Önsöz. Her 10 Kasım da olduğu gibi bu yılda Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk ü rahmetle, minnetle, sevgiyle anıyoruz.

Transkript

1 Önsöz Yıl: 49 Sayı: 582 KASIM 2010 Sahibi Türk Standardları Enstitüsü Adına Tahir BÜYÜKHELVACIGİL Genel Yayın Yönetmeni Ahmet PELİT Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nesrin SEVİMLİ Yayına Hazırlayanlar Funda ÖZEN O. Murat PERÇİN A. Sabit YÖNEY Türkay BİRBEN Aslıhan KÖKER Canan DOĞAN Ebru CEM Yönetim Yeri TSE Pazarlama ve Tanıtım Dairesi Başkanlığı Necatibey Cad. No:112, Bakanlıklar / ANKARA Tel: Faks : standarddergi@tse.org.tr Reklam ve Abone Ayşe Nedret GÜNEŞ tel: pazarlama@tse.org.tr 2010 Yılı Abone Şartları Aylık : 7 TL (KDV dahil) Yıllık : 70 TL (KDV dahil) (Bir yıllık aboneliklerde öğretim görevlileri, öğrenciler ve Enstitümüzden belgeli firma, kurum ve kuruluşlara % 50 indirim uygulanır.) 2010 Yılı Reklam Tarifesi Arka Kapak: 2000 TL + KDV Kapak İçleri: 1500 TL + KDV Son Sayfa: 1500 TL + KDV İç Tam Sayfa: 1300 TL + KDV Grafik Tasarım Serdar ARITÜRK Tasarım, Baskı, Dağıtım KORZA YAYINCILIK Basım San. ve Tic. Ltd. Şti. Büyük San. 1. Cadde 95/1 İskitler-Ankara Tel: Fax: Yayın Türü: Yerel Süreli Basım Tarihi: Standard hakemli bir dergidir. Dergimize gönderilen makaleler ihtiyaç duyulduğunda uzmanlık alanına göre, konusunda uzmanlaşmış kişilere incelettirildikten sonra yayınlanır. Dergide yayınlanan yazılardaki görüşler yazarına ait olup Derginin ve yazarın adı alınarak iktibas edilebilir. Dergimize gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez. Her 10 Kasım da olduğu gibi bu yılda Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk ü rahmetle, minnetle, sevgiyle anıyoruz. Ülkemiz ekonomisi ve halkımızın beslenmesi için önemli tarım ürünlerinin başında gelen baklagiller bu ayki konumuz. Baklagiller dünyanın birçok bölgesinde geniş çaplı üretilmekte ve tüketilmektedir. Birçok farklı türü vardır ancak nohut, mercimek, fasulye, bakla, bezelye, soya fasulyesi insan yiyeceği olarak en çok kullanılan çeşitleridir. Baklagillerin, proteince zengin olmaları, tarımında hiç veya çok az azotlu gübreye ihtiyaç göstermeleri, toprağı bitki besin maddelerince zenginleştirmeleri gibi özelliklerinden dolayı tarımda özel bir yerleri var. Türkiye de tarla bitkileri üretimi yapılan toplam alanın yaklaşık % 74 ünü oluşturan tahıllar birinci, % 8.3 nü oluşturan yemeklik tane baklagiller ise ikinci sırada yer almaktadır. Doğal kaynakları bozmadan, sürekli ve kaliteli bitkisel ürünler elde etmek için ekim nöbeti içersinde baklagillere yer verilmesi gerekmektedir. Kuru tarım alanlarında nadasın kaldırılması için nohut ve mercimek, sulu tarım alanlarında fasulye, bakla, bezelye ve börülcenin yetiştirilmesi toprak verimliliği açısından oldukça önemlidir. Özellikle 1980 li yıllardan itibaren ülke genelinde uygulanan üretimi artırıcı çeşitli projeler sayesinde bakliyat üretimimiz önemli ölçüde artış gösterdi. Bu artışta kırsal kalkınma projeleri ile nadas alanlarının daraltılmasına yönelik uygulanan projelerin büyük etkisi oldu. Toplam bakliyat üretimindeki artış, esas itibarıyla mercimek ve nohut üretimindeki artıştan kaynaklandı. Bu artışlar nedeniyle Türkiye, dünya mercimek ve nohut üretiminde en büyük üretici ülkelerden biri oldu. Bu önemli konu hakkında detaylı bilgileri dergimizin sayfalarında bulabilirsiniz. Bu ay TSE olarak büyük bir organizasyona ev sahipliği yaptık. 54. Avrupa Kalite Kongresi. Geleceği Miras:Kalite konulu başarılı bir konferans gerçekleştirdik. Bundan da çok mutlu ve gururluyuz. İnanıyorum ki bu etkinliğimizle kalite konusunda duayenleri bir araya getirerek kalite konusunda, bizler için olduğu kadar, çocuklarımız ve onların çocukları için de önemli katma değerler oluşturduk. TSE olarak görevlerimizi hakkıyla yapmanın gururunu yaşıyoruz. Türk Standardları Enstitüsü hazırladığı standardlar, belgelendirme, kalite ve tüketiciye yönelik çalışmaları ile ülkemizi geleceğe taşıyacak bir misyon üstlenmiş bulunmaktadır. Bu alandaki çalışmalarını bundan sonrada aynı hassasiyetle devam ettirecek olan Enstitümüz adına, her yıl Kasım ayının ikinci Perşembe günü tüm dünyada kutlanan Dünya Kalite Günü nüzü kutluyorum. Bu anlamlı günlerin konuya duyarlılığı artırmak için iyi bir vesile olduğu inancıyla üretici ve tüketicilerimizi standard ve kaliteye davet ediyorum. Saygılarımla. Ahmet PELİT Genel Yayın Yönetmeni

2 içinde Ekonomik ve Teknik Dergi Yıl:49 Sayı: 582 Kasım 2010 ISSN: Baklagiller Sektörü 4 8 TSE nin 56. Yıl Kutlamaları 54. Avrupa Kalite Kongresi 23. Altın Ambalaj Yarışması Sakin Bir Durak: Seferihisar Baklagil Sektörü Başkan'dan: Geleceğe Bırakabileceğimiz En Büyük Miras: Kalite 14 Ekim Dünya Standardlar Günü ve TSE nin Kuruluşunun 56. Yılı Çeşitli Etkinliklerle Kutlandı TSE den Belge Alan Çok Sayıda Firmasıyla, Kayseri Kalite Şehri Oluyor TSE, Bölgelerarası Standardizasyon Birliği nin 4. Başkanlar Toplantısı Düzenlendi TSE ile ISIRI Arasında Eylem Planı İmzalandı Kütüphanecilik Söyleşi: Ortak Kriterler Yönetim Kurulu Başkanı; Dag STRÖMAN Söyleşi: Ortak Kriterler Geliştirme Kurulu (CCDB) Başkanı; David MARTİN Söyleşi: Attila SÜMER Dünyanın Yeni Güç Odağı G-20 ler Olurken, G-8 lerin Esamesi Okunmuyor Bilişimde Güvenlik

3 kilertürk Standardları 54. Avrupa Kalite Kongresi Ekim de İzmir de Gerçekleştirildi TSE den Mehmet Yılmaz Arıyörük e Şükran Plaketi Enstitüsü, 23. Altın Ambalaj Yarışması Ödülleri Sahiplerini Buldu Ayın Konuğu: 50 İlk Spice Belgesi Innova Bilişim Çözümleri ne T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürü; Ali KARACA Islah Çalişmaları Söyleşi: Yürütme Alt Komitesi Başkanı; Irmela RUHRMANN Yemeklik Tane Baklagillerden Nohutta Entegre Mücadele Kurubaklagillerin Beslenmemizdeki Yeri ve Önemi Söyleşi: SAKİN BİR DURAK: SEFERİHİSAR... Seferihisar Belediye Başkanı; Tunç SOYER Sunturas Şelalesi Risk Yönetiminde Temel Kavramlar

