Ovulasyon evresinde yırtılan folikül, sarı renkli yağ damlacıkları taşıyan ve korpus luteum (sarı cisim) adı verilen yapıya dönüşür.
|
|
- Emel Akkoyun
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 UNUTMA!!! Haeckel her canlının embriyolojik gelişimi sırasında, evrimsel olarak geçirdiği farklılaşma basamaklarını kısaltılmış şekilde tekrar ettiğini (FİLOGENİ) söylemektedir. Haeckel buna örnek olarak omurgalıların çoğunda görülen notokort ve solungaç yarıklarının ortak olduğunu ve bu yapıların ortak atayı gösterdiğini ileri sürmüştür. Haeckel'e göre gelişimin sonraki aşamalarında benzerlikler azalır ve türe özgü özellikler ortaya çıkar. Daha sonra yapılan çalışmalar da embriyonik gelişimin türün evrimsel sürecini bütünüyle yansıtmadığını göstermiştir. Fosil (PALEONTOLOJİ) oluşumu için özel koşullara gerek vardır. Çünkü bir organizma öldüğünde yumuşak dokular, bakteri ve mantarlar tarafından çürütülür. Kemik ve kabuk gibi sert yapılar korunur. Havasız ortamda ve çok soğuk çevre şartlarında ise organizmanın bütün dokuları korunabilir. Bazen de yüksek oranda mineral içeren su içinde bulunan dokular, ortamdaki mineralllerin çökelmesi ile taşlaşır. Ayrıca canlıların çamurda bıraktığı izler de uygun çevresel şartlar oluştuğunda taşlaşarak fosil hâline gelebilir. Bu sebepten çamur bakımından zengin olan okyanus tabanları ve sığ denizler fosiller bakımından en zengin kaynaklardır. Darwin'e göre doğal seleksiyon ile bir çevrenin en güçlü bireyleri seçilirken, güçsüz olanların popülasyondan elenmesi sağlanır. Bu şekilde zamanla önceki nesiller ile sonrakiler arasında farklar oluşmaya başlar. Farklılaşma yüzlerce veya binlerce kuşak boyunca devam eder ve farklılaşan bireyler arasında gen alış verişi meydana gelmezse birbirine akraba yeni türler ortaya çıkar. Heterotrof Görüşüne göre; ilk canlı basit yapılı heterotrof bir organizmadır. Bu görüş canlıların, cansız maddelerin uzun bir kimyasal evrim geçirmesiyle meydana geldiğini varsayar. Abiyogenez olarak adlandırılan bu görüşe göre canlılar, cansız maddelerden kendiliğinden oluşmuştur. Bu hipoteze göre cansız maddeler içinde denen bir güç vardır. Bu aktif öz yeni bir canlıyı oluşturma yeteneğine sahiptir. Aristo, aktif özü bir madde gibi düşünmeyip iş yapma yeteneği olarak kabul etmiştir. Birçok hayvan tarafından haberleşmede kullanılan kimyasal salgılara feromon denir. Feromonlar karşı cinsteki bireyi etkilemek için kullanılabilir ve aynı türe ait bireylerin davranışlarını etkiler. Bir bireyin beslenme, eşleşme ve yavru büyütme amacıyla kendi türünden başka bireylere karşı koruduğu alana yurt (territoryum, savunak, egemenlik alanı) denir. Erkek üreme sistemindeki yardımcı bezler seminal kesecik, prostat bezi ve Cowper bezidir. Bu yardımcı bezler spermlerin hareketini kolaylaştıran ve beslenmesini sağlayan seminal sıvı adı verilen salgıyı meydana getirir. Prostat bezinin hafif bazik özellikte olan sıvısı spermlerin bulunduğu ortamın nötralleşmesini sağlar. Böylece prostat, spermin yumurtayı döllemesi için uygun ortam hazırlar. Seminifer tüpçüklerde oluşan spermlerin dölleme ve hareket yetenekleri yoktur. Bu spermler seminifer tüpçüklerden epididimis kanallarına geçer. Epididimis kanalları spermlerin yaklaşık 20 gün tutulduğu, olgunlaştığı, hareket ve dölleme yeteneği kazandığı yerdir. Olgunlaşan spermler epididimisten vas deferens denilen sperm kanalına geçer. Vas deferens kanalı idrar kesesi üzerinden dolanarak spermleri üretraya taşır. Seminifer tüpçüklerde iki belirgin hücre grubu bulunur. Bunlar sertoli hücreleri ve mayoz bölünmenin farklı aşamalarındaki spermatogonik hücreler (spermatogonyumlar, spermatositler ve spermatitler) dir. Sertoli hücreleri spermlerin beslenmesini ve korunmasını sağlar. Tüpçüklerin arasına dağılmış olan leydig hücreleri erkek cinsiyet hormonu olan testosteron salgılar. Ovulasyon evresinde yırtılan folikül, sarı renkli yağ damlacıkları taşıyan ve korpus luteum (sarı cisim) adı verilen yapıya dönüşür. Korpus luteum, hormon salgılayan bez özelliği taşır ve çok miktarda progesteron hormonu, daha az miktarda da östrojen hormonu salgılar. Menstrual döngü hormonlar tarafından kontrol edilir. Hipotalamustan salgılanan RF hipofizi uyarır, hipofizden FSH, LH salgılanır ve bu hormonlar yumurtalığı etkiler.
2 Döl yatağının iç kısmı mukus salgılayan ve bol kan damarı taşıyan endometriyum denilen bir tabaka ile astarlanmıştır. Birincil oositler, dişi eşeysel olgunluğa erişinceye kadar yumurtalıklardaki küçük kesecikler içinde hareketsiz kalır. Bu keseciklere folikül denir. Folikül hücreleri östrojen hormonu salgılar. Her âdet döneminde genellikle bir folikül gelişerek olgunlaşan yumurta hücresini serbest bırakır. Serbest kalan yumurta hücresi yumurta kanalına geçer. Koriyon, embriyonun bütün örtülerini saran en dıştaki koruyucu zardır. Bu zar, allantoyis ile birlikte gaz alış verişini sağlar. Koriyon, döl yatağına ince uzantılar yaparak plasentanın yapısına katılır. Allantoyis, embriyonun metabolik atıklarının depo edildiği yerdir. Kan damarları içeren bu zar, koriyon ile birlikte embriyonun gaz alış verişinde rol oynar. Plasentalı memelilerde embriyoda metabolizma sonucu oluşan atık maddeler göbek bağı ve plasenta aracılığıyla uzaklaştırılır. Bu canlılarda allantoyis, göbek bağı oluşumuna katılır, körelir ve kaybolur. Vitellus kesesi, embriyonun gelişimi için gerekli olan besin maddelerinin (vitellus) depolandığı kesedir. Türün özelliğine göre bulundurduğu vitellus miktarı da değişir. İnsan ve diğer plesantalı memelilerde embriyo plesentadan beslendiği için vitellus miktarı azdır. Amniyon, en içteki embriyonik zardır. Bu zarın oluşturduğu kese içinde amniyon sıvısı bulunur. Bu sıvı embriyo ve amniyon tarafından salgılanır. Amniyon sıvısı embriyonun kurumasını engeller. Ayrıca embriyoyu darbe ve sarsıntılara karşı korur. Optik kese normal yerinden alınarak embriyonun başka bir yerine yerleştirilecek olursa temas ettiği ektoderm tabakasını mercek dokusu hâline getirebilecek bir etki gösterir. Spemann, sinir sisteminin meydana gelebilmesi için sırt mezoderminin ektodermi etkilemesi gerektiğini kanıtlamıştır. Omurgalıların embriyolarında biçimlenen ilk organlar nöral tüp ve notokort (sırt ipliği)tur. Ektodermin kalınlaşıp katlanmasıyla meydana gelen nöral tüp ileride merkezî sinir sistemini oluşturacaktır. Notokort ise omurları oluşturacak olan mezoderm hücrelerinin etrafında kümelendiği bir merkez olarak işlev görecektir. Mezenşim hücreleri endoderm ve ektoderm arasında çoğalarak mezodermi oluşturur. Morula evresinde embriyo, çok sayıda hücreden oluşmasına rağmen blastomerlerdeki toplam madde miktarı zigottakinden daha azdır. Çünkü zigot büyümeden bölünür ve yapısında bulunan vitellus (besin maddesi) hücre bölünmeleri sırasında enerji sağlamak için harcanır. Embriyonun kütlesi, döl yatağına tutunduktan sonra artmaya başlar. Gelişmenin başlangıcında hızlı ve birbirini takip eden mitoz bölünmeler gerçekleşir. Bu bölünmelere segmentasyon denir. Segmentasyon safhasında hücre büyümesi olmaz. Her türün yumurtasından salgılanan fertilizin değişiktir. Bu özellik farklı türler arasında döllenmenin olmasını engeller. Paratiroid bezinden salgılanan parathormonunun yüksek olması böbreklerde taş oluşmasının önemli nedenidir. Böbrek taşı olan hastaların % inde yüksek parathormonu değerleri gözlenir. Parathormonu kanda kalsiyum oranını arttırır. Bu durumda idrarla kalsiyum atılımı ve böbrek taşı gelişme riski artar. Parathormonu fazla olan hastalarda yorgunluk, eklem ağrıları, hâlsizlik, iştah kaybı, hafif depresyon, konsantre olamama gibi durumlar görülebilir. Böbrek taşı oluşumuna neden olan hormonlardan biri de kanda yüksek oranda bulunan kortizol hormonudur. Böbrek üstü bezlerinin aşırı çalışarak fazla kortizol hormonu üretmesine Cushing sendromu adı verilir. Fazla kortizol kemiklerde daha çok protein yıkımına ve kana kalsiyum geçişine neden olur. Bu durum böbrek taşlarının oluşma riskini arttırır.
