SINIF MÜCADELESÝ KAÇINILMAZ SONUCUNA DOÐRU ÝLERLÝYOR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SINIF MÜCADELESÝ KAÇINILMAZ SONUCUNA DOÐRU ÝLERLÝYOR"

Transkript

1

2

3 SINIF MÜCADELESÝ KAÇINILMAZ SONUCUNA DOÐRU ÝLERLÝYOR Sýnýf mücadelesinin sert bir karakter kazandýðý devrim dönemlerinde, her sýnýf ve sýnýf partisi, devrimin dolaysýz etkisi altýnda kalýr. Her sýnýfýn ve sýnýf partisinin birbiri karþýsýndaki tavrý gerçek anlamda, bu dönemde ortaya çýkar. Daha önce yan yana bulunan partiler, bu dönemde kýyasýya bir çatýþmaya girerler. Her sýnýf ve sýnýf partisi, yeni dönemi kendi lehine çevirmek için mevzilenir. Daha önceleri, gerçek konumlarýnýn üstünü örtenler, durumu idare edenler, devrim dönemlerinde, ne düþünüyorlarsa, her þeyi açýk-seçik ortaya koymak zorunda kalýrlar. Sýnýflý toplumlarda, tarihin harekete geçirici gücü, sýnýf savaþýmýdýr. Devrim ise, sýnýf savaþýmýnýn en yoðun olduðu, en keskin ve þiddetli olduðu bir geliþme aþamasýdýr. Devrim, devrimci sýnýfýn kendi iradesini diðer sýnýfa zorla kabul ettirdiði bir aþamadaki sýnýf eylemidir. Savaþ iki dünya arasýndadýr. Kapitalist toplumun devamýndan yana mý olunacak, yoksa komünist topluma geçiþten yana mý olunacak; her þey bu denli saflaþmýþtýr; her þey bu denli açýktýr. Bu duruma aykýrý olarak, savaþan sýnýflarý uzlaþtýrmaya kalkan, küçük-burjuvazinin bu yöndeki tüm çabalarý boþa gider ve küçük-burjuvazinin kendisi de o tarihi çözüme doðru sürüklenir. Sýnýflar savaþýmý kaçýnýlmaz olarak proletaryayý egemen sýnýf olmaya götürecektir. Proletarya bu egemenliðe (proletarya diktatörlüðüne) dayanarak sýnýflarý ortadan kaldýracaktýr. Sýnýflar mücadelesinin kabulünün, kaçýnýlmaz sonuçlarýna dek vardýrýlmasý gerekiyor. Marksist olmak bunu gerektiriyor. Marksist olmak dünyayý yorumlamak (sýnýflarýn varlýðýný kabul etmek) deðil; dünyayý deðiþtirmektir (sýnýflarýn kaldýrýlmasýný kabul etmektir). Marksist olmak, sýnýflarýn kaldýrýlmasýnýn, bir politik biçim olarak proletaryanýn devrimci diktatörlüðüyle olacaðýný benimsemek demektir. Marksist parti, sýnýflar savaþýmýna dayanarak, proletaryanýn egemenliðinin politik biçimlenmesi için mücadele eden bir güçtür. Ýþçi sýnýfýnýn kurtuluþu, iþçi sýnýfýnýn eseri olacaktýr sözü, kapitalizme karþý savaþ çýðlýðý olarak ileri atýldý. O güne kadar, iþçi sýnýfý burjuvazinin peþinden gidiyordu. Bu anlamda, ortaya a- týlan bu görüþ, sýnýf mücadelesinde yeni bir dönemi baþlatmayý amaçlamýþtýr. Bu anlayýþýn yaþama geçmesiyle, iþçi sýnýfý her yönden, kapitalist sýnýfýn karþýsýna dikildi. I. Enternasyonal den itibaren her ülkede iþçi partileri ortaya çýktý. II. Enternasyonal, bu partilerle kuruldu. III. Enternasyonal ise komünist bir programa ve komünist partilere dayanarak kuruldu. Böylece Marx ýn sözleri, her yerde iþçi sýnýfýnýn burjuvaziden ayrý ve ona karþý örgütlenmesinin ve ayrý hareket etmesinin temel ilkesi oldu. Ýþçi sýnýfýnýn burjuvaziden ayrý örgütlenmesi, bu sýnýfýn baðýmsýz bir çizgi izlemesi için yeterli olabilir mi? Bu sorunun yanýtý pratik alanda verilebilir. Marx ýn sözünün üstünden uzun zaman geçti ve bu süre içinde iþçi sýnýfý ayrý örgütlenmeyi sürdürdü. Ama gördük ki, ayrý örgütlenme, tek baþýna burjuvaziden baðýmsýz bir çizgi izlemenin güvencesi olamaz. Ayrý örgütlenmiþ sayýsýz iþçi partisi nin, politik olarak sýnýf iþbirliði çizgisi izlediðini ve izlemekte olduðunu sýnýf savaþýmýnýn zengin tarihinden ve 39. Sayý / Nisan 2005 güncel olarak biliyoruz. Bir iþçi partisi örgütsel olarak, burjuvaziden ayrý olabiliyor; ama politik olarak onun ardýndan gidebiliyor. O halde Marx ýn söylediði bütünlüklü ve iç-tutarlýlýðý o- lan bir ilke olarak anlaþýlmalý; iþçi sýnýfý örgütsel olarak da, ideolojik-politik olarak da, burjuvaziden ayrý ve ona karþý hareket etmelidir. Ýþçi sýnýfý ancak bu temelde hareket ederse kurtulabilir. Çünkü iþçi sýnýfýnýn kurtuluþu, iþçi sýnýfýnýn kendi eseri olacaktýr ilkesi; bir taraftan kapitalist toplumun (sýnýflý toplumun) yýkýlmasýný, diðer taraftan komünist toplumun (sýnýfsýz toplumun) kurulmasýný hedefliyor. Böylesi bir hedefe ulaþmak için, iþçi sýnýfýnýn devrimci bir sýnýf olarak hareket etmesi, devrimci sýnýf partisi biçiminde örgütlenmiþ olmasý gerekiyor. Kapitalist toplumda, sýnýf mücadelesi, kapitalist üretimin geliþimine baðlý o- larak deðiþim gösterir. Kapitalist üretimin henüz sýnýrlý olduðu, genelleþmediði, tüm üretim dallarýna egemen olmadýðý, koþullarda, sýnýf çeliþkileri de pek geliþmemiþtir ve açýða çýkmamýþtýr. Kapitalist üretimin egemenliði ve yoðunluðuna baðlý olarak uzlaþmaz sýnýf çeliþkileri de olgunlaþýr; bu temel üzerinde meydana gelen sýnýf savaþýmý da keskinlik ve yoðunluk kazanýr. Kapitalist üretim tüm dünyaya doðru yayýlýp, derinleþtikçe; sýnýf çeliþkileri de tüm yeryüzünde olgunlaþtý. Bu maddi temele baðlý olarak, sýnýf savaþýmýnýn alaný tüm yerküre oldu. Ýþçi sýnýfý, kapitalizme karþý tüm dünyada savaþacak bir olgunluk düzeyine kavuþtu. Ýþçi sýnýfý her zaman, kapitalizmi yýkacak kadar geliþkin olmamýþtýr, üretici güçler, kapitalist üretimi aþacak kadar her zaman olgun olmamýþtýr. Ýþçi sýnýfýnýn militan bir sýnýf durumuna gelmesi, kapitalist üretimin geliþmesine eþlik e- der. Proletaryayý militan bir sýnýf yapan maddi koþullardýr. Kapitalist üretimin sýnýrlý olduðu koþullarda, proletaryanýn militanlýðý sözkonusu deðildir. Kapitalist üretimin geliþimine baðlý olarak maddi þartlar, proletaryanýn militanlaþmasý için olgunlaþýr. Maddi koþullarýn olgunlaþmasýndan anlaþýlmasý gereken; üretici güçlerin devasa geliþmesi, kapitalist üretimin genellik kazanmasý ve egemen olmasý; emeksermaye çeliþkisinin olgunlaþmasý ve keskinleþmesidir. Tüm bu olgular kapitalizmin üst aþamasý olan tekelci kapita- 3

4 lizm (emperyalizm) aþamasýnda, her bakýmdan geliþti ve olgunlaþtý. Üretici güçler öylesine büyüdü ki, kapitalizmin çitlerine sýðamaz hale geldi. Maddi koþullar öylesine olgunlaþtý ki, daha bir üst toplum biçimine geçiþ kaçýnýlmaz oldu. Ýþçi sýnýfýný militanlaþtýran, temel o- larak maddi koþullar olmakla birlikte; teori ve politikada, proletarya hareketinin geliþiminde olumlu bir rol oynamýþtýr. Bilimsel komünizmin ortaya çýkýþýyla proletarya, güçlü bir silaha, saðlam bir dünya görüþüne kavuþtu. Sýnýf savaþýmýna bu silahlarla katýldý. Sýnýf savaþýmýnýn çetin tarihi boyunca, savaþým kapasitesi yetkinleþti, burjuvaziyi yenecek bir konuma geldi. Sosyalizme geçilen ülkelerde toplumun yönetici ve yönlendirici gücü oldu. Proletarya, ideolojik-politik yeteneði, savaþým kapasitesi ve sýnýfsal-tarihsel konumuyla, insanlýðý kurtaracak biricik sýnýftýr. Küçük-burjuva sosyal-reformizmin, oportünizmin politik çizgisi, iþçi sýnýfýnýn tarihi misyonuna aykýrýdýr. Reformizmin ve oportünizmin politikasý sýnýf mücadelesini deðil, sýnýf iþbirliðini esas alýyor. Proletarya ile burjuvazi arasýnda uzlaþmacýlýk ise, küçük-burjuvazinin hayalidir. Böylece her iki sýnýfý, toplumu yýkýma sürükleyecek aþýrýlýklar dan u- zak tutmuþ olacak. Küçük-burjuvazinin bu konudaki düþünceleri, kapitalist toplumun doðasýna terstir. Sýnýf mücadelesinin olduðu sýnýflý bir toplumda, sýnýf mücadelesi bütün katýlýðýyla kaçýnýlmaz sonuçlarýna doðru ilerler. Küçük-burjuvazi, hiçbir yerde baþaramamakla birlikte, yine de, sýnýf mücadelesinin kaçýnýlmaz ilerleyiþini önlemek için çaba harcamaktan geri durmadý. Sýnýf mücadelesinin hýzlanmasý ve yoðunlaþmasý, küçük-burjuva sol hareketin yýkýmýný da hýzlandýrýyor. Kapitalist ülkelerin ekonomik geliþimleri birbirinden farklý olmakla birlikte, emek-sermaye iliþkisi, evrensel bir i- liþki olarak hepsinde aynýdýr. Dolayýsýyla bu iliþkinin çözüm anlayýþý da ayný olacaktýr. Türkiye durumundaki emperyalizme baðýmlý ülkelerin ekonomik baðýmlýlýðý, emek-sermaye çeliþkisinin çözüm ilkelerini farklý yapmaz. Baðýmlý ülkelerde devrimler farklý yollar izlese de, sýnýf mücadelesi, emperyalist-ülkelerde olduðu gibi, kaçýnýlmaz sonucuna doðru ilerler. Proletaryanýn politik hareketi, tarihin akýþýna uygun davranýr: sýnýf iþbirliðine deðil, sýnýf mücadelesine dayanýr; proletaryanýn egemenliðini hedefler; demokrasi ve sosyalizm mücadelesini bu mücadele temelinde yürüterek zafere ulaþtýrýr. Bu topraklarda sýnýf mücadelesi hep sert geçmiþtir. Sýnýf mücadelesinin serpilip-geliþtiði yakýn tarihte, mücadele en þiddetli dönemini yaþadý. Son 35 yýllýk tarih ya iç savaþ biçiminde, ya da iç savaþa yakýn bir çizgide geçti. Süreç, yoðun-devrimci tarih olarak biçimlendi. Böylesine sert, kýyasýya bir çatýþma sürecinde bile, sürecin karakterine aykýrý davranan, tarihin akýþýna ters hareket e- den sol hareketler oldu. Oportünizm ve reformizm bu koþullarda bile yeþerebildi. Reformizm ve oportünizm, tarih olarak devrimci marksist-leninist hareketten daha eskidir. Sýnýf mücadelesine dayanmak yerine, sýnýf iþbirliðinde ýsrarlý ve i- natçý olmuþtur. Hiç þüphesiz, bu, küçükburjuva bir anlayýþ ve davranýþtýr. Fakat küçük-burjuva gibi düþünmek için, illa küçük-burjuva olmak gerekmiyor; küçük-burjuva sýnýrlýlýða ikircikliðe, tutarsýzlýða sahip olmak da yeterlidir. Oportünistler ve reformistler sosyalizm adýna davranmakla birlikte, iþçi sýnýfý hareketinde küçük-burjuva görüþlerin temsilcisi olmuþlardýr. Sýnýf savaþýmý, bir savaþým olarak þiddetlendikçe, kaçýnýlmaz sonucuna doðru ilerledikçe, küçük-burjuva tutarsýzlýklarý daha bir açýða çýkar. Sosyal-reformizmin ve oportünizmin tüm toplumsal-barýþ çaðrýlarýna raðmen, sýnýf savaþýmý en yoðun devrimci dönemine girdi. Yaþamýn kendisi halk kitlelerine, en temel gereksinmeleri ancak devrimci mücadeleyle, proleter iç savaþla karþýlanabileceðini öðretiyor. Halk kitleleri, teorinin etkisiyle deðil, yaþamýn öðrettikleriyle hareket eder. Yaþamdan çýkarýlan en büyük ders; en yaþamsal gereksinmelerin ancak devrimci yöntemlerle saðlanabileceðidir. Bu anlamda ortalama sol, yaþama da, kitlelerin devrimci yönelimine de aykýrý davranýyor. Emekçi kitlelere güven vermeyen durumu, her geçen gün biraz daha açýða çýkýyor. Buna karþýn devrimci marksizm gün be gün daha bir güçleniyor. Proletarya, sýnýf savaþýmýna dayanan ve bu savaþýmý kaçýnýlmaz sonucuna dek götürmeye kararlý olan proletaryanýn devrimci sýnýf partisi öncülüðünde zafere ulaþacaktýr. C.DAÐLI Sýnýflar savaþýmý kaçýnýlmaz olarak proletaryayý egemen sýnýf olmaya götürecektir. Proletarya bu egemenliðe (proletarya diktatörlüðüne) dayanarak sýnýflarý ortadan kaldýracaktýr. Sýnýflar mücadelesinin kabulünün, kaçýnýlmaz sonuçlarýna dek vardýrýlmasý gerekiyor. Marksist olmak bunu gerektiriyor. Marksist olmak dünyayý yorumlamak (sýnýflarýn varlýðýný kabul etmek) deðil; dünyayý deðiþtirmektir (sýnýflarýn kaldýrýlmasýný kabul etmektir). Marksist olmak, sýnýflarýn kaldýrýlmasýnýn, bir politik biçim olarak proletaryanýn devrimci diktatörlüðüyle olacaðýný benimsemek demektir. Marksist parti, sýnýflar savaþýmýna dayanarak, proletaryanýn egemenliðinin politik biçimlenmesi için mücadele eden bir güçtür Sayý / Nisan 2005

