WORK MATTERS. O (Debbie) Sue Wheeler'a Richard Branson'un havayolundaki hayatından ve yüksek uçuş işine girmenin bedelinden bahsetti.
|
|
- Sanaz Kubilay
- 7 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Work: İş, çalışma WORK MATTERS Matter: Önemli olmak, sorun, önem İş/Çalışmak Önemlidir Debbie Mason, 24, is a stewardess with Virgin Atlantic. Stewardess: Hostes, kabin görevlisi 24 yaşındaki Debbie Mason Virgin Atlantik'te hostestir. She told Sue Wheeler about her life on Richard Branson's airline and what it takes to get on in this high-flying job. Told (tell'in 2. hali): Anlatmak About: Hakkında Life: Yaşam Airline: Havayolu Take: Almak Get on: Girmek, binmek High-flying: Yüksek uçuş Job: İş O (Debbie) Sue Wheeler'a Richard Branson'un havayolundaki hayatından ve yüksek uçuş işine girmenin bedelinden bahsetti. Some time ago, I was working in an office when I saw a picture of Richard Branson and read about him starting a new airline, Virgin. Some time ago: Bir süre önce Office: Ofis Saw (see'nin 2. hali): Görmek Picture: Resim, fotoğraf Read: Okumak Start: Başlamak New: Yeni Bir süre önce, Richard Branson'un resmini gördüğümde ve Virjin isimli yeni bir havayolu kuracağını okuduğumda bir ofiste çalışıyordum. I sent him a letter saying I was interested in working for him. Sent (dend'in 2. hali): Göndermek Letter: Mektup Say: Söylemek to be interested in:...'yla ilgilenmek Ona onun için çalışmakla ilgilendiğimi/çalışmak istediğimi söyleyen bir mektup gönderdim. After a successful interview, I began their four-week training course. After: Sonra Successful: Başarılı Interview: Görüşme, mülakat Began (Begin'in 2. hali): Başlamak Four-week: Dört haftalık Training course: Eğitim kursu Başarılı bir görüşmeden sonra, dört haftalık eğitim kurslarına başladım. The personnel officers say it's usually obvious at the start whether somebody has the right qualities or not. Personnel Officers: Personel görevlisi Usually: Genellikle Obvious: Açık, belirgin at the start: Başlangıçta whether... or not:... olup olmadığı(nı) Somebody: Biri Right: Doğru Quality: Nitelik 1
2 Personel görevlisi, birinin doğru/uygun niteliklere sahip olup olmadığının genellikle başlangıçta belli olduğunu söyledi. Personality is very important. You have to be flexible, attractive, and able to smile when duty calls - even if you don't feel like it. Personality: Kişilik Important: Önemli Have to: -meli, malı Flesible: Esnek Attractive: Çekici Able to: -ebilmek Smile: Gülmek Duty call: Görev çağrısı Even if:... olsa bile Feel: Hissetmek Like: Gibi Kişilik çok önemlidir. Görev çağrısı geldiğinde -öyle hissetmesen bile- esnek, çekici olmalı ve gülümseyebilmelisin. Obviously you don't need airline experience, but nursing, or other work with people, is useful. Obviously: Açıkça, belirgin biçimde Need: İhtiyaç duymak Experience: Deneyim Nursing: Bakıcılık Other: Öteki, diğer People: İnsanlar Useful: Önemli, gerekli, faydalı Aslında havayolu deneyimine ihtiyacın yok, fakat bakıcılık ya da insanlarla (ilgili) diğer işler(e dair deneyim) yararlıdır. The training course is really common sense although the practical side includes things like life-boat sessions in a swimming pool, fire fighting in a smoke-filled room and learning how to deliver a baby. Really: Gerçekten Common sense: Yaygın, genel geçer, sağ duyu Although: -e rağmen Practical: Uygulamaya dönük Side: taraf, yan Include: İçermek Thing: Şey Life-boat: Can kurtarma Session: Seans Swimming pool: Yüzme havuzu Fire fighting: Yangınla mücadele Smoke: Duman Fill: Dol(dur)mak Room: Oda Learn: Öğrenmek Deliver baby: Bebek bakımı Uygulamaya dönük tarafı bir yüzme havuzunda can kurtarma botu (kullanma) seansını/eğitimini, duman kaplamış bir odada yangınla mücadeleyi ve bebek bakmayı öğrenmeyi içerse de, eğitim kursu gerçekten de genel bilgiler vermeye yöneliktir. In reality, though, you end up dealing mainly with travel sickness. In reality: Gerçekte Though: Buna rağmen End up: Bitirmek, sonlandırmak Deal: Uğraşmak, mücadele etmek Mainly: Temel/esas olarak Travel sickness: Yolculuk çarpması/hastalığı Gerçekte, buna rağmen, esas olarak yolculuk çarpmasıyla mücadele ederek bitirirsin. The point is you have to be prepared for everything. Point: Konu, mesele, olay, nokta Prepare: Hazırlanmak Everything: Her şey Esas mesele her şey için hazırlıklı olmak zorunda olmanızdır. I work on flights from Gatwick to New York or Miami. Flight: Uçuş 2
3 Gatwick'ten New York'a ya da Miami'ye uçuşlarda çalışırım. Only 10% of my work involves serving people. Only: Sadece Involve: İlgili olmak Serve: Hizmet etmek People: İnsanlar İşimin sadece %10'u insanlara hizmet etmeyi içerir. The emphasis is on safety and that's what we're here for. Enphasis: Vurgu, önem Safety: Güvenlik Here: Burads For: İçin Önemli olan ve burada olmamızın nedeni güvenliktir. Before every flight there's a briefing where the crew are asked questions on first-aid and safety. Before: Önce Every: Her, tüm There is:... vardır Briefing: (Kısa) bilgilendirme Crew: Ekip Ask: Sormak Question: Soru First aid: İlk yardım Her uçuştan önce, ekibe ilk yardım ve güvenlikle ilgili soruların sorulduğu bir bilgilendirme (toplantısı) yapılır. Those who claim that working in such a job makes you look much older than you really are have a point. I also think this job ages you. Those: Onlar,...lar Claim: İddia etmek Such:... gibi Make: Yapmak Look: Görünmek Much older: Daha yaşlı to have a point: Haklı olmak Also: de/da Think: Düşünmek Age: Yaş, yaşlan(dır)mak Böyle bir işin (insanın) olduğundan daha yaşlı görünme(si)ne neden olduğunu iddia edenler haklıdırlar. Ben de bu işin seni (insanı) yaşlandırdığını