PAMUKKALE TRAVERTENLERİNİN MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ, YAŞLARI VE NEOTEKTONİK ÖNEMLERİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "PAMUKKALE TRAVERTENLERİNİN MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ, YAŞLARI VE NEOTEKTONİK ÖNEMLERİ"

Transkript

1 MTA 118, 47-64, 1996 PAMUKKALE TRAVERTENLERİNİN MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ, YAŞLARI VE NEOTEKTONİK ÖNEMLERİ Erhan Altunel* Öz.- Denizli havzasının kuzey kenarında yer alan Pamukkale travertenleri morfolojik özelliklerine göre beş kategoride sınıflandırılabilirler. Bunlar: (1) Teras tipi travertenler; (2) sırt tipi travertenler; (3) fay önü travertenleri, (4) kendiliğinden oluşan kanal travertenleri ve (5) aşınmış örtü travertenlerdir. Bu beş kategoriden fay önü travertenleri, kendiliğinden oluşan kanal travertenleri ve sırt tipi travertenler; traverten oluşumu sırasına ve sonrasına ait tektonik özellikler içerdiklerinden tektonik açıdan önemlidirler. Pamukkale travertenlerine uygulanan uranyum serisi yaş yöntemi, travertenlerin yıldan bu yana değişik lokasyonlarda çökelmeye devam ettiklerini ortaya koymuştur. Bölgede traverten oluşturan suların yüzeye çıkmasını sağlayan açılma çatlakları yaklaşık olarak 0.02 ile 0.1 mm/yıl oranında doğrultuya dik yönde açılırken, yaklaşık 20 mm/yıl oranında da doğrultu yönünde açılırlar. Pamukkale bölgesi son yıldan bu yana KD-GB yönünde 0.23 ile 0.6 mm/yıl hızıyla açılmaktadır. GİRİŞ Ege bölgesinde diri ve normal faylar ile sınırlı doğu-batı uzanımlı Büyük Menderes ile kuzeybatıgüneydoğu uzanımlı Gediz grabenlerinin birleştiği bölgede Denizli havzası yer alır (Şek. 1). Yaklaşık 50 km. uzunluğunda ve 20 km. genişliğindeki bu havza güneyde ve kuzeyde diri-normal faylar ile sı-

2 48 Erhan ALTUNEL nırlanmıştır (Koçyiğit, 1984; Şaroğlu ve diğerleri, 1987; Westaway, 1990, 1993). Denizli havzasının kuzey kenarında yer alan ve yaklaşık 10 km 2 lik bir alanı kapsayan Pamukkale travertenleri, havzanın doğu kesiminde yer alan dört ayrı traverten kütlesinden biri olup, havzayı kuzeyden sınırlayan Pamukkale fayının düşen bloğu üzerinde halen oluşmaya devam etmektedirler. Şekil 1'deki jeolojik haritadan da görüldüğü gibi, Pamukkale bölgesinde dört ayrı jeolojik birim mevcuttur. Bunlar, Neojen öncesine ait mermer ve şist içeren metamorfik kayalar, Neojen yaşlı çakıltaşı, kumtaşı ve kireçtaşı içeren sedimanter kayalar, Kuvaterner yaşlı alüvyolar ve travertenlerdir. Denizli havzasındaki travertenler ilk kez MTA (1964) tarafından 1: ölçekli Türkiye jeoloji haritasında gösterilmiştir. Pamukkale bölgesinde yapılan daha sonraki çalışmalarda genellikle bölgedeki suların kimyası (Gökalp, 1971; Koçak, 1976, Eşder ve Yılmazer, 1991), sıcak sular ve travertenlerdeki sorunlar (Canik, 1978; Altunel 1993; Atiker, 1993) tartışılmıştır. Yukarıdaki çalışmalarda travertenlerin oluşumu ve özellikleri üzerinde çok kısa yorumlar yapılmıştır. Bu çalışmada, traverten tanımı, travertenlerin yaşlarını belirlemede kullanılan yöntemin tanıtılması ve yöntemin travertenler uygulanırlığını içeren giriş bölümünden sonra, Pamukkale'de günümüzde halen oluşmaya devam eden travertenlerin morfolojik özellikleri tanıtılacaktır. Daha sonra Pamukkale travertenlerinden alınan örneklerden uranyum serisi yaş metodu ile elde edilen sonuçlar verilecek ve travertenlerin neotektonik açıdan önemleri vurgulanacaktır. TRAVERTENİN TANIMI VE ETİMOLOJİSİ Traverten, kelime anlamı itibariyle bütün araştırıcılar tarafından aynı şekilde tanımlanmıştır. Traverten, tufa ile aynı anlamda kullanılmış fakat daha ziyade bu iki kelime sert ve kompak kayaçlar (yani traverten) ile yumuşak, gözenekli ve süngerimsi kayaçlar (yani tufa) arasındaki farklılığı belirtmek için kullanılmıştır. Challinor'un Jeoloji Sözlüğündeki (Wyatt, 1986; s. 324) traverten tanımı, kaynak veya süzülen sulardan çökelen sert ve kompak bir çeşit kireçtaşı şeklindedir. Challinor, kelimenin kökenini açıklamak için Lyell'e (1983) değiniyor: "Kelime olarak (travertino) İtalyanca, ve Tiburtinus kelimesinin zaman içinde değişmiş hali, Roma'ya yakın Ti- bur'da çok miktarda oluşan bu kayaç eski devirlerde-lapis Tiburtinus olarak adlandırılıyordu". Ford ve Pedley (1992) tufanın kökenini şöyle belirtiyorlar: "tufa kelime olarak, eski Roma devirlerinde ince tanelere ufalanabilen ve bugün tufa olarak bildiğimiz kayacı ve ince taneli beyazımsı volkanik tozları (ki biz bunları şimdi tüf olarak adlandırıyoruz) içeren beyaz kayaçlara verilen Tophus'dan geliyor". Challinor'un Jeoloji Sözlüğü (Wyatt, 1986; s. 327) tufayı "kaynak veya süzülen sulardan oluşan yumuşak ve poröz bir çeşit kireçtaşı" olarak tanımlıyor. Organik madde içerdikleri için tufaların çoğu gözenekli ve süngerimsidir (Irion ve Müller, 1968; Bögli, 1980; Pedley, 1990). Traverten ile karıştırılan diğer bir kelime ise 'kalksinter'dir, bu kelime de traverten anlamında kullanılmıştır. Challinor Jeoloji Sözlüğünde, kayaçlara veya zemin üzerindeki sert kabuklaşmalar kalk-sinter olarak tanımlanmıştır. U- TH YAŞ YÖNTEMİNİN METODOLOJİSİ Uranyum-toryum yaş analizi tekniğinin genel prensipleri için Şımart (1991) esas alınmıştır. Teorik olarak uranyum, kalsiyum içeren doğal sularda kolaylıkla çözülebilir ve kolaylıkla anyon kompleksleri oluşturur. Buna karşın toryum, çözeltide hızlıca hidroliz olur ve kil mineralleri ve diğer katı yüzeyler üzerine sıkıca adsorblanır. Bundan dolayı doğal sulardaki toryum miktarı dikkate alınmaz. Kalsiyum karbonatın biyolojik veya kimyasal çökelmesiyle oluşan katı formlarında, uranyum da aynı zamanda çökelir ve kalsit kristalleri arasına hapis olur. Çökelimde toryum mevcut değildir. Bundan dolayı ana izotop 234 U'ya karşın 230 Th eksikliği vardır. Zaman içinde 230 Th/ 234 U oranı eşitlik sağlanıncaya kadar kademeli olarak artar. Bunun yanında 234 U ve 238 U arasında da bir eşitsizlik vardır ve 234 U'un ayrışması zamanla 230 Th/ 234 U oranını yavaş yavaş artırır (Şek. 2). Şekil 2'deki izokronlar kapalı bir sistem için başlangıçtaki değişken 234 U/ 238 U oranı ve sıfır olan 230 Th/ 234 U oranı arasında zamana bağlı ilişkiyi göstermektedir. Uranyum serisi yaş tekniğinin herhangi bir karbonat örneğinde başarılı uygulanabilmesi, aşağıdaki varsayımlar ve kriterler üzerine inşa edilmiştir.

3 PAMUKKALE TRAVERTENLERİ 49 (1) Karbonat örneği aynı çözeltiden hemen kristallenmiştir. (2) Depolanma sırasında kristallerde 230 Th mevcut olmayıp ve tane yüzeylerinde toryum 232 Th'dir. Bundan dolayı bu uzun ömürlü izotop sonradan gelen toryum kirliliğini izlemek için kullanılabilir. Eğer 230 TH/ 232 Th oranı 20'den düşük ise, 230 TH için düzeltme gereklidir, onun için kırıntılı ve bol gözenekli örneklerden kaçınmak gerekir. Bu düzeltme için değişik yöntemler kullanılmaktadır. Ancak çalışmada Schvvarcz'deki (1980) sekiz numaralı formül kullanılmıştır. (3) Sistem, çökelme tamamlandıktan sonraki uranyum ve toryum dolaşımına kapalıdır. Rekristalleşme, ikincil kristalleşme ve yüksek porozite belirtileri gösteren örneklerden kaçınılmalıdır. U-Th yaş metodu özellikle yıl ile 5000 yıl arasında uygulanabilir. Eğer örnek bu alt ve üst limitin dışında isi bu teknik iyi sonuç vermez (Schvvarcz, 1982; Şımart, 1991). METODUN TRAVERTENLERE UYGULANIRLIĞI 230 Th/ 234 U yöntemi uranyum serisi içinde en güvenilir ve kullanışlı olanıdır (Smart, 1991). Birçok araştırıcı tarafından (Szabo ve diğerleri 1981; Schvvarcz ve Latham, 1984; Livant ve Kronfeld, 1985; Blackvvell ve Schvvarcz, 1986; Goff ve Shevenell, 1987; Kronfeld ve diğerleri 1988; Sturchio, 1990; Szabo, 1990) traverten dahil olmak üzere birçok örneğe uygulanmıştır. Örneğin, aşağıda sıralanan çalışmalar yöntemin güvenilirliğini ortaya koymaktadırlar. Szabo ve diğerleri (1981), kırıklar ve faylarda çökelmiş traverten vb. karbonatların yaşını uranyum-toryum metodu ile hesaplamış ve K- Ar ile elde ettiği sonuçlar ile karşılaştırarak, sonuçların birbirleri ile uyumlu olduğunu ortaya koymuştur. Livnat ve Kronfeld (1985), Kuzey Arava (İsrail) vadisindeki travertenlerin ve gölsel çökellerin yaşını uranyum-toryum metodu ile hesaplamış ve elde ettiği sonuçların, alınan örneklerin stratigrafik seviyeleri ile de desteklendiğini belirtmiştir. Blackvvell ve Schvvarcz (1986), bir grabenin (Ehringsdorf, eski Doğu Almanya) kenarları boyunca sıcak sulardan oluşan bir seri traverten örneğinin yaşını uranyum-toryum metodu ile hesaplamıştır. Alttaki seviyenin yaşını > ile yıl ve üstteki travertenin yaşını yıl olarak hesaplamıştır. Görüldüğü gibi elde edilen sonuçlar ile stratigrafik istif arasında uyumluluk vardır. Ayrıca bu çalışmadaki uranyumtoryum yaş sonuçları ve stratigrafik seviye arasındaki uyumluluk da bu metodun güvenilirliğini desteklemektedir. PAMUKKALE TRAVERTENLERİNİN ÇEŞİTLERİ Pamukkale bölgesinde traverten çeşitleri tanıtılmadan önce genel olarak travertenlerin sınıflandırılması kısaca özetlenecektir. Chafetz ve Folk'un (1984) belirttiği gibi birçok traverten oluşumu organik ve inorganik işlemlerin sonucu olup, bu işlemler sonucu oluşan materyalin miktarı birçok değişkene bağlıdır. Örneğin, fiziko-kimyasal etkenler (sudaki çalkantı, güneş ısısı vb.) karbonatın inorganik çökelmesini etkilerken, organizmaların çokluğu ve büyüme oranları da karbonatın organik çökelmesini

