EKONOMiK KALKlNMA SÜRECiNDE GELiR EŞiTSiZLiGi SORUNU VE MAKROEKONOMIK GOSTERGELER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "EKONOMiK KALKlNMA SÜRECiNDE GELiR EŞiTSiZLiGi SORUNU VE MAKROEKONOMIK GOSTERGELER"

Transkript

1 EKONOMiK KALKlNMA SÜRECiNDE GELiR EŞiTSiZLiGi SORUNU VE MAKROEKONOMIK GOSTERGELER GiRiŞ Özcan DAGOEMiR * Ekonomik kalkınma sürecinde ekonomik büyüme ile önce artan gelir eşitsizliğinin kalkınma sürecinin sonraki aşamasında azalmaya başladığını ileri süren Simon Kuznets, ekonomik kalkınma ve gelir dağılımı konusunda günümüze değin süregelen bir tartışma başlatmıştır. Kuznets'in ifade ettiği bu ilişki, ters-u hipotezi olarak iktisat literatürüne girmiş, gelir düzeyi ile gelir eşitsizliği arasındaki ilişkiyi tanımlayan eğri de Kuznets eğrisi olarak tanınmıştır. Bu makalede ters-u hipotezinin geçerliliğinin sınanmasının yanısıra ekonomik kalkınma sürecinde önce artan gelir eşitsizliğinin, kalkınmanın belirli bir aşamasından sonra giderek azalacak olmasının gelişmekte olan ülkeler açısından ne anlam ifade ettiği araştırılmaktadır. Bu amaç doğrultusunda öncelikle gelir dağılımındaki dengesizliğin kalkınma sürecinin başlangıç aşamasında bulunan gelişmekte olan ülkeler için kabullenilmesi gereken bir sorun olup olmadığı, bu ülkelerin daha adil bir gelir dağılımı için hangi gelir düzeyine erişmeleri gerektiği konuları değerlendirilmektedir. Sonraki aşamada ise gelir eşitsizliğinin gelişmekte olan ülkeler için kaçınılmaz bir sorun olmadığı görüşünden hareketle, ekonomik büyüme dışında gelir dağılımına etki eden faktörlerin neler olduğu ve bunların gelir dağılımını ne yönde etkiledikleri araştırılmaktadır. I - EKONOM<K KALKINMA VE GEL<R Efi<TS<ZL</< Gelir dağılımını ekonomik kalkınmışlık düzeyi ile açıklayan görüşler; üretim faktörleri arasındaki teknik ikame esnekliklerini dikkate alarak faktör verimliliklerinin değişmesine bağlı olarak uzun dönemde gelir dağılımının daha dengeli olacağını ifade eden Neo-klasik iktisatçılardan; gelir eşitsizliğini ekonominin dual yapısı ile açıklayan ve *Yrd. Doç. Dr., Gazi Üniversitesi, Iktisat Bölümü Ekonomik Yaklaşım, Cilt 9, Sayı 30, Sonbahar 1998

2 42 Özcan DAGOEMiR ekonomik geli~me sürecinde modern sektörün ekonomi içindeki ağırlığını artınilası sonucu gelirin bu sektörde yoğunla~ınasına bağlayan gürü~e. sermaye birikiminin sağlanınası ve emeğin sömürülınesi sürecinde gelir qitsi;.\iğinin kapitalist sistemin çökmesi a~amasına kadar artacağını savunan Marx'ın yakla~ınuna ve uzun dönemli ekonomik büyümenin gelir -- dağılımındaki dengesizliği ortadan kaldıracağım savunan yapısal iktisatçılara kadar geni~ bir yelpazeye yayılmaktadır. Farklı iktisat okullarıyla özdq dü~iince ve görü~lcr. ekonomik kalkınma ve gelir eşitsizliği arasında farklı yakla~ımlarla da olsa kar~ılıklı etkileşim olduğu tezini kabul ederken, bu ilişkinin yönü ve derecesi konusunda ilk görgül araşlırmalar Simon Kuznets tarafından ba~latılmıştır. Bu başlık altında Kuwds'in ekonomik kalkınma ve gelir eşitsizliği konusundaki ara~tırma sonuçlarına yer verildikten sonra Kuznets hipote;,ini sorgulayan araştırmalar ve sonuçları tanıtılacaktır. Ll - Kuznets Hipotezi Simon Kuznets 1955 yılında yayınlanan makalesinde gelirin geli~ınekte olan iilkelerde gelişmiş Ulkelcre kıyasla daha dengesi;. bir dağılım gösterdiğini ileri sürerken, aynı zamanda ekonomik kalkınmanın ba~langıç a~aınasında artan gelir eşitsizliğinin, kalkınma sürecinin sonraki a~amalarında daralmakta olduğu görüşünü ifade etmiştir (Kuznets, 1955: 1-28). Kuznets kalkınınanın ba~langıç a~aınasında artan gelir e~itsizliğini iki ana faktöre bağlı olarak açıklamaktadır. Birincisi; tasarnılların dağılımındaki dengesizlik, gelir ve servet dağılımındaki dengesiziikten daha büyüktür. Dengesiz dağılım gösteren tasarruflarm nihai etkisi, diğer şartlar aynı kalmak kaydıyla, gelir getiren aktiflerin üst gelir gruplarının elinde toplanınası şeklinde ortaya çıkmaktadır. İkincisi; gelir e~itsizliğinin dü~ük olduğu kırsal kesim ve kırsal kesimi tanımlayan sektörlerden, e~itsizliğin büyük olduğu kent ve kentteki sektörlere yönelik nüfusun yapısal dönli~limü, diğer ~art ların değişınediği varsayımıyla, gelir dağılımındaki dengesizliği artırmaktadır. Ekonomik kalkınmanın sonraki aşamasında teknolojik deği~im. demografik yapıdaki gelişmeler, hizmet gelirlerinin yaygınla~ması ve sosyal adaleti sağlamaya yönelik politik kararların uzantısı olarak tasarnılların gelir dağılımı üzerindeki olumsuz etkisi ortadan kalkmaktadır. Kentlerde düşlik gelirli grupların organize olup baskı grupları meydana getirmeleri sonucu koruyucu ve destekleyici ekonomi politikalarından yararlanmaya başlamaları ilc gelir cşitsizliğini artıran sözkonusu faktörler de baskı altına alınmaktadır. Kuzncts I 963 yılında yayınlanan makalesinde ı ı 'i azgcli~mi~ ve gcli~mekte olan ülkeler olarak tanımlanmış toplam ı 7 ülkeye ait gelir dağılımı sonuçları ve ki~i başına Gayrisafi Milli Hasılalarından hareketle ekonomik kalkmına sürecinde büyüme ve gelir eşitsizliği arasındaki ilişkiyi analiz ctmi~tir (Kuznets, I 963: 1-XO). Ekonomik büyiime ve

3 EKONOMİK YAKLAŞlM 43 ge1ir eşitsizliği ilişkiyi arasında önce artan daha sonra da azalan ve ters-u hipotezi olarak bilinen sormıtlaştırdığı makalesinde; hanehalkı düzeyinde ge1ir dağılımının gelişmekte olan lilkelcrde gelişmiş lilkelere göre daha dengesiz olduğunu, tarım sektöründe gelirin gelişmiş ve gelişmektc olan Him ii lkeler için daha dengeli bir dağılım gösterdiğini, tarım dışı sektörde gelir dağılımının gelişmektc olan lilkelerdc gelişmiş iilkelcre kıyasla daha dengesiz olduğunu ve gelişmiş lilkelcrdc gelir dağılımındaki eşitsizliğin üst ge1ir gruplannın gelir payındaki azalma ve düşlik gelir grubunun gelir payının artması nedeniyle ekonomik kalkınma ilc birlikte daralmakta olduğunu saptamıştır Kuznets Hipotezini Sorgulayan Araştmnalar Simon Kuzncts'in ters-u hipotezi daha çok azgelişmiş ülkelere özgü olmak üzere, Irving Kravis'in 1960 yılındaki makalesi ilc yeniden gündeme gclmiştir(kravis,1960: ). Kravis kişi başına red gelir düzeyi ve eşitsizlik derecesi arasında pozitif bir korelasyon saptamıştır. Kravis, gelişmektc olan lilkclcrdc üst gelir grupları arasındaki gelir cşitsizliğinin, dlişiik gelir grupları arasındaki eşitsizliğe kıyasla daha büyük olduğunu ifade etmektc ve genel eşitsizliğin kaynağını bu dağılımla açıklamaktadır. Genel olarak gelişmiş iilkclcrdcki gelir dağılımının azgelişmiş iilkclcrc göre daha dengeli bir dağılım gösterdiğini ifade eden Kravis, ekonomik kalkınmanın sonraki aşamalarında eğitimin ve mülkiyetin yaygınlaşması, sosyal güveneelerin kazanılması ve emek karşılığı gelirlerin artması ile gelir dağılımındaki genel dengesizliğin azalacağını ileri sürmektedir. Ekonomik kalkınmışlık düzeyi ve gelir dağılıını ilişkisini kurarak gelir eşitsizliğinin gelişmektc olan ülkelerde gelişmiş iilkelcrc göre daha biiyük boyutlarda olduğuna işaret eden makalesinde Harry Oshiına, gelir dağılımındaki csitsizliği tarım sektörünün ekonomi içindeki payına göre açıklamaktadır (Oshima, 1962: 4~9-445). Sanayi ve hizmetler sektörlerinde gelir dağılımındaki eşitsizlik derecesi tarım sektöriindeki eşitsizliğe göre daha diişiiktiir. nu nedenle gelişmektc olan bir ekonomide; kcntlcşme, sanayileşme ve ticaretin yaygınlaşması ilc gelir dağılımında eşitlik yönünde sağlanan olumlu gelişmeler, tarım sektörunun ekonomi içinde ünemli bir pay sahibi olması nedeniyle ortaya çıkan baskın olumsuzluklar tarafından dengclenmcktcdir. Oshima, bu görüşünden hareketle ge1ir dağılımındaki eşitsizliğin ekonomik kalkınma ile cr geç daralacağı konusundaki görüşlerin, tarım sektörlinlin ağırlıkla hakim olduğu geri kalmış iilkelcrde kesinlik taşımadığını ifade. etmiştir. Ters-U hipotezini doğrular sonuçları olan bir diğer makale de 197~ yılında Felix Paukcrt tarafından kaleme alınmıştır(paukcrl, 1970: ). Paukerl kişi başına gelir düzeylerine göre gruplandırdığı iilkelcr için kişi başına GSMH ve gelir dağılımlarındaki eşitsizlik dcreecleri arasındaki ilişkiyi analiz etmiştir. Paukcrt, kişi başına geliri 100 doların altındaki iilkc gruplarından, kişi ba~ına geliri lo dolar dilimine giren ülke grubuna hareket edildiğinde gelir eşitsizliklerinde ani bir artış olduğunu görmüştlir. Çalışınanın

4 44 Özcan DAGOEMiR bulguim-ma göre; ki~i başına geliri 200 doları aşan ülkelerde gelir eşitsizliğindeki artış hızı ',i" d i etkisini kaybetmeye ve 300 doları aşarak 500 dolar gelire yaklaşan ülkelerde eşitsizliğin etkisi zayıflamaya başlamaktadır. Kişi başına gelir itibariyle dolar gelir grubunda....,. bulunan ülkelerde gelir dağılımındaki eşitsizlik giderek daralmakta ve bu ülkeler, 100 doların altındaki gelir grubuna benzer bir eşitsizlik oranı ilc temsil edilmektedir doların üzerinde gelire sahip ülkeler grubunda ise, gelir dağılımındaki eşitsizlik açık bir biçimde azalmakta ve eşitlik yönünde bir eğilim göstermektedir. Dünya Bankası 1974 yılında Montek Ahluwalia tarafından yapılmış bir araştırma ilc gelir eşitsizlik derecelerine ve kişi başına düşen gelire göre sınınandırılan 66 ülkeye ait veriler yardımıyla Kuzncts hiponczini test ctmiştir(lccaillon, Paukert, Morrison, and Germidis, 1984: 11). Araştırma sonuçları gelir dağılımındaki dcngesizliğin, gelişmektc olan ülkelerde gelişmiş ülkelerdekinden daha fazla hissedildiğini doğrulamaktadır. Ahluwalia'nın daha fazla sayıda ülkeyi kapsayan bulguları aynı zamanda gelişmektc olan ülkelerde gelir dağılımındaki dengesizlik sorununun, orta ve düşük gelir grubundaki hanclerin toplam gelirden daha küçük bir pay almalarından kaynaklandığını ortaya koymuştur. En düşük gelirli yüzde 40 nüfusun toplam gelirin yaklaşık yüzde 25'ini aldığı sosyalist ülkelerde gelir dağılımının dengeli bir dağılım göstermesine karşın, gelişmektc olan kapitalist ekonomilerde aynı gelir grubunun ortalama gelirin yüzde 16'sını almakta olduğu tespit edilmiştir. Ahluwalia, gelir dağılımındaki eşitsizliğin ılımlı olarak tanımlandığı bu ülkelerden düşük gelirli yüzde 40 nüfusun toplam gelirden ortalama yüz~e 12 oranında pay aldığı azgelişmiş ülkelere geçildiğinde gelir eşitsizliğinin ciddi biçimde arttığını saptamıştır. Paolo Roberli aynı yıl yayınlanan makalesinde ekonomik büyüme ve gelir dağılımı arasındaki ilişkiyi, kişi başına gelir düzeyindeki değişmeler karşısında farklı gelir gruplarının toplam gelirden aldıkları ortalama payları izleyerek saptamaya çalışmıştır(roberti, 1974: ). Roberti makalesinde Finlandiya, Hollanda, Norveç, İsveç, İngiltere ve Birleşik Devletlere ait zaman serisi analizleriyle elde ettiği dönemini kapsayan 10 gelir grubu için tanımlanmış verilerden yararlanmıştır. Zaman serileri oluşturarak yaptığı analizin sonuçlarını yorumladığı çalışınasının birinci aşamasında dönemini iki alt döneme ayırarak gelir gruplarının bu dönemler zarfında gösterdiği genel eğilimleri tanımlamıştır. Roberti trend denklemlerinden elde ettiği sonuçları üç ana başlık altında toplamıştır. İlk olarak; ortalama gelir düzeyinin altında kalan gelir grupları toplmn gelirden aldıkları gelir paylarında kayba uğrarken, bu eğilimin orlalama gelir diizeyinin üzerinde pay alan gelir grupları lehine geliştiğini saptamıştır. İkinci olarak; en yüksek gelir grubu hariç, gelir kaybına uğramış gelir grubunun olmadığını, bu gelir gruplarının ya kazanmış ya da mevcut durumlarını korumuş oldukları; üçüncü olarak da tüm Ulkcler için asıl gelir kaybına uğrayan gruhun daima üst gelir grubu olduğunu saptamıştır. Araştırma sonuçlarına göre en yüksek gelirli grubun payı diğer tum gelir gruplarının

5 etkisiyle azalmakta, buna karşın bu gelişmeden en düşük gelirli iki grup çok az veya hiç yararlanamamaktadır. Roberti'nin gelir gruplan itibariyle 6 ülke arasında yaptığı crassseetion analizin sonuçları ise kişi başına gelir düzeyinin en düşük ve en yüksek gelirli gruplar ile negatif, dördüncü ve sekizinci gelir gruplan ile pozitif bir ilişi içinde olduğunu göstermiştir. İkinci, üçüncü ve dokuzuncu gelir gruplan için herhangibir anlamlı ilişkinin olmadığını saptamıştır. Montec Ahluwalia ters-u hipotezine yöneltilen eleştirilere bir cevap niteliğindeki çalışmasında 42'si gelişmekte olan, 14'ü gelişmiş ve 6'sı sosyalist ülkelerden oluşan 62 ülkeye ait istatistiklerden yararlanmıştır(ahluwalia, 1976: ). Ülkeler arasındaki gelir eşitsitlikleri ile farklı gelir dilimlerinde yer alan nüfusun ortalama gelirlerden aldıklan paylar ve kalkınma sürecinin farklı evrelerini temsil ettiği düşünülen açıklayıcı değişkenlerden oluşan çoklu regresyon yöntemiyle elde edilmiş tahmin denkleminin sonuçlarını değerlendirmiştir. Kişi başına gelir ile çeşitli gelir gruplarının gelirden aldığı paylar arasında istatistiksel olarak anamlı ilişki olduğunu tesbit etmiştir. Kuznets'in ters-u hipotezine uygun biçimde, nüfusun düşük gelirli yüzde 40'ının ve yüzde 60' ının gelir payı, kişi başına GSMH'ın artışı ile önce azalmakta ve sonra artmaktadır. Buna karşın en yüksek gelirli yüzde 20 nüfusun gelir payı da tam ters bir eğilim göstererek kişi başına GSMH artışı ile önce artmakta, sonra azalmaktadır. Ahluwalia, GSMH artışı ile düşük gelirli grupların gelir payındaki azalmanın nedenleri konusunda somut sonuçlara ulaşamamakla beraber, düşük gelirli grupların gelir paylarındaki artışı, yapısal değişkenierin etkisiyle açıklamaktıdır. Araştırma sonuçlarına göre kalkınma sürecinde gelir eşitsizliğinin daralması; Ahluwalia'nın beşeri kaynakların gelişimi, nüfus artış hızındaki yavaşlama ve modem sektörün düşük gelirli geleneksel sektörden göçen nüfusu kaldıracak büyüme kapasitesine ulaşması şeklinde tanımladığı yapısal faktörler tarafından açıklanmıştır. Bir ülkedeki yoksulluğun derecesini ortalama gelir düzeyi ve gelir dağıbmmdaki eşitsizliğin derecesine bağlayan Ahluwalia, Carter ve Chenery 1979 yılında yayınlanan makalelerinde, bu iki faktör arasında nasıl bir ilişki olduğunu, ortalama gelir düzeyindeki artış sürecinde gelir dağılımının nısıl değiştiğini araştırmışlardır(ahluwalia, Carter and Chenery,l979: ). Azgelişmiş 12 ülkeye ait yaklaşık 10 yıllık zaman serilerinden hareketle bu zaman diliminde Kuznets hipotezinin geçerliliğini sınadıkları makalelerinde bazı ülkeler için yoksulluk sınınnın altındaki gelir grubunun gelir payında zamanla bir azalma eğilimi gözlenirken, ortalama gelir düzeylerinde büyüme kaynaklı bir artış baskısının bulunmadığı görülmüştür. Gelir eşitsizliğinin kişi başına ortalama 800 dolar (1970 fiyatlarıyla) civarında maksimuma ulaştığını tahmin ettikleri çalışmalarında, kişi başına ortalama gelir 200 ve 800 dolar arasında iken, düşük gelirli yüzde 60'ın milli gelirden aldığı payın yüzde 32'den yüzde 23e gerilediğini, en yüksek gelirli yüzde 40'ın milli gelirden aldığı payın ise yaklaşık yüzde 80'ler düzeyine ulaştığını hesaplamışlardır.

6 46 Özcan DAGDEMiR Simon Kuzncts'in ters-u hipotczi, ekonomik kalkınına sürecinde büyüme ve gelir dağılımı arasında olduğu kabul edilen mekanik ili~kiyi sorgulayan bazı araştırmacılar, gelişmiş ülke ekonomilerine ait uzun dönemli verilerin bu hipotezi doğnıladığını fakat, Üçüncü Dünya Ülkeleri'nin hipotezlc' ilgili çelişkili sonuçlar ortaya koyduğunu görmüşlerdir. Ekonomik büyümenin gelir dağılımını belirlediği teorik olarak kabul edilirken, yapılan çalışmalarda ekonomik biiyiimc ilc birlikte ckonomilcrin yapısal özelliklerinin, ekonomi politikası hcdc1lcrinin seçimi ve politika kararlarından kaynaklanan kusurların özellikle gelişmektc olan ülkeler için önemi de dikkate alınmaya başlanmıştır. Ters-U hipotczini ve gelir eşitsizliğinin nedenlerini sorgulayan Irma Adelman ve C. Tafl Morı is gelir dağılımındaki eşitsizliğin temel belirleyicisinin ekonomik büyüme oranı değil, ekonomik yapı ve ekonomik yapıdaki gelişmeler olduğunu ileri sürmüşlerdir(adelman and Morris, 1973). Regresyon tahminleri, yoksul ülkelerden gelişmektc olan ülkelere ve sanayileşmiş ülkelere uzanan farklı gelişmişlik düzeyindeki ülkeler arasında, önce artan gelir eşitsizliklerinin eğrinin son bölünüinde daha qit bir dağılıma dönüştüğünü anlamlılık sınırları içinde ortaya koymuştur. Adelman ve Morris çalışmalarının sonraki aşamasında gelir eşitsizliği daha yüksek ve gelir eşitsizliği daha dar ülkelerden oluşan iki grup arasında seçilmiş ekonomik, sosyo-kültürel ve politik faktörlerin gelir dağılımı üzerindeki açıklayıcı rolünü araştırmışlarclır. Adelman ve Mon is araştırmaları sonucunda, kişi başına gelir düzeyinin gelir dağılımını belirlediği diişünülen 31 açıklayıcı değişken arasında gelir dağılımını açıklayan diğer değişkenlerden sadece biri olduğunu ' i gördiiler. Seçilen değişkenler arasında; eğitim ve beşeri sermayenin gelişimi ve doğrudan devlet yatırımlarının ekonomi içindeki ağırlığı, daha dengeli bir gelir dağılımını açıklayan fakörler olarak öne çıkarken, doğal kaynakların dağılımına bağlı scrvctin belirli ellerde toplanma oranı ve sektörel yapıdaki düalizmin derecesi gelir dağılımındaki dengesizliği artıran faktörler o larak saptanmıştır. Gustav Papanck ve Oldrich Kyn da, ekonomik kalkınmanın gelir dağılımı iizerine etkisini araştırlarları çalışmalarında GSMH' daki artış ilc gelir dağılımı arasında giiçlii ve açık bir ilişki olmadığı sonucuna varmışlardır (Papanek and Kyn, 1986; 55-65). Gelişmekte olan ülkelerdeki GSMH artış oranları ilc düşük gelirli yüzde 40 nufusun toplam gelirden. aldığı payların artış oranlarını ele aldıkları dönem zarfında kıyasladıkları araştırma sonuçlarına göre~ Tayvan, İran, Güney Kore, Sri Lanka gibi iilkclcn.lc ekonomik büyüme sürecinde düşük gelirli nüfusun yüzde 40'ının gelir payı daha büyük veya aynı oranda artarken, Meksika, Brezilya, Panama ve Peru gibi ülkelerde ekonomik biiyümc tccri.ibesi düşük gelirli grubun gelir payındaki artışın biiyiiıne oranının gerisinde kaldığını göstermiştir. Papanck ve Kyn çalışınaları sonucunda hızlı ekonomik hiiyi.imcnin mutlaka gelir eşitsizliğinde bir artışla sonuçlanmayabilcccğini, listdik düşük biiyliıne hızının da gelir dağılımında iyileşme anlamına gelmediğini gördüler.

7 EKONOMiK YAKLAŞlM Gary Ficlds, klasik en küçük kareler yöntemi yerine sabit etki modeli çerçevesinde yapmış olduğu hesaplamalarda ters-u hipotczinin fazla destck görmediğini, hüyi.imcnin tck başına gelir dağılımını belirlemcdiğini, iktisadi çevrenin ve uygulanan politika kararlarının da etkili olduğunu ileri sürmcktcdir(özmucur, 1995: 5). Kuzncts hipotezinc bir başka yönden yaklaşan Rati Ram, 36 gelişmektc olan Ulke istatistiklerinden yararlanarak oluşturduğu sabit etki modeli çerçevesinde ekonomik büyüme sürecinde önce artan sonra azalan gelir cşitsizliğini ifade eden ters-u hipotczini artış ve azalış noktalarıyla tanımlayan bir tahmin denklemi elde etmeye çalışmıştır(ram, 1995: ). Tanımladığı eşitliğe karşın ülkeler arasında gelir eşitsizliklerinin pek çok faktör tarafından belirlendiğini, kişi başına gelir düzeyinin bu faktörlerden sadeec biri olduğunu vurgulamıştır. Çoğu gelişmektc olan ülkeler için zaman serisi analizine olanak verecek istatistikleri bulmanın olanaksızlığı, araştırmacılan zaman serisi analizini ikame edecek crass-seetion analize yöneltmiştir. Fakat ters-u hipotczini kanıtlamayı hedefleyen ampirik çalışmalar mctodoloji yönüyle yoğun eleştirilere uğramıştır. Ashwani Saith ters- U hipotczini sorgulayan makalesinde, Ahluwalia tarafından başlatılan ve diğer araştırınacılar tarafından sıklıkla başvurulan crass-seetion analiz yöntemini veri temini ve metod yönüyle elcştirmiştir(saith, 1983: ). Saith ekonomik kalkınma ve gelir dağılımı arasındaki ilişkinin açıklanması sırasında başvurulan bu yöntemin konunun aydınlatılması önünde bir engel oluşturduğunu, ekonomik büyüme ilc gelir dağılımındaki eşitsizliğin önce artması ve sonrasında azalmasının, zorlama bir ilişki olduğunu, üstelik Kuzncts'in hipotczindc böyle mutlak bir ilişkiyi ileri sürmcdiğini ifade etmiştir. S.Anand ve S.M. Kanbur benzer bir yaklaşımla ters-u hipotezini ve bu hipotezin kanıtlanması amacıyla yapılmış çalışınalarda başvurulan yöntem ve sonuçları eleştirdikleri makalelerinde gelir dağılımı politikalarının yoksulluk sorunu ilc mücadelede önemini değerlcndirmişlerdir(anand and Kanbur, 1985: 42-50). ll- FARKLI KALKINMIŞLIK DÜZEYLERINDE ÜLKELER VE GELIR EŞITSIZLiGI SORUNU Farklı kalkınmışlık düzeyinde de olsalar tüm ülke ekonomilerinin büyiiınc konusunda göstermiş oldukları başarıların yoksulluğun azaltılması ve gelir dağılımının iyileştirilmesi gibi ekonomik hcdcllcrc ne oranda yansıdığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Kuznets'in ifade ettiği ekonomik kalkınma sürecinde önce artan gelir eşitsizliğinin hangi gelir düzeyine ulaşıldıktan sonra azalmaya başladığının saptanması, gelişmektc olan ülkelerin gelir dağılımındaki dengesizlik ve yoksulluk sorunu ilc ıniicadclc konusunda belirli bir gelir düzeyine ulaşıncaya kadar neler yapmaları gerektiğine açıklık getirecektir. Ters-U hipotczinin test edilmesi ve gelişmektc olan iilkclcr için öneminin dcğcrlcnclirilıncsi amacıyla yapılan çalışmada Dünya Bankasının Dünya Kalkınma Raporlarında benimsediği; düşük gelirli, düşlik-orta gelirli, üst-orta gelirli ve yüksek gelirli

8 48 Özcan DAGDEMiR ekonomiler sınıflandırmasında yer alan ülkelerden, gclir dağılımına ulaşılabilcn 56 ülke ; verilerinden ym arlanılmıştır(world Bank,l996 ). Ülkelerin seçiminde yakın zamana kadar ', sosyalist ekonomik sistemi benimsemiş ülkeler analiz dışında tutulmuş ve çalışına kapsamı kapitalist ülke ekonomilcriyle sınırlandırılmıştır. Ülkelere ait gelir dağılımı sonuçları, araştırınaların farklı yıllarda yapılmış olmasından kaynaklanan bir nedenle ortak bir yıl bazında tanımlanmamıştır. Araştırma sonuçları farklı yıllara ait olmakla birlikte ilgili ülkelerin gelir dağılımını çalışmanın amaçları ölçüsünde yansıtmaktadır. Kişi başına gelir sıralamasında 80 dolar'dan dolar'a kadar uzanan geniş bir yelpazeye yayılan i.ilkeler, dünya gelir dağılımındaki çarpıklığı açık bir biçimde gözler önüne sermektcdir. Tüm ülkeleri kapsayacak biçimde gelir dağılıını eşitsizlik ölçütlerinin hesaplanmasına olanak verecek ayrıntılı araştırma sonuçlarına ulaşılamadığı için, yüzdelik dilimler halinde yayınlanmış gelir dağılımı sonuçlarından yararlanılmıştır. En yüksek gelirli yüzde 20'lik nüfus grubunun toplam gelirden aldığı payın en düşük gelirli yüzde 20'lik nüfus grubunun toplam gelirden aldığı paya oranı Gelir Eşitsizlik Oranı olarak tanımlanmış ve çalışmaya temel eşitsizlik ölçütü olarak alınmıştır. En düşük gelirli yüzde 40'lık nüfusun toplam gelirden aldığı pay ise, genel olarak yoksulluk tanımlamasında kullanılan bir oran olması nedeniyle değerlendirmeye alınmıştır. Gini Eşitsizlik katsayılarına ise düzenlenen tabloda ancak sonuçlm ına ulaşılabilcn belirli ülkeler için yer verilebilmiştir (Bkz. Tablo 1 ). 250 dolar'dan az gelire sahip iilkclcrdeki gelir dağılımı, eşitsizlik ülçütlcrine göre değerlendirildiğinde dolar gelire sahip ülkeler ilc benzer eşitsizlik değerlerine sahip oldukları dikkati çckmcktcdir. 200 dolar ortalama geliri ilc sözkonusu ülkelerin yoksuilukta eşitlik olarak tanımlanacak bir durumda oldukları görülmektedir dolar gelir grubunda yer alan ülkelerde gelir dağılımı, dörduncu ve en yüksek gelire sahip nüfus dilimleri lehine gelişmektedir. Bu eğilim Gelir Eşitsizlik Oranı'nın ve Gini Eşitsizlik Katsayısı'nın küçulmesi ve yoksul nufusun gelir payının azalması şeklinde ortaya çıkan eğilimlerle izlenebilir dolar gelir grubunda yer alan ülkelerde; artan gelirlc birlikte düşük ve orta gelir grubuna dahil nüfusun gelir dağılımından aklıkiarı pay artmış, en yüksek gelirli grubun gelir payı azalmıştır. Gelir dağılımında iyileşme olarak ifade edilebilecek bu eğilim sonucu Gelir Eşitsizlik Oranı daralırken, Gini Eşitsizlik Katsayısının değeri eşitlik yönünde küçülmüş ve yoksul nüfusun gelir payı artmıştır dolar gelir gruhundaki ülkelere geçildiğinde, gelir dağılımının en yüksek gelirli yüzde 20'nin gelir payı lehine gelişmiş olduğu görülmektedir. Düşük ve orta gelirli grubun gelir payının azalmakta olduğu bu gelir grubuna ait Ulkeler için gelir eşitsizliği sorunu giderek biiyümektcdir.

9 EKONOMiK YAKLAŞlM 49 Tablo 1: Farklı Kalkınmışlık Düzeylerinde Ülkeler ve Gelir Eşitsizliği Ki~i Başına Gelir Düzeyine Göre Ülkeler Sınırı Sınırı Ba~ına En Gini düşük Ikinci Katsayısı % 20 % 20 G.E.O En En Üçüm:ü Dördüncü Yüksek Yüksek % 20 % 20 % 20 % 20 % 20 %20 250$ 'dan az Ruanda ( 1 9X3-19X5) XO 9.7 ı Jl H.9 Tanzaııya(l993) ı7.h 3X.l Ugaııda (1992) H X.I 7Jl7 ı7.ı 40.8 Madagaskar ( 1993) H O X.62 ı Vietnam ( 1993) X ı Banglade~ ( 1 992) X.3 Nijcr (ı 992) II.X ı 44.ı 5.XX ı Kenya (1992) ıhj ıo.ı 57.5 Grup Ortalaması 20 ı 7.ı ı4.x IX.\2 3X.6 (251 ~ 500) $ Nigcria ( ) 2XO Hindistan ( ı992) 320 Nikaragua(1993) xs 4.2 X.9 12.ı X.O ı X 21.ı ı ı Zambia ( ı993) X 23.X ı ı Gana(l992) l7.x ıl Pakistan (ı991) 430 X Moritanya ( 1 9XX) 4XO ı Zimbabve ( 1990) ı Grup Ortalaması 3H ı ı ı ( ) $ Gine(l99ı) H.3 ı ı6.7 ı ı.3 46.X Honduras ( ı992) X 7.4 ı2.0 ı ı5.ı Senega ı (ı 99ı) ı 1.6 ı9.3 5X.6 ı6.7 ıo.s 54.1 Fikıişi Sahiıi (ı 9X8) ı X Sri Lanka (ı990) ı Mısır (1991) 720 X ı Bolivya (ı990) ı H.2 X Endoncsya (1993) XXO X.7 ı2.3 ı ı Filipinler ( ı9hh) ıo.ı ı X 7.4 ı Grup Ortalaması 69X 6.ı7 ı O.ı H 14.7ı 2ı X 7.69 ı ( ) $ Fas ( ı) ı ı4o ı7.ı 39.2 Ekvator (1994) X.9 ı Doıninik Cunıh. (X9) ı ı ı 50.5 Ürdün (1991) X Grup Ortalaması ı X 9.27 ı4.xo 44.93

10 sa Özcan OAGOEMiR Tablo l'in devamı Kişi Başına Gelir Düzeyine Göre Ki~i Ba~ırıa En Ülkeler Sınırı Gini dü~ük Ikinci ''""Sınırı Katsayısı % 20 % 20 G.E.O En Üçüncü Dördüncü Yüksek % 20 <y,_, 20 % 20 En Yüksek %20 %20 %20 ( ) $ Jamaika (199 I) I 540 Cezayir( I 9XX) I 650 Koloınbia (I 99 I) I 670 Tunus (1990) I 790 Peru ( I 994) 2 I I O Kos ta Rica (I 9X9) 2400 Taylaııd( I 992) 24 I O Türkiye ( 1994) 2500 Grup Ortalaması 200X 5.X ı 7.6 o <).ı X.7 X ı.6 ı5.ı 20.9 ı ı ı ı ı X X X X ı X ı ( ) $ Panama (I 9X9) 25XO Yenezücla (I 990) 2760 Brazilya (19X9) 2970 Güney Afrika ( 1993) 3040 Malezya(I9X9) 34XO Şili (1994) 3520 Mcksika(l992) 41XO Grup Ortalaması 32 ı X X X X 6.6X ı 1.6 ı u X.9 9.X ı 3.0 ıo.9 ı2.5 ı ı ı X ıx.ı 20.2 ıx X 5X ı.O X ı ı ı9.2 ı IX.07 XJ 56.6 ıo.7 53.X 7.o X.4 ı 2.<J 4X ( ) $ Yeni Zelanda () İspanya (19X8)!srail (1979) Avustralya ( 1985) İngiltere ( 19X8) Finlandiya ( 1981) Grup Ortalaması ıxooo X50 160X ı ı. ı 10.0 ı2.ı ı ı.63 ı6.2 IX.! X ı X X X ' X IX.l ı ! $ve Yukansı Hollanda (1988) Fransa ( 1989) lsveç (I 98 1) Almanya( 1988) 255XO Japonya (1979) İsviçre ( 1982) Grup Ortalaması X ı ı ı ı X ı ı Kaynak: World Bank (1996), Development Report

11 EKONOMiK YAKLAŞlM dolar gelir grubunda yer alan ve ortalama dolar gelire sahip Ulkelerde yüksek gelir grubundan ve düşük gelir grubundan transfer edilen gelir ilc orta gelir grubunun güçlcnmekte olduğu dikkati çekmektedir. Orta gelir gruplarının gelir payındaki artış büyük ölçüde düşük gelir gruhundan kaynaklanmıştır. Gini Eşitsizlik Katsayısı değişikliğe uğrarken, gelir gruplarına göre hesaplanan Gelir Eşitsizlik Oranı gelir dağılımının eşitlikten biraz daha uzaklaştığını göstermektedir. Yoksul nüfus olarak tanımlanan yüzde 40'lık nüfus grubunun gelir payı da azalmaktadır. Gelir artışının ifade ettiği ekonomik gelişme sürecinde dolarlık gelir grubunda yer alan ülkelerin gelir cşitsizliğini en yoğun yaşayan ülkeler oldukları saptanmıştır. Yoksul nüfusun gelir payının yüzde lü'lar seviyesine gerilcdiği bu ülkelerde en yüksek gelirli grup toplam gelirin yarıdan fazlasını alır duruma gelmiştir dolar ilc dolar üzeri gelir grubunda yer alan ülkelerin dengeli bir gelir dağılımına doğru olumlu bir eğilim yakalamış oldukları rahatlıkla ifade edilebilir. Düşük gelirli grupların lehine gelişen gelir dağılımı, Gelir Eşitsizlik Oranı'nın giderek daralan değerler alması ve yoksul yüzde 40 nüfusun gelir payının ciddi biçimde artması ilc gelir dağılımındaki olumlu gelişıneye işaret etmektedir. Saptadığımız genel eğilimler, Kuznets'in ekonomik kalkınına sürecinde, büyüme ile önce artan daha sonra azalan ve ters-u eğrisiyle temsil edilen gelir dağılıını hipotczini desteklemektedir. Kuznets eğrisinin ortaya koyduğu sonuçlara göre; gelişmektc olan iilkelerin 500 dolar gelir düzeyinden başlayarak dolar, dolar ve yaklaşık dohu gelir düzeyine kadar şiddeti girerek artan gelir dağılımı sorunları, ancak kişi başına ortalama dolar gelir sınırını aş tıktan sonra hafiflcmcktc ve gelir seviyesi yükseldikçe daha adil bir gelir dağılımı yönlinde gelişme göstermektedir. Ekonomik büyüme ilc gelir dağılımı arasındaki ilişkinin yönünü tesbit edebilmek amacıyla 56 ülkeye ait kişi başına GSMH ve hesapladığıınız Gelir Eşitsizlik Oranı arasında bir regresyon denklemi tanımlanmıştır. Regresyon denklemi, ekonomik biiyümc ve gelir dağılımı arasındaki negatif yöniii ilişkiyi güvenilirlik sınırları içinde doğrulamaktadır. Ekonomik büyüme ve gelir eşitsizliği m asındaki negatif yönlü ilişki; Kişi Başına GSMH ve her bir yüzde 20'lik gelir grubunun yüzde payı arasındaki ilişkiyi temsil eden regresyon denklemlerinin ortaya koyduğu katsayılar yardımıyla analiz edilebilir. Her bir gelir grubu ile kişi başına GSMH arasındaki ilişkinin varlığına yönelik oluşturulan tahmin denklemlcrinden(u = a + bx) elde edilen sonuçlara göre; en düşük gelirli grup dışındaki diğer gelir grupları için ilişkinin anlamlı olduğuna karar verilmiştir. Tahmin denklemine ilişkin katsayılar gelir grupları itibariyle aşağıdaki gibidir:

12 52 Özcan DAGDEMiR Tablo2: Kişi Başına GSMH'a ilişkin Gelir Gruplarına Göre Katsayı Tahminleri Gelir Grupları Gelir Payı En Düşük Gelirli %20 * a b F t 'ı İkinci % ı Üçüncü % Dördüncü % En Yüksek % Gelir Eşitsizliği Oranı *En diişiik gelirli grup dışmd<ıki tüm regresyon denklemlerine ilişkin k<ıts<ıyıhır yiizdc 95 giiven ilc sıfırdmı farklıdır. Regresyon analizi sonuçhu ına göre kişi başına GSMH; en yüksek gelirli grubun gelir payı ile negatif, diğer gelir grupl<m ilc pozitif bir etkileşim içindedir. En düşük gelir gnıbu ilc anlamlı bir ilişki kurulamamıştır. Ekonomik kalkınma sürecinde en yüksek gelirli gruptan, düşük gelirli gruplara doğru inildikçe etkisini kaybeden bir gelir aktanını olmaktadır. Belirli bir gelir seviyesine ulaşılıncaya kadar gelir payı azalmakta olan en düşük gelirli grup, bu gelir düzeyine criştiktcn sonra kalkınmanın nimetlerinden yararlanmaya başlamaktadır. Araştırmanın ortaya koyduğu sonuçlara göre gelişmektc olan ülkelerin hızlı ekonomik büyüme ilc daha dengeli bir gelir dağılımına ulaşmaları mümkün göıünmcktcdir. Fakat iktisat bilimi, azgelişmiş ülkelerin gelir dağılımındaki eşitsizliği artırmaksızın nasıl bir ekonomi politikası izleyerek büyüme hızlarını maksimumlaştırabileccklcri sonısuna çözüm üretmektc yetersiz kalmaktadır. Öngörülen kişi başına gelir düzeyini kısa dönemde sağlayamayacak durumdaki ekonomilcrin, kalkınma sürecinde hızlı büyi.imc veya daha dengeli bir gelir dağılımı hedefleri arasında bir tercih yapmak gibi bir zonınlulukları da yoktur. Bu ülkeler için kalkınma politikası hedefi, si.irdürülcbilir ekonomik büyümcyi sağlayacak ekonomik ortamın gerektirdiği büyüklüktc bir gelir cşitsizliğini kabullcnmeleridir (Todaro, 1997: 164). lll- EKONOMi POLITIKALARININ GELIR DAGILIMI ÜZERINDEKI ETKILERI Kuznets'in ekonomik kalkınma ve gelir dağılımı arasındaki ters-u hipotczi, yapılan çalışma ile doğrulanmış olmakla beraber, bi.iyümcnin tck başına gelir dağılımını belirlemediği de bir gerçektir. İktisadi çevre ve uygulanan iktisat politikalannın sonuçları da gelir dağılımındaki dengesizliği belirleyen önemli faktörlerdir.

13 EKONOMİK YAKLAŞlM 53 Bu başlık altında; makrockonomik göstergelerin o döneme kadar izlenen ekonomi politikalarının bir sonucu olduğu görüşünden hm eketle, tanımlanan temel makro ekonomik göstergeler ilc kişisel gelir dağılımı arasında ne tür bir ilişki olduğunun saptanması amaç }anmaktadır Makroekonomik Göstergeler ve Kişisel Gelir Dağılımı Arasındaki İlişkilerin Tahmini Makrockonomik değişkenler ilc kişisel gelir dağılımı arasında ne yönde bir ilişki olduğu konusu, öncelikli olarak kişisel gelir dağılımı üzerinde etkisi olduğu teorik olarak tanınmış değişkenierin belirlenınesini gerektirmektedir. Diğer değişkenler sabit olmak kaydıyla, gelir dağılımı ve ilgili bağımsız değişken arasındaki ilişkinin, bağımsız değişkenler ilc bağımlı değişken arasındaki karşılıklı etkileşim sonucu nasıl bir sonuç ortaya koyacağı konusu önem kazanmaktadır. Dolayısıyla sözkonusu ilişki tck değişkenli boyuttan çok değişkenli boyuta doğru bir eğilim göstcımektedir. Bu nedenle sözkonusu etkileşimleri ortaya koyabilmek için çoklu doğrusal regresyon modelinin oluşturulması uygun görülmüştür. Makroekonomik değişkenlerdeki değişimin kişisel gelir dağılımına etkisini ölçmek amacıyla en yüksek gelirli grubun toplam gelirden, düşük gelirli grubun kaç katı pay aldığını gösteren ve gelir eşitsizlik ölçütü olarak tanımladığımız Gelir Eşitsizlik Oranı, eşitlikte bağımlı değişken olarak yer almıştır. Teorik çerçevede Gelir Eşitsizlik Oranı'nı (Y) etkilediği düşünülen temel makroekonomik göstergeler ; Kamu Harcaınaları Oranı (xl ), Enflasyon Oranı (x2), Reel Faiz Oranı (x3) ve İşsizlik Oranı (x4) olmak üzere eşitliğe bağımsız değişkenler olarak katılmışlardır. Bu ilişkiyi ortaya koyacağım düşündüğümüz çoklu doğrusal regresyon modelimiz aşağıdaki gibidir: Y = a + b ı X ı + b2 X2 + b3 X3 + b4 X4 Tanımlan ın bağımlı değişken ve bağımsız değişkenler arasındaki temsil edecek tahmin denkleminin oluşturulması sırasında ortak zamanlarda gözlenmiş farlı ülkelere ait crassseetion veri setinden yararlanılmıştır. Gelir dağılımı ve makrockonomik göstergelere ilişkin verilerine ulaşılabilcn Dünya Bankası Dünya Kalkınma Raporlarında benimsenen kalkınmışlık sıralamasında farklı gruplar m asında yer alan 42 ülkeye ait istatistikler çalışma kapsamında değerlendirilmiştir!. Bağımsız değişkenlerden Kamu Harcamaları Oranı, ülkelerin kamu cari ve yatırım ı 1 ı hm camalarından oluşan toplam kamu harcamaları GSMH'lm ına bölünerek hesaplanmıştır. Enflasyon oranı, ilgili ülkelerin son 10 yıllık dönemine ilişkin ortalama yıllık enflasyon oranı olarak tanımlanmıştır. Reel faiz, 1 yıl vadeli tasarruf mevduatiarına uygulanan son 10 yılın ortalama faiz oranı ilc son 10 yılın ortalama enflasyon oranı arasındaki fark alınarak hesaplanmıştır. İşsizlik oranı verileri ILO İşgücü İstatistikleri Yıllığından alınmıştır(ilo, \

14 ! ı 1 54 Özcan DAGDEMiR ). Ülkeler arasında faal nufusun tanımından kaynaklanan nedenle tlim iilkclcri kapsayan ortak hesaplanmış işsizlik verisine ulaşmak mümklin olmamıştır. Bu nedenle başlangıçta araştırmaya dahil edilen iilkelcrdcn işsizlik oranları tanımı farklı yapılmış olan ülkeler çalışma kapsamından çıkarılmışlardır. Tablo3: Çoklu Doı::ırusal Regresyon Denklemine <liflkin Katsay> Tahminleri Sabıt Kamu Harcamaları Enliasyon Reel huz lşsızlık OJ ( 5.780) ( ) ( ) ( ) ( ) R2 = F == SER= *Parantez içindeki değerler <IÇIHıyıcı değişkenlere ait t ist11tistik değerlerini gö.o;tcrmcktcdir Bağımsız değişkenierin bir bütlin olarak bağımlı değişkendeki değişmeleri açıklama gücünü ifade eden belirlilik katsayısı( R2 ) diişiik, ancak sözkonusu regresyon denklemi istatistiksel olarak anlamlıdır. Öte yandan, F istatistiği denklemin tanımlanmasında hata olmadığını ve tlim bağımsız değişkenierin modelde yer alması gerektiğini göstermiştir. Bağımsız değişkenierin bağımlı değişkenleri açıklama gücü, ilgili dcğişkcnin katsayısına göre yorumlanınaktadır. Eşitliğe dahil edilen tüm değişkeniere ait tahmin katsayılan yiizdc 95 güvenilirliklc sıfırdan farklıdırlar. Kamu harcamaları gelir cşitsizliğini açıklamak konusundaki en önemli değişken olarak öne çıkarken, kamu harcamalm ını sırasıyla enflasyon oranı, reel faiz ve işsizlik oram izlemektedir Tahmin Denklemine İlişkin Sonuçlann Değerlendirilmesi Tahmin Denkleminde açıklayıcı değişkenler için hesaplanan katsayıların işareti, sözkonusu değişkenler ile Gelir Eşitsizlik Oranı arasındaki ilişkinin yönlinli belirlcmcktcdir. Gelir Eşitsizlik Oranı; bağımsız değişkenlerden enflasyon, reel faiz ve işsizlik oranı ilc doğru yönlü, kamu harcamalan ilc ters yönili bir ilişki içindedir. Makrockonomik değişkenler ve Gelir Eşitsizlik Oranı arasındaki çoklu doğrusal regresyon analizi ilc saptanan bu ilişkinin, diğer faktörlerin sabit olduğu varsayımı altında farklı gelir grupların m gelir paylan ilc sözkonusu göstergeler arasında da tck tck saptanması yararlı olacaktır. Farklı gelir gn_ıphm ilc makrockonomik değişkenler arasmdaki ilişkiyi tanımlayan regresyon denklemlerine göre, reel faiz ve işsizlik oranı dışmda kalan bağımsız değişkenler için hesaplanan tiim katsayılar ylizde 95 glivenilirliklc sıfırdan farklıdır.

