Küresel Finansal Kriz Sürecinde Avrupa Birliği Vergi Politikaları

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Küresel Finansal Kriz Sürecinde Avrupa Birliği Vergi Politikaları"

Transkript

1 F. BAKAR, M.YILDIZ TOKATLIOĞLU Küresel Finansal Kriz Sürecinde Avrupa Birliği Vergi Politikaları Feride BAKAR * Mircan YILDIZ TOKATLIOĞLU ** Özet Amerika Birleşik Devletlerinde 2007 yılında başlayan ve 2008 yılında derinleşen finansal kriz, mali piyasalar aracılığıyla diğer ekonomilere yayılarak ilerlemiş, başta Avrupa Birliği olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde hissedilerek küresel bir durgunluğa yol açmıştır. Krizden etkilenen Avrupa Birliği ülkeleri, diğer ülkeler gibi, ekonomilerini canlandırmak üzere maliye ve para politikası öncelikli bir dizi önleme başvurmuştur. Bu önlemlerin bir kısmı mali canlandırma paketleri kapsamında kamu harcama artışları ve çeşitli vergi indirimlerinden oluşan genişletici maliye politikası önlemleridir. Ancak alınan önlemlerin ülke bazında birbirinden farklılığı, Avrupa Birliğinin krizde koordinasyon ve ortak politika arayışlarını güçleştirmiştir. Bu durum, özellikle vergi politikaları konusunda kendini hissettirmektir. Anahtar Kelimeler: Avrupa Birliği, Vergi Politikası, Küresel Finansal Kriz Tax Policies of European Union in Global Financial Crisis Process Abstract In the United States of America, financial crisis which started in 2007 and deepened in 2008, has spread to other economies by financial markets, its effect has led to a global recession in many regions of the world including especially European Union. Like other countries, European Union countries affected by the crisis, applied a number of prevention policies primarily fiscal and monetary to stimulate their economies. Some of these are expansionary fiscal policy measures within scope of fiscal stimulus packages including government spending increases and various tax reductions. However, coordination in crisis period and seeking of common policy of European Union are complicated by difference between measures taken by countries. This case has been observed especially in tax policies. * Arş.Gör., Uludağ Üniversitesi, İİBF, Maliye Bölümü, feridebakar@uludag.edu.tr ** Prof.Dr., Uludağ Üniversitesi, İİBF, Maliye Bölümü, miryildiz@uludag.edu.tr Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık

2 Küresel Finansal Kriz Sürecinde Avrupa Birliği Vergi Politikaları Key Words: European Union, Tax Policy, Global Financial Crisis JEL Classification Codes: H20, E62 Giriş Dünya ekonomilerini mali piyasalar aracılığıyla etkisi altına alarak 2008 den itibaren derinleşen Amerika Birleşik Devletleri eksenli finansal krizin sonuçları küresel bir durgunluk olarak ortaya çıkmıştır. Krizin ekonomideki olumsuz etkilerini azaltma arayışında olan ülkeler genişletici mali politikalara yönelmişlerdir. Avrupa Birliği ülkelerinde, mali canlandırma paketleri adıyla kamu harcama artışları ve çeşitli vergi indirimleri şeklinde uygulamaya giren genişletici mali politikalar bir süre sonra bütçe açıklarının artmasına ve dolayısıyla hükümetlerin yeni borçlanmalara gitmesine yol açmıştır. Bu durum euronun istikrarını ve entegrasyonun geleceğini olumsuz etkileyen bir kamu mali krizi ne dönüşmüştür. Bu bağlamda, Avrupa Birliğindeki mali krizin derinleşmesini önlemede ve mali istikrarı sağlamada kriz sürecinde uygulanacak vergi politikalarının önemi artmaktadır. Avrupa Birliğinin kriz sürecindeki vergi politikalarında üye ülke hükümetlerinin durgunluktan çıkabilmek için çeşitli vergilerin oranlarında indirime giderek piyasalarını canlandırma çabası söz konusudur. Diğer yandan aynı hükümetlerin piyasalarını canlandırıcı vergi politikalarını yürütürken bütçe açığı sorununu derinleştirmeyecek, dolayısıyla kamu gelirlerinde azalmaya yol açmayacak ve üstelik vergi uyumlaştırma çalışmalarını göz ardı etmeyecek bir yaklaşımı benimsemeleri gerekli görünmektedir. Bu sebeple küresel finansal kriz sürecinde Avrupa Birliğinde ortaya çıkan vergi politikalarındaki değişimlerin ve bu değişimlerin entegrasyon sürecine etkilerinin tartışılması önemli hale gelmiştir. Bu çalışma, kriz döneminde Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanan vergi politikalarının ve bu politikaların birlik genelinde hedeflenen amaçlara yönelik durumunun değerlendirmesini ele almayı amaçlamaktadır. Çalışmada öncelikle Avrupa Birliğinde kriz döneminde mali önlemlerin gerekliliğini görebilmek için küresel finansal kriz ve Avrupa Birliğine etkileri üzerinde durulmuştur. İkinci olarak kriz dönemlerinde vergi politikalarının rolünü ortaya koymak için vergi ile ekonomiye müdahalenin nedenleri açıklanmıştır. Üye ülkelerde farklı vergi önlemleri ve bunların birlik genelinde hedeflenen amaçlarla uyumunun tartışılması hem ülkelerdeki hem de birlik genelindeki düzenlemelerin ele alınmasını gerektirmiştir. Bu sebeple Avrupa Birliğinde vergi alanında güdülen amaçlar ve mali koordinasyon düşüncesi vergiye yönelik genel çerçeve ortaya konularak değerlendirilmiştir. 1. Küresel Finansal Kriz ve Avrupa Birliğine Etkileri Amerika Birleşik Devletlerinde 2007 yılında ipotekli konut piyasasında meydana gelen güven krizi, türev ürünlerin tümüne yayılarak bankalar arası piyasada likidite krizine ve ardından borç krizine dönüşmüştür. Finansal alanda yaşanan bu sorunlar 2008 yılı başlarında reel ekonomiyi de kapsamına alarak sanayileşmiş ülkeleri durgunluğa sürüklemiştir. Başlangıçta kriz, liberalleşmenin oluşturduğu, kontrol ve denetimden uzaklaşan finansal sistemin krizi gibi görünürken daha sonra tüm ekonomiyi hatta diğer ülkeleri de etkileyen yaygın bir hal almıştır (Coeuré, 2009). 482 Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012

3 F. BAKAR, M.YILDIZ TOKATLIOĞLU Finansal krizin nedenlerinin likidite bolluğunun kredilerin özensiz dağıtılmasını tetiklemesi, aşırı menkul kıymetleştirmenin getirdiği risk dağılımları, saydamlık eksikliği, derecelendirme kuruluşlarının işlev yetersizliği ile düzenleyici ve denetleyici kuruluşların risklere müdahalesindeki gecikmeler olduğu ifade edilmektedir (Eğilmez, 2011:68; Alantar, 2008:77-81). A.B.D. finansal krizinin önceki krizlerden farkı, klasik bankacılık krizinin ötesinde karmaşık ve fazla miktarda türev ürünlerin yer alması ve bunlara dayalı riskin mali piyasalar aracılığıyla dünyaya hızla yayılmış olmasıdır. Görülen etkiyle toplam talep dünya ölçeğinde düşerken ülke ekonomilerinin hızla deflasyona sürüklenmesi dünya ekonomisinin yeniden 1929 krizi gibi bir krizle karşı karşıya olduğu düşüncesini beraberinde getirmiştir. Böylece, küresel kriz haline dönüşen bu durum, 1929 Buhranından sonra dünyada görülen en büyük kriz olarak anılmaya başlanmıştır (Bocutoğlu ve Ekinci, 2009:66-67; Çolak, 2009:52). Krizin sonuçları konut fiyatlarındaki düşüşler başta olmak üzere büyüme oranlarında azalma, işsizlik oranlarında artış ve enflasyon oranlarında yükselme şeklinde kendini göstermiştir. A.B.D. mortgage krizinden küresel likidite krizine dönüşen bu gelişmeler dünya ekonomilerinde durgunluğa sebep olmuştur (Alantar, 2008:81-84; Ünal ve Kaya, 2009:7). Küresel finansal kriz, başlangıcından itibaren Avrupa Birliği ülkelerini ciddi biçimde etkilemiştir. Önce, krizin bulaşma etkisi yoluyla bankalar arası interbank piyasasında likidite sıkışıklığına neden olduğu, ardından euronun aşırı değerlenmesi ve AB nin A.B.D. ye ihracatının azaldığı, enflasyonist baskıların arttığı görülmüş ve birçok Avrupa ülkesinde konut piyasasında düşüşler gözlenmiştir (Dabrowski, 2010:42). A.B.D. finansal krizinin Avrupa Birliğini etkilemesi; finans kanalı, iç talep kanalı ve küresel ticaret kanalı olmak üzere başlıca üç kanaldan gerçekleşmiştir (Tokatlıoğlu vd., 2010: ). Finans kanalında özellikle İngiltere ve Euro Bölgesinde banka kayıpları artıp, bankalar kredi sınırlamasına gidince, finansman imkânları daralmış ve bu da krizin derinleşmesine neden olmuştur. İç talep kanalında borç verme şartları ağırlaştırılıp varlık fiyatları da düşünce hanehalklarının varlıkları azalmış ve tasarruflar yükselmiştir. Buna bağlı olarak dayanıklı tüketim mallarına olan talep ve konut yatırımları azalmış, bu da toplam talepte daralmaya sebep olmuştur. Son olarak etkilenen küresel ticaret kanalında önemli daralmalar yaşanmıştır da daralan dünya ticareti Avrupa Birliğinin ihracatını olumsuz etkilemiş, ihracatın GSYH ye katkısı bir önceki yıla göre azalmıştır. Kriz, Avrupa Birliği ülkelerinde reel ekonomiyi olumsuz etkilemiştir. Bu nedenle GSYH gerilemiştir. AB ekonomisinde 2007 yılında %2,9 olan büyüme oranı 2008 yılında %0,8 e gerilemiştir yılının Nisan-Haziran dönemi içinde Euro Bölgesi %0,2 oranında küçülmüştür. Bankacılık kesimindeki sorunların devam etmesi ve talepteki artışın sınırlı kalması gibi nedenlerle 2009 yılında %4,2 oranında bir daralma yaşanmıştır. Kriz sürecinde yatırım, tüketim ve üretimin gerilemesiyle Avrupa Birliği ülkelerinde işsizlik artmıştır yılında AB27 içinde %7,5 olan işsizlik oranı, 2009 yılında %18,8 olarak gerçekleşmiştir. Avrupa Birliğinde ihracat 2008 yılı sonunda ve 2009 yılının başlangıcında daralarak 2009 yılında %16 gerilemiştir. Küresel finansal krizin etkileri üye ülkelerin bütçe açıklarında ve kamu borç düzeyinde de kendini göstermiştir. Hükümetlerin uyguladığı ekonomiyi canlandırma Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık

4 Küresel Finansal Kriz Sürecinde Avrupa Birliği Vergi Politikaları programları çerçevesinde, kamu harcamalarındaki artışlar; ayrıca, vergi hasılatının yüksek olduğu konut ve inşaat sektöründe görülen daralmaların vergi hasılatı üzerindeki olumsuz etkisi bütçe açıklarında artışa yol açmıştır. Bütçe açıklarında en yüksek artış Yunanistan, İngiltere, İrlanda ve İspanya da gerçekleşmiştir. Böylece, %3 lük bütçe açığı/gsyh şeklindeki Maastricht kriterinin aşıldığı görülmüştür. Kamu borçlanma düzeyinde görülen artışlar sadece bütçe açığındaki artışlardan değil, bankalara yapılan sermaye aktarımları ve garantilerin hibe edilmesinden kaynaklanmıştır. Kamu borçları en fazla artan ülkeler İngiltere, İspanya, İrlanda ve Yunanistan olmuştur. Aynı dönemde kamu borçlanmasına ilişkin kamu borcu/gsyh oranının %60 dolayında olması şeklindeki Maastricht kriterinin de birçok AB ülkesi tarafından aşıldığı söylenebilir. İşte böyle bir ekonomik ortamda üye ülkelerin uyguladığı vergi politikalarının incelenmesi önemli hale gelmektedir. Çalışmada bu konu üzerinde durulmaktadır. 2. Küresel Finansal Krizde Avrupa Birliğinde Uygulanan Vergi Politikaları Küresel finansal krizde Avrupa Birliği ülkelerinin çoğunlukla genişletici maliye politikası önlemlerine başvurdukları, dolayısıyla üye ülkelerin vergi politikalarının da bu doğrultuda belirlendiği görülmektedir Krizde Maliye Politikası Önlemleri ve Avrupa Birliğinin Durumu 1970 li yıllardan itibaren dünyada görülen özelleştirme, deregülasyon, devleti küçültme eğilimi Keynesyen politikaları geri plana itmiştir. Yeni sistem işler iyi giderken piyasayı destekleyip devletin müdahalesini istememekte; bunun yanında kriz dönemlerinde devleti kurtarıcı olarak kabul etmektedir krizi de bu durumun örneklerinden biridir (Eğilmez, 2011:104). Özellikle krizden etkilenen gelişmiş ülkeler genişletici maliye politikası uygulamalarına ağırlık vermişlerdir (Bocutoğlu ve Ekinci, 2009:67-68). IMF kriz öncesi dönemde kabul ettiği neoliberal yaklaşımları bir kenara bırakarak krizin aşılmasında ülkelerin bütçe kaynaklarını kullanmaları gerektiğini ve mali genişlemeyi tavsiye etmiştir. Bu noktada küresel krize karşı ekonomiyi canlandırmak ve istikrarı sağlamak üzere maliye politikası araçlarının kullanılması yani kamu harcamalarının artırılması ve vergi indirimlerine gidilmesi önerilmiştir (Sönmez, 2010:27; Karakurt, 2010:168). OECD de sadece para politikasıyla alınan önlemlerin krizi aşmada yetersiz kalacağı, para politikasının etkili maliye politikalarıyla desteklenmesi gerektiği görüşüne katılmıştır (Özpehriz, 2009:77) yılındaki G20 Zirvesinde de ülkeler ekonomik büyüme için mali genişleme üzerinde anlaşmışlardır. Bu süreç aslında Keynesyen politikalara yönelik eleştirilerin arttığı ve devletin ekonomiye müdahalesinin daraltılması gerektiği yönündeki görüşlerin öne geçtiği ve uygulanmaya başlandığı 1970 li yılların sonu ve 1980 li yılların başlarından itibaren yaygınlaşan neoliberal yaklaşımlarla uyuşmayan bir düşüncenin ortaya çıktığı izlenimini vermektedir. Nitekim kriz döneminde A.B.D. de dev finans kuruluşlarının ve bankaların devlet eliyle kurtarılması ve bunların kamu destekli işletmeler haline getirilmesi bunun en somut göstergeleridir. Krizden etkilenen diğer ülkelerde ve Avrupa Birliği ülkelerinde de benzer uygulamalarla karşılaşılmıştır (Bocutoğlu ve Ekinci, 2009:67-68; Ateş, 2010:918). Avrupa Birliğinin krize karşı yaklaşımı ve çözüm arayışı, entegrasyonun bugünkü durumu ile yakından ilişkilidir. Bilindiği gibi Avrupa ekonomik ve parasal birlik aşamasında olan bir entegrasyon görünümündedir. Başka bir ifadeyle parasal 484 Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012

