DENİZ DEN HABERLER BU SAYIDA NELER VAR? 15 EYLÜL 2013 SAYI:1 YELKEN DERSİ COM DENİZCİLİK VE YELKEN EĞİTİM MERKEZİ

Transkript

1 DENİZ DEN HABERLER YELKEN DERSİ COM DENİZCİLİK VE YELKEN EĞİTİM MERKEZİ 15 EYLÜL 2013 SAYI:1 BU SAYIDA NELER VAR? Yelkendersi.com dan merhaba Midilli & Çeşme Yelken Yarışları Genç Türk Yelkencilerinin Dünya Başarıları Korsika adasında bir kanyon BONIFACIO NUSRAT mayın gemisi ve Yüzbaşı Hakkı Bey ÜMİT ÇIRAK ile Yelken ve Deniz üzerine Deniz Fenerleri Yelkenli Tekneler DUFOUR 335 GL EYLÜL BOAT SHOW Pendik Marinada...

2 YELKENDERSİ.COM DAN MERHABA Sizlere ilk sayımızda merhaba derken, öncelikle kendimizi tanıtarak, ikibinsekiz yılında başlayan dostluğun bizi buraya getiriş hikayesini anlatarak başlamak istedik yayın hayatımıza. Türkiye de denizcilik eğitimi veren ilk kuruluşlardan biri olan Furuno Denizcilik Salih Baydar tarafından 1992 tarihinde kuruldu.yaklaşık altı yıllık eğitim hayatının ardından ticari sebepler ile Salih Kaptan ortaklarından ayrılarak oğlu Engin Baydar ile yola devam etti yılında babasının emekliye ayrılması ile Engin kaptan serbest olarak denizcilik ve yelken eğitimlerine devam etti. Benim Engin Kaptan ile tanışmam ise 2008 yılına denk gelmekte. İşte o yıllarda Amatör Denizci Belgesi almaya karar vermiş, eğitim alacağım bir kurum ararken BÜMED de (Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği eğitim vermekte olan Engin Kaptan ile tanışmıştım. İlk teknem olan Martı yı (EGE 23) aldığımda da belli bir süre eğitmen öğrenci ilişkimiz devam etmişti. Ondan sonra uzun süre görüşmedik. Ben Marmara denizinde Martı ile denizin tadını çıkarmaya devam ettim. Ancak anlamıştımki bu iş durmayacak. Denizin üzerinde rüzgar ile yol alırken tatmış olduğunuz hisle tanıştığınızda kopmak mümkün değildir bu işden. Buna denizciler denizin tuzunun üstüne bulaşması diyorlar yılında artık tekneyi büyütme zamanı gelmiş, araştırmalara başlamıştım. Ve şimdiki teknem DUFOUR 335 GL konusunda karar kılmıştım. Tekneyi Fransa da teslim alacak ve kendim Türkiye ye getirecektim. Bu karar Engin Kaptan ile tekrar bizi bir araya getirdi. Onbeş gün süren ve hiç unutmayacağım bir seyahatin ardından Fenerbahçe Marina ya bağlandık. Bu seyahatin bölümlerini ve unutulmaz anılarını ilerleyen sayılarımızda sizlerle zaman zaman paylaşacağız. Yelkendersi.com un kuruluşu ise hepimizin bildiği o meşhur sofrada şekillendi. Bir yandan Denizcilik ve Yelken dünyasında uzun yılların getirmiş olduğu teknik bilgi ve beceriyi, diğer yandan yönetim ve organizasyon konularında benim iş hayatında