22Mayıs 2015 Cuma. Beyaz Cennet te BALON SEFASI!

Transkript

1 SAYFA 1 İzmir i 2 ye katlayacak Denizli, Afyonkarahisar, Manisa ve Antalya gibi sanayi şehirlerine ulaşım açısından büyük önem taşıyan Çanakkale Köprüsü de tamamlandığında Çiğli-Foça arasındaki bölgenin de değer kazanacağını belirten uzmanlar, "Bir kaç yıla kalmaz, İzmir'in nüfusu ikiye katlanır diyor Tülay Yıldız ÖZEL HABER İzmir Körfezi'ni çevreleyen yerleşim birimleri, uzun yıllar görüntülerini korudu. Bu korunma, Bayraklı'da art arda yükselen gökdelenlerle artık İzmir'in silüetini de değiştirmeye başladı. Narlıdere, Güzelbahçe, İnciraltı, Urla aksında, son 10 yıl içinde talep artınca, çok katlı binalar yükselmeye başladı. Önce, İnciraltı'ndaki Özdilek gökdeleni bölgeye ayrı bir canlılık getirdi. Daha sonra Narlıdere sırtlarındaki çok katlı binalar, Körfez'in güneybatı görüntüsüne renk kattı. Ardından Mavişehir bölgesi çok katlı binalarla Karşıyaka'da yeni bir yaşam merkezinin oluşmasını sağlarken, son bir kaç yıl içinde de Bayraklı, gökdelen merkezi oluverdi.devamı 16 da 22Mayıs 2015 Cuma Tiyatronun kalbi Denizli de atıyor Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin bu yıl 31'incisini düzenlediği Uluslararası Amatör Tiyatro Festivali büyük ilgi görüyor DENİZLİ TİYATRO İLE İÇ İÇE OLACAK Festivalin tiyatro sanatına en üst seviyede katkısı olmasını dileyen Başkan Zolan, "Bu festival siz değerli sanatçılarımıza da bu sanatı icra etmenin en güzel duygularını yaşatsın. Denizlimiz bu hafta tiyatroyla iç içe olacak. Her salonda tiyatro gösterilerimiz devam edecek. Ben tüm vatandaşlarımızın tiyatro gösterilerini izlemeye davet ediyorum" dedi. Başkan Zolan'ı ziyaret eden tiyatrocular, Denizli'de tiyatroya verilen değerden övgüyle bahsederek, sanata verilen destek için teşekkür ettiler. 10 da KARİKATÜR KİM GELİRSE GELSİN İzmirpark ta Konak rüzgarı İzmir in ilk yerel alışveriş merkezi İzmir Park, D&R Live etkinlikleri kapsamında Karadeniz müziğinin sevilen ismi Volkan Konak ı ağırladı. Yeni albümü Manolya ile yine müzik listelerinde üst sıralara yükselen ünlü sanatçı, albümün ilk imza gününü İzmir Park, D&R Mağazası nda gerçekleştirdi. Yoğun bir katılımla gerçekleşen etkinlik yaklaşık 3 saat sürdü. Sempatik tavırlarıyla dikkat çeken Konak hiçbir hayranını kırmayıp hepsiyle ayrı ayrı fotoğraf çektirdi ve herkese Manolya CD sini armağan etti. Volkan Konak Fan Club üyeleri de katıldığı imza gününden mutlu bir şekilde ayrılan Konak, İzmirli hayranlarına teşekkür etti. Irmak: Siyasi bir açıklama yapmadım İzmir Mardinliler Federasyonu Eski Genel Başkanı Irmak, bir partiye destek verenler arasında isminin bulunmasına tepki gösterdi. Irmak, "Bir basın kuruluşunda İMAF Onursal Başkanı olarak adımın bir siyasi parti destekçileri arasında yer alması ise inisiyatifimin dışında gelişen bir durumdur. İMAF ta başkanlık yaptığım süre boyunca da tüm siyasi partilere eşit mesafede oldum. Haberde şahıslar üzerine gerçekleştirilen spekülasyonlar da tamamen bilgimin dışındadır. İzmir kamuoyu ve hemşerilerimizin bilgisine sunarım dedi. 16'da devamı 16 da Para bulursa İYİLEŞECEK! Suriyeli kadar kıymetimiz yok Balıkesir'de doğuştan göz tansiyonu rahatsızlığı bulunan 8.5 aylık Simay Başer, sağlığına kavuşmak için kendisine uzanacak yardım eli bekliyor. Bir gözü hiç görmeyen, bir gözü çok az gören Simay bebeğin tekrar görebilmesi için bir dizi ameliyat gerekiyor. 8 de VOB u alacağız Hükümeti eleştiren MHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu,"VOB'u bizim hükümetimiz döneminde ortaklaşa başlattık ve kurulması, büyümesi için çiçek gibi baktık. Resmen çiçek gibi koparılıp İstanbul'a götürüldü. Bu hepimizin içinin yarasıdır" dedi.14 te SABİT İnçe yazdı FETREK ÇAYI VE 50 YIL >> 8 de MUSTAFA KAYALI yazdı EVDEKİ HALIMIZI YIKAYARAK... >> 10 da önce reform yapsın İzmir İtalyan Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Rebii Akdurak, Türkiye nin genel seçime kilitlendiğine dikkat çekerek, Yeni kurulacak hükümetin önceliği yapısal reformlara vermesini istiyoruz diye konuştu FİYAT VEREMEZ HALE GELDİK İzmir İtalyan Ticaret Odası Yönetim Kurulu toplantısından sonra bir değerlendirme yapan Akdurak, ihracatçı ve sanayicilerin döviz kurlarındaki belirsizlik yüzünden sıkıntı yaşadığını kaydetti. Akdurak, Döviz kurlarında son aylardaki iniş ve çıkışlar, özellikle dış ticaret firmalarında belirsizliklere neden oldu. Firmalar, ihracatta ve ithalatta fiyat veremez oldular. Biz ekonomide iniş çıkışlar yerine, piyasanın dengelerine bağlı olarak öngörülebilir değişiklikler isteriz. Hızlı değişiklikler, ekonomideki aktörlerin karar alma süreçlerine olumsuz yansır. Yatırımcılar da bu tür dönemlerde beklemeye geçerler. Seçimden sonraki ana gündem mutlaka ekonomi olmalı. dedi. Eü de acillik oldu! İzmir de öğleden sonra bastıran dolu ve sağanak yağış, yarım saatte şehri adeta felç etti. Önce sağanak şeklinde başlayan yağış, ardından doluya döndü. yarım saat süren dolu ve sağanak, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ni de sular altında bıraktı. Hastalar ve yakınları, binaya ulaşabilmek için suları aşmak zorunda kaldı. devamı 8 de Beyaz Cennet te BALON SEFASI! Pamukkale'ye gelen turistler, balon turlarıyla "beyaz cennet"i artık havadan da görebiliyor. Yaklaşık bir saat süren balon turuna katılan Kolombiyalı Clodia Polonia, "Balon turu çok güzel. Güneşin doğuşunu balondan izlemek harika" şeklinde konuştu DAHA ÇOK DESTEK VERİLMELİ Türkiye nin yeniden üretime, özellikle de katma değerli üretime ağırlık vermesi gerektiğini söyleyen Oda Başkanı Akdurak, sanayicilere ve girişimcilere daha çok destek verilmesini istedi. Üretimsiz, tüketime odaklı bir ekonominin sonunda mutlaka bir kriz yaşanacağına işaret e- den Akdurak, Markalarımızın sayısı artmadan, katma değerli ve ileri teknoloji ürünlerimizi dünyaya ihraç etmeden ekonomide hedeflerimizi tutturmamız mümkün değil. Bunun yolu da yapısal reformlardan geçiyor. Sanayiciye, yeni girişimcilere ve katma değerli üretimlere destek olmalıyız. Bizim iş dünyası olarak, bizi yönetecek hükümetlerden beklentilerimiz bu. dedi. 16 da Türk Hava Kurumu Gökçen Havacılık Pamukkale Balon İşletme Müdür Yardımcısı Nevzat Köse, 1 Haziran-31 Aralık 2014 arasında iki balonla 2 bin 175 yolcuya Pamukkale'yi havadan görme fırsatı sunduklarını belirtti. Henüz yolun başında olduklarını dile getiren Köse, "Geçen yıl elde edilen gelir 325 bin avro. Kapadokya'nın bu turlardan elde ettiği yıllık ortalama gelirin 80 milyon avro olduğunu düşünürsek, henüz yolun başındayız demektir" dedi. Pamukkale'nin dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan özelliklere sahip olduğuna dikkati çeken Köse, "Pamukkale, yelken kanat, yamaç paraşütü sporlarının yapılabildiği dünyanın nadir yerlerindendir. Biz burayı havacılık merkezi yaparak balon turizmini canlandırmaya çalışıyoruz dedi. devamı 14 te

2 SAYFA 2 S AH 22 Mayıs 2015 Cuma Havza ile Vezirköprü ilçesini birbirine bağlayan yedi asırlık Mihraplı Kurt Köprüsü'nün turizme kazandırılması hedefleniyor. Samsun Turizmciler Derneği Başkanı Dilek Genç, yaptığı açıklamada, Samsun'da tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerin tanıtımı için çalıştıklarını söyledi. Genç, Havza'nın Kayabaşı ile Vezirköprü'nün Tekkekıran mahallelerini birbirine bağlayan 86 metre uzunluğunda, 5 metre genişliğindeki Kurt Köprüsü'nün, yüksek bir ayak üzerine iki büyük kemerli gözden oluştuğunu belirtti. Genç, "2008 yılında restorasyonu yapılarak güçlendirilen tarihi köprünün kitabesi günümüze ulaşmadığından yapım tarihi net o- larak bilinmiyor" dedi. Köprü üzerindeki kemerlerin birinin üzerinde oda bulunduğuna dikkati çeken Genç, "Kurt Köprüsü, tarihi kadar ayrı bir özelliğiyle de dikkati çekiyor. Özellikle kemerlerin biri üzerinde oda bulunuyor. Kurt Köprüsü, Mihraplı Köprü olarak da adlandırılıyor. Bu oda geçmişte dinlenme, ibadet yeri olarak kullanılmış. Bazen yağmurda sürülerini bekleyen çobanların sığındığı bir mekan olmuş" diye konuştu. Genç, tarihi köprüye ulaşımı sağlayacak düzgün bir yol, tanıtım levhası ve köprünün etrafında tesis bulunmadığı için az ziyaretçisi bulunduğunu söyledi. Genç, İpek Yolu güzergahında bulunan tarihi köprüyle Samsun'un turizm destinasyonunun artırılmasını amaçladıklarını ifade etti. Kurt Köprüsü'nün, "turizm köprüsü" olması için çalıştıklarını kaydeden Genç, "Havza ve Vezirköprü ilçelerinin doğal ve tarihi güzellikleri Kurt Köprüsü sayesinde daha da anlamlı hale g- elecek. Köprünün tanınırlığıyla bölgeye çok sayıda yerli ve yabancı turist gelecek" değerlendirmesinde bulundu. Genç, Kurt Köprüsü'nün bilinirliğinin artırılması için Havza ve Vezirköprü ilçelerine turlar düzenleneceğini belirterek, broşür ve afişli tanıtımların yanında sosyal medyadan da faydalanarak çalışma yürüttüklerini sözlerine ekledi. (AA) Afyonkarahisar'ın İscehisar ilçesinde, Halk Eğitimi Merkezi bünyesinde açılan mozaik kursuna katılan kadınlar, fabrikalardan atık malzeme olarak temin ettikleri mermerleri birer sanat eseri haline getiriyor Ankara'da ilki düzenlenen Uluslararası Aile Filmleri Festivali'nin açılışına katılan sanatçılar, "aile"nin öneminin sinema aracılığıyla anlatılacağı festivali önemsediklerini ifade etti. Anadolu Ajansı'nın "global iletişim ortağı" olduğu festivalin açılışına katılan sanatçılardan Ufuk Bayraktar, festivallere çok önem verdiğini belirtti. Sinema ile bir şeylerin anlatılması gerektiğini söyleyen Bayraktar, festivalin "aile" kavramı üzerine yapılması ve bu uğurda yola çıkılmış olmasının da çok değerli olduğuna vurgu yaptı. Festivalin, başarılarla nice yıllara ulaşması temennisini dile getiren Bayraktar, emeği geçenlere de teşekkür etti. Oyuncu Başak Sayan da tüm dünyada birtakım değerleri, inançları ya da düşünceleri anlatabilmenin en güçlü yolunun sinema olduğuna dikkati çekerek, "Aile kavramını, aile hayatını anlatabilmenin en güçlü yolu sinemadır. Böyle bir festivalin başlaması bu anlamda çok önemli. Aile filmleri adına değil de bir film festivali olarak, yeni bir festival kazanmak çok güzel. Çünkü hem yeni sinema filmleri yapmak için bir teşvik oluyor hem de daha fazla kitleye ulaşmak için bir yol oluyor" diye konuştu. Festivalin açılışına katılan bir diğer sanatçı ve oyuncu Selahattin Taşdöğen de festival daveti aldığında "aile filmleri" adının önce kendisini şaşırttığını ve bir süre duraklattığını anlattı. Söz konusu filmlerin ayrı bir dal olduğunu öğrendiğini söyleyen Taşdöğen, şöyle konuştu: "Film bir bütündür, bunun içerisinde komedi, macera, polisiye diye ayrılabilir. 'Aile filmleri' diye bir şey duymamıştım, burada duydum. Aslında iyi bir şey yapmışlar. İnsanların bir şekilde dikkatini çekiyorlar. Daha dikkatli davranmak gerekiyor. Bir aile, 7'den 70'e aynı filmi aynı tatta izleyebilmeli. Bir filme gittiğimde arkadaşım, eşim, kızımla ikimizin de aynı anda yüzünün kızaracağı bir şeyle karşılaşmak istemem. (AA) Yıl: 4. Sayı: Mayıs 2015 Cuma

3 SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYİŞ Mayıs Şubat Cuma Perşembe Duvarı delen soyguncular 50 BİN LİRALIK ALTINLA Gaziosmanpaşa da duvarı delip, kuyumcuya giren soyguncular yaklaşık 50 bin lira değerinde altın alarak kayıplara karıştı. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı. Olay Merkez Mahallesi Ferah Sokak taki Kosova Kuyumculuk ta saat sıralarında meydana geldi. E- dinilen bilgiye göre; kuyumcunun yanındaki binaya giren hırsızlar, önce ellerindeki sopalarla güvenlik kameralarının görüş açısını değiştirdi. Bu şekilde güvenlik kameralarına yakalanmayan hırsızlar kuyumcunun yanındaki iş hanına girdi. Sondakika 22/5 Basın: Resmi İlanlar: de İçinde kimsenin bulunmadığı hanın duvarını kırmaya başlayan hırsızlar, bir insanın geçebileceği büyüklükte bir delik açtı. Açtıkları delikten içeri giren hırsızlar, iş yerinin çeşitli yerlerinde bulunan yaklaşık 50 bin lira değerindeki altınla hızla olay yerinden uzaklaştı. Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50'sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uvap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 18/05/ ihale Tarihi 2.ihale Tarihi ihale Yeri BORNOVA-İZMİR (İİKm.114/1,114/3) KAYIPLARA KARIŞTI T.C. İZMİR 9. İCRA DAİRESİ 2014/16879 ESAS TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI : 12/06/2015 günü, saat 14:50-14:55 arası : 29/06/2015 günü, saat 14:50-14:55 arası : KEMALPAŞA MAH.7104.SOKAK NO:6/A NO Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) ,00 1 %18 1 Adet KOMPRESÖR TEKBOMP marka vidalı kompresör kazanı ile birlikte (500 lt kapasiteli 10 barlı) ,00 1 %18 1 Adet kaynak makinesi INVER- TEC V 160LİNCOLİN MARKA KAYNAK MAKİNESİ ,00 2 %18 2 Adet VİBRATÖR MARKASIZ YEŞİL RENKLİ VİBRATÖR ,00 1 %18 1 Adet ZIMPARA MAKİNESİ TAMİŞ MAK SAN.MARKALI ZIMPARA MAKİNESİ İş yeri sahibi Sertaç Yenidoğan, sabah dükkanını açtığında soygunun gerçekleştiğini anladı. Durumun polise bildirilmesi üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi geldi. Olay yeri inceleme ve asayiş ekipleri parmak izi çalışması yaparak zanlıların Zonguldak ta otomobiliyle durdurulan genç sürücünün polislere direnmesi üzerine ortalık karıştı. Polislere direnen Alper K ile trafik ekipleri arasında arbede çıktı. Alınan bilgiye göre, ehliyetsiz araç kullanıldığı yönünde ihbarı değerlendiren trafik ekipleri, Uzunmehmet caddesinde 67 AL 876 plakalı otomobil sürücüsü Alper K yı(17) durdurmak istedi. Polisin dur ihtarına uymayan Alper K nın kullandığı o- tomobil, İstasyon caddesinde polis tarafından durduruldu. Yapılan araştırmada sürücü 17 yaşındaki Alperen K. nin ehliyetinin ve ruhsatının olmadığı belirlendi. Aracına el konulan Alperen K, hakkında işlem yapılmak üzere karakola götürülmek istendi. Polislere direnen Alper K ile trafik ekipleri arasında arbede çıktı. Polislere Ceza yaz, bir daha bineceğim. Beni, yakala bir daha bineceğim diye tepki gösterdi. Genç sürücüyü sıkıştıran polislerin müdahalesi ise sert oldu. Aralarında bir eşkalini belirlemeye çalıştı. Soyguncuların gece yarısı iş yerine girdiğini belirten Sertaç Yenidoğan, hırsızların kuyumcunun duvarını delip içeri girdiğini ve yaklaşık 50 bin liralık altınla uzaklaştığını söyledi. Polisin olayla ilgili soruşturması sürüyor. (CİHAN) Polislerin, dur ihtarına uymayan sürücüye müdahalesi sert oldu bayan trafik polisinin de bulunduğu 7 polis, bir anda sürücünün üzerine çullandı. Polislerin sert müdahalesine karşı koymaya çalışan Alper K, sinir krizi geçirdi. Yaklaşık 5 dakika polislere direnen sürücü, etkisiz hale getirilerek polis aracına götürüldü. Polisin sinir krizi geçiren Alper K ya müdahalesi, arkadaşlarını isyan ettirdi. Sürücünün olay yerindeki bir arkadaşının, polislere ben onu durdururum, böyle sıkarsanız daha kötü olur uyarısı işe yaramadı. Bu arada sürücünün arkadaşları ve bazı vatandaşlar, polisin sert müdahalesine tepki gösterdi. Polis ekipleri ise kendilerine çıkışan vatandaşların üzerine yürüyerek, sürücünün kendilerine küfrettiğini ileri sürdü. Olay yerindeki bir vatandaşın dünkü çocuğu polis yapmışlar diye bağırmasını duyan 20 yaşlarındaki bir polis memuru, Gel buraya gel. Adam mı oldun lan? diyerek gencin üzerine yürüdü. Öfkeli polisi, meslektaşları güçlükle sakinleştirdi. (CİHAN) T.C. İZMİR 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN ESAS NO: 2015/179 Esas KAMULAŞTIRMA İLANI KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER : İzmir İli, Bornova İlçesi, Rafetpaşa Mahallesi, 4 pafta.7305 Parselde kayıtlı taşınmazın tamamı İzmir Bornova Belediye Encümeni'nin 04/03/2015 tarih ve no.lu kararı ile yol ve yeşil alanda kaldığından kamulaştırılmasına karar verilmiştir. PAFTA NO : 4 PARSEL NO : 7305 MALİKİN ADI VE SOYADI : SEBİLE MUTLU KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI : BORNOVA BELEDİYE BAŞKANLIĞI KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ : Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2015/179 Esas Esas sayısında dava açılmıştır. Duruşması 02/06/2015 tarih saat 11:05 e ertelidir Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilanolunur. 04/05/2015 Sondakika 22/5 Basın: Resmi İlanlar: de Adana'da bir başkomiser lojmanda ölü bulundu Adana'da bir başkomiser, merkez Yüreğir ilçesi Yenidoğan Mahallesi'ndeki polis lojmanlarında ölü bulundu. 1. Blok A Blok 5. katta oturan Başkomiser Zeki Miraç Fındıklı'nın (32), sabah saatlerinde beylik tabancasıyla kalbine ateş ettiği belirtildi. Haber verilmesi üzerine olay yerine sevk edilen acil sağlık ekipleri, eve geldiğinde Fındıklı'nın öldüğünü belirledi. Olayın duyulmasının ardından polisler ile mesai arkadaşları Fındıklı'nın evine akın etti. Olay Yeri İnceleme ekiplerinin ilk incelemesinin ardından başkomiserin cesedi otopsi için Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. (CİHAN) Müdürlük tartışması kanlı bitti, belediye başkanı kafasından vuruldu Bursa nın Gürsü ilçesinde Belediye Başkanı AK Partili Cüneyt Yıldız ın başından ve göğsünden koruması eski uzman çavuş Yener Şimşek in ise göğsünden yaralanmasıyla sonuçlanan olayın müdürlük tartışması sonuç yaşandığı öğrenildi. Edinilen bilgiye; Gürsü Belediyesi nde yapılan makamda yükselme sınavını kazananların ataması yapılmadı. Sınavı kazananlardan Fevzi B. kendisinin müdür yapılması için Başkan Yıldız dan talepte bulundu. Talebe olumlu cevap verilmeyince ikili arasında tartışma yaşandı. 15 gün öncede yine Yıldız ile Fevzi B. nin aynı gerekçe ile tartıştığı öğrenildi. (CİHAN) Cenazeye giderken ölümden döndüler: 1'i ağır 9 yaralı İstanbul'dan Ordu'ya cenazeye gidenleri taşıyan bir otomobil, önünde gitmekte olan otobüse arkadan çarptı. Kazada, 1'i ağır 9 kişi yaralandı. Olay, sabah saat 5.40 sıralarında Havza Tünelleri içerisinde meydana geldi. Erdem Patan (36) idaresindeki 28 DC 360 plakalı özel araç, sürücüsü uyuyunca Yaşar Doğan Gül'ün (51) kullandığı 34 EA 1914 plakalı otobüse arkadan çarptı. Otomobilde bulunan Selahattin Medik (46), Gökhan Medik (30), Elmas Medik (74), Erdem Patan (36), Gülbahar Patan (50), Goncagül Patan (7) ve Nilay Patan (5) yaralandı. Otobüs içerisinde bulanan Yaşar Doğan Gül (51), Ahmet Keleş (59) ise hafif şekilde yaralandı. Elmas Medik ve Nilsu Patan, Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Otomobil sürücüsü Erdem Patan, helikopter ambulans ile Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. (CİHAN)

