AĐLEDE ANNELĐK VE BABALIK ROLLERĐNĐN. Efkan YEŞĐLDAĞ* (*)Fatih Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi, 2010

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "AĐLEDE ANNELĐK VE BABALIK ROLLERĐNĐN. Efkan YEŞĐLDAĞ* (*)Fatih Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi, 2010"

Transkript

1 AĐLEDE ANNELĐK VE BABALIK ROLLERĐNĐN ÇOCUĞUN KĐŞĐLĐK GELĐŞĐMĐNE ETKĐSĐ Efkan YEŞĐLDAĞ* (*)Fatih Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi, 2010 GĐRĐŞ Toplum bireylerden oluşur ve bu toplumda bireyin diğer insanlarla birlikte yaşadığı en küçük ve fonksiyonları açısından en önemli birimi ailedir. Đnsanın doğumundan yetişkinliğine kadar geçirdiği dönemin en belirgin özelliği sürekli bir büyüme ve gelişmenin olmasıdır. Doğduğunda kendisine tamamen yabancı bir dünyaya gelen çocuk yaşamını sürdürebilmek için yeterli donanımdan yoksundur. Sağlıklı bir sosyalleşme söz konusu olduğunda, bu süreç içinde edindiği bilgi, beceri ve deneyimlerle kendine yeten bağımsız, fakat toplumla uyumlu, toplum tarafından kabul edilen bir birey durumuna gelir. Bu gelişim süreci içinde büyüme ve gelişme özellikle ilk yıllarda çok hızlıdır. Dünyaya gelen çocuk, içinde yaşayacağı toplum ve kültüre ait bilgileri ilk ve en somut şekliyle aile içinde almakta; sosyal çevre ve diğer insanlarla temasın başlangıcını burada gerçekleştirmektedir. Aile, kadın ve erkeğin çocukluktan başlayarak toplumsal rolleri kazanmaları gibi kritik bir görevi üstlenmiş olmaktadır (Sezal, 2002:172). Dolayısıyla aile gündelik hayatta kullandığımız ve toplu halde yaşamanın gereği olarak kazandığımız sosyal rollerin benimsendiği ilk ortamdır. Bu nedenle de çocuğun kişiliğinin oluşumunda aile, insanlarla olan ilişkilerinin düzenlenmesi, kendine ve dünyaya tavır alışı, kısacası topluma uyum sağlayabilmesi ve sağlıklı bir sosyalleşme gerçekleştirebilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Anne, baba ve çocuktan oluşan ailedeki bireylere düşen roller, içinde bulundukları toplumun yapısından ve geleneklerinden etkilenmektedir. Đletişim ve etkileşimin arttığı, değişim ve dönüşümün hızlandığı, bilimsel bilgi ve teknoloji alanında olağanüstü gelişmelerin ortaya çıktığı bir yüzyıl yaşanmaktadır. Sürekli değişim içinde olan günümüz toplumlarında kültürel yapıdaki farklılaşmalar analık, babalık rollerini de değişime zorlamaktadır. Bundan yıl öncesinde anne ve babanın üstlendiği görevler birbirinden net 1

2 bir biçimde ayrılmışken bugün görev dağılımındaki bu ayrım aynı derecede kesin değildir. (Güngörmüş, 1990: 246) Bahsi geçen kültürel yapıdaki farklılaşmalar sadece rollerin değişimi değildir aslında. Bu rol değişiminin kaynağı, geniş çapta değer yargılarının değişiminden kaynaklanmaktadır ve bu süreci belki de en kapsamlı tarif eden terim bireyselleşme dir. Günümüzde aileyi ve toplumu çıkmaza sokan durumların arkasında her şeyi kendi bireysel çıkarı açısından değerlendiren, kendi benliğine tutkun (narsist), bencil, kural tanımayan ve cinsel arzularını dizginlemeyen ve hiçbir edimden dolayı kendini yargılamayan bir kişilik tipinin ortaya çıkarılması yatmaktadır (Bozkurt, 2000:176). 1- ARAŞTIRMANIN KAVRAMSAL ARKA PLANI Aile kurum olarak belirli fonksiyonları bulunan bir toplumsal yapı unsurudur. Toplum, yapısal fonksiyonel modele göre, her biri ayrı fonksiyonları olan kurumlardan oluşmuş dinamik bir yapı ve sistemdir. Fonksiyonel ilişkinin dizayn ettiği yapı, parçalardan oluşmuş bir bütündür. Bütünsel işleyiş, parçaların fonksiyonlarında meydana gelen bir bozulma veya aksamadan dolayı tehlikeye girer. (Swingewood, 1998:56). Parsons ve Merton, toplumun bir sosyal sistem özelliği taşıdığını savunurlar. Onlara göre her sosyal sistem, ikinci derecede sistemlerden meydana gelmektedir (Eröz, 1982:56). Bunlardan birisi de ailedir ve her aile ayrı bir sistemdir. Bu modele göre, toplumu oluşturan kurum, örgüt, birim ve bunlar arasındaki sürekli etkileşim ağı, bireylerin ve grupların toplum içindeki konumunu belirler; onları belirli davranış şekillerine sevk eder; beklentilerini, tutum ve davranışlarını yönlendiren değer yargılarını, norm ve düşünce sistemlerini etkiler (Çelebi, 1991:296). Ailede, sürekli etkileşim özelliğinden dolayı toplumsal yapıyı oluşturan kurumların her birindeki değişimden ve içinde yaşayan bireylerden etkilenirken, aynı şekilde onları da etkilemektedir. 2- AĐLE VE YAŞANAN DEĞĐŞĐM Farklı iki cinsiyetteki insanın, bir araya gelerek oluşturduğu tarihin en eski kurumu olarak kabul edilen aile, çocuk açısından, sosyal yaşama katılmak için sağlıklı bir birey olarak 2

3 yetiştirildiği, hayata hazırlandığı ve deneyimlerin kazanıldığı bir ortam; yetişkinler açısından ise mutluluğun hâkim olduğu, şiddetli gerilim ve sıkıntılar karşısında dayanışmanın en iyi şekilde gerçekleştirildiği bir sığınma yeri anlamlarını ifade etmektedir. Talcott Parsons un tecrit edilmiş çekirdek aile (isolated nuclear family) olarak kavramlaştırdığı aile, artık bireyin ekonomik yaşamın acımasız gerçeklerinden kaçıp sığınacağı bir yer haline gelmiştir. Aileden, ahlak dışı olarak tanımlanan kamusal alanın acımasız, kinci, gayri şahsi dünyasında bulunan ebeveyn ve çocuklar için yumuşak, duygusal bir korunak olması istenmektedir (Şişman, 2007:588). Modernleşme diğer pek çok toplumsal kurum gibi aileyi de etkilemiştir. Bu etkilerden en önemlisi ailenin fonksiyonlarındaki azalmadır. Daha önceleri ekonomik, siyasi, eğitsel, dini pek çok işlevi olan ailenin bu işlevleri modern toplumda kurumlara devredilmiştir. Üretim işleri fabrikalara devredilir ki, Weber bunu ev ile iş arasında yaşanan boşanma olarak tanımlamaktadır. Bundan başka eğitim işlevi okullara, siyasi ve dini işlevleri devlet kurumlarına devredilir. Demirci, ailenin artık ağırlıklı olarak bir tüketim birimi haline geldiğini ifade etmektedir (Şişman, 2007:587). Geleneksel aile anlayışında, Rapoport ve Rapoport (1977) aile içi rol farklılaşmaları iç ve dış dünya ayrımına göre oluşur. Bu ayırıma göre acımasız rekabetin yer aldığı dış dünya da ailenin geçimi için mücadele etme rolü erkeğe uygun görülürken, kadına çocuk yetiştirmek ve dış dünyaya karşı huzurlu bir sığınak oluşturarak erkeğe yardımcı olma görevi verilmiştir. 19. yüzyılda materyalizmle birlikte yükselen bireyin ve bireycilik akımının çözmeye başladığı geleneksel kurumlarla birlikte aile de bu süreçten hissesine düşeni almıştır. Geleneksel ailenin yerini modern aile almaya başlamıştır (Demirci, 2007:44-45). Modern batı toplumlarında artık ailenin tanımı değişmiş, tek ebeveynli aile yaygınlık kazanmış; eş cinsel çiftlerden ve evlat edindikleri çocuklarından ya da kiralık annelerden doğan çocuklardan oluşan ailelerden bahsedilmeye başlanmıştır. Batıda ailenin böyle bir değişim geçirmesinin ardında yatan bir neden de, sanayi sonrası toplumda insanın bireyselliğindeki artış ve ilişkilerin nerdeyse bir manada dönüşerek bireyin içe kapanması ve atomize olmasıdır. Gelenek ve din gibi bağlardan kendisini kurtarmak üzere yola çıkan modern insan, kaçınılmaz olarak aileyi de kurtulunması gereken bir bağ olarak addetmiştir (Şişman, 2007:587). Fakat son yıllarda yapılan çalışmalarda, bireyci, rekabete dayalı değerlerden çok insan ilişkilerine verilen değerin gittikçe arttığı saptanmıştır. Görülen odur ki, özellikle Avrupa da 3

4 modern devrin katı iş ahlakı, daha yumuşak değerler yönünde bir değişim geçirmektedir. Günümüz batı toplumunun tanımlayıcı özellikleri arasında, çevreye verilen önemin artması, daha az iş saati, daha fazla boş zaman ve genel olarak yakın ilişkili bir topluluk (community) arayışı görülmektedir. Hızlı bir değişim yaşayan Türk toplumunda, aileyle ilgili olumsuz bulgular şimdilik Batı toplumundaki düzeyde değildir. Zira bir çatı altında yaşayan kişiler anlamında çekirdek aile ilk örnek haline gelse de akrabalık ilişkileri anlamında geniş aile münasebetleri izafi olarak hala önemini korumaktadır. Fakat buna rağmen, hızlı kentleşme, mimari yapının getirdiği zorlamalar, ekonomik ve toplumsal gerekçelerle kadınların iş hayatına katılımı, yaşlı ve çocuk bakımının kurumlara devredilmesi sürecini hızlandırmaktadır (Şişman, 2007:589). Türk toplumunda, bütün olumsuzluklara rağmen önem ve değer verilen bir kurum olma özelliğini koruyan ailenin temelindeki insan ilişkilerine yönelik egemen değerler yakınlık, sadakat, karşılıklı bağlılık ve dayanışma olarak belirmektedir. Bu değerleri en iyi şekilde temsil eden aileye büyük önem verilmektedir (Aktaş, 2000:54). Aileye verilen önem, gençler arasında da devamlılığını sürdürmektedir ergen üzerinde yapılan araştırmada en değer verilen şey sorulmuş ve ergenlerin %75.1 i aile, şeklinde cevap vermişlerdir (Aile Araştırma Kurumu, 1997:389). Türk toplumunda en önemli değerlerin başında gelen devlet ve vatan kavramları, anne ve babayla ilişkilendirilerek devlet baba ve anavatan olarak kullanılmaktadır (Başer, 1990:19). Türkiye de her ne kadar çekirdek aile oranındaki artış çocuk sayısındaki azalmayla ilişkilendirilse de yapı, işleyiş ve fonksiyon bakımından geniş aile özellikleri hala korunmaktadır. Evli olsun ya da olmasın herhangi bir konuda başı sıkışan çocuk hatta yetişkin, ilk baş vurulacak kişi ya da kurum olarak aile büyüklerini ve ailesini görmektedir. Anne baba ise bundan rahatsızlık duymak bir yana bunu memnuniyetle yapılacak bir görev olarak değerlendirmektedir. Bu durum aile bağlarının ne kadar güçlü olduğunu göstermekte, hatta bu tür zorluklarla mücadelede paylaşımcı olmak, bu bağların daha da güçlenmesini sağlamaktadır. Ancak son yıllarda Türkiye de sıkça vurgulanan güçlü aile yapımız söylemi genelde sağlıklı bir toplum yapısına işaret etmek yerine, toplumsal çözülme karşısında ailenin son kale olduğuna işaret etmektedir. Tıpkı batmakta olan gemide herkesin başının çaresine bakmak için koşturduğu tahliye sandalları gibi. Gemiyi onarmak yerine tahliye sandallarında yer kapma telaşı ile hareket eden kalabalıkların bencilliği sonunda tahliye sandallarının aşırı yüklenmesi ile sonuçlanacak ve sandallar büyük ihtimalle güvenli kıyılara ulaşamadan batacaklardır. Günümüz 4

