Avrupa, Irkçı Saldırılar ve Irkçı Yasalarla Kuşatılıyor

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Avrupa, Irkçı Saldırılar ve Irkçı Yasalarla Kuşatılıyor"

Transkript

1 Fiyatý 1.- Sayý: 5 Temmuz 2008 Avrupa, Irkçı Saldırılar ve Irkçı Yasalarla Kuşatılıyor Almanya Danimarka Avusturya Irkçı Saldırılara SON Almanya nın Ludwigshafen şehrinde başlayan ve halen devam eden yangınlar -kundaklamalar sürerken Anadolu Federasyonu başlattığı Irkçı Saldırılara Son kampanyası devam ediyor... Danimarka da Irkçı Saldırı Avrupa da ardı arkası kesilmeyen ırkçı saldırılar devam ediyor. Bu kez ırkçıların hedefi Danimarkada yaşayan 16 yaşındaki Deniz di. Danimarka nın başkenti Kopenhag da ırkçıların saldırısına uğrayan 16 yaşındaki Deniz Özgür Uzun komadan çıkamadı. Artık bu saldırılara dur diyecek kimse yokmu? Avusturya da Irkçı Saldırı Avusturya`nın Niederösterreich eyaleti Leobersdorf kasabasında 8 Mart akşamı saat civarında yolda yürüyen üç kardeşe sataşan 8 kişilik nazi kılıklı grup 17 yaşındaki Hasip Kıvrakdal`ı bıçakladı.

2 Yeni bir sayıyla tüm okurlarımızı selamlıyoruz. Sözü uzatmadan gündemimize girelim. Gündemimiz yabancı olmaktan kaynaklanan sorunlarımız ve ülkemiz halkına karşı olan duyarlılığımızdan kaynaklı olarak ülkemizde yaşanan sorunlardır. Elbette ki bu sorunlar saymakla bitmez. Ama bizler Anadolu Federasyonu olarak tüm sorunlarımızı tek tek gündeme getirip, çözüm yolları üretmek konusunda iddialıyız. İDDİAMIZ ŞUDUR: Yurtdışında yaşadığımız sorunların temelinde örgütsüzlük vardır. Var olan örgütlülükler ise ya milliyetçilik, ya dincilik, ya da kafatasçılık üzerine şekillenmiştir. Ve bunların hiçbirinin de derdi Avrupa da yaşayan insanlarımızın sorunlarını çözmek değildir. Sorunları biz çözeriz. Peki, bugünkü durumumuz bu sorunları çözmeye yeterli midir? Hayır değildir. Örgütlülük konusunda toplumumuz içinde büyük bir boşluk vardır. Siyasi-ideolojik olarak çözümler noktasında doğru çizgideyiz. Ama önemli olan bu doğru çizginin örgütlülüğe dönüşmesi, somut hale gelmesidir. Bu imkânsız mıdır? Hayır. Çalıştıktan, emek verdikten ve iddia ve misyon sahibi olmanın bilincine vardığımızda; halkımızın sorunlarına sadece doğru çözümlemeler getiren olmanın ötesinde, halkımızın öncüsü, örgütçüsü ve sığınacak tek doğru yeri olduğumuzu hayat içinde de ispatlayabiliriz. Doğru yoldayız. Doğru yolda ilerlemeye devam edecek gücümüz ve perspektifimiz vardır. Ve en önemlisi de kendimize güvenimiz vardır. SORUNLARIMIZ SOMUTTUR ÇÖZÜMLERİMİZ DE SOMUT OLMALI SORUNLARIMIZ SOMUTTUR, ÇÖ- ZÜMLERİMİZ DE SOMUT OLMALI Avrupa da bugün güncel olarak en büyük sorunlarımızdan biri ırkçılıktır. Elbette ki ırkçılık sadece bizim sorunumuz değildir. Irkçılık bir toplumu çürüten en büyük dejenerasyondur dersek yanlış olmaz. Yani bugün bizim Avrupa da karşılaştığımız ırkçı saldırılar asıl olarak içinde yaşadığımız toplumların çürümesinin, gericileşmesinin göstergesidir. İslamcıların iddia ettiği gibi biz Müslüman bir toplumdan geldiğimiz için ırkçı saldırılara maruz kalmıyoruz. Öyle olsaydı, Hıristiyan kökenli siyahiler bu saldırılara maruz kalmazdı. Türk olduğumuz için de ırkçılığa uğramıyoruz. Irkçılık, kapitalist toplumun bir hastalığıdır. Kökeninde de sınıfsal gerekçeler vardır. Emekçi güçleri bölmenin, ezmenin, parçalayıp yönetmenin baskıcı yöntemlerinden sadece bir tanesidir. Öyleyse ırkçılığa karşı mücadele de bu çerçevede ele alınmak zorundadır. Sorun bir düzen sorunudur ve sadece ne idüğü belirsiz birkaç ırkçı faşist parti ve grubun varlığı değildir. Irkçı saldırıların temelinde yasal anlamda içinde yaşadığımız toplumlarda eşit haklara sahip olmamak vardır. Yani ırkçılığın temelinde yasal sorunlar vardır. Bu yasal sorunlar var olduğu müddetçe ırkçı örgütlenmeler ve saldırılar da sürekli olarak besleneceklerdir. Sorunun başlangıcında bu gerici ve ilkel yasalar varsa, o zaman çözümün adresi de bellidir. Irkçılığa karşı mücadele de haklar ve özgürlükler mücadelesindedir. İşte ne İslamcısı, ne milliyetçisi, ne kafatasçısıyla var olan örgütlülükler bu perspektife sahip olmadıkları için çözüm konusunda da iddialı ve misyon sahibi olamazlar. IRKÇILIĞIN YASAL TEMELLERİ Bugün yaşadığımız tüm ülkelerde yabancılar için ayrı yasalar vardır. Bunlara Yabancılar Yasası vs demektedirler. Bu yasalar gün geçtikçe haklar ve özgürlükleri sınırlıyor. Bugün BM İnsan Hakları Beyannamesini dilden düşürmeyenlerin en büyük ikiyüzlülüklerinden biri de bu yasaların varlığıdır. Yani İnsanlar eşittir, hak ve özgürlükler kısıtlanmamalıdır AMA yabancılar yaşadıkları toplumla eşit değildir ve yabancıların hak ve özgürlükleri kısıtlanabilir!. Biz bunu kabul etmiyoruz. Tüm dünya başka düşünüyor olabilir. Tüm Avrupa ülkeleri bu yasal ayrımcılığı kurumsallaştırmış olabilir. Biz de bunca kurumsallaşmış olan bu yasal ayrımcılığa meydan okuma cüretine ve iddiasına sahibiz. Gücümüzü doğrudan yana, haklıdan yana olmaktan alıyoruz. Meşruluğumuzdan alıyoruz. Dünya halklarının tarih içerisindeki direnişçi geleneklerinden bu gücü alıyoruz. Ludwigshafen lar Sadece Neo-Nazi lerin İşlediği bir İnsanlık Suçu Değildir: Son aylarda birçok ırkçı saldırı yaşadık. Bunların birçoğu bugün Faili Meçhul dür. Oysa toplumsal olaylar hiçbir zaman polisiye olaylarla karıştırılamaz. Evet, polisiye anlamda bu yıl yaşadığımız onlarca Diri Diri Yakma Eylemi faili meçhuldür. Ama gerçek anlamda öyle değildir. Avrupa halklarına yönelik çıkartılan her yeni hak ve özgürlük gaspı amaçlı yasalar öncelikli olarak yabancılara yönelik uygulanıyor. Şöyle diyelim: Yasal olarak devletler tarafından ayrımcı uygulamaya maruz kalan yabancılara yönelik ayrımcılık meşrulaştırılıyor. Neo-Nazi örgütlenmeleri de bu yasalarla saldırılarını meşrulaştırma zemini buluyorlar. Tabi bir yandan da ırkçılığın resmi olarak yasak olması ise işin en trajik-komik yanıdır. Eğer ırkçılık yasak ise ayrımcı yasalar neden yasaklanmıyor Hayır, bu bir demagojiden ibarettir. Sorun sadece kafatasçı ve çağdışı faşist anlayışların insanlık dışı saldırıları değildir. Sorunun temelinde ayrımcı Yabancılar Yasası vardır, Yabancılar Yasası 2 ile anti-terör yasalarını birleştiren anlayış vardır. Bu çerçevede; Irkçılığa karşı mücadele ile Yabancılar Yasası2 ye, Hartz IV e ve 129. maddelere karşı mücadele birbirinden ayrılamaz. Anadolu Federasyonu olarak bu yasalara karşı mücadeleyi hak ve özgürlük mücadelesi olarak değerlendiriyoruz. Bundan dolayı günlük faaliyetlerimize de bunlar damgasını vuruyor. Bu mücadeleyi daha bir genişletmeli ve tüm halkımıza yaymalıyız. Bunun yolu da örgütlenme, örgütlenme ve yine örgütlenmeden geçiyor. Örgütlenmek de emekten, her kapıyı çalmaktan, bıkmadan usanmadan insanlarımıza bu gerçekleri anlatmaktan geçiyor. Ludwigshafen Bir Turnusol Olmuştur: Ludwigshafen de dokuz insanımız diri diri yakıldı, altmış insanımız da yakılarak yaralandı. Peki, yapılan tartışmalar neydi? Veya toplumumuz adına hareket ettiğini iddia eden örgütlenmelerin politikaları neydi? Bunlara baktığımızda doğrunun da ne olduğunu görürüz. Dokuz insanımızın yakıldığı günler yapılan tartışmaların odağında cenazelerin kimin erkânına göre gömüleceği vardı. Alevi erkânına göre olmalı tartışması yapılırken; Tayyip Erdoğan dokuz insanımızın kanını AB ye girme girişimlerine pazarlamaya başladı. Diri Diri Yakma kültürü kimin kültürüdür? Bu kültür Nazilerin kültürü olduğu kadar, ülkemizin başına çöreklenen zalimlerin de kültürüdür. Bu anlamda bu rejimin temsilcileri diri diri yakılan insanlarımızın temsilcisi olamazlar. Ne yazık ki, yapılan anlamsız tartışmaların gölgesinde Erdoğan gibiler insanlarımızın kanları üzerine Almanya yı sıkıştırmaya çalışanların politikalarının aracı durumuna getirilmiştir. İşte örgütsüzlüğümüzün en yakıcı örneği budur. Bir yandan yakma saldırıları yaşanırken kalkıp da cenazelerin nasıl defnedileceği tartışması gereksiz bir tartışmaydı. Örneğin aynı günlerde ARD deki Alevi halkımıza yönelik aşağılamaya karşı onbinlerce insan sokaklara dökülebilirken; dokuz insanımızın katledildiği, altmış insanımızın yaralandığı bir olayda aynı tepkiyi gösteremedik. Adeta Anadolu Federasyonunun yaptığı çapı küçük de olsa eylemlilikler tek eylemlilikler olmuştur. Bu da şunu gösteriyor: Bu halkın temsilcisi biziz. Perspektifimiz doğru, taleplerimiz meşrudur. O halde buna uygun örgütlenmeliyiz. Kendimizle birlikte halkımızın umutlarını da, taleplerini de büyütmeliyiz. Yine aynı süreçte demokratik yapılanmaların çoğu da sessiz kalmıştır. Adeta seyirci olmuştur. Bir yandan ortada Tayyipler boy gösteriyorken sahne tamamen onlara bırakılmıştır. Türkiye nin burjuva basını da, Alman basını da adeta saldırıların boyutunu yok sayarak, sözde itidal çağrısı yapmaktan geri kalmamıştır. Sanki tüm bunlar gerçekleri yok sayacakmış gibi Oysa dokuz insanımız katledilmiş, altmış insanımız yaralanmış ve bu saldırılarla halkımız üzerine faşist terör korkusu sindirilmeye çalışılmıştır. TÜM HALKIMIZA ÇAĞRIMIZDIR İddiamız büyüktür. İddiamızı gerçekleştirecek dirayete sahibiz. Halkımızın yeri Anadolu Federasyonudur. İçinde yer almamız gereken mücadele haklar ve özgürlükler mücadelesidir. Irkçılığı böyle geriletebiliriz, ayrımcı yasalara ancak ve ancak birlik olduğumuzda mücadele edebiliriz. Çocuklarımızın geleceğini ancak böyle sağlama alabiliriz. Toplum olarak horlanmaya, ezilmeye, yok sayılmaya ancak böyle cevap verebiliriz. Yeniden yakılmalara maruz kalmamak için ırkçı saldırılara, ayrımcı yasalara karşı saflarımızda mücadeleye katılmalıyız. Bizler Anadolu halklarının evlatlarıyız, Anadolu halklarının temsilcisiyiz. Kurumlarımızda Anadolu kültürü, halk kültürü yaşatılır. Tüm halkımız kurumlarına sahip çıkmalıdır. Anadolu Federasyonu olarak çıkardığımız gazetemizi tüm tanıdıklarımıza okutalım. Bu gazete bizim, hepimizin gazetesidir. Gazetemizi güçlendirmek örgütlenmemizi ve toplumsal olarak varlığımızı güçlendirmektir. Bir dahaki sayımızda buluşana kadar tüm Anadolu halklarına saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz.