4 22 Mayıs 2015 Cuma Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB), katma değeri yüksek ürün üretmek amacıyla başlattığı "Değerli Taşlarla Geleceği İşlemek" projesi kapsamında, kuyumculuk mesleği öğretmenlerinin eğitimine başladı Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası (TTSİS) Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Kayhan, sektöre eğitim desteği için sendikaya kayıtlı işyerlerinde çalışan 25 bin kişinin ya da yöneticilerin eğitimiyle ilgili bir programı üniversitelerden satın alabileceklerini söyledi. TTSİS tarafından üniversite ve sanayi iş birliğine katkı sunmak amacıyla "Türkiye'de Tekstil Mühendisliği Eğitiminin Sorunları ve Çözüm Yollarının Ortaya Konulması" başlıklı toplantı düzenlendi. Toplantıda, tekstil mühendisliği eğitimindeki sorunlar ve çözüm yolları tartışıldı. Etkinlikte konuşan Muharrem Kayhan, sendikanın meşguliyetleri ve görevi konusunda katılımcılara bilgi verdi. Üyelerine yönelik ciddi eğitim faaliyetlerinde bulunduklarını anlatan Kayhan, üyelerin verimliliğe yönelik aldığı eğitimleri maddi ve manevi olarak desteklediklerini kaydetti. Tekstil konusunda referans noktası olma gibi bir iddialarının bulunduğunu vurgulayan Kayhan, üyelerinin sendikalı işçi sayısının 25 bin Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, kalifiye işçi bulunamadığı için tüm tarım sektöründe üretim alanlarının daraltılmaya başlandığını belirterek, "İşçi ithal etmek istiyoruz" dedi civarında olduğunu bildirdi. Kayhan, tüm ülkedeki tekstil çalışanları göz önüne alındığında bu büyük bir rakam olmasa da k- endilerinin ciddi bir temsil gücü bulunduğunu dile getirdi. Kayhan, şöyle devam etti: "Fakat bizde geniş bir alan var, o da eğitim alanı. Biz eğitim alanında destek verebiliriz. Herhangi bir fakültede okuyan çocuğa burs veremeyiz, sponsorluğu sınırlı yapabiliriz ama bizim işyerlerimizdeki 25 bin kişinin ya da yöneticilerin eğitimi ile ilgili bir programı üniversitelerimizden satın alabiliriz. Burası mali imkanları olan bir yer fakat harcama imkanı yasa ile sınırlı. Dolayısıyla burada bizim vermeye hazır olduğumuz destekler söylediğim çerçeveye oturtulmasıyla mümkün." "Bizim kanuni ve prensipler açısından bir çerçevemiz var, size destek olabilmek için sizin yaratıcılığınıza ihtiyacımız var" diyen Kayhan, bu koşulla her türlü desteği verebileceklerine vurgu yaptı. Türkiye de bulunan devlet ve vakıf üniversitelerinin tekstil mühendisliği bölüm başkanlarından oluşan Tekstil Mühendisliği Bölümleri Konseyi (TMBK) Genel Sekreteri Prof. Dr. Hüseyin Kadoğlu da bu tarz bir toplantının ilk defa gerçekleştirildiğine işaret etti. Kadoğlu, Türkiye'de çok büyük bir tekstil ve hazır giyim sektörü olduğunu vurgulayarak, şu an 2 tanesi henüz öğrenci almaya başlamamış 17 Tekstil Mühendisliği bölümünün bulunduğunu, amaçlarının mezun olan mühendisleri en iyi şekilde yetiştirerek sanayiciye kazandırmak ve Ar-Ge hizmetleri ile bilgi üretmek olduğunu söyledi. Bunları yaparken birtakım engelleri aşmak için motivasyona ve yardımcı enstrümanlara ihtiyaçları olduğunu dile getiren Kadoğlu, şunları kaydetti: "Bugüne kadar karşımıza çıkan sorunlardan çözebildiklerimiz olduğu kadar çözemediklerimiz de var. Sektörümüzün desteğine ihtiyaç duyduğumuz hususlar var. Bunları dile getirmek ve sektörün de bizlerden beklentilerini öğrenip kendimizi yeniden organize etmeyi istiyoruz. (AA)

5 22 Şubat Mayıs Perşembe Cuma Türkiye'nin yıllık dönemde istikrara alıştığını aktaran Babacan, "İstikrarın olmadığı dönemleri biraz unutmaya başladık gibi görünüyor. Hep böyleydik gibi bir hissiyat iş dünyasında da toplumda da yaygınlaşıyor yaşın altındaki nesil için 2001 krizi diye bir kavram yok" dedi Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Katılım Bankacılığı Strateji Belgesi'ni gelecek bir kaç hafta içerisinde açıklayacaklarını bildirdi. Babacan, Türkiye Katılım Bankaları Birliği'nin (TKBB) 14. Olağan Genel Kurul toplantısında, Norveç, Arabistan gibi ülkelerin devlet fonlarının kamu altyapı yatırımları konusunda daha hevesli olacağına inandıklarını kaydetti. Bununla ilgili B20 altında bir çalışma grubu kurduklarını aktaran Babacan, bu konuda yıl sonuna kadar önemli açılımlar yapmayı planladıklarını dile getirdi. İslami finansman tekniklerinin dünyada yaygınlaşması için karar aldıklarını dile getiren Babacan, ilk defa şubat ve nisandaki G20 Bakanlar Komitesi'nin sonuç bildirgesinde varlık bazlı finansman metotlarına özel vurgu yapıldığını, dolayısıyla ilk defa G20 ülkelerinin tamamının faizsiz finans sistemini bir bakıma desteklemesi, benimsemesi ve daha çok kullanmasıyla alakalı ortak bir karar almasını sağlamış olduklarını i- fade etti. Babacan, son küresel krizin faizsiz finansman metotlarının diğer metotlara göre daha güvenilir, daha istikrarlı ve daha sağlam finansman teknikleri olduğunu gösterdiğini vurguladı. Müşareke gibi ortaklığa dayanan modellerde risk yönetimi açısından daha olumlu sonuçlar görüldüğüne işaret eden Babacan, bir çalışma yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti: "Katılım Bankaları Birliği'nden de rica ettik. Dedik ki müşarekeyi daha cazip hale nasıl getirebiliriz. Kamu kuruluşlarına çalışmaları için talimat verdik. Müşareke ülkemizde yaygınlaştıkça, özellikle risk yönetiminde ekonominin daha çalkantılı olduğu dönemde mali piyasalarımızın, finans sistemimizin çok daha sağlam bir duruş sergileyeceğine inanıyoruz." - "2014 özel bir yıl oldu, istatistiklerin buna göre okunması gerek" Babacan, katılım bankacılığının bankacılık sektörünün üzerinde büyüdüğünü belirterek, "Trend iyi ama nereden bakacak olursak olalım yinede toplam aktif büyüklüğü ve kredi büyüklüğü içerisinde yüzde 5'lik bir payı var" dedi. Geçen yılın sıkıntılı bir yıl olduğunu, bir katılım bankasının bilançosunun küçüldüğünü ve iş hacminin yarı yarıya düştüğünü anımsatan Babacan, dolayısıyla sektörün toplam büyüklüğüne bakıldığında 2014'ün biraz yanıltıcı sonuçlar verdiğini, bunun genel trendi bozan bir şey olmadığını, 2014'ün özel bir yıl olduğunu, istatistiklerin buna göre okunması gerektiğini söyledi. Sektöre girecek kamu katılım bankalarına pastayı büyütmelerini söylediklerini bildiren Babacan, 3 kamu bankasının toplam bankacılık sektöründe 3'te 1'lik bir ağırlığı olduğunu kaydetti. Kira sertifikasıyla yurtdışından yeni finansman kaynaklarına kapıyı açmış olduklarını anlatan Babacan, 6,19 milyar liralık ihracın yüzde 83'ünün yabancı para cinsinden yapıldığı bilgisini verdi. TKBB tarafından hazırlanan Katılım Bankacılığı Strateji Belgesi olduğunu bildiren Babacan, söz konusu belgenin Yüksek Planlama Kurulu kararıyla devlet belgesi yapılması konusunda ortak bir karara vardıklarını, belgeyi g- elecek bir kaç hafta içerisinde açıklayacaklarını duyurdu. Babacan, sigortacılık sisteminin de faizsiz uygulamalar konusunda geliştirilmesi gerektiğini belirterek, "Fakat henüz çok dar bir alan. Bu alanın da önümüzdeki dönemde gelişeceğine inanıyoruz, her türlü desteği vermeye hazırız" dedi. İslam Kalkınma Bankası, Endonezya ve Türkiye olarak geçen ay yaptıkları toplantıda Mega Bank'ın yol haritasını çizdikleri bilgisini veren Babacan, en önemli fonksiyonlarından bir tanesinin likidite yönetimi olacağını, bankaya bir bakıma dünyadaki tüm katılım bankalarının merkez bankası olarak çalışacak bir fonksiyon yüklemek istediklerini belirtti. Türkiye dahil bir çok ülkede merkez bankalarının katılım bankacılığının hassasiyetlerine göre pek iş yapmadığını, merkez bankaları ile ilişkilerde tereddütler oluştuğunu anlatan Babacan, "Mega Bank eğer katılım bankacılığının ruhuna, çalışma prensiplerine uygun bir şekilde kurulursa, güçlü bir sermaye ve güçlü bir likidite yapısıyla kurulursa ki biz 'ilk baştan Türkiye olarak en az 300 milyon dolar koyarız' dedik, daha da gerekirse daha da ekleriz. Endonezya, 'Biz de hazırız' dedi. Bazı özel kuruluşlardan 'Biz de yer alabiliriz' diye öneriler var. Bunun çalışmalarını yoğunlaştırdık" diye konuştu. Babacan, Mega Bank'ın aynı zamanda yatırım bankacılığı pozisyonu üstlenmesini de istediklerini vurguladı. - "Kenarda hazır petrol ve doğalgaz parası varmış gibi siyasi partiler bol keseden dağıtıyor" Babacan, siyasi istikrarın bir ülkenin olmazsa olmazı olduğunu, siyasi istikrarın olmadığı ülkelerde ekonomik istikrarı kurgulamanın mümkün olmadığını belirterek, "Siyaset sahnesi karmakarışık ama o ülkenin ekonomisi güçlü. Böyle bir örneği dünyada kolay kolay bulamazsınız" dedi. Türkiye'nin yıllık dönemde istikrara alıştığını aktaran Babacan, "İstikrarın olmadığı dönemleri biraz unutmaya başladık gibi geliyor bana. Hep böyleydik gibi bir hissiyat iş dünyasında da toplumda da yaygınlaşıyor yaşın altındaki nesil için 2001 krizi diye bir kavram yok" diye konuştu. Siyasi istikrar zemini gevşerse Türkiye gibi cari açığı olan bir ülkenin ekonomisindeki tablonun çok hızlı bozulacağını anlatan Babacan, şunları kaydetti: "Bu döviz finansmanı, öyle merkez bankasının sağlayacağı likidite ile olmaz. Gitmişsiniz kaynak bulmuşsunuz, biraz daha fazla vergi toplamışsınız, öyle değil. Yeşil döviz gerekiyor, cari açık o demek ya da renk renk eurolar gerekiyor. Cari açığı kendi paramızla finanse edemiyoruz. Öyle bir sorunumuz var. Yani cari açığımız kadar her sene taze finansman gelecek. Bir de üstüne eski dış borçları özel sektör-kamu döndürecek. Bu çark ancak güvenle döner. Güven ve istikrar zemini gevşediği anda sıkıntı hızlı büyür, ekonomik istikrar hızlı bozulur. Türkiye'nin cari açığı olduğu için bütçeyi gevşetme lüksü yok. Türkiye'nin sağlam bütçeyle bugünlere geldi." Seçim döneminde ülkenin bütçesi yokmuş gibi açıklamalar yapıldığını, bir kenarda hazır petrol ve doğalgaz parası varmış gibi siyasi partilerin "bol keseden dağıttığını" kaydeden Ali Babacan, "Onlar yapılırsa enflasyon gelir. Ücretlere yüzde 50 zammın yapıldığı dönemler var ancak arkadan gelen enflasyon bunların hepsini silip götürdü" dedi. (AA)

6 17 22 Mayıs ubat Per Cuma embe TBMM Başkanı Çiçek,"Bir devlet varsa aynı zamanda orada güvenli yargı olmak mecburiyetinde. Yargı mensubunun cemaati, cemiyeti, partisi, şusu busu olmaz.u torpil dediğimiz illet emin olun bir toplumu, bir devleti çürüten kanserden daha kötü bir mikroptur"dedi TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Bir devlet varsa aynı zamanda orada güvenli yargı olmak mecburiyetinde. Yargı mensubunun cemaati, cemiyeti, partisi, şusu busu olmaz" dedi.çiçek, AK Parti Yozgat İl Başkanlığı'nca Yozgat Belediyesi Nohutlu Tepe Sosyal Tesisleri'nde düzenlen "Yeni Türkiye ve Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması" programında yaptığı konuşmada, memleketi Yozgat'ta başladığı siyasette 50 yılı doldurduğunu söyledi.yaptığı konuşmanın bir manada teşekkür konuşması olduğunu ifade eden Çiçek, Siyasi hayata gireli tam 50 yıl olmuş. 50 yılı geride bıraktım. Siyasetten anlaşılan bir parti bünyesinde, bir partiye bağlı olarak yapılan işleri, o dar kavramda bir siyaset anlayışıdır. Esas olan siyaseti öğretmenlerimizden, hocalarımızdan, yazılanlardan bildiğimiz, okuduğumuz şu ki; ülkeniz için, milletiniz için çalışmak, gayret etmek, devletimizi daha güçlü, milletimizi daha mutlu yapabilmenin adıdır esas siyaset" diye konuştu.çiçek, milletin son 100 yılda kazandığı üç önemli kazanım olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:"bunları iyi hatırlamak lazım. 7 Haziran seçimleri var. Aklımız fikrimiz 'o ne dedi, bu ne dedi, şu ne dedi, asgari ücret ne kadar artar, oradan ne gelecek, buradan ne gelecek', şu, bu. Bunları söyleyen söylesin. Siz bunları dinleyin, kendi vicdanınızla, kendi aklınızla tartın. Kediye de bakın, ete de bakın, hesabınız neyse ona göre yapın. Ama evvela siyaseti yaparken devlet ve millet açısından yapmak, biraz parti kimliğimizin üzerine çıkarak bunları yapmak gerekir. Öyle yapmadığımız takdirde bu siyaset kısır siyaset olur." Devletin her zaman güçlü olması gerektiğini vurgulayan Çiçek, "Bu coğrafyada zayıf düşen, güçsüz düşen toplumların yaşam şansı yok. O zaman siyaseti yaparken ister partililer olarak ister partilerin dışında, sivil toplum olarak sizler de siyaset yapıyorsunuz. Belirli amaçlarla bir araya gelmişsiniz. Dolayısıyla, devleti daha güçlü, milleti daha güçlü hale getirecek değerlendirmeleri yapmak, siyasetin maksatlarını yapmak gerekecektir. Bunu yapmadığımız takdirde bizden evvelki kavimlerin, toplumların, milletlerin akıbetine uğrarız ifadelerini kullandı.çiçek, siyasetin devlet ve milletin menfaatleri için yapılması gerektiğini belirterek, ''(Oğlumu sağlığa yerleştir, kızımı liseye koy, ötekini özel idareye aldırın)... Bunun adı siyaset değildir. Artık siyaseti bunlardan kurtarmamız gerekiyor. Siyasi değerleri de özel iş olarak anlamamak gerekiyor. Bunu yaparsa iyi, bunu yapmazsa kötü, değil. Devlet için, millet için ne yapıyor ona bakmak lazım. Böyle bir siyaset ibadet olur. 50 yıllık süre zarfında da bunu yapmaya çalıştım" diye konuştu.ülkelerin gelişmesinde üniversiteler büyük görev düştüğü anlatan Çiçek, üniversitelerin proje üreten eğitim yuvaları olduğuna dikkati çekti.çiçek, şöyle devam etti:"onlar bilime yönelecek, bu ülkenin gençlerini iyi yetiştirecek. Kendi değerleri açısından bilim açısından, çağın beklentileri açısından. Bunu yapamadıkları takdirde en büyük sorumluluk onlardadır. Üniversitelerimiz artık rektör seçimi için, dekan seçimi için kulis yapmaktan ilim yapmaya vakit bulamaz hale geliyorlar. Bu çabadan, bu gayretten, bu işlerden de bir an evvel kurtulmaları gerekiyor. Proje üreten hangi ilde görev yapıyorlarsa o ülkenin, o ilin motoru olma konumuna gelmeleri gerekir. Eğer 'Yozgat geri kaldı, geri kalıyor' diye konuşuyorlarsa bunun 2006 yılından sonraki sorumlusu üniversiteler olur. Biz her türlü desteği verdik, vermeye de çalışıyoruz." Çiçek, seçim zamanların bir vaat zamanı olduğunu bildirerek, şunları söyledi:"vaat bol ama kaynak meselesine gelince bir polemik başlıyor. Onlar polemiği yapadursunlar, ona hiçbir şey demem, herkesin ifade özgürlüğü var. Ama hesabı yapacak olan sizsiniz, sizler iyi hesap yapın, iyi düşünün, iyi taşının günü birlik kestirme çözümlerin olmadığını bilin. Bunu bilin ki Türkiye yanlış yollara düşmesin. Bir ülke gerçekten gelişmiş ülke olmak istiyorsa, güçlenmiş bir ülke olmak istiyorsa, hasımlarına ve rakiplerine karşı iri ve diri bir ülke olmak istiyorsa şu dört şartı yerine getirmesi lazım. Bunlardan bir tanesi siyasi istikrardır. Bu lafı çok duyuyorsunuz, çok duyacaksınız, bu bir parti sloganı değil. Bir partinin iktidara gitmek için söylediği vaat değil. Türkiye nin olmazsa olmazıdır. İstikrar olmadığı takdirde bizim gelişme imkanımız son derece kısıtlı oluyor, son derece sınırlı oluyor, istikrarın, siyasi istikrarın bozulmaması lazım. Siyasi istikrar için, istikrarı için, ekonomik istikrar önemli, bir arabanın dört lastiği var. (AA) Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan,"Yüzde 52'ye idam ediğiniz zaman, birçok yerde sosyal medyada, Menderes'in sonunu hatırlattığınız zaman, bu doğrudan Cumhurbaşkanına verilmiş bir mesajdır. Demokrasiye yakışmayan bir mesajdır.aç bak internet sitesinde, nasıl siyaset mühendisliği yapıyorlar, nasıl algı savaşları yürütüyorlar. "dedi