4 50 Erhan ALTUNEL etkilerler. Heimann ve Sass'ın (1989) belirttiği gibi travertenler anî litolojik değişiklikler gösterdikleri için belirli stratigrafik birimlere bölünemezler. Travertenleri normal stratigrafik birimlere ayırma zorluğuna rağmen, birçok araştırcı gözeneklilik, bitki içeriği, morfoloji gibi değişik kriterler kullanarak travertenleri sınıflandırmışlardır (Russell, 1882; Scholl, 1960; Irion ve Müller, 1968; Buccino ve diğerleri, 1978; Meredith, 1980; Julia, 1983; Chafetz ve Folk, 1984; Pedley, 1990; Ford ve Pedley, 1992; Pentecost, 1993; Altunel ve Hancock, 1993a). Travertenleri sınıflandırmada en kullanışlı kriter morfolojidir. Çünkü: (1) İdeal bir sınıflandırma (a) farklı çevrelerde oluşan travertenlere, (b) eski (aktif olmayan) ve yeni (aktif) traverten oluşumlarına ve (c) değişik ölçeklerdeki traverten kütlelerine uygulanabilir. (2) Chafetz ve Folk'un da (1984) belirttiği gibi morfoloji, çevrenin varlığını kontrol eder. Yani traverten havuzları veya eğimli yüzeyler gibi. Dolayısıyle da organik veya inorganik çökelme buna bağlı olarak gelişir. (3) Morfolojik ölçüt yaygın bir şekilde traverten sınıflandırmasında kullanılmıştır. Örneğin, Tivoli (İtalya), Mammoth Hot Springs ve Bridgeport (Califomia, U.S.A.) ve Pamukkale gibi dünyada iyi bilinen traverten kütleleri morfolojik özelliklerine göre sınıflandırılmıştır. Pamukkale bölgesinde sıcaklıkları 35 ile 56 C arasında değişen sıcak suların aktif olarak oluşturdukları travertenlerin yanında bölgede geniş alanları kaplayan (yaklaşık 10 km 2 ) aktif olmayan travertenler de mevcuttur. Altunel ve Hancock (1993 a) daha önceden dünyadaki diğer travertenlerde gözlenmiş teras tipi ve sırt tipi travertenlere ek olarak Pamukkale'de üç çeşit traverten daha gözlenmiş ve Pamukkale travertenlerini morfolojik özelliklerine göre beş değişik grupta sınıflamıştır (Şek. 3). Aşağıda, Pamukkale'de gözlenen bu traverten çeşitleri, morfolojik sınıflandırmada kullanılan terimlerin kronolojik kullanımı da göz önünde bulundurularak, tanıtılmaya çalışılacaktır. (1) Teras tipi travertenler (terraced-mound travertines): Pamukkale'deki teras tipi travertenler aktif kırıklar ve fay segmentleri üzerinde yer alan kaynaklardan çıkan suyun yamaç aşağı akmasıyla oluşurlar. Eğimli bir yamaç boyunca yer alan teras tipi travertenler, boyutları birkaç santimetreden birkaç metreye varan traverten havuzları ve teraslar içerirler (Şek. 4). Bargar (1978) bu küçük ölçekteki yapıları daha geniş olan ve bir bütün oluşturan ana teraslardan ayırmak için, bunlara terracettes adını vermiştir. Su, ana teras üzerindeki havuzlar, teraslar ve eğimli yüzeyler üzerinde küçük çağlayanlar halinde akarak kar beyazı renginde traverten çökeltir ve zamanla bu küçük ölçekli yapıların büyümesine sağlar. VVeed'e (1887) göre travertenin çökelme hızı suyun sıcaklığı ile ilgilidir. Ana terasın üst kısımlarında daha hızlı traverten çökelirken, alt seviyelerde traverten çökelimi daha yavaş olur. Bu da alt kesimlerde suyun kısmen soğumuş olmasıyla ilişkilidir. Travertenler, yamaç üzerinde bulunan kırık, organik veya kırıntılı malzeme, veya duvar şeklindeki kendiliğinden oluşan kanal travertenler (kendiliğinden oluşan kanal travertenler daha sonra ele alınacaktır) gibi su akışında düzensizlikler yaratan engeller üzerinde çökelmeye daha yakındır. Suyun bu tür engeller üzerinde akması sonucu yamaç üzerinde yarımküre şeklinde tepecikler, havuzlar, teraslar, sarkıtlar gibi daha küçük ölçekte şekiller oluşur. Kendiliğinden oluşmuş eski kanal travertenlerinin üzerlerinin daha genç traverten ile örtülmesi tabakalı bir istif görünümü verir. Altunel ve Hancock (1993a) bu tabakalı görünüme "yalancı tabakalanma" adını vermişlerdir. Bunların en belirgin örnekleri Pamukkale (Ecirli) köyünün hemen kuzeydoğusundaki yüksek terasta yamaç eğimine yaklaşık paralel olarak gelişmiştir. Teraslardan süzülen sular ana terasın eteklerinde kalınlıkları suyun akış yönünde azalan örtü halinde travertenler oluştururlar. Bu traverteler genellikle bitkisel artıkları ve üst kısımlardan yuvarlanmış blok ve çakılları çimentolamaktadırlar. (2) Sırt tipi travertenler (fissure-ridge travertines)- Catlaklar boyunca yüzeye çıkan sıcak suların yüzeyde çökeldiği travertenler zamanla çatlak boyunca sırt oluştururlar. Traverten hem çatlak içinde (bantlı traven, fissure travertine) ve hem de yüzeyde çökelir (tabakalı traverten, bedded travertine). Çatlak boyunca yüzeye doğru yükselen sıcak su çatlağın her iki yüzeyinde onikse benzeyen beyazdan-kırmızımsı beyaza değişen renklerde, sert ve sıkı dokulu, çatlak duvarına paralel bantlı traverten çökeltir. Bantlar çatlak duvarından merkeze doğru gelişirler. Dolayısıyle çatlak duvarına yakın bantlı traverten, merkezdeki bantlı travertene göre daha yaşlıdır. Bu durum daha sonra açıklanacağı gibi izotopik yaş yöntemi ile kanıtlanmıştır. Çatlaktan çıkan suyun, yüzeyde çatlağın her iki tarafında akmasıyla tabaka-

5 PAMUKKALE TRAVERTENLERİ 51 lı travertenler oluşur. Traverten tabakalarının eğimleri sırt eksininden uzağa doğrudur. Yani sırt tipi travertenler bir nevi çatı şeklindedir (Şek. 5). Uzun eksenleri boyunca bir uçtan diğer uca yaklaşık düşey bir merkezî çatlak içeren traverten sırtlarını ilk kez Hayden (1872) Mammoth Hot Springs

6 52 Erhan ALTUNEL travertenlerinde farketmiş fakat bunlara tomruk gibi tepe (oblong mounds) adını vermiştir. Weed (1887) yine Mammoth bölgesinde sırt tipi travertenleri yüzeyde dalgalı çizgiler halindeki küçük tepecikler şeklinde tanımlıyor. Ancak sırt tipi traverten ilk kez Jones (1925) tarafından Bridgeport traverenlerini tanımlamak için yayımlanmamış bir raporda kullanılmıştır. Daha sonra Bargar (1978), Mammont (U.S.A) travertenlerini; Chafetz ve Folk (1984), Tivoli (Roma) yakınlarındaki travertenleri ve Altunel ve Hancock (1993a) Pamukkale travertenlerini sınıflandırmada sırt tipi terimini kullanmışlardır. Sırt tipi travertenler Pamukkale bölgesinde en yaygın traverten çeşitidi ve yaklaşık 3 km 2 'lik bir alan kaplarlar. Sırt tipi travertenler Pamukkale ve Karahayıt köyleri arasında KB-GD doğrultusunda bir zon şeklinde uzanırlar (Şek. 3). Bu zon içerisinde çok sayıda aktif ve aktif olmayan sırt tipi travertenler mevcuttur. Bütün traverten sırtları, uzun eksenleri boyunca uzanan merkezî bir çatlak içerirler. Sıcak sular bu merkezî çatlak boyunca yüzeye yükselirler. Sırt tipi travertenlerde tabaka kalınlığı birkaç santimetreden bir metreye kadar değişir. Tabakalı travertenler genellikle sert, gözenekli olup yapı taşı olarak işletilmektedirler. Çatlaklarda gelişen bantlı travertenler ise tabakalı travertenler oranla daha sıkı ve sert olup süs taşı olarak işletilmektedir. Pamukkale'deki sırt tipi travertenleri oluşturan tabakalı ve çatlak içlerindeki bantlı travertenlerin işletilmesi, traverten sırtlarının üç boyutlu görünümlerini ve iç yapılarını incelemeye olanak sağlamaktadır. Merkezî çatlak boyunca oluşmuş travertenlerin en önemli özellikleri, derinliğe bağlı olarak traverten kalınlığının doğru orantılı veya kademeli olarak artmasıdır (Şek. 6 a,b). Şekil 6 a'da açıkça görüldüğü gibi, sıcak suyun yukarıya yükselmesi sırasında merkezî çatlak içinde çökelen bantlı traverten genellikle simetriktir. Yaklaşık düşey olan bantlı travertenler içinde cep şeklinde boşluklar mevcuttur. Bu ceplerin bazıları yataya yakın laminalar içerir (Şek. 6b). Bu laminalar muhtemelen, ya sıcak su yükselimi durduktan sonra meteorik sula-

7 PAMUKKALE TRAVERTENLERİ 53 rın sisteme sızması sonucu (Altunel ve Hancock 1993a) ya da sıcak su yükselimi sırasında boşluklara sızan sulardan oluşmuştur. Bantlı travertenler tabakalı travertenler ait kırıntılı malzemeler içerirler ve bunlar bantlı traverten tarafından kabuk şeklinde çevrelenmiştir. Aktif traverten sırtlarında çatlak içindeki bantlı travertenlerin yüzeydeki kalınlıkları birkaç santimetre iken, aktif olmayan traverten sırtlarında yüzeyde birkaç metreye varan kalınlıklarda bantlı travertenler mevcuttur. Bu bantlı travertenlerin kalınlıkları, traverten sırtından o noktada su çıkma süresine bağlıdır. Bantlı travertenlerin yüzeydeki kalınlıkları sırt merkezine yakın yerlerde maksimum, merkezden uzun eksen boyunca uçlara doğru gidildikçe kalınlık azalmakta ve sırtın uçlarında bantlı" traverten yok olmaktadır. Pamukkale bölgesindeki bütün traverten sırtlarının uzun eksenleri boyunca genişlikleri 5 m., derinlikleri 30 m'.yi bulan açlıklar mevcuttur (Şek. 5). Bu açıklıkların bazıları her ne kadar çatlak içindeki bantlı travertenlerin süs taşı olarak işletilmesinin bir sonucu ise de bu çatlaklar, daha sonra da ayrıntılı açıklanacağı gibi, bölgedeki tektonik hareketlerin traverten depolanması durduktan sonrada devam etmesi sonucu açılmışlardır. (3) Fay önü travertenleri (range-front travertines)- Normal fayların düşen blok tarafında yer alan travertenler fay önü travertenler diye adlandırılmıştır. Bu travertenlerin tabanında yamaç molozu veya kırıntılı malzeme traverten ile çimentolanmışken, üst seviyelere doğru traverten içinde kırıntılı malzeme yok denecek kadar azdı. Fay boyunca fay doğrultusunda paralel olarak metamorfik kayaç içinde gelişmiş çok sayıda bantlı traverten damarları mevcuttur. Altunel ve Hancock (1993 a,b) bu bantlı traverten damarlarını fay önü travertenlerini oluşturan suların çıkış yeri olarak yorumlanmaktadırlar. (4) Kendiliğinden oluşmuş kanal travertenleri (self-built channel travertines)- Kalsiyum karbonatça zengin suyun kanal içinde akması sonucu, kanal

8 54 Erhan ALTUNEL tabanında ve kenarlarında travertenin çökelmesiyle oluşan duvar şeklindeki travertenler kendiliğinden oluşan kanal travertenleri diye adlandırılmıştır (Şek. 7). 'Self-built' terimi ilk kez Bean (1971) tarafından Pamukkale'deki bu duvar şeklindeki travertenleri tanımlamak için kullanılmıştır. Traverten oluşumunu sağlayan kanallar, teraslardan drenaj olana suların aktığı doğal kanallar veya insanların sulama amaçlı yaptıkları kanallar olabilir. Kanal içindeki suyun akışı kanal kenarlarında kanal merkezine göre daha çalkantılı olduğu için traverten çökelemi kenarlarda daha fazladır. Dolayısıyle kanal tipi travertenlerin dikey kesitleri genellikle "M" şeklinde bir görünüm sunarlar. (5) Aşınmış örtü travertenler (eroded-sheet travertines)- Bu kategori, kenarları büyük ölçüde aşınmış ve diğer traverten çeşitleri ile yüzey bağlantıları olmayan tüm tabakalı travertenleri içerir. Bu kategorideki travertenler bölgedeki en yaşlı traverten türüdür çünkü travertenler büyük ölçüde aşınmışlardır. Bu travertenlerin aşınmadan önce tabakalı-sırt tipi, fay önü veya teras tipi travertenlerin bir parçası olduğu düşünülmektedir.

