Mevlevi Ayini ve Semâ Törenleri çok kez doluluk sözkonusu olabilmektedir. Rezervasyon talep formunu doldurup yollayabilir ya da

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Mevlevi Ayini ve Semâ Törenleri çok kez doluluk sözkonusu olabilmektedir. Rezervasyon talep formunu doldurup yollayabilir ya da"

Transkript

1 Galata Mevlevihanesi Mevlana Rumi Mevlevi Musiki ve Sema Topluluğu Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Mevlevi Ayini ve Semâ Törenleri çok kez doluluk sözkonusu olabilmektedir. Rezervasyon talep formunu doldurup yollayabilir ya da e-posta adresine rezervasyon talep formunda istenen bilgileri olarak yollayabilirsiniz. İstenen bilgiler: Tarih; A d-soyadı; K işi sayısı; C ep telefon numarası? Mevlevî Âyin-i Şerîf Güfteleri ve Türkçe Mânâları Mevlevi Ayînleri; Türk Müziğinin en büyük formudur. Semâ töreninde çalınıp okunurdu. Ayinlerin güfteleri farsçadır. Genellikle Mevlânâ Celâleddin Rumî'nin şiirlerinden seçilmiştir. Tasavvuf şairlerinin, şiirleri de güfte olarak kullanılmıştır. Sultan Veled, Mevlânâ'dan sonra en çok güftesi bestelenen kişidir. Ayîn, semâ'ın bölündüğü dört bölüme karşılık "selâm" denen dört kısımdan oluşur. Her selâm bîr kaç beytin bestesi ile söz ve saz terennümlerinden yapılmıştır. Ayîn mutlaka Devri Kebîr usulünde bir peşrevle başlar. Birinci selâmda devr-i revan, devr-i hindi, düyek, ağır düyek; İkinci selâmda ağır evfer, üçüncü selâmda devri kebir usulleri çok kullanılır. Üçüncü selâmın sonlarında aksak semaîye girilir ve bir saz semaî parçası icra edilir. Sonra yürük semaî (en hareketli bölüm) gelir ve üçüncü selâm biter Dördüncü selâmda tekrar sükunet başlar. Ayîn son peşrev ve son yürük semâı ile sona erer. 1 / 92

2 FERAHFEZÂ MEVLEVÎ ÂYÎNİ FARSÇA METNİ, TÜRKÇE AÇIKLAMASI Beste: Hammâmîzâde İsmaîl Dede Efendi BİRİNCİ SELÂM (Devri Revân usulünde) Bişnev ez ney çün şikâyet mîküned Ez cüdâyîhâ hikâyet mîküned K'ez neyistan tâ mera bubrîdeend Der netfîrem merd-ü zen nâlîdeend Sîne hâhem şerhe şerhe ez firâk Tâ begûyem şerh-i derd-i iştiyak "Dinle, duy, bu ney nasıl şikayet etmede, ayrılıklardan nasıl bahsetmede, ayrılıkları nasıl anlatmada. Diyor ki: Beni kamışlıktan kestikleri andan itibaren, erkek de, kadın da sesime ses verip, benim feryadıma uyup ağlamakta, inlemekde. Ayrılıktan şahrem şahrem olmuş, paramparça kesilmiş bir gönül isterim ki özlem derdini ona söyleyeyim, ona anlatayım." ( Mesnevi'nin adeta manzum "sunuş" bölümü olan ilk on-sekiz beytin 1-3 beyitleridir. Ney 2 / 92

3 kendileridir, kâmil insandır. Birlik âleminden bu, zahiri çokluk alemine, vuslattan ayrılığa düştüğü için feryad etmektedir. Fakat bu feryadı da izafidir. Çünkü içi her şeyden arınmıştır, bomboştur. Feryadı kendinden, kendiliğinden değil üfleyenin, gerçek var olanın feryadıdır. Bu bakımdan bu feryad, bir uyarışdır. Birlik âlemini anış, bir andırıştır. Bu yüzden gerçeği anlayan herkes bu feryada uyup feryad etmededir. Fakat bunu, ancak ayrılığı anlayanlar, anlayabilirler.) İmrûz cemâl-i tu ber dîde mübarek bâd Ber mâ heves-î taze pîçîde mübarek bâd Gülhâ çü miyân bended ber cümle cihan hended Ey ber gül-i sad çün gül handîde mübarek bâd "Bugün seni gören göze kutlu olsun. Bu görüş bize yepyeni bir heves derleyip topladı. Yepyeni bir hevese düşdük, kutlu olsun.güller bellerini bağlayıp, yeni bir azme düşüp meydana çıktılar. Bütün dünyaya gülmeğe koyuldular mı a güzelliğiyle güle de, gül gibi yüzlercesine de gülen güzel, (hepsinden de güzel olan dilber, bu açılıp saçılış, bu gülüş) kutlu olsun." (Dîvân-ı Kebîr'deki bir gazelin iki beytidir. Bahar mevsimindeki güzelliğin, gerçek güzellikten bir görünüş olduğunu, güzellerin mutlak güzellikten bir tecelli bulunduğunu bildirmektedir.) Tâ men bidîdem rûy-i tu ey şem'i mâh-ı rûşenem Her câ neşînem hurremem her câ revem der gülşenem Her câ hayâl-i şeh büved bâğ-ı temâşâ-geh büved Der her makâmî ki revem ber işreti ber mîzenem Derhâ eğer beste şeved zin hân kâh-ı şeş-derî An mâh-rû ez lâ-mekân ser der küned der revzenem 3 / 92

4 "A benim aydın ay yüzlü, her yanı ısıtan güzelim, senin yüzünü gördükten sonra, nereye oturursam oturayım, sevinçliyim. Nereye gidersem gideyim, gül bahçesindeyim. Padişahın hayali neredeyse, orası bağ-bahçe olur. Seyir-seyran yeri kesilir. Bu halde hangi durağa gidersem gideyim, yeni bir yaşayışa kavuşurum, yeni bir zevke dalarım. Bu altı kapılı kervansarayın kapıları kapalı olsa da o ay yüzlü mekansızlık yönünden gelir, gene penceremden baş gösterir." (Hitab Allah'adır. Her yerde Yaradan'ın kudretini, sun'unu, ibdaını, hikmetini gören kişiye, her yerin bir tecelli durağı olacağını bildirmektedir. Altı kapılı kervansaray " ön, arka, sağ, sol, üst, alt" kapıları olan bu mekan âlemidir. Bu âlemin bütün kapıları kapansa bile mekanı, mekandakilerle meydana getiren kudret, gene de gönülde tecelli eder. Bu tecelliye eren, ne kevn var olan şeyin kaydına düşer, ne var olanla meydana gelen mekan kaydına.) Men ez iklîm-i bâlâyem ser-î âlem nemîdârem Ne ez âbem ne ez hâkem ser-î âdem nemîdârem Der ân şerbet ki can sâzed dil-î müştak can bâzed Hired hâhed ki derbâzed mene'ş mahrem nemîdârem "Ben yüceler ülkesindenim, âlemin kaydında değilim, ne sudanım ben, ne topraktan, insanlarla alış-verişim yok. Cana canlar katan, özleyenlerin uğrunda canlarıyla oynadıkları o şarabı Akıl da içmek istiyor ama ben onu mahrem saymıyorum." (Mevlânâ'nın Dîvân-ı Kebîr'indeki bir gazelin 1. ve 5. beyitleridir. Maddenin izafiliğini, aklın, anlayış bakımından sınırlı olduğunu bildirmektedir.) 4 / 92

5 İKİNCİ SELÂM (Evter usulünde) Ey mutrıbâ an perde zen k'an yâr-ı mâ mest âmedest Ey an hayât-ı bâ sefa vü bâ vefa mest âmedest Ey âşk-ı bî can bîn ki canrâ çün kadeh pür mîküned Ey rûy-ı sâkî bîn ki handan ez beka mest âmedest "A çalgıcı, sevgilimiz sarhoş bir halde geldi ya, onu sarhoş eden perdeye vur, vur ey çalgıcı! Çünkü o tertemiz, o vefalı yaşayış, sarhoş bir halde geldi. A candan olmuş aşk, bak da gör, canı da kadeh gibi dolduruyorlar. Sakinin yüzüne bak, güle-güle, ölümsüzlük aleminden nasıl da sarhoş bir halde gelmiş." (Bu iki beyit Mevlânâ'nın değil. O'na atfedilen şiirlerdendir.) ÜÇÜNCÜ SELÂM (Devr-i Kebir usulünde) Dûş Mevlânâ be hâb ender mera Sûy-ı bezm-î hîş mîzed e's-selâ Perdehâ-yı can-fezâ berdâşte Der Hicaz ü Rast Segah ü Neva "Dün gece Mevlânâ rüyada, kendi bulunduğu alemden 5 / 92

6 Bana seslendi gel-gel, bu yana gel dedi. Hicaz, Rast, Segah ve Neva makamlarından, Cana canlar katan perdeleri kaldırdı, nağmeler ördü." (Bu iki beyit Sultan Veled'indir. Mevlânâ'nın vefatından sonra söylendiği anlaşılıyor.) (Yürük Semaî usulünde) Ey ki hezâr-ı aferin bu nice sultân olur Kulu olan kişiler Hüsrev-ü hakan olur Her ki bugün Veled'e inanuben yüz süre Yoksul ise bay olur bay ise sultan olur "Ey binlerce varı, yaratan, bu nasıl bir sultandır ki, onun kulu olan kişiler, padişahlar padişahı olmada, şahlara buyruk yürütmede. Bugün Veled'e inanarak ona, onun kapısına yüz süren kişi, yoksulsa zengin oluyor, zenginse sultan kesiliyor." (Bu iki beyit Eflâkî Ahmet Dede'nindir. Her âyinde üçüncü selâmın içinde geçer.) Yar mera ğâr mera âşk-ı ciger-hâr merâ Yar tuyî ğâr tuyî hâce nigeh dâr merâ Nûh tuyî rûh tuyî fâtih-i meftûh tuyî Sîne-i meşrûh tuyî ber der-i esrar merâ 6 / 92

7 Nûr tuyî sûr tuyî devlet-i mansûr tuyî Mürg-i kûh-i Tûr tuyî hâste be minkâr merâ "Benim sevgilim bana mağara kesilen, ciğerimi yiyen aşk olan, sevgili de sensin, mağara da sen. A efendiler efendisi, beni gör-gözet. Nuh da sensin, ruh da sen. Açılan da sensin, açan da sen. Bana sırlar kapısında yarılıp açılan gönül de sensin, sen. Nur da sensin, düğün-dernek de sen, yardım görüp üst olan devlet de sensin gagasıyla beni yaralayan Tur dağındaki kuş da sen." (Birinci beyitteki mağara, sığınak anlamına geldiği gibi, Hz. Peygamber'in (S.a.v.), hicret gecesi mağarada gizlenmelerini de hatırlatıyor. Nuh (A.s.) imana gelmeyen kavmini, ilenerek tufanla yok eden, inananlarla beraber gemiye binip kurtulan, insanların atası olan Peygamberdir. Musa (A.s.) Tur Dağında Allah'ın vahyine mazhar olmuştur. Bütün bu olayları meydana getirenin Allah olduğunu, her şeyde, her yerde O'nun kudretini, hikmetini görmekte bulunduğunu, sevgilisinin ancak O olduğunu bildirmektedir.) Rûyet çü gülzâr la'let güher-bâr Canı vü dil-dâr dilrâ nigehdâr Ey yâr-ı meh-rû bâ çeşm-i âhû Hûbiyy-vü hoş-hû dilrâ nigehdâr "Yüzün gül bahçesi, la'l dudakların mücevherler yağdırmada, cansın, gönül alansın, gönlü gör-gözet. 7 / 92

8 Ey ay yüzlü sevgili, ahû gözlerinle güzelsin, güzel huylusun sen, gönlü gör-gözet." (Hitab Allah'adır. O'nun lütfü övülmektedir. Yüz; zatıdır, cemalidir, kudretidir. Dudaklar, kelâmıdır. Gözler, koruyuşudur. Huy, ihsanı, keremidir.) Aşkest ber asman perîdin Sad perde be her nefes derîden Güftem ki dilâ mübâreket bâd Der halka-i âşıkân resîden "Aşk göklere uçmaktır. Her solukda yüzlerce perdeyi yırtmaktır. Gönül dedim, âşıklar halkasına ulaşman kutlu olsun. (Gerçek aşk, güzelliğe, kemale, gerçeğe, insanlığa, adle duyulan sevgidir.) Ey gülşen-i bâğ-i lâ yezâli Ber çerh-i sefa meh-i kemâli İn meclis-i in semâ-î pür-nûr Ez hazret-i tû mebâd hâlî "A ölümsüz gül bahçesi, sen, temizlik, arlık göğüne Ay'sın Bu meclis, bu nurla dopdolu semâ meclîsi, senden hali kalmasın." (Tebrizli Şems'e, Husâmeddin'e, Salâhaddin'e hitab olabilir. Tek sözle kâmil insana hitabdır.) 8 / 92

