SAĞLIK BAKANLIĞI SÖZ BİZİM İÇİN SENETTİR BU İLKELİ DURUŞUMUZDAN ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ >28 >24

Transkript

1 SAĞLIK BAKANLIĞI >28 SINIFTA KALMISTIR 14 Mart Tıp Bayramı öncesi Sayın Başbakanımız tarafından sağlık çalışanlarına müjde şeklinde açıklanan hususlar ile ilgili Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanlarının yetkili sendikası Sağlık-Sen olarak tüm Türkiye de basın açıklamaları gerçekleştirdik. Sağlık ve Sosyal Hizmetlerde YIL:6 SAYI: 19 NİSAN 2015 SÖZ BİZİM İÇİN SENETTİR BU İLKELİ DURUŞUMUZDAN ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ >24 Sağlık-Sen 5. Olağan Genel Kurulu Ocak 2015 tarihlerinde Ankara da gerçekleştirildi. Genel Kurula Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Kaçar ve Sağlık Bakan Yardımcısı Erkan Kandemir in yanı sıra, Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, Uşak Milletvekili İsmail Güneş, Burdur Milletvekili Bayram Özçelik, Manisa Milletvekili Muzaffer Yurttaş, Siirt Milletvekili Osman Ören, Memur-Sen e bağlı sendikaların Genel Başkan ve yönetim kurulu üyeleri, şube başkanları ve çok sayıda davetli katıldı. MEMUR-SEN 5. OLAĞAN GENEL KURULU GERÇEKLEŞTİRİLDİ >34 BÜYÜK TÜRKİYE BULUŞMAMIZI COŞKUYLA GERÇEKLEŞTİRDİK Sağlık-Sen 2015 Büyük Türkiye Buluşması, Antalya nın Belek Beldesi nde Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu nun da katılımıyla yapıldı Büyük Türkiye Buluşması nın açılışında konuşan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık- Sen Genel Başkanı Metin Memiş, taşeronlaşmaya karşı çıkarken, yıpranma payının en kısa sürede hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti. >30

2 2 NİSAN 2015 Editörden İdris BAYKAN Genel Başkan Yardımcısı (Basın ve İletişim) Tarih Yazan Kahramanlara Selâm Olsun Alemlerin Rabbine(cc) hamdü senalar ve sonsuz şükürler olsun. Sağlık-Sen olarak üyelerimiz, kamu çalışanları, Ülkemiz ve bütün insanlık adına, sahip olduğumuz değerleri koruma ve yüceltme azmiyle sendikacılık yapıyoruz. Sendikal mücadelemizde 20 yılı geride bıraktık. Bu yolculukta bizlere öncülük edip ebedi hayata intikal edenleri rahmet ve minnetle anıyoruz. Sendikamızın basın iletişimden sorumlu genel başkan eski yardımcısı Mutlu KAYA beyefendinin görevinden ayrılmasının ardından bu bayrak yarışında sıra bize geldi. Mutlu KAYA Başkanımıza hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyor, bundan sonraki yaşamında başarılar diliyoruz. Üye olarak başladığımız sendikal mücadelemizde Trabzon Şube Başkanlığı görevimizi yeni kardeşlerimize teslim ederek Genel Başkan Yardımcılığı görevimize başladık. Gazetemizin bu sayısında bazı değişikliklerle karşınızdayız. Gazetemizin rahat taşınıp okunabilmesi için boyutunu küçülterek, bazı haberlerimize kare kod uygulaması ekledik. Böylelikle haberlerimize hareketlilik kazandırdık. Çok değerli Sağlık-Sen üyeleri sizler tarihe şahitlik eden ve tarih yazan kahramanlarsınız. Dünyanın sözde sahipleri, yönetenleri (para, fikir vb. patronları) maneviyat ekseninde düşünemediklerinden hiçbir zaman tatmin olmadılar olamayacaklar. Çünkü mutlak galibiyet; kul olmaktan, adilce yaşayıp, kardeşçe paylaşmaktan ve kendisi dışındaki insanların haklarına saygı göstermekten geçiyor. Bizler asli görevlerimizi unutmadan kendimizi eğitmeli, eksiklerimizi tamamlamalı ve hatalarımızdan ders çıkararak geleceğe emin adımlarla yürümeliyiz. Uzun yıllardır devam eden aşağılanma ve ötekileştirilme prangalarını kırmalıyız. Ehil olmalı, Ülkemiz ve Dünya üzerindeki oynanmaya çalışan oyunları görmeliyiz. Yani şunu söylemek istiyoruz; Ülkemiz ve Dünya üzerindeki gerçekleri görmeli sorunları çıkaranları ve sorunlardan nemalananları iyi tanımalıyız. Çalışanların köleleştirilmediği, ideolojik yaklaşımlardan uzak, partiler üstü bir sendikacılıkla hareket ederek Ülkemizin ve Dünyanın geleceğini inşa etme derdinde ve azminde olmalıyız. Bizler bu inançla sendikacılık yapıyoruz. Sendikal mücadelemiz, milletimizin şahlanarak ayağa kalkacağı, herkesin kendi inancını rahatça yaşayacağı, dünyaya adaletin hakim olacağı; çalışanların haklarının alınlarının teri kurumadan verileceği ve emeklerinin karşılığını hakkıyla alıp insan onuruna yaraşır bir yaşama kavuşacağı günlere kadar sürecektir. Şundan zerre şüpheniz olmasın. Adanmış ve savunma azimli yürekleri en donanımlı ordular dahi yenemez. İnanıp idealleri uğruna fedakârlık yapabilenler ölümsüzleşirler. Selâm; adanmış, savunan, yürekleri sevgiyle coşan, Hakkı tutup kaldıranlar üzerine olsun. SENDİKAMIZLA SWTUF ARASINDA İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI İMZALANDI Sendikamız Sağlık-Sen, Sudan İşçi Sendikaları Konfederasyonu na bağlı eğitim, yüksek eğitim ve sağlık hizmetleri kolunda yetkili sendikalar ile işbirliği anlaşması yaptı. Sağlık-Sen ile Sudan İşçi Sendikaları Konfederasyonu nun yetkili sendikaları arasında yapılan anlaşmalara göre, çalışma hayatı ve sendikal faaliyetler hakkında bilgi ve deneyimlerden yararlanmak üzere karşılıklı heyet gönderilecek. Karşılıklı yarar temelinde sendikalar, devletler ve halklar arasında güçlü ilişkiler kurulmasına katkı yapacak. Çalışma hayatı ve sendikaların faaliyetleri hakkında gazete, dergi, broşür, kitap gibi farklı materyaller paylaşılacak. Bilgi ve deneyim paylaşımı temelinde, uzman, personel, temsilci gibi farklı kategorideki YAYIN SORUMLUSU Hakan YILDIZ GRAFİK TASARIM VE UYGULAMA Sedat ALTUĞ Abdurrahman BALCI FOTOĞRAF Emrah ÇANKAYA BASKI katılımcılar için eğitim programları düzenlenecek. Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Genel Başkanvekilimiz Semih Durmuş: Türkiye çalışma hayatıyla ilgili son derece önemli deneyimlere sahip olan bir ülke. Bu deneyimleri dostlarımızla paylaşmaktan ve sizin deneyimlerinizden faydalanmaktan mutluluk duyarız. Yapılan anlaşmaların sendikalar açısından önemli olmasının yanı sıra Türkiye ve Sudan ilişkilerinin gelişmesi adına da önemli rol oynayacaktır dedi. Anlaşmaya sendikamız adına Genel Başkanvekilimiz Semih Durmuş, Sudan Sağlık Hizmetleri Sendikası adına ise Genel Sekreteri Emam Ibrahim Elemam imza attı. NİSAN ADINA İMTİYAZ SAHİBİ Metin MEMİŞ Genel Başkan GENEL YAYIN YÖNETMENİ VE SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ İdris BAYKAN Genel Başkan Yardımcısı YAYIN KURULU Semih DURMUŞ Kemal ÇIRAK Himmet BAYAR Mustafa ÖRNEK Abdülaziz ASLAN Fatih SEYRAN GENEL MERKEZİ GMK Bulvarı Özveren Sok. No:9/2 Demirtepe/ANKARA Tel: Faks: GSM:

3 NİSAN DEĞERLER SENDİKACILIĞI 20 YAŞINDA Sağlık Sen sendikal mücadelesinde 20 altın yılı geride bırakarak yoluna devam ediyor. Sendikal anlayışımızı insan merkezli hizmet sendikacılığı olarak tanımlarken, bir ideolojinin veya siyasal düşüncenin aygıtı olarak temel amacından uzaklaşan, dolayısıyla da kitlesine ve ait olduğu topluma yabancılaşan klasik sendikal anlayışı değiştirme iddiamızı da ortaya koyduk. Geride bıraktığımız yıllar içinde emek, millet ve insanlık tasavvurumuzla sendikal mücadeleyi, her anlamda değer üreten şahsiyetli bir kimliğe kavuşturduk. Söylem ve eylemleriyle çalışanları çözümsüzlük, mutsuzluk ve isyan zemininde tutmaya çalışan klasik sendikacılığın devranına son verdik. İnsanımızın onurlu yaşam hakkı her şeyden önce gelir dedik. Adalet anlayışı, güven ve huzur içinde çalışma hakkı, hiçbir ideolojik veya siyasal hedefin gölgesinde bırakılamaz, buna sessiz kalan veya konjonktürel yaklaşan bir sendikal anlayış, kitlesine ihanet etmiş, varlığını inkar etmiş olur dedik. 20 yıldır Sağlık Sen ve Memur Sen kadroları olarak, bu inançla mücadele ettik, Bu duruşumuzla üyelerimizin emanetine, milletimizin güvenine layık olmaya çalıştık. Hiçbir zaman çözümsüzlüğü seslendiren, mutsuzluğu ve isyanı besleyen bir hareket olmadık. Çözüm dedik, huzur ve mutluluğun yollarını aradık. Inancımız gereği meşru hedeflerimizi savunurken, meşru olmayan yol ve yöntemlerden uzak durmayı bize inanan kitlemize ve ait olduğumuz topluma karşı en temel sorumluluğumuz saydık. Özümüz, sözümüz ve faaliyetlerimizle insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışının hüküm süreceği bir geleceğin samimi savunucuları olduk. Klasik ücret sendikacılığının karşısına değerler sendikacılığını koyduk. Her zaman ve zeminde maddi ve manevi anlamda değer üretmek için örgütlendik. Üyelerimizin sadece ekonomik haklarına değil, mesleki saygınlığına, çalışma ortamına, sağlığına, huzuruna ve geleceğine değer katmak için arayış içinde olduk yılı bu noktada sendikal farkımızı hissettirdiğimiz önemli bir yıl olmuştur. Yıpranma payı, ek ödemelerin emekliliğe yansıması lisans tamamlama hakkı Bunlar bizim gündeme getirdiğimiz, her aşamasını takip ettiğimiz ve hakkaniyetli şekilde uygulamaya geçmesi için kararlılıkla mücadele ettiğimiz konular. Geçmişte elde ettiğimiz kazanımlar gibi, inşallah bu konularda da samimi gayretlerimiz boşa çıkmayacak ve 2015 yılı bu taleplerin kazanıma dönüştüğü yıl olacak. Emeğe ve hayata dair üretken kimliğimizi besleyen en önemli kurumsallaşma çalışmamızı SASAM Enstitüsünü faaliyete geçirerek gerçekleştirdik. Hem çalışanların hem de toplumun bizzat hayatını etkileyen konularda, politika geliştirme, çalışanlar ve toplum yararına sistemlere yol gösterme, denetleme gibi bir vizyonla, değerler sendikacılığı mücadelemizi önemli bir evreye taşımış olduk. Sendikal tarihimiz açısından genç bir hareket olmamıza rağmen, sendikacılığı; insan merkezli, ait olduğu kitleyle ve toplumla güçlü bağ kuran, küresel düzeyde etkiyi hedefleyen bir bilince ve motivasyona eriştirdik. Sendikal mücadelemizi medeniyet mefkuremizden beslenerek geleceğe taşımak ve adalet temelinde sürdürdüğümüz insanlık mücadelemizi hedefe ulaştırmak için, büyük bir inanç ve kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Sağlık ve sosyal hizmetler gibi insan hayatına hizmet edilen alanlarda hizmet alanlar ve hizmet sunanların onuruna yaraşır politikaların hayat bulması için bütün gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz. Sağlık Sen olarak 5. Olağan Genel Kurulumuzu bütün teşkilatımızla birlikte böyle bir ruh ikliminde gerçekleştirdik. Emanetini taşıdığımız sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımızın haklarına halel getirmemek, yeni Türkiye yolunda milletimizin güenini boşa çıkarmamak adına, samimiyetimizi, ihlasımızı ve ahdimizi tazeledik. Bu yolda her zaman olduğu gibi yegane güç kaynağımız Bugün itibariyle 220 bini aşan üyesiyle büyük Sağlık Sen teşkilatımız olacaktır.

