aktüel Fark Her Perakendeci Marka Olabilir mi? Yatırımcılar 2010 dan Umutlu Raf Sistemlerinde Tercihimiz Astaş Kalitesinde Astaş

Transkript

1 Prof. Dr. Acar Baltaş Değerlerle kriz yönetimi Yıl 2010 SAYI: 6 ASTAŞ IN ÜCRETSİZ BÜLTENİDİR aktüel Fark Astaş Kalitesinde Raf Sistemlerinde Tercihimiz Astaş Her Perakendeci Marka Olabilir mi? Yatırımcılar 2010 dan Umutlu

2 İÇİNDEKİLER 3 4 Değerlerle kriz yönetimi Fark Astaş kalitesinde Astaş Raf emin adımlarla ilerliyor Raf sektörünün önde gelen markalarından Astaş Raf, tüm dünyayı etkisi altına alan krize inat emin adımlarla yoluna devam ediyor. Ekonomik krizden etkilenmediklerini söyleyen Astaş Raf Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Yıldırım, Dünyayı etkisi altına alan kriz, 2009 yılında tüm sektörleri etkiledi. Ancak Astaş Raf, krize rağmen büyüme politikasını sürdürdü. Bu başarıyı almış olduğumuz önlemlerle yakaladık. Mesela, müşterilerimizin ödemelerinde kolaylıklar sunmamız, üretim kapasitemizi yüzde 10 arttırmamızı sağladı dedi. 6 Raf sistemlerinde tercihimiz Astaş Kapasitemizi yüzde 20 arttıracağız 2010 yılında üretim kapasitesindeki büyüme oranını yüzde 20 arttırmayı planladıklarını belirten Yıldırım, 2010 yılı ekonomik krizin etkilerinin dünya genelinde azaldığı bir yıl olacak. Firmamız da krizin etkilerini silmek için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecek. Üretim hattında yapmış olduğumuz çalışmalar devam edecek. Yine Ar-Ge çalışmalarımız sonucunda ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkelerin sayısı ve potansiyelimiz artmaktadır yılında yapacağımız yeni yatırımlarla farkımızı bir kez daha ortaya koyacağız. Aynı zamanda kapasite artırma planlarımız çerçevesinde istihdamda yüzde 7 oranında artış hedeflemekteyiz. Doğru planlama ve alt yapı sayesinde hedeflerimize adım adım ulaşmaktayız. Tüm bu çalışmalarımız ve hedeflerimiz yeni yatırımlar konusunda bizi cesaretlendirmektedir diye konuştu. 7 8 SAHİBİ Her perakendeci marka olabilir mi? Yatırımcılar 2010 dan umutlu Astaş Mağaza Ekip. İmlt. San. ve Tic. Ltd. Şti. adına KERİM YILDIRIM Editör: NESLİHAN TUNÇ Yazı İşleri Müdürü: EMEL YILDIRIM Grafik Tasarım: NUMAN İLHAN-MUSTAFA ÖZEN GÖKAY YILMAZ Yayına Hazırlık: EYLÜL REKLAM Kocatepe Mahallesi 12. Sokak C32 Blok Kat: 9 Mega Center Bayrampaşa/İstanbul (0212) Baskı ve Cilt: ŞAN OFSET Yayın Türü: YEREL Yayın Şekli: 3 AYDA BİR Adres: YENİ SANAYİ MAH SK. NO:54 / AKSARAY Genel Merkez Tel: / yılında tüm dünyayı etkisi altına alan krize inat emin adımlarla ilerleyen Astaş Raf, 2010 yılında kapasite oranını yüzde 20 arttırmayı hedefliyor. 2

3 Prof. Dr. Acar Baltaş Kriz dönemleri bireysel kaygı ve endişelerin ağır bastığı dönemler olduğu için çalışanların enerjisinin kişisel kaygılara ve iş dışındaki konulara dağılarak boşa harcanmaması gerekir. Değerlerle kriz yönetimi İçinden geçmekte olduğumuz ekonomik kriz döneminde kurumların en çok ihtiyaç duydukları özellik dayanıklılıktır. Dayanıklılıkta kastettiğim, bir kurumun dıştan gelen darbelere uzun süre dayanabilmesi ve belirsizliği tolere edebilmesidir. Krizler ve uzun süren belirsizliğe dayanabilen kurumların özellikleri şunlardır: Yüksek düzeyde çalışan bağlılığı Çalışanların inandıkları bir vizyonun varlığı Bütün çalışanlarca paylaşılan ortak bir değerler sistemi