3 Araştırma/İnceleme Almanya da her yıl sigara kullanımına bağlı olarak hayatını kaybeden insan sayısı 100 bin, alkol ve ona bağlı rahatsızlıklardan dolayı hayatını kaybedenlerin sayısı ise 50 bin kadardır. Almanya da kumar hastası olan ve tedaviye ihtiacı olan 80 bin kişi yaşıyor. Yine Almanya da ilaç bağımlısı olan ve bu konuda bir tedaviye ihtiyaç duyanların sayısı yaklaşık 1,5 milyondur. Toplumsal Bir Sorun Olarak Yasal Uyuşturucu Bağımlılığı Bağımlılık bahsedilince hepimizin aklına, sokaklarda perişan bir halde yaşayan evsiz, elinde içki şişesi olan kişiler yada her halinde normal olmadığını gözlemlediğimiz yasadışı uyuşturucu kullanıcıları gelir. Bunlarıda kullandıkları maddeye bakmadan tek sınıf uyuşturucu bağımlısı olarak damgalarız: Eroin bağımlıları ya da eroinmanlar. Gerçektende toplumun sadece eroin bağımlıları diye bir problemimi var, yoksa kendi gerçekliğimizden kaçarak, günlük yaşamımızda kopamadığımız, bir nevi bağımlısı olduğumuz davranışlarımızı bu sınıflandırma ile korumaya çalışıyoruz? Nede olsa, başkasının ayıbını ortaya koymak, kendimizinkini gizlemek için iyi bir araç olur. Özellikle son yıllarda basın yayın organlarının ön plana çıkardığı, hep yasadışı uyuşturucu kullanıcıları ve onların sebep oldukları sorunlar olmuştur (işlenen suçlar, tinercilerin işledikleri cinayetler). Onların trajedik yaşamlarını ortaya koyarak prim yaparken, toplumun genelini ilgilendiren sorunlar ya da sorunlar yumağı es geçilmektedir. Çünkü, sonuçta hayatlarını yasadışı uyuşturucu madde kullanarak kaybeden 1300 insanın acı gerçekliği karşımızda duruyor (Almanya da 2006 yılında hayatını kaybeden bağımlı sayısı). İnsanların korkuları ile bir nevi prim yapılıyor. Acaba olayın iç yüzü, Televole medyasının ileri sürdüğü gibi? Yani bizim üzerinde önemle durmamız gereken, belkide insanlığın sonunu getirecek bir problemle karşı karşıyamıyız? Sorunun cevabı her ne kadar kesin evet olmasada, önemli bir sorunla karşı karşıya olduğumuz kesin. Ama, sorunun muhatabı olanlar yasadışı uyuşturucu bağımlıları olduğu kadar, yakın akrabalarımız arasındaki bir alkol kullanıcısı ya da sigara tiryakisi olabilir, ya da elini saygıdan öptüğümüz, ilaçsız yaşayamayan yaşlı bir aile büyüğümüzde olabilir. Yani sorunu sadece eroinmanlara indirgeyerek, buzdağının altındaki önemli bir gerçeği gözardı etmiş oluruz. Nedir bu gerçek? Bugün gerek Almanya da gerekse diğer tüm ülkelerde yasadışı uyuşturucu bağımlıların yarattığı sorundan daha büyük bir sorunla karşı karşıyayız. O da, yasal uyuşturucu kullanıcıları diye tabir ettiğimiz, alkol, sigara, ilaç, aşırı çalışma, aşırı seks, aşırı alışveriş, aşırı spor ya da aşırı bilgisayar tutkunlarıdır. Eroin bağımlıları gibi sefil bir yaşamları olmadığı için toplum tarafından sorun sahibi olarak fark edilmeyen, hoşgörü ile yaklaşılan geniş bir kesimle karşı karşıyayız. Burada kısaca toplum tarafından pek gözönünde bulundurulmayan yasal uyuşturucu bağımlılarına değineceğim. Konunun önemini vurgulamak için, bir kaç sayı vermek istiyorum. Almanya da her yıl sigara kullanımına bağlı olarak hayatını kaybeden insan sayısı 100 bin, alkol ve ona bağlı rahatsızlıklardan dolayı hayatını kaybedenlerin sayısı ise 50 bin kadardır. Almanya da kumar hastası olan ve tedaviye ihtiacı olan 80 bin kişi yaşıyor. Yine Almanya da ilaç bağımlısı olan ve bu konuda bir tedaviye ihtiyaç duyanların sayısı yaklaşık 1,5 milyondur. Bunlarında büyük bir kısmını yaşlı insanlar ve kadınlar oluşturuyor (erkeklere göre iki kat daha fazla). Bu sayıları, yukarıdaki 1300 eroin kaynaklı ölüm olayı ile karşılaştırınca, aslında sorunun eroinmanlardan çok, toplumun büyük bir kesimini oluşturan bireyleri kapsadığını görürüz. Fedaral Almanya Uyuşturucu Danışmanın son bir kaç yıldır yayınladığı raporlarda da yasadışı uyuşturucu madde bağımlıların sayısında bir düşmenin olduğu yönündedir. Buna karşılık özellikle gençler arasında sigara ve alkol kullananların sayısında bir artış olduğuda, yayınlanan son raporlarda tesbit edilmiş. Toplum tarafından pek bilinmeyen diğer bir bağımlı grubunu ise ilaç kullanıcıları oluşturur. İlaçların sadece yasadışı uyuşturucu madde kullanıcılarının bir sorunu olmadığını, toplumda saygı gösterdiğimiz yaşlı ninelerimizi, dedelerimizi kapsayan bir boyutuda var. Piyasada özellikle bağımlıların rağbet gösterdikeri ilaçların başında Benzodizepine ve Barbiturate gelir. Benzodiazepine piyasada Valium ve Librium adlarıyla satılmaktadır. Hafif sakinleştirici ilaçlar sınıfına dahildir. Korku, uykusuzluk ve epilepsi rahatsızlıklarında kullanılır. Barbiturate ağır fiziksel bağımlılık yapar ve alkol ile alınması hayati tehlikeye yol açar. Alındıktan sonra hemen bırakılması tehlikelidir, ölümlere sebebiyet verebilir. Bu tehlikelerine rağmen Alman Çocukları Koruma Derneğinin, 1995 yılındaki verilerine göre, bu ilaç yaş grubundaki çocukların yaklaşık % 10 una ev doktorları tarafından tedavi amaçlı verilmiştir. Bu verilere göre, yaşlılardan sonra en büyük risk grubunu çocuklar oluşturuyor. Almanyada en çok yazılan ilaçlar ağrı kesiciler, sakinleştirici ya da uyku hapları olmaktadır. Piyasada satılan ilaçların yaklaşık % 6 sının bağımlılık yapıcı potansiyeli vardır. En basit deyimiyla astma tedavisinde kullanılan bazı ilaçların bile bağımlılık yapıcı etkisi vardır. İlaç bağımlıları diğer bağımlılar gibi dikkat çekmedikleri için, sayıları gizli kalmakta ve toplum tarafından pek fark edilmemektedirler. Özellikle merkezi sinirsistemi üzerinde etkili olan pek çok uyarıcı sınıfına dahil ilaçların, ağır psikolojik bağımlılık yapıcı etkilerinden dolayı, hemen bırakılmaları durumunda, intihar tehlikesi ortaya çıkar. Bu tür ilaçların doktor kontrolünde bırakılması ya da dozajlarının düşürülerek bırakılmasına çalışılmalıdır. Toplum tarafından yaygın bir kanıya göre iyi doktor, ilaç yazan doktordur. Mutlaka hastalıkların tedavisinde ilaçlar yararlı maddelerdir. Ne varki her şeyi yerli yerinde ve yeterli miktarda kullanmak esas olmalıdır. İlaçların etkilerini ve uzun süreli kullanımlar sonucu ortaya çıkacak yan etkileri konusunda bilgilenmek önemlidir. Yoksa doktorların her yazdığı ilacın, derdimize derman olacağı düşüncesi yanlıştır. İlaç kullanımı konusunda diğer bir sorun yaratan alan, internet üzeri yapılan ilaç satışlarıdır. Her ne kadar, internet ortamında satılan ilaçlar eczanelerde satılanlara göre daha ucuz olsada, eczanade size sunulan danışma imkanından yoksun kalırsınız. Ayrıca, bu şeklilde bir ilaç pazarlamanın tüketimi artırıcı bir fonksiyonu olduğunuda düşünüyorum. Özellikle suç işlemeye meyilli bağımlıların, bu ortamlarda daha rahat bir şekilde ilaçlara ulaşabileceklerinide gözönünde bulundurmak gerekiyor. Günlük yaşamımızda kullandığımız pek çok maddenin bağımlılık yapıcı potansiyelini gözönünde bulundurarak, bu tür maddelerin kullanımında çocuklarımıza örnek olmamız gerekir düşüncesinden de hareket ederek, dikkatli davranılmalıdır. Bu tür maddelerin kullanımlarının hiç bir zaman sorunlarımızın çözümünde yardımcı olamayacığı gerçeğini gözönünde bulundurmak gerekiyor. Bağımlılık sorunu ortaya çıkmışsa zamanında bir uzmana başvurulması ve yardım alınması tüm aile bireyleri için faydalı olacaktır. Sağlıklı ve ilaçsız günler dileğiyle... Erdal Cenan Sosyal Hizmet Uzmanı/Terapist erdal-cenan@web.de Kaynak: Cenan,Erdal (2008): Bağımlılık, Bağımlı aileleri ve onlarla çalışan uzmanlar için el kitabı, Köln

4 ANADOLU FEDERASYONU KAMPANYASI SÜRÜYOR... Hamburg Berlin Irkçı Saldırılara SON!.. Köln Almanya nın Ludwigshafen şehrinde başlayan ve halen devam eden yangınlar -kundaklamalar sürerken Anadolu Federasyonu başlattığı Irkçı Saldırılara Son kampanyası ile sorumluların yargılanmasını ve yabancılar üzerinden yürütülen politikaların son bulmasını istemeye devam ediyor. Bu çerçevede Almanya da 9 insanımızın can verdiği Ludwigshafen deki yangınla ilgili Berlin de 29 Şubat ta basın açıklaması yapıldı. Yapılan açıklamada yangınların kundaklama sonucu çıktığı düşüncesinin, Avrupa da yaşayan Türkiyeliler üzerinde tedirginlik yarattığı belirtildi. Yangınların sorumlularının ortaya çıkarılması için birlikte hareket etmeli ve sesimizi yükseltmeliyiz denildi. Köln Anadolu Federasyonu da 28 Şubat günü Köln Dom meydanında bir basın açıklaması yaptı. Eylemde yapılan açıklamada, Almanya da peşpeşe çıkan yangınların faillerinin derhal bulunması ve yakalanması istendi. Anadolu Federasyonu Irkçı Saldırılara Son kampanyasını çeşitli eylemlerle sürdüreceklerini açıladı. Almanya nın Dortmund kentinde Dortmund Kültür Merkezi üyeleri şehir merkezinde semt pazarında yürüyüş çağrısı yapıldı ve el ilanları dağıttılar. Anadolu Federasyonnu gazetesinin tanıtımı ve satışları yapıldı. Ayrıca Dortmund Kültür Merkezinde 2 Mart günü yabancılara yönelik saldırılarla ilgili toplantı yapılarak, insanlar bilgilendirildi. Federasyona bağlı Hamburg Anadolu-Der tarafından, 15 Mart Cumartesi günü Altona da açılan stand ve dağıtılan bildirilerle ırkçı saldırılar teşhir edildi. Açılan stand da çok sayıda Türkçe-Almanca bildiri halka ulaştırılırken, ırkçı saldırıların nasıl örgütlendiği ve yayıldığı, bu saldırılara karşı Federasyon tarafından neden böyle bir kampanya başlatıldığı hakkında bilgiler verildi. Ayrıca Anadolu Federasyonu tarafından çıkartılan gazetenin de dağıtım ve tanıtımı yapıldı. Duisburg da faliyetlerini sürdüren Duisburg Anadolu Eğitim Kültür Merkezi de ırkçı saldırılara son kampanyası çercevesince Duisburgda Kahvelere, internete kafelere, lokantalara, marketlere ve halk pazarına yapılan bildiri dağıtımı ve bilgilendirmelerle devam ediyor. Stuttgart Anadolu Kültür Sanat Evi nin panel düzenlendi kampanya hakkında bilgi verildi. Ayrıca son bir ayda yaşanan ırkçı saldırılara da değinilen konuşmada, herkesi bu konuda duyarlı olmaya çağırıldı. Köln Köln de yürüyüş 15 Mart Cumartesi günü Anadolu Federasyonu Köln de, son dönemde artan ırkçı saldırılara karşı bir yürüyüş düzenledi. Saat 13:00 de kitlenin Ebertplatz da toplanmasından sonra Anadolu Federasyonu adına okunan basın açıklamasının ardından yürüyüş başladı. Basın açıklamasında yangınların hala devam ettiği ve Alman devletinin yangınların çıkış sebebi hakkında tatmin edici bir açıklama yapmadığı belirtildi. Aynı zamanda Alman polisin den yardım isteyen ve daha sonra evin den karakola götürülen, iki saat sonra sapasağlam olan genci, yüzünde ağır yumruk darbelerı almış, kafatası parçalanmış, burnu kırılmış bir faziyette hastaneye sevk edilip ve geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Adem Özdamar ın durumundan bahsedilerek Almanya gerçeğine bir kez daha vurgu yapıldı. Yürüyüş boyunca bildiri dağıtımı yapılırken şehir merkezinde de bir çok dükkan ve iş yerine bildiri bırakılarak halk, ırkçı saldırılar hakkında bilgilendirildi. Yürüyüşe JİNEPS gazetesi de katılarak destek verdi. Yürüyüş boyunca Irkçı Saldırılara Son, Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz, Faşizme Karşı Omuz Omuza, Naziler Yakıyor Almanya Bakıyor gibi sloganlar atılarak tepkiler dile getirildi. Neumarkt Meydanı nda Anadolu Federasyonu temsilcisi tarafından okunan Almanca bildiri ile saldırılar bir kez daha lanetlendi. Yürüyüş türküler eşliğinde halaylar çekilmesinin ardından sona erdi.

5 Hazırlayan Eğitim Uzmanı: Dr. Fatma Parla ÇOCUKLARIMIZ Çocuk Ne Yaşıyorsa Onu Öğrenir: Çocuk ilk temel bilgileri ve davranış şekillerini önce içinde yaşamış olduğu aileden alır. İlerleyen yaşıyla beraber aileden almış olduğu bu bilgileri ve davranış şekillerini ana okulu, arkadaş çevresi ve okulda da genişletir. Fakat eğer çocuk yaşına uygun olarak aileden temel bilgileri alamamış ise dışarıda ki bilgiler yani ana okulunda, arkadaş çevresinde veya okulda öğrendiklerini daha kolayca alır. Fakat tam olarakta kendisi için ne iyi ne kötü onun ayrımını yapamaz ve aldığı bilgileri de çoğu zaman nasıl kullanacağını bilemez veya uygun olmayan yerlerde kullanır. Ondan dolayı da çocuk davranışlarından dolayı bocalar ve sorun yaşar. Örnegin evde birçok şeyi yapmaya izinlidir veya yapmak istediği şeyi elde etmek için sınırları zorlar. Fakat çocuk aile dışına çıktığında başka kurallar geçerli olur. Çoğu zaman bu kurallarla nasıl başa çıkacağını bilemez ve içinde bulunduğu ortamın kurallarında farklı davranır. Bu farklı davranış şekli ise çoğu zaman davranış bozukluğu diye adlandırılır. Bundan dolayı bazı göçmen ailelerinin çocukları eğitimi zor olan çocuklar için var olan E- Schule veya Förderschule lere gönderilirler. Bunuda birçok aile anlayamaz ve çok farklı suçlamalarda bulunurlar veya kendilerini haksızlık yapıldığını düşünürler. Ya aile içindeki fertler karşılıklı birbirlerini suçlarlar veya eğiticiler ve çocuğun arkadaşları suçlanır. Çoğu zaman bu yersiz suçlamaları engellemek için çocuğun davranışlarını küçük yaştan itibaren çok iyi gözlemlemek ve ona uygun davranmak gerekiyor. Eğer bir çocuk sürekli elestirilmişse, Kınama ve ayıplamayı öğrenir. Eğer bir çocuk kin ortamında büyümüşse, Kavga etmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk alay edilip aşağılanmışsa Sıkılıp unutmayı öğrenir. Eğer bir çocuk sürekli utanç duygusuyla eğitilmişse, Kendini suçlamayı öğrenir. Eğer bir çocuk hoşgörüyle yetistirilmişse, Sabırlı olmayı öğrenir. Eğer bir çocuk desteklenip, yüreklendirilmişse, Kendine güven duymayı öğrenir. Eğer bir çocuk övülmüş ve beğenilmişse, Taktir etmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk hakkına saygı gösterilerek büyütülmüşse Adil olmayı öğrenir. Eğer bir çocuk güven ortamı içinde yetişmişse, İnançlı olmayı öğrenir. Eğer bir çocuk kabul ve onay görmüşse, Kendini sevmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk aile içinde dostluk ve arkadaşlık görmüşse, Bu dünyada mutlu olmayı öğrenir. MASAL TOPALLAYAN EŞŞEK İLE KURT Eşeğin biri çayırda otluyormuş, bakmış uzaktan bir kurt geliyor, yalancıktan topallamaya başlamış. Kurt yaklaşmış: «Ne oldu sana böyle?» diye sormuş. Eşek: «Bir çitten geçiyordum, ayağıma diken battı; sen şimdi beni yiyeceksin, yiyeceksin ya, bari şu dikeni çıkar, ağzını acıtmasın!» demiş. Kurt kanmış bu söze. Gidip eşeğin ayağını kaldırmış, dikeni aramaya başlamış; o arayadursun, eşek budur ağzın! diyerek bir çifte savurmuş, kurdun dişlerini söküvermiş. Bunun üzerine kurt canı yana yana: «Oh olsun bana!» demiş, «ben babamdan kasaplık öğrendim, ne demeye hekimliğe kalkarım!» Bilmedikleri işlere girişen insanlar da böyle başlarına bela açarlar. PUTÇU Adamın biri tahtadan bir Hermes yontusu yapmış, pazara götürüp satılığa çıkarmış. Bakmış ki alan olmuyor, ille bir alıcı bulayım diye başlamış bağırmaya: «Bu benim sattığım tanrının insana çok iyiliği dokunur, her işinde kazancını artırır.» Oradan biri geçiyormuş, durmuş: «Be adam! O kadar iyiliği dokunursa ne diye satarsın? Sakla da sana iyilik etsin» demiş. Putçu: «Beklemeye vaktim mi var benim? Ben hemen bir yardım istiyorum. Oysa ki bu, acele nedir, hiç bilmez: durur durur da ondan sonra eder edeceği yardımı!» demiş. KARTALLA TİLKİ Dişi bir kartalla dişi bir tilki ahbap olmuşlar: «Birbirimize yakın oturalım da dostluğumuz ilerlesin» demişler. Bunun üzerine kartal havalanmış, ulu bir ağacın tepesine yuva kurmuş, orada yumurtlayıp yavru çıkarmış; tilki de ağacın dibindeki çalılara sokulup orada eniklemiş. Günün birinde tilki azığını aramaya çıkmış; kartalın da karnı açmış, bir şey bulamayınca çalılığa çullanmış, tilki eniklerini kaptığı gibi yuvasına götürmüş, yavrularıyla birlikte yemiş. Tilki dönüp de eniklerini göremeyince işi anlamış, anlamış ama ne yapsın? Dört ayaklı bir hayvancağız, oku yok, kanadı yok: Göklerde uçan kartalı yakalayıp öcünü alamaz ki! Boynunu büküp ah etmiş; başka ne gelir güçsüzlerin elinden?.. Tilkinin ahı tutmuş: aradan çok geçmemiş, kartal dostluğa hayınlık etmenin cezasını görmüş. Birtakım adamlar kırda oturmuşlar, bir keçi kurban ediyorlarmış; kartal hemen oraya da çullanmış, tanrılar uğruna yakılan etlerden bir parçayı alevler içinden kapıp yuvasına götürmüş. O gün yel esiyormuş, etin içinde kalan bir kıvılcımı patlatıvermiş; ateş yuvayı sarmış, yavrular uçacak kadar palazlaşmış olmadıklarından tutuşup yere düşmüşler. Tilki seğirtip gelmiş, analarının gözü önünde yavruları birer birer yiyivermiş. Bu masaldan ibret alın: dostluğa hayınlık ettiniz mi, oyun ettiğiniz kimselerin öç almaya güçleri yetmez diye güvenmeyin; onların elinden bir şey gelmez diye düşünmeyin. Her zaman iyilik yapın, dostlarınızı sevindirin. Hiç bir zaman bencil olmayın.

6 fransa da Polis Terör Estirdi Fransız polisi tarafından 9 Haziran sabahı Paris Anadolu Kültür ve Dayanışma Derneği ve birçok Türkiyeli nin evlerine hiçbir gerekçe gösterilmeden uzun namlulu silahlarla baskın yapıldı. Polisler çocukları da üzerlerine uzun namlulu silahlar doğrultularak yere yatırıldılar. 14 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 14 kişiden 4 ü keyfi olarak tutuklandı. Tutuklanan kişilerin isimleri şöyle: Erdoğan Çakır, Nihat Karakaya, Şerafettin Sarıkaya, Veli Yatı. Demokratik kurumlara yönelik saldırılar ülkemizle sınırlı bir uygulama değil, AB emperyalizmi de gerekçe göstermeden demokratik kurumlara baskın yapıyor, insanları yerlerde Almanya nın Köln şehrinin Südstadt semtinde çoğunlukla Türkiyeli göçmenlerin oturdukları ev kimliği belirsiz kişilerce kundaklandı. Sabaha karşı saat 03:00 de Biberstraße 2 de bulunan apartmanın bodrum katında başlayan yangında ciddi çapta maddi hasar gerçekleşti. Yangını binada oturan Şükran Titiz in fark ederek diğer bina sakinlerine haber vermesiyle yangında can kaybı olmadı. Anadolu Federasyonu üyeleri yangının gerçekleştiği eve geçmiş olsun ziyaretine giderek, ailenin acılarını paylaştılar ve yalnız olmadıklarını belirttiler. Federasyon üyeleri ziyaret sırasında binada Avrupa da 8 Mart Etkinlikleri Berlin de faaliyetlerini sürdüren IKAD, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü dernekte bir faaliyet gerçekleştirdi. Yapılan konuşmalarda 8 Mart ın içinin boşaltılmak istenildiğine değinilerek burjuvazinin kadına bakışındaki ikiyüzlülüğüne vurgu yapıldı. Köln Anadolu Kültürevi nde 9 Mart günü sürükleyerek, işkence yaparak, çocuklara uzun namlulu silahlar doğrultarak gözaltına alıyor. Fakat bu saldırının neden yapıldığına ilişkin bir açıklama yok. Paris Anadolu Kültür ve Dayanışma Derneği, talan edilen derneğin baskından sonraki görüntülerini yayınlayarak, baskına ilişkin yaptığı açıklamada Fransız emperyalizminden baskına ilişkin açıklama istedi. Fransa Polisi Suç İşliyor başlığıyla yapılan açıklamada, polisin saldırganlığı anlatılarak şöyle denildi; Tüm bunlar Avrupa nın göbeginde, Fransa nın başkenti Paris te oldu. Hem de tüm dünyaya demokrasi dersi veren Fransa Paris te... Fransa yasalarına göre kurulan ve faaliyet gösteren Paris Anadolu Kültür ve Dayanışma Derneği niye basıldı? Kapısı kırılarak girilen derneğimiz niye talan edildi? Büyük Terör Operasyonu havasıyla gerçekleştirilen bu devlet terörizminin sebebi nedir? Fransa Devleti tüm bu yaptıklarının hesabını vermeli ve özür dilemelidir. Fransız polisinin bastığı dernek, Türkiyeli göçmenlerin haklarını savunan, göçmenlerin sorunlarını sahiplenen, örgütlendikleri ve mücadele yürüttükleri bir kurumdur. oturan ve yangını ilk farkeden Şükran Titiz ile görüştüler. Titiz in verdiği bilgiye göre, yangının olduğu binaya iki ay önce gamalı haç işareti yapılmış, bunu yetkili mercilere bildirmişler ama herhangi bir önlem alınmamış, sonra kundaklanmış. Bina sakinlerinden Şükran Titiz bunun bir tesadüf olmadığını ve diri diri yakılmak istendiklerini de söylüyor. En yakın itfaiye merkezi 5 dakika uzaklıkta olmasına rağmen 15 dakika sonra gelmiş. Yangın söndürme ve polis ekipleri kendilerine potansiyel suçlu gibi davranmış, evin bulunduğu caddeye sağlık ekiplerinin girmesini engellemişler ve kendilerine herhangi bir ilk yardım müdahalesi yapılmadan, apar topar evin karşısındaki parka götürülmüşler. Şükran Titiz biz sizi artık istemiyoruz, ya kendiniz gidersiniz ya da yakmaya devam ederiz! denmek istendiğini de vurguluyor. Yangından sonra ziyarete gelen basınının kendileri ile konuştuğunu, fakat aslı astarı AVRUPA DA 8 MART ETKİNLİKLERİ dünya emekçi kadınlar günü etkinliği düzenlendi. Okunan şiirler ve türkülerle kutlama hep birlikte yenen yemeklerle sona erdi. Dortmund Kültür Merkezi nde 9 Mart ta direnen kadınlar selamlandı. Devrimci kadınların anlatıldığı kutlamaya 50 kişi katıldı. Skeçlerle, okunan şiirlerle, söylenen türkülerle ve çekilen halaylarla coşkulu bir kutlama gerçekleştirildi. Stuttgart Anadolu Kültür ve Sanatevi nde 9 Mart ta bir faaliyet gerçekleştirildi. Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamasında Türkiye de haklar ve özgürlükler mücadelesinde şehit düşen kadınlar da anıldı. Ayrıca Federasyonumuza bağlı çalışmalarını sürdüren Fransa, Hollanda, İngiltere, Belçika daki derneklerimizde de 8 Mart etkinlikleri yapılmıştır. Bu arada Anadolu Federasyonu da bir açıklama yaparak, insanların buluştuğu, sorunlarına çare aradıkları, yozlaşmaya, yabancılaşmaya karşı kendi kültürlerini korudukları bir mekandan Fransa devleti neden rahatsız oluyor? dedi. Baskınla ilgili Anadolu Federasyonu na bağlı Belçika, Almanya, İngiltere ve Hollanda da faliyetlerini sürdüren derneklerimiz Paris teki baskını ve gözaltıları protesto eden açıklamalar yaptılar. Diğer yandan, Fransız polisinin gözaltı operasyonu Fransa nın Paris, Almaya nın Düsseldorf, İngiltere nin Lonra şehirlerinde bulunan Fransa konsolosluklarının önünde keyfi baskılar, gözaltılar ve polis terörü protesto edildi. Köln de Türkiyeli bir ailenin evi KUNDAKLANDI olmayan haberler yayınladıklarını belirten Şükran Titiz, benim değil kendi söylemek istediklerini yazdılar! Resmen kandırıldık! Benim çocuklarım korkudan uyuyamıyor! Bunun hesabını kim verecek! diye Alman ve Türk basınına soruyor. Son olarak aile fertleri Sesimizi duyurun, başka bir şey istemiyoruz diyor. Anadolu Federasyonu üyeleri de, kendilerinin de ırkçı saldırılara karşı kampanya yürüttüklerini, Irkçı Saldırılara Son isimli kampanyaları hakkında bilgi verdiler. Ve aileye kendilerinin yalnız olmadıklarını bir kez daha belirttiler. AVUSTURYA: Avusturyanın Graz ve Neukirchen şehirlerinde yapılan 8 Mart etkinliklerinde kadınlarımızın özgürleşmesinin yolunun, sömürü ve baskı düzenine karşı mücadele etmekten geçtiği vurglanan konuşmalardan sonra, özgürlük ve adalet kavgasında tutsak düşen devrimci kadınlara kitlesel olarak kartlar yazılarak eylemler bitirildi.

7 Avusturya Kumandan CHE Viyana da Anıldı Küba devriminin önderlerinden Ernesto Che Guevara, 80. doğum yıldönümünde, Avusturya nın başkenti Viyana da düzenlenen bir etkinlikle anıldı. Avusturya Küba Konsolosluğu ve Anadolu Federasyonu tarafından 17 Mayıs günü gerçekleştirilen anmaya, Avusturya Küba Konsolosluğu Başdanışmanı Gabriel Benitez Toledo ve Avusturya-Küba Dostluk Derneği Başkanı Alfred Kohlbacher in yanısıra Kübalı, Avusturyalı, Venezuellalı, Şilili, Kolombiyalı ve Türkiyeli 80 davetli katıldı. Tören başlangıcında Che yi konu alan 10 dakikalık bir sinevizyon gösteriminin ardından Federasyon çalışanı, Che yi anlatan bir konuşma yaptı. Anında Almanca ya da çevrilen konuşmada Che nin örnek alınması gereken özellikleri sıralandı: Saf devrimcilik, modellere, koşullara bağlanmamış devrimcilik, hesapsız devrimcilik, sarsılmaz anti-emperyalizm, kararlılık, insanlara beslediği sevgi ve sorumluluk duygusu... Che bugün yaşasaydı ne derdi? diye sorarak sürdürülen konuşmada, soru, kısa ve özlü olarak Yaşadığı sürece söylediklerini söylerdi sözleriyle cevaplandı. Che yi bizzat tanıma şansına sahip olan Gabriel Benitez Toledo, Che ile ilgili bir anısını aktardı. Konuşmaların ardından, anmanın gerçekleştiği salonda sergilenen 1 Mayıs 2008 Taksim konulu fotoğraf sergisi de gezildi. Daha sonra Grup Berfin in söylediği türkülerle enternasyonal bir halay kurularak tören sona erdirildi. Avusturya da Irkçı Saldırı Avusturya`nın Niederösterreich eyaleti Leobersdorf kasabasında 8 Mart akşamı saat civarında yolda yürüyen üç kardeşe sataşan 8 kişilik nazi kılıklı grup 17 yaşındaki Hasip Kıvrakdal`ı bıçakladı. Leobersdorf a 6 km uzaklıktaki Berndorf kasabasında yaşayan Aksaraylı göçmen bir ailenin 11,15 ve 17 yaşlarındaki çocukları alışveriş sonrası eve dönerken Leobersdorf tren garı yakınlarında yanlarından geçtikleri 8 kişilik yaşları arası değişen Avusturyalı nazi bir grubun saldırısına uğradı. Yolda türkçe konusmalarına istinaden Burası Türkler gibi pis kokuyor ve kokmuş Türkler şeklindeki sataşmalarına en büyük kardeş Hasip`in ne istediklerini sorması üzerine, bu grup tarafından bıçaklandı. Diger iki küçük kardeş ise ırkçı saldırıdan kaçarak kurtulabildiler. Olaydan sonra ambulansla çevrede bulunan Baden hastanesine kaldırılan 17 yaşındaki Hasip Kıvrakdal iki gün boyunca yoğun bakımda kaldı. Geçirdiği iki ameliyattan sonra 20 Mart Perşembe günü taburcu oldu. Avusturya Anadolu Federasyonu (AFA) çalısanı bır grup göçmen aileyi evinde ziyaret edip olayla ilgili bilgi aldı. Saldırılara ilişkin Avusturya Anadolu Federasyonu yapmış olduğu açıklama: Son dönemlerde yaşanan ırkçı saldırılar giderek Avrupanın dört bir yanına yayılmaya başladı. Saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Avusturya nın Niederösterreich Eyaletine bağlı (Berndof) kasabasında yaşayan Türkiyeli bir ailenin çocukları 8 Mart gecesi ırkçı bir grubun saldırısına ugradılar. Üç kardeşten en büyükleri olan 17 yaşındaki Hasip KIVRAKDAL aldığı bıçak darbesiyle ağır yaralanarak 2 gün yogun bakımda kaldı. 17 sindeki Hasip iki ameliyat geçirdikten sonra doktorlarının deyimiyle ikinci kez hayata merhaba dedi. Yıllardır emekleri ve alınterleriyle acı vatan da hayat mücadelesi veren 5 çocuklu KIVRAKDAL ailesi için bugün artık dünden daha karanlık ve korku dolu.bir çok göçmen aile gibi yaşamımızı ACABALARLA nereye kadar sürdüreceğimizi bilmiyoruz diyen KIVRAKDAL ailesi, çocuklarının yaşamasından buruk bir sevinç duyuyorlar. Son ırkçılık dalgası önce Almanya ve Avusturya da Anadolu halklarının inançlarına hakaret ve saygısızlıkla başladı sonra Almanya nın Ludwigshafen kentinde 9 insanımız yanarak can verdi ve saldırılar devam etti, Herne, Aldingen, Gelsenkirchen, Marburg Avusturya, Belçika, Hollanda ve daha onlarcası... Daha polise sığınıp polis işkencesinde yaşamını yitiren Arif Özdamar`ın acısı hafiflememişken bu sefer Danimarka da 17 yaşındaki gazete dagıtıcısı Deniz Özgür Uzun un ırkçı bir saldırıyla katledildiğini duyuyoruz ve soruyoruz, daha kaç canımızı vereceğiz? Avrupa genelinde onlarca kundaklama ve saldırıdan sonra ilgili makamlar sadece saldırıların ırkçı olmadığını temenni eden açıklamalarla bu vahşete seyirci kalıyorlar ve olanları örtbas etme yolunu seçiyorlar. Avusturya Anadolu Federasyonu olarak diyoruz ki; Avrupa nın tarihini biliyoruz, yıllar önce Hitler faşizmi kötü gidişatın sorumluları olarak Yahudileri düşman olarak ilan etmiş, bu düşmanlığın sonucunda dünyanın gözleri önünde milyonlarca insan diri diri fırınlarda yakılmış,katledilmişti. O katliamların izleri ve kokuları hala hafızalardan silinmemiştir.bugün faşist kökenli partilerle, kirli seçim kampanyaları ve basının ahlaksız desteğiyle, Avrupa hükümetleri kendi açmazları ve başarısızlıkları için günah keçisi aramakta ve benzer senaryoları tekrar hayata sokmaktadır. Avusturya da Yaşayan Emekçi Halkımız; Göçmenlere yönelik bütün saldırılar, baskı yasaları,ab parlementolarında karar altına alınarak bütün Avrupa ülkelerinde yabancı düşmanlığı körüklenmekte, ırkçı örgütlenmelerin sayıları gittikçe artmaktadır. Buna sebebiyet veren modern Avrupa her zaman olduğu gibi olayların üstünü örtmekle kendi demokrasi oynunu oynamaya devam ediyor.bu oyuna dur demeliyiz!!! Saldırılar dalga dalga büyümeye devam ediyor; KIVRAKDAL ailesinin yaşadıklarını yaşamak istemiyorsak; Avrupanın gerici yasalarına, baskılarına, ırkçı saldırılara karşı; BİRLEŞELİM! ÖRGÜTLENELİM!

8 Adem Özdamar Irkçı Saldırılara son! Deniz Ö. Uzun Avrupa da Kundaklamalar ve Yabancılara Yönelik Şiddet Devam Ediyor 17 Şubat Pazar günü Almanya nın Hagen şehrinde götürüldüğü karakoldan sonra komalık bir halde hastaneye bırakılan Adem Özdamar ın hayatını kaybetti. Olay günü Adem Özdamar kendisinin tehdit edildiğini, korktuğunu söyleyerek polisten yardım istiyor. Eve gelen polisler, Adem in hal ve tavırlarından şüphelenip kelepçeleyerek karakola götürüyorlar. Yaklaşık bir saat sonra karakoldan ambulansla hastaneye kaldırılan Adem Özdamar hemen yoğun bakım odasına alınıyor ve beyin ölümü gerçekleşen Adem hayatını kaybediyor. Biz de Anadolu Federasyonu olarak Adem Özdamar hayatını kaybetmeden önce abisi Salih Özdamar ve Cemal Beykoz ile görüştük. Abisi Salih Özdamar kardeşi nin 17 Şubat Pazar günü saat sıralarında polisi arayıp tehdit edildiğini ve korktuğunu söyleyerek yardım istediğini ve eve gelen polisler birşey bulamadığından, Ademi asılsız ihbar yaptığı gerekçesiyle kelepçeleyip karakola götürüyorlar. Bir saat sonra evi arayan polisler Adem in hastaneye yatırıldığını, kardeşinin agresif davrandığını, eskiden de uyuşturucu kullandığını, bunun sonucu olarak da krize girdiğini, başını duvarlara vurduğunu, kendilerinin ise sakinleştirmek için müdahale ettiklerini bildiriyorlar.(...) Ama bildiğimiz bir şey var. Biz kardeşimizi polise sapa sağlam teslim ettik ama onlar bize Ademi vücudunun her yerinde darp ve çürük izleri, yüzü gözü morarmış, şiş ve tanınmayacak halde teslim ettiler. Bence olay açık. Karakolda çocuğu bu hale getirdikleri. Bu olay bugün bizim başımıza yarın sizin başınıza gelebilir. Bence Adem in tek suçu yabancı ve kara kafalı olmaktı. dedi. 2 Hafta yaşam mücadelesi veren Adem hayatını kaybetti. Özdamar ın cenazesi bir hafta önce İstanbul a getirilerek, ailesinin isteği üzerine Adli Tıp Kurumu na götürülmüştü. İstanbul da yapılan ikinci otopsi sonucu Alman adli tıp uzmanlarının uyuşturucu aldığı için öldüğünü öne sürdüğü Özdamar ın kollarında ve bacaklarında, yüzünde kırık ve darp izlerine rastlayan Türk Adli Tıp Kurumu uzmanları, otopside ayrıca Türk gencinin beyninin olmadığını fark etti. Başından aldığı darbeler sonucu öldüğü de iddialar arasında olan Özdamar ın beyninin Almanya da alınması şüpheleri daha da artırdı. Bu konuyla ilgili olarakta Anadolu Federasyonu bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada (...) Çelişkili doktor raporların yayınlanması, Hagen savcılığının polisi aklayan raporu ve son olarak da beyninin çalınması ancak ve ancak akıllara Adem in ölümünden sorumlu olanları gizlemek ve olayı örtbas etmeyi getiriyor. Ayrıca Alman Frankfurter Rundschau gazetesi, Polis Adem Özdamar ı karnının üzerine yatırarak, ellerinin arkadan bağlandığı, bunun da çok tehlikeli bir pozisyon olduğu ve bu hatalı davranışı nedeniyle nefes alamadığı için boğularak ölmüş olabileceğini yazdı. Alman bir doktorun açıklamasında da, bir insanın sinirli olduğu ve çevreye saldırdığı zaman normalden 20 kat daha fazla oksijene ihtiyacı olduğunu belirterek, Adem Özdamar ın boğulduğunu tahmin ediyorum. Karın üzerine yatırıldığı takdirde göğüs kafesi açılacak gücü bulamaz ve hasta nefes alamayarak boğulur ve birkaç saniye sonra kalbin durduğunu, bunun da beyinde ödeme neden olabileceğini belirtti. Evet, yukarıdaki olay herhangi bir 3. dünya ülkesinde geçmiyor, Avrupa demokrasisinde, Almanya sınırları içersinde gelişen bir olaydır. Adem Özdamar ın ölümüne sebebiyet veren polis memurları ve otopsi raporlarında gerçekleri açıklamayan Hipokrat yeminini bozan doktorlar en kısa zamanda açığa alınmalı ve yargılanmalıdır. Irkçı saldırılara daha fazla seyirci kalmamız, daha fazla Adem lerin ölmesi demektir. Irkçı saldırılara daha fazla seyirci kalmamız, daha fazla evlerimizin yanması demektir. Canımıza kastedenlere karşı, suskun kalmayacak ve kendimizi koruyacağız. dedi. Danimarka da Irkçıların Vahşeti Avrupa da ardı arkası kesilmeyen ırkçı saldırılar devam ediyor. Bu kez ırkçıların hedefi Danimarkada yaşayan 16 yaşındaki Deniz di. Danimarka nın başkenti Kopenhag da ırkçıların saldırısına uğrayan 16 yaşındaki Deniz Özgür Uzun komadan çıkamadı. Kopenhag ın Amager semtinde gazete dağıtırken, 3 Danimarkalı ırkçı gencin önce sözlü tacizine daha sonra fiziksel saldırısına uğrayan Deniz başına vurulan beyzbol sopası ve çekiçle komalık edildi. Saldırganlardan yaşları 15 ve 17 olan iki kardeş, yaşlarının küçük olması nedeniyle ıslah evine, 19 yaşındaki üçüncü saldırgan ise cezaevine kondu. Anne Gülşen, Bu bir vahşet, insanlık değil dedi. Acaba daha ne kadar canımıza kastedecekler. Susacakmıyız. Avrupa da yükselen bu ırkçılık daha kaç canımızı alacak.

9 Avrupa da 1 Mayıs Alanlarında ANADOLU FEDERASYONU Coşkusu Köln Dünya emekçilerinin birlik, dayanışma ve mücadele gününde, Anadolu Federasyonu da alanlarda yerini aldı. Avrupanın 18 değişik kentinde yapılan 1 Mayıs eylemlerinde Federasyon pankartları, bayrakları, coşkusu ve kitleselliği vardı. Bu yılki 1 Mayıs gösterilerinde özellikle Almanya sendika ve demokratik kurumlarının pankartlarında, sosyal hakgasplarına ve yaşam standartlarındaki kötüleşmeye yönelik yasalara karşı mücadele etme çağrısı yapan sloganlar ve Emperyalizme karşı dünya halklarının direnişini selamlayan, Emperyalizmi lanetleyen dövizlerin yeraldığı gözlendi. Avrupada son yıllarda artan yoksulluktan dolayı bu seneki 1 Mayıs eylemleri daha da kitleseldi. Bir çok yerlerde eylemlere polisin saldırması, emekçilerin öfkesini daha da arttırdı. Anadolu Federasyonu ise; Avrupada yükselen ırkçılık, göçmenleri aşağılayan yasalar ve ırkçı saldırıları protesto eden pankart ve dövizlerle alanlarda yerini aldı. Köln Hamburg Belçika/Liege Köln: Anadolu Federasyonu da yaklaşık 100 kişilik kitlesiyle çoşkulu bir biçimde yürüdü. Irkçılığa karşı dövizler ve kızıl bayrakların taşındığı yürüyüşte sık sık yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın halkların kardeşliği, Haklıyız Kazanacağız, Kahrolsun Emperyalizm ve Almanca sloganlar atıldı. 3 Bin kişinin katıldığı yürüyüş 1 Mayıs ve Devrim şehitleri için yapılan saygı duruşu ile sona erdi. Dortmund: 120 kişilik Anadolu Federasyonu korteji Kızıl bayraklı flamalarla yürüyüşün en görkemli kortejini oluşturdu. Anadolu Federasyonu nun Türkçe ve Almanca olan Göçmen yasalarına hayır, Irkçı saldırılara son pankartları ve bunlarla birlikte Irkçı saldırılara karşı kampanya afişlerinin yer aldığı dövizler taşındı. Duisburg: Irkçı saldırılara ve yeni göçmen yasasına karşı pankart ve dövizlerin taşındığı eyleme, ağırlıklı olarak Türkiyeli örgütlerin katıldığı gözlendi. Stuttgart: Almanca ve Türkçe bildirilerin dağıtıldığı 230 Kişilik Federasyon Kortejin de Türkce, Almanca, Kürtce YAŞASIN 1 MAYIS yazılı pankart taşındı. Coşkulu sloganlar atıldı. Ulm: 2000 civarında insanın yer aldığ 1 Mayıs kortejinde, Anadolu Federasyonu 60 kişilik kitle ile yürüdü. Nürnberg: Nürnberg Halk Kültür Evi, 4000 kişilik sol grupların kortejinde 50 kişilik kitlesiyle yürüdü. Frankfurt: Anadolu Federasyonu yaklaşık 80 kişilik kitlesi ile katıldı Berlin: Anadolu Federasyonu pankartıi taşındı. Yürüyüş boyunca, megafonla bildiri okunurken,sık sık Türkiye deki Taksim yasağına ve yaşanan çatışmalara vurgu yapıldı. Bremen: Yaklaşık 2000 kişinin katıldığı 1 Mayıs ta Anadolu Federasyonu yaklaşık 60 kişilik kitlesiyle kendi kortejini oluşturdu. Hamburg: Yaklaşık 120 kişinin bulunduğu Anadolu Federasyonu nun kortejinde taşınan pankartlar ve coşkulu sloganlar kitlenin dikkatini çekti. Paris: Paris te 30 bin kişinin katıldığı 1 Mayıs gösterilerinde Türkiyeli örgütlenmelerde 2 bin kişilik bir katılım ile yer aldılar. Anadolu Kültürevi de 250 kişilik kitlesiyle bu örgütlenmelerin içersindeydi. Nancy: Toplam 2000 kişinin katıldığı 1 Mayıs etkinliğinde, Anadolu Kültürevi korteji 110 kişiyle yerini aldı Mülhouse: Anadolu Kültürevi de 35 kişilik kitlesiyle yürüyüşte yerini aldı. Viyana: Enternasyonalist kortejin en başında bulunan Avusturya Anadolu Federasyonu pankart ve bayraklarıyla 235 kişiden oluşan kitlesiyle kortejde yerlerini aldılar. Linz: Türkiyeli ve Avusturyalı Demokratik Kitle Örgütlerin katıldığı yürüşte Avusturya Anadolu Federasyonu da pankartlarıyla yerlerini aldılar. Yapılan konuşmalarda artan ırkçı ve faşit yasalara vurgu yapıldı. İnsbruck: 1 Mayıs yürüyüşünde Avusturya Anadolu Federasyonu kendi pankartıyla katıldı. Graz: Türkiyeli ve Avusturyalı örgütlerin düzenlediği 1 Mayıs yürüyüşüne Avusturya Anadolu Federasyonu 120 kişilik kitlesiyle alanlardaydı. Belçika: Belçika nın Liege şehrinde Anadolu Halk Kültür Merkezi pankartları ve dövizleriyle 1 Mayıs alanındaydılar. Eylemde direnen halkları selamlayan enternasyonal sloganlar çoşkuyla atıldı. Hollanda: 1 Mayıs dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Hollanda nın Rotterdam şehrinde de coşkuyla kutlandı. Anadolu Halk Kültür ve Sanat Derneği de 60 kişilik kitlesiyle yürüyüşte yerini aldı. Zürih: Bir çok ayrı noktada kutlanan 1 Mayıs eylemine Basel Kültür Merkezi Devrimci Blok ile birlikte katıldı. İngiltere: Londra Anadolu Kültür Merkezi 120 kişilik kitlesi, disipli, görsellik ve çoşkusuyla 1 Mayıs eylemine damgasını vurdu.

10 Almanya da Aile Birleşimi Geçtiğimiz yılın Ağustos ayında yürürlüğe giren Göç Yasası nın sertleştirilmesiyle birlikte aile birleşimine getirilen engellerde hükümet hedefine ulaştı nin son üç ayında aile birleşimi ile Almanya ya gelenlerin oranı yüzde 40 azaldı. Bu oran Türkiyeli eşlerde ise yüzde 67.5 olarak tespit edildi. Yeni yasa ile 2004 de kabul edilmiş olan Göç Yasası önemli ölçüde sertleştirilmiş oldu. Bu örneğe aşağıdaki konumuzla ilgili olduğu için öncelikli olarak vurgu yapmak istedim. Entegrasyon, Uyum Yasası, Asimilasyon Bu kelimeler artık yaşamımızın birer parçaları haline geldi. Artık Avrupa da bazı politikacılar açık açık entegrasyon eşittir asimilasyon diyebiliyorlar. Ve özellikle 11 Eylül olayları bahane edilerek yabancılar üzerindeki baskılar artırılmaya ve Avrupa nın birçok ülkesinde yabancılar aleyhinde yeni yasalar çıkarılmaya devam ediliyor. Özellikle Almanya da çıkan Yeni Göç Yasası ile hayat, yabancılar özellikle de biz Türkiyeliler için daha da zorlaştı. Bilhassa Türkiye de evlenerek eşlerini Almanya ya getirmek isteyenleri büyük zorluklar bekliyor. Öyle ki; bir Filipinli ile bir Japon ile veya farklı bir ülke vatandaşı ile evlenildiğinde eşlerin dil bilmesi şartı istenmiyor. Ama Türkiye de ya da herhangi Müslüman bir ülkede evlilik yapılarak eşler getirilmek istendiğinde prosedür değişiyor ve Türkiye deki eşe veya eş adayına kursa giderek Almanca öğrenmesi dayatılıyor. Sınava tabi tutulan eşler Almanya ya gelebilmek için Almanca bildiklerini kanıtlamak zorunda kalıyorlar. Yasanın uygulamaya girmesinden sonra başta Türkiye olmak üzere birçok ülkede eşler Goethe Enstitüsü ya da farklı dil kurslarına giderek Almanca öğrenmeye başladılar. AB dışındaki ülkelerden Almanya ya yaşanan göçün başlıca nedenleri arasında aile birleşimi geliyor yılında aile birleşimi kapsamında 85 bin 305 kişiye ülkeye giriş için vize verilirken bu sayı 2005 yılında Göç Yasası nın yürürlüğe girmesiyle 53 bin 213 e geriledi yılında ise bu rakam 50 bin 300 e düştü yılında 32 bin 500 kişi aile birleşimi yoluyla Almanya ya gelmişti. Bunların önemli bir bölümü Türkiye dendi. Geçtiğimiz Ağustos ayında yürürlüğe giren tartışmalı Göç Yasası na göre, aile birleşimi İMKANSIZLAŞIYOR Entegrasyon, Uyum Yasası, Asimilasyon... Yeni Göç Yasası Uyumu Engelleme Yasasına Döndü... Aile Birleşiminde Adaylar, Vize Almadan Önce Bir Buçuk Saat Sınava Tabi Tutulacak... Aile Birleşimi ile Almanya ya Geleceklere Uygulanacak Dil Sınavı Okuma, Yazma, Anlama ve Duyma Olmak Üzere Dört Aşamadan Oluşuyor... çerçevesinde Almanya ya gelecek kişileri zorlu bir süreç bekliyor. Bu zorlu süreci sizlere başlıklarla şöyle anlatmak istiyorum; Dört Aşamalı Sınav Buna göre vize başvurusu yapan adayların, uzun yıllardan beri Almanya da yetişkinlere yönelik düzenlenen Start Deutsch A 1 seviyesinde Almanca bilmesi zorunlu hale getirildi. Adaylar, Duyma, Okuma, Yazma ve Konuşma olmak üzere dört ayrı sınava tabi tutulacaklar. Bir Buçuk Saatlik Sınav Adaylar, öncelikle 20 dakikalık Duyma bölümünden test edilecekler. Sınavı yapan görevliler teksti okuyacaklar. Her tekst en fazla iki kez okunacak. İki okumadan sonra adaya okunan konuyla ilgili sorular sorulacak. İkinci ve üçüncü aşama olan Okuma ve Yazma için belirlenen sınav süresi ise tam 45 dakika. Bu süre içinde vize başvurusu yapan adaylar verilen bölümü doğru okuyup yazmak zorundalar. Süresi 15 dakika olarak belirlenen Konuşma bölümünde ise kişiye kendisiyle ilgili sorular sorulacak ve belirlenen bir konu üzerinde sohbet edilecek. Aday sınavı başardığı taktirde, diğer istenen koşulları da yerine getiriyorsa aile birleşimi çerçevesinde vize alarak Almanya ya gelebilecek. Yatırımcı Yabancıya Kolaylık Yasayla birlikte Almanya ya yatırım yapmak isteyen yabancı yatırımcılar için konulan kriterler yumuşatıldı. Daha önce en az 1 milyon Euro yatırımı olan ve 10 kişiyi çalıştırabilecek yabancı yatırımcılara oturum verilmesini esas alan madde değiştirilerek bu sayılar, 500 bin Euro ve 5 kişiye düşürüldü. Sığınmacılar İçin 1 Temmuz tarihinden itibaren, bekarlar en az 8, çocuk sahibi evliler en az 6 yıldan fazla Almanya da yaşıyorlarsa, kalıcı oturum hakkı için başvuruda bulunabilecek. Verilecek geçici oturumun kalıcı oturuma dönüşmesi için söz konusu sığınmacıların kendi geçimini sağlaması, Almanca bilmesi ve topluma uyum sağlamış olması şartı aranıyor un sonuna kadar geçerli olacak geçici oturumun sonunda, kalıcı oturum almak isteyenlerin mutlaka kendi geçimlerini kendilerinin sağlamaları gerekiyor. Dil Kurslarına Gitmek Zorunlu Yasada entegrasyon kurslarına katılmayan yabancıların cezalandırılmasına ilişkin düzenlemeler de yer alıyor. Ayrıca vatandaşlığa geçişlere ek zorluklar getiriliyor. Kursa katılmayı reddedenlere 1000 Euro para cezası verilecek ve gerekli görüldüğünde sınır dışı edilebilecek. Sosyal, çalışma ve gençlik daireleri, uyuma yatkın olmayan kişiler hakkında yabancılar dairesine bilgi verecek. Yabancı Öğrenciler Almanya ya üniversite öğrenimi için gelecek olan öğrencilerden şayet AB dışındaki ülkelerin vatandaşı iseler parmak izi alınacak. Ayrıca bu öğrencilerin radikal örgütlerle bağlantısının olup olmadığı araştırılacak. Vatandaşlık Vatandaşlığa geçiş şartları ülke genelinde aynılaştırılacak. Yeterli Almanca, Anayasa ya bağlılık ve genel toplumsal düzene uyum şart koşulacak. Ayrıca vatandaşlığa başvuru yapacak kişinin herhangi bir yasa dışı örgütle bağlantısı bulunmayacak. Ama ne hikmetse Almanya daki resmi kurumlarca onaylanmış, legal derneklere dahi gidilmemesi yönünde insanlara baskı yapılıyor, kurumlar karalanıyor. Bununla da yetinilmeyerek insanlar tehdit ediliyor hatta legal kurumlara karşı birlikte hareket etmek için muhbirlik teklif ediliyor. Hakan Ünver hakan.unver@freenet.de