9 PAMUKKALE TRAVERTENLERİ 55 PAMUKKALE TRAVERTENLERİNİN YAŞI Pamukkale'deki travertenlerin yaşı, daha önce giriş bölümünde belirtildiği gibi uranyum serisi yaş tekniği kullanılarak elde edilmiştir. Aşağıda, materyal seçimi ve örnekleme stratejisi özetlendikten sonra travertenlerden elde edilen yaşlar verilecektir. MATERYAL SEÇİMİ VE ÖRNEKLEME STRATEJİSİ Yaş analizi için ideal materyal, gözenekli veya geçirgen olmayan, kırıntılı veya organik madde içermeyen kaba kristali kalsit veya aragonittir.gözenekli örneklerde (Şek. 8a) su, gözenekler içindekolayca dolaşabileceğinden gözeneklerde daha genç kalsit ve aragonit kristalleştirebilir. Bunun yanında çatlaklarda oluşan beyaz dikey bantlı travertenler iyi kristalleşmiş ve kompak olduklarından (Şek. 8 b) yaş tayini için en ideal materyallerdir. Pamukkale travertenlerinden derlenen örnekler genellikle sırt tipi travertenlerin merkezî çatlaklarında oluşan bantlı travertenler ile fay önü travertenlerinin oluşumuna kaynak olduğu düşünülen bantlı damarlardan alınmıştır. Bunların yanında gözenekli olmalarına rağmen yaşları hakkında yaklaşık bir bilgi elde etmek amacıyla aşınmış traverten tabakalarından da bir adet örnek alınmıştır. Şekil 9 yaş tayini için örnek alınan lokasyonları göstermektedir. Örneklerin özellikle, sırt tipi travertenlerin merkezi çatlaklarında gelişmiş bantlı travertenlerden alınmasındaki amaç şudur: (1) Bu travertenlerin çökelimi çatlak duvarından merkeze doğrudur. Yani çatlak duvarına yakın traverten merkezdeki travertene oranla daha yaşlıdır. Dolayısıyle kenardaki ve merkezdeki örneklerin yaşları uygulanan metodun güvenilirliği hakkında bilgi verecektir. (2) Çatlardaki bantlı travertenler ile sırtların kenarlarındaki tabakalı travertenler aynı yaşlı olduğundan, çatlakların merkezindeki örneklerin yaşları depolanma aktivitesinin durduğu yaşı, çatlak duvarına yakın örnekler ise traverten sırtlarının oluşmaya

10 56 Erhan ALTUNEL başladığı zamanı veri. (3) Çatlaklardaki travertenlerin merkezlerinden ve kenarlarından toplanacak bir seri örnek traverten depolanması sırasındaki ve sonrasındaki çatlak açılma oranlarındaki.değişiklikleri verebilir. TRAVERTENLERİN YAŞLARI Önceden de belirtildiği gibi çatlaklar içinde oluşan bantlı travertenler, uranyum serisi yaş metodu için ideal materyal olup, Çizelge 1'de görüldüğü gibi örneklerdeki Th 230 /Th 232 oranı genellikle 20'den büyüktür. Dolayısıyle toryum kirlenmesi için düzeltmeye gerek yoktur. Pamukkale travertenlerinden alınan örneklerin yaşları Çizelge 1'de verilmiştir. Analiz edilen ör- -nekter içinde aşınmış traverten tabakalarından alınan 19 numaralı örneğin yaşı yıldan daha fazladır. Travertenlerden alınan örneklerden elde edilen yaşlar Pamukkale bölgesindeki traverten oluşumunun en az yıldan bu yana değişik konumlarda kesintisiz olarak devam ettiğini göstermektedir. Ancak alınan örneklerin yaşlarından da görüldüğü gibi traverten oluşumu aynı lokasyonda sürekli değildir, bölgenin tektonik aktivitesine bağlı olarak traverten oluşumuna su sağlayan çatlaklar aktivitelerini yitirmiş veya su çıkışı yeni çatlaklar boyunca olmuştur.

11 PAMUKKALE TRAVERTENLERİ ve numaralı örnekler arkeolojik yerleşim yeri olan Hirapolis'in yaklaşık 1 km kuzey-doğusunda, fay önü travertenleri ile metamorfik kayaç kontağında yer alan ve fay önü travertenlerini oluşturan suların çıktığı lokasyon olarak yorumlanan (Altunel ve Hancock, 1993 a) yaklaşık düşey bantlı travertenlerden alınmıştır numaralı örnek traverten damarının metamorfik kayaca yakın olan kısmından, numaralı örnek ise damarın merkezi olarak düşünülen kısımdan alınmıştır. Kenardan alınan örnek (20.11) ± yıl yaşını verirken, merkezdan alınan örnek (20.12) buna göre daha genç bir yaş, yani ± yıl vermiştir. Dolayısıyle, bu lokasyondaki traverten

12 58 Erhan ALTUNEL oluşumunun günümüzden yaklaşık yıl önce başlayıp yıl önce durduğunu söylemek mümkündür. Diğer bir deyişle, bu lokasyonda yaklaşık yıl traverten oluşmaya devam etmiştir. Aynı şekilde Çizelge 1 'de görüldüğü gibi, sırt tipi travertenlerin merkezî çatlaklarında oluşan traverten örneklerinde çatlak duvarına yakın örnekler, çatlak merkezinden alınan örneklerden daha yaşlıdır. Bu da travertenlerin yaşlarını hesaplamak için kullanılan metodun güvenilirliğini ortaya koymakta ve arazide tespit edilen bantlı travertenlerin çatlak kenarından merkeze doğru oluştukları gözlemini desteklemektedir. Merkezî çatlaklardaki bantlı travertenlerin yaşlarının neotektonik açıdan önemleri bir sonraki kısımda ele alınacaktır. TRAVERTENLERİN NEOTEKTONİK AÇIDAN ÖNEMLERİ Barnes ve diğerlerinin (1978) belirttiği gibi, tektonik olarak aktif olan zonlar ile traverten çökelimi arasında dünya çapında çok yakın bir ilişki vardır. Çünkü faylanmalar hidrotermal akışkanın yüzeye taşınmasında önemli rol oynarlar (Sibson ve diğerleri 1975). Dolayısıyle travertenler, bölgesel tektoniğin bazı belirtilerini yansıtırlar. Birçok traverten kütlesi Pleistosenden bu yana oluşmaya devam ettiğinden (Schvvarcz ve Latham, 1984; Goff ve Shevenell, 1987; Kronfeld ve diğerleri, 1988; Heimann ve Sass, 1989), aktif ve aktif olmayan travertenlerin varlığı tektonik aktivitenin günümüzde veya yakın geçmişte devam ettiğinin bir göstergesidir. Aynı bölgede aktif ve aktif olmayan travertenlerin varlığı tektonik aktivitenin binlerce yıl devam ettiğinin işaretidir. Travertenler çökelme sırasına ve sonrasına ait tektonik yapılar içerdiğinden, çökelme sırasındaki ve sonrasındaki tektonik kuvvetlerin yönü ve kronolojisi hakkında bilgiler sağlar. PAMUKKALE TRAVERTENLERİNİN BÖLGE NEOTEKTONİĞİ AÇISINDAN ÖNEMİ Denizli havzası, güneyde ve kuzeyde aktif normal faylar ile sınırlanmıştır (Koçyiğit, 1984; Şaroğlu ve diğerleri, 1987; Westaway, 1990; 1993). Pamuk-

13 PAMUKKALE TRAVERTENLERİ 59 kale travertenleri bu aktif olarak açılan havzayı kuzeyde sınırlayan Pamukkale normal fayının düşen bloğu üzerinde yer alır. Pamukkale bölgesinde beş değişik traverten kategorisinden üç tanesi tektonik açıdan önemlidirler çünkü traverten oluşumu sırasına veya sonrasına ait tektonik özellikler içerirler (Altunel ve diğerleri, 1994). Bunlar, fay önü travertenleri, kendiliğinden oluşan kanal travertenler ve sırt tipi travertenlerdir. (1) Fay önü travertenleri: Altunel ve diğerleri'ne (1994) göre bu travertenlerin oluşumu günümüzden yaklaşık ± yıl önce başlamış ve yaklaşık ± 9000 yıl önce durmuştur. Önceden de belirtildiği gibi fay önlerinde çökelmiş bu travertenleri oluşturan kaynaklar, fay boyunca yer aldıklarından, tabakalı fay önü travertenlerinin eğimleri, traverteni üzerinde çökeldiği yamaç eğimine paralel gelişir. Örneğin, Yokuşyol bölgesindeki eski fay yüzeyinde bulunan travertenlerin eğimleri fay yüzeyinin eğimine paraleldir. Ancak düşen blok üzerindeki bazı tabakalı fay önü travertenleri ile faya doğru eğimlidirler. Yukarıda açıklanan nedenden dolayı düşen bloktaki tabakaların eğimleri tabakaların orijinal eğimleri olamayacağından, bu tabakalar muhtemelen fayın aktivitesine bağlı olarak geriye eğim kazanmışlardır. Ana faya yakın fay önü travertenlerde boyları yaklaşık 1 m., açıklıkları 20 cm.'ye varan boşluklarda yatay traverten laminaları oluşmuştur. Bu yatay laminaların çözelmesine neden olan boşluklar muhtemelen traverten oluşumu sırasında, faydaki anî hareketler sonucu açılmış ve yükselen sıcak suların bu boşluklara sızmasıyla dolmuştur. Ayrıca Yokuşyol bölgesindeki fay önü travertenleri normal bir fay tarafından da kesilmektedir. Altunel ve Hancock (1993 b), bu fayın muhtemelen M.S. 60 yılındaki deprem sırasında yeniden kırıldığını belirtmektedirler. Travertenlerin içerdiği bu yapılar tektonik aktivitenin traverten oluşumu sırasında ve sonrasında da devam ettiğinin göstergeleridir. (2) Kendiliğinden oluşan kanal travertenler- Duvar şeklinde oldukları için bunları kesen kırıkların türleri hakkında çok sağlıklı bilgiler elde edilebilir. Ayrıca bu tür travertenlerin içine oluşmaya başladıkları kanalların bazıları insan yapımı olduklarından bu travertenlerden deformasyonun yaşı hakkında da bilgi edinmek mümkündür. (3) Sırt tipi travertenler- Pamukkale bölgesinde tektonik açıdan en önemli traverten çeşidi sırt tipi travertenlerdir. Bu travertenlerin uzun eksenleri boyunca yer alan merkezî çatlaklar, açılma çatlaklarıdır (Altunel ve Hancock 1993 b). Bilindiği gibi açılma çatlakları s3 (en küçük gerilme) kuvvetine dik yönde gelişirler. Dolayısıyle bölgeyi etkileyen açılma kuvvetlerinin yönleri bu çatlaklardan elde edilebilir. Altunel ve Hancock (1993 b) sırt tipi travertenlerin merkezi çatlaklarından Pamukkale bölgesindeki açılmanın esas olarak KD-GB yönünde olduğu ancak yer yer K-G yönünde açılmanın da olduğu sonucuna varmışlardır. MERKEZİ ÇATLAKLARDA OLUŞAN BANTLI TRAVERTENLERİN NEOTEKTONİK AÇIDAN ÖNEMLERİ Sırt tipi travertenlerin merkezî çatlaklardan oluşan travertenler, oluştukları çatlağın gelişimi hakkında bilgiler verebilirler. Örneğin, Altunel ve diğerleri (1995), bantlı travertenlerin enine kalınlaklarının derinliğe bağlı olarak artmasının, merkezî çatlağın tektonik gelişimi ile ilgili olduğunu belirterek; bantlı travertenlerin kalınlıklarının derinliğe bağlı olarak doğru orantılı olarak artışını çatlağın aynı oranda açılmasına; basamaklı artışını ise çatlağın kademeli olarak açılmasına bağlamaktadırlar. Merkezî çatlakların kademeli olarak açıldığını destekleyen arazi gözlemleri şunlardır: (1) Bantlı travertenler genellikle düşey ve çatlak kenarlarına paralel olarak çökelmişlerdir. Ancak bu düşey bantlı travertenler içinde cep şeklindeki boşluklarda oluşmuş yatay traverten laminaları vardır. Bu yatay laminalar ile düşey bantlı travertenler aynı anda depolanmış olamazlar. Dolayısıyle düşey bantlı travertenler içindeki bu cepler traverten oluşumu sırasında anî bir hareket sonucu (örneğin deprem gibi) oluşmuş açıklıklar olabilir. Yatay traverten laminaları da daha sonra bu açıklıklara sızan sular tarafından oluşturulmuştur. (2) Düşey bantlı travertenler içinde tabakalı travertenlere ait çakıllar mevcuttur. Bu traverten çakılları bantlı traverten tarafından kabuk gibi sarılmıştır. Bu çakılların bantlı travertenler içinde bulunması; traverten oluşumu sırasında çatlağın anî olarak açılması sonucu (yine örneğin depremlere bağlı olarak) tabakalı travertenlerden kırılan-koparılan parçaların çatlak içine düşmesi şeklinde açıklanabilir.