15 EKONOMİK YAKLAŞlM 55 Tablo4: Kamu Harcamalar>na <liflkin Gelir Gruplar>na Göre Katsay> Tahminleri Gelir Grupları Gelir Payı a b F En Düşük Gelirli % İkinci % Üçüncü % Dördüncü % En Yüksek % Gelir Eşitsizliği Oranı ı Tablo 5: Enflasyon Oran>na < liflkin Gelir Gruplar> na Göre Katsay> Tahminleri Gelır Grupları Gelır Payı a b F En Düşük Gelirli % İkinci % Üçüncü % Dördüncü % En Y urscr 9o ~.258 Gelir Eşitsizliği Oranı Çoklu regresyon denkleminin ortaya koyduğu sonuçlara göre Gelir Eşitsizlik Oranı'nı etkileyen en önemli değişken kamu harcamalarıdır. Kamu harcamalanndaki artışın gelir eşitsizliğini azalttığı saptanmıştır. Kamu harcamaımı ilc gelir gruplarının gelir paylru ı arasındaki ilişkinin sonuçları değerlendirildiğinde kamu harcamaları ilc ilk dört gelir grubu lehine bir gelişme gözlenirkcn, en yüksek gelirli grubun gelir payı azalmaktadır. Devletin gelir toplama ve harcamalru ı yoluyla ekonomide gelirin yeniden dağılımını sağlamak fonksiyonunu, tüm ülke ekonomileri verilcrini içeren tahmin eşitliği de ortaya koymuştur. Enflasyon oranı kamu harcamalarından sonra gelir eşitsizliğini etkileyen ikinci önemli değişkcndir. Çoklu regresyon denklemi, enflasyon oranı ve gelir eşitsizliği arasında pozitif yönlü bir ilişkiye işaret etmektedir. Enflasyonun farklı gelir grupları düzeyinde yarattığı

16 ll ~ c ~ J [ı ;, i r t'i l\ i' 56 Özcan DAGOEMiR,, etkiyi gösteren tahmin denklemine göre enflasyon ilk dört gelir grubunun gelir paylarını ı! azaltırken, en yüksek gelirli grubun gelir payını artırmaktadır. Enilasyon düşük gelirli... gruplardan yüksek gelirli gruplara gelir transferini gerçekleştirerek gelir eşitsizliğine neden olan bir etkiye sahiptir. 1: Reel faiz uygulaması da enflasyon oranındakine henzer biçimde gelir cşitsizliğini artırmaktadır. Enflasyon üzerinde belirlenen faiz oranları ilc gelirinin hemen tümünü tüketime ayıran düşük gelirli gruplar enflasyon karşısında reel gelir kaybına uğramaktadırlar. Gelirlerinin tüketmedikleri kısmını tasarrufa ayıran yüksek gelir grupları için enflasyon, enflasyon üzerinde faiz oranları ilc tasamıflar üzerinden reel bir getiri sağlanmasına aracılık ctmcktcdir.rccl faiz oranları ilc fmklı gelir gruplarının gelir payları arasında oluşturulan tck değişkenli regresyon denklemlerine göre, gelir gruplarının herbiri için reel faiz oranı ilc gelir payları arasında bir nedensel ilişkinin varlığı istatistiksel olarak saptanamamıştır. Reel faiz oranı diğer değişkenieric karşılıklı etkileşim sonucu gelir dağılımı üzerinde anlamlı bir etki y<u atmaktadır. İşsizlik oranı ile gelir eşitsizlik oranı arasındaki doğrusal ilişki, işsizlik ilc birlikte giderek büyüyen yoksulluk sorununa da işaret etmektedir. Cari ücret düzeyinin altında çalışmaya hazır fakat iş bulamayan nüfusun varlığı, alt gelir grubunun ortalama gelir düzeyini düşürürkcn, gelir eşitsizliğinin artmasına neden olmaktadır. İşsizlik oranı ve farklı gelir gruplarının gelir payları arasında hesaplanan doğrusal regresyon denklemleri belirgin bir ilişkiyi göstcrmcmcktcdir. İşsizlik oranı da reel faiz oranı gibi diğer açıklayıcı değişkenieric karşılıklı etkileşim sonucu çoklu regresyon eşitliğinde anlamlı bir ilişki göstermiştir. SONUÇ Ekonomik kalkınma sürecinde büyüme ve gelir dağılımı arasındaki ilişkiyi ifade etmeye çalışan Kuzncts hipotczi, araştırmaya katılan ülkeler için de doğrulanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, kişi başına ortalama geliri 500 dolar olan iilkclcrdcn başlayarak artış eğilimi kazanan gelir dağılımındaki eşitsizlik sorunu dolar arası gelire sahip gelişmektc olan ülkelerde ciddi boyutlara ulaşmaktadır. Ekonomik büyüme hedefini öncelikli hedef olarak alan gelişmektc olan lilkclcrdc büyümenin finansmanı için gerekli sermaye birikiminin oluşumu düşük ve orta gelirli gruphm.lan yüksek gelirli gruplara gelir transferi ilc sağlanmaktadır. Ancak ekonomik büyüme ve gelir eşitsizliği arasında saptanan ters yönlü ilişki, ekonomik kalkınma süreci bir biitün olarak değerlendirildiğinde yüksek gelirli gruptan düşük gelirli gruplara kadcmcli olarak yayılan bir gelir akışına işmct etmektcdir. Ekonomik kalkınmanın kazançlarından yararlanmak, belirli bir kalkınmışlık düzeyine ulaşmayı gerektirmektedir. Gelişmektc olan ülkelerde gelir dağılımınin iyileşme eşi ği olarak ifade edilebilecek olan sözkonusu kalkınınışlık düzeyi, kişi başına ortalama

17 EKONOMİK YAKLAŞlM dolar gelir düzeyine ulaşmak hedefiyle somutlaşınaktadır. Araştırma sonuçları, ekonomik büyümenin gelir dağılımını belirleyen tck faktör olmadığını da göstermiştir. Gelişmektc olan ülkelerin yoksulluktan kurtulmak için daha yüksek gelir düzeyine ulaşınayı başarımı hedellcri gelir dağılımında bir iyileşme sağlamakla birlikte, iktisadi amaçların önceliği ve ekonomi politikalarının sonuçlan da gelir dağılımını ve ülkenin ekonomik refah düzeyini etkilemektedir. Ekonomi politikalannın sonuçlarını yansıttığı düşünülen kamu harcamaları oranı, cnllasyon oranı, reel faiz oranı ve işsizlik oranının gelir dağılımı üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olduğu görülmüştür. Kamu harcamaları en yüksek gelirli gruptan düşük gelirli gruplara gelir transferi etkisi yaratarak gelir dağılımını iyileştirmcktcdir. Enflasyon oranı, reel faiz uygulaması ve işsizlik oranındaki artışlar ise kamu harcamalarının yarattığı etkinin aksine, düşük gelirli gruplardan yüksek gelirli gruplara doğru gelir aktararak gelir dağılımını olumsuz yönde etkilemektedir. NOTLAR 1. Araştırma kapsamına alınan ülkeler: Nikaragua, Gine, Pakistan, Gana, Sri-Lanka, Fildişi Sahili, Mısır, Bolivya, Filipinler, Fas, Guatemala, Ekvator, Jamaika, Peru, Kosta Rika, Tayland, Türkiye, Panama, Venezüela, Yeni Zelanda, Ispanya, lsrail, Avustralya, Ingiltere, Finlandiya, ltalya, Kanada, Hollanda, Singapur, Belçika, lsveç, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Norveç, Danimarka, Japonya, lsviçre. KAYNAKÇA ADELMAN, I.and MORRIS, C. T. (1973), Economic Growth and Social Equality in Developing Countries, Stanford University Press, California. AHLUWALIA, M. S. (1976), " Ineome Distribution and Development: Some Stylized Facts", The American Econoıiıic Review, 66-2, AHLUWALIA,M.S- CARTER N.G and CHENERY H.B. (1979), "Growth and Poverty in Devepoping Countrics",.Tourmıl of Development Economics, 6, ANAND, S.and KANBUR, S.M.R. (1985), "Povcrty Under the Kuzncts Process", Economic.Tourmıl, 95, ILO, (1995), Yearbook of Labor Statistics, KRAVIS, I. (1960), "International diffcrcnces in the Distribution of Income\ Revicw of Economics nnd St<ıtistics, 42-1, KUZNETS, S. (1955), "Economic Growth and Ineome Inequality", American Economic Review, 45-1, KUZNETS, S. (1963), "Quantitative Aspccts of Econoınic Growth of Nations: Distribution of Ineome by Size", Economic Devclopme11t ;md Cu/tura/ Chnnge, 11-2, LECAILLON, J.- PAUKERT, F. - MORRISON, C. - GERMIDIS, D. (1984), Ineome

18 58 Özcan DAGDEMiR ~.., Distribution and Economic Development: An Analytical Survey, International Labour Office, Geneva. OSHIMA, H. (1962), "The International Comparison of Size Distribution of Family Incoınes Wiıh Spccial Rcl'crcncc lo Asia", Revicw of Economics nnd Stntistics, 44-1' ÖZMUCUR, S. (1995), Türkiyede Gelir Dağılıını Vergi Yükü ve Makrockonomik Göstergeler, Boğaziçi Üniversitesi Yayınları Yayın No.582, Istanbul, PAUKERT, F. (1970), "Incoınc Distribution ofdiffercnt Levels of Development: A Survey of Evidencc", Inteımıtiomıl L:ıbor Review, PAPANEK, G. and Oldrich KYN, O. (1986), "The Effcct on Ineome Distribution of Development, the Growth Rate and Economic Strategy", Joumal of Development Econonıies, 23, RAM, R. (1995), "Economic Development and Ineome Incquality: An Ovcrlookcd Rcgrcssion Constraint", Econoıııie Development mu/ Cultunıl Change, 43-2, ROBERT!, P. (1974), "Incomc Distribution: A Time Series and a Cross-Scction Study", Economic Joumcıl, 84, SAITH, A. (1983),"Devclopmcnt and Distribution: A Critiquc of the Cross-Country U Hypothesis", Jounınl of Development Economics, TODARO, M.P. (1997), Economic Development, Addison-Wesley Reading, Massachusetts. WORLD BANK (1996), Development Report- From Plan to Market, Oxford University Press. ABSTRACT ECONOMIC GROWTH AND THE INEQUALITY Simon Kuznets has suggcsted that in the early stages of economic development, the distribution of ineome would tend to worscn, while at the latcr stages it would be iınproved by the econoınic growth. Whatever the theoretical explanation for the Kuznets cuı-ve, the empirical valiclity of this rclation for the clevcloping countries is stili discussible. W ith in this articlc, the secular ıdationship bctwcen cconomic growth and the levcl of incquality has bccn tried to be testeel w ith a cross-section rcgression study for 56 countries as a first step. Then, it has been tried to find out the consequences of macrocconoınic policics on ineome distribution lnıscd on the cross-scction rcgression study for 42 countrics.

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. DÜNYADA VE TÜRKİYE DE İNSANİ YOKSULLUK

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. DÜNYADA VE TÜRKİYE DE İNSANİ YOKSULLUK C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını,. DÜNYADA VE TÜRKİYE DE İNSANİ YOKSULLUK İnsani yoksulluk (human poverty), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı

Detaylı

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı 1 DÜNYA ve TÜRKİYE POLİPROPİLEN ( PP ) DIŞ TİCARET ANALİZİ Barbaros Demirci ( Genel Müdür ) Neslihan Ergün ( Teknik Uzman Kimya Müh. ) PAGEV - PAGDER DÜNYA TOPLAM PP İTHALATI : Dünya toplam PP ithalatı

Detaylı

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ TÜRKİYE EKONOMİ KURUMU TARTIŞMA METNİ 2003/6 http://www.tek.org.tr 2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Zafer Yükseler Aralık, 2003

Detaylı

SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM

SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM 1 SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM Temmuz 2018 Sağlık harcamaları ekonomik kriz sonrası yaşadığı düşüşten sonra artma eğilimi göstermiştir. 2016 yılında sağlık harcamaları, 2017 yılında beklenenden daha

Detaylı

BAKANLAR KURULU SUNUMU

BAKANLAR KURULU SUNUMU BAKANLAR KURULU SUNUMU Murat Çetinkaya Başkan 12 Aralık 2016 Ankara Sunum Planı Küresel Gelişmeler İktisadi Faaliyet Dış Denge Parasal ve Finansal Koşullar Enflasyon 2 Genel Değerlendirme Yılın üçüncü

Detaylı

A.ERDAL SARGUTAN EK TABLOLAR. Ek 1. Ek 1: Ek Tablolar 3123

A.ERDAL SARGUTAN EK TABLOLAR. Ek 1. Ek 1: Ek Tablolar 3123 Ek 1: Ek Tablolar 3123 Ek 1 EK TABLOLAR Tablolar, - (129) Dünya Sağlık Örgütü: WHO Dünya Sağlık Raporu - (123) Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı: UNDP İnsani Gelişme Raporu - (128) Dünya Bankası: WB

Detaylı

Dünya da ve Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği

Dünya da ve Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği Dünya da ve Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği Amaç İstatistikî veriler ve karşılaştırmalarla dünyada ve Türkiye deki İSG durumu hakkında bilgi sahibi olmak. 2 Öğrenim hedefleri ILO İSG verileri, WHO meslek

Detaylı

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL 24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL UNCTAD Dünya Yatırım Raporu Türkiye Lansmanı Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü «UNCTAD» ın Uluslararası Doğrudan Yatırımlara ilişkin olarak hazırladığı Dünya Yatırım

Detaylı

Araştırma Notu 14/161

Araştırma Notu 14/161 Araştırma Notu 14/161 22 Ocak 2014 EĞİTİM KALİTESİNDE YÜKSEK AMA YETERSİZ ARTIŞ Seyfettin Gürsel * ve Mine Durmaz ** Yönetici Özeti Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2012 yılı raporunu

Detaylı

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ Hazırlayan ve Derleyen: Zehra N.ÖZBİLGİN Ar-Ge Şube Müdürlüğü Kasım 2012 DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİNDE ÜRETİM VE TÜKETİM yılında 9.546 milyon

Detaylı

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELERİN MAKRO ANALİZİ

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELERİN MAKRO ANALİZİ T.C. KALKINMA BAKANLIĞI İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELERİN MAKRO ANALİZİ EKONOMİK MODELLER VE STRATEJİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Dairesi Mayıs 2014 Tem.05 Oca.06 Tem.06

Detaylı

Türkiye de Sigara Fiyatları ve Tüketim İlişkisi

Türkiye de Sigara Fiyatları ve Tüketim İlişkisi Türkiye de Sigara Fiyatları ve Tüketim İlişkisi Zeynep Önder Giriş Türkiye dünyadaki en büyük sigara tüketici ülkelerden biridir. A.B.D. Tarım Bakanlığı verilerine göre, 199-1999 yılları arasında dünyadaki

Detaylı

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK İŞLENMİŞ MERMER VE TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK İŞLENMİŞ MERMER VE TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ 2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK İŞLENMİŞ MERMER VE TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ DÜNYA TUTARI DÜNYADAKİ 1.264.850 452.261 36% DÜNYA 1 1 Amerika Birleşik MEVCUT YE TUTARI NİN NİN DÜNYA MEVCUT DEKİ LAR TUTAR TUTAR

Detaylı

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI NIN GELİR DAĞILIMINDA ADALETSİZLİK VE YOKSULLUK SORUNUNA YAKLAŞIMI (SEKİZİNCİ

Detaylı

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL UNCTAD Dünya Yatırım Raporu Türkiye Lansmanı Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü nün (UNCTAD) Uluslararası Doğrudan Yatırımlar

Detaylı

TÜRKİYE DEKİ YABANCI ÜLKE TEMSİLCİLİKLERİ

TÜRKİYE DEKİ YABANCI ÜLKE TEMSİLCİLİKLERİ Ülke TÜRKİYE DEKİ YABANCI ÜLKE TEMSİLCİLİKLERİ Temsilcilik Türü Şehir Telefon Faks e-posta A.B.D. Başkonsolosluk Adana (0322) 346 62 62 (0322) 346 79 16 A.B.D. Büyükelçilik Ankara 455 55 55 467 00 19 A.B.D.

Detaylı

DR. BEŞİR KOÇ KALKINMA

DR. BEŞİR KOÇ KALKINMA 1 Korunaksız İstihdam-Vulnerable employment (Çalışan Yoksulluğu-Working Poverty) ILO Genel direktörü Juan Somavia nın 1999 yılında ILO gündemine getirdiği ve Türkiye de işverenler tarafından DÜZGÜN İŞ,

Detaylı

TÜRKİYE'NİN GSYH PERFORMANSI TARİHSEL GELİŞİM ( )

TÜRKİYE'NİN GSYH PERFORMANSI TARİHSEL GELİŞİM ( ) TÜRKİYE'NİN GSYH PERFORMANSI TARİHSEL GELİŞİM (196-215) 1. Giriş Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) ülkelerin ekonomik büyümelerini dönemsel olarak ölçmek için kullanılan ve ülkelerin ekonomik büyümeleri

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarihi:11/02/2016 Yıl 2015 YILI (OCAK-ARALIK) HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarihi:11/02/2016 Yıl 2015 YILI (OCAK-ARALIK) HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret Rapor tarihi:11/02/2016 ABD 1.213.773 78.470 109 5 869.143 775.224 511 467 690810 ABD 2.411 139 100 5 2.074 1.841 3.205 2.844 ABD 153.405.707 7.747.676 77.068 3.951 52.525.397 47.327.904 75.673 67.506

Detaylı

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI Genel Değerlendirme Haziran 2014 2012 yılı dünya seramik sağlık gereçleri ihracat rakamlarına bakıldığında, 2011 yılı rakamlarına nazaran daha az dalgalanma gösterdiği

Detaylı

TÜİK VERİLERİNE GÖRE ESKİŞEHİR'İN SON 5 YILDA YAPTIĞI İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (ABD DOLARI) Ülke

TÜİK VERİLERİNE GÖRE ESKİŞEHİR'İN SON 5 YILDA YAPTIĞI İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (ABD DOLARI) Ülke TÜİK VERİLERİNE GÖRE ESKİŞEHİR'İN SON 5 YILDA YAPTIĞI İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (ABD DOLARI) Ülke 2008 Yılı 2009 Yılı 2010 Yılı 2011 Yılı 2012 Yılı Sayısı Ulke adı İhracat Ulke adı İhracat Ulke

Detaylı

UMUMA HUSUSİ HİZMET DİPLOMATİK A.B.D Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var. AFGANİSTAN Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var

UMUMA HUSUSİ HİZMET DİPLOMATİK A.B.D Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var. AFGANİSTAN Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var VİZE TABLOSU Pasaport Vize Tablosu MAVİ YEŞİL GRİ KIRMIZI ÜLKE UMUMA HUSUSİ HİZMET DİPLOMATİK MAHSUS DAMGALI A.B.D Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var AFGANİSTAN Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var ALMANYA

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2017 HALI SEKTÖRÜ Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYI İHRACAT PERFORMANSI 2017 yılı Ocak-Nisan döneminde Türkiye nin toplam

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2 690721 ABD 121.201.978 5.919.468 183.351 9.561 36.358.373 33.291.590 60.931 55.611 690722 ABD 2.013.654 112.572 67.890 3.140 654.446 609.369 82.674 78.128 690723 ABD 2.805.625 204.888 17.952 1.700 1.092.601

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2017 HALI SEKTÖRÜ Mart Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2017 MART AYI İHRACAT PERFORMANSI 2017 yılı Ocak-Mart döneminde Türkiye nin toplam ihracatı

Detaylı

1. Uluslararası Gelişmeler. 1.1 Küresel Büyüme

1. Uluslararası Gelişmeler. 1.1 Küresel Büyüme 1. Uluslararası Gelişmeler 1.1 Küresel Büyüme 9 ekonomik kriz sonrası, ekonomik büyümede görülen yavaşlama 1 yılında da devam etmiştir (Grafik-1.1) 1. Gelişmiş ülkelerin ortalama ekonomik büyümesi 1 yılı

Detaylı

Ekonomide Uzun Dönem. Bilgin Bari İktisat Politikası 1

Ekonomide Uzun Dönem. Bilgin Bari İktisat Politikası 1 Ekonomide Uzun Dönem Bilgin Bari İktisat Politikası 1 Neden bazı ülkeler zengin bazı ülkeler fakir? Bilgin Bari İktisat Politikası 2 Bilgin Bari İktisat Politikası 3 Bilgin Bari İktisat Politikası 4 Bilgin

Detaylı

İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2

İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2 ve ye göre dış ticaret Miktar Euro 690710 ABD 1.019 74 0 0 1.880 1.707 690790 ABD 3.197.164 190.462 0 0 1.422.439 1.299.514 Euro 690810 ABD 78.284 3.850 1.848 118 43.314 38.735 5.575 5.168 690890 ABD 178.045.692

Detaylı

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF)

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF) ALTINDAN MAMUL MÜCEVHERCİ VE KUYUMCU EŞYASI 1 BİRLEŞİK ARAP EMİRLİ 269.665.223,68 305.580.419,69 13,32 ALTINDAN MAMUL MÜCEVHERCİ VE KUYUMCU EŞYASI 2 IRAK 155.240.675,64 92.044.938,69-40,71 ALTINDAN MAMUL

Detaylı

EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ

EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ Eğitimin Ekonomik Temelleri Ekonomi kökeni Yunanca da ki oikia (ev) ve nomos (kural) kelimelerine dayanır. Ev yönetimi anlamına gelir. Ekonomi yerine, Arapça dan gelen iktisat

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... 1 1.1. EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER... 3 1.1.1. Romalıların Ekonomik Düşünceleri... 3 1.1.2. Orta Çağ da Ekonomik Düşünceler...

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2017 HALI SEKTÖRÜ Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYI İHRACAT PERFORMANSI 2017 yılı Ocak-Mayıs döneminde Türkiye nin toplam

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2018 HALI SEKTÖRÜ Mart Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2018 MART AYI İHRACAT PERFORMANSI 2018 yılı Ocak-Mart döneminde Türkiye nin toplam ihracatı

Detaylı

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK Dünya Ekonomisine Küresel Bakış International Monetary Fund (IMF) tarafından Ekim 013 te açıklanan Dünya Ekonomik Görünüm raporuna göre, büyüme rakamları aşağı yönlü revize edilmiştir. 01 yılında dünya

Detaylı

C.Can Aktan (Ed.), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

C.Can Aktan (Ed.), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. C.Can Aktan (Ed.), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. DÜNYADA VE TÜRKİYE DE KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ VE CİNSİYETLERARASI YOKSULLUK Yoksulluk konusunu incelerken

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI ve ye göre dış ticaret İhracat İhracat İhracat 690721 ABD 205.907.319 10.016.491 545.647 26.090 61.237.372 54.367.866 442.498 388.194 690722 ABD 3.805.776 224.607 67.890 3.140 1.177.009 1.052.756 82.674

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( ) ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME (2014-2016) I- Dünya Ekonomisine İlişkin Öngörüler Orta Vadeli Program ın (OVP) global makroekonomik çerçevesi oluşturulurken, 2014-2016 döneminde; küresel büyümenin

Detaylı

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi 2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç

Detaylı

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF)

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF) ALTINDAN MAMUL MÜCEVHERCİ VE KUYUMCU EŞYASI 1 BİRLEŞİK ARAP EMİRLİ 521.361.708,54 519.945.727,22-0,27 ALTINDAN MAMUL MÜCEVHERCİ VE KUYUMCU EŞYASI 2 IRAK 308.690.215,23 226.634.279,98-26,58 ALTINDAN MAMUL

Detaylı

BÖLGELERE GÖRE DEĞİŞMEKLE BERABER İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 30 U AŞIYOR

BÖLGELERE GÖRE DEĞİŞMEKLE BERABER İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 30 U AŞIYOR 19/04/2008 2008/9 BASIN BÜLTENİ BÖLGELERE GÖRE DEĞİŞMEKLE BERABER İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 30 U AŞIYOR Dünyada işsizlik oranı istihdam halinde olmayan, son üç ay içinde iş aramış ve 15 gün içinde iş başı yapabilecek

Detaylı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik

Detaylı

İçindekiler kısa tablosu

İçindekiler kısa tablosu İçindekiler kısa tablosu Önsöz x Rehberli Tur xii Kutulanmış Malzeme xiv Yazarlar Hakkında xx BİRİNCİ KISIM Giriş 1 İktisat ve ekonomi 2 2 Ekonomik analiz araçları 22 3 Arz, talep ve piyasa 42 İKİNCİ KISIM

Detaylı

Uludağ Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği İhracat Raporu (Ağustos / Ocak-Ağustos 2017)

Uludağ Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği İhracat Raporu (Ağustos / Ocak-Ağustos 2017) Uludağ Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği İhracat Raporu (Ağustos / Ocak-Ağustos 2017) UİB Ar-Ge Şubesi 1 Eylül 2017 Sayfa 1 / 15 İÇİNDEKİLER AYLIK İHRACAT DEĞERLENDİRMESİ... AĞUSTOS 2017

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI ve Ülkeye göre dış ticaret İhracat Dolar İhracat Euro İthalat Dolar İthalat Euro 691010 ABD 0 2.595 0 0 100.977 91.002 ABD 5.202.084 16.444 10.298.622 9.300.856 138.768 126.892 TOPLAM 5.202.084 19.039

Detaylı

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri plastik sanayi 2014 Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Türk ekonomisi 2014 yılının başında hızlı artırılan faiz oranlarıyla

Detaylı

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE BEBEK GİYİM EŞYALARI VE AKSESUARLARI TİCARETİ ÜZERİNE GÜNCEL BİLGİLER

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE BEBEK GİYİM EŞYALARI VE AKSESUARLARI TİCARETİ ÜZERİNE GÜNCEL BİLGİLER DÜNYADA VE TÜRKİYE DE BEBEK GİYİM EŞYALARI VE AKSESUARLARI TİCARETİ ÜZERİNE GÜNCEL BİLGİLER HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON ARGE ŞUBESİ OCAK 2017 i İÇİNDEKİLER Dünya Ticareti Dünya Ticaretinde Türkiye nin Yeri

Detaylı

AKP hükümeti zamanında ekonomik büyüme ve istikrar sağlanmıştır

AKP hükümeti zamanında ekonomik büyüme ve istikrar sağlanmıştır Türkiye, AKP iktidarı zamanında ekonomik büyüme ve istikrar elde etmiştir. Bu başarı, geçmiş hükümetler ve diğer büyüyen ekonomiler ile karşılaştırıldığında pek de etkileyici değildir Temel Mesajlar 1.

Detaylı

Sayfa 1 Kasım 2016 ULUSLARARASI SIRALAMALARINDA BELARUS UN YERİ

Sayfa 1 Kasım 2016 ULUSLARARASI SIRALAMALARINDA BELARUS UN YERİ Sayfa 1 Kasım 2016 ULUSLARARASI SIRALAMALARINDA BELARUS UN YERİ Dünya Bankası tarafından yayınlanan İş Yapma Kolaylığı (Doing Business) 2017 yılı raporuna göre Belarus, iş yapma kolaylığı açısından 190

Detaylı

2016 ARALIK DIŞ TİCARET RAPORU

2016 ARALIK DIŞ TİCARET RAPORU 2016 ARALIK DIŞ TİCARET RAPORU ATSO DIŞ TİCARET SERVİSİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2016 ARALIK /

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2012 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İİTKİİB GENEL SEKRETERLİİĞİİ AR & GE VE MEVZUAT ŞUBESİİ Ağusttos 2012 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI

Detaylı

BKİ farkı Standart Sapması (kg/m 2 ) A B BKİ farkı Ortalaması (kg/m 2 )

BKİ farkı Standart Sapması (kg/m 2 ) A B BKİ farkı Ortalaması (kg/m 2 ) 4. SUNUM 1 Gözlem ya da deneme sonucu elde edilmiş sonuçların, rastlantıya bağlı olup olmadığının incelenmesinde kullanılan istatistiksel yöntemlere HİPOTEZ TESTLERİ denir. Sonuçların rastlantıya bağlı

Detaylı

Rapor tarihi:13/06/ HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret. İhracat Miktar 1. İhracat Miktar 2. Yıl HS6 HS6 adı Ulke Ulke adı Ölçü adı

Rapor tarihi:13/06/ HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret. İhracat Miktar 1. İhracat Miktar 2. Yıl HS6 HS6 adı Ulke Ulke adı Ölçü adı TÜRKİYE İSTATİ DIŞ TİCARET İSTATİST Rapor tarihi:13/06/ 2017 HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret Yıl HS6 HS6 adı Ulke Ulke adı Ölçü adı İhracat Miktar 1 İhracat Miktar 2 2017 690721 Seramikten döşeme veya kaplama

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2018 HALI SEKTÖRÜ Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2018 OCAK AYI İHRACAT PERFORMANSI 2017 yılında Türkiye nin toplam ihracatı 2016 yılına kıyasla

Detaylı

DÜNYA PLASTİK SEKTÖR RAPORU PAGEV

DÜNYA PLASTİK SEKTÖR RAPORU PAGEV DÜNYA PLASTİK SEKTÖR RAPORU 2016 PAGEV 1. DÜNYA PLASTİK MAMUL SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER 1.1. DÜNYA PLASTİK MAMUL ÜRETİMİ Yüksek kaynak verimi, düşük üretim ve geri kazanım maliyeti ve tasarım ve uygulama zenginliği

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014 ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.

Detaylı

Aylık Dış Ticaret Analizi

Aylık Dış Ticaret Analizi EKİM YÖNETİCİ ÖZETİ Bu çalışmada, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından her ayın ilk günü açıklanan ihracat rakamları temel alınarak Türkiye nin aylık dış ticaret analizi yapılmaktadır. Aşağıdaki analiz,

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat İthalat Ulke adı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat İthalat Ulke adı 691010 ABD 355 2.625 1.691 1.530 35.205 31.976 691090 ABD 2.525.971 116 5.177.455 4.765.696 491 465 TOPLAM 2.526.326 2.741 5.179.146 4.767.226 35.696 32.441 691090 Afganistan 1.230 0 2.570 2.376 691010

Detaylı

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK GRANİT DIŞ TİCARET VERİLERİ

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK GRANİT DIŞ TİCARET VERİLERİ 2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK GRANİT DIŞ TİCARET VERİLERİ DÜNYA DÜNYA PAZARINDA 1.406.544 2.178 0,155% DÜNYA ÇI ÇI NİN MEVCUT YE ÇI NİN DÜNYA INDAKİ ÇI MEVCUT DEKİ RAKİP ÇILAR MİKTAR 1 - Çin 521.837 0

Detaylı

Vize Rejim Tablosu YEŞİL (HUSUSİ) PASAPORT. Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün)

Vize Rejim Tablosu YEŞİL (HUSUSİ) PASAPORT. Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Rejim Tablosu ÜLKE ÇİPLİ (UMUMA MAHSUS) PASAPORT YEŞİL (HUSUSİ) PASAPORT GRİ (HİZMET) PASAPORT LACİVERT (DİPLOMATİK) PASAPORT A.B.D AFGANİSTAN ALMANYA ANDORRA ANGOLA ANTİGUA-BARBUDA ANTİLLER ARJANTİN

Detaylı

Reel Efektif Döviz Kuru Endekslerine İlişkin Yöntemsel Açıklama

Reel Efektif Döviz Kuru Endekslerine İlişkin Yöntemsel Açıklama Reel Efektif Döviz Kuru Endekslerine İlişkin Yöntemsel Açıklama İstatistik Genel Müdürlüğü Ödemeler Dengesi Müdürlüğü İçindekiler I- Yöntemsel Açıklama... 3 2 I- Yöntemsel Açıklama 1 Nominal efektif döviz

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Ekim Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Ekim Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2015 HALI SEKTÖRÜ Ekim Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2015 EKİM AYI İHRACAT PERFORMANSI Ülkemizin halı ihracatı 2014 yılını % 7,3 oranında

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... 1-20 1.1. Temel Makro Ekonomik Göstergelere Göre Türkiye nin Mevcut Durumu ve Dünyadaki Yeri... 1 1.2. Ekonominin Artıları Eksileri; Temel

Detaylı

UFRS 16 KİRALAMA STANDARDI, ŞİRKETİNİZE ETKİSİ

UFRS 16 KİRALAMA STANDARDI, ŞİRKETİNİZE ETKİSİ UFRS 16 KİRALAMA STANDARDI, ŞİRKETİNİZE ETKİSİ İÇİNDEKİLER NEDEN BU STANDARDA İHTİYAÇ VAR? 3 YENİ STANDART KİMLER İÇİN GEÇERLİ? 3 YENİ STANDART, KİRACI OLARAK SİZİN İÇİN NE ANLAMA GELİYOR? 4 ÖNEMLİ KAVRAMLARA

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2016 HALI SEKTÖRÜ Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2016 KASIM AYI İHRACAT PERFORMANSI 2016 yılı Ocak-Kasım döneminde Türkiye nin toplam

Detaylı

Büyüme Rakamları Üzerine Karşılaştırmalı Bir Değerlendirme. Tablo 1. En hızlı daralan ve büyüyen ekonomiler 3. 2009'da En Hızlı Daralan İlk 10 Ekonomi

Büyüme Rakamları Üzerine Karşılaştırmalı Bir Değerlendirme. Tablo 1. En hızlı daralan ve büyüyen ekonomiler 3. 2009'da En Hızlı Daralan İlk 10 Ekonomi POLİTİKANOTU Mart2011 N201126 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Sarp Kalkan 1 Politika Analisti, Ekonomi Etütleri Ayşegül Dinççağ 2 Araştırmacı, Ekonomi Etütleri Büyüme Rakamları Üzerine

Detaylı

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Makro İktisat II Örnek Sorular 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Tüketim harcamaları = 85 İhracat = 6 İthalat = 4 Hükümet harcamaları = 14 Dolaylı vergiler = 12

Detaylı

İstatistik ve Olasılık

İstatistik ve Olasılık İstatistik ve Olasılık KORELASYON ve REGRESYON ANALİZİ Doç. Dr. İrfan KAYMAZ Tanım Bir değişkenin değerinin diğer değişkendeki veya değişkenlerdeki değişimlere bağlı olarak nasıl etkilendiğinin istatistiksel

Detaylı

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017)

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017) 2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ Zafer YÜKSELER (19 Haziran 2017) TÜİK, 2017 yılı ilk çeyreğine ilişkin GSYH büyüme hızını yüzde 5 olarak açıklamıştır. Büyüme hızı, piyasa beklentileri olan

Detaylı

24 Haziran 2016 Ankara

24 Haziran 2016 Ankara 24 Haziran 216 Ankara Sunum Planı I. İktisadi Görünüm II. Yapısal Konular III. Genel Değerlendirme 2 İKTİSADİ GÖRÜNÜM 3 3.15 6.15 9.15 12.15 3.16 İktisadi Faaliyet Büyümeye Katkılar (Harcama Yönünden,

Detaylı

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010 Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010 Avrupa kıtasından Amerika kıtasına, Orta Doğu Ülkelerinden Afrika ülkelerine kadar geniş yelpazeyi kapsayan 200 ülkeye ihracat gerçekleştiren

Detaylı

GTİP 392310: PLASTİKTEN KUTULAR, KASALAR, SANDIKLAR VB. EŞYA

GTİP 392310: PLASTİKTEN KUTULAR, KASALAR, SANDIKLAR VB. EŞYA GTİP 392310: PLASTİKTEN KUTULAR, KASALAR, SANDIKLAR VB. EŞYA TEMMUZ 2009 Hazırlayan: Mesut DÖNMEZ 1 GENEL KOD BİLGİSİ: 392310 GTIP kodunun üst kodu olan 3923 GTİP koduna ait alt kodlar ve ürünler aşağıda

Detaylı

2015 YILI OCAK EYLÜL DÖNEMİ EV TEKSTİLİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

2015 YILI OCAK EYLÜL DÖNEMİ EV TEKSTİLİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ 2015 YILI OCAK EYLÜL DÖNEMİ EV TEKSTİLİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ Ocak Eylül 2015 Dönemi Ev Tekstili Genel İhracatı 2015 Ocak - Eylül Dönemi KG M² USD EURO TL TOPLAM EV TEKSTİLİ İHRACATI 227.814.574 274.117.940

Detaylı

Ekonomik Araştırmalar ÖDEME DAVRANIŞLARI. Mayıs Şirketlerin işletme sermayesi ihtiyaçları için iyi stok yönetimi çok önemli

Ekonomik Araştırmalar ÖDEME DAVRANIŞLARI. Mayıs Şirketlerin işletme sermayesi ihtiyaçları için iyi stok yönetimi çok önemli Ekonomik Araştırmalar ÖDEME DAVRANIŞLARI Source: Pexels Şirketlerin işletme sermayesi ihtiyaçları için iyi stok yönetimi çok önemli Ödeme Davranışları, Euler Hermes Ekonomik Araştırmalar YÖNETİCİ ÖZETİ

Detaylı

Dersin Amacı: Bilimsel araştırmanın öneminin ifade edilmesi, hipotez yazımı ve kaynak tarama gibi uygulamaların öğretilmesi amaçlanmaktadır.

Dersin Amacı: Bilimsel araştırmanın öneminin ifade edilmesi, hipotez yazımı ve kaynak tarama gibi uygulamaların öğretilmesi amaçlanmaktadır. Dersin Adı: Araştırma Teknikleri Dersin Kodu: MLY210 Kredi/AKTS: 2 Kredi/4AKTS Dersin Amacı: Bilimsel araştırmanın öneminin ifade edilmesi, hipotez yazımı ve kaynak tarama gibi uygulamaların öğretilmesi

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 25 Mayıs 2016 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi

Detaylı

SAĞLIK HİZMETLERİ TALEBİ. Gülbiye Yenimahalleli Yaşar

SAĞLIK HİZMETLERİ TALEBİ. Gülbiye Yenimahalleli Yaşar SAĞLIK HİZMETLERİ TALEBİ Gülbiye Yenimahalleli Yaşar Talep ve talep fonksiyonunu etkileyen etmenler Talep: Satın alma gücü ile desteklenen istektir. Bireysel talep fonksiyonunu etkileyen etmenler: 1. Fiyat

Detaylı

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Giriş... 1 1. Makroekonomi Kuramı... 1 2. Makroekonomi Politikası... 2 2.1. Makroekonomi Politikasının Amaçları... 2 2.1.1. Yüksek Üretim ve Çalışma Düzeyi...

Detaylı

Tuzaktan çıkmak için sanayisizleşmeyi durdurmak gerekmektedir

Tuzaktan çıkmak için sanayisizleşmeyi durdurmak gerekmektedir tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Tuzaktan çıkmak için sanayisizleşmeyi durdurmak gerekmektedir Ozan Acar 14 Aralık 2012, Ankara Çerçeve 1) Türkiye nin orta gelir tuzağı ve sanayisizleşme

Detaylı

International Cartographic Association-ICA

International Cartographic Association-ICA International Cartographic Association-ICA 1.AMAÇ: Uluslararası Kartografya Birliği (International Cartographic Association-ICA), 1959 yılında kurulmuştur. Hükümetler dışı bir kuruluş olan ICA nın ana

Detaylı

Türkiye de Tasarruf Açığını Etkileyen Faktörler. Ümit Özlale 20.12.2012 Türkiye Bankalar Birliği, İstanbul

Türkiye de Tasarruf Açığını Etkileyen Faktörler. Ümit Özlale 20.12.2012 Türkiye Bankalar Birliği, İstanbul Türkiye de Tasarruf Açığını Etkileyen Faktörler Ümit Özlale 20.12.2012 Türkiye Bankalar Birliği, İstanbul Sunum Planı Tasarruf (cari işlemler) açığının seyri Özel kesim tasarruf oranları Hanehalkı bütçe

Detaylı

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu) ZİRAAT BANKASI 2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI (40 Test Sorusu) 1 ) Aşağıdakilerden hangisi bir kredi derecelendirme kuruluşudur? A ) FED B ) IMF C ) World Bank D ) Moody's E ) Bank

Detaylı

İKTİSADİ BÜYÜME KISA ÖZET KOLAYAÖF

İKTİSADİ BÜYÜME KISA ÖZET KOLAYAÖF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İKTİSADİ BÜYÜME KISA ÖZET KOLAYAÖF Kolayaöf.com

Detaylı

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI 1 DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI Durgunluk Tanımı Toplam arz ile toplam talep arasındaki dengesizlik talep eksikliği şeklinde ortaya çıkmakta, toplam talebin uyardığı üretim düzeyinin o ekonominin üretim

Detaylı

Endişeye mahal yok (mu?)

Endişeye mahal yok (mu?) tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Endişeye mahal yok (mu?) Güven Sak İstanbul, 19 Ekim 2011 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 2010 Reel milli gelir (1960=100) www.tepav.org.tr

Detaylı

FEDERAL ALMANYA EKONOMİK GELİŞMELER RAPORU Yılı. II. Çeyrek Dönem Değerlendirmesi. Berlin Ekonomi Müşavirliği

FEDERAL ALMANYA EKONOMİK GELİŞMELER RAPORU Yılı. II. Çeyrek Dönem Değerlendirmesi. Berlin Ekonomi Müşavirliği FEDERAL ALMANYA EKONOMİK GELİŞMELER RAPORU Yılı II. Çeyrek Dönem Değerlendirmesi Berlin Ekonomi Müşavirliği İÇİNDEKİLER Yönetici Özeti (Genel Görünüm)...... 2 Sektörel Gelişmeler... 5 Cari Denge... 6 Tüketim....

Detaylı

RAKAMLARLA DÜNYA ÜLKELERİ

RAKAMLARLA DÜNYA ÜLKELERİ İSTANBUL YAYIN NO: 1991-22 TİCARET ODASİ RAKAMLARLA DÜNYA ÜLKELERİ Hazırlayan BİRGÜL ACARI Reklamcılık ve Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Haznedar, Menderes Cad. 25/2 34600 Bakırköy/İSTANBUL Tel: 556 04

Detaylı

Reel Efektif Döviz Kuru Endekslerine İlişkin Yöntemsel Açıklama

Reel Efektif Döviz Kuru Endekslerine İlişkin Yöntemsel Açıklama Reel Efektif Döviz Kuru Endekslerine İlişkin Yöntemsel Açıklama İstatistik Genel Müdürlüğü Ödemeler Dengesi Müdürlüğü İçindekiler I- Yöntemsel Açıklama... 3 2 I- Yöntemsel Açıklama 1 Nominal efektif döviz

Detaylı

2016 EKİM DIŞ TİCARET RAPORU

2016 EKİM DIŞ TİCARET RAPORU 2016 EKİM DIŞ TİCARET RAPORU ATSO DIŞ TİCARET SERVİSİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2016 EKİM / TÜRKİYE

Detaylı

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK MERMER TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK MERMER TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ 2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK MERMER TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ TUTAR 1000$ 'NİN DAKİ 1.203.101 466.269 38,756% YE 'NİN TUTAR BİRİM TUTAR 1 1 Çin 755.033 399.367 62,7572% Dünya 755.033 3.857.570 196

Detaylı

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: 2015-16. 3 Mart 2015. Toplantı Tarihi: 24 Şubat 2015

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: 2015-16. 3 Mart 2015. Toplantı Tarihi: 24 Şubat 2015 Sayı: 2015-16 BASIN DUYURUSU 3 Mart 2015 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 24 Şubat 2015 Enflasyon Gelişmeleri 1. Ocak ayında tüketici fiyatları yüzde 1,10 oranında artmış ve yıllık

Detaylı

IS-MP-PC: Kısa Dönem Makroekonomik Model

IS-MP-PC: Kısa Dönem Makroekonomik Model 1 Toplam Talep Toplam Talebin Elde Edilmesi 2 Para Politikası AD Eğrisi 3 4 Eğrisi Toplam Talep Toplam Talebin Elde Edilmesi Keynes (1936), The General Theory of Employment, Interest, and Money Toplam

Detaylı

FİNANSAL SİSTEM DÜZENLEMELERİ VE EKONOMİK BÜYÜME

FİNANSAL SİSTEM DÜZENLEMELERİ VE EKONOMİK BÜYÜME Niyazi ÖZPEHRİZ FİNANSAL SİSTEM DÜZENLEMELERİ VE EKONOMİK BÜYÜME 1. Giriş Finansal sistemin işleyişi, ekonomik büyüme üzerinde önemli etkilere sahip olabilmektedir. İyi işleyen bankacılık sistemi ve menkul

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Eylül Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Eylül Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2015 HALI SEKTÖRÜ Eylül Ayı İhracat Bilgi Notu TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2015 EYLÜL AYI İHRACAT PERFORMANSI Ülkemizin halı ihracatı 2014 yılını % 7,3 oranında

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU Rapor tarihi:10/02/2014 İhracat Miktar Miktar İhracat İhracat Euro 250610 Kuvars 3 Hollanda 0 490.700 0 0 180.149 136.413 4 Almanya 429.387 336.598 64.931 47.605 173.941 131.141 5 İtalya 18.984.512 23.250

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2009 OCAK - ŞUBAT İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2009 OCAK - ŞUBAT İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2009 OCAK - ŞUBAT İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME 2010 Ocak- Şubat İki Aylık Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı 2010 yılının Ocak-Şubat döneminde Türkiye

Detaylı

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos 2013 1

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos 2013 1 SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv Otomotiv İç Satışlarda Hızlı Artış Temmuz Ayında Devam Ediyor. Beyaz Eşya Beyaz Eşya İç Satışlarda Artış Temmuz Ayında Hızlandı. İnşaat Reel Konut Fiyat Endeksinde

Detaylı

Kadınların Ġstihdama Katılımı ve YaĢanan Sorunlar

Kadınların Ġstihdama Katılımı ve YaĢanan Sorunlar Kadınların Ġstihdama Katılımı ve YaĢanan Sorunlar Lütfi ĠNCĠROĞLU Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdür Yardımcısı GiriĢ Nüfusunun yarısı kadın olan ülkemizde, kadınların işgücü piyasasına

Detaylı

SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU

SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU 1. Dünya Seramik Sektörü 1.1 Seramik Kaplama Malzemeleri SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU 2007 yılında 8,2 milyar m 2 olan dünya seramik kaplama malzemeleri üretimi, 2008 yılında bir önceki yıla oranla %3,5 artarak

Detaylı