4 4 NİSAN 2015 SAĞLIK BAKANI DR. MEHMET MÜEZZİNOĞLU NDAN SENDİKAMIZA ZİYARET Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu Sağlık-Sen Genel Merkezi ne gelerek Genel Başkanımız Metin Memiş i ziyaret etti. Ziyarette Genel Merkez Yönetim Kurulu üyelerimiz ile birlikte bakanlık bürokratları da hazır bulundu. Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu Sağlık-Sen Genel Merkezi ne gelerek Genel Başkanımız Metin Memiş i ziyaret etti. Ziyarette Genel Merkez Yönetim Kurulu üyelerimiz ile birlikte bakanlık bürokratları da hazır bulundu. Sağlıkta dönüşüm projesi kapsamında sağlık çalışanlarının fedakarca görev yaparak bu projenin başarıya ulaşmasında önemli rol oynadığını kaydeden Genel Başkanımız Metin Memiş, çalışanlara bu fedakarlığın karşılığının verilmesi gerektiğini ifade etti. Sağlık-Sen olarak sağlık çalışanlarına yıpranma payının verilmesi, kreş açılması ve lisans tamamlama hakkı verilmesi taleplerinin kırmızı çizgileri olduğunu Bakan Müezzinoğlu na ileten Genel Başkanımız Metin Memiş, Sağlık-Sen in düzenlediği Türkiye Buluşması programına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın yıpranma payı, lisans tamamlama ve kreş hakkı konularında müjde verdiğini hatırlat- tı. Ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması konusunda da sağlık çalışanlarının önemli beklentileri olduğunu kaydeden Memiş, 2015 yılını ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması yılı ilan ettiklerini, 14 Mart Tıp Bayramı nda sağlık çalışanlarının ek ödemelerinin emekliliğe yansıtılması konusunda müjde beklediklerini ifade etti. Memiş, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması durumunda sağlıkta dönüşümün daha da ileriye seviyeye çıkacağını belirterek, bunun sağlık çalışanlarını motive edeceğini söyledi. Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddetin Önlenmesi İçiṅ Caydirici Tedbiṙler Alinma Toplumsal şiddetin son yıllarda önemli bir şekilde artış gösterdiğine dikkat çeken Genel Başkanımız Metin Memiş bunun son örneğinin Özgecan Arslan ın vahşice

5 NİSAN öldürülmesi olayında görüldüğünü söyledi. Toplumsal şiddetin sağlık çalışanlarına da yansıdığını ve görevi başında sağlık çalışanlarının öldürüldüğünü, darp edildiğini kaydeden Memiş, Sağlık-Sen in girişimleri sonucu sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanların tutuklu olarak yargılanmasına ilişkin yasal düzenlemelerin yapıldığını söyleyerek bu uygulamanın şiddetin önlenmesi adına ciddi katkıları olduğunu söyledi. Memiş, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçilmesi için daha caydırıcı tedbirlerin alınması gerektiğini de ifade etti. Bakan Müezzinoğlu: Yıpranma Payı ve Lisans Tamamlama İle İlgili Çalışmalarımız Sürüyor Sağlık-Sen Genel Başkanlığı na yeniden seçilen Genel Başkanımız Metin Memiş e hayırlı olsun dileklerini ileten Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu Sağlık-Sen in çalışanlar adına önemli çalışmaları olduğunu belirterek sağlık çalışanlarının sorunları ve çözüm önerileri ve sağlık politikaları ile ilgili Sağlık-Sen ile çalışmaktan memnun olduklarını söyledi. Genel Başkanımız Metin Memiş in taleplerine cevap veren Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, lisans tamamlama konusunda YÖK ile görüştüklerini 2015 yılı içerisinde planlama takvimini oluşturacaklarını söyledi. Yıpranma payı konusunu Bakanlar kurulunda görüştüklerini ifade eden Bakan Müezzinoğlu konu ile ilgili çalışmaları sürdürdüklerini ve en kısa sürede sonuca ulaştırmak istediklerini söyledi. Kreş konusuna da değinen Bakan Müezzinoğlu var olan kuruluşlarımıza imkanlar dahilinde kreş açıldığını yeni projelere ise mutlaka kreş yapacaklarını sözlerine ekledi. Sağlık-Sen tarafından kurulan Sağlık-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi ni de (SASAM) ziyaret eden Bakan Müezzinoğlu merkezin çalışmaları hakkında bilgi aldı. Genel Başkanımız Metin Memiş ziyaretin anısına Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu na Mevlana nın hat sanatı ile işlenen bir sözünün yer aldığı tablo hediye etti. KİK LER YAPILDI, TALEPLERİMİZ KAZANIMA DÖNÜŞENE KADAR: TAKİPÇİSİYİZ 16 Nisan da Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü nde ve 21 Nisan da Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu nda yapılan Kurum İdari Kurulları Nisan ayı sonuna kadar Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Adli Tıp Kurumu ile devam edecek. Yapılan görüşmelerde lisans tamamlamanın bu yıl hayata geçirilmesi yönünde somut kararlar alınmış olup, sendikamızın lisans tamamlama programlarına ilişkin çalışması Bakanlığa sunuldu. Aynı kurumda çalışan eşlerin nöbetlerinin düzenlenmesinde aile bütünlüğünün sağlanması için eşlerle birlikte nöbet düzenlemesi yapılması hususunda ortak karara varılan kurum idari kurullarında ayrıca yıpranma payı ve döner sermaye katsayılarının yeniden düzenlemesi taleplerimizin yanı sıra, son yapılan zamlardan sonra YÖK kadrosundaki asistan hekimler ile Bakanlık kadrosundaki asistan hekimler arasındaki ücret farklılıkları, afili hastanelerde yaşanan döner sermaye sorunları, maçlara ve çeşitli spor etkinliklerine görevli olarak gönderilen sağlık çalışanlarının ödenekleri, atama taleplerini kuruma göndermek yerine bir süre elinde bekleten il idarecileri ile ilgili sorunlar, eş durumu tayinlerindeki sorunlar, dağıtılabilir döner sermaye bütçesinin artırılması hususları görüşüldü.

6 6 NİSAN 2015 FİLİSTİN MECLİS BAŞKANI BAHAR: İYİ Kİ MEMUR-SEN VAR Filistin Meclis Başkanı Ahmed M. A. Bahar ı makamında kabul eden Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Şehitleri bizim şehitlerimiz, gazileri bizim gazilerimiz, evsizleri bizim evsizimiz ve yetimleri bizim yetimlerimiz. O yetimlere sahip çıkmakta bizim boynumuzun borcu diye konuştu. Filistin Meclis Başkanı Ahmed M. A. Bahar başkanlığında Filistinli milletvekillerinden oluşan heyet, Memur-Sen Genel Başkanı Gündoğdu yu ziyaret etti. Heyet adına konuşan Filistin Meclis Başkanı Ahmed M. A. Bahar, «Türkiye deki sesimiz oldunuz. İyi ki varsınız. Filistin halkının yanında durarak, yardımlar yaparak, özgür Kudüs, özgür Mescid-i Aksa mücadelemize güç veriyorsunuz. İnşallah tez zamanda özgür Mescid-i Aksa da birlikte namaz kılacağız» dedi. Türkiye Her Zaman Yanımızda Oldu Gazze de yaşanan felaketlerin ve anlaşmazlığın asıl nedeninin İsrail devleti ve İsrail in işgali olduğunu belirten Bahar, İsrail in son 5 yılda Filistinlilere yönelik 3 savaş gerçekleştirdiğini söyledi. İsrail in son saldırılarında birçok evin, mescitlerin, okulların, fabrikanın ve işyerinin yıkıldığını, çok sayıda kişinin evsiz ve işsiz kaldığını ama buna karşı Filistin halkının Allah a olan umutlarının kesilmediğini ve asla da kesilmeyeceğini dile getiren Bahar, Türkiye nin de kendilerinin yanında olduğunu ve olmaya devam edeceğine yürekten inandıklarını kaydetti. Bahar, yaşanan savaşların ve sıkıntıların altında halkın kendilerini tercih etmesinden İsrail in duyduğu rahatsızlığın yattığını belirterek, «Filistin halkı sabırlı olacak. Tüm topraklarını kurtarıncaya kadar mücadelesine devam edecek. Her bir Filistinli Kudüs ve Mescid-i Aksa yı kurtarmak için birleşmiş durumda» dedi. İsrail Mescid-İ Aksa yı Yıkmak İstiyor Filistinlilerin son savaşta sınırlı imkanlarına rağmen Gazze den İsrail şehirlerini vurmayı başardığını ifade eden Bahar, topraklarını bu direnç ve inançla kurtarmaya devam edeceklerini bildirdi. Bahar, İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa ya yönelik saldırılarına da değinerek, İsrail in Mescid-i Aksa yı yıkıp yerine kendi batıl inançları doğrultusunda Süleyman Tapınağı nı yapmak istediğini anlattı. «Kudüs halkı, Kudüs ü bırakmamak ve savunmak için maddi ve manevi desteklere muhtaç. Mescid-i Aksa nın ve Kudüs teki insanların Memur-Sen in güçlü bir desteğine de her zamankinden çok ihtiyacı var» diyen Bahar, Mavi Marmara ya yönelik saldırıda yaşamını yitirenlerin fedakarlığının Gazze de dikilen anıtla ölümsüzleştiğini ifade etti. 800 Bin Üyemiz İle Yanınızdayız Memur-Sen Genel Başkanı Gündoğdu da 800 bin üyesi olan Memur-Sen in, Filistinlilerin de sendikası olduğunu söyledi. Gazze nin yeniden imarını için her türlü desteğe ve yardıma hazır olduklarını bildiren Gündoğdu, Mehmet Akif İnan Memur-Sen Okulu nu ve bir hastane inşa etmeyi hazır olduklarını bildirdi. Şehitleri Bizim Şehitlerimiz İsrail in son saldırıda yıktığı yerlerde onarım ve inşa çalışmalarını engellediğini bildiklerini belirten Göndoğdu, Gazze de imarın gerçekleşmesi için girişimlerini sürdüreceklerini dile getirdi. Göndoğdu, konfederasyonlarının dünyanın tüm mazlumlarının yanında olduğu gibi Filistin halkının da yanında olacağını ifade ederek, «Şehitleri bizim şehitlerimiz, gazileri bizim gazilerimiz, evsizleri bizim evsizimiz ve yetimleri bizim yetimlerimiz. O yetimlere sahip çıkmakta bizim boynumuzun borcu» diye konuştu. Filistin Meclis Başkanı Bahar kendisine ebru tablo armağan eden Göndoğdu yu Filistin e davet etti. Gündoğdu, davete olumlu yanıt verdi. Görüşmede Memur-Sen Genel Başkan Yardımcıları Metin Memiş, Hacı Bayram Tonbul, Mehmet Emin Esen, Ekrem Yavuz, Emekli Memur-Sen Genel Başkanı Emin Şenver, Memur-Sen Genel Koordinatörü Halit Ortaköy, Memur-Sen Danışmanları ve İHH Yetkilileri hazır bulundu.