düşünüyorum. On flights to New York I'm on board from 2:15 in the afternoon until nearly midnight our time. On board: Uçakta Afternoon: Öğlen Until: -e kadar Nearly: Yaklaşık olarak Midnight: Gece yarısı New York'a uçuşlarda öğlen 2:15'ten bizim saatimizle/zamanımızla neredeyse gece yarısına kadar uçakta olurum. I have to drink eight glasses of water per flight to prevent my body from dehydrating, but it is nearly impossible to consume that much. Drink: İçmek Glass: Bardak Water: Su Per: her... içinprevent: Önlemek Body: Beden, vücut Dehydrate: Susuz kalmak, kurumak Impossible: İmkansız Consume: Tüketmek That much: O kadar çok Her uçuşta bedenimin susuz kalmaması için sekiz bardak su içmem gerekir, fakat o kadar çok (su) tüketmek neredeyse imkansızdır. So my skin is probably suffering. But I think these are minor disadvantages. So: Bundan dolayı, böylece Skin: Deri, cilt Probably: Muhtemelen Suffer: Acı çekmek Minor: Küçük Disadvantage: Dezavantaj 3
4 Bundan dolayı cildim muhtemelen acı çekiyordur/zarar görmüştür. Fakat bunların küçük dezavantajlar olduklarını düşünüyorum. When we get to New York it's only 6:55 pm American time and we usually go out and have a party! Get to: -e erişmek, varmak Go out: Dışarı çıkmak Have a party: Parti yapmak New York'a vardığımız Amerikan saatiyle henüz 6:55'tir ve biz genellikle dışarı çıkar parti yaparız/ partiye gideriz. I fly about four or five times in 28 days, which means I work hard for two or three days, then take time off. Fly: Uçmak Time: Kere Day: Gün Mean: Anlamına gelmek Hard: Zor, çok Take time off: Boşa çıkmak, boşta olmak 28 günde (1 ayda) dört ya da beş kere uçarım, bu iki ya da üç gün boyunca sıkı/çok çalıştığım, sonra boşa çıktığım anlamına gelir. I get at least eight days off every month, so it doesn't feel like most other fulltime jobs. Get: Almak, sahip olmak At least: En azından Off: Boşta olmak, izin, tatil Month: Ay Fulltime: Tam zamanlı Her ay en az sekiz günüm boştur, böylece diğer tam zamanlı işler gibi hissettirmez. I get four weeks holiday a year, three of which have to be in the winter. Week: Hafta Holiday: Tatil Winter: Kış Üçü kış mevsiminde olmak üzere bir yılda dört hafta tatilim vardır. But as one of the advantages of this job is being able to fly with any airline for 10% of the normal cost, I can afford to go to far away places in search of winter sun. One of the... :... 'lerden biri Advantage: Avantaj, fırsat Cost: Ücret, bedel Afford: gücü yetmek, yapabilmek Far away: Uzak Place: Yer Search: Aramak Sun: Güneş Fakat bu işin avantajlarından biri, herhangi bir havayoluyla kış güneşini bulabileceğim uzak yerlere gitmek için gücümün yetebileceği normal ücretin %10'ununa uçabilmektir. It's a sociable job on board and off. There are only 220 crew members in total so there is a close relationship among us. Sociable: Sosyalleşmeye uygun On board: Uçakta Total: Tamamen, tüm Close: Yakın Relationship: İlişki Among: Arasında Member: Üye Bu, uçakta ve dışarıda sosyalleşebildiğim bir iştir. Toplamda sadece 220 ekip üyesi bulunmaktadır, bu nedenle aramızda yakın ilişki vardır. This means things are very friendly and I think it's obvious to the passengers that we're having a 4
5 good time, which helps them relax. Friendly: Sıcak, samimi, alışıldık Passenger: Yolcu to have a good time: İyi zaman geçirmek Help: Yardım etmek Relax: Rahatlamak Bunun anlamı her şeyin samimi/sıcak olduğudur ve iyi zaman geçirdiğimizin yolcular da farkındadır ve bu onları rahatlatır. When people leave Virgin to work for other airlines they often miss the intimacy of a small company and come back. Leave: Bırakmak, ayrılmak, terk etmek Miss: Özlemek Intimacy: Yakınlık, samimiyet Small: Küçük Company: Şirket Come back: Geri dönmek İnsanlar (çalışanlar) Virjin'den başka havayollarında çalışmak için ayrıldıklarında, küçük bir şirketin samimiyetini genellikle özlerler ve geri dönerler. But although the social life with Virgin is fabulous, outside it is non-existent. Fabulous: Harika, muhteşem Outside: Dışarısı Non-existent: Boşluk Fakat Virjin'deki sosyal yaşam harika olsa da, dışarıda hiçbir şey yoktur. Friends and family know my time off is precious, but even at home I'm sometimes on standby. Friend: Arkadaş Family: Aile Know: Bilmek Precious: Değerli, kıymetli Even: Bile Sometimes: Bazen Standby: Beklemek, boşta olmak Arkadaşlarım ve ailem boş zamanımın değerli olduğunu bilirler, fakat evdeyken bile bazen hiçbir şey yapmam. The job puts a strain on any romance. Put a strain: Zorluk getirmek Romance: Romantik ilişki, aşk ilişkisi (Bu) iş aşk ilişkilerine de zorluk getirir. Happily, my boyfriend works for Virgin too, and we choose to work a 'married roster' which means we fly together all the time. Happily: Ne mutlu Boyfriend: Erkek arkadaş Choose: Seçmek Married roster: Evli çift Together: Birlikte All the time: Hep, her zaman Ne mutlu ki, erkek arkadaşım da Virjin'de çalışıyor ve biz her zaman bir arada uçmamızı sağlayan, evli çift (seçeneğiyle) çalışmayı seçtik. It's either this or taking the chance of bumping into each other once in a while. Either... or: Öyle ya da böyle Take the chance: Fırsatına sahip olmak Bump into: Karşılaşmak, denk gelmek Once: Bir sefer In a while: Zaman içinde Seçeneklerden biri buydu, diğeri ise zaman içinde (ancak) bir kere karşılaşma fırsatına sahip olmaktı. 5
Life Yaşam, hayat Airline: Havayolu What it takes: Değeri/bedeli ne olduğu To get on in: -e girmek High-flying: Yüksek(ten) uçuş Job: İş
WORK MATTERS / İş önemlidir Debbie Mason, 24, is a stewardess with Virgin Atlantic. She told Sue Wheeler about her life on Richard Branson's airline and what it takes to get on in this high-flying job.
