Bu bölümde acil polikliniklerde veya çeşitli servislerden

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Bu bölümde acil polikliniklerde veya çeşitli servislerden"

Transkript

1 Hematolojik aciller Doç. Dr. Mustafa N. Yenerel İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Hematoloji Bilim Dalı, İstanbul Bu bölümde acil polikliniklerde veya çeşitli servislerden istenen konsültasyonlar sırasında karşılaşılan diğer bazı acil hematolojik sorunlar ve tedavi yaklaşımları özetlenmiştir. Trombotik trombositopenik purpura Trombotik trombositopenik purpura (TTP) hematolojik aciller içinde en önemli tablolardan birini oluşturur. Genç erişkinlerde, özellikle kadınlarda daha sıktır. Hastalığın etyopatogenezinde en önemli faktör vwf lerin çok büyük multimerler halinde dolaşımda bulunmasıdır. Von Willebrand faktörü (vwf) özellikle endotel hücrelerinde sentezlenir ve oldukça büyük multimerler halinde dolaşıma salınır. Bu ilk sentezlenen multimerlerin trombotik aktiviteleri de fazladır ve spontan olarak trombositleri aktive edip pıhtı oluşumunu başlatabilirler. Bu nedenle dolaşıma salınır salınmaz, vwf metalloproteinaz veya vwf cleaving enzyme olarak bilinen enzim ile belirli kısımlarından parçalanır ve normal büyüklükteki vwf multimerleri haline çevrilir. Son yıllarda yapılan çalışmalarla kronik tekrarlayıcı TTP olgularında konjenital olarak bu enzimin eksik olduğu, idiyopatik TTP olgularının ise çoğunda enzim aktivitesinin IgG tabiatında otoimmun antikorlar ile inhibe edildiği ortaya konulmuştur. Hangi hastalarda TTP düşünülmelidir? Hastalığın ilk tanımlandığı dönemde klinik olarak 5 önemli bulgudan oluşan bir pentat tarif edilmiştir. Bunlar sırasıyla mikroanjiopatik hemolitik anemi, trombositopeni, nörolojik belirti ve bulgular, böbrek yetersizliği ve ateştir. Ancak bu beş bulgunun tümünün birden görülmesi nadirdir. Hastalar en sık purpura ve nörolojik bulgularla acil polikliniklere başvururlar. Nörolojik bulgular baş ağrısından, epileptik ataklara, konfüzyondan komaya kadar değişebilmektedir. Ateş daha nadir görülen bir bulgudur. Hastaların %75 inde genellikle mikroanjiopatik hemolitik anemi, trombositopeni ve nörolojik bulgular birlikte görülmektedir. Mikroanjiopatik hemolitik aneminin en önemli bulgusu çevre kanı yaymalarında parçalanmış eritrositlerin görülmesi ve hemolizin laboratuar bulgularının saptanmasıdır. Eritrosit fragmantasyonu ve trombositopeni yapan bir diğer önemli tablo da yaygın damar içi pıhtılaşmasıdır. İkisini ayırt ettirecek en önemli laboratuar bulguları ise TTP de PT, PTT ve fibrinojen düzeylerinin genellikle normal bulunmasıdır. Yukarıdaki bulguların eşlik ettiği tüm hastalar bunları açıklayacak gebelik, malignite, ilaç kullanımı, sepsis, travma, malign hipertansiyon gibi nedenler yönünden araştırılmalıdır. Günümüzde kabul edilen görüş bir hastada mikroanjiopatik hemolitik anemi ve trombositopeni saptanıyorsa ve bunları açıklayabilecek başka bir patoloji de bulunamıyorsa hastanın TTP olarak kabul edilmesidir. Tedavide neler yapılmalıdır? Hastalıkta en önemli tedavi yöntemi plazmaferezdir. Bu sayede eksik olan enzim plazma değişimiyle yerine konulmaktadır. Tedavi edilmeyen olguların büyük çoğunluğu kısa sürede kaybedilirken (mortalite >%90), erken dönemde başlanan plazmaferez işlemiyle mortalite %20 lerin altına inmiştir. Plazmaferez işleminde genellikle ml/kg taze donmuş plazma ile 1 veya 1.5 plazma hacminin değişimi amaçlanır. İlk başta her gün yapılması gereken işlemin sıklığı, hastanın nörolojik tablosu, trombosit sayısı, LDH düzeyleri, Hb ve eritrosit fragmantasyonunun durumuna göre belirlenir. Gerekirse bir gün içinde iki plazma hacmi kadar plazma değişimi yapılabilir, ya da işlem sıklığı giderek azaltılır. Kortikosteroidlerin tek başına yararı olmasa da özellikle otoimmun tabiatlı olan idiyopatik TTP olgularında yararı olabildiği düşünülerek plazmaferez e yardımcı bir tedavi olarak kullanılması önerilmektedir. Plazmaferez öncesi dönemlerde diğer ajanlarla birlikte hastalara splenektomi uygulanmış ve yaklaşık %50 olguda remisyon sağlanabildiği bildirilmiştir. Bu nedenle Plazmafereze yanıt vermeyen veya sık tekrarlayan olgularda splenektomi hala önerilen bir tedavi şeklidir. Diğer kullanılan ajanlar arasında bizim de yararını gözlediğimiz vinkristin ile birlikte azotiyoprin, siklofosfamid, siklosporin gibi çeşitli immunsupresifler sayılabilir. Plazmaferez imkanı yoksa nasıl tedavi edilmelidir? Plazmaferez imkanının olmadığı yerlerde, TTP düşünülen hastalara 1mg/kg/gün dozunda prednizolon veya eşdeğeri bir steroidin başlanması, bulunabilirse 15ml/kg/gün olacak şekilde taze donmuş plazma verilmesi ve hastaların en kısa sürede plazmaferez imkanı olan bir merkeze sevk edilmesi TTP de transfüzyon! TTP olgularında gereğinde eritrosit süspansiyonu çekinilmeden verilebilir. TTP olgularında ağır trombositopeniye rağmen ciddi kanamalardan çok, mikrovasküler trombüslere bağlı iskemik bulgular önplandadır. Verilecek trombosit süspansiyonlarının ateşe dökülmüş benzin misali trombotik olayları tetikleyeceği düşünülür. Bu nedenle trombosit transfüzyonu genel olarak kontrendike kabul edilir. Ancak ağır kanama bulgularının ön planda olduğu olgularda trombosit süspansiyonları verilebilir. İdiyopatik trombositopenik purpura İdiyopatik trombositopenik purpura (İTP) genellikle deri ve mukoza kanamalarıyla kendini gösteren otoimmun bir hastalıktır. Son yıllarda otomatik kan sayım aygıtlarının yaygın kullanılması sayesinde asemptomatik olgular da ortaya konabilmektedir. Tanı trombositopeninin saptanması, periferik formülde trombositopeninin doğrulanması ve klinik olarak eşlik eden başka bir hastalığının bulunmamasıyla konur. Bazı olgularda kemik iliğinin normal olduğunun gösterilmesi de

