ARSLAN AHMET ÖZEL SÖYLEŞİ. Arslan; Türkiye nin ulaşım politikasını anlattı

Transkript

1 ÖZEL SÖYLEŞİ AHMET ARSLAN Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Cumhuriyet döneminin en kapsamlı ve birbiriyle entegre ulaşım projelerini gerçekleştirdik. Marmaray, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi, Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüp Geçişi, 1915 Çanakkale Köprüsü gibi projeler ve alt yapı yatırımları, ülkemizin lojistik üs olma hedefini daha da güçlendirecektir. Uluslararası ana ulaşım koridorlarının üzerinde yer alan Türkiye, bölgesel ve kıtalararası ticarette bir köprü konumundadır. Bu sözler Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan a ait. Ülkemizin ulaşım ve iletişim politikalarını yönlendiren bakanlık koltuğunda oturan Ahmet Arslan ile lojistik sektörü başta olmak üzere, Türkiye nin ulaşım sorununu konuştuk. Bakan Arslan, Ekovitrin e verdiği özel röportajda Türkiye nin lojistik üs haline geleceğini altını çizerek vurguluyor. Arslan, ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşmasında lojistik sektörünün ekonomimizin omurgasını teşkil ettiğini belirterek, 10. Kalkınma Planında da yer alan Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı nı hayata geçireceklerini ifade ediyor. Hedef ise Lojistik Performans Endeksi nde Türkiye nin ilk 15 ülke arasına girmesi. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Türkiye nin bu hedefe ulaşması için Cumhuriyet döneminin en kapsamlı ve birbiriyle entegre ulaşım projelerini gerçekleştirdiklerini sözlerine ekliyor. Bakan Arslan, Marmaray, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi, Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüp Geçişi, 1915 Çanakkale Köprüsü gibi projelerin ve alt yapı yatırımlarının, ülkemizin lojistik üs olma hedefini daha da güçlendireceğini söylüyor. Ekovitrin in, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ile gerçekleştirdiği özel röportajın detayları şöyle: LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜN 2023 HEDEFİ: 50 MİLYAR DOLAR CİRO Küresel Lojistik Performansı Endeksi nde 2014 yılında 30. Sırada bulunan Türkiye 2016 değerlendirmesinde 34. Sıraya geriledi, sizce bunun sebepleri nelerdir? İyileştirme çalışmaları yapılıyor mu? Ülkemizin Dünya Lojistik Pazarındaki rekabet gücünün artırılması için neler yapılmalı? Ülkemizin lojistik altyapısı özellikle son 14 yılda yaptığımız yatırımlar ile önemli ölçüde gelişti. Bunun sonucunda da sektördeki yerimiz de büyük hızla yukarıya tırmandı. Bu süreçte dünyada lojistik sektörü ortalama olarak yüzde 10 civarında büyürken Türkiye de ise potansiyel her yıl ortalama yüzde 20 oranında büyüyor. Ancak özellikle 2014 yılından sonra Türkiye de ve Türkiye nin içinde bulunduğu bölgede meydana gelen siyasi gelişmeler ve karışıklıklarla birlikte döviz kurundaki dalgalanmalar sektörün zor yıllar geçirmesine sebep olmuştur. Özellikle Irak ve Suriye de yaşanan durumlar karayolu taşımacılığında sorunların artmasına sebep olmuş İran ile yaşanan geçiş ücreti anlaşmazlığı da önemli bir sorun teşkil etmiştir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen lojistik sektörümüz yüzde 10 a yakın bir büyüme oranı yakalamıştır. Dünya Bankası, Lojistik Performans Endeksi ne göre Türkiye, 2010 yılında 155 ülke içinde 39. sırada iken, 2014 yılında 30. sıraya yükselmiştir. Ancak hedefimiz 2023 yılında ilk 15 te yer almak. Bu kapsamda da tedbirlerimizi alıyor ve yatırımlarımızı yapıyoruz. Türkiye nin 2023 yılı hedefi olan 500 milyar dolarlık ihracat hedefine uygun bir ivme sergileyen sektörümüzün de 2023 yılında 50 milyar dolarlık ciro sağlayacağını öngörüyoruz. 