Kadın âşıkların âşık sanatı içerisinde toplumsal rolleriyle konumlanma problemleri

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Kadın âşıkların âşık sanatı içerisinde toplumsal rolleriyle konumlanma problemleri"

Transkript

1 itüdergisi/b sosyal bilimler Cilt:5, Sayı:2, Aralık 2008 Kadın âşıkların âşık sanatı içerisinde toplumsal rolleriyle konumlanma problemleri Özet Sevilay ÇINAR *, Songül KARAHASANOĞLU, Süleyman ŞENEL İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, Müzikoloji ve Müzik Teorisi Programı, 34437, Taşkışla, Taksim, İstanbul Özet Âşıklar, içinde bulundukları toplumun dünya görüşünü, sanat zevkini, yaşam düzenini ve beraberinde de geleneklerini yansıtan, yaşatan ve gelecek nesillere aktarılmasında köprü görevi gören halk sanatçılarıdırlar. Bir yönüyle, halk edebiyatı - halk müziği ürünlerinin hem üreticisi hem taşıyıcısı hem de güncelleyicisi olan âşıklar, bu yönüyle de halk kültürü içerisinde önemli bir yer tutan ve kendine özgü kuralları olan âşıklık geleneğinin, asli temsilcileri olarak günümüze kadar ulaşmayı başarabilmişlerdir. Ancak, ülkemizde âşık sanatına dönük çalışmalara Tanzimat sonrasında ve yoğun olarak da 20. yy ın ilk çeyreğini takip eden süreçte başlanabilmiş, kadın âşıklar üzerine yapılan çalışmalar ise, daha çok yirminci yüzyılın son çeyreğinden itibaren ilgi çekici bir konu olarak algılanabilmiştir. Kısacası, haklarında yeterli çalışmaların yapılmadığı kadın âşıklar, büyük ölçüde bu dönemde ihmale uğramışlardır. İhmalin nedenleri irdelendiğinde, ortaya çıkan pek çok sorunun cevabı olarak, kadın âşıkların toplumsal rollerinin neden olduğu problemler karşımıza çıkmaktadır. Kadınların toplum içi yaşam biçimlerinden ve sorumluluklarından kaynaklanan bu problemler, onların sanat hayatını da çarpıcı şekilde etkilemiş, hatta adeta engellemiştir. Bu çerçevede, çalışmanın amacı, âşık sanatı (âşıklık geleneği) içerisinde yer alan günümüz kadın temsilcilerinin sanatçı kimliklerini, geleneği temsil biçimlerini irdelemek ve beraberinde bahsi geçen temsilcilerin ürettiklerinden örnekler vererek, bulundukları konumun durumunu, neden-sonuç ilişkilerini sorgulayarak değerlendirmektir. Müzikoloji-etnomüzikoloji araştırma teknikleri kullanılarak hazırlanan bu çalışmada, tarihsel veriler, alan çalışması verileri ve müzikal analiz yöntemleri kullanılmış; söz konusu veriler ve yöntemler ayrıca toplumsal cinsiyet teorisi bağlamında da değerlendirilmiştir. Anahtar kelimeler: Kadın âşık, âşıklık geleneği (sanatı), toplumsal cinsiyet, sosyal konum-kimlik. * Yazışmaların yapılacağı yazar: Sevilay ÇINAR. sevilaycinar@gmail.com; Tel: (212) Makale birinci yazar tarafından İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, Müzikoloji ve Müzik Teorisi Programı nda tamamlanmış olan Yirminci Yüzyılın ikinci yarısında Türkiye de kadın Âşıklar başlıklı doktora tezinden hazırlanmıştır. Makale metni tarihinde dergiye ulaşmış, tarihinde basım kararı alınmıştır. Makale ile ilgili tartışmalar tarihine kadar dergiye gönderilmelidir.

2 S. Çınar ve diğerleri The social role of women minstrels and their problem of locating themselves within the minstrel tradition Extended abstract The aim of this study is to elaborate the artist identities of contemporary women minstrels, the way they represent the minstrel tradition and, giving examples of their works, to evaluate their situation at their current position. Also, by questioning the contemporary problems of the women minstrels, by discussing their shortcomings, criticizing if necessary, to raise the level of cultural consciousness has been aimed. In this study, which was prepared by adopting the approach of musicology-ethnomusicology, methods such as historical research, site work, musical analysis have been used and, since it was also necessary to examine how the gender of women minstrels reflected in their art, the results obtained have been evaluated in the context of social gender theory. Minstrels reflect and carry ahead the points of view, tastes of art, living practices and traditions of the society they live in and play an important part in transmitting folk art to future generations. They are fundamental representatives of the minstrel art, which holds an important place within the culture of the people, be it male or female. It is a well known fact that, for a long period of time, minstrel art, has been represented, has found opportunity to live, has been transmitted, learned and taught visually and aurally in environments such as minstrel cafes, semai (It is a specific style in folk music.) cafes, village centers, fairs. However, these are environments for communication, entertainment and chat, totally between men. In order to be able to exist in, what we call, male dominant professional spheres (within the minstrel art) of the tradition, it is necessary to play saz and sing, to travel between villages-towns-cities day and night when needed, to get training in the context of master-apprentice relationship, to participate certain activities, etc. To fulfill these necessities, is not easy at all for women. Therefore, in these male dominant surroundings, women minstrels cannot find a place for themselves and thus there appears a shortcoming in their art. Male minstrel candidates complete their training process in these surroundings; gain certain qualifications by passing through certain stages under master s training, by traveling together with the master when needed. In connection with this, it can be said that, since, from the aspect of training conditions, minstrels get formation within an understanding of art, covering relations mainly between men, women minstrels have been condemned to a sort of closed circuit training process based mainly on experience within the limits of family and/or relatives and as a result, they have determined themselves certain ways of existence. However, women minstrels, about whom there have not been sufficient studies up until the last quarter of twentieth century, have mostly been neglected. When trying to elaborate the reasons of this neglect, as answers to many questions, one comes across with problems that arise due to their social roles as women and that influence their art. In the context of social gender theory, their socially determined role has a huge influence on the place of women minstrels within the tradition and that the derivative problems, reflect in their works. In connection with this, traditional artist identities and life styles of women minstrels, literary and musical works they have created, and traditional and modern presentation methods of these works, do qualify as documents of the problem under consideration. In conclusion, it has been established that women minstrels face problems due to their woman identity. As a reflection of their social role in performance of their art, we have come across with their lacking the natural training process within the tradition, insufficiency of technical knowledge about it, restrictions in providing circumstances for performance, sazvocal performance being within a limited voice range, musical hybridization, shortcoming of selfconfidence in performing their art. Also, effort was made to explain the reasons of why the tradition under consideration is less popular among women, in consistence with the implications of their social role. In addition to these, although the women minstrels who took part in the study lived and were brought up in different regions, although they created works in different types and forms, a qualitative similarity between the works they have produced attracts attention. Despite all the differences, the womanish spirit and sensitivity in their works imposes itself as an unchanging social identity. Keywords: Woman minstrel, minstrel tradition/ minstrel art, social gender, social place, social identity. 46

3 Kadın aşıkların aşık sanatı Giriş Halk kültürünün temsil edildiği âşık sanatı, koçaklamalarıyla ün salan Köroğlu, yaşadığı toplumun sözcüsü olan Dadaloğlu, üstün doğaçlama yeteneği ile birçok âşığa örnek olan Karacaoğlan, köy enstitülerinde ders vermiş, birçok âşığa kılavuzluk etmiş olan Âşık Veysel, sazındaki usta icrâsı ve kuvvetli irticâlî ile Âşık Şeref Taşlıova gibi erkek âşıkların yanı sıra; tarikatlarda üretimini geliştirmiş Fatma Kâmile, Cevheriye Bânu Hanım, köyünden hiç uzaklaşmayarak yaşamını eserlerinde işlemiş Şerife Soykan, aile büyüklerinden etkilenerek sanatını icrâ etmiş Ayşe Berk, Dudu Karabıyık, bâde içerek bu sanatı benimsemiş Nevruza Oylum, Telli Gölpek, yarı göçebe çevrede halk şiiri okuma alışkanlığını kazanarak üretkenliğini kanıtlamış Vasfiye T. Hanım, âşık kahvelerinde atışma fırsatı yakalayarak yeteneğini sergilemiş Döne Sultan, Güllühan Hanım, yeteneği Âşıklar Bayramı nda keşfedilmiş Derdimend Ana, âşık olan eşlerinden etkilenerek sanatını geliştirmiş Yeter Yüzbaşıoğlu, Fatma Taşkaya, siyasi nitelikli şiirleriyle dinleyici kitleye ulaşmış Şahturna Ağdaşan, Şahsenem Akkaş, Filiz Yurdakul, kaset çalışması yapmış Arzu Yiğit, Kevser Ezgili, Sürmelican Kaya, müzik kurslarına giderek, değişimle yerleşen gelişim fikrini hayata geçirmeye çalışmış İlkin Manya, Durşen Mert gibi kadın temsilcileri tarafından da, temsilini sürdürmüş ve sürdürmektedir. Farklı koşullarda yetişen kadın âşıkların, günümüzde kına gecelerinde, köy düğünlerinde, belediye şenliklerinde, vakıf-dernek geceleri vb. etkinliklerde kendilerine icrâ ortamı sağlayarak bugüne dek varlıklarını sürdürdüklerine tanık olmakla birlikte, geleneğin doğal sürecinden mahrum kaldıklarını da gözlemlemekteyiz. Kadın âşıkların, toplumsal rollerine ilişkin problem olarak sunduğumuz bu durum, temelde bu sanat / gelenek içerisinde yaşadıkları doğal süreçlerine verdiğimiz örnekler kapsamında açıklanmaktadır. Kadın âşıkların konumlarının toplumsal cinsiyet teorisi bağlamında değerlendirilmesi Sosyal bilimlerde yaygın şekilde, biyolojik ve fizyolojik olarak sınıflandırılan cinsiyetin kültürel, sosyal ya da tarihsel yorumlanması şeklinde tanımlanan toplumsal cinsiyet, (Kallberg, 2008; biyolojik farklılıklardan dolayı değil, kadın ve erkek olarak toplumun bizi nasıl gördüğü, nasıl algıladığı, nasıl düşündüğü ve nasıl davranmamızı beklediği ile ilgili bir kavramdır. Herkesin doğuştan gelen bir cinsiyeti vardır, fakat her kültürün kadınlara ve erkeklere yükledikleri roller farklıdır. Bu sosyal ve kültürel rollerin öğretilmesi ve öğrenilmesi sonucu toplumsal cinsiyet ortaya çıkar (Akın, 2005; Biyolojik cinsiyetin aksine, toplumsal cinsiyet toplumun geleneklerine, inançlarına, kısaca bir toplumun yaşam biçimine özgüdür (Herndon, 1990). Bu terim kültürel bir yapıyı karşılamakla birlikte, bireyin biyolojik yapısı ile ilişkili bulunan psikolojik özelliklerini de içermektedir (Dökmen, 2004). Toplumsal cinsiyet nasıl oluşur, nerede öğretilir sorularına cevap ararsak, toplumsal cinsiyet sabit ya da doğuştan değildir; ancak zamanla sosyal ve kültürel yapılanmayla bir anlam kazanır. Toplumsal cinsiyet kavramı bütün toplumsal kurumlar ve kurallarla ilgilidir. Aile, din, iletişim araçları, eğitim sistemi ve eğitim kurumları gibi toplumsal kurumlar kişiye belirlemiş olduğu kadın ve erkek kalıplarını aşılamaktadır. Böylece kişi belli rolleri, ilişkileri ve bunları nasıl yerine getireceğini bu kurumlardan öğrenir (Tanrıöver, 2003; Bhasin, 2003). Toplumsal cinsiyet teorisinde ana fikir, kişinin cinsiyetiyle belirlenen genel bir roldür. Bu rolü kadın cinsiyeti üzerinde açıklayacak olursak, aynı zamanda sosyal rollerin öğrenilmesi ve dolayısıyla kadınlık rolünün toplumsallaşması söz konusudur. Bu çerçevede, kadın temsilcilerin edebi ve müzikal sürecinden önce, kadınların toplumsal rol süreci de dikkat çekmekte ve bu yaklaşım temel alınarak, çalışma içerisinde yer alan kadın âşıkların yaşadıkları toplumun, yakın zaman öncesinden, bu konuya değinmek gerekmektedir. Bu durumda, Türkiye nin yakın tarihi içerisindeki süreci değerlendirecek olursak, Tanzimat 47