14 60 Erhan ALTUNEL Sıcak suyun merkezi çatlak boyunca yükselmesi sırasında, çatlağın her iki yüzeyinde çökelen bantlı travertenlerin kalınlıkları, traverten sırtının aktif olarak kalma süresine bağlıdır. Bantlı travertenler çatlak kenarından merkeze doğru geliştikleri için, çatlak içindeki bantlı travertenin toplam kalınlığı ve yaşlarının bilinmesi halinde, toplam kalınlığın, kenar ve merkezden alınan örneklerin yaşları arasındaki farkla oranlamasından; çatlağın traverten oluşumu sırasındaki açılma oranı yaklaşık olarak elde edilebilir. Önceden vurgulandığı gibi Pamukkale'de aktif olmayan bütün traverten sırtları traverten oluşumu durduktan sonra bölgedeki açılmaya bağlı olarak uzun eksenleri boyunca açılmıştır. Bu açıklıkların bazıları her ne kadar eski devirlerde bantlı travertenlerin işletilmesinin bir sonucu ise de çatlaklardaki açıklıklar genellikle tektonik hareketlere bağlı olarak gelişmiştir. Bantlı travertenlerin işletildiği yerlerde çatlak yüzeyi genellikle düzgündür ve yüzeylerde işletim sırasında kullanılan aletlerin izleri mevcuttur. Çatlakların kenarları düzensiz olup çatlak, doğrultusuna dik yönde kapatıldığı varsayılırsa kenarlar birbirlerinden ayrılmış gibi düzenli olarak kapatılabilir (Şek. 10). Bölgede cm. açıklığında, m. derinlikte çatlaklar mevcuttur. Bu açıklık ve derinlikte insanın çalışması mümkün değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı Pamukkale'deki merkezî çatlaklarda görülen açıklıklar, traverten oluşumu durduktan sonra çatlakların açılmaya devam etmelerinin bir sonucudur. Toplam açıklık miktarının merkezden alınan örneğin yaşına oranı, traverten oluşumu durduktan sonraki çatlak açılma oranını verir. Ancak Altunel ve diğerlerinin (1995) belirttiği gibi çatlaklar orantılı ve kademeli olarak açıldıkları için, açılmanın şekli belirlenmediği takdirde hesaplanan değer, ortalama açılma oranıdır. Çizelge 2'de bu amaçla seçilmiş sırt tipi travertenlerden toplanan örneklerden elde edilen çatlakların ortalama açılma oranları verilmiştir. Çizelge 2'de de görüldüğü gibi Pamukkale bölgesinde açılma çatlakları ortalama olarak 0.02 ile 0.1 mm/yıl hızında açılmaktadırlar. Pamukkale'deki sırt tipi travertenlerin merkezî çatlakları boyunca oluşan traverten, sırt merkezine yakın yerlerde maksimum kalınlığa sahiptir; sırt merkezinden her iki uca doğru gidildikçe bantlı traverten kalınlığı azalır ve uçlarda bantlı traverten yok olur. Altunel (1994) ve Altunel ve diğerleri (1995), bunu traverten oluşturan sırtın merkezden uçlara doğru gelişmesi olarak açıklamaktadırlar. Akköy köyüne yakın KB-GD uzanımlı bir traverten sırtının uzun ekseni boyunca alınan traverten örneklerinin izotopik yaş tayinleri bu görüşü doğrulamaktadır. Örneğin; sırt merkezine yakın örneğin (20.9) yaşı ± yıl, sırtın kuzeybatı ucundan alınan örneğin (20.1) yaşı ± 700 yıl ve sırtın güneydoğu ucuna yakın yerden alınan örneğin (20.5) yaşı ±1 100 yıl olarak elde edilmiştir. Görüldüğü gibi, traverten sırtı merkezden

15 PAMUKKALE TRAVERTENLERİ 61 w : kenar ve merkezden alınan örnekler arasındaki mesafe. v : merkezî çatlaktaki boşluk miktarı. dd : traverten çökelimi sırasındaki ortalama açıklama, ad : traverten çökelimi sonrasındaki ortalama açılma, nm : ölçüm almak mümkün değil. 1- Pamukkale'de yaklaşık 10 km 2 'lik bir alan kaplayan aktif ve aktif olmayan travertenler, morfouçlara doğru gençleşmektedir. Yani merkezî çatlak doğrultu boyunca yaklaşık 20 mm/yıl hızla açılmaktadır. Merkezî çatlaklarda oluşan bantlı travertenlerin enine kalınlıklarının derinliğe bağlı olarak artması ve sırt merkezinden uzunlamasına uzaklığa bağlı olarak azalması, sadece Pamukkale bölgesindeki bantlı travertenlere ait karakteristik bir özellik değildir. Altunel (1994), bantlı travertenlerin kalınlıklarının derinliğe bağlı olarak artmasını ve sırt merkezinden uzunlamasına doğru kalınlığın azalmasını Mammoth Hot Springs ve Bridgeport (U.S.A) travertenlerinde de gözlemiştir. Dolayısıyla Pamukkale'deki bantlı travertenlerde görülen bu özellikler merkezî çatlaklarda oluşan bantlı travertenlere ait genel karakteristik özelliklerdir. Westaway'a (1993) göre, Denizli havzasındaki KD-GB yönündeki açılma yaklaşık 14 milyon yıl önce başlamış ve havzayı sınırlayan normal faylar bu süre içinde aktivitelerini sürdürmüşlerdir. Westeway (1990, 1993) Denizli hazasındaki açılma miktarını hesaplamaya çalışmış ve önce havzanın - KD-GB yönünde yaklaşık 10 km. açıldığını ileri sürmüş ancak daha normal faylardan yararlanarak bu açılmanın havzanın batı kısmında 4 km., Pamukkale bölgesinde 2.2 km. ve havzanın doğu kısmına yakın yerde 1 km. olduğunu ileri sürmüştür. Bu açılmanın en az yarısı son 4 milyon yıl içinde meydana geldiğine göre (Westaway, 1993), bu durum dikkate alındığında havzanın batı kısmı için 0.5 mm/yıl, Pamukkale bölgesi için 0.3 mm/yıl ve doğu kısmı için de 0.2 mm/yıl açılma hızları elde edilebilir. Pamukkale bölgesindeki sırt tipi travertenlerin merkezî çatlakları çekme kuvvetleri sonucu oluşan bu açılmanın miktarını belirlemek için ideal materyaldir. Merkezî çatlak doğrultusuna dik olarak belirlenen kesitler üzerindeki merkezî çatlak sayıları ve açılma hızlarının bilinmesi halinde kesit üzerindeki toplam açılma miktarı elde edilebilir. Örneğin, Altunel (1994), Pamukkale bölgesindeki bütün sırt tipi travertenlerin yaşını tespit etmemesine rağmen, eldeki verilerden yararlanarak Pamukkale bölgesindeki açılmak miktarını hesaplamaya çalışmıştır Pamukkale bölgesinde Karahayıt köyü yakınlarında KD-GB yönünde alınacak tipik bir kesit yaklaşık 10 adet merkezi çatlak kesecektir. Aynı doğrultuda Hanife Sırtı yakınlarında alınacak bir kesit 5 adet merkezî çatlak ve Çukurbağ yöresine alınacak bir kesit yine 5 adet merkezi çatlak kesecektir. Altunel'e (1994) göre, yaklaşık son yıl içinde,karahayıt bölgesinde yaklaşık olarak toplam 120 ± 20 m., Hanefi Sırtı mevkiinde 78 ± 22 m. ve Çukurbağ mevkiinde ise 45 ± 5 m.'lik bir açılma meydana gelmiştir. Bu açılma, bölgenin batı kısmında 0.6 mm/yıl, Hanife Sırtı yakınlarında 0.39 mm/yıl ve Çukurbağ yakınlarında 0.23 mm/yıl hızlarında meydana gelmektedir. Altunel'in (1994) merkezî çatlaklardan elde ettiği bu değerler (0.6, 0.39 ve 0.23 mm/yıl), Westeway (1993) tarafından normal faylardan elde edilen ve yukarıda verilen (0.5, 0.3 ve 0.2 mm/yıl) değerlere çok yakındır. SONUÇLAR

16 62 Erhan ALTUNEL lojik özelliklerine göre beş ana grup altında toplanmıştır: (1) Teras tipi travertenler, (2) sırt tipi travertenler, (3) fay önü travertenleri, (4) kendiliğinden oluşan kanal travertenlerrve (5) aşınmış örtü travertenleri. 2- Travertenler uygulanan uranyum serisi yaş yöntemi, Pamukkale bölgesindeki travertenlerin değişik lokasyonlarda en az yıldan bu yana oluşmaya devam ettiklerini ortaya koymuştur. 3- Travertenler çökelme sırasına ve sonrasına ait tektonik özellikler içerirler. Bu kapsamda Pamukkale bölgesinde tektonik açıdan önemli olan traverten çeşitleri; fay önü travertenleri, kendiliğinden oluşan kanal travertenleri ve sırt tipi travertenleridir. 4- Sırt tipi travertenlerin merkezî çatlaklarında oluşan bantlı travertenler, oluştukları çatlağın gelişimi hakkında bilgiler verirler. Pamukkale'deki bantlı travertenlerin en belirgin özellikleri, kalınlığın derinlikle orantılı olarak düzenli veya basamaklı olarak artmasıdır. Kalınlığın orantılı-düzenli artması, çatlağın aynı oranda düzenli olarak açılmasının sonucudur. Ayrıca merkezî çatlak içindeki bantlı travertenlerin yüzeydeki kalınlıkları sırt merkezine yakın yerlerde maksimum kalınlıkta, merkezden uçlara doğru gidildikçe bantlı traveten kalınlığı azalmakta ve sırtların uçlarında yok olmaktadır. Bu da traverten sırtlarının merkezlerden uçlara doğru geliştiklerini göstermektedir. 5- Seçilmiş sırt tipi travertenlerin merkezî çatlaklarında çökelen bantlı travertenlerin yaşları kullanılarak, çatlaklardaki açılma hızları ve bölgenin toplam açılma miktarı elde edilmiştir. Pamukkale'deki merkezi çatlaklar, bölgedeki açılma yönünde yaklaşık 0.02 ile 01. mm/yıl arasında değişen hızlarda açılmaktadırlar. Ayrıca bir adet sırt tipi travertenin uzun ekseni boyunca alman örnekler çatlağın doğrultu boyunca yaklaşık 20 mm/yıl oranında uzadığını ortaya koymuştur. Pamukkale bölgesi KD-GB yönünde yaklaşık olarak mm/yıl hızında açılmaktadır. KATKI BELİRTME Bu makale, yazarın 1994 yılında verilen doktora tezi çalışmasının bir kısmı olup, doktora çalışması yurtdışı bursu niteliğinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından desteklenmiştir. Bu çalışmada kulla- "nılan traverten yaşları Bristol Üniversitesi (İngiltere) Coğrafya Bölümü laboratuvarında yapılmıştır. Laboratuvar imkânları ve yardımlarını esirgemeyen Dr. Peter Smart'a, değerli kritik ve düzeltmeleri için Prof. Dr. Paul L. Hancock'a (Bristol Üniversitesi), makaleyi ilk haliyle okuyan ve önerilerde bulunan Prof. Dr. Cahit Helvacı'ya (Dokuz Eylül Üniversitesi) Dr. Fuat Şaroğlu'na (MTA, Ankara) ve Dr. Kadir Sarıiz'e (Osmangazi Üniversitesi) ve ayrıca şekillerin çiziminde sağladığı kolaylıklar için Prof. Dr. Hüseyin Özdağ'a (Osmangazi Üniversitesi) teşekkür ederim. DEĞİNİLEN BELGELER Yayına Verildiği Tarih, 20 Eylül 1995 Altunel, E., 1993, Pamukkale: emsalsiz travertenler: Cumhuriyet Bilim Teknik, 339, ; 1994, Active tectonics and the evolution of Quaternary travertines at Pamukkale, Vvestern Turkey, Ph. D. thesis, Bristol University, Uk. (yayınlanmamış). ; ve Hancock, P.L., 1993a, Morphological features and tectonic setting of Quaternary travertines at Pamukkale, vvestern Turkey. Geol J., 28, ; ve Hancock, P.L., 1993b Active fissuring faulting in Quaternary travertines at Pamukkale, vvestern Turkey: In: Neotectonics and Active Faulting (edited by Stevvart, l. S., Vita.Finzi, c. & Ovven, L. A.) Zeitschrift Geomorphologie Supplementary Volume, 94, ; Hancock, P. ve Smart, P., 1994, Morphological attributes of Pamukkale travertines and their relationship to active tectonic stretching: 47, Türkiye Jeoloji Kurultayı (Özet), Ankara. ; ve ; 1995, Formation of fissure-ridge travertines and their neotectonic significance, IESCA-1995, Güllük (Özet) (Muğla).