DetaylıA LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION
1. Çeviri Metni - 9 Ekim 2014 A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION Why is English such an important language today? There are several reasons. Why: Neden, niçin Such: gibi Important: Önemli Language:
Detaylıİngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir:
İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir: Informal Greetings (Gayri Resmi selamlaşmalar) - Hi. (Merhaba) -Hello. (Merhaba)
DetaylıAB surecinde Turkiyede Ozel Guvenlik Hizmetleri Yapisi ve Uyum Sorunlari (Turkish Edition)
AB surecinde Turkiyede Ozel Guvenlik Hizmetleri Yapisi ve Uyum Sorunlari (Turkish Edition) Hakan Cora Click here if your download doesn"t start automatically AB surecinde Turkiyede Ozel Guvenlik Hizmetleri
Detaylıa) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.)
a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.) He is having an exam on Wednesday. (Çarşamba günü sınav oluyor-olacak.) Mary is spending
DetaylıSBS PRACTICE TEST 2. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 2* 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz.
SBS PRACTICE TEST 2 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz. 3. Konuşma balonundaki cümleyi doğru tamamlayan sözcükleri seçiniz I am your true friend Mehmet. A true friend
DetaylıLesson 20: Where, when. Ders 20: Nerede, ne zaman
Lesson 20: Where, when Ders 20: Nerede, ne zaman Reading (Okuma) Where is the City Hall? (Belediye binası nerede?) Where are you now? (Şu an neredesin?) Where is he working? (Nerede çalışıyor?) Where did
DetaylıPut on make-up: Makyaj yapmak Brush: Taramak Long: Uzun. Then: Sonra Ask: Sormak Look: Görünmek All right: İyi
7. DERS ÇEVİRİ METİNLERİ VE ÇEVİRİLERİ Eric Clapton - Wonderful Tonight (Bu Gece Harika(sın)) It's late in the evening; Late: Geç Evening: Akşam Akşamın geç bir vakti She's wondering what clothes to wear.
DetaylıGrade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9
Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9 1.-5. sorularda konuşma balonlarında boş bırakılan yerlere uygun düşen sözcük ya da ifadeyi bulunuz. 3. We can t go out today it s raining
Detaylı1. A lot of; lots of; plenty of
a lot of lots of a great deal of plenty of çok, bir çok many much çok, bir çok a little little az, biraz a few few az, birkaç 1. A lot of; lots of; plenty of a lot of ( en yaygın olanıdır ), lots of, plenty
DetaylıTEOG 1. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR İNGİLİZCE DERSİ BENZER SORULARI
TEOG SINAV SORUSU-1 UNIT 2 SINIF İÇİ TARAMA TESTİ Diyalogu tamamlayan ifade hangisidir? Henry: That's my money.i don t want to give it to you. Martin:...! Don t be so stingy. Diyalogda boşluğu en iyi tamamlayan
Detaylı8. SINIF KAZANIM TESTLERİ 1.SAYI. Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİZGİ & TASARIM İBRAHİM CANBEK MEHMET BOZKURT
8. SINIF ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ KAZANIM TESTLERİ TÜRKÇE MATEMATİK T.C İNKİLAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK FEN VE TEKNOLOJİ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ İNGİLİZCE Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır 1.SAYI
DetaylıWhat Is Team Leadership?
What Is Team Leadership? What Is Team Leadership? Team leadership is the management of a group of people brought together to work to achieve a common goal.in order to get everyone to work as one functioning
DetaylıArgumentative Essay Nasıl Yazılır?
Argumentative Essay Nasıl Yazılır? Hüseyin Demirtaş Dersimiz: o Argumentative Essay o Format o Thesis o Örnek yazı Military service Outline Many countries have a professional army yet there is compulsory
DetaylıLesson 38: Infinitive 3. (how, what, where, when + infinitive) Ders 38: Mastar 3. (nasıl, ne, nerede, ne zaman + mastar)
Lesson 38: Infinitive 3 (how, what, where, when + infinitive) Ders 38: Mastar 3 (nasıl, ne, nerede, ne zaman + mastar) Reading (Okuma) He knows how to cook spaghetti. ( O spagettinin nasıl pişirileceğini
DetaylıStudents can get almost everything they need near the university campus. Student: Öğrenci Can: -ebilmek get: almak, sahip olmak, erişmek
MESLEKİ İNGİLİZCE I DERSİ - 1. HAFTA ÇEVİRİ METİNLERİ 1. NEW YORK UNIVERSITY New York University is in Greenwich Village. in: içinde, -de/da Village: köy, kasaba New York Üniversitesi Greenwich kasabasındadır.
