TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ...2 MİLLİYET GAZETESİ...9 SABAH GAZETESİ...15

Transkript

1 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ...2 OECD: Euro Bölgesi dağılırsa dünya derin depresyona girer Merkez Bankası: Tedbirler devam edecek Avustralya devler liginde Bakan'dan Suriye'ye ambargo açıklaması EPDK'dan denetim düzenlemesi Manroland iflas erteleme talebiyle mahkemede Limak, Kahire Havalimanı nda iş başı yapıyor Türkiye yi BRIC e ekledi ilk 5 e girme planı yaptı MİLLİYET GAZETESİ...9 Fitch, ABD'yi negatife aldı Moody's'den Avrupa bankalarına not uyarısı Obama: "Avrupa'ya yardıma hazırız" OECD açıkladı! Türkiye büyüyor... Bankacılık sektörü kredileri 10 ayda 140 milyar lira arttı Honda Türkiye, normal üretimine 19 Aralık'ta dönüyor OYAK'a 18 milyonluk kıyak SABAH GAZETESİ...15 Avrupa bankaları para bulamıyor Batan geminin malları Borsa'da genel kurul bugün yapılacak Bedelli askerlik izdihamı CHP İş Bankası'nı bırakmalı. Çünkü... Evini satana kötü haber Vakko ismini kimse alamaz Cari açıkta Erdemir ve Tüpraş'ın da etkisi var RADİKAL GAZETESİ...22 Ortak tahvilin adı bile yetti Sertifika maliyeti 1 milyar lira Fatih Özatay HABERTÜRK GAZETESİ...25 OECD'den Asya ekonomileri tahmini! Suriye'ye kapılar kapanacak mı? DÜNYA GAZETESİ...26 Döviz satım ihaleleri önceden duyurulacak Zam pazarlığı başlıyor Osman AROLAT Özdebir'den özelleştirme ve bürokrasi yakınmaları Tevfik GÜNGÖR KÜMAŞ satılıyor

2 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ OECD: Euro Bölgesi dağılırsa dünya derin depresyona girer OECD, ilk kez açıkça Euro Bölgesi nin dağılmasından söz ettiği 2011 Ekonomik Görünüm raporunda, Bir ya da birkaç üyenin Euro Bölgesi nden çıkması halinde, çok büyük olasılıkla dünya ekonomisi de derin bir buhrana girer denildi. EKONOMİK İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 2011 Ekonomik Görünüm raporunda, Euro Bölgesi nin dağılmasından ilk kez açıkça söz ederek, Euro krizinin dünya ekonomisi için şu anda kilit bir risk oluşturduğunu vurguladı. Avrupa da ciddi bir negatif gelişmenin OECD ülkeleri dahil tüm dünyayı durgunluk içine çekebileceğinin belirtildiği raporda, Bir yada birkaç üyenin Euro Bölgesi nden çıkması halinde, çok büyük olasılıkla Euro Bölgesi ülkelerinin yanında dünya ekonomisi de derin bir buhrana girer denildi. Servetleri imha olur OECD yılda iki kez hazırladığı bu yılın ikinci raporunda, Euro krizinin çözümü için ciddi önlemler almayarak Euro nun çöküşüne neden olan her Avrupa Birliği (AB) üyesinin kredi notunun düşürülmesi tehdidiyle karşı karşıya olduğu vurgulanarak, şu değerlendirme yapıldı: Euro krizinin diğer gelişmiş ekonomileri de durgunluk boşluğuna sürüklemesi için bir adım kaldı. Avrupalı siyasetçiler, Euro krizinin bütün dünyayı tehdit ettiğinin farkında olarak çözüm için bir an evvel adım atmalılar. Aksi halde, AB ülkeleri iflaslar ve sevretlerinin imha oluşuyla karşı karşıya kalabilirler. Halen zamanları var Raporda, Yunanistan la başlayan ve İtalya ya uzanan Euro Bölgesi borç krizinin, geniş bir hızla yayılabileceği ve büyük zararlarla sonuçlanabileceği bildirildi. OECD raporunda, Avrupa Merkez Bankası nın (ECB) krizin giderilmesinde daha aktif rol alması ve Euro kurtarma fonunun güçlendirilmesi istendi. 17 üyeli Euro Bölgesi nin bu yıl yüzde 1.6 ve gelecek yıl da sadece yüzde 0.2 büyüyeceği öngörüsünde bulunulan raporda, Euro Bölgesi için halen zaman var. Ancak siyasetçiler krizin çözümü için somut adımları bir ana evvel atmalılar denildi. Hafif bir resesyon Küresel ekonomik büyümenin 2012 yılında da yavaşlamaya devam edeceği hatırlatılan raporda, 2012 için yüzde 3.4 ekonomik büyüme öngörüldü. Raporda, Almanya, Fransa ve İtalya gibi üç önemli AB ülkesinin gelecek yıl hafif bir resesyona gireceği tahmini yapılırken, Euro Bölgesi için mayıs ayındaki OECD Ekonomik Grörünüm raporunda yer alan gelecek yıl için Euro Bölgesi ne yönelik yüzde 2 lik büyüme tahmini yüzde 0.2 ye çekildi. Raporda, ABD için de 2012 yılındaki ekonomik büyüme oranı tahmini yüzde 3.1 den, yüzde 2 ye revize edildi. OECD: Türkiye de büyüme 2012 de yüzde 3 e inecek Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), hazırladığı ekonomik görünüm raporunda Türkiye nin 2012 de yüzde 3 büyüyeceğini öngördü. OECD, mayıs ayında yayınladığı raporda Türkiye nin 2012 büyüme tahmini yüzde 5.3 olarak yer almıştı. OECD nin raporuna göre, 2012 yılında Avrupa nın en fazla büyüyen ülkesi olmaya hazırlanan Türkiye nin, özel tüketim ve yatırımlarla 2011 yılında gerçekleştirdiği büyümeyi, 2012 de kredilerin dizginlenmesi politikaları ve küresel ekonomik koşulların kötüleşmesiyle bir önceki yıl kadar olamayacağı ifade edildi.

3 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ te toparlanır Bu nedenle büyümenin yüzde 3 te kalacağı belirtilirken, raporda ayrıca 2013 yılında dış gelişmelerin iyileşmesiyle, tekrar ekonomik büyümenin toparlanacağı ifade edildi. Bu yıl, kur oranlarındaki oynamanın, 2013 te cari açığın düşmesine ve iç ve dış talebinin adım adım dengeli bir hale gelmesine yardımcı olacağı yorumunun yapıldığı raporda, bu durumun halihazırda yüksek olan enflasyonun üzerinde de baskı yaratabileceği kaydedildi. Büyümede 12 nci sırada Türkiye nin Avrupa dan daha hızlı büyümesi beklenirken, en yüksek büyüme beklentisi olan ülkeler sıralamasında ise Türkiye 6 ncı sırada yer aldı. OECD üyesi olmayan ülkelerden Çin yüzde 8.5 ile büyümede ilk sıraya alırken onu yüzde 7.2 ile Hindistan, yüzde 6.1 ile Endonezya takip ediyor. Listede Türkiye nin üstüne yer alan diğer OECD ülkeleri ise Meksika, Güney Kore, Güney Afrika, Avustralya, Estonya ve Şili oluşturdu. Enflasyon rakamlarına bakıldığında ise bu yılı yüzde 7.9 la kapatmaya hazırlanan Türkiye nin 2012 yılı için OECD tarafından belirlenen enflasyon beklentisi ise yüzde 6.5 olarak verildi. Bu da Türkiye nin, en yüksek enflasyon beklentisi olan OECD ülkeleri arasında ilk sıraya yerleşmesine neden oldu. Türkiye nin 2012 yılında yüzde 10.7 lik bir işsizlik oranına sahip olmasının öngörüldüğü rapora göre, 2013 yılındaki oran yüzde 10.4 seviyesinde gerçekleşecek. En yüksek işsizlik oranı beklentisine sahip OECD ülkeleri arasında ise Türkiye yüzde 10.7 ile 8 inci sırada yer aldı. Almanya: Euro ya destek için kaynak sınırsız değil ALMANYA Başbakanı Angela Merkel in sözcüsü Steffen Seibert, Euro Bölgesi ile birlik içinde oluduğunu belirterek, Değişik platformlarda Almanya nın Euro krizinin çözümüne daha çok katkı yapması yönünde çağrılar yapılıyor. Ancak bizim de ödememiz gereken kendi borçlarımız var. Şu anda durumu iyi idare ediyoruz ama bizim de kaynaklarımız sınırsız değil. Evet Almanya güçlü. Tamam ama kaynaklarımız sınırsızmış gibi yapamayız. Anglo Sakson ülkelerinde bazuka olarak bilinen büyük finansal kaynakların açılması önerisine şüpheyle bakıyoruz diye konuştu. Global büyümeyi aşağı çekti, ABD yi bütçe için uyardı OECD yılın ikinci Ekonomik Görünüm raporunda üye ülke ekonomilerine ilişkin tahminlerini belirgin şekilde aşağı çekti. Euro Bölgesi ne yönelik sert uyarılar yapılan raporda ayrıca ABD li politikacıların bütçe açığının azaltılması planı üzerinde anlaşamamaları halinde global ekonomi için daha olumsuz sonuçların söz konusu olabileceği vurgulandı. Raporda dünya ekonomisinde bu yıl yüzde 3.8 olarak beklenen büyümenin 2012 de yüzde 3.4 e gerilemesinin beklendiği belirtildi. Bu tahminler, OECD nin mayısta açıkladığı ve dünya ekonomisinin 2011 de yüzde 4.2, 2012 de yüzde 4.6 büyüme kaydedeceği beklentilerinden ciddi düşüş gösteriyor. İngiltere ekonomisinin gelecek yılın ilk çeyreğinde yüzde 0.15 daralacağı bildirilen raporda, gelecek yılın başlarında yeniden resesyona girebileceği uyarısında bulunuldu. İngiltere 2010 yılında resesyondan çıkmıştı. Almanya: 6 ülkenin ortak elit bono planı yok ALMANYA, AAA notuna sahip diğer 5 Euro ülkesiyle birlikte elit olarak nitelendiliren ortak bonoları piyasaya sürmeyi düşündüğü şeklinde Die Welt gazetesinde yayınlanan haberi yalanladı. Almanya Maliye Bakanlığı böyle bir planlamanın olmadığını belirterek, Ortak bono konusu Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble nin Finlandiya ve Hollandalı meslektaşlarıyla yaptığı görüşmede gündeme gelmediği gibi bu yönde İngiltere yle de bir görüşme yapılmadı. Krizin çözümü için Euro ülkeleriyle birlikte istikrar sağlanması için yoğun şekilde çaba harcanıyor. Bu da Lizbon Anlaşması nda yapılacak bazı değişikliklerle sağlanabilecek. Üye ülkelerin bütçeleri için borçlanma sınırlarını öngörülmeleri gerekiyor. Bunun yapılamaması durumunda ise, AB Komisyonuna üye ülkelerin bütçe planlarını reddetme yetkisi verilmeli. Bu yetki için de AB anlaşmasında değişiklik yapılması gerekiyor. Bu değişikliği hızla yapmak mümkün denildi.