4 S. Çınar ve diğerleri Dönemi, II. Meşrutiyet gibi önemli tarihsel evrelerden geçilerek, büyük toplumsal-kültürel değişimlerin yaşandığı Cumhuriyet Dönemi nde, her alanda, toplumsal olarak yeni bir yapılanmaya girildiği ortadadır. Eğitimde eşitliğin gerekliliği, Türk Kadınlar Birliği nin kurulması (1924), Medeni Kanun un kabulü (1926), Seçme-Seçilme Hakkı nın tanınması [1930 (uygulanması 1935)], İş Kanunu nun hazırlanması (1936) gibi uygulamalarla, kadınların toplumsal gelişimi adına birçok adımların atıldığı bu tarihsel süreçte, batılılaşma çabalarıyla kadının rolü etkinleştirilse de bölgesel farklılıkların varlığı yeterince dikkate alınmamıştır. Bu durum, söz konusu değişimlerin toplumun her kesimi için aynı derecede etkin olmamasına neden olmuş ve verilen çaba yetersiz kalmıştır denilebilir. Ancak, yaşanan bu sürece kayıtsız kalmayan kadınlar, ilerleyen yıllarda, yaptıkları atılımlarla, söz konusu sürece daha da hareketlilik kazandırmışlardır lerde Kadın Hakları Koruma Derneği ve Türk Kadın Dernekleri Federasyonu nun kurulması; sosyalist düşüncelerin öne çıktığı 1960 lı yıllarda, Anayasa da bir takım değişikliklerin yapılması talebi ve gerçekleştirilmesi; Türkiye Ulusal Kadınlar Partisi nin kurulması (1972); kadın hareketi için farklı gelişmelerin ortaya çıktığı 1980 li yıllarda feminist örgütlenmelerin oluşumu; 1990 larda çeşitli üniversitelerde kadın araştırma merkezlerinin kurulması, söz konusu atılımlara örnektir (Berktay, 1995; Kılıç, 1998; Kırkpınar, 1998; Tanilli, 2006; Yaraman, 2001). Bu bağlamda, ülkemizde değişmekte olan sosyal, ekonomik ve kültürel değerlere rağmen, toplumumuzun ataerkil aile yapısı ve toplumumuzda var olan cinsiyet ayrımcılığı, toplum içinde kadın için geçerli olan kuralları ve rolleri belirlemektedir. Kadınlara toplumdaki rolleri hatırlatılarak, özgürce mesleklerini yapabilmeleri engellenmektedir. Erkek egemen diye tabir ettiğimiz meslekî alanlarda durum daha belirgindir ve bu durum, çalışmamızın konusunu oluşturan âşık sanatı içerisinde örneklendirilmektedir. Sözgelimi, bu gelenek içerisinde varolmak için saz çalıp-söylemek, usta-çırak ilişkisi içinde yetişmek gerektiğinde gece-gündüz demeden köy-şehir-kasaba gezmek, çeşitli etkinliklere katılmak vb. gerekmektedir. Bu gereklilikler kadınların konumu için pek de kolay olmayan şartlardır. Geleneğin sosyal ortamı kadınlara bu imkânları sunmamaktadır. Bu çerçevede, çalışmamızın konusu olan kadın âşıkları gelenek içinde örneklendirmek istediğimizde, verilen örnek kişilerin büyük ölçüde erkek olduğu görülmektedir. Toplumun kadına vermiş olduğu rollerle, toplumsal ve dinsel geleneklerin etkileriyle kadın âşıkların, kendilerini ön plana çıkaramadıkları gerçeğiyle karşılaşılmaktadır. Toplumun kadına yüklediği anne, ev kadını gibi roller, pek tabiidir ki kadın âşıklar için de geçerlidir. Sözgelimi, görüşülen kimi kadın âşıklar, onlara biçilmiş olan toplumsal rollerinden dolayı, kendilerini ifade ettikleri çalgılarını bırakmak zorunda kalmışlardır. Sazlarını icrâ etme isteklerini ancak annelik sorumluluklarının büyük bir kısmını yerine getirdikten sonra gerçekleştirmişler ya da aile büyükleri, eşi izin vermediğinden gerçekleştirememişlerdir. Çalışmada, toplumsal cinsiyet tanımına uygun açıklamalar, âşıklık geleneği içerisindeki kadın icrâcılar üzerinden yapılırken, bu noktada toplumsal cinsiyetin müzik konusu içerisinde değerlendirildiği Batı da yapılmış araştırmalar da örneklenmektedir. Kimi etnomüzikologların [Alan Lomax (1968), Helen Myers (1992), Margaret Sarkissian (1992)] yapmış oldukları çalışmalara bakıldığında, toplumsal cinsiyetin kadın icrâcıların müzikal üretimlerini ne şekilde etkilediği, kadınların toplumdaki konumları göz önüne alınarak araştırıldığı ve bu sorunsal içerisinde Sosyolojik, Davranışsal, Marksist gibi birçok yaklaşımın ortaya çıktığı, birtakım performansların bu yaklaşımlarla ele alındığı görülmektedir. Örneğin, Alan Lomax şarkı söyleme stilinin toplumsal cinsiyet ilişkilerinin bir ölçüsü olabi- 48

5 Kadın aşıkların aşık sanatı leceğini, cinsel görenekleri ve özel bir toplumda erkekler ve kadınlar arasındaki otoritedeki dengesizliği yansıtabileceğini açıklamaktadır. Aynı zamanda, vokal ürünlerdeki ses sahalarının, vokal oluşumlardaki melodi yapılarının, söz konusu toplumun kadına olan tutumunu gösterebileceğini belirtmektedir (Sarkissian, 1992). Buna bağlı olarak, çalışmamızda yer alan kadın âşıkların vokal icrâlarındaki ses sahaları, kadın seslerine uygun olmaktan öte, erkek sesine yakınlıkları ile dikkat çekmektedir, kimi kadın temsilcilerin erkeksi okuma üslubu da bu yakınlığı örnekler niteliktedir. Eserlerin 3 ila 12 ses aralığında seyrettiği, icrâlarında iniş ve çıkışın oldukça nadir olduğu görülmektedir. Görülen o ki, ses sahalarını kullandıkları enstrümanın tınladığı yere ve/veya örnek aldıkları sanatçı kişilerin okudukları tona göre belirlemektedirler; ancak söz konusu belirlenen tonlar da, gelenek içerisinde egemen olan erkek icrâcıların tercihidir 1. Benzer çözümlemeler, söz unsurlarında da gerçekleştirilebilir. Eserlerin güftelerinde aşk, gurbet, toplumsal, inanca dayalı konular işlenmekle birlikte; kadın kimliklerine bağlı özel tematik anlatımlara da rastlanmaktadır. Başka bir deyişle, kadınların kendilerine özgü anlatım üsluplarındaki özgün vurgulamalar dikkat çekicidir. Şiirsel, ya da müzikal sunumlarındaki ağlamaklı duygu aktarımları, bu özgün vurgulamalara bir örnek teşkil edebilir, ve bu durum da kadın tarzı sunumun doğal bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Ancak, kadınların duygularını 1 Kullandıkları enstrümanın [Bağlama (uzun/kısa saplı)] yapısı ve ebatları, akortlanma tekniği, bu enstrümanların do/si seslerinde iyi tınlamalarını sağlamasının yanında, daha tiz seslere akortlanamamasına neden olmaktadır. Burada dikkat çeken nokta ise, bağlama yapımının ve icrâsının erkek âşıkların ses yapılarına, tercihlerine ve çalım stillerine göre şekillenmiş olmasıdır. Ancak belirtmeliyiz ki, 1990 lı yıllara kadar hâkimiyetini sürdürmüş olan bu durum, günümüzde enstrüman yapımının gelişmesi ile geçerliliğini yitirmektedir; fakat, çalışmamız içerisinde yer alan kadın âşıkların, âşıklık geleneği içerisinde varolma süreçleri dikkate alındığında, söz konusu durum geçerliliğini korumaktadır. ifade ederken, erkek dilinin de hâkimiyeti dikkat çekmekte ve bu durum, erkek egemen kültürün yansıması olarak değerlendirilmektedir. Söz konusu ifadeleri bir sonraki başlık içerisinde örnekleyeceğiz. Âşıkların yakın dönem tarihi içinde âşık kahvehaneleri, köy odaları, panayırlar, semaî kahvehaneleri, vb. gibi ortamlarda temsil edildiği, yaşama imkânı bulduğu, görgü ve işitsellikle aktarıldığı, öğrenildiği ve öğretildiği bilinmektedir. Ancak bu sosyal çevreler, tamamen erkekler arası iletişim, eğlence ve sohbet ortamlarıdır. Kadının sosyal konumu bu ortama girmesini engellemektedir. Kadına biçilen roller, sosyal bilimlerde toplumsal cinsiyetin tanımında açıklanan anne, bacı, ev kadını rolleri kadının sanat yaşamında engel teşkil etmiştir. Kadın âşıklar, erkek egemen diye nitelendirebileceğimiz bu ortamlarda kendilerine yer bulamamışlardır. Burada, kadının sanatsal-mesleki anlamda geri kalmasında, çocuk doğurması, çocuklarını büyütmesi gibi biyolojik donanımlarının bir sorun teşkil ettiği düşünülebilir. Ancak, Michelle Rosaldo gibi kimi sosyolojik yaklaşımcılar bu durumu, kadınların biyolojik donanımlarının sonucu olmadığı, erkeklerin kültürel değerin merkezinde yer almalarından kaynaklandığı şeklinde açıklamaktadırlar (Özbudun, 2007). Kadının yeri toplumsal koşullara göre belirlenmiştir, sözgelimi âşıklık geleneğinin, kahve ve meydanlarda icrâ edilmesi dolayısıyla, kadınlar geri planda kalmıştır. Bu tabii erkek egemen kültürün hâkimiyetinden kaynaklanmaktadır diyebiliriz, ancak kadına biçilen rollerin ve beraberinde yüklenen sorumlulukların nedeninin biyolojik donanımlarının sonucu olduğu da yadsınamaz. Bir diğer sosyolojik yaklaşım da, Rayna Rieter tarafından, erkeklerin kamusal alanda daha fazla yer almalarının, kabul görmeleriyle doğru orantılı olduğu, kadınların ev içi kapalı mekânlarda yaşam alanlarının çizilmesiyle birlikte kabul görebilmelerinin zorlaştığı şeklindedir (Özbudun, 2007). 49

6 Diğer dikkat çekici husus kadın âşıkların mahlaslarıyla özdeşleşen bacı kavramıdır. Görüştüğümüz kaynak kişilerin kimisinde görülen (Şahsenem Bacı, Nurşah Bacı, Sinem Bacı, Arzu Bacı), kadını tanımlayan söz konusu bu kavram, girdikleri erkek ağırlıklı toplumda kabul görebilmenin ya da kabul görmüşlüğün garantisi gibidir. S. Çınar ve diğerleri Ancak, düşünsel yaklaşımcılar bu durumu aynı zamanda, kadının ötekileştirilmesi olarak değerlendirmekte ve söz konusu kız kardeş / bacı nitelemesini bu noktada eleştirmektedirler (Özbudun, 2007). Genel görünüm bu mesleğin bir cinsiyeti olduğunu göstermiştir ki, bu durum, çalışma yapılan kadın âşıklar özelinde değerlendirildiğinde, bu sorunların gelenek içerisindeki âşık kimliklerine nasıl yansıdığına, beraberinde bir takım eksikliklerin, değişimlerin, farklılıkların nasıl oluştuğuna örnek teşkil edecek veriler elde edinilmesini sağlamıştır. Toplumsal rollerinin, gelenek içindeki kadın âşıkların yaşadıkları ne gibi problemlere neden olduğu, görüşülen kaynak kişiler üzerinden örneklenmektedir. Kadın âşıkların yaşamlarından örnekler Âşıklık geleneği içerisinde yaşamakta olan ve sanatsal faaliyetleri devam eden kadın kaynak kişiler ile yapılan görüşmelerde, gelenek içi temsillerinde kadın kimlikleriyle yaşadıkları sorunlar hakkında sözlü ya da yazılı olarak şu bilgilere ulaşılmıştır: -Kevser Ezgili (Ezgili Kevser): Ezgili Kevser in gelenek içinde, kadın âşık olarak varlığını ispatlaması kolay olmamıştır. Kendisine bağlama çalma ve şiir yazma tekniğinde yardımcı olan, yol gösteren meslektaşları olmuştur fakat Âşığın mesleğinde, dilediğim gibi kadınlığımı yaşayamadığım ifadesi dikkat çekicidir. Bu ve benzeri ifadeler doğrultusunda, Ezgili Hanım ın, mesleğinde varlığını sürdürebilmek için, toplumsal rolüne getirdiği çözüm yollarından biri olan erkeksi görünümü göze çarpmakta ve söz konusu durumu kendisi de doğrulamaktadır (Şekil 1). Şekil 1. Kevser Ezgili (Ezgili Kevser) Bu örneğin yanı sıra, Âşığın usta-çırak ilişkisi içerisinde yetişememiş olmasından dolayı, söz konusu durumunun sanat yaşamını olumsuz yönde etkilediğini düşünerek bu bilinci kazanmak adına, yakın çevresindeki köylere gitmesi, eserler derlemesi böylece edindiği eserleri usta malı olarak nitelendirerek kendisine orijinal bir repertuar oluşturma çabası da dikkat çekmektedir. (Ezgili, 2006; Kişisel Görüşme). -Ayten Çınar (Gülçınar): İki çocuk annesi olan Âşık Gülçınar ın, çocuk yaşta ve kendisinden 25 yaş büyük biriyle evlendirilmesinin yaşamını nasıl etkilediği, nasıl zorluklar yaşayabileceği kolayca tahmin edilebilir. Meslekî açıdan bakılacak olursa, genç yaşta saz çalması yasaklanan evli bir çocuğun, pes etmeyerek bu gelenek içinde varolmaya çalışması yadsınamaz bir örnektir. Âşık iki evlilik yaşamıştır, her iki evliliği de aile ve toplum baskısı ile gerçekleşmiştir. İlk evliliğini bitirdikten sonra evlenmeyi düşünmeyen Ayten Hanım a ailesi ve çevresi dul bir kadın olduğunu vurgulayarak bu durumdan rahatsız olduklarını dile getirmişler ve Ayten Hanım ın ikinci evliliğini gerçekleştirmesine neden olmuşlardır. İlerleyen zamanlarda ikinci eşinden de maddi-manevi destek alamayışı ve geçmişten gelen başka sebeplerin de eklenmesiyle, bu evliliğine de son vermek durumunda kalmıştır. İşçilik yaparak çocuklarını tek başına büyüten Ayten Hanım, çocukları da kendi ayakları üzerinde durduktan sonra, çalmayı çok istediği bağlamaya nihayet zaman ayırmış; çocukluk yılla- 50

7 Kadın aşıkların aşık sanatı rında köyünde gördüğü âşıklar gibi, yazdığı şiirleri için ezgiler üretmeye başlamıştır. Âşıklık geleneğini tanımak-öğrenmek adına ilk zamanlar âşıkların bulunduğu birçok derneğe, etkinliklere izleyici olarak katılan Gülçınar Hanım, zamanla gördüklerini, duyduklarını sazına aktarmaya başlamış ve yazdığı şiirlerine eşlik eder olmuştur. Erkek meclislerinde çalıpsöylediği ilk zamanlar, birçok meslektaşı tarafından yadırganan Âşık Gülçınar, atışmalardaki başarılı icrâlarından sonra gelenek içinde özgüvenini kazandığını ve böylelikle erkek meslektaşlarının birçoğuna kendisini kabul ettirdiğini belirtmiştir. Daha sonraki yıllarda, katıldığı yarışmalardan aldığı dereceler Ayten Hanım ı daha da yüreklendirmiştir. Âşık Gülçınar, artık bütün bu yükümlülükleri aşmış sadece maddi olanaksızlıklarını aşmaya çalışan, büyük bir hırsa sahip kadın âşıklardandır. (Çınar, 2006; Kişisel Görüşme) -Durşen Mert (Nurşah Bacı): Âşık Nurşah, âşıklık geleneği içerisinde varolmaya başladığı ilk yıllar kadın âşık olarak tek kalmanın zorluklarını yaşadığını, ilk zamanlar çevresinden, eşinden tepkiler görmesine rağmen yılmadığını, kendisini mesleğinde ispatlayınca eşinin yardımcı olduğunu ve hatta çevresinden saygı görmeye başladığını belirtmiştir. Yaklaşık 35 yıldır sazını icrâ eden Âşık Nurşah, 2004 yılı başında Hacca gitmiş ve bu ziyaret sonrasında sazını çalıpsöylemeyi bırakmıştır. Artık sadece kalemini elinden düşürmediğini ifade etmiştir. Bâdeli 2 âşıklardan olan Nurşah Hanım, bu durumu: Hak tan aldım, bu benim fazla açıklama yapamayacağım bir durum, Arafat ta bir söz verdim, ancak sonra ne olur? açıklamalarının yanı sıra: Beni susturdular, elbet bir gün adalet yerini bulur sözleriyle de çelişkisini dile getirmiştir (Mert, 2005, 2008; Kişisel Görüşme). Yapılan görüşmeler-araştırmalardan sonra, mesleğinin en verimli döneminde, Âşık Nurşah ın yaşam koşulları, yaşadığı toplumun geçmişten 2 Bâde: Âşık edebiyatında bâde, rüyada yenilebildiğiiçilebildiği ya da bir saz bir söz gibi gelenek içerisindeki vasıflardan biri olarak sunulduğu, şeklinde tanımlanır. gelen yanlış bilgileri ve önyargıları düşünülürse, mesleğinde neden değişiklik yaptığı kolayca tahmin edilebilir 3. -İlkin Manya (Sarıcakız): İlkin Manya nın türkülere olan yakınlığını ailesi dikkate almamış ve destekte bulunmamıştır; ancak İlkin Hanım, tanımayı ve yer almayı çok istediği bu gelenek içinde, hazırlıksız gittiği Konya Âşıklar Bayramı nda aldığı birincilikle önemli bir adım atmıştır. Geçmişte üç evlilik yaşamış olan Âşık Sarıcakız, Âşık Reyhanî, Âşık İhsanî ve Âşık Emircan ile gerçekleştirdiği evliliklerinin başlıca nedenleri arasında; âşıklık geleneğini tanımak, bu geleneğin içinde yaşayabilmek, birlikte çalıp söylemek, bir kadın olarak halk şiirine katkıda bulunmak şeklinde dikkat çekici bir açıklamada bulunmuştur. Âşık, evliliklerinin nedenlerinin sadece bunlar olmadığını ve pek tabii ki severek evlendiğini de belirtmiştir; fakat nedenler arasında bu açıklamaların da olması, konunun örneklendirilmesinde önemli bir neden oluşturmuştur. Bir kadın olarak bu gelenek içerisinde kabul görülme isteğini bu şekilde çözme tercihi, toplumsal rolün çarpıcı bir örneğidir. Âşık Sarıcakız, söz konusu gelenek içerisinde, kabul görmesi adına bu adımları atsa da, evlilikleri oldukça kısa sürmüştür (6 yıl). Kısa süren evliliklerinde, gelenek adına çok şey öğrendiğini söylemektedir; ancak halkın ve basının bir kadın olarak kendisine gösterdiği ilgiden, yakın çevresinin rahatsız olması birtakım meselelerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu rahatsızlık sonucunda da yaşam alanının evinin içiyle sınırlanmaya başlaması ve mesleğinden gitgide uzaklaş- 3 Bu durum sonucunda ortaya çıkan sorular, ilgili makamlara gidilerek yönlendirilmiş ve bu çelişkilere açıklık getirebilmek adına, Diyanet İşleri Başkanlığı na gönderilen dilekçeyle ( ) yaşayan kadın âşık özelinden bir cevap aranmıştır. Sonuç olarak, alınan cevaplar ( ), Nurşah Bacı ya bu süreçte yeterli gelmiştir. Birçok etkinlikte yer alması beklenen kadın âşık, sazını tekrar çalması doğrultusunda gelen isteklere karşılıksız kalmamış, icrâsına devam etmek adına çalışmalarına hareket kazandırdığını açıklamıştır. 51

8 S. Çınar ve diğerleri tırılması, evliliklerini bitirmesinde öncelikli sebepler olmuşlardır. Toplumsal cinsiyet konusuna bir diğer çarpıcı örnek, basında yer alan bir haber üzerine ortaya çıkmıştır. Sarıcakız Hanım ın yer aldığı Âşıklar Bayramı nda, atışma yaptığı erkek âşığı (Karslı Âşık İlhâmi Demir) yenmesiyle gazete bu haberi kadın ozanın fendi erkekleri yendi şeklinde manşet atmıştır (Gazel, 1977) (Şekil 2). Haber sonrasında da, Âşık Sarıcakız, söz konusu âşıklar bayramından uzun bir süre davet almamış, hatta o dönemde sanat yaşamının sonunun geldiğini düşünmüştür. Bütün bu sorunlar Sarıcakız Hanım a aşılamayacak sebepler olarak görünmemiş, Âşık, daha çok çalışma, araştırma gücüyle üretmeye, kendisini geliştirmeye devam etmiştir (Manya, 2006, 2007; Kişisel Görüşme). Şekil 2. İlkin Manya (Âşık Sarıcakız) ve Âşık İlhami Demir (Konya Âşıklar Bayramı) Âşık Sarıcakız ın yaşamında dikkat çeken noktalardan biri de, ileriki yaşlarında daha fazla saygınlık kazandığının ve söz konusu toplum içerisinde yer almasında kabul görme sıkıntısının kalmadığının görülmesidir. Bu olumlu gelişmede Âşığın tecrübesi, birikimi ve beraberinde gelişimi pek tabiî ki önemlidir, ancak bu durum Ernestine Friedl ın çalışmasındaki bir saptamayla da açıklanabilir. Söz konusu araştırmacı, kadınların ileriki yaşlarında yani, cinsel güçlerini kaybettiklerinin düşünüldüğü yaşlarda, yaşamlarının dengesini tersine çevirmek için ya da yaşamlarında aleyhlerinde oluşan birçok durumu lehlerine çevirmek için bir fırsat yakaladıklarını düşünmektedir (Koskoff, 1989). Bu tez çalışmasında da, kadınların cinsel kimliklerinden dolayı yaşadıkları sıkıntılar dikkate alındığında, genç yaşlarında karşılaştıkları kimi engellerin, ileriki yıllarda geçerliliğini kaybettiği görülmektedir. -Şahsenem Akkaş (Şahsenem Bacı): Şahsenem Akkaş, çocuk yaşlarda saz çalmaya başlamış, ancak yetiştiği kültür çevresi sazla tanışık olsa da, âşıklık geleneği içinde kadın olarak varolma çabası vermiştir. Bir kadın âşığa ilk defa tanık olan çevresi tarafından öncelikle yadırganmış, kendisini kabul ettirmek için de yılmayarak üretimini sürdürmüştür. Ürettikleriyle halktan olumlu tepkiler alan Şahsenem Bacı, üç çocuk annesi olarak büyük zorluklar yaşamış ve mesleğinde yeterli desteği göremediğini belirtmiştir. Öyle ki, çocuklarını emanet edecek kimseyi bulamadığından, zaman zaman onları da konserlerine götürmek durumunda kalmış olduğunu üzüntüyle aktarmıştır. Mesleği adına eşinden yeterince destek göremeyen Şahsenem Bacı, şiirlerinin yakılmasına, sazının kırılmasına kadar giden tartışmalar yaşamıştır. Şahsenem Hanım, bu meslek adına sadece kazancını önemseyen eşinin, sanatına olan ilgisizliği ve pek tabii ki başka sorunların sonrasında evliliğine son vermek durumunda kaldığını belirtmiştir. Halen bu gelenek içinde kendi kimliklerini oluşturmak için çalışmalarına devam ettiğini belirten Şahsenem Bacı, âşık sanatı içerisinde kendilerine sahip çıkılmadığını düşünerek, bazı kırgınlıkları olduğunu dile getirmektedir (Akkaş, 2005; Kişisel Görüşme). -Sürmelican Kaya (Sürmelican): Sürmelican Hanım, on beş günlük evliyken, eşinin bir evlilik daha gerçekleştirmesiyle yaşamının en zor zamanlarını yaşamış ve o günlerde en büyük tesellisi ürettikleri olmuştur. Yaşamının bu zor zamanlarının, üretimine büyük etkisi olduğunu belirten Sürmelican Hanım, eşinin sanatına müdahale etmediğini ifade etmiş, ancak maddi ya da manevi destekte de bulunmadığını açıklamıştır. Sürmelican Hanım, âşık olan ağabeyinin [Âşık Yener (Hüseyin Yener)] yardımlarıyla yeteneği 52