4 Başkan'dan 4 Tahir BüyükhelvacigİL TSE Başkanı GELECEĞE BIRAKABİLECEĞİMİZ EN BÜYÜK MİRAS: KALİTE Dünyanın en büyük kalite organizasyonlarından biri olan Avrupa Kalite Kongresi nin 54. sünü geçtiğimiz ay başarıyla tamamladık. Bitmeyen kalite yolculuğumuza bir başarı daha ekledik. TSE olarak aydınlık bir gelecek için kalite öncüsü olmaya devam edeceğiz. Enstitümüz, Avrupa Kalite Teşkilatı (EOQ) na 1976 dan bu yana üye. O günden bugüne kadar bütün faaliyetlerine aktif olarak katılıyoruz. EOQ nun 45. Yıllık Kongresini 2001 yılında Kültürlerin Başkenti İstanbul da düzenledik. Dünyanın 60 farklı ülkesinden yaklaşık 1100 kişinin katılımıyla gerçekleşen kongremiz, EOQ tarihinin en başarılı Kongresi olarak kayıtlara geçti tarihlerinde Akdenizin İncisi Antalya da yapılan 49. EOQ Yıllık Kongresi de yine Enstitümüz tarafından organize edildi. Söz konusu kongreye 50 yi aşkın ülkeden 800 katılımcı iştirak etti. İstanbul Kongresi nde olduğu gibi Antalya Kong-

5 resi de kayıtlarda en başarılı kongrelerden birisi olarak yer aldı. 54. Kongreyi de bu kez Ekim 2010 tarihlerinde Ege nin İncisi İzmir de düzenledik. Sadece bugün için değil yarın için de çalışmak, gelecek nesillere değerlerimizi aktarmak, onlara tutkuyla sahip çıkabilecekleri miraslar bırakmanın ancak kaliteyle mümkün olacağının bilinciyle kongrenin ana temasını Geleceğe Miras: Kalite olarak belirledik. On yıl içinde üçüncü kez Avrupa Kalite Kongresini ülkemizde düzenlemek sevincini ve güzelliğini kelimelerle tarif edebilmemiz gerçekten çok zor. Açılış oturumunda Juran Enstitüsü Başkanı Joseph A. De Feo Girişimi Canlandır Dünya Klası Ol, Steve Unvin Zamanda Yolculuk ve Kaliteli Düşünmek, IONET Başkanı Michael Drechsel Yönetim Sistemleri Belgelendirmesinde Bizi Bekleyen Zorluklar başlıklı sunumlarla; Kapanış oturumunda Prof. Dr. Hasan Rıza Güven Üniversite Öğretiminde Kalite, Dennis Arter Herşeyin Geleceği, Hayati Öztürk Değişim İçin Kalite- Kalite İçin Değişim başlıklı sunumlarla geleceğe ışık tuttular. 56 yıldır Önce Kalite felsefesinin öncüsü olan kuruluşumuz, faaliyetleri ile TSE markasının güvenilirliğini sağlamaktadır. Türk Halkı TSE nin markasını gördüğünde Bu ürün kalitelidir, güvenle tüketebilirim diyor. Firmalar bizim markamızla standardlara uygunluğunu ve kalitesini belgeleyerek Ben ürünüme güveniyorum mesajını aktarıyor. TSE=Kalite algısını oluşturduk. Neredeyse insanlık tarihiyle birlikte var olan kalitenin ilk kayıtlarının MÖ 2150 yılına kadar uzandığını görüyoruz. Ünlü Hammurabi Kanunları evrensel açılımlı ilk belgelendendir. Ülkemizde 11. yüzyılda ortaya çıkan Ahilik Teşkilatı kalite anlayışı, müşteri odaklı üretim ve her aşamada eğitim anlayışı felsefesi ile aslında günümüzün Toplam Kalite Yönetiminin esaslarını o yüzyılda ortaya koymuştur. Ve günümüzde hala kullandığımız Papucu dama atmak deyimi o dönemin kalite kontrol sistemini ifade etmiştir. Avrupa da kalite anlayışının, esnafların loncalar olarak bilinen birlikler halinde organize olmaya başladıkları 13. yüzyılın sonlarına doğru şekillenmeye başladığı tahmin edilmektedir. 5 Dünyanın birbirinden değerli kalite uzmanları Yönetim Sistemlerinin Entegrasyonu, İnovasyon ve Kalite, Yazılım Kalitesi, Risk Yönetimi, Farklı Kalite Yaklaşımları, Yaşam Kalitesi, Sağlık Sektöründe Kalite, Transformasyon Çağında Değişen Kültürler ve Değerler: Öğrenen Organizasyonlar, Kamu Sektöründe Kalite, Müşteri Şikayetleri Yönetimi, İnşaat Sektöründe Kalite, Standardizasyon Belgelendirme ve Akreditasyonda Kalite başlıklarıyla yapılan paralel oturumlarda kalite yolculuğunun sonsuz olduğunu bir kez daha hatırlattılar hepimize. TSE olarak EOQ nun 54. Yıllık kongresine ev sahipliği yapmaktan, kalite dostlarımızı ülkemizde ağırlamaktan büyük bir mutluluk ve onur duyduk. Bu kongremiz de tarihte EOQ nun başarılı geçen kongrelerinden biri olarak yerini aldı. Osmanlılarda ise, kalitenin korunması için alınan tedbirlerin ilki ham madde kontrolüdür. Osmanlı İhtisap Kanunnâmelerinde ve taşra kadılarına yazılan emirlerde imalatta kullanılan ham maddelerin kalitelerine dikkat edilmesi gerektiği daima vurgulanmıştır. Bu konuda 15. Yüzyılda II. Bayezid döneminin Bursa, İstanbul ve Edirne İhtisâb Kanunnameleri asrına göre dünyanın en mükemmel ve geniş Belediye Kanunu olmakla kalmayıp, aynı zamanda dünyada ilk tüketici haklarını koruyan kanun, ilk gıda maddeleri nizamnamesi, ilk standardlar kanunu, ilk çevre nizamnamesi olarak da tarihe geçmişlerdir. Kalitenin bir kavram olarak ortaya çıkması ise 19. yüzyıla rastlar. Ancak bu dönemden sonra, üre-

6 ticiler kalite bilinciyle, ürünlerine kendi markalarını vurmaktan gurur duymaya başladılar. İlerleyen teknoloji ile birlikte, tüketici bilincinin artması, ticaret hacminin çoğalması ve kıyasıya rekabet yüz yılımızda kaliteyi önemli bir kavram karşımıza çıkarttı. Enstitümüz 1990 yılında, Alman Kalite Belgelendirme (DQS) kuruluşu ile ortak çalışmasıyla ilk kez Kalite Sistemi Belgelendirmesini gerçekleştirdi. Sanayicimizin kalitenin önemi konusunda gerçekleri görmesi ve olabilecek faydayı hissetmesi, tüketicimizin bilinçlenerek beklentilerinin artması Kalite Sistemleri nin sürekli gündem maddesi olmasını sağladı. Kalitenin önümüzdeki yıllarda da bu özelliğini devam ettireceğinden hiç şüphem yoktur. 6 Bu gelişim çizgisiyle ortaya çıkan kalite kavramı, genel gelişmenin özelliğine uyarak hızla büyüyor ve yaygınlaşıyor. Kalite dünyasında her gün yeni bir yaklaşım, yeni bir yöntem ortaya atılıyor. Bunlar uygulamada sınandıkça başka yeniliklere temel oluşturuyor. Bu gelişmeleri sağlayan çalışmaları ile uluslararası etkinlik yaratan kalite kuruluşlarının talebiyle Avrupa Kalite Teşkilatı (EOQ) 1987 yılında almış olduğu bir kararla her yıl Kasım ayının ikinci Perşembe gününü Dünya Kalite Günü ilân etti. Dünya Kalite Günü de ülkemizde ilk olarak 1989 yılında Enstitümüzün düzenlediği bir günle kutlandı. Günün sloganı Daha İyi Hayat İçin Kalite idi. Kalite ülke gündemine 1990 yı yıllarda ISO 9000 serisi standardları ile getirildi. Kalite Yönetim Sistemi standardları sayesinde kalite kavramının tüm Türkiye de yayılması ve uygulanması için tam bir seferberlik başlatıldı. Kalite sistemlerin temelini kısa bir cümle ile özetlemek mümkün. Neyin yanlış gittiğini bul, bu yanlışlıktan ders al ve tekrar yapılmasına imkân verme Kalite yönetim sistemi standardlarının yanı sıra gıda, çevre, enerji, bilgi güvenliği, müşteri memnuniyeti, iş sağlığı ve güvenliği gibi alanlarda da yönetim sistemi standardlarının tanıtılması, uygulanması ve belgelendirilmesi ülkemizde kalite ve güvenlik alanında ciddi bir dönüşüm süreci yaratmıştır. Önceleri malın veya erişilen hizmetin kalitesi tek tek kontrol edilirken zaman içindeki gelişim sonucunda bu kontrol yetersiz kaldı. Önce Kalite Kontrol olarak geçen kavram daha sonra yerini Kalite Güvencesi kavramına daha sonra Kalite Sistemi belgelendirmesine dönüştü. Kaliteye önem veren ülkeler de bu konuya ilgi her geçen gün artıyor ve yaygınlaşıyor. Ulusal kuruluşların yanı sıra bölgesel ve uluslararası kalite kuruluşları da yoğun bir çalışma içerisinde. Gerek kurumsal gerekse uygulama alanlarını kapsayan bu çalışmalar, önemli düzeyde kalite sağ-

7 lama ve verim artışı şeklinde sonuçlarını vermektedir. Enstitümüz, Türkiye de her işletmenin çağdaş, kârlı, verimli işletmeler haline gelmesi için çalışmaktadır. Bunu, kâr amacı gütmeden, sadece ülke çıkarlarına hizmet etmek, Türk mallarını dünya pazarlarında rekabet edebilir kılmak için yapmaktadır. Biz çiftçimizden, sanayicimize tüm üretici ve iletişiminde sağlam bir köprü oluştururken aynı zamanda Türk Sanayisinin dünya ile rekabet edebilmesinde de anahtar bir rol üstleniyoruz. Kalite kavramı evrenseldir Kalite kavramı bir dünya standardıdır Türk Standardları Enstitüsü olarak gelecek vizyonumuz, kalite kavramının yeni politikalar ve yaklaşımlarla geliştirilerek, günümüz dünyasıyla uyum içerisinde ülkemizde refahı artırıcı etkilerinin ön plana çıkarılması. Aydınlık bir gelecek için kalite öncüsü olmaya devam edeceğiz ve çalışmalarımızla, geçmişi bugüne ve yarına bağlayan en sağlam köprüler oluşturacağız. Çünkü biliyoruz ki; geleceğe bırakabileceğimiz en büyük miras kalite olacak Enstitümüz, Ortak Kriterler Tanıma Anlaşması (CCRA) nı 2003 yılında Türkiye adına imzalayarak taraf olmuştur. Ortak Kriterler Komitelerinin (CCDB, CCES ve CCMC) 2010 yılı komite toplantılarına ve ardından Eylül 2010 tarihlerinde düzenlenen ve bu alanda dünya daki en önemli etkinlik olan 11. Uluslararası Ortak Kriterler Konferansı na Antalya da ev sahipliği yapmıştır. Ayrıca, kalite alanında dünyanın en büyük organizasyonlarından biri olan Avrupa Kalite Teşkilatı nın her yıl düzenlediği Avrupa Kalite Kongresi sinin 54. sü de Ekim 2010 tarihlerinde TSE nin ev sahipliğinde İzmir de gerçekleştirilecektir yılında İstanbul da ve 2005 yılında Antalya da gerçekleştirilen bu kongrenin, 10 yıl içinde 3. kez ülkemizde düzenlenmesi, Kalite alanında ülkemize ve TSE ye uluslararası alanda verilen değerin bir göstergesidir. Ülke sanayisinin ve ticaretinin gelişmesini, küresel pazarda rekabet şansının artırılmasını sağlayan en önemli stratejik araçlardan biri olan standardizasyon, aynı zamanda tüm dünya da insanların kabul ettiği tek ortak dil olma özelliğine sahiptir. Dünyanın standardizasyon alanındaki öncü ülkelerinin aynı zamanda dünyanın en gelişmiş ülkeleri olduğu gerçeğinden hareketle, son yıllarda sizlerin katkılarıyla ulusal ve uluslararası düzeyde her alanda büyük başarılara imza atan ülkemizin hedeflerine ulaşmasında, Enstitü olarak ağır ve stratejik bir sorumluluk taşıdığımızın bilincindeyiz. Türk Standardları Enstitüsü olarak Türkiye yi 2023 yılında, dünyanın en güçlü ekonomisine sahip ilk 10 ülkesi arasında görme hedefimize ulaşmak için tüm TSE çalışanları olarak büyük bir heyecanla, büyük bir şevkle çalışmaya devam edeceğimizi vurgulamak istiyoruz. Bu vesileyle, Dünya Kalite Gününüzü kutluyor, ülkemizde kalite bilincini geliştirme yolunda hepimizin başarı kazanmasını ve yolumuzun açık olmasını diliyorum. 7

8 88 14 Ekim Dünya Standardlar Günü ve TSE nin Kuruluşunun 56. Yılı Çeşitli Etkinliklerle Kutlandı HABERLER Güne Basın Toplantısı ile başladık. Öğleden sonra yapılan Standardlar Sayesinde Herkes Her şeye Erişebiliyor konulu panel yoğun ilgi gördü Akşam ise 56. yılımızı ve Dünya Standardlar Gününü Hep Birlikte Kokteyl ve Müzik Ziyafetiyle Kutladık Büyükhelvacıgil: Türkiye'nin milli bir standardizasyon stratejisine ihtiyacı var KASIM 2010 STANDARD Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, 14 Ekim 2010 tarihinde Ankara Hilton Oteli nde basın toplantısı düzenledi. Çok sayıda basın mensubunun katılımıyla gerçekleşen toplantıda, TSE Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, Türk Standardları Enstitüsü nün çalışmalarını basın mensuplarıyla paylaştı. Yürüttükleri çalışma ve kurumsal yapılarına ilişkin bilgi veren Büyükhelvacıgil, her şeyin standardla başladığını, diş fırçasından kontakt lenslere, sudan oyuncaklara kadar her yerde standardlarla iç içe yaşandığını belirtti. TSE'nin dünyaya entegre, yürürlükteki 30 bin 445 standardıyla Avrupa standardlarının yüzde 99,7'sini, dünya teknik standardlarının da yüzde 42'sini bünyesiyle uyumlaştırmış bir kuruluş olduğunu vurgulayan TSE Başkanı, kurumun standardlar hazırladığını, deney laboratuvarlarında testler gerçekleştirdiğini, ürün, sistem ve personel belgelendirdiğini, gözetim ve muayene yaptığını bildirdi. Enstitü'nün otomotiv sektörüne yönelik tüm direktif ve regülasyonlar için Teknik Hizmet Kuruluşu olarak hizmet verdiğini, kuruma görev verilen alanlarda da ithalat uygunluk değerlendirmesi yaptıklarını anlatan Büyükhelvacıgil, kurumun tam üyesi bulunduğu Uluslararası Standardizasyon Teşkilatı'nın (ISO) geçen hafta yapılan genel kurulunda en yüksek oyu alarak 20 ülkeden oluşan ISO Konseyi'ne seçildiğini bildirdi. Büyükhelvacıgil, bilgi teknolojileri ürün ve sistemlerinin güvenliğini içeren ''Uluslararası Ortak Kriterler Anlaşması''na taraf olan TSE'nin bu yıl uluslararası denetimden de başarıyla geçerek ''Sertifika Üretici Ülke'' unvanını aldığını ifade etti. TSE'nin belgelendirme faaliyetleri için-

9 de oyuncakların belgelendirilmesinin önemli yer tuttuğuna işaret eden TSE Başkanı, oyuncaklar konusunda Türkiye'de AB tarafından onaylanmış ilk ve tek kuruluş olduklarını, bu ürünler üzerinde tüm fiziksel ve kimyevi testleri yaptıklarını bildirdi. Bu sistem gönüllülük esasına dayalı. Arzumuz o ki ürününe güvenen sanayiciler ürünlerini TSE belgesiyle taçlandırsın diyen Büyükhelvacıgil, vatandaşlardan da oyuncaklar üzerinde CE belgesinin yanı sıra TSE işaretini aramalarını istedi. Bu iki işaretin çoğu zaman karıştırıldığını belirten TSE Başkanı, şöyle devam etti: ''İki işaret arasındaki fark; CE işareti üzerine iliştirildiği ürünlerin güvenliğine işarettir sadece. Belge anlamına da gelmez. AB'nin kendi içinde malların serbest dolaşımını sağlamak için yaptığı bir uygulamadır yani üreticinin uygunluk beyanıdır. Ama özellikle sağlık malzemeleri başta olmak üzere CE işareti bir kalite markasıymış olarak algılanıyor bu da haksız rekabet yaratılmasına yol açıyor. TSE belgesi ise ürünün standarda uygun olduğunun ve istenilen şartlarda üretildiğinin göstergesidir. TSE belgeli bir üründe imalatta hata varsa tespit edilmesi halinde tamir ettiririz, yenisiyle değiştiririz ya da fatura bedelini tüketiciye takdim edebiliriz. TSE markasının CE işareti ya da diğer işaretlerden belgelerden en büyük farkı tüketici dostu olmasıdır. TSE hem ithal hem de yerli ürünleri laboratuvarlarında denetimden geçirerek belgelendirecek altyapıya sahiptir. Ürününe güvenen, çocukların sağlığını ve güvenliğini düşünen tüm firmalar ürünlerini TSE belgesiyle belgelendirsin.'' TSE Başkanı engellilerin de kurum için ''sosyal sorumluluk'' olduğunu ifade etti ve onların hayatlarını kolaylaştırmaya yönelik 50 civarında standardları bulunduğunu, yeni standardlar için de çalışacaklarını bildirdi. Bir ülkenin Merkez Bankası'nın bağımsızlığı ne kadar önemliyse standardlar teşkilatının güçlü yapısı ve bağımsızlığının da o derece önemli olduğunu belirten Tahir Büyükhelvacıgil, sanayisi ilerlemiş, dünya siyasetine yön veren devletlerin güçlü standardizasyon stratejilerine sahip olduklarına dikkat çekerek, ''Türkiye'nin milli bir standardizasyon stratejisine ihtiyacı var'' dedi. Büyükhelvacıgil, ''Türkiye'yi 2023 yılında dünyanın en güçlü ekonomisine sahip 10 ülke arasında görme hedefine ulaşmak için, modern ve müreffeh bir Türkiye için, en iyiye, en doğruya, en güzele ulaşmak için milli bir standardizasyon stratejisi belirleyerek izlememiz ve bu konudaki alt yapının temel taşı olan TSE'nin güçlenerek yoluna devam etmesi gerekmektedir'' diye konuştu. Daha sonra Büyükhelvacıgil gazetecilerin sorularını cevapladı. İslam Ülkeleri Standardizasyon ve Metroloji Enstitüsü'ne (SMIIC) işaret edilerek, İslam ülkeleri arasında yapılacak ithalat-ihracatta helal ürün-haram ürün ibaresi mi olaca- KASIM STANDARD

10 10 ğının sorulması üzerine Büyükhelvacıgil, 57 İslam ülkesi arasındaki ticaretin önemine dikkat çekti. Helal gıda standardının oluşturulmasının İslam ülkelerinin hassasiyeti olduğunu, burada ortak dilin oluşmasını ve 57 ülkenin ortak bir standard hazırlamasını istediklerini söyledi. Büyükhelvacıgil, ihraç ve ithal edilen tüm gıda ürünlerine yönelik ayrıca çalışmaları bulunup bulunmadığına ilişkin soruya karşılık olarak da gıda ithalatı ve ihracatında yetkili birçok kurumun bulunduğunu, bu konuda kendilerine görev verilmesi halinde bunu en düzgün şekilde yerine getireceklerini söyledi. ''Milli standardizasyon stratejisi ne zaman çıkartılır'' şeklindeki soruya karşılık da Büyükhelvacıgil, stratejinin bir irade gerektirdiğini, kendilerinin ancak bunun hazırlığında fayda sağlayabileceklerini ifade etti. TSE Başkanı ''laboratuvar sayısını artırmayı düşünüyor musunuz'' sorusuna yanıt verirken de farklı illerde 17 laboratuvarları bulunduğunu hatırlattı ve nerede ihtiyaç varsa orada konumlandıklarını belirtti. Büyükhelvacıgil, ''TSE'nin velinimeti Türk özel sektörüdür onun için ihtiyaç olan yerde kurulur'' dedi. Büyükhelvacıgil, yurda kaçak yollardan giren ürünlere ilişkin bir başka soruyu cevaplarken de 'Uzak doğudan gelen ürünler sanayicimizi baltalıyor ama bu ürünlerde bizim bir yetkinliğimiz yok. Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın her yıl bize (şu ürünlerin yurda girişini denetleyeceksiniz) diye verdiği yetki doğrultusunda ithalata uygunluk belgesi veriyoruz. Farklı koruma tedbirleriyle zaten bu tür ürünlerin girişi engellenmeye çalışılıyor' dedi. Engellilerin yaşam kalitesinin artırılmasına yönelik yeni hangi standardların çıkacağı yönündeki soruya karşılık da Büyükhelvacıgil, ilgili kuruluş ve sivil toplum kuruluşlarıyla konu üzerinde çalışıp gerekeni yapacaklarını söyledi. Büyükhelvacıgil, ''bu konuyu kaldırımlar çerçevesinde belediyelerle de görüşebilirsiniz'' tavsiyesi üzerine de ''memnuniyetle'' yanıtını verdi. Ne kadar ürünü belgelendirdiklerinin, belge gereklerine uymayan üreticilerin ne gibi yaptırımlarla karşılaştıklarının ve belge maliyetlerinin ne kadar olduğunun sorulması üzerine de Tahir Büyükhelvacıgil, 'TSE belgeleri ihtiyaridir zorunlu değildir. Almaları sanayicinin menfaatinedir. Belge verdiğimiz ürünleri yılda 2 kez denetliyoruz. Eğer bir eksiklik varsa belgesini iptal ediyoruz. 25 bin civarında ürünü belgelendiriyoruz. Bin civarında gıda işletmesini belgelendirmişiz ama 20 bin gıda işletmesi var! Bu aslında acı bir durum. Maliyetlere gelince çok uygun fiyatlarla veriyoruz bu belgeleri, üstelik bu belgelerin uluslararası geçerliliği var. Ücretlerimiz yüksek değil'' dedi. Büyükhelvacıgil, sahte TSE belgesi kullanımına ilişkin soruya karşılık, sahte belge kullanan firmaların altından kalkılması güç, çok ağır yaptırımlarla karşılaştıklarını kaydetti. TSE Başkanı bir başka soru üzerine Irak ve Suriye'de temsilcilik açacaklarını da bildirdi.

11 Standardlar Sayesinde Herkes Her Şeye Erişebiliyor Konulu Panel Yapıldı Büyükhelvacıgil, Ekim tarihlerinde İzmir'de Avrupa Kalite Kongresinin düzenleneceğini, bunun da Türkiye için önemli bir organizasyon olduğunu sözlerine ekledi. HABERLER Panelin oturum başkanlığını Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir yaptı. Özdebir, ''Bir ülkede standardlar ne kadar çok benimsenirse o ülkenin dünya rekabetinde avantajları da o kadar artar'' dedi. Türk Standardları Enstitüsü (TSE) tarafından 14 Ekim Dünya Standardlar Günü ve TSE'nin 56. Kuruluş Yıl Dönümü dolayısıyla düzenlenen ''Standardlar Sayesinde Herkes Her Şeye Erişebiliyor'' konulu bir panel yapıldı. Panelin açılışını TSE Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil yaptı. Büyükhelvacıgil; standardları güçlü olan ülkelerin dünya da birçok alanda lider olduğunu, bu konuda İngiltere, Almanya ve Fransa'yı örnek olarak verebileceğini söyledi. Bir ülkenin standardlar teşkilatının güçlü ve bağımsız olmasının önemine işaret eden Büyükhelvacıgil, sanayisi ilerlemiş, dünya siyasetine yön veren devletlerin güçlü standardizasyon stratejilerine sahip olduklarını bildirdi. Özdebir, standardizasyonunun günlük hayatı kolaylaştıran önemli işlevleri olduğunu, ancak çoğu zaman bunun farkına varılmadığını belirterek, ''Bir kişi, merdivenden çıkarken basamaklardan birisinin boyu, diğerlerine göre daha kısa veya uzun olursa ayaklarımız tökezliyor. İşte standardizasyonun önemi de böyle bir şey. Günlük hayatımızda farkına varamıyoruz ancak iş yapmamızı kolaylaştırıyor'' diye konuştu. Dünya da malların artık serbest şekilde dolaştığını, bu nedenle ülkeler ve üreticiler için rekabetin arttığını anlatan Özdebir, gerek ülkeler, gerek tüketiciler gerekse üreticilerin menfaatlerinin korunmasında standardizasyonun önemli olduğunu söyledi. ''Bir ülkede standardlar ne kadar çok benimsenirse o ülkenin dünya rekabetinde avantajları da o kadar artar'' 11 Bilgi teknolojileri ürün ve sistemlerinin güvenliğini içeren ''Uluslararası Ortak Kriterler Anlaşması''na taraf olan TSE'nin bu yıl uluslararası denetimden de başarıyla geçerek ''Sertifika Üretici Ülke'' unvanını aldığını anlatan Büyükhelvacıgil, bu sayede bölge ülkelerine standardizasyon konusunda sertifika verebileceklerini belirtti. Türkiye'nin milli bir standardizasyon strateji planına ihtiyacı olduğunu anlatan Büyükhelvacıgil, Türkiye'yi 2023 yılında dünyanın en güçlü ekonomisine sahip 10 ülke arasında görme hedefine ulaşmak için bunun gerekli olduğunu ifade etti.

12 12 diyen Özdebir, bu konuda sadece yazılı kuralların yeterli olmadığını, uygulamada da yeterli denetimlerin yapılması gerektiğini kaydetti. Panelistlerden ilki, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı ve TSE Petrokimya İhtisas Grubu Başkanı Prof. Dr. Muammer Canel di. Canel, standard ve standardizasyon kavramının eğitimine, ilköğretimden itibaren başlanması gerektiği, buna lise ve üniversitede devam edilmesi gerektiğini söyledi. Bunun sağlanması halinde bu konulardaki bilinç düzeyinin toplumda artabileceğini vurguladı. Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu da, Kocaeli Sanayi Odası olarak yaptıkları çalışmaları, sanayide kat ettikleri yolları anlattı. Bu çalışmalarda standard ve kalite konularının önemine değindi. Ayrıca KSO olarak engelliler konusundaki faaliyetlerine değindi. Dış Ticarette Standardizasyon (DTM) Genel Müdür Vekili Tarık Sönmez ise Avrupa daki ve Türkiye deki standardizasyon faaliyetlerini anlattı ve birbirleri ile ilişkilerini vurguladı. Eğitimci Attila Sümer de konuşmasında, görme engellileri için yapılanların tarihi sürecini anlatarak, bugün gelinen noktada görme engellilerinin kullandığı araç ve gereçleri, ihtiyaçları, kısacası bize görme engellilerinin dünyasını tanıttı. Son konuşmacı TSE Personel ve Sistem Belgelendirme Merkez Başkanı Aykut Kırbaş dı. Kırbaş, standard ve standardizasyon çalışmalarını anlatarak, günlük hayatımızda farkında olmadan ne kadar bu kavramlarla iç içe yaşadığımızı anlattı. Yaşlı ve engelli insanların ihtiyaçlarına yönelik yapılan standardizasyon çalışmalarına da değinen Kırbaş, müşteri odaklılık konusunu da vurguladı.

13 56. Yılımızı ve Dünya Standardlar Gününü Hep Birlikte Kutladık HABERLER Günü, güzel bir kutlama ile sonlandırdık da yemekli kokteylde, yemekten sonra da konferans salonundaki programda TSE ailesi olarak bir araya geldik. TSE nin 56 yıllık yolculuğunu görsel bir sunumla izledik. Ardından Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ın 14 Ekim Dünya Standardlar Günü ve TSE nin 56. Yılını kutlama mesajı okundu. 14 Ekim Dünya Standardlar Günü Münasebetiyle Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ın Yayınladıkları Mesaj Şöyle: Gelişen ekonomik yapılarla birlikte uluslararası ticaretin de sınırlarının genişlediği, dünyanın hızlı bir ekonomik bütünleşmeye girdiği bir süreçte, Türkiye olarak etkinliğimizi artırarak sürdürmek, onun için de standard ve kalite konusunda yeni mesafeler kat etmek zorundayız. Uluslararası her alanda rekabet edebildiğimiz, bütün dünya da en iyi uygulamalar olarak belirlenen standardlara ulaşabildiğimiz, bunları uygulamayı ve ileriye taşıyabilmeyi gerçekleştirebildiğimiz ölçüde dünya pazarlarıyla bütünleşme sağlayabiliriz. KASIM STANDARD Dünya standardlarını yakalayan, yeterli üretim kapasitesine sahip ve hatta standardları daha da ileri noktalara taşıyan verimlilik ve toplam kalite anlayışından asla taviz vermeyen üreticilerimiz gurur kaynağımızdır. Türk Standardları Enstitüsü, geliştirdiği standardlar, Ar- Ge ve laboratuvar çalışmalarıyla kurulduğu günden bu yana üreticilerimize yol göstermekte, ülkemize başarıyla hizmet vermektedir. Türk Standardları Enstitüsü nün bu çalışmaları, dünya piyasalarına sunduğumuz mal ve hizmetlerin standardlara uygunluğunun sağlanarak rekabet gücünün artırılmasına büyük katkı sağlamaktadır. Bu düşüncelerle Dünya Standardlar Günü nü kutluyor, toplam kalite bilincinin yaygınlaşarak yerleşmesinde bu anlamlı günün katkıları olacağına inanıyorum. Bu vesileyle Türk Standardları Enstitüsü nün değerli mensuplarına başarılarının devamını diliyor, tüm vatandaşlarımı sevgiyle selamlıyorum.

14 TSE Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil; mesajın okunmasından sonra kürsüye gelerek duygularını paylaştı. Helvacıgil, bu anlamlı günde TSE ailesi ile birlikte olmaktan çok mutlu olduğunu, kendinden önceki yöneticilerin başlatmış olduğu vizyonu başarı ile devam ettirmenin büyük onurunu ve gururunu yaşadığını belirtti ve kendisine bu onuru yaşatan tüm personele teşekkür etti. Tunus Standardlar Teşkilatından Enstitümüzü ziyarete gelen heyet bu özel gecemize katılarak bizimle mutluluğumuzu paylaştı. Günümüzü Müzik Grubu Metafor un eşsiz müzik ziyafeti eşliğinde coşku ile bitirdik. 14

15 TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ 54. Avrupa Kalite Kongresi Ekim de İzmir de Gerçekleştirildi HABERLER Geleceğe Miras: KALİTE On yıl içinde üçüncü kez Avrupa Kalite Kongresini ülkemizde düzenlemenin sevincini ve güzelliğini kelimelerle tarif edebilmek gerçekten çok zor. diyerek sözlerine başlayan TSE Başkanı Büyükhelvacıgil, kalite kavramının evrenselliğine ve bir dünya standardı olduğuna dikkat çekti. Büyükhelvacıgil; 15 Kalite bir yaşam felsefesi... Kalite geliştirme, sonsuza kadar sürecek bir yolculuk Avrupa Kalite Kongresi, Ekim 2010 tarihinde Türk Standardları Enstitüsü (TSE) nün ev sahipliğinde, İzmir Swiss Otel de gerçekleştirildi. Kalite alanında dünyanın en büyük kuruluşlarından biri olan Avrupa Kalite Teşkilatı nın düzenlediği kongrenin bu yılki ana teması; Geleceğe Miras: Kalite. Türk Standardları Enstitüsü Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, EOQ Başkanı Viktor Seitschek ve İzmir Valisi Cahit Kıraç ın açılış konuşmalarıyla başlayan Kongre ye herbiri konusunda uzman, dünyaca tanınmış konuşmacılar katıldı. Bambaşka ülkelerden, bambaşka kültürlerden gelen siz değerli kalite yolcularına, tarihin, kültürün ve tabiatın buluştuğu cennet ülkemizde ev sahipliği yapmaktan büyük bir onur duyuyoruz. Türk Standardları Enstitüsü olarak, 2001 yılında Kültürlerin Başkenti İstanbul da, 2005 yılında Akdenizin İncisi Antalya da buluşturmuştuk dünyaca ünlü kalite dostlarımızı yılında yine Türkiye deyiz... Kalite müşteri tatminidir, verimliliktir, tedbirdir, etkili olmaktır. Programa uyumdur, insana yatırım yapmaktır. Ve en önemlisi de insan hayatının olmazsa olmaz gerçeğidir. Tüm dünyada ülkelerin rekabet gücü ve refah düzeyi ile ilgili yapılan çalışmalar finansal kaynakların yaratıcılığa, teknolojiye ve eğitime yönlendirilmesi, kalite kültürünün toplumun her kesimi tarafından benimsenerek uygulanması-

16 16 nın her ülkede zenginlik ve başarının yolunu oluşturduğunu ortaya koyuyor. dedi. Standard ve kalite kavramlarının ülke ekonomilerinde, ülkenin refah düzeyinin artırılmasında çok önemli bir yere sahip olduğuna yürekten inandıklarını vurgulayan Tahir Büyükhelvacıgil, Bu açıdan, Enstitümüzün faaliyetleri ülkemiz sanayisinin ve ticaretinin büyük sıçramalar yaparak uluslararası pazarlardaki fiyat ve kalite rekabetine karşı koyabilmesi ve teknik engelleri rahatlıkla aşabilmesi açısından çok önemli. Bu alandaki tüm uluslararası gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Enstitümüz, Uluslararası Standardizasyon Teşkilatı (ISO) ve Uluslararası Elektroteknik Komisyonu (IEC), Avrupa Kalite Teşkilatı (EOQ), Dünya Ambalaj Örgütü (WPO), Avrupa Birliği Standard Teşkilatları (CEN ve CE- NELEC) gibi Dünya ve Avrupa Standardizasyon ve Kalite Teşkilatlarının yönetim kademelerinde, genel kurul ve teknik komite faaliyetlerinde etkin görev alıyor. Aynı zamanda İslam Ülkeleri Standardizasyon ve Metroloji Enstitüsü, Bölgelerarası Standardizasyon Birliği gibi bölgesel teşkilatların kuruluşunu da gerçekleştirdik. dedi. Büyükhelvacıgil, TSE nin de üyesi olduğu EOQ nun kilit bir role sahip bir kuruluş olduğunu belirterek 2001 yılından bu yana Yönetim Kurulu nda bulunduğumuz EOQ, ülkemiz ve Enstitümüz için ayrı bir önem taşıyor. 34 üye ülke kuruluş, EOQ çatısı altında birleşerek kalite kavramının yeni politikalar ve yaklaşımlarla geliştirilerek uygulanması çalışmalarına katılmakta ve yaşam kalitesi yüksek bir dünya hedeflemektedir. dedi. TSE Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, Kongrenin, kalite gönüllüleri için bir iletişim köprüsü oluşturarak bu alanda geleeğe miras bırakılabilecek önemli katma değerler getireceğine yürekten inandığını belirterek konuşmasını tamamladı. EOQ Başkanı Viktor Seitschek ise Gelecek İçin Miras: Kalite bu yılki kongremizin sloganı. Bu bizi kalitenin geleceğini düşünmeye itiyor. Bunu yaparken de bizden önce gelenlerin fikirlerini ve çalışmalarını değerlendirerek geliştirmemiz gerekiyor. diyerek toplantının temasında olduğu gibi birçok kurumun kalitenin geleceği üzerinde düşündüğünü dile getirdi ve kendi teşkilatlarının da kalitenin önemine inanan kişiler tarafından kurulduğunu vurguladı. Seitschek şöyle konuştu: 1956 yılında EOQ, birkaç vizyon sahibi insanın girişimleriyle ortaya çıktı ve bu insanlar, insan hayatının zenginliğinde kalitenin ne kadar önemli olduğuna inanan insanlardı. O günden bu yana EOQ büyüdü, gelişti ve binlerce profesyoneli, özellikle kaliteye ve bu deneyimlerini paylaşmaya ve farklı kültürel çeşitlilik içerisinde çözümler bulmaya kendini adamış kişileri kendine çekti. Bu hem Avrupa da hem de dünyanın bütün ülkelerinde aynı şekilde gelişti. Çünkü EOQ; kurulduğu günden bu yana Avrupa nın gelişimi ve ilerlemesini hedefleyen, kalite ve değişim yönetimi tekniklerini en geniş kapsamda uygulayan, yeni kavram ve tekniklerin ortaya çıkmasında önemli katkılar sağlayan, işletmelerin ve kuruluşların gelişmesinde kilit bir role sahip bir kuruluştur. EOQ'nun misyonu, kalite yoluyla, Avrupa Topluluğunun ağ faaliyetlerini kalitenin en geniş anlamıyla kolaylaştırarak, insanların niteliklerini artırarak ve organizasyonları dönüştürerek kalitenin en geniş anlamını yaratmaktır. Bugün vizyonumuz, artık Avrupa nın önde gelen kalite sunucularından biri haline gelmiştir. Biz bu vizyona Avrupa Kalite Teşkilatı'nın adının mükemmeliyet, yenilikçilik,

17 dürüstlük ve göze çarpan kalite ve hizmetle beraber anılması ile ulaşmak istiyoruz. Biliyorsunuz, bugünlerde bütün dünya ciddi bir mali ve ekonomik kriz içerisinde. Hepimiz için çok zorlu günler; ama bilmeliyiz ki bazen kriz durumları özellikle yenilikçi ve yaratıcı eylemlere geçmek konusunda bir fırsat oluşturacaktır. Genellikle biz değişimleri belli bir gecikmeyle hissederiz. Bizim burada yapmamız gereken şey ne görmeyi umduğumuzu ortaya çıkarmak; bunu görmek istiyoruz. Bu şekilde birtakım tarifler peşindeyiz. Deneyimlerimizi de kullanarak geçmişte işimize yarayan birkaç tane yöntemin de peşindeyiz; ama değişiklikler, özellikle teknoloji, çevre ve toplum arasında gördüğümüz değişiklikler bugün oldukça radikal değişiklikler olarak karşımıza çıkıyor. Acaba bugünkü zorluklara, bugünkü meydan okumalara yönetim sistemleri doğru ve güncel cevaplar verebiliyor mu? Aynı zamanda bilgi yönetimi yaklaşımı acaba şirketlerin ihtiyaç duyduğu istikrarı, bir çevre görevini yerine getirebiliyor mu? Bu noktada bu risk faktörlerini değiştirecek araçlar, bu belli stratejileri, hedefleri ve süreçleri tanımlamak yolunda olmalı. Bunu yaparken de sürekli gelişmeyi sağlayacak bir performans değerlendirmesi olması gerekiyor. Baktığımızda bu tür sürekli değişikliklerle şirketler küçük adımlarla ve eğitim dediğimiz çok önemli bir süreçte kendilerini geliştirmekte ve değişime hazırlıklı olmaktadırlar. Avrupa kıyas çalışmalarına baktığımızda şirketlerin % 70'inden fazlası kalite yönetiminin gelecekteki başarılarının önemli bir anahtarı olacağını düşünmekte. Yalnız bütün bu bahsettiğimiz güzel gelişmeler eğer yönetim ilkeleri doğru anlaşılmazsa ve insanları da bu sürece dahil etmezseniz gerekli biçimde uygulanamaz. Burada insanların kabiliyetlerini şirketlerin organizasyonlarının yararına bir şekilde kullanmak gerekiyor. Burada eğitime, gelişmeye ve kendi personelini bir yere getirmek için yatırım yapmaktan bahsediyoruz. Aynı kıyas çalışmaları da, daha evvel de bahsettiğim gibi şunu söylüyor: Şirketiniz için en önemli üç risk ne? diye sorulduğunda ikinci risk olarak ekonomik durumun ardından nitelikli personel eksikliği gelmekte. Bu amaçla Avrupa Kalite Organizasyonu, nitelikli insanlar yoluyla kalitenin en geniş anlamında toplumları geliştirme amacındadır. Bunu da risk, kalite, çevre, sağlık, güvenlik, sosyal sorumluluk, kurumsal sorumluluk vs. konularında çalışmalar yaparak gerçekleştirmekte. Yetmiş binin üzerinde profesyonel bugün EOQ'nın uyumlaştırdığı yeterlilik gereklerini yerine getirmiş ve sertifikalarını almışlardır. Üye kuruluşlarımız, bizim profesyonel sertifikasyon eğitim faaliyetlerimizi yerine getirmekte ve bu şekilde entegre olmuş bir yönetim sistemini en üst seviyede profesyonel anlamda uygulamaktadırlar. Burada bahsettiğimiz beceriler, bilgi, profesyoneller tarafından şirketlerde kullanılmalıdır. Bu zor kriz zamanlarında yenilikçi ve keşifçi bir takım çözümler ortaya koymaktadır. Daha önce de bahsettiğim gibi birtakım gerçekler ve rakamlar, şirketlerin üzerinde çalıştığı yönetim sistemleri, sürekli eğitim ve nitelikli personelin gerekliliğini ortaya koyuyor. Bunlara sahip olunduğunda genel krizlerin üstesinde gelmek ve olumlu bir trendde gelişmeye devam etmek mümkün hale gelir ve bu çok daha kolay olur. Bir Türk atasözü der ki: Öğrenmenin tek bir yolu yoktur. Aslında bu sözün arkasında yatan değeri anlamamız gerekir. Şöyle bir sonuç çıkarılabilir: Tek yeterli ve motive personel, şirketin performansı ve dönüşümü için çalıştığında, bunu yenilikçi ve yaratıcı bir anlamda yapabilir. Toplum içinde değerli olan tek şey, kişinin ihtiyaçlarına yönelik bir kalkınma fırsatı yaratabilmektir der Albert Einstein. Sözlerime son verirken yardım edin diyerek bitirmek istiyorum. Küçük iki sözcük, kısa bir cümle; ama gerçekten çok fazla anlama sahip. Bir kere kendinize yardım etmeniz gerekiyor. Bu şekilde başkalarına da yardım 17

18 Dünyada bugün toplam kalite yönetim felsefesinden yola çıkarak oluşturulan farklı modeller ve uygulamalar kalite seviyesini artırmak için önemli bir rol üstlenmektedir. Kurumların ve organizasyonların kalite maliyet ve hız doğrultusunda rekabet gücü elde etmelerinde toplam kalite yönetiminin önemli bir işleve sahip olduğu artık tüm kesimlerce kabul görmektedir. Çağımızın yönetim anlayışı kamusal hizmetlerin, toplumsal refahı maksimizasyonu bağlamında ele alınıp irdelenmesi gereğini de ortaya koymaktadır. Bizler de kamu yöneticileri olarak idarenin itibarının insana sunduğu kaliteli hizmetle artacağına inanan bir çağda yaşadığımızı belirtmek istiyorum ve bu bütün hareketlerimizi bu çerçevede içerisinde gerçekleştirmeye çalıştırdığımızı bilgilerinize sunuyorum. 18 edebilirsiniz. Bugün burada olan herkes kendi yolunda giderken başkalarına yardımcı olmalıdır. Ailenize ve çevrenize yardımcı olmanız lazım. Aynı zamanda içinde bulunduğunuz dünyadan anlam çıkarmanız lazım. Özellikle anlam ve mantık ortadan kaybolduğunda problemlerin çözümü konusunda yardımcı olmanız lazım. Yenilik ve keşifle ve motive olmuş ve yardımcı olmuş bir eyleme ilgisiz kalmamak konusunda yardımcı olmanız lazım. Evet, bu şekilde hep beraber birbirimize yardımcı olalım ve bu şekilde daha iyi bir dünyada yaşayalım. Hepiniz bu güzel İzmir de yaşanacak 54. EOQ Kongresinin keyfini çıkarın. Yeni yaklaşımlardan bir şeyler öğrenin, çok iyi ağ oluşturma fırsatlarına katılın ve buradan giderken yanınızda şirketlerinizde, örgütlerinizde uygulayabileceğiniz çok iyi sonuçları götürün. Açılış Konuşmalarında yer alan İzmir Valisi Cahit Kıraç da günümüzde değişim sürecinin hızlandığını vurguladı. Kıraç konuşmasına şöyle devam etti: Bu süreç, bireysel ve toplumsal taleplerde değişimi hızlandırmakta ve gözlemlenebilir hale getirmektedir. Değişen talepler, yönetimin hem çalışanlarının modernize edilmesini, hem de insanların değişen beklentilere uygun olarak yeni mal ve hizmet sunumlarının geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu anlayışın temelini, toplam kalite yönetimi oluşturmaktadır. Bu doğrultuda İzmir de başta eğitim, sağlık, sosyal hizmetler ve güvenlik alanları olmak üzere birçok alanda hizmetleri etkin, verimli, ekonomik ve kaliteli olarak sunma adına düzenlemeler yapıyoruz. Bu anlayışla hareket eden Valiliğimiz, İzmir Kalkınma Ajansının, sosyal kalkınma mali destek programlarından sağladığı mali destekle kamuda sürdürülebilir mükemmeliyetlik projesi çalışmalarını başlatmış ve halen devam ettirmektedir. Amacımız, İzmir deki tüm kamu kurumlarında toplam kalite yönetimi anlayışı çerçevesinde müşteri, çalışan ve toplum memnuniyetinin politika ve stratejilerinin kaynakların ve süreçlerin etkin bir liderlik yaklaşımı ile yönlendirilmesini, kurumların mükemmel iş ve hizmet çıktıları elde ederek bu süreçlerin tüm kamu kurumları tarafından benimsenmesini sağlamaktadır. Proje ile sürdürülebilir sosyoekonomik kalkınmanın desteklenmesi, bilgi toplumuna dönüşüm sürecinin hızlandırılması, insan kaynaklarının ve sosyal sermayenin geliştirilmesi, kamuda hizmet kalitesinin iyileştirilmesi hedeflenmektedir. Kapsam olarak öncelikle eğitim, sağlık, sosyal hizmetler ve güvenlik alanları belirlenmiş ve bu alanlar başta olmak üzere birçok alanda hizmetlerin etkin, verimli, ekonomik ve kaliteli olarak sunulması çalışması bizzat tarafımdan takip edilmektedir. İzmir deki bütün kamu kuruluşları ve mali idarelerin bu kapsam içerisinde belli bir sürede bu etkinliğe dahil edileceğini de bilgilerinize sunmak istiyorum. Bu çalışmanın yaygınlaştırılarak tüm kamu kurum ve kuruluşlarında uygulanmasını, kamu hizmetlerindeki üretimi ve en kısa yoldan en etkili biçimde sunumunun kaçınılmaz bir unsur olarak gördüğümüzü ifade ediyorum. Kurumların hem kendileri, hem de hizmet sundukları kesim için en iyiyi ve en kaliteliyi arayarak kendilerini geliştirmeleri gerektiğine de ayrıca inanmaktayım. Bu kongrede tartışılacak konuların dile getirilecek görüş, öneri ve bek-

19 lentilerin önemli olduğunu da değerlendiriyoruz. dedi. Kongrenin gerçekleştirildiği İzmir kenti ile ilgili bilgi de veren Kıraç, İzmir, modernlik ile tarihin ve çok çeşitli gelenek ve kültürlerin bir arada, uyum içerisinde varlığını sürdürdüğü nadir dünya şehirlerinden birisidir. Bu harikulade şehir, Türkiye nin siyasî dinamizmi, ekonomik gücü ve kültürel çoğunluğu açısından da daima kilit rol oynaya gelmiş bir şehirdir. İki gün boyunca, iki ana oturum ve yirmi dört paralel oturumla dünyanın en ünlü kalite uzmanlarının kalite alanındaki birikimlerinin, en yeni gelişmelerin, en yeni fikirlerin paylaşıldığı bir platform olan Kongrede Yönetim Sistemlerinin Entegrasyonu, İnovasyon ve Kalite, Yazılım Ka- İzmir deki tüm sorumlular olarak İzmir i yaşam kalitesi yüksek bir dünya kenti yapmak için planlamalar yapıyor, projeler uygulamaya çalışıyoruz. İzmir in önümüzdeki yıllarda dünya ekonomik arenasının önemli aktörlerinden biri olacağına, önümüzdeki yıllarda İzmir in adını daha çok duyacağınıza inanmaktayız. dedi. için son derece önemli. şeklinde konuştu. Açılış Oturumunda ABD den Juran Estitüsü Başkanı Joseph A. De Feo tarafından Girişimi Canlandır, Dünya Klası Ol, İngiltere den Access to Excellence Yöneticisi Steve Unwin tarafından Zamanda Yolculuk ve Kaliteli Düşünmek, IQNET Başkanı Michael Drechsel tarafından Yönetim Sistemleri Belgelendirmesinde Bizi Bekleyen Zorluklar başlıklı sunumlar yapıldı. Başkanlığını TSE mizin yaptığı, dünyanın en önemli kalite uzmanlarının bir araya gelmiş olduğu bu kongrenin en büyük temennimiz verimli bir şekilde geçmesi, başarılı bir şekilde geçmesi, faydalı diyalogların olması ve deklarasyonların yayınlanmasıdır. Bölgemizde 16 organize sanayi bölgesi bulunmakta. Bir Petrokimya Özel Sanayi Endüstri Merkezimiz bulunmakta ve Türkiye konteyner ihracatının % 55 i İzmir den yapılmakta. Sanayimiz çevredeki diğer illerle birlikte bir ihracat ve ithalat merkezi haline gelmiş durumda. Kentimizde bulunan sekiz üniversite ile ve yetişmiş insan faktörü ile, etmenleri ile yaklaşık 300 gün güneşli bir hava ile, her türlü alt yapısı ile yatırım ortamı için son derece avantajlı bir bölge olarak ülkenin güzide kentlerinin başında gelmektedir. Bu açıdan böyle bir kongrede ev sahipliği yapmak bizim Açılış Ana Oturumunda başkanlık yapan Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Ender Yorgancılar ise Kalite çok değerli konuşmacıların da ifade ettiği gibi bir yaşam şekli olup, insan yaşamının her kesiminde, her evresinde bir sistem dahilinde daha iyiye nasıl ulaşabiliriz noktasında devreye girmektedir. Kalitenin emek harcanmadan olmayacağını, kısa vadede değil de, uzun vadede mutlaka geri dönüşümünün mümkün olacağını, geçici değil kalıcılığın esas oluşturduğunu bildiğimiz noktada ancak başarıya ulaşabiliriz. Bu sebepten bugünkü küresel piya- saların olmazsa olmazı, kaliteli üretim ve kaliteli tüketimdir. Aradığımız her malda, satacağımız her malda fiyattan önce sorulan ilk soru artık kalite olmuştur. litesi, Risk Yönetimi, Farklı Kalite Yaklaşımları, Yaşam Kalitesi, Sağlık Sektöründe Kalite, Tranformasyon Çağında Değişen Kültürler ve Değerler: Öğrenen Organizasyonlar, Kamu Sektöründe Kalite, Müşteri Şikayetleri Yönetimi, İnşaat Sektöründe Kalite, Standardizasyon Belgelendirme ve Akreditasyonda Kalite gibi başlıklarda oturumlar gerçekleştirildi. Kapanış oturumunda ise Prof. Dr. Hasan Rıza Güven Üniversite Öğretiminde Kalite, Dennis Arter Her Şeyin Geleceği ve Hayati Öztürk Değişim İçin Kalite-Kalite İçin Değişim başlıklı sunumlarla geleceğe ışık tuttular. Kongrenin kapanış konuşmalarını da TSE ve EOQ Başkanları yaptı. TSE Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil şöyle konuştu: Geleceğe Miras: Kalite temasıyla düzenlediğimiz 54. Avrupa Kalite Kongresi, 2 gün boyunca, iki ana oturum ve yirmi dört paralel oturumla dünyanın çeşitli ülkelerinden üst düzey kalite uzmanlarının kalite alanındaki birikimlerini, en yeni gelişmeleri, en yeni fikirleri bizlerle pay- 19

20 54. Avrupa Kalite Kongresi Sosyal Faaliyetler Efes Turu 20 Kuşadası Limanından Mehteran Takımı Eşliğinde Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı a Yürüyüş Kervansaray da Hoşgeldin Kokteyli Gala Yemeği Gala Yemeğinden Görüntüler

21 laştığı bir platform oldu. Türkiye ve Türk Standardları Enstitüsü, ülkemizdeki ilk Avrupa Kalite Kongresi ni 2001 yılında İstanbul da düzenledi. Dünyanın 60 farklı ülkesinden yaklaşık 1100 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen bu Kongre, EOQ Tarihinin En Başarılı Kongresi olarak kayıtlara geçti yılında Antalya da ev sahipliği yaptığımız, 50 yi aşkın ülkeden 800 katılımcının katıldığı Kongre de yine kayıtlarda en başarılı kongrelerden birisi olarak yer almıştı. Bu kongrenin de tarihe iz bırakacağına inanıyorum. Bambaşka ülkelerden, bambaşka kültürlerden gelen, büyük bir inançla, büyük bir birikimle yol alan siz değerli kalite yolcularına, cennet ülkemizde, güzel İzmir imizde üçüncü kez ev sahipliği yapmaktan büyük bir onur ve mutluluk duyduk. Başarılı ve verimli bir kongre geçirdiğimize inanıyorum. Kalite bir yaşam felsefesi, Kalite sonsuza kadar sürecek bir yolculuk demiştik başlarken... Kalite çok değerli insan yaşamı için Çünkü kaliteyle değer kattığımız, kalıcı kıldığımız çalışma ve uygulamalar bizi sürdürülebilir kılıyor. Bugünün değil yarının da değerleri oluyor. Sadece bugün için değil yarın için de çalışmak, gelecek nesillere değerlerimizi aktarmak, onlara tutkuyla sahip çıkabilecekleri miraslar bırakmak, kaliteyle mümkün olacaktır. W. Shakespeare, Hiçbir miras doğruluk kadar zengin değildir der. Ben bu değerli sözlere şunu eklemek isterim, dünyanın, insanlığın geleceği için Hiç bir miras kalite kadar değerli olmayacaktır. Bizler, geçmiş nesillerden bize bırakılan kültürel, sosyal, teknolojik ve ekonomik tüm mirasların üzerine bir yenisini, Kaliteyi eklemek zorundayız. Çünkü, gerçekten kalite gelecek nesillere bırakılabilecek en iyi miras. Hayatımızın her aşamasında kaliteli hizmet ve ürünleri sağlayacak süreçler oluşturmak, bu süreçlerin de sürekli iyileştirme ile desteklenmesi bizi daima en iyiye, en doğruya, en yükseğe taşıyacaktır. Kriz dönemleri daha kolay atlatılabilecek, geleceğe güvenle bakılabilecektir. Kalite, geçmişi bugüne ve yarına bağlayan en sağlam köprü olacaktır. Bu sayede her nesil kendinden bir sonra gelen nesle daha kaliteli yaşam ortamlarına sahip olma imkânını bırakacaktır. Bilgi çağındayız Etrafımızdaki her şey baş döndürücü bir hızla değişiyor. Bilgi çağında başarının tek teminatı sürekli öğrenmek ve gelişmektir. Yeni bilgiler elde edildikçe birikim artar. Birikim arttıkça gelişmeler ve yenilikler açısından fikir üretilir. Bilgi güçtür! Ama izlemediğimiz, ölçmediğimiz bilgiyi yönetemeyiz ve o zaman bilginin gücünden de faydalanamayız. Bilginin gücünden yararlanarak, yeni ve sonuç odaklı yaklaşımlarla, kurumları karşılaşabilecekleri olumsuzluklara karşı hazırlıklı hale getirmek, iyileştirme yolculuğunun hedefidir. Aydınlıklara bilginin gücüyle erişilir. Ve yeni bilgilere ulaşmak için tecrübelerin alt yapısı gerekir. Büyükhelvacıgil, kalite dostlarımızı ülkemizde bu kongre nedeniyle üçüncü kez ağırladığımız için çok mutluyuz. diyerek konuşmasını tamamladı. EOQ Başkanı Victor Seitschek ise 54. EOQ Kongresi artık sona eriyor. Kongre boyunca pek çok enteresan ve kıymetli sunumları dinledikten sonra, İzmir in güzel ve tarihi Efes ini ziyaret ettikten sonra artık kongremizin sloganı konusunda çok daha ikna olmuş hissediyorum kendimi. Geleceğe Miras Kalite. Bu ger- 21