28/02/ Günseli Türkey defilesinden.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "28/02/2010. 01 Günseli Türkey defilesinden."

Transkript

1

2 28/02/20 03 G. Şanel San MODANIN HAFTASI 4 GÜN 4 GECE İTKİB) tarafından, Moda Tasarımcıları Derneği ve İstanbul Moda Akademisi işbirliği ile organize edilen İstanbul Fashion Week (IFW) dünyanın dört bir yanından moda severleri ağırladı. Dünya Moda Haftaları takvimi ve anlayışı paralelinde ikincisi gerçekleştirilen Istanbul Fashion Week, moda tasarımı alanında dünyaya bilgi akışını sağlamak ve dünyanın önde gelen moda basını ve alıcılarının dikkatini İstanbul a çekmek amacıyla 3-6 Şubat 20 tarihleri arasında Santralistanbul da düzenlendi. Açılışını Amerikalı oyuncu Meg Ryan ın gerçekleştirdiği ve Türkiye nin önde gelen moda markaları ve moda tasarımcılarının 20/11 sonbahar kış kreasyonlarını sergiledikleri toplam 24 defilenin gerçekleştiği organizasyon çerçevesinde genç tasarımcılar da iki karma defile ile yer aldılar. Dünyanın dört bir yanından yabancı basın ve alıcı gruplarının ağırlandığı ve yaklaşık 31 bin 200 kişinin izlediği etkinlikte yer alan tasarımcılar ise, Arzu Kaprol, Bahar Korçan, Bihter Aida Pekin, Cem Lokmanhekim, Deniz Mercan, Ezra-Tuba Çetin, Gamze Saraçoğlu, Gül Ağış, Günseli Türkay, Hakan Yıldırım, Hatice Gökçe, İdil Tarzi, Mehtap Elaidi, Müge Ersin, Nazlı Çetiner, Niyazi Erdoğan, Özgür Masur, Özlem Kaya, Özlem Süer, Simay Bülbül, Zeynep Erdogan, Zeynep Tosun oldu. Her biri yoğun izleyici eşliğinde gerçekleştirilen defilelerde tematik koleksiyonlar, sade çizgiler, koyu renkler, deri detaylar dikkat çekti. Moda dünyasının klişeleşmeye aday TÜRK ve OSMANLI çizgileri, geleneksel ve çağdaş olanın uyumlu bir dengede harmanlanması, geçmişi içinde sindirerek günceli yakalamış gibi ifadelerin hiç birisine rastlamamak IFW nin en büyük artılarındandı. Moda tasarımcılarının global tasarım diline çoktan hakim olmuş, kendi yorumları ile sağlam duruşlarını sergileyen koleksiyonları gelecek koleksiyonlar için şimdiden merak uyandırdı. Özellikle etkinliğin ilk gününün son defilesi olan Arzu Kaprol defilesi etkinlik süresince konuşulmaya devam etti. Yabancı basın mensuplarının da ilgi ile takip ettiği koleksiyonda deriler, parlak taşlar, abartılı aksesuarlar uyumlu bir şekilde bir araya gelmişti. Etkinliğin ikinci gününde podyuma çıkan Gamze Saraçoğlu, 4 gün boyunca hakim olan koyu renk egemenliğine bir süre ara verdi. Müsvedde adlı yeni koleksiyonun tanıtıldığı defilede kırmızı ve turuncu içleri ısıtan renkler oldu. Etkinliğin 3.gününde gerçekleşen Özlem Süer defilesi de yoğun ilgi gördü. Koleksiyonda orta çağ esintili elbiseler, deri detaylarla güçleniyordu. Günün son defilesinde sahne alan Bahar Korçan koleksiyonu Dahil Olma Projesi ydi. Kendi dizeleri ile: Önce merceklerini takıp hayata yakından bakacaksın, sonra kurduğun tüm kalelerin kumdan olduğunu ve bir avuç su ile yıkılabileceğini kavrayacaksın, gözlerini açıp başka dünyaları, varlıkları, anları keşfedecek ve dahil olmayı öğreneceksin. İpek kumaşlar üzerine parça baskı desenler, etek uçlarında varak efektler, keçe görünümlü kaşmirler, örmeler ve üçüncü gözü temsil eden mercekler... Hepsi etkileyiciydi! Genç tasarımcılardan akıllarda kalan isimlerden ikisi Günseli Türkay ve Simay Bülbül oldu. Moda ve sanatı yeni dönem modern Türk ressamlarından, Londra da yaşayan Bora Akıncıtürk ün resimlerini kıyafetlere aktararak birleştiren Türkay, bu yılki koleksiyonunda yarattığı kadın için iş hayatında savaşçı, özel hayatında sıcak bir kadın yorumunu getiriyordu. Yine güçlü kadın figürünün hakim olduğu Simay Bülbül Şaman Kadınları adlı koleksiyonu ile göz doldurdu. Etnik takılar, halhallar, deriyle bütünleşmiş ipekler, ketenler, örmelerle oluşan siyah hakim koleksiyon gotik olduğu kadar mistik bir havaya da sahipti. Ve kapanış! Hakan Yıldırım ın ve son defilenin ilgi göreceği herkesin malumu idi. Ancak dışarıda kalan bir o kadar daha insan beklenin ötesine geçti. Yıldırım ın kendi koleksiyonundaki siyah hakimiyetinin aksine Koton için hazırladığı renkli koleksiyonda terracota, yumurta ve hardal sarı tonları, kızıl kahveler ve yeşil enerji saçıyordu. İstanbul 20 etkinliklerinin bir bir belirmeye başladığı bugünlerde seneye böylesine bir araya getirici, paylaşım platformu sağlayıcı, üzerine yazılan çizilen uluslararası bir etkinlik olma yolunu hedefleyen bir etkinlik ile başlamak oldukça ümit verici oldu. Günseli Türkey defilesinden. 02 Azu Kaprol defilesinden. 03 Özlem Süer defilesinden

3 04 28/02/20 05 G. Şanel San YENİ MİMARLIK TRENDLERİ Milli Reasürans Sanat Galerisi, 20 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti etkinliğine "New Trends of Architecture in Europe and Asia Pacific (Avrupa ve Asya-Pasifik'te Yeni Mimarlık Trendleri )" sergisi ile katılıyor. Kapılarını ilk kez Ted Noten Atelier sergisiyle aralayan Soda İstanbul, Şubat ayından bu yana ziyaretçileriyle buluşuyor. Her ay farklı sergilere ev sahipliği yapacak olan galerinin programında Miru Kim, Meriç Kara, Hanna Hedman, Kyoko Hashimoto gibi ödüllü genç tasarımcılar bulunuyor. Kendini tek bir tasarım disiplinine aidiyetle sınırlamayan Soda, mekanda ağırlayacağı tasarımcı ve eserlerinin kendi sergi düzenlemelerini ve mekan tanımlamalarına yer vermelerini sağlayarak, eserleri yalnızca sergileyen bir vitrin olmanın dışında bir yaklaşım ortaya koyarak, koleksiyonun bir parçası haline gelmeyi amaçlıyor. Çağdaş mücevher tasarımının provokatif temsilcileri arasında görülen Ted Noten la tasarım ajandalarına giriş yapan Soda, Türk izleyicisiyle ilk kez buluşan tasarımcının dünyanın önde gelen fuarlarında yer verilen 19 eserine ev sahipliği yapıyor. Şubat ayından itibaren iki ay boyunca gezilebilecek sergiye tasarımcının da dahil olduğu ve kendi imzasını taşıyan bir yaklaşımla start verilirken, ziyaretçilere deneyim yaşatma üzerine kurulu bir açılış gerçekleştirildi: Yanında getirdiği altın bir yüzüğü izleyicilerin parmağında dolaştıran Noten, yüzüğün var olduğu her insanda farklı bir deneyimle kendi hikayesini yaratmasını sağladı. Soda daki Atelier Ted Noten Sergisi Mart ayının sonuna kadar Pazar günleri hariç her gün saat arası gezilebilir. Gözde Tüfekçi SODA NIN KAPISI AÇILDI Çağdaş mücevher tasarımının prensi Ted Noten Soda İstanbul un açılışı için Türkiye deydi. Arkitera Mimarlık Merkezi tarafından organize edilen, aynı zamanda 20 Türkiye de Japonya yılı etkinlikleri arasında da yer alan sergi, Buildist, İstanbul 20 Ajansı ve Japonya Konsolosluğu nun işbirliğinde 9 Mart-10 Nisan 20 tarihleri arasında aynı zamanda proje sponsorlarından biri olan Teşvikiye'deki Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde izlenebilecek. 20 yılında Japonya ve 15 Avrupa Birliği üyesi ülkeleri delegeleri tarafından Japonya ve Avrupa arasında mimarlık üzerinden bir kültürel köprü kurma amacı ile başlatılan ve Avrupa Komisyonu tarafından himaye edilen çok uluslu bir proje olan New Trends of Architecture in Europe and Asia-Pacific sergi projesi, 9 yıldan sonra İstanbul'da sonlanıyor. Sergide Projeleri Yer Alan Mimarlar Fransa: Herault Arnod İngiltere: CJ Lim/Studio 8 İspanya: Izaskun Chinchilla Portekiz: Bernardo Rodrigues Norveç: Helen&Hard AS Macaristan: Adam Somlai-Fischer Avusturya: Wolfgang Tschapeller Türkiye: Han Tümertekin Japonya: Sou Fujimoto Çin: Zhu Xiaofeng Kore: Moongyu Choi+GA.A Architects Tayvan: Yu-Tung Liu/Aleppo Zone Singapur: Woha, Avusturalya: Pendal and Neille Tayland: Suriy Asya ülkeleri ve Avrupa'nın köşede kalmış kentlerini ön plana çıkarmak, aralarındaki ilişkileri güçlendirmek ve bundan bir fayda sağlamak amacını da taşıyan oluşum, kişisel, özel insiyatiflerin arttığı mimarlık dünyasında son zamanlarda artan alternatif çözüm arayışlarına da kaynak niteliğinde. İki yıllık dönemler halinde Avrupa ve Asya'dan seçilen iki küratörün seçimleri ile belirlenen mimarlık ofislerinin işlerinden oluşan sergi projesinin 5. ayağı için, aralarında 20 Avrupa Kültür Başkentleri'nden biri olarak belirlenen AB üye adayı Türkiye'nin de yer aldığı 15 Avrupa ve Asya-Pasifik ülkesinden 15 mimar, delegeler Sir Peter Cook ve Toyo Ito tarafından seçilmiş. Avrupa dan 8, Asya-Pasifik ülkelerinden 7 olmak üzere toplam 15 mimarlık ofisinin işlerinin bir arada gösterileceği sergide Türkiye den Han Tümertekin e ait bir yapıtta sergilenecek. Sergi İstanbul durağından önce, Tokyo, Porto, Rotterdam, Gent, Salamanca, Bordeaux, Lizbon, Madrid, Lille, Hong Kong, Cork, Melbourne, Anyang, Patras, Perth, Barselona, Lüksemburg ve Niiagata nında dahil olduğu 18 kentte sergilenmiş. Gelecek vaat eden Avrupalı ve Asya-Pasifik bölgesindeki mimarların katıldığı sergi, bu iki coğrafya arasında fikir ve deneyim paylaşımı için fırsat şansı da yaratıyor. Serginin açılış günü olan 9 Mart 20'da yine Milli Reasürans Sanat Galerisi oditoryumunda saatleri arasında sergide işleri bulunan Bernardo Rodrigues, Mun Summ Wong, Tatsuyo Yamamato, Han Tümertekin ve Reinhard Kropf un katılacağı bir panel de gerçekleştirilecek. Japonya İstanbul başkonsolosunun açılışını yapması planlanan sergi aynı zamanda 20 yılında Türkiye'de kutlanan Japonya yılı nedeni ile ayrı bir öneme sahip.

4 06 28/02/20 07 Neslihan Şık KENTE D[OKUNDUK, KENTİ O[KUDUK KENTİ BAŞTAN D[OKUDUK Yaklaşık ondokuz çalışma grubu ve söyleşileriyle doku ve dokunma kavramlarını gündemine alan kayıtdışı etkinliklerinde konular, iktidar ve cinsiyet ilişkisine kadar farklı yönleriyle incelendi. Farklı mimarlık okullarından öğrencileri ve atölye yürütücülerini bir araya getiren kayıtdışı etkinliklerinin üçüncüsü bu yıl 8-13 Şubat tarihleri arasında Yıldız Teknik Üniversitesi nde gerçekleştirildi. Atölyeler, söyleşiler ve tartışmalar ile canlı ve hareketli bir atmosferde geçen etkinliğin bu yılki teması doku[n idi. Açık atölyelerle birlikte sayıları yaklaşık ondokuzu bulan çalışma gruplarında ve her akşamüstü farklı disiplinlerden konuşmacıların da katıldığı söyleşilerde doku ve dokunma kavramları mimarlıktan ve kentten yola çıkılsa da iktidarla ve cinsiyetle ilişkilerine kadar farklı yönleriyle de irdelendi. TAG Platform üyeleri bu etkinliğe Kente Dokun, Kenti Doku adlı bir atölye ile katıldı. Tartışmalar ve alan gezilerinin yanısıra, atölyede el ile üretime de önem verilen çalışmanın aşamaları şöyle özetlendi: DOKUN: Kayıtdışı 03 kapsamında yürütülen Kente Dokun, Kenti Doku atölyesi, pencerenden baktığında ne görüyorsun? sorusu ile yola çıktı çünkü dokuya, vücudumuzla dokunmaktan önce çoğu zaman gözlerimizle temas ederiz. Doku bize sıcak, soğuk, keskin, yumuşak vb mesajlar iletir ve buna göre nesnelere olan mesafemizi ve tavrımızı belirleriz. OKU: Çalışma alanının tüm bir kent olarak belirlendiği atölyede kentsel dokunun ne liğini bileşenlerine ayırarak tartıştık. Topoğrafyadan iklime, tarihten geleneğe kadar yere ve topluma ait her şeyin oluşumuna katkıda bulunduğu kentsel dokuyu renklerinden seslerine her yönü ile anlamak üzere yola çıktık. Atölye ve fakültenin dışına çıkıp kentte farklı rotalar izleyerek bakış açılarımızı yani pencerelerimizi belirledik. Kentsel dokunun zamanla ilişkisi bizi özellikle ilgilendirdi; doku değişen ve devinen canlı bir organizmaydı. OKUDUĞUNU TEKRAR DOKU: Çalışmanın son aşamasında hafta boyunca yürüttüğümüz tartışmaları ve biriktirdiklerimizi, süreci anlatan birer ürüne dönüştürmeye uğraştık. Atölyeden... Atölye katılımcılarından mimarlık öğrencisi Durul Şan Yüzgeç, kentle dolaysız bir ilişki kurmayı, yani pencerelerimizi temizlemeden açmayı önerirken kaos, yığılma, tarih, katmanlar, renkler gibi kavramlardan yola çıkarak bölgede her şeyin ve herkesin bir arada, yan yana durabiliyormuş gibi yaparken aslında nasıl da ayrıştıklarını, birbirlerine değemediklerini anlatıyordu. Fatma Tanış ise her gün okula gitmek için izlediği rotayı, Fındıkzade den Fındıklı ya olan yolu seçiyordu. Tanış, algımızı etkileyen detayları araştırdı ve bu araştırmalarını fotoğraf manipülasyonları ile ifade ediyordu. Merve Şen bir kuşun gözünden izlermişçesine seçtiği kent parçasına uzaktan yakına gelerek, yukarıdan aşağıya ve tekrar yukarı doğru bakarak saniyelerle değişen dokuyu seyrettirirken Gökçe Hekim kentsel dokunun negatifini çıkartmaya çalıştı. Toprak üzerinde yükseldiği haliyle algıladığımız dokunun göremediğimiz arka yüzde ya da toprağın altında nasıl bir doku oluşturduğunu araştırdı. Banu Bulgur, gece ve sisi dokunulabilir bir tül örtüyle anlatırken Müjde Çeti ışığın oluşturduğu dokuyu yıldızlardan yola çıkarak anlatmaya, Burak Akoluk sözlerin oluşturduğu dokuyu nesneleri kaligrafi ile soyutlayarak ifade etmeye, Cemil Oğuz ise topoğrafyanın devinen bir organizma gibi zaman içinde geçirdiği değişimleri irdelemeye çalıştı. Kısacası... Katılımcılar algıladıklarına uzanıp dokununca değişti ve değiştirdi; dokunmanın kaçınılmazlığını, ama nasıl dokunulduğuun önem taşıdığını dokunarak kurulan bir ilişkinin potansiyel dönüştürücü gücünü deneyimledi. Bağlamak, bağlanmak, iletişime geçmek, araya girmek gibi metafor malzemesi olan ipler kazak ve atkıların sıcaklığına yabancılaştırılıyor. Cansız objelere renk katan çalışmalarıyla Avrupa ve Amerika daki genç sanatçılar şimdilerde örme işleriyle sokakları süslüyor. Sokaktaki objeler deyince, aklınıza ne geliyorsa, onların estetik arayışlarını yansıtmak için biçilmiş kaftan. Sanat eseri mi değil tartışmaları çok yapılıyor. Kimi sanatı siyasal dayanaklı eleştiriler bütünü diye adlandırıyor, kimi kendi güzeline gideni coşkuyla karşılıyor. Lakin işin ismi ne olursa olsun bu işler metal soğukluğunu dahi kırıyor. Genç bilgisayar kurtlarını ve onların kültürlerinden her parçayı ele almaya çalışan Chaos Computer Club ( Kaos Bilgisayar Kulübü ) 2007 yılında Berlin de 24. Chaos Communication Congrees ( Kaos İletişim Kongresi ) organizasyonunu düzenliyor. Elbet bilgisayar korsanları ve teknoloji ağırlıklı geçen 3 günlük maratonun ilgi alanları da döneme uygun eklerle genişletiliyor. Etraflıca hazırlanan programda yeni sokak sanatı Guerilla Knitting tarihi hakkında bilgi vermesi için 15 yıldır örgü ören ve meslek olarak da New York ta örgü dükkanı işleten Rose White ı davet ediliyor. Kendisi aynı zamanda New York şehir üniversitesinde sosyoloji yüksek lisansı yapıyor ve araştırma konularından biri de sokak sanatları. Konuşmasında gerilla taktiklerinin belli başlı kuralları olan aniden ve tek sıkımlık hareketleri açıkladıktan sonra örgü grafitinin nasıl algılandığına geçiyor. Zaten bu örgü biçimi de aynı temellere dayanıyor. Rose White ın gözlemlerine göre işleri görenler gençlerin çalışmalarını isimlendiremiyorlar. İki ihtimalden birini telaffuz ediyorlar: Gençler sokakta örgü örmekteler ya da örgü grafiti yapmaktalar. İlk ihtimal sürecin içinden, ikincisi işleri sahiplenmekten geçiyor. Pasif Agresif Maskeli Balo Yeni duyulmaya başlanan sokak sanatını icra eden gençler yol üstünde görünen biçimsiz eski boruların, heybetli heykellerin güzellik uzmanları. İsveç in Stokholm şehri son bir yıldır sakinlerine süprizler yapıyor. Maria ve Lina ikilisi kurdukları Masquerade adlı örgü graffiti grubuyla şehirdeki heykellere atkı, kazak; trabzanlara hatta müzedeki tankın topuna çiçekli kolluklar örüyorlar. Örgülerinin başlangıcını elde hazırlayıp çevresini saracakları kent mobilyasının üzerinde işlerini sonlandırıyorlar. Gezdikleri yerlerde mutlaka etiketli bir iş bırakmaya özen gösteriyorlar. İtalya, Danimarka, Almanya, Fransa ve Amerika Masquerade in balosuna zorla davet edilen ülkeler arasında yer alıyor. Kent mobilyalarının yuvarlak hatlarındaki çalışmaları onların karakteristiği. Fakat ikili işin zevkini en çok heykellerde çıkarıyor. Heykellerin sabit Erdem Dilbaz erdem.dilbaz@muhteviyat.com GERİLLA ÖRGÜLER Sokak bir tual olmaktan çıktı nicedir; ürün haline geldi basbayağı. Sosyal görevini yerine getirirken yaratıcılıkta sınır tanımayan sokak sanatçıları gerilla örgüler ile değişmeyen yapılara kendi tasarımlarını işliyorlar. ivmesini tamamlayan uzuvlarına ördükleri parçalar cansız dinamiklere yeni anlatımlar katıyor, al aşağı ediyor. Knitta ekibinin ise errörize birlikler yaftasını alacak ilk işleri bitmemiş kazakların gövdeleri, kolları ya da boyunları te Magda Sayeg tarafından kurulan ekibe zamanla beş kişi daha ekleniyor. Biraraya geldikten kısa bir süre sonra ilk kapı kollarını giydiriyorlar. Genelde yuvarlak hatlı araba antenleri, trabzanları, binaların kolonlarını ve taşları giydiriyorlar. Aralarında bir de erkek var. Kendi ürünlerinin de ötesinde yüksek kolonlara işleri giydirme görevini üstleniyor. Ekip iç mekanlarda oynamayı seviyor. Karmaşık renk ve desenleri birarada göstermek karakteristikleri olmuş. Masquerade in tersine olabildiğince yıkıcı etkileri var. Ağaca sarılmak kadar naif istekleri ağacı kışın sıcak tutacak bir kazakla noktalanıyor. Tüm bu çalışmalar keyif verici, güzel, renkli, estetik denebilir. Ancak iplik metaforunu unutuyoruz. Kent mobilyalarının üzerindeki giysilerden ayrı olarak Amerika lı sanatçı Dave Cole örgü işini çok ciddiye alıyor, biraz da ti ye. Sürekli projesi Teddy Bear serisindeki ayıcıkları kurşun gibi kansorejen etkisi olan bir maddeden örerek yapıyor. Kurşun geçirmez yeleklerin ana malzemesi kevlar ve dokunduğunuzda uzun süre kaşıntılara neden olan anca 3400 derecede şekil alabilen alüminyum seramik karışımı fiberfrax kullanarak ördüğü sevimli ayıcıkların mutlu yüzlerindeki zarar, izleyicisini çelişkide bırakıyor: Sevmeli mi sevmemeli mi? Ses getiren örme işlerinden biri diğeri büyük Amerikan bayrağı. İki koca dozerin ağızlarına yerleştirilen devasa şişlerle saatlerce uğraşıyorlar. Dave Cole, kültürlerinde önemli bir yeri olmayan örme olgusunun Amerika nın bağları ya da bağımsızlığını nasıl yarattığını düşündürmek istiyor. Geleneksel örmelerimizde kullandığımız ipler bebek yapmaktan öteye geçti. Danteller yavaş yavaş unutuluyor, hat sanatı istediği değeri hangi ticari üründe bulacak bekleniyor. Belki kuklalar ipleriyle şanslı ama onları oynatanlar da kalmadı. Sanatçı olmanın tanımı belirsiz, ister siyasi ister keyfi üretecek bu kadar çok malzeme varken yeniyi kim yaratacak bekleniyor Masquerade in örgü grafiiti çalışmaları.

5 08 28/02/20 09 Şölen Kipöz MODADA ÖLÜMLÜLÜK DUYGUSU Öfkede bir güzellik vardır, ve bana göre öfke tutkudur diyordu yakın zaman önce hayata gözlerini yuman Alexander McQueen. Tasarımcının sözleri modayla ilgili düşünmeye davet ediyordu. kadın bedeninde simgelediği tecavüz aslında İngiltere nin İskoçya ya saldırısıydı. Tasarım serüveninde giderek ezik ve yaralanmış kadınların yerini, güçlü, uzlaşmaz, agresif seksapaliteye sahip tehlikeli ve korkutucu femme fatale ler ve modern amazonlar aldı.dante koleksiyonu ile yoğun baştan çıkarıcılığı ile hem kendini korumak isteyen hem de saldıran bir kadın görünümü yarattı. Kadınlar için kıyafetleri onları naif ve masum kılmak için değil, başlarına ne gelebileceklerine işaret etmek için tasarladığını ifade eden McQueen yaptığım her şey kadınları daha güçlü kılmak için diyordu. Can Burak Bizer DÜNYA NEREYE, Öfkede bir güzellik vardır, ve bana göre öfke tutkudur. A. McQueen Gelecek ipin üstünde yürümek gibi, her an ayağınız takılıp düşebilirsiniz diyen Mc Queen yaşadığımız dünyanın gerçekliğine olan isyanına bu kez yeni bir koleksiyonla değil kendi hayatıyla yanıt verdi. Kıyafet çizimlerine olan tutkusunu bastıramayıp 16 yaşında okulu bırakan Lee Alexander Saville Row da terzi yamağı arandığını duyunca giysi yapımını öğrenmeye karar verdi. Teknik dehasını kısa zamanda ispatlayarak modanın usta terzilerinden biri haline geldi. Modanın büyülü dünyasına Romeo Gigli atölyesi ile adımını atan Lee, Londra ya döndüğünde kalıp eğitmenliği için adımını attığı Central Saint Martins den yüksek lisans mezunu olarak çıktı yılında mezun olduğundan bu yana İngiliz modasının kavramsal dehası ve usta terzisi olarak içinde yaşadığımız modern dünyanın karanlık yanlarından beslenerek dikkat çekici bir estetik yaratan ayrıcalıklı bir tasarımcı olarak iz bıraktı. Nihilizm,agresiflik,şiddet, ölüm, seks O nun tasarım itkilerini oluşturan kavramlardı. Geçmişin arkeolojisi üzerine geliştirdiği temaları disütopik bir gelecek senaryosu ile bugüne taşıyarak zaman aşımına direnen koleksiyonlar tasarladı. Tasarımlarında kültürel referansları n metaforları ile yüklü yoğun ve karmaşık katmanlar yaratarak çok kültürlülük, melezlik, yersizlik, yurtsuzluk vurguları ile kimlik aidiyet kavramlarını sorguladı. Bir taksi şoförünün oğlu olduğu için midir bilinmez Taksi Şoförü adlı filmin etkisi ile hazırladığı koleksiyonun ardından yarı çıplak hırpalanmış kadınlar ve karanlık gecelerin keşlerinin başrol oynadığı Nihilizm adını verdiği koleksiyonu neredeyse bir şiddet gösterisi olarak değerlendirilerek basın tarafından McQueen in Zalimlik Tiyatrosu olarak adlandırıldı. Yol ölümlerini ele aldığı Birds adlı koleksiyonunda üstünden geçilmiş gibi duran kıyafetlerdeki araba tekerlek izleri ile yarattığı şok estetiği ile adeta Cronenberg in modadaki temsilcisi oldu. Askeri ceketler, bir Mc queen klasiği olarak kabul edilen tartan,hırpalanmış dantel elbiseler,yırtılmış etekler ve kan lekeleri görünümü verilmiş yüzeylerle oluşturduğu Highland Rape adlı koleksiyonu agresif ve rahatsız edici olarak yorumlandı. McQueen in Fark, Yapım Tekniği Elbette Mc Queen in deneyselliği yalnızca o güne kadar modanın gündeme getirmeye cesaret edemediği konuları ele alması ile açıklanamaz. O nun kıyafet ve beden estetiğinde yarattığı farklılık giysi yapım tekniklerine ustalıklı hakimiyetine bağlıdır daha çok.kıyafetlerindeki bıçak gibi keskin kontürler,keskin omuzlar ve bedenin doğal oranlarını manipüle eden mimari formlar O nu ilk keşfeden ve koleksiyonunu satın alan ve aynı zamanda kıyafetlerinin ilk deneyicisi olarak bilinen İngiliz Vogue unun editörü Isabella Blow a göre Sabotaj, gelenek, güzellik ve şiddeti birleştiren Mc Queen in tarihselciliği ve geçmişin dünyasına yaptığı yapısal yolculuk onu sabote edip tamamen yeni bir kesim tekniği ile bugünün bağlamında yeniden yorumlamakla ilgiliydi. Çünkü tarih onun için romantik bir kaçış değil, seyredilmesi acı veren ve katı bir gerçeklikti. Koleksiyonlarında yoğunlukla gündeme gelen ölümlülük, kirlilik, bozulmuşluk, travma,patoloji, sınır aşımı,şiddet,terör çağrışımı gibi ana temalar iç organları dışarı çıkmış biyomorfik karakterleri; iç güdüleriyle beslenen yırtıcı yarı insan yarı hayvanları; yabancılaşmış androidleri; bedenin uzanımı olan aksesuarlarla zırhlanmış metropol savaşçıları ve narsizmin, fetişizmin, ve mekanik aynılaşmanın kendini tükettiği ve yok ettiği fantasmagorik ve grotesk karakterleri ortaya çıkarıyordu. Mc Queen in dünyasında her an bizi yok etmeye hazır bir dünyada varolma savaşımız ve sosyal yaşantımızda tüketilen şeylerin ölümlülüğü cezp edici bir tavırla yorumlanıyordu. Bu yıl Londra moda haftası hüzünlü başladı; İngiliz modasının asi ve radikal çocuğu Alexander Mcqueensiz. O nun yeni koleksiyonu yerine moda haftasının girişine ziyaretçilerin duygularını yazabileceği bir pano kondu. Lee Alexander Mc Queen in anısına. Ölümlü dünyasında düşünceleri, yapıtları ve dünyayı değiştirmek isteyen enerjisinin ölümsüzlüğü hafızalara kazınsın diye. Mc Queen in tarih olması, moda tarihinin yönünü değiştirdi bile. *Queen okumasında Caroline Evans, Rebecca Arnold, Clarie Wilcox un metinlerinden ve Davide Brambilla nın röportajından yararlanıldı. KINETICA ORAYA... Kinetica Art Fair dünya nereye gidiyor? sorusunun yanıtını arayanları biraraya getirdi. Kinetik, dijital, robotik, elektronik, ışık, ses disiplinlerinde yapılan çalışmalar, 4-7 Şubat tarihleri arasında Londra da bir festival havasında sunuldu. İnsan çizen robotlar, ışıktan varlıklar, dönen heykeller, dijital ortamlar Dünya nereye gidiyor böyle? İşte Kinetica Art Fair adeta bu sorunun cevabını aracasına; kinetik, dijital, robotik, elektronik, ışık, ses disiplinlerinde yapılan çağdaş sanat çalışmalarını 4-7 Şubat tarihleri arasında Londra da Ambika P3 te sanatseverlerle buluşturdu. Küratörlüğünü Kinetica Museum dan Dianne Haris in üstlendiği sergi, üç günde 10 binden fazla ziyaretçi tarafından akına uğradı. Kinetik sanatı, kısaca dengede hareket eden parçaların birbiriyle ekileşimi sonucu etki oluşturması süreci olarak tanımlamak mümkün lerde Maholy Nagy, Jean Tinguely, Marcel Duchamp ve Alexander Calder önderliğinde gelişen bu sanat alanı, günümüzde teknolojiyle iç içe geçen çağdaş kinetik ve elektronik sanatı kullanarak bilimsel ve evrensel keşifler, için yeni ufuklar yaratmatı hedefliyor. Kinetik heykel kavramı ise özel olrak 50 ler ve 60 larda ortaya çıkan bir akımı tanımlamak için kullanılıyor. Marcel Duchamp ın 1913 tarihli Bisiklet Tekerleği adlı eseri bu alandaki ilk kinetik heykel olark kabul ediliyor. Dikkat Çeken İşler Serginin en dikkat çeken işleri dijital, elektronik ve robotik odaklı işlerdi. Sergiye adeta Squid Soup un Ocean of Light ı ve Vincent Leclerc in Revolver i damgasını vurdu. Squid Soup, (yerinde göremeyenler için) kısaca sese tepki veren ışık ortamı deneyimi olarak tanımlanabilir. Adeta, Avatar ın o büyülü dünyasına adım atmış gibi hissettiren bir deneyim... Revolver ise, 2 boyutlu bir LED yüzeyi dikey eksen etrafında döndürerek Voxel ler (volumetric pixel) elde ediyor ve bu voxel leri çeşitli 3D objeler ve animasyonlar görüntülemek üzere kullanıyor. Patrick Tresset ve Frederic Fol Leymarie ikilisinin bilgisayara robotik bir kol ile karakalem resim çizdirdikleri Aikon projesi ise ziyeretçileri bir yandan güzel sanatı sorgularken, bir yandan da makineinsan ilişkisini gözden geçirmeye davet ediyordu. Ayrıca yine ışık ve dijital merkezli işler olan Balint Bolygo nun lazer ışığını konkav bir aynaya yansıtarak tasarladığı Pulsar ; Rosaline de Thélin in fiber kablolarla hazırladığı Holografik Işık Heykelleri, Jason Bruges un led matrisler kullanarak hazırladığı Reflex Portreleri, Cinimod Studio nun kelebek kanatlarına odaklanan Flutter ı öne çıkan değer işlerdendi. Serginin en eğlenceli işiyse şüphesiz Ben Parry ve Jacques Chauchat ikilisine ait olan gürültülü mobil mekanik orkestra Milkfloat idi. Ayrıca festival havasında geçen sergide Cybersonica, Holotronica ve Ray Lee (Robotic Teheremin Ensemble) gibi performanslar da sergilendi. Sergi içinde sergi diye tabir edebileceğimiz özel bir bölümde ise sanat severler 60 ların kinetik ustalarıyla tanışma ve işlerini yakından inceleme imkanı buldular. Günümüzün çağdaş ve dijital sanatçılarıyla 1960 lardan kinetik ustalarını yan yana görmek adeta ziyaretçileri zaman içinde bir yolculuğa çıkarttı. Bu sergi John Dunbar ve Jasia Reichhardt tarafından kürate edildi ve kinetik sanatının ustalarına adandı. Çoğu özel kolleksiyonlardan temin edilen işler arasında Jean Tinguely, Roger Vilder, Peter Logan, Yaacov Agam, Peter Sedgely, Liliane Lijn, Takis, David Medalla, Jesus Raphael Soto gibi önemli isimlerin çalışmaları vardı. Küratör Dianne Harris sohbetimizde özellikle Masters of Kinetica özel sergisi üzerinde durdu ve İlk defa 1968 de Institute of Contemporary Arts Cybernetic Serendipity gösterisinde sergilenen ve tohumları atılan Dünyanın en önemli Kinetik sanatçılarından bazılarının işlerini burada özel bir gösterimde toplamış bulunuyoruz. dedi. Ayrıca, Harris Bu işler kinetik, elektronik ve yeni medya işleriyle birlikte deneysel sanatın yeni dalga açılımlarını simgelerken; sanatın ve bilimin sınırlarını da genişleterek uluslararası bir kollektif bilinç yaratıyor diye ekledi. Kinetica Art Fair i kaçıranlar için: Rosalinede Thelin in çalışması.

6 10 28/02/20 11 İsveçli mobilya devi Ikea'yı ziyaret etmiş olanların dikkatinden kaçmamıştır. Firmanın mağazalarında sergilenen hemen her ürünün yanında tasarımcısının ismi ve resmini içeren bir pano hazır bulunur. Bu panolar, sanayi sonrası toplumların tasarıma yaptığı vurgunun açık bir göstergesidir. Sonuçta dünyanın son birkaç onyılda sahne olduğu gelişmeler, böylesi toplumların küresel rekabet stratejilerini "İsveç malı"ndan çok "İsveç tasarımı" benzeri bir söylem üzerine kurmasını kaçınılmaz kılan şartları yaratmıştır. İşte, Ikea'nın memleketinde düzenlenen 20 Stokholm Mobilya Fuarı'nın da her köşesi benzer bir söylemin izlerini taşıyordu. "%100 Norveç" ve "%1 Brüksel Tasarımı" gibi başlıklar altında kurulan sergiler, ulusal/yerel değer yaratımında tasarımın gücünden faydalanmak amacındaydı. Dahası, fuarda tasarıma yalnızca belirli stantlar özelinde değil, tüm fuarın kurumsallığı seviyesinde vurgu yapılması söz konusuydu. Örneğin, alışılagelmiş bir fuar kataloğunda bulunan firma ve ülke dizinlerinin yanı sıra, Stokholm Mobilya Fuarı'nın resmi kataloğunda bir de tasarımcı dizini yer alıyordu. Tasarım ve tasarımcılar fuarda her anlamda başroldeydi. Tasarıma böylesi önemli bir rol biçilmesi fikri muhtemelen ülkemizdeki tasarımcıların hayallerini süslerken, üreticiler içinse oldukça şaşırtıcı olabiliyor. Nitekim, Stokholm'deki fuara Türkiye'den katılan iki firmadan biri olan Sertex'in temsilcisi de herşeyin tasarım üzerine olmasının yarattığı şaşkınlığı dile getiriyordu. Ancak, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'ün geçenlerde söylediklerine bakılırsa, bu şaşkınlığın yerini çok yakında bir olağanlaşmanın alacağını söyleyebiliriz. Ergün, geçtiğimiz ay Türk Tasarım Danışma Konseyi bünyesinde gerçekleştirilen Tasarım Strateji Belgesi ve Eylem Planı Çalıştayı'nda adeta Türkiye'nin sanayi sonrası topluma geçişi tamamladığını resmi ağızdan beyan etmiş oldu. Bakan, dünyanın yaşadığı değişim sonucu seri üretimin eski önemini yitirmeye başladığını belirterek, üretimin "artık fabrikalarda değil, zihinlerde" yapıldığını söyledi. Ergün ayrıca, tasarımın bir hedeften ziyade bir süreç olduğunu, bu nedenle tasarımla ilgili hedeflere ulaşmanın yeterli olmadığını, ulaşılan seviyede istikrar ve süreklilik kazanmak gerektiğini kaydetti. Stokholm Mobilya Fuarı'nda dikkat çeken ürünler, tam da, böyle bir sürekliliğin tasarıma yalnızca söylem seviyesinde verilecek bir önemle kazanılamayacağını kanıtlar gibiydi. Üretimin bedenlerden zihinlere kayması ve bu değişimin resmi otoriteler tarafından zamanında tespit edilmesi, ülkemiz tasarımcılarına hayallerindeki altın çağı yaşatacak gibi gözüküyor olabilir. Ancak tasarımın kendisine biçilen rolü hakkıyla yerine Eray Çaylı STOKHOLM DE MOBİLYA BULUŞMASI İsveç'in başkenti Stokholm 59. Mobilya Fuarı'na ev sahipliği yaptı. Fuar, yalnızca sergilenen ürünleri ya da sergileri ile değil; sanayi sonrası toplum biçimine dair bıraktığı izlenimlerle de konuşulmaya, hatırlanmaya değerdi. getirebilmesinin yolu büyük ölçüde tam da bu kökten değişimin yol açtığı yeni yaşam koşullarını dikkatlice inceleyebilmesinden geçiyor. Stokholm Mobilya Fuarı da tasarımın böylesi hassas bir tavır sayesinde fark yaratmayı başardığı örnekleri barındırıyordu. Sanayi sonrası toplumdan yükselen somut ihtiyaçları kendisine dert edinen tasarımların eğildiği meselelerin başında ofis yaşamının yarattığı ciddi sağlık sorunları geliyor. Fuardaki tasarımların, söz konusu meselelerin çözümü adına, yoga ve pilates gibi Batı'da popüleritesi gittikçe artan egzersiz yöntemlerinden ilham aldığı dahi görülüyordu. Ancak, yetkililer bu tasarımların geliştirilmesinde böyle ilham kaynaklarından faydalanmanın yanı sıra, bilim adamlarıyla yapılan sistematik çalışmaların da büyük yardımı olduğunun ısrarla altını çizdiler. Nitekim bele ve boyna binen yüklerin gün içinde farkında olmadan yapılacak küçük egzersizler sayesinde azaltılabilmesini sağlayan bu tasarımlar, gerçekten de bir 02 bilimsel araştırmanın hassasiyetinden izler taşıyordu. Söz konusu tasarımlara örnek olarak Salli'nin 'Saddle Chair,' Topstar'ın 'Sitness' ve Backapp'ın firmayla aynı adı taşıyan sandalyeleri verilebilir. Elbette, ofis yaşamının gündeme getirdiği meselelerden tasarımın gündemine girenler yalnızca bel ve boyun sağlığıyla ilgili olanlar değildi. Örneğin Greenworks adlı firmanın sergilediği 'Moving Hedge' adlı ürün, iç mekanlardaki düşük hava kalitesini kendine dert edinmişti. Firmanın 'yaşayan mobilya' olarak tanımladığı ürün tarihteki ilk 'kendini sulayabilen taşınabilir duvar bitkisi' olma özelliğini taşıyor. Ürünü, her biri iki metrekare alana sahip iki yüzünün de yoğun biçimde bitkilerle kaplı olduğu bir separatör olarak da nitelendirmek mümkün. Moving Hedge'in tasarımcıları ürünü geliştirirken sahip oldukları amacın iç mekanlarda oksijen oranının dengelenmesi yoluyla cilt kuruluğu ve baş ağrısı gibi sorunların çözümüne yardımcı olmak olduğunu belirtiyorlardı. Takip Edilen Olmak Stokholm Mobilya Fuarı'nda Batı dünyasındaki gündelik yaşamın içinden çıkan belirli sorunlara uzmanlaşma derecesinde eğilen firmaların son derece ilginç bir ortak özelliği de, her birinin yalnızca belirli bir soruna odaklanması. Söz konusu firmalar tüm ticari faaliyetlerini yalnızca odaklandıkları sorunları çözmek amacıyla geliştirdikleri tek bir ürün tipi üzerine yoğunlaştırıyorlar. Görünen o ki, tasarım gerçek sorunlara eğildiği zaman, yalnızca tek bir mesele etrafında karlı iş modelleri kurduracak kadar önemli bir rol oynayabiliyor. Herhalde, ülkemizde de tasarımın üstleneceği yeni rollerin öneminin söylem seviyesinde kalmamasının yolu biraz da tasarımın takip eden değil, takip edilen olmasından geçiyor. CathrineKullberg in NorwegianForrest aydınlatması. 02 Sitness ofis sandalyesi. Emine Merdim Yılmaz eminemerdim@arkitera.com GÜNEŞLİ KULE NİN BAŞARISI 1996 yılında kurulan Suyabatmaz Mimarlık, geçtiğimiz ay kazandığı "AR MIPIM 20 Future Projects Awards la önemli bir başarıya imza attı. Mimarlık ofisini gündeme taşıyan projeleri Bağcılar için tasarlanan Güneşli Kule oldu yılında kurulan Suyabatmaz Mimarlık, 2008 yılında yeni bir oluşuma giderek 3 ortakla yoluna devam etme kararı aldı. Bu süreçte başarılarını hız kesmeden sürdüren mimarlık ofisi geçtiğimiz ay kazandıkları "AR MIPIM 20 Future Projects Awards la çalışmalarını taçlandırdılar. Türkiye'de de artık mimarlık ofisleri çalışanlarını kendilerine ortak olarak alma konusunda daha açık olmaya başladı. Sizin kararınızın altında yatan sebep neydi? Evet, 1996 senesinde kurulan Suyabatmaz Mimarlık 2008 de yeni bir ortaklık yapısına kavuştu. Mimar Hakan Demirel ofisimizin ortağı oldu. Ancak bu katılım sizin belirttiğiniz gibi bir ofis çalışanının belirli süre geçtikten sonra ortak olması şeklinde gerçekleşmedi. Hakan, benim Yıldız Teknik Üniversitesi nde proje atölyesi yürüttüğüm dönemden beri tanıdığım bir öğrencim ve ortak olarak ekibimize katılmadan önce ofisimizde hatta sadece bizim değil hiç bir ofiste çalışmadı. Bizim durumumuzda Hakan Demirel, Suyabatmaz Mimarlık ta ortak olarak çalışmaya başladı demek yanlış olmaz. Ortak yapma konusundaki kararım, daha doğrusu kararlılığımın altında yatan ise Hakan la beraber çalışmaktan büyük bir zevk almam. Ağırlıklı olarak hangi işler ile uğraşıyorsunuz? Şu an gündeminizdeki projeler hangileri? Bu günlerde ağırlıklı olarak konut projeleriyle meşgulüz. Bağcılar da ikisinin inşaatına başlanmış olan üç ayrı konut yerleşkesi projemiz var. Kayseri de yine bir konut blokları projemiz sürüyor. Ayrıca Akaretler'de büyük bir sanat galerisi tasarlıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Güneşli Kule projeniz AR MIPIM 20 Future Projects Awards te ofis kategorisinde birincilik ödülü kazandı... Güneşli Kule, Bağcılar da Basın-Ekspres yoluna dik uzanan 1,5 km lik bir şerit üzerinde tasarladığımız üç yapıdan ana yola en yakın olanı. Aynı zamanda arsa sahibi de olan yatırımcısının bizden istediği, mevcut imar koşulları dahilinde üretilebilecek maksimum kullanım alanını sağlayan bir ofis yapısıydı. Arsa alanı, bölgeye ait emsal, yükseklik ve imar durumu gibi veriler tasarımımızın başlangıç aşamasında zaten bize yerleşebileceğimiz sınırları çiziyordu. Arsa üzerinde yükselen bir yapının yoğun trafiğe maruz anayola yakınlığının her iki akış yönünden de algılanabilme olanağı sağlaması ise yerin bize sundukları arasında en fazla üzerinde durduğumuz konuydu. Konuya yaklaşım biçimimizi ve tasarımın çıkış noktasını belirleyenler form arayışları ile tercihleri yerine, daha çok yer okuma ve ele aldığımız konu üzerinden oldu. Enerji tasarrufu tasarım girdilerimizden biriydi. Enerji tasarrufu genel olarak harcanana karşın alınan verimin artmasını sağlayan ve artıkları minimize eden ekipman ve sistemlerle sağlanıyor ve Yeşil Bina konseptinin anahtar kavramlarından. Birincilik ödülü almanızı sağlayan, projenizin öne çıkan yönleri sizce neydi? Yarışma jürisinin projemiz hakkında şöyle bir yorumu var: Uzun süreli ve farklı amaçlarla kullanıma olanak sağlayan, kullanıcılarının yaşam kalitesini yükselten bu yapı, düşey kütlesinin boşaltılması ile elde edilen yataylıkla bulunduğu çevreyle ilişki ve empati kurmaktadır. Güneşli Kule projesini bizim için öne çıkan yönlerinden en önde geleni, jürinin de üzerinde durduğu yaşam kalitesi meselesi. Yaşam kalitesini yükseltmenin aletlerinden olan iç bahçeler genellikle gerçek anlamda kullanılan ve yapıyı zenginleştiren mekanlara dönüşmeyen etiketler olarak neredeyse her projeye etki yaratmak adına yerli yersiz yapıştırılıyor. Güneşli Kule projesi ise iç bahçelerini ele alış ve bu bahçeleri oluşturan farklı boşluklarla yapının kütlesini oluşturma çabası ile bizce sıradan ofis yapılarına bir alternatif oluşturuyor. Diğer öne çıkan mesele de mimari projenin kalitesinin yatırımın değerini arttırması. Diğer aday projeleri inceleme şansınız oldu mu? Onlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Diğer kategorilerde birincilik ödülüne layık görülen mimarlık büroları arasında Atelier Jean Nouvel, Coop Himmelb(l)au, Perkins+Will, LAN Architecture gibi dünya devlerinin olduğunu biliyorum. Ancak ödül alan projeleri ve yarışmaya katılan diğer adayları Cannes da MIPIM etkinlikleri kapsamında inceleme şansını bulacağım. Ödüllü Güneşli Konut projesi 02 Büyük Ada da konut projesi.

7 12 28/02/20 13 G. Şanel San STAND YALNIZCA FON MUDUR? Her şeyin değişip dönüştüğü, hızla akmaya başladığı engellenemediği çağımızda fuarlar, pek çokları tarafından ölü olarak nitelendirilen kavramlar arasında değerlendiriliyordu. Ancak, rekabet kızışıp tasarım kozunun önemi arttıkça işin rengi değişti ve duraklama dönemi geride kalmaya başladı. Böylelikle, sadece trendleri değil aynı zamanda stantları görmek için yollara düşen fuar ziyaretçilerinin sayısı da hızla arttı. Stand tasarımcılarının kapısı her zamankinden özgür işler için çalar oldu. Şehir Hayatının İçinde Tasarımcı: Demirden Design Müşteri: Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş. Alan: m2 Turkcell hizmetlerinin modern bir şehir/sokak hayatının içerisinde özelleşen mekanlar ile konumlandırılması ve tanıtılması projenin konseptini oluşturuyor. İnteraktif Stand Tasarımcı: GRAFT Müşteri: NBC Universal Television Group Alan: m2 Bu interaktif tasarımda izleyiciler sürekli değişen perspektifi, her dakikası farklı bir an yaşatan deneyimi ile standın birer parçası haline geliyorlar. Bir Kutuda Yaşam Devasa Kağıt Tasarımcı: Hafelinger +Wagner design Müşteri: Munskjö Decor Alan: 255 m2 Munskjö Decor firmasının standında kağıt mekan içinde dönüyor ve markanın yaratıcı çözümlerini farklı şekiller üzerinden aktarıyor. Amorf Estetik Tasarımcı: bangertprojects& Karim Rashid Müşteri: Lancaster Group Almaya Alan: 500 m2 Davidoff Echo erkek ve bayan parfümünün Karim Rashid imzalı standı tasarım basının vazgeçemediklerinden. Rahatlıkla Oturun! Tasarımcı: Design Hoch Drei & Svantje Miras Müşteri: Interstuhl Büromöbel Alan: m2 Stand konseptinin ana konsepti Interstuhl ün oturma ya getirdiği yeni yorum olmuş. Yeni yoruma oturma eylemi hareket eylemine dönüşüyor. Konsepti tamamlamak için kullanılan balonların yuvarlak ve şişkin görünümleri rahatlıkla oturun mesajı ile de uyum sağlıyor. Tasarımcı: MIKS Konzepte GmbH Müşteri: MIKS Konzepte GmbH Alan: 54 m2 Hamburg merkezli ajans kendi tanıtımı için eğlenceli bir oda konseptini seçmiş. 3 ayrı girişe sahip olan standın neresinden girerse girsin ziyaretçi tavansan sarkan kırmızı plaka tavan ile karşılaşıyor. Sergi İçinde Sergi Hava, Su, Toprak Kentin İçindeki Şey Duvardan Duvara Halı Tasarımcı: Mauk Design Müşteri: Sony Computer Entertainment Alan: m2 PlayStation ın PSP taşınabilir oyun konsollarının genel olarak tanıtımı için kullanılan sergileme tasarımı. Oldukça küçük olan bu ürünlere dikkat çekebilmek, izleyiciyi standa davet etmek adına sergi içinde sergi konsepti kullanılarak dev bir enstalasyona yer verilmiş. Tasarımcı: G.P.D S.A Thamshick, Media+Space, m-box bewegtbild Müşteri: ACCIONA S.A Alan: m2 Yer: A.B.D Dönüşüm ve değişimin simgesi olan spiral üzerine odaklanan Acciona Pavyonu nda 3 bölüm bulunuyor: Hava, Su, Toprak. Sizi düşünsel bir yolculuğa çıkaran mekan, bulunduğunuz anı unutmanızı, zaman ve mekanda bir yolculuğa çıkmanızı sağlıyor. Tasarımcı: D Art Design Gruppe Jochen Höffler Müşteri: D Art Design Gruppe Alan: 200 m2 D Art Design Gruppe Kant ın kendi içindeki şey felsefesini alıp baş aşağı etmiş. Burada şey (Thing) in ne olduğu belirsizleşmiş. Tasarımın hazır yapımda uzak olması gerektiğine inanan ekibin tüm standı iletişime açık bir düzende yerleştirilmiş. Tasarımcı: egetaepper, Dipl.-Ing. Elisabet, Sommerfeldt Müşteri: egetaepper (Deutschland) GMBH Alan: 112 m2 Ege standı tasarımı için verilen brifte duvardan duvara halı ana eleman olarak belirtilmiş. Tüm duvarlar ve zemin halıyla kaplanmış. Bir çizim defteri ya da 1/1 ölçeğinde kat planları, kesitler, görünüşler ve perspektifler çok uzaktan bile fark edilecek şekilde mekana işlenmiş.

8 14 28/02/20 15 Eray Çaylı Arat Dink, babasına düzenlenen suikastin geçtiğimiz Ocak ayındaki yıldönümünde Agos Gazetesi'nin penceresinden oldukça doğaçlama bir konuşma yaptı. Konuşması sırasında Dink'in ağzından, aslında tasarımı da çok yakından ilgilendiren samimi birkaç söz döküldü: "Babamın büstü var içeride, onu kırmak istiyorum. Ben büstleri değil, insanları seviyorum." Dink'in bu yakarışı ilk bakışta anın duygusallığıyla, çok da ölçüp tartılmadan söylenmiş birkaç söz gibi gözükebilir. Ne var ki, aynı sözlerin aslında geçmişi hatırlatmak üzere 'tasarlanmış' nesnelerin bellekle olan sorunlu ilişkisini gözler önüne seren bir çağdaş tasarım eleştirisi görevi gördüklerini söylemek mümkün. Eşya Değil Fikir! Gerçekten de esas amaç hatırlamak, anmak ve geçmişte yaşanan olumsuzlukların gelecekte tekrarlanmasının önüne geçmekse, tasarımın alışılmış çözümü olan nesnelerin buna ne kadar hizmet ettiği oldukça su götüren bir mesele. Burada bahsettiğimiz ister bir büst isterse bir müze binası olsun, böylesi 'nesne'lerin, trajedilerin anısını yaşatmaktan çok, onları sonsuza kadar geçmişe gömmeye yaradıkları söylenebilir. Hatta, yakın tarihimiz benzeri tradejilerin araçsallaştırılması yoluyla bambaşka amaçlara hizmet eder hale geldikleri onlarca örnekle de dolu. En masum haliyle 'karanlık turizm' (dark tourism) olgusunda vücut bulan böylesi bir araçsallaştırmanın, en kötü durumlarda ise yeni trajedileri yaratacak kitlelerin harekete geçirilmesi için kullanılan ritüellerin birer dekoruna dönüştüğü de sıkça görülüyor. Nitekim, Orhan Pamuk'un son romanı Masumiyet Müzesi'nin kahramanı Kemal de yitirdiği sevgilisi anısına kurmak istediği müzeyle ilgili ne diyordu: "Müzemle yalnız Türk milletine değil, dünyanın bütün milletlerine yaşadığımız hayat ile gururlanmayı öğretmek istiyorum. Gezdim, gördüm: Batılılar gururlanırken, dünyanın büyük çoğunluğu utanç içerisinde yaşıyor. Oysa hayatımızdaki utanç verici şeyler bir müzede sergilenirlerse, hemen gururlanılacak şeylere dönüşürler" (2008. İstanbul: İletişim Yayıncılık A.Ş. Sayfa 571-2). Hal böyleyken, geçtiğimiz günlerde ülkemizde müze tartışmalarına ivme kazandıran bir gelişme de Abdi İpekçi suikastinin yıldönümünde yaşandı. Nükhet İpekçi, NTV'de çıktığı canlı yayında babasının kanlı gömleğini kameralara göstererek gerçek faillerin bulunması çağrısında bulunurken, bir yandan da benzer biçimde kurban edilen gazetecilerin eşyalarının sergileneceği bir müze kurma fikrinin gündeme gelmesine yol açtı. Ancak, muhtemelen en zihin açıcı nitelikteki görüş söz konusu gazetecilerden Uğur Mumcu'nun kızı Özge Mumcu'dan geldi. Mumcu, BELLEĞİN TASARIMI ADINA MÜZECİLİK Karanlık olayların aydınlatılması, gerçeklerin resmi ve toplumsal olarak 'hatırlanması'na dair talep dillendiriliyor, türlü müze fikirleri gündeme geliyor. Peki, tasarım tartışmaların neresinde duruyor? suikaste kurban giden kişilerin "sadece eşyaları değil, fikirleri de böyle bir müzede yer bulmalı" dedi. Mumcu'nun nesnelere karşı öne çıkardığı 'fikirler' kavramı, aslında tasarım için yeni ufuklara işaret ediyor. Nitekim, son yıllarda, fikirlerin temsili ve yaşatılmasına odaklanan ve bu anlamda bellek ve tasarım ilişkisine dair alışılmışın dışında yaklaşımlar geliştirme çabasında olan yaratıcı işlerle karşılaşıyoruz. Söz konusu işlere verebileceğimiz en iyi örneklerden biri, Rafael Lozano Hemmer'in tasarladığı ve Meksika'nın başkenti Mexico City'ye yerleştirilen 2008 tarihli "Voz Alta" (Yüksek Ses) projesi. Hemmer'e verilen iş tanımı, Tlatelolco öğrenci katliamının kırkıncı yılı anısına bir tasarım yapmakmış. O da alışılagelmiş nesne odaklı bir çözüm yerine, katliamın meydana geldiği "Plaza de las Tres Culturas" meydanına yerleştirilecek ve her arzu edenin kullanabileceği bir megafon tasarlamış. Bu megafon bir yandan katılımcıların 'seslerini yükseltmelerini' sağlarken, diğer yandan da meydanı tarayan 10 kilowattlık bir projektörü kontrol ediyormuş. İşin ilginci bu projektörün etkinliğinin de, megafondan gelen ses dalgalarına göre değişiyor olması: Eğer o anda konuşan yoksa ışık da sönüyorken, megafondan duyulan sesin yüksekliğine göre projektörün yaydığı ışığın parlaklığı da artıyor ya da azalıyormuş. Ayrıca megafona konuşanların ne dediğini merak edenler de FM 96.1 frekansından yayın yapan Radio UNAM'a bağlanarak kent sakinlerinin yorumlarını dinleyebiliyormuş. Meydandaki ışığın sönük kaldığı anlarda, bu kez meydanın karşı yakasındaki Kültür Merkezi binasının çatısında bulunan üç projektör, arşivlerde bulunan görgü tanıkların ifadelerini, aydınlar ve siyasetçilerle yapılmış olan röportajları, '68 yılından kalan radyo kayıtlarını ve şarkıları ışığa dönüştürmek suretiyle harekete geçiyormuş. Böylece, aslında bu trajik olayın hatırasının 'şimdiki zaman'da gerçekleşen katılımla harmanlanlanarak yaşatıldığı da söylenebilir. Binlerce insanın katıldığı projede hiçbir sansür ya da kontrol uygulaması da yapılmamış. Haliyle, megafondan seslendirilen mesajlar da katliamın tanıklarının ifadelerinden, sıradan vatandaşların evlenme tekliflerine kadar uzanan büyük bir çeşitliliğe sahipmiş. Hemmer'in tasarımının bu özelliği de, böylesi trajik bir olayın ve ona tanıklık etmiş olan kent mekanının günlük gerçeklikten koparılarak mitleştirilmesini önlüyor olsa gerek. Devingen aracılar Yunanistan'da geçen seneki eylemler sırasında genç göstericilerin Nazi işgaline karşı mücadele vermiş bir direnişçi olan Kostas Perrikos'un büstünü barikat yapmak için kullanması epey tartışılmıştı. Eski tüfekler gençleri tarihi bilmemekle ve geçmiş kahramanlara saygısız etmekle suçluyordu. Gelgelelim, Yunanistan'daki gençlerin de aynen Arat Dink gibi büstlerin gerçekte neye hizmet ettiğinin ayırdına vardıklarını söyleyemez miyiz? Tasarım söz konusu olduğu zaman, böylesi nesnelerin 'geçmişteki olumsuzlukların tekrar yaşanmasını önleme' benzeri bir işlevi yerine getirmekte çok da başarılı olamadığını yakın tarih bize kanıtlıyor. O halde, kullanıcılar olarak yapmamız gereken belki de aynen gençlerin kullanım tercihinde görüldüğü gibi elimizdeki büstlere yeni işlevler yükleyerek onlara hayat katmak; etrafında yaratılan mitleri yıkarak onları 'insanlaştırmak'. Tasarımcılar olarak ise meseleye katkımız, yeni ritüellere hizmet edecek 'ölü' nesnelerden çok, Hemmer gibi, fikirlerin ve duyguların özgürce dile getirilmesini sağlayacak, devingen aracılar üretmek sayesinde gerçekleşebilir. Meksika'nın başkenti Mexico City'ye yerleştirilen "Voz Alta" (Yüksek Ses) projesi Gözde Tüfekçi gozde@kaletasarimmerkezi.com ADOLF BABEL GELDİ Türkiye den bir firmayla ilk çalışmanız. Yeni Zero serisinin konsepti ve çıkış noktası neydi? Zero serisinde amacımız tamamen yaşam konforunu arttırmaya yönelik bir ürün yaratmaktı. Tasarımın erişilebilir olmasının altını çizmekle beraber temizliği kolay, kullanımı kolay, pratik çalışarak insanlara dost bir ürün tasarlamayı hedefledik. Geometrik formlara sadık kalınarak tasarlanan seride, bütünsel bir çözüm sunmak adına lavabo, klozet, küvet ve banyo mobilya çözümlerinin tamamı ele alınarak bir koleksiyon oluşturuldu. Lavabo zenginliğiyle farklı ebatlardaki banyolara uyum sağlamasını da önemsedik. Sizi Kale ile buluşturan süreçten bahsedelim mi biraz da? Nasıl oldu birlikte çalışmanız? Kale ile olan tanışıklığımız 20 senesine dayanıyor. Kale Grubu nun bizimle, Babel Tasarım Ofisi yle temasa geçmesiyle başlayan bir çalışmaydı. İlk etapta gerçekleştirdiğimiz 3-4 saatlik görüşme, yaptıkları tasarımcı araştırmasının bir parçasıydı. 1 sene sonra Çan da bulunan fabrikalarını ziyaret etmeye davet edilmiştik. O noktada oluşturabileceğimiz birliktelik üzerine bize bir teklifle geldiler. Verdikleri brief oldukça netti; onlar ne istediğini, ben ise ne istemediğimi çok iyi biliyordum. Türk kültüründe hamamın, banyo alışkanlıklarının önemi büyük; bu sizin açınızdan ne gibi avantajlar ve dezavantajlara yol açtı? Hamam, bir tarafı çok ruhani ve maneviyken diğer yarısı çok fonksiyonel ve aslında pratiğe dayalı olan bir kültür. Finlandiya daki sauna kültürüne benzer nitelikte aslında. Her iki ihtiyacı da karşılayan özellikte olmasından dolayı çok etkileyici. Bakış açımı kaynakları verimli kullanan ve biriktiren ürünler ve yeni malzemeler yaratmak adına ekonomik ürünler geliştirmek üzerine kurguladım. Free standing (desteksiz durabilen) akrilik küvet tasarımlarıyla sektöre farklı SIRADA ZERO VAR! Kullanılabilir ürünler tasarladığının altını çizen Adolf Babel, Kale için tasarladığı yeni serisi Zero için İstanbul daydı. Babel, tasarım felsefesi ve özel ilgi alanı olarak nitelendirdiği banyo kültürüne dair sorularımızı yanıtladı. bir bakış açısı getirmiştiniz. Peki o dönemde, sizi buna iten faktör neydi? Aslında 60 lı ve 70 yıllarda banyoların giderek büyüdüğü ve insanların daha büyük evler ve alanları karşılayabildikleri devrimsel gelişmelere dayanmaktaydı. Bu sayede, evler büyüdükçe banyolara ayrılan alanlar da büyüdü. Ve orada mantıksal bir yenilikle, ayakta durabilen ve dört tarafını dolaşabileceğiniz küvetlere yer açıldı; biz de tasarladık! Bu aslında aşağı yukarı bir pazarlama nedeniydi. Şimdiki gibi, yeni trendlerin daha çok pazarlama odaklı olmasıyla aynı aslında... Geleceğe bakarsak, banyo kültüründe bizi hangi yeni trendler bekliyor dersiniz? Banyoda çok fazla şey değişecek, çünkü kelimenin anlamı da kendisi de değişiyor. Lüks sınıf dediğimiz banyolar varlığını sürdürecek elbet. Ama geleceğin ürünleri çok da fazla zemine oturmayacak, stabil kalmayacak. Banyolarda tekrar normal formlara dönülecek ve küvet, lavabo, duş gibi ürünlerden hiçbiri gelecekte göze ADOLF BABEL KİMDİR? Dünyanın en çok satan çatal-bıçak tasarımı Savonia nın yaratıcısı 1934 doğumlu Adolf Babel, doğum yeri Almanya nın en seçkin tasarım ödüllerinden Brusse Longlife Award a sahip. 80 li yıllardan itibaren ise banyo kültürüne ilişkin ürün tasarımlarına yönelen tasarımcı, bu alanda ortaya koyduğu vitrifiye, armatür, banyo mobilyası gibi ürünleriyle tanınıyor yılında tasarladığı free standing akrilik küvet ile Red Dot Award ödülüne layık görülen tasarımcının aldığı diğer ödüller arasında If, Busse, Design Plus, Batimat ve Design Center ödülleri bulunuyor. çarpan, müthiş baskın duruşlar sergilemeyecek. Tasarım şimdi olduğu gibi değil, daha arka planda kalacak ve gelecekte daha spirütüel bir biçimde ele alınacak. Zaten bu nedenle banyo kültürümüzü de değiştirdik; teknik gelişimi bunun merkezine yerleştirdik. Peki ya malzemeler?formda verebileceği özgürlüğe rağmen çoğunlukla küvetlerde kullanılan yüksek maliyetli akrilik gelecekte hangi ürünlerde tercih edilecek? Büyük ihtimalle gelecekte küvetlerde kullanılmayacak. Geleneksel bir malzeme olarak çelik malzemenin yerini alabilecek. Geleceğin malzemelerinin neler olabileceğini söylemek zor; ahşap ve Türkiye de 1500 senelik geçmişiyle seramik gibi geleneksel malzemeler gelecekte de var olacaklar. Ekonomik açıdan bakıldığında, malzemeler daha da incelecek ve böylece tasarruf sağlayacaklar. Bu, üretimi daha pahalı olsa da malzeme tasarrufu açısından doğru bir yöntem. Bir röportajınızda kimi zaman -tasarımda özgün kalabilmek adına- üretici arayışına sonradan girdiğinizi belirtmişsiniz. Sizce bu şekilde firmaların beklentileri her zaman tam olarak karşılanabiliyor mu; brief sonradan mı yaratılıyor? Aslında firmalardan buna ilgi var çünkü onların ihtiyaçlarını ve gelecek için dileklerini iyi biliyoruz. Teknik destek sağlayacak kanallarla ve pazarlama verileriyle kontakta olma konusunda ısrarcı davranıyoruz ve açık yer bırakmamaya özen gösteriyoruz. Çalıştığınız markalar genellikle onlar için tasarladığınız ürünlere sizin isminizi veriyorlar. Markalaşmış tasarımcıların faydası bu mu yoksa? Bu anlamda benim bir ısrarcılığım olmuyor tabii ki. Ürün tasarlarken ana hedefim fonksiyonellik ve operasyon mükemmelliyetçiliği oluyor. Bu anlamda işime yeni yeni vasıflar eklemem daha ön plana çıkmalı. Benim için önemli olan kriterler bunlar oluyor ların ortasında tasarladığınız Savonia çatal-bıçak takımı 160 milyon adetle dünyanın en fazla satış yapılan takımı ve bugün halen satılmakta. Bu başarının sürdürülebilir olmasının nedenleri nelerdi sizce? Finlandiyalı bir marka için tasarladığım bir üründü. Amaç Çin faktörünü etkisiz hale getirmekti. Ana kriterler, fiyat ve rahat kullanım dengesiydi o nedenle. Bence başarısının nedeni estetik değerleri kadar günlük hayattaki fonksiyonelliği de tabii ki. Fonksiyonellik herşeyden önde gelmeli. O nedenle estetiği çok fazla tartışmak istemiyorum. Estetik herkese keyif veren bir şey olarak ele alınmalı sadece. Dış pazarda da varlığını sürdürmek isteyen bir markanın taşıması gereken temel özellikler neler olmalı dersiniz? İyi tasarım, iyi kalitede ürün üretebilme ve de estetik. En önemli unsur ise makul fiyat dengesine sahip olmak.

9 16 28/02/20 17 Yerli ve yabancı iç mimarların, dekoratörlerin ve zevk sahibi tüketicilerin aradığı; dekorasyon ürünlerinden ünlü markalarının özel tasarım mobilyalarına, modasını hızla artıran duvar kağıtlarından mekanların en önemli parçası perdeye kadar birçok ürün bu yıl da i-deco İstanbul da bir araya geliyor. Tasarımcılar için kendilerini gösterecekleri bir arena niteliği de taşıyan fuar, ziyaretçiler içinde en yenileri ilk defa görecekleri bir platform. Bu yıl ki i-deco Fuarı da ziyaretçilerin beklentilerini boşa çıkarmayacak kadar zengin İşte bu tasarımlardan bazıları Dery-hall En ufak detayına kadar tek tek elde yapılan Dery-hall da renkler müşterinin isteğine bağlı olarak renk kartelasından seçilebiliyor veya gösterilen numunenin rengine göre üretim yapılabiliyor. Aynı şekilde mobilyaların ahşabı da müşterinin talebine göre seçiliyor ve bu seçim sırasında müşteriye geniş bir ahşap kartelasından tüm ahşap çeşitleri gösterilerek danışmanlık veriliyor. Dedikodu Koltuk Sohbet ve kahve amaçlı olarak tasarlanan Dedikodu, 67x67 cm gibi minimum ölçülerine rağmen son derece rahat. Deco Sofa Tasarımcı: Seyhan Özdemir & Sefer Çağlar Art Deco dönemine modern bir yaklaşımı olan Deco Sofa, Autoban ın yeni koleksiyonunda yer alıyor. Geometrik formu ve temiz çizgileriyle dikkat çeken modele, derinliği ve büyük boy silindir şeklindeki minderleri farklı bir rahatlık katıyor. Twig Stool & Sprout Table Tasarımcı: Demir Obuz Twig, alçakgönüllü, olgun ve doğal duruşuyla, birkaçının bir araya gelmesiyle zenginleşerek bir gölün etrafındaki sazlık gibi hareket katıyor hayata. Sprout sehpası ise birbirini tamamlayan bir estetikle Twig ile birlikte hayata doğallık ve pratiklik katıyor. Panzeri Eğer yaşam alanlarınızda spor tarzı benimsediyseniz post-modern çizgiler taşıyan Panzeri nin modelleri size göre Gerçek camdan el işçiliğiyle üretiliyorlar. Prisma Koltuk ve Kanepe Tasarımcı: Aziz Sarıyer Çok eskiden beri klasik oturma elemanlarındaki kapitone uygulama alışkanlığı, bu sefer Aziz Sarıyer tarafından yenilikçi bir dile çevriliyor. Gerçekte üç boyutlu olan nesne, tasarımcının her zaman yaptığı şakalar gibi her açıdan bakıldığında iki boyutlu olarak algılanıyor. Sibel Baştimur YENİ LER GELİYOR! Son dönemde, tasarımcıların en yenilerini göstermek üzere hazırlanır olduğu i-deco, profesyoneller kadar amatörlerin de takviminde önemli bir yer teşkil etmeye başladı. i-deco için 3 Mart ı bekleyin! 04 Üç farklı model olarak; sırtı minderli ve silindir pleksi ayaklı alternatifleri, müşterinin tercihleri doğrultusunda kumaş ve deriden üretilebiliyor. Delta Container Tasarımcı: Atilla Kuzu Ahşap kaplama olabileceği gibi lake de olabiliyor. Ayakları paslanmaz çelik olarak sunuluyor. 03 Radi Deluxe Tasarımcı: Jan Kath Parlak renklerin ön planda olduğu, İtalyan duvar kağıtlarındaki motifler ve basit ama asil efektli Hint sarilerinden ilham alınarak ortaya çıkan koleksiyon aynı zamanda eski günlere atıfta bulunan halı püsküllerini yeniden hayatımıza sokuyor. Hippi stiline de tatlı dokunuşlar yapan Radi Deluxe halıların farklı iki tasarımı birbiriyle rekabet etmekten çok birlikte yeni, beklenmedik bir canlılık hissi oluşturuyor Derry Hall sandalye. 02. Twig tabure ve Sprout masa. 03. Aziz Sarıyer in prisma koltuğu. 04. Highlight ın Panzeri modelleri. 05. Radi Deluxe halı. 06. Autoban ın Deco Sofa sı. 07. Atilla Kuzu tasarımı Delta Zeynep Basmacı zeynepbas11@yahoo.com DOKUNMAK ŞART MI? Geliştirilen yeni teknolojiler sayesinde belki de, yakın gelecekte, ürünler fiziksel hacimlerini kaybedip ışınlardan oluşacak. Dolayısıyla ürün- kullanıcı ilişkisi de bambaşka bir boyuta taşınacak, arayüz kavramı yeniden yorumlanacak. Günümüzde, gelişen teknolojiyle birlikte ürünlerde kullanılan arayüzler, alışageldiğimizden çok farklı ürün-kullanıcı ilişkileri yaratıyor. 100 yıllık telefonla konuşma deneyiminden sonra çoğumuz sokakta kendi kendine konuşan insanlara hala alışamadık. Son dönemde yeni teknolojiler ve teknolojilerin sorunlarına çözüm arayan araştırmalar, görmeye ve kullanmaya hiç de hazır olmadığımız sıra dışı etkileşim biçimleri sunmaya hazırlanıyor. Arayüz, ürün tasarımı açısından değerlendirildiğinde, kullanıcı ile ürün arasında iletişimin ve etkileşimin kurulmasını sağlayan ortamdır. Geleneksel ürünlerde ürün-kullanıcı ilişkisini gösterge ve kontrol panelleri ile bu panellerde bulunan düğmeler sağlıyordu. Günümüzde elektronik alanındaki gelişmeler bir ekran ve bu ekran üzerinden interaktif menüler ile grafiklerin kullanıldığı sonsuz iletişim ortamları sağlıyor. Kullanıcılar bu ekranlar üzerinden basınca, yazıya, grafiklere, sese dayalı girdiler kullanarak ürünlerle iletişim ve etkileşim kuruyordu. Geleneksel ürünlerdeki paneller veya düğmeler ürünün biçimi üzerinde doğrudan belirleyiciydi ve ancak sabit, belirli fonksiyonlar sunuyordu. Artık yeni teknolojiler ürünün yapabileceklerini biçimden bağımsız hale getirdi. iphone da sadece tek tuş var, Microsoft Surface ta ise o da yok. Teknolojiyle etkileşmemizi sağlayan arayüzler bizi gerçek dünyadan uzaklaştıran bazı soyutlamalar, benzetmeler içeriyor. Bilgisayarlarda kullanılan araç çubukları, pencereler, menüler bizi sanal dünyaya almaya çalışan benzetmelerden bazıları. Microsoft Surface ta yapılan yeniliklerden biri dokunmatik ekranların algılama sorunlarına çoklu dokunma ve günlük hayat nesnelerini de algılayabilme gibi çözümler getirmesi. Bu, insanları ve günlük eşyaları da sanal dünyaya dahil eden, kullanıcı ve ürünü daha doğal yollardan daha interaktif ilişkiye iten yepyeni bir boyut. Piyasaya çıkan yeni nesil ürünlerden açıkça görülüyor ki yakın gelecekte interaktif ürünler sadece bilgisayar ya da cep telefonlarıyla sınırlı kalmayacak sandalye, araba, çanta gibi eşyalarda da görülecek. Gesturetek firmasının ürünleri arasında interaktif duvar, zemin ve pano örnekleri var. Firma bazı ürünleri insan hareketine dayalı girdileri kullanarak objeler ve kullanıcılar arasında daha interaktif ilişkiler kurmayı sağlıyor. Şimdilik daha çok, reklam amaçlı kullanılan interaktif duvarlar, sabit duvar yüzeylerini renkli, enerjik ve dikkat çekici hale getiriyor. Hareketi algılayan arayüz müşterilere mantıklı, gerçekçi ve ilgi çekici geri bildirimler veriyor. İnteraktif zemin uygulamalarının bir örneği olan Küp isimli ürün ise kim bilir belki de ilerde çocuklara yeni nesil seksek oyunları, değişebilen ve farklı malzeme kullanılmasına gerek bıraktırmayacak zemin desenleri sunacak. Oblong Industries in yarattığı G-Speak ise, harekete dayalı arayüz teknolojisinin kullanıldığı bir projektör ile özel eldivenlerden oluşan bir sistem. Kullanıcının giydiği özel eldivenler, hareket edince arayüz ile etkileşimi sağlıyor ve görüntüyü odaklamak, objeleri kaydırmak, döndürmek, gibi olanaklar sağlıyor. Bu teknoloji birçok yenilik potansiyeli taşıyor. Belki de yakında evlerimizdeki tüm ürünleri bir sihirbaz edasıyla sadece havada daireler çizen ellerimizle kontrol edebileceğiz. Diğer bir yandan Tokyo Üniversitesi nde geliştirilen bir teknoloji artık ekrana dokunmaya gerek kalmadan ürünü kullanmanızı sağlıyor. Bu ürün, havada yaptığınız hareketleri algılayan bir telefon. Havada yaptığınız el hareketleriyle telefon ekranındaki görüntüyü yönetebiliyorsunuz. Yüksek çözünürlüklü bir kamera, parmağın olduğu yeri 3 boyutlu bir alanda algılıyor ve buna göre tepki veriyor. Benzer bir ürün piyasaya sürüldüğünde sokakta ellerini sallayarak yürüyen insanlara alışmak pek de kolay olmayacağa benziyor. Ürün kullanıcı ilişkisini bütün bunlardan çok daha farklı boyuta taşıyan diğer bir arayüz teknolojisini ise Altıncı His: Giyilebilen, Harekete Dayalı Arayüz isimli üründe görüyoruz. Bu ürün el hareketlerinizi kullanarak çevreyle etkileşime geçmenizi sağlıyor. Sistem küçük bir projektör, kamera ve parmaklara takılan renkli bantlar sayesinde çalışıyor. Yaptığınız el hareketlerine göre sistem ya görüntüyü yansıtıyor ya da görüntünün fotoğrafını çekiyor ve evet bütün bunları fotoğraf makinesine gerek duymadan yapıyor! Saati öğrenmek istediğinizde, verdiğiniz komutla, projektör kolunuza ya da herhangi bir yüzeye saati yansıtacak ve yine bütün bunları gerçek bir saate gerek duymadan yapacak! Geliştirilen bu teknoloji ile ürünlerin fiziksel hacimlerini kaybedip istendiğinde değiştirilebilen ışınlardan oluşmasına olanak verecek. Ve ürünlere dokunmaya bile gerek kalmayacak Oblong Technologies, G-Speak. 02 Gesturetek teknolojisi.

10 18 28/02/20 19 Aslı Ayşen Aydın GIDADA SOSYAL TASARIM DEVRİ Slow Food hareketinin Türkiye temsilcilerinden Fikir Sahibi Damaklar, bu yıl if İstanbul Festivali nde gösterilen FOOD Inc. belgeselinin devamında etiket hafiyeliği hareketini başlattı. Her ne kadar FOOD Inc. filmi, Amerika odağında fast food kültürünü besleyen tarım ve hayvancılığın sadece 3-4 büyük firma tarafından kontrol edilmesi sonucunda ulaşılan tehlikeleri gösterse de herkesin ders çıkarması gereken çok ciddi uyarıları barındırıyor. Genetiği değiştirilmiş organizmalı ürünler, insan sağlığına zararlı bakterilerle birlikte raflarda yerini alan gıdalar, şekerli ve katkı maddeli ürünler tüketmekten dolayı erken yaşta yakalanan şeker hastalığı ya da obezite... Fikir Sahibi Damaklar bu gerçeklerin ışığında çağrıda bulunarak dağıttıkları büyüteçlerle tüketicileri etiket hafiyeciliğine yani gerçek gıdanın peşine düşmeye davet ediyor. Gıdanın raf ömrü uzarken, seninki kısalmasın diyerek organik ürünü tercih etmeyi öneriyor. Gıda etiketlerinin daha anlaşılır olmasına yönelik yeni uygulamalar Amerika ya kıyasla Avrupa da daha fazla telaffuz edilmeye başlandı. İngiltere bir süredir benzer gıdaların birbirinden daha kolay ayırt edilebilmesi için etiketlerde trafik ışıkları sistemini kullanıyor. Avustralyalı araştırmacıların konu üzerinde yaptığı test çalışmaları da olumlu sonuçlar veriyor. Bu noktada tartışılan en önemli konu ise standartların nasıl sağlanacağı ve tedarikçilerin birbiriyle olan ilişkisi bu kadar iç içe geçmişken ürün renklerinin nasıl yeşile döndürülebileceği yönünde. Bu yüzden, üretim ve tüketimde hem yerel Sağlıklı beslenmek için parkların dönüştürülmesi işin başlangıcı. Sırada çok katlı mutfak çiftliği var! Ne yersek, o olacağımız günler kapımızda... hem de organik ürünleri destekleyen çalışmalar ön plana çıkıyor. Avrupa Birliği organik gıda ve içecek ürünlerinde yer alacak logoya yönelik yarışmasında Dusan Milenkovic isimli öğrencinin çalışması birinci seçiliyor. Yeni logo, Temmuz 20 dan itibaren tüm ürünlerde yer alacak. Mevsimsel tüketilmesi gerekirken tüm yıl raflarda yer alan meyve ve sebzelerin yanı sıra et üretimi için harcanan enerji yüzünden küresel ısınmanın olumsuz etkileri daha da artıyor. Bu doğrultuda çalışmalar yürütmeye başlayan İsveç, gıda ürünlerinin raflara ulaşmasına kadar geçen sürede ürettiği karbon emisyon oranlarına yönelik yeni etiketler hazırlıyor. Peki ya tazelik? Tasarımcı Naoki Hirota özel etiketiyle, et ürünlerinin tazeliğine yönelik görsel bir dil kullanıyor. Zaman içinde koyulaşan etiket, süresi dolan paketin barkod okuyucudan geçmemesini sağlayarak son kullanma tarihine dikkat etmemiş tüketiciyi hiç olmazsa kasada uyarmayı hedefliyor. Daha sağlıklı beslenmek üzere sürdürülebilir çözümlerin başında gelen formül ise şehrin park ve bahçelerinin ekilebilir alanlara dönüştürülmesi yönünde. Amerika nın yeni First Lady si Michelle Obama nın Beyaz Saray da başlattığı organik bahçe hareketi simgesel olsa bile önemli bir örnek. Mimar ve sanatçı Fritz Haeg ın önderliğinde hazırlanan Edible Estates kitabı Amerikan ailelerine, atıl duran bahçelerinden nasıl faydalanabileceklerinin ipuçlarını gösteriyor. Tasarım araştırma stüdyosu Loop PH ın projesi MetaboliCity de sürdürülebilir tarımda şehrin fonksiyonuna yoğunlaşıyor. Londra ve Brüksel de yürütülen proje, geleneksel ve ileri tarım teknolojilerinin birleşimiyle oluşturulan çözümün açık alanlara entegrasyonunu içeriyor. Küresel sorunlara çözüm getiren ürün tasarımları ve geleceğe dönük öncü çalışmalarıyla ayrışan Philips Design ın fütürist araştırma projesi Food Probe ise bugünün trendlerinden yola çıkarak gelecekte yemek alışkanlarımızın nasıl etkileneceğine yoğunlaşıyor. Çok katlı mutfak çiftliği, kişiye özel beslenme makinesi ve akıllı ocak hiç de imkansız görünmüyor. Alışverişte plastik torba kullanımını ilk yasaklayanlardan San Francisco Belediyesi, yine sorumlu davranarak şehir sorunlarına sürdürülebilir çözümler kavuşturmak amacıyla Digging Deeper Yarışması nı düzenliyor. Şehirde kurulacak fiziksel veya sosyal tarım sistemleri için en iyi çözüm önerilerini arayan yarışmanın konu başlıkları arasında yerel üretimin nasıl artırılabileceği de bulunuyor. Bu yılki TED Ödülü nü kazanan Çıplak Şef Jamie Oliver ise her çocuğu beslenme konusunda eğitmeyi diliyor. Önce kendi ülkesi İngiltere deki okullarda başlattığı sağlıklı beslenme kampanyası zaman içinde Amerika ya sıçrarken TED Ödülü ölçeği artık küreselleştiriyor. Bu yüzden büyük küçük herkesin farkındalığını artıracak kampanyaların çoğalması, endüstriyel ve sosyal tasarımcıların okul kantinlerinden semt pazarlarına kadar her alanda projeler gerçekleştirmesi gerekiyor. Sizce de ne yersek oyuz felsefesini yerleştirirken, sadece tükettiklerimizi doğru seçmekle bile hem gelecek nesiller hem de gezegenin kendisi için sürdürülebilir bir yaşam döngüsü sağlamış olmaz mıyız?. Philips Design ın Food Probe projesi. 02. MetaboliCity, Shoreditch Festivali İstanbul Bilgi Üniversitesi Tasarım Kültürü ve Yönetimi Programı, Salı Atölyeleri kapsamında T-Box Genel Müdürü Doğan Kaşıkçı yı ağırladı. Küp içine sıkıştırılmış, ergonomik paketiyle pratik ve eğlenceli bir marka denince akla gelen T-Box, başarı hikayesini tasarımcı adaylarıyla, profesyonellerle ve ilgililerle paylaştı. ŞDME üçüncülük ödülünü alan T-Box, markalaşma hikayesiyle zihinlerde pek çok soruyu uyandırırken ilham verici bir konferansın konuğu oldu T-Box markası nasıl doğdu? Markanın yaratılma sürecinde tasarım nerede duruyor? Boyner Holding, Türkiye nin gıda dışı en büyük perakende grubu. Koşulsuz Müşteri Menuniyeti prensibi ve çok kuvvetli CRM datasıyla müşterisine çok yakın olan bir grup. Bu grubun başındaki Cem Boyner, perakende sektörünün yaşadığı sürekli indirim beklentisi, çok hızlı değişim, yeni nesil hayat tarzı ve retailtainment gibi değişimlere cevap verebilmek için arayışa girdi. Bir beyin fırtınası toplantısında masanın üsütündeki bir çok üründen biri olan promosyonel sıkışmış el havlusu tasarımcı arkadaşların elinde geliştirildi, özel şekiller, para üstü, nev-i şahsına munhasır isimler, kullanım talimatnanesi ve çılgın bir iletişim dili ekleyerek T-box doğdu. T-Boxlaştırma olarak adlandırdığınız kavramı açıklar mısınız? Filiz Yılmaz filizy@bilgi.edu.tr SALI ATÖLYELERİNİN ASİ KONUĞU T-BOX T-Box ın tasarım yönetimi anlayışı masaya yatınca ortaya hararetli bir Salı Atölyesi çıktı. Gerek tasarımları gerekse pazarlama anlayışıyla alışılmadık bir tavır sergileyen markanın genel müdürü Doğan Kaşıkçı ya T-Box ı sorduk. Formları doldurduk ve ürünlerimizi Essen e gönderdik. Bu yarışma sayesinde yaratıcı kültürümüzü de ispatlamış hem de tescil etmiş olduk. T-Box markası için uluslararası platformdaki beklenti ve hayallerinizden bahsedelim mi biraz da? T-box ın bir dünya markası olma hedefi vardır ve bu hedefe doğru hızla yol alıyoruz. Şu an dünyada 3000 noktada T- box satılmakta. Amacımız hedef pazarlara yoğunlaşıp nitelik ve nicelik bakımından T- box ın satışa sunumunu geliştirmek ve bilinirliliğini arttırmak. Türkiye de ki tasarım yönetimi anlayışıyla T-Box da ki tasarım yönetimi anlayışı sizce uyuşuyor mu? Ne gibi farklılıklar var? Bizim tasarım anlayışımız farklı. Bizimle birlikte çalışan hem endüstriyel tasarımcı, grafik tasarımcı hem de moda tasarımcısı arkadaşlarımız var. Biz de tasarım sadece ürünü tasarlayıp bir sonraki departmana göndermekle bitmez. Türkiye de tasarım satan çoğu büyük firmalar da bile tasarımcıların bizdeki kadar tüm süreçlere katılmadığını biliyoruz. Tasarımcılarımız sadece ürünü ve/veya ambalajını oluşturken değil; ürünün sevkiyatında, ürünün satışında, ürünün mağazada yer aldığı süreçte bile yanımızdalar. Bu bizim tasarım yönetimi disiplinimiz, diğer firmaları siz karşılaştırın. 02 T-box satın aldığınızda sadece bir ürün satın almazsınız onunla birlikte bir yaşam tarzı satın alırsınız, dinamik, genç, eğlenceli, renkli, fonksiyonel, yaratıcı, süprizlerle dolu bir yaşam tarzı... Bizim hiç bir ürünümüz sıradan değildir, rakibi yoktur. Bizim ürünlerimizi kullananlar kendini iyi hisseder; T-box size iyi gelir. İşte bütün bunları müşteriye sunan ürünleri, paketlerini ve satış şekillerini tasarlama sürecine biz T-boxlaştırma diyoruz. Avrupa Tasarım Yönetimi yarışmasında (Design Management Europe) T-Box, üçüncülük ödülünü kazandı. Bu süreç nasıl gelişti? İzmir Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezi nin Avrupa da İlk defa düzenlenecek olan yarışmaya Türkiye den ilk katılacak firmalar arasında T-box ın olabileceğini düşünmesi ve bizimle iletişime geçmesiyle hazırlıklara başladık. Bir ürün çıkartırken yaptığımız süreçleri, 02 fikirlerin tasarıma, sonra ürüne dönüşme sürecini anlattık, bu sürecin tekil kişilerle değil, farklı iş kolundan, firmadan ve değişik gelir ve eğitim düzeyinden insanların katılımıyla yaptığımızı anlatttık. Son olarak, T-Box, Türkiye den ve diğer ülkelerden hangi tasarımcılarla çalışıyor? Öncelikle T-box ta fikir bulma işini, Cem Boyner, Rafineri çalışanları, mağazalarımızın elemanları dahil herkes yapar. Tasarımcılarımız kendileri ürün bulmanın yanında gelen fikirleri T- boxlaştırır. Bunun dışında hem Türkiye den hem de yurt dışından proje bazında hizmet veya ürün aldığımız tasarımcılar oldu ve olacak. Yani endüstriyel ve grafik tasarımcıları ile proje bazlı çalışabiliriz. T- boxça ürünleri olan tasarımcılara, her zaman kapımız açık portfoylonuzu kapın gelin! T-Box tişört reklamı. 02 Kendi ürünleriyle T-Box ekibi

11 20 28/02/20 21 Filiz Yılmaz CLICHE LER PARMAĞINIZA YÜZÜK, KULAĞINIZA KÜPE OLSUN! Erdem Akan ın yeni mücevher markası Cliché, bilindik ve alışıldık mücevher tiplerini yeniden yorumluyor. Baskıda kullanılmak üzere, metal levha üzerine kabartma resimi, şekili, yazıyı ve özgünlüğü olmayan, herkes tarafından bilinen, harcıâlem basmakalıp lafları klişe olarak biliyoruz. Klişeler genellikle uzun süre doğru ve faydalı olduğu için klişedir. Herhangi birşeyi anlatmak için gerekli bazen bir imge olarak kullanımı vazgeçilmezdir. Bu yüzden hayat boyu klişelerden kaçamayız. Fakat klişeleri yeniden yorumlamak da mümkün. İşte buna güzel bir örnek, üstelik yeni bir markanın ilham kaynağı Artık klişe denildiği zaman, bu tanımlamaların yanı sıra aklımıza yeni mücevher markası Cliché de gelecek. Cliché, Türkiye nin önemli tasarım ofislerinden biri olan maybedesign ın kurucularından tasarımcı Erdem Akan ın ilk takı koleksiyonu. Kültürleri ve disiplinleri birbiriyle harmanlayamayı seven ve Türkiye nin vizyoner ürün tasarımcıları arasinda gösterilen Erdem Akan, ürün tasarımındaki yaklaşımlarını bu koleksiyonla mücevher tasarımına taşımış. Erdem Akan, ilk mücevher koleksiyonu hakkında şunları belirtiyor; Etrafımız klişeler ile dolu. Bunlardan kaçıp yeni kavramlar yaratabiliriz ve bir süre sonra onlar da klişe olmaya başlayınca yenilerini yaratırız, ya da mevcutları bir daha ele alıp onları güzelleştirebiliriz. Sanırım ikincisi daha zor, o yüzden marka için bu yolu ve ismi seçtim. El ustalığını, modern çizgilerle altın, pırlanta, inci, ametist gibi geleneksel malzemeleri bir araya getiren Cliché, aşina olduğumuz tek taş, üç taş gibi mücevher tiplerini yalın ve geometrik tasarımlarla yeniden yorumlayan bir marka olarak yola çıktı. Her koleksiyon bir klişeye gönderme yapacak. İlk klişe sevgi üzerine, koleksiyon Eğer birini seviyorsan onu serbest bırak adını taşıyor. Geri dönerse senindir diye devam eden bu klişe söz, kendi içerisinde koleksiyona ilham veren gerilimleri yansıtıyor. Cliché koleksiyonları ilhamını, adı üstünde, klişe lerden alıyor. Cliché nin anahtar kelimleri; yalın-şiirsel, modern-lüks, romantik-geometrik. 18 karat altın, yüksek kalitede el işçiliği, pırlanta ve yarı değerli taşlardan oluşan ilk koleksiyon If you love something set it free ; 5 adet yüzük, 2 adet kolye, 1 adet bilezik ve 1 adet küpeden oluşuyor. Koleksiyonda Ne Var? Secret isimli yüzükgizli bir tek taştan oluşuyor. Three Times olarak adlandırılan yüzük de, üç taş yüzüğü kesin hatlarla birbirinden ayırıyor. Oldukça net ve keskin hatları olan bir üçleme. İki beyaz inci ve iki siyah inci ile sembolik olarak sonsuzluğu yakalama denemesi olarak yaratılan White Infinity ve Black Infinity siyah ve beyazın klişeleşmiş zerafetini yansıtıyor. Hold me ise yüzüğün taşı tuttuğu kadar taşın da yüzüğü bir arada tuttuğu bir tasarım. Yüzüklerin yanı sıra koleksiyonda yer alan Fallin isimli bilezik, tek bir bileziğin bilekten düşme hareketlerinden ilham alırken, bileziğin sabit durmasına da çözüm getirmiş. Bu düşme hareketini/dinamizmini bir seferde görmek mümkün. Kalp klişesine gönderme yapan kolye Love, hem kalp geometrisi hem de zincir birleşimleri ile alışıldık pendantlar dan farklı, modern detaylar içeriyor. Boyundan başlayan bir akma hissiyle, kolye zincirinin birleşerek damlayı oluşturması, Drop kolyesinin yaratılmasında etkili olmuş. Koleksiyonun son parçası Free, tek taş küpe ile halka küpenin birleşiminden oluşan, bu sayede halka küpenin hiç olmadığı kadar tam bir daire olarak havada serbest durmasını sağlayan bir tasarım. Kıssadan hisse... Cliche mücevher kutularımızın yeni klişe si olur mu, zaman gösterecek. Beklemek, görmek, takmak gerek! Cliche koleksiyonunda yer alan yüzük ve kolye çeşitleri. Edremit in meşhur antikacılar çarşısı... Bu zengin ve bol çeşit barındıran çarşı, genişçe bir alana yayılan bir çok açık/kapalı mekandan oluşan bir labirent izlenimi veriyor. Yörenin kozmopolit ve zengin geçmişinden günümüze kalan her tür objeyi bulmak mümkün. Uzun bir zaman dolaştıktan sonra bir kaç parça cam eşyayı gözümüze kestiriyoruz: bir dizi bardak. Bu bardaklardan bir kısmı bugün çay bardağı olarak yorumladığımız bir bardak türünün ilkel ocaklarda, elde yapılmış, yüzyıl başlarından kalma yeşil cam örnekleri. Şekil be boyutları bugünkü çay bardaklarıyla hemen hemen aynı. İçlerinden bir tanesi özellikle dikkat çekici. Ama neden? Çünkü bardağın üzerinde kabartma olarak bir salkım üzüm deseni var! Edremit, Küçukkuyu, Ayvalık yöresi Mübadele den önce Rum nüfusun yoğun olarak yaşadığı, tam Midilli adasının karşısında bir bölge. Aynı zamanda bu yöre o zamanlar bağlarıyla ve yöresel olarak üretilen şaraplarıyla ünlü bir bölge. Şu sıralar bu bağlardan pek eser kalmamış, şarapçılık da çok gerilemiş olmasına karşın hala yöresel üretim yapılıyor. Ayrıca yine aynı yörede yer alan Bozacada da şarapçılığın yeniden canlanışına şahit oluyoruz. Bu arada hiç kesintisiz bir şekilde yüzyıllardır Kaz dağlarında yaşamını sürdürmüş olan bir de etnik grup var. Bunlar orman işlerinde çalışan ve Tahtacı adıyla tanınan ve Alevi/Bektaşi geleneklerini sürdüren yörükler. Bu kültüre ait insanlar inançları gereği kutsal içecekleri olan ev yapımı şarabı üretmeyi ve tüketmeyi sürdürmekteler. Ayrıca zeytincilik konusunda da çok gelişmiş bir bölge. Doğal olarak zeytinyağı ve zamanında şarap ticaretini kolaylaştırmak amacıyla zetinyağı ve şarap kapları yan sanayisi de paralel olarak gelişmiş. Pişmiş toprak küpler, her boy teneke ve bunların yanısıra cam damacana, şişeler ve bardaklar da yine yörede üretiliyor. Zamanında oldukça pahalı bir malzeme olan cam hiç israf edilmeden eritilerek tekrar tekrar kullanılıyor. Şarap üretimi ve tüketimi üzerindeki dinsel baskı ve yasaklamalar, kısıtlamalar başka keyif verici içecek alternatiflerine yönelinmesine neden olmuş zaman içinde. Mesela rakı. Yine üzümden yapılan rakı, distile edildiği için artık şarap niteliğini kaybetmiş olduğundan yasak sayılmayabiliyor. Aynı nedenlerden kahve ve çok sonraları da çaya yönelim yaşanıyor. Türkiye de çay üretimi devlet teşviği ile 1947 den sonra başlıyor ve ancak bundan sonra halk arasında yaygınlaşıyor. Edremit antik pazarından aldığımız bu çay bardaklarının üretildiği 20. yüzyıl başlarında henüz çay popüler kültürde bugünkü önemine kavuşmamış. Daha ziyade Avrupai bir yaşam sürdüren kentsel kesimlerde ithal çay tüketiliyor lerden sonra iyice kökleşen İngiliz Yılmaz Aysan yilmazaysan@ttmail.com ŞARAPTAN ÇAYA YATAY GEÇİŞ: İNCE BELLİ BARDAK Bir Şehir Efsanesi ve Bir Türk Tasarım İkonu Olarak İnce Belli Çay Bardağı ve bazı sorular... çay kültürünün etkisi altında porselen demliklerde hazırlanan çaylar çay saatinde yine porselen fincan larla tüketilmekte çay bardakları ile değil. Bu alışkanlığın ithal edildiği uzak doğu ülkelerinde de çayın sapsız porselen fincanlarda içildiğini hatırlayalım. Çay kültürünün porselen fincanla sıkı bir bağlantısı olduğu kesin. Peki bizde nasıl porselenden cama, fincandan bardağa geçiş yaşanmış? Acaba porselen fincanlara göre, cam bardakların çok daha ucuza malolması bir neden olabilir mi? Önceleri şarap ikramında kullanılan ince belli bardakların yatay geçiş yaparak çay ikramında kullanılmaya başlandığı, el yakmadan tutma özelliği, çayın demini/rengini görebilme olanağı sayesinde halk arasında çay bardağı olarak tutunduğu ve giderek yaygınlaşarak içselleştirildiği düşünülebilir. Ayrıca, nüfus değişiminin etkisiyle daha az şarap tüketen bir alıcı kitlesiyle karşı karşıya kalan üreticinin yeni pazarlama yöntemleri araştırması doğaldır. Halihazır şarap bardakları çay kullanımı için önerilmiş ve pazarlanmış olabilir. Benzer bir dönüşüm rakı bardaklarında da yaşanmışa benzer. Şu anda rakı bardağı olarak tanınan silindirik uzun bardağın geçmişte şerbet bardağı olarak kullanılan bardaklarla büyük benzerlik gösterdiği ortada. Sokak şerbetçilerinin bellerine sardıkları bardaklıklara daha çok sayıda bardak sığdırabilmek için dar bardakları tercih etmiş olmaları mantıklı. Su ve rakı oranını kestirmede kolaylık sağlayan düz silindirik bardak formu işlevsel olarak da rakı bardağı olmak için de ideal gözüküyor. İki farklı işlevin vardığı sonuç aynı biçim olabiliyor. Bardağın üzerindeki kabartma üzüm salkımı deseninden de görülebileceği gibi, bu bardaklar aslında tasarımcılar arasında yaygın bir şehir efsanesi olan ince belli çay bardağı değil, şarap bardağı olmalıdır. Yoksa, cam ustasının fantezisinden üremiş bir süsleme olabilir mi? Eğer salt süsleme amaçlı yapılmışsa neden farklı örneklerde üzümden başka süsleme kullanılmamış? Gökçeada da Barba Yorgo un meyhanesinde şarabın günümüzde de çay bardağına benzer bardaklarla sunulması bunun eski bir gelenek olduğunun altını çizerek bu fikri desteklemekte. Ayrıca, Kosova da, Balkanlar da Slivovitz (Erik rakısı), Lübnan da Arak gibi içkilerin günümüzde de ince belli bardaklarla içildiği gözlemlenebilir. Türkiye de özellikle Trakya da ince belli bardak ile rakı tüketildiği de bilinmektedir. İkonlaştırdıklarımızı ne kadar tanıyoruz? Bazı tasarımcılarımız, bir Türk tasarımı oluşturabilmek adına, topluma mal olmuş çeşitli kült objeleri yeniden tasarlamaya önem vermekteler, bunun bir çıkış yolu olabileceğini düşünmekteler. Ama acaba ele aldıkları objelerin tarihçelerine, kültürel konotasyonlarına ne kadar vakıflar? Evet, artık bugün çay bardaklarının hemen hepsi ince belli olarak varoluyorlar, pek çok çeşiti ve boyu var, bazıları harcıalem, bazıları tasarımcı imzasıyla satılıyorlar... Günümüz gerçeği bu. Ama acaba üzerinde yaşadığımız, kültürel olarak beslendiğimiz bu topraklardaki kült objelerin gelişimini ne kadar biliyoruz? Bu konuda yeterli kaynak veya araştırma var mı? Ayaklı kadeh gibi ince belli bardak da şarap tadımı için hoş olabilir, karafıyla birlikte böyle tasarlanmış bir şarap setinden zevkle şarap içilebilir diye düşünüyorum. Bu konuda ürün tasarımcılarının yanısıra, şarap uzmanlarının da ne diyeceklerini doğrusu merak ediyorum? Ama en azından ben ne diyeceğimi biliyorum: Şerefe! Bardak ne yapabilir? Uzman görüşüne başvurduğum Reşit Soley (Corvus - Bozcada) şöyle diyor: Bende o bardaklardan 7, 8 tane var, hem üzümlüsünden hem de çıplak olanlardan. Ben de çok şaşırmıştım ilk gördüğümde ama ben üzümden yapılan rakının kadehi olabileceğini düşünmüştüm ki bu da tipik bir deformasyon, çünkü bende bir şarap kadehi kimliği çok kuvvetli, büyük bir sebeple o etkilemiştir algılama eşiğimi... Üfleme veya pres cam tekniği zeytinyağ damacanalarından dolayı o yörede çok kullanılıyor, camın rengine bakılırsa sanki kırık cam parçalarınından birçok defa yeniden üretilmiş gibi duruyor. Ne de olsa cam hep çok değerli idi. Esas soru şarabın duyularımızla algılanması ve renk, burun ve tat üçlemesinde bu bardak ne yapabilir? 1. O dönemlerde şarabın rengi çok onemli bir kriter olmadığı icin yeşil camın negatifliği göz ardı edilebilir ama kadehe konduğunda en azından ayran, rakı ve şarap üçlüsünün tanınmasına olanak sağlayacak kadar şeffaf, ayrıca o bölgenin şarapları genel olarak renk sorunu çekmeyen sağlam şaraplar, 2. Burunda algılama böyle bir bardakta çok mümkün değil, çünkü buharlaşan alkol ve aromaları hapsetme imkanı yok, ama o dönem kriterlerinde önemli miydi bilmiyorum ve zannetmiyorum, 3. İnce belli karafta şarabın getirildiği ve bu bardaklar ile sunulduğu tadımda, karafta gereken havalanma sağlandığı için sorunsuz bir tad alımı mümkün görünüyor... Ben çok sevdim bu fikri çay bardağı aslında zarif bir şarap bardağı

12 22 28/02/20 23 Pelin Özgen BU KEZ DE BRÜKSEL ÇIKARTMASI! Küratörlüğü ve organizasyonunu Dünya Mimarlık Topluluğu nun üstlendiği sergi, Torino, Berlin ve Jakarta nın ardından Türk Mimarlığı Şimdi projesi kapsamında Brüksel de sanatseverlerle buluşuyor. İstanbul 20 Avrupa Kültür Başkenti programı kapsamında, küratörlüğü Dünya Mimarlık Topluluğu, eski Ağa Han Mimarlık Ödülü Genel Sekreteri Mimar Prof. Suha Özkan ve eski diplomat Şefik Onat tarafından gerçekleştirilen sergide, çağdaş Türk mimarlığının önde gelen temsilcileri Can Çinici, Emre Arolat, Han Tümertekin, Nevzat Sayın, Şevki Pekin, Teğet Mimarlık adına Mehmet Kütükçüoğlu ve Ertuğ Uçar, Tabanlıoğlu Mimarlık adına Melkan Gürsel Tabanlıoğlu ve Murat Tabanlıoğlu nun seçilmiş projeleri yer alıyor. İstanbul 20 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından desteklenen 7 Tepenin 7 Mimarı sergisi, Brüksel Devlet ve Şehircilik Bakanı Emir Kır, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve İstanbul 20 Ajansı Yürütme Kurulu Üyesi ve Kentsel Uygulamalar Direktörü Korhan Gümüş ün de katılımıyla sanatseverlerle buluştu. 20 Desteği Istanbul Center in Brussels da açılan sergi öncesinde, Çağdaş Mimari ve Kentsel Uygulamalar ın tartışıldığı bir panel ve konferanslar da bu organizasyon kapsamında yer aldı. Panelde sergiye katkıda bulunan 7 mimar ve Brüksel merkezli mimari proje geliştirme ve fonlama şirketi Vizzion Europe Başkanı Şefik Birkiye nin yanı sıra BBA Belçika Yapı Ödülleri Başkanı ve AIAB Mimarlık Enstitüleri Kurucu Başkanı Profesör Jan İstanbul 20 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından desteklenen 7 Tepenin 7 Mimarı sergisi 23 Şubat ta Brüksel de Istanbul Center in Brussels da açıldı. Bruggemans ile Kentsel Çevre Vakfı Başkanı ve Uluslararası Kent ve Bölge Plancıları Derneği Eski Başkanı Profesör Pierre Laconte da birer konuşma gerçekleştirdi. Bu serginin gerçekleştirilmesine Istanbul 20 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ile birlikte Autodesk, MOB Mobilya & Dekorasyon, Schüco International KG, Kone Asansör Sanayi ve Yapı Endüstri Merkezi (YEM) de katkı sağlamaktadır. Dünya Mimarlık Topluluğu nun organizasyonunda 2008 yılında Torino da, 2009 yılında ise Berlin ve Jakarta da sanatseverlerle bir araya gelen Türk HIZ KESİLMİYOR! Mimarlığı Şimdi projesi kapsamında, çizim, video art ve fotoğraflardan oluşan eserler, İstanbul un çağdaş yüzünü Avrupa ya yansıtma hedefiyle farklı şehirlerde sergilenmeye devam edeceğinin sinyallerini şimdiden veriyor. Brüksel de gerçekleştirilen sergiden. ARKİV Buluşmaları Alişan Çırakoğlu nun Ankara daki Galyum Blok u ve Murat Tabanlıoğlu nun İstanbul daki Sapphire ile devam etti. Atölyeden Sergiye İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Yüksek Lisans Programı atölyelerinden çıkan projeler Bilgi Mimarlık Atölyesi Sergisi yle bir araya getiriyor Güz Yarıyılı çalışmalarını kapsayan sergide atölyelerden çıkan konu başlıkları ise şöyle: Şehrin Yenikapı sı: Yenikapı Transfer Noktası, Kentin Liman ve Ticaret Merkezine Kültür Aşısı: Sirkeci de Salon+Kamusal Program, Kentsel Altyapının Tetiklediği Dönüşüm: Haydarpaşa Garı, Bir Aylaklık Mekanı Olarak Kütüphane: Şişli Meydanına Yeni Kamusal Program ve Santral da Zanaat Atölyesi: Kampüse Sürdürülebilirlik Odaklı Müdahale. 17 Şubat 20 da açılan sergi 15 Nisan 20 tarihine kadar Santral Kampüsü E3 Binası nda görülebilir. Robot Şenliği Başlıyor Türkiye'nin ilk robot yarışmasına ev sahipliği yapan Uluslararası ODTÜ Robot Günleri, Mart 20 tarihlerinde ODTÜ Kültür Kongre Merkezi'nde gerçekleştiriliyor. Bu yıl 7.si düzenlenecek olan organizasyona 11 Avrupa ülkesinden binlerce öğrenci katılacak ve bine yakın tasarım yarışacak. En yeni robot teknolojilerini veya basit bir robotun nasıl yapıldığını öğrenmek isteyenleri bir araya getiren etkinliğe katılmak isteyenler İstanbul un Kayıp Silüeti Prof. Dr. Turgut Saner danışmanlığında, Cem Kozar ve Işıl Ünal tarafından kurulan PATTU, 20 sonbaharında gerçekleştirilecek İstanbul da Tarih ve Yıkım / Hayal-et Yapılar adını taşıyan kent kültürü sergisinin hazırlıklarını sürdürüyor. Günümüzde var olmayan, İstanbul un farklı dönemlerinden seçilen ve farklı nedenlerle yıkılan 12 bina, serginin ana çerçevesini oluşturuyor. Amaçlarının, bu yıkım anılarını taze tutarak yıkım kavramını tartışmaya açmak olduğuna değinen Pattu ekibi, sergide İstanbul u yara izleri, çizikleri ve kesikleri üzerinden okuyacak. Otomobiller Yarışıyor Domus Academy Design a Car Unlike a Car adıyla bir otomobil tasarım yarışması düzenliyor. Amacı, estetik kaygıların ötesinde dönemin sürekli değişen ihtiyaçlarını da gözeten sıradışı tasarımların yolunu açmak olan yarışmanın son proje teslim tarihi 31 Mart 20. Tüm profesyonel tasarımcıların ve öğrencilerin katılımına açık olan yarışmada dereceye girenler Domus Academy Master in Car Design programında burs kazanacak. Yarışma ile ilgili ayrıntılı bilgi y.it/unlikeacar.html adresinden edinilebilir. Lüle Taşı Canlanıyor Eskişehir Valiliği lüle taşının tütün dışı kullanım alternatiflerini geliştirmek amacıyla, öğrenci ve profesyonellerin farklı kategorilerde katılabileceği bir tasarım yarışması düzenliyor. Varlığını geleneksel yöntem ve biçimlerle sürdüren lüle taşının kullanımında yeni ve farklı alanlar yaratmak, günlük yaşamdaki kullanım şekillerini arttırmak ve yeni trendlerle desteklenen sürdürülebilir bir pazar yaratmak amacındaki yarışmanın değerlendirme kriterleri arasında yenilikçi ve özgün bir bakış açısı yaratmak, malzemenin renk, doku, kolay işlenebilirlik, yüksek emicilik ve hafiflik gibi özelliklerinden yararlanmak, yeni biçim ve üretim yöntemlerini kullanmak ve ürünün pazarlanabilir olması gibi kıstaslar bulunuyor. Projelerin teslimi için son tarih 5 Mart 20. Bir Konu İki Konuk Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Grafik Bölümü tarafından düzenlenen etkinlik kapsamında Radikal Tasarım Gazetesi Editörü Umut Kart ve Endüstri Ürünleri Tasarımcısı Orhan Irmak, değişmekte olan tasarımcı kavramını tartışmak üzere bir araya geliyor. Tasarımcıyım, öyleyse var mıyım? başlıklı buluşma tarihinde, saat 10:30 da gerçekleştirilecek. Grafik Bölümü Seminer Salonu nda düzenlenen etkinliğe tasarımla ilgilenen herkes davetli. Anti-Aging Vitrinler Pierre Cardin, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi işbirliğiyle bir vitrin tasarım yarışması düzenliyor. Markanın Sonbahar - Kış sezonu vitrinini üniversite öğrencileri tasarlayacak. Güzel sanatlar ve mimarlık fakültelerinde okuyan tekstil ve moda tasarımı, sahnedekor-kostüm, endüstri ürünleri tasarımı, mimarlık ve iç mimarlık bölümlerinde eğitim gören lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin katılımına açık olacak yarışmada ilk 3 e giren tasarımlara toplamda 14 bin TL para ödülü verilecek. Başvurular 28 Nisan a kadar kabul edilecek. Bun un Platformu Yeni bir platform oluşturan Bun Design, web sitesi ve ihracat departmanı aracılığı ile oluşturduğu projesiyle Türk tasarımcılarına daha geniş kitlelere ulaşma imkanı sağlıyor. Projenin amacı, Türk tasarımcısını tanıtmak, farklı kesimden tüketicilerin de tasarım ürünlerini satın alabilmesini sağlamak, ürünlerin satışı konusunda destek sağlayarak bir katma değer oluşturmak ve yurt dışı satış odaklı çalışmalar için bir zemin oluşturmak. adresinden ulaşabileceğiniz Türk tasarımları arasında Halit Berker, Erdem Akan, Ayşen Gürevin, Hatice Armağan, Bora Çakılkaya gibi isimlerin ürünleri yer alıyor. Uzay Çağı Estetiği Electrolux, bu yıl sekizincisini düzenlediği Design Lab Tasarım Yarışması nın temasını açıkladı. 2 nci Uzay Çağı başlığı altında düzenlenen yarışmaya son başvuru tarihi ise 1 Mayıs 20. Design Lab ekibi, katılımcılardan zamana, mekana uygun, yenilikçi, kullanışlı, yaratıcı ve çevre dostu çözüm önerileri bekleniyor. Yarışmanın finali 23 Eylül 20 da Londra da yapılacak. Birincinin 5000 Euro para ödülü ve Electrolux Global Tasarım Merkezi nde 6 aylık ücretli staj yapma olanağı kazanacağı yarışmada İkinciye 3000, üçüncüye ise 2000 Euro para ödülü verilecek. Perakende Sahnede Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek Perakende Tasarım Konferansı, dünyanın ve Türkiye nin önde gelen tasarım uzmanları, perakende stratejistleri, tasarımı odaklarına alan perakendeciler ve tedarikçileri ağırlıyor. 11 Mayıs da Swissotel de düzenlenecek olan konferansın bu yılki moderatörlüğünü ünlü perakende tasarımcısı Brian Dyches üstlenirken mağazadan markete, kafeden showrooma, gıdadan otomobile perakendenin tüm kategorileri ele alınacak. Çanakkale Seramik&Kalebodur sponsorluğunda Arkitera Mimarlık tarafından düzenlenen ARKİV Buluşmaları hız kesmeden devam ediyor. İlk olarak HSMH tarafından tasarlanan Narcity'de gerçekleşen ARKİV Buluşmaları önce Ankara daha sonra İstanbul'da yapılan tartışmalar ile devam etti. Ankara'da Alişan Çırakoğlu tarafından tasarlanan Galyum Blok'ta gerçekleştirilen etkinlikte binanın gezilmesinin ardından katılımcılarla birlikte bina tartışıldı. Gerçekleştirilen üçüncü toplantının durağı ise İstanbul'un en yüksek binası ünvanını taşıyan Sapphire oldu. Konut olarak tasarlanan altında bir de alışveriş merkezini barındıran bina toplam 61 katlı. Yoğun bir katılımın gözlendiği tartışmada önce binanın müelliflerinden Murat Tabanlıoğlu tasarım kriterlerdinden söz etti. Binanın farklı katlarının ve örnek dairesinin gezilmesinin ardından katılımcıların katılımı ile tartışma ortamına geçildi. Sınırlı sayıda katılımcının yer aldığı toplantılar, gezilen binalarda gerçekleşiyor. Her toplantıya farklı isimlerin katılmasına dikkat ediliyor. Yapılan toplantıların her anı kameraya çekilerek, daha sonra montajlanarak binaların ARKİV'deki sayfalarında yayınlanıyor. Böylelikle katılamayanlar olan biteni rahatlıkla takip edebiliyor. Etkinlik serisinin bir sonraki durağı DB Mimarlık tarafından tasarlanan 212 Alışveriş Merkezi. Editör: Umut Kart Katkıda Bulunanlar: Erkan Aktuğ, Gözde Tüfekçi Sayfa Tasarımı: Emre Senan Tasarım ve Danışmanlık; Emre Senan, Özge Güven Sayfa Düzeni: Taylan Polat Danışma Kurulu: Serhan Ada, Erdem Akan, İhsan Bilgin, Asiye Bodur, Füsun Curaoğlu, Yeşim Demir, Ömer Durmaz, Alpay Er, Cem Erciyes, Sertaç Ersayın, Hakan Ertem, Güran Gökyay, Korhan Gümüş, Gamze Güven, Gülay Hasdoğan, Tansel Korkmaz, Zeynep Bodur Okyay, Suha Özkan, Kuyaş Örs, Nevzat Sayın, Emre Senan Reklam Direktörü: Özer Topkaya Reklam Müdürü: Korhan Kesici Reklam Rezervasyon: Tayfun Elaldırsın Reklamlar için Tel: Fax: Doğan Medya Center İstanbul Radikal Sanat Tel: Fax: sanat@radikal.com.tr, umut@kaletasarimmerkezi.com Radikal'in ücretsiz ekidir.

DESIGN WEEK ANTALYA İÇ MEKAN TASARIMI VE MOBİLYA Kasım 2017 Antalya Expo Center

DESIGN WEEK ANTALYA İÇ MEKAN TASARIMI VE MOBİLYA Kasım 2017 Antalya Expo Center Antalya... Profesyonel etkinliklerin, uluslararası ticaretin, turizm mimarisinin, modern kentleşmenin ve tasarımın yeni odağı. Tasarım dünyası, mobilya sektörü, projeciler ve kullanıcılar buluşuyor...

Detaylı

İHTİŞAMLI BİR SATIŞ OFİSİNE DAVETLİSİNİZ

İHTİŞAMLI BİR SATIŞ OFİSİNE DAVETLİSİNİZ DEKOMEKAN 78 İHTİŞAMLI BİR SATIŞ OFİSİNE DAVETLİSİNİZ 79 Binanın yapılması kadar satılması da önemli bir aşama. Bu aşamada ağırladığınız konuklarınızı yaşayacakları ortamın kalitesi hakkında bilgilendirmeniz,

Detaylı

Tom Lloyd. Luke Pearson

Tom Lloyd. Luke Pearson PearsonL Tom Lloyd Luke Pearson Sıra Dısı Amacımızı geniş bir disiplin yelpazesinde çalışmak ve bir alandan diğerine kültür, fikir ve beceri aktarmak için elde edilmiş bilgiyi kullanmak olarak özetleyebilirim.

Detaylı

SODA Sunar. Meriç Kara. SODA, tasarımcı Meriç Kara nın ilk kişisel sergisi A Domestic Schizophrenic Project e ev sahipliği yapıyor!

SODA Sunar. Meriç Kara. SODA, tasarımcı Meriç Kara nın ilk kişisel sergisi A Domestic Schizophrenic Project e ev sahipliği yapıyor! BASIN BÜLTENİ SODA Sunar Meriç Kara: A Domestic Schizophrenic Project 26 Mayıs 2010 3 Temmuz 2010 Açılış: 26 Mayıs 2010 Çarşamba / 18:30-21:00 (Basın Toplantısı: 17:00) SODA, tasarımcı Meriç Kara nın ilk

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

çocukların çok ilgisini çekti. Turdan sonra çocuklar müzedeki atölyede

çocukların çok ilgisini çekti. Turdan sonra çocuklar müzedeki atölyede Yaz Sanat Kulübü 2010 Mavi Kalem Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Fener-Balat bölgesinde yaşayan çocuklar ve kadınlar için eğitim, kişisel gelişim ve sağlık gibi konularda projeler yürütüp kültürel

Detaylı

HIGHGATE DE VINTAGE VE ÇAĞDAŞ ÇIZGILERIN ARMONISI

HIGHGATE DE VINTAGE VE ÇAĞDAŞ ÇIZGILERIN ARMONISI DEKO HOME Senem ÖZTÜRK / senem.ozturk@alem.com.tr www.architecta-interiors.com DOROTHEE JUNKIN HIGHGATE DE VINTAGE VE ÇAĞDAŞ ÇIZGILERIN ARMONISI Taşıdığı geleneksel ögeler ve karakteri korunurken, çağdaş

Detaylı

Davetkar Atıf YAPI - HİZMET BİNASI - KAYSERİ

Davetkar Atıf YAPI - HİZMET BİNASI - KAYSERİ YAPI - HİZMET BİNASI - KAYSERİ Davetkar Atıf fotoğraflar: Alp Eren (Altkat Architectural Photography) ARALIK 17 / OCAK 18 - XXI 42 YARIŞMA SONUCU ELDE EDİLEN PROJE, HEM SÜREKLİ KULLANICILARI HEM DE ÇEVRE

Detaylı

"Gerçek tasarımcı elinde firca ile doğar" iç mimar Anna Malyakina'yı tam anlamıyla tanımlayan bir ifade. Anna çizim yapmaya konuşmayı öğrenmeden

Gerçek tasarımcı elinde firca ile doğar iç mimar Anna Malyakina'yı tam anlamıyla tanımlayan bir ifade. Anna çizim yapmaya konuşmayı öğrenmeden O O LY F RT L Kİ Ş E İS PO "Gerçek tasarımcı elinde firca ile doğar" iç mimar Anna Malyakina'yı tam anlamıyla tanımlayan bir ifade. Anna çizim yapmaya konuşmayı öğrenmeden başlamıştır. Çocukluk döneminde,

Detaylı

SINIRSIZ ZİYARETLER. Nermin Er in ev atölyesi

SINIRSIZ ZİYARETLER. Nermin Er in ev atölyesi 34 SINIRSIZ ZİYARETLER Nermin Er in ev atölyesi 35 Nazlı Pektaş Fotoğraf: Elif Kahveci Sanatçı atölyesinde vakit geçirmek türlü hissi davet eder. Bir yandan sanatçının yaratma evreninin içine girip heyecanlanırsınız,

Detaylı

İTO Başkanı İbrahim Çağlar: İstanbul yerli ve yabancı yatırımcıya muazzam fırsatlar sunuyor

İTO Başkanı İbrahim Çağlar: İstanbul yerli ve yabancı yatırımcıya muazzam fırsatlar sunuyor İstanbul görkemli maketi ve inşaat firmalarıyla MIPIM Fuarı nda İTO Başkanı İbrahim Çağlar: İstanbul yerli ve yabancı yatırımcıya muazzam fırsatlar sunuyor "Nasıl ki Nuri Bilge, Cannes film festivalinin

Detaylı

HALE OZANSOY RESİM SERGİSİ DEFNE SANAT GALERİSİNDE AÇILDI

HALE OZANSOY RESİM SERGİSİ DEFNE SANAT GALERİSİNDE AÇILDI HALE OZANSOY RESİM SERGİSİ DEFNE SANAT GALERİSİNDE AÇILDI Hale Ozansoy un Babam İçin adlı resim sergisi Defne Sanat Galerisinde açıldı. Açılışa katılanların oldukça ilgisini çeken Hale Ozansoy resimleri

Detaylı

Yapi.tedarikdergisi.com / 14.05.14

Yapi.tedarikdergisi.com / 14.05.14 Yapi.tedarikdergisi.com / 14.05.14 37. Yapı Fuarı Turkeybuild İstanbul 106.537 ziyaretçiyi ağırladı! Yapı sektörünün zirvesi Yapı Fuarı Turkeybuild İstanbul, uluslararası etkinlikleri ve yarattığı iş fırsatları

Detaylı

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (8 Eylül 2014 17 Ekim 2014 )

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (8 Eylül 2014 17 Ekim 2014 ) ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (8 Eylül 2014 17 Ekim 2014 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her

Detaylı

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ KONGRESİ

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ KONGRESİ TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ KONGRESİ (TÜREK 2014 ) 5-6 Kasım 2014, İstanbul Fotoğraf: Emrah TAŞKIRAN TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ KONGRESİ / 5-6 KASIM Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından üçüncüsü

Detaylı

L Oréal in Dijital Dönüşümü

L Oréal in Dijital Dönüşümü L Oréal in Dijital Dönüşümü Yazan: Marie Gulin-Merle Yayınlanma tarihi: Nisan 2017 Konular Reklamcılık, Perakende, Mobil, Önemli Anlar Dijital dünyada, özellikle de mobil platformda tüketicilere gitgide

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

YENİLEŞİM VE TASARIM 9. KALİTE VE BAŞARI SEMPOZYUMU 15-16 NİSAN 2011 BURSA

YENİLEŞİM VE TASARIM 9. KALİTE VE BAŞARI SEMPOZYUMU 15-16 NİSAN 2011 BURSA YENİLEŞİM VE TASARIM 9. KALİTE VE BAŞARI SEMPOZYUMU 15-16 NİSAN 2011 BURSA Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu Tasarımla düşünmek ve gelişmek sadece üreten ya da hizmet veren firmaları değil, alışkanlıkları,

Detaylı

8. İSTANBUL İDF DERİ FUARI ŞEMSİYE STAND VE ZİYARET ORGANİZASYONU SONUÇLARI

8. İSTANBUL İDF DERİ FUARI ŞEMSİYE STAND VE ZİYARET ORGANİZASYONU SONUÇLARI 8. İSTANBUL İDF DERİ FUARI ŞEMSİYE STAND VE ZİYARET ORGANİZASYONU SONUÇLARI 21-23 KASIM 2013 Erdem ALPTEKİN Araştırma ve Meslekleri Geliştirme Müdürlüğü Uzman Paola YAŞARSOY Dış Ekonomik İlişkiler ve Uluslararası

Detaylı

Her güzelin bir kusuru var

Her güzelin bir kusuru var Her güzelin bir kusuru var Posted date: Ekim 30, 2012 Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi bu yıl ilk kez düzenlenen İstanbul Tasarım Bienali kapsamında hazırladığı Her güzelin bir kusuru var

Detaylı

KIRILL ISTOMIN in. renkli dünyası ve DEKO TASARIM

KIRILL ISTOMIN in. renkli dünyası ve DEKO TASARIM DEKO TASARIM Senem ÖZTÜRK / senem.ozturk@alem.com.tr Biliyorum ki dekoratör sözcüğü bugün pek de popüler değil, hatta modası geçmiş bir ifade fakat yine de kendimi dekoratör olarak tanımlamak bana daha

Detaylı

Ana Sponsor. Altın Sponsorlar. www.ayd.org.tr www.soysal.com.tr

Ana Sponsor. Altın Sponsorlar. www.ayd.org.tr www.soysal.com.tr Ana Sponsor Öğle Yemeği Sponsoru Güvenlik Sponsoru Altın Sponsorlar Sponsor Hulusi Belgü AYD Başkanı VIII. AVM Yatırımları Konferansı yla yeni bir heyecanı birlikte yaşıyoruz. Alışveriş merkezleri, perakende

Detaylı

ÇALIŞMA ALANLARINIZA YENİ BİR SOLUK GETİYORUZ

ÇALIŞMA ALANLARINIZA YENİ BİR SOLUK GETİYORUZ ÇALIŞMA ALANLARINIZA YENİ BİR SOLUK GETİYORUZ Mimari Tasarım Projelendirme İmalat Of is is Mobilyaları Uygulama www.tapso.com Ofis Mağaza Hastane Otel Restaurant Tapso Project Gibi Düşünmek Tapso Project

Detaylı

Basın bülteni 2016 WOODEX Fuari

Basın bülteni 2016 WOODEX Fuari İRAN'IN TAHRAN KENTİNDE DÜZENLENEN WOODEX FUARI İYİMSER BİR HAVADA GEÇTİ YAPTIRIMLARIN KALDIRILMASI SEKTÖRÜ RAHATLATTI SCHATTDECOR, YÜZEY YETKİNLİĞİ VE HİZMET ALANINDAKİ ÇÖZÜM ORTAĞI Andreas Bruckbauer,

Detaylı

Simla nın seçimi ürünleri

Simla nın seçimi ürünleri TASARIM ve ALIŞVERİŞ Simla nın seçimi ürünleri MUTLU ŞEHİR ANNELERİNDEN Simla nın seçimi ürünleri Üsküdar markası şehirden olduğu kadar genç tasarımcıların vizyonlarından da ilham almayı seviyor. Yetenekleriyle

Detaylı

Dijital Uygulamalar Rehberi. bajsrcx. www.filliboya.com.tr

Dijital Uygulamalar Rehberi. bajsrcx. www.filliboya.com.tr Dijital Uygulamalar Rehberi bajsrcx www.filliboya.com.tr QR kodları akıllı cihazınıza okutun Filli Boya yı takip edin! Facebook Youtube Twitter Google Plus Linkedin Instagram Vimeo Bukombin Filli Boya

Detaylı

A NEW LIFE STYLE IN THE WORLD NEW S 15

A NEW LIFE STYLE IN THE WORLD NEW S 15 A NEW LIFE STYLE IN THE WORLD NEW S 15 index Mira Avangarde Trend Combo Angel 4-7 8-13 14-19 20-27 28-35 Nazar Eslem Ottoman 36-41 42-47 48-53 Chester Dilara Lady 54-61 62-67 68-73 4 5 Hayal kurmak önemlidir.

Detaylı

06-26 EKiM 2016 YER: BARIŞ MAH. EĞİTİM VADİSİ BULV. ZABITA MD. HİZMET BİNASI YANI. Sandra Lopez. Ayla Turan Bahadır Çolak Kadriye İnal SelçukYılmaz

06-26 EKiM 2016 YER: BARIŞ MAH. EĞİTİM VADİSİ BULV. ZABITA MD. HİZMET BİNASI YANI. Sandra Lopez. Ayla Turan Bahadır Çolak Kadriye İnal SelçukYılmaz 06-26 EKiM 2016 YER: BARIŞ MAH. EĞİTİM VADİSİ BULV. ZABITA MD. HİZMET BİNASI YANI Ayla Turan Bahadır Çolak Kadriye İnal SelçukYılmaz Sandra Lopez Kolombiya Tamas Baraz Macaristan Aldo Shiroma Uza Peru

Detaylı

Her daim yenilikçi anlayış

Her daim yenilikçi anlayış Her daim yenilikçi anlayış KLEEMANN Design: hayata dair, hayatın içinden. Biz yalnızca asansör tasarlamıyoruz; işimizin her yönünü sürekli geliştiren bir tasarım anlayışının peşindeyiz. KLEEMANN Design,

Detaylı

TEKSTİL TEKNOLOJİLERİ VE TASARIMI FAKÜLTESİ

TEKSTİL TEKNOLOJİLERİ VE TASARIMI FAKÜLTESİ TEKSTİL TEKNOLOJİLERİ VE TASARIMI FAKÜLTESİ TEKSTİL MÜHENDİSLİĞİ MODA TASARIMI (UOLP) TEKSTİL GELİŞTİRME VE PAZARLAMA (UOLP) İSTANBULTEKNİKÜNİVERSİTESİ www.itu.edu.tr TEKSTİL TEKNOLOJİLERİ VE TASARIMI

Detaylı

COTTON USA BAŞARI ÖYKÜSÜ: ÇİN MODA HAFTASI 2018

COTTON USA BAŞARI ÖYKÜSÜ: ÇİN MODA HAFTASI 2018 COTTON USA BAŞARI ÖYKÜSÜ: ÇİN MODA HAFTASI 2018 ADRIANO GOLDSCHMIED VE CHEN WEN ILE DENIM İNOVASYONU LİSANS VE ORTAKLIK FIRSATLARI HAKKINDA DAHA FAZLA BİLGİ ALMAK İÇİN LÜTFEN YEREL CCI TEMSİLCİSİNİZLE

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

Samm Hotel. Konaklama Sanatı

Samm Hotel. Konaklama Sanatı konsept Otel Samm Hotel Konaklama Sanatı Konaklamayı aleladelikten kurtarıp sanat içinde bir keyfe dönüştüren SAMM Hotel,modern ve minimal çizgisiyle Ankara nın vazgeçilmezleri arasında yerini alıyor Ankara

Detaylı

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (19 Aralık Şubat 2017)

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (19 Aralık Şubat 2017) ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (19 Aralık 2016-10 Şubat 2017) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca

Detaylı

Kente katbekat değer katan uzmanlık:

Kente katbekat değer katan uzmanlık: Kente katbekat değer katan uzmanlık: İbrahim Dumankaya Holding ten kente değer katan bir vizyon; DKY İnşaat. Temelleri 1961 yılında atılan İbrahim Dumankaya Holding in 52 yıllık inşaat deneyimi ve birikimi,

Detaylı

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ RÜZGAR ENERJİSİ KULÜBÜ RÜZGAR ENERJİSİYLE ÇALIŞAN ARABA PROJESİ RAPORU

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ RÜZGAR ENERJİSİ KULÜBÜ RÜZGAR ENERJİSİYLE ÇALIŞAN ARABA PROJESİ RAPORU YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ RÜZGAR ENERJİSİ KULÜBÜ RÜZGAR ENERJİSİYLE ÇALIŞAN ARABA PROJESİ RAPORU ÖZET - Rüzgar Enerjisi Kulübü(REK) Tanıtımı - Türkiye nin Rüzgar Enerjisiyle Çalışan İlk Profesyonel Arabası:

Detaylı

TASARIM ODAKLI DÜŞÜN KAHVALTILIKLAR

TASARIM ODAKLI DÜŞÜN KAHVALTILIKLAR TASARIM ODAKLI DÜŞÜN KAHVALTILIKLAR DOĞADAN İLHAM ALARAK TASARLIYORUZ! Ufuk Ceylan ve Dilek Yördem Ceylan Anne babalara... Son zamanlarda sıkça karşımıza çıkan tasarım kavramı aslında çok eskilere dayanır.

Detaylı

Büyük düşün... İstanbul da Yaklaşan Etkinlik Büyük düşün ve Pazarını Küresel Olarak Genişlet! 195 ülke potansiyel pazarınızdır

Büyük düşün... İstanbul da Yaklaşan Etkinlik Büyük düşün ve Pazarını Küresel Olarak Genişlet! 195 ülke potansiyel pazarınızdır Büyük düşün... David Avrin Bugün dünyada en çok talep gören İş Dünyası Pazarlama/Markalaştırma Konuşmacısı olan DAVİD AVRİN, Görünürlük Koçu olarak tanınır. Şaşırtıcı derecede eğlenceli bir tarzı olan

Detaylı

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN 1. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (30 Ekim - 15 Aralık 2017 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her

Detaylı

YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM

YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM 7-10 Ekim 2009 tarihleri arasında TÜYAP Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi nde düzenlenecek olan Bilişim Zirvesi 09 un bu yılki ana teması Yeni Dünya Yeni Yaşam. Bilişim Zirvesi 09

Detaylı

Kara tarafından sunulmuş 3 boyutlu görseller. Siz hayal kurun Biz fark yaratalım.

Kara tarafından sunulmuş 3 boyutlu görseller. Siz hayal kurun Biz fark yaratalım. Kara tarafından sunulmuş 3 boyutlu görseller Siz hayal kurun Biz fark yaratalım. 1 Felsefemiz İşverenin hayallerini referans alarak tasarımda fark yaratmak, kişiye özel ve projenin gerektirdiği konsepti

Detaylı

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN 1.SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (20 Ekim 2014 05 Aralık 2014 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında, disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca

Detaylı

Yaşam Tarzınıza Açılan Farklı Kapılar

Yaşam Tarzınıza Açılan Farklı Kapılar Yaşam Tarzınıza Açılan Farklı Kapılar LUCENTIST, alışılagelmiş mobilya anlayışından daha farklı ve özel olarak; yüksek kaliteli, zarif, şık ve lüks Pleksiglas mobilyaları sizlere sunmaktan gurur duymaktadır.

Detaylı

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (10 Eylül-19 Ekim 2018)

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (10 Eylül-19 Ekim 2018) ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (10 Eylül-19 Ekim 2018) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her altı

Detaylı

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (07 Aralık Ocak 2016)

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (07 Aralık Ocak 2016) ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (07 Aralık 2015-15 Ocak 2016) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca

Detaylı

1998 Dost FM, Program Yapımcısı. 2001-2006 ODTÜ TeknoPark Halıcı Yazılım A.Ş. ve Halıcı Bilgi İşlem A.Ş. Multimedya, Grafik Tasarımcı

1998 Dost FM, Program Yapımcısı. 2001-2006 ODTÜ TeknoPark Halıcı Yazılım A.Ş. ve Halıcı Bilgi İşlem A.Ş. Multimedya, Grafik Tasarımcı HAKAN DAĞ MİSAFİR ÖĞR. GÖR. 05338304372 hakan.dag@neu.edu.tr 18.02.1972 Gelibolu Öğrenim Durumu 1998 / Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü, Özgün Baskı, Serigrafi Hakkında / İş Bilgileri 1992-1993

Detaylı

SANAT ATÖLYEMİZ ATÖLYEDE NELER OLUYOR? Renk çalışmaları, Üç Boyutlu Çalışmalar ve Otoportre Çalışmaları

SANAT ATÖLYEMİZ ATÖLYEDE NELER OLUYOR? Renk çalışmaları, Üç Boyutlu Çalışmalar ve Otoportre Çalışmaları SANAT ATÖLYEMİZ ATÖLYEDE NELER OLUYOR? Renk çalışmaları, Üç Boyutlu Çalışmalar ve Otoportre Çalışmaları Yapıldı. Renk çalışmalarında; çocukların renk algısını geliştirmek amacıyla üç ana renk vererek ara

Detaylı

Siyahın Tasarımlardaki Önemi Nedir?

Siyahın Tasarımlardaki Önemi Nedir? Siyahın Tasarımlardaki Önemi Nedir? Asil duruşu nedeniyle bayanların kıyafetlerde tercih ettiği renklerin başında siyah gelir. Kadına zerafet ve incelik katan siyah aynı zamanda kadınları daha zayıf ve

Detaylı

reward fonksiyonellik

reward fonksiyonellik evo Evo banyo dolabı, banyonuzun ihtiyaçları düşünülerek sizin için özel olarak tasarlandı. Birbirinden farklı ve fonksiyona sahip modüler bir sistemden oluşan Evo sizlere geniş bir alternatif sunuyor.

Detaylı

Beşiktaş Gazetesi. Günlük web Gazetesi 03.11.2012. Salkım Söğüt Saç

Beşiktaş Gazetesi. Günlük web Gazetesi 03.11.2012. Salkım Söğüt Saç Beşiktaş Gazetesi Günlük web Gazetesi 03.11.2012 Salkım Söğüt Saç Beşiktaş Belediyesi'nde belgesel film gösterimleri tüm hızıyla devam ediyor. Levent Kültür Merkezi'nde sinema gösterimleri için de Salkım

Detaylı

İyi Tasarımın 60 Yılı

İyi Tasarımın 60 Yılı Work Life İyi Tasarımın 60 Yılı 2 1958 yılında Metin Atabey Ata tarafından Sivas ta bir metal atölyesinde temelleri atılan Ersa, bugün yenilikçi ve yüksek kalitede ürünleriyle, Türkiye nin en büyük mobilya

Detaylı

Düşüncelerimizi, duygularımızı ve kültürümüzü oyunlar aracılığı ile ifade ederiz.

Düşüncelerimizi, duygularımızı ve kültürümüzü oyunlar aracılığı ile ifade ederiz. ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (8 Aralık 2014-23 Ocak 2015 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca

Detaylı

INTERFACEFLOR DAN ÇEVRECİ HALI: YÜZDE 100 GERİ DÖNÜŞÜMLÜ BİOSFERA I.

INTERFACEFLOR DAN ÇEVRECİ HALI: YÜZDE 100 GERİ DÖNÜŞÜMLÜ BİOSFERA I. INTERFACEFLOR DAN ÇEVRECİ HALI: YÜZDE 100 GERİ DÖNÜŞÜMLÜ BİOSFERA I. Karo halının mucidi ve dünyanın bir numaralı karo halı üreticisi InterfaceFLOR, sürdürülebilir bir dünya için geliştirdiği çevreci özel

Detaylı

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR? Haziran 2010 SOSYAL MEDYA ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR? Proje Koordinatörleri: İndeks Araştırma Ekibi Simge Şahin, İstanbul Bilgi Üniversitesi Giriş:

Detaylı

Bakış açınızı değiştirecek Ev

Bakış açınızı değiştirecek Ev art ı Mekan Dekorasyon & Mimarlık Dergisi SAYI 62 MART - NİSAN 2017 10 TL ISSN 1307-1939 Söyleşi Hayata ve doğaya yakın olmak Süha Derbent Dokunulası evler Ralph Anstoetz Bakış açınızı değiştirecek Ev

Detaylı

HighLight Aydınlatma

HighLight Aydınlatma HighLight Aydınlatma İçindekiler Hakkımızda 3 Showroom-Ofis-Üretim Merkezi 5 İş Ortaklarımız 7-22 Hakkımızda Highlight; Fark yaratan aydınlatma tasarımları ile yaşam alanlarınıza canlılık katıyor... İstanbul-Büyükçekmece

Detaylı

Mark Howorth imzasıyla

Mark Howorth imzasıyla DEKO TASARIM Senem ÖZTÜRK / senem.ozturk@alem.com.tr Mark Howorth imzasıyla CHALET SOLAIS İsviçre nin Villars bölgesindeki dağların tepesinde, vadiye hakim bir noktada bulunan Chalet Solais, ünlü İngiliz

Detaylı

BULUNDUĞUMUZ MEKAN VE ZAMAN

BULUNDUĞUMUZ MEKAN VE ZAMAN 3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ BULUNDUĞUMUZ MEKAN VE ZAMAN (28 Ekim 2013-13 Aralık 2013) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında 28 Ekim 2013-13 Aralık 2013 tarihleri arasında işlediğimiz

Detaylı

Work in Work. Tasarım ve uygulama konularında çözüm sunan ve sektörlerinde önder markalarla hizmet veren bir kuruluştur.

Work in Work. Tasarım ve uygulama konularında çözüm sunan ve sektörlerinde önder markalarla hizmet veren bir kuruluştur. Work in Work Tasarım ve uygulama konularında çözüm sunan ve sektörlerinde önder markalarla hizmet veren bir kuruluştur. Sizlerin istekleri ve beğenileri doğrultusunda yurt içinde ve yurt dışında içerisinde

Detaylı

durak durak durak durak

durak durak durak durak durak durak durak durak TAK gezici kartal içindekiler: nedir nedir TAK nasıl çalışır TAK gezici nedir TAK kondu nedir TAK kamp ta neler oldu TAK kartal temaları neler TAK kartal programları neler TAK

Detaylı

Erginoğlu&Çalışlar Mimarlık, Tuz Ambarı yla Dünya Mimarlık Festivali nde 1. lik kazandı.

Erginoğlu&Çalışlar Mimarlık, Tuz Ambarı yla Dünya Mimarlık Festivali nde 1. lik kazandı. BASIN BÜLTENİ Erginoğlu&Çalışlar Mimarlık, Tuz Ambarı yla Dünya Mimarlık Festivali nde 1. lik kazandı. Her yıl dünyanın dört bir yanından mimarları bir araya getirmek, mimarlık mesleği alanında nitelikli

Detaylı

Tasarım Trendleri, Trend Olacak Tasarımlar. I stanbul da. Kültür, Sanat ve Tasarım Dünyası Design Week Turkey de

Tasarım Trendleri, Trend Olacak Tasarımlar. I stanbul da. Kültür, Sanat ve Tasarım Dünyası Design Week Turkey de Tasarım Trendleri, Trend Olacak Tasarımlar I stanbul da Kültür, Sanat ve Tasarım Dünyası Design Week Turkey de Kültürümüzün ve medeniyetimizin zengin renklerini, evrensel bir dille dünyaya anlatmaya davet

Detaylı

ULUSLARARASI AYDINLATMA & ELEKTRİK MALZEMELERİ FUARI VE KONGRESİ İSTANBUL FUAR MERKEZİ

ULUSLARARASI AYDINLATMA & ELEKTRİK MALZEMELERİ FUARI VE KONGRESİ İSTANBUL FUAR MERKEZİ ULUSLARARASI AYDINLATMA & ELEKTRİK MALZEMELERİ FUARI VE KONGRESİ İSTANBUL FUAR MERKEZİ Türk aydınlatma ürünleri kalite, fiyat ve teslim sürelerindeki avantajından dolayı çevre coğrafyada tercih ediliyor.

Detaylı

Müze eğitiminin amaçları nelerdir?

Müze eğitiminin amaçları nelerdir? Müze eğitiminin amaçları nelerdir? Sergilenen nesnelerle insanlar arasında köprü kurarak nesnelerin onların yaşantıları ile bütünleşmesini sağlamak; Nesnelerin maddi ve ideal değerleri ile algılanması

Detaylı

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN 1. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (19 Ekim- 04 Aralık 2015 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her

Detaylı

3.TASARIMCILAR YARISMASI 1.6 EYLUL 2015 MERTER YARIŞMA BAŞVURUSU TEKNİK ŞARTNAME

3.TASARIMCILAR YARISMASI 1.6 EYLUL 2015 MERTER YARIŞMA BAŞVURUSU TEKNİK ŞARTNAME 3.TASARIMCILAR YARISMASI 1.6 EYLUL 2015 MERTER YARIŞMA BAŞVURUSU TEKNİK ŞARTNAME AMAC Bu Sene 3.sünü gerçekleştirdiğimiz, «Merter Moda Tasarımcılar Yarışması» Üniversitelerin Moda ve Tekstil bölümünde

Detaylı

B Ü L T E N. Ayakkabı Đthalatında Korunma Önlemleri Tebliği Uygulama Süresi Uzatıldı. SKILLS TÜRKĐYE 10-12 ARALIK 2009 ta BURSA da gerçekleştirildi.

B Ü L T E N. Ayakkabı Đthalatında Korunma Önlemleri Tebliği Uygulama Süresi Uzatıldı. SKILLS TÜRKĐYE 10-12 ARALIK 2009 ta BURSA da gerçekleştirildi. Sayı : 179 Tarih : 07.01.2010 SKILLS TÜRKĐYE 10-12 ARALIK 2009 ta BURSA da gerçekleştirildi. Bu sene ilk defa Uluslararası EuroSkilss yarışmasında ülkemize temsil edecek yarışmacıların belirlenmesi amacıyla

Detaylı

BARBAROS RESERVE BODRUM

BARBAROS RESERVE BODRUM BARBAROS RESERVE BODRUM SENSE His:/nesne görme, duyma, tad alma, koklama, dokunma ve bu geleneksel duyuların ötesinde olası farklı duyularla edinilen algı Live Doğallığın ve konforun yeni tanımı Kendine

Detaylı

GAYRİMENKULÜN BÜYÜK BULUŞMASI

GAYRİMENKULÜN BÜYÜK BULUŞMASI GAYRİMENKULÜN BÜYÜK BULUŞMASI GAYRİMENKULÜN TÜM ALT SEKTÖRLERİNİN 360 o BAKIŞ AÇISIYLA ÇÖZÜMLER ÜRETECEĞİ TÜRKİYE DEKİ İLK VE TEK ETKİNLİK GAYRİMENKULÜN TÜM ALT HER SEKTÖRLERİNİN ŞEY 360 Sektöre o BAKIŞ

Detaylı

PROJE ADI: Bu Akşam Müsaitseniz Akşama Paylaşmaya Bekliyoruz

PROJE ADI: Bu Akşam Müsaitseniz Akşama Paylaşmaya Bekliyoruz PROJE ADI: Bu Akşam Müsaitseniz Akşama Paylaşmaya Bekliyoruz Araştırmanın Künyesi Kullanılan yöntem (ler) Kalitatif Kantitatif Diğer (açıklayınız) Evet Araştırmanın evreni/ hedef kitlesi A, B, C1, C2 SES

Detaylı

Konsept Yorum 200 EYLÜL 2010

Konsept Yorum 200 EYLÜL 2010 Konsept Yorum 200 EYLÜL 2010 Var olduğundan bu yana çevre şartlarına göre şekillenen fiziksel, yapısal ve davranışsal değişimleri ile türünü güçlendirerek sürdüren canlılar arasında insan, bu doğal değişimlerle

Detaylı

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok Antalya daki 4 üniversitenin sektör için gerekli eğitimleri verdiği, Akdeniz Üniversitesi

Detaylı

Alleather-IDF Istanbul Deri Fuarı, Dericilik Sektörünün tüm aktörlerini, APLF, ACLE ve MAGIC in organizatörlerinden UBM in global gücü ve Türkiye

Alleather-IDF Istanbul Deri Fuarı, Dericilik Sektörünün tüm aktörlerini, APLF, ACLE ve MAGIC in organizatörlerinden UBM in global gücü ve Türkiye Alleather-IDF Istanbul Deri Fuarı, Dericilik Sektörünün tüm aktörlerini, APLF, ACLE ve MAGIC in organizatörlerinden UBM in global gücü ve Türkiye Deri Vakfı (TÜRDEV) ortaklığı ile 1-3 Şubat 2017 tarihlerinde

Detaylı

4. Mavi Yakalılarda İK Yönetimi Zirvesi www.hrdergi.com

4. Mavi Yakalılarda İK Yönetimi Zirvesi www.hrdergi.com Örme, boyama, ev tekstili ve hazır giyim konularında üretim yapmaktadır. Birlikte çalıştığı fason firmalarla birlikte yaklaşık 10.000 kişiye istihdam imkanı yaratan Yeşim Tekstil, kendi alanında dünyanın

Detaylı

ANACHRONISMUS CAN BONOMO

ANACHRONISMUS CAN BONOMO ANACHRONISMUS CAN BONOMO Sade Kolektif, Türkiye de sanatın gelişimini destekleyen ve sanatçılara katkıda bulunmak isteyen, sanatçı kurum arasındaki dinamiği kolektif bir bakış açısıyla bir araya getiren,

Detaylı

2018 İlkbahar Koleksiyonu

2018 İlkbahar Koleksiyonu 2018 İlkbahar Koleksiyonu Karmen Halıda; Hikâyesi Olan, Estetik Tasarımlar.. Yaşam alanlarınızda huzurlu ve mutlu bir atmosfer oluşturmanın peşine düşen Karmen Halı, duygularınıza hitap edecek, hikâyesi

Detaylı

.. ORTAKOY DE Sanat KETHÜDA TASARIMCI HAFTASI 10-13 HAZIRAN 2015

.. ORTAKOY DE Sanat KETHÜDA TASARIMCI HAFTASI 10-13 HAZIRAN 2015 .. ORTAKOY DE Sanat KETHÜDA TASARIMCI HAFTASI 10-13 HAZIRAN 2015 Kethüda Pop-Up Mağaza Nedir? Mimar Sinan ın önemli eserlerinden Ortaköy Tarihi Hüsrev Kethüda Hamam ında her yıl yapılması planlanan 4 günlük

Detaylı

Aslında, benim perakende sektöründeki kariyerim bir anlamda 12 yaşında sahibi olduğumuz süpemarkette yaz tatillerinde çalışmamla başladı.

Aslında, benim perakende sektöründeki kariyerim bir anlamda 12 yaşında sahibi olduğumuz süpemarkette yaz tatillerinde çalışmamla başladı. Değerli Basın Mensupları, Kıymetli Konuklar, İstanbul, 14 Temmuz 2008 Öncelikle Real Hipermarketleri Türkiye Genel Müdürü olarak gerçekleştirdiğimiz ilk basın toplantımıza katılımınız için çok teşekkür

Detaylı

TürkiyeEnerjiForumu. Enerji profesyonellerinin vazgeçilmez doruğu 12.yaşında! ANTALYA. 15-19 Nisan 2014. Club Med Palmiye, Kemer

TürkiyeEnerjiForumu. Enerji profesyonellerinin vazgeçilmez doruğu 12.yaşında! ANTALYA. 15-19 Nisan 2014. Club Med Palmiye, Kemer Uluslararası 06 TürkiyeEnerjiForumu 12. Yıl Club Med Palmiye, Kemer 2014 ANTALYA 15-19 Nisan 2014 Enerji profesyonellerinin vazgeçilmez doruğu 12.yaşında! Antalya da unutulmuz tarihi zirve için geriye

Detaylı

Kreatif yaklașımımız, profesyonel bakıș açımız, dinamik fikirlerimiz ile emek ve zamanımızı da harmanlayarak sizlere hizmet vermeyi hedefliyoruz.

Kreatif yaklașımımız, profesyonel bakıș açımız, dinamik fikirlerimiz ile emek ve zamanımızı da harmanlayarak sizlere hizmet vermeyi hedefliyoruz. Tanıtım Kataloğu Kreatif yaklașımımız, profesyonel bakıș açımız, dinamik fikirlerimiz ile emek ve zamanımızı da harmanlayarak sizlere hizmet vermeyi hedefliyoruz. www.janrmedya.com 05 07 09 11 13 15 17

Detaylı

YAŞAM. yeniden. `de TANIMLANIYOR

YAŞAM. yeniden. `de TANIMLANIYOR YAŞAM yeniden `de TANIMLANIYOR Dağ Mühendislik Ltd. Şti., mekan alan ölçülerinde değişiklik yapma hakkına sahiptir. Bu katalogda kullanılan tüm dekorasyon görselleri temsili olarak konmuş olup, tutar satış

Detaylı

MiMARLIK, BiÇiM HALiNE GELMiŞ YAŞAMDIR.

MiMARLIK, BiÇiM HALiNE GELMiŞ YAŞAMDIR. Kurumsal MiMARLIK, BiÇiM HALiNE GELMiŞ YAŞAMDIR. FRANK LLOYD WRIGHT 20. yüzyılın en önemli mimarlarından ve Modern Mimarlık tarihinin kurucularından biri olan Wright, Expresyonizm den Rasyonalizm e birden

Detaylı

Kale Banyo Zero 1 ADOLF BABEL

Kale Banyo Zero 1 ADOLF BABEL ZERO Collection Kale Banyo Zero 1 ADOLF BABEL Adolf Babel, 1980 yılından itibaren banyo malzemeleri ve özellikle akrilik küvet ve duş tekneleri tasarımına yöneldi. Bu çalışmaları takiben buhar banyoları,

Detaylı

20.SANTEK Yapı Dekorasyon ve Mobilya Fuarı / 05-08 Mayıs 2016

20.SANTEK Yapı Dekorasyon ve Mobilya Fuarı / 05-08 Mayıs 2016 Detay Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti HAKKIMIZDA Detay Fuarcılık Organizasyon & Tanıtım Hizmetleri Limited Şirketi TOBB- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nin Y-276 numaralı Yurtiçinde

Detaylı

Basın Bülteni. 14 Ocak 2014

Basın Bülteni. 14 Ocak 2014 Basın Bülteni DOMOTEX 2014 (11 14 Ocak) Zemin kaplamaları sektöründe dünyanın lider etkinliği DOMOTEX 2014, etkileyici bir performans sunuyor Uluslararası ziyaretçiler için eşsiz çekim gücü, karar verici

Detaylı

DETAY Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti

DETAY Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti DETAY Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti HAKKIMIZDA Detay Fuarcılık Organizasyon & Tanıtım Hizmetleri Limited Şirketi TOBB- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nin Y-276 numaralı Yurtiçinde

Detaylı

BAKIŞ PORTRE FOTOĞRAFININ DEĞİŞEN YÜZÜ BANK OF AMERICA KOLEKSİYONUNDAN 3 EKİM 2012-20 OCAK 2013 SORULAR:

BAKIŞ PORTRE FOTOĞRAFININ DEĞİŞEN YÜZÜ BANK OF AMERICA KOLEKSİYONUNDAN 3 EKİM 2012-20 OCAK 2013 SORULAR: PORTRE FOTOĞRAFININ DEĞİŞEN YÜZÜ 3 EKİM 2012-20 OCAK 2013 6 5 9 4 2 7 3 1 8 SORULAR: 1- Fotoğrafta kaç çocuk var? 2- Çocuklardan kaç tanesi sana doğru bakıyor? 3- Kız çocuğu elinde ne tutuyor? 4- Fotoğrafçı

Detaylı

Bırakın doğa evinize gelsin!

Bırakın doğa evinize gelsin! Unica Class Bırakın doğa evinize gelsin! Gerçek malzemeler ile doğal tasarım 444 30 30 www.schneider-electric.com.tr Doğal bir özlem Modern hayat genellikle varlığımızın orijinal, gerçek ve saf yapıtaşlarını

Detaylı

Dekorasyona dair Küçük Sırlar

Dekorasyona dair Küçük Sırlar Dekorasyona dair Küçük Sırlar Sanat yönetmeni Pelin Aksu ile Küçük Sırlar dizisi için yaratılan evlerden birinde buluştuk. Çoğu zaman özenerek izlediğimiz yaşam alanlarının hikâyelerini öğrendik ve kendi

Detaylı

DOMOTEX HALI VE ZEMİN KAPLAMALARI DÜNYASI. Hannover: Ocak Atlanta, Georgia: 28 Şubat 2 Mart

DOMOTEX HALI VE ZEMİN KAPLAMALARI DÜNYASI. Hannover: Ocak Atlanta, Georgia: 28 Şubat 2 Mart DOMOTEX HALI VE ZEMİN KAPLAMALARI DÜNYASI Hannover: 11 14 Ocak 2019 www.domotex.de Atlanta, Georgia: 28 Şubat 2 Mart 2019 www.domotexusa.com Şanghay: 26 28 Mart 2019 www.domotexasiachinafloor.com Gaziantep:

Detaylı

MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor!

MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor! BASIN BÜLTENİ MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor! MediaCat dergisi tarafından bu yıl sekizincisi düzenlenen Felis Ödülleri ne başvurular 8 Temmuz Pazartesi günü başlıyor. Başvuruda bulunmak

Detaylı

Ayrıcalıklar dünyasındaki yerinizi almaya hazır mısınız?

Ayrıcalıklar dünyasındaki yerinizi almaya hazır mısınız? Ayrıcalıklar dünyasındaki yerinizi almaya hazır mısınız? Hayallerinizi inşa ediyoruz. Sanat Park Hakkında Sanat Park, Konya nın en değerli caddelerinden Şefik Can ın hemen yanı başında yükseliyor. Konya

Detaylı

MARYLAND HEIGHTS'DA ŞUBAT 2017'DE YAPILAN İLK ÇÖZÜMLER FORUMU

MARYLAND HEIGHTS'DA ŞUBAT 2017'DE YAPILAN İLK ÇÖZÜMLER FORUMU SCHATTDECOR SİZİN İÇİN NE YAPABİLİR? MARYLAND HEIGHTS'DA ŞUBAT 2017'DE YAPILAN İLK ÇÖZÜMLER FORUMU Flavio Nunes, Genel Müdür, Schattdecor Inc.: Schattdecor, Çözümler Forumu'ndaki sunumlarla bir kere daha

Detaylı

Türkiye, Avrupa nın en girişimci ülkesi

Türkiye, Avrupa nın en girişimci ülkesi Amway Avrupa nın Dünya Girişimcilik Haftası na özel 12 Avrupa ülkesinde yaptırdığı Girişimcilik Anketi sonuçları açıklandı! Türkiye, Avrupa nın en girişimci ülkesi Amway Avrupa tarafından yaptırılan 2011

Detaylı

Jamie Foxx J

Jamie Foxx J Jamie Foxx J - - - - - - - - - - - - - 62 Corinne Foxx 63 Biz müzik ve sinemayı bir araya getiren bir aileyiz. Babam hem eğitimli bir müzisyen hem de bir oyuncu. Gerçekten çok şanslıyım! Corinne Foxx Jamie

Detaylı

ANKARA NIN İLK VE TEK GÜZELLİK FESTİVALİ ARALIK 2019 CONGRESIUM ANKARA

ANKARA NIN İLK VE TEK GÜZELLİK FESTİVALİ ARALIK 2019 CONGRESIUM ANKARA ANKARA NIN İLK VE TEK GÜZELLİK FESTİVALİ 6-7-8 ARALIK 2019 CONGRESIUM ANKARA 1 İÇİNDEKİLER Beauty and the Fest Hakkında...4 Festival Alanı...5 Etkinlikler...7 Makyaj ve Cilt Bakım Workshopları...8 Influencer

Detaylı

Temmuz Ayı Tekstil Gündemi

Temmuz Ayı Tekstil Gündemi Temmuz Ayı Tekstil Gündemi 05.08.2016 Temmuz Ayı Tekstil Gündemi «Bangladeş de 5 yeni denim firması kuruluyor» «Etiyopya devasa endüstriyel tekstil parkı açacak» «Hindistan, İran tekstil pazarını keşfediyor»

Detaylı

www.spot-projects.com

www.spot-projects.com SPOT.TER Nedir? SPOT.TER Türkiye nin ilk ve tek Güncel Sanat Eğitim ve Üretim Platformu SPOT Contemporary Art Projects in üyelik platformudur. SPOT.TER üyelik platformu devamlı gelişen, büyüyen dinamik

Detaylı

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ 9.11.2017 Sayın Bakanım, STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 1 İş Dünyamızın Değerli Temsilcileri, Kıymetli Basın Mensupları, Global

Detaylı

Marketing Anadolu Mektep Eğitimleri. Yerel İşletmeler

Marketing Anadolu Mektep Eğitimleri. Yerel İşletmeler Marketing Anadolu Mektep Eğitimleri Yerel İşletmeler Marketing Anadolu Platformu, üretici Anadolu sanayicisine satışı artırıcı bir fonksiyon olarak pazarlama ve bileşenleri konusunda yön göstermek amacıyla

Detaylı