AB Kulisi. Ajanda Türkiye nin AB yolculuğunda kritik tarihler ve dönüm noktaları...

Transkript

1 AB Kulisi Şubat 2007 Editör den Bu ayki AB Kulisi nde, 2007 yılının ilk yarısında görüşmeye açılması beklenen müzakere başlıkları ve AB-Kuzey Kıbrıs doğrudan ticaret anlaşmasına ilişkin mevcut gelişmeleri sunuyoruz... Gündem Bu ay AB gündeminde öne çıkan gelişmeler... Ajanda Türkiye nin AB yolculuğunda kritik tarihler ve dönüm noktaları... Avenue des Arts 27 B-1040 Brussels Tel: +32 (2) Fax: +32 (2)

2 Editör den ALMANYA İŞLERİ RAYINA OTURTABİLECEK Mİ? Türkiye ile tam üyelik görüşmelerini Güney Kıbrıs ile limanlar sorunu yüzünden kısmen askıya alan Avrupa Birliği (AB) bu ay içerisinde, askıya alınmamış diğer fasılların üçünde birden müzakereleri başlatmak üzere yeşil ışık yaktı. Oysa geçtiğimiz yıl Rumların vetosu yüzünden müzakere sürecinde bir arpa boyu bile yol kat edilememişti. Müzakerelerin kısmen askıya alınmış olması, Avrupa Komisyonu'na, limanlar sorunu ile ilgili olmayan müzakere başlıklarında gelişme kaydedilmesinin önünü araladı. Böylece Rumların bütün süreci veto etmesinin önüne geçilmiş oldu. Brüksel, herşeye rağmen Ankara'yı rotada tutmaya özen gösteriyor. Kuzey Kıbrıs'a üç yıl önce AB tarafından verilen 'doğrudan ticaret' sözünün yerine getirilip getirilmeyeceği konusu ise, Ankara için bu yıl asıl önemli konuyu oluşturuyor. Bu nedenle gözler AB'nin yeni dönem başkanı Almanya'ya döndü. Limanlar Açılış Kriteri Oldu AB en kısa zamanda istatistik, ekonomik ve parasal birlik (EMU) ve 'işletme ve sanayi politikası' başlığında müzakereleri açmayı planlıyor. Bu fasıllarda müzakerelerin başlayabilmesi için her iki tarafın da kendi tutum belgesini hazırlaması gerekecek. Bu da birkaç ayı bulabilecek. Brüksel, 'istihdam ve sosyal politika' faslında ise, Ankara'nın kadın-erkek eşitliğine ilişkin yasaları uygulamaya geçirmesi halinde müzakereleri başlatma kararı aldı. Öte yandan gözlerden kaçan asıl önemli gelişme, askıya alınan müzakere başlıklarından biri olan 'tarım faslında da Ankara'ya resmi mektup gönderilmesi konusundaydı. Buna göre, 'limanların açılması', tarımda müzakerelerin başlaması için gerekli olan 'kriterlerinden' biri olarak gösterildi. Tarım başlığında mektup yollanması ise Ankara tarafından, 'Bu durum pratikte, müzakerelerin askıya alınmadığını gösteriyor. Limanlar konusu sadece, sekiz müzakere başlığında görüşmelere başlamak için bir başlangıç kriteri oldu' şeklinde yorumlanıyor. Yani limanlar açılmadan tarımda müzakereler başlatılamayacak ama Ankara, bu alanda diğer konulardaki eksiklerini tamamlayabilecek ve tarımda teknik çalışmalarını gerçekleştirebilecek. Bu da sürecin sanıldığı kadar yavaş işlemeyeceğini gösteriyor. Doğrudan Ticaret Temennisi Ancak işler Kuzey Kıbrıs açısından çok olumlu gitmiyor. AB, son olarak 22 Ocak tarihinde düzenlenen Dışişleri Bakanları düzeyindeki toplantıda, Kuzey Kıbrıs'a verilen 'doğrudan ticaret' sözünü yerine getirmeye gayret göstereceği şeklinde, 'temenniyi' geçmeyen bir metin kabul etti. AB kaynakları, bu metnin kabul