2 gerekir. Ayırıcı tanıda sistemik lupus, diğer otoimmun hastalıklar ve ilaca bağlı immun trombositopeniler göz önünde bulundurulmalıdır. İTP li hastalarda kanamalar kemik iliği yetersizliğine bağlı hastalıklarda olduğu gibi ağır değildir. Ciddi travma gibi başka bir neden ortaya çıkmadıkça hastalarda yaşamı tehdit eden kanama nadirdir. Tedavi yaklaşımı nasıl olmalıdır? Tedavi küratif değildir, palyatifdir. Kortikosteroidler (KST) İTP tedavisinde değişik dozlarda kullanılmakta fakat, tedavi süresiyle ilgili bir görüş birliği genellikle bulunmamaktadır. Başlangıç tedavisi olarak aşikar kanaması olmayan ve trombosit düzeyleri /mm 3 üzerinde seyreden hastaların tedavi verilmeden takibi önerilirken, trombosit düzeyleri daha düşük olan veya kanamalar ile başvuran hastalarda 1 mg/kg/gün prednizolon tedavisi önerilmektedir. Genellikle 2 hafta içinde KST tedavisine yanıt alınabilir ancak tedavi 3-4 haftaya uzatılır. Bu süre içinde hastaların %60 ila 90 nında yanıt alınabilmektedir. Bu yanıt tam veya kısmi düzelme şeklinde olur. Ancak steroid dozu tedricen azaltılırken trombosit sayılarında düşmeler olabilmekte ve hastaların genel olarak %30 kadarında uzun süreli yanıtlar elde edilebilmektedir. Başlangıç tedavileri sırasında Rh (+) olan hastalarda daha pahalı bir tedavi şekli olsa da anti D de kullanılabilmektedir. Krn ITP tedavisinde amacımız KST ilaçların gerekli minimum dozda ve sürede kullanılması, trombosit sayısının değil, hastanın uygun bir şekilde tedavi edilmesi olmalıdır veya amaçlanmalıdır. Tedaviye yanıtız veya steroide bağımlı olgularda splenektomi ikinci seçenektir. Acil durumlarda tedavi yaklaşımı nasıl olmalıdır? Hafif deri ve mukoza kanamalarında genellikle KST ler yeterli olabilmektedir. Daha ağır deri ve mukoza kanamaları ve özellikle de kafa içine, gastrointestinal sisteme, periton arkasına veya batın içine kanamalar acil müdahaleyi gerektirir. Acil tedavide öncelikle kanama riskini azaltacak örneğin aspirin veya NSAİ ilaç kullanımı varsa kesilir ve lokal kanamaları azaltabilmek için de traneksamik asit veya menoraji durumlarında oral progesteron preparatları kullanılır. Acil durumlarda en önemli tedaviler, etkileri kısa süreli de olsa, intravenöz immunglobülin (IVIG) 500mg/kg/gün olmak üzere 3 gün veya intravenöz pulse metil prednizolon 1g/gün olarak 3 gün süreyle kullanımlarıdır. Bazen bu iki tedavinin birlikte uygulanması gerekebilir. Bu tedavilere yanıtsız olgularda veya tedavi cevabında gecikme olduğu düşünüldüğünde haftada bir kez 2mg/gün dozunda toplam 4 kez IV vinkristin tedavisi de denenebilir. Fakat, böyle durumlarda hastanın gecikmeden splenektomi için hazırlanması Splenektomilerden önce unutulmaması gereken önemli bir konu bu hastaların en az 15 gün önceden pnömokok, meningokok ve H. influenzaya karşı aşılanmaları gerektiğidir. Klasik olarak ITP olgularının tedavisinde de trombosit süspansiyonların yararı yoktur. Verilen trombositler de hastanın kendi trombositleriyle aynı akıbete uğrarlar. Trombosit süspansiyonlarının tek önemli endikasyonu özellikle kafa içi kanaması gibi hayatı tehdit edici durumlardır. Bu arada ağır trombositopenik olgulara splenektomi yapılırken de operasyon sırasında kullanılabilir. K vitamini eksikliği Vücuttaki K vitamininin en önemli kaynağı beslenmede kullanılan yeşil sebzelerdir. Besinlerle alınan K vitamini özellikle safra tuzlarının ve düzenli bir yağ emiliminin yardımıyla ileumdan emilir. Vücuttaki bir diğer K vitamini kaynağı kalın barsak florasını oluşturan bakterilerdir. Bu bakterilerin sentezlediği K vitamini de pasif difüzyonla az da olsa emilebilir. Diyetle K vitamini alınmadığı durumlarda normal K vitamini deposu 1 hafta içinde tükenmektedir. Ancak barsak bakterileri tarafından sentezlenen K vitamini suboptimal düzeylerde de olsa K vitaminine bağımlı proteinlerin yapımını sağlayabildiği için ağır K vitamini eksikliğinin klinik bulguları genellikle görülmez. Kimlerde K vitamini eksikliği düşünülmelidir? Malabsorbsiyonu (sprue, kwashiorkor, kolestaz vs.) olan veya özellikle cerrahi ve yoğun bakım servisleri başta olmak üzere uzun süredir hastanede yatan, oral beslenmesi bozulmuş olan hastalarda barsak florasını ortadan kaldıran antibiyotik tedavileri de kullanıldıysa, ya da K vitamini replasmanı yapılmaksızın parenteral beslenme uygulandıysa genellikle 1 ile 3 hafta içinde K vitamini eksikliği bulguları gelişir. Böyle hastalarda kanama bulguları olsun olmasın hemostaz testlerinden protrombin zamanı (PT) daha aşikar olmak üzere PT ve aktive parsiyel tromboplastin zamanının (aptt) uzadığı görülür, fibrinojen düzeyleri de normal saptanırsa öncelikle K vitamini eksikliği düşünülmelidir. Tedavi Tedavi için 10mg /gün olacak şekilde 3 gün süreyle IV yavaş infüzyon ile K vitamini uygulanması yeterlidir. Bu tedaviyle PT düzeyleri 12 saat içinde düzelmeye başlar saat içinde normalleşir. K vitamini eksikliğine bağlı hayatı tehdit edecek kanamalar (kafa içine, batın içine, vs.) çok nadirdir ve geliştiği taktirde taze donmuş plazma uygulanması Oral antikoagulan toksitesi Pıhtılaşma faktörlerinden II, VII, IX ve X un etkin hale gelebilmesi için karaciğerde K vitaminin yardımıyla karboksillenmesi Bu nedenle bu faktörlere K vitaminine bağımlı pıhtılaşma faktörleri denir. Warfarin bu karboksilasyon basamağını engeleyerek K vitamini antagositi olarak etki eder. Warfarin tedavisinin takibi INR olarak kısaltılan international normalized ratio ile yapılmaktadır. Genellikle 5 veya 10 mg dozunda başlanır ve endikasyon durumuna göre doz INR yi 2-3 arasında tutacak şekilde ayarlanır. Bunun bir istisnası genellikle mekanik kalp kapak replasmanı olan hastalardır ki onlarda INR düzeyleri 2,5-3,5 arasında tutulmaya çalışılır. Ancak INR düzeyleri özellikle kişinin diyetindeki değişikliklere ve kullanılan ilaçlara karşı çok hassastır. Örneğin kişi her zamanki beslenmesinden farklı olarak yeşil sebzelerden daha zengin beslenemeye başladığında INR düzeyleri aniden düşerken, tersi durumlar INR de beklenmedik yükselmelere yol açabilir. Bu nedenle hasta eğitimi de tedavinin önemli bir parçasıdır. Takipte karşılaşılabilecek sorunlar Warfarine bağlı en sık görülen kanamalar kolay çürümeler dışında epistaksis ve hematüri gibi deri ve mukoza kanamalarıdır. Eğer kişinin beslenmesi yeterliyse ve alınan K vitamininin emiliminde bir sorun yoksa warfarin in etkinliği ilacın kesilmesinden 48 saat sonra ortadan kalkar.