9 Kadın aşıkların aşık sanatı olduğu sanatında bağlama icrâ ederek eserlerini seslendirmiş ve yine ağabeyinin desteğiyle birçok etkinliğe katılmış, hatta kaset çalışmaları gerçekleştirmiştir. Bu sayede geçimini sağlamaya başlayan Âşık Sürmelican, katıldığı etkinliklere kardeşinden başka kimseyle gidemediğinden, yakın çevresi bu duruma müdahale etmiştir. Bu müdahalelerin sonucunda kardeşine yük olduğunu düşünerek, davet edildiği etkinliklere katılmamaya başlamış, kısaca yeni ilerlemeye başladığı meslekî yaşamına bu düşünceler neticesinde son vermiştir. Âşık üretimine devam etmekte, ancak belirttiğimiz gibi etkinliklere katılmama durumu geçerliliğini büyük ölçüde korumaktadır (Kaya, 2006, Kişisel Görüşme). Kadın âşıkların toplumsal rollerinin ürettikleri eserlerine yansıması Yukarıda da bahsedildiği gibi, toplumsal cinsiyetin kadının konumu üzerinde büyük etkisi vardır. Bu rollerle ortaya çıkan meselelerin, halk şairelerinin ürettiklerine, farklı ya da benzer şekillerde yansıdıkları görülmektedir. Konuya, kadın âşıkların Şiirlerinde cinsiyetleri fark ediliyor mu? Toplumsal cinsiyetle ortaya çıkan rollerin neden olduğu meseleler şiirlerine yansımış mı ve yansımışsa ne şekilde yansımış? sorularıyla yaklaşıldığında şu verilere ulaşılmaktadır: -Toplumsal rolün yansıması: Halk şâirelerinin şiirlerinde cinsiyetleri fark edilmekle beraber, toplumsal rolün doğurduğu sorunlar ifadelerine yansımaktadır. Sarıcakız El kızı dediler ele saydılar Sineye çekip de ağlamadık mı Töre namus dedi cana kıydılar Rıza göstermeyi yeğlemedik mi At kaderi it kaderi İlle de avrat kaderi Berdel oldu öldü hem diri diri Çift kuma getirdi sütsüzün biri Boş ol dedi karı elinin kiri Duyduk da karalar bağlamadık mı At kaderi it kaderi İlle de avrat kaderi ( ). Gün oldu dövüldük yere post olduk Susturdular heykel olduk büst olduk Acıyla yaşadık dertle dost olduk Yutkunup ümükte düğlemedik mi At kaderi it kaderi İlle de avrat kaderi ( ). -Atışmalardan 4, taşlamalardan 5 toplumsal rol örnekleri: Toplumsal rollerin yansıması atışmalarda açıkça görülebilmektedir. Bu bağlamda, bir kadın ve bir erkek aşığın yaptıkları atışmalı taşlamada, erkek aşığın, kadın aşığa karşı kullandığı: Hanımsın nazik ol ya da Sen tavuksun vb. nitelemelerden, kadına biçilen rolün yansıması örneklenmekte, diğer taraftan, kadının verdiği cevaplardan, bu nitelemeleri kabullenmeyişin ve karşı duruşun izleri gözlemlenmektedir. ( ) Emircan Taze civciv iken uçmaya çıktın Çıkma kümesinden h/kışlarım seni Sen tavuksun horoz olmaya kalkma Keskin bıçak ile suçlarım seni Sarıcakız Ben seni bilirim delisin deli Delinin her zaman budur halleri Vakitsiz ötüşen horoz misali Tutar bir kazanda haşlarım seni Emircan Deliler her zaman olurlar Veli Velinin açıktır bütün ehvali Hanımsın nazik ol gönlüm sultanı Her ne diyer isen hoşlarım seni Sarıcakız Sarıcakız düzen ettim telleri Bülbül oldum hep gözettim gülleri Dikkatli ol fazla gittin ileri 4 Atışma: Âşıkların karşılıklı yarışması ve birbirini imtihan ederek üstünlük sağlamaya çalışmasına genel olarak Atışma denir (Şenel, 2007). 5 Taşlama: Toplum ya da bir kimseyi ilgilendiren konularda yergi ve eleştiri yapan deyişlere Taşlama denir (Şenel, 2007). 53

10 S. Çınar ve diğerleri Uslu dur yoksa tıpışlarım seni ( ). Âşık Gülçınar ın ayrılmış olduğu eşine yazdığı taşlama örneğinde de, aile içi rolleri ve sorumlulukları üzerinden ayrılma nedenlerini, nasıl ifade ettiğini görmekteyiz: İşi gücü yalan dolan numara Kocanın böylesi düşman başına Yuvamızı kurban etti kumara Nice emeklerim gitti boşuna Pilav yerken taş gelsin otuziki dişine ( ). -Erkek dilinin kadınların ifadelerine yansıması: Eserlerde dikkatimizi çeken bir diğer husus da erkek dilinin hâkimiyetidir. Erkek egemen bir gelenek içerisinde gelişen bu kültürün, erkek dili büyük ölçüde gelişmiştir ve yaygındır. Sarıcakız Başım aldım gurbet gurbet götürdüm Ben canımı boşa yedim bitirdim Leyla gibi Mecnun umu yitirdim Stepte sahrada çölde aradım Nurşah Hakk a ermiş Mevlânâ yım Yunus gibi divaneyim Mecnûn gibi âvâreyim Anla beni sen yaradan Halk hikâyelerindeki karakterler (Leyla-Mecnun, Kerem-Aslı, Ferhat-Şirin, Emrah-Selvihan, Arzu-Kamber, vd.) halk şiirinde sıklıkla karşımıza çıkmaktadırlar. Halk şairleri de, bu karakterlere kendilerini benzetir ve ifadelerini güçlendirerek sevdalarını anlatırlar. Burada önemli olan nokta, kadın halk şairlerinin aşklarını, Aslı, Şirin, Leyla vb. kadın karakterlerin yanı sıra, Mecnun gibi erkek bir karakterle de özdeşleştirmiş olmalarıdır. Halk şiirinde erkek egemen bir dilin var olduğunu gösteren bu dizeler, kadınsı ifadelerin yanı sıra erkeksi ifadelerin de dillerine hâkim olduğunu gösterir niteliktedir. Bir diğer örnek de, Osmanlı ve Modern Türk çalışmaları üzerinde araştırmalar yapan Kemal Sılay ın bir makalesinde erkek şairlerle çarpıcı benzerlik taşıdığını belirttiği ve erkek egemen dilin kadın şiirine yansıdığını örneklediği şarap imgesidir (Sılay, 2000). Çalışmamız içerisinde yer alan Suna Gölpek (Telli Suna) de de bu imgeyi örneklemekteyiz: Telli Suna Ben bir gönül pınarından İçtim aşkın şarabını Ateş düştü canevime Verdim gönül hesabını ( ). Burada söz konusu olan bir şiir geleneğidir, bu geleneğin bir dili vardır ve görülen bu dilin hâkimiyeti pek tabiidir. Kadın âşıkların şiirlerinde zaman zaman görülen bu erkeksi dil, kadın dilinin bir özgünlüğü olmadığı anlamına gelmemekte, yazdıklarının bir öykünmeden ibaret olduğunu göstermemektedir. Sonuç Bu başlık altında yapılan görüşmeler sonucunda, töresel-dinsel nedenlerin, ev yaşantısında ve toplum içinde fırsat eşitsizlikleri ile karşılaşan kadının, gelenek içinde bir yaratıcılık ortaya koymasını engellediği, yaşadığı toplumda kadın olmanın beraberinde getirdiği yükümlülüklerin mesleğinde sorunlar oluşturduğu görülmektedir. Toplumun yüklediği kadın rolleri (annelik, ev hanımlığı vb.) köy-kasaba-şehir gezme fırsatı yakalayamadıklarından gezginci vasfa sahip olamamalarına; yine yerleşik düzenin neden olduğu eşitsizlikler, dolayısıyla ustalarının olamayışına; çeşitli âşık meclislerine girememeleri, atışan âşık, vb. vasıfları taşıyamamalarına; beraberinde teknik bilgi yoksunluklarına ve meslekî özgüven kazanamamalarına sebep olan örneklerden birkaçıdır. Çalışmada yer alan kadın âşıklarda gözlemlendiği gibi, küçük yaşta evlendirilmek ve bu yaşta anne olmak, sazından, mesleğinden uzaklaşmasına sebep olan en belirgin örneklerdir. Evlenmeden önce icrâ edebildiği sazını, erken yaşta evlendirildiği için, uzun bir süre çalıpsöylemeyi yarıda bırakan kadınlar da bu durumu göstermektedir. Bir zaman sonra mesleğine öncelik veren kadınlar ise, evliliklerini bitirmek durumunda kalmış, yakın çevresinden tepkiler görmüşlerdir. 54

11 Kadın aşıkların aşık sanatı Ailesinin desteğini alan, hatta evlendikten sonra saz edinebilen, eşinden tam destek alan kadın temsilciler de bulunmaktadır. Fakat beraberinde yine kaynak kişi örneğinde gözlemlendiği gibi, toplumsal ve dinsel baskılar kadının kafasında soru işaretleri bırakarak, kadını geriye çekmiştir. Buradan yola çıkılarak, kadının toplum içindeki durumu ve din arasındaki ilişki incelendiğinde sorunlar, çelişkiler yaşandığına şahit olunmaktadır. Kadının yaşadığı çevresi, sosyo-kültürel durumu, yaşam koşulları da dikkate alındığında; bu durumun nedenleri arasında toplumun geçmişten gelen önyargıları ve yanlış bilgilenmelerin bulunduğu sonucuna varılmıştır. Toplumsal rolünün yüklediği sorunların üstesinden gelen, kimi zaman önyargıları görmezden gelebilen kadınlar da gözlemlenmiştir. Bu temsilciler ise meslekleri gereği bir araya geldiklerinde, âşıkların büyük bir kısmının erkeklerden oluşması nedeniyle, yeterince destek görememişler ve meslektaş olarak aynı dili konuştuklarını savundukları halde yadırganmışlardır. Bu örneklerin yanı sıra kadın meslektaşına saygı duyan, bildiklerini paylaşan, birlikte çalıp söyleyen erkek âşıklar da bulunmakta, desteklerini sürdürmektedirler. Ancak söz konusu sorunların aşılması için bu sayı yeterli değildir. Bütün bunlara bağlı olarak, durağan olmayan halk kültürü, yaşadığı süreçte koşullara göre değişmekte ve toplumsal-sosyal koşulların değişimi-gelişimiyle, halk kültürünün temsilcisi konumundaki âşıkları da, büyük ölçüde etkilemektedir. Ancak, kadınların sosyal konumlarının bu değişimlerle birlikte kimi zaman gelişim gösterdiği, geleneğin de olmazsa olmaz vasıflarının, bu koşullar karşısında geçerliliğini koruduğu düşünüldüğünde; âşık sanatı içerisinde, bu sanatı icrâ eden / meslek edinen kadınların konumları gereği, yaşadıkları problemlerin devam ettiğini gösteren örnekler kamuoyuna yansımaktadır. Bu çerçevede, görüşülen kadın âşıkların, söz konusu meselenin çözümüne dönük, çeşitli tercihleri olduğu ve yöntemler belirledikleri görülmüştür. Bu yöntemler arasında, âşık kahveleri ya da çeşitli il derneklerine giderek söz konusu ortama girme çabaları, âşık geceleri, âşıklar şöleni, âşıklar bayramı, vb. gibi etkinlikleri takip ederek sözlü kültür ortamından beslenme çabaları, genel bir müzik eğitim sisteminin öğretisi içerisine girme çabaları (nota bilgisi almak istemeleri, bağlama kurslarına gitmeleri, halk evlerinde saz çalmayı öğrenmeleri, bağlama icrâları için parmaklarını hızlandırmak adına egzersiz çalışmaları vb.), basılı kaynaklardan yararlanmaları (folklor dergileri, kitap, gazete, vb.), kitle iletişim araçlarından faydalanmaları (radyo, televizyon, müzik cd ve kasetleri, internet vb.) sayılabilir. Mevcut sorunlar ve bu sorunların çözümüne dönük yöntemler sonucunda, kadın temsilcilerin, geleneksel âşık sanatını temsil etme imkânlarının / icrâ ortamlarının kısıtlılığı fark edilerek bir diğer problem olarak değerlendirilmekte ve söz konusu problem de yine beraberinde, saz-vokal icrâlarının sınırlı bir ses sahası içerisinde gerçekleştirmeleri, eserlerinde müzikal melezleşme, sanatı icrâlarında özgüven eksiklikleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çerçevede, çalışma içerisinde yer alan kadınlar farklı bölgelerde, farklı koşullarda yetişseler de, ürettikleri eserler, nitelik açısından benzerlik göstermektedir. Bu durum da, bütün farklılıklara rağmen kadın konumlarının değişmediğini, toplumsal rollerinin her koşulda geçerliliğini koruduğunu göstermiştir. Bu çalışmanın içeriğini kadın âşıklar oluşturduğundan, pek tabii ki kadının rolü tartışılmıştır. Toplumun sadece kadına rol yüklemediği bilinmektedir. Konu erkekler açısından değerlendirildiğinde, toplumun erkeğe yüklemiş olduğu rollerin sonucunda onların da sergiledikleri davranışların tartışılabilirliği ortadadır; fakat, gözlemlenen, irdelenen alan âşık sanatıdır ve bu sanat birlik olmadan icrâ edilemez. Bu durumda erkek egemen olan bu meslekte, kadınların ürettikleriyle, kendi başarılarıyla ayakta durmalarının yanı sıra, onlara âşık meclislerinde ve diğer etkinliklerde yer almaları (konumlanmaları) için fırsatlar sağlanması, erkek meslektaşlarından beklenmektedir. 55