5 Çöküþü Derinleþtikçe ABD nin Tehditleri de Saldýrganlýðý da Artýyor ABD, dünyaya yeni bir tahditte daha bulundu: Anti-Amerikancýlýk terk edilsin. Her zaman olduðu gibi, bu defa da tutumu, son derece saldýrgan. Kullandýðý dil, büyük devletin, dünyanýn egemen ve emperyalist bir devletin o hükmedici karakterini taþýyor. Ancak bu kez, yükselen deðil, çökmekte olan dev bir ekonomik ve politik gücün genel durumunu yansýtýyor. Anti-Amerikancýlýk, Amerika nýn yeni-sömürgecilik ve dünyaya egemen olma dönemine kadar gider. Giderek, emperyalist yayýlmacýlýða baðlý olarak týrmanýþ gösterir. En üst noktaya, 11 Eylül den sonra, bütün dünyaya karþý 3. Dünya Savaþý baþlatmasýndan sonra çýkmýþtýr. Anti-Amerikancýlýk, 11 Eylül ün, bu devletin kendisi tarafýndan yapýldýðý iyice ortaya çýkýnca; Irak iþgali, Afganistan iþgali gerçekleþince; Küba, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti ne karþý abluka ve saldýrganlýðýný artýrýnca, Rusya ve Çin i yeniden tehdit etmeye baþlayýnca; Avrupa ya baskýlar artýnca; hepsinde daha önde ve önemli olarak da, dünya iþçi hareketlerine, ilerici ve komünist harekete yönelik baský ve saldýrganlýðý boyutlanýnca, bir çýð gibi büyüdü. ABD, þimdi; Anti-Amerikancýlýk ý bahane ederek dünyaya karþý baþlattýðý savaþý haklý bir zemine; bir savunma temeline oturtmaya çalýþýyor. Uluslararasý terörizme karþý savaþ adý altýnda baþlattýðý 3. Dünya Savaþý ný, þimdi özgürlük savaþý adý altýnda geniþletiyor. Bu defa, Çin, Rusya, daha açýk olarak bu hedefe dahil edildi. Bu sefer, anti- Amerikancýlýk ý kendi elleriyle en geniþ alanlara yaymýþ o- luyor. Proletaryanýn, komünistlerin mücadelesi, Amerikan emperyalizmine karþý yürütülmesiyle sýnýrlý deðildir; emperyalist kapitalist sistemin kendisini hedeflemektedir. ABD nin bu hareketi; Anti- Amerikancýlýk olarak göstermesinin nedeni, kapitalist dünya nezdinde inisiyatifi elinde tutma isteðinden ileri geliyor. Yoksa emekçilerin, komünistlerin ve ilerici güçlerin mücadelesi, Amerikan emperyalizmine olduðu kadar, Avrupa emperyalizmine ve Japon emperyalizmine karþý da sürdürülüyor. Bu nedenle, antiemperyalist hareket; tüm emperyalist güçlerin ittifak halindeki baský ve saldýrýsýna uðruyor. Yukarýda belirttiðimiz çerçevede, dünyada Anti-Amerikan cephe yoktur ve olamaz. Böyle bir cephenin olduðunu i- leri sürmek, bir Amerikan propagandasýdýr. Amaç, en yakýn müttefiklerini bile baský altýnda tutmak. Egemen olan burjuvazinin, kendisine muhalefet eden burjuva kesimleri baský altýnda tutmak için, onlarý komünist olmakla ya da komünistlerle iþbirliði yapmakla suçlamak, çok eski bir taktiktir. Hele ABD gibi çökmekte olan bir dünya devi, bu taktiðe çok daha gözü kara baþvuruyor. Çok açýktýr, ABD, Anti-Amerikancýlýk ý, kendi çöküþünü durdurmak, dünya egemenliðini korumak için bir baský ve saldýrý aracý olarak kullanýyor. Yoksa böyle bir cephe olduðundan deðil. Þu Anti-Amerikancýlýk ýn gerçek çerçevesini çözümlemek gerekiyor. Burjuvazinin AB nin tavrýný ele alalým. Avrupa ile Amerika arasýnda dünya pazarlarý, dünya egemenliði üzerine, aralarýnda bir çeliþki, rekabet ve çatýþmanýn olduðu bilinen bir gerçek. Bu iki merkez güç arasýndaki rekabet, çeliþki ve çatýþma, ABD nin 3. Dünya Savaþý yla birlikte þiddetlendi. ABD, dünya pazarýndaki egemen konumunu korumaya çalýþýrken, Avrupa da, dünya pazarlarýnda daha güçlü konum saðlamak i- çin, ABD egemenliðine karþý bir politika geliþtirdi. Bu geliþme karþýsýnda bir çatýþma kaçýnýlmazdý. Avrupa, Amerika nýn Irak iþgalini bahane ederek, baþka bir politika i- le Ortadoðu da etkinliðini artýrmayý hedefliyor. Ama, aralarýndaki kapýþma, Ortadoðu ile sýnýrlý deðil, tüm yeryüzünü kapsýyor. Hele A- merika nýn böyle tepetaklak olduðu bir süreçte, Avrupa burjuvazisi, tavrýný iyice sertleþtirir. ABD nasýl, bir zamanlar Avrupa kendisini savaþlarla yeyip bitirirken, onun pazarlarýný elinden aldýysa, Avrupa da bugün, Amerika güç kaybederken ayný þeyi yapmak istiyor. Aralarýndaki çeliþkilerin kýzýþmasý, Ýttifak ý daðýlma noktasýna getirdi. Bush un Avrupa ya gidiþi hem baský,hem ikna amaçlý. Dünya savaþý ile Avrupa yý baský altýnda tutmak istedi; ama sonuç alamadý; bu defa baskýyý, ikna ile birleþtirmek istedi yine sonuç yok. Amerika ile Avrupa arasýndaki çeliþki, sürtüþme, kapýþma NATO yu da daðýlma 39. Sayý / Nisan

6 noktasýna getirmiþtir. Zaten bu denli çeliþki ve sürtüþme içinde ortak bir askeri örgüt ayakta kalmaz. NATO nun daðýlma süreci çoktan baþlamýþtý; iç kavganýn þiddetlenmesiyle hýzlanýyor. Baðýmlý ülke burjuvalarýnýn Amerika ile çeliþkileri var ve zaman zaman þiddetleniyor. Bu çeliþkiye raðmen, baðýmlý ülkelerin iþbirlikçi burjuvalarý, her zaman, emperyalist burjuvazi ile uzlaþmaya hazýrlar. Buralardaki Anti-Amerikancýlýk doðasý gereði, anti-emperyalizme varamýyor. ABD, baðýmlý ülke halklarý arasýnda yaygýn olan Anti-Amerikancýlýk ý gerekçe gösterip, burjuvaziyi daha fala baský ve denetim altýna almak istiyor. Bu durumu kullanýp, saldýrýlarýný ve ekonomik ilhakýný sonuna kadar geliþtirmeyi amaçlýyor. Uluslararasý proletarya ve komünist güçlerin Anti-Amerikancýlýk ý, anti-emperyalist ve anti kapitalisttir. Amerika ya karþý mücadele verdikleri nokta, onun anti-emperyalist oluþundadýr. ABD, kapitalist sistemin en güçlü ve en saðlam kalesidir. Bu niteliðe, uluslararasý karþý-devrimin de en önemli mevzisidir. Bu nedenle kitlelerin, emperyalist-kapitalist dünyanýn egemen ve lider gücüne karþý mücadeleyi öne çýkarmasý doðaldýr. Yine amerikan emperyalizmine karþý, proletaryanýn, komünist ve ilerici hareketlerin kavga vermesi de iþin doðasý gereðidir. ABD, Anti-Amerikancýlýk ý gerekçe göstererek, baskýlarýný ve saldýrganlýðýný týrmandýrmasýnýn asýl hedefi de, bu güçlerdir. Bugüne dek, Amerikan emperyalizmini teþhir eden ve ona karþý savaþ yürüten gerçek güçler, bu güçler olmuþtur. ABD nin baþlattýðý 3. Dünya Savaþý na karþý mücadele eden anti-emperyalist hareketin eylemlerinde açýk bir yükseliþ ortaya çýktý. Bu hareket, tüm dünyada milyonlarý kendine çekti. Amerika ve Avrupa, tarihinde pek sýk görülmeyen büyük kitle eylemleriyle sarsýldý. Hareketin tüm dünyayý sarmasý ve emperyalist-kapitalist sistem için gerçek tehlike oluþturmasý, emperyalist güçlerin daha bir tehditkar, küstah ve saldýrganlaþmasýný getirdi. Proletaryanýn, komünistlerin mücadelesi, Amerikan emperyalizmine karþý yürütülmesiyle sýnýrlý deðildir; emperyalist kapitalist sistemin kendisini hedeflemektedir. ABD nin bu hareketi; Anti-Amerikancýlýk olarak göstermesinin nedeni, kapitalist dünya nezdinde inisiyatifi elinde tutma isteðinden ileri geliyor. Yoksa emekçilerin, komünistlerin ve ilerici güçlerin mücadelesi, Amerikan emperyalizmine olduðu kadar, Avrupa emperyalizmine ve Japon emperyalizmine karþý da sürdürülüyor. Bu nedenle, anti-emperyalist hareket; tüm emperyalist güçlerin ittifak halindeki baský ve saldýrýsýna uðruyor. Dünyadaki anti-emperyalist, anti-kapitalist mücadele, A- merika da da karþýlýðýný buluyor. Birbirini karþýlýklý etkileyerek büyüyen ve güçlenen enternasyonalist bir hareketin Amerika a- yaðý, militan ve kararlý bir tutum içinde. Þimdilik toplumun en ileri kesimlerini kapsasa da, hareketin kýsa sürede toplumun geride duranlarýný da kapsayacaðý da açýk. ABD nin dünyadaki konumunu kaybetmeye baþlamasý ve ekonomik çöküþ içinde olmasý, ekonomik durumlarýný sarsacaðý için, geniþ bir emekçi ve orta-sýnýf kitlesinin harekete geçmesini kesinlikle getirecektir. Þimdiye kadar belli bir yaþam seviyesini tutturmuþ olan geniþ yýðýnlar, bunun altýna düþmeyi kabul etmeyeceðinden, kendi istekleriyle mücadeleye atýlacaktýr. Fakat, bugünden harekete geçen iþçi sýnýfýdýr. Durumu sürekli kötüleþen ve daha da kötüleþecek olan da iþçi sýnýfýdýr. Bütün hareketin baþýný çekecek o- lan ve belirleyici savaþý verecek olan da iþçi sýnýfýdýr. Amerikan egemen güçleri, iþçi sýnýfý hareketini kýrmak, parçalamak, etkisizleþtirip, denetim altýna almak için, dünyadaki Anti-Amerikancýlýk kampanyasýný ileriye sürüyorlar. Bir kere daha emekçilerin dikkatini dýþarý çekerek, onlarý þovenizm silahýyla sersemletmeye çalýþýyorlar. Ama bunu artýk baþaramazlar. Ýþçi sýnýfý bu noktaya gitmeyecek kadar ileride bulunuyor. Bunun en büyük kanýtý, 11 Eylül den hemen sonra, New York baþta olmak üzere, tüm Amerika da büyük kitlelerin A- merikan egemenliklerine karþý eyleme geçmesiydi. Vietnam savaþý sýrasýndaki enternasyonalist anlayýþ tüm canlýlýðýyla ayaktadýr. Amerika iþçi sýnýfý, enternasyonalizmle zafere ulaþacaktýr. C.DAÐLI TÜM BEL-SEN 2. KONGRESÝ GERÇEKLEÞTÝ Üç yýlda bir yapýlan 2.Olaðan Tüm Bel-Sen Genel Kurulu Çaðlayan da Mart tarihlerinde gerçekleþti. Ýl dýþýndaki delegelerin de katýldýðý kongreye, beþ yüz kadar kiþi katýldý. Ýlk gün çalýþma raporlarý deðerlendirildi. Bu bölümde yapýlan, karþýlýklý eleþtiriler güne hakimdi. Ýlk gün konuþanlardan Diyarbakýr Þube Baþkaný Edip Yaþar, son süreçteki devlet infazlarýna deðinirken, bu devletin demokrasi anlayýþýnýn bu olduðunu söyledi. Newroz dan sonraki provokasyonlara da deðinen Yaþar, ýrkçý, milliyetçi, faþist saldýrýlara karþý halkýn tuzaða düþmemesi gerektiðini vurguladý. Kongrede 40 ayrý maddede deðiþikliðe gidildi. Ayrýca merkezin Ankara ya taþýnma kararý çýktý. Kongrede ÖDP li Vicdan Baykara ile daha çok yurtseverlerin desteklediði Hüseyin Ayyýldýz baþkanlýk için yarýþtý. Taraflar son süreçte sermayenin saldýrýlarýnýn arttýðýný, SEKA ve SSK da amacýna ulaþtýðýný, bu nedenle 1 Mayýs a kitlesel katýlýp burjuvaziye göz daðý vermeleri gerektiðini söylediler. 3. gün oylarýn kullanýldýðý kongrede Vicdan BAYKARA yeniden baþkan seçildi. Biz Mücadele Birliði okurlarý olarak kongre salonunda standýmýzý açtýk, dergimizi daðýttýk. Devrimci Ýþçi Komiteleri(DÝK) in emekçilere sesleniþ bildirileri daðýttýðý kongrede, bire bir sohbetlerde delegelere, burjuvaziye boþ bir göz daðý vermek yerine, kavga günü 1 Mayýs ta kavgayý yükseltmek için TAKSÝM de olmalarý doðrultusunda çaðrýda bulunduktan sonra ayrýldýk Sayý / Nisan 2005