5 Türk ailesi böyle aşırı yüklenmiş tahliye sandalı konumuna doğru hızla yol almaktadır. Aileyi bir getto olmaktan kurtararak dışa yönelik hale getirmedikçe mensupları arasındaki bağ birgün tahliye sandalındaki kazazedelerin birbirleriyle ve sandalla olan bağlarından farklı olmayacak, aile her bir mensubunun kendi bireysel çıkarları ve kurtuluşu için araçsallaşacaktır (Demirci, 2007:48). Đnsan türünün bu toplumsallık ve bireysellik özelliği iki evrensel ilişki biçiminde kendisini gösterir. Bunlardan birincisi onun toplumsallık yönüne dayanan cemaat duygusu ya da Sorokin in ifadesi ile familistic ilişkilerdir. Bu ilişki biçiminde bireysel benlik biz duygusu içinde erimiştir. Acı ve neşeler paylaşılır. Bireyler birbirlerine ihtiyaç duyarlar, birbirlerini ararlar, birbirlerini severler ve büyük bir coşku ile kendilerini birbirleri için feda ederler. Kısaca sık dokulu, dayanışma içinde tek bir vücut gibi hisseder ve davranırlar (Demirci, 2007:40). Adeta bireyin mutluluğu grubun mutluluğuna bağlıdır. Geleneksel aile yapısında var olan bu anlayış içerisinde birey güvenlik ve aidiyet ihtiyacını karşılar. Geleneksel cemaatçi ilişkilerin kapsayıcılığına karşılık modern sözleşmeci ilişkiler, sınırlı ve tanımlanmış ilişkilerdir. Tarafların bütün yaşamlarını değil, sınırlı bir bölümü ile ilgili bu ilişki türünde sözleşmeler, sözleşmeye taraf olanların hak ve sorumluluklarını detaylı ve dikkatli bir şekilde tanımlanmaktadır (Demirci, 2007:40). Bu ilişki biçiminde bireyin hakları ve ben duygusu ön plana çıkmaktadır. Bunun en önemli göstergelerinden birisi günümüzde modern (çekirdek) ailenin daha kuruluş aşamasında görmeye başladığımız sözleşmeli evliliklerdir. Bu tip ilişkilerde grup üyelerinin hakları ve sorumlulukları açık bir biçimde belirlenmiş olup herkesin buna uygun davranması beklenmektedir. Adeta grubun mutluluğu bireyin mutluğuna bağlanmıştır. Modern aile anlayışının sahip olduğu bu ilişki biçiminde birey özgürlük ve kendini gerçekleştirme ihtiyacını karşılamaktadır. Bugün ihtiyacımız olan; bireyin özgürlüklerini sınırlayan doğunun bağımlı anlayışı ile insanı yalnızlaştıran batının özgürlük anlayışını birleştirerek C.F.Yang ın eski aile geleneklerine sadık kalırken bireyciliği de işin içine katan yaratıcı bir anlayış (1988:17) olarak tanımladığı bağımsızlık ve karşılıklı duygusal bağlılık anlayışıdır. Aile içerisinde yaşanan iletişim, çocuğun kişilik gelişimini de etkilemektedir. Çocuğun kendini yeterli ve değerli bir birey olarak görüp, sağlam bir kimlik duygusu geliştirmesi, bu ilişkinin niteliğine bağlıdır. Erikson kişilik gelişiminin yaşam boyu sürdüğüne inanırken, Rogers, her canlının doğuştan belli bir potansiyelle geldiğine ve bütün canlıların olabileceklerinin en iyisi olabilmek için uğraştıklarına inanmaktadır. Bu en iyiye ulaşmak için var olan biyolojik dürtüye 5

6 gerçekleştirme eğilimi adı verilir. Biyolojik olarak potansiyelimizin en iyisine ulaşmanın yanı sıra, bilinçli olarak da kişiliğimizi en üst düzeyde geliştirmeye çalışırız; Rogers buna kendini gerçekleştirme eğilimi adını vermektedir. Tüm yönleriyle işlevsel insan, doğuştan getirdikleri ile benlik kavramı birbiriyle uyuşan insandır. Bu tür kişiler genellikle koşulsuz olumlu kabul ile yetiştirilmiş, davranış, tutum ve duyguları ne olursa olsun diğer insanlar tarafından değer verilmiş kişilerdir. Koşullu olumlu kabul görerek yetiştirilen, ana baba ve diğer insanlar tarafından sadece kişiliklerinin bazı yönleriyle kabul edilip değer verilen kişiler, tam işlevsel olmayan bir yaşam sürerler. Bu kişiler, insanların onları gördüğü biçime uygun bir kişilik geliştirmek için doğuştan getirdikleri yeteneklerinden vazgeçme eğilimi gösterirler; kendilerini tehdit edilmiş, kaygılı hissederler, yaptıklarından doyum almazlar ( Morris, 2002:485). 3- AĐLENĐN ÇOCUĞUN KĐŞĐLĐK GELĐŞĐMĐNE ETKĐSĐ Ebeveynlerin çocuklara, yaşına ve cinsiyetine uygun sorumluluklar vererek rehberlik yapıp destek olmaları, onların kendilerine ve çevrelerine olan güvenlerini artıracaktır. Birtakım fiziksel ve duygusal aktivitelerle kendilerini kontrol etmeyi öğrenen çocuklar, olayları da kontrol altına alabileceklerine inanırlar. Bu inanç, onların daha sağlıklı ve dengeli bir kişilik geliştirmelerine yardımcı olacak, benlik saygısını artıracaktır. Olayları kendi kontrollerinin dışında algılayan kişiler, olayları kontrol edebileceklerini düşünen kişilere oranla daha fazla depresif olma ve sağlıklarına dikkat etmeme eğilimi göstermektedirler.( Morris, 2002:472) Çocuğun benlik kavramı büyük ölçüde onun için önemli olan kişilerin görüşlerinden etkilenir (Hurlock, 1978). Jerlisd, bu kişilerin özellikle anne-baba, öğretmen, arkadaş ve kardeşler gibi çocuğun özdeşim kurabileceği, onun yaşamında etkili ödül ve ceza verebilen kişiler olduğunu belirtmektedir. (Güngörmüş, 1990:252) Aile, insanı bireycilikten kurtarıp sosyalleştirdiği gibi, onu aynı zamanda yalnızlıktan ve ruhi boşluktan uzaklaştırmakta, kişiye toplumun bir üyesi olduğu duygu ve düşüncesini vererek sorumluluk yüklemektedir. Onu düzenli bir hayat kurmaya, kanun ve nizamlara uymaya ve herkesle iyi ilişkiler geliştirmeye yöneltmektedir (Peker, 1990:361). Ailede, anne babanın çocuk üzerindeki etkisi daha bebek dünyaya gelmeden önce başlar. Anne babanın bebeğin dünyaya gelmesine istekli ya da isteksiz oluşu, hazır olup olmamaları, bebekten beklentileri bebeğin yaşama ilişkin ilk izlenimlerinde ve çevresi ile olan duygusal etkileşiminde rol oynar.(sailor, 2004: ). 6

7 Genel olarak anne ve babanın çocuğun eğitiminde üstlendiği roller birbirini tamamlar ve destekler niteliktedir. Anne babaların çocuklarının sosyal ve duygusal gelişimini desteklemeye yönelik davranışları; onların kendilerine güvenen, bağımsız ve kendi haklarını korumasını bilen, başkalarıyla işbirliği ve dayanışma içerisine girebilen, kendisiyle ve çevresiyle barışık, dengeli ve uyumlu bir kişilik yapısı geliştirmelerinde etkili olabilmektedir (Kandır ve Alpan 2008:33). Çocuğu olduğu gibi kabul etmemek, başkalarıyla kıyaslamak, çocuğun yaş ve gelişim düzeyinden daha ileri beklentiler taşımak da bazı anne babaların yapmış olduğu olumsuz davranışlardır. Bu durumda çocuk isyankâr, aşırı hırslı ya da çekingen, yaşamdan daha az zevk alan bir kişilik özelliği geliştirebilir. Aynı zamanda bu da onun akranlarıyla olan ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilir (Bakırcıoğlu, 2002:29). Ergenlik dönemindeki çocuklara gelince, çoğu durağan bir kimlik duygusuna henüz ulaşamadıkları veya bağımsız bir yaşam tarzı geliştiremedikleri için yaşamlarında durağanlık ve yapılanmışlığa aşırı bir gereksinim duyarlar. Hareketlerinin uzun vadeli sonuçlarını düşünemedikleri için de rehberlik ve disipline muhtaçtırlar. Bu yüzden karşılaşmaları olası sorunlarla etkili biçimde baş edebilmeleri için ana babalarının ilgi ve yakınlığına duydukları gereksinim çok fazladır (Morris, 2002: 377). Ergenlik çocuğun dürtülerini kontrol altına almayı, içinde yaşadığı grubun ve toplumun kurallarına uymayı, bir takım sosyal sorumluluklar almayı da öğrendiği bir dönemdir. Ciddi çatışmaların yaşandığı bu dönemde genç hem özgür hem de ait olmak istemektedir. Bu nedenle anne babaların ergendir, ne yapsa yeridir, rahat bırakın, üstüne gitmeyin anlayışı çok da doğru değildir MODEL OLMA MODEL ALMA Davranışlar daima sözlerden daha yüksek sesle konuşurlar! Sosyal ve duygusal gelişimde anne babalar, çocuğun duygusal ifadelerini ve sosyal becerilerini güçlü biçimde etkileyen en önemli modelleri oluştururlar. Sosyal etkileşim kuramları içinde yer alan sosyal öğrenme teorisine göre; insan davranışları sadece pekiştirme yoluyla değil, davranışsal ve çevresel faktörlerin karşılıklı etkileşimi ile açıklanabilir. Buna göre Bandura, gözlem yoluyla öğrenme üzerinde durmuş ve gözlem yoluyla öğrenmeyi; dikkat etme, bellekte saklama, davranışı meydana getirme, güdülenme süreçlerini kapsama şeklinde 7