Kurum içi yenilikçiliği ve yaratıcılığı destekleyen bir yönetim ikliminin varlığı Kriz dönemleri bireysel kaygı ve endişelerin ağır bastığı dönemler olduğu için çalışanların enerjisinin kişisel kaygılara ve iş dışındaki konulara dağılarak boşa harcanmaması gerekir. Bir kurumda yukarıda sıraladığımız özelliklerin varlığı, sadece direnç ve dayanıklılığı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda da kurumun amaçlarına ulaşmasına imkan verecek büyük bir iç dayanışma oluşturur. Bir kurumun dış dünyadaki zorluklarla mücadele edebilmesi için her şeyden önce iç dünyasında güçlü olması gerekir. bireylerin paylaştıkları ortak değerlere olan bağlılıklarıyla ölçülür. Eğer paylaşılan ortak değerler yoksa insanlar birbirlerinin ve kurumun sorunlarına kayıtsız olurlar. Kriz dönemlerinde kurumların ihtiyaç duyduğu değerler ve bunların hayata yansımasını izleyeceğimiz davranışlar şunlardır: 1) Ekip çalışması a) Sonuçlara katkı b)olumlu ve olumsuz sonuçlarla ilgili sorumluluk c) Fikirlere saygı d) Dinleme e) Geribildirim f) İhtiyaç duyana yardım etme 2) Güven a) Açıklık, samimiyet b) Saygı, adil davranmak 3) Hesap verme a) Davranışların sorumluluğunu alma b) Hatalarını kabul etme ve bunları düzeltmek için girişimde bulunma c) Sözünü tutma Dayanıklılık değerlerle sağlanır Değerlerle yaşamak, kurallar ve kararlar için pusuladır. Değerler belirli bir sonucu elde etmek için izlenecek yol konusunda en derinde yatan inançlardır ve davranışlarla dünyaya yansır. Bir kurumun iç dünyasında güçlü olması demek değerlere dayalı bir kültüre sahip olması demektir. Böyle bir durumda etkili bir liderin altında, ona ve kurumun misyonuna bağlı yöneticiler, işyerlerine ve kuruma adanmış çalışanlar vardır. Paylaşılan değerler güven oluşturur. Böylece ortak paydayı oluşturan bir topluluğun meydana gelmesi mümkün olur. Değerler uyum ve birlik sağlar, böylece ortak hedeflere hızlı ve etkili bir biçimde ulaşmak mümkün olur. Bir kurumun gücü o kurumda çalışan 3

4 Fark Astaş kalitesinde Zamanında Aksaray da çelik raf ve elektrikli pano üretimi yapan küçük bir firmaydı Astaş. Bugün ise raf sistemlerinde ulusal ve uluslararası arenada aranan dev bir şirket konumuna ulaştı. Astaş Raf ın kuruluşundan bugünlere gelişini Astaş Raf Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Yıldırım dan dinledik. Sektörde 36 yıllık bir tecrübeye sahipsiniz. Astaş Raf ın serüvenini sizden dinleyebilir miyiz? Çelik raf ve elektrikli pano üretimi için 1974 yılında Aksaray da kurulan firmamız, market ve mağazacılık sektöründeki gelişmelere paralel olarak, 1990 yılında ürün yelpazesine demonte sistem olan günümüzün modern mağaza rafının üretim hattını ilave etti. Astaş Raf, ülkemizdeki ve dünyadaki teknolojik gelişmeleri yakından takip ettiği gibi, ulusal marka olma yolunda ciddi adımlar attı. Yenilik yapmayı kendine ilke edinmiş firmamız, alternatif raf çözümleriyle müşterinin çözüm ortağı olmaya devam ediyor. Astaş Raf olarak farklı, ferah ve dekoratif ortamlar sunmak adına 36 yıllık tecrübemizi uyguluyoruz ve çizgimizle farkımızı ortaya koymaya çalışıyoruz. Sunduğumuz alternatif raf çözümleriyle müşterilerimize rahat bir alışveriş ortamı sağlıyoruz. Günümüzde kendimize göre değil müşterisine göre düşünen işletmeler, rakiplerinden farklı olmaya çalışarak