7 SAHÝPSÝZ GÖLGELERÝN ÝSYANI Marx, kapitalizme iliþkin þu ifadeyi kullanýyor: Mevcut maddi zenginliðin emekçinin gereksinmelerini karþýlayacak yerde, tam tersine, emekçinin, yalnýzca mevcut deðerlerin kendisini geniþletmesi gereksinimini karþýlamak üzere varolduðu bir üretim tarzý (Kapital, I. Cilt) Ýþçinin emeði burada, kendisi için deðil, sermaye için vardýr. Sermaye birikimini tehlikeye düþürdüðünde, emek feda edilir. Böylece, hammadde ve makinelerden kopan, dýþtalanan iþçi, artýk kendi e- meðine bile sahip deðildir. Ýnsaný toplumsallaþtýran emek olmuþtur. Sermaye birikimi ilerledikçe, insan ile emek arasýndaki baðý kopartýyor ve insanlýðýn önüne artýk þu iki seçeneði koyuyor: Ya vahþi hayvanlar gibi yaþamak, ya da sosyalizm. Türkiye de tekelci kapitalist devlet, þimdi mal ve hizmet üreten bütün kuruluþlarýný, fabrikalarýný ardý ardýna satýþa çýkartýyor ya da kapatýyor. Bunlar, sermaye birikiminin önünde bir engel teþkil ediyorlar. Emperyalist sermayenin ve iþbirlikçi tekellerin elinde, üretim dýþý kalan muazzam bir sermaye fazlasý var. Olasý bir krizde, bu sermaye fazlalarý büyük oranda deðer yitirecek. Bu yüzden devlet, belli bir pazar payý bulunan tüm mal ve hizmet üretiminden çekilip, sermaye birikiminin önünü açmak istiyor. Çoðu fabrikayý kapatýyor, bir kýsmýný da oldukça ucuza, tekelcilere devrediyor. Sermayenin ve o- nun devletinin acelesi var. Tam bu dönemde SEKA iþçileri, fabrikanýn kapanmasýna neden olacak bir anlaþmaya imza attýlar. Onlar, kendi mülkleri olmayan makinelerden koparýlmayý, zorla da olsa kabul ettiler. Tek amaçlarý, kendi malý saydýklarý emeklerine sahip çýkabilmekti. Ama makineler olmadan, bunu baþaramazlar. Kendi emeklerinin gerçekleþmesini saðlayan makinelerden ayrýlan iþçileri bekleyen tek þey, vasýfsýzlýk ve iþsizliktir. Oysa yýllar boyunca o makinelerle üretim yapmak için eðitildiler, SEKA okulunda kaðýtçýlýðýn inceliklerini öðrendiler. Ama, ne bu bilgi, ne de el hünerleri, o makineler olmadan hiçbir iþe yaramýyor. Belediyedeki yeni iþlerinde, ücretlerini korumalarý imkansýz. Yani, sonuç deðiþmiyor. Üretimin araçlarýndan kopartýlan iþçi, emeðine de sahip çýkamýyor. SEKA iþçilerinin fabrikanýn kapanmamasýný istemeleri, sermaye birikiminin bugünkü koþullarýnda telafisi mümkün olmayan bir istemdi. Ýþçiler bu istemlerine ancak iki yoldan varabilirdi. Birincisi, makinelere, emek araçlarýna ve ürünlerine sahip çýkacaklardý, ki bu sahip çýkýþ, siyasi iktidar kavgasýndan ayrý düþünülemezdi. Ýkincisi, devlet, bu iþletmeyi -kendi içinde karlý bir duruma getirse bile- sermaye birikiminin zararýna çalýþtýrýrdý. Ve bu da, elbette, sýrada bekleyen daha büyük iþletmeler için kötü bir örnek olurdu. SEKA üzerindeki çatýþmanýn bu denli keskin oluþu, iþte bu nedenlerledir. Ýþçi Kendi Emeðine Sahip Deðildir Uzun süre ayný iþ kolunda, ayný fabrikada çalýþan iþçilerin, o fabrikayý kendi evi gibi görmesi, o makineyi kendisinin bir parçasý saymasý, anormal bir durum deðil. Ýþçinin sahip olduðu tek þey e- mek-gücüdür, bir makine ya da diðer üretim araçlarý olmadan, hiçbir 39. Sayý / Nisan 2005 zaman bir emeðe dönüþemeyecek olan emek-gücü. Ýþçinin makinelere ve fabrikaya olan bu zorunlu baðý, aslýnda derin bir çeliþkiden, o- nun bu makinelere ve kendi ürünlerine sahip olamamasýndan kaynaklanýyor. Ýþçi, emeðinin üzerinde hiçbir hakka sahip deðildir. Bu hak, ücret karþýlýðýnda tümüyle kapitaliste devredilmiþtir. Ücret, bu emekgücünü her gün yeniden üretebilsin ve yine her gün kapitaliste emeðini devredebilsin diye iþçiye verilir. Ücret, iþçinin kendi emeði üzerinde bir hak elde etmesini deðil, tersine, o hakký kapitaliste devretmesini ifade eder. Her þey görünüþte gönüllü bir alýþveriþ gibi görünse de, iþçi, emeðini gerçekleþtirecek üretim araçlarýndan yoksun olduðu i- çin, onun kapitalistle iliþkisi, bir zorunluluk üzerine kurulmuþtur. Ücretli-kölelik, bu iliþkiyi ifade eden bir kavramdýr. Sermaye birikimi ilerledikçe, her tür zenginliði, üretim araçlarýný, topraðý ve diðer yaþam kaynaklarýný, bir sermaye niteliðine büründürür. Bunun anlamý, üretimin bütün alanlarýnda emekçi ile üretim a- raçlarý arasýnda, kapitalistin denetimi dýþýnda bir iliþkinin kalmamasýdýr. Tekelci sermayeden baðýmsýz bir üretici ve üretim alaný kalmaz. Emekçi artýk burada, kelimenin tam anlamýyla bir köledir. Birikimin artmasýyla atbaþý giden iþsizlik, belli bir evreden sonra geri dönülmez bir hal alýr; iþsizlik geçici olmaktan çýkar, kalýcýlaþýr. Eðer toplumda bütün üretim alanlarý ve araçlarý sermaye niteliðine sahipse, bu durumda bir emekçi kendi emeðini ne ile gerçekleþtirebilir? Burada artýk sermaye dolaþýmýnýn dýþýna çýkmak, yaþamýn dýþýna çýkmak, yaþamdan kovulmak demektir. Emekçi, emek faaliyetini kaybetmiþ, sahipsiz bir gölge gibidir. Kapitalizmin daha az geliþmiþ olduðu aþamalarda, bu iþsizlik geçici bir nitelik taþýyordu. Yeni üretim alanlarý, yeni iþ bölümünün ortaya çýkardýðý yeni sanayi dallarý, bu yedek orduyu az ya da çok o- randa, iþe koþmak için hazýr bekletiyordu. Ayrýca yedek sanayi ordusu, çalýþan iþçiyi minimum ihtiyaçlarýný karþýlayacak düzeyde bir ücrete razý etmeye yarayacak bir orandan yukarý pek çýkmazdý. Birikimin bu geri dönemlerinde, baðýmsýzlýðýný henüz yitirmemiþ bir tarým ve küçük üreticilikle küçük ticaret, iþsiz kalan emekçiye geçici bir süre destek sunabiliyordu. Köyüne dönebilir, oradan gelen yiyeceklerle idare edebilir ya da hiç olmadý, pazarda limon satabilirdi. Günümüzde, bir iþsiz için, bu yollar artýk eskisi gibi destek vaat etmiyor. Geriye kalan tek yol, servete karþý isyandýr. Çürüten Ýsyan ve Devrimci Ýsyan Þu an emeðine ve esasýnda hiçbir þeye sahip olmayan emekçiler, bu isyaný iki türlü örgütlüyorlar. Birinci yol, sýnýf mücadelesinin yoludur. Ýkincisi, bireysel kurtuluþ yolu; adli suçlar, hýrsýzlýk, gasp ve dolandýrýcýlýk biçimine bürünen, servete karþý saldýrýdýr. Sýnýf savaþýmý, kaçýnýlmaz olarak devrime ve sosyalizme yürüyor. Diðeri ise bireysel kurtuluþu, yine bireysel þiddetle topluma dayatan yoldur; suç örgütleri, çeteleþme, küçük zorbalýk dükalýklarýyla, emeðin gücünü tüketen bir þiddete doðru sürüklenir. Þu an, yaþadýðýmýz topraklarda, servete karþý isyanýn her iki yolu da kendine güç buluyor. Kendini 7

8 bekleyen bu yozlaþmýþ, çürütücü ve vahþi sonu gören her dürüst e- mekçi, iþte bu nedenle daha büyük bir öfkeyle sýnýf savaþýmýnda yerini alýyor ve almaya devam edecek. Ýþsizlik, dile gelmez boyutlarda bir felakettir; toplumun tüm gelecek umutlarýný karartýr, onu güvensizlik ve gerginlik içinde tutar. Çalýþanlar da bu büyük güvensizlik ortamýnda bulur kendilerini. Dahasý, toplumun en aþaðý tabakalarýndan yükselen o dehþet verici servet düþmanlýðý, özellikle mülk sahibi kesimlerde dehþet yaratýr krizinde bu dehþet duygusunu somut olarak yaþayan mülk sahibi sýnýflar, yoksullardan gelen baskýyý biraz olsun hafifletir düþüncesiyle AKP yi sandýkta desteklediler. Benzer sýnýf dinamikleri, Brezilya da Ýþçi Partili Lula yý baþkanlýk koltuðuna taþýdý. Ama burjuva toplum bir kez, yoksulluðun denetimini ekonomik temelden çýkartýp, siyasi temele oturtursa, o temelin her siyasi çalkantýda çökmesinin önünü açmýþ olur. Burjuva toplum, emekçileri kendisine baðlayan ekonomik zemine dayalý iç baðlantýlarýný hýzla yitiriyor. Gençliðin çok önemli bir bölümü, son araþtýrmalara göre lise mezunlarýnýn %90 ý, üniversitelilerin yarýsýndan fazlasýnýn bir iþ bulma olanaðý kalmadý. Burada her þey þansa ve vahþi emek rekabetine baðlý. Gençliðin çoðunluðu herhangi bir iþte çalýþma þansý bulamadan, sefaletin ortasýna itiliyorlar. Geleceðe dair bir özlemi olmayan, bu özlemleri çalýnanlar, kapitalist toplumun onlara sunduðu tek seçeneðe doðru yöneliyorlar: Adli suçlar, çeteleþme ve bununla paralel giden çürüme, yozlaþma. Kimi çevreler bu yozlaþmanýn devlet tarafýndan özel bir yönlendirmeyle yaratýldýðýný düþünüyorlar ve yozlaþmaya karþý mücadelede hedef þaþýrýyorlar. Oysa, yozlaþmanýn temelinde umutsuz bir sefalet vardýr. Yozlaþmaya karþý mücadele, yoksullarla karþý mücadeleye dönüþmemelidir. Emekçilere ve dürüst bir yaþam özlemini yitirmemiþ olanlara, eðer kapitalizmi yýkmak için hemen harekete geçmezlerse, kendilerini ve çocuklarýný bekleyen geleceðin, tam da bu çürüme olduðu söylenmelidir. Adli suçlarýn ve yozlaþmanýn emekçiler arasýnda yarattýðý öfke, ancak bu þekilde devrimci bir bilince kavuþur. Burjuva Toplumu Parçalayan Girdap Adli suçlardaki artýþ, yalnýzca iþsizlerden kaynaklanmýyor, aþýrý düþük ücretler de bu yönelimi güçlendiriyor. Açlýk sýnýrý 500 YTL ü- zerindeyken, 200 YTL ücretle ve üstelik günde 15 saat insaný canýndan bezdiren bir acýmasýzlýkta çalýþan milyonlar var. Bu milyonlarýn ÜÇ KOMÜNÝST ÝÞÇÝ KAVGAMIZDA YAÞIYOR Seyit Konuk, Ýbrahim Ethem Coþkun, Necati Vardar. Üç iþçi, üç komünist devrime yürüyen insanlarýn en önünde yerlerini alan, onlara yön veren önder yoldaþlar Bu üç yoldaþýn ölümsüzleþtiði anlarda kapitalizm yerle bir olabilirdi. Burjuvazi biletlerini hazýrlamýþtý kaçmak için. Burjuvalar son çýrpýnýþlarýný yaþarken milyonlarca iþçi ve emekçi yoksul halka iþkence yapmaktan, onlarý katletmekten geri durmuyordu. Katliamlarla, iþkence tezgahlarý hazýrlayarak ve uygulayarak iktidarýný bir müddet daha uzatmaktý düþünceleri. Bu üç iþçi önderini idam sehpalarýna götürürlerken amaçlarý, yýðýnlarý harekete geçirenlerin öncülerini asarak onlara korku ve sindirme yaþatmak, bastýrmaktý. Ama gördüler ki katletmek yetmiyormuþ. Gidenlerin bayraðýný yüzler, binler sahipleniyor ve onlarýn adlarýna yaraþýr bir þekilde taþýyorlar. Onlar üç komünist iþçiydiler. Mücadeleye önderlik ettiler. Þimdi sayýlarý binleri aþtý. Ve onlar bize þunu gösterdiler Ya Kanlý Kavgalý Savaþ, Ya Yok Oluþ. Onlar kanlý kavgalý savaþ içinde ölümsüzleþirken sloganlarýný haykýrdýlar. Bizler o þiarlarý bayraklaþtýrýp devrime götürecek olanlarýz. Ve mücadele de zafer tarihte her zaman adýmlarýný saðlam temellerde atanlarýn olmuþtur. Çünkü kapitalizm miadýný doldurmuþtur. Yeni toplum saðlam adým atarak ilerler sosyalizme. Bizler bu büyük mücadelenin içindeki kiþiler olarak birer Seyit, birer Necati, birer Ýbrahim olmalýyýz. Adlarý Onur Adlarý Adýmýz Yoldaþlarýmýz Ayýþýðý Sanat Merkezi nde Geb-Der tarafýndan anýldýlar anlatýldýlar. Artýk onlar ve niceleri dilden dile dolaþmalý eylemleri devam ettirilmeli. Devrim için savaþýlmalý. Ýnsanlýðý yok etmeye çalýþan bu yoz, çürümüþ sistemi yok etmeli. Yoksul emekçi halklar üzerine düþen Sayý / Nisan 2005 içinde, elbette bu bezdirici ve insanlýktan çýkarýcý çalýþmaya razý olmayanlar çýkýyor. Genç, tecrübesiz ve örgütsüz olanlarýn, kendilerine ne bir gelecek, ne de bir ekmek vadeden çalýþmaya boyun eðmektense, daha garantili gördükleri adli suçlara yönelmelerinde þaþýlacak hiçbir þey yok. Serveti kuþatmaya alan bu girdap, sermayenin doymak bilmez bir kâr arayýþý tarafýndan hazýrlanýyor. Toplumun en alt kesimlerindeki iþsizlerden, örgütlü ve birikimli iþçi kesimlerine kadar geniþ bir kitle, emekçinin kendi emeðine hiçbir þekilde sahip olamadýðýný, onun üzerinde hiçbir hakkýnýn bulunmadýðýný daha iyi anlýyor. Son zamanlarda, daha iyi bir ücret için deðil, a- ma iþsiz kalmamak hedefine odaklayan sýnýf mücadelesi, iþçiler içinde böylesi bir bilincin tohumlarýný attý. Artýk emeðin dünyasýnda hiçbir kesimin, deðil yarýný, bugünü bile güvencede deðil. En vasýflý ve en örgütlü kesimler bile, bu düzen içinde en iyi ihtimalle, sermaye birikimi karþýsýnda ezilmeye ve bir köle gibi oradan oraya savrulmaya mahkum olduklarýný görüyorlar. Düzenin üzerinde yükseldiði sömürü, vahþet ve yozlaþmanýn üzerindeki bütün perdeleri yýrtan, emek ile sermayeyi vahþi bir boðazlaþmaya doðru götüren bir dönemdeyiz artýk. Burjuva toplum, emekçileri düzen içinde tutan tüm geleneksel baðlarýnýn, özel mülkiyetin kutsallýðýna gelip dayanan tüm o ikiyüzlü ahlaki baðlarýn hýzla çözüldüðüne tanýk oluyor. Bir ülkede camiler bile güvenlik kameralarýyla donatýlýyorsa, artýk o ülkede yoksullukla servetin bir arada yaþayacaðý hiçbir burjuva deðeri ve ikiyüzlü ahlaki ölçütler kalmamýþ demektir. Emek ile sermaye arasýnda, bu tür ideolojik yanýlsamalarýn yanýnda, haklar temelinde kurulan tüm iliþkiler birbiri ardýna kopuyor ve hak lardan geriye, çýplak bir kölelik profili kalýyor. Bütün bu çözüþme ve yoksulluðun doðurduðu þiddet karþýsýnda burjuvazi, tek bir çözüm öngörüyor: Sefalete karþý silah. Devletle birlikte, servet de silahlanýyor. Özel koruma ordularý, güvenlik donanýmlarý, mala karþý iþlenen suçlarda meþru-müdafaayý vahþi bir ava dönüþtürme hazýrlýklarý, varolan iç savaþa yeni bir boyut ekliyor: Çok daha derine inen bir boyut. Nasýl ki sermaye, devlet ile birlikte sefalete karþý savaþýyorsa, ayný þekilde emekçiler açýsýndan, sermaye niteliðindeki servet de dolaysýz savaþýmýn açýk hedefi haline geliyor. Burjuvazi nihayet devrime, onun en öz ve temel hedefinin ne olmasý gerektiðini, bizzat kendisi belletiyor; bu hedefi ideolojik kalkanlarýndan arýndýrýyor ve emekle sermayeyi çýplak bir iç savaþýn ortasýna býrakýyor. görevi artýk gerçekleþtirmeli. Tarihsel süreci iyi deðerlendirerek faþizmin vahþetini tanýyarak, ölümsüzleþenlerin devrettikleri bayraklarý devrime, zafere taþýmalý. Bunun için onlarýn adlarý her yerde her yeni eylemde sloganlaþtýrýlmalý. Ýþçi sýnýfý ve emekçiler, her yeni eylemle kapitalizm ve onun bütün saldýrganlýklarýný yok ederek ilerlemelidir devrime. YA DEVRÝM YA ÖLÜM! Mücadele Birliði Okuru Bir Ýþçi/ Ýzmir