4 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Moody s: Euro krizi tüm Avrupa yı tehdit ediyor ULUSLARARASI kredi derecelendirme kuruluşu Moody s de Euro Bölgesi nin dağılması riskinden söz ederek, Euro Bölgesi ndeki borç krizinin ciddiyetinin hızla artmasının tüm Avrupa ülkelerinin kredi notlarını tehdit ettiği uyarısında bulundu. Euro Bölgesi nde çoklu temerrüt (iflas) olasılığının artık göz ardı edilebilir olmadığını vurgulayan Moody s, Bunun gerçekleşmesi halinde bir yada birden fazla ülkenin Euro Bölgesi nden çıkma olasılığı artabilir ifadesini kullandı. Kuruluşun yayımladığı raporda şöyle denildi: Euro Bölgesi bütün olarak büyük bir finansal ve ekonomik güç olmakla birlikte kurumlarındaki zayıflık krizin çözümüne engel teşkil ediyor. Bu da üye ülkelerin notları üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor. Kısa vadede piyasa şartlarına istikrar kazandıracak politik tedbirlerin eksikliği veya bu şartların herhangi bir nedenle istikrara kavuşturulamaması durumunda kredi riski de artacak. Macaristan ve İtalya gibi ülkelerin piyasalarda sürdürülebilir faiz oranlarıyla finansman sağlaması giderek güçleşecek. 6 ülkenin notu yüksek Moody s, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Birliği (AB) kurtarma fonundan bir ya da birden fazla yararlanmak zorunda kalan İrlanda, Yunanistan, Portekiz ve Macaristan gibi ülkeleri hatırlatarak, AB ülkelerinin hızla krize karşı etkin çözüm bulamaması halinde diğer ülkelerin de benzer kurtarma paketlerine ihtiyaç duyabileceğinin ve bu ülkelerin kredi notlarının büyük ihtimalle spekülatif seviyeye düşürülebileceğinin altını çizdi. 17 üyeli Euro Bölgesi nin sadece 6 üyesi, Almanya, Fransa, Avusturya, Hollanda, Lüksemburg ve Finlandiya en yüksek nota sahip. Schaeuble: Euro İstikrar Paktı hızla oluşturulabilir ALMANYA Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, Euro İstikrar Paktı nın hızla oluşturulabileceğini bildirdi. Schaeuble, Euro Bölgesi ne üye ülkelerin, derin bir mali entegrasyon sağlamak üzere yeni İstikrar Paktı kurabileceğine dikkat çekti. Bölge üyesi 17 ülkede daha sıkı bütçe disiplini hedefleyen Almanya nın, Avrupa Birliği (AB) anlaşmalarında değişiklik yapılması önerisine atıfta bulunan Schauble, ortak para birimi Euro yu kullanan ülkeler için amacın kendi İstikrar Paktı nı oluşturmak ve bu konu üzerinde yoğunlaşmak olduğunu ifade etti. Schaeuble, İstikrar Paktı nın piyasalardaki güvenin kazanılması için kararlı bir adım olabileceğini belirterek, dünyadaki finansal yatırımcıların ikna edilmesi için temel faktörün istikrarlı paranın devamı olduğuna vurgu yaptı ve Bunu hızlı bir şekilde yapabilir ve piyasalara Euro nun istikrarlı olduğu ve olmaya devam edeceği sinyali verebiliriz dedi. Schaeuble, bütçe disiplinin sıkılaştırılması için anlaşmalarda değişiklik yapılması gerektiğinin de altını çizdi. Merkez Bankası: Tedbirler devam edecek Merkez Bankası'nın bu yılın ikinci Finansal İstikrar Raporu'na göre, Banka, küresel likidite koşullarının daha da kötüleşmesi durumunda yurt içi piyasaya ihtiyacı olan likiditenin, zamanında kontrollü ve etkili bir şekilde sağlanabilmesi için gerekli politika tedbirlerini almaya devam edecek. Bu çerçevede gerçekleştirilmekte olan günlük döviz satım ihalelerinin öngörülebilirliğini artırmak amacıyla takip eden iki iş günü içinde ihaleler yoluyla satılması planlanan toplam döviz miktarının üst sınırı günlük olarak kamuoyunun bilgisine sunulacak. Banka'nın açıklamasında şu görüşler öne çıktı: - Cari açıktaki iyileşmenin kalıcı olabilmesi için kredilerin makul seviyelerde büyümeye devam etmesi önem arz ediyor. - Gelişmiş ülkelerin kamu borçlarındaki ve para miktarlarındaki aşırı artış, gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarındaki oynaklığı da artırdı.

5 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Avustralya devler liginde Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Avustralya'nın AA olan yabancı para cinsinden uzun vadeli kredi notunu bir kademe yükselterek AAA ya çıkardı, kredi not görünümünü de durağan olarak belirledi. Kuruluş yaptığı açıklamada, ülkenin yerel para cinsinden uzun vadeli kredi notunu da AAA olarak teyit etti. Fitch, kredi notunun yükseltilmesinde ülkenin düşük borç seviyesi ile sağlam ekonomi ve sosyal politikalarının etkili olduğunu vurguladı. Kuruluş, geçen yıl kamu borcunun gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranının yüzde 26,5 olduğunu hatırlatarak, diğer AAA kredi notuna sahip ülkelerin kamu borcu ortalamasının ise GSYH'nin yüzde 55,7'si düzeyinde olduğuna dikkat çekti. Avustralya ekonomisinin, döneminde ortalama yüzde 2,8 oranında büyüme kaydettiğine işaret eden Fitch, diğer AAA kredi notuyla derecelendirilen ülkelerin söz konusu dönemde ortalama büyüme oranının da yüzde 1,4'te kaldığını vurguladı. Ülke ekonomisinin döneminde ortalama yüzde 3,4 büyüyeceği tahmininde bulunan Fitch, Avustralya'nın GSYH'sının yüzde 53,2'si seviyesine ulaşan dış borcunun, küresel ekonomik koşullarda ülkenin kırılganlığını artırdığına dikkat çekti. Fitch ayrıca, ülkenin AAA kredi notunu sağlamlaştırması için orta vadeli mali konsolidasyon politikalarını iyi yönetmesi gerektiğine vurgu yaptı. Bakan'dan Suriye'ye ambargo açıklaması Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Suriye ile şartların ağırlaşması durumunda transit taşımaları, yeni kapılar açılmak suretiyle Irak üzerinden yapmayı planlıyoruz dedi. Bakan Yıldırım, Arap Birliği tarafından Suriye'ye karşı alınan ambargo kararının henüz tam olarak hayata geçmediğini ifade ederek, Türkiye bazı bakımlardan bu çalışmaya destek veriyor. Ama bizim prensibimiz uygulanacak kısıtlamaların hiçbir zaman Suriye halkının mağduriyetine sebep olmaması. Buna azami dikkat gösteriyoruz, bütün çalışmaları bu çerçevede ele alıyoruz. Hiçbir zaman oradaki insanların ve iki ülke arasındaki ticaretin zarar görmesini tercih etmeyiz diye konuştu. Suriye ile şartların ağırlaşması durumunda ticaretin Irak üzerinden yapılacağını anlatan Yıldırım, Transit taşımaları, yeni kapılar açılmak suretiyle Irak üzerinden yapmayı planlıyoruz dedi. Suriye'ye ambargo uygulanması durumunda ticaretin Mısır üzerinden Ro-Ro seferleriyle yapılması konusunda Bakan Yıldırım, Mersin-İskenderiye arasında Ro-Ro hattı kurulmasının Suriye krizi olmadan önce gündemde olduğunu ve bu konudaki çalışmaların devam ettiğini söyledi. Özel sektör tarafından kurulacak bu hattın, Mısır ile Türkiye tarafından desteklendiğini anlatan Yıldırım, Hiçbir zaman Suriye'deki taşımalara alternatif olacak bir proje değil dedi.