9 DÖRDÜNCÜ SELÂM (Evfer Usulünde) Sultân-ı menî sultân-ı menî Ender dil ü can îmân-ı menî Der men bidemi men zinde şevem Yek can çi şeved sad cân-ı menî "Sultanımsın, sultanımsın, gönlümde, canımda imanımsın. Bana üflersen dirilirim, bir can da ne oluyor ki? Yüzlerce canımsın." (Dîvân-ı Kebîr'deki bu iki beyit, her ayinde tekrarlanır.) BÂYATÎ MEVLEVÎ ÂYÎNİ FARSÇA METNİ, TÜRKÇE AÇIKLAMASI Beste: Derviş Köçek Mustafa Dede BİRİNCİ SELÂM Şâhâ zi kerem ber men-i dervîş niger Ber hâl-i men-i hâste-i dil-rîş niger Her çend neyem lâyık-ı bahşâyiş-i tu Ber men beniger ber kerem-i hîş niger "Hey güzeller şahı, kerem et de, ben bu fakir dervişe bir bak. Bu gönlü yaralı hasta halime bir bak. 9 / 92

10 Ben her ne kadar senin lütfuna layık değilsem de, bana bakma da kendi keremine bîr bak." Yâ Râb zî du kevn biniyâzem gerdan Ez efser-i fakr ser-efrâzem gerdan Ender harem et mahrem-i râzem gerdan An reh ki ne sûy-i tüst bâzem gerdan Biyâ biyâ ki tuyi cân-ı cân-ı cân-ı semâ Biyâ ki çeşme-i hurşîd-i zîr-i sâye-i tust Hezâr zühre tu dârî ber asmân-ı semâ "Ey Allahım: Beni iki dünyada da muhtaç etme. Yokluk tacı ile benim başımı yücelt. Senin kendi hareminde beni sırlara mahrem eyle. Sana gitmeyen yoldan beni geri çevir. Gel, gel ey sevgili ki sen semâ'ın, canının canının, canısın. Gel ey sevgili, sen semâ bahçesinde salına salına yürüyen bir serviye benzersin. Gel ey sevgili ki, güneş çeşmesi senin gölgenin altındadır. Sen semâ'ın göğünde binlerce zühreye sahipsin." İKİNCİ SELAM 10 / 92

11 "Yâr" Çu in sultân-ı mârâ bende bâşî "Yâr" Heme giryende tu der hande bâşî "Yâr" Eğer pür gam şeved etrâf-ı âlem "Yâr" Tu şâd u hurrem u ferhunde bâşî "Yâr" Be âşk-ı Şems-i Tebrizî bidih cam "Yâr" Ki der mülk-i Hüdâ payende bâşî "Ey sevgili, sen bizim sultanımıza kul olursan, herkes ağlamaklı olur ve sen gülersin, memnun olursun. Eğer bütün alem gam içinde kalsa da, sen memnun şad ve kutlu olursun. Ey sevgili: Tebrizli Şems'in aşkı için bize kadeh sun. Ta ki böylelikle Tanrı'nın mülkünde baki kalasın." ÜÇÜNCÜ SELAM Nâgehân anber-feşân âmed sabâ Bûy-i meşk ü zağferân âmed sabâ Gül şükûfte ender in sahn-ı çemen Sad nevâ-yı bülbülân âmed sabâ Şems-i Tebrîzî sabâ-hâl âşk guft Aşıkânrâ cân-ı can âmed sabâ 11 / 92

12 Ansızın sabâ rüzgârı anber saçarak geldi. Sabâ rüzgarı misk ve anber kokuları ile geldi. Bu çemenlikte güller açmış sabâ rüzgarı yüzlerce haykırış ile birlikte geldi. Şems-i Tebrîzî Sabâ rüzgarı edasıyla aşk, dedi; âşıkların canının canı sabâ geldi. Ey ki hezâr-ı aferin bu nice sultân olur Kulu olan kişiler Hüsrev-ü hakan olur Her ki bugün Veled'e inanuben yüz süre Yoksul ise bay olur bay ise sultan olur "Ey binlerce varı, yaratan, bu nasıl bir sultandır ki, onun kulu olan kişiler, padişahlar padişahı olmada, şahlara buyruk yürütmede. Bugün Veled'e inanarak ona, onun kapısına yüz süren kişi, yoksulsa zengin oluyor, zenginse sultan kesiliyor." (Bu iki beyit Eflâkî Ahmet Dede'nindir. Her âyinde üçüncü selâmın içinde geçer.) An surh-kabâyı ki çu mehpar berâmed İmsâl der in hırka-i jengâr berâmed Şemsulhakk-ı Tebriz resîdest bigûyîd 12 / 92

13 K'ez çerh-u safa an meh-i envâr berâmed. "O kırmızı elbiseler giymiş olan sevgili, bir ay parçası gibi çıkageldi. Bu sene o pas rengine bürünmüş bir hırka ile çıkageldi. Tebriz'in Tanrı güneşi geldi deyiniz. O nurlara gark olmuş kişi, ay gibi güzel, safa dünyasından çıkageldi." Her ki zi uşşak girîzân şeved Bâr-i diğer hâce peşîmân şeved Her ki sebû-yi tu keşed akıbet Der harem-i işret-i sultân şeved "Aşıklardan kaçan sonra gör ki ey efendi, nasıl pişman olur. Senin destini-elini taşıyan, sonunda senin işret haremine (meclisine) sultan olur." Kad Eşrekadid dünya min nuru hümeyyâna Vel bedrü alâ sakivel ke'sü süreyyânâ Es sabyetü İmânî ve'l halvetü bostânî Vel mescirü nedmânî ve'l verdü muhayyânâ "Hümeyyamızın nurundan dünya nurlandı. Yani: Şarabımızın nuru ile dünya aydınlandı. 13 / 92

14 Ay sakimizin ve kadeh de Ülker Yıldızımızın üzerindedir. Samimiyet imanımdır. Yalnızlık da bahçemdîr. Ağaçlık sulak yerler arkadaşım, güller, yüzümdür." Câme siyeh kerd küfr nûr-ı Muhammed resîd Tabl-ı beka küftend milk-i muhalled resîd Dil çu şuturlâb şud âyet-i heft âsmân Şerh-i dil-i Ahmedî heft mücelled resîd Tabl-ı kıyamet zedend sûr-i haşr mîdemed Vakt şud ey murdegân haşr-i mücedded resîd Ez pey-i namahremân gufl zedem ber dehân Hîz bigû mutribâ işret-i sermed resîd "Küfre gark oldu da elbisesini siyaha boyadı. Ama sonda Muhammed'in nuru erişdi. Beka davulunu çaldılar. Ve daimi olan mülk erişdi. Gönül üsturlab (Pusula) gibi yedi göğün delili oldu. Ahmed'in, yani Hz. Peygamber'in gönlünü şerhetmek ve ahvali, hali anlatmak için yedi ciltlik kitap yazmak lazım geldi. Kıyamet davulunu çaldılar, Mahşer surunu üflediter. Ey ölü kişiler: Vakit geldi ve yeni bir haşr "uyanma" erişdi. Sırrımı anlamayanlar için ağzıma kilit vurdum. 14 / 92

15 Ey mutrib "Müzik yapanlar kalkınız" de. Çünkü ebedî sarhoşluk zamanı erişdi. DÖRDÜNCÜ SELÂM Sultân-ı menî sultân-ı menî Ender dil ü can îmân-ı menî Der men bidemi men zinde şevem Yek can çi şeved sad cân-ı menî "Sultanımsın, sultanımsın, gönlümde, canımda imanımsın. Bana üflersen dirilirim, bir can da ne oluyor ki? Yüzlerce canımsın." (Dîvân-ı Kebîr'deki bu iki beyit, her ayinde tekrarlanır.) HÜZZÂM MEVLEVİ ÂYİNİ FARSÇA METNİ, TÜRKÇE AÇIKLAMASI Beste: Hammâmîzâde İsmaîl Dede Efendi BİRİNCİ SELÂM Mahest ü nemî dânem hurşîd-i ruhat yâ ne Bu ayrılık oduna canım nice bir yâ ne Sevdâ-yı ruh-i leyle şüd hâsılı mahayli Mecnun gibi vaveyli oldum deli divâne "Yanağın ay mı, yoksa güneş mi bilmiyorum. Bu ayrılık ateşine canım nice bir yansın? 15 / 92

16 Leyla'nın (sevgilinin) yanağına olan aşkımız en büyük kazancımız olduğundan, ne yazık ki Mecnun gibi deli dîvâne oldum." Aşık oldum bilemedim, yâr özgelerle yâr imiş Allah, Allah, âşıka bunca cefalar var imiş Yâr yüreğim yâr, gör ki neler var Yâr yüreğim, del ciğerim gör ki neler var "Aşık oldum, ama bilmedim kî sevgili başkaları ile yâr imiş. Allah Allah âşıka bunca cefalar var imiş. Yar, yüreğimi yâr da bak gör neler var. Yüreğimi yar, ciğerimi del de gör neler var. Tu mâhî acîbi ki mistî ne dârî Beher cilve cânrâ der âteş sipârî Bezülfeyni ebrû-be-çeşmânî âhû Pey-i dîlrûbâ-yı çü şîr-i şikârî "Ey sevgili sen ay kadar güzel ve çekicisin. Onun için de bir benzerin yok. Her cilvenle canımı ateşlere salıyorsun. Yanağının yanlarından sarkan saçlarınla, kaşların ve ceylanların gözlerini andıran gözlerinle ava çıkmış bir arslan gibi gönüllerin peşine düşmüşsün." 16 / 92

17 Meh ü hur gulâmet zi can geşt ü râmet Dü âlem be-dâmet çi zîba nigarî Nâzîr et nedîdem ne ez kes şenîdem Dil û dîn-i burdî çi ayyâr-i yarî Veledrâ çi bâşed şehâ kez zi rahmet Zi silk-i gulâmân-i hîşet şumârî "Ay ve güneş kölen olmuş, canından geçip sana bağlanmışlar. Her iki âlem (dünya ve ahiret) de senin tuzağında. Aman sen ne güzel bir sevgilisin. Benzerini görmedim, kimseden de sana benzeyen birinin bulunduğunu işitmedim. Gönlümü dinimi alıp götürdün. Sen ne aldatıcı, ne kurnaz bir sevgilisin. Ey sevgili; Veled kendisine gösterdiğin acımadan dolayı kendini senin kölelerinin yolunda sayarsa, bunda şaşılacak ne var?" Hüsn yeki, Hasen yeki, yâr yeki sühân yeki Ruh yeki, beden yeki, yâr yeki, sühân yeki Yâr-i dili hazin yeki, ta dem-i âteşin yeki Milket-i âsk-u din yeki, yâr yeki, sühân yeki Âşk-ı melâletem yeki, sakm ü selâmetem yeki Meni melâmetem yeki, yâr yeki, sühan yeki "Güzellik tektir. Güzel birdir. Sevgili ve O'nun hakkında söylenen sözlerin de eşi emsali yoktur. 17 / 92

18 Ruh birdir. Beden birdir. Sevgili ve O'nun hakkında söylenen sözlerin de eşi emsali yoktur. Mahzun gönlümün sevgilisi birdir. Ateşli ahım da tek'tir. Sevgi ve Din ülkesi birdir. Sevgili ve O'nun hakkında söylenen sözlerin de eşi emsali yoktur. Hüznümden hasıl olan aşkım tek'tir. Rahatsızlıkta da, huzur içinde oluşumda da tek'im. Ben kimseye benzemem. Hor görülmekte de, azarlanmakta da tek'im. Sevgili ve O'nun hakkında söylenen sözlerin de eşi emsali yoktur." İKİNCİ SELAM Ey hâlîk-i heft âsumân dermânde-em feryâdres V'ey râzık-i pîr ü cevân dermânde-em feryâdres Ey rahmet ü ber-nîk ü bed ihsân-i tu bîhad düad Her lâhza gûyem eyâ had dermânde-em feryâdres "Ey yedi kat göğü yaratan Tanrı; çaresizlik içindeyim. Feryadıma yetiş. Ey yaşlı ve gencin rızkını veren Tanrı; çaresizlik içindeyim, feryadıma yetiş. Ey iyiye ve kötüye acıması olan Tanrı; bağışın hadsiz hesapsızdır. Her an bunu söylüyorum; çaresizlik içindeyim, feryadıma yetiş" ÜÇÜNCÜ SELAM Devlet et payende bâdâ ey süvâr Rahim kun ber âşıkân ma'zur-idar Çün taleb kerd-i becid âmed nazar 18 / 92

19 Cid hata ne kuned çun in âmed haber "Ey kudret sahibi devletin daim olsun. Âşıklarına merhamet et, mazur gör. İsteyince düşünce harekete geçer, gayrette hata olmaz çünkü Hadis'de böyle buyrulmuştur. Ey ki hezâr-ı aferin bu nice sultân olur Kulu olan kişiler Hüsrev-ü hakan olur Her ki bugün Veled'e inanuben yüz süre Yoksul ise bay olur bay ise sultan olur "Ey binlerce varı, yaratan, bu nasıl bir sultandır ki, onun kulu olan kişiler, padişahlar padişahı olmada, şahlara buyruk yürütmede. Bugün Veled'e inanarak ona, onun kapısına yüz süren kişi, yoksulsa zengin oluyor, zenginse sultan kesiliyor." (Bu iki beyit Eflâkî Ahmet Dede'nindir. Her âyinde üçüncü selâmın içinde geçer.) Zehî âşk zehî âşk ki mârast hudâ ya Ki mara vü cihan da biyârast hudâ ya Çİ bezmest çi sâkîst çi badest ki hurdîm Çi nûşest çi nuklest çi harmast hudâ ya 19 / 92

20 Çi lutfest çi zevkest çi bûyest çi rûyest Çİ halkast çi hulkast çi sîmâst hudâ ya Veledrâ meselku devânîst be çevgan Bedân su ki ne derya ne sahrast hudâ ya "Ey Tanrı bu bizim aşkımız ne kadar da güzel ki, hem bizi hem de cihanı süsledi. O meclis ve ordaki içki sunucu ile içtiğimiz şarap ne de güzel... Ey Tanrım; o ne güzel içki, ne güzel yiyecek, nimetler. Ey Tanrım; o ne lütuf, o ne zevk, o ne güzel koku, ne güzel yüz. O ne güzel tabiat ve huydur." Ey anki tuyî murâd-ı matlûb Hestî terî cümle halk-i mahbûb Ey Yûsuf u hüsn ü ez firâkât Der nâle vü girye em çü Yakûb Tecrîd-i bi cu veled zi âlem Ta hem çü mücerreden evî hub 20 / 92

21 "Ey sevgili sen benim muradım ve isteğimsin. Herkesin istediği ve sevdiği sensin. Ey güzellikte Yusuf Peygamberi andıran sevgili; senin ayrılığından dolayı Yusuf'un babası Yakub gibi feryad etmekteyim. Ağlamaktayım. Ey Veled; bu âlemin kıymeti var mı? Ondan kendini çek, Tanrıya yönel. Böylece madde âlemine önem vermemek senin İçin güzel neticeler doğuracaktır." Bülbül-i âşk ez seher âgâzî kerd Piş-i gülistan semer âgâzî kerd Ez pesi her perde vü nağme ki guft Nağme-iİ Hub-u diğer âgâzî kerd "Aşk bülbülü sabah vakti şakımaya başlar. Gül bahçesi de isteğine ulaştı. Söylediği her perdeden nağmemi andıran yeni ve güzel bir nağmeye başladı." DÖRDÜNCÜ SELÂM Sultân-ı menî sultân-ı menî Ender dil ü can îmân-ı menî Der men bidemi men zinde şevem Yek can çi şeved sad cân-ı menî 21 / 92

22 "Sultanımsın, sultanımsın, gönlümde, canımda imanımsın. Bana üflersen dirilirim, bir can da ne oluyor ki? Yüzlerce canımsın." (Dîvân-ı Kebîr'deki bu iki beyit, her ayinde tekrarlanır.) ŞEVK-Ü TARÂB MEVLEVÎ ÂYİN FARSÇA METNİ, TÜRKÇE AÇIKLAMASI Beste: Ali Nutkî Dede BİRİNCİ SELÂM Ey hasret-i hûbân-ı cihan rû-yi hoşet V'ey kıble-i zâhidân du ebrû-yi hoşet Ez cümle sıfat-ı hîş üryan geştem Tâ govta horem birehne der cû-yi hoşet "Ey güzel yüzüne cihan güzellerinin hasret çektiği (güzel)! Ey iki kaşı zahidlerin kıblesi olan (güzel)! Senin güzel ırmağına çıplak olarak dalabilmek İçin bütün sıfatlarımdan sıyrılıp soyundum." Ey Yûsuf âhir Pîş-i in Ya'kûb-î nâ-bînâ biyâ Ey İsî-i pinhân şude ber tarem-i mî-nâ biyâ Ey Kâbı kavseyn-mertebet v'ey devlet-i bâ mekrümet K'es nîst şâhâ mahremet der kurb-ı Ev ednâ biyâ 22 / 92

23 Mahdûm-i cânem Şems-i dîn ez câhet ey Rûhü'l-Emîn Tebrîz çün Arş-ı mekîn ez Mescid-i Aksa biyâ "Ey Yusuf. Artık bu gözleri görmez olan Yakub'un yanına gel Ey gizlenmiş Isa! Gökkubbeye gel! Ey "Kâbı kavseyn" mertebeli, ey kerem sahibi devletli! Hiç kimse senin kadar mahrem (Allah'a senin kadar yakın) olamaz; "Ev edna" yakınlığına gel Ey dinin güneşi, ey "Ruhu'l-emin"! Gönül çocuğuyum ben; makamından, Mescid-İ Aksa'dan oturaklı Arş gibi olan Tebriz'e gel." Ümmîd-i men bu fadl-ı Hüdâvend-i Ekberest Arâm-ı cân-ı mâ be senâ-yı Peyâm-berest Fahrem bedan Resul ki namiş Muhammedest Ruyeş çü-mâh-tâb ü kadeş çün sanevberest " Benim ümidim yüce Tanrının fazlınadır. Bizim ruhumuzun sükunu peygamberin övgüsüyledir. Kıvancım; yüzü ay ışığı gibi parlak, boyu sanevber gibi yüksek, adı Muhammed olan o resulden Ötürüdür." Hâk-i kademet saâdet-i cân-ı menest Hak ez kademet heme gül-i yâsemenest 23 / 92

24 Ser tâ kademet hâk-i tû ber mî rûyed Zan hâk-i kadem çiruy berdâş tenest "Senin, ayağının toprağı benim canımın saadetidir. Toprak senin ayağından yasemin çiçekleriyie dopdolu bezenmiştir. Senin toprağın baştan ayağa kadar yeşerip göğeriyor. O ayağın toprağından kim yüzünü ayırıp kaldırabilir?" İKİNCİ SELÂM Ey tutî-i îsî-nefes vey bülbül-i şirin-nevâ Hin Zührerâ kalive kun zan nağmehâ-yi can feza Sakî tü mârâ yâdkun sad hîkrâ pür bâdkun Ervâhrâ Ferhâd kûn der âşk-ı an Şirîn-likâ Ey, dûş ben dergâh-ı izzet kûs-i sultanî zedem Ey hîme ber bâlâ-yı dar'ül'mülk-i Rabbânî-zedem "Ey İsa gibi nefesi can bağışlayıcı, ey bülbül gibi tatlı tatlı söyleneni O cana can katan namelerinle Zühre'yi coşturup çılgına çevir. Ey sakî! Bizi unutma, yüz tulumu havayla doldur. O şirin yüzlünün âşkı uğrunda ruhları Ferhad et. Hey! Dün gece izzet dergâhında sultani kös çaldım. 24 / 92

25 Hey! Yücelikler yurdunun tepesinde çadır kurdum." ÜÇÜNCÜ SELÂM Ey sabâ bû-yi zi hatt-u hâl-i Şemseddin biyâr Netha-i müşk-i huten ez Çin be Kostantin biyâr Mâ be bû-yi Şems-i din serhoş şodîm-u mîrevîm Mâ zi câm-ı Şems-i din mestîm-u sâkî mey biyâr "Ey sabah rüzgarı! Şemseddin'in yüzündeki sakaldan ve benden bir koku getir. Hoten miskinin kokusunu Çin'den İstanbul'a getir. Biz Şems'in kokusuyla sarhoş olduk gidiyoruz. Biz Şems'in sunduğu kadehten mest olduk. Ey saki, şarap getir." Ey ki hezâr-ı aferin bu nice sultân olur Kulu olan kişiler Hüsrev-ü hakan olur Her ki bugün Veled'e inanuben yüz süre Yoksul ise bay olur bay ise sultan olur "Ey binlerce varı, yaratan, bu nasıl bir sultandır ki, onun kulu olan kişiler, padişahlar padişahı olmada, şahlara buyruk yürütmede. Bugün Veled'e inanarak ona, onun kapısına yüz süren kişi, yoksulsa zengin oluyor, zenginse sultan kesiliyor." 25 / 92

26 Mecnûn-u perîşân-ı tüem destem gîr Ser-geşte vü hayrân-i tüem destem gîr Her bî ser ü pây dest-gîrî dâred Men bî ser ü sâmân-î tüem destem gîr "Senin âşıkın, senin mecnununum, elimden tut. Senin aşkınla başım dönmüş, kendimden geçmişim; elimden tut. Her çaresizin elinden tutan biri vardır. Ben senin uğruna perişan olmuş bir zavallıyım, elimden tut." Ben bilmez idim gizli ayan hep sen imişsin. Tenlerde vü canlarda nihân hep sen imişsin Senden bu cihan içre nişan ister idim ben Ahir bunu bildim kî cihan hep sen imişsin "Ben bilmezdim... Gizli görünen hep sen imişsin. Tenlerde ve canlarda gizlenen hep sen imişsin. Senden bu cihan içinde bir nişan (İşaret) İsterdim ben Sonunda bunu bildim ki, cihan hep sen İmişsin" Pinhân meşev ki rûy-i tü ber mâ mübârekest Nazzare-î tü ber heme cana mübârekest Ey bestegân-i ten be temâşâ-yi can revîd 26 / 92

27 K'âhîr Resul güft temâşâ mübârekest "Gizlenme; çünkü senin yüzün bizim için mübarektir. Seni seyretmek bütün canlar için mübarektir. Ey ter bağıyle bağlanmış olanları Can temaşaya gidin; Çünkü Peygamber demiştir: "Temâşâ mübarektir" Ne aşka sabreder oldum, ne akl ile yârem Ne kârı başa çıkardım, ne belli bi kârem Belâ-yı aşk ile Hakka ki n'olduğum bilmem Bu anlanur elemimden ki âşık-ı zârem Semaî gibi ben ol bî-hûdem ki âlemde Ne keyf ile mütekeyyif, ne mest-ü hûşyârem "Ne aşk yolunda sabrım, ne de akılla dostluğum var. Ne işimi bitirdim, ne de açıkça belli ki işten uzağım. Gerçek o ki aşk belası ile ne olduğumu bilmiyorum. Elemimden şu anlaşılıyor: Aşk acısıyla inleyip duran bir âşıkım. Semâ yapan kimse gibi kendimi kaybetmişim. Âlemde ne bir neş'e bulup neşelenmişim, ne de kendinden geçmiş veya aklı başında olmuşum." DÖRDÜNCÜ SELAM 27 / 92

28 Sultân-ı menî Sultân-ı menî Ender dil ü cân imân-ı menî Dermen bidemî men zinde şevem Yek cân çi şeved sad cân-ı menî "Benim sultanımsın, benim sultanımsın. Gönlümde canımda imanımsın. Soluğunu üflersen ben kendime gelir canlanırım. Bir can da ne olur ki yüzlerce cânımsın." RÂHATÜLERVÂH MEVLEVÎ ÂYİN FARSÇA METNİ, TÜRKÇE AÇIKLAMASI Beste: Ahmed Hüsameddin Dede BİRİNCİ SELÂM Atyebül e mâri omrun fî tarîkıl Aşikin Gamzü aynin min melâhin fi visâlin müstebîn Ömürlerin en güzeli aşıkların gittiği yolda sürülen ömürdür; alımlı bir dilberin apaçık buluşma va dini bildiren göz işareti, ömrün en tatlı anıdır. Gâra cismi en yerâhü âzilün ev âzirun İnnehû yahkî sıfâten min sıfâti şemsi din Onu beni kınarken de görsem erir giderim.özür dilerken de görsem: 28 / 92

29 çünkü her halinde Şemseddin'in sıfatlarını anlatır bana. Merâ ahdîst(i) bâ şâdî kî şâdî ân-ı men bâşed Merâ kavlîst(i) bâ cânân ki cânân cân-ı men bâşed Neş'eyle bir ahdim var; neş'e benim olacak, sevgiliyle bir sözüm var; sevgili bana can kesilecek. Çerâğ-ı çerh-i gerdûnem çü ecrî hâr-ı hurşîdem Emîr-i gûy ü çevgânem çü dil meydân-ı men bâşed Güneşin ücretiyle geçinmedeyim, o yüzden de gökyüzünün ışığıyım ben: meydanım gönüldür, bundan dolayı topun da beyi benim çevgenin de. Ey tü cân-ı sad gülistan ez semen pinhân şudî Ey tü can-i cân-ı canem çün zi men pinhân şudî Sen yüzlence gül bahçesinin canısın, fakat yaseminden gizlendin; a benim canımın canına can olan, nasıl oldu da benden gizlendin sen? Çü felek ez tüst(i) rûşen bes türâ mahcûb cist Çünki ten ez tüst(i) zinde çün zi ten pinhân şûdî Gökyüzü seninle aydın, peki, niçin sen perde arkasına girersin? Şu beden mademki seninle diri, ne diye gizlenirsin bedenden. Ey tü şem-i nüh felek kez nüh felek begüzeştî Tâ çî sırrest in ki tü ender legen pinhân şüdî 29 / 92

30 A dokuz göğün ışığı, dokuz göğü de aştın da, bu ne sırdır, bu ne hikmet, tuttun bir leğen altında gizlendin. Ger zi mâ pinhân şevi vez her dü alem çi aceb Ey meh-i bîhîs(i)te kez hîs(i)ten pinhân şüdî Gerçi bizden gizlenirsen de şaşılmaz, iki dünyadan da, A vurgun Ay, sen kendinden bile gizlendin. İKİNCİ SELÂM SULTÂN- I MENİ SULTÂN-I MENİ ENDER DİL Ü CÂN ÎMÂN-I MENİ DER MEN BİDEMİ MEN ZİNDE ŞEVEM YEK CÂN Çİ ŞEVED SAD CÂN-I MENİ Sultânım, sultânımsın sen benim. Cânımda, gönlümde imânımsın. Ancak sen bana bir nefes verirsen dirilirim, neşv ü nemâ bulurum. Bir cân da ne oluyor ki, sen benim yüzlerce cânımsın. ÜÇÜNCÜ SELÂM Mâ zi bâlâyım ü bâlâ mîrevîm Mâ zi deryâyım ü deryâ mîrevîm 30 / 92

31 Yücelerdeniz, yücelere gidiyoruz biz; denizlerdeniz denize gidiyoruz biz. Geştî-i Nûhîm(i) der tûfân-ı rûh Lâcerem bî dest ü bî pâ mîrevîm Can tufanında Nuh'un gemisiyiz; hasılı elsiz ayaksız gidiyoruz biz. Hem çü mevc ez hod berâverdîm(i) ser Bâz(i) hem der hod temâşâ mîrevîm Dalga gibi kendimizden baş çıkardık, gene kendimizi seyre gidiyoruz biz. Ey ki hezâr-ı aferin bu nice sultân olur Kulu olan kişiler Hüsrev-ü hakan olur Her ki bugün Veled'e inanuben yüz süre Yoksul ise bay olur bay ise sultan olur "Ey binlerce varı, yaratan, bu nasıl bir sultandır ki, onun kulu olan kişiler, padişahlar padişahı olmada, şahlara buyruk yürütmede. Bugün Veled'e inanarak ona, onun kapısına yüz süren kişi, yoksulsa zengin oluyor, zenginse sultan kesiliyor." 31 / 92

32 Ân pîş(i) revî ki cân-ı o pîş-i safest Dâned ki tü bahrî vü cihân lıemçü kefest Canı aşıklar safının önünde ulan bilir ki. sen bir denizsin, evren ise o denizin köpüğü gibidir. Bî def ü neyi nak(ı)s küned âşık-ı tü İmseb çi küned ki her taraf nây ü derest Senin âşığın defsiz, neysiz raks ederse, her tarafın defle, neyle dolduğu bu gecede, kim bilir ne yapar. Bicûşîd bicuşîd ki mâ bahrşiârîm Becüz aşk becüz aşk diger kâr nedârîm Coşun, coşun; biz deniz gibiyiz, aşktan başka, aşktan başka bir işimiz yok bizim. Çi mestîm çi mestîm ez ân şâh ki hestîm Biyâyîd biyâyîd ki tâ dest berârîm Nasıl sarhoşuz, nasıl sarhoşuz; zira biz o yüce şahtan bir parçayız, Gelin, gelin de el ele verelim. Çeşmem hemî pered meger ân yâr mîresed Dil mîcehed nişâne ki dildâr mîresed 32 / 92

33 Gözüm seğirip duruyor, yoksa o sevgili mi geliyor? Yüreğim boyuna çarpıyor, anlıyorum ki gönlümü alan gelmede. İn hüdhüd ez Sipâh-ı Süleyman mîpered Vin bülbül ez nevahî-i gülzâr mîresed Bu hüdhüd, Süleyman'ın ordusundan uçup gelmede; şu bülbül ise, gül bahçesi civarından. Ân gûş-i intizâr(ı) haber nüş mîküned Van çeşm-i eşk(i)bâr(ı) bedîdâr mîresed Bu haber bekleyen kulak, adeta haber içiyor, ağlayan göz sevgiliye kavuşuyor. Fâş ü sarîh gû ki sıfât-ı beşer girîht Zîrâ sıfât-ı hâlik-ı cebbâr mîresed Açık, apaçık söyle: İnsani sıfatlar yok oldu; çünkü gücü herşeye yeten yaratıcının, sıfatları geliyor. DÖRDÜNCÜ SELAM Sultân-ı menî Sultân-ı menî Ender dil ü cân imân-ı menî Dermen bidemî men zinde şevem Yek cân çi şeved sad cân-ı menî 33 / 92

34 "Benim sultanımsın, benim sultanımsın. Gönlümde canımda imanımsın. Soluğunu üflersen ben kendime gelir canlanırım. Bir can da ne olur ki yüzlerce cânımsın." SABÂ BUSELİK MEVLEVİ ÂYÎNÎ FARSÇA METNİ, TÜRKÇE AÇIKLAMASI Beste:Hamma mîzâde İsmail Dede Efendi BİRİNCİ SELÂM Âteş ne zened der dil-i mâ illâ Hû Kûteh ne küned menzîl-i mâ illâ Hû Ger âlemiyân cümle tabîbân bâşend Halli ne küned müşkil-i mâ illâ Hû "O'ndan başka kimse gönlümüzde aşk ateşini yakamaz. O'ndan başka kimse göçüp konacağımız yerin yolunu kısaltamaz. Eğer bütün İnsanlar tabib olsalar (Ne var?) 34 / 92

35 Müşkülümüzü O'ndan başka kimse halledemez." Ne aceb kim bezenmiş hüsn-ile Bari Bu sureti yani bu nakş-ı nigârı Her ehl-i nazar kim göre tahsîn ola kârı Bu çeşm ü izarı kalmaya kararı "Hey hey Tanrı ne şaşılacak güzellikte bezemiş Bu sureti, yani sevgilinin bu resmini Her nazar ehli ki, bu gözü bu yanağı görür; Güzel bulup beğenmektir ve aşk ile ızdıraba düşmektir işi." Uşşâkı katar eyledi aşk içre Muhammed Ol Şâh-ı mümecced ol matlabu maksad Ey üştür-i dil sen olagör pîş-i katâri Çek âşk ile bârı bî-verd ile hârı "Aşıkları aşk içinde katar gibi dizdi Muhammed. O yüce SulJan, O cümlenin sevdiği, O cümlenin yöneldiği. Ey gönül bineği! sen bir katarın öncüsü olmaya bak. Aşk ile, gönülden çek o yükü, O gülsüz dikeni." Ben bilmez idim gizli ayan hep sen imişsin. Tenlerde vü canlarda nihân hep sen imişsin 35 / 92

36 Senden bu cihan içre nişan ister idim ben Âhir bunu bildim ki cihan hep sen imişsin "Ben bilmezdim... Gizli görünen hep sen imişsin. Tenlerde ve canlarda gizlenen hep sen imişsin. Senden bu cihan içinde bir nişan (İşaret) isterdim ben Sonunda bunu bildim ki, cihan hep sen imişsin" İKİNCİ SELÂM Ey şâh-i şehr-i akl ü cân ber taht-ı dil hâkân tuyî Ender zemîn ü âsumân sultân-ı sultânân tuyî Der cân-ı mâ cânân tuyî der kân-ı mâ kânân tuyî Cennet tuyî şerbet tuyî sâld tuyî Rıdvan tuyî Bâ âşık ez dünya megû ve'z mülket-i ukbâ megû Cüz Hazret-i Mevlâ megû mîgû ki'în ü ân tuyî "Ey akıl ve can şehrinin şahı gönül tahtının sultanı sensin. Yerde ve gökte sultanlar sultanı sensin Canımızdaki sevgili sen, ocağımızdaki cevher sensin Cennet Sen, Şerbet Sen, sâkî Sen, Rıdvan (Cennetin kapıcısı olan melek) Sensin. Âşıka dünyadan da ahiret ülkesinden de söz etse; 36 / 92

37 Hazret-i Mevla'dan başka bir şey söyleme ve de ki: Bu, şu, her şey sensin." ÜÇÜNCÜ SELÂM Âşıkân der kûy-i cânân e's-salâ Sûy-i ân hurşîd-i şâbân e's-salâ Şems-i Tebrîzî zi bâlâ-yi felek Her zamânî mikeşed-hân e's-salâ "Âşıklar sevgilinin mahallesinde(dir), essala!(hey hey bilin) O parlak güneşin bulunduğu yerde(dir). Essalâ! Şems-i Tebîzî her zaman göğün yükseklerinden sesleniyor. Essalâ!" Ey ki hezâr aferin bu nice sultân olur Kulu olan kişiler husrev ü hâkân olur Her ki bugün Veled'e inanuben yüz sûre Yoksul ise bay olur bay ise sultan olur "Hey, binlerce aferin! Bu nasıl sultandır ki, Kulu olan kişiler Hüsrev olur, Hakan olur Sultan Veled'e bugün inanıpta yüz süren, Yoksul ise zenginleşir, zengin ise sultan olur." 37 / 92

38 Der bağ-ı cemâlî sanemâ çün gül-i râ'nâ Der çeşm çü nûrî vü çü cân der heme âzâ Men bülbül-i gülzârem ü der dâm-ı tü zârem Ez çist aceb bâ tü mera in heme sevdâ "Ey sevgili; sen güzellik bahçesinden hoş bir gülsün Gözde nur, bütün uzuvlarda da can gibisin Ben gül bahçesinin bülbülüyüm, senin tuzağında inliyorum. Bunca sevda ile sana bağlanışımın sebebi acaba nedir?" Ey rûy-i tü kıble-i cihân-ı dil-i men V'an derd-i cihân emn ü emân-ı dil-i men Hem can ü teni vü hem tü cân-ı dil-i men Ey gevher-i deryâ-yı nihân-ı dil-i men "Ey yüzü gönül cihanımın kıblesi olanı Ey cihanın kaygısı, gönlümünse huzur ve emniyeti! Hem can ü tensin, hem de gönlümün canısın Ey gönlümün gizli deryasının cevheri!" Tû mâhî acîbi ki mislî ne-dârî Beher cilve canrâ der âteş sipârî 38 / 92

39 Be-zülfeyn u ebrû be-çeşmân-ı âhû Pey-i dil-rubâî çö şîr-i şikârî Meh-i hur gulâmet zicân geşt ü râmet Dü âlem be-dâmet çi zîbâ nigârî Nazîret ne-dîdem ne ez kes şînîdem Dil ü dînî burdî çi ayyârî yârî Veled-râ çi bâşed şehâ k'ez zi rahmet Zi silk-i gulâmân-i hîşet şümârî "Sen öyle hayranlık verici bir aysın ki, benzerin yoktur. Yaptığın her cilve ile canı ateşlere salıyorsun. Saçlarınla, kaşınla, ahû gibi gözlerinle Av peşine düşmüş bir aslan gibi gönüller çalmanın peşindesin. Ay ve güneş kölen olmuş, canından geçip sana bağlanmışlar. Her iki dünya da tuzağında; Sen ne güzel sevgilisin! Benzerini ne gördüm, ne de bir kimseden işittim. Gönlümü dinimi alıp götürdün; Ey sevgili! sen nasıl bir hilekarsın? Ey güzeller şahı Veled'i rahmet etsen de (esirgesen de) kendi kölelerinin zincirinden bir halka saysan ne olur?" DÖRDÜNCÜ SELÂM 39 / 92

40 Sultân-ı menî Sultân-ı menî Ender dil ü cân îmân-ı menî Der men bidemî men zinde şevem Yek cân çi şeved sad cân-ı menî "Benim sultanımsın, benim sultanımsın. Gönlümde canımda imammsın. Soluğunu üflersen ben kendime gelir canlanırım. Bir can da ne olur ki... Yüzlerce canımsın." ACEM-AŞIRÂN MEVLEVÎ ÂYİNİ FARSÇA METNİ TÜRKÇE AÇIKLAMASI Beste: Hüseyin Fahreddin Dede Efendi BİRİNCİ SELÂM An rûz bâmdâdî selâmun aleykümâ An câ ki şeh neşîned ü an vakt Mürtezâ Tâ z'an nasîbî bahşed dest-i Mesîh-i ışk Mer murderâ saadet ü bîmârîrâ şifâ "O gün sabah vakti size selâm olsun. Şahın (ulu kişinin) oturduğu yerden ve o seçkin kişiden (Peygamberimizin damadı Mürteza'dan yani Hz. Ali'den) 40 / 92

41 Aşk İsası'nın eli nasip dağıtınca, Ölü mutluluğa, hasta şifaya kavuşur." Haber kön ey sitâre yâr-ı mârâ Ki derya bud dil-i hunhâr-ı mârâ Haber kün an tabîb-i âşıkânrâ Ki tâ şerbet dehed bîmâr-ı mârâ "Ey yıldız bana yarınlardan, yardan haber ver. Kan yiyen, gamlı gönlümüz deniz haline döndü. O âşıkların tabibine haber ver ki, hastamıza şerbet sunsun." Derd-i Şemsüddin büved sermâye-i dermân-ı mâ Bî-ser ü sâmânî-i ışkest büved sâmân-ı mâ An hayâl-i canfeza vü baht-sâz-ı bî-nazîr Hem emîr-i meclis ü hem sâkî-i gerdân-ı mâ "Tebriz'li Şemseddin'in kederi bizim ilâcımızın sermayesi, O'nun sevgisinin sonsuzluğu ve zenginliği de bizim diriliğimizdir. Cana kuvvet veren o hayal ve benzeri olmayan o baht yapıcı, hem meclisin emiri, hem de bizim dolaşıp dönen sâkimizdir." Ey cân-ı cihan, cân-ı cihan bakî nîst 41 / 92

42 Cüz ışk-ı kadîm ü sâhid ü sâkî nîst Ber Kâbe-i nîstî tavâfî dâred Âşık ki zi Kabe ez tü âfâkî nîst "Ey cihanın canı, ey cihanın canı, eski sevgiden sevgiliden ve sakiden başka hiçbirşey baki değildir. Ka'be'yi ve seni dolaşan âşık, yokluk Kâ'besini tavaf etmiş sayılır." İKİNCİ SELÂM Bîdil şüdeem behr-i dil-i tû Sâkin şüdeem der menzil-i tû Gerden bikeşed cân hemçü şutur Tâ zinde şevem ez bismil-i tû "Senin gönlün için âşık oldum ve senin bulunduğun yerde oturdum. Ben senin kulun oldukça canım, devenin yaptığı gibi boynunu çeker. (Yani ölmek İstemez.)" ÜÇÜNCÜ SELÂM Âşıkî ger z'in ser gerdân-serest 42 / 92

43 Akıbet mârâ bedân sû rehberest İllet-i âşık zi illethâ cudâst Işk usturlâb-ı esrâr-ı Hudâst "Aşık düşüncelerinden dolayı gezip dolaşıyorsa, akıbet bizim o tarafa yönelmemiz için yol gösterici oluyor demektir. Âşıkın hastalığı diğer hastalıklardan farklıdır. Aşk, Allah'ın esrarını anlatan bir usturlaptır. (Usturlap: Yıldızların yeryüzüne olan uzaklıklarını belirleyen alet. Bir çeşit dürbün}" Ey ki hezâr âferîn bu nice sultân olur Kulu olan kişiler husrev ü hâkân olur Her id bugün Veled'e inanuben yüz süre Yoksul ise bay olur, bay ise sultân olur "Ey kendisine binlerce alkış ve aferinler alan kişi, bu nasıl sultan olur. Elbette, kulu olan kişiler hükümdar ve hakan olurlar. Bugün Sultan Veled'e inanıp yüzünü süren kişi, yoksul ise zengin, zengin ise sultan olur." Ez evvel ü imrûzi çü aşüfte vü mestîm Aşüfte bigûyîm ki aşüfte şudestîm Yek lâhza belâ-nûş-i gam-ı ışk-ı kadîmî 43 / 92

44 Yek lâhza belî-gûy-i münâcât-ı elestîm "Eskiden beri olduğu gibi bugün de zihnim karışık, kendim de sarhoş. Bu yüzden anlaşılmaz sözler söylüyorum. Bir an, eski aşkın gamının belasını içmiş biri oluyorum. Bir an geliyor Tanrı'nın insanları yaratıp ta onlara "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" diye hitab ettiği zaman evet sen bizim Rabbimizsin" diyen biri olarak görünüyorum. Bâz resîdîm ki meyhane mest Bâz rehîdîm zi bâlâ vü pest Cümle mestân hoş u raksân şudest Dest zenîd ey sanemâ dest dest "Geri dönüp geldik baktık ki meyhane {Yani dergahımız) sarhoş (yani Allah'ın aşkına dalmış gitmiş.) Artık alçaklıktan, yükseklikten kurtulmuşum. Bütün mest olanlar memnun ve raks halinde. Ey put gibi tapılası güzel! Alkış, alkış." An hâce-i hoş-likâ çi dâred Bâzâr-ı mera behâ çi dâred Ez rahmet-i Şems-ü dîn-i Tebriz Her sîne cüda çi dâred "O güzel yüzlü ulu kişinin nesi var? 44 / 92

45 Bizim paramızın kıymeti nedir? Ey Tebrizli din güneşinin (Şems-i Tebrîzî) rahmeti, sîne-ler (fikirler) ayrı ayrı olur mu?" Ya Râb zi günâh-ı ziştî-i hod munfaîlem Ez kavl-i bed ü fi'l-i bed-i hod hacîlem Feyzi bedilem zi âlem-i kuds-i berîn Tâ mahv şeved hayal-i bâtıl zi dilem "Yâ Râbbi, kendi kötü günahımdan üzüntüdeyim. Kötü sözlerimden ve kötü işlerimden utanıyorum. Batıl hayâl silinince, gönlümde yüce, temiz alemin geyzi belirir." DÖRDÜNCÜ SELÂM Sultân-ı menî Sultân-ı menî Ender dil ü cân imân-ı meni Der men bî demî men zinde şevem Yek cân çi şeved sad cân-ı menî "Benim sultanımsın, benim sultanımsın. Gönlümde canımda imanımsın. 45 / 92

46 Bana üflersen ben kendime gelir canlanırım. Bir can da ne olur kî yüzlerce cânımsın." SÛZ-İ DİLÂRÂ MEVLEVİ ÂYÎNİ FARSÇA METNİ, TÜRKÇE AÇIKLAMASI Beste: Padişah III. Selim BİRİNCİ SELÂM (Ağır Düyek) Dilberî vü bîdili esrar-ı mâst Kâr kâr-i mâst ü çün o yâr-i mâst Nevbet-i köhne-fürûşân dergüzeşt Nev fûrûşânîm ü in bâzâr-i mâst "Gönül almak ve gönülsüz kalmak bizim sırlarımızdır. İş bizim işimizdir, çünkü O bizim sevgilimizdir. Eski şey satanların sırası geçdi gitti. Biz yeni şeyler satıyoruz ve bu da bizim pazarımızdır." Semâ, ârâm-i cân-ı âşıkân est Kesî dâned ki ü râ cân-ı can est Husûsâ halkâ'i kender semâ'end Hemî gerdend ü Kâ'be der meyân est 46 / 92

47 "Semâ, âşıkların canlarını dinlendirir, huzur verir, O'nun canının canı olduğunu kim bilir ki? Hele hele semâda olan o halka yok mu. Döner dururlar ve Kabe'de ortadadır." İn aşk-ı kemâl est ü kemâl est ü kemâl Vîn akl-i hayâl est ü hayâl est ü hayâl Dîdâr-ı cemâl est ü cemâl est ü cemâl Nûr est ü visal est ü visal est ü visal "Bu olgunluk aşkıdır, olgunluk aşkıdır, olgunluk aşkı. Bu hayal aklıdır hayal aklıdır hayal. Sevgilinin yüzünü görmektir, yüzünü görmektir, yüzün görmek, nurdur, kavuşmadır, kavuşmadır, kavuşma." Çün bende ne'î, nidâ-yi şâhî mîzen Tîr-i nezâr ânçî nân ki hâhî mîzen Çün ez hod u gayr-i hod müsellem geştî Bîhud binşîn, kûs-i ilahî mîzen "Madem ki kul değilsin, şahlıktan dem vur. Bakış okunu istediğin ekmek gibi at. Madem ki kendinden ve başkasından kurtuldun, 47 / 92

48 Kendinden olmadan otur da, ilahî kösü çal." İKİNCİ SELÂM (Evfer) Sultân-ı menî sultân-ı menî Ender dil ü cân îmân-ı menî Der men bidemî men zinde şevem Yek cân çi şeved sad cân-ı menî "Benim sultanımsın, benim sultanımsın, gönlümde, canımda imanımsın. Bana Hz. İsa gîbi üflersen ben dirilir, canlanırım. Bir can da ne oluyor ki Sen benim yüz canımsın." ÜÇÜNCÜ SELÂM (Firekçîn) Mutribâ! Esrâr-ı mâ râ bâz gû Kıssahâ-yı canfeza râ bâz gû Mahzen-i innafetahnâ ber gûşâ Sırr-i cân-i Mustafa râ bâz gû 48 / 92

49 "Ey mutrib (çalgıcı)! Bizim sırlarımızı açıkla. Can bağışlayan hikayeleri anlat. İnnafetahna mahzenini aç. Mustafa'nın canının sırrını açıkla." (Yürük Semaî) Ey ki hezâr âferîn bu nice sultân olur Kulu olan kişiler husrev ü hâkân olur Her ki bugün Veled'e inanuben yüz süre Yoksul İse bay olur bay ise sultân olur "Ey binlerce varı yaradan, aferin olsun ki bu nasıl sultan olur? Kulu olan kişiler padişahlar padişahı olmakta. Bugün Veled'e inanarak O'na, O'nun kapısına yüz süren kişi, yoksul ise zengin, zengin İse sultan olur." Kârî nedârem cüz in, kârgeh-i karem ûst Lâf zenem lâf lâf, zanki harîdârem ûst Cân ü dilem sakin est, çünki dil ü cânem ûst Kâfile'em eymen est, kâfile-sâlarem ûst "Bundan başka bir işim yok, çalıştığım yer O'dur. Bol bol laf söylerim, çünkü alıcım O'dur. 49 / 92

50 Canım ve gönlüm sakindir, çünkü gönlüm ve canım O'dur. Kervanım emniyettedir, çünkü kervanbaşım O'dur." Hîz ki imrûz cıhân, ân-i mâst Cân ü cihan, sakî vü mihmân-ı mâst Zühre vü meh, defzen ü şâdi-yi mâst Bülbül-i cân, mest-i gülistân-ı mâst "Kalk, çünkü bugün dünya bizimdir. Can ile dünya, bizim saki ve konuğumuzdur. Zühre ile ay, bizim defzenimiz ve sevincimizdir. Can bülbülü ise gülbahçemizin sarhoşudur." Ah güzelim aşkına halatına Yandı yürek aşk hararâtına And içeyim gayri güzel sevmeyim Tanrı'ya vü Tanrı'nın âyâtına "Ah o güzelin aşkına, hallerine yürek O'nun aşk hararetine yandı. Tanrı ve Tanrı'nın ayetleri aşkına, artık güzel sevmemeğe and içeyim." 50 / 92

51 Ey kâşif-i esrâr-ı Hüdâ Mevlânâ Sultân-ı beka, şâh-ı fenâ Mevlânâ Aşk etmededir Hazretine böyle hitâb Mevlâ-yi gürûh-i evliyâ Mevlânâ "Ey Tanrı'nın sırlarının kaşifi Mevlânâ! Kalıcılık sultanı, yokluk şahı Mevlânâ! Aşk, sana böyle hitab etmektedir. Veliler topluluğunun efendisi Mevlânâ!." DÖRDÜNCÜ SELÂM (Evfer) Sultân-ı menî Sultân-ı menî Ender dil ü cân imân-ı menî Der men bidemî men zinde şevem Yek cân çi şeved sad cân-ı menî "Benim sultanımsın, benim sultanımsın. Gönlümde canımda benim imanımsın. Bana Hz.lsa gibi üflersen ben dirilir canlanırım. Bir can da ne oluyor ki Sen benim yüz canımsın." 51 / 92

52 SÛZ-İ DİL MEVLEVİ ÂYÎNİ FARSÇA METNİ, TÜRKÇE AÇIKLAMASI Beste: Zekâî Dede BİRİNCİ SELÂM Yâ sagîre's-sinnî, ya ratbe'l-beden Yâ kariba'l-ahdî min şurbi't-beden Ruhuhû ruhi ve ruhi ruhuhü Men re'a duneyni hâşâ fi'l-beden? Sahha, inde'n-nâsi enni âşıkun Gayru en lem ya'rifû aşkı li-men "Ey yaşı küçük, taze vücutlu güzel! Ey ilâhî aşk sütünü içme zamanı gelmiş olan! Onun canı benim, benîm canım da onundur. Hâşâ, bir vücutta iki ruhu kim görmüştür? Benim insanlar nezdinde âşık olduğumu bilmezler." 52 / 92

53 Tâ âşık-ı an yârem, bi-kârem u bâ kârem Sergeşte vü pâbercâ mânend-i pergârem İkrar mekün hâce! men bâ tû nemîgûyem Men mürde nemîşûyem, men hâre nemîhârem "O sevgiliye âşık oldukça hem meşgulüm, hem işsizim. Bir ayağı sabit, bir ayağı dönen pergel gibiyim. Ey efendi! Konuşup durma. Sana söylemiyorum. Ben ne ölü yıkayanım, ne de mezar taşı yapan." İn kîst in, in kîst in şîrîn ü zîbâ âmede? Sermest u na'leyn der bağal der hâne-i mâ âmede? Hâne der û hayran şude, endîşe sergendân şude Sad akl-u cân ender peyeş bî-dest u bî-pâ âmede. "Bu kimdir? Bu evimize gelen tatlı güzel kimdir? Sarhoş ve nalınları koltuğunda evimize gelen kimdir? Ev ona hayran oldu ve aklımız fikrimiz karıştı. Yüzlerce akıl ve can onun peşinde ne yaptığını bilmez bir hale geldi." Ey ma'den-i âteş! Biyâ. Ateş çe mîcûyî zi mâ? Vallah ki mekr est u dağal in tâ ki încâ âmede. 53 / 92

54 Rûpûş çun pûşed tura, ey rû-yi tu şemsud-duhâ İn konc-i hâne ez ruh et çun dest u sahra âmede "Ey ateş madeni! Niçin bizde ateş ararsın? Onun buraya gelmesi vallahi hileden, düzenden ibarettir. Ey yüzü sabah güneşi kadar güzel olan! Peçe yüzünü nasıl örtsün? Bu gönül evinin köşesi senin yüzünden ovalar, yaylalar gibi aydınlandı." Nedâred pây-ı âşk û dil-i bi-dest u bî-pâyem Ki rûz u şeb çu Mecnûnem, ser-i zencîr mîhâyem Hayalât-ı heme âlem egerçi âşinâ dâned Be-hûn garka şeved Vallah eğer in râz bugşâyem. "Kararsız gönlümün onun âşkına dayanacak gücü yok. Bu sebeple Mecnun gibi gece gündüz dolaşıyor, zincir kemiriyorum. Bütün dünyadaki insanlar onu her ne kadar hayal alemlerinde tanıdık biri sansalar da, bu işin sırrını açıklayacak olursam, onların hepsi kana gark olur." İKİNCİ SELÂM Geh çerh-zenân hemçun felekem Geh bâl-zenân hemçun melekem Çerhem pey-i hâk, râksem pey-i hâk Men zân-i veyem, nî muşterekem. 54 / 92

55 "Bazen felek gibi döner, bazen melek gibi kanat çırparım. Allah için döner, Allah için raksederim. Ben müşterek değil, ona aitim." ÜÇÜNCÜ SELÂM Perde-i diger mezen cuz perde-i dildâr-i mâ An hezârân Yûsuf-i şîrîn-i şîrînkâr-i mâ Yûsufân râ mest kerd u perdehâşan berderîd Gamze-i hûni-yi mest-i an şeh-i hummâr-i mâ "Sevgilimizden başka hiç bir şeyden söz etme. Binlerce Yusuf'un güzelliğine sahip olan sevgilimizden başkasından söz etme. Bizim mahmur sevgilimizin kanlı sarhoş gamzesi Yusufları sarhoş edip, bütün sırlarını açığa vurdu." Ey ki hezâr âferîn bu nice sultân olur Kulu olan kişiler husrev u hâkân olur Her ki bu gün Veled'e inanuben yüz süre Yoksul ise bay olur, bay ise sultan olur. "Ey kendisine binlerce alkışlar, aferinler alan; 55 / 92

56 O sevgili ne yüce bir sultandır ki kendisine kul olanlar şüphesiz padişah ve hakan olurlar. Bugün Veled'e inanıp yüz sürenler yoksul iseler zenginliğe ve bolluğa ererler. Zengin iseler Sultan olurlar." Ser-be-gerîbân derest sufî-i esrar râ Tâ çi ber-âred zi gayb âkibet-i kâr râ Ba'd be hâk âmede, âb ber âteş zede Âşk be-hem berzede hîme-i in çarh râ "Gayb âleminden işin akıbetinin ne olacağını çıkarmak için Sırlara vakıf sûfi düşünceye dalmıştır. Sonra secdeye varmış, ateşe su serpmiş. Aşk bu dünyanın çadırını darmadağın etmiştir." Bade dih an yâr-i kadehhâre râ Yâr-i turşrû-yi şekerpare râ Hâmûşî kun güft ki in âlemest Terk kun in âlem-i gaddâre râ "O şarap düşkünü sevgiliye şarap ver. O çok tatlı, fakat asık suratlı sevgiliye şarap ver. Sesini kesl Bu dünyadır, dediler. 56 / 92

57 Bu vefasız dünyayı terket." Ah güzelin aşkına, hâlâtına Yandı yürek aşk harârâtına Andiçeyim gayri güzel sevmeyim Tanrıya vü Tanrının âyâtına "Ah, o güzelin aşkına, hallerine, onun aşk hararetine (ateşine) yüreğim yandı. Tanrı ve Tanrının ayetleri aşkına artık güzel sevmemeğe yemin edeyim." Ey kâşif-i esrâr-ı Hüdâ Mevlânâ Sultân-ı beka, şâh-ı fena Mevlânâ Aşk etmededir Hazretine böyle hitâb Mevlâ-yi gürûh-i evliya Mevlânâ "Ey Tanrı'nın sırlarını keşfeden Mevlânâ! Yokluk âleminin sultanı, bek'â âleminin şahı Mevlânâ! Aşk o hazrete böyle hitab etmektedir. Evliyalar topluluğunun efendisi Mevlânâ!." DÖRDÜNCÜ SELÂM 57 / 92

58 Sultân-ı menî sultân-ı menî Ender dil ü cân îmân-ı menî Der men bidemî men zinde şevem Yek cân çi şeved sad cân-ı menî "Sultanımsın, sultanımsın, benliğimde imanımsın. (Hz. İsa gibi) Bir kez üflesen dirilirim. Bir canın sözü mü olur? Yüz canımsın" PENÇGAH MEVLEVÎ ÂYİN-İ ŞERÎF'İNİN NUTK-I ŞERÎF'İ VE MÂNÂSI Beste: Beste-i Kadim BİRİNCİ SELÂM Şehbâz-ı cenâb-ı zülcelâlest semâ Ferrâş-ı kulûb-i ehl-i hâlest semâ Der mezheb-i münkirân herâmest semâ Der mezheb-i âşıkân helâlest semâ Zülcelâl olan Allah'ın doğanıdır sema. Hal ehlinin kalplerinin hizmetkarıdır sema. Münkirlerin mezhebinde haramdır sema 58 / 92

59 Aşıkların mezhebinde helaldir sema Ey sanemi, dost sanemi, gürîzpâyem Ey geleyim, dost geleyim, didi, neyâmed. Ey mehi, a dost, meh-i âfitâb-ı ûyem Ey geleyim, dost geleyim, didi, neyâmed. Âteş nezened der dil-i mâ illâ û Kûteh nekuned menzil-i mâ illâ û Ger cumle cihâniyân tabîbem gerdend Hal mînekuned muşkil-i mâ illâ û Bizim gönlümüzü tutuşturan odur ancak. Gideceğimiz yolu kısaltan odur ancak. Tüm insanlar tabibim olsa da Derdime deva olan odur ancak. İKİNCİ SELÂM Sîmîn zakanâ, sengdilâ, lâle'izârâ Hoş kun be nigâhî dil-i gamperver-i mâ râ İn kâllıb-ı fersûde ger ez kûy-i tu dûrest Elkalbu alâ bâbike leylen ve nehârâ 59 / 92

60 Ey gümüş çeneli, taş yürekli, lala yanaklı Şu çökmüş beden senin yurdundan uzak olsa da Bir bakışınla gamlı yüreğimi sevindir Gece gündüz kalbim senin kapında. ÜÇÜNCÜ SELÂM Bişnev ez ney çun hikâyet mîkuned Ez cudâyîhâ şikâyet mîkuned Kez neyistân tâ merâ bubrîde'end Ez nefîrem merd u zen nâlîde'end Sîne hâhem şerha şerha ez firâk Tâ begûyem şerh-i derd-i iştiyâk Dinle neyden nasıl hikaye ediyor. Ayrılıklardan şikayet ediyor. Sazlıktan beni kestiklerinden beri Feryadımdan kadın erkek inliyor Ayrılıktan şahrem şahrem olmuş bir sine isterim Ki iştiyak derdini şerh edeyim. Ey ki hezâr âferîn bu nice sultân olur Kulu olan kişiler hüsrev ü âkân olur 60 / 92

61 Her ki bugün Veled'e inanuben yüz süre Yoksul ise bay olur; bay ise sultan olur. Ey kendisine binlerce tebrikler, âferinler alan; o sevgili ne yüce bir sultândır ki kendisine kul olanlar, pâdişah ve hâkân olurlar. Her kim ki bu gün Veled'e inanıp yüz sürer, onlar yoksul iseler, bolluğa zenginliğe ererler, zengin iseler sultân olurlar. Ey kavm-i be hac refte! Kucâyîd, kucâyîd? Maşûk hemincâst; biyâyîd, biyâyîd. Ey hacca giden kavim! Nerdesiniz? Nerdesiniz? Maşuk burada. Gelin, haydi gelin. Âşık ki tevâzu nenumâyed, çe kuned? Şebhâ ki be kûy-i tu neyâyed, çi kuned? Ger bûse zened zulf-i turâ, tîre meşev. Dîvâne ki zencîr nehâyed, çi kuned? Aşık tevazu göstermesin de ne yapsın? Geceleri senin mahallene gelmesin de ne yapsın? Zülfünü öperse bozulma, kırılma sakın. Divane zincir çiğnemesin de ne yapsın? 61 / 92

Hüzzam Âyin-i Şerîf - İsmail Dede BİRİNCİ SELÂM. Mâhest ne-mî dânem hurşîd ruhat yâ ne Bu ayrılık oduna cânım nice bir yâne

Hüzzam Âyin-i Şerîf - İsmail Dede BİRİNCİ SELÂM. Mâhest ne-mî dânem hurşîd ruhat yâ ne Bu ayrılık oduna cânım nice bir yâne Hüzzam Âyin-i Şerîf - İsmail Dede BİRİNCİ SELÂM Mâhest ne-mî dânem hurşîd ruhat yâ ne Bu ayrılık oduna cânım nice bir yâne Yüzün ay mıdır güneş mi bilmiyorum Bu ayrılık ateşine canım ne kadar yanacak?

Detaylı

Hz. Mevlânâ'yı Anma - Şeb-i Arus Semâ (Âyin-i Şerif) İstanbul Ticaret Ünversitesi. Sütlüce Yerleşkesi Konferans Salonu İstanbul

Hz. Mevlânâ'yı Anma - Şeb-i Arus Semâ (Âyin-i Şerif) İstanbul Ticaret Ünversitesi. Sütlüce Yerleşkesi Konferans Salonu İstanbul DÜ-ŞEMS ENSEMBLE Hz. Mevlânâ'yı Anma - Şeb-i Arus Semâ (Âyin-i Şerif) İstanbul Ticaret Ünversitesi. Sütlüce Yerleşkesi Konferans Salonu İstanbul 16 Aralık 2013 Pazartesi Saat: 12.30 Program Mevlana ve

Detaylı

XV. Yüzyıl Bestekârlarından Köçek Derviş Mustafâ Dede nin Beyâtî Âyîn-i Şerîfi Güftesi İle Açıklamalı Türkçe İfâdesi.

XV. Yüzyıl Bestekârlarından Köçek Derviş Mustafâ Dede nin Beyâtî Âyîn-i Şerîfi Güftesi İle Açıklamalı Türkçe İfâdesi. 1 XV. Yüzyıl Bestekârlarından Köçek Derviş Mustafâ Dede nin Beyâtî Âyîn-i Şerîfi Güftesi İle Açıklamalı Türkçe İfâdesi Birinci Selâm Mef û lü / Me fâ î lü / Me fâ î lü / Fe ûl 1. Şâhâ zi-kerem ber men-i

Detaylı

Bestekârı: Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi (ölm veya 1712)

Bestekârı: Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi (ölm veya 1712) SEGÂH ÂYİN-İ ŞERİFİ Bestekârı: Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi (ölm. 1711 veya 1712) (Birinci Selâm) (1) Ey âşık-ı rûy-i tu hezârân âşık Rû kerde besûy-i tu hezârân âşık Tenhâ ne menem âşık-ı rûy-i tu ki

Detaylı

Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 03.09.2018 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günü parlatan gözler. Havayı yumuşatan nefes. Yüzlere gülücük dağıtan dudaklar. Konuşmadan anlatan kaşlar. Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günaydın...

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (9) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme Bürosu

Detaylı

Betül Erdoğan.

Betül Erdoğan. Betül Erdoğan www.gencgelisim.com Anne babaların en çok istedikleri, çocuklarını mutlu ve başarılı bireyler olarak yetiştirmektir. Bu hedef noktasında sosyal faaliyetler, kurslar, kitaplar gibi birtakım

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

DİNLEDİM NEY DEN HASRETİ Pazartesi, 11 Haziran 2012 14:59

DİNLEDİM NEY DEN HASRETİ Pazartesi, 11 Haziran 2012 14:59 İnsan hep bir şeylerin özlemi ile yaşar. İçinde hep bir şeylerin özlemi vardır. Hasret insanoğlunun adeta içine işlemiştir. Biz bezm-i âlemden geldik ve hep oraların hasreti ile yanarız. Biz dünyaya gönderildik

Detaylı

Azrail in Bir Adama Bakması

Azrail in Bir Adama Bakması Mevlâna (1207 1273) Güçlü bir bellek, çağrışım yeteneği, üretkenlik, olağanüstü görüş ve anlatım gücü, derin duygusallık ve hüzün, her yönüyle İslam kültürüne hâkimiyet... İşte Mevlâna deyince akla gelen

Detaylı

Mevlana"nın Mesnevisine Boyutsal Bir Bakış.

Mevlananın Mesnevisine Boyutsal Bir Bakış. Mevlana"nın Mesnevisine Boyutsal Bir Bakış. Mevlana"nın Konya"daki dergahının kapısında, Molla Camî"nin şu beyti yazılıdır: Kâbe-i uşak başıd in makam, Her nakis amad inca şud tamam (Aşıkların Kabesidir

Detaylı

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.)

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.) Ben seni sevdiğim için eğer bahâ derler ise İki cihân mülkün verem dahı bahâsı yetmeye (Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.) İki cihân

Detaylı

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 27.03.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 23.10.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

KİTABİYAT. Mevlānā Celāleddin-i Rumî, Mesnevî 1-2/3-4/5-6, Nazmen Tercüme: Ahmet Metin Şahin, Kaynak Yayınları, İstanbul 2006.

KİTABİYAT. Mevlānā Celāleddin-i Rumî, Mesnevî 1-2/3-4/5-6, Nazmen Tercüme: Ahmet Metin Şahin, Kaynak Yayınları, İstanbul 2006. KİTABİYAT Mevlānā Celāleddin-i Rumî, Mesnevî 1-2/3-4/5-6, Nazmen Tercüme: Ahmet Metin Şahin, Kaynak Yayınları, İstanbul 2006. Yayınlanalı yedi yıl olmuş. İlk yayınlandığını bir gazetede mütercim ile yapılmış

Detaylı

Peri Kızıyla Çoban Hikâyesi, Orhan Seyfi Orhon, 1919, (Şiirler 1970)

Peri Kızıyla Çoban Hikâyesi, Orhan Seyfi Orhon, 1919, (Şiirler 1970) Peri Kızıyla Çoban Hikâyesi, Orhan Seyfi Orhon, 1919, (Şiirler 1970) ORHAN SEYFİ ORHON(1890-1970). İstanbul da ilk ve lise eğitiminden sonra girdiği Hukuk Fakültesi den mezun olur (1914). Kısa süreli memurluktan

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (10) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme

Detaylı

Maksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Maksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 13.5.2006 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Mevlânâ dan Bilgelik Katreleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Mevlânâ dan Bilgelik Katreleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Üzerindeki bilgelik hırkasından, madde ve mânâ dünyasındaki mutluluğun şifrelerini verir bize Mevlânâ. Onun ilmini ve söylemlerini kâğıtlara, kitaplara, ansiklopedilere sığdıramamakla birlikte, deryada

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Nakarat Alnımızın aklığı kafire kabus olur. Mazlumun canı yansa ahı bize dokunur. 2. Nakarat

Nakarat Alnımızın aklığı kafire kabus olur. Mazlumun canı yansa ahı bize dokunur. 2. Nakarat 2 Bir avuçtuk biz göklere sığmayan. Bir avuçtuk biz Cennete susayan. 2 2 Düşmez dilimizden sökülmez kalbimizden Nakarat En kutlu sözdür bu La ilahe illallah. 5 2 Yar oldum gönlüme sevgi ektin içime. Tevhit

Detaylı

6. SINIF. Oturan, duran, kovsuz, gıybetsiz Hakk Muhammed Ali deyip evine vara, tüm canların Yüce Allah dildeki dileğini, gönüldeki muradını vere!

6. SINIF. Oturan, duran, kovsuz, gıybetsiz Hakk Muhammed Ali deyip evine vara, tüm canların Yüce Allah dildeki dileğini, gönüldeki muradını vere! 6. SINIF Cem İbadeti Cem, Alevilikte temel ibadet biçimlerinden biridir. Cem ibadeti cemevinde topluca yapılır. Cem, Alevi inancına göre, Kur an-ı Kerim deki Salât buyruğunun uygulanma biçimidir. Cem ibadeti

Detaylı

Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman

Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: Bob Davies ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children

Detaylı

Balım Sultan. Kendisinden önceki ve sonraki Postnişin'ler sırası ile ; YUSUF BALA BABA EFENDİ MAHMUT BABA EFENDİ İSKENDER BABA EFENDİ

Balım Sultan. Kendisinden önceki ve sonraki Postnişin'ler sırası ile ; YUSUF BALA BABA EFENDİ MAHMUT BABA EFENDİ İSKENDER BABA EFENDİ Balım Sultan Bektaşiliği kurumlaştıran önder olarak bilinen Balım Sultan; Hacı Bektaş Veli'nin ilk öncülülerinden Dimetoka tekkesinin posnişini Seyit Ali Sultan'in torunlarindan olup, doğumu 1462 dir.

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: Bob Davies ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children

Detaylı

03-05 Ekim / October Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI

03-05 Ekim / October Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI 03-05 Ekim / October 2013 Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI 2014 77 Biz Muhammed Ali diyenlerdeniz Gözüyle gizli yok ya sen ne dersin Biz Muhammed Ali diyenlerdeniz Alevilik nedir? sorusuna verilen cevaplar.

Detaylı

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın Irmak Tank Tank 1 Vedat Yazıcı TURK 101-40 21302283 AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA Yalnız, huzurlu bir akşamda; şiire susadığınızda huzurunuzu zorlayacak bir derleme Üstü Kalsın. Mutsuz etmeye

Detaylı

Mucizeleri. ÇOCUKLAR İÇİN Peygamberimizin. M. S i n a n A d a l ı. Resimleyen: Sevgi İçigen

Mucizeleri. ÇOCUKLAR İÇİN Peygamberimizin. M. S i n a n A d a l ı. Resimleyen: Sevgi İçigen ÇOCUKLAR İÇİN Peygamberimizin Mucizeleri YAYIN NO: 85 genel yay n yönetmeni: Ergün Ür yay nevi editörü: Özkan Öze iç düzen/kapak: Zafer Yay nlar bask, cilt: Vesta Ofset tel:0 212 445 72 52 Birinci bask

Detaylı

, ERZİNCAN, TÜRKİYE.

, ERZİNCAN, TÜRKİYE. [ 0001 ] Bunca çilenin sonu değil mi bir avuç toprak Ölümden yana korkum yok Tek korkum unutulmak İsmail GÜN 1953-03-09; Mart, Pazartesi - 2000-07-11; Temmuz, Salı 2014-02-09; Şubat, Pazar :: 10.10.32

Detaylı

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır Berk Yaman Demodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır / /20 YAZI ARKASINDA SİZİN FOTOĞRAFINIZ KULLANILMAKTADIR Evveel zaman içinde yaşayan iki âşık varmış. Kara sevdaları

Detaylı

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır. Edebiyatı Sanatçıları Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. ı vardır. MEVLANA: XIII.yüzyılda yaşamıştır. Birkaç

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır. 6.MEKTUP MEVZUU : a) Cezbe ve sülûk husulünün beyanı. b) Celâl ve cemal sıfatları ile terbiye almak. c) Fenanın ve bekanın beyanı. d) Nakşibendî tarikatına mensub olmanın üstünlüğü. Belâ ve musibet için

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

Âmil Çelebioğlu nun Ölümü İçin Yazılanlardan

Âmil Çelebioğlu nun Ölümü İçin Yazılanlardan Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi 10, İstanbul 2013, 57-61. Âmil Çelebioğlu nun Ölümü İçin Yazılanlardan Derleyen: NİHAT ÖZTOPRAK * 1. Prof. Dr. Âmil Çelebioğlu nun Hakk a vâsıl olduğuna tarihdir.

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Cennet, Tanrı nın Harika Evi

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Cennet, Tanrı nın Harika Evi Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Cennet, Tanrı nın Harika Evi Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010 Bible

Detaylı

Cennet, Tanrı nın Harika Evi

Cennet, Tanrı nın Harika Evi Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Cennet, Tanrı nın Harika Evi Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010 Bible

Detaylı

Yusuf Bulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yusuf Bulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 2.12.2004 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55 Ramazan Manileri // Ahmet ağa uyursun uyursun Uykularda ne bulursun Kalk al abdest, kıl namaz Sabahleyin cenneti bulursun Akşamdan pilavı pişirdim Gene karnımı şişirdim Çok mani diyecektim ama Defteri

Detaylı

Şeb-i Arus İstanbul da: Mevlana nın vuslat gecesi bu yıl yine aşkın başkentinde!

Şeb-i Arus İstanbul da: Mevlana nın vuslat gecesi bu yıl yine aşkın başkentinde! Şeb-i Arus İstanbul da: Mevlana nın vuslat gecesi bu yıl yine aşkın başkentinde! İstanbul, bu yıl ikinci kez Mevlana Celaleddin-i Rumi nin ölüm yıldönümü olan Şeb-i Arus törenlerine ev sahipliği yapıyor.

Detaylı

GÜZEL SÖZLER. (Derleyen; Veyis Susam) * Ne kadar çok olsa koyunun sürüsü, Ona yeter imiş kasabın birisi. * Alçak, ölmeden önce, birkaç kere ölür.

GÜZEL SÖZLER. (Derleyen; Veyis Susam) * Ne kadar çok olsa koyunun sürüsü, Ona yeter imiş kasabın birisi. * Alçak, ölmeden önce, birkaç kere ölür. GÜZEL SÖZLER (Derleyen; Veyis Susam) * Ne kadar çok olsa koyunun sürüsü, Ona yeter imiş kasabın birisi. * Alçak, ölmeden önce, birkaç kere ölür. Yiğit ise sadece bir kere.. 1 / 23 * Âlimin benzer misali,

Detaylı

Takvimdeki Deniz (Şiir İncelemesi)

Takvimdeki Deniz (Şiir İncelemesi) Takvimdeki Deniz (Şiir İncelemesi) TAKVİMDEKİ DENİZ Ölüm ve Üstad Ölümün Üstad ın şiirindeki yeri o kadar büyüktür ki, Çile başyapıtının bir bölümü ölüme ayrılmıştır. Tabi bu, ölümün sadece bu bölümdeki

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

SELANİK HORTACI CAMİSİ

SELANİK HORTACI CAMİSİ SELANİK HORTACI CAMİSİ BAKİ SARISAKAL SELANİK HORTACI CAMİSİ Portakapı Mahallesinde günümüzde Egnatia Caddesinin üzerinde Erken dördüncü yüzyılda inşa edilmiştir. İlk başta bir pagan tapınak ya da türbe

Detaylı

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin

Detaylı

Saat: 19.30 Canik Belediyesi Adnan Menderes Demokrasi Meydanı AKS TV den İFTARA DOĞRU 1 KONU 1 KONUK Canlı Yayın

Saat: 19.30 Canik Belediyesi Adnan Menderes Demokrasi Meydanı AKS TV den İFTARA DOĞRU 1 KONU 1 KONUK Canlı Yayın 1 2 On Bir Ayın Sultanı na ve Canik e Selam Olsun... Değerli Hemşehrilerim; Bir AKS Ramazan TV den ayına A daha DOĞRU kavuşmanın 1 KONU mutluluğunu 1 KONUK hep Canlı beraber Yayın yaşarken, Onbir ayın

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

Çileler sıkıntı yoldaşın oldu Ömrüne her zaman kahırlar doldu Henüz açan gülün çok çabuk soldu Dört mevsim bitmeyen kış mıydın anne

Çileler sıkıntı yoldaşın oldu Ömrüne her zaman kahırlar doldu Henüz açan gülün çok çabuk soldu Dört mevsim bitmeyen kış mıydın anne AYŞE BENEK KAYA Doğan kaya nın eşidir. 1956 da Sivas ta doğmuştur Tevfik ve Türkân Benek in kızıdır. Sivas ta Dört Eylül İlkokulu ve Selçuk Ortaokulunu bitirdikten sonra Sivas Merkez İlköğretmen Okuluna

Detaylı

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri 1950 Sivas Gürün'de doğdu. 10 yaşlarında saz çalıp, türkü-deyişler okudu. 15 yaşında kendi yapıtı ilk plağıyla büyük üne kavuştu. Konser turneleri, kasetler, plaklar, uzunçalar, long playler ve günümüz

Detaylı

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Yalan Söylemeyen Çocuk Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Annesi: Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir

Detaylı

Nedim. - şiirler - Yayın Tarihi: 9.4.2004. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Nedim. - şiirler - Yayın Tarihi: 9.4.2004. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 9.4.2004 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yasal Uyarı: Bu ekitap, bilgisayarınıza indirip kayıt etmeniz ve ticari olmayan kişisel kullanımınız için yayınlanmaktadır. Şiirlerin

Detaylı

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir. Hiçbir müzisyen, bülbülün ötüşünden daha güzel bir şarkı söyleyemez. Bütün bu güzel şeyleri Allah yapar ve yaratır. Allah ın güzel isimlerinden biri de HAMÎD dir. HAMÎD, övülmeye, hamd edilmeye, şükür

Detaylı

HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER

HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER İnsana eliyle kazandığından başkası yoktur. Simyacılık gafil işidir HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER BU BÖLÜMDE: Kim vardı diyâr-ı kîmyâya (Ayrıca bakınız: Gaflet içinde yaşamak) Allah bes, baki

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. İsa nın Doğuşu

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. İsa nın Doğuşu Çocuklar için Kutsal Kitap sunar İsa nın Doğuşu Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: M. Maillot Uyarlayan: E. Frischbutter ve Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010

Detaylı

Akın Uyar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Akın Uyar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 28.11.2018 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

M14 esnevi den (şirli) r H i k â y ele

M14 esnevi den (şirli) r H i k â y ele 14 Mesnevi den (şiirli) H i k â e y r l e ÖNSÖZ Sevgili Okur, Medeniyetimizin temeli olan değerlerimizi Hz. Mevlâna mızın Mesnevi sinden anlatmaya Adalet kavramıyla devam ediyoruz. Adalet kavramına işaret

Detaylı

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır. Ciddi olarak Allah a isyan etmekten kaçın. O nun rahmet kapısına devam et. Bütün gücünü ve kuvvetini Allah için harca. Taatında sarfet. Yalvar, ihtiyaçlarını O na arz et. Başını önüne eğ, kork, Hak kın

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

temlerini işlediği şiirlerinden bazıları: Yol Düşüncesi, Sessiz Gemi, Rintlerin Akşamı, Ufuklar, Mehlika Sultan.

temlerini işlediği şiirlerinden bazıları: Yol Düşüncesi, Sessiz Gemi, Rintlerin Akşamı, Ufuklar, Mehlika Sultan. TANITIM: 1912 den sonra şiir ve dil üzerinde yoğunlaşan Yahya Kemal, tarih, dünya görüşü ve aşk konuları çerçevesinde eserini oluşturdu. Mükemmel ve öz şiir anlayışını benimseyen şairin şiirlerinin sayısı

Detaylı

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý. Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý. Aðaçlar gördüm yeryüzü yaþýnda; Gölgesinde yaz uyur, kýþ uðuldar baþýnda.

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU KASIM 2018 EĞİTİM BÜLTENİ 10 KASIM 10 kasım 10 kasım 10 kasım benim en büyük yasım Sen yüreğimde sen damarımda Sonsuzluğa akan kansın Yurdumu

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İsa nın Doğuşu

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İsa nın Doğuşu Çocuklar için Kutsal Kitap sunar İsa nın Doğuşu Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: M. Maillot Uyarlayan: E. Frischbutter ve Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

Kendim yanarım aşk ile gayre zararım yok. Ser tâ be kadem ateşim amma şererim yok. Yâri ararım devrederek hâne be hâne

Kendim yanarım aşk ile gayre zararım yok. Ser tâ be kadem ateşim amma şererim yok. Yâri ararım devrederek hâne be hâne Kendim yanarım aşk ile gayre zararım yok Ser tâ be kadem ateşim amma şererim yok Yâri ararım devrederek hâne be hâne Yâr ise benim hâneme gelmiş haberim yok. Said Paşa Meşhur bir ressam günün birinde dünyanın

Detaylı

Sıkıntılarda/Zorluklarda Dua [Ruhsal ve Fiziksel Baskı Zamanlarında]

Sıkıntılarda/Zorluklarda Dua [Ruhsal ve Fiziksel Baskı Zamanlarında] Sıkıntılarda/Zorluklarda Dua [Ruhsal ve Fiziksel Baskı Zamanlarında] (Mezmur 77:1-15 üzerine) Ya Rab Tanrı'm, sana yakarıyorum beni duy diye. Sıkıntılı günümde sana yönelir, ellerimi açarım, İnleyişlerimi

Detaylı

nevi den ( Mes 9şirli) r H i k â y ele

nevi den ( Mes 9şirli) r H i k â y ele 9 Mesnevi den (şiirli) H i k â e y r l e ÖNSÖZ Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol. Mevlânâ Celâleddîn Sevgili Okur, Medeniyetimizin temeli olan değerlerimizi Hz. Mevlânâ mızın Mesnevi sinden

Detaylı

Agape Kutsal Kitap - God's Love Letter Scriptures

Agape Kutsal Kitap - God's Love Letter Scriptures Agape Kutsal Kitap - God's Love Letter Scriptures Yuhanna 15:9 Baba'nın beni sevdiği gibi, ben de sizi sevdim. Benim sevgimde kalın. Yesaya 43:1 Ey Yakup soyu, seni yaratan, Ey İsrail, sana biçim veren

Detaylı

Örnek alınacak en güzel insan Hz. Muhammed hayatı boyunca görüntüsüne ve hareketlerine dikkat etmiştir.

Örnek alınacak en güzel insan Hz. Muhammed hayatı boyunca görüntüsüne ve hareketlerine dikkat etmiştir. Örnek alınacak en güzel insan Hz. Muhammed hayatı boyunca görüntüsüne ve hareketlerine dikkat etmiştir. Görünümü Elbiseleri Hz. Peygamber çeşitli renk ve desenlerde elbiseler giymiştir. Ancak daha çok

Detaylı

Gel Ey YA AŞK! Cumartesi, 28 Şubat 2015 07:00

Gel Ey YA AŞK! Cumartesi, 28 Şubat 2015 07:00 Ey aşk nerdesin? Yanmıyorum, yüreğim kuru bir hazan yeri. Yürek yanmazsa tadı yok hayatın. Arıyorum yıllar var ki ben onu. Biliyorum, sen geldiğinde her şey değişecek, her şey anlamını yitirecek, hayat

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

İntikam. Ölüm Allah ın Emri

İntikam. Ölüm Allah ın Emri İntikam Bilir misin sen her gece Kendinle oturup konuşmayı Geceden uyanmamaya ant içip Gün ışığıyla yeniden doğmayı Bilir misin sen her güne hayata küskün başlamayı Anti sosyal kişilik olup da Şişelerin

Detaylı

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ BÖLÜM. İLETİŞİM, NLM VE DEĞERLENDİRME ( puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKYESİ 8 Hayatı boyunca mutlu olmadığını fark eden bir adam, artık mutlu olmak istiyorum demiş ve aramaya

Detaylı

Evren Nağmesinde Bir Gelincik Tarlası

Evren Nağmesinde Bir Gelincik Tarlası Monet, 1873 Evren Nağmesinde Bir Gelincik Tarlası Zaman, çiçeği burnunda bir öğle vakti. Saçaklı bir güneş, taç yaprak beyazı bulutların arasından geçip cömertçe merhametini sunuyor bizlere. Çiçekli bir

Detaylı

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden, Çemberlitaş taki dedesinin konağında büyüyen şair, Amerikan ve Fransız kolejlerinde başladığı ilk ve lise öğrenimini Deniz Lisesi nde tamamladı. İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü nü 1924 te bitirince

Detaylı

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf ilk yar'larımızın sevgili dostları, ilkyar desteklerinizle giderek büyüyen bir aile olarak varlığını sürdürüyor. Yeni yeni ilk yar'larımızla tanışırken bir taraftan fedakar gönüllülerimizi, ve bir zamanlar

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İlk Kilisenin Doğuşu

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İlk Kilisenin Doğuşu Çocuklar için Kutsal Kitap sunar İlk Kilisenin Doğuşu Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Ruth Klassen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2011 Bible

Detaylı

Dostluk en çok sözlere yansır. Bazı sözlerin ise bizzat kendisi hayatımız boyunca bizlere dost olur. İşte o sözlerden bazıları

Dostluk en çok sözlere yansır. Bazı sözlerin ise bizzat kendisi hayatımız boyunca bizlere dost olur. İşte o sözlerden bazıları On5yirmi5.com Sözlerdeki Dostluk Dostluk en çok sözlere yansır. Bazı sözlerin ise bizzat kendisi hayatımız boyunca bizlere dost olur. İşte o sözlerden bazıları Yayın Tarihi : 19 Eylül 2009 Cumartesi (oluşturma

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır. 4.MEKTUP MEVZUU : a) Mübarek ramazan ayının faziletleri. b) Hakikat-ı Muhammediye'nin (kabiliyet-i ulâ) beyanı.. Ona ve âline salât, selâm ve saygılar.. c) Kutbiyet makamı, ferdiyet mertebesi.. NOT : İMAM-I

Detaylı

Tövbe ve Af Dileme-4

Tövbe ve Af Dileme-4 Tövbe ve Af Dileme-4 Kutsalsın, Kutsalsın, Kutsalsın ey güçlü Rab Tanrı; Yer ve gök Sana verilen hamtlarla doludur. Rabbin adına gelen ve tekrar gelecek olana en yücelerde hamtlar olsun. Baba ya, Oğul

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim. DUA Eudhu Billahi Minessaytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdulillahi Rabil-alemin Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25 ÝÇÝNDEKÝLER A. BÝRÝNCÝ TEMA: BÝREY VE TOPLUM Küçük Cemil...11 Bilgi Hazinemiz (Hikâye Yazmaya Ýlk Adým)...14 Güzel Dilimiz (Çaðrýþtýran Kelimeler - Karþýlaþtýrma - Þekil, Sembol ve Ýþaretler - Eþ Anlamlý

Detaylı

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, elinde boş bir çuval, alanın ortasında öylece dikiliyordu.

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Şimşon, Tanrı nın Güçlü Adamı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Şimşon, Tanrı nın Güçlü Adamı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Şimşon, Tanrı nın Güçlü Adamı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Lyn Doerksen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org

Detaylı

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım.

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım. Bayramınız Mübarek Olsun Görülür sevgi seli, kokar bahçenin gülü, Bayram günü gelince öpülür büyüklerin eli. Sevgili arkadaşlar kurban bayramı yaklaştı hepimizi tatlı bir heyecan sardı. Şimdiden bayramlıklarımız

Detaylı

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları. HASTA İŞİ İnsanların içlerinde barındırdıkları ve çoğunlukla kaçmaya çalıştıkları bir benlikleri vardır. O benliklerin içinde yaşadıkları olaylar ve onlardan arta kalan üzüntüler barınır, zaten bu yüzdendir

Detaylı

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir. Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan Recep ve Şaban ayını mübarek kılıp bizi ramazan ayına ulaştıran rabbimize hamd olsun. Bu yazımızda sizinle ramazan ayıyla ilgili terimlerin anlamını inceleyelim. Ramazan: Hicri

Detaylı

Erotik Şiirler Atlasım. Serkan Engin. (Derleme)

Erotik Şiirler Atlasım. Serkan Engin. (Derleme) Erotik Şiirler Atlasım (Derleme) gecenin G noktası gecenin G noktasına değdi tenimiz kırmızı bir zelzele tenin tenha yerlerinde dilbaz oldu şehvet nefesin örtününce bedenime nefesin ki önsözüdür yağmurlu

Detaylı

- Kurslara, seminerler katılın, farklı mekanlar keşfedin. Kendiniz için bir şeyler yapın. Böylelikle eşinize anlatacağınız farklı şeyler olacaktır.

- Kurslara, seminerler katılın, farklı mekanlar keşfedin. Kendiniz için bir şeyler yapın. Böylelikle eşinize anlatacağınız farklı şeyler olacaktır. Lilay Koradan www.gencgelisim.com - Bir ara sinemaya ya da tiyatroya gidelim mi? demek yerine, iki kişilik bilet alın. Ona Sürpriz, yarın akşam sinemaya gidiyoruz dediğiniz zaman sizinle gelecektir. -

Detaylı

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!.. BABAN GELİRSE ÇAĞIR BENİ OĞUL.. Çanakkale destanının 99. yıl dönümünü yaşadığımız günlere saatler kala yine bir Çanakkale k ahramanının hikayesiyle karşınızdayım.. Değerli okuyucular; Hak için, Hakikat

Detaylı

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

Yüreğimize Dokunan Şarkılar On5yirmi5.com Yüreğimize Dokunan Şarkılar Gelmiş geçmiş en güzel Türkçe slow şarkılar kime ait? Bakalım bizlerin ve sizlerin gönlünde yatan sanatçılar kimler? Yayın Tarihi : 6 Ocak 2010 Çarşamba (oluşturma

Detaylı

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama:

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama: Yolun Kenarına Diken Eken Adam Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama: - Bu dikenleri sök, insanları

Detaylı

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var)

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var) Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var) Yazan: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen Ne varmış, ne çokmuş, gece karanlık, güneş yokmuş. Her kasabada kabadayı insanlar varmış.

Detaylı

Sevilen Oğul bir Köle Oluyor

Sevilen Oğul bir Köle Oluyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Sevilen Oğul bir Köle Oluyor Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Kerr ve Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children

Detaylı