JURNAL. Chemfleet Haber Bülteni 2010 / Sayı 1

Transkript

1 JURNAL 2010 / Sayı 1

2 DENİZCİLİGİ TÜRK ÜN BÜYÜK MİLLİ ÜLKÜSÜ OLARAK DÜŞÜNMELİ VE ONU AZ ZAMANDA BAŞARMALI- YIZ... Haber Bülteni Sayı 1- Şubat,2010 Chemfleet Tam Yol İleri Kpt. Ahmet Haznedar Daralan dünya pazarlarından pay alabilmek için sektörün ihtiyaç duyduğu, ön plana çıkardığı değerlerle markete çıkmak zorundayız. Kimyasal tanker işletmeciliğinde ön plana çıkan değerleri şu şekilde sıralayabiliriz... Sayfa 2 M/T Deniz A - Ersen Uçakhan ;Yeni İnşa Gemilerin Deniz Hayatına Başlama Noktası. Sayfa yılında 13 gemi donatarak oldukça yoğun bir yıl geçirmiştik. Bu dönemin getirmiş olduğu riskleri gidermek amacıyla 2009 yılında yapılanmamıza ağırlık verdik.yapılanma ve geliştirme adına gerek gemi adamı, gerek ofis çalışanları olarak son bir yıldır ciddi bir mesafe kat ettik. Bunun neticesinde 2010 yılına daha güçlü ve enerjik girdik. Bu gücümüz ve enerjimiz ile 2010 yılında 11 gemi donatmayı planlıyoruz... Devamı Sayfa Orçun Kuşçu ; Deniz Temiz Sayfa 5 -Alnur Ceyhan ;Chemfleet de İnsan Kaynakları Söyleşisi Sayfa 6 -Kaptan Rıdvan Alan ; 24. kuzey enleminden kuzeye yani Basra körfezine girerken... Sayfa 7 Chemfleet, Şubat 2010

3 Sayfa 2 Haber Bülteni Kimyasal Tanker İşletmeciliğinde Ön Plana Çıkan Değerler MAN Diesel offers the right solution for every marine application on a one-stop basis. Starting with gensets of 450 kw output for on-board power, through our med -speed compact classand on to our giant twostroke engines including the largest Diesel engine engine on earth with an output of almost 100 MW Sayı:1 - Şubat 2010 Chemfleet Orhantepe Mah. Söğüt sok. No:6 Dragos-Kartal İstanbul Türkiye Tel Fax Web mail@chemfleet.org Daralan dünya pazarlarından pay alabilmek için sektörün ihtiyaç duyduğu, ön plana çıkardığı değerlerle markete çıkmak zorundayız. Kimyasal tanker işletmeciliğinde bu değerleri şöyle sıralayabiliriz: 1. Çevreye ve insana saygılı olmak, 2. Uluslararası kuralları bilmek, onları doğru bir şekilde uygulamak ve gemileri bu standartlarda tutmak, 3. Major Oil Company ( MOC ) diye adlandırdığımız büyük yağ şirketlerinin belirlemiş oldukları standartları sağlamak ve devam ettirmek, 4. Gemilerin verimli işletilmesini sağlamak, bir başka deyişle karlılığını arttırmak. Gemiler kurulan ağ neticesinde son yıllarda fevkalade yoğun bir şekilde denetim ve gözetim altında tutulmaktadırlar. MOC ler gemileri değerlendirmeye alırken sadece kendi yaptığı son denetim raporuna bağlı kalmamakta, en son yapılan denetim raporunu da değerlendirerek karar vermektedir. Dolayısıyla bir denetimden alınan başarılı netice, bir sonraki denetimde tekrarlanmazsa bir değer ifade etmemektedir. Pazarın daraldığı, gemi arzının arttığı bu dönemde gemilerimizin daha verimli ve daha karlı işletilmesini nasıl sağlayacağız? Gemi sahiplerinin son dönemlerde en fazla konuştuğu ve tartıştığı konu bu. Yukarıdaki değerleri benimseyip bu değerlerin ışığı altında iş ve güç birliği yapmalıyız; aksi takdirde başarı ve kazanım elde etmemiz çok zor, elde edilse dahi bu başarı ancak geçici, dönemsel olur. Ofis çalışanlarının 15 yılı aşan kimyasal tanker tecrübesi ve bine yakın kalifiye kimyasal tanker gemi adamı ile Chemfleet bu iş ve güç birlikteliğinin yapılmasının bir zorunluluk olduğuna inanmaktadır. Bu yapı içerisinde kendisine verilecek görevi layıkıyla yerine getirmeye hazır ve muktedirdir. İyi bir teknik işletme olmadan ticari işletmenin başarısı söz konusu olamaz. Gerek gemilerin iyi şartlarda kiraya verilmesinde, gerek kontrat kargo taşımalarında, gerek spot piyasadaki birçok taşımada ilk bakılan şey geminin teknik işletmesidir. Gemiler iyi bir işletmeci firma tarafından çalıştırılmıyorsa pastanın büyük bir kısmından faydalanma olanağı direk olarak ortadan kalkıyor. Bütün mücadele pastanın küçük kısmından pay alabilmeye dönüşüyor. Chemfleet, bir ticari işletmenin ihtiyaç duyacağı her türlü standart ve kaliteyi karşılayacak altyapı ve donanıma sahiptir. İyi bir teknik işletme, masraf kalemlerinde yapacağı tasarruflarla ve elindeki güç oranında alacağı indirimlerle gemi işletmeciliğini en optimal rakamlarla yapma şansına sahiptir. İyi bir teknik işletmeciliğinin yanı sıra etkili ve güçlü bir ticari işletmenin de olması bir zorunluluktur. Gemi sahipleri bir araya gelerek ya da var olan güçlü, tecrübeli ve etkili olan ticari işletme ile işbirliği yaparak bu eksiği gidermelidirler. Dünyada bunun çeşitli örnekleri vardır. Bizler de yapımıza en uygun olan sistemi bir an önce uygulamaya geçirmek zorundayız. Bu konuda kaybedecek fazla zamanımızın olmadığı düşüncesindeyim.

4 Sayfa 3 Haber Bülteni 1. Sayfadan Devam... Yabancı yatırımcıların gemilerini işletmek, bir noktada ülkemize yabancı sermeye getirmek ile eşdeğerdir. Bu konuda başarılı olmamız Türkiye adına bir başarıdır, Türkiye adına bir kazanımdır... MT Med Arctic 25 Ocak 2010 tarihinde, MT Med Nordic ise 6 Şubat 2010 tarihinde servise girmişlerdir. Her iki geminin de denizcilik sektörüne hayırlı, uğurlu olmasını dileriz. Gerek ofis, gerek gemi adamı konusunda yeterli kalite ve sayıya eriştiğimizde büyümemizin devam etmesi için pazar arayışlarımız devam edecektir ve sonraki yıllarda yabancı yatırımcıların gemilerini işletmek amacındayız. Türk denizcilik sektörü bir an önce işletmecisiyle, kaptanıyla, mühendisiyle, gemicisiyle dışarıya açılmalıdır. Ülkemize yabancı sermayenin getirilmesi için verilen savaş hepimizin malumudur. Bu konuda çok başarılı olduğumuz da söylenemez. Yabancı yatırımcıların gemilerini işletmek bir noktada ülkemize yabancı sermeye getirmek ile eşdeğerdir. Bu konuda başarılı olmamız Türkiye adına bir başarıdır, Türkiye adına bir kazanımdır. Elde edeceğimiz başarılar ve kazanımlar sadece Chemfleet in değil aynı zamanda Türk denizciliğinin ve Türkiye'nin de başarıları, kazanımları olacaktır yılı itibariyle filomuza katılacak yeni inşa gemilerimiz; M/T Med Arctic Chemical tanker 8400 dwt M/T Med Nordic Chemical tanker 8400 dwt M/T Cansu Chemical tanker 3500 dwt M/T Deniz A Chemical tanker 4700 dwt M/T Sarah Dee Chemical tanker 8400 dwt M/T Varkan Akdeniz Chemical tanker dwt M/T Umar 1 Chemical tanker 4700 dwt M/T Lara Y Chemical tanker 8400 dwt M/T Med Tbn 1 Chemical tanker 8400 dwt M/T Med Tbn 2 Chemical tanker 5500 dwt M/T Med Tbn 3 Chemical tanker 5500 dwt Saygılarımızla, Fleet Management Director Altuğ Toprakçı

5 Sayfa 4 Haber Bülteni Yeni İnşa Gemilerin Deniz Hayatına Başlama Noktası Hazırlayan: Ersen Uçakhan Uzakyol Baş Müh. Chemfleet Technical Superintendent Dünya deniz ticaretinde yer almak isteyen armatörlerin bu büyük pazarda destekçisi ve yardımcısı olan, gerekli hizmeti kendilerine sağlayan Chemfleet, hem yeni inşa gemilerin deniz hayatlarına başlama noktasını hem de serviste olan gemiler için teknik güvencenin kaynağını oluşturmaktadır. Chemfleet'in kimyasal tanker inşa ve işletmeciliğinde uzmanlaşmış kadrosu, yeni inşa tankerleri denize aşağıda belirtilen 6 ana başlıkta hazırlamaktadır: M/T Deniz A 1- Geminin ilk seferine çıkışından yaklaşık 2-3 ay önce, enspektörlerimiz tarafından gemi üzerinde gerekli kontrol/ denetlemeler yapılarak, geminin OCIMF, CLASS ve MOC kurallarına uygunluk kontrollerinin yapılması, M/T Med Nordic Chemfleet'in kimyasal tanker inşa ve işletmeciliğinde uzman kadrosu, yeni inşa tankerleri deniz yaşamlarına aşağıda belirtilen 6 ana başlıkta hazırlamaktadır Geminin seyir tecrübesi öncesinde, gemiye donatılan tüm makina ve ekipmanların geminin işletme ömrü süresince verimli bir şekilde çalışması ve aynı zamanda bakım tutumlarının kolay ve sorunsuz yapılabilmesi için gerekli önlemlerin alınması ve kontrollerin yapılması, 3- Geminin ilk seyir tecrübesinin enspektörlerimiz ile hazırlanarak yapılması ve bu esnada olası donatım ve işletme eksikliklerinin tespit edilerek en kısa sürede giderilmesi, 4- Seyir tecrübesi sonrasında, gemilerin ihtiyaç duyduğu ve tüm deniz hayatları boyunca sorunsuz şekilde işletmecilik sağlayacak olan, Chemfleet'in 15 yılı aşan kimyasal tanker tecrübesi ile oluşturduğu ve sürekli güncellemeler ile kendini her zaman hazır halde tutan Chemfleet ISM sisteminin kurulması, 5- ISM sistemi kurulan geminin, Chemfleet işletmeciliğinde özellikle kimyasal tanker tecrübesine sahip nitelikli gemi adamları ile donatılması, 6- Tüm bu hazırlıkların ardından deniz hayatına başlayacak olan tankerimize Chemfleet'in uzun yılların tecrübesi ile hazırladığı Planlı Bakım Sisteminin kurulması. Bu sayede geminin işletme ömrü boyunca donanımlarının, bakım ve tutumlarının zamanında ve sorunsuz bir şekilde yapılması güvence altına alınmaktadır. Gemilerin çalışma hayatına başlayacağı ilk sefer öncesi yukarıda saydığımız hazırlıklar ve Chemfleet'in kimyasal tanker işletmeciliğindeki bilgi birikimi ve deneyimi ile armatörlerimiz, dünya deniz ticaretine gemi kazandırmanın huzuru ve mutluluğunu yaşamaktadırlar. Böylece 3 tarafı denizlerle çevrili Türk Denizciliği nin dünyada layık olduğu yere kavuşacağına inanıyoruz. Bizler de Chemfleet olarak bu huzur ve mutluluğu armatörlerimiz ile paylaşmanın haklı gururunu yaşamaktayız. M/T Deniz A

6 Sayfa 5 Haber Bülteni Deniz Temiz Hazırlayan: Orçun Kuşçu Uzakyol Baş Müh. Chemfleet Technical Superintendent Chemfleet olarak doğayı koruma ve çevre bilinci olan personelin gemilerimizde çalışması en büyük şansımız, bu konuda personelin eğitimi ise en büyük sorumluluğumuzdur. Son iki üç yılın sancılı ve ağıraksak günlerini saymazsak, geride kalan birkaç yılda ticari taşımacılığın artması, navlun piyasasının yükselmesi ve kolay kredilendirilebilme imkanlarının çokluğu neticesinde, gemi inşa sektörü her geçen gün teknoloji trendine kendini kaptırmış, yeni ve birbirinden donanımlı gemiler yapılmış, hatta gemi inşası ve ticaretinin karlı olduğunun fark edilmesi, sistem dışındaki önemli miktarda sermayeyi de gemi inşa sektörü içine çekmiştir. Pazarın canlanması sonucunda genişleyen ticaret ağı sebebiyle giderek büyüyen enerji tüketimi, tüketmeyi önleyici teknoloji gelişimini, enerji üretimini ve tabi sonuç olarak da atık salınımını körüklemiş ve tüketim, insanlığın önünde bir sorun yumağı oluşturmuştur. Adı geçen bu teknoloji, senelerden beri insanlığın çevre bilincine yönelik çalışmalarının temelini oluşturmaktadır. Bu gelişim çerçevesinde ucuz yolla enerji üretimi ve ekonomik tüketim yolları aranmış; sürekli kendini yenileyen dünyaya, ekonomik ve kompakt adıyla birçok ekipman sunulmuştur. Bu ekipmanlar her ne kadar ekonomik, kompakt ve yeni teknoloji ürünü olsalar dahi enerji tüketiminin sonucu belli miktarlarda atık çıkartmaktadırlar. Konumuz olan gemi ve işletme sektöründe ise bu atıklar fazlasıyla organik kökenli olmaktadır. Tüketilen yakıtın önemli miktarı işe dönüştürülse de bir miktar enerji ısı, sludge olarak kayıp edilerek atılmakta veya imha edilmektedir. Gemilerimizde bacadan atılan gaz, coolerden dışarı verilen ısı ve yakılarak imha edilen sludge dan faydalanan sistemler olsa da ( kojenerasyon ), ticari gemilerimizde bu çok sıklıkla kullanılmamakta ve baca kazanı, turbo jeneratör, ekonomizer gibi konvansiyonel sistemlerle enerjinin geri dönüşümü sınırlı kalmaktadır. Buna karşın bacadan atılacak gazların içinde bulunan kükürt ve gazın içindeki NOx ve CO kontrolü, gemilerimizin çevresini daha fazla koruyan ticari işletmeler haline gelmesini amaçlamaktadır. Bacadan atılan fazla kükürt havadaki nem ile birleşerek asidasyona neden olmakta ve zehirli NOx insan sağlığını önemli ölçüde tehdit etmektedir. Yakıt tüketimi sonucu oluşan atıkların yanında gemilerde yaşamsal sürecin devamıyla oluşan diğer organik katı, sıvı ve organik sabunsu maddeler denizin ekolojik dengesini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu sebeple atıklar yağdan arındırılmış olarak atık ünitesine gönderilmekte ( ön ayrıştırma ), ardından kimyasal ve biyolojik olarak parçalanarak doğaya zararsız hale getirilmektedir. Gemilerde sabun ve deterjan kullanımı denetlenerek denizin doğasının kirletilmesinin önüne geçilmeye çalışılmaktadır. İşletmenin haricinde de imalat aşamasında ozon delici gazların kullanımı engellenerek her geçen gün yeni soğutucu gazlar aranmakta; çöplerin yakılarak imhası sırasında PET gibi yandığında zehirli gaz çıkaran malzemelerin yakılmasının önüne geçilmektedir. Yukarıdaki açıklamaların ötesinde de esas olan doğayı koruma ve çevre bilinci olan personelin gemilerimizde çalışması en büyük şansımız, bu konuda personelin eğitimi ise en büyük zorunluluğumuz durumundadır

7 Sayfa 6 Haber Bülteni İnsan Kaynaklarımız Hazırlayan: Alnur Ceyhan Chemfleet Crew Manager Personel listemizi oluştururken ince eleyip sık dokuyoruz. Kimyasal geçmişi, bilgi, birikim, mesleki beceri en önemli kıstaslarımız. Elbette bizimle önceden çalışmış arkadaşlarımızın önceliği de var. Chemfleet Personel Departmanının çalışmalarından bahsedebilir misiniz? Halen işletmeciliğini yaptığımız 15 kimyasal tankerin sayısı yaz aylarında 20 civarında olacak. Bu da zaten oldukça yoğun olan personel trafiğimizin daha da artacağının göstergesi. Gemilerdeki 250 kadar personel, onların değiştiricileri diğer 250 yedek personel ve de personel data bankamızdaki 950 aktif ve/veya her an görev almaya hazır 1500 civarındaki gemiciyle irtibat halindeyiz. Arkadaşlarımla her gün ortalama yeni iş görüşmesi yapıyoruz. Çalan telefonlar, gelen mailler, gemilere gönderilenler, inenler kısacası çok hızlı olmak durumundayız. Personel Değerlendirme kıstaslarınız nelerdir? Bildiğiniz üzere kimyasal tankerler diğer ticari gemilere oranla, taşıdıkları yükler itibariyle hayli dikkat, bilgi, tecrübe, mesleki birikim, özen isteyen gemiler. Bu özellikleri nedeniyle gemilerimizde görev yapacakların da bu niteliklere sahip zabitan ve personel olması gerek. Personel listemizi oluştururken ince eleyip sık dokuyoruz. Kimyasal gemi tecrübesi, bilgi, birikim, mesleki beceri en önemli kıstaslarımız. Elbette bizimle önceden çalışmış, bildiğimiz, tanıdığımız arkadaşlarımızın önceliği de var.filomuza katılan gemilerin sayısına paralel olarak, yeni arkadaşların sayısı da artıyor. Daha başka kıstaslar da var. Örneğin, gemilerde personel arasındaki uyum meselesi gibi. 4-6 ay süreyle, sınırlı bir alanda omuz omuza çalışan arkadaşlarımızın kontratlarını herhangi bir sıkıntı yaşamadan ve de yaşatmadan tamamlamaları oldukça önemli. Nozzle adını taşıyan ve IT Departmanımızın üretimi olan Gemi İşletme Programımızda yer alan Personel Data Bankamızda, sıkça baş vurduğumuz ve bizimle daha önceden çalışmış tüm elemanlarımızın bu özelliklerinin özenle kaydedildiği bir bölüm var. Kontratların süresi ne kadar? Zabitan kontratları 4, personelinki ise 6 aylık. Maaşlara gelince zabitanda izin parası içinde, personeldeyse 6 y a 1. Yani 6 aylık kontratını başarıyla bitiren arkadaşlarımıza 1 maaş izin parası, ki ben buna ikramiye demeyi yeğliyorum, veriyoruz. Maaş ödemelerimiz genelde her ayın ilk haftası içinde gerçekleşiyor. Bir gemi işletme firmasının Personel Departmanı olarak, zorlandığınız bir konu/husus var mı? Biz iki taraflı düşünmek zorundayız.yani hem sektörün olmazsa olmazı armatörün, hem de gemilerin vazgeçilmezi gemicilerin haklarını korumak durumundayız. Gemide görev yapan personel hem sağlık, hem sosyal, hem de uluslararası deniz hukukunun kendilerine tanıdığı çalışma koşullarından ve tüm olanaklardan yararlanmalı, hem de çalıştığı gemiyi sahiplenmeli, sevip korumalı ve de görevlerini fevkalade bir şekilde yapmalıdır. İşte işletmeci olarak siz, bu nazik dengeyi sağlamak ve korumak durumundasınız. Kurallara uygun koşullarda ter döken gemi adamı çalışıp kazanırken, her biri yüzen servet olan gemilerin sahiplerine de kazandırmayı amaçlamalıdır. İşte bu dengeyi düzenleyen, terazinin her iki kefesinin de eşit olmasını sağlayan biziz. Gemiden ayrılma prosedürünüz var mı? Daha önce de belirttiğim gibi 4 veya 6 aylık kontratını bitiren her deniz adamı gemiden ayrılabilir ya da kontratını uzatabilir. Şirket prosedürü olarak bu işlemi 30 günlük bir zaman şartına bağladık. Özellikle kontrat bitimi devam etmeyi planlayanlar için bu 30 gün önceden bilgi verme süreci çok önemli.

8 Sayfa 7 NOZZLE Hazırlayan: Burak Topçu IT Manager Her geçen günün bir önceki günden daha fazla geliştiği, küresel büyümenin etkin olduğu şu günlerde dünya ticaretinin vazgeçilmez yolu olan Deniz Ticareti, bilgisayarlı kontrol sistemleri ile yürütülmesi artık vazgeçilmez bir durumdur. NOZZLE programı, Denizcilik sektöründe daha iyi verim elde etmek için, teknolojinin verdiği tüm imkânlardan faydalanılarak bilgisayarlı bir sistem oluşturur. Bunun biz kullanıcılar için sağlayacağı faydalar ise şu şekildedir; Veri akışında standardizasyona gidilmesi, Verilerin tek bir mekanizma içerisinde barındırılması, ortak erişimin sağlanması Zamandan tasarrufun sağlanması ve daha çok iş gücü oluşturulması, Bireysel hataların minimuma indirilmesi. NOZZLE programı aslında bir sistem oluşturur. Bu sisteme dahil olan her bir personel kendi sistemini bir kenarda bırakarak sizin NOZZLE ile oluşturduğunuz sisteme dahil olacaktır. Sonuç olarak elde edeceğiniz değer, insan odaklı olmayan bir şirket yönetimidir... Bu sistem sayesinde daha az insan gücü ile birçok geminin işletiminde Operation, Safety, Technic, Crew bölümlerinin kontrolünü ve sistemin çalışmasını sağlayabilirsiniz. Ayrıca daha az insan gücü ile oluşacağından bireysel hatalardan da kurtulmuş olacaksınız. NOZZLE programı aslında bir sistem oluşturur. Bu sisteme dahil olan her bir personel kendi sistemini bir kenarda bırakarak sizin NOZZLE programı ile oluşturduğunuz sisteme dahil olacaktır. Tabi ki o kişinin istekleri, düşünceleri tamamen sistem dışında tutulmaz, istekleri veya öngörüleri sisteme eklenebilir fakat sistemi siz oluşturacağınız için gelen personele bağımlı kalmayacaksınız. Sonuç olarak elde edeceğiniz değer, insana bağımlı olmayan bir şirket yönetimidir. NOZZLE programından sağlayacağınız bazı değerler şunlardır ; 1. Gemi Pozisyon Raporunu online olarak takip edebilirsiniz ve bir sonraki sefer bilgilerini harita üzerinde görebilirsiniz, 2. Gemi personel listesine ulaşıp personelin tüm bilgilerine ( K imlik Bilgileri, Sertifikalar, Liman Cüzdanı, Pasaport, Vize ) ulaşabilirsiniz, 3. CDI, SIRE vb. Inspection Remarks larındaki konumunuzu grafiksel olarak görebilir, inceleyebilirsiniz, 4. Geminin sefer veya yıllık olarak Navlun değerini görerek T/C değerine kolayca ve de kısa sürede ulaşabilirsiniz, 5. Running Cost değerini takip ederek maliyeti yükselen bölümlerde gerekli önlemleri önceden öngörebilirsiniz ve tedbirlerinizi bu şekilde alabilirsiniz, 6. Gemi sertifikalarının sistem tarafından uyarılarak gerekli tedbirlerin, önlemlerin çok önceden alınması sağlanır.

9 Sayfa 8 Programın bazı bölümleri ( Gemi Ofis ) senkronizasyonlu çalışır. Bu bölümler Inspection Remarks, Vessel Certificate, Publication, Correction, Despatch, Inspection Campaign, Position Report. Bu bölümlerde programı kullanım sistemi çift taraflı olmaktadır. Herhangi bir değişiklik olduğunda iki tarafta bu değişlikten haberdar olmaktadır. Şekil 1 - CDI Remarks Analizi Chemfleet de NOZZLE NOZZLE ın tüm bölümlerinin kullanıldığı Chemfleet firması ile 2008 yılından beri karşılıklı fikir alış-verişi sayesinde Chemfleet in işletme yapısına uygun hale getirilen NOZZLE programı başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. İlk zamanlarda sistemi bir yapıdan diğer yapıya çevirmek zaman ve zorluklar oluştursa da daha sonradan oluşturduğu faydalar sayesinde inanılmaz bir verimlilikle kullanılmaktadır. Şekil 2 de gördüğünüz grafiksel rapor MOC Remarklarının grafiksel olarak dökümünü göstermektedir. Bu yapıda bir çok bölümün grafiksel olarak dökümünü elde edebilirsiniz. Bu grafikleri oluşturmak için saatlerce vaktinizi ayırmaya gerek yoktur. Şekil 1 de ise CDI Remarklarının Chapter analizini çıkartmaktadır. Şekil 2 - MOC Remarks Şekil 3 - Pozisyon Raporu

10 Sayfa 9 Haber Bülteni Filomuzdan Haberler Bu sayımızda MT Manas Gemisi Kaptanı Sn. Rıdvan Alan ın bir anısını paylaşacağız. Basra körfezinde İran, Ras Tannura veya Das adasından petrol yükledikten ve 24. kuzey enleminin güneyine geçtikten sonra bu seferde sağ salim kazasız bu bölgeden çıktık diye düşünürdük. 24. enlemin kuzeyi tehlikeli bölgenin başlangıcıydı yılında Yüksek Denizcilik Okulu Güverte bölümünden mezun oldum. Mezuniyet sonrası özel bir denizcilik firması olan Hayri Baran ın Yıldız Deniz Taşımacılığı ve Denizcilik A.Ş. firmasının tanker gemilerinde uzun süre çalıştım. Sırasıyla güverte zabitliği, 1.zabit ve gemi kaptanlığı yaptım. Bu süre zarfında İran ve Irak savaşı sırasında büyük tonajlı tankerlerde yine uzun zaman Basra Körfezi hattında çalıştım. Ayda bir sefer Basra Körfezi ne girip çıkmaktaydık. Her sefer 24. kuzey enleminden kuzeye yani Basra körfezine girerken acaba bu sefer bombalanacak mıyız veya roket yiyecek miyiz diye düşünürdük. Basra körfezinde İran, Ras Tannura veya Das adasından petrol yükledikten ve 24. kuzey enleminin güneyine geçtikten sonra bu seferde sağ salim kazasız bu bölgeden çıktık diye düşünürdük. 24. enlemin kuzeyi tehlikeli bölgenin başlangıcıydı. Basra Körfezi ne girdikten sonra yükleme limanına giderken Vhf lerden yanlış bilgiler bile verildiği olurdu. Yani şurası bombalandı veya şu rafineri veya gemi bombalandı gibi. Aynı zamanda sualtı ve su üstü mayınları ihbarı ve mevkileri verilirdi. Bunlar haritaya işlenirdi. Karartma yapılıp, radarlar kapatılıp gece seyir yapılırdı. Platformlarda yüklemelerde ise karanlıkta yükleme yapılırdı. O yıllarda tankerlerde operasyonlar manueldi. Bir kısım valfler ve pompalar pompa dairesinde, bir kısım valfler de güvertedeydi. El feneri dahi kullanılamazdı. El fenerinden ışık çıktığında o ülkenin askeri uyarı yapardı. Yaşadığım önemli bir olayda İran ın Kharg adasında yükleme yaparken ( 1.zabitliğimde ve kaptanlığımda ) Irak bizim bulunduğumuz mevkiye doğru bir füze fırlattı. İranlı askerlerde füzeyi havada imha etmişlerdi. Bu, unutamayacağım anılarımın arasındadır. Savaş sırasında yaklaşık 12 sene her ay yeni bir seferde bu durumu yaşardım. Son 5 senedir kimyasal tankerlerde gemi kaptanlığı yapmaktayım. Son 1 yıl da şirketimiz Chemfleet de çalışmaktayım. Şu an şirketimiz işletmesinde olan MT Manas gemisinde görev yapmaktayım. Chemfleet ailesinin bir parçası olarak huzurlu ve rahat bir şekilde görev yapmaktayım. Çünkü başta Genel Müdürümüz Sn. Kaptan Ahmet Haznedar olmak üzere şirketimiz Chemfleet kara kadrosu işlerini iyi bilen, muntazam ve profesyonel bir ekipten kurulu olması ve bu ekibin gemi çalışanlarına ve ailelerine her türlü yardım ve desteği veren meslektaşlarımız olması, insani yönleriyle ve gemi çalışanlarına değer vermesiyle, bu zamana kadar görmediğim, rastlamadığım bir durumdur. Böyle güzel bir ortamı Chemfleet ailesine katılmakla yaşadım ve yaşıyorum. Belirtmeliyim ki böyle huzurlu bir ortamda çalışmaktan ben ve ailem çok mutluyuz. Huzurlarınızda Genel Müdürümüz başta olmak üzere tüm Chemfleet yönetim kadrosuna teşekkürü bir borç bilir selam ve saygılarımı sunarım. Mt Manas Kaptanı Kpt.Rıdvan Alan

11 Sayfa 10 Filomuzdan Haberler BUZDA SEYİR: 2010 YILININ AĞIR KIŞ ŞARTLARINDA YAŞANANLAR En büyük sorunlardan biri köprü üstü personelinin verdiği nefesin cama değdiği anda donmasıydı. Bu problemi ya camı kazıyarak ya da 3-4 adet saç kurutma makinesi alıp 5 er dakika mübadeleli olarak sürekli camlara doğru tutarak giderebiliyor ve ancak bu sayede görüş sağlayabiliyorduk DWT luk MT Askara isimli gemimizle Ocak ayı içinde Baltık Denizi ndeydik. Bizlerin tecrübesi, kış şartlarında Karadeniz de oluşan parça buzlanmanın ötesine geçmemiştir. Limanlarda oluşan buz birikmelerini ve buna bağlı manevra güçlüklerini daha önce çok yaşadık. Ancak bu seferde, son 30 yılın en büyük soğuğuyla karşı karşıya kaldık. Hava sıcaklığı - 30 C lerdeydi. Bu gibi durumlarda en büyük dayanak pilotların tecrübesidir. Ama onlar da bu tip bir koşulun önlemlerini ve dolayısı ile sonuçlarını bilmiyorlardı. Neticede bu tecrübeyi hep beraber yaşamaktan başka çaremiz olmadığı ortadaydı. Başta önlem olarak devreleri dreyn ettik, ısıtma devrelerini kullanıma hazır halde bıraktık, ırgat ve vinçleri 4 er saatte bir 15dk. süreyle çalıştırdık, radarları çalışır vaziyette bıraktık. Denize çıkışta tüm balast deniz suyu ile aynı seviyeye değiştirildi. Baş peak ise deniz seviyesi altı 16t alındı. En büyük sorunlardan biri köprü üstü personelinin verdiği nefesin cama değdiği anda donmasıydı. Bu problemi ya sıklıkla camı kazıyarak, ya da 3-4 adet saç kurutma makinesi alıp 5 er dakika mübadeleli olarak sürekli camlara doğru tutarak giderebiliyor ve ancak bu sayede görüş sağlayabiliyorduk. Güvertemiz, denizden sıçrayan sularla tamamen buzla kaplanmıştı. Dreyn edilen devrelerde kalan az miktarda suyunda donmasıyla, valf açma ve kapamalarda oldukça sıkıntı yaşadık. Güverte personelinin nöbetleri de dakikayı geçmiyordu. Bağlama ve manevranın uzun sürdüğü vakitlerdeyse personel değişimi çabuk ve sık yapılıyordu. Liman izinleri de hava koşulları yüzünden kısa tutuldu. Gemi içerisinde oluşabilecek hastalıkların önüne geçebilmek için de yoğun çaba sarf ettik. önce steam ve sıcak sularla manevra yapılabilmeye yetecek kadar açıldı. Buz tutan manevra mahalleri, ırgatlar, halatlar ve demir mahalleri limana varmadan ancak bir gün

12 Sayfa 11 Geminin zorlandığı ve hızın 6 milin altına düşme eğilimi gösterdiği yerlerde tam yol vererek geminin yavaşlamasını engelledik, eğer bir durma söz konusu olsaydı tekrar ivme kazanmak mümkün olmayabilirdi enlemine yaklaştıkça denizin derinliği azalıyor ama buzlanma artıyordu. Bu da bize büyük sorun yaratıyordu. Yer yer 40cm. kalınlıkta olan buz kütlelerini kırmak için ana makine sürekli surette maksimum güç ile çalışıyordu. Yine de hızımız 7-8 deniz milini aşamıyordu ki normal şartlar altında maksimum güçle 15 knot lık bir hıza ulaşıyorduk. Buzlar kırılırken korku filmlerindeki efektleri andıran gürültüler çıkarıyordu. Ama en azından, buzda seyir halindeyken güverteyi kullanabiliyorduk, çünkü bu sefer denizden sıçrayıp teçhizatta donan su taneciklerinin hepsi denizin üstünde buza dönüşmüştü. Bu tecrübeme dayanarak buzda seyir ederken gemilerin taze dümen suyundan gitmenin son derece avantajlı olduğunu, eski ve üst üste binmiş dümen suyu ile karşılaşıldığında taze buzdan gitmenin daha faydalı söyleyebilirim. Buz seyrinde dümeni en fazla 10 derece basmak gerek. Bunun nedeni dümene buz vurmasından öte, bordanın buzu gösterip de yolun düşmesinin önüne geçmektir. Seyir esnasında hız 6 milin altına düştüğü takdirde kısa süreli 80 hatta gerektiğinde pitchlere çıkılmalıdır. Gemi ataletini kaybettiği anda bir daha ivme bulması oldukça güç olacaktır. Fazla hızlanıldığında ise geminin silkelenme ve vibrasyonunun arttığı durumlarda kontrollü olarak yol kesilmeli ancak bu çok hızlı yapılmamalıdır. Yükleme limanına gelindiğinde öncelikli olarak balastı dışarıya bastık. Yükleme sonrasında termometremiz -27 C yi göstermesine karşın yüklü kuvvet ile seyir nispeten kolay oldu. 10cm. yi geçen buzda hızımızı 10 mil altına, 25cm. ve üzeri kalınlıklarda en az 6 mile kadar düşürdük. Geminin zorlandığı ve hızın 6 milin altına düşme eğilimi gösterdiği yerlerde tam yol vererek geminin yavaşlamasını engelledik, eğer bir durma söz konusu olsaydı tekrar ivme kazanmak mümkün olmayabilirdi. Kpt. Turan BİLGİLER

13 Sayfa 12 Türkiye de Değişen Tanker Sektörü Doğal olarak tankerlerimiz bu kez Türk işletmeci şirketlere yönelmeye başladılar. Taşlar nihayet yerine oturdu ve tankerlerimiz uluslararası sularda kabul görmeye başladı... Dünyamızın hızla kirlenmesi küresel ısınmaya neden olmakta bunun da iklim dengesini bozması dolayısı ile doğal hayatı yok etmeye yol açan bir gelişme olduğunu bilmeyenimiz kalmamıştır. Bilim adamları insanlığı tehdit eden bu beladan kurtulmanın tek yolunun daha az kirlilik olduğunu her gün açıklamaktalar. Kirliliğe yol açan en önemli etkenlerden bir tanesi de deniz kazalarıdır. Deniz kazaları içerisinde devasa boyutlarda kirliliğe ve çevresel felaketlere yol açanlar ise şüphesiz tanker kazalarıdır. Bunun fark edilmesi ve önleyici tedbirlerin uzunca bir süredir alınmaya çalışılması, yaptırımların kapsamının her gün biraz daha genişletilmesi, denizciliğin bu dalının icrasını oldukça güçleştirmiştir. Günümüzde uygulanan sistem bir anlamda, belirlenmiş standartlar altında tanker armatörlüğü yapılmasını olanaksız hale getirmektedir. Günümüzde, belli şartları sağlayamayan tanker armatörlerinin, sektörde gemi işletmeleri, ticaret yapmaları neredeyse olanaksızdır. Her gün yürürlüğe yeni yaptırımlar girmekte ve bu çember ülkelerin kabotaj dahilini kapsayacak kadar büyümektedir. Yapılacak şey, bu standartları sağlayabilen kurumlar ile tankerlerin işletilmesidir. Denizcilikte gelişmiş ülkelerin tanker armatörleri, tanker işletmelerinde karşılaştıkları zorlukları; Bu konuda yetişmiş, yeterli deneyime sahip, profesyonel, İlgili mevcut yaptırımları bilen, Çıkan yeni kuralları günü gününe takip edebilip, bu yenilikleri kendi işletme sistemine adapte eden, Bir eğitim sistemine sahip, böylece bilgileri deniz çalışanlarına aktarabilen, Kendisini sürekli denetlemeye yetkin, aracı kurumlara devrederek aşmışlardır. Şüphesiz ülkemizde de durum böyledir. Ülkemizin kısıtlı tanker filosunu, elinde bir veya birkaç tankeri bulunan küçük armatör şirketler oluşturmaktadır. Bunlara son zamanlarda, tesislerinde satmak amacıyla ürettikleri tankerleri satamamış tersane sahibi işletmeler katılmış bulunmaktadır. Ayrıca küresel ekonomik kriz nedeniyle, müşteri bulamamış, inşaları tamamlandığında ise mecburen işletilmeye karar verilmiş tankerler de bu grubun arasındadır. Sektörle hiç ilgileri ve geçmişleri bulunmayan armatörlerin, tankerlerini işletebilmelerinin tek şansı, bu aracı kurumlar şemsiyesi altında toplanmak olmuştur. Başta bazı Türk Tanker Armatörleri gemilerini bu konuda işlev gören yabancı şirketlere verdiler. Bu anlamda ülkemizde şirketler henüz kurulmamıştı. Yurtdışında faaliyet gösteren bu şirketlerle, Türk Armatörlerin uyumunun zor olacağı bir süre sonra anlaşıldı. Akabinde ülkemizde de bu konuda faaliyet gösteren kurumlar kuruldu. Doğal olarak tankerlerimiz bu kez Türk işletmeci şirketlere yönelmeye başladılar. Taşlar nihayet yerine oturdu ve tankerlerimiz uluslararası sularda kabul görmeye başladı. Konusunda yetkin deniz adamlarımız yetişmeye başladı. Aynı şemsiye altında toplanmak, güç ve prestijimizi arttırdı. Tanker çalıştırmak, yatırımcı şirketler için kabus olmaktan çıktı. Bu kurumların, tankerci yetiştiren birer okul olduğunu da vurgulamak gerekir. Zamanla işim ekonomisi de oluştu, şemsiye büyüdükçe daha da gelişeceği, dallanıp budaklanacağı bir gerçek. Bugün yeni kurulmuş bir denizcilik şirketi tek gemi ile tanker yatırımı yapabilir hale geldi, çünkü işletilmesindeki güçlük bu şemsiye altına girmekle ortadan kalktı. Fazla değil on yıl önce böyle bir olanak yoktu. Sonuçta ülkemiz geç de olsa bu imkana sahip oldu. Görünen o ki zaman geçtikçe daha da büyüyüp gelişecek. Kpt. Erhan MENTEŞ

14 Sayfa 13 Bir denizcilik öğrencisinin gözünden Chemfleet Kurulduğu yıllarda hem kimyasal tanker sektörü hem de kimyasal tankerde çalışmak isteyen gemi personeli için Chemfleet in yeni bir alternatif olma statüsü geçen yıllarla birlikte yerini sektörde liderlik olarak değiştirmektedir. Bu başarı kesinlikle çalışanların kimyasal tankerler konusundaki bilgi birikiminden kaynaklandığına inanmaktayım. Chemfleet bu birikimi kendine saklamayıp biz denizcilerle paylaşarak geleceğini emin ellere bırakmayı hedeflemektedir. Okul içinde ise Chemfleet in popülaritesinin ikinci yılı ile başladığını görüyorum. Öğrencilerin hayal dünyasında büyüttükleri en önemli iki husus ise Chemfleet in öncelikle deniz emekçileri tarafından kurulmuştur. Bünyesinde danışman olarak okul mezunu bir CDI enspektörü barındırmaktadır. Bu CDI enspektörünün Türkiye nin ilk ve tek CDI enspektörü olması gerçekten önemlidir. Okulda öğrenci ve öğretmenlerin öncelikle dikkatlerini çeken bu iki husus olmuştur. Chemfleet ilk yılında öğrenciler tarafından bilinmeyen bir kurum olmaktaydı. Şirketin ikinci yılı ile beraber yapmaya başladığı mangal partileriyle kendini öğrencilere tanıtmıştır. Bu tanıtımını okullarda verilen kariyer günlerine davet edilerek perçinlemiştir. Chemfleet kapılarını bizlere sonuna kadar açarak bizlerin bir gemi işletme şirketinin yapısını ve işlevini daha bu yaşlarda göstermiştir. Aşılan bir soru işareti de Chemfleet in Türkiye de kurulan ilk işletme şirketi olmasıdır. Tam bu zaman dilimi aşımında baş gösteren krizde diğer şirketler gibi Chemfleet in durumu da öğrenciler tarafından takip edildi. Chemfleet de yeni kurulmuş olmasından dolayı özellikle maaşların yatırılmayacağı konusunda akıllarda soru işareti bulunmaktaydı. Ben bizzat bulunduğum gemide bir problem yaşanmadığını gördüm. Bütün bu olumlu gelişmelerin yanında gemilerde staj yapan kardeşlerimden ve ağabeylerinden de edindiğim bilgilere dayanarak şunu söyleyebilirim ki, işletmedeki gemilerin yeni olması hususunda katkısıyla gemilerin personel ve enspektörler tarafından inpspectionlara iyi hazırlandığı açıktır. Kendi internet sitemde Türkiye deki kimyasal tanker şirketlerini içeren ankette Chemfleet in birinci olması Aksay ın da kapanmasıyla lider konumuna geçmesi büyük başarının göstergesidir. Küresel ekonomik krizin etkileri tüm denizclik camiasinda hissediliyor. İthalat ve ihracat rakamlarının gerilemesiyle, kimyasal tanker işleten armatörlerin mevcut maliyetleri bile ödemekte zorlandığını,navlunlarının running costlarıyla aynı seviyeye gelmesini ve gemilerin kardan çok zarar etmeye başlamasını üzüntüyle takip ediyorum. Zarar edilen her gemide yapılan ilk uygulama personel maaşlarında indirim olarak uygulansa da, Chemfleet in yaşananlara ve beklentilere ilişkin bu karamsar tabloyu personeline yansıtmamak için yoğun çaba sarf ettiğine tüm arkadaşlarımla birlikte takip ediyoruz. Fakat Chemfleet in bu başarısı öğrencilerin arasındaki saygınlığı ve tercih edilirliği bünyesinde bulunan bazı armatörlerin krizi bahane ederek gemilerine stajyer istihdam etmekten son anda vazgeçmesi ile baltalanmış ve Chemfleet in öğrenciler arasındaki imajı zedelemiştir. Chemfleet uzun staj için söz verdiği, ancak 8 arkadaşımıza gemilerinde staj imkanı sağlayabilmiş, 5 öğrenciyi ise gönderemeyip mağdur durumda bırakması YÜKSEK DENİZCİLİK OKULU NDA öğrenciler arasında hemen duyurulmuş ve Chemfleet in imajı sarsılmıştır.bu olumsuz durum Chemfleet i öğrenciler için antipatik bir duruma sokmuştur. YÜKSEK DENİZCİLİK OKULU POSEIDON 2010 dönemi bu durum karşısında öğrencilerin tutumu konusunda henüz bir girişim veya açıklama yapmamıştır, ancak karşı bir tutum alınmasa bile bu kötü olayın Chemfleet in seçilirliğini azalttığını ben bizzat hem şirkette çalıştığım hem de okulda bulunduğum için görmekteyim. Denizcik öğretimi gören, gelecek nesilleri oluşturacak öğrencilerin desteklenmesi için elinden geleni yapacağına inandığ ımız ve bizlere hep destek olan Chemfleet yönetimi armatörlerden defalarca kez ricada bulunmasına karşın maalesef bu arkadaşlarımıza istihdam sağlanamamıştır.kendi açımdan konuşacak olursam Chemfleet benim mesleki hedeflerimin yapılandırılması için çok çok önemli bir araç olmuştur. Öğrenciyken bir şirkette çalışmak denizcilik işletmesinin öğrenimi açısından okuldan çok daha faydalı olmaktadır. Ben henüz hazırlık okurken, yani bir gemi hakkında hiçbir şey bilmezken benim kimyasal tankerler konusunda bilgi edinmemi sağlamıştır. Bu durumun kendime bir hedef koymamı sağladığına inanıyorum. Kimyasal tankerlerin inspectionlar sebebiyle bir 4. kaptan için bile diğer gemilere oranla daha sıkı olduğu bilinmektedir. Benim Chemfleet te çalışmam bana stajlarımda kendimi nasıl yetiştirmem gerektiğini göstermiştir. Bu sayede zabitlik konusunda aklımda ufacık bir şüphe kalmamıştır. Benim görüşüme göre yeni mezun olan bir zabitin çalışacağı şirketi seçerken paradan önce o şirkette beraber çalışacağı kişilerin bilgi düzeylerini ve kendini yetiştirme konusunda şirketin yeterliliği olmalıdır. Chemfleet bu konudaki üstünlüğünü bilgi birikimini bünyesindeki bilgisayar mühendisiyle yazılıma dökmesiyle göstermiştir. Chemfleet tarafından hazırlanan programlar pratik ve daha dikkatli çalışma imkanı sağlamaktadır. Kısaca Chemfleet benim mesleki gelişimim konusunda tek niteliktir. Şuan ki bilgi birikimim ve mesleki çevremi özetle her şeyimi Chemfleet e borçluyum. Üstümde emeği olan herkese çok teşekkür ederim. İSA DEMİRKIRAN Y.D.O. POSEIDON 2010

15 Sayfa 14 Türkiye de Yatçılık ve Yat Sahipliği Akdeniz deki mevcut marinalar talebi karşılamakta güçlük çekmektedir. Türkiye ise halen sahip olduğu marinalarının sayısı ile bu talebin ancak %3 üne karşılık verebilmektedir. Bu da ülkemiz için hayli üzücü bir tablo... Türkiye de gezi tekneciliğinin tarihi çok eskilere dayanır. Bireysel emek ve yetenekler temel alınarak gelişen bu sektör, geleneksel yöntemlere bir hayli bağlıdır ler ve 80 lerde son derece iyi bir grafik çizen Türk Yatçılık endüstrisi, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri nin bu piyasada rol alması ve izlenen devlet politikalarının etkisiyle 90 ların başında düşüşe geçmiştir. Şüphesiz dünyadaki ekonomik dengelerin değişmesi de bu sektörün olumsuz etkilenmesindeki en büyük faktörlerden biridir. Buna karşın yıldan yıla üst zengin gelir grubunun yatçılığa olan ilgisi sürekli olarak artmakta ve buna paralel olarak özel ve mega yat siparişlerinde devamlı bir artış gözlemlenmektedir ( önümüzdeki 10 yıl içerisinde hali hazırda 24 metre ve üzeri 800 den fazla yat siparişi bulunmaktadır ). Her yıl ortalama %10 oranında artan büyük yatların sayısının, bu sene sonu itibariyle adedi geçeceği tahmin edilmektedir. Türkiye de ise yeni inşa yatların sayısı önümüzdeki 10 yıl için adede yakındır. Diğer Akdeniz ülkelerinin yeni inşa yatları da göz önünde bulundurulduğunda Akdeniz d eki yeni yat sayısı den az olmayacaktır. Supersports 2008 kataloğundaki verilere göre dünyadaki tüm yatların yaklaşık yarısı ( ~ ) yaz aylarında Akdeniz de bulunmaktadır. Bu da beraberinde marina sorununu gündeme getirmektedir. Akdeniz deki halen mevcut marinalar talebi karşılamakta güçlük çekmektedirler. Türkiye ise şu andaki marinalarının sayısı ile bu talebin ancak %3 üne karşılık verebilmektedir. Bu da ülkemiz için hayli üzücü bir tablo. Yatçılık ve marinacılığa genel bir analizden sonra yat sahipliğine biraz daha yakından bakalım. Yat sahibi olmak toplumda zenginlik, saygınlık, hayattan zevk alma, doğayla daha iç içe olma ve özgürlüğün bir ifadesi olarak görülmektedir. Ülkemizde de yata olan ilgi her geçen gün artmaktadır. Peki, yat sahibi olurken nelere dikkat edilmelidir? Yeni bir yat almanın en büyük faydası, şüphesiz bunun hazzıdır. Bu benzersiz hissin toplumda sizi farklı bir yere koyacağı, insanların size farklı bir gözle bakmalarını sağlayacağı açıktır. Bunun yanında bazı tersaneler sadece seri üretim yapmayıp özel üretim de yapmaktadırlar. Özel üretim bir yata sahip olmak sizi benzersiz kılar ve yattaki her şeyin zevkinizden bir parça taşıması sizi özel yapar. Yeni inşa bir satın almanın en büyük avantajlarından biri de garantisidir. Oldukça önem taşıyan garanti belgeleri, satın alma aşamasında titizlikle kontrol edilmelidir. Bunlar gibi avantajların yanında dezavantajları da var; en önemlisi de değer kaybı. Yeni inşa bir yat suya değdiği anda değerinin %15 ini ve devam eden 4 yıl boyunca yaklaşık %10 unu yitirir. Eğer seri üretim bir yat almaya karar verirseniz, malzeme ve işçilik kalitesinin özel üretim yat kadar olmasını bekleyemezsiniz. Ayrıca bilindiği gibi, yatın ilk senelerinde ufak tefek bir sürü problemle karşılaşma ihtimaliniz çok yüksek; satın almaya karar vermeden önce bu arızaları göze almış olmak gerek. Yat alırken 2. el yatlara bakmakta da bir fayda var. Daha ekonomik ve daha az problemli olacaktır. Ancak buna karşın muayene masrafları ve arıza-tamir işlemleri unutulmaması gereken etkenlerdir. Benzinli ve dizel motor seçenekleri kullanıcıya kalmıştır. Eğer yurtdışına sık seyahat etmeyi, uzun menzilli veya düşük RPM li deniz seferleri yapmayı düşünüyorsanız dizel seçeneği size göre. Yüksek hız, kısa menzilli gezintiler içinse benzin seçeneği daha uygun olacaktır. Düzenli bakım ise yat sahibine toplamda daha az masraf ve arıza çıkaracak bunun sonucu kullanıcı memnuniyetini arttıracaktır. Başar ÇOBAN

16 Sayfa 15 ATATÜRK ÜN YATI: SAVARONA 1936 yılında Kral VIII. Edward İstanbul a ziyaret etti ve o zamanki devlet yatı Ertuğrul da Mustafa Kemal Atatürk ün konuğu oldu. Bacadan dökülen kurum Majestelerinin beyaz elbisesini kirletince, Atatürk çok üzüldü ve yeni bir Cumhurbaşkanlığı yatı alımı konusunun araştırılması için emir verdi. Nihayet Türk Bayrağı Mart 1938 de Southampton da Savarona ya çekildi. Savarona bugüne kadar inşa edilen kraliyete ait olmayan en büyük yattır. Toplam uzunluğu 136 metre, direği 16 metre, iskeleti 6.1 metre ve en yüksek hızı 18 deniz mili, gezinti hızı ise 16 deniz milidir. Ana süitin yanı sıra 17 lüks süitin alanı ortalama 50 metre karedir. Savarona, Brooklyn Köprüsü nü inşa eden mühendis John Roebling in kızı Emily Roebling Cadwallader tarafından hizmete sokuldu. Bayan Cadwallader Savarona yı 1931 de Hamburg da Blohm ve Voss tersanelerinde 4 milyon dolara mal etti. Savarona Atlantik, Akdeniz ve Kuzey Afrika sularını geçti fakat Cadwallader onu yüksek dışalım vergisinden dolayı Amerika Birleşik Devletleri ne sokamadı. Yatı satmaya karar verdi ve 1938 yılında Savarona Türk Hükümeti tarafından satın alındı yılının Eylül ayında Kral VIII. Edward İstanbul u ziyaret etti ve o zamanki devlet yatı Ertuğrul da Mustafa Kemal Atatürk ün konuğu oldu. Bacadan dökülen kurumun Majestelerinin beyaz elbisesini kirletmesine üzülen Atatürk, Ertuğrul yatınının da bir hayli eskidiğini bildiğinden, yatı bir kez daha kullanmamaya karar verdi ve yeni bir Cumhurbaşkanlığı yatı araştırılması için emir verdi. Bunun sonucunda Türk bayrağı Mart 1938 de Southampton da Savarona ya çekildi. Yat, iki ay sonra bazı döşemeleri yenilendikten sonra Atatürk ün ölümcül hasta olduğu sırada İstanbul a geldi. Atatürk ün Savarona da geçirdiği altı hafta boyunca kabine toplantıları düzenlendi. Atatürk'ün vefatından sonra Savarona Türkiye Denizcilik İşletmeleri'ne devredildi. Savarona, 1989 yılında Kahraman Sadıkoğlu tarafından satın alındı. O sırada kötü durumda olan yat için Kahraman Bey iddalı bir projeye imza attı ve 425 uzmanla restorasyon çalışmalarına başladı. İç mekan tasarımı Donald Starkey tarafından yapıldı ve hiçbir masraftan kaçınılmadı. Örneğin yatta 65 tonu hamamda olmak üzere toplam 260 ton cilalı mermer kullanıldı. Atatürk'ün anısına, özel suiti, özel eşyalarının bulunduğu bir müze olarak yeniden restore edildi. Türkiye'nin meşhur Ege ve Akdeniz sahilleri boyunca seyahat eden Savarona, misafiri olma şansına sahip olanlara çok şık ve lüks bir deneyim yaşatıyor. Şimdiye kadar Savarona'nın VIP misafirleri arasında Prens Rainer, Prens Charles, Brunei Sultanı, İspanya Kralı Juan Carlos, Prenses Diana, Modacı Valentino, Claudia Schiffer, Nicole Kidman, Elizabeth Hurley, Sharon Stone, Hugh Grant, Tom Cruise ve Gerard Depardieu bulunuyor. ( s avaronavoyage.com )

17 Sayfa 16 Kimyasal Tanker Piyasası Toparlanıyor Gemiciliğin diğer sektörlerinde de olduğu gibi Çin deki artan petrokimyasal talep küresel kimyasal tanker fiyatlarını alt seviyeler düşmekten kurtarıyor. Ege Bölgesi ne Tersane Sözü Odjfell 2010 yılı verilerine temkinli yaklaşsa da, deniz yoluyla taşınan kimyasal tankerlerin bu sene yaklaşık yüzde 7 artacağı tahmin ediliyor yılı rakamlarına henüz ulaşılamasa da 2008 yılında deniz EGE Yapı Zirvesi için İzmir e gelen Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir, İzmir e tersane sözü verdi. Demir, E ge Bölgesi nin tersane ihtiyacının biliyoruz dedi. Bakan Demir, kıyı master planının kendi bakanlığı yetkisinde olduğunu, tersane benzeri yapılar içinse Ulaştırma Bakanlığı nın onay vermesi gerektiğini hatırlatarak, Tersane için Denizcilik Müsteşarlığı ve Ulaştırma Bakanlığı ile gerekli yoluyla 170 m ton kimyasal taşınmıştı. Çin petrokimyasallarına Amerika ve Avrupa Birliği nden düşük talep olacağı bekleniyordu ve doların düşük seviyelerde seyretmesi kimyasal tanker fiyatlarının iyileşmesinde etkili olurken, Kuzey Amerika dan yapılan ihraçları da arttırmıştı. Dünyadaki toplam kimyasal üretimin yüzde 19 unu yapan Amerika, hızla büyüyen ihracat bölgesi Orta Doğu ya rağmen daha büyük gemilerle taşımacılığı sağlayan Asya ile iş yapmaya başladı. Araştırmaya göre 2009 un birinci ve ikinci çeyreğinde Houston dan Rotterdam a giden kimyasalların navlun fiyatları 1000 ton için 62 dolardı ve ancak 60 dolar olan 5 sene önceki fiyatlarla aynı seviyedeydi ve bu seviye doruğa 2007 yılında 100 dolar ile ulaşmıştı. Araştırma Odjfell, Stolt-Niesen ve Eitzen Chemical gibi firmaların 2009 daki yüzde 10 luk düşüşten sonra kimyasal tankerlerden 2010 yılında yüzde 6 oranında ve 2011 yılında yüzde 5 kar elde edebileceklerini öngörüyor. Boşta bekleyen gemilerin sayısının azaldığını hatırlatan Norveçli broker ise sektördeki iyileşmeye dikkat çekti. ( M arine Winds ) Okyanuslarda Plastik Atık Birikmesi Atlas Okyanusunun Karayiplerin kuzeyindeki kesiminde yoğun miktarda plastik atık bulunduğu bildirildi. Hawaii Üniversitesi ve Woods Hole Oşinografi Kurumu tarafından yürütülen çalışma çerçevesinde, Deniz Eğitimi Derneği tarafından 22 yıldır toplanan 64 bin plastik parça incelendi. Araştırmacılar, yüzey akıntılarının atıkları söz konusu bölgeye taşıdığını düşünüyor. Benzer akıntıların, Hawaii ve California arasında bulunan ve ''Büyük Pasifik Çöp Bölgesi'' olarak bilinen bölgede de atık biriktirdiği kaydedildi. Bu iki bölgenin kıyaslanmasının zor olduğunu belirten uzmanlar, her iki bölgede de atılan bir ağa 1000 parça plastik atık takıldığı belirtiliyor.

18 Sayfa 17 Vergi düştü, yat Türk bayrağı çekti Denizcilik Müsteşarlığı, KDV ve ÖTV indirimini düzenleyen Bakanlar Kurulu kararının Yeni gemi yatırımı % 88 düştü Piyasalardaki finansman sıkıntısı 2009 yılında yeni gemi yatımını % 88 e düşürdü yılında 153,6 milyar dolar yeni yatırım yapan armatörler geçen yıl sadece 17,9 milyar dolarlık gemi yatırımına gitti. Yatırım tutarının bu kadar düşmesinin bir başka nedeni de gemi değerlerinin yarı yarıya düşüş göstermesi oldu. Yeni gemi yatırımlarında Brezilya, Çin ve Yunanistan ilk üçteydi. Brezilyalı şirketler 3,1 milyar dolarlık yatırım yaparken, Çinli armatörler 2,9 milyar dolarlık sipariş verdi. Yunanlı armatörlerin yeni gemi yatırım tutarı ise 1,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. son tarihi olan 30 Kasım 2009'a kadar bin 237 özel yatın, yabancı bayraktan Türk bayrağına geçtiğini bildirdi. Bu kapsamdaki teknelerin ithalinde KDV ve ÖTV indirimini düzenleyen Bakanlar Kurulu kararının son tarihi olan 30 Kasım 2009'a kadar bin 237 özel yatın, yabancı bayraktan Türk bayrağına geçtiği bildirilen açıklamada, ''Özel teknelerde yabancı bayraktan Türk bayrağına geçişteki yüzde 60'ın üzerindeki oranla hedefe ulaşıldığı değerlendirilmektedir'' denildi. Bağlama kütüklerine kaydolması gereken teknelerden 30 bin civarında teknenin bağlama kütüklerine kaydolduğuna, diğerlerinin de kaydolmaya devam ettiğine yer verilen açıklamada, ''Büyük tonajlı ticaret gemilerimizdeki duruma baktığımızda; arzumuz gemi işleticilerimizin işlettikleri tüm gemilerini Türk bayrağı altında işletmeleridir'' ifadesi kullanıldı. Bunu sağlamak üzere, ( vergi muafiyetleri ve yabancı personel çalıştırılabilmesini sağlamaya yönelik ) Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu gibi gerekli mevzuat düzenlemelerinin yapıldığı belirtilen açıklamada, Türk sahipli deniz ticaret filosunun, toplamda 15 milyon DWT üzerindeki tonajıyla dünya sıralamasında 16. sırada bulunduğuna işaret edildi. (Denizhaber) Avrasya Boat Show CNR Expo da yapıldı CNR Holding İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Barış Can Erol'un açıklamasına göre, Şubat tarihleri arasında Deniz Endüstrisini ve Denizciliği Geliştirme Derneği ( DENTUR ) desteğiyle düzenlenen fuara bu yıl 320'nin üzerinde firma katıldı. Sektöre 1 milyar doların üzerinde katkı sağlayacak fuara İtalya, Fransa, Ukrayna, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Yunanistan, Bulgaristan ve Rusya'dan da ziyaretçiler bekleniyor. Avrasya Boat Show'da sergilenen 300 milyon dolar değerindeki tekne, yat ve ekipmanları 10 günde 100 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. Küçük, orta ve mega sınıfında 440 teknenin görülebileceği Avrasya Boat Show'da sektörün liderlik bayrağını taşıyan markaları, yeni modellerini ilk kez görücüye çıkardı. DENTUR Başkanı Yavuz Sipahi de sanılanın aksine fuarda sadece üst gelir grubuna hitap eden ürünler değil, herkesin zevkine, arzusuna, kullanma amacına ve kesesine uygun bir ürünü bulabileceği ve sahip olabileceğini söyledi. Sipahi, 3 ay süreyle izin verilen Türk sahipli ve yabancı bayraklı teknelerin Türk bayrağına geçirilmesi uygulamasının 2010 yılı içinde tekrar getirilmesi için ilgililerin çaba göstermesini talep etti. Fuarda sergilenen en büyük yat 24,1 metre boya sahip Princess 78 MY. Yat 2,9 milyon sterlinlik fiyatıyla fuarın en pahalısı oldu. (Habertürk)

19 Sayfa 18 TCG Gemlik, Aden Körfezine Uğurlandı... İ.T.Ü ÖGRENCİLERINDEN AVRUPA ÇAPINDA BAŞARI... İ.T.Ü Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri ve Denizcilik Fakülteleri öğrencilerinin birlikte katıldığı, Avrupa Birliği projeleri kapsamında geçen yıl üçüncüsü düzenlenen V isionary Concept for Vessels and Floating Structures ( G eleceğin Gemileri ve Açık Deniz Yapıları ) yarışmasında Avrupa dan katılan 23 proje arasında ilk üçe girip, Brüksel de 17/02 de düzenlenecek olan Community of European Shipyard s Association-CESA ( A vrupa Tersaneler Birliği ) yeni yıl resepsiyonundaki ödül törenine katılmaya hak kazandılar. Aksaz Deniz Üssü Komutanlığı nda düzenlenen törenle, korsanlarla mücadelede görev yapmak üzere TCG Gemlik Fırkateyni, Aden Körfez ine hareket etti. TCG Gemlik Fırkateyni Komutanı Deniz Kurmay Yarbay Berker Emre Tok, A den Körfezi nde 3 binin üzerinde ticaret gemisi geçmekte. Bu gemilerin güvenliği için Türkiye nin 3 katı büyüklüğündeki bir alanda görevimizi yapacağız. Dünya barışı ve denizlerde huzuru sağlamak için devraldığımız görevi başarıyla yerine getireceğiz. dedi. TCG Gemlik Fırkateyni SAT, SAS ve helikopter timlerinin de içinde bulunduğu 266 personeliyle hizmet veriyor. TCG gemlik gemisi, Birleşmiş Milletler in oluşturduğu CTF 151 taktik komutasında keşif, gözetleme faaliyetleri yürütecek. (Hürriyet ) Kaptan Mustafa Can: Akdeniz i Yaşatalım! Kaptan Mustafa Can geminin hastane gemi yapılması konusunda projesi var. Can projeyi şöyle anlatıyor: "Düşünün bir kere lütfen doktorların ve hemşirelerinin ihtiyaç halinde yerleşeceği kamaralarda takriben 300 öğrenci kalıyor, depolar ambarlar ve salonlar seyyar yataklarla donatılmış. Alarm çaldığında 30 dakikada içinde kamaralar boşaltılıyor. Kamaralara 2 saat içinde denizden kıyı emniyetinin hızlı botları ile personel ( doktorlar, hemşireler, ilaç vs. ) getiriliyor bu arada gemi halatlarını teklemiş vaziyette. Alarmdan 3 saat sonra halatlar mola ve Marmara Denizi nin en uzak köşesine 6 saatte ( Gelibolu 130 nm ) hasta 2000 hasta kabulüne hazır. İşte bu olay mucize değil, yaptığı ise göre pahalı da değil." Mustafa Can; geminin bu güne kadar ayakta kalmasını sağlayanlara teşekkürlerini ise şöyle dile getiriyor: "Sayın hocam Aydın Salcı'ya dekanlığı zamanında bu gemiyi demirde çürümekten kurtardığı, Sayın Nil Güler hocama da gemide talebelerin kalmasına izin verip gemiyi ölüme terketmediği, topu topu 8 personelime de gemiyi hala yaşanılabilir kıldıkları için, gemide kalan öğretmenlerimize ve talebelerimizin gemiye gösterdikleri özen için mezunlarımızdan Mustafa Öcal a, Cihat Turgut'a Ümit Sezer e, Ahmet Haznedar a, Yaşar Canca ya, paramız olmadığı zaman aklımıza geldikleri ve bizi hiç kırmadıkları için hepsine teker teker teşekkür ederim. "Bu sene okuldaki son senem, okuldaki mecburi hizmetim doldu ama ne zaman istenirse, bana kazandırdıkları için kendimi hep borçlu hissettiğim okulumun emrine amade olacağım. Bu geminin tekrar çalışması için de çabam devam edecek." Diyen kaptan Mustafa Can, çağrısına kulak verilmesini istiyor. (Denizhaber)

20