6 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ EPDK'dan denetim düzenlemesi Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), enerji piyasasında faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişilerin bağımsız denetim kuruluşlarınca denetlenmesine ilişkin usul ve esasları yeniden düzenledi. EPDK'nın, konuyla ilgili tebliği, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, bağımsız denetim faaliyetinde bulunmak isteyen kuruluşlar herhangi bir zaman sınırlaması olmaksızın istenilen belgelerle birlikte Kuruma başvuracaklar. Enerji Piyasasında Faaliyet Gösteren Gerçek ve Tüzel Kişilerin Bağımsız Denetim Kuruluşlarınca Denetlenmesi Hakkında Yönetmelik uyarınca, doğalgaz piyasasında faaliyet gösteren sertifika sahibi gerçek ve tüzel kişiler ile Yetki Belgesi sahibi resmi ve özel şirketler, LNG iletim lisansı ve CNG lisansı sahibi tüzel kişiler, elektrik piyasasında faaliyet gösteren otoprodüktör lisansı sahibi tüzel kişiler, elektrik piyasasında faaliyet gösteren Organize Sanayi Bölgesi üretim ve OSB dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler bağımsız denetim yaptırma yükümlülüğü dışında tutuldu. Özelleştirme kapsam ve programınına alınan şirketler de bu konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar bağımsız denetim yaptırma yükümlülüğü dışında tutuldu. Şirketin özelleştirilmesi halinde ise bağımsız denetim yükümlülüğü devir edildikleri yılı takip eden hesap döneminden itibaren başlayacak. Manroland iflas erteleme talebiyle mahkemede Almanya nın önde gelen matbaa ve basımevi şirketi Manroland, potansiyel yatırımcı ile müzakerelerin uzayarak kesilmesi üzerine Augsburg daki bölge mahkemesine giderek iflas erteleme başvurusunda bulundu. Beş bini Almanya da olmak üzere 6 bin 500 çalışanı olan Manroland, sürdürülmekte olan yeniden yapılandırma çabalarının sonlandırılması için kendi kendini idare talebinde bulundu. Geçici kayyum olarak atanan Werner Schneinder ise durumun daha kapsamlı bir resmini elde etmek için Manroland daki mevcut durumu inceleyecek. Kilit birimlerin kurtuluşu Gözetim altındaki borçlu olarak, devam eden yeniden yapılandırma çabalarının çerçevesi içinde Manroland ın yönetim kurulu kilit birimleri kurtarmayı amaçlıyor. Başlatılan iflas erteleme prosedürü yeniden yapılandırma sürecini hızlandırma ve bu zorlu dönemde firmaya yol gösterme yolu olarak görülüyor. Tüm hayal kırıklığına rağmen gözetim altındaki borçlu olarak gelişmiş ürünlere, teknik bilgi birikimine ve mükemmel bir ekibe sahip olan firma için iflas erteleme bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Planlı potansiyel yatırımcı girişi ve bir finansman programı çerçevesi içinde önceki hissedarlar ve bankalar ile koordineli bir şekilde firmanın öz sermayesinin kuvvetlendirilmesi amaçlanıyor. Dramatik azalış tetikledi İflas erteleme başvurusu için karar, gelen siparişlerde temmuz ayının ortalarından itibaren fark edilen ve son zamanlarda hızlanan dramatik azalış sebebiyle tetiklendi. Manrolan ın baskı sistemlerine hâlâ büyük bir ilgi olmasına rağmen, müşteriler finansal krizin kötü sonuçlarının içinde makine alımları için finansman bulmakta zorlanıyor. Aynı zamanda yoğun rekabet azalan siparişlerle birlikte fiyatlar üzerinde daha da büyük bir baskıya ve azalan kâr marjlarına yol açıyor. Şu anda pazar 2008 krizi öcesine göre yüzde 50 küçülmüş duruda.

7 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Limak, Kahire Havalimanı nda iş başı yapıyor Dünya Bankası nın desteklediği projelerden biri olan ve Limak İnşaat ın üstlendiği Kahire Uluslararası Havalimanı TB2 Terminali Projesi nde inşaat başlıyor. Limak İnşaat GMR ortak girişimi 387 milyon dolar tutarındaki teklifle ihaleyi kazanmıştı. Proje, havalimanının TB2 Terminali nin yıllık yolcu kapasitesinin 3.5 milyondan 7.5 milyona yükseltilmesini kapsıyor. Limak Holding İcra Kurulu Üyesi ve Limak İnşaat Genel Müdürü Feyiz Genç, Havalimanı, teknoloji ve prestij projesi olmasının yanısıra Mısır daki yeniden yapılanma sürecinde uluslararası boyuttaki ilk mega proje. İnşaatı üç yıl içinde tamamlayacağız. Bir yıl boyunca, inşa ettiğimiz tesislerin işletme, bakım ve onarımını üstleneceğiz dedi. Türkiye yi BRIC e ekledi ilk 5 e girme planı yaptı Büyümek için seçtiği beş stratejik pazar arasına Türkiye yi de koyan dünya sigorta devi MetLife, bu öncelikli pazarları BRICT ler, yani Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Türkiye olarak açıkladı. Metlife ın Ortadoğu, Afrika ve Güney Asya Bölge CEO su Michel Khalaf, Deniz Emeklilik i satın almadan önce Türkiye de 12 nci sıradaydık, bundan sonra ilk beşte yer alacağız dedi. ABD li sigorta devi MetLife ın Ortadoğu, Afrika ve Güney Asya Bölge CEO su Michel Khalaf, Türkiye de büyümek istediklerini belirterek, Türkiye küresel olarak stratejik hedef pazarlarımızdan biri. Türk ekonomisinin büyüklüğüyle kıyaslandığında, sigorta pazarı hala çok küçük kalıyor. Bu da büyümek için geniş alan bırakıyor. Gelecekteki potansiyele odaklanıyoruz dedi. Yüzde 25 büyüme Küresel hayat sigortası pazarının yüzde 90 ında aktif olarak yer alan, 90 milyon müşterisi bulunan ve piyasa değeri yaklaşık 35 milyar dolar olan MetLife, New York ta düzenlediği Uluslararası Medya Sempozyumu nda şirketin önümüzdeki dönem hedeflerini açıkladı. MetLife Uluslararası Başkanı William Toppeta, şirketin uluslararası bölümünün önemli katkı sağladığını vurgulayarak, Hızlı büyüme ülkeleri olarak BRICT i, yani Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Türkiye yi belirledik. Bu ülkeler gelecek için çok çok önemli ülkeler. Üçüncü çeyrekte bu ülkelerde yaklaşık 4 milyar dolarlık satış gerçekleştirdik. Ancak önümüzdeki yıllarda yüzde 25 e varan büyüme hedefliyoruz diye konuştu. Resesyonun ciddi etkilerini gördüklerini dile getiren Toppeta, Ancak MetLife 140 yıllık bir şirket olarak, Büyük Buhran ı da yaşadı. Biz önümüzdeki 140 yıl daha ayakta olmayı planlıyoruz. Önemli pazarlarımız büyümenin başını çekecek. Şu anda dünya hayat sigortası pazarının yüzde 90 ında aktifiz, var olduğumuz pazarların hemen hemen yarısında ilk 5 oyuncu arasındayız diye konuştu. Pazar 1 milyar dolar MetLife International ın başına geçtiği 2001 den bu yana uluslararası faaliyetlerin gelirlerini 1.2 milyar dolardan yaklaşık 8 milyar dolara taşıyan Toppeta, Türkiye deki hayat sigortası pazarının yaklaşık 1 milyar dolar büyüklüğünde olduğunu ve yılda yüzde 6 büyüdüğünü belirterek, büyüyen emeklilik sektörü ve güçlü banka sigortacılığı kanalının dikkat çekici olduğunu vurguladı. DenizBank la yaptıkları 15 yıllık banka sigortacılığı anlaşmasının hayat, emeklilik ve ferdi kaza sigortalarını kapsayacağını anlatan Toppeta, Bankanın 4 milyon müşteri ve 500 şubesinin bize büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz dedi.

