Çeviri: N. Şekercioğlu Copyright Bilim Teknik Yayınevi Orijinal adı: The Art of Successful Parenting, S. Mitra, 2003 Bu eserin
DetaylıAltın Ayarlı İslâmi Finans
Altın Ayarlı İslâmi Finans 09 Ağustos 2011 Salı Uluslararası platformlarda paranın İslâmileştirilmesi konusu epeydir gündemde. Paranın İslâmileştirilmesinden kasıt para ile ilgili ne varsa, ekonomik faaliyetlerden
DetaylıTOPLUMU TANIMA TOPLUMUN TANIMI TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ
TOPLUMU TANIMA TOPLUMUN TANIMI Toplum; sosyal gereksinimlerini karşılamak için etkileşen ve ortak bir kültürü paylaşan çok sayıdaki insanın oluşturduğu bir birlikteliktir. 1. Toplumdaki kişiler demografik
DetaylıÖNÜMÜZDEKİ 5 YILIN 10 KÜRESEL MAKRO TRENDİ. Kaynak: Euromonitor International
ÖNÜMÜZDEKİ 5 YILIN 10 KÜRESEL MAKRO TRENDİ Kaynak: Euromonitor International #1 Alışverişte Belirsiz Bir Gelecek Tüketiciler para harcama konusunda, özellikle yüksek ücretli ürünlere karşı, biraz daha
DetaylıBölüm I Bilişim Teknolojilerine (BT) Giriş
Bölüm I Bilişim Teknolojilerine (BT) Giriş Son elli yılda bilim, teknoloji, ulaşım, haberleşme, iletişim, lojistik ve özellikle de Bilişim Teknolojilerindeki (BT) gelişmeler; 1. Yaşanan evde, 2. Çocukların
DetaylıBÜLTEN İSTANBUL B İ L G İ AZİZ BABUŞCU. NOTU Yeni Dünya ve Türkiye 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI
AZİZ BABUŞCU 4 te AK AK PARTİ İL BAŞKANI 10 da YIL: 2012 SAYI : 169 24-31 ARALIK 2012-7 OCAK 2013 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 3 te 2
DetaylıTemmuz Ayı Tekstil Gündemi
Temmuz Ayı Tekstil Gündemi 05.08.2016 Temmuz Ayı Tekstil Gündemi «Bangladeş de 5 yeni denim firması kuruluyor» «Etiyopya devasa endüstriyel tekstil parkı açacak» «Hindistan, İran tekstil pazarını keşfediyor»
DetaylıİNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ!
İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ!! IŞIL KURNAZ" GAZİ ÜNİVERSİTESİ UNDP 2014 İNSANİ GELİŞME RAPORU# TÜRKİYE TANITIM
DetaylıMARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI
MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Maruf Vakfı Genel Merkezinin Açılışına Katıldı. Maruf Vakfı Genel Merkez açılışı, Vakfımızın Zeytinburnu ndaki merkezinde
DetaylıDEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog
DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ İNTİHAR RAPORU 24. 09.2014 GİRİŞ: En basit anlamda insanın kendi
DetaylıBilgisayar Oyunlarının Zararları
On5yirmi5.com Bilgisayar Oyunlarının Zararları Modern dünyanın en önemli gereksinimlerinden biri olan bilgisayar kullanımı günümüzde hem çocuklarımız için hem de bizler için tehlike sinyalleri vermeye
DetaylıAKTİF EĞİTİMCİLER SENDİKASI EKONOMİ SERVİSİ YÜKSEK ENFLASYON / KAMU ÇALIŞANLARI KAYIP RAPORU
Tarih: 14.06.2015 Sayı: 2015 / 2 AKTİF EĞİTİMCİLER SENDİKASI EKONOMİ SERVİSİ YÜKSEK ENFLASYON / KAMU ÇALIŞANLARI KAYIP RAPORU Aktif Eğitimciler Sendikası (AKTİF EĞİTİM SEN) Ekonomi Servisi tarafından hazırlanan