5 F. BAKAR, M.YILDIZ TOKATLIOĞLU birlik sağlanmış, tek Avrupa parası olan euro yürürlüğe girmiş ve tek para politikasının uygulanmasından sorumlu tek merkez bankası (Avrupa Merkez Bankası) tesis edilmiştir. Diğer yandan üye ülkelerin ekonomik ve mali politikaları konusunda sıkı bir koordinasyon sağlanması Maastricht Antlaşması nda karara bağlanmıştır. Ancak maliye politikalarının yürütülmesi konusunda üye ülkelerin özerkliklerinin yani hareket alanlarının korunduğu söylenebilir. Sadece Maastricht kriterleri (bütçe açığı/gsyh ve kamu borcu/gsyh) ve Büyüme ve İstikrar Paktı ile belirlenen sınırlamalar söz konusudur (Tokatlıoğlu, 2004). Küresel finans krizinde bu sınırlamalara pek uyulmadığı gözlenmektedir. Üye ülkelerin her birinin farklı maliye politikaları izlemelerinin, Birlik genelinde krize karşı alınacak önlemlerde ortak çözüm üretilmesini güçleştirdiği ve bu durumun maliye politikası alanında daha güçlü bir koordinasyonu gerektirdiği ortaya çıkmıştır (Tokatlıoğlu vd., 2010:215). Ancak Büyüme ve İstihdam için Avrupa Ekonomik İyileşme Planı (European Economic Recovery Plan for Growths and Jobs/EERP) gibi ortak çözüm girişimlerine başvurulduğunu da belirtmek gerekir. Kasım 2008 de Avrupa Komisyonunca ortaya çıkarılan Plan, finansmanı Avrupa Komisyonu ve üye devletler tarafından paylaşılacak 200 milyar euroluk -ki bu rakam AB GSYH sinin %1,5 idir- vergi ve harcama önlemlerini kapsayan mali canlandırma paketi niteliğindedir (Jackson, 2009:18) Üye Ülkelerin Mali Canlanma Paketleri Bağlamında Vergi Önlemleri Vergiler, devlet faaliyetlerini devam ettirmek için gerekli mali araçlardır. Devlet, kamu hizmetlerini finanse etmek için vergilere ihtiyaç duyarken öte yandan vergilerin ekonomik faaliyetler üzerinde, özellikle yatırımlar ve iş gücü üzerinde olumsuz etkilere yol açması mümkündür. Ayrıca, vergiler mükelleflerin tüketim ve tasarruf kararlarını da etkiler. Çünkü vergi, mükelleflerin satın alma gücünün bir kısmını onlardan alarak hazineye aktarır. Bu nedenle kriz ya da durgunluk dönemlerinde devlet vergi politikalarını kullanarak yani çeşitli vergilerin oranlarında indirime giderek ya da vergi teşviklerinden yararlanarak ekonomiyi canlandırabilir, üretimi ve toplam talebi artırabilir ve tam istihdama yönelik önlemler alabilir. Devlet, bazen vergi politikalarını enflasyonla mücadele etmek amacıyla bir araç olarak kullanabileceği gibi bazen de borç krizlerinde gelirlerini artırmak üzere vergilemeye başvurabilir (Türk, 2007:169; Turhan, 1993:295; Can, 2003:81). Ekonomik krizler sonucu ortaya çıkan durgunlukta, toplam arza göre yetersiz olan toplam talebin düzeyini artırmak için vergiler bir maliye politikası aracı olarak kullanılabilir. Bu dönemde yapılacak vergi indirimleri yoluyla özel harcamaların artırılması amaçlanmaktadır. Böylece, vergi indirimleri sonucu artan kullanılabilir kişisel gelirlerin özel tüketim ve yatırım harcamalarını etkilemesi sağlanmaktadır. Bu noktada özellikle gelir vergileri ve gider vergilerinin etkili olduğu ve bunlar içinde de gider vergilerine yönelik indirimlere ağırlık verilmesinin tüketim mal fiyatlarında bir azalmaya yol açarak kişilerin tüketim kararlarını etkilediği ortaya çıkmaktadır (Ataç, 2009: ). Benzer şekilde yatırımların artırılması amaçlandığında da vergi indirimleri ve teşvikleri kullanılabilir. Harcama politikalarıyla birlikte ele alınan vergi politikaları, beraberinde bütçe açıklarını getirebilir. Bu sebeple uygulanacak politikalarda sonraki dönemlerin dikkate alınması gereklidir (Pınar, 2006:67). Vergiler durgunluk dönemlerinde hükümetler tarafından teşvik edici bir araç olarak kullanılmak istendiğinde, ekonomide beklenen gelir arttırıcı etkilerin ortaya Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık

6 Küresel Finansal Kriz Sürecinde Avrupa Birliği Vergi Politikaları çıkabilmesi için bazı ilkelerin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Buna göre daha çok kişinin indirimden yararlanarak gelirlerinin artmasının sağlanabilmesi için vergi indirimlerinde konusu geniş olan vergiler seçilmelidir (Ataç, 2009:197). Vergi indirimleri yeni yatırımları teşvik edecek nitelikte olmalıdır. Vergi teşvikleri harcama eğilimi yüksek olan düşük ve orta gelirli tüketiciler üzerinde yoğunlaşmalı ve kısa dönemli uygulanmalıdır. Ayrıca, vergi gelirlerinde kısa dönemde meydana gelebilecek azalışlar dikkate alınarak bütçe dengesi korunmalı ve kamu harcamaları azaltılmalıdır. Kısa dönemli canlanma, uzun dönemli mali disiplin ile dengelenmelidir (Karakurt, 2010:175). Nitekim günümüz küresel finansal kriz sürecinde AB ülkelerinin, düşen mal ve hizmet talebini ve ekonomik büyümeyi canlandırmak üzere teşvik edici Keynesyen politikalara başvurduğu ve bu doğrultuda mali canlanma paketlerini yürürlüğe koyduğu görülmektedir. Söz konusu paketlerde, kamu harcama artışlarını içeren programlar yanında, vergi indirimleri ve vergi teşvikleri şeklinde önlemler yer almaktadır. Vergi indirimleri şeklindeki önlemler öncelikle kişilerin kullanılabilir gelirlerini arttırmak amacıyla dolaysız vergilerin oranlarının azaltılması yönünde düzenlemeler olduğu gibi tüketim malları fiyatlarının düşürülmesi ve dolayısıyla talebin arttırılmasını amaçlayan dolaylı vergilerin oranlarının azaltılması şeklindeki düzenlemelerden de oluşmaktadır. Bunun yanında uygulanan vergi teşvikleri ağırlıklı olarak artan talebe karşı üretimi canlandırmak üzere başvurulacak yatırım teşvikleri niteliğindedir. Vergi teşviklerinin reel ve finansal sektörde canlandırıcı etkisi olduğu düşünülen, devletin bütçe gelirlerini en az etkileyen alanlar seçilerek uygulamaya konduğunu da ifade etmek gerekir (Şimşek ve Altay; 2009:17; Soylu, 2009:257; Eyüpgiller ve Saraçoğlu, 2011:21; Schultzova ve Kitova, 2009:38). Ülkelerde oluşturulan teşvik paketlerinde vergi önlemleri vergi indirimlerinin yanında; ortaya çıkabilecek bütçe baskısını azaltmak üzere kamu gelirlerini artırmaya yönelik bazı vergi oranı artışlarını da içermektedir. Vergi oranı artışlarının çoğunlukla tüketim vergilerinde yoğunlaştığı görülmektedir (European Comission, 2011b:15). Bu durumu vergi önlemleri açısından üye ülkeleri tek tek inceleyerek ortaya koymak mümkündür. Almanya da kabul edilebilir bütçe açığı sınırının aşılmasına etki edeceği düşüncesi üzerinde durulan mali canlanma paketinin, özellikle ülke ekonomisinde diğer ekonomilere göre daha önemli konumda olan otomatik stabilizatörlere yoğunlaştığı söylenebilir. Bu dönemde vatandaşların işini kaybetme endişesinin varlığı sebebiyle tüketimi uyarıcı vergi teşviklerinin etkin olamayacağı düşünülmüştür yılındaki kurumlar vergisi reformundan sonra gelir vergisindeki değişiklikler kriz sırasında toplam talebi destekleyici niteliktedir. Vergi alanında 2009 Ocak ayından itibaren vergi indirimleri ve eski taşıtların yenilenmesine yönelik teşviklerle başlayan süreçte (European Commission, 2010b:39; Jackson, 2010:51-53), kısa dönemli konaklama hizmetlerinde KDV oranlarında indirim, kişisel gelir vergisine yönelik sağlık sigortalarının tamamen gider olarak düşülmesine izin verilmesi, vergi dilimlerinin ve dilimlere denk gelen oranların değiştirilmesi, 2009 yılı için ailelere 100 euroluk çocuk yardımı (kinderbonus) ve çocuk yardımlarına yönelik diğer düzenlemeler, belirli bir dönem içinde alınacak varlıklar için ilk yıl %25 amortisman uygulaması, çevre dostu araçlar için teşvikler düzenlenmiştir (European Commission, 2010a:34). 486 Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012

7 F. BAKAR, M.YILDIZ TOKATLIOĞLU Avusturya da 2009 da hükümetin yaklaşık 3 milyar euroluk bir vergi harcamasını kabul eden reformlarla başlayan süreç, aynı yıl kişisel gelir vergisine yönelik 2 ve 3. dilimlerindeki miktarın artırımı, aile vergi yardım paketi çerçevesinde çocuklara yönelik çeşitli indirim ve yardımların genişletilmesi, girişimlere yönelik vergi indirimlerinin artırılması, kurumlara yönelik hızlandırılmış amortisman uygulaması şeklinde vergi değişiklikleri gündeme getirilmiştir (European Commission, 2010b:38; European Commission, 2010a:30) sonunda, Avusturya Parlamentosu kamu maliyesini sürdürülebilir bir duruma geri getirmek amacıyla GSYH nin yaklaşık %0,75 i tutarında bir tedbir paketi içeren Yeni Yıl Bütçe Kanununu kabul etmiştir. Bu pakette son küresel finansal krize önlem olarak ve mali sektörün istikrara kavuşturulması için alınan tedbirlerin en önemlisi Avusturya makamları tarafından yüklenilen maliyete, mali kuruluşlardan da katkı almak amacıyla getirilen banka vergisidir (ABGS, 2011:76). Bulgaristan da ise işlenmemiş tarım ürünlerinde vergi indirimleri, denizcilere yönelik teşvikler, taşıtlarda ÖTV nin kaldırılması ve iş bulmaya yönelik düzenlemelerin yanında emlak vergisi istisnasına yönelik eşiğin azaltılması, elektrik, kömür ve sigaradaki ÖTV nin artırılması, kumar ve piyango kazançlarının vergilendirilmesi, lüks tüketime ilişkin vergilerin arttırılması yönünde vergi önerilerinin olduğu görülmektedir (European Commission, 2010a:31). Belçika da 2008 Aralık ayından itibaren inşaat hizmetlerine yönelik KDV indirimleri ve enerji üzerindeki vergilerin azaltılması ile başlayan süreçte (Jackson, 2010:51), gıda hizmetlerine yönelik KDV indirimi (%21 den %12 ye), özel ve toplumsal konuta yönelik inşaat hizmetlerinde KDV indirimi (%21 den %6 ya), KDV iadelerinin hızlandırılması, kişisel gelir vergisine yönelik aile gelirinin vergilendirilmesinde istisna oranının artırılması, kurumlar vergisine yönelik işyeri aracının yakıt maliyetlerinin indiriminin düşük emisyonlu araçlara istisnayı sağlayacak şekilde düzenlenmesi mali canlanma paketleri içinde yer alan düzenlemelerdir (European Commission, 2010a:30). Danimarka da kişisel gelir üzerindeki vergi yükünü azaltarak emek arzını teşvik etmek için aşamalı bir vergi reformu planlanmıştır yılında yapılan çevre vergileri ve kurumlar vergisi artışını kapsayan düzenlemelerin bütçe gelirlerindeki azalmayı telafi edeceği düşünülmüştür. Bunun yanında KDV ve kişisel gelir vergisine yönelik vergi ertelemesi, gelir vergi dilimlerinde oran indirimleri yanında ek ödemelere yönelik vergilerde artış, petrol ve dizel dışında enerji tüketim vergileri artışı, tütün ve şekere yönelik ÖTV artışı ve çevreyle ilişkili diğer vergilerde artışlar içeren düzenlemeler görülmektedir (ABGS, 2011:16; European Commission, 2010b:38; European Commission, 2010a:32). Finlandiya daki önlemlerde, kişisel gelire ve istidamı teşvike yönelik düzenlemelerle harcanabilir gelir üzerindeki krizin etkilerini azaltma çabası ön plandadır. Önlemlerde gıda üzerindeki KDV nin azaltılması (%17 den %12 ye), 2010 da %13 e yükseltilmesi ve tüm indirilmiş ve standart oranların %1 oranında yükseltilmesi (sadece restoranlarda %22 den %13 e düşüş), 2009 için işveren sigorta payında azalma, çalışanların işsizlik, sağlık ve emeklilik sigorta primlerinde artış, kişisel gelir vergisine yönelik %4 enflasyon düzeltmesi imkânı, kişisel gelir vergisi dilimlerinde oran indirimlerinin yanında tütün, şeker ve alkolsüz içecekler üzerinden alınan özel tüketim vergisinin artırılmasına yönelik düzenlemeler yapılmıştır (European Commission, 2010b:43; European Commission, 2010a:33). Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık

8 Küresel Finansal Kriz Sürecinde Avrupa Birliği Vergi Politikaları Fransa da firmalar için KDV iadesi ve vergi kredisi, restoran hizmetleri için KDV indirimi, düşük gelirli hanehalkı için gelir vergisi dilim farklılaştırılması yanında bölgesel iktisadi katkıya dayanan yerel bir işletme vergisi getirilmiştir (European Commission, 2010a:33-34). İngiltere de Kasım 2008 de açıklanan önlem paketiyle Aralık 2009 a kadar KDV standart oranında %2,5 lik bir indirim (Jackson, 2010:54), kişisel gelir vergisinde yıllık gelir için geçerli olan yüksek bir vergi dilimi belirlenmesi, planlanan kurumlar vergisi oran artışının ertelenmesi, KDV indirimini telafi etmek için tütün ve alkollü içkiler üzerinde alınan vergilerin artırılması, arazi vergisi üzerindeki damga vergisine yönelik geçici istisna, Nisan 2009 dan itibaren bir yıl içinde uygulanabilecek yatırım indirimi söz konusu olmuştur (European Commission, 2010a:46). İspanya da bütçe açığının durumu göz önünde bulundurularak düzenlemeler büyük oranda üretimden ve ithalattan elde edilen vergi gelirlerindeki artışa yoğunlaşmıştır. Bunun yanında KDV de indirimli oran ve standart oranın artırılması, KDV iadesinin hızlandırılması, hanehalkı satın alma gücünü desteklemek için ek vergi kredisi, yılları arasında küçük şirketler için indirimli kurumlar vergisi uygulaması, tasarruf gelirlerinin 2009 yılı için artan oranlı 2010 dan sonra düz oranlı bir şekilde vergilendirilmesi, servet vergisinde %100 vergi indirimi, istihdamın devamı için serbest amortisman uygulaması, vergi tecilinde faiz indirimi, hidrokarbon ve tütün üzerine ÖTV artırımı yapılmıştır (ABGS, 2011:38; European Commission, 2010a:45). İtalya da Kasım 2008 den başlayarak üç yıllık olarak planlanan mali canlanma paketi (Jackson, 2010:51) konut yenilemelerine yönelik vergi kredisi ve KDV indirimi, fazla mesaiye yönelik özel bir vergi oranı uygulaması, yurt dışındaki bildirilmemiş varlıklara yönelik vergi affı uygulaması, ticari kazançlara yönelik makine ve teçhizat yatırımları için vergi kredisi, sanayi bölgeleri için özel vergileme rejimi, kurumlar ve kişisel gelir vergisi indirimi, kurumlar vergisi geçici vergi ödemelerinde azalmalar, elektrik üretim ve satışı, benzin, gaz, petrol arıtma alanında faaliyet gösteren şirketlere ek kurumlar vergisi, varlık değerleme ile ortaya çıkabilen yedek vergi, vergiden kaçınmayla mücadeleye yönelik önlemlerin artırılması, büyük sanayi şirketlerinin gaz tüketimindeki vergilere ve karayolu taşımacılığı hizmetlerinde vergi ve sosyal güvenlik primlerine yönelik kesintiler, mortgage kredilerinin değişken oranlarının faiz oranları ile kapatılmasında vergi kredisi uygulaması, ev aletleri ve mobilya satın alımlarında vergi teşvikleri, taşıt ve motosiklet yenilemek için vergi teşvikleri, konutlara yönelik vergi kesintileri içermiştir (European Commission, 2010a:38-39). Yunanistan da kamu mali dengesizlikleri boyutu gelir artırıcı önlemleri gerektirmiştir. Bu sebeple vergi sistemi ile ilgili önemli değişiklikler sürdürülebilir bir mali konuma geri dönebilmek için diğer tedbirlere ek olarak kullanılmıştır (European Commission, 2010b:40). Bu süreçte indirimli oran uygulanan ürünlere ve istisna tutulan hizmetlere yönelik KDV tabanının genişletilmesinin planlanması, KDV oran artışları, yüksek gelirliler için ek gelir vergisinin açıklanması, kamu görevlileri için belirli bir kazancın vergiden istisna tutulması, düşük gelirliler, emekliler ve çiftçiler için özel bir yardımlaşma ödeneğinin oluşturulması, yeni bir gelir vergisi sisteminin kurulması, oluşturulan yeni kişisel gelir vergisi sisteminde üst dilimin oranı %45 e çıkartılmış ve muafiyetlerle özel hükümler azaltılmıştır. 488 Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012

9 F. BAKAR, M.YILDIZ TOKATLIOĞLU Finans sektöründeki yöneticilerin primlerinde artan oranlı özel bir vergi uygulaması, 2013 yılına kadar planlanan yüksek kârlı şirketlerin ekstra vergilendirilmesi, kurumlar vergisi oranlarının 2014 e kadar her yıl bir puan indirilmesi, kısa dönemli konaklamalarda, restoran, bar ve kulüpler üzerindeki yerel yönetim vergilerinin indirilmesi, Nisan-Ağustos 2009 dönemi için taşıt tescilinde %50 vergi indirimi, motorlu taşıtlardaki yol vergisinin artırılması, cep telefonundaki ve petrol tüketimindeki vergilerin artırılması, yüksek değerli gayrimenkule özel vergilendirme, yakıt vergisi artırımı, elektrikte özel tüketim vergisinin kabulü, sigara ve alkolde ÖTV artırımı, düz oranlı servet vergisinin yerine artan oranlı yeni bir verginin kabul edilmesi, lüks mallara yönelik özel bir vergi, mülkün kanuni değerinin yükseltilmesiyle gayrimenkul vergi tabanının genişletilmesinin planlanması, bazı kazançların vergilendirilmesinin artırılmasının (taşıt kiralama gibi) planlanması, karbondioksit salınımına yönelik yeşil vergi düzenlemesinin duyurulması, yasa dışı binalar üzerinde izinsiz arazi kullanımına yönelik özel harçlar, alkolsüz içeceklere ÖTV uygulamasına yer verilmektedir (European Commission, 2010a:35-36). Bununla birlikte 2010 dan itibaren vergiden kaçınma ve vergi kaçırmanın önlenmesine yönelik düzenlemeler vergi sisteminin ve özellikle denetim standartlarının yeniden yapılandırılması süreciyle birlikte ele alınmış, önceki dönemde yapılan gelir artırıcı vergi reformlarına destek sağlanmaya çalışılmıştır (Kaplanoglou ve Rapanos, 2011:20-22). Yukarıda yer alan bazı ülkelerin özel uygulamaları yanında, finansal kriz sürecinde vergi önlemleri konusundaki genel bir görünüm Tablo 1 yardımıyla ele alınabilir. Tablo 1: Avrupa Birliğine Üye Ülkelerde Vergi Önlemleri Vergiler Kişisel Gelir Vergisi Düzenleme Oran Matrah veya Özel Rejimler Dönemi* Dönemi** Artırım İndirim Artırım İndirim İngiltere, İrlanda, Yunanistan. İrlanda, Çek Cumhuriyeti, Estonya. Almanya, Avusturya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Polonya, Portekiz, Slovakya, Slovenya. Almanya, Avusturya, Bulgaristan, İspanya, İsveç, İtalya, Portekiz, Slovakya, Romanya, Belçika. Fransa, İspanya, İngiltere, İrlanda, Letonya, Lüksemburg, Portekiz, Yunanistan. Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, İspanya, Fransa, İrlanda, Letonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, İngiltere. Almanya, Danimarka, Hollanda, Finlandiya, Macaristan. Almanya, Avusturya, Bulgaristan, Finlandiya, İsveç, İtalya, Litvanya,. Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık

10 Küresel Finansal Kriz Sürecinde Avrupa Birliği Vergi Politikaları Vergiler Kurumlar Vergisi Sosyal Güvenlik Primi KDV Servet Vergileri Düzenleme Oran Matrah veya Özel Rejimler Oran Oran Dönemi* Dönemi** Artırım İndirim Artırım İndirim İtalya, Litvanya. - Oran - İrlanda, İngiltere, Romanya, Litvanya. Macaristan, İrlanda, Letonya, Litvanya. İsveç, Lüksemburg, Portekiz, Yunanistan. Almanya, Avusturya, Bulgaristan, Fransa, Hollanda, İspanya, İtalya, Litvanya, Polonya, Portekiz, Slovakya, Slovenya. Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Hollanda, Macaristan, İsveç, Slovakya. İngiltere. İspanya, İtalya, Lüksemburg, Portekiz, Yunanistan. Portekiz, Yunanistan. Lüksemburg, Romanya. İrlanda, Letonya. Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, İngiltere, İspanya, Letonya, Macaristan, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Yunanistan. Almanya, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Letonya, Portekiz, Yunanistan. Çek Cumhuriyeti, İngiltere, Hollanda, Litvanya, Macaristan, Yunanistan. Almanya, Avusturya, Belçika, Hollanda, İspanya, Litvanya. Bulgaristan, Macaristan İrlanda. Kaynak: *Hemmelgarn ve Nicodeme, 2010:19, **European Commission, 2011a:32 den yararlanılarak tarafımızca oluşturulmuştur. Tablo 1 de yer alan genel sınıflandırmaya göre vergi oranlarında döneminde artırıma başvuran İrlanda, Letonya gibi ülkeler bu yolu bütçe açığı sorunları nedeniyle seçmişlerdir (Hemmelgarn ve Nicodeme, 2010:19). Tablonun geneli dikkate alındığında, özellikle gelir vergisi ve kurumlar vergisi oranlarının indirimlerine her iki dönemde birçok ülke tarafından başvurulduğu görülmektedir. Bunun yanında ülkelerin KDV standart oranlarında genel olarak artırıma gittikleri Tablodan çıkarılabilecek diğer bir sonuçtur. Kriz döneminde özellikle vergi oran indirimleri ve çeşitli vergi teşvikleri yoluyla devletin vazgeçtiği dolaysız vergi gelirlerinin kamu gelirleri içindeki yerini telafi etmek, ortaya çıkabilecek kamu açıklarını önlemek ve mali sürdürülebilirliği sağlamak için dolaylı vergilerde Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012

11 F. BAKAR, M.YILDIZ TOKATLIOĞLU görülen oran artışları ön plandadır. Bu durum, özellikle 2010 sonrası borç krizleriyle karşı karşıya kalan ülkelerin ağırlıklı olarak başvurdukları bir yol olarak ortaya çıkmıştır Mali Önlemlerin Çarpan Etkisi Burada daha çok vergi yönüyle ele alınan mali teşvik paketlerinin ekonomide genişletici etkiler yaratıp yaratmayacağının, yani çarpan etkisinin ortaya konması, vergi politikalarının değerlendirilmesi açısından önemli olabilir. Kriz dönemlerinde mali önlemlerin pozitif çarpan etkisi çoğunlukla kredi kısıtı ile karşı karşıya bulunan iktisadi birimlerin ve özellikle de hanehalklarının gelirleri üzerinde kendini göstermektedir. Bu duruma örnek olarak iş gücüne yönelik vergi teşvikleri verilebilir. Kredi kısıtı ile karşı karşıya olan hanehalkları sadece mevcut gelirlerini aşan bir yüksek marjinal tüketim eğilimine sahip değildirler, aynı zamanda harcamaları itibarıyla de reel faiz oranlarındaki değişime duyarlı bir kesimi oluştururlar. Mali teşviklerin para politikasıyla birlikte kullanılması halinde ise çarpan etkisi kendini daha fazla gösterecektir. Aşağıdaki Tablo 2, Roeger ve Veld in yaptığı bir çalışmaya göre Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanacak mali teşviklerin Birlik ölçeğinde ve küresel ölçekte çarpan etkisini ortaya koymaktadır (Roeger ve Veld, 2010:22-23). Tablo 2: Avrupa Birliği Ülkelerinde Mali Çarpan Etkisi (AB GSYH %) AB Küresel Etki Ek Tedbirler Ek Tedbirlerle Ek Tedbirler ve Parasal Ek Tedbirler Ek Tedbirlerle Ek Tedbirler ve Parasal Olmadan Birlikte Uyumlaştırma Olmadan Birlikte Uyumlaştırma Emek Vergileri 0,22 0,44 0,55 0,26 0,53 0,64 Harcama Vergileri 0,40 0,48 0,65 0,49 0,59 0,76 Servet Vergileri 0,01 0,12 0,18 0,01 0,16 0,21 Kurumlar Vergisi 0,02 0,03 0,04 0,03 0,04 0,05 Kaynak: Roeger ve Veld, 2010:23. Tablo 2 incelendiğinde, KDV ve iş gücüne yönelik vergilerdeki indirimlerin etkileri az görünmekle birlikte bunlar neredeyse tamamen özel sektörün yüksek harcamalarını teşvik eder. Kurumlar vergisi indirimlerinin çarpan etkisinin sınırlı olduğu saptanmışsa da bu vergi yükündeki değişimle birlikte kurumun faaliyet yılları boyunca yatırımları üzerinde etki edebilir. Bunun yanında mali teşviklerin pozitif dışsallıkları mevcuttur. Küresel bağlamda bakıldığında, çok sayıda ülke tarafından özellikle G20 ülkelerince kabul edilen mali canlanma paketlerinin varlığı ve bunların tümünün Avrupa Birliği ülkelerinin toplam önlemlerinden daha büyük olduğu düşünülürse çarpan etkisinin de genişleyeceği kabul edilebilir (Roeger ve Veld, 2010:22). Roeger ve Veld in yaptığı çalışma aynı zamanda mali teşvik niteliğinde kullanılan kamu harcamalarının GSYH üzerinde vergi indirimlerine göre daha geniş bir etkiye sahip olduğunu da ortaya koymaktadır. Başka bir ifadeyle kamu harcamalarında GSYH nin %1 i oranında yapılacak bir artış, her bir birim için GSYH de o ölçüde pozitif bir etki yaratmaktadır. Buna karşılık devletin vergi gelirlerinde GSYH nin %1 i oranında yapılacak bir indirim ise GSYH ye kamu harcamalarının etkisinden daha düşük düzeyde olumlu etki yapacaktır. Roeger ve Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık

12 Küresel Finansal Kriz Sürecinde Avrupa Birliği Vergi Politikaları Veld (2010) in mali çarpanların Avrupa Birliğindeki etkisi ile ilgili bu çalışma, daha önce Romer ve Bernstein (2009) in A.B.D. ekonomisi için hesapladığı mali teşviklerin çarpan etkisi ile (Romer ve Bernstein, 2009 dan aktaran: Togan, 2009:14-15) benzer eğilimler göstermektedir. Bu yüzden kriz dönemlerinde uygulanan mali teşviklerin ekonomiyi uyarıcı etkisi olduğu belirtilebilir. Ancak ek mali önlemler para politikasını tamamlayıcı nitelikte olursa etkinin daha yüksek olduğu ifade edilebilir. 3. Avrupa Birliğinde Vergi Yapısının ve Politikalarının Değerlendirilmesi 3.1. Krizin Vergi Gelirleri Üzerindeki Etkisi Küresel finansal kriz döneminde vergi gelirlerindeki değişimi incelerken Avrupa Birliği ülkelerinin uzun dönemli vergi politikalarını da dikkate almak gerekir. Örneğin vergi yapısının görünümünde küreselleşmenin sebep olduğu uluslararası vergi rekabeti, gelir vergilerine özellikle de kurumlar vergisine yönelik oran indirimlerini birlikte getirmiştir. Aynı süreçte ülkeler azalan vergi gelirlerini telafi etmek amacıyla dolaylı vergilere yönelmişlerdir. Bu durumun etkilerini ve kriz dönemindeki sonuçları Tablo 3 ve Tablo 4 yardımıyla ortaya koymak mümkündür. 492 Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012