8 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Snoopy yi bir tek Türkiye ye getirdik NEW York taki gökdeleniyle tanınan MetLife ın Türk pazarı için nispeten yeni bir isim olduğuna dikkat çeken Michel Khalaf, Marka bilinilirliğini arttırmak için yatırım yapacağız, iyi bir reklam kampanyası çıkaracağız dedi. MetLife, çizgi film karakteri Snoopy nin haklarına sahip ve Snoopy i dünya çapındaki elçisi olarak kullanıyor. Türkiye nin bölgesinde Snoopy nin kullanılacağı tek ülke olduğuna işaret eden Khalaf, Aslında var olduğumuz ülkelerin birçoğunda oldukça iyi bir rol oynasa da, Snoopy her pazar için iyi olmuyor. Daha ulaşılabilir bir şirket olarak algılanmak istiyoruz, Snoopy de bunun için iyi bir elçi. Türkiye de yapılan araştırmalar, Snoopy yi bu pazara getirmemizde etkili oldu dedi. Niş oyuncudan büyük lige METLİFE Orta Doğu, Afrika ve Güney Asya Bölge CEO su Michel Khalaf ise Türkiye de büyümek için geniş bir alan olduğunu vurguladı. American Life Hayat Sigorta olarak 20 yıldır Türkiye de faaliyet gösterdiklerini hatırlatan Khalaf, şöyle konuştu: Daha çok niş oyuncu olarak pazarda yer alıyorduk. Türkiye de banka sigortacılığı ve emeklilik, genel tasarruf yöntemleri olarak öne çıkıyor. Sigorta piyasası gelişiyor ve tüketici yaşam tarzlarına uygun, finansal geleceklerini koruma altına alan yenilikçi ürünler arayışında. Deniz Emeklilik i almak işlerimiz için tamamlayıcı oldu. Hedefimiz iki varlığı 2012 nin son dönemine doğru birleştirerek, bir markayla faaliyet göstermek. MetLife markasıyla devam etme kararı aldık. Türkiye de 12. sigorta şirketiydik. Satın almadan sonra ilk 5 e tırmanıyoruz. Türkiye bizim için büyük bir lig. Yeni şeyler getirmeyi düşünüyoruz. Türkiye mali cephede çok iyi gitti AVRUPA ve Ortadoğu da yaşananları hatırlattığımızda Michel Khalaf, kimsenin olan bitenlerden tamamıyla korunamayacağını söyledi. Ancak Türkiye nin özellikle büyüme konusunda çok iyi gittiğine vurgu yapan Khalaf, Türkiye de istikrar çok iyi. İş ve yatırım yanlısı bir atmosfer var. İşgücünün eğitim düzeyi iyi. Birçok açıdan Türkiye çok iyi pozisyona sahip dedi. Türkiye de uzun vadedeki potansiyelin risklere çok daha ağır bastığına işaret eden Khalaf, Mali cephede Türkiye nin performansı çok iyi oldu. Yunanistan, Türkiye ye neredeyse hiç etkilemedi dedi.

9 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ MİLLİYET GAZETESİ Fitch, ABD'yi negatife aldı Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, dünyanın en büyük ekonomisi ABD nin "AAA" olan yerel ve yabancı para cinsinden uzun vadeli kredi notunu teyit etti, ancak kredi not görünümünü "durağan"dan "negatif"e çevirdi. Kuruluş yaptığı açıklamada, ülkenin kredi notlarının teyit edilmesinde hala güçlü olan kredi ve ekonomik temel göstergelerin etkili olduğunu vurguladı. Kredi notlarının görünümünün "negatif" olarak revize edilmesine gerekçe olarak, ABD de "Süper Komite"nin bütçe açığının azaltılması konusunda anlaşmaya varamamasını ve ülkenin kamu finansmanını sürdürülebilir bir yola oturtmak konusunda gerekli mali tedbirleri zamanında alabileceğine ilişkin güvenin azalmasını gösterdi. Fitch ayrıca, ABD nin ülke tavanı notunu "AAA" ve yabancı para cinsinden kısa vadeli notunu "F1 " olarak teyit ederken, ülkenin uzun vadeli kredi notunun iki yıl içinde düşürülme ihtimalinin yüzde 50 in biraz üzerinde olduğuna dikkat çekti. Kuruluş, Ağustos ayında ABD nin "AAA" olan uzun vadeli kredi notunu teyit etmiş, not görünümünü ise "durağan" olarak belirlemişti. Diğer bir uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor s (S&P) ise 5 Ağustos ta ABD nin "AAA" olan uzun vadeli kredi notunu tarihinde ilk kez düşürerek "AA "ya çekmiş, kredi not görünümünü ise "negatif" olarak belirlemişti. Moody's'den Avrupa bankalarına not uyarısı Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Avrupa bankalarının notlarının düşürülebileceğini kaydetti Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody s Investors Service, hükümet desteğinin olası kaldırılmasını yansıtmak için 15 Avrupa ülkesinde bankaların kredi notlarını düşürmeyi değerlendirdiğini kaydetti. Moody's, tali borçlanma kağıtlarının hükümet desteğine sahip olduğu varsayılan ülkelerde 87 bankanın tüm tali, alt tali ve Tier 3 borçlanma kağıtlarının kredi notunun olası indirim için gözlem altına alındığını belirtti. Moody's, tali borçlanma kağıtlarının kredi notunun ortalama iki basamak, diğerlerinin bir basamak düşürülebileceğini kaydetti. Moody's, yaptığı açıklamda, İspanya, İtalya, Avusturya ve Fransa'daki bankaların, Avrupa'dki hükümetlerin sınırlı mali esnekliğe sahip olması ve kreditörlere yönelik desteklerini çekmeyi düşünmeleri nedeniyle, en fazla gözlem altına alınan bankalar olduğunu kaydetti. Moody's, Avrupa'da ülke borç krizindeki hızlı bir kötüleşmenin tüm bölgeyi tehdit ettiğini belirtti.

10 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Obama: "Avrupa'ya yardıma hazırız" ABD Başkanı Barack Obama, ülkesinin Avrupa daki borç krizinin çözümüne yardımcı olmada üzerine düşen görevi yapmaya hazır olduğunu söyledi. Obama, Washington da düzenlenen ABD-AB zirvesinin ardından ortak basın toplantısında, Avrupa borç krizinin Amerikan ekonomisi açısından "çok önemli bir konu" olduğunu belirterek, ABD nin, krizin başarılı bir şekilde neticelenmesinde çıkarı bulunduğunu kaydetti. Zirvenin büyük bölümünün avro bölgesindeki borç krizine odaklandığını aktaran Obama, "(Avrupa Konseyi Başkanı Van Rompuy a ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ya) Onlara, ABD olarak bu sorunun çözümüne yardım etme adına kendi üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu ilettim" dedi. Obama, "Avrupa nın daralması ya da zorluklar yaşaması, ABD de de iyi seviyede istihdam yaratmamızı çok daha zorlaştırır" ifadesini kullandı. Toplantıda, İran rejimi üzerine baskı yapmaya devam edilmesi gerektiği yönünde mutabık kaldıklarını belirten Obama ayrıca, Ortadoğu ve Kuzey Afrika daki olaylar ışığında, demokrasiyi, şeffaflığı, ekonomik gelişmeleri nasıl en iyi şekilde destekleyecekleri yönünde kafa yorduklarını kaydetti. AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy da yavaş düzeyde seyreden küresel büyümenin sadece avro bölgesindeki sorunlardan kaynaklanmadığını, diğer ülkelerin de kendi üzerlerine düşen adımları atmaları gerektiğini ifade etti. Van Rompuy, İran konusunda da AB nin İran a karşı yeni kısıtlayıcı tedbirler hazırlamakta olduğunu ve Tahran ın nükleer programıyla ilgili ABD nin kaygılarını paylaştığını belirtti. OECD açıkladı! Türkiye büyüyor... OECD: '2012'de Türkiye ekonomisi yüzde 3 büyüyecek' Merkezi Paris'te bulunan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD tarafından yayınlanan raporda, Avro bölgesi borç krizinin bütün dünyayı tehdit ettiği bildirildi. OECD'nin son raporunda, bütün siyasetçilerin, avro bölgesi borç krizinin dünyayı etkilemesine karşı hazırlıklı olmaları uyarısı yapıldı. Raporda, Yunanistan'la başlayan ve İtalya'ya uzanan Avro bölgesi borç krizinin, 'geniş bir hızla yayılabileceği ve büyük zararlarla sonuçlanabileceği' bildirildi. OECD raporda, Avrupa Merkez Bankası'nın krizin giderilmesinde daha aktif rol alması ve avro kurtarma fonunun güçlendirilmesi istendi. Küresel ekonomik büyümenin 2012 yılında da yavaşlamaya devam edeceği hatırlatılan raporda, 2012 için yüzde 3,4 oranda ekonomik büyüme öngörüldü. Raporda, Almanya, Fransa ve İtalya gibi üç önemli AB ülkesinin gelecek yıl 'hafif bir resesyona' gireceği tahmini yapılırken, Avro bölesi için sadece yüzde 0,2 oranında ekonomik büyüme tahmini yapıldı. OECD mayıs ayında Avro bölgesi içinde yüzde 2 oranında ekonomik büyüme tahmini yapmıştı. Raporda, ABD için de 2012 yılındaki ekonomik büyüme oranı tahmini yüzde 3,1'den, yüzde 2'ye revize edildi.