300 MİLYAR TL. YATIRIM YAPILDI Bakanlığımız son 14 yılda ulaşım ve iletişim alanında 300 milyar TL yatırım yaptı. Yatırım portföyümüzde 482 ana proje olmak üzere proje bulunuyor. Bu projelerin maddi olarak toplam büyüklüğü 261 milyar TL. LOJİTİK KÖY PROJELERİ Lojistik merkezler kuruyoruz. TCDD tarafından yürütülen Lojistik Köy Projelerimiz, Türkiye nin bölgenin lojistik merkez olması yönünde atılan en önemli adımlardan biridir. KOMBİNE TAŞIMACILIK Kombine taşımacılığı geliştiriyoruz. AB ülkeleri 2050 yılına kadar taşımanın yüzde 50 sini kombine taşımacılığa kaydırmayı hedefliyor. Biz de bu sistemden geri kalmamak için çalışıyoruz. Lojistik sektörünün ekonomimizin omurgasını teşkil eden itici güç olması gerektiğini biliyoruz. DENİZLER BİZİM KADERİMİZDİR Bu toprakları çevreleyen denizler bizim kaderimizdir. Denizci ülke olmak bizim kaderimizdir. Denizle barışık bir gelişme ve kalkınma stratejisi izlemezsek kaderimize ihanet etmiş oluruz. Türkiye nin yüzünü tekrar denize dönmesini sağladık. DEMİR İPEK YOLU Arslan; Türkiye nin ulaşım politikasını anlattı Ulaştırma politikalarımızın temel eksenini, Çin den Londra ya kesintisiz bir taşımacılık hattı sağlamak üzere büyük ölçekli altyapı yatırımları olarak ortaya koyduk. Demir İpek Yolu nun oluşturulmasını hedefledik. Edirne-Kars Hızlı Tren Projesi, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi bu imkanı sunuyor. 52 KASIM

2 Ekovitrin Genel Yayın Yönetmeni Bilal Koçak sordu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Türkiye nin lojistikteki hedeflerini anlattı. Arslan: Uluslararası ana ulaşım koridorlarının üzerinde yer alan Türkiye, bölgesel ve kıtalararası ticarette bir köprü konumundadır. Lojistik sektörü tarafından sıklıkla gündeme getirilen iç gümrük idarelerinde ve sınır kapılarında 2-3 günlük bekleme süreleri yaşanıyor. Ayrıca, yabancı yatırımların sevkiyat-tedarik sürelerindeki gecikmeler sebebiyle ülkemize yatırım yapmaktan vazgeçmeleri ya da ithalatçı firmaların başka ülkelerden mal tedarik etmeye başlamaları sorunu nasıl çözülür? Bakanlık olarak sevkiyat sürelerinin kısaltılması yönünde bir çalışmanız var mı? Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Bakanlığımız arasında 2013 yılının Temmuz ayında imzalanan Veri Değişimine İlişkin Protokol ün 7 nci maddesi gereğince, sınır gümrük idarelerince yürütülen bir kısım ulaştırma iş ve işlemlerine ilişkin kontrol ve kayıt işlemleri 2014 yılının Haziran ayı itibariyle iç gümrüklerde (hareket gümrüklerinde) gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Söz konusu Protokol ile ulaştırma iş ve işlemlerini kapsayan olası sorunların iç gümrüklerinde tespit edilerek sınır kapılarında taşıt yığılmalarının ve beklemelerinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Ülkemizin lojistik üs haline gelmesi ile ilgili mevzuat ve uygulama çalışmaları devam etmesine karşın, lojistik sektörü halen ulaştırma mevzuatının lojistik sektörünün maliyetlerini yükselttiğini, iş yapma anlamında disipline etmekten öteye giderek çok fazla kısıtlamaya gittiğini ve sektöre zarar verdiğini düşünmekte. Ulaştırma mevzuatının sektör ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmesi ile ilgili Bakanlığınızın çalışmaları nelerdir? Türkiye de lojistik sektörünün geliştirilmesi için kamusal alanda çok önemli çalışmalara başladık. 