TARSUS GEÇ ROMA SERAMİĞİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TARSUS GEÇ ROMA SERAMİĞİ"

Transkript

1 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARKEOLOJİ (KLASİK ARKEOLOJİ) ANABİLİM DALI TARSUS GEÇ ROMA SERAMİĞİ Doktora Tezi Işık Adak Adıbelli Ankara

2 İÇİNDEKİLER... i ÖNSÖZ...iii NOTLAR... v A GİRİŞ... 1 B CUMHURİYET ALANI KAZILARI C TARSUS TA BULUNAN KIRMIZI ASTARLI GEÇ ROMA SERAMİKLERİ.. 16 C.I AFRİKA KIRMIZI ASTARLILARI C.I.A AFRİKA KIRMIZI ASTARLILARI HAKKINDA GENEL BİLGİ C.I.A.1 Kil ve Astar Özellikleri C.I.A.2 Üretim Teknikleri C.I.A.3 Kap Biçimlerinin Gelişimi C.I.A.4 Süsleme C.I.B TARSUS TA BULUNAN AFRİKA KIRMIZI ASTARLILARI C.I.B.1 FORM 1 (Hayes 16) C.I.B.2 FORM 2 (Hayes 32) C.I.B.3 FORM 3 (Hayes 45) C.I.B.4 FORM 4 (Hayes 50) C.I.B.5 FORM 5 (Hayes 57) C.I.B.6 FORM 6 (Hayes 58) C.I.B.7 FORM 7 (Hayes 59) C.I.B.8 FORM 8 (Hayes 61) C.I.B.9 FORM 9 (Hayes 67) C.I.B.10 FORM 10 (Hayes 72-73,76) C.I.B.11 FORM 11 (Hayes 87) C.I.B.12 FORM 12 ( Hayes 91) C.I.B.13 FORM 13 (Hayes 93) C.I.B.14 FORM 14 (Hayes 96) C.I.B.15 FORM 15 (Hayes 97) C.I.B.16 FORM 16 (Hayes 99) C.I.B.17 FORM 17 (Hayes 104) C.I.B.18 FORM 18 (Hayes 105) C.I.B.19 FORM 19 (Hayes 90/ 105) C.I.B.20 FORM 20 (Hayes 107) C.I.B.21 FORM 21 (Hayes 108) C.I.B.22 FORM 22 (Hayes 109) C.I.C DEĞERLENDİRME C.II PHOKAİA KIRMIZI ASTARLILARI C.II.A PHOKAİA KIRMIZI ASTARLILARI HAKKINDA GENEL BİLGİ C.II.A.1 Astar ve Kil Özellikleri C.II.A.2 Üretim Teknikleri C.II.A.3 Kap biçimlerinin gelişimi C.II.A.4 Süsleme C.II.B TARSUS TA BULUNAN PHOKAİA KIRMIZI ASTARLILARI C.II.B.1 Form 1 (Hayes 1) C.II.B.2 Form 2 (Hayes 2) C.II.B.3 Form 3 (Hayes 3) C.II.B.4 Form 4 (Hayes 4) C.II.B.5 Form 5 (Hayes 5)

3 C.II.B.6 Form 6 (Hayes 8) C.II.B.7 Form 7 (Hayes 10) C.II.B.8 Süslemeli Parçalar C.II.C DEĞERLENDİRME C.III KIBRIS KIRMIZI ASTARLILARI C.III.A KIBRIS KIRMIZI ASTARLILARI HAKKINDA GENEL BİLGİ C.III.A.1 Astar ve Kil Özellikleri C.III.A.2 Üretim Teknikleri C.III.A.3 Kap Biçimlerinin Gelişimi C.III.A.4 Süsleme C.III.B TARSUS TA BULUNAN KIBRIS KIRMIZI ASTARLILARI C.III.B.1 Form 1 (Hayes 1) C.III.B.2 Form 2 (Hayes 2) C.III.B.3 Form 3 (Hayes 7) C.III.B.4 Form 4 (Hayes 9) C.III.C DEĞERLENDİRME D KATALOG E SONUÇ F İNGİLİZCE TÜRKÇE ÖZET F.I ABSTRACT F.II ÖZET G BİBLİYOGRAFYA- KISALTMALAR H LEVHALAR LİSTESİ I LEVHALAR

4 ÖNSÖZ Uzun yıllar boyu fazla önemsenmeyen Geç Roma Dönemi ve içerdiği malzeme, üzerinde pek durulmayan, dolayısıyla çok az tanınan bir alandır. Anacak son yıllarda bu konuya ilginin arttığı ve dönemin çoğunlukla karanlıkta kalan yönlerinin araştırılmaya başlandığını görüyoruz. Özellikle Roma İmparatorluğu nun ikiye bölünmesinden sonra Batı Roma yıkılırken Doğu Romanın ayakta kalabilmesinin sebepleri halen tartışma konudur. Bu dönemlerin bütün çalkantılarına şahitlik eden, devrin sosyal ve kültürel izlerini üzerinde taşıyan pişmiş toprak malzeme arasında Tarsus ta bulunan Geç Roma Kırmızı Astarlı seramikleri tezimin konusunu oluşturmaktadır. Bu konuda tez danışmanlığımı üstlenen Prof. Dr. Cevdet BAYBURTLUOĞLU na teşvik ve tavsileri için şükranlarım sonsuzdur. Ayrıca kazı malzemesini veren ve bilimsel kaynaklara ulaşmam konusunda benden yardımlarını esirgemeyen Prof. Dr. Levent ZOROĞLU çalışmalarımda verdiği destekten dolayı Tarsus Müze Müdürü Kadir YANIK a çok teşekkür ederim. Tarsus taki Geç Roma Seramikleri üzerine görüşlerinden faydalanma imkanı bulduğum Dr. Philip KENRICK e ve Dr. Billur TEKKÖK e, İzmir Müze Müdürlüğü tarafından kazısı sürdürülen Simyrna Agorası ndaki malzemeyi incelememe izin veren İzmir Müze Müdürü Mehmet TAŞLIALAN a, Elaiussa Sebaste Kazısı Başkanı Prof. Dr. Eugenia Equini SCHNEİDER e ve Phokaia Kazısı Başkanı Prof. Dr. Ömer ÖZYİĞİT e gösterdikleri yakın ilgiden dolayı çok teşekkür ederim. 4

5 Çizimlerin hazırlanmasında büyük emeği geçen Asena KIZILARSLANOĞLU na ve çalışmam boyunca bana her konuda yardımcı olan eşim Hüseyin ADIBELLİ ye, ayrıca bilgisayar işlerinde yardımını gördüğüm Mehmet ÖZDEMİR e çok teşekkür ederim. Tarsus Cumhuriyet alanı Kazısı nın sponsorluğunu üstlenerek bizlere bu çalışma imkanı ve ortamını sağlamasının yanı sıra bilimsel araştırmalarımızda desteğini esirgemeyen Berdan Tarih ve Kültür Varlıklarını Koruma Vakfı na ayrıca kütüphane ve misafirhanesini kullanmama izin veren İstanbul - Alman Arkeoloji Enstitüsüne teşekkürü bir borç bilirim. Bunların dışında çalışmalarımda ilgisini ve desteğini gördüğüm bütün iş arkadaşlarıma ve kazı ekibi üyelerine özellikle Akbil BENGÜL ve Çiğdem TOSKAY- EVRİN e- de teşekkür etmek isterim. 5

6 A GİRİŞ Prehistorik devirlerden itibaren önemli bir yerleşim merkezi olan Tarsus, Roma yönetimi sırasında da gelişmeye devam ederek uzun yıllar boyunca Kilikia bölgesinin başkentliğini yapmıştır. Ancak Roma İmparatorluğunun zayıflaması ile birlikte 3. yüzyıldan sonra bölgede üst üste kaybedilen büyük savaşlar Tarsus a büyük zarar vermiş, şehir eski ihtişamını ve gücünü büyük ölçüde kaybetmiştir. Bu dönemden sonra bölgede ilk Müslüman-Arap akınlarının başladığı 7.yüzyıl ortalarına kadar yaşanan yaklaşık 500 yıllık süre Geç Roma veya Geç Antik Çağ olarak da kabul edilmektedir.yaşanan bu zaman dilimi içerisinde İmparatorluk 395 yılında Batı ve Doğu olarak ikiye ayrılmış, Batı Roma İmparatorluğu 476 da resmen son bulurken 1 Doğu Roma İmparatorluğu yaşamaya devam edebilmiştir. Ancak bu süreç içerisinde siyasal, askeri ve ekonomik şartların oluşturduğu güç dengelerinin oldukça değişken olması bu bölgeye dolayısıyla Tarsus a da yansımış, şehrin profili büyük ölçüde değişmiştir. Dönemin bütün olumsuzluklarına rağmen, canlılığını kısmen koruyan şehirde yerleşim, birkaç kesinti dışında sürekliliğini günümüze kadar devam ettirmiştir. Bugün dahi yerleşimin aynı yerde olması, Tarsus u yaşayan bir höyük haline getirmiştir. Öte yandan günümüz şehrinin antik yerleşimler üzerinde yaşamaya devam etmesi, hem antik çağdan beri süre gelen tahribatın yoğunlaşmasına sebep olmuş, hem de kent genelinde kapsamlı arkeolojik kazı ve araştırmaları imkansız hale getirmiştir. Bütün bunlara rağmen sınırlı alanlar içerisinde yapılabilen az sayıdaki çalışma yine de şehrin geçmişinden bazı kesitler elde etmemizi sağlamıştır. 1 Grant 2000, 17. 6

7 Son yıllarda bu duruma en iyi örnek Cumhuriyet Alanı olmuştur. Burada, 1993 yılında dönemin belediyesi tarafından katlı otopark inşa etmek amacıyla yapılan hafriyat sırasında toprak altında kalmış yerleşim tabakaları kepçe ve iş makineleriyle kazıldığından büyük oranda tahrip edilmiştir. Ancak Antik Caddenin ortaya çıkmasıyla çalışmalar durdurulmuş ve başlatılan kurtarma kazısı Prof. Dr. Levent ZOROĞLU nun da katılımı ile bugüne kadar bilimsel çerçevede devam ettirilmiştir. Bu çalışmalar sırasında kazılan Geç Antik Çağ kalıntılarının olduğu bölüm, Tarsus ta yapılan kazılarda ortaya çıkan ve bu dönemi belgeleyen en belirgin katmandır. Kültürel, siyasal ve ekonomik açıdan büyük çalkantıların yoğun olarak yaşandığı dönem pek çok yer de olduğu gibi Tarsus ta da hem verilerin yetersiz olması hem de dönem fazla ilgi çekmediği için çoğunlukla karanlıkta kalmıştır. Ancak Cumhuriyet Alanı kazılarında ortaya çıkan yeni veriler, konuyla ilgili bazı soruların da cevaplanması ihtiyacını doğurmuş, tabakalardaki yoğun tahribat ve karışıklık bir çok konuda soru işaretleri ve tartışmalar yaratmıştır. Ancak bu dönemlere ait tarihlenebilir bazı buluntu gurupları bizlere tabakalarla dönemler arasında bağlantı kurma imkanı sağlamıştır. Bunlar arasında en önemlilerden birisi de, çalışma konumu oluşturan Geç Roma Seramikleridir. Oldukça karışık ve bir çok noktası ile karanlıkta kalmış Geç Roma Döneminin Tarsus taki durumu, elimizdeki Geç Roma Kırmızı Astarlı seramiklerinin sunduğu veriler ışığında ele alınacaktır. Amaç Anadolu daki pek çok eski yerleşim yeri gibi yerli ve yabancı araştırmacıların ilgisini çeken Tarsus ta ilk arkeolojik kazılar 1930 lu yıllarda Gözlü Kule 7

8 Höyüğünde başlamıştır. Ancak burasının şehrin en erken yerleşimlerinin merkezi olan bir höyük olması, kazılar sonucu yapılan araştırma ve yayınların da daha çok prehistorik uygarlıklara yönelik olasını sağlamıştır. Bunların yanı sıra höyüğün üst tabakalarında yer alan ve son derece zayıf olan Geç Antik Çağa ait bulgular ise yüzeysel bir şekilde ele alınmıştır 2. Tarsus un Geç Roma Seramiklerini temsil eden ve Late Roman Red Wares başlığı altında yayınlanan kırmızı astarlı seramikleri de bunların arasında mevcut terminoloji ve bilgiler ışığında değerlendirilmiştir 3. Daha sonraki yıllarda yapılan Donuktaş kazılarında ise elde edilen veriler hem daha kısıtlıdır hem de yapılan yayın mevcut bilgileri güncelleyecek nitelikte değildir 4. Ancak Cumhuriyet Alanı kazılarında ortaya çıkan ve oldukça zengin bir buluntu gurubu oluşturan Geç Roma Seramikleri her iki kazıda da eksik kalan verileri sağlayacak ve konuyla ilgili bilgileri güncelleyecek niteliktedir. Ayrıca sözü geçen Tarsus malzemesi ilk defa geniş ve kapsamlı bir şekilde incelenerek değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmede ele geçen Geç Roma seramiklerinin üretim merkezlerinin tespiti, bu dönemde Tarsus ta üretim olup olmadığı, kapların oldukça tartışmalı olan üretim teknikleri gibi sorunların yanı sıra Cumhuriyet Alanındaki Geç Antik Çağ yerleşiminin durumu da elimizdeki malzeme ile mümkün olduğu kadar incelenecek, karşılaştırmalı değerlendirmeler yapılmıştır. Bunların dışında ortalama tarihleri ve üretim merkezleri sınıflandırılarak elde edilen istatistik sonuçlardan Geç Antik Çağ da Tarsus un ticari ilişkileri, ekonomik durumu, parçaların dönemsel azalma ve çoğalma oranlarına göre demografik değişimler üzerinde durulmuştur. Üstelik şehir içerisinde çeşitli sebeplerle yapılan sondaj kazılarından elde edilen 2 Goldman 1950, Jones 1950, , , pl , Baylan 2001, 58-67, bu yayında Geç Roma Kırmızı Astarlıları ele alınmamıştır. 8