11 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Bankacılık sektörü kredileri 10 ayda 140 milyar lira arttı Bankacılık sektörünün 18 Kasım itibariyle verdiği krediler 2010 yılı sonuna göre yüzde 26.1 oranında, 140 milyar TL tutarında artarak 675 milyar 250 milyon TL düzeyine ulaştı. 18 Kasım itibariyle tüketicilerin kredi borcunun yüzde 35.1 oranında, 36.5 milyar TL tutarında artışla 165 milyar 577 milyon TL ye yükseldiği 10.5 aylık dönemde, kredi kartı borçları 52 milyar 926 milyon TL oldu. Kredi kartı harcamaları ise bu dönemde 23.1 oranında, 9.3 milyar TL tutarında artış gösterdi. BDDK verilerine göre, bankacılık sektöründe krediler toplamı (mali kesime verilenler dahil) 18 Kasım itibariyle 2010 yılı sonuna göre yüzde 26.1 artışla 675 milyar 250 milyon TL düzeyinde gerçekleşti. Bankacılık sektörü kredileri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35.1 oranında artış gösterdi. Söz konusu dönemde mali kesim hariç, katılım bankalarının dahil edildiği tüketici kredileri 2010 yılı sonuna kıyasla yüzde 28.3, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 35.1 oranında artışla 165 milyar 577 milyon TL oldu. Tüketici kredileri bir önceki haftaya göre 0.02 gerileme yaşandı. 18 Kasım itibariyle bireysel kredi kartı harcamaları bir haftalık dönemde yüzde 0.27 oranında azalışla 52 milyar 926 milyon TL oldu. Bireysel kredi kartı kullanımı 2010 yılı sonuna göre yüzde 21.4 oranında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23.1 oranında artış gösterdi. Böylece, tüketicinin krediler ve kredi kartları aracılığıyla kazanmadan yaptığı harcamalar milyar TL oldu. Honda Türkiye, normal üretimine 19 Aralık'ta dönüyor Honda, Tayland da yaşanan sel felaketi etkilerinin yok olmaya başlamasıyla birlikte, İngiltere ve Türkiye fabrikalarının normal üretim kapasitesine 19 Aralık tan itibaren döneceğini açıkladı. Honda Türkiye den yapılan yazılı açıklamada, iki fabrikada da üretimin normal seviyeye geçmesi ile Yeni Civic Hatchback ve Yeni Civic Sedan modellerinin seri üretimine başlanacağı belirtilerek, "Honda Türkiye olarak, tüm çalışanlarımıza ve müşterilerimize gösterdikleri anlayış için çok teşekkür ederiz. Eski gücümüzle ve kaldığımız yerden devam edeceğimiz, en önemlisi de yeni Civic in üretimine başlayacağımız için çok heyecanlıyız. Güncellenen planlarımızı kamuoyuna aktarmaya devam edeceğiz" denildi. OYAK'a 18 milyonluk kıyak Milli Savunma Bakanlığı'na tahsis edilen 18 milyon lira değerindeki arazi 2003'te Maliye Bakanlığı'ndan habersiz OYAK'a devredildi. Milli Savunma Bakanlığı na tahsis edilen ve 18 milyon lira (dönemin parasıyla 18 trilyon lira) değerinde olan 6 kamu arazisinin Maliye Bakanlığı na bildirilmeden usulsüz olarak Ordu Yardımlaşma Kurumu na (OYAK) devredildiği ortaya çıktı. Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner in Milli Savunma Bakanı Müsteşarı olduğu 2003 te attığı imza ile OYAK ın eline geçen araziler için İstanbul Defterdarlığı protokolü yargıya taşıdı. Hazine arazilerinin hangi koşullarda satılacağı ya da devredileceği Milli Savunma Bakanlığı nın İskan İhtiyaçları Kanunu nun birinci maddesinde belirtiliyor.

12 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Buna göre tahsis edilen gayrimenkullerin satışı veya devri için Maliye Bakanlığı nın onayı olması şart. Ancak OYAK ın dönemin Milli Savunma Müsteşarı Korgeneral Işık Koşaner, OYAK Genel Müdür Şerif Coşkun Ulusoy ve Genel Müdür Yardımcısı Aydın Müderrisoğlu ile imzaladığı protokolden Maliye Bakanlığı nın bilgisi olmadı. Radikal'in haberine göre; 2003 te hazırlanan protokol kapsamında Ankara Polatlı da 3, İstanbul Küçükçekmece de 2 ve Tekirdağ da 1 adet Hazine arazisi Maliye Bakanlığı ndan habersiz OYAK a devredildi. Bu arada OYAK ın mülkiyeti haline gelen araziye Özel Bakım Verem Hastanesi için 2002 de dönemin para birimiyle lira yani yaklaşık 18 trilyon lira keşif bedeli belirlenmesine rağmen aradan geçen 10 yılda hastane ile ilgili hiçbir adım da atılmadı. BAKANLIK: SEHVEN ÇEVİRDİK Küçükçekmece de bulunan iki araziden biri tel görgü ile çevrili ve Ordu Yardımlaşma Kurumu Arazisidir tabelası bulunuyor te Milli Savunma Bakanlığı na askeri amaçlarda kullanmak üzere tahsis edilen arazinin tahsis tarihinden sonra askeri kurumlar tarafından kullanılmadığı da tespit edildi. Küçükçekmece İkitelli sınırları içinde bulunan 2542 parsel numaralı Hazine arazisinin işgal edildiğine ilişkin ihbar üzerine de tarihinde yapılan keşifte bu arazinin boş olduğu ve etrafının tel örgü ile çevrildiği görüldü. İstanbul Defterdarlığı İkitelli de bulunan Hazine arazisi üzerindeki haksız tasarrufun tespit edilmesinin ardından, Milli Savunma Bakanlığı na Vali Yardımcısı Hamza Duygun imzalı bir yazı gönderdi. 254 ve 8 parsel numaralı Hazine arazisinin OYAK tarafından işgal edilip edilmediği sorusuna bakanlıktan Tuğgeneral Ferit Ülker imzalı bir yanıt geldi. Bakanlık şu savunmayı yaptı: 2542 parselin OYAK ın mülkiyetindeki, 3128 parselin doğusunda, 3 pafta 8 parselin ise bu parselin ortasında kaldığı, 8 parselin zorunlu olarak, 2542 parselin ise sehven tel örgü ile çevrildiğinin değerlendirildiği, bu parsellerin İkitelli köyünde ve dağınık yörelerde bulunan 44 adet personel ile birlikte tesis yapımı karşılığı protokolle OYAK a devrinin gündeme geldiği, bu amaçla 44 adet parselin kıymet takdirinin yapıldığı, bütün parsellerin imar uygulaması ile birleştirilmesi çalışmalarına başlanıldığı, ancak bu konuda bir protokol düzenlenmediği belirtilerek bu parselin tahsisinin devam ettirilmesi istenilmiştir. BELEDİYEDEN HAMUR KURALI Defterdarlık yaptığı araştırmada arazinin OYAK a usulsüz devredilmesinde Küçükçekmece Belediyesi nin de katkısı olduğunu tespit etti. Küçükçekmece sınırları içinde bulunan Hazine arazisinin sorunsuz bir şekilde OYAK a devredilmesi hususunda imar çalışması yapan belediyenin kamuoyunda Hamur Kuralı denilen sistemle yani araziye metrekare bedeli olarak yüksek fiyat biçerken, yeni bir imar uygultaması yaparak parseli değersizleştirdiği tespit edildi. Arazi üzerinde imar planı yapan Küçükçekmece Belediyesi nin imar kanununda belirtilen hükümler çerçevesinde Milli Emlak kurulundan görüş alması gerekirken kurula bu konu iletilmedi. YOLSUZLUK YARGIDA Defterdarlık, usulsüz devir işlemlerinin ardından harekete geçti. Küçükçekmece Belediyesi ne gönderilen resmi yazı ile parseller üzerindeki imar uygulamasının kaldırılması istenildi. Hazine nin mülkiyetindeki arazinin hisseli taşınmazlara giden parsellerin düzeltilmesini isteyen Defterdarlık, belediyeden yanıt gelmeyince 2007 de konuyu yargıya şu gerekçeyle taşıdı: Yapılan ve uygulama alanındaki ait büyük parsel olan 3128 parselin maliki OYAK a büyük rant sağlayacak şekilde planlama yapıldığı, kanun ve yönetmelik çerçevesinde uygulama yapılmayarak, tamamen Hazine zararına sebebiyet verecek şekilde uygulama yapıldı. ARAZİ TEL ÖRGÜLERLE ÇEVRİLMİŞ İkitelli Mahallesi ndeki Oyakkent sitesinin ön cephesinde bulunan Hazine arazisinin güvenliğini OYAK sağlıyor. Arazinin güney cephesinde OYAK a ait çok sayıda şantiye var. Görevli haricinde kimsenin alınmadığı şantiyenin fotoğraflanması da yasak. Arazinin fotoğrafını çekmek istediğimizde de görevliler tepki gösterdi. Hazine arazilerinin devrine ilişkin OYAK yetkilileri ise görüş vermedi.

13 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ KANUN NASIL DÜZENLİYOR Milli Savunma Bakanlığı nın iskân ihtiyaçları kanunun 1. maddesi Milli Savunma ihtiyaçları için bu kanunun neşri tarihine kadar gerek muhtelif kanunlara ve 3887 sayılı kanuna göre iktisab edilen, gerekse tahsisli ve tahsissiz olarak işgal edilmek suretiyle kullanılan devlete ait gayrimenkullerden hizmet için lüzumu kalmayanların Milli Savunma Bakanlığı ile mutabık kalınarak tahsislerini kaldırmaya ve Muhasebe-i Umumiye Kanunu nun 24 üncü maddesine bağlı olmaksızın satmaya Maliye Bakanı mezundur ifadelerini içeriyor.