9 MAYIS TARTIÞMALARI Hem Aðlarým Hem Giderim Konfederasyonlarýn bu yýl 1 Mayýs ý Kadýköy de kutlayacaklarýný a- çýklamasýndan sonra, kendisine Devrimci 1 Mayýs Platformu adýný veren 10 siyasi yapýnýn bir araya gelmesiyle oluþturulmuþ bir platform, kendi dýþýndaki kurumlara da açýk, bir toplantý düzenledi. Devrimci 1 Mayýs Platformu, Mart ayý içerisinde DÝSK Genel-Ýþ in çaðrýsýný yaptýðý toplantýlar sonucu oluþturulmuþ bir platform. Mücadele Birliði, bu toplantýlardan ilkine katýldý ve daha öncesinden yaptýðý, bu yýl 1 Mayýs ý 1 Mayýs Alaný nda, Taksim de birlikte kutlama çaðrýsýný burada da yineledi. Bu ilk toplantýda söz alan siyasi yapýlarýn hemen hemen tümü, Taksim in 1 Mayýs Alaný olduðu konusunda hemfikir olduklarýný dile getirdiler ve hatta denilebilir ki, bu konuda mangalda kül býrakmadýlar; gelin görün ki, oportünizme özgü genel doðrularý dile getirdikten sonra ve asýl düþüncelerini dile getirmeden önce kullandýklarý o uðursuz ama sözcüðünü sarf etmekten geri durmadýlar. Taksim 1 Mayýs Alaný dýr; ama güç dengeleri buna izin vermiyor, Taksim e çýkýlmalýdýr; ama Kadýköy alternatifi de düþünülmelidir, Taksim olgunlaþmýþtýr; Taksim e çýkýlmalýdýr; ama olmazsa olmaz da deðildir, Taksim zorlanmalýdýr; ama sendikalarýn tavrýný da göz önünde bulundurmak gerekir. Kitlelerden kopuk, sadece devrimcilerin kutlayacaklarý, bir Taksim de 1 Mayýs da olmamalýdýr Ve daha bunun gibi bir sürü laf kalabalýðý. Mücadele Birliði, geçen sene de ayný þeyleri tecrübe ettiði için bu ilk toplantýnýn sonuna kadar beklemeyi, zaman ve enerji kaybý olarak gördü ve oradan eðer Taksim yönünde bir görüþ çýkarsa yeniden görüþebileceklerini söyleyerek, toplantýdan ayrýldý. O toplantýda bir çok siyasi yapýnýn Mayýs ý için samimi bir þekilde biz geçen yýl sendikacýlarýn peþine takýldýk, bu sene Taksim in önü Kadýköy le kesilmek isteniyor. Buna izin vermemeliyiz, Kadýköy yeni bir Abide-i Hürriyet tir demelerini dikkate alan Mücadele Birliði, Devrimci 1 Mayýs Platformu nun, konfederasyonlarýn bu 1 Mayýs ý Kadýköy de kutlayacaklarýna dair açýklamasýndan sonra, ne dediðini öðrenmek için 8 Nisan tarihinde DÝSK Nakliyat-Ýþ te yapýlan toplantýya katýldý. Bu toplantýya bazý sendika temsilcileri de katýlmýþtý. Gelin görün ki, Devrimci 1 Mayýs Platformu nun söylediði yeni bir þey yoktu. Konfederasyonlarýn Kadýköy kararýný aceleyle alýnmýþ ve kendilerine dayatma olarak getirilen bir karar olduðunu ileri sürüyorlardý. Kadýköy için, Alan, valiliðin alaný; kroki, valiliðin krokisi diyorlar ve konfederasyonlarýn zýmnen valilikle anlaþtýðýný ima ediyorlardý; ama bir soru hala orta yerde duruyordu: Bu dayatmaya karþý platform ne yapacaktý? Daha önce söyledikleri gibi 1 Mayýs Alaný olduðu konusunda hemfikir olduklarý Taksim i zorlama ya devam mý edeceklerdi, yoksa yine sýnýftan (siz bunu sendikacýlardan diye okuyun-bn) ayrý düþmemek adýna bu kez de Kadýköy e mi gideceklerdi. Gönüllerinde yatanýn ikincisi olduðu kýsa sürede anlaþýldý. Devrimci 1 Mayýs Platformu, reformistlerin 1 Mayýs ý devrimcilerden ayrý kutlamak oyununa gelmeyecektir. Nasýl mý? Elbette Kadýköy e giderek ve konfederasyonlardan kürsüde konuþma hakký isteyerek. Deðim yerindeyse hem aðlarým hem giderim Taksim e çýkma konusu, artýk onlar için oluþturduklarý 10 maddelik bir etkinlik programýnýn sadece bir parçasýydý. Taksim, propaganda düzeyinde ele alýnacak ve yine reformistlerin oyununa gelmemek adýna sendikalarýn peþinden sürüklenilecektir. Devrimi bir propaganda konusu olarak düþünmenin ötesinde somut olarak düþünemeyen ortalama solun, devrimi temsil eden Taksim konusunda propaganda dýþýnda somut bir þey söyleyeceðini beklemenin, doðru olmadýðýný bir kez daha gördük. Onlar, sendikalarýn dayatmasýna karþý bu dayatmayý kabul edip sendikalarýn peþine takýlmayý zaten kafalarýnda netleþtirmiþler. Eðer çok olaðanüstü bir þey olmazsa, örneðin reformizmden ayrýþmanýn devrimcileri güçlendireceðini mucize kabilinden keþfetmek gibi, bu sene Kadýköy de olacaklar. Mücadele Birliði ise, bu kadar çok sesli türküde yüreðin sesini temsil etmeye devam edecek. Ýþçi sýnýfý ve emekçilere önderlik etmenin gereði o- larak, onlara Taksim hedefini gösterme ýsrarýndan vazgeçmeyecek ve proletaryanýn kýzýl bayraðýný onurla o alanda dalgalandýracak. 1 MAYIS TA 1 MAYIS ALANI NA TAKSÝM E! 1 MAYIS TA TAKSÝM E TOPLANTILARI BAÞLADI Mücadele Birliði ve Devrimci Ýþçi Komiteleri(DÝK) nin 1 Mayýsla ilgili toplantýlarýnýn ilki Taksim Ayýþýðý Sanat Merkezi nde yapýldý.. Devrimci Ýþçi Komiteleri adýna konuþan Yýlmaz Ekþi; sendikalara da çaðrý yaptýklarýný ancak onlarýn kafasýnda Taksim e çýkmak þeklinde bir düþünce olmadýðýný, toplantýya gelseler bile söyleyecek bir þeyleri olmayacaðýndan gelmemeyi yeðlediklerini söyledi. Yýlmaz Ekþi konuþmasýna 1Mayýs ýn tarihçesini anlatarak baþladý. Taksim, onurdur, özgürlüktür, devrimdir. O meydanda iþçilerin kaný akmýþtýr. Bu yüzden orasý kýzýl meydan dýr. Ýstanbul un merkezi olduðu için stratejik önemi de farklýdýr Mayýsý ný MÝT ve CIA kana bulamýþtýr Mayýs ýndan birkaç gün önce, vali ve emniyet müdürü televizyonlarda 1 Mayýs ý Taksim Meydaný nda kutlamayý düþünenleri tehdit etiler. Bunun üzerine Mayýsý ný Taksim de kutlamak için karar almýþ olan KESK ve DÝSK Taksim e çýkmaktan vazgeçti; a- ma bizi korkutamayacaklarýný o alana çýkmamýzý engelleyemeyeceklerini biliyor olmalýydýlar dedi. Mücadele Birliði adýna konuþan Vefa Serdar ise küçük burjuva sol hareketin 90 1 Mayýs ýndan bu yana girdiði yönelimi anlattý. Özellikle 92 1 Mayýs ýnýn ayrýþtýrýcý olduðunu vurgulayan Vefa Serdar, bu tarihte Leninistler dýþýnda herkesin ajan-provokatör Perinçek in Sosyalist Parti sinin peþinden Gaziosmanpaþa ya gittiðini ve Taksim e sýrtlarýný döndüklerini söyledi. O gün bu gündür proletaryanýn kýzýl bayraðýný o kýzýl meydanda dalgalandýrmak onuru yalnýz bize ait oldu diyen Vefa Serdar, bu sene 1 Mayýs toplantýlarý baþladý. Toplantýlarda görünen geçen seneki filmin aynýsý. Engels in dediði gibi göðüslerini yumrukluyor, üstlerini baþlarýný yýrtýyor lar; Taksim in 1 Mayýs alaný olduðuna yemin billah ediyorlar. Taksime çýkmak gerektiði konusunda mangalda kül býrakmýyorlar ama somut olarak Taksim deyiz demiyorlar sözleriyle konuþmasýný bitirdi. Devrimci Ýþçi Komiteleri (DÝK) ve Mücadele Birliði toplantý sonunda toplantýya katýlanlara, bu 1 Mayýs ta Taksim de kitlesel olarak bulunmak için daha çok çalýþma çaðrýsýnda bulundular. 1 Mayýs la ilgili ikinci toplantý ise, 2 Nisan 2005 tarihinde Elektrik Mühendisleri Odasý nda yapýldý. Çaðrýlý olduklarý halde, toplantýya Enerji Yapý Yol Sen den Fikret Çolakoðullarý ve Ýsmail Kaya dýþýnda sendikacýlardan katýlan olmadý. Taksim konusunda söyleyecek bir þeyi olmayanlar yine gelmemiþlerdi. Toplantýyý yöneten Þafak Gümüþsoy, bir açýlýþ konuþmasý yaptý. Þafak Gümüþsoy konuþmasýnda bu 1 Mayýs ýn çok önemli bir konjonktüre denk geldiðini söyledi. Bütün dünya üzerinde emperyalist-kapitalist sistemin saldýrýlarýnýn arttýðýna, buna karþýlýk iþçi ve emekçilerin mücadelesinin de geliþtiðine dikkat çeken 39 Sayý / Nisan 2005 Þafak Gümüþsoy, tüm dünyada 1 Mayýs ýn kapitalizme karþý savaþ günü olarak kutlanacaðýný ü- zerinde yaþadýðýmýz topraklarda da 1 Mayýs ýn anlamýna uygun þekilde 1 Mayýs Alaný nda, Taksim de kutlanýlmasý gerektiðini vurguladý. Ve sözü daha sonra katýlýmcýlara býraktý. DÖB adýna konuþan Feyzullah Eraslan 1 Mayýs ýn iþçiler ve emekçiler için taþýdýðý anlamýn altýný birkez daha çizerken, öðrenciler için de 1 Mayýs ýn ne kadar önemli olduðunu vurguladý ve devrimci öðrencilerin, iþçi sýnýfý önderliðinde bu 1 Mayýs ta da 1 Mayýs Alaný nda yani Taksimde olacaðýný vurguladý. Daha sonra söz alan Mücadele Birliði Muhabiri Nevzat Demir geçen sene DÝSK ve KESK in Taksime çýkma konusunda çaðrý yapmýþ olmalarýnýn Mücadele Birliði nin politikalarýný doðruladýðýný söyledi. Mücadele Birliði adýna konuþan Vefa Serdar ise 1 Mayýs politikasýnýn devrimcilikle reformizm arasýnda bir turnusol iþlevi gördüðünü, herkesin rengini ortaya çýkardýðýný bu nedenle çok önemli olduðunu söyledi. Bugün Taksim Alaný na çýkmaktan bahseden bazý sol çevrelerin ne söylediklerinden çok ne yaptýklarýna bakacaklarýný, onlarý Taksim Meydaný nda görmedikçe inanmayacaklarýný söyledi. Daha sonra söz alan Enerji Yapý Yol Sen den Fikret Çolakoðullarý, geçmiþ 1 Mayýs lara deðindi. Taksim in önemini dile getirdi ve baþarýlar diledi. Devrimci Ýþçi Komiteleri adýna konuþan Yýlmaz Ekþi ise, hem 1 Mayýs ýn tarihçesini hem Taksim Meydaný nýn nasýl 1 Mayýs Alaný olduðunu hem de 1 Mayýs ta Taksimde olmanýn neden bir onur sorunu olduðunu anlattý. 9

10 Öncü militan iþçiler,* 1 Mayýs yaklaþýyor. Uluslararasý proletaryanýn birlik, dayanýþma, mücadele ve kapitalizme karþý savaþ günü 1 Mayýs ta, 1 Mayýs Alaný nda Leninist Parti nin öncülüðünde savaþa hazýrlanalým. Öncü militan iþçiler, Burjuvazi azami kar için iþçi sýnýfýmýzý, emekçileri açlýða, iþsizliðe ve sosyal yýkýma uðratýyor. Bizleri kitleler halinde yaþamdan kovuyor. Türkiye ve Kürdistan da analar çocuklarýna süt alamadýklarý için çocuklarý açlýktan ölüyor. Oysa burjuva sýnýfa mensup olanlar, 300 litre sütle güzellik banyosu yapýyor, aksýrana, týksýrana kadar yiyorlar Öncü militan iþçiler, Emekle sermayenin uzlaþmaz çeliþkisi öyle bir düzeye yükseldi ki, artýk tüm dünyada küresel iç savaþ yaþanýyor. Açlýðýn, iþsizliðin ve yaþamdan kovulanlarýn sayýsý milyarlarla ölçülürken, bazýlarý bayram dan, barýþ tan söz edebiliyor. Onlar ya sýnýf savaþýnýn doðasýný bilmiyorlar ya da bizi ahmak sanýyorlar Öncü militan iþçiler, En küçük ekonomik, demokratik istemimiz, Kürt ulusuna özgürlük talebimiz, bir çakýltaþý bile vermeyiz le, topyekün savaþ sloganýyla karþýlanýyor. Barýþ ýn, bayram ýn kazanýlmasý, sýnýfsýz, sömürüsüz bir toplum için savaþmaktan geçiyor. Ýþte bu nedenle, öncü militan iþçiler, bu 1 Mayýs ta komitelerde, konseylerde örgütlenerek, 1 Mayýs Aslaný na, TAK- SÝM e hazýrlanýyor. Çünkü Taksim, devrimdir, özgürlüktür. Genç militan öncü iþçiler, yüzünü devrime ve özgürlüðe, kýzýl meydana çevirmelidir. Öncü militan iþçiler, Sizleri burjuva sendikacýlarýn arkasýna takarak, burjuva sýnýrlar içinde güçten takatten düþürmek isteyenler, sosyal reformistler, oportünistlerdir; burjuva iþbirlikçilerdir. Onlarýn önünüze korku duvarlarý örmelerine izin vermeyin. Burjuva yasallýða, burjuva köleliðe boyun bükmeyin; çünkü korku köleliðin dostu, özgürlüðün en büyük düþmanýdýr. Siz, cesaret, cesaret ve daha fazla cesaret þiarýyla en öne, en ileri atýlýn. Çünkü, devrim ve özgürlük, barýþ ve bayram, savaþan iþçilerin eseri o- lacaktýr. Bir devrimi, sadece iþçi sýnýfý sonuna kadar tutarlý bir biçimde sürdürebilir; sadece iþçi sýnýfý kendisiyle birlikte tüm toplumu kurtuluþa götürebilir. Kurtuluþun yolu devrimden, devrimin yolu Leninist Parti den geçiyor. Ve Leninist Parti, tüm iþçi ve emekçi gençliði 1 Mayýs ta 1 Mayýs Alaný na, Taksime, devrime, özgürleþmeye çaðýrýyor YAÞASIN 1 MAYIS! 1 MAYIS TA 1 MAYIS ALANI NA TAKSÝM E! YAÞASIN ÝÞÇÝ SINIFININ MÜCADELE BÝRLÝÐÝ! YAÞASIN PROLETARYA ENTERNASYONALÝZMÝ! *Y.E. Mücadele Birliði Dergisi nin 1 Mayýs a iliþkin çýkartmýþ olduðu özel sayýdýr. GAZÝ DEN 1 MAYIS ALANI NA ÇAÐRI Merhaba Mücadele Birliði Okurlarý, Devrimci Ýþçi Komiteleri nin Gazi Mahallesi nde hazýrladýðý Emekçiler, Genç Ýþçiler, Ýþçiler, Ýþsizler Sorunlarýný Tartýþýyor, Çözüm Arýyorlar, Sesimizi Yükseltelim adý altýnda 2 Nisan da yaptýðýmýz etkinliði, 3 Nisan 2005 Pazar günü, Gazi halkýyla birlikte deðerlendirdik. Duyurularýný 28 Mart ta baþlayarak, emekçi halka ulaþtýrabilmek için, kýraathanelere, ÝETT duraklarýna vb yerlere astýðýmýz etkinlik, 65 kiþinin katýlýmýyla Gazi Ayýþýðý Ekin Sanat Merkezi nde yapýlmýþtý. Konuþmacý Yýlmaz EKÞÝ nin iþçi sýnýfýnýn üye olduklarý sendikalarda yaþadýklarý sorunlarý dile getirdiði etkinlikte, iþçi sýnýfýnýn sendikalarda kendilerinin oluþturduðu iþçi komitelerinde mücadeleyi büyüterek sonuç alabileceklerini vurgulandý. Konuþmaya katýlan iþçilerin bir çoðu, sendikalý deðillerdi a- ma bilgileri olduðu için konuþmaya büyük katýlým saðlandý. Konuþmadan önce, Gazi Ayýþýðý Ekin Sanat Merkezi bir þiir dinletisi sundu. Bu dinleti, büyük bir ilgiyle dinlendi. Konuþmanýn ikinci bölümünde 1 Mayýs la ilgili konuþma yer aldý. Konuþmacý Yýlmaz EKÞÝ nin ilk katýldýðý 1 Mayýs ý anlatmasý hoþ bir ortam yarattý. Bir iþçinin asgari bir bilinç aldýðýnda, kendi haklarý ve kendi sýnýfý için mücadeleye atýlabilmesinin mümkün olabileceði açýkça ortaya çýkýyordu Mayýs ý anlatýlýrken, emekçi halkýmýzýn biriken öfkesini fark ettik. Ve konuþmaya katýlan Gazi iþçileri, Taksim e çýkmanýn onur, iþçi sýnýfýnýn tarihsel zorunluluðu olduðunu dile getirdiler. Konuþmalarda 1 Mayýs ýn Ýþçi Bayramý deðil, mücadele ve savaþ günü olduðu vurgulandý. Ve bizler de tekrar, Taksim e çýkmanýn onur olduðunu söylüyoruz, iþçi sýnýfýnýn mücadele birliðini saðlamak için, bütün iþçileri Taksim Meydaný na çaðýrýyoruz. Taksim Meydaný nda katledilen 34 iþçinin kanýyla kýzýllaþmýþ bayraklarýmýzý Taksim de dalgalandýracaðýz. YAÞASIN 1 MAYIS! 1 MAYIS TA 1 MAYIS ALANI NA TAKSÝM E! Gazi DÝK Sayý / Nisan 2005

11 KIRGIZÝSTAN: BÝR DÖNEMÝN SONU MU? Ýlk adým Yugoslavya da atýldý. Kosova savaþýnýn peþinden, ciddi bir hazýrlýk ve emperyalist askeri-maliteknik yardým eþliðinde Miloseviç devrildi. Yugoslavya daki dramatik geliþmeleri Sovyet coðrafyasýndaki parodiler izledi. Burjuva basýnda bile alay konusu olan, inandýrýcýlýktan uzak, bir dizi ucube darbeler gerçekleþmeye baþladý. Gürcistan, Acarya, Abhazya, Ukrayna, Moldova Bu parodinin son duraðý, Akayev in dört milyonluk Kýrgýzistan ý oldu. On-onbeþ bin kiþinin yürüyüþü, çeþitli kuruluþlarý iþgali, Akayev iktidarýný devirmek için yeterli oldu. Darbeyi yapanlar, seçimlere hile karýþtýðý bilinen söylemiyle yola çýkmýþlardý. Ama kendi elleriyle bu hileli seçim de kazanan vekilleri parlamentoya kendileri taþýdýlar. Hiçbiri ne olduðunu, neden darbe yaptýklarýný anlayamaz hale gelmiþti. Sadece A- kayev istifa etmiþ, ama her þey yerli yerinde kalmýþtý. Tabii bu arada çok ciddi boyutlarda yaðmalama olaylarý oldu. Olaylarýn ilk günlerinde burjuva basýn, biraz da sýnýf içgüdüsüyle muhalefet denen çapulcularý ayakta alkýþlýyor, iþin arkasýnda Washington ýn siluetini gördükleri için sevinç naralarýný tutamýyordu. Öte yandan, bir avuç çapulcunun, parayla kiralanmýþ sözde muhalefetin böylesine kolay iktidar devirmesinin sýrrý neydi? Bu karþý-devrimler, Yugoslavya hariç, her biri azýlý karþý-devrimci iktidarlarýn bulunduðu ülkelerde gerçekleþti. Devrilenler, SSCB nin yasadýþý bir þekilde daðýtýlmasýnýn suç ortaklarý olan, anti-komünist yöneticiler deðil miydi? Tüm bu darbelerin tek merkezli bir planlama ile gerçekleþtiði biliniyor. Darbeler adeta birbirlerinin fotokopisi. ABD patentli darbeler bunlar. Rusya nýn kuþatýlmasý stratejisine, bir de Çin in kuþatýlmasý, Þanghay Ýþbirliði Örgütü nün altýnýn oyulmasý eklenmiþ durumda. Peki ABD bu ülkelerde nasýl böylesine kolay sonuç alabiliyor? Bu sorunun yanýtý gerçekleþen darbelerin ortak özelliklerinde gizli. Birinci adým, muhalefet denen, çoðunluðu emperyalistler tarafýnda bizzat satýn alýnan kesimleri birleþtirmek. Bu, emperyalistlerin Yugoslavya deneyiminden çýkardýklarý bir sonuç. Zira Yugoslavya da muhalefet girdiði tüm seçimleri kaybetmiþ, Miloseviç tarafýndan yenilgiye uðratýlmýþtý. O dönemin ABD li yöneticileri bu gerçeði açýktan teslim etmiþler ve en önemli adýmýn muhalefeti birleþtirmek olduðunu belirtmiþlerdi. Ýkinci adým, seçimlerden önce seçimlerde hile olacak kampanyasý. Bu yolla geniþ bir kamuoyu yaratýlmaya çalýþýlýyor. Bu arada, tek merkezde toplanan çapulcular, bizzat emperyalistlerin direktifleriyle kitle çalýþmalarýna baþlýyorlar. Tabii bu arada milyonlarca dolarla besleniyorlar. Bu mali destek, teknolojik destekle güçlendiriliyor. Radyo yayýnlarý, televizyon desteði, basýn desteði Seçimlerden hemen sonra, daha sonuçlar beklenmeksizin hile yapýldý söylemiyle, kiralýk kitle nin harekete geçirilmesi, protesto gösterileri Bu aþamada gösteriler barýþçýldýr. Þiddetten özenle kaçýnýlýr. Bu yolla iktidarýn zor kullanmasýnýn önü alýnmak istenir. Çünkü gösteriler emperyalist merkezler tarafýndan açýktan desteklenmekte, iktidarlar üzerinde baský kurulmakta. Üçüncü adým, gösterilerin belli bir yaygýnlýk ve doygunluða ulaþmasýndan sonra baþkente akýn. Ýktidardakilerin istifasý temelinde baþkentte gösteriler düzenleme. Ýktidar kurumlarýný kuþatma, baskýn ve talan. Bu süre zarfýnda kýsa süreli çatýþmalar görülüyor. Dördüncü adým, emperyalistlerin yoðun zor kullanýlmamasý baskýlarý. Ýktidarlar, göstericilere karþý zor kullanmýyorlar. Ýki temel sebep var bunda. Birincisi konjonktürel durum. Emperyalist baskýlara raðmen böyle bir uygulamayý göze alamýyorlar. Ýkincisi, söz konusu ülkelerde askeri kuvvetler, sosyalist dönemin yetiþtirilme ö- zelliklerini hala barýndýrýyorlar ve halka karþý zor kullanmamak gibi bir zaaflarý var. (Kuþkusuz bu gösteriler sosyalizm için olsa, bir devrimci çýkýþ olsa, emperyalistlerin desteðiyle iktidarlar, iç savaþ ateþini yükseltmekten çekinmeyecekler. Ama ellerindeki genel askeri birliklerle bu iþi yapabilmeleri çok zor. Daha ziyade Rus Omon birliklerine benzeyen özel birlikleri kullanacaklardýr.) Söz konusu ülkelerin bir baþka temel ö- zelliði daha var. Yugoslavya hariç tümü, köksüz, kitlelerden kopuk, belli bir kitle gücüne ve desteðine sahip olmayan iktidarlar tarafýndan yönetiliyor. Aslýnda bu durum, Rusya dahil hemen tüm Sovyet ülkeleri için geçerli. Anti-komünist, karþý-devrimci iktidarlar iþbaþýnda. (Burada belki Tacikistan ýn 39. Sayý / Nisan 2005 Rahmanov unu ve Beyaz Rusya nýn Lukaþenko sunu ayrý tutmak daha doðru olur.) Sovyet döneminin birbirine baðýmlý iktisadi þekilleniþi, ülkelerin birbirinden ayrý bir ekonomi oluþturmalarýný engelliyor. Haliyle pek çok iþletme, bu ülkelerde atýl durumda. Çalýþtýrýlamýyor. Üretim sürekli düþüyor. Ýþsizlik ve sefalet büyüyor. Kýrgýzistan da nüfusun %50 si yoksulluk sýnýrýnýn altýnda yaþýyordu. Ýktidarý destekleyen neredeyse kimse yok. Böylece bir avuç çapulcunun emperyalist destekli hareketi kolayca baþarýya u- laþtý. Aksar Akayev e gelince O, 1998 de özel mülkiyete izin vermekle, Sovyet coðrafyasýnda bu cesur adýmý atan ilk liderdi. Bu yönüyle emperyalistlerin en çok deðer verdikleri liderlerden biriydi. Ama ülke i- çindeki köksüz konumu, emperyalist yönelimle baðdaþmayan tutumu (özellikle Þanghay Ýþbirliði Örgütü üyesi oluþu ve Rusya ve Çin ile olan yakýn iliþkisi) ve Sovyet coðrafyasýnýn bir türlü dünya kapitalizmine entegre olamayýþý, ipinin çekilmesi için yetti. Öte yandan, diðer Sovyet ülkelerinde olduðu gibi sonradan türeyen yeni-zenginlerin, anlaþýlan o ki, çýkarlarý batý emperyalistleri ile sýký bir iþbirliðinde yatýyor. Yani, bu ülkelerde deðiþimin iç dinamiði gittikçe güçleniyor karþý-devrimleriyle girilen süreç, sermaye cephesi açýsýndan doðal sonucuna evriliyor. Sosyalizmin kazanýmlarýnýn hýzla tahrip edilmesi yýðýnlardaki hoþnutsuzluðu artýrýrken, yeni-zenginlerin iktisadi çýkarlarý da emperyalist dünyayla birleþmeyi zorunlu kýlýyor. Yýkýmýn boyutlarý artýyor. Sovyet coðrafyasýnda köklü bir hesaplaþma için alan temizleniyor. Miadýný dolduran karþý-devrimci iktidarlar þimdi alaþaðý ediliyorlar. Tarihin ironisine bakýn ki, bugün devrilenler, dün emperyalizmle birlikte proleter iktidarýný yýkarak tarihe karþý suç iþlemiþ olanlardýr. Proletaryanýn, yýkýlýp giden bu iktidarlar için dökecek tek damla gözyaþý yoktur. Yeni gelenleri alaþaðý etmekse proletaryanýn görevi olacaktýr. 11

12 GENEL SÝLAHLAN- MA ÝHTÝYACI Bayrak kampanyasýnda olduðu gibi, bu tür þovenist histerilerin, kendileri için ne anlama geldiðini, ezilen halklar ve emekçiler çok iyi bilirler. Geçmiþteki Maraþ, Çorum ve de Sivas katliamlarý, tüm bu ezilen kesimlerde yalnýzca dehþet duygusu yaratmadý, ayný zamanda kendilerini korumak için silahlanmanýn, devrimci grup ve partilerin arkasýnda saf tutmanýn da önünü açtý. Son yaþanan olaylar ve karþý-devrimcilerin bu gözü dönmüþ halleri, ezilenlere tarihlerinden aldýklarý bu deðerli dersleri yeniden hatýrlatacaktýr. Gözü dönmüþ bir karþý-devrim karþýsýnda, deðil barýþ ve uzlaþma çaðrýlarý yapmak, aman dilemenin bile kar etmeyeceðini, katliamý yaþamýþ olanlar iyi bilirler. Bu yüzden, kendilerine býrakýlan tek seçeneðe, genel silahlanma ve diðer koruyucu tedbirleri alma yoluna gireceklerdir. Genel Silahlanma çaðrýsý, günümüzün acil ihtiyacýdýr. Tekelci burjuvaziyi ne denli aciz, saðlýklý düþünemeyecek kadar hasta ve panik içinde olduðunu, Mersin deki Newroz kutlamalarý sonrasý estirdiði þoven fýrtýnayla, bir kez daha gösterdi. Genelkurmay, son yýllarýn en sert, kanlý ve en tehditkar bildirisini, elindeki bayraðý yere atan 12 ve 14 yaþýnda iki çocuða karþý çýkardý. Vatan gazetesi, durumun vehametini þu baþlýkla ö- zetliyordu aslýnda: Ýki velet-bir millet. Fakat, durumun akýl dýþýlýðýna tezat, dengesiz bir kafa yapýsýnýn ürünü olduðu apaçýk bu bildiri, karþý-devrimin bütün çapulcu tayfasýný ve onlarýn peþine takýlýp þovenizmle zehirlenmiþ bir kesimi kýþkýrtmaya yetti. Karþý-devrimin bu sefil tayfasý, uzunca bir süredir devrimin sokaklarda güç kazanmasýný hýnçla izliyor, emekçi sýnýflar arasýndaki devrimci kaynaþmanýn sýcaklýðýyla bunalýyorlardý. Bir yandan devrimin yükselen baskýsý, diðer yandan AB sürecine kilitlenen burjuvalarýn onlarý öksüz bir çocuk gibi sahipsiz býrakmasý, bu sefil tayfayý a- þaðýlýk bir öfke, tatmin edilmemiþ bir saldýrganlýk duygusuyla dolduruyordu. Devletin en üst organýndan, iktidarýn en önemli organýndan, Genelkurmay dan gelen açýklama, karþý-devrimin hücum borusu oldu. Bayrak mitinglerine katýlým saðlamak için valiliklerde tüm burjuva partiler özel toplantýlar yaptýlar, bir çok ilde resmi daireler tatil edildi ve bir çok memur, asker, öðrenci, veliler, adeta silah zoruyla alanlara sürüldü. Týpký McCarthy dönemi ABD si gibi, Türkiye nin dört bir yanýnda adeta bir cadý avý baþlatýldý; otomobiline bayrak asmayanlara trafik cezalarý kesildi; bir komþusunu, üzerinde bayrak resmi bulunan gazeteyi çöpe atarken gördüðü için þikayet edip tutuklatanlar oldu. Böylece þovenizmin, ne denli akla ziyan bir hastalýk olduðu, daha açýk görülmüþ oldu. Bu manzaraya bakýp, burjuvazinin, toplumun geniþ kesimlerini istediði gibi kullanýp yönlendirebilecek gücü hala koruduðunu düþünenler çýkacaktýr. Böyle bir düþüncenin temel yanýlgýsý, toplumda uzun yýllardýr süren iç savaþýn, iki zýt kutupta insanlarý toplamýþ olduðunu hesaba katmamasýdýr. Devrim ve karþý-devrim kutuplaþmalarý dýþýnda, halen daha safýný belirlememiþ milyonlar da var. Ama burjuvazi, yalnýzca karþý-devrim kutbunda toplanmýþ o- lanlar üzerinde bir yönlendiriciliðe sahip. Kimileri için iç savaþ, her köþeden silahlarýn patladýðý bir dönemdir. Oysa, en kapsamlý silahlý çatýþmalarýn yaþandýðý yýllarýnda bile görülmeyen, çok keskin bir toplumsal çatýþma çýktý ortaya. Ýç savaþýn temelini, silahlarýn patýrtýsýnda, kýlýçlarýn þakýrtýsýnda deðil, ekonomik-siyasi sorunlarýn derinliðinde ve sürekliliðinde aramak gerek. 6 Mart Beyazýt eyleminin burjuva cenahta yarattýðý siyasi krizin artçý sancýlarý henüz dinmemiþken, bu kez Newroz un görkemli kalabalýklarý burjuvaziyi korkuttu; bu büyük gücün kendileri için ne yakýcý bir tehdit olduðunu iliklerine kadar hissettiler. Son bir yýldýr, özlemlerini yine serhýldanlarla dile getiren ve sokaklarý ýsýtan Kürt halký, milyonlar halinde kutladý Newroz u. Þimdi yaþanan bayrak histerisi, 6 Mart ve Newroz a karþý, düzenin ölümcül refleksidir. Öyleyse þunu rahatlýkla söyleyebiliriz: karþý-devrimi kýþkýrtan, devletin þu ya da bu düzeydeki tehditkar açýklamalarý deðil, devrimin bizzat kendisidir. Devrim, kendisiyle birlikte bir karþý-devrimi örgütleyerek ilerleyebilir. Devrim sokaklara indikçe, burjuvazi de her sorunun çözümünü sokaklarýn þiddetine terk ediyor. Çünkü artýk, sokaklarýn þiddeti dýþýnda tüm siyasi yollar týkanmýþtýr. Hem uluslararasý düzeyde, hem de bu topraklardaki devrimci geliþmeler, önce parlamenter kurumlarý felç etti, sonra hükümetle devletin diðer organlarý arasýnda derin çatlaklar oluþturdu. Bu çatýþmanýn doðurduðu iktidar boþluðunu ise, sokaklarýn inisiyatifini kim elinde tutuyorsa, o dolduracaktýr. Bayrak, kapanýn Sayý / Nisan 2005

13 elinde kalacaktýr. Tam da böylesi bir dönemde hazýrlýklarý devam eden proletaryanýn kapitalizme karþý savaþ günü 1 Mayýs büyük önem taþýyor. Proletarya 1 Mayýs ý Taksim de kutlayarak bu saldýrýlara karþýlýk vermelidir. Sosyal reformistlerin toplumsal barýþ çýðýrtkanlýðýna karþý özellikle sýnýf bilinçli devrimci öncü iþçilere büyük görev düþüyor. Ýç savaþýn proletarya tarafýndan kazanýlmasýnýn önündeki en büyük engellerden biri de burjuva sendikacýlar ve burjuva sendikalardýr. Sýnýf bilinçli devrimci iþçiler Taksim e çýkarak burjuvazinin oyunlarýný boþa çýkarmalýdýr; þimdi þovenizmin kýþkýrtýlmaya, proletaryanýn örgütsüzleþtirilerek burjuva sendikacýlarýn ve reformistlerin peþine takýlmaya çalýþýldýðý bu dönemde proletaryanýn devrimci öncüleriyle birlikte Taksim e çýkmasý, burjuvazinin devrime karþý tüm hazýrlýklarýný boþa çýkaracak bir geliþme olacaktýr. Bayrak histerisiyle yaratýlmak istenen þovenist rüzgar, Taksim de dalgalanacak proletaryanýn kýzýl bayraklarýyla tersine çevrilmelidir. Devrimin önüne dikilmek ve yarýn bir gün giriþilebilecek o- lasý bir dýþ savaþta kullanýlmak üzere kýþkýrtýlan ulusal gurur, sýnýf mücadelesinin yükseltilmesiyle yerini devrimci iç savaþýn kazanýlmasý için mücadeleye býrakmalýdýr. Harap Olmuþ Kalede Bayrak Nöbeti Karþý-devrim için bayrak, savunmanýn son mevzisidir. Savunduklarý kale, devrimin binlerce top mermisiyle delik deþik haldeyken, onlar biz hala direniyoruz diyebilmenin sembolüne sarýlýyorlar. En acýmasýz ve kanlý meydan savaþlarýnda da böyle deðil midir? Bir ordu, ona savaþý çoktan kaybettiren kayýplarýna raðmen, ancak teslim anýnda bayraðýný indirir. O ana dek, bayrak nöbeti tutulur. Onyýllar boyunca emperyalizmin ve iþbirlikçi tekelcilerin katiller sürüsü hizmetini gören faþist partiler, þimdilerde Amerikan karþýtý gösterilerle kendilerine toplumsal bir dayanak yaratmaya çalýþýyorlardý. Onlar için hem dramatik, hem de riskli bir durum. Çünkü, kendilerine en büyük mali ve siyasi desteði sunan emperyalist efendilerini kýzdýrmak, onlarý bir anda Genç Parti nin periþan durumu gibi bir sona mahkum edebilirdi. Bu sýkýþmýþlýðýn farkýna varan Devlet Bahçeli, bir süredir partisine ölü taklidi yaptýrýyor, mitingleri ardý ardýna iptal ediyordu. Karþý-devrimin katiller sürüsü partileri, iþte böyle içten içe bir bunalým yaþarken, yaratýlan bayrak krizi, onlarýn imdadýna yetiþti. Kalenin gediklerini unutup, bayrak nöbetine koþtular. Oysa, karþý-devrimin kalesindeki büyük gedikler, bayraklarla kapanmaz. Bugün bayrak histerisinde bir araya gelenler, yarýn farklý siyasi konularda, kavgalarýna kaldýklarý yerden devam edecekler. Burjuvazinin, adeta bir iktidar boþluðu yaratan bu keskin kavgasý, Mersin deki bayrak olayýndan neden ancak 48 saat sonra ilk tepkiyi verebildiðini de açýklar. Bayrak kampanyalarýna raðmen burjuva cepheyi bir iktidar boþluðuna iten kavganýn keskinliðini göstermek için, dikkat çekici bir olayý aktarmak yeterli olur: TÜ- SÝAD ýn sözcülüðünü yaptýðý su götürmez olan Ertuðrul Özkök, 22 Mart tarihinde yayýmlanan köþe yazýsýnda Genelkurmayý a- deta yerden yere vuruyor; Genel Kurmay Baþkaný Hilmi Özkök e Samimiyeti hakkýnda þüphemiz doðacak demekle kalmýyor, karakter terkibinde zerresi yoktur sözleriyle Yaþar Büyükanýt a saldýrýyor. Hýzýný alamýyor ve onlara, susun çaðrýsý yapýyor. TSK, en büyük tekellerin bu arsýz sözcüsünün susun öðüdüne uymak yerine, výcýk výcýk bir þovenizmle zehirlenmiþ karþý devrim cephesinin esas hamisinin kendisi olduðunu hatýrlatýrcasýna, o tehdit dolu bildiriyi yayýnlýyor. Ertesi gün, Ertuðrul Özkök, yýlýþýk üslubunun tüm ustalýðýyla þunu yazmak zorunda kalýyor: Ýyi ki bir ordumuz var Bayrak nöbetinin borazan sesleri biraz dindiðinde, burjuvazinin birbirine salladýðý kýlýçlarýn þakýrtýlarý daha iyi duyulacaktýr. 39. Sayý / Nisan 2005 Ok Yaydan Çýkmýþtýr Burjuvazi bir süredir, AB beklentileriyle devrim cephesini desteksiz býrakýp u- yutma, karþý-devrim cephesinin ise ipini sýký tutma taktiði izliyordu. Oysa, olaylarýn gücü, burjuvazinin bu taktiðini boþa çýkardý. Gerçekte, ne devrim cephesi uyudu, ne de karþý-devrim cephesi. Her iki zýt kutup, yaþanan her olaydan, kendine ait birikimi aldý. Þimdi bu birikim, kendi iç kavgasýyla güçten düþmüþ burjuvazinin kontrolde zorlanacaðý bir harekete dönüþüyor. Uzun süredir sahipsiz bir köpek gibi bir kenarda bekletilen sivil ve resmi faþist güçler, bayrak histerisinden aldýklarý gazla, þimdi daha ileri gidiyorlar. Bildiri daðýtan, eylem yapan devrimcilere saldýrmalarý bunu gösteriyor. Ok yaydan çýkmýþtýr. En son Gazi Mahallesi nde bir devrimci sivil faþistlerin býçaklý saldýrýsý sonucu yaþamýný kaybetti. Sivil faþistler bu olayý protesto eden insanlarýn üzerine ateþ açtýlar ve iki kiþi yaralandý. Faþizm, devrime ve devrimcilere karþý kitle tabanýný harekete geçirdi. Bu tabanýn o kadar geniþ olmadýðý biliniyor. Örgütlü ve kitlesel þiddetle hemen sindirilmesi mümkündür. Gazi Mahallesinde yaþanan geliþmeler iç savaþýn giderek sertleþeceðinin açýk iþaretidir. Bayrak histerisiyle palazlanýp baþý dönen karþý-devrimin bu ileri adýmlarý, içinde çok ciddiye alýnmasý gereken tehditleri barýndýrýyor. Olaylarýn nerelere varacaðýný anlamak için, artýk çocuklarýn da hedef tahtasýna oturtulduðunu kavramak gerekiyor. 12 yaþýnda bir çocuk, Uður Kaymaz katledildiðinde, toplumun bütün kesimlerinden tepkiler yükselmiþti. Þimdi, yine ayný yaþlarda çocuklar, Mersin de bayrak olayýnýn failleri olarak gösterilmek suretiyle, çocuklarýn katline fetva çýkartýlýyor. Mersin de binlerce faþist, bir liseyi basmaya kalkýyor; ayný günlerde Ýzmir de gözaltýna alýnan çocuklar, arsýz iþkencelere uðruyor. Bunun anlamý þudur; karþý-devrim, Maraþ türü bir katliama hazýrlanýyor. Gözü dönmüþ ayný faþist güçler, Maraþ ta kundaktaki çocuklarýn kafalarýný duvarlara çarpa çarpa katliam yapmýþlardý. Bir toplu katliam, ancak, çocuklar önünde bile insafa gelmeyen bir gözü dönmüþlükle gerçekleþtirilebilir. Aylar önce, Abdullah Öcalan, iç savaþýn bu kaçýnýlmaz gidiþine dair: þimdi kentler boþaltýlacak diyordu. Ve bu gidiþi önlemek için uzlaþma, barýþ ve silah býrakmayý öneriyordu. Gerçekten de, Mersin, Ýzmir, Manisa gibi Kürt halkýnýn getto tipi kendi mahallelerinde oturduðu büyük kentlerde, bu halký sürgün etmek ve devrimi sindirmek için, çocuklarý da hedef alan gözü dönmüþ bir katliam için, uygun zeminler aranýyor ve bayrak histerisi þimdi bu zemini yaratmýþtýr. Bu ciddi tehdidi, barýþ ve uzlaþma, silahsýzlanma önerileriyle boþa çýkarmak mümkün mü? Ne yazýk ki mümkün deðil. Bu nedenle, tüm emekçilerin ve devrim cephesinin, toplu katliamlara varacak büyük çatýþmalar için tüm hazýrlýklarýný þimdiden yapmalarý gerekiyor. Bayrak kampanyasýnda olduðu gibi, bu tür þovenist histerilerin, kendileri için ne anlama geldiðini, ezilen halklar ve emekçiler çok iyi bilirler. Geçmiþteki Maraþ, Çorum ve de Sivas katliamlarý, tüm bu ezilen kesimlerde yalnýzca dehþet duygusu yaratmadý, ayný zamanda kendilerini korumak i- çin silahlanmanýn, devrimci grup ve partilerin arkasýnda saf tutmanýn da önünü açtý. Son yaþanan olaylar ve karþý-devrimcilerin bu gözü dönmüþ halleri, ezilenlere tarihlerinden aldýklarý bu deðerli dersleri yeniden hatýrlatacaktýr. Gözü dönmüþ bir karþý-devrim karþýsýnda, deðil barýþ ve uzlaþma çaðrýlarý yapmak, aman dilemenin bile kar etmeyeceðini, katliamý yaþamýþ olanlar iyi bilirler. Bu yüzden, kendilerine býrakýlan tek seçeneðe, genel silahlanma ve diðer koruyucu tedbirleri alma yoluna gireceklerdir. Genel Silahlanma çaðrýsý, günümüzün a- cil ihtiyacýdýr. 13

14 Unutulmamasý ve Yaþatýlmasý Gereken Bir Ýnsan ÖLÜM ORUCU SÜRÜYOR Sevgi Erdoðan Ölüm Orucu ekibinden Fehim Horasan ve M. Ýnan Iþýk eylemlerini sürdürüyorlar. M. Ýnan Iþýk Kýrýklar zindanýndan yaklaþýk 2 ay önce hastaneye kaldýrýldý. Her iki savaþçýda bu büyük yürüyüþü kararlý adýmlarla zafere taþýmak için 263 gündür açlýða ve tüm baskýlara göðüs geriyorlar. ZÝNDANLARI YIKACAK ZAFERÝ BÝZ KAZANACAÐIZ Sayý /13-27 Nisan Aralýk zindan katliamlarýndan önce Süresiz Açlýk Grevine giren ve katliamdan sonra eylemin 30. gününde Ölüm Orucuna çeviren Sibel Sürücü, eyleminin 124. gününde yani 22 Nisan 2001 tarihinde ölümsüzleþmiþti. Türkiye Komünist Emek Partisi/Leninist-13 Mart Genç Komünistler Birliði Merkez Komite üyesi olan Sibel Sürücü yoldaþlarý tarafýndan her yýl Ýkitelli sokaklarýnda Ýkitelli halkýyla birlikte anýlýyor. Bizler Y.E.Mücadele Birliði dergisi olarak Sibel Sürücü nün ailesi arkadaþlarý, yoldaþlarý ve onu tanýyan esnaflarla röportaj gerçekleþtirdik. Bizlere Sibel i anlattýlar. Sibel Sürücü ile ilk kez bulunduðu zindanda görüþen bir yoldaþý: Sibel Sürücü yü ben Ümraniye cezaevine gidip gelirken tanýdým. Zuhal, Serbülent, annesi Sakine ve babasý Sakin Sürücü yü daha sonra tanýdým. Ýsmini çok duyuyordum. Çok farklý bir özelliði vardý; beþ kiþilik bir ailenin en büyük çocuðuydu. Deyim yerindeyse, O bütün yaþamýyla aileyi peþinden devrim mücadelesine, sosyalizm mücadelesine sürükledi. Ben Sibel Sürücü yü en sýcacýk yoldaþ deyiþi, ile hatýrlýyorum; herkesten çok farklý, narin bir yoldaþ deyiþi vardý. Deyim yerindeyse küçücük bir kara balýktý O. Ve büyük hedefler için büyük denizlere açýldý ve bu büyük denizlerde kaybettik O nu. Ama o devrim dünyasýnda ve özgürlük dünyasýnda sonsuza kadar yaþayacak olan bir partizan. Ben O yoldaþtan bahsederken çok fazla etkileniyorum, duygulanýyorum. Çünkü yoldaþý ben kendi ellerimle topraðým derinliklerine koydum. O sakin, temiz, yalýn, duru akan bir ýrmak gibiydi. Öyle de akýp gitti zaten. Küçük bedenine, kýsa yaþamýna koca bir devrimi sýðdýrdý. O hepimizin önüne geçti. O bizim deniz fenerimiz oldu. Bilimle ve teknikle de yakýndan ilgilenen biriydi. Cezaevinde o koþullarda bir radyo vericisi yapmaya çalýþtýðýný sonradan öðrendim. Ve bunu yapamadan ölümsüzleþmek O nu da çok üzmüþtür diye düþünüyorum. Diyeceðim son söz; o küçük beden büyük bir devrim yarattý ve bizim onun gösterdiði yoldan ilerliyoruz. Sibel Sürücü nün okul arkadaþý ve ayný zamanda kavga yoldaþý: Sibel yoldaþ, sadece yoldaþlarýna karþý deðil, düþman haricinde herkese karþý çok mütevaziydi, kimseyi üzmez, kýrmaz, çok dikkatli olurdu. Küçük burjuva kültüre karþý, proleter kültürü gerçekten benimsemiþ, onu içselleþtirmiþti, proleter kültürle kuþanmýþtý. 96 Ölüm O- rucu sürecinde dýþarýda çok az kiþi kalmýþtýk. Operasyon üzerine operasyon yiyorduk. Ölüm Orucu ndakilere destek amaçlý dýþarýda bir þeyler yapmamýz gerekiyordu. Sibel yoldaþ bu noktada hepimizden ataktý, pratik düþünüyordu. Günlerce uyumuyor, yemiyor, içmiyor pratik faaliyet içerisine gidiyordu. Yoldaþa soruyorduk yoldaþ acýkmadýn mý? diye bize cevaben yoldaþlar içerde Ölüm Orucundayken sanki ben de Ölüm Orucundaymýþým gibi hissediyorum, yoldaþlar içerde açken ben de açlýðýmý unutuyorum demiþti. O, Marksist- Leninist ideolojiyle bütünleþmiþti, et ve týrnak gibiydi. Sibel yoldaþýn bir özelliði de sýcak esprileriydi: Ortaokula giderken ya Sibel neden bu baþbakanlarýn kafalarý hep kel oluyor diye bir soru sormuþtum, bana cevap olarak emperyalist ülkelerde moda da ondan demiþti. Çok kitap okurdu, doymazdý kitaba. Son olarak diyeceðim yoldaþý örnek almalýyýz, O nun gibi olmalýyýz. Sibel Sürücü nün annesi, ayný zamanda yoldaþý olan Sakine Sürücü anamý ise: Sibel deyince aklýma o kadar çok þey geliyor ki. Onu anlatmak gerçekten çok zor. Sibel in amacý güzel bir gelecek, güzel, mutlu bir yaþamdý. Onun amacý tamamýyla insanlar içindi, insanlarýn çýkarýnaydý. Sürekli hareket halindeydi. Ýkitelli de bulunan Müzikhol gibi geri yerleri kapatmak için mücadele ediyordu. Halkla arasý çok iyiydi. Beni sürekli insanlarla tanýþtýrýyordu, analarla tanýþtýrýyordu. Beni örgütlemeye çalýþýyordu. Bir gün para verdim e- lektrik faturasýný yatýrsýn diye o dönemlerde de cezaevlerinde tutsaklar açlýk grevine giriyorlardý, Ankara da da anneler açlýk grevine giriyorlardý. Sibel e verdiðim parayý Ankara ya analara gönderdiðini öðrendim. Sordum neden gönderdin diye. Bana dedi ki anne cezaevlerinde insanlar kötü þartlarda yaþarken, öldürürken, anneler açlýk grevine giderken elektrik faturasý yatýrmanýn zamaný mý?. O zaman bana anne benim için hiçbir þey alma dedi. Kendisi için a- ilesi için hiçbir þey istemiyordu. Ne yapýyorsa halký için, devrim için yapýyordu. Devrimden sonra da köy köy dolaþýp öðretmenlik yapacaðým diyordu. Ben onunla gurur duyuyorum. Ýkitelli de bir esnaf: Saygý duyulmasý, unutulmamasý, yaþatýlmasý gereken bir insan. Onunla sohbetimiz pek olmadý, bire bir görüþmemiz olmadý. Ama etkileyici bir insandý. Verdiði mücadeleye saygý duyuyorum. Sibel in bulunduðu ortamda pek bulunmadým ama dediðim gibi unutulmamasý ve yaþatýlmasý gereken bir insan.

15 KARÞI-DEVRÝMÝN YOÐUNLAÞAN SALDIRILARI Son dönemde burjuvazi devrime karþý saldýrýlarýný yoðunlaþtýrýyor. Sýnýflar mücadelesi açýsýndan çok sert gerçeði daha þimdiden belli olan önümüzdeki sürece hazýrlanýyor ve iç savaþýn büyük çatýþmalarýnýn provasýný yapýyor. Newroz sonrasý yaratýlan bayrak histerisi, çöküþü gittikçe yaklaþan burjuvazinin nelerden medet umduðunu göstermesi açýsýndan öðreticidir. Burjuvazi, ezilen ve sömürülen, tekelci kapitalizm tarafýndan her gün yýkýma uðratýlan ve bu nedenle sisteme karþý içinde büyük bir öfkeyi her gün her an büyüten yýðýnlarý, ulusal gurur demagojisiyle avutmaya, dikkatlerini baþka yöne kanalize ederek öfkelerini boþaltmaya çalýþýyor. Faþizm, iþçi sýnýfý ve emekçi halka ve onun devrimci öncülerine karþý kitle tabanýný harekete geçirmiþ durumda. Genelkurmay ve polis tarafýndan desteklenen faþist güruhlarýn devrim güçlerine saldýrýsý devam edecek, baþka yerlerde baþka þekillerde ortaya çýkacaktýr. Faþist devlet, tekelci sermayeye soluk borusu açabilmek için sýnýrlý olan kitle tabanýný kullanarak yeni bir þovenist dalga yaratabilmenin peþindedir. Bu þovenist dalgayý olasý bir dýþ savaþ durumunda kullanmayý hesap ettiklerini de unutmamak gerekiyor. Mersin de bayrak yakma provokasyonuyla baþlatýlan daha sonra Trabzon da bildiri daðýtanlara, Ýstiklal Caddesi nde basýn açýklamasý yapmak isteyenlere saldýrýyla devam eden ve en son her ne kadar ilk bakýþta bu olayla ilgisi yok gibi görünse de Gazi Mahallesi nde bir gencin býçaklanarak öldürülmesiyle bir üst boyuta sýçratýlan olaylar, bir süredir tekelci sermaye tarafýndan kýzakta bekletilen sivil faþistlerin devrime ve devrimcilere karþý harekete geçirildiðini gösteriyor. Bizler biliyoruz ki, her devrim karþýsýnda bir karþý-devrim cephesi örgütleyerek geliþir. Devrimin geliþimi, iþçi ve emekçi eylemlerinde yaþanan yükseliþ burjuvaziyi böyle panik halde davranmaya itiyor. Ancak bu çabalarý da fayda vermeyecek. Faþizm, anladýðý tek dille örgütlü ve kitlesel þiddetle daðýtýlacaktýr. Devrim ve iktidar için mücadele edenleri hiçbir güç yolundan alýkoyamayacaktýr. Mücadele Birliði Platformu BASINA VE KAMUOYUNA ÝÞÇÝLER, EMEKÇÝLER Devrimci Kamuoyu; Burjuvazi ulusal gurur duygularýný kaþýyarak Irak ta ABD askerleri tarafýndan yok olan ulusal duygularý canlandýrmak, ulusal onur demagojisi ile sýnýfsal çýkarlarýný korumak ve egemenliðini sürdürmek istiyor. Sermaye sýnýfý Türk-Ýslam sentezine dayanarak emekçi kitleleri en geri ve kapitalizm tarafýndan en çok bunaltýlan ve yaþamdan bezdirilen kesimlerini ýrkçý-þoven ve faþist propagandalarla harekete geçirilerek karþý-devrim cephesini güçlendiriyor. 21 Mart ta Newroz da Kürt ulusal demokratik güçlerine karþý tezgahlanan oyun bugün TAYAD a yarýn baþka toplumsal güçlere karþý kullanýlacaktýr. Ýþçiler, emekçiler, uyanýk davranmalý tezgahlanan oyuna gelmeden ulusal gurur demagojilerine kapýlmadan sýnýfsal kurtuluþlarý için mücadeleyi yükseltmelidir. Ulusal sorunu da çözecek olan sýnýfsal kurtuluþ mücadelesidir. Ýþçiler komite ve konseylerde örgütlenerek birleþik devrim için birleþik iþçi cephesini örgütlemelidir. YAÞASIN ÝÞÇÝLERÝN MÜCADELE BÝRLÝÐÝ DÝK (Devrimci Ýþçi Komiteleri) Trabzon da TAYAD lýlara zindanlarla ilgili bildiri daðýtýmý yaptýklarý sýrada saldýran sivil faþistler, devrimcilere karþý saldýrýlarýný sürdürüyorlar. Tekelci sermaye, devrime karþý faþizmin kitle tabanýný harekete geçirmiþ durumda. Dün akþam Gazi Mahallesi nde sivil faþistler, Temel Haklar Ve Özgürlükler Derneði üyesi Esat Atmaca yý katlettiler. Saldýrýyý kýnamak için yürüyüþ yapan kitlenin de ü- zerine ateþ açan sivil faþistler, iki kiþiyi yaraladýlar. Faþizm, halka düþmandýr. Burjuvazi, devrimi engelleyebilmek için halka saldýrýyor. Zindanlarda çocuklarýmýzý katledenlerle, dýþarýda devrimcilere saldýranlar ayný mayadandýr Faþizmin anladýðý tek dil, örgütlü ve kitlesel þiddettir. Saldýrýlara karþý, tüm iþçileri ve emekçileri devrimin safýnda birleþmeye çaðýrýyoruz. DEVRÝM SAVAÞÇILARI ÖLÜMSÜZDÜR! DETAK (Devrimci Tutsak Aileleri Komiteleri) 39 Sayý / Nisan

16 ÝLERÝ DERÝ ÝÞÇÝLERÝ YALNIZ DEÐÝLDÝR! Patronlarýn acýmasý yok! Ezenin de, ezilenin de ýrký, rengi, milliyeti, memleketi yok! Ü- zerinde yaþadýðýmýz topraklarda; yaþamdan dýþlanan ilk iþçiler deðildi onlar. Üreten onlar, yaþama hayat veren, yön veren, alýnterlerini a- kýtan Karþýlýðýnda ise; ezilen ve sömürülen, hakir görülen yine onlar! Kimisi Amasya dan, kimisi Dersim den, kimisi ise Tokat tan Ýstanbul a ekmek için, gelecekleri için geldiler deri iþçileri. Yaþam mücadelesi onlarý, Çorlu da buluþturdu. 2-3 senedir Ýleri Deri Ýþ AÞ de, o zehrin i- çinde, hammadde olarak derinin kullanýldýðý iþte, asgari ücretle çalýþýyorlardý. Sendika ya üye olduklarýný öðrenen patron Alibeyköy deki fabrikasýnda çalýþan iþçilere yaptýðý gibi; onlarý da iþsiz býraktý. 42 gündür 34 iþçi; kimi çocuðuyla, kimi eþiyle soðuktan korunmak i- çin yaptýklarý derme çatma çadýrýn içersinde direniþteler. Biz, Mücadele Birliði Platformu olarak; direnen iþçileri Çorlu da ziyaret ettik. Yemekte olan çoðu iþçi, bizim geldiðimiz haberini alýnca hemen çadýra geldiler. Ve o nasýrlý elleriyle bize sýcak bir çay hazýrladýlar. Çayýmýzý içerken, direniþte olan iþçilerden Ýbrahim abi ile, sýcak ve koyu bir sohbete baþladýk. YE Mücadele Birliði: Neden buradasýnýz? Bize son süreçte yaþadýklarýnýzý anlatýr mýsýnýz? Ýbrahim: Sendikalý olduðumuzu öðrenen patron, sendikadan vazgeçmediðimiz için; bizleri iþten çýkarttý. 42 gündür buradayýz. Ýçeride; 2 makinist, bir de içimizden çürük çýkan patronun uþaklýðýný yapan, þu anda fabrikada bekçilik yapan bir kiþi ile birlikte, toplam 3 kiþi var. Þu anda fabrikada üretim durmuþ durumda. Bizim yerimize; 550 milyon maaþ verip, yeni iþçiler alacaðýný öðrendik. Fabrikaya gelen insanlara durumu anlatarak onlarý yaklaþtýrmýyoruz. Yýl baþýnda, %30 zam yapacaðýz dediler, %10 zam verdiler. Hem de yýllýk. Burada çalýþma þartlarýmýz çok kötü. Organize Deri Sanayi de tüm fabrikalarda çay paydosu varken, burada yoktur. Cumartesi günleri normal mecburi çalýþmadýr. Belediye Baþkaný aracý olmaya çalýþtý, patron kabul etmedi. Sendika yöneticilerimiz görüþme talebinde bulundu, bunu da kabul etmedi. Alibeyköy deki makineleri buraya getirterek, o- raya göstermelik kiralýk tabelasý astý. O- rada 18 bayan arkadaþýmýz, burada 34 kiþi direniþteyiz. Buradaki diðer patronlarýn da yoðun baskýsý var. Çünkü; biz bu mücadeleyi kazanýrsak, onlarýn fabrikalarýnda çalýþan iþçilerin de sendikal hak talebinde bulunacaðýný biliyorlar. YE Mücadele Birliði: Bundan sonra ne yapmayý düþünüyorsunuz? Ýbrahim: Biz, eski iþimize yeniden dönmek istiyoruz. Daha fazla üretmek, insanlýða daha çok fayda saðlamak istiyoruz. Bu organizede, 5-6 bin iþçi çalýþýyor, sadece bin kadar iþçi sendikalý. Sendika haklarýmýzý da istiyoruz, sendikal mücadelemizden vazgeçmeyeceðiz. Daha önceden kýdem tazminatý davasý açmýþtýk. Bazý arkadaþlarýmýza mahkeme tarihleri geldi, bize de gelmesini bekliyoruz. Mahkemeyi de kazanacaðýmýzý u- mut ediyoruz. Sohbetimizi sonlandýrýrken sendikalarýn, iþçilerin; demokratik ve ekonomik haklarýný kazanmasý ve koruma mücadelesinin yanýnda, bir okul olmasý gerektiðinin altýný çizdik. Bu süreçte, sendikalarýn halinin belli olduðunu, sürekli bir kan kaybý yaþadýklarýný kendi aðýzlarýndan duyuyor ve somut olarak görüyoruz. Sendikalý olmanýn dýþýnda, kendi öz komite ve konseylerini kurmalarý gerektiðini, ileride de böyle baskýlarla yine karþýlaþacaklarýný bunu i- çin; mücadelelerinin iktidarý almayý hedeflamesi gerektiðini söyledik. Tekelci-kapitalist düzenin, dünyada olduðu gibi, Türkiye ve Kürdistan da da insanlýðýn bir parça ekmeðinde gözünün olduðunu, tüm iþçi ve emekçileri, ezilen halklarý ikinci sýnýf insan yerine koyarak yaþamdan kovmaya çalýþtýðýný anlattýk. Faþist devletin saldýrýlarýnýn çok yönlü pervasýzlaþtýðýný, bunu da en iyi özelleþtirmeler (SEKA, SSK gibi ) ve yargýsýz infazlarla gösterdiðini anlattýk. Bayram günü olarak gösterilmeye çalýþýlan, oysa iþçi sýnýfýnýn kavga günü olan 1 Mayýs ta, sýnýf kardeþlerimizin kanýnýn aktýðý Taksim de olmanýn ne kadar önemli olduðunu vurguladýk. Onlarý, 1 Mayýs ta Taksim e ve 6 Mayýs ta Deniz Gezmiþleri anma konserimizde Harbiye Açýk Hava Tiyatrosu na davet ettik. Direniþ çadýrýna gelen Deri Ýþ Genel Sekreteri Musa SELVÝ ile de sohbet ettik. SELVÝ bize, toplu sözleþmede uyuþmazlýk olduðunu, 2003 te de ayný taktiði izlediklerini, Deri Ýþverenler Derneði-Jandarma-Kaymakam üçgeninin sürekli direniþleri boðmaya çalýþtýðýný söyledi. Patronlarýn yoðun baskýsý var. Bu fabrikada en kaliteli deri olan, ayakkabý derisi üretiliyor. Jandarma, patronlarýn güvenliði yok diye gerek Tuzla da, gerekse Çorlu da baský yapýyor. Mücadelemiz devam edecek, 2001 deki direniþlerimizde 6-7 iþyerinde giriþ çýkýþlarý kontrol altýna almýþtýk. Kitle örgütlerinin de destek verdiði kitlesel bir basýn açýklamasý düzenledik; jandarma bu basýn açýklamasýna saldýrdý. Çok sayýda yaralýnýn yaný sýra 2 üyemiz ve 2 yöneticimiz tutuklandý dedi. Musa SELVÝ konuþmasýnda Türk-Ýþ in genel merkezini eleþtirirken, SEKA nýn direniþini kýranlarýn da bu merkez olduðunu, bu direniþ de nerden çýktý diyerek bir an önce altýný boþaltmak için telaþa kapýldýklarýný söyledi. Devrimci iþçi Komiteleri (DÝK) nin, Çorlu Deri Ýþçileri Yalnýz Deðildir pankartý ve kýzýl bayraklarý ile; katýldýðý ziyarette, marþlar ve þarkýlar söylendi. Ýþçilere, Mücadele Birliði dergisi, takvimi ve Ayýþýðý Sanat Merkezi nin Deniz Gezmiþ posterlerinden hediye ettik. Sloganlarla baþlayan ziyaretimiz; sýcak ve samimi bir sohbetten sonra, tekrar sloganlarla sona erdi. Maddi-manevi imkanlarýmýzýn el verdiðince onlarý sürekli ziyaret e- deceðimizi ve onlarýn sesine ses olacaðýmýzý ve her yerde duyurmaya çalýþacaðýmýzý, iþçilerin sendikalarýn dýþýnda kendi öz örgütlülüðü olan komite ve konseylerde, Devrimci Ýþçi Komiteleri nde örgütlenmeleri gerektiðini söyledikten sonra oradan ayrýldýk. Ýleri Deri Ýþ Ýþçileri Yalnýz Deðildir! Yaþasýn Ýþçilerin Mücadele Birliði! Sayý / Nisan 2005