11 Irkçılık İnsanlık Suçudur Almanya da ırkçı saldırıların olmadığı gün yok denilebilir. Son yıllarda hızla artan ırkçı tehditler yabancı göçmenlerin yaşamlarını giderek daha çekilmez hale getirmektedir. Bütün bu yapılan saldırıları birkaç ırkçı serseriye bağlamak ise ciddi bir yanılgıdır, hedef saptırmaya yöneliktir. Bu bağlamda Avrupa da ve yaşadığımız ülke Almanya da ırkçılığın bu kadar güçlü ve organize olmasının nedenlerini araştırmakta fayda vardır. Bu saldırılar yabancı göçmenleri yıldırmaya, sindirmeye yöneliktir ve hiç kuşkusuz altında kapitalizmin imzası vardır. Kapitalizmin insana ve insanlığa bakışı Dolar ve Euro ile eş değerdir. Kapitalizm için insan, her şekilde sırtından para kazanabilmeyi hedeflediği, değeri olmayan bir varlıktır. Irkçılık, sermayenin elindeki, yeri gelince oyuna sokacağı kukladan başka bir şey değildir. Bugünkü göçmenlere yönelik politikalar aslında bize hiçte yabancı değildir. Geçmiş tarihe bakıldığında bugün yaşananlarla tıpatıp benzerlikler gösteren olaylar yaşanmıştır lu yıllarda kapitalizmin besleyip desteklediği ve iktidara taşıdığı faşist Hitler ve onun Nasyonal Sosyalist Parti sinin, milyonlarca Yahudi yi, çingeneyi, homoseksüeli ve sakatları katleden faşist kafa yapısındaki benzerliğe burada dikkat çekmekte fayda vardır. 2. Paylaşım Savaşı nın çıkma nedeni, Avrupa nın sınırlarını genişletmek, büyük bir pazar olan Sovyetleri parçalamaktı. Emperyalistlerin, düşüncelerini hayata geçirecek, istekleri dışında hareket etmeyecek birine ihtiyaçları vardı. Ama bunları yaparken halkın da desteğini almak gerekiyordu. Bunun için Hitler başa getirildi. Tıpkı bugünkü gibi suni ekonomik daralmalar işlenmeye başlandı. Bir yandan Avrupa da ve Almanya da ciddi mali kriz olduğu ve işten çıkarılmaların olacağı söylenirken öte yandan Yahudilerin inançları Papa nın Vatikan ı tarafından hedef gösterilerek Alman halkı üzerinde, dinine ve işine sahip çık politikaları işleniyordu. Hitler Alman halkı gelecekte dünyayı kurtaracak en saf halk olarak (ARİ ırkı) kendilerini korumalıdır propagandasıyla halklar arasında nefreti körüklemişti. Bunun doğal sonucu olarak da kışkırtılan halk, sosyalistlerin, ilericilerin, Yahudilerin, çingenelerin, sakatların katledilmesini sadece seyretmekle yetinmişti. Alman halkı ancak 1946 da savaşın bitimiyle neleri kaybettiğini fark edebilmişti. Bu savaşta milyon insan ölmüş; geriye yıkılmış, harap olmuş, parçalanmış bir Almanya kalmıştı. Nedense Krupp ve Siemens gibi büyük fabrikalar savaş boyunca hiç zarar görmemişti ve üstelik sahipleri daha da zenginlemişlerdi. Savaş boyunca tutsakları, Yahudileri, çingeneleri bedava çalıştırarak daha çok kalkınmışlardı. Almanya savaşta en fazla hasar gören ülkeydi. Savaş gencini, yaşlısını alıp götürmüştü. Geri dönenler ise sakat ve çökmüş vaziyetteydi. Aslında savaşın tek galibi vahşi kapitalizm oldu. Ülkenin yeniden toparlanabilmesi için iş gücüne ve işçiye ihtiyaç vardı. Avrupa yı ve Almanya yı tekrar inşa için ileride sorun çıkarmayacak ülkelerden ucuz işçi bulmak için kolları sıvadılar. Avrupa nın birçok ülkesinden işçi getirdiler. İspanya dan, Portekiz den, İtalya dan, Yugoslavya dan Ama yetmiyordu. Daha fazla işçiye ihtiyaç vardı. 2. Paylaşım Savaşı ndan güçlenmiş olarak çıkan ABD emperyalizmi de, Avrupa da artık söz sahibiydi. Almanya savaşın yenilen tarafı olarak ABD ve İngiltere nin aldığı kararları uygulamak zorundaydı. Bu ülkelerden bir diğeri ise ABD nin yeni sömürgesi Türkiye ydi. ABD ve İngiltere nin isteğiyle bu ülkeden de işçilerin alınması önerildi. Aslında Almanya ve Türkiye nin dostluğu Osmanlı dan beri süregelmekteydi. İkisi de bu dostluktan pek fayda görmemiş, aksine zarar görmüş olsa da, Almanya için ucuz ve sorun çıkarmayacak ülkelerden biri de eski dost Türkiye ydi. Eski dostların tekrar bir araya gelmesiyle bir dizi antlaşmalar yapıldı. Bu antlaşmalar sonucu gelecekte hiçbir hak iddia etmeyecekleri taahhüt edilerek ilk göçmen Türkiyeliler, 1960 yılında, hayvan pazarından at alır gibi dişlerine ve kalıbına bakılarak işe yarayanlar seçildi ve Almanya ya gönderildi. O zamanlar bu insanlara yabancı dil, ilkokul diploması sorulmadığı gibi aile birleşimi konusunda da herhangi bir yasak ya da engelleme getirilmemiştir. Aksine tren garlarında davul, zurnayla karşılanmışlardır. Bugün itibariyle aradan yarım asır geçti ve yaşadığımız ülke olan Almanya da, geçmişte yaşanan korku filmi tekrar sahnede. Suni ekonomik daralma politikaları yeniden işlenmeye başlandı li yılların başlarında bir dizi yasalar çıkarttılar. Ajanda 2010 diye lanse edilen yasalar, yabancı göçmenlerin ve Almanların elindeki sosyal hakları kısıtlamakla kalmadı, tamamen yok etti. Hal böyle olunca söz konusu yasaların çıkması için çaba sarf edenlerin başka önlemler alması da gecikmedi. İşsizliğin faturası medyanın da şişirmesiyle yabancı göçmenlere çıkarıldı. Yabancılar her yerde potansiyel suçlu muamelesi görmeye başladı. Göçmenlere yönelik ırkçı politikalar hızla hayata geçirildi. Entegrasyon adı altında asimilasyon dayatıldı. Bu yüzden de yabancı göçmenlerden bir an önce kurtulmanın yollarını aramaktadırlar. Irkçılık bir anlamda tarihsel boyutuyla da ifade ettiğimiz gibi bu yöntemlerden biridir. Irkçılar yine sahnedeler, saldırıyorlar, dövüyorlar, yakıyorlar ve korunuyorlar. Almanya nın birçok eyaletinde ırkçı örgütlenmelerin önü açılıyor ve hızla güçleniyorlar. Bugün Avrupa nın da birçok ülkesinde ırkçılar ya hükümet ortağı ya da karar almada ciddi söz sahibidirler. Irkçılar önümüzdeki yıllarda daha çok güçleneceklerdir. Avrupa da ve özellikle Almanya da son zamanlarda yaşanan saldırılar, kundaklamalar da bunu doğrulamaktadır. Saldırılara rağmen hiçbir tutuklama olmaması da oldukça düşündürücüdür. Geçmiş yıllarda da Solingen de, Mölln de 10 a yakın Türkiyeli göçmen kundaklamalar sonucu yakılarak öldürülmüşlerdi. O zaman da bu saldırılar 3-5 ırkçı serseri diye geçiştirildi. 5-6 yıl gibi komik cezalar verilerek katiller serbest bırakıldı. Bu aslında ırkçılara cezadan çok ödül oldu. O zamanlar yaşananlar bugün olacakların da habercisiydi. Örgütlü faşist saldırıların, medya gücüyle 3-5 serserinin işi olarak gösterilip üstü kapatılmasının üzerinden yıllar geçti ama ırkçı saldırılar hiç durmadı. Bugün ders kitaplarına kadar giren, katliamları kınamak yerine haklı çıkaran yazılarla, yeni yetişen Alman gençliğinin de beyni yıkanmaya başlandı. Ders kitapları bile ırkçı düşünceleri yayma aracı olarak kullanılmaya başlandı. Ludwigshafen olayının da (9 Türkiyeli yanarak hayatını kaybetti) aradan aylar geçmesine rağmen aydınlatılmamış olması da kötü bir tesadüftür. Türkiye den gelen çok araştırmacı ekip tarafından, Alman devletinin dahi açıklamakta zorlandığı bu olayın ırkçı bir saldırı olmadığı ve toplumlar arasında gerginlik olmaması gerektiği yönünde büyük laflar edilirken olayın üstünün kapatılması için gazetelere demeçler vermekten geri kalınmamıştır. Bütün bu olaylarda 9 insan ölmüş onlarca insan yaralanmıştır. Son üç ay içerisinde onlarca ev ve işyeri kundaklanmıştır ve kundaklamalar hala devam etmektedir. Göçmenler, Alman devletinden bu saldırıların faillerinin yakalanmasını beklerken polis karakoluna sığınan Adem Özdamar adlı Türkiyeli, karakolda polislerden yediği dayak sonrası komaya sokulmuş ve birkaç gün sonra da ölmüştür. Doktor raporunda, darp izine rastlandığı kayıtlara geçmesine rağmen polisler hiçbir soruşturmaya tabi tutulmamışlardır. Bir başka skandal ise Türkiye ye gönderilen Adem Özdamar ın beyninin alınmış olduğunun ortaya çıkmasıdır. Anadolu Federasyonu olarak soruyor ve halkımızı rahatlatacak cevaplar bekliyoruz. Başta kundaklamaları ve saldırıları yapanların, Adem Özdamar ı feci şekilde döven polislerin bir an önce adalete hesap vermesini bekliyoruz. Sorumluların yakalanmasını istiyoruz. Yarım asırdır bu ülkenin kalkınmasında emeği tartışılmaz olan halkımızın emeğinin karşılığının, korkutulmak, sindirilmek olmadığını; sorumluların yalnızca bir avuç serseri olmadığını aksine örgütlü faşistler olduğunu biliyoruz. Anadolu Federasyonu olarak halkımızı ırkçı saldırılara karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Tuncay Yılmaz tuncay_yılmaz61@yahoo.de

12 Avrupa tarihinden... Bertolt Brecht Ben bir oyun yazarıyım Gördüğümü gösteririm Nasıl alınıp satıldığını gördüm insan pazarlarında insanların Bunu gösteririm, ben, oyun yazarıyım Size bu yazımızda Zulme karşı savaşan bir aydını Bertolt Brecht i tanıtmaya çalışacağız. Bertolt Brecht, kısaca Bert Brecht (asıl adı Eugen Berthold Friedrich Brecht) Alman şair, devrimci, oyun yazarı, tiyatro yönetmenidir. Bavyera Spartaküst Hareketi ne katılarak başlamıştı sınıf kavgasına. Örgütlülüğüne paralel, sanatı da devrimci bir öz kazanmaya başladı. Hitler in iktidara gelmesiyle 15 yıl sürecek olan sürgün yaşamında da örgütlüdür o. Kitapları yakılır. Hitler devrilir ama, Avrupa nın kurtarıcısı, demokrasi ve özgürlük taşıyıcısı emperyalistlerin denetimindeki Batı Almanya ya girişine yine izin verilmez. Çünkü o devrimci bir sanatçıdır. Doğu Berlin de sürdürür çalışmalarını. Epik tiyatro görüşüyle geleneksel tiyatronun sunduğu illüzyonu kıran ve tiyatroyu sosyal ve ideolojik bir foruma dönüştürmüş sosyalist tiyatro devrimcisidir. Bertolt Brecht 10 Şubat 1898 yılında Bavyera nın Ausburg kentinde doğdu. Yetenekli bir şair olan Brecht ilk şiirlerini 1913 te okul gazetesinde yayımladı. 1 sene sonra da yerel gazetede yazıları çıkmaya başladı. Asıl ilgisi edebiyat ve tiyatro olmasına rağmen bir süre tıp egitimi aldı. Birinci Dünya Savaşında askere alınıp hastanede görev yaptı. Bu savaşta insan hayatının ne kadar ucuz olduğunu, gören Brecht in devrimcileşmesinde bu büyük bir etken olur ve Bavyera Spartaküst Hareketi ne katılır. Savaşın son yılında Ölü Askerin Öyküsü adlı bir şiir yazdı. Bu şiiri yıllar sonra, Naziler tarafından suçlanarak Alman yurttaşlğından atılmasına sebep oldu da şiir çalışmaları yoğun geçti ve şiirlerini Die Hauspostille kitabında topladı. Tiyatroya olan ilgisi sürdüğünden 1924 de Berlin e gitti. Carl Zuckmayer, Max Reinhart ve Helena Weigel gibi dönemin ünlü sanatçılarıyla tanışarak birlikte çalışma olanagı buldu. Daha sonra Helena Weigel ile evlendi. Adam Adamdır [Mann ist Mann ] adlı oyunu epik tiyatro anlayışının ilk denemesiydi. Epik tiyatro öğretici/düşünmeyi sağlayan bir tiyatro anlayışıdır. Bu anlayışa göre bir tiyatro oyunundaki olaylar dramatik bir biçimde canlandırılarak seyircinin sahnedeki olayla kendisini özdeşleştirmesini sağlamak yerine izleyiciye olayın dışında olduğu fark ettirilerek o yaşanan olay üzerine düşünmesi ve bu şekilde oyun izlerken öğrenmesini sağlamak gereklidir. Bu etkiye ise yabancılaştırma efekti adı verilir. Aristotelesçi tiyatrodaki dramatik canlandırma ile seyircinin sahnedeki kişiler ile özdeşleşmesi ve oyun sonunda yaşadığı arınma (katharsis) bu anlayışın eleştirdiği önemli noktalardan biridir. Epik tiyatronun amacı düşündürmek izleyicinin aklını kullanarak bir karara varmasını ve harekete geçmesini sağlamaktır. Brecht fırsat eşitliğinden, dünyanın değişmesinden ve adaletli bir düzenin kurulmasından yanaydı. Ona göre Tiyatro bu amaca ulaşmak için etkili araçlardan biriydi. Brecht in Almanya da çalışma olanağı Nazilerin yönetime gelmesiyle ortadan kalktı. Ve Brecht 1933 yılında Almanya yı terk etti. İlk önce İsviçre ye daha sonra Danimarka ya gitti. Burada 1933 yılına kadar kaldı yılında Danimarka nın Nazi tehdidi altına girmesiyle önce Finlandiya ya sonra da 1941 yılında ABD ye gitti de ABD de esen soğuk savaş rüzgarı,brecht in Amerika ya Karşı Etkinlikleri Soruşturma Komisyonunca sorguya çekilmesine neden oldu. Brecht bu sorgulamalarda dünya görüşüne ilişkin suçlamalara karşı çıktı. Bundan sonra ABD de barınamayacağını anladı. Brecht daha sonra Alman Demokratik Cumhuriyeti Yöneticilerinin çağrısı üzerine Doğu Berlin e yerleşti ve 1948 de içlerinde eşi Helena Weigel in de bulunduğu arkadaşlarıyla Berliner Ensemble adlı tiyatro topluluğunu kurdu. Bu tiyatro topluluğu kuramsal çalışmaları ve sahnelediği çok başarılı oyunlarıyla dünya çapında ün kazandı. Bertolt Brecht 1956 yılının 14 Ağustos günü Berlin de öldü. Brecht, 58 yıllık sanat yaşamıyla devrimci sanata pek çok olumlu miras bırakmıştır. Bugün hala Epik Tiyatro da erişilmez yerini korumaktadır. Brecht in sanatçılığı, devrimci sanatın onurunda ve namusunda simgelenmiştir. Onun sanatçı kişiliği, sanatı uğruna faşizmin ve emperyalizmin her türlü baskı ve sindirmeye karşı başeğmezliği, onurlu, namuslu yaşamı tüm dünyada aydın ve sanatçılara örnektir.

13 Birazda Gülelim Bugün Yarın Birini döven bir adam hakimin karşısına çıkarılmış, Hakim sormuş : - Nerede yaşıyorsun? - Orda burda... - Ne iş yaparsın? - Onu bunu... - Barda dövdüğün adamı önceden tanıyor musun? - Şöyle böyle... - Ne demek yani nerden tanıyorsun? - Ordan burdan... Hakim artık dayanamamış : - Anlaşıldı, götürün bu adamı tıkın içeri!.. İki jandarma adamın koluna girmiş götürürlerken adam hakime seslenmiş: - Heeeey bi dakika!.. Ne zaman çıkıcam ben burdan!.. Hakim de ona seslenmiş: - BUGÜN YARIN!... Din Derslerinden Notlar - Çocuklar, kıyamet cuma günü şafak vaktinde olacaktır. - Ama hocam nereye göre şafak vakti? Bizde şafak vaktiyken diğer tarafta gece oluyor.. - Numaran kaçtı senin? - Ne oldu ki hocam? - Çok güzel soru sordun 5 vericem..cevabını bende bilmiyorum. Buhar Fakirin biri, son parasıyla fırından bayat bir ekmek almış, aşçıya gitmiş, pişen yemeğin buharına ekmeği tutup yumuşata yumuşata yemiş... Dışarı çıkarken aşçı yapışmış yakasına: Para ver! Fakir adam: Yemek yemedim ki! demiş. Olsun buharda yumuşattın! Kadıya çıkmışlar, olayı anlatmışlar, kadı Bektaşi imiş, cebinden kesesini çıkarıp bozuk paraları iki avucuna boşaltmış, aşçının kulağının dibinde sallaya sallaya şıkırdatmış: Tamam mahkeme bitti, gidin! Aşçı itiraz etmiş: Hani benim param! Bektaşi: Buhardan yemeğin parası şıkırtıyla ödenir. demiş. Adolf İntihar Ederken Adamın biri falcıya gitmiş. Falcı adama ileride milyonlarca insanın ölümüne sebep olacağını söylemiş. Adam pişmanlıkla dışarı çıkmış ve insanlara acıyarak intihar etmeye karar vermiş. Tren rayının üstüne yatmış ama o da ne! Küçük bir çocuk da kendini raya atmış, intihar edecek. Adam hemen gidip çocuğu kurtarıyor ve çocuğun ismini soruyor. Çocuk cevap veriyor : Adolf efendim 90 doğumluysan neler kaçırdığına bak - Özal ı hatırlamıyorlar - Renksiz televizyon diye bir şeyin varlığını hatırlamıyorlar - Uzaktan kumanda hep vardı - Oyuncak ve kumandası arasında hiçbir zaman kablo olmadı - Pek çoğu hayatlarında TRT izlemedi - Onlar için Erovizyon Şarkı Yarışmasında hep öyle böyle başarılıydık(!) - Kenan Evren her zaman Marmaris te resim yapan bir amcaydı - VHS ve Beta kaset onlar için birşey ifade etmiyor çünkü onlar hiç kasetten film izlemediler. - Bakırköy den Bostancı ya hep deniz otobüsü ile gittiler - Michael Jackson u hep beyaz olarak bildiler - Windows 3.1 i bilmeden 2000 ve XP ile tanıştılar - Arkadaşlarını ya da sevgililerini hiç jetonlu telefon kulübesinden aramadılar - Pul kolleksiyonu yapmadılar. mektup yazmadılar. postaneye gidip yurt içi veya yurt dışı pul alıp zarfa yapıştırıp postalamadılar. (yapanlarda var tabi ama çoğu cidden yapmadı.. ) - TV yayını bitmiştir TV nizi kapatmayı unutmayınız yazısını görmediler.akşamüstüne kadar bekleyip İstiklal Marşı ile açılan yayınları izlemediler Perihan abla ve Şevket in maceralarını bilmiyolar - Turbo onlar için hız demektir, bizim için ise içinden araba resimleri çıkan sakız.(ahh ahh ne çok severdim o sakızı bir de tipitip vardı tabi) - Okula giderken hiç siyah önlük giymediler.

14 öykü: YANGIN İlk yangın, takvimler 1950 leri gösterirken ilk ayrılıklarla düştü yüreklere. Anadolu nun dört bir köşesinden delikanlılar, sevdalarını, hayallerini, umutlarını, hatta yavuklularını bırakıp, dilini bilmediği, haritada yerini dahi tanımadığı bir diyara yolculuk ediyorlardı. Bir hayal, bir umut, bir sevda yarına ertelenirken, yeni hayaller kuruluyordu. Kimimiz bir ev, bir tarla, ya da bir traktör, bir çift öküz parası, kimimiz başlık parasını denkleştirip geri dönecektik yurdumuza... Ne de olsa adımız belliydi, misafir işçiler. Misafir saydılar bizi, davullar zurnalar, törenlerle karşılandık. Ardından at tüccarlarının sağlam atı bellemek için yaptığı cinsten kontrollerden geçtik. Adına sağlık kontrolü dendi, dişlerimizin tamam olup olmadığına dahi bakıldı. Aldık elimize sağlıklıdır raporlarını, artık Mehmet e, Hasan a, Ali ye, Mustafa ya... İş mi dayanır? 1800 lerin Amerikan romanlarında anlatılan fabrika çevresindeki gri barakaları andıran evlere heimlere- doldurulduk. Hiç yadırgamadık bu durumu, ne de olsa 3-5 sene sonra geri dönecektik. Dilini öğrenmeye ne hacet, guten morgen, guten tag, danke schön dedik mi tamamdır Alamanca da. Bu viran olmuş bu memleketi yeniden ayağa kaldırmaya, bütün pisliklerini temizlemeye gelmiştik. İşler ağır mı? Vız gelir. Üç beş sene sıkarım dişimi nasıl olsa. Parası düşük mü? Bilmem ki, bizim şef çok iyi adamdır. Her sabah bize guten morgen diyor. O bize eksik para vermez. Yataklar kötü, banyolar pis mi? Ne olacak canım, sanki biz buraya yatmaya, keyif çatmaya mı geldik? Biz parayı sağlam yere koyalım da gerisi kolay... Derken öbek öbek misafirhaneler! heimler- oluştu fabrika çevrelerinde. İlk mektuplar yazıldı, eşe dosta, çocuklara, yavukluya... Hasret, sevgi, özlem ama en çok da umut dolu mektuplar. İlk mektuplar alındı. Onlarca soruyla dolu, merak manzumesi misali. Çektikleri bütün zorluklara rağmen, memlekete gönderilen her umut dolu mektup; yeni Mehmetlere, Hasanlara, Alilere davetiye gibi geliyordu. Eh gelsinler gayri, onlara da yer var, iş var burada. Hani bizim şef varya her sabah bize gutenmorgen diyen, ona söylerim kardeşimi de işe alır. İyi adamdır. Aylar birbirini kovalar, trenler yeni misafirlerini taşır Alamanya ya. Trenden inen herkes elinde bir adresle akraba veya tanıdığının yanına gitmeye çalışır. Eskiler yenileri karşılarlar. Ne de olsa onlar neredeyse iki yıldır Alamancı olmuşlar. Buraları bilirler. Paralar çoğaldıkça daha da artması beklenir. Ev alacak para tamamlanmıştır, ama tarla ne olacak, şu tarlanın parasını da denkleştireyim hemen dönerim denmeye başlanır. Bu arada heimlerin dışında bir yaşam olduğu keşfedilir. Artık, bira, kneipe ve Sarışın Monika ların olduğu bir hayatta vardır, misafer işçilerin düşlerinde. Yaşam renklenince seneler daha hızlı geçmeye başlar. Üç-beş sene sonra dönmeyi herkes unutur. Bazıları ailelerini yanlarına getirirken, bazıları memleketi de, oradaki yavukluyu da çocuklarını da unuturlar... Ve Alamanya nın acı yüzü ozanların sazında en hüzünlü ezgilere konu olur. İşte ikinci yangının düşüşüdür yüreklere. Bu yangın ki, hiç bir su söndüremezdi artık. Yar bekleyen, yardan haber bekleyen onlarca yangın yeri yürek mazi olur gider. Artık on yıllar geçmiştir. Alamancılar bir aylık izinlerinde mutlaka memlekete giderler. İçlerindeki yurt özlemi hiç bitmez. Her izin dönüşü bir cenaze uğurlaması gibi hüzünlü olur, hem gidenler hem de kalanlar için. Hep böyle olmuştur Anadolu da gurbet yolcularını uğurlamak. 30 sene önce geldiğmizde virane olan Almanya ayağa kalkmış, belini doğrultmuştur. Ama 30 sene önce civan delikanlılar olarak gelen bizlerin daha ellisine varmadan belimiz bükülmüştür. Nedendir acep? Tabii 3-5 seneye döneriz dedik en ağır işlere banamısın demedik. 30 sene oldu belden de olduk bedenden de ve en önemlisi memleketten de... Neyse önemli değil, doktorları iyidir buranın, bakarlar bana. Zaten memleketin hali de hal değil hani, sokaklar savaş alanı gibi... Ülkede askeriye yönetime elkoymuştur. Artık heryer asker postalları altındadır. İşkence ölüm sokaklara taşınmıştır. Hapishnelerde yer kalmamıştır. İşte o zaman vedasız ve uğurlamasız kaçak yolculuklar başlmıştır, kurtuluş umuduyla Almanyaya... Yine geride kalanların da, vedasız ayrılanların da yangın yeridir yürekleri. Çünkü bu defa gidenlerin geri gelme umudu da yoktur artık. İlk gelenler Almanyanın misafirleridir, kaçarak gelenlerse misafirlerin davetsiz ziyaretçileridir ve adlarına mülteci denir. Misafir işçiler gelmezler artık. Çünkü bütün ömrünü tükettikleri ve yeniden kurdukları Alamanya nın gayri işçiye ihtiyacı kalmamıştır!? Zaten gelenlere yer de yoktur koca Almanya da. Her şeye rağmen kurtuluş kapısı olarak görülür Almanya. Bundan sonra; zulümden kaçıp gelenler olur ve adı pis mülteci olur. Ya da yokluktan yoksulluktan kurtulmak için gelenlerin adı da; ithal gelin, ithal damat olur. İlk gelenler yıllarını geride bırakmışlardır. Birçoğu daha emekli bile olamadan, ömürlerini tüketmişler 6 köşeli tabutlarda ve uçakların kargo servislerinde geri dönmeye başlamışlardır memlekete... Almanya yeni yurt olmuştur 3,5 milyon Türkiyeliye. Biz yurt saydık, biz ikinci vatan saydık burayı, biz buralı saydık kendimizi. Peki, buralar, buradakiler bizi bağrına basacak mı bundan böyle. İşte bu soruların cevabı gecikmedi. Önce gelenlerin önünü kesmek için ne biçim yasa, kanun gerekiyorsa çıkarılıp karşımıza dikildi. Artık buradaki bir Mehmet ülkedeki bir Ayşe ye gönül vermesi engellendi. Yani kelimenin gerçek anlamıyla sevdaya bile yasak kondu yasalarla. Sonra kelli-felli siyasetçiler bağır bağır bağırmaya başladılar, gidin diye. Size ihtiyaç kalmamıştır. Tamam, misafirimizdiniz geldiniz ömrünüzü tükettiniz ama misafirliğin de bir adabı vardır, ya gideceksiniz ya da ne dersek ona uyacak, ne verirsek ona razı olacaksınız, hatta iyisi mi siz çekip gidin daha iyi olur diye vaaz verdiler kutsal kürsülerinde... Hayır, biz buraya ömrümüzü verdik, burayı kendimize yurt edindik, biz buralıyız dedik, cılız bir sesle ama sesimizi duyan olmadı. Dedik ya 50 yıl geçti ilk misafirin gelişinden bu yana. Kimimiz karıştık buranın yaşamına, kimimiz öyle alıştık ki, ülkemiz bize gurbet olmaya başladı. İşte bu yüzden burada yabancı diye memlekette Alamancı diye horlandık. Bir kaçımıza şans güldü, durumu düzelttik. Hatırı sayılır kişiler arasına katıldık, bankadaki hesabın büyüklüğü oranında. Ama en çoğumuz yine sabah tramvaylarının ilk yolcuları olarak bir kaç saat sonra işe gelecek olan, hanımların beylerin masalarını silmek, tuvaletlerini temizlemek için yollardayız. Yine de şikayetçi değiliz, varsın olsun, yeterki bir iş olsun diyerek yaşamaya çalışıyoruz. Gelmeyin! Artık gidin! diye bağıran kravatlıların sesleri bir kibrit çöpünün ya da bir çakmağın alevinde buldu yankısını. Önce korkutmak amacıyla çakıldı çakmak ve alevler etimizi eritmeden söndürüldü. Sonra ilk kömürleşmiş bedenler çıkarıldı, daha düne kadar bütün sevinçlerimizi de, hüzünlerimizi de yaşadığımız, çocuklarımızı büyüttüğümüz, yarına dair güzel hayaller kurduğumuz yuvalarımızdan. Önceleri yangının sönmesini, kara dumanın dağılmasını beklerdi çakmağın sahibi. Bazen yıl geçerdi üzerinden.. Peki sonra mı? Sonrası malum: Acelesi var, insafı yok, merhameti yok çakmakçının. Artık her sabah bir yangın haberi verir ajanslar. Her gün bir yuvada dolu dolu gülüşlerin ortasına düşer ateş, gülen yüzler görünmez olur göğe yükselen dumanların arasında. Peki biz ne yaparız bu yangın vakitlerinde. Ateş çok yakınımıza düştüyse ortak olur figanımız, yok uzağımızdaysa bir vah çekeriz, ama bizim vahımızda alevlerin harı içinde yitip gider. Hep böyle mi gidecek ya da hep böyle mi gitmeli. Hep yakılan ya da yangınların seyircisi mi olacağız. Ta ki, ateş yuvamıza düşene kadar bekleyecek miyiz? Asla... Öncelikle çakmağı elinde tutanlara cesaret veren sözlerin sahiplerini tanıyacağız. Onlara o kutsal kürsülerinden hakkımızda fetvayı vermelerini engelleyeceğiz. Ardından çakmağı çakanların bulunmasını isteyeceğiz. Bu memlekete emeğimizi, ömrümüzü verdiysek, burayı kendimize yurt saydıysak diğerlerinden hiç bir farkımız olmadığını, hiç bir ayrıma müsade etmeyeceğimizi haykıracağız hep birlikte, her daim ve avazımız çıktığı kadar. Irkçı ayrımcı yasaları da, yangınları çıkaranların da güç aldığı yer bizim birlikte olmayışımızdır. Hep beraber artık yeter diyemeyişimizdir. Biz bir araya gelir, örgütlenirsek, yaktıranları da, yakanları da ortaya çıkarırız, yeni yangınların da yeni ayrımcı yasaların çıkmasını da engeleyebiliriz. Üç buçuk milyonuz. Birlikte olursak çok güçlüyüz.

15 Merhaba Anadolu Federasyonu Gazetesi ni ilk yayınlandığı günden beri takip ediyorum. Biz Avrupa da yaşayan gurbetçiler olarak içinde bulunduğumuz toplumda yaşanan olaylara biraz daha duyarlı olmamız gerektiğini düşünüyorum. Biz 45 senedir kara kafalı yabancılar olarak hep en ağır işlerde çalıştırıldık ve hak ettiğimizden daha az ücretle avutulduk kandırıldık.. Özellikle gazetenizin bundan önceki sayılarında bu konulara eğilmeniz ve insanlarımızı en askari boyutta bilinçlendirmeye çalışmanız beni çok etkiledi. Sene 2003 ile beraber Avrupa da başlatılan yabancı avını hepimiz biliriz. Bu konuda müsade ederseniz bir kaç Okurdan... sey söylemek istiyorum. Ajanda 2010 denen ve tamamen avrupa nın başta kendine olmak üzere göçmenlere karşı iki yüzlülüğünden bahsetmek istiyorum. Bunca sene verilen emeğin yok sayılmasından,benim nineme 45 sene sonra sen dil öğrenmelisin kalk dil kursuna git diyen bir mantıktan bahsetmek istiyorum. Bu bana göre insanların aşağılamasından başka birşey değildir.buna karşılık siz bana kurs imkanı mı verdiniz de benden şimdi dil bilmemi istiyorsunuz? Yada 45 yıl önce öğretmediğiniz dilinizden bugün beni neden sorumlu tutup kara listelere alıyorsunuz? diye sorduğunuzda bir anda çıban başı ilan edilip sınırdışılar ile karşılaşabiliyorsunuz. Diğer yandan evliliklerin önünün çıkarılan yeni yasalarla kesilmesinden kaynaklı dağılan ailelerin durumları? Evet sizinde yayınlarınızda belirttiğiniz gibi içler acısı. Bütün bunlara ek olarak gün geçmiyor ki Avrupa nın herhangi bir yerinde kundaklama,ırkçı saldırın haberi almayalım. Ben bir okuyucu ve duyarlı bir vatandaş olarak Anadolu Federasyonu nun yapmış olduğunu açıklamalara sonuna kadar katılıyor ve bir kez daha buradan sizlerin aracılığı ile Avrupa nın ırkçı yüzünü kınamak istiyorum. Bu ve buna benzer konulara gazetenizde daha sık yer vermenizi istiyorum. Emeğin hiçe sayıldığı yabancı düşmanlığının ırkçılıkla beslendiği şu ortamda birleşelim örgütlenelim demenin en yerinde olacağını düşünüyorum ve bundan sonra ki yayınlarınızda başarılar diliyorum... S. Uğurlu Sizleri Ziyaretimize Bekliyoruz... Halkoyunları Tiyatro çalışmaları Çocuk korosu çalışmaları Her ay çocuk şenlikleri Toplu aile kahvaltıları Gençlik sohbetleri Paneller Stuttgart Anadolu Kültür Sanatevi İletişim: Anadolu Federasyonu e.v. Hansemannstr Köln Telefon: ALMANYA Köln Anadolu Halkkültürevi Hansemann Str Köln Tel: Dortmund Anadolu Kültür Merkezi Kesselstr Dortmund Duisburg Anadolu Eğitim Kültür Merkezi Kaiser-Wilhlem Str Duisburg Berlin Irkçılığa Karşı Mücadele Derneği Lausitzer Str Berlin Tel: Stuttgart Anadolu Kültür ve Sanatevi Schloßstr. 80a Stuttgart Tel: info@kultursanatevi.com AVUSTURYA Avusturya Anadolu Federasyonu Merkez: Goldschlagstraße G 1150 Viyana/ Avusturya Telefon: anadolufed@gmail.com HOLLANDA Rotterdam Anadolu Halk Kültür ve Sanat Derneği Mathenesserweg HA Rotterdam/Hollanda Tel: anadoluder@hotmail.com BELÇİKA Liege Anadolu Halk Kültür Eğitim Merkezi (BAHKEM) Rue Gretry no Belçika Tel: belcika_anadolu@hotmail.com FRANSA Paris Anadolu Kültürevi. 14, rue du FBG Saint Denis Escalier 7 1 ere etage Paris/Fransa Tel: paris.anadolu@gmail.com İSVİÇRE Basel Kültür merkezi Steinenbachgässtein Basel İsviçre Tel: mail@baselkulturmerkezi.ch İNGİLTERE Londra Anadolu Halk Kültür Merkezi Stoke Newington Rd. N 16, 8 AA, Londra./İngiltere Tel: anadolufeding@yahoo.co.uk

16 IRKÇI SALDIRILARA SON Schluss mit den rassistischen Angriffen Rassistische Angriffe mit Todesbilanzen: Solingenn 1992 in Mölln in Solingen in Lübeck in Friedrichshafen 1 Personen... Wir fordern die Verurteilung der Verantwortlichen und Verbot der rassistischen Parteien Mölln: kişi Solingen: kişi Lübeck: kişi Friedrichshafen: kişi Yangınlar sürüyor... Saldırıların artık son bulmasını ve sorumlularının cezalandırılmasını istiyoruz. Örgütlenelim, Birleşelim, Mücadele Edelim Anadolu Federasyonu e.v. Hansemann str Köln Telefon: info@anadolufederasyonu.de

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

OKUL KORKUSU. Çocuğum okula gitmek istemiyor. Okul saati yaklaştığında huzursuzlanıyor. Karnı veya başı ağrıyor, midesi bulanıyor.

OKUL KORKUSU. Çocuğum okula gitmek istemiyor. Okul saati yaklaştığında huzursuzlanıyor. Karnı veya başı ağrıyor, midesi bulanıyor. OKUL KORKUSU Çocuğum okula gitmek istemiyor. Okul saati yaklaştığında huzursuzlanıyor. Karnı veya başı ağrıyor, midesi bulanıyor. Kuşlar Uçar, Balıklar Yüzer, Yetişkinler Konuşur, Çocuklar Oyun Oynar.''

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012 15 Mart 2012 Perşembe günü işlerinden atılan Asilçelik işçileri Bursa nın Orhangazi ilçesi cumhuriyet meydanında basın açıklamasıyla İşimizi İstiyoruz talebini dile getirdikleri ve işlerine geri dönene

Detaylı

Bayramın ikinci günü olan 26 Ekim Cuma günü, TAYAD lı Aileler bayramlaşmak için kahvaltıda bir araya geldiler.

Bayramın ikinci günü olan 26 Ekim Cuma günü, TAYAD lı Aileler bayramlaşmak için kahvaltıda bir araya geldiler. İSTANBUL TAYAD lı Aileler Bayram Kahvaltısında Bir Araya Geldiler Bayramın ikinci günü olan 26 Ekim Cuma günü, TAYAD lı Aileler bayramlaşmak için kahvaltıda bir araya geldiler. Kahvaltıdan önce yapılan

Detaylı

KARŞIT OLMA KARŞI GELME BOZUKLUĞU

KARŞIT OLMA KARŞI GELME BOZUKLUĞU KARŞIT OLMA KARŞI GELME BOZUKLUĞU Hiç söz dinlemiyor. Çok çabuk öfkeleniyor. Hep bizi suçluyor. 02 Eğer bir çocuk sürekli eleştirilmişse, Kınamayı ve ayıplamayı öğrenir. Eğer bir çocuk kin ortamında büyümüşse,

Detaylı

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 1 Av.Dr. M. SEZGİN TANRIKULU İSTANBUL MİLLETVEKİLİ GİRİŞ 2015 yılı Ağustos ayından itibaren tekrar başlayan çatışmalar Türkiye tarihinde eşi az görülmüş bir yıkıma, sayısız

Detaylı

İsviçreli siyasetçi ve örgütler: Diktatörlüğe karşı Kürtlerle dayanışma büyütmeli

İsviçreli siyasetçi ve örgütler: Diktatörlüğe karşı Kürtlerle dayanışma büyütmeli İsviçreli siyasetçi ve örgütler: Diktatörlüğe karşı Kürtlerle dayanışma büyütmeli İsviçreli örgütler ve siyasetçiler, Erdoğan diktatörlüğüne karşı yürüyerek, Kürt halkıyla uluslararası dayanışmanın büyütülmesi

Detaylı

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz İstanbul YDK: 1 Mayıs itibariyle başlamış olan Eme(K)adın kampanyamız kapsamında güvencesiz, görünmeyen ve yok sayılan kadın emeği üzerine araştırmalar yapmaya devam ediyoruz. Bu kez bu konuda sendikal

Detaylı

Mölln Katliamı nın 22.yılında acılar hala taze

Mölln Katliamı nın 22.yılında acılar hala taze 24 Kasım 2014 Mölln Katliamı nın 22.yılında acılar hala taze 24 Kas 2014 23 Kasım 1992 tarihinde Mölln de aşırı sağcıların kundakladığı evde can veren Bahide Arslan (51), Yeliz Arslan (10) ve Ayşe Yılmaz

Detaylı

MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Aydıncık CHP İlçe Yönetim Kurulu ve Belediye

Detaylı

MAYIS 2010 YAŞASIN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ!

MAYIS 2010 YAŞASIN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ! MAYIS 2010 YAŞASIN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ! İşçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs; tüm yurtta olduğu gibi İstanbul da da coşkuyla kutlandı.1978 1 Mayıs ın ardından ilk kez izin verilen

Detaylı

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, bakım ve rehabilitasyon çalışmaları tamamlanarak dünya standartlarında bir tesis haline getirilen Bodrum Belediyesi

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti Nisan 14, 2017-7:12:00 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, Ankara Sincan ilçesi Lale Meydanı'nda mitinge katılarak vatandaşlara hitap

Detaylı

7. dönem çalışma raporu TMOOB KOCAELİ İKK ÇALIŞMALARI. EMO Kocaeli Şubesi 146

7. dönem çalışma raporu TMOOB KOCAELİ İKK ÇALIŞMALARI. EMO Kocaeli Şubesi 146 TMOOB KOCAELİ İKK ÇALIŞMALARI EMO Kocaeli Şubesi 146 İKK Sekreterliği Makina Mühendisleri Odası tarafından yürütülmektedir. Şubemiz, üniversite, resmi kurum, sendika, oda ve derneklerle sürdürülebilir

Detaylı

İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR-12-539-2007-R5)

İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR-12-539-2007-R5) Eylem 1.2 Gençlik Girişimleri Projesi İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR-12-539-2007-R5) DALGALAN SEN DE ŞAFAKLAR GİBİ EY ŞANLI HİLÂL OLSUN ARTIK DÖKÜLEN KANLARIMIN HEPSİ

Detaylı

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 19 EKİM 2016 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ YAŞAM HAKKI İHLALLERİ ÖLÜ YARALI YARGISIZ İNFAZ (Keyfi

Detaylı

ORGANLARI 5 KİŞİYE HAYAT VERDİ

ORGANLARI 5 KİŞİYE HAYAT VERDİ Organ bağışı BODRUM BAHÇEŞEHİR KOLEJİ NDE ORGAN BAĞIŞI VE NAKLİ KONULU SEMİNER DÜZENLENDİ Bodrum Bahçeşehir Koleji Ortaokul öğrencileri, Fen ve Teknoloji dersi kapsamında Bodrum Acıbadem Hastanesi Anestezi

Detaylı

2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İ RAPORU -BİLANÇO- 21 TEMMUZ 2016 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ YAŞAM HAKKI İ ÖLÜ YARALI YARGISIZ İNFAZ (Keyfi Öldürme,

Detaylı

Soru şudur: 25 yıldan fazla yaşadığınız bir ülkenin insanı olmaz mısınız?

Soru şudur: 25 yıldan fazla yaşadığınız bir ülkenin insanı olmaz mısınız? Soru şudur: 25 yıldan fazla yaşadığınız bir ülkenin insanı olmaz mısınız? Bu ülkenin de insanı olmanız, gelmiş olduğunuz ülkeyle bağınızın kesilmesi, ona yabancılaşmanız anlamına gelmez. Ama eğer 20-25

Detaylı

Trans Olmak Suç Değildir!

Trans Olmak Suç Değildir! Trans Olmak Suç Değildir! Anayasa ya göre herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Devlet organları

Detaylı

İNSAN HAKLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI ARALIK AYI İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU ARALIK 2012

İNSAN HAKLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI ARALIK AYI İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU ARALIK 2012 İNSAN HAKLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI ARALIK AYI İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 01 31 ARALIK 2012 M. SEZGİN TANRIKULU CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI İSTANBUL MİLLETVEKİLİ GİRİŞ: Bugün 10 Aralık İnsan Hakları

Detaylı

UYUMSUZ GENÇLERİN SPOR AKTİVİTELERİ İLE SOSYAL DÂHİL EDİLMESİ

UYUMSUZ GENÇLERİN SPOR AKTİVİTELERİ İLE SOSYAL DÂHİL EDİLMESİ UYUMSUZ GENÇLERİN SPOR AKTİVİTELERİ İLE SOSYAL DÂHİL EDİLMESİ COMENİUS ÇOK TARAFLI OKUL ORTAKLIKLARI PROJESİ YILLIK FAALİYET DERGİSİ "Bu yayın Avrupa Komisyonu, Hayatboyu Öğrenme Programı, Comenius Okul

Detaylı

Yaşınız kaç diye sorduk;

Yaşınız kaç diye sorduk; #UKGE- UYUŞTURUCUYA KARŞI GENÇ EYLEM PROJESİ ANKET DEĞERLENDİRMESİ TEMMUZ- AĞUSTOS/2015 Uyuşturucuya Karşı Genç Eylem Projesi nin ikinci aşaması olan anket çalışması Temmuz- Ağustos ayı içerisinde gerçekleştirildi.

Detaylı

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 23 OCAK 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ YAŞAM HAKKI İHLALLERİ ÖLÜ YARALI YARGISIZ İNFAZ (Keyfi Öldürme,

Detaylı

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ BASINA VE KAMUOYUNA Erkek egemen kapitalist sistemde kadınların en önemli sorunu 2011 yılında da kadına yönelik şiddet olarak yerini korudu. Toplumsal cinsiyetçi rolleri yeniden üreten kapitalist erkek

Detaylı

25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI DAYANIŞMA GÜNÜ

25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI DAYANIŞMA GÜNÜ 25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI DAYANIŞMA GÜNÜ BODRUM KENT KONSEYİ KADIN MECLİSİ 25 KASIM KADINLARA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ BASIN BÜLTENİ: Mirabel kız kardeşler,

Detaylı

Fransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü.

Fransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü. Alişan HAYIRLI Fransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü. Şimdi Müslümanlar ikiye bölünecek... 1-Bu baskını tasvip edenler,

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : www.urfastar.com Tarih: 26.01.

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : www.urfastar.com Tarih: 26.01. Günlük Haber Bülteni 27.01.2015 İnternet Haber Sitesi : www.urfastar.com Tarih: 26.01.2015 İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 26.01.2015 İnternet Haber Sitesi : www.haberler.com Tarih: 26.01.2015

Detaylı

Daima eşit fırsatlar. 2014 ırkçılığa karşı konu yılı. Federal Hükümetin Ayrımcılıkla Mücadele Ofisi

Daima eşit fırsatlar. 2014 ırkçılığa karşı konu yılı. Federal Hükümetin Ayrımcılıkla Mücadele Ofisi Daima eşit fırsatlar. 2014 ırkçılığa karşı konu yılı Federal Hükümetin Ayrımcılıkla Mücadele Ofisi Irkçılık hepimizi ilgilendiriyor Ev yok, iş teklifi yok, sokakta hakaretler: Ayrımcılıkla ırkçılığın birçok

Detaylı

Size karşı bir şey yapılmaya çalışılıyor, bir şey dayatılıyor ve siz de bunu kabul etmiyor ve direniyorsunuz.

Size karşı bir şey yapılmaya çalışılıyor, bir şey dayatılıyor ve siz de bunu kabul etmiyor ve direniyorsunuz. Direniş bizde sadece iyi anlamda yorumlanır. Size karşı bir şey yapılmaya çalışılıyor, bir şey dayatılıyor ve siz de bunu kabul etmiyor ve direniyorsunuz. Direnişin negatif yanı da vardır. Direniş, adı

Detaylı

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri Eflref Ar kan Bildiğiniz gibi Almanya aile birleşiminin gerçekleşmesi konusunda göç yasasında bazı değişiklikler yapmıştır. Bu değişiklikleri eleştirenler ve olumlu görenler bulunmaktadır. Ben göç yasasının

Detaylı

BODRUM DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI GREVDE

BODRUM DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI GREVDE BODRUM DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI GREVDE Bodrum da sağlık çalışanları iş bıraktı. Bodrum Devlet Hastanesi önünde buluşan sağlık meslek örgütü temsilcileri, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, emeklilik hakları

Detaylı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Örgütü Yalıkavak Mahalle Temsilciliği tarafından geniş katılımlı birlik ve dayanışma

Detaylı

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 21 TEMMUZ 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ -AÇIKLAMA- Bu raporda yer alan veriler ve verilere

Detaylı

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ 19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI 19.09.2014 Bugün 19 Eylül. Bugün bu ülkenin mühendis, mimar ve şehir plancılarının örgütü TMMOB nin mücadele dolu tarihi açısından

Detaylı

BACIM - Ağırlıklı olarak Türkiye kökenli göçmen kadınlar için buluşma ve danışmanlık merkezi

BACIM - Ağırlıklı olarak Türkiye kökenli göçmen kadınlar için buluşma ve danışmanlık merkezi Deutsches Rotes Kreuz Kreisverband Berlin-City e. V. BACIM - Ağırlıklı olarak Türkiye kökenli göçmen kadınlar için buluşma ve danışmanlık merkezi BACIM projesinin tanıtımı BACIM Berlin-City ev Alman Kızıl

Detaylı

10SORUDA AİLE SİGORTASI

10SORUDA AİLE SİGORTASI 10 SORUDA AİLE SİGORTASI T.C. ANAYASASI MADDE 60: Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. 1. AİLE SİGORTASI Nedir? Aile Sigortası,

Detaylı

Integration e.v. Fragebogen Untersuchung über die Rechte und Pflichten der in Deutschland lebenden Migranten

Integration e.v. Fragebogen Untersuchung über die Rechte und Pflichten der in Deutschland lebenden Migranten Projekt ICI Migranten Hier Bürger JLS/FRC/2007/045 Avrupa komisyonu tarafindan taninmistir. Almanya da yasayan göcmenlerin haklari ve sorumluluklari hakkinda bir arastirma N Sehir Tarih Genel bilgiler

Detaylı

AĞUSTOS 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

AĞUSTOS 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili AĞUSTOS 2016 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili 1 CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Mezitli İlçe Başkanlığı binasında yönetici

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 31.01.

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 31.01. Günlük Haber Bülteni 01.02.2015 İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 31.01.2015 İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 31.01.2015 İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih:

Detaylı

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 01 KASIM 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ -AÇIKLAMA- Bu raporda yer alan veriler ve verilere

Detaylı

DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU

DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU ADI- SOYADI T.C. KİMLİK NUMARASI DOSYA NUMARASI İLK GÖRÜŞME TARİHİ Çocukla İlgili Genel Bilgiler Hukuki statüsü Suça Sürüklenen Mağdur Tanık Korunmaya

Detaylı

2 Kasım 2011. Sayın Bakan,

2 Kasım 2011. Sayın Bakan, SayınSadullahErgin AdaletBakanı Adres:06659Kızılay,Ankara,Türkiye Faks:+903124193370 E posta:sadullahergin@adalet.gov.tr,iydb@adalet.gov.tr 2Kasım2011 SayınBakan, Yedi uluslarası insan hakları örgütü 1

Detaylı

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR 4.19.4 TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR 1) Dosya No : 2013/551 E. : Ankara 17. Asliye Ceza si : 1- TMMOB YK Başkanı Mehmet Soğancı 2- TMMOB Genel Sekreteri N. Hakan Genç :2911 sayılı Toplantı ve Gösteri

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 25.01.

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 25.01. Günlük Haber Bülteni 26.01.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 25.01.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi : www.sanliurfa.com Tarih: 25.01.2015 İNTERNET HABERLERİ

Detaylı

ÖĞRENMENIN DOĞASI Gülay ÇENGEL

ÖĞRENMENIN DOĞASI Gülay ÇENGEL ÖĞRENMENIN DOĞASI Gülay ÇENGEL 154-158 Kaynak II; Eğitim Psikolojisi Yazar;B.YEŞİLYAPRAK Hazırlayan; Gülay ÇENGEL 2005-2006 Ders Sor.; Doç. Dr. Nasip DEMİRKUŞ, 1-Önce Soruları Tıklayın Yanıtlamaya Çalışın.

Detaylı

Eğer bir anne-babaysanız, çocuğunuza bilinmezliğin kapılarını açın ki keşfetmeyi öğrensin.

Eğer bir anne-babaysanız, çocuğunuza bilinmezliğin kapılarını açın ki keşfetmeyi öğrensin. SINAV KAYGISI Çocuğum Sınava Girmeden Önce; Çok gergin ve huzursuz oluyor. Midesine kramplar giriyor. İçinde sebebini bilmediği bir huzursuzluk olduğunu, yine ellerinin titreyeceğini ve panik olacağını,

Detaylı

Samsun daki Pontusçu Faaliyetler

Samsun daki Pontusçu Faaliyetler Samsun daki Pontusçu Faaliyetler Yunan İstihbaratına çalışan ve kendisini Pontusçu olarak niteleyen Theodoros Pavlidis in Samsun bağlantıları akıllarda şüphe uyandırırken Samsun da Pontusçu faaliyetleri

Detaylı

TABURCUYUZ, YA SONRASI?

TABURCUYUZ, YA SONRASI? TABURCUYUZ, YA SONRASI? Uzm. Hemş. Emel DİLEK Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları ABD Annem, 67 yaşında, Emekli öğretmen, HT hastası, 2002 yılında geçirmiş olduğu beyin ameliyatı sonrası

Detaylı

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ -AÇIKLAMA- Bu raporda yer alan veriler ve verilere

Detaylı

2013 / 2014 SAYI: 29. Haftanın Bazı Başlıkları. Okul Başarısında Ailenin Rolü Engelli Kardeşlerimize IB Öğrencilerimizden Destek

2013 / 2014 SAYI: 29. Haftanın Bazı Başlıkları. Okul Başarısında Ailenin Rolü Engelli Kardeşlerimize IB Öğrencilerimizden Destek 2013 / 2014 SAYI: 29 Haftanın Bazı Başlıkları Okul Başarısında Ailenin Rolü Engelli Kardeşlerimize IB Öğrencilerimizden Destek Okul Başarısında Ailenin Rolü Çocuklarımızın Okul ve sosyal hayattaki başarılarında

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI

BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI AKTİF EĞİTİM -SEN Aktif Eğitimciler Sendikası BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI Aktif Eğitim-Sen - 2015 2 AKTİF EĞİTİM-SEN Beştepe Mahallesi 33. Sokak Nu.:13 Yenimahalle/ ANKARA Tel:

Detaylı

Aile birleşimi nedir?

Aile birleşimi nedir? Almanyada aile birlesimi Aile birleşimi nedir? Aile birleşimi eşlerin ve/veya çocukların velileri ile birlikte yaşamak için bir araya gelmeleridir. Aile birleşimi anayasanın koruma altına önemli haklardan

Detaylı

İSOV ANADOLU TEKNİK LİSESİ SİZİN FİKRİNİZ SİZİN PROJENİZ HER YAYA BİR KIRMIZI IŞIKTIR!...

İSOV ANADOLU TEKNİK LİSESİ SİZİN FİKRİNİZ SİZİN PROJENİZ HER YAYA BİR KIRMIZI IŞIKTIR!... İSOV ANADOLU TEKNİK LİSESİ SİZİN FİKRİNİZ SİZİN PROJENİZ HER YAYA BİR KIRMIZI IŞIKTIR!... NASIL BAŞLADIK? Projemiz tanıtım toplantısı ile başladı. İlk toplantımızda öğretmenlerimiz yakın çevremizde var

Detaylı

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADINLARA DESTEK MEKANİZMALARI ONLİNE KİTAPÇIĞI Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Gençlik Topluluğu 2015-2016 İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Kadın Dostu Akdeniz Projesi 3. Projenin

Detaylı

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler. Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.de www.wahreliebewartet.de Avrupa ülkelerindeki gençlik denilince

Detaylı

Herkes katılabilsin diye... Mahalle sakinlerinin katılımını sağlamanın yolları ve geniş katılımı sağlamanın temel kuralları için tavsiyeler

Herkes katılabilsin diye... Mahalle sakinlerinin katılımını sağlamanın yolları ve geniş katılımı sağlamanın temel kuralları için tavsiyeler Herkes katılabilsin diye... Mahalle sakinlerinin katılımını sağlamanın yolları ve geniş katılımı sağlamanın temel kuralları için tavsiyeler Prof. Dr. Reiner Staubach ve Tülin Kabis-Staubach (Planerladen

Detaylı

ALİ ÇAVUŞ: KİMİN IRKÇI OLDUĞUNU HEPBİRLİKTE GÖRDÜK Salı, 13 Aralık :23

ALİ ÇAVUŞ: KİMİN IRKÇI OLDUĞUNU HEPBİRLİKTE GÖRDÜK Salı, 13 Aralık :23 DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Bizler ırkçı bir parti değiliz. Yapılan bu saldırıyla birlikte bizlere Irkçı Parti diyenlerin ve hangi partinin ırkçı bir parti olduğunu hepimiz birlikte görmüş

Detaylı

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özcan ın kurum değişikliği ile Ankara Gölbaşı belediye başkan yardıcılığı görevine

Detaylı

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER 9TOPLUMSAL ETKİNLİKLER 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER 11111 260 01 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 11111 262 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR

Detaylı

2006 Yılı Türkiye Đnsan Hakları Đhlalleri Bilançosu

2006 Yılı Türkiye Đnsan Hakları Đhlalleri Bilançosu 2006 Yılı Türkiye Đnsan Hakları Đhlalleri Bilançosu YAŞAM HAKKI ĐHLALLERĐ Yargısız Đnfazlar 44 914 Toplumsal Gösterilere Müdahalede Aşırı Güç Kullanımı 12 869 Dur ihtarı na Uymama ve Silah Kullanma Yetkisinin

Detaylı

Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu / 11:14

Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu / 11:14 Dünya Basınında OHAL Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu. 21.07.2016 / 11:14 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı 3 ay süreli OHAL kararı dünya

Detaylı

Koç Üniversitesi nde neler oluyor?

Koç Üniversitesi nde neler oluyor? Koç Üniversitesi nde neler oluyor? 27 Mart 2015 tarihinde, Koç Üniversitesi temizlik işçileri, öğrencileri, öğretim görevlileri, asistanları ve büro emekçileri bir araya geldiler ve bir forum gerçekleştirdiler.

Detaylı

Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler, Beyefendiler,

Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler, Beyefendiler, ÇOCUKLARIN İNTERNET ORTAMINDA CİNSEL İSTİSMARINA KARŞI GLOBAL İTTİFAK AÇILIŞ KONFERANSI 5 Aralık 2012- Brüksel ADALET BAKANI SAYIN SADULLAH ERGİN İN KONUŞMA METNİ Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler,

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

Almanya daki slam Konferans - Müslümanlar n Durumu ve Uyumlar

Almanya daki slam Konferans - Müslümanlar n Durumu ve Uyumlar Almanya daki slam Konferans - Müslümanlar n Durumu ve Uyumlar Bülent Arslan Konuşmamda dört aşamalı bir yol izleyeceğim. Önce sizlere Almanya İslam konferansı hakkında bilgiler vereceğim, daha sonra ikinci

Detaylı

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR? Haziran 2010 SOSYAL MEDYA ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR? Proje Koordinatörleri: İndeks Araştırma Ekibi Simge Şahin, İstanbul Bilgi Üniversitesi Giriş:

Detaylı

EKONOMİK, DEMOKRATİK ÖZLÜK HAKLARIMIZ; EMPERYALİZME, GERİCİLİĞE VE ÖZELLEŞTİRMELERE KARŞI MÜCADELEDE ŞUBEMİZ

EKONOMİK, DEMOKRATİK ÖZLÜK HAKLARIMIZ; EMPERYALİZME, GERİCİLİĞE VE ÖZELLEŞTİRMELERE KARŞI MÜCADELEDE ŞUBEMİZ EKONOMİK, DEMOKRATİK ÖZLÜK HAKLARIMIZ; EMPERYALİZME, GERİCİLİĞE VE ÖZELLEŞTİRMELERE KARŞI MÜCADELEDE ŞUBEMİZ 162 Şubemiz, Odamızın ana yönetmeliği uyarınca ülke ve toplum çıkarları doğrultusunda, yurdumuzun

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com Günlük Haber Bülteni 11.03.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com Tarih:10.03.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi: www.urfa.com Tarih:10.03.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet

Detaylı

Seçim süreci hakkında sorular ve cevaplar

Seçim süreci hakkında sorular ve cevaplar Hamburg Uyum Meclisi Genel bilgiler Seçim süreci hakkında sorular ve cevaplar 1. Uyum Meclisi ne için gereklidir? Entegrasyon; örneğin politika, ekonomi, iş piyasası, eğitim, sosyal işler, kültür, din,

Detaylı

1/23/2015. Karne Ne Anlatır. Ocak 2015. Beylikdüzü A.K.Koleji Rehberlik Servisi Veli Paylaşımı

1/23/2015. Karne Ne Anlatır. Ocak 2015. Beylikdüzü A.K.Koleji Rehberlik Servisi Veli Paylaşımı 1/23/2015 Karne Ne Anlatır Ocak 2015 Beylikdüzü A.K.Koleji Rehberlik Servisi Veli Paylaşımı Başarılı Çocuklarımızı kutluyoruz. Kendilerini gerçekleştirme yolculuklarına tanıklık etmekten kıvançlıyız. Sözde

Detaylı

CHP DE GENÇLİK KOLLARI KONGRESİNDE İKİ ADAY

CHP DE GENÇLİK KOLLARI KONGRESİNDE İKİ ADAY CHP DE GENÇLİK KOLLARI KONGRESİNDE İKİ ADAY Salih Yanık adaylığını açıkladı. 13 Aralık Pazar günü yapılacak olan Bodrum CHP Gençlik Kolları Seçimi için ikinci olarak adaylığını açıklayan Salih Yanık oldukça

Detaylı

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için 8 MART TA ALANLARA! 8 Mart, kadın işçilerin daha iyi çalışma koşulları için verdikleri mücadeleyi yaşamlarıyla ödedikleri bir

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

Şiddetli Geçimsizliğin Çözümü Şiddet Değildir!!

Şiddetli Geçimsizliğin Çözümü Şiddet Değildir!! Şiddetli Geçimsizliğin Çözümü Şiddet Değildir!! Acı ve ızdırap veren, yaşam hakkını tehdit eden,temel bir insan hakkı ihlali olan şiddete DUR DE! KADINA KARŞI ŞİDDETE HAYIR! VE KONUK EVİ Şiddet Sadece

Detaylı

ŞUBAT 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

ŞUBAT 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili ŞUBAT 2016 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Tarsus/Gülek Mahallesinde vatandaşlarla bir

Detaylı

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası Temmuz 15, 2015-4:50:00 Başbakan Ahmet Davutoğlu, salonda bulunanlara, "Bayrama ulaşmadan önce bir bayramı daha sizlerle yapabilmek için bu atama merasimi gerçekleştirme

Detaylı

1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA!

1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA! 1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA! İşçilerin burjuvaziye ve egemen sınıfa karşı mücadelesi sürdükçe, bütün talepleri karşılanana dek 1 Mayıs, bu taleplerin her yıl dile getirildiği gün olacaktır.

Detaylı

TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Anamur CHP İlçe Örgütünü ziyaret ederek ilçe yöneticilerinden

Detaylı

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar,

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar, Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar, Anadolu coğrafyasında bazı yerler vardır... O yerler, şehirler, kasabalar, beldeler,

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi:

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi: Günlük Haber Bülteni 09.03.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com Tarih:08.03.2015 (1) (2) İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com Tarih:08.03.2015 İNTERNET

Detaylı

TÜRKİYE DE BULUNAN SURİYELİ MÜLTECİLER

TÜRKİYE DE BULUNAN SURİYELİ MÜLTECİLER TÜRKİYE DE BULUNAN SURİYELİ MÜLTECİLER Merve Nur Bulut, Kübra Sezgin www.improkul.impr.org.tr facebook.com/improkul @improkul improkul@gmail.com SURİYE KRİZİ VE TÜRKİYE DE BULUNAN SURİYELİ MÜLTECİLER 2011

Detaylı

KADIN DAYANIŞMA VAKFI 2014 YILI KADIN DANIŞMA MERKEZİ FAALİYET RAPORU 1 OCAK 31 ARALIK 2014

KADIN DAYANIŞMA VAKFI 2014 YILI KADIN DANIŞMA MERKEZİ FAALİYET RAPORU 1 OCAK 31 ARALIK 2014 KADIN DAYANIŞMA VAKFI 2014 YILI KADIN DANIŞMA MERKEZİ FAALİYET RAPORU 1 OCAK 31 ARALIK 2014 2014 yılında Kadın Dayanışma Vakfı Danışma Merkezi ne 354 kadın başvurdu. 101 kadın yüz yüze başvuru yaparken,

Detaylı

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş gazileri ziyaret etti

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş gazileri ziyaret etti Diyanet İşleri Başkanı Erbaş gazileri ziyaret etti Erbaş, "Bizim bu mücadele ruhumuz böyle sürdüğü müddetçe hiçbir güç bu milleti mağlup edemeyecektir. Her zaman biz galip olacağız. Yeter ki bu inanç,

Detaylı

Özet Rapor. Kürt Öz Yönetim Güçleri Tarafından Gerçekleştirilen Tutuklama Sayıları ve Zorla Kaybolma Vakalarındaki Artış. Pazartesi, Şubat 18, 2019

Özet Rapor. Kürt Öz Yönetim Güçleri Tarafından Gerçekleştirilen Tutuklama Sayıları ve Zorla Kaybolma Vakalarındaki Artış. Pazartesi, Şubat 18, 2019 Özet Rapor Kürt Öz Yönetim Güçleri Tarafından Gerçekleştirilen Tutuklama Sayıları ve Zorla Kaybolma Vakalarındaki Artış Pazartesi, Şubat 18, 2019 1 Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) Haziran 2011 de kurulmuş

Detaylı

Beşiktaş Gazetesi. Günlük web Gazetesi 03.11.2012. Salkım Söğüt Saç

Beşiktaş Gazetesi. Günlük web Gazetesi 03.11.2012. Salkım Söğüt Saç Beşiktaş Gazetesi Günlük web Gazetesi 03.11.2012 Salkım Söğüt Saç Beşiktaş Belediyesi'nde belgesel film gösterimleri tüm hızıyla devam ediyor. Levent Kültür Merkezi'nde sinema gösterimleri için de Salkım

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri, MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI 09.09.2017, LONDRA Sayın Büyükelçim Abdurrahman Bilgiç, Değerli Yönetim Kurulu Üyelerimiz İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri, Değerli MÜSİAD Üyeleri

Detaylı

www.mainz.de/frauenbuero Kadına Karşı Şiddette İlk Yardım

www.mainz.de/frauenbuero Kadına Karşı Şiddette İlk Yardım www.mainz.de/frauenbuero Kadına Karşı Şiddette İlk Yardım Kadına Karşı Şiddette İlk Yardım Kadına karşı şiddetin bir çok yüzü vardır: taciz, hakaret, aşağılama, yıldırma, dayak, tecavüz. Bunlar, bir çok

Detaylı

Soykırım Anma Etkinliği 26-28 Ocak 2015 - Krakow-Auschwitz

Soykırım Anma Etkinliği 26-28 Ocak 2015 - Krakow-Auschwitz Soykırım Anma Etkinliği 26-28 Ocak 2015 - Krakow-Auschwitz KTOEÖS olarak Eğitim Enternasyonali'nin Polonya nın Krakow şehrine 26-29 Ocak 2015 tarihlerinde düzenlediği "70. Yılında Soykırımı Anma Etkinlikleri

Detaylı

AKP HÜKÜMETİNİN 2014 İTİBARSIZLIK ENDEKSİ

AKP HÜKÜMETİNİN 2014 İTİBARSIZLIK ENDEKSİ AKP HÜKÜMETİNİN 2014 İTİBARSIZLIK ENDEKSİ Demokrasi Endeksi: 2014 yılı i bariyle 167 ülke arasında Türkiye 89 (Yalnızca ilk 26 ülke tam demokrasi sayılıyor. Türkiye bu ülkelerin çok gerisinde. Sivil Özgürlükler:

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : Tarih:

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi :  Tarih: Günlük Haber Bülteni 13.02.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi : www.urfanatik.com Tarih: 12.02.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi : www.sanliurfa.com Tarih:12.02.2015 İNTERNET HABERLERİ

Detaylı

Malüliyet Yönetmeliği Değişti

Malüliyet Yönetmeliği Değişti Malüliyet Yönetmeliği Değişti SGK BAŞKANI YADİGAR GÖKALP İLHAN: - MALULİYET AYLIKLARI İLE İLGİLİ OLARAK 1965 TEN BU YANA HİÇBİR DÜZENLEME YAPILMAMIŞTI - YENİ DÜZENLEMEYLE KALP, AKCİĞER VE BARSAK NAKLİ

Detaylı

7. dönem çalışma raporu SOSYAL ETKİNLİKLER. EMO Kocaeli Şubesi

7. dönem çalışma raporu SOSYAL ETKİNLİKLER. EMO Kocaeli Şubesi SOSYAL ETKİNLİKLER 134 Geneksel Bahar Pikniği 27 Mayıs 2012 Şubemizin Geleneksel Pikniği 27 Mayıs Pazar Günü Sapanca`da gerçekleştirildi. Beraber yapılan kahvaltı ile başlayan pikniğe üyelerimiz aileleriyle

Detaylı

GENÇLER ARASINDA İNTERNET BAĞIMLILIĞI FARKINDA MIYIZ?

GENÇLER ARASINDA İNTERNET BAĞIMLILIĞI FARKINDA MIYIZ? farkında mıyız? GENÇLER ARASINDA İNTERNET BAĞIMLILIĞI FARKINDA MIYIZ? genclerfarkindamiyiz.com İnternet Medya ve Bilişim Federasyonu (İMEF) tarafından yürütülecek olan Gençler Arasında İnternet Bağımlılığı-

Detaylı

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de Onaylayan Administrator Wednesday, 20 April 2011 Orijinali için týklayýn Saðlýk emekçilerinin 2 gün süren grevleri baþladý. Ülke genelindeki hastanelerin nereyse tamamýnda hastanede

Detaylı

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU 1. DIŞ. CADDE - GECE 1 FADE IN: Saat 22:30. 30 yaşında bir gazeteci olan Eren caddede araba sürmektedir. Bir süre sonra kırmızı ışıkta durur. Yan koltukta bulunan fotoğraf

Detaylı

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar Dt. Evin Toker dtevintoker@gmail.com Şiddet Nedir? Dünya Sağlık Örgütü (WHO) şiddeti; fiziksel güç veya iktidarın kasıtlı bir tehdit veya gerçeklik biçiminde bir

Detaylı