7 17 22 Mayıs ubat Cuma Per embe Davutoğlu,"İktidardaki parti olarak, şiddeti bizim yönlendirdiğimiz gibi bir kanaat, akla da mantığa da izana da aykırıdır. Bu konuda bir delil olmadan suçlama yöneltilmesi de şimdiden seçim yenilgilerine mazeret aramaktır.belki art niyetli olanlar olacaktır. Belki seçime bir anlamda şiddet bulaştırmak isteyenler, Türkiye'deki demokratik süreci olumsuz etkilemek isteyenler olur ama bunları da engelleyecek gücümüz var"dedi Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek,"Cemaat ile CHP ve MHP arasında Amerika güdümlü, merkezli bir beraberlik olduğu çok açık. Amerika'nın yeni projelerinde roller üstleniliyor. Biz orada yokuz.biz Vatan Partisi olarak AKP ve HDP ile kesinlikle hükümet kurmayacağız. dedi Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, "Cemaat ile CHP ve MHP arasında Amerika güdümlü, merkezli bir beraberlik olduğu çok açık. Amerika'nın yeni projelerinde roller üstleniliyor. Biz orada yokuz" dedi.perinçek, eşi Şule ve oğlu Can la, Gayrettepe deki evinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Perinçek, Türkiye'yi yönetmeye talip bir partinin genel başkanı olarak ailesini günlük hayatında kamuoyuna tanıtmak istediğini belirterek, "Evimizi, yaşamımızı Türk milletinin değerlendirmesine açıyoruz. 6 kişilik bir aileyiz. 2 kızımız var, Zeynep ve Kiraz. 2 oğlumuz var Mehmet ve Can. Basit, sade yaşamayı seviyoruz, bundan mutluluk duyuyoruz. Malımız, mülkümüz hepsi gördüğünüz bu salondakiler" diye konuştu.yöneticilerin zengin olmaması gerektiğini belirten Perinçek, kendilerinin Anadolu'nun gönül zenginliğine ve geleneğine bağlı olduğunu dile getirdi.perinçek, yöneticilerin saydam olması gerektiğini de ifade ederek, "Türkiye yi yönetmek isteyenler saydam ve kamuya açık olmalı. Kasetlerle yönetilen ve aydınlatılan bir Türkiye değil, yöneticilerin saydam olduğu, hayatlarının toplum önünde ve içinde olduğu bir Türkiye..." ifadelerini kullandı.perinçek, hükümetten ziyade niçin CHP ve MHP'yi eleştirdiğinin sorulması üzerine, "CHP ve MHP yi konuşmalarımda hiç anmıyorum. Sorulmadıkça, söz etmiyorum" dedi. "Biz AKP nin saltanatını yıkacağız ama cemaatle ittifak halinde olan bir Amerikan projesinde yokuz" ifadesini kullanan Perinçek, şunları kaydetti:"o projenin karşısındayız. Bugün cemaat dedikleri F örgütü ki Amerikan gladyosunun işlerini yapmıştır Türkiye de ve hala yapmaktadır. Cemaat ile CHP ve MHP arasında Amerika güdümlü, merkezli bir beraberlik olduğu çok açık. Amerikanın yeni projelerinde roller üstleniliyor. Biz orada yokuz. Amerika nın Türkiye deki hükümet projelerinde Vatan Partisi yok ve olmayacak. Çünkü bugün Türkiye nin problemleri hem ekonomide hem güvenlikte Amerika merkezli problemlerdir."chp ve MHP'ye çağrıda bulunan Perinçek, "Madem Türkiye de AKP iktidarını yıkmayı önümüze bir mesele olarak koyuyoruz, o zaman AKP ile hükümet kurmayacağınızı açıklayın. Biz Vatan Partisi olarak AKP ve HDP ile kesinlikle hükümet kurmayacağız. Onların yer aldığı bir hükümette Vatan Partisi olmayacak. Aynı şekilde CHP ve MHP nin de milletimizi aydınlatmasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.perinçek, seçim sonuçlarıyla ilgili tahmininin sorulması üzerine "Biz Meclis'te olacağız. Önümüzdeki dönemde Türkiye nin yönetilmesinde çok anlamlı merkezi konumlarda olacak Vatan Partisi. Türkiye nin önünde üretim ekonomisini kuracak ve vatanı bütünleştirecek parti Vatan Partisi" dedi. Perinçek, son birkaç aylık süreçte oylarını artırdıklarını ve artırmayı sürdürdüklerini belirterek, son araştırmalara göre oylarının yüzde 5 ila 10 olduğunu kaydetti. Seçim barajını geçeceklerini ifade eden Perinçek, "Biz barikatları yıkan partiyiz. Ermeni soykırımı gibi uluslararası merkezlerin Türkiye ye yaptığı dayatmaları bertaraf eden partiyiz" diye konuştu.perinçek, Kürt sorununu Hakkari den, Van dan Trakya ya, Ege ye kadar bütün Türk milletiyle çözeceklerini savundu. (AA)