8 açıklamıştır. Başkalarını gözlemleyerek model alma, çocuklar için özellikle anne baba tutumları açısından geçerli bir yaklaşım biçimi olarak değerlendirilmiştir (Aydın, 2000:81-83; Senemoğlu, 2001: ). Çocuklar büyüdükçe sosyal dünyaları genişler. Fakat ana-babalar, çocuklarına davranış için model olarak ve doğrudan yönergeler vererek onların sosyal gelişimlerinde merkezi bir rol oynamaya devam ederler. Çocuklar ana-babalarının ne söylediğinden çok ne yaptığına dikkat ettikleri için model olma, daima diğer kişilerden daha etkilidir. Anne ve babanın çocuğun eğitiminde üstlendiği rollerde de birtakım farklılıklar vardır. Parsons ve Bales babanın disiplini sağlayan, geleceği planlayan, ailenin dışındaki dünya ile etkileşimde bulunan bir birey olarak, annenin ise ailenin bir bütün olmasını sağlayan, kişiler arası ilişkileri düzenleyen bir birey olarak çocuğa model oluşturduğunu belirtmektedirler (Güngörmüş, 1990:247). Çocukluk dönemlerinde ebeveynlerle birlikteyken içselleştirilen hayat senaryoları, düşünce ve davranış kalıpları vardır. Eş ve çocuklarla beraberken bu içselleştirilen tecrübelerin etkisiyle bilinç dışı olarak yaşanır ve tepki verilir. Eğer kişi kendini tanıyorsa ileriki yıllarda çocukluğunda yazdığı hayat senaryolarını ve içselleştirdiği tecrübeleri yeniden yazabilir. Kişi bu değişimi başarabilirse, hayat yolculuğunda gemisini sağlıklı bir şekilde götürme şansını yakalar. (Tarhan, 2007:78) 3.2. ANNENĐN ROLÜ Hayatta hiç kimse bir insanı, annesi kadar sevemez ve anne kadar sevilmeyi hak etmez! (Yeşildağ) Çocuğun ilk sevdiği ve ilişkiye geçtiği varlık, annesidir. Çocuğa en ağır gelecek ceza, kendisine gösterilen anne sevgisinin ondan geri çekilerek alınmasıdır. Anne sevgisi ile şekillenen vicdan, çocuğun toplumla bir bağ oluşturması ve kendinden başka insanların var olduğunu düşünerek davranmasını sağlamaktadır (Şentürk, 2008:17). Zullinger e göre, çocuk, annesiyle oluşturduğu sağlıklı ilişki temelinde davranışları sonucu ödüllendirileceğini veya cezalandırılacağını öğrenmektedir. Sevgiden yoksun bırakılan çocukta, zamanla cezalandırılma korkusu oluşmakta ve bu korku vicdan mekanizmasının gelişimini etkilemektedir. Đster doğuştan verilmiş olsun, ister kalıtsal nitelik taşısın, vicdan 8

9 mekanizması, her zaman kişisel çaba ürünü olarak ortaya çıkmakta ve anneyle kurulan bağlanım temeline dayanmaktadır (2000: 37-64). Aslında annelerimiz bizim vicdanlarımızdır. Bir takım nedenlere bağlı olarak anneden ayrı kalmak veya anne ile olan ilişkiden yoksun olmak, çocuğun telafisi mümkün olmayan ruhsal problemler yaşamasına neden olmaktadır. Sevgi ve şefkat sembolü olan anneden uzaklaşmak, çocuğu derinden sarsmaktadır. Başta anne olmak üzere bütün büyüklerin, küçüklerle olan münasebetlerinde en mühim esas onlara gösterilecek sevgi ve şefkattir. Büyüklerde takdir edilme ihtiyacı ne ise, küçüklerde de sevilme ve şefkat görme ihtiyacı aynı şeydir (Canan, 2001:100). Çünkü sevgi açlığı, bedensel açlık kadar acıklı ve korkunçtur. Gerçek şudur ki, bu temel besin kaynağı olmadan hiç kimse eksiksiz bir kişilik gelişimi gösteremez. Çocuğun, annenin şefkat ve ilgisine hem beden hem de ruh bakımından ihtiyacı vardır. Đlk sevgi ve şefkat eğilimleri anne ile olan ilişkilerle ilgilidir. Bir çocuk için bu çok önemli bir yaşam kaynağıdır. Çünkü böyle bir yaşantı ile çocuk tamamen güvenebileceği bir kimsenin varlığını kavramaktadır. "BEN" ile "SEN" arasındaki ayırımı böylece öğrenebilmektedir. Çocuğun annesiyle kuracağı ilişki, onun, ömrü boyunca kuracağı insan ilişkilerinin temelini oluşturmaktadır (Çiftçi, 1991:24). Şefkat, sevgiden farklı bir duygudur. Batı dillerinde tam karşılığı olmayan, karşılıksız sevgi olarak da bilinen şefkat, annenin kendisine verilen hediyenin çocuğuna bir nevi yansıma şeklidir (Tarhan, 2007:86). Şefkat annelerde olan içgüdüsel bir duygudur. Bu duygunun sadece insanlarda degil, hayvanlarda da olduğunu, bir tavuğun civcivlerini köpekten korumak için, kendisini onun önüne atmasından anlayabiliriz. Buna, bizim kültürümüzde diğergamlık olarak adlandırılan yaşatma arzusu ile yaşama duygusu da diyebiliriz. Annenin çocuğuna duyduğu şefkat, anne-çocuk arasındaki bağlanma duygusunu kuvvetlendirmekte ve çocuğun annesini her zaman güvenli bir sığınak olarak görmesini sağlamaktadır. Annenin güvenli bir sığınak olması, bir çocuğun annesi ile her türlü konuyu rahatlıkla konuşabilmesi, sevinçlerini ve üzüntülerini, başarılarını ve başarısızlıklarını, vb. tüm yaşantılarını herkesten önce, annesi ile paylaşmasını sağlamaktadır. Harry Harlowun (1958) yaptığı bir deneyde, yeni doğan maymun yavruları annelerinin yanından alınarak, iki anne maketinin yanına konulmuşlardır. Her iki maket anne de aynı biçimdedir; bunlardan biri, telden yapılmış olup hiç yumuşak bir tarafı yoktur. Diğer anne maketi ise köpüklü lastikten yapılmış olup üstü havluyla kaplanmış ve yumuşaktır. Telden yapılma 9

10 anne ye bir biberon yerleştirilmiş ve her iki anne de ısıtılmıştır. Böylece telden anne yavru maymunların yiyecek ve sıcaklık gereksinimini karşılamaktadır. Ancak yavru maymunlar zamanlarının büyük bir kısmını, yiyecek sağlamayan havluyla kaplı anne ye sarılarak geçirmişlerdir. Korktukları zaman, tıpkı kendi sahici anneleri gibi bu anneye koşup sığınmışlardır. Her iki anne de ısıtılmış olduklarından, araştırmacılar, şefkat, kucaklanma ve yakınlık gereksiniminin, ısınma gereksiniminden daha temelde olduğunu öne sürmüşlerdir (Morris, 2002: 420). Yedi yaşındaki Zeynep kendisinden yumuşak kelimesini bir cümle içerisinde kullanmasını isteyen öğretmenine bizim evde en yumuşak kişi annem, çünkü onun kemikleri yok cümlesini kurmuştur. Bu belki de Zeynep in annesinin kendisine karsı anlayışlı, sıcak ve kucaklayıcı olduğunu anlatmasının yollarından biriydi. Bebeklik döneminde anne çocuk ilişkisinde tutarlılık, bebeğin bağlanma ve kendilik duygusunun gelişmesi ve nesne ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde oluşması için son derece önemlidir. Annenin kendi duygusal yaşamında, bebeğe yaklaşımında tutarlı olması kadar, bebeğin diğer yakınlarının yaklaşımlarının da aynı çizgide olması gerekir. Anne bebek ilişkisinde süreklilik, aynılık ve tutarlılık bebekte temel güven duygusunun özünü oluşturur. Đlk yıl içindeki yeterli, sağlıklı ve uygun anne bebek ilişkisi bebeğin güvenli bağlanması ve yaşam boyu sürecek duygusal yeterliliğin gelişimine temel olacaktır (Şener ve Karacan, 1999:35-44). D.W.Winnicott, Melanie Klein ve W.R.D. Fairbarn ın çalışmalarıyla başlayan nesne ilişkileri kuramına göre önemli olan, çocukların birincil nesne ya da onlara temel bakım sağlayan kişiyle olan ilişkilerinden geribildirim almalarıdır. (Morris, 2002: 484) Annelerin çocuklarını sorgulamadan, yargılamadan, onların söz ve davranışlarına takılmadan, duygularına yoğunlaşarak, anlamaya çalışmak için dinlemeleri ve geribildirim olarak duygularını onlarla paylaşmaları, çocuğun kişilik gelişimi açısından, önemli bir rol oynamaktadır BABANIN ROLÜ Đnsanın hayatındaki en önemli kişi, anne; en etkili kişi ise, babadır! (Yeşildağ) Yapılan çalışmalar babanın çocuğun zekâ, psiko-seksüel ve kişilik gelişimini etkilediğini göstermektedir. Parke ye göre (1981) uyarımdan yoksun bir çevrede büyüyen bebekler zihin gelişimi açısından geri kalırlar. Anne babanın her ikisi de çocuğun zekâ gelişimini etkilemekte ancak 10

11 bunu farklı yollarla yapmaktadırlar. Bir araştırmacı babanın genellikle bir oyun arkadaşı olarak, annenin de konuşarak, okuyarak bebeği uyardığına dikkati çekmektedir. Yapılan araştırmalar babaların annelere oranla daha fazla çocuğun bağımsız davranmasını, çevreyi keşfetmesini cesaretlendiren bir tutum içinde olduklarını göstermektedir. Bu da çocuğun zekâsını olumlu yönde etkilemektedir (Güngörmüş, 1990: 249). Babası olan ve olmayan erkek çocuklar karşılaştırıldığında babasız çocukların diğerlerine oranla daha bağımlı, daha çekingen, akran ilişkilerinde daha zayıf oldukları, ahlaki yargı açısından daha az gelişmiş oldukları ve okuldaki başarılarının düşük olduğu ve ayrıca daha az bir maskülen(erkeksi) kimliğe sahip oldukları görülmektedir (Güngörmüş, 1990: 251). Babanın, çocuğun dünyasındaki yerini Joseph Nuttin şöyle belirtmektedir: "Baba ile çocuklar özellikle de yetişkin oğullar arasındaki sempati ilişkileri ileride insanın sosyal ve moral davranışlarına hükmeden kişiliğin gelişmesi bakımından son derece önemlidir" (Çiftçi, 1991:25). Yapılan bir başka çalışmada Mussen ve arkadaşları (1963), ergenlik döneminde babalarıyla olan ilişkisi sevgi temeline oturmayan erkeklerin kendilerini reddedilmiş ve mutsuz hissetmekte olduğunu ortaya çıkarmıştır (Güngörmüş, 1990: 252) Ayrı yaşama, işten eve geç gelme gibi nedenlere dayalı olarak babadan uzak kalan özellikle erkek çocuk, cinsel kimlik konusundan başlayarak okuldaki başarıya kadar büyük sıkıntı yaşamaktadır (Şentürk, 2008:16). McCandlles ve Totter (1977), kız çocuklarının babalarını gözleyerek ve onunla etkileşimde bulunarak erkeklere karşı nasıl tepkide bulunacaklarını ve erkeklerin kendi cinsiyetlerine nasıl tepkide bulunduğunu öğrendiklerini belirtmektedir. Baba yoksunluğunun kızlar üzerindeki etkisi çocukluk döneminde daha ufak bir düzeyde görülürken, erken adolesan (yeni yetmelik) döneminde bu etki daha açık bir biçimde ortaya çıkmaktadır (Güngörmüş, 1990: 251). Stacey, babasızlıkla ergenlik dönemindeki kızların hamileliği ve çocukların cinsel tacize maruz kalmaları arasında bir ilişki olduğunu ileri sürmektedir (Giddens, 2000: 104) 1700 ergenden daha fazlasıyla yapılan bir çalışma, ergeni intihar riskine sokan bir dizi ilişkili faktör ortaya koymuştur. Bunlar arasında cinsiyet (kızlarda daha çok), intiharı düşünme, depresyon gibi ruhsal bozukluklar, babanın eğitim düzeyinin düşük olması ve evde babanın olmayışı gibi faktörler yer almaktadır. (Morris, 2002: 380) 11