13 F. BAKAR, M.YILDIZ TOKATLIOĞLU F. BAKAR, M.YILDIZ TOKATLIOĞLU görülen oran artışları ön plandadır. Bu durum, özellikle 2010 sonrası borç krizleriyle karşı karşıya kalan ülkelerin ağırlıklı olarak başvurdukları bir yol olarak ortaya çıkmıştır Mali Önlemlerin Çarpan Etkisi Burada daha çok vergi yönüyle ele alınan mali teşvik paketlerinin ekonomide genişletici etkiler yaratıp yaratmayacağının, yani çarpan etkisinin ortaya konması, vergi politikalarının değerlendirilmesi açısından önemli olabilir. Kriz dönemlerinde Tablo 3: Avrupa Birliğinde Vergi Gelirlerinin Durumu ve Vergi Yapısı Sosyal Güv. Kes./ Top. Vergi Gelirleri Dolaysız Vergiler/ Top. Vergi Gelirleri Dolaylı Vergiler/ Top. Vergi Gelirleri Toplam Vergi Gelirleri/GSYH (%) Ülkeler AB 27 40,4 39,3 38,4 38,4 33,9 33,3 33,6 34,4 34,8 35,1 33,2 32,9 31,5 31,8 33,5 33,0 AB 17 40,9 39,6 39,0 38,9 32,9 32,5 32,7 33,2 31,9 32,2 30,7 30,4 35,5 35,7 37,1 36,8 Almanya 41,3 38,9 39,2 38,1 27,3 28,9 29,8 29,8 31,4 32,0 29,9 29,4 41,3 39,1 40,3 40,8 Avusturya 43,0 42,7 42,6 42,0 35,3 33,7 35,0 35,0 30,6 32,9 30,1 30,3 34,2 33,6 35,0 34,9 Belçika 45,1 44,2 43,4 43,9 30,2 29,6 29,9 30,3 38,9 38,9 36,7 37,2 30,8 31,5 33,4 32,4 Bulgaristan 31,5 32,3 29,0 27,4 43,8 55,3 53,1 55,4 21,9 20,6 20,3 18,8 34,4 24,1 26,6 25,8 Çek Cumh. 33,8 34,4 33,6 33,8 32,1 31,6 33,9 34,0 23,5 23,2 21,7 20,8 44,4 45,1 44,5 45,2 Danimarka 49,4 47,8 47,7 47,6 34,9 36,1 35,5 35,4 61,8 62,2 62,7 62,7 3,6 2,0 2,1 2,1 Estonya 31,0 31,7 35,7 34,2 39,7 38,7 42,0 41,7 25,0 24,7 21,2 19,9 35,3 36,6 36,8 38,5 Finlandiya 47,2 42,9 42,6 42,1 29,5 30,6 31,9 32,0 45,3 41,4 38,3 38,2 25,2 28,0 29,9 29,8 Fransa 44,2 43,2 42,0 42,5 35,8 35,1 36,3 35,5 28,3 27,7 24,5 25,8 36,5 37,7 39,9 39,3 G. Kıbrıs 29,9 38,6 35,3 35,7 40,6 46,3 43,6 43,8 37,2 33,5 31,8 31,1 22,1 20,1 24,6 25,1 Hollanda 39,9 39,2 38,3 38,8 31,4 32,5 32,1 32,2 30,0 30,5 31,8 31,5 38,6 37,0 36,2 36,3 İngiltere 36,7 37,9 34,8 35,6 37,8 32,9 34,4 36,9 45,4 49,1 46,2 44,4 16,8 18,1 19,5 18,7 İrlanda 31,3 29,6 28,2 28,2 43,3 42,6 41,0 41,4 42,8 39,4 38,3 37,9 14,0 18,1 20,6 20,7 İspanya 34,1 33,0 30,7 31,9 35,1 30,6 29,6 33,0 31,2 33,8 32,8 30,9 35,3 37,3 40,5 38,6 İsveç 51,5 46,4 46,7 45,8 31,9 39,1 40,5 39,7 43,9 42,7 42,1 42,2 24,2 18,2 17,3 18,1 İtalya 41,5 42,7 42,8 42,3 36,4 32,9 32,2 33,5 34,8 35,7 36,0 34,9 28,8 31,4 31,8 31,7 Letonya 29,7 29,2 26,7 27,3 41,8 38,3 41,0 42,2 24,7 33,5 27,0 27,1 33,5 28,3 32,0 30,7 Litvanya 29,9 30,0 29,2 27,1 41,8 39,5 40,3 44,7 28,1 31,0 20,6 17,4 31,1 29,7 39,7 38,3 Lüksemburg 39,1 35,5 37,6 37,1 35,8 33,6 32,2 32,0 38,4 38,0 37,8 38,8 25,7 28,4 30,0 29,2 Macaristan 39,8 40,3 40,1 37,7 41,8 39,7 42,1 45,5 24,9 26,3 24,9 22,6 33,4 34,0 32,9 31,9 Malta 27,9 33,8 34,3 33,3 44,1 43,6 41,8 41,8 32,9 38,5 40,6 40,1 23,0 17,9 17,6 18,1 Polonya 32,6 34,3 31,8 31,8 38,8 42,1 41,2 43,5 22,1 25,2 23,5 21,9 39,7 33,0 35,7 34,9 Portekiz 31,1 32,8 31,0 31,5 43,5 43,7 41,6 43,1 30,8 29,5 29,2 28,4 25,7 26,8 29,2 28,5 Romanya 30,2 28,0 26,9 27,2 40,2 42,7 40,8 45,2 23,1 24,0 24,4 22,6 36,7 33,3 34,9 32,2 Slovakya 34,1 29,2 28,8 28,1 36,7 36,8 36,9 37,2 21,9 22,2 19,1 19,1 41,5 41,1 43,9 43,7 Slovenya 37,3 37,2 37,6 38,0 42,2 38,6 38,4 38,5 19,8 24,0 22,2 21,8 38,1 37,7 39,9 40,1 Yunanistan 34,6 32,2 30,5 31,0 40,9 39,6 37,9 39,7 28,8 25,8 27,9 25,2 30,3 34,7 34,2 35,1 Kaynak: Tablo, European Commission, 2012 den yararlanılarak tarafımızca oluşturulmuştur. mali önlemlerin pozitif çarpan etkisi çoğunlukla kredi kısıtı ile karşı karşıya bulunan iktisadi birimlerin ve özellikle de hanehalklarının gelirleri üzerinde kendini göstermektedir. Bu duruma örnek olarak iş gücüne yönelik vergi teşvikleri verilebilir. Kredi kısıtı ile karşı karşıya olan hanehalkları sadece mevcut gelirlerini aşan bir yüksek marjinal tüketim eğilimine sahip değildirler, aynı zamanda harcamaları itibarıyla de reel faiz oranlarındaki değişime duyarlı bir kesimi oluştururlar. Mali teşviklerin para politikasıyla birlikte kullanılması halinde ise çarpan etkisi kendini daha fazla gösterecektir. Aşağıdaki Tablo 2, Roeger ve Veld in yaptığı bir çalışmaya göre Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanacak mali teşviklerin Birlik ölçeğinde ve küresel ölçekte çarpan etkisini ortaya koymaktadır (Roeger ve Veld, 2010:22-23). Tablo 2: Avrupa Birliği Ülkelerinde Mali Çarpan Etkisi (AB GSYH %) Ek Tedbirler Olmadan AB Ek Tedbirlerle Birlikte Emek Vergileri Harcama Vergileri Servet Vergileri Kurumlar Vergisi Kaynak: Roeger ve Veld, 2010:23. Ek Tedbirler ve Parasal Uyumlaştırma Ek Tedbirler Olmadan Küresel Etki Ek Tedbirlerle Birlikte Ek Tedbirler ve Parasal Uyumlaştırma 0,22 0,44 0,55 0,26 0,53 0,64 0,40 0,48 0,65 0,49 0,59 0,76 0,01 0,12 0,18 0,01 0,16 0,21 0,02 0,03 0,04 0,03 0,04 0,05 Tablo 2 incelendiğinde, KDV ve iş gücüne yönelik vergilerdeki indirimlerin etkileri az görünmekle birlikte bunlar neredeyse tamamen özel sektörün yüksek harcamalarını teşvik eder. Kurumlar vergisi indirimlerinin çarpan etkisinin sınırlı olduğu saptanmışsa da bu vergi yükündeki değişimle birlikte kurumun faaliyet yılları boyunca yatırımları üzerinde etki edebilir. Bunun yanında mali teşviklerin pozitif dışsallıkları mevcuttur. Küresel bağlamda bakıldığında, çok sayıda ülke tarafından özellikle G20 ülkelerince kabul edilen mali canlanma paketlerinin varlığı ve bunların tümünün Avrupa Birliği ülkelerinin toplam önlemlerinden daha büyük olduğu düşünülürse çarpan etkisinin de genişleyeceği kabul edilebilir (Roeger ve Veld, 2010:22). Roeger ve Veld in yaptığı çalışma aynı zamanda mali teşvik niteliğinde kullanılan kamu harcamalarının GSYH üzerinde vergi indirimlerine göre daha geniş bir etkiye sahip olduğunu da ortaya koymaktadır. Başka bir ifadeyle kamu harcamalarında GSYH nin %1 i oranında yapılacak bir artış, her bir birim için GSYH de o ölçüde pozitif bir etki yaratmaktadır. Buna karşılık devletin vergi gelirlerinde GSYH nin %1 i oranında yapılacak bir indirim ise GSYH ye kamu harcamalarının etkisinden daha düşük düzeyde olumlu etki yapacaktır. Roeger ve Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık Maliye Dergisi Say Sayı 163 Temmuz-Aral k Temmuz-Aralık

14 Küresel Finansal Kriz Sürecinde Avrupa Birliği Vergi Politikaları Tablo 3 deki veriler, küresel finansal krizin, Avrupa Birliği ülkelerinin vergi gelirlerini olumsuz etkilediğini ortaya koymaktadır. Nitekim 27 Avrupa Birliği ülkesinin 2008 yılında %39,3 olan toplam vergi gelirlerinin GSYH ye oranının 2009 yılında %38,4 düzeyine gerilediği anlaşılmaktadır. Euro Alanında da benzer bir durum söz konusudur. Euro Alanındaki ülkelerin vergi gelirlerinin GSYH ye oranının ağırlıklı ortalaması 2008 yılında %39,7 iken 2009 yılında %39,1'e düşmüştür. AB27 de görülen düşüşün vergi kesintilerinden çok 2009 da 2008 e kıyasla GSYH deki %4,3 lük bir azalmadan ileri geldiği söylenebilir yılındaki bu görünümün sadece kriz sonrası döneme özgü olmadığı, yılları itibarıyla vergi gelirleri/gsyh ortalamasında 2,1 puanlık genel bir azalmanın etkisiyle ortaya çıktığı öne sürülebilir yılında ise 27 Avrupa Birliği ülkesinin toplam vergi gelirlerinin GSYH ye oranının bir önceki yıla göre değişmeyerek %38,4 olarak gerçekleştiği görülmektedir. Bu durum, 2009 yılında belirgin bir düşüşten sonra alınan çeşitli tedbirler ve ekonominin ılımlı toparlanmasıyla ilgilidir yılında vergi gelirlerinde bir istikrar gözlenmektedir. Euro Bölgesinde ise 2009 da %39 olan toplam vergi gelirlerinin GSYH ye oranının 2010 da %38,9 a gerilemesi vergi gelirleri kayıplarının azalmaya başladığı izlenimini vermektedir. (Eurostat, 2011:1; Eurostat, 2012:1). Bu dönemde vergi gelirleri/gsyh oranında en büyük düşüşler Litvanya (%29,2 den %27,1 e), Bulgaristan (%29 dan %27,4 e), Estonya (%40,1 den %37,7 ye) ve Macaristan (%35,7 den %34,2 ye) da yaşanmıştır. Ama bunun yanında yükselişlerin gözlendiği İspanya (%30,7 den %31,9 a), İngiltere (%34,8 den %35,6 ya) ve Letonya (% 26,7 den % 27,3 e) gibi ülkeler de vardır (Eurostat, 2012:1). Tablo 3 ün yansıttığı diğer bir husus ise üye ülkelerin vergi gelirleri/gsyh oranları, diğer bir ifadeyle vergi yüklerinde 2010 yılı itibarıyla dikkat çekici farklılıklar olmasıdır. Bazı ülkelerde (Litvanya %27,1, Romanya %27,2, Letonya %27,3, Bulgaristan %27,4, Slovakya %28,1, İrlanda %28,2) bu oranın %30 dan az olduğu görülürken bazı ülkelerde (Danimarka %47,6 ve İsveç %45,8) ise %45 den fazla olduğu görülmektedir (Eurostat, 2012:2). 494 Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012