9 bulgularla şehrin bu dönemdeki yerleşiminin durumunun kabaca tespitine çalışılmıştır. Materyal ve Metot Döneminin lüks üretimleri olarak nitelendirilebilecek bu malzeme, Tarsus ta, Cumhuriyet Alanı ndan başka Gözlü Kule ve Donuktaş kazılarında da ele geçmiştir. Ancak hem verilerin %95 i Cumhuriyet Alanı ndan geldiği, hem de 1997 yılından beri kazıda fiilen çalıştım için genel değerlendirme Cumhuriyet Alanı malzemesinden yola çıkılarak yapılmıştır. Elimizdeki parçaların değerlendirilmesi sırasında Hayes in Geç Roma seramiği üzerine 1972 ve 1980 yıllarında yaptığı genel incelemelerine dayalı tipoloji ve terminoloji Türkçeleştirilerek kullanılmıştır. Buna göre Afrikan Red Slip Ware: Afrika Kırmızı Astarlıları; Phocaean Red Slip Ware: Phokaia Kırmızı Astarlıları; Cypriot Red Slip Ware: Kıbrıs Kırmızı Astarlıları olarak Türkçe ye adapte edilmiştir. Bu ana başlıklar altında ayrılan parçaların oluşturduğu form guruplarının Tarsus örnekleri kronolojik sırayla birden başlayarak numaralandırılmış, alt tipleri için harfler kullanılmıştır. Hayes in bu formlara verdiği sıra numarası ayrıca belirtilmiştir. Literatürde tam karşılığı olmayan yeni kap biçimleri için ayrı form numarası, alt tiplere ise ayrıca harf verilmiştir. Malzemenin değerlendirilmesi sırasında Tarsus Cumhuriyet Alanı, Gözlü Kule Höyüğü ve Donuktaş kazısı buluntuları, ayrıca şehir içerisindeki kanal ve hafriyat kazılarından gelen bütün parçalar incelenmiş, üretim merkezlerine ve dönemlerine göre sınıflandırılmıştır. Tarsus ta özellikle bu dönemle ilgili stratigrafik veriler çok yetersiz olduğu için malzemenin tarihlendirilmesinde daha çok analoji yöntemi kullanılmıştır. 9

10 Malzemenin teşhis ve sınıflandırmasında ulaşabildiğim yayınların yanı sıra Cumhuriyet Alanı malzemesini görmeye gelen Dr. Philip Kenrick in ve Doç. Dr. Billur Tekkök un görüş ve tavsiyelerinden faydalanma imkanım olmuştur. Karşılaştırmalı değerlendirmelerde yayını yapılmış kazıların buluntularının yanı sıra henüz yayınlanmamış Kelenderis, Elaiussa Sebaste, Mersin Pompeipolis kazıları gibi Kilikia bölgesindeki merkezlerin aynı döneme ait malzemesi incelenmiştir. Bunların dışında Phokaia Kırmızı Astarlıları için Smyrna Agorası buluntuları incelenmiş ve Phokaia Kazısı Başkanı Prof. Dr. Ömer Özyiğit ile özel olarak görüşülmüş, Phokaia dan çıkan örneklere ait fotoğraflar ve örnekler incelenmiş, elimizdeki parçalarla karşılaştırılmıştır. Ele aldığımız malzeme her ne kadar döneminin lüks kullanımları arasında sayılsa da daha çok seri üretim malları niteliğindedir ve oldukça karakteristik özelliklere sahip ana formlardan oluşmaktadırlar. Bu sebeple özellikle kalabalık guruplar oluşturan formlarda kataloğa bütün parçalar alınmamış, mevcut formlara ait, bu formların özelliklerini ve varsa gelişimlerini gösteren örnekler seçilmiştir. İstatistik değerlendirmede ise bütün parçalar önce ana guruplarına, sonra da formlarına ve dönemlerine göre alt tiplerine ayrılarak sınıflandırılmıştır. Tarsus taki buluntu merkezleri arasındaki karşılaştırmalar ise daha çok Gözlü Kule ve Cumhuriyet Alanı arasında yapılmıştır. Katalog bilgileri verilirken parçaların ait oldukları sınıf ve forma göre başlıklar altında toplamıştır. Parçaların kazı envanter numarası, durumu belirtildikten sonra astar ve kil renkleri, özellikleri, varsa süslemesi tarif edilmiştir. Renkleri tanımlamak için C.E.C renk kataloğu kullanılmıştır. Son olarak literatür verilmiştir. 10

11 Parçaların çizimlerinde tam profil vermeyen örneklerin sadece kesitleri verilmiş ve sağda gösterilmiştir, tam profil veya parçanın form özelliklerini veren örnekler ise çift taraflı çizilmiş, bunlarda da profil solda, kesit sağda gösterilmiştir. 11

12 B CUMHURİYET ALANI KAZILARI 5 Günümüzde halen Antik yerleşimin üzerinde yaşamaya devam eden Tarsus ta farklı zamanlarda üç ayrı bölgesinde kısmi kazılar yapılmıştır. Bunların ilki şehrin en eski yerleşimlerinin tespit edildiği Gözlü Kule Höyüğü nde ve yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Hetty Goldman başkanlığınlığında yürütülen kazıların Helenistik ve Roma dönemine ait seramikleri F.F. Jones tarafından yayınlanmıştır 6. Kazılarda ele geçen Geç Roma seramikleri de bu bölümde Late Roman Red Wares başlığı altında incelenmiştir. Höyükteki yoğun tahribat sebebi ile stratigrafik verilerden yoksun olan malzeme daha çok Waagé nin tipolojisi ve kronolojisi kullanılarak sınıflandırılmışlardır. Şehirdeki ikinci çalışma ise bugün Donuktaş olarak bilinen monumental Roma tapınağında yapılmış yılları arasında sürdürülen kazılarda daha çok yapının işlevine ve inşa tarihine yönelik araştırmalara ağırlık verilmiş yılında yayınlanan seramikleri ise oldukça az miktarda ve yüzeysel bir şekilde ele alınmıştır. Yayınlanan Geç Roma malzemesi arasında bulunmayan Geç Roma Kırmızı Astarlılarının kazı malzemesi arasında olduğu tespit edilmiştir. Sayıları ancak 15 i bulan bu parçalarda stratigrafik verilerden yoksundur ve döküntü malzeme içerisinden gelmişlerdir 7. Kazısı 1994 yılında başlamış olan Cumhuriyet Alanı ise özellikle Antik Tarsus şehrinin Roma ve Geç Roma dönemlerinde yerleşimin yoğunlaştığı bir bölge olması sebebi ile adı geçen dönemlere ait önemli verilerin kaynağı olmuştur. Bu 5 Cumhuriyet Alnı ile ilgili bilgiler verilen kaynakların yanı sıra Prof. Dr. Levent Zoroğlu 6 Golman Tarsus Müzesi depolarında bulunan Donuktaş Kazısı malzemelerinisini incelememe izin veren Prof. Dr. Nezahat Baydur a burada teşekkür etmek isterim. 12

13 veriler arasında Roma döneminin karakteristik lüks kaplarından sigillatalar ve Geç Roma çanak çömlekleri de bizlere oldukça sağlıklı veriler sağlayacak miktarda ele geçmiştir. Bu sebeple Cumhuriyet Alanı Kazıları hakkında daha ayrıntılı bilgi vermek grekmektedir. Alan Tarsus şehir merkezinde bulunmaktadır ve yaklaşık 8 dönüm genişliğindir. Kazıda plankare sistemi uygulanmaktadır ve her plankare 10x10 m. boyutlarındadır. Antik Cadde, güney doğu ucunda yer alan 0 noktasına göre şehir yüzeyinden 5 metre derinliktedir 8 ve, kazı alanını iki bölgeye ayırmaktadır. I. Bölge; şehir yüzeyinden -2.5/-3 metre derinlikte ve caddenin kuzey doğusunda yer almaktadır. Küçük Teras veya A sektörü olarak da adlandırılan bu bölümde 4I-L; 5J-L; 6J-L; 7K-L ve 8L plankareleri bulunmaktadır. Kazı çalışmalarınn yoğunlaştığı bu bölümde bir stylobat ve gerisinde yine bu stylobatla ilişkili olabilecek Roma İmparatorluk dönemine ait iri blok taşlardan örülmüş duvarlar mevcuttur. Stoa veya ona benzer bir yapı kompleksine ait olabilecek bu duvarlar 9 yer yer tahrip edilmiş, bazı kısmlarına ise eklentiler yapılmıştır. Bu durum geç dönem yerleşimlerinin mevcut duvar ve temellerinin, ihtiyaç doğrultusunda çeşitli eklemeler ve çıkarmalar yaparak, defalarca kullanmasından kaynaklanmıştır. Birbirinin üzerine inşa edilen bu kalıntılar her kullanımda farklı boyutlarda taşların kullanılması sonucu bir bütünlük içinde olmayan farklı örğü sistemlerinin oluşturduğu gelişigüzel inşaa edilmiş duvarları ve oldukça karışık planları ile bir çok kullanım evresini işaret etmektedirler. Duvarların özensiz işçiliği ve bazı kısımlarda tuğla ve taşın birlikte kıllanılması sadece geç dönem yapı özellikleri taşımaktadır. Ancak bunlar tarihlendirme açısından belirgin dönemsel özellikler taşımamaktadır. 8 Zoroğlu 1995a, Zoroğlu 1995a, ; Zoroğlu 1995b,

14 Burada sadece ele geçen buluntulara bakarak yapıların 4. yüzyıldan Orta Çağa uzanan bir süreç içerisinde kullanıldıklarını söyleyebiliriz (bkz. levha 43). Ayrıca konutların caddenin kanalizasyon sistemine bağlanan çok sayıda atık su kanalı, çöp çukurları ve kuyuları da bir önceki katmana büyük ölçüde zarar vermiştir. Bu katmanlar arasında bir sonraki yapılaşmaya geçişi gösteren dolgu tabakalarında Geç Roma dönemine ait üç ayrı evre tespit edilmiştir. Bunların ilki, çoğunluğu 4. yüzyıl sonları 5. yüzyıl ortalarına tarihlenen malzemenin oluşturduğu tabakadır. İkincisi ise; 5. yüzyıl sonları ile 6.yüzyıl ortalarına tarihlenmektedir. Üçüncü katmansa yine 6. yüzyıl ortalarından, 7. yüzyıl ortalarına kadar tarihlenen malzeme içermektedir. Bunların dışında çöp çukurlarından yoğun olarak yüzyıllara ait sırlı ve kaba kap parçaları, kandiller ayrıca Emevi ve Abbasi sikkeleri gelmektedir. Daha aşağıda ve caddenin güney batısında yer alan II. Bölge ise yaklaşık 3.50/-5 metre derinliklerindedir ve Büyük Teras veya B sektörü olarak da adlandırılmıştır. Bu bölümde, 6H, 7H-I; 8H-J; 9H-J; 10H-J; 11H-J ve 12H-J plankareleri yer almaktadır 10 (bkz. levha 42). I. bölgeye göre yaklaşık 1 metre daha aşağıda kalan bu teras ise daha farklı bir görünüm içermektedir. Örneğin karşı tarafta cadde boyunca devam eden stylobat ve gerisindeki daha çok dükkan ve işlik olarak kullanılmış mekanlar bu tarafta yoktur. Caddenin güneybatı kıyısında, avlusu mozaik kaplı, kabaca yüzyıllara tarihlenen bir Roma evinin kalıntıları mevcuttur 11. Büyük oranda tahrip edilmiş olan bu ev aşağı yukarı cadde seviyesindedir. Yine Büyük Terasta 2003 sezonunda 8J ve 9J plankarelerinde yapılan kazı çalışmalarında Küçük Terastakine benzer kuyular, atık su kanalları ve üst üste binmiş duvar kalıntıları açığa çıkarılmıştır (bkz. levha 44). Burada farklı olarak, daha önceki kazı 10 Zoroğlu 1995 a , Zoroğlu Zoroğlu 1995b,

15 sezonlarında -özellikle I. Bölgede- dağınık ve karışık olarak gelen Geç Antik Çağ malzemesi, söz konusu açmaların ortasında ve sınırları çok net olmayan bir çöp tabakasından konteks halinde bulunmuştur 12. Tarihlenmesinde Geç Roma Kırmızı Astarlılarının belirleyici olduğu bu tabakadan, yoğun olarak 6. yüzyılın ikinci çeyreği ile 7. yüzyıl ortalarına verilebilecek malzeme gelmiştir. Fakat buluntular arasında bu döneme ait sikkelerin çok az sayıda oluşu dikkat çekicidir ve bu özel durum Küçük Teras 13 ve Gözlü Kule kazılarında da belirgindir 14. Kazı alanında bir başka ilginç nokta da, alanın batı sınırının hemen bitişiğinde yer alan 9H plankaresidir. Burada açılan sondajda iri blok taşlarla örülmüş oldukça büyük bir yapıya ait temel kalıntısı ortaya çıkarılmıştır. Ancak çok küçük bir kısmı görülen bu yapı kalıntısı ile ilgili fazla veri elde edilememiştir. 12 Bu tabakadan Kırmızı Astarlı Geç Roma Seramiklerinin yanı sıra bunlarla çağdaş, çok sayıda mutfak kabı, amphora..vb. pişmiş toprak malzeme ele geçmiştir. Tarsus Cumhuriyet Alanı mutfak kapları Çiğdem Toskay Evrin tarafından Doktora tezi olarak, amphoraları ise Doç Dr. Kaan Şenol tarafından yayına hazırlanmaktadır. Kendilerine, konularındaki izlenimlerini benimle paylaştıkları için teşekkür ederim. 13 Cumhuriyet Alanı sikkeleri için özellikle Dr. Tolga Tek tarafından hazırlanan yayınlanmamış sikke raporları kullanılmıştır. Verdiği bilgiler için kendisine teşekkür ederim. 14 Goldman 1950,