7 YIPRANMA PAYI, ÇALIŞTAY DA MASAYA YATIRILDI Sendikamız tarafından, sağlık çalışanlarına yıpranma payı verilmesiyle ilgili bir çalıştay düzenlendi. Yıpranma payı konusunda; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mayıs ayında Sağlık-Sen Türkiye Buluşması nda söz vermişti. Ankara da gerçekleştirilen çalıştaya Genel Başkanımız Metin Memiş ve genel merkez yöneticilerimizin yanı sıra, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ndan bürokratlar, Devlet Personel Başkanlığı ndan uzmanlar ve her meslek grubundan sağlık çalışanları katıldı. Genel Başkanımız Metin Memiş çalıştayla ilgili yaptığı açıklamada yıpranma payının sağlık çalışanları tarafından heyecanla beklendiğini ifade ederek konu ile ilgili çalışmaların bir an önce tamamlanması gerektiğini söyledi. Sağlık-Sen tarafından Mayıs ayında düzenlenen Hemşireler Günü Türkiye Buluşması nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın verdiği yıpranma payı sözü ile ilgili gerekli çalışmaların yapılmaya devam edildiğini Genel Başkan Memiş, gerçekleştirdikleri bu çalıştayın sonuçlarını Sağlık Bakanı ve Çalışma Bakanı ile paylaşacaklarını ifade etti. Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan ın lisans tamamlama, yıpranma payı ve kreş konusunda söz verdiğini hatırlatan Memiş, Sağlık çalışanlarına lisans tamamlama konusunda yasal düzenleme yapıldı. Kreş konusunda genelge yayınlandı. Geriye Cumhurbaşkanımız tarafından sözü verilen ve henüz hayata geçmeyen yıpranma payı kaldı. Bugün düzenlediğimiz çalıştayda bir yol haritası çıkaracağız. Buradan çıkacak sonuç, bakanlıklarımız tarafından yürütülen çalışmalara ışık tutacak ve sağlık çalışanlarının taleplerini ve seslerini ilgili makamlara ulaştırmayı sağlayacaktır. şeklinde konuştu. Sağlık çalışanlarının en büyük sorunlarından birisinin de ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmaması olduğunu da belirten Metin Memiş, bu taleplerinin de kazanıma dönüşmesi için mücadelelerinin süreceğini kaydetti. NİSAN 2015 Dış Akıl ve Piyonları Semih DURMUŞ Genel Başkan Vekili 7 Satranç M.S. 6. YY Hindistan da ortaya çıkmış bir zeka oyunudur. Ülkemiz üzerinde kurgulanan oyunları satranç üzerinden okuyacak olursak, oyuncu dışarıda olan dış aklı ve piyon ise içeride olan figüranları temsil eder. Üst akıl olan oyuncu plan-proje yapar, piyonlar ise kendilerine verilen vazifeyi ifa eder. Azgın azınlık diyorum çünkü yılları arasında ülkemizden 1,2 trilyon dolar parayı faiz yolu ile götürmüşler. Yani ülke bütçesinin 6 katı büyüklüğünde zenginliğimizi sömürmüşler, geleceğimizi çalmışlar, ama hala daha da doymamışlar. Bu nedenle azgın azınlık diye tanımlıyorum. Azgın azınlık olan dış aklın amacı piyonları vasıtası ile devlete hakim olmak, ülkenin zenginliklerini sömürmeye devam etmektir. Dış aklın hakimiyeti iradelerini kendilerine teslim etmiş olan piyonlar üzerindedir. Milletin iradesinin üzerindeki hakimiyetlerini de piyonlar vasıtası ile gerçekleştirirler. Yoksa milletin üzerinde doğrudan bir hakimiyetleri yoktur, olamaz da. Bu nedenle kendilerini milletten her zaman gizlediler ve bundan sonra da gizlemeye devam edecekler. Çünkü deşifre olduklarında millete karşı oynadıkları bu oyunu kazanabilme şansları yoktur. İçerideki piyonların asli vazifesi azgın azınlık olan dış aklı gizlemek, milletin sömürülmesinin devamını sağlamaktır. İyi tanımamız gereken bu piyonlar iş dünyasına, medya dünyasına, sanat dünyasına, STK lara, ülke ve toplum adına önem arz eden tüm kurumlara çöreklenmişlerdir. Aynı zamanda bu piyonlar toplum önünde iş adamıdır, din adamıdır, akademisyendir, sanatçıdır, ama aynı zamanda masondur, lionstur, rotaryendır. Ülkemizde on yılda bir gerçekleşen darbelere ve bu darbelerde rol almış piyonların durumuna bu gözle bakmak anlamlı olur. Son dönemde; ağaç bahanesi ile yapılan gezi olayları, Aralık yargı darbesi girişimini, 6-8 Ekim Kobani eylemleri, 7 Şubat 2012 MİT Müsteşarının tutuklanması girişimi, aynı dış aklın ve içerdeki piyonların organizasyonudur. Bakın, eğer bu ülkedeki gidişattan birileri şikayet edecekse bu şikayet edenler büyümeden en çok pay alanlar asla olamaz. Avrupa Birliği ülkelerinin ekonomilerinin küçüldüğü, Türkiye ekonomisi son 12 yıl içerisinde sürekli büyüdüğü dönemde, kartelci iş dünyası ekonomik olarak 10 kat büyümüş, maaşlarının yurt dışından ödendiği ortaya çıkan ve TV deki her bir program için 3-5 bin TL ücret alan medya mensupları, bir saatlik konser için 100 bin TL ücret alan sanat dünyasının mensupları şikayet edecek en son kişiler olsa gerek. Her şeye rağmen en çok kazananların şikayet ediyor olması sizce de garip değil mi? Bu yıl Çanakkale Savaşının 100. yılı bu vesile ile şehit ve gazilerimizi saygı ile anıyor onların şahsı manevisinde tüm ecdadımızı rahmetle yad ediyorum. Ecdadın cephede kazandığı bağımsızlık savaşı şimdi ekonomi, kültür, sanat, teknoloji cephesinde devam etmektedir. Nasıl ki bizler ecdadın kazandığı zaferden dolayı gurur duyuyorsak, neslimizinde bizimle gurur duyabilmesi için tüm bu alanlarda zaferler kazanmamız gerekiyor. Dışarıdan ve içerden kuşatılmışlığı kırabilmemiz için ihtiyacımız olan en önemli şey birbirine kenetlenmiş nitelikli insan gücüdür. Son sözü, sözün ustası Mehmet Akif ERSOY a bırakalım; Tükürün milleti alçakça vuran darbelere! Tükürün onlara alkış dağıtan kahbelere! Ağızlarının payını AKİF vermiş, boylarının ölçüsünü de BİZ alıp gönderelim.

8 8 NİSAN 2015 MEMİŞ: ÜNİVERSİTE HASTANELERİ BİRLİĞİ KURULMALI Çalıştay raporuna ulaşmak için akıllı telefonunuzdan QR kod okuyucu ile okutunuz Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, yeni Türkiye de yeni üniversite hastaneleri yapısının oluşturulması gerektiğini vurgulayarak, Toplumda üniversite hastanelerinin devlet hastaneleri gibi bir misyona sahip olduğu yönünde yanlış bir algı bulunuyor. Üniversite hastaneleri; sağlık hizmeti ile eğitim-araştırma-bilim arasına sıkışıp kalmıştır dedi. Memiş, Sağlık-Sen tarafından yapılan Üniversite Hastaneleri ve Çalışanları Sorunları Çalıştayı nın sonuçları hakkında bilgi verdi. Türkiye de sağlıkta dönüşüm projesiyle gerek Sağlık Bakanlığı bünyesindeki hastanelerin fiziki koşullarında, gerekse vatandaşa hizmet sunumunda önemli atılımlar gerçekleştiğini ancak üniversite hastanelerinin bu süreçte çeşitli sorunlarının olduğunu belirtti. Üniversite hastaneleri ve çalışanlarının sorunlarının çözülmesi, mağduriyetlerinin giderilmesi ve çözüm önerilerinin sunulması amacıyla çalıştay düzenlediklerini hatırlatan Memiş, buradan ortaya çıkan en çarpıcı sorunun üniversite hastanelerinin akademik bir kurum mu, sağlık hizmeti sunan bir hastane mi olduğu konusu olduğunu söyledi. Memiş, toplumda üniversite hastanelerinin devlet hastaneleri gibi bir misyona sahip olduğu yönünde yanlış bir algı bulunduğunu anlattı. Metin Memiş, aslında üniversite hastanelerinin bir hizmet hastanesi değil, 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu na göre araştırma ve uygulama merkezi konumunda olduğunu belirtti. Bu hastanelerin temel amaçlarının da eğitim, araştırma ve sağlık hizmeti sunmak olduğunu dile getiren Memiş, Ancak toplumda Sağlık Bakanlığına bağlı diğer hastaneler gibi asli görevinin sağlık hizmeti sunmak olduğu düşünülmekte. Yani, üniversite hastaneleri; sağlık hizmeti ile eğitim-araştırma-bilim arasına sıkışıp kalmıştır. Üniversite hastanelerinin asli görevine dönmesi çok önemlidir dedi. Afiliye hastaneler Üniversite hastaneleri ile Sağlık Bakanlığının tesislerinin ortak kullanımı anlamında çeşitli illerde afiliasyon işbirli- (işbirliği, ilişki) uygulamalarının yapılandırıldığını ve devam ettiğini belirten Memiş şunları kaydetti: Mevcut afiliasyon uygulamalarındaki temel sorunun bu hastanelerde üniversite hastanesi niteliğinden çok hizmet hastanesi niteliğinin öne çıkarılmaya çalışılmasıdır. Afiliasyon konusunda mevcut yaklaşımlara ve anlayışa son verilerek yeni bir yapılanmaya gidilmelidir. Sağlık sistemimizde üniversite hastanelerinin misyonu netleştirilmeli, araştırma ve eğitim rollerine zarar vermeyecek şekilde ileri derecede sağlık hizmeti üreten referans kurumlar olarak yapılanmaları sağlanmalıdır. Bugünkü haliyle üniversite hastanelerine hem birinci basamak, hem ikinci basamak, hem de üçüncü basamak hastaları herhangi bir engel olmadan başvurabilmektedirler. Oysa, asıl görevleri ve rolleri üçüncü basamak bir kurum olmanın gereği olarak ileri düzeyde bilgi, beceri ve yaklaşımlar gerektiren, ikinci basamakta karşılanamayan sağlık hizmeti taleplerinin karşılanması olmalıdır. Sağlık Bakanlığının işi eğitim vermek olmamalı, eğitim işi üniversitelerde olmalı YÖK bünyesinde üniversite hastaneleri birliği oluşturulmalı Üniversite hastanelerinin YÖK bünyesinde sahipsiz olduğunu ifade eden Memiş, YÖK bünyesinde üniversite hastanelerinin sorunlarının ele alındığı, tartışıldığı ve izlendiği, çözüm arandığı, ilgili kamu kurumları nezdinde bu hastaneleri temsil eden Üniversite Hastaneleri Birliği oluşturulması gerektiğini vurguladı. Tam Gün düzenlemeleri ile kamudan özele geçen üniversite hocalarının yeniden sisteme dahil edilmesinin amaçlandığını hatırlatan Memiş, Ancak uygulamada özelde çalışmasına izin verilecek hocaların nasıl belirleneceği ve bu hakkın verilmediği diğer hekimlerle eşitliğin nasıl

9 NİSAN sağlanacağı konusu belirsiz kalmıştır. Öbür taraftan tam gün ve performansa dayalı ek ödeme ile üniversite hastanelerinde yeni kurulan dengeyi, hastane içinde üretim ve verimlilik artışını olumsuz etkileyebilme potansiyeli de söz konusudur görüşüne yer verdi. Üniversite hastanelerinde yönetsel hiyerarşiye ddeğinen Memiş, üniversite hastanelerinin yönetiminde mevzuat boşluğunun söz konusu olduğunu, hiyerarşiye yönelik hususların YÖK bünyesinde oluşturulacak Üniversite Hastaneleri Kurulu nda tartışılarak yasal bir çerçeveye kavuşturulması gerektiğine inandıklarını kaydetti. Finansman sorunları Üniversite hastanelerinin dikkat çekici finansman sorunları bulunduğuna da dikkati çeken Memiş, şunları kaydetti: Bunlardan ilki, borç miktarlarının fazla olması, çalışanlara ödenen ek ödemenin güçlükle karşılanmasıdır. Borçların ödenmemesi veya geç ödenmesi ise mal ve hizmetlerin pahalıya alınmasına yol açmaktadır. Finansman sorunlarının sebepleri olarak; Sağlık Uygulama Tebliği nde (SUT) hasta profiline uygun ödeme yapılmaması, SUT da parasal karşılığı olmayan hizmetler nedeniyle zarar oluşması gibi konular öne çıkmaktadır. SUT tan kaynaklı sorunları çözümü için, SUT fiyatlarında üniversite hastanelerinin hizmet bedellerini en az yüzde 30 artırımlı olarak faturalandırılması ve üniversite hastaneleri ile ortak bir çalışma yapılarak bir an evvel SUT ta karşılığı olmayan hizmetlerin faturalandırılması sağlanmalıdır Mevzuat düzenlemesi yapılmalı Üniversite hastanelerinin her türlü iş ve işleminin 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu na dayandırıldığını anlatan Memiş, Ancak 2547 sayılı kanun yetersiz kalmaktadır. Üniversite hastanelerinin tamamının işleyişini düzenleyen ve üniversite hastaneleri ile istişare edilerek mevzuat düzenleme çalışmalarına bir an evvel başlanmalı ve hayata geçirilmelidir şeklinde konuştu. Üniversite hastanesi çalışanlarının sorunlarının da bir an önce çözülmesi gerektiğini vurgulayan Memiş, özlük haklarıyla ilgili gerekli düzenlemelerin yapılması ve sağlık çalışanlarının şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini belirtti. Memiş, Dolayısıyla yeni Türkiye de yeni üniversite hastaneleri yapısının oluşturulması gerekiyor dedi. Kamu Kurum ve kuruluşlarında görev yapan 4-C'li personelin her yıl sonunda yaşadığı "ilişik kesme" korkusu artık yaşanmayacak. İkinci dönem toplu sözleşme görüşmeleri kapsamında ve KPDK'da ısrarla gündeme getirdiğimiz iş güvencesine sahip olması ve her yıl sözleşme imzalanması uygulamasına son verilme talebimiz fiilen ve hukuken hayata geçti. Bu kapsamda; yılında imzalanan hizmet sözleşmeleri tarihine kadar geçerli olacaktır. Bir başka ifadeyle 4-C'li personelin yıl sonu ilişiği kesilmeyecektir sayılı kanunla yapılan değişiklikle Konfederasyonumuzun 4-C'lilerin sürekli istihdamı talebini karşılamıştır. Bu çerçevede bu kanunla 657 sayılı kanunun 4-C maddesi kapsamında yapılan değişiklikle geçici personeli yaşlılık ve malüllük aylığı almaya hak kazanıncaya kadar istihdam edilebilecektir. Bu doğrultuda Bakanlar Kurulu karar taslağı Başbakanlığa sunulmuştur. 3-4-C'li personel 1 Ocak 2015 tarihinden geçerli olmak üzere son kez sözleşme imzalayacak ve bu sözleşme yaşlılık ve malüllük aylığına hak kazanıncaya kadar istihdamlarına esas teşkil edecektir. Toplu sözleşme ve KPDK'da ısrarlı ve karalı duruşumuz 4-C'li personelin ilişiklerinin kesilmesine neden olan uygulamayı sona erdirmiş ve bir anlamda fiilen iş güvencesinin hayata geçirilmesini sağlamıştır. 4-C'li personelin izin haklarına ilişkin mağduriyetlerinin giderilmesine ve kadro taleplerine yönelik girişimlerimiz sürmektedir. 4-C'li personelin hak ve taleplerine yönelik mücadelemiz devam edecektir.

10 10 NİSAN 2015 Gücümüze Güç Kattık Kemal ÇIRAK Genel Başkan Yardımcısı (Teşkilatlanma) Sağlık-Sen olarak, büyük bir coşku içinde Genel Kurulumuzu yaptık. Genel kurullar ve teşkilat toplantıları, bir örgütün büyüklüğü, gücü ve coşkusunu göstermesi açısından büyük önem taşımaktadır. Şube genel kurullarımızda yaşadığımız demokrasi şölenimizi, genel kurulumuzla taçlandırdık. Sağlık-Sen i dört yıl süreyle daha ileriye taşıyacak, kazanımlara yenilerini ekleyecek ekibimiz, delegelerimizin tercihleriyle belirlendi. Genel Başkanımız Metin Memiş ve ekibi, siz değerli delegelerimizin teveccühüyle yeniden bu göreve getirildi. Tam bir demokrasi şöleni şeklinde gerçekleşen genel kurulumuzda, güven ve desteğiniz bir bayrak yarışında nöbette olan bizlere yeni sorumluluklar da yükledi. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının sorunlarını çözmede, yeni kazanımlar elde etmede bize verdiğiniz bu görevi hakkıyla yerine getirmek için gece gündüz demeden çalışacağız. Geçmişte olduğu gibi, bundan sonra da sizlerin destekleriyle yolumuza devam edeceğiz. Memur-Sen ve Sağlık-Sen demek; kadim medeniyet değerlerinin temsilcisi demek. Bu değerlerin korunması ve yüceltilmesi için öncü güç demek. Bu güç, kamu görevlileri, sağlık ve sosyal hizmetlerde çalışan arkadaşlarımızın kazanımlarını artırma, sorunlarını çözmenin yanı sıra, mazlumların ve mağdurların umudu, dostlarımızın gurur kaynağı demek. Biz, büyük bir aileyiz. Bunu her seferinde vurguluyoruz. Bir aile olamayanların bunu anlaması elbette zor. Biz, aynı dili konuşuyor, aynı davaya omuz veriyor, aynı idealleri taşıyoruz. Bu ideallerimiz içinde, mali ve özlük haklarını elde etmiş sağlık ve sosyal hizmet çalışanları bulunuyor. Bu ideallerimiz içinde, bütün kurum ve kuruluşlarıyla demokratikleşmesini tamamlamış, yeni demokratik anayasasına kavuşmuş Türkiye bulunuyor. Bu ideallerimiz içinde, kardeş kavgasını geride bırakmış, terör belasının aramıza girmesiyle bozulmaya çalışılan kardeşlik hukukumuzun yeniden daha güçlü bir şekilde tesis edilmesi bulunuyor. Bu ideallerimiz içinde, bölgesinin öncü gücü, dünyada sözü dinlenen, geleceğin güçlü Türkiye si bulunuyor. Bizim ideallerimiz içinde, milli irade ve millet iradesinin üstün tutulması, hukukun üstünlüğü, millete hizmet ülküsü bulunuyor. Bizim ideallerimiz içinde bağımsız bir Filistin, kardeş kavgasının sona erdiği Suriye, zulmün ve katliamın sona erdiği Doğu Türkistan, Muyanmar bulunuyor.bizim ideallerimiz içinde, barışın hakim olduğu, coğrafyasında kan ve göz yaşının dindiği bir dünya bulunuyor. Hedefi ve idealleri bu kadar yüce olan bizler, elbette gücümüzü sizden, milletimizden alıyoruz. Gücümüz, bu ideallerin ateşleyici gücü, motivasyon kaynağımız olacak. Şimdiye kadar destanlar yazan siz teşkilatımızın, yaklaşan 15 Mayıs döneminde de elinden geleni yapacağına olan inancımı bir kez daha ifade etmek istiyorum. İcraat yerine laf üretenlere sahada en güçlü cevabı vereceğinizi biliyorum. Bu süreçte gerek genel merkezimiz, gerekse şubelerimiz, temsilcilerimiz ve üyelerimiz elinden gelen gayreti gösterecek ve gücümüze güç katacaktır. Bu arada, hepimizin malumu, önümüzde bir toplu sözleşme dönemi bulunuyor. Taleplerimizi toplu sözleşme masasına taşıyacak ve kazanıma dönüşmesi için mücadele edeceğiz. Sözünü aldığımız yıpranma payı, lisans tamamlama konularında somut adımların atılması ve hayata geçmesi için elimizden geleni yapacağız. Taleplerimizi dile getirirken, şimdiye kadar olduğu gibi şimdiden sonra da sizlerden aldığımız güçle mücadele edeceğiz. Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun. GENEL BAŞKANIMIZ METİN MEMİŞ CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İLE GÖRÜŞTÜ Genç Memur-Sen tarafından Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ın katılımıyla Ankara da Çanakkale Ruhu ve Gençlik konulu bir program gerçekleştirdi. Genel Başkanımız Metin Memiş programda Cumhurbaşkanı Erdoğan la kısa bir görüşme yaptı. Sendikamız tarafından geçtiğimiz yıl düzenlenen Ebeler, Hemşireler ve Anneler Günü nde verilen yıpranma payı ve lisans tamamlama sözü ile ilgili bugüne kadar yapılan çalışmalar hakkında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan a bilgi veren Genel Başkanımız Metin Memiş konu ile ilgili henüz somut bir adım atılmamasının üzüntü verici olduğunu iletti. Genel Başkanımız Memiş, Cumhurbaşkanımızın sağlık çalışanları için yıpranma payı, lisans tamamlama ve kreş imkânı sunulması talimatlarına rağmen gelinen noktayı Sağlık-Sen olarak tatmin edici bulmadıklarını dile getirdi. Görüşme sırasında konu ile ilgili Sağlık Bakanlığı tarafından bugüne kadar yapılan çalışmalarla ilgili Cumhurbaşkanımız Erdoğan a bir rapor sunan Memiş özellikle yıpranma payı konusunda Sağlık-Sen olarak bir çalıştay ger- çekleştirdiklerini ve çalıştayın sonuçları- nı ilgili makamlarla paylaştıklarını ifade etti. Sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı na önemli müjdelerle girmeyi beklediğini ancak yetersiz çalışmalardan dolayı henüz somut bir gelişme olmadığını kaydeden Memiş, sağlık çalışanlarının hayal kırıklığına uğradığını söyledi. Diğer sendika ve meslek örgütlerinin bugün iş bıraktıklarını ancak Sağlık-Sen olarak kendilerinin iş bırakmadığını da Cumhurbaşkanımız Erdoğan a ifade eden Memiş sahada yeni bir söylem geliştirdiklerini anlattı. Memiş, Sağlık-Sen olarak Bugün işimizi bırakmıyoruz ama bu işin peşini de bırakmıyoruz sloganı ile Tüm Türkiye de eş zamanlı basın açıklamaları yaptıklarını belirtti. Genel Başkanımız Metin Memiş in taleplerini dinleyen ve sendikamız tarafından hazırlanan raporu alan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, konu ile ilgili çalışmaları yakından takip edeceğini söyledi.

11 NİSAN ÇANAKKALE ZAFERİ, GÖZYAŞI GECELERİ YLE SAHNELENDİ Sağlık-Sen i, böyle bir organizasyon gerçekleştirdiği için kutladığını söyleyen Memur- Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da konuşmasında, ağlatmak için değil, gelecek nesillerin ağlamaması için böyle bir program organize edilmesinin önemine dikkat çekti. Sağlık-Sen tarafından organize edilen Zaferin Gözyaşları; Çanakkale tiyatro etkinliği Gözyaşı Geceleri grubu tarafından sahnelendi. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu nun da katıldığı programın açılışında konuşan Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, ecdadımızın Çanakkale de emperyalizme karşı tarihin en şanlı direnişini gerçekleştirdiğini, bize sadece eşsiz bir zaferin onurunu değil, aynı zamanda hürriyetimizi kıyamete kadar koruyacak sırrın anahtarını da miras bıraktığını söyledi. Gündoğdu: Sağlık-Sen i Kutluyorum Çanakkale nin, ebedi kardeşliğimizi anlatan muhteşem bir destan olduğunu belirten Ahmet Gündoğdu, kardeşliğimizi darbecilerin, çetelerin ve onların taşeronlarının bozamayacağını kaydetti. Gündoğdu, Bağımsızlık için birlikte savaşmayı, kardeşlik zemininde bir ve beraber yaşamayı başarmış bir ceddin nesliyiz. Biz medeniyetimizin destanıyız. Çanakkale Ruhu nun bedenleriyiz. Çözüm sürecini bu ruh ile destekliyoruz. İradeye sahip çıkma Çanakkale ruhudur. Bedrin aslanlarına denk 253 bin şehidin yaşayan emanetçileriyiz şeklinde konuştu. Memiş: Çanakkale, Hürriyetimizi Kıyamete Kadar Koruyacak Sırrın Anahtarı Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş ise konuşmasında, Emperyalizme karşı tarihin en şanlı direnişini gerçekleştiren ecdadımız bize sadece eşsiz bir zaferin onurunu değil, aynı zamanda hürriyetimizi kıyamete kadar koruyacak sırrın anahtarını da miras bırakmıştır. Bu mirası son nefesimize kadar korumaya yemin etmiş Memur-Sen kadroları olarak, ecdadımızı, Çanakkale Şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum. dedi. Kürd ü, Laz ı, Çerkez i, Arnavut u Türk üyle ecdadımızın, yurdun her köşesinden tevhid ruhunu cepheye taşıdığını belirten Metin Memiş, bu ruhun Büyük Türkiye idealini gerçekleştirececek ruh olduğunu ifade etti. Mehmet Akif Ersoy un Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın dediğini hatırlatan Memiş Biz de, Allah bu millete bir daha Çanakkale Destanı yazmak zorunda bırakmasın diyor, zaferde canlarını vererek şehadete ulaşan ecdadımızın yanı sıra, bu destanın gerek cephede gerekse cephe arkasındaki mimarlarını rahmet ve minnetle anıyoruz dedi. programın fragmanına ulaşmak için akıllı telefonunuzdan QR kod okuyucu ile okutunuz

12 12 NİSAN 2015 ÖRNEK: DİŞ HEKİMLERİ VE AĞIZ DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİ ÇALIŞANLARI ÇÖZÜM BEKLİYOR Sağlık-Sen, diş hekimleri ve ağız diş sağlığı merkezi çalışanlarının sorunlarına dikkat çekmek amacıyla, Eskişehir de Kamu da Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri Çalıştayı düzenledi. Çalıştayın açılışında konuşan Sağlık-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Örnek, diş hekimlerinin yaşadığı sorunlara dikkat çekerek, çözüm önerilerini açıkladı. Sağlıkta dönüşümle beraber halkın sağlık kurumlarına başvuru ve hizmet almasının artmasına karşın personel artışının aynı oranda yapılmadığını ifade eden Örnek, yetersiz istihdamın çalışanların iş yükünü daha da artırdığını dile getirdi. Ağız ve Diş Sağlığı Haftası nı, çözüm bekleyen sorunlar ile yaşadığımızı belirten Mustafa Örnek, Diş hekimlerimiz, zor şartlar altında yoğun tempo ile çalışırken, Adaletsiz performans sistemi altında eziliyor, işin niteliğinin önemsenmeyip niceliğinin önemsendiği bir sistemde sağlık hizmeti sunmaya çalışıyor şeklinde konuştu. Vatandaşlarımızın yüzde 90 ının ağız ve diş sağlığı sorunu yaşadığını ve ağızdiş sağlığı konusunda yeterince bilinçli bir toplum olunmadığına dikkat çeken Mustafa Örnek, tedavi bekleyen hasta sayısına kıyasla yetersiz sayıdaki hekimle, kısıtlı zamanlarda ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin en iyi şekilde verilmeye çalışıldığını ifade etti. Diş hekimleriyle birlikte, diş protez teknisyenleri, diş klinik yardımcıları, ağız ve diş sağlığı teknisyenleri, röntgen teknisyenleri, diş hastanelerinde ve ADSM lerinde devlet hastanelerinin ağız ve diş sağlığı kliniklerinde görev yapan tüm çalışanların sorunlarının da çözüme kavuşturulmasını isteyen Örnek, Ağız ve diş sağlığı hizmetlerinde çalışma şartlarının ağırlığı ve artan iş yoğunluğunun getirdiği fiziki ve psikolojik yıpranma, personel istihdamını zorunlu hale getirmesine karşın, Diş Hekimi, Diş Protez Teknikerliği ve Teknisyenliği gibi ağız ve diş sağlığında hizmet veren kadrolarda yeterli istihdam yapılmamaktadır. Bunun yanı sıra çalışma standartlarının uygun olarak sağlanmaması fedakâr çalışanlarımızı zor şartlarda çalışmaya mahkum etmektedir. Hizmetin sunulması için yeterli sayıda istihdamın sağlanması, çalışma standartlarının ve iş güvenliğinin sağlanması %70 ine yakını kas iskelet sistemi rahatsızlığı çeken, %30 a yakını varis hastalığına yakalanmış ağız ve diş sağlığı çalışanlarının en büyük mesleki beklentileridir. Bunun yanı sıra diğer sağlık hizmetlerinde görev yapan çalışanların ortak sorunları (ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, yıpranma payı, kreş) da, ağız ve diş sağlığı çalışanlarımızın çözümünü bekledikleri sorunlardır dedi. Sağlık-Sen olarak, ağız ve diş sağlığı merkezleri, diş hekimleri ve ağız-diş sağlığı merkezi çalışanlarının sorunlarına dikkat çekmek ve çözüm önerilerini geliştirmek için, bu çalıştayı düzenlediklerini ifade eden Mustafa Örnek, çalıştay sonrası çıkacak sonucu ilgili platformlara taşıyarak, sorunların çözümü için çalışacaklarını söyledi. Çalıştayın Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetlerine Genel Bakış konulu 1. Oturumunda; Hizmet tanımı, Türkiye de Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri, mevzuat, istihdam, Üniversite eğitimi ve mevzuatı, uzmanlık eğitimi ve Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetlerinin geleceği konuşuldu. Ağız ve Diş Sağlığı Çalışanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri konulu 2. Oturumda; özlük hakları, ek ödeme, malpraktis, statü sorunları, mesai dışı çalışma, SUT fiyatları, sağlık sorunları, çalışma ortamı ve iş yükü konuları konuşuldu. sonuç raporuna ulaşmak için akıllı telefonunuzdan QR kod okuyucu ile okutunuz