edilmesini; Rumlar daha önceleri, 2004 yılında Avrupa Komisyonu'nun 'doğrudan ticaret' önerisini, 'Biz o tarihte AB'ye üye değildik' diyerek tartışmayı bile reddediyorlardı. Bu metni onaylayarak, hiç değilse bundan sonra tartışmadan kaçmayacaklarını göstermiş oluyorlar. Bu bile bir adımdır. şeklinde değerlendiriyorlar. Ancak gelinen nokta, AB'nin önümüzdeki aylarda yapacağı herhangi bir önerinin ne Ankara'yı ne de Brüksel'i tatmin etmeyeceğini açıkça gösteriyor. Çünkü AB'nin yazılı temennisinde, 'doğrudan ticaret' yerine, 'özel koşullarda ticaretten' bahsediliyor. AB tarafından bu ifadenin içi şimdilik doldurulmasa da, durum Rumlara verilen bir esneklik marjı olarak görülüyor. Rum Dışişleri Bakanı Yorgos Lilikas, Gazi Magosa limanının açılması için kapalı Maraş bölgesinin kendilerine iade edilmesi gerektiğini defalarca söyledi. Türk tarafı ise, kapsamlı çözümün bir parçası olan Maraş'ın 'doğrudan ticaret' paketinin içine sokulmasına karşı çıkıyor. Doğrudan ticareti imkansız kılan bir başka nokta ise, Rumların, 'doğrudan ticareti', 'Güneyden ticarete' dönüştürmek istemesi. İşte bu nedenle imkansızı başarmak durumunda olan Almanların nasıl bir öneri ile masaya gelecekleri merak konusu. Duygu Leloğlu BRÜKSEL 2

3 Gündem AB Anayasası için 18 Ülke Biraraya Geldi AB'nin gelecek Anayasasını onaylayan 18 üye devlet diğer AB ülkelerini de aynı yönde tutum takınmaya davet etti. Madrid'de geçtiğimiz ay, 18 üye ülkeyi biraraya getiren toplantıyı düzenleyen Lüksemburg ve İspanya Dışişleri Bakanları Nicolas Schmit ve Alberto Navarro, yayınladıkları ortak deklarasyonda, amaçlarını AB'nin dönem başkanı Almanya'ya, Anayasa'nın yürürlüğe konulmasına ilişkin bu zor görevde yardımcı olmak olarak açıkladılar. Kendi seslerini duyurmak istediklerini belirten iki ülke bakanı, 21. yüzyılda nasıl bir Avrupa istiyoruz? sorusunun cevabını bulmalıyız. Global bir dünyada, birlikte hareket edebilen birleşmiş bir Avrupa'ya ihtiyacımız var ifadelerinin altını çizdiler. Öte yandan AB dönem başkanını bu altı aylık sürede bekleyen en zor görev, Anayasa nın yürürlüğe konulması için gerekli girişimler olarak gösteriliyor. Bu görevin, iki yıl önce düzenlenen referandum ile Anayasa'ya hayır diyen Fransa'daki Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile çakışması ise, Almanların işini bir o kadar daha zorlaştırıyor. Türkiye Karşıtı Parlamenter AP'nin Yeni Başkanı Avrupa Parlamentosu'nun (AP) en büyük koltuk sayısını oluşturan ve Avrupa Halk Partisi (EPP) adıyla bilinen Hıristiyan Demokratların grup başkanı Hans-Gert Poettering, AP Başkanlığı koltuğuna seçildi. Hıristiyan Demokratlar, Türkiye'ye tam üyelik yerine imtiyazlı ortaklık verilmesini savunan grup olarak da biliniyor. AP'nin Strasburg'daki Genel Kurul toplantıları sırasında yapılan oylamada, 715 milletvekilinden 450'si Poettering'in lehine oy kullandı. Alman milletvekilinin oyların %65,31'ini alması nedeniyle, ezici çoğunluk sağlanmış oldu. Böylece ikinci tur oylamaya gerek kalmadı. Poettering'in AP Başkanı olması, AB çevrelerinde kimseyi