12 Pilling ve Pringle (1978), babası ilgilenen ve sevgi gösteren çocukların arkadaşlarıyla ilişkilerinin daha iyi, liderlik özelliklerine sahip ve daha uyumlu çocuklar olduğunu ifade etmektedir. Coopersmithe göre (1967), ise benlik saygısı yüksek olan çocukların benlik saygısı düşük olan çocuklara oranla babaları ile aralarında daha yakın bir ilişkinin var olduğu bulunmuştur. Peterson ve arkadaşlarına göre de (1967) Babası baskıcı olan ve az ilgilenen çocuklarda utangaçlık, çekinme gibi kişilik özelliklerine daha sık rastlanmaktadır (Güngörmüş, 1990: ). Özellikle babaların hırçın davranma, ilgisizlik, çocuğu terk etme ya da başka bir yere gönderme gibi tehditlerde bulunması, çocukların kendilerini yetersiz ve değersiz hissetmelerine, düşük benlik saygısı ve düşük özgüven duygusu geliştirmelerine neden olabilmektedir (Dirim, 2003:29). Babanın boşanma ve ayrı yaşamaya bağlı olarak aileden uzaklaşması, çocuğun kendisinden güç alacak birinden yoksun bırakmaktadır. Kendisini koruyan güçlü ve bilgili bir babaya sahip olduğunu bilmesi, çocuğa güven duygusu kazandırmaktadır. Benim babam senin babanı döver övünmesinin arkasında, çocuğun babasından elde ettiği güç ve güven duygusu bulunmaktadır. Bu düşüncelere sahip çocuk, kalabalık ve toplu yaşam içinde kendini daha rahat ve güvende hissederek hareket etmektedir. Babası olmayan çocuk ise, kendini daha güvensiz, mahzun ve ezik hissetmektedir (Saygılı ve Çankırılı, 2004: 84). Çocuğun kendini güvende hissetmesi, kendisi hakkındaki düşünceleri etkileyerek benlik değerini belirleyebilmektedir. Babanın varlığı ve ilgisiyle, kabullenildiğini, sevildiğini, korunduğunu hisseden ve güven duygusu kazanan çocuk, kendisi hakkında daha pozitif düşüncelere sahip olabilmektedir. Babası olmayan ve babası tarafından iyi yaklaşım alamayan çocuk, kendini dışlanmış ve yalnız hissetmekte ve kendisi hakkında daha negatif düşüncelere sahip olabilmektedir (Şentürk, 2008:16). Babayı saygı duyulması, güvenilmesi gereken güçlü bir varlık olarak düşünen ve algılayan çocuk, ondan uzak kaldığında veya yoksun olduğunda yaşamında çok ihtiyaç hissedeceği bir desteğini yitirmektedir (Yörükoğlu,1988: 163). Ayrıca baba, geleneksel anlamda güç ve otorite sembolü olarak değerlendirilmekte ve algılanmaktadır. Dolayısıyla babanın, boşanma ve benzeri nedenlerle evden uzaklaşması, çocuğun uygun olmayan davranışları üzerindeki denetim mekanizmasının ortadan kalkmasıyla sonuçlanmaktadır. 12

13 Her çocuğun anneden daha çok şefkate, babadan ise sevgi ile karışık yönetici otoriteye ihtiyacı vardır. Çocuklar başlarında onları disipline alıştıran ve onlara doğru yolu gösteren bir koruyucu isterler. Söz konusu otoritenin esas teması adalete ve çocuğun psikolojik haklarını kabul eden bir anlayışa dayanmalıdır (Çiftçi, 1991:25). Anne sevgisinin yokluğu ya da aşırılığı ile ölçüsüz bir baba otoritesinin varlığı çocuklarda tepkiyle karşılanır. Özcan Köknel'in (1986) de belirttiği gibi; "Babanın çocuk üzerindeki aşırı baskısı, onları kavgacı, saldırgan yaptığı gibi babaya ve çevreye karşı düşmanlık duyguları beslemelerine de neden olabilmektedir (Çiftçi, 1991:25). Aile içindeki otoriteyi aşırı derecede kötüye kullanan baba kadar, aksine, bunu, çeşitli şekillerde ihmal eden baba da çocuğun bunalımlarına bir kaynak teşkil edebilir (Ünver ve diğ,, 1986:285). Çocuğu itaate yönelten en etkili şey saygı, sevgi ve beraberlik duygusudur (Alpay, 1977:84) Baba, çocuğun öğretmenidir, ona dünyaya açılan yolu gösteren kişidir. Kanun, düzen, disiplin, düşünce, gezip dolaşma gibi evreni baba gösterir. Çocuk, çoğu kez doğal çevresi ve morale ilişkin sorunlarla karşılaştığında babadan aydınlanmalar bekler ve ona çeşitli sorular sorar. Çocuğun bu tür meraklarını doyurmak, sabırla dinlemek, ona, akla yakın açıklamalarda bulunmak, zekâ, sosyal, duygusal, ahlak ve kişilik gelişimini sağlayan psikolojik terbiye esaslarıdır (Çiftçi, 1991:25). Kişilik gelişiminin en önemli öğelerinden biri olan ahlaki gelişim çocuğun toplumsallaşma süreci içinde neyin iyi, neyin kötü olduğu konusunda bir bilinç geliştirmesiyle ilgilidir. Kişi, toplumsal kurallara uygun bir şekilde kendisini denetleyebiliyorsa içten-denetimli, çevresindeki kişilerin etkisiyle karar veriyorsa dıştan-denetimli bir ahlaki gelişim göstermektedir. Psikanalitik yaklaşıma göre; ahlâki yargı ve standartların fallik dönemin( 3-6 yaş) sonuna doğru babayla özdeşleşme sonucunda ortaya çıkmaktadır (Selçuk, 2007:115). Bu döneme kadar açık olarak görülmeyen vicdan ve ahlak duygusu işte bu özdeşimin güçlenmesiyle gelişmektedir. Çocuk, baba ile özdeşimini tamamlarken babanın ve babayı temsil edenlerin yasaklarını, iyiyi kötüden, hakliyi haksızdan, doğruyu yanlıştan ayırt etmeyi öğrenip kendi kişiliğine sindirerek yavaş yavaş bir üst benlik (süper ego) geliştirir (Öztürk, 1997:79) Örneğin, Freud a göre çocuğun yalan söylemeye karşı tavrı babasını taklit yoluyla oluşabilmektedir. Ahlaki yargıyı dışa bağlı ahlâk ve özerk ahlâk olarak iki ayrı evrede ele alan Piaget e göre, dışsal ahlakta kurallar, çocuk tarafından 10 yaşına kadar otorite figürü olan babanın 13

14 sunduğu değişmez özellikler olarak görülür. Bu evrede çocuklar ahlaki yargıları açısından başkalarına bağımlıdırlar; yetişkinler tarafından kuralları sorgulamadan kabul ederler (Selçuk, 2007:116). SONUÇ Toplumsal tarihin en eski kurumu olan aile, yerine getirdiği fonksiyonlarla bireysel ve toplumsal hayatın vazgeçilmezidir. Çocuğun büyütülmesi, sosyalleşmesi ve eğitilmesi gibi ekonomik, sosyal ve kültürel içerikli süreçlerin en iyi gerçekleştiği ortam ailedir. Ait olduğu toplumun kültürü ve yaşantısı hakkındaki en kapsamlı bilgi aktarımı, burada gerçekleşmektedir. Đnsana sorumluluk duygusu kazandırarak onu bencillik ve yalnızlıktan kurtaran, ona bir bütünün parçası olma hissini yaşatan evlilik, aile kurmak ve çocuk sahibi olmaktır. Modern hayatın şekillendirdiği ruhi boşluk karşısındaki insanın en iyi sığınma yeri onun ailesidir (Şentürk, 2008:26). Böylesi bir yapı içerisinde hem anne hem de babanın birbiriyle uyumlu ve dengeli olarak eğitimde sorumluluk alması çocuğun kendisi ve dünya ile barışık, mutlu bir birey olabilme yolundaki savaşımında en büyük yardımcı olacaktır (Güngörmüş, 1990: 254). Ne var ki, günümüz insanı, bireysel tercih ve beklentilerin öne alındığı, her şeyin akıl ve mantıkla ölçüldüğü, para olunca tüm sorunların ortadan kalkacağına dair düşüncelerin taraftar bulduğu ilişkilerin duygusallıktan uzaklaştırılarak resmileştirildiği başarının rekabetle ölçüldüğü; dayanışma, paylaşma ve uzlaşmanın değil de yarışmanın esas alındığı, daha fazlaya sahip olmanın ve daha fazlasını tüketmenin insan olmanın bir ölçüsü sayıldığı; insanlardan uzaklaşarak yalnızlığın ve her türlü bağımlılıkların artırıldığı, akla gelebilecek her çeşit aymazlıkların kabul edilerek anormalliklerin sistemli olarak üretildiği, modernleşmiş kentlerde yaşamaktadır. Bunlar da doğal olarak geleneksel değer, öncelik ve kabullerle kurulmuş ve yüzyıllardır ayakta kalmış başta aile ve evlilik olmak üzere birçok kurumda bir bozulma ve yeniliklere kendini adapte edememe durumlarını ortaya çıkararak toplumsal hayatı tehdit etmektedir (Şentürk, 2008:12). Toplumların geleceği olarak görülen çocuğun, iyi yetişmesi, içinde yaşadığı çevre hakkında bilinçlenmesi, sosyalleşmesi, sosyal ilgi düzeyinin yükselmesi açısından ailenin varlığı kadar niteliği de oldukça önemlidir. Modern yaşamın zıtlıklar üzerinden kurguladığı tasarımının meydan okumaları karşısında, gökkuşağı modelini esas alan bir kültürel arka planda şekillenmiş Türk ailesi hem bireye kendi potansiyelini, yaratıcılığını gerçekleştirmeye imkân 14