15 F. BAKAR, M.YILDIZ TOKATLIOĞLU F. BAKAR, M.YILDIZ TOKATLIOĞLU görülen oran artışları ön plandadır. Bu durum, özellikle 2010 sonrası borç krizleriyle karşı karşıya kalan ülkelerin ağırlıklı olarak başvurdukları bir yol olarak ortaya çıkmıştır Mali Önlemlerin Çarpan Etkisi Burada daha çok vergi yönüyle ele alınan mali teşvik paketlerinin ekonomide genişletici etkiler yaratıp yaratmayacağının, yani çarpan etkisinin ortaya konması, vergi politikalarının değerlendirilmesi açısından önemli olabilir. Kriz dönemlerinde mali önlemlerin pozitif çarpan etkisi çoğunlukla kredi kısıtı ile karşı karşıya bulunan iktisadi birimlerin ve özellikle de hanehalklarının gelirleri üzerinde kendini göstermektedir. Bu duruma örnek olarak iş gücüne yönelik vergi teşvikleri verilebilir. Kredi kısıtı ile karşı karşıya olan hanehalkları sadece mevcut gelirlerini aşan bir yüksek marjinal tüketim eğilimine sahip değildirler, aynı zamanda harcamaları itibarıyla de reel faiz oranlarındaki değişime duyarlı bir kesimi oluştururlar. Mali teşviklerin para politikasıyla birlikte kullanılması halinde ise çarpan etkisi kendini daha fazla gösterecektir. Aşağıdaki Tablo 2, Roeger ve Veld in yaptığı bir çalışmaya göre Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanacak mali teşviklerin Birlik ölçeğinde ve küresel ölçekte çarpan etkisini ortaya koymaktadır (Roeger ve Veld, 2010:22-23). Tablo 4: Avrupa Birliğinde Vergi Oranlarındaki Değişimin Görünümü Gelir Vergisi Kurumlar Vergisi KDV Standart Oran Değişim Ülkeler * AB 27 44,7 37,6 37,5-7,2 31,9 23,3 23,4-8,5 19,2 19,4 19,8 20,4 20,7 1,3 Almanya 53,8 47,5 47,5-6,3 51,6 29,8 29,8-21,8 16,0 19,0 19,0 19,0 19,0 - Avusturya 50,0 50,0 50,0-34,0 25,0 25,0-9,0 20,0 20,0 20,0 20,0 20,0 - Belçika 60,6 53,7 53,7-6,9 40,2 34,0 34,0-6,2 21,0 21,0 21,0 21,0 21,0 - Bulgaristan 40,0 10,0 10,0-30,0 32,5 10,0 10,0-22,5 20,0 20,0 20,0 20,0 20,0 - Çek Cumh, 32,0 15,0 15,0-17,0 31,0 19,0 19,0-12,0 22,0 19,0 19,0 20,0 20,0 1,0 Danimarka 59,7 51,5 55,4-4,3 32,0 25,0 25,0-7,0 25,0 25,0 25,0 25,0 25,0 - Estonya 26,0 21,0 21,0-5,0 26,0 21,0 21,0-5,0 18,0 18,0 20,0 20,0 20,0 2,0 Finlandiya 54,0 49,0 49,2-4,8 29,0 26,0 26,0-3,0 22,0 22,0 22,0 23,0 23,0 1,0 Fransa 59,0 45,8 46,7-12,3 37,8 34,4 34,4-3,4 19,6 19,6 19,6 19,6 19,6 - G. Kıbrıs 40,0 30,0 30,0-10,0 29,0 10,0 10,0-19,0 10,0 15,0 15,0 15,0 15,0 - Hollanda 60,0 52,0 52,0-8,0 35,0 25,5 25,0-10,0 17,5 19,0 190,0 19,0 19,0 - İngiltere 40,0 50,0 50,0 10,0 30,0 28,0 26,0-4,0 17,5 17,5 15,0 17,5 20,0 2,5 İrlanda 44,0 41,0 41,0-3,0 24,0 12,5 12,5-11,5 21,0 21,0 21,5 21,0 21,0 - İspanya 48,0 43,0 45,0-3,0 35,0 30,0 30,0-5,0 16,0 16,0 16,0 18,0 18,0 2,0 İsveç 51,5 56,4 56,4 4,9 28,0 26,3 26,3-1,7 25,0 25,0 25,0 25,0 25,0 - İtalya 45,9 45,2 45,6-0,3 41,3 31,4 31,4-9,9 20,0 20,0 20,0 20,0 20,0 - Letonya 25,0 26,0 25,0-25,0 15,0 15,0-10,0 18,0 18,0 21,0 21,0 22,0 4,0 Litvanya 33,0 15,0 15,0-18,0 24,0 15,0 15,0-9,0 18,0 18,0 19,0 21,0 21,0 3,0 Lüksemburg 47,2 39,0 42,1-5,1 37,5 28,6 28,8-8,7 15,0 15,0 15,0 15,0 15,0 - Macaristan 44,0 40,6 20,3-23,7 19,6 20,6 20,6 1,0 25,0 20,0 25,0 25,0 25,0 5,0 Malta 35,0 35,0 35,0-35,0 35,0 35,0-15,0 18,0 18,0 18,0 18,0 - Polonya 40,0 32,0 32,0-8,0 30,0 19,0 19,0-11,0 22,0 22,0 22,0 22,0 23,0 1,0 Portekiz 40,0 45,9 50,0 10,0 35,2 29,0 29,0-6,2 17,0 20,0 20,0 21,0 23,0 3,0 Romanya 40,0 16,0 16,0-24,0 25,0 16,0 16,0-9,0 19,0 19,0 19,0 24,0 24,0 5,0 Slovakya 42,0 19,0 19,0-23,0 29,0 19,0 19,0-10,0 23,0 19,0 19,0 19,0 20,0 1,0 Slovenya 50,0 41,0 41,0-9,0 25,0 20,0 20,0-5,0 19,0 20,0 20,0 20,0 20,0 - Yunanistan 45,0 45,0 49,0 4,0 40,0 24,0 30,0-10,0 18,0 19,0 19,0 23,0 23,0 4,0 *2011 verileri Eurostat, 2012 den yararlanılarak güncellenmiştir. Kaynak: Eurostat, Değişim * Tablo 2: Avrupa Birliği Ülkelerinde Mali Çarpan Etkisi (AB GSYH %) Değişim * Ek Tedbirler Olmadan AB Ek Tedbirlerle Birlikte Emek Vergileri Harcama Vergileri Servet Vergileri Kurumlar Vergisi Kaynak: Roeger ve Veld, 2010:23. Ek Tedbirler ve Parasal Uyumlaştırma Ek Tedbirler Olmadan Küresel Etki Ek Tedbirlerle Birlikte Ek Tedbirler ve Parasal Uyumlaştırma 0,22 0,44 0,55 0,26 0,53 0,64 0,40 0,48 0,65 0,49 0,59 0,76 0,01 0,12 0,18 0,01 0,16 0,21 0,02 0,03 0,04 0,03 0,04 0,05 Tablo 2 incelendiğinde, KDV ve iş gücüne yönelik vergilerdeki indirimlerin etkileri az görünmekle birlikte bunlar neredeyse tamamen özel sektörün yüksek harcamalarını teşvik eder. Kurumlar vergisi indirimlerinin çarpan etkisinin sınırlı olduğu saptanmışsa da bu vergi yükündeki değişimle birlikte kurumun faaliyet yılları boyunca yatırımları üzerinde etki edebilir. Bunun yanında mali teşviklerin pozitif dışsallıkları mevcuttur. Küresel bağlamda bakıldığında, çok sayıda ülke tarafından özellikle G20 ülkelerince kabul edilen mali canlanma paketlerinin varlığı ve bunların tümünün Avrupa Birliği ülkelerinin toplam önlemlerinden daha büyük olduğu düşünülürse çarpan etkisinin de genişleyeceği kabul edilebilir (Roeger ve Veld, 2010:22). Roeger ve Veld in yaptığı çalışma aynı zamanda mali teşvik niteliğinde kullanılan kamu harcamalarının GSYH üzerinde vergi indirimlerine göre daha geniş bir etkiye sahip olduğunu da ortaya koymaktadır. Başka bir ifadeyle kamu harcamalarında GSYH nin %1 i oranında yapılacak bir artış, her bir birim için GSYH de o ölçüde pozitif bir etki yaratmaktadır. Buna karşılık devletin vergi gelirlerinde GSYH nin %1 i oranında yapılacak bir indirim ise GSYH ye kamu harcamalarının etkisinden daha düşük düzeyde olumlu etki yapacaktır. Roeger ve Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık Maliye Dergisi Sayı Say 163 Temmuz-Aralık Temmuz-Aral k

16 Küresel Finansal Kriz Sürecinde Avrupa Birliği Vergi Politikaları Tablo 4, 2000 yılı sonrası Avrupa Birliği vergi oranlarındaki değişimi göstermektedir. Tabloda özellikle kurumlar vergisi oranlarındaki indirimler dikkat çekmektedir. Bu durum, uluslararası piyasalarda rekabetçi kalmanın getirdiği bir sonuçtur. Gelire yönelik vergilendirmeden uzaklaşma ülkelerin harcama vergilerine yoğunlaşmalarını birlikte getirmiştir. Avrupa Birliği genelinde vergi uyumlaştırma süreci de en çok harcama vergilerinde kendini göstermektedir. Tablo 4 ün yansıttığı bir durum, 2009 da önceki dönemdeki etkilere paralel olarak Avrupa Birliğinde şaşırtıcı olmayan bir şekilde dolaysız vergi gelirlerinin dolaylı vergi gelirlerinden daha fazla düştüğüdür. Bu durumun sebebi dolaysız vergi gelirlerinin genellikle ekonomik döngülere daha fazla duyarlı olmasıdır. Aynı zamanda birçok ülke, kriz döneminde 2009 yılından itibaren dolaylı vergilerin gelir yaratma etkisine yoğunlaşarak bütçe dengesi için gerekli görülen önlemleri almaya çalışmıştır (European Comission, 2011b:10). Başlangıcından itibaren, ekonomik ve finansal krizin en açık bir şekilde etkilediği vergiler tüketim vergileri olmuştur. Genellikle 2002 den itibaren değişim göstermeyen standart KDV oranları, 2009 dan itibaren üye ülkelerin büyük çoğunluğunda artış gözlenerek değişmiştir. Özellikle 2009 sonrası KDV ve ÖTV yi içeren dolaylı vergi oranlarının artırılmasına yönelik bir eğilim gözlenmiştir (European Comission, 2011b:21). Tablo 4 ün ortaya çıkardığı diğer bir sonuç ise standart KDV oranının üye ülkeler arasında çeşitlilik gösterdiğidir yılı için standart KDV oranları Güney Kıbrıs da %15 ve Lüksemburg da %15, bunun yanında Danimarka, Macaristan ve İsveç te %25 olarak değişmektedir. Ayrıca, gelir vergisi oranlarının üye ülkelerde ciddi şekilde değişiklik gösterdiği açıktır. Dilimlerdeki üst oranların yüksek olduğu Belçika (%53,7), Danimarka (%55,4), Hollanda (%52), İsveç (%56,4), İngiltere (%50) ve Avusturya (%50) nın aksine Bulgaristan (%10), Çek Cumhuriyeti (%15), Litvanya (%15) ve Romanya (%16) da en düşük oranlar gözlenmektedir. Kurumlar vergisi oranları için de uzun yıllardır bir düşüş trendi ortaya çıkmıştır. En yüksek oranlar Belçika (%34), Fransa (%34,4) ve Malta (%35) da görülürken bunun yanında Bulgaristan (%10), Güney Kıbrıs (%10) ve İrlanda (%12,5) da en düşük oranlar mevcuttur. Tablo 3 ve Tablo 4 de üye ülkelerin vergi yapıları arasındaki farklılık açıkça görülmektedir. Bu farklılıklar üye ülkelerin kendilerine özgü mali yapılarının olmasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla her ülkenin kendi mali eğilimleri, aldıkları mali önlemlere de yansımaktadır. Gerçi Avrupa Birliğinde mali açıdan yakınlaşmayı sağlamayı amaçlayan Maastricht Antlaşması ile mali disiplini sağlamaya yönelik İstikrar ve Büyüme Paktı mevcut olmakla birlikte (Zai, 2012:266), ülkelerin maliye politikaları alanında ortak bir tutum izleyememeleri ülkelerin yukarıda belirttiğimiz farklı mali yapılarıyla da doğrudan ilişkilidir. Çünkü ülkelerde toplam vergi gelirlerinin GSYH içindeki payı, dolaylı ve dolaysız vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki ağırlığının yanında, vergi oranları konusunda da ciddi farklılıklar mevcuttur. Bu sebeple de ülkeler vergi oranlarında artırım veya indirim, dolaylı vergilere yönelik gelir sağlayıcı düzenlemeler konusunda tek bir noktada anlaşamamaktadır Avrupa Birliğinin Vergileme Alanında Ortak Çözüm Arayışları Küresel krizin etkilerinin ortadan kaldırılması ülkelerin bireysel girişimlerinin ötesinde ortaklaşa hareket etmeyi gerektirmektedir. Çünkü krizin bulaşma etkisi bireysel önlemler yerine daha koordineli küresel ölçekli önlemlere ihtiyacı ortaya 496 Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012

17 F. BAKAR, M.YILDIZ TOKATLIOĞLU çıkarmıştır. Üye ülkelerin birbirinden farklı vergi politikalarına yönelmesi ortak çözümü güçleştirmektedir. Örneğin üye ülkelere Avrupa Birliği Direktifi ile belirlenen %15 lik standart KDV oranının indirilmesi önerilmişse de bu öneri, kamu maliyesi istikrarı esasıyla birçok ülke tarafından kabul edilebilir görülmemiştir. Ülkelere önerilen vergi önlemleri arasında gelir vergisi ve kurumlar vergisi oranlarının azaltılması da vardır. Kişilerin ve girişimcilerin vergi yükünü azaltarak ekonomik büyümeyi destekleyeceği ve ekonominin rekabet gücünü arttıracağı düşüncesiyle bu tür değişikliklerin uzun dönemli bir politika olarak benimsenebileceği ifade edilmektedir (Schultzova ve Kitova, 2009:34-35). Kriz sürecinde üye ülkeler arasındaki koordinasyon eksikliği ve mali birlik olmadan bir parasal birliğin varlığı hedeflenen stratejilerin etkinliğini azaltmıştır (Yurtsever, 2011:688). Ayrıca, mevcut düzende ülkeler arasında var olan vergi yapılarındaki farklılıklar kriz sürecinde alınan önlemlerle daha da belirgin hale gelmiştir (Prammer, 2011:41). Avrupa Birliği üye ülkelerinin mevcut krize karşı ortak politika arayışları başarılı olamamıştır. Bu dönemde özellikle ülkelerin kendi maliye politikalarını belirleme özerklikleri kapsamında vergileme alanında da ülke bazında birçok farklı önlemin oluşturulduğu görülmektedir. Kriz sürecinde izlenen politikalar mevcut riskleri daha da derinleştirerek mali konularda istikrarsızlıklara neden olmuş ve yeni sorunları beraberinde getirmiştir. Gelinen noktada ortak para politikası yanında maliye politikasında da koordinasyonun önemi gün geçtikçe daha çok tartışılmaktadır. Nitekim 2011 yılı sonrasında Avrupa Birliği genelinde oluşturulan ortak politikalarda vergi politikalarının da koordinasyonunun vurgulanması dikkat çekmektedir. Bu sebeple Avrupa Birliğinde kabul edilen farklı ekonomik politikalarda özellikle vergileme alanındaki koordinasyon ihtiyacına dikkat çekildiği ve ortak politika sürecine yönelik adım atıldığı görülmektedir. Avrupa Birliği Komisyonunun 2011 Raporunda yer alan kriz sürecinde uygulanan ekonomik politikaların vergileme alanına yansımaları ile ilgili değerlendirmelerde bazı önemli saptamaların olduğu görülmektedir. Raporda, Yıllık Büyüme Araştırmaları (Annual Growth Survey) ile Avrupa 2020 Stratejisini de kapsayan Avrupa Dönemine 1 (The European Semester) atfen, büyümeyi hedefleyen ve sürdürülebilir bir Avrupa 2020 Stratejisi için bütçenin gelir yönüne dikkat çekmenin önemi vurgulanmaktadır (European Commission, 2011a:16). Komisyon ve Konsey tarafından Avrupa Döneminin uygulamasında ülkelerin ulusal reform stratejilerinin hedefledikleri ilkelere bağlılıklarının değerlendirilmesi sonucunda ise bazı ülkelerde vergi artışlarının devlet harcamalarının kontrolüyle tamamlanabildiği zaman vergi yapılarının büyümeyi desteklemeye uyarlanabileceği görülmüştür. Bunun yanında büyüme yanlısı vergi politikaları dolaysız vergilerin yükseltilmesinden kaçınarak, ihtiyaç olduğunda vergi tabanının genişlemesiyle ve dolaylı vergilerin yükseltilmesiyle devam ettirilebilir görülmüştür. Özellikle Euro Alanı üye ülkelerinin kendi politikalarına vergi yapılarını geliştirerek dolaysız vergilendirmeden dolaylı vergilendirmeye kayarak devam ettikleri görülmektedir. Vergi tabanının genişlemesi ve düşük vergi oranlarının sürdürülmesi için vergi 1 1/01/2011 de başlayan, üye ülkelerin büyüme stratejileri ve bütçe stratejileri ile bunların 2020 stratejisine uyumunu içeren raporların Avrupa Komisyonu tarafından Avrupa Konseyi ve Bakanlar Konseyine sunulduğu ve bunların tavsiyelerini içeren süreç Avrupa Dönemi olarak kabul edilmektedir (Ayrıntılı bilgi için bkz. Yiğit, 2011). Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık

18 Küresel Finansal Kriz Sürecinde Avrupa Birliği Vergi Politikaları boşluklarının azaltılması da bu süreçte ön plana gelmektedir (European Commission, 2011a:16). Ayrıca, 2011 Yıllık Büyüme Araştırması da, kriz dönemindeki ekonomik dengesizliklerin giderilmesinde kuvvetli bir mali konsolidasyona ihtiyaç duyulacağı ve bu süreçte bazı üye ülkeler için ek vergilerin gerekli olabileceği yönünde açıklamalara yer vermiştir. Araştırma, gelir ihtiyacı olan ülkelerin vergi oranlarının azaltılmasından ziyade dolaylı vergilerin ve vergi tabanının genişletilmesinin daha fazla kullanılmasını tavsiye etmektedir. Aynı zamanda emek üzerindeki vergi yükünün azaltılması yanında, vergi ve yardım sisteminin reformu ve yeterli düzeyde maaş ödemelerinin düzenlenmesi önerilmektedir (Annual Growth Survey, 2010:8-4) Yıllık Büyüme Araştırması ise vergi politikalarını entegre etme ihtiyacını daha fazla dikkate alarak özellikle Euro Rekabet Paktı çerçevesinde üye ülkelerde büyüme amaçlı vergi politikalarında koordinasyonu içermektedir. Bu kapsamda belirlenen hedefler vergi tabanının genişletilmesi, emeğe yönelik vergi yükünün azaltılması, vergi toplamada etkinliğin sağlanarak vergi kaçakçılığının azaltılması, büyüme yanlısı çevresel harcamaların desteklenmesi için çevreyi koruma temelli yeni gelir kaynakları yaratılmasıdır. Ayrıca, yapılacak vergi reformlarının etkilerini artırmak, üye ülkelerin kendi çabalarını AB düzeyinde koordine etmesiyle mümkün görülmüştür. Bu sebeple Komisyon tarafından açıklanan ortak bir kurumlar vergisi tabanının oluşturulması, finansal işlem vergisinin getirilmesi ve enerjinin vergilendirilmesi amacıyla yapılan çalışmalara yönelik sürecin tamamlanması gerektiği vurgulanmıştır (Annual Growth Survey, 2011a:5) Büyüme Araştırmasında yer alan ve Avrupa Dönemi, 2020 Avrupa Stratejisi ve Euro Rekabet Paktı ile bağlantılı olarak gerçekleştirilen vergi politikaları ile ilgili ayrıntılı bir inceleme (Growth-Friendly Tax Policies in Member States and Better Tax Coordination in the EU) yer almaktadır. Bu incelemeye göre daha iyi bir vergi koordinasyonu ortak sorunları ele almada, ülkelerin ulusal stratejilerine ulaşmada, büyüme yanlısı politikaları güçlendirmede faydalı olacak, aynı zamanda da iç pazarın işleyişini engelleyen durumlardan birini ortadan kaldırmış olacaktır. Söz konusu incelemenin sonuçta ortaya koyduğu düşünce, büyümenin hedeflenebilmesi için üye ülkelerin döneminde uyguladığı teşvik edici vergi politikaları yerine artık kamu maliyesi koordinasyonuna öncelik veren vergi politikalarını benimsemesi gerektiği yönündedir (Annual Growth Survey, 2011b:3-4). Avrupa Birliği Komisyonu 2011 Raporunun dikkat çektiği diğer bir husus, ECOFIN Komisyonu tarafından kabul edilen makro göstergelerdeki tıkanıklıklara yönelik çözüm arayışlarıdır. Büyümedeki tıkanıklıkların analizi Ekonomi Politika Komitesi (EPC) ve Ekonomi ve Maliye Komitesinin Vekilleri (AEFC) tarafından Haziran 2010 da yapılmıştır. Analizler, büyüme tıkanıklıklarının iş gücü kullanım alanları ve maliye politikasının tespitinde vergi politikalarıyla ilgili olduğunu göstermiştir. Bu noktada birçok ülke için büyüme darboğazları, emeğin vergilendirilmesi olarak bilinen iş gücü piyasasına katılımı ve iş gücünün potansiyelinin daha iyi değerlendirilmesi ihtiyacını işaret eder ve vergi politikasıyla bağlantılı olarak ortaya çıkmıştır (European Commission, 2011a:16). Euro Rekabet Paktı (Euro Plus Pact) da vergi politikaları konusunda önemli noktalara işaret etmektedir. 04/02/2011 de Avrupa Konseyine teklif edilen Rekabet 498 Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012

19 F. BAKAR, M.YILDIZ TOKATLIOĞLU Paktı (Competitiveness Pact) çerçevesinde kurumlar vergisi uygulamalarında ortak bir zemin oluşturulması düşünülmüştür. İleriye yönelik tam uyumlaştırma hedefleri Paktın kapsamından çıkarılmış ve eleştirilen diğer hükümlerle birlikte yumuşatılarak yeni bir düzenleme düşünülmüştür (Değerli ve Örs, 2011:20). Avrupa Konseyi 24-25/03/2011 tarihinde parasal birliğin ekonomik ayağını güçlendirmek, Euro Bölgesinde ekonomik politika koordinasyonunda yeni bir nitelik elde etmek ve rekabet gücünü artırmayı başarmak ve bu şekilde yüksek ölçüde yakınlaşma için Paktı kabul etmiştir. Pakt öncelikle kabul edilen kriterlerde ulusal yeterliliğin altında kalan ülkelerin katılımını amaçlamıştır. Euro Alanı devlet başkanları tarafından kabul edilmesi yanında; Bulgaristan, Danimarka, Letonya, Litvanya, Polonya ve Romanya Pakta katılmıştır. Macaristan, Çek Cumhuriyeti, İsveç ve İngiltere kısmen vergi bağımsızlıklarını muhafaza etmek için Pakta katılmamayı tercih etmişlerdir. Euro Rekabet Paktı Avrupa Dönemi ile birlikte ve Avrupa 2020 Büyüme Stratejisine politik ivme kazandırmakta ve para birliğinde ekonomik yönetimi güçlendirmek için adım atmaktadır. Pakta katılan ülkeler rekabeti teşvik etmek, öncelikle emeğin vergilendirmesini değiştirerek istihdamı artırmak, kamu maliyesinin sürdürülebilirliğine daha fazla katkıda bulunmak, finansal istikrarı güçlendirmek için gerekli tüm önlemleri almayı kararlaştırmıştır. Açıkça belirtilmiş olmasa da vergilendirme sadece istihdamı teşvik etmek için değil, aynı zamanda rekabet gücünü artırmak ve kamu maliyesinin sürdürülebilirliğine katkı sağlamakla da ilgili görülmektedir. Bu dört hedefe ek olarak dolaysız vergilendirmenin ulusal bir yetki alanı olarak kaldığı kabul edilmişken, mali koordinasyon ve ekonomik büyümeyi desteklemede Pakt açıkça vergi politikalarının uygun koordinasyonunu istemektedir. Bu bağlamda, üye devletler özellikle en iyi uygulamaların değiş tokuşunu sağlamak, dolandırıcılık ve vergi kaçırmaya karşı önlemler ile ilgili önerilen ve zararlı uygulamalardan kaçınma konularındaki vergi politikalarıyla ilgili yapısal görüşmeleri kabul etmişlerdir. En iyi uygulamalara yönelik karşılıklı değiş tokuşun yanı sıra üye ülkeler Euro Alanındaki vergi yapısıyla uyumlu olarak çalışma gelirleri açısından etkisi nötr olan ortak bir kurumlar vergisi tabanı geliştirmeyi düşünmüşler ve bu amaçla Komisyon, Nisan 2011 de ortak bir kurumlar vergisi kanun önerisi yayınlamıştır (European Commission, 2011a:16. Bkz. Euro Plus Pact, 2011:13-20) Vergi Uyumlaştırılması Açısından Değerlendirme Kriz döneminde Avrupa Birliği ülkelerinde yürütülen vergi politikaları değerlendirilirken konuya sadece küresel ekonomik krizle mücadele açısından değil, vergi uyumlaştırılması açısından da bakmak gerekmektedir. Çünkü Avrupa Birliği ekonomik ve parasal birlik sürecinin bir gereği olarak vergi uyumlaştırılmasını her dönemde dikkate almak durumundadır. Birliğin tam bir ekonomik bütünleşme olabilmesi parasal alanda olduğu gibi mali alanda da merkezi bir otoriteye bağlılığı gerektirir. Bu durum vergi politikaları için de geçerli olduğundan üye ülkelerin vergi sistemleri konusunda uyumlaştırmaya gitmesi ve nihai aşamada tüm ülkeler için tek bir politika benimsenmesi zorunludur. Fakat Avrupa Birliği kurucu metinlerinde vergileme alanında ortak bir politika öngörülmemiş, vergi ile ilgili düzenlemeler üye devletlerin egemenlik yetkileri kapsamında bırakılmıştır. Vergi ile ilgili yaklaşım, sadece üye ülkelerin kendilerine özgü vergi sistemlerinin ortaya çıkardığı haksız rekabet ortamlarının önlenmesi yönünde bir uyumdan ibarettir (Tokatlıoğlu, 2004:88-89). Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık

20 Küresel Finansal Kriz Sürecinde Avrupa Birliği Vergi Politikaları Uyumlaştırma konusunda geçmişten bugüne özellikle dolaylı vergiler alanında somut adımlar atılmış, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisinde belli bir uyumlaştırma sağlanmıştır. Ancak ülkelerin dolaysız vergilerin uyumlaştırılması konusunda fikir birliğine varamamaları bu alanda uyumlaştırmanın sınırlı düzeyde kalmasına yol açmıştır finansal krizi dolaysız vergiler alanında uyumlaştırmanın gerekliliğini bir kez daha öne çıkarmıştır. 04/02/2011 de Avrupa Konseyine teklif edilen Rekabet Paktı (Competitiveness Pact) çerçevesinde kurumlar vergisi uygulamalarında ortak bir zemin oluşturulmasının düşünülmesi bu yönde önemli bir adımdır. Ancak vergiler alanında üye devletlerin ulusal yetkilerinin korunması için tam uyumlaştırma hedefleri Paktın kapsamından çıkarılarak yerine Euro Rekabet Paktı (Euro Plus Pact) oluşturulmuş olsa da üye devletlerin vergi politikasına ilişkin hususlarda işbirliği yaparak iyi uygulama örneklerini paylaşacakları, AB düzeyindeki politikalarla örtüşmeyen uygulamalardan kaçınarak, yolsuzluk ve vergi kaçakçılığı ile mücadele edecekleri kabul edilmiştir. Bunun yanında Komisyon tarafından ortak bir kurumsal vergi tabanının oluşturulmasına yönelik bir yasa teklifi sunulmasıyla ulusal vergi sistemleri arasında tutarlılığın sağlanması, mali sürdürülebilirliğin devamı ve rekabet gücünün artırılmasına katkıda bulunabilecek bir adım atılmıştır (Değerli ve Örs; 2011:20-33). Vergiler konusunda Avrupa Birliğindeki genel eğilimde dolaylı vergilerin gün geçtikçe daha çok ön plana gelmesi Birliğin yapısıyla doğrudan ilgilidir. Çünkü uzun yıllardır sürdürülen vergi uyumlaştırma çalışmalarının, özellikle dolaylı vergiler alanındaki uyumlaştırmaların, Avrupa Birliği tek pazarının işleyişi üzerinde etkisi vardır. Kriz sürecinde artan KDV oranları dolandırıcılığa karşı mücadeleyi daha önemli hale getirmekte ve KDV rejimindeki bozuklukların ele alınması ihtiyacını desteklemektedir. Komisyonun görüşleri ile Aralık 2010 da başlayan KDV rejiminin gözden geçirilmesi bu sebeple uygun bir zamanda başlamıştır. Özel tüketim vergisi de büyük ölçüde Birlik çapında uyumlaştırılmıştır. Enerji tüketim vergilerinde kaydedilen artışların Avrupa Birliği iklim değişikliği politikaları açısından olumlu etkileri vardır, fakat bunlar oldukça küçüktür, yeni bir vergi yükü getirmekte yetersiz, aynı zamanda enflasyon içinde eriyerek 2000 yılındaki seviyeye gerilemişlerdir. Dolaysız vergiler uyumlaştırılmaları konusundaki çabaların sonuç vermemesi sebebiyle AB politikalarında dolaylılardan daha az etkilidir. Kriz boyunca ülkeler istihdam üzerindeki vergi indirimlerine yoğunlaşmış gibi görünmektedir. Bunun sebebi çoğu ülkede yüksek istihdam üzerindeki vergi oranlarının düşük istihdam rakamlarıyla örtüşmesidir. Avrupa 2020 stratejisinde belirlenen istihdamı %75 artırma hedefi düşünüldüğünde, ilerleyen dönemde emeğin vergilendirilmesinde bir azalma beklenmektedir (European Commission, 2011b:26). Kriz döneminde uygulanan vergi politikalarının uyumlaştırma açısından değerlendirilmesinde iki önemli husus dikkati çekmektedir. Birincisi, krize karşı alınan önlemlerde üye ülkelerin dolaylı vergilerin oranlarında artışa gitmesinin vergi uyumu üzerindeki olumsuz etkisi, ikincisi ise dolaysız vergiler alanında daha fazla uyuma ihtiyaç olduğunun anlaşılmasıdır. Sonuç 2008 finansal krizinin küresel ölçekte bir krize dönüşmesi ve etkilerinin başta gelişmiş ülkeler olmak üzere pek çok ülkeye yansımasıyla birlikte ülkeler krize karşı mali paketler açıklamışladır. Bu süreçte para politikası tedbirlerinin yetersiz kalması 500 Maliye Dergisi Sayı 163 Temmuz-Aralık 2012

MALİYE DERGİSİ İ Ç İ N D E K İ L E R MALİYE DERGİSİ. Temmuz - Aralık 2012 Sayı 163. Sunuş...v

MALİYE DERGİSİ İ Ç İ N D E K İ L E R MALİYE DERGİSİ. Temmuz - Aralık 2012 Sayı 163. Sunuş...v MALİYE DERGİSİ Temmuz - Aralık 2012 Sayı 163 Sahibi Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Adına Doç.Dr. Ahmet KESİK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Doç.Dr. Ahmet KESİK Yayın Kurulu Başkan Füsun SAVAŞER

Detaylı

EURO BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK

EURO BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK EURO BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK MAYIS 2012 ANKARA EURO BÖLGESİNDE İŞSİZLİK 2 Mayıs 2012 tarihinde Eurostat tarafından açıklanan verilere göre Euro bölgesinde işsizlik oranı, Mart sonu itibariyle 1999 yılında

Detaylı

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2012/2013 Ağustos)

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2012/2013 Ağustos) Rapor No: 213/18 Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (212/213 Ağustos) Ağustos 213 OSD OICA Üyesidir OSD is a Member of OICA 1. Otomobil Pazarı AB () ve EFTA ülkelerinde otomobil pazarı 212 yılı

Detaylı

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2011/2012 Ekim)

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2011/2012 Ekim) Rapor No: 212/23 Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (211/212 Ekim) Kasım 212 OSD OICA Üyesidir OSD is a Member of OICA 1. Otomobil Pazarı AB (27) ve EFTA Ülkeleri nde otomobil pazarı 211 yılı

Detaylı

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2013/2014 Şubat)

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2013/2014 Şubat) Rapor No: 1/ Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (13/1 Şubat) Şubat 1 OSD OICA Üyesidir OSD is a Member of OICA 1. Otomobil Pazarı AB (7) ve EFTA ülkelerinde otomobil pazarı 13 yılı Şubat ayında

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI İstanbul Ekonomi ve Finans Konferansı Dr. İbrahim Turhan Başkan Yardımcısı 20 Mayıs 2011 İstanbul 1 Sunum Planı I. 2008 Krizi ve Değişen Finansal Merkez Algısı II. III.

Detaylı

Pazar AVRUPA TOPLAM OTOMOTİV SEKTÖR ANALİZİ. Ekim 2018

Pazar AVRUPA TOPLAM OTOMOTİV SEKTÖR ANALİZİ. Ekim 2018 AVRUPA TOPLAM OTOMOTİV SEKTÖR ANALİZİ Ekim 2018 Pazar 2018 yılı Ağustos ayında, AB ve EFTA ülkeleri toplamında toplam otomotiv pazarı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 26,4 artarak 1 milyon 342 bin adet

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ...

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ... İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ... 1 A. Kayıt Dışı Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 B. Kayıt Dışı Ekonominin Nedenleri... 4 C. Kayıt Dışı Ekonominin Büyüklüğü...

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 20

HABER BÜLTENİ Sayı 20 HABER BÜLTENİ 02.06.2015 Sayı 20 Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi bir önceki aya göre düştü: Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, Mayıs 2015 te hem bir önceki aya hem de bir önceki yılın aynı ayına göre

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 24 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ GEÇEN AYA GÖRE DÜŞTÜ:

HABER BÜLTENİ Sayı 24 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ GEÇEN AYA GÖRE DÜŞTÜ: HABER BÜLTENİ 02.10.2015 Sayı 24 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ GEÇEN AYA GÖRE DÜŞTÜ: Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi (KOİN) geçen aya ve geçen yılın aynı dönemine göre düştü. Konya da inşaat sektöründe

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 19

HABER BÜLTENİ xx Sayı 19 HABER BÜLTENİ xx.05.2015 Sayı 19 Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, bir önceki aya göre değişmedi: Mart ayında düşen Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, Nisan 2015 te bir önceki aya göre değişmedi. Geçen

Detaylı

Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi

Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi Büyükdere Cad. No. 106 34394 Esentepe - İstanbul AçıkDeniz Telefon Bankacılığı: 444 0 800 www.denizbank.com Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi 2013 Mali Verileri DenizBank bir Sberbank

Detaylı

KÜRESEL KRİZLERİN YEREL YÖNETİMLERE ETKİLERİ. Erol KAYA

KÜRESEL KRİZLERİN YEREL YÖNETİMLERE ETKİLERİ. Erol KAYA KÜRESEL KRİZLERİN YEREL YÖNETİMLERE ETKİLERİ Erol KAYA 1) EKONOMİK KRİZ Kriz, genel ekonominin mevcut konumunu ve geleceğini etkileyen hiç beklenmeyen bir anda ortaya çıkan ve genelde önlem alınmakta geç

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 22

HABER BÜLTENİ Sayı 22 HABER BÜLTENİ 04.08.2015 Sayı 22 Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, Türkiye genelinden ve AB-28 den daha düşük: Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, Temmuz 2015 te hem bir önceki aya hem de bir önceki

Detaylı

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 22 Aralık 2015

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 22 Aralık 2015 AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ 22 Aralık 2015 Pazar 2015 yılı Ocak-Kasım döneminde AB ve EFTA ülkeleri toplamına göre ticari araç pazarı yüzde 12 artış göstererek 1 milyon 956 bin adet seviyesine ulaştı.

Detaylı

SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM

SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM 1 SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM Temmuz 2018 Sağlık harcamaları ekonomik kriz sonrası yaşadığı düşüşten sonra artma eğilimi göstermiştir. 2016 yılında sağlık harcamaları, 2017 yılında beklenenden daha

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 46 KONYA DA PERAKENDE GÜVENİ TARİHİNİN EN YÜKSEK SEVİYESİNE ULAŞTI:

HABER BÜLTENİ xx Sayı 46 KONYA DA PERAKENDE GÜVENİ TARİHİNİN EN YÜKSEK SEVİYESİNE ULAŞTI: HABER BÜLTENİ xx.12.2015 Sayı 46 KONYA DA PERAKENDE GÜVENİ TARİHİNİN EN YÜKSEK SEVİYESİNE ULAŞTI: Konya Perakende Güven Endeksi (KOPE) değeri geçen yıla ve geçen aya göre arttı. Geçtiğimiz 3 ayda işlerin

Detaylı

Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi 2014 Mali Verileri

Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi 2014 Mali Verileri Büyükdere Cad. No. 141 34394 Esentepe - İstanbul AçıkDeniz Telefon Bankacılığı: 444 0 800 www.denizbank.com Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi 2014 Mali Verileri DenizBank bir Sberbank

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 35

HABER BÜLTENİ Sayı 35 HABER BÜLTENİ 20.09.2016 Sayı 35 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi geçen aya ve geçen yılın aynı dönemine göre yükseldi. Mevcut siparişler ise; Temmuz 2016

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 45

HABER BÜLTENİ xx Sayı 45 HABER BÜLTENİ xx.07.2017 Sayı 45 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi geçen aya ve geçen yılın aynı dönemine göre düştü. Mevcut siparişler ise; Haziran 2016

Detaylı

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ Ülkemiz halı ihracatı 2009 yılını % 7,2 oranında düşüşle kapanmış ve 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk ayında ise halı

Detaylı

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2009 yılında ülkemiz halı ihracatı % 7,2 oranında düşüşle 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk çeyreğinin sonunda

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 38

HABER BÜLTENİ Sayı 38 HABER BÜLTENİ 14.12.2016 Sayı 38 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN SATIŞ FİYATI BEKLENTİSİ DÜŞTÜ Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi geçen aya göre yükselirken, geçen yılın aynı dönemine göre düştü. Mevcut siparişler

Detaylı

AB ÜYESİ ÜLKELERDE VE ADAY ÜLKELERDE EKONOMİK GELİŞMELER

AB ÜYESİ ÜLKELERDE VE ADAY ÜLKELERDE EKONOMİK GELİŞMELER DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜSTEŞARLIĞI AB ÜYESİ ÜLKELERDE VE ADAY ÜLKELERDE EKONOMİK GELİŞMELER AB ile İlişkiler Genel Müdürlüğü Şubat 2007 AB ÜYESİ ÜLKELERDE VE ADAY ÜLKELERDE EKONOMİK GELİŞMELER Selin

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 33

HABER BÜLTENİ xx Sayı 33 HABER BÜLTENİ xx.07.2016 Sayı 33 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ ARTTI Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi geçen aya ve geçen yılın aynı ayına göre yükseldi. Mevcut siparişler ise; Mayıs

Detaylı

KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN, FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ

KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN, FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ HABER BÜLTENİ 15.04.2016 Sayı 30 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN, FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi geçen aya ve geçen yıla göre düştü. Mevcut sipariş durumunun denge değeri Şubat 2016

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 40

HABER BÜLTENİ xx Sayı 40 HABER BÜLTENİ xx.02.2017 Sayı 40 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN SATIŞ FİYATI BEKLENTİSİ ARTTI Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi geçen aya ve geçen yılın aynı dönemine göre düştü. Mevcut siparişler ise; Ocak

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 34

HABER BÜLTENİ xx Sayı 34 HABER BÜLTENİ xx.08.2016 Sayı 34 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN FİYAT BEKLENTİSİ ARTTI Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi geçen aya düşerken, geçen yılın aynı dönemine göre yükseldi. Mevcut siparişler ise; Haziran

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 26 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE YÜKSELDİ

HABER BÜLTENİ xx Sayı 26 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE YÜKSELDİ HABER BÜLTENİ xx.12.2015 Sayı 26 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE YÜKSELDİ Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi (KOİN), her ay Konya da inşaat sektöründe faaliyet gösteren 200 firmaya

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 44

HABER BÜLTENİ Sayı 44 KONYA PERAKENDE GÜVEN ENDEKSİ DÜŞMEYE DEVAM ETTİ: HABER BÜLTENİ 02.10.2015 Sayı 44 Konya Perakende Güven Endeksi (KOPE) değeri geçen yıla ve geçen aya göre azaldı. Geçtiğimiz 3 aydaki işlerin durumunda

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 42

HABER BÜLTENİ Sayı 42 KONYA PERAKENDE SEKTÖRÜ DURAĞAN SEYRETTİ: HABER BÜLTENİ 04.08.2015 Sayı 42 Konya Perakende Güven Endeksi (KOPE) değeri geçen aya göre önemli bir değişim göstermedi. Önümüzdeki 3 aydaki satış fiyatı ve

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 43

HABER BÜLTENİ Sayı 43 KONYA DA PERAKENDECİLER İŞLERDEN MEMNUN DEĞİL HABER BÜLTENİ 02.09.2015 Sayı 43 Konya Perakende Güven Endeksi (KOPE) değeri geçen aya göre azaldı. Geçtiğimiz 3 aydaki işlerin durumunda geçen yıla ve geçen

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 28

HABER BÜLTENİ Sayı 28 HABER BÜLTENİ 10.02.2015 Sayı 28 Konya Ticaret Odası ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi (KOİN) ile Konya da inşaat

Detaylı

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 yılına iyi başlayan ülkemiz halı ihracatı, yılın ilk dört ayının sonunda bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla % 23,1 oranında artarak

Detaylı

2012 YILI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 2012 YIL SONU BÜTÇE TAHMİNLERİ 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI

2012 YILI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 2012 YIL SONU BÜTÇE TAHMİNLERİ 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI 212 YILI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 212 YIL SONU BÜTÇE TAHMİNLERİ 213 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI 16 EKİM 212 MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI www.maliye.gov.tr EKONOMİK GÖRÜNÜM Küresel

Detaylı

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ Ülkemiz halı ihracatı 2009 yılını % 7,2 oranında düşüşle kapanmış ve 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk iki ayının

Detaylı

GRAFİKLERLE FEDERAL ALMANYA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ

GRAFİKLERLE FEDERAL ALMANYA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ GRAFİKLERLE FEDERAL ALMANYA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Fethi SAYGIN Mart 2014 Kaynak :DESTATIS (Alman İstatistik Enstitüsü) GENEL DEĞERLENDİRME Ekonomi piyasalarındaki durgunluk ve sorunlara rağmen,

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 50

HABER BÜLTENİ Sayı 50 HABER BÜLTENİ 18.12.2017 Sayı 50 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN SATIŞ FİYATI BEKLENTİSİ DÜŞTÜ Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi geçen yılın aynı dönemine göre düşerken, geçen aya göre yükseldi. Mevcut siparişler

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİNE ÜYE VE ADAY ÜLKELERDE TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER. (Kasım 2011) Ankara

AVRUPA BİRLİĞİNE ÜYE VE ADAY ÜLKELERDE TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER. (Kasım 2011) Ankara AVRUPA BİRLİĞİNE ÜYE VE ADAY ÜLKELERDE TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER (Kasım 2011) Ankara İÇİNDEKİLER NÜFUS VE İŞGÜCÜ PİYASASI TASARRUFLAR 1. Nüfus 28. Gayri Safi Ulusal Tasarruflar 2. İstihdam 29. Gayri

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Ağustos 2017 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME Yılın İlk 7 Ayında

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( ) ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME (2014-2016) I- Dünya Ekonomisine İlişkin Öngörüler Orta Vadeli Program ın (OVP) global makroekonomik çerçevesi oluşturulurken, 2014-2016 döneminde; küresel büyümenin

Detaylı

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ 16 Ekim 2016 Pazar 2016 yılı Ağustos ayında AB ve EFTA ülkeleri toplamına göre ticari araç pazarı 2015 yılı aynı ayına göre yüzde 31,2 artış göstererek 157 bin adet seviyesinde

Detaylı

KONYALI PERAKENDECİLERİN GELECEK DÖNEM SATIŞ BEKLENTİLERİ POZİTİF EĞİLİMİNİ SÜRDÜRÜYOR

KONYALI PERAKENDECİLERİN GELECEK DÖNEM SATIŞ BEKLENTİLERİ POZİTİF EĞİLİMİNİ SÜRDÜRÜYOR HABER BÜLTENİ 15.03.2016 Sayı 49 KONYALI PERAKENDECİLERİN GELECEK DÖNEM SATIŞ BEKLENTİLERİ POZİTİF EĞİLİMİNİ SÜRDÜRÜYOR Konya Perakende Güven Endeksi (KOPE) değeri geçen aya ve geçen yıla göre düştü. Önümüzdeki

Detaylı

FİNANSAL SİSTEM DÜZENLEMELERİ VE EKONOMİK BÜYÜME

FİNANSAL SİSTEM DÜZENLEMELERİ VE EKONOMİK BÜYÜME Niyazi ÖZPEHRİZ FİNANSAL SİSTEM DÜZENLEMELERİ VE EKONOMİK BÜYÜME 1. Giriş Finansal sistemin işleyişi, ekonomik büyüme üzerinde önemli etkilere sahip olabilmektedir. İyi işleyen bankacılık sistemi ve menkul

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 51

HABER BÜLTENİ Sayı 51 HABER BÜLTENİ 12.01.2018 Sayı 51 Konya İnşaat Sektörü 2017 de, 2016 ya Göre Daha Kötü Performans Sergiledi: Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, geçen yılın aynı dönemine düşerken, geçen aya göre yükseldi.

Detaylı

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 21 Mayıs 2018

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 21 Mayıs 2018 AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ 21 Mayıs 2018 Pazar 2018 yılı Mart ayında, AB ve EFTA ülkeleri toplamında ticari araç pazarı 2017 yılı aynı ayına göre yüzde 2,8 azalarak 268 bin adet seviyesinde gerçekleşti.

Detaylı

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ 30 Mart 2016 Pazar 2016 yılı Ocak-Şubat döneminde AB ve EFTA ülkeleri toplamına göre ticari araç pazarı, 2015 yılındaki pozitif performansını sürdürdü ve yüzde 15 artış

Detaylı

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR SORULAR 1- Genişletici maliye politikası uygulanması sonucunda faiz oranının yükselmesine bağlı olarak özel yatırım harcamalarının azalması durumuna ne ad verilir? A) Dışlama etkisi B) Para yanılsaması

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 47

HABER BÜLTENİ xx Sayı 47 HABER BÜLTENİ xx.09.2017 Sayı 47 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ DÜŞTÜ Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi geçen aya ve geçen yılın aynı dönemine göre düştü. Mevcut siparişler ise; Ağustos

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 24

HABER BÜLTENİ xx Sayı 24 HABER BÜLTENİ xx.10.2015 Sayı 24 Konya Hizmetler Sektörünün Önümüzdeki Dönemden Beklentisi Arttı Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi, geçen aya ve geçen yıla göre düştü. Önümüzdeki 3 ayda hizmetlere

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 88

HABER BÜLTENİ Sayı 88 NİSAN AYINDA TEPE, SON 99 AYIN EN DÜŞÜĞÜNDE HABER BÜLTENİ 03.05.2017 Sayı 88 Şubat 2016 dan bu yana aralıksız negatifte bulunan perakende güveni, -20,2 ile Nisan ayında son 99 ayın en düşük seviyesini

Detaylı

tepav TÜRKİYE YE GELEN VE TÜRKİYE DEN GİDEN DOĞRUDAN YATIRIMLARDAKİ GELİŞMELER KASIM 2017 Ocak2018 N DEĞERLENDİRME NOTU

tepav TÜRKİYE YE GELEN VE TÜRKİYE DEN GİDEN DOĞRUDAN YATIRIMLARDAKİ GELİŞMELER KASIM 2017 Ocak2018 N DEĞERLENDİRME NOTU DEĞERLENDİRME NOTU Ocak2018 N201802 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Makroekonomi Çalışmaları Programı TÜRKİYE YE GELEN VE TÜRKİYE DEN GİDEN DOĞRUDAN YATIRIMLARDAKİ GELİŞMELER KASIM 2017

Detaylı

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 27 Şubat 2018

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 27 Şubat 2018 AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ 27 Şubat 2018 Pazar 2017 yılı Aralık ayında, AB ve EFTA ülkeleri toplamında ticari araç pazarı 2016 yılı aynı ayına göre yüzde 4,2 azalarak 213 bin adet seviyesinde gerçekleşti.

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 10

HABER BÜLTENİ xx Sayı 10 HABER BÜLTENİ xx.08.2014 Sayı 10 Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, geçen aya göre düştü: Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, Temmuz 2014 te bir önceki aya göre 6,2 puan düşerek -10,0 puan değerini aldı.