8 SAYFA 8 SONDAKiKA GAZETESİ >> İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com FETREK ÇAYI VE 50 YIL Fetrek çayının hikayesi tam 50 yıldır sürüyormuş. 50 yıldır bu derenin ıslahı ve taşkınlarının önlenmesi talebinde bulunulmuş ama ne hikmetse bu gene Akp iktidarı tarafından ele alınmış ve bitmek üzereymiş. Şimdi diyeceksiniz ki yazacak birşey bulamadın da Fetrek deresinin ıslahına mı sıra geldi. Belki de haklısınız ama 50 yıldır süren bir mücadelenin bugün sonuçlanması size göre de önemli değil mi? 50 yılda bilmem kaç iktidar geldi geçti, peki neden bu Fetrek işine birisi de el atmadı da bugüne kaldı. İşte önemli olan da bu zaten. Ülkenin bütün sorunları hep böyle çözülmemiş, birikmiş, irili ufaklı binlerce sorun öyle bugün gel yarın git mantığı ile taa bugüne kadar ötelenerek gelmiş. Şimdi gerçekten de halk bu sloganı çok benimsemiş ve bunun yaşıyorda. Onlar konuşur, Ak parti yapar.. İşte Fetrek çayı da bunun için önemli. Yine ak parti yapmaya başlamış. Yani yöre insanı 50 yıldır uğraşmış, dilekçeler vermiş, kapı aşındırmış ama diğer işler gibi bu iş de hep ötelenmiş. 50 yıldır yapılmamış yani. Peki o zaman Ak parti haklı değil mi, onlar konuşur ak parti yapar demekte... Nitekim de öyle oluyor.. Birileri açık artırmayla rakamları artırıyor hayalen Diğeri de iş yapıyor, gerçeklerle ve gerçek rakamlarla uğraşıyor. Halk da bunu görüyor zaten. Şimdi bu konudaki haberi birlikte okuyalım mı? "Bayındır Ergenli Barajı nın temel atma merasimi öncesi Torbalı İlçesini ziyaret eden Eroğlu, burada Fetrek Çayı Islah Projesi nde gelinen son durumu Devlet Su işleri Genel Müdürü Ali Rıza İşler ve Torbalı Belediyesi Başkanı Adnan Yaşar Görmez ile inceledi. Projenin şimdiki hali ve bitiş şemasını İnceleyen Eroğlu, dere ıslahı bittikten sonra etrafı yeşillendirerek buranın hem bir gölet olacağını hem de oluşacak taşkınlardan korunacağını söyledi. Burada köprünün ileride bir tarihi köprü olacağını ifade eden Eroğlu, 50 yıldır bu derenin ıslahının talebinin olduğunu ifade ederek, "Buraya gelen her parti ıslahı yapacağını söylemiş ancak bunu bana DSİ Genel Müdürümüz iletince çok duygulandım. Birlikte bu işi yaparız dedim. Hemen yıldırım hızı ile bu işe soyunduk. Başkanımızla birlikte malzeme tedariki gerçekleştirdik ve orman teşkilatı ile birlikte örnek bir dere Islahını gerçekleştireceğiz" dedi. Proje kapsamında her gün bölgeye yeni malzemeler geliyor ve 46 greyder projede görev alıyor. Tam olarak ıslahın ne zaman biteceği kesin olmamak ile birlikte en kısada ıslahın tamamlanacağı söyleniyor." 8 GÜNCEL 22 17Mayıs Şubat Cuma Perşembe SONDAKiKA GAZETESİ >> Balıkesir'de doğuştan göz tansiyonu (glokom) rahatsızlığı bulunan 8.5 aylık Simay Başer, sağlığına kavuşmak için kendisine uzanacak yardım eli bekliyor. Bir gözü hiç görmeyen, bir gözü çok az gören Simay bebeğin tekrar görebilmesi için bir dizi ameliyat gerekiyor P alamadıklarını aktarıyor. Yardım için başvurdukları kurumların sürekli birbirlerine yönlendirdiğini, çaresiz kaldıklarını belirtiyor. Kızının sol gözünün hiç görmediğini, sağ gözününse çok az gördüğünü ifade eden baba, ameliyatı geçen mart ayında yaptırmaları gerektiğini ancak maddi imkânsızlıklar sebebiyle yaptıramadıklarını dile getiriyor: "Çok geç kaldık. Çocuğumun masrafları çok yüksek. Bağ-Kur'umuz var ama hiç ödeyemedik. Biz nasıl görüyorsak, çoğumunun da görmesini istiyorum." diye konuştu. 'H Atatürk Devlet Hastanesi'ne muayene için gittik. Bizi direkt Bursa'ya sevk ettiler. Bursa'da bir ameliyat oldu ve 20 gün yattı. Daha sonra İstanbul'a gittik. Burada da yedi sekiz hastanede doktorlarla görüştük. Hepsi bizi bir isme yönlendirdi. O isimle görüştük, bizden ameliyat için 26 bin lira istedi. Biz de bazı ünlü kişilerin desteğiyle ilk ameliyatı yaptırdık. Şimdi bir ameliyat daha olması gerekiyor. Gözüne, Amerika'dan gelecek olan silikon bir parça takılacak. Bu ameliyat gözünün açılması için ERKES KONUŞUR, AK PARTİ YAPARSA BİZE YARDIM ETSİN' Gözyaşları içinde çaresizliklerini anlatan babaanne Nurcan Başer ise torununun rahatsızlığı başladığı günden beri gözüne uyku girmediğini belirterek, "Çalmadığım kapı kalmadı. Gittiğim bütün kapılardan boş döndüm. Büyükler şimdi oy için bizden destek istiyorlar. Biz de onlardan destek istiyoruz. Başbakan, 'Herkes konuşur, AK Parti yapar.' diyor. O zaman AK Parti bir şeyler yapmak istiyorsa bizim çocuğumuzun gözlerine yardımcı olsun. Bizim fazla vaktimiz yok. Yeterince vakit kaybettik. Torunumun gözlerine baktıkça içim acıyor. Deseler ki gözlerini verir misin, hiç düşünmem, bir saniye bile düşünmem. Bunun çaresi var ama elimiz kolumuz bağlı. Birçok kişi, gittiğimiz kapılarda, bizimle alay eder gibi konuşuyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve diğer siyasi parti liderlerine sesleniyorum, Suriye'den, Somali'den gelenlere sahip çıkılıyor, Simay bebeğe mi bakılamıyor? Simay bebek, Türkiye'ye ağır mı geliyor? Yardım edecek herkesten Allah razı olsun şimdiden." dedi. (CİHAN) değil, ileride kornea nakli için altyapı oluşturmak için." dedi. 'M ART AYINDA AMELİYAT OLMASI GEREKİYORDU' Balıkesir'de babasıyla birlikte pazarcılık yapan baba Anıl Başer, maddi imkânlarının kısıtlığı olduğunu belirterek, elinden başka bir şey gelmediğini söylüyor. Belediye, valilik ve kaymakamlığa yardım için başvurduklarını ifade eden baba, hiçbir yerden olumlu sonuç Dolu ve sağanak yağış İzmir'i yine mahvetti Manisa Ruh Hastalıkları Hastanesi nde iki gün kaldı yaşadıklarını savcıya anlattı Bandırma ilçesinde, Cumhuriyet Meydanı nda esnaflık yaptığını belirten 29 yaşındaki Fatih Özcan, yüzde 81 bedensel engelli olduğunu, Bağımsız Güney Marmara Engelliler Derneği'nin başkanlığını yaptığını söyledi. Hayvanlarını almaya çalışan zabıta ekiplerinin arabasına, tahrike uğradığı için elindeki bastonla zarar verdiğini söyleyen Özcan, Bundan dolayı 4 ay 24 gün hapis cezasına çarptırıldım. Hükmün açıklaması geriye bırakıldı. Zabıtalar da beni darp ettiği için ceza aldı. dedi. Bu olay sebebiyle kendisinin Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ne gönderildiğini ve dört gün kaldığını dile getiren Özcan, Ben hastaneye ambulansla geldim. Yanımda iki tane ağır engelli hasta vardı. Biz acil kapısındaki ön muayeneden geçtik. Ön muayene sonucunun ardından beni D2 koğuşuna yönlendirdiler. D2 koğuşunda ilk gecem çok problemli geçti. Yatağa bağlanan insanlar, toplu banyo uygulaması, şiddet uygulanan hastalar gördüm. diye konuştu. Hastanede hijyen olmadığını iddia eden Özcan, Fiziksel şiddet uygulanıyor. Hastalar saatlerce yatağa bağlanıyor. Hastaların ilaçları, kuyruklar halinde veriliyor. Onun dışında, yanımızda getirdiğimiz hiçbir eşyayı giyemedik, hastanenin ikinci el eşyalarını giydik. Her şeyimize hastanenin girişinde güvenlikçiler el koydu. Dört gün boyunca burada mağdur oldum. dedi. (CİHAN) İzmir de öğleden sonra bastıran dolu ve sağanak yağış, yarım saatte şehri adeta felç etti. Önce sağanak şeklinde başlayan yağış, ardından doluya döndü. Cadde ve sokaklar olumsuz etkilenirken uzun araba kuyrukları oluştu. Nohut büyüklüğündeki dolu taneleri ve yağmur, yer yer küçük çaplı su baskınları yaşanmasına sebep oldu. Arabalar su birikintilerinden geçmekte güçlük çekerken bazı otomobiller yolda kaldı. Selle sürüklenen çöplerin tıkadığı rögarlar, belediye ekipleri tarafından açılmaya çalışıldı. Vatandaşlar, biriken suların içinden geçmek zorunda kaldı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastane- si'ni su bastı. Öte yandan İzmir de yarım saat süren dolu ve sağanak, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ni de sular altında bıraktı. Hastalar ve yakınları, binaya ulaşabilmek için suları aşmak zorunda kaldı. Tekerlekli sandalyede olan vatandaşlar iyice güçlük çekerken hastane içine de su girdi. Türk Sağlık Sen İzmir Üniversite Şube Başkanı Yasemin Zengin, Böyle bir yüzyılda kötü bir görüntü. Yeterli altyapı çalışmaları yok. Bu Ege'de ilk değil ki, daha önce de buna benzer görüntüler yaşandı. Tedbir alınabilirdi. Üzücü bir manzara. dedi. (CİHAN) MHP LI VURAL: JÖLEYİ FAZLA KAÇIRMIŞ MHP Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın ekonomiden sorumlu başdanışmanı Yiğit Bulut un, katıldığı bir televizyon programında sarfettiği, İki tane ruhsatlı silahım var ve yıllardır da hakkımdan dolayı aldığım yüzlerce mermim var. Ben ölmeden, beni vurmadan, ben asılmadan bu ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanına kimse elini süremez. şeklindeki sözlerini değerlendirdi. Vural, Yalakalıkta sınır yok ki ya. Jöleyi biraz fazla kaçırmış galiba, jöleyi fazla kaçırmış. Dünyayı kurtaran adam, vay be. Cüneyt Arkın Bey in bunu cevaplandırması daha iyi olacak. dedi. Vural, Ankara Cumhuriyet Savcısı Serdar Coşkun un muhalif medyanın susturulması talimatı verdiği iddialarına da tepki gösterdi. Cumhuriyet Savcısı Coşkun un, muhalif medyanın susturulmasını 9 GÜNCEL SiYAH MAVi KIRMIZI SARI Mayıs Şubat Cuma Perşembe Başkan Kocaoğlu'dan hükümete ÇED isyanı! İki gözü doğuştan görmeyen Simay bebek ameliyat için yardım bekliyor azarcılık yapan babası Anıl Başer, bazı sanatçıların desteği ile ilk ameliyatı yaptırdıklarını belirterek, başvurdukları kapıların yüzlerine kapandığı söyledi. "Simay bebek Türkiye'ye ağır mı geliyor?" diye gözyaşlarına hakim olamayan babaannesi Nurcan Başer ise, "2 milyon Suriyeli, Somali geldi ülkemize onlara bakılıyor. Simay bebeğe mi bakılamıyor? Başbakan, "Herkes konuşur AK Parti yapar.' diyor. O zaman AK Parti bir şeyler yapmak istiyorsa bizim çocuğumuzun gözlerine yardımcı olsun. Torunumun gözlerinin açılmasını istiyorum." diyerek tepki gösterdi. Balıkesir'de yaşayan Gülşah ile Anıl Başer çiftinin 8.5 aylık kızları Simay, göz tansiyonu rahatsızlığı ile dünyaya geldi. Çiftin ilk çocuğu olan Simay, 36 haftalık olarak erken doğum sonucunda hayata gözlerini açtı. Anne ve babası, bebeklerini kucağa aldıktan 45 gün sonra gözlerinde bir bozukluk olduğunu farketti. Bunun üzerine Atatürk Devlet Hastanesi'ne götürdüler. Doktorlar, Balıkesir'de yapılacak bir şey olmadığın belirterek, bebeği Bursa'ya sevketti. Bursa'da 20 gün hastanede yatan Simay, ilk ameliyatını burada oldu. Daha sonra İstanbul'da, hayırseverlerin desteği ile 26 bin lira tutarında ikinci bir ameliyat olan bebeğin, gözüne AB'den gelecek bir silikon parça takılacak, ardından kornea nakli yapılacak. Zamana karşı yarışan aileninse maddi imkânsızlıklar yüzünden eli kolu bağlı. Anıl Başer, 2013 Ekim ayında düğünleri olduğunu belirterek, Simay'ın 2014 Ağustos ayında dünyaya geldiğini söyledi. Doğumdan 45 gün sonra kızının gözlerinde bir beyazlık farkettiğini belirterek, "Bunun üzerine Balıkesir SAYFA 9 MAVi KIRMIZI SARI talep ettiği iddialarını değerlendiren Vural, Savcı hukuk sistemini, hukuku koruyacak. Bir savcı, işte darbe budur, demokrasiye darbe budur, medyayı susturmak, TMSF aracılığıyla aldıkları medya zaten şu anda satışını yapmıyorlar, diğer medyayı savcı aracılığıyla tehdit ediyorlar, diğerlerini de miting meydanlarında tehdit ediyorlar. Medya özgürlüğüne darbe vurmak, milletin özgürlüğüne darbe vurmaktır. Milletin haber alma özgürlüğüne darbe vurmaktır, düşman üretmektir. Düşman üreterek, kin ve nefret tohumları ekerek toplumu yönlendirmek istiyorlar. Bunun kabul edilecek bir yeri yok hukuk sisteminde. Anayasa ya, demokrasiye aykırı; yani medyayı, kameraları kapatarak, gazeteleri susturarak demokrasi olmaz. Hangi suçu isnat ediyorsunuz? dedi. MEDYA MENSUPLARI NE YAPSIN, ÂŞIK MI OLSUN?' Muhalif medya organlarını susturma talebine sert tepki gösteren Oktay Vural, Havuz medyası kurmak meşru ama diğerleri olunca düşman. Havuz medyası dost, diğerleri düşman. Ne yapması lazım medyadaki kameramanların, köşe yazarlarının? Âşık mı olması lazım? Öyle ya, bir medya patronu âşık olmuş. Daha önce de Tarım Bakanı'na âşık oldular. Öyle videosu var, Tarım Bakanı'na âşık oldum. Güç olunca hemen aşka düşüyorlar bunlar. Garibana âşık olan yok tabii. Türk demokrasisi açısından bütün bunlar bir tehdittir. Medyayı miting meydanlarında tehdit etmek, savcılar aracılığıyla tehdit etmek ve düşman oluşturmak, sanal düşmanlarla milletin algısını değiştirmek istiyorlar. Medyanın siyasi patronajlığa ihtiyacı yoktur. dedi. (HABER MERKEZİ) Balıkesir'de aile hekimleri dört gün çalışmayacak Balıkesir'de aile hekimleri, Sağlık Bakanlığı'nın Aile Sağlığı merkezi (ASM) çalışanlarına yönelik düzenlemesini protesto için iş bırakma eylemi yaptı. Eylem kapsamında Mayıs 2015 arasında Aile Sağlığı ve Toplum Sağlığı merkezlerinde hizmet verilmeyeceği belirtildi. Türkiye'nin birçok şehrinde olduğu gibi Balıkesir'de de aile hekimleri, seslerini duyurmak için iş bıraktı. Doktorlar, Sağlık Bakanlığı'nın beş aydır ASM'lerde cumartesi günleri nöbet adı altında fazla çalışmayı dayattığını söyledi. Balıkesir Halk Sağlığı Müdürlüğü önünde toplanan aile hekimleri, bir basın açıklaması yaptı. Eyleme Balıkesir Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Emekçiler Sendikası, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık-İş, Balıkesir Aile Hekimleri Derneği ve Balıkesir Aile Sağlığı Elemanları Derneği üyeleri destek verdi. Grup adına basın açıklamasını okuyan Balıkesir Tabip Odası Başkanı Hüseyin Gündoğdu, Mayıs arasında ASM ve Toplum Sağlığı merkezlerinde hizmet verilmeyeceğini söyledi. Sağlık Bakanlığı tarafından aile hekimlerine cumartesi günleri nöbet uygulamasının dayatıldığını belirterek, bunun hiçbir hukuki dayanağı olmadığını savundu. Gündoğdu, "Uygulanan yanlış politikalar sonucunda sağlıkta gelinen noktada göstergeler, gelişimin kötü yönde olduğudur. Bebek ve anne ölümlerinde artış olduğu, tam aşılı çocuk sayılarının düştüğü, kızamık salgınlarının görüldüğü, bir hastaya ayrılan muayene süresinin 3 dakikadan az olduğu, muayene sebebiyle hastanın cebinden çıkan ücretlerin çok arttığı görülmektedir. Bu tablonun sorumlusu, tabii ki sağlığı kötü yöneten Sağlık Bakanlığı'dır." dedi. Sağlık çalışanlarının nöbetten ya da çalışmaktan kaçmayacağını söyleyen Gündoğdu, haksız ve hukuksuz dayatmalara boyun eğmeyeceklerini ifade etti. Ardından Birlik ve Dayanışma Sendikası adına Hüseyin Koputan da bir basın açıklaması yaptı. (CİHAN) İzmir Büyükşehir Belediyesi nin maddi desteğiyle Çiğli Belediyesi tarafından yaptırılan Çiğli Çok Amaçlı Spor Salonu törenle açıldı. Açılış törenindeki konuşmasında, Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan ın Karşıyaka Tramvayı nın bölge hastanesine kadar uzatılması talebine yanıt veren Başkan Aziz Kocaoğlu, Tramvayın bölge hastanesine kadar uzatılması kürsüden verilecek söz değil. Etüdü yapılıp ona göre değerlendirilecek bir konudur. Bir problem yoksa herkes biliyor ki, İzmir Büyükşehir Belediyesi bunu yaptıracak güçtedir dedi. İzmir deki genel seçim çalışmalarının İzmir Büyükşehir Belediyesi üzerinden yapılmaması için daha önce yaptığı çağrısı yineleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, Seçim süreci başladığında ve adaylar buraya gelip gitmeye başladığında, İzmir Büyükşehir Belediyesi üzerine bir politika inşa edilmeye kalkıldı. Her seçimde geliyorsunuz, İzmir Büyükşehir Belediyesi üzerinden politika yapıyorsunuz. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ne işiniz var? Bu genel seçim, yerel seçim değil ki! Siz Türkiye de ne yapacaksınız; merkezi bütçeden, hükümet bütçesinden, devlet bütçesinden İzmir e ne vereceksiniz; onu anlatın! Biz zaten İzmir in kalkınması için geceli gündüzlü çalışıyoruz; siz makro düzeyde kalkınmak için neler yapacaksınız, bunları konuşalım. Genel seçimin İzmir Büyükşehir Belediyesi üzerinden yapılması mahsurludur. Ancak yine de sorulacak her türlü soruya, yapılacak her türlü politik ithama İzmir Büyükşehir Belediyesi nin ve Başkanının verecek cevabı vardır diye konuştu. nasıl verildi? Kaç günde verildi? Biz ruhsat vermeyince, bir hafta içinde yönetmelik değişerek Valilik nasıl verdi? Vatandaşın tarlasına, damına, köyün içine RES ler ÇED raporu alınarak mı konuldu? Körfez Projesi dünyanın en önemli çevre projesidir. Ve bu ÇED oyalanmıştır. Bu seçime kadar Körfez ÇED inin oyalanacağını zaten tahmin ediyorduk. Şimdi seçimden sonra göreceğiz. Körfezin ve limanın büyümesini 4 sene erteleyecekler mi, hep birlikte yaşayıp göreceğiz. Taş ocaklarına, maden ruhsatlarına ÇED raporu istemiyorsun, yüzülebilir körfez için 2 yıldır bahane uyduruyorsun! Sayın Bakan Gediz i kurtaracaktı, ondan hiç bahsetmiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı geldi Gördes te problem var mak mümkün. Bunları konuşmak mümkün ama iş bunlarla bitmiyor. Bugün Müsteşar yine proje hazırlığından bahsediyor, yine sayın Bakan körfezi temizlemek için proje yapacağız diyor. Oysa projemiz hazır. Bu projeyi bana tek başıma vermezler diye TCDD ile ortak çıktık. Ama devlet projesi olmasına rağmen içinde İzmir Büyükşehir Belediyesi var diye bugüne kadar ÇED çıkmadı. K ılcal damarlarımızda İzmir e hizmet var İzmir in kalkınması ve İzmirlinin hakkını korumak için çalışmaya devam edeceklerini altını çizen Başkan Kocaoğlu, sadece İzmirlinin hakkını korumak, İzmirliye hizmet etmek ve yalan yanlış bilgilere cevap vermek için yaptıkları konuşmaların birilerini çok fena endişeye sürüklediğini de sözlerine ekledi. Aziz Kocoğlu sözlerini şu şekilde tamamladı: Çiğli nin 2 önemli problemi vardı: Çiğli Arıtma Tesisleri ndeki çamur kokusunu Çamur Çürütme ve Kurutma Tesisi ni yaparak çözdük. İkinci önemli konusu Harmandalı Çöp Deponi Tesisi dir. Onun da taşınması için ÇED süreci devam etmektedir. İsteğimiz bütün kurumlardan uygunluk görüşü alınmış, Yamanlar Ormanı ile en ufak bir alakası olmayan projenin ÇED i alındığında İzmir in evsel atığının yüzde 40 ını burada, yüzde 40 ını güneyin merkeze yakın bir yerinde, yüzde 10 u Bergama tarafında, yüzde 10 u da Ödemiş tarafında bertaraf edilecektir. Burada nasıl bir tesis kurduğumuzu, evsel atığını nasıl ekonomiye kazandırdığımızı, nasıl çevreye zarar vermediğimizi, nasıl enerji ürettiğimizi dünya alem görecektir. 11 yıldır için İzmir için çalışıyoruz.. Kafamızın kılcal damarlarından İzmir e hizmet etmek dışında hiçbir şey yoktur. Kentimizi kalkındırıp vatandaşımızın gelir düzeyini, yaşam standardını yükseltmeye; kimseyi rencide etmeden, sataşmadan, yaptıklarımızı anlatarak, mücadelemizi ve haklılığımızı anlatmaya çalışıyoruz. Başka bir derdimiz, telaşımız yoktur. Eroğlu nun o zamanki Başbakanımızı şimdiki sayın Cumhurbaşkanımız bana talimat verdi. Veysel hoca git şu İzmir in su sorununu çöz dedi. Ben de Gördes barajını yaptım İzmir in su sorununu hallettim açıklamasına da yanıt veren Başkan Kocaoğlu, şöyle devam etti: "Yapençlere sahip çıkmalıyız tığımız çalışmalarla İzmir in su kaçaklarını önleyerek sarfiyatı düşürdük. Tahtalı ve Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan ise Balçova Barajı ile Halkapınar, Manisa gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutup spora Sarıkız, Göksu ve Menemen kuyularını yönlendirmek için spor tesislerinin önemine topladığımızda, İzmir in potansiyeli yetmektedeğinerek İzmir Büyükşehir Belediye dir. Gördes Barajı nın suyu verilmesin demiybaşkanımız Aziz Kocaoğlu nun desteğiyle spor oruz, verilsin. Ama Gördes Barajı suyu o hale salonunu 8 ay gibi kısa bir sürede tamamladık. geldi ki, durmadan söyleniyor. Bu da bir bakıma, Yeni spor salonları yapmak için de çalışgördes Barajı ndan başka bir şey yapılmalarımız devam ediyor. Gençlerimize sahip Orman ve Su İşleri Bakanı, AKP İzmir Milmadığının tescili oldu. Bunu eleştirmek için çıkıp kötü alışkanlıklardan korumak için letvekili adayı Veysel Eroğlu nun İzmir in konusöylemiyorum ama şu anda Gördes Barajı spora yönlendirmeliyiz şeklinde konuştu. larını bilediğini belirten Başkan Aziz Kocaoğlu, boşaltılmış durumda. Gördes Barajı nda Çiğli Kaymakamı Mustafa Arı da tesisi Keşke konulara bilerek yaklaşsaydı çok daha iyi problem var. Zemini yeniden yapılacak, olurdu. İstanbul un trafik sorununu İstanbul Büyükşe- ilçeye kazandırdıkları için hem İzmir ondan sonra su verilecek. Dolayısıyla hir Belediyesi çözüyor. İzmir in trafiğini İzmir Büyükşe- Büyükşehir Belediyesi hem de Çiğli Gördes Barajı nı sürekli tekrarlamak hir Belediyesi çözmüyor. O zaman biz devreye girer Belediyesi ne teşekkür etti. çözeriz demiş. Peki bu laf ne zamana kadar? Bu laf 7 doğru değil! Haziran a kadar!.. Siz 2015 yılı bütçesinden raylı sistem porcu aileye yakışan bağış için Ankara ya 955 milyon TL, İstanbul a da 750 milyon akan a ÇED sorusu Salonun yapıldığı arsayı bağışlayanlar TL para ayırırken İzmir e ne kadar ayırdınız? Koskoca Körfez Projesi nin Çevresel Etki adına söz alan eski milli atlet Semra Aksu bir sıfır! Bir de bu sıfırı kaldırmak için eğer gözden Değerlendirme (ÇED) raporunun 2 senedir ise şunları söyledi: Ailemizden miras kaçarsa diye, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafınoyalandığını da hatırlatan İzmir Büyükşehir kalan arsayı, sporcu bir aile olarak spor sadan iş yeri teslimi yapılmış, çalışması başlamış Belediye Başkanı, şunları kaydetti: 2 senedir Karşıyaka ve Konak tramvayını seçim lonu için bağışlamak bize yakışandı. 272 kez Körfezin ÇED süreciyle uğraşıyoruz. 2 senedir o bildirgenize aldınız. Espri konusu milli oldum, 150 kez rekor kırdım. Türkiye nin olduğunda da bildirgeden genel müdürlük, bu bakanlık top yuvarlıyoruz. ilk kadın Atletizm Federasyon Başkanı oldum. çıkardınız Proje sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi projesi Çiğli den yetişen bir sporcuyum. Umarım bu sadiye konuştu. Gediz değil!. Proje hem İzmir Limanı nı büyütecek londa nice sporcular yetişir diye konuştu. Voleyhem de Körfezi yüzülebilir bir hale getirecek bir için proje bol ve basketbol başta olmak üzere birçok hazırlıyoruz dedi. O zamanki Çevre ve Orman projedir. Çiğlilerin denize girebilmesinin birinci branşta hizmet verecek olan Çiğli Çok Amaçlı koşulu, Körfez in yüzülebilir hale gelmesidir. Şu Bakanı, şimdiki Su ve Orman Bakanı, 31 Aralık Spor Salonu nun 2 milyon 750 bin TL lik anda bir propagandaya başladılar. ÇED i bakan tarihinde saat da Gediz de balık tuta- maliyetinin yüzde 70 i Büyükşehir Belediyesi lık, hükümet engellememiş, evraklar eksikmiş. O cağız demişti. Ödemiş te Bademli barajı var. 9 tarafından karşılandı. (HABER MERKEZİ) Eylül 2013 te hizmete açılacaktı. Bunları uzatkadar çok örnek var ki! Efemçukuru na ÇED G Acılı annenin feryadı: Yatalak oğlumun tedavisi bitmeden eve gönderdiler İzmir in Konak ilçesinde, trafik kazasında yaralanan ve bir senedir hastanede tedavi gören 18 yaşındaki yatalak genç taburcu edildi. Yokluk içinde oğullarına bakmaya çalışan ailesi ise bu durum karşısında ne yapacağını şaşırdı. Oğlunun yaralar içinde olduğunu ve daha iyileşemediğini söyleyen annesi, Oğlum daha 18 yaşında, acılar içinde kıvranıyor. Tedavisi tamamlanmadan eve gönderdiler. Yetkililerden yardım bekliyoruz. dedi. Şehmus Tarım ile eşi Nadiye Tarım Ahmet (20), Ferhat (18), Abdülhamit (13), Murat (11) ve Umut (6) isimli çocuklarıyla Kadifekale semtinde oturuyor. Şu an 18 yaşında olan Ferhat Tarım geçen sene trafik kazası geçirdi. Oğlunun 1 sene 3 aydan beri hastanede yoğun bakımda tedavi gördüğünü belirten baba Tarım, tedavi edilmeden eve gönderilmesine anlam veremediklerini söyledi. Oğlunun yaralı halinin yüreğini derinden sızlattığını ifade eden Tarım, yetkililerden yardım istedi. Trafik kazasında yaralandığını söyleyen Ferhat Tarım da, Alsancak ta kaza yaptım. Bir senedir yoğun bakımda yatıyorum. Kalkamıyorum. Tek isteğim ayağı kalkmak, yardımcı olun. şeklinde konuştu. Bir çare bulunmasını isteyen Nadiye Tarım ise, Oğlum trafik kazası geçirdi. Sonra oğlumun elleri ayakları kasıldı, şimdi her tarafı yara içinde. Bir hastanede tedavi edilmesi lazım. Yoğun bakımlık çocuk değil diye, alın eve götürün dediler. Biz de aldık geldik. Yaraları çok kötü, biz de üstesinden gelemiyoruz. Eve doktor geldi, 'Siz burada bakamazsınız.' dedi. Oğlumu hastaneye yatırmalarını rica ediyorum. Oğlum ayaklansın. Daha genç, hayata tutunsun. Dün nöbet geçirdi, tekrar ambulansla hastaneye götürdük. Sinir kasılmaları varmış. Yaraları çok kötü, hareket edemiyor. Evimiz kira, beş çocuğumuz var, sadece eşim çalışıyor. Yardım eli bekliyoruz. şeklinde konuştu. (CİHAN) Bakan Bey İzmir i bilmiyor S B Avukatın cenaze namazını kıldıran imam gözyaşlarına hakim olamadı İzmir'de geçirdiği trafik kazasında yaralanarak, kaldırıldığı hastanede 17 gün sonra hayatını kaybeden Av. Tuğçe Türkyılmaz son yolculuğuna uğurlandı. Bir süre önce hayatını kaybeden kendi oğlunun namazını kıldıran imam Adem Uran, cenazede gözyaşlarına hakim olamadı. Kaza 1 Mayıs 2015 günü, saat sıralarında Konak Pier önünde meydana geldi. Sürücüsünün direksiyon kontrolünü yitirdiği otomobil, üst geçidin altındaki direğe çarptı. Kazada arka koltukta oturduğu öğrenilen 27 yaşındaki Türkyılmaz ağır yara- hayatını kaybetmişti. Bugün Tuğçe Türkyılmaz ın cenaze namazını kıldıran İmam Hatip Adem Uran, 46 gün önce oğlunu kaybettiğini belirterek, ''Muhterem cemaat, o kadar cenaze namazı kıldırıyorum ENDİ OĞLUama evladım yaşındaki gençler NUN CENAZESİNİ musalla taşına geldiği zaman KILDIRAN İMAM, inanın çok zorlanıyorum. Ben GÖZYAŞLARINA de 46 gün önce evladımı kayhakim OLAbettim. Şu an genç evladımızın MADI cenaze namazını kıldırırken annesini, babasını düşünüyobeşikçioğlu Camisi İmam rum. Çok zor. Allah, kimseye Hatibi Uran, bir süre önce evlat acısı göstermesin.'' dedi. oğlunun cenaze namazını kıldırmıştı. 31 yaşındaki Halit Öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardınuran, rahatsızlığı sebebiyle dan Tuğçe Türkyılmaz, başvurduğu hastanede serum Örnekköy Mezarlığı'nda tedavisi yapılıp taburcu defnedildi. (CİHAN) edildikten sonra fenalaşarak Baha Türkyılmaz, İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, meslektaşları ve çok sayıda yakını katıldı. K landı. Hastaneye kaldırılan Av. Türkyılmaz, 17 gün süren yaşam savaşını kaybetti. Türkyılmaz'ın cenazesi, bugün öğle vakti Karşıyaka ilçesindeki Bostanlı Beşikcioğlu Camisi'ne götürüldü. Cenaze namazına doktor olan babası