64. Hükümet Programı ve 10. Kalkınma Planında da yer alan Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı hayata geçireceğiz. Programla ülkemizde lojistik sektörünün büyüme potansiyeline katkısının arttırılmasını ve biraz önce bahsettiğim gibi ülkemizin Lojistik Performans Endeksi nde ilk 15 ülke arasına girmesini amaçlıyoruz. Ayrıca sektörün önünü açacak her türlü yasal düzenlemeyi de yapmaya devam ediyoruz. Yetki belgesiz taşıma ile ilgili önlem ve kontrollerin artırılmasını sağladık. Bununla birlikte Gümrük Mevzuatında yapılan değişikliklerle sektöre nefes aldırdık. Son yıllarda hızla kombine taşımacılığı da geliştirmeye çalışıyoruz. Türkiye deki taşıma şekillerine bakıldığında karayolu ağırlıklı taşıma sistemi yaygın. Kombine taşımacılık kısaca eşyanın tek bir taşıma biriminin içinde yeniden yüklemeye gerek kalmadan en az iki taşıma yöntemi kullanılarak taşınması olarak tanımlanabilir. Örneğin karayolu artı demiryolu ya da kara yoluyla deniz yolunun kombine edilmesi şeklinde olabiliyor. Kombine taşımacılık ülke ekonomisine değer katmanın yanı sıra daha ucuz ve daha güvenli taşıma imkanı sunuyor. Aynı zamanda da çevreye daha saygılı, doğa dostu bir taşıma sistemi. Türkiye de taşımanın yüzde 90 ı karayoluyla yapılıyor. AB ülkelerinde de benzer durum söz konusu. AB ülkeleri 2050 yılına kadar taşımanın yüzde 50 sini kombine taşımacılığa kaydırmayı hedefliyor. Bizde bu sistemden geri kalmamak için tüm imkanlarımızla çalışıyoruz. Ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşmasında lojistik sektörünün ekonomimizin omurgasını teşkil eden ve onu destekleyen amiral gemi olması gerektiğini biliyoruz. 54 KASIM KASIM

3 10. Kalkınma Planında yer alan Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı nı hayata geçireceğiz. Ülkemizin Lojistik Performans Endeksi nde ilk 15 ülke arasına girmesini amaçlıyoruz. LOJİSTİK MERKEZLERİ KURULUYOR Çok önemli bir coğrafik konumda bulunmamıza rağmen Ülkemizde hala bir lojistik merkez kurulamadı. Özellikle Avrupa ve Asya yakasında, diğer Türkiye illerinde gümrük, ulaştırma mevzuatı tamamlanmış, demiryolu, liman bağlantıları olan lojistik merkez örneklerini sizin Bakanlığınız döneminde görebilecek miyiz? Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki; Cumhuriyet döneminin en kapsamlı ve birbiriyle entegre ulaşım projelerini Sayın Başbakanımızın Bakanlığı ve benim de Altyapı yatırımlarından sorumlu Genel Müdür olduğum dönemde hayata geçirdik. Bölünmüş yollarda rekor üzerine rekor kırdık. Demiryollarında ülkemizi yeniden ayağa kaldıran projeleri yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Havayolunu halkın yolu haline getirdik. Ülkemize bir deniz ülkesi olduğu kimliğini yeniden hatırlattık. İletişim otobanlarını açtık. Ülkemizi 4,5 G Teknolojisini kullanan ülkeler ligine soktuk. Ülkemizin dört bir yanında bulunan binlerce PTT işyeri, lojistik hizmetleri verir hale geldi. Ülkemizin ulusal ve uluslararası taşımacılık yollarının bununla birlikte lojistik sektörünün gelişmesine yönelik çalışmalarımızı halen de büyük özveri ile sürdürmekteyiz yılına gelindiğinde, 500 milyar dolar ihracatı ve dünyanın ilk 10 ekonomisinden birisi olmayı hedefleyen ülkemizin bu hedefine ulaşmasında lojistik sektörünün ekonomimizin omurgasını teşkil eden ve onu destekleyen itici güç olması gerektiğini de biliyoruz. Bu kapsamda ulaştırma türlerinin teknik ve ekonomik