17 PAMUKKALE TRAVERTENLERİ 63 Atiker, M., 1993, Pamukkale: TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi, 26, 308, Bargar, K.E., 1978, Geology and thermal history of Mammoth Hot Springs, Yellovvstone National Park, Wyoming: U.S.Geol.Surv.Bull., Barnes, L; Irvvin, W.P. ve VVhite D.E., 1978, Global distribution of carbon dioxide discharges, and major zones of seismicity: U.S. Geological Survey, Water-Resources investigations, 78-39, Open-File Report. Bean, G., 1971, Turkey Beyond the Meander: Ernest Benn, London. (Revised and edited by J.Bean [1980] and published by John Murray, London [1989]. Blackvvell, B.B. ve Schvvarcz, H.P., 1986, U-series analyses of the lower travertine at Ehringsdorf, DDR: Quaternary Research, 25, Bögli, A., 1980, Karst Hydrology and Physical Speleology: Springer-Verlag, Berlin, 284 s. Buccino, S.G., D'Argenio ve Ferreri, V., 1978, l travertini della Bassa Velle del Tanagro (Campania) studio geomorphologico, sedimentologico e geochimico (with English abstract): Boll. Coc. lt., 97, Canik, B., 1978, Denizli-Pamukkale sıcak su kaynaklarının sorunları: Jeoloji Mühendisliği, Jeo.Müh. Odası, 5, Chafetz, H.S. ve Folk, R.L., 1984, Travertines: depositional morphology and the bacterially constructed constituents: J.Sedim. Petrol., 54, Eşder, T. ve Yılmazer, S., 1991, Pamukkale jeoter-. mal kaynakları ve travertenlerin oluşumu: Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Dergisi. Ford, T.D. ve Pedley, M.H., 1992, Tufa deposits of the world: J.speleol.Soc.Japan, 17, Groff, F. ve Shevenell, L., 1987, Travertine deposits of Soda Dam, Nevv Mexico, and their implications for the age and evolution of the Valles Caldera hydrothermal system: Geol.Soc.Am.Bull., 99, Gökalp, E., 1971, Pamukkale (Denizli) bölgesinin jeoloji ve hidrojeoloji etüdü: MTA Rap., 4561, 18 s. (yayımlanmamış). Hayden, F.V., 1872, United States Geological Survey of Montana and portions of adjacent territories: Fifth Annual Report of Progress. Heimann, A. ve Sass, E., 1989, Travertines in the northern Hula Valley, Israel. Sedimentology, 36, Irion, G. ve Müller, G., 1968, Mineralogy, Petrology and Chemical Composition of Soma Calcareous Tufa from the Schvvabische Alb, Gremany: In: Recent Developments in Carbonate Sedimentology in Central Europe (edited by Müller, G. & Friedmann, G.M.) Spring- Verlag Berlin, Heidelberg, pp Jones, J.C., 1925, Travertine Company report: Uni. of Nevada, Reno. UNR Special Collection, (yayınlanmamış). Julia, R., 1983, Travertines: In: Carbonates Depositional Environments (edited by Scholle, P.A.; Bebout, D.G. & Moore, C.H.) AAPE, Tulsa, Oklahoma, USA. Koçak, A., 1976, Denizli-Pamukkale ve Karahayıt kaplıcalarının hidrojeolotik etüdü: MTA Rap. 5670, 21 s. (yayınlanmamış). Koçyiğit, A., 1984, Güneybatı Türkiye ve yakın dolayında levha içi yeni tektonik gelişimi (Intraplate neotectonic development of Southvvestern Turkey and adjacent areas). TJK Bülteni, 27, Kronfeld, J.; Voggel, J.C.; Rosenthal, E. ve VVeinstein-Evron, M., 1988, Age and paleoclimatic implications of the Bet Shean travertines: Quaternary Research, 30,

Pamukkale (Hierapolis) de arkeologlar tarafından yanlış yorumlanan jeolojik yapılar: Kendiliğinden oluşan kanal travertenler ve sırt tipi travertenler

Pamukkale (Hierapolis) de arkeologlar tarafından yanlış yorumlanan jeolojik yapılar: Kendiliğinden oluşan kanal travertenler ve sırt tipi travertenler Pamukkale (Hierapolis) de arkeologlar tarafından yanlış yorumlanan jeolojik yapılar: Kendiliğinden oluşan kanal travertenler ve sırt tipi travertenler Erhan AUunel, Osmangazi Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliği

Detaylı

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar JEOLOJİK YAPILAR GİRİŞ Dünyamızın üzerinde yaşadığımız kesiminden çekirdeğine kadar olan kısmında çeşitli olaylar cereyan etmektedir. İnsan ömrüne oranla son derece yavaş olan bu hareketlerin çoğu gözle

Detaylı

TUFA ve TRAVERTEN-III

TUFA ve TRAVERTEN-III TUFA ve TRAVERTEN-III Dr.Esref ATABEY Jeoloji Yüksek Mühendisi TRAVERTEN LİTOFASİYESLERİ Sıcak su travertenlerindeki çökeller farklı fasiyes tiplerinde olabilmektedir. Her traverten çökelinde tüm fasiyesler

Detaylı

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü TABAKA DÜZLEMİNİN TEKTONİK KONUMU Tabaka düzleminin konumunu belirlemek için tabakanın aşağıdaki özelliklerinin

Detaylı

Yapısal jeoloji. 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik. Güz 2005

Yapısal jeoloji. 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik. Güz 2005 MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu 12.113 Yapısal jeoloji 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik Güz 2005 Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Şartları hakkında bilgi almak

Detaylı

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR Kayaçların belirli bir yapısı vardır. Bu yapı kayaç oluşurken ve kayaç oluştuktan sonra kazanılmış olabilir. Kayaçların oluşum sırasında ve oluşum koşullarına bağlı olarak kazandıkları

Detaylı

MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI

MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI Altan İÇERLER 1, Remzi BİLGİN 1, Belgin ÇİRKİN 1, Hamza KARAMAN 1, Alper KIYAK 1, Çetin KARAHAN 2 1 MTA Genel Müdürlüğü Jeofizik

Detaylı

TUFA ve TRAVERTEN-IV. Dr.Esref ATABEY. Jeoloji Yüksek Mühendisi

TUFA ve TRAVERTEN-IV. Dr.Esref ATABEY. Jeoloji Yüksek Mühendisi TUFA ve TRAVERTEN-IV Dr.Esref ATABEY Jeoloji Yüksek Mühendisi DİYAJENEZ Mineraloji Tufa ve travertenlerde egemen kalsit minerali aragonittir. Ayrıca termomineral suların eşlik ettiği ve diyatomalar, sapçıklar

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 4/3/2017 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta : orhan.arkoc@klu.edu.tr Web : http://personel.klu.edu.tr/orhan.arkoc 4/3/2017 2 BÖLÜM 4 TABAKALI KAYAÇLARIN ÖZELLİKLER, STRATİGRAFİ,

Detaylı

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü TABAKA ve TABAKALANMA Sedimanter yapıların temel kavramı tabakadır. Bir tabaka, alt ve üst sınırlarıyla diğerlerinden

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 27.02.2018 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta : orhan.arkoc@klu.edu.tr Web : http://personel.klu.edu.tr/orhan.arkoc 27.02.2018 2 BÖLÜM 4 TABAKALI KAYAÇLARIN ÖZELLİKLER,

Detaylı

KONYA ĐLĐ JEOTERMAL ENERJĐ POTANSĐYELĐ

KONYA ĐLĐ JEOTERMAL ENERJĐ POTANSĐYELĐ Konya İl Koordinasyon Kurulu 26-27 Kasım 2011 KONYA ĐLĐ JEOTERMAL ENERJĐ POTANSĐYELĐ Yrd.Doç.Dr.Güler GÖÇMEZ. Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi. gulergocmez@selcuk.edu.tr 1.GĐRĐŞ Jeotermal

Detaylı

FAYLAR FAY ÇEŞİTLERİ:

FAYLAR FAY ÇEŞİTLERİ: FAYLAR Fay (Fault); kayaçlarda gözle görülecek kadar kayma hareketi gösteren kırıklara verilen genel bir isimdir. FAY, Yerkabuğundaki deformasyon enerjisinin artması sonucunda, kayaç kütlelerinin bir kırılma

Detaylı

Normal Faylar. Genişlemeli tektonik rejimlerde (extensional tectonic regime) oluşan önemli yapılar olup bu rejimlerin genel bir göstergesi sayılırlar.

Normal Faylar. Genişlemeli tektonik rejimlerde (extensional tectonic regime) oluşan önemli yapılar olup bu rejimlerin genel bir göstergesi sayılırlar. Normal Faylar Genişlemeli tektonik rejimlerde (extensional tectonic regime) oluşan önemli yapılar olup bu rejimlerin genel bir göstergesi sayılırlar. 1 2 Bir tabakanın normal faylanma ile esnemesi (stretching).

Detaylı

VIII. FAYLAR (FAULTS)

VIII. FAYLAR (FAULTS) VIII.1. Tanım ve genel bilgiler VIII. FAYLAR (FAULTS) Kayaçların bir düzlem boyunca gözle görülecek miktarda kayma göstermesi olayına faylanma (faulting), bu olay sonucu meydana gelen yapıya da fay (fault)

Detaylı

4. FAYLAR ve KIVRIMLAR

4. FAYLAR ve KIVRIMLAR 1 4. FAYLAR ve KIVRIMLAR Yeryuvarında etkili olan tektonik kuvvetler kayaçların şekillerini, hacimlerini ve yerlerini değiştirirler. Bu deformasyon etkileriyle kayaçlar kırılırlar, kıvrılırlar. Kırıklı

Detaylı

HEYELANLAR HEYELANLARA NEDEN OLAN ETKENLER HEYELAN ÇEŞİTLERİ HEYELANLARIN ÖNLENMESİ HEYELANLARIN NEDENLERİ

HEYELANLAR HEYELANLARA NEDEN OLAN ETKENLER HEYELAN ÇEŞİTLERİ HEYELANLARIN ÖNLENMESİ HEYELANLARIN NEDENLERİ HEYELANLAR Y.Doç.Dr. Devrim ALKAYA Pamukkale Üniversitesi Doğal zemin veya yapay dolgu malzemesinden oluşan bir yamacın; yerçekimi, eğim, su ve benzeri diğer kuvvetlerin etkisiyle aşağı ve dışa doğru hareketidir.

Detaylı

DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003

DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003 DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR Yaşar ar EREN-2003 6.DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR Bu faylar genellikle dikçe eğimli, ve bloklar arasındaki hareketin yatay olduğu faylardır. Doğrultu atımlı faylar (yanal,

Detaylı

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ İlker ŞENGÜLER* GİRİŞ Çalışma alanı Eskişehir grabeni içinde Eskişehir ilinin doğusunda, Sevinç ve Çavlum mahallesi ile Ağapınar köyünün kuzeyinde

Detaylı

KIRIKLAR VE FAYLAR NORMAL FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003

KIRIKLAR VE FAYLAR NORMAL FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003 NORMAL FAYLAR Yaşar ar EREN-2003 NORMAL FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR 50 O den fazla eğimli ve eğim atım bileşenin doğrultu bileşenine göre oldukça büyük olduğu faylardır. Normal faylarda tavan bloku taban

Detaylı

Sarıçam (Adana, Güney Türkiye) Jeositi: İdeal Kaliş Profili. Meryem Yeşilot Kaplan, Muhsin Eren, Selahattin Kadir, Selim Kapur

Sarıçam (Adana, Güney Türkiye) Jeositi: İdeal Kaliş Profili. Meryem Yeşilot Kaplan, Muhsin Eren, Selahattin Kadir, Selim Kapur Sarıçam (Adana, Güney Türkiye) Jeositi: İdeal Kaliş Profili Meryem Yeşilot Kaplan, Muhsin Eren, Selahattin Kadir, Selim Kapur Kaliş genel bir terim olup, kurak ve yarı kurak iklimlerde, vadoz zonda (karasal

Detaylı

Yapısal Jeoloji: Tektonik

Yapısal Jeoloji: Tektonik KÜLTELERDE YAPI YAPISAL JEOLOJİ VE TEKTONİK Yapısal Jeoloji: Yerkabuğunu oluşturan kayaçlarda meydana gelen her büyüklükteki YAPI, HAREKET ve DEFORMASYONLARI inceleyen, bunları meydana getiren KUVVET ve

Detaylı

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ TOPOĞRAFYA, YÜKSELTİ VE RÖLİYEF Yeryüzünü şekillendiren değişik yüksekliklere topoğrafya denir. Topoğrafyayı oluşturan şekillerin deniz seviyesine göre yüksekliklerine

Detaylı

DOĞRULTU-ATIMLI FAYLAR

DOĞRULTU-ATIMLI FAYLAR DOĞRULTU-ATIMLI FAYLAR Hareket vektörü fayın doğrultusuna paralel, eğim yönüne dik olan faylardır. Sapma Açısı: 00 o 1 http://www2.nature.nps.gov/geology/usgsnps/jotr/pic00015sm.jpg 2 3 http://www.geo.umn.edu/courses/1001/summer_session/crops_offset.jpg

Detaylı

Sedimanter kayaçlar: Yer kabuğunda farklı koşullar altında oluşmuş magmatik, metamorfik ve sedimanter kayaçların genel olarak fiziksel ve kimyasal

Sedimanter kayaçlar: Yer kabuğunda farklı koşullar altında oluşmuş magmatik, metamorfik ve sedimanter kayaçların genel olarak fiziksel ve kimyasal Sedimanter Yapılar Sedimanter kayaçlar: Yer kabuğunda farklı koşullar altında oluşmuş magmatik, metamorfik ve sedimanter kayaçların genel olarak fiziksel ve kimyasal süreçlerle bozunması, dağılması, çözünmesi,

Detaylı

KALINLIK VE DERİNLİK HESAPLAMALARI

KALINLIK VE DERİNLİK HESAPLAMALARI KALINLIK VE DERİNLİK HESAPLAMALARI Herhangi bir düzlem üzerinde doğrultuya dik olmayan düşey bir düzlem üzerinde ölçülen açıdır Görünür eğim açısı her zaman gerçek eğim açısından küçüktür Görünür eğim

Detaylı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı JEOLOJİK OSEONOGRAFİ Genelde çok karmaşık bir yapıya sahip olan okyanus ve deniz

Detaylı

Toprak oluşum sürecinde önemli rol oynadıkları belirlenmiş faktörler şu

Toprak oluşum sürecinde önemli rol oynadıkları belirlenmiş faktörler şu TOPRAK OLUŞUMU Toprak oluşum sürecinde önemli rol oynadıkları belirlenmiş faktörler şu şekildedir: 1. İklim (su, sıcaklık, oksijen ve karbondioksit) 2. Ana materyal 3. Bitki ve hayvanlar (organik faktörler)

Detaylı

10/3/2017. Yapısal Jeoloji, Güz Ev Ödevi 1. ( ) Profile, Eğim, Yükseklik

10/3/2017. Yapısal Jeoloji, Güz Ev Ödevi 1. ( ) Profile, Eğim, Yükseklik Yapısal Jeoloji, Güz 2017-18 Ev Ödevi 1. (18.09.2017) Profile, Eğim, Yükseklik 1. A-B, C-D, E-F, G-H, R-S noktalarından geçen profilleri gerçek ölçekli olarak çiziniz. 2. Siyah düz çizgi ile gösterilen

Detaylı

3. TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI

3. TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI 1 3. T VRMI ve V-URLI Tabaka nedir? lt ve üst sınırlarıyla bir diğerinden ayrılan, kendine has özellikleri olan, sabit hidrodinamik koşullar altında çökelmiş, 1 cm den daha kalın, en küçük litostratigrafi

Detaylı

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Müh.Mim.Fak.Dergisi C.XX, S.2, 2007 Eng&Arch.Fac. Eskişehir Osmangazi University, Vol..XX, No:2, 2007 Makalenin Geliş Tarihi : 15.11.2006 Makalenin Kabul Tarihi : 02.07.2007

Detaylı

Yapısal Jeoloji. 2. Bölüm: Gevrek deformasyon ve faylanma

Yapısal Jeoloji. 2. Bölüm: Gevrek deformasyon ve faylanma MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu 12.113 Yapısal Jeoloji 2. Bölüm: Gevrek deformasyon ve faylanma Güz 2005 Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Şartları hakkında bilgi almak için http://ocw.mit.edu/terms

Detaylı

KIVRIMLAR (SÜNÜMLÜ / SÜNEK DEFORMASYON) Kıvrımlanma

KIVRIMLAR (SÜNÜMLÜ / SÜNEK DEFORMASYON) Kıvrımlanma KIVRIMLAR (SÜNÜMLÜ / SÜNEK DEFORMASYON) 1 Kıvrımlanma 2 1 Tabakalı kayaçların tektonik kuvvetlerin etkisiyle kazandıkları dalga şeklindeki deformasyon yapılarına kıvrım, meydana gelen olaya da kıvrımlanma

Detaylı

3. TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI

3. TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI 1 3. T VRMI ve V-URLI Tabaka nedir? lt ve üst sınırlarıyla bir diğerinden ayrılan, kendine has özellikleri olan, sabit hidrodinamik koşullar altında çökelmiş, 1 cm den daha kalın, en küçük litostratigrafi

Detaylı

TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI

TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI Eğim Hesaplama - İki nokta arasındaki yükseklik farkının bu iki nokta arasındaki yatay uzaklığa oranına eğim denir. Yüzde veya binde olarak hesaplanır. Eğim (E)= Yükseklik farkı (h) Yatay uzaklık (L) x100

Detaylı

İNM Ders 2.2 YER HAREKETİ PARAMETRELERİNİN HESAPLANMASI. Yrd. Doç. Dr. Pelin ÖZENER İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı

İNM Ders 2.2 YER HAREKETİ PARAMETRELERİNİN HESAPLANMASI. Yrd. Doç. Dr. Pelin ÖZENER İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı İNM 424112 Ders 2.2 YER HAREKETİ PARAMETRELERİNİN HESAPLANMASI Yrd. Doç. Dr. Pelin ÖZENER İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı YER HAREKETİ PARAMETRELERİNİN HESAPLANMASI Yapıların Depreme

Detaylı

Kırıklar, Eklemler, Damarlar

Kırıklar, Eklemler, Damarlar Kırıklar, Eklemler, Damarlar Kırıklar ve eklemler hemen hemen her yüzlekte bulanan mezoskopik yapılardır. Kayalar kırık yüzeyleri boyunca parçalara ayrılabilir. Bu parçalanma özelliği kayaların duraylılık

Detaylı

TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR. Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar

TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR. Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar 1. Magmatik Kayaçlar Magmanın arz kabuğunun çeşitli derinliklerinde

Detaylı

HEYELAN ETÜT VE ARAZİ GÖZLEM FORMU

HEYELAN ETÜT VE ARAZİ GÖZLEM FORMU HEYELAN ETÜT VE ARAZİ GÖZLEM FORMU İL HEYELAN AKTİVİTE DURUMU Olmuş Muhtemel Her ikisi FORMU DÜZENLEYENİN İLÇE AFETİN TARİHİ ADI SOYADI BELDE ETÜT TARİHİ TARİH KÖY GENEL HANE/NÜFUS İMZA MAH./MEZRA/MEVKİİ

Detaylı

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR Kayaçların belirli bir yapısı vardır. Bu yapı kayaç oluşurken ve kayaç oluştuktan sonra kazanılmış olabilir. Kayaçların oluşum sırasında ve oluşum koşullarına bağlı olarak kazandıkları

Detaylı

Potansiyel. Alan Verileri İle. Hammadde Arama. Endüstriyel. Makale www.madencilik-turkiye.com

Potansiyel. Alan Verileri İle. Hammadde Arama. Endüstriyel. Makale www.madencilik-turkiye.com Makale www.madencilik-turkiye.com Seyfullah Tufan Jeofizik Yüksek Mühendisi Maden Etüt ve Arama AŞ seyfullah@madenarama.com.tr Adil Özdemir Jeoloji Yüksek Mühendisi Maden Etüt ve Arama AŞ adil@madenarama.com.tr

Detaylı

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel) Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel) The Cave With Multiple-Periods And Origins Characterizing The

Detaylı

YER. Uzaklık. Kütle(A) X Kütle (B) Uzaklık 2. Çekim kuvveti= Yaşar EREN-2007

YER. Uzaklık. Kütle(A) X Kütle (B) Uzaklık 2. Çekim kuvveti= Yaşar EREN-2007 Uzaklık Çekim kuvveti= Kütle(A) X Kütle (B) Uzaklık 2 Okyanuslardaki gel-git olayı ana olarak Ayın, ikincil olarak güneşin dünyanın (merkezine göre) değişik bölgeleri üzerindeki diferansiyel çekim etkisiyle

Detaylı

UYUMSUZLUKLAR VE GÖRECELİ YAŞ KAVRAMI

UYUMSUZLUKLAR VE GÖRECELİ YAŞ KAVRAMI UYUMSUZLUKLAR VE GÖRECELİ YAŞ KAVRAMI Diskordans nedir? Kayaçların stratigrafik dizilimleri her zaman kesiksiz bir seri (konkordan seri) oluşturmaz. Bazen, kayaçların çökelimleri sırasında duraklamalar,

Detaylı

SICAK SU İLE SIĞ SOĞUK SUYUN KARIŞMASINDAN MEYDANA GELEN SUDA KARIŞMADAN ÖNCE BUHAR VE ISI KAYBININ OLUP OLMADIĞININ SAPTANMASI

SICAK SU İLE SIĞ SOĞUK SUYUN KARIŞMASINDAN MEYDANA GELEN SUDA KARIŞMADAN ÖNCE BUHAR VE ISI KAYBININ OLUP OLMADIĞININ SAPTANMASI SICAK SU İLE SIĞ SOĞUK SUYUN KARIŞMASINDAN MEYDANA GELEN SUDA KARIŞMADAN ÖNCE BUHAR VE ISI KAYBININ OLUP OLMADIĞININ SAPTANMASI Makale Fournier ve Truesdell (1974)'den kısmen tercüme edilmiştir. Mert ARSLAN*

Detaylı

Ön Söz Çeviri Editörünün Ön Sözü

Ön Söz Çeviri Editörünün Ön Sözü vii İçindekiler Ön Söz Çeviri Editörünün Ön Sözü x xi 1 GİRİŞ 1 1.1 Seçilmiş Genel Kitaplar ve Jeoloji Üzerine Kaynak Malzemeler 2 1.2 Jeolojik Saha Teknikleri ile İlgili Kitaplar 3 2 ARAZİ DONANIMLARI

Detaylı

KARBONATLI KAYAÇLAR İÇERİSİNDEKİ Pb-Zn YATAKLARI

KARBONATLI KAYAÇLAR İÇERİSİNDEKİ Pb-Zn YATAKLARI KARBONATLI KAYAÇLAR İÇERİSİNDEKİ Pb-Zn YATAKLARI Katman (tabaka) uyumlu Pb-Zn yatakları Cevher, çok kalın karbonatlı istifler içerisinde bulunur. Katman, mercek, damar, karstik boşluk dolgusu şekillidir.

Detaylı

Atım nedir? İki blok arasında meydana gelen yer değiştirmeye atım adı verilir. Beş çeşit atım türü vardır. Bunlar;

Atım nedir? İki blok arasında meydana gelen yer değiştirmeye atım adı verilir. Beş çeşit atım türü vardır. Bunlar; 1 FAYLAR Yeryuvarında etkili olan tektonik kuvvetler kayaçların şekillerini, hacimlerini ve yerlerini değiştirirler. Bu deformasyon etkileriyle kayaçlar kırılırlar, kıvrılırlar. Kırıklı yapılar (faylar

Detaylı

MAĞARA OLUŞUMLARI Soda Tüpü Sarkıt Dikit Sütun

MAĞARA OLUŞUMLARI Soda Tüpü Sarkıt Dikit Sütun MAĞARA OLUŞUMLARI Soda Tüpü Soda tüpleri sarkıt oluşumlarının ilk hallerini gösterirler. İçleri boş ve uzun, genellikle saydam kalsit tüplerinden oluşan soda tüplerinin genişliği, içerisinde bulunan su

Detaylı

TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR Magmatik (Püskürük) Kayaçlar Ýç püskürük Yer kabuðunu oluþturan kayaçlarýn tümünün kökeni magmatikdir. Magma kökenli kayaçlar dýþ kuvvetlerinin etkisiyle parçalara ayrýlýp, yeryüzünün çukur yerlerinde

Detaylı

Laboratuvar 4: Enine kesitlere giriş. Güz 2005

Laboratuvar 4: Enine kesitlere giriş. Güz 2005 Laboratuvar 4: Enine kesitlere giriş Güz 2005 1 Giriş Yapısal jeologun hedeflerinden birisi deforme kayaçların üç boyutlu geometrisini anlamaktır. Ne yazık ki, tüm bunların doğrudan gözlenebilir olanları

Detaylı

10. KONSOLİDASYON. Konsolidasyon. σ gerilmedeki artış zeminin boşluk oranında e azalma ve deformasyon yaratır (gözeneklerden su dışarı çıkar).

10. KONSOLİDASYON. Konsolidasyon. σ gerilmedeki artış zeminin boşluk oranında e azalma ve deformasyon yaratır (gözeneklerden su dışarı çıkar). . KONSOLİDASYON Konsolidasyon σ gerilmedeki artış zeminin boşluk oranında e azalma ve deformasyon yaratır (gözeneklerden su dışarı çıkar). σ nasıl artar?. Yeraltısuyu seviyesi düşer 2. Zemine yük uygulanır

Detaylı

Yaşar EREN-2003. Altınekin-Konya. Altınekin-Konya. Meydanköy-Konya

Yaşar EREN-2003. Altınekin-Konya. Altınekin-Konya. Meydanköy-Konya Altınekin-Konya Altınekin-Konya Meydanköy-Konya Yaşar EREN-2003 Tabakalı kayaçlar homojen olmayan gerilmelerle kıvrımlanırlar. Kıvrımlar kayaç deformasyonunun en göze çarpan yapılarındandır. Meydanköy-Konya

Detaylı

PETMA BEJ MERMER OCAĞI. PETMA MERMER DOĞALTAŞ ve MADENCİLİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

PETMA BEJ MERMER OCAĞI. PETMA MERMER DOĞALTAŞ ve MADENCİLİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ 2014 PETMA BEJ MERMER OCAĞI PETMA MERMER DOĞALTAŞ ve MADENCİLİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ OCAK HAKKINDA BİLGİLER 1) OCAK RUHSAT BİLGİLERİ İLİ İLÇE KÖYÜ : TOKAT : TURHAL : ORMANÖZÜ RUHSAT NUMARASI

Detaylı

FİZİK. Mekanik İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ KAYAÇLARIN MÜHENDİSLİK ÖZELLİKLERİ. Mekanik Nedir? Mekanik Nedir?

FİZİK. Mekanik İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ KAYAÇLARIN MÜHENDİSLİK ÖZELLİKLERİ. Mekanik Nedir? Mekanik Nedir? İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ 14.04.2015 KAYAÇLARIN MÜHENDİSLİK ÖZELLİKLERİ Dr. Dilek OKUYUCU Mekanik Nedir? Mekanik: Kuvvetlerin etkisi altında cisimlerin davranışını inceleyen bilim dalıdır.

Detaylı

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK ÜNİTENİN KONULARI Toprağın Oluşumu Fiziksel Parçalanma Kimyasal Ayrışma Biyolojik Ayrışma Toprağın Doğal Yapısı Katı Kısım Sıvı Kısım ve Gaz Kısım Toprağın Katmanları

Detaylı

YAPRAKLANMALI METAMORFİK KAYAÇALAR. YAPRAKLANMASIZ Metamorfik Kayaçlar

YAPRAKLANMALI METAMORFİK KAYAÇALAR. YAPRAKLANMASIZ Metamorfik Kayaçlar YAPRAKLANMALI METAMORFİK KAYAÇALAR YAPRAKLANMASIZ Metamorfik Kayaçlar Dokanak başkalaşım kayaçlarında gözlenen ince taneli, yönlenmesiz ve yaklaşık eş boyutlu taneli doku gösteren kayaçlara hornfels denir.

Detaylı

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü YENİLENMİŞ TÜRKİYE DİRİ FAY HARİTALARI VE DEPREM TEHLİKESİNİN BELİRLENMESİ AÇISINDAN ÖNEMİ Dr. Tamer Y. DUMAN MTA Genel Müdürlüğü, Jeoloji Etütleri Dairesi Türkiye neden bir deprem ülkesi? Yerküre iç-dinamikleri

Detaylı

MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ İÇİN

MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ İÇİN MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ İÇİN JEOLOJİNİN TANIMI, KONUSU, GELİŞİMİ ÖNEMİ Jeoloji, geniş anlamı ile 1. yerküresinin güneş sistemi içindeki konumundan, 2. fiziksel özelliğinden ve

Detaylı

Deprem Mühendisliğine Giriş. Onur ONAT

Deprem Mühendisliğine Giriş. Onur ONAT Deprem Mühendisliğine Giriş Onur ONAT İşlenecek Konular Deprem ve depremin tanımı Deprem dalgaları Depremin tanımlanması; zaman, yer büyüklük ve şiddet Dünya ve Türkiye nin sismisitesi Deprem açısından

Detaylı

en.wikipedia.org Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi

en.wikipedia.org Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi METAMORFİZMA VE METAMORFİK KAYAÇLAR I en.wikipedia.org Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi KAYAÇ DÖNGÜSÜ VE METAMORFİK KAYAÇLAR METAMORFİZMA Metamorfizma; Yunanca değişme anlamına gelen meta ve

Detaylı

KONYA DA DEPREM RİSKİ

KONYA DA DEPREM RİSKİ 1 KONYA DA DEPREM RİSKİ Yaşar EREN, S.Ü. Müh.-Mim. Fakültesi Jeoloji Müh. Bölümü, Konya. ÖZ: Orta Anadolu nun en genç yapılarından olan kuzey-güney gidişli Konya havzası, batıda Konya Fay Zonu, kuzeyde

Detaylı

DENiZLi TRAVERTENLERiNlN PETROGRAFİK ÖZELLİKLERi VE DEPOLANMA ORTAMLARI

DENiZLi TRAVERTENLERiNlN PETROGRAFİK ÖZELLİKLERi VE DEPOLANMA ORTAMLARI MTA Dergisi 125, 13-29, 2002 DENiZLi TRAVERTENLERiNlN PETROGRAFİK ÖZELLİKLERi VE DEPOLANMA ORTAMLARI Mehmet OZKUL*, Baki VAROL" ve M. Cihat ALÇİÇEK* ÖZ.- Denizli havzasındaki Kuvaterner-güncel traverten

Detaylı

BİLGİ DAĞARCIĞI 15 JEOTERMAL ÇALIŞMALARDA UYGU- LANAN DOĞRU AKIM YÖNTEMLERİ

BİLGİ DAĞARCIĞI 15 JEOTERMAL ÇALIŞMALARDA UYGU- LANAN DOĞRU AKIM YÖNTEMLERİ BİLGİ DAĞARCIĞI JEOTERMAL ÇALIŞMALARDA UYGU- LANAN DOĞRU AKIM YÖNTEMLERİ Hayrettin KARZAOĞLU* Jeotermal kaynakların ülke ekonomisine kazandırılmasında jeolojik ve jeofizik verilerin birlikte değerlendirilmesinin

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta: orhan.arkoc@kirklareli.edu.tr Web : http://personel.kirklareli.edu.tr/orhan-arkoc 2 BÖLÜM 12 Baraj Jeolojisi 3 Barajlar ve Baraj inşaatlarında

Detaylı

FAYLARI ARAZİDE TANIMA KRİTERLER TERLERİ TEKTONİK IV-V. V. DERS. Doç.. Dr. Sabah YILMAZ ŞAHİN

FAYLARI ARAZİDE TANIMA KRİTERLER TERLERİ TEKTONİK IV-V. V. DERS. Doç.. Dr. Sabah YILMAZ ŞAHİN FAYLARI ARAZİDE TANIMA KRİTERLER TERLERİ JEOFİZİK K MÜHENDM HENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ TEKTONİK IV-V. V. DERS Doç.. Dr. Sabah YILMAZ ŞAHİN Fayları Arazide Tanıma Kriterleri Fay düzleminin karakteristik özellikleri

Detaylı

DENiZLi JEOTERMAL ALANLARINDA JEOFİZİK ÇALIŞMALAR

DENiZLi JEOTERMAL ALANLARINDA JEOFİZİK ÇALIŞMALAR DENiZLi JEOTERMAL ALANLARINDA JEOFİZİK ÇALIŞMALAR M.E. ÖZGÜLER*; M.I. TURGAY* ve H. ŞAHİN* ÖZ. MTA tarafından yürütülen Jeotermal Enerji Arama Projesi kapsamında, Denizli yöresinde özdirenç ve gravite

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

SEDİMANTER KAYAÇLAR (1) Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I

SEDİMANTER KAYAÇLAR (1) Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I SEDİMANTER KAYAÇLAR (1) Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I KAYAÇ ÇEŞİTLERİ VE OLUŞUMLARI soğuma ergime Mağmatik Kayaç Aşınma ve erosyon ergime Sıcaklık ve basınç sediment

Detaylı

MADEN ARAMALARINDA DES VE IP YÖNTEMLERİ TANITIM DES UYGULAMA EĞİTİM VERİ İŞLEM VE SERTİFİKA PROGRAMI

MADEN ARAMALARINDA DES VE IP YÖNTEMLERİ TANITIM DES UYGULAMA EĞİTİM VERİ İŞLEM VE SERTİFİKA PROGRAMI MADEN ARAMALARINDA DES VE IP YÖNTEMLERİ TANITIM DES UYGULAMA EĞİTİM VERİ İŞLEM VE SERTİFİKA PROGRAMI a) Zaman b) V P c) V P V P V(t 1 ) V M S V(t 1 ) V(t 2 ) V(t 3 ) V(t 4 ) Zaman t 1 t 2 V(t ) 4 Zaman

Detaylı

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK İKLİM ELEMANLARI Bir yerin iklimini oluşturan sıcaklık, basınç, rüzgâr, nem ve yağış gibi olayların tümüne iklim elemanları denir. Bu elemanların yeryüzüne dağılışını etkileyen enlem, yer şekilleri, yükselti,

Detaylı

MUT DOLAYINDA PLİYOSEN-KUVATERNER YAŞLI TRAVERTENLERDE GELiŞEN OOLİT VE PlZOLlT OLUŞUMLARI, (İÇEL, ORTA TOROSLAR)

MUT DOLAYINDA PLİYOSEN-KUVATERNER YAŞLI TRAVERTENLERDE GELiŞEN OOLİT VE PlZOLlT OLUŞUMLARI, (İÇEL, ORTA TOROSLAR) MTA Dergisi 125, 59-63, 2002 MUT DOLAYINDA PLİYOSEN-KUVATERNER YAŞLI TRAVERTENLERDE GELiŞEN OOLİT VE PlZOLlT OLUŞUMLARI, (İÇEL, ORTA TOROSLAR) Eşref ATABEY* ÖZ.- Mut (içel) kuzeydoğusunda bulunan Pliyosen-Kuvaterner

Detaylı

Akifer Özellikleri

Akifer Özellikleri Akifer Özellikleri Doygun olmayan bölge Doygun bölge Bütün boşluklar su+hava ile dolu Yer altı su seviyesi Bütün boşluklar su ile dolu Doygun olmayan (doymamış bölgede) zemin daneleri arasında su ve hava

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Dr.Öğr.Üyesi Orhan ARKOÇ e-posta: orhan.arkoc@kirklareli.edu.tr Web : http://personel.kirklareli.edu.tr/orhan.arkoc 2 BÖLÜM 12 Baraj Jeolojisi 3 12.1.Baraj nedir? Barajlar

Detaylı

Deprem bir doğa olayıdır. Deprem Bilimi ise bilinen ve bilinmeyen parametreleriyle, karmaşık ve karışık teoriler konseptidir

Deprem bir doğa olayıdır. Deprem Bilimi ise bilinen ve bilinmeyen parametreleriyle, karmaşık ve karışık teoriler konseptidir DEPREM VE ANTALYA NIN DEPREMSELLİĞİ 1. BÖLÜM DEPREM Deprem bir doğa olayıdır. Deprem Bilimi ise bilinen ve bilinmeyen parametreleriyle, karmaşık ve karışık teoriler konseptidir 1.1. DEPREMİN TANIMI Yerkabuğu

Detaylı

DEPREMLER - 2 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir?