3 Günlük kalsiyum alınımının 2000 mg'dan fazla olduğu durumlarda idrarla kalsiyum atılımı ve böbrek taşı gelişme riski artar. Özellikle çok fazla kırmızı et tüketenlerde, alkol ve bira içenlerde kanda ürik asit seviyesi yüksek olacağı için böbrek taşı oluşma riski vardır. ***Herhangi bir nedenden dolayı kortizol'un (ya da kortizol niteliklerini taşıyan herhangi bir steroid bileşiğinin) yüksek düzeyde olduğu ve bunun sonucunda oluşan belirtiler bütününe Cushing sendromu denir. Dolayısıyla, Cushing sendromu dendiğinde kortizol etkisinin nedeni açık değildir ve araştırılması gerekir. ACTH'nin olağan düzeyinin üstünde salgılanması sonucu oluşan hastalıktır. Adrenal bez az çalışırsa ADDİSON, çok çalışırsa CUSHİNG Vücut sıcaklığı arttığında sinirsel etkiyle derideki damarlar genişler, terleme artar. Tiroksin salgısı düşürülerek metabolizma yavaşlatılıp ısı üretimi azaltılır. Bu sinirsel ve hormonal düzenlemeler sonucu vücut sıcaklığı düşürülür. Vücut sıcaklığı düştüğünde ise sinirsel etkiyle derideki damarlar daraltılarak ısı kaybı önlenir. Tiroksinin fazla salgılanmasıyla metabolizma hızlandırılarak ve titremeyle ısı üretimi arttırılır. Böylece vücut sıcaklığı artar ve denge sağlanır. Hashimoto tiroidi hastalığında vücut, tiroit bezini yok etmek ister ve çok miktarda antikor (anti-tpo antikoru ve anti-tiroglobulin) üretir. Antikorlar tiroit bezine bağlanarak tiroit hücrelerini harap ederek tiroit bezinin iltihaplanmasına neden olur. Bu nedenle zamanla tiroit bezi küçülür, tiroit hormonu yetmezliği ortaya çıkar, metabolizma yavaşlar ve hasta kilo almaya başlar. Tiroit bezi kana tiroksin hormonu salgılar. Tiroksin hormonu kanda belli bir seviyeye ulaştığında hipofizi etkileyerek TSH salgısını azaltmasına neden olur (negatif geri bildirim). Pozitif geri bildirim sürekli hormon üretimini sağlar. Negatif geri bildirimde ise hormonun etki ettiği hücrede sentezlenen ürün, hormon salgılayan endokrin bezin aktivitesini baskılar. Protein yapıdaki hormonlar hücre zarının lipit tabakasında çözünemedikleri için hücre içine doğrudan giremez. Hücre zarında bulunan reseptörlere bağlanarak aracı bir molekülü aktive eder. Aracı molekül de hücresel cevabı tetikler. Hücresel cevap, genlerin ya da enzimlerin aktivasyonu şeklinde olabilir. Steroit yapıda hormonlar ise zarın lipit tabakasında çözünebildikleri için aracı kullanmadan hücre zarından kolaylıkla geçer ve hücre içinde bulunan hormon reseptörlerine bağlanarak aktivitelerini gerçekleştirir. Progesteron hormonu, embriyonun tutunması için döl yatağının hazırlanmasını sağlar. Bu hormon yumurtanın folikülden ayrılmasından sonra geriye kalan sarı cisim adı verilen yapıdan ve gebelik süresince plasentadan salgılanır. Progesteron gebelik durumunda döl yatağında kas kasılmasını önleyerek gebeliğin sürmesini sağlar. Hipofizden salgılanan LH hormonu etkisiyle testislerden (Leydig hücreleri) testesteron hormonu salgılanır. Östrojen hormonu mitoz bölünmeyi hızlandırarak döl yatağı duvarının kalınlaşmasını sağlar. Dişiye özgü ince ses gelişimi, üreme organlarının gelişimi, dişiye özgü vucut yapısını kazanması gibi ikincil eşeysel özelliklerin ortaya çıkmasına neden olur. İnsülin, glikozun beyin hariç tüm vücut hücrelerine geçişini uyarır. İnsülin glikozun fazlasının karaciğer ve kaslarda glikojen şeklinde depo edilmesini sağlar. Böylece kandaki glikoz seviyesi düşürülür ve denge sağlanır. İnsülin ayrıca protein sentezi ve yağ depolanmasını da sağlar. İnsülin hormonunun az salgılanması hâlinde kanda glikoz miktarı artar ve şeker hastalığı ortaya çıkar. Noradrenalin (Norepinefrin): Hormon ya da nörotransmitter olarak görev yapar. Adrenalinle birlikte kılcal damar daralmasına, kan basıncının artmasına kalp atımının hızlanmasına, depolardan glikoz salınımına neden olur. Noradrenalin, beynin dikkat ve çevreye yanıt verme ile ilgili bölümlerini etkiler. Parathormonun antagonisti kalsitonindir.