DetaylıAKOFiS ÖDEME VE MENKUL KIYMET MUTABAKAT SİSTEMLERİ, ÖDEME HİZMETLERİ VE ELEKTRONİK PARA KURULUŞLARI HAKKINDA KANUN. Halkla İlişkiler Başkanlığı
ÖDEME VE MENKUL KIYMET MUTABAKAT SİSTEMLERİ, ÖDEME HİZMETLERİ VE ELEKTRONİK PARA KURULUŞLARI HAKKINDA KANUN Halkla İlişkiler Başkanlığı TA K D İ M Değerli; Ana Kademe, Kadın Kolları, Gençlik Kolları MKYK
DetaylıTürkiye, Avrupa nın en girişimci ülkesi
Amway Avrupa nın Dünya Girişimcilik Haftası na özel 12 Avrupa ülkesinde yaptırdığı Girişimcilik Anketi sonuçları açıklandı! Türkiye, Avrupa nın en girişimci ülkesi Amway Avrupa tarafından yaptırılan 2011
DetaylıTARIMSAL İSTİHDAMA DAİR TEMEL VERİLER VE GÜNCEL EĞİLİMLER
TARIMSAL İSTİHDAMA DAİR TEMEL VERİLER VE GÜNCEL EĞİLİMLER Onur BAKIR MSG Dergisi Yayın Kurulu Üyesi Giriş Bu çalışmanın amacı, Türkiye de tarımsal istihdam alanında 1980 den bugüne yaşanan dönüşümü temel
DetaylıTürkiye, OECD üyesi ülkeler arasında çalışanların en az boş zamana sahip olduğu ülke!
Türkiye de İnsanlar Zaman Yoksulu, Kadınlar Daha da Yoksul 1 KEİG Platformu 3 Ocak 2019 Zaman kullanımı ile ilgili karşılaştırmalı istatistiklere bakıldığında, Türkiye özel bir konuma sahip. İstihdamda
DetaylıSosyal Medyanın Çocuklar Üzerine Etkisi 2014 / 2015 SAYI: 12. Haftanın Bazı Başlıkları
2014 / 2015 SAYI: 12 Haftanın Bazı Başlıkları Sosyal Medyanın Çocuklar Üzerine Etkisi Akran Eğitimi Çalışmaları Başladı! İngilizce Münazaralarımız Devam Ediyor Atık Piller Teslim Edildi Salyangozlar Sosyal
DetaylıGlobal Ekonomi ve Yurtdışı Piyasalar. Temmuz 2011
Global Ekonomi ve Yurtdışı Piyasalar Temmuz 2011 Görünüm Küresel ekonomide toparlanma sürüyor: Gelişmiş ülkelerdeki borç yükünün yarattığı kırılganlık sebebiyle toparlanma yavaş seyrederken, gelişmekte
DetaylıYıllık açık 100 milyar doları aşacak... DIŞ TİCARET ALARM VERİYOR!
Umut Oran Basın Açıklaması 04.8.2013 Yıllık açık 100 milyar doları aşacak... DIŞ TİCARET ALARM VERİYOR! AKP hükümeti, ihracat şampiyonu TÜPRAŞ a baskı, Gezi protestocularını ve sosyal medyada hükümeti
DetaylıREHBERLİK SERVİSİMİZDEN VELİLERİMİZE YARIYIL TATİLİ İÇİN ALTIN ÖNERİLER
REHBERLİK SERVİSİMİZDEN VELİLERİMİZE YARIYIL TATİLİ İÇİN ALTIN ÖNERİLER Yarı yıl tatili başlarken anne babaları da bir telaş sardı. "2 hafta sürecek tatil boyunca çocuğum derslerinden uzak kalacak mı,
DetaylıYavuz Bayülken Tarafından Hazırlanıp Sunulan Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi İşletmeleri Başlıklı Rapor Üzerine Görüşler
Yavuz Bayülken Tarafından Hazırlanıp Sunulan Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi İşletmeleri Başlıklı Rapor Üzerine Görüşler Aykut Göker TMMOB-MMO SANAYİ KONGRESİ 16-17 Aralık 2005 II. Oturum KOBİ lerin Sanayideki
DetaylıTürkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!