14 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Güngör Uras Gürallar günde 300 bin çay bardağı üretiyor Kütahya da Gürallar ın, Gürallar ArtCraft markası ile sofra camı üreten iki fabrikası var. Biri şehirin içinde, diğeri Organize Sanayi Bölgesi nde. Şehirdeki fabrikanın 2, Organize Sanayi Bölgesi ndeki yeni fabrikanın bir fırını 24 saat yanıyor. Cam fabrikasında fırının ne olduğunu görmeyen, cam sanayinin önemini zor anlar. Camın hammaddelerini (Çoğu bu ülkede bulunan girdi toplamının yüzde 50 si kum, yüzde 20 si soda, yüzde 30 u diğer bileşenler) harman edilerek fırına atıyorlar. Fırını doğalgaz ısıtıyor. Har har yanan doğalgaz, ham maddeleri derece ısıtarak su haline getiriyor. Fırının içindeki havuz derece ısıda cumbul cumbul sıvı cam dolu. Havuz dediysek yüzme havuzu gibi bir havuz. 14.0x8.5 metre genişlikte, 1.2 m derinlikte bir cam havuzu. Havuzdaki sıvı fırının öbür yanındaki oluktan akıyor. Cam bardak, sürahi, kavanoz oluyor. Sonra o cam bardaklar, sürahiler, kavanozlar sıra sıra banttan dökülmeye başlıyor. Bir: Fırının teknik ömrü olan 7 yıl boyunca 24 saat derecede yanması şart. Yoksa fırının içindeki camlar donuyor. Fırın işe yaramıyor. İki: Yanan fırında cumbul cumbul hale gelen ve fırının ucundaki oluktan akan sıvı camı birilerinin 24 saat bardak, sürahi, kavanoz haline getirmesi şart. Yoksa sıvı cam boşuna yerlere akacak. Üç: Birilerinin hattın ucundan dökülen bardakları, sürahiler, kavanozları toplayıp, paketlemesi gerekiyor. Yoksa bunlar yere pat pat düşerek kırılacak. Dört: Birilerinin de üretilen bu bardakları, sürahileri, kavanozları yurtiçinde ve dışında satmaları şart. Yoksa bunlar çöpe gidecek. Sanayi deniliyor ya. İşte sanayi bu. Halkımız boyuna bardak kırıyor Bir ara bilgi Türkiye de sofra camında en fazla talebi olan mal çay bardağı. Şişe-Cam yılda 275 milyon, Gürallar 110 milyon adet çay bardağı üretiyor. Kütahya daki Gürallar ın şehir içindeki cam fabrikalarında 2 fırın var. Cam üretme kapasitesi günde 285 ton cam. Yeni fabrikada tek fırın çalışıyor. Günlük kapasitesi 260 ton. Gürallar ın toplam kapasitesi günde 545 ton. Şişe Cam ın tesislerininki ise ton. Gürallar Şişe-Cam ın üçte biri kapasitede günde 2.5 milyon parça sofra camı üretiyorlar. Şişe-Cam ın değişik tesislerinde 50 üretim hattı, Gürallar ın 2 fabrikada, 3 fırında 20 üretim hattı var. Camın yüzde 50 si ihraç ediliyor Gürallar bir aile işletmesi. Sevim, Rıza, İsmet, Nafi Güral kardeşlerden Rıza Güral bu işletmenin kaptanı. Rıza Güral ın oğlu Erol ile kızı Esin işin fiilen yürütücüsü. Rıza Güral ın başında bulunduğu grupta Gürallar ArtCraft Cam dan başka Güral Makine, Güral Kiremit, Heriş Kiremit fabrikaları da var. Manavgat ve Sorgun da Ali Bey Hotels & Resorts markası ile 3 bin yatak kapasiteli 3 tatil köyü yatırımı yapmışlar. Rıza Güral makinelerin çoğunu kendi fabrikasında gerçekleştiriliyor. Tasarımda farklılık ve talep yaratmak, ürünleri içeride ve dışarıda pazarlamak için 200 beyaz yakalı, üretimde mavi yakalı çalışıyor. Şişe Cam dan Gizem Sayın ile konuştum. İçerideki üretim imkânlarımıza rağmen zücaciye ürünlerinde ithalat artarak sürmekte imiş da ülkemize 86 milyon dolar tutarında, 68 bin ton cam ev eşyası ürünü ithal edilmiş Ocak-eylül döneminde ithalat 92 milyon dolar ve miktar olarak 73 bin ton olmuş. 10 ayda 225 milyon adet ürün ithal edilmiş. İthalatın yılsonu itibarıyla 250 milyon adedi geçeceği tahmin ediyormuş. İthalat Çin, Endonezya, Mısır, S. Arabistan başta olmak üzere çeşitli ülkelerden yapılıyormuş. Esin Güral diyor ki, Ürettiğimiz sofra camının yüzde 50 sini ihraç ediyoruz. Rekabet şartları eşit olduğunda her türlü pazarda rekabet gücümüz var. Ancak içeride çevre ülkelerden gelen düşük enerji ve işçilik girdileriyle üretilen ürünlerin oluşturduğu haksız rekabet sektörün ana sorunu haline geldi.

15 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ SABAH GAZETESİ Avrupa bankaları para bulamıyor Euro Bölgesi krizi Avrupalı bankaları da vurdu. Bankalar 5 yıldır ilk kez vadesi gelen tahvillerini yenileriyle değiştiremiyor. Bu yıl bankaların fonlama açığı 241 milyar $ olacak Euro Bölgesi krizi Avrupalı bankaları da tehdit ediyor. Bankalar bu yıl itfa olan tahvillerin ancak üçte ikisini yenileyebildi. Financial Times'ın haberine göre, Avrupa bankaları bu yıl 413 milyar dolar tutarında tahvil sattı, borçların vadeleri dolduğunda 2011'de itfası yapılacak olan tahvil tutarı ise 654 milyar dolar. Bu durumda bankaların 2011 için fonlama açığı 241 milyar dolar. Avrupa bankaları beş yıldır ilk defa vadesi gelen borçlarını yeni tahviller ile değiştiremiyor. Avrupa bankalarının fonlama açığı, tahvil ihraçlarındaki keskin düşüşün ardından derinleşiyor. Piyasadaki çalkantı bölgede kredi sıkışıklığı yaratıyor. Yatırımcılar, bazı bankaların finansal sağlığı, Euro Bölgesi'nin geleceği ve yeni finansal regülasyonlara dair duyulan endişeler sebebiyle tahvillerden uzak duruyor. Fonlamadaki sıkışıklığının banka kredilerine bağımlı olan şirketlere ve ekonomiye olası etkileri korku yaratıyor. 2.5 TRİLYON EURO Morgan Stanley analisti Huw van Steenis, "Finansal krizden sonra biraz kaldıraçtan kaçınma açıkça gerekliydi fakat bankaların daha geniş etkiler yaratacak bir çöküşe doğru ilerlediklerini düşünüyorum. Sadece Avrupa'da kredi sıkışıklığı riski yok. Bu durumun, Asya ve ABD'ye de etkileri olacaktır" diye konuştu. Morgan Stanley, bankaların sermaye gereğini karşılamak için gelecek 1.5 yılda 2.5 trilyon euro tutarında varlığı elinden çıkarmak zorunda kalacağını belirtiyor. 2012'de büyük itfalar var Bankaların fonlama güçlükleri ve daralan bilançoları, Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından da dikkatle takip ediliyor. ECB, bankalardaki fonlama güçlüğünün finansal istikrara etkisi ve olası bir kredi sıkışıklığının Euro Bölgesi'nde resesyonu derinleştirmesinden endişe duyuyor. Gelecek yıl bankaların vadesi gelen borçlarının tutarı 720 milyar dolar olacak. Moody's Avrupa ülkelerini uyardı Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Euro Bölgesi'ndeki borç krizinin ciddiyetinin hızla artmasının tüm Avrupa ülkelerinin kredi notlarını tehdit ettiğini belirtti. Euro Bölgesi'nde çoklu temerrüt olasılığının artık gözardı edilebilir olmadığını vurgulayan Moody's, "Bu gerçekleşirse bir ya da birden fazla ülkenin Euro Bölgesi'nden çıkar" dedi. OECD: Türkiye 2012'de % 3 büyür Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Türkiye'de gayri safi yurtiçi hasıla büyümesinin bu yıl yüzde 7.4 olarak gerçekleştikten sonra, 2012'de yüzde 3, 2013'te ise yüzde 4.5 olarak gerçekleşmesini bekliyor. Hükümet ise Orta Vadeli Program'da 2012'de büyümenin yüzde 4, 2013'te yüzde 5 olmasını öngörmüştü.