16 C TARSUS TA BULUNAN KIRMIZI ASTARLI GEÇ ROMA SERAMİKLERİ Roma seramik sanatının simgesi haline gelen terra-sigillatalar İmparatorluk genelinde kırmız astarlı kapların gelenekselleşmesini sağlamıştır. Uzun yıllar boyu devam eden bu geleneğin yansımaları Geç Antik Çağda da devam etmiştir. Ancak değişen ekonomik ve siyasi şartlar sonucu bazı atölyelerde üretim kesilirken farklı bölgelerde yeni üretim merkezleri ön plana çıkmaya başlamıştır. Doğudaki önemli merkezlerden biri olan Tarsus un da Doğu Sigillataları A gurubu için bir üretim merkezi olduğu düşünülmektedir 15. Burada 2. yüzyıl ortalarına kadar yoğun olarak bulunan kapların 2. yüzyıl sonlarından itibaren görülmemesi olası üretimin kesildiğini göstermektedir. Bu dönemden sonra kullanımı devam eden kırmızı astarlı kaplar sigillataların ardılları olan Geç Roma Seramikleridir. Tarsus ta farklı zamanlarda yapılan Gözlü Kule, Donuktaş, Cumhuriyet Alanı kazılarında ve şehrin değişik bölgelerinde çeşitli sebeplerle kazılan sondajlarda ele geçen Geç Roma Seramikleri üç ana sınıfa ayrılmaktadır. Bunlar Afrika Kırmızı Astarlıları, Phokaia Kırmızı Astarlıları ve Kıbrıs Kırmızı Astarlılarıdır. Kapların Tarsus taki varlıkları 2. yüzyıl sonlarına verilen 16 sınırlı sayıdaki örnekle başlamıştır. Hem Cumhuriyet Alanı hem de Gözlü Kule Kazılarında ele geçen parçalar Afrika Form 1 e (Hayes16) aittir. Ancak kapların ithalatı ancak 4. yüzyıl itibari ile belirginleşmiştir diyebiliriz. 5. yüzyıl sonrasında ise Tarsus pazarında görülmeye başlayan Phokaia ve Kıbrıs Kırmızı Astarlıları ile hem kap sayısı artmış hemde çeşit 15 Jones 1950, 181; Zoroğlu 2003, Form 1 e (Hayes 16) ait örnekler. Tarihlendirme için bkz. Hayes 1972, 42; Waagé 1948, 54; Lamboglia 1958, 266 (F 3c); Salomonson 1968,

17 çoğalmıştır. Böylece her üç bölgeden gelen kapların ithalatı artan ve azalan değerlerle 7. yüzyılın ortalarına kadar devam etmiştir. Ayrıca biçimsel özellikleri ile saydığımız sınıflardaki bazı formlarla benzerlik gösteren ancak kil ve astar yapıları oldukça farklı özelliklere sahip olan çok az sayıda parça ele geçmiştir. Bu parçalar çoğunlukla birer örnekten oluşan numuneler niteliğindedir ve gurup oluşturan örnekler oldukça azdır. Bunlar arasında birbirleri arasında benzerlik gösteren ve bir gurup oluşturan parçaların sayısı ise 15 i geçmemektedir 17. 4% 1% Cumhuriyet Alanı Gözlü Kule Donuktaş 95% Grafik I: Gözlükule Cumhuriyet Alanı ve Donuktaş Geç Roma Kırmızı Astarlılarının birbirine oranı. Cumhuriyet Alanında bulunan ve pişmiş toprak malzeme içerisinde önemli bir gurup oluşturan kaplar yukarıdaki grafikte görüldüğü gibi yaklaşık 1900 ü geçen parça ile genel toplamın % 95 ine sahiptir. Gözlü Kule 74 parça ile %4, Donuktaş ve diğer merkezlerden ele geçen ve sayısı 20 yi geçmeyen küçük gurup ise %1 lik bir dilimi oluşturmaktadır. 17 Bunlar Afrika kaplarından Form 17 (Hayes 104) taklitleridir. 17

18 Aşağıda Tarsus ta tespit edilen ana atölyeler ve onlara ait kaplarla ilgili ayrıntılı bilgi verilmiştir. 18

19 C.I AFRİKA KIRMIZI ASTARLILARI C.I.A AFRİKA KIRMIZI ASTARLILARI HAKKINDA GENEL BİLGİ Doğu Akdeniz havzasında M.Ö. 2. yüzyıl ortalarında Doğu Sigillataları A gurubu ile moda olan kırmızı astarlı lüks kaplar, M.Ö. 1. yüzyıl başlarında batıda da yaygınlaşmıştır. Ancak bu kapların çıkış yeri olarak gösterilen doğuda, 1. yüzyıldan sonra bu kapların kalitesinde ve sayısında bir düşüş görülürken, Erken Roma form repertuarında da hiçbir gelişme gözlenmez. Biçim ve teknik açısından doğu atölyelerini aşmayı başaran batı üretim merkezleri, metal kaplardan adapte ettikleri form ve süslemeleri ile bu yeni ve daha çok tutan mallarla rakiplerinin önüne geçmeyi başarmıştır. Böylece bu dönemde moda olan yeni kap biçimleri, Doğu Sigillatalarının geç örneklerine adapte edilmiş ve geç dönem doğu sigillatalarını üreten merkezler artık batı atölyelerinin sevilen formlarının benzerlerini üretmeye başlamıştır. Bunu özellikle Doğu Sigillataları B veya Samian olarak isimlendirilen kaplarda görmek mümkündür 18. Batıda ise önceleri (Augustus ve Tiberius döneminde) İtalya atölyeleri söz sahibi iken M.S. 1. yüzyıl başlarında bayrağı Galia atölyeleri devralır. Batı Sigillataları Augustus döneminde bütün Akdeniz de yaygınken 1. yüzyıl sonlarına doğru sadece Batı Akdeniz, Adriyatik ve Ege pazarına hakimdir. Aynı dönemde üretim merkezleri yavaş yavaş Kuzey Afrika ya kaymaya başlar 19. Bu kapların yoğun buluntu merkezleri ve diğer kanıtlar kapların üretim merkezleri için, Afrika, Bizacena ve Numidia, yani günümüz Tunus ve Cezair in doğusunu içine alan bölgeyi 18 Hayes 1972, 8-12; Hayes 1972, Greene 1992,

20 işaret eder 20. Bu bölge içerisinde kaplar birkaç değişik atölyede, ama aynı yörede üretilmiş olmalıdır (Oudna, Raqqada, Sidi Aich, Sfax ve Gabes...gibi) 21. Üretime Batı Sigillatalarını taklitle başlayan Afrika atölyeleri zamanla kendi gelişim zincirini oluşturmuştur. 2. yüzyıldan itibaren endüstriyel ölçekte üretilen bu kaplar Hadrian ve Antoninus Pius dönemlerinde Batı Akdeniz pazarına egemenken, 3. yüzyılda Doğu Akdeniz e de el atar ve 4. yüzyılın ilk çeyreğine kadar bu bölgede bir tekel oluşturmayı başarır. Oysa ki Vandalların 429 da Afrika yı istila etmesi 22 bölgede siyasal dengelerin değişmesine ve sancılı bir dönem yaşanmasına sebep olmuş 23, ancak bölgenin ticari faaliyetleri kısa bir bocalamadan sonra eski canlılığına kavuşmuştur. 5. yüzyılın ikinci çeyreğinden sonra kısa bir kesintiye uğrayan kapların ihracatı 7. yüzyılın ortalarına kadar devam etmiştir 24. Kil ve astar kalitesi bakımından Terra Sigillatalarla denk olmayan bu kapların piyasayı ele geçirmesi ise tesadüf değildir. Asıl zenginlik kaynağı zirai ürünler olan Kuzey Afrika şehirlerinin önemli ve işlek ticaret yollarının üzerinde bulunmaları dağılımlarını oldukça kolaylaştırmıştır. Dolayısıyla Kırmızı Astarlı kaplar da bu ürünlerin ihracatı ile birlikte çoğunlukla bir yan ürün olarak pazarda yer bulmuştur. Bunu şarap ve zeytinyağı taşımacılığında kullanılan Afrika Amphoraları nın kırmızı astarlı kaplarla birlikte aynı batıklarda ve kazılarda bulunması da göstermektedir 25. Öte yandan merkeze (Roma ya) satış yapacak kadar yakın, ancak çalkantılarından etkilenmeyecek kadar uzak olan Kuzey Afrika şehirlerinde 3. yüzyılda Roma İmparatorluğunda başlayan genel gerileme ve dağılmanın etkileri pek görülmediğinden, Erken İmparatorluk döneminden kopuş bu 20 Hayes 1997, 59; Williams 1989, 38; Poblome 1999, Hayes 1972, Grant 2000, Schimidt 1936, , , Lepelley 1999, Elton 2003,

21 bölgede diğerlerine oranla çok daha yumuşak ve daha az belirgin olmuştur. Bu da Afrika daki klasik kentin birçok geleneğinin devamlılığını sağlamıştır. Yapımı ve tamiratı devam eden monumental kamu binaları 26 gibi Kırmızı Astarlı kap üretim geleneğini de bunların arasında sayabiliriz. Yaratıcı ama hala eski geleneğe bağlı Geç Roma kültürünün kalitesi ve canlılığını bu kaplarda görmek mümkündür. Zirai ürünlerin yanı sıra satılan bu mallar, bize dönemin ticari bağlantılarını göstermesi açısından da önemlidir ve bu kaplar bütün Akdeniz e, hatta İngiltere ve Rusya ya kadar ulaşmıştır 27. Bu kadar geniş yayılım alanı olan Afrika Kırmızı Astarlıları 19. yüzyılda Kuzey Afrika ya gelen diplomatlar tarafından ve antik dönemde ticaretin gelişmiş olduğu merkezlerden (İtalya, Sardunya, Mısır, Suriye ve Kıbrıs vd.) toplanıp Avrupa müze ve özel koleksiyonlarına taşınmaya başlamıştı. Çoğunlukla kaçak kazılar sonucu elde edildikleri için kaynağı bilinmeyen ve belli bir kontekse de sahip olmayan bu kaplar uzun süre yayınları yapılmadan koleksiyon amaçlı saklanmışlardır. Yapılan çok az sayıdaki yayında ise parçalar tek tek ve daha çok süslemeleri ön planda tutularak incelenmiştir. Bunlar arasında özellikle Geç dönem damga motifli kaplar süslemelerinden dolayı Hıristiyan sanatları araştırmacılarının dikkatini çekmiş, Roma ve Kartaca dan bir çok süslemeli parça yayınlanmasına 28 rağmen bu kapların birbirleriyle bağlantıları ortaya konulamamıştır. 19. yüzyılın sonları, 20. yüzyılın başlarında sadece batı Avrupa da toplanan örnekler bilinirken Atina Agorasında yapılan kazılarda çıkan parçaların Waagé tarafında incelerek sınıflandırmaya tabii tutulmasıyla kapların doğudaki uzantılarına 26 Lepelley 1999, Hayes 1972, , maps 19-30; Hayes 1980, 28 Dalton 1901; De Wall

22 da bir bakış yapılmıştır 29. Daha sonra Antiokheia kazılarında ortaya çıkan bol miktardaki buluntu doğudaki malzemeye geniş bir perspektif kazandırmış ve Waagé çok uzun yıllar boyunca kabul gören tipoloji ve kronolojisini kurmuştur. Bu kapların doğudaki dağılımları ve form çeşitliliği için Antiokheia buluntuları delillerin çoğunu sağlarken 30, 256 da Persler tarafından büyük bir yıkıma uğrayan Dura Europos, tahrip tabakalarının altında bize net bir terminus ante quem sağlar 31. Tarsus- Gözlü Kule 32 ve daha sonraki Atina Agorası 33 buluntuları bu çerçevede incelenmiştir. Batıda ise Salamonson 34, Lamboglia 35 ve Carandini 36 gibi araştırmacılar kendi form tiplerini ve adlarını kullanmışlardır. Lamboglia kapları 4 kısma ayrılmış, (Terra Sigillata Chiara A-D) ancak Afrika kapları ile çağdaş Galia üretimlerini ayırmada yanılgıya düşülmüştür. Bunlardan üç gurup (A, C ve D) Waagé nin kapları ile benzeşirken, B tipi daha çok Galia kaplarına yakınlık göstermektedir 37. Ancak Hayes in 1972 yılında hazırladığı ana çalışma içerisinde o güne kadar yapılan bütün çalışmalar ve sonuçları karşılaştırmalı olarak değerlendirilerek kaplar için gerekli kronolojik verileri değerlendirmiş ve günümüzde hala kabul gören tipolojisini kurmuştur 38. Yaptığı sınıflandırmaya göre 200 ana form belirlemiş ve kaplar 1. yüzyıldan Geç Antik Çağa uzanan bir zaman dilimi içerisine yerleştirilmiştir yılındaki çalışmasında ise sonraki on yıl içerisinde kayda alınan yeni veriler değerlendirilmiştir 40. Burada ilk yayındaki temel bilgilere sadık 29 Waagé, 1933, Waagé 1948, fig , Pl.,VII-X. 31 Cox 1949, Jones 1950, , fig. 163, B-H, fig. 164, A-D, fig.165, no. 812, 816, fig. 166, no. 820-A, fig Robinson Salomonson Lamboglia Carandini Hayes 1972, Hayes 1972, Hayes 1972, Hayes 1980,

23 kalınarak bunlara yeni buluntu merkezleri, bazı formlara yeni alt tipler ve ufak tefek kronolojik değişiklikler eklenmiştir. Bunların dışında bazı antik yerleşim merkezleri de kronolojik dayanaklar için belirleyicidir. Korinth 41, Knossos 42, Saraçhane (İstanbul) 43, Sagalassos 44, Anemurium 45, ayrıca Filistin bölgesinde Kudüs 46 ve Caesarea 47, Mısırda Abu Mena 48 İskenderiye 49 ve Kanaris 50, Libya da Kyrenaika bölgesinde Tokra 51, Tunus ta Kartaca 52 iyi tarihlenmiş gruplara sahiptir. C.I.A.1 Kil ve Astar Özellikleri Afrika Kırmızı Astarlı kapların killeri oldukça iri ve tanelidir. Renkleri kiremit kırmızısı veya turuncu tonları arasında değişiklik gösterir. En çok görülen katkı maddesi kireç ve kumdur. Fakat çoğunlukla ince zerrecikler halinde görülen kireç ve kum tancikleri, bazı durumlarda kilin iyi elenmemesi veya yıkanmaması nedenlerine bağlı olarak kalın taneciklidir. Bunlar da pişme sırasında ısının etkisi ile yüzeye çıktığından kap yüzeylerinde noktacıklar halinde deliklerin veya atmaların oluşmasına sebep olmuştur. Bunların dışında mika da rastlanılan katkı maddeleri arasındadır. Çoğunlukla kilin bir veya iki ton koyu rengindedir ve kilin daha inceltilmiş ve kaliteli halinden elde edilmiştir. Kalın sürüldüğü zaman daha parlak ve hamur 41 Hayes 1973a, 104, 118,122, fig. 4, no Adamsheck 1979, Slane 1990, Hayes 2001, 434, 438, 442, 443, fig. 2, no.49,fig. 4, no , fig. 6, no Hayes 1968, 208, fig. E, no ; Hayes 1992, 5,7. 44 Poblome 1999, Williams 1989, 38-45, fig Hayes 1985, , , fig ; Tushingham 1985, 62, Oleson 1994, 44-47, fig Hayes 1972, Rodziewicz 1976, 27-37, Pl Johnson 1981,9-10,46,50, , pl , no Hayes 1973b, Hayes 1976 a; Hayes 1978; Riley 1981; Machensen

24 rengine göre bir veya iki ton koyulaşırken, ince sürüldüğü durumlarda matlaşarak, renk tonları hamur rengine yaklaşır. Oldukça ince olduğu için gövdeye tamamen işleyen astar böylece kapla bütünleşir ve kabuklaşarak dökülme olmaz. Bunu özellikle Form 50 ye ait parçalarda görmek mümkündür. Katkı maddelerinin taneciklerinin astarı delmesi yüzeyde görülen en yaygın hasardır. Ancak kapları hafifçe perdahlayarak düzgün bir yüzey elde edilmiştir 53. Genel özellilerini bu şekilde tarif edebileceğimiz kapların kil ve astar özellikleri de üretildikleri uzun süreç içerisinde bazı değişikliklere uğramıştır. Dönemlerine, belki atölyelerine ve malın kalitesine göre geçirdikleri aşamaları aşağıda ki gibi tarif edebilmek mümkündür. 1. yüzyıldan 2. yüzyıl sonlarına kadar görülen en erken kil yapısı turuncumsu veya kiremit rengi ve iri tanelidir. Cidar orta kalınlıkta, hamur rengine yakın tonda astarlıdır. Katkı maddesi olarak mika, kuartz ve ince kireç zerrecikleri görülür. Kırığı kabadır. Yüzeyde noktacıklar halinde kabartılar vardır. Astar tüm yüzeyi kaplar, kaliteli, parlak veya yarı parlaktır. Erken örneklerde parlak astar daha çok görülür ve yüzeyde astar perdahlanırken oluşan ince izler belirgindir. Yüksek ısıda pişmiş bazı örneklerin astarlarının gevrekleşerek pul pul döküldüğü veya yüzeyde küçük kabarcıklar oluştuğu görülür yüzyıl başlarında ve ortalarında üretilmiş, çoğunlukla geniş çanaklardan oluşan bir seride astar daha kalın ve parlaktır. Kil biraz daha kabalaşarak parlak astarla kontrast oluşturur. İnce alet izleri yüzeyin düzeltilmiş olduğunu gösterir ve astar gevrektir. Bu parçalar başka bir atölyeyi işaret ederken, formlar eskilere 53 Hayes 1972, Salomonson 1968, ; Lamboglia 1958, 268, ;Camps 1955, 285; Holwerda 1936, no

25 yakındır. Bazı kap tipleri her iki atölye üretiminde de görülür yüzyıl sonlarından 3. yüzyıl ortalarına kadar görülen başka bir grupta ise kapların astarları daha da incelmiş ve donuklaşmıştır. Yüzey de buna bağlı olarak daha kabalaşmıştır yüzyıl ortalarında gelişmeye başlayan kaliteli kapların dokuları sigillatalarınkine benzer ve kırığı temizdir. Astar çoğunlukla çok incedir, yarı parlak veya mat bir görünüşü vardır ve kabın dokusuyla bütünleşmiş gibidir. Hatta bazen astarı, kabın düzeltilmiş kendi yüzeyinden ayırt etmek mümkün değildir. Bazı erken örneklerde kap tamamen astarlanmıştır. Ama çoğu örnekte astar içte ve dış kısmın üst tarafında görülür ve düzensiz bir hat halinde biter. Rengi portakalımsıdan pembemsi kiremit rengine dönmüştür. İçerisinde çok az kireç ve mika katkısı vardır. Cidar çok büyük ve geniş kaplarda bile incedir. Yüzey düzgündür, dışta kaide etrafında ince alet çizgileri, içte ise ince rötuş izleri görülür 57. Aynı dönemde üretilmiş olan Hayes Form 45 daha değişik bir yapıya sahiptir. Hamur yine incedir, fakat daha tanecikli bir yapısı vardır. Astar tüm yüzeyi kapladığı gibi parlaktır ve çoğunlukla benekli veya damarlı imajı yaratan dalgalı bir görünüşe sahiptir. Daha geç döneme ait kaplar (geç 3., erken 4. yüzyıl) daha yüksek ısıya maruz kaldığı için killeri ve yüzeyleri donuk kahve bir renk almıştır yüzyıldan 5. yüzyıl ortalarına kadar görülen serinin kapları bir öncekiler kadar kaliteli değildir ve cidar da kalınlaşmıştır (3-5 mm.). Kil biraz daha iri tanelidir ve kırılmaya daha az meyillidir. Astar biraz daha kalınlaşmıştır ve kabın sadece içinde, dış yüzeyin üst taraflarına uygulanmıştır ve mattır. Renk tonları kızıl, pembemsi kızıl, kızıl kahve veya hafif morumsu tonlardadır ve pişme ısısının 55 Hayes 1972, , F18, 28-33; Lamboglia 1958, 296, tip A; Salomonson 1968, 97 tip B. 56 Hayes 1972, 289, F 8, 9, 14, 16, 31, 44; Lamboglia 1958, 296, tip A; Salomonson 1968, 97 tip B. 57 Hayes 1972, 290; Waage 1948, 43; Carandini 1969, 56; Salomonson 1968, Hayes 1972, 290; Salomonson 1968, ; Cox 1949,

26 yüksekliğine göre değişiklik göstermektedir. Yüzey çoğunlukla düzgündür, ancak dibe doğru, erken serilerde olduğu gibi, çark izleri göze çarpar. Kenarları yassı ve eğimli küçük kaselerin kenar altlarında fırça izleri görülür yüzyılın sonundan 5. yüzyıla uzanan dönemde üretilmiş, daha kalitesiz ve kaba versiyonları olan kaplar da vardır; bunlar daha düşük ısıda pişirilmişlerdir. Renkleri turuncumsu kızıl, kiremit rengi ve pembemsi kiremit rengi tonlarındadır. Kil daha kalın taneli ve biraz kireç katkılıdır. Cidar orta kalınlıktadır (5-7mm.). Astar daha kalın olup, parlak veya yarı parlak görünüşlüdür ve yüzey düzeltilmiştir ve 5. yüzyılların daha kaba standart üretimleri erken kapların ardılları gibidir ve 4. yüzyıl başlarında görülmeye başlar. Ana fark ise, astarın dışta kabın tamamını kaplamamasıdır. Kil yapısı ince tanecikliden kalına doğru çeşitlilik gösterir. Erken örnekler genelde en kalitelileridir. Cidar önceleri orta kalınlıktayken, girerek kalınlaşır. Kalınlığı değişiklik gösteren astarın, erken örneklere göre parlaklığı azalır. Pişme ısısının yükselmesine bağlı olarak turuncumsu kızıl ve kiremit rengi tonlarından koyu kızıl tonlara geçiş gösterir ve erken 6. yüzyılda görülen bir seride de kaplar kalın, parlak, iyi perdahlanmış, gevrek ve kavlamaya yatkın astarlarıyla erken 3. yüzyıl kapları ile aynı yüzey görünüşüne sahiptirler. Bunlar ana serinin donuk yüzeyli kapları ile bir kontrast oluşturur. Bu kapların killeri daha kalın ve pişme ısıları daha düşüktür. Bu yüzden renkleri de daha açık tonlardadır (turuncumsu kiremit rengi, açık kiremit rengi ve açık kızıl kahve tonlarında). Kil içerisinde kireç katkısı belirgin olmasına karşın diğer katkı maddeleri çok azdır. Yüzey özenle düzeltilmiş, astar içte ve dışta 59 Hayes 1972, , F50, 52-53, 71; Waage 1948, 43, GRA; Jones 1950, 276, no. 812; Lamboglia 1963, 147; Salomonson 1968, Hayes 1972, 291, F 55-56, 62B, Salomonson 1969, 24-25; Lamboglia 1963, 204, F 57; Allais 1959, Hayes 1972, 291, F58 B, -61, 63-65, 67; Waagé 1948, ; Salomonson 1968, 124;Lamboglia 1958, 275, F. 9B; Lamboglia 1963, ; Camps 1955,

27 üst kısımlarda ince bir şekilde uygulanmış ve mattır. Bazen dip kısma astarla yatay veya çapraz çizgisel motif izlenimi uyandıran uygulama yapıldığı da olmuştur yüzyıl sonlarıyla 6. yüzyıl boyunca standart kapların iki versiyonu mevcuttur. ilki ince donuk astarlı, pütürlü yüzeyli ve 4. yüzyılda yaygın olan kaplarının basit bir devamı gibidir, 6.yüzyıl ve 7. yüzyıldaki bazı derin çanak formlarında görülür 63. İkinci versiyon daha yaygındır, astarı daha kalın, yarı parlak ve perdahlıdır. Erken Afrika üretimleri ile aşağı yukarı aynı görünümleri vardır. Kil kaba ve yoğun kireç katkılıdır. Rengi turuncumsu kızıl ile kiremit rengi arasında değişir. Bu kapların karakteristik özelliği, dış yüzeyin astarlanmadan kabaca düzeltilmesidir ki, bu da yüzeye pürüzlü bir görüntü verir. Bu durum küçük kaplarda çok yaygındır, büyük kapların altında ise alet izleri görülür. Bazı erken örnekler oldukça kalitelidir. Fakat geç örneklerde kalite düşer, astar özensizce uygulanır ve yüzey kabaca bırakılır. Cidar ise 12 mm.ye kadar kalınlaşmıştır. Bu seri 7. yüzyılın ikinci yarısında yok olur 64. Son olarak 7. yüzyılda görülen bir gurup basit çanakta değişik bir uygulama dikkat çekicidir. Oldukça kaba ve kalitesi düşük kil yapına sahip bu kapların iç kısımlarında oldukça ince ve mat olan astar üzerinde helezon oluşturacak şeklinde uygulanmış ince parlak çizgiler görülür 65. Kiremit rengi tonlarında olan bu çizgiler dekoratif amaçlı olarak daha kalın bir astarın olasılıkla ince bir fırça veya benzeri bir alet yardımı ile uygulanması ile oluşturulmuştur. 62 Hayes 1972, Hayes 1972, 292, F. 93, 107; Waagé 1948, 44-45, 49-50, GRB. 64 Hayes 1972, 292, F. 91, ; Williams 1989, 40-43; Lamboglia 1963, ; Johnson 1981,9. 65 Hayes 1972, 292, F. 109; Williams 1989, 43. Ayrıca Tarsus taki örnekler için bkz. resim 4. 27

28 C.I.A.2 Üretim Teknikleri Oldukça kalabalık bir form repertuarına sahip bu kapların biçimleri iki ana sınıfa ayrılmıştır. Bunlardan ilki kapalı diğeri açık kaplardan oluşmuştur. Kapalı kaplar, serinin erken formlarıdır. Bunlar çömlekçi çarkında çekildikten sonra yarı kuru haldeyken çok belirgin olmayan kaideleri oluşturulmuş ve üzerlerindeki rulet, barbotine veya aplik süsleme bu aşamada yapılmıştır. Astar daldırma yöntemi ile uygulanırken, kaplar kurumaya bırakılmıştır 66. Açık kaplara baktığımızda ise bu tip temel açıklamalar tüm üretimlerin özelliklerini yansıtmaz. Kapların bazıları diğerlerinden değişik yöntemlerde üretilmişlerdir. Bu kapların kalıpta mı, yoksa çarkta mı üretildikleri sorunu hala çözülebilmiş değildir. Kuzey Afrika atölyelerden kap üretiminde kullanıldığı kanıtlanmış kalıplar bulunamamıştır. Ancak Hayes bazı kabartmalı kap ve çanakların kalıpta üretilmiş olma ihtimali üzerinde durmaktadır. Hayes buna göre kabartmalı kaplar için hem iç kalıp hem de dış kalıp tekniğinin bir arada kullanıldığı varsayımı üzerinde durmaktadır. Buna göre gövde için bir kalıp, dip kısmı içinse ikinci bir kalıp kullanılmış olmalıdır. Bazı aplik süslü kaplarda da kalıbın süsleme yapılırken kaba destekleyici olarak kullanıldığını öne sürmekte ve bu serideki bazı dışa uzantılı ve keskin hatlı kenarları olan kaplar için de dış kalıp tekniğini önermektedir 67. Ayrıca oldukça ince cidarlı olmasına rağmen son derece geniş ve yayvan dipli büyük çanakların (Hayes Form 50 gibi), ancak kalıpta bu kadar düzgün şekillendirilebileceğini belirtir 68. Bunların dışında bazı çanakların çömlekçi çarkına ek olarak kalıpta yapılmış olma ihtimalini de değerlendirilmiştir. 66 Hayes 1972, Hayes 1972, 293, F. 42, 54-56; örnekler için bkz; Salomonson 1969, 19, 108, fig. 2, 23, pl. IV, no. 1-2; Lamboglia 1963, ; Allais 1959, 43-46, fig Hayes 1972, 69, 93, 100, 294, fig.12, F50, fig. 17.F

29 Araştırmacılara göre bu uygulamada gövdesi çömlekçi çarkında kalıba sıvanan kabın kenarları dışa taşırılıp elle şekillendiriliyordu ve oldukça kaba killi bazı geniş çanakların oldukça düzgün yapılmış keskin geçişleri ve astarsız bölümlerinde bile yüzeyin düzgün olması bu üretim tekniğini akla getirmiştir 69. Kapların astarlarının hangi yöntemle uygulandığı da ayrı bir tartışma konusudur. Bazı erken örneklerde astarın kabın tamamını kapladığını, ancak üretimin yoğunlaştığı, özellikle 4. ve 5. yüzyıla ait birçok kapta astarın kabın içine tamamen uygulanırken dışta kenar altında veya gövde ortasında düzensiz hatlar oluşturduğu belirlenmiştir. Bu kapların kalıpta yapıldığı kabul edildiğinde ise kap henüz kalıbın içerisindeyken uygulanan astarın kabın sadece açıkta kalan kenar kısmına uygulandığı ileri sürülmüştür. Ancak astarı aynı şekilde uygulanmış Tarsus ta çıkan 6. yüzyıla ait bazı kaplarda- özellikle Hayes Form 104C ye ait parçalarda- dip kısmında çok belirgin çark izleri tespit edilmiştir. Bu yüzden kapların kalıp içerisindeyken astarlanmaları fikri pek akla yatkın görülmemektedir. Bu ancak üretimin çoğalması sonucu kalite ve özenin azalması ile açıklanabilecek bir durumdur. Afrika kapları çok iyi kontrol edilen oksidasyon şartlarında pişirilmişlerdir. Parçalar yanlışlıkla veya sonradan yakılmadıkça temiz kiremit kırmızısı tonlarındadır ve yaklaşık 1000 C de veya biraz daha düşük ısılarda pişirilmişlerdir 70. C.I.A.3 Kap Biçimlerinin Gelişimi En erken Afrika kapları Kuzey Afrika da bulunan İtalya ve Geç Galia üretimlerinin imitasyonları olarak 1. yüzyılda başlamış, ancak zamanla onların yerine 69 Hayes 1972, 112, 117, 294, fig , F Hayes 1972,

30 geçmiştir (bkz. s ). Bunlar keskin hatlara sahip, hatta kaburgalı çanaklar ve dışa taşkın kenarlı kaselerden oluşmaktadır ( Hayes Form 1-5; Salomonson tip A1-2, 8; Lamboglia Form 5,17) 71. İkinci yüzyılda ise terra sigillataların modası geçmeye başlamış, alçak kaideli ve dışbükey kıvrımlı kaseler popüler hale gelmiştir. Bunlar 1. yüzyıldaki çanaklarla aynı boydadır ve rulet süsü tondo yerine dış yüze uygulanmıştır. Bu kapların daha az görülen, daha geniş ve aynı süslemeye sahip örnekleri de vardır (Hayes Form 1-7; Lamboglia Form 2b-c...) 72. Daha sonraki versiyonlarda rulet süsü yoktur. Düz veya hafif yuvarlatılmış kenarlı, yüksek gövdeli çanak formları keskin geçişleri ile birbirini yakın çizgilerle takip ederek gelişimini sürdürürken, bunlara daha sığ ve hafif bir açı ile dışa doğru genişlemeye meyillenmiş gövdesiyle yeni bir tip daha eklenmiştir (Hayes Form 14-16; Salomonson tip A12; Lamboglia Form 3a-b.. ) 73. Ayrıca ikinci yüzyılın sonunda basit ve sıradan bir çanak tipi üretilmeye başlamış; alışılagelmiş içe kıvrık kenarlı, geniş tabanlı ve alçak kaideli bir görünüme sahip olmuşlardır. Fakat basit ve kullanışlı şekilleriyle 3. yüzyılın standart çanak formu haline gelmişlerdir (Hayes Form 27; Lamboglia Form 9a.) 74. Yine bu yüzyılda kenarı kalınlaştırılmış ve dışa uzatılmış daha kaliteli çanak formları da oldukça yaygınlaşmıştır (Hayes Form 29-33; Salomonson tip A25a.) 75. Çanak formlarının yanı sıra derin dışa taşkın enli kenarlı küçük kâseler de piyasadaki yerini almıştır. 71 Hayes 1972, 15, 18-29, F.1-5; Salomonson 1968, 98-99, , 108, tip A1, A2, A8; Lamboglia 1958, 268, 285, F.5, Hayes 1972, 15, 31-37, F.7-10; Lamboglia 1958, 262,-4, , , F. 2b- c, 21; Camps 1955, 236, fig. 5, no Hayes 1972, 15, 39-42, F ; Salomonson 1968, 104, fig. 18, no.3, tip A12; Lamboglia 1958, , , F. 3a-b, 22a, Camps 1955, 236, fig. 6. no Hayes 1972, 15, 49-51, F. 27; Lamboglia 1958, , F. 9a. 75 Hayes 1972, 15,52-56, F ; Salomonson 1968, 108, fig. 23, no. 1, tip A25a. 30

31 Bunlar 2. yüzyıl kaselerinden daha küçüktür ve bezemesiz çanaklara benzerler (Hayes Form 43-44; Salomonson tip C5, C10; Lamboglia Form 46.) yüzyılın kap formları çoğunlukla aynı biçimlerin biraz değiştirilmiş versiyonlarıdır. Genellikle orta boydaki geniş düz dipli çanak, tabak ve kase formlarından oluşmaktadır (Hayes Form 50; Waagé 836; Salomonson tip C1; Lamboglia Form ) 77. Bu dönemde ayrıca geniş sığ dışa uzantılı kenarlı ve düz dipli çanaklar da popülerdir. Bunların çapı 20 cm den 50 cm ye kadar değişir. Bu kapların çoğunda rulet veya damga süsü görülür, kaideleri üçgen biçiminde alçak dip çıkıntısına doğru gelişir ve üzerinde yivler vardır (Hayes Form 45, 67, 68; Waagé 866k-871; Salomonson tip C3-4,7; Lamboglia Form 42; Cox no. 10; Robinson K3) yüzyıl başlarında basit biçimli geniş kapların yanı sıra 3. yüzyıla ait küçük ve geniş kenarlı kaselerin takipçileri de popüler hale gelmiştir. Kimi zaman kenarlarında aplik veya çentikleme şeklinde süslemenin de yer aldığı cm çapında olan bu kaselerin 5. yüzyıla ait örneklerinde kaidenin alçaldığı görülmektedir (Hayes Form 52,70-74; Waagé ; Salomonson tip C11, D3; Fevrier fig 35.) yüzyıl sonu ve 5. yüzyılda ise kaplardaki kaide olgusu iyice silikleşir ve kimilerinde tamamen ortadan kalkarak alçak dip çıkıntıları oluşur. Hatta kimi örneklerde taban altında silik bir oyuk olarak şekillenmiştir. Bu kaplar hala geniş ve düz diplidir ve daha da popüler hale gelmişlerdir. Genişlikleri cm arasında değişmektedir ve bazı ender durumlarda 55 cm. çapında kaplar da görülür. Ayrıca 76 Hayes 1972, 15, 61-62, F ; Salomonson 1968, 117, , tip. C5, C10; Lamboglia 1963, 154, , F. 4/46, Hayes 1972, 294, fig.12, F50; Waagé 1948, Pl. IX, no. 836; Salomonson 1968, , tip. C1; Lamboglia 1963, 147, F 40; Carandini, 1969, 55-56; Robinson 1959, 60, 97, Pl. 12, 64, K1-2, M139; Oleson 1994, fig ; Fortner 1995, 106, fig. 2; Slane 1990, 56, no.110, Hayes 1972, 62, F45,67,68; Waagé 1948, Pl. IX, 866k,-871; Salomonson 1968, , tip. C3, C4, C7; Lamboglia 1963, , F42; Cox 1949, 15; Robinson 1959, 60, K3; Gassner 1997, Hayes 1972, 76, , F. 52, 70-74; Waagé 1933, 294, Pl. IX, no. 124; Waagé 1948, Pl. IX, 861,865; Salomonson 1968, 120, 124, Pl. IV, tip C11, D3; Salomonson 1969, 107; Février 1965, 135, fig

32 kapların tondolarında baskı tekniği ile yapılmış süslemeler yer almaktadır (Hayes Form 58-61; Waagé ; Lamboglia Form ) yüzyılın devamında kaideli tabaklar tekrar moda olur ve dipleri gittikçe daha çok kavislendirilen tabaklar 6. yüzyıl ve sonrasında standart hale gelir. Bunlar ve bunları takip eden yüksek kaideli tabakların biçimler metal kaplara yakınlık gösterir (Hayes Form 89) 81. İki ana tipi oluşan bu grubun ilki, keskin gövde taban geçişine sahip, çok yüksek olmayan, dışarı doğru hafifçe açılan veya dik duvarlı (Hayes Form 83-84, 103; Waagé ; Lamboglia Form 60) 82, ikincisi ise tabandan kenara doğru kavisli bir şekilde açılan sığ çanak formlarından oluşmaktadır. Bu iki tipin de kenar bitimleri kalınlaştırılmış veya yumru haline getirilmiştir. Hepsinde de baskı tekniği ile yapılmış süsleme görülür ve rulet süsünün kombine edildiği örnekler de vardır ((Hayes Form 82, 87-88, 104; Waagé 803; Lamboglia Form 55B) yüzyılın sonlarına doğru küçük kaseler hala sevilen üretimler arasındadır. Bu kaselerin yüksek, dışa uzantılı kaideleri ve kavisli dip formları vardır. Gövde duvarından kaidenin üzerindeki küçük bir setle ayrılmışlardır ve genellikle merkezde çömlekçinin üslubunda yapılmış tek bir motif vardır. Bu kaplar 6. yüzyıl boyunca da yaygın olarak kullanılmış ve erken tiplerin dışa taşkın kenarları yerini (tabaklarda ve çanaklarda olduğu gibi) uçta kalınlaştırılmış ve yuvarlatılmış biçimlere bırakmıştır. Kenar çapları cm. arasında değişiklik gösterir. Serinin 7. yüzyıla tarihlenen en geç örneklerinde süsleme yoktur (Hayes Form 99C, ; Waagé 802, 878k-p.) Hayes 1972, , F ; Waagé 1933, 296, pl. IX, no. 155; Waagé 1948, Pl. VIII, ; Lamboglia 1963, ; Février 1965, 123, fig. 26. F.1-2 ; Camps 1955, 235, fig. 5; Williams 1989, 38-39; Gassner 1997, Tafel, 49, no Hayes 1972, , F. 89; 82 Hayes 1972, , , F , 103; Waagé 1948, 48, no ; Lamboglia 1963, , Hayes 1972, , F. 82, 87-88, 104; Waagé 1948, Pl.VII, no. 803; Lamboglia 1963, 88-90, F. 55B. 84 Hayes 1972, 152, 155, , 99C, ; Waagé 1948, Pl. VII-VIII, X, 802, 878k-p; 32

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 1 632-1258 HALİFELER DÖNEMİ (632-661) Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali, her biri İslam ın yayılması için çalışmıştır. Hz. Muhammed in 632 deki vefatından sonra Arap

Detaylı

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. 58.01.0.02 ÇİMENYENİCE KÖYÜ, KÖROĞLU TEPELERİ, I39-a4 MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI İL SİVAS İLÇE HAFİK MAH.-KÖY VE MEVKİİ Çimenyenice Köyü GENEL

Detaylı

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü 15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU 24-26 NİSAN 2006 ALANYA T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayın No : 3082

Detaylı

RESULOĞLU YERLEŞİMİ VE MEZARLIK ALANI 2013 YILI KAZI RAPORU

RESULOĞLU YERLEŞİMİ VE MEZARLIK ALANI 2013 YILI KAZI RAPORU RESULOĞLU YERLEŞİMİ VE MEZARLIK ALANI 2013 YILI KAZI RAPORU Resuloğlu yerleşimi ve mezarlık alanı Çorum / Uğurludağ sınırları içinde, Resuloğlu (Kaleboynu) Köyü nün kuş uçumu 900 m kuzeybatısındadır. Yerleşim

Detaylı

STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI. Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur.

STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI. Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur. STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur. 1 2 MİLAS MÜZE MÜDÜRÜ HALUK YALÇINKAYA TARAFINDAN YAZILMIŞ RAPOR Muğla, Yatağan

Detaylı

2007-2010 İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları

2007-2010 İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları 2007-2010 İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları Menderes İlçesi: Menderes ilçesine bağlı Oğlananası Köyü ne yakın, köyün 3-4 km kuzeydoğusunda, Kısık mobilyacılar sitesinin arkasında yer alan büyük

Detaylı

The Byzantine-Era Daily Use Pottery Found in the Thermal Spring in Allianoi

The Byzantine-Era Daily Use Pottery Found in the Thermal Spring in Allianoi ALLIANOI ANTİK ILICASI NDA ÜRETİLEN ERKEN BİZANS DÖNEMİ GÜNLÜK KULLANIM KAPLARI* **Hande YEŞİLOVA Öz Allianoi antik ılıcası içersinde, Geç Roma Erken Bizans Dönemi yerleşiminde bulunan, seramik fırınlarında

Detaylı

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU Kutsal alanlardaki Onur Anıtları, kente ya da kentin kutsal alanlarına maddi ve

Detaylı

DASKYLEİON 2011 KAZI SEZONU ÇALIŞMALARI

DASKYLEİON 2011 KAZI SEZONU ÇALIŞMALARI DASKYLEİON 2011 KAZI SEZONU ÇALIŞMALARI Daskyleion da 2011 sezonu kazıları Hisartepe Höyüğü nün doğu yamacında, yerleşimin ana girişinin aşağısında, Hellenistik Dönem yolunun iki yakasında; Akropolis te

Detaylı

BURGAZ KAZILARI 2008 YILI ÇALIŞMALARI

BURGAZ KAZILARI 2008 YILI ÇALIŞMALARI BURGAZ KAZILARI 2008 YILI ÇALIŞMALARI Numan Tuna, Nadire Atıcı, İlham Sakarya Burgaz örenyerindeki 2008 yılı kazı, belgeleme ve restorasyon-konservasyon çalışmaları Prof.Dr. Numan Tuna başkanlığındaki

Detaylı

MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI

MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI Özel Bölüm MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI İsmail Ergüder*, Ezel Babayiğit*, Doç. Dr. Sema Atik Korkmaz** * TKİ Kurumu Genel Müdürlüğü 06330, Ankara. ** Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler

Detaylı

YEŞİLOVA HÖYÜĞÜ- İZMİR İN PREHİSTORİK YERLEŞİM ALANI

YEŞİLOVA HÖYÜĞÜ- İZMİR İN PREHİSTORİK YERLEŞİM ALANI YEŞİLOVA HÖYÜĞÜ- İZMİR İN PREHİSTORİK YERLEŞİM ALANI Yeşilova Höyüğü İzmir in Prehistorik Yerleşim Alanı içinde 2005 yılından beri kazısı süren bir yerleşim merkezidir. Kazı çalışmaları, Ege Üniversitesi,

Detaylı

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu Ders 11: Philia Kültürü ve Anadolu Bağlantıları Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi

Detaylı

ASSOS KAZISI 2015 YILI SONUÇ RAPORU. 2015 yılı çalışmaları kapsamında aşağıda listelenen alanlarda kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir (Resim 1).

ASSOS KAZISI 2015 YILI SONUÇ RAPORU. 2015 yılı çalışmaları kapsamında aşağıda listelenen alanlarda kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir (Resim 1). ASSOS KAZISI 2015 YILI SONUÇ RAPORU Çanakkale ili Ayvacık ilçesine bağlı Behram Köy'de bulunan Assos antik kentindeki 2015 yılı kazı çalışmaları 6 Temmuz'da başlamış ve 31 Ekim'de tamamlanmıştır. Kazı

Detaylı

İTALYA. Prof. Andrea Carandini, Università la Sapienza, Roma

İTALYA. Prof. Andrea Carandini, Università la Sapienza, Roma İTALYA Prof. Andrea Carandini, Università la Sapienza, Roma İSPANYA Maria Teresa Marabini Moevs, İtalyan Profesör ALMANYA M. Vegas KATALONYA (İSPANYA) PORTKEİZ VE İSPANYA Alberto Lopez Mullor AVUSTURYA

Detaylı

Urla / Klazomenai Kazıları

Urla / Klazomenai Kazıları Urla / Klazomenai Kazıları Oniki İon kenti arasında anılan Klazomenai, Urla-Çeşme yarımadasının kuzey kıyısında, İzmir Körfezi'nin ortalarında yer almaktadır. Klazomenai arazisinin (khora) doğuda Smyrna

Detaylı

DOĞAL MATERYALLER TAŞ

DOĞAL MATERYALLER TAŞ DOĞAL MATERYALLER TAŞ TS 1910/2513 Dış mekan bordür ve döşemelerinde ; homojen, sert, damarsız, çatlaksız, yoğun yapılı, hava etkilerine karşı ve dona dayanıklı. Ocak nemini kaybetmiş darbe etkisi ile

Detaylı

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kuzeyde Sırbistan ve Kosova batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan,

Detaylı

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ. Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ. Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu 00052812/25 PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Ders 10: Geç Kalkolitik Dönem Kissonerga Mosphilia & Lamba Lakkous Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı

Detaylı

İçindekiler. Baskı Beton (4-28) Baskı Sıva (29) İnce Yüzey Kaplama (30) Özel Yüzey Boyama (31) Parlak Yüzeyli Beton (32) www.endustriyelyapi.com.

İçindekiler. Baskı Beton (4-28) Baskı Sıva (29) İnce Yüzey Kaplama (30) Özel Yüzey Boyama (31) Parlak Yüzeyli Beton (32) www.endustriyelyapi.com. www.endustriyelyapi.com.tr İçindekiler Endüstriyel Yapı Ltd. Şti. Kurulduğu 2005 yılından itibaren uygulamış olduğu 500.000 m² yi aşkın baskı beton zemin ve sıva tecrübesiyle, bugün özellikle Samsun ve

Detaylı

İçindekiler. Baskı Beton (4-35) Baskı Sıva (36-37) İnce Yüzey Kaplama. Özel Yüzey Boyama (39) Parlak Yüzeyli Beton (40) Endüstriyel Yapı Ltd. Şti.

İçindekiler. Baskı Beton (4-35) Baskı Sıva (36-37) İnce Yüzey Kaplama. Özel Yüzey Boyama (39) Parlak Yüzeyli Beton (40) Endüstriyel Yapı Ltd. Şti. İçindekiler Endüstriyel Yapı Ltd. Şti. Kurulduğu 2005 yılından itibaren uygulamış olduğu 1.000.000 m 2 yi aşkın baskı beton zemin ve sıva tecrübesiyle, bugün özellikle Samsun ve Ankara merkezli olmak üzere

Detaylı

Dr. Öğr. Üyesi Volkan YILDIZ Y. Lisans Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Doktora Selçuk Üniversitesi. Arkeoloji

Dr. Öğr. Üyesi Volkan YILDIZ Y. Lisans Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Doktora Selçuk Üniversitesi. Arkeoloji Dr. Öğr. Üyesi Volkan YILDIZ ÖĞRENİM DURUMU Derece Üniversite Bölüm / Program Selçuk Fen- Edebiyat Fakültesi, Klasik 998-00 Y. Selçuk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Klasik 00-006 Doktora Selçuk Sosyal Bilimler

Detaylı

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI İlk Özbekistan-Türkiye uluslararası arkeolojik çalışmalar

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI ANTİK ÇAĞDA SERAMİK BEZEME TEKNİKLERİ Antik çağda seramiklerin bezenmesinde/süslenmesinde seyreltilmiş/sulandırılmış kil içeren ve firnis olarak anılan

Detaylı

2011 YILI RESULOĞLU KAZISI

2011 YILI RESULOĞLU KAZISI 2011 YILI RESULOĞLU KAZISI Çorum ili, Uğurludağ ilçesi, Resuloğlu köyü sınırları içerisinde alan Resuloğlu mezarlığı ve yerleşim alanında 2011 yılında gerçekleştirilen kazılar 18.07.2011-23.09.2011 tarihleri

Detaylı

GÜZ DÖNEMİ SEÇMELİ DERS LİSTESİ

GÜZ DÖNEMİ SEÇMELİ DERS LİSTESİ V. Bilgi Kitapçığı (Program Katalogu Bilgileri) Program Tanıtımı Programı farklı yönlerden ( misyon, amaçlar, hedefler, programın gücü, mezunlar için fırsatlar vb. açılarından), akademik bir bakış açısıyla

Detaylı

MENDERES MAGNESİASI THEATRON KAZISI SERAMİK BULUNTULARI

MENDERES MAGNESİASI THEATRON KAZISI SERAMİK BULUNTULARI MENDERES MAGNESİASI THEATRON KAZISI SERAMİK BULUNTULARI Özlem VAPUR * Anahtar Kelimeler: Menderes Magnesiası Theatron Hellenistik ve Roma Dönemi Seramiği Yerel Üretim Seramik Özet: Menderes Magnesiası

Detaylı

Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi. The Journal of International Social Research. Cilt: 6 Sayı: 25 Volume: 6 Issue: 25

Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi. The Journal of International Social Research. Cilt: 6 Sayı: 25 Volume: 6 Issue: 25 Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 6 Sayı: 25 Volume: 6 Issue: 25 -Prof. Dr. Hamza GÜNDOĞDU Özel Sayısıwww.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581

Detaylı

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI SASANİLER (226-651) Sasaniler daha sonra Emevi ve Abbasi Devletlerinin hüküm sürdüğü bölgenin doğudaki (çoğunlukla Irak) bölümüne hükmetmiştir.

Detaylı

AIZANOI KAZISI 2013 T.C. ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU - AİZANOİ KUZEY NEKROPOL KAZISI VE BULUNTULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ PROJESİ

AIZANOI KAZISI 2013 T.C. ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU - AİZANOİ KUZEY NEKROPOL KAZISI VE BULUNTULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ PROJESİ AIZANOI KAZISI 2013 T.C. ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU - AİZANOİ KUZEY NEKROPOL KAZISI VE BULUNTULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ PROJESİ [Tarihi seçin]2013 AİZANOİ KUZEY NEKROPOL KAZISI VE BULUNTULARIN

Detaylı

BAZI METEORİT OLMAYAN NUMUNELER VE NEDENLERİ (VERSİYON 2)

BAZI METEORİT OLMAYAN NUMUNELER VE NEDENLERİ (VERSİYON 2) BAZI METEORİT OLMAYAN NUMUNELER VE NEDENLERİ (VERSİYON 2) Doç. Dr. Ozan ÜNSALAN (Liste zamanla güncellenecektir) Çok Önemli Not: Numuneyi bulan kişinin, analizler için başvurmadan önce aşağıdaki listeyi

Detaylı

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. Anadolu Üniversitesi Yılı Side Kazısı Çalışmaları. (12 Temmuz-8 Eylül 2010)

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. Anadolu Üniversitesi Yılı Side Kazısı Çalışmaları. (12 Temmuz-8 Eylül 2010) T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Anadolu Üniversitesi 2010 Yılı Side Kazısı Çalışmaları (12 Temmuz-8 Eylül 2010) Doç. Dr. Hüseyin Sabri Alanyalı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Anadolu Üniversitesi RAPOR

Detaylı

CEDRUS TUNA AKÇAY MÜSLİME TOKUŞTEPE. Giriş

CEDRUS TUNA AKÇAY MÜSLİME TOKUŞTEPE. Giriş CEDRUS The Journal of MCRI cedrus.akdeniz.edu.tr Cedrus VI (2018) 197-219 DOI: 10.13113/CEDRUS/201809 OLBA DAKİ URNE MEZAR DA BULUNAN ÖLÜ YEMEĞİNE AİT TERRA SIGILLATA SERAMİKLERİ TERRA SIGILLATA POTTERY

Detaylı

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Yrd. Doç. Dr. Yiğit H. Erbil, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı

Detaylı

Simetrik biçimde, merkezi kompozisyon düzeninde,

Simetrik biçimde, merkezi kompozisyon düzeninde, Deniz AYDA i»lijli ngiliz Sanat Tarihçisi, Eleştirmen ve Şair 5 jiliii olan Herber READ "Bir milletin sanatılljijijj nı ve du\;arlık derecesirii seramiği ile liül ölçün" demektedir. Çünkü seramiği yaratan

Detaylı

KLA 109 ARKAİK ÖNCESİ EGE ARKEOLOJİSİ. 3. Hafta. Saraylar Öncesi Çağ

KLA 109 ARKAİK ÖNCESİ EGE ARKEOLOJİSİ. 3. Hafta. Saraylar Öncesi Çağ KLA 109 ARKAİK ÖNCESİ EGE ARKEOLOJİSİ 3. Hafta Saraylar Öncesi Çağ Kaynakça: MİNOS UYGARLIĞI S. Alexiou, Minos Uygarlığı, 1991. R. Treuil, P. Darcque, J.C. Poursat, G.Touchais, Les Civilisations Égéennes

Detaylı

CAM ESKİÇAĞ DA CEREN BAYKAN DANİŞ BAYKAN TÜRK ESKİÇAĞ BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YAYINLARI

CAM ESKİÇAĞ DA CEREN BAYKAN DANİŞ BAYKAN TÜRK ESKİÇAĞ BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YAYINLARI TÜRK ESKİÇAĞ BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YAYINLARI Bu çalışma, camın ortaya çıkışından Antik Çağ sonuna dek kullanımına ilişkin üretim ve bezeme tekniklerinin derlendiği bir el kitabıdır. İçeriğinin başlıca amaçlarından

Detaylı

-DERS PLANI- Görsel Sanatlar Dersi. 2 Ders Saati (40+40dk)

-DERS PLANI- Görsel Sanatlar Dersi. 2 Ders Saati (40+40dk) DERS SINIF KONU SÜRE AMAÇLAR HEDEF VE DAVRANIŞLAR DERS İÇERİĞİ VE SÜREÇ Görsel Sanatlar Dersi 9. Sınıf Doku 2 Ders Saati (40+40dk) -DERS PLANI- 1. Işığın etkisiyle objelerin dokusal özelliklerini tanır.

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir.

Detaylı

2419 ADA 45 PARSEL MİMARİ PROJE RAPORLARI

2419 ADA 45 PARSEL MİMARİ PROJE RAPORLARI UNESCO DÜNYA MİRASI ALANI İÇERİSİNDE YER ALAN ZEYREK BÖLGESİNDE 2419 ( 13,34,35,42,45,50,51,52,58,59,68 PARSELLER) NO'LU ADADA SİVİL MİMARLIK ÖRNEĞİ YAPILARIN RÖLÖVE, RESTİTÜSYON, RESTORASYON PROJELERİ

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Selim BARADAN Yrd. Doç. Dr. Hüseyin YİĞİTER

Yrd. Doç. Dr. Selim BARADAN Yrd. Doç. Dr. Hüseyin YİĞİTER Dokuz Eylül Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü İNŞ4001 YAPI İŞLETMESİ METRAJ VE KEŞİF-2 Yrd. Doç. Dr. Selim BARADAN Yrd. Doç. Dr. Hüseyin YİĞİTER http://kisi.deu.edu.tr/huseyin.yigiter YIĞMA BİNA

Detaylı

Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler

Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler Teslim Edilen: Hazırlayan: IC-Astaldi JV AECOM Ankara, Türkiye Turkey AECOM-TR-R599-01-00 2 Ağustos 2013 Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi

Detaylı

ARKEOJEOFİZİKSEL ÇALIŞMA RAPORU

ARKEOJEOFİZİKSEL ÇALIŞMA RAPORU PATARA LİMANI ARKEOJEOFİZİKSEL ÇALIŞMA RAPORU DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ DENİZ BİLİMLERİ VE TEKNOLOJİSİ ENSTİTÜSÜ Bakü Bulvarı No: 100 35340 İnciraltı, İZMİR Özet Patara Kazısı nda, iç liman ve haliç çevresinde

Detaylı

Petrifilm Maya ve Küf Sayım Plakalarında maya ve küf kolonilerini birbirinden ayırmak için aşağıda belirtilen genel özelliklere dikkat edin: MAYA

Petrifilm Maya ve Küf Sayım Plakalarında maya ve küf kolonilerini birbirinden ayırmak için aşağıda belirtilen genel özelliklere dikkat edin: MAYA Petrifilm Maya ve Küf Sayım Plakasında maya ve küf kolonileri kolayca sayılabilir. Gösterge boya, maya ve küf kolonilerini boyar, böylece kontrast sağlar ve sayım işlemini kolaylaştırır. Petrifilm Maya

Detaylı

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ: TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872

Detaylı

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Çekerek ırmağı üzerinde Roma dönemine ait köprüde şehrin bu adı ile ilgili kitabe bulunmaktadır. Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Antik Sebastopolis

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU KONU 1 TUNÇ ÇAĞINDA EGE KÜLTÜRLERİ

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU KONU 1 TUNÇ ÇAĞINDA EGE KÜLTÜRLERİ ANTİK ÇAĞDA ANADOLU KONU 1 TUNÇ ÇAĞINDA EGE KÜLTÜRLERİ Girit te M.Ö. 3. binde kurulmuş olan Minos uygarlığı Akdeniz de Yunan kültürüne temel olan en gelişmiş uygarlıktır. Girit adası konumu ve korunaklı

Detaylı

BİLİMSEL ARAŞTIRMA NASIL YAPILIR II YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ

BİLİMSEL ARAŞTIRMA NASIL YAPILIR II YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ BİLİMSEL ARAŞTIRMA NASIL YAPILIR II YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ 1 SUNUM PLANI 1. Giriş 2. Makale İncelemeleri 3. Araştırma Metninin Biçimsel Yapısı 3.1. Ön Kısım 3.2. Metin Kısmı 3.3. Son Kısım 4. Araştırma

Detaylı

yeşilova höyüğü Yrd. Doç. Dr. Zafer Derin

yeşilova höyüğü Yrd. Doç. Dr. Zafer Derin yeşilova höyüğü Yrd. Doç. Dr. Zafer Derin Yeşilova Höyüğü; İzmir ili merkezinde, Bornova ilçesi sınırları içindeki Karacaoğlan mahallesinde, Manda çayı ile Gökdere arasında yer almaktadır. Yerleşim alanı

Detaylı

ÇANAKKALE İLİ SULARINDA BULUNMUŞ BAZI AMPHORA ÖRNEKLERİ

ÇANAKKALE İLİ SULARINDA BULUNMUŞ BAZI AMPHORA ÖRNEKLERİ ÇANAKKALE İLİ SULARINDA BULUNMUŞ BAZI AMPHORA ÖRNEKLERİ Ergün ARDA* Araştırmanın amacı Çanakkale İli sularında bulunmuş antik ticari amphora örneklerini incelemektir. Bölgede sualtı arkeolojik kazı çalışması

Detaylı

Bayraklı Höyüğü - Smyrna

Bayraklı Höyüğü - Smyrna Bayraklı Höyüğü - Smyrna Meral AKURGAL Smyrna, İzmir Bayraklı daki höyük üzerinde yer alır. Antik dönemde batısı ve güneyi denizle çevrili küçük bir yarımadacıktır. Yüz ölçümü yaklaşık yüz dönüm olan Bayraklı

Detaylı

MOBİLYA. Gelenekten gelen ustalığın eseri olan ahşap merdiven çeşitleri kataloğu

MOBİLYA. Gelenekten gelen ustalığın eseri olan ahşap merdiven çeşitleri kataloğu ilkser MOBİLYA www.ilksermobilya.com.tr Gelenekten gelen ustalığın eseri olan ahşap merdiven çeşitleri kataloğu Merdiveninizi seçerken hayallerinize ve isteklerinize yardımcı bir kaynak Çeyrek Dönüşlü

Detaylı

ARK433 Güz S - 3. Doç. Dr. Haluk Çetinkaya

ARK433 Güz S - 3. Doç. Dr. Haluk Çetinkaya T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ LİSANS DERS TANITIM FORMU Dersin Adı Bizans Sanatı I Kodu Dönemi Zorunlu/Seçmeli MSGSÜ Kredi AKTS ARK433 Güz S - 3 Ön

Detaylı

HAFTA-2 Norm Yazı Çizgi Tipleri ve Kullanım Yerleri Yıliçi Ödev Bilgileri AutoCad e Genel Bakış Tarihçe Diğer CAD yazılımları AutoCAD Menüleri

HAFTA-2 Norm Yazı Çizgi Tipleri ve Kullanım Yerleri Yıliçi Ödev Bilgileri AutoCad e Genel Bakış Tarihçe Diğer CAD yazılımları AutoCAD Menüleri HAFTA-2 Norm Yazı Çizgi Tipleri ve Kullanım Yerleri Yıliçi Ödev Bilgileri AutoCad e Genel Bakış Tarihçe Diğer CAD yazılımları AutoCAD Menüleri AutoCAD ile iletişim Çizimlerde Boyut Kavramı 0/09 2. Hafta

Detaylı

IV. BÖLÜM MIZRAK UÇLARI. gerçekçi dekorlar) dekore edilmiş olabilir. Bazı durumlarda uzunlamasına bir ya da iki

IV. BÖLÜM MIZRAK UÇLARI. gerçekçi dekorlar) dekore edilmiş olabilir. Bazı durumlarda uzunlamasına bir ya da iki IV. BÖLÜM MIZRAK UÇLARI Mızrak uçları, çoğu kez ren geyiği boynuzundan (kemik ve fildişi örnekleri de mevcut) bir ucu sivri, diğer ucu (taban ya da alt) odundan bir sapa tutturmayı sağlamak için çeşitli

Detaylı

2014 Yılı Akhisar Thyateira (Thyatira) Antik Kenti ve Hastane Höyüğü Kazıları

2014 Yılı Akhisar Thyateira (Thyatira) Antik Kenti ve Hastane Höyüğü Kazıları 2014 Yılı Akhisar Thyateira (Thyatira) Antik Kenti ve Hastane Höyüğü Kazıları Prof.Dr.Engin Akdeniz Adnan Menderes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Tepe Mezarlığı Hastane Höyüğü Akhisar

Detaylı

Roma İmparatorluğu nda uygulanan taş kaplı yol kesiti A: toprak, B-D: taş katmanlar, E: taş kaplama, F: kaldırım ve G: bordür

Roma İmparatorluğu nda uygulanan taş kaplı yol kesiti A: toprak, B-D: taş katmanlar, E: taş kaplama, F: kaldırım ve G: bordür KARAYOLLARI İLK KEZ MEZOPOTAMYA DA GELİŞTİ İlk taş kaplı sokak, Ur kentinde geliştirildikten sonra İranlılar krallar yolunu yaptı. Romalılar karayollarını mükemmelleştirip ilk karayolu ağını kurdu. Mezopotamya

Detaylı

AKHİSAR ARKEOLOJİ MÜZESİ NDE BULUNAN BİR GRUP ROMA SERAMİĞİ

AKHİSAR ARKEOLOJİ MÜZESİ NDE BULUNAN BİR GRUP ROMA SERAMİĞİ CBÜ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ Cilt:14, Sayı:3, Eylül 2016 Geliş Tarihi:05.08.2016 Doi: 10.18026/cbusos.50121 Kabul Tarihi:20.10.2016 AKHİSAR ARKEOLOJİ MÜZESİ NDE BULUNAN BİR GRUP ROMA SERAMİĞİ Volkan YILDIZ

Detaylı

GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI

GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI Konya da Osmanlı ordusunun kenti fethettikten sonra yıktırdığı kabul edilen Gevale Kalesi nin kalıntıları bulundu. Buluntular kentin bilinen tarihini değiģtirecek nitelikte.

Detaylı

ve ANTETLER Çizim kağıdı Çizim kağıdı Çizim kağıdının hazırlanması Antet Standard A0 kesilmiş kağıt boyutu 1 m 2 x/y: e2

ve ANTETLER Çizim kağıdı Çizim kağıdı Çizim kağıdının hazırlanması Antet Standard A0 kesilmiş kağıt boyutu 1 m 2 x/y: e2 0.08 M A 0.06 A C M42 X 1.5-6g 9.6 8X 45 9.4 0.1 M B M 6.6 6.1 20.00-20.13 C A 0.14 BÇİZİM KAĞITLARI ve ANTETLER 9.6 31.8 9.4 31.6 25.5 B 0.1 25.4 44.60 44.45 8X 7.9-8.1 0.14 M A C M 86 Çizim kağıdı Standard

Detaylı

PANAZTEPE KAZISI. Armağan ERKANAL-ÖKTÜ

PANAZTEPE KAZISI. Armağan ERKANAL-ÖKTÜ PANAZTEPE KAZISI Armağan ERKANAL-ÖKTÜ 1985 yılından itibaren yürütülmekte olan Panaztepe Kazıları, Erken Tunç Çağı ndan Osmanlı Dönemine kadar uzanan süreç boyunca kronolojik bir gelişimin varlığını ortaya

Detaylı

Elastik Tuğla. www.filliboya.com.tr

Elastik Tuğla. www.filliboya.com.tr Elastik Tuğla www.filliboya.com.tr Dış Cephede Isı Yalıtımın Estetik ve Prestijle Birleştiği Nokta Capatect Isı Yalıtım Sistemi, enerji tasarrufu, küf oluşumunu engelleme, onarım masraflarının azalması

Detaylı

GÖÇ DUVARLARI. Mustafa ŞAHİN

GÖÇ DUVARLARI. Mustafa ŞAHİN Mustafa ŞAHİN 07 Eylül 2015 GÖÇ DUVARLARI Suriye de son yıllarda yaşanan dram hepimizi çok üzmekte. Savaştan ötürü evlerini, yurtlarını terk ederek yeni yaşam kurma ümidiyle muhacir olan ve çoğunluğu göç

Detaylı

Baumit SilikatTop. (SilikatPutz) Kaplama

Baumit SilikatTop. (SilikatPutz) Kaplama Baumit SilikatTop (SilikatPutz) Kaplama Ürün Kullanıma hazır, macun kıvamında, mineral esaslı, silikat ince son kat dekoratif kaplamadır. Dış ve iç cepheler için, Tane veya Çizgi dokuya sahip sıva dokulu

Detaylı

MASTARLAR MASTAR ÇEŞİTLERİ. 1 - Tampon Mastarlar. 2 - Vida Mastarları. 3 - Çatal Mastarlar. 4 - Johnson Mastarları. 5 - Prizmatik Mastarlar

MASTARLAR MASTAR ÇEŞİTLERİ. 1 - Tampon Mastarlar. 2 - Vida Mastarları. 3 - Çatal Mastarlar. 4 - Johnson Mastarları. 5 - Prizmatik Mastarlar MASTARLAR Makine parçalarının ölçme ve kontrol işlemlerinde ölçme ve kontrol aletleri ile birlikte kullanılan yardımcı aletlere Mastarlar denir. Bunların bazıları direkt bazıları ise endirekt olarak ölçme

Detaylı

Aphrodite nin Kenti Aphrodisias

Aphrodite nin Kenti Aphrodisias Aphrodite nin Kenti Aphrodisias Kenan Eren Yrd. Doç. Dr., Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Aphrodisias antik kenti ve Aphrodisias Müzesi, antik kentte son 50 yılda yoğunlaşan kazı

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI İÇİNDEKİLER Yunan Uygarlığı Hakkında Genel Bilgi Yunan Dönemi Kentleri Yunan Dönemi Şehir Yapısı Yunan Dönemi

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 4/3/2017 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta : orhan.arkoc@klu.edu.tr Web : http://personel.klu.edu.tr/orhan.arkoc 4/3/2017 2 BÖLÜM 4 TABAKALI KAYAÇLARIN ÖZELLİKLER, STRATİGRAFİ,

Detaylı

CEDRUS ANDRİAKE SİNAGOGU NDAN ELE GEÇEN DSA GRUBU SERAMİKLER ESA GROUP CERAMICS OBTAINED FROM ANDRIAKE SYNAGOGUE BANU ÖZDİLEK

CEDRUS ANDRİAKE SİNAGOGU NDAN ELE GEÇEN DSA GRUBU SERAMİKLER ESA GROUP CERAMICS OBTAINED FROM ANDRIAKE SYNAGOGUE BANU ÖZDİLEK CEDRUS The Journal of MCRI cedrus.akdeniz.edu.tr Cedrus V (2017) 337-395 DOI: 10.13113/CEDRUS/201717 ANDRİAKE SİNAGOGU NDAN ELE GEÇEN DSA GRUBU SERAMİKLER ESA GROUP CERAMICS OBTAINED FROM ANDRIAKE SYNAGOGUE

Detaylı

BACALAR. Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü. Öğretim Görevlisi Tekin TEZCAN İnşaat Yüksek Mühendisi

BACALAR. Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü. Öğretim Görevlisi Tekin TEZCAN İnşaat Yüksek Mühendisi BACALAR Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü Öğretim Görevlisi Tekin TEZCAN İnşaat Yüksek Mühendisi BACALAR Yapılarda, kirli havayı dışarı atma, binaya temiz hava temin etme,

Detaylı

TEMEL GRAFİK TASARIM AÇIK-KOYU, IŞIK-GÖLGE

TEMEL GRAFİK TASARIM AÇIK-KOYU, IŞIK-GÖLGE TEMEL GRAFİK TASARIM AÇIK-KOYU, IŞIK-GÖLGE Öğr. Gör. Ruhsar KAVASOĞLU 23.10.2014 1 Işık-Gölge Işığın nesneler, objeler ve cisimler üzerinde yayılırken oluşturduğu açık orta-koyu ton (degrade) değerlerine

Detaylı

Rönesans Heykel Sanatı

Rönesans Heykel Sanatı Rönesans Heykel Sanatı Ortaçağda heykel mimariye bağımlıdır. Fakat Rönesans döneminde, heykel mimariden bağımsız eserler olarak karşımıza çıkar. Heykeller meydanlarda, saraylarda ve köşklerde sergilenmeye

Detaylı

Dik İzdüşüm Teorisi. Prof. Dr. Muammer Nalbant. Muammer Nalbant

Dik İzdüşüm Teorisi. Prof. Dr. Muammer Nalbant. Muammer Nalbant Dik İzdüşüm Teorisi Prof. Dr. Muammer Nalbant Muammer Nalbant 2017 1 Dik İzdüşüm Terminolojisi Bakış Noktası- 3 boyutlu uzayda bakılan nesneden sonsuz uzaktaki herhangi bir yer. Bakış Hattı- gözlemcinin

Detaylı

HASSUNA YERLEŞİMİNİN KONUMU

HASSUNA YERLEŞİMİNİN KONUMU VI. BÖLÜM HASSUNA YERLEŞİMİNİN KONUMU HASSUNA KENTİNİN STRATİGRAFİSİ Hassuna, Halaf ve Ubeyd Kültürüne geçiş için de önemli Bir merkezdir VI. Seviyeden İtibaren Halaf ve Ubeyd Seramikleri de mevcut. (VI-XV)

Detaylı

PANAZTEPE- MENEMEN KAZISI

PANAZTEPE- MENEMEN KAZISI PANAZTEPE- MENEMEN KAZISI 1982 yılında Manisa Müzesine satılan bir grup eser bilim dünyasının dikkatini çekti. Bu eserler bir mezarlık soygununa işaret ediyordu. Soyulan mezarlar açıkça M.Ö. 2. binyılın

Detaylı

Bu dönem hakkında en önemli bilgileri Uruk kentinden alıyoruz. Bu kentin bugünkü adı Warka'dır. Bağdat-Basra demiryolu üzerinde Hıdır istasyonu

Bu dönem hakkında en önemli bilgileri Uruk kentinden alıyoruz. Bu kentin bugünkü adı Warka'dır. Bağdat-Basra demiryolu üzerinde Hıdır istasyonu XI. BÖLÜM URUK ÇAĞI Uruk döneminin önemli bir karakteristiği de yerleşim miktarında görülen artış ve gelişimdir. İlk kez yerleşimler kent olarak adlandırılabilecek ölçüde büyümüştür. Dönemde daha karmaşık

Detaylı

KAPTAJ UYGULAMALARI VE İYİ UYGULAMA YÖNTEMLERİ

KAPTAJ UYGULAMALARI VE İYİ UYGULAMA YÖNTEMLERİ KAPTAJ UYGULAMALARI VE İYİ UYGULAMA YÖNTEMLERİ Kaptajlar bilindiği üzere bir su kaynağının isale hattına verilebilmesini, (boruya alınabilmesini) sağlamak amacıyla yapılan su toplama odalarıdır. Kaptajlar

Detaylı

BEÇİN KALESİ KAZISI KALE ÇEŞMESİ SONUÇ RAPORU

BEÇİN KALESİ KAZISI KALE ÇEŞMESİ SONUÇ RAPORU BEÇİN KALESİ KAZISI KALE ÇEŞMESİ SONUÇ RAPORU Prof. Dr. Kadir PEKTAŞ* Muğla İli, Milas İlçesi, Beçin Kalesi nde 20.05.2013 tarihinde başlatılan kazı çalışmaları 24.12.2013 tarihinde tamamlanmıştır. Kazı

Detaylı

DUVARLAR duvar Yapıdaki Fonksiyonuna Göre Duvar Çeşitleri 1-Taşıyıcı duvarlar; 2-Bölme duvarlar; 3-İç duvarlar; 4-Dış duvarlar;

DUVARLAR duvar Yapıdaki Fonksiyonuna Göre Duvar Çeşitleri 1-Taşıyıcı duvarlar; 2-Bölme duvarlar; 3-İç duvarlar; 4-Dış duvarlar; DUVARLAR Yapılarda bulunduğu yere göre, aldığı yükleri temele nakleden, bina bölümlerini birbirinden ayıran, bölümleri çevreleyen ve yapıyı dış tesirlere karşı koruyan düşey yapı elemanlarına duvar denir.

Detaylı

10/3/2017. Yapısal Jeoloji, Güz Ev Ödevi 1. ( ) Profile, Eğim, Yükseklik

10/3/2017. Yapısal Jeoloji, Güz Ev Ödevi 1. ( ) Profile, Eğim, Yükseklik Yapısal Jeoloji, Güz 2017-18 Ev Ödevi 1. (18.09.2017) Profile, Eğim, Yükseklik 1. A-B, C-D, E-F, G-H, R-S noktalarından geçen profilleri gerçek ölçekli olarak çiziniz. 2. Siyah düz çizgi ile gösterilen

Detaylı

Kurşun Kalemlerin Teknik ve Mesleki Resimde Kullanıldığı Yerler

Kurşun Kalemlerin Teknik ve Mesleki Resimde Kullanıldığı Yerler Bir önceki dersin tekrarı yapılır, anlaşılmayan konuların tekrarı özet şeklinde anlatılır ve verilen ödevden alınan sonuçların sınıfta anlattırılarak arkadaşlarıyla paylaşmaları istenir. BÖLÜM I Teknik

Detaylı

MAKİNA ve KİMYA ENDÜSTRİSİ KURUMU SİLAH FABRİKASI MÜDÜRLÜĞÜ KIRIKKALE İŞ TAKİP ÇALIŞMA OFİSİ VE TABANCA AMBARI TADİLATI TEKNİK ŞARTNAMESİ

MAKİNA ve KİMYA ENDÜSTRİSİ KURUMU SİLAH FABRİKASI MÜDÜRLÜĞÜ KIRIKKALE İŞ TAKİP ÇALIŞMA OFİSİ VE TABANCA AMBARI TADİLATI TEKNİK ŞARTNAMESİ 1. KONU Fabrikamız Üretim Müdürlüğü İş Takip Çalışma Ofisi ve Tabanca Ambarı tadilatı işi. 2. TEKNİK ÖZELLİKLER A. YIKIM, SÖKÜM VE ÖRÜM İŞLERİ 1) Planda kesik çizgilerle belirtilen duvar yıkılacaktır.

Detaylı

ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI BURSA ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ

ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI BURSA ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI BURSA ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ EĞİMLİ ARAZİLERDE TERASLAMA TEKNİĞİ BUROR HENDEKLİ TERAS BUROR ÇUKURLU SEKİ TERAS (BUROR : Bursa Orman Terası) 2009 Arazi Yetenek Sınıfları ve Bu

Detaylı

SERAMİK MALZEME BİLGİSİ VE BOZULMALARI KONU 5, 2/3: SERAMİK ESERLERDE BOZULMALAR VE NEDENLERİ

SERAMİK MALZEME BİLGİSİ VE BOZULMALARI KONU 5, 2/3: SERAMİK ESERLERDE BOZULMALAR VE NEDENLERİ SERAMİK MALZEME BİLGİSİ VE BOZULMALARI KONU 5, 2/3: SERAMİK ESERLERDE BOZULMALAR VE NEDENLERİ BOZULMANIN MEYDANA GELDİĞİ AŞAMALAR: I II III IV V VI VII VIII ÜRETİM AŞAMASI KULLANIM AŞAMASI KULLANIMDAN

Detaylı

4. Bölüm Dik Grafik Çizim

4. Bölüm Dik Grafik Çizim 4. Bölüm Dik Grafik Çizim KONULAR Görünüş Seçimi Görünüşlerin hizalanması Dik grafik çizim adımları Temel ölçülendirme Teğetlik ve kesişimler Temel yardımcı görünüş Görünüş Şeçimi Görünüş Seçme Adımları

Detaylı

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye Günümüzde çok amaçlı bir kullanım alanına sahip olan Mısır, Amerika Kıtası keşfedilene kadar dünya tarafından bilinmemekteydi. Amerika Kıtasının 15. yüzyıl sonlarında keşfedilmesiyle

Detaylı

KAVAK VE HIZLI GELİŞEN TÜRLER

KAVAK VE HIZLI GELİŞEN TÜRLER KAVAK VE HIZLI GELİŞEN TÜRLER Populus nigra Dr. Süleyman GÜLCÜ - 2008 1 KAVAK FİDANI ÜRETİMİ VE FİDANLIK TEKNİĞİ Kavak fidanı yetiştirilmesinde en önemli konuların başında, kaliteli kavak fidanı yetiştirilmesine

Detaylı

BSK Kaplamalı Yollarda Bozulmalar P R O F. D R. M U S T A F A K A R A Ş A H İ N

BSK Kaplamalı Yollarda Bozulmalar P R O F. D R. M U S T A F A K A R A Ş A H İ N BSK Kaplamalı Yollarda Bozulmalar P R O F. D R. M U S T A F A K A R A Ş A H İ N Çatlaklar Yorulma çatlağı Blok kırılma Kenar kırılması Boyuna kırılma (tekerlek izinde) Boyuna kırılma (tekerlek izi dışında)

Detaylı

Koleksiyon Adı: Bağdatlı Vehbi Efendi. Koleksiyon Numarası: 858. Uygulamayı Yapan: Y. Eşiyok

Koleksiyon Adı: Bağdatlı Vehbi Efendi. Koleksiyon Numarası: 858. Uygulamayı Yapan: Y. Eşiyok SÜLEYMANİYE YAZMA ESER KÜTÜPHANESİ KONSERVASYON VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Koleksiyon Adı: Bağdatlı Vehbi Efendi Koleksiyon Numarası: 858 Uygulamayı Yapan: Y. Eşiyok BAĞDATLI VEHBİ EFENDİ 858 Eserin Tanımı Süleymaniye

Detaylı

İÇ MEKAN KURU DUVAR MALZEMELERİ

İÇ MEKAN KURU DUVAR MALZEMELERİ İÇ MEKAN KURU DUVAR MALZEMELERİ Herkese Kazandırır BEYAZ COREX, iç mekanlarda bölme duvar, giydirme duvar ve asma tavan yapımında kullanılan standart alçı levhadır. Ürün Kodu Uzunluk Ağırlık Ambalaj Ankara

Detaylı

5. ÜNİTE İZDÜŞÜMÜ VE GÖRÜNÜŞ ÇIKARMA

5. ÜNİTE İZDÜŞÜMÜ VE GÖRÜNÜŞ ÇIKARMA 5. ÜNİTE İZDÜŞÜMÜ VE GÖRÜNÜŞ ÇIKARMA KONULAR 1. İzdüşüm Metodları 2. Temel İzdüşüm Düzlemleri 3. Cisimlerin İzdüşümleri 4. Görünüş Çıkarma BU ÜNİTEYE NEDEN ÇALIŞMALIYIZ? İz düşümü yöntemlerini, Görünüş

Detaylı

VII. KIYILAR. Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları

VII. KIYILAR. Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları VII. KIYILAR 1 VII. KIYILAR KIYI KANUNU Kanun No: 3621 Kabul Tarihi: 04/04/1990 (17 Nisan 1990 tarih ve 20495 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.) Kıyı çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda,

Detaylı

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU 23.9.2017 Arkeoloji Bölümü Düzey Teori Uyg. Lab. AKTS ARK101 - Arkeolojiye Giriş I L 2 0 0 4 Arkeoloji bilimine alt yapı

Detaylı

3. TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI

3. TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI 1 3. T VRMI ve V-URLI Tabaka nedir? lt ve üst sınırlarıyla bir diğerinden ayrılan, kendine has özellikleri olan, sabit hidrodinamik koşullar altında çökelmiş, 1 cm den daha kalın, en küçük litostratigrafi

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta: orhan.arkoc@kirklareli.edu.tr Web : http://personel.kirklareli.edu.tr/orhan-arkoc 2 BÖLÜM 12 Baraj Jeolojisi 3 Barajlar ve Baraj inşaatlarında

Detaylı

İÇ MEKAN KURU DUVAR MALZEMELERİ

İÇ MEKAN KURU DUVAR MALZEMELERİ İÇ MEKAN KURU DUVAR MALZEMELERİ Herkese Kazandırır BEYAZ COREX, iç mekanlarda bölme duvar, giydirme duvar ve asma tavan yapımında kullanılan standart alçı levhadır. Uzunluk Ağırlık Ambalaj Ankara Gebze

Detaylı

KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ MESKUN VE GELİŞME KIRSAL KONUT ALAN YERLEŞİMLERİ TASARIM REHBERİ

KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ MESKUN VE GELİŞME KIRSAL KONUT ALAN YERLEŞİMLERİ TASARIM REHBERİ KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ MESKUN VE GELİŞME KIRSAL KONUT ALAN YERLEŞİMLERİ TASARIM REHBERİ 2017 1. Genel Hükümler 1.1.Kapsam Bu rehber Kocaeli 1/25000 ölçekli Nazım İmar Planı Plan Hükümlerine ilave

Detaylı

ATMOSFERİK FAKTÖRLERİN MERMER VE GRANİT CEPHE KAPLAMA MALZEMELERİ ÜZERİNDEKİ PARLAKLIK KAYBINA OLAN ETKİLERİ

ATMOSFERİK FAKTÖRLERİN MERMER VE GRANİT CEPHE KAPLAMA MALZEMELERİ ÜZERİNDEKİ PARLAKLIK KAYBINA OLAN ETKİLERİ ATMOSFERİK FAKTÖRLERİN MERMER VE GRANİT CEPHE KAPLAMA MALZEMELERİ ÜZERİNDEKİ PARLAKLIK KAYBINA OLAN ETKİLERİ Yrd. Doç. Dr. Emrah GÖKALTUN Anadolu Üniversitesi Müh-Mim. Fakültesi Mimarlık Bölümü İkieylül

Detaylı

1. Tabakalı Ağaç Malzeme Üretimi. Öğr.Gör. Emre BİRİNCİ - Orman Ürünlerinden Faydalanma

1. Tabakalı Ağaç Malzeme Üretimi. Öğr.Gör. Emre BİRİNCİ - Orman Ürünlerinden Faydalanma 1. Tabakalı Ağaç Malzeme Üretimi 1 Öğr.Gör. Emre BİRİNCİ - Orman Ürünlerinden Faydalanma Kaplama, ağacın belirli kısımlarından elde edilmiş prizmalardan biçme, kesme ve soyma yöntemleri ile elde edilen,

Detaylı

ARKEOLOG TANIM A- GÖREVLER

ARKEOLOG TANIM A- GÖREVLER TANIM İnsanın dünya üzerinde görülmesinden ortaçağa kadar geçen süreç içinde insana ilişkin her türlü kalıntı ve buluntuyu, doğal çevre ile insan arasındaki ilişkileri, yüzey, sualtı araştırmaları ve kazılarla

Detaylı