Amway Avrupa nın Dünya Girişimcilik Haftası na özel 16 Avrupa ülkesinde yaptırdığı Girişimcilik Anketi sonuçları açıklandı! Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor! Amway Avrupa tarafından yaptırılan
DetaylıTEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ
TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ 7.A.1. Teknoloji ve Tasarım Öğreniyorum Burdur İl Koordinatörleri Teknoloji Nedir? Teknoloji, insanların gereksinimlerine(ihtiyaçlarına) uygun yardımcı araç ve aletlerin yapılması
DetaylıSosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi. Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş
Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş Canlılar hayatta kalmak için güdülenmişlerdir İnsan hayatta kalabilmek
Detaylı14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız
14 Kasım Dünya Diyabet Günü Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız 14 Kasım Dünya Diyabet Gününe ilişkin Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalımızın bilgilendirme metni:
DetaylıÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4
ÜNİTE:1 Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2 Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3 Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4 Zygmunt Bauman: Modernlik ve Postmodernlik ÜNİTE:5 Tüketim Toplumu, Simülasyon
DetaylıKAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?
KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? Dünyada mal ve hizmet hareketlerinin uluslararası dolaşımına ve üretimin uluslararasılaşmasına imkan veren düzenlemeler (Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası
DetaylıTürk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık
İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık
Detaylı2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması
2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması İleri Analiz Çalışması Sonuçları Toplantısı Türkiye de Aile Yapısının Değişimi: 1968-2013 İsmet Koç, HÜNEE Tuğba Adalı, HÜNEE Serdar Polat, Kalkınma Bakanlığı Hande
DetaylıKADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ
KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADINLARA DESTEK MEKANİZMALARI ONLİNE KİTAPÇIĞI Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Gençlik Topluluğu 2015-2016 İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Kadın Dostu Akdeniz Projesi 3. Projenin
DetaylıSürücüsüz (Otonom) Arabalar Algı Araştırması Sonuçları. Digital Age Peter Pan Kuşağı Araştırması
Sürücüsüz (Otonom) Arabalar Algı Araştırması Sonuçları Digital Age Peter Pan Kuşağı Araştırması Araştırma, Dünya literatüründe 25-40 yaş arasında yer alan, uzatılmış bir ergenlik dönemi yaşayan ve evlilik,
DetaylıBİRLEŞİK METAL-İŞ B İ RLEŞİK METAL İŞÇİLERİ SENDİKASI UNITED METALWORKERS UNION
BİRLEŞİK METAL-İŞ B İ RLEŞİK METAL İŞÇİLERİ SENDİKASI UNITED METALWORKERS UNION ARAŞTIRMA DİZİSİ 2004/1 TÜRKİYE GENELİ VE İSTANBUL İÇİN 4 KİŞİLİK AİLENİN ASGARİ GEÇİM HARCAMASI Sendikamız 4 kişilik bir
DetaylıSiirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK
Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK EYLÜL-2013 Bilgisayar, uzun ve çok karmaşık hesapları bile büyük bir hızla yapabilen, mantıksal (lojik) bağlantılara
Detaylı2013 2. Çeyrek Raporu
Amaç ve Yöntem Bu araştırmanın amacı, Türkiye de kentsel yerleşim yerlerinde 18 yaş ve üzerindeki bireylerin tasarruf eğilimlerini izlemektir. NUTS1 bölgelerinde seçilen 26 ilde her ay tesadüfi olarak
DetaylıÖNEMLİ ANLARI KAZANMAK: Her zaman doğru zamanda doğru mesajla doğru insana ulaşmak.