16 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Batan geminin malları Yunan işadamları, Türk meslektaşlarına liste verip, '50 milyar euroluk özelleştirmeden pay alın' dedi Zor ekonomik koşullardan geçen Yunanistan, yaşadığı krizi aşmak için kamuya ait varlıkları özelleştirme kararı alırken; ülkenin TÜSİAD'ı olarak bilinen Yunan İş Federasyonu (SEV) 50 milyar euroluk özelleştirme için Türk işadamlarına çağrıda bulundu. Genç Yönetici ve İşadamları Derneği (GYİAD) Başkanı Burcu Akdarı ile yönetim kurulu üyeleri, iş fırsatlarını yerinde görmek amacıyla gittikleri Atina ve Selanik'te Yunan ekonomisinin tepe yöneticileri ile bir araya geldi. Takvim gazetesinin haberine göre; Akdarı ve GYİAD heyetinin Atina'da ziyaret ettiği SEV'in Koordinatörü Ioannis Patsiavos, hükümetin aldığı karar çerçevesinde kamuya ait pek çok varlığın kriz nedeniyle değerlerinin altında rakamlarla özelleştirileceğine dikkati çekerek, 2015'e kadar toplam 50 milyar euroluk özelleştirme yapılacağını, bunun, Türk iş dünyası için de önemli fırsatlar sunduğunu vurguladı. Almanya, İsveç, Danimarka ve Çin'de özelleştirme süreciyle ilgili görüşmelerde bulunduklarını belirten Patsiavos, şöyle konuştu: "Oysa en yakınımızda, bizim için çok önemli olan komşumuz Türkiye var. Yunanistan'ın en büyük ekonomi örgütü olarak, A'dan Z'ye her şeyi kapsayan toplam 50 milyar euroluk özelleştirme fırsatından komşumuz Türk iş dünyasının da yararlanmasını istiyoruz. Özelleştirmenin önündeki mevzuat engelleri ortadan kalktı. Artık Yunanistan'da iş yapmak çok daha kolay hale geldi. Hiçbir kriz sonsuza kadar sürmez. Çok daha güçlü temeller üzerine kurulan yeni Yunanistan'da yerinizi almak üzere sizleri bekliyoruz." ORTAK ZİRVE ÖNERİSİ Yunan-Türk İş Konseyi Başkanı Dimitris Papanicolaou da özelleştirme sürecinde Türk iş dünyasını bilgilendirmek ve bu süreçte daha aktif olmalarını sağlamak için GYİAD ile Mayıs 2012'de Yunan adalarında ortak zirve gerçekleştirme önerisinde bulundu. Burcu Akdarı ise 2 ülke arasında toplam 3 milyar dolarlık ticaret hacmi bulunduğunu, bunun özellikle Türkiye lehine daha da geliştirilmesi için Yunanistan'daki kriz ortamının önemli fırsatlar sunduğunu ifade etti. 'KOMŞU'NUN SATIŞ LİSTESİ Atina Havaalanı başta olmak üzere 29 havaalanı Kamu bankaları 3 bin 500 adanın bir kısmı Limanlar Marinalar Otobanlar Demiryolları Enerji tesisleri Telekomünikasyon şirketleri Su arıtma tesisleri Doğalgaz Piyango ve posta idareleri Madenler Rafineriler Yenilenebilir enerji üretim merkezleri Golf alanları Oteller 100 milyon metrekare gayrimenkul.

17 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ FIRSATLAR MASADA GYİAD Başkanı Burcu Akdarı, Selanik ziyaretinde 'Money Show' adlı ekonomi zirvesinde yaklaşık 300 işadamına yaptığı konuşmanın büyük ilgi gördüğünü ifade ederek, şöyle konuştu: "Konuşmam bitince Yunan işadamları bizler üzerinden Türk işadamlarıyla irtibata geçmek için uzun kuyruk oluşturdu." Borsa'da genel kurul bugün yapılacak İMKB'de bugün genel kurul toplantısı yapılacak. Toplantıda özel sektörün borsa yönetimine girecek üyeleri belirlenecek İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda olağan genel kurul toplantısı bugün saat 14.00'te yapılacak. Yeni Kanun Hükmünde Kararname'ye (KHK) göre 3 kişi seçecek olan aracı kuruluşların isimler üzerinde anlaştığı belirtiliyor. Kulislerde hükümetin başkan ve kendi atayacağı 3 üyeyi ay sonuna doğru açıklayabileceği konuşuluyor. Resmi Gazete'de 2 Aralık'ta yayımlanan KHK'ya göre, yönetim kurulunda başkan dahil üye sayısı 5'ten 7'ye çıkmıştı. 3 ÜYE İÇİN SEÇİM YAPILACAK Yeni Kanun Hükmünde Kararname'ye göre, kamu hem başkanı atayacak hem de 3 üyeyi belirleyecek. Özel sektörün 4 olan üye sayısı da 3'e düşecek. Bugün bu 3 üye için Borsa'da seçim yapılacak. Mevcut yönetimde İMKB'de Yusuf Serbest, Sudi Aydemir, Berra Doğaner ve Mehmet Osmanoğlu görev yaparken aracı kurumları temsilen yeni dönemde Mehmet Osmanoğlu, İlhami Koç ve Cavidan Konuralp'in Borsa'ya getirilmesi bekleniyor. Böylece Aracı Kuruluşlar Birliği A, B ve C grubu üyelerini temsilen eden birer kişiyi yönetime taşımış olacak. Bedelli askerlik izdihamı Dövizle askerlikteki yeni düzenleme Hollanda'da Türk konsolosluklarında talep yoğunluğuna yol açtı Hükümetin dövizle askerlikte öngördüğü yeni düzenleme yürürlüğe girmeden önce askerlik kararı aldırmak isteyen Hollanda'da yaşayan Türk gençleri, konsolosluklara akın etti. Yeni düzenlemede dövizle askerlik bedeli 5 bin 112 avrodan 10 bin avroya yükseltilecek. Yasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar başkonsolosluklara başvuranlar 10 bin avro yerine 5 bin 112 avro ödeyecek. Son günlerde Rotterdam ve Deventer başkonsolosluklarında aşırı yoğunluk yaşanırken, konsolosluk çalışanları yoğun talebe cevap verebilmek için gece geç saatlere kadar mesai yapıyor. Vatandaşlar ise sıra numarası alabilmek için geceden konsolosluk kapısında bekliyor. Türkiye'deki yeni yasal düzenlemeye ilişkin haberlerden sonra dövizle askerlik başvurularında yoğunluk yaşandığını belirten Türkiye'nin Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, gazetecilere yaptığı açıklamada, geç saatlere kadar çalışarak, vatandaşların taleplerine cevap vermeye çalıştıklarını söyledi. Son 4 günde binden fazla vatandaşın işlemlerini tamamladıklarını kaydeden Oral, dövizli askerlik işlemlerinin diğer işlemlere göre daha uzun sürdüğünü, bu çerçevede müracaat edip de sırası gelmeyenlere telefonla bilgi verdiklerini anlattı. "Elbette buranın da bir kapasitesi var, ama biz tüm personelimizi seferber ettik" diyen Oral, şöyle konuştu:

18 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ "Gerçekten canla başla çalışıyorlar. Elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Fakat buranın da bir işlem kapasitesi var. Vatandaşlarımızı sıraya koyarak işlemlerini diğer servisteki arkadaşları da buraya kaydırarak bitirmeye çalışıyoruz. Doğal olarak zaman alan bir süreç. Mümkün olduğunca işlemleri basitleştirmeye çalışıyoruz. Ankara ile de konuşarak hangi bölümleri hızlı yapabiliriz diye canla başla arkadaşlarımız ellerinden geleni yapıyorlar. Mesai saatleri geç saatlere kadar sarkıyor." Vatandaşlara başkonsolosluğa gelmeden önce internetteki sayfalarında yer alan bilgileri okumaları tavsiyesinde bulunan Oral, istenen belgelerin eksiksiz olmasının işlemleri kolaylaştırdığını söyledi. GECEDEN SIRAYA GİRİYORLAR Rotterdam Başkonsolosluğu önünde aşırı yoğunluk yaşanırken, bazı vatandaşların sıra numarası alabilmek için geceden sıraya girdiği görüldü. Eski uygulamadan yararlanabilmek için erken saatlerde başkonsolosluğa geldiğini belirten elektrik mühendisi Kamil Kocabaş, 276. sırada olduğunu ve işlemlerinin muhtemelen yarına sarkacağını söyledi. Kocabaş, mevcut kriz ortamında 10 bin avroyu ödemenin kendilerini sıkıntıya sokacağına işaret etti. Gazetecilere açıklamada bulunan Hollanda Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu (HTİKDF) Başkanı Arif Yakışır, askere gitmek isteyen vatandaşların konsolosluklara akın ettiğini belirterek, "Bir sivil toplum kurumu başkanı olarak Rotterdam Başkonsolosluğunun yoğun talebe hızlı cevap verdiğini gördüm" diye konuştu. CHP İş Bankası'nı bırakmalı. Çünkü... Ne ANAP ne DSP ne Adalet Partisi ne de adını bile unuttuğumuz yüzlerce partinin bankası vardı. Hiçbir parti bir banka yönetim kurulunda yer almadı. CHP, siyasi ve ekonomik ahlakla bağdaşmayan bu durumu düzeltmeli. Sanıyorum, CHP nedeniyle yorulan bankanın Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince de bu fikre destek verecektir Oysa çok da heyecan verici bir çıkış yapmıştı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu... Başbakan'ın 1930'ların Türkiyesi'nde tek parti iktidarından zulüm gören Dersimli Kürt Alevisi kökenli vatandaşlarımızdan devlet adına özrünün ardından... O da "Tazminat ödensin" konusunu gündeme getirdi. Biz de büyük bir heyecan ve safdillikle kendisine destek verdik. Üstüne üşenmeyip, düşünüp bir de öneri getirdik: "Ülkemiz içinde 70 yıldır kırgınlığa neden olan Dersim olayının çözümü için, Sayın Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi, mağdur olup sürülen vatandaşlarımızın hakları teslim edilsin. Bunun için gerekli para da CHP'de var. İş Bankası'ndaki 4.5 milyarlık hissesini satıp ödeyebilir. Bu İş Bankası için de Türk mali sistemi için de iyi olur. Bankanın üzerinde duran ve değerini düşüren siyaset gölgesi de ortadan kalkar" dedik. Yazı linkte var. ( 2011/11/26/chp-dersimicin- isbankasini-satmali) Herkes için kazandıran bir formül. Tazminat karmaşası Ama... Sayın Kılıçdaroğlu, hafta sonunda iki farklı açıklamayla konuyu çıkmaza soktu. Birinde, "Konu Ermeni iddiaları gibi tarihçilere bırakılmalı" dedi. Diğerinde ise "Başbakan yetmez Cumhurbaşkanı Gül de özür dilesin." Şunu çok iyi tecrübe ettim ki, siyaseti referans alarak bir ekonomi yazısı yazabilmek çok zor. Çünkü ikisi de taban tabana zıt açıklamalar. -Bir böyle diyor: Dersim olayını Ermeni diyasporasının 'soykırım' iddialarında olduğu gibi tarihçilere bırakalım demek, işi çıkmaza sokmak. Ermeni iddialarına karşı Türkiye'nin tutumu ortada. Türkiye devleti bugüne kadar Ermeni iddiaları karşısında herhangi bir tazminat da ödemedi. Sanırım, Sayın Kılıçdaroğlu da bu saatten sonra Ermeni diyasporasının o iddialarına karşı tutum değiştirmez.