15 verecek, aynı zamanda o toplum içinde, biz kavramını da yaşatacak bir yapı sunabilme potansiyeline sahiptir. Bu her şeyden önce bilinçli evlilik, bilinçli ebeveynlik olarak özetleyebileceğimiz bir temel gerektirmektedir. Bu süreçte, ben yerine biz olabilmeyi başarma yolunda çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sorunlara iyi ve doğru çözümler üretebilmek için ilk şart özbilinç tir. Kişinin kendisini tanımasıdır, güçlü yönlerini, zayıf yönlerini, olumlu olumsuz yönlerini, yeteneklerini, farklılıklarını bilen kişi doğru kararlar verebilecektir. Kişi kendi duygusal öz geçmişini biliyorsa veya ailesiyle etkileşim biçiminin farkındaysa daha güçlü ve donanımlı olacaktır. Bu temel üzerine tesis edilen ailede anne ve babanın, hem çocuğun ilgi ve gereksinimlerine duyarlı davranarak, hem de çocuklarını denetleyerek bir denge yakalaması da mümkün olabilecektir. Bu noktada, çocuklarının sosyal ve duygusal gelişimini olumlu yönde destekleyen ebeveynlerin öncelikle çocukların gelişim dönemlerini bilmeleri ve çocuklarını kendilerine özgü bireyler olarak kabul etmeleri önemlidir. Bu bağlamda, aile içinde uyulması gereken sınırlılıklar ve standartların önceden belirlenmesi, çocuğa anlayacağı biçimde açıklanması ve rehberlik edilmesi büyük önem taşımaktadır (Mussen ve diğ., 1990:81-111; Sonuvar, 1999: 87-88). Bununla birlikte anne ve babanın da çocuklarına dengeli, kararlı, tutarlı, uygun ve sağlıklı birer özdeşim modeli olacak şekilde çocuklarının yaş ve gelişim özelliklerine uygun beklentiler taşımalıdırlar. Nihayetinde, anne ve babanın çocuklarına sunduğu koşulsuz sevgileri, empati ve hoş görüye dayanan etkileşimleri, çocukların bağımsız ve içten denetimli bir kişilik yapısı geliştirmelerini sağlayacaktır. Anne babanın çocukla iletişiminde güven ve saygının merkezde bulunduğu böyle bir aile yapısı, olaylara ben merkezli tepkiler yerine ilişki merkezli tepkiler vermeyi öğrenen, birlikte yaşama paydasında buluşan bireylerin yetişmesine de katkıda bulunacaktır. Aile, kişinin sadece kendisi olduğu için sevildiği bir yerdir. Ona sahip çıkmak ülkeye ve ülkenin geleceğine sahip çıkmak demektir. Çünkü ülkelerin gücü içinde yaşayan bireylerin fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal olarak kendilerini geliştirmiş olmalarıyla doğru orantılıdır. Benlik gelişimi için bireyin kendini tanımaya, kimlik gelişimi ve sosyalleşmesi içinse çevresini tanımaya ihtiyacı vardır. Bireyin kendisiyle ve çevresiyle dengeli ve uyumlu bir ilişki kurmasında ise kuşkusuz aile en önemli kurumdur. 15

16 KAYNAKÇA AĐLE ARAŞTIRMA KURUMU, (1997). Türk Ailesinde Adolesanların Sorunları, Ankara. AKTAŞ, A.. M. (2000). Evlilik Danışmanı, Toplum ve Sosyal Hizmet, Sayı:1, Hacettepe Üniv. S.H.Y.O. Yay., Ankara. ALPAY, Y. (1977). Başarının Oluşumu, Kültürel Dayanışma Yay., Azim Matbaası, Đstanbul. AYDIN, A. (2000). Gelişim ve Öğrenme Psikolojisi, Alfa Basım., Bursa. BAKIRCIOĞLU, R. (2002). Çocuk Ruh Sağlığı ve Uyum Bozuklukları, Anı Yay., Ankara. BAŞER, S. (1990). Ailede Kültür Đntikali I. Aile Şûrası, Aile Araştırma Kurumu Yay., Ankara. BOZKURT, V. (2000). Püritanizm den Hedonizm e Yeni Çalışma Etiği, Alfa Yay., Bursa. CANAN, Đ. (2001). Çocuk Terbiyesi, Cihan Yay., Đstanbul. CHARLES G. MORRĐS, (2002). Psikolojiyi Anlamak (Çev. H.B. Ayvaşık - M. Sayıl.) Türk Psikologlar Derneği Yayınları., No: 23, 1. Basım, Ankara. ÇAĞAN, K. (2009). Ailenin Đşlevleri, Aile Sosyolojisi, Açılım Kitap., Đstanbul. ÇELEBĐ, N. (1991). Genç, Sosyalleşme Sosyal ve Kültürel Yapı, Aile Yazıları 3, (Çev. Beylü Dikeçligil, Ahmet Çiğdem), Aile Araştırma Kurumu Yay., Ankara. ÇĐFTÇĐ, O. (1991). Çocuğun Sosyalleşmesinde Ailenin Rolü, Aile ve Toplum Dergisi., Ankara. DEMĐRCĐ, Y. (2007). Değişim Sürecinde Dünyada ve Türkiye de Aile Yapısı ya da Cemaat Cemiyet Ayırımında Aileyi Yeniden Düşünmek, Günümüzde Aile, Ensar Neşriyat, Đstanbul. DĐRĐM, A. (2003). Çocuk Ruh Sağlığı, Esin Yay. Đstanbul. ERÖZ, M. (1982). Đktisat Sosyolojisine Başlangıç, 3. Baskı, Filiz Kitabevi, Đstanbul. GIDDENS, A. (2000). Üçüncü Yol Sosyal Demokrasinin Yeniden Dirilişi, (Çev. M. Özay), Birey Yay., Đstanbul. GÜNGÖRMÜŞ, O. & Ark. (1998). Ana-Baba Okulu, Remzi Kitabevi., Ankara. KANDIR, A. & ALPAN, Y. (2008). Okul Öncesi Dönemde Sosyal-Duygusal Gelişime Anne-Baba Davranışlarının Etkisi, Aile ve Toplum Dergisi,, Ankara. 16

17 ÖZTÜRK, M. O. (1997). Ruh Sağlığı ve Bozuklukları, Hekimler Yayın Birliği, Ankara. PEKER, H. (1990). Ailenin Korunmasının Esasları, I. Aile Şûrası, A.A.K. Yay., Ankara. SAILOR, D. (2004). Supporting Children in Their Home, School and Community, Pearson Press., Boston. SAYGILI, S. & ÇANKIRILI, A. (2004), Babacım Nerdesin? Çocuk Eğitiminde Babanın Rolü, Elit Yay., Đstanbul. SELÇUK, Z. (2007). Eğitim Psikolojisi, Nobel Yay., Ankara. SENEMOĞLU, N. (2001). Gelişim Öğrenme ve Öğretim, Gazi Kitabevi., Ankara. SEZAL, Đ. (2002). Toplum ve Aile, Sosyolojiye Giriş, Martı Yay., Ankara. ŞENER, Ş. ve KARACAN, E. (1999). Anne-Bebek Çocuk Etkileşiminde Olumlu ve Olumsuz Özellikler. (Ed: Aysel Ekşi). Ben Hasta Değilim. Nobel Yay., Đstanbul. ŞENTÜRK, Ü. (2008). Aile Kurumuna Yönelik Güncel Riskler, Aile ve Toplum Dergisi, Ankara. SWINGEWOOD, A. (1998). Sosyolojik Düşüncenin Tarihi, (Çev: O. Akınay), Bilim ve Sanat Yay., Ankara. ŞĐŞMAN, N. (2007), Küresel Dinamikler Bağlamında Aile ve Kadın, Günümüzde Aile, Ensar Neşriyat., Đstanbul. TARHAN, N. (2007). Müzakereler, Günümüzde Aile, Ensar Neşriyat., Đstanbul. TARHAN, N. (2005). Kadın Psikolojisi, Nesil Yay., Đstanbul. TÜRKDOĞAN, O. (2008). Osmanlı dan Günümüze Türk Toplum Yapısı, Timaş Yay., Đstanbul. ÜNVER, Ö., TOLAN B, BULUT, T., DAĞDAŞ, C. (1986) Yaş Gençlerin Sosyo- Ekonomik Sorunları, Gazi Üniversitesi, Basın-Yayın Yüksekokulu Matbaası., Ankara. YILDIRIM, E. (2009). Toplumsal Değişim Sürecinde Aile, Aile Sosyolojisi, Açılım Kitap, Đstanbul. YÖRÜKOĞLU, A. (1988). Çocuk Ruh Sağlığı, 14. Baskı, T. Đş Bankası Yay., Ankara. ZULLINGER, H. (2000). Suçlu Çocuklar ve Çocuk Mahkemeleri, 2. Basım, Çev: Kamuran Şipal, Cem Yay., Đstanbul. 17

Yaşam Boyu Sosyalleşme

Yaşam Boyu Sosyalleşme Yaşam Boyu Sosyalleşme Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 5. Ders Kültür, Toplum ve Çocuk Sosyalleşmesi Sosyalleşme Nedir? Çocuklar başkalarıyla temasla giderek kendilerinin farkına varırlar ve insanlar hakkında

Detaylı

DEĞİŞEN ANNE BABA ROLLERİ

DEĞİŞEN ANNE BABA ROLLERİ DEĞİŞEN ANNE BABA ROLLERİ Çağdaş kuramlar kişiliğin kalıtımla getirilen bir takım özellikler ve çevreyle kurulan etkileşimler sonucu oluştuğunu ileri sürmektedir. Aile, hem kalıtımla aktarılan özellikler

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikoloji RPD 101 Not III Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Kişilik Gelişimi Kişilik Nedir? *Kişilik, bireyin iç ve dış çevresiyle kurduğu, diğer bireylerden ayırt edici,

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU Yaş Dönem Özellikleri BÜYÜME VE GELİŞME Gelişme kavramı düzenli, sürekli ve uyumlu bir ilerlemeyi dile

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABA ve ÇOCUK

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABA ve ÇOCUK k İl u ok l ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI BABA ve ÇOCUK PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - OCAK 2013 Tarihsel Süreç İçinde Baba Olma Kavramı Sosyo-ekonomik ve bilimsel gelişmeler, geleneksel aile

Detaylı

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ Marmara Evleri Anaokulunda Rehberlik Hizmetleri (3 6 yaş) Okulumuzdaki tüm öğrencilerin her yönüyle sağlıklı gelişmeleri, okul ortamına uyum sağlamaları ve kapasitelerini

Detaylı

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz. 2018-2019 Eğitim- Öğretim Yılı Özel Ümraniye Gökkuşağı İlkokulu Sorgulama Programı Kim Olduğumuz Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal

Detaylı

Hamileliğe başlangıç koşulları

Hamileliğe başlangıç koşulları Zeka aslında tek bir kavram değildir. Zekayı oluşturan alt yeteneklere bakıldığında bu yeteneklerin doğuştan getirilen yeteneklerin yanı sıra sonradan kazanılmış, gerek çocuğun kendi çabasıyla edindiği,

Detaylı

AKRAN İ LİŞKİ LERİ. PDR Bülteni Sayı: 03

AKRAN İ LİŞKİ LERİ. PDR Bülteni Sayı: 03 AKRAN İ LİŞKİ LERİ PDR Bülteni 2017-2018 Sayı: 03 AKRAN İLİŞKİLERİ Akran ilişkileri, yetişkin-çocuk ilişkisinden farklı olarak kendine özgü özellikleri olan ve çocuğun sosyal gelişimi açısından büyük önem

Detaylı

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86 içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 Tarihsel Bakış Açısı 3 Erken Tarih 3 Yirminci ve Yirmi Birinci Yüzyıllar 3 Ergenliğe İlişkin Kalıpyargılar 6 Ergenliğe Pozitif Bir Bakış Açısı 7 Amerika Birleşik Devletleri

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI Okul öncesi dönem genel anlamda tüm gelişim alanları açısından temellerin atıldığı

Detaylı

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ AÇISINDAN AİLENİN ROLÜ VE ÖNEMİ

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ AÇISINDAN AİLENİN ROLÜ VE ÖNEMİ AYLIK BÜLTENLER SERİSİ HAZİRAN, 2007 SAYI: 8 ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ AÇISINDAN AİLENİN ROLÜ VE ÖNEMİ Aile, insan türünün sürekliliğini sağlayan, ilk toplumsallaşma sürecini oluşturan, karşılıklı ilişkileri

Detaylı

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii YAZARLAR HAKKINDA... iv 1. ÜNİTE EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 Giriş... 2 Eğitim Psikolojisi ve Öğretmen... 3 Eğitim Psikolojisi... 3 Bilim... 6 Psikoloji... 8 Davranış... 9 Eğitim...