ÖNEMLİ ANLARI KAZANMAK: Her zaman doğru zamanda doğru mesajla doğru insana ulaşmak. Bugün bildiğimiz anlamıyla online olma dönemi sona erdi. Artık online olmuyoruz, online yaşıyoruz ; her zaman açığız,
DetaylıKENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ
Ünite 11 KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ Prof. Dr. Sebahattin BEKTAŞ Kentlerimizde ilk dönüşüm dalgası Tazminat dönemi ile başlamaktadır. 1838 Osmanlı-İngiliz Ticaret Anlaşmasının özellikle liman
DetaylıBeyin Gücünden Beyin Göçüne...
On5yirmi5.com Beyin Gücünden Beyin Göçüne... Beyin göçü, yıllardır pek çok ülkenin kan kaybı... Peki gençler neden ülkelerini tekederler? Hangi sebepler ülkelerin beyin gücünü kaybetmesine sebep olur?
DetaylıREKABET. Tüketicinin rekabetteki kaldıraç etkisi. Fulya DURMUŞ, GfK Türkiye
REKABET Tüketicinin rekabetteki kaldıraç etkisi Fulya DURMUŞ, GfK Türkiye 1 Hemen her ürüne, markaya her yerden ulaşabiliyoruz Ben yine çarşıdaki ayakkabıcıya gideyim Biliyorum o telefonu istiyorsun ama
DetaylıDubai de yükselen Selenium Yaşam Kalitesi Midtown Selenium
Dubai de yükselen Selenium Yaşam Kalitesi Midtown Selenium Dubai nin Jeostratejik Konumu Doğu ile Batı arasında bir köprü görevi gören Dubai, Basra Körfezi'nin güneydoğu kıyılarında bulunmaktadır. Eski
DetaylıARAŞTIRMANIN KAPSAMI. Saha Tarihi: 9-10 Nisan 2011. 134 ilçe. 35 il. 200 mahalle/ köy. 2366 görüşme
ARAŞTIRMANIN KAPSAMI Saha Tarihi: 9-10 Nisan 2011 35 il 134 ilçe 200 mahalle/ köy 2366 görüşme ARAġTIRMANIN KAPSAMI Türkiye nüfus 73,7 milyon 15-30 YaĢ nüfus 17,3 milyon Araştırma saha uygulama Araştırma
Detaylı(09-11 Mayıs 2016, Ankara) Kıymetli İslam İşbirliği Teşkilatı Üye Ülkeleri Temsilcileri, Değerli Katılımcılar,
SESRİC-GED İslam İşbirliği Teşkilatı Üye Ülkeleri Mesleki Eğitimin Modernizasyonu Projesi Hazırlama Amacı ile Yapılacak Çalıştay da Sayın Bakanımızın yapacağı konuşma (09-11 Mayıs 2016, Ankara) Kıymetli
DetaylıONYOMANİ Onyomani; alışveriş bağımlılığı ya da takıntılı alışveriş davranışı olarak adlandırılabilen
Kenan ŞENLİK -Psikolojik Danışman Onyomani; alışveriş bağımlılığı ya da takıntılı alışveriş davranışı olarak adlandırılabilen ve Çoğunlukla, depresyon, kaygı bozuklukları ya da bastırılmış öfke-saldırganlık
Detaylı3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,
3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ 9.11.2017 Sayın Bakanım, STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 1 İş Dünyamızın Değerli Temsilcileri, Kıymetli Basın Mensupları, Global
DetaylıİÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ 1. Sosyoloji Nedir... 3 2. Sosyolojinin Tanımı ve Konusu... 6 3. Sosyolojinin Temel Kavramları... 9 4. Sosyolojinin Alt Dalları... 14
Detaylıİşimizi aşımızı müşterimizi Sosyal Medyayla BÜYÜTÜYORUZ.