açıdan en uygun yerlerde kullanıldığı dengeli, akılcı ve etkin bir ulaştırma altyapısının oluşturulması için çabalıyoruz. Dağıtım merkezlerinin yaygınlaştırılması, limanların etkin yönetimi ve merkezler olarak geliştirilmesi, sistemin bütüncül bir yaklaşımla ele alınarak intermodal taşımacılığa önem verilmesi, kombine taşımacılık ve tehlikeli madde taşımacılığı ile ilgili yeni düzenlemelerin oluşturulması, geliştirilmesi ve uygulamaya alınmaya başlaması, taşıma modlarında güvenliği öne çıkaran politikaların izlenmesi gibi adımlar atıyoruz. LOJİSTİK KÖY PROJELERİ Bu alanda atılacak her bir adımın ülkemizin dünya ticaretindeki yerini daha üst sıralara çıkartacağı düşüncesiyle hareket ediyoruz. Ayrıca, Marmaray, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi, Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüp Geçişi, 1915 Çanakkale Köprüsü gibi projeler ve altyapı yatırımları, ülkemizin lojistik üst olma hedefini daha da güçlendirecektir. Bununla birlikte ülkemizde lojistik merkezlerimizi de kuruyoruz. TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Lojistik Köy Projelerimiz Türkiye nin bölgenin lojistik merkez olması yönünde atılan en önemli adımlarımızdan biridir. Şu ana kadar Samsun Gelemen, Uşak, Denizli Kaklık, İzmit-Köseköy, Eskişehir-Hasanbey, Balıkesir-Gökköy ve İstanbul Halkalı olmak üzere 7 adet lojistik merkezi işletmeye açtık. Bilecik (Bozüyük), Mardin, Erzurum (Palandöken), Kahramanmaraş (Türkoğlu), Mersin (Yenice) ve İzmir (Kemalpaşa) olmak üzere 6 adet lojistik merkezinin inşaat çalışmaları devam ediyor. 7 adet lojistik merkezimizde ise ihale, proje ve kamulaştırma çalışmaları sürüyor. Bu lojistik merkezlerini hem liman, hem demiryolu, hem de karayolu bağlantıları ile birlikte yapıyoruz. Yabancı plakalı araçların yaptıkları usulsüzlükler ve kaçak geçişler için cezai işlem uygulaması ve tahsilat sistemi ne zaman başlatılacak? Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinde; Türk ve yabancı plakalı araçlara kurallara uymadığı takdirde uygulanacak cezai yaptırımlar belirtilmektedir. Sınır kapılarımızdan giriş ve çıkış yapan yabancı veya geçici plakalı taşıtlardan alınacak geçiş ücretleri tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Geçici ve Yabancı Plakalı Araçlardan Alınacak Geçiş Ücretlerine İlişkin Tebliğ (TEBLİĞ NO: 68) ile belirlenmiş ve tarihinden itibaren de yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Tebliğin amacı, karayolunun bakımı, korunması ile karayolu ve taşımanın yönetimine ilişkin giderlere katkıda bulunmak üzere, sınır kapılarımızdan giriş ve çıkış yapan yabancı ve geçici plakalı taşıtlardan alınacak geçiş ücretlerinin düzenlenmesidir. Bahse konu geçiş ücretlerinin tahsili gümrük müdürlüklerinde bulunan maliye veznelerince yapılmaktadır. 56 KASIM KASIM

4 BU TOPRAKLARI ÇEVRELEYEN DENİZLER BİZİM KADERİMİZDİR Mukaddime yazarı İbni Haldun Coğrafya bizim kaderimizdir der. Anadolu bizim kaderimizdir. Bu toprakları çevreleyen denizler bizim kaderimizdir. Denizci ülke olmak bizim kaderimizdir. Denizle barışık bir gelişme ve kalkınma stratejisi izlemezsek kaderimize ihanet etmiş oluruz. İşte bu nedenle de denizciliğimizi 14 yılda sınıf atlatacak düzenlemeler ve yatırımlar yaptık. 58 KASIM KASIM