Detaylı

Ailenin çocuk yetiştirmedeki tutumunu ve çocuk yetiştirmeyle ilgili sorunlarını anlamak için aile tutum modeli ni bilmek yararlı bir yaklaşımdır.

Ailenin çocuk yetiştirmedeki tutumunu ve çocuk yetiştirmeyle ilgili sorunlarını anlamak için aile tutum modeli ni bilmek yararlı bir yaklaşımdır. AİLE TUTUMLARI Eğitimciler olarak bizler çocukların gelecekte uyumlu ve başarılı olabilmeleri için en sağlıklı eğitim yollarının geliştirilmesi çabası içindeyiz. Öğrenci eğitiminde ve çocuğa karşı doğru

Detaylı

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Tanrı Tasavvuru Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Peker e göre: Kişinin bebekliğinden itibaren, zeka gelişimine, edinmiş olduğu bilgi ve yaşantısına göre, Tanrı yı zihninde canlandırması, biçimlendirmesi

Detaylı

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ ÇOCUK PSİKOLOJİSİNDE GELİŞİM MODELLERİ... 3 ÖĞRENME TEORİSİ MODELİ... 4 BİLİŞSEL GELİŞİM MODELİ... 5 İNSAN GELİŞİMİNİ VE PSİKOLOJİSİNİ AÇIKLAYAN TEMEL KURAMLAR...

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI İLKOKUL ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI OKUL ÇAĞINDA ANNE BABA TUTUMLARI NASIL OLMALIDIR? PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2019 ÇOCUKLARDA ÖFKE YÖNETİMİ Bireylerin doğuştan getirdikleri kişilik

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikolojik Danışma ve Rehberlik RPD 201 Not I Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Çağdaş Eğitim *Toplumların ihtiyaç ve beklentileri durmadan değişmiş, eğitim de değişen bu

Detaylı

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii BÖLÜM I GELİŞİM 1. ÜNİTE GELİŞİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR, GELİŞİMİN TEMEL İLKELERİ VE GELİŞİMİ ETKİLEYEN ETMENLER... 1 GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR...

Detaylı

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu AİLE İÇİ İLETİŞİM

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu AİLE İÇİ İLETİŞİM PDR BÜLTENİ Bülten Tarihi: Aralık 2016 Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu AİLE İÇİ İLETİŞİM Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu Psikolojik Danışma ve

Detaylı

Tarihsel Süreç İçinde Baba Olma Kavramı

Tarihsel Süreç İçinde Baba Olma Kavramı Tarihsel Süreç İçinde Baba Olma Kavramı Sosyo-ekonomik ve bilimsel gelişmeler, geleneksel aile yapısının çekirdek aileye dönüşmesi, çalışan anne sayısının artması tarihsel süreç içinde baba olma kavramını

Detaylı

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler. 0212 542 80 29 Uz. Psk. SEMRA EVRİM 0533 552 94 82 DUYGUSAL ZEKA Son yıllarda yapılan pek çok çalışma zeka tanımının genişletilmesi ve klasik olarak kabul edilen IQ yani entelektüel zekanın yanı sıra EQ

Detaylı

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ 3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ GELİŞİM NEDİR? Gelişim, Çocuğun hareket etmeyi, Düşünmeyi, Hissetmeyi, Başkalarıyla ilişki kurmayı öğrendiği, ileriye doğru giden bir değişim sürecidir. Gelişim ana rahminde

Detaylı

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ Kodu: KİT201 Adı: Kişilerarası İletişim Teorik + Uygulama: 2+0 AKTS:

Detaylı

Doç. Dr. Tülin ŞENER

Doç. Dr. Tülin ŞENER Doç. Dr. Tülin ŞENER AHLAK GELİŞİMİ Bireyde var olan değerler sistemi, gelişimsel bir süreç içinde ortaya çıkmaktadır. Bu sürece AHLAK GELİŞİMİ denir. Toplumun kendinden beklenen fonksiyonları yerine getirebilmesi

Detaylı

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ AKRAN İLİŞKİLERİ VE AKRAN ZORBALIĞI AKRAN İLİŞKİLERİ Akran etkileşimi doğum itibariyle başlamaktadır. Ancak yaş ilerledikçe akranlarla geçirilen

Detaylı

ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ

ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ Özgüven Nedir? Özgüven en basit tanımıyla kişinin kendisine güvenmesidir. Daha geniş anlatımla, kişinin yapabildikleri ve yapamadıklarıyla, olumlu

Detaylı

21 yıllık tecrübesiyle SiNCAN da

21 yıllık tecrübesiyle SiNCAN da 21 yıllık tecrübesiyle SiNCAN da geleceğin mimarı nesiller artık bizim ellerimizde, güvenle... Keşke Hep Çocuk Kalsak! Büyüyünce ne olacaksın diye sorarlar. Oysa çocuk kalmak en güzel şey değil midir?

Detaylı

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri MADDE BAĞIMLILIĞI BAĞIMLILIK Bağımlılık, bireyin kendi ruhsal ve bedensel sağlığına

Detaylı

Kişilerarası İlişkiler

Kişilerarası İlişkiler Kişilerarası İlişkiler Kişilerarası İlişkilere Giriş Yaşamımızın ¾ ünü başkalarıyla birlikte geçiriyoruz (Learson ve ark., 1982) (anne, baba, kardeş, öğretmen, arkadaş, meslektaş vb) Hepimiz, kişilerarası

Detaylı

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM EĞİTİM REHBERLİK ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK NİN YERİ ve ÖNEMİ Eğitim? İnsana en iyi olgunluğu vermektir (Eflatun). İnsana tabiatında bulunan gizli bütün kabiliyetlerin geliştirilmesidir (Kant). Bireyin

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15 Bilimin Anlamı ve Özellikleri...17 Psikoloji...18 Gelişim Psikolojisi...25 Öğrenme Psikolojisi...26 Psikolojide Araştırma Yöntemleri...26

Detaylı

DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE. 1 Dersin Adı: PSI Dersin Kodu: Gelişim Psikolojisi (Sosyoloji) 3 Dersin Türü: Zorunlu. 4 Dersin Seviyesi: Lisans

DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE. 1 Dersin Adı: PSI Dersin Kodu: Gelişim Psikolojisi (Sosyoloji) 3 Dersin Türü: Zorunlu. 4 Dersin Seviyesi: Lisans DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE 1 Dersin Adı: PSI 1074 2 Dersin Kodu: Gelişim Psikolojisi (Sosyoloji) 3 Dersin Türü: Zorunlu 4 Dersin Seviyesi: Lisans 5 Dersin Verildiği Yıl: 1 6 Dersin Verildiği Yarıyıl: Bahar/II.yarıyıl

Detaylı

Ahlak Gelişimi. Prof. Dr. İbrahim YILDIRIM

Ahlak Gelişimi. Prof. Dr. İbrahim YILDIRIM Ahlak Gelişimi Prof. Dr. İbrahim YILDIRIM Ahlaki Gelişim Bireyde var olan değerler sisteminin ortaya çıkışında da gelişimsel bir süreç izlenir. İyi ya da kötü, doğru ya da yanlış, güzel ya da çirkin şeklindeki

Detaylı

Tematik Yaklaşımla Çocuklarda Sosyal Becerilerin Kazandırılması

Tematik Yaklaşımla Çocuklarda Sosyal Becerilerin Kazandırılması Tematik Yaklaşımla Çocuklarda Sosyal Becerilerin Kazandırılması Prof. Dr. Esra ÖMEROĞLU Arş. Gör. Osman BASĠT Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi A.B.D Tematik Yaklaşım Tematik

Detaylı

Bu nedenle ebeveynlerin duygu, ifade ve davranış olarak tutarlı, kararlı ve pozitif bir tavır sergilemeye çalışmaları gerekmektedir.

Bu nedenle ebeveynlerin duygu, ifade ve davranış olarak tutarlı, kararlı ve pozitif bir tavır sergilemeye çalışmaları gerekmektedir. Çocuk, ihtiyacı olan tüm bilgi ve becerilerle donanımlı olarak dünyaya gelmez. Çocuğa yeni öğrenme fırsat ve olanakları sağlayan çevre, onun gelecekteki başarısı açısından önem taşır. Bu nedenle erken

Detaylı

Okul Dönemi Çocuklarda

Okul Dönemi Çocuklarda Okul Dönemi Çocuklarda Fiziksel ve motor gelişim Bilişsel açıdan gelişim Psikososyal gelişim Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Hasan Kalyoncu Üniversitesi Okul Dönemi Çocuklarda (7-11 yaş) Gelişimin Görevleri

Detaylı

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE- EĞİTİM VE PSİKOLOJİ İLİŞKİSİ: EĞİTİM PSİKOLOJİSİ.... 4 2. ÜNİTE-GELİŞİMİN TEMELLERİ........7 3. ÜNİTE-FİZİKSEL

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABALAR ve ERGENLER

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABALAR ve ERGENLER rt O ku ao l ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI BABALAR ve ERGENLER PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - OCAK 2013 Babalar ve Ergenler Evet, yanlış duymadınız! Bu ayki bültenimizde ergenlerin gizli kahramanlarından

Detaylı

Şiddetin Psikolojisi Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı. Şiddetin çevresel kökenleri

Şiddetin Psikolojisi Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı. Şiddetin çevresel kökenleri Şiddetin Psikolojisi 2015-2016 Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı Şiddetin çevresel kökenleri Aile Özellikleri Eğitim Durumu ve Gelir Problem davranış Arkadaş seçimi Etkisiz ya da fiziksel disiplin

Detaylı

PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI

PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI Üç Gelişim Alanı Gelişimsel rehberlik modelinin nihai amacı yaşam kariyeri gelişimini desteklemektir. Gelişimsel PDR nin ilkesi: Rehberlik

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ VE TEŞEKKÜR KİTABIN YAPISI VE KAPSAMI YAZAR HAKKINDA 1. BÖLÜM ÜSTÜN YETENEKLİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMSAL ÇERÇEVE

İÇİNDEKİLER SUNUŞ VE TEŞEKKÜR KİTABIN YAPISI VE KAPSAMI YAZAR HAKKINDA 1. BÖLÜM ÜSTÜN YETENEKLİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMSAL ÇERÇEVE İÇİNDEKİLER SUNUŞ VE TEŞEKKÜR... v KİTABIN YAPISI VE KAPSAMI... vii YAZAR HAKKINDA... ix 1. BÖLÜM ÜSTÜN YETENEKLİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMSAL ÇERÇEVE 1.1. ÜSTÜN YETENEKLİLİĞE TARİHSEL BAKIŞ...