Yeni nesil dijital liderlik ajansı İşimizi aşımızı müşterimizi Sosyal Medyayla BÜYÜTÜYORUZ. Dijital yolculukta, 48 milyon sabit internet kullanıcısı, 45.3 milyon mobil internet kullanıcısı 8 milyon aktif
DetaylıÇağdaş Yönetim Yaklaşımları
Çağdaş Yönetim Yaklaşımları Umut Al umutal@hacettepe.edu.tr - 1 Plan Yönetim kavramı Farklı yönetim tür ve yaklaşımları Amaçlara göre yönetim Zaman yönetimi Süreç yönetimi Toplam kalite yönetimi Performans
Detaylı2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (20 Ekim 2014 05 Aralık 2014 )
2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (20 Ekim 2014 05 Aralık 2014 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca
DetaylıAYDIN TİCARET BORSASI
AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE EYLÜL 2013 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211
DetaylıTÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI
Editörler Doç.Dr. Gülay Ercins & Yrd.Doç.Dr. Melih Çoban TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI Yazarlar Doç.Dr. Ahmet Talimciler Doç.Dr. Gülay Ercins Doç.Dr. Nihat Yılmaz Doç.Dr. Oğuzhan Başıbüyük Yrd.Doç.Dr. Aylin
DetaylıYazar Kalfa Çarşamba, 21 Nisan :58 - Son Güncelleme Çarşamba, 21 Nisan :08
AÇIK HAVA ÖZEL BİR MEDYA Açık hava reklamcılığı konusunda yabancıların Türkiye ye duyduğu ilgi, son yıllarda yaşanan gelişmelere bağlı olarak artıyor. İstanbul un dünya standartlarında bir havaalanına
DetaylıEditörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ
Editörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ Yazarlar Prof.Dr. Ahmet Onay Doç.Dr. Fahri Çaki Doç.Dr. İbrahim Mazman Yrd.Doç.Dr. Ali Babahan Yrd.Doç.Dr. Arif Olgun Közleme Yrd.Doç.Dr.
DetaylıBilişim Teknolojilerinin Kullanımı ve Sağlık. Bilişim Teknolojilerini kullanırken nelere dikkat etmeliyiz. Bilişim Teknolojileri ve Sağlık Ergonomi
Bilişim Teknolojilerinin Kullanımı ve Sağlık Bilişim Teknolojilerini kullanırken nelere dikkat etmeliyiz. Bilişim Teknolojileri ve Sağlık Ergonomi Mehmet GALİÇ 2013 Bilişim Teknolojilerini kullanırken
DetaylıBİZ KİMİZ? ODTÜ Atatürkçü Düşünce Topluluğu, Atatürk ü ve ideolojisini daha iyi tanımak ve tanıtmak için 1989 yılında ODTÜ Kültür İşleri Müdürlüğü bünyesinde kurulmuş olan bir düşünce topluluğudur. Atatürkçü
DetaylıAna fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.
2018-2019 Eğitim- Öğretim Yılı Özel Ümraniye Gökkuşağı İlkokulu Sorgulama Programı Kim Olduğumuz Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal
DetaylıKamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları
Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin
DetaylıTakdim. Bu, Türkiye nüfusu göz önüne alındığından her 90 kişiden birinin aday olması anlamına geliyor (TV, 17.00 Haberleri, 20.10.2013).
Takdim Biliyor musunuz? Bir televizyon haberine göre Türkiye de 2014 yerel seçimlerinde muhtar adaylarıyla birlikte 830 bin kişinin aday olması bekleniyordu. Bu, Türkiye de yaklaşık her 90 kişiden birinin
DetaylıAteş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular
Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular hazır olun düşüyoruz diyor. Düşüyoruz ama ben dâhil
DetaylıLÜTFEN KAYNAK GÖSTEREREK KULLANINIZ 2013
OECD 2013 EĞİTİM GÖSTERGELERİ RAPORU: NE EKERSEN ONU BİÇERSİN (4) Prof. Dr. Hasan Şimşek İstanbul Kültür Üniversitesi (www.hasansimsek.net) 5 Ocak 2014 Geçtiğimiz üç hafta boyunca 2013 OECD Eğitim Göstergeleri
DetaylıİŞLETME RİSK YÖNETİMİ. Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat 1/21
İŞLETME RİSK YÖNETİMİ Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat 1/21 Kuruluşların, artan belirsizlik ortamında, stratejilerini belirlemeleri ve bu stratejiler doğrultusunda gelişimlerini sürdürmelerinde, yeni
DetaylıİKİ AYDA 500 BİN YENİ İŞSİZ Krizin Tahribatı
İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 15 Kasım 2018, İstanbul İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU Kasım 2018 İKİ AYDA 500 BİN YENİ İŞSİZ Krizin Tahribatı Gerçek İşsiz Sayısı 6,4 Milyona Yaklaştı Kayıtlı İşsiz
DetaylıPAZARLAMA İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
Ünite 1 Yrd. Doç. Dr. Polat TUNCER Pazarlama: Müşteri talep, istek ve ihtiyaçlarını tatmin etmek için değişim yönetimini kolaylaştırmaya yönelik birtakım insan aktiviteleridir. Pazarlama: Tüketicileri
DetaylıÜNİVERSİTE VE SOSYAL SORUMLULUK. Prof. Dr. Yunus Söylet İstanbul Üniversitesi Rektörü
ÜNİVERSİTE VE SOSYAL SORUMLULUK Prof. Dr. Yunus Söylet İstanbul Üniversitesi Rektörü Küreselleşmenin etkisi Devlet bir çok sosyal alandan çekilmiştir Küresel ekonomi sürecinde özelleştirmeler ile eşitsizlik,
DetaylıMIT OpenCourseWare http://ocw.mit.edu. 14.30 Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009
MIT OpenCourseWare http://ocw.mit.edu 14.30 Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009 Bu materyale atıfta bulunmak ve kullanım koşulları için http://ocw.mit.edu/terms sayfasını ziyaret ediniz.
DetaylıEmekliler her gün 1 4 saatlerini internette geçiriyor. Emekliler günde 1 4 saat bilgisayar başında. Emekliler bilgisayar ve interneti seviyor
Basın Bülteni Banu Sürüel, Capitol Halkla İlişkiler Gaye Kökten, Intel Türkiye Tel: 212 339 83 83 Tel: 212 349 15 00 banu.suruel@ogilvy.com Gaye.Kokten@intel.com Emekliler her gün 1 4 saatlerini internette
DetaylıDijital Vatandaşlık. Bilgi Toplumu
Dijital Vatandaşlık Bilgi teknolojilerinin hızlı gelişmesiyle bütün dünyayı saran bir iletişim ağı kurulmuştur, bu küresel iletişim ağı bilimsel araştırmaların, üretkenliğin, kültürel değişmelerin, global
DetaylıWe Make it... onlinetamkeen
We Make it... Easier for you onlinetamkeen 1 Temkin Nedir? Her dalda yetenekli olan Filistinli kadınlara destek veren Genç Kadınlar Girişimidir. Onların çalışma ve bilgi güçlerini arttırmak yoluyla topluluktaki
DetaylıKPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü
On5yirmi5.com KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü Kaç gündür bir 'vitamin' sorusudur gidiyor. İşte geçtiğimiz günlerde yapılan KPSS sorularında yer alan 'vitamin' sorusu ve çözümü... Yayın
DetaylıEKONOMİK GELİŞMELER Ocak 2014
EKONOMİK GELİŞMELER Ocak 2014 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR OCAK 2014 İÇİNDEKİLER 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)
DetaylıİÇİNDEKİLER. Önsöz... v İçindekiler... ix Tablolar Listesi... xv Şekiller Listesi... xv BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİ VE TURİZM SOSYOLOJİSİ
İÇİNDEKİLER Önsöz... v İçindekiler... ix Tablolar Listesi... xv Şekiller Listesi... xv BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİ VE TURİZM SOSYOLOJİSİ SOSYOLOJİNİN TANIMI VE KONUSU... 1 SOSYOLOJİNİN GENEL AMAÇLARI... 3
Detaylı