5 Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak deniz ticareti ile denizyolu taşımacılığından neden daha fazla pay alıp dünyada deniz lojistiğinde önlerde olamıyoruz? Bunun için gerekli çalışmalar yapılıyor mu? Dünyanın en kendine özgü yarımadası olan bu topraklar, bin yılı aşkın bir süredir denizciliğimiz sayesinde Anadolu kimliğine kavuşmuş bulunuyor. Hükümetimiz de Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ın vizyonu ve Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım ın liderliğinde bu gerçeğin bilincinde olarak göreve geldiği ilk günden bu yana planlı ve programlı bir şekilde denizciliğimizi geliştirecek adımlar atıyor. Sizler de biliyorsunuz Sayın Başbakanımızın Ulaştırma Bakanlığı döneminde makro anlamda denizciliğimiz milli ve öncelikli bir mesele olarak görüldü. Ben de gururla ifade etmek isterim ki söz konusu dönemde ülkemizin denizciliğinin gelişmesinde, liman yapılarının ülkemize kazandırılmasında denizci bir Genel Müdür olarak işin mutfağında yer aldım. Bu süreçte de dünyadaki dönemsel dalgalanmaları, beklenmeyen faktörleri dikkate aldık. Bununla birlikte denizcilikle ilgili planlamamızda Türkiye nin geleceğini dikkate alarak adımlar attık. Dönemsel davranmadık. Mukaddime yazarı İbni Haldun Coğrafya bizim kaderimizdir der. Anadolu bizim kaderimizdir. Bu toprakları çevreleyen denizler bizim kaderimizdir. Denizci ülke olmak bizim kaderimizdir. Denizle barışık bir gelişme ve kalkınma stratejisi izlemezsek kaderimize ihanet etmiş oluruz. İşte bu nedenle de denizciliğimizi 14 yılda sınıf atlatacak düzenlemeler ve yatırımlar yaptık. Bu süreçte öncelikli olarak yasal düzenlemeler yaptık, ayrıca denetimleri artırdık. Denizlerimizi anlık izleme sistemleri kurduk. Yatırımların önünü açtık, tersaneciliği geliştirdik. Kıyılarımızı deniz yapılarıyla donattık. Deniz ulaşımını teşvik ettik. Türk gemilerinin yurtdışındaki limanlarda yüksek tutulma oranını azalttık. Güvenli ve emniyetli denizyolu taşımacılığını tesis etmek için, kıyılarımızda seyir, can, mal ve çevre emniyetinin arttırılması amacıyla, gemi takip ve kontrol sistemlerini kurduk. Türk denizciliği son dönemde attığımız adımlarla uluslararası sularda daha etkin bir konuma taşındı. Türk Bayraklı Gemilerimizin Kara Listeden Beyaz Listeye geçişini sağladık yılında 19. sırada yer alan Türk sahipli filomuzu, bugün dünya sıralamasında 14. sıraya yükselttik. Türk sahipli filomuz 8.3 milyon DTW den 4 katın üzerinde artarak 29.2 milyon DTW ye yükseldi yılında Türkiye nin toplam yük elleçlemesi 190 milyon ton iken, bu rakam 416 milyon tona ulaştı, Uluslararası Ro-Ro hattı sayısını 9 dan 21 e çıkardık. Uluslararası hatlarda taşınan araç sayısı 13 yılda 2 kattan fazla artarak 220 binden 470 bine çıktı. Uluslararası liman sayımızı 152 den 172 e yükselttik. Kayıtlı gemi adamı sayısı ise 115 binden 273 bine çıktı. Yaptığımız düzenlemeler ve yatırımlarla limanlarımızı ziyaret eden kruvaziyer yolcu sayısı 582 binden 1.9 milyona çıktı. Denizciliğe verdiğimiz destekler sayesinde de kabotajda taşınan yolcu sayısı 99,8 milyondan 163 milyona, Kabotajda taşınan araç sayısı ise 6,2 milyondan 13 milyona yükseldi. Kısacası, Türkiye nin yüzünü tekrar denize dönmesini sağladık. Denizciliğimizi fırtınalı sulardan kurtardık. Ancak düzenlemelerimiz ve yatırımlarımız bitmiş değil. Artık daha da dikkatle olmalıyız, denizciliğimizi tekrar o fırtınalı günlere dönmemesi için daha çok çalışmalıyız. Şu anda da sektörü biraz daha rahatlatacak mevzuat düzenlemeleri planlıyoruz. Ayrıca marinalara ve amatör denizciliğe önem veriyoruz. Denizcilik eğitimini iyileştirerek Türk ve dünya filolarında Türk gemi adamlarının istihdamını