9 SAYFA 10 SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 DENİZLİ HABERLERİ 22 Mayıs 2015 Cuma Mustafa KAYALI Denizli tiyatroya doyacak EVDEKİ HALIMIZI YIKAYARAK TEMİZLİYORUZ DA, DIŞARDAKİ HALIMIZI NASIL TEMİZLEYEBİLİYORUZ? Cenâb-ı Hak, peygamberleri ve kitapları vasıtasıyla insanın bu dünyaya başıboş ve gayesiz gönderilmediğini beyan etmiş, her şeyi en ince teferruatına varıncaya kadar bir düzene, bir sisteme bağlamıştır. Bu itibarla akl-ı selim sahibi her müminin, Allah ın k- endisine bahşettiği bütün nimetleri, Allah ın razı olacağı şekilde kullanması gerekmektedir. Rabbimizin bizlere bahşettiği en büyük nimetlerden biri de göz nimetidir. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: Allahü Teâlâ buyuruyor ki; kulumu i- ki gözünü kör etmekle imtihan ettiğim zaman sabrederse, o kuluma gözlerine karşılık olarak cenneti veririm. Başka bir hadis-i şerifte de Hiçbir kul, dininden dönmesi hariç, gözlerini kaybetmekten daha ağır bir belaya uğramış değildir. buyrulmaktadır. Böylesine değerli olan bu nimetimizi, onları bize ihsan eden Hz. Allah ın rızasına uygun olarak kullanmalıyız. Gözlerimizi nasıl kullanacağımızı bize öğreten birçok Âyeti-i Kerime ve Hadis-i Şerif vardır. Cenabı-ı Hak Nur Suresi nin otuzuncu Ayeti-i Kerimesi nde; Habibim, Mümin erkeklere söyle gözlerini indirsinler, ırzlarını da muhafaza etsinler. Çünkü bu kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz ki Hz. Allah yapmakta olduklarınızdan haberdardır. Yani Gerek dışarıda, gerek içeride ve gerek başkalarının evlerine girerken- çıkarken, o- tururken-kalkarken gözlerini dikmesinler, harama bakmaktan, ayıp bir şey görmekten sakınsınlar. buyurmaktadır. Bilhassa her türlü kötülüğün teşvik edildiği ve rağbet gördüğü bu asırda gönüllerimizi kirletmemek ve manevi hayatımızı mahvetmemek için çok daha fazla dikkat etmemiz icâb etmektedir. Rabbim cümlemizi doğru istikamet üzere olanlardan eylesin. Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin bu yıl 31'incisini düzenlediği Uluslararası Amatör Tiyatro Festivali'nin kortej yürüyüşü yapıldı. Renkli geçen kortej yürüyüşünün ardından Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan'ı ziyaret eden tiyatrocular, Denizli'de tiyatroya verilen değerden övgüyle bahsederek, sanata verilen bu destek için teşekkür etti. Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin bu yıl 31'incisini düzenlediği Uluslararası Amatör Tiyatro Festivali'nin kortej yürüyüşü yapıldı. Denizli Valiliği önündeki Atatürk Anıtı'na çelenk sunma töreninin ardından düzenlenen korteje, Denizli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gökoğlan, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Hüdaverdi Otaklı ve 31. Uluslararası Amatör Tiyatro Festivali için gelen yerli ve yabancı tiyatro gurupları yer aldı. Denizli Büyükşehir Belediyesi bandosu eşliğinde yürüyüşe geçen gruplar, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı'nı takip ederek Delikliçınar Meydanı'na kadar devam eden korteje katıldı. Denizlilerin cadde boyunca yoğun ilgi gösterdiği kortej yürüyüşü, renkli görüntülere sahne oldu. Tiyatro kostümleri ile yürüyüşe katılan grup temsilcileri daha sonra Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan ı makamında ziyaret etti. Başkan Zolan, Uluslararası Amatör Tiyatro Festivali'ni 30 yıldır devam ettirdiklerini belirterek, "Bu sene 31'inci yılımızdayız. İnşallah başarılı bir festival geçiririz. Şehrimize hoşgeldiniz" dedi. "Denizli tiyatroyla iç içe olacak" Festivalin tiyatro sanatına en üst seviyede katkısı olmasını dileyen Başkan Zolan, "Bu festival siz değerli sanatçılarımıza da bu sanatı icra etmenin en güzel duygularını yaşatsın. Denizlimiz bu hafta tiyatroyla iç içe olacak. Her salonda tiyatro gösterilerimiz devam edecek. Ben tüm vatandaşlarımızın tiyatro gösterilerini izlemeye davet ediyorum" dedi. Çocuklara yönelik te oyunların olduğunu kaydeden Başkan Zolan, "Çok farklı bölgelerden gelen gruplarımız var. 6 yurtdışından, 4 grup Denizli'den ve 11'de diğer illerden olmak üzere toplamda 21 tiyatro grubumuz Denizli'de. Tiyatro sanatının kalbinin Denizli'de atmasını istiyoruz" diye konuştu. Her festivalden sonra Denizli'de çok güzel izler bırakıldığını anlatan Başkan Zolan, "Aslında tiyatro hayatın ta kendisidir. Tiyatro dünya kurulduğundan, insan var olduğundan bu yana yaşayan bir sanat. İnşallah bundan sonra da böyle devam etsin, hayatın provası olarak devam etsin" dedi. Başkan Zolan'ı ziyaret eden tiyatrocular, Denizli'de tiyatroya verilen değerden övgüyle bahsederek, sanata verilen destek için teşekkür ettiler. 31. Uluslararası Amatör Tiyatro Festivali'ne katılmaktan dolayı çok mutlu olduklarını kaydeden tiyatrocular, "Buraya daha önce katılan arkadaşlarımız buradan rüya gibi bahsediyorlar. Gerek atölye çalışmaları gerekse hocalarımızın verdiği bilgiler çok verimli geçiyor. Denizli'de yapılan bu organizasyon diğer illere örnek olma açısından çok önemli. İnşallah bu organizasyon diğer illere de örnek olur" temennisinde bulundu. Bursa'dan katılan bir başka amatör tiyatrocu ise Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin sanat ve kültür imkanlarını tiyatro için kullanmasından ve 31 yıldır bu festivali sürdürmesinden övgüyle bahsederek, "Denizli tiyatro yapmak isteyenlerin olduğu bir şehir. Buna öncülük ettiğiniz için teşekkür ediyorum" dedi. Konuşmaların ardından Başkan Zolan'a festival tişörtü takdim edildi. Öte yandan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gökoğlan ve festivale katılan tiyatro grubu temsilcileri, Denizli Vali Yardımcısı Ali Şanlıer ve Erol Türkmen'i de ziyaret etti. Denizli Büyükşehir Belediyesi nin 1984 yılından beri kesintisiz olarak sürdürdüğü, dünyanın en uzun süreli devam eden tiyatro festivali unvanı bulunan "31. Uluslararası Amatör Tiyatro Festivali" 24 Mayıs'a kadar sürecek. 6'sı yabancı olmak üzere toplam 21 tiyatro ekibinin katılacağı Denizli Büyükşehir Belediyesi 31. Uluslararası Amatör Tiyatro Festivali'nde sahne alacak gruplar 29 gösteri, 5 farklı atölye çalışması ve iki ayrı söyleşiye imza atacak. Vatandaşların festival programını Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin facebook.com/denizlibuyuksehirbld, twitter.com/denizlibld, Çatalçeşme Oda Tiyatrosu ve Denizli Büyükşehir Belediyesi'nden temin edebilecekleri belirtildi. HABER MERKEZİ Büyükşehir çalışanları kahvaltıda buluştu Denizli Büyükşehir Belediyesi çalışanları ve aileleri kahvaltıda buluştu. Çamlık Parkı'nda düzenlenen etkinliğe Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan ile eşi Berrin Zolan da katıldı. Denizli Büyükşehir Belediyesi çalışanları ile aileleri Çamlık Parkı'nda düzenlenen kahvaltıda bir araya geldi. Etkinliğe, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, eşi Berrin Zolan, Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel, Bilal Uçar ve Nurcan Dalbudak, Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili Ali Değirmenci, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Ünal, Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gökoğlan, İbrahim Özsoy ve Aytaç Turgut, DES- Kİ Genel Müdürü Mahmud Güngör, daire başkanları, birim amirleri ve tüm çalışanlar ile aileleri katıldı. Yoğun katlımın olduğu kahvaltıda renkli görüntüler yaşandı. Çalışanlarla bol bol hatıra fotoğrafı çektiren Başkan Zolan, özellikle çocuklarla yakından ilgilendi. Büyükşehir çalışanlarına seslenen Başkan Zolan, "Bugüne kadar yanımızdan hiç ayrılmadınız, aynı bizim heyecanımızı Merkezefendi Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü, haşere ve vektörle mücadele kapsamında, geçtiğimiz kış aylarında başlatmış olduğu çalışmalara ara vermeden devam ediyor. Ekipler, 50 mahallede gecenin ilerleyen saatlerine kadar ilaçlama çalışması yapıyor. Merkezefendi Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü, vatandaşların rahat bir yaz dönemi geçirmesi için haşere mücadele çalışmalarını yıl boyunca sürdürüyor. Yaz aylarında haşere mücadele çalışmalarını ilçenin her alanında gerçekleştiren ekipler, kış aylarında ise sineklerin üreme yerleri göz önüne alınarak kapalı- sulak alanlarda larva mücadelesi yapıyor, gerekli olan noktalarda açık ve yeşil alanlarda da ilaçlama gerçekleştiriyor. Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, tüm vatandaşların sağlıklı, huzurlu ve sineksiz bir yaz hissettiniz. Bizimle sevdalandınız ve vatandaşımıza en üst seviyede, en kaliteli şekilde hizmet etme konusunda gayret gösterdiniz" dedi. Başkan Zolan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Onun ötesinde mesai mefhumu tanımadınız. Ben eşinize çocuklarınıza, anne-babalarınıza hoşgeldiniz diyorum. Belki evinize geç gittiniz, erken çıktınız, hafta sonunuz olmadı. Onun için aileniz haklarını geçirmeleri amacıyla, çevre ve insan sağlığını tehdit eden, hastalık yapan, doğaya, bitkilere ve insanlara zarar veren helal etsinler. Ama amaç Denizli'ye hizmet edip güzelleştirmekti. Çok şükür Denizlimizin bugüne geldiği nokta herkesçe malum. İnşallah hep beraber Denizlimize hizmet etmeye devam ederiz diyorum. Davetimizi kırmayıp katıldığınız için her birinize teşekkür ediyorum." "Denizli'de hizmet destanları yazdık" vektörlerle mücadele çalışmalarının aralıksız sürdüğünü kaydetti. Başkan Subaşıoğlu, mücadelenin teknik donanımlı araçlar ve deneyimli elemanlarla birlikte insan sağlığına zarar vermeyen ilaçlarla gerçekleştirdiklerini söyledi. Başkan Subaşıoğlu açıklamasında, Vektör mücadelesi olarak adlandırdığımız sistem, birbirini tamamlayan farklı aşamalardan Bakan Zeybekci ise, "Sizler benim yol arkadaşlarım, dava arkadaşlarım, sizler benim Denizli sevdasındaki, hizmet sevdasındaki hizmet arkadaşlarım oldunuz. Denizlimize hizmet eden insanlar olarak benim için ayrı bir öneme sahipsiniz. Denizli'yi 2004 yılında hizmet anlamında devraldığımızda, Denizli hizmetinde ilk yola çıktığımızda, 'olmaz, yapılamaz, gerçekleştirilemez, hayal' denilen, 'hayal görmeyin fazla uçmayın çakılırsınız' denilenleri sizlerle gerçekleştirdik. 'Yapacaklarımıza onların hayali bile yetmez' dediğimiz o büyük sözlerin gerçekleşmesi için her biriniz mutlaka o işlerin bir yerinden tuttunuz. Her biriniz bir yerinden destek verdiniz, bir şekilde bir katkınız mutlaka oldu. Onun için burada olan ve olmayan bütün kardeşlerimize, arkadaşlarımıza çok teşekkür etmek istiyorum. Allah razı olsun" dedi. Bakan Zeybekci, Denizli'de hizmet destanları yazdıklarını kaydederek, "Bunlar nedir diye hatırlayacak olursanız, bu şehirde gözünüze görünen hemen hemen her şeyi 11 yıllık bu dönemde sizlerle beraber yaptık" diye konuştu. HABER MERKEZİ Zararlılarla mücadele gece gündüz sürüyor oluşmaktadır. Amaç sadece karasinek, sivrisinek, haşere ve kemirgenlere karşı dönemsel ilaçlama yapmak değil, vektörlerin yayılmasını önlemek, larva mücadelesi yapmak, zararlıların üreme alanlarını daraltmak ve zararlı türlerin üreme durumlarına dair veriler elde ederek mücadeleyi daha etkin hale getirmektir. Mayıs ayı itibariyle başlayan ve yaklaşık 6 ay devam edecek olana gece ilaçlaması çalışmalarımız, program dahilinde, vektörlerin üreme, dinlenme, barınma, beslenme alanları ile meteorolojik veriler doğrultusunda 50 mahallemizi kapsayacak şekilde yapılacaktır. 6 Araç, 24 personelle yapılan çalışmalarda, 6 adet ULV sisleme cihazı, 1 adet mistblover, 5 adet pülverizatör, 18 adet sırt pompası, 2 adet el ULV si gibi donanımlar kullanılmaktadır. Vatandaşlarımız, Merkezefendi Belediyesi web sitesinden gece ilaçlama programına ulaşabilirler.merkezefendi sağlıklı, mutlu ve kardeşçe yaşayan insanların ilçesi olacak ilkesiyle mücadelemiz bundan sonraki süreçte de devam edecektir dedi. HABER MERKEZİ Fatma artık duyuyor Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, genç bir kız öğrenciye umut oldu. Okulunda çok başarılı olan ancak yüzde 60 ları bulan işitme kaybı nedeniyle dünyası sessizliğe bürünmeye başlayan 17 yaşındaki Fatma Karet e elini uzatan başkan Gürlesin, ailenin ekonomik sebeplerle yıllardır alamadığı işitme cihazını alarak, genç kızı tedavi ettirerek tam anlamıyla duymasını sağladı. Öğretmeniyle birlikte Başkan Gürlesin e teşekkür ziyaretine gelen genç kız, Sesleri bana geri verdiniz, dünyamı değiştirdiniz, eğitim hayatımda önümü açtınız diyerek mutluluk gözyaşları döktü. Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, Engelliler Haftası nda toplumun tüm kesiminden Bu davranış ayakta alkışlanır dedirtecek bir güzelliğe imza attı. Eğitime büyük önem veren ve okul okul gezerek fiziki ihtiyaçlarını karşılayan Başkan Gürlesin, aynı kapsamda kısa zaman önce Uzunpınar Çok Programlı Anadolu Lisesi ni ziyaret etti. Ziyaret sırasında Başkan Gürlesin e bir öğretmen, 17 yaşındaki 11 sınıf öğrencisi Fatma Karet in yıllardır duyma sıkıntısı yaşadığını ve ailesinin ekonomik nedenlerle pahalı olan işitme cihazını alamadığını aktardı. Derslerinde çok başarılı olan Fatma nın hem gelecek yaşamına hem de eğitim hayatına bu durumun büyük sıkıntı yaşattığı vurgulandı. Konu üzerine harekete geçen Başkan Gürlesen, işitme kaybı yüzde 60 lara ulaşan ve giderek kaybı artan Fatma Karet i tedavi ettirip işitme cihazı alarak bu engelini ortadan kaldırdı. Tedaviyle birlikte işitme cihazına kavuşan Fatma, artık tam anlamıyla duyuyor. MUTLULUK GÖZ YAŞI DÖKTÜ Tüm sesleri duyabilen, derslerini tam olarak adapte olan genç kız mutluluğunu, Engeliler Haftası nda Başkan Gürlesin i Fizik Öğretmeni Yücel Zeytincik ile ziyaret ederek paylaştı. Başkan Gürlesin e duyarlı davranışından dolayı teşekkür eden öğretmen Yücel Zeytincik, Okulumuzu ziyarete geldiğinizde derslerinde çok başarılı olan genç kızımızın durumunu size aktarmıştık. Maddi açıdan bayağı yüklü bir yardıma ihtiyaç vardı. Çok kısa sürede desteğinizle tedavi ve işitme cihazı alınarak Fatma Karet sağlığına kavuştu. Fatma ya yeni bir dünya açtığınız ve yüzünü güldürdüğünüz için teşekkür ediyorum dedi. Sevinç gözyaşlarını tutamayan Fatma ise, Siz yardım etmeseydiniz işitmeyen bir dünyaya adım adım yaklaşıyordum. Siz yardım ettiniz dünyam değişti. Hayatım değişti. Yardım etmeseydiniz duyacağım söylenseydi hiç inanmaz ve bunu ummazdım. Sesleri bana geri verdiniz, eğitim hayatımda önümü açtınız. Çok teşekkür ediyorum dedi. YÜZLERİN GÜLMESİ YETERLİ Başkan Gürlesin de, öğretmenlerle yapılan o toplantıda Fatma Karet in durumunun kendisini çok etkilediğini kaydederek, O gün bana az duyduğu ve giderek daha da az duymaya devam ettiği belirtildi. Sahip çıkılması gerekiyordu. Ayrıca kızımız çok da başarılıymış. Bizde duyarlılık göstererek konuyu değerlendirdik. O gün ismini aldık ve sonraki süreci adım adım takip ettik. Tedavisi yapıldı ve işitme cihazı alındı. Kızımızın mutluluğu bizlere yetti. Amacımızda buydu. Kızımızın, ailesinin ve öğretmenlerinin mutlu olması hedefimizdi. Bunu başardığımızı düşünüyorum. Biraz önce mutluluk gözyaşları gözlerinden damladı. Yeter ki bizim gözyaşımız bu sebeple olsun. Allah bundan sonra da daha büyük başarılarınızı daim etsin. Sizleri sevindirebildiysek ne mutlu bize dedi. HABER MERKEZİ

10 17 Şubat 2013 Perşembe 22 Mayıs 2015 Cuma

11 SAYFA 12 ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 AKS Acil Yardım 112 Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir 110 Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova Evka Evka Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe HASTANE TELEFONLARI -Devlet Hastaneleri- Aliağa N.S. İşgören Alsancak Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı Alsancak Diş Hast Atatürk Devlet Behçet Uz Bornava Dev. Hast Bozyaka Eği. Hast Buca S.D. Hastanesi Çeşme A. Çizgenakat Foça Göğüs Hastanesi Konak Diş Hastanesi Karşıyaka Çiğli Dev. Hastanesi Menemen Dev. Hast Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Urla Dev. Hastanesi Tepecik Dev. Hast Belediye Hastaneleri- Eşrefpaşa Bel. Hast Özel Hastaneler- Anadolu Tıp Merkezi Agora Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Atakent Tıp Merkezi Atagöz Göz Hastalıkları Atafizik, Fizik Ted. Mer Batıgöz Hastanesi Bornova Tıp Merkezi Bornova Özel Tıp Mer Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi Buca Sağlık Merkezi Central Hospital Can Tıp Merkezi Caner Göz Merkezi Çağdaş Tıp Merkezi Çankaya Tıp Merkezi Çesav Tıp Merkezi Çeşme Sissus Has Çınarlı Hastanesi Çiğli Özel Sağ Diyabet Hastanesi Diamed Dah. Dal Mer Doğa Tıp Mer Dr. Sıhhat Tıp Merkezi Efes K.B.B. Merkezi Ege Sağlık Hastanesi Ege Tüp Bebek Merkezi Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi Mayıs 2015 Cuma SONDAKiKA GAZETESİ >> 12 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe Manisa Büyükşehir danışmentler e ve kışlak'a kiraz alım yeri yapıyor EMİN YAPAR Manisa Büyükşehir Belediyesince Danışmentler ve Kışlak Mahallelerine Kİ- RAZ ALIM YERİ yapılıyor.danışmentler Mahallesinde Büyükşehir Koordinatörlüğünce yapılan bilgilendirme toplantısında konuşan Koordinatör Kazım Aysan ''Büyükşehir olarak alt yapı faaliyetlerinin yanında mahalllelerimizde kırsal kalkınma ile ilgili projeler geliştiriyoruz.üreticimizin ürününün değerlenmesi a- macı ile Danışmentler ile Kışlak Mahallelerimizde kiraz alım yerlerini daha önceden düzenlemiştik. Şimdide çelik konsriksiyondan üst binasını yapacağız.sulama,gölet projelerimiz devam ediyor.il genelinde planladığımız çalışmaların ihaleleri yapıldı.önümüzdeki günlerde yer teslimleri yapılarak çalışmalar başlayacak.yarbasan Minnetler arasındaki yol çalışmamız başlıyor.''dedi. CHP Lİ ÖZEL GECE GÜNDÜZ YOLLARDA EMİN YAPAR CHP Parti Meclisi Üyesi Manisa Milletvekili ve 1. Sıra milletvekili adayı Özgür Özel gece gündüz demeden seçim çalışmalarına devam ediyor, her gün ilçe, belde ve köy ziyaretlerinde vatandaşlarla bir araya geliyor. Seçim çalışmaları kapsamında önceki gün Saruhanlı da tek tek köyleri gezen CHP li Özel i Alibeyli çıkışında vatandaşlar güllerle karşıladı. Duygulu anlar yaşayan Özgür Özel sosyal medyadan şu paylaşımı yaptı: Alibeyli çıkışında bir teyze ve kızı seçim otobüsümüzü durdurdular... Bir demet kırmızı gül, bir somun sıcak ekmek. ÖZEL DUR DURAK BİLMİYOR CHP Manisa Milletvekili ve 1. Sıra milletvekili adayı Özgür Özel seçim çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. CHP li Özgür Özel geçtiğimiz Pazar günü Soma da şehit madencilerin aileleri ile bir araya gelmiş ve Soma da çok sayıda mahalleyi ziyaret ederek, şehit madenciler adına düzenlenen tüm hayırlara tek tek katılmıştı. Önceki gün de seçim çalışmalarına Saruhanlı da devam eden Özgür Özel çalışmaları hakkında değerlendirmelerde bulunarak halkın iktidarına 18 gün kaldı dedi. Özgür Özel geçtiğimiz Pazar günü Soma da şehit madenci aileleri ve Somalılar ile buluştu. Soma Cenkyeri Mahalle Muhtarlığının maden şehitleri adına düzenlediği hayra katılan CHP li Özel, şehit madenci aileleri ile tek tek sohbet etti, başsağlığı dileğinde bulundu. Özgür Özel buradaki programın ardından Beyce mahallesinde maden şehitleri Yüksel Cangül ve Uğur Canbey'in hayrına katıldı. Daha sonra Soma cemevindeki hayra katılan CHP li Özgür Özel, maden şehitleri Ahmet Gülcü, Mustafa Kocabaş ve Ahmet Bal ın adına düzenlenen hayırlara da gitti, burada da şehit aileleri ile bir araya geldi. Ölen mühendis Mehmet Efe nin de ailesini ziyaret eden Özgür Özel Mehmet Efe nin eşi ile de sohbet etti. Özel; Soma duruşmasında tüm sanık avukatlarının diğer iş cinayetlerinde olduğu gibi ölen maden mühendisi Mehmet Efe yi suçlayarak sorumluluktan kaçmanın yollarını aradığını söyledi, Mehmet Efe nin eşi ise Bize inananlar, bize yeter" dedi. CHP Lİ ÖZEL SARUHANLI DA GÜLLER- LE KARŞILANDI Önceki gün ise Saruhanlı da seçim çalışmalarına devam eden Özgür Özel, Develi, Halitpaşa, Alibeyli, Heybeli, Büyükbelen mahallelerini tek tek gezdi. Köylerde, beldelerde vatandaş ve esnafla tek tek sohbet eden ve daha sonra Pazar yerini de ziyaret ederek, Pazarcı esnafının sorunlarını dinleyen Özgür Özel Alibeyli çıkışında güllerle karşılandı. Duygulu anlar yaşan CHP li Özgür Özel sosyal medyadan şu paylaşımı yaptı: Alibeyli çıkışında bir teyze ve kızı seçim otobüsümüzü durdurdular... Bir demet kırmızı gül, bir somun sıcak ekmek. İlçelere yaptığı ziyaretlerde seçim çalışmalarının gidişatı hakkında da değerlendirmelerde bulunan CHP li Özel sahada CHP nin hem taktik hem de psikolojik üstünlüğü olduğunu söyledi. Özel; Manisa da ve tüm Türkiye de ön seçim yapan tek Parti Cumhuriyet Halk Partisi. Bizim kampanyamız çok başarılı bir şekilde ilerliyor. Çünkü diğer partilerden çok önce başladık. Her sabah saat da çalışmalarımıza başlıyoruz, gece yarılarına kadar ilçe ilçe, belde belde, köy köy tüm adaylarımız ve aday adaylarımızla Manisa yı geziyoruz. Tek tek vatandaşla sohbet ediyoruz. Bize gösterdikleri ilgi bizleri daha da yüreklendiriyor ve heyecanlandırıyor. Öyle ki AKP ve MHP daha adayların sıralarını tartışırken biz Manisa yı 3. Kez dolaşıyorduk. Bu seçim sürecinde Manisa da CHP nin hem taktik hem de psikolojik bir üstünlüğü var. Adayları ilk belirleyen Parti CHP oldu, vaatlerini ilk açıklayan Parti CHP oldu, şimdi de Manisa daki ilk mitingi yapan Parti biziz. Her geçen gün çıtayı biraz daha yukarıya taşıyoruz. Zaten sokakta da bu rahatlıkla görülüyor. Vatandaşlarımız projelerimiz için yolumuzu kesiyor, biz anlatmadan bizim projelerimizi kendi anlatmaya başlıyor. Bu bizim için büyük bir gurur diye konuştu. POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Kan Merkezleri- Kızılay Çocuk Hastanesi Ege Üni Tepecik Kan Merkezi ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj Körfez Ulaşım İskeleler- Konak Karşıyaka Alsancak Bostanlı Bayraklı İskele Pasaport İskele Göztepe İskele Üçkuyular İskele Elektrik Arıza- Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

12 SAYFA 13 SONDAKiKA GAZETESİ >> 13 SAĞLIK Mayıs Şubat Cuma Perşembe Meme kanseri sonrası oluşan lenfödemiye pilatesli çözüm! İzmir Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hülya Özlem Şener, Meme Kanserine yapılan cerrahi müdahale sonrasında meydana gelen Lenfödem hastalığına karşı Klinik Pilates yapılmasını önerdi Meme kanseri, Türkiye de ve dünyada her 7-8 kadından birinde görülüyor. Gelişen sağlık teknolojisi sayesinde cerrahi müdahale, pek çok kadının hayatını kurtarıyor. Ancak cerrahi müdahalenin ardından uygulanan radyoterapi, kemoterapi, hormonoterapi gibi tedaviler sonrasında görülen Lenfödem hastalığı, ağrı, ağırlık hissi, yangı, karıncalanma, şişkinlik nedeni ile kadınların hayat kalitesinde önemli kayba ve daha da önemlisi depresyon ve sosyal izolasyona neden oluyor. İzmir Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hülya Özlem Şener, yoğun radyoterapi sonrasında görülen Lenfödem hastalığına karşı Klinik Pilates yapılmasının, hastalığın aşılmasında ve tekrarının önlenmesinde önemli bir tedavi yöntemi olduğunu söyledi. Hasta olmak istemeyen SOKAK SÜTÜ TÜKETMESİN Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Bilim Kurulu Üyesi ve Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barboros Özer, sokakta satılan sütün telafisi olmayan zararlar verdiğini vurguladı. Özer, 21 Mayıs Dünya Süt Günü kapsamında yaptığı açıklamada şunları ifade etti: Gelişmiş ülkelerin tamamında gündemden düşen sokak sütü kavramı ne yazık ki ülkemizde halen güncelliğini korumaktadır. Gerek fiyat avantajı gerek sosyo-ekonomik tercihler gerekse yanlış yönlendirmeler nedeniyle sokak sütü halen ülkemiz tüketicilerinin tercihleri arasında yer almaktadır. Süt, soğuk ortamlarda korunmadığı ve hızla ürüne işlenmediği takdirde kısa sürede doğal niteliklerini yitirebilme özelliğine sahiptir. Uygun olmayan koşullarda pazarlanan çiğ sütler özellikle mikroorganizmaların ürettiği bazı bileşenler aracılığı ile insan sağlığını tehdit etmektedir. Çoğu zaman çiğ sütün kaynatılması ile mikroorganizmaların öldürüldüğü ve sütün güvenli hale Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özer, "Çiğ sütün sokak sokak dolaştırılarak pazarlanması sırasında halk ifadesi ile kesilmemesi için bazı satıcılar tarafından hidrojen peroksit, çamaşır sodası, soda külü vebenzeri kimyasal koruyucuların katıldığı bilinmektedir. Kaynatma ile bu getirildiği ileri sürülmektedir. Kaynatma ile çiğ sütün mikroorganizma içeriğinin azaltıldığı doğrudur ancak mikroorganizmaların üretmiş olduğu sağlığa zararlı bileşenlerin ısı ile ortadan kalkması çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Ayrıca, çiğ sütün sokak sokak dolaştırılarak pazarlanması sırasında halk ifadesi ile kesilmemesi için bazı satıcılar tarafından hidrojen peroksit, çamaşır sodası, soda külü vebenzeri kimyasal koruyucuların katıldığı bilinmektedir. Kaynatma ile bu kimyasal bileşenlerin sağlık risklerinin ortadan kalkmayacağı açıktır. Özer, işlenmiş içme sütünün en iyi kalite çiğ sütlerden elde edildiğini, besin değerinin maksimum düzeyde korunduğunu ve katkı maddesi içermediğini dile getirdi. Prof. Dr. Özer, ayrıca şu uyarılarda bulundu: Kamuoyundaki sokak sütü organiktir algısı yanlıştır. Gıdaların organik olma kriterleri Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yayınlanan yönetmeliklerle belirlenmiştir. Yalnızca Bakanlığın organik ürün logosunu taşıyan sütler organik ürün olarak kabul edilmektedir. Çiğ sütün içme sütü olarak tüketilebilmesi için bileşim açısından fazla bir değişikliğe uğramadan insan sağlığı açısından güvenli bir gıda haline getirilmesi gerekir. Bunu sağlamanın yolu ise sütün kimyasal bileşenlerin ortadan kalkmayacağı açıktır" dedi Başlamadan engellenebilir Lenfödem hastalığının cerrahi müdahaleden 1 yıl sonra da yıl sonra da görülebileceğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Şener, Bu tedaviye, cerrahi müdahale sonrası dikişler alındıktan sonra herhangi bir komplikasyon yoksa başlanabilir. Bu sayede belki de hastada Lenfödemin oluşmasının önüne geçilebilir diye konuştu. Doktora çalışmasını Lenfödem hastalığının Klinik Pilates egzersizleri ile iyileştirilmesi üzerine yapmış olan Şener, Lenfödem şişliğini azaltmak için literatürde altın standart olarak bilinen Kompleks Dekonjestif Fizyoterapi yönteminin yaklaşık yıldır aktif olarak kullanıldığını ve hastaya Manuel Self Drenaj Masajı nın öğretildiğini, egzersiz olarak da sadece etkilenen kola hareketler yaptırıldığını belirtti. Sadece meme ve kola yönelik değil, bütün vücudu harekete geçirecek bir egzersiz sisteminin kullanılması gerektiği bilgisini aktaran Şener, buna uygun yöntemlerin de Pilates, Yoga ve Thai chi olabileceğini ancak bu yöntemlerin uzun dönem sonuçlarının henüz tespit edilmediğini söyledi. kontrollü koşullar altında işlenmesidir. Çiğ sütün kaynatılması sırasında gerçekleşen bileşim kayıpları kontrollü ısıl işlem sırasında meydana gelen besin kayıplarından çok daha şiddetlidir. Pastörize sütlerle uzun ömürlü sütler arasındaki temel farklılıklar, tâbi tutuldukları ısıl işlem şartlarının (sıcaklık derecesi x zaman) ve ambalajlama tekniklerinin farklılığından kaynaklanmaktadır. İşlenmiş sütlerin satıldığı UHT paketlerde kullanılan alüminyum insan sağlığına zararlı değildir. Sütün ışık ve hava almasını önleyici ara bir bariyer görevi gören ambalaj, süte kesinlikle temas etmez. SETBİR Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Ilgaz da süt tüketiminin artması gerektiğinin altını çizdi. Ilgaz, sütün faydalarını şöyle sıraladı: Solunum yolu enfeksiyonları, grip ve soğuk algınlığı gibi pek çok rahatsızlığa karşı süt, içerdiği 40 tan fazla besin öğesiyle doğal bir koruyucudur. Enfeksiyon riskine dikkat Lenfödem tedavisinde, gövde ile kalça arasında gövdenin tam düzgünlüğünü sağladıktan sonra solunum egzersizleri ile lenf akışının genel sisteme aktarılışını kolaylaştıracak, lenfatik sistemi harekete geçirecek solunum egzersizleri ile birlikte kol ve bacak hareketlerinin yapıldığı bir egzersiz sistemi olan Klinik Pilates egzersizlerini kullandığını ifade eden Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: Bu egzersiz sisteminin devamlılığı sağlandığında iyileşme mümkün. Bu hastalar enfeksiyon riskine çok açık. Hastalığın tekrarlamasının engellenmesi için de ya bir fizyoterapist eşliğinde Klinik Pilates egzersizlerinin düzenli olarak yapılması ya da hastalara dağıtılan CD eşliğinde düzenli olarak egzersizlerin yapılması lazım. Egzersizle devamlılığı Protein, kalsiyum ve fosfor gibi pek çok besin öğesini içeren süt, günlük düzenli kullanıldığında koroner kalp hastalıklarına karşı korur ve hipertansiyonu dengeler. Süt, kemiklerin güçlenmesi ve kemik sağlığının korunması için gerekli olan kalsiyumu içerir. Yüksek miktarda kalsiyum ve fosfor içeren süt, asitli ve şekerli yiyeceklerin yarattığı mikroorganizmalarla savaşarak dişlerimizde oluşabilecek çürükleri engeller. Süt ve süt ürünleri, içerdikleri karbonhidrat, protein ve yağ ile enerjinizi artırır. İçerdiği kalsiyum sayesinde, günde 2 bardak süt tüketmek, osteoporozu (kemik erimesi) engellemeye yardımcı olur. Gebelik boyunca annelerin vücudunda azalan mineraller, günde 2 bardak süt ile karşılanmaktadır. Süt, içerdiği B12 vitamini ile sinir sistemi ve sinirler arası iletimi olumlu yönde etkiler ve çocukların algılanmalarını ve öğrenme kapasitelerini artırır. Glisemik indeksi yüksek besinlerden olan süt, günde 2 bardak tüketildiğinde tokluk hissini artırarak fazla kilo almayı engeller. Sütte bulunan vitamin ve mineraller, akne ve cilt inflamasyonu riskini azaltarak cilt sağlığını korur. (CİHAN) Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Sevinç Yücecan, kahvaltıda yumurta tüketilirken çay içilmesini önermediklerini belirterek, "Çaydaki tanen maddesi, kan yapıcı özelliği bulunan yumurtadaki demiri bağlıyor, emilmeden atılmasına yol açıyor" sağlanmazsa şişme tekrarlayabilir. Bilinçsiz yapılan Pilates sakatlanmaya neden olur Düzgünlük prensipleri, hareketlerde akışkanlık, konsantrasyon, kişiyi bulunduğu ana çeken bir süreç o- larak tanımlanan Pilates in fizyoterapistler tarafından yaptırılmaması halinde sakatlanmalara neden olabileceği konusunda uyaran Yrd. Doç. Dr. Şener, 3-5 CD izleyen herkes Pilates uzmanı oluyor. Pilates, çok zor hareketleri içeren bir sistemdir. Bu hareketler temel düzgünlük prensiplerine dikkat edilmeden aerobik tarzda yaptırılıyor ve kişiler hemen top üzerine oturtuluyor. Top, en son aşamada kullanılacak materyaldir. Biz düzgünlükleri öğrettikten sonra egzersizleri aşamalandırarak ilerletiriz, kişiye özel hale getiririz. Arkasından da terabantlar dediğimiz e- lastik bantlar ve toplarla ileri seviyeye geçeriz. Bu temeli öğretmezseniz kişiler sakatlanır. O nedenle Pilates kesinlikle bir Fizyoterapist gözetiminde yapılmalıdır dedi. (CİHAN) dedi. Fakültenin Beslenme ve Diyetetik Bölümü Kurucu Başkanı da olan Yücecan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yumurtanın başta demir olmak üzere vitamin ve mineraller yönünden zenginliğine işaret etti. Özellikle çocuklar için protein ve demir kaynağı bu ürünün sağlıklı beslenme çerçevesinde düzenli tüketilmesini öneren Yücecan, yumurtanın pişirilmesi ve tüketimi sırasında bazı noktalara dikkat edilmesini istedi. Yumurtanın çocukların damak tadına uygunluğu için uzun süre pişirilmemesi gerektiğini anlatan Yücecan, "Fazla miktarda haşlarsanız sarısının etrafında yeşil halka oluşur. Bu durum lezzetini etkiler ya da bayatlığının göstergesi olabilir. Yumurtanın damak tadına uygunluğu için haşlanmasına dikkat etmeli" diye konuştu. Kahvaltılarda yumurtanın yanında çay içilmesini önermediklerini ifade eden Prof. Dr. Yücecan, şunları kaydetti: "İlla içilecekse açık limonlu çay tercih edilmeli. Çaydaki tanen maddesi, kan yapıcı özelliği bulunan yumurtadaki demiri bağlıyor, emilmeden atılmasına yol açıyor. Demir içerikli diğer gıda ürünleriyle de çay tüketilmemeli. Bir saat sonra istenilen demde çay içilebilir. Çocuk, yaşlı ve hamilelerin içecekleri çayın açık ve limonlu olması, demir emilimi açısından önemli." "Dudaklardaki yara için süt ve ürünlerini tüketin" Yücecan, sağlıklı beslenme konusunda da bazı önerilerde bulundu. Makarnanın haşlama suyunun dökülmesinin vitaminlerin kaybedilmesine yol açacağını vurgulayan Yücecan, "Kuru baklagiller de haşlanıp suyu dökülüyor. Bu da yanlış çünkü vitamin ve mineral kaybı fazla oluyor. Sütteki riboflavin (B2 vitamini) çok önemli. Dudak kenarlarında yara sorunu bulunanlar, süt ve ürünlerini tüketebilir. Genellikle bu yaralar riboflavin eksikliğinden kaynaklanıyor" dedi. Prof. Dr. Yücecan, havuç salatasının üzerine limon suyu döküldükten sonra bekletilmesi 'Oruç' faydalı bakterileri artırıyor 'abur cubur' obeziteyi tetikliyor! Abur cubur gıdaların, insan vücudunun zayıf ve ince olmasını temin eden bakterileri öldürdüğü belirtiliyor. Obeziteyi neden olan 'abur cubur' yemeden yapılan diyete, orucu dahil ederek gıdayı sınırlamak ise faydalı bakterileri arttırıyor. Londra King Koleji Genetik Epidemioloji Profesörü Tim Spector un yeni yayınlanan kitabına göre insanların vücudunda yaşayan mikroplar, insan bedeninde yaşayan hücrelerin yüzde 90 ını teşkil ediyor. Bu dengenin bozulması ise ciddi bir şişmanlık sorununa neden oluyor. Diyet miti; Yediklerimizin ardındaki gerçek bilim isimli kitapta yazar, bakteriler ile yenilen gıdalar ve insan sağlığı arasındaki ilişkiyi ve obeziteyi ele alıyor. Prof Spector un araştırmasına göre gazlı içeceklerdeki tatlandırıcılar da insan metabolizmasını etkileyerek kilo alınmasına neden oluyor. Sınırlı gıda almaya dayalı olarak, haftanın iki günü oruç diyeti ise insan bedenindeki faydalı bakterileri arttırıyor ve metabolizmayı güçlendiriyor. Prof. Spector un yaptığı genetik araştırmalar, insanların 3 te birinde doğal olarak bulunan bakterilerin, şişmanlamaya engel olduğunu ortaya koydu. Prof. Spector bazı insanların yemeklerde salata, brokoli ve sarımsak gibi gıdaları tercih etmelerinde de yine bu genetik yapılarından kaynaklanan bakterilerin etkin olduğunu belirtiyor. Prof Spector, son 3 yıldan bu yana İngiltere deki en geniş çaplı mikrobial çalışmanın liderliğini yapıyor. Prof Spector bu kapsamda İngiltere de yaşayan 5 bin ikiz kişinin bağırsaklarındaki bakterileri genetik açıdan inceliyor. (CİHAN) Kahvaltıda yumurtanın yanında çay içmeyin Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Yücecan, "Kahvaltılarda yumurtanın yanında çay içilmesini önermiyoruz. Çaydaki tanen maddesi, kan yapıcı özelliği bulunan yumurtadaki demiri bağlıyor, emilmeden atılmasına yol açıyor" dedi durumunda da A vitamini kaybının yüzde 75'e çıktığı bilgisini verdi. Yeşil kalması için sebze yemeklerine soda atılmasının B grubu vitaminlerinde kayıplara neden olacağını anlatan Yücecan, "Tarhananın güneşte kurutulmaması lazım. Güneş ışınları riboflavin kaybına yol açıyor" ifadesini kullandı. (AA)