12 S. Çınar ve diğerleri Diğer taraftan, kadın temsilcilerin zaman zaman bir araya gelebilecekleri organizasyonların, akademik, sanatsal çalışmaların yapılmasının meslekî-sanatsal özgüvenlerini sağlayabilmek ve toplumun bu kültürü kadınlar temsilinde de tanımaları açısından gerekli olduğu görülmektedir. Kaynaklar Akın, A., (2005). Toplumsal Cinsiyet. ( ) Akkaş, Ş., (2005). Kişisel Görüşme, Balıkesir- Ayvalık. Berktay, F, (1995). Tektanrılı Dinler Karşısında Kadın, Metis Yayınları, İstanbul. Bhasin, K., (2003). Toplumsal Cinsiyet, 1 9, 17, Kadınlarla Dayanışma Vakfı Yayınları, İstanbul. Çınar, A., (2006). Kişisel Görüşme, Ankara- Etimesgut. Dökmen, Y. Z., (2004). Toplumsal Cinsiyet, 4 5, Sistem Yayıncılık, İstanbul. Ezgili, K., (2006). Kişisel Görüşme, Çorum- Bahçelievler. Gazel, M. (1977). Kadın Ozanın Fendi Erkekleri Yendi, Hürriyet Gazetesi, (26 Ekim). Herndon, M., (1990). Biology and Culture: Music, Gender, Power, and Ambiguity,eds. Herndon, M. and Ziegler, S., Music, Gender, and Culture, Intercultural Music Studies 1, Florian Noetzel Verlag Wilhelmshaven, 11 12, Germany. Kallberg, J., (2008) Gender and Music. http//www. grovemusic.com. ( ) Kaya, S., (2006). Kişisel Görüşme, Çorum- Yavruturna. Kılıç, Z., (1998). Cumhuriyet Türkiyesi nde kadın hareketine Genel bir bakış, ed. Hacımirzaoğlu (Berktay), A., 75 Yılda Kadınlar ve Erkekler, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları; Tarih Vakfı Yayınları, , İstanbul. Kırkpınar, L., (1998). Türkiye de toplumsal değişme sürecinde kadın, ed. Hacımirzaoğlu (Berktay), A., 75 Yılda Kadınlar ve Erkekler, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları; Tarih Vakfı Yayınları, 13 28, İstanbul. Koskoff, E., (1989). An Introduction to women, music, and culture, ed. Koskoff, Ellen., Women And Music in Cross-Cultural Perspective, Illini Books, 1 23, Chicago. Manya, İ., (2006). Kişisel Görüşme, İstanbul- Alibeyköy. Manya, İ., (2007). Kişisel Görüşme, İstanbul- Alibeyköy. Mert, D., (2005). Kişisel Görüşme, Eskişehir- Odunpazarı. Mert, D., (2008). Kişisel Görüşme, İstanbul- Beykent. Özbudun, S., Balkı, Ş., Altuntek, S., (2007). Antropoloji: Kuramlar Kuramcılar, , , Dipnot Yayınları, Ankara. Sarkissian, M., (1992). Gender and Music, ed. Myers, H., An Introduction Ethnomusicology, W. W. Norton Company & Company, Inc., , New York. Sılay, K., (2000). Erkeğin ağzıyla söylenen gazel: Osmanlı kadın şairler ve ataerkilliğin gücü, ed. Zilfi, M.C., Modernleşmenin Eşiğinde Osmanlı Kadınları; Tarih Vakfı Yayınları, 198, İstanbul. Şenel, S., (2007). Kastamonu da Âşık Fasılları Türler / Çeşitler / Çeşitlemeler, c. I-II, 320, Kastamonu Valiliği Özel İdare Yayınları, Kastamonu. Tanilli, S., (2006). Ne Olursa Olsun Savaşıyorlar, Alkım Yayınevi, İstanbul. Tanrıöver, H. U., (2003). Türkiye de okul kitaplarında cinsiyet ayrımcılığı, Ders kitaplarında İnsan Hakları: Tarama Sonuçları, Tarih Vakfı Yayınları, 77 84, Ankara. Yaraman, A., (2001). Resmi Tarihten Kadın Tarihine, Bağlam Yayıncılık, İstanbul. 56

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ANA BİLİM DALI İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER BİR ÖRNEK OLAY İNCELEMESİ: SHERATON ANKARA HOTEL & TOWERS

Detaylı

Anahtar Kelimler: Kadın Âşık, Müzikal Kimlik, İcrâ Biçimi, İcrâ Ortamı, Toplumsal Cinsiyet.

Anahtar Kelimler: Kadın Âşık, Müzikal Kimlik, İcrâ Biçimi, İcrâ Ortamı, Toplumsal Cinsiyet. İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ Cilt: 5, Sayı: 8, 2016 Sayfa: 3125-3143 Kadın Âşıkların Müzikal Kimlikleri Öz Sevilay ÇINAR Doç. Dr., Gazi Üniversitesi, Türk Müziği Devlet Kons. sevilaycinar@gmail.com

Detaylı

MÜZİK EĞİTİMİNDE KADIN ÂŞIKLARIN YERİ. Sevilay ÇINAR

MÜZİK EĞİTİMİNDE KADIN ÂŞIKLARIN YERİ. Sevilay ÇINAR MÜZİK EĞİTİMİNDE KADIN ÂŞIKLARIN YERİ Sevilay ÇINAR GİRİŞ Halk Edebiyatı ve Halk Musikisinin yaşatılmasında, nesilden nesile aktarılmasında çok önemli rolü olan sanatçılardır âşıklar. Kültür tarihimizin

Detaylı

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ CİNSİYET TEMELLİ AYRIMCILIK VE TOPLUMDA KADININ YERİ ONLİNE KİTAPÇIĞI Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Gençlik Topluluğu 2015-2016 İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Kadın Dostu Akdeniz

Detaylı

BAYAN DİN GÖREVLİSİNİN İMAJI VE MESLEĞİNİ TEMSİL GÜCÜ -Çorum Örneği-

BAYAN DİN GÖREVLİSİNİN İMAJI VE MESLEĞİNİ TEMSİL GÜCÜ -Çorum Örneği- T.C. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı BAYAN DİN GÖREVLİSİNİN İMAJI VE MESLEĞİNİ TEMSİL GÜCÜ -Çorum Örneği- Lütfiye HACIİSMAİLOĞLU Yüksek Lisans Tezi Çorum

Detaylı

MÜZİĞİN RESİM SANATINDA TARİHSEL SÜRECİ 20.yy SANATINA ETKİSİ VE YANSIMASI. Emin GÜLÖREN YÜKSEK LİSANS TEZİ. Resim Anasanat Dalı

MÜZİĞİN RESİM SANATINDA TARİHSEL SÜRECİ 20.yy SANATINA ETKİSİ VE YANSIMASI. Emin GÜLÖREN YÜKSEK LİSANS TEZİ. Resim Anasanat Dalı MÜZİĞİN RESİM SANATINDA TARİHSEL SÜRECİ 20.yy SANATINA ETKİSİ VE YANSIMASI YÜKSEK LİSANS TEZİ Resim Anasanat Dalı Danışman: Doç. Rıdvan COŞKUN Eskişehir Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Haziran

Detaylı

Cinsiyet ve Toplumsal cinsiyet

Cinsiyet ve Toplumsal cinsiyet Toplumsal Cinsiyet Cinsiyet ve Toplumsal cinsiyet Cinsiyet (sex): kadın ya da erkek olmanın biyolojik yönünü ifade eder ve biyolojik bir yapıya karşılık gelir. Cinsiyet demografik bir kategoridir. Cins?

Detaylı

Araştırma Notu 14/163

Araştırma Notu 14/163 g Araştırma Notu 14/163 7 Mart 2014 REİSİ KADIN OLAN HER DÖRT HANEDEN BİRİ YOKSUL Gökçe Uysal * ve Mine Durmaz ** Yönetici özeti Gerek toplumsal cinsiyet eşitliği gerekse gelecek nesillerin fırsat eşitliği

Detaylı

NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI Semih KAPLAN SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009

NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI Semih KAPLAN SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009 NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009 Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Eskişehir RESİMSEL

Detaylı

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ 445 TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ Aydeniz ALİSBAH TUSKAN* 1 İnsanların bir biçimde sınıflanarak genel kategoriler oturtulması sonucunda ortaya çıkan kalıplar ya da bir

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği GELENEKSEL TÜRK MÜZİĞİYLE AMATÖR OLARAK İLGİLENEN BİREYLERİN ORTAÖĞRETİM DERS SÜREÇLERİNDE YER ALAN GELENEKSEL ÖĞRETİ VE UYGULAMALARI DEĞERLENDİRME DURUMLARI Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ Sanat eğitiminin

Detaylı

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25). Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25). Tarihsel süreç içinde aile kavramının tanımı, yapısı, türleri

Detaylı

BİR İLETİŞİM BİÇİMİ OLARAK MODA: TÜRKİYE'DE TOPLUMSAL DEĞİŞME AÇISINDAN ÖRNEK OLAY İNCELEMESİ (TESETTÜR MODASI)

BİR İLETİŞİM BİÇİMİ OLARAK MODA: TÜRKİYE'DE TOPLUMSAL DEĞİŞME AÇISINDAN ÖRNEK OLAY İNCELEMESİ (TESETTÜR MODASI) T. C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HALKLA İLİŞKİLER ve TANITIM ANABİLİM DALI BİR İLETİŞİM BİÇİMİ OLARAK MODA: TÜRKİYE'DE TOPLUMSAL DEĞİŞME AÇISINDAN ÖRNEK OLAY İNCELEMESİ (TESETTÜR MODASI)