arttıracak, deniz turizminde ihtiyaç duyulan tekne bağlama kapasitesini de yükselteceğiz. Bu konuda da çalışmalar yapacağız. Kurvaziyer gemilerin diğer limanlarımıza uğrak çeşitliliğini teşvik edecek önlemler almayı planlıyoruz. Kıyı Yapıları Master Planını revize edeceğiz. Liman Yönetim Modeli ve bu modele uygun bir yönetim yapısı oluşturacağız. Bununla birlikte Ro-Ro ve kabotaj taşımacılığını geliştireceğiz. Denizciliğimizin gerek ticari, gerek idari ve gerekse teknik açıdan gelişebilmesi global manada denizcilik sektöründeki başarılarımızı üst perdeye taşıyabilecek ve durumumuzu perçinleyecek en önemli etkeni yetişmiş insan olarak görmekteyim. Konularında uzmanlaşan arkadaşların uzmanlıklarını uluslararası örgütlerde ön plana çıkarmaları, çalışmalar yapmaları amacıyla uluslararası toplantılara katılımları sağlanmaktadır. Bunlarla beraber ülkemizin gerek IMO dan gerekse diğer uluslararası örgütlerde SOLAS, MARPOL gibi denizcilik açısından çok önemli olan konvansiyonlarda teknik ve detaylı çalışmaları yaparak daha belirleyici rol oynamalarını sağlamak için arkadaşlarımızın IMO da görevlendirilmesi hususunda önemli çalışmalar yapmaktayız. Tüm dünyanın denizci insanlarını ve düşüncelerini aynı ortamda görmenizi sağlayan ve bizlere de vizyon açısından yeni bakış açıları katan uluslararası alanlarda çalışmaktır. Bakanlık personelinden gerekli yeterlilikleri sağlayan arkadaşları orada eğitime göndermeye teşvik ve devam etmekteyiz. Çünkü biz şunu biliyoruz; bizim yapmamız gereken denizciliğimizi geliştirmek ve yüceltmektir. Cumhuriyetin 100 üncü yılında, 2023 e kadar mevcut uygulamalarımızı daha da geliştirerek, oluşturulmuş kuralları uygulayan değil kural oluşturan, alınan tüm kararlarda söz sahibi olan, denizin bir milinde de, bin milinde de can ve mal emniyetini birinci öncelik olarak belirleyen ve bu doğrultuda dünya denizciliğinin en önde gelen ülkelerinden bir olarak bölgesinde örnek alınan ve uygulamaları hedef olarak belirlenen bir Türkiye hedeflemekteyiz. Bu hedef için gerekli olan idari, teknik ve operasyonel bilgi ve birikimimiz var. Ve atacağımız yenilikçi adımlarla Türkiye yi sürekli iyiye, en iyiye doğru götüreceğiz. DEMİR İPEK YOLU Son yıllarda yapılan yeni demiryolu hatları, Marmaray ve hızlı tren hatları ile ülkemiz demiryolu taşımacılığında hak ettiği yere gelebilecek mi? Önümüzdeki 5-10 yıllık ve ülkemizin 2023 vizyonu doğrultusundaki planlamalar ve yatırımlar nelerdir? Bildiğiniz gibi, bugün, ekonomik çekim merkezinin gelişmekte olan ekonomilere doğru kayışı ve Çin başta olmak üzere Asya ülkelerinin küresel pazardaki lider üretici ve tedarikçi konumu, özellikle Asya da ticaret ve ulaştırma faaliyetlerinde hızlı bir büyümeyi tetiklemiş durumdadır. Bu gelişmeleri zamanında okumak, gereken adımları atmak ve ülke olarak hak ettiğimiz yeri almak zorundayız. Bu nedenle, Modern İpek Yolu kapsamında ülkemizin Orta Asya üzerinden Çin e bağlanmasını hedefleyen Orta Koridor hattının daha fazla öne çıkması ve işler hale gelmesi ülkemiz için stratejik öneme sahiptir. Bu bakış açısıyla, Türkiye olarak ulaştırma politikalarımızın temel eksenini, Çin den Londra ya kesintisiz bir taşımacılık hattı sağlamak üzere büyük ölçekli altyapı yatırımları gerçekleştirmek olarak ortaya koyduk. Özellikle demiryolları alanında yaptığımız atılım, Demir İpek Yolu nun oluşturulması için en önemli bağlantıları kurmayı hedeflemiştir. Bu bağlamda, Edirne Kars Hızlı Tren