Bilim ve İletişim Üzerine Düşünmenin Egemen Doğası

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Bilim ve İletişim Üzerine Düşünmenin Egemen Doğası"

Transkript

1 Türkiye de Kitle İletişimi: Dün-Bugün-Yarın (2009) K. Alemdar (Der.) Ankara: Gazeteciler Cemiyeti yayını. TÜRKİYE DE İLETİŞİM ARAŞTIRMALARININ GELECEĞİ İrfan Erdoğan Bu irdelemede, Türkiye deki iletişim araştırmalarının geleceği, geçmişten şimdiye kadar olan gelişmelerden hareket ederek, bu gelişmeler içine Türkiye yi yerleştirerek, inşa edildi. Bu inşada, hem değişime ve öğrenmeye açık akademisyenlerin, akademisyen olacak gençlerin ve öğrencilerin iletişimle ilgili olarak ele alınan bu önemli konuda bildiklerini yeniden gözden geçirmeleri amaçlandı hem de var olan bilginin irdelenmesinden geçerek alandaki bilgiye katkı sağlamaya çalışıldı. Bilim ve İletişim Üzerine Düşünmenin Egemen Doğası Bilimsel araştırma faaliyetleri, süper zekalı, üstün ve yetenekli bireylerin, insanlık için insanlığın gereksinimlerini karşılamaya yardımı amaçlayan icat ve anlatı çabalarını anlatmaz. Bilim ve iletişim üzerine düşünme, çoğunlukla egemen siyasal, teolojik ve ekonomik güç sahiplerinin ve onlar için çalışanların güç/iktidar ve kontrol gereksinimlerini karşılamak için vardır, çünkü egemen üretim tarzı ve ilişkilerinin içinde farklı şekilde var olmak riskli bir mücadelenin parçasıdır. Dolayısıyla, iletişim araştırmalarının dünü ve bugününe bakıldığında, yapıya işlevsel olan ve kontrollü alternatif karakterini taşıyan araştırmalar dahil, tüm araştırmaların güç merkezlerinin çeşitli ölçüde denetiminde ve güçlerin çıkarları için düzenlendiği görülür. Bu egemenliğe karşı iletişim alanındaki araştırmalarda da mücadele, gerçekler hakkında imajlar yaratmayla, düşleri düşletenlerle ve gerçekleri düşleyenler arasında olmaktadır. Bu mücadele, yaşayan insana ulaşmak için, insanın düşündüğünden, düşlediğinden veya insanın düşünüldüğünden, hayal edildiğinden ve hikaye edildiğinden başlayarak yola çıkan ve egemen üretim tarzı ve ilişkilerini destekleyen ve haklı çıkaranlar ile, gerçek ve etkin insandan başlayarak yola çıkanlar ve insanların gerçek hayatlarını üretme biçimleri ve ilişkileriyle anlamaya çalışarak genel insan çıkarları için daha iyi ve sağlıklı koşulların sağlanmasına çaba gösterenler arasındaki mücadeledir. Bilgi üretimi eski imparatorluklarda ve feodal yapılarda, siyasal ve ekonomik gücün bütünleşik parçası olan teolojik gücün kontrolü altındaydı. Feodalizme karşı burjuvaların önderliğindeki mücadele sırasında ve sonrasında, bilginin üretimi görece serbest bir dönem yaşamaya başladı. Kapitalizmin egemenliğinde kitlelerin demokratik haklar istemesi ve kitle üretimiyle gelen dünya pazarına yayılma zorunluluğunun çıkmasıyla, dolayısıyla kitlelerin biliş ve davranış kontrolü gereksinimlerinin artmasıyla birlikte, bu serbestlik hızla kaybedilmeye başlandı. Neo-liberalizmin egemen olduğu günümüze gelindiğinde, kapitalist pazar bilgi üretimi (ve dağıtımı) üzerinde egemenliğini büyük ölçüde gerçekleştirdi (Childe, 1974; İnnis, 1950 ve 1951; Tezcek, 2007; Malott, 2009; Reppy, 1998; Drahos ve Braithwaite, 2003; McNeely ve Wolverton, 2008, Cunningham, 1998; Curry, 1997). Bu gelişme, iletişim alanındaki bilgi üretiminde de farklı olmadı. Bilimsel araştırma girişiminin amacı, belirsizlik ortadan kaldırma ve böylece anlama, açıklama ve kontrol mekanizmaları kurma

2 arayışıdır. İletişim alanındaki egemen gelişmeler, siyasal ve ekonomik pazarın içte ve uluslararasında kontrol gereksinimlerini karşılamak için geliştirilmiştir veya o amaçlara hizmet etmektedir. Buna eleştirel olarak nitelenen araştırmaların büyük çoğunluğu da dahildir. Araştırma, belirli amaçları gerçekleştirmeye dayanan karar verme işinde, güvenilir ve geçerli bilgiye dayanarak belirsizliği azaltmak için yapılan sistemli veri toplama ve değerlendirmedir. İletişim alanına ilişkin bilgi iki önemli kaynaktan beslenmektedir. Birincisi, iletişim olarak adlandırılan bilim dalının gelişmesinden önce varolan ve insanı, yaşamını ve toplumsal olguları sorgulamanın yarattığı birikimdir. Bu çerçevede önce felsefenin katkıları vardır. Bunu, sanayi devriminin yarattığı toplumun ve insanın sorunları üzerinde duran sosyoloji, sosyal-psikoloji ve siyaset biliminin katkıları izlemiştir. Aynı zamanda, tarih, dilbilim, antropoloji ve arkeoloji bu katkı yapanlar arasına eklenmiştir. İletişim alanına bu katkıların bazıları çok önemli ve ciddiyken, diğer bazıları dolaylı olmuştur, çünkü bunlar, başka bilim dallarının önemli saydığı şeyleri anlamaya çalışırken, yaptıkları katkılardır. Asıl katkı doğrudan iletişim üzerinde düşünenlerin çıkması ve çoğalmasıyla olmuştur ki bu başlangıçların da gerisinde felsefeden başlayarak sosyolojiye kadar gelen bir sosyal ve insan bilimleri yumağı vardır. Ne yazık ki, bu katkısal gelişmeler Türkiye de hem çok sonradan başlamış hem de nicel ve nitel bakımlardan ciddi şekilde yetersiz olmuştur. 1 İletişim üzerinde düşünme Batı da, özellikle ABD de, siyasal, askeri ve ekonomik gereksinimleri gidermek için gelişmiştir. Dolayısıyla, bu gelişme, zengin bir çeşitliliğe sahiptir. Bu çeşitlilik içinde iletişim araştırmaları kişinin kendi kendine iletişimi, kişiler arası iletişim, grup iletişimi, aile iletişimi, örgüt iletişimi, şirket iletişimi, pazarlama iletişimi, kitle iletişimi, uluslararası iletişim, kültürel iletişim, kültürler arası iletişim, siyasal iletişim gibi birçok ilgi alnına sahiptir. Bu ilgi alanlarındaki iletişimin doğasıyla ilgili egemen yönelim daima, Lasswel in formülündeki her öğeyi ele alan etki üzerine kurulmuştur. Bu bağlamda dün ile bugün farkı, amaç farkı değildir, sadece mikrodan makro seviyeye kadar uzanan çeşitlilik ve bu çeşitlilikte amaçları gerçekleştirmede çokluk (strateji ve taktiklerin gelişmesi) farkıdır. Bu fark, aynı zamanda, yönetimsel iletişimde, Mustafa Kemal Atatürk ün kadın haklarından başlayarak hilafeti kaldırmasına kadar çeşitlenen devrimlerinde olduğu gibi yukarıdan empoze edilen elitist yaklaşımları bırakma, onun yerine demokratikleşme ve halkın dilini anlama ve konuşma gibi kurnazca/ahmakça ifadelerle, siyaset biliminden sosyolojiye kadar her alanda yapıldığı gibi, iletişim alanında da, pazarda tarih boyu ekilen ve sürdürülen bilişleri, inançları, duyguları sömürme ve böylece ekonomik ve siyasal pazar payını artırma amaçlı bilme ile gelen işletmeci/pazarlamacı/reklamcı anlayışının egemenliğiyle gelen farktır. Bu, aşağılık ve kurnazcadır. Ahmakça olması ise, bunu savunanların kendilerine şu (ve benzeri) soruyu sormasıyla ortaya çıkar: Şimdi dahil, tarihin hangi döneminde siyasal ve ekonomik kamu politikaları kitlelerin/halkın isteklerine, diline, anlayışına, rızasına uygun bir şekilde hazırlanmış ve yürütülmüştür? Ekonomik ve siyasal güçlerin kitleleri bilmesi kitlelerin gereksinimine göre politikalarını düzenlemek istemesinden değil, kitleleri cahilce bilgiçlik taslayan en iyi seçmen ve kendini akıllı sanan en ahmak tüketici yapma gereksiniminden kaynaklanır. 1870lerde ve sonrasında, ABD de ve dünyada her yıl on binlerce olan grevlerde ve protestolarda çalışanlar/işsizler sadece demokratik haklar ve insanca yaşam koşulları istiyordu ve hala da istiyorlar. Bu istek 1 Bu makalede, Türkiye de iletişim alanında yapılan araştırmalardaki sorunlarla ilgili olarak somut kaynak belirtmekten kaçındım, çünkü belirttiğimde, çarpık bir egemenliğin çarpık düşünsel ve ilişkisel yapısını besleyen iletişimler ortaya çıkıyor. 2

3 neyle karşılandı ve karşılanıyor? Eyvah, özür dileriz! Sizin dilinizi anlayamadık! Elitist davrandık, affedin! diyen iletişimlerle mi? Yoksa, başkaldırıya gidecek gediği daraltmak için balık vermeyle ve dünyanın her yerinde yaygınlaştırılan tarikatçılıkla, böl, birbirine düşür ve yönet politikalarıyla beslenen çağdaş baskı ve çağdaş kansız-katliamlarla mı? Bunun kitle iletişiminde ve akademik yapıtlardaki iletişimlerde (araştırmalarda) yansıtılmaları farklı mı oluyor? İletişimi etki ve iknaya, iletişimsizlik, vücut dili ve iletişim çökmesine indirgeyenler gibi, özellikle iletişimde söylem analizi ve göstergebilim analizi yapanların önemli bir kısmının kurnazlığı ve bunun peşinde koşanların ahmaklığıyla sürdürülen düşünsel ve ilişkisel yapılar (ve bu yapılara uygun araştırmalar), elitizmden kopuş ve demokratikleşme mi? Bireyin kendisiyle iletişimi doğumundan başlayarak egemenlik ve mücadele yapıları içinde biçimlenir ve bu biçimlenmeyle bu yapılara sosyalleşir. Bu sosyalleşmede birey kendini ve dışındakileri öğrenir ve gün boyu kendini içinde bulduğu koşullarda bu koşullardaki örgütlü çıkar ilişkilerinin belirlediği egemenlik ve mücadele durumlarında öğrenilmiş davranışlarda bulunur. Kişi hem kendi hem de diğerlerinin davranışını sürekli gözler; kendinin ve ötekinin sosyal, kültürel, siyasal, ekonomik kimlikleri hakkında çıkarsamalarda bulunur. Kişinin kendi kendisiyle iletişimi bağlamında iletişim üzerine düşünmeyle gelen incelemeler, psikoloji ve sosyalpsikoloji temeline dayanan ve öncelikle kişinin kendini nasıl algıladığı (self perception) ve BEN in (kişiliğin) nasıl oluştuğu ve geliştiği üzerinde dururlar. Bunu yaparken, iletişimde, bireyin anlam vermesi gibi iletişim sürecinin kişinin algısına, düşüncesine, karar vermesine, tutumlarına ve inançlarına ait yanları üzerinde dururlar. Türkiye de bu bağlamda, geçerli iletişim araştırması yapan olduğunu sanmıyorum, çünkü bu tür araştırmayı yapmak hem ciddi psikoloji ve sosyal psikoloji bilgisi hem de yöntem bilgisi gerektirir. Kişiler arası iletişimle insanlar çeşitli ilişkiler kurar, yürütür, geliştirir ve bitirir; sorun çözer, görevler yerine getirir, kendi gereksinimlerini ve toplumda diğer insanların gereksinimleri karşılar. Böylece, insanlar kendi ve diğerlerinin fiziksel, psikolojik ve sosyal varlıklarının ve kurduğu yapıların yeniden-üretimini gerçekleştirirler. Her ilişki koşulunda iletişimde bulunan insan vardır ve insanın iletişiminde kişiler arasılık en egemen olandır. Kişilerarası iletişim araştırmaları ilişki kurma, kendini açma, bağlanma ve muhafaza etme, ilişki geliştirme, yakınlaşma ve belirsizlik azaltma, güven, hayal kırıklığı, kötüye gidiş, çatışma, kaçınma ve çözüm üzerine eğilen geniş bir yelpazeye sahiptir. Bu alan da, Türkiye de kısır kalmıştır. Alakasız birileri, hatta iletişimi iki kişinin birbirine mesaj göndermesi sanan birileri, iletişim fakültelerinde bir kişilerarası iletişim dersi verir; o kadar. Bu kişilerin kişilerarası iletişim araştırması yaptığını (faciayı) düşünün. İnsanlar gününü bir veya birden fazla çeşitli yoğunlukta örgütlenmiş gruplar içinde geçirir: Bir ödev veya görev için birlikte çalışanlar; restoranda masalarda oturanlar; okulun önünde konuşan gençler; yemek sofrasındaki aile bireyleri; pikniğe giden araba dolusu kişiler; bir iş yerinde görev yapan insanlar; maç yapan gençler; sınıftaki öğrenciler; bir salondaki insanlar; aynı odada çalışan memurlar farklı örgütlü zaman ve mekandaki çeşitli amaçlarla oluşmuş gruplardır. Bu alandaki araştırmalardaki egemen yönelim grup performansı, Grupthink, beyin fırtınası, grup içi ve gruplararası çatışma ve çatışma çözümü gibi endüstriyel ve siyasal yapılar için işlevsel olan öğeler üzerinde toplanır. Liderlik, roller, grup bağlılığına eğilirler. Grup rolleri, rol türleri ve rollerle ilgili sorunlar araştırırlar. Grupla ilgili çatışma ve çatışma çözümü konularını ele alırlar. Grubun oluşması ve gelişmesini, liderliği, karar süreçlerini, etkili iletişimi etkileyen içsel ve dışsal faktörler üzerinde dururlar. Grupta teknolojiyle aracılanmış iletişim ve bunun etkilerine bakarlar. Türkiye de bu bağlamda da iletişim araştırmaları ilkelce, acemice ve gerekli bilgiden yoksun bir şekilde yapılmaktadır. 3

4 Örgütler, en geniş anlamıyla, insanların belli örgütlü zaman ve örgütlü yerde birlikte olduğu, belli üretim tarzı ve ilişkileriyle üretim yapmak için oluşturulmuş amaçlı yapılardır. Aile dahil bütün örgütsel yapılar ve bu yapılar içi ve yapılar arası ilişkiler Batı daki iletişim araştırmacılarının ilgi alanı olmuştur. Fakat ağırlık ticari ve siyasal örgütler üzerindedir. Örgütsel inceleme alan olarak Weber, Mayo, Simon ve March gibi öncülerin yaklaşımlarının da etkileriyle, 1950 lerde hızla gelişmeye başlamıştır. İletişim Yıllıkları na bakıldığında, örgüt iletişimiyle ilgili bölümdeki makalelerde yönetici ve çalışan iletişimi (dikey iletişim), iletişim şebekeleri, çatışma, motivasyon, etki, iletişime engeller, örgütte bölümler arası iletişim ve sorunları ve çözümleri, örgütün dış çevresiyle iletişim ve dış çevrede engel olan ve teşvik eden yapılar, iletişim atmosferi, iletişim çökmesi, vücut dili ve empati konularının işlendiği görülür. Yeni araştırmalar aynı zamanda işyerinde koordinasyonu sağlamada iletişimin yapısı (dilin öne çıkartılması) ve karar vermeyi incelemek için bilgisayar destekli ortaklaşa çalışma (computer supported cooperative work, CSCW), analist-kullanıcı iletişimi, iş akışı yönetimi, insan mühendisliği kavramındaki anlamda yeniden tasarım (reengineering) ve bilgisayarla aracılanmış iletişim sistemleri üzerine eğilmektedir. Bir aile hem ekonomik, hem kültürel ve hem de sosyal karaktere sahip olan en az iki kişiden oluşturulmuş, resmi kurallar ve yazılı olmayan gelenekler, örf ve adetlerle kurumsallaşmış bir örgütlü yapıdır. Aile iletişiminin iletişim araştırmacıları tarafından Türkiye de incelenmesi ender görülen bir girişimdir. Yönetimsel karakteri ve siyasal ve endüstriyel yapılar için önemi nedeniyle, kitle iletişimi dünyada araştırmaya en çok konu olan alanlardan biridir. Uluslararası iletişim de kitle iletişimi içine sıkıştırılmıştır. Diplomatik iletişim, turizmle olan farklı dünyaların arasındaki iletişim ve uluslararasında şirketler arası iletişim gibi konularda, özellikle Türkiye de anlamlı araştırma bulmak zordur. 2 Bu tür araştırmalar, en iyi şekliyle, kültürlerarası iletişim içine sıkıştırılmıştır ve en kötü şekliyle de ekonomik veya siyasal aktörlerin vücut diline indirgenerek iletişim alanı entelektüel seviyede en düşük seviyeye çekilmiştir. İletişim üzerine düşünme kültür üzerine düşünmeyi de gerektirir. İdealist felsefenin yaygın yaklaşımları, rızayla katılmaya dayanan demokratik pratik görüşüne dayanır ve siyasal ve ekonomik güç pratiğini halkın ilerlemesi için karışma eylemi olarak sunar. Dolayısıyla, hareket noktası bireydir ve siyasal ve ekonomik güç ise bireylerden oluşan halkın gelişmesine hizmet için vardır. İnsanın yaşamını örgütlü yapılardan geçerek üretme tarzını ve ilişkilerini bireysel özgür iradeye indirger. Bu görüşe dayanan (iletişim) kültür anlayışı, bireysel kararlar, tutumlar, algılar, tercihler ve davranışlarla gelen sorunlar üzerinde durur. Bu sorunlar da, çoğunlukla eğitime, yanlış algılamaya, empati yokluğuna, asosyal/sorumsuz davranışa, etiğe/ahlaka, şiddete, bireysel özgürlüklere tehlike olan tekelleşmeye ve devletin özel hayata müdahalesine, aynı cemaat/toplum içinde veya cemaatler/toplumlar arasındaki ilişkilerde bağnazlığa, ırkçılığa, hoşgörüsüzlüğe, birey üzerindeki mahalle baskısına, yüksek ve alçak kültür ve üst-kültür/kimlik ile kültürler/ kimlikler arası anlayışsızlığa, iletişim çökmesine, iletişimsizliğe, kültürel uçuruma ve benzeri bireysel faktörlere ve bireyin özgürlüğünü sınırlayan müdahalelere bağlanır. Kültürün açıklaması ve hatta kültür eleştirisi çoğu kez bireyin (tercihleri) eleştirisine döner. Kültür zevk, damak tadı, tercih olarak belirlenir. Bu belirleme, iletişim (ve pazarlama) araştırmacıları için zorunludur, çünkü amaçlanan insan varlığının siyasal ve ekonomik ticarileştirilmesidir ve 2 Uluslararası iletişimde alternatif açıklamayı ayrıntılı olarak sunan iki özgün yapıt için bkz: Erdoğan, 1995 ve Erdoğan,

5 bu ticarileştirmeyle, siyasal güçler oy alır ve ekonomik güçler de tüketici kazanır. Araştırmacılar da, güç yapılarına ve kendilerine hizmet için, seçmenlerin ve tüketicilerin tercihlerini incelerler ve bundan siyasal, kültürel ve ekonomik sonuçlar çıkartırlar. Özellikle soğuk savaşla birlikte promosyonu yapılan bir iletişim tarzı da kültürler arası iletişim olmuştur. Diğer iletişimlerde olduğu gibi kültürler arası ilişkilerde de konular ve sorunlar çoğunlukla yüzeyde görünenlerle ilişkilendirilir: Sorun ilişkinin mekaniğine indirgenir ve bireyselleştirilir. Bireyselleştirmeyle birlikte kültürel öğeler ilişkisel değerlerle açıklanır. Bu değerler ideal olarak, doğru olarak, olması gereken olarak nitelenen değerlerle karşılaştırılarak değerlendirilir ve ona göre bilinç yönetimi yapılır. Barış, anlayış, insan hakları ve farklılıklarla birlikte yaşama gibi kavramlarla sahte imajlar ve sahte doğrular yaratılarak insanlar yönlendirilir. Kültürler arası iletişim konusunu farklı kültürlerin (farklı yaşam biçimlerinin, sınıfların, çıkar gruplarının) birbirini anlayarak barış ve dayanışma kurması geliştirmesi olarak sunulması Türkiye de de oldukça yaygındır. Günümüzde kültürler arası iletişim özellikle uluslararası firmaların diğer ülkelerde kurdukları iş yerlerinde kontrolü ve verimliliği artırmak için önemle üzerinde durduğu bir konudur. Dolayısıyla, bu alanda araştırmalar giderek artmaktadır. İletişim üzerine düşünme, aynı zamanda, yöntem üzerine düşünmeyi de beraberinde getirmiştir. Yöntem üzerinde düşünme, pozitivist-ampirik yaklaşımda, nesnellik, geçerlilik ve güvenirlik iddiasını geçerli kılmak için, veri toplama, ölçme ve değerlendirme süreçleri üzerinde odaklanmıştır. Alanda (örneğin Lasswell, Lazarsfeld, Adorno), laboratuar araştırmalarında (örneğin Hovland, Festinger) ve niceliksel içerik analizinde (örneğin Berelson) kullanılmak için birçok tutum, algı, tercih, yönelim, inanç ölçekleri geliştirilmiştir. Bu tür veri toplama ve ölçme önceden belirlenmiş somut süreçlere göre yapılır. Türkiye de iletişim alanında yapılan, göstergebilim analizi yaptıklarını iddia eden araştırmalar dahil, hiçbir araştırmada yöntemin doğru kullanıldığını görmedim. Türkiye de iletişim alanı başından beri ve hala kitle iletişimi alanı içine hapsedilmiş durumdadır. Diğer iletişim türleri ile ilgili araştırmalar yok denecek kadar azdır. 3 Hem pozitivist hem de pozitivist olmayan yöntemleri gereği gibi kullanarak yapılan araştırma tasarımlarına rastlamak da oldukça güçtür. Dünden Bugüne: Batı da Kitle İletişim Araştırmalarının Gelişmesi Batı da kitle iletişim araştırmaları birbiriyle görünüşte bağıntısı olmayan iki farklı alanda gelişmiştir. Birinci alan teknolojiyle aracılanmış kitle iletişimi olgusunun gerçekleşmesini sağlayan materyal temelle ilgili araştırmalardır. Bu araştırmalar teknoloji ve araç geliştirme ve teknolojiyle ilgili sorunları çözmek amacıyla başlatılmıştır. Dolayısıyla, çoğunun ilk kullanımı savaşla ilgili kurumlar ve güçlerin elinde olmuştur. İletişim teknolojisinin geliştirilmesiyle ilgili araştırmalar iletişim okullarının doğal olarak ilgi alanı dışında kalmıştır. Ayrıca, iletişim okullarının ilgi alanı içinde olması gereken telekomünikasyon (özellikle telefon, telgraf) da, tümüyle iletişim okullarının dışında, öncelikle elektrik ve elektronik mühendisliğinin ilgi alanı içinde kalmıştır. 3 Bu irdelemede, Türkiye deki iletişim araştırmalarının nicel ve nitel durumuyla ilgili değerlendirmelerin sistemli veri toplamayı ve değerlendirmeyi gerektiren varsayımlar olarak ele alınması gerekir. Bu bağlamda da araştırmalara ciddi gereksinim vardır. 5

6 Kitle iletişim teknolojilerinin araştırılması ve geliştirilmesi ileri sanayi ülkelerinin tekelinde olmuştur. Bu tür araştırmalarla kitle iletişim araçlarını üreten teknolojik araçlar geliştirilmiş ve geliştirenlerin mülkiyeti altında korunmuştur. İkinci alandaki araştırmalar, iletişimi, üretiminden tüketimine kadar üreten teknolojik araçların örgütlenmesi, kullanımı ve bu kullanımın amacının gerçekleşmesiyle ilgili olan araştırmalardır. Bu tür araştırmalarda egemen yönelim ekonomik pazar araştırması ve siyasal propaganda ile başlamıştır. İkinci Dünya savaşıyla, özellikle savaş sonrası başlayan soğuk savaşın başlamasıyla psikolojik savaş araştırmaları buna eklenmiştir. Bu araştırmalar iletişimde yapıldığında isim değiştirerek izleyici, dinleyici, seyirci ve etki araştırması olarak adlandırılır. Birinci alandaki araştırmaları fen bilimleriyle ilgili okullar/bölümler ve özel şirketlerin araştırma ve geliştirme departmanları yaparken, ikinci alanla ilgili araştırmaları sosyal bilimlerin hepsi yapmaktadır. Bunların başında gelenlerden biri de iletişim okullarıdır. İnsan toplumla ve toplumdan geçerek var olur. İnsanın örgütlü tarihi egemenlik ve mücadeleler tarihidir. Bu kaçınılmaz olarak akademik alana, dolayısıyla kitle iletişimi araştırmalarına da yansımıştır. Kitle iletişim alanındaki incelemelerin bir bölümü, egemen yaklaşımlardan farklı yönde gelişme göstermiştir. Bu araştırmalar hem egemen olanların kuramsal yapısını, amacını, yöntemini, bulgularını irdelemiş hem de eleştirel bir açıdan kitle iletişimi teknolojilerini, araçlarını, ürünlerini, amaç ve sonuçlarını incelemişlerdir. Türkiye bu tür alternatif yaklaşımları üretmede de geç ve yok denecek kadar yetersiz kaldığı gibi, özellikle son zamanlardaki moda yönelimlerde Batı dan kötüyü aktarma işine küresel Pazar için işlevsel olan eleştirel alternatifleri aktarma ve taklit işiyle devam etmektedir. Gelişme: İdealist Felsefeye Dayanan Gelenek İletişim kuram ve araştırmaları sosyolojiden, siyaset biliminden, psikolojiden, dil biliminden, İngilizce bölümlerinden, konuşma (speech) programlarından, tiyatro ve drama bölümlerinden, film, gazetecilik, radyo ve televizyon okullarından geçerek gelişmiştir. Plato, Aristo ve Cicero gibi filozoflara dayanan tartışma ve retorik yan, Marks ın Alman İdeolojisi ve Grundrisse de ele aldığı düşünsel ve materyal yan, Pavlov ve Freud ile zenginleşen psikolojik yan, dil bilimcilerle işlenen dilsel yan, Chicago okuluyla oluşturulan ve özellikle Cooley ile işlenen sosyolojik yan ile birlikte, iletişimin tutucu anlatılarından liberal ve eleştirel anlatılarına kadar çeşitlenen gelişmesi sağlandı. 4 Akademik alanda ilk dersler ABD de İngilizce Bölümleri ve Konuşma İletişimi bölümlerinde verildi. Dil ve güzel konuşma sanatı incelendi, eski Yunan ve Roma dan başlayarak retorik ve mantık konusu ele alındı ve ikna-iletişimi işlendi. Münazara ve belagat sanatı konusunda dersler verilmeye başlandı. Özellikle Aristo nun mantıksal, duygusal ve etik yaklaşım hakkındaki kategorileri ikna edici ilişkiyi (discourse) incelemede standart yöntem olarak kullanıldı. Dil bilimcilerin etkisiyle, iletişim aracı ve anlamla ilgili sembol olarak dil önem kazandı. Konuşma bölümleri kekeleme ve ses zorluğu gibi konuşma 4 Chicago Okulu, ana akımın ve liberal akımın gelişmesi, Cooley ve Veblen in iletişimle ilgili görüşleri için bkz: İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi, sayı 24. Marksist iletişimle ilgili Marks ın, hiçbir yerde bulamayacağınız iletişim görüşleri için, aynı derginin bir sonraki sayısına bakabilirsiniz. 6

7 bozuklukları/sorunları üzerinde uzmanlaştılar. Dikkat edilirse ilk yapıtlar RETORİK, dolayısıyla siyasal ikna alanında olmuştur. Ekonomik, siyasal ve onların ortağı olan teolojik güçler tarafından kitlelerin yönetiminde eski imparatorluklardan beri kullanılan retorik ile ilgili çalışmalar, feodaliteden ve aydınlanma çağından geçerek 21. yüzyıla, en modern hipokrasi çağına, kadar gelişerek geldi. Belagat ve siyasal söylev, Birinci Dünya Savaşı sonrası yükselen nazizm ve faşizmin başarısından, kitlelerin kontrolü gereksiniminden ve sistemi ve ürünlerini satış çabasından kaynaklanan propaganda, kamuoyu, reklamcılık ve halkla ilişkiler önem kazandı ve gelişti. Türkiye de iletişim fakültelerinde retorik konusunda araştırma geleneği yoktur. Retorik Dil tarih Coğrafya, edebiyat fakültelerinde okutulur. İletişim alanında, retorik alanından yetişmemiş bazıları konuşma ve ikna ile ilgili bilimsel karakterden yoksun bir şeyler yazmaktadır ve bu yazılanlar da süpermarket bilgisi seviyesindeki etkili iletişim ve ikna için öneri adımları biçimindedir. Retorik üzerindeki çalışmaların egemenliği 1950lerin sonuna kadar sürdü. Retorik gücünü yitirirken, kişiler arası iletişim, sözsüz iletişim ve ardından, dilin iletişimde kullanımı ve bununla ilgili olarak, son zamanlarda gözde olan, empati, dikkat vücudunuz konuşuyor, MNL, kişisel gelişim gibi konuları beşinci sınıf seviyesindeki açıklamalarla, iletişim alanı pazarlamacı ve promosyoncu kurnaz-şarlatanlığın at oynattığı bir yer oldu. Günümüzde kitapçıların best seller köşelerindeki kitaplar ve ne yazık ki iletişim fakültelerindeki bazı dersler ve bu derslerin içeriklerine, kitapçılardaki iletişimle ilgili kitaplara ve iletişim dergilerinin bazılarındaki yazılara bakılırsa, bu durumun yansımaları açıkça görülür. İletişim araştırmalarının siyasal alanda propaganda ve kamuyu biçimlendirme işi yönünde başlaması ve gelişmesi, özellikle kapitalist sistemin kitlelerin demokrasi taleplerini boğmak gereksinimiyle gelişti. Faşizm, nazizm ve komünizm gibi kitleleri harekete geçiren akımlarla beslendi. İlk yapıtlar 1920lerde kamuoyu (Walter Lippman) ve propagandayla (Harold Lasswell) ilgili olanlardır. Bu girişimlerde temel amaç, siyasal yönetim için kitlelerin kontrolünü gerçekleştirme yollarını bulmak ve önermekti. H. Lasswell Alman halkına Nazi propagandasının bu denli güçlü etkisinin nedenlerini inceledi. Bu incelemesinde ve sonrasında iletişim surecinin incelenmesi için iletişimi kim kime hangi kanaldan ne tür etkiyle ne söyler formülünü getirdi. Konuya ilgi, sosyal bilimlerin öncelikle sosyoloji, psikoloji, siyasal bilimler ve gazetecilik başta olmak üzere hemen hepsinden geldi. Yeni iletişim teknolojileri (film, radyo ve gazeteler) insanları etki aracı olarak ele alınıp incelenmeye başlandı. Buna ABD nin dünya egemenliği serüveniyle giriştiği yoğun soğuk savaş propagandası eklendi. Aynı zamanda, siyasal kampanyalar iletişimi de hızla önem kazandı. Tüm bunlar, iletişimle ilgili araştırmaların nicel olarak artmasını ve konusal olarak çeşitlenmesini beraberinde getirdi. Bu araştırma pazarı giderek palazlandı ve dünyaya yayıldı. Bu yayılma, Türkiye de, akademik alanda demokrasi, seçimler ve siyasal süreçlerle ilgili araştırmaların ve bu araştırmalar içinde siyasal iletişim araştırmalarının da, özellikle 1950lerde hissedilmesine ve günümüze gelindiğinde, imaj yapılandırma şarlatanlığına ve siyasetçinin vücut diline kadar çeşitlenen para kazanma girişimlerine dönüştü. Seçim ve kampanyalar gibi siyasal süreçlerde iletişim ile ilgili araştırmalar iletişim ve sosyal bilimler dergilerinde artarak görünmeye başladı. Ne yazık ki, siyasal iletişim alanında araştırmalar nicel bakımdan artsa da, nitel bakımlardan güdük kaldı. Bunun önde gelen nedenlerinden biri de ne pozitivist ampirik ne de onun dışındaki araştırma yöntemlerinin yeterince bilinmemesi ve doğru bir şeklide kullanılmamasıdır. 5 5 Bu tür araştırmalarla ilgili fazla bilgi için bkz. Erdoğan (2001). 7

8 İletişim araştırmalarının ekonomik sektörde gelişmesi de diğerleri gibi Amerika ve Avrupa da yirminci yüzyılın başlarında oluşmaya başladı. Bu gelenek kısa zamanda endüstrilerin çıkarlarına uygun pazarlama ve biliş yönetimi bilgileri sağlayan, pazar için dağılım istatistikleri sunan bir yapıya dönüştü. Araştırma sayılarında ve yöntemlerinin gelişmesinde önemli gelişmeler 1930 larda Paul Lazarsfeld in New York da Columbia University de kurduğu Bureau of Applied Social Research ile oldu. Bu Büro ile Survey research denen pozitivist-ampirik yönteme dayalı deneyimsi (quasi-experimental), cross-sectional, one shot veya zaman içinde tekrarlanan anketle veya mülakatla toplanan verilere dayalı inceleme egemenlik kazanmaya başladı. 6 Sosyolojik incelemeler bu egemenlik altında sürdü. Bu yapı, İkinci Dünya Savaşı ndan sonra, ABD de yarışan iki grubun yoğun araştırmalar yapmasıyla devam etti: Birinci grubu Lazarsfeld geleneğini sürdüren ve zenginleştiren sosyologlar ve siyaset bilimciler oluşturdu. İkinci grubu ise, davranışçı ve algısalcı (cognitive) yaklaşımlara dayanan psikolojik (Carl Hovland) ve sosyal psikolojik (Kurt Lewin) seviyede ampirik deneysel araştırmalar yapanlar oluşturdu. İkinci Dünya Savaşı sonrası, bu iki yönelim dünyaya transfer edilmeye başlandı. Fakat araştırmalar kitle iletişiminin egemenliğine girdiği için, yaygın yönelim alan araştırması (survey research) biçiminde oldu. Bu geleneğin Türkiye gibi ülkelere yayılmasındaki başarısı 1980lerdeki neo-liberal saldırıyla birlikte geldi. Amerikan kitle iletişim sistemi ve diğer kültür endüstrilerini destekleyenler doğrudan etki modeliyle çalışmalara devam edemezdi. Bu nedenle, dolaylı etki, minimum etki, sadece etkilenmek isteyene etki ya da televizyon önünde çözümlemeler yaparak kendince yeniden-anlamlandırmalar üreten özgür bireyi ele alan kuramsal yaklaşımlar ve bu yaklaşımlara uygun araştırmalar ve açıklamaların çıkması kaçınılmazdı. Etkiyle ilgili iki ve çok kademeli etki akışı modelleri 1940 larda geliştirildi, saha incelemeleriyle denendi ve desteklendi. Egemen yaklaşımlarda araştırmalar 1950 nin başlarında hızla arttı. İletişim araştırması denildiğinde tek akla gelen etki araştırması oldu a gelindiğinde, Türkiye gibi ülkelerde siyasal nutuklar hala milyonları meydanlara dökerken ve söylevle ilgili bir araştırma yapılmazken, Amerika da yüz binleri geçen araştırmalarla elde edilen sonuçlarda mesajın nasıl hazırlanacağı, konuşmada sunumun nasıl olacağı konusu önemini yitirmeye başladı; çünkü kimse nutukları dinlemiyordu artık. Tıkanan bu alanda yeniliklerin olması gerekiyordu. Sosyolog Merton, iletişimle ilgilenen Klapper, Halloran ve benzerleri egemen gelenekte sosyolojik alana yönelme gerekliliği üzerinde durdular (sanki özellikle 1940lardan beri iletişim sosyolojisi, sosyal psikolojiyle karıştırılmış bir biçimde, kullanılmıyormuş gibi) 1960 iletişim alanında eskinin muhasebesi ve yeninin arayışı ve ardından sunumuyla başladı. Bu arayış iletişim sosyolojisi adıyla gelen, fakat aslında Amerikan sosyal-psikolojisi ağırlıklı, micro-sosyolojik kullanımlar ve doyumlar yaklaşımını getirdi. Makro iletişim sosyolojisi iletişimde sosyal süreçlere eğilmeye devam ederken, kullanımlar ve doyumlar sosyal süreçlerdeki medya etkisi konusunda aktif izleyici tezini ön plana çıkarttı lar ve 1970 lerde kullanışlar ve doyumlar yaklaşımıyla medya etkisini tümüyle ortadan kaldıran araştırmalar yaygınlaştı. Bu yönelimi, yine etkiyi reddeden ve sadece neler hakkında düşüneceğini telkin eden gündem hazırlama kuramına dayanan incelemeler takip etti. Kitle iletişimindeki sosyolojik yaklaşım, kişiler arası iletişimde sözsüz iletişim, ilişki kurma ve sürdürme, kendini-açma, çatışma çözümü ve diğer kişilerarası iletişim kuram ve incelemeleriyle desteklendi. İlişki, ilişkinin içeriğinden daha önemli olmaya başladı lara gelindiğinde, artık endüstri ve 6 Bu tür araştırma tasarımlarının açıklaması için bkz. Erdoğan (2007) 8

9 ne endüstrinin akademisyenleri ne gündem hazırlama ne de minimum etki sunan incelemelere tahammül edecek bir durumda değildi. Çözüm, küresel pazarın meşrulaştırıcısı post-modern, post-pozitivist ve postyapısalcı yaklaşımlarla geldi. Gündem hazırlama 1990 ların post-yapısalcı ve post-modern anlatıların etkisi ve yeni-biliş yönetimi stratejileriyle birlikte gündem eritme içine eritildi. İçerik tümüyle bir kenara itilerek, kitle iletişiminde, post-modern alımlama yaklaşımlarıyla izleyici bireyin bağımsızlığı ve inşa-yıkan ve kendine göre yeniden-inşa yapan egemenliği ilan edildi. Post-modern durumu yaşadığı söylenen insan, artık, kendini her şeyi kendince-bilen ve kendi kaypaklığı ve bilmiş-cahilce çoğulculuğunda, işine gelen her türlü etkiyi kendisi kendi için çıkarttığı için, artık medya endüstrileri ve savunucuları rahat edebilirlerdi. Retorik, ikna ve etki ile birlikte, kaçınılmaz olarak, iletişim araştırmaları insanlar arası sembolsel etkileşim üzerinde duracaktı. Bu da insanı, siyaseti, kültürü ve toplumu iletişim bağlamında anlamada araştırmaların bir kısmının etki, ikna ve propaganda üzerinde durmasını getirirken, makro-açıklamalar üzerinde duran bir kısmının da iletişimin toplumdaki işlevleri, örgütlenmesi ve gelişmesi ve iletişimin tarihsel toplumlardaki incelenmesi üzerine duracaktı. 20. yüzyılın başlarında Amerika da Chicago Okulu nun ve Iowa Okulu nun kuramsal yaklaşımlarındaki ve araştırma yönelimlerindeki farklılaşmada ve bu farklılaşmanın günümüze kadar gelen gelişmesinde bunu görürüz. Bu gelişmenin bir ayağı bilimsel (scientific) olarak nitelenen tutucu (veya anaakım) kuram ve araştırma geleneği olarak kuruldu ve gelişti. Bu gelenek, Compte, Schramm, Pool, Pye, De Fleur ve Lasswell gibi önemli aydınlara dayanır ve onlardan beslenir. Diğer ayağı pozitivistlerce hümanist gelenek olarak nitelenen araştırma ve açıklama yönünde gelişti. Hümanist geleneğin bir bölümü ilerici/liberal (progressive) olarak nitelenir. Bu gelenek Durkheim, Dewey, Parks, Cooley ve Mead'den başlayarak, Carey, Gerbner, Gross, Becker, Greenberg ve Tunstall kadar pek çok kişi tarafından sürdürülen zengin bir geçmişe sahiptir. Bu geleneğe, Marks, Simmel, Dewey, Cooley ve Parks gibi aydınların etkisinde geliştirilen ve diyalektik ve sınıf mücadelesi yerine "çatışmayı yerleştiren, "çatışma işlevselciliği (conflict functionalism) anlayışıyla gelen açıklamaları da ekleyebiliriz (örneğin, (Blau, Smelser, Coser ve Dahrendorf). İkinci ayak (humanistic) içindeki bir diğer gelişim de, Filozof I.A. Richards ın "iletişim anlam yaratmadır diye nitelediği anlayıştan beslenerek olmuştur. Bu gelenek, özellikle felsefe, dil bilimleri ve kültürel alanlarda oldukça yaygın bir şekilde egemenlik kazanmış ve özellikle günümüzde çeşitli yaklaşımları içeren kültürel incelemelere doğru gelişmiştir. Liberal/ilerici yaklaşımlar, 1960ların sonunda Gerbner in ekme teorisine dayanan araştırmalarla zenginleşti ve hala devam etmektedir. Fakat liberal gelenek, özellikle 1990 dan beri, Fiske ve Grossberg gibi liberal çoğulcu kültürel incelemecilerin egemenliği altına girdi. Bu geleneğin üzerinde durduğu medyada etik, şiddet ve tekelleşme konuları devam ederken, günümüzde, evde ve medyada kadına karşı şiddet, kadının medyada dengesiz temsili, diğer alt-kimlikler ve bu kimliklerin temsili, medya ve özellikle internete erişim ve böylece katılımcı demokrasinin gerçekleşmesi, enformasyon toplumu ve bilgi toplumu, dijital uçurum ve bu uçurumun kapatılması araştırma ve tartışmaları moda yapıldı. Çoğulculuk ideolojisi ile gelen post-pozitivist anlayış, sosyal güç farklılığını, yapıyı ve sosyal sistemi bir yana bıraktı. Medya kuruluşlarıyla izleyiciler/okuyucular arasında temel bir simetri ve simetrik ilişki olduğu (yani izleyicilerin ilişkiye gönüllü katıldığı), izleyicilerin medyayı kendi arzu ve tutum ve isteklerine göre maniple ettikleri belirtildi. Liberal/ilerici Chicago Okulu geleneği ve bu geleneğin uzantılarından biri olan Gerbner in ekme tezi (cultivation theory) Türkiye de kuramsal açıklamalar ötesinde yaygın bir kullanım alanı bulamadı. Bu 9

10 gelenekle yapılan birkaç araştırma da, Gerbner in orta sınıf ideolojisini eken ve eklenen etki yapan medya görüşünü (asıl anlamlı olanı) dışarıda bırakmıştır. Dolayısıyla, ABD de olduğu gibi, Türkiye de de iletişimde Chicago Okulu türü iletişim sosyolojisi araştırmaları, etki araştırmalarıyla karşılaştırıldığında, marjinal kalmıştır. Basit empirisizmi humanist gelenek ile birleştirenler içinde, özellikle 1950lerin sonlarından itibaren, İngiltere de E. T. Hall ile başlatılan kültürlerarası iletişim, belki de günümüzde kültürlerin birbirini anlamasını, barış içinde ve karşılıklı anlayış ve empati kurarak yaşamasını işleyen süpermarket kültürünün iletişimdeki ilk başlangıçları oldu. Bu başlangıcın bir yönü de, Çirkin Amerikalı 7 gibi kültürel yönetim konusunu ele alan incelemelerle, yöneticilere faydalı öneriler sunan ve özellikle örgüt/firma/şirket kültürünü ele alan bir biçimde gelişti. Endüstrileri sosyal sorumluluktan kurtaran kuramsal yapıların ve bunlara bağlı olarak yapılan incelemelerin ve yazılan kitapların önemli bir kısmı izleyici/okuyucu üzerinde dururken, diğer bir kısmı da teknolojiyi (aslında teknolojik aracı) yapan özne olarak öne sürdüler. Siyasal ve ekonomik alanda kapitalist sistemi, materyal ve kültürel ürünlerini ve ideolojisini satmak için modernleşme, kalkınma, gelişme teorileri kurgulandı ve bu teoriler çerçevesinde az gelişmiş, gelişmemiş, gelişmekte olan ülkeler ölçüldü. Gelişme potansiyelleri saptandı ve gelişmeleri için, örneğin yeniliklerin yayılması yaklaşımı gibi kuramsal gerekçelerin yardımıyla, teknolojik araç transferi ve kullanılması önerildi. Kalkınmamaya neden olarak artan nüfus ve geleneksel değerler verildi. Bunları ölçmek ve değişimi sağlamak için incelemeler yapıldı ve programlar uygulandı (hala da uygulanmakta). Modernleşme ve kalkınma teorileriyle gelen araştırmalar, modernleşmeyi modern teknolojik ürünlere sahiplikle ve modern insanı da bu ürünleri tüketmeyle/kullanmayla tanımladılar. Teknolojinin insanı ve toplumu değiştirdiği anlayışı, 1970 lerde MC Luhan ile araç mesajdır düşüncesiyle zenginleştirildi. Yapan özne ve yüklenen içerik bir kenara itilmeye başlandı ve aracın belirleyiciliği üzerine eğilme arttı lara gelindiğinde içerik tümüyle bir kenara itilerek kitle iletişiminde izleyici bireyin bağımsızlığı post-modern alımlama yaklaşımlarıyla ilan edildi. Öz ile ilgilenmenin yerini imaj yapılandırma aldı. Bunun örgüt iletişimindeki yansımaları, bu yeni dönemin zorladığı özgürlük ve birbirini anlama atmosferi altında katılımcı yönetim ve Toplam Kalite Yönetimi yaklaşımları ve araştırmaları biçiminde oldu. Gelişme: Tarihsel/Diyalektik Materyalizme Dayanan Gelenek Bu gelenek (kısaca Marksist gelenek) tarihsel materyalizm çerçevesi içinde araştırma yapan ve açıklama getiren yaklaşımları içeren bir şekilde ele alındı. Bu çerçeveye, içinde ciddi farklılıklar olsa da, Frankfurt Okulu (critical school) da dahil edildi. Marksist geleneği, insanı ve toplumu anlamada hareket noktalarına göre iki temel gruba ayırabiliriz: Birincisi insanı ve toplumu anlamada üretim biçimi ve ilişkilerinden hareket eden ve Marksist tarihsel ve diyalektik materyalizmde hayatın maddi üretimi üzerinde duran yandır (özlüce siyasal ekonomi). Bu gelenekte 7 Bu kitap Amerikan siyasetcilerine ve iş adamlarına dünyayı nasıl yönetmesi gerektiğini, yaptıkları yanlışları sunarak anlatan, en popüler kitaplardan biridir. (William J. Lederer and Eugene Burdick, Ugly American, 1958) 10

11 açıklama işine, özne ve öznenin aklından veya düşüncesinden değil, insanın yaratıcısı olduğu ve insanın kendini içinde bulduğu materyal gerçeklerden başlanır. Hareket noktası, insanın kendini ve toplumunu nasıl ürettiğidir. Yani, ekonomik indirgemecilik klişesi bu bağlamda geçersizdir. İkincisi toplumu ve insanı anlamada hareket noktası olarak üretileni, özellikle düşünce, ideoloji ve kültürü ele alan yandır. Bu yan içinde, aynı anda maddi ve düşünsel hayatını üreten insanın, düşünsel (ideolojik) üretimi ve bu üretimin doğası üzerinde durulur. 1. Maddi Üretimin İncelenmesi Marksist diyalektik ve tarihsel materyalizm geleneğine bağlı kalan eleştirel incelemeler, kitle iletişim sorunsalını üretim biçimini ve üretim ilişkilerini merkeze taşıyarak işe başlarlar. Bu bağlamda kitle iletişiminin örgütlenmesini, sistemini, çalışmasını ve sonuçlarını incelerler. Kitle iletişiminin üretimi, üretim ilişkileri ve koşulları üzerinde dururlar. Bu sırada, iletişim örgütlerinin gelişmesi ve tarihsel yapısı, kitle iletişiminin örgüt yapısı, sahiplik, tekelleşme, pazar kontrolü, kitle iletişimi örgütlerinde iş koşulları, çalışma politikaları ve pratikleri, iletişim profesyonelleşme, toplu sözleşme, teknoloji ve ürün transferi ve politikaları ve ekonomik emperyalizm gibi konulara eğilirler. Liberal siyasal ekonomi araştırmalarından farklı yaklaşımla gelen Marksist siyasal ekonomi araştırmaları, İkinci Dünya Savaşı ndan sonra H. Innis, D. Smythe, Herbert Schiller, D. Schiller, V. Mosco ve A. Mattelart gibi akademisyenlerin çalışmalarıyla geliştirildi. Bu açıklamalar sadece bir ülke içinde sınırlı kalmaz, uluslar arası iletişim ilişkileri üzerinde de yoğun bir şekilde durur. Uluslararası iletişimin siyasal ekonomisi üzerinde duranlar, uluslararası teknolojik yapı, ürün üretimi, ürün/mal akışı ve sonuçları, enformasyon ve bilgi akışı ve doğası, ekonomik, kültürel ve ideolojik egemenlik gibi konulara eğilirler. Türkiye de, Marksist siyasal ekonomi çerçevesinde kitle iletişimini veya Türkiye deki herhangi bir iletişimi gereğince araştırıp açıklayan bir ürün yoktur. Benim kuramsal açıklamalarım ve medyada Marksist araştırma gereğiyle ilgili yazılarım, Türkiye deki medya yapısını ele alıp inceleyen kapsamlı bir karakter taşımamaktadır. Benim makalelerim, sadece, tarihsel materyalist siyasal ekonomi türü araştırma yapmayı düşünenler için kesinlikle bilinmesi gereken bilgileri veren karakter taşımaktadır. 2. Düşünsel Üretimin İncelenmesi Maddi hayatını üreten insan, bunu ancak, düşünsel hayatını da üreterek yapabilir. Aksi takdirde, insan teknoloji (toplum) ve kültürü (kendini yeniden-üretme biçimlerini) yaratarak tarih yapamaz: Gören ve taklit eden maymunun maymunca yaşam tarzından öte gidemez. Bu kuramsal çerçevede incelemeleri özellikle Marx ın Alman İdeolojisi yle başlayan ve Lucas ve Gramsci nin yapıtlarıyla devam eden ürünlerde görürüz. Bu tür araştırmaların aslında öncelikle düşünsel üretimin nasıl yapıldığı üzerinde durması gerekir. Bu da kaçınılmaz olarak düşünsel üretimin örgütlenmesi ve bu örgütlü yapılarda düşünseli üretim ilişkileri üzerinde durmayı gerektirir. Bunun üzerinde fazla durulmaz. 8 Onun yerine, daha çok düşünsel ürünün 8 Duranlara örnek olarak Smythe, Schiller, Parenti, Schudson, Chomski, Garnham ve Wasco verilebilir ki bunlar aynı zamanda materyalin üretimiyle de ilgilenenlerdir. 11

12 ideolojik içeriği üzerinde durulur, ki elbette durulması gerekir. Bu bağlamda, en önde gelen konular arasında ideolojinin açıklanması, maddi üretim ile düşünsel (ideolojik) üretim ilişkisi, profesyonel ideolojiler ve bunların transferi, kültür emperyalizmi, ürünlerin ideolojik içerikleri ve bilinç yönetimi, profesyonel ideolojiler ve medya pratikleri vardır. Marksist kültür incelemesi yapan (örneğin H. Schiller, D. Smythe, S. Ewen) ve hatta ampirik data ile sınıf analizini destekleyen (örneğin Fransa da kültürel farklılık ve sınıf analizi yapan Pierre Bourdieu) araştırmacılar oldukça yaygındır. Fankfurt Okulu. Eleştirel gelenek kitle iletişiminde çoğunlukla Frankfurt okuluyla başlatılır. Fakat Frankfurt Okulu, Marksist kuramın, Veblen in görüşünün, kitle kültürü tartışmalarının ve kitle üretim teknolojilerinin biçimlendirdiği bir tarihsel geçmişe sahiptir lerde Almanya da Frankfurt ta yaşayan liberal-sol sermayenin kendileri için faydalı bir araştırma yönelimi arayışı, Frankfurt Okulu nun oluşmasını getirdi. Frankfurt geleneğinin ürünleri iletişimde kültür endüstrisi ve biliş ve davranış yönetiminde egemenlik eleştirisiyle kuramsal açıklamalar ve araştırmalarla gelişti. Bu açıklamalar Habermas ile iletişimsel faaliyeti örgütlü yapılardan koparılarak bireysel özgürlüğün kamusal alanda ifadesine (speech/konuşma eylemine) indirgendi ve eleştirel tonda liberal çoğulcu anlayışa dönüştürülerek, Frankfurt Okulu bitirildi. Frankfurt Okulu nun kitle kültürü anlayışı 1980 lerde reddedilmeye başlandı. Giderek, anlamın, medya tüketimi koşulunda\konumunda yaratıldığı tanınmaya başlandı (Örneğin Hobson, Schudson). Türkiye de Frankfurt Okulu geleneğine tercümeleriyle ve yapıtlarıyla, iletişim alanında öncülük eden Ünsal Oskay olmuştur. Kültürel İncelemeler: Adorno dan Marcuse ye kadar, Frankfurt Okulu aydınları, iletişim alanını içeren yapıtlarıyla Marksist yönelimli eleştirel okul geleneğini oluşturdular. Bu gelişmeye 1950 sonlarında Hoggart ve Williams ın Arnold-Elliot-Leavis üçlüsünün düşüncelerine dayanan egemen kültür anlayışına alternatif arayışlarında giderek Marx ı keşfetmesiyle gelişen ve kültürel incelemeler adı verilen gelenek eklendi. Bu geleneğin gelişimi 1970 lerde yapısalcı ve göstergebilimci Fransızlar ve bunları İngiltere ye taşıyan Stuart Hall ın da katkılarıyla dönüşüme uğratılarak, kültürel incelemelerde post-yapısalcılığın egemenliği getirildi. Bu durum kültürel incelemeciler ile siyasal ekonomistler arasında ciddi tartışmaların çıkmasını beraberinde getirdi. 9 Siyasal olan ve siyasal olanı savunan (ideolojik/kültür analizini örgütlü güç yapısına bağlayan) hızla kapı dışarı edildi. Foucaultcular İngiltere ve Avrupa da Amerikan liberal çoğulcu biçime benzeyen, fakat metin veya semiotik anlam üzerinde çoğulculuğa eğilen bir yaklaşım getirdiler. Avusturalya da J. Fiske ve Amerika da L. Grossberg bu çoğulculuğa kendilerince belli yeniden tanımlamalarla katıldılar. Althusser 1990 larda kaba Marksist fonksiyonalizmin savunucusu olarak nitelenmeye başlandı. Post-Althussercilerin çoğu ekonomik belirleyiciliği hatta zayıf ve indirgemeci olmayan biçimde bile olduğunu reddettiler. Baudrillard ı izleyenler tahtından indirilen ekonominin yerini öznelliğin aldığını belirterek buna katıldılar. Türkiye de ise, doğru nedensellik bağları kurup sonuçlar çıkarma olanaklarından ve yeteneğinden yoksun bırakılan halk arasında nicel olarak çoğalıp yayılan tarikatçılık ve falcılık gibi, akademik alanda da kültürel incelemelerle gelen tarikatlardan birinin mistik ruhaniliğine sarılarak fal okuyanlar türedi ve çoğaldı. Bu yeni gelenekte, özellikle retorik, edebiyat, dil bilimi, göstergebilim ve sosyoloji alanlarından gelen veya bu alanları kullanan iletişim akademisyenlerinin sosyal eleştirisinin hareket noktası iletişimin ve iletişim medyasının kültürel işlevleri/rolleridir. Bu incelemelerin anlatılarında, çoğunlukla, sınıf, örgütlü yapılardaki insan ilişkileri, 9 Ayrıntılı bilgi ve kaynak için bkz: Hardt, 1997 ve İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi, sayı 25, s

13 kültürün örgütlü yapılardan ve güç ve çıkar ilişkilerinden geçerek üretilmesi, gerçek yaşam koşullarıyla ilişkilendirme ya tümüyle ortadan kaldırılmıştır, ya ikinci pasif plana itilmiştir ya kültürle/ideolojiyle belirlenen olarak ele alınmıştır ya da bireysel pratiğe (günlük yaşam içerisinde bireyin inşa-yıkma ve kendine göre inşa yoluyla anlam vererek yaşamını ve mücadelesini düzenlemeye) indirgenmiştir. Kültürel incelemelerin çoğunda kapitalist medya ve toplum cinsiyet, yaş, ırk, seksüel tercih, yaşam biçimi gibi kategoriler içinde ele alınır. Eleştirel sunumlarda bile, sosyal sınıf kategorisine ya açıkça veya gizlice düşmanlık vardır ya da bu kategorinin kabalığı ve yetersizliği sunularak (virgülü kaldırdım) diğer kategorilerin daha önemli olduğu haklı çıkarılmaya çalışılır. Böylece, kültürel incelemelerin çoğunda kültür ve toplum eleştirisi, medyanın sınıfların biçimlendirilmesinde ve sınıfsal bilinç yönetiminde nasıl çalıştığı konusu bir kenara itilir. Hele, Türkiye deki taklitlerinde, insan/birey ortadan kaldırılmıştır ve insan-öznenin yerine, temsil-eden-metin (veya semboller) ile ilgili olarak, çözümleyenin falcı gibi uydurma yeteneğine göre, şahane uyduruları içeren çözümlemeler/anlamlandırmalar sunulmaktadır. Daha kötüsü, bilimin temel amacı olan açıklamayla belirsizliği ortadan kaldırma yerine, daha çok, kavramların bilinçli veya bilinçsizce kullanım biçimiyle, belirsizlik artırılmaktadır. Bu işte, araştırmacı-çözümleyici kendi anlatısındaki dilsel becerisine bakarak Arapça bilmeyen gerçek-inananın Arapça bir duayı söylerken hissettiği ruhaniliği ve derin duyguları hisseder. Araştırmacının yazdıklarını okuyan, eğer müridiyse, o da aynı hazzı alır: Anlamasına gerek yoktur; alınan duygu ve hazdır önemli olan. Araştırmacı ve müridi veya benzer mistik duyguları duyan okuyucu böylece kendi koşullarını yeniden-üreten pratiğe rızayla katılırlar. Katılımcı demokrasi böylece gerçekleşir. Daha kötüsü, bu tür açıklamalar, neo-liberallerin ve liberal-çoğulcu düşüncenin promosyonunu yapan kültürelcilerin, farklı anlatılarla sundukları enformasyon ve enformasyon zenginliğinden geçerek okuyucuyu/izleyiciyi/ halkı/güçsüzü güçlendirme (empowerment or empowerment of powerless) iddiasında olduğu gibi, geçersizdir. Bu tür açıklamalar bilinç ve davranış yönetiminin parçalarıdır. Medyada biçimlendirilmiş enformasyonla işlenen kültür, siyasal ve ekonomik çıkarları gerçekleştirmeye, dolayısıyla güçlünün gücünü güçsüzleştirilenlerin biliş ve davranışından geçerek perçinlemeye ve yaygınlaştırmaya yönelik kültürdür. Dünden Bugüne: Türkiye de Kötü Taklidin Gelişmesi Batıdaki gelişmelerle karşılaştırıldığında, Türkiye de her bakımdan önemli gecikmeler ve sorunlar vardır. İletişim teknolojilerinin üretimiyle ilgili mühendislik alanındaki araştırmalar, bu gecikmeyle ve bilgi üretiminin güçlü uluslararası yapılar tarafından kontrolüyle gelen geri-bırakılmışlık ve geri-kalmışlık karakterine sahiptir. Cumhuriyet Türkiye'sinde tarih, sosyoloji, siyaset bilimi, hukuk, felsefe, dilbilim, antropoloji, sosyal psikoloji, sanat ve arkeoloji çalışmalarının iletişim alanındaki bilgi birikimine katkısı, Batı'dakilerle karşılaştırıldığında, yok denecek kadar azdır. Bu katkı azlığı iletişim alanının gelişmesini doğrudan engellemese bile, zayıf kalmasına neden olmuştur. Bu durumun yanında, eğitim ve araştırma kurumlarının kurulmasının gecikmesi de iletişim incelemelerinin çıkışını çok sonralara ertelemiştir. Gerçi, Türkiye'de 13

14 iletişim alanına ilişkin ilk çalışma bir gazeteci tarafından (Ahmet Emin Yalman) A.B.D.'nin Colombia Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde yapılmıştır: The Development of Modern Turkey as Mesured by Its Press, (1914). Fakat yarım asır kadar Türkiye'de iletişim araştırması yapılmamıştır lerden başlayarak iletişimle ilgili araştırmalar Amerikalılar tarafından yapılmıştır. Bunlardan ilki D. Lerner'in The Passing of Traditional Society (1958) isimli yapıtıdır. Bunu takiben Princeton ve Yale Üniversitelerinin 1960'ın başlarında seri halinde çıkardıkları incelemelerde Türkiye'deki iletişim ve kalkınma da ele alınmış ve Japonya ile karşılaştırılmıştır (Örneğin, Pye, Frey, Tarde ve Ward &Rustow). Yine de, bazı önemli çalışmalar (Adnan Adıvar, Niyazi Berkes) Osmanlı toplumunda sadece matbaanın gecikme nedenlerini açıklamakla kalmamış, iletişimi yakından ilgilendiren toplumsal süreçlerin açıklanma yöntemleri konusunda da yol gösterici olmuştur. Siyaset bilimi, kamuoyu ve siyasal düşünce araştırmaları ile (Nermin Abadan-Unat, Şerif Mardin), sosyoloji bazı monografileri ile (Mübeccel Kıray, Emre Kongar) iletişim alanındaki bilgi birikimine katkıda bulunmuştur. Toplumsal sorgulama ve sorulara yanıt arama alışkanlığının ve geleneğinin sosyal bilimlerde gereği gibi gelişmediği ortamda, kendi alanına yeterince ilgi göstermeyen sosyal bilim dallarının iletişim alanına özel bir ilgi duyması beklenemez. Örneğin, Türkiye de tarihçiler basın tarihi yazmamışlar ve sosyologlar iletişime yer vermeyi Tahir Çağatay dışında uzun süre düşünmemişlerdir. Siyaset bilimciler iletişim fakültelerini başka yerde iş bulamadıklarında çalıştıkları veya ders verdikleri bir azgelişmiş sömürge olarak kullanmış ve azgelişmesini geliştirmişlerdir. Bazı istisnalar dışında, iletişim fakültelerinde çalışan sosyal bilimlerin diğer alanlarından gelen akademisyenlerin önemli bir kısmının, iletişim alanında çalışanların önemli bir kısmı gibi, okuma alışkanlıkları ya ortadan kalkmış; ya temel ve süpermarket kitapları karakteri taşıyan bir iki ürün dışında iletişimle ilgili anlamlı bir şeyler okumama yönünde gelişmiş ya da projeler yaparak para kazanmak için ticari okuma biçimine dönüşmüştür. Dolayısıyla, kendi alanlarıyla iletişim arasında ciddi araştırmalara dayanan bir bağ kurarak iletişime katkı çabaları, sadece birkaç kişi dışında, başından beri çarpık bir yapı içinde kalmıştır. Bu durum, eğitimin karakteriyle de desteklenmiştir. Türkiye de iletişim eğitimi ve araştırmaları ABD nin özel taklidi biçiminde çok sonradan gelişmiştir. Eğitim bağlamında özel taklit olması, ABD deki iletişim eğitimindeki zengin çeşitliliği alma yerine sadece kitle iletişimini almasında yatar. Türkiye de kurulan ilk iletişim fakültesinden en son kurulanlara kadar olanların hiçbiri iletişim fakültesi değildir; kitle iletişim fakültesidir. İletişim fakültelerinin eskiden beri gelen ve yeni eklenen bölümleri endüstriyel örgütlenme biçimini yansıtır: radyo, televizyon, gazetecilik, halkla ilişkiler, bilişim ve tasarım. Bu nedenle, zengin bir geçmişe sahip olan kendi-kendine iletişim (ki bazıları böyle bir iletişimin olduğunun farkında bile değil), kişilerarası iletişim, aile iletişimi, grup iletişimi, örgüt iletişimi, kamusal iletişim, uluslararası kitle iletişimi içine sıkıştırılmamış uluslararası iletişim, savaş iletişimi, seçim süreçleri içine çökertilmemiş siyasal iletişim gibi alanlar Türkiye deki eğitimde ve iletişim araştırmalarında ciddi şekilde bodur kalmış, gelişmemiş, bir kenara itilmiştir. Bu bodur kalmayı, herkesin her dersi verebileceği ve araştırmayı yapabileceği iddiasıyla gelen yanlış profesyonelleşme (daha doğrusu olmayan profesyonelleşme ) de desteklemektedir. Örneğin, nicel yöntemle ilgili hiçbir bilgisi olmayan ve bildiklerinin de çoğu yanlış olan, nicel ölçmeyi eline bir anket alarak soru sorma sanan, bu anketlerin hemen hepsi yanlış olan, kuram inşasına nasıl başlandığını bilmediği 14

15 halde, kuram inşası dersi vereceğini iddia eden cehaletin bilgiçlik tasladığı ve egemen olduğu çıkarlar ortamı sürdürülmektedir. Böyle bir ortamda, akademik karakterde bir eğitim ve araştırma bulmak çok zordur. İletişim eğitimin örgütlenmesiyle ve eğitimin kitle iletişimi türü içine sıkıştırılmasıyla gelen taklit-transfer yönelimi, kuram ve araştırma yöntemleriyle ilgili transferlerle desteklenmiştir. Amerikan sosyal-psikolojisi, psikolojisi, sosyolojisi, siyaset bilimi, dil/gösterge bilimi önde olmak üzere, Batı nın ana akım kuramlarının en egemen olanları Türkiye de öne çıkarılmıştır. Daha 1960 lardan itibaren, ABD soğuk savaş propagandasının en gözde kitaplarından biri olan Basının Dört Teorisi kitabı (Siebert ve diğerleri, 1956) ve bu teoriyi yeni koşullara göre yeniden biçimlendirerek sunan Denis MCQuail in Kitle İletişim Modelleri kitabı gözde kaynak olarak kullanılmıştır. Bu kitaplara, yine Amerika nın ana akım ve hatta gerici olarak nitelenenlerinin kitapları tercüme edilerek eklenmiştir (örneğin Pool, DeFleur, Ball-Rokeach, Severin). Günümüze gelindiğinde de, post-modern durum promosyonu yapan ötesi/sonrası (post) yaklaşımları sunan yapıtların (Fiske ve Grossberg gibilerin ve post-yapısalcıların, post-modernistlerin yapıtlarının) tercüme edilip dolaşımda egemen yapıldığını görürüz. Okunanların bu tür karakterleri nedeniyle, yazılanlar da kaçınılmaz olarak, bu karakteri yansıtacaktır. Bu yansımaları tezlerden makalelere ve kitaplara kadar hepsinde görürüz. 10 Bu egemen yönelimin yanında, alternatif yaklaşımlar ve bu yaklaşımlara göre yapılan araştırmalar ise çok yavaş gelişmiş ve marjinal durumda kalmıştır. Son yıllarda eleştirel olarak çevrilen ve yazılan yapıtların artışına bakıp yanılmamak gerekir, çünkü bu yapıtların eleştirelliği, küresel pazar için işlevsel olan düşünselin, kendine işlevsel olmayanları (pozitivizmi, modernizmi ve marksizmi) geçersizleştirmesi çerçevesi içinde kalır. Türkiye de iletişim fakültelerinin son yıllarda niceliksel artışına rağmen, iletişim araştırmaları genellikle yöntembilimsel bağlamda akademik karakterden yoksun bir şekilde oluşmuştur ve bu oluşum sürekli yeniden üretilmektedir. İletişim alanı kitle iletişimine hapsedildiği için, iletişim araştırmaları ilgilendikleri alanlar bağlamında da yoksulluk içindedir. İletişimin tanımından başlayarak düşünsel yapıları (concepts) ele alan kuramsal araştırmalarla sunulan açıklamalar da iletişim araştırmaları arasında yer alır. Bunların çoğunu hem pozitivist hem de pozitivist olmayan niteliksel araştırmalarla gelen tartışmalar oluşturur. Bu araştırmalar dahil her tür araştırmada iletişimle ilgili çeşitli kavramların kullanımına bakıldığında, büyük çoğunlukla, iletişim, erişim, etkileşim, teknoloji, medya okuryazarlığı, evren, nüfus, örneklem gibi en temel kavramlar dahil birçok kavramın ya tümüyle yanlış ya ciddi şekilde yanlış ya da ciddi şekilde sadece belli örgütlü insan ilişkileri dışında geçerli olmayan şekilde kullanıldığı görülür. Bir araştırmada kavramsallaştırma (=somutlaştıran düşünsel inşa) (conceptualisation) sorunluysa, araştırma da sorunludur. Ne yazık ki, özellikle son zamanlarda, araştırmalarda, en temel kavramlarda bile ciddi hatalar yapılmaktadır. Kuramsal kitapların hemen hepsi ya tercüme ya da kuramların kopyalanarak aktarılması karakterini taşımaktadır. İletişim kuramlarını irdeleyerek sunan yapıtlara ender rastlanır (örneğin, Erdoğan ve Alemdar, 2005). Onun yerine, 2000 lerin Türkiye sinde hala, iletişim ve kuram konusu Batı yı tanıma ve Batı yı kitap çevirileriyle transfer biçiminde olmaktadır. Birkaç çeviri dışında, çevirilerin büyük çoğunluğu Batı daki tutucuların, liberallerin veya post-modernistlerin yapıtlarıdır (Örneğin, J. Fiske ve McQuail). İletişim hala mesaj gönderme ve alma ve iletişim sorunları da etki ve etkili iletişim sorunları olarak ele alınmaktadır. Benim İletişim, Egemenlik ve Mücadeleye Giriş (1997) ve İletişimi 10 İletişim alanında yapılan tezlerle ilgili bir değerlendirme için bkz: Tokgöz (2006), Dursun (2004). 15

16 Anlamak (2007) yapıtlarım gibi, iletişimi, kitle iletişimine sınırlamaksızın, temel iletişim biçimleriyle, şimdiye kadar yapılmayan bir biçimde, üretim biçimi ve ilişkilerine dayanan egemenlik ve mücadele ekseninden hareket ederek irdeleyen ve bu sırada egemen anlatıları sunan ve eleştiren yapıta rastlamak çok güçtür. Tarihsel incelemelerle gelen anlatılarda birkaç egemen yönelim görürüz: iletişim tarihini icatlar tarihi kronolojisi biçiminde sunma bunların başında gelir. İletişimde gelişme icatlardaki gelişme olarak sunulur ve icatlardaki gelişmelerin (iletişim devrimlerinin) de insanın duyusal dünyasını etkilemekten geçerek insanın düşünce ve yaşam tarzını değiştirdiği (McLuhancılar), televizyonun yayılmasıyla enformasyon toplumunun geldiği (Daniel Bell) ve internetin yayılmasıyla bilgi toplumuna ulaşıldığı anlatıları kitapları ve araştırmaları doldurur. İletişim tarihindeki bu egemenlik yoluyla, teknolojik transfer adı altında, bitmiş-ürün/araç transferinin promosyonu yapılır. Bu transfer İkinci Dünya Savaşı sonrası modernleşme, kalkına, gelişme gibi isimler altında radyo, televizyon, sinema ve basındaki/gazetecilikteki araçları satmak için meşrulaştırılıyordu. Şimdi ise enformasyon toplumu ve bilgi toplumu adı altında bilgisayar ve internet bağlantılarının promosyonu ve satışı yapılmaktadır. Ayrıca, Türkiye de tarihçiler basın tarihi yazmadıkları gibi, sosyologlar iletişimin özel alanlar arasında yer alabileceğini Tahir Çağatay dışında uzun süre düşünmemişlerdir. K. Alemdar, S. İskit, S. N. Gerçek, M. N. Özön, O. Koloğlu, U. Kocabaşoğlu, H. Topuz, N. Yazıcı, M. Tunçay, C. Koçak ve diğerlerinin yapıtlarına rağmen, Türkiye de iletişim tarihi yeterince ayrıntılı olarak yazılmamıştır. Bazı istisnalar dışında bu tutumun bugün de sürdüğünü söylemek mümkündür. Daha kötüsü, tarih araştırmaları diye öne sürülecek araştırmalar, daha çok, popülerlerin yazdığı popüler yapıtlar türüne dönüşecektir. Toplumsal-yapısal incelemelerden medyanın örgütlü pratiği ve profesyonel pratiğe kadar çeşitlenen sosyolojik araştırmalarda yavaş bir gelişme göstermiştir. Aynı yönelimi, kitle iletişiminin düşünsel/ideolojik ve kültürel üretim bağlamında incelenmesinde de görürüz. Elbette, bu bağlamda, son zamanlarda, N. Güngör, K. Alemdar, İ. Erdoğan, Ç. Dursun, H. Geray, R. Kaya, A. Girgin, A. İnal, F. Alver ve diğer birçoklarının ideolojik ve kültürel pratiklerle ilgili katkıları artmaktadır. Türkiye de Kuram ve iletişim yapıtları hızla iki yönde ilerlemektedir: Birincisi, kitle iletişiminde pozitivistdeneyci yaklaşım çerçevesinde, genellikle pozitivizmin kurallarını çiğneyerek, sürdürülen gelenektir. İkincisi ise, post-yapısalcı veya post-modernist taklitçi kültürelciliğin kötü taklidiyle gelen yansımalarıdır. Eleştirdiği için eleştirel sanılan kültürel incelemeler, özellikle söylem analizi adı altında söylem analizi olmayan mistikleştiren veya şahane edebi uydurular sunan öznel değerlendirmeler, Türkiye de son zamanlarda oldukça moda haline geldi. İletişim alanında Türkiye de eleştirel veya tarihsel materyalist yaklaşım ile ürün veren akademisyenler çok küçük bir azınlığı oluşturur. Ankara Üniversitesi iletişim Fakültesi, eski SBF imajıyla gelen yanlış değerlendirme nedeniyle olmalı, eleştirel geleneğin başladığı ve geliştiği yer olarak bilinir. İlginç olan, bu fakültede eğitim yapan eskileri arasında Marksist yapıtı olan hiç kimse yoktur. Sadece, Frankfurt Okulu geleneğini bize sunan ve eleştirel okul geleneğinde bazı yapıtlar sunan Ünsan Oskay vardır. Beni de eskiler arasına katarsak, benim hem pozitivist-ampirik hem de Marksist çerçeveye dayanan ürünler verdiğim görülür. Benzer şekilde, Korkmaz Alemdar ın iletişim tarihi ile ilgili incelemeleri pozitivizm dışı gelenek içine girer. Yeni kuşağa bakıldığında, sadece birkaç genç doçent, yardımcı doçent ve araştırma görevlisi dışında, Türkiye de İletişim Fakültesi öğretim üyelerinin çoğunluğu (Chicago Okulu geleneğinde olanlar ve burjuva 16

17 feministler dahil) burjuva liberal çoğulcu anlayış çerçevesini kopyalayanlar/yansıtanlar içine düşerler. Egemen yönelim hızla para kazandıran projelere ve bu projelerde de ampirik araştırmalar yapma biçimine doğru gitmektedir. Türkiye deki iletişim fakültelerinde kültürel incelemeler, geç de olsa, taklit edilmeye başlandı. Çoğunlukla gülünç, ilkel ve yöntembilimsel karakterden yoksun bir şekilde, söylem analizi denen analizler yapılmaktadır. Dergilerde ve kitaplarda, giderek yorumsamacılığı (hermeneutics) bilmeyenler, dolayısıyla yorumsamacılığı keyfi bireysel çıkarsama sananlar, çoğunlukla, kahve falcısı gibi uydurularla dolu yazılar yazmaktadır: postmodern-tarikatçı şahane hurafe üretme şekilleri. Özellikle dil bilimi ve göstergebilim alanında gerekli teorik ve yöntem bilgisi olmayanların yapamayacağı bir işi yapmaya kalkışma, kaçınılmaz olarak bu tür geçerli olmayan yapıtların ortaya çıkmasını getirir. 11 Kültürel inceleme yapabilmek ciddi kuramsal bilgiye dayanan etnografik alan araştırmasını, görüşme yöntemini, metin ve söylem (discourse) analizini, geleneksel tarihsel araştırma yöntemi gibi yöntemleri yeterince bilmek gerektirir. Dolayısıyla, bazıları bilmedikleri dil bilimi ve göstergebilim alanı içinde bir şeyler yapmaktadır ki bu yaptıkları çoğunlukla yanlış ve akademik değerden yoksundur. Türkiye de, iletişim alanında en çok üzerinde durulan konulardan biri ideoloji olmuştur ve olmaya devam etmektedir. İdeolojik incelemelerin (kültür ve diğer iletişim araştırmalarının) önemli bir kısmı, iletişimin tanımından başlayarak, kavramların ve süreçlerin getirdikleri ve götürdükleriyle ilgili sonuçlar hakkında ciddi, tutarlı ve sistemli soruşturma girişimini içermemektedir. İçermemesinin nedeni yine kuram ve yöntem konusunda yetersiz/yarım ve/veya yanlış bilgi donanımıdır. Daha kötüsü, Türkiye de Marksist ideolojik analiz (eleştirel söylem analizi veya Freudçu-Marksist analiz) diye sunulanların büyük çoğunluğu Marksist ideolojik analiz karakterini taşımazlar, çünkü bu tür analizleri yapanların eğitimi, kuramsal ve metodolojik bilgileri, bu tür analizi yapacak seviyede değildir. Örneğin, bir iletişim fakültesi mezunu, özel olarak ciddi sayıda ilgili dersleri almadıysa, asla Freudian analiz, söylem analizi, kültürel inceleme, ideolojik analiz veya siyasal ekonomi analizi yapamaz. Türkiye deki iletişim alanına, kuramsal ürünler dışında, Marksist siyasal ekonomi analizi henüz girmemiştir. Benim Türkiye de okuduklarımın hiçbiri Marksist siyasal ekonomi analizi karakterini taşımamaktadır. Belirttiğim gibi, (1) erişim kavramının bile ne olduğunu bilmeyenler, erişimi bitmiş ürüne sahiplik ve böylece bitmiş ürünü kullanabilme sananlar (bilgisayarı ve interneti kullanma sananlar), eleştirel siyasal ekonomi analizi yaptıklarını düşünebilirler, ama önce araştırma ve araştırma yönelimini belirleyen gerekli kavramları ve kavramsallaştırmayı doğru bilmeleri gerekir, ki bilmemektedirler; (2) Adam Smithçi veya neo-liberal siyasal ekonomi ile Marksist siyasal ekonomi arasındaki farkı bilmek gerekir ki, örneğin, ele alınan mülkiyet ve tekelleşme konusu doğru bir şekilde incelenebilsin; (3) eleştirmek veya eleştirel/marksist kavramları kullanmak, bir incelemeyi asla eleştirel/marksist inceleme yapmaz. 11 Bu eleştirime karşı post-yapısalcı/modernist yanıt şöyle olacaktır: Senin değerlendirmen de, eleştirdiğin insanların değerlendirmeleri gibi, olası açıklamalardan/anlamlandırmalardan biridir; zaten karşılaştırılacak bir evrensel gerçek/doğru olmadığı için, senin eleştirin de sadece olası eleştirilerden biridir ve bir evrensel gerçek veya geçerlilik karakteri taşımaz. 17

18 Bugünden Geleceğe 1990 lardan beri, post-pozitivist ve post-modern yaklaşımların çoğulculuk iddialarına uygun olarak, okullarda burjuva sosyal bilimlerde sunulan eşitsizlikler üzerinde duran yorumsamacı kültürel incelemeler, kadın ve feminist incelemeler yaygınlaştı. Mesaj ve yorumlarını sunan kültürel ve kültürler arası etnografik incelemeler arttı. İletişim davranışlarını inceleyen ve cognitive psikolojiye dayanan yaklaşımlar yenilenerek devam etmektedir. Yeni kılıflarla sunulan psikolojik ve sosyal-psikolojik yaklaşımlar algılar, tutumlar ve davranışlar üzerindeki araştırmalar, endüstriyel çıkarlara çok yatkın olduğu için yaygınlaşmaya devam edecektir. İletişim alanına işletme okullarının el atmasıyla, durum daha da vahimleşerek, iletişim incelemeleri karar verme, reklam, halkla ilişkiler süreçlerinden geçerek pazarlamanın, pazarda pay kazanmanın, örgüt içi ve örgütler arasında etkili olmanın, turizmde turist çekmenin yollarını araştıran ve bu bağlamlarda sorunlara çözüm arayan bir fonksiyonellik kazandı. Teorilerin sayısı zaman bulup yakından inceleyemeyecek kadar arttı. Birkaç varsayımdan oluşan teoriler ve birkaç akış kutusundan oluşan modeller ortaya çıktı. Bu durum, küresel pazarın çoğulculuk ideolojisini desteklediği için, benzer yönde devam edecektir. Günümüzde iletişim kuram ve araştırmaları, sadece iletişim alanı içinden değil, aynı zamanda alan dışından birçok disiplinlerde çalışan insanlarca üretilme başlanmıştır lerin Türkiye sinde iletişim ve kuram konusuna ilgi, iletişimde post-modern, post-yapısalcı, post-sömürgeci (post-colonialist) ve popüler/moda kitap çevirileriyle Batıyı transfer ve kopyalama biçiminde devam etmektedir. Eleştirel gelenekle ilgili çeviriler ve özgün yapıtlar marjinal yerlerini tutmaktadır. Ne yazık ki, alandaki üretimin bir bölümü akademik karakterden ve ciddiyetten yoksun bir şekilde yapılmaktadır. Öyle ki iletişimin % 80 inin vücut dili olduğunu sözle anlatan şarlatanlığa ve affedersiniz ama, o zaman bunu neden sözle söylüyorsunuz? diye sormayan bilişsel uyuşukluğa kadar uzanan bir bilinç atmosferi yaratılmıştır. Bu atmosferdeki bilişsel yoksunlukla gelen şahane ürünler ve ilgiler o denli yaygınlaşmakta ki, bu ürünler iletişim fakültelerinde derslerde sunulmaktadır. Türkiye de iletişimle ilgili araştırmalar nicel ve nitel bağlamlarda giderek artmaktadır. Bu artış yeni iletişim fakültelerine gereksinim olması ve bu gereksinimden dolayı bu fakültelerin kurulması ve sayısının kırkı geçmesi, akademik alanda bilgi üretimine yönelen ciddi bir dönüşüm olması ve akademisyenlerin ilgilerinin akademik araştırma üzerine yoğunlaşması gibi nedenlerle olmamaktadır. Ayrıca görece nicel çokluğun ve farklılaşmanın olması akademik değere sahip, sosyal anlamlılık taşıyan ve bilgi üreten iletişim araştırmalarının yapıldığı anlamına da gelmez. Nicel artışın ve ilgi farklılaşmasının nedenleri Türkiye de var olan egemen kültürel yapı (süregelen iş yapış biçimi ve anlayışı) üzerine çökertilen ve küresel pazara entegre olma zorlamaları ve çabalarıyla oluşan koşullarda yatmaktadır. Küresel pazarın 12 planlı olarak getirdiği ve kaçınılmaz olarak oluşturduğu koşullar altında devlet kurumları ve özel sektör, kendileri için işlevsel olan ve amaçlarına ulaşmayı kolaylaştıran yönetimsel bilgi elde etme amacıyla kullanılan araştırmalar yapma/yaptırma zorunda kaldılar: Kamu sektöründe bugün git yarın gel politikası ve rüşvet kültürünün kabalığının yerini, daha ince ve karmaşık süreçlerden geçerek ilgi, kibarlık, rızayla katma ve katılma almaya başladı. Özel sektörde müşteri (bireyler, kurumlar ve diğer şirketler) ilişkileri 12 Küresel pazar kavramını ekonomik, siyasal ve kültürel yapı ve ilişkiler kapsamında kullanıyorum. 18

19 kısa dönemli vurgun biçiminden karşılıklı fayda ideolojisiyle desteklenen uzun dönemli sürdürülebilirliliğe dönüşmeye başladı. Bu dönüşümler kamu sektöründe büyük çoğunlukla Avrupa Birliği, IMF ve Dünya bankası gibi dış güçlerle olan ilişkilerin getirdiği değişim taleplerinden gelmektedir. Ayrıca, bu zorlamalar yanında, iletişim araştırmaları devlet kurumlarının araştırma yoluyla ulusal bütçeden ayrılan ve/veya uluslararası kuruluşlardan alınan fonları paylaşma mekanizması olarak işe yaramaktadır: yani, bu araştırmalar kaynakların aktarılmasından öteye en küçük bir yönetimsel karar vermeye yardımcı bir karaktere sahip değildir. Yönetimsel karar vermeye en küçük bir faydası olmayan ve ampirik alan araştırma tasarımını (survey research) yanlış kullanan araştırmalara örnek olarak TRT, RTÜK ve benzeri kurumların yaptırdığı araştırmalar verilebilir (Erdoğan, 2008). Özel şirketlere gelince, zorunluluk gene hem dış güçlerin koyduğu ölçütler hem de yeni pazar koşullarından kaynaklanmaktadır. Özel medya şirketlerinin izleyici rating sistemi medya sektörüyle reklamcılar arasındaki ilişkiyi düzenlemek için geliştirilmiştir ve bu bağlamda izleyici incelemeleri sürekli olarak yapılmaktadır. Medya dışındaki özel şirketler ise, marka imajından tutundurmaya kadar çeşitli nedenlerle pazarla ilgili belirsizlikleri ortadan kaldırmak (bilgi toplamak) için pazar araştırmalarında iletişime yer vermektedir. Dikkat edilirse, bu tür zorlamalar doğal olarak akademisyenleri bu gereksinimler çerçevesinde araştırma yapmaya çekmektedir. Aynı zamanda, bu tür gelişmeler, iletişim araştırmaları yapan firmaların çıkmasına ve artmasına neden olacaktır. Sadece İstanbul daki reklam ve halkla ilişkilerle ilgili firmaların bolluğu, bunun önde gelen göstergelerinden biridir. Elbette bu zorlamalar, aynı zamanda, kurumların ve büyük firmaların kendi içlerinde araştırma yapan bölümlerine iletişimi eklemelerini getirecektir. Gelecek: Küresele Bütünleşme ve Yönetimsel Araştırmaların Tırmanışı Şimdiye kadar akademik incelemelerde gazetecilik, radyo, televizyon ve filmle ilgili incelemeler önemli yer kaplamaktaydı. Bunların bazıları da özellikle kültür ve ideolojiyi işleyen eleştirel karakter taşımaktaydı. Reklam ve halkla ilişkilerle ilgili incelemelerin zaten hemen hepsi yönetimsel bir karakter taşımaktadır, akademik değerden yoksundur ve bu yönelim devam edecektir. Gazete, radyo ve televizyonla ilgili inceleme alanları işlevsellik, fayda içine çökertilerek daralacak ve özellikle eleştirel akademik araştırmalar önemli bir şekilde duraklayacaktır. Medyada egemen yönelim izleyiciler hakkında bilgi toplama olarak devam ederken, tüketicilerin, müşterilerin ve kamunun yönelimlerini izlemeye yönelik örgüt iletişimi içine düşen araştırmalar artacaktır. Belirsizlikleri ortadan kaldırarak işlevsel karar verme, dolayısıyla araştırma gereksinimlerinin artmasıyla ortaya çıkan çekme, endüstriye ve siyasal pazara işlevsel olan araştırma yönelimini hızlandıracaktır. Üniversitenin başarısını öğretim üyesinin yaptığı akademik incelemeler ve yayınladığı kitaplar ve de topluma yaptığı hizmetlerle değil de, özel şirketlerden ve çeşitli çıkar kurumlarından aldıkları araştırma fonlarıyla değerlendiren bir yapı iletişim fakültelerinde egemen olacaktır. Akademik kadroda yükselme amacıyla yapılan araştırmaların doğası da, yukarıdaki egemen gidişe bağlı olarak, tümüyle yönetimsel inceleme karakterini alacaktır. Zaten kitle iletişim alanında Türkiye de yapılan ilk araştırmalar ve bunları takip eden benzeri araştırmalar bile ampirik betimleyici karaktere sahiptir. Daha kötüsü ilk araştırmalar Amerikan güdümlü modernleşme politikalarının ve yeniliklerin yayılması adı altında gelen 19

20 teknolojik araç pazarının satış politikalarının ve bu pazarın bilincini destekleyicisi durumundadırlar. Günümüzde ise aynı şey enformasyon toplumu, bilgi toplumu, demokratikleşme gibi isimler altında yapılmaktadır. Artık bu tür araştırmalar endüstriyel yönetimsel karar vermeye doğrudan yardımcı bir karakterdedir ve bu devam edecektir. Akademik kadro gereksinimiyle ilgili araştırmaların eleştirel olması kadroda yükselmek isteyen akademisyen için ciddi zorluklar çıkaracaktır. Bu zorluklar özellikle iki alanda ortaya çıkacaktır: Birincisi, endüstriyel yapının doğasına uygun bir biçimde şekillenmiş bir akademik atmosferde (Amerikalaşan Avrupa ya uyma ile gelen eğitimdeki değişiklikleri düşünün) oluşturulan değerlendirme ve birbirini destekleyen çıkar yapısı içinde eleştirel akademisyenlerin önüne sürekli engeller konacaktır ve yükselmeleri engellenecektir. Bu nedenle, eleştirel yönelimli akademisyen sayısı yok denecek kadar azalacaktır. İkincisi, endüstriyel yapıya bütünleşik bir akademik yapıda eleştirel akademisyenlere hayat şansı tanınmaması, bu tür eğilimi engelleyen endüstriyel mekanizmaların ve çıkar ortaklıklarının işlemesiyle desteklenecektir. Böylece, örneğin halk, tüketici veya köylü cahil, bilmiyor da ondan diye başlayan ve halkın, tüketicinin, köylünün vb eğitilmesi gerekir ile biten düşünce tarzıyla hareket edenler (yani parayı nereden ve nasıl kazanacağını bilenler) yükselirken ve fonlarla desteklenirken, üretilen sorun nasıl ve neden üretiliyor? sorusuyla soruna yaklaşanlar engellenecek ve desteklenmeyecektir. İletişim fakülteleri, bir dişçilik veya tıp fakültesi gibi pratikle halka hizmet vererek para kazanacak ve bu sırada bu pratiğin incelemesini yapacak bir karaktere sahip değildir. Halkla ilişkiler bölümünün pratiği, profesyonel halkla ilişkilerin gerçek hakkındaki imajları biçimlendirme doğası nedeniyle, halka hizmet ederek para kazanmak ve bu sırada bu pratiği inceleyerek daha iyi hizmet olasılıkları elde etmek olamaz. Çünkü bu, pratiğin egemen doğasına aykırıdır. Onun yerine ya devlet kurumlarına, ya siyasal partilere ya da özel şirketlere (yani özel çıkarlara) hizmet edebilir ve incelemeleri de bu pratiğin doğasını yansıtmak zorundadır. Halkla ilişkiler incelemeleri bu şekilde olmuştur ve bu şekilde olmaya devam edecektir. Daha kötüsü imaj yapılandırma, esnek üretim, pazarlama, kültürler arası iletişim, vücut dili ve empati vb eğitim ve öğretimle biçimlendirilen ders programıyla bu durum daha çok destek bulacaktır. Dolayısıyla, kitle iletişim fakültesi (özellikle, grafik, programcılık, film, reklamcılık ve halkla ilişkiler bölümleri) öğretim üyelerinden akademik bir formasyon ve akademik faaliyet beklenemez olacak. Kurumlara, şirketlere, siyasal partilere ve diğer özel çıkarlara bol bol hizmet beklenecek, ki bu giderek böyle olmaktadır. Gazetecilik alanı zengin bir inceleme olanakları sağlamasına rağmen, kısırlaşmıştır ve daha da kısır bir alana dönüşecektir. Radyo zaten akademik ve yönetimsel incelemede ilgi bulmayan bir alan durumundadır ve bunun değişeceği de beklenemez. Televizyon başından beri en yoğun ilgi toplayan inceleme alanı olmuştur. Buradaki gelişme daha çok siyasal seçim süreçlerinde parti kampanyaları ve seçmenlerin tercihleriyle ilgili periyodik yönetimsel incelemelerin yaygınlaşması, vücut dili, empati, imaj yapılandırma ve etkili iletişim prensiplerini öğreten/açıklayan iletişim şarlatanlarının kurumlar ve şirketler için eğitim ve seminerler vermesinin artması biçiminde olacaktır. Medya ve özel şirketler arası reklamla ilgili ticari ilişkide rating belirleyici bir yer alır: Rating sistemi uluslararası bir şirketin kendi kontrolü veya onun ortaklığında devam edecektir. Dolayısıyla televizyon da yönetimsel inceleme bağlamında rating, klasik siyasal kampanyalar ve seçim süreçleriyle ilgili konular dışında kısır bir alan olacaktır. Elbette etki, demokratikleşme, ifade özgürlüğü, etik, televizyonda 20

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri İLTB 601 İletişim Çalışmalarında Anahtar Kavramlar Derste iletişim çalışmalarına

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ 1. Sosyoloji Nedir... 3 2. Sosyolojinin Tanımı ve Konusu... 6 3. Sosyolojinin Temel Kavramları... 9 4. Sosyolojinin Alt Dalları... 14

Detaylı

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ Kodu: KİT201 Adı: Kişilerarası İletişim Teorik + Uygulama: 2+0 AKTS:

Detaylı

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı.

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı. Ders T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı Tablo 1. ve Kredi Sayıları I. Yarıyıl Ders EPO535 Eğitimde Araştırma Yöntemleri

Detaylı

KİTLE İLETİŞİM KURAMLARI

KİTLE İLETİŞİM KURAMLARI Levent Yaylagül KİTLE İLETİŞİM KURAMLARI Egemen ve Eleştirel Yaklaşımlar dipnot yayınları İÇİNDEKİLER Önsöz 9 Giriş 11 I. BÖLÜM EGEMEN YAKLAŞIMLAR 13 1. Toplum ve İletişim 13 2. Yüzyüze İletişimden Kitle

Detaylı

PÜF NOKTALARI: SINIF İÇİNDE ÖĞRENCİLERİN KATILIM HAKKININ GERÇEKLEŞMESİNİ SAĞLAMAK

PÜF NOKTALARI: SINIF İÇİNDE ÖĞRENCİLERİN KATILIM HAKKININ GERÇEKLEŞMESİNİ SAĞLAMAK PÜF NOKTALARI: SINIF İÇİNDE ÖĞRENCİLERİN KATILIM HAKKININ GERÇEKLEŞMESİNİ SAĞLAMAK İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi Görüşlerini ifade etmek ve kendisiyle ilgili kararlara etki edebilmek

Detaylı

MEDYA SOSYOLOJİ KISA ÖZET KOLAYAOF

MEDYA SOSYOLOJİ KISA ÖZET KOLAYAOF MEDYA SOSYOLOJİ KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKAT Burada ilk 4 sayfa gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE- Bilim, Toplum,

Detaylı

Türkiye de Gazetecilik Mesleği

Türkiye de Gazetecilik Mesleği ÖN SÖZ Gazetecilik, siyasal gelişmelere bağlı olarak özgürlük ve sorumluluklar bakımından mesleki bir sorunla karşı karşıyadır. Türkiye de gazetecilik alanında, hem bu işi yapanlar açısından hem de görev

Detaylı

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre 1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma 3. Aile 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre 5. Psikolojiye Giriş 1 6. Duyum ve Algı 7. Güdüler ve Duygular

Detaylı

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Bu ders kapsamında Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme Alanında kullanılan nicel ve nitel araştırma

Detaylı

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MEDYA ÇALIŞMALARI DOKTORA PROGRAMI

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MEDYA ÇALIŞMALARI DOKTORA PROGRAMI YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MEDYA ÇALIŞMALARI DOKTORA PROGRAMI 1. PROGRAMIN ADI Medya Çalışmaları Doktora Programı 2. LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARININ YENİDEN DÜZENLENMESİNİN GEREKÇESİ İlgili

Detaylı

Siyaset Psikolojisi (KAM 318) Ders Detayları

Siyaset Psikolojisi (KAM 318) Ders Detayları Siyaset Psikolojisi (KAM 318) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Siyaset Psikolojisi KAM 318 Her İkisi 3 0 0 3 6 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili

Detaylı

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? Dünyada mal ve hizmet hareketlerinin uluslararası dolaşımına ve üretimin uluslararasılaşmasına imkan veren düzenlemeler (Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası

Detaylı

ÜNİTE:1. Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2. Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3. Sosyal Biliş ÜNİTE:4. Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5

ÜNİTE:1. Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2. Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3. Sosyal Biliş ÜNİTE:4. Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5 ÜNİTE:1 Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2 Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3 Sosyal Biliş ÜNİTE:4 Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5 1 Tutum ve Tutum Değişimi ÜNİTE:6 Kişilerarası Çekicilik ve Yakın İlişkiler

Detaylı

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR 2017 Doç. Dr. Adnan BOYACI Neden Eğitimin Sosyal Temelleri Eklektik bir alan olarak Eğitim Yönetimi Büyük sosyal bilimler teorisi Eğitim yönetiminin beslendiği

Detaylı

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) 12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) ÜNİTE: 2-KLASİK MANTIK Kıyas Çeşitleri ÜNİTE:3-MANTIK VE DİL A.MANTIK VE DİL Dilin Farklı Görevleri

Detaylı

HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U)

HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U) KISA ÖZET

Detaylı

ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ REKLAM TASARIMI VE İLETİŞİMİ BÖLÜMÜ

ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ REKLAM TASARIMI VE İLETİŞİMİ BÖLÜMÜ ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ REKLAM TASARIMI VE İLETİŞİMİ BÖLÜMÜ DERS İÇERİKLERİ İLET101 İletişime Giriş İletişim bilimlerinin gelişimi, iletişimin temel kavramları, insan ve toplum yaşamında

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ DAVRANIŞ BİLİMLERİ ve İLETİŞİM DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ Davranış Bilimleri üzerine Davranış Bilimleri insan davranışını, davranışa etki eden toplumsal, psikolojik, grupsal ve

Detaylı

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ Medya Ekonomisi Kavram ve Gelişimi Ünite 1 Medya ve İletişim Önlisans Programı MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ Yrd. Doç. Dr. Nurhayat YOLOĞLU 1 Ünite 1 MEDYA EKONOMİSİ KAVRAM VE GELİŞİMİ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

MEDYA VE KÜLTÜREL ÇALIŞMALAR TEZLİ, TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ GÜZ DÖNEMİ (I. YARIYIL)

MEDYA VE KÜLTÜREL ÇALIŞMALAR TEZLİ, TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ GÜZ DÖNEMİ (I. YARIYIL) MEDYA VE KÜLTÜREL ÇALIŞMALAR TEZLİ, TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2016-2017 DERS İÇERİKLERİ GÜZ DÖNEMİ (I. YARIYIL) MKC501 MKC503 (Zorunlu) DERS İÇERİKLERİ Kültürel Çalışmaların Kuramsal Temelleri: Kültürel

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları Dersin

Detaylı

KIRGIZİSTAN TÜRKİYE MANAS ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ HALKLA İLİŞKİLER VE REKLAMCILIK BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI BİRİNCİ YIL

KIRGIZİSTAN TÜRKİYE MANAS ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ HALKLA İLİŞKİLER VE REKLAMCILIK BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI BİRİNCİ YIL BİRİNCİ YIL KODU BİRİNCİ YARIYIL BES - 105 Beden Eğitimi ve Spor 0 2 0 GZT - 101 Temel Gazetecilik 3 0 3 GZT - 105 Yazılı ve Sözlü Anlatım 2 2 3 HİL - 107 İşletme Bilimine Giriş 3 0 3 HİL - 111 Sosyal

Detaylı

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Yok Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları

Detaylı

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) Sosyal Psikoloji Uygulamaları HUKUK SAĞLIK DAVRANIŞI KLİNİK PSİKOLOJİ TÜKETİCİ DAVRANIŞI VE PAZARLAMA POLİTİKA ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ SOSYAL

Detaylı

ÜNİTE:1. Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2. Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3

ÜNİTE:1. Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2. Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3 ÜNİTE:1 Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2 Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3 Türkiye de Aile Kurumu ve Nüşusla İlgili Sorunlar ÜNİTE:4 Türkiye de Eğitim Kurumu ve Sorunları

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ HAYAT BOYU ÖĞRENME İÇİN KİLİT YETKİNLİKLER

AVRUPA BİRLİĞİ HAYAT BOYU ÖĞRENME İÇİN KİLİT YETKİNLİKLER AVRUPA BİRLİĞİ HAYAT BOYU ÖĞRENME İÇİN KİLİT YETKİNLİKLER Özgül ÜNLÜ HBÖ- HAREKETE GEÇME ZAMANI BU KONU NİÇİN ÇOK ACİLDİR? Bilgi tabanlı toplumlar ve ekonomiler bireylerin hızla yeni beceriler edinmelerini

Detaylı

Öğrenciler 2 yıllık çalışma sürecinde;

Öğrenciler 2 yıllık çalışma sürecinde; Diploma Programı Çerçevesi Diploma programı her kültürün kendisine adapte edebileceği esnek bir program sunarak kendi değerlerini yitirmeyen uluslararası farkındalığa ulaşmış bireyler yetiştirmeyi hedefler.

Detaylı

Haber Yazma (PR 234) Ders Detayları

Haber Yazma (PR 234) Ders Detayları Haber Yazma (PR 234) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Haber Yazma PR 234 Bahar 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin Türü Dersin

Detaylı

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2 Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3 Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4 Zygmunt Bauman: Modernlik ve Postmodernlik ÜNİTE:5 Tüketim Toplumu, Simülasyon

Detaylı

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul. KİTAP TANITIM VE DEĞERLENDİRMESİ Devrim ERTÜRK Araş. Gör., Mardin Artuklu Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü. Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul. Beden konusu, Klasik

Detaylı

İletişim Fakültesi(İ.Ö.) Gazetecilik Lisans 2011 Yılı Müfredatı. Genel Toplam Ders Adedi : 60 T : 158 U : 5 Kredi : 113 ECTS : 240 T+U : 163

İletişim Fakültesi(İ.Ö.) Gazetecilik Lisans 2011 Yılı Müfredatı. Genel Toplam Ders Adedi : 60 T : 158 U : 5 Kredi : 113 ECTS : 240 T+U : 163 Genel Toplam Ders Adedi : 60 T : 18 U : : 11 : 20 T+U : 16 YABANCI DİL HAZIRLIK T U 1 HAZ001 HAZIRLIK SINIFI 0 0 0 0 1. YARIYIL T U L 1 2220201E YABANCI DİL I 0 0 1111 2 2220201T TÜRK DİLİ I 2 0 0 2 2

Detaylı

İletişim Fakültesi Reklamcılık Lisans 2011 Yılı Müfredatı (Reklamcılık) Genel Toplam Ders Adedi : 55 T : 142 U : 5 Kredi : 97 ECTS : 240 T+U : 147

İletişim Fakültesi Reklamcılık Lisans 2011 Yılı Müfredatı (Reklamcılık) Genel Toplam Ders Adedi : 55 T : 142 U : 5 Kredi : 97 ECTS : 240 T+U : 147 11 Yılı Müfredatı () YABANCI DİL HAZIRLIK T U 1 HAZ1 HAZIRLIK SINIFI 1. YARIYIL T U L 1 8511 9 TÜRK DİLİ I 851 ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP 9 TARİHİ I 851 9 EKONOMİYE GİRİŞ 8515 9 İŞLETME BİLİMİNE GİRİŞ

Detaylı

VYGOTSKY SİSTEMİ: KÜLTÜREL-TARİHSEL GELİŞİM KURAMI

VYGOTSKY SİSTEMİ: KÜLTÜREL-TARİHSEL GELİŞİM KURAMI İÇİNDEKİLER KISIM I VYGOTSKY SİSTEMİ: KÜLTÜREL-TARİHSEL GELİŞİM KURAMI BÖLÜM 1 Vygotsky nin Yaklaşımına Giriş Zihnin Araçları... 4 Zihnin Araçları Niçin Önemlidir... 5 Vygostky Yaklaşımının Tarihçesi...

Detaylı

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz. 2018-2019 Eğitim- Öğretim Yılı Özel Ümraniye Gökkuşağı İlkokulu Sorgulama Programı Kim Olduğumuz Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Medyanın Ekonomi Politiği MES

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Medyanın Ekonomi Politiği MES DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Medyanın Ekonomi Politiği MES 642 1 3 + 0 3 10 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Doktora Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Medya Çalışmalarında Temel Metinler MES

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Medya Çalışmalarında Temel Metinler MES DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Medya Çalışmalarında Temel Metinler MES 600 2 3 + 0 3 10 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Doktora Zorunlu Dersin

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Sunuş Bölüm I: Küresel İletişim, Değişen Paradigmalar ve Reklamın Yeni Rolü Küreselleşme Sürecinin İletişime Yansımaları

İÇİNDEKİLER. Sunuş Bölüm I: Küresel İletişim, Değişen Paradigmalar ve Reklamın Yeni Rolü Küreselleşme Sürecinin İletişime Yansımaları İÇİNDEKİLER Sunuş... 13 Bölüm I: Küresel İletişim, Değişen Paradigmalar ve Reklamın Yeni Rolü... 15 1. Küreselleşme Sürecinin İletişime Yansımaları 1.1. Küreselleşme Kavramı... 15 1.1.1. Küreselleşme Sürecinin

Detaylı

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ 209 ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 20 Aralık 1993 tarihli ve 47/135 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

Pazarlamanın Önemi. Toplumsal açıdan önemi. İşletmeler açısından önemi. Para Uzmanlık Pazar - 1. BBY 465, 6 Ekim 2015

Pazarlamanın Önemi. Toplumsal açıdan önemi. İşletmeler açısından önemi. Para Uzmanlık Pazar - 1. BBY 465, 6 Ekim 2015 Pazarlamanın Önemi Toplumsal açıdan önemi Para Uzmanlık Pazar İşletmeler açısından önemi - 1 Pazarlamanın Topluma Sağladığı Katkılar Toplumun gereksinim ve isteklerini karşılama hizmeti görür Ekonomik

Detaylı

DERS KODU DERS ADI İÇERİK BİLİM DALI T+U+KR AKTS

DERS KODU DERS ADI İÇERİK BİLİM DALI T+U+KR AKTS DERS KODU DERS ADI İÇERİK BİLİM DALI T+U+KR AKTS 345000000000506 Çokuluslu Şirket Stratejileri Dersin amacı, katılımcılarla çokuluslu şirketlerin küresel YÖNETİM 3+0+3 6 rekabetlerle üstünlük sağlayabilecekleri

Detaylı

SİYASET SOSYOLOJİSİ (SBK307)

SİYASET SOSYOLOJİSİ (SBK307) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü 2018-2019 Güz Dönemi SİYASET SOSYOLOJİSİ (SBK307) 4. Hafta Ders Notları Dr. Öğr. Üyesi

Detaylı

Pazarlama: Tanım, Tarihçe, Kavramlar

Pazarlama: Tanım, Tarihçe, Kavramlar Pazarlama: Tanım, Tarihçe, Kavramlar Umut Al umutal@hacettepe.edu.tr - 1 Pazarlama - Tanımlar Tanım sayısının çokluğu Anlayış farklılıkları Tanımları yapanların özellikleri Dar ve geniş anlamda yapılan

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ULUSLARARASI POLİTİK İKTİSAT ECON 367 8 3 + 0 3 6

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ULUSLARARASI POLİTİK İKTİSAT ECON 367 8 3 + 0 3 6 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ULUSLARARASI POLİTİK İKTİSAT ECON 367 8 3 + 0 3 6 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ DORA KİTABEVİ, EYLÜL 2018, 302 SAYFA

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ DORA KİTABEVİ, EYLÜL 2018, 302 SAYFA ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ DORA KİTABEVİ, EYLÜL 2018, 302 SAYFA KİTABIN YAZARLARI Prof. Dr. AŞKIN KESER Lisans, yüksek lisans ve doktorasını Uludağ Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü nde

Detaylı

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ I.SINIF I.YARIYIL FL 101 FELSEFEYE GİRİŞ I Etik, varlık, insan, sanat, bilgi ve değer gibi felsefenin başlıca alanlarının incelenmesi

Detaylı

Savaş ve Barış Okumaları PSIR Uluslararası savaş ve barış hallerini tahlil eden yazının kullandığı

Savaş ve Barış Okumaları PSIR Uluslararası savaş ve barış hallerini tahlil eden yazının kullandığı DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Savaş ve Barış Okumaları PSIR 408 7-8 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Seçmeli Dersin Koordinatörü

Detaylı

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2 Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3 Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 Aile ve Toplumsal Gruplar ÜNİTE:5 1 Küreselleşme ve Ekonomi

Detaylı

EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ. 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ. 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ Giriş Toplumsal Sosyalleşme ve Toplum Toplumsal Temel Olarak Eğitim

Detaylı

1. BETİMSEL ARAŞTIRMALAR

1. BETİMSEL ARAŞTIRMALAR ARAŞTIRMA MODELLERİ 1. BETİMSEL ARAŞTIRMALAR A. BETİMLEME (KAMUOYU) ARAŞTIRMALARI Bir survey yöntemi olan betimleme yöntemi, grupla ilgili, genişliğine bir çalışmadır. Bu tür araştırmalar, çok sayıda

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI 1 DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI Örgütte faaliyette bulunan insan davranışlarının anlaşılması ve hatta önceden tahmin edilebilmesi her zaman üzerinde durulan bir konu olmuştur. Davranış bilimlerinin

Detaylı

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız Disiplinlerüstü Temalar Kim Olduğumuz Bulunduğumuz mekan ve zaman Kendimizi ifade etme Kendimizi Gezegeni paylaşmak Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel,

Detaylı

Örgütsel Yenilik Süreci

Örgütsel Yenilik Süreci Örgütsel Yenilik Süreci TEKNOLOJİ VE İNOVASYON YÖNETİMİ -Hafta 5 Örgütsel Yenilikçilik Süreci-Planlaması Dr. Hakan ÇERÇİOĞLU 1 2 1 Örgütsel Yeniliğin Özellikleri Örgütsel bağlamda yenilik, örgütü ve üyelerini

Detaylı

Tasarım ve İletişim (MMR 512) Ders Detayları

Tasarım ve İletişim (MMR 512) Ders Detayları Tasarım ve İletişim (MMR 512) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Tasarım ve İletişim MMR 512 Her İkisi 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili

Detaylı

Çeviriye önsöz... xi Önsöz... xii Teşekkür... xv Kitabı kullanmanın yolları... xvii. Ortamı hazırlamak... 1

Çeviriye önsöz... xi Önsöz... xii Teşekkür... xv Kitabı kullanmanın yolları... xvii. Ortamı hazırlamak... 1 İÇİNDEKİLER Çeviriye önsöz... xi Önsöz... xii Teşekkür... xv Kitabı kullanmanın yolları... xvii K I S I M I... 1 Ortamı hazırlamak... 1 B Ö L Ü M 1... 3 Giriş... 3 Gerçek dünya araştırması nedir?... 3

Detaylı

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2011 2012 EĞİTİM ÖĞRETİM PLANI

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2011 2012 EĞİTİM ÖĞRETİM PLANI EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2011 2012 EĞİTİM ÖĞRETİM PLANI BİLİMSEL HAZIRLIK GÜZ YARIYILI DERSLERİ EGB501 Program Geliştirmeye Giriş

Detaylı

SOSYOLOJİNİN TEMELLERİ

SOSYOLOJİNİN TEMELLERİ SOSYOLOJİ 1. HAFTA SOSYOLOJİK BAKIŞ, SOSYOLOJİK ARAŞTIRMA Taylan DÖRTYOL Akdeniz Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Pazarlama Bölümü Marco ve Gina.. Gina ve Marco gibi insanlar neden evlenir? Kişisel

Detaylı

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ Doç. Dr. O. Can ÜNVER 15 Nisan 2017 BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ KAMU DİPLOMASİSİ SERTİFİKA PROGRAMI İletişim Nedir? İletişim, bireyler, insan grupları,

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS EKONOMİYE GİRİŞ I ECON 111 1 3 + 0 3 7. Yrd. Doç. Dr. Alper ALTINANAHTAR

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS EKONOMİYE GİRİŞ I ECON 111 1 3 + 0 3 7. Yrd. Doç. Dr. Alper ALTINANAHTAR DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS EKONOMİYE GİRİŞ I ECON 111 1 3 + 0 3 7 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili İngilizce Dersin Seviyesi Lisans Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler

Detaylı

Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar. Doç. Dr. Ersin KAVİ

Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar. Doç. Dr. Ersin KAVİ Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar Doç. Dr. Ersin KAVİ Davranış Nedir? İnsan hem içten,hem dıştan gelen uyarıcıların karmaşık etkisi (güdü) ile faaliyete geçer ve birtakım hareketlerde (tepki) bulunur.

Detaylı

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK 2 Takdim Planı Modernleşme Süreci Açısından Devlet Devlet-Toplum İlişkileri Açısından Devlet Teşkilatlanma

Detaylı

Sosyal Psikoloji GİRİŞ

Sosyal Psikoloji GİRİŞ Sosyal Psikoloji Prof. Dr. Turgut Göksu GİRİŞ Turgut Göksu 1 İki farklı bakış ve iki farklı tanım SOSYAL PSİKOLOJİ sosyolojik sosyal psikoloji 1908 Amerikalı ROSS Social Psychology psikolojik sosyal psikoloji

Detaylı

İLETİŞİM KURAMLARI EYLÜL 2016

İLETİŞİM KURAMLARI EYLÜL 2016 İLETİŞİM KURAMLARI EYLÜL 2016 İLETİŞİM KURAMLARI BİLİM SOSYAL BİLİM İLETİŞİM KURAM / MODEL TEMEL KURAMLAR ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ BİLİM sistematik bilgilerin birikimi sistematik bilgi kümesi ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

Detaylı

Öğretim planındaki AKTS Kitle iletişimi ve Kültür 213032003110513 3 0 0 3 6

Öğretim planındaki AKTS Kitle iletişimi ve Kültür 213032003110513 3 0 0 3 6 Ders Kodu Teorik Uygulama Lab. Ulusal Kredi Öğretim planındaki AKTS Kitle iletişimi ve Kültür 213032003110513 3 0 0 3 6 Ön Koşullar : Bu dersin ön koşulu ya da yan koşulu bulunmamaktadır. Önerilen Dersler

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : UYGULAMALI SAHA ARAŞTIRMALARI Ders No : 0020090028 Teorik : 2 Pratik : 2 Kredi : 4 ECTS : 6 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı. Ders Kodları AKTS

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı. Ders Kodları AKTS Ders T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı Tablo 1. ve Kredi Sayıları I. Yarıyıl Ders EPO501 Eğitimde Program Geliştirme 3 0 3 8

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS SİNEMADA SEÇME KONULAR RTC Sinemada dağıtım sistemi, sansür, ulusal sinema tezi

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS SİNEMADA SEÇME KONULAR RTC Sinemada dağıtım sistemi, sansür, ulusal sinema tezi DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS SİNEMADA SEÇME KONULAR RTC 580 2 3 + 0 3 6 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Master Seçmeli Dersin Koordinatörü

Detaylı

DERS BİLGİLERİ SİYASET BİLİMİNE GİRİŞ Yrd. Doç. Dr. Orhan ALDANMAZ

DERS BİLGİLERİ SİYASET BİLİMİNE GİRİŞ Yrd. Doç. Dr. Orhan ALDANMAZ DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS SİYASET BİLİMİNE GİRİŞ 0102313 3 3+0 3 5 Ön Koşul Dersleri YOK Dersin Dili Türkçe Dersin Seviyesi Lisans Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Türk Düşünce Tarihi PSIR

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Türk Düşünce Tarihi PSIR DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Türk Düşünce Tarihi PSIR 441 7-8 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Seçmeli Dersin Koordinatörü

Detaylı

Üsküdar Üniversitesi

Üsküdar Üniversitesi Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi REKLAM TASARIMI VE İLETİŞİMİ BÖLÜMÜ Ders İçerikleri BİRİNCİ YARIYIL (1. Sınıf, Güz Dönemi) İLET101 İletişime Giriş İletişim bilimlerinin gelişimi, iletişimin temel

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Jeopolitik POLS

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Jeopolitik POLS DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Jeopolitik POLS 411 7-8 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Seçmeli Dersin Koordinatörü Dersi Verenler

Detaylı

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor (Ph.D) 1. Yarı Yıl

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor (Ph.D) 1. Yarı Yıl Sosyal Bilimler Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor (Ph.D) 1. Yarı Yıl BES601 Spor Bilimlerinde Araştırma Yöntemleri K:(3,0)3 ECTS:10 Spor alanında bilimsel araştırmaların dayanması gereken temelleri, araştırmaların

Detaylı

Öğretmen Liderliği ÖĞRETMEN LİDERLİĞİ

Öğretmen Liderliği ÖĞRETMEN LİDERLİĞİ Öğretmen Liderliği ÖĞRETMEN LİDERLİĞİ Doç. Dr. Cevat ELMA İlköğretim Bölümü Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı E-posta: cevat.elma@omu.edu.tr Öğretmen liderliğini etkileyen faktörler: Bilgi kaynaklarının

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. İleri Araştırma Yöntemleri MES

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. İleri Araştırma Yöntemleri MES DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS İleri Araştırma Yöntemleri MES 661 1 3 + 0 3 10 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Doktora Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

PROBLEME DAYALI ÖĞRENME VE SOSYO- KÜLTÜREL DEĞİŞİM: Demokratik Bireyin Biçimlendirilmesi Sorunu

PROBLEME DAYALI ÖĞRENME VE SOSYO- KÜLTÜREL DEĞİŞİM: Demokratik Bireyin Biçimlendirilmesi Sorunu PROBLEME DAYALI ÖĞRENME VE SOSYO- KÜLTÜREL DEĞİŞİM: Demokratik Bireyin Biçimlendirilmesi Sorunu Dokuz Eylül Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dilbilim Bölümü Prof. Dr. Semiramis Yağcıoğlu MODERNLEŞME

Detaylı

Medya ve Siyaset (KAM 429) Ders Detayları

Medya ve Siyaset (KAM 429) Ders Detayları Medya ve Siyaset (KAM 429) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Medya ve Siyaset KAM 429 Her İkisi 3 0 0 3 8 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş I SBG Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş I SBG Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Giriş I SBG103 1 3+0 3 5 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli Dersin

Detaylı

Reklamcılığın Temelleri (PR 328) Ders Detayları

Reklamcılığın Temelleri (PR 328) Ders Detayları Reklamcılığın Temelleri (PR 328) Ders Detayları Ders Adı Ders Dönemi Ders Uygulama Laboratuar Kredi AKTS Kodu Saati Saati Saati Reklamcılığın Temelleri PR 328 Bahar 0 3 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin

Detaylı

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar Sosyoloji Konular ve Sorunlar Ontoloji (Varlık) Felsefe Aksiyoloji (Değer) Epistemoloji (Bilgi) 2 Felsefe Aksiyoloji (Değer) Etik Estetik Hukuk Felsefesi 3 Bilim (Olgular) Deney Gözlem Felsefe Düşünme

Detaylı

Ö R G Ü T PSİKOLOJİSİ. Dr. Mustafa Aydın BAŞAR

Ö R G Ü T PSİKOLOJİSİ. Dr. Mustafa Aydın BAŞAR Ö R G Ü T PSİKOLOJİSİ Dr. Mustafa Aydın BAŞAR YÖNETİM ile ÖRGÜT birbirinden ayrıl(a)maz iki kavramdır. Bir yerde örgütlenmeye gidilmiş, örgüt oluşmuş ise, YÖNETSEL BİR SORUNUN varlığından da söz edilebilir.

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

Medya Metin Yazarlığı (PR 427) Ders Detayları

Medya Metin Yazarlığı (PR 427) Ders Detayları Medya Metin Yazarlığı (PR 427) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Medya Metin Yazarlığı PR 427 Güz 0 3 0 3 4 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili

Detaylı

YÖNETİCİ YETİŞTİRME VE GELİŞTİRME EĞİTİM PROGRAMI İÇERİĞİ

YÖNETİCİ YETİŞTİRME VE GELİŞTİRME EĞİTİM PROGRAMI İÇERİĞİ YÖNETİCİ YETİŞTİRME VE GELİŞTİRME EĞİTİM PROGRAMI İÇERİĞİ 2017 HEDEF KİTLE: Yöneticilik görevine yeni başlayanlar Yönetim pozisyonunda bulunanlar Şirket içi potansiyel yönetici adayları YÖNETİM DAVRANIŞI

Detaylı

Üsküdar Üniversitesi

Üsküdar Üniversitesi Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi RADYO, TELEVİZYON VE SİNEMA BÖLÜMÜ Ders İçerikleri BİRİNCİ YARIYIL (1. Sınıf, Güz Dönemi) İLET101 İletişime Giriş İletişim bilimlerinin gelişimi, iletişimin temel

Detaylı

SOSYAL PSİKOLOJİ G İ R İ Ş

SOSYAL PSİKOLOJİ G İ R İ Ş SOSYAL PSİKOLOJİ G İ R İ Ş sorular...sorular...sorular İnsanın duygu düşünce ve davranışları başka insanlardan nasıl etkilenir, onları nasıl etkiler? İnsanlar birbirlerini nasıl algılar? İnsanlar birbirlerine

Detaylı

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI Sayın Katılımcılar, değerli basın mensupları Avrupa Konseyi

Detaylı

Söylem Çözümlemesi (ETI205) Ders Detayları

Söylem Çözümlemesi (ETI205) Ders Detayları Söylem Çözümlemesi (ETI205) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Kredi AKTS Saati Söylem Çözümlemesi ETI205 Güz 3 0 0 3 6 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin

Detaylı

Sosyal Bilimlerde İstatistik ve Araştırma Yöntemleri II (KAM 210) Ders Detayları

Sosyal Bilimlerde İstatistik ve Araştırma Yöntemleri II (KAM 210) Ders Detayları Sosyal Bilimlerde İstatistik ve Araştırma Yöntemleri II (KAM 210) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Uygulama Saati Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Sosyal Bilimlerde İstatistik ve Araştırma

Detaylı

1. Hafta: Giriş ve İletişim, Teknoloji ve Toplum İlişkisine Dair Temel Yaklaşımlar

1. Hafta: Giriş ve İletişim, Teknoloji ve Toplum İlişkisine Dair Temel Yaklaşımlar İletişim Teknolojileri ve Toplum Dersin Adı İletişim Teknolojileri ve Toplum Düzeyi Lisans Öğretim Elemanı Doçent Dr. Funda Başaran Özdemir Dersin Amaçları Teknolojik gelişmenin getirdiği, başta internet

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : SOSYALLEŞME VE İLETİŞİM (SEÇMELİ) Ders No : 0070040181 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Lisans 2011 Yılı Müfredatı (Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bö)

İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Lisans 2011 Yılı Müfredatı (Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bö) 11 Yılı Müfredatı ( Bö) Genel Toplam Ders Adedi : 8 T : 18 U : 7 : 1 : T+U : 1 YABANCI DİL HAZIRLIK T U 1 HAZ1 HAZIRLIK SINIFI 1. YARIYIL T U L 1 811 TÜRK DİLİ I 81 ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ I

Detaylı

1,2 1,2 1,2 1,2 DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS KÜRESEL VE BÖLGESEL SİYASET II KBS Ön Koşul Dersleri - Türkçe

1,2 1,2 1,2 1,2 DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS KÜRESEL VE BÖLGESEL SİYASET II KBS Ön Koşul Dersleri - Türkçe DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS KÜRESEL VE BÖLGESEL SİYASET II KBS108 2 3 3 4 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Türkiye'de Yerel Medya (PR 329) Ders Detayları

Türkiye'de Yerel Medya (PR 329) Ders Detayları Türkiye'de Yerel Medya (PR 329) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Türkiye'de Yerel Medya PR 329 Güz 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili

Detaylı

5Element Eğitim ve Danışmanlık EĞİTİM KATALOĞU

5Element Eğitim ve Danışmanlık EĞİTİM KATALOĞU 5Element Eğitim ve Danışmanlık EĞİTİM KATALOĞU 2016 Çatışma Yönetimi: Kişi, Ekip ve Organizasyon Değişimi Koçluk Yaklaşımı ile Yönetmek Eğiticinin Eğitimi: Eğitime ve Kişiye Özel Ekip Yönetimi: Bütünsel

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ekonomik düzen nedir? Ekonomik düzen, toplumların çeşitli gereksinimlerini karşılamak üzere yaptıkları

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Seminer MES

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Seminer MES DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Seminer MES 680 2 3+0 0 0 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Doktora Zorunlu Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Doç.

Detaylı

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ 1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK Geleneksel eğitim anlayışı bireyi tüm yönleri ile gelişimini sağlama konusunda sorunlar yaşanmasına neden olmuştur. Tüm bu anlayış ve

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : YÖNETİMİN TEMEL İLKELERİ Ders No : 0350040013 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 6 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı