TEMEL TIP BİLİMLERİ TESTİ AÇIKLAMALI CEVAPLAR 6 C 7 C 8 E 9 C 10 B

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TEMEL TIP BİLİMLERİ TESTİ AÇIKLAMALI CEVAPLAR 6 C 7 C 8 E 9 C 10 B"

Transkript

1 TEMEL TIP BİLİMLERİ TESTİ AÇIKLAMALI CEVAPLAR 1. Aşağıdaki oluşumlardan hangisi femur üzerinde bulunur? 1 C A) Linea musculi solei B) Facies auricularis C) Linea pectinea D) Tuberculum pubicum E) Eminentia intercondylaris 2. Aşağıdaki hangi eklemde lig. collaterale bulunmaz? 2 A A) Art. humeri B) Art. cubiti C) Art. Genu D) Art. talocruralis E) Art. interphalangeales 3. Dens aksis i yerinde tutan aşağıdakilerden hangisidir? A) Lig.nuchae B) Lig.transversum atlantis C) Lig.alaria dentis D) Lig.flavum E) Lig.supraspinale 3 B Ligg. alariae, dens axis ile oksipital kemik kondilleri arasında uzanarak başın rotasyon harketini frenleyen bağlardır. Lig. transversum atlantis ise dens axis i yerinde tutan ve geriye kayarak medulla spinalis i ezmesini önleyen bağdır. 4. N. ulnaris felcinde aşağıdaki hareketlerden hangisi yapılamaz? A) Artt. metacarpophalangeales de fleksiyon B) Artt. metacarpophalangeales de abduksiyon C) Artt. interphalangeales de ekstansiyon D) Artt. interphalangeales de fleksiyon E) Art. radiocarpea da adduksiyon 4 B 5. Aşağıdakilerden hangisi mediastinum medius ta bulunan yapılardan birisi değildir? 5 C A) Truncus pulmonalis B) Aorta ascendens C) Arcus aortae D) Kalp E) Pericardium 6. N. vagus un alt motor nöron hasarında aşağıdaki kaslardan hangisinde fonksiyon kaybı görülmez? 6 C A) M. constrictor pharyngis superior B) M. salpingopharyngeus C) M. stylopharyngeus D) M. palatopharyngeus E) M. levator veli palatini parmaklarda birinci phalanx a fleksiyon, ikinci ve üçüncü phalanx lara extensiyon yaptıran kas aşağıdakilerden hangisidir? 7 C A) M. interossei dorsales B) M. palmaris longus C) M. lumbricales D) M. flexor digitorum profundus E) M. interossei palmares 8. Aşağıdakilerden hangisi karaciğer in peritonsuz alanlarından değildir? 8 E A) Fissura ligamenti venosi B) Area nuda C) Sulcus venae cavae D) Porta hepatis E) Impressio colica 9. Aşağıdaki kraniyal sinir çekirdeklerinden hangisi fossa rhomboidea tabanında dış bölümde yer alır? 9 C A) N. Abducens B) N. facialis C) N. Vestibularis D) N. vagus E) N. hypoglossus 10. Aşağıdaki hangi Brodmann sahası motor bir bölgedir? 10 B A) 3. saha B) 44. saha C) 17. saha D) 42. saha E) 22. saha 2

2 11. Plexus brachialis hangi spinal sinir ön dallarından oluşur? 11 D A) C1-C7 B) C1-C8 C) C1-T1 D) C5-T1 E) T1-T4 12. Aşağıdakilerden hangisi sekonder retroperitoneal bir organdır? 12 B A) Colon transversum B) Colon descendens C) Colon sigmoideum D) Rectum E) Canalis analis 16. Pankreas asiner hücrelerindeki bazal çizgilenme olarak adlandırılan görünümden hangi organel sorumludur? A) Mitokondri B) Granüler endoplazmik retikulum C) Golgi aygıtı D) Mikrotübüller E) Peroksizom 16 B Pankreas asinüs hücrelerinde sindirim enzimleri salgılayan hücrelerde özellikle çekirdek ile hücre bazali arasında çok fazla granüler endoplazmik retikulum bulunur. Buna bazal çizgilenme denir ve sebebi granüler endoplazmik retikulumun birbirine paralel ve sıkı bir şekilde düzenlenim göstermesidir. 13. Aşağıdakilerden hangisi böbreğin cortex bölümüne ait bir bölümdür? 13 E A) Tubuli colligens B) Pyramis renalis C) Pars radiata D) Papilla renalis E) Columna renalis 14. Aşağıdakilerden hangisi aditus laryngis i oluşturan yapılardan birisidir? 14 B A) Lig. thyrohyoideum B) Plica aryepiglottica C) Membrana quadrangularis D) Conus elasticus E) Lig. vestibulare 15. Primer vitellus kesesini çevreleyen ve ilkel endoderm olarak bilinen tabakayı oluşturan hücreler aşağıdakilerden hangisidir? A) Amnioblast B) Epiblast C) Hipoblast D) Blastomer E) Sitotrofoblast 15 C Epiblast ve amnioblast: Yüksek silindirik hücrelerdir. İleride endoderm, mezoderm ve ektodermi oluşturacaktır. Ayrıca amniyoblastları oluşturacak ve amniyon boşluğunu çevreleyecektir. Hipoblast: Küçük kübik hücrelerdir. İlkel endoderm olarak bilinir. Ayrıca primer vitellus kesesini çevreleyecektir Blastomer: Yarıklanma zigotun iki hücreye bölünmesidir. Bölünme sonrası oluşan hücrelere blastomer denir. Sitotrofoblastlar: Yassı tek çekirdekli hücrelerdir, embriyoyu kuşatırlar, mitoz yetenekleri vardır, sinsityotrofoblastların kaynaklarıdır, iç tabaka olarak bilinir. 17. Aşağıdakilerden hangisi mezenşim kökenli hücrelerde bulunan temel ara filamandır? 17 C Filaman A) Keratin B) Periferin C) Vimentin D) Nestin E) Alfa interneksin Asidik, nötral ya da bazik Keratinler Vimentin Desmin Glial Fibriler Asidik Protein Periferin Nörofilamanlar Alfa-İnterneksin Nükleer Lamin (A,B ve C) Nestin Ara Filamanlar Bulunduğu Önemli Yerler Epitel Hücresi (desmozom ve hemdesmozom yapısında) (karsinomlarda) Mezenşim kökenli hücrelerde (sarkomlarda) Kas hücrelerinde Astrositler ve Schwann hücreleri Periferik sinir sistemi nöronları Akson ve dendritlerde Medulla spinalis, Optik sinir Çekirdek zarı ( iç zarda) MSS kök hücrelerde 18. Aşağıdaki hücre bağlantı tiplerinden hangisi hücreler arasında düşük direnç bölgelerinin oluşmasına neden olur? A) Zonula ocludens B) Fasya adherens C) Makula adherens D) Gap junction E) Hemidesmozom 18 D Gap junctionlar hidrofilik kanallardır. Elektriksel iyonlar yanında kimyasal madde geçiriminde de rol oynar. Kanalların çapı ph ve voltaj ile değiştirilebilir. Kalp kası sinsityumundan sorumludur ve kalp kasında düşük direnç bölgeleri olarak adlandırılır. 19. Epidermisin hangi tabakasında ışık mikroskobunda intersellüler köprü görünümü vardır? A) Stratum corneum B) Stratum lucidum C) Stratum granulosum D) Stratum spinosum E) Stratum basalis 3

3 19 D Stratum spinosum tabakası desmozomların en yoğun olduğu tabakadır. Spinozum denmesinin nedeni hücrelerin parmaksı çıkıntılara sahip olmasıdır. Epidermise sağlamlık kazandıran tabaka spinozum tabakasıdır. Spinozum hücrelerinin parmaksı çıkıntıları ucunda kurulan desmozomların ışık mikroskobundaki görüntüsüne intersellüler köprüler denir. 20. Aşağıdakilerden hangisi kalbin ortalama elektriksel aksında sağa kaymaya neden olur? 20 D A) Derin ekspiryum B) Aort yetmezliği C) Obezite D) VSD E) Sol dal bloğu Sağ Aks Sapması Derin inspiryum Ayakta durma Uzun ve astenik kişiler Sağ ventrikül hipertrofisi Pulmoner darlık VSD Fallot tetralojisi Sağ dal bloğu AKS Sapmaları Sol Aks Sapması Derin ekspiryum Yatar konuma geçme Şişmanlık Sistemik hipertansiyon Aort darlığı Sol ventrikül hipertrofisi Aort yetmezliği Sol dal bloğu 21. Aşağıdaki şekilde sol ventriküle ait hacim-basınç eğrisi görünmektedir. Aort kapağı hangi rakamla gösterilen bölgede açılır? 22. Diabetik annede aşağıdaki surfaktan bileşenlerinin hangisinin amnion sıvısındaki düzeyi fetusun akciğer olgunlaşmasını gösterir? A) Fosfotidil kolin B) Fosfotidil gliserol C) Nötral lipidler D) Surfaktan apoprotein A E) Sfingomyelin 22 B Sürfaktan İçerği İçerik Bulunma Önemi oranı Dipalmitoilfosfotidilkolin (Lesitin)(fosfolipit) %62 Yüzey gerilimini azaltan asıl madde Fosfotidilgliserol %5 Diyabetik anne çocuğunda akciğer gelişimini gösterir Diğer fosfolipitler %10 Yüzey gerilimini azaltmaya yardımcıdır Nötral lipitler %13 Sürfaktan apoptoteinleri (glikoprotein) %8 SP-A, SP-B, SP-C, SP-D olmak üzere 4 tanedir. Kalsiyum ve Karbonhidrat %2 Kalsiyum varlığına dikkat A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5 21 C Hacim-basınç eğrileri iyi incelenmelidir. Bu tip sorular hem fizyolojide hem de dahiliyede mutlaka gelecektir. 23. Kandaki granülositlerin tipini belirleyen sekonder granüller granülopoiezisin hangi aşamasında oluşur? A) Miyeloblast B) Promiyelosit C) Miyelosit D) Metamiyelosit E) Band formu 4

4 23 C Bölünme Özelliği Sırasıyla oluşum Granülopoezis Önemi Mitotik Miyeloblast İlk oluşan granülosit öncülüdür Sitoplazmada granül yoktur Çekirdekcik vardır Promiyelosit Azurofilik granüllerin ilk oluştuğu aşamadır Çekirdekcik vardır Miyelosit Sekonder granüllerin oluştuğu aşamadır (Böylelikle hangi granülosit olacağı belirlenir. Mitozun göründüğü son aşamadır Çekirdekcik kaybolur Post Mitotik Metamiyelosit Band Formu Olgun hücre Sekonder granül sayısı primerden daha fazladır Genç hücredir, Nötrofili yaratan durumlarda kanda gözlenir Erişkin granülosittir 25. Pankreastan salgılanan tripsinojeni aktif tripsin şekline çeviren enzim aşağıdakilerden hangisidir? A) Karboksipeptidaz B) Aminopeptidaz C) Kimotripsin D) Enterokinaz E) Dipeptidaz 25 D Pankreastan salgılanan proteolitik enzimlerin tamamı zimojendir. Aktifleştirilmeleri gerekir. İlk ve en çok salınan enzim tripsinojen dir. Sadece pankreastan salınan bu enzimi aktifleyen ise ince bağırsak mukozasından salınan enterokinazdır. Tripsin ise diğer proteolitik enzimleri ve kendisini aktifler. Pankreas kanalında asiner hücrelerden birde tripsin inhibitörü salınır. Bu inhibitör madde kanal içerisinde pankreas dokusunun kendisini sindirmesini engeller. 26. Aşağıdaki hormonlardan hangisi hücre içi haberci olarak serin-treonin kinaz sistemini kullanır? 26 A A) İnhibin B) Oksitosin C) Prolaktin D) Leptin E) CRH Serin-Treonin Aktivitesine Sahip Reseptörü Olan Maddeler TGF-Beta Aktivin İnhibin 24. İnce bağırsaktaki I hücrelerinden salgılanarak mide motilitesini ve sekresyonlarını azaltan hormon aşağıdakilerden hangisidir? A) Kolesistokinin B) Sekretin C) Gastrik inhibitör peptit D) Somatostatin E) Oksintomodulin 24 A İnce bağırsaktan salgılanarak mide boşalmasını baskılayan hormonlar kolesistokinin, sekretin, GİP, VİP, somatostatin, protein YY dir. Kolesistokinin (I hücrelerinden salınır) en önemlisidir. Gastrin ile yarışmalı inhibisyon yapar. Mide motiitesini ve sekresyonlarını azaltarak yağların yıkımına zaman sağlar. Sekretin duodenum S hücrelerinden salınır. Tüm GİS te motiiteyi inhibe eder. Gastrik İnhibitör Peptit(GİP): K hücrelerinden salgılanır. Asıl görevi pankreastan insülin salınmasını uyarmaktır. Ancak gastrik motiiteyi azaltıcı etkisi de bulunur. Oksintomodulin jejunum, ileum, kolonda L hücrelerinden salgılanır. Mide asit salgısını inhibe eder. 27. Aşağıdakilerden hangisi insülinin en hızlı ortaya çıkan etkilerinden biridir? 27 A A) Hücre içine potasyum girişi B) Protein yapımının artışı C) Glukoz kullanımının artması D) Lipid yapımının artması E) Enzim yapımının artması İnsülinin Zaman Bağımlı Etkileri Zaman Etki Saniyeler (Hızlı) GLUT-4 üzerinden glukoz, aminoasit ve Potasyumun taşınması Dakikalar (Orta) Protein yapımının artması, yıkımının azalması Glukoz kullanımının artması (Glikojen sentezi ve Glikoliz) Glukoneogenezin azaltılması Saatler (Gecikmiş) Lipit yapımının artması Diğer enzimler için mrna ların arttırılması 28. Primer oositlerin puberteye kadar gelişmelerini engelleyen Oosit Maturasyon İnhibitörü (OMI) nereden salgılanır? A) Teka interna hücreleri B) Germinal epitel C) Primordial follikül epiteli D) Fibroblastlar E) Granuloza hücreleri 28 C Primordiyal folikül içerisinde bulunan primer oositler puberteye kadar 1.mayozun diploten (dinlenme) evresinde bekler. Bu süre boyunca primordial follikül epitel hücreleri tarafından salınan Oosit Maturasyon İnhibitörü (OMI) nedeniyle oositin olgunlaşması baskılanmıştır. 5

5 29. Aşağıdaki elektrolitlerden hangisi glomerül kapillerlerinden en az oranda filtre olur? A) Sodyum B) Potasyum C) Kalsiyum D) Magnezyum E) Bikarbonat 29 C Elektrolitler glomerüllerden rahatça filtre olurlar. Bununla birlikte plazmadaki kalsiyumun yaklaşık yarısı proteinlere bağlı olduğundan toplam miktarına oranla en az filtre olan kalsiyumdur. 30. Aşağıdakilerden hangisi glomerüler filtrasyon hızını (GFR) arttıran faktörlerden biri değildir? A) Anjiotensin II B) Hiperglisemi C) Yüksek proteinli diyet D) Makula densa dan salgılanan adenozin E) Hipertermi 30 D GFR arttığında makula densadan salgılanan adenozin afferent arteriolde vazokonstriksiyon yaparak GFR yi normale döndürür (tubuloglomerüler feed back). Adenozin vücudun diğer bölümlerinde vazodilatasyon yaptığı halde afferent arterioldeki etkisi buna terstir. Neden Anjiyotensin II Nitrik Oksit (NO) Prostoglandin E Bradikinin Diğer nedenler GFR yi Arttıran Nedenler Mekanizma Efferent arteriyolü daraltır Vazodilatasyon yapar Afferent arteriyolde dilatasyon yapar Düşük dozlarda afferent arteriyolde dilatasyon ancak yüksek dozlarda vazokonstriksiyon yapar Hipertermi, Hipertansiyon, hiperglisemi, yüksek proteinli diyet 31. Talamustan gelen lifler hangi tabakadan kortekse giriş yapar? A) Pleksiform (Moleküler tabaka) B) Dış Granüler C) Dış Piramidal D) İç Granüler E) İç Piramidal (Ganglionik tabaka) 31 D Korteksin tabakaları ve önemli özellikleri: 1- Pleksiform Tabaka (Moleküler tabaka) Piamater ile sarılı tabakadır, nöron sayısı çok azdır. 2- Dış Granüler Tabaka Küçük piramidal nöronlar ve stellat (granüler) nöronlar bulunur. 3- Dış Piramidal Tabaka Orta boylu piramidal nöronlar bulunur. Komşu tabakalardan gelen akson ve dendritlerle, afferent uzun bağlantı lifleri bu tabakada horizontal Bechterev çizgisini yaparlar. 4- İç Granüler Tabaka Moleküler tabakadan sonraki en ince tabakadır. Az sayıda granüler ve piramidal nöron içerir. Talamustan gelen lifler burada sonlanır (Bailingerin dış bandı). 5- İç Piramidal Tabaka (Ganglionik tabaka) Betz in dev hücrelerinin olduğu tabakadır. Bailingerin iç bandı da bu tabakadadır. 6- Multiform Tabaka Fusiform hücrelerden oluştuğu için fusiform tabaka olarak da bilinir. Martinotti nöronları (Küçük multipolar, tersine dönük piramidal nöronlar) bu tabakada oldukça fazladır. Hücrelerin aksonları buradan alttaki beyaz cevhere geçer. 32. Retinadaki fotoreseptör hücreler ışık ışınlarıyla karşılaştığında aşağıdakilerden hangisi görülmez? A) Fotoreseptör hücrelerde hiperpolarizasyon B) Fotoreseptör hücrelerde glutamat salgısının durması C) Transdusin aktivasyonu D) Fosfodiesteraz inhibisyonu E) Sodyum kanallarının kapanması 32 D Görme fotoreseptör hücreler ve horizontal hücrelerde hiperpolarizasyon ile oluşması bakımından vücutta eşsiz bir mekanizmaya sahiptir. Bu hiperpolarizasyon gangliyon ve amakrin hücrelerde depolarizasyon yaratarak görmenin oluşmasını sağlar. Fotoreseptörlerde ışığa duyarlı bileşikler opsin ve retien (retinal) den oluşur. Basillerde bulunan ışığa duyarlı pigment rodopsindir. Rodopsinin ışık ışınlarını etkisiyle Metarodopsin-2 ye dönüşür. Metarodopsin-2 hücre içinde bulunan transdusin adlı G-proteinini etkinleştirir. Transdusin aktivasyonu hücre içi fosfodiesterazı aktive ederek cgmp nin yıkılmasını sağlar. Böylece cgmp duyarlı Na kanalları kapanır. Sonuçta Na hücre içerisine giremez ve hücreler hiperpolarize olur. Hiperpolarize olmadan önce (ışıkla karşılaşmadan önce) glutamat salgılayan hücre glutamat salgısını durdurur. Nörotrasmitter salgısının durması ganglion hücrelerinin depolarize olmasıyla sonuçlanan uyarılar zincirini başlamasına neden olur. 6

6 33. Aşağıdaki membran forsfolipitlerinden hangisinin parçalanmasından açığa çıkan ürünler ikinci haberci özeliğine sahiptir? A) Fosfatidilkolin B) Fosfatidilserin C) Fosfatidilgliserol D) Fosfatidiletanolamin E) Fosfatidilinizitol 33 E Fosfatidilinizitol, membranda aktive olan bir fosfolipaz C ile iki parçaya ayrılır. İnizitol-3-fosfat ve diaçilgliserol. 34. Aşağıdaki metabolik yolaklardan hangisinin hızlanması hiperürisemiye neden olur? A) Glikoliz B) Pentoz fosfat yolu C) Üre sentezi D) Kolesterol sentezi E) Glikojen sentezi 34 B Pentoz fosfat yolunun aşırı artması, hücre içinde riboz-5-fosfat konsantrasyonunu arttırır. Riboz-5-fosfat pürin sentezinin allosterik enzimi PRPP sentaz ın hem substratı hem de pozitif allosterik efektörüdür. PRPP sentaz enzimin uyarılması pürin sentezini artırır, ardından ihtiyaç fazlası pürinlerin yıkıma yönlenmesi pürin yıkımını ve ürik asit seviyelerini arttırır. 37. Aşağıdaki proteinlerden hangisinin mrna sı sentezi sırasında intron bölgesi içermez? A) Membran proteinlerinin B) Glikoliz enzimlerinin C) Protein peptid yapılı hormonların D) Histon proteinlerinin E) Plazma proteinlerinin 37 D Histon proteinlerinin mrna ları birkaç özelliği ile diğer mrna lardan ayrılır. 3 -uçlarında poli (A) kuyruğu içermezler, intronik bölgeleri yoktur, tamamı eksondur. Bu yüzden splicing işlemine de tabi tutulmazlar. 38. Aşağıdakilerden hangisinin sentezi sırasında yapısına glisin amino asidi katılmaz? A) Adenin B) Glutatyon C) Kreatin-P D) Porfirin halkası E) Karnitin 38 E Glisin; glutatyon, kreatin-p, adenin guanin gibi pürin bazlarının, safra tuzlarının, porfirin halkasının yapısına sentezleri sırasında katılır. Ayrıca bir molekülün su çözünürlüğünün arttırılması amaçlı glisin konjugasyonda kullanılabilir. 35. Prostaglandin sentezinde ilk oluşan prostanoid aşağıdakilerden hangisidir? A) PGG2 B) PGH2 C) PGE2 D) PGD2 E) PGI2 35 A PG sentezinde ilk oluşan prostanoid PGG2 dir. Aktif prostanoidlerin öncülü ise PGH2 dir. 36. Glikojen yıkımında katalizlediği reaksiyonla serbest glukoz oluşturan enzim aşağıdakilerden hangisidir? A) Glikojen fosforilaz B) Glukantransferaz C) Amilo-1,6-glikozidaz D) 1,4-1,6 transglikozilaz E) Fosfoglukomutaz 36 C Glikojen yıkımında glikojen fosforilaz enzimi glukoz-1-fosfat oluştururken, çatal bölgesindeki 1,6-glikozid bağını koparan amilo-1,6-glikozidaz serbest glukoz oluşturur. 39. Aşağıdaki hormonlardan hangisinin etkisini göstermesi için membranda bir reseptöre ihtiyacı vardır? A) Progesteron B) Paratiroid hormon C) Tiroid hormonları D) Prostaglandinler E) Nitrik oksit 39 B Steroid hormonların ve tiroid hormonlarının reseptörleri hücre içindedir. Prostaglandinler hücre içinde oluşan kısa mesafeli hormonlardır. Nitrik oksitin reseptörü guanilat siklazın sitoplazmik formudur. Protein-peptid yapılı hormonların reseptörleri membran üzerindedir. 40. Aşağıdakilerden hangisi piruvat dehidrojenaz enziminin çalışmasını baskılar? A) NADH B) ADP C) KoA D) İnsülin E) Kalsiyum 40 A Piruvat dehidrojenaz enzim kompleksi, ADP, NAD, KoA ve kalsiyum ile allosterik aktive, insülin tarafından ise defosforilasyonla aktive edilirken; ATP, NADH ve asetil-koa ile allosterik inhibe, glukagon tarafından fosforilasyonla inhibe edilir. 7

7 41. Sitrik asit siklusu için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Oksidatif fosforilasyon için elektron kaynağıdır B) İhtiyaç fazlası amino asitlerin karbon iskeletlerinin oksidasyonunu sağlar C) Endojen lipit sentezleri için indirgenmiş ekivalan sağlar D) Pürin bazlarının sentezi için karbon kaynağıdır E) Glukoz sentezi için substrat sağlar 41 C Sitrik asit siklusu asetil-koa başta olmak üzere ara elemanlar üzerinden girilebilen bir kimyasal oksidasyon yolağıdır. Şekerler, yağ asitleri, amino asit karbon iskeletleri ve ketonlar mitokondri matriksindeki krebs döngüsünde kimyasal olarak okside olur ve CO 2 ve H 2 O ya dönüşürler. Bu arada elde edilen elektronların ETZ ye yönlendirilmesi sonucu ATP sentezi döngünün ana amaçlarından biridir. Döngünün diğer amacı endojen sentezlere ara elemanlar üzerinden karbon sağlamaktır. Yağ asitlerinin, kolesterolün, endojen sentezlenen amino asitlerin bir çoğunun, pürin-pirimidinlerin ve hem halkasının sentezi sırasında karbon çıkışları için önemli bir kaynaktır. Ayrıca ara elemanlar üzerinden glukoz eldesine de karbon aktarmak mümkündür. Lipid sentezleri için karbon çıkışları krebs döngüsü ara elemanı sitrat üzerinden olurken, bu sentezlere indirgen güçler pentoz fosfat yolundan sağlanır. 43. Aşağıdakilerden hangisi kemik yıkımını göstermekte kullanılmaz? A) Glisin B) Hidroksilizin C) Hidroksiprolin D) Asit fosfataz E) Glikozile hidroksilizin 43 A Kollajen yıkım ürünleri klinikte kemik yıkım markırları olarak kullanılır. Hidroksiprolin, hidroksilizin, glikozile hidroksilizin, galaktozile hidroksilizin, N ve C terminal telopeptidler kollajen yıkım ürünleri ve kemik yıkım markırlarıdır. Osteoklastik aktiviteyi yansıtan asit fosfataz ise kemik yıkımı için kullanılan diğer enzimdir. 44. Aşağıdakilerden hangisi seruloplazminin ferrooksidaz aktivitesi için gereklidir? A) Demir B) Kalsiyum C) Bakır D) Kadmiyum E) Selenyum 44 C Fe +2 Fe +3 dönüşümü organizmada seruloplazmin tarafından yapılır, bu aktivite ferro oksidaz aktivitesidir. Bu sayede demir ferritin tarafından bağlanır ve depolanır, transferrin tarafından bağlanır ve kanda taşınır. Bu aktiviteyi seruloplazmine demirin son yörüngesindeki bir elektronu alarak yapısındaki bakır atomu kazandırır. 42. I. Dekarboksilasyon reaksiyonları II. Safra asitlerinin sentezi III. Demirin barsaktan emilimi IV. Ksenobiyotiklerin uzaklaştırılması V. Aminoasitlerin posttranslasyonel modifikasyonu Yukarıdakilerden hangileri askorbik asite ihtiyaç duyar? A) I-II-V B) II-III-IV C) I-III-V D) II-III-V E) III-IV-V 42 D C vitamini suda çözünen, bu yüzden plazma başta olmak üzere sıvılarda antioksidan özelliğe sahip bir vitamindir. C vitamini, prolin ve lizin hidroksilazların yaptığı posttranslasyonel modifikasyonda, 7α-hidroksilazın yaptığı kolesterolden safra asidi sentezinde, dopamin β-hidroksilazın yaptığı noradrenalin sentezinde ve demirin barsakta non-enzimatik indirgenmesinde ve emiliminde rol oynar. 45. Hücre içinde protein fosfataz aktivitesinde hangisi görülmez? A) Hormon duyarlı lipaz aktive olur B) Piruvat karboksilaz baskılanır C) Piruvat dehidrojenaz aktive olur D) Glikojen fosforilaz baskılanır E) Glukoz-6-fosfat dehidrojenaz aktive olur 45 A İnsülin etkisini hücre içinde protein fosfatazı aktive ettikten sonra yaptığı defosforilasyonlarla gösterir. Hormon duyarlı lipaz defosforilasyonla inhibe olur. 46. Apolipoprotein E ve C nin dolaşımdaki deposu aşağıdakilerden hangisidir? A) Şilomikron B) Düşük dansiteli lipoprotein C) Çok düşük dansiteli lipoprotein D) Orta dansiteli lipoprotein E) Yüksek dansiteli lipoprotein 8

8 46 E Lipoproteinler dolaşımda birbirleriyle temas ederler ve bu sırada hem bazı apoproteinleri hem de kolesterol esterlerini aktarabilirler. Dolaşımda özellikle şilomikrona ve VLDL ye temas ile apo E ve C HDL den aktarılır, bu iki protein fraksiyon için depo görevi görür. 47. Aşağıdakilerden hangisi karnitin-açil-transferaz I enzimini allosterik inhibe ederek yağ asitlerinin mitokondriyal oksidasyonunu azaltır? A) Palmitoil-KoA B) Asetil-KoA C) Propiyonil-KoA D) Malonil-KoA E) Süksinil-KoA 47 D Malonil-KoA karnitin açil transferaz-i enziminin allosterik inhibitörüdür. Bu sayede insülin baskısında yağ asitleri mitokondri iç zarını geçemez ve matrikse giremezler, oksidasyonları böylece azalır. Glukagon baskısında ise malonil-koa olmadığından enzimin aktivitesi sayesinde karnitin yağ asitleri ile esterleştirilir ve iç zar geçirilerek oksidasyonları arttırılır ,4-dinitrofenol bulunan bir mitokondrial sistemde, elektron transport zinciri için hangisi doğrudur? A) NADH oksidasyonunda azalma B) Oksijenin suya indirgenmesinde artma C) FAD redüklenmesinde azalma D) Fosforilatif fazda artma E) Membran potansiyelinde artma 48 B 2,4-dinitrofenol oksidasyon ve fosforilasyon eşleşmesini ayırır. Oksidasyon olurken fosforilasyon ve ATP sentezi durur. Membran potansiyeli azalır, NADH oksidasyonunda, FAD indirgenmesinde ve oksijenin suya indirgenmesinde artma olurken, fosforilasyon ve ATP sentezi azalır. 50. Aşağıdakilerden laboratuvar testlerinden hangisinin çalışılması için plazma örneğine ihtiyaç vardır? A) Üre B) Glukoz C) Alanin aminotransferaz D) Tiroid stimulan hormon E) Fibrinojen 50 E Plazma, antikoagulan üzerine alınmış kan örneğinin üst fazına verilen isimdir. Pıhtılaşma kaskadıyla ilgili tüm testler için plazmaya ihtiyaç vardır. 51. Aşağıdakilerden hangisinin porfirin halkasının yıkımından barsağa atılmasına kadar geçen süreçte bir etkisi yoktur? A) Sitokrom P450 B) UDP-glukronil transfrez C) Hem oksijenaz D) Ligandin E) Biliverdin redüktaz 51 A Hem halkası bir RES enzimi, hem oksijenaz tarafından yıkıma girer. Arkasından biliverdin redüktaz ile indirek bilirubin oluşur. Karaciğere alınan bilirubin ligandine bağlanır ve arkasından UDP-glukronil transferaz ile iki tane glukronik asit konjuge edilerek direk bilirubin oluşur. Safra üzerinden barsağa atılır. 49. Yabancı bileşiklerin uzaklaştırılmasında aşağıdakilerden hangisinin görevi yoktur? A) Sitokrom P450 B) Glutatyon C) Asetil-KoA D) Fosfat E) NADPH 49 D Ksenobiyotik metabolizmasında faz I hidroksilasyon karaciğer monooksijenaz sistem tarafından yapılır. Sitokrom P450 veya B5, NADPH eşliğinde moleküler oksijen kullanarak hidroksilasyon yapar. Faz II reaksiyonlarında karaciğer de su çözünürlüğü iyi glisin, glutatayon, glukronik asit, asetil-koa ve sülfat gibi moleküller arka arkaya konjuge edilir ve total su çözünürlüğü arttırılarak sulu fazlarla itrah yoluna gidilir. 52. Aşağıdakilerden hangisi endojen sentezi sırasında metiyoninden aktarılacak atom veya gruba ihtiyaç duyar? A) Fosfatidilkolin B) Glikokenodeksikolik asit C) Sfingomyelin D) Sistein E) Epinefrin 52 B Kolin sentezi sırasında S-adenizil metiyoninden 3 ayrı metil grubu alır. Gerek fosfatidil kolin gerekse sfingomyelin kolin içerir. Sistein endojen sentez sırasında kükürt atomunu metiyoninden alır. Norepinefrinin epinefrine dönüşümü bir transmetilasyondur ve verici yine S-adenozil metiyonindir. 9

9 53. I. Pozitif allosterik efektörler enzimin km değerini azaltır II. Efektörler ile substrat kimyasal olarak benzerlik gösterir III. Efektörler substrat ile aynı bölgeye bağlanır IV. Fosforilasyon-defosforilasyon hormonal düzenlenmelerinde kullanılır Yukarıdaki önermelerden hangileri allosterik enzimler için yanlıştır? A) I-II B) II-III C) III-IV D) I-IV E) III-IV 52 B Allosterik enzimlerin genel özellikleri önemlidir ve hemoglobin molekülünden yola çıkılarak şekillendirilmiştir. 54. Aşağıdaki enzimlerden hangisi dolaşımdaki VLDL lerin triaçilgliserollerini hidrolize eder? A) Hormon duyarlı lipaz B) Hepatik lipaz C) Lipoprotein lipaz D) Asit lipaz E) Lizofosfolipaz 54 C Lipoprotein lipaz enzimi şilomikron ve VLDL nin triaçilgliserollerini hidrolize ederek, yağ dokusuna alınmasını sağlar. 55. Aşağıdaki yapılardan hangisi enterik bakterinin serolojik olarak gruplandırılabilmesini sağlar? A) Peptidoglikan B) Dış membran antijeni C) Lipid A D) Kor antijeni E) O somatik antijeni 55 E Gram negatif bakterilerin duvarı parçalandığında ortaya çıkan lipopolisakkarit maddeye endotoksin denir. Endotoksin kromozomla kodlanır ve üç kısımdan oluşur. 1. Lipit A: Endotoksinin toksik etkilerinden sorumludur. Tüm endotoksinler ateş, hipotansiyon ve septik şoka neden olur. 2. Kor polisakkarit: Grup spesifik antijendir. Tüm gram negatiflerde aynı yapıdadır. 3. Polisakkarit: Tür spesifik antijendir adet tekrarlayan şeker ünitelerinden oluşur. O somatik antijeni diye bilinir ve IgM sınıfı antikor yanıtına neden olur. E. coli ve Salmonella (2000 tür) gibi bir çok gram negatif bakterilerin tiplendirilmesi için kullanılır. Neisseria ve H. influenzae de O antijeni bulunmaz, çünkü bu bakterilerde lipopolisakkarit değil lipooligosakkarit bulunur. Endotoksinin neden olduğu septik şok tablosunda protein C tedavisi uygulanabilir. Protein C normal insan proteinidir ve antikoagülan etki gösterir. Shwartzman ve Jarish herxheimer reaksiyonuna neden olan hücre duvarı komponenti lipopolisakkarittir (endotoksin) ve bu reaksiyonlara neden olan temel sitokin TNF-alfa dır. Bu durumda sitokin yanıtını baskılamak için steroid kullanılabilir. Limulus lizat testi bir sıvıda endotoksin varlığını tespit etmek için kullanılır. 56. Streptococcus agalactiae nin en önemli virülans faktörü aşağıdakilerden hangisidir? A) Kapsül B) Hücre duvarı karbonhidratı C) M proteini D) A proteini E) Teikoik asit 56 A Diğer streptokoklar gibi gram pozitif, katalaz negatiftir. Kanlı agar besiyerinde dar bir beta hemoliz zonu oluşturur. Erken tanı için klinik örneklerden grup B antijeninin aranması oldukça yararlı bir yöntemdir. Diğer streptokoklardan CAMP (Christie, Atkins, Munch-Petersen) testinin pozitif olması ve hippuratı hidrolize etmesiyle (Legionella, Listeria ve Campylobacter jejuni de de pozitif) ayırt edilir. Üç adet serolojik belirleyicisi vardır; B antijeni veya grup spesifik hücre duvarı polisakkariti. Tip sipesifik siyalik asit yapıda kapsüler polisakkarit (en sık görülen serotipler Ia, III ve IV) kompleman sisteminin aktivasyonunu önler. C proteini. 57. Toksini üç bölümden oluşan, kalmoduline bağlanarak camp düzeyini arttıran ve R tipi kolonileri patojen bakteri aşağıdakilerden hangisidir? A) Vibrio cholera B) Bacillus anthracis C) Enterotoksijenik E. coli D) Corynebacterium diphtheria E) Clostridium perfringens 57 B Kapsül: Kapsülü poli D-glutamik asit yani polipeptid yapıdadır. Spor: Toprakta yıllarca canlı kalabilir. Ekzotoksin: Toksin ve kapsül yapımı plazmid le kodlanır. 10

10 Toksini üç bölümden oluşur. - Ödem faktör: Kalmodulinle aktif hale gelerek adenilat siklaz aktivasyonu sonucu ödeme neden olur. - Letal faktör: MAP kinaz (Mitojen activated protein kinase) aracılığıyla sitokin salınımına neden olur. Sonuçta şok ve ölüm görülür - Koruyucu antijen: Hücre membranına tutunup por oluşturarak ödem faktör ve koruyucu antijenin hücre içine girmesini sağlar. 58. Aşağıdakilerden hangisi kompleman sisteminin görevlerinden biri değildir? A) Opsonizasyon B) Histamin salınımı C) B lenfosit aktivasyonu D) İnterferon salınımı E) Membran hasarı 58 D Tablo 2.15: Kopleman sisteminin görevleri Aktivite Kompleman Etki Düzenleyici Opsonizasyon C3b Makrofaj ve nötrofillerin yaptığı fagositozun kolaylaştırılması Kemotaksis C3a ve C5a Nötrofil ve monositlerin enflamasyon bölgesine çekilmesi Anafilotoksin İmmün kompleksin temizlenmesi B hücre aktivasyonu C3a, C4a ve C5a (en potent) C3b C3d Mast hücrelerinden histamin salınımına neden olur Antijen-antikor kompleksinin zararlı etkilerinin giderilmesi Humoral immün cevabın aktivasyonu Ödem C2b Prokinin dir. Bradikinini arttırarak ödeme neden olur Faktör H ve I Karboksipeptidaz B Karboksipeptidaz B Faktör H ve I Faktör H ve I C1 inhibitör Hedef hücre lizisi C5b-9 (MAK) Membranda delik açar Protein S 60. Aşağıdaki etkenlerden hangisi sağlam deriden bulaşmaz? A) Batı nil virüsü B) İnsan immün yetmezlik virüsü C) Deng virüsü D) Francisella tularencis E) Borrelia bugdorferi 60 B Batı nil virüsü, Deng ve Sarı humma virüsü flavivirüs grubunda yer alan RNA virüsüdür. Bu virüsler sivrisineklerle bulaşır. Francisella tularencis ve Borrelia bugdorferi kenelerle bulaşbilmektedir. 61. Sulu ishal yakınmasıyla başvuran hastadan yapılan gaita kültüründe TCBS besiyerinde sarı koloniler görülmüş ve etkenin %6 lık NaCI lü ortamda ürediği tespit edilmiştir. Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Vibrio cholera B) Vibrio parahaemolyticus C) Aeromonas D) Listeria monosytogenes E) Staphylococcus aureus 61 A V. cholera alkali (ph: ) ortamda iyi ürer. Bu nedenle gaita örneklerinin transportu için Cary-Blair ve akalen peptonlu su kullanılır. V. cholera oksidaz pozitif olmasıyla enterobacteriacea ailesinde bulunan bakterilerden ayırt edilir. TCBS (Thiosülfat-sitrat-bile salt-sükroz agar) besiyerinde sükrozu fermente eden V. cholera (sarı koloni) bu sayede V. parahaemolyticus ve V. vulnificus dan ayırt edilir (yeşil koloni). El-tor biyotipi klasik tipe göre daha selim seyirlidir. Klasik kolera, El tor tipinden farklı olarak tavuk eritrositlerini aglutine etmez, hemoliz yapmaz, voges proskauer testi negatiftir ve polimiksinde üremez. 59. Aşağıdakilerden hangisi immunoglobulin süper aile sınıfına ait reseptörlerden biri değildir? A) TCR B) β2- mikroglobülin C) CD8 D) MHC sınıf 2 E) Kompleman reseptör 1 59 E Immünglobülin super aile reseptörleri: MHC- 1 ve 2, CD2, CD3, CD4, CD8, CD19, B7, CD28, β2- mikroglobülin, ICAM-1 ve TCR vb. dir. 62. Difteri olduğu düşünülen bir hastanın boğazından alınan sürüntü örneğinde Corynebacterium diphtheriae üretiliyor. Bu hastada aşağıdakilerden hangisi ile kesin tanı konulabilir? A) Loeffler besiyerinde üreme B) Metilen mavisi ile boyamada X, Y, Z şeklinde görünüm C) Neisser ile boyamada Babes Ernst granülleri olması D) Katalaz, oksidaz ve üreaz aktivitesi E) Elek testi 11

11 62 E Koyun kanlı agar (gri-beyaz non hemolitik koloniler), Loffler (serumlu besiyeri) ve Tinsdale (K tellüritli besiyeri, siyah koloniler mavi bir haloyla çevrili) besiyerinde ürer. Neisser ve Albert boyalarıyla polimetafosfattan oluşan metakromatik cisimler (Ernst- Babes) tespit edilebilir. Kültürde bakterinin üretilmesi kesin tanı koydurmaz. Kesin tanı için üretilen bakterinin toksin ürettiğinin gösterilmesi gerekir. Toksin üretiminin tespiti için ELEK testi (agar immünopresipitasyon testi), EIA veya Polimeraz zincir reaksiyonu (Tox geni) kullanılabilir. 63. Aşağıdakilerden hangisi kronik menenjite neden olmaz? A) Actinomeyces neoformans B) Borrelia burgdorferi C) Brusella melitensis D) Staphylococcus aureus E) Mycobacterim tuberculosis 63 D Kronik Menenjit: Kronik menenjit denmesi için semptomların en az 4 hafta devam etmiş olması gerekir. Etken Bakteriler: Actinomyces spp, Brucella spp., Borrelia burgdorferi, Mycobacterium tuberculosis, Nocardia spp, Treponema pallidum ve Tropheryma whipplei dir. 64. Hastanede yatan nötropenik bir hastanın kan kültüründen izole edilen mikroorganizma sulfametoksazol- trimetoprime duyarlı ancak sefalosporinlere, aminoglikozidlere, imipeneme ve kinolonlara dirençlidir. Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Pseudomonas aeruginosa B) Acinetobacter baumannii C) Burkholderia cepacia D) Stenotrophomonas maltophilia E) Citrobacter freundii 64 D Tablo 3.26: Nonfermenter gram negatif basillerde ayırıcı tanı Nonfermenter gram negatif basiller Pseudomonas aeruginosa Acineto bacter baumannii Stenotrophomonas maltophilia Burkholderia cepacia Oksidaz Hareket Not Mavi-yeşil cerahat, nötropeni, kistik fibrozis, ektima gangrenosum ve yanık yarası enfeksiyonu. (Akinetos) Asakkarolitiktir. Fırsatçı patojen. En sık neden olduğu enfeksiyon pnömonidir ve özellikle yoğun bakım hastalarında ventilatörle ilişkili pnömoni yapar. Post operatif menenjitlerin en sık etkenlerinden biridir. Panrezistan diyebilmek için kolistine dirençli olmalıdır. Sulbaktam antibakteriyel etkiye sahiptir. Antibiyotik tedavisi alan immünyetmezliklilerde pulmoner ve üriner enfeksiyon yapar. Karbapenem ve aminoglikozitlere doğal dirençli, TMP/SMT e duyarlı. Kistik fibrozis ve kronik granülomatöz hastalığı olanlarda bronkopnömoni Kateterize hastalarda üriner enfeksiyon Kontamine intravasküler kateteri olanlarda septisemi Aminoglikozitlere doğal dirençli, TMP/SMT e duyarlı. B. pseudomallei, malleidoz (kutanöz ve pulmoner hastalık) B. mallei ruam etkenidir (biyolojik silah). Laboratuar enfeksiyonu için risktir (şarbon, brusella, tularemi vb). 65. Actinomyces tedavisinde aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi kullanılmaz? A) Amoksisilin B) Eritromisin C) Doksisiklin D) Klindamisin E) Metranidazol 65 E Actinomyces tedavisinde amoksisilin, eritromisin, doksisiklin ve klindamisin kullanılabilir. Actinomyces zorunlu anaerob bir bakteri olmasına rağmen bir çok tür metranidazole dirençlidir. 66. Kanlı ishal yakınması ile gelen hastanın dışkısında eritrosit ve lökosit saptanmıştır. Yapılan kültürde beta hemolitik, laktoz ve oksidaz pozitif, glukozu fermente eden ve 0/129 a dirençli gram negatif basil üremiştir. Bu hastada en olası etken aşağıdakilerden hangisidir? A) Shigella B) Aeromonas C) Pleisomonas D) Vibrio E) Campylobacter 12

12 66 B Aeromonas ve plesiomonas %6 lık tuz konsantrasyonunda üreyememesi nedeniyle vibriolardan ayrılır. Ampisilin katılmış kanlı agarda izolasyon şansı artar ve aeromonas kolonileri tipik olarak beta hemoliz yapar. Aeromonas akut sulu ishalden (daha sık görülür), kronik dizanteriform ishale kadar değişen klinik tablolara neden olur. Vibriostatik bir ajan olan O/129 a dirençlidir. 67. Neisseria meningitidis menenjiti tanısı olan hasta ile yakın temas eden sağlık personeline aşağıdakilerden hangisi profilaktik olarak önerilmez? A) Siprofloksasin 500 mg, po, tek doz B) Seftriakson 250 mg, im, tek doz C) Benzatin penisilin G 1,2 milyon ünite, im, tek doz D) Rifampin 2x600 mg, po, iki gün E) Azitromisin 500 mg, po, tek doz 67 C Tablo 1.35: Proflaktik antimikrobiyal kullanımı İlaç Penisilin Ampisilin Ampisilin+ gentamisin Sefazolin Seftriakson Siprofloksasin Siprofloksasin, Seftriakson, Rifampin Aztreonam Eritromisin Tetrasiklin Flukonazol Klotrimazol Trimetoprim+ sulfametaksazol yada pentamidin Kullanım Alanı Romatizmal ateşli hastalarda rekürren faranjitin engellenmesi için Traponema pallidum a maruz kalma sonrası sifilizin önlenmesi için Splenektomili hastalarda pnömokok sepsisini önlemek için Grup B streptokok taşıyıcısı olan annelerde neonatal sepsis ve menenjitin önlenmesi için Genitoüriner ve gastrointestinal cerrahi girişim uygulanan hastalarda, hasara uğramış kalp kapaklarında enterokokal endokarditin engellenmesi için Stafilokokal cerrahi yara enfeksiyonlarının engellenmesi için N. gonorrhoeae maruz kalanlarda gonokok enfeksiyonunun engellenmesi Bacillus anthracis e maruz kalanlarda şarbon gelişimini engellemek için N. meningitidis ve H. influenzae ile maruziyet sonrası menenjit gelişimini engellemek için Bordetella pertusis ile maruziyet sonrası boğmaca gelişiminin engellenmesi Yenidoğanlarda gonokokal ve klamidial konjuktivitin engellenmesi için Corynebacterium diphteriae taşıyıcılığının tedavisinde Yersinea pestise bağlı plak gelişiminin engellenmesi AIDS de Cryptococcus neoformans menenjitinin gelişiminin engellemek için AIDS gibi hücresel immün yetmezliği olanlarda mantar enfeksiyonlarının engellenmesi için (kandida vb) AIDS li hastalarda Pneumocystis jiroveci pnemonisini engellenmek için 68. Adolesan çağındaki kızlarda, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara aşağıdaki mikroorganizmalardan hangisi en sık yol açar? A) Chlamydia trachomatis B) Trichomonas vaginalis C) Neisseria gonorrhoeae D) Herpes simpleks virusu E) Human papillomavirus 68 E En fazla cinsel ilişki ile bulaşan etken HPV dir. En fazla cinsel ilişki ile bulaşan bakteriyel etken ise C. trachomatis tir. Genital ünserlerin en sık etkeni HSV dir. 69. Aşağıdaki viruslardan hangisi zarf glikoproteinleri ile antijenik özellik gösterir? A) Adenovirus B) Reovirus C) İnfluenza virusu D) Rotavirus E) Rhinovirus 69 C Ortomiksovirüsü (influenza) paramiksovirüsten ayıran özellikler - Segmenter genomunun olması (A ve B de 8 parçalı, C de 7 parçalı), - Dev hücre oluşturmaması (Füzyon proteini bulunmadığı için) ve - Nükleik asit üreme bölgesinin nükleus olması. RNA virüsleri stoplazmada çoğalmasına rağmen influenza çekirdekte çoğalır. Viral replikasyon sırasında çekirdeğe uğrayan RNA virüsleri influenza, retrovirüs ve hepatit D virüsüdür. Viral zarf üzerinde dışarı doğru çıkıntı yapan hemaglutinin ve nöraminidaz adı verilen glikoprotein uzantıları bulunur. Hemaglutinin, duyarlı hücre üzerindeki özgül reseptörlere (siyalik asit ve nöraminik asit reseptörleri) virüsün tutunmasını sağlar. Nöraminidaz ise enfekte hücreden progeni virüsün salınımı (tomurcuklanma) ve solunum yolundaki koruyucu mukus tabakasının yıkımında görev alır. Yabani kuşlarda (su kuşu) 16 adet hemaglutinin ve 9 adet nöraminaz bulunur fakat yabani kuşlarda bulunan influenza virüs reseptörleri (alfa 2,3 siyalik asit) insanda bulunmaz (alfa 2,6 siyalik asit). Bu nedenle virüsun insanlara bulaşabilmesi için antijenik değişikliğe uğraması gerekir. Antijenik değişikliğe en uygun canlılar domuzlardır çünkü domuzlar hem kuş virüsünü hemde insan influenza virüsünü barındırabilir. İnsan ve kuş influenza virüsü ara konakta genetik reasortmant (reassortment) yani RNA rekombinasyonu sonucu antijenik yapısını değiştirerek tekrar insana bulaşabilir. 13

13 İnfluenza virüsü nükleokapsid (internal proteinler) proteinindeki antijenik farklılıklara göre A, B, C olmak üzere üç serotipe ayrılır. 70. Kronik hepatit C tanısıyla izlenen hastada yaygın ödem, 4gr/gün proteinüri, hematüri, artrit, serum kompleman düzeylerinde düşüklük ve periferik nöropati saptanmıştır. Hastada tanıya yönelik olarak aşağıdaki testlerden hangisi yapılmalıdır? A) Serum antinüklear antikor B) Serum anti- ds DNA C) Serum kriyoglobulin D) Serum antinötrofilik stoplazmik antikor E) Serum immünoglobülin düzeyleri 70 C Subakut tiroidit (granülomatöz, de Quervain tiroiditi): Viral enfeksiyonları takiben ortaya çıkan ağrılı tiroid enflamasyonudur. HLA-B35 pozitiftir. Kriyoglobülinemi Kriyoglobülinemi semptomları: Sistemik vaskülit (artralji, purpura), membranoproliferatif glomerulonefrit, periferal nöropati ve uzun dönem sonra siroz gelişebilir. Kriyoglobülinemi Tipleri Tip 1: Monoklonal Ig (IgG veya IgM) Tip 2: Poliklonal immünglobülin (temel olarak IgG) ve RF ile birleşmiş monoklonal IgM Tip 3: Poliklonal IgG ve IgM Liken planus: ekstremitelerin ekstensör yüzlerinde ve genital bölgede kaşıntılı papülöz lezyonlar. 72. Aşağıdaki mantarlardan hangisi artrokonidiya oluşturabilir? A) Candida B) Blastoschizomyces C) Rhodotorula D) Saccharomyces E) Coccidioides 72 E Tablo 5.2: Eşeysiz sporlar Eşeysiz sporlar (Aseksüel spor, konidyum) Blastospor (maya mantarının oluşturduğu tomurcuk) Artrospor (tespih tanesi şeklinde spor) Klamidiospor (büyük, kalın duvarlı, ısıya ve kuruluğa dayanıklı) Sporangiospor Konidiyospor Örnek Candida albicans Dermatofitler Ak piedra (Trichosporon beigelii) Coccidiodes immitis Geotrichum candidum Candida albicans Mukor, Rhizopus Prototheca (Morula paterni) 73. Deri lezyonundan yapılan kazıntının % 30 luk potasyum hidroksit ile hazırlanmış olan preparasyonunda, makarna ve köfteler olarak adlandırılan tipik mikroskopik görünüm sergileyen mantar aşağıdakilerden hangisidir? A) Geotrichium B) Trichophyton C) Trichosporon D) Blastomyces E) Malassezia 73 E 71. Antifungal ilaç ve etki mekanizması ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Azoller- Ergosterol sentezinin inhibisyonu B) Poliyenler- Oksidatif membran hasarı C) Griseofulvin- Mitoz inhibisyonu D) Ekinokandin- Kitin sentez inhibisyonu E) Flusitozin- Nükleik asit sentez inhibisyonu 71 D Azoller, sitokrom P450 bağımlı bir enzim olan 14 alfa demetilaza etki ederek lanosterolden ergositerol sentezini inhibe eder. Poliyenler (Amfoterisin B ve nistatin) ergoserole bağlanarak oksidatif membran hasarına neden olur. Griseofulvin mikrotubul defekti sonucunda mitozu inhibe eder. Ekinokandinler (kaspafungin vb.) hücre duvarında bulunan beta glukan sentezini engeller. Kitin sentezini nikkomisin inhibe eder. Flusitozin ise nükleik asit sentez inhibisyonu yapar. 74. En sık antijenik değişiklik gösteren parazit aşağıdakilerden hangisidir? A) Trypanosoma spp. B) Taenia spp. C) Entamoeba spp. D) Giardia spp. E) Schistosoma spp. 74 A Tablo 6.2: Bazı parazitlerin patojenite faktörleri Patojenite Parazit Endotoksin Afrika trypanosomu, P. falciparum (fosfolipit= ekzoantijen) Moleküler taklit (konak antijenine Afrika trypanosomu, Plasmodium spp benzer özellik) ve Schistosoma spp Antijenik değişiklik Afrika trypanosomu, Plasmodium spp, Babesia spp, Giardia spp İnrasellüler yerleşim Trypanosoma spp, Plasmodium spp, Leismania spp, Toxoplasma spp İmmünglobülinlerin enzimlerle yıkımı Schistosoma mansoni 14

14 75. Yaşam döngüsü sırasında proserkoid larva oluşturan parazit aşağıdakilerden hangisidir? A) Taenia saginata B) Diphylobothrium latum C) Hymenolepis nana D) Babesia microti. E) Echinococcus granulosus 75 B En uzun sestod olup birden fazla ara konağı olan ve yumurtası kapaklı (operkulum) tek sestod dur. Kasında larva (sparganum) bulunan az pişmiş balıkların yenmesiyle bulaşır. B12 vitamini eksikliği anemisi ve megaloblastik anemiye neden olduğu gibi nörolojik semptomlara neden olabilir. Gaitada tipik kapaklı yumurtalar veya rozet şeklinde uterus yapısına sahip proglotid gösterilebilir. Tedavide niklozamid veya prazikuantel kullanılır. 76. İnsanların hemara konak hem de son konak olduğu sestod aşağıdakilerden hangisidir? A) Taenia saginata B) Diphylbothrium latum C) Dipylidium caninum D) Hymenolepis diminuta E) Taenia soleum 76 E Taenia soleum: Silahlı tenya (çengel yada diken) diye bilinir. Domuzlarda bulunan larvanın (Cysticercus cellulosa) insanlar tarafından oral yolla alınmasıyla bulaşır. Taenia soleum un yumurtasıda bulaştırıcı olabilir (T. saginatadan farklı). Bu nedenle insan hem kesin konak hem de ara konak olabilir. İnsan ara konak olduğunda sistiserkoz denilen klinik tablo ortaya çıkar. Bu durumda larva bir çok organa (MSS, göz ve kalp vb.) yayılım göstererek etrafı fibröz bir kapsülle sarılı içinde skoleks bulunan sıvı dolu kistler oluşur. Nörosistiserkoziste beyin MR ında yüzük şeklinde kist veya kalsifikasyon görülür ve bu durum tıkanıklık veya hidrosefaliye neden olabilir. Tedavide niklozamid kullanılır. Sistiserkoziste cerrahi uygulanır veya prazikuantel verilir. 77. Aşağıdakilerden hangisi ceversible iskemik hücre zedelenmesinde çekirdekte görülebilen değişiklikliklerden birisidir? A) Kromatin kondensasyonu B) Kromatin kabalaşması C) Piknoz D) Karyolizis E) Karyoreksis B Reversible iskemik hücre zedelenmesinde hipoksiye bağlı olarak aerobik glikoliz bozulur ve ATP azalır. Bir miktar anaerobik glikoliz ile ATP sentezlenmeye çalışılır. Anaerobik glikolizde glikojen kullanılır ve inorganik fosfatlar ve laktik asit açığa çıkar. Bunun sonucunda hücre içi ph düşer. Asidoza bağlı olarak çekirdekte kromatin kabalaşması ya da kromatin yoğunlaşması meydana gelir. Bu bulgu reversible dır ve etken ortadan kaldırılınca hücre eski morfolojisini geri kazanır. 78. Aşağıdakilerden hangisi apoptoziste izlenmez? A) Hücresel fragmantasyon B) Kaspaz aktivasyonui C) İnternükleozomal DNA yıkımı D) Fagositoz E) Membran hasarı 78 E Apoptoz, ölmeye programlanmış hücrelerin kendi nükleer DNA larını, nükleer ve sitoplazmik proteinlerini parçalayacak enzimleri aktive eden, intraselüler programlanmış hücre ölüm yolağıdır. Apoptoz normalde birçok durumda meydana gelmektedir; istenmeyen ya da potansiyel olarak zararlı hücreleri ve kullanılır olma süresini aşmış hücreleri ortadan kaldırmaya hizmet eder. Apoptoz, farklı yollarla başlatılabilen ve kaspazların aktivasyonu ile indüklenen bir sistemdir. Bu yolaklar ekstrensek (reseptör başlangıçlı) ya da intrensek (mitokondrial) yolaklardır. Ekstrensek yolakta hücrelerin yüzeyinde bulunan ölüm reseptörleri ile gerçekleşir. Bunlar Tip 1 TNF reseptörü (TNFR1) ve Fas (CD 95) dır. Fas-Fas ligand etkileşmesi, FADD (Fas associated death domain) denen adaptör proteini için bağlanma alanı oluşturur. Bu da kaspazları aktive eder. İntrensek yolak, mitokondrial geçirgenlik artışına bağlı olarak mitokondri içinde bulunan sitokrom c nin sitoplazmaya geçmesi ile başlar. Sitozolde sitokrom c, Apaf-1 proteinine bağlanır ve bu kompleks kaspazları aktive eder. Apoptozda asıl rolü kaspazlar oynar. Ekstrensek ve/veya intrensek yolakla aktive edilen kaspazların bir kısmı başlatıcı bir kısmı ise uygulama fazında görev alırlar. Kaspazlar (caspase) sistein proteaz üyelerinden olup, sitoplazmada inaktif proenzim formundadır ve aktive olmaları için kırılmaları gerekir. Bir başlatıcı kaspaz kendi aktif formunu oluşturmak üzere kırıldıktan sonra, diğer kaspazların hızlı ve sıralı aktivasyonu ile fonksiyonlarını yaparlar. Aktif kaspazlar hücre iskeleti ve nükleer matriks proteinlerini parçalarlar, DNAaz aktivasyonu ile internükleozomal kırılmaları sağlarlar. Apoptozda membran hasarı oluşmaz ancak fosfatidilserin ve trombospondin moleküllerinin etkisiyle fagositoz sağlanır.

15 Nekroz ve Apoptozun özellikleri ÖZELLİK NEKROZ APOPTOZ Hücrenin boyutu Büyür (şişer) Küçülür (büzüşür) Çekirdek Piknoz, karyreksiz, karyolizis, DNA yıkımı Yıkımı diffüz ve rastgele Kromatin kondensasyonu ve fragmantasyonu Nükleozum büyüklüğünde parçalara ayrılma Plazma membranı Hasarlı İntakt, stoplazmik blebler ve apoptotik cisimler Hücresel içerik Enzimatik sindirim, İntakt (apoptotik cisimler içerisinde hücre dışına yayılır bulunabilir) Fizyolojik/Patolojik rol Her zaman patolojik Sıklıkla fizyolojik, patolojik de olabilir. Etkilenen hücre sayısı Çok sayıda hücre Bir veya birkaç hücre İnflamatuar reaksiyon Var Yok (nötrofil kemotaksisi olmaz) Enerji gereksinimi Yok Var 79. Aşağıdaki araşidonik asit metabolitlerinden hangisi inflamasyonu inhibe eder? A) Prostoglandin D2 B) Tromboksan A2 C) Lökotrien B4 D) Lipoksin A4 E) Lökotrien C4 79 D Lipoksinler lökositlerde üretilen 5-HPETE den 12-lipooksijenaz enzimi ile trombositlerde sentezlenir. Lipoksin A 4 ve lipoksin B 4 lökosit toplanmasını ve inflamasyonun hücresel komponentlerini, nötrofil kemotaksisini (antilökotrien etkili) ve endotele adezyonunu inhibe ederler Aşağıdakilerden hangisi Tip I aşırı duyarlılık reaksiyonu değildir? A) Bronşial astım B) Allerjik rinit C) Allerjik konjonktivit D) Allerjik alveolit E) Akut ürtiker 80 D Tip I aşırı duyarlılık reaksiyonu (Tip I ADR), daha önceden antijenle duyarlı hale gelmiş kişilerde antijenle mast hücrelerine bağlı antikorun birleşmesi sonucu dakikalar içinde hızla meydana gelen immünolojik reaksiyondur. Dışarıdan alınan alerjen maddeye karşı üretilen IgE antikorları mast hücre yüzeyinde bulunan reseptörlerine bağlanır. Aynı antijen tekrar vücuda girdiğinde mast hücre yüzeyindeki antikorlarla etkileşerek mast hücre degranülasyonu meydana gelir ve erken faz bulguları oluşur. Antijenin giriş yerine bağlı olarak lokal veya sistemik etkiler oluşur. Lokalize Ürtiker, Anjioödem Allerjik rinit Alerjik konjonktivit Allerjik gastroenterit Bronşial astım Saman nezlesi Tip I ADR Örnekleri Sistemik Yabancı proteinler (arı sokması) Hormonlar Enzimler Polisakkaridler İlaçlar (Penisilin alerjisi) Allerjik alveolit akut dönemde Tip III, kronik dönemde Tip IV hipersensitivite reaksiyonudur. 81. Elli beş yaşında romatod artritli kadın hastada gözlerde kuruma, yanma ve ağız kuruluğu şikayetleri ile başvuruyor. Tetkiklerinde Anti SS-A antikoru pozitif saptanıyor. Olguda dudak biyopsisinde tükrük bezlerinde periduktal ve perivasküler lenfositik infiltrasyon, duktal epitelyal hiperplazi izleniyor. Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) CREST sendromu B) Sistemik sklerozis C) Sjögren sendromu D) MALT lenfoma E) Sarkoidoz 81 C Gözyaşı ve tükrük bezlerinin immünolojik hasarı sonucu gelişen kuru göz (keratokonjonktiviti sicca) ve kuru ağız (kserostomi) ile karakterize hastalık Sicca sendromu (primer form); buna otoimmün bir hastalık eşlik ederse Sjögren sendromu denir. Sjögren sendromu en sık romatoid artrit ile birliktedir. Bunun dışında SLE, polimyozit, mikst konnektif doku hastalığı, skleroderma, tiroiditle beraber de görülebilir. Sjögren sendromunda Tanı Klinik: En sık yaş kadınlarda görülür. Beraberinde oi hastalık var. (RA, SLE, tiroidit gibi). Gözlerde yanma, kaşıntı, görme bulanıklığı, ağızda kuruluk, katı gıdaları yutmada güçlük, ağızda yarıklar, hastaların yarısında parotis bezinde büyüme, nazal mukozada kuruma, epistaksis görülebilir. Labaratuar: RF %75 (+), Ribonükleoproteinlere karşı gelişmiş Anti SS-A ve Anti SS-B %50-80 (+) Morfoloji: Dudak biyopsisi yapılır. Erken dönemde periduktal ve perivasküler lenfositik infiltrasyon, duktus epitel hücre hiperplazisi; ilerleyen dönemde tükrük bezlerinde germinal merkezi belirgin lenfoid foliküller, lenfo-epitelyal hücre proliferasyonu, asini atrofisi, fibrozis, hyalinizasyon, sonuçta atrofi ve yağ involüsyonu izlenir. 16

16 82. Aşağıdaki tümörlerden hangisinde t(8;14)(q24;q32) sonucu MYC overekspresyonu sık görülür? A) Burkitt lenfoma B) Mantle hücreli lenfoma C) Akut myeloid lösemi D) Folliküler lenfoma E) Kronik myeloid lösemi 82 A c-myc geni (8. kromozom) ile immünglobulin ağır zincir geni (14. kromozom) arasında translokasyon sonucunda t(8;14) oluşur ve MYC geni immünglobulin ağır zincir genine yakın yerleşir ve aşırı ekspresyon meydana gelir. Sonuçta burkitt lenfoma oluşur. Lenfomalarda önemli translokasyonlar Tümör Translokasyon Etkilenen genler Kronik myeloid lösemi (KML) (9;22)(q34;q11) ABL q34 BCR 22q11 Akut myeloid lösemi (AML) (8;21)(q22;q22) (15;17)(q22;q21) AML 8q22 ETO21q22 PML15q22 RARA 17q21 Burkitt lenfoma (8;14)(q24;q32) MYC8q24 IGH14q32 Mantle hücreli lenfoma (11;14)(q13;q32) CCND111q13 IGH14q32 Folliküler lenfoma (14;18)(q32;q21) IGH14q32 BCL218q Annesinde kolon kanser öyküsü olan 35 yaşındaki erkek hastaya yapılan kolonoskopide kolonda her segmentte çok sayıda polip izleniyor. Aynı bulgular erkek kardeşinde de izlenen hastada şüpheli poliplerden alınan biyopsilerde tübüler adenom tanısı konuyor. Bu hastasda adenomların gelişmelerinden sorumlu ön plandaki değişiklik aşağıdakilerden hangisidir? A) p53 mutasyonu B) RB mutasyonu C) Cerb B1 overekspresyonu D) APC mutasyonu E) E-cadherine mutasyonu 83 D Soruda familyal adenomatöz polipozis koli (FAP) sendromu tanımlanmaktadır. FAP sendromunda 5q21 de lokalize APC geninin bir kopyasında delesyonla doğan hastalarda erişkin döneminde diğer alelde de kayıp gelişir ve kolonda yüzlerce adenomatöz polip gelişir. Bu poliplerden birinde veya bir kaçında karsinom gelişir. Karsinom gelişmesi için ek mutasyonlar gereklidir. Sporadik adenomların ve kolorektal karsinomların da %70-80 de APC delesyonları vardır. Kolon kanserinde kansere ilerlemede ilk genomik değişiklik 5q da APC kaybıdır (5q21 delesyonu) 84. Aşağıdakilerden hangisi nekrotizan enterokolitin komplikasyonlarından biri değildir? A) Striktür B) Volvulus C) Kısa barsak sendromu D) Perforasyon E) Enterokist 84 B Nekrotizan enterokolit (NEC) en sık prematür bebeklerde görülür ve hastalığın insidansı gestasyon yaşı ile ters orantılıdır. Neonatal dönemde barsak perforasyonun en sık nedenidir. Bulgular ilk emme sonrası gelişir ve genellikle ilk iki haftada izlenir. Hastalık gelişiminde intestinal iskemi, inflamatuar mediatörler (özellikle PAF) ve mukozal bariyerin bozulması rol oynar. Sonuçta bakteriler lümenden barsak duvarına göç ederler. Böylece barsak mukozasında ülserasyon ve duvarda nekroz gelişir. Tablo şok ve sepsise ilerler. Klinikte kanlı dışkılama, batın distansiyonu ve vasküler kollaps gelişir. Labaratuarda lökositoz, lökopeni, trombositopeni, CRP yüksekliği, metabolik asidoz görülebilir. Batın grafisinde barsak duvarında gaz (pnömotozis intestinalis) görülmesi patognomiktir. NEC te ileum, çekum ve sağ kolon sık tutulur. En sık tutulan bölge ileumdur. NEC in erken dönem komplikasyonları peritonit, perforasyon ve sepsis. Grafide pnömoperitoneum veya sağ diafram altında hava saptanması perforasyonu düşündürür ve cerrahi yapılmalıdır. Perforasyon en sık terminal ileumda görülür. Geç dönem komplikasyonları: Striktür, fistül, abse, kolestaz, enterokist, rekürren NEC, kısa barsak sendromu, malabsorbsiyon sayılabilir. 85. Poliarteritis nodoza ile ilgili ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Küçük ve orta çaplı arterleri tutar. B) Damarda segmental tutulum görülür. C) Tuttuğu arterlerde anevrizmal dilatasyon ve rüptüre neden olabilir. D) Damarlarda transmural nekrotizan inflamasyon görülür. E) Damarlarda granülomatöz inflamasyon tipiktir. 85 E Poli arteritis nodoza akciğerler hariç herhangi bir organın küçük ve orta çaplı arterlerinde segmental transmural nekrotizan inflamasyonu ile karakterizedir. İnflamasyon nedeniyle arter duvarında oluşan zayıflık, anevrizmal dilatasyon ve rüptüre neden olabilir. Tutulan damarın beslediği bölgelerde perfüzyon bozulmasıyla ülserasyon, infarktüs, iskemik atrofi görülebilir. Akut dönemde nötrofil, eozinofil ve mononükleer hücrelerin eşlik ettiği arter duvarında transmural inflamasyon ve fibrinoid nekroz, kronik dönemde fibröz kalınlaşma izlenir. 17

17 86. Aşağıdakilerden hangisi infektif endokarditin kardiak komplikasyonlarından değildir? A) Myokardda yüzük abseleri B) Süpüratif perikardit C) Serbest duvar perforasyonu D) Papiller kas rüptürü E) Hipertrofik kardiomyopati 86 E İE nin kardiak komplikasyonları İnterventriküler septum ve serbest duvar perforasyonu Kapaklarda rüptür, yapışıklık, chordea tendinea ve papiller kas rüptürü Akut KKY Kapak yetmezlikleri-stenozlar Aritmiler Myokardda yüzük abseleri, paravalvüler abse Süpüratif perikardit 87. Aşağıdakilerden hangisi genellikle çocukluk çağında nazofarenks, toraks, abdomen orta hat yapılarından gelişen ve t(15;19) ile karakterize tümördür? A) Malign mezotelyoma B) NUT-Midline karsinom C) Olfaktör nöroblastom D) İndiferansiye karsinom E) Diffüz büyük B hücreli lenfoma 87 B NUT-Midline karsinom nadir bir tümördür ve nazofarenks, tükrük bezleri ile toraks ve abdomenin midline yapılarından köken alır. İnfant döneminden genç adult yaşa kadar izlenebilir. Morfolojisi skuamöz hücreli kansere benzediğinden kolaylıkla karışır. Agresif seyirli bir tümördür. Olguların çoğunda t(15;19) (BRDA;NUT) içerir. 88. Aşağıdaki ifadelerden hangisi Burkitt lenfoma için yanlıştır? A) Subtileri arasında morfolojik olarak ayrım yapılamaz. B) Genellikle çocuklarda izlenir. C) Sıklıkla lenf nodlarından gelişir. D) Proliferasyon hızı yüksek bir tümördür. E) Bütün subtiplerinde t(8;14) sık görülür. 88 C Burkitt lenfoma genellikle çocuk ve genç erişkinlerde izlenen B hücreli yüksek grade li lenfomalardır. 3 alt tipi vardır ve tipler arasında aynı histolojik özellikler, farklı klinik, genotipik ve virolojik özellikler vardır. Genellikle ekstranod gelişirler. İnsanlarda en hızlı prolifere olan tümördür. Agresif seyir gösterir ancak yüksek doz kemoterapiye iyi yanıt verirler. Burkitt lenfomanın bütün formları 8. kromozomda c-myc geni ile 14. kromozomdaki IgH arasında t(8;14) translokasyonu taşırlar. 89. Elli altı yaşında 30 pakt/yıl sigara içen erkek hasta, son aylarda öksürük ve balgamda kan görme şikayetleri ile geldiği klinikte yapılan bronkoskopide sntral bronşial yerleşimli düzensiz kitle tespit ediliyor ve biyopsi alınıyor. Biyopsinin incelenmesinde submukozaya invaze hücre adaları, glob korne yapıları yer yer hücrelerde keratinizasyon izleniyor. Bu hastada en olası akciğer kanseri tipi aşağıdakilerden hangisidir? A) Adenokarsinom B) Skuamöz hücreli karsinom C) Küçük hücreli karsinom D) Büyük hücreli karsinom E) Malign mezotelyoma 89 B Akciğerin Skuamöz hücreli (Yassı hücreli) karsinom (SCC) Tüm akciğer kanserlerinin %20 ni oluşturur. Erkeklerde daha sıktır. Sigara içimi ile yakından ilişkilidir. %75 i santral (proksimal bronşlardan köken alır) yerleşimlidir, orta kısmında nekroza bağlı kavite olabilir. Bölgesel lenf nodu yayılımı sık fakat uzak metastaz nadirdir. En yaygın genomik anomali 3q26 amplifikasyonudur. p53 mutasyonu in situ ve invaziv SCC de sıktır. SCC lerin %80 ninde EGFR overekspresyonu vardır. Neden olduğu en sık paraneoplastik sendromu hiperkalsemidir. Bronşları tıkayıp erken dönemde belirti verebilir. 18

18 Patolojik özellikleri Büyük tümörlerde nekros ve kavitasyon görülebilir. Tümör hücrelerinde keratinizasyon, glob korne yapıları, interselüler köprüler izlenir. Bu değişiklikler iyi diferansiye tümörlerde belirgin, az diferansiye tümörlerde minimaldir. 90. Pemfigus hastalıklarında ortak morfolojik özellik aşağıdakilerden hangisidir? A) Akantoz B) Hipergranüloz C) Spongioz D) Akantoliz E) Hiperkeratoz 90 D Pemfigus, nadir, otoimmun temelli, bül oluşumu ile giden ve yaşamı tehdit edebilen bir hastalıktır. Desmosom yapısını oluşturan desmoglein moleküllerine(dsg1 ve Dsg3) karşı gelişen IgG tipi antikorlarla karakterizedir. Antikor nedeniyle bu bağlantı birimlerinde hasar gelişir, skuamoz hücreler birbirinden ayrışırlar bunun sonucunda intraepidermal bül gelişimi olur.(tip 2 hipersensitivite) Pemfigus hastalıklarının 4 önemli klinik tipi vardır, pemfigus vulgaris, pemfigus vejetans, pemfigus folliaceus ve pemfigus eritematozus. Hepsinde ortak morfolojik özellik akantoliz ve buna bağlı büllerin oluşumudur. 92. Benign prostat hiperplazisi (nodüler hiperplazi) ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Glandlar çift sıralı epitelle döşelidir. B) Asinusların lümeninde corpora amylacea görülebilir. C) Genellikle prostatın periüretral bölgelerinden gelişir. D) Tedavi edilmezse hızla kansere ilerler. E) Prostatı en fazla büyüten hastalıktır. 92 D BPH (nodüler hiperplazi) 50 yaş üstü erkelerde her dekat için sıklığı gittikçe artan bir hastalıktır. Hastalıkta testosteron ve özellikle dihidrotestosteronun rolü vardır. Genellikle periüretral bölgeden(transizyonel ve santral zon) kaynaklanır ve bu yüzden üriner obstrüksiyon semptomlarına neden olabilir. Transüretral bölgede farklı boyutlarda iyi sınırlı nodüller gelişir. Basıya bağlı olarak periferik zonda atrofi izlenebilir. Hastalarda PSA da hafif yükselme görülebilir. Nodüler hiperplazide glandlarda boyut değişebilir ancak glandları (asinüsleri) döşeyen epitelin çift sıralı yapısı korunur. Stromal ve asiner proliefrasyon izlenir. Asinüslerin lümeninde PAS(+) eozinofilik materyal bulunabilir. Buna corpora amylacea denir. Corpora amylacea normal prostatta ve BPH de izlenirken adenokarsinomlarda nadiren izlenir. BPH prostatı en fazla büyüten hastalıktır. Üriner obstrüksiyon semptomlarına neden olabilir veya asemptomatik olabilir. 70 yaşında erkeklerin %90 da BPH izlenir. Premalign bir durum değildir. 91. Aşağıdakilerden hangisi uzun süren hiperparatiroidizmde görülebilecek bulgulardan değildir? A) Hiperkalsemi B) Osteotiz fibroza sistika C) Osteoblastom D) Brown tümörü E) Osteoproz 91 C PTH yüksekliğinde, osteoklastlar uzun kemiklerin metafizinde kemik matriksini yıkıma uğratıp kalsiyumu mobilize ederler. Kemik rezorbsiyonuna osteoblastik aktivite artışı ve yeni kemik trabeküllerini oluşumu eşlik eder. Sonuçta oluşan kemik, osteoporozdakine benzer şekilde geniş boşluklar içeren ince trabeküller içerir. Daha ağır olgularda korteks incelir, kemik iliği, hemoraji odakları ve kist oluşumunun eşlik ettiği fibröz doku artışı izlenir. (osteitis fibroza sistika) Osteoklast kümeleri, reaktif dev hücreler ve kanama odakları kitleler oluşturabilir. Buna hiperparatiroidizmin kahverengi tümörü denir. Osteoklastoma benzer. Hiperkalsemiye bağlı nefrokalsinozis, nefrolithiazis, diğer organlarda metastatik kalsifikasyonlar görülebilir. Konstipasyon, bulantı, peptik ülser, kolelithiazis, pankreatit, depresyon, halsizlik, uyuşukluk, aort ve/veya mitral kalsifikasyonlar görülebilir. 93. Aşağıdakilerden hangisi overin germ hücreli tümörlerinden değildir? A) Struma ovarii B) Disgerminom C) Dermoid kist D) Endodermal sinüs tümörü E) Tekoma 93 E Overin primer tümörleri yüzey epitelinden, germ hücrelerinden, sex-cord stromadan köken alırlar. Overin Germ Hücreli Tümörleri Teratom Disgerminom İmmatür Endodermal sinus Matür -solid tümör(yolk sac tümör) Kistik(dermoid kist) Koryokarsinom Monodermal (struma Miks germ hücreli tümör ovari, karsinoid) Tekoma sex-cord stromal bir tümördür. 19

19 94. Aşağıdakilerden hangisi ülseratif kolitin özelliklerinden değildir? A) Tutulum rektum ve rektosigmoid kolondan başlar. B) Toksik megakolon sık görülür. C) Lezyonlar aralıksız diffüz ilerler. D) Fistül ve fissürler izlenmez. E) Transmural inflamasyon izlenir. 94 E ÜLSERATİF KOLİT Kolon ve rektumda mukoza ile submukozada sınırlı, mukozal ülserler oluşturan kronik inflamatuar bir hastalıktır. Chrondan farklı olarak lezyonlar atlamasız ve aralıksızdır yani tutulum diffüzdür. Skip lezyon ve granülomlar yoktur. En sık rektum ve rektosigmoid bölge tutulur. Bu hastalarda mukozal inflamasyona kript abseleri, mukozal ülserler, pseudopolipler eşlik eder. Kript distorsiyonu (ÜK nin kronikleştiğini gösterir), kriptlerin saysında azalma ve goblet hücrelerinde azalma görülür. Bu hastalarda seroza ve kas tabakası tutulmadığından kalınlaşma yoktur, serozal yüzey normaldir. Striktürler görülmez. Ü.kolit hastalarında HLA B27 %90 (+) tir. Backwash ileitine neden olabilir. Backwash iletisi iltahabın kalın bağırsaktan terminal ileuma ilerlemesidir. Ülseratif kolitin deri lezyonu pyoderma gangrenozumdur. Ülseratif kolitin önemli komplikasyonlarından biri de kolon kanseri gelişmesi riskidir. Yaşamı tehdit edici şiddetli ishal, elektrolit kaybı, masif kanama, bağırsak rüptürleri görülebilir. (Toksik megakolon) 95. Altmış beş yaşında kadın hastada meme kanseri saptanıyor. Aşağıdakilerden hangisi hastada kanser gelişmesinde en önemli faktör olabilir? A) Hormonal stimülasyon B) Alkol kullanımı C) Sigara D) Diyet E) Radyasyon maruziyeti 95 A Meme kanseri gelişmesinde en önemli faktörler hormonal stimülasyon (HRT kullanımı, erken menarş, geç menapoz, nulliparite gibi) ve genetik predispozisyondur. (aile öyküsü) Özellikle yaşlı hastalarda sporadik gelişen kanserlerde hormonal stimülasyon, genç hastalarda gelişen meme kanserinde aile öyküsü sorgulanmalıdır. Meme kanseri riskini arttıran ve azaltan faktörler Arttıranlar Aile öyküsü ve hormonal stimülasyon Yaş Erken menarş (<11) Geç menapoz Nulliparite İlk doğum yaşının > 35 olması DCIS saptanması Atipik hiperplazi ve prolifere fibrokistik değişikşik saptanması Irk Eksojen östrojen (OCS riski arttırmaz) Radyasyon Karşı memede kanser olması Endometrium kanseri öyküsü Yüksek meme dansitesi Alkol kullanımı Postmenapozal obesite Diyet (yağlı diyet) Azaltanlar Geç menarş (>16) Erken menapoz (<45) Multiparite Uzun süreli emzirme İlk doğum yaşının < 20 olması Genç yaşta obesite Egzersiz Beta karoten alımı 96. Charcot-Bouchard mikroanevrizmaları hangi hastalıkta görülür? A) Diabetes mellitus B) Hipertansiyon C) Sifiliz D) Pick hastalığı E) Glioblastom 96 B Charcot Bouchard anevrizmaları beyinde küçük damarlarda meydana gelen mikroanevrizmalardır. Hipertansiyon hastalarında sıklıkla bazal ganglionların lentikülositriat damarlarında gelişir. Rüptüre olarak intraserebral kanamalara neden olur. Hipertansif intraparankimal kanamalar en sık putamende (%50-60) izlenir. Bunun dışında talamus, serebellar hemisferler, pons ve diğer bölgelerde de görülebilir. Hipertansiyon da izlenebilen serebrovasküler hastalıklar Laküner infarkt Slit hemoroji Hipertansif Ensefalopati (multienfarkt demans) İntraserebral hemoroji Subaraknoid hemoroji 97. Kıkırdak, undiferansiye mezenkim adaları ve immatür toplayıcı duktuslar ile karakterize kistik renal hastalık aşağıdakilerden hangisidir? A) OD polikistik böbrek hastalığı B) OR polikistik böbrek hastalığı C) Kistik renal displazi D) Medüller sünger böbrek E) Nefronofitizis 20

20 97 C Kistik renal displazi sıklıkla sporadik gelişir. Metanefrik diferansiyasyon anomalisi sonucu böbrekte tek veya çift taraflı kistik hastalık gelişir. Böbrek genellikle büyümüştür ve multikistiktir. Değişen boyutta kistler yassılaşmış epitelle döşelidir. Kistik renal displazide kıkırdak, undiferansiye mzenkim ve immatür toplayıcı duktuslardan oluşan anormal lober organizasyon karakteristiktir. Olguların çoğunda üreteropelvik obstrüksiyon, üreter agenezisi veya atrezisi gibi alt üriner sistem anomalileri eşlik eder. 98. On dört yaşında erkek hastada sağ femur proksimalinde ağrı ve ateş şikayeti ile araştırılıyor. Radyolojide femurda diafizden çıkan ve periostu aşarak yumuşak dokuya çıkmış kitle izleniyor ve biyopside küçük yuvarlak mavi hücreli tümör tanısı konuyor. Tümör hücrelerinde NSE ve CD 99 pozitifitesi bulunuyor. Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Osteosarkom B) Kondrosarkom C) Osteokondrom D) Ewing sarkom/pnet E) Dev hücreli sarkom 98 D Ewing sarkom/pnet Kemik ve yumuşak dokunun küçük yuvarlak mavi hücreli tümörleridir. Nöral farklılaşma varsa PNET, yoksa Ewing sarkom olarak isimlendirilir. Çocuklarda osteosarkomdan sonra en sık ikinci malign kemik tümörüdür. %80 i 20 yaş altındadır ve sıklıkla femur ve tibia gibi uzun kemiklerin diafizinden ve pelvisin yassı kemiklerinden gelişir. Bu kemiklerde medüller kaviyeti ekspansif genişletir, kortikal kemiğe ve periosta ulaşarak soğan zarı tarzında reaktif kemik tabakaları oluşturur. %80 i t(11;22) (EWS-FLI1) içerir. Klinikte ağrı, lokal inflamasyon ve ateş sıklıkla bulunur. Bu özelliğinden dolayı osteomyelitle sık karışır. Morfoloji: küçük yuvarlak mavi hücreli tümör Tümör hücrelerinde PAS + granüller, NSE ve CD 99 pozitifitesi vardır. 99. Aşağıdakilerden hangisi muskarinik M 3 reseptör uyarısına bağlı doğrudan etkilerden biri değildir? A) Bronkokonstriksiyon B) Vazodilatasyon C) Myozis D) Akomodasyon spazmı E) Mide-barsak hareketlerinde artma 99 B Muskarinik Reseptörler M 1 Öğrenme ve bellek fonksiyonu Bulantı-kusma yapıcı etki M 2 Potasyum kanallarını açıp hiperpolarizasyon Bradikardi ve AV uzaması M 3 Düz kaslarda kasılma Bronş kasılması, myozis, akomodasyon spazmı, motilite ve salgı artışı Damar endotelinde NO artışı, guanilat siklaz aktivasyonu, cgmp artışı ve indirekt etki ile vazodilatasyon 100. İlaçların minimum etkin konsantrasyonu (MEK) ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) İlacın veriliş yolu MEK i değiştirmez. B) İlacın veriliş yolu MEK e ulaşma süresini değiştirir. C) Hastanın yaşı ve ilacın alınma zamanı MEK i değiştirir. D) Topikal uygulamada MEK yoktur. E) İlacın dozu ve biyoyararlanımı MEK i değiştirmez. 100 D Minimum Etkin Konsantrasyon (MEK) İlaçların etki yapabildiği en düşük konsantrasyondur. Lokal ve sistemik uygulamada MEK değeri vardır. Hastanın yaşı ve ilacın alınma zamanına bağlı değişir. Doz, biyoyararlanım, lipofilite ve veriliş yolu ilacın MEK ini değil MEK e ulaşma süresini değiştirir Aşağıdaki benzodiazepinlerden hangisinin aktif metabolitinin kronik kullanımda vücutta birikme olasılığı en yüksektir? A) Triazolam B) Lorazepam C) Alprazolam D) Flurazepam E) Klonazepam 101 D Tablo: Benzodiazepinler Benzodiazepin Yarı ömür (s) Farmakolojik özellik Midazolam 1.9±0.6 Yalnızca parenteral / Preanestezik medikasyon Triazolam 2.9±1.0 Hızla inaktive Lorazepam 14±5 Yalnızca konjugasyon ile yıkılma Oksazepam 8±2.4 Yalnızca konjugasyon ile yıkılma Alprazolam 12±2 Antidepresan etki Klonazepam 23±5 Antiepileptik amaçlı sıkça kullanım Klorazepat 40±25 Ön ilaç / Tam emilmeme Diazepam 43±13 Hızlı başlangıç Flurazepam 74±24 Vücutta birikme 21

Referans:e-TUS İpucu Serisi Biyokimya Ders Notları Sayfa:368

Referans:e-TUS İpucu Serisi Biyokimya Ders Notları Sayfa:368 21. Aşağıdakilerden hangisinin fizyolojik ph'de tamponlama etkisi vardır? A) CH3COC- / CH3COOH (pka = 4.76) B) HPO24- / H2PO-4 (pka = 6.86) C) NH3/NH+4(pKa =9.25) D) H2PO-4 / H3PO4 (pka =2.14) E) PO34-/

Detaylı

BİYOKİMYADA METABOLİK YOLLAR DERSİ VİZE SINAV SORULARI ( ) (Toplam 4 sayfa olup 25 soru içerir) (DERSİN KODU: 217)

BİYOKİMYADA METABOLİK YOLLAR DERSİ VİZE SINAV SORULARI ( ) (Toplam 4 sayfa olup 25 soru içerir) (DERSİN KODU: 217) BİYOKİMYADA METABOLİK YOLLAR DERSİ VİZE SINAV SORULARI (05.11.2012) (Toplam 4 sayfa olup 25 soru içerir) (DERSİN KODU: 217) Adı Soyadı: A Fakülte No: 1- Asetil KoA, birçok amaçla kullanılabilir. Aşağıdakilerden

Detaylı

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın Hücre iletişimi Tüm canlılar bulundukları çevreden sinyal alırlar ve yanıt verirler Bakteriler glukoz ve amino asit gibi besinlerin

Detaylı

MİKROBİYOLOJİ SORU KAMPI 2015

MİKROBİYOLOJİ SORU KAMPI 2015 Canlıların prokaryot ve ökoaryot olma özelliğini hücre komponentlerinden hangisi belirler? MİKROBİYOLOJİ SORU KAMPI 2015 B. Stoplazmik membran C. Golgi membranı D. Nükleer membran E. Endoplazmik retikulum

Detaylı

Notlarımıza iyi çalışan kursiyerlerimiz soruların çoğunu rahatlıkla yapılabileceklerdir.

Notlarımıza iyi çalışan kursiyerlerimiz soruların çoğunu rahatlıkla yapılabileceklerdir. Biyokimya sınavı orta zorlukta bir sınavdı. 1-2 tane zor soru ve 5-6 tane eski soru soruldu. Soruların; 16 tanesi temel bilgi, 4 tanesi ise detay bilgi ölçmekteydi. 33. soru mikrobiyolojiye daha yakındır.

Detaylı

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 asli.memisoglu@deu.edu.tr KONULAR HAYVAN HÜCRESİ HAYVAN, BİTKİ, MANTAR, BAKTERİ HÜCRE FARKLARI HÜCRE ORGANELLERİ

Detaylı

BİY 471 Lipid Metabolizması-I. Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ Güz Yarı Dönemi

BİY 471 Lipid Metabolizması-I. Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ Güz Yarı Dönemi BİY 471 Lipid Metabolizması-I Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ 2008-2009 Güz Yarı Dönemi Lipoproteinler Türev lipidler: Glikolipidler Lipoproteinler Lipoproteinler, lipidlerin proteinlerle oluşturdukları komplekslerdir.

Detaylı

ENTERİK BAKTERİLER. Enterik bakteriler barsak florasında bulunan bakterilerdir

ENTERİK BAKTERİLER. Enterik bakteriler barsak florasında bulunan bakterilerdir 12.Hafta:Enterik Bakteriler ENTERİK BAKTERİLER Enterik bakteriler barsak florasında bulunan bakterilerdir Barsakta yaşayan enterik bakterilerin en klasiği E- coli dir ve non-patojendir.yine barsakta yaşayan

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD

Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD KOMPLEMAN SİSTEMİ Kompleman sistem, (Compleman system) veya tamamlayıcı sistem, bir canlıdan patojenlerin temizlenmesine yardım eden biyokimyasal

Detaylı

DOYMAMIŞ YAĞ ASİTLERİNİN OLUŞMASI TRİGLİSERİTLERİN SENTEZİ

DOYMAMIŞ YAĞ ASİTLERİNİN OLUŞMASI TRİGLİSERİTLERİN SENTEZİ 9. Hafta: Lipit Metabolizması: Prof. Dr. Şule PEKYARDIMCI DOYMAMIŞ YAĞ ASİTLERİNİN OLUŞMASI Palmitoleik ve oleik asitlerin sentezi için palmitik ve stearik asitler hayvansal organizmalardaki çıkş maddeleridir.

Detaylı

OKSİJENLİ SOLUNUM

OKSİJENLİ SOLUNUM 1 ----------------------- OKSİJENLİ SOLUNUM ----------------------- **Oksijenli solunum (aerobik): Besinlerin, oksijen yardımıyla parçalanarak, ATP sentezlenmesine oksijenli solunum denir. Enzim C 6 H

Detaylı

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)! HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücre Hücre: Tüm canlıların en küçük yapısal ve fonksiyonel ünitesi İnsan vücudunda trilyonlarca hücre bulunur Fare, insan veya filin hücreleri yaklaşık aynı büyüklükte Vücudun büyüklüğü

Detaylı

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi 1. Termometre Çimlenen bezelye tohumlar Termos Çimlenen bezelye tohumları oksijenli solunum yaptığına göre yukarıdaki düzenekle ilgili, I. Termostaki oksijen miktarı azalır. II. Termometredeki sıcaklık

Detaylı

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4

Detaylı

GLİKOJEN METABOLİZMASI

GLİKOJEN METABOLİZMASI METABOLİZMASI DİLDAR KONUKOĞLU TIBBİ BİYOKİMYA 8.4.2015 DİLDAR KONUKOĞLU 1 YAPISI Alfa-[1,6] glikozid Alfa- [1-4] glikozid bağı yapısal olarak D-glukozdan oluşmuş dallanmış yapı gösteren homopolisakkarittir.

Detaylı

* Madde bilgisi elektromanyetik sinyaller aracılığı ile hücre çekirdeğindeki DNA sarmalına taşınır ve hafızalanır.

* Madde bilgisi elektromanyetik sinyaller aracılığı ile hücre çekirdeğindeki DNA sarmalına taşınır ve hafızalanır. Sayın meslektaşlarım, Kişisel çalışmalarım sonucu elde ettiğim bazı bilgileri, yararlı olacağını düşünerek sizlerle paylaşmak istiyorum. Çalışmalarımı iki ana başlık halinde sunacağım. MADDE BAĞIMLILIĞI

Detaylı

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı Hücrenin fiziksel yapısı HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücreyi oluşturan yapılar Hücre membranı yapısı ve özellikleri Hücre içi ve dışı bileşenler Hücre membranından madde iletimi Vücut sıvılar Ozmoz-ozmmotik basınç

Detaylı

55.Aşağıdaki yapılardan hangisi, bakteriyal konjugasyonda rol alır? Referans: e-tus İpucu Serisi Mikrobiyoloji Ders Notları Sayfa:

55.Aşağıdaki yapılardan hangisi, bakteriyal konjugasyonda rol alır? Referans: e-tus İpucu Serisi Mikrobiyoloji Ders Notları Sayfa: 55.Aşağıdaki yapılardan hangisi, bakteriyal konjugasyonda rol alır? A) F-pili B) Flajel C) Spor D) Faj E) Kapsül Referans: e-tus İpucu Serisi Mikrobiyoloji Ders Notları Sayfa: 12-19 - 20 56.Aşağıdaki

Detaylı

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI Organizmalarda daha öncede belirtildiği gibi hücresel ve humoral bağışıklık bağışıklık reaksiyonları vardır. Bunlara ilave olarak immünoljik tolerans adı verilen

Detaylı

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ)

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ) YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ) DOĞRU YANLIŞ SORULARI Depo yağlar iç organları basınç ve darbelerden korur. Steroitler hücre zarının yapısına katılır ve geçirgenliğini artırır.

Detaylı

LİPİTLERİN ORGANİZMADAKİ GÖREVLERİ SAFRA ASİTLERİ

LİPİTLERİN ORGANİZMADAKİ GÖREVLERİ SAFRA ASİTLERİ 8. Hafta: Lipit Metabolizması: Prof. Dr. Şule PEKYARDIMCI LİPİTLERİN ORGANİZMADAKİ GÖREVLERİ 1. Yapısal fonksiyon görevi: Lipitler fosfolipitler başta olmak üzere hücre ve organel zarlarının yapısına girer

Detaylı

DÖNEM II DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 24 ARALIK MART 2019)

DÖNEM II DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 24 ARALIK MART 2019) 2018-2019 DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 24 ARALIK 2018 01 MART 2019) DERSLER TEORİK PRATİK TOPLAM Anatomi 26 5X2 36 Fizyoloji 22 4X2 30 Histoloji ve Embriyoloji 12 6X2 24 Tıbbi Biyokimya

Detaylı

HÜCRE FİZYOLOJİSİ PROF.DR.MİTAT KOZ

HÜCRE FİZYOLOJİSİ PROF.DR.MİTAT KOZ HÜCRE FİZYOLOJİSİ PROF.DR.MİTAT KOZ 1 HÜCRE Kompleks çok hücreli organizmaların, (hayatın karakteristik özelliklerine sahip) en küçük yapısal birimine HÜCRE denir. Hücreler yaşayan organizmaların yapısal

Detaylı

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın Mitokondri, ökaryotik organizmanın farklı bir organeli Şekilleri küremsi veya uzun silindirik Çapları 0.5-1 μm uzunlukları 2-6 μm Sayıları

Detaylı

DÖNEM II DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 25 ARALIK 02 MART 2018)

DÖNEM II DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 25 ARALIK 02 MART 2018) 2017-2018 DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 25 ARALIK 02 MART 2018) DERSLER TEORİK PRATİK TOPLAM Anatomi 26 5X2 31 Biyofizik 4-4 Fizyoloji 22 5X2 27 Histoloji ve Embriyoloji 12 6X2 18 Tıbbi

Detaylı

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin; KRİYOGLOBÜLİN Cryoglobulins; Soğuk aglutinin; Kriyoglobülin kanda bulunan anormal proteinlerdir ve 37 derecede kristalleşirler. Birçok hastalık sırasında ortaya çıkabilirler ancak vakaların %90ı Hepatit

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

Akıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır

Akıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır 9.Sınıf Biyoloji 1 Akıllı Defter vitaminler,hormonlar,nükleik asitler sembole tıklayınca etkinlik açılır sembole tıklayınca ppt sunumu açılır sembole tıklayınca video açılır 1 VİTAMİNLER ***Vitaminler:

Detaylı

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı LİPOPROTEİN METABOLİZMASI Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Lipoprotein Nedir? 1- Lipidler Hidrofobik lipidler çekirdekte (Trigliserit, Kolesterol esterleri)

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18 1) Bakterilerin gerçekleştirdiği, I. Kimyasal enerji sayesinde besin sentezleme II. Işık enerjisini kimyasal bağ enerjisine dönüştürme III. Kimyasal bağ enerjisini ATP enerjisine

Detaylı

Gram (+)Bakterilerde Duvar Yapısı Gram (-) Bakterilerde Duvar Yapısı Lipopolisakkaritin Önemi

Gram (+)Bakterilerde Duvar Yapısı Gram (-) Bakterilerde Duvar Yapısı Lipopolisakkaritin Önemi Gram (+)Bakterilerde Duvar Yapısı Çoğunluğu peptidoglikan yapıdır. Bunun yanında teikoik asitte içerirler. Bu yapı gliserol veya Ribitolün PO4 gruplarına bağlanmasıyla oluşur. Teikoik asitler peptidoglikan

Detaylı

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ 15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ İyonlaştırıcı radyasyonların biyomoleküllere örneğin nükleik asitler ve proteinlere olan etkisi hakkında yeterli bilgi yoktur. Ancak, nükleik asitlerden

Detaylı

Kolesterol Metabolizması. Yrd. Doç. Dr. Bekir Engin Eser Zirve Üniversitesi EBN Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya A.B.D.

Kolesterol Metabolizması. Yrd. Doç. Dr. Bekir Engin Eser Zirve Üniversitesi EBN Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya A.B.D. Kolesterol Metabolizması Yrd. Doç. Dr. Bekir Engin Eser Zirve Üniversitesi EBN Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya A.B.D. Steroidler Steroidlerin yapı taşı birbirine yapışık 4 halkalı karbon iskelehdir, bu yapı

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 55. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-15 VİRÜSLER

ADIM ADIM YGS-LYS 55. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-15 VİRÜSLER ADIM ADIM YGS-LYS 55. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-15 VİRÜSLER Virüsler Hücresel yapı da dahil olmak üzere canlıların ortak özelliklerini göstermeyen canlılardır. Prokaryotlardan daha küçüklerdir.

Detaylı

Sonradan Kazandırılan Bağışıklık

Sonradan Kazandırılan Bağışıklık Sonradan Kazandırılan Bağışıklık 1 Çocukların Ölüm Nedenleri Arasında Aşı İle Önlenebilir Hastalıklar İlk Sırada Bulunur Boğmaca 11% Tetanoz 8% Diğerleri 1% Pnömokok 28% Hib 15% Rotavirus 16% Kızamık 21%

Detaylı

BİLİRUBİN METABOLİZMASI. Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD

BİLİRUBİN METABOLİZMASI. Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD BİLİRUBİN METABOLİZMASI Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Dersin amaçı Bilirubin oluşumunu ve atılımını öğrenmek İndirek ve direk bilirubinin özelliklerini öğrenmek Arttığı ve

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #22

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #22 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #22 1) Zigottan başlayıp yeni bir bireyin meydana gelmesiyle sonlanan olayların hepsine birden gelişme denir. Embriyonun gelişimi sırasında, I. Morula II. Gastrula III. Blastula

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı LİPOPROTEİN METABOLİZMASI Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Lipoprotein Nedir? 1- Lipidler Hidrofobik lipidler çekirdekte (Trigliserit, Kolesterol esterleri)

Detaylı

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. METABOLİZMA ve ENZİMLER METABOLİZMA Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. A. ÖZÜMLEME (ANABOLİZMA) Metabolizmanın yapım reaksiyonlarıdır. Bu tür olaylara

Detaylı

VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite

VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite Prof.Dr. Yılmaz Akça Prof.Dr. Feray Alkan Prof.Dr. Aykut Özkul Prof. Dr. Seval Bilge-Dağalp Prof.Dr. M. Taner Karaoğlu Prof.Dr. Tuba Çiğdem Oğuzoğlu DOĞAL SAVUNMA HATLARI-DOĞAL

Detaylı

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın Canlının en küçük birimi Hücre 1665 yılında ilk olarak İngiliz bilim adamı Robert Hooke şişe mantarından kesit alıp mikroskopta

Detaylı

GAZİANTEP İL HALK SAĞLIĞI LABORATUVARI TEST REHBERİ

GAZİANTEP İL HALK SAĞLIĞI LABORATUVARI TEST REHBERİ GAZİANTEP İL HALK SAĞLIĞI LABORATUVARI TEST REHBERİ 0 1 Test Adı Endikasyon Çalışma Yöntemi Numunenin alınacağı tüp Glukoz Diabetes mellitus (tarama, tedavi) Üre Böbrek yetmezliği Kreatinin Böbrek yetmezliği

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI ADIM ADIM YGS LYS 177. Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI Hastalık yapıcı organizmalara karşı vücudun gösterdiği dirence bağışıklık

Detaylı

Beslenmeden hemen sonra, artan kan glikoz seviyesi ile birlikte insülin hormon seviyesi de artar. Buna zıt olarak glukagon hormon düzeyi azalır.

Beslenmeden hemen sonra, artan kan glikoz seviyesi ile birlikte insülin hormon seviyesi de artar. Buna zıt olarak glukagon hormon düzeyi azalır. Seçmeli Ders: Dokular ve Organlar Arası Metabolik İlişkiler 1.HAFTA Normal metabolizmada aktif olan günlük akış; Yaşamak için gerekli olan enerji akışı, dışardan alınan gıdalardan elde edilir. Kullanılan

Detaylı

Hücre reseptörleri. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR

Hücre reseptörleri. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR Hücre reseptörleri Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR Tüm canlılar bulundukları çevreden sinyal alırlar ve yanıt verirler. Bakteriler, glukoz ve amino asit gibi besinlerin varlığını algılarlar. Yüksek yapılı

Detaylı

Canlının yapısında bulunan organik molekül grupları; o Karbonhidratlar o Yağlar o Proteinler o Enzimler o Vitaminler o Nükleik asitler ve o ATP

Canlının yapısında bulunan organik molekül grupları; o Karbonhidratlar o Yağlar o Proteinler o Enzimler o Vitaminler o Nükleik asitler ve o ATP Tamamı karbon ( C ) elementi taşıyan moleküllerden oluşan bir gruptur. Doğal organik bileşikler canlı vücudunda sentezlenir. Ancak günümüzde birçok organik bileşik ( vitamin, hormon, antibiyotik vb. )

Detaylı

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler ENDOKRİN SİSTEM Endokrin sistem, sinir sistemiyle işbirliği içinde çalışarak vücut fonksiyonlarını kontrol eder ve vücudumuzun farklı bölümleri arasında iletişim sağlar. 1 ENDOKRİN BEZ Tiroid bezi EKZOKRİN

Detaylı

Kolesterol Metabolizması. Prof. Dr. Fidancı

Kolesterol Metabolizması. Prof. Dr. Fidancı Kolesterol Metabolizması Prof. Dr. Fidancı Kolesterol oldukça önemli bir biyolojik moleküldür. Membran yapısında önemli rol oynar. Steroid hormonların ve safra asitlerinin sentezinde öncül maddedir. Diyet

Detaylı

TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu

TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONLARI TİP I TİP II TİPII TİPIII TİPIV TİPIV TİPIV İmmün yanıt IgE IgG IgG IgG Th1 Th2 CTL Antijen Solübl antijen Hücre/

Detaylı

İnsan Fibroblastları. Hücre İskeleti

İnsan Fibroblastları. Hücre İskeleti İnsan Fibroblastları Hücre İskeleti Hücre iskeletinin temel proteinleri Hücre iskeletinin genel işlevleri Hücre iskeleti-hastalık t l k ilişkileri i HÜCRE = Sitosol + organeller + hücre iskeleti HÜCRE

Detaylı

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri DOKU Dicle Aras Doku ve doku türleri Doku Bazı özel görevler üstlenmiş hücre topluluklarıdır. Bir doku aynı yönde özelleşmiş hücre ve hücreler arası maddelerin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. İntrauterin

Detaylı

YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI. 11. Sınıf

YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI. 11. Sınıf YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI 11. Sınıf 1) Oksijenli solunumda, oksijen molekülleri, I. Oksidatif fosforilasyon II. Glikoliz II. Krebs Evrelerinden hangilerinde kullanılır? A) Yalnız I B) Yalnız II C)

Detaylı

VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA. Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE

VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA. Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE VİRAL HASTALIKLARDA İMMÜNİTE Virüsler konak hücreye girdikten sonra çoğalır ve viral çoğalma belirli bir düzeye ulaştığında hastalık semptomları

Detaylı

13 HÜCRESEL SOLUNUM LAKTİK ASİT FERMANTASYONU

13 HÜCRESEL SOLUNUM LAKTİK ASİT FERMANTASYONU 13 HÜCRESEL SOLUNUM LAKTİK ASİT FERMANTASYONU Laktik Asit Fermantasyonu Glikozdan oksijen yokluğunda laktik asit üretilmesine LAKTİK ASİT FERMANTASYONU denir. Bütün canlılarda sitoplazmada gerçekleşir.

Detaylı

HÜCRELERARASI İLETİŞİM

HÜCRELERARASI İLETİŞİM HÜCRELERARASI İLETİŞİM Bazı sorular!!! Bitki hücreleri ne hakkında konuşur? Bir hücre diğerine ne söyler ve diğer hücre buna nasıl cevap verir? Bu sorulara, önce mikroorganizmalar arasındaki iletişime

Detaylı

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel LİPOPROTEİNLER LİPOPROTEİNLER Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı olarak çözündüklerinden, taşınmaları için stabilize edilmeleri gerekir. Lipoproteinler; komplekslerdir. kanda lipidleri taşıyan

Detaylı

HÜCRE. Dicle Aras. Hücre bölünmesi, madde alışverişi ve metabolizması

HÜCRE. Dicle Aras. Hücre bölünmesi, madde alışverişi ve metabolizması HÜCRE Dicle Aras Hücre bölünmesi, madde alışverişi ve metabolizması Hücre Bölünmesi Hücre bölünme ve çoğalması iki şekilde gerçekleşir. Vücut soma hücrelerinin bölünme ve çoğalma biçimi Mitoz (mitosis),

Detaylı

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA ESER ELEMENTLER İnsan vücudunda en yüksek oranda bulunan element oksijendir. İkincisi ise karbondur. İnsan vücudunun kütlesinin %99 u sadece 6 elementten meydana gelir. Bunlar:

Detaylı

Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın

Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları Doç. Dr. Ahmet Özaydın Nükleus (çekirdek) ökaryotlar ile prokaryotları ayıran temel özelliktir. Çekirdek hem genetik bilginin deposu hem de kontrol merkezidir.

Detaylı

NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir.

NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir. NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir. Tüm hayvanlar besinleri sindirmek için enzimleri kullanırlar. Bunlar hem hayvanın kendi sentezlediği hem de bünyelerinde

Detaylı

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1 Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1 Hazırladığımız bu yazıda; organik bileşikler ve organik bileşiklerin yapısını, canlılarda bulunan organik bileşikleri ve bunların görevlerini, kullanım alanlarını, canlılar

Detaylı

Bağ doku. Mezodermden köken alır. En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir)

Bağ doku. Mezodermden köken alır. En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir) Bağ doku Mezodermden köken alır En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir) Bağ dokunun Fonksiyonları Diğer organ ve dokuların Fonksiyonal ve yapısal desteğini sağlar. kan damarları aracılığı

Detaylı

Dr. M. Emin KAFKAS İnönü Üniversitesi Antrenörlük Eğitimi Bölümü 2015/Malatya

Dr. M. Emin KAFKAS İnönü Üniversitesi Antrenörlük Eğitimi Bölümü 2015/Malatya Dr. M. Emin KAFKAS İnönü Üniversitesi Antrenörlük Eğitimi Bölümü 2015/Malatya Outline (İzlence) 1. Hafta Biyokimya Nedir? Organizmadaki Organik Bileşiklerin Yapısı. 2. Hafta Enerji Sistemleri 3. Hafta

Detaylı

6. BÖLÜM MİKROBİYAL METABOLİZMA

6. BÖLÜM MİKROBİYAL METABOLİZMA 6. BÖLÜM MİKROBİYAL METABOLİZMA 1 METABOLİZMA Hücrede meydana gelen tüm reaksiyonlara denir Anabolizma: Basit moleküllerden kompleks moleküllerin sentezlendiği enerji gerektiren reaksiyonlardır X+Y+ENERJİ

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 2 ATP-2

11. SINIF KONU ANLATIMI 2 ATP-2 11. SINIF KONU ANLATIMI 2 ATP-2 Fotosentez ve kemosentez reaksiyonları hem endergonik hem ekzergonik reaksiyonlardır. ATP molekülü ile hücrenin endergonik ve ekzergonik reaksiyonları arasında enerji transferini

Detaylı

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX! Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta Verimi Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 37. ADIM HÜCRE 14- ÇEKİRDEK

ADIM ADIM YGS-LYS 37. ADIM HÜCRE 14- ÇEKİRDEK ADIM ADIM YGS-LYS 37. ADIM HÜCRE 14- ÇEKİRDEK 3) Çekirdek Ökaryot yapılı hücrelerde genetik maddeyi taşıyan hücre kısmıdır. Prokaryot hücreli canlılarda bulunmaz. GÖREVLERİ: 1) Genetik maddeyi taşıdığından

Detaylı

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Yağların suda çözünmemesi canlılığın devamı içi önemlidir. Çünkü

Detaylı

M. (arpa şekeri) +su S (çay şekeri) + su L.. (süt şekeri)+ su

M. (arpa şekeri) +su S (çay şekeri) + su L.. (süt şekeri)+ su KARBONHİDRATLAR Karbonhidratlar yapılarında.. (C),.. (H) ve. (O) atomu bulunduran organik bileşiklerdir. Karbonhidratların formülü ( ) ile gösterilir. Nükleik asitlerin, ATP nin, hücre, bitkilerde yapısına

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU 11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU DUYU ORGANLARI Canlının kendi iç bünyesinde meydana gelen değişiklikleri ve yaşadığı ortamda mevcut fiziksel, kimyasal ve mekanik uyarıları alan

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 13 Ekim 2018 Perşembe

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 13 Ekim 2018 Perşembe Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 13 Ekim 2018 Perşembe Dr. Ayşe Tekin Yılmaz Olgu Sekiz yaş, erkek hasta Yakınma Sırt

Detaylı

Yağ ihtiyacı nereden karşılanır?

Yağ ihtiyacı nereden karşılanır? Besinde Lipitler Besinsel Yağlar 1. Trigliseritler (%90) 2. Kolesterol (serbest ya da yağ asitlerine bağlı halde) 3. Serbest Yağ Asitleri 4. Fosfolipitler 5. Yağda Çözünen Vitaminler (A,D,E,K) Suda çözünmezler

Detaylı

Sitoplazmik membran periferal integral

Sitoplazmik membran periferal integral İÇ YAPILAR Sitoplazmik membran Hücre duvarının altında, ince ve bakterilerde genellikle aynı yapıda İki katmandan oluşur Periplasmik boşluk ve sitoplazmaya bakan yüzeyde, protein ve fosfolipid İç bölgede,

Detaylı

Hücre Solunumu: Kimyasal Enerji Eldesi

Hücre Solunumu: Kimyasal Enerji Eldesi Hücre Solunumu: Kimyasal Enerji Eldesi Hücre solunumu ve fermentasyon enerji veren katabolik yollardır. Organik moleküllerin atomları enerji depolamaya müsaittir. Hücreler enzimler aracılığı ile organik

Detaylı

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI. Dönem II TIP 2030 SİNDİRİM ve METABOLİZMA DERS KURULU

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI. Dönem II TIP 2030 SİNDİRİM ve METABOLİZMA DERS KURULU YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2016-2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI Dönem II TIP 2030 09.01.2017-03.03.2017 DERSLER TEORİK PRATİK TOPLAM 26 5x2 31 EMBRİYOLOJİ 12 4x2 16 FİZYOLOJİ 18 1X2 19 BİYOFİZİK

Detaylı

Kanın bileşimi iki kısımdan oluşur:

Kanın bileşimi iki kısımdan oluşur: KAN FİZYOLOJİSİ Kan Dokusu Plazma veya serum adı verilen sıvıda, süspansiyon halindeki hücresel elementleri içeren dokuya kan dokusu denir. " Total miktarı vücut ağırlığının ~ % 8 idir." Kanın bileşimi

Detaylı

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler EGZERSİZ VE KAN Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler Akciğerden dokulara O2 taşınımı, Dokudan akciğere CO2 taşınımı, Sindirim organlarından hücrelere besin maddeleri taşınımı, Hücreden atık maddelerin

Detaylı

III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler

III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler MBG 111 BİYOLOJİ I 3.1.Karbon:Biyolojik Moleküllerin İskeleti *Karbon bütün biyolojik moleküllerin omurgasıdır, çünkü dört kovalent bağ yapabilir ve uzun zincirler

Detaylı

*Barsak yaraları üzerine çalışmalarda probiyotikler, yaraların iyileşmesi ve kapanması amaçlı test edilmiştir.

*Barsak yaraları üzerine çalışmalarda probiyotikler, yaraların iyileşmesi ve kapanması amaçlı test edilmiştir. * *Aşılama öncesinde ve beraberinde probiyotik kullanma veya aşının içine serokonversiyon oranını arttıracağına inanılan suşların eklenmesi ilgili çalışmalar son birkaç yılda hızla artmıştır. *Şimdiye

Detaylı

25.03.2015. 1. Glukoz - 6 Fosfataz enzim eksikliğinde hangi glikojen depo hastalığı oluşur?

25.03.2015. 1. Glukoz - 6 Fosfataz enzim eksikliğinde hangi glikojen depo hastalığı oluşur? 1. Glukoz - 6 Fosfataz enzim eksikliğinde hangi glikojen depo hastalığı oluşur? a. Tıp II - Pompe hastalığı b. Tip III - Forbes - Cori Hastalığı c. Tip I- Von Gierke Hastalığı d.tıp V- Mc Ardle Hastalığı.

Detaylı

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik ve fonksiyonel bütünlük

Detaylı

PROKARYOT VE ÖKARYOT HÜCRELER

PROKARYOT VE ÖKARYOT HÜCRELER PROKARYOT VE ÖKARYOT HÜCRELER HÜCRE Hücre ya da göze, bir canlının yapısal ve işlevsel özellikleri gösterebilen en küçük birimidir. Hücre, (İng. Cell); Latince küçük odacık anlamına gelen "cellula" kelimesinden

Detaylı

İMMÜN YANITIN EFEKTÖR GRUPLARI VE YANITIN DÜZENLENMESİ. Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD

İMMÜN YANITIN EFEKTÖR GRUPLARI VE YANITIN DÜZENLENMESİ. Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD İMMÜN YANITIN EFEKTÖR GRUPLARI VE YANITIN DÜZENLENMESİ Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD HÜCRE İÇİ MİKROBA YANIT Veziküle alınmış mikroplu fagosit Sitoplazmasında mikroplu hücre CD4 + efektör

Detaylı

I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık

I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık Fagositik hücreler (makrofajlar, mast hücreleri) Kompleman sistemi(direkt bakteri hücre membranı parçalayarak diğer immün sistem hücrelerin bunlara atak yapmasına

Detaylı

ENDOTEL YAPISI VE İŞLEVLERİ. Doç. Dr. Esra Atabenli Erdemli

ENDOTEL YAPISI VE İŞLEVLERİ. Doç. Dr. Esra Atabenli Erdemli ENDOTEL YAPISI VE İŞLEVLERİ Doç. Dr. Esra Atabenli Erdemli Endotel, dolaşım sistemini döşeyen tek katlı yassı epiteldir. Endotel hücreleri, kan damarlarını kan akımı yönünde uzunlamasına döşeyen yassı,

Detaylı

HÜCRE. Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi

HÜCRE. Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi HÜCRE Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi Hücre Canlıların en küçük yapı taşıdır Bütün canlılar hücrelerden oluşur Canlılar tek hücreli ya da çok hücreli olabilir Bitki ve hayvan hücresi = çok

Detaylı

1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.-

1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.- 1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.- Biyokimya sözcüğü biyolojik kimya (=yaşam kimyası) teriminin kısaltılmış şeklidir. Daha eskilerde, fizyolojik kimya terimi kullanılmıştır. Gerçekten de Biyokimya

Detaylı

GLİKOLİZİN KONTROLU Prof. Dr. İzzet Hamdi Öğüş

GLİKOLİZİN KONTROLU Prof. Dr. İzzet Hamdi Öğüş GLİKOLİZİN KONTROLU Prof. Dr. İzzet Hamdi Öğüş hamdiogus@gmail.com Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı, Le>oşa, KKTC GLİKOLİZİN ALLOSTERİK DÜZENLENMESİ Metabolik düzenleme: Bütün

Detaylı

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ Çok hücreli organizmaların kompleks omurgalılara evrimi, hücreler birbirleriyle iletişim kuramasalardı mümkün olmazdı. Hücre-hücre Hücre-matriks etkileşimini

Detaylı

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI Dönem II TIP 2030 SİNDİRİM ve METABOLİZMA DERS KURULU

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI Dönem II TIP 2030 SİNDİRİM ve METABOLİZMA DERS KURULU YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2018-2019 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI Dönem II TIP 2030 31.12.2018-01.03.2019 DERSLER TEORİK PRATİK TOPLAM 26 5x2 31 EMBRİYOLOJİ 12 5x2 17 FİZYOLOJİ 20 1x1 21 BİYOFİZİK

Detaylı

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir.

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Proteinlerin yapısında; Karbon ( C ) Hidrojen ( H ) Oksijen

Detaylı

GOÜ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II IV. KURUL 2009 2010

GOÜ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II IV. KURUL 2009 2010 IV. Kurul Gastrointestinal Sistem ve Metabolizma IV. Kurul Süresi: 5 hafta IV. Kurul Başlangıç Tarihi: 17 Şubat 2010 IV. Kurul Bitiş ve Sınav Tarihi: 22 23 Mart 2010 Ders Kurulu Sorumlusu: Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

Normal değerler laboratuarlar arası değişiklik gösterebilir. Kompleman seviyesini arttıran hastalıklar nelerdir?

Normal değerler laboratuarlar arası değişiklik gösterebilir. Kompleman seviyesini arttıran hastalıklar nelerdir? KOMPLEMAN C3 ve C4 Complement components; C3; C4; Kompleman 9 proteinden oluşan immün sistemin önemli bir parçasıdır. C3 kompleman sisteminin 3. proteinidir. C3 ve C4 en sık bakılan kompleman proteinleridir.

Detaylı

FİZYOTERAPİDE KLİNİK KAVRAMLAR. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

FİZYOTERAPİDE KLİNİK KAVRAMLAR. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ FİZYOTERAPİDE KLİNİK KAVRAMLAR Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ İNFLAMASYON VE ONARIM İNFLAMASYON Yaralanmaya karşı dokunun vaskülarizasyonu yolu ile oluşturulan bir seri reaksiyondur. İltihabi reaksiyon.? İnflamatuar

Detaylı

OTOİMMUN HASTALIKLAR. Prof.Dr.Zeynep SÜMER

OTOİMMUN HASTALIKLAR. Prof.Dr.Zeynep SÜMER OTOİMMUN HASTALIKLAR Prof.Dr.Zeynep SÜMER İmmun tolerans Organizmanın kendinden olan antijeni tanıyarak bunlara karşı reaksiyon vermemesi durumuna İMMUN TOLERANS denir Otoimmunitenin oluşum mekanizmaları

Detaylı

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı?

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı? İMMUNİZASYON Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı? Canlıya antijen verdikten belli bir süre sonra, o canlıda

Detaylı

Staphylococcus Gram pozitif koklardır.

Staphylococcus Gram pozitif koklardır. Staphylococcus Gram pozitif koklardır. 0.8-1µm çapında küçük, yuvarlak veya oval bakterilerdir. Hareketsizdirler. Spor oluşturmazlar ve katalaz enzimi üretirler. Gram boyama Koagülaz, alfatoksin, lökosidin,

Detaylı

LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014

LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014 LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014 Lenfoid Sistem Lenfositlerin, mononükleer fagositlerin ve diğer yardımcı rol oynayan hücrelerin bulunduğu, yabancı antijenlerin taşınıp yoğunlaştırıldığı, Antijenin

Detaylı

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI 9. Sınıf DOĞRU YANLIŞ SORULARI Nitel gözlemlerin güvenilirliği nicel gözlemlerden fazladır. Ökaryot hücrelerde kalıtım materyali çekirdek içinde bulunur. Ototrof beslenen canlılar

Detaylı