Projemiz, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu projesi ve Marmaray ile Doğu nun Batı ya ülkemiz üzerinden ulaşımı için çok elverişli bir altyapı imkânı sunmuş oluyoruz. Örneğin, Bakü-Tiflis-Kars Projesinin tamamlanmasıyla, ilk aşamada 1 Milyon yolcu ve 6,5 Milyon ton yük, 2034 yılında ise 3 Milyon yolcu ve 17 Milyon yük taşıma kapasitesine ulaşılacağı tahmin edilmektir. Böylelikle, Türkiye, Orta Koridor için kritik öneme sahip Marmaray, hızlı tren ve BTK projelerinin etkin olarak devreye girmesiyle, Asya ve Avrupa arasındaki mevcut koridorları tamamlayıcı nitelikte, ekonomik ve rekabetçi bir koridorun ana eksenini oluşturacaktır. Türkiye lojistik pazarının perspektifini ana hatlarıyla çizebilir misiniz? Yan iş kollarıyla beraber 1 milyona yakın kişiyi istihdam lojistik sektörü, Ülkemizin ekonomide amiral gemisi olabilir mi? Ülkemizin coğrafi konumu, küresel pazarlara yakınlığı, üretim ve işgücü maliyetinin düşük olması, uluslararası taşımacılıkta edindiği tecrübe ve sektörün AB uyum süreci ile sağlam kurumsal temeller üzerine oturması, lojistik ve taşımacılık alanındaki ülkemize önemli avantaj sağlamakta. Ülkemizin Avrupa, Orta Doğu, Kafkaslar, Orta Asya gibi coğrafyalara yakın olması da önemli bir fırsat. Türkiye, Avrupa için Asya ya açılan en önemli geçiş noktasıdır ve Avrupa ile Asya arasındaki ticarette de Türkiye nin bu transit konumu önemli bir rol oynuyor. Şu anda da Türk taşımacıları doğuda Kazakistan ve Moğolistan a, batıda Portekiz ve Fas a, güneyde Sudan, Oman ve Yemen e, kuzeyde Norveç, İsveç ve Finlandiya ya kadar olmak üzere geniş bir coğrafyada faaliyet göstermekte ve ticaretimize katkıda bulunuyor. Ancak, ülkemiz lojistik alanda önemli bir noktaya gelmesine rağmen, sorunları da devam ediyor. Küresel rekabetin artması, geleneksel lojistik işletmeciliği anlayışının sektörün ihtiyaçlarını artık karşılayamaması ve modern lojistik işletmeciliği anlayışının oluşması, pazarlama, hizmet, müşteri ilişkileri gibi profesyonel iş kavramlarının yeterince oturmaması, lojistik sektörüne insan kaynağı yetiştirecek okulların geç açılmış olması nedeniyle kalifiye insan gücünün sınırlı sayıda olması bu konuda karşılaşılan sorunlardır. Sektörün sorunlarını bilerek, sektör paydaşları ile birlikte hareket ediyor, bu sorunları ortadan kaldıracak çalışmalarımızı bir bir yapıyoruz. Ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşmasında lojistik sektörünün ekonomimizin omurgasını teşkil eden ve onu destekleyen amiral gemi olması gerektiğini de biliyoruz. Yaptığımız yatırımlar ve yasal düzenleler ile bu hedeflerimizin de gerçekleşeceğine inanıyorum. 60 KASIM KASIM

6 Bakanlığınızın Karayolları Yetki Belgeleri hakkında yaptığı çalışmalardan bahseder misiniz? Bakanlığınızın Karayolları Yetki Belgeleri hakkında yaptığı çalışmalardan bahseder misiniz?nisan ayında yapılan Paydaş- Sektör toplantısında; sektörün sorunları ve bizden beklentilerine göre çalışmalar yapılmaktadır. Bununla birlikte; Mevzuatımızı AB ye uyumlu hale getirmeye çalışmaktayız. Yük ve yolcu ulaştırma hizmetlerinin etkin, verimli, ekonomik, çevreye duyarlı emniyetli bir şekilde sağlanması, taşımalarda kalite ve güvenliğin yükseltilmesi ve ulaştırma planlamasında koridor yaklaşımına geçilmesi amaçlanmaktadır. Ülkemizdeki karayolu taşımacılığına ilişkin mevcut yasal düzenlemeler gereği, sunulan tüm hizmetlerin e-devlet kapısından yapılması, söz konusu hizmetler çerçevesinde alınması zorunlu olan her türlü