13 Askeri Hastane Çalışanları Sağlık Hizmet Koluna Üye Olabilecek Danıştay 10. Dairesi, Sağlık-Sen in başvurusu üzerine, Genelkurmay Başkanlığı na bağlı hastanelerde çalışan personelin büro hizmet koluna üye olmasına yönelik yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması kararını verdi. 10. Daire ayrıca, sağlık hizmet koluna üye olmak isteyen çalışanın üyelik başvurusunun kabul edilmemesi konusunda da yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bu kararlar sonrası, Genelkurmay Başkanlığı na bağlı hastanelerde görevli personele, sağlık hizmet koluna üye olmasının yolu açılmış oldu. Ayrıca, GATA da çalışan bir sağlık çalışanının Sağlık-Sen e üyeliği sonrasında üyelik formunun GATA komutanlığı tarafından sadece büro hizmet kolundaki sendikalara üye olabileceği gerekçesiyle reddedilmesi üzerine, ilgili işlemin ve gerekçesi olan Türk silahlı kuvvetlerine bağlı GATA ve diğer askeri hastanelerde görev yapan sivil memurların büro hizmet kolundaki sendikalara üye olmasını öngören yönetmelik hükümlerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması adına dava açılmıştı. Danıştay 10. Dairesi, günlü 2014/6155 Esas sayılı Kararıyla Türk Silahlı Kuvvetleri Bünyesinde görev yapan tüm sivil memurların Büro Hizmet Kolundaki sendikalara üye olabileceği yönündeki yönetmelik hükümlerinin ve üyelik formunun reddine yönelik GATA Komutanlığı işleminin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Söz konusu karar doğrultusunda artık GATA ve diğer askeri hastanelerde çalışmakta olan sivil sağlık çalışanı ve memurlar Sağlık-Sen e üye olabilecek. Memiş: Danıştay, Hakkı Teslim Etti Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, bir hakkın yerini bulduğunu, hastanede çalışanların, sağlık hizmet koluna üye olmasının yolunu açtıklarını söyledi. Önce, Memur-Sen olarak Genelkurmay da çalışan sivil memurlara sendika üyesi olmanın yolunu açtıklarını, sonra da hastanelerdeki çalışanların kendi hizmet kollarına üye olması konusunda verdikleri hukuk mücadelesini kazandıklarını belirten Memiş, Avrupa nın bir çok ülkesinde askeri personel bile sendika üyesi olabilirken, bizde sivil memurların bile sendika olamayacağı yönündeki engel, sendikal bir ayıptı. Önce bu ayıptan ülkemizi kurtardık, sonra da askeri hastanelerde çalışan sivil personelin kendi hizmet kolumuza üye olması için verdiğimiz mücadeleyi kazandık. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımız için verdiğimiz mücadele, elde ettiğimiz kazanımlar ortadadır. Mücadelemize, askeri hastanelerde çalışan arkadaşlarımızı da dahil edeceğiz şeklinde konuştu. NİSAN 2015 Ötelerin Ötesi Himmet BAYAR Genel Başkan Yardımcısı (Mali İşler) Ocak 2015 de Sağlık-Sen 5. Olağan Kongresi, erdemli, vakarlı camiamıza yakışır bir şekilde gerçekleşti. Adanmış dava yüklü yürekler hep birden bu kutlu davanın yücelmesi yeni Türkiye yolunda hep bir ağızdan Biz Büyük Bir Aileyiz diye haykırdılar yılında rahmetli M. Akif İnan abimiz ve onun dava arkadaşı sendikamızın ilk Kurucu Genel Başkanı Ahmet Aksu abimizin Konya da bize görev vermesi ile bir avuç arkadaşımızla başladı bu yolculuğumuz. Sendikamızın kuruluş dilekçesine beş ismi yazmak için ne kadar zorlandığımızı daha dün gibi hatırlıyoruz. En samimi kardeşlerimizin dahi sendika ismini duyduklarında ne kadar ürktüklerini ve verdikleri tepkiler şimdi bir hatıra olarak kaldı. Büyük davalar garip başlar ama başı asla eğilmez. Allah (C.C ) İnanıyorsanız Üstünsünüz buyuruyor. Bizler biliyoruz ki inanan insan zahirde kaybeder gibi gözükse d, asla kaybetmez her zaman kazanır. Bizler bu duygularla başladık, bizim kaybedecek hiçbir şeyimiz yoktu, ama kazanacağımız, ulaşacağımız çok yerler çok şeyler vardı yılında kurucu başkan yardımcılığı, yılında Konya Şube Başkanlığımız döneminde, 28 Şubatları, Post-Modern darbeleri, ANASOL-M dönemini, IMF Türkiye Masası Şefi meşhur Cottarelli yi gördük sayılı yasanın çıkması ile birlikte, çalışanlarımızın kelle saymaca nasıl üye yapıldıkları hala hafızalarımızda. Sürgünleri, baskıları, fişlemeleri, ötekileştirmeleri, hakaretleri yaşadık. Afişlerimizin, bildirilerimizin asılmasına dahi tahammül edilemediği günlerimiz oldu. Çalışanlarımızın bir kısmı, o günleri görmediler, yaşamadılar. Birçok arkadaşımız o zamanlarda baskı ve fişlemeden dolayı karşı safta yer almak zorunda kaldılar. Biz çok iyi biliyorduk ki onların gönlü de yüreği de bizimleydi. Toplantılarımızda değişik bir sima, farklı bir kardeşimizi gördüğümüzde hemen bilinir, fark edilirdi büyüyoruz diye çok sevinirdik yılları arası Memur-Sen İl Temsilciği yönetimindeki görev yaptığımız dönemde sendikamızın yavaş yavaş büyüdüğünü gördük yılları arasında tekrar sendikacılığa başkan yardımcısı olarak dönmemizle 2011 yılında olağanüstü kongre ile şube başkanlığına, 11 Ocak 2015 tarihinde Genel Merkezimizin Olağan Genel Kurulu na kadar bu görevimizi yaptık. Şimdi hamdolsun 1000 ler ler ler oldu meydanlar dar geliyor. Kemmiyet bizi asla keyfiyetsizliğe düşürmemelidir, Hz.Mevlana nın dediği gibi pergel gibi ayağımızı açarak bir ayağımız ana değerlerimize bağlı, diğer ayağımızla bütün çalışanları bütün insanlığı kucaklamaya devam edeceğiz. Bizim için asıl olan Hakk ın rızası, ötelerin ötesi için sendikacılık yapmak. 5. Olağan Kongremizde bize bu kutlu davada destek olan olmayan bütün kardeşlerime teşekkür ediyorum. Bu kutlu davaya hizmet yolunda Genel Başkanımız Metin Memiş liderliğinde hedeflerimize doğru yürümeye devam edeceğiz.

14 14 NİSAN 2015 Sağlık Çalışanları Tükeniyor Sağlıkta dönüşüm 2013 yılının Aralık ayında hayata geçen son yılların en önemli projelerinden biridir. Sağlıkta dönüşümle; devlet, neredeyse ilk kez millete sıcak yüzünü göstererek, sosyal devlet anlayışının en önemli ayağı olan sağlık hizmetine halkın erişimini kolaylaştırmıştır. Sağlık hizmeti sunan kamu kurumları birleştirilmiş, tüm hastaneler, eczaneler halkın hizmetine açılmış ve kuyruk çileleri son bulmuştur. Vatandaşımızın kendine yakışan sağlık hizmetini alması elbette önemlidir. Ama bir o kadar önemli olan konu da tabi ki, yıllardır ihmal edilmiş, iş yükü 5 kat artmasına rağmen sayıları 2 kat bile artamamış sağlık çalışanlarının memnuniyetidir. Sağlık çalışanları artık tükenmiştir. Artık hak ettiği mali ve özlük haklarını bir an önce almak zorundadır. Genel Başkanımızın her ortamda kurduğu bir cümle var: Siz istediğiniz kadar modern, gösterişli hastaneler, sağlık kurumları yapın, istediğiniz kadar güzel tefriş edin, istediğiniz donanım, teçhizat ve teknolojiyi kurun, sağlık çalışanını memnun ve mutlu edemezseniz, sağlık çalışanının ihtiyaç ve beklentilerini görmezden gelirseniz, yaptığınız yatırımın bir anlamı olmaz. Evet, artık sağlık çalışanları da memnun olmak istiyor. Sağlık çalışanlarını memnun etmenin yolu ise emeğinin, alın terinin karşılığını vermekten geçer. Sağlık Bakanı her ne kadar; Siz hayırlı bir mesleği icra ediyorsunuz. Sizin hakkınızı bu dünyada ödememiz zor. Siz emeğinizin karşılığını öbür dünyada alacaksınız dese de, biz emeğimizin karşılığını bu dünyada da istiyoruz. Ve artık boş laf ve tutulmayan söz istemiyoruz. Emeğimizin onurunu istiyoruz. Bizlerin zorlu sendikal mücadeleler ve çalışmalarla Cumhurbaşkanımızdan aldığı 5 yıla 1 yıl yıpranma payı sözünü, gerekli çalışmaları yaptık diyerek, tüm sağlık çalışanlarına verilen sözü kuşa çevirip Başbakanımıza açıklatan, dağa fare bile doğurtamayan bürokratları artık istemiyoruz. Yıpranma payı, lisans tamamlama ve kreş konusunda sadece bizim elimizdeki bilimsel çalışmaları ve önerileri kullansalar bile yeterliydi. Zira, yıpranma payı ve lisans tamamlama çalıştaylarımızın sonucunda somut ve uygulanabilir çözümleri sunmuştuk. Artık sağlık çalışanlarının yanında ve onların sorunlarını temel gündemi yapan bir Sağlık Bakanlığı istiyoruz. Bu yıl Ağustos ayında yıllarına ilişkin Toplu Sözleşme Masasına oturacağız. Birikmiş sorunları masaya taşıyacağız. Elbette biz yetkili sendika olarak sahanın masadaki sesi olacağız. Ama özelikle sağlık bakanının da bu süreçte çalışanın yanında yer almasını ve özelikle geçilemeyen maliye bakanlığı duvarını geçme noktasında taraf olmasını istiyoruz. Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Maliye Bakanlığı engelini aşma konusunda anlattığı bir anekdotunda; bakanlardan Ali Babacan ve Kemal Unakıtan ı gece yarısı Ankara Hastanesinin Acil Servisine götürdüğünü ve onlara; Herkes evinde sıcak yatağında uyurken sağlık çalışanı bu özveriyle 7 gün 24 saat hizmet veriyor dediğini ve sağlık çalışanları adına ek bütçe aldığını duymuştum. Seçim sonrası Sağlık Bakanı kim olursa olsun, sağlık çalışanının yanında olsun istiyoruz. Sağlık çalışanlarının birikmiş sorunlarından bazıları şu şekildedir: - Sağlık çalışanları yıpranmıştır ve Cumhurbaşkanımızın sözünü verdiği 5 yıla 1 yıl yıpranma payı tüm sağlık çalışanlarına bir an evvel verilmelidir. - Sağlık çalışanları emekli olduklarında aldıkları ücret, yarıya düşmektedir. Bu nedenle alınan ek ödemeler de emekliliğe yansıtılmalıdır. - Adaletsiz döner sermaye sistemi bir an evvel revize edilmelidir. Bu haliyle yapılan katsayı değişiklikleri çalışanların birbirinin cebinden ücret almasına yol açacağından, öncelikle dağıtılabilir döner sermaye havuzu genişletilmelidir. Bunun için de dağıtılabilir döner sermaye hesabında hazine hissesi vergisi %15 değil, ödendiği gibi %1 olarak hesaplanmalıdır. Havuzu %7 genişletecek bu ve birkaç önlemden sonra katsayılar daha adil bir şekilde revize edilmelidir bin ön lisans mezunu sağlık çalışanının lisans tamamlaması eğitim öğretim yılında hayata geçmelidir. - Aile hekimliğine koruyucu sağlık hizmetleri, önleyici sağlık hizmetleri gibi temel görevleri dışında nöbet, defin nöbeti, adli nöbet gibi alanı ile ilgili olmayan ek görevler verilmemelidir. - Nöbetin ücret karşılığı işçilerde ve neredeyse tüm dünya ülkelerinde normal mesaiden fazla iken, sağlık çalışanları normal mesai birim ücretinin nerdeyse yarısını almaktadırlar. Yapılan zamların yeterli olmadığı nöbet ücretlerine bir an evvel zam yapılmalı, nöbette 6 saatten az olamaz ve 130 saati geçemez şartları kaldırılmalıdır. - Sağlık lisansiyerlerinin ek göstergeleri 3600 eçıkarılmalı,diğer sağlık çalışanlarının, genel idari hizmetler ve teknik hizmetler sınıfı çalışanların ek göstergeleri artırılmalı ve yardımcı hizmetler sınıfına ek gösterge verilmelidir. Zira ek gösterge artışının emeklilik ikramiye ve maaşına etkisi büyüktür. - Türkiye genelinde kurumların önemli bir kısmı çalışanlara yalnızca sabit ek ödemeleri verebildiğinden Ek Ödeme Katsayıları en az 20 puan artırılmalıdır. - Diğer kamu kurumlarında çalışana ödenen ek ödemelerden vergi kesintisi yapılmamasına rağmen sağlık çalışanlarının ek ödemeleri vergi matrahına dahil olduğundan, çalışanların doğrudan veya dolaylı kayıpları mevcuttur. Sağlık çalışanlarının ek ödemelerinden de vergi kesintisi yapılmamalıdır. - Kamu personeli olmayan aile sağlığı çalışanları, vekil ebe-hemşireler ve 4C li çalışanlar ve 4B liler kadroya geçirilmelidir. - 4B den kadroya geçen ve hala döner sermaye bütçesinden görünen mağdur olmuş çalışanlar bir an evvel genel bütçe kadrolarına geçirilmelidir. - Başta taşeron sistemi olmak üzere farklı istihdam modellerine son verilmeli, aynı işi yapan tüm çalışanlar aynı mali ve özlük haklarına sahip olmalıdır. - Sağlık çalışanlarının istihdamı sayısı ihtiyacı karşılayamamakta, Milli Eğitim Bakanlığı her yıl bin öğretmen alırken,10 bin sağlık çalışanı alınmaktadır. Alım sayısı artırılmalı ve gelecek yılları da düşünerek sağlık insan gücü alımı ve eğitimi planı yapılmalıdır. - Son yıllarda birkaç yasal düzenleme yapılmasına rağmen şiddet hız kesmeden devam etmektedir. Sağlık çalışanına şiddet uygulayan 6 ay süreyle sağlık harcamalarını cepten yapmalıdır. - Kreşle ilgili kalıcı ve etkin çözümler hayata geçirilmelidir. - Yaptığı işle ilgili ve bu işten dolayı hastalık geçiren sağlık çalışanı özel sektörde ise bu meslek hastalığı kapsamında, kamuda ise bu kapsamda değildir. Bu ayrıma son verilmeli kamuda çalışan sağlık çalışanları da meslek hastalığı kapsamındaki haklardan faydalanmalıdır. - Mesleki mali sorumluluk sigortasından özelikle mesleki riski yüksek olan sağlık çalışanları da faydalanmalıdır. - Çalışma ortamları iş sağlığı ve güvenliği standartlarına göre yeniden düzenlenmelidir. Mesela özel bir ağız ve diş sağlığı laboratuvarında bulunacak şartlar net tanımlanmış ve bu şartlara uygun olmayan laboratuvarlar açılamıyorken, şu an ADSM lerde bu şartlara uyan bir laboratuvar bile bulmak zordur. - Toplumun dezavantajlı kesimlerine hizmet veren aile ve sosyal politikalar çalışanlarına da yıpranma payı hakkı çalışması yapılmalıdır. - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında yıllardır beklenen Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavı bir an önce açılmalıdır. - Üniversite hastanelerinde özelikle döner sermaye katsayıları olmak üzere, çalışanı mağdur eden farklı farklı uygulamalara son verilmeli, tüm üniversite hastanelerini temsil edecek, özelikle insan kaynağı ve mali konular üzerinde bağlayıcılığı ve düzenleme yetkisi olan Üniversite Hastaneleri Birliği sistemi kurulmalıdır. Sorunlarımız birikti ve çözüm için kenetlenmeliyiz. Sorunlarımızı biliyoruz. Çözümlerini de biliyoruz. Çözümler ve daha güzel yarınlar için her zamankinden daha çok birlik olmalıyız. Bizim için üyelik atılan sıradan bir imza değil, hak ve menfaatlerimiz adına bize verilen emanettir Mustafa ÖRNEK Genel Başkan Yardımcısı (Mevzuat ve Toplu Sözleşme) AİLE HEKİMLERİNE ACİL NÖBETİ KABUL EDİLEMEZ Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, aile hekimlerine hastane acil servislerinde nöbet tutturulmak istenmesine karşı çıktı. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Metin Memiş, aile hekimliği sisteminin kuruluş amaçları arasında acil nöbeti tutmanın bulunmadığını hatırlatarak, bu konudaki ısrarını sürdüren Sağlık Bakanlığı nı sağduyulu bir yaklaşım ortaya koymaya ve aile hekimliği sisteminin ruhuna zarar verecek yaklaşımlardan vazgeçmeye çağırdı. Zorlama Bir Tasarruf Hastane acillerindeki iş yükünü paylaştırma amacıyla aile hekimlerine nöbet uygulamasının, aile hekimliği faaliyetlerinin ve hedeflerinin ruhuna uygun olmayan zorlama bir tasarruf olduğunu ifade eden Memiş, Sağlık-Sen olarak geçmişte de kamuoyuna açıkladığımız üzere, bu uygulamayı doğru bulmuyoruz. Aile hekimliği sisteminin kuruluş amaçları arasında acil nöbeti tutmak bulunmamaktadır. Aile hekimliği faaliyetlerinin etkinlik ve niteliğini artırma konusunda atılacak her adımı destekleriz, ancak aile hekimlerini sorumluluk alanı kapsamındaki saha çalışmaları dışında aile sağlığı merkezlerinin dışında hizmet sunmaya zorlayan hiçbir uygulamayı desteklemeyiz. şeklinde konuştu. Memiş, Türkiye nin sağlık mücadelesinde koruyucu ve önleyici hizmetlerin etkinliğinin artması gibi temel bir hedefle çelişen nöbet uygulamasında ısrar edilerek aile hekimlerimiz küstürülmemelidir. dedi. Bakanlık Israrından Vazgeçmeli Sağlık sisteminin başarısı ve ülke insanımızın sağlığı için eşsiz bir fedakârlık sergileyen sağlık çalışanlarının, sağlık hizmeti sunumu sürecine ilişkin sahanın ihtiyaçları ve sistemin ruhuyla çelişen, idari uygulamaların baskısını yaşamaya devam ettiğini ifade eden Metin Memiş, genelge yayınlayarak bu konuda ısrarını sürdüren Bakanlık yetkililerini ısrarlarından vazgeçmeye, sağduyulu bir yaklaşım ortaya koyarak aile hekimliği sisteminin ruhuna zarar verecek yaklaşımlardan vaz geçmeye çağırdı.