17 DEVRÝM SAVAÞÇILARI ÖLÜMSÜZDÜR Mardin in Derik ilçesinde 25 Mart 2005 tarihinde HPG gerillalarý ile TSK arasýnda çýkan çatýþmada ölümsüzleþen 2 HPG liden biri olan Abdullah DENÝZ in cenazesi Antep e getirildi. Antep Göllüce Mahallesi nde oturan ailesine teslim edilen gerillanýn cenazesi, yaklaþýk 3 bin kiþinin katýlýmýyla Asri Mezarlýða kadar sloganlarla ve alkýþlarla getirildi. Mücadele Birliði olarak destek verdiðimiz cenaze töreninde, Kürdistan Faþizme Mezar Olacak, Þehit Namýrýn ve Devrim Savaþçýlarý Ölümsüzdür vb. sloganlar atýldý. Gerillalarýn cansýz bedenlerinden dahi korkan polisler mezarlýðýn etrafýný sararak panzerlerle zýhlý araçlarla beklediler. Saat sularýna kadar süren cenaze töreni sloganlarla son buldu. Antep Mücadele Birliði ÝÞÇÝLER BÝRLÝKTE HAREKET EDELÝM Merhaba Mücadele Birliði okurlarý, Ben Antep te çalýþan bir iþçiyim. Çalýþtýðým yerde yapýlan baskýlarý ve dönen oyunlarý sizlerle paylaþmak istedim. Ayrýca bize bu fýrsatý saðlayan ve iþçilerin birbiriyle haberleþmesini, bilgi alýþveriþinde bulunmasýný saðlayan Mücadele Birliði emekçilerine çok teþekkür ederim. Büyük iþyerlerinin patronlarý, sadece iþçileri sömürerek fazla mesai yaptýrmakla kalmýyorlar, 5 kiþinin yapacaðý iþi 3 kiþiye yükleyerek kazandýklarý sermayenin yanýnda, bir de devletin yaptýðý, kredi yardýmý gibi maddi yardýmlarla sermayelerine sermaye katýyorlar. Ýþçilerin ikramiyelerini kestiler, mesai ücretini indirdiler, iþçileri daha fazla mesai yapmalarýný þartlandýrdýlar. Buna karþý gelen iþçileri de iþten çýkardýlar. Þimdi bunu niye anlattýðýmý, neden paylaþma gereði duyduðumu soranlar vardýr belki. Paylaþmamýn nedeni, kapitalist toplumda ezilen iþçilerin onlarýn sýrtýndan geçinip hiç bir emek sarf etmeden, kazandýklarý paranýn keyfini süren patronlara, müdürlere karþý örgütsüz olduklarý için, bir birliktelik, bir beraberlik olmadýðý için kolayca daðýlýp parçalanmalarýna parmak basmak isteyiþimdir. Kaç yýldýr çalýþýp emek verdikleri, sýrtýný dayadýklarý patron ve müdürler, onlarý biraz daha sermaye için gözlerinin yaþýna bakmadan bir çýrpýda kapý dýþarý edip aç býrakacaklardýr. Bu tür olaylardan ders alýp, sermaye sahiplerine deðil, bizimle birlikte ezilen, sömürülen iþçi kardeþlerimize güvenmeli birlikte hareket etmeliyiz. Böylece haklarýmýzý kolayca elimizden alamaz, bizi kolayca bölüp parçalayamazlar. FABRÝKALAR TARLALAR SÝYASÝ ÝKTÝDAR HERÞEY EMEÐÝN OLACAK Antep ten Bir Ýþçi Merhaba Mücadele Birliði o- kurlarý, Yaþanan son olaylardan bu yana bayraða saygý(!) adý altýnda yapýlan provokasyonlar, faþizmi körüklemekten baþka hiçbir iþe yaramýyor. Zaten faþist partilerin istediði de bu deðil miydi? Kendisini var etmek için en küçük olaylarý dahi deðerlendireceðini önceden kestirebiliyorduk. Olaylarý bize dayatýlan þekilde deðil de, gerçek boyutlarda ele aldýðýmýzda ortaya çok farklý sonuçlar çýkacaktýr. Bu faþist provokasyonlarýn yaþandýðý yerlerden birisi de Kafkas Üniversitesi dir. Yurtseverlere ve devrimci sosyalistlere karþý üniversite idaresi ve polisiyle beraber hemen her yönden saldýrmaya çabalayan faþistler,.halkýn hassas duygularýný suiistimal ediyorlar. Faþizmin anladýðý tek dil devrimci þiddettir þiarýyla hareket etme noktasýnda hemfikiriz. Ki bu köpek ulumalarýný susturmanýn tek yolu da budur. Burada, konuyla ilgili bir basýn açýklamasý düzenlendi. Basýn açýklamasýna katýlan kitle, haykýrýlan sloganlar ve içimizdeki devrimci duygular onlara, bunu ispat etmeye yeter... FAÞÝZME KARÞI SÝLAH BAÞINA!... FAÞÝZME KARÞI SÝLAH BAÞINA!... YAÞASIN HALKLARIN MÜCADELE BÝRLÝÐÝ!... Mücadele Birliði Okuru/ Kars 39. Sayý / Nisan

18 TARIM ÝÞÇÝLERÝ MÜCADELEDE BÝZ DE VARIZ DÝYORLAR! Sayý / Nisan 2005 Sýnýfsal çeliþkiler sertleþtikçe bütün e- zilen yýðýnlar mücadelenin yükseltilmesine, yeni mücadele araçlarýna ve mücadele birliðinin güçlendirilmesine daha çok ihtiyaç duyar hale geldiler. Bugüne dek örgütlenmenin gerekliliðini gündemine almamýþ olan kesimler bunun aciliyetini dile getirirken, uzun yýllar mücadele içinde bulunan yýðýnlarda ise mücadelenin daha ileri biçimde yürütülmesi gerektiði bilinci sürece damgasýný vurmaktadýr. Yaþam koþullarýnýn daha da aðýrlaþacaðýný en iyi yoksul emekçi sýnýflar biliyor. Bu nedenle de, gerek örgütlü, gerek örgütsüz bulunan yýðýnlar önlerindeki dönemin her açýdan sert geçeceðinin farkýndalar. Çünkü sorun, ya bu biçimde yaþamayý sürdürerek sömürü ve ölüme boyun eðme ya da daha iyi bir yaþamý kurmak için mücadeleyi yükseltme biçimindedir. Bugün tarým emekçilerinin süreci anladýðý, yorumladýðý biçim de bundan farklý deðildir. Bu anlayýþ onlarý doðru safta, yani proletaryanýn yanýnda mücadeleye götürmektedir. Baðýmlý ülkelerdeki yoksul tarýmsal nüfusun yaþam koþullarý insanlýðýn ulaþtýðý teknik ve kültürel geliþimin hep katbe kat altýnda olmuþtur. Buna karþýlýk sermaye sýnýfý sancýsýz bir þekilde muazzam servetler elde etmeyi sürdürmüþtür. Dünyadaki mutlak yoksullarýn büyük çoðunluðu insan ihtiyacýnýn büyük bir kýsmýnýn karþýlandýðý tarým alanýnda bulunmaktadýr. Türkiye ve K.Kürdistan yoksullarýnýn büyük bir kýsmý kýrsal kesimde yaþamaktadýr. Kýrdaki yoksulluk ve sefaletin yüksek oranda olduðunu burjuvazi de biliyor ama bugüne dek bir biçimde çevresinde tutabildiði bu yýðýnlara son on yýlda verdiði ve gelecek on yýlda da verebileceði tek þey yoksulluk ve baskýdýr. Sermaye sýnýfý emekçilere yönelik saldýrýsýný yoðunlaþtýrmayý sürdürürken onlarý eski biçimde yine yanýnda tutmayý baþaramayacaðý, baþaramadýðý ortadadýr. Burjuvazi kýrsal kesimde uzun yýllar uðraþarak kendi lehine ördüðü taþlarýn yerinden oynamamasý için her türlü yöntemi, gericiliði kullandý ama en sonunda bu taþlar da yerinden oynadý... Kapitalist sistemin ekonomik ve siyasal bunalýmýnýn derinleþtiði, tarýmda tekelleþmeden ve ekonomik ilhakýn sürdürülmesinden hiçbir þekilde geri adým a- tamayacaðý bu koþullarda bunun aksi mümkün olamazdý zaten. Kýr emekçi ve yoksullarýný kuþatan süreç, onlarýn devrim mücadelesinde yer almasýný kaçýnýlmaz kýlmýþtýr. Devrimimiz açýsýndan önemli, kaçýrýlmamasý gereken olanaklar doðmuþtur. Sýnýflar mücadelesi tarým emekçilerini içine alarak ilerlemektedir. Sermaye cephesinin örgütlülüðü ve artan saldýrýlarý karþýsýnda daha fazla örgütsüz kalmak istemeyen sadece tarým emekçileri deðil, küçük ve yoksul köylülüktür de Tarýmdaki üretim anarþisi ve rekabet yüzünden ürettiðini elden çýkaramaz yahut da üretemez duruma gelen küçük üreticiler, kapitalist üretimin bu niteliðinden o denli yýkýma uðramýþlardýr ki, kendi durumundan yola çýksa bile baþka bir sistemin gerekliliðine ulaþmaktadýrlar Tarým emekçilerinin olsun, küçük köylülüðün olsun son yýllarda gerçekleþtirdikleri irili-ufaklý mitingler, gösteriler, sendika kurma çalýþmalarý, iþçi sýnýfýnýn düzenlediði eylemlerde daha fazla yer almalarý bu hareketin geliþebileceðini göstermektedir. Kýr emekçi ve yoksullarý bütün bu aðýr yýkýmlar arasýnda, nasýl bir üretim biçimi olmasý gerektiðini kendi acý deneyimlerinden çýkarýyorlar. Olmasý gerekenlerin bu sistem altýnda olamayacaðýnýn görülmesi kapitalizmden kopuþu, proletarya safýnda sýçramalý bir geliþimi getiriyor. Kýr emekçi ve yoksullarýnýn ulaþtýklarý bilinci de, örgütlenme çabalarýný da görmemek, devrimci temelde örgütlememek devrimimiz için zaman ve e- mek kaybý olacaktýr. Türkiye ve K.Kürdistan da yaþayan kýr emekçileri ve yoksullarýnýn korkunç bir sefaletin içinde olduðunu, bir kesiminin barýnacak evinin dahi bulunmadýðýný, hepsinin aðýr, uzun ve tamamen güvencesiz bir biçimde çalýþtýrýldýðýný, aldýklarý ücretin asgari ücret bile olmadýðýný, býrakalým uygarlýk düzeyini, yaþamsal ihtiyaçlarýnýn dahi neredeyse karþýlanamadýðýný, 6-14 yaþ arasý çocuklarýn bu azgýn sömürü cenderesinde ezildiðini söylemek ama sadece söylemek boþ bir tekrar olacaktýr. Bu, baðýmlý ülkelerde deðiþmeyecek bir gerçektir; deðiþmesinin tek yolu ise kapitalizmi ortadan kaldýrmaktýr. Sorunu tekrar etmekle kalan, ama kesin çözümü koymaktan uzak reformistlerin son dönemlerde yaptýklarý kurultaylar da bir nevi bu gerçekle yaþamanýn terapi toplantýlarýna benzemektedir. Oysa ki, hangi sorunu ele alýrsak alalým gelip dayandýðý nokta kapitalizmin ortadan kaldýrýlmasýdýr. Yani ortada anlaþýlmasý zor olmayan bir problem vardýr. Mesele problemin köklü biçimde çözümünü yaþama geçirmektedir. Býrakalým onlar soruna terapi biçiminde yaklaþsýn. Ama biz, sorunu devrimci temelde ele almalý ve kýrýn örgütlenmesine pratik açýdan yaklaþmalýyýz. Ne yapmalý? sorusunu pratik olarak cevaplarsak terapi kurultaylarý nýn emekçileri oyalamasýna da izin vermemiþ oluruz. K.Kürdistan daki kýrsal kesim devrimci taleplere de, mücadeleye de hiç uzak deðildir. Þimdi sýnýf savaþýmýnýn daha öne çýkýþý, çeliþkilerin yoðun ve acýmasýzca yaþanýþý mücadeleyi sýnýfsal temelde sürdürmelerini zorunlu kýlmýþtýr. Ancak bunun karþýlýðý reformizmin önerdiði kýrda sendikalaþmaya gitme biçiminde hiç ama hiç deðildir. Bunun karþýlýðý, ayaklanma organlarý haline gelecek o- lan komite ve konseylerin örgütleniþidir. Sendikalaþma zaten kitlelerin kendiliðinden ulaþtýðý bir bilinçtir. Bunun için illa insanlara yüksek bir bilinç vermek gerekmez. Kaldý ki, seçimleri kaybeden burjuva sað-sol partiler kýrda kaybettikleri tabaný yeniden kazanmak için kýra sendika hakký vermeye bile gönüllüler; çiftçilerin kimi yerel eylemlerini destekliyor görünüyorlar. Trakya, Karadeniz, Ege, Akdeniz bölgelerinde bulunan kýr e- mekçi ve yoksul köylülerinin mücadeledeki bilinç düzeyleri de öyle sanýldýðý gibi geri deðildir. Geçen aylarda Ege de yapýlan köylü-çiftçi mitinginde burjuvaziye ne denli öfke duyduklarýný, bu sistem altýnda yaþamaya tahammüllerinin kalmadýðýný, bütün hükümetlerin birbiriyle ayný olduðunu taþýdýklarý pankartla, dövizlerle, attýklarý sloganlarla vurguladýlar. Bunun gelip geçici bir olgu olmadýðý kýr emekçi ve yoksullarý içinde sürdürülecek çalýþmalarla daha iyi görülecektir. Kent emekçileri arasýnda örnekleri yaratýlan DEK ler kýr emekçileri arasýnda da oluþturulmalýdýr. Kýr emekçi ve yoksullarýný örgütlemek proletaryanýn ve Leninist Partinin görevidir. Proletarya eylemlerini, en büyük ittifaký olan bu kesimi katmak ve sorunlarýný sahiplenmek zorundadýr. Devrim mücadelesi i- çinde oluþacak bu birlik ayný zamanda devrimden sonra insanlýðýn yaratacaðý geliþmiþ toplumun ilk birlikte örgütleniþi de olacaktýr.

19 VENEZUELLA: BÝR ADIM DAHA ÝLERÝ Son dönemde Venezüella devlet baþkaný Hugo Chavez, gerek ABD karþýtý açýklamalarýyla, gerekse de her geçen gün sosyalizme daha da yakýnlaþtýðýný gösteren tutumuyla dikkat çekiyor. Dünya Sosyal Forumu na üzerinde Che armasý olan kýzýl bir gömlekle katýlan Chavez deki bu deðiþimin kendiliðinden olmadýðýný anlamak güç deðil. Onu Bolivarcý bir yurtseverlikten, sosyalist enternasyonalistliðe yönelten þeylerin baþýnda, Küba devlet baþkaný Fidel Castro nun yoðun çabasýnýn geldiðini görmek gerekiyor. Hugo Chavez in son katýldýðý Dünya Sosyal Forumu nda söylediði sözler, onun bundan sonraki yöneliminin ip uçlarýný da veriyor aslýnda. Þimdiden kendisine atfedilen Latin Amerika nýn en önemli sol lideri ya da direnen sýnýflarýn ikonu gibi ö- vücü sözlere pek de prim vermeyen Chavez, bildiði yoldan yürümeye devam ediyor. Emperyalist güçler, Latin Amerika ve tüm dünyaya büyük bir darbe indirmeye hazýrlanýyorlar diyor Chavez, sefalet ve yoksulluða sosyalizm dýþýnda bir çözüm olamaz. Kendisi de köylü bir aileden gelen Chavez, adeta bu sözlerine uygun düþercesine Venezüella da büyük toprak sahiplerine ait topraklara el konulmasýný ve bunlarýn Topraksýz Köylü Hareketi ne verilmesini saðlýyor. Chavez, bu uygