Reel GSYH deki yani mal ve hizmet üretim kapasitesindeki artışa ekonomik büyüme denir.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Reel GSYH deki yani mal ve hizmet üretim kapasitesindeki artışa ekonomik büyüme denir."

Transkript

1 EKONOMİK BÜYÜME

2 Reel GSYH deki yani mal ve hizmet üretim kapasitesindeki artışa ekonomik büyüme denir. Ekonomik büyüme teorisinde şu sorulara cevap ararız: 1. Ülkelerin uzun dönem ekonomik büyüme performanslarını belirleyen etmenler nelerdir ve bu etmenlerin büyümeyi etkileme kanalları nelerdir? 2. Neden bazı ülkeler hızlı büyürken, bazıları daha yavaş büyümektedir? ÖR: (Güney Doğu Asya-Afrika) 3. Neden bazı fakir ülkeler zenginleşirken diğerleri fakir kalmaya devam etmektedir? 4. Neden bazı zengin ülkeler zenginleşmeye devam ederken, diğerleri zengin ülkeler göreli olarak fakirleşmektedir? ÖR: ABD-UK

3 EKONOMİK BÜYÜME TEORİLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ 1. Merkantelist Dönem ( ) Ekonomik Büyüme Teorileri Devlet güçlü olmalı ve ekonomiye aktif biçimde müdahale etmelidir. Dış ticaret serbest olmalı, ihracat, ithalattan fazla artarak, hazine değerli madenlerle dolmalıdır. Sahip olunan değerli maden miktarı, ekonomik büyümenin en önemli göstergelerindendir.

4 EKONOMİK BÜYÜME TEORİLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ 2. Fizyokratik Dönem ( ) Ekonomik Büyüme Teorileri Devletin ekonomiye müdahale etmemesi gerektiğini ifade eden Fizyokratlar, ekonomik büyümenin tek yolunun tarım olduğunu söyler, sanayinin yararını da kısmen kabul ederler ama ticarete ve hizmetler sektörüne önem vermezler.

5 EKONOMİK BÜYÜME TEORİLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ 3. Klasik Büyüme Teorileri ( ) Ekonomik Büyüme Modeli A.Smith in (1776) Ulusların Zenginliği kitabıyla başlayan bu dönemde Smith; ekonomik büyüme sürecinde sadece sermaye akımlarının değil, aynı zamanda teknolojik süreci endüstriyel ve sosyal faktörlerin de önemli olduklarını belirtmiştir. Smith, ekonomilerin sürekli büyüyemeyeceğini, belirli bir durgunluk sürecine gireceğine ancak bunun olumsuz bir şey olmadığını, tekrar büyümeye devam edeceğini söyler. Bu yönüyle iyimser klasiktir. Robert Maltus ve David Ricardo ise yaşanan durgunluğun devam edeceğini söyleyen kötümser klasiklerdir. Maltus, büyümede en önemli faktör olarak nüfus teorisini geliştirmiştir. Maltus a göre toplumdaki fakirliğin nedeni, besin maddelerinin üretiminin gittikçe artan nüfusa yetişememesidir. Ricardo, milli gelirin kaynaklarını ortaya koyamamış, ancak gelirin üretim faktörleri arasında nasıl dağıtıldığını incelemiştir. Ülkelerin yaşayacağı büyüme ve durgunluk aşamalarını, uzun dönemde üretim faktörlerinin milli gelirden alacakları payların belirlediğini ileri sürmüştür.

6 EKONOMİK BÜYÜME TEORİLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ 3. Klasik Büyüme Teorileri ( ) Ekonomik Büyüme Modeli Schumpeter ise teknolojik gelişmenin, ekonomik büyüme üzerinde etkili olacağını savunan ilk iktisatçıdır. Schumpeter teknolojik gelişmeleri, ekonomik konjonktür içinde ele almış, teknolojik gelişme kavramını, firmalar arası rekabetin bir aracı ve yaratıcı yıkım kavramını tetikleyen bir unsur olarak görülmüştür. Yaratıcı Yıkım: Zayıflayan sektörlerin yıkımı ile ortaya çıkan, söz konusu ekonomilerde yeni teknolojiler ve endüstrilerin ortaya çıkmasını sağlayan evrimsel bir süreç olup, ekonomik büyüme ve yapısal değişme ile tanımlanan, teknolojik gelişmelerin bir sonucu olan süreçtir. Schumpeter in yaklaşımında teknoloji (neoklasik yaklaşımda olduğu gibi) dışsal bir kavramdır. Firma teknolojik yenilikleri takip ederek, kendilerine uygun olanları satın alırlar. Schumpeter ayrıca yenilik (inovasyon) kavramına da büyük önem vermekte ve onu; üretim sürecinde yeni tekniklerin kullanılması, yeni malların üretilmesi, yeni pazarların açılması, yeni pazar örgütlenmelerine gidilmesi (ÖR: GB, AB, NAFTA, ) ve yeni hammadde kaynaklarının bulunması şeklinde tanımlanmaktadır.

7 EKONOMİK BÜYÜME TEORİLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ 4. Sosyalist Büyüme Teorisi Sosyalist sistemde üretimde kullanılan üretim araçlarının büyük bir kısmı devlete aittir. Üretim ve tüketim de yine kamu otoritesi tarafından belirlenmektedir. Eğer özel mülkiyet olursa adaletli bölüşüm olmayacağı ve işçi sınıfının sömürüleceği düşünülmektedir. Sosyalist büyüme düşüncesi Karl Marx a dayanmaktadır. Marx a göre emek, üretimin değerini belirlediği gibi aynı zamanda büyümenin motorunu da oluşturmaktadır. Marx büyüme sürecini tam bir dengesizlik olarak görmektedir.

8 EKONOMİK BÜYÜME TEORİLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ DIŞSAL BÜYÜME TEORİLERİ Büyümeyi, ekonominin iç dinamiklerinden bağımsız olan değişkenler aracılığıyla açıklamaya çalışmışlardır. Bu teoriler, gelişmekte olan ülkelerde dış borçlanmanın, uluslararası yardımların ve DYY nin ekonomik büyümeyi arttıracağını savunurlar.

9 EKONOMİK BÜYÜME TEORİLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ 5. Harrod Domar (Post Keynesyen) Büyüme Teorisi (1939 Sonrası) Makro tabanlı, talep yönlü bir büyüme teorisi olup, yatırım harcamaları arttıkça, toplam fiziksel sermaye stokunun artacağını, bunun da kapasite etkisiyle potansiyel milli gelir düzeyini arttıracağını ifade eder. Yani I Y Harrod Domar a göre büyüme oranı; sermaye hasılatı katsayısı (k= K ) ve tasarruf Y oranına (s) bağlıdır. Büyüme oranı; tasarruf oranıyla pozitif, sermaye hasıla katsayısıyla negatif yönlü bir ilişki içindedir. S I Y g. k Y azalmalı ya da K artmalıdır. Harrod Domar a göre ekonomik büyümenin gerçekleştirilebilmesi için mutlaka tasarruf yapılmalı ve GSYH nin bir kısmı yatırımlarda kullanılmalıdır. S nin büyük olması, büyümeyi hızlandıran bir faktördür. Bu nedenle kısa dönem tüketimleri azaltılıp, yatırımlar arttırılırsa veya dış borç alınıp, mevcut tasarruflara katılırsa, uzun dönem büyüme hızında yükselme sağlanacaktır. Ayrıca iç tasarrufların artmasıyla, dış tasarruflara ihtiyaç kalmayacak ve borçlar için gerekli finansman sağlanmış olacaktır.

10 EKONOMİK BÜYÜME TEORİLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ 6. Rosentein Roden Büyük İtiş Teorisi (Big Push): Paul Rosentien-Roden (1943) tarafından geliştirilen teoride özel sektörün kendiliğinden oluşamadığı az gelişmiş ülkelerde, dışarıdan sağlanan büyük miktardaki finansal ve fiziki sermaye, ekonomileri durgunluktan çıkarıp, kendi kendine büyür hale getirebilecektir. Gelişmekte olan ülkelere uygulanan uluslararası yardım programlarının amacı da budur. Programın başarısı, ülke halkının çabalarına bağlıdır.

11 EKONOMİK BÜYÜME TEORİLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ 7. Rostow un Büyüme Teorisi W. Rostow 1950 li yıllarda, gelişmiş ülkelerin endüstrileşme yolunda izledikleri aşamaları belirlemiş ve gelişmekte olan ülkelerin de bu aşamalardan geçmeyi gerektiğini savunmuştur. Bu aşamalar; i) Geleneksel Toplum Aşaması: Örf ve adetlerin ön planda olduğu, tarıma dayalı sınırlı üretimin gerçekleştiği dönem ii) Kalkınma ve Hazırlık Aşaması: Girişimci sınıfı doğduğu bankacılık sisteminin geliştiği, iç ve dış ticaretin arttığı, tarımın gerileyip, sanayi hizmetlerinin arttığı dönem iii) Harekete Geçiş (Kalkınma, Take Off) Aşaması: En önemli aşama olup, gelişmenin önündeki engellerin kalktığı teknik yeniliklerin arttığı ve girişimci sınıfın büyüme dönemidir. iv) Olgunlaşma Aşaması: Teknolojinin yaygınlaştığı, uzun ve güçlü bir ekonomik gelişme döneminin yaşadığı aşamadır. v) Kitle Tüketim Aşaması: Refahı arttırıcı tüketim malları ve hizmet üretimine ağırlık verildiğinde toplumun üretimden çok tüketim ve refahla ilgilenmeye başladığı dönemdir.

12 EKONOMİK BÜYÜME TEORİLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ 8. Neo Klasik (Solow) Büyüme Teorisi Robert Solow tarafından 1956 da Ekonomik Büyüme Teorisine Bir Katkı adıyla yayımlanan makaleyle başlayan bu teori; arz yönlü ve mikro tabanlı olup, teknolojik gelişmeyi dışsal olarak kabul etmektedir. Solow; tasarruf, nüfus ve teknolojik gelişmenin büyüme üzerine ve birbirlerine olan etkilerini incelediği bu çalışmada şu varsayımlarda bulunmaktadır; i) Ekonomide tek ve homojen bir mal üretilmektedir. Bu mal aynı zamanda ülkenin GSYH sini da oluşturmaktadır. ii) Dışa kapalı bir ekonomi söz konusudur. iii) Tasarruf ve yatırımlar birbirine eşittir (S=I). iv) Ekonomide emeğin ve sermayenin azalan verimler yasası söz konusudur. Bu nedenle üretim fonksiyonu iç bükeydir. v) Teknoloji dışsaldır. Ama herhangi bir ek maliyete katlanmadan teknolojiden yararlanılabilir. vi) Piyasaya tam rekabet ve tam istihdam koşulları hakimdir. vii) Üretim fonksiyonu için ölçeğe göre sabit getiri söz konusudur. viii) Uluslararası düzeyde yakınsama hipotezi geçerlidir. Yani uzun dönemde aynı şartlara sahip gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş ülkelerden daha hızlı büyüyerek, aradaki refah farkını kapatabilmektedir. ix) Ekonomi her zaman dengeli bir şekilde büyüyecektir.

13 ÜRETİM FONKSİYONU Üretim faktörlerinin bir araya getirilme biçimini ifade eden fonksiyondur. KPSS Q=3.K 0,5 *L 0,4 için aşağıdakilerden hangisi doğru? A. Ölçeğe göre sabit getiri vardır B. Ölçeğe göre azalan getiri vardır C. Ölçeğe göre artan getiri vardır D. Ölçeğe göre değişen getiri vardır E. Ölçeğe göre getirinin türü bilinemez

14 ÜRETİM FONKSİYONU *** Burada K sabit kabul edilip (K), emek değişken olarak alınırsa ve emeğin de azalan verimleri kabul edilirse üretim fonksiyonu;

15 ÜRETİM FONKSİYONU *** Burada K sabit kabul edilip (K), emek değişken olarak alınırsa ve emeğin de azalan verimleri kabul edilirse üretim fonksiyonu;

16 y Üretim fonksiyonunun eğimi MPK olup, 1 birim ilave sermaye verildiğinde ( k, 1 br arttığında), bir işçinin ne kadar ilave çıktı ürettiğini göstermektedir. Sermayenin de azalan verimi söz konusu olduğu için k arttıkça MPK azalmaya başlar.

17 TASARRUFLARIN SERMAYE BİRİKİMİ VE HÂSILA ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

18

19

20

21

22

23

24

25 ÖDEV 1. Y = K 2/3 L 1/3 s=0.20 d=0.10 iken k=? y=? Cevap: k=8 y=4 2. Y = K 1/4 L 3/4 s=0.20 d=0.10 iken k=? y=? 3 3 Cevap: k=2 2 y= 2 3. Y = K 3/5 L 2/5 s=0.20 d=0.10 iken k=? y=? Cevap: k=4 2 y=2 2

26 NÜFUS ARTIŞ HIZINDA BİR YÜKSELMENİN ETKİLERİ

27

28

29 Bundan sonrasını kendiniz okuyunuz

30 12.2.BÜYÜME HAKKINDA BİR İLK GÖRÜŞ: ÜRETİM FONKSİYONU VE BÜYÜMENİN KAYNAKLARI Üretim Fonksiyonu İki girdi kullanılarak (sermaye ve emek) elde edilen toplam hasılayı göz önüne alalım. Buna göre üretim fonksiyonunu; biçiminde yazabiliriz. Y F( K, L, T) Toplam üretim fonksiyonunda veri sermaye ve emek miktarları için ne kadar hasılanın üretileceği teknolojinin durumuna bağlıdır. Gelişmiş teknolojiye sahip bir ekonomi aynı miktardaki emek ve sermayeyi kullanarak ilkel (geri) teknolojiye sahip ekonomiden daha fazla hasıla elde edecektir.

31 12.2.BÜYÜME HAKKINDA BİR İLK GÖRÜŞ: ÜRETİM FONKSİYONU VE BÜYÜMENİN KAYNAKLARI Ölçeğe Göre Getiri ve Girdilere Göre Getiri Ekonomide sermayenin ve emeğin miktarını katına çıkaralım. Üretimin de kat artacağını tahmin etmek mantıklı gelebilir. Bu özellik ölçeğe göre sabit getiri olarak adlandırılır. Y F K, L Ancak ölçeğe göre getiri kavramını yalnızca sabit getiri ile sınırlandırmak doğru değildir. Denklemi yeniden düzenleyerek, m bir pozitif sayı olmak üzere; m Y F K, L biçiminde yeniden yazarak ölçeğe göre artan ve azalan getiri kavramlarını da ortaya koyabiliriz. m=1 ise ölçeğe göre sabit getiri m<1 ise ölçeğe göre azalan getiri m>1 ise ölçeğe göre artan getiri Peki sadece bir girdi, örneğin sermaye arttırıldığı zaman ne olacaktır? Yine hasılanın artacağını varsaymak mantıklıdır. Yine sermayede aynı miktardaki artışın hasılada giderek daha az bir oranda artışa yol açacağını da varsaymak mantıklıdır. Sermayedeki artış sürdürüldükçe hasıladaki artış azalarak devam etmektedir. Bu özellik sermayenin azalan veriminden kaynaklanmaktadır. Benzer özellik diğer girdi içinde geçerlidir. Bu da emeğin azalan getirisinin bir sonucudur.

32 ÜRETİM FONKSİYONU Toplam Üretim Fonksiyonu Bir üretim fonksiyonu, kullanılan emek ve sermaye gibi girdilerin miktarları ile bu girdilerle üretilebilecek maksimum ürün miktarı arasındaki bir ilişkidir. Şekil 12-1'de gösterilen üretim fonksiyonu, kullanılan emek miktarı arttıkça emeğin marjinal ürününün azaldığını ifade eden emeğin azalan getirisi varsayımına dayanmaktadır.

33 ÜRETİM FONKSİYONU Toplam Üretim Fonksiyonu Ekonominin sermaye stokunun artması üretim fonksiyonunu yukarı kaydıracaktır, zira bu durumda işçi başına kullanılan sermaye miktarı artmakta ve emeğin marjinal verimliliği yükselmektedir. Şekil 12-1 deki F 2 üretim fonksiyonu, daha aşağıda yer alan ve daha düşük bir emek verimliliğini yansıtan F 1 üretim fonksiyonundan daha yukarıda çizilmesinin nedeni F 2 üretim fonksiyonu boyunca sermaye stokunun K düzeyinde veri alınarak çizilmesidir ( K >K ).

34 12.2.BÜYÜME HAKKINDA BİR İLK GÖRÜŞ: ÜRETİM FONKSİYONU VE BÜYÜMENİN KAYNAKLARI İşçi Başına Sermaye ve Hasıla Solow büyüme modelinde yukarıda tanıttığımız toplam üretim fonksiyonu değil, ama onunla aynı özelliklere sahip olan işçi ya da emek birimi başına üretim fonksiyonu kullanılmaktadır. Toplam üretim fonksiyonunda yer alan değişkenlerin hepsini işçi sayısına, L, bölerek işçi başına sermaye ve hasıla arasındaki ilişkiyi açık biçimde şöyle elde ederiz: Y L K F,1 L Kullandığımız simgelerde bir sadelik sağlamak için işçi başına verilen miktarları küçük harflerle göstereceğiz: y f ( k) F( k,1)

35 İŞÇİ BAŞINA HASILA VE SERMAYE Şekilde işçi başına hasıla (y=y/l) düşey eksende, işçi başına sermaye (k=k/l) ise yatay eksende yer almaktadır. Toplam ve işçi başına üretim fonksiyonları arasındaki temel farklılık, toplam üretim fonksiyonu boyunca sermaye stokunun sabit alınması, işçi başına üretim fonksiyonu boyunca ise sermaye stokunun değişmesine izin verilmesidir. Toplam üretim fonksiyonu üzerinde hareket yalnızca istihdam edilen işçi sayısının değişmesine bağlı iken, sermaye stokundaki bir değişme fonksiyonu kaydırmaktadır. İşçi başına üretim fonksiyonunda ise hem işçi sayısındaki hem de sermaye stokundaki değişmeler üretim fonksiyonu üzerinde bir noktadan diğerine geçilmesini sağlayacaktır. Bu durumda işçi başına üretim fonksiyonunu kaydıran tek etken teknolojideki değişmeler olmaktadır.

36 12.2.BÜYÜME HAKKINDA BİR İLK GÖRÜŞ: ÜRETİM FONKSİYONU VE BÜYÜMENİN KAYNAKLARI Büyümenin Kaynakları Ekonominin sermaye ve işgücü miktarından oluşan üretim faktörleri stokundaki artışlar ile teknolojideki gelişmeler büyümenin kaynaklarıdır. Sermaye Birikimi İşgücünde Artış Sermayenin marjinal ürünü, sermayedeki bir birimlik değişmenin hasıla miktarında yol açtığı değişme miktarıdır. Eğer sermaye miktarı K kadar artarsa hasıla yaklaşık olarak MPK K kadar artacaktır: Y MPK K İşgücündeki L kadarlık bir değişme MPL L miktarında bir artışa yol açacaktır: Y MPL L Burada MPL emeğin marjinal ürünü olup, emekteki bir birim değişmenin hasılada yol açtığı değişme miktarını ifade etmektedir.

37 12.2.BÜYÜME HAKKINDA BİR İLK GÖRÜŞ: ÜRETİM FONKSİYONU VE BÜYÜMENİN KAYNAKLARI İşgücü ve Sermayede Birlikte Artış Üretim faktörlerinin miktarındaki artış hasılada bir artışa neden olacaktır. Diyelim ki sermayede K ve işgücünde L kadarlık ve hasıla miktarında da Y kadar bir artış oldu. Hasıladaki bu artışı girdilerin marjinal ürünlerini kullanarak artışın iki kaynağına bölelim: Y ( MPK K) ( MPL L) ilk olarak eşitliğin solunu ve sağdaki iki terimi Y ile bölelim. Daha sonra sağdaki ilk terimi K ile çarpıp K ya bölelim ve ikinci terimi de L ile çarpıp L ile bölelim: Y MPK K K MPL L L Y Y K Y L Bu işlemlerin hiç birisi eşitliğimizi bozmamakta ancak kolayca yorumlayabileceğimiz bir eşitliği ortaya çıkarmaktadır. Eşitlikteki Y/Y terimi hasılanın, K/K terimi sermayenin, L/L terimi ise işgücünün artış oranını ifade etmektedir. Eşitliğin sağındaki parantezli terimlerin anlamı nedir? Bunlar sırasıyla sermayenin ve işgücünün hasılaya olan katkılarını ya da gelirden aldıkları payları göstermektedir. MPK K ifadesi sermayenin toplam ürününü ya da üretimdeki toplam sermaye maliyetini gösterirken MPL L ifadesi işgücüne ödenen toplam reel ücreti gösterecektir.

38 12.2.BÜYÜME HAKKINDA BİR İLK GÖRÜŞ: ÜRETİM FONKSİYONU VE BÜYÜMENİN KAYNAKLARI İşgücü ve Sermayede Birlikte Artış Üretim fonksiyonunun ölçeğe göre sabit getiri özelliğine sahip olduğu varsayılırsa iki üretim faktörünün hasıladan aldıkları payların toplamı bir olacaktır. Bu durumda, sermayenin toplam gelirdeki payını α ile ve emeğin payını (1-α) ile gösterirsek, yukarıdaki son eşitliği şöyle yazabiliriz: Y K (1 ) L Y K L Bu yeni eşitlik bize girdilerdeki değişmenin çıktıda ne kadarlık bir değişmeye yol açacağını hesaplamamıza yarayan basit bir formül sağlamaktadır.

39 12.2.BÜYÜME HAKKINDA BİR İLK GÖRÜŞ: ÜRETİM FONKSİYONU VE BÜYÜMENİN KAYNAKLARI Teknolojik Gelişme Teknolojik gelişmeye bağlı olarak üretim fonksiyonu sürekli olarak yukarıya kaymakta, girdi miktarlarının değişmediği bir ortamda bile daha fazla hasılanın üretilmesi mümkün olmaktadır. Teknolojik gelişmenin etkisini analiz etmek için üretim fonksiyonumuz üzerinde bir değişiklik yapacağız. Burada üretim fonksiyonunu; Y TF K, L olarak yazıyoruz. Dikkat edilirse, daha önce parantezin içinde verdiğimiz, teknolojinin durumunu gösteren T simgesini üretim fonksiyonunun önüne yazıyoruz. Burada T, toplam faktör verimliliğini ifade etmektedir. Teknolojideki değişmeleri de dahil edince yukarıda ulaştığımız ekonomik büyüme denklemine bir terim daha ilave ediyoruz: Y K (1 ) L T Y K L T hasıladaki sermayenin emeğin toplam faktör büyüme katkısı katkısı verimliliğindeki artış böylece ekonomik büyümenin her üç kaynağını da anlamlı bir biçimde ölçebileceğimiz bir denklem elde etmiş oluyoruz.

40 12.2.BÜYÜME HAKKINDA BİR İLK GÖRÜŞ: ÜRETİM FONKSİYONU VE BÜYÜMENİN KAYNAKLARI Teknolojik Gelişme Bunları elde ettikten sonra yukarıdaki denklemden toplam faktör verimliliğindeki artışı, ya da aynı anlama gelen teknolojik gelişmeyi hesaplayabiliriz. T Y K (1 ) L T Y K L Buradaki T/T terimi, hasıladaki değişmenin girdilerdeki değişmeyle açıklanamayan kısmını göstermektedir ve ancak bir bakiye olarak hesaplanabilmektedir. Bu nedenle, T/T terimi, bu yöntemi geliştiren ve ilk kez kullanan Robert Solow'a izafeten Solow artığı olarak adlandırılmaktadır.

41 12.2.BÜYÜME HAKKINDA BİR İLK GÖRÜŞ: ÜRETİM FONKSİYONU VE BÜYÜMENİN KAYNAKLARI Teknolojik Gelişme Toplam faktör verimliliği çok çeşitli nedenlere bağlı olarak değişebilir. Çoğu kez faktör verimliliğinin üretim yöntemleri konusundaki bilgilerin artmasından kaynaklandığını düşünebiliriz. Ayrıca eğitim, devlet düzenlemeleri gibi unsurlar da toplam faktör verimliliğini etkiler. Benzer biçimde ölçek ekonomileri de faktör verimliliğini etkileyebilir. Toplam faktör verimliliği ölçülen girdiler ile hasıla arasındaki ilişkiyi değiştiren her türlü unsuru içermektedir.

42 12.2.BÜYÜME HAKKINDA BİR İLK GÖRÜŞ: ÜRETİM FONKSİYONU VE BÜYÜMENİN KAYNAKLARI Büyümenin Kaynakları Üzerine Bir Değerlendirme Toplam üretim fonksiyonunu işçi (emek birimi) başına ele aldığımızda; işçi başına hasıladaki artışlar işçi başına sermayedeki artıştan ve/veya üretim fonksiyonunu yukarı doğru kaydıran, veri bir işçi başına sermaye düzeyinde daha fazla hasıla üretilmesini sağlayan teknolojik gelişmeden kaynaklanabilir. Bu durumda büyümeyi sermaye birikimi ve/veya teknolojik gelişme şeklinde görebiliriz.

43 Sermaye birikiminin bizzat kendisi hasıladaki büyümeyi sonsuza dek sürdürebilir mi? Sermaye birikiminin bizzat kendisi hasıladaki büyümeyi sonsuza dek sürdürebilir mi? Buna verilecek yanıt hayır olacaktır. Şekil 12-2 yi göz önüne alarak, Sermayenin azalan verimi nedeniyle, işçi başına hasılada sürekli olarak aynı düzeyde bir artışı sürdürebilmek için işçi başına sermayenin düzeyinde giderek daha büyük miktarlarda artış yapılması gerekecektir. Yani aynı büyüme oranını sürdürebilmek için bireylerin gelirlerinin giderek daha yüksek oranlarını tasarruf etmeleri gerekecektir. Bir noktadan sonra toplum, sermayede daha fazla artış için yeterli düzeyde tasarruf yapmayı istemeyecek, hatta belki de bu durumda emek birim başına hasılanın büyümesi duracaktır.

44 Bir ekonominin tasarruf oranının önemsiz olduğu anlamına mı gelir? Yüksek bir tasarruf oranının sürekli olarak hasılanın yüksek oranda büyümesini sürdüremeyeceği gerçektir. Ancak yüksek tasarruf, yüksek bir hasıla düzeyini devam ettirebilir. Bu önemli farkı görebilmek için Şekil 12-3 ü ele alalım. A ve B gibi iki ülke düşünelim, A ülkesinin B ülkesine göre daha yüksek bir tasarruf oranına sahip olduğunu varsayalım: s A >s B. Yine her iki ülkede de aynı oranda teknolojik ilerlemenin bulunduğu varsayılmaktadır. Sonra dalgalanmaları ihmal edersek iki ülkedeki kişi başına hasılanın gelişimi Şekil 12-3 tekine benzer olacaktır. Şekilde durağan ya da sabit bir oranda hasılanın büyüdüğü bir ekonomi, eğimi büyüme oranına eşit bir doğru ile gösterilmiştir. Bu, bir ekonominin tasarruf oranının (gelirin tasarruf edilen yüzdesi) önemsiz olduğu anlamına mı gelir? Cevap yine hayır olacaktır. Ancak zamanın herhangi bir anında, yüksek tasarruf oranına sahip ülke kişi başına daha yüksek hasıla düzeyinde olacak ve böylece diğerinden daha zengin olacaktır.

45 FARKLI TEKNOLOJİK GELİŞME ORANLARININ ETKİLERİ Eğer sermaye birikimi sürdürülebilir büyümenin kaynağı değil ise, bu durumda büyüme eninde sonunda teknolojik gelişme yüzünden ortaya çıkmaktadır. Diğer ülkelerden daha yüksek oranda teknolojik gelişmeyi sağlayan bir ülke ileride diğerlerinden daha zengin olur. Önceki örneğimiz açısından, eğer B ülkesi A ülkesinden daha yüksek oranda teknolojik gelişmeyi sürdürebilirse, bu iki ülkenin hasılaları için büyüme yolları Şekil 12-4 te gösterildiği gibi olacaktır. Burada B ülkesi başlangıçta A ülkesinin gerisinde olmasına rağmen sonunda A ülkesini geçmiş ve daha zengin bir ülke konumuna yükselmiştir.

46 12.3.NEOKLASİK BÜYÜME MODELİ: TASARRUF, SERMAYE BİRİKİMİ VE HASILA Ekonomideki sermaye miktarı üretilebilecek hasılanın düzeyini belirler. Hasıla düzeyi de sırası ile tasarrufun ve yatırımın düzeyini belirler, böylece ne kadar sermaye birikimi olacağı belirlenir. Şekil 12-5 te gösterilen bu etkileşimler birlikte hasılada ve sermayedeki hareketleri belirler.

47 12.3.NEOKLASİK BÜYÜME MODELİ: TASARRUF, SERMAYE BİRİKİMİ VE HASILA Sermayenin Hasıla Üzerindeki Etkileri İşçi başına hasılayı (y) işçi başına sermayenin (k) artan bir fonksiyonu olarak [y=f(k)=f(k/l)] yazmıştık. İşçi başına hasıla ve sermaye arasındaki ilk ilişki şu şekildedir: Y t L K t f L Bu ilişkiye göre kısaca işçi başına yüksek sermaye, daha yüksek işçi başına hasılaya neden olmaktadır.

48 12.3.NEOKLASİK BÜYÜME MODELİ: TASARRUF, SERMAYE BİRİKİMİ VE HASILA Hasılanın Sermaye Birikimi Üzerindeki Etkileri Tasarrufların gelirin belirli bir oranında olduğunu varsayalım, böylece: S sy olacaktır. İşçi başına tasarrufu da işçi başına hasıla cinsinden ifade edebiliriz: S sf ( k) sy L Bu tasarruf fonksiyonu Şekil 12-6 da gösterilmiştir. f(k) üretilen toplam hasılayı gösterirken bunun sf(k) kadarlık kısmı tasarruf edilmekte, kalan kısmı tüketilmektedir. Tasarruf fonksiyonunun şekli üretim fonksiyonu ile aynıdır, ancak tasarruf oranı birden küçük olduğu için, 0<s<1, üretim fonksiyonundan daha aşağıda yer almaktadır.

49 12.3.NEOKLASİK BÜYÜME MODELİ: TASARRUF, SERMAYE BİRİKİMİ VE HASILA Hasılanın Sermaye Birikimi Üzerindeki Etkileri Burada şimdilik tasarruf oranının sabit olduğunu ve tüm tasarrufların yatırımlara dönüştüğünü varsayacağız: I S Yukarıdaki iki ilişkiyi bir araya getirirsek yatırımı hasılanın bir fonksiyonu olarak yazmamız mümkün olur: I sy Sermayenin her dönemde d oranında yıprandığını varsayalım. Bu durumda belli bir yılda sermaye stokundaki değişme o dönemdeki net yatırıma, yani yatırımdan sermayenin amortisman payının düşülmesi ile bulunan değere eşit olacaktır: K I dk

50 12.3.NEOKLASİK BÜYÜME MODELİ: TASARRUF, SERMAYE BİRİKİMİ VE HASILA Hasılanın Sermaye Birikimi Üzerindeki Etkileri K=K t+1 -K t olduğundan, t+1 dönemindeki sermaye stoku, K t+1 =K t + K=K t +(I t -dk t ) olacaktır. Bunu yeniden düzenlersek ; olarak yazabiliriz. K d K I t 1 1 t t Yatırımın yerine tasarrufu (sy) koyar ve eşitliğin her iki yanını işçi sayısı (L) ile bölersek; K t 1 K Y (1 d) t s t L L L eşitliğini elde ederiz. K t /L yi eşitliğin sol tarafına geçirirsek bir önceki denklemimiz aşağıdaki gibi olacaktır: K t 1 K Y K k t s t d t sy dk L L L L Bu eşitliğin solundaki işçi başına sermaye stokundaki değişme, işçi başına tasarruftan işçi başına amortismanın çıkarılması ile bulunmaktadır.

51 12.3.NEOKLASİK BÜYÜME MODELİ: TASARRUF, SERMAYE BİRİKİMİ VE HASILA Sermaye ve Hasılanın Dinamiği Sermayenin hasılayı belirlediğini ve hasılanın da tasarruflar kanalıyla sermaye stokunu belirlediğini ortaya koymuş bulunuyoruz. Şimdi bu iki bilgimizi bir araya getirerek Solow modelini geliştirebiliriz. Son denklemi yeniden aşağıdaki gibi yazabiliriz: K K K K L L L L t 1 t t t k sf d Yatırım Amortisman Bu ilişki zaman içinde işçi başına sermayenin nelere bağlı olarak değiştiğini ortaya koymaktadır. Bu yılın sermaye stoku bu yılın hasılasını belirler. Tasarruf oranı veri iken, bu hasıla sırası ile tasarrufu ve böylece bu yılki yatırımın miktarını belirler, ki bu sağdaki ilk terimdir. Sağdaki ikinci terim ise amortisman miktarının da sermaye stoku tarafından belirlendiğini ortaya koymaktadır: Amortismanlar işçi başına sermayenin d gibi sabit bir oranı kadardır. Eğer yatırımlar amortismanlardan fazla ise, işçi başına sermaye artacaktır. Aksine yatırımlar amortismanlardan daha az ise işçi başına sermaye azalacaktır.

52 İŞÇİ BAŞINA SERMAYENİN VE HASILANIN DEĞİŞİMİ y=(y t /L)=f(K t /L)=f(k), İşçi başına hasıla işçi başına sermaye ile birlikte artmaktadır, fakat işçi başına sermaye düzeyi yükseldikçe bu etki küçülmektedir. Buna göre işçi başına hasıla, yatırımlar amortismanlardan fazla ise artacak; yatırımlar amortismanlardan az ise azalacaktır. İşçi başına sermayedeki değişme, yatırım ve amortisman fonksiyonları arasındaki dikey uzaklıkla ölçülmektedir.

53 İŞÇİ BAŞINA SERMAYENİN VE HASILANIN DEĞİŞİMİ Bir ekonominin başlangıçta Şekil 12-7 deki k 1 (=K 1 /L) gibi düşük bir işçi başına sermaye düzeyinde bulunduğunu düşünelim. Sermayenin bu düzeyinde yatırım amortismandan fazla olduğu için işçi başına sermaye artacaktır. Hasıla, sermaye ile aynı yönde değiştiği için, işçi başına hasıla da yükselmektedir. Sonunda emek başına sermaye yatırımın amortismana eşit olduğu (K*/L) düzeyine ulaşır. O zaman da işçi başına hasıla (Y*/L) ve sermaye (K*/L) de uzun dönem denge düzeylerinde sabit kalır.

54 12.3.NEOKLASİK BÜYÜME MODELİ: TASARRUF, SERMAYE BİRİKİMİ VE HASILA Durağan Durum Sermaye ve Hasıla Düzeyleri İşçi başına hasıla ve sermayenin artık değişmediği bir durum, ekonominin durağan durumu olarak tanımlanmaktadır. Solow un büyüme modelinin merkezinde durağan durum kavramı vardır. Bu kavram ekonominin istikrarlı bir büyüme trendinin olduğunu ortaya koymaktadır. Ekonomi geçici olarak bu trendden sapsa da uzun dönemde ekonomiyi trende döndürecek kuvvetler vardır. Durağan durumda işçi başına sermaye ve hasıla değişmediğinden, aşağıdaki son eşitliğin sağ tarafını sıfıra eşitlersek, işçi başına sermayenin durağan durum değerini (k*=k*/l) bulabiliriz: * * Kt Kt K K k sf d 0 sf d L L L L Buna göre işçi başına sermayenin durağan durum değeri, mevcut sermaye stokunun aşınmasını (dk*/l) tam olarak karşılayacak tasarrufu [sf(k*/l)] mümkün kılan sermaye miktarıdır.

55 Durağan Durum Sermaye ve Hasıla Düzeyleri Şekilde tasarrufun sermayenin aşınma payına eşit olduğu nokta A dır. Bu eşitlik tasarruf fonksiyonu ile amortisman doğrusunun kesişimi ile sağlanmaktadır. Bu noktanın gösterdiği işçi başına sermaye miktarı (K*/L) iken işçi başına hasılanın miktarı (Y*/L) dir.

56 TASARRUF ORANINDA ARTIŞIN ETKİLERİ Tasarruf Oranlarının Sonuçları Tasarruf oranındaki bir artış tasarruf fonksiyonunu s 1 f(k t /L) den yukarıya s 2 f(k t /L) ye kaydıracaktır. Tasarruftaki bu artış, ekonominin (K 1 */L) olan işçi başına sermaye düzeyini korumak için gerekli miktardan daha fazla tasarruf ve yatırım yapılmasına yol açarak işçi başına sermayeyi artırarak (K 2 */L) düzeyine getirecektir. Bunun sonucu olarak üretim fonksiyonu üzerinde B den D noktasına geçilecek ve işçi başına hasıla f(k 1 */L) den f(k 2 */L) ye çıkmış olacaktır. Sonuçta, tasarruf oranının artması, ekonomiyi bir durağan durum dengesinden, işçi başına sermaye ve hasılanın daha büyük olduğu bir başka durağan durum dengesine ulaştıracaktır.

57 12.3.NEOKLASİK BÜYÜME MODELİ: TASARRUF, SERMAYE BİRİKİMİ VE HASILA Tasarruf Oranlarının Sonuçları Tasarruf oranındaki değişmenin etkilerini tartışalım. Uzun dönemde işçi başına hasılanın büyüme oranı sıfırdır ve tasarruf oranının büyüme oranına etkisi yoktur. Uzun dönemde tasarruf oranı işçi başına hasılanın düzeyini belirler. Tasarruf oranındaki artış bir süre için daha yüksek büyümeye neden olacak, ancak büyüme oranı kalıcı olarak yükselmeyecektir.

58 TASARRUF ORANINDAKİ BİR ARTIŞIN İŞÇİ BAŞINA HASILA ÜZERİNDEKİ ETKİSİ İşçi başına hasıla, tasarruf oranının s 1 den s 2 ye çıktığı t 0 zamanından itibaren artmaya başlamakta ve daha yüksek bir işçi başına hasıla düzeyinde ekonomi dengeye gelmektedir. Yeni dengeye ulaşıldıktan sonra işçi başına sermaye ve hasıla yeniden sabitlenmektedir.

59 12.3.NEOKLASİK BÜYÜME MODELİ: TASARRUF, SERMAYE BİRİKİMİ VE HASILA Tasarruf Oranı ve Altın Kural İnsanlar için önem taşıyan kişi başına hasıla değil, ne kadar tüketim yapabildikleridir. Tasarruftaki bir artışın başlangıçta tüketimi düşürdüğü açıktır. Tasarruf oranında bu yıl oluşan bir artışın bu yılın hasılasını ve gelirini artırıcı etkisi olmaz, çünkü yatırımların faaliyete geçmesi normal koşullarda en azından bir yıl (çoğu kere de daha uzun bir zaman) gerektirir. Böylece tasarruftaki bir artış başlangıçta tüketimde eşit miktarda azalışa yol açacaktır. Tasarruftaki bir artış uzun dönemde tüketimde bir artışa neden olur mu? Bu sorunun cevabı evet olabileceği gibi hayır da olabilir. Tüketim sadece kısa dönemde değil uzun dönemde de azalabilir.

60 12.3.NEOKLASİK BÜYÜME MODELİ: TASARRUF, SERMAYE BİRİKİMİ VE HASILA Tasarruf Oranı ve Altın Kural Tasarruf oranının sıfıra eşit olduğu bir ekonomide sermaye de sıfırdır. Bu durumda hasıla ve tüketim de sıfırdır. Böylece tasarruf oranının sıfır olması uzun dönemde sıfır tüketimi ifade eder. Şimdi tasarruf oranının 1 e eşit olduğu, yani insanların gelirlerinin tümümü tasarruf ettikleri bir ekonomiyi düşünelim. Sermaye stoku dolayısıyla hasıla çok yüksek olacaktır. Ancak insanlar tüm gelirlerini tasarrufa ayırdıklarından, tüketim yine sıfıra eşit olacaktır. Ekonomide aşırı miktarda sermaye vardır. En basit şekliyle bu düzeyi sürdürebilmek demek tüm hasılanın aşınma ve eskime yerine kullanılmasını gerektirir. Böylece tasarruf oranının 1 e eşit olması da uzun dönemde sıfır tüketimi ifade eder. Bu iki uç durumun belirttiği; tüketimi en büyük miktarına ulaştıran tasarruf oranının 0 ile 1 arasında bir değeri olması gerektiğidir. Bu değerde tüketimin durağan durum değeri maksimuma ulaşır. Tasarruf oranının bu kritik değeri ile ilişkili sermaye düzeyi sermayenin altın kural düzeyi olarak adlandırılır. Bu, uzun dönem tüketimin maksimize edildiği düzeydir.

61 12.4.COBB-DOUGLAS ÜRETİM FONKSİYONUNDA NEOKLASİK MODELİN İŞLEYİŞİ Üretim fonksiyonunun Cobb-Douglas türü bir fonksiyon olduğunu varsayalım: yani ölçeğe göre sabit getiri durumu vardır. Buna karşılık emeği sabit tutarak sermayeyi 4 katına çıkardığımızda hasıla sadece iki katına çıkmaktadır: 4K L 4 K L 2Y Cobb-Douglas türü üretim fonksiyonumuzun her iki yanını L ye bölersek; Bu sonucu durağan durum koşulu olarak ( K/L)=sy-dk denkleminde yerine koyarsak; biçiminde bir eşitlik elde ederiz. 1/2 1/2 Y K L K L K L K L Y Y K L K K Y K L L L L L L K K K K s d sy dk L L L L L K t 1 t t t

62 12.4.COBB-DOUGLAS ÜRETİM FONKSİYONUNDA NEOKLASİK MODELİN İŞLEYİŞİ Durağan durumda işçi başına sermaye miktarı sabit olduğundan eşitliğin sol tarafı sıfır olur. Bu durumda; K K K K 0 s d s d L L L L olur, ki bu tasarrufların sermaye stokundaki aşınmaya eşit olduğunu ifade eder. Bu eşitliğin her iki tarafının karesini alıp, her iki tarafını K/L ye bölersek; 2 2 K K s s d L L d durağan durumda işçi başına sermaye düzeyini elde ederiz. Bu değeri üretim fonksiyonunda yerine koyarsak durağan durumda işçi başına hasıla düzeyine ulaşırız: Y K s s Y L L d d L Daha yüksek bir tasarruf oranı ve daha düşük bir amortisman oranının her ikisi de uzun dönemde işçi başına daha yüksek sermaye ve hasılaya neden olmaktadır. 2 2

63 12.4.COBB-DOUGLAS ÜRETİM FONKSİYONUNDA NEOKLASİK MODELİN İŞLEYİŞİ Amortisman ve tasarruf oranlarının %10 olduğunu varsayalım. Bu durumda işçi başına sermaye ve hasılanın her ikisi de 1 e eşit olacaktır. Şimdi tasarruf oranının %10 dan %20 ye 2 katına çıktığını varsayalım. Bu, yeni durağan durumda işçi başına sermayenin 1 den 4 e yükselmesine yol açacaktır. Yine işçi başına hasıla iki kat artarak 1 den 2 ye yükselecektir. Böylece tasarruf oranının iki kat artması uzun dönemde hasılanın iki kat artmasına neden olmuştur.

64 TASARRUF ORANINDA %10 DAN %20 YE ARTIŞIN BÜYÜME ORANI VE İŞÇİ BAŞINA HASILA ÜZERİNE DİNAMİK ETKİLERİ Şekil da Y/L düzeyi zaman içinde artmakta, t=0 döneminde başlangıç değeri olan 1 den yeni durağan durum değeri alan 2 ye uzun dönemde yükselmektedir. Şeklin sağ paneli ise aynı bilgiyi farklı bir yolla vermektedir. Şeklin sol panelinde işçi başına hasılanın başlangıçta çok hızlı arttığı gösterilmiş ve buna uygun olarak sağ panelde ilk dönemlerde işçi başına hasıladaki büyüme çok yüksek olarak görünmekte ve zaman içinde azalmaktadır. Yeni durağan durumda, işçi başına hasıladaki büyüme yeniden sıfır olmuştur. Şekil dan açıkça ortaya çıkan; yeni daha yüksek işçi başına hasılaya sahip uzun dönem dengesine doğru ayarlanmanın oldukça uzun bir süre aldığıdır. Tasarruf oranındaki değişmenin uzun dönemde büyüme üzerinde etkisi olmazken, yine de epeyce bir süre için yüksek büyümeye neden olmaktadır.

65 12.4.COBB-DOUGLAS ÜRETİM FONKSİYONUNDA NEOKLASİK MODELİN İŞLEYİŞİ Türkiye Altın Kuralın Hangi Tarafındadır? Durağan durumda işçi başına tüketim; tasarruf oranı amortisman oranına eşit olduğundan, işçi başına hasıladan işçi başına amortismanın düşülmesinden sonra kalan tutara eşittir: C Y K d L L L İşçi başına hasıla ve sermayenin durağan durum değerleri için Cobb-Douglas üretim fonksiyonundan elde ettiğimiz sonuçları kullanarak işçi başına tüketim denklemini şöyle buluruz: 2 C s s s(1 s) d L d d d Durağan durumda işçi başına tüketim miktarı [s(1-s)/d] en büyük değere ulaştığında maksimum olacaktır. Böylece sermayenin altın kural düzeyinin %50 lik tasarruf oranında gerçekleşeceği anlaşılmaktadır. Günümüzde bu tasarruf oranına sahip olan hiçbir ülke yoktur ve Türkiye nin tasarruf oranı da gerçekte %20 yi çok az aşmaktadır.

66 12.5.NÜFUS ARTIŞININ SONUÇLARI Modelin temel sonuçları nüfusun arttığı ve teknolojik gelişmenin bulunduğu bir ekonomide de geçerlidir. Nüfusun n gibi sabit bir oranda arttığını ve işgücünün (L) de aynı oranda arttığını varsayalım. Nüfus Artışının Durağan Duruma Etkisi Nüfus artışının etkisi aynen sermayenin amortismanı gibi kişi başına ya da işçi başına sermaye stokunu ve işçi başına hasılayı azaltmak yönündedir. İşçi başına sermaye k=k/l ve işçi başına hasıla y=y/l olarak tanımlandığına göre L değişirken işçi başına değerlerin (k ve y nin) değişmemesi için toplam sermaye (K) ve toplam hasıla (Y) nüfusla aynı oranda artmalıdır.

67 12.5.NÜFUS ARTIŞININ SONUÇLARI Nüfus Artışının Durağan Duruma Etkisi İşçi başına sermaye stokundaki değişme şimdi; K K K K K L L L L L t 1 t t t t k sf d n sy dk nk sy ( d n) k olarak tanımlanmaktadır. Tasarruflara eşit olan yatırımlar sermayeyi artırırken amortismanlar ve işgücündeki büyüme sermayeyi azaltmaktadır. Durağan durumun gereği olarak k=0 olmalıdır. Bunu sağlamak için işçi başına tasarruf ve yatırımın miktarı (d+n)k kadar olmalıdır.

68 NÜFUSUN ARTTIĞI DURUMDA EKONOMİNİN DURAĞAN DURUM DENGESİ Şekil de amortisman ve nüfus artışına bağlı olarak işçi başına sermayede oluşan azalmayı (d+n)k doğrusu temsil etmektedir. Yine ekonomi durağan duruma işçi başına sermaye stokunun sabitliğini sağlayan A noktasındaki k* sermaye stoku ve y* hasıla düzeyinde ulaşmaktadır.

69 NÜFUS ARTIŞ HIZINDA BİR DEĞİŞMENİN ETKİSİ Nüfus Artış Hızında Bir Yükselmenin Etkileri Başlangıçta ekonomi n 1 nüfus artış hızında k 1 * sermaye-emek oranı ve y 1 * işçi başına hasıla düzeyinde durağan durum dengesindedir. Nüfus artış hızının n 2 ye çıkması yeni bir durağan durum dengesini daha küçük bir sermaye-emek oranı (k 2 *) ve yine başlangıçtakinden daha düşük bir işçi başına hasıla düzeyinde (y 2 *) ortaya çıkarmaktadır.

70 NÜFUS ARTIŞ HIZINDA BİR DEĞİŞMENİN ETKİSİ Nüfus Artış Hızında Bir Yükselmenin Etkileri İki durağan durum dengesi arasındaki geçiş döneminde ne olmaktadır? Nüfus artışındaki bir hızlanma ekonominin toplam hasılasının eskisinden daha yüksek bir oranda [ki bu (d+n 2 ) olup (d+n 1 ) den daha büyüktür] büyümesini sağlarken, kişi başına hasıla, y 1 * dan y 2 * gibi daha düşük bir düzeye indirmektedir. Durağan duruma ulaşıldıktan sonra, toplam hasılanın büyümesi öncekinden daha hızlı olup yeni nüfus artış hızına eşittir ( Y/Y=n 2 ). Kişi başına hasıladaki değişme oranı ( y/y) ise durağan durumda sıfırdır.

71 12.6.TEKNOLOJİK İLERLEME VE BÜYÜME Sürdürebilir büyüme teknolojik ilerlemeyi gerekli kılar. Teknolojik İlerlemeyi İçeren İşçi Başına Üretim Fonksiyonu Burada şöyle bir üretim fonksiyonu kullanacağız: Y F( K, LT) Yani teknoloji değişkeni fonksiyona işgücü ile çarpılmak suretiyle dahil edilmektedir. Bu biçimde bir üretim fonksiyonunun altında şu varsayım yatmaktadır: Mevcut sermaye stoku veri iken, teknolojik ilerleme hasılanın belirli bir miktarını üretmek için ihtiyaç duyulan işgücü miktarını düşürür. Fonksiyondaki L T terimi etkin işgücü olarak adlandırılmaktadır. Teknolojik ilerleme L T yi yani ekonomide etkin işgücünün miktarını arttırır. Eğer teknoloji değişkenin değeri iki katına çıkarsa sanki ekonomideki etkin işgücü iki kat artmış gibi bir durum ortaya çıkar.

72 12.6.TEKNOLOJİK İLERLEME VE BÜYÜME Teknolojik İlerlemeyi İçeren İşçi Başına Üretim Fonksiyonu Etkin işgücü birimi başına sermaye ve hasıla arasındaki ilişkiyi elde etmek için üretim fonksiyonunun her iki yanını da daha önce olduğu gibi işgücü miktarına (bu defa etkin işgücü miktarı söz konusudur) bölersek: Y K K F,1 f LT LT LT sonucunu elde ederiz.

73 ETKİN EMEK BİRİMİ BAŞINA HASILA VE SERMAYE İLİŞKİSİ Şekil te bu ilişki gösterilmiştir. Şekil daha önce çizdiğimiz teknolojik gelişmenin bulunmadığı duruma çok benzemektedir. Burada da K/LT daki artış Y/LT da artışa neden olmaktadır, ancak bu artış azalarak devam etmektedir.

74 12.6.TEKNOLOJİK İLERLEME VE BÜYÜME Teknolojik İlerlemenin Varlığında Durağan Durum Dengesi İlk olarak ekonomideki yatırımı göz önüne alalım; Eşitliğini her iki yanında etkin işgücü miktarına bölersek; I LT s I S sy eşitliğini elde ederiz. Etkin emek birimi başına hasıla yerine üretim fonksiyonundan bulduğumuz ifadeyi yerleştirirsek, şu eşitliği elde ederiz: Y LT I LT K sf LT

75 Teknolojik İlerlemenin Varlığında Durağan Durum Dengesi Şekil te Üstteki eğri işçi başına sermaye ve hasıla arasındaki ilişkiyi gösterir. Yatırım ve etkin emek birimi başına sermaye arasındaki ilişki bu yukarıdaki eğrinin tasarruf oranı (s) ile çarpılması ile elde edilmekte ve üretim fonksiyonunun daha altında yer almaktadır.

76 12.6.TEKNOLOJİK İLERLEME VE BÜYÜME Teknolojik İlerlemenin Varlığında Durağan Durum Dengesi Nüfusun ve işçi sayısının yine n oranında arttığını, teknolojik ilerleme oranının ya eşit olduğunu varsayalım. Bu iki varsayım birlikte etkin işgücünün (LT) büyüme oranının (n+ ) ya eşit olduğunu ifade eder. d sermayenin amortisman oranı olsun. Bu durumda etkin emek birimi başına belli bir sermaye düzeyini koruyabilmek için gerekli yatırım düzeyi şu şekilde olacaktır: I Y K s sf ( d n ) K LT LT LT LT d(k/lt) kadarlık yatırım sadece sermaye stokundaki yıpranmayı telafi etmek için gereklidir. İlave (n+ )(K/LT) miktarı ise etkin işgücündeki artış oranı kadar sermaye stokunda yapılması gereken artışı gösterir.

