Ana hatlar ile ABD DEVLET YAPISI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Ana hatlar ile ABD DEVLET YAPISI"

Transkript

1 Ana hatlar ile ABD DEVLET YAPISI

2 Ana hatlar ile ABD DEVLET YAPISI Ç NDEK LER Bölüm I Anayasa: Kal c Bir Belge Bölüm II Anayasan n aç klanmas : Federalist Yaz lar Bölüm III Yürütme Organ : Ba kanl n Gücü Editör: Rosalie Targonski Tasar mc : Chloe D. Ellis Foto raf Editörü: Maggie Johnson Sliker Katk da bulunan editörler: Kathleen E. Hug Carol Norton Bölüm IV Yasama Organ : Kongre nin Yetki Alan Bölüm V Yarg Organ : Anayasay Yorumlama Bölüm VI Yüksek Mahkemenin Dönüm Noktas Olu turan Kararlar Özgün bask : Richard C. Schroeder. Anayasan n ve Federalist Yaz lar n anlat ld Bölüm II yi de yazm olan Nathan Glick taraf ndan 1989 da ve Yüksek Mahkemenin Dönüm Noktas Olu turan Kararlar na ili kin Bölüm VI y da yazm olan Rosalie Targonski taraf ndan 2000 de gözden geçirilmi ve güncelle tirilmi tir. Halk n Hükümeti: Vatanda n Rolü konulu Bölüm VIII bu bask için Robert L. Taylor taraf ndan yaz lm t r. Bölüm VII Çok Hükümetli Bir Ülke Bölüm VIII Halk n Hükümeti: Vatanda n Rolü ABD Hükümetiyle ilgili K sa Bibliografya

3 BÖLÜM I ANAYASA KALICI B R BELGE Amerikan Hükümeti nin Kurulu u ad verilen bu tabloda, George Washington yaz masas n n üzerine e ilip delegelerden birinin ABD Anayasas n imzalamas na bakar ve Federal Kurucu Meclis e kat landi er delegeler de onu izlerken görülüyor. Bu hüküm, gelecek ça lar boyunca yürürlükte kalmas tasarlanm ve bu nedenle, insani konulardaki çe itli bunal mlara uyarlanmak için yap lm bir anayasada yer almaktadir. John Marshall, Yüksek Mahkeme Ba kan, McKulloch-Maryland davas na ili kin karar,

4 1787 de ABD Anayasas tasla n n haz rland Ba ms zl k Salonu önünde toplanm olan Philadelphia halk n gösteren, XVIII. yüzy lda yap lm bir gravür. Birle ik Devletler Anayasas, Amerikan hükümetinin temel belgesi ve ülkenin yüce yasas d r. 200 y ld r hükümet kurumlar n n evrimine yön vermi ve siyasal istikrar, bireysel özgürlük, ekonomik geli me ve toplumsal geli menin temelini olu turmu tur. Amerikan Anayasas dünyada yürürlükte bulunan en eski yaz l anayasad r ve dünya çevresinde pek çok di er anayasa için de model olu turmu tur. Anayasa, kal c l n sadeli ine ve esnekli ine borçludur. Ba lang çta, Atlantik k y s ndaki 13 çok farkl eyalette ya ayan dört milyon insan n yönetimi için bir çerçeve sa lamak üzere tasarlanm olan anayasan n temel hükümleri o kadar sa lam bir biçimde alg lanm t r ki, yaln z 27 de i iklikten geçerek, imdi Atlantik ten Pasifik Okyanusuna kadar yay lan daha da çok farkl 50 eyaletteki 260 milyondan fazla Amerikal n n gereksinimini kar lamaktad r. Anayasaya giden yol ne düz ne de kolay oldu de bir taslak belge ortaya ç kt ; fakat bu, ancak yo un tart malar ve daha önce bir federal birlik konusunda alt y l ya anm olan bir deneyimden sonra gerçekle ti. imdiki Birle ik Devletler in do u k y s n olu turan bölgede dizilmi olan 13 ngiliz kolonisi 1776 da ngiltere den ba ms zl klar n ilan ettiler. Bundan bir y l önce, Büyük Britanya ile koloniler aras nda, ac larla dolu alt y l sürecek, bir sava ba lad. Sava bir yandan sürerken art k kendilerine Amerika Birle ik Devletleri ad n veren koloniler, onlar bir ulus olarak biribirine ba layan bir anla ma kaleme ald lar. Konfederasyon ve Sürekli Birlik Maddeleri denilen anla ma 1777 de bir eyaletler Kongresince kabul edildi ve Temmuz 1778 de resmen imzaland. Maddeler, 13 üncü eyalet olan Maryland taraf ndan Mart 1781 de onaylan nca ba lay c hale geldi. Konfederasyon Maddeleri, eyaletler aras nda gev ek bir ba lant kurdu ve çok s n rl gücü olan bir federal hükümet olu turdu. Savunma, kamu maliyesi ve ticaret gibi ya amsal konularda federal hükümetin yetkisi eyalet yasama organlar n n insaf na b rak ld. Bu, istikrara ya da güce yol açacak bir düzenleme de ildi. K sa bir süre sonra alt y ldan az Konfederasyon un zaaf aç kça ortaya ç kt. Yeni ulus, siyasal ve ekonomik aç dan neredeyse karma a içinde kald. George Washington un deyimiyle, 13 eyalet sadece pamuk ipli iyle birle tirilmi lerdi. Birle ik Devletler anayasas bu elveri li olmayan ko ullar alt nda haz rlanm t r. ubat 1787 de, cumhuriyetin yasama organ olan K tasal Kongre, eyaletlere Maddeler i gözden geçirip de i tirmek üzere Philadelphia ya birer temsilci göndermeleri ça r s nda bulundu. Anayasal ya da Federal Kurucu Meclis 25 May s 1787 de, 11 y l önce 4 Temmuz 1776 da Ba ms zl k Deklarasyonu nun kabul edilmi oldu u Ba ms zl k Salonu nda topland. Temsilciler yaln z Konfederasyon Maddeleri ni de i tirmeye yetkili olduklar halde, Maddeler i bir yana at p tümüyle yeni ve daha merkezile tirilmi bir hükümet anayasas haz rlamaya ba lad lar. Yeni belge, Anayasa, 17 Eylül 1787 de tamamland ve 4 Mart 1789 da resmen kabul edildi. Anayasa tasla n haz rlayan 55 temsilci aras nda yeni ulusun belli ba l önderlerinin ya da Kurucu Atalar n n pek ço u da bulunmaktayd. Onlar, geni bir ç karlar, geçmi ler ve konumlar yelpazesinin temsilcilerini olu turuyorlard. Buna kar n, hepsi Anayasan n giri bölümünde dile getirilen temel amaçlar üzerinde anla t lar: Biz Birle ik Devletler halk, daha mükemmel bir birlik olu turmak, adaleti sa lamak, iç huzuru korumak, ortak savunmay gerçekle tirmek, genel gönenci geli tirmek ve kendimiz ve gelecek ku aklar için özgürlü ün nimetlerini güvence alt na almak amac yla Amerika Birle ik Devletleri için bu Anayasay kabul ediyor ve ya ama geçiriyoruz. KARMA IK B R HALKI B RLE T RMEK Anayasan n ba ta gelen amac, halk n isteklerine do rudan do ruya cevap verebilecek güçlü ve seçilmi bir hükümet yaratmakt. Öz yönetim kavram Amerikal lar taraf ndan geli tirilmedi; 6 7

5 gerçekten, o s ralarda ngiltere de bir ölçüde öz yönetim vard. Ancak, dünya çevresindeki di er hükümetlerle kar la t r ld nda, Anayasan n Birle ik Devletler de zorunlu k ld halk taraf ndan yönetim benzersiz ve hatta devrimciydi. Anayasan n kabul edildi i tarihte Amerikal lar n özyönetim sanat nda önemli bir deneyimleri bulunmaktayd. Ba ms zl n ilan ndan çok önce koloniler halk n denetledi i i leyen hükümet birimleriydi ve devrim ba lad ktan sonra 1 Ocak 1776, 20 Nisan 1777 aras nda 13 eyaletten 10 u kendi anayasas n kabul etmi ti. Eyaletlerin ço unlu unda eyalet yasama organ nca seçilmi valiler vard. Yasama organlar n ise halk seçmi ti. Bahis konusu özyönetime sahip eyaletler Konfederasyon Maddeleri ile birle tirilmek istenmi ti. Buna kar n Anayasa, eyaletler aras ndaki ili kileri düzenleme konusunda büyük güce ve d ili kiler ve savunma gibi konularda tek sorumlulu a sahip güçlü bir merkezi ya da federal hükümet kurdu. Merkezili i kabullenmek çok ki i için zor oldu. Amerika ya geni ölçüde, dinsel ya da siyasal bask lardan oldu u kadar insanlar ya amlar nda yeteneklerine ya da enerjilerine bakmaks z n belirli konumlara hapseden Eski Dünya ekonomik düzenlerinden de kaçmak için anavatanlar ndan ayr lan Avrupal lar yerle mi ti. Bu yerle imciler için bireysel özgürlük çok de erliydi ve bireysel özgürlükleri k s tlayabilecek her güce özellikle hükümet gücüne ku kuyla bak yorlard. Yeni ulusun çok çe itlili i ayn zamanda birlik önünde pek büyük bir engel olu turuyordu. 18.yy Anayasas taraf ndan merkezi hükümetlerini seçme ve denetleme yetkisi verilen halk çok de- i ik kökenlerden olu uyordu. Büyük ço unlu u ngiltere den gelmi ti; fakat, sveç, Norveç, Fransa, Hollanda, Prusya, Polonya ve daha pek çok ülke de Yeni Dünya ya göçmen göndermi ti. Dinsel inançlar da de i ikti ve çok kez bu inançlara ba l l k güçlüydü. Onlar, Anglikanlar, Katolikler, Kalvenistler, Hügenotlar, Lüteranlar, Kuakerler, Yahudilerdi. Ekonomik ve toplumsal aç dan Amerikal lar, toprak sahibi asillerden ba lay p Afrika dan gelmi esirlere ve borçlar n ödemekte olan sözle meli hizmetkârlara kadar de i en bir yelpazeye yay l yorlard. Ancak ülkenin temel dire ini orta s n f çiftçiler, tüccarlar, motor ustalar, gemiciler, tersane i çileri, dokuyucular, marangozlar ve çok say da benzerleri olu turuyordu. Amerikal lar o zamanlar, bugün de oldu u gibi, ngiliz Taht ndan kopman n ak lc l konusuna var ncaya kadar o da dahil hemen hemen her konuda pek de i ik görü lere sahiplerdi. Devrim s ras nda ngiliz taht na sad k olan Muhafazakâr diye biliniyorlard pek çok ki i ülkeden kaçt lar ve genellikle do u Kanada ya yerle tiler. Geride kalanlar, Devrim e direni in nedenleri ve yeni Amerikan Cumhuriyeti yle ne tür uzla maya var laca konu- lar nda kendi aralar nda de i ik görü lere sahip bulunmalar na kar n, küçümsenmeyecek bir muhalefet geli tirdiler. Geçti imiz iki yüzy l boyunca Amerikan halk n n çe itlili i artt, ancak ulusun temel birli i daha da güçlendi. Amerika, Atlantik k y s nda s ralanm ilk 13 eyaletten ba layarak tüm k ta boyunca bat ya do ru yay ld. Bugün, en yenileri 1959 da kat lm bulunan Alaska ve Hawaii olmak üzere, 50 eyaleti kapsamaktad r. 19 uncu yüzy l boyunca ve 20 ci yüzy l içinde, sonu gelmeyen bir göçmen ak n yeteneklerini ve kültürel miraslar n büyüyen ulusa katt lar. Öncüler (Pioneers) do uda Appalachian Da lar n a t lar, k tan n ortas ndaki Mississippi Vadisine ve Büyük Düzlüklere (Great Plains) yerle tiler; sonra da Rocky Da lar n a arak ilk kolonicilerin yerle mi olduklar Atlantik k y lar ndan 4,500 kilometre bat daki Pasifik Okyanusu k y lar na ula t lar. Ulus yay ld kça, ülkenin çok büyük do al kaynaklar birikimi, geni balta girmemi ormanlar, zengin kömür, bak r, demir ve petrol yataklar, yeterli su gücü ve verimli topraklar herkesin gözleri önüne serildi. Yeni ulusun zenginli i kendine özgü bir de i kenlik yaratt. Özel bölgesel ve ticari ç kar guruplar türedi. Do u k y s armatörleri serbest ticareti savundular. Orta-bat üreticileri, büyüyen Birle ik Devletler piyasas ndaki yerlerini güvence alt nda bulundurmak için ithalat vergisi al nmas n talep ettiler. Çiftçiler dü ük ta ma ücretleri ve yüksek ürün fiyatlar, de irmenciler ve f r nc lar dü ük tah l fiyatlar, demiryolu i leticileri elde edebilecekleri en yüksek navlunlar istediler. New York taki bankac lar n, güneydeki pamuk üreticilerinin, Texas taki hayvan çiftli i i leticilerinin ve Oregon daki tomruk i letmesi sahiplerinin her birinin ekonomi ve hükümetin ekonomiyi düzenlemedeki rolü üzerinde farkl görü leri vard. Anayasa ve onun yaratt hükümetin sürekli görevi, tüm bu de i ik ç karlar bir araya getirmek, ortak bir ortam yaratmak ve ayn zamanda tüm halk n temel haklar n korumakt. Günümüzdeki hükümetlerin i lemesinde izlenen karma kl kla kar la t r ld - nda, çok daha az geli mi ekonomik ko ullar alt nda dört milyon insan yönetmek gerçekten kolay görülebilir. Fakat, Anayasan n yazarlar o günoldu u kadar gelecek için de temel at yorlard. Yaln z kendi ya amlar süresince de il gelecek ku aklar için de i leyecek bir hükümet yap s olu turmak gerekti ini aç kça biliyorlard. Bu nedenle Anayasaya, toplumsal, ekonomik ve siyasal nedenler gerektirdi inde belgenin de i tirilmesini sa layacak bir hüküm eklemi lerdi. Onayland ndan beri, Anayasada yirmi alt de i iklik yap lm t r ve Anayasan n esnekli inin onun en büyük güçlerinden biri oldu u kan tlanm t r. Böyle bir esneklik olmasayd, 200 y l önce kaleme al nm bir belge- 8 9

6 nin bugün Birle ik Devletlerde 260 milyon insan n ve her düzeydeki binlerce hükümet biriminin gereksinimlerini etkin bir biçimde kar lamas beklenemez ve küçük kasabalar n ve büyük kentlerin sorunlar na ayn güç ve kesinlikle uygulanamazd. Shays Ayaklanmas s ras nda milislerin asilere sald r n gösteren bir sanatç yorumu. Massachusetts in k rsal bölgesinde geli en bu ayaklanma Konfederasyon Maddeleri kar s nda merkezi hükümetin zay fl na dikkatleri çekmi ve yeni bir Anayasa haz rlanmas na yol açan harekete katk da bulunmu tu. Böylelikle Anayasa ve federal hükümet, yerel ve eyalet yönetimlerini de içeren hükümet piramidinin doru unda yer almaktad r. ABD deki uygulamaya göre, her hükümet düzeyi özellikle ona ayr lm belirli yetkiler içeren geni çapl bir özerkli e sahiptir. De i ik yönetim- ler aras ndaki uyu mazl klar mahkemelerce çözümlenir. Ancak, her hükümet düzeyinde ayn anda i birli ini gerektiren ulusal ç karlara ili kin sorunlar da ortaya ç kabilir ve Anayasada böyle durumlar düzenleyen hükümler de yer almaktad r. Amerikan devlet okullar genellikle yerel yönetimlerce eyalet çap ndaki standardlara uygun olarak yönetilir. Fakat, okur yazarl k ve e itim kazan m ya amsal bir ulusal ç kar gere i oldu u için federal hükümet de okullara yard m eder ve daha fazla e it e itim f rsatlar sa lanmas na yönelik tekdüze standardlar uygular. skân, sa l k ve sosyal yard m gibi ba ka alanlarda da hükümetin çe itli düzeyleri aras nda benzeri bir ortakl k vard r. nsan toplumunun hiçbir ürünü kusursuz de ildir. Yap lan pek çok de i ikli- e kar n Birle ik Devletler Anayasas nda gelecekteki gerilim dönemlerinde aç a ç kacak aksakl klar bugün de var olabilir. Yine de, iki as rd r süren büyüme ve rakipsiz gönenç, Amerikan hükümetinin temelini atmak için 1787 yaz boyunca çaba gösteren 55 ki inin ileri görü lülü ünü kan tlam t r. Eski Birle ik Devletler Ba savc s Archibald Fox öyle demi tir: Özgün Anayasay haz rlayanlar yeteri kadar konu up gereksiz laf etmeme dehas na sahip bulunduklar için Amerika da ya am her aç dan çok büyük de i ikliklere u ram olmakla birlikte an lan yasa günümüzde de bizlere iyi hizmet etmektedir... Kurucu Meclis te ana çizgileri belirlenen plan ba ar ya ula t - ve ulus hem maddesel aç dan hem ideallerinin gerçekle tirilmesi aç s ndan büyüdü ü ve gönence kavu tu u için Anayasa da herhangi bir bireyin ya da bireyler toplulu unun elde edebilece inin çok ötesinde bir büyüklük ve yetki kazanm t r. ANAYASANIN KALEME ALINI I 1781 de Konfederasyon Maddeleri nin kabulü ile yeni Anayasan n kaleme al n aras nda geçen y llar bir zay fl k, çeki me ve kar kl k dönemi oldu. Konfederasyon Maddeleri nde, yasalar uygulayacak bir yürütme organ na ve onlar yorumlayacak bir ulusal mahkeme sistemine ili kin hükümlere yer verilmemi ti. Bir yasama Kongresi ulusal hükümetin tek organ yd ; fakat, eyaletleri istemedikleri eyleri yapmaya zorlayacak hiçbir gücü yoktu. Kuramsal olarak, sava ilan edebilir ve bir ordu kurabilirdi; ancak, kararla t raca say da ki iyi silah alt na almaya ya da onlar desteklemek için gerekli silah ve gereçleri sa lamaya hiçbir eyaleti zorlayamazd. Faaliyetlerine para sa lamak için eyaletlere ba vurmak zorundayd ; ama, eyaletleri federal bütçeye gerekli katk y yapmad klar için cezaland ramazd. Vergilendirmenin ve gümrük tarifelerinin denetimi eyaletlere b rak lm t ve her eyalet kendi paras n basabilirdi. Eyaletler aras ndaki anla mazl klarda eyalet s n rlar üzerine pek çok anla mazl k vard Kongre arabulucu ve yarg ç rolünü üstleniyordu, ama kararlar n n kabul edilmesini eyaletlerden isteyemezdi

7 Sonuç hemen hemen tam bir karga ayd. Vergi toplama gücü olmayan federal hükümet borca batt. 13 eyaletten 7 si, gazilerin maa lar n ve kredi ald klar pek çok ki iye borçlar n ödeyebilmek, küçük çiftçilerin büyük tar m i letmesi sahiplerine olan borçlar n kar layabilmek amac yla çok say da, nominal de eri yüksek ancak gerçek sat n alma gücü dü ük, kâ t para bast lar. Buna kar n, Massachusetts yasama organ çok s k bir para denetimi ve yüksek vergiler uygulad ; bu da, eski bir Devrim Sava yüzba s olan Daniel Shays n önderli inde küçük bir çiftçiler ordusu kurulmas na yol açt. Kongre binas n teslim almak için harekete geçen Shays ve di erleri, icra i lemlerinin durdurulmas n ve haks z ipoteklerin kald r lmas n istediler. Ayaklanmay bast rmak için askerlere ba vuruldu, ancak federal hükümet durumun fark ndayd. Tekdüze ve istikrarl bir para olmay eyaletler aras ndaki ve di er ülkelerle olan ticareti de baltalad. Ka t paran n de eri eyaletten eyalete de i mekle kalmad, New York ve Virginia gibi baz eyaletler, limanlar na di er eyaletlerden gelen ürünlerden gümrük resmi almaya ba lad lar ve bu da misillemelere yol açt. Federal maliye yöneticisinin yapt gibi eyaletler de kamu kredimiz tükendi diyebilirlerdi. ngiltere den iddet kullanarak ayr lan yeni ba ms zl na kavu mu eyaletler art k ngiltere limanlar nda özel i lem göremiyorlar ve bu da sorunlar n daha fazla artt r yordu. Büyükelçi John Adams 1785 te bir ticaret anla mas için görü meler yapmaya çal t nda ngilizler, eyaletlerin bu anla mayla tek tek ba l olmayacaklar n ileri sürerek bu iste i reddetti. ngilizler, devrim s ras nda el konulan ta nmaz mallar kar l nda para ödemedikleri için de Amerikal lara ayr ca k zg nlard. Politikas n askeri güçle destekleyemeyen zay f bir merkezi hükümet, kaç n lmaz olarak d ili kilerinde de zorlan yordu. ngilizler, 1783 tarihli bar antla mas nda söz verdikleri halde, yeni ulusun Kuzey Bat Topraklar ndaki kalelerinde ve ticaret merkezlerinde bulundurduklar askerlerini çekmeyi reddediyorlard. Daha da kötüsü, kuzey s n r ndaki ngiliz subaylar ve güneydeki spanyol subaylar, Amerikal yerle imcilere sald rmalar için çe itli K z lderili kabilelerine silah sa l yorlard. Florida ve Louisiana ile Mississippi Nehri nin bat s ndaki tüm topraklar denetimleri alt nda bulunduran spanyollar ayr ca Bat l çiftçilerin ürünlerini göndermek için New Orleans liman n kullanmalar na da izin vermiyorlard. Genç ulusun belirli bölgelerinde gönencin yeniden görülmeye ba lad n gösteren belirtiler olsa da, iç ve d sorunlar büyümesini sürdürdü. Merkezi hükümetin, sa l kl bir maliye uygulamas kuracak, ticareti düzenleyecek, antla malara uyulmas n zorlayacak ya da gerekti inde d muhaliflere kar askeri bask uygulayacak kadar gücü Amerikal ressam Henry Bacon un bir tablosundan yap lan bu al nt da Benjamin Franklin (yüzü izleyiciye dönük, oturuyor) Philadelphia daki evinde Alexander Hamilton ve di er baz kimselerle ABD Anayasas n tart rken görülüyor. bulunmad giderek daha belirgin oluyordu. Çiftçilerle tüccarlar, alacakl larla borçlular ve eyaletlerin kendi aralar ndaki iç ayr l klar giderek iddetleniyordu. Çiftçilerin çaresizlik içinde gerçekle tirdi i 1786 Shays Ayaklanmas n n daha yeni bast r lm oldu u ve henüz belleklerde canl kald günlerde, George Washington u uyar da bulundu: Her eyalet, bir k v lc m n ate leyebilece i yan c maddelerle dolu. Bu olas felaket duygusu ve köklü de i iklik gereksinimi, 25 May s 1787 de görü melere ba lam olan Kurucu Meclisi me gul ediyordu. Tüm temsilciler, Konfederasyon Maddeleri ile kurulmu olan iktidars z Kongre nin yerine, geni kapsaml yapt r m güçleriyle donat lm etkin bir merkezi hükümetin geçmesi gerekti ine inan yorlard. Görü melerin ba lang c nda temsilciler yeni hükümetin, her biri di er ikisininkini dengeleyecek belirgin bir güce sahip üç ayr organdan yasama, yarg ve yürütme olu mas üzerinde anla maya vard lar. Ayr ca yasama organ n n, ngiliz Parlamentosu gibi iki meclisli olmas da kararla t r ld. Ancak bu a amadan sonra, zaman zaman Kurucu Meclis toplant s n n kesilmesi ve bir anayasa kaleme 12 13

8 Philadelphia l Gouverneur Morris Anayasaya son eklini veren komiteye ba kanl k etti. al namadan görü melerin sona ermesi tehdidini yaratan büyük görü ayr l klar ortaya ç kt. Büyük eyaletler yasama organ nda orant l temsil lehinde tutum tak nd lar: her eyalet nüfusuyla orant l oy gücüne sahip olmal yd. Di erlerinin üstünlük sa lamas ndan korkan küçük eyaletler tüm eyaletler için e it temsil üzerinde srar ettiler. Sorun Büyük Uzla ma ile çözümlendi ve Kongre nin bir meclisinde her eyalete e it temsil, di erinde de orant l temsil hakk tan nd. Senato da her eyaletin iki sandalyesi olacakt. Temsilciler 14 Meclisi ndeyse sandalye say s nüfusa ba l kalacakt. Ço unlu un isteklerini daha iyi yans tt dü ünüldü ünden, federal bütçe ve gelirlere ili kin tüm yasama gücü Temsilciler Meclisi ne verildi. Büyük Uzla ma büyük ve küçük eyaletler aras ndaki ayr l sona erdirdi; ama, uzun yaz boyunca pek çok ba ka uzla malara da var ld. Halka çok fazla güç verilmesinden korkan baz temsilciler federal yetkililerin dolayl yoldan seçilmesini savundular; di erleri olabildi- ince yayg n bir seçmen taban istediler. Baz lar bat daki topraklar n giderek eyalet olmas na kar ç kt lar; di er baz lar ulusun gelecek gücünün Appalachian Da lar n n ard ndaki bakir topraklarda yatt görü ünü ileri sürdüler. Dengelenmesi gereken bölgesel ç karlarla, ba kan n görev süresi, gücü ve seçim sistemi konusunda uzla t r lmas gereken farkl görü lerle, federal yarg n n rolüne ili kin birbiriyle çat an fikirlerle kar la ld. Kurucu Meclis e kat lan temsilcilerin erdemli ki iler olmalar sayesinde uzla ma kolayl kla sa land. Amerikan Devrimi önderlerinden pek az orada yoktu. Thomas Jefferson ve John Adams ki ikisi de gelecekte ba kanl k yapacaklard Fransa ve ngiltere de Amerikan elçileri olarak görevdeydiler; John Jay, Konfederasyon un d i leri bakan olarak çal yordu. Samuel Adams ve Patrick Henry nin de aralar nda bulundu u birkaç ise, mevcut hükümet yap s n n sa l kl oldu una inand klar için, kat lmamay ye lemi lerdi. Kat lanlar aras ndaki en ünlü ki i, hiç ku kusuz, Kurucu Meclis e ba kanl k yapan, Devrim kahraman George Washington du. Ak ll ihtiyar, fen bilimci, bilgin, diplomat Benjamin Franklin de toplant dayd. Virginia dan James Madison, Pennsylvania dan Gouverneur Morris ile New York lu genç ve parlak avukat Alexander Hamilton gibi kalburüstü ki iler de toplant ya kat lm lard. Henüz ya lar ndaki en genç temsilciler bile daha o günlerde erdemli siyasal ve ayd n ki iliklerini sergilediler. Paris teki Thomas Jefferson, Londra ya John Adams a gönderdi i bir mektupta, Bu gerçekten bir yar tanr lar toplant s diye yazm t. Anayasaya sokulan fikirlerin baz lar yeniydi; fakat, pek ço u ngiliz hükümet geleneklerinden ve 13 koloninin öz yönetim konusundaki deneyimlerinden al nm t. Ba ms zl k Bildirgesi, temsilcilerin ak llar n öz yönetim ve temel insan haklar n n korunmas fikirlerine ba l tutan önemli bir yol göstericiydi. Montesquieu ve Locke gibi Avrupal politika filozoflar n n yaz lar da bu çal malarda etkili olmu tu. Temmuz sonlar nda, üzerinde anla maya var lm olan konulara dayal bir belge tasla kaleme almak üzere bir komite atand. Bir ay daha süren tart malar ve ar tmalar sonras nda, Gouverneur Morris ba kanl ndaki ikinci bir komite belgeye son biçimini verdi ve 17 Eylül de imzaya sundu. Temsilcilerin tümü var lan sonuçtan mutlu de illerdi. Baz lar törenden önce ayr ld lar; kalanlardan üçü, Virginia dan Edmund Randolph ile George Mason ve Massachusetts ten Elbridge Gerry ise belgeyi imzalamay reddettiler. mza atan 39 temsilciden belki de hiç biri belgeyi tümüyle doyurucu bulmam ve onlar n görü leri Benjamin Franklin taraf ndan beceriyle özetlenmi ti: Anayasan n u anda onaylamad m birkaç bölümü var; ama onlar asla onaylamayaca ma emin de ilim. Buna kar n anayasay onaylad : çünkü, daha iyi bir belge beklemiyordum ve çünkü, bunun en iyi belge olmad na da emin de ilim. ONAYLAMA: YEN B R BA LANGIÇ Art k onaylamaya, yani en az dokuz eyalet taraf ndan kabule giden çetin yol aç lm t. lk harekete geçen Delaware oldu ve onu hemen New Jersey ve Georgia izledi. Pennsylvania ve Connecticut ta onay rahat bir ço unlukla gerçekle ti. Massachusetts te büyük tart malar yap ld. Bu eyalet, sonunda aralar nda din, ifade, bas n ve toplant özgürlükleri de bulunan belirli temel devami sayfa 17 de 15

9 sayfa 15 den devam WASHINGTON VE FEDERAL KURUCU MECLIS George Washington K ta Ordusu Ba komutan üniformas yla. Kurucu Meclis in toplanmas için yeterli say da delege Philadelphia ya gelince George Washington oybirli iyle ba kanl a seçildi. Deneyimsizli ini ileri sürerek bu onuru isteksizce kabul etti. Konu mas nda ilk sözleri üyelerin onur ve idealizmine yönelik oldu: Ak ll ve namuslu ki ilerin kullanabilece i bir standard yaratal m. Ba kan olarak Washington, kararl, kibar ama sakindi; toplant n n son gününe de in görü melere kat lmad. Maddi ve manevi yönden o denli etkileyici oldu ki, bir delege Washington, kar s nda hayranl k duydu um tek ki idir demi ti. Washington un güçlü bir Birlik i desteklemesinin kökleri, Amerikan Devrimi s ras nda K ta Ordusu Ba komutanl n yapt s rada edindi i deneyime dayan yordu. New Jersey li birliklerini Birle ik Devletler e ba l l k yemini etmeye iknaya çal t n an ms yordu. Bu çabalar na, Bizim ülkemiz New Jersey dir diyerek kar ç km lard. Toplant lara ara verildi i bir s rada Washington, eyaletlerin genel amaca katk da bulunmaktan çekinmeleri yüzünden birlikleriyle beraber zor bir k geçirmi olduklar, Pennsylvania daki Valley Forge devrim sava alan na geri döndü. Toplant sona erip onaylama süreci ba lad zaman Washington suskunlu una son verdi ve do du u eyalet olan Virginia daki çok say da muhalifin tutumlar n de i tirmeye ikna edilmesine katk da bulunarak anayasaya güçlü destek sa lad. Ele tirmenlerin, daha sonra Anayasaya Temel Haklarla lgili lk Ek e dönü en, bir Haklar Bildirgesi ortaya koymadaki etkinliklerini anlad. Ayn zamanda, Federalist Yaz lar da Anayasay destekledikleri için James Madison ve Alexander Hamilton u övdü ve onlar hakk nda hükümet bilimine yeni bir k saçt lar; insan n haklar n eksiksiz ve âdil bir biçimde tart t lar ve bu haklar kal c bir izlenim yaratacak ekilde aç k ve etkin olarak anlatt lar diye yazd. haklar n sa lanmas n ; sürekli bir ordu yerine bir milis gücü kurulmas n ; jüri taraf ndan yarg lanmay ; ve haks z aramalar n ve tutuklamalar n önlenmesini güvence alt na alacak 10 de i iklik yap lmas ko uluyla onay n verdi. Çok say da eyalet de benzeri ko ullar ileri sürdüler ve 10 düzeltme günümüzde Anayasaya Temel Haklarla lgili lk Ek olarak biliniyor 1791 de Anayasaya eklendi. Haziran 1788 sonlar nda Maryland, South Carolina ve New Hampshire de kabul ettiler ve dokuz eyalet taraf ndan onaylanma ko ulu yerine getirilmi oldu. Yasal olarak Anayasa yürürlükteydi. Fakat, iki güçlü ve önemli eyalet New York ve Virginia henüz karar vermemi lerdi, ve iki küçük eyalet olan North Carolina ile Rhode Island da karars zlard. En az ndan New York ve Virginia n n onay olmad kça Anayasan n zay f temeller üzerinde kalaca aç kt. Virginia da görü ayr l klar çok derindi; ancak, George Washington un kabul lehinde konu malar n n etkisiyle, eyalet meclisi küçük bir farkla 26 Haziran 1788 de onay n verdi. New York ta, Alexander Hamilton, James Madison ve John Jay birlikte çal arak Anayasa lehinde çarp c bir dizi yaz l görü Federalist Yaz lar yay nlad lar ve 26 Temmuzda çok az bir farkla olumlu oy sa lad lar. Kas m da North Carolina n n onay geldi. Rhode Island, küçük ve zay f bir eyalet olarak büyük ve güçlü bir cumhuriyet taraf ndan çevrelenmi konumunu savunamayacak duruma geldi i 1790 a kadar direndi. Virginia ve New York un onay al n r al nmaz hükümeti kurma süreci ba lad. 13 Eylül 1788 de, Kongre yeni hükümetin merkezi olarak New York kentini seçti. Ocak 1789 un ilk Çar amba günü, ba kanl k için oy kullanacak ikinci seçmenlerinin belirlenmesini, ubat n ilk Çar amba günü, ikinci seçmenlerin bir ba kan seçmelerini ve Mart n ilk Çar amba günü de, yeni Kongre nin ilk oturumunun yap lmas n kararla t rd. Her eyaletin yasama organ, Anayasa uyar nca, ba kanl k ikinci seçmenleri gibi, temsilcilerin ve senatörlerin de nas l seçileceklerine karar verme gücüne sahipti. Baz eyaletler do rudan halk n, birkaç yasama organ n n seçim yapmas n isterken, baz lar da bu iki sistemin bir kar m n ye ledi. Rekabetin iddeti kar s nda, yeni anayasa uyar nca ilk seçimlerin yap lmas nda gecikmeler olmas kaç n lmazd. Sözgelimi, New Jersey do rudan seçimler yap lmas na karar vermi, ancak kapanma saatini belirlemedi i için sand klar üç hafta aç k kalm t. Anayasan n tam ve kesin uygulanmas na 4 Mart 1789 da ba lanmas kararla t r lm t. Fakat bu tarihe kadar, 59 temsilciden sadece 13 ü ve 22 senatörden de sadece sekizi New York kentine gelmi lerdi. (North Carolina ve Rhode Island a ayr lan sandalyeler, bu 16 17

10 eyaletler Anayasay onaylay ncaya kadar doldurulamad.) Sonuçta, Temsilciler Meclisi nde 1 Nisan ve Senato da da 6 Nisanda toplant yeter say s sa land. Bundan sonra iki meclis ikinci seçmenlerin oylar n saymak için ortak bir toplant yapt. George Washington un ilk ba kanl a ve Massachusetts ten John Adams n Ba kan Yard mc l na oy birli iyle seçilmeleri a rt c olmad. Adams 21 Nisan ve Washington da 23 Nisanda New York a geldiler. 30 Nisan 1789 da ant içerek göreve ba lad lar. Böylece yeni hükümetin kurulmas i i tamamland. Dünyadaki ilk cumhuriyetin ayakta tutulmas görevi art k ba lam t. YÜCE YASA OLARAK ANAYASA Birle ik Devletler Anayasas kendisini ülkenin yüce yasas olarak tan mlar. Bu hükümden, eyalet anayasalar ya da eyalet meclisleri ya da ulusal Kongre taraf ndan yap lan yasalar federal Anayasa yla çat rsa onlar n hiçbir gücü olmayaca anla l r. ki yüzy l boyunca Yüksek Mahkeme taraf ndan verilmi olan kararlar, bu anayasal üstünlük doktrinini irdelemi ve güçlendirmi tir. Nihai yetki, isterlerse Anayasay tadil ederek temel yasay de i tirebilecek ya da en az ndan kuramsal aç dan yenisini haz rlayabilecek olan Amerikan halk na verilmi tir. Ancak halk bu yetkiyi do rudan do ruya kullanmaz. Günlük hükümet i lerini, seçilmi ya da atanm kamu görevlilerine devreder. Kamu görevlilerinin gücü s n rl d r. Kamuya ili kin çal malar Anayasa ve Anayasaya uygun biçimde yap lm olan yasalara uymal d r. Seçilmi görevliler belirli aral klarla yeniden seçime girmek zorundad rlar ve çal malar böylelikle yo un kamu denetimine ba - l olur. Atanm görevliler, onlar atam olan ki i ya da kurulu un iste ine uygun biçimde hizmet verirler ve çal malar yetersiz bulunursa görevden al nabilirler. Bu uygulaman n istisnas, ba kan taraf ndan, politik yükümlülük ya da etkilerden ar nm olmalar için, ya am boyu görevlendirilen Yüksek Mahkeme üyeleriyle di er federal yarg çlard r. Genelde Amerikan halk arzular n seçim sand arac l yla ortaya koyar. Ancak Anayasa, a r kötü davranma ya da görevi kötüye kullanma durumlar nda, kamu görevlilerinin meclis soru turmas yoluyla görevden al nmalar n sa - layan bir hüküm getirmi tir. Madde II, Bölüm 4 öyledir: Ba kan, Ba kan Yard mc s ve Birle ik Devletler in tüm kamu görevlileri, vatana ihanet, rü vet ya da ba ka a r suçlar ve kabahatle suçlan r ya da mahkum olurlarsa, görevden al n rlar. Meclis soru turmas, bir hükümet görevlisinin bir yasama organ taraf ndan kötü davran la suçlanmas d r; genellikle dü ünüldü ü gibi, bu suçlardan mahkûm edilmesi anlam na gelmez. Anayasada belirtildi i gibi, Temsilciler Meclisi bir meclis soru turmas yasa tasla n onaylayarak, kötü davran suçlamas nda bulunmal d r. Bundan sonra, suçlanan görevli, Yüksek Mahkeme ba kan n n ba kanl nda Senato da yarg lan r. A r bir önlem oldu u dü ünülen meclis soru turmas, Birle ik Amerika da pek ender durumlarda uygulanmaktad r. Temsilciler Meclisi 1797 den beri, 16 federal görevli (iki ba kan, bir kabine üyesi, bir senatör, bir Yüksek Mahkeme üyesi ve on bir federal yarg ç) hakk nda meclis soru turmas karar alm t r. Senato, bu görevlilerden, hepsi de federal yarg ç olan 7 sini mahkûm etmi tir de Ba kan Andrew Johnson hakk nda, yenilmi bulunan Konfederasyon eyaletlerine ç Sava sonras nda uygun davran lmas na ili kin sorunlar nedeniyle meclis soru turmas karar al nm t. Fakat Senato da, mahkûmiyet için gerekli üçte iki ço unluktan bir oy eksik ç kt ve Johnson görev süresini tamamlad te Watergate olay sonucu Temsilciler Meclisi Yarg Komitesi meclis soru turmas karar al nmas önerisinde bulununca, Ba kan Richard Nixon, Temsilciler Meclisi Genel Kurulu meclis soru turmas yasa tasla üzerinde oylamaya ba vuramadan önce görevinden istifa etti. Temsilciler Meclisi 1998 de Ba kan Bill Clinton hakk nda, bir cinsel ili ki olay n örtbas etmeye te ebbüs amac yla yalan ahitlik yapmak ve adaleti engellemek suçlamas yla meclis soru turmas aç lmas na karar verdi. Yarg lama sonucu Senato, 55 e kar 45 oyla yalan ahitlikten suçsuzluk karar vererek ve adaleti engelleme suçlamas nda 50 ye kar 50 oy kullanarak ba kan aklad. Ba kan n görevine son verilmesi için her bir suçlamada 67 oyla suçlu bulunmas gerekiyordu. Hükümet lkeleri Anayasa ilk kabul edildi i günden beri pek çok bak mdan de i mi olmakla birlikte, temel ilkeleri 1789 da oldu u gibi bugün de ayn kalm t r: Hükümetin üç temel organ birbirinden ayr ve ba ms zd r. Bunlardan her birine verilmi olan güç di er ikisinin gücüyle duyarl bir biçimde dengelenmi tir. Her bir organ di erlerinin olas a r l klar n durdurma görevi ta r. Anayasa, onun hükümleri uyar nca haz rlanm olan yasalar ve ba kan taraf ndan yap lm ve Senato ca onaylanm antla malar ile birlikte di er tüm yasalar n, yürütme kararlar n n ve yönetmeliklerin üstündedir. Tüm insanlar yasalar önünde e ittir ve onlar n e it korumas alt ndad r. Tüm eyaletler e ittir ve hiç biri federal hükümetten özel davran bekleyemez. Anayasa s n rlar içinde her eyalet di- erlerinin yasalar n tan mak ve onlara sayg göstermek zorundad r. Eyalet hükümetleri, federal hükümet gibi, demokratik yap da olmal ve nihai yetki halka ait bulunmal d r

11 Halk, ulusal hükümetin yap s n Anayasan n kendisinde tan mlanan yasal yollarla de i tirebilme hakk na sahiptir. De i tirmeye li kin Hükümler Anayasan n haz rlay c lar, e er kal c olmas ve ulusun büyümesine ayak uydurmas isteniyorsa, onun zaman zaman de i tirilmesi gerekece ini aç kça anlam lard. De i tirme sürecinin kötü dü ünülmü ve aceleye getirilmi giri imlere yol açacak biçimde kolay olmamas gerekti inin de fark ndayd lar. Ayn nedenle, halk n ço unlu unca arzulanan bir giri imin bir az nl k taraf ndan durdurulamamas n n garantilenmesini de istemi lerdi. Vard klar çözüm, Anayasan n de i tirilebilmesi için ikili bir süreç uygulamas n getirmek oldu. Kongre, her iki mecliste üçte ikilik bir oy ço unlu uyla bir de i iklik süreci ba latabilir. Di er yandan, eyaletlerin üçte ikisinin yasama organlar, Kongre nin de i iklikleri görü mek ve taslaklar haz rlamak için ulusal bir toplant ça r s yapmas n isteyebilirler. Her iki durumda da, de i ikliklerin yürürlü e girmeden önce eyaletlerin dörtte üçü taraf ndan kabul edilmesi gereklidir. Anayasan n kendisinin do rudan do - ruya de i tirilmesi sürecinin yan s ra, hükümlerinin uygulanmas da yarg yorumu yoluyla de i tirilebilir. Cumhuriyet tarihinin ba lar nda 1803 y l nda bir dönüm noktas olu turan Marbury-Madison davas nda Yüksek Mahkeme, Mahkemenin Kongre kararlar n yorumlama ve onlar n Anayasaya uygunlu unu karara ba - lama gücünü yaratan, yarg incelemesi doktrinini benimsedi. Doktrin ayr ca, Anayasan n çe itli bölümlerinin de i en yasal, siyasal, ekonomik ve toplumsal ko ullara uygulan n yorumlama gücünü de Mahkeme ye vermektedir. Y llar boyunca, Anayasan n kendisinde önemli bir de i iklik yap lmadan, radyo ve televizyonla ilgili hükümet düzenlemelerinden ceza davalar s ras nda suçlananlar n haklar na kadar de i en konularda bir dizi Mahkeme karar, anayasa hükümlerinin gücünü de i tirici etki yaratm t r. Temel yasa hükümlerinin uygulanmas n ya da de i en ko ullara uydurulmas n sa lamak için Kongre taraf ndan kabul edilen yasalar, Anayasan n anlam n geni letmekte ve ince de i iklikler yapmaktad r. Bir dereceye kadar, federal hükümetin çok say da organ taraf ndan ç kar lan yönetmelik ve tüzükler de ayn etkiyi gösterebilir. Fakat mahkemelere göre, her iki halde de temel ölçü bu gibi yasalar n ve kurallar n Anayasadaki beklentilere uyup uymad d r. Anayasaya Temel Haklarla lgili lk Ek Anayasa 1789 dan beri 27 kez de i tirilmi tir ve gelecekte daha ba ka de- i iklikler yap lmas olas d r. En geni kapsaml de i iklikler Anayasan n kabulünden sonraki iki y l içinde gerçek- le tirilmi tir. Bu dönemde, toplu olarak Temel Haklarla lgili lk Ek diye bilinen ilk 10 de i iklik eklenmi tir. Bunlar Eylül 1789 da Kongre taraf ndan blok halinde kabul edilmi ve 1791 sonuna kadar 11 eyaletçe onaylanm t r. Anayasaya kar ilk direni ler federal birli in güçlendirilmesine kar ç kanlardan de il, bireylerin haklar n n belirgin bir biçimde saptanmas n isteyen devlet adamlar ndan geldi. Bunlardan biri, Anayasaya Temel Haklarla lgili lk Ek in bir öncüsü olan Virginia Haklar Bildirgesi nin yazar George Mason du. Kurucu Meclis e kat lan temsilcilerden olan Mason, bireysel haklar n yeterince güvence alt na al nmad n dü ündü ü için belgeyi imzalamay reddetti. Gerçekten, Mason un bu muhalefeti neredeyse Virginia n n onay n engelleyecekti. Daha önce belirtildi i gibi, benzeri dü ünceler nedeniyle Massachusetts de onay n bireysel haklara ili kin belirli güvenceler getirilmesi ko uluna ba lad. lk Kongre topland nda bu gibi de i ikliklerin kabulü konusunda hemen hemen tam bir görü birli i vard ve Kongre bunlar kaleme almakta zaman yitirmedi. Bu de i iklikler bugün de iki yüzy l öncesinde kaleme al nd klar biçimiyle yürürlüktedir. Birincisi, ibadet, dü ündü ünü aç klama ve bas n özgürlüklerini, bar ç toplant hakk n ve yanl l klar n düzeltilmesi için hükümete dilekçe verme hakk n güvence alt na almaktad r. kincisi, vatanda lar n silah ta ma hakk n güvence alt na almaktad r. Üçüncüsü, mal sahibinin izni olmad kça, askeri birliklerin evlerde bar nd r lamayacaklar hükmünü getirmektedir. Dördüncüsü, haks z aramalara, tutuklamalara ve mala el konulmas na kar güvence sa lamaktad r. Bunlardan sonra gelen dört de i iklik yarg kurallar na ili kindir: Be inci de i iklik, büyük jüri taraf ndan suçlanmad kça, bir a r suçtan yarg lanmay yasaklamaktad r. Ayn suç nedeniyle tekrar tekrar yarg lanmay engellemekte, yasal gerekler yerine getirilmeden cezaland r lmay yasaklamakta ve suçlanan ki inin kendi aleyhinde tan kl k etmeye zorlanamayaca n hükme ba - lamaktad r. Alt nc s, ceza gerektiren suçlar için süratle aç k yarg lama yap lmas n güvence alt na almaktad r. Bu de i iklik, ön yarg s z bir jüri taraf ndan yarg lanmay gerekli k lmakta, san n avukat tutma hakk n hükme ba lamakta, tan klar n yarg lamaya kat lmak ve san n önünde ifade vermek zorunda olmalar n sa lamaktad r. Yedincisi, 20 ABD dolar n a an tüm hukuk davalar n n bir jüri taraf ndan görülmesini güvence alt na almaktad r. Sekizincisi, a r kefalet ya da ceza saptanmas n ve ac mas z ya da ola an d ceza uygulanmas n yasaklamaktad r. 10 de i iklikten son ikisi anayasal yetkiye ili kin çok genel aç klamalar ta maktad r. Dokuzuncu de i iklik, bireysel haklar s ralamas n n s n rl 20 21

12 olmas n n dü ünülmedi ini; halk n Anayasada aç kça yaz lmam ba ka haklar da oldu unu belirtmektedir. 10 uncu de i iklik, Anayasan n federal hükümete vermedi i ya da eyaletlere yasaklamad yetkilerin, eyaletlere ya da halka tan naca hükmünü getirmektedir. Bireysel Özgürlükler çin Ya amsal Koruma Federal hükümetin olu turulmas konusunda Anayasaya yans t lan deha, Birle ik Devletler e iki yüzy l boyunca ola anüstü bir istikrar sa lam t r. Temel Haklarla lgili lk Ek ve onu izleyen de i iklikler, temel insan haklar ndan yararlanma konusunda sa lanmas olas görülen tüm f rsatlar n Amerikan halk na tan nmas n güvence alt na alm t r. Ulusal bunal m günlerinde, ulusal güvenlik nedeniyle, bu haklar ask ya almay denemek hükümetlere çekici görünür. Birle ik Devletler de bu gibi önlemlere her zaman pek istenmeden ve en duyarl güvenceler sa lanarak ba vurulmu tur. Sözgelimi sava s ras nda, Birle ik Devletler le yabanc ülkeler aras ndaki posta hizmetlerine ve özellikle cepheden ülkeye gönderilen mektuplara sansür uygulanmas gerekmi tir. Fakat, anayasal adil yarg lanma hakk sava günlerinde bile kald r lmam t r. Suçlanan ki ilere ki bunlar aras nda casusluk, sabotaj ve ba ka zararl faaliyetlerde bulunmakla suçlanan dü man ülke vatanda lar da vard r kendilerini savunma hakk tan n r ve Amerikan kurallar uyar nca, suçlu olduklar kan tlan ncaya de in suçsuz olduklar kabul edilir. Anayasada Temel Haklarla lgili lk Ek ten sonra yap lan de i iklikler çok yayg n konular içermektedir. Bunlar aras nda en geni kapsaml lardan biri olan ve 1868 de onaylanan 14 üncü de i iklikle, vatanda l n aç k ve basit bir tan m sa lanm ve yasalar kar s nda e it i lem görme güvencesi daha geni letilmi bir biçimde yinelenmi tir. 14 üncü de i iklik, temelde, Temel Haklarla lgili lk Ek in sa lad güvenceleri eyaletlere uygulam t r. Di er de i ikliklerle, ulusal hükümetin yarg gücü k s tlanm ; ba kan n seçilme sistemi de i tirilmi ; kölelik yasaklanm ; rk, renk, cinsiyet ya da geçmi teki kölelik nedenleriyle oy hakk n n reddine kar güvence sa lanm ; kongrenin vergi koyma yetkisi gelirlere de yay lm ; ve Birle ik Devletler senatörlerinin halk taraf ndan do rudan seçilmesi uygulamaya konulmu tur. En son de i iklikler aras nda, ba kan n görev süresini iki dönemle k s tlayan 22 nci; Washington, D.C. de ya ayanlara oy kullanma hakk tan yan 23 üncü; seçim vergisi ödememeleri halinde bile vatanda lara oy kullanma hakk veren 24 üncü; dönem ortas nda bo almas durumunda ba kan yard mc l makam n n doldurulmas n sa layan 25 inci; oy kullanma ya n 18 e indiren 26 nc ve ABD senatörlerinin ve Temsilciler Meclisi üyelerinin maa lar n düzenleyen 27 nci de i iklikler bulunmaktad r. Yirmiyedi de i iklikten ço unun bireysel vatanda l k ve siyasal özgürlüklerin geni letilmesi konusundaki sürekli çabalardan kaynaklanmas ; buna kar n pek az n n Philadelphia da 1787 de tasarlanm olan temel hükümet yap s n güçlendirmeye yönelik bulunmas önem ta maktad r. FEDERAL DÜZEN Anayasay haz rlayanlar n aç kça belirtilmi birkaç görü ü vard. Bunlar, temel belgenin giri bölümünde 52 sözcükten olu an alt maddede ola anüstü bir aç kl kla dile getirdiler....daha Mükemmel Bir Birlik Olu turmak çin Daha mükemmel bir Birlik kurmak, 1787 de 13 eyaletin kar kar ya bulundu u en aç k sorundu. Hemen hemen her birli in Konfederasyon Maddeleri çerçevesinde varl n sürdüren birlikten daha çok mükemmele yak n olaca pek aç kt. Ancak, bunun yerini alacak bir ba ka yap y geli tirmek için çok önemli tercihler yap lmas gerekiyordu. Tüm eyaletler 11 y l önce ngiltere den ayr l nd ndan beri kulland klar egemen güç konusunda k skançlard. Eyaletlerin haklar n bir merkezi hükümetin gereksinimleriyle dengeleme kolay i de ildi. Anayasan n yap mc lar eyaletlerin, vatanda lar n n günlük ya amlar n düzenlemeleri için gerekli tüm yetkileri, ulusun bir bütün olarak gereksinimleri ve gönenci ile çat mamas ko uluyla, sakl tutmalar na izin vererek bunu ba ard lar. Federalizm ad verilen, güçlerin payla m temelde günümüzde de ayn d r. Her eyaletin yerel sorunlar konusundaki yetkisi e itim, kamu sa l, ticaretin düzeni, çal ma ko ullar, evlenme ve bo anma, yerel vergilendirme ve ola an emniyet yetkileri gibi o kadar köklü bir biçimde tan nm ve kabul edilmi tir ki, iki kom u eyaletin ayn konudaki yasalar aras nda çok kez büyük farkl l klar olu maktad r. Anayasal düzen çok dahice kurulmu olmakla birlikte, eyaletlerin haklar konusundaki anla mazl k için için kaynad ve üç çeyrek yüzy l sonra 1861 de kuzeydeki ve güneydeki eyaletler aras nda dört y l sürecek bir sava patlak verdi. Bu sava ç Sava ya da Eyaletler Aras ndaki Sava ad yla an lm t ve ard nda yatan sorun federal hükümetin Birlik e daha yeni kat lan eyaletlerde köleli i düzenleme hakk yd. Kuzeyliler federal hükümetin böyle bir hakk bulundu unda srar ederken Güneyliler köleli in her eyaletin kendisinin karar verece i bir konu oldu unu ileri sürüyordu. Bir gurup Güneyli eyalet Birlik ten ayr lmay deneyince sava ba lad ve cumhuriyetin korunmas ilkesi üzerinde sürdürüldü. Güneyli eyaletlerin yenilmesi ve Birlik e yeniden kat lmalar sonucu federal üstünlük yeniden kabul edildi ve köleli e son verildi....adaleti Sa lamak için Amerikan demokrasisinin temeli, çarp c bir biçimde Tüm insanlar e it yarat lm t r aç klamas n getiren ve onla- devami sayfa 28 de 22 23

13 ANAYASAYA TEMEL HAKLARLA LG L LK EKLER 1 inci de i iklik Kongre, bir din kuran ya da bir dinin gereklerinin özgürce yerine getirilmesini yasaklayan, söz ve bas n özgürlü ü ile, vatanda lar n ikâyetlerini hükümete bildirmek için dilekçe verme haklar n ve bar ç l toplanmalar n k s tlayan hiçbir yasa ç karamaz. 2 nci de i iklik Özgür bir devletin güvenli i için iyi düzenlenmi bir milis örgütü gerekli oldu undan, halk n silah bulundurma ve ta ma hakk ihlal edilemez. 3 üncü de i iklik Hiçbir asker, bar ta hiçbir zaman, sava ta ise yasalar n öngördü ü kurallar n d nda, sahibinin r zas olmaks z n, herhangi bir eve yerle tirilemez. 4 üncü de i iklik Vatanda lar n kendilerinin, evlerinin, belgelerinin ve e yalar n n bir neden olmadan aranmas ve el konulmas na ili kin haklar ihlal edilemez ve arama izninin makul bir nedene dayanmas, yemin ve beyanlarla desteklenmesi, arama yap lacak yerin, el konulacak belgeler ya da ki ilerin özellikle belirlenmesi gerekir. 7 nci de i iklik Örf ve âdet hukuku kurallar uygunsa, de eri yirmi dolar a an anla mazl klarda jüri taraf ndan yarg lanmak hakk sakl d r ve jürinin ald karar, örf ve âdet hukuku kurallar na göre olanaks z ise, Birle ik Devletler in hiçbir mahkemesince yeniden incelenemez. 8 inci de i iklik Gere inden fazla bir kefalet istenemeyece i gibi ne a r para cezas yüklenebilir ne de ac mas z ya da ola an d cezalar verilebilir. 9 uncu de i iklik Bu Anayasada belirli haklar n say lmas, halk n sahip oldu u di er haklar n reddedilece i ya da önemsenmeyece i eklinde yorumlanamaz. 10 uncu de i iklik Bu Anayasa ile Birle ik Devletler e verilmeyen ya da eyaletlere yasaklanmayan yetkiler, s ras yla eyaletlere ya da halka aittir. 5 inci de i iklik Hiç kimse, ihbar olmad kça ya da büyük jüri taraf ndan suçlanmad kça, a r bir suçlamaya ya da haysiyet k r c bir ithama yan t vermekle yükümlü de ildir; sava zaman nda ya da genel tehlike an nda ya da kara ve deniz ordular nda, milis örgütünde görev yap ld s rada ortaya ç kacak durumlar bu hükmün d ndad r; hiç kimsenin ya am ya da beden bütünlü ü ayn suç nedeniyle iki kez tehlikeye at lamaz; hiç kimse, herhangi bir ceza davas nda kendi aleyhinde tan kl a zorlanamayaca gibi yasal bir yöntem izlenmeden ya am ndan, özgürlü ünden ya da mülkünden yoksun b rak lamaz; özel mülkiyetteki hiçbir ey, tam bedeli ödenmeden, kamu hizmeti için kullan lamaz. 6 nc de i iklik Tüm ceza kovu turmalar nda, san k, suçun i lendi i eyaletin ya da yasayla önceden belirlenmi bir yarg çevresini içeren bölgenin tarafs z bir jürisi taraf ndan, gecikmeden ve kamuya aç k biçimde yarg lanmak, suçlaman n niteli inin ve nedeninin kendisine bildirilmesini istemek, aleyhindeki tan klarla yüzle tirilmek, lehindeki tan klar n uyulmas zorunlu yasal yollarla getirilmesini ve savunmas için bir avukat n yard m n n sa lanmas n istemek hakk na sahiptir

14 Toplant da, yukar daki hükümlerin her biri üzerinde büyük tart malar oldu ve sonuçta bu hükümler bir uzla ma havas içinde kabul edildi. Kölelik kar s ndaki kuzeyli toplumun Alexander Hamilton gibi temsilcileri bile, böyle bir çaban n eyaletler aras nda geri dönülemez ayr l klar yarataca n ve daha ivedi olan, güçlü bir ulusal hükümet kurulmas amac n tehlikeye ataca n ileri sürerek, konu üzerinde srar edilmesine kar ç kt lar. Kölelikten nefret eden, ama Birlik kesinle tikten sonra bu sorunun yok olaca na inanan, George Washington ve James Madison gibi ünlü güneyliler de bir uzla maya var lmas n istediler. Buna kar n, sorunun ahlaki yönü toplant larda birkaç kez güçlü bir biçimde ortaya at ld. Pennsylvania temsilcisi Gouverneur Morris, a a l k bir kurum ve egemen oldu u eyaletlere tanr n n laneti diyerek köleli i k nad. Özgür bölgelerdeki gönenç ve insan onuru ile köle kullan lan eyaletlerdeki sefalet ve yoksullu un birbirinin kar t oldu unu ileri sürdü. in garibi, kölelik kar t en çarp c sald r y, Jefferson taraf ndan ku a n n en akil adam olarak tan mlanan, Virginia temsilcisi George Mason gerçekle tirdi. Mason, kölelik, davran lar üzerinde en zararl etkiyi yapar. Her köle sahibi, a a l k bir zorba olarak do ar... Kölelik sanata ve üreticili e kar cayd r c olur. Kölelerin çal t n gören yoksullar çal maktan nefret eder... hükümetin genelde köleli in yay lmas n engelleyecek güce sahip k l nmas n n gerekli oldu unu savunuyorum dedi. Washington D.C. deki Ulusal Ar ivler binas nda ç Sava s ras nda kullan lan üniformalar giymi askerler Ba kan Abraham Lincoln taraf ndan 1863 te imzalanm ve köleli i kald rm olan Azad Bildirgesi nin (Emancipation Declaration) özgün nüshas ba nda nöbet tutuyorlar. lerideki y llarda, köleli e kar harekette de ayn görü ler ileri sürülecek ve ayn ahlaki k zg nl k dile getirilecekti; ancak kölelik sorunu, gerek söylem gerekse ahlaki bir zorlama olarak, bir süre için bir yana b rak lm t. Sorun sonuçta, Birle ik Devletler de insan köleli ine son vermek için feci ç Sava n ( ) patlamas na yol açacak ve ülkeyi, a lmas güç, tam rk e itli i yolunda ilerlemeye ba latacakt. KÖLEL K KONUSUNDAK TARTI MALAR ABD Anayasas nda kölelik sözcü ü bulunmamakla birlikte, an lan belgede bu kuruma dolayl yoldan izin verildi. Kurucu Meclis toplant s na kat lan delegeler, her eyaletten Temsilciler Meclisi ne seçilecek üye say s saptan rken, kölelerin be te üçünün de say lmas n kararla t rd lar. Anayasada, eyalet s n rlar n geçen kaçak kölelerin ( hizmette ya da i çilikte kullan lan ki iler ) sahiplerine iade edilmesinin gerekti i hükmü getirildi. Ayr ca, Kongre nin köle ticaretini ( u anda mevcut Eyaletlerden her birince getirilmesi uygun görülecek ki ilerin göçmenli i ya da ithali ) sona erdirmesinin, 1808 y l ndan sonra, engellenemeyece i hükme ba land

15 sayfa 23 den devam ra Yaradan taraf ndan, ya ama, özgür olma ve mutlulu u arama gibi belirli vazgeçilmez haklar ba lanm t r sözleriyle süren Ba ms zl k Bildirgesi nde yer almaktad r. Anayasa ki ilerin zenginli ine ya da konumuna ili kin hiçbir ay r m yapmaz; hepsi kanun önünde e ittirler ve yasalar ihlal ettiklerinde e it olarak yarg lan r ve cezaland r l rlar. Ayn uygulama mülkiyete, yasal anla malara ve ticari düzenlemelere ili kin hukuksal anla mazl klar için de geçerlidir. Mahkemelerin aç k olmas da Temel Haklarla lgili lk Ek te yaz l ya amsal güvencelerden biridir.... ç Dirli i Güvence Alt na Almak çin Birle ik Devletler in f rt nal do umu ve Amerika n n bat bölgesindeki istikrars z ko ullar, Amerikal lar n yeni ulusun büyümesine ve gönence eri mesine yol aç lmas için iç istikrar gerekti ine inanmalar n sa lad. Anayasa taraf ndan yarat lan federal hükümet, eyaletleri d tan i gale ve içte de çat ma ve iddete kar koruyabilmek için yeterince güçlü olmal yd. Anakara daki Birle ik Devletler in hiçbir bölümü 1815 ten beri i gale u ramam t r. Eyalet hükümetleri genellikle kendi s n rlar içinde düzeni sa layabilecek kadar güçlü olmu tur. Fakat, federal hükümetin korkunç gücü onlar n arkas ndad r ve bar korumak için gerekli önlemleri almada anayasal yetkiye sahiptir....ortak Savunmay Sa lamak çin Yeni ulus, ba ms zl n sa lam olmakla birlikte çok yönden gelebilecek gerçek tehlikelerle kar kar yayd. Bat bölgesinde dü man K z lderili kabilelerinin sürekli tehdidi vard. Kuzeyde, do u eyaletleri intikam duygular ta makta olan Amerikan Muhafazakârlar yla dolu bulunan Kanada n n sahibi hâlâ ngiltere ydi. Anakaran n orta bat s ndaki geni Louisiana Topraklar Frans zlara aitti. Güneyde spanyollar Florida, Texas ve Mexico yu ellerinde bulunduruyorlard. Her üç Avrupa gücünün Antiller Denizi nde Amerika k y lar na sald r labilecek kadar yak n sömürgeleri vard. Buna ek olarak, Avrupa uluslar Yeni Dünya ya da ta an bir dizi sava n içindeydi. lk y llarda, anayasal ortak savunma sa lama amac, Appalachian Da lar n n hemen ard ndaki topraklar yerle ime açmaya ve bölgede yerle mi bulunan K z lderililerle bar görü melerine giri meye odaklanm t. Ancak k sa bir süre sonra, 1812 de ngiltere ile sava ç kmas ve 1846 da Florida da spanyollarla çat malar n ve Meksika ile sava n ba lamas, askeri gücün önemini vurgulad. Amerika n n ekonomik ve siyasal gücü artt kça savunma gücü de büyüdü. Anayasa savunma sorumlulu unu yasama ve yürütme organlar aras nda payla t rm t r: Sava ilan etme gücüne ve savunma için ödenek ay rma yetkisine sadece Kongre sahiptir; buna kar n ba kan silahl kuvvetlerin ba komutan d r ve ülkenin savunulmas nda temel sorumlulu u ta r....genel Gönenci Sa lamak çin Devrimin sonunda Birle ik Devletler ekonomik aç dan güç durumdayd. Kaynaklar kurutulmu tu, borç alma gücü azd ve kâ t paras hemen hemen de ersizdi. Ticaret ve endüstri neredeyse durmu tu ve hem eyaletler hem de Konfederasyon hükümeti borca batm t. Halk açl k tehlikesiyle kar kar ya de ildi, ancak ekonomik kalk nma olas l klar gerçekten pek azd. Yeni ulusal hükümetin kar kar ya oldu u ilk görevlerden biri ekonomide sa l kl bir geli me ba latmakt. Anayasan n birinci maddesine göre: Kongre, vergi koymak ve toplamak... borçlar ödemek ve Birle ik Devletler in genel gönencini sa lamak yetkisine sahip olacakt r... Verginin gücü, hükümetin sava borçlar n ödemesini ve paras n daha sa lam temellere oturtmas n sa lad. Ulusun mali konular yla ilgilenmesi için bir maliye bakan ve ba ka uluslarla ili kileri yürütmek üzere bir d i leri bakan atand. Ayr ca bir sava bakan ile bir adalet bakan n n da atamas yap ld. Daha sonralar, ülke geni leyip ekonomi daha karma k hale gelince halk n gönencinin sa lanmas için yeni yürütme kurumlar yarat lmas gerekti....kendimizin ve Gelecek Ku aklar n Özgürlük Nimetini Güvence Alt na Almak çin Ki isel özgürlü e verilen önem, yeni Amerikan cumhuriyetinin belli ba l özelliklerinden biridir. Ço unlu u siyasal ve dinsel bask lar n oldu u yerlerden gelen Amerikal lar, Yeni Dünya da özgürlükleri güvence alt na almakta kararl yd lar. Anayasan n yap mc lar, federal hükümete yetki verirken, hem ulusal hem de eyalet hükümetlerinin gücünü s n rlayarak tüm halk n haklar n koruma konusunda dikkatli davrand lar. Amerikal lar, bunun sonucu olarak, bir yerden ötekine gitmekte, i leri, dinleri ve siyasal inançlar konusunda kendileri karar vermekte ve bu haklar na dokunuldu unu dü ündükleri zaman adalet ve korunma için mahkemelere ba vurmakta özgürdürler

16 BÖLÜM II ANAYASANIN AÇIKLANMASI: FEDERAL ST YAZILAR ABD Anayasas n n kabul edili ini kutlamak amac yla New York ta yap lan bir geçit resminde, devlet gemisi ni simgeleyen ve tekerlekler üzerinde yürütülen Hamilton adl gemi görülüyor. Federalist Yaz lar kaleme alanlardan biri olan Alexander Hamilton Anayasan n New York taki önde gelen savunucusuydu. Hükümetin kendisi insan do as na ili kin yans malar n en büyü ü de il de nedir? James Mason, Federalist Yaz lar,

17 Amerika n n Kurucu Atalar ndan ve ulusun üçüncü ba kan olan Thomas Jefferson, Federalist Yaz lar hükümet ilkeleri konusunda... bugüne de in... yaz lm en iyi de erlendirme olarak tan mlam t r. 19 uncu yüzy l ngiliz filozofu John Stuart Mill e göre Federalist (85 k sa makaleden olu an derlemeye genellikle verilen isim) federal hükümet konusunda elimizde bulunan en e itici inceleme ydi. Ak ll Frans z siyasal yorumcu Alexis de Tocqueville bunun her ülke devlet adam n n bilmesi gerekli mükemmel bir kitap oldu unu dü ünmü tü. Yirminci yüzy lda tarihçiler, hukukçular ve siyasal bilimciler Federalist in Birle ik Devletler de yaz lm en önemli siyasal felsefe ve hükümet uygulamas yap t oldu u konusunda genellikle görü birli i içindedirler. Eser, Eflatun un Devlet, Aristo nun Siyaset ve Hobbes in Leviathan ile e de erli görülmü tür. Ayr ca, Latin Amerika, Asya ve Afrika daki yeni uluslar n önderleri taraf ndan, kendi anayasalar haz rlan rken ba vuru belgesi olarak kullan lm t r. Philadelphia da 16 Eylül 1787 de Anayasa tasla n imzalayan temsilciler, bu yasan n 13 eyaletten dokuzunun kurucu meclisleri taraf ndan kabulünden sonra yürürlü e girmesini kararla t rd lar. Kararda yer almamakla birlikte, iki anahtar eyaletin New York ve Virginia olumsuz oy kullanmas, büyüklükleri ve güçleri nedeniyle, tüm çabalar y kabilirdi. New York ve Virginia temsilcilerinin Anayasa konusundaki görü leri çok farkl yd. New York valisi George Clinton ise muhalefetini daha ba tan aç klam t. Federalist James Madison Yaz lar gibi büyük övgüyle kar lanm ve etkili olmu bir yap t n, bilim ve hükümet konular nda uzun bir ya am boyu elde edilmi deneyimin ürünü oldu u dü ünülebilir. Gerçekten bu yap t n önemli bir bölümü, büyük bir h zla yazan zaman zaman tek bir haftada dört makale iki genç adam n, 32 ya ndaki New York lu Alexander Hamilton ile 36 ya ndaki Virginia l James Madison un kaleminden ç km t. Sonradan Yüksek Mahkemenin ilk ba kanl na atanacak olan daha ya l bilim adam John Jay de mektuplar n be ini yazm t. Devrim s ras nda Washington un yard mc lar ndan olan Hamilton, Madison ve Jay dan bu ya amsal projede kendisine kat lmalar ça r s nda bulundu. Amaçlar, New York kongresini henüz kaleme al nm olan Anayasay onaylamaya ikna etmekti. New York gazetelerine ortak Publius takma ad yla ama ayr ayr bir dizi mektup göndereceklerdi. Mektuplar nda Anayasay anlatacak ve savunacaklard. Hamilton, giri imi ba latt ; tart lacak konular n s ras n belirledi; ve bu konular n ço unu 51 mektubunda etkin bir biçimde inceledi. Ancak Alexander Hamilton Madison un 29 mektubundaki, samimiyet, denge ve güçlü mant k onlar n en çok an lacak belgeler haline gelmesini sa lad. Ekim 1787 ile May s 1788 aras nda yaz lm olan Federalist Yaz lar n, Anayasan n New York taraf ndan isteksizce onaylanmas konusunda kesin etkisi olup olmad aç k de ildir. Yine de, bu mektuplar n anayasa konusunda yaz lm en güçlü yorumlar haline geldi i ve öyle de kalaca ku kusuzdur. YEN B R TÜR FEDERAL ZM Federalist Yaz lar da ba vurulan ilk ve en aç k yakla m federalizme yeni bir tan m getirilmesiydi. Bask c bir monar i kar s nda henüz bir devrim kazanm olan eski Amerikan kolonileri halk, bunu bir ba ka merkezi ve denetim alt nda olmayan rejimle de i tirmek niyetinde de illerdi. Buna kar n, Konfederasyon Maddeleri döneminde eyaletler aras ndaki bireysel k skançl k ve rekabet yüzünden olu mu bulunan istikrars zl k ve düzen bozuklu u yüzünden çektikleri s k nt lar, onlar ulusal gücün hat r say l r bir biçimde artt r lmas n kabullenecek duruma getirmi ti. Federalist Yaz lar n baz lar nda, ba ka ülkelerde hiç ba ar lamam yeni bir dengenin sa lanabilece i savunuluyordu. Gerçekten de Yaz lar n kendileri bile, bir liman kenti olan New York un ticari ç karlar n yans tan Hamilton un milliyetçi e ilimleri ile Virginia çiftçilerinde uzaktaki bir güce kar yayg nl kla var olan üpheyi payla an Madison un çekingenli i aras nda bir uzla ma dengesiydi. Madison, Konfederasyon Maddeleri döneminde her eyalete tan nan salt egemenlik yerine, ulusal ç karlar ilgilendirmeyen alanlarda onlara bir bakiye egemenlik b rak lmas n savunuyordu. leri sürdü üne göre, Anayasan n onaylanmas süreci bile milliyetçili in de il federalizmin bir simgesiydi. öyle diyordu: Bu olur ve onay tüm bir ulusu de il, ba l bulunduklar belirgin ve bireysel Eyaletleri olu turan ki iler olarak halk taraf ndan verilecektir... Bu nedenle, Anayasay kuran karar da ulusal de il federal bir karar olacakt r. Hamilton, ulusal ve eyalet hükümetleri aras nda, kendi deyimiyle, bir güç uyumlulu u olmas n öneriyordu. Fakat, güne in çevresinde dönen ama ayr konumlar n koruyan gezegenler benzetmesi, merkezi güce daha çok a rl k tan yordu. Hamilton ve Jay (onlar da New York ta ya yorlard ) eski Yunan ve ça da Avrupa daki, bunal m dönemlerinde de i mez biçimde da l veren ittifaklardan örnekler veriyorlard. Federalist Yaz lar n yazarlar na 32 33

18 göre, aralar ndaki görü ayr l klar ne olursa olsun, al nacak ders aç kt : Sayg n bir ulus olarak ya am sürdürebilmek için merkezi hükümete önemli ancak s n rl yetkiler devredilmesi gerekliydi. Bunun, eyaletlerin bireysel ki ili ini ve egemenli ini y kmadan yap labilece ine inan yorlard. FREN VE DENGE S STEM Federalist Yaz lar da ayn zamanda fren ve denge sistemi, hükümet gücünün s n rlanmas nda ve kötüye kullan lmas n n engellenmesinde bir sistem olarak siyasal yaz nda ilk kez aç kça ileri sürülmektedir. Bu sözcükler en çok, hem Hamilton hem de Madison taraf ndan hükümetin en güçlü kanad olarak görülen iki meclisli yasama organ anlat l rken kullan lm t r. Özgün anlay a göre, daha k vrak oldu u varsay lan ve halk taraf ndan seçilen Temsilciler Meclisi, daha muhafazakâr olan ve eyalet yasama organlar nca seçilen bir Senato taraf ndan denetlenecek ve dengelenecekti. (1913 te eklenen 17 nci de i iklik bu hükmü kald rd ve senatörleri de halk n seçmesi sistemi getirildi.) Buna kar n Madison bir kez makam n makam denetlemesi ni daha genel biçimde savunmu ve Hamilton da demokratik bir meclis ve demokratik bir senato olmal ve her ikisi de demokratik bir ba yarg ç taraf ndan denetlenmeli görü ünü ileri sürmü tü. Hamilton, en parlak makalesinde (No:78), Yüksek Mahkemenin ulusal ve eyalet yasama organlar taraf ndan yap lan yasalar n anayasaya uygunlu unu denetleme hakk n savunmu tu. ddias na göre bu tarihsel yarg denetimi yetkisi, ahlak bozucu hizip nefesinin adalet kaynaklar n zehirleyebilmesinin en olas bulundu u yasama organ üzerinde uygun bir denet olu turmaktayd. Hamilton, Parlamento nun be enmedi i her mahkeme karar n ço unluk oyuyla reddetmesine olanak tan yan ngiliz sistemine kesinlikle kar ç km t. Aksine adalet mahkemeleri, s n rl bir Anayasay yasama a r l klar na kar koruyacak kaleler olarak alg lanmal yd. Ancak özenli ve zor bir Anayasa de i tirme süreci ya da hükümlerinin giderek ba ka bir görü e dönü türülmesi, Yüksek Mahkemenin bu belge üzerindeki yorumunu tersi bir konuma getirebilirdi. NSAN DOÊASI, HÜKÜMET VE B REYSEL HAKLAR Fren ve denge sistemi kavram n n ard nda insan do as n n çok gerçekçi bir göstergesi yatmaktad r. Madison ve Hamilton, insan n, mant k, özdisiplin ve adalet gibi iyi nitelikleri bulundu una inanmakla birlikte, ihtiras, ho görüsüzlük ve açgözlülük e ilimi oldu unu da kabul ediyorlard. Madison, yaz lar n n ünlü bir bölümünde özgürlü ü korumak için ne gibi önlemler al nmas gerekece ini tart t ktan sonra öyle yazm t : Hükümetin kötüye kullan lmas n denetlemek için bu gibi sistemlere gerek bulunmas, insan do as n n bir yans mas say labilir. Fakat hükümetin kendisi insan özelliklerinin en büyük yans mas de il de nedir? E er insanlar melek olsalard hiçbir hükümete gerek kalmazd. E er melekler yönetici olsalard hükümet üzerinde iç ve d denetimlere gerek kalmazd. nsanlar n di er insanlar yönetecekleri bir hükümet planlan rken en büyük güçlük udur: Önce hükümetin, yönettiklerini denetlemesine olanak sa lamal s n z; sonra da onu kendisini denetlemeye yükümlü k lmal s n z. Madison, Federalist Yaz lar n en çarp c ve özgün olan nda (No:10), bu ikili sorunu ele alm t. Temel endi esi hiziplerin iddetini denetim alt na almak ve k rmak gere iydi; bunu yazarken siyasal partileri amaçl yor ve onlar n halk hükümeti kar s ndaki en büyük tehlike olduklar n dü ünüyordu: Anlad ma göre, bir tak m vatanda lar... di er vatanda lar n haklar na ya da toplumun sürekli ve toplu ç karlar na ayk r olarak, ortak ihtiras ya da ç kar dürtüsüyle birle ip harekete geçiyorlar. Di erlerinin haklar n tehlikeye atan bu ihtiras ya da ç karlar dinsel, siyasal ya da çok kez ekonomik olabilir. Varl kl ve varl ks zlar, alacakl lar ve borçlular aras nda ya da ta nmaz mal türlerine göre hiziple meler ortaya ç kabilir. Madison a göre: Toprakla ilgili bir ç kar, üretimle ilgili bir ç kar, ticaretle ilgili bir ç kar, parayla ilgili bir ç kar ve daha pek çok ikincil ç karlar uygar uluslardaki gereksinimlerden do ar ve uluslar farkl duygular ve görü lerin harekete geçirdi i farkl s n flara ay r r. Bu çe itli ve birbirini etkileyen ç karlar n düzenlenmesi, ça da yasaman n ba ta gelen görevini olu turur. Adil, mant kl ve özgür ki iler bu kadar çok birbirine rakip talebi ya da onlar n yaratt hizipleri nas l uzla t rabilirler? htiras ya da ki isel ç karlar n yasad k l nmas olanaks z oldu una göre, uygun yap da bir hükümet, az nl k ya da ço unluktaki bir hizipten kaynaklanan genel do rular aleyhine istekleri önleyebilmelidir. Madison, zorba hiziplere kar ba vurulacak savunmalardan birinin, kamu görü lerini olas l kla iyi e itimli ve sa lam karakterli seçkin ki ilerin olu turdu u toplumlardan süzerek ar tmaya ve artt rmaya yönelen bir cumhuriyetçi (ya da temsili) hükümet biçimi oldu unu söylemi tir. Seçilmi temsilciler kitle duygular ndan uzakta kalacaklar için, olas l kla daha geni ve ak lc bir görü e de sahip olacaklard r. Fakat, Madison a göre, yeni Anayasan n öngördü ü ulusal hükümet yönetiminde gerçekle ece i gibi, cumhuriyetin co - rafi ve toplumsal temelinin geni letilmesi daha da önemliydi. öyle yazm t : Her temsilci, büyük cumhuriyette küçük cumhuriyettekinden daha çok say da vatanda taraf ndan seçilece i için, seçimlerde pek s k kullan lan kötü sistemlerin ba ar yla uygulanmas de ersiz adaylar aç s ndan daha zorla acakt r... Hizip önderlerinin etkisi kendi Eyaletlerinde küçük bir ate yakabilir, fakat di er Eyaletlere büyük bir yang n n yay lmas na yol açamaz

19 Burada, ço ulculuk ilkesinin uygulanmas gere i vurgulanmaktad r. Bu ilke, hem bireysel de i kenli in ve özgürlü- ün bir kan t oldu u ve hem de, daha ya amsal bir aç dan, çat ma halindeki ihtiraslar ve ç karlar dengelemede olumlu etkisi oldu u için çe itlili i benimser. Birle ik Devletler de çok de i ken dinsel inançlar olmas nas l tek bir kilisenin üstünlük kurmas olas l n ortadan kald r yorsa, de i ik bölgeler ve amaçlar içeren çe itli eyaletlerin yay lm bulunmas da, bir hizip ya da partinin ihtiras yüklü ve giderek bask c olabilecek ulusal zaferini olas l k d b rakmaktad r. Madison un bu sav n n bir kan t, her biri çok de i ik bölgesel ve ekonomik ç karlar kapsad için l ml ve ideoloji d kalmaya yönelik olan belli ba l Amerikan siyasal partilerinin evriminde görülebilir. GÜÇLER N AYRILIÊI Tek elde toplanm gücün zorbal ndan kaç nmak için güçleri hükümetin çe itli dallar aras nda da tmak görü ü genellikle fren ve denge sistemi konusunda ortaya ç kar. Fakat, Federalist Yaz lar, güçlerin ayr l ndaki di er bir erdemi, yani, hükümette becerinin ve etkinli in artmas n da görmü lerdir. Hükümetin çe itli dallar özel i levlerle s n rl b rak ld klar için hem becerilerini hem de üstlendikleri role ili kin gururlar n geli tirirler. Önemli bir ölçüde birbirlerine ba lanm ya da örtü üyor olsalard, bu gerçekle emezdi. Bir i lev için ya amsal olan nitelikler ba ka biri için uygunsuz bulunabilir. Bu nedenle Hamilton, birbiriyle yak n ili kili haklar olarak gördü ü, ülkenin yabanc sald r lara kar savunulmas, yasalar n adil bir biçimde uygulanmas ve mülkiyetin ve bireysel özgürlü ün korunmas için yürütmede enerji nin temel oldu unu savundu. Di er yandan, halk n güvenini kazanmas ve onlar n farkl ç karlar n uzla t rmas gereken yasa koyucunun en ba ta gelen nitelikleri enerji de il kararl l k ve ak ll l k t r. Bu gereksinim farkl l klar ayn zamanda, çok say da yönetici olursa bu durum hareketsizli e yol açabilece i ve devletin en ya amsal bunal mlar geçirdi i dönemlerde en önemli hükümet önlemlerini sonuçsuz b rakabilece i için, yönetme yetkisinin neden tek ki inin eline verilmesi gerekti ini aç klamaktad r. Di er bir deyimle, halk n isteklerini yans tan yasama organ bir yasa ç kartarak kesinle en ve tümü tart lm olan görü ünü ortaya koydu u zaman, yürütme bencil ç karlara dayal istisna ricalar na direnmeli ve hiç kimseye özel bir i lem yapmadan o yasay kararl bir biçimde uygulamal d r. Bir yabanc devletin sald r s na u ran lmas halinde de, yürütme derhal ve büyük bir kuvvetle kar koyma güç ve enerjisine sahip olmal d r. Yarg ya gelince istenen nitelikler özeldir: yürütmenin k vrakl ve enerjisi ile yasaman n kamu isteklerine cevap verebilme ya da uzla ma sa lama yetene i yerine, dürüstlük ve l ml l k söz konusudur. Ayr ca, yarg çlar görevlerine ya am boyu atanmalar nedeniyle, kamunun, yürütmenin ve yasaman n bask lar na kar kendilerini koruyabilirler. POL T KANIN SÜREKL SORUNLARI Federalist Yaz lar da yer alm olan, hükümete, topluma, özgürlü e, zorbal - a ve politikac n n do as na ili kin görü ler her zaman kolayl kla bulunamaz. Bu makalelerin içeri inin büyük kesimi biçem aç s ndan, eskimi ya da yinelene gelmi ya da modas geçmi tir. Yazarlar n, dü üncelerini düzenli ve anla labilir bir kal ba sokmaya ne zamanlar ne de e ilimleri vard. Buna kar n Federalist Yaz lar, günümüzde bile, politika kuramlar ve uygulamalar konusunda Hamilton ve Madison taraf ndan ortaya at lm olan sürekli sorunlarla ciddi bir biçimde ilgilenen herkes için olmazsa olmaz niteli i ta maktad r. Tan nm siyasi tarihçi Clinton Rossiter e göre, Hiçbir Amerikal kalemden bu kadar özenli, kesin görü e dayal ve e itici yan tlar ç kmam t r. Rossiter, Federalist Yaz lar n temel ak lc l na ili kin ele tirilerinde öyle demektedir: Federalist u görü ü ta maktad r: Özgürlük olmadan mutluluk olmaz, öz-yönetim olmadan özgürlük olmaz, anayasall k olmadan kendi kendini yönetim olmaz ve dürüstlük olmadan anayasall k olmaz ve istikrar ve düzen olmadan da bu büyük de erlerin hiçbiri olmaz

20 BÖLÜM III YÜRÜTME ORGANI: BA KANLI IN GÜCÜ Beyaz Saray Ba yönetici yetkisini halktan al r... Abraham Lincoln lk Göreve Ba lama Söylevi,

21 Tüm büyük Avrupa devletlerinde babadan o ula geçen krall klar bulundu u bir s rada, görev süresi s n rl bir ba kan fikri bile devrimciydi. Fakat 1787 de uygulamaya konulan Anayasa, yürütme gücünü ba kana verir. Ba kan n ölmesi, istifa etmesi ya da görevini yürütemez duruma gelmesi halinde onun yerine geçecek bir ba kan yard mc s seçimine ili kin hükümler de ta r. Anayasa ba kan n görevlerini ve yetkilerini ayr nt l biçimde sayd halde, ba kan yard mc s na, ba kan n Kabinesine ya da di er federal görevlilere belirgin yönetim görevleri vermez. Güçlü tek bir ba kanl k yarat lmas konusu Kurucu Meclis te tart malara yol açm t. Baz eyaletler, sviçre nin y llard r ba ar yla uygulad bir sistem olan, birkaç üyeden olu an yönetim kurulu konusunda deneyimliydi. Benjamin Franklin de Birle ik Devletler de böyle bir sistemin benimsenmesini istiyordu. Buna ek olarak, pek çok temsilci, ngiliz kral n n yürütme gücünden do- an a r l klar n ac s n hâlâ duyduklar için, güçlü bir ba kanl a ku kuyla bak yorlard. Bütün bunlara kar n, kesin fren ve denge sistemi alt nda çal acak tek bir ba kan savunanlar n istedikleri oldu. Ba kan n Amerika da do mu ve en az 35 ya nda bir vatanda olmas Anayasa gere idir. Ba kan adaylar, ba kanl k seçiminden birkaç ay önce, siyasal partiler taraf ndan belirlenir. Seçim dört y lda bir (dörde bölünebilen y llarda) ve Kas m ay nda ilk Pazartesiyi izleyen Sal günü yap l r y l nda onaylanan 22 say l Anayasal düzenlemeyle Ba kanlar n görev süresi iki dönemle s n rland r lm d r. Ba kan yard mc s, ba kana halef olma hakk d nda, Senato ba kan da yap ld de yap lan bir anayasa de- i ikli i ba kana halef olma sürecini vurgulamaktad r. Bu de i iklik, ba kan görevini yürütemez duruma gelirse ba kan yard mc s n n hangi belirgin ko ullarda görevi devralma yetkisi do aca n tan mlamaktad r. Ba kan n, durumunun düzelmesi halinde göreve yeniden ba layabilece i hükmü de getirilmektedir. Bu de i iklik ayr ca, ba kan yard mc l makam n n bo almas durumunda ba kan n, kongre onay na dayal olarak yeni bir ba kan yard mc s atayabilmesini de hükme ba lamaktad r. Anayasada yap lan bu 25 inci de i iklik 1974 te iki kez uyguland : Ba kan Yard mc s Spiro T. Agnew istifa edince yerine Gerald R. Ford getirildi ve Ba kan Richard Nixon un istifas üzerine de eski New York Valisi Nelson A. Rockefeller, Ba kan Ford un önerisiyle, Kongre taraf ndan ba kan yard mc s olarak atand. Anayasa, halef olarak ba kan yard mc s n izleyecek ki ilerin s ras n saptama yetkisini Kongre ye vermi tir. Günümüzde, hem ba kan hem de ba kan yard mc s görevden ayr l rlarsa Temsilciler Meclisi Ba kan, ba kanl a gelir. Onu, Senato geçici ba kan (ba kan yard mc s n n bulunmad günlerde ba kanl k yapmak üzere bu kurum tara- f ndan seçilen senatör) ve belirlenen bir s ra içinde Kabine üyeleri izlerler. Hükümet merkezi, do u k y s nda, Maryland ve Virginia eyaletleri aras nda özel bir bölgede bulunan Washington D.C. (District of Columbia) d r. Ba kan n hem makam hem de konutu olan Beyaz Saray oradad r. Ba kan n seçilme biçimi Amerikan sistemine özgüdür. Adaylar n adlar listede yer almakla birlikte, teknik aç dan her eyaletin halk ba kan (ve ba kan yard mc s ) için do rudan oy kullanmaz. Bunun yerine, her eyaletin Kongre de bulundurdu u temsilci ve senatör say s na e it say daki ba kanl k ikinci seçmenlerini belirlerler. Her eyalette en çok oyu alan aday o eyaletteki tüm ikinci seçmen oyunu kazanm olur. 50 eyalet ve Washington, D.C. seçicileri toplam 538 ki i kinci Seçmenler Kurulu diye bilinen gurubu olu tururlar. Anayasa hükümleri uyar nca, Kurul hiçbir zaman toplanmaz. Bunun yerine ikinci seçmenler seçimden hemen sonra eyalet ba kentlerinde bir araya gelerek, kendi eyaletlerinde en çok birinci seçmen oyunu alm olan aday lehinde oy kullan rlar. Kazanabilmek için bir ba kan aday n n en az 270 oy almas gereklidir. Anayasa, hiçbir aday gerekli ço unlu u sa layamazsa, karar n Temsilciler Meclisi taraf ndan verilmesini ve her eyaletin temsilcilerinin bir birim olarak oy kullanmas n öngörmektedir. Bu durumda, her eyalete ve Washington, D.C. ye birer oy hakk tan nacakt r. Kas m ay ndaki seçimden sonra dört y l sürecek olan ba kanl k görevi dönemi 20 Ocak ta ba lar (20 Mart olan bu tarih 1933 te onaylanan 20 nci de i iklikle böyle saptanm t r). Ba kan resmi görevine, geleneksel olarak Kongre binas n n (Capitol) merdivenlerinde yap lan, bir törenle ba lar. Ba kana, yine geleneksel olarak, Birle ik Devletler yüksek mahkemesi ba kan taraf ndan halk önünde görev yemini ettirilir. Yeminin metni Anayasan n 2 nci maddesinde yaz l d r: Birle ik Devletler Ba kanl k makam n sadakatle yönetece ime ve Birle ik Devletler Anayasas n sürdürmek, korumak ve savunmak için elimden gelen her çabay gösterece ime yemin ederim. Yemin törenini genellikle, yeni ba kan n yönetimince yürütülecek politikan n ve planlar n ana hatlar n içeren bir göreve ba lama söylevi izler. BA KANLIK YETK LER Birle ik Devletler Ba kanl dünyadaki en güçlü makamd r. Anayasaya göre ba kan yasalar n duyarl l kla uygulanmas n sa lamaya özen göstermelidir. Bu sorumlulu u yerine getirebilmek için, 1 milyon muvazzaf askeri personel dahil 4 milyon ki inin çal t bir örgüt olan federal hükümet yürütme organ n n ba kanl n yapar. Ba kan, ayr ca, önemli yasama ve yarg gücüne sahiptir. devami sayfa 43 de 40 41

22 sayfa 41 den devam BA KANLIK Görev Süresi: Halk taraf ndan, ikinci seçmenler arac l yla, dört y l için seçilir; iki dönemden fazla görevde kalamaz. Maa : Ba kan n maa 20 Ocak 2001 den itibaren y lda dolar olmu tur. Göreve Ba lama Günü: Kas m ay nda yap lan genel seçimi izleyen 20 Ocak. Aranan Nitelikler: Ülkede do mu Amerikan vatanda, en az 35 ya nda ve en az 14 y ld r Birle ik Devletler de oturuyor olmal d r. Temel Görev: Anayasay korumak ve Kongre taraf ndan yap lan yasalar uygulamakt r. Di er Yetkiler: Kongre ye yasa önerilerinde bulunmak; Kongre yi ola anüstü toplant ya ça rmak; Kongre de konu mak; yasalar imzalamak ya da veto etmek; federal yarg çlar atamak; federal bakanl klar n ve dairelerin ba lar n ve yüksek düzeydeki di er federal görevlileri atamak; yabanc ülkelere gönderilecek temsilcileri atamak; yabanc ülkelerle olan resmi i leri yürütmek; silahl kuvvetlerin ba komutanl n yapmak; Birle ik Devletler e kar suç i leyenler için af ç karmak. Ba kan George Bush 1992 de Ulusal Havac l k ve Uzay daresi (NASA) merkezinde bir çevre giri imi ile ilgili aç klama yap yor. Yürütme Erki Yürütme organ içinde de ba kan n ulusal çal malar ve federal hükümetin çal malar n yönetmek konusunda geni yetkileri vard r. Ba kan yönetmelikler, tüzükler ve federal daireler üzerinde kanun gücü ta yan ve kararname denilen (executive order) emirler yay nlayabilir. Ba kan silahl kuvvetlerin ba komutan olarak, eyaletlerdeki Ulusal Muhaf z birliklerini de federal hizmete ça rabilir. Sava ya da ulusal ola anüstü hal durumlar nda Kongre, ulusal ekonomiyi yönetmesi ve Birle ik Devletler in güvenli ini sa lamas için ba kana daha geni yetkiler de tan yabilir. Ba kan, tüm federal daire ve kurulu lar n ba kanlar gibi yüzlerce yüksek rütbeli federal görevliyi de seçer. Buna kar n, federal görevlilerin ço unlu u Kamu Hizmeti örgütü arac l yla seçilirler; atamalar ve yükseltmeler yetenek ve deneyime ba l olarak yürütülür. Yasama Erki Anayasada yer alan tüm yasama gücünün Kongre ye verilmi oldu u biçimindeki hükme kar n, kamu politikas n n ba haz rlay c s olarak ba kan n önemli bir yasama rolü vard r. Ba kan, Kongre den gelen her yasa tasla n veto edebilir ve her bir meclisin üçte iki ço unlu u bu vetoyu kald rmaya karar vermezse taslak yasala amaz. Kongre taraf ndan ele al nan yasalar n ço unlu u yürütmenin giri imi ile tasarlan r. Kongre de yapt y ll k ve özel konu malarda, ba kan gerekli oldu una inand yasalar n ya ama geçirilmesini önerebilir. Bu öneriler konusunda karar vermeden tatile girilirse, ba kan n Kongre yi ola anüstü toplant ya ça rma yetkisi vard r. Fakat bunlar n da ötesinde, bir siyasal partinin önderi ve ABD hükümetinin ba yöneticisi olarak ba kan, kamuoyu geli tirecek ve böylelikle Kongre deki yasama çal malar n n ak n etkileyecek bir konuma sahiptir

23 Ba kan Bill Clinton 1998 de ABD Kongre üyeleri taraf ndan çevrelenmi olarak yüksek ö retim yasas n imzal yor. Kongre ile olan ili kilerini geli tirmek amac yla, ba kanlar, son y llarda Beyaz Saray da bir Kongre ile Ba lant Bürosu olu turmu lard r. Ba kan n yard mc lar, tüm önemli yasama çal malar n izlerler ve her iki partiden temsilci ve senatörü hükümetin siyasas n desteklemeye ikna etmeye çal rlar. Yarg Erki Önemli kamu görevlilerini atamak da Ba kan n anayasal yetkileri aras ndad r; Yüksek Mahkeme üyeleri de dahil olmak üzere, ba kan taraf ndan yap lan federal yarg ç atamalar Senato nun onay n gerektirir. Federal yasalar bozma suçundan mahkûm olmu yüksek düzeyde devlet memurunun görevden azli için Meclis yarg lamas istendi i durumlar hariç herhangi bir ki iyi ko ullu ya da ko ulsuz affetmek de ba kana tan nan ba ka önemli bir yetkidir. Affetme yetkisi giderek, hapis sürelerini k saltma ve para cezalar n azaltma yetkisini de kapsar duruma gelmi tir. D i lerine li kin Erkler Anayasa gere ince ba kan, Birle ik Devletler in yabanc uluslarla olan ili kilerinden birinci derecede sorumlu kamu görevlisidir. Ba kanlar büyükelçilerin, elçilerin ve konsoloslar n atanmalar n Senato onay na ba l olarak yapar; yabanc büyükelçileri ve di er kamu görevlilerini kabul eder. Ba kan, D i leri Bakan ile beraber, yabanc hükümetlerle olan tüm resmi temaslar yönetir. Gerekti inde, devlet ba kanlar n n do rudan dan malarda bulunmak için bir araya geldikleri doruk konferanslar na kat l r. Bu ba lamda, Ba kan Woodrow Wilson Birinci Dünya Sava sonras nda Paris te yap lan konferansa kat lan Amerikan heyetine ba kanl k etmi ; Ba kan Franklin D. Roosevelt kinci Dünya Sava s ras nda Müttefik liderlerle denizde, Afrika da ve Asya da bir araya gelmi ; ve Roosevelt i izleyen her ba kan, ekonomik ve politik sorunlar görü mek, ikili ve çok tarafl anla malara varmak amac yla dünya devlet adamlar yla bulu mu lard r. Ba kan Jimmy Carter 1980 de ba ta gelen d politika dan manlar ile yapt haftal k kahvalt toplant s nda. Ba kan D i leri Bakanl arac l yla, d ülkelerdeki Amerikal lar n ve Birle ik Devletler deki yabanc lar n korunmas sorumlulu unu yerine getirir. Ba kanlar yeni uluslar n ve yeni hükümetlerin tan n p tan nmayaca na karar verirler ve Senato nun üçte iki ço unlu unun onay üzerine Birle ik Devletler için ba lay c duruma gelen antla malar di er uluslarla müzakere ederler. Ba kan d güçlerle, Senato onay n gerektirmeyen yürütme anla malar n da müzakere edebilir. BA KANLIK ERK NE GET R LEN SINIRLAMALAR Çok çe itli Ba kanl k rolleri ve sorumluluklar ile buna eklenen ulusal ve uluslararas sahnedeki belirgin varl nedeniyle, politika yorumcular ba kan n gücü konusuna büyük a rl k verme e iliminde olmu lard r. Baz lar, görevi süresince Franklin D. Roosevelt in doldurdu u ba kanl k makam n n geni letilmi rolüne gönderme yaparak, bir imparator ba kanl k tan bile söz etmi lerdir. Yeni bir ba kan n fark na varaca ilk uyar c gerçeklerden biri, yönetimi güç ve yön de i tirmesi yava bir bürokratik yap y devrald d r. Atama yetkisi, üç milyon ki iyi a an ve ço unlu u Kamu Hizmeti örgütünün yönetmelikleriyle güvence alt na al nm bir hükümet memuru gücünün sadece kadar üzerinde i lemektedir. Ba kan, hükümet mekanizmas n n onun etkisinden büyük ölçüde ba ms z biçimde çal t n, daha önceki yönetimler s ras nda da bunun böyle oldu- unu ve gelecekte de böyle olmay sürdürece inin fark na var r. Yeni ba kanlar hemen, bir önceki yönetimden arta kalm bulunan, ço u karma k ve yabanc olan sorunlara ili kin bir sorunlar y n ile kar kar ya gelirler. Göreve ba lamalar ndan çok önce haz rlanm ve yasala t r lm bir bütçe gibi, yasa gere i olan ve de i tirilemeyecek bulunan büyük harcama programlar n (gazilere yard m, Sosyal Güvenlik ödemeleri ve ya l lara Sa l k Yard m n da (Medicare) miras al rlar. D i leri konusunda ba kanlar, selefleri 44 45

24 taraf ndan müzakere edilmi antla malara ve resmi olmayan anla malara uymak zorundad rlar. Seçim sonras balay n n tatl rüyas k sa zamanda da l r ve yeni ba kan Kongre nin daha az i birli i yapt n n, medyan n da daha çok ele tirici oldu- unun fark na var r. Ba kan, de i ken ve çok kez birbirine dü man ekonomik, co rafi, etnik ve ideolojik ç karlar aras nda, en az ndan geçici ittifaklar kurmak zorunda kal r. E er yasalar kabul edilecekse, Kongre ile uzla maya gidilmelidir. Ba kan John F. Kennedy, Kongre de bir yasa tasla n n reddedilmesi çok kolay, bir yasan n kabul ettirilmesi ise çok zordur, diye yak nm t. Tüm bu s n rlamalar n getirdi i zorluklara kar n pek az say da ba kan görevlerinin uzat lmas na kar ç km lard r. Her ba kan, eri mek istedi i amaçlara ili kin yasalar n hiç olmazsa bir bölümünün kabulünü sa lar ve ulusun ç karlar na ayk r oldu una inand di er baz yasalar n ç kar lmas n önler. Ba kan n sava yürütmek ve bar sa lamak konusundaki yetkileri, antla malar n müzakere edilmesi dahil, çok geni tir. Buna ek olarak, ba kan bu benzersiz konumunu, kamu taraf ndan benimsenme olas l muhaliflerinkinden daha yüksek olan görü leri ortaya atmak ve politikalar desteklemek için kullanabilir. Ba kan bir konu ortaya att nda, bu kaç n lmaz biçimde kamu taraf ndan tart lmaya ba lan r. Ba kan n yetkisi ve etkisi s n rl olabilir; fakat bunlar, kamu görevinde olsun 46 olmas n, di er herhangi Amerikal n nkinden daha geni tir. BAKANLIKLAR (DEPARTMENTS) Federal yasalar n günlük uygulamalar ve idarî görevler, belirgin ulusal ve uluslararas konularla ilgilenmek üzere Kongre taraf ndan ihdas edilmi olan çe itli bakanl klara verilmi tir. Bu bakanl klar n ba nda bulunan, ba kanca seçilip Kongre taraf ndan onaylanan ki iler, genellikle ba kan n Kabine si diye bilinen bir dan manlar kurulu olu tururlar. 14 bakanl a ek olarak, Ba kan n Yönetim Kurulu nda, daireler halinde toplanm belirli say da görevli bulunur. Bunlar aras nda, Beyaz Saray görevlileri, Ulusal Güvenlik Konseyi, Yönetim ve Bütçe Dairesi, Ekonomik Dan manlar Konseyi, ABD Ticaret Temsilcili i Bürosu ve Bilim ve Teknoloji Politikas Bürosu da vard r. Anayasada ba kanl k kabinesine ili kin bir hüküm yoktur. Ba kan n yaz l olarak her bakan n kendi yetki alan ndaki herhangi bir konuda görü bildirmesini isteyebilece i belirtilmekte; fakat, ne bakanl klar ismen belirtilmekte ne de görevleri tan mlanmaktad r. Ayn ekilde, Kabine de görevlendirilecek ki ilere ili kin belirli anayasal niteliklere de yer verilmemi tir. Kabine, uygulama gereksinimi nedenleriyle, Anayasa d nda geli mi tir; çünkü, George Washington döneminde bile, ba kan n görevini dan ma ve yard m olmaks z n yerine getirebilmesi kesinlikle olanak d yd. Kabineler her ba kan n onlara verdi i de ere göre biçimlenir. Baz ba kanlar kabinenin önerilerine çok ba lanm, baz lar zaman zaman dan m, baz lar ise onlar geni ölçüde göz ard etmi lerdir. Kabine üyeleri dan manl k yaps nlar ya da yapmas nlar, belirgin ilgi alanlar ndaki hükümet çal malar na ili kin sorumluluklar devam eder. Her bakanl n tüm ülkeye yay lm bürolar nda ve Washington da çal an binlerce görevlisi vard r. Bakanl klar, her biri belirli görevleri olan dairelere, ubelere, bürolara ve servislere bölünmü tür. Tar m Bakanl (United States Department of Agriculture) Tar m Bakanl (USDA), üretici ve tüketicilere adil fiyatlar ve istikrarl pazarlar sa lamak için tar msal üretimi denetler, çiftlik gelirlerini sürdürmek ve geli tirmek için çal r, tar m ürünleri için d piyasalar geli tirilmesine ve onlar n yay lmas na yard mc olur. Bakanl k, yoksullara besin maddesi kuponlar da tarak, beslenme konusunda e itim programlar geli tirerek ve özel- Idaho nun Dubois kenti yak n ndaki ABD Tar m Bakanl deneme istasyonunda koyunlar say lmak ve tart lmak için aç k a la toplan yor. devami sayfa 50 de 47

25 KAB NE Tüm bakanl klar n (Departments) ba nda bir bakan (Secretary) bulunur; yaln z Adalet Bakanl n Attorney General yönetir. Tar m Bakanl : 1862 de kuruldu. Ticaret Bakanl : 1903 te kuruldu. Ticaret ve Çal ma Bakanl 1913 te iki bakanl k olarak birbirinden ayr ld. Ula t rma Bakanl : 1966 da kuruldu. Maliye Bakanl : 1789 da kuruldu. Gazi leri Bakanl : Gazi leri Yönetimi nin bakanl k düzeyine yükseltilmesi üzerine 1989 da olu turuldu. Savunma Bakanl : 1947 de olu turuldu. Savunma Bakanl, 1789 da kurulmu olan Sava Bakanl, 1798 de kurulmu olan Deniz Kuvvetleri Bakanl ve 1947 de kurulmu olan Hava Kuvvetleri Bakanl birle tirilerek kuruldu. Savunma Bakan n n kabine üyesi olmas na kar n, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Bakanlar kabineye üye de ildir. E itim Bakanl : 1979 da kuruldu. Daha önce, Sa l k, E itim ve Sosyal Yard m Bakanl n n bir parças yd. Enerji Bakanl : 1977 de kuruldu. Sa l k ve nsani Hizmetler Bakanl : 1953 te kurulmu olan Sa l k, E itim ve Sosyal Yard m Bakanl n n ayr birimlere bölünmesi üzerine 1979 da kuruldu. skân ve Kentsel Geli me Bakanl : 1965 te kuruldu. çi leri Bakanl : 1849 da kuruldu. Adalet Bakanl : 1870 te kuruldu aras nda Attorney General, kabine üyesi olmakla birlikte bir bakanl n ba nda de ildi. Çal ma Bakanl : 1913 te kuruldu. D i leri Bakanl : 1789 da kuruldu

26 sayfa 47 den devam likle çocuklara, bebek bekleyen annelere ve ya l lara yönelik di er g da yard mlar yaparak fakirli i, açl ve kötü beslenmeyi önlemeye çal r. Arazi sahiplerinin toprak, su, orman ve di er do al kaynaklar korumalar na yard mc olarak üretim kapasitesinin sürdürülmesini sa lar. Tar m Bakanl, ulusal büyüme politikalar n n uygulanmas na yönelik k rsal kalk nma, kredi ve koruma programlar n yönetir, tar m n her alan ndaki bilimsel ve teknolojik ara t rmalar yürütür. Bakanl k, denetleme ve s n fland rma hizmetleri arac l yla, sat a sunulan g dalar n standard nitelikte olmas n güvence alt na al r. Tar m Bakanl, ayr ca, dünyadaki ikinci büyük hükümet kütüphanesi olan (ABD Kongre Kütüphanesi en büyü üdür) Ulusal Tar m Kütüphanesi kullan larak tar msal ara t rmalar yap lmas n te vik eder. Tar m Bakanl D Tar m Servisi (FAS), Birle ik Devletler deki çiftçi ve tüccar ç karlar na ili kin olarak d ülkeler tar m n inceleyecek uzmanlar çal t r r ve böylelikle Birle ik Devletler tar m için bir te vik ve hizmet dairesi olarak görev yapar. Bakanl n bir parças olan Birle ik Devletler Ormanc l k Servisi, geni bir ulusal orman ve yabani do a bölgeleri a n yönetir. Ticaret Bakanl (Department of Commerce) Ticaret Bakanl ulusun uluslararas ticaretini, ekonomik geli mesini ve Atom saati geli tiricilerinden biri olan Dave Glaze, Colorado nun Boulder kentindeki Ticaret Bakanl Ulusal Standardlar ve Teknoloji Enstitüsü nde bahis konusu aleti kontrol ediyor. Saat, atomlar n titre imlerini duyarl bir biçimde sayarak zaman belirlemektedir. teknolojik ilerlemesini te vik hizmeti verir. Amerika n n dünya ekonomisinde rekabet edebilirli ini artt rmak için yard m ve bilgi sunar; d ticarette haks z rekabeti önleme e yönelik programlar yönetir; i çevrelerindeki ve hükümetteki planlamac lara toplumsal ve ekonomik istatistik ve analizler sa lar. Bakanl n çe itli daireleri vard r. Sözgelimi Ulusal Standardlar ve Teknoloji Enstitüsü, bilimsel ve teknolojik ara t rmalar yapar ve endüstri ve hükümet için fiziksel ölçüm sistemleri sa lar. Ulusal Hava Servisi ni de içeren Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA), fiziksel çevre ve okyanus kaynaklar konusundaki bilinci geli tirmek için çal r. Patent ve Ticari Marka Bürosu, patentler verir ve ticari markalar kaydeder. Ulusal Telekomünikasyon ve Haberle me Yönetimi, telekomünikasyon politikas konusunda ba kana dan manl k yapar; yenilikleri te vik etmek, rekabeti geli tirmek, istihdam yaratmak ve tüketiciye daha ucuz ücret kar l daha nitelikli telekomünikasyon sa lanmas na çal r. Savunma Bakanl (Department of Defense) Dünyadaki en büyük ofis binas Pentagon da yerle ik olan Savunma Bakanl (DOD), ulusun askeri savunmas na ili kin tüm konulardan sorumludur. Silah alt ndaki 1 milyon dolay nda erkek ve kad n n görev yapt Birle ik Devletler silahl kuvvetlerini sa lar. Ola anüstü durumlarda bu kuvvet, Ulusal Muhaf zlar olarak bilinen, 1,5 milyon ki ilik eyalet yedek güçlerince desteklenir. Savunma Bakanl ayr ca, ara t rma, istihbarat haberle mesi, haritac l k ve uluslararas güvenlik gibi konularda dolay nda sivil görevli de çal t r r. Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) de 1996 da Savunma Bakan olan William J. Perry New York un West Point kentindeki ABD Harp Akademisi nde diploma veriyor. savunma bakan n n yönetimi alt ndad r. Bakanl k, ayr ayr örgütlenmi olan Kara, Deniz, Deniz Piyadesi ve Hava Kuvvetleri komutanl klar gibi, her kuvvetin akademisini, Ulusal Sava Kolejini, Ortak Kurmay Ba kanlar n ve birkaç özel sava komutanl n da yönetir. Savunma Bakanl, antla ma yükümlülüklerini yerine getirmek, ulusun anakara d ndaki topaklar n ve ticaretini korumak, hava sava ve destek güçleri sa lamak için deniza r kuvvetler bulundurur. Askeri görevler d ndaki sorumluluklar aras nda sel kontrolü, okyanus kaynaklar n n de erlendirilmesi ve petrol kaynaklar n n yönetimi de bulunur. E itim Bakanl (Department of Education) ABD e itim sisteminde okullar n sorumlulu u temelde yerel yönetimlere b rak lm olmakla birlikte, E itim Bakanl, Amerikan e itimindeki duyarl sorunlar n ele al nmas nda öncülük eder ve eyalet düzeyinde ve yerel düzeydeki yöneticilerin okullar n iyile tirmelerine yard mc bilgi sa lamakta bir kliring odas gibi hizmet verir. E itim Bakanl 1990 larda a a da say lan konulara yo un önem vermi tir: tüm ö rencilerin standard n n yükseltilmesi; ö retimin 50 51

27 New York kentindeki bir okulda ders çal an çocuklar. güçlendirilmesi; çocuklar n e itimine velilerin ve ailelerin kat lmas n n sa - lanmas ; okullar n güvenli, disiplinli duruma getirilmesi ve uyu turuculardan ar nd r lmas ; okul ve çal ma hayat ba lant lar n n güçlendirilmesi; yüksek e itime devam edecek ve meslek e itimi görecek ö rencilere mali yard m olanaklar n n artt r lmas ; tüm ö rencilerin teknolojik e itim görmelerine yard mc olunmas. Bakanl k, ö renci kredi programlar, geliri yetersiz olanlar ve engelliler için özel programlar ve meslek e itimi programlar dahil, federal e itim yard m programlar na ili kin politikalar haz rlar ve yönetir. Enerji Bakanl (Department of Energy Ulusun enerji sorunlar na ili kin kayg lar n giderek yo unla mas 1970 lerde Kongre nin bir enerji bakanl (DOE) ihdas etmesine yol açt. Bakanl k, enerji konusunda günümüzde çal makta bulunan baz hükümet dairelerinin görevlerini devrald. Enerji Bakanl na ba l bürolar, enerji teknolojisindeki ara t rma, geli tirme ve uygulamalardan; enerji korunmas ndan; nükleer enerjinin sivil ve askeri amaçlarla kullan m ndan; enerji üretim ve kullan m n n düzenlenmesinden; petrol fiyatland rma ve tahsisinden; ve merkezi bir enerjiye ili kin bilgi toplama ve analiz program ndan sorumludur. Bakanl k, enerji üretiminin zararl etkilerini en aza indirecek standardlar uygulayarak ülkede çevre korunmas n sa lamaktad r. Enerji Bakanl, sözgelimi, enerji üretiminden do an kirletici maddeler ve bunlar n biyolojik ortam üzerindeki etkilerinin ara t r ld çevre ve sa l a ili kin ara t rmalar sürdürür. Sa l k ve nsani Hizmetler Bakanl (Department of Health and Human Services) 300 kadar program gözeten Sa l k ve nsani Hizmetler Bakanl (HHS), belki de di er tüm federal kurumlara oranla, çok daha fazla say da Amerikal n n ya am yla do rudan ilgilenir. En büyük bölümü olan Sa l k Bak m Finansman Yönetimi, yakla k her be Amerikal dan birine sa l k bak m yard m sa layan Madicare ve Madicaid programlar n yönetir. Medicare, 30 milyon ya l ve sakat Amerikal ya sa l k sigortas sa - lar. Bir federal hükümet eyalet ortak program olan Medicaid, 15 milyon çocuk dahil, 31 milyon dü ük gelirli kimsenin sa l k giderlerini kar lar. Ya l l k hastal klar uzman Dr. Teresa Pham California n n Los Angeles kentindeki Rehabilitasyon Merkezi nde bir hasta ile konu uyor. Bakanl k ayr ca, dünyada en önde gelen t bbi ara t rma örgütü olan ve kanser, Alzhaimer, eker, arterit, kalp hastal klar ve AIDS benzeri hastal klarla ilgili yakla k ara t rma projesini destekleyen Ulusal Sa l k Enstitülerini de yönetir. Bakanl a ba l di er daireler, ulusun tüketece i besin maddeleri ve ilaçlar n güvenilir ve etkin olmas n sa lar, bula c hastal klar n ç kmas n önleme çal malar yapar, ülkedeki Amerikal -K z lderili ve Alaska daki yerli nüfusa sa l k hizmetleri sunar; a r uyu turucu kullan m n n önlenmesi, ba ml l n tedavisi ve ruhsal sa l k hizmeti sa lanmas nda niteli in yükseltilmesi ve hizmetin yayg nla t r lmas nda yard mc olur. skân ve Kentsel Geli me Bakanl (Department of Housing and Urban Development) skân ve Kentsel Geli me Bakanl (HUD) toplumsal geli meye ve ulusça makul fiyatl mesken edinilebilmesine yard mc olan programlar yönetir. Bakanl k taraf ndan uygulanan, adil fiyatla mesken edinmeye ili kin yasalar, bireylerin ve ailelerin yerle mede ay r mc l kla kar la madan ev sat n alabilmelerini sa lar. skân ve Kentsel Geli me Bakanl, ailelerin ev sahibi olabilmelerine yard mc olan ipotek sigortas programlar n ve aksi halde uygun ev kiralayamayacak olan dü ük gelirli ailelere kira yard m programlar n yönetir. Bakanl k bunlara ek olarak, mahalle iyile tirmeye, kentsel merkezleri felaketlerden kurtarmaya ve yeni yerle im bölgeleri geli tirilmesini te vik etmeye yard mc olacak programlar da yönetir. Bakanl k ayr ca, ev piyasas na ç kan al c lar korur ve ev yap m endüstrisini te vik edecek programlar geli tirir. çi leri Bakanl (Department of the Interior) Ulusun önde gelen koruma kurumu olan çi leri Bakanl, federal topraklar n büyük bir kesimi ile Birle ik Devletler deki do al kaynaklardan 52 53

28 sorumludur. Sözgelimi Bal k ve Yabani Do a Servisi, 500 yabani do a bar na, 37 batakl k kontrol bölgesi, 65 ulusal bal k üretme çiftli i ve bir yabani do aya ili kin yasalar uygulama bürolar a n yönetir. Ulusal Parklar Servisi, 370 ten fazla ulusal park, do a an t, nehir havzas, k y, dinlenme alan ve tarihsel bölgeyi denetler. Bakanl k, Toprak Yönetimi Bürosu arac l yla, genellikle Bat da bulunan milyonlarca hektar kamu arazisi ile bunlar n orman, mera, petrol ürünleri sa layan ve dinlenme alanlar olu turan kaynaklar n yönetir. Toprak Kazand rma Bürosu, genellikle Birle ik Devletler in yar çorak bat bölgelerindeki yetersiz su kaynaklar n idare eder. Bakanl k Birle ik Devletler de madencili i düzenler ve özel ayr lm bölgelerde ya ayan Amerikan K z lderililerinin ba sorumlusudur. Bakanl k uluslararas alanda, Virgin Adalar, Guam, Amerikan Samoas, Kuzey Mariana Adalar ve Palau gibi ABD deniza r topraklar nda programlar uygular ve Marshall Adalar ile Mikronezya Federe Devletleri ne kalk nma fonlar sa lar. Adalet Bakanl (Department of Justice) Bakanl k, yasal i lemlerde ve mahkemelerde ABD hükümetini temsil eder, ve istendi inde, ba kana ve di er bakanlara yasal konularda önerilerde bulunur. Adalet bakanl n n ba nda Birle ik Devletler Adalet Bakan (Attorney General) vard r. Bakanl a ba l Federal Soru turma Bürosu (FBI) yasalar uygulayan temel birimdir, Göçmen ve Uyrukluk Servisi de göçmenlik yasalar n uygular. Bakanl k içindeki bir di er önemli birim olan Uyu turucularla Sava Uygulama Dairesi, uyu turuculara ve kontrol alt ndaki maddelere ili kin yasalar uygular ve yasa d uyu turucu kaçakç l yapan belli ba l örgütleri izler. Adalet Bakanl ayr ca yerel emniyet güçlerine de yard mc olur. Bakanl k bunlara ek olarak, ülkedeki tüm ABD bölge savc lar n ve yasa görevlilerini (marshal) yönetir, federal tutuk evlerini ve di er ceza kurumlar n denetler, artl tahliye ve af dilekçelerini inceler ve ba kana bildirir. Adalet Bakanl, 176 üye ülkedeki kanun uygulama daireleri aras nda kar l kl yard m te vik eden Uluslararas Polis Örgütü (INTERPOL) ile de ba lant l d r. Uyu turucularla Sava Uygulama Dairesi görevlileri California n n San Francisco kentindeki büro sorumlusu özel ajan Michelle Leonhart ile birlikte. Çal ma Bakanl (Department of Labor) Çal ma Bakanl, Birle ik Devletler deki ücretlilere yard m çal malar n te vik eder, çal ma ko ullar n n iyile tirilmesinde yard mc olur ve i çi ve i veren aras nda iyi ili kiler yürütülmesini sa lar. Meslek Güvenli i ve Sa l k daresi (OSHA), çi Kullanma Standardlar daresi ve Maden Güvenli i ve Sa l k daresi gibi daireler arac l - yla, federal çal ma yasalar n uygular. çilerin güvenli ve sa l kl ko ullarda çal ma haklar n güvence alt na almak, saat ba asgari ücret ve fazla mesai ödemelerini saptamak, i çi kullan m nda ay r mc l yasaklamak, i sizlik sigortas ve i kazas tazminat sa lamak da Bakanl n sorumluluklar aras ndad r. Ayr ca, i çilerin emeklilik haklar n güvence alt na al r, i çi e itimi programlar n te vik eder ve çal anlar n i bulmalar na yard mc olur. Bakanl a ba l Çal ma statistikleri Bürosu, i çi kullan m ndaki, fiyatlardaki ve di er ulusal ekonomik k staslardaki de i meleri izler ve raporlar haz rlar. arayanlar aras nda bulunan daha ya l lar n, gençlerin, az nl klar n, kad nlar n ve engellilerin i e al nmalar için özel çaba gösterir. D i leri Bakanl (Department of State) D i leri Bakanl, Birle ik Devletler d politikas n n haz rlanmas ve yürütülmesinden tümüyle sorumlu olan ba kana önerilerde bulunur. Bakanl k, Amerika n n deniza r ç karlar n de erlendirir, politika haz rlanmas ve gelecekte izlenecek yol konular nda öneriler sunar, kararla t r lan politikan n yürütülmesi için gerekli ad mlar atar. Birle ik Devletler ile yabanc devletler aras ndaki temaslar ve ili kileri sürdürür, yeni yabanc devletlerin ve hükümetlerin tan nmas konusunda ba kana öneriler sunar, yabanc devletlerle antla malar ve anla malar müzakere eder, Birle mi Milletler de ve di er önemli uluslararas kurulu ta Birle ik Devletler in sözcülü ünü yapar. Bakanl n, dünya genelinde 250 den fazla diplomatik temsilcili i ve konsolosluk bürosu vard r. D i leri Bakanl 1999 da, ABD Silah Kontrolu ve Silahs zlanma Dairesi ile ABD Haber Dairesi ni yap s içine ve görev örgütüne alm t r. Ula t rma Bakanl (Department of Transportation) Ula t rma Bakanl (DOT), sekiz de- i ik bakanl k ve daire aras nda da lm bulunan kara, deniz ve hava ta mac l çal malar n birle tirmek amac yla 1966 y l nda kuruldu. Bakanl k, karayollar n n planlanmas, geli tirilmesi ve yap m n ; kentlerde toplu ta mac l ; demiryollar n ; sivil havac l ; ve suyollar, limanlar, karayollar, petrol ve gaz boru hatlar n n güvenli- ini yöneten dokuz birim arac l yla ulusun genel ta mac l k politikas n olu turur. Sözgelimi, Federal Havac l k daresi, ülke genelinde hava trafik kontrol kuleleri a n, hava trafik kontrol merkezlerini, ve uçu servis istasyon

29 Bir Federal Havac l k daresi trafik kontrol görevlisi Washington un Seattle kentindeki bölge merkezinde radar ekran n izliyor. lar n i letir; Federal Karayollar daresi eyaletlere eyaletleraras karayollar, köy ve ehir yol ve köprü siseminin iyile tirilmesine yard mc olmak üzere parasal destek sa lar; Ulusal Karayolu Trafik Güvenli i daresi, motorlu araçlar için güvenlik ve yak tta ekonomi standardlar n geli tirir; Denizcilik daresi de, ABD deniz ticaret filosunu i letir. Ulusun denizcilik yasalar n uygulama ve ehliyet verme konusunda ba ta gelen birimi olan ABD Sahil Koruma Komutanl, denizde arama ve kurtarma görevi yapar, uyu turucu kaçakç lar yla sava r ve petrol s z nt lar n ve okyanus kirlili ini denetleme çal malar yürütür. Maliye Bakanl (Department of the Treasury) Maliye Bakanl ulusun mali ve parasal gereksinimlerini kar lamakla yükümlüdür. Bakanl n dört temel görevi vard r: maliye, vergi ve para politikalar n haz rlamak; ABD hükümetinin maliye dairesi olarak hizmet vermek; uzman yasa uygulama hizmetleri sa lamak; madeni ve kâ t para basmak. Maliye Bakanl, hükümetin ve ulusal ekonominin mali durumu konusunda Kongre ye ve Ba kana raporlar sunar. Eyaletler aras nda ve ülke d nda alkol, tütün ve ate li silahlar sat n düzenler; ABD Posta Hizmetleri için pul bas lmas n denetler; Ba kan, Ba kan Yard mc s n, ailelerini, ülkeyi ziyaret eden yabanc resmi konuklar ve devlet ba kanlar n koruyan Gizli 1993 te Ba kan Bill Clinton un yemin töreni sonras yap lan geçit resmi s ras nda Gizli Servis görevlileri Ba kan n n otomobili çervresinde. Servis i yönetir; sahte ABD paras ve hisse senedi bas lmas n önler; ve ülkeye giren mallar denetleyen ve vergi alan Gümrük Servisi ni yönetir. Bakanl kta ayr ca, ülkedeki dolay ndaki ulusal bankan n çal malar na ili kin yasalar n uygulanmas n sa layan Maliye yetkilisinin ba l oldu u Para Denetleme Bürosu; ve federal hükümetin ba ta gelen gelir kayna n olu turan vergilere ili kin yasalar uygulayan ç Gelirler Servisi (IRS) vard r. Gazi leri Bakanl (Department of Veterans Affairs) 1930 da ba ms z bir daire olarak kurulan ve 1989 da Kabine düzeyine yükseltilen Gazi leri Bakanl, ABD silahl kuvvetlerinin yard ma hak kazanm olan gazilerine ve bakmakla yükümlü olduklar aile bireylerine hizmette bulunur. laç ve ameliyat bölümü, Birle ik Devletler, Puerto Rico ve Filipinler deki 173 sa l k merkezi, 40 emekli evi, 600 klinik ve 133 bak mevi ve 206 Viyetnam Gazilerine Eri im Merkezi arac l yla hastahane ve bak mevi, ayakta tedavi ve di bak m hizmeti sa lar. Ayr ca 35 eyalette, hastahane ve huzurevlerinde bulunan gazilere destek sa lar. Bu bakanl k ayn zamanda geriatri, kad n sa l, AIDS ve travma sonras ortaya ç kan gerilim rahats zl klar gibi alanlarda t bbi ara t rmalar yönetir. Gazilere yard m bölümü, malüllük, emeklilik, özel düzenlenmi ev ve hizmet taleplerini de erlendirir. Bu bölüm ayr ca, gaziler için e itim programlar düzenler, gazilere ve görevde olan askeri personele, hak ediyorlarsa, mesken kredisi kolayl klar sa lar. Anma i leri bölümü, Ulusal Mezarl k Servisi ni yöneterek, hak sahibi gaziler ve e lerine Birle ik Devletler deki 116 mezarl kta defin hizmetleri, mezar ta lar ve i aretler sa lar. BAÊIMSIZ DA RELER Bakanl klar federal hükümetin temel yürütme birimleridir; fakat, hükümetin ve ekonominin düzgün çal mas n sa lamakta önemli sorumluluklar bulunan pek çok ba ka daire daha vard r. Bunlar bakanl klar n bölümleri olmad klar için ba ms z daireler ad yla an l r. Bu dairelerin yap s ve amac çok çe itlidir. Baz lar ekonominin belirli kesimlerini denetleme gücüne sahip düzenleme birimleridir. Di erleri hükü

30 mete ya da halka özel hizmet verirler. Çok kez bu daireler, yürürlükteki yasalarla ba edilemeyecek kadar karma k duruma gelen sorunlarla ilgilenmeleri için Kongre taraf ndan ihdas edilmi lerdir. Sözgelimi, Kongre 1970 te, çevreyi koruma konusundaki hükümet çal malar n n koordinasyonu için Çevre Koruma daresi ni kurmu tur. En önemli ba ms z daireler aras nda unlar vard r: Merkezi stihbarat Örgütü (CIA), belirli bakanl k ve hükümet dairelerinin istihbarat çal malar nda i birli i sa lar; ulusal güvenli e ili kin bilgi toplar, s n fland r r ve de erlendirir; ve Ba kan Ofisi bünyesindeki Ulusal Güvenlik Konseyi ne önerilerde bulunur. Çevre Koruma daresi (EPA), Birle ik Devletler deki tüm eyalet ve bölge hükümetleriyle birlikte, hava ve su kirlili- ini denetlemek ve azaltmak, kat at klar, böcek ilaçlar, radyasyon ve zehirli maddelerin yaratt sorunlarla ilgilenmek için çal r. dare, hava ve su niteli i standardlar haz rlar ve uygular, böcek ilaçlar n n ve kimyasal maddelerin etkisini de erlendirir, zehirli at klar n döküldü ü yerleri temizlemeye yönelik Süperfon denilen program yönetir. Ohio nun Dayton kentindeki Büyük Miami Nehri nde bir bal kç olta at yor; nehir, Çevre Koruma daresi nce konulan standardlar uyar nca temizlenmi tir. Federal leti im Komisyonu (FCC), eyaletler ve uluslar aras ndaki radyo, televizyon, telgraf, uydu ve kablo ileti imini düzenlemekle yükümlüdür. Radyo ve televizyon yay n istasyonlar n n çal mas n izne ba lar, radyo frekanslar n tahsis eder ve kablolu yay n ücretlerinin makul olmas n sa layan yönetmeliklerin uygulanmas n sa lar. FCC, telefon ve telgraf gibi genel ileti im irketlerinin yan s ra, telsiz haberle mesi hizmeti veren kurulu lar da düzenler. Federal Ola anüstü Durum Yönetim Ajans (FEMA), federal hükümet, eyalet ve bölge düzeyindeki kurulu lar n sel, kas rga, deprem ve di er do al felaketler kar s ndaki ortak çal malar n düzenler. FEMA, konut, i yeri ve kamu tesislerinin yeniden yap m için bireylere ve hükümetlere mali yard m sa lar; itfaiyecileri ve ola anüstü durum sa l k görevlilerini e itir; Birle ik Devletler ve ona ba l topraklardaki ola anüstü durum planlamalar na parasal destek verir. Federal Rezerv Kurulu, Birle ik Devletler in merkez bankas olan Federal Rezerv Sistemi ni yöneten kuruldur. Sirkülasyondaki para ve kredi hacmini etkileyerek ülkenin para politikas n Federal Ola anüstü Durum Yönetim Ajans n n 1999 da North Carolina n n Rocky Mount kentini vuran Floyd Kas rgas kurbanlar için kurdu u karavanlar. yürütür. Federal Rezerv, özel bankac l k kurulu lar n denetler, finans piyasalar ndaki sistem risklerini s n rlamak için çal r ve ABD hükümetine, kamuya ve finans kurulu lar na belirli mali hizmetlerde bulunur. Federal Ticaret Komisyonu (FTC), tüketiciler ve i letmeler taraf ndan ve kongre ara t rmalar ya da medya haberleri sonucu irketler aleyhinde ileri sürülen ikâyetleri kovu turarak federal antitröst ve tüketiciyi koruma yasalar n n uygulanmas n sa lar. Komisyon, ticaret istismarlar n ve adil olmayan ticaret uygulamalar n ortadan kald rarak, ülke pazarlar n n rekabete aç k biçimde i lemesini güvence alt na almaya çal r. Genel Hizmet daresi (GSA), federal hükümetin ta nmaz mal varl n n büyük bir kesimini denetler. Federal ta nmaz mallar n, binalar n ve gereçlerin sat n al nmas, hizmete sunulmas, i letilmesi ve bak m ndan ve hizmet fazlas olanlar n sat lmas ndan sorumludur. Ulusal Havac l k ve Uzay daresi (NASA) ABD uzay program n yönetmek için 1958 de kurulmu olup, ilk Amerikan uydular n ve astronotlar n yörüngeye yerle tirdi ve 1969 da aya ilk insan indiren Apollo uzay gemisini f rlatt. NASA günümüzde, Dünya yörüngesindeki uydularla ve gezegenler aras inceleme araçlar yla ara t rmalar yürütmekte, geli tirilmi uzay teknolojisinde yeni kavramlar ara t rmakta ve ABD nin insan ta yan uzay meki i filosunu yönetmektedir. Ulusal Ar ivler ve Siciller daresi (NARA), tüm federal kay tlar n yönetimine gözetmenlik ederek, ülke tarihinin muhafaza edilmesini sa lar. Ulusal Ar ivlerin depolar nda, özgün belge metinleri, sinema filmleri, ses ve görüntü kay t bantlar, haritalar, foto raflar ve bilgisayar verileri bulunmaktad r. Ba ms zl k Bildirgesi, ABD Anayasas ve Anayasaya Temel Haklarla lgili lk Ek Washington, D.C. deki Ulusal Ar ivler binas nda muhafaza edilmekte ve sergilenmektedir. Ulusal Çal ma li kileri Kurulu (NLRB), ABD nin temel çal ma yasas olan Ulusal Çal ma li kileri Yasas n uygular. Uygunsuz çal ma uygulamalar n önleyip düzeltmek ve i çilerin, onlar pazarl klarda sendikalar n temsil edip etmeyece i konusunda seçim düzenleme ve bu yolla karar verme 58 59

31 Personel Yönetim Bürosu (OPM), federal hükümetin insan kaynaklar dairesidir. Ülkedeki kamu görevlilerinin politik etkilerden uzak kalmas n ve federal hükümet memurlar n n adil bir biçimde ve yeteneklerine uygun olarak seçilip muamele görmelerini güvence alt na al r. OPM, devlet dairelerini personel hizmeti ve siyasa önderli i sa layarak destekler ve federal emeklilik sistemini ve sa l k sigortas program n yönetir. Küçük Giri imler daresi, California n n Pasedena kentindeki i letmelerinden internet arac l - yla ac l sos satan Perry ve Monica Lopez gibi yeni fikirlere sahip olan ki ilere yard mda bulunur. Astronot Fred W. Leeds 1995 te atmosfer ve ak kan dinamiklerini inceledi i uçu s ras nda uzay meki i Columbia da çal yor. hakk n korumak için bu Kurula yetki tan nm t r. Ulusal Bilim Vakf (NSF), üniversitelere, kolejlere, kâr amac gütmeyen kurumlara ve küçük i letme kurulu lar na ba larda bulunarak, sözle meler ve di er anla malar yaparak, Birle ik Devletler de temel bilimsel ve mühendislikle ilgili ara t rmalara ve e itime destek verir. NSF, üniversiteler, endüstri kurulu lar ve hükümet aras nda i birli ini te vik eder ve bilim ve mühendislik arac l yla uluslararas i birli i sa lanmas n destekler. Bar Gönüllüleri, 1961 y l nda kurulmu tur ve yabanc ülkelerde iki y l süreyle çal acak gönüllüleri e itir. Günümüzde yakla k 80 ülkede görev yapmakta olan Bar Gönüllüleri, tar mköy kalk nmas, küçük te ebbüsler, sa l k, do al kaynaklar n korunmas ve e itim konular nda yard mc olurlar. Hisse Senetleri ve Senet Borsas Komisyonu (SEC), hisse senedi ve bono alan yat r mc lar korumak amac yla kurulmu tur. Federal yasalar, kendi hisselerini satarak nakit sa lamak isteyen irketlerin bu çal malar konusundaki bilgileri Komisyon a duyurmalar n zorunlu k lmaktad r. Komisyon, hisse senedi sat lar ndaki sahtekârl klar önlemek ve cezaland rmak gücüne sahiptir; ayr ca, sermaye piyasalar n düzenlemeye de yetkilidir. Küçük Te ebbüsler daresi (SBA), küçük te ebbüslere kredi verir, sel ve di er do al afet kurbanlar na yard m eder, küçük te ebbüslerin federal hükümetle mal ve hizmet sa lama sözle meleri yapmalar nda yard mc olur. Sosyal Güvenlik daresi (SSA), emeklilik ve sakatl k ödeneklerinden ve afetlerden kurtulanlara yap lan yard mlardan olu an ulusal sosyal sigorta program n yönetir. Amerika da çal anlar n ço unlu u bu yard mlardan yararlanabilmek için ücretlerinden Sosyal Sigorta vergisi öderler; ileride sa lanacak yard mlar çal anlar n katk lar na ba l d r. Birle ik Devletler Uluslararas Kalk nma Kurumu (USAID), kalk nmakta olan ülkelerdeki, Orta ve Do u Avrupa daki ve eski Sovyetler Birli i nden yeni ba ms zl k kazanm ülkelerdeki ABD d ekonomik ve insani yard m programlar n idare eder. USAID dört alandaki programlar destekler: nüfus ve sa l k, geni tabanl ekonomik büyüme, çevre ve demokrasi. Birle ik Devletler Posta Servisi, 1971 de Posta Bakanl n n yerine geçen özerk bir kamu te ebbüsü taraf ndan yönetilmektedir. Servis, postan n toplanmas, ta nmas ve da t lmas ndan ve ülkedeki binlerce yerel postanenin i letilmesinden sorumludur. Ayr ca, Küresel Posta Birli i ve yabanc ülkelerle yap lan ba ka anla malar çerçevesinde uluslararas posta hizmeti sa lar. Yine 1971 de kurulmu olan ba ms z Posta Ücretleri Komisyonu, çe itli mektup türleri için al nacak ücretleri saptar. Birle ik Devletler Posta Servisi görevlileri Washington Eyaleti, Seattle kentindeki tesiste mektup ay r m yapmak için ileri teknoloji ürünü araçlar kullan yorlar

32 B RLE K DEVLETLER HÜKÜMET ANAYASA YASAMA ORGANI Kongre Senato Temsilciler Meclisi Kongre Binas Kongre Bütçe Bürosu Genel Saymanl k Bürosu Hükümet Bas n Bürosu Kongre Kütüphanesi Teknoloji De erlendirme Bürosu Stennis Kamu Hizmetleri Merkezi YÜRÜTME ORGANI Ba kan Ba kan Yard mc s Ba kanl k Ofisi Ekonomik Dan manlar Konseyi Çerve Niteli i Konseyi Ulusal Ekonomi Konseyi Ulusal Güvenlik Konseyi Yönetin ve Bütçe Ofisi Ulusal AIDS Politikas Ofisi Ulusal Uyu turucu Kontrol Politikas Ofisi Bilim ve Teknoloji Politikas Ofisi Ba kan n D stihbarat Dan ma Kurulu ABD Ticaret Temsilcisi Beyaz Saray Kad n Giri im ve Eri im Bürosu YARGI ORGANI Yüksek Mahkeme ABD Temyiz Mahkemeleri ABD Federal Çevre Temyiz Mahkemesi ABD Bölge Mahkemeleri ABD Federal Talepler Mahkemesi ABD Uluslararas Ticaret Mahkemesi ABD Vergi Mahkemesi ABD Silahl Kuvvetler Temyiz Mahkemesi ABD Gaziler Temyiz ahkemesi ABD Mahkemeleri Yönetim Bürosu Federal Yarg Merkezi Adalet Bakanl Çal ma Bakanl D i leri Bakanl E itim Bakanl Enerji Bakanl Gazi leri Bakanl çi leri Bakanl skân ve Kentsel Geli me Bakanl Maliye Bakanl Sa l k ve nsani Hizmetler Bakanl Savunma Bakanl Tar m Bakanl Ticaret Bakanl Ula t rma Bakanl Ba ms z Kurulu lar, Hükümet Kurulu lar ve Yar Resmi dareler ABD Posta Servisi ABD Ticaret ve Kalk nma Ajans ABD Uluslararas Kalk nma Ajans ABD Uluslararas Ticaret Komisyonu Alivre Mal Ticareti Komisyonu Amerikan n Sesi Bar Gönüllüleri Ba ar Yöntemi Koruma Kurulu Birle ik Devletler hracat- thalat Bankas Çevre Koruma daresi Çiftlik Kredisi Yönetimi Demiryollar Emeklilik Kurulu Deniza r Özel Yat r m Kurulu u Emekli Maa Koruma Kurulu u Federal Çal ma li kileri Kurulu u Federal Denizcilik Komisyonu Federal Emeklilik Tasarruf Yat r m Kurulu Federal leti im Komisyonu Federal Mevduat Sigortas Kurulu u Federal Ola anüstü Durum Yönetim Ajans Federal Rezerv Kurulu Federal Ticaret Komisyonu Federal Seçim Komisyonu Genel Hizmet daresi Hisse Senetleri ve Senet Borsas Komisyonu Hükümet Ahlak Bürosu stihdamda F rsat E itli i Komisyonu Güvenli i ve Sa l nceleme Komisyonu Kura Yoluyla Askere Alma Yönetimi Küçük Te ebbüsler daresi Merkezi stihbarat Örgütü Nükleer Düzenleme Komisyonu Özel Dan man Bürosu Personel Yönetim Bürosu Posta Ücretleri Komisyonu Smithsonian Enstitüsü Sosyal Güvenlik daresi Tarihsel Koruma Dan ma Konseyi Tenessee Vadisi Yönetimi Tüketici Mal Güvenli i Komisyonu Ulusal Ar ivler ve Siciller daresi Ulusal Ba ar nceleme Kurulu Ulusal Bilim Vakf Ulusal Çal ma li kileri Kurulu Ulusal Havac l k ve Uzay daresi Ulusal Hizmet Kurulu u Ulusal Sanat ve Hümaniter Bilimler Vakf Ulusal Tren Yolcular Kurulu u Ulusal Ula t rma Güvenli i Kurulu Vatanda l k Haklar Komisyonu 62 63

33 BÖLÜM IV YASAMA ORGANI: KONGRE N N YETK ALANI ABD Kongre binas Hükümet yasalar n yap lmas gücünü temsil eder. Alexander Hamilton, Federalist Yaz lar,

34 Anayasan n ilk maddesi, federal hükümetin tüm yasama gücünü, Senato ve Temsilciler Meclisi ad ile an lan, iki meclise ayr lm bir Kongre ye vermi tir. ki meclisin küçü ü olan Senato, Anayasa gere i, her eyaletin iki er üyesinden olu ur. Günümüzde 100 üyesi vard r. Temsilciler Meclisi üyeli i ise nüfus oran na göre saptand için üye say s Anayasada belirlenmemi tir. Günümüzdeki üye say s 435 tir. Anayasan n kabulünden sonra yüz y l süreyle senatörler do rudan halk taraf ndan seçilmemi, eyalet yasama organlar nca saptanm lard. Senatörlere, kendi eyaletlerinin temsilcileri gözüyle bak l yordu. Görevleri, tüm yasalarda eyaletlerine e it i lem yap lmas n sa - lamakt te kabul edilen 17 nci De i iklik le, Senato nun halk taraf ndan do rudan seçimi sa land. Kurucu Meclis üyelerinin görü üne göre, her yasa tasla n n, biri eyalet hükümetlerini di eri de halk temsil eden iki ayr grup taraf ndan onaylanmas halinde, yasalar n Kongre den acele ve özensiz geçirilmesi tehlikesi çok azal rd. ngiltere Parlamentosunda oldu u gibi, bir meclis di erini sürekli biçimde denetlerdi. 17 nci De i iklik, iki meclis aras ndaki bu güç dengesini pek fazla de i tirmedi. Kongre nin yap s ve gücü konusunda Kurucu Meclis te büyük tart malar yap lmas na kar n, pek çok temsilci, yasama organ n n göreli biçimde daha az önem ta yaca na inan yorlard. Baz lar, Kongre nin daha çok d ili kilerle ilgilenmesi ve iç sorunlar n eyalet hükümetlerine ve yerel hükümetlere b rak lmas gerekti ini dü ünüyorlard. Bu görü ler, gerçe i do ru olarak yans tm yordu. Kongre nin çok hareketli oldu u ve tüm ulusal sorunlar konusunda büyük güç ve yetkiye sahip bulundu u ortaya ç kt. Yürütme organ kar s ndaki gücü Amerikan tarihinin belirli dönemlerde zay flay p azalmakla birlikte, Kongre, hiçbir zaman, ne iktidars z kalm ne de ba kan n kararlar n sorgusuz sualsiz onaylayan bir kurum olmu tur. KONGRE ÜYELER N N N TEL KLER Birle ik Devletler senatörlerinin, 30 ya n tamamlam, en az dokuz y ld r Birle ik Devletler vatanda ve seçildikleri eyalette ya yor olmalar Anayasa gere idir. Temsilciler Meclisi üyelerininse, 25 ya nda, en az yedi y ld r vatanda ve Kongre ye geldikleri eyalette oturuyor olmalar gereklidir. Kongre ye seçilebilmek için Eyaletler ek nitelikler isteyebilir; fakat, Anayasa, üyelerin niteliklerini saptama yetkisini federal meclislere vermi tir. Her eyaletin iki senatör seçme yetkisi vard r. Böylelikle, kilometre karelik Rhode Island ile kilometre karelik yüzölçümü ile en büyük eyalet olan Alaska, Senato da e it temsile sahip bulunmaktad r. Yakla k nüfusu olan Wyoming, nüfusu e eri en California ile e it say da senatör seçmektedir Dönem Kongre Üyeleri Ocak 1999 da ABD Temsilciler Meclisi toplant salonunda yemin ediyorlar. Temsilciler Meclisi nin toplam üye say s Kongre taraf ndan saptanm t r. Bu say, eyaletler aras nda nüfuslar na oranla payla t r l r. Her eyaletin, nüfusu ne olursa olsun, Temsilciler Meclisi ne en az bir üye göndermesi Anayasa ile güvence alt na al nm t r. Günümüzde yedi eyaletin (Alaska, Delaware, Montana, North Dakota, South Dakota, Vermont ve Wyoming) sadece birer temsilcisi vard r. Buna kar n alt eyalet 20 nin üzerinde temsilciye sahiptir; yaln z California n n 52 temsilcisi vard r. Anayasa uyar nca on y lda bir nüfus say m yap l r ve Temsilciler Meclisi sandalyelerinin da l m nüfus hareketlerine göre yeniden saptan r. Özgün Anayasa hükmüne göre, her bir vatanda için en çok bir temsilci seçilebiliyordu. Birinci Temsilciler Meclisi nde 65 üye vard ; ilk nüfus say m ndan sonra bu say 106 ya yükseldi vatanda a bir temsilci kural sürdürülseydi, Birle ik Devletler nüfusunun art kar s nda toplam üye say s dolay nda olurdu. Bunun yerine, geçti imiz y llarda bu formül de i tirildi ve günümüzde nüfus ba na temsilci oran yakla k e 1 olarak gerçekle mektedir. Eyalet yasama organlar, eyaletleri toplam nüfuslar a a yukar e it olan kongre bölgelerine ay r r. Her bölgedeki seçmenler, iki y lda bir Kongre ye bir temsilci gönderirler

35 Senatörler, sonu çift rakamla biten y llarda eyalet çap nda yap lan seçimlerle belirlenirler. Senatörlerin görev süreleri alt y ld r ve iki y lda bir Senato nun üçte biri için seçim yap l r. Böylece her zaman senatörlerin üçte ikisini, ulusal düzeyde yasama deneyimi bulunan ki iler olu turur. Temsilciler Meclisi nin tümüyle, hiçbir yasama deneyimi bulunmayan üyelerden olu mas kuramsal aç dan mümkündür. Fakat uygulamada, pek çok üye birkaç kez ard ard na seçildi i için, Senato gibi Temsilciler Meclisi nde de deneyimli üyelerden olu an bir çekirdek gurup bulunaca na güvenilebilir. Temsilciler Meclisi üyeleri iki y l süreyle görev yapt klar için, Kongre nin çal ma süresinin de iki y l oldu u dü ünülmektedir. 20 nci De i iklik, Kongre nin, kendisi ba ka bir tarih belirlemezse, her Ocak ay n n 3 ünde ola an toplanmas n öngörmektedir. Kongre, genellikle üyeleri y l sonuna do ru tatil karar al ncaya kadar çal r. Ba kan gerekli gördü ünde ola anüstü toplant ça r s yapabilir. Kongre toplant lar Washington, D.C. de Capitol binas nda yap l r. TEMS LC LER MECL S N N VE SENATO NUN GÜCÜ Kongre deki her iki meclis de, Temsilciler Meclisi nde haz rlanmas gerekli olan gelir yasalar d nda, her konuda yasa tasla sunmak yetkisine sahiptir. Bu nedenle, kamu maliyesi konusunda büyük eyaletler küçük eyaletlere oranla daha fazla etkiliymi gibi görünmektedir. Uygulamada ise, her meclis di er mecliste kabul edilmi olan yasalara kar oy kullanabilir. Senato, Temsilciler Meclisi nden gelen gelir yasas taslaklar n gerçekte herhangi bir konudaki tasla kabul etmeyebilece i gibi, içeriklerini farkl hale getirecek de- i iklikler de yapabilir. Böyle durumlarda, tasla n yasala abilmesi için, her iki meclisin üyelerinden kurulan bir konferans komitesinin, iki taraf n da kabul edece i bir uzla ma metni haz rlamas gerekir. Senato nun, ayr ca, ba kan n seçece i yüksek dereceli federal hükümet memurlar n n ve büyükelçilerin atanmalar n kabul etmek ve tüm antla malar üçte iki oy çoklu uyla onaylamak gibi, bu kuruma tan nm özel yetkileri de vard r. Bu iki konuda verilecek olumsuz bir karar yürütmeyi iptal eder. Federal yetkililer hakk nda meclis soru turmas aç lmas için, yarg lamay sa layacak yolsuzluk suçlamas nda bulunma hakk yaln z Temsilciler Meclisi ne aittir. Gerekli yarg lamay yaparak yetkililerin suçlu ya da suçsuz olduklar na karar vermek hakk da sadece Sento ya tan nm t r. Federal kamu yetkilisi suçlu bulunursa görevinden al n r. Kongre nin geni yetkileri, Anayasan n birinci maddesinin sekizinci bölümünde say lm t r: vergi koymak ve toplamak; hazine için borç almak; eyaletler aras nda ve yabanc ülkelerle yap lan ticaret konusunda tüzük ve yönetmelikler ç karmak; yabanc devlet uyruklar n n vatanda l a al nmalar konusunda tekdüze tüzükler haz rlamak; para ç karmak, de erini aç klamak ve sahte para basanlar n cezaland r lmalar n sa lamak; a rl k ve uzunluk ölçüsü standardlar n belirlemek; tüm ülkede geçerli iflas yasalar ç karmak; postaneler ve posta yollar kurmak; patent ve telif haklar vermek; federal mahkeme a olu turmak; korsanl cezaland rmak; sava ilan etmek; ordu kurmak ve beslemek; deniz kuvvetleri olu turmak; federal yasalar uygulamak, yasad davran lar bast rmak ya da yabanc güçlerin i galini önlemek için milis güçlerini harekete geçirmek; Washington, DC deki hükümet ile ilgili tüm yasalar ç karmak; ve Anayasan n uygulanmas için gerekli tüm yasalar ç karmak. Bu yetkilerden baz lar art k eskimi olmakla birlikte hala yürürlüktedir. 10 uncu De i iklik, ulusal hükümete devredilmemi yetkilerin eyaletlere ya da halka b rak ld hükmü ile Kongre nin yetkilerine kesin s n rlamalar getirmi tir. Kongre: isyan ya da i gal durumlar nda gerekli de ilse, ihzar emirlerini (habeas corpus getirile emirleri) erteleyemez; suç i leyen ya da yasa d davran larda bulunan bireyleri yarg s z mahkûm eden yasalar ç karamaz; belirli bir davran makable amil (retroactive geriye yürüyen) suç sayan herhangi bir yasa ç karamaz; yeni yap lm bir servet say m na dayanmadan vatanda lara dolays z vergi uygulayamaz; herhangi bir eyaletten vergi toplayamaz; limanlara ya da onlar kullanan teknelere ticaret ya da vergi konular nda kay r c i lem uygulayamaz; ve asalet unvan veremez. KONGRE YETK L LER Anayasaya göre, ba kan yard mc s Senato nun ba kan d r. Oylarda e itlik olmad kça oy kullanamaz. Senato, ba kan yard mc s n n bulunmad günlerde ba kanl k yapmas için bir geçici ba kan seçer. Temsilciler Meclisi de kendi ba kan n seçer. Meclis ba kan ile senato geçici ba kan, daima her mecliste sandalye ço unlu una sahip partiden seçilirler. Her yasama döneminin ba nda, parti üyeleri, yasa taslaklar na ili kin görü melerde ak sa layacak olan idare amirlerini ve di er yetkilileri seçer. Bu görevliler, meclis ba kanlar ve komite ba kanlar yla birlikte, yasa yap m nda büyük etkiye sahip olurlar

36 Senato Ço unluk Lideri Mississippi li Cumhuriyetçi Trent Loft, Haziran 1997 de Senato vergilerin indirilmesine ili kin yasay 18 e kar 80 oyla kabul ettikten sonra Florida l Demokrat Senatör Bob Graham la el s k yor. Loft iki partinin her mükellefe ya am n her a amas nda vergi rahatl getirmek amac yla ortak çal mas nedeniyle Senato yu övdü. KOM TE SÜREC Kongre nin ba ta gelen özelliklerinden biri, komitelerin çal malar üzerinde egemen rol oynamas d r. Anayasada komitelerin kurulu una ili kin bir hüküm olmad için, komiteler bugünkü önemini, anayasa gere i olarak de il geçirdikleri evrim sonucu kazanm t r. Günümüzde Senato da 17, Temsilciler Meclisi nde 19 sürekli (ya da daimi) komite vard r. Her komite bir ba ka yasama alan nda uzmanla m t r: d i leri, savunma, bankac l k, tar m, ticaret, ödenekler ve di er konular. Meclislerden birine sunulan yasa önerisi, incelenmesi ve tavsiyelerde bulunulmas için bir komiteye havale edilir. Komite kendisine gönderilen bir öneriyi onaylayabilir, de i tirebilir, reddedebilir ya da gündemine almayabilir. Bir yasa tasla n n, komite onay olmad kça Temsilciler Meclisi ya da Senato genel kurulunda görü ülmesi hemen hemen olanak d d r. Bir yasa tasla üzerindeki komite inceleme yetkisinin kald r lma önergesi için Temsilciler Meclisi nde 218 üyenin ve Senato da tüm senatörlerin imzas gereklidir. Uygulamada, bu tür önergelerin yeterli deste i sa lamas pek seyrek gerçekle ir. Her mecliste ço unluk partisi komite çal malar n yönlendirir. Komite ba kanlar, parti guruplar ya da özel bir üye gurubu taraf ndan seçilirler. Az nl k partileri, komitelerde, meclislerdeki sandalye say lar ile orant l olarak temsil edilirler. Yasa taslaklar çe itli biçimlerde sunulabilir. Baz lar sürekli komiteler taraf ndan kaleme al n r; baz lar, belirli yasama konular n ele almak üzere kurulacak özel komiteler taraf ndan haz rlan r; baz lar da, ba kan ya da di er yürütme organ yetkilileri taraf ndan önerilir. Kongre d ndaki ki iler ve örgütler meclis üyelerine yasa önerilerinde bulunabilecekleri gibi, üyeler de bireysel olarak yasa teklif edebilirler. Yasa taslaklar ilk sunu tan sonra ilgili komiteye havale edilir ve komite de, çok kez, yasa önerisini destekleyen ya da ona kar ç kan ki ilerin görü lerini aç klayabilmeleri için bir dizi halka aç k oturum düzenler. Birkaç hafta ya da birkaç ay sürebilecek bu oturumlar sayesinde, yasama sürecine halk n kat l m sa lanm olur. Komite sisteminin bir erdemi, Kongre üyeleri ile onlar n bürolar nda çal an memurlar n çe itli yasama alanlar nda önemli deneyim kazanmalar na yard mc olmas d r. Cumhuriyetin ilk y llar nda, nüfus az ve federal hükümetin görevleri çok s n rl oldu u için, böyle bir deneyim önemli de ildi. Her kongre üyesi genel bilgilere sahipti ve tüm konularda uzmanca çal abiliyordu. Günümüzde ulusal ya am n çok karma k olmas özel bir bilgi birikimi gerektirdi i için temsilciler genellikle kamu politikas yla ilgili bir ya da iki alanda deneyim kazanmaktad rlar. Bir komite, bir yasa önerisini onaylad ktan sonra, yasa tasla aç k görü meler yap lmas için genel kurula gönderilir. Kurallar Senato daki görü me süresinin hemen hemen s n rs z olmas na izin vermektedir. Temsilciler Meclisi ndeyse üye say s n n çoklu u nedeniyle, çtüzük Komitesi genellikle süreyi belirler. Görü meler sonunda üyeler yasa tasla n n onaylanmas, reddedilmesi, oylaman n ertelenmesi ki tasla n reddedilmesiyle hemen hemen e anlaml d r ya da komiteye geri gönderilmesi yönünde oy kullan rlar. Bir mecliste onaylanan yasa tasla, görü ülmek üzere di er meclise gönderilir. Tasla n ikinci mecliste de i tirilmesi durumunda, her iki meclisin üyelerinden olu turulacak bir konferans komitesi uzla ma sa lamaya çal r. Taslak, yasala mas Anayasa gere i olarak Ba kan n onay na ba l bulundu u için, Ba kana gönderilir. Ba kan n tasla imzalama ki böylelikle taslak yasala r ya da veto etme seçene i vard r. Ba kan n veto etti i bir tasla n yasala mas için her iki mecliste de yeniden oylanmas ve üçte iki ço unlukla onaylanmas gereklidir. Ba kan bir tasla imzalamak ya da veto etmekten kaç nabilir. Bu gibi durumlarda, taslak Ba kana eri tikten on gün sonra (Pazar günleri hariç) onun imzas olmadan yasala r. Bu kural n tek istisnas, tasla n Ba kana gönderilmesinin üzerinden on gün geçmeden önce Kongre nin tatile girmesidir; o zaman, Ba kan n herhangi bir i lem yapmamas tasla geçersiz k lar bu i leme cep vetosu denilmektedir. KONGRE N N ARA TIRMA YETK S Kongre nin yasama d i levlerinin en önemlilerinden biri ara t rma yetkisidir. Bu yetki genellikle, sürekli komitelerden birine, belirli bir görev için kurulmu bir komiteye ya da her iki meclisin üyelerinden olu an bir ortak komiteye devredilir. Ara t rmalar, yeni yasalar ç kar lmas gere ine ili kin bilgi toplamak, yürürlükteki yasalar n etkinli ini ölçmek, di er organlarda çal an yetkililerin niteliklerini ve çal ma yeteneklerini ö renmek ve çok seyrek olarak da bir meclis ara t rmas sürecini ba latmak için yürütülür. Komiteler, ara t rmayla ilgili ifade alma oturumlar nda yard mc olmalar ve devami sayfa 74 de 70 71

37 KOM TE S STEM Kongre komiteleri olu turulmas konusu Anayasada aç kça belirtilmi de ildir. Buna kar n, ulus geli tikçe, haz rlanan yasalar n daha iyi incelenmesi gereksinimi de artt. KONGRE N N SÜREKL, YA DA DA M, KOM TELER Temsilciler Meclisi üyeleri, önerilen yeni yasalar üzerinde bitip tükenmeyen tart malara bo ulmu bir duruma dü ünce, 1789 da komite yöntemi uygulamas ba lat ld. lk Komiteler, Devrim Sava ndan do an tazminat taleplerini, posta yollar n ve bölgelerini ve yabanc ülkelerle yürütülen ticareti ele ald. Y llar boyunca, siyasal, toplumsal ve ekonomik de i iklikler kar s nda komiteler kuruldu ve da ld. Sözgelimi, Devrim Sava ndan do an tazminat talepleri ile ilgilenecek bir komiteye günümüzde gereksinim bulunmamas na kar n, Kongre deki her iki mecliste de birer Gazi leri Komitesi vard r. 106 nc Kongre de ( ) Temsilciler Meclisi nde 19 ve Senato da 17 sürekli komiteye ek olarak her iki meclisten üyenin kat ld 4 ortak daimi komite (Kongre Kütüphanesi, bas m, vergileme ve ekonomi) vard. Ayr ca, her meclis belirli konular incelemek için özel ya da seçme komiteler kurabilir. Çal ma yükünün artmas sonucu sürekli komiteler taraf ndan 150 dolay nda alt-komite olu turulmu tur. Tüm bu komiteler ne i yapar? Her yasa tasar s sunuldu unda, konuyla ilgili komite, önerinin ayr nt l bir biçimde incelenmesinden sorumludur. Komite, bilgi edinmek için, genellikle uzmanlar n dinlenece i oturumlar düzenler. Tan klar aras nda, komitenin üyesi olmayan Kongre üyeleri, yürütme organ yetkilileri, özel sektör kurulu lar n n temsilcileri ve tek tek vatanda lar bulunabilir. Tüm bilgiler al nd ktan sonra komite, yasa tasar s için olumlu görü mü verilece ine yoksa de i iklikler yap larak onaylanmas n n m önerilece ine karar verir. Zaman zaman, eldeki yasa tasar s bir yana b rak l r ya da ask ya al n r; bu da tasar n n incelenmesinden vaz geçilmi oldu u anlam na gelir. Buna kar n, bir tasar komiteden geçip Temsilciler Meclisi ya da Senato genel kurullar taraf ndan onayland ktan sonra, iki meclisçe kabul edilen metinler aras nda olabilecek farkl l klar uzla t rmak için bir ba ka komite devreye girer. Her iki meclisin üyelerinden olu an Müzakere Komitesi, tasar ya tüm üyelerin kabul edecekleri bir biçim verir ve son kez tart l p onaylanmak için Temsilciler Meclisi ve Senato genel kurullar na gönderir. Tasar onaylan rsa, imzalanmak üzere Ba kan a sunulur. TEMSILCILER MECLISI Tar m Ödenekler Silahl Kuvvetler Bankac l k ve Mali Hizmetler Bütçe Ticaret E itim ve gücü Hükümet Reformu ve Denetleme Meclis Yönetimi Uluslararas li kiler Adalet Kaynaklar Kurallar Bilim Küçük letmeler Resmi Davran Standardlar Ta ma ve Altyap Gazi leri Yöntemler ve Araçlar SENATO Tar m, Beslenme ve Ormanc l k Ödenekler Silahl Kuvvetler Bankac l k Bütçe Ticaret, Bilim ve Ta ma Enerji ve Do al Kaynaklar Çevre ve Bay nd rl k Maliye D li kiler Hükümet leri Sa l k, E itim, Çal ma ve Emeklilik Yerli (Indian) leri Adalet Kurallar ve Yönetim Küçük letmeler Gazi leri 72 73

38 sayfa 71 den devam konular derinine incelemeleri için s k s k uzmanlara ba vurur. Ara t rma yetkisinin önemli do al sonuçlar vard r. Bunlardan biri, ara t rmalar n ve sonuçlar n n kamuya aç klanmas d r. Komite ifade alma oturumlar n n ço u halka aç k yap l r ve medya taraf ndan ayr nt l biçimde yay mlan r. Bu nedenle Kongre ara t rmalar, yasa yap c lar n vatanda lar ayd nlatmalar ve ulusal ç karlar konusunda kamunun ilgisini uyand rmalar için önemli bir araç olu turmaktad r. Kongre komitelerinin, isteksiz tan klar ifade vermeye zorlama, ifade vermekten kaç nan tan klar Kongre ye hakaret etmekle ve yanl bilgi verenleri yalan tan kl k yapmakla suçlama yetkisi vard r. KONGRE N N RESM OLMAYAN UYGULAMALARI Avrupa parlamento sistemlerinin aksine, ABD yasa yap c lar n n seçilmeleri ve davran lar ile genel parti disiplini aras nda pek az ili ki vard r. Amerikan siyasi partilerinin her biri, temelde, yerel örgütlerin ve eyalet örgütlerinin dört y lda bir ba kanl k seçimleri s ras nda i leyen bir siyasal parti olarak Cumhuriyetçi ya da Demokrat bir araya gelmelerinden olu an bir koalisyondur. Bu yüzden, Kongre üyeleri, konumlar n, ulusal parti ba kanl na ya da Kongre deki çal ma arkada lar na de il, yerel düzeydeki ya da eyaletteki seçmenlerine borçludurlar. Bunun sonucu olarak da senatörlerin ve temsilciler meclisi üyelerinin yasama çal malar s ras ndaki davran lar, temsil ettikleri seçmenlerin çok de i ik alanlardan gelmesi ve sad k bir ki isel seçmen gurubu olu turman n bir özgürlük yaratmas nedeniyle, bireysel ve özgün olma e ilimindedir. Bu nedenle Kongre bir amir-memur de il bir meslekta lar toplulu udur. Güç bir irkette oldu u gibi yukar dan a a ya akmaz, hemen hemen her yönde da l r. Cezaland rma ya da ödüllendirme gücü pek zay f oldu u için de çok küçük bir merkezi yetki vard r. Kongre de politikalar, konudan konuya yap s de i ebilen koalisyonlarca yürütülür. Zaman zaman Beyaz Saray dan ve önemli ekonomik ya da etnik guruplardan çeli kili bask lar gelince, meclis üyeleri içtüzü ü kullanarak kararlar n geciktirirler ve böylelikle etkili bir kesimi gücendirmemi olurlar. Bir soruna ili kin karar, yetkili komitenin yeterli aç k ifade alamad ileri sürülerek ertelenebilir. Ya da Kongre konuyu ele almadan önce, bir kurulu un ayr nt l bir inceleme yapmas n emredebilir. Ya da bir konu, üzerindeki çal ma meclislerden biri taraf ndan bir kenara b rak larak, içeri i üzerinde bir karara var lmadan reddedilmi olur. Meclis üyelerinin görevlendirilmelerini ve etkilerini belirleyen resmi ya da yaz l olmayan yöntemler vard r. çeridekiler denilen, çal malar n yasama görevleri üzerinde yo unla t rm olan Senatör ve Temsilciler Meclisi üyeleri, ulusal sorunlar üzerinde aç klamalar yapmakla ünlenen d ar daki- ler e oranla Kongre kulislerinde daha çok güç kazanabilirler. Muhaliflerinin politikalar ne kadar a r ve kabul edilemez olursa olsun, Meclis üyelerinin meslekta lar na kar sayg l davranmalar ve ki isel sald r lardan kaç nmalar beklenir. Üyelerin, ayr ca, tüm yasama çal malar konusunda uzman olduklar n ileri sürmek yerine, belirli politika alanlar nda uzmanla malar uygun görülür. Bu resmi olmayan kurallara uyan üyelerin, daha güçlü ya da en az ndan seçmenlerinin önemli bir bölümünün ç karlar n etkileyebilecek konumdaki komitelere atanmalar olas l çoktur

39 KONGRE N N DENETLEME YETK S Kongre nin yürütme organ n etkilemek için benimsedi i çe itli yöntemler aras nda en güçlülerinden biri de denetleme i levidir. Kongre denetlemesi gereksiz harcamalar ve yolsuzluklar engeller; insan özgürlüklerini ve bireysel haklar korur; yürütme organ n n yasalara uymas n güvence alt na al r; yasa yapmak ve halk n e itimini sa lamak için bilgi toplar; ve yürütmenin çal malar n de erlendirir. Bu i lev, Bakanl klara, yürütme organ kurulu lar na, düzenleyici komisyonlara ve ba kanl k makam na uygulan r. Kongre nin denetleme yetkisi çe itli biçimlerde kullan l r: komite ara t rmalar ve ifade alma oturumlar ; yürütmenin raporlar üzerinde resmi dan malar; yürütmedeki atamalara ve antla malara ili kin Senato onay ; Temsilciler Meclisi nde meclis ara t rmas ve ard ndan Senato da yarg lama çal malar ; ba kan n çal amaz duruma gelmesi ya da ba kan yard mc l makam n n bo almas durumlar nda 25 inci De i iklik uyar nca Senato ve Temsilciler Meclisi nde yap lacak çal malar; meclis üyeleri ve yürütme yetkilileri aras nda düzenlenecek resmi olmayan toplant lar; hükümet komisyonlar ndaki Kongre üyelikleri; Kongre komiteleri ve tümü Kongreye ba l olan Kongre Bütçe Bürosu, Genel Muhasebe Bürosu ya da Teknoloji De erlendirme Bürosu gibi yard mc kurulu lar n yapacaklar incelemeler. Kongre nin denetleme gücü, yetkilileri görevlerinden ayr lmak zorunda b rakm, politikalar de i tirmi ve yürütme üzerinde yeni yasal kontroller getirmi tir. Sözgelimi 1949 da Senato özel ara t rma alt komitelerinin incelemeleri sonucu, Truman yönetimi üst düzey yetkilileri aras nda yolsuzluk yapanlar bulundu u ortaya ç km t r. Bunun sonucunda, belirli daireler yeniden düzenlenmi ve hükümette yolsuzluklar incelemek için özel bir Beyaz Saray komisyonu kurulmu tur sonlar nda Senato D li kiler Komitesi nin televizyonda yay nlanan ifade alma oturumlar, Vietnam Sava na kar muhalefetin ba lamas na yard mc olmu tur te ABD Gümrük Servisi ile ABD Göç ve Vatanda l a Alma Servisi nin çal malar n birle tirmeye yönelik bir öneri üzerinde yürütülen kongre ara t rmas sonucu, yürütme organ n n yeni bir yasa ç kar lmadan böyle bir de i iklik yapmaya yetkili olup olmad konusunda tereddütler yaratm t r de denetleme çabalar, yürütme organ n n ran a gizli silah sat lar yaparak yasalar ihlal etti i, ve Nikaragua da Kontralar diye bilinen hükümet kar t güçlere silah sat kârlar n n aktar ld n ortaya ç karm t r. Kongre nin elde etti i bilgiler sonucu, bu gibi olaylar n yinelenmesini önlemek için yasa önerileri yap lm t r ve 1997 de iki partiyi de temsil eden bir kongre komisyonunun yapt kovu turma ve Senato duru malar sonucu, gelir vergisi tahsilat ndan sorumlu federal daire olan ç Gelirler Servisi nde (IRS) yetkiyi kötüye kullanma ve yanl yönetim olaylar ortaya ç kar ld. Senato Maliye Komitesinin dinledi i IRS görevlileri, verdikleri ifadelerde, ödenmemi vergileri tahsil etmeleri için kendilerine yap lan çok büyük bask sonucu zaman zaman mükelleflere kar kötü davran larda bulunduklar n, vatanda lar da, IRS taraf ndan vergi ödememekle haks z olarak suçland klar n ve rahats z edici biçimde izlendiklerini belirttiler. Kongre 1998 de IRS reform yasas n kabul ederek ba ms z bir denetleme kurulu olu turdu ve vergi anla mazl klar nda kan tlama yükümlülü ünün mükelleften al n p IRS ye aktar lmas n da içeren mükellefi koruyucu önlemleri artt rd. Denetleme yetkisi, ba kanl k makam n n izlenmesinde ve kamu politikas n n kontrolünde temel bir fren i levi yapmaktad r Watergate ara t rmas, konumlar n politik üstünlük sa lamak için yasa d kullanan Beyaz Saray yetkililerini ortaya ç karm, ertesi y l Temsilciler Meclisi adalet Komisyonunun meclis ara t rmas çal malar sonucu, Richard Nixon ba kanl ktan ayr lmak zorunda kalm t r ve 1976 da özel komitelerin ara t rmalar, istihbarat örgütlerinde önemli yetkiyi kötüye kullanma olaylar bulundu unu göstermi ve belirli istihbarat çal malar n denetleyecek yeni yasalar ç kar lm t r

40 BÖLÜM V YARGI ORGANI: ANAYASAYI YORUMLAMA ABD Yüksek Mahkeme binas....yasama organ, özgürlü ümüzün ve mülkümüzün anayasal güvencesidir. Charles Evans Hughes, ABD Yüksek Mahkemesi Ba kan,

41 Federal Hükümetin üçüncü organ olan yarg, ba nda Birle ik Devletler Yüksek Mahkemesinin bulundu u, ülkeye yay lm bir mahkemeler a ndan olu ur. Anayasa kaleme al nmadan önce, bir eyalet mahkemeleri sistemi bulunmaktayd. Bir federal mahkeme sistemi kurulmas gere i ve bu sistemin eyalet mahkemelerinin yerine geçmesi konusunda, Kurucu Meclis e kat lan temsilcilerin görü leri aras nda büyük uyu mazl klar vard. Tart mal di er konularda oldu u gibi bu noktada da bir uzla maya var ld ve Anayasa uyar nca s n rl yetkisi olan bir federal yarg sistemi yarat lmas na kar l k, eyalet mahkemelerinin de görevlerini sürdürmeleri benimsendi. Anayasan n III üncü maddesi ne göre federal mahkeme sisteminin temeli uydu: Birle ik Devletler in yasama gücü, bir Yüksek Mahkeme ve Kongre taraf ndan zaman zaman kararla t r l p kurulabilecek daha dü ük düzeydeki mahkemelere verilecektir. FEDERAL MAHKEME S STEM Bu yönteme uyarak, Kongre, ülkeyi bölgelere ay rd ve her bölge için federal mahkemeler yaratt. Bu ba lang ç, giderek bugünkü yap ya dönü tü: Yüksek Mahkeme, 13 temyiz mahkemesi, 94 bölge mahkemesi ve iki özel görevli mahkeme. Kongre, günümüzde de, federal mahkemeleri kurma ve kapatma, ayr ca federal yarg a ndaki yarg ç say s n saptama yetkisine sahip bulunmaktad r. Buna kar n, Yüksek Mahkeme yi kapatamaz. Yarg organ n n yetki alan, Anayasadan do an davalar ; Birle ik Devletler in yasalar n ve antla malar n ; deniz kuvvetlerine ve deniz ticaretine ili kin davalar ; yabanc devletlerin Birle ik Devletler de görevli büyükelçilerini, elçilerini ve konsoloslar n ilgilendiren davalar ; ABD hükümetinin taraf oldu u anla mazl klar ; ve eyaletler (ya da vatanda lar ) ile yabanc devletler (ya da vatanda lar ya da uyruklar ) aras ndaki uyu mazl klar da kapsar. Anayasadaki 11 inci De i iklik, bir eyalet vatanda n n davac ve ba ka bir eyalet hükümetinin daval oldu u davalar federal yarg yetkisi d na ç karm t r. Buna kar n, bir eyalet hükümetinin davac ve ba ka bir eyalet vatanda n n daval oldu u durumlara kar mam t r. Federal mahkemelerin yetki alan, tazminata ve ba ka türde telafiye ili kin hukuk davalar ile federal yasalardan do an ceza davalar n kapsar. Madde III, eyalet mahkemeleriyle federal mahkemeler aras nda karma k bir ili kiler sistemine neden olmu tur. Federal mahkemeler, genel olarak, eyaletlerin kendi yasalar ndan do an davalara bakmaz. Ancak, federal mahkemelerin yetki alan na giren baz davalar eyalet mahkemeleri taraf ndan da görülüp karara ba lanabilir. Böylelikle bu iki mahkeme sistemi, belirli alanlarda tam yetkiye, di er baz lar nda ise örtü en bir yetkiye sahip bulunmaktad r. Anayasa, federal yarg çlar n dürüst olduklar sürece uygulamada ölünceye, emekli oluncaya ya da istifa edinceye de in görevde kalmalar n sa layarak yarg ba ms zl n güvence alt na almaktad r; fakat, görevi s ras nda suç i leyen bir yarg ç hakk nda, Ba kan ya da di er federal hükümet yetkililerinde oldu u gibi, meclis ara t rmas na ba vurulabilir. ABD yarg çlar n n atanmalar n Ba kan yapar ve bu atamalar Senato taraf ndan onaylan r. Kongre, yarg çlar n maa düzeylerini de saptar. YÜKSEK MAHKEME Anayasa taraf ndan özel olarak ihdas edilen tek mahkeme olan Yüksek Mahkeme, Birle ik Devletler in en üst düzey yarg organ d r. Yüksek Mahkeme kararlar ba ka hiçbir mahkemede temyiz edilemez. Kongre, Yüksek Mahkemedeki yarg ç say s n ve belirli s n rlar içinde hangi davalara bakabilece ini saptayabilir; fakat, Anayasa taraf ndan Yüksek Mahkemeye verilmi olan yetkileri de i tiremez. Yarg çlar n nitelikleri konusunda Anayasada bir hüküm yoktur. Yarg çlar n avukat olmalar zorunlulu u da yoktur; ancak, uygulamada, tüm federal ve Yüksek Mahkeme yarg çlar baro üyelerinden olagelmi lerdir. Yüksek Mahkemeye, yakla k 200 y l önce ihdas edildi inden beri, 100 ü pek az a an say da yarg ç atanm t r. lk kurulan Yüksek Mahkeme de, bir ba kan ve be yarg ç bulunuyordu. Bunu izleyen 80 y l süresince yarg ç say s de i ti ve 1869 da Mahkemenin bir ba kan ve sekiz yarg çtan olu mas karara ba land. Ba kan, Yüksek Mahkemenin ba yöneticisi olmakla beraber, davalar hakk nda karar al n rken, di er yarg çlar gibi, tek oyu bulunmaktad r. Yüksek Mahkemenin sadece iki tür davada özgün yetkisi vard r: yabanc devlet ileri gelenlerine ili kin bulunanlar ve taraflar ndan biri bir eyalet olanlar. Bunun d ndaki tüm davalar, daha dü ük düzeydeki mahkemeler taraf ndan temyiz edilmek üzere Yüksek Mahkemeye gönderilenlerdir. Yüksek Mahkeme her y l gönderilen binlerce davadan genellikle 150 kadar na bakar. Davalar n ço u, yasalar n yorumlanmas na ya da Kongre nin yasala t rmak istedi i taslaklara ili kindir. Buna kar n, Yüksek Mahkeme i yükünün önemli bir bölümünü, yasa ya da kararnamelerin anayasaya uygun olup olmad n saptama çal malar olu turur. Bu yarg sal inceleme yetkisi, Anayasa taraf ndan özellikle verilmi de ildir. Aksine, Mahkemenin Anayasa y de erlendirmesinden ve 1803 y l nda Marbury Madison davas nda verdi i güçlü ve bir dönüm noktas olu turan karardan kaynaklanan bir doktrindir. Bu davaya ili kin karar nda Mahkeme, Anayasaya ayk r bir yasama ürünü yasa de ildir demi ve yasan n ne oldu unu belirlemek, kesinlikle yarg organ n n yetki alan içindedir ve onun görevidir görü ünü eklemi tir. Doktrin, 80 81

42 ABD Yüksek Mahkemesi üyeleri (soldan sa a) Clarence Thomas, Antonin Scalia, Sandra Day O Connor, Anthony M. Kennedy, David H. Souter, Stephen G. Breyer, John Paul Stevens, Mahkeme Ba kan William H. Rehnquist ve Ruth Bader Ginsburg. eyalet hükümetlerinin ve yerel hükümetlerin çal malar n da kapsayacak biçimde geni letilmi tir. Mahkemenin kararlar n n oybirli iyle al nmas gerekli de ildir; yasal toplant yeter say s olan alt yarg c n kararda yer almas ko uluyla, basit ço unluk geçerlidir. Oylar n bölündü ü kararlarda, Mahkeme genellikle bir az nl k ve bir ço unluk ya da muhalefet oyu aç klamas yay nlar ve bunlar Mahkemenin gelecekteki kararlar na temel olu turabilir. Yarg çlar, al nan bir karara uymalar na kar n uyma nedenleri ço unlu unkilerden farkl oldu u durumlarda, çok kez ayr ayr oy aç klamas yazarlar. TEMY Z MAHKEMELER VE BÖLGE MAHKEMELER Federal yarg organ n n ikinci en yüksek düzeyinde, davalar n sonuçland r lmas n kolayla t rmak ve Yüksek Mahkemenin i yükünü azaltmak amac yla 1891 de kurulan, temyiz mahkemeleri bulunmaktad r. Kongre, bölge düzeyinde 12 temyiz mahkemesi ve federal düzeyde de ABD Temyiz Mahkemesini kurmu tur. Temyiz mahkemelerinde görevli yarg ç say s büyük ölçüde de i mekle (6 dan 28 e kadar) birlikte, mahkemelerin ço unda aras yarg ç bulunmaktad r. Temyiz mahkemeleri, bölgelerindeki mahkemelerin (federal yarg yetkisi olan dava mahkemeleri) ald kararlar inceler. Temyiz mahkemeleri, Federal Ticaret Komisyonu benzeri ba ms z düzenleme kurulu lar n n emirlerine ili kin iç denetim çal malar tamamland halde yasal noktalarda hâlâ önemli anla mazl klar görülürse, bu emirleri incelemeye de yetkilidir. Ayr ca, Federal düzeydeki Temyiz Mahkemesi, patent yasalar n ilgilendiren davalar ile özel görevli mahkemeler, Uluslararas Ticaret Mahkemesi ve Federal Talepler Mahkemesinin karara ba lad özel davalar ilgilendiren temyiz taleplerini ülke genelinde ele alma yetkisine sahiptir. Temyiz mahkemelerinin alt nda bölge mahkemeleri yer almaktad r. 50 eyalet, dava sahiplerinin kendilerine yak n bir yerde mahkeme bulabilmeleri için 94 bölgeye ayr lm t r. Her bölge mahkemesinde en az iki, pek ço unda birkaç ve en kalabal k bölgelerde iki düzineden çok yarg ç görevlidir. yükünün a rl na göre gerekirse, bir bölgenin yarg c ba ka bir bölgede geçici olarak çal abilir. Kongre, nüfusu, büyüklü ü ve i yükünü göz önünde bulundurarak bölgelerin s n rlar n saptar. Küçük eyaletlerden baz lar kendi ba lar na birer bölge olu tururken, New York, California ve Texas gibi daha büyük eyaletlerde dörder bölge vard r

43 konularla ilgilenecek mahkemeler kurulmas gerekmektedir. Bunlar Kongre karar yla kuruldu u için yasama mahkemeleri olarak an l r. Bu mahkemelerin yarg çlar da, federal mahkemelerdeki meslekta lar gibi, ba kan taraf ndan ya am boyu göreve atan rlar ve Senato nun onay al nd ktan sonra göreve ba larlar. Günümüzde, belirli davalar ele alma yetkisi bulunan iki özel mahkeme vard r. Uluslararas Ticaret Mahkemesi, uluslararas ticaret ve gümrük sorunlar ndan do an davalar görür. ABD Federal Talepler Mahkemesi, Birle ik Devletler den olan para taleplerinin ço- unu, federal sözle melerden do an anla mazl klar, özel ta nmaz mallara federal hükümet taraf ndan yasa d el konulmas davalar n ve Birle ik Devletler e kar çe itli di er talepleri karara ba lamaya yetkilidir. Bir ressam n çizdi i, Terry Nichols un (sa dan ikinci) Colorado nun Denver kentindeki Bölge Mahkemesinde görülen davas na ili kin eskiz. Nichols, 1995 te Oklahoma n n Oklahoma City kentindeki bir Federal Hükümet ofis binas na bomba konulmas ndaki rolü nedeniyle yarg lanm ve mahkûm edilmi ti. Washington, D.C. d ndaki yarg çlar, sürekli görev yapt klar bölgede ya yor olmal d rlar. Bölge mahkemeleri, oturumlar n bölgenin de i ik kentlerinde dönü ümlü olarak yürütür. Bu mahkemelerin bakt davalar n ço- u, postan n kötü amaçla kullan lmas, federal mallar n çal nmas, temiz besin, bankac l k ve sahtekârl k yasalar n n ihlali gibi federal suçlar ve amaç d kullanmalarla ilgilidir. Bunlar, san klar n büyük jüri taraf ndan resmen suçlan p jürilerce yarg land klar tek federal mahkemelerdir. Kongre, iflas davalar n n eyalet mahkemeleri yerine federal mahkemelerde ele al nmas na karar verdi i için, her yarg bölgesinde bir de ABD iflas mahkemesi bulunur. Borçlar n ödeyemeyecek durumda olan bireyler ya da i letmeler, iflas süreci içinde ya varl klar n n mahkeme gözetiminde tasfiyesini isteyebilir ya da parasal i lemlerini yeniden düzenleyerek bir borç ödeme plan uygularlar. ÖZEL MAHKEMELER Zaman zaman, genel yarg görevi yapan federal mahkemelere ek olarak, özel 84 85

44 BÖLÜM VI YÜKSEK MAHKEMEN N DÖNÜM NOKTASI OLU TURAN KARARLARI Ba kan John Adams (sa da) Beyaz Saray da geçirdi i son gece kendi partisi Federalistler yanda lar n hükümette görevlere atama belgelerini imzalarken gösteren bir resim. Adams n yarg organ na atad William Marbury atama belgesini almad halde göreve ba layabilmek için bir sonraki hükümetteki bakanlardan James Madison aleyhine Yüksek Mahkeme de dava açt. Mahkemenin Marbury- Madison davas nda verdi i karar yarg n n denetleme yetkisi ilkesini yaratt. Mahkeme, fizik bilimlerinde çok verimli sonuç veren deneme ve yan lma sürecinin adalet i levinde de uygun oldu unu kabul etti i için, deneyimle elde edilen derslere sayg gösterir. Louis D. Brandeis, ABD Yüksek Mahkemesi Üyesi, Burnet-Coronado Petrol ve Gaz irketi davas na ili kin karar,

45 Yüksek Mahkeme, 1790 da ilk toplant s n yapt ndan beri, hükümetin yetkilerinden vatanda l k haklar na ve bas n özgürlü üne kadar her konuda binlerce karar vermi tir. Bu kararlardan ço unun çok az bilinmesine ve kamuoyunu pek fazla ilgilendirmemesine kar n, baz lar, Amerikan tarihindeki etkileri nedeniyle göze çarpmaktad r. En önemli davalardan birkaç a a da özetlenmi tir. MARBURY-MADISON (1803) Çok kez Yüksek Mahkemenin tarihindeki en önemli karar olarak bilinen Marbury-Madison, yarg incelemesi ilkesini ve Mahkeme nin yasama ve yürütme i levlerinin anayasaya uygunlu unu karara ba lama gücünü yaratt. Dava, 1800 y l ba kanl k seçimlerinde, Demokrat-Cumhuriyetçi Thomas Jefferson un, o s rada görevdeki Ba kan, Federalist John Adams yenmesi sonras nda ortaya ç kan politik anla mazl ktan do du. Adams yönetiminin son günlerinde, Federalistlerin egemenli i alt ndaki Kongre, aralar nda District of Columbia da görevlendirilen 42 yarg c n n bulundu u çok say da siyasal makam yaratt. Senato atamalar onaylad, Ba kan imzalad ve s ra mazbatalar n bu i ten sorumlu devlet sekreteri taraf ndan mühürlenip sahiplerine verilmesine geldi. Görevi sona eren devlet sekreteri son andaki çal malar n tela içinde, aralar nda William Marbury nin de bulundu u dört yarg c n mazbatalar n göndermeyi ihmal etti. Ba kan Jefferson un devlet sekreteri James Madison, yeni yönetim, kendi parti üyelerini adalet mekanizmas na yerle tirmeye çal an Federalistlere k zg n oldu u için mazbatalar göndermeyi reddetti. Marbury, mazbatas n n Madison taraf ndan gönderilmesinin emredilmesi için Yüksek Mahkemede dava açt. Mahkeme, Marbury lehinde karar verseydi, Madison yine de mazbatay göndermeyi reddedebilirdi ve Mahkemenin Madison u bu karara uymaya zorlama yetkisi yoktu. E er Marbury aleyhine karar al nsayd, Mahkeme bu kez de, onun yasal hakk olan görevine ba lamas n reddetmelerine izin vererek adalet yetkisini Jefferson culara teslim etme riskiyle kar la acakt. Yüksek Mahkeme Ba kan John Marshall, bu davada yetkili olmad klar na karar vererek ikilemi çözdü. Marshall, Mahkeme ye bu yetkiyi veren Adalet Yasas n n 13 üncü maddesinin anayasaya ayk r oldu unu; çünkü, Anayasan n kendisi taraf ndan verilmi olan özgün yetkiyi geni letti ini aç klad. Yüksek Mahkeme, bu davay görmemeyi kararla t rarak, yasalara ili kin en üst düzeydeki hakem olma konumunu güvence alt na ald. GIBBONS-OGDEN (1824) Konfederasyon Maddeleri uyar nca kurulan ilk Birle ik Devletler hükümeti, eyaletleraras ticaretin ak da dahil olmak üzere, bir bak ma yeni ulusun ekonomisini düzenleme gücüne sahip bulunmad için zay f kal yordu. New York liman 1800 lerde Yüksek Mahkemenin, Kongre nin eyaletleraras ticareti düzenleme yetkisi bulundu unu karara ba lad Gibbons-Ogden davas na sahne oldu. Anayasa, ABD Kongresine eyaletler aras ndaki ticareti düzenlemek yetkisi tan m t ; fakat, ekonomik konularda kontrolu elinde tutmak isteyen eyaletler bu yetkiye s k s k kar ç k yordu lerin ba lar nda New York eyaleti, New York la New Jersey aras ndaki buharl gemi çal t r c lar n n New York tan izin belgesi almalar n gerektiren bir yasa kabul etti. Aaron Ogden in izin belgesi olmas na kar n Thomas Gibbons un yoktu. Ogden, Gibbons un kendisiyle rekabet etti ini, ancak New York tan al nm izin belgesi bulunmad n ö renince onu durdurmak için dava açt. Gibbons un elinde 1793 tarihli K y Ta mac l yasas uyar nca al nm federal izin belgesi vard ; fakat, New York Eyalet mahkemeleri, New York Eyaleti izin belgesi olmayan Gibbons un yasalara ayk r davrand - n ileri süren Ogden i hakl buldu. Gibbons davas n Yüksek Mahkemeye getirince, mahkeme üyeleri, ABD Kongresinin ticareti düzenleme gücünü ihlal etti i gerekçesiyle New York yasas n anayasaya ayk r buldular. Mahkeme ye göre, düzenlemek kelimesi, do al olarak, düzenlenmesi gereken konu üzerinde tam yetki anlam na gelmekte... idi. Bu nedenle ba kalar n n ayn konu üzerinde ayn i lemi yapmalar n n bahis konusu olmamas gerekli... idi. DRED SCOTT-SANDFORD (1857) Dred Scott bir köleydi ve sahibi John Emerson onu köleli e izin veren bir eyalet olan Missouri den al p köleli in yasakland Illinois ye götürmü tü. Birkaç y l sonra Scott, Emerson la birlikte Missouri ye geri döndü. Scott, özgürlük olan bir eyalette ya am 88 89

46 Bir köle olan Dred Scott kölelik bulunmayan bir eyalette k sa bir süre ya ad için özgür bir insan oldu unu ileri sürdü. Yüksek Mahkeme nin 1857 de Scott aleyhine verdi i karar yayg n bir biçimde ele tirildi ve daha sonra da de i tirildi. bulundu u için kendisine bundan böyle köle gözüyle bak lmayaca na inan yordu. Emerson 1843 te öldü ve üç y l sonra Scott özgürlü üne kavu mak için Emerson un dul e i aleyhine dava açt. Bir Missouri mahkemesinde görülen davay Scott kazand ; fakat, eyalet yüksek mahkemesi bu karar bozdu. Bu arada Bayan Emerson yeniden evlendi ve Scott, onun karde i John Sandford un (duru ma tutanaklar nda yanl olarak Sandford diye yaz lm t ) yasal mal oldu. Scott özgürlü ünü elde etmek için Sandford u dava etti ve mahkeme 1854 te Scott aleyhine karar verdi. Dava Yüksek Mahkemeye gitti inde mahkeme üyeleri, özgür bir eyalette ya amas n n Scott u özgür bir adam yapmad na, siyah oldu u için Scott un vatanda say lmad na ve bu nedenle de bir mahkemede dava açma hakk bulunmad na karar verdiler. Mahkemenin bu karar büyük ele tirilere yol açt, kölelik kar t Abraham Lincoln un 1860 ta ba kan seçilmesine katk da bulundu ve 1861 de ç Sava n ba lamas n çabukla t rd. Dred Scott- Sandford karar, 1865 te Anayasaya getirilen ve köleli i ortadan kald ran 13 üncü De i iklik ile bozuldu, 14 üncü De i iklik ile de 1868 de eski kölelere vatanda l k verildi. ULUSAL Ç L K LER KURULU (NLRB)-JONES VE LAUGHLIN ÇEL K A.. (1937) Gibbons-Ogden karar nas l Kongre nin eyaletleraras ticaret üzerindeki egemenli ini kurmu sa, NLRB-Jones ve Laughlin karar da Kongre nin ticareti düzenleme yetkisini, eyaletleraras ticaret yapan irketlerin çal malar n da kapsayacak biçimde geni letmi tir. Ülkede çelik üreten en büyük irketlerden biri olan Jones ve Laughlin, sendika çal malar na kat ld klar gerekçesiyle on i çisini kovarak, 1935 tarihli Ulusal çi li kileri Yasas n ihlal etti. An lan yasa, i çilere kar adil olmayan çok say da i lemi yasakl yor, i çilerin sendika kurma ve toplu sözle me görü meleri yapma hakk n güvence alt na al yordu. irket, çal anlar n yeniden Pannsylvania n n Pittsburgh kentindeki Jones & Laughlin çelik fabrikas önünde 1946 da bekleyen i çiler. On y l önce Yüksek Mahkeme i çilerin sendika kurma ve toplu sözle me yapma haklar n reddeden Jones & Laughlin irketi aleyhinde karar alm t. i e al nmalar yolundaki NLRB emrine uymay reddetti. Bir Gezici Temyiz Mahkemesi de Kurul un karar n uygulamay reddetti ve dava Yüksek Mahkemeye geldi. Bu davada ortaya ç kan sorun, eyaletleraras ticaret yapan irketlerin yerel, yani tek eyalet içindeki çal malar üzerinde Kongre nin düzenleme yetkisi bulunup bulunmad idi. Jones ve Laughlin, fabrikas ndaki geli melerin eyaletleraras ticareti etkilemedi ini ve bu nedenle Kongre nin bu çal malar düzenleme gücü olmad n savunuyordu. Yüksek Mahkeme bu görü e kar ç kt ve an lan (imalata yönelik) çal malar n endüstriyel anla mazl klar nedeniyle durdurulmas n n eyaletleraras ticaret üzerinde çok ciddi etkileri oldu unu... Deneyimler, i çilere kendilerini örgütleme ve toplu sözle me pazarl klar na kat lacak kendi temsilcilerini seçme hakk n n tan nmas n n, endüstriyel bar sa lanmas nda çok kez temel bir ko ul olu turdu unu aç klad. Yüksek Mahkeme, Ulusal çi li kileri Yasas n n Anayasaya uygunlu una karar vererek, örgütlenmi i gücüne büyük bir zafer kazand rd ve federal hükümetin endüstri üzerinde geni kapsaml yeni düzenlemeler yapmas na yol açt. BROWN-EÊ T M KURULU (1954) Bu tarihsel davadan önce çok say da eyalette ve Washington, D.C. de, Yüksek Mahkemenin, e it tesisler sa land takdirde rk bak m ndan ayr lm okullar i letilmesine izin veren 1896 tarihli Plessy-Ferguson karar na dayan larak, rk ay r mc l güden bir e itim sistemi uygulan yordu de Topeka, Kansas l Oliver Brown, sekiz ya ndaki k z ad na kentin e itim kurulu aleyhine dava açarak bu ayr fakat e it doktrinine kar ç kt. Brown, k z n n 21 sokak uzaktaki siyahlara ayr lm okul yerine evlerine 5 sokak uzakl ktaki beyazlar okuluna girmesini istiyordu. Okullar n temelde ayn oldu unu dü ünen bir federal mahkeme Brown aleyhine karar verdi. Bu s rada, South Carolina, Virginia ve Delaware de ya ayan ba ka siyah çocuklar n velileri de ayn konuda dava açm lard. Delaware mahkemesi, siyah okullar n n beyaz okullar na oranla daha dü ük nitelikte olduklar n gördü ve siyah çocuklar n beyaz okullar na aktar lmas n emretti; ancak, okul yetkilileri 90 91

47 Yüksek Mahkemenin 1954 teki Brown-E itim Kurulu davas nda devlete ait okullarda ortak e itim yap lmas yolundaki karar ndan sonra birlikte okuyan beyaz ve siyah çocuklar. Clarence Earl Gideon Yüksek Mahkeme de kendi açaca davay haz rlamak için hapiste bulundu u s rada yapt gibi bir hukuk kütüphanesinde çal rken. Mahkeme 1963 de Gideon lehinde karar verdi ve avukat tutamayacak durumda olan daval lara Amerikan mahkemelerinin avukat sa lamas zorunlu unu getirdi. Bundan hemen üç y l sonra Yüksek Mahkeme, suçlanan ki inin mahkemeye ç kar lmadan çok önce bir avukat kullanma hakk bulundu unu kararla t rd. Ernesto Miranda, Arizona da bir eyalet mahkemesi taraf ndan adam kaç rma ve tecavüz suçundan mahkûm edilmi ti. Mahkûmiyet, Miranda n n, avukat bulundurma hakk oldu u söylenmeden, polis taraf ndan iki saat boyunca sorguya çekilmesi sonunda elde edilen itiraf na dayand r lm t. Yüksek Mahkeme karar nda, polis memurlar n n bir tutuklama s ras nda, günümüzde Miranda uyar s diye bilinen bir aç klama yaparak, san klar n sessiz kalmaya haklar oldu unu, söyledikleri her eyin aleyhlerine kullan labilece ini, sorgulama s ras nda bir avukat bulundurabileceklerini ve mali güçleri yoksa kendilerine bir avukat atanaca n söylemeleri gerekti ini belirtti. bu karar Yüksek Mahkemede temyiz ettiler. Mahkeme, tüm davalara ili kin görü leri bir arada dinledi. Siyah davac lar sunduklar dava dilekçelerine, psikologlar n ve sosyal bilimcilerin, niçin ay r mc l n siyah çocuklar üzerinde zararl etkileri oldu unu dü ündüklerini gösteren bilgi ve kan tlar içeren belgeleri eklediler. Yüksek Mahkeme 1954 te oybirli i ile ald kararda...e itim alan nda ayr fakat e it doktrinine yer olmad n belirtti ve kamu okullar nda uygulanan ay r mc l - n 14 üncü De i iklik taraf ndan güvence alt na al nm olan e it yasal korunma y siyah çocuklardan esirgedi- ini aç klad. GIDEON-WAINWRIGHT (1963) MIRANDA-ARIZONA (1966) 1960 larda verilen iki Yüksek Mahkeme karar, suç i ledi i iddia olunan ki ilerin haklar n güvence alt na almaktad r. Clarence Earl Gideon 1961 de Florida da bir bilardo salonuna kap s n k rarak girdi i için tutukland. Kendisini savunmak için mahkeme taraf ndan bir avukat atanmas n istedi inde yarg ç, eyalet yasalar na göre ancak ölümle sonuçlanan olaylara ili kin olan ya da ölüm cezas gerektiren davalarda avukat atanabilece ini belirterek bu talebi reddetti. Gideon kendi savunmas n kendi yapt ve suçlu bulundu. Gideon, hapishane kütüphanesinde uzun uzad ya hukuk kitaplar n inceledi, Yüksek Mahkeme ye el yaz s yla yaz lm bir dilekçe gönderdi ve davas n n incelenmesini istedi. Mahkeme, Gideon a adil bir biçimde yarg lanma hakk tan nmad na ve her eyalette, suç i leme iddias yla kar la p avukat tutmaya mali gücü bulunmayan ki ilere o eyalet taraf ndan bir avukat sa lanmas gerekti ine karar verdi. Gideon, bir savunma avukat n n yard mc l yla yeniden yarg land ve akland. Miranda-Arizona, Yüksek Mahkemenin en iyi bilinen kararlar ndan biridir ve Amerikan filmlerinde ve televizyon programlar nda s k s k sahnelenmektedir. Buna kar n, 1999 da bir federal temyiz mahkemesi, haklar n n kendisine bildirilmedi ini iddia eden bir banka soyguncusuna ili kin Dickerson- Birle ik Devletler davas nda al nan karara kar ç kt. Yüksek Mahkeme Dickerson davas n incelemeye ve bu inceleme s ras nda Miranda karar n da yeniden gözden geçirmeye karar verdi

48 NEW YORK TIMES CO. -SULLIVAN (1964) ABD Anayasas nda yap lan Birinci De i iklik bas n özgürlü ünü güvence alt na almaktad r; fakat, Yüksek Mahkeme y llard r, medyay iftira davalar na yani, bireylerin ününe zarar verecek biçimde yanl haber yay mlanmas na ili kin davalara kar korumak için Birinci De i ikli i kullanmay reddetti. Yüksek Mahkeme, Birle ik Devletler deki iftira yasalar nda reform yaratan New York Times Co.- Sullivan karar nda, kamu görevlilerinin iftira davas açabilmeleri için, sadece yay mlanan haberin yanl oldu unu kan tlamalar n n yeterli say lmayaca n belirtti. Mahkeme, davac n n ayn zamanda, muhabirlerin ya da yay n sorumlular n n gerçekten kötü niyetli davrand klar n ve haberin do ru mu yanl m oldu unu incelemeyi sorumsuz bir biçimde ihmal ederek yay mlad klar n da kan tlamas gerekti- ine karar verdi. Martin Luther King (sa da) 1960 ta Georgia n n Atlanta kentinde tutukland s rada. King in ayn y l Alabama n n Montgomery kentinde tutuklanmas üzerine New York Times Co.- Sullivan davas aç ld ve Yüksek Mahkeme, aç klamalar gerçekten kötü niyetle yay mlanmad kça ve (haberlerin) do ru mu yanl m oldu unun incelenmesi sorumsuz bir biçimde ihmal edilmedikçe kamu görevlilerinin iftira davas açamayacaklar na karar verdi. Davan n ortaya ç k nedeni, 1960 ta Alabama da tutuklanan insan haklar lideri Martin Luther King Jr. nin yasal savunmas için para toplamak amac yla Güney Hristiyan Liderlik Konferans taraf ndan New York Times gazetesinde yay mlat lan tam sayfa bir iland. Montgomery, Alabama emniyet müdürlü ünden sorumlu bir belediye meclisi üyesi olan L.B. Sullivan, kentteki polis güçlerinin davran lar n yanl biçimde tan mlayan ilanla kendisine iftira edildi ini ileri sürdü. Sullivan, ilan veren dört din görevlisi ve ilan n do rulu unu incelemeyen New York Times gazetesi aleyhine dava açt. landa gerçekten belirli yanl l klar vard ve jüri Sullivan lehine dolar tazminata karar verdi. Times ve insan haklar liderleri bu karar Yüksek Mahkeme ye götürdüler ve mahkeme oybirli iyle onlar lehinde karar verdi. Mahkeme, iftira yasalar n n kamu görevlilerinin resmi davran lar n ele tiren aç klamalara kar yapt r m getirmek için kullan lamayaca n ve aç klamalar n n do rulu unu garanti etmelerinin ele tirmenlerden istenmesinin kendi kendini sansüre yol açaca n kararla t rd. Mahkeme, ne Times gazetesinin ne de din görevlilerinin ilan kötü niyetle yay mlad klar na ili kin kan t buldu

49 BÖLÜM VII ÇOK HÜKÜMETL B R ÜLKE Texas yasama organ Temsilciler Meclisi eyalet ba kenti Austin deki kongre binas nda toplant halinde. Bu Anayasa ile Birle ik Devletlere verilmeyen ya da eyaletlere yasaklanmayan yetkiler, s ras yla eyaletlere ya da halka aittir Birle ik Devletler Anayasas, 10 uncu De i iklik

50 Anayasa taraf ndan yarat lm bulunan Federal varl k, Amerikan hükümet sisteminin en egemen özelli idir. Sistemin kendisi ise, gerçekte daha küçük binlerce birimden bir araya gelerek tümü ortaya ç karan yap bloklar ndan olu an bir mozaiktir: 50 eyalet hükümeti, bir Washington, D.C. hükümeti ve merdivenin a a daki basamaklar nda ilçeleri, kentleri, kasabalar ve köyleri yöneten daha da küçük birimler vard r. Hükümet birimlerinin çoklu u, Birle ik Devletler in evrimi aç s ndan bak ld - nda en iyi biçimde anla l r. Bir evrim sürecinde, federal sistemin son a ama oldu u görülmü tür. Anayasadan önce, kolonilerin (daha sonra eyaletlerin) ayr ayr hükümetleri ve onlardan önce de ilçelerin ve daha küçük birimlerin hükümetleri vard. ngiltere den en önce gelen göçmenlerin ba ard klar ilk ey, Atlantik k y s boyunca kurduklar küçük yerle im birimleri için birer hükümet olu turmak olmu tu. Öncüler (Pilgrims) 1620 de gemilerinden bile inmeden önce, ilk Amerikan anayasas n olu turan Mayflower Sözle mesi ni haz rlad lar. Yeni ulus bat ya do ru ilerledikçe her yeni yerle im birimi, i lerini yürütmek amac yla kendi hükümetini kurdu. ABD Anayasas n kaleme alanlar, bu çok katl hükümet sistemine dokunmad lar. Ulusal yap y en tepeye yerle tirirken, halkla daha yak ndan ili kisi olan ve onlar n gereksinimlerine çok daha iyi uyan bir dizi hükümetin gereklili inin fark na varma bilgeli ini de gösterdiler. Bunun sonucu olarak, savunma, parasal düzenlemeler ve d ili kiler gibi belirli konulardaki çal malar sadece güçlü bir merkezi hükümet taraf ndan yürütülebilecek; fakat, hijyen, e itim ve yerel ta mac l k alanlar ndaki i ler temelde yerel yönetimlere ait olacakt. EYALET HÜKÜMET Koloniler, ba ms zl klar öncesinde ngiltere Taht taraf ndan ayr ayr yönetilirlerdi. Cumhuriyetin ilk günlerinde, Anayasan n kabulünden önce, her eyalet hemen hemen özerk bir birim olu turuyordu. Kurucu Meclis e kat lan temsilciler, daha güçlü ve yeterli bir federal birlik kurmak istediler; ancak, eyaletlerin haklar n güvence alt na almaya da kararl yd lar. Genelde, eyalet s n rlar içinde ortaya ç kan sorunlar sadece eyalet hükümetlerinin yetki alan na girer. Bu konular aras nda, iç ileti im, mülkiyet, endüstri, ticaret ve kamu hizmetlerine ili kin düzenlemeler, eyalet ceza yasas ve eyalet içindeki çal ma ko ullar da vard r. Bu ba lamda, federal hükümet, eyalet hükümetlerinin demokratik yap da olmas n ve federal Anayasay ya da Birle ik Devletler in yasa ve antla malar n ihlal eden yasalar ç kar lmamas n ister. Do al olarak eyaletlerin ve federal hükümetin yetki alanlar pek çok konuda çak maktad r. Özellikle geçti imiz y llarda federal hükümet, sa l k, e itim, sosyal yard m, ula t rma, iskân ve kentsel geli me gibi konularda giderek artan sorumluluklar yüklenmi tir; fakat, federal hükümetin eyaletlerde bu gibi sorumluluklar ald durumlarda, programlar yukar dan gelen bir zorlama gibi de il, iki ayr düzeydeki hükümet aras nda i birli i temeline dayand r larak uygulanmaktad r. Ulusal hükümette oldu u gibi eyalet hükümetlerinde de üç organ vard r: yasama, yürütme ve yarg. Bunlar n i levleri ve yetkileri de a a yukar ulusal düzeydekilerle e de erlidir. Eyaletin ba yöneticisi validir ve do rudan halk oyuyla dört y ll k (birkaç eyalette iki y ll k) bir süre için seçilir. Tek yasama kurulu u olan Nebraska d nda, tüm eyaletlerde iki meclisli yasama organlar vard r. Üst meclise genellikle Senato; alt meclise ise California Valisi Gray Davis Eyaletteki devlet okullar n n iyiel tirilmesine ili kin yasay imzalarken ö renciler ve eyalet e itim görevlileri onu izliyorlar. Temsilciler Meclisi, Delegeler Meclisi ya da Genel Kurul ad verilir. Eyaletlerin ço unda senatörler dört y l ve alt meclis üyeleri de iki y l için seçilirler. Eyaletlerin anayasalar belirli ayr nt larda de i iklikler ta yabilir; ancak, genelde federal Anayasaya benzer yap dad r ve bir insan haklar bildirgesi ile hükümetin düzenine ili kin bir plan içerir. Ticaretin, bankalar n, kamu hizmetlerinin ve insanc l yard m kurumlar n n yürütülmesine ili kin ko ullar gibi konularda eyalet anayasalar federal Anayasaya oranla daha aç k ve ayr nt l bir biçimde kaleme al nm t r. Buna kar n her eyalet anayasas, nihai yetkinin halka ait oldu u hükmünü getirir ve hükümetin kurulu u gibi konulardaki belirli standardlar ve ilkeleri ortaya koyar

51 KENT HÜKÜMET Önceleri genelde k rsal yerle im bölgelerinden olu an Birle ik Devletler, günümüzde büyük ölçüde kentle mi bir ülkedir ve nüfusunun yakla k yüzde sekseni kasabalarda, büyük kentlerde ya da d mahallelerde ya amaktad r. Bu istatistik, Amerikan hükümetinin genel biçimlendirilmesinde çok önemli bir rol oynamaktad r. Halk n emniyet ve itfaiye güvenli inden, temizlik yasalar na, sa l k düzenlemelerine, e itim, toplu ta ma ve iskâna kadar her gereksinimine, federal ya da eyalet düzeyinden daha çok, kent yönetimi do rudan kar l k vermektedir. Amerika n n büyük kentlerini yönetme çal malar çok karma kt r. Sözgelimi, Birle ik Devletler deki eyaletlerden sadece dokuzunun nüfusu New York kentinden fazlad r. Ülkede, ba kanl ktan sonra gelen en güç yürütme görevinin New York belediye ba kan na yüklendi i s k s k söylenir. Kent yönetimleri eyaletler taraf ndan kurulur ve buna ili kin yasalarda belediye yönetiminin amaçlar ve yetkileri belirlenir. Buna kar n belediyeler, çok konuda eyaletlerden ba ms z olarak çal r; ancak, hem ehrilerinin gereksinimlerini kar lamak için, büyük belediyelerin ço unun hem eyaletlerdeki hem de federal düzeydeki kurulu larla i birli i halinde çal mas gereklidir. ikago Belediye Ba kan Richard M. Daley 1999 da bir Dünya Günü etkinli- inde konu uyor. Ülkedeki kent hükümeti türleri çok çe itlidir; fakat, hemen hepsinde, kentle ilgili i lerin yürütülmesi için, halk n seçti i bir tür merkez meclisi ve çe itli daire ba kanlar n n yard mc oldu u bir yönetici bulunur. Genelde üç tür kent hükümeti vard r: belediye ba kan meclis, komisyon, ve kent yöneticisi. Bunlar, kat ks z yönetim türleridir; çok kentte, bunlar n iki ya da üçünün bir kar m bulunur. Ba kan Meclis: Bu tür, Birle ik Devletler deki en eski kent hükümeti biçimi olup, yirminci yüzy l n ba na de in hemen hemen tüm Amerikan kentlerinde uygulan lmaktayd. Yap s, eyalet ve ulusal hükümetlerin e idir: seçimle göreve gelmi bir belediye ba kan yürütmenin ba d r ve çe itli mahalleleri temsil eden, seçilmi bir meclis de yasama organ n olu turur. Belediye ba kan, baz durumlarda meclisin de onay yla, daire ba kanlar n n ve di er yetkililerin atanmas n yapar. Meclisin kararlar n veto yetkisi vard r ve çok kez belediye bütçesini haz rlamakla yükümlüdür. Meclis, kentin yasalar n olu turan kararlar al r, emlak vergisi yüzdesini saptar ve ödenekleri çe itli belediye daireleri aras nda bölü türür. Komisyon: Kent genelinde seçilmi olan ve hem yasama hem de yürütme i levi bulunan üç ya da dört ki ilik bir guruptan olu ur. Her komiser, bir ya da daha çok belediye dairesinin çal malar n denetler. Aralar ndan biri, kurulu un ba kanl na getirilir ve, yetkileri di er komiserlerinkinin ayn olmakla birlikte, çok kez belediye ba kan olarak adland r l r. Kent Yöneticisi: Seçilmi kamu yetkilileri, çok kez kentsel sorunlar n giderek daha karma k bir durum almas sonucu ortaya ç kan yönetim uzmanl niteliklerine sahip bulunmad klar için, kent yöneticili i kurumu ortaya ç km t r. Sorunun çözümü, yasalar n uygulanmas ve hizmet sa lanmas da dahil yürütme i levlerinin ço unun, iyi e itim görmü ve deneyimli bir profesyonel kent yöneticisine teslim edilmesinde bulunmu tur. Kent yöneticisi plan, giderek artan say da kentte uygulanmaktad r. Bu plan uyar nca, seçilmi küçük bir meclis, kentle ilgili kararlar almakta ve politikay belirlemekte, fakat, kararlar n n uygulanmas için, ad na kent yöneticisi de denilen maa l bir yönetici tutulmaktad r. Yönetici bütçeyi haz rlar ve dairelerin ço unu denetler. Genellikle bir görev süresi belirlenmez; yönetici, meclis çal malar ndan memnun oldu u sürece i ini sürdürür. LÇE HÜKÜMET lçe eyaletin bir alt bölümüdür ve her zaman olmasa bile genelde iki üç buca- ve birkaç köyü içine al r. New York Kenti o denli büyüktür ki, her biri kendi çap nda bir ilçe olan be bölüme ayr lm t r: The Bronx, Manhattan, Brooklyn, Queens ve Staten Island. Buna kar n, Washington, D.C. nin hemen kar s nda ve Potomac Nehri k y s nda olan, Virginia Eyaleti nin Arlington lçesi, tek bir ilçe yönetimi alt nda bulunan kentsel bir d yerle im bölgesidir. lçelerin ço unda, bir kasaba ya da kent, ilçe merkezi olarak belirlenir; hükümet binalar buradad r ve komiserler ya da denetçi kurullar burada toplan r. Küçük ilçelerde kurullar ilçe genelinde seçilir, daha büyük ilçelerde ise denetçiler ayr mahalle ya da bölgeleri temsil ederler. Kurullar, vergi koyar, borç para al r ve ödenekleri ay r r; ilçe görevlilerinin maa lar n saptar; seçimleri denetler; karayollar ve köprüler yapar ve bak m n yürütür; ve ulusal, eyalet ve ilçe sa l k programlar n yönetir. KASABA VE KÖY HÜKÜMETLER Binlerce belediye görev bölgesi, kent hükümeti olamayacak kadar küçüktür. Bunlar kasaba ve köyler olarak kurulur ve a a da say lanlar gibi tümüyle yerel

52 Eyalet Senatörü Elizabeth Ready Vermont un Weybridge kentindeki bir toplant da kent bireylerine hitap ediyor. olan gereksinimleri kar lar: sokaklar n kaplanmas ve ayd nlat lmas ; su getirilmesi; emniyet ve itfaiye güvenli i sa lanmas ; yerel sa l k yönetmeliklerinin haz rlanmas ; çöplerin ve s v ve kat at klar n toplat lmas ; hükümet çal malar n desteklemek için yerel vergilerin tahsil edilmesi; eyalet ve ilçe ile i birli i yap larak yerel okullar n do rudan yönetilmesi. Hükümet yetkileri, a a da say lan çe itli adlarla an labilen bir kurula ya da konseye verilir: kasaba ya da köy konseyi; meclis üyeleri kurulu; denetçiler kurulu; komiserler kurulu. Kurulun ba yönetici olarak görev yapan bir ba kan ya da efi bulunabilir; ya da seçilmi bir belediye ba kan bu görevi yapabilir. Hükümet görevlileri aras nda kâtip, veznedar, emniyet ve itfaiye yetkilileri, sa l k ve sosyal yad m yetkilileri bulunabilir. Birle ik Devletler in New England bölgesinde daha s k görülen ve ba ka bir benzeri bulunmayan yerel hükümet biçimi, kasaba toplant s d r. Kasabadaki tüm kay tl seçmenler, y lda bir kez, gerekirse daha s k aral klarla görevlileri seçmek, yerel sorunlar tart mak ve hükümetin i lemesi için gerekli yasalar ç karmak amac yla, aç k bir oturumda bir araya gelirler. Bir kurul olarak, yol yap m ve onar m, kamu binalar n n ve tesislerinin yap m, vergi oranlar ve kasaba bütçesi ile ilgili kararlar al rlar. ki yüzy ldan daha uzun bir süredir var olan kasaba toplant lar, çok kez, hükümet yetkilerinin devredilmek yerine do rudan do ruya tüm halk taraf ndan düzenli biçimde kullan ld en ar dolays z demokrasi örne i olarak gösterilmektedir. D ER YEREL HÜKÜMETLER Burada ele al nan federal ve yerel hükümetler ile. eyalet hükümetleri, Amerikan hükümet birimleri yelpazesini tümüyle içermemektedir. Ticaret Pennsylvania n n Montgomeryville kentinde itfaiyeciler üç evi saran yang n söndürmeye u ra yorlar. Birle ik Devletler de yang na kar koruma yerel hükümetlerin görevidir. Bakanl n n bir bölümü olan ABD Nüfus Say m Bürosu, Birle ik Devletler de, ilçeler, belediyeler, kasabalar, okul bölgeleri ve özel bölgeleri de içeren en az hükümet birimi oldu unu belirlemi tir. Amerikal lar, cumhuriyetin ilk günlerinde halk n kendi ba na yürütmekte oldu u, çok say da görevin yerine getirilmesinde hükümetlerine güvenmektedirler. Koloni günlerinde pek az say da emniyet ve itfaiye görevlisi vard ; hükümetler sokaklar ne ayd nlat yor ne de temizletiyordu. Her birey, geni ölçüde, kendi mülkünü koruyor ve ailesinin gereksinimlerini kendi sa l yordu. Günümüzde bu gereksinimlerin kar lanmas, hükümet arac l yla hareket eden tüm toplumun görevi olarak alg lanmaktad r. Küçük kasabalarda bile, emniyet, itfaiye, sosyal yard m ve sa l k görevleri, hükümetlerce yerine getirilmektedir. Bu nedenle de a rt c say da çok yetki katman görülmektedir

53 BÖLÜM VIII HALKIN HÜKÜMET : VATANDA IN ROLÜ California n n Los Angels kentinde seçmenler oy vermeye haz rlan yor. Hükümetin yanl yapmas n önlemek vatanda n i levidir. Robert H. Jackson ABD Yüksek Mahkemesi Üyesi, Amerikan leti im Derne i-douds davas,

54 Ülkenin Kurucu Atalar, ABD Anayasas n kaleme alarak yeni bir hükümet sistemi yaratt lar. Bunun ard nda yatan ve o zamanlar devrimci bulunan temel görü, ilk bak ta çok basit ve aç k gibi görünür. Yönetme gücü do rudan do ruya halktan, veraset ya da silahl zorlama ile de il, Birle ik Devletler vatanda lar n n kat laca özgür ve aç k seçimler yoluyla gelir. Bu görü, kuramsal olarak derli toplu ve dolambaçs z say labilirdi; fakat, uygulamada hiç kapsaml de ildi. Seçme yetkisi konusu, daha ilk günlerde ba layan bir sorun yaratt : kimlere oy kullanma izni verilecek, kimlere verilmeyecekti? Kurucu Atalar, ku kusuz, zaman n önemli ki ileriydiler. Onlar n görü üne göre, bir toplumu kimin yönetebilece- ine karar verme hakk na, sadece o topluma bir katk s bulunan kimselerin sahip olabilecekleri çok aç kt. Hükümet mal varl n ve bireysel özgürlü ü korumak amac yla kuruldu una göre, o hükümeti seçecek ki ilerin her iki olgudan da pay almalar gerekti ini dü ünüyorlard. Bir ba ka deyimle, o günlerde, yaln z mülk sahibi beyaz Protestan erkekler oy kullanabilirlerdi. Kad nlar n, yoksullar n, sözle meli hizmetkârlar n, Katoliklerin ve Yahudilerin, Afrika dan getirilmi kölelerin ve Amerikan yerlilerinin oy haklar yoktu. Tarihçi Michael Schudson, Köleler ve hizmetkârlar gibi kad nlar da ba l ki iler olarak tan mlan rlard diye yazmaktad r. Vatanda l k, sadece kendi ya amlar na egemen olan ki ilere aitti. Bu s n rlamalar nedeniyle, yepyeni Birle ik Devletler nüfusunun ancak yakla k yüzde 6 s George Washington u ülkenin ilk ba kan olarak seçti. Yeni Amerikal lar, kraliyete ve asalete son vermekten onur duymakla birlikte, s radan ki iler, ba lang çta, kibarlar a öncelik tan may sürdürdüler. Bu nedenle de, varl kl ve iyi ba lant lar olan ailelerin üyeleri, genellikle pek muhalefetle kar la madan politik makamlar elde ediyorlard. Ancak, an lan durum pek uzun sürmedi. Demokrasi kavram çok büyük bir güç kazand ve s n rlanamaz hale geldi; çok varl kl olmayan ve iyi ba lant sahibi bulunmayanlar i lerin yürütülmesinde kendilerine de f rsat tan nmas gerekti ine inanmaya ba lad lar. OY KULLANMA HAKKININ YAYGINLA TIRILMASI 19 uncu yüzy l boyunca Birle ik Devletler de politika, yava fakat önlenemez bir biçimde daha yayg n duruma gelmeye ba lad. Eski yöntemler bozuldu, önceleri d lanm olan guruplar politika sürecine kat lmaya ba lad ve daha çok say da bireye oy kullanma hakk azar azar tan nd. lk olarak dine ve mülkiyete ba l s n rlamalar kald r ld ve yüzy l n ortalar nda beyaz yeti kin erkeklerin ço u oy kullanabildiler. Kölelik sorunu yüzünden ortaya ç kan ç Sava n ( ) ard ndan, ABD Anayasas nda yap lan üç tadilat, Amerikan demokrasisinin yap s n ve Kad n Seçmenler Derne i taraf ndan yay nlanan bir afi te kad nlar Anayasada 1920 de yap lan 19. De i iklikle kendilerine tan nan oy hakk n kullanmaya ça r l yor. kapsam n büyük ölçüde de i tirdi te onaylanan 13 üncü De i iklik köleli e son verdi de onaylanan 14 üncü De i iklik e göre, Birle ik Devletler de do mu ya da uyru una girmi olan her birey devletin ve oturdu u eyaletin vatanda d r; ya am, özgürlük, mülkiyet ve yasalarca e it korunma haklar, federal hükümet taraf ndan uygulan r te onaylanan 15 inci De i iklik le, federal hükümet ya da eyalet hükümetleri taraf ndan, rklar, renkleri ya da geçmi teki kölelikleri nedeniyle vatanda lar n oy kullanma hakk konusunda ay r mc l k yap lmas yasaklanm t r. Çok önemli olan cinsiyet kelimesi bilinçli olarak listenin d nda b rak lm t ; bu nedenle kad nlar n oy kullanma yasa sürdü. Oy kullanma hakk n n eski kölelere de tan nmas, uzun süredir için için kaynayan kad n oy hakk kampanyas na yeni bir canl l k kazand rd. 19 uncu De i iklik te, oy hakk n n cinsiyet nedeniyle engellenemeyece inin aç klanmas yla, bu sava nihayet 1920 y l nda kazan ld. in garip yan, bu a amada durum tersine dönmü tü. Kad nlar oy kullanabiliyor, ancak pek çok siyah kullanam yordu lardan ba layarak güneyli beyazlar, atalar 1868 den önce seçmen olmayan vatanda lar n okuma-yazma s nav ndan geçirilmesini öngören büyükbaba maddesi benzeri oy kullanma düzenlemeleri, oy vergisi ödeme zorunlulu u ve çok kez güç kullanarak sindirme yoluna ba vurarak, siyahlar sürekli biçimde seçim sand klar ndan uzak tuttular. Bu engellemeler 20 nci yüzy lda da uzun zaman uyguland lerde ba layan insan haklar hareketi, 1965 tarihli Seçim Haklar Yasas ile sonuçland. An lan federal yasa, adil olmayan seçim yöntemlerini yasaklad ve Adalet Bakanl n n güneydeki seçimleri denetlemesi gere- ini getirdi te onaylanan 24 üncü De i iklik, oy kullanabilmek için seçim vergisi ödenmesi ko ulunu kald rd ve böylelikle, Afrikal -Amerikal lar n devami sayfa 110 de

55 S YAS PART LER Amerika n n Kurucu Atalar n n ço u, genel gönenç için u ra mak yerine birbirleriyle rekabete giri en kavgac hizipler gözüyle bakt klar siyasi partilerden nefret ediyorlard. Vatanda lar n, örgütlü guruplar n müdahalesi olmaks z n, ki iler için oy kullanmalar n istiyorlard ; ancak, bu gerçekle medi lara gelindi inde, yeni ülkenin ilerleyece i uygun yolun hangisi oldu u konusunda farkl görü ler zaten ortaya ç km t ve bu kar t amaçlar ta yanlar, görü lerine destek bulmak için bir araya gelmeye ba lad lar. Alexander Hamilton un izleyicileri kendilerine Federalistler ad n verdiler; ticaret ve endüstri kurulu lar n n ç karlar n destekleyecek güçlü bir merkezi hükümetten yanayd lar. Thomas Jefferson un izleyicileri kendilerine Demokratik- Cumhuriyetçiler dediler; federal hükümetin s n rl yetkilere sahip oldu u, merkezile memi ve tar ma dayal bir cumhuriyeti ye liyorlard de Federalistler bir örgüt olarak ortadan kalkt ve onlar n yerini, o y l Andrew Jackson un ba kan seçilmesine muhalefet etmek için ya ama geçirilen Whig ler ald. Demokratik-Cumhuriyetçiler, Demokratlar a dönü tü ve günümüzde de varl n sürdüren iki partili sistem do du lerde kölelik sorunu gündemin ba na geçti ve özellikle, Bat da yeni edinilen topraklarda köleli e izin verilip verilmeyece i konusu tart malar yaratt. Whig Partisi ikili oynad ve yok oldu; 1854 te yerini, temel politikas köleli in tüm ülkede yasaklanmas olan Cumhuriyetçi Parti ald. Bu yeni parti alt y l gibi k sa bir süre sonra 1860 ta Abraham Lincoln un seçilmesiyle ba kanl eline geçirdi. O günlere gelindi inde, partiler ülkedeki egemen siyasal örgütler olarak konumlar n güçlendirmi ve bir partiye ba l l k çok ki inin bilincinde önemli bir yer kazanm t. Partiye sadakat babadan o ula geçiyor ve üniformal üyelerin yapt geçit resimlerini ve fener alaylar n da içeren çarp c kampanya etkinlikleri, pek çok yörede toplum ya am n n bir parças n olu turuyordu. Zaman zaman, k sa bir süre için, oylar n bir bölümünü payla an üçüncü partiler de ortaya ç kar. Geçti imiz y llarda en büyük ba ar y gösteren üçüncü parti, Ross Perot taraf ndan kurulan ve 1992 ve 1996 ba kanl k seçimlerinde belirli bir varl k gösteren Reform Partisi oldu. Jesse Ventura adl bir profesyonel güre çi 1998 de seçimlere Reform Partisi aday olarak kat ld ve Minnesota valili ini kazand. Buna kar n, üçüncü partiler, en çok destek gören vaadlerini iki büyük partiden biri ya da her ikisi birden benimsedi i için zorlukla hayatta kalabilmektedir. Siyaset bilimleri profesörü Nelson W. Polsby Yeni Federalist Yaz lar: Anayasay Savunma Denemeleri adl kitab nda, Amerika da seçimle göreve getirilen hemen hemen herkesin siyasal etiketi ayn d r, Demokrat ya da Cumhuriyetçi; bu nedenle, her yerde seçmenlerin ço unlu u bu iki parti için harekete geçmi tir, diye yazmaktad r. Ancak, her yerdeki Demokratlar ve Cumhuriyetçiler ayn de ildir. Eyaletlerdeki 50 siyasal kültürde görülen baz lar ufak baz lar da çarp c de i iklikler nedeniyle, Demokrat ya da Cumhuriyetçi olman n ya da onlara oy vermenin ne anlama geldi i konusunda önemli farkl l klar ortaya ç kmaktad r. Bu farkl l klar, Amerika daki iki partili sistemin, asl nda yüz partiliye benzeyen bir sistemi maskeledi ini söyleyenleri hakl ç karmaktad r. Buna kar n, 1920 lere gelindi inde, bu gösteri li halk yak nl azalm t. Belediye reformlar, kamu hizmeti reformlari, yolsuzluk kar t yasalar ve politikac lar n parti kongreleri üzerindeki a rl klar n n yerini alan ba kanl k ön seçimleri, siyasetin temizlenmesine yard mc oldu ve bunu çok daha az e lenceli bir i lev durumuna getirdi. Ülkede neden sadece iki siyasi parti kald? Amerika da çok say da görevli tek üyeli bölgelerden seçilmekte ve çizgiyi ilk geçen diye bilinen bir seçim galibi saptama yöntemiyle rakiplerini yenmektedir. En çok oyu alan seçimi kazan r ve bir oran hesab yap lmaz. Bu uygulama iki-kutupluluk yarat lmas n te vik eder; partinin biri iktidara gelir, di eri gider. D ar da olanlar birlikte davran rsa, içeride olanlar yenme anslar ço al r

56 sayfa 107 den devam 1867 de yap lan bu resimde Washington, D.C. deki bir belediye seçimi s ras nda Afrikal -Amerikal lar oy kullan rken bir Afrikal -Amerikal seçim görevlisi de masada otururken görülüyor. ve yoksullar n oy kullanmas n n eyaletler taraf ndan k s tlanabilmesini sa lama çabalar ndaki son birkaç yöntemden biri daha ortadan kald r lm oldu. Oy kullanma hakk n n yayg nla t r lmas için Aanayasada son bir de i iklik daha yap ld. ABD nin 1960 larda ve 1970 lerin ba lar nda Viyetnam Sava na bula mas ile, ilk kez Devrim Sava s ras nda tart lan ve ondan sonra da her sava a kat l ta yinelenen bir görü ü yeniden canland rd : ülkesi için silaha sar lacak ya ta olan herkes oy verebilecek kadar da ya l yd de onaylanan 26 nc De i iklik le, oy kullanma ya 21 den 18 e indirildi. Günümüzde, ABD de do mu ya da uyru una girmi ve 18 ya ndan büyük hemen hemen her yeti kin Birle ik Devletler vatanda n n oy kullanma hakk vard r. Yaln z, belirli eski suçlular n ve ruhsal engelli olduklar saptananlar n oy kullanmalar yasalarla engellenmektedir. DOLAYSIZ DEMOKRAS ABD seçim politikalar nda son günlerde ortaya ç kan en önemli sorun, kimlerin oy kullanabilece i de il, bu hakka sahip olan kaç ki inin zaman ay r p oy kullanma zahmetine katlanaca d r. Günümüzdeki ba kanl k seçimlerinde bu oran yakla k olarak yar yar yad r seçimlerine kat l m yüzde 81,1 olarak en üst düzeyine eri ti ler ve 1890 lar boyunca bu oran ortalama yüzde 80 oldu ve giderek azal p 1924 te yüzde 48,9 a dü tü. Demokrat Parti nin 1930 Büyük Bunal m s ras nda olu turdu u Yeni Düzen Koalisyonu günlerinde seçmenlerin ilgisi yeniden artt ve ortalama kat l m oran yüzde 60 dolay nda gerçekle ti de kat l m yeniden azalmaya ba lad ve 1996 ba kanl k seçimlerinde yüzde 49,1 e kadar dü tü. Oy kullanmayanlar n say s ndaki art pek çok ki inin huzurunu kaç rmaktad r. Siyaset bilimcisi A. James Reichley Amerikan Usulü Seçim adl kitab nda, Son günlerde, kamu yoklamalar n n sonuçlar ve uzman gözlemcilerin yak nmalar, Amerikan seçim sisteminde sorunlar bulundu u yönünde yayg n bir duygu oldu unu gösteriyor, demektedir. Baz ki iler, bu sorunlar n önemsiz oldu una ve l ml reformlarla a labilece ine inanmakta; baz lar ise sorunun çok daha derinlere indi ini ve ancak yayg n siyasal bir ameliyatla iyile tirilebilece ini ve hatta toplumsal düzende yap lacak geni çapl de i ikliklerin de buna eklenmesi gerekebilece ini dü ünmektedirler. Seçim kampanyalar na çok para harcand ve kampanyalar n uzun sürdü ü, kamuda adaylara ili kin alg lamalar n biçimlenmesinde medyan n büyük rol oynad ve hem adaylar n saptanmas nda hem genel seçimler üzerinde özel ç karlar n gereksiz etki yapt da yak nmalar aras ndad r. Çok say da gözlemci, ABD de daha dolays z olan ve daha az temsile dayanan bir demokrasiye gereksinim bulundu una inanmaktad r. Sözgelimi, televizyonda yay mlanan ve seçmenlerin gerek seçilmi yetkililerle gerekse siyasal adaylarla do rudan konu abildikleri belediye meclisi toplant lar, halk yetkili k lma n n bir yolu olarak te vik edilmektedir. Oya ba vurma giri imleri, referandumlar ve azil seçimleri uygulamalar h zla artmaktad r. Yöntemler eyaletten eyalete de i mekle birlikte bu giri imler, genel olarak, önerilen belirli yasa tasar lar na ili kin dilekçelere gerekli say da imza toplayarak seçmenlerin eyalet yasama organlar n atlamalar na, hatta baz eyaletlerde anayasa de i ikliklerini bile do rudan do ruya seçim pusulalar na yazmalar na olanak sa lamaktad r. Referandumlar, kamunun onay n almak için, sözgelimi tahvil ç kararak para toplama amac güden belirli tür yasalar n oya sunulmas n gerektirmektedir; seçmenler, eyalet yasama organlar taraf ndan kabul edilmi olan yasalar n iptali için de referanduma ba vurabilirler. Azil seçimleri, i ba ndaki yetkililerin ola- an süreleri dolmadan önce görevden al n p al nmamalar na oy sahiplerince karar verilebilmesine olanak sa lar. 24 eyalette yap lmas na izin verilen oya ba vurma giri imleri özellikle Bat da çok tutulmakta olup Oregon da 300 den çok, California da 250 den çok ve Colorado da yakla k 200 kez gerçekle tirilmi tir. Çe itli eyaletlerde, mesleklerin ve i letmelerin düzenlenmesi, sigara yasa yasalar ç kar lmas, araç sigorta prim rayiçleri saptanmas, kürtaj hakk kullan lmas, kumar oynaman n yasalla t r lmas, marihuanan n ilaç olarak kullan lmas, nükleer enerjiden yararlan lmas, silah kullan m n n k s tlanmas benzeri çok çe itli konular seçim pusulalar nda yer alm t r. VATANDA LARIN SORUMLULUKLARI Birle ik Devletler vatanda lar n n, onlara, pek çok ki inin kutsal sayd özgürlükleri sa layan haklara sahip bulunduklar aç kt r: istedikleri gibi dü ünme; bu görü lerini, seçtikleri temsilcilerine bireysel olarak bildirme ya da küçük ya da büyük topluluklar halinde aç klama; istedikleri gibi tap nma ya da hiç tap nmama; üzerlerinin,

57 evlerinin ya da özel belgelerinin haks z yere aranmas ndan masun olma özgürlükleri. Bunlara kar n, demokratik hükümet kuram, bu haklar n yan s ra sorumluluklar n da bulundu unu vurgulamaktad r: yasalara uyma; yasal olarak konulan vergileri ödeme; ça r ld nda jürilerde görev yapma; sorunlar nsanl k çin Yuva Gönüllüleri Texas n Houston kentinde bir ev yap yorlar. Bahis konusu kurulu Birle ik Devletler vatanda lar n n toplumlar n daha iyi duruma getirme çabalar na katk da bulunmak amac yla kurduklar binlerce örgütten biridir. ve adaylar konusunda bilgi sahibi olma; ve atalar n n çaba harcayarak ve göz ya dökerek çok ki i için elde ettikleri oy hakk n kullanma. Bir ba ka önemli sorumluluk da kamu görevi yapmakt r. Milyonlarca Amerikal erkek ve kad n, ulusal ola anüstü du- rumlarda ülkelerini savunmak için silahl kuvvetlere kat lm lard r. Milyonlarcas da, bar zaman nda ülkenin askeri gücünü ayakta tutmak için görev yapm lard r. Amerikal lar, genç olsun ya l olsun, ülkelerinde ya da d ülkelerde toplumsal hizmet yapmak için Bar Gönüllülerine ve di er gönüllü örgütlere kat lm lard r. En kal c de i ikli i yapabilen sorumluluk ise, siyasal sürece kat lmakt r. Siyaset bilimleri profesörü Craig Rimmerman Yeni Vatanda l k: Ola an D Politika, Eylemcilik ve Hizmet adl kitab nda öyle demektedir: Kat l mc demokrasi yanda lar n n görü üne göre, bireylerin, daha büyük toplum içindeki rollerini ve sorumluluklar n kavrayabilmeleri için, birer vatanda olarak, toplumlar nda ve i yerlerinde karar alma sürecine kat lmalar n n yayg nla mas önemlidir. Sözgelimi, toplum birliktelikleri, vatanda lara di er vatanda lar n gereksinimleri konusunda bilgi sa lar. Gerçek bir kat l mc ortamda, vatanda lar yaln z kendi ç karlar n izleyen özerk bireyler gibi davranmazlar; bunun yerine, bir karar verme, tart ma ve uzla ma süreci arac l yla, sonuçta kendi ç karlar n toplumun gereksinimleriyle ba larlar. ABD Iowa senatörü Tom Harkin, bundan önce insan haklar, Viyetnam Sava kar tl ve çevrecilik hareketlerini ate leyen eylemcilerin, günümüzde enerjilerini a a da say lan yuvaya daha yak n, konularda yo unla t rd klar n söylemektedir: daha iyi iskân ko ullar, daha adil vergiler, daha ucuz belediye hizmetleri sa lanmas ve zehirli at klar n temizlenmesi gibi konularda sava mak için kom ular n örgütlemek...irk, s n f ve co rafya s n rlar n a an bu eylemler, milyonlarca ki iye, ortak ç karlar n n bireysel olanlardan çok daha önemli oldu unu göstermi tir. [Hepsi için] vatanda eyleminin mesaj ayn d r: Sinirlenme, dü k r kl na u rama, pes etme. Örgütlen ve kar sava a gir. SANAL TOPLUMLAR Olaylarla yak ndan ilgilenen belirli Amerikan seçmenleri, oy verdikleri yetkililerle, özellikle de ba kan, senatörler ve temsilciler meclisi üyeleriyle, sürekli ili kide bulunmay ye lerlerdi. An lan seçmenler, mektup yazar, telgraf çeker, telefon eder ve Washington da olsun, eyalette ya da seçim bölgesinde olsun, yetkililerle bürolar nda görü ürlerdi. Ancak geçti imiz birkaç y l içinde, yeni bir ileti im ortam bomba gibi patlad ve seçmenlere ola anüstü bir güç, yani dünyada neler olup bitti ini ö renme, bu olaylar hakk nda görü bildirme ve be enmedikleri geli meleri de i tirme gücü kazand rd. Bu ortam Internet, World Wide Web ve Information Superhighway olu turdu. Ad ne olursa olsun, bu ortam, Amerika da siyaseti h zla ve geri dönülmez bir biçimde de i tirmektedir. Siyasal eylemci Ed Schwartz Net Eylemcilik: Vatanda lar nternet i Nas l Kullan yor adl kitab nda, nternet in yararlan lmak, istenirse toplu hareket

58 EnviroLink ve Neighborhoods Online Birle ik Devletler in her yöresindeki ve dünyan n her yan ndaki ortak ilgi alanlar bulunan bireyleri bir araya getiren iki internet Web sitesidir. için çok güçlü bir araç oldu unu yazmaktad r. [ nternet] geçti imiz 50 y l içinde, siyasal örgütlenme alan nda geli tirilmi olan en güçlü ve her vatanda n kullanabilece i bir araçt r...toplumsal eylemcilerin en büyük gereksinimi, çok kez, hem hükümet dairelerine ve belirli programlara hem de siyasal sistemin i leyi ine ili kin sa l kl bilgi edinmektir. nternet sayesinde, bu bilgileri kolayl kla ve hemen hemen hiç para ödemeksizin sa layabilirler. Belki birbirinden binlerce kilometre uzakta ya ayan, ba ka bir yoldan tan ma olas l bulunmayan ve ilgi alanlar ayn olan erkek ve kad nlar n olu turdu u sanal toplumlar, imdi nternette bir araya gelmektedir. Çok kez, bu ki iler hiç kar kar ya gelmemi lerdir, ama, en çok ilgi duyduklar konularda sürekli ve ak lc görü meler yaparak bir zaman sonra birbirlerini yak ndan tan maya ba larlar. Bir ba ka büyük de- i iklik de, pek çok ki i için hükümet, siyaset ve sorunlar hakk nda bugüne de in elde edilmesi olanaks z ya da zor olan bilgilere nternet arac l - yla kolayca eri ilebilmesidir. Sözgelimi EnviroLink, çevre sorunlar na ayr lm bir Web sitesidir. Toplum örgütleri, sera gazlar, zararl at klar ya da zehirli kimyasal maddeler konusunda belirli gerçekleri bu sitede bulabilir. Geçmi te, bu guruplar, an lan sorunlar hakk nda ancak genel aç klamalar yapmakla yetinmek zorunda kalabilirdi. imdi ise EnviroLink, gerekli bilgi kaynaklar n ayr nt l bir biçimde hemen vermektedir. An lan site, konulara göre liste halinde düzenlenmi biçimde, e itim kaynaklar na, hükümet dairelerine, çevre örgütlerine ve yay nlara eri im sa lamaktad r. EnviroLink ayr ca, belirli çevre sorunlar konusunda temasa geçilmesi gereken ki ilerin isimlerini ve elektronik posta adreslerini vererek, do rudan do ruya nas l harekete geçilebilece ine ili kin bilgi ve öneriler sunmakta ve kullan c lar n tart abilece i ve görü al veri inde bulunabilece i chat odalar da olu turmaktad r. Yerel düzeydeki eylemciler nternet i özellikle yararl bulmaktad rlar. Bunlar, kendi kom u mahallelerindeki ve toplumlar ndaki ko ullar daha iyiye götürmek amac yla politikaya at lan ki ilerdir. Sokak temizleme, çöpleri de erlendirme, suç gözetim guruplar olu turma, yeti kinleri e itme programlar düzenlerler. Ed Schwartz a göre, Her ne kadar, arzular n n bir bölümü topluma hizmet vermek ise de, tüm amaçlar bu de ildir. Sadece, sa l kl toplumlar n ancak bireyler kendi gönençlerine katk da bulunmak için ki isel bir çaba göstermeyi amaçlarlarsa olu turulabilece ine inanmaktad rlar. Bahis konusu ki ilerin nternet i nas l kulland klar n n bir örne i, Birle ik Devletler genelinde mahalle eylemcili- ini geli tirmek için Schwartz taraf ndan olu turulan Neighborhood Online web sitesidir. Siteyi her gün, aralar nda örgütleyiciler, kâr amac gütmeyen kurulu lar n görevlileri, seçilmi yetkililer, gazeteciler, üniversite ö retim üyeleri ve ö rencileri ve mahalle sorunlar na yeni çözüm yollar arayan s radan vatanda lar da bulunan yüzlerce ki i ziyaret etmektedir. Schwartz, Gösteri siz bir ba lang çtan sonra imdi öyle bir noktaya geldik ki, hemen hemen her toplum kalk nd rma kurulu u, mahalle dan ma komitesi, yeti kinleri e itme program, meslek e itimi bürosu ve insanc l hizmet sunucusu ya imdiden siteden yararlanmakta ya da nas l yararlanaca n anlamaya çal maktad r. ÖZEL ÇIKAR GURUPLARI Yukar da say lanlar ve benzerleri, ba ar lmas belki de kendi üyelerine bir fayda getirmeyecek olan toplum yarar n sa lamak amac yla çal t klar için, kamu ç kar guruplar ad yla tan nmaktad r. Bu, an lan guruplar n amaçlar n n do ru oldu u anlam na gelmez; sadece, kâr ya da ki isel ç kar ö esi çok önemsizdir. Buna kar n, özel ç kar guruplar genellikle savunduklar politikadan bir ekonomik yarar bekler. letme örgütleri, daha dü ük kurumlar vergisi al nmas ve grev hakk n n k s tlanmas n isterken, i çi sendikalar, asgari ücret yasalar n ve toplu sözle me güvencesini destekler. Kiliseler ve etnik guruplar gibi di er özel ç kar guruplar ise, örgütlerini ve inançlar n etkileyebilecek daha kapsaml siyasal sorunlarla ilgilenir. Son y llarda üye say s ve etkisi artan bir tür özel ç kar gurubu, siyasal eylem komitesi ya da PAC, (Political Action Committee) dir. Bunlar, tek bir siyasal konu ya da konular paketi çevresinde örgütlenen, Kongre ya da ba kanl k seçim kampanyalar için parasal yard mda bulunan ba ms z guruplard r. PAC lerin federal seçimlerde adaylara do rudan do ruya yapabilecekleri para yard m s n rl d r. Buna kar n, PAC lerin, bir görü ü desteklemek devami sayfa 118 de

Yerel Yönetimlerde Yeniden Düzenleme Giri imleri ve Son Reform Tasar lar Üzerine Bir De erlendirme

Yerel Yönetimlerde Yeniden Düzenleme Giri imleri ve Son Reform Tasar lar Üzerine Bir De erlendirme YÖNET M VE EKONOM Y l:2003 Cilt:10 Say :1 Celal Bayar Üniversitesi..B.F. MAN SA Yerel Yönetimlerde Yeniden Düzenleme Giri imleri ve Son Reform Tasar lar Üzerine Bir De erlendirme Yrd. Doç. Dr. Mustafa

Detaylı

TÜRK YE DE BANKACILIK SEKTÖRÜ P YASA YAPISI, F RMA DAVRANIfiLARI ve REKABET ANAL Z

TÜRK YE DE BANKACILIK SEKTÖRÜ P YASA YAPISI, F RMA DAVRANIfiLARI ve REKABET ANAL Z fiubat 2012 TÜRK YE DE BANKACILIK SEKTÖRÜ P YASA YAPISI, F RMA DAVRANIfiLARI ve REKABET ANAL Z Prof.Dr. M. Necat Coflkun Doç. Dr. Hakan Naim Ardor Doç. Dr. A. Hakan Çermikli Doç. Dr. H. Ozan Eruygur Doç.

Detaylı

Ça da Bir Denetim Organizasyonu Olarak Ombudsmanl k (Kamu Denetçili i)

Ça da Bir Denetim Organizasyonu Olarak Ombudsmanl k (Kamu Denetçili i) Ça da Bir Denetim Organizasyonu Olarak Ombudsmanl k (Kamu Denetçili i) Do an KESTANE * ÖZET sveç te do an ve idarenin denetim türlerinden birisi olan ombudsmanl k müessesesi di er denetim usullerinin eksikliklerini

Detaylı

NASIL B R BÜTÇE POL T KASI? Ara. Gör. Burcu GED Z Celal Bayar Üniversitesi..B.F. ktisat Bölümü, Manisa

NASIL B R BÜTÇE POL T KASI? Ara. Gör. Burcu GED Z Celal Bayar Üniversitesi..B.F. ktisat Bölümü, Manisa YÖNET M VE EKONOM Y l:2001 Cilt:7 Say :1 Celal Bayar Üniversitesi..B.F. MAN SA NASIL B R BÜTÇE POL T KASI? Ara. Gör. Burcu GED Z Celal Bayar Üniversitesi..B.F. ktisat Bölümü, Manisa Ara. Gör. M. Hakan

Detaylı

ÖZEL SEKTÖR BORÇLANMA ARAÇLARI SADIK ÇULCUOĞLU. Yapılandırılmış sermaye piyasası araçları Rekorla kapanan 2012 nin ardından tahvil bono ihraçları

ÖZEL SEKTÖR BORÇLANMA ARAÇLARI SADIK ÇULCUOĞLU. Yapılandırılmış sermaye piyasası araçları Rekorla kapanan 2012 nin ardından tahvil bono ihraçları N SAN 2013 SADIK ÇULCUOĞLU Yapılandırılmış sermaye piyasası araçları Rekorla kapanan 2012 nin ardından tahvil bono ihraçları BAŞAK SELÇUK ÖZEL SEKTÖR BORÇLANMA ARAÇLARI H em bireysel hem kurumsal yat

Detaylı

TMMOB MADEN MÜHEND SLER ODASI RAPORU

TMMOB MADEN MÜHEND SLER ODASI RAPORU TMMOB MADEN MÜHEND SLER ODASI MADENC KTE YA ANAN KAZALARI RAPORU HAZ RAN/2010 yanan bizdik, siz kömür sand z kazalar nda hayatlar kaybeden maden mühendisleri ve tüm maden emekçilerine ithaf olunur Çal

Detaylı

f ö retmenlerinin yönetici olma e ilimleri: stanbul Esenyurt ilçesi örne i *

f ö retmenlerinin yönetici olma e ilimleri: stanbul Esenyurt ilçesi örne i * Cilt:8 Say :1 Y l:2011 f ö retmenlerinin yönetici olma e ilimleri: stanbul Esenyurt ilçesi örne i * Mehmet Bingül ** Özge Hac fazl lu *** Özet Ara rman n genel amac, ilkö retim okullar nda görev yapan

Detaylı

KAG DER Merkez: Mecidiye Mah. Dereboyu Cad. No: 41 Kat: 3 Ortaköy 34347 Be ikta / stanbul Tel: +90 212 227 41 44 Faks: +90 212 227 45 66 e-mail:

KAG DER Merkez: Mecidiye Mah. Dereboyu Cad. No: 41 Kat: 3 Ortaköy 34347 Be ikta / stanbul Tel: +90 212 227 41 44 Faks: +90 212 227 45 66 e-mail: KAG DER Merkez: Mecidiye Mah. Dereboyu Cad. No: 41 Kat: 3 Ortaköy 34347 Be ikta / stanbul Tel: +90 212 227 41 44 Faks: +90 212 227 45 66 e-mail: kagider@kagider.org web: www.kagider.org T U l Ri R kl lk

Detaylı

Yarat dü ünme tekniklerinden sinektik uygulamas na örnek bir ara rma: çocu un gözünde yarat k 1

Yarat dü ünme tekniklerinden sinektik uygulamas na örnek bir ara rma: çocu un gözünde yarat k 1 Cilt:8 Say :2 Y l:2011 Yarat dü ünme tekniklerinden sinektik uygulamas na örnek bir ara rma: çocu un gözünde yarat k 1 Aysun Öztuna Kaplan 2 Serhat Ercan 3 Özet Bu çal ma, fen ve teknoloji ö retiminde

Detaylı

DÜNYA KONJONKTÜRÜ ÜZER NE KISA NOTLAR* Perry Anderson gh

DÜNYA KONJONKTÜRÜ ÜZER NE KISA NOTLAR* Perry Anderson gh DÜNYA KONJONKTÜRÜ ÜZER NE KISA NOTLAR* Perry Anderson gh 1980 lerle birlikte Bat da yaflanan büyük çapl ekonomik ve siyasal dönüflümler ve on y l sonra Sovyet blo unun çözülüflü, içinde bulundu umuz dönemi

Detaylı

ÜÇ AYLIK UNICEF TÜRK YE BÜLTEN 60. YIL KUTLAMA SAYISI ÇOCUKLARLA B RL KTE 60YIL

ÜÇ AYLIK UNICEF TÜRK YE BÜLTEN 60. YIL KUTLAMA SAYISI ÇOCUKLARLA B RL KTE 60YIL ÜÇ AYLIK UNICEF TÜRK YE BÜLTEN 60. YIL KUTLAMA SAYISI ÇOCUKLARLA B RL KTE 60YIL UNICEF:ÇOCUKLARA GELECEK SA LAMA ÇABASINDA 60 YIL Konuk Baflyazar Prof. Dr. hsan Do ramac York taki UNICEF binas nda bir

Detaylı

GA_KAPAK_39 9/28/13 9:25 PM Page 2 EK M 2013 GÜRKAN KUMBAROĞLU Enerji ticareti ve Türkiye nin bölgesel avantajları ENERJİ BORSASI NE GETİRECEK?

GA_KAPAK_39 9/28/13 9:25 PM Page 2 EK M 2013 GÜRKAN KUMBAROĞLU Enerji ticareti ve Türkiye nin bölgesel avantajları ENERJİ BORSASI NE GETİRECEK? EK M 2013 GÜRKAN KUMBAROĞLU Enerji ticareti ve Türkiye nin bölgesel avantajları ENERJİ BORSASI NE GETİRECEK? İş Yatırım uzmanlığıyla BİST Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası Piyasalar yükselirken de düşerken

Detaylı

Hastane ya da doktor. yanl tedavi uygularsa Ne yapmal? Hasta Bilgilendirme. Deutscher Titel: Falsch behandelt beim Arzt oder im Krankenhaus Was tun?

Hastane ya da doktor. yanl tedavi uygularsa Ne yapmal? Hasta Bilgilendirme. Deutscher Titel: Falsch behandelt beim Arzt oder im Krankenhaus Was tun? Hastane ya da doktor yanl tedavi uygularsa Deutscher Titel: Falsch behandelt beim Arzt oder im Krankenhaus Was tun? Hasta Bilgilendirme Hastane ya da doktor yanl tedavi uygularsa Hastaland z ve sa za kavu

Detaylı

Yönetiflim: Tüm ktidar Sermayeye

Yönetiflim: Tüm ktidar Sermayeye Praksis 9 Sayfa: xxx-xxx Yönetiflim: Tüm ktidar Sermayeye Birgül Ayman Güler 1990'l y llar, toplumbilimi yaz n na yeni bir terimin girifline tan k oldu. Gerçekte toplumbilimi 1980'li y llardan bu yana,

Detaylı

Ö retim Üyesi ya da Bilim nsan Kimdir?

Ö retim Üyesi ya da Bilim nsan Kimdir? Ö retim Üyesi ya da Bilim nsan Kimdir? brahim Orta asportas@mail.cu.edu.tr Çukurova Üniversitesi Stephan Zweig, Bilimde körlük yan lg de il, korkakl k d r. der. Bilim adam n n korkaklarla, ürkeklerle i

Detaylı

E itim Hakk : Kendi Dilini Bulamam fl Bir Söylem

E itim Hakk : Kendi Dilini Bulamam fl Bir Söylem E itim Hakk : Kendi Dilini Bulamam fl Bir Söylem Seçkin ÖZSOY (*) ÖZET Bu makaledeki amac m, e itime iliflkin bütün tikel durumlara uygulanabilir bir e itim hakk kuram tasla sunmak ya da dört bafl mamur

Detaylı

KÜÇÜK VE ORTA BOY LETME YÖNET C LER N N STRES KAYNAKLARINI TESP T ETMEYE YÖNEL K KAYSER L NDE B R ARA TIRMA

KÜÇÜK VE ORTA BOY LETME YÖNET C LER N N STRES KAYNAKLARINI TESP T ETMEYE YÖNEL K KAYSER L NDE B R ARA TIRMA KÜÇÜK VE ORTA BOY LETME YÖNET C LER N N STRES KAYNAKLARINI TESP T ETMEYE YÖNEL K KAYSER L NDE B R ARA TIRMA Prof. Dr. Ali KAYA Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu akaya@erciyes.edu.tr

Detaylı

Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun

Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun Genel Yay n S ra No: 168 2010/10 Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun Kapak Tasar m Savafl Çak r Tasar m / Uygulama Referans Ajans Tel: +90.212 347 32 47 e-mail: info@referansajans.com

Detaylı

Mesle imize, Haklar m za Sahip Ç k yoruz!

Mesle imize, Haklar m za Sahip Ç k yoruz! Bas n Aç klamas Mesle imize, Haklar m za Sahip Ç k yoruz! De erli Meslektafl m z; Merkezi idare taraf ndan gündeme getirilen yasa taslaklar ile yürürlü e konulan yasalar ve yönetmelikler; bir yandan ülkemizdeki

Detaylı

YÖNET M VE EKONOM Y l:2005 Cilt:12 Say :1 Celal Bayar Üniversitesi..B.F. MAN SA

YÖNET M VE EKONOM Y l:2005 Cilt:12 Say :1 Celal Bayar Üniversitesi..B.F. MAN SA YÖNET M VE EKONOM Y l:2005 Cilt:12 Say :1 Celal Bayar Üniversitesi..B.F. MAN SA Do rudan Yabanc Sermaye Yat r mlar nda Çok Uluslu irketlerin Çin Pazar na Yönelme E ilimleri Türkiye Yönünden Bir De erlendirme

Detaylı

Mevcut yay nc lar ma dur edilmeyecek

Mevcut yay nc lar ma dur edilmeyecek Ayfle Kulin den RTÜK üyelerine flikâyet var sayfa 14 te BU GECEN N KORSAN I YOK! RATEM N korsana karfl düzenledi i Akl ma Bir Fikir Geldi iletiflim fikirleri yar flmas nda muhteflem final. Kültür ve Turizm

Detaylı

E itim K lavuzu 1. Kültürleraras Ö renme

E itim K lavuzu 1. Kültürleraras Ö renme 1 Kültürleraras Ö renme E itim K lavuzlar dizisine hofl geldiniz Gençlere ve sivil toplum kuruluşlarına yönelik kapasite geliştirmeyi hedefleyen eğitim programları ve kılavuz yayınlar konusunda ülkemizde

Detaylı

AVRUPA B RL NE ADAYLIK SÜREC NDE SAYI TAY

AVRUPA B RL NE ADAYLIK SÜREC NDE SAYI TAY AVRUPA B RL NE ADAYLIK SÜREC NDE SAYI TAY Füsun KARAMAN Sayı tay Uzman Denetçisi Cem Suat ARAL Sayı tay Ba denetçisi G R kinci Dünya Sava ı sonrası Dünya mali ve siyasi sisteminde ortaya çıkan büyük de

Detaylı

Çal ma Hakk Ya Da Evrensel Gelir 1 Michel Husson, Cahiers de l émancipation, 2011 http://hussonet.free.fr/dempru11.pdf

Çal ma Hakk Ya Da Evrensel Gelir 1 Michel Husson, Cahiers de l émancipation, 2011 http://hussonet.free.fr/dempru11.pdf Çal ma Hakk Ya Da Evrensel Gelir 1 Michel Husson, Cahiers de l émancipation, 2011 http://hussonet.free.fr/dempru11.pdf Türkçesi: Osman S. Binatl Bütün bir dizi ak m ve yazarlar bir evrensel gelir [vatanda

Detaylı

SÜREÇ TASARIMI VE Y LE T R LMES ÜZER NE SA B R UYGULAMA

SÜREÇ TASARIMI VE Y LE T R LMES ÜZER NE SA B R UYGULAMA SÜREÇ TASARIMI VE Y LE T R LMES ÜZER NE SA B R UYGULAMA LIK SEKTÖRÜNDE Mine SOYY T Vedat Zeki YENEN Florance Nightangle Hastanesi stanbul Ticaret Üniversitesi ÖZET Dünyada ya anan h zl de i im ve teknolojik

Detaylı

CHANGE AND LEADERSHIP IN INFORMATION AGE

CHANGE AND LEADERSHIP IN INFORMATION AGE Marmara Üniversitesi..B.F. Dergisi YIL 2012, C LT XXXII, SAYI I, S. 297-310 B LG ÇA INDA DE M VE L DERL K Mesud ÜNAL * Özet leti im sistemlerinde meydana gelen büyük teknolojik geli meler beraberinde bilgi

Detaylı

fiubemizin 11.Dönem Ola an Genel Kurulu Yap ld Gerçek demokrasi ve özgürlük için... BAfiYAZI

fiubemizin 11.Dönem Ola an Genel Kurulu Yap ld Gerçek demokrasi ve özgürlük için... BAfiYAZI Harita ve Kadastro Mühendisleri Odas zmir fiubesi Haber Bülteni Ocak-fiubat 2008 Say : 80 fiubemizin 11.Dönem Ola an Genel Kurulu Yap ld Yaz s 6. sayfada BAfiYAZI Gerçek demokrasi ve özgürlük için... Merhaba

Detaylı

YEN fi GEL fit RME KILAVUZU. YEN fi GEL fit RME Ç N STRATEJ K KAVRAMLAR fi PLANI YATIRIMLA LG L PROJE YÖNET M

YEN fi GEL fit RME KILAVUZU. YEN fi GEL fit RME Ç N STRATEJ K KAVRAMLAR fi PLANI YATIRIMLA LG L PROJE YÖNET M YEN fi GEL fit RME 4 KILAVUZU YEN fi GEL fit RME Ç N STRATEJ K KAVRAMLAR fi PLANI YATIRIMLA LG L PROJE YÖNET M stanbul Sanayi Odas Kalite ve Teknoloji htisas Kurulu ( SO-KATEK) Yeni fl Gelifltirme K lavuzu

Detaylı

Prof. Dr. Yahya AKYÜZ. Doç. Dr. Selahattin TURAN. Prof. Dr. Alipafla AYAS. Yrd. Doç. Dr. lhan AKAR. Prof. Dr. Necmeddin TOZLU

Prof. Dr. Yahya AKYÜZ. Doç. Dr. Selahattin TURAN. Prof. Dr. Alipafla AYAS. Yrd. Doç. Dr. lhan AKAR. Prof. Dr. Necmeddin TOZLU Ça dafl Anlamda Türkiye de Ö retmenin Sayg nl Kavram n n Do ufluna Elefltirel Bir Bak fl Prof. Dr. Yahya AKYÜZ E itim ve Ö retmen Yetifltirmede Yeni E ilimler Doç. Dr. Selahattin TURAN E itim Fakültelerinin

Detaylı