belgenin, vatandaşlardan herhangi bir fiziki bilgi veya belge istenilmeden düzenlenmesine imkan sağlamak üzere, henüz elektronik veri alınamayan diğer kamu kurum ve kuruşlardan vatandaşlara ait verilerin temin edilmesi hedeflenmektedir. MEGA PROJELER Osmangazi Köprüsü nü içerisinde barındıran İstanbul-İzmir Otoyolu, YSS Köprüsü nü barındıran Kuzey Marmara Otoyolu ve Çanakkale Köprüsü nü barındıran Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Balıkesir Otoyolu projeleri ile Marmara Denizi'ni otoyollar ile çeviriyoruz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile Osmangazi Köprüsü ve yapılması planlanan Çanakkale Boğaz Köprüsü nün sektöre ve ülkemiz taşımacılığına faydaları neler olacak? Uluslararası ana ulaşım koridorlarının üzerinde yer alan Türkiye, bölgesel ve kıtalararası ticarette bir köprü konumundadır. Bu nedenle, ulaşım sistemlerinin herhangi bir aksama olmayacak şekilde düzenlenmesi ve geliştirilmesi önemlidir. Uluslararası ticaretin ulaştığı boyutlar, ulaşım sisteminde özellikle karayolu altyapı projelerinin önemini artırmaktadır. Bu kapsamda, Os- mangazi Köprüsü nü içerisinde barındıran İstanbul-İzmir Otoyolu, YSS Köprüsü nü barındıran Kuzey Marmara Otoyolu ve Çanakkale Köprüsü nü barındıran Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Balıkesir Otoyolu projeleri ile Marmara Denizini otoyollar ile çeviriyoruz. Söz konusu üç projenin geçtiği güzergahlar Türkiye nin hem yük hem de yolcu taşımacılığında trafik talebinin en yoğun olduğu ana karayolu koridorlarıdır. Türkiye nin en büyük metropolitanı ve sanayi kenti olan İstanbul u Türkiye nin diğer büyük sanayi kentlerine erişim kontrollü, yüksek standartlı, kesintisiz, güvenilir, emniyetli ve konforlu bir otoyol ile bağlanmasının planlandığı otoyol projeleri Türkiye Nüfusunun yüzde 50 si olan 38 milyon insanın yaşadığı, GSYİH nın yüzde 60 ını oluşturan coğrafyaya hizmet eden projelerdir. Sonuç olarak, üç otoyol projesinin gerçekleşmesi durumunda; trafik akım koşullarının iyileşmesi nedeniyle trafikteki sıkışıklık düzeyinin azalması, dolayısıyla hızın artması göz önünde bulundurularak yol kullanıcıları tarafından zamandan, yol fiziki ve geometrik standartlarının iyileşmesi nedeniyle yol kullanıcıları tarafından taşıt işletme giderinden, trafik kazalarının maliyetlerinin azalmasından yıllık 2,5 Milyar TL fayda elde edilmesini bekliyoruz. Ulaştırma Denizcilik Haberleşme Bakanlığı; 2002 den bu yana ne kadarlık bütçe ile hangi, yatırımları gerçekleştirdi? Türkiye nin mega projeleri ile bundan sonra yapılacak yatırımlar nelerdir bunun için ne kadarlık bir yatırım öngörülüyor? Bakanlığımız son 14 yılda ulaşım ve iletişim alanında çok büyük ve önemli projeleri 300 Milyar TL yatırım yaparak hayata geçirdi. Yatırım harcamalarında 191,2 milyar lira ile yüzde 64 lük payı alan Karayolu birinci sırada bulunuyor. Yatırımların daha hızlı tamamlanarak vatandaşlarımızın hizmetine sunulabilmesi için özel sektörün dinamizmini de harekete geçirdik. Bu şekilde özel sektör ile birlikte 14 yılda toplam 72,7 milyar TL KÖİ projesini başlattık. Söz konusu yatırımların yüzde 50 si tamamlanmış olup, yapımı devam eden KÖİ projelerinde 36,1 milyar TL daha yatırım ülkemize kazandırılacaktır. Yatırım portföyümüzde 482 ana proje olmak üzere 3 bin 540 proje bulunuyor. Bu projelerin maddi olarak toplam büyüklüğü ise yaklaşık 261 milyar lira. Bu yatırımlarımızı da programımız dahilinde bir bir hayata geçiriyoruz. 62 KASIM KASIM