77 ETKİN EMEK BİRİMİ BAŞINA SERMAYE VE HASILANIN DİNAMİĞİ: TEKNOLOJİK İLERLEMENİN VARLIĞINDA DURAĞAN DURUM DENGESİ Etkin emek birimi başına sermaye düzeyini sabit tutmak için gereken yatırım düzeyi, Şekil te gerekli yatırım doğrusu ile gösterilmiştir. Bunun eğimi ise (d+n+ ) ya eşittir. Ekonominin uzun dönemde dengeye ya da durağan duruma nasıl geldiğini görmek için tasarruf fonksiyonu üzerindeki C noktasına bakalım. Etkin emek birimi başına yatırım s(y/lt) 0 kadar olup, bu miktar etkin emek birimi başına sermayenin bu düzeyini sürdürebilmek için gerekli yatırımı miktarından CD aralığı kadar daha fazladır. Bunun sonucu olarak etkin emek birimi başına sermaye miktarı yükselecektir.

78 ETKİN EMEK BİRİMİ BAŞINA SERMAYE VE HASILANIN DİNAMİĞİ: TEKNOLOJİK İLERLEMENİN VARLIĞINDA DURAĞAN DURUM DENGESİ Böylece (K/LT) 0 dan başlayarak, ekonomi zaman içinde etkin emek birimi başına sermaye düzeyinin artmasıyla sağa doğru kayar. Bu süreç, etkin emek birimi başına sermayenin (K/LT)* a erişmesine kadar devam eder. Etkin emek birimi başına sermayenin bu düzeyinde üretilen hasıladan yatırımlara ayrılan pay, tam olarak etkin emek birimi başına sermaye düzeyini korumaya yetmektedir. Diğer bir ifadeyle, bu ekonominin durağan durumu, etkin emek birimi başına hasıla ve sermayenin sabit olduğu durumdur.

79 ETKİN EMEK BİRİMİ BAŞINA SERMAYE VE HASILANIN DİNAMİĞİ: TEKNOLOJİK İLERLEMENİN VARLIĞINDA DURAĞAN DURUM DENGESİ Bu sonucun ifade ettiği şey şudur: Ekonomide, durağan durumda, hasıla sabit değildir fakat etkin emek birimi başına hasıla sabittir. Eğer etkin işgücü miktarı sabit olsaydı o zaman hasıla da sabit olurdu. Bu ise durağan durumda hasılanın (Y) etkin işgücü (LT) ile aynı oranda büyüdüğünü belirtir. Etkin emek miktarı (n+ ) oranında büyüdüğü için, durağan durumda toplam hasıladaki büyüme de (n+ ) ya eşittir. Aynı sonuç sermaye için de geçerlidir. Durağan etkin emek birimi başına sermaye sabit olduğu için, toplam sermaye de (n+ ) oranında artacaktır.

80 ETKİN EMEK BİRİMİ BAŞINA SERMAYE VE HASILANIN DİNAMİĞİ: TEKNOLOJİK İLERLEMENİN VARLIĞINDA DURAĞAN DURUM DENGESİ Bu açıklamalar bize ilk önemli sonucu vermektedir. Durağan durumda hasılanın büyüme oranı nüfus artış oranı ile teknolojik ilerleme oranının toplamı olan (n+ ) ya eşittir. Yani büyüme oranı tasarruf oranından bağımsızdır.

81 ETKİN EMEK BİRİMİ BAŞINA SERMAYE VE HASILANIN DİNAMİĞİ: TEKNOLOJİK İLERLEMENİN VARLIĞINDA DURAĞAN DURUM DENGESİ Toplam hasılaya değil de zaman içinde yaşam standardına neler olduğuna ilişkin bir sonuç elde edebilmek için, etkin emek birimi başına hasıla yerine kişi başına hasılanın davranışlarını incelememiz gerekir. Hasıla (n+ ) oranında büyüdüğü için ve çalışanların sayısı n oranında arttığı için, işçi başına hasıla oranında büyür. Diğer bir ifade ile durağan durumda, işçi başına hasıla teknolojik ilerleme oranında büyümektedir.

82 12.6.TEKNOLOJİK İLERLEME VE BÜYÜME Teknolojik İlerlemenin Varlığında Durağan Durum Dengesi Durağan durumda hasıla, sermaye ve etkin emek hep birlikte aynı (n+ ) oranında büyüdüğü için, bu ekonominin durağan durumu aynı zamanda dengeli büyüme durumu olarak da isimlendirilir: Yani durağan durumda, hasıla ve iki girdi (sermeye ve etkin emek) dengeli olarak (aynı oranda) büyümektedir. Teknolojik İlerlemenin Varlığında Tasarruf Oranının Etkileri Durağan durumda, hasılanın büyüme oranı sadece nüfusun büyüme oranına ve teknolojik ilerleme oranına bağlıdır. Böylece tasarruf oranındaki değişme durağan durum büyüme oranını etkilemez. Ancak tasarruf oranındaki değişmeler etkin emek birimi başına durağan durum hasıla düzeyini arttırır.

83 TASARRUF ORANINDAKİ ARTIŞIN ETKİLERİ Tasarruf oranı s 1 den s 2 ye yükseldiğinde oluşacak etkiler açıkça görülmektedir. Tasarruf oranındaki artış yatırım fonksiyonunu s 1 f(k/lt) dan s 2 f(k/lt) ya kaydırılır. Bunun sonucu olarak etkin emek birimi başına durağan durum sermaye düzeyi (K/LT) 1 den (K/LT) 2 ye ve buna bağlı olarak da etkin emek birimi başına hasıla düzeyi de (Y/LT) 1 dan (Y/LT) 2 ye yükselir. Böylece tasarruf oranındaki artışı izleyerek, etkin emek birimi başına sermaye ve hasıla yeni ve daha yüksek düzeylerine ulaşıncaya kadar artar. Etkin emek birimi başına hasılanın zaman içindeki gelişimi Şekil da gösterilmiştir.

84 12.7.TEKNOLOJİK İLERLEMENİN BELİRLEYİCİLERİ Modern ekonomilerde çoğu teknolojik yenilikler firmaların araştırmageliştirme (AR-GE) faaliyetlerinin bir sonucu olarak geliştirilmektedir. Araştırma ve Geliştirme Harcamaları AR-GE, Yeni Fikirler ve Patent Yasaları AR-GE Harcamaları ve Teknolojik İlerleme

85 12.8.BEŞERİ SERMAYE VE İÇSEL BÜYÜME TEORİSİ Sermaye kavramını yalnızca makineler, fabrikalar, binalar gibi fiziksel sermaye anlamında kullandık. Ancak ekonomiler, çalışanların sahip oldukları ve ekonomistlerin insan sermayesi ya da beşeri sermaye olarak adlandırdıkları diğer bir tür sermayeye de sahiptirler. Beşeri sermayedeki artış son iki asırdır fiziksel sermayedeki artış kadar çarpıcıdır. Üretim Fonksiyonun Genişletilmesi Beşeri sermayeyi hesaba katarak analizimizi genişletmenin en doğal yolu işçi başına üretim fonksiyonunu beşeri sermayeyi de içerecek biçimde değiştirmektir. Y K H f, L L L Yine ortalama beceri düzeyindeki bir artış da işçi başına daha fazla hasılanın üretilmesini sağlar.

86 12.8.BEŞERİ SERMAYE VE İÇSEL BÜYÜME TEORİSİ Beşeri Sermaye, Fiziksel Sermaye ve Hasıla Beşeri sermaye biçiminde (eğitim ve iş deneyimi ile) toplumun yapacağı birikimdeki artış işçi başına durağan durum beşeri sermaye düzeyini ve buna bağlı olarak da hasılayı arttırır. Uzun dönemde işçi başına hasılanın, hem toplumun ne kadar tasarruf ettiğine ve hem de eğitim için ne kadar harcama yaptığına bağlı olduğunu söylemektedir. İçsel (Endojen) Büyüme Robert Lucas ve Paul Romer in önderliğinde araştırmacılar fiziksel ve beşeri sermaye birikiminin kombinasyonu (birlikteliği) ekonomik büyümeyi sürdürmek için gerçekte yeterli olabileceği olasılığını açıklamışlardır. Bu araştırmacıların açıklamış olduğu modeller endojen (içsel) büyüme modelleri olarak adlandırılır. Solow modelinin aksine bu modellerde büyüme uzun dönemde bile tasarruf oranı ve eğitime yapılan harcama oranı gibi çeşitli değişkenlere bağlı olduğu belirtilmektedir.

87 12.9.AÇIK EKONOMİLERDE BÜYÜME Dış dünya ile karşılıklı ilişkiler ekonomideki pek çok değişken gibi büyüme sürecini de etkileyecektir. En basitinden bir ülkenin dışardan kredi alması ya da dışarıya borç vermesi, tasarruflar ile yatırımlar arasındaki ilişkiyi değiştirerek büyümeyi etkileyecektir. Ayrıca dış ticaretin yapısı da dünyanın diğer kısmında ortaya çıkan teknolojik değişmeleri transfer etme imkanı verebilir.

88 Uluslararası Sermaye Akımları ve Büyüme İşçi başına daha fazla sermayenin kullanıldığı B ülkesinde sermayenin marjinal verimliliği A dakinden daha düşüktür ve bu nedenle de B de faiz oranı A dakinden daha düşüktür. Kapalı ekonomi durumunda ülkelerin faiz oranları Şekil de i 0 A ve i 0 B olarak gösterilmiştir. Şimdi ülkeler arasında sermaye hareketliliğine izin verilirse, kendisi için daha yüksek getiri arayan sermaye, B den A ya doğru kayacaktır. A ülkesindeki cari işlemler açığına karşılık B de bir cari işlemler fazlası oluşacak ve bu fazla, A daki tasarrufları aşan yatırımları finanse etmek üzere kredi olarak A ya verilecektir. Sonunda iki ülkedeki sermaye-emek oranı ve işçi başına hasıla eşitlenecektir.

89 Uluslararası Sermaye Akımları ve Büyüme Yeni bir durağan duruma geçiş döneminde sermayenin kıt olduğu A ülkesinde durağan durumun gerektirdiğinden daha hızlı bir büyüme görülürken, diğer ülkede hasılanın büyüme oranı durağan durumun altında olacaktır. Ülkelerin kalkınma sürecinin başlarında sermaye ithal edecekleri ve daha sonra sermaye ihraç edebilecekleri gibi bir sonuç da çıkarabiliriz, ki buna ödemeler bilançosunun aşamalar teorisi denilmektedir.

90 12.9.AÇIK EKONOMİLERDE BÜYÜME Dış Ticaret ve Büyüme Sermaye akımları yanında dış ticaret akımları da bir ülkenin büyümesini etkileyen bir diğer dış faktördür. Dışa dönük ya da ihracata dayalı kalkınma stratejisini uygulayan bir ülke piyasalarını dış rekabete açıp ihracatını teşvik ederek artırmaya çalışmaktadır. İçe dönük ya da ithal ikameci kalkınma stratejisinde ise bir ülke uluslararası ticaretin önüne engeller koyarak iç piyasaya dönük üretim yapan endüstrileri geliştirmektedir lardan beri yapılan araştırmalar dışa dönük kalkınma stratejisini benimseyen ülkelerin daha büyük büyüme performansı gösterdiklerini ortaya koymuştur. Dışa yönelmenin neden daha hızlı büyümeye yol açabileceği konusunda çeşitli argümanlar öne sürülmektedir. Bunlardan birisi, ticaretin ölçek ekonomilerine neden olmasıdır.

91 12.9.AÇIK EKONOMİLERDE BÜYÜME Dış Ticaret ve Büyüme Dışa açık strateji lehindeki bir diğer argüman da dışa açılmanın yurtiçi firmaları dünya firmalarıyla rekabete zorlayacağı ve rekabetin getirdiği dinamizmin de büyümenin bir diğer kaynağı olduğu şeklindedir. Dışa açılan ekonomilerin daha yüksek performans göstermelerinin bir diğer nedeni olarak da dışarıya yönelen ülkelerde hükümetlerin daha etkin ve gerçekçi makroekonomik politikalar uygulamak zorunda kalmalarıdır. Dışa yönelme ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin son ve önemli bir nedeni de yerli firmaların yabancı firmalarla daha yakın ilişki halinde bulunmaları ve böylece teknoloji transferi çok daha kolay gerçekleşmektedir.

92 12.9.AÇIK EKONOMİLERDE BÜYÜME Açık Ekonomiler ve Ekonomik Yakınsama Büyüme teorisinde en tartışmalı sorunlardan birisi, yoksul ülkelerin zenginlerden daha hızlı büyüyüp büyümeyeceği ve yaşam standartlarının birbirine yaklaşıp yaklaşmayacağıdır. Dış ticarete ve sermaye akımlarına açılan ekonomiler için yakınsamanın kuvvetli bir olasılık olduğunu destekleyen bazı nedenler vardır. Bunlar; Ödemeler dengesinde aşamalar yaklaşımıdır. Teknolojideki farklılıklardan kaynaklanan gelir farklılıkları, dışa açılma ile birlikte teknolojik olarak ileri ülkelerden teknolojik olarak geri kalmış ülkelere doğru bir teknoloji transferinin gerçekleşmesini bekleyebiliriz.

93 12.9.AÇIK EKONOMİLERDE BÜYÜME Açık Ekonomiler ve Ekonomik Yakınsama Zengin ülkelerle yoksul ülkeler arasında beklenen yakınsamanın olmamasının nedenleri konusunda da çeşitli görüşler vardır. Bunlar da; Gelişmekte olan ülkelerde politik, sosyal ve ekonomik kurumlar yabancı sermaye ve teknolojinin ülkeye girişini kolaylaştırdıkları zaman, gelişmekte olan ülkeleri gelişen ülkelere yaklaştırıcı güçler etkin olabilecektir. Bunlar işlemiyorsa yakınsama gerçekleşmeyecektir. Beşeri sermaye açısından başlangıçta avantajlı olan bir ülkenin bu avantajı, diğer ülkelerden sürekli olarak daha yüksek gelir düzeyinin korunmasını sağlayabilecektir.

94 12.10.BÜYÜMENİN GERÇEKLERİNE YENİDEN BAKIŞ Sermaye Birikimine Karşı Teknolojik İlerleme Bir ekonominin geçmişte olduğundan çok daha hızlı bir büyüme gösterdiğini, ya da diğer ülkelere göre daha hızlı büyümeye başladığını varsayalım. Solow modeline göre bu hızlı büyüme aşağıdaki iki nedenden birine veya her ikisine birden bağlıdır: Hızlı büyüme, teknolojik ilerleme hızındaki artışın bir sonucu olabilir. Hızlı büyüme etkin emek birimi başına sermaye düzeyindeki, yani tasarruf oranındaki bir artıştan kaynaklanmış olabilir. Teknolojik İlerleme Neden Yavaşlamıştır? Ölçme Hatası Hizmetler Sektörünün Genişlemesi AR-GE Harcamalarının Azalışı Büyüme Teorilerinin Cevap Aradığı Sorular

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Makro İktisat II Örnek Sorular 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Tüketim harcamaları = 85 İhracat = 6 İthalat = 4 Hükümet harcamaları = 14 Dolaylı vergiler = 12

Detaylı

A İKTİSAT KPSS-AB-PS / 2008 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden

A İKTİSAT KPSS-AB-PS / 2008 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden 1. Her arz kendi talebini yaratır. şeklindeki Say Yasasını aşağıdaki iktisatçılardan hangisi kabul etmiştir? A İKTİSAT 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli

Detaylı

Ekonomide Uzun Dönem. Bilgin Bari İktisat Politikası 1

Ekonomide Uzun Dönem. Bilgin Bari İktisat Politikası 1 Ekonomide Uzun Dönem Bilgin Bari İktisat Politikası 1 Neden bazı ülkeler zengin bazı ülkeler fakir? Bilgin Bari İktisat Politikası 2 Bilgin Bari İktisat Politikası 3 Bilgin Bari İktisat Politikası 4 Bilgin

Detaylı

DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT

DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT 2 1. A malının fiyatındaki bir artış karşısında B malına olan talep azalıyorsa A ve B mallarının özellikleriyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? A) A ve B

Detaylı

Dengede; sızıntılar ve enjeksiyonlar eşit olacaktır:

Dengede; sızıntılar ve enjeksiyonlar eşit olacaktır: Sızıntılar: Harcama akımından çıkanlar olup, kapalı ekonomide tasarruflar (S) ve vergilerden (TA) oluşmaktadır. Enjeksiyonlar: Harcama akımına yapılan ilaveler olup, kapalı bir ekonomide yatırımlar (I),

Detaylı

gerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir

gerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir BÖLÜM 5 Açık Ekonomi Açık Ekonomi Önceki bölümlerde kapalı ekonomi varsayımı yaptık Bu varsayımı terk ediyoruz çünkü ekonomilerin çoğu dışa açıktır. Kapalı ve açık ekonomiler arasındaki fark açık ekonomide

Detaylı

FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ

FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ Bu bölümde Fiyatlar genel düzeyi (Fgd) ile MG dengesi arasındaki ilişkiler incelenecek. Mg dengesi; Toplam talep ile toplam arzın kesiştiği noktada bulunacaktır.

Detaylı

2018/1. Dönem Deneme Sınavı.

2018/1. Dönem Deneme Sınavı. 1. Aşağıdakilerden hangisi mikro ekonominin konuları arasında yer almamaktadır? A) Tüketici maksimizasyonu B) Faktör piyasası C) Firma maliyetleri D) İşsizlik E) Üretici dengesi 2. Firmanın üretim miktarı

Detaylı

TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI

TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI BÖLÜM 10 TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI IS-LM Modelinin Oluşturulması Klasik teori 1929 ekonomik krizine çare üretemedi Teoriye göre çıktı, faktör arzına ve teknolojiye bağlıydı Bunlar ise

Detaylı

KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ

KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ Ricardo, bir ülkenin hiçbir malda mutlak üstünlüğe sahip olmadığı durumlarda da dış ticaret yapmasının, fayda sağlayabileceğini açıklamıştır. Eğer bir ülke her malda mutlak

Detaylı

2009 VS 4200-1. Gayri Safi Yurt içi Hasıla hangi nitelikte bir değişkendir? ) Dışsal değişken B) Stok değişken C) Model değişken D) kım değişken E) içsel değişken iktist TEORisi 5. Kısa dönemde tam rekabet

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( ) ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME (2014-2016) I- Dünya Ekonomisine İlişkin Öngörüler Orta Vadeli Program ın (OVP) global makroekonomik çerçevesi oluşturulurken, 2014-2016 döneminde; küresel büyümenin

Detaylı

8. DERS: IS/LM MODELİ

8. DERS: IS/LM MODELİ 8. DERS: IS/LM MODELİ 1 Mal Piyasası ve Para Piyasası...2 2. Faiz Oranı, Yatırım ve IS Eğrisi...2 A.IS eğrisi nin özellikleri:...3 B.Maliye Politikası IS Eğrisini Nasıl Kaydırır?...5 3. Para Piyasası ve

Detaylı

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Giriş... 1 1. Makroekonomi Kuramı... 1 2. Makroekonomi Politikası... 2 2.1. Makroekonomi Politikasının Amaçları... 2 2.1.1. Yüksek Üretim ve Çalışma Düzeyi...

Detaylı

3. Keynesyen Makro İktisat Teorisi nin Bazı Özellikleri ve Klasik Makro İktisat Teorisi İle Karşılaştırılması

3. Keynesyen Makro İktisat Teorisi nin Bazı Özellikleri ve Klasik Makro İktisat Teorisi İle Karşılaştırılması BOCUTOĞLU 109 yemek pişirirken yağı, salçayı, soğanı, eti, sebzeyi, suyu aynı anda tencereye doldurmaz; birinci adımda yağı ve salçayı hafifçe kızartır, ikinci adımda soğanı ve eti ilave ederek pişirmeye

Detaylı

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA Problem 1 (KMS-2001) Kısa dönem toplam arz eğrisinin pozitif eğimli olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

A. IS LM ANALİZİ A.1. IS

A. IS LM ANALİZİ A.1. IS A. ANALZ A.. Analizi (Mal Piyasası) (Investment aving) (atırım Tasarruf) Eğrisi, faiz oranları ile gelir düzeyi arasındaki ilişkiyi gösterir. Analizin bu kısmında yatırımları I = I bi olarak ifade edeceğiz.

Detaylı

ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI

ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI 1. John Maynard Keynes e göre, konjonktürün daralma dönemlerinde görülen düşük gelir ve yüksek işsizliğin nedeni aşağıdakilerden

Detaylı

ONBĠRĠNCĠ BÖLÜM BÜYÜME, KALKINMA VE YOKSULLUKLA MÜCADELE

ONBĠRĠNCĠ BÖLÜM BÜYÜME, KALKINMA VE YOKSULLUKLA MÜCADELE ONBĠRĠNCĠ BÖLÜM BÜYÜME, KALKINMA VE YOKSULLUKLA MÜCADELE Bu ünite tamamlandığında; Büyümenin kaynaklarının neler olduğunu belirtebileceğiz Büyüme teorilerini açıklayabileceğiz Hızlı büyüme için nelerin

Detaylı

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2 İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2 PLANLAMAYI GEREKTİREN UNSURLAR Sosyalist model-kurumsal tercihler Piyasa başarısızlığı Gelişmekte olan ülkelerin kalkınma sorunları 2

Detaylı

TOPLAM TALEP VE TOPLAM ARZ: AD-AS MODELİ

TOPLAM TALEP VE TOPLAM ARZ: AD-AS MODELİ TOLAM TALE VE TOLAM ARZ: AD-AS MODELİ AD-AS IS LM ve IS LM B modellerinde fiyatlar genel düzeyinin sabit olduğu varsayılırken, bu analizde fiyatlar genel düzeyi () ile reel milli gelir (Y) arasındaki ilişkiler

Detaylı

6. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN

6. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN 6. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM Yazan SAYIN SAN SAN / İKTİSADİ MATEMATİK / 2 A.5. Doğrusal olmayan fonksiyonların eğimi Doğrusal fonksiyonlarda eğim her noktada sabittir

Detaylı

TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU

TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU Dış ticaretin amacı piyasadaki ihtiyacın karşılanmasıdır. Temel neden uluslararası mal hareketliliği değil, ülkenin denge arayışıdır. Ülkedeki ürün yetersizliği

Detaylı

MİLLİ GELİRİ BELİRLEYEN FAKTÖRLER: TÜKETİM, TASARRUF VE YATIRIM FONKSİYONLARI

MİLLİ GELİRİ BELİRLEYEN FAKTÖRLER: TÜKETİM, TASARRUF VE YATIRIM FONKSİYONLARI MİLLİ GELİRİ BELİRLEYEN FAKTÖRLER: TÜKETİM, TASARRUF VE YATIRIM FONKSİYONLARI Harcama yöntemine göre yapılan GSYİH hesaplaması GSYİH = C + I + G şeklinde idi. Biz burada GSYİH ile MG arasındaki farkı bir

Detaylı

1. Açık Bir Ekonomide Denge Çıktı (Gelir)

1. Açık Bir Ekonomide Denge Çıktı (Gelir) DERS NOTU 4 TOPLAM HARCAMALAR VE DENGE ÇIKTI (3) Dersin içeriği:. AÇIK BİR EKONOMİDE DENGE ÇIKTI (GELİR)... A. DENGE İÇİN SIZINTILAR/ENJEKSİYONLAR YAKLAŞIMI... 5 B. DEVLET HARCAMALARI ÇARPANI... 7 C. DIŞ

Detaylı

SORU SETİ 2 TOPLAM HARCAMALAR VE DENGE ÇIKTI

SORU SETİ 2 TOPLAM HARCAMALAR VE DENGE ÇIKTI SORU SETİ 2 TOPLAM HARCAMALAR VE DENGE ÇIKTI Problem 1 (KMS-2001) Bir ekonomiyle ilgili olarak aşağıdaki bilgiler verilmiştir: Y net milli geliri, Ca tüketimi, In net yatırımı, Xn net ihracatı, G hükümet

Detaylı

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir.

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir. 68 MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir. Mikroiktisat küçük ekonomik birimler (hanehalkı, firmalar ve piyasalar) ile

Detaylı

ÇALIŞMA SORULARI. S a y f a 1 / 6

ÇALIŞMA SORULARI. S a y f a 1 / 6 1. LM eğrisini oluşturan noktalar neyi ifade etmektedir? LM eğrisinin nasıl elde edildiğini grafik yardımıyla açıklayınız. 2. Para talebinin gelir esnekliği artarsa LM eğrisi nasıl değişir? Grafik yardımıyla

Detaylı

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI Soru KPSS 2001 Otonom tüketim harcamalarının artması aşağıdakilerin hangisine neden olur? a) Denge üretim düzeyinin artmasına, LM eğrisinin sağa doğru kaymasına b) Denge üretim

Detaylı

Ekonomi II. 20.Para Teorisi ve Politikası. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Ekonomi II. 20.Para Teorisi ve Politikası. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından Ekonomi II 20.Para Teorisi ve Politikası Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 20.1.Para Teorisi Para miktarındaki

Detaylı

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz? 7. MALİYETLER 193 Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz? 7.1. Kısa Dönem Firma Maliyetleri 7.1.1. Toplam Sabit Maliyetler 7.1.2. Değişken Maliyetler 7.1.3. Toplam Maliyetler (TC) 7.1.4. Marjinal Maliyet (MC) 7.1.5.

Detaylı

1. Açık Bir Ekonomide Denge Çıktı (Gelir)

1. Açık Bir Ekonomide Denge Çıktı (Gelir) IKTI 02 20 Mart, 202 DERS NOTU 04 TOPLAM HARCAMALAR VE DENGE ÇIKTI - III Bugünki dersin içeriği:. AÇIK BİR EKONOMİDE DENGE ÇIKTI (GELİR)... A. DENGE İÇİN SIZINTILAR/ENJEKSİYONLAR YAKLAŞIMI... 5 B. DEVLET

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... 1 1.1. EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER... 3 1.1.1. Romalıların Ekonomik Düşünceleri... 3 1.1.2. Orta Çağ da Ekonomik Düşünceler...

Detaylı

Kapalı bir ekonomide yatırım tasarruf eşitliği aşağıdaki gibidir; I = S + ( T G) I = S

Kapalı bir ekonomide yatırım tasarruf eşitliği aşağıdaki gibidir; I = S + ( T G) I = S B.E.A. Tasarruf, Sermaye Birikimi ve Üretim Bir ülkede fiziksel sermaye üretim fonksiyonuna bir girdi olarak girmektedir. Fiziksel sermayedeki artış üretime (aynı zamanda gelire) neden olmaktadır. Gelirde

Detaylı

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ Problem 1 (KMS-2001) Marjinal tüketim eğiliminin düşük olması aşağıdakilerden hangisini gösterir? A) LM eğrisinin göreli olarak yatık olduğunu B) LM eğrisinin göreli olarak dik

Detaylı

11.10.2015. Faktör Donatımı Teorisi (Heckscher Ohlin) Karşılaştırmalı Üstünlüklere Eleştiri. Heckscher Ohlin Modelinden Çıkartılan Teoremler

11.10.2015. Faktör Donatımı Teorisi (Heckscher Ohlin) Karşılaştırmalı Üstünlüklere Eleştiri. Heckscher Ohlin Modelinden Çıkartılan Teoremler Faktör Donatımı Teorisi (Heckscher hlin) Karşılaştırmalı Üstünlüklere Eleştiri Karşılaştırmalı üstünlükler teorisi uluslararası emek verimliliğindeki farklılıkların nedeni üzerinde durmamaktadır. Bu açığı

Detaylı

Teknolojik Gelişme ve Ekonomik Büyüme:

Teknolojik Gelişme ve Ekonomik Büyüme: B.E.A. Teknolojik Gelişme ve Ekonomik Büyüme: Daha önce üretim fonksiyonunda yalnızca fiziksel sermaye (K) ve insan (N) girdisi bulunmakta idi. Şimdi üretim fonksiyonuna teknolojiyi eklemekteyiz: Y=F(K,N,A)

Detaylı

MAKROEKONOMİK ANALİZİN ALTYAPISI: TEMEL MAKROEKONOMİK İLİŞKİLER

MAKROEKONOMİK ANALİZİN ALTYAPISI: TEMEL MAKROEKONOMİK İLİŞKİLER MAKROEKONOMİK ANALİZİN ALTYAPISI: TEMEL MAKROEKONOMİK İLİŞKİLER Bu ünite tamamlandığında; o Ekonomik karar birimlerini ve faaliyetlerini ortaya koyabileceğiz o Ekonomik faaliyetlerin bileşenlerini sıralayabileceğiz

Detaylı

Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır.

Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır. 97 BÖLÜM 6. KAMU BÜTÇESİ ve MALİYE POLİTİKASI (KEYNESYEN MODEL DEVAMI) Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır.

Detaylı

1. Yatırımın Faiz Esnekliği

1. Yatırımın Faiz Esnekliği DERS NOTU 08 YATIRIMIN FAİZ ESNEKLİĞİ, PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİKLERİ, TOPLAM TALEP (AD) EĞRİSİNİN ELDE EDİLİŞİ Bugünki dersin içeriği: 1. YATIRIMIN FAİZ ESNEKLİĞİ... 1 2. PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ

Detaylı

Uzun Dönem Ekonomik Büyüme. Bilgin Bari İktisat Politikası 1

Uzun Dönem Ekonomik Büyüme. Bilgin Bari İktisat Politikası 1 Uzun Dönem Ekonomik Büyüme Bilgin Bari İktisat Politikası 1 Neden bazı ülkeler düşük büyüme oranlarına sahip ve fakir kalırken, bazıları yüksek büyüme oranlarına ve yüksek refah düzeyine sahip? Bilgin

Detaylı

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA)

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA) MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA) 1- Bir ekonomide işsizlik ve istihdamdaki değişimler iktisatta hangi alan içinde incelenmektedir? a) Mikro b) Makro c) Para d) Yatırım e) Milli Gelir

Detaylı

IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI

IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI IS ve LM eğrilerinin kesiştiği nokta milli geliri belirliyor. Birinin kayması kısa dönem dengeyi değiştiriyordu. Maliye politikası Hükümet harcamaları artışı IS eğrisi sağa

Detaylı

TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU

TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU Dış ticaretin amacı piyasadaki ihtiyacın karşılanmasıdır. Temel neden uluslararası mal hareketliliği değil, ülkenin denge arayışıdır. Ülkedeki ürün yetersizliği

Detaylı

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ Bu ünite tamamlandığında; Alternatif yöntemleri kullanarak IS eğrisini elde edebileceğiz IS eğrisinin eğiminin hangi faktörlere bağlı olduğunu ifade edebileceğiz

Detaylı

2009 S 4200-1. Değeri zamanın belirli bir anında ölçülen değişkene ne ad verilir? ) Stok değişken B) içsel değişken C) kım değişken D) Dışsal değişken E) Fonksiyonel değişken iktist TEORisi 5. Yatay eksende

Detaylı

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ Bu bölümde faiz oranlarının belirlenmesi ile faizin denge milli gelir düzeyinin belirlenmesi üzerindeki rolü incelenecektir. IS LM modeli, İngiliz iktisatçılar John

Detaylı

BÖLÜM 9. Ekonomik Dalgalanmalara Giriş

BÖLÜM 9. Ekonomik Dalgalanmalara Giriş BÖLÜM 9 Ekonomik Dalgalanmalara Giriş Çıktı ve istihdamdaki kısa dönemli dalgalanmalara iş çevrimleri diyoruz Bu bölümde ekonomik dalgalanmaları açıklamaya çalışıyoruz ve nasıl kontrol edilebileceklerini

Detaylı

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi Dışa açık bir ekonomide ekonomi politikalarını ve çeşitli şokların etkilerini inceleyebilmek için IS-LM modelinin kapalı ekonomi için geliştirilen versiyonu yeterli

Detaylı

2.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ

2.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ CEVAP ANAHTARI 1.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ 1.(e) 2.(d) 3.(a) 4.(c) 5.(e) 6.(d) 7.(e) 8.(d) 9.(b) 10.(e) 11.(a) 12.(b) 13.(a) 14.(c) 15.(c) 16.(e) 17.(e) 18.(b) 19.(d) 20.(a) 1.BÖLÜM BOŞLUK DOLDURMA 1. gereksinme

Detaylı

iktisaoa GiRiş 7. Ürettiği mala ilişkin talebin fiyat esnekliği değeri bire eşit olan bir firma, söz konusu

iktisaoa GiRiş 7. Ürettiği mala ilişkin talebin fiyat esnekliği değeri bire eşit olan bir firma, söz konusu 2009 BS 3204-1. şağıdakilerden hangisi dayanıksız mal veya hizmet grubu içerisinde ~ almaz? iktiso GiRiş 5. Gelirdeki bir artış karşısında talebi azalan mallara ne ad verili r? ) Benzin B) Mum C) Ekmek

Detaylı

[AI= Aggregate Income (Toplam Gelir); AE: Aggregate Expenditure (Toplam Harcama)]

[AI= Aggregate Income (Toplam Gelir); AE: Aggregate Expenditure (Toplam Harcama)] 88 BÖLÜM 5: TOPLAM GELİR-TOPLAM HARCAMA MODELİ (KEYNESYEN MODEL) Bölüm 4 te Toplam Talep-Toplam Arz modelini (AD-AS modeli) inceledik. Bölüm 5 te ise Toplam Gelir-Toplam Harcama modelini (AI-AE modeli)

Detaylı

Ekonomi. Doç.Dr.Tufan BAL. 3.Bölüm: Fiyat Mekanizması: Talep, Arz ve Fiyat

Ekonomi. Doç.Dr.Tufan BAL. 3.Bölüm: Fiyat Mekanizması: Talep, Arz ve Fiyat Ekonomi 3.Bölüm: Fiyat Mekanizması: Talep, Arz ve Fiyat Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 Fiyat Mekanizması:Talep,

Detaylı

3.Bir malın daha fazla üretilmesi için diğer maldan artan miktarlarda vazgeçilmesine artan fırsat maliyeti denir

3.Bir malın daha fazla üretilmesi için diğer maldan artan miktarlarda vazgeçilmesine artan fırsat maliyeti denir AÖF İKTİSAT İKTİSADİ BÜYÜME 2013 VİZE 1.Mevcut üretim faktörleri ve üretim teknojisi veri iken belirli bir dönemde ekonominin maksimum düzeyde üretebileceği çeşitli çıktı bileşimlerini gösteren eğriye

Detaylı

meydana gelen değişmedir. d. Ek bir işçi çalıştırıldığında sabit maliyetlerde e. Üretim ek bir birim arttığında toplam

meydana gelen değişmedir. d. Ek bir işçi çalıştırıldığında sabit maliyetlerde e. Üretim ek bir birim arttığında toplam A 1. Aşağıda verilen ifadelerden hangisi eş-ürün eğrisi ile ilgili değildir? a. Girdilerin pozitif marjinal fiziki ürüne sahip olması b. Girdilerin azalan marjinal fiziki ürüne sahip olması c. Girdilerin

Detaylı

B. Sermaye stoğunun durağan durum değerini bulunuz. C. Bu ekonomi için altın kural sermaye stoğu ne kadardır?

B. Sermaye stoğunun durağan durum değerini bulunuz. C. Bu ekonomi için altın kural sermaye stoğu ne kadardır? A.Ü. SBE 2015-2016 Bahar Dönemi Makro İktisat - II Çalışma Soruları - 2 1. Nüfus artışı veya teknolojik ilerlemenin olmadığı Solow Modeli nde bazı parametreler şu şekilde olsun: s = 0.2(tasarruf oranı)

Detaylı

1. Mal Piyasası ve Para Piyasası

1. Mal Piyasası ve Para Piyasası DERS NOTU 06 IS/LM MODELİ Bugünki dersin içeriği: 1. MAL PİYASASI VE PARA PİYASASI... 1 2. MAL PİYASASI İLE PARA PİYASASININ İLİŞKİSİ... 1 3. FAİZ ORANI, YATIRIM VE IS EĞRİSİ... 2 IS EĞRİSİNİN CEBİRSEL

Detaylı

Ekonomi II. 21.Enflasyon. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Ekonomi II. 21.Enflasyon. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından Ekonomi II 21.Enflasyon Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 21.1.Nedenlerine Göre Enflasyon 1.Talep Enflasyonu:

Detaylı

EKONOMİK BÜYÜME. Ekonomik Büyüme ile İlgili Kavramlar

EKONOMİK BÜYÜME. Ekonomik Büyüme ile İlgili Kavramlar Ekonomik Büyüme ile İlgili Kavramlar EKONOMİK BÜYÜME Bir ülkede kişi başına düşen reel millî gelirin her yıl artmasına ekonomik büyüme denir. Ekonomik büyüme, üretim ölçeğinin ve üretimin artmasını yani

Detaylı

ÜRETİM VE MALİYETLER

ÜRETİM VE MALİYETLER ÜRETİM VE MALİYETLER FİRMALARIN TEMEL AMACI Mal ve hizmet üretimi firmalar tarafından gerçekleştirilir. Ekonomi teorisine göre, firmaların mal ve hizmet üretimindeki temel amacı kar maksimizasyonu (en

Detaylı

GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI

GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI 1. BÖLÜM Öğr. Gör. Hakan ERYÜZLÜ İktisadın cevap bulmaya çalıştığı temel amaçlarını aşağıdaki sorular ile özetleyebiliriz; Hangi mallar/hizmetler ne miktarda üretilmelidir? Hangi

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... 1-20 1.1. Temel Makro Ekonomik Göstergelere Göre Türkiye nin Mevcut Durumu ve Dünyadaki Yeri... 1 1.2. Ekonominin Artıları Eksileri; Temel

Detaylı

2001 KPSS 1. Aşağıdakilerden hangisi A malının talep eğrisinin sola doğru kaymasına neden olur?

2001 KPSS 1. Aşağıdakilerden hangisi A malının talep eğrisinin sola doğru kaymasına neden olur? 2001 KPSS 1. Aşağıdakilerden hangisi A malının talep eğrisinin sola doğru kaymasına neden olur? A) A malını tüketen insanların sayısının artmasına yol açan bir nüfus artışı B) A normal bir mal ise, tüketici

Detaylı

ÇALIŞMA SORULARI-6 DIŞA AÇIK MAKROEKONOMİK MODEL: IS-LM-BP

ÇALIŞMA SORULARI-6 DIŞA AÇIK MAKROEKONOMİK MODEL: IS-LM-BP ÇALIŞMA SORULARI-6 DIŞA AÇIK MAKROEKONOMİK MODEL: IS-LM-BP 1. Bir ülkenin ihracatı; a) GSMH eksi tüketim eksi yatırım eksi hükümet harcamalarına eşittir b) GSMH eksi yurtiçi mal ve hizmetlerin tüketimi

Detaylı

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2.

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2. İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2. Ekonominin Tanımı... 3 1.3. Ekonomi Biliminde Yöntem... 4 1.4.

Detaylı

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi 2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç

Detaylı

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ Problem 1 (KMS-2001) Marjinal tüketim eğiliminin düşük olması aşağıdakilerden hangisini gösterir? A) LM eğrisinin göreli olarak yatık olduğunu B) LM eğrisinin göreli olarak dik

Detaylı

İthalat 5 birim olduğuna göre, toplam talep kaç birimdir?

İthalat 5 birim olduğuna göre, toplam talep kaç birimdir? ÇALIŞMA SORULARI MAKRO İKTİSAT SORU ÇÖZÜMLER 1- Toplam tüketim fonksiyonu C = 120 + 0,8 (Yd) ve T = 50 + 0,2 Y ise, Gelir 2500 birim olduğunda toplam tüketim harcamaları kaçtır? (C: tüketim miktarı, Y:

Detaylı

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ 1. YIL GÜZ DÖNEMİ İleri Makroiktisat I IKT801 1 3 + 0 6 Makro iktisadın mikro temelleri, emek, mal ve sermaye piyasaları, modern AS-AD eğrileri. İleri

Detaylı

Mikro Final. ĐKTĐSAT BÖLÜMÜ MĐKROĐKTĐSAT 1 FĐNAL-SINAVI SORULARI Saat: 10:45

Mikro Final. ĐKTĐSAT BÖLÜMÜ MĐKROĐKTĐSAT 1 FĐNAL-SINAVI SORULARI Saat: 10:45 MERSĐN ÜNĐVERSĐTESĐ ĐKTĐSADĐ VE ĐDARĐ BĐLĐMLER FAKÜLTESĐ ĐKTĐSAT BÖLÜMÜ MĐKROĐKTĐSAT 1 FĐNAL-SINAVI SORULARI 21.01.2011 Saat: 10:45 Mikro1 2010 Final Çoktan Seçmeli Sorular Sorunun yanıtı olan veya cümleyi

Detaylı

MAL VE PARA PİYASALARINDA EŞ ANLI DENGE. Mal ve para piyasalarında eşanlı denge; IS ile LM in kesiştiği noktada gerçekleşir.

MAL VE PARA PİYASALARINDA EŞ ANLI DENGE. Mal ve para piyasalarında eşanlı denge; IS ile LM in kesiştiği noktada gerçekleşir. MAL VE PARA PİYASALARINDA EŞ ANLI DENGE Mal ve para piyasalarında eşanlı denge; IS ile LM in kesiştiği noktada gerçekleşir. DENGE GELİR DÜZEYİ VE FAİZ ORANINDA DEĞİŞMELERE YOL AÇAN FAKTÖRLER Genişletici

Detaylı

BİT Büyüme Dalgasının Türkiye Ekonomisine Etkileri

BİT Büyüme Dalgasının Türkiye Ekonomisine Etkileri BİT Büyüme Dalgasının Türkiye Ekonomisine Etkileri Mehmet Yörükoğlu TCMB BİT Büyüme Dalgası Nedir? Ekonomik Kalkınmada Teknolojik Dalgalar: Genel Amaçlı Teknolojiler (GAT): 1. Buharlı Motor, (Endüstriyel

Detaylı

İçindekiler kısa tablosu

İçindekiler kısa tablosu İçindekiler kısa tablosu Önsöz x Rehberli Tur xii Kutulanmış Malzeme xiv Yazarlar Hakkında xx BİRİNCİ KISIM Giriş 1 İktisat ve ekonomi 2 2 Ekonomik analiz araçları 22 3 Arz, talep ve piyasa 42 İKİNCİ KISIM

Detaylı

Finansal Yatırım ve Portföy Yönetimi. Ders 5

Finansal Yatırım ve Portföy Yönetimi. Ders 5 Finansal Yatırım ve Portföy Yönetimi Ders 5 FİNANSIN TEMEL SORULARI: Riski nasıl tanımlarız ve ölçeriz? Farklı finansal ürünlerin riskleri birbirleri ile nasıl alakalıdır? Riski nasıl fiyatlarız? RİSK

Detaylı

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017)

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017) 2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ Zafer YÜKSELER (19 Haziran 2017) TÜİK, 2017 yılı ilk çeyreğine ilişkin GSYH büyüme hızını yüzde 5 olarak açıklamıştır. Büyüme hızı, piyasa beklentileri olan

Detaylı

İKTİSADİ BÜYÜME. (Teori, Model ve Türkiye Üzerine Gözlemler) Doç. Dr. Adem ÜZÜMCÜ

İKTİSADİ BÜYÜME. (Teori, Model ve Türkiye Üzerine Gözlemler) Doç. Dr. Adem ÜZÜMCÜ İKTİSADİ BÜYÜME (Teori, Model ve Türkiye Üzerine Gözlemler) Doç. Dr. Adem ÜZÜMCÜ 2 Yayın No : 2766 İşletme-Ekonomi Dizisi : 584 2. Baskı Ekim 2012 İSTANBUL ISBN 978 605-377 788 5 Copyright Bu kitabın bu

Detaylı

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER III Bölüm 1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR 11 1.1. İktisat Biliminin Temel Kavramları 12 1.1.1.İhtiyaç, Mal ve Fayda 12 1.1.2.İktisadi Faaliyetler 14 1.1.3.Üretim Faktörleri 18 1.1.4.Bölüşüm

Detaylı

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ DERS NOTU 06 IS/LM EĞRİLERİ VE BAZI ESNEKLİKLER PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİKLERİ TOPLAM TALEP (AD) Bugünki dersin içeriği: 1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ... 1 2. LM EĞRİSİ VE PARA TALEBİNİN

Detaylı

KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman)

KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman) KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE (1987-2007) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman) NE YAPILDI? ÖZET - Bu çalışmada, işgücü verimliliği

Detaylı

1. Toplam Harcama ve Denge Çıktı

1. Toplam Harcama ve Denge Çıktı DERS NOTU 03 TOPLAM HARCAMALAR VE DENGE ÇIKTI - I Bugünki dersin içeriği: 1. TOPLAM HARCAMA VE DENGE ÇIKTI... 1 HANEHALKI TÜKETİM VE TASARRUFU... 2 PLANLANAN YATIRIM (I)... 6 2. DENGE TOPLAM ÇIKTI (GELİR)...

Detaylı

ONDOKUZUNCU BÖLÜM ULUSLARARASI EKONOMİVE ULUSLARARASI FİNANSMAN

ONDOKUZUNCU BÖLÜM ULUSLARARASI EKONOMİVE ULUSLARARASI FİNANSMAN ONDOKUZUNCU BÖLÜM ULUSLARARASI EKONOMİVE ULUSLARARASI FİNANSMAN Bu ünite tamamlandığında; İthalat ve ihracatı tanımlayabileceğiz Mutlak üstünlük ve karşılaştırmalı üstünlükler teorilerinin neyi ifade ettiğini

Detaylı

Yeni Dış Ticaret Teorileri. Leontief Paradoksu

Yeni Dış Ticaret Teorileri. Leontief Paradoksu Yeni Dış Ticaret Teorileri Leontief Paradoksu Güçlü teorik temellere dayanan faktör donatımı teorisinin test edilmesine dayanır. Girdi-Çıktı tablosu denilen teknik geliştirilmiştir. Amerika nın tüm dış

Detaylı

MATEMATiKSEL iktisat

MATEMATiKSEL iktisat DİKKAT!... BU ÖZET 8 ÜNİTEDİR BU- RADA İLK ÜNİTE GÖSTERİLMEKTEDİR. MATEMATiKSEL iktisat KISA ÖZET KOLAY AOF Kolayaöf.com 0362 233 8723 Sayfa 2 içindekiler 1.ünite-Türev ve Kuralları..3 2.üniteTek Değişkenli

Detaylı

DR BEŞİR KOÇ KALKINMA

DR BEŞİR KOÇ KALKINMA 1 İktisadi Büyüme ve Büyüme Oranları İktisadi Büyüme, bir ülkede, belirli bir dönemde (genellikle bir yıl) yerli ve yabancı herkes tarafından piyasada üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin parasal ifadesi

Detaylı

ÜNİTE 4: FAİZ ORANLARININ YAPISI

ÜNİTE 4: FAİZ ORANLARININ YAPISI ÜNİTE 4: FAİZ ORANLARININ YAPISI Faiz oranlarının yapısı; Menkul kıymetlerin sahip olduğu risk, Likidite özelliği, Vergilendirme durumu ve Vade farklarının faiz oranlarını nasıl etkilediğidir. FAİZ ORANLARININ

Detaylı

DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT

DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT 2 1. Tamamlayıcı mallardan birinin (otomobil-benzin) fiyatındaki artış diğer malın talebini azaltacak, talep eğrisini sola kaydıracaktır. Örneğin benzin fiyatındaki artış

Detaylı

SORU SETİ 10 MALİYET TEORİSİ - UZUN DÖNEM MALİYETLER VE TAM REKABET PİYASASINDA ÇIKTI KARARLARI - TEKEL

SORU SETİ 10 MALİYET TEORİSİ - UZUN DÖNEM MALİYETLER VE TAM REKABET PİYASASINDA ÇIKTI KARARLARI - TEKEL SORU SETİ 10 MALİYET TEORİSİ - UZUN DÖNEM MALİYETLER VE TAM REKABET PİYASASINDA ÇIKTI KARARLARI - TEKEL Problem 1 (KMS-2001) Bir endüstride iktisadi kârın varlığı, aşağıdakilerden hangisini gösterir? A)

Detaylı

Grafik-4.1: Cari Açığın GSYH ye Oranı (%)

Grafik-4.1: Cari Açığın GSYH ye Oranı (%) 4. Cari Denge 211 yılında GSYH nin yüzde 9 una kadar ulaşan cari açık, devam eden dönemde uygulanan makroihtiyati tedbirler ve kredilerdeki yavaşlama neticesinde azalma eğilimine girmiştir (Grafik-4.1).

Detaylı

AZALAN VERİMLER KANUNU

AZALAN VERİMLER KANUNU ÜRETİM FONKSİYONU Üretim fonksiyonu, bir malın üretiminde kullanılan üretim faktörleriyle (girdi), üretilen miktar (çıktı) arasındaki ilişkiyi ifade eder. Eğer A malının üretiminde; üretim faktörü Emek

Detaylı

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI 1 DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI Durgunluk Tanımı Toplam arz ile toplam talep arasındaki dengesizlik talep eksikliği şeklinde ortaya çıkmakta, toplam talebin uyardığı üretim düzeyinin o ekonominin üretim

Detaylı

SERMAYE VE DOĞAL KAYNAK PİYASALARI 2

SERMAYE VE DOĞAL KAYNAK PİYASALARI 2 SERMAYE VE DOĞAL KAYNAK PİYASALARI 2 1. SERMAYE, YATIRIM VE TASARRUF 2 1.1. SERMAYE VE YATIRIM 2 1.2. TASARRUF VE PORTFÖY TERCİHİ 2 1.3. SERMAYE PİYASASI 3 2. SERMAYE TALEBİ 3 2.1. YATIRIMIN NET BUGÜNKÜ

Detaylı

= 2 6 Türevsel denkleminin 1) denge değerlerinin bulunuz. 2) Bulmuş olduğunuz dengenin istikrarlı olup olmadığını tespit ediniz.

= 2 6 Türevsel denkleminin 1) denge değerlerinin bulunuz. 2) Bulmuş olduğunuz dengenin istikrarlı olup olmadığını tespit ediniz. Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü Matematiksel İktisat Ders Notu Prof. Dr. Hasan Şahin Faz Diyagramı Çizimi Açıklamarı = 2 6 Türevsel denkleminin 1) denge değerlerinin bulunuz. 2) Bulmuş olduğunuz

Detaylı

IS-LM-BP Grafikleri. A. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği:

IS-LM-BP Grafikleri. A. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği: IS-LM-BP Grafikleri A. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği: A.1. Sabit kur rejimi, sınırlı sermaye hareketliliği ve BP nin eğimi, LM in eğiminden düşükken

Detaylı

IS-LM-BP Grafikleri. B. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği:

IS-LM-BP Grafikleri. B. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği: IS-LM-BP Grafikleri B. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği: B.1. Sabit kur rejimi ve sınırsız sermaye hareketliliği durumunda para politikasının etkinliğini

Detaylı

2. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN

2. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN 2. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM Yazan SAYIN SAN SAN / İKTİSADİ MATEMATİK / 2 C.1.2. Piyasa Talep Fonksiyonu Bireysel talep fonksiyonlarının toplanması ile bir mala ait

Detaylı

Chapter 4 Spesifik faktörler ve Gelir Dağılımı

Chapter 4 Spesifik faktörler ve Gelir Dağılımı Chapter 4 Spesifik faktörler ve Gelir Dağılımı Chapter Organizasyonu Giriş Spesifik Faktör Modeli Spesifik Faktörler Modelinde Uluslararsı Ticaret Gelir Dağılımı ve the Ticaretin Kazanımları Ticaretin

Detaylı

Komisyon İKTİSAT ÇEK KOPAR YAPRAK TESTİ ISBN 978-605-364-577-1. Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

Komisyon İKTİSAT ÇEK KOPAR YAPRAK TESTİ ISBN 978-605-364-577-1. Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. Komisyon İKTİSAT ÇEK KOPAR YAPRAK TESTİ ISBN 978-605-364-577-1 Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. 2014 Pegem Akademi Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Pegem Akademi

Detaylı

DIŞ TİCARET AÇIĞI VE TURİZM

DIŞ TİCARET AÇIĞI VE TURİZM DIŞ TİCARET AÇIĞI VE TURİZM Nesrin Yardımcı SARIÇAY Dış ticaret açığı ve turizm kavramları günlük literatürde en fazla duyduğumuz kavramlardan ikisi. Uzun yıllardan bu yana dış ticarette iki yakamız bir

Detaylı

Ders içeriği (7. Hafta)

Ders içeriği (7. Hafta) Ders içeriği (7. Hafta) 7.Üretim Teorisi 7.1. Uzun dönem ve ölçeğe göre getiri (Ölçeğin verimi) 7.2. Üretim fonksiyonu 7.3. Azalan Verim Kanunu 7.4. Tek ve iki değişkenli üretim fonksiyonları Ek Kaynak:

Detaylı

ULUSLARARASI EKONOMİK İLİŞKİLER: IS-LM-BP MODELİ

ULUSLARARASI EKONOMİK İLİŞKİLER: IS-LM-BP MODELİ ULUSLARARASI EKONOMİK İLİŞKİLER: IS-LM-BP MODELİ Bu ünite tamamlandığında; Farklı döviz kuru sistemlerini açıklayabileceğiz Net ihracat eğrisinin eğiminin ve konumunun değişmesine neden olan faktörleri

Detaylı