3 INR yüksek, kanama var! Warfarin kullanan ve burun kanaması veya hematüri gibi hafif mukoza kanamalarıyla acil polikliniğe başvuran bir hastada INR arasında saptanırsa warfarine 1-2 gün ara verilmesi ve INR düzeldiğinde tekrar başlanması yeterlidir. INR > 4.5 ise 1mg gibi düşük dozlarda oral yoldan K vitamini verilmesi yeterli olur. INR > 9 ise oral yoldan verilecek 2-3 mg dozunda K vitamini yeterli olabilmektedir. Eğer INR düzeylerini daha hızlı olarak düzeltmek gerekiyor veya çok daha yüksek seviyelerde saptanıyorsa intravenöz yolla yavaş olarak 10 mg K vitamini uygulanması Periton arkasına, batın içine veya gastrointestinal sisteme kanaması olan daha ağır olgularda ise intravenöz K vitamini INR düzelene kadar devam edilir. K vitamini uygulanmasıyla koagulopati saat içinde düzelir. Bu nedenle bu şekilde ağır kanaması olan, acil cerrahi bir girişim gereken veya ciddi ağır travması olan hastalarda K vitaminine ek olarak taze donmuş plazma da birlikte verilir. Bu hastaların K vitamini eksikliği olgularından daha yüksek miktarlarda TDP ye ihtiyaç duyacakları da unutulmamalıdır. Volüm yüklenmesinden çekinilen durumlarda aktive protrombin kompleks konsantresi veya rekombinant faktör VII de kullanılabilir. INR tedavi sınırlarında, kanama var! Acil polikliniklerde karşılaşılan bir sorun da warfarin kullanan ve INR düzeyleri istenen sınırlarda olduğu halde kanama ile başvuran hastalardır. Bu hastalarda yine de warfarin kullanımı kanamaların nedeni olabilir, ancak hastalar altta yatan bir patoloji yönünden de araştırılmalıdır. Örneğin bu şekilde gelen GİS kanamalı hastaların çoğunda peptik ülser veya malignite saptanmaktadır. Yine hematürisi veya genital kanaması olan hastaların da olası genitoüriner patolojiler yönünden incelenmesi INR çok yüksek, kanama yok! Kanaması olmayan ancak PT değerleri çok uzamiş olgularda önemli bir kanama olabileceği endişesi ile genellikle hemen TDP uygulanmaktadır oysa bu risk genellikle endişe edilen düzeylerden daha azdır. Bu nedenle TDP uygulanmasıyla karşı karşıya kalınacak riskler birlikte değerlendirilerek bu karar verilmeli ve ilaca ara vermek ve K vitamini uygulamak gibi önlemler de hatırlanmalıdır. Süper warfarin nedir? Özellikle fare ve diğer kemirgenlerin zehirlerinde super warfarin olarak adlandırılan çok uzun etkili oral antikoagulanlar kullanılmaktadır. Bunların kazayla veya bilinçli olarak kullanımı, temasın kesilmesinden sonra bile aylarca süren hemostaz kusurlarına yol açmaktadır. Bu hastalarda normal dozlarda K vitamini uygulanması yeterli değildir. PT düzeylerini normale getirmek için mg/gün dozlarında K vitamininin aylarca kullanılması gerekebilir. Otoimmun hemolitik anemiler Acil polikliniğe akut anemi kliniği ile başvuran veya çeşitli nedenlerle hastanede yatarken hemoglobin düzeylerinde haftada 1 gr dan daha fazla düşüş tespit edilen hastalarda kanama veya hemoliz düşünülmelidir. Bu tip hastalarda aktif bir kanama odağı aranırken hemolizin klinik ve laboratuvar delilleri de araştırılmalı ve tam kan sayımı, çevre kanı yayması, serum bilirübin düzeyleri, LDH (özellikle izoenzim 1) ve haptoglobin düzeyleriyle idrarda hemoglobin aranmalıdır. Hemolitik anemi tanısı konulan hastalarda ikinci aşama hemolizin immun nedenlere bağlı olup olmadığının ortaya konulmasıdır. Bu amaçla kullanılan en önemli test direkt Coombs testidir. Coombs testinin pozitif sonuçlanması plazmada eritrositlere karşı oto-antikor, allo-antikor veya ilaca bağlı immun hemolitik anemilerdeki gibi eritrosite bağlanmış ilaca karşı antikorların varlığını gösterir. İmmun hemolitik anemilerde Coombs testi nadiren negatif sonuçlanabilirse de bu durumda özellikle çeşitli infeksiyon veya ilaçlarla presipite olan başta glikoz 6 fosfat dehidrogenaz olmak üzere çeşitli eritrosit enzim eksiklikleri ve herediter sferositoz gibi eritrosit hücre iskelet protein kusurları araştırılmalıdır. İmmun hemolitik anemiler kabaca 1)otoimmun hemolitik anemiler, 2)ilaca bağlı hemolitik anemiler ve 3)alloimmun hemolitik anemiler olarak üç başlıkta incelenir Burada otoimmun hemolitik anemiden (OIHA) daha ayrıntılı bahsedilecektir. OIHA ler de kendi içlerinde kabaca beş altgrupta incelenir ve Tablo 1.de özetlenmiştir. Bu tabloda da görüldüğü OIHA ler öncelikle oto-antikorların eritrositlere optimum bağlanabildikleri ısı derecesine göre sınıflandırılmış, ardından herbiri etyolojilerine göre altta yatan bir hastalık bulunmayanlar idiyopatik diğerleri ise sekonder olarak ayrıca gruplandırılmıştır. Sekonder olanlar genellikle lenfoproliferatif hastalıkların, otoimmun hastalıkların, infeksiyonların, immun yetersizlik durumlarının ve tümörlerin seyrinde görülmektedir. Sekonder olgularda OIHA bulguları altta yatan hastalıktan aylar, hatta yıllar önce ortaya konulabilir. Ancak, sonunda altta yatan hastalık baskın hale gelir ve neden tespit edilir. Sekonder OIHA lerin sıcak veya soğuk olan tiplerinin %50- sinden lenfoproliferatif hastalıklar sorumludur. Otoimmun hastalıklar sekonder sıcak OIHA ler içinde ikinci büyük nedeni oluştururken sekonder soğuk OIHA lerin ikinci nedenini infeksiyonlar (EBV ve mikoplazma) oluşturmaktadır. Tablo 1. Otoimmun hemolitik anemilerin sınıflandırılması 1. Sıcak OIHA b. Sekonder (lenfoma, SLE, karsinomlar, ilaç tedavisi vb.) 2. Soğuk aglutinin sendromu b. Sekonder (lenfoma, mikoplazma pnömonisi, infeksiyoz mononükleoz) 3. Mikst tip OIHA b. Sekonder (SLE ve lenfoma gibi durumlar) 4. Paroksismal soğuk hemoglobinürisi b. Sekonder (sifiliz ve viral infeksiyonlar) 5. Coombs negatif OIHA b. Sekonder (lenfoma ve SLE gibi durumlar)

4 Sıcak tipte OIHA OIHA lerin yaklaşık %48 ile 70 inden sorumludur. IgG tabiatında otoantikorlarla kaplı eritrositler ekstravasküler olarak dalakta yıkılırlar. Tedavi hemolizin şiddetine bağlı olarak değişir. Hafif olgularda folik asit desteği (5mg/gün oral) yeterliyken, anemi geliştiğinde kortikosteroidler (KST) ilk seçilecek ilaçtır (1mg/kg/gün PO, prednizolon). Genellikle ilk haftada iyileşme başlar, 3 hafta içinde olguların %70-80 i düzelir. Cevap verenlerde KST dozu çok yavaş şekilde azaltılmaya çalışılır ve yanıt takip edilir. Yeni olguların %15-20 sinde steroid kesildikten sonra da tam yanıt devam eder. Diğerlerinde genellikle idame dozunda KST kullanılması gerekir. Cevapsız olan veya idame sırasında yüksek doz KST tedavisine ihtiyaç gösteren olgularda ikinci seçenek tedavi splenektomidir. KST ve/veya splenektomiye cevapsız olgularda başta siklofosfamid, azotiyoprin ve siklosporin olmak üzere sitotoksik ajanlar kullanılmaktadır. Son yıllarda anticd20 monoklonal antikorlarının etkinliğini gösteren çalışmalar da bildirilmektedir. Eritrosit transfüzyonlarında dikkat edilmesi gerekenler Eritrosit transfüzyonları kontrendike olmasa da genellikle hayatı tehdit eden anemisi olanlarda ve kardiyak veya serebrovasküler hastalık riski olan kişilerde uygulanması önerilmektedir. Bu hastalarda otoantikorlar nedeniyle crossmatch uyumlu kan bulunamaz. Otoantikor titresi düşük olan hastalarda kan merkezlerinde adsorbsiyon yöntemleriyle otoantikorlar uzaklaştırılıp alloantikor varlığı araştırılabilir. Mecbur kalındığında crossmatch ile en az uyumsuz olan eritrosit süspansiyonu yavaş bir şekilde verilmeli ve gereğinde işlemi hemen sonlandırmak üzere hasta akut hemolitik transfüzyon reaksiyonları yönünden dikkatlice takip edilmelidir. Soğuk aglutinin sendromu Olguların %16 ile 32 sinden sorumludur. Primer hastalık yaşlılarda (70 yaş) daha sıktır. Kadın >Erkek Akut başlayanlarda sıklıkla infeksiyöz bir etken sorumludur (M.pnomonia, EBV, daha nadiren adenovirus, CMV, influenza, VZV, HIV, E.Coli, listeria, T.pallidum etken olabilir). Kronik seyirlilerde genellikle neden KLL, lenfomalar ve Waldenstrom Makroglobülinemisidir Diğer malignitelerden AC maligniteleri, metastatik kolon veya adrenal adenokarsinom, bazal hücreli CA lar da neden olabilir. Akut tablodaki bulgular: hafif olgularda solukluk ve sarılık, ağır olgularda hemoglobinüri, geçici böbrek yetersizliği ve soğuğa maruz kalmalarda akrosiyanozdur. Kronik tablodaki bulguşlar: solukluk, halsizlik, soğuga maruz kalındığında hemolitik atağın şiddetlenmesi, hemoglobinüri ve akrosiyanoz görülebilir. Reyno fenomeni ve nadiren vasküler oklüzyonlara bağlı nekrozlar olabilir. IgM tabiatındaki antikorlar sorumludur. Coombs testi komplemana karşı serum (anti-c3) kullanıldığında pozitif bulunur. Tedavide soğuktan sakınmak en önemlisidir. Folik asit desteği tüm hemolitik anemilerde olduğu gibi burada da unutulmamalıdır. Daha ağır olgularda klorambusil ve siklofosfamid ile antikor yanıtına bakılanabilir. Altta yatan CD20+ bir lenfoproliferatif hastalık saptanırsa ritüksimab da denenebilir. Eritrosit transfüzyonları mecbur kalınmadıkça verilmemeli, gerektiğinde yıkanmış eritrosit süspansiyonları verilmeli. Sadece torbayı değil setleri de 37 o C ye ısıttıktan sonra transfüzyona başlanmalıdır. Plazmaferez ile geçici düzelmeler sağlanabilir. Soğuk temasını gerektirecek olan cerrahi girişimler öncesinde plazmaferez kullanlabilir. Paroksismal soğuk hemoglobinürisi OIHA olgularının % 2 ile 10 undan sorumludur (erişkinlerde nadir, çocuklarda %32 ). Kadın=Erkek Günümüzde olguların çoğu akut olarak kızamık, kabakulak, EBV, CMV, VZV, adenovirus, influenza A, M.pnomonia, H.influenzae, E.coli infeksiyonu sonrası oluşur. Nadiren konjenital veya geç dönem sifilize bağlı kronik olgular saptanabilir. Akut tablodaki bulgular: ani başlayan yüksek ateş, üşüme titreme, sırt ve bacak ağrıları, karın ağrısı,baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal, hemoglobinüri olabilir. Ayrıca soğuk ürtikeri, Reynaud fenomeni de görülebilir. Hemoliz hayatı tehdit edecek kadar şiddetli olabilir. Kronik tablodaki bulgular: soğuğa maruz kalındığında tekrarlayan hemolitik ataklar. IgG tabiatındaki Donath-Landsteiner antikorları sorumludur Coombs testi genellikle komplemana karşı serum kullanıldığında pozitif saptanır. Küçük titrelerdeki Donath-Landsteiner antikorları dahi hemolize neden olabilir. Tedavi: genellikle kendiliğinden geçer. Hastanın sıcak tutulması önemlidir. Ağır anemik çocuklara kortikosteroid tedavi denenebilir. Hayatı tehdit edici hemolizlerde plazmaferezin yararı olabilir. Altta yatan neden sifiliz ise onu tedavi etmek Alışılmadık bölgelerde gelişen venöz trombozlar Venöz trombozlar acil polikliniklerde sıkça karşılaştığımız önemli bir morbidite nedenidir. Bir yandan giderek artan sayıda kalıtsal risk faktörlerinin ortaya konulması ve düşük molekül ağırlıklı heparinler ile profilaktik tedavilerin kolaylaşması bir yandan da edinsel risk faktörlerinin düzeltilmesine yönelik girişimler venöz trombozları büyük ölçüde önlenebilir yapmıştır. Venöz tromboemboliler için en önemli kalıtsal risk faktörleri faktör V leiden mutasyonu, protrombin 20210A gen mutasyonu, Protein C, protein S ve antitrombin eksikliği dir. Genellikle bu anomalilerden birisine edinsel risk faktörlerinden bir veya birkaçı da eklenerek tromboz gelişmektedir. Venöz tromboz gelişen hastalarda kalıtsal risk faktörlerinin ortaya konulması uygulanacak tedavinin süresini belirlemek için de önemlidir. Ancak venöz trombozlu her hastadan bu incelemelerin istenmesi emek ve para kaybı yanında uygun zamanda ve yöntemde yapılmayan incelemeler sonucu yanıltıcı sonuçlara da yol açabilmektedir. Hangi hastalarda kalıtsal risk fatörleri aranmalıdır? Aşağıda belirtilmiş olan hasta grupları venöz tromboza yatkınlık sağlayan kalıtsal anomaliler yönünden araştırılmalıdır. Bunlar; 45 yaşından önce nedeni açıklanamayan tromboembolizm atağı geçiren,

5 Alışılmadık bölgelerde (subklavian, mezenterik, renal ve serebral venlerde) tromboz gelişen Tekrarlayıcı, gezici veya masif tromboz öyküsü olan, Ailesinde tromboembolizm öyküsü saptananlar, Warfarine bağlı deri nekrozu öyküsü olanlar, Yenidoğan döneminde tromboz öyküsü olan kişiler Burada özellikle alışılmadık bölgelerde gelişen trombozlardan daha ayrıntılı olarak bahsedilecektir. Subklavyan ven trombozu Genellikle kanser tedavisi gören hastalarda uygulanan uzun dönem santral venöz kateterlere bağlı olarak görülür. Kateter olmayan özellikle genç erişkin hastalarda ise en önemli etyolojik faktör omuza hiperabduksiyon ve eksternal rotasyon yaptırılmasına neden olan tenis, baseball, odun kırma, gibi ağır egzersizlerle o bölgenin zorlanmasıdır. Başlangıcı çok dramatiktir. Ani başlayan hareketle artan omuz ve koltuk altı ağrısı tipiktir. Ödem ve siyanoz görülebilir. Genellikle kolun yukarıda tutulup dinlendirilmesi ile ağrı hafifler. Bu iki nedenin dışlandığı hastalarda faktör V leiden mutasyonu ve protrombin 20210A gen mutasyonları başta olmak üzere tüm kalıtsal trombofili nedenleri araştırılmalıdır. Tedavide oral antikoagulanlar kullanılır ancak trombolitik ajanların da yararı olabilir. Mezenterik ven trombozu Mezenterik ven trombozu genellikle yaşlarında görülür. Oldukça sinsi başlangıçlı olduğu için tanınması güç, bu nedenle de mortalitesi oldukça yüksektir. Ayırıcı tanıda akla gelir ise cerrahi girişim hayat kurtarıcı olur. Hangi hastalarda risk artar? Akut mezenterik ven trombozu özellikle polistemia vera, protein C ve S eksikliği gibi tromboza eğilim yaratan durumlarda, pankreatit, batın içi infeksiyon ve sepsilerde, batına yapılan künt travmalarda, malignite veya portal hipertansiyonu olanlarda diğer hastalara göre daha çok görülmektedir. Bunlar arasında özelikle batın içi ağır infeksiyon veya pankreatit durumlarında mezenterik ven trombozu olabileceği hatırlanmalıdır. Belirti ve bulgular nelerdir? Hastalar çoğunlukla aralıklı gelen karın ağrıları ve karında şişkinlikten, daha ileri dönemlerde de bulantı, kusma, ishal ve melenadan şikayet ederler. Tanısı zor konulan bir durumdur. Asit sıvısının kanlı oluşu ve laparoskopide hemorajik barsak infarktüslerinin görülmesi tipik bulgularıdır. Tedavisinde öncelikle cerrahi rezeksiyon uygulanır, ardından oral antikoagulan ile takip edilir. Renal ven trombozu Renal ven trombozunun pek çok nedeni vardır ancak en sık olarak idrarla antitrombin kaybına yol açan nefrotik sendromlu olgularda görülür. Yine böbrek hücresi tümörlerinde de venöz infiltrasyon sonucu trombozlar gelişebilmektedir. Kalıtsal trombofili nedenleri daha nadir olarak saptanır. Ayrıca Behçet hastalığı, böbrek transplantasyonu ve antifosfolipid sendromunda da gelişebilmektedir. Hastaların bir kısmında klinik bulgu görülmezken birkısmında şiddetli karın ve böğür ağrısı yapabilmektedir. Oral antikoagulan tedaviyle böbrek fonksiyonlarında kademeli olarak düzelmeler sağlanabilir. Küçük bir hasta topluluğunun trombolitik tedaviden yarar gördüğü de bildirilmiştir. Serebral ven trombozu Serebral ven trombozunun etyolojisinde pek çok faktör sorumlu tutulmaktadır ancak kalıtsal trombofili nedenlerinden protrombin 20210A mutasyonu ve edinsel nedenlerden oral kontraseptif kullanımı en önemli riskfaktörlerini oluşturur Bunların dışında özellikle paranasal sinuslerin bakteriyel infeksiyonu sırasında veya bakteriel menenjitlerin seyri sırasında serebral trombozlar gelişebilmektedir. Daha nadir olsa da travma ve PNH başta olmak üzere edinsel trombofililerin hemen tamamının serebral trombzolardan sorumlu olabileceği bildirilmektedir. Serebral trombozu olan hastalarda tedavi dozunda düşük molekül ağırlıklı heparinler kullanılmalı ve hastalar özellikle kafa içi kanamalar yönünden sıkı takip edilmelidir. Kaynaklar 1. Sadler JE, Moake JL, Miyata T, George JN. Recent advances in thrombotic thrombocytopenic purpura. Hematology (Am Soc Hematol Educ Program). 2004;: Bosch T, Wendler T. Extracorporeal plasma treatment in thrombotic thrombocytopenic purpura and hemolytic uremic syndrome: a review. Ther Apher Jun;5(3): Cines DB, Blanchette VS. Immune thrombocytopenic purpura. N Engl J Med Mar 28;346(13): British Committee for Standards in Haematology General Haematology Task Force. Guidelines for the investigation and management of idiopathic thrombocytopenic purpura in adults, children and in pregnancy. Br J Haematol. 120, (4): , Furie BC, Furie B. Vitamin K: Metabolism and Disorders. In Hematology: Basic principles and practice, 4th edition Edited by Hoffman R et al. Elsevier, Churchill, Livingstone. Philadelphia,PA Weitz JI. Anticoagulant and fibrinolytic drugs. In Hematology: Basic principles and practice, 4th edition Edited by Hoffman R et al. Elsevier, Churchill, Livingstone. Philadelphia,PA Schafer AI, Levine MN, Konkle BA, Kearon C. Thrombotic disorders: diagnosis and treatment. Hematology (Am Soc Hematol Educ Program). 2003;: Bauer K.A.: The Hypercagulable state. In: Williams Hematology 6 th edition, McGraw Hill inc. p: , Gehrs BC, Friedberg RC. Autoimmune hemolytic anemia. Am J Hematol Apr;69(4):

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU...

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU... EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU İÇİNDEKİLER Önsöz...iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xv Şekiller

Detaylı

I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ REHBERİ 2011

I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ REHBERİ 2011 ULUSAL TEDAVİ REHBERİ 2011 TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA I. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA (TTP) TANI VE

Detaylı

4.SINIF HEMATOLOJI DERSLERI

4.SINIF HEMATOLOJI DERSLERI 4.SINIF HEMATOLOJI DERSLERI DERS 1: HEMOLİTİK ANEMİLER Bir otoimmun hemolitik aneminin tanısı için aşağıda yazılan bulgulardan hangisi spesifiktir? a. Retikülosit artışı b. Normokrom normositer aneminin

Detaylı

Gebelik ve Trombositopeni

Gebelik ve Trombositopeni Gebelik ve Trombositopeni Prof.Dr. Sermet Sağol EÜTF Kadın Hast. ve Doğum AD Gebelik ve Trombositopeni Kemik iliğinde megakaryosit hücrelerinde üretilir. Günde 35.000-50.000 /ml üretilir. Yaşam süresi

Detaylı

KAN VE KAN ÜRÜNLERİNİN KANITA DAYALI KULLANIMI

KAN VE KAN ÜRÜNLERİNİN KANITA DAYALI KULLANIMI KAN VE KAN ÜRÜNLERİNİN KANITA DAYALI KULLANIMI Prof. Dr. Mehmet Sönmez KTÜ Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Trabzon TRANSFÜZYON=TRANSPLANTASYON KAN TRANSFÜZYON REAKSİYONLARI Sıklığı: % 5-10 % 10 % 1

Detaylı

2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi?

2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi? DEMİR EKSİKLİĞİ 1. Demir eksikliği anemisi nedir? Demir eksikliği anemisi : kan hücrelerinin yapımı için gerekli olan demirin dışarıdan besinlerle yetersiz alınması yada vücuttan aşırı miktarda kaybedilmesi

Detaylı

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 KRONİK HASTALIK ANEMİSİ IX. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ VE TANIM Kronik

Detaylı

KAYNAK:Türk hematoloji derneği

KAYNAK:Türk hematoloji derneği KAYNAK:Türk hematoloji derneği HİT, heparinin tetiklediği bir immün yanıt sonucu, trombositlerin antikor aracılı aktivasyonu ve buna bağlı tüketimi ile oluşan, trombositopeni ve tromboz ile karakterize

Detaylı

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14 HEREDİTER SFEROSİTOZ İNT.DR.DİDAR ŞENOCAK Giriş Herediter sferositoz (HS), hücre zarı proteinlerinin kalıtsal hasarı nedeniyle, eritrositlerin morfolojik olarak bikonkav ve santral solukluğu olan disk

Detaylı

VAKA SUNUMU. Dr. Neslihan Çiçek Deniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü

VAKA SUNUMU. Dr. Neslihan Çiçek Deniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü VAKA SUNUMU Dr. Neslihan Çiçek Deniz Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü N.E.K. 5.5 YAŞ, KIZ 1. Başvuru: Haziran 2011 (2 yaş 4 aylık) Şikayet: idrar renginde koyulaşma Hikaye: 3-4

Detaylı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde

Detaylı

FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ

FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ Fibrin degradation products; FDP testi; FDPs; FSPs; Fibrin split products; Fibrin breakdown products; Fibrin yıkım ürünleri bir pıhtının parçalanması sırasında ortaya çıkan maddelerdir.

Detaylı

ÇOCUKLARDA TROMBOEMBOLİK HASTALIKLAR

ÇOCUKLARDA TROMBOEMBOLİK HASTALIKLAR ÇOCUKLARDA TROMBOEMBOLİK HASTALIKLAR Dr. Ülker Koçak Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Hematoloji Bilim Dalı HEMOSTAZ Prokoagülan Antifibrinolitik Antikoagülan Profibrinolitik ÇOCUKLARDA HEMOSTAZ

Detaylı

V. BÖLÜM HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

V. BÖLÜM HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 HEREDİTER SFEROSİTOZ V. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ Herediter sferositoz (HS);

Detaylı

Uz.Dr. Seval AKPINAR Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi 19/11/2016

Uz.Dr. Seval AKPINAR Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi 19/11/2016 Uz.Dr. Seval AKPINAR Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi 19/11/2016 En çok kullanılan destek tedavilerinden Yaşam kurtarıcı Ölümcül yan etkileri Enfeksiyon etkenlerinin bulaşması Riskler

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Hiperkoagülabilite Trombofili Tarama ve Tedavi DR ERMAN ÖZTÜRK

Hiperkoagülabilite Trombofili Tarama ve Tedavi DR ERMAN ÖZTÜRK Hiperkoagülabilite Trombofili Tarama ve Tedavi DR ERMAN ÖZTÜRK Hiperkoagülobilite / Trombofili Nedir? Neden test ediyoruz? Kimlerde test edelim? Neyi test edelim? Tedaviye katkısı? Ne ile tedavi? Ne süre

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 0-05 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 0 Nisan 05 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 0-05 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 7 Kasım 0 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 0-05 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 09 Şubat 05 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal

Detaylı

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ III. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 0-05 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 08 Eylül 0 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

II. BÖLÜM HEMOFİLİDE KANAMA TEDAVİSİ

II. BÖLÜM HEMOFİLİDE KANAMA TEDAVİSİ HEMOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU Önsöz... IX-X Türk Hematoloji Derneği Yönetim Kurulu... XI Hemofili Bilimsel Alt Komitesi Üyeleri (2014-2018 dönemi)... XI Kısaltmalar... XII I. BÖLÜM HEMOFİLİ TANISI TANIM...

Detaylı

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu Türk Pediatrik Hematoloji Derneği Hemofili/Hemostaz/Tromboz Alt Çalışma grubu tarafından 25 Eylül 2010 tarihinde düzenlenen

Detaylı

Klasik TTP: Nörolojik semptomlar ön plandadır, akut böbrek yetmezliği yoktur ya da minimaldir. HUS: Akut böbrek yetmezliği ön plandadır.

Klasik TTP: Nörolojik semptomlar ön plandadır, akut böbrek yetmezliği yoktur ya da minimaldir. HUS: Akut böbrek yetmezliği ön plandadır. TROMBOTĐK TROMBOSĐTOPENĐK PURPURA GĐRĐŞ Trombotik Trombositopenik Purpura (TTP) ve Hemolitik Üremik Sendrom (HUS) mikroanjiopatik hemolitik anemi ve trombositopeni ile seyreden multipl organ sistemini

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 05-06 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 07 Eylül 05 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin; KRİYOGLOBÜLİN Cryoglobulins; Soğuk aglutinin; Kriyoglobülin kanda bulunan anormal proteinlerdir ve 37 derecede kristalleşirler. Birçok hastalık sırasında ortaya çıkabilirler ancak vakaların %90ı Hepatit

Detaylı

COOMBS TESTİ NASIL YAPILIR

COOMBS TESTİ NASIL YAPILIR COOMBS TESTİ NASIL YAPILIR DİREKT COOMBS ALINAN KANIN ERITROSİTLERİ YIKANIR. ERİTROSİT SÜSPANSİYONU HAZIRLANIR. (5 ML İZOTONİK+100ml YIKANMIŞ ERİTROSİT) SUSPANSİYONDAN 100ml ALINARAK TÜPE KONULUR. TÜPÜN

Detaylı

5.) Aşağıdakilerden hangisi, kan transfüzyonunda kullanılan kan ürünlerinden DEĞİLDİR?

5.) Aşağıdakilerden hangisi, kan transfüzyonunda kullanılan kan ürünlerinden DEĞİLDİR? DERS : KONU : MESLEK ESASLARI VE TEKNİĞİ KAN VE KAN ÜRÜNLERİ TRANSFÜZYONU 1.) Kanın en önemli görevini yazın : 2.) Kan transfüzyonunu tanımlayın : 3.) Kanın içinde dolaştığı damar çeşitlerini yazın : 4.)

Detaylı

KANAMA BOZUKLUKLARI DR ALPARSLAN MUTLU

KANAMA BOZUKLUKLARI DR ALPARSLAN MUTLU KANAMA BOZUKLUKLARI DR ALPARSLAN MUTLU GENEL BAKIŞ Kan ve dokularda pıhtılaş ayı etkileyen elliden fazla madde (şi dilik) ulu uştur Bu ları azıları pıhtılaş ayı sağlar(prokoagülan) Diğerleri pıhtılaş ayı

Detaylı

Trombotik Mikroanjiyopatiler

Trombotik Mikroanjiyopatiler Trombotik Mikroanjiyopatiler (TTP/HÜS) Genel Yaklaşım Dr Fehmi Hindilerden Bakırköy Sadi Konuk EA Hastanesi Hematoloji Kliniği Trombotik Mikroanjiyopati (TMA) sendromları Trombositopeni ve hemoliz varlığında

Detaylı

İDİYOPATİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA (İTP) NEDİR?

İDİYOPATİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA (İTP) NEDİR? İDİOPATİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA (ITP) FR-HYE-04-416-02 İDİYOPATİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA (İTP) NEDİR? Bu hastalık 1) İmmün bir hastalıktır. Bağışıklık sisteminde oluşan bozukluklar nedeniyle vücudun

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xiii Şekiller Listesi...

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xiii Şekiller Listesi... HEMOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU İÇİNDEKİLER Önsöz... iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xiii Şekiller Listesi... xiii I. BÖLÜM HEMOFİLİ TANI

Detaylı

KANAMA BOZUKLUKLARI. Dr.Mustafa ÇETİN Dedeman Hematoloji Bölümü 2007

KANAMA BOZUKLUKLARI. Dr.Mustafa ÇETİN Dedeman Hematoloji Bölümü 2007 KANAMA BOZUKLUKLARI Dr.Mustafa ÇETİN Dedeman Hematoloji Bölümü 2007 Konular I. Kanamanın klinik bulguları II. Kanamaya neden olan hematolojik bozukluklar Platelet bozuklukları Koagulasyon faktör bozuklukları

Detaylı

TROMBOSİTOPENİ. Doç.Dr.Itır Şirinoğlu Demiriz SBÜ Bakırköy Dr Sadi Konuk EAH İç Hastalıklar ABD ve Hematoloji Kliniği

TROMBOSİTOPENİ. Doç.Dr.Itır Şirinoğlu Demiriz SBÜ Bakırköy Dr Sadi Konuk EAH İç Hastalıklar ABD ve Hematoloji Kliniği TROMBOSİTOPENİ Doç.Dr.Itır Şirinoğlu Demiriz SBÜ Bakırköy Dr Sadi Konuk EAH İç Hastalıklar ABD ve Hematoloji Kliniği TANIM O Trombositopeni: Erişkinlerde

Detaylı

Tedavi. Tedavi hedefleri;

Tedavi. Tedavi hedefleri; Doç. Dr. Onur POLAT Tedavi DVT tanısı konduktan sonra doğal gidişine bırakılırsa, ölümcül komplikasyonu olan PE ve uzun dönemde sakatlık oranı son derece yüksek olan posttromboflebitik sendrom ve Pulmoner

Detaylı

KAN TRANSFÜZYON TEDAVİSİ. Dr. Emre ÇAMCI

KAN TRANSFÜZYON TEDAVİSİ. Dr. Emre ÇAMCI KAN TRANSFÜZYON TEDAVİSİ Dr. Emre ÇAMCI Amaç ve Hedefler Kan grupları Kan transfüzyon endikasyonları Kan ve kan ürünlerinin hazırlanması ve saklanması Komponent tedavisi Transfüzyon komplikasyonları Masif

Detaylı

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013 NEFROTİK SENDROM INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013 NEFROTİK SENDROM NEDİR? Nefrotik sendrom ; proteinüri (günde 3.5gr/gün/1.73 m2), hipoalbüminemi (

Detaylı

SEREBRAL TROMBOZLU ÇOCUKLARDA KLİNİK BULGULAR VE TROMBOTİK RİSK FAKTÖRLERİ

SEREBRAL TROMBOZLU ÇOCUKLARDA KLİNİK BULGULAR VE TROMBOTİK RİSK FAKTÖRLERİ SEREBRAL TROMBOZLU ÇOCUKLARDA KLİNİK BULGULAR VE TROMBOTİK RİSK FAKTÖRLERİ Ankara Çocuk Sağlığı Hastalıkları Hemotoloji Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi 2 Amaç Klinik bulguların özellikleri Kalıtsal

Detaylı

PAROKSİSMAL NOKTÜRNAL HEMOGLOBİNÜRİ VE GÖĞÜS HASTALIKLARI. Dr. Alev GÜRGÜN Ege ÜTF Göğüs Hastalıkları AD. alev.gurgun@ege.edu.tr

PAROKSİSMAL NOKTÜRNAL HEMOGLOBİNÜRİ VE GÖĞÜS HASTALIKLARI. Dr. Alev GÜRGÜN Ege ÜTF Göğüs Hastalıkları AD. alev.gurgun@ege.edu.tr PAROKSİSMAL NOKTÜRNAL HEMOGLOBİNÜRİ VE GÖĞÜS HASTALIKLARI Dr. Alev GÜRGÜN Ege ÜTF Göğüs Hastalıkları AD alev.gurgun@ege.edu.tr HİPERKOAGÜLABİLİTE PRİMER 1. Anormal fibrin oluşumuna neden olanlar: AT III

Detaylı

G6PD B: En sık görülen normal varyanttır. Beyaz ırk, Asya ve siyah ırkın büyük bir kısmında görülür (sınıf-iv).

G6PD B: En sık görülen normal varyanttır. Beyaz ırk, Asya ve siyah ırkın büyük bir kısmında görülür (sınıf-iv). Glukoz 6 Fosfat Dehidrogenaz Enzim Eksikliği Tanı ve Tedavi Kılavuzu Eritrositlerin normal yaşamlarını devam ettirebilmek için enerjiye gereksinimleri vardır. Eritrositlerde mitokondri bulunmadığından,

Detaylı

Tarihçe. Transfüzyon Hangi Hastaya Ne Zaman? Yrd.Doç.Dr.Süha Türkmen KTÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD. Transfüzyon Komplikasyonları. Tarihçe.

Tarihçe. Transfüzyon Hangi Hastaya Ne Zaman? Yrd.Doç.Dr.Süha Türkmen KTÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD. Transfüzyon Komplikasyonları. Tarihçe. Tarihçe Transfüzyon Hangi Hastaya Ne Zaman? Yrd.Doç.Dr.Süha Türkmen KTÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD 1492 ilk girişim 1667 Dr.Jean-Baptiste Denis 1818 Dr.James Blundell Tarihçe 1914 Dr.Albert Hustin 1916

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Hematoloji BD Olgu Sunumu 8 Şubat 2018 Perşembe. Dr.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Hematoloji BD Olgu Sunumu 8 Şubat 2018 Perşembe. Dr. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Hematoloji BD Olgu Sunumu 8 Şubat 2018 Perşembe Dr. Duygu Köse KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI

Detaylı

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit NEFRİT Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Genel Bilgiler Böbreğin temel fonksiyonlarından birisi idrar üretmektir. Her 2 böbrekte idrar üretimine yol açan yaklaşık 2 milyon küçük ünite (nefron) vardır. Bir nefron

Detaylı

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar Dr. Dilek Çolak 10 y, erkek hasta Olgu 1 Sistinozis Böbrek transplantasyonu Canlı akraba verici HLA 2 antijen uyumsuz 2 Olgu 1 Transplantasyon öncesi viral

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI. SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 08-09 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI. Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 5 Nisan 09 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM

HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM KOMPLEMAN SİSTEM GENLERİNDE MUTASYON VARLIĞI GENOTİP FENOTİP İLİŞKİSİ VE TEDAVİ Ş. Hacıkara, A. Berdeli, S. Mir HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM (HÜS) Hemolitik anemi (mikroanjiopatik

Detaylı

MİYELODİSPLASTİK SENDROM

MİYELODİSPLASTİK SENDROM MİYELODİSPLASTİK SENDROM Türk Hematoloji Derneği Tanı ve Tedavi Kılavuzu 2013 30.01.2014 İnt. Dr. Ertunç ÖKSÜZOĞLU Miyelodisplastik sendrom (MDS) yetersiz eritropoez ve sitopenilerin varlığı ile ortaya

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI. SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 08-09 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI. Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 03 Eylül 08 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

IV. FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013

IV. FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013 ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013 FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ IV. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ Dr. Tunç FIŞGIN ve THD Hemofili Bilimsel Alt

Detaylı

TANIYA YÖNELİK TETKİKLER? OLGU SUNUMU. 33 yaşında bayan hasta, ev hanımı Yakınları acil servise getiriyor. Özgeçmiş:

TANIYA YÖNELİK TETKİKLER? OLGU SUNUMU. 33 yaşında bayan hasta, ev hanımı Yakınları acil servise getiriyor. Özgeçmiş: OLGU SUNUMU DR. DERYA YILMAZ AÜTF ACİL TIP A.D 31.05.10 33 yaşında bayan hasta, ev hanımı Yakınları acil servise getiriyor. Şikayet: Ateş, eklem ağrısı, şuur bulanıklığı, genel durumunun bozulması Hasta

Detaylı

Prof. Dr. M. İlker YILMAZ

Prof. Dr. M. İlker YILMAZ Prof. Dr. M. İlker YILMAZ Tarihsel süreç İlk kez 1955 yılında Gasser tarafından bir çocukta tanımlanmış İlk yıllarda prognoz çok kötü Diyaliz ve etkin tedavi imkanlarının artmasıyla mortalite % 5 in altına

Detaylı

HEMOSTAZİS S VE DOÇ.. DR. MEHMET FERAHMAN GENEL CERRAHİ AD.

HEMOSTAZİS S VE DOÇ.. DR. MEHMET FERAHMAN GENEL CERRAHİ AD. HEMOSTAZİS S VE TRANSFÜZYON TEDAVİSİ DOÇ.. DR. MEHMET FERAHMAN GENEL CERRAHİ AD. HEMOSTAZ MEKANİZMALARI Damar Cevabı Trombosit aktivitesi Pıhtılaşma mekanizması Fibrinolitik sistem Damar cevabı Kanama

Detaylı

Dr. Fevzi Altuntaş Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi

Dr. Fevzi Altuntaş Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Fevzi Altuntaş Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Trombofili Pıhtılaşmaya eğilim Akkiz veya edinsel Psikiyatri dahil tıbbın tüm dallarını kapsar!!! Koagulasyon-Kanama

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI. SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 08-09 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI. Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 0 Şubat 09 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

CROSS-MATCH & DAT Testler/Problemler

CROSS-MATCH & DAT Testler/Problemler CROSS-MATCH & DAT Testler/Problemler Hazırlayan: Prof. Dr. Birol GÜVENÇ Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Bölge Kan Merkezi Sunan: Dr. S. Haldun BAL UludağÜniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Kordon kanı testinde anormal seviyeler ne anlama gelir?

Kordon kanı testinde anormal seviyeler ne anlama gelir? KORDON KANI TESTİ Cord blood testing; Bebeğin kordon kanından yapılan testlerdir. Bebeğin sağlık durumunu görmek için yapılır. Doğumdan hemen sonra kordon kanı testi yapılacak ise göbek bağı bağlandıktan

Detaylı

KONJENİTAL TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANILI ÜÇ OLGU

KONJENİTAL TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANILI ÜÇ OLGU KONJENİTAL TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANILI ÜÇ OLGU Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji SUAM Dilek Kaçar, Tekin Aksu, Pamir Işık, Özlem Arman

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D.

Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D. Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D. Sunu Planı Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi ve fizyolojisi Etiyoloji Klinik Tanı Tedavi Tanım ve Epidemiyoloji

Detaylı

PAROKSİSMAL NOKTURNAL HEMOGLOBİNÜRİ TANI ve TEDAVİ. ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 Yard. Doc. Dr. Gülali Aktaş İnt.Dr. Elif Uzuner Nisan 2014

PAROKSİSMAL NOKTURNAL HEMOGLOBİNÜRİ TANI ve TEDAVİ. ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 Yard. Doc. Dr. Gülali Aktaş İnt.Dr. Elif Uzuner Nisan 2014 PAROKSİSMAL NOKTURNAL HEMOGLOBİNÜRİ TANI ve TEDAVİ ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 Yard. Doc. Dr. Gülali Aktaş İnt.Dr. Elif Uzuner Nisan 2014 Klasik olarak kronik intravasküler hemoliz bulguları, kemik iliği

Detaylı

HEMATOLOJİK DEĞERLENDİRME. Dr. S. Sami Kartı Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bölümü

HEMATOLOJİK DEĞERLENDİRME. Dr. S. Sami Kartı Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bölümü HEMATOLOJİK DEĞERLENDİRME Dr. S. Sami Kartı Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bölümü Acil Servis Vaka1 24 yaşında kadın 10 gündür devam eden halsizlik-kırgınlık, baş ağrısı, ateş yakınmalarıyla

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Hematoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 29 Kasım 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Hematoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 29 Kasım 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Hematoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 29 Kasım 2016 Salı İnt. Dr. Hatice Şen Çocuk Hematoloji Olgu Sunumu 29 Kasım 2016 Salı İnt.

Detaylı

Kan hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer

Kan hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer Kan hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 2 1 Damar hasarına normal yanıt Damar sisteminin delici ve kesici fiziksel yaralanmaları sonucunda trombositler,

Detaylı

HEMATOLOJİYE YOLCULUK

HEMATOLOJİYE YOLCULUK HEMATOLOJİYE YOLCULUK VAKA 1 30 yaşında kadın Düşme sonrası sol bacak ve baldırda kontüzyon ve şişlik Doppler USG de sol bacakta derin vende tromboz Özgeçmiş: 1,5 yıl önce iskemik inme, 5 ay önce gebeliğin

Detaylı

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı 1 Ameliyat Yapılmadan İlgilendiği Konular: Sıvı ve Elektrolit tedavisi Şok Yanık tedavisi 2 Travma Hastaları Kesici karın travmaları: Karın bölgesini içine alan kurşunlanma,

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı

IV. BÖLÜM GLUKOZ 6 FOSFAT DEHİDROGENAZ ENZİM EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

IV. BÖLÜM GLUKOZ 6 FOSFAT DEHİDROGENAZ ENZİM EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 GLUKOZ 6 FOSFAT DEHİDROGENAZ ENZİM EKSİKLİĞİ IV. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GLUKOZ 6 FOSFAT DEHİDROGENAZ ENZİM EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GLUKOZ 6 FOSFAT DEHİDROGENAZ

Detaylı

NUTRİSYONEL VİTAMİN B12 EKSİKLİĞİNDE TEDAVİ

NUTRİSYONEL VİTAMİN B12 EKSİKLİĞİNDE TEDAVİ NUTRİSYONEL VİTAMİN B12 EKSİKLİĞİNDE TEDAVİ Prof. Dr. Aziz Polat Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji B.D. Denizli VİTAMİN B12 TEDAVİSİ Tedavi oldukça kolay ve yüz güldürücüdür. Çoğunlukla

Detaylı

KLİNİK TIBBİ LABORATUVARLAR

KLİNİK TIBBİ LABORATUVARLAR KLİNİK TIBBİ LABORATUVARLAR BİYOKİMYA LABORATUVARI Laboratuvarın çoğunlukla en büyük kısmını oluşturan biyokimya bölümü, vücut sıvılarının kimyasal bileşiminin belirlendiği bölümdür. Testlerin çoğunluğu,

Detaylı

Doç Dr. Ayşe ERBAY Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Adana Araştırma Uygulama Merkezi Pediatrik Onkoloji-Hematoloji

Doç Dr. Ayşe ERBAY Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Adana Araştırma Uygulama Merkezi Pediatrik Onkoloji-Hematoloji Doç Dr. Ayşe ERBAY Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Adana Araştırma Uygulama Merkezi Pediatrik Onkoloji-Hematoloji Hemoglobin S; β globin zincirinde nokta mutasyonu sonucu ortaya çıkar. Yapısal hemoglobin

Detaylı

İÇ HASTALIKLARI. 2.GÜN 08.15-09.00 Üriner sistem semiyolojisi N.Y. SELÇUK 09.15-10.00 Üriner sistem semiyolojisi N.Y. SELÇUK

İÇ HASTALIKLARI. 2.GÜN 08.15-09.00 Üriner sistem semiyolojisi N.Y. SELÇUK 09.15-10.00 Üriner sistem semiyolojisi N.Y. SELÇUK 1.GÜN 08.15-09.00 Genel muayene semiyolojisi N.Y. SELÇUK 09.15-10.00 Genel muayene semiyolojisi N.Y. SELÇUK 2.GÜN 08.15-09.00 Üriner sistem semiyolojisi N.Y. SELÇUK 09.15-10.00 Üriner sistem semiyolojisi

Detaylı

4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR, Doç. Dr. Selman ÜNVERDİ, Yrd. Doç. Dr.

4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR, Doç. Dr. Selman ÜNVERDİ, Yrd. Doç. Dr. 4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR,, GRUP 1 Stajyer Öğrenciler için Haftalık Çalışma Programı* 1. Hafta (16-20 Ekim 2017) Saat 16 Ekim 2017 Pazartesi 17 Ekim

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ Sağlık hizmeti veren, Doktor Ebe Hemşire Diş hekimi Hemşirelik öğrencileri, risk altındadır Bu personelin enfeksiyon açısından izlemi personel sağlığı ve hastane

Detaylı

KLİNİKOPATOLOJİK TOPLANTI. Prof. Dr. Alaattin Yıldız Doç. Dr. Halil Yazıcı Doç. Dr. Yasemin Özlük

KLİNİKOPATOLOJİK TOPLANTI. Prof. Dr. Alaattin Yıldız Doç. Dr. Halil Yazıcı Doç. Dr. Yasemin Özlük KLİNİKOPATOLOJİK TOPLANTI Prof. Dr. Alaattin Yıldız Doç. Dr. Halil Yazıcı Doç. Dr. Yasemin Özlük Olgu - 1 OLGU-1 F.K, 29 yaşında kadın hasta İstanbul doğumlu Şikayeti: Bulantı, kusma, ateş, halsizlik ve

Detaylı

SİSTEMİK HASTALIKLARDA TROMBOZ

SİSTEMİK HASTALIKLARDA TROMBOZ SİSTEMİK HASTALIKLARDA TROMBOZ Prof. Dr. Zeynep KARAKAŞ zeynepkar@hotmail.com İ.Ü. İTF. Pediatrik Hematoloji&Onkoloji B.D ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE TROMBOZ THROMBOS (Yunanca) Küme, yığın veya yumru Leucophlegmasia

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ 60. Türkiye Milli Pediatri Kongresi 9-13 Kasım 2016; Antalya Dr. Mehmet ERTEM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı Tam Kan Sayımı Konuşmanın

Detaylı

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller Dr. Dilara İnan 04.06.2016 Isparta Hepatit B yüzey antijeni (HBsAg) HBV yüzeyinde bulunan bir proteindir; RIA veya EIA ile saptanır Akut ve kronik HBV

Detaylı

HEMOGRAMI NASIL DEĞERLENDİRELİM? Dr Reyhan Küçükkaya

HEMOGRAMI NASIL DEĞERLENDİRELİM? Dr Reyhan Küçükkaya HEMOGRAMI NASIL DEĞERLENDİRELİM? Dr Reyhan Küçükkaya Hemogramı nasıl değerlendirelim? Demir eksikliği? Talasemi? Trombositopeni? Lökositoz? Demir desteği nasıl verilmeli? Dr Reyhan Küçükkaya Hemogram için

Detaylı

Prof. Dr. Demir Budak Dekan Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Asiye Nurten DÖNEM III DERS KURULU 4 TIP TIP 312- HEMATOLOJİ VE BOŞALTIM SİSTEMİ

Prof. Dr. Demir Budak Dekan Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Asiye Nurten DÖNEM III DERS KURULU 4 TIP TIP 312- HEMATOLOJİ VE BOŞALTIM SİSTEMİ Yeni Yüzyıl Üniversitesi TIP FAKÜLTESİ Prof. Dr. Demir Budak Dekan Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Asiye Nurten 216 217 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DÖNEM III DERS KURULU 4 TIP TIP 312- HEMATOLOJİ VE BOŞALTIM SİSTEMİ

Detaylı

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ 1945 ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Mehmet ERTEM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı Tam Kan Sayımı

Detaylı

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor. Her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bir solunum yolu enfeksiyonu olan grip, hastaneye yatışı gerektirecek kadar ağır hastalık tablolarına neden olabiliyor. Grip ve sonrasında gelişen akciğer enfeksiyonları

Detaylı

HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM. İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr. Caner Alparslan Antalya

HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM. İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr. Caner Alparslan Antalya HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr. Caner Alparslan Antalya - 2016 PLAN Amaç Tanım Epidemiyoloji Patofizyoloji Ayrıcı Tanı Klinik Tedavi Trombotik mikroanjiopatiler

Detaylı

Anemi modülü 3. dönem

Anemi modülü 3. dönem Anemi modülü 3. dönem Olgu 1 65 yaşında kadın hasta, ev hanımı Şikayeti: Halsizlik, halsizlikten dolayı dengesinin bozulması, zor yürüme Hikayesi: 3 yıl önce halsizlik şikayeti olmaya başlamış, doktora

Detaylı

çocuk hastanesi

çocuk hastanesi KEMİK İLİĞİ YETMEZLİKLERİNDE TROMBOSİT TRANSFÜZYONU çocuk hastanesi Dr. Yeşim Aydınok Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji B.D. yesim.aydinok@ege.edu.tr Sunum Akış Planı Trombosit suspansiyonunun

Detaylı

NEFRİTİK SENDROMLAR. Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013

NEFRİTİK SENDROMLAR. Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013 NEFRİTİK SENDROMLAR Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013 NEFRİTİK SENDROM NEDİR? Akut böbrek yetmezliği bulguları ile gelen bir hastada gross hematüri, varsa tanı nefritik sendromdur. Proteinürü

Detaylı

İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN

İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN 08.15-09.00 Genel muayene semiyolojisi N.YILMAZ SELÇUK 09.15-10.00 Genel muayene semiyolojisi N.YILMAZ SELÇUK 10.15-11.00 Kardiyovasküler sistem semiyolojisi M.YEKSAN 11.15-12.00

Detaylı

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu Sevcan A. Bakkaloğlu, Yeşim Özdemir, İpek Işık Gönül, Figen Doğu, Fatih Özaltın, Sevgi Mir OLGU 9 yaş erkek İshal,

Detaylı

Talasemide Transfüzyon. Dr. Alphan Küpesiz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD Çocuk Hematoloji BD

Talasemide Transfüzyon. Dr. Alphan Küpesiz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD Çocuk Hematoloji BD Talasemide Transfüzyon Dr. Alphan Küpesiz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD Çocuk Hematoloji BD Talasemide Tedavinin Amaçları Hemoglobinin yükseltilmesi Oksijen taşıma

Detaylı

Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count

Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count TAM KAN SAYIMI Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count Tam kan sayımı kanı oluşturan hücrelerin sayılmasıdır, bir çok hastalık için çok değerli bilgiler sunar. Test venöz kandan yapılır. Günümüzde

Detaylı

Treitz ligamanı altından köken alan akut veya kronik kanamalar. Tüm GIS kanamalarının %10-20 sini oluşturur.

Treitz ligamanı altından köken alan akut veya kronik kanamalar. Tüm GIS kanamalarının %10-20 sini oluşturur. Treitz ligamanı altından köken alan akut veya kronik kanamalar Tüm GIS kanamalarının %10-20 sini oluşturur. Hemodinami daha stabil Ortostatik değişiklik daha az (%19 vs.%35) Daha az kan trans. ihtiyacı

Detaylı

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR?

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR? LENFOMA NEDİR? Lenfoma, diğer grup onkolojik hastalıklar içinde yaşamın uzatılması ve daha kaliteli yaşam sağlanması ve hastaların kurtarılmaları açısından daha fazla başarı elde edilmiş bir hastalıktır.

Detaylı

HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM ETİYOPATOGENEZ

HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM ETİYOPATOGENEZ HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM ETİYOPATOGENEZ Dr. Nurcan Cengiz 1955 de tanımlandı (Gasser) Çocukluk çağında akut böbrek yetmezliğinin en sık nedenlerindendir. Batıda kronik böbrek yetmezliğinin de önemli sebeplerinden

Detaylı

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI Akut tonsillofarenjit veya çocukluk çağında daha sık karşılaşılan klinik tablosu ile tonsillit, farinks ve tonsil dokusunun inflamasyonudur ve doktora başvuruların

Detaylı

Adrenal Yetmezlik. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Adrenal Yetmezlik. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Adrenal Yetmezlik Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Adrenal bez Etiyoloji Adrenal yetmezlik Primer adrenal yetmezlik Sekonder adrenal yetmezlik Fizyo-patoloji

Detaylı

KANAMA BOZUKLUĞU VE TRAVMA KAMİL TÜNAY AKÜ ACİL TIP ABD ATUDER 2013

KANAMA BOZUKLUĞU VE TRAVMA KAMİL TÜNAY AKÜ ACİL TIP ABD ATUDER 2013 KANAMA BOZUKLUĞU VE TRAVMA KAMİL TÜNAY AKÜ ACİL TIP ABD ATUDER 2013 Acil serviste görülen kanamalı hastaların çoğu travma sonucu normal hemeostatik mekanizmalı kişilerdir ve spesifik testlere gerek yoktur.

Detaylı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:

Detaylı

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ GÜLDER GÜMÜŞKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ONKOLOJİ HASTANESİ TROMBOSİT NEDİR? 1 Kemik iliğinde yapılan kan hücrelerinden biridir. Pıhtılaşma hücreleri olarak bilinir. 1mm 3 kanda

Detaylı

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine

Detaylı