adından söz ettirirken, bu konuda işletmelere uygun çözümler üretiyoruz. Astaş Raf olarak modern tasarımların ve çağdaş yaklaşımların ön plana çıkarılması konusundaki çalışmalarımızı geliştirerek sürdürüyoruz. Uzman kadromuzla mekanların en ideal şekilde kullanılmasını sağlıyor ve her zevke hitap eden tasarımlarla dünya standartlarında ürünler üretmeye devam ediyoruz. Dünya standartlarında ürün ürettiğinizi söylediniz. Peki, ürün yelpazeniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Üretimimizin temel konusu market ve mağaza rafları. Bununla birlikte marketlerde ve mağazalarda kullanılan ekipmanlar başta olmak üzere depo raf sistemleri üretmekteyiz. Aynı zamanda ahşap üretim tesisimizde, özel tasarım büro mobilya ve aksesuarları üretimini gerçekleştiriyoruz. 4 Astaş Raf Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Yıldırım Hizmet ağınızda hangi bölgeler bulunuyor? Bayilik ağımız sayesinde başta İç Anadolu Bölgesi olmak üzere Türkiye nin her bölgesinde ürünlerimizi sergileme imkanı buluyoruz. Aynı zamanda Avrupa Birliği (başta Almanya) ve Ortadoğu ülkelerine de

5 ürün ihraç etmekteyiz. Astaş ın başarısındaki sırrı ve diğer firmalardan ayrılan özellikleri nelerdir? Firma olarak kaliteden asla taviz vermiyoruz. Müşterilerimize sunduğumuz ürünlerin kaliteli olmasına önem veriyoruz. Ürünlerin kurulumu sırasında teknoloji destekli hizmet sunarak en yüksek kaliteyi yakalamayı amaçlamaktayız. Güvenirliliğimizin zedelenmesi yerine zarar etmeyi tercih ederiz. En önemli ve öncelikli hedefimiz, Güvenilir Olmak tır. Biz, müşterimizin parasının karşılığını alabilmesi için kararlarımızı verirken sanki müşteri adına karar veriyormuş gibi hareket ederiz. Adımlarımızı planlı atarız. İşimizi yarım bırakmayız. Kaynaklarımızın kısıtlı olduğu zamanlarda bile yapmamız gereken işin ciddiyetinin bilincindeyiz ve işimizi bitirmeden projeyi teslim etmeyiz. Soruları çözmek bizim sanatımızdır. Özellikle geliştirme alanında teknik yeterlilik, sorunlarla başa çıkabilme, bağ ve bağımlılıkları dikkate alarak düşünmek başarının bir numaralı anahtarıdır. Çalışanlarımızın kıymetini biliriz. Raflarımızı en ince ayrıntısına kadar tanıyan, aldığımız işi bilgi ve becerileriyle sorunsuz ve zamanında teslim etmemizi sağlayan personelimizin değerini en iyi biz biliriz. Uyarılar bize yön verir. Muhtemel risk oluşumu öncesinde ortaya çıkan önemli uyarıları mutlaka dikkate alırız ve kararlarımızı alırken bu riskleri göz önünde bulundururuz. Doğru ve hedefe yönelik analizler yaparız. Biz karmaşık problemlerle ilgili nedenlerin arayışındayken; detaylarda boğulmadan, çok zaman harcamak pahasına da olsa doğru ve hedefe yönelik analizleri yapma cesaretine sahibiz. Tehlikeyi görür, ortadan kaldırırız. Müşterilerimizin raflarında ortaya çıkan problemleri hassasiyetle ele alır ve gereken önlemleri alırız. Bu problemlerin raf güvenliği ile ilgili olması durumunda hemen harekete geçer ve titizlikle konunun üzerine gidip problemi ortadan kaldırırız. Tüm bu özelliklerimiz bizi sektörde farklı kılmaktadır. ürünlerin daha kaliteli olmadığını, bizlerin ithal ürün kalitesinde, hatta daha kaliteli ürünler ürettiğimizi müşterilerimize anlatmamız gerekmektedir. İkinci sorunumuz ise haksız rekabet yılına girdiğimiz bu günlerde teknoloji çağında hala rekabeti fiyat temeline oturtan üreticiler var. Bu tip üreticiler daha ucuz ürün üretebilmek adına merdiven altı imalat dediğimiz nitelikte üretim yapmakta, kaliteden ödün vermekte, devlete olan yükümlülüklerini yerine getirmemekte ve biz tüm yükümlülüklerini yerine getiren üreticiler olarak onlarla rekabet etmekte güçlük çekmekteyiz. Bu sorunun tek çözümü kayıt dışılığa son vermektir. Astaş Raf olarak modern tasarımların ve çağdaş yaklaşımların ön plana çıkarılması konusundaki çalışmalarımızı geliştirerek sürdürüyoruz. Uzman kadromuzla mekanların en ideal şekilde kullanılmasını sağlıyor ve her zevke hitap eden tasarımlarla dünya standartlarında ürünler üretmeye devam ediyoruz. Peki, raf sektörünün gelişimini nasıl görmektesiniz? Raf pazarının gelişimi, perakende sektörüyle paralellik gösteriyor. Son yıllarda perakende sektöründeki olumlu gelişmeler raf sektörüne de aynen yansıyor. Sektörünüzün mevcut sorunları nelerdir? Bu sorunların çözümü konusunda tecrübeli bir firma olarak neler söylemek istersiniz? Sektörümüzün sorunlarını iki başlıkta toplayabiliriz. Birinci sorunumuz ithal ürünler. İthal ürünlerin daha kaliteli olacağı varsayımından hareket eden müşteri nedeniyle sorunlar yaşanmaktadır. Müşteri ilişkileri yönetimlerimizi doğru planlayarak ithal 5

6 Raf sistemlerinde tercihimiz Astaş Raf Astaş Raf ın daimi müşterileri arasında yer alan Salıpazarı Mağazalar Zinciri, bu sayıdaki konuk firmamız. Raf sistemlerinde Astaş Raf ı tercih ettiklerini söyleyen Salıpazarı Mağazalar Zinciri Danışmanı Şaduman Güler ile Astaş Raf a dair merak edilenleri konuştuk. Raf sistemlerinde aradığınız kriterler nelerdir? Salı Pazarı Mağazalar Zinciri olarak, raf sistemlerinde; mağaza içerisinde dekoratif görünmesine, müşterinin rahat alışveriş yapmasını sağlamasına, teknolojik hizmet anlayışının teknik bakış açısıyla birleştirilerek müşterinin satışa yönelik eğilimlerini güçlendirecek fiziki ortamı yaratmasına önem veriyoruz. girişimci ve cesur düşünce yapısıyla, gelişime açık hizmet anlayışının var olması Astaş Raf ı tercih etmemizin en büyük sebepleri arasında yer alıyor. Astaş Raf ın en çok hangi ürününü almaktasınız? Astaş Raf ın mağaza içi ekipmanlarının tamamını kullanmaktayız. 6 Bir müşteri olarak, ürün alımı sırasındaki beklentileriniz hakkında neler söylemek istersiniz? Raf sistemleri alımında; beklentilerimizi karşılamasına, amaca uygun tasarlanmasına, satış sonrası hizmete, kaliteli ve ekonomik olmasına büyük önem vermekteyiz. Peki, neden Astaş Raf ı tercih ediyorsunuz? Astaş ı farklı kılan özellikler nelerdir? Sistemli, kaliteli ve fonksiyonel çalışma düzenine sahip olmaları, müşteri memnuniyetini ön planda tutarak anında çözüm üretmeleri, eğitimli ve uzman kadrosuyla hizmet kalitesini en üst seviyede tutmaları, Ürün alımı sırasında karşılaştığınız sorunlar var mı? Firmamız raf sistemlerinde Astaş Raf ı tercih etmektedir. Bu nedenle her hangi bir problemle karşılaşmadık. Salıpazarı Mağazalar Zinciri Danışmanı Şaduman Güler Ürün alımı sırasında Astaş Raf ın sağladığı kolaylıklardan bahsedebilir misiniz? Astaş Raf, sektördeki yeniliklerin takipçisi. Müşterilerine teknolojik değişimlerle ilgili fikir sunması, yönlendirmesi Astaş Raf ın en büyük hizmet anlayışlarından. Kaliteli ürünleri uygun fiyata sunması da cabası.

7 Her perakendeci marka olabilir mi? Mehmet Özkan Yeni ekonominin devlerinden amazon.com un kurucusu Bezos, markayı, İnsanların siz orada yokken, hakkınızda söyledikleri şeyler olarak tanımlıyor. Markanız; işletmenizi, ürün-hizmet kalitenizi ve imajınızı (algılanma seviyesi) temsil eder. Müşteri sizi markanızla tanır, markanızla arar, markanızla anımsar. Eğer bir marka iseniz, marka olmanın size getirdiği toplam kazanç, ürün hizmetinizin maliyetinden çok daha yüksektir. Eğer bir marka iseniz, herkes krizde çökerden, siz ayakta kalırsınız. Eğer bir marka iseniz, hafızalarda geçici değil, kalıcı bir rezervasyonunuz olur. Sonuçta marka olmanın getirdiği sayısız imtiyazların farkındayız. Elbette ki bütün işletmeler için küresel boyutta bir marka olmak zorunluluğundan bahsetmiyoruz. Çünkü kazanılacak imtiyazların yanı sıra, ödenecek bedellerden de bahsetmek gerekiyor. Çoğu sektörde, klasik anlamda bir marka olmanın bedeli uzun yıllar, yüksek bütçeler, sıkıntılı dönemler, küresel rakipler gibi zorlu parametrelerle ölçülmektedir. Ancak ekonomik varlığımızı sürdürdüğümüz kendi dar lokal yaşam alanımızda bile, hakkımızda olumlu bir şekilde konuşuluyor ve her koşulda sürekli tercih ediliyor olmak, dönemsel ya da kısa vadeli ataklar yerine bir maraton koşucusunun sabrı, gücü ve dayanıklılığıyla benzeşen marka olmak hedefine yaklaşmış olduğumuzun göstergesidir. Kısacası herkes kendi ölçeğinde marka olabilir. Marka olmak için müşteri ilişkileri yönetimi Perakendecinin temelde bir hizmet verdiği gerçeğinden hareketle, marka olma yolunda öncelikle müşteri ilişkileri yönetimi ne dikkat etmesi gerekir. 1- Yeni işletmecilik trendlerinde müşteri tanımı sık bir şekilde gündeme gelmektedir. Spor sektöründe taraftarlar, eğitim sektöründe hastalar artık müşteri olarak tanımlanmaktadırlar. Tüketici kavramından, müşterinizi net bir şekilde tanımlayın. 2- Pazar analizlerinizi yapın. Bulunduğunuz bölgenin demografik özelliklerini ve müşteri profilini dikkatli bir şekilde saptayın. Buradan hareketle müşteri profilinizin ihtiyaçlarını önceden tespit edin, gerekirse onlara daha önceden farkında olmadıkları yeni ihtiyaçlar gösterin. 3- Müşterinizin kârlılığını saptayın. Pareto prensibine göre kârınızın yüzde 80 ini müşterilerinizin yüzde 20 si gerçekleştirir. Yüzde 20 ye girenleri tespit edin. Onların sadakatini arttırmaya çalışın. Yüzde 80 e girenleri tespit edin, onların kârlılıklarını arttırmaya çalışın. 4- İyi günde ve kötü günde markanıza yatırım yapın. Bu durum sürekliliğinizi ifade eder. Müşteriniz, ona verdiğiniz derneğin kalıcılığını hissedecektir. 5- Rakip analizlerinizi yapın ve hizmet stratejinizi farklılaştırın. Bu durum yaratıcılığınızı ifade eder. Müşteriniz onun için gösterdiğiniz gayreti fark edecektir. 6- Ve son olarak şunu unutmayın. Markanın sahibi siz değilsiniz, müşterilerinizdir. Bütün plan ve uygulamalarınızı bu gerçeğe göre yapın. Eğer bir marka iseniz, marka olmanın size getirdiği toplam kazanç, ürün hizmetinizin maliyetinden çok daha yüksektir. Eğer bir marka iseniz, herkes krizde çökerden, siz ayakta kalırsınız. Eğer bir marka iseniz, hafızalarda geçici değil, kalıcı bir rezervasyonunuz olur. Sonuçta marka olmanın getirdiği sayısız imtiyazların farkındayız. 7

8 Yatırımcılar 2010 dan umutlu Deloitte Türkiye tarafından hazırlanan 2010 İlk Yarı Yıl Girişim Sermayesi Güven Araştırması, yatırımcıların beklentilerinin olumluya dönmeye başladığını gösterdi. Araştırmada, ekonomide olumlu gelişme bekleyen yöneticilerin oranı yüzde 44 çıktı. Yatırımcılar birçok konuda temkinli davranma eğilimlerini korurken, ekonomide W tipi inişli çıkışlı bir süreç bekleyenlerin sayısında azalma olduğu görülüyor. Ayrıca küçük ve orta ölçekli yatırım anlaşmalarında daha önceden olduğu gibi değerleme noktasında yaşanan sorunların da azalma eğiliminde olduğu anlaşılıyor. Girişim Sermayesi Güven Araştırması nın yeni bulguları hakkında bilgiler veren Deloitte Türkiye Kurumsal Finansman Sorumlu Ortağı Anthony Wilson, Girişim sermayesi söz konusu olduğunda, hiç kuşkusuz döneminde olduğu gibi heyecan veren büyük işlem hacimleri beklemiyoruz. Buna karşılık dokuz ay veya bir yıl öncesi ile kıyasladığımızda, bugün girişim sermayesi profesyonellerinin şirketler ile artık gerçek değerler üzerinden konuşuyor olması 2010 yılı için ümit veriyor. Yatırım profesyonelleri için değerli bir bilgi kaynağı olan Deloitte Türkiye Girişim Sermayesi Güven Araştırması, sunduğu veri ve istatistikleriyle, iyileşme eğiliminde bir yatırım ortamına işaret ediyor diye konuştu. Deloitte Türkiye tarafından hazırlanan 2010 İlk Yarı Yıl Girişim Sermayesi Güven Araştırması nda, Türkiye nin yatırım potansiyeline yer verildi. Yöneticilerden ilk kez iyimser görüş Araştırmada yatırımcılara gelecek altı ay için nasıl bir piyasa öngördükleri soruldu. Yöneticilerin yüzde 44 ünün ekonomide gelişme olacağını söylemesi sürpriz yarattı. Aynı oranda bir yönetici kitlesi ekonomide değişiklik görmediğini vurgularken, her sekiz yöneticiden biri ekonominin gerilediği yolunda görüş bildirdi. Gelecek ayda yatırım yapılması olası şirketlerin finans durumlarıyla ilgili tahminler ise ekonomiye bakıştan daha iyimser görünüyor. Araştırmaya yanıt verenlerin yarısı firmaların daha iyiye gittiğini söylerken, diğer yarısı finansal durumlarında herhangi bir değişiklik olmadığı kanısında. Yatırımcıların %94 ü net alıcı Yatırımcıların gelecek altı ay içindeki pozisyonlarını da sorgulayan araştırma, yanıt verenlerin yüzde 94 ünün net alıcı olduğunu gösteriyor. Önceki araştırmalara göre çok yüksek olan bu net alıcı oranı, 2009 un ilk yarısında yüzde 92 olmasına karşın, ikinci yarısında yüzde 76 ya kadar gerilemişti. Deloitte Türkiye 2010 İlk Yarı Yıl Girişim Sermayesi Güven Araştırması, yapılan anlaşmaların yatırım tutarları açısından da ümit verici gelişmeler yaşanabileceğini gösteriyor. Profesyoneller yatırım anlaşmalarının işlem hacimlerinde yüzde 69 gibi bir artış bekliyor. Yakın zamanda gerçekleşen anlaşmaların işlem hacimleri düşük olmakla birlikte sadece yüzde 6 gibi küçük bir grup, bu yılın ilk yarısında işlem hacimlerinde gerileme beklediğini ifade etti. Türkiye hala cazibe merkezi Araştırmanın can alıcı sorularından biri de, Türkiye nin yatırım açısından durumunu sorgulamayı hedefliyordu. Katılımcıların sadece yüzde 19 u Türkiye de yatırım yapmak için bu yıl daha fazla fon ayıracağını ifade ederken, yüzde 63 ü yatırım için ayıracağı fon miktarını arttıracağını ama bu artışın yüksek olmayacağını vurguladı. 8