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 33 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ ARTTI

HABER BÜLTENİ xx Sayı 33 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ ARTTI HABER BÜLTENİ xx.07.2016 Sayı 33 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ ARTTI Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi, geçen aya ve geçen yılın aynı ayına göre yükseldi. Önümüzdeki 3 ayda hizmetlere

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 48

HABER BÜLTENİ xx Sayı 48 KONYALI PERAKENDECİLER İŞLERDEN MEMNUN DEĞİL: HABER BÜLTENİ xx.02.2016 Sayı 48 Konya Perakende Güven Endeksi (KOPE) değeri yeni yıla düşüşle başladı. Önümüzdeki 3 ayda satış beklentisi Ocak 2015 e göre

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 17

HABER BÜLTENİ Sayı 17 HABER BÜLTENİ 02.09.2015 Sayı 17 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 47

HABER BÜLTENİ xx Sayı 47 HABER BÜLTENİ xx.01.2016 Sayı 47 KONYA DA PERAKENDE SEKTÖRÜ 2015 TE 2014 TEN DAHA İYİ PERFORMANS SERGİLEDİ: Konya Perakende Güven Endeksi (KOPE) değeri geçen aya göre azaldı. Önümüzdeki 3 ayda tedarikçilerden

Detaylı

KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ

KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ HABER BÜLTENİ 15.04.2016 Sayı 30 Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi geçen aya göre yükselirken, geçen yıla göre düştü. Önümüzdeki 3 ayda hizmetlere

Detaylı

II. MALİ SEKTÖRÜN GENEL YAPISI

II. MALİ SEKTÖRÜN GENEL YAPISI II. MALİ SEKTÖRÜN GENEL YAPISI Türk mali sektörü 27 yılının ilk altı ayında büyümesini sürdürmüştür. Bu dönemde bankacılık sektörüne yabancı yatırımcı ilgisi de devam etmiştir. Grafik II.1. Mali Sektörün

Detaylı

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4. AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4. Ülkelerin Büyüme Oranı 5. Ülkelerin Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi

Detaylı

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ 2010 YILI DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ 2010 yılı Ocak-Mart döneminde, Türkiye deri ve deri ürünleri ihracatı % 13,7 artışla 247,8 milyon dolara yükselmiştir. Aynı dönemde

Detaylı

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ 3 Ocak 2017 Pazar 2016 yılı Kasım ayında AB ve EFTA ülkeleri toplamına göre ticari araç pazarı 2015 yılı aynı ayına göre yüzde 12,8 artış göstererek 211 bin adet seviyesinde

Detaylı

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ 2 Ekim 2017 Pazar 2017 yılı Ağustos ayında, AB ve EFTA ülkeleri toplamında ticari araç pazarı 2016 yılı aynı ayına göre yüzde 0,3 artarak 159 bin adet seviyesinde gerçekleşti.

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 52 KONYA DA PERAKENDE GÜVENİNDE DÜŞÜŞ EĞİLİMİ DEVAM EDİYOR:

HABER BÜLTENİ xx Sayı 52 KONYA DA PERAKENDE GÜVENİNDE DÜŞÜŞ EĞİLİMİ DEVAM EDİYOR: HABER BÜLTENİ xx.06.2016 Sayı 52 KONYA DA PERAKENDE GÜVENİNDE DÜŞÜŞ EĞİLİMİ DEVAM EDİYOR: Konya Perakende Güven Endeksi (KOPE) değeri Mayıs 2016 da da düştü. Önümüzdeki 3 ayda tedarikçilerden sipariş,

Detaylı

İÇİNDEKİLER NÜFUS VE İŞGÜCÜ PİYASASI TASARRUFLAR

İÇİNDEKİLER NÜFUS VE İŞGÜCÜ PİYASASI TASARRUFLAR İÇİNDEKİLER NÜFUS VE İŞGÜCÜ PİYASASI TASARRUFLAR 1. Nüfus 28. Gayri Safi Ulusal Tasarruflar 2. İstihdam 29. Gayri Safi Tasarruflar (özel sektör) 3. İşsizlik Oranı 30. Gayri Safi Tasarruflar (genel devlet)

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 19

HABER BÜLTENİ xx Sayı 19 HABER BÜLTENİ xx.11.2015 Sayı 19 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 26 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDEN UMUTLU

HABER BÜLTENİ xx Sayı 26 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDEN UMUTLU HABER BÜLTENİ xx.12.2015 Sayı 26 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDEN UMUTLU Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi, geçen aya ve geçen yıla göre yükseldi. Önümüzdeki 3 ayda hizmetlere olan talep

Detaylı

tepav TÜRKİYE YE GELEN VE TÜRKİYE DEN GİDEN DOĞRUDAN YATIRIMLARDAKİ GELİŞMELER Aralık 2017 Şubat2018 N DEĞERLENDİRME NOTU

tepav TÜRKİYE YE GELEN VE TÜRKİYE DEN GİDEN DOĞRUDAN YATIRIMLARDAKİ GELİŞMELER Aralık 2017 Şubat2018 N DEĞERLENDİRME NOTU Şubat2018 N201806 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı DEĞERLENDİRME NOTU Makroekonomi Çalışmaları Programı TÜRKİYE YE GELEN VE TÜRKİYE DEN GİDEN DOĞRUDAN YATIRIMLARDAKİ GELİŞMELER Aralık

Detaylı

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 14 Temmuz 2017

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 14 Temmuz 2017 AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ 14 Temmuz 2017 Pazar 2017 yılı Mayıs ayında, AB ve EFTA ülkeleri toplamında ticari araç pazarı 2016 yılı aynı ayına göre yüzde 9,4 artış göstererek 213 bin adet seviyesinde

Detaylı

HABER BÜLTENİ 10.11.2015 Sayı 25 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDEN UMUTLU

HABER BÜLTENİ 10.11.2015 Sayı 25 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDEN UMUTLU HABER BÜLTENİ 10.11.2015 Sayı 25 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDEN UMUTLU Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi, geçen aya göre yükselirken, geçen yıla göre düştü. Önümüzdeki 3 ayda hizmetlere

Detaylı

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu 11 1 13 1 * GSMH (milyar dolar) 1.9..79 1.86 1.3 1.83 1.578 1.61

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 51 Konya Hizmetler Sektörü 2017 de, 2016 ya Göre Daha İyi Performans Sergiledi:

HABER BÜLTENİ Sayı 51 Konya Hizmetler Sektörü 2017 de, 2016 ya Göre Daha İyi Performans Sergiledi: HABER BÜLTENİ 12.01.2018 Sayı 51 Konya Hizmetler Sektörü 2017 de, 2016 ya Göre Daha İyi Performans Sergiledi: Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi, geçen aya ve geçen yılın aynı dönemine göre yükseldi.

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 76

HABER BÜLTENİ Sayı 76 PERAKENDECİLER TOPARLANMA BEKLİYOR: HABER BÜLTENİ 03.05.2016 Sayı 76 TEPE değeri, nisan ayında arttı. Önümüzdeki 3 ayda tedarikçilerden sipariş, satış ve istihdam beklentisi; geçtiğimiz 3 ayda işlerin

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 49

HABER BÜLTENİ Sayı 49 HABER BÜLTENİ 08.11.2017 Sayı 49 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN FİYAT BEKLENTİSİ ARTTI Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi, geçen aya ve geçen yılın aynı ayına göre yükseldi. Önümüzdeki 3 ayda hizmetlere

Detaylı

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik Görünümü IMF düzenli olarak hazırladığı Küresel Ekonomi Görünümü

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 8

HABER BÜLTENİ xx Sayı 8 HABER BÜLTENİ xx.06.2014 Sayı 8 Konya inşaat sektörü güven endeksi, geçen aya göre yükseldi: Mart 2014 ten beri düşmeye devam eden Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, Mayıs 2014 te kısmen yükselerek -5

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 54

HABER BÜLTENİ xx Sayı 54 HABER BÜLTENİ xx.08.2016 Sayı 54 KONYA DA PERAKENDECİLER İŞLERİN DURUMUNDAN MEMNUN: Konya Perakende Güven Endeksi (KOPE) değeri Temmuz 2016 da da geçen aya göre arttı. Önümüzdeki 3 ayda tedarikçilerden

Detaylı

KONYALI PERAKENDECİLER İŞLERDEN MEMNUN AMA GELECEKTEN UMUTSUZ

KONYALI PERAKENDECİLER İŞLERDEN MEMNUN AMA GELECEKTEN UMUTSUZ HABER BÜLTENİ 15.04.2016 Sayı 50 KONYALI PERAKENDECİLER İŞLERDEN MEMNUN AMA GELECEKTEN UMUTSUZ Konya Perakende Güven Endeksi (KOPE) değeri geçen aya ve geçen yıla göre düştü. Önümüzdeki 3 ayda tedarikçilerden

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 60

HABER BÜLTENİ xx Sayı 60 KONYA DA PERAKENDECİLERİN GELECEK DÖNEM SATIŞ BEKLENTİLERİ ARTIŞ EĞİLİMİNDE: HABER BÜLTENİ xx.02.2017 Sayı 60 Konya Perakende Güven Endeksi (KOPE) Ocak 2017 de geçen aya ve geçen yıla göre azaldı. Geçtiğimiz

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 31

HABER BÜLTENİ Sayı 31 HABER BÜLTENİ 02.11.2016 Sayı 31 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel

Detaylı

24 Haziran 2016 Ankara

24 Haziran 2016 Ankara 24 Haziran 216 Ankara Sunum Planı I. İktisadi Görünüm II. Yapısal Konular III. Genel Değerlendirme 2 İKTİSADİ GÖRÜNÜM 3 3.15 6.15 9.15 12.15 3.16 İktisadi Faaliyet Büyümeye Katkılar (Harcama Yönünden,

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 29

HABER BÜLTENİ Sayı 29 HABER BÜLTENİ 02.09.2016 Sayı 29 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel

Detaylı

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi 2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 51

HABER BÜLTENİ xx Sayı 51 KONYA DA PERAKENDE GÜVENİ 5 AYDIR DÜŞÜYOR: HABER BÜLTENİ xx.05.2016 Sayı 51 Konya Perakende Güven Endeksi (KOPE) değeri Nisan 2016 da da düştü. Önümüzdeki 3 ayda tedarikçilerden sipariş, satış ve istihdam

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 27

HABER BÜLTENİ Sayı 27 PERAKENDE GÜVENİ POZİTİF BÖLGEYE HENÜZ ÇIKMADI HABER BÜLTENİ 02.03.2012 Sayı 27 TEPE Şubat 2012 de, Ocak ayına göre yükselmesine rağmen sıfırın altında kaldı. TEPE nin artışının temel sebebi önümüzdeki

Detaylı

Tablo 1. Seçilen Ülkeler için Yıllar İtibariyle Hizmetler Sektörü İthalat ve İhracatı (cari fiyatlarla Toplam Hizmetler, cari döviz kuru milyon $)

Tablo 1. Seçilen Ülkeler için Yıllar İtibariyle Hizmetler Sektörü İthalat ve İhracatı (cari fiyatlarla Toplam Hizmetler, cari döviz kuru milyon $) 4.2. HİZMETLER 1. Hizmetler sektörünün ekonomideki ağırlığı bir refah kriteri olarak değerlendirilmektedir (1). (2) tarafından bildirildiği üzere, sanayileşmeyle birlikte, ulaştırma hizmetleri ve belirli

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 50

HABER BÜLTENİ Sayı 50 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ ARTTI HABER BÜLTENİ 18.12.2017 Sayı 50 Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi, geçen aya ve geçen yılın aynı ayına göre yükseldi. Önümüzdeki 3 ayda hizmetlere

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 22

HABER BÜLTENİ xx Sayı 22 HABER BÜLTENİ xx.02.2016 Sayı 22 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 41

HABER BÜLTENİ Sayı 41 HABER BÜLTENİ 03.05.2013 Sayı 41 TÜRKİYE PERAKENDEDE AVRUPA YA TARİHİ FARK ATTI TEPE, Nisan 2013 te geçen aya ve geçen yıla göre yükseldi ve son 16 ayın en yüksek değerini aldı. Perakendecilerin gelecek

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 26

HABER BÜLTENİ Sayı 26 HABER BÜLTENİ 02.06.2016 Sayı 26 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 14

HABER BÜLTENİ xx Sayı 14 HABER BÜLTENİ xx.12.2014 Sayı 14 Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, bir önceki aya göre yükseldi: Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, Kasım 2014 te bir önceki aya göre artarken geçen yılın aynı dönemine

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 106 PERAKENDECİLERİN TEDARİKÇİLERDEN SİPARİŞ VE SATIŞ BEKLENTİLERİ DÜŞTÜ

HABER BÜLTENİ Sayı 106 PERAKENDECİLERİN TEDARİKÇİLERDEN SİPARİŞ VE SATIŞ BEKLENTİLERİ DÜŞTÜ HABER BÜLTENİ 05.11.2018 Sayı 106 PERAKENDECİLERİN TEDARİKÇİLERDEN SİPARİŞ VE SATIŞ BEKLENTİLERİ DÜŞTÜ Perakende güveni, Ekim ayında bir önceki aya göre 0,6 puan, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 57

HABER BÜLTENİ xx Sayı 57 HABER BÜLTENİ xx.11.2016 Sayı 57 PERAKENDE GÜVENİNDE NEGATİF SEYİR DEVAM EDİYOR: Konya Perakende Güven Endeksi (KOPE) Ekim 2016 da geçen aya ve geçen yıla göre azaldı. Geçtiğimiz 3 ayda işlerin durumu

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 30

HABER BÜLTENİ xx Sayı 30 HABER BÜLTENİ xx.08.2013 Sayı 30 Konya perakende güven endeksi, bir önceki aya ve geçen yıla göre yükseldi: Temmuz ayında TEPE -5,2 değerini alırken, KOPE 6,0 puan değerini aldı. Kasım 2013 ten bu yana

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 11

HABER BÜLTENİ xx Sayı 11 HABER BÜLTENİ xx.09.2014 Sayı 11 Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, geçen aya göre yükseldi: Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, Ağustos 2014 te bir önceki aya göre 3,7 puan yükselerek -6,3 puan değerini

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 13

HABER BÜLTENİ xx Sayı 13 HABER BÜLTENİ xx.11.2014 Sayı 13 Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi geçen aya ve geçen yıla göre düştü: Ağustos 2014 te yükselişe geçen Konya hizmetler sektörü güven endeksi, ekim ayında bir önceki

Detaylı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 34

HABER BÜLTENİ xx Sayı 34 HABER BÜLTENİ xx.02.2017 Sayı 34 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel

Detaylı

HABER BÜLTENİ Sayı 70

HABER BÜLTENİ Sayı 70 HABER BÜLTENİ 18.12.2017 Sayı 70 KONYA PERAKENDE GÜVENİ POZİTİF SEYRİNE DEVAM EDİYOR Konya Perakende Güven Endeksi (KOPE) Kasım 2017 de geçen aya ve geçen yıla kıyasla arttı. Geçtiğimiz 3 ayda işlerin

Detaylı

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MART 2018

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MART 2018 BUSİAD Hazırlayan:Doç.Dr.Metin 05.04.2018 1 ENFLASYON Şubat 2018 itibariyle tüketici fiyatlarının, %0,73 olarak gerçekleştiği ve %10,35 olan yıllık enflasyonun %10,26 düzeyine düştüğü görül müştü. Mart

Detaylı