Detaylı

(1971-1985) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR

(1971-1985) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR ANABİLİM DALI ADI SOYADI DANIŞMANI TARİHİ :TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI : Yasemin YABUZ : Yrd. Doç. Dr. Abdullah ŞENGÜL : 16.06.2003 (1971-1985) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR Kökeni Antik Yunan

Detaylı

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ -

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ - T.C. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ - Necla YILMAZ Yüksek Lisans Tezi Çorum

Detaylı

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Sözlü Dönem Yazılı Dönem İslamî Dönem Türk Edebiyatı Geçiş Dönemi Divan Edebiyatı Halk Edebiyatı Batı etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Tanzimat

Detaylı

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI Arş.Gör. Duygu GÜR ERDOĞAN Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi dgur@sakarya.edu.tr Arş.Gör. Demet

Detaylı

A RESEARCH ON THE RELATIONSHIP BETWEEN THE STRESSFULL PERSONALITY AND WORK ACCIDENTS

A RESEARCH ON THE RELATIONSHIP BETWEEN THE STRESSFULL PERSONALITY AND WORK ACCIDENTS tesi Sosyal Bilimler Dergisi 6 31 Bahar 2017/1 s.471-482 Asena Deniz ERSOY 1 Osman BAYRAKTAR 2 ÖZ A RESEARCH ON THE RELATIONSHIP BETWEEN THE STRESSFULL PERSONALITY AND WORK ACCIDENTS ABSTRACT Expressed

Detaylı

ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI ALANYA PUBLIC EDUCATION CENTRE S FINAL INFORMATIVE MEETING OF THE GRUNDTVIG

Detaylı

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT The purpose of the study is to investigate the impact of autonomous learning on graduate students

Detaylı

Medya ve Toplumsal Cinsiyet

Medya ve Toplumsal Cinsiyet Medya ve Toplumsal Cinsiyet Medya: Haberleşmenin büyük insan gruplarına aktarımını sağlayan araçlar Televizyon Sinema Radyo Kitaplar Gazeteler, dergiler ve çizgi romanlar Bilgisayar ve internet Televizyon

Detaylı

$5$ù7,50$ (%(/ø. gö5(1&ø/(5ø1ø1 *g5(9 7$1,0/$5, 9( <(7(5/ø/ø. $/$1/$5,1$ *g5(.(1'ø/(5ø1ø '(ö(5/(1'ø50(/(5ø g]hq (VUD.$5$0$1 + O\D 2.

$5$ù7,50$ (%(/ø. gö5(1&ø/(5ø1ø1 *g5(9 7$1,0/$5, 9( <(7(5/ø/ø. $/$1/$5,1$ *g5(.(1'ø/(5ø1ø '(ö(5/(1'ø50(/(5ø g]hq (VUD.$5$0$1 + O\D 2. ÖZET Amaç: Bu araştırma, Sağlık Yüksekokulları Ebelik Bölümü son sınıf öğrencilerinin, ebelerin Sağlık Bakanlığı görev tanımları ve Uluslararası Ebeler Konfederasyonu yeterlilik alanlarına göre kendilerini

Detaylı

BİR BASKI GRUBU OLARAK TÜSİADTN TÜRKİYE'NİN AVRUPA BİRLİĞl'NE TAM ÜYELİK SÜRECİNDEKİ ROLÜNÜN YAZILI BASINDA SUNUMU

BİR BASKI GRUBU OLARAK TÜSİADTN TÜRKİYE'NİN AVRUPA BİRLİĞl'NE TAM ÜYELİK SÜRECİNDEKİ ROLÜNÜN YAZILI BASINDA SUNUMU T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ANABİLİM DALI BİR BASKI GRUBU OLARAK TÜSİADTN TÜRKİYE'NİN AVRUPA BİRLİĞl'NE TAM ÜYELİK SÜRECİNDEKİ ROLÜNÜN YAZILI BASINDA

Detaylı

Zeitschrift für die Welt der Türken Journal of World of Turks ÂŞIK TARZI KÜLTÜR GELENEĞİNDE GÜNÜMÜZ KADIN ÂŞIKLARI

Zeitschrift für die Welt der Türken Journal of World of Turks ÂŞIK TARZI KÜLTÜR GELENEĞİNDE GÜNÜMÜZ KADIN ÂŞIKLARI ÂŞIK TARZI KÜLTÜR GELENEĞİNDE GÜNÜMÜZ KADIN ÂŞIKLARI TODAY S WOMEN MINSTRELS IN TURKISH MINSTRELSY TRADITION Mustafa SEVER Özet: Âşıklık geleneği, yaşanılan zamana, coğrafyaya, sürdürülen ekonomik ve siyasî

Detaylı

Toplumsal cinsiyet, davranışalar, tutumlar, ilgiler, amaçlar, değerler vb. düzleminde kadınsı (dişil) ve erkeksi (eril) olarak ayrılan

Toplumsal cinsiyet, davranışalar, tutumlar, ilgiler, amaçlar, değerler vb. düzleminde kadınsı (dişil) ve erkeksi (eril) olarak ayrılan Toplumsal cinsiyet, davranışalar, tutumlar, ilgiler, amaçlar, değerler vb. düzleminde kadınsı (dişil) ve erkeksi (eril) olarak ayrılan sınıflandırılan her şeydir(esen, 2015, s.16). Ayrancı, Köşgeroğlu

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ II. Akademik ve Mesleki Geçmiş

ÖZGEÇMİŞ II. Akademik ve Mesleki Geçmiş ÖZGEÇMİŞ I. Adı Soyadı (Unvanı) Muammer Mete Taşlıova (Doç. Dr.) Doktora: Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006 E-posta: (kurum/özel) metetasliova@gmail.com Web sayfası Santral No: 0312-4667533

Detaylı

Çalışmamızda, âşıklık geleneğinin temel özellikleri açısından yaşamakta olan on beş kadın âşık değerlendirilecektir.

Çalışmamızda, âşıklık geleneğinin temel özellikleri açısından yaşamakta olan on beş kadın âşık değerlendirilecektir. ÂŞIK TARZI KÜLTÜR GELENEĞİNDE GÜNÜMÜZ KADIN ÂŞIKLARI ÂŞIK TARZI KÜLTÜR GELENEĞİNDE GÜNÜMÜZ KADIN ÂŞIKLARI Doç. Dr. Mustafa SEVER1 ÖZET Âşıklık geleneği, yaşanılan zamana, coğrafyaya, sürdürülen ekonomik

Detaylı

Ders Adı : ORKESTRA / ODA MÜZİĞİ I Ders No : Teorik : 1 Pratik : 2 Kredi : 2 ECTS : 3. Ders Bilgileri.

Ders Adı : ORKESTRA / ODA MÜZİĞİ I Ders No : Teorik : 1 Pratik : 2 Kredi : 2 ECTS : 3. Ders Bilgileri. Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : ORKESTRA / ODA MÜZİĞİ I Ders No : 0310330201 Teorik : 1 Pratik : 2 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

KÜLTÜREL MUHİTİN ÖĞRENCİ BAŞARISINA ETKİSİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

KÜLTÜREL MUHİTİN ÖĞRENCİ BAŞARISINA ETKİSİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA KÜLTÜREL MUHİTİN ÖĞRENCİ BAŞARISINA ETKİSİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Vedat Nuri TURHAN * Özet : Atatürk Üniversitesi Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesinde 2006 2007 öğretim yılı 2. yarıyılı içerisinde öğrenim

Detaylı

Aşk Her Yerde mi? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Aşk Her Yerde mi? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Aşk, üç harften oluşan, ancak herkes için ayrı bir anlam taşıyan dev bir sözcük. Yüzyıllarca şairlerin, filozofların, bilim adamlarının tanımlamaya çalıştığı, herkesin kendince yaşadığı, yaşamak istediği

Detaylı

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) AKTS Kredisi (ECTS Credits)

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) AKTS Kredisi (ECTS Credits) İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) Dersin Adı Course Name FASIL 1 FASIL 1 Kodu (Code) Yarıyılı (Semester) Kredisi (Local Credits) AKTS Kredisi (ECTS Credits) Ders Uygulaması, Saat/Hafta (Course

Detaylı

MOZAİK SANATI ANTAKYA VE ZEUGMA MOZAİKLERİNİN RESİM ANALİZLERİ MEHMET ŞAHİN. YÜKSEK LİSANS TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç.

MOZAİK SANATI ANTAKYA VE ZEUGMA MOZAİKLERİNİN RESİM ANALİZLERİ MEHMET ŞAHİN. YÜKSEK LİSANS TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. MOZAİK SANATI ANTAKYA VE ZEUGMA MOZAİKLERİNİN RESİM ANALİZLERİ MEHMET ŞAHİN Yüksek Lisans Tezi Eskişehir 2010 MOZAİK SANATI ANTAKYA VE ZEUGMA MOZAİKLERİNİN RESİM ANALİZLERİ MEHMET ŞAHİN YÜKSEK LİSANS TEZİ

Detaylı

Merakla Beklenen Anket Sonuçları Açıklandı

Merakla Beklenen Anket Sonuçları Açıklandı Merakla Beklenen Anket Sonuçları Açıklandı Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi genel Başkanı Selim Işık tarafından açıklanan raporda çok dikkat çekici sonuçlar elde edildi. Raporun Kahramanmaraş Onikişubat

Detaylı

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM)

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) Dersin Adı: İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) Course Name: Korrepetisyon 6 Correpetition 6 Kodu (Code) Yarıyılı (Semester) Kredisi (Local Credits) AKTS Kredisi (ECTS Credits) Ders Uygulaması,

Detaylı

I. SINIF / I. YARIYIL

I. SINIF / I. YARIYIL I. SINIF / I. YARIYIL COG 101-Çocuk Gelişimi I: Gelişimle ilgili temel kavramlar; gelişim dönemleri, gelişim ilkeleri, gelişime etki eden faktörler, çocuk gelişiminin önemi, çocuklarda fiziksel gelişim,

Detaylı

YARATICI ÖĞRENCİ GÜNLERİ Her Öğrenci Yaratıcıdır

YARATICI ÖĞRENCİ GÜNLERİ Her Öğrenci Yaratıcıdır YARATICI ÖĞRENCİ GÜNLERİ Her Öğrenci Yaratıcıdır Öğrencinin ilgi alanları, becerileri ve yetenekleri düşünüldüğü zaman kendi öğrenme yöntemlerine göre akademik ve/veya kültürel alanda başarılı olabilir.

Detaylı

Araştırma Notu 16/191

Araştırma Notu 16/191 Araştırma Notu 16/191 7 Mart 2016 REİSİ KADIN OLAN 1,2 MİLYON HANE YOKSUNLUK İÇİNDE YAŞIYOR Gökçe Uysal * ve Mine Durmaz ** Yönetici özeti Gerek toplumsal cinsiyet eşitliği gerekse gelecek nesillerin fırsat

Detaylı

Araştırma Notu 18/229

Araştırma Notu 18/229 Araştırma Notu 18/229 18 Mayıs 2018 15-19 YAŞ ARASINDAKİ 700 BİN GENÇ NE İŞGÜCÜNDE NE EĞİTİMDE Gökçe Uysal * ve Yazgı Genç ** Yönetici Özeti 2012-2016 dönemine ait Hanehalkı İşgücü Anketi verileri kullanılarak

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 1. BÖLÜM İSLÂMCILIK VE YENİ İSLÂMCI AKIM Yeni İslamcı Akımın Entelektüel Zemini Olarak İslâmcılık...17 Yeni İslâmcı Akım...

İÇİNDEKİLER. 1. BÖLÜM İSLÂMCILIK VE YENİ İSLÂMCI AKIM Yeni İslamcı Akımın Entelektüel Zemini Olarak İslâmcılık...17 Yeni İslâmcı Akım... İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...5 GİRİŞ...9 1. BÖLÜM İSLÂMCILIK VE YENİ İSLÂMCI AKIM Yeni İslamcı Akımın Entelektüel Zemini Olarak İslâmcılık...17 Yeni İslâmcı Akım...38 3 2. BÖLÜM ÖNCÜLER Necip Fazıl Kısakürek ve

Detaylı

Argumentative Essay Nasıl Yazılır?

Argumentative Essay Nasıl Yazılır? Argumentative Essay Nasıl Yazılır? Hüseyin Demirtaş Dersimiz: o Argumentative Essay o Format o Thesis o Örnek yazı Military service Outline Many countries have a professional army yet there is compulsory

Detaylı

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) AKTS Kredisi (ECTS Credits)

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) AKTS Kredisi (ECTS Credits) İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) Dersin Adı: Course Name: KORREPETİSYON 1 CORREPETITION 1 Kodu (Code) Yarıyılı (Semester) Kredisi (Local Credits) AKTS Kredisi (ECTS Credits) Ders Uygulaması,

Detaylı

Yüz Tanımaya Dayalı Uygulamalar. (Özet)

Yüz Tanımaya Dayalı Uygulamalar. (Özet) 4 Yüz Tanımaya Dayalı Uygulamalar (Özet) Günümüzde, teknolojinin gelişmesi ile yüz tanımaya dayalı bir çok yöntem artık uygulama alanı bulabilmekte ve gittikçe de önem kazanmaktadır. Bir çok farklı uygulama

Detaylı

The person called HAKAN and was kut (had the blood of god) had the political power in Turkish countries before Islam.

The person called HAKAN and was kut (had the blood of god) had the political power in Turkish countries before Islam. The person called HAKAN and was kut (had the blood of god) had the political power in Turkish countries before Islam. Hakan was sharing the works of government with the assembly called kurultay.but the

Detaylı

IT-515 E-Devlet ve e-dönüşüm Türk Hava Kurumu Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Yüksek Lisans Programı 2014

IT-515 E-Devlet ve e-dönüşüm Türk Hava Kurumu Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Yüksek Lisans Programı 2014 IT-515 E-Devlet ve e-dönüşüm Türk Hava Kurumu Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Yüksek Lisans Programı 2014 İLETİŞİM VE ALGI YÖNETİMİ Yalçın DOĞANAY yalcindoganay61@gmail.com Ders Öğretim Görevlileri

Detaylı

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 19, OCAK - 2009, S. 20-29 İSTANBUL ISSN:1303-2429 Copyright 2009 http://www.marmaracografya.com

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 19, OCAK - 2009, S. 20-29 İSTANBUL ISSN:1303-2429 Copyright 2009 http://www.marmaracografya.com MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 19, OCAK - 2009, S. 20-29 İSTANBUL ISSN:1303-2429 Copyright 2009 http://www.marmaracografya.com SOSYAL BİLGİLER VE SINIF ÖĞRETMENİ ADAYLARININ COĞRAFYA DERSLERİNE YÖNELİK

Detaylı

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Ağustos 2018 Cilt: 7 Sayı: 3 ISSN:

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Ağustos 2018 Cilt: 7 Sayı: 3 ISSN: MALATYA İLİ HALK EĞİTİM MERKEZİ KURSİYERLERİNİN KURS KAZANIMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Öğr. Gör. Aslı Ümran Ulaş İnönü Üniversitesi Arapgir Meslek Yüksekokulu asli.ulas@inonu.edu.tr Öğr. Gör. Naci Bulur

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ TAŞINMAZ DEĞERLEMEDE HEDONİK REGRESYON ÇÖZÜMLEMESİ. Duygu ÖZÇALIK

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ TAŞINMAZ DEĞERLEMEDE HEDONİK REGRESYON ÇÖZÜMLEMESİ. Duygu ÖZÇALIK ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ TAŞINMAZ DEĞERLEMEDE HEDONİK REGRESYON ÇÖZÜMLEMESİ Duygu ÖZÇALIK GAYRİMENKUL GELİŞTİRME VE YÖNETİMİ ANABİLİM DALI ANKARA 2018 Her hakkı saklıdır

Detaylı

HÜRRİYET GAZETESİ: 1948-1953 DÖNEMİNİN YAYIN POLİTİKASI

HÜRRİYET GAZETESİ: 1948-1953 DÖNEMİNİN YAYIN POLİTİKASI T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GAZETECİLİK ANABİLİM DALI HÜRRİYET GAZETESİ: 1948-1953 DÖNEMİNİN YAYIN POLİTİKASI Doktora Tezi Selda Bulut Tez Danışmanı Prof.Dr.Korkmaz Alemdar Ankara-2007

Detaylı

Kültür, Kimlik, Politika: Mardin'de Kültürlerarasılık

Kültür, Kimlik, Politika: Mardin'de Kültürlerarasılık T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ RADYO TELEVİZYON SİNEMA ANABİLİM DALI Kültür, Kimlik, Politika: Mardin'de Kültürlerarasılık Doktora Tezi Engin SARI Tez Danışmanı: Prof. Dr. Asker KARTARI

Detaylı

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü Kadına Şiddet Raporu 1 MİRBAD KENT TOPLUM BİLİM VE TARİH ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ KADINA ŞİDDET RAPORU BASIN BİLDİRİSİ KADIN SORUNU TÜM TOPLUMUN

Detaylı

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi Dil - Kültür İlişkisi Kültür Nedir? 2 Bir milletin fertlerini ortak bir çatı altında toplayan maddi ve manevi değerler bütünüdür. Örf, âdet, gelenek ve inançlar kültürün manevi kısmına; giyim kuşam, yemek,

Detaylı

Makbul Re y Tefsirinin Yöneldiği Farklı Alanlar. The Different Fields Twords That The Commentary By Judgement Has Gone

Makbul Re y Tefsirinin Yöneldiği Farklı Alanlar. The Different Fields Twords That The Commentary By Judgement Has Gone Ahmet ALABALIK *1 Özet Bilindiği üzere re y tefsiri makbul ve merdut olmak üzere iki kısma ayrılır. Bu makalede makbul olan re y tefsirlerindeki farklı yönelişleri ele aldık. Nitekim re y tefsiri denildiğinde

Detaylı

"Farklı?-Evrensel Dünyada Kendi Kimliğimizi Oluşturma" İsimli Comenius Projesi Kapsamında Yapılan Anket Çalışma Sonuçları.

Farklı?-Evrensel Dünyada Kendi Kimliğimizi Oluşturma İsimli Comenius Projesi Kapsamında Yapılan Anket Çalışma Sonuçları. "Farklı?-Evrensel Dünyada Kendi Kimliğimizi Oluşturma" İsimli Comenius Projesi Kapsamında Yapılan Anket Çalışma Sonuçları. Survey Results Which Were Done in Comenius Project named'' Different? Building

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI 1 2 EDEBİ BİLGİLER (ŞİİR BİLGİSİ) 1. İncelediği şiirden hareketle metnin oluşmasına imkân sağlayan zihniyeti 2. Şiirin yapısını çözümler. 3. Şiirin

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar MARIA MONTESSORI Hayatın en önemli dönemi üniversite çalışmaları değil, doğumdan altı yaşa kadar olan süredir. Çünkü bu, bir çocuğun gelecekte olacağı yetişkini inşa ettiği

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR NİSAN AYI E-BÜLTENİ

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR NİSAN AYI E-BÜLTENİ İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR NİSAN AYI E-BÜLTENİ TÜRKÇE Nisan ayında iki yazarımızı Sayın Almıla Aydın ve Sayın Aytül Akal ı okulumuza davet ettik. Yazarlarımız

Detaylı

BACIM - Ağırlıklı olarak Türkiye kökenli göçmen kadınlar için buluşma ve danışmanlık merkezi

BACIM - Ağırlıklı olarak Türkiye kökenli göçmen kadınlar için buluşma ve danışmanlık merkezi Deutsches Rotes Kreuz Kreisverband Berlin-City e. V. BACIM - Ağırlıklı olarak Türkiye kökenli göçmen kadınlar için buluşma ve danışmanlık merkezi BACIM projesinin tanıtımı BACIM Berlin-City ev Alman Kızıl

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Sosyolojiye Giriş I SSG109 1 3+0 3 4

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Sosyolojiye Giriş I SSG109 1 3+0 3 4 DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Sosyolojiye Giriş I SSG109 1 3+0 3 4 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin

Detaylı

Pir Sultan ABDAL. Sana kıyanlar tarihin kara sayfalarında, sen ise milyonların kalbindesin Ey Ali Aşığı Pir Sultan

Pir Sultan ABDAL. Sana kıyanlar tarihin kara sayfalarında, sen ise milyonların kalbindesin Ey Ali Aşığı Pir Sultan Pir Sultan ABDAL Sana kıyanlar tarihin kara sayfalarında, sen ise milyonların kalbindesin Ey Ali Aşığı Pir Sultan Yaşadığımız çağda da maalesef geçen on dört asırda olduğu gibi oklar, mızraklar yeniden

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

Fen - Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

Fen - Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü http://ogr.kocaeli.edu.tr/koubs/bologna/genel/listesi_prn.cfm?ed... 1 / 7 22.05.2018 15:55 Fen - Edebiyat Fakültesi Türk ve Edebiyatı Bölümü Adı 2017/2018 Listesi 1. YARIYIL TLU Atatürk İlkeleri ve İnkılap

Detaylı

MİMARLIK LİSANS ÖĞRENCİLERİNİN SOSYO-EKONOMİK DURUMLARININ EĞİTİM SÜRECİNDEKİ BAŞARILARINA ETKİSİ

MİMARLIK LİSANS ÖĞRENCİLERİNİN SOSYO-EKONOMİK DURUMLARININ EĞİTİM SÜRECİNDEKİ BAŞARILARINA ETKİSİ Uludağ Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, Cilt 18, Sayı 2, 2013 ARAŞTIRMA MİMARLIK LİSANS ÖĞRENCİLERİNİN SOSYO-EKONOMİK DURUMLARININ EĞİTİM SÜRECİNDEKİ BAŞARILARINA ETKİSİ Murat ÖZYABA

Detaylı

22 İL. Hane Ziyaretleri 2015 Raporu

22 İL. Hane Ziyaretleri 2015 Raporu 22 İL Hane Ziyaretleri 2015 Raporu 2015 yılı içerisinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bulunan 22 ilde 22864 kadın evlerinde ziyaret edilerek onlara aileleri, evlilikleri ve çocuklarıyla ilgili

Detaylı

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre 1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma 3. Aile 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre 5. Psikolojiye Giriş 1 6. Duyum ve Algı 7. Güdüler ve Duygular

Detaylı

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ. Liderlik ve Liderlik Teorileri YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ. Liderlik ve Liderlik Teorileri YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ Liderlik ve Liderlik Teorileri YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ Örgütlerin geçmişin geleneksel kalıplarından kurtularak geleceğe yönelmelerinde önemli stratejik araçlarından biri, insan unsuruna

Detaylı

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da YANLIŞ ALGILANAN FİKİR HAREKETİ: FEMİNİZM Feminizm kelimesi, insanlarda farklı algıların oluşmasına sebep olmuştur. Kelimenin anlamını tam olarak bilmeyen, merak edip araştırmayan günümüzün insanları,

Detaylı

Tüketici Satın Alma Davranışı Tüketici Davranışı Modeli

Tüketici Satın Alma Davranışı Tüketici Davranışı Modeli Bölüm 6 Pazarları ve Satın alma Davranışı Bölüm Amaçları davranış modelinin unsurlarını öğrenmek davranışını etkileyen başlıca özellikleri belirtmek Alıcı karar sürecini açıklamak Satın Alma Davranışı

Detaylı

(SES 106 MIN CC) ve (SES 114 MIN CC) ve (SES 112 MIN CC veya SES 116 MIN CC veya SES 132 MIN CC veya SES 134 MIN CC)

(SES 106 MIN CC) ve (SES 114 MIN CC) ve (SES 112 MIN CC veya SES 116 MIN CC veya SES 132 MIN CC veya SES 134 MIN CC) İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) Dersin Adı: Course Name: KORREPETİSYON 3 CORREPETITION 3 Kodu (Code) Yarıyılı (Semester) Kredisi (Local Credits) AKTS Kredisi (ECTS Credits) Ders Uygulaması,

Detaylı

ÖĞRETMEN ADAYLARININ MESLEK BİLGİSİ DERSLERİ ÜZERİNE BAKIŞ AÇILARI

ÖĞRETMEN ADAYLARININ MESLEK BİLGİSİ DERSLERİ ÜZERİNE BAKIŞ AÇILARI ÖĞRETMEN ADAYLARININ MESLEK BİLGİSİ DERSLERİ ÜZERİNE BAKIŞ AÇILARI Çiğdem ŞAHİN TAŞKIN* Güney HACIÖMEROĞLU** *Yrd. Doç. Dr., Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü **

Detaylı

MIN CC veya SES133MIN CC )

MIN CC veya SES133MIN CC ) İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) Dersin Adı: Course Name: KORREPETİSYON 2 CORREPETITION 2 Kodu (Code) Yarıyılı (Semester ) Kredisi (Local Credits) AKTS Kredisi (ECTS Credits) Ders Uygulaması,

Detaylı

DEĞİŞEN ANNE BABA ROLLERİ

DEĞİŞEN ANNE BABA ROLLERİ DEĞİŞEN ANNE BABA ROLLERİ Çağdaş kuramlar kişiliğin kalıtımla getirilen bir takım özellikler ve çevreyle kurulan etkileşimler sonucu oluştuğunu ileri sürmektedir. Aile, hem kalıtımla aktarılan özellikler

Detaylı

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI 1 EDEBİYAT TARİHİ / TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERE AYRILMASINDAKİ ÖLÇÜTLER 1.Edebiyat tarihinin uygarlık tarihi içindeki yerini.edebiyat tarihinin

Detaylı

MİMARİ YÖNLENDİRME SİSTEMLERİ ARCHITECTURAL WAYFINDING SYSTEMS KİMLİKLENDİRMELER IDENTIFICATIONS

MİMARİ YÖNLENDİRME SİSTEMLERİ ARCHITECTURAL WAYFINDING SYSTEMS KİMLİKLENDİRMELER IDENTIFICATIONS MİMARİ YÖNLENDİRME SİSTEMLERİ ARCHITECTURAL WAYFINDING SYSTEMS KİMLİKLENDİRMELER IDENTIFICATIONS KİMLİK- LENDİRME PROJELERİ Kurumsal kimlik, hedef kitleye kendini doğrudan anlatmayı, yüzünü görünür kılmayı

Detaylı

Student (Trainee) Evaluation [To be filled by the Supervisor] Öğrencinin (Stajyerin) Değerlendirilmesi [Stajyer Amiri tarafından doldurulacaktır]

Student (Trainee) Evaluation [To be filled by the Supervisor] Öğrencinin (Stajyerin) Değerlendirilmesi [Stajyer Amiri tarafından doldurulacaktır] Student (Trainee) Evaluation [To be filled by the Supervisor] Öğrencinin (Stajyerin) Değerlendirilmesi [Stajyer Amiri tarafından doldurulacaktır] Student s Name & Surname (Öğrencinin Adı & Soyadı): PERSONALITY

Detaylı

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. İşletme Anabilim Dalı

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. İşletme Anabilim Dalı T.C. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı TURİZM PAZARLAMASINDA TÜKETİCİLERİN TURİSTİK SATIN ALMA KARARI ÜZERİNDE ETKİLİ OLAN WEB SİTESİ TASARIM ÖZELLİKLERİNİN NÖROGÖRÜNTÜLEME

Detaylı

#1ReasonWhy: Game Communities and the Invisible Woman

#1ReasonWhy: Game Communities and the Invisible Woman #1ReasonWhy: Game Communities and the Invisible Woman Bridget Blodgett & Anastasia Salter University of Baltimore Sezin Coşkun / MSGSÜ BOST / Seminer Dersi #1ReasonWhy there aren t many women game creators...

Detaylı

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ Danışman Doç. Dr. Tufan BAL YÜKSEK LİSANS TEZİ TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI ISPARTA - 2016 2016 [] TEZ

Detaylı

Bulgaristan-Türkiye Sınırında Yaşayan Yerel Halkın Geleneksel Kültürleri ve Yaşayan Müzik Biçimleri

Bulgaristan-Türkiye Sınırında Yaşayan Yerel Halkın Geleneksel Kültürleri ve Yaşayan Müzik Biçimleri Bulgaristan-Türkiye Sınırında Yaşayan Yerel Halkın Geleneksel Kültürleri ve Yaşayan Müzik Biçimleri İnsanlığın ortak mirasının ve farklı kültürlerce paylaşılan değerlerin korunmasını ve geliştirilmesini,

Detaylı

TDE 101 Türkiye Türkçesi I Turkey Turkish I TDE 102 Türkiye Türkçesi II Turkey Turkish II

TDE 101 Türkiye Türkçesi I Turkey Turkish I TDE 102 Türkiye Türkçesi II Turkey Turkish II 01.Yarıyıl Dersleri 02.Yarıyıl Dersleri Ders Adı İngilizce Ders Adı TE PR KR AKTS Ders Adı İngilizce Ders Adı TE PR KR AKTS TDE 101 Türkiye Türkçesi I Turkey Turkish I 3 0 3 5 TDE 102 Türkiye Türkçesi

Detaylı

MUSTAFA ASLIER ĠN SANATI VE ÖZGÜN BASKIRESME KATKILARI Gülşah Dokuzlar Canpolat Yüksek Lisans Tezi

MUSTAFA ASLIER ĠN SANATI VE ÖZGÜN BASKIRESME KATKILARI Gülşah Dokuzlar Canpolat Yüksek Lisans Tezi MUSTAFA ASLIER ĠN SANATI VE ÖZGÜN BASKIRESME KATKILARI Gülşah Dokuzlar Canpolat Yüksek Lisans Tezi Baskı Sanatları Anasanat Dalı Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Eylül, 2012 MUSTAFA ASLIER

Detaylı

AKADEMİK ETKİNLİKLER

AKADEMİK ETKİNLİKLER TÜRKÇE ÖZEL EVRENSEL OKULLARI ANASINIFI EĞİTİM PROGRAMI Okul öncesi eğitim, eğitimin ilk basamağını oluşturur. Sağlıklı ve istenilen davranışlara sahip çocuklar yetiştirmek, onların gelişim özelliklerini

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI 1 DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI Örgütte faaliyette bulunan insan davranışlarının anlaşılması ve hatta önceden tahmin edilebilmesi her zaman üzerinde durulan bir konu olmuştur. Davranış bilimlerinin

Detaylı

Salih AKYÜZ Hasta ve Çalışan Hakları ve Güvenliği Derneği Başkanı

Salih AKYÜZ Hasta ve Çalışan Hakları ve Güvenliği Derneği Başkanı Salih AKYÜZ Hasta ve Çalışan Hakları ve Güvenliği Derneği Başkanı Hak Kavramı Herhangi bir varlığın, kanuni veya ahlaki gerekçelerle, sahip olması veya yapabilmesi olağan şeyler.. Hak Kavramı Kazanımlara

Detaylı

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI OCAK ARALIK KASIM EKİM EYLÜL AY HAFTA DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI ETKİNLİKLER YETERLİK ALANLARI KAZANIM NUMARASI VE KAZANIMLAR UYGULAMA Öğrencilerle tanışılması, okulun tanıtılması,

Detaylı

Uluslararası Pablo Neruda Barış Şiirleri yarışmasında Bir Sohbetin Özeti adlı şiiriyle ödül aldı.

Uluslararası Pablo Neruda Barış Şiirleri yarışmasında Bir Sohbetin Özeti adlı şiiriyle ödül aldı. MUZAFFER ÖZDEMİR Muzaffer Özdemir 5 Şubat 1961 de doğdu. İlk şiirlerini 13 yaşında yayınladı. Birçok dergi ve gazetede çeşitli inceleme yazıları ve şiirleri yayınlanan Muzaffer Özdemir, 1987 yılında 20.

Detaylı

İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır.

İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır. DR.HASAN ERİŞ İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle yönetimin temel görevlerinden birisi, örgütü oluşturan

Detaylı

BİRLİKTE YAŞAMA(KASIM-ARALIK)

BİRLİKTE YAŞAMA(KASIM-ARALIK) BİRLİKTE YAŞAMA(KASIM-ARALIK) Özel Ata Anadolu Lisesi Müdürü Bahriye Aksoy un başkanlığında Sosyal ve Fransızca Bölüm öğretmenleri Değerler Eğitimi nde yapacakları görevleri ve kendilerine yardımcı olacak

Detaylı

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK 10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK İnsanoğlu yaşam boyu farklı gelişme dönemleri yaşar. Çocukları daha iyi tanımak için onların içinde bulundukları gelişme döneminin özelliklerinin bilinmesi aileyi rahatlatır,

Detaylı

ÖĞRENEN LİDER ÖĞRETMEN EĞİTİM PROGRAMI 2014 YILI ÖLÇME DEĞERLENDİRME RAPORU

ÖĞRENEN LİDER ÖĞRETMEN EĞİTİM PROGRAMI 2014 YILI ÖLÇME DEĞERLENDİRME RAPORU ÖĞRENEN LİDER ÖĞRETMEN EĞİTİM PROGRAMI 2014 YILI ÖLÇME DEĞERLENDİRME RAPORU Öğretmen Akademisi Vakfı, Öğrenen Lider Öğretmen (ÖLÖ) eğitimi ile ilk ve ortaokul düzeyindeki öğretmenlere iletişim becerileri,

Detaylı

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department 71 Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2009, 71-76 Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Öğrencilerinin Başarılarına Etki Eden Değişkenler Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

Detaylı

Tematik Yaklaşımla Çocuklarda Sosyal Becerilerin Kazandırılması

Tematik Yaklaşımla Çocuklarda Sosyal Becerilerin Kazandırılması Tematik Yaklaşımla Çocuklarda Sosyal Becerilerin Kazandırılması Prof. Dr. Esra ÖMEROĞLU Arş. Gör. Osman BASĠT Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi A.B.D Tematik Yaklaşım Tematik

Detaylı

KADININ İNSAN HAKLARI YENİ ÇÖZÜMLER DERNEĞİ Kuruluş: Ocak 2012

KADININ İNSAN HAKLARI YENİ ÇÖZÜMLER DERNEĞİ Kuruluş: Ocak 2012 KADININ İNSAN HAKLARI YENİ ÇÖZÜMLER DERNEĞİ Kuruluş: 1993 Ocak 2012 Biz kimiz? Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği (KİH-YÇ), Türkiye de ve dünyada kadınların insan haklarını savunmak ve hayata

Detaylı

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI Uluslararası Arka Plan Uluslararası Arka Plan Birleşmiş Milletler - CEDAW Avrupa Konseyi - Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Detaylı

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ETKİNLİĞİ

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ETKİNLİĞİ Sevgili Velimiz; Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisi nin kapılarını ilk kez açtığı gün olan 23 Nisan ı çocuklara armağan etmiştir. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve

Detaylı

İstanbul Tıp Fakültesi Sosyal Sorumluluk Projeleri

İstanbul Tıp Fakültesi Sosyal Sorumluluk Projeleri İstanbul Tıp Fakültesi Sosyal Sorumluluk Projeleri Sosyal Sorumluluk Projelerinin Amacı Yaşamın sürdürülebilirliği, Toplumsal yaşamın iyileştirilmesi için ortak evrensel değerlerin toplumlar tarafından

Detaylı

2001 ve 2008 Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması

2001 ve 2008 Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması 2001 ve 2008 Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması Mahmut YARDIMCIOĞLU Özet Genel anlamda krizler ekonominin olağan bir parçası haline gelmiştir. Sıklıkla görülen bu krizlerin istatistiksel

Detaylı

EPİSTEMOLOJİK İNANÇLAR ÜZERİNE BİR DERLEME

EPİSTEMOLOJİK İNANÇLAR ÜZERİNE BİR DERLEME EPİSTEMOLOJİK İNANÇLAR ÜZERİNE BİR DERLEME Fatih KALECİ 1, Ersen YAZICI 2 1 Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Matematik Eğitimi 2 Adnan Menderes Üniversitesi, Eğitim Fakültesi,

Detaylı

Âşıklık Geleneği ve Medya Endüstrisi -Geleneksel Müziğin Medyadaki Serüveni-

Âşıklık Geleneği ve Medya Endüstrisi -Geleneksel Müziğin Medyadaki Serüveni- Âşıklık Geleneği ve Medya Endüstrisi -Geleneksel Müziğin Medyadaki Serüveni- Yazar Süleyman Fidan Kapak Fotoğrafı Âşık Veysel ve Erdoğan Alkan, TRT, 1969. Görsel TRT Arşivlerinden alınmıştır. ISBN: 978-605-9247-82-5

Detaylı