4 Adrenalin (Epinefrin): Heyecan, korku, sinirlenme gibi durumlarda kandaki miktarı artar. Adrenalin, kalp atışını hızlandırır, kan basıncını yükseltir. Glikojenin glikoza dönüşümünü hızlandırarak kandaki glikoz miktarını arttırır. Göz bebeklerinin büyümesine ve tüylerin diken diken olmasına neden olur. Bazı damarların daralmasını bazılarının da genişlemesini sağlayarak kanı kalp, beyin gibi organlara ve iskelet kaslarına yönlendirir. Korktuğumuzda rengimizin sararması adrenalin etkisiyle deriye giden kanın azalmasından kaynaklanır. Kortizol: Karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasında etkilidir. Protein ve yağların glikoza dönüşmesini sağlayarak kandaki şeker oranını yükseltir. Aldesteron: Böbreklerde sodyum ve klorun emilimini arttırırken potasyumun emilimini azaltır. Böylece kanda, hücre içi ve hücre dışı sıvılarda iyon derişimi düzenlenir. Az salgılanmasında kan basıncı düşer, hâlsizlik ve iştahsızlık artar, enfeksiyonlara karşı direnç azalır, deri bronz rengini alır. Bu duruma Addison hastalığı denir. Parathormon (paratirin): Bu hormon kanda kalsiyum miktarı azaldığında salgılanır. Kemiklerden kana kalsiyum geçişini sağlar. Böbreklerden ve bağırsaklardan kalsiyum emilimini arttırır. Böylece kandaki kalsiyum düzeyi yükseltilir. Az salgılanırsa kanda kalsiyum oranı azalır ve tetani adı verilen hastalık oluşur. Bu durumda kaslarda ağrılı kramplar meydana gelir. Çok salgılandığında ise kemikler zayıflar, böbrek taşları oluşur. Tiroksin hormonu fazla salgılandığında ise eksoftalmik guatr (iç guatr) adı verilen bir rahatsızlık ortaya çıkar. Bu rahatsızlıkta ise metabolizma hızı artar, kan basıncı yükselir, göz küreleri dışarı fırlar, terleme, kilo kaybı, sinirlilik ve sık nefes alma görülür. Tiroksin: Yapısında iyot bulunan bir hormondur. Vücudun enerji üretimi ile ilgili metabolizmasının düzenlenmesini sağlar. Gelişme döneminde tiroksin hormonu az salgılanırsa cücelik ve zekâ geriliği şeklinde belirtileri görülen kretinizm (ahmaklık) hastalığı oluşur. Yetişkinlerde ise tiroksin hormonu eksikliğinde basit guatr denilen hastalık ortaya çıkar. Tiroit bezi büyür, boğazda bir şişkinlik oluşmasına neden olur. Bu rahatsızlıkta; metabolizma yavaşlar, şişmanlık oluşur, uyuşukluk görülür, deri kurur, vücut sıcaklığı düşer. İleri aşamada vücutta şişlikler oluşur ve miksödem denilen tablo ortaya çıkar. Antidiüretik hormon (ADH) (vazopressin): Böbreklerden suyun geri emilimini arttırarak vücudun su dengesini düzenler. Bu hormonun eksikliği böbreklerden su kaybına neden olur. Bu duruma şekersizşeker hastalığı adı verilir. Bu hastalar günde yaklaşık 20L kadar çok seyreltik idrar oluştururlar. Hipotalamusta sinir hücrelerinin gövdesinde ADH ve oksitosin sentezlenir. Aksonlar yardımıyla hipofizin arka lobuna taşınan hormonlar buradan kana geçer. Folikül uyarıcı hormon (FSH): Yumurtalık ve testisleri uyararak çalışmasını düzenler. Dişide yumurta oluşumunu ve östrojen üretilmesini sağlar. Erkeklerde ise sperm üretilmesini sağlar. Lüteinleştirici hormon (LH): Dişide yumurtanın serbest bırakılmasını sağlar. Yumurtanın serbest kalmasından sonra yumurtanın içinde geliştiği keseciğin sarı cisim (korpus luteum) adı verilen yapıya dönüşmesinde görevlidir. LH sarı cisimden ösrtojen ve progesteron hormonu salgılanmasını da sağlar. Erkekte testislerden testesteron hormonu salgılanmasını uyarır. Luteotropik hormon (LTH): Diğer adı prolaktin olan bu hormon sadece dişilerde? bulunur. Doğumdan sonra süt salgılanmasını uyarır. Analık davranışlarının oluşmasında da rol oynar. Korpus luteumun devamını sağlar. Besinin görünüşü, kokusu, soğuk ya da sıcak olması da tadın alınmasında etkilidir. Isı deriden nesneye doğru akıyorsa cisim soğuk, nesneden deriye doğru akıyorsa cisim sıcak olarak algılanır. Miyelinli nöronda impuls iki Ranvier boğumu arasında bir boğumdan diğerine atlayarak iletilir. Buna atlamalı iletim denir. Atlamalı iletimde impuls, boğumlardan atlayarak ilerlediğinden miyelinsiz nöronlarda gerçekleşen iletime göre daha hızlı yol alır ve daha az enerji harcar.
5 Akson çapının artması (İÇ DİRENÇ AZALIR) ve Ranvier boğum sayısının azalması da impuls iletimini hızlandırır. Reseptöre ulaşan uyarının şiddeti fazla ise nöronda daha sık aralıklarla ve daha fazla sayıda impuls oluşur. Sıcak nesneye dokunulduğunda daha sık ve fazla sayıda impuls oluşur ve nesne sıcak olarak algılanır. Kolaylaştırıcı sinapslarda akson ucundan salgılanan nörotransmitter maddeler, komşu hücreye ulaşınca burada depolarizasyona neden olur ve impuls sonraki hücreye iletilir. Durdurucu sinapslarda ise akson ucundan salgılanan bir nörotransmitter madde, zarın polarizasyonunu arttırarak impulsun nörondan geçişini durdurur. Schwan hücreleri de bir tür glia hücresidir. Bu hücreler miyelin kılıfın yapımından sorumludur. Sölenter grubundan olan hidrada sinir hücrelerinin birbirine bağlanması ile bütün vücuda yayılan bir sinir ağı oluşur. Buna ağsı sinir sistemi adı verilir. Beyin kabuğunda bilinç, hafıza, zekâ, düşünme, yazma, istemli hareketlerin gerçekleştirilmesi ve duyuların alınıp değerlendirilmesini sağlayan çeşitli merkezler vardır. Ön lop yazma ve konuşma, parietal lop dokunma, oksipital lop görme, temporal lop duyma ve koklama gibi aktiviteleri kontrol eder. Hipotalamus: Karbonhidrat ve yağ metabolizmasını, vücut sıcaklığını, kan basıncını, su dengesini, uyku ve iştahı düzenler. Heyecanın kontrolüne yardımcı olur. İç organların ve dokuların çalışmasını kontrol eden merkezdir. İç salgı bezleri üzerinde etkilidir.(homeostatik DENGE) Orta beyin görme ve duyma reflekslerini, kas tonusunu kontrol eder. Beyincik hareket ve denge merkezidir. İç kulaktaki yarım daire kanalları ve gözden gelen uyartılarla birlikte vücudun dengesini; görme, işitme, iskelet kaslarının düzenli çalışmasını ve kas hareketleri arasında koordinasyonu sağlar. İstemli hareketlerin düzenlenmesinde beyin yarım küreleri ile birlikte çalışır. Örneğin beyincik zarar görürse, yürümede bozukluk, titreme ve denge kaybı ortaya çıkar. Omurilik soğanı solunum, sindirim, dolaşım gibi yaşamsal olayların düzenlenmesini, ayrıca yutma, çiğneme, hapşırma ve öksürük gibi refleksleri kontrol eder. Pons, omurilik soğanı ve orta beyin birlikte beyin sapıolarak adlandırılır. Omurgalı canlıların beyin yapıları karşılaştırıldığında ponsun sadece memelilerde bulunduğu görülür. Varolii köprüsü de denilen bu yapı, beyinciğin iki yarım küresi arasındaki impuls iletimini sağlar. Duyu sinirlerinin çoğu beyne ulaşmadan önce omurilik içinde çapraz yapar. Beyinden çıkan motor sinirler ise duyu sinirlerinden farklı olarak, omurilik soğanında çapraz yapar. Böylece beynin sağ tarafı vücudumuzun sol tarafını, beynin sol tarafı da vücudun sağ tarafını yönetir. Elimize iğne battığında elimizi çekeriz. Ancak parmağımızdan kan alınırken batırılan iğne canımızı acıtsa da elimizi çekmez, bekleriz. Çünkü burada beyin devreye girer, yorum yapar, refleksi baskılar ve istemli hareket etmemizi sağlar. Omurilik sinirleri 31 çifttir. Bu sinirler duyu ve motor nöronları içerir. Omurilikten çıkan sinir çiftleri tüm vücuda dağılır. Kafa sinirleri 12 çifttir ve beyinden çıkar. Bu sinirlerin çoğu duyu ve motor nöronları içerir.kafa sinirleri baştaki ve gövdenin üst kısmındaki organlara dağılır. Bu sinirlerden 10. kafa siniri olan vagus siniri göğüs ve karın boşluğundaki organlara giderek iç organların çalışmasını kontrol eder. Somatik sinirlerin hücre gövdeleri beyin ve omurilikte bulunur. Aksonları ise iskelet kaslarına gider. Bu sinirler konuşmak, koşmak, yazmak gibi istemli vücut hareketlerini kontrol eder.
6 Mide, bağırsak bezleri ve pankreas gibi bazı organlara sadece parasempatik, ter bezleri ve adrenal medulla gibi bazı bezlere sadece sempatik sinirler bağlıdır. Sempatik sinirler metabolik aktiviteyi arttırırken, parasempatik sinirler bu metabolik aktiviteyi yavaşlatır. İki tip sinirin de etkisinin birbirine zıt (antogonistik) olmasının nedeni farklı nörotransmitter maddelerin salgılanmasındandır. Otonom sinirler çalışıyorsa beyin zarar gördüğünde dahi insan, yaşamını sürdürebilir. Bu durumda bilinçli hiçbir davranış yapamayan birey, yaşamını bitkisel hayat dediğimiz şekilde sürdürür. Görme, bir dizi kimyasal olaylar sonucunda gerçekleşir. Ortam serinledikçe kimyasal reaksiyonlar daha uzun sürede meydana gelir. Bu nedenle soğukkanlı canlılar, eğer hızlı hareket eden nesneleri görmek istiyorlarsa kendilerini ısıtmak zorundadır. Göz merceğinin kalınlığı kirpikli cisim tarafından ayarlanır. Kirpikli cisim iris etrafında kalınlaşan damar tabaka ve düz kaslardan oluşur. Uzaktaki veya yakındaki cisimlere bakılırken kirpikli cisim kasları kasılıp gevşeyerek merceğin kalınlığını ayarlar. Retinada yaklaşık 125 milyon çubuk, 6,5 milyon koni hücresi yer alır. Bunlar vücuttaki reseptörlerin yaklaşık % 70'ini oluşturur. Retinadaki çubuk hücrelerinde bulunan ve düşük ışık şiddetinde görmeyi sağlayan pigmentlerin sayısı gece körlüğü olan insanlarda daha azdır. Bu kişiler loş ışıkta göremezler. Dalız ve salyangoz işitmeden; yarım daire kanalları, kesecik ve tulumcuk ise dengeden sorumludur. Orta kulaktan sonraki ilk bölüm dalız adını alır. Dalız, iç kulağın oval pencereye bakan kısmındaki boşluktur. Oval pencereden gelen ses dalgalarını salyangoza iletir. Kohlear kanalın tabanını oluşturan temel zarın yüzeyinde sesin oluşturduğu titreşimlere duyarlı tüylü duyu hücrelerini içeren Corti (Korti) organı bulunur. Kesecik ve tulumcuk içinde kalsiyum karbonattan oluşmuş otolitler (denge taşları) ve tüylü duyu hücreleri bulunur. Corti organında titreşen tüylerin sayısı, oluşan impuls sayısını belirler. Böylece sesin şiddeti de algılanmış olur. Prespit olan kişilerde göz merceğinin sertleşmesi nedeniyle ışık az kırılacağından görüntü retinanın arkasında oluşur. Bu kişiler yakını rahat göremezler. Bu kusur da ince kenarlı mercek kullanılarak giderilir. Kasların hızlı çalışması sırasında kasta bulunan ATP kısa sürede tükenir. Bu durumda gerekli enerji kasta hazır bulunan kreatin fosfattan sağlanır. Kaslar dinlenme hâlindeyken mekanizma tersine işler. Kreatin, ATP'den bir fosfat alarak kreatin fosfat şekline dönüşür. Böylece enerji, gerektiğinde kullanılmak üzere kreatin fosfatta depolanmış olur. Ölüm katılığı denilen durumda bütün vücut kasları kasılı kalır. Çünkü kasların gevşemesi için de ATP sentezi gereklidir.
11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)
11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZ) Her bir böbreğin üst kısmında bulunan endokrin bezdir. Böbrekler ile doğrudan bir bağlantısı
DetaylıGENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM
GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM 1) Aşağıdaki hormonlardan hangisi uterusun büyümesinde doğrudan etkilidir? A) LH B) Androjen C) Östrojen Progesteron D) FUH Büyüme hormonu E) Prolaktin - Testosteron 2)
Detaylı1. Üretildikleri yerden hedef doku ve organlara kan ile taşınırlar. 2. Her hormonun etkilediği hücre, doku ve organ farklıdır.
ENDOKRİN SİSTEM (HORMONLAR) HORMANLARIN ÖZELLİKLERİ 1. Üretildikleri yerden hedef doku ve organlara kan ile taşınırlar. 2. Her hormonun etkilediği hücre, doku ve organ farklıdır. 3. Hormonlar az miktarda
DetaylıSalgısını görev yerine bir salgı kanalıyla ulaştıran bezlerdir. Gözyaşı, tükrük, süt ve ter bezleri bu gruba girer.
ENDOKRİN SİSTEMİ Çok hücrelilerde vücudun uyumlu bir şekilde çalışmasını sağlayan sistemlere düzenleyici sistemler denir. Düzenleyici sistemler endokrin sistem ve sinir sisteminden oluşur. A. SALGI BEZLERİ
DetaylıENDOKRİN SİSTEM. Selin Hoca
ENDOKRİN SİSTEM Selin Hoca HORMON NEDİR? Endokrin sistemi oluşturan iç salgı bezlerinin (endokrin bez) salgıladığı özel sinyal taşıyan salgılardır. Organik maddelerdir. Hormonların etki ettikleri doku
DetaylıKazanım Merkezli Çalışma Kağıdı 1. Ünite Vücudumuzda Sistemler Boşaltım Sistemi
Fen Bilimleri 7. Sınıf. Ünite Aşağıda, boşaltım sistemi ile ilgili verilen ifadelerden doğru olanlarının yanına (), yanlış olanlarının yanına () koyunuz. Aşağıda verilen resimde sinir hücresinin kısımları
DetaylıENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler
ENDOKRİN SİSTEM Endokrin sistem, sinir sistemiyle işbirliği içinde çalışarak vücut fonksiyonlarını kontrol eder ve vücudumuzun farklı bölümleri arasında iletişim sağlar. 1 ENDOKRİN BEZ Tiroid bezi EKZOKRİN
DetaylıENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA
ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA ADRENAL BEZ MEDULLA BÖLGESİ HORMONLARI Böbrek üstü bezinin öz bölgesi, embriyonik dönemde sinir dokusundan gelişir bu nedenle sinir sisteminin uzantısı şeklindedir. Sempatik
DetaylıADIM ADIM YGS LYS. 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1
ADIM ADIM YGS LYS 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1 EMBRİYONUN DIŞINDA YER ALAN ZARLAR Zigotun gelişmesi ardından oluşan embriyo; sürüngen, kuş ve memelilerde
Detaylıa. Segmentasyon Gelişimin başlangıcında hızlı ve birbirini takip eden mitoz bölünmeler gerçekleşir. Bu bölünmelere segmentasyon denir.
BÜYÜME VE GELİŞME Zigot ile başlayıp yeni bir birey oluşması ile sonlanan olayların tamamına gelişme denir. Embriyonun gelişimi sırasında, segmentasyon (bölünme), gastrula (hücre göçü),farklılaşma ve organogenez
DetaylıDENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER
DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler, vücudumuzda gerçekleşen olayların düzenli, birbiriyle uyumlu ve sorunsuz olması, hücrelerin bir araya gelerek oluşturduğu doku,
DetaylıArka Beyin Medulla Omuriliğin beyne bağlandığı bölge kalp atışı, nefes, kan basıncı Serebellum (beyincik) Kan faaliyetleri, denge Pons (köprü)
SİNİR SİSTEMİ BEYİN Belirli alanlar belirli davranış ve özelliklerden sorumlu. 3 kısım Arka beyin (oksipital lob) Orta beyin (parietal ve temporal lob) Ön beyin (frontal lob) Arka Beyin Medulla Omuriliğin
Detaylı11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI
11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI B) ÇEVRESEL (PERİFERAL) SİNİR SİSTEMİ Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir
DetaylıENDOKRİN (HORMONAL) SİSTEM
ENDOKRİN (HORMONAL) SİSTEM HORMONLARIN GENEL ÖZELLİKLERİ Her canlının kendisi tarafından oluşturulur. Ancak dışarıdan alındığında da etkilidirler. Çok az miktarlarda dahi etkilidirler. (Bu özellikleri
DetaylıDENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER
Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler Vücudumuzda aynı anda birçok karmaşık olayın birbirleriyle uyumlu bir şekilde gerçekleşmesi denetleyici ve düzenleyici sistemler tarafından sağlanır. Denetleyici ve
DetaylıÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA
ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir Sistemine (MSS) bilgi ileten ve bilgi alan sinir sistemi bölümüdür. Merkezi Sinir Sistemi nden çıkarak tüm vücuda dağılan sinirleri
DetaylıBesin Glikoz Zeytin Yağ. Parçalanma Yağ Ceviz Karbonhidrat. Mide Enerji Gliserol Yapıcı Onarıcı. Yemek Ekmek Deri Et, Süt, Yumurta
SİNDİRİM SİSTEMİ KARBONHİDRAT PROTEİN Besin Glikoz Zeytin Yağ Parçalanma Yağ Ceviz Karbonhidrat Mide Enerji Gliserol Yapıcı Onarıcı Yemek Ekmek Deri Et, Süt, Yumurta Enzim Şeker Enerji Aminoasit YAĞ VİTAMİN
DetaylıSİNİR SİSTEMİ 3(İNSANDA SİNİR SİSTEMİ) SELİN HOCAYLA BİYOLOJİ DERSLERİ
SİNİR SİSTEMİ 3(İNSANDA SİNİR SİSTEMİ) SELİN HOCAYLA BİYOLOJİ DERSLERİ İNSANDA SİNİR SİSTEMİ İnsanda sinir sistemi merkezi sinir sitemi (MSS) ve çevresel sinir sistemi (ÇSS) olmak üzere ikiye ayrılır.
Detaylı(İÇ SALGI BEZİ) ENDOKRİN SİSTEM
Homeostazi : Canlı içindeki çeşitli fiziksel ve kimyasal değerlerin belirli bir aralıkta tutulmasıdır. Hormonlar yoluyla çeşitli mesajlar, kan üzerinden beden üzerine dağıtılır. Hormonlar, belirli bir
DetaylıSunum planı. Hipofiz Epifiz Tiroid Paratiroid ve Pankreas hormonları
Dr. Suat Erdoğan Sunum planı Hipofiz Epifiz Tiroid Paratiroid ve Pankreas hormonları Hipofiz bezi (hypophysis) Hipofizial çukurlukta bulunur (sella turcica) 9 adet hormon üretir İki bölümü vardır: Anterior
Detaylı10.Sınıf Biyoloji. Üreme ve Gelişme. cevap anahtarı
10.Sınıf Biyoloji 4 Üreme ve Gelişme cevap anahtarı 4 EŞEYLİ ÜREME. **Eşeyli üreme: Erkek ve dişi gametlerin birleşerek, yeni bir canlı meydana getirmesine eşeyli üreme denir. (1) bölünme ve (2) esasına
DetaylıYGS ANAHTAR SORULAR #4
YGS ANAHTAR SORULAR #4 1) Düz ve çizgili kasları ayırt etmek için, I. Kasılıp gevşeme hızı II. Oksijensiz solunum yapma III. Çekirdeğin sayısı ve konumu IV. İstemli çalışma verilen özelliklerden hangileri
DetaylıDENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER
DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER Vücudumuzda, bir dakika içerisinde, sayamayacağımız kadar çok olay gerçekleşir. Duyuları algılamak, düşünmek, yürümek, konuşmak gibi birçok olay aynı anda gerçekleşir.
DetaylıDUYUSAL ve MOTOR MEKANİZMALAR
DUYUSAL ve MOTOR MEKANİZMALAR Duyu Algılama, Tepki Verme ve Beyin Algılama beyinsel analiz tepki Sıcaklık, ışık, ses, koku duyu reseptörleri: elektriksel uyarılara dönüşür Uyarı beyin korteksindeki talamus
DetaylıFizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 9 a
Fizyoloji PSİ 123 Hafta 9 Serebrum Bazal Çekirdekler Orta Beyin (Mezensefalon) Beyin sapının üzerinde, beyincik ve ara beyin arasında kalan bölüm Farklı duyu bilgilerini alarak bütünleştirir ve kortekse
DetaylıMAKEDONYA BİYOLOGLAR BİRLİĞİ. Çözümler. Sağ kulakçık. Аntijen ve antikorlar. Аsetilholin. Karaciğer. Са-iyonları ve ATP. Distal tubülde.
MAKEDONYA BİYOLOGLAR BİRLİĞİ LİSE III (ÜÇÜNCÜ) SINIFLAR İÇİN BİYOLOJİ DERSİNDEN BELEDİYE YARIŞMASI Çözümler TOPLAM PUAN 100 1. Tabelayı doldur! Soru Tubüler reapsorpsiyon(geri emilim) nerede gerçekleşir?
Detaylı4. Bütün reseptörler için,
1. Eşik değeri ya da üzerinde uyartı verilen bir canlının algıladığı her uyartıya tüm vücudu ile tepki verdiği gözleniyor. Bu durum aşağıdakilerden hangisi ile açıklanabilir? A) Çevresel sinir sisteminin
DetaylıADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3
ADIM ADIM YGS LYS 184. Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3 2) Geri Emilim (Reabsorpsiyon) Bowman kapsülüne gelen süzüntü geri emilim olmadan dışarı atılsaydı zararlı maddelerle birlikte yararlı maddelerde kaybedilirdi.
DetaylıKONU 5 ENDOKRİN SİSTEM
KONU 5 ENDOKRİN SİSTEM 1 ENDOKRİN SİSTEM Endokrin sistem, sinir sistemiyle işbirliği içinde çalışarak vücut işlevlerini kontrol eder ve vücudun farklı bölümleri arasında iletişim sağlar. 2 TANIMLAR Vücutta
DetaylıSİNİR SİSTEMİ DERS NOTU TÜM DERS NOTLARI: UNIVERSITEHAZIRLIK. ORG DA
SİNİR SİSTEMİ DERS NOTU TÜM DERS NOTLARI: UNIVERSITEHAZIRLIK. ORG DA ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Detaylı10. SINIF KONU ANLATIMI. 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü
10. SINIF KONU ANLATIMI 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü DÖLLENME Dişi üreme sistemine giren sperm hücreleri yumurta hücresinin salgıladığı FERTİLİZİN sayesinde yumurta hücresini
DetaylıÜNİTE 4:HAYVANLARDA KİMYASAL SİNYALLER
ÜNİTE 4:HAYVANLARDA KİMYASAL SİNYALLER Hormon salgılayan bezler endokrin bez olarak adlandırılır.bu bezlerin salgıladıkları kimyasal maddeler kana verilir ve hormon adını alır.oysa ekzokrin bezlerin salgıladıkları
Detaylı11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU
11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU DUYU ORGANLARI Canlının kendi iç bünyesinde meydana gelen değişiklikleri ve yaşadığı ortamda mevcut fiziksel, kimyasal ve mekanik uyarıları alan
Detaylı11. SINIF KONU ANLATIMI 48 DOLAŞIM SİSTEMİ 1 KALP KALBİN ÇALIŞMASI
11. SINIF KONU ANLATIMI 48 DOLAŞIM SİSTEMİ 1 KALP KALBİN ÇALIŞMASI DOLAŞIM SİSTEMİ İki kulakçık ve iki karıncık olmak üzere kalpler dört odacıktır. Temiz kan ve kirli kan birbirine karışmaz. Vücuda temiz
DetaylıFizyoloji ve Davranış
Fizyoloji ve Davranış sorular sorular - sorular Farketmeden sıcak sobaya dokunduğunuzda hemen elinizi çekersiniz. Bu kısa sürede vücudunuzda neler olur? Kafein, esrar, alkol v.b.nin vücudunuzda ne tür
DetaylıDenetleme ve Düzenleme Sistemi, Sinir Sistemi ve Endokrin Sistem
Denetleme ve Düzenleme Sistemi, Sinir Sistemi ve Endokrin Sistem 1. SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi canlının çevresindeki değişiklikleri algılamasını ve hızlı tepki vermesini sağlar. a. Farklı Hayvanlarda
DetaylıGÖRSEL OLMAYAN DUYU SİSTEMLERİ
GÖRSEL OLMAYAN DUYU SİSTEMLERİ MEKANİK DUYULAR İnsanlarda dokunma, basınç, sıcaklık ve ağrı gibi bir çok duyu bulunmaktadır. Bu duyulara mekanik duyular denir. Mekanik duyuların alınmasını sağlayan farklı
Detaylı4. Aşağıda insan beyninin kısımları gösterilmiştir.
Sinir Sistemi - 5 BÖLÜM 01 Test 05 1. Yetişkin bir insanda bulunan bir nöron aşağıdaki olaylardan hangisini gerçekleştiremez? A) Protein sentezi B) Nörotransmitter üretimi C) Sentriol eşlenmesi D) mrna
DetaylıİNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME
İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME Canlıların kendine benzer yavrular oluşturmasına üreme denir. Üreme tüm canlılar için ortak özellik olup canlının neslinin devamlılığını sağlar. Canlılar neslini devam
DetaylıNöron uyarı gönderdiğinde nörotransmitterleri barındıran keseciklerin sinaptik terminale göçü başlar.
SİNAPS Bir nöronu diğerinden ayıran bir boşluk olduğu, Nöronların fiziksel olarak birleşmediği gözlenmiştir. Sinir uçlarında bulunan bu boşluklarda haberleşme vardır. Nöronlar arası bu iletişim noktasına
DetaylıHAYVANLARDA SİNİR SİSTEMLERİ ASLI SADE MEMİŞOĞLU
HAYVANLARDA SİNİR SİSTEMLERİ ASLI SADE MEMİŞOĞLU HOMEOSTAZİ Canlılar iç ve dış çevrelerinde oluşan bir çok değişikliğe karşı tepki gösterirler. Bu tepkiler ve cevaplar özelleşmiş bir takım hücre ve organların
DetaylıADIM ADIM YGS LYS Adım DUYU ORGANLARI 3 GÖRME DUYUSU VE GÖZ
ADIM ADIM YGS LYS 159. Adım DUYU ORGANLARI 3 GÖRME DUYUSU VE GÖZ GÖRME DUYUSU VE GÖZ Vücudumuzdaki görme duyusu göz organında bulunur. Vücudumuzda göz içerisinde; Reseptör Mercek Sinirler görmeyi sağlayan
DetaylıCANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER
CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı
DetaylıÜREME SİSTEMİNİN GÖREV YAPI ve İŞLEYİŞİ 11. SINIF ÜNİTE, KONU, KAZANIM VE AÇIKLAMALARI 11.1.7. Üreme Sistemi ve Embriyonik Gelişim Anahtar Kavramlar; büyüme, embriyonik gelişim, gelişme, hamilelik, invitro
DetaylıERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM
9.11.2015 ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM Konular Doğum öncesi gelişim aşamaları Zigot Doğum öncesi çevresel etkiler Teratojenler Doğum Öncesi G elişim Anneyle ilgili diğer faktörler Öğr. Gör. C an ÜNVERDİ Zigot
DetaylıMENSTURASYON VE HORMONLAR
MENSTURASYON VE HORMONLAR İLK ADET KANAMASI" Çocukluk çağından ergenlik çağına geçiş döneminde, ortalama olarak 12.5 yaşında kız çocuğu ilk adet kanamasını görür. Bu "ilk kanama" henüz yumurtlama süreci
DetaylıAyxmaz/biyoloji Homeostasi
Homeostasi - Değişen dış koşullara rağmen nispeten sabit bir iç fizyolojik ortamı sürdürme sürecidir. -Böylece vücut organlarının, normal sınırlarda verimli bir şekilde çalışması sağlanır. İki ana kontrol
Detaylı-Sinir sistemi ve endokrin sistemi karşılaştıralım:
ENDOKRİN BEZLERİ VE BU BEZLERİN SALGILADIKLARI HORMONLAR 11. SINIF ÜNİTE, KONU, KAZANIM VE AÇIKLAMALARI 11.1. İnsan Fizyolojisi 11.1.1. Denetleyici ve Düzenleyici Sistem, Duyu Organları 11.1.1.2. Endokrin
DetaylıÜREME SİSTEMİNİN GÖREV YAPI ve İŞLEYİŞİ 11. SINIF ÜNİTE, KONU, KAZANIM VE AÇIKLAMALARI 11.1.7. Üreme Sistemi ve Embriyonik Gelişim Anahtar Kavramlar; büyüme, embriyonik gelişim, gelişme, hamilelik, invitro
DetaylıE2 (ESTRADIPL) Normal Değerler: Erkek: <62 pg/ml Kadın:
BETA HCG HCG gebelik sırasında eteneden salgılanır Gebe olmayan sağlıklı kişilerin kanındaki HCG düzeyi 1ng/ml'nin altındadır. Yumurtalık ve erbezlerinde koryokorsinom ve embriyonal kanser gibi ender görülen
DetaylıBÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...
BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4
DetaylıYGS YE HAZIRLIK DENEMESi #12
YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #12 1) İnsanda döllenme sırasında, I. Spermdeki çekirdek, sentrozomun yumurtaya geçmesi II. Spermdeki akrozomun patlayarak zona pellusidayı eritmesi III. Yumurtadaki salgı maddelerinin
DetaylıHAYVANLARDA ÜREME Tüm canlılar nesillerini devam ettirebilmek için eşeyli veya eşeysiz şekilde üreme yaparlar. Hayvanlar aleminde üreme olaylarında
ÜREME SİSTEMİ HAYVANLARDA ÜREME Tüm canlılar nesillerini devam ettirebilmek için eşeyli veya eşeysiz şekilde üreme yaparlar. Hayvanlar aleminde üreme olaylarında türe özgü eşleşme davranışları görülür.
DetaylıO Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme
BİREY GELİŞİMİ O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme kaydeden değişimidir. O Gelişim; organizmanın
DetaylıFizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a
Fizyoloji PSİ 123 Hafta 8 Sinir Sisteminin Organizasyonu Sinir Sistemi Merkezi Sinir Sistemi Beyin Omurilik Periferik Sinir Sistemi Merkezi Sinir Sistemi (MSS) Oluşturan Hücreler Ara nöronlar ve motor
DetaylıYAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI. 11. Sınıf
YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI 11. Sınıf 1) Oksijenli solunumda, oksijen molekülleri, I. Oksidatif fosforilasyon II. Glikoliz II. Krebs Evrelerinden hangilerinde kullanılır? A) Yalnız I B) Yalnız II C)
DetaylıSİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder
SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder. Çeşitli duyu organlarından milyonlarca
Detaylı12. SINIF KONU ANLATIMI 33 HAYATIN BAŞLANGICI
12. SINIF KONU ANLATIMI 33 HAYATIN BAŞLANGICI Canlılar öldükten sonra yumuşak dokular saprofitler tarafından ayrıştırılır. Kemik ve kabuk gibi sert yapılar ise ayrıştırılamaz. Bu yapılar minerallerle kayaçlara
DetaylıEGZERSİZE ENDOKRİN ve METABOLİK YANIT
EGZERSİZE ENDOKRİN ve METABOLİK YANIT Prof.Dr.Fadıl Özyener Fizyoloji Anabilim Dalı Sempatik Sistem Adrenal Medulla Kas kan dolaşımı Kan basıncı Solunum sıklık ve derinliği Kalp kasılma gücü Kalp atım
DetaylıKAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN
KAS FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Uyarılabilen dokular herhangi bir uyarıya karşı hücre zarlarının elektriksel özelliğini değiştirerek aksiyon potansiyeli oluşturup, iletebilme özelliği göstermektedir.
DetaylıLYS ANAHTAR SORULAR #6. Mitoz ve Mayoz Bölünme Eşeyli ve Eşeysiz Üreme İnsanda Üreme
LYS ANAHTAR SORULAR #6 Mitoz ve Mayoz Bölünme Eşeyli ve Eşeysiz Üreme İnsanda Üreme 1) 2n = 40 kromozomlu memeli türünde, Dişinin ovaryumlarında yumurta hücresi oluşurken anafaz I evresinde gonozomların
DetaylıDERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER A) BİYOLOJİK ETMENLER KALITIM İÇ SALGI BEZLERİ B) ÇEVRE A) BİYOLOJİK ETMENLER 1. KALITIM Anne ve babadan genler yoluyla bebeğe geçen özelliklerdir.
DetaylıHipotalamus ve Hipofiz Hormon Denetim Süreçleri. Ders Öğretim Üyesi: Prof. Dr. T. Demiralp v1: 30 Nisan 2009
F i z 2 0 8 S i s t e m l e r i n Ko n t r o l M e k a n i z m a l a r ı Hipotalamus ve Hipofiz Hormon Denetim Süreçleri Adnan Kur t Ders Öğretim Üyesi: Prof. Dr. T. Demiralp v1: 30 Nisan 2009 Motivasyon:
DetaylıFizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 6 a
Fizyoloji PSİ 123 Hafta 6 Sinir Sisteminin Hücreleri Astrosit Oligodendrosit (MSS) Sinir Sistemi Hücreleri Glia Nöron Schwan (PSS) Mikroglia Ependimal Glia Tutkal Bölünebilir Nöronlara fiziksel ve metabolik
DetaylıHORMONLAR GÖREVLERİ VE EKSİKLİĞİNDE GÖRÜLEN HASTALIKLAR
HİPOFİZ ÖN LOB HORMONLAR GÖREVLERİ VE EKSİKLİĞİNDE GÖRÜLEN HASTALIKLAR ENDOKRİN BEZ HORMONU HORMONUN VÜCUTTAKİ ETKİSİ ETKİLEDİĞİ HORMON/Bölge; KONTROLÜ STH *Polipeptid özelliktedir. Hipofiz bezi *Organizmada
DetaylıOTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi)
OTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi) Otonom sinir sitemi iki alt kısma ayrılır: 1. Sempatik sinir sistemi 2. Parasempatik sinir sistemi Sempatik ve parasempatik sistemin terminal nöronları gangliyonlarda
Detaylıİnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas
Kas Fizyolojisi İnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas Vücudun yaklaşık,%40 ı çizgili kas, %10 u düz kas kastan oluşmaktadır. Kas hücreleri kasılma (kontraksiyon) yeteneğine
Detaylı07.11.2014. Fetus Fizyolojisi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı
10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 8.Hafta ( 03-07 / 11 / 2014 ) FETUS FİZYOLOJİSİ 1.Embriyonun Gelişmesi 1.) Plasenta 2.) Amnion Kesesi ve Amnion Sıvısı Slayt No: 9 1.) EMBRİYONUN GELİŞMESİ
DetaylıÜREME SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ
ÜREME SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ Kadın ve erkek üreme sistemi dölün üretilmesi amacı ile özelleşmiş özel organlardan oluşmaktadır. Bazı üreme organları cinsiyet hücrelerini üretir, diğerleri
DetaylıYGS YE HAZIRLIK DENEMESi #22
YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #22 1) Zigottan başlayıp yeni bir bireyin meydana gelmesiyle sonlanan olayların hepsine birden gelişme denir. Embriyonun gelişimi sırasında, I. Morula II. Gastrula III. Blastula
DetaylıSantral (merkezi) sinir sistemi
Santral (merkezi) sinir sistemi 1 2 Beyin birçok dokunun kontrollerini üstlenmiştir. Çalışması hakkında hala yeterli veri edinemediğimiz beyin, hafıza ve karar verme organı olarak kabul edilir. Sadece
DetaylıEMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU
EMBRİYOLOJİ VE GENETİK 1 DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU 2/16 EMBRİYOLOJİ NEDİR? Embriyoloji; zigottan, hücreler, dokular, organlar ile tüm vücudun oluşmasına kadar geçen ve doğuma kadar devam
DetaylıVÜCUDUMUZDAKİ SİSTEMLER. Boşaltım Sistemi
VÜCUDUMUZDAKİ SİSTEMLER Boşaltım Sistemi İNSANLARDA BOŞALTIMIN AMACI NEDİR? VÜCUDUMUZDAN HANGİ ATIK MADDELER UZAKLAŞTIRILIR? İDRAR SU TUZ KARBONDİOKSİT BESİN ATIKLARI ÜRE ATIK MADDELERİ VÜCUDUMUZDAN HANGİ
DetaylıHAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111
HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 asli.memisoglu@deu.edu.tr KONULAR HAYVAN HÜCRESİ HAYVAN, BİTKİ, MANTAR, BAKTERİ HÜCRE FARKLARI HÜCRE ORGANELLERİ
DetaylıYGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18
YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18 1) Bakterilerin gerçekleştirdiği, I. Kimyasal enerji sayesinde besin sentezleme II. Işık enerjisini kimyasal bağ enerjisine dönüştürme III. Kimyasal bağ enerjisini ATP enerjisine
DetaylıSİNİR SİSTEMLERİ. SANTRAL SİNİR SİSTEMİ Beyin. Anatomik Olarak PERİFERİK SİNİR SİSTEMİ His Motor
ANATOMİ Anatomi, vücut bölümlerinin yapısını ve gelişimini inceleyen bir bilim dalıdır. Bu bilim dalı, vücut bölümlerinin yapılaşması ve biçimleri ile ilgilendiği için, Morfoloji'nin bir alt grubu veya
DetaylıDİNLENİM MEMBRAN POTANSİYELİ. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D.
DİNLENİM MEMBRAN POTANSİYELİ Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D. Hücre içi kompartıman ve hücre dışı kompartımanın büyük bölümü elektriksel açıdan nötrdür. Hücre içinde
Detaylıİskelet ve kemik çeşitleri nelerdir?
On5yirmi5.com İskelet ve kemik çeşitleri nelerdir? İskelet ve kemik çeşitleri nelerdir? Yayın Tarihi : 16 Kasım 2012 Cuma (oluşturma : 1/4/2017) A. İSKELET ÇEŞİTLERİ Hayvanların çoğunda, vücuda destek
DetaylıENDOKRİN SİSTEM FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN
ENDOKRİN SİSTEM FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Organizmada bir çok aktivitenin koordinasyonunu ve düzenini sağlayan iki sistemden biri sinir sistemi diğeri endokrin veya hormonal sistemdir. Sinir
DetaylıMENOPOZ. Menopoz nedir?
MENOPOZ Hayatınızı kabusa çeviren, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik, halsizlik şikayetlerinin en büyük sebeplerinden biri menopozdur. İleri dönemde idrar kaçırma, kemik erimesi, hipertansiyona
Detaylı11. SINIF KONU ANLATIMI 43 SİNDİRİM SİSTEMİ 2 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI
11. SINIF KONU ANLATIMI 43 SİNDİRİM SİSTEMİ 2 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI 4) Mide Tek gözlü torba şeklinde olan, kaburgaların ve diyaframın altında karın boşluğunun sol üst bölgesinde, yemek borusu ve ince
DetaylıENDOKRİN SİSTEM. Hormonlar bir hücre veya hücre topluğu tarafından salınıp kana karışan ve kanla taşınan kimyasal maddelerdir.
ENDOKRİN SİSTEM Canlılarda kararlı bir iç dengenin (homeostasi) sağlanmasında ve yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinde sinir sistemi ve endokrin sistem birlikte görev alır. Endokrin bezlerden meydana
DetaylıYAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ)
YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ) DOĞRU YANLIŞ SORULARI Depo yağlar iç organları basınç ve darbelerden korur. Steroitler hücre zarının yapısına katılır ve geçirgenliğini artırır.
Detaylı11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI
11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI Canlılar hayatsal faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için ATP ye ihtiyaç duyarlar. ATP yi ise besinlerden sağlarlar. Bu nedenle
DetaylıADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ
ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ Halkalı solucanlar çift cinsiyetli olmalarına rağmen döllenme kendi kendine değil, iki ayrı
DetaylıMayoz Bölünmenin Oluşumu
MAYOZ BÖLÜNME NEDİR? 03 Ocak 2012, 23:39 Osman BEDEL MAYOZ BÖLÜNME NEDİR? Kromozom sayılarının nesiller boyu sabit tutulması mayoz bölünme ile sağlanır. Mayoz özel bir hücre bölünmesidir. Bu bölünme ile
DetaylıSİNİR HÜCRELERİ. taşınması çevresel sinir sistemi tarafından meydana getirilen sinir hücreleri tarafından gerçekleştirilir.
SİNİR HÜCRELERİ Sinir hücreleri nöron adını alır.hayvanlarda değişik görevler üstlenen nöronlar örneğin deniz anemonunda bir sinirsel ağ oluşturmuştur.tentaküllerin hareketi bu sinir ağı tarafından kontrol
DetaylıTIBBI TERMİNOLOJİ ÖZET ÜNİTE
TIBBI TERMİNOLOJİ ÖZET ÜNİTE 11 ÜNİTE 11 ENDOKRİN SİSTEM İç salgı bezleri, endokrin bezler (glandulae endocrinae) olarak tanımlanır. Bu bezlerin oluşturdukları sisteme de Endokrin Sistem adı verilir. Endokrin
Detaylı2005 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI
2005 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 1. Aşağıdaki tabloda I, II, III, IV olarak numaralandırılan bakteri, mantar, bitki ve hayvan hücrelerinin bazı yapısal özellikleriyle ilgili bilgiler verilmiştir.
DetaylıII.Hayvansal Dokular. b.bez Epiteli 1.Tek hücreli bez- Goblet hücresi 2.Çok hücreli kanallı bez 3.Çok hücreli kanalsız bez
II.Hayvansal Dokular Hayvanların embriyonik gelişimi sırasında Ektoderm, Mezoderm ve Endoderm denilen 3 farklı gelişme tabakası (=germ tabakası) bulunur. Bütün hayvansal dokular bu yapılardan ve bu yapıların
DetaylıYGS ANAHTAR SORULAR #3
YGS ANAHTAR SORULAR #3 1) Bir insanın kan plazmasında en fazla bulunan organik molekül aşağıdakilerden hangisidir? A) Mineraller B) Su C) Glikoz D) Protein E) Üre 3) Aşağıdakilerden hangisi sinir dokunun
DetaylıAnatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri
Anatomik Sistemler Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri Anatomik Sistem İskelet Sistemi İskeletin Görevleri Vücuda şekil verir. Vücuda destek sağlar. Göğüs kafes ve kafatası kemikleri
DetaylıVÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket
VÜCUDUMUZDA SISTEMLER Destek ve Hareket DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ Vücudun hareket etmesini sağlamak Vücutta bulunan organlara destek sağlamak Destek ve Hareket Sistemi İskelet Sistemi Kaslar Kemikler Eklemler
DetaylıÇevresel Sinir. Merkezi Sinir Sistemi. Sistemi. Somatik Sinir. Beyin. Omurilik. Otonom Sinir Sistemi. Sistemi
MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ 11. SINIF ÜNİTE, KONU, KAZANIM VE AÇIKLAMALARI 11.1. İnsan Fizyolojisi 11.1.1. Denetleyici ve Düzenleyici Sistem, Duyu Organları c. Sinir merkezî ve çevresel sinir sistemi olarak
DetaylıCANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ
1 CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ Canlıların temel bileşenleri; inorganik ve organik bileşikler olmak üzere ikiye ayrılır. **İnorganik bileşikler: Canlılar tarafından sentezlenemezler. Dışarıdan hazır olarak
DetaylıHAYVANLARDA ÜREME Tüm canlılar nesillerini devam ettirebilmek için eşeyli veya eşeysiz şekilde üreme yaparlar. Hayvanlar aleminde üreme olaylarında
ÜREME SİSTEMİ HAYVANLARDA ÜREME Tüm canlılar nesillerini devam ettirebilmek için eşeyli veya eşeysiz şekilde üreme yaparlar. Hayvanlar aleminde üreme olaylarında türe özgü eşleşme davranışları görülür.
DetaylıYGS YE HAZIRLIK DENEMESi #7
YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #7 1) 48 saat karanlıkta bekletilen bir saksı bitkisinden bu sürenin sonunda bir yaprak kopartılmış (1. yaprak) ve bitki aydınlık ortamda 12 saat bekletilmiştir. Bu sürenin sonunda
DetaylıYAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI BİYOLOJİ
YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI BİYOLOJİ CEVAP 1: (TOPLAM 9 PUAN) 1.1: Eğer terleme ve su emilimi arasındaki ilişkide ortam sıcaklığının etkisini öğrenmek istiyorsa; deneyi aynı sayıda yaprağa sahip aynı tür
DetaylıENDOKRİN SİSTEME GENEL BAKIŞ. İngilizce Aslından Çeviren ve Yayına Hazırlayan : Uğur AYDOĞAN. Gazi Üniversitesi
ENDOKRİN SİSTEME GENEL BAKIŞ İngilizce Aslından Çeviren ve Yayına Hazırlayan : Uğur AYDOĞAN Gazi Üniversitesi ANKARA - 2017 1 ENDOKRİN SİSTEME GENEL BAKIŞ Endokrin sistem, farklı organlar arasındaki fonksiyonel
DetaylıMerkez s n r s stem, s n r s stem n n bey n ve omur l ğ çeren bölümüdür. Bu bölgelerde bütün mpulslar değerlend r l r ve yönlend r l r.
Merkez S n r S stem ; Ön, Orta, Arka Bey n ve Omur l k Merkez s n r s stem, s n r s stem n n bey n ve omur l ğ çeren bölümüdür. Bu bölgelerde bütün mpulslar değerlend r l r ve yönlend r l r. 1. Bey n http://www.yenibiyoloji.com/?p=3529&preview=true
Detaylı