DEPREMLER - 2 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir? İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ 10.03.2015 DEPREMLER - 2 Dr. Dilek OKUYUCU Deprem Nedir? Yerkabuğu içindeki fay düzlemi adı verilen kırıklar üzerinde biriken enerjinin aniden boşalması ve kırılmalar

Detaylı

JEO156 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

JEO156 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ JEO156 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ Genel Jeoloji Prof. Dr. Kadir DİRİK Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü 2015 JEOLOJİ (Yunanca Yerbilimi ) Yerküreyi inceleyen bir bilim dalı olup başlıca;

Detaylı

MAKASLAMA ZONLARINDA GELİŞEN YAPILAR

MAKASLAMA ZONLARINDA GELİŞEN YAPILAR MAKASLAMA ZONLARINDA GELİŞEN YAPILAR Basit makaslama sonucunda oluşan deformasyon yüzeylerinden herbiri üzerinde meydana gelen farklı kırık setleri saptanmıştır. Bu yapılardan R1, P ve Y kırıkları ana

Detaylı

... NO'LU RUHSATA İLİŞKİN (... DÖNEM) ARAMA FAALİYET RAPORU

... NO'LU RUHSATA İLİŞKİN (... DÖNEM) ARAMA FAALİYET RAPORU ARAMA FAALİYET RAPOR FORMATI İLÇE... (İL)... NO'LU RUHSATA İLİŞKİN (... DÖNEM) ARAMA FAALİYET RAPORU HAZIRLAYAN TEKNİK SORUMLU Adı Soyadı JEOLOJİ MÜHENDİSİ Oda Sicil No AY-YIL 1 İLETİŞİM İLE İLGİLİ BİLGİLER

Detaylı

SEDİMANTOLOJİ FİNAL SORULARI

SEDİMANTOLOJİ FİNAL SORULARI SEDİMANTOLOJİ FİNAL SORULARI 1. Tedrici geçiş nedir? Kaç tiptir? Açıklayınız Bunlar herhangi bir stratigrafi biriminin kendisi veya tabakalarının tedricen bir diğer litoloji biriminin içerisine geçerse

Detaylı

YENİLME KRİTERİ TEORİK GÖRGÜL (AMPİRİK)

YENİLME KRİTERİ TEORİK GÖRGÜL (AMPİRİK) YENİLME KRİTERİ Yenilmenin olabilmesi için kayanın etkisinde kaldığı gerilmenin kayanın dayanımını aşması gerekir. Yenilmede en önemli iki parametre gerilme ve deformasyondur. Tasarım aşamasında bunlarda

Detaylı

DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN

DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN Heyelan ya da toprak kayması, zemini kaya veya yapay dolgu malzemesinden oluşan bir yamacın yerçekimi, eğim, su ve benzeri diğer kuvvetlerin etkisiyle aşağı ve dışa doğru

Detaylı

YAVAŞ DEĞİŞEN ÜNİFORM OLMAYAN AKIM

YAVAŞ DEĞİŞEN ÜNİFORM OLMAYAN AKIM YAVAŞ DEĞİŞEN ÜNİFORM OLMAYAN AKIM Yavaş değişen akımların analizinde kullanılacak genel denklem bir kanal kesitindeki toplam enerji yüksekliği: H = V g + h + z x e göre türevi alınırsa: dh d V = dx dx

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 5/29/2017 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta : orhan.arkoc@klu.edu.tr Web : http://personel.klu.edu.tr/orhan.arkoc 5/29/2017 2 BÖLÜM 10 KAYAÇLARIN ve SÜREKSİZLİKLERİNİN

Detaylı

İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU

İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU AR TARIM SÜT ÜRÜNLERİ İNŞAAT TURİZM ENERJİ SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇESİ SÜLEYMANİYE KÖYÜ TEPELER MEVKİİ Pafta No : ÇANAKKALE

Detaylı

VOLKANOKLASTİKLER (PİROKLASTİKLER)

VOLKANOKLASTİKLER (PİROKLASTİKLER) VOLKANOKLASTİKLER (PİROKLASTİKLER) 1) Tanımı: Volkanik faaliyetler esnasında volkandan çıkan her çeşit parçalı-kırıntılı malzemenin depolanma süreçleri sonucu bir depolanma alanında birikmesiyle oluşan

Detaylı

Ters ve Bindirme Fayları

Ters ve Bindirme Fayları Ters ve Bindirme Fayları Ters ve bindirme fayları sıkışmalı tektonik rejimlerin (compressional / contractional tectonic regimes) denetimi ve etkisi altında gelişirler. Basınç kuvvetleri, kayaçların dayanımlılıklarını

Detaylı

II. DOĞAL AFETLER (NATURAL DISASTERS)

II. DOĞAL AFETLER (NATURAL DISASTERS) II. DOĞAL AFETLER (NATURAL DISASTERS) Olay, tehlike ve felaket (afet) arasında belirgin bir fark vardır. Doğal bir olay (jeolojik veya iklimsel olabilir) basit olarak doğal bir oluşumdur. Tehlike ise (jeolojik

Detaylı

Kaynak Yeri Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları. Örnek Proje: Yeraltı Suyunda Kaynak Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları

Kaynak Yeri Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları. Örnek Proje: Yeraltı Suyunda Kaynak Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları Kaynak Yeri Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları Örnek Proje: Yeraltı Suyunda Kaynak Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları Hazırlayan: Ozan Atak (Jeoloji Yüksek Mühendisi) Bilge Karakaş (Çevre Yüksek Mühendisi)

Detaylı

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ EĞİTİM KURUMLARI ANADOLU LİSESİ 10. SINIFLAR COĞRAFYA İZLEME SINAVI

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ EĞİTİM KURUMLARI ANADOLU LİSESİ 10. SINIFLAR COĞRAFYA İZLEME SINAVI 1. 2. Kalker gibi tortul kayaçların metamorfik kayaçlarına dönüşmesinde etkili olan faktörler aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir (5 puan)? A. Soğuma - Buzullaşma B. Ayrışma - Erime C. Sıcaklık - Basınç

Detaylı

Soru Takımı #1 in Çözümleri

Soru Takımı #1 in Çözümleri Soru Takımı #1 in Çözümleri Jeokronoloji ve Güneş Sistemi nin Yaşı 1. Patterson un klasik 1956 makalesini okuyunuz: Patterson, C. (1956) Age of meteorites and the earth. Geochimica et Cosmochimica Acta

Detaylı

TOPRAK ANA MADDESİ Top T rak Bilgisi Ders Bilgisi i Peyzaj Mimarlığı aj Prof. Dr Prof.. Dr Günay Erpul kar.edu.

TOPRAK ANA MADDESİ Top T rak Bilgisi Ders Bilgisi i Peyzaj Mimarlığı aj Prof. Dr Prof.. Dr Günay Erpul kar.edu. TOPRAK ANA MADDESİ Toprak Bilgisi Dersi 2011 2012 Peyzaj Mimarlığı Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Toprak Ana Maddesi Topraklar, arz kabuğunu oluşturan kayalar, mineraller ve organik maddelerin

Detaylı

Yapılma Yöntemleri: » Arazi ölçmeleri (Takeometri)» Hava fotoğrafları (Fotoğrametri) TOPOĞRAFİK KONTURLAR

Yapılma Yöntemleri: » Arazi ölçmeleri (Takeometri)» Hava fotoğrafları (Fotoğrametri) TOPOĞRAFİK KONTURLAR TOPOĞRAFİK HARİTALAR EŞ YÜKSELTİ EĞRİLERİ TOPOĞRAFİK HARİTALAR Yapılma Yöntemleri:» Arazi ölçmeleri (Takeometri)» Hava fotoğrafları (Fotoğrametri) HARİTALAR ve ENİNE KESİT HARİTALAR Yeryüzü şekillerini

Detaylı

Travertine Bridges In Turkey

Travertine Bridges In Turkey TÜRKİYE DE TRAVERTEN KÖPRÜLERİ Travertine Bridges In Turkey Selahattin POLAT Selahattin POLAT Uşak Üniversitesi, Fen Edebiyat Fak. Cografya Bölümü, USAK, spolat@usak.edu.tr Traverten Birikim şekillerinin

Detaylı

İNM 106 İnşaat Mühendisleri için Jeoloji

İNM 106 İnşaat Mühendisleri için Jeoloji Hafta_5 İNM 106 İnşaat Mühendisleri için Jeoloji Haritalar ve kesit çıkarımı (Jeoloji-Mühendislik Jeolojisi ve topografik haritalar) Yrd.Doç.Dr. İnan KESKİN inankeskin@karabuk.edu.tr, inankeskin@gmail.com

Detaylı

AKSARAY YÖRESĠNĠN JEOLOJĠK ĠNCELEMESĠ

AKSARAY YÖRESĠNĠN JEOLOJĠK ĠNCELEMESĠ T.C. AKSARAY ÜNĠVERSĠTESĠ MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ JEOLOJĠ MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ AKSARAY YÖRESĠNĠN JEOLOJĠK ĠNCELEMESĠ HARĠTA ALIMI DERSĠ RAPORU 3. GRUP AKSARAY 2015 T.C. AKSARAY ÜNĠVERSĠTESĠ MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ

Detaylı

DERS 10. Levha Tektoniği

DERS 10. Levha Tektoniği DERS 10 Levha Tektoniği Levha Tektoniğine Giriş Dünya nın yüzeyi kesintisiz gibi görünüyorsa da, gerçekte dev boyuttaki bir yap-boz gibi birbirine geçen parçalardan oluşmaktadır. Levha (Plate) adı verilen

Detaylı

JEOLOJİK HARİTALAR Jeolojik Haritalar Ör:

JEOLOJİK HARİTALAR Jeolojik Haritalar Ör: JEOLOJİK HARİTALAR Üzerinde jeolojik bilgilerin (jeolojik birimler, formasyonlar, taş türleri, tabakalaşma durumları, yapısal özellikler vbg.) işaretlendiği haritalara Jeolojik Haritalar denir. Bu haritalar

Detaylı

TEMEL (FİZİKSEL) ÖZELLİKLER

TEMEL (FİZİKSEL) ÖZELLİKLER TEMEL (FİZİKSEL) ÖZELLİKLER Problem 1: 38 mm çapında, 76 mm yüksekliğinde bir örselenmemiş kohezyonlu zemin örneğinin doğal (yaş) kütlesi 155 g dır. Aynı zemin örneğinin etüvde kurutulduktan sonraki kütlesi

Detaylı

990k Bozulmamış Çakıl Sırtı. 990k Bozulmamış Çakıl Sırtı

990k Bozulmamış Çakıl Sırtı. 990k Bozulmamış Çakıl Sırtı Eğim (m/m) Datum üstü yükseklik (m) 990k Bozulmamış Çakıl Sırtı Uzaklık (m) 990k Bozulmamış Çakıl Sırtı Tüm veri Dönme noktaları Lineer (dönme nokt.) Lineer (tüm veri) Uzaklık (m) KENNETH L. PIERCE STEVEN

Detaylı