şaşırtmadı. Çünkü AP'nin en büyük iki grubunu oluşturan Sosyalist ve Hıristiyan Demokrat grupları, 2004 yılında aralarında vardıkları anlaşmada, iki grubun birer üyesinin sıra ile iki buçuk yıl başkanlık koltuğuna oturmasına karar vermişlerdi. Bu anlaşmaya göre AP Başkanlığına ilk olarak Sosyalist Gruptan İspanyol milletvekili Josep Borrell seçilmişti. Borrell'in ardından sıra şimdi de Poettering'e gelmiş oldu. Haziran 2009 tarihine kadar iki buçuk yıl boyunca başkanlık görevini üstlenecek olan Pottering, yemin töreninde de, AP'nin alacağı kararlarda 'adil' ve objektif davranma sözü verdi. Pottering bundan sonra adil bir tavır sergileyeceğini göstermek için de, kendi kişisel görüşlerine rağmen, Anayasa'da 'tanrı' ve 'Hıristiyanlık' geleneklerine atıf yapılması konusunda artık baskı yapmayacağını açıkladı. AB'den Hırant Dink Tepkisi AB de Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve azınlık hakları konusunda sembol haline gelen Hırant Dink'in öldürülmesi, Brüksel'deki gözleri bir anda Türkiye'ye yöneltti. Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, 'Saygı gören bir entelektüel olan Hırant Dink'a karşı yapılan bu şiddet eyleminden dolayı şok oldum ve çok üzüldüm. Kendisi düşüncelerini sonuna kadar savunarak kamudaki tartışmalara önemli katkılarda bulundu. Türkiye'de ifade özgürlüğünün sonuna kadar destekçisiydi. Bu cinayetin bütün yönleriyle soruşturulacağı ve faillerinin adalete teslim edileceği konusunda Türk yetkililerine güveniyorum.' açıklamasını yaparken, AB'nin dört bir yanından benzer açıklamalar yapıldı. Ankara'ya son bir yıldır 'Türk Ceza Kanunu nun (TCK) 301. maddesini kaldırın' baskısı yapan Brüksel, bundan sonra da bu ısrarlarını sürdürecek gibi görünüyor. 3

4 Avusturya Türkiye Referandumu Planlıyor Avusturya'nın yeni hükümeti, bir önceki hükümetin, 'Türkiye'nin AB'ye girişini referanduma sunma' planını gündemine aldı. Sosyal Demokrat (SPÖ) ve Muhafazakar Halk Partisi (ÖVP) tarafından kurulan koalisyon hükümetinin hazırladığı belgede, Avusturya'nın Türkiye'nin ve halkının Avrupa standartlarına uyum gösterip göstermediğini dikkatle inceleyeceğinin altı çizildi. Ülkenin tam üyeliği konusunda nihai kararı ise Avusturya vatandaşlarının alacaklarına dikkat çekilirken, öte yandan Balkan ülkelerinin bir an önce AB'ye entegrasyonlarının tamamlanması gerektiği ifade edildi. Türkiye'nin Avusturya nezdindeki Büyükelçisi Selim Yenel, hükümetin bu planı konusunda hayal kırıklığını açıkladı. Aşırı Sağcılar AP'yi Karıştırdı Göçmenler, AB Anayasası karşıtlığı ve Türkiye, Avrupa Parlamentosu'ndaki (AP) aşırı sağcıların siyasi grup kurmalarına sebep oldu. Bu ay Birliğe üye olan Romanya ve Bulgaristan'dan gelen bazı milletvekillerinin de katılımıyla güçlenen aşırı sağcılar, AP'de uzun zamandan beri korkulanı gerçekleştirdi ve Parlamento'nun beşinci büyük grubunu kurdular. Kimlik, Gelenek ve Egemenlik (ITS) adı ile geçtiğimiz ay kurulan AP'deki aşırı sağcı siyasi grubun, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı oldukları biliniyor. 7 ülkeden, toplam 20 üyeyi kapsayan bu yeni siyasi oluşum AP'yi de karıştırdı. Grup, aşırı sağcıların 1,3 milyon Euro tutarındaki AB fonundan yararlanabilmesi için fırsat yaratırken, AP'nin diğer grupları ise bunu engellemenin yollarını arıyor. ITS, Fransa'dan Jean-Marie Le Pen'in Front National Partisi ni, İtalya'dan Mussolini'nin torunu Alessandro Mussolini'nin partisini, Avusturya'dan Jörg Haider'in FPÖ'sünü ve Belçika'nın Flaman milliyetçisi Vlaams Belang ın partisi olmak üzere Avrupa'nın en tehlikeli görülen partilerini biraraya getiriyor. Grup, kurulur kurulmaz gelecekteki faaliyetleri hakkında işaret verdi. Parti Başkanı ve Fransız milletvekili Bruno Gollnisch, AP'nin Genel Kurulu ndaki konuşmasında, 'Türkiye'nin AB üyeliğini engellemeliyiz.' sözlerini sarf etti. AB ve ABD, Doha Görüşmelerini Tekrar Canlandırıyor AB ve ABD arasında Doha ticari görüşmeleri tekrar canlandı. Avrupa Komisyonu'nun Başkanı José Manuel Barroso ve ABD Başkanı George W. Bush, Washington'da biraraya gelerek, geçtiğimiz yaz tarım reformları konusundaki derin görüş ayrılıkları nedeniyle kesilen görüşmelerin önümüzdeki haftalarda tekrar yoğunlaşacağını belirttiler. AB-ABD arasında sağlanabilecek kritik önemdeki anlaşmanın, Amerikan Kongresi tarafından da destekleneceği belirtiliyor. Nitekim Demokratların çoğunlukta bulunduğu Kongre'nin önemli bir bölümü, tarımın önem kazandığı bazı eyaletlerin temsilcileri dışında, işbirliği yapacaklarının sinyallerini verdiler. Bu arada AB içerisinde de tarım reformları konusunda görüş ayrılıkları bulunuyor. Özellikle Avrupa Komisyonu'nun tarımdan sorumlu üyesi Mariann Fischer Boel'in, Avrupa çiftçilerine verilen teşviklerin daha fazla kesilmesini istemesi, çiftçisi geniş ölçüde tarım sübvansiyonlarından yararlanan Fransa'nın şimşeklerini üzerine çekmişti. Öte yandan Avrupa iş dünyası da, çok geç olmadan AB'nin, Dünya Ticaret Örgütü'nün (DTÖ) diğer üyeleri ile birlikte küresel bir ticaret anlaşması oluşturması gerektiği çağrısında bulunuyorlar. AB iş dünyası temsilcileri, yayınladıkları ortak yazılı bildiride, Doha görüşmelerinin bir an önce tamamlanması çağrısında bulundular. Almanya Başbakanı Angela Merkel ise, 24 Ocak tarihinde başlayan Davos Dünya Ekonomik Forumu açılış konuşmasında, DTÖ ülkelerine Doha görüşmelerinde esnek bir tavır sergilemeleri çağrısında bulundu. AB'nin Gözü Orta Asya'da AB'nin dönem başkanı Almanya, Birliğin enerji politikası açısından yararlı gördüğü 'Orta Asya Politikasını' pekiştirmeye kararlı görünüyor. Almanya'nın Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Birliğin bölgeye ilişkin oluşturacağı yeni politikanın, Orta Asya'nın istikrarına 4

5 katkıda bulunacağını ifade etti. Almanlar; Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Tacikistan'dan oluşan 5 ülke için geçerli olacak strateji çerçevesinde, bu ülkelerle eğitim, araştırma ve kültürel değişim programları oluşturmak niyetinde. Bölge ile ilişkileri geliştirmek üzere Almanlar, AB'nin Dış Politika ve Güvenlik Özel Temsilcisi Javier Solana'nın ofisi ve Avrupa Komisyonu, ayrı öneriler hazırlıyor. AB nin Orta Asya daki bu beş ülke ile yakınlaşma politikasında, Rusya doğal gazına olan bağımlılığın Hazar Denizi gazı ile dengelenmesi büyük önem arz ediyor. Ancak bu ülkeler arasında özellikle Özbekistan ve Türkmenistan'ın dünyanın en 'sert' diktatörlükleri arasında sayılması, bu ülkelerle olan AB yakınlaşmasını zorlaştırıyor. İran'a Uygulanan Yaptırımlar Genişletiliyor AB Dışişleri Bakanları, Birleşmiş Milletler'in (BM) nükleer programını dondurması uyarısı yaptığı İran'ın bu uyarıyı dikkate almaması üzerine, bu ülkeye uygulanan yaptırımları genişletme kararı aldılar. Buna göre, İranlı yetkili ve öğrencilere Avrupa'ya 'seyahat' yasağı getirildi. İran'a uygulanan yaptırımların ardında ülkenin BM'nin uyarılarına kulak asmayarak gerginliği tırmandırması yatıyor. BM geçtiğimiz Aralık ayında aldığı kararında, İran'a şubat ayına kadar nükleer programını durdurması ültimatomunu vermişti. Ancak İran bu uyarıya, Uluslararası Atom Enerji Ajansı'nın (UAEA) 38 uzmanını ülkesine sokmayarak karşılık verdi. UAEA'nın Genel Direktörü'nün Şubat ayında BM Genel Sekreteri ne bu konuda bir rapor hazırlaması bekleniyor. Bu raporun içeriğine göre uluslararası platformda İran'a karşı alınacak tavır büyük tartışmalara neden olacak gibi duruyor. Çalışma Süresi Kurallarına Uymayan AB Ülkeleri Cezalandırılacak AB, doktor ve itfaiyeciler gibi meslek gruplarının gece nöbetlerini mesai olarak görmeyen AB ülkelerini, çalışma süreleri yönergesi kurallarına uymadıkları gerekçesiyle cezalandıracak. Avrupa Komisyonu'nun istihdam, sosyal işler ve eşit fırsatlardan sorumlu üyesi Vladimir Spidla, AB'deki birçok ülkenin bu konudaki Birlik yasalarına aykırı davrandığını ve bunun kabul edilemeyeceğini söyledi. Komisyon üyesi, Avrupa istihdam müktesebatında özellikle çalışma sürelerine saygı göstermeyen hükümetlerin mahkemeye verileceğini belirtti. Avrupa Adalet Divanı, 2002 ve 2003 yılında, bazı meslek gruplarının gece nöbetinin 'çalışma saati' olarak görülmesi ve bu konuda hizmet karşılığı gerekli ödemenin ve dinleme saatlerine ilişkin kuralların uygulanmasını istemişti. Öte yandan bu kuralların sıkı bir şekilde uygulanmasının, AB üyesi bazı ülkelere ağır mali yükler getireceği ifade ediliyor. 'ERAWATCH' Bilgi Ağı Oluşturuldu Avrupa Komisyonu, 'ERAWATCH' adıyla, Avrupa Birliği nde mevcut araştırma sistemleri ve politikaları hakkında bilginin sunulacağı bir elektronik bilgi platformu oluşturdu. ERAWATCH, AB üye ülkelerinde ve ABD, Çin ve Japonya da mevcut araştırma sistemleri ve uygulanan politikalar hakkında bilgi sağlayarak, özellikle karar alıcılar ve analistler tarafından daha etkin araştırma politikasının geliştirilmesi ve Avrupa Araştırma Bölgesi nin oluşturulmasına katkıda bulunacak. Bilgi platformunda, araştırma sistemleri ile olarak özellikle politik belgeler, araştırma programları, finansman kuruluşlar, araştırma sonuçları, harcamalar ve patentlere ilişkin birçok bilgi sunuluyor. 7. Çerçeve Programı Projeleri için Yeni Konsorsiyum Anlaşması Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (Eurochambers), Alman araştırma organizasyonları ofisi KoWİ, Avrupa Araştırma ve Teknoloji Organizasyonları (EARTO) ve Üniversitelerin Uluslararası Uzman Ekiplerinden (UNITE) oluşan AB araştırma ve sanayi temsilcileri, 7. Çerçeve Programı (7. ÇP) için Basitleştirilmiş Konsorsiyum Anlaşmasının Geliştirilmesi (DESCA) temelinde KOBİ lerin AB nin 7. ÇP ye katılımını kolaylaştıracak model konsorsiyum anlaşması üzerinde mutabakata vardı. Yeni anlaşma modeli, AB de 6. Çerçeve Programı 5

6 kapsamında var olan 17 farklı konsorsiyum anlaşmasını basitleştirerek, KOBİ lerin 7. Çerçeve Programı kapsamındaki projelere katılımını teşvik etmeyi amaçlıyor. Anlaşma, projelere konsorsiyum olarak katılan tüzel kişilikler arasındaki iç organizasyon, AB fonlarının dağıtımı, fikri mülkiyet hakları, uyuşmazlıkların çözümlenmesi, yükümlülük, tazminat ve gizlilik sözleşmeleri gibi hususları düzenliyor. Ev Kredi Pazarında Uyum Aranıyor Avrupa Komisyonu, AB de iki uzman kredi grubu tarafından 'mortgage (ev kredisi) ve tüketici korumasına' ilişkin hazırlanan raporları yayınladı. Mortgage Ödemeleri Uzman Grubu nun hazırlamış olduğu rapor, Pan-Avrupa mortgage pazarının oluşturulması için bu konuda var olan engelleri sıralayarak önerilerde bulunuyor. Birincil ve ikincil pazarlar üzerinde yoğunlaşarak, bütün ödeme tekniklerinden bahseden rapor, Avrupa Mortgage Fonları Pazarı nın etkili ve rekabete açık olmasına rağmen, özellikle ulusal ve AB çapında alınacak önlemler sayesinde operasyonların daha fazla geliştirilebileceğine dikkati çekiyor. Mortgage Endüstrisi ve Tüketici Diyaloğu grubu ise tüketici korumasına ilişkin, akdi enformasyon, tavsiye, erken ödeme ve yıllık yükümlülük oranları olmak üzere dört anahtar konu üzerinde tavsiyelerde bulunuyor. 15 Şubat 2007 tarihine kadar sektör paydaşlarının raporlarda işlenen konular ile ilgili görüşünü alacak olan Komisyon, Haziran 2007 tarihinde konuya ilişkin bir beyaz belge yayımlamayı planlıyor. AB den Yeni Enerji ve İklim Paketi Avrupa Komisyonu, AB nin yeni enerji ve iklim politikasının detaylarını sundu. 10 Ocak 2007 tarihinde yayımlanan enerji ve iklim paketi, temel olarak sera gazı emisyonlarının azaltılmasında yeni hedef değerlerin belirlenmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması ve enerji sektöründe iç pazarın oluşturması konuları üzerinde duruyor. Buna göre, AB, sera gazı emisyonlarını 2020 yılına kadar %20 oranında azaltırken, gelişmiş ülkelere tarihleri arasında %30 oranında bir kesintiye gitmeleri için baskı yapacak. Enerji üretim ve dağıtım hizmetlerinin birbirinden ayrılması, düzenleyici kurumların güçlendirilmesi ve AB üye ülkeleri arasında %10 seviyesinde ara enerji bağlantılarının kurulması ise iç pazarın güçlendirilmesi için alınacak tedbirler arasında. Enerji paketine göre AB, bio-yakıtların toplam yakıtlar içerisindeki payını %10 a çıkarma hedefine ek olarak 2020 yılına kadar enerji karışımındaki yenilenebilir enerji payını %20 ye çıkarmayı hedefliyor. Toplam enerji tüketimi ise bu tarihe kadar %20 azaltılacak. Ajanda 5 Şubat -AB dönem başkanı Almanya'nın 'Yiyecek Kalitesi Planı adlı konferansı. -AB Troykası ve Rusya arasında toplantı. -Avrupa Parlamentosu'nun grupları biraraya geliyor. 6 Şubat - 'Sahte İlaç Ürünleri: Problem ve Başa Çıkma Yöntemleri' adlı konferans, Centre for the New Europe adlı kuruluş tarafından düzenleniyor. - AB Troykası ve Ukrayna toplantısı - Ara dönem seçimleri sonrasında AB-ABD ilişkileri, ABD'nin AB nezdindeki Daimi Temsilcisi John Bruton tarafından ele alınacak. -European Policy Center tarafından düzenlenen 'cumhurbaşkanlığı seçimleri arifesinde Fransa ve Avrupa' konulu toplantıya, Fransa'nın Cumhurbaşkanı adaylarından Segolene Royal'in sözcüsü Gilles Savary katılıyor. -AB Siyasi ve Güvenlik Komitesi toplantısı 6

7 7 Şubat -COREPER I ve COREPER II toplantıları -İnsan Güvenliği Konferansı: 'Kelimelerden Eyleme' 8 Şubat -Coreper II toplantısı - AB Troykası ve Pakistan arasında toplantısı -Avrupa Merkez Bankasının İdari Konseyi Frankfurt ta birarada. -NATO Savunma Bakanları gayri resmi toplantısı Sevilla'da yapılıyor. (8 9 Şubat) 9 Şubat - COREPER I toplantısı 12 Şubat - AB Kültür ve Medya Bakanları gayri resmi toplantısı - AB Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi Berlin de toplanıyor (12 13 Şubat) - Avrupa Parlamentosu Strasburg Genel Kurul toplantısı (12 15 Şubat) 13 Şubat - AB Genel İşler Konseyi toplantısı devam ediyor. - AB Bölgeler Komitesi 68. Genel Kurulunu düzenliyor. - Avrupa Komisyonu'nun haftalık toplantısı 14 Şubat -Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi yönetim kurulu toplantısı -AB Konseyi COREPER I ve II toplantıları 15 Şubat -AB Adalet ve İçişleri Konseyi -İstihdam pazarı reformu konusunda konferans. -AB Ulaştırma ve Enerji Konseyi 16 Şubat -AB Eğitim, Gençlik ve Kültür Konseyi -AB Siyasi ve Güvenlik Komitesi toplantısı 19 Şubat -AB Rekabet Konseyi 20 Şubat -AB Çevre Konseyi -'4. Dünya Güvenlik Konferansı insanları, ekonomileri ve altyapıyı terörizm ve organize suçlara karşı korumayı konu alıyor. (20 22 Şubat) 21 Şubat -AB'nin rekabet, enerji ve çevre politikalarına ilişkin seminer. -AB Konseyi COREPER I ve II toplantıları -Avrupa Komisyonu'nun haftalık toplantısı 22 Şubat -AB İstihdam, Sosyal Politikalar, Sağlık ve Tüketici Konseyi 7

8 23 Şubat -AB Konseyi COREPER I toplantısı -AB Euro Grubu Maliye Bakanları gayri resmi toplantısı 26 Şubat -AB Tarım ve Balıkçılık Konseyi (26 27 Şubat) -Avrupa Parlamentosu Komite toplantıları 27 Şubat -'2007'de Ekonomik Büyüme ve İşler Konseyi' adlı konferans. -AB Tarım ve Balıkçılık Bakanları toplantısı devam ediyor. -AB Siyasi ve Güvenlik Komitesi toplantısı (27 28 Şubat) -Avrupa Araştırma Konseyi (ERC) açılış etkinliği. 28 Şubat -AB Konseyi COREPER I ve II toplantıları -AB Siyasi ve Güvenlik Komitesi toplantısı devam ediyor. -Avrupa Komisyonu'nun haftalık toplantısı CPS Advisory Group Brussels, Istanbul, Washington CPS AB Kulisi nde yer alan haberler, çeşitli AB haber kaynaklarından derlenmiştir. Avenue des Arts 27 B-1040 Brussels Tel: +32 (2) Fax: +32 (2)