DetaylıExercise 2 Dialogue(Diyalog)
Going Home 02: At a Duty-free Shop Hi! How are you today? Today s lesson is about At a Duty-free Shop. Let s make learning English fun! Eve Dönüş 02: Duty-free Satış Mağazasında Exercise 1 Vocabulary and
DetaylıÜyelerimizi; "anlıyorum konuşamıyorum", "konuşabiliyorum", "akıcı konuşabiliyorum" şeklinde üçe ayırıyoruz.
English Spoken Cafe sosyal bir ortamda, ana dilini konuşan yabancı ekip arkadaşlarımız eşliğinde konuşarak, İngilizcenizi yurt dışında yaşıyormuş gibi geliştirebileceğiniz ve İngilizce öğretmenleri tarafından
DetaylıMart Ayı Değerler Eğitimi. Samimiyet
Mart Ayı Değerler Eğitimi Samimiyet Darüşşafaka Orta Okulu Mart Ayı değeri olan Samimiyet değeri kapsamında etkinlik ve paylaşımlar düzenlemiştir. Yabancı diller bölümü; Samimiyet konusuyla ilgili olarak
DetaylıAll in all: Hepsi hepsi, hepi topu, sonuçta Just: Sadece Another: Diğer, öteki
8. DERS ÇEVİRİ METİNLERİ VE ÇEVİRİLERİ Another Brick in the Wall (Duvardaki Bir Başka Tuğla) Pink Floyd We don't need no education Need: İhtiyaç duymak Education: Eğitim İhtiyacımız yok, eğitime hayır
DetaylıMy Year Manager is Sınıf Müdürüm. P.E. is on Beden eğitimi dersimin günü
EMTRAS [Turkish] My Headteacher is Okul müdürüm My Year Manager is Sınıf Müdürüm My Form Tutor is Sınıf öğretmenim My Form is Sınıfım P.E. is on Beden eğitimi dersimin günü I must bring in a T-shirt, shorts
DetaylıGENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE
GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE Does he go to the theater? O tiyatroya gider mi? ÖRNEK CÜMLELER VE KALIPLAR Yes, he goes to the theater. Evet, o tiyatroya gider. Do you like swimming? Yüzmeyi sever misin?
Detaylı5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ
Listmania Part 2 Ünite 12 5İ Ortak Dersler İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ 1 Ünite 12 LISTMANIA PART 2 Okutman Aydan ERMİŞ İçindekiler 12.1. PRESENT PERFECT & PAST SIMPLE... 4 12.1.1. Review of verb forms...
DetaylıNewborn Upfront Payment & Newborn Supplement
TURKISH Newborn Upfront Payment & Newborn Supplement Female 1: Bebeğim yakında doğacağı için bütçemi gözden geçirmeliyim. Duyduğuma göre, hükümet tarafından verilen Baby Bonus ödeneği yürürlükten kaldırıldı.
DetaylıRelative Clauses 1-3
Relative Clauses 1-3 a man who has powerful friends things I like the world which I created the kind of person we need a place that I know something you should know a place where life is simple somebody
DetaylıİNGİLİZCE. My Daily Routine. A) It's one o'clock. It s on Monday. Zeka Küpü Yayınları
5. SINIF My Daily Routine 1. 3. UNIT-1 TEST-1 do you go to school? At 8.30 Sevgi Ýlhan Saati ifade eden seçenek aşağıdakilerden hangisidir? A) Where B) Who C) What time D) What 4. A) It's one o'clock.
DetaylıCALUM SAILS AWAY. Written and illustrated by Sarah Sweeney
CALUM SAILS AWAY Written and illustrated by Sarah Sweeney SEV Yayıncılık Eğitim ve Ticaret A.Ş. Nuhkuyusu Cad., No. 197 Üsküdar İş Merkezi, Kat 3, 34664 Bağlarbaşı, Üsküdar, İstanbul Tel.: (0216) 474 23
DetaylıIslington da Pratisyen Hekimliğinizi ziyaret ettiğinizde bir tercüman istemek. Getting an interpreter when you visit your GP practice in Islington
Islington da Pratisyen Hekimliğinizi ziyaret ettiğinizde bir tercüman istemek Getting an interpreter when you visit your GP practice in Islington Islington daki tüm Pratisyen Hekimlikler (GP) tercümanlık
DetaylıATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÇIKMIŞ SORULAR
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÇIKMIŞ SORULAR Ders Adı : Yabancı Dil-1 Sınav Türü : Bütünleme WWW.NETSORULAR.COM Sınavlarınızda Başarılar Dileriz... Yabancı Dil I A A DİKKAT! 1. Bu testte
DetaylıHe eats meat. She eats meat. It eats meat.
SIMPLE PRESENT TENSE (GENİŞ ZAMAN) Simple Present Tense Türkçedeki Geniş Zaman a karşılık gelir. Simple Present Tense kullanımı olumlu, olumsuz cümlelerde ve soru cümlelerinde aşağıdaki gibidir: OLUMLU
DetaylıUNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS
UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS CygnusLanguage.com Brush teeth Comb hair See a movie 4 6 7 8 9 0 4 4 6 7 8 4 6 7 Do homework Go shopping Read a book Get on the bus Get dressed Go to bed Get up Wash hands
DetaylıİNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA. www.ekolayingilizce.com SIMPLE PAST (to be)
İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA İNGİLİZCE GRAMER (+) I was a student. She was a student. They were students. (?) Was I a student? Was she
DetaylıBBC English in Daily Life
İçindekiler Lesson one - Ders 1:... 2... 2 Lesson Two - Ders 2:... 2... 3 Lesson Three - Ders 3:... 3... 3 Lesson Four - Ders 4:... 4... 4 Lesson Five - Ders 5:... 4... 4 Lesson Six - Ders 6:... 5... 5
DetaylıLesson 63: Reported speech. Ders 63: Bildirilen konuşma
Lesson 63: Reported speech Ders 63: Bildirilen konuşma Reading (Okuma) He told me that he would come. (Bana geleceğini söyledi.) She said that she would be fine. (İyi olacağını söyledi.) He promised that
DetaylıLesson 24: Prepositions of Time. (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları. Zaman Edatlarını Kullanmak
Lesson 24: Prepositions of Time (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları Zaman Edatlarını Kullanmak Reading (Okuma) I was born in 2000. ( 2000 de doğdum) We work in the garden in
DetaylıMerhabalar, Rahat İngilizce başlangıç seti, 2. Bölüm Extra Dersine hoş geldiniz. Bu dersimizde, mini hikayemizdeki cümlelerin Türkçe anlamlarını öğreneceğiz. Haydi başlayalım. There is a woman. Her name
DetaylıLesson 35: Gerund 2 Ders 35: İsim-fiil 2
Lesson 35: Gerund 2 Ders 35: İsim-fiil 2 Reading (Okuma) His job is driving a bus. ( Onun hobisi otobüs sürmek. ) Thank you for choosing my lesson. ( Benim dersimi seçtiğiniz için teşekkür ederim. ) Her
Detaylıata aöf çıkmış sorular - ders kitapları - ders özetleri - ders notları www.zaferfotokopi.com
ATA - AÖF AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ VİZE SORULARI YABANCI DİL l Sipariş ve Bilgi İçin : ZAFER FOTOKOPİ SINAVINIZDA BAŞARILAR DİLER. 0.332 353 78 75 Rampalı Çarşı 1 Kat No: 135 Meram/KONYA www.zaferfotokopi.com
DetaylıLesson 23: How. Ders 23: Nasıl
Lesson 23: How Ders 23: Nasıl Reading (Okuma) How are you? (Nasılsın?) How are your parents? (Ailen nasıl?) How was the interview? (Görüşme nasıldı?) How is your work? (İşin nasıl?) How do you go to school?
Detaylıfunction get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); }
function get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); } Wish sözcük anlamı olarak istemek, dilemek anlamı taşımaktadır.cümlenin
DetaylıLesson 66: Indirect questions. Ders 66: Dolaylı sorular
Lesson 66: Indirect questions Ders 66: Dolaylı sorular Reading (Okuma) Could you tell me where she went? (Bana nereye gittiğini söyler misiniz?) Do you know how I can get to the hospital? (Hastaneye nasıl
Detaylı8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ
8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ 1., 2. ve 3. sorularda verilen kelimelerden hangisi anlam bakımından diğerlerinden farklıdır? TEST - 1 (2011-2012) 6., 7. ve 8. sorularda boş bırakılan yerlere uygun düşen
DetaylıTHE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE
TURKISH THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE 4 0 0 W O R D S T O G E T S T A R T E D I N A N Y L A N G U A G E BY THE FOREIGN LANGUAGE COLLECTIVE Verbs Filler To be Olmak I Ben +ım/im You(single) Sen +sin/sın He/She/It
Detaylı6. Sınıf İngilizce 1. Ünite After School Konu Anlatımı. Kelime Bilgisi. after school activities : okul sonrası etkinlikler
6. Sınıf İngilizce 1. Ünite After School Konu Anlatımı Kelime Bilgisi activities : etkinlikler activity : etkinlik after dinner : akşam yemeğinden sonra after school : okuldan sonra after school activities
DetaylıLesson 55 : imperative + and, or, otherwise Ders 55: Emir + ve, veya, aksi halde
52 Lesson 55 : imperative + and, or, otherwise Ders 55: Emir + ve, veya, aksi halde Reading (Okuma) Go straight on, and you will see the station. (Düz devam edin, istasyonu göreceksiniz.) Hurry up, and
DetaylıŞimdi de kesin bir zorunluluğun bulunmadığını ifade eden cümlelere örnekler verelim:
1 You mustn't smoke here. It's dangerous. (Burada sigara içmeniz yasaktır. Tehlikelidir.) 2 We mustn't park our car here. There's no-parking sign. (Arabanızı buraya park etmemiz yasak. Park edilmez işareti
DetaylıLesson 29: "It" in Various Usages. Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları
Lesson 29: "It" in Various Usages Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları Reading (Okuma) What time is it now? It s eight thirty. (Şu an saat kaç? Sekiz buçuk.) What day of the week is it today? It
DetaylıSBS PRACTICE EXAM 4. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 4* 1. Aşağıdaki cümleyi tamamlayan sözcük hangi seçenektedir?
SBS PRACTICE EXAM 4 1. Aşağıdaki cümleyi tamamlayan sözcük hangi seçenektedir? 4. Düşünce balonundaki cümleyi doğru tamamlayan sözcüğü seçiniz. You are not a hardworking student, Mike! Jeff is a/an friend.
DetaylıExample: 1 Shall I give the baby some tea? (Bebeğe biraz çay vereyim mi?)
Birinci tekil ve çoğul şahıs zamirleriyle (I-WE) kullanılır. Gelecek zamanın yardımcı fiili olmasının yanısıra, MODAL yardımcı olarak fikir sorma veya teklif ifade eder. Ayrıca kesin kararlılık, tehdit
DetaylıÇocuk bakımı için yardım
TURKISH Çocuk bakımı için yardım Avustralya Hükümeti, ailelere çocuk bakımı giderlerinde yardımcı olmak için, şunlar dahil bir dizi hizmet ve yardım sunmaktadır: Onaylı ve ruhsatlı çocuk bakımı için Child
DetaylıNeyzen olabilmek için en önemli özellik; sabretmeyi bilmektir. In order to be a neyzen the most important thing is to be patient.
www.neyzen.com NEY METODU SAYFA 033 NEY METHOD PAGE 033 Yücel Müzik İKİNCİ DEVRE SESLER Öğreneceğimiz NEVÂ, NÎM HİCÂZ, ÇÂRGÂH, SEGÂH, KÜRDÎ, DÜGÂH ve RAST seslerinin tümünü üflerken, aşîrân perdesinin
Detaylıa) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır.
a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır. Olumlu cümle I must go: Gitmeliyim. (Ben böyle istemiyorum) He must
DetaylıLesson 31: Interrogative form of Will. Ders 31: Will kalıbının soru biçimi
Lesson 31: Interrogative form of Will Ders 31: Will kalıbının soru biçimi Reading (Okuma) Will it be sunny tomorrow? (Yarın güneşli mi olacak?) Will you lend her the car? (Arabayı ödünç verecek misin?)
DetaylıMantik (Dergah Yayinlari) (Turkish Edition)
Mantik (Dergah Yayinlari) (Turkish Edition) Nurettin Topcu Click here if your download doesn"t start automatically Mantik (Dergah Yayinlari) (Turkish Edition) Nurettin Topcu Mantik (Dergah Yayinlari) (Turkish
DetaylıLesson 67: Tag Questions. Ders 67: Etiket Soruları
Lesson 67: Tag Questions Ders 67: Etiket Soruları Reading (Okuma) You will come with us, won t you? (Sen bizimle geleceksin, değil mi? ) The water is cold, isn t it? (Su soğuk, değil mi?) You really like
Detaylı«Merhaba demek ve selamlaşmak»
Hello Hi Hey Nasıl gidiyor? demek How s it going? ( How s it goin? ) How are you doing? ( How ya doin? ) How are you? ( Howar ya? ) Fine, thanks. And you? ( Bunu kullanmamaya çalış ) Good. How about you?
DetaylıTHE SCHOOL S MYSTERY. Written and illustrated by Sarah Sweeney
THE SCHOOL S MYSTERY Written and illustrated by Sarah Sweeney SEV Yayıncılık Eğitim ve Ticaret A.Ş. Nuhkuyusu Cad., No. 197 Üsküdar İş Merkezi, Kat 3, 34664 Bağlarbaşı, Üsküdar, İstanbul Tel.: (0216) 474
DetaylıKısaltılmış biçimi: Olumlu cümlelerde ('ll) Olumsuz cümlelerde: (Won't) A WILLINGNESS (İsteklilik) PROMISE (Vaad):
Gelecek zamanın (Future Tense) yardımcı fiili olarak kullanılmasının yanısıra Modal Yardımcı olarak İSTEKLİLİK (WILLINGNESS), PROMISE (Vaad) POLITE REQUEST AND OFFER (Kibar istek ve ikram), STRONG DETERMINATION
DetaylıPresent continous tense
Present continous tense This tense is mainly used for talking about what is happening now. In English, the verb would be changed by adding the suffix ing, and using it in conjunction with the correct form
DetaylıMESLEKİ İNGİLİZCE I DERSİ - 3. HAFTA ÇEVİRİ METİNLERİ. 1. Roland Kohl is an engineer in Berlin, Germany. Roland is a very active person.
MESLEKİ İNGİLİZCE I DERSİ - 3. HAFTA ÇEVİRİ METİNLERİ 1. Roland Kohl is an engineer in Berlin, Germany. Roland is a very active person. Engineer: Mühendis Germany: Almanya Very active: Çok aktif Person:
DetaylıLesson 61 : Partial negation and Complete negation Ders 61: Kısmi Olumsuzluk ve Tam Olumsuzluk
Lesson 61 : Partial negation and Complete negation Ders 61: Kısmi Olumsuzluk ve Tam Olumsuzluk Reading (Okuma) Not all my brothers are at home. Some are and some are not. ( Bütün kardeşlerim evde değil.
DetaylıLesson 42: have to, don t have to. Ders 42: -meli/-malı, zorunda olmamak
Lesson 42: have to, don t have to Ders 42: -meli/-malı, zorunda olmamak Reading (Okuma) We have to go to school tomorrow. ( Yarın okula gitmeliyiz. ) I have to get up at 5 am tomorrow. ( Yarın sabah 5
Detaylı1. Superlative lerden sonra gelen fiil infinitive olur. ( the latest species to join the
1. Superlative lerden sonra gelen fiil infinitive olur. ( the latest species to join the rank of ) 2. for/in/during/over/within (fidow) : last/past time olduğunda bu prepositionlar gelir. 3. Now that;
DetaylıAşk hayatımızın en güzel şeyi. İşte İngilizce de aşk üzerine söylenmiş çok güzel sözler ve onların çevirileri.
Sevgili dostlar, Aşk hayatımızın en güzel şeyi. İşte İngilizce de aşk üzerine söylenmiş çok güzel sözler ve onların çevirileri. Aşk tadında yaşamanız dileğimizle I love you! > Seni I love you more than
DetaylıLesson 72: Present Perfect Simple. Ders 72: Yakın Geçmiş Zaman
Lesson 72: Present Perfect Simple Ders 72: Yakın Geçmiş Zaman Reading (Okuma) I have been to that cinema before. (Daha önce o sinemaya gittim.) He has studied English. (İngilizce eğ itimi aldı.) They have
DetaylıREFLECTIONS. 8.Sınıf İngilizce Soru Bankası UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR.
UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. SARGIN YAYINCILIK REFLECTIONS Sevgili Öğrenciler, Reflections 8. Sınıf İngilizce Soru Bankası, M.E.B. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından
Detaylıa, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü
Possessive Endings In English, the possession of an object is described by adding an s at the end of the possessor word separated by an apostrophe. If we are talking about a pen belonging to Hakan we would
Detaylı«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek»
«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek» Soru sormak için kullanılan kalıplar. Önemli soru kelimeleri. Sorulan sorulara cevap vermek için kullanabileceğin kalıplar. Anlık kararlar ve öneriler için sık kullanılan
DetaylıHelping you to live more independently. Insanlari ve bagimsiz yasami destekleme. Daha bagimsiz yasamak için size yardim ediyor
The Supporting People Logo Insanlari ve bagimsiz yasami destekleme The Supporting People Door in Watermark The Supporting People Introduction Helping you to live more independently Daha bagimsiz yasamak
Detaylı%100 Zeytinyağı ÜRÜN KATALOĞU / PRODUCT CATALOGUE.
%100 Zeytinyağı ÜRÜN KATALOĞU / PRODUCT CATALOGUE www.bozluyag.com Our company Our company has been built since 2003 and it is a family company. The place of our facility is in Torbalı,İzmir(Smyrna) where
DetaylıLesson 41: may, might, might not. Ders 41: -ebilmek, might, might not
Lesson 41: may, might, might not Ders 41: -ebilmek, might, might not Reading (Okuma) You may have a seat. ( Oturabilirsin. ) May I borrow your book? ( Kitabını ödünç alabilir miyim?) The taxi fee may be
Detaylı«Sık kullanılan slang ifadeleri»
«Sık kullanılan slang ifadeleri» Slang, İngilizce de günlük hayatta kullanılan resmi olmayan ve kitaplarda bulamayacağın ifadeler. Slang ile ilgili en zor şey, kullanıldığı durumları iyi bilmek. Burada
DetaylıDiyalog Sistemleri. Sohbet ve sanal asistan uygulamaları
Diyalog Sistemleri Mehmet Fatih AMASYALI BLM 5212 Doğal Dil İşlemeye Giriş Ders Notları Sohbet ve sanal asistan uygulamaları Sadece sohbet amaçlı Gerçeklemek çok zor Hedefi olan Ürün / hizmet bulan / alan
DetaylıLesson 39: Infinitive and Gerund After Verbs. Ders 39: Fiilden sonra gelen mastar ve isim-fiil
Lesson 39: Infinitive and Gerund After Verbs Ders 39: Fiilden sonra gelen mastar ve isim-fiil Reading (Okuma) She wants to go to a movie. ( Sinemaya gitmek istiyor. ) I m planning to work in Canada. (
Detaylıat Kullanımı: de, da, ye, ya, e, a
at Kullanımı: de, da, ye, ya, e, a at İngilizcede zaman edatı olarak saatlerle birlikte kullanılır. - I will see you at 4:15. Seninle saat 4:15'de görüşeceğim. - The plane leaves at six. Uçak saat 6'da
DetaylıYEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK FAKÜLTESİ
ÖĞRENCİ NİN STUDENT S YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ STAJ DEFTERİ TRAINING DIARY Adı, Soyadı Name, Lastname : No ID Bölümü Department : : Fotoğraf Photo Öğretim Yılı Academic Year : Academic Honesty Pledge I pledge
DetaylıWINKLER POOL MANAGEMENT
WINKLER POOL MANAGEMENT Maryland ve Virginia eyaletlerindeki Winkler Pool Yönetimi 2014 yazında Work and Travel öğrencilerine can kurtaran olarak iş imkanı sunuyor! Siz de 2014 yazınızı Amerika nın en
DetaylıEĞİTİM ÖĞRETİM YILI GÖRELE ANADOLU LİSESİ 9. SINIFLAR İNGİLİZCE DERSİ 1. DÖNEM PERFORMANS ÖDEV KONULARI
2013 2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI GÖRELE ANADOLU LİSESİ 9. SINIFLAR İNGİLİZCE DERSİ 1. DÖNEM PERFORMANS ÖDEV KONULARI 1. Create your family tree and describe your family members 2. Prepare a visual poster
DetaylıYaz okulunda (2014 3) açılacak olan 2360120 (Calculus of Fun. of Sev. Var.) dersine kayıtlar aşağıdaki kurallara göre yapılacaktır:
Yaz okulunda (2014 3) açılacak olan 2360120 (Calculus of Fun. of Sev. Var.) dersine kayıtlar aşağıdaki kurallara göre yapılacaktır: Her bir sınıf kontenjanı YALNIZCA aşağıdaki koşullara uyan öğrenciler
Detaylı1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she. 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is. 1. This is girlfriend.
1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is 1. This is girlfriend. a. hers b. to him c. of her d. his 1. There are people
DetaylıYEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK FAKÜLTESİ
MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK FAKÜLTESİ STAJ DEFTERİ TRAINING DIARY Adı, Soyadı Name, Lastname : ÖĞRENCİ NİN STUDENT S No ID Bölümü Department : : Fotoğraf Photo Öğretim Yılı Academic Year : Academic Honesty
DetaylıKonforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 2016
Mimari olmadan akustik, akustik olmadan da mimarlık olmaz! Mimari ve akustik el ele gider ve ben genellikle iyi akustik görülmek için orada değildir, mimarinin bir parçası olmalı derim. x: akustik There
DetaylıSTATE OF THE ART. Be Goıng To Functıons (İşlevleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri)
1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri) We use it to express a future decision, intention, or plan made before the moment of speaking (Konuşma anından daha önce düşünülmüş kararlar,
DetaylıUNIT 1 HELLO! Quiz I'm from Greece. I'm. Where are you from? Boşluğa uygun olan hangisidir? A) German. B) Greek I'm from. C) Turkish D) English
Sosyal Bilgiler HELLO! UNIT 1 1. Quiz-1 Where are you from? 3. I'm from Greece. I'm. A) German B) Greek I'm from. C) Turkish D) English A) German C) Turkey 4. I come from. I'm Spanish. D) French A) China
DetaylıÜNİTE 7 QUANTIFIERS (2) İÇİNDEKİLER HEDEFLER YABANCI DİL I. Quantifiers: - lots of - a lot of - several - a bit - How many - How much
QUANTIFIERS (2) BAYBURT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ İÇİNDEKİLER Quantifiers: - lots of - a lot of - several - a bit - How many - How much HEDEFLER YABANCI DİL I Bu ünitede amaçlanan kazanımlar;
DetaylıÜnite 12. Listmania. Ortak Dersler. İngilizce II. Okt. Derya KOCAOĞLU
Listmania Ünite 12 Ortak Dersler İngilizce II Okt. Derya KOCAOĞLU 1 Ünite 12 LISTMANIA Okt. Derya KOCAOĞLU İçindekiler 12.1. PRESENT PERFECT & PAST SIMPLE... 3 12.2. REVIEW OF VERB FORMS... 3 12.3. VOCABULARY
DetaylıCases in the Turkish Language
Fluentinturkish.com Cases in the Turkish Language Grammar Cases Postpositions, circumpositions and prepositions are the words or morphemes that express location to some kind of reference. They are all
DetaylıVirtualmin'e Yeni Web Sitesi Host Etmek - Domain Eklemek
Yeni bir web sitesi tanımlamak, FTP ve Email ayarlarını ayarlamak için yapılması gerekenler Öncelikle Sol Menüden Create Virtual Server(Burdaki Virtual server ifadesi sizi yanıltmasın Reseller gibi düşünün
DetaylıDo not open the exam until you are told that you may begin.
ÖRNEKTİR ÖRNEKTİR ÖRNEKTİR ÖRNEKTİR ÖRNEKTİR OKAN ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ MATEMATİK BÖLÜMÜ 03.11.2011 MAT 461 Fonksiyonel Analiz I Ara Sınav N. Course ADI SOYADI ÖĞRENCİ NO İMZA Do not open
DetaylıLesson 50: if, because, when. Ders 50: eğer, çünkü, sırasında/-dığında
Lesson 50: if, because, when Ders 50: eğer, çünkü, sırasında/-dığında Reading (Okuma) If it rains, I ll stay here. ( Eğer yağmur yağarsa, burada kalacağım. ) We can go on a picnic if you want. ( Eğer Istersen
DetaylıGet kelimesinin temel anlamları
Get kelimesinin temel anlamları Öncelikle Get kelimesinin temel anlamlarına bakalım. Get kelimesinin iki temel anlamı; Almak veya satın almak Ulaşmak, varmak ve gelmek Bu iki kullanımı bilmen, Get kelimesinin
Detaylı2013-2014 Eğitim Öğretim Yılı Haydar Akçelik Kız Teknik ve Meslek Lisesi 9. Sınıf İngilizce Dersi A Grubu Soruları A
2013-2014 ğitim Öğretim Yılı Haydar kçelik Kız Teknik ve Meslek Lisesi 9. Sınıf İngilizce ersi Grubu Soruları 1-2-3-4-5. soruları aile ağacına göre cevaplandırınız 7- (1) Jennifer (2) nice clothes (3)
DetaylıHOW TO MAKE A SNAPSHOT Snapshot Nasil Yapilir. JEFF GOERTZEN / Art director, USA TODAY
HOW TO MAKE A SNAPSHOT Snapshot Nasil Yapilir JEFF GOERTZEN / Art director, USA TODAY HEADLINE: How many minutes a day do you or someone else walk your dog? 0 minutes 13% 1-19 minutes 24% 20-39 minutes
DetaylıGrade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 6 SBS PRACTICE TEST OH! Thank you very much. You are a A) occupied / fought
SBS PRACTICE TEST 6 1.-5. sorularda konuşma balonlarında boş bırakılan yerlere uygun düşen sözcük ya da ifadeyi bulunuz. 3. I was shopping officer. What were you doing he stole your bag? 1. Mustafa Kemal
DetaylıStart Streamin. now! MiniPod Bluetooth Streamin speakers
Start Streamin now! MiniPod Bluetooth Streamin speakers Streamin PodSpeakers True stereo great design P3-4 P5-6 P7-8 MicroPod Bluetooth Great sounding stereo streamed from your Bluetooth device SmallPod
Detaylıempati adam fawer 94CA80D2E9C0D7A06FE68F357BDFD9E4 Empati Adam Fawer
Empati Adam Fawer Thank you for downloading. As you may know, people have search numerous times for their chosen books like this, but end up in harmful downloads. Rather than enjoying a good book with
DetaylıTravel General. General - Essentials. General - Conversation. Asking for help. Asking if a person speaks English
- Essentials Can you help me, please? Asking for help Do you speak? Asking if a person speaks Do you speak _[language]_? Asking if a person speaks a certain language I don't speak_[language]_. Clarifying
DetaylıTravel General. General - Essentials. General - Conversation. Asking for help. Asking if a person speaks English
- Essentials Can you help me, please? Asking for help Do you speak? Asking if a person speaks Do you speak _[language]_? Asking if a person speaks a certain language I don't speak_[language]_. Clarifying
DetaylıFıstıkçı Şahap d t c ç
To and from We have already seen the suffıx used for expressing the location of an object whether it s in, on or at something else: de. This suffix indicates that there is no movement and that the object
Detaylı8. SINIF I. DÖNEM YABANCI DİL DERSİ (İNGİLİZCE) ORTAK SINAVI
T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI KİTAPÇIK TÜRÜ 8. SINIF I. DÖNEM YABANCI DİL DERSİ (İNGİLİZCE) ORTAK SINAVI 29 KASIM 2013 Saat : 12.00 8. SINIF YABANCI DİL (İ İLİZCE) TESTİ 2013 Adı ve Soyadı : Sınıfı ve Şubesi
Detaylı