uzun yıllar boyunca edinmiş olduğum deneyimleri bir araya getirerek insanlara hem kurumsal hemde bireysel olarak denizi ve denizciliği sevdirmek üzere bir araya geldik. İşte bizim YELKENDERSİ.COM böyle kuruldu. Amacımız, denize bu kadar kıyısı olan bir ülkede, bu ülkenin insanlarına denizi sevdirebilmek, doğa ile yarışarak değil doğaya saygı duyularak da yaşanabileceğini göstermek, sessizliğin sesini dinlemeyi öğretmek belkide. Denizi daha çok yaşayabilmemiz dileğiyle. YELKENDERSİ.COM Ferda Bener Engin Baydar

3 TÜRK ve YUNANLI YELKENCİLER DOSTLUĞA YELKEN AÇACAK Internatıonal Çeşme Yacht Club ve Midilli Yelken Kulübü nün organizasyonu ile yelkenciler Eylül tarihleri arasında beraber yelken basacaklar yılında AEGEAN LİNK adıyla yapılan ilk dostluk yarışından farklı olarak bu yıl kapsamı daha genişletilerek ve sosyal yanı güçlendirilerek yapılacak. Rotada bu kez Midilli var. Hem sportif, hem de sosyal bir aktivite olarak da değerlendirilen yarışta Midilli de ada turu var. Bu gezide Midilli nin ünlü zeytinyağı ve uzo fabrikaları ziyaret edilecek, Agios Isidros p l a j ı n d a d e n i z i n t a d ı çıkarılacak, Plomarion un muhteşem manzarası eşliğinde deniz mahsulleri ve mezelerini tatma fırsatı yer alacak. 28 Eylül 2013, Cumartesi: Koy içi yarışları, çıkış işlemleri, ödül töreni, eğlence 29 Eylül 2013, Pazar: Midilli-Çeşme yarışı, ödül töreni Söz konusu etkinlik için daha detaylı bilgilere adresinden ulaşabilirsiniz. YELKENCİ GENÇLERİMİZİN DÜNYA BAŞARILARI Anıl Çetin Laser 4.7 sınıfında Dünya ve Avrupa Şampiyonu oldu. Macaristan ın Balaton şehrinde, 6-13 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen Laser 4.7 Avrupa ve Dünya Şampiyonası ödül töreninin ardından sona erdi. Macaristan'ın Balaton Gölü'nde düzenlenen şampiyonaya 245 sporcu katıldı. Şampiyonada Türkiye yi temsil eden Bodrum Yelken Kulübü nden Anıl Çetin, 18 yaş altında dünya ve Avrupa sıralamasında birinciliği elde etti. Bu kategoride Macar Jonatan Vadnai ikinci, İtalyan Gianmarco Planchestainer ise üçüncü oldu. Aynı kategoride yarışan diğer Türk sporculardan; Program şu şekilde olacak: 26 Eylül 2013, Perşembe: Brifing ve Çeşme- Midilli serbest intikal. 27 Eylül 2013, Cuma: Midilli giriş işlemleri ve serbest gün. Selim HEKİMOĞLU(Karşıyaka Spr.Klb) 7. (Dünya), 4. (Avrupa) Can OBUTER (İstanbul Yelken Klb.) 10. (Dünya), 7. (Avrupa) Mehmet D. DİNÇ (Galatasaray Spr.Klb.) 16. (Dünya), 12. (Avrupa) Uğur ESEN (Fenerbahçe Spr.Klb.) 24. (Dünya), 18. (Avrupa) Genç sporcularımızı tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.