15 NİSAN YENİ TÜRKİYE PROGRAMINDA BİRARADAYDIK Sendikamız tarafından Yeni Türkiye; 28 Şubat, Aralık, Başkanlık Sistemi, Yeni Anayasa ve Çözüm Süreci ne yönelik program düzenlendi. Memur-Sen 5. Olağan Genel Kurulu nun yapıldığı Büyük Anadolu Oteli ndeki programa konuşmacı olarak Gazeteci-Yazar Ekrem Kızıltaş ile Ülke TV Haber Sunucusu İlker Uykal katıldı. Panelin açılışında konuşan Genel Başkanımız Metin Memiş, Sağlık-Sen in darbelere ve darbecilere hiçbir zaman boyun eğmediğini, dik durduğunu söyledi. 28 Şubat ta post modern darbe yapıldığını söyleyen Genel Başkanımız, günümüzde de bunun değişik şekillerde karşımıza çıktığını ifade etti. 17 ve 25 Aralık operasyonlarının milli iradeye karşı kurulan bir kumpas olduğunu kaydeden Memiş, Memur-Sen ve Sağlık-Sen olarak her türlü darbelere ve darbecilere karşı olduklarını kaydetti. Memiş, Biz, 28 Şubat ı yaşadık. Baskı ve zulümlere boyun eğmedik. 27 Nisan e-muhtırasına karşı çıktık ve Ortak Akıl mitingleriyle milli iradeyi meydanlardan haykırdık. Aynı şekilde Aralık operasyonları ve Gezi olaylarında kurulan kumpasa dikkat çektik, milli iradenin yanında yer aldık şeklinde konuştu. Genel Merkezimiz tarafından teşkilatımız için düzenlenen ve Ülke TV haber spikeri İlker Uykal ın moderatörlüğünü yaptığı programda konuşan Gazeteci-Yazar Ekrem Kızıltaş ise, 28 Şubat tan günümüze kadar yaşanan süreçlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 28 Şubat ta askeri vesayetin hakim olduğunu, milli irade ve millet iradesinin devre dışı bırakıldığını belirten Kızıltaş, günümüzde de benzer operasyonların yapılmak istendiğini dile getirdi. Gezi olayları ve Aralık operasyonlarını 28 Şubat ta yapılanın başka bir şekilde uygulanmak istenmesi olarak değerlendiren Kızıltaş, milli iradenin galip geldiğini ifade etti. Memur-Sen ve Sağlık-Sen in bu süreçlerde milli iradenin yanında yer almasının önemine dikkat çeken Kızıltaş, sivil toplum örgütlerinin demokrasiden yana olmasının demokrasiyi güçlendirdiğini ifade etti. Ekrem Kızıltaş, konuşmaların ardından katılımcıların sorularını cevaplandırdı. MÜCADELEMİZ SONUÇ VERDİ; ÇEVRE SAĞLIĞI TEKNİKERLERİ GÖREVLERİNE GERİ DÖNÜYOR Danıştay 12. Dairesi, Sağlık-Sen in baştan beri takip ettiği ve çözülmesi için yoğun çaba gösterdiği mahkeme kararıyla görevlerine son verilen çevre sağlığı teknikerlerinin davasında, tüm atamaların iptali konusunda yürütmeyi durdurma kararı verdi. Davada kısmen kabul, kısmen de ret kararı veren Danıştay 12. Dairesi, dosyayı esastan görüşecek ve daha sonra nihai kararını verecek. Bu aşamada, Ankara 15. İdare Mahkemesi nin tüm atamaların iptali kararına, yürütmeyi durdurma kararı verildiğinden, görevine son verilen çevre sağlığı teknikerleri görevlerine geri dönecek. Sağlık-Sen olarak, geçen süre içinde ekonomik kayıp da yaşayan çevre sağlığı teknikerlerinin kayıplarının da telafisi için çalışacağız. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Genel Başkanımız Metin Memiş, bir mağduriyetin giderildiğini, adaletin yerini bulduğunu söyledi. Kazanılmış hakkın geri alınmasının yanlışlığına baştan beri dikkat çektiklerini belirten Genel Başkanımız Memiş, İlk günden beri çevre sağlığı teknikeri arkadaşlarımızın yanlarında olduk. Onların sorunlarını gerek bakanlık, gerekse siyaset kurumunun her aşamasına taşıyarak çözülmesini istedik. Gelinen noktada, Danıştay ın yürütmeyi durdurma kararı vermesi, çevre sağlığı teknikeri arkadaşlarımızı olduğu kadar bizleri de sevindirmiştir. Sağlık-Sen olarak, laf üretmiyor, çalışıyoruz. Elde ettiğimiz kazanım ve başarılar da bunun bir göstergesidir şeklinde konuştu.

16 16 NİSAN 2015 MEMİŞ: SAĞLIK ÇALIŞANLARI EMEĞİNİN KARŞILIĞINI ALAMIYOR Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, sağlık çalışanlarının mecburi hizmet, şiddet, personel yetersizliği, mobbing, mesleki riskler bakımından tükenmişlik yaşadığını söyledi. Memiş, bütün bu tükenmişliğe karşın, sağlık çalışanlarının mesleki saygınlığı ve yaptığı işin maddi olarak bir karşılığının olmadığını kaydetti. Metin Memiş, Sağlık-Der in Sağlık Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ortaklaşa düzenlediği 3. Sağlık Yönetimi Kongresi ne katılarak bir sunum yaptı. Sunumda sağlık çalışanlarının sorunlarına dikkat çeken Memiş, çözüm önerilerini kongre katılımcılarıyla paylaştı. Sağlık çalışanlarının aldığı ücretler konusunda Türkiye nin, birçok dünya ülkesine göre daha düşük seviyede yer aldığını belirten Metin Memiş hekimler dahil sağlık çalışanlarının aldıkları ücretlerin toplamının diğer ülkelerin çok altında kaldığını dile getirdi. Sağlık çalışanlarının Avrupalı meslektaşlarından 3 kat daha fazla çalışmakta olduklarının da altını çizen Memiş, Böylelikle ülkemizdeki sağlık çalışanları Avrupalı meslektaşları karşısında 6 kat daha mağdur durumdadır dedi. Sağlık Çalışanları Ağır Bedel Ödüyor Sağlık çalışanlarının birçok meslek hastalığına birebir maruz kaldığını da ifade eden Memiş, bu risklerin sağlık çalışanının memnuniyetini olumsuz etkilediğini, psikososyal etmenler nedeniyle zor ve yıpratıcı şartlar altında, tükenmişlik, mobbing ve şiddetle yüz yüze çalışmak zorunda kaldığını dile getirdi. Sağlık çalışanlarının sağlık sisteminde yer alan tüm eksiklerin bedelini ödediğini ifade eden Metin Memiş, Sağlık çalışanları özellikle bazı yöneticiler tarafından mobbinge maruz kalıyor. Sağlık çalışanlarının görevlerini layıkıyla ve eksiksiz yerine getirebilmeleri için fiziki uygunluk dışında, psikolojik olarak da kendilerini rahat ve herhangi bir risk altında hissetmemeleri gerektiği açıktır dedi. Sağlıkta Kamu İstihdamı Artırılmalıdır İstihdamın artırılarak yeni istihdam politikaları oluşturulmasının da önemini vurgulayan Memiş, iş güvencesinden yoksun bırakılan taşeron personel uygulamasına son verilmesini, çalışan güvenliği konusunda etkin çalışmalar yapılmasını, sağlıkta şiddetin önüne geçilmesini istedi. Sağlık çalışanlarının ücretlerinde ciddi iyileştirmeler yapılması gerektiğini de söyleyen Memiş, mobbing in önüne geçilmesi, adaletsiz döner sermaye sisteminin bir an önce düzeltilmesi gibi önerileri de kongre katılımcılarına sundu. Mecburi Hizmet Değil, Gönüllü Hizmet Esas Olmalıdır Memiş, uygulanmakta olan mecburi hizmet uygulamasının çalışanları zorlayan bir sistem olduğunu ve çalışanlar arasında memnuniyetsizliğe neden olduğunu kaydederek uygulamada çok ciddi düzenlemelere ihtiyaç olduğunu söyledi. Mecburi hizmette yaşanan sorunların ortadan kalkması için uygulamanın gönüllülük esasına göre işletilmesi ve özlük haklarına yansıtılacak pozitif kazanımlarla teşvik edilmesi gerektiğini söyleyen Memiş, gönüllülük uygulamasının var olan soruna çare olabileceğini ifade etti. Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş in sunum yaptığı oturumun başkanlığını Sağlık-Der Genel Başkanı Uzm. Dr. Kasım Sezen yaptı. Oturumda Hasta ve Çalışan Hakları Güvenliği Derneği Başkanı Salih Akyüz ve Eskişehir İl Sağlık Müdürü Dr. Ali Mumcu da birer sunum yaptı.