Detaylı

Kuşaklararası Öğrenme

Kuşaklararası Öğrenme Kuşaklararası Öğrenme Meltem TÜRKER Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Ekim 2017 1 Sunum İçeriği Kuşak Kavramı Kuşak Sınıflamaları Bebek Patlaması Kuşağı (Baby Boomers) X kuşağı Y Kuşağı Z Kuşağı Kuşaklararası

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ A u ok na lu ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2014 ANAOKULLARI BÜLTENİ ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ Okul öncesi dönem, gelişimin hızlı olması ve

Detaylı

1. Hafta İlişkilerin Önemi

1. Hafta İlişkilerin Önemi 1. Hafta İlişkilerin Önemi Ø İnsanlar hiç değilse, en az sayıda, kalıcı olumlu ve anlamlı kişilerarası ilişkiler geliştirmek ve sürdürmek için yaygın bir güdüye sahiptirler. Ø İnsanlar diğer insanlara

Detaylı

Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi. Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş

Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi. Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş Canlılar hayatta kalmak için güdülenmişlerdir İnsan hayatta kalabilmek

Detaylı

Rehberlik bir süreçtir. Bir anda olup biten bir iş değildir. Etkili sonuçlar alabilmek için belli bir süre gereklidir.

Rehberlik bir süreçtir. Bir anda olup biten bir iş değildir. Etkili sonuçlar alabilmek için belli bir süre gereklidir. Rehberlik Servisinin Ve Rehberliğin Tanıtılması Rehberlik Nedir? Rehberlik; eğitimde bir hizmet alanı olarak demokratik ortam içinde öğrencinin bedensel, zihinsel ve sosyal bütün kapasitelerini en ileri

Detaylı

AİLE ve EVLİLİK EĞİTİM PROGRAMI PROJE DOSYASI

AİLE ve EVLİLİK EĞİTİM PROGRAMI PROJE DOSYASI AİLE ve EVLİLİK EĞİTİM PROGRAMI PROJE DOSYASI Hayat Boyu Aile Danışma Merkezi; Toplumun çekirdeği olan ailenin doğru temeller üzerine inşası konusunda danışmanlık hizmeti vermek, ailenin önemiyle ilgili

Detaylı

4/16/2010 İÇERİK. Kişisel Rehberlik? Geleneksel vs Gelişimsel Yaklaşıma Göre Kişisel Rehberlik? KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME

4/16/2010 İÇERİK. Kişisel Rehberlik? Geleneksel vs Gelişimsel Yaklaşıma Göre Kişisel Rehberlik? KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME İÇERİK KİŞİSEL REHBERLİK Gelişimsel Yaklaşıma Göre Kişisel Rehberlik Kişisel Rehberlik Açısından Etkili Öğretmenlik Farklı Eğitim Dönemlerinde Kişisel Rehberlik Kişisel Rehberlik? GELİŞİMSEL YAKLAŞIMA

Detaylı

BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD

BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD BAĞLANMA NEDİR? Çocuk ile bakım veren kişi arasında gelişen ilişkide, çocuğun bakım veren kişiyle

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI OKUL DÖNEMİNDE ARKADAŞLIK VE AKRAN İLİŞKİLERİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI OKUL DÖNEMİNDE ARKADAŞLIK VE AKRAN İLİŞKİLERİ k İl u ok l ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI OKUL DÖNEMİNDE ARKADAŞLIK VE AKRAN İLİŞKİLERİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2014 OKUL DÖNEMİNDE ARKADAŞLIK VE AKRAN İLİŞKİLERİ Her insan, yaşamını

Detaylı

CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ

CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ Yaşamımızın her alanında sürekli olarak gelişim ve değişim yaşarız. Yaşanan gelişim, biyolojik kültürel ve bireysel faktörlerin ortak ürünüdür. Gelişimsel değişimin bir parçası olarak

Detaylı

AKANT ORTAOKULU REHBERLİK BÜLTENİ

AKANT ORTAOKULU REHBERLİK BÜLTENİ Sorumluluk 2017 AKANT ORTAOKULU REHBERLİK BÜLTENİ Almak Verebilmek Ç ocuğunuzun ortaokul öğrenci olmasıyla birlikte ondan beklediğiniz sorumluluklar da artmış olabilir. Ortaokul öğrencilerimizin aileleri

Detaylı

Prof.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Prof.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Prof.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü İyi ve kötü, yanlış ve doğru kavramlarını tanımlar, Etik bilincini geliştirmeye ve insanları aydınlatmaya

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ

İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ Bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçerken biyolojik, psikolojik ve sosyal yönden geliştiği bireyselleştiği, toplumsallaştığı

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları Dersin

Detaylı

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız Disiplinlerüstü Temalar Kim Olduğumuz Bulunduğumuz mekan ve zaman Kendimizi ifade etme Kendimizi Gezegeni paylaşmak Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel,

Detaylı

Kohlberg e Göre Ahlak Gelişimi Kohlberg ahlak gelişiminin gelenek öncesi, geleneksel ve gelenek sonrası olmak üzere üç düzey içinde gerçekleştiğini

Kohlberg e Göre Ahlak Gelişimi Kohlberg ahlak gelişiminin gelenek öncesi, geleneksel ve gelenek sonrası olmak üzere üç düzey içinde gerçekleştiğini Kohlberg e Göre Ahlak Gelişimi Kohlberg ahlak gelişiminin gelenek öncesi, geleneksel ve gelenek sonrası olmak üzere üç düzey içinde gerçekleştiğini öne sürmektedir. Her düzey kendi içinde iki ayrı aşamada

Detaylı

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir? Özgüven Nedir? Özgüven; kendimiz ve yeteneklerimiz hakkında pozitif ve gerçekçi bir anlayışa sahip olduğumuz anlamına gelmektedir. Diğer taraftan, özgüven eksikliği ise; kendinden şüphe duymak, pasiflik,

Detaylı

Bağlanma Nedir? Bağlanma, kişinin kendisi için önemli gördüğü bir başkasına (bağlanma figürü) karşı geliştirdiği güçlü duygusal bağlardır.

Bağlanma Nedir? Bağlanma, kişinin kendisi için önemli gördüğü bir başkasına (bağlanma figürü) karşı geliştirdiği güçlü duygusal bağlardır. BAĞLANMA KURAMI Bağlanma Nedir? Bağlanma, kişinin kendisi için önemli gördüğü bir başkasına (bağlanma figürü) karşı geliştirdiği güçlü duygusal bağlardır. Çocukluktaki bağlanma Çocuk ile bakım veren kişi

Detaylı

Çocuğun Zihinsel Gelişimine Babanın Etkisi

Çocuğun Zihinsel Gelişimine Babanın Etkisi Sevgili babalar Günümüzde eşler ve çocuklar, genellikle, babaların kendilerine ayırdıkları zamanın azlığından şikâyet etmektedirler. Babamı çok özlüyorum., Keşke babamın daha az çalışmasını sağlayabilsem.,

Detaylı

İnsan sevgisi olmayan bir yönetici başarılı olamaz.

İnsan sevgisi olmayan bir yönetici başarılı olamaz. SINIF YÖNETİMİ İLE İLGİLİ GENEL KAVRAMLAR Önsöz İnsan sevgisi olmayan bir yönetici başarılı olamaz. Yönetim Örgütsel amaçları gerçekleştirmek için bireysel ve grupsal olarak çalışmaktır. Yönetimin Özellikleri

Detaylı

ÇOCUKLARDA BENLİK SAYGISI GELİŞİMİ

ÇOCUKLARDA BENLİK SAYGISI GELİŞİMİ ÇOCUKLARDA BENLİK SAYGISI GELİŞİMİ 1 Sevgili Velilerimiz; İstanbul Üniversitesi Vakfı Adıgüzel İlkokulu/Ortaokulu Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Birimi olarak bu postamızda Çocuklarda Benlik Saygısı

Detaylı

Ders seçimi; öğrencilerin ilgi, yetenek ve yaşamdan beklentilerinin değerlendirilmesini gerektiren zor bir süreçtir.

Ders seçimi; öğrencilerin ilgi, yetenek ve yaşamdan beklentilerinin değerlendirilmesini gerektiren zor bir süreçtir. Değerli Anne ve Babalar, Anne-baba olarak ders seçimi aşamasında etkimiz ne kadar olmalı?, Çocuğumun ilgi ve yeteneklerini nasıl belirlerim?, Çocuğuma uygun meslek grupları nelerdir?, ve Ders seçimi sürecinde

Detaylı

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu PDR BÜLTENİ Sayı:8 Bülten Tarihi: Mart 2016 Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu Kardeş Kıskançlığı ve Çözüm Yolları Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu

Detaylı

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI Bilgisayar ve internet kullanımı teknoloji çağı olarak adlandırabileceğimiz bu dönemde, artık hayatın önemli gereçleri haline gelmiştir. Bilgiye kolay, hızlı, ucuz ve güvenli

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ İNSAN İLİŞKİLERİ... 1 İNSAN İLİŞKİLERİNİ DÜZENLEYEN KAVRAM VE İLKELER... 4 Temel Kavramlar... 5 Karşılıklı İlgi... 5 Kendine Özgü Olma... 6 Eyleme İsteklilik... 7 Onur... 7 İnsan

Detaylı

Özel Gençlik İlkokul 1. Sınıflar İçin Rehberlik Seminerine Hoş geldiniz. Hazırlayan: Özel Gençlik İlkokulu PDR SERVİSİ

Özel Gençlik İlkokul 1. Sınıflar İçin Rehberlik Seminerine Hoş geldiniz. Hazırlayan: Özel Gençlik İlkokulu PDR SERVİSİ Özel Gençlik İlkokul 1. Sınıflar İçin Rehberlik Seminerine Hoş geldiniz Hazırlayan: Özel Gençlik İlkokulu PDR SERVİSİ İlkokul 1. Sınıfa Başlamak Demek; Ana Okulu Sınıflarından Okul Dönemine Geçiş Demektir

Detaylı

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK 10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK İnsanoğlu yaşam boyu farklı gelişme dönemleri yaşar. Çocukları daha iyi tanımak için onların içinde bulundukları gelişme döneminin özelliklerinin bilinmesi aileyi rahatlatır,

Detaylı

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ DOÇ.DR. ZEHRA ALTINAY SINIF YONETIMI Bu derste, Sınıf ortamı ve grup etkileşimi Grup türleri Grup ve lider Liderlik türleri Grup içi etkileşimin hedefleri

Detaylı

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları 2013 / 2014 SAYI: 17 Haftanın Bazı Başlıkları Çocukla İyi Zaman Geçirmenin 10 Yolu VI. Geleneksel Piyano Resitali Miniklere Anlamlı Hediye Okul Küçük Erkek Basketbol Takımı mızdan Başarı Çocukla İyi Zaman

Detaylı

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR. GELİŞİM İLKELERİ GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR. Kalıtım bireyin anne babasından getirdiği gizil güçleri anlatır. Bu gizil güçlerin üst düzeyi kalıtsal olarak belirlenir. Bu düzeye ulaşma

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III Ünite:I Eğitim Psikolojisinde Bilimsel Araştırma Yöntem ve Teknikleri 13 Psikoloji ve Eğitim Psikolojisi 15 Eğitim Psikolojisi ve Bilim 17 Eğitim Psikolojisi ve Bilimsel Araştırma

Detaylı

TİCARET VE SANAYİ ODASI İLKOKULU SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME GRUP ÇALIŞMAMIZ. REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ

TİCARET VE SANAYİ ODASI İLKOKULU SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME GRUP ÇALIŞMAMIZ. REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ TİCARET VE SANAYİ ODASI İLKOKULU SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME GRUP ÇALIŞMAMIZ REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ Çocuklar büyüklerini dinlemede asla iyi değildirler. Ama onların davranışlarını benimsemede

Detaylı

ÖRGÜT SAĞLIĞI OKULDA SAĞLIK, İKLİM VE. Sağlıklı örgüt için gerekenler: Yrd. Doç. Dr. Çetin Erdoğan. Örgüt Sağlığı. Örgüt Sağlığı.

ÖRGÜT SAĞLIĞI OKULDA SAĞLIK, İKLİM VE. Sağlıklı örgüt için gerekenler: Yrd. Doç. Dr. Çetin Erdoğan. Örgüt Sağlığı. Örgüt Sağlığı. ÖRGÜT SAĞLIĞI OKULDA SAĞLIK, İKLİM VE KÜLTÜR Yrd. Doç. Dr. Çetin Erdoğan Örgütün amaçlarına uygun olarak görevlerini yerine getirebilmesi, yaşamını sürdürmesi, karşılaştığı sorunları çözmesi ve gelişimini

Detaylı

Milli Eğitim Bakanlığı Bünyesindeki Okullarda Yöneticilerin Yeterlilik Alanları -1 İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Ardahan Üniversitesi Siirt Üniversitesi

Milli Eğitim Bakanlığı Bünyesindeki Okullarda Yöneticilerin Yeterlilik Alanları -1 İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Ardahan Üniversitesi Siirt Üniversitesi OKULLARDA YÖNETİCİLERİN YETERLİLİK ALANLARI - 1 İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ YÖNETİCİ Yönetici, bir örgütün amaçlarını

Detaylı

ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ

ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ Değerli anne babalar; Her insan, yaşamını sürdürmek ve gelişmek için başka insanlara ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaçları karşılamak için arkadaşlık ilişkileri, sosyal alandaki en önemli

Detaylı

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Yok Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları

Detaylı

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik ERGENLİK ERGENLİK Çocukluk ile yetişkinlik arasındaki geçiş dönemidir. Bu geçiş dönemi cinsel olgunlaşmaya yönelik fiziksel değişimlerle başlar, bağımsız yetişkin

Detaylı

SUZUKi METHODU ile KEMAN EĞİTİMİ

SUZUKi METHODU ile KEMAN EĞİTİMİ SUZUKi METHODU ile KEMAN EĞİTİMİ SEVGİLİ ANNELER&BABALAR Çocuğunuz 3-4 yaşında keman çalabilsin ister misiniz? Hatta çocuğunuzla birlikte keman öğrenmeye ne dersiniz? Suzuki Metodu nedir? Bebekler doğdukları

Detaylı

İÇİNDEKİLER. GİRİŞ GELİŞİM PSİKOLOJİSİNE DAİR Prof. Dr. İrfan ERDOĞAN. I. Gelişim Psikolojisine Kuramsal Bakış...1

İÇİNDEKİLER. GİRİŞ GELİŞİM PSİKOLOJİSİNE DAİR Prof. Dr. İrfan ERDOĞAN. I. Gelişim Psikolojisine Kuramsal Bakış...1 İÇİNDEKİLER GİRİŞ GELİŞİM PSİKOLOJİSİNE DAİR Prof. Dr. İrfan ERDOĞAN I. Gelişim Psikolojisine Kuramsal Bakış...1 BÖLÜM 1 GELİŞİM PSİKOLOJİSİNDE KURAMLAR VE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Çare SERTELİN MERCAN I.

Detaylı

4. SINIF - 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Öğretim Yılı

4. SINIF - 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Öğretim Yılı 4. SINIF - 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ 2017-2018 Öğretim Yılı DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA Fikirleri, duyguları, doğayı, kültürü, inançlar ve değerleri keşfetme ve ifade etme yollarımızla ilgili

Detaylı

OKUL ÖNCESİ ÇOCUĞUN İHTİYAÇLARI

OKUL ÖNCESİ ÇOCUĞUN İHTİYAÇLARI ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARIN İHTİYAÇLARI ANAOKULU REHBERLİK SERVİSİ VELİ BÜLTENİ KASIM- 2007 1 OKUL ÖNCESİ ÇOCUĞUN İHTİYAÇLARI İyi Bakım, Beslenme, Sevgi ve Şefkat Her çocuğun ilk

Detaylı

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ 1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK Geleneksel eğitim anlayışı bireyi tüm yönleri ile gelişimini sağlama konusunda sorunlar yaşanmasına neden olmuştur. Tüm bu anlayış ve

Detaylı

HAZIRLIK SINIFLARI 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Eğitim - Öğretim Yılı

HAZIRLIK SINIFLARI 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Eğitim - Öğretim Yılı HAZIRLIK SINIFLARI 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ 2017-2018 Eğitim - Öğretim Yılı DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA: Düşünceleri, duyguları, doğayı, kültürü, inançları, değerleri keşfetme ve ifade

Detaylı

OSMANCIK KAYMAKMLIĞI NENAHTUN ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ AİLEM OKULDA PROJESİ

OSMANCIK KAYMAKMLIĞI NENAHTUN ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ AİLEM OKULDA PROJESİ OSMANCIK KAYMAKMLIĞI NENAHTUN ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ AİLEM OKULDA PROJESİ OSMANCIK 2015 Proje Adı: AİLEM OKULDA Projenin Sahibi: Nenehatun Ortaokulu Sekretarya: Nenehatun Ortaokulu Proje Ekibi Projenin Sloganı:

Detaylı

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ Değerli Velimiz; Meslek seçiminin öneminin anlatıldığı ve siz değerli velilerimize yönelik önerileri

Detaylı

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme BİREY GELİŞİMİ O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme kaydeden değişimidir. O Gelişim; organizmanın

Detaylı

Zorbalık Türleri Nelerdir?

Zorbalık Türleri Nelerdir? Zorbalık Türleri Nelerdir? Fiziksel İlişkisel Sözel Siber Siber Zorbalık elektronik iletişim araçları yoluyla tehdit etmek ve kötü sözler içeren mesajlar göndermek internet ortamında dedikodu yapmak ya

Detaylı

Okul fobisi nasıl gelişir?

Okul fobisi nasıl gelişir? Eğer bir kelimenin sonuna "fobi" eklenmişse, hemen bir şeylerden korkulduğunu düşünürüz. Ancak okul fobisi gelişen çocukların okula gitmek istememelerinin tek nedeni okuldan korkmaları değil. Çocuğa bu

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI 1 DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI Örgütte faaliyette bulunan insan davranışlarının anlaşılması ve hatta önceden tahmin edilebilmesi her zaman üzerinde durulan bir konu olmuştur. Davranış bilimlerinin

Detaylı

Doç.Dr. Hacer HARLAK - Psikolojiye Giriş I

Doç.Dr. Hacer HARLAK - Psikolojiye Giriş I Doç.Dr. Hacer HARLAK - Psikolojiye Bağlanma bebekle annesi veya bakımveren arasında varolan ve yaşam boyu da varolacak olan bağdır. Yaşamın ilk altı ayında oluşur. Harry Harlow bebek maymunları doğumdan

Detaylı

Çocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz.

Çocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz. Çocuklar, yetişkinler gibi kaygılanabilir ve stres yaşayabilirler. Ölüm, hastalık, boşanma, taşınma gibi hayat değişimleriyle başa çıkmaya ek olarak özgüven ve aidiyet duygularıyla mücadele ederler. Herkes

Detaylı

5. MESLEKİ REHBERLİK. Abdullah ATLİ

5. MESLEKİ REHBERLİK. Abdullah ATLİ 5. MESLEKİ REHBERLİK Abdullah ATLİ Meslek seçimi neden önemlidir? İnsan, yaşamı boyunca çeşitli seçimler yapar. Mesleğini, yiyeceğini, giyeceğini, evini, eşini, arkadaşlarını vb. seçer. Meslek seçimi,

Detaylı

OLUMLU ANNE-BABA YAKLAŞIMLARI

OLUMLU ANNE-BABA YAKLAŞIMLARI OLUMLU ANNE-BABA YAKLAŞIMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ Her anne baba çocuğunun sosyal duygusal ve bilişsel anlamda iyi yetişmesini arzu eder ve bunun için elinden geleni yapmaya çalışır.

Detaylı

İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÖĞRENCİ

İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÖĞRENCİ İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÖĞRENCİ Doç. Dr. Süleyman Çetin ÖZOĞLU İnsan İlişkileri Nedir? İnsan ilişkileri çerçevesindeki düşüncelerimiz insan a ilişkin düşüncelerimizden ayrılamaz. İnsan'ı biyolojik, psikolojik

Detaylı

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR 1)ÖZELLİKLERİ 2)KARŞILAŞMA SIKLIĞI 3)TÜRKİYE VE DÜNYADA YAPILAN FAALİYETLER 4)EĞİTİMLERİ 5)AİLEYE VE ÖĞRETMENLERE ÖNERİLER ÖZELLİKLERİ MOTOR GELİŞİM ÖZELLİKLERİ ZİHİNSEL GELİŞİM

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

Bilişim Teknolojilerine Pedagojik Bir Yaklaşım. Mehmet AKSÜT Mega Eğitim Danışmanlık Songül ATEŞ Uşak üniversitesi Hayriye UĞURLU Uşak üniversitesi

Bilişim Teknolojilerine Pedagojik Bir Yaklaşım. Mehmet AKSÜT Mega Eğitim Danışmanlık Songül ATEŞ Uşak üniversitesi Hayriye UĞURLU Uşak üniversitesi Bilişim Teknolojilerine Pedagojik Bir Yaklaşım Mehmet AKSÜT Mega Eğitim Danışmanlık Songül ATEŞ Uşak üniversitesi Hayriye UĞURLU Uşak üniversitesi Giriş Teknolojideki hızlı gelişim, her geçen gün günlük

Detaylı