19 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Öte yandan Dersim olayını Ermeni iddilarıyla aynı safta değerlendirmek, Kemal Kılıçdaroğlu'nu hemşerilerinin gözünden düşürebilir. Çünkü Dersim kökenli vatandaşlarımız 70 yıldır kendilerine yapılan zulme büyük bir inançla sahip çıkıyor. Kemal Bey'in konuşmaları, hemşerilerinin söylediklerini de riske atıyor. -Kemal Bey bir de şöyle diyor: "Cumhurbaşkanı da özür dilesin." Oysa bu sözler bir önceki açıklamasıyla taban tabana ters. Çünkü Cumhurbaşkanı özür dilerse, Türk devletine resmi olarak mağdur olan vatandaşlarımızın tazminatını ödemek düşüyor. CHP, özür dileyip olayın mali yükünü paylaşma fikrini ise hiç gündeme getirmiyor. Evini satana kötü haber Süresine bakılmaksızın satılan tüm gayrimenkullere gelir vergisi getiren yasa taslağı hazırlanıyor. Değişiklik önerisi kabul edilirse vatandaş satın aldığı evini ilk yıl satarsa elde ettiği kazancın neredeyse tamamı, sonraki yıllar ise kademeli olarak belli bir kısmı vergiye tabi olacak. Süre 10 yılı aşarsa kazancının yüzde 10'u vergiye tabi olacak... Habertürk'ün haberine göre; Maliye Bakanı Mehmet Şimşek "Vergi kanunları gözden geçirilecek" diye beyanat verince vergi dünyasında yeni düzenlemelere dair neler yapılacağı konusunda tahmin ve duyumlar da havada uçuşmaya başladı. Bunlardan birisi de Bakanlık'ın üzerinde çalıştığı yeni Gelir Vergisi çalışmasında olduğu ifade edilen ev ve diğer gayrimenkullerin satışında şimdiye kadar uygulanan 5 yıllık süre sınırının kaldırılması. Halen evini, dükkânını, arsasını 5 yıl elinde tutanlar bunları sattıklarında vergi ödemiyor. 5 yıldan önce ise satış yapılırsa alış ve satış arasındaki farkın tamamı vergiye tabi oluyor. Verginin adı 'Değer Artış Kazancı'. Fakat örneğin 2011 için 8 bin liralık tutar vergiden istisna. 8 bin liranın üstündeki kazanç gelir vergisine tabi. 10 YILIN ÜSTÜ YÜZDE 10 Yeni düzenlemeyle 5 yıl sınırının kaldırılacağı, ev satılırken alınacak değer artış kazancının kademeli olarak vergilendirmesinin düşünüldüğü ifade ediliyor. Edinilen bilgilere göre hazırlanan çalışmada gayrimenkulün satın alındıktan sonra ilk yıl elden çıkarılması halinde alım satım fiyatı arasındaki farkın hemen hemen tüm tutarı vergiye tabi olacak. İkinci yıl satılması halinde yüzde 80, üçüncü yıl yüzde 60, dördüncü yıl yüzde 40, beşinci yıl yüzde 20'si vergiye tabi olacak. Kaynaklar 10 yıl elde tutulduktan sonra satılacak gayrimenkul için kazancın yüzde 10'u tutarında vergi alınması fikrinin ağır bastığını ifade ediyor. ENFLASYON FARKI DÜŞECEK Bu durumda yıllık evlerin alım satım tutarları arasında büyük tutarlar oluştuğu için vergi matrahı büyük görünecek. Ancak 'değer artış kazaçları'nda vergi matrahı hesaplanırken enflasyon farkı düşülüp, aradaki fark vergilendiriliyor. Örneğin 20 yıl önce 10 bin liraya alınan evin bugünkü değeri 200 bin lira ise aradaki 190 bin değil 20 yıl boyunca enflasyon farkı düşüldükten sonra kalan tutar kabul ediliyor. 20 yılda enflasyon evin değerini 10 bin liradan 100 bin liraya çıkarmışsa aradaki 100 bin lira dikkate alınacak. 100 bin liranın da yüzde 10'u olan 10 bin lira vergi matrahı olarak kabul edilecek. 8 bin lira vergiden muaf olduğu için 2 bin liranın vergisi ödenecek. Böylece şimdiye kadar gayrimenkulü 5 yıldan az elinde tutarak elde ettiği gelirin tamamını beyan edenler daha az tutar beyan ederek daha az vergi ödeyecek. Ancak 5 yıldan fazla elinde tutup hiç vergi ödemeyenler artık miktarı düşük de olsa vergi ödemek zorunda kalacak.

20 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ BABADAN KALMA EVE VERGİ YOK Değer artış kazancı her yıl mart ayı sonuna kadar gelir vergisi beyannamesi ile veriliyor. Eğer kişi bu kazancını gizlerse vergi kanunlarına göre bir kat ceza ve yasal faizlerini ödemek zorunda kalıyor. Diğer yandan satılan ev vatandaşlara eğer miras kalmışsa bu durumda vergi alınmaması için ayrı bir düzenleme yapılacağı ifade ediliyor. Böylece babadan kalma evini satan vatandaş herhangi bir vergi ödemeyecek. Vergi sadece ev alıp satanlar ile sınırlı kalacak. Vakko ismini kimse alamaz SABAH'ın "ünlü markalara koruma kalkıyor" haberinin ardından harekete geçen devler, Patent Enstitüsü'ne başvurarak yeni düzenlemedeki boşluğu düzelttirdi. TPE markalarla bir araya gelerek ünlü isimleri koruyacak ek düzenleme hazırlıyor SABAH'ın 'Vakko Manavı Google Kasabı yolda' başlığıyla gündeme taşıdığı Türk Patent Enstitüsü'nün (TPE) yeni marka tescil düzenlemesinde tanınmış markalara özel koruma geliyor. Marka haklarında genel korumacılıktan sektörel korumacılığa geçen TPE'nin yeni düzenlemesiyle, kurumdan "tanınmış marka" tescili alan firmalar, bu değişiklikten muaf tutulacak. Yani kimse Vakko markasını farklı sektörlerde kullanamayacak. TPE yakın zamanda konuya ilişkin yeni bir tebliğ de yayımlayacak. En az 100 bin markayı ilgilendirmesi beklenen TPE'nin yeni kararı özellikle ünlü markalarda endişe yaratmıştı. Bunun üzerine TPE 27 ve 28 Kasım'da bilgilendirme toplantıları gerçekleştirdi. Ünlü markaların da yer aldığı toplantılarda TPE Markalar Daire Başkanı Mustafa Dalkıran söz konusu değişikliğin "tanınmış markalar için geçerli olmayacağı", tebliğ ile kendilerine tanınan takdir yetkisi gereğince tanınmış markaların ve tescilli hak sahiplerinin korumasının sağlanacağı ve tanınmış markalara ilişkin ayrıca bir tebliğ yayımlanacağını söyledi. MARKA KORUNACAK Ünlü markalara rahat bir nefes aldıran açıklama yıllardır marka değerine yapılan yatırımları da koruma altına almış oldu. TPE'nin yeni sisteminde bugüne kadar genel olarak 'mağazacılık' olarak adlandırılan 35. sınıf uygulaması, artık ürün ve hizmetlere göre 45 ayrı alanda tescillenecek. Örneğin; 'A' isimli tekstil firması bugüne kadar 35. sınıfta tescil yaptırdığında 'mağazacılık' alanında diğer tüm sektörlerdeki 'A' isimli markaların tescil hakkını elinde bulunduruyordu. Değişiklik sonrasında TPE, 'A' isimli tekstil firmasının sadece tekstil alanında mağazacılık sınıfını kapatmasına ve diğer sektörlerin ya da başka ürün satışı yapanların da 'A' ismini bu sınıfta tescil ettirebilmesine olanak tanıdı. Ancak bu uygulamadan "tanınmış marka" tesciline sahip isimler muaf tutulacak. '85 YILDIR MARKAMIZA YATIRIM YAPIYORUZ' Değişiklik özellikle dev markaları yakından ilgilendiriyor. Türkiye'nin en fazla tanınan markalarından biri olan Vakko'nun Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Jeff Hakko, "Vakko ismi TPE tarafından özel olarak korunan bir marka. Yeni uygulama çerçevesinde de bu koruma bu şekilde devam edecek. 85 yıldır markamıza yatırım yapıyoruz. Bu tarz düzenlemeler yapılırken bu değerler göz önüne alınmalı. TPE ile görüşmelerimizde bunun teyidini aldık" şeklinde konuştu.