17 NİSAN MEMİŞ TEN SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINA ZİYARET Genel Başkanımız Memiş, Semerkand Vakfı'nı Ziyaret Etti çıkanların emanetini daha da ileri taşımak için gayret ettiklerini söyleyen Ulusoy, Memur-Sen ve Sağlık-Sen in çalışmalarını da takdirle karşıladıklarını söyledi. Genel Başkanımız Metin Memiş, Anadolu Gençlik Derneği ni Ziyaret Etti Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, Ankara daki bazı sivil toplum örgütlerini ziyaret etti. İlk olarak Semerkand Vakfı Ankara Şubesi ni ziyaret ederek Şube Başkanı Bekir Sel ile görüşen Memiş, milletten yana, milli iradeden yana, manevi değerlerin ışığında sendikacılık yaptıklarını söyledi. Semerkand Vakfı nın birçok önemli hizmetlere imza attığını ve maneviyat dünyamıza katkı sunduğunu belirten Memiş, emeği geçen herkese teşekkür etti. Semerkand Vakfı Ankara Şube Başkanı Bekir Sel de, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Memur-Sen ve Sağlık- Sen in temsil ettiği değerler doğrultusunda sendikacılık yaptığını söyledi. Genel Başkanımız Memiş ten Muradiye Kültür Vakfı na Ziyaret Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, sivil toplum örgütlerine Semerkand Vakfı nın ardından Anadolu Gençlik Derneği(AGD) ile devam etti. Ziyarette AGD Genel Başkanı Salih Turhan la görüşen Memiş, kadim medeniyet değerlerinin mirasçıları olarak çıktıkları yolda geçmişte AGD ile birçok başarılı organizasyona imza attıklarını belirten Memiş, bundan sonra da aynı şekilde çalışmaktan memnuniyet duyacaklarını dile getirdi. Salih Turhan da ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirmenin yanı sıra, Memur-Sen ve Sağlık-Sen in ülkemiz ve dünyamızdaki mazlumlar için sendikacılık yapmasının önemine dikkat çekti. Turhan, AGD olarak gençliğin manevi değerleri özümseyerek yetişmesi doğrultusunda çalıştıklarını ifade etti. Genel Başkanımız Memiş'ten SDE'ye Ziyaret Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş sivil toplum örgütlerini ziyaretleri kapsamında Muradiye Kültür Vakfı nı da ziyaret ederek, Genel Müdür Ahmet Hüsrev Ulusoy ile görüştü. Memur-Sen ve Sağlık-Sen in çalışmaları ve sendikal görüşü hakkında bilgi veren Memiş, milli ve manevi değerlerin ışığında çalıştıklarını söyledi. Kurucu Genel Başkanı Merhum Mehmet Akif İnan ın mirası olan Memur-Sen ve Sağlık-Sen in kadim medeniyet değerlerinin mirasçısı olduğunun bilinciyle çalıştığını dile getirdi. Sendikacılığı ücret sendikacılığına hapsetmediklerini dile getiren Memiş, Üyelerimiz, kamu görevlilerimiz, ülkemiz ve dünya mazlumları için sendikacılık yapıyoruz. Filistinliler in ve Filistin davasının, Arakanlı Müslümanlar ın, Doğu Türkistanlılar ın sesi ve bu davaların savunucusu olmaya çalışıyoruz şeklinde konuştu. Muradiye Vakfı nın, eğitim hizmetleri ve manevi değerlerimizin yücelmesine katkısını bildiklerini ve bundan dolayı emeği geçen herkese teşekkür ettiklerini dile getiren Memiş, geleceğin mimarı gençlerimizin iyi yetişmesinin önemine dikkat çekti. Muradiye Kültür Vakfı Genel Müdürü Hüsrev Ulusoy da, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Milli ve manevi değerlerin ışığında bir nesil yetişmesi için kendilerinden önce yola Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş daha sonra Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) nü ziyaret etti. Ziyarette Enstitü Başkanı Prof. Dr. Birol Akyüz ile görüşen Memiş, sendikacılığı sadece ücret boyutuna hapsetmediklerini ve geniş bir alana taşıdıklarını söyledi. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının sorunları, talepleri ve gündemdeki konulara dair birçok araştırma yaptıklarını ve çalıştay düzenlediklerini söyleyen Memiş, sorunlardan beslenmek yerine, çözüm üreterek, değer ürettiklerini vurguladı. SDE nin toplumun sorunlarına ayna tutarak çözüm yolları önermesini önemsediklerini belirten Memiş, başarılı çalışmaların devamını diledi. SDE Başkanı Prof. Akyüz ise, Sağlık-Sen in yaptığı araştırmaların sevindirici olduğunu söyledi. Sorunları dile getirmenin yanı sıra, çözüm için de çalışmanın önemine vurgu yapan Prof. Akyüz, gelecekte ortak çalışmalarda bulunabileceklerini dile getirdi ve ziyaretten dolayı teşekkür etti.

18 18 NİSAN 2015 SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET ÇALIŞANLARIMIZIN TALEPLERİNİ BAKAN ÇELİK E İLETTİK Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik başkanlığında yapılan Kamu Personel Danışma Kurulu (KPDK) toplantısı tamamlandı. Genel Başkanımız Metin Memiş de toplantıda, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının taleplerini içeren bir konuşma yaptı. Sağlık alanında personel istihdamının ihtiyacın çok altında kaldığını kaydeden Genel Başkanımız Metin Memiş bu yetersizliğin sağlık hizmetlerinde aksama, sağlıkta şiddet, çalışanların tükenmişliğinin artması gibi olumsuz durumlara neden olduğunu ifade etti. İlk etapta yaklaşık 40 bin personel alımı beklenirken bu sayının 10 binlerde kalmasının sorunların devamı anlamına geleceğini kaydeden Memiş, konunun acilen gündeme alınması gerektiğini söyledi. ANAYASA MAHKEMESİ, EMEKLİ İKRAMİYESİ HESABINDA 30 YIL SINIRINI İPTAL ETTİ Hizmet alımının taşeronlaşma yolu ile gerçekleştirilmesinin de önemli sorunlara yol açacağını kaydeden Genel Başkanımız Metin Memiş, Tıbbi Sekreter, ATT, Hemşire ve sağlık alanındaki diğer bölümlerden mezun olan onbinlerce kişi kamuda istihdam edilmeyi beklerken taşeron uygulamasının doğru olmadığını ifade etti. Geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın sağlık çalışanlarına verdiği yıpranma payı, lisans tamamlama ve kreş konularındaki talimatlarına karşın Sağlık Bakanlığı ve diğer ilgili Bakanlıkların konu ile ilgili gerekenleri yapmadıklarını kaydeden Memiş, bir an önce çalışmaların sonuçlandırılması gerektiğini belirtti. Ek ödemelerden gelir vergisi kesintisi yapılmasının doğru bir uygulama olmadığını ifade eden Genel Başkanımız Metin Memiş, toplantıda yılları arasında görev yapmış 4/B lilerin ek ödemelerinden kesilen sigorta prim kesintilerinin iade edilmesi, 4/C li personelin de döner sermaye ödemelerinden yararlanması, Genel Sekreterliklerde görev yapan tabip dışı sözleşmeli personele ek ödeme verilmesi, 4/C, vekil ebe-hemşireler ve kamu görevlisi olmayan aile sağlığı çalışanlarının kadroya geçirilmesi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı nda görevde yükselme sınavlarının her yıl yapılması, Anayasa Mahkemesi, Emekli Sandığı Kanunu nun, Emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla sürelerin dikkate alınmayacağına ilişkin hükmünü oy çokluğuyla iptal etti. Memur-Sen ve Sağlık- Sen olarak, Emekli Sandığı Kanunu nun, 6270 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değiştirilen maddesinde yer alan verilecek emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler dikkate alınmaz ibaresinin Anayasaya aykırı olduğunu deklare etmiş, hukuki mücadelemizi başlatmıştık. sağlık çalışanlarına yönelik şiddet uygulayanların 6 ay süre ile sağlık giderlerini kendisinin karşılaması gibi talepleri iletti. Memiş: Kpdk ve Toplu Sözleşmede Alınan Kararları Takip Edecek Sekreterya Kurulmalı Genel Başkanımız Metin Memiş, gerek Kamu Personeli Danışma Kurulu nda gerekse toplu sözleşme toplantılarında alınan kararların uygulanmasını takip edecek ve yaşanabilecek sorunlarda müracaat edilebilecek bir sekreterya kurulması önerisini Bakan Çelik e iletti. Bugüne kadar yaşanan olumsuzluklarda kurulun yeniden toplanmasının beklendiğini ve bunun da sorunların çözümünü aksattığını ifade eden Memiş, kurulacak sekreteryanın fayda sağlayacağını ifade etti. Genel Başkanımızın talebi üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Devlet Personel Başkanı na bu hafta içinde sekreteryanın kurulması ve sendikalardan da temsilci alınarak sekreteryanın aktif olarak çalıştırılmasını talimatını verdi. Bu süreç içerisinde Memur- Sen, Toplu görüşme ve sözleşme toplantılarında konuyu sürekli gündeme getirmiş, son KPDK toplantısında da, AYM nin, emekli ikramiyesinin hesaplanmasındaki 30 yıllık hizmet süresi sınırının iptaline yönelik istemi, esastan görüşeceğini ve iptal edeceği uyarısını yapmıştık. Davayla ilgili esas incelemesini yapan Anayasa Mahkemesi, emekli ikramiyesi ödenebilecek sürenin 30 yılla sınırlandırılmasına ilişkin hükmü oy çokluğuyla iptal etti. AYM haklılığımızı ortaya koydu. Böylece, emekliler 30 yılın üstündeki çalışmaları için de ikramiye alabilecek.

19 MEMUR-SEN GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU GERÇEKLEŞTİRİLDİ Memur-Sen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu nda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Gün Ümmetin onurlu çocuklarına, Mescid-i Aksa nın yılmaz bekçilerine sahip çıkma, Siyonist İsrail in ırkçı projelerini ayağa kalkarak bozma günüdür dedi. Memur-Sen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Akar Otelde gerçekleştirildi. Geniş katılımın sağlandığı kurulda sendika yöneticileri Türkiye ve dünya gündemine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu nda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu sözlerine İsrail i kınayarak başladı. İsrail in Mescid-i Aksa ya yaptığı saldırının tüm vicdan sahipleri tarafından kınanması gerektiğini vurgulayan Gündoğdu, «Bu alçaklığa sahip çıkmak, alçaklığa destek olmak anlamı taşır. Gün Ümmetin onurlu çocuklarına, Mescid-i Aksa nın yılmaz bekçilerine sahip çıkma, Siyonist İsrail in ırkçı projelerini ayağa kalkarak bozma günüdür. Kudüs ve Mescid-i Aksa özgür olmadıkça Ümmet özgür olmayacaktır. Biz biliyoruz ki Müslümanlar topyekun ayağa kalktığında sömürü sistemi son bulacak, Filistin özgür olacaktır» dedi. Gazze ye Vefa Ve Şifa Kapısı Memur-Sen tarafından Gazze ye Vefa ve Şifa Kapısı açmak için başlatılan yardım kampanyasının sonuna geldiklerini ifade eden Gündoğdu, Gazze de Mehmet Akif İnan Mescid-i Aksa Okulu ve Memur-Sen Şifa Hastanesi yapımı için harekete geçiyoruz. Ümmet ve ortak medeniyet bilincimizin gereği olarak haklı davalarında yanlarında bulunmayı ve İsrail zulmünün yaralarının sarıldığı gün destek olmayı onur sayıyoruz şeklinde konuştu. Yetimlere Sahip Çıkmalıyız İHH nın başlattığı «Yetim Projesine» tüm sendikaların paydaş olmasını da isteyen Gündoğdu, «Yetim Projesine sahip çıkalım. Annesini, babasını kaybetmiş çocukların eğitim, sağlık, gıda, kıyafet, barınma gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması için başlatılan projenin paydaşı olalım. Yetimlere kendi dünyamızda yer açmak, yaşadıkları acıları beraberce paylaşarak azaltmak hepimizin görevidir» dedi. Çözüm Sürecini Destekliyoruz Çözüm Süreci hakkında da değerlendirmelerin yapıldığı toplantıda birlik, beraberlik ve kardeşlik vurgusu yapıldı. Konu hakkında Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ebedi kardeşlik için süreci desteklediklerini açıkladı. Gündoğdu, Savaş kolay, barış zor olandır. Biz zor olanı seçtik. Barış ve kardeşlik diyoruz. Barış için bedel ödemeyi göze aldık, eski devlet anlayışına da, ülkemizin geleceği ve kalkınması için harcanması gereken kaynakların büyük kısmını tüketen terör ve şiddete de hayır dedik, demeye devam edeceğiz şeklinde konuştu. NİSAN 2015 Abdülaziz ASLAN Genel Başkan Yardımcısı (Eğitim ve Sosyal İşler) Yılında 28 Şubat Postmodern Darbe ve Mi li tari st Vesayet 28 Şubat darbesi adı verilen militarist kalkışmanın üzerinden tam 18 yıl geçti. 28 Şubat 1997, MGK üyesi generaller tarafından, dönemin hükümetine karşı siyasi, sosyal, ekonomik bürokratik ve tüm alanlarda etkisi uzun yıllar devam ettirilmek istenen bir darbe süreciydi. 28 Şubat darbe süreci, laiklik çağdaşlık batılılaşma gibi değerleri halka zorbalıkla benimsetmek, siyasetin işleyişini silahla hizaya sokmak için andıç, brifing, provokasyon, psikolojik savaş ve en nihayeti de darbe gibi ülke halkının hiç yabancısı olmadığı, insanlık dışı araçların kullanılmasından başka bir şey değildir. 28 Şubat, silahla bürokrasi tarafından bütün ülkeyi abluka altına almak, toplumsal kesimleri resmi ideolojinin elinde rehin tutmak, insanlık onuruna akıl ve mantık ilkelerine deli gömleği giydirmek üzere, düzen çeteleri tarafından organize edilen 28 Şubat darbe süreci, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Bu süreçte partiler, dernekler, vakıflar kapatılmış, halkın çoğunun kendi elleriyle yaptırdığı imam hatip liseleri ve Kur an kurslarına kilit vurulmuş, hatta hukuksuzlukta sınır tanımayarak binaları dahi gasp edilmiştir. Bu haliyle, evrensel hukuk ilkeleri yerine; darbe hukukunu ikame etmişlerdir. Söz konusu süreçte düzen güçleri, irtica karşıtlığı kılıfı adı altında, İslami kimlik ve sembollere karşı topyekûn savaş başlatmışlardır. Şüphesiz, bu kirli savaşın sembolü ise başörtüsü olmuştur. Üniversitelerden başlatılarak yaygınlaştırılan başörtüsü yasağı ile ilgili zorbaca uygulamalar, on binlerce başörtülü kadının inancına uygun bir şekilde okuması engellemiştir. Hatta iş o raddeye vardırılmıştır ki, peruk bile başörtüsü gibi yasak kapsamına aldırılmıştır. Bu süreçte, kimliğine sahip çıkmak amacıyla üniversite önlerinde eylem yapan öğrencilere coplu, köpekli saldırılar ise hala zihinlerde tazeliğini korumaktadır. Bugün gelinen noktada, İslami kimlik ve taleplere duydukları derin öfkeyi, açık, sistematik ve vahşi bir militarist dayatma şeklinde dışa vuran darbeci kadroların, halkı korkutma, sindirme ve istedikleri doğrultuda yönlendirme hesaplarının bir kere daha iflas etmiş olması, şüphesiz çok sevindiricidir. Aynı zamanda, 28 Şubat dönemi kararlarının Başbakanlık tarafından yayınlanan bir genelge ile hükümsüz kılınması da çok önemli bir adımdır. Uzun bir gecikmeyle de olsa 28 Şubat darbesinin yargılamasının ve cuntacı kadrodan hesap sorulmasının da, öncelikle toplumun ciddi biçimde incinmiş adalet duygusunun tamiri açısından önemli bir gelişmedir. Ne var ki, darbecilerden hesap sorulmasına sevinmekle birlikte; 28 Şubat yargılamalarının sadece darbenin askeri ayağı ile Batı Çalışma Grubu (BÇG) adlı yapılanma içinde yer almış isimlerle sınırlandırılmış olması, vahim bir yanlıştır. 28 Şubat süreci, askerlerce planlanmış olmakla birlikte, siyasetçilerden sermayeye, akademi dünyasından medyaya kadar geniş bir yelpazede görev almış kadrolarca icra edilmiştir., darbenin bu aktörlerinden de hesap sorulmalıdır. Unutmayalım ki; silahsız kuvvetler olarak, 28 Şubat cuntası adına sahaya inen ve meşru bir hükümeti düşürmek adına toplumda sürekli bir biçimde gerilim, çatışma, sindirme, itibarsızlaştırma ve etkisiz kılma amacı güden kurumların BÇG den hiçbir farkları yoktur. Beşli çete namıyla maruf sözde STK ların 28 Şubat darbe yargılamalarından ayrı düşünülmesi büyük bir zaaf olur. Memur-Sen ve Sağlık-Sen 28 Şubat sürecinde beşli çete kurarak, demokrasi dışı oluşumlara destek olan sözde STK ların aksine, gücünü kendisini var eden her bir bireyinden alan bir STK olarak bu ülkeye, bu ülkenin insanlarına ve medeniyet değerlerine sahip çıkmıştır. Kurulduğu günden bu yana temsil ettiği kitlelerin hak ve hukukunun korunması ve geliştirilmesi konusunda verdiği mücadelenin yanında ; Türkiye demokrasisinin kurumsallaşması, hukukun hâkim kılınması, insan temel hak ve hürriyetlerinin korunması, sosyal adaletin sağlanması, toplumsal barışın sağlanması ve çalışma barışının temini için mücadele vermeyi, kendisi için varlık sebebi saymıştır. Memuru, işçiyi, emekliyi, çiftçiyi kısacası bu ülkenin üreten insanlarını yıllarca sömüren vesayetçi yapıların karşısında durarak, örgütlü mücadelenin en güçlü sesi olmuştur. Özgürlük alanlarının genişletilmesine, gasp edilmiş, alıkonulmuş hakların iadesi için Anayasal, yasal ve yapısal değişimlerin gerçekleşmesi için verdiği mücadele ile insanlarımızın ve çalışanlarımızın umudu olmuştur. Bu anlamda, Ocak 2015 tarihinde Ankara Rixos Otel de 1200 kişinin katılımı ile 5.Olağan Genel Kurulumuzu, tam bir demokrasi, kardeşlik, hoşgörü, coşku, başarı ve samimiyet içerisinde gerçekleştirdik. Genel Başkanımız ve protokol konuşmalarından da anlaşıldığı gibi insan haklarının gelişme imkânı bulduğu ülkemizde, özgürlüklerin genişletilmesi ve hakların iadesi konusunda atılan her adımı desteklemek ve yerini bulmamış hakların verilmesi için mücadeleye devam etmek Sağlık-Sen in yeni dönemde de en önemli tavrı olacaktır. Eşit koşullarda yaşamayı sağlayacak, Anayasal ve yasal değişimlerin sağlanması için mücadelemize devam edeceğiz. Sağlık-Sen olarak, demokratik bir yapıya sahibiz. Yönetim olarak, her bir üyemizin görüşü yönetimde makes (değer) bulmaktadır. Eğitim kalitesinin arttırılması ile birlikte, nitelikleri zenginleşecek tüm üyelerimizle birlikte, Sendikamızın eylem ve çalışma planını oluşturarak, klasik sendikal alışkanlıkla değil; daha demokratik, daha eşitlikçi bir sendikal anlayışıyla parametreleri geliştirmeye çalışacağız. Sağlık-Sen hizmet yolculuğu devam etmektedir ve bu yolcukta her daim hizmetinizde olduğumuzu belirtiyor, destek ve dualarınızı bekliyoruz. Bedenen salim, amelen salih kalmanız dileğiyle

20 20 NİSAN 2015 SAĞLIK BAKANLIĞI ATAMA VE YER DEĞİŞTİRME YÖNETMELİĞİ Nİ YARGIYA TAŞIYORUZ Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği nde 4 Nisan 2015 tarihli Resmi Gazete de yayınlanan yönetmelik ile değişiklik yapıldı. Yönetmelikte eşi özel sektörde görev yapanların eş durumundan tayin isteyebilmesi için eşinin atama talep edilen yerde kesintisiz üç yıl prim ödeme şartı getirildi. Oysa ki Bakanlık, 24 Mart ta yayınlanan Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı Dışı Personelin Atama ve Yer Değişikliği Yönergesinde Çerçeve Yönetmelikteki üç yıllık şartı dikkate almayarak kesintisiz iki yılı yeterli görmüştü. Sağlık çalışanları için de aynı düzenlemenin yapılması gerekirken, sağlık çalışanları için çerçeve yönetmelikteki genel şartın personel aleyhine yönetmeliğe eklenmiş olması sendikamızca yargıya taşınacaktır. Yönetmelikte yapılan değişiklik ile diş tabipleri stratejik personel kapsamından çıkarıldı. Yönetmelikte talebimiz doğrultusunda boşanma nedeni ile ve öğrenim durumu nedeniyle tayin konularında da değişiklik yapılmıştır. Buna göre; Sağlık ile ilgili bir alanda en az iki yıllık öğrenim görenler, öğrenim gördüğü yere atanabilecektir. Yönetmeliğe göre eşinden boşanan personel halen görev yaptığı hizmet bölgesi ve grubundaki illerden birine veya D ve C hizmet grubu illerinden birine ya da halen görev yaptığı hizmet bölgesi ve grubu esas alınarak alt bölgeye boşanma tarihinden itibaren bir yıl içerisinde atanabilmekte idi. Boşanma halinde ailesinin bulunduğu yere atanabilmelerine dair Kurum İdari Kurul talebimiz doğrultusunda; eşinden boşanma halinde anne, baba, kardeş veya reşit çocuklarının boşanma tarihinden önce ikamet ettiği ile de atanma imkanı getirildi. Resmi Gazete nin 04 Nisan 2015 tarih ve Sayılı nüshasında yapılan değişiklikle sağlık çalışanlarının aleyhine yapılan düzenlemelerin iptali için yargı yoluna başvuru yapılacaktır. SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARI ATAMA VE YER DEĞİŞTİRME YÖNETMELİĞİ NDE NELER DEĞİŞTİ? Diş tabipleri stratejik personel kapsamından çıkarıldı. Boşanma ile ilgili hem tayin hem de görevlendirme konusunda düzenleme yapılmıştır. Boşanan personel halen görev yaptığı hizmet bölgesi ve grubundaki illerden birine veya D ve C hizmet grubu illerinden birine ya da halen görev yaptığı hizmet bölgesi ve grubu esas alınarak alt bölgeye boşanma tarihinden itibaren bir yıl içerisinde atanabilmekte idi. Yapılan değişiklik ile eşinden boşanma halinde anne, baba, kardeş veya reşit çocuklarının boşanma tarihinden önce ikamet ettiği ile de atanma imkanı getirildi. Ayrıca boşanma davası açan veya haklarında boşanma davası açılmış olanlar, durumlarını 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun gereği ilgili makamlarca verilen tedbir kararıyla belgelendirmeleri halinde, dava süresince talebi halinde anne, baba veya reşit çocuklarının dava açılma tarihinden önce ikamet ettiği veya D veya C hizmet grubu illere geçici olarak görevlendirilebilecektir. İller arası atama dönemleri Ocak ayı ile Temmuz ayı olarak 2 dönem belirlenmiştir. Engellilerde ilgili düzenleme yapılmıştır. Eşinin, çocuklarının, annesinin, babasının veya kardeşlerinden birinin ağır engelli olduğunu belgelendirmesi halinde engelli yakınının ikamet ettiği yere, kendisinin engelli olduğunu belgelendirmesi halinde ise talep ettiği yere ataması yapılabilecektir. Eğitim mazereti ile ilgili değişlik yapılmıştır. Sağlık ile ilgili bir alanda en az iki yıllık öğrenim gördüğünü belgelendirmesi hâlinde, öğrenim süresi ile sınırlı olmak kaydıyla, öğrenim gördüğü yere ataması yapılabilecektir. Bakanlık ve bağlı kuruluşları arasındaki personel nakilleri eylül ayında yapılacaktır. Her ikisi de bakanlık personeli olan eşlerin eş durumu tayinlerinde astlık üstlük sıralaması esas alınarak astın görev yeri üste bağlı olarak değiştirilecektir. Üstlük astlık sıralaması; Bakanlık ve Bağlı Kuruluş Merkez Teşkilatı kadroları, il sağlık müdürü/halk sağlığı müdürü/genel sekreter, başkan, hastane yöneticisi, başhekim, eğitim görevlisi, başasistan, yan dal uzmanları, uzman tabipler, uzman diş tabipleri, tabipler, diş tabipleri ve diğer sağlık personeli şeklindedir. Her iki eşin aynı sıralama grubunda yer alması halinde aile birliğinin D veya C hizmet grubu bir ilde sağlanması esastır. Herhangi bir mazereti nedeniyle atanan personelin eşinin görev yeri değişikliği talebinde D veya C hizmet grubu şartı aranmaz. Eşi özel sektörde görev yapanların eş durumundan tayin talep edebilmesi için eşinin atama talep edilen yerde kesintisiz üç yıl prim ödeme şartı getirildi. Alt bölge tayinleri müracaat sınırlamalarına ilişkin 30. maddedeki istisna kapsamından çıkarıldığı için, alt bölge tayini isteyeceklerin bulunduğu yerde fiilen 2 yıl çalışması gerekmektedir.