13 SAYFA 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 GÜNCEL7 22 1ubat Mayıs Perşembe Cuma "Beyaz cennet"te Yabancıların konuttaki en gözde ilçesi: Alanya Antalya'nın Alanya ilçesinde yabancıların aldığı konut sayısı geçen yıl sonu itibarıyla, önceki yıla göre yüzde 7,3 artarak 34 bin 532 oldu. Alanya Tapu Kadastro Müdürlüğü verilerine göre, 2013 yılı sonu itibarıyla ilçede konutu olan yabancı sayısı 32 bin 185 seviyesinde bulunuyordu. Söz konusu rakam 2014 yılı sonu itibarıyla 34 bin 532'ye ulaştı. Konut alımında ilk sırada 5 bin 712 konut ile Ruslar yer aldı. Rusları, 5 bin 616 konutla Norveçliler, 4 bin 337 konutla Almanlar izledi. İlçede konut alan yabancı sayısı bu yılın ilk üç ayında ise bine yaklaştı. Alanya Kaymakamı Hasan Tanrıseven, AA muhabirine, yabancıların konut alımında Alanya'ya ilgisinin devam ettiğini söyledi. Geçen yıl sonu itibarıyla ilçede mülk alan yabancı sayısının 35 bine yaklaştığını anlatan Tanrıseven, "Rusya'da yaşanan kriz nedeniyle alımların azalacağı endişesi vardı ancak mülk alımlarına baktığımızda, Rusya'dan herhangi bir azalma görülmüyor. Yılın ilk üç ayında satılan bine yakın gayrimenkulün neredeyse dörtte birini Ruslar almış durumda" dedi. "78 milletten insan yaşıyor" Alanya'nın Avrupalılar için gözde yerleşim merkezi konumunda bulunduğunu vurgulayan Tanrıseven, şöyle konuştu: "Burada sadece Türk vatandaşlarına değil, doğal olarak yabancılara da hizmet veriyoruz. İlçeye yabancıların ilgisinin artarak devam edeceğini düşünüyorum. Bizlerde eski bir deyim vardır; '77,5 millet' diye. Alanya'da bugün 78 milletten insan yaşıyor. Çok kültürlü, çok dilli bir dünya Koruyucu aile olmak isteyenler ÇOCUK SAYISINDAN FAZLA kenti olma yolunda ilerliyor. Sadece Türkiye'nin değil, Avrupa'nın en gözde turizm ve yerleşim merkezi olarak göz dolduruyor. Bu çerçevede elimizden gelen her türlü hizmeti veriyoruz." Son yıllarda Arap ülkelerinde tanıtım yapılıyor Alanya Müteahhitler Birliği Başkanı Mustafa Küçüker de müteahhitlerin bir turizm elçisi gibi yurt dışında tanıtım çalışması yaptıklarını ifade ederek, "Önce bölgemiz, sonra projeler tanıtılıyor. 'Bölgeyi seviyorsanız, yaşamak istiyorsanız gelin' diyoruz. Bunda da oldukça başarılı olundu" diye konuştu. Küçüker, konut satışında rakip ülkelerle rekabet edebilme adına kar marjlarını düşürdüklerini, projeleri cazip hale getirmeye çalıştıklarını söyledi. İran, Irak, Lübnan ve Katar'da son dönemde yoğun tanıtım yapıldığını belirten Küçüker, buna paralel olarak Arapların Alanya'dan aldıkları konut sayısında artış olduğunu dile getirdi. "Yabancıların tercih nedenleri havası, tabiatı ve insanları" Alanya Sanayici ve İşadamları Derneği Üyesi Mehmet Yalçın da Türkiye'de yabancılara en fazla mülk satışı yapılan yerlerden birinin Alanya olduğunu kaydetti. Alanya'nın doğal güzelliklerine değinen Yalçın, "Yabancıların tercih nedenleri arasında havası, tabiatı ve insanları var. Yerel halk insanlara karşı saygılı. Yabancılar burada kendilerini yabancı olarak görmüyor, ülkelerinde hissediyorlar" ifadesini kullandı. (AA) Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, kentte koruyucu aileye verilmeyi bekleyen çocuk sayısından fazla koruyucu aile olmak isteyen ailenin bulunduğunu söyledi. Bektaş, Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü'nün "Gönül Elçileri" projesi kapsamında, kurum bünyesindeki koruyucu ailelere yönelik bir otelde düzenlenen toplantıya katıldı. Sürdürülen politikalar neticesinde koruyucu aile olmak isteyen aile sayısının arttığını belirten Bektaş, "Her geçen gün koruyucu aile olmak isteyen aile sayısı artıyor. Şu anda koruyucu aileye verilmeyi bekleyen çocuk sayımızdan daha fazla sayıda koruyucu aile olmak isteyen aile var" dedi. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Murat Konan ise çocukların bütün ihtiyaçlarını karşıladıklarını ancak aile sevgisini tam anlamıyla veremediklerini i- fade ederek, 86 çocuğun 68 koruyucu ailenin yanında kaldığını, bu sayının artırılması için çalışmaların sürdüğünü aktardı. Konan, aile ile eşleştirme bekleyen 20 çocuğa karşılık koruyucu aile olmak için 30 ailenin sıra beklediğini sözlerine ekledi. (AA) BALON SEFASI Pamukkale'ye gelen turistler, balon turlarıyla "beyaz cennet"i artık havadan da görebiliyor. Yaklaşık bir saat süren balon turuna katılan Kolombiyalı Clodia Polonia, "Balon turu çok güzel. Güneşin doğuşunu balondan izlemek harika" dedi Yerli ve yabancı turistler, UNESCO'nun Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve "beyaz cennet" olarak adlandırılan Pamukkale'yi, balon turları sayesinde havadan görebilme imkanı buluyor. Pamukkale'de geçen yıl özel bir firma tarafından başlatılan balon turizmi, yerli ve yabancı turistlerden büyük ilgi görüyor. "Beyaz cennet"i yukarıdan görmek isteyen turistler, sabahın erken saatlerinde konakladıkları otellerden alınarak, balonların havalanacağı Kocaçukur mevkisine getiriliyor. Uzman ekipler tarafından yaklaşık 30 dakikada hazır hale getirilen balonların uçuş güzergahını belirlemek için havaya küçük balonlar bırakılıyor. Hava koşulları test edildikten sonra balon turu başlıyor. Yaklaşık bir saat havada kalan turistler, beyaz travertenleri, Hierapolis antik kentinin tarihi güzelliklerini izleme fırsatı buluyor. Gün doğumundan önce havalananlar ise Pamukkale'de güneşin doğuşuna tanıklık ediyor. "Pamukkale'yi havacılık merkezi haline getirebiliriz" Türk Hava Kurumu (THK) Gökçen Havacılık Pamukkale MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, tarımsal girdi maliyetinin yüksek olmasını eleştirerek, bu alanda yaşanan sorunları partisinin çözeceğini bildirdi. İzmir Ticaret Borsası'nın (İTB) Mayıs ayı Özel Meclis Toplantısı'- na katılan MHP İzmir milletvekili adayları, borsa üyeleriyle bir araya geldi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu, burada yaptığı konuşmada, iktidarın ekonomide büyümeyi ve diğer konulardaki hedefini tutturamadığını öne sürerek, "Büyüme düştü, işsizlik arttı" dedi. "Fantastik bir deneyim" "Beyaz cennet"i görmek için Kolobiya'dan kızı Anna Maria ile gelen Clodia Polonia, ilk defa geldikleri Pamukkale'yi balon turu sayesinde çok daha iyi şekilde görme fırsatı bulduklarını belirterek, "Balon turu çok güzel. Güneşin doğuşunu balondan izlemek harika. Pamukkale'yi yukarından görmek çok çılgınca ve eğlenceli" ifadelerini kullandı. Hayatında ilk kez balon turu heyecanı yaşayan Arjantinli Bernardo Bilderise Pamukkale'yi ilk kez gördüğünü belirterek, yaşadığı anı "fantastik bir deneyim" şeklinde değerlendirdi. Juan Rojas da daha önce balonla uçtuğunu fakat burada uçmanın daha keyifli olduğunu, Pamukkale'ye tekrar gelmek istediğini söyledi. Balon İşletme Müdür Yardımcısı Nevzat Köse, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıldan beri balon uçuşları gerçekleştirdiklerini, 1 Haziran-31 Aralık 2014 arasında iki balonla 2 bin 175 yolcuya Pamukkale'yi havadan görme fırsatı sunduklarını belirtti. Henüz yolun başında olduklarını dile getiren Köse, "Geçen yıl elde edilen gelir 325 bin avro. Kapadokya'nın bu turlardan elde ettiği yıllık ortalama gelirin 80 milyon avro olduğunu düşünürsek, henüz yolun başındayız demektir" dedi. Pamukkale'nin dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan özelliklere sahip olduğuna dikkati çeken Köse, şunları söyledi: "Pamukkale, yelken kanat, yamaç paraşütü sporlarının yapılabildiği dünyanın nadir yerlerindendir. Biz burayı havacılık merkezi yaparak balon turizmini canlandırmaya çalışıyoruz. Pamukkale'ye gelen turistlerin istedikleri her türlü aktiviteye katılabilmesini sağlıyoruz. Yerel yöneticilerimizin de desteğiyle Pamukkale'yi bir havacılık merkezi haline getirebiliriz." Türkiye'de tarım alanlarının azaldığını belirten Tanrıkulu, "Hükümetimiz döneminde 41,1 milyon hektar tarım alanı vardı, 2012'de 38,3 düştü. 2-3 milyon hektarlık azalma var. Sadece 14,8'i ekilebiliyor. Tarımsal girdiler çok maliyetli olduğu için insanlar tarımdan kaçıyor. MHP olarak tarımda yaşanan sorunları çözeceğiz ve tarımsal üretiminin artışı için destekleri artıracağız" diye konuştu. VOB İzmir'e geri gelecek Tanrıkulu, daha önce İzmir'de faaliyet gösteren Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası'nın (VOB) dönemin Borsa İstanbul Başkanı İbrahim Turhan tarafından İstanbul'a taşındığını iddia ederek, şunları söyledi: "VOB'u bizim hükumetimiz döneminde ortaklaşa başlattık ve kurulması, büyümesi için çiçek gibi baktık. Resmen Turistlere balon turu yaptıran özel bir firmanın sorumlusu Tansel Kavcu da havadan Pamukkale'nin güzelliklerini göstermeye çalıştıklarını belirterek, hem turizme katkı yaptıklarını hem de sivil havacılığın gelişmesine yardımcı olduklarını kaydetti. Uçuşlar sırasında birçok aktivitelerin yapıldığını, turistlerin imkan dahilindeki taleplerini yerine getirmeye çalıştıklarını dile getiren Kavcu, Arjantinli bir turistin doğum gününü havada kutlandığını, bunun yanı sıra sürpriz evlilik teklifleri yapıldığını, bazı çiftlerin nikahlarının balonda kıyıldığını anlattı. Türk Hava Kurumu Balon Pilotu Bülent Gürhan ise 4 ay içerisinde 6 firmanın daha uçuş yapmasını beklediklerini, gelecek bir yılda Pamukkale semalarında 20 balonunun aynı anda havalanabilecek duruma geleceğini söyledi. Uçuşları hava şartlarına uygun olduğu sürece travertenlere yakın şekilde gerçekleştirmeye çalıştıklarını dile getiren Gürhan, "Müşteri talebi ve hava şartlarının uygun olması halinde en çok sabah iki, akşam bir uçuş gerçekleştirebiliyoruz. Balon kumandasız ve hava koşullarına bağlı çalışan bir araç olduğu için, 45 dakika ila 1 saatlik uçuş yapıyoruz" dedi. (AA) BİZ YAPTIK HÜKÜMET BOZDU çiçek gibi koparılıp İstanbul'a götürüldü. Bu hepimizin içinin yarasıdır. VOB'u İzmir'den koparan beyefendi İzmir'de 2. Bölge adayıdır. MHP iktidarında VOB'u İzmir'e yeniden geri kazandıracağız." "Demokrasinin kalitesi sorgulanmalı" MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da Türkiye'de demokrasi, özgürlükler, hukukun üstünlüğü ve devletin kurumlarına duyulan güven konusunda bazı sorunlar yaşandığını i- leri sürdü. Girişimcilerin, üreticilerin ve bireylerin korku nedeniyle görüşlerini rahatlıkla i- fade edemediklerini savunan Vural, "En önemli sorun demokrasinin gerilemesidir. Seçim döneminde en fazla sorgulanması gereken de demokrasinin kalitesidir. Türkiye diktatörlüğe geçiş sürecini yaşamaktadır. İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli de AK Parti'li ve CHP'li adayları meclisin özel toplantısında ağırlayacakları bilgisini verdi. (AA) bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca Soldan sağa: 1. İyi karşılama, güler yüz gösterme. 2. Operada solistin söylediği solo şarkı. Sıvı ölçü biriminin kısaltması. Bir nota. 3. Yasaklama, yasak etme. Üzüntüden doğan karamsarlık. 4. Bir işi yapmaya hazır. Rütbesiz asker. 5. Keman ya da kemençe yayı. Tanrıtanımaz, dinsiz. 6. Nicelik. 7. Mürekkep balığının bir türü. 8. Bayağı, sıradan. Üzüm şekeri. 9. Rutenyumun simgesi. Akciğerler. Otomobil sözcüğünün kısaltması. 10. Ayakkabının yumuşak olan üst bölümü. Tarama aracı. 11. Sabit manevralarda ve gemileri bağlamada kullanılan, üç ya da dört kollu halat. Nazi Hücum Kıtasının kısaltması. 12. İncelik, naziklik. 13. Lahza. Birini ya da bir yeri görmeye gitmek. 14. Ün, şan, şöhret. Avrupa da bir başkent. 15. Düzenli ekilen tarla. Eski dilde alt, aşağı. 16. Ekmek, nimet. Vakit. 17. Felsefede kuşkuculuk öğretisinin eski adı. Bir renk. 18. Kuzey Atlantik Paktı Örgütünün kısaltması. Atın yürüyüş şekillerinden biri. 19. Yaprakları salata olarak yenen kokulu bir bitki. Astatinin simgesi. 20. Fas ın plaka işareti. Bir gezegen. Yukarıdan aşağıya: Dünkü bulmacanın cevapları 1. Ağ yatak. Merih gezegenine verilen bir ad. Narin, ince yapılı. 2. Doğarak çoğalmak. Kordiplomatikte kıdemlilik bakımından başta gelen diplomat. Kesimevi, mezbaha. 3. Kimseyle ilişki kurmayan, mızmız kimse. Doğada olduğu gibi kalarak işlenmemiş olan. Senatörlerin toplandıkları yer. 4. Olumsuzluk anlatan önek. On altı taşla oynanan bir zekâ oyunu. Oruç tutulan ay. Bir vücudun veya bir organın yapı ögelerinden birini oluşturan hücreler bütünü, nesiç. 5. Mağlubiyet. Parkinson hastalığının başlıca belirtisi olan hareket yeteneğinin kaybolması. Binek hayvanı. 6. Güreşte bir oyun. Yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan büyük il. Seslenme sözü. Büyük ve sert taş kütlesi. 7. Çabuk davranışlı, çevik. Tembih sözü. Boyadan önce vurulan kat. Dayanak, yardımcı. 8. Afrika da sıradağlar. Bir tür pembe elmas. Hitit. 9. Tümör. Mısır ın plaka işareti. Gemi ya da uçağın izlediği yol. Garanti, güvence. 10. Eti beğenilen bir balık. Büyük balıkları yakalamakta kullanılan küçük balık biçiminde, ucu iğneli kurşun parçası. Bir halk sazı. Antalya ilinin bir ilçesi.

14 SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >> 15 SPOR Şubat Mayıs Perşembe Cuma Yarsuvat: Saray ziyaretini yaptık ama hala yolumuz yok, metro da çalışmıyor Galatasaray Kulübü Başkanı Duygun Yarsuvat, Ak Saray a yapılan ziyaret için, "Ankara dan haber geldi takımı al gel. Ama ziyaret sonrası hala yolumuz yok ve metroda çalışmıyor." dedi. Başkan Yarsuvat, Türk Telekom Arena Stadı nda basın mensupları ile bir araya geldiği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Bir basın mensubunun Sayın Yarsuvat, Saray a yaptığınız ziyaret sonrası çok eleştirildiniz. Bu ziyaret sonrası Galatasaray da çok şey değişecek dediniz. Peki neler değişti? sorusuna Yarsuvat, şöyle cevap verdi: "Saray ziyaretini ben yapmadım. Ben sadece Kulüpler Birliği ile birlikte 18 kulübün başkanları ile birlikte gittim. Abdurrahim Albayrak ı haksız şekilde harcadılar. Çünkü Abdurrahim, Gençlerbirliği maçı için gitmişti. Ödül töreninde yönetim kurulunu temsilen gitti. Ankara dan takımı al, gel diye talep geldi. Saat dörtte gelin dediler, Hayır, olmaz maçımız var dedik. O zaman öğle gelin dediler. O görüşmeden sonra iyi ilişkilerimiz oldu fakat hala yolumuz yok, hala metro çalışmıyor. Bir değişiklik olmamış. Olacağını tahmin ettik ama olmadı." (CİHAN) TFF HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ, MEDİCANA SİVASSPOR VE Galatasaray'ı PFDK'ya sevk etti Türkiye Futbol Federasyonu Hukuk Müşavirliği, aralarında Medicana Sivasspor - Galatasaray Türkiye Kupası maçının da bulunduğu 4 dosyayı Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na sevk etti. Hukuk Müşavirliği'nce tarihinde Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na yapılan sevk raporları ve gerekçeleri şöyle: 1- Medicana Sivasspor Kulübü'nün tarihinde oynanan Medicana Sivasspor - Galatasaray A.Ş. Ziraat Türkiye Kupası müsabakasındaki "çirkin ve kötü tezahüratı" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatının 53. maddesi uyarınca ve "talimatlara aykırı hareket" nedeniyle Akreditasyon Talimatının 4/a maddesi ve Futbol Disiplin Talimatının 46. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine, Medicana Sivasspor Kulübü başkanı Mecnun Otyakmaz'ın aynı müsabakadaki "hakareti" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatının 41. maddesi uyarınca tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK'ya sevkine, Medicana Sivasspor kulübü idarecisi Erdal Sarılar'ın aynı müsabakadaki "hakareti ve talimatlara aykırı hareketi" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatının 41. ve 46. maddeleri ile Akreditasyon Talimatının 6/1-c maddesi uyarınca tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK'ya sevkine, Medicana Sivasspor kulübü idarecisi Mehmet Boyraz'ın aynı müsabakadaki "hakareti, saldırısı ve talimatlara aykırı hareketi" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatının 41., 44. ve 46. maddeleri ile Akreditasyon Talimatının 6/1-c maddesi uyarınca tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK'ya sevkine, 2- Galatasaray A.Ş. Kulübü güvenlik görevlisi Yalçın Aydemir'in tarihinde oynanan Medicana Sivasspor - Galatasaray A.Ş. Ziraat Türkiye Kupası müsabakasındaki "saldırısı" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatının 44. maddesi uyarınca tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 3- Bandırmaspor Kulübü'nün tarihinde oynanan Bandırmaspor - İnegölspor Spor Toto 2. Lig Play-Off müsabakasındaki "çirkin ve kötü tezahüratı" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatının 53. maddesi uyarınca, "5 futbolcusunun sarı kart 1 futbolcusunun kırmızı kart görmesi suretiyle takım halinde sportmenliğe aykırı hareketi" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatının 40. maddesi uyarınca ve "saha olayları" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatının 52. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 4- İnegölspor Kulübü'nün tarihinde oynanan Bandırmaspor - İnegölspor Spor Toto 2. Lig Play-Off müsabakasındaki "çirkin ve kötü tezahüratı" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatının 53. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. Pendikspor Kulübü'nün tarihinde oynanan Pendikspor Trabzon Spor Toto 2. Lig Play-Off müsabakasındaki "çirkin ve kötü tezahüratı" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatının 53. maddesi uyarınca ve "saha olayları" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatının 52. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. (CİHAN) İstanbul'da korfbol heyecanı İstanbul'da kamp yapan dünya ve Avrupa şampiyonu Hollanda A Milli Takımı, hazırlık mücadelesinde Marmara Üniversitesi'ni yendi. İstanbul'da kamp yapan dünya ve Avrupa korfbol şampiyonu Hollanda A Milli Takımı, hazırlık maçında Marmara Üniversitesi'ni yendi. Çamlıca Spor Salonu'nda yapılan karşılaşmada ilk yarıyı 20-7 önde geçen Hollanda, ikinci yarıda da üstünlüğünü sürdürerek mücadeleden galip ayrıldı. Karşılaşmayı Gelişmekte Olan Spor Branşları Federasyonu Başkanı Hasan Öztürk ve yönetim kurulu üyeleri de izledi. Maç öncesi iki takım oyuncularıyla bir araya gelen başkan Öztürk ve yöneticiler, sporculara başarılar diledi. Federasyonları bünyesindeki branşları geliştirip büyüterek özerk birer federasyon yapmak için çalıştıklarını kaydeden başkan Öztürk, korfbol sporunu da daha iyi noktalara getirmeyi hedeflediklerini kaydetti. Bu hedef doğrultusunda Hollanda Milli Takımı'na yaptıkları davet ve burada yaptıkları kampın, Türkiye'de bu sporu yapanlar için de çok faydalı olduğunu dile getiren Öztürk, "Dünyanın en iyi takımını ülkemizde konuk etmek çok önemliydi. Oyuncularımız, antrenörlerimiz de bu kamptan çeşitli tecrübeler edindiler. Diğer branşlarda da çok ciddi çalışmalar içerisindeyiz. Genç ve dinamik kadroya sahip bir federasyonuz ve yoğun bir çalışma temposundayız" ifadelerini kullandı. (AA) İtalya Kupası nı Juventus kazandı Futbolda İtalya Kupası'nı, Lazio yu uzatma sonunda 2-1 mağlup eden Juventus kazandı. Roma Olimpiyat Stadı nda oynanan ve yaklaşık 65 bin futbolseverin izlediği müsabakayı hakem Daniele Orsato yönetti. Mücadeleye hızlı başlayan taraf başkent ekibi Lazio oldu. 4. dakikada Cataldi nin cezasahasının solundan kullandığı serbest vuruşta iyi yükselen Stefan Radu, kafa vuruşuyla topu ağlara gönderdi (1-0). 11. dakikada Juventus atağında kazanılan serbest vuruşu Pirlo kullandı. Arka direğe doğru yapılan ortada Evra, topu altıpasa doldurdu. Juventuslu stoper Giorgio Chiellini, akrobatik bir vuruşla skoru 1-1'e getirdi. 31. dakikada gelişen Lazio atağındaki karambolde Pogba topu durduramayınca Parolo, önüne düşen topa yaptığı demi-vole vuruşta top az farkla dışarı çıktı. İkinci yarıda iki takımın da atakları etkisiz kalınca başka gol olmadı ve karşılaşmanın galibini belirlemek için uzatmalara gidildi. Uzatmaların 94. dakikasında Lazio gole çok yaklaştı. Djordjevic in yaklaşık 30 metreden çektiği şut, kaleci Storari yi geçtikten sonra iki kale direğine çarpıp sahaya döndü. 96. dakikada gelişen Juventus atağında Lazio ceza sahasında oluşan karambolde, mavi-beyazlı oyuncular topu uzaklaştıramadı. Meşin yuvarlağı önünde bulan Matri düzgün vuruşla takımını 2-1 öne geçirdi. Müsabakada başka gol olmayınca Juventus, sezonundan bu yana kazanamadığı İtalya Kupası nın sahibi oldu. Karşılaşmanın ardından düzenlenen kupa seremonisinde Lazio ya gümüş madalyalarını, Juventus a da altın madalyalarını ve kupasını, Inter taraftarı olduğu bilinen Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella verdi. Törende, gümüş madalyalarını almak üzere podyuma çıkan Laziolu futbolcular, başta Juventuslu oyuncular olmak üzere herkes tarafından alkışladı. (CİHAN) Adana ASKİ, Beşiktaş'tan Begüm Dalgalar'ı transfer etti Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi takımlarından Adana AS- Kİ, Beşiktaşlı forvet Begüm Dalgalar ile 2 yıllık sözleşme imzaladı. Adana ASKİ Genel Menajeri Fatih Yücel, önümüzdeki sezonun kendileri için büyük önem arz ettiğini belirterek, bu kapsamda Begüm Dalgalar'ı kadrolarına dahil ettiklerini kaydetti. Begüm Dalgalar'ın, Türkiye nin en iyi uzun forvetlerinden biri olduğunu belirten Yücel, "Kendisi şu anda A Milli Takım ile birlikte İspanya'da bulunuyor. Begüm Dalgalar ile iki yıllık kontrat imzaladık. Kendisi ile Türkiye'ye geldiğinde görüştüm. Adana'da oynamaktan mutlu olacağını söyledi. Yeni transferimiz Adanalı basketbolseverlere hayırlı olsun" ifadelerini kullandı. 27 yaşındaki Begüm Dalgalar geride kalan sezonda Beşiktaş formasıyla toplam 28 maçta, 23 dakika ortalamayla oynadı. Milli basketbolcu, maç başına 6 sayı ve 3,5 ribauntla mücadele etti. (AA)

15 SAYFA 20 KAÇAKLARA "UMUT" OLUYORLAR Arama kurtarma, tıbbi tahliye, düzensiz göç ve kaçakçılıkla mücadelede etkin rol oynayan modern sistem ve cihazlara sahip Sahil Güvenlik arama kurtarma gemisi TCSG Umut, görev yaptığı Ege Denizi'nde, olumsuz şartlarda karşı kıyıya varmaya çalışan kaçakların sağ kurtulmasına katkıda bulunuyor Gemi personeli, genelde kapasitesinin üzerinde kaçağın bindiği lastik botların alabora olmaması amacıyla azami gayret gösteriyor Geminin komutanı Yarbay Kara: "Birinci önceliğimiz, düzensiz göçmenlerin can emniyetidir. Çünkü hiçbir deniz tecrübesi olmayan, taşıma kapasitesinin çok üzerinde botlara bindirilen düzensiz göçmenler, panikle, botun alabora olmasına ve can kaybına yol açabilir" Sahil Güvenlik arama kurtarma gemisi TCSG Umut, düzensiz göç ve kaçakçılıkla mücadelede etkin rol oynayan modern sistem ve cihazlardan oluşan donanımıyla, görev yaptığı Ege Denizi'nde olumsuz şartlarda karşı kıyıya varmaya çalışan kaçakların sağ kurtulmasına katkıda bulunuyor. Yaşadığı ülke topraklarını kendi i- radesiyle terk edip, hukuk kuralları ve prosedürlerine uymadan, gerekli izinleri almadan başka ülkeye giden kaçaklar, genelde lastik bot aracılığıyla Yunanistan kıyılarına ulaştırılmaya çalışılıyor. Fiber ve ahşap tekneyle sürat teknesinin yanı sıra jetski ve şambrel de kullanılan "deniz araçları" arasında yer alıyor. Deniz yoluyla Türkiye den çıkış o- laylarıyla ilgilenen Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, gerek havadan gerek denizden arama kurtarma faaliyetleriyle "umut yolculuğu"na çıkan yüzlerce k- işinin hayatını kurtarıyor. Milli tersanelerde Türk mühendis ve işçileri tarafından inşa edilen TCSG Umut da arama kurtarma faaliyetlerinin özellikle açık d- enizlerde ve ağır denizle hava şartlarında etkinlikle icra edilebilmesi imkanı sunuyor. Sahil Güvenlik Komutanlığı envanterinde 5 Nisan 2013'ten bu yana görev alan, Aksaz Limanı'nda konuşlu TCSG Umut, kesintisiz 8 gün süreyle denizde kalabiliyor. AB-412 helikopter için iniş/kalkış, konuş ve hangarlama imkanına sahip platform ile teleskopik hangar mevcut bulunan TCSG Umut'ta, deniz kirliliğiyle mücadele etmek üzere mevcut yüzer bariyer ve "oil skimmer", gemi yangınlarına müdahale etmek üzere 150 metre mesafeye su atabilen 2 su topu, ayrıca arama kurtarma, tıbbi tahliye, düzensiz göç ve kaçakçılıkla mücadelede etkin rol oynayan modern sistem ile cihazlar bulunuyor. TCSG Umut'un arama kurtarma faaliyetlerine, AA ekibi de tanıklık etti. Gece yarısı radar ve gece görüşlü kameralarla tespit edilen yaklaşık 40 kişinin bulunduğu lastik bota, durması için siren çalınıp ışık tutularak yaklaşıldı. Kaçakları taşıyan bot durmayınca bir ekip, gemiden indirilen botla kaçakların yanına gitti. Ekiptekilerin, çalışmalar sırasında kapasitesinin üzerinde kaçağın bindiği lastik botların alabora olmaması amacıyla azami gayret gösterdiği, aralarına çocukları alan kaçaklardan bazılarının ise motoru durduğu sırada suya eğilip kulaç atarak botlarıyla uzaklaşmaya çalıştıkları gözlendi. Geminin komutanı Yarbay Cüneyt Kara, AA muhabirine, dirençte bulunmaları durumunda kaçakları taşıyan botların gemi ve lastik bot manevralarıyla emniyetli şekilde zarar verilmeden durdurulmak istendiğini belirterek, "Bazı şartlarda durmayıp seyirlerine devam ederek direnç gösteriyorlar. Bu kapsamda birinci önceliğimiz, düzensiz göçmenlerin can emniyetidir. Çünkü hiçbir deniz tecrübesi olmayan, taşıma kapasitesinin çok üzerinde botlara bindirilen düzensiz göçmenler, panikle, botun alabora olmasına ve can kaybına yol açabilir. Bu nedenle bu hususlarda çok hassas davranıyoruz" diye konuştu. Yakalanan kaçakların çoğu, göçmen kaçakçıları aracılığıyla yola çıkıp, deniz Bayraklı'da art arda yükselen gökdelenler İZMİR'İ DEĞİŞTİRİYOR 22 Mayıs 2015 CUMA İzmir Körfezi'ni çevreleyen yerleşim birimleri, uzun yıllar görüntülerini korudu. Bu korunma, Bayraklı'da art arda yükselen gökdelenlerle artık İzmir'in silüetini de değiştirmeye başladı. Narlıdere, Güzelbahçe, İnciraltı, Urla aksında, son 10 yıl içinde talep artınca, çok katlı binalar yükselmeye başladı. Önce, İnciraltı'ndaki Özdilek gökdeleni ÖZEL HABER TÜLAY YILDIZ bölgeye ayrı bir canlılık getirdi. Daha sonra Narlıdere sırtlarındaki çok katlı binalar, Körfez'in güneybatı görüntüsüne renk kattı. Ardından Mavişehir bölgesi çok katlı binalarla Karşıyaka'da yeni bir yaşam merkezinin oluşmasını sağlarken, son bir kaç yıl içinde de Bayraklı, gökdelen merkezi oluverdi. Bayraklı'da, Türkiye'nin en büyük gökdelenleri olan Folkart Towers, tüm ihtişamı ile Körfez'i sardı. İkiz Kuleler'e olan büyük ilgi, çevrede projeleri hazır pek çok gökdelenin de start almasına neden oldu. Şu günlerde hummalı bir çalışmanın sürdüğü Bayraklı'da 10'a yakın gökdelen inşaatı sürerken, sektördeki canlılık da İzmir ekonomisinin can damarı haline geldi. Bayraklı'daki gökdelenlere bu denli talebin olmasını, tabii ki İstanbul-İzmir Otoyolu Körfez Geçiş Köprüsü Projesi tetikledi. Asma direkleri yükselen proje, İstanbul'da faaliyet gösteren pek çok şirketin gözünü İzmir'e çevirmesine yetti. Çanakkale'ye yapılması planlanan diğer köprü ise Anadolu'ya geçiş yolunu kısaltacağı için İzmir açısından ayrı bir önem taşıyor. Denizli, Afyonkarahisar, Manisa ve Antalya gibi sanayi şehirlerine ulaşım açısından büyük önem taşıyan Çanakkale Köprüsü de tamamlandığında bu kez Çiğli-Foça arasındaki bölgenin değer kazanacağını belirten uzmanlar, "Bir kaç yıla kalmaz, İzmir'in nüfusu ikiye katlar" yorumunda bulundu. Türk zeytinyağını Ukrayna'da raflarda görmek istiyoruz İş dünyası seçimden sonra YAPISAL REFORM BEKLİYOR İzmir İtalyan Ticaret Odası Yönetim den oldu. Firmalar, ihracatta ve ithalatta Türkiye nin seçimden sonra ana gündemi mutlaka ekonomi olmalı. dedi. Kurulu Başkanı Rebii Akdurak, fiyat veremez oldular. Biz ekonomide Türkiye nin genel seçime kilitlendiğine iniş çıkışlar yerine, piyasanın dengelerine bağlı olarak öngörülebilir değişiklik- EKONOMİNİN CAN dikkat çekerek, yeni kurulacak hükümetin önceliği ekonomiye vermesi ler isteriz. Hızlı değişiklikler, ekonomideki DAMARI ÜRETİM OLMALI gerektiğini söyledi. Büyümenin yavaşladığı, enflasyonun yükseldiği, döviz kurunun iniş çıkışlar gösterdiği bir dönem yaşadıklarını dile getiren Akdurak, ekonomide yapısal reformların seçimden sonra ilk e- tapta hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. İzmir İtalyan Ticaret Odası Yönetim Kurulu toplantısından sonra bir değerlendirme yapan Akdurak, ihracatçı ve sanayicilerin döviz kurlarındaki belirsizlik yüzünden sıkıntı yaşadığını kaydetti. Ekonomideki sıkıntıların çözümünün, seçimden sonra kurulacak hükümetin yapısal reformlara öncelik vermesiyle mümkün olabileceğini belirten Akdurak, Döviz kurlarında son aylardaki iniş ve çıkışlar, özellikle dış ticaret firmalarında belirsizliklere ne- aktörlerin karar alma süreçlerine olumsuz yansır. Yatırımcılar da bu tür dönemlerde beklemeye geçerler. Türkiye nin yeniden üretime, özellikle de katma değerli üretime ağırlık vermesi gerektiğini, ekonominin itici gücünün üretim olması gerektiğini söyleyen Oda Başkanı Akdurak, sanayicilere ve girişimcilere daha çok destek verilmesini istedi. Üretimsiz, tüketime odaklı bir ekonominin sonunda mutlaka bir kriz yaşanacağına işaret eden Akdurak, Markalarımızın sayısı artmadan, katma değerli ve ileri teknoloji ürünlerimizi dünyaya ihraç etmeden ekonomide hedeflerimizi tutturmamız mümkün değil. Bunun yolu da yapısal reformlardan geçiyor. Sanayiciye, yeni girişimcilere ve katma değerli üretimlere destek olmalıyız. Bizim iş dünyası olarak, bizi yönetecek hükümetlerden beklentilerimiz bu. diye konuştu. (CİHAN) TOBB Dış İlişkiler Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat, şeref misafiri olarak Ukrayna Ticaret ve Sanayi Odası'nın 2015 yılı kongresine katıldı. Alhat, Türk zeytin ve zeytinyağını Ukrayna daki raflarda görmek istediklerini belirterek, ticaret odaları arasındaki çalışmalara ivme kazandırmak için bir komite kurulmasını önerdi. Alhat, "İki ülke, 120 milyonluk nüfusa sahip dev bir ekonomik güç. Bundan faydalanmak için vakit kaybetme lüksümüz yok. Birlikte çalışalım, birlikte kazanalım. İki dost ülkenin buna ihtiyacı var." dedi. Ukrayna Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Gennady Çijikov ve kongre üyelerine seslenen Borsa Başkanı Alhat, iki ülke arasında 2014 yılında 6 milyar dolarlık ihracat rakamına u- laşıldığını ifade ederek, bunu arttırmak için Türk zeytin ve zeytinyağı sektörünün Ukrayna daki yerinin en üst seviyede olmasını istediklerini belirtti. Alper Alhat, İhracat rakamlarımızın arttırılabilmesi için Türk gıda ürünlerinin tüketilmesi, zeytin ve zeytinyağı gibi ürünlerimizin Ukrayna'da raflarda olması bizler için çok önemli. Bunun için ikili görüşmelere en kısa zamanda başlayacağız. dedi. Türk firmalarının Ukrayna'da milyarlarca dolar y- atırımı bulunduğunu, Türk bankalarının da yine Avrupa kalitesinde hizmet verdiğini dile getiren Ahlat, ekonomik işbirliğini üst lige çıkarmak için iki ülke arasında serbest ticaret anlaşması müzakerelerinin bir an önce tamamlanmasını beklediklerini ifade etti. Ancak bu anlaşmayla ticaret hacminin iki haneli rakamlara taşınabileceğini belirtti. Türkiye'nin yatırımcılar açısından bölgesinin en cazip ülkesi olduğunu, Ukrayna ile lojistik, yatırım, müteahhitlik, tarım gibi birçok alanda daha fazla işbirliği yaparak ilişkileri geliştirmeyi istediklerini söyleyen Alhat, bunun için bir çalışma komitesi kurulmasını önerdiklerini hatırlattı. Alhat, "Eğer sayın başkan da uygun görürse daha fazla zaman kaybetmemek adına, çalışma komitesi anlaşmasının imza sürecine burada başlatmak istiyoruz." dedi. (CİHAN) Irmak, Siyasi bir açıklama yapmadım İzmir Mardinliler Federasyonu (İMAF) Eski Genel Başkanı Mehmet Şakin Irmak ve bazı Mardin yöre derneklerinden bir basın kuruluşunda yer alan bir siyasi partiyi destek haberi ile ilgili açıklama geldi. İMAF Eski Genel Başkanı Mehmet Şakin Irmak, Mardinliler Vakfı (MARVAK) Başkan Vekili İsmail Bedir in bir gazetede yer alan açıklamasında kendisinin de siyasi bir açıklama yaptığı ile ilgili habere açıklık getirdi. Irmak, MARVAK ta Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu nun katılımıyla yapılan toplantıyla ilgili bilgi vererek, Diyarbakır Milletvekili Sayın Galip Ensarioğlu nun Mardinliler Vakfı na yaptığı ziyarete, Sayın Ensarioğlu ve MARVAK Başkan Vekili Sayın İsmail Bedir in davetiyle katıldım. Toplantıda siyasi partilerle ilgili bir konu gündeme gelmedi ve desteklememizle ilgili herhangi bir konuşma olmadı. Toplantıdaki konuşmada Sayın Ensarioğlu, çözüm süreci ile ilgili fikirlerini söyledi. Biz de bu konudaki görüşlerimizi Doğulu bir vekil olan Sayın Ensarioğlu na aktardık. Ayrıca, İzmir de yaşayan Mardinlilerin STK örgütlenmeleri üzerine sohbetimiz oldu. Örgütlenme ile ilgili kendisine bilgi verildi dedi. Gazetede yer alan söz konusu haberde siyasi parti destekçileri arasında isminin yer almasına tepki gösteren Irmak, Bugün (21 Mayıs) bir basın kuruluşunda İMAF Onursal Başkanı olarak adımın bir siyasi parti destekçileri arasında yer alması ise inisiyatifimin dışında gelişen bir durumdur. İ- MAF ta başkanlık yaptığım süre boyunca da tüm siyasi partilere eşit mesafede oldum. Haberde şahıslar üzerine gerçekleştirilen spekülasyonlar da tamamen bilgimin dışındadır. İzmir kamuoyu ve hemşerilerimizin bilgisine sunarım diye konuştu. Çiğli Mardinliler Dernek Başkanı Fuat Uzunkaya da, toplantıya Doğulu bir vekil olan Galip Ensarioğlu nu karşılamaya gittiklerini ve herhangi bir siyasi partiye destek açıklamasına imza atmadıklarını kaydetti. Konu ilgili İzmir de faaliyet gösteren bazı Mardin yöre dernekleri de açıklama yaptı. Savurlular Derneği Başkan Yardımcısı Eşref Arasan, haberde dernek başkanları Metin Aslan ın da adının geçtiğini kaydederek, Bizim böyle bir desteğimiz söz konusu değildir. Başkanımız veya herhangi bir üyemiz böylesi bir destek toplantısına katılmamıştır ifadesini kullandı. Mardin-Ömerli-Alıçlılılar Derneği Başkanı Mehmet Salih Altuğ da, haberde derneklerinin adının yer almasına tepki gösterdi. Altuğ, Haberi görünce şaşırdım. Bizim böyle bir desteğimiz yok dedi. Mardin-Savur-Yenilmez Köy Derneği Başkanı Abdülselam Aydemir de, yapılan toplantıdan haberdar olmadığını kaydederek, Dernek başkanı olarak orada değildim ve yönetim kurulumuzun böyle bir kararı yoktur sözlerine yer verdi. Derikiler Dernek Başkanı Ömer Gökalp de, haberde derneklerinin de adının yer aldığını belirterek, Haberde bir önceki başkanımız Sayın Selahattin Bıçakçı nın adı geçmektedir. Şu anda derneğin başkanı benim ve dernek olarak böyle bir karede olmamız söz konusu değildir açıklamasını yaptı. (CİHAN)