4 Optimist Milli takımımız Avrupa Üçüncüsü İtalya nın Ledro Gölü nde gerçekleştirilen şampiyona, Ağustos günleri arasında yapıldı. Şampiyonada İspanya birinci, Slovenya ikinci oldu. Nefes kesen yarışların yapıldığı şampiyonada ülkemizi, Karşıyaka Spor Kulübü nden Ece Göksu Gök, ARM Urla Yelken Kulübü'nden Rasim Yaşar, Era Bodrum Yelken Kulübü nden Efe Tulçalı, Samsun Yelken Kulübü nden Melike Ece Kırmacı ve İstanbul Yelken Kulübü nden Tansu Emir Şarlak temsil etti. Genç sporcularımızı tebrik eder, başarılarının devamını dileriz. DENİZ FENERLERİ Yüzyıllarca denizcilere yol göstermiş ve onların karanlıkta ışığı olmuş olan deniz fenerleri uydu haberleşme sistemlerindeki teknolojik gelişmeler ile önemini yitirmeye başlamıştır.fenerlerdeki otomasyon sistemlerinin gelişmesi ile birlikte ise fenerlerin bekçileri ne artık ihtiyaç duyulmamaya başlanmıştır. Otomasyona geçişle birlikte, yakın gelecekte bakıcısız kalacak deniz fenerlerinin bakım ve onarımları kurumları için büyük bir yük olacaktır. Bakım ve onarımların işletmelere yük olmadan yapılabilmesi ve fenerlerin tarihi bir miras olarak gelecek kuşaklara aktarılması için çalışma yapacak birimlerin vakit geçirilmeden oluşturulması ve önlemlerin şimdiden belirlenmesi gerekmektedir. Ülkemizdeki deniz fenerlerinden hiç olmazsa bir kısmı ziyarete açılmalı ve önemli deniz fenerleri yakınında müzeler oluşturulmalıdır. Bu uygulama hem toplumu bilgilendirme açısından hem de bu tarihi mirasa sahip çıkılması gereğinin hissettirilmesi bakımından yararlı olacaktır. En eski deniz feneri, MÖ 7. yüzyılda Sigeon'da, bugünkü adıyla, Kumkale'de (Çanakkale) yapılmıştır. İstanbul Boğazı'nın Trakya yakasındaki Timée ve karşı kıyısındaki Chrysopolis (Üsküdar) fenerleri MÖ 2. yüzyılda yapılmıştır. Fenerler genel olarak burunlarda konumlandırılır. Denizcilerin feneri tanımaları için ışık rengi, çakma metodu ve periyodu fenerden fenere değişiklik gösterir. Gözle takip ettiğimiz bu değişkenlerin kodlarını bulunduğumuz bölgenin haritasında ararız ve bu sayede baktığımız fenerin neresi olduğunu belirlemiş oluruz. Fenerlerin harita üzerindeki kısaltmaları aşağıda belirtilen tabloda görüldüğü gibidir. Fl Flas hing Is o O cc Isop hase Occu lting çakar; her bir ışıkta kalma süresi karanlıktaki süreden daha kısa olan çakar; her bir ışıkta kalma süresi karanlıktaki süreye eşit olan hüsuflu çakar; her bir ışıkta kalma süresi karanlıktaki süreden daha uzun olan) L Long uzun anlamına gelir S Seco nd saniye cinsinden periyot uzunluğudur M Mile mil cinsinden normal şartlarda fenerin çıplak gözle tespit edilebileceği mesafedir m Mete r F metre cinsinden fenerin deniz seviyesinden yüksekliğidir) fasılalı, sürekli sabit ışık verir. V Very çok anlamına gelir Q Quic k Al t Alter ing seri hızlı çakar, adet/ dakika renk değiştiren fenerler R Red Kırmızı ışık G Gree n W Whit e Yeşil ışık Beyaz ışık B Blue Mavi ışık Y Yello w Yeşil ışık Örnek : Fl WG (2 1) 10s 46m 12 10M 10 saniyede bir 2 beyaz+1 yeşil çakarlı, beyazı 12 milden yeşili 10 milden gözükebilen 46 metre yükseklikteki fener

5 KORSİKA ADASI NDA BİR KANYON BONIFACIO ( N E) 1768 yılına kadar kısa süreli el değiştirmelere rağmen, Bonifacio Cenevizliler tarafından yönetildi yılında Versailles Antlaşması ile Korsika Adası Fransız yönetimine geçti. Tarihi geçmişi ve doğal güzellikleri şehri bugün bir turizm merkezi haline getirmiştir. Denizden yaklaşırken sizi kırmızı rengi ile PointeDe La Madonetta feneri karşılıyor. İçeride nasıl bir dünya ile karşılaşacağınızı denizden yaklaşırken bilemiyorsunuz. Port De Canet Fenerbahçe Marina arası etabın ilk durağıydı Bonifacio. 05.Mayıs.2013 saat da demir almıştık Port de Canet den. Ion Denizi zor bir deniz. Dalga boyu 4,00 mt, dalga aralığı 20 mt yi bulan denizi geçerek saat da ulaştık Bonifacio ya. Bonifacio; Korsika Adası nın güneyinde bir kanyon. Romalıların bu bölgede yaşadığı bilinmesine rağmen ismini M.S. 828 yılında bölgeyi keşfeden Toscana Kontu ndan aldığı düşünülmektedir. Kanyonun büyüsünü içerilere doğru yol aldıkça görüyorsunuz. Doğanın insanoğluna sunduğu doğal bir liman Bonifacio. Limanın etrafı cafe ve restoranlar ile çevrilmiş. Pantonlar direk olarak caddeye bağlanıyor. Uzun bir yolun ardından teknenizde oturup bir şeyler içerken caddede gezen insanları seyredebiliyorsunuz. İnsan düşünüyor tabi, Haliç gibi, doğal bir marina özelliği olan bir yerin uzun yıllardan beri niçin benzer bir mekana çevrilemediğini. Toscana Kontu Pisan Bonifacio bölgenin en dış sınırını korumak amacı ile bir kale inşa eder. Bugün yerinde olan kale daha geç zamanlardan kalmasına rağmen, içerideki yuvarlak kule 9.yy da inşa edilen orjinal yapıdır. 12.yy da Bonifacio nun Cenevizliler tarafından ele geçirildiği bilinmektedir. Bu dönemde artan saldırıları bertaraf etmek amacı ile büyük bir Ceneviz garnizonu olarak genişletilmiş ve inşa edilmiştir.

6 NUSRAT MAYIN GEMİSİ VE YÜZBAŞI HAKKI BEY Bir gemi ve kaptanı arasındaki ilişkinin ne olduğunu ancak bir denizci bilir. Hepimiz bugüne kadar Nusrat Mayın Gemisi ve Çanakkale savaşları sırasında o geminin süvarisi olan Tophaneli Yüzbaşı Hakkı Bey hakkında çok şey duymuşuzdur. Ancak, bu yazı ile bizim amacımız, ne konunun teknik detaylarına girip Nusrat Mayın Gemisi ni anlatmak, ne de konunun magazin tarafına girip Hakkı Yüzbaşı nın görevinin başında mı, yoksa görevini tamamladıktan altı ay sonra bir hastanede kalp krizi geçirerek mi öldüğünü tartışmaktır. Amacımız sadece bir gemi ve kaptanının üzerine aldıkları bu zor görevi nasıl başarı ile tamamladıklarını ve tarihe geçtiklerini hatırlatmaktır. Nusrat, 1911 yılında Almanya nın Kiel şehrinde kızağa çekildi. Arapgirli Cevat Paşa nın emri ile 1913 yılında Osmanlı donanmasına katıldı yılının Mart ayında bu görevi aldığında tarihe geçicek bir gemi olduğunun farkında değildi. Yüzbaşı Hakkı Bey, 1876 yılında Tophane de doğdu yılında Deniz Harp Okulu na girdi. 29 Ekim 1914 günü Nusrat Mayın Gemisi ne süvari olarak atandı yılının yedi Mart ını sekiz Mart a bağlayan yıldızsız ve biraz sisli bir gecede çıkarlar göreve. Hakkı Kaptan gece yarısından sonra demir alır. Gerisini Yüzbaşı NazmiAkpınar ın (Müstahkem mevkii Mayın Grup Komutanı) anılarından dinleyelim.... nihayet, Erenköy önlerine vardık. Ve bütün mayınları, zikzaklama, yani irtibatsız olarak serptik. Nusrat Mayın Gemisi 1912 Geçidi tamamıyla tıkadıktan sonra dönmeye başlamıştık. Fakat o zamana kadar düşman karakol gemileri de geri dönmüşler, aramızdaki mesafeyi gittikçe azaltarak arkamızdan geliyorlardı. Asıl facia, ara verdikleri projektörle tarama ameliyesine başladıkları zaman kopacaktı. Mutlaka görülecek ve mutlaka yakalanacaktık. Nihayet korktuğumuz başımıza geldi. Ve düşman karakol gemilerinin projektörleri yandı. Artık görülmemek ve kurtulmak umudu kalmamış gibiydi.nitekim, nihayet projektörlerden birisi, bizim istikametimize çevrilmişti. Ve ışık dalgası sahilleri, dalgaları taraya taraya, arada bir durarak, arada bir gerileyerek ağır ağır üzerimize geliyordu. Fakat tam o sırada bir harika mucize, hem de mayın dökmeye gelirken görülmekten kurtuluşumuzdan daha yaman, daha büyük bir mucize oldu. Bizim sahilde birden bire yanan projektörlerimizle düşman projektörleri saniye içinde göz göze geldiler ve ortalığı bir sise yakın, yoğun bir beyazlığa boğan, bu umulmadık ışık anaforu, bizi yaşama umutlarımıza kavuşturdu. Zira karşılaşan dost ve düşman gözleri kamaşmışlar, birbirlerini kör etmişlerdi. Ve bu vaziyet devam ettikçe bizim görülebilmemize imkân kalmamıştı. Düşman projektörü çabalıyor, kaçıyor, fakat bizimkisi mütemadiyen izini takip ediyor, bir lahza boş bırakmıyordu. Ve biz bu bazen üstümüzde bazen yanımızda cereyan eden ışık çarpışmasının altından kaçıyorduk. O anlarda duyduğumuz heyecan, bütün bir ömrü doldurabilir, bütün bir ömrü eritebilir diyebilirim. O gece döşenen bu mayınlar bir savaşın kaderini değiştirdi. Nusrat ve Yüzbaşı Hakkı bey tarihe adlarını yazdırdılar. Yüzbaşı Tophaneli Hakkı Bey

7 Yıllar sonra o dönemin İngiliz Bahriye Nazırı olan Wınston Churcill, 1930 yılında Revue de Paris dergisinde verdiği bir röportajda olayı şöyle yorumlamıştır. Birinci Dünya Harbi'nde bu kadar insanın ölmesine, harbin ağır masraflara mal olmasına, denizlerde onca ticaret ve savaş gemisinin batmasına başlıca neden, Türkler tarafından o gece atılan o incecik çelik halat ucunda sallanan yirmi altı demir kaptır. Elbetteki bu kadar insanın ölmesine,onca savaş gemisinin batmasına sebep olan şey Churchill ve havarisinin emperyalist karakterleridir. Ancak kendisinin haklı olduğu nokta; türk milletinin kaderini Nusrat ve Hakkı Yüzbaşının değiştirdiğidir. Aynı yıl MSM'de Savaş Dinçel in yönettiği bir oyunla ilk profesyonel sahne deneyimini yaşayan Çırak, 1995 yılında mezun oldu. Daha sonra Hadi Çaman Yeditepe Oyuncuları, Nedim Saban'ın Tiyatrokare ve Ferdi Merter'in Çığır Sahne'sinde rol almış, ilk oyununun ardından Süper Baba dizisinde oynamış ve uzun süre tiyatro ile sinema ve televizyon dizilerini beraber yürütmüştür yılından 2002 yılına kadar Müjdat Gezen Sanat Merkezi pandomim öğretmenliği de yapan sanatçı, 2005 yılında bir filmde yönetmenlik üstlenmiş, reklam filmlerinde de oynamıştır yılında Ekol Drama Sanat Evi Kamera Önü Oyunculuğu Eğitmenliğine başlamıştır yılında kurduğu Çağdaş Sinema Oyunculuk Atölyesi`nde Ali Düşenkalkar, Ahmet Cemal, Alin Taşçiyan ve Senem Oluz ile birlikte sinema oyunculuğu üzerine eğitim vermiştir yılında yeni yapılanması ile (3M.O.T.A) Ümit Çırak Modern Oyunculuk Teknikleri Atölyesi'ni kurmuş ve halen sinema, tiyatro ve dizi oyunculuğuna devam etmektedir. Aynı zamanda Yelken öğrencimiz olan Ümit Çırak ile yelken ve deniz üzerine konuştuk. Nusrat Mayın Gemisi Bugünkü durumu Nusret Mayın gemisi ile ilgili daha detaylı bilgi ve fotoraflara adresinden ulaşabilirsiniz. ÜMİT ÇIRAK ile Yelken ve Deniz üzerine Y.D. - Yelken sporu ile tanışmadan önce deniz ile aranız nasıldı? Deniz sizin için ne ifade ediyor? Ü.Ç. - Yelken sporu ile tanışmadan önce de deniz tutkunu bir insandım. İzmir Urla'lı olduğum için yüzmeye ne zaman başladığımı hatırlamıyorum. Evimiz ile deniz arasında sadece bir yol var. Balık tutmak benim için büyük bir rahatlamadır. Haftanın her günü balık yiyebilirim. Pancar - Motorlu bir teknemiz bile oldu. Benim için tatil, denize gitmektir. Özelllikle Ege Denizi'ni çok severim. Y.D. - Yelken sporu ile nasıl tanıştınız, nasıl karar verdiniz yekene başlamaya? Özelikle Süper Baba dizisinde oynadığı Nihat'ın çırağı rolüyle tanıdığımız Ümit Çırak, 1991 yılında Müjdat Gezen Sanat Merkezi Tiyatro bölümüne girdi ve 1993 yılında Oğuz Aral 'ın pandomim asistanlığına başladı. Ü.Ç. -Bu eğitim benim doğum günü hediyem. Ben yıllardır limanlara ya da marinalara indiğimde teknelere bakmak dakikalarımı alır. Bir gün, tekne alma hayalimi herkes bilir. Ayşegül Aydın hep ertelediğim bir isteğime adım atmama sebep oldu.

8 Y.D. - Deniz üzerinde olmak, doğayla uyum içinde bir araç kullanmak keyifli olsa gerek, bize biraz bu keyfi anlatır mısınız? Ü.Ç. - Bir kere inanılmaz bir özgürlük duygusu. O kadar ki, bir düşünün dünyanın üçte ikisi denizlerle kaplı; yani karada olduğunuzdan daha büyük bir alandasınız. Bir dağın doruklarını olduğumuz yerden kısmen görebiliriz ne var ki, denizin dibini görmemiz mümkün değil, işin içinde bir de gizem var yani. Sonra rüzgara uyumlanmanız, size unuttuğunuz çok önemli bir gerçeği hatırlatıyor; doğanın bir parçası olduğunuzu ve ancak onunla uyumlandığınızda mutlu olacağınızı. Zaten motorla başlamış olan rüzgarla dansım burada yelkenle devam ediyor. Ü.Ç. - Hayatta öğrendiğimiz her disiplin, yaptığımız işe yeni bir vizyon katmamızı sağlar. Hatta her yeni disiplin ana disiplinlerimizi her seferinde tekrar kurgulamamıza sebep olur. Ben hem oyuncularıma, hem öğrencilerime hep akışın farkına var ve akışta ol akışın bir parçası ol onun geçip gitmesini izleme derdim şimdi bunun sağlamasını yaptım sanki, ve sanırım güzel bir ayrıntı yakaladım; rüzgarın nerden estiğine göre yelkenlerini ( değerlerini ) konumlaman gerek. Rotanı ancak o zaman kaybetmezsin. Yoksa kendini tamamen akışa bırakırsan rüzgar seni kendine döndürür ( akış seni sürükler ) ve yelkenlerine rüzgar dolmaz ( değerlerini yititir ) güç kaybeder ve yol alamaz olduğun yerde kalırsın. Y.D. - Yoğun bir iş programınız olduğunu biliyoruz. Atölye çalışmaların, tiyatro, setler, Yelken yapmaya yapmaya fırsat bulmanız zor olmuyor mu? Ü.Ç. -Bütün bu işleri sağlıklı bir şekilde yapabilmek için kendime vakit ayırmak zorundayım zaten. Ben de tercihimi yelkende kullanıyorum. Denizin üzerinde rüzgara tutunarak yol almak sadece orada olduğunuz anın içine hapsediyor sizi, başka hiçbir şey düşünemiyorsunuz. Sonuç derin bir rahatlık. Denizin üzerinde gösterdiğiniz dengede durma çabanız azımsanmayacak bir spor seansı kadar etkili; yani hem bedensel hem de zihinsel olarak büyük bir rahatlama yaşıyorsunuz. Y.D. - Yelkenin meslek hayatınıza ve size kattığı şeyler oldu mu? Y.D. - Bu sporu kimlere tavsiye edersiniz? Sizce herkes yapabilir mi? Ü.Ç. - Denizi seven ve sağlık açısından sakıncası olmayan herkese öneririm ve yapılamayacak bir zorluğu yok işin. Tekne içinde kim ne yapacağını bildikten ve iyi bir takım oluşturduktan sonra herkes çok kolay yapabilir. Haftada bir yapabiliyorum şimdilik; dersler bitince ne yapacağımı bilmiyorum, inanılmaz bir boşluk olacak. Fazla tekneniz var mı?

9 YELKENLİ TEKNELER DUFOUR 335 GL Umberto Felci tarafından DUFOUR YACHTS firması için dizayn edilen DUFOUR 335 GL ergonomik dizaynı, alan kullanımları ve sunmuş olduğu komfor açısından oldukça başarılı bir yelkenli tekne. Teknenin iç dizaynı ise oldukça kullanışlı.dört kişilik bir ailenin rahatlıkla yaşayabileceği bir gezi teknesi olarak tasarlanmış. Hem performans hemde konfor arayan aileler için ideal bir tekne. Ciddi havalarda güvenebileceğiniz bir tekne olduğunu performans deneyimlerimize dayanarak söyleyebiliriz. Teknenin teknik özelliklerini aşağıdaki tabloda görebilirsiniz. Bu boy bir teknede bu kadar geniş bir havuzluk kullanımı yaratılmış olması en kaydedeğer özelliklerinden birisi.çift dümen kullanılarak havuzluk içerisinde geniş bir kullanım alanı yaratılmış olmasının yanında, teknenin kıç ıstralyasının iptal edilerek tasarımlanmış olması ve ana yelkenin seyir zamanları dışında havuzluk dışına alınabilir olması havuzluk alanını rahatlatan dizayn kriterleri olarak ortaya çıkıyor. Arka açılabilir kapak tasarımı ise, teknenin demirleme zamanlarında deniz ile bütünleşmenizi sağlıyor. 130 tonluk dizel tankı ve 160 tonluk su deposu hacimleri uzun seyirler yapabilme fırsatını size sunuyor. DUFOUR&TÜRKİYE&DİSTRÜBÜTÖRÜ& &&&&&&&&&&TURMARİN& &&&&&&&&&& &&&&&&&&&&TEL:&212B257&02&03&&&&&&& DESIGNATIONS 335 Overall'length* Hull'length Waterline'length Beam'length Light'displacement'deep'keel Deep'keel Deep'keel'weight Fresh'water'tank'capacity Fuel'tank'capacity + additional water tank (option) Engine ArchitectNdesigner 33.73'ft 32.74'ft 29.53'ft 1.145'ft 12,015'lbs 6.23'ft 3,417'lbs 47.27'gallons 34.37'gallons gallons 20'HP Umberto'FELCI

10 BOAT SHOW DA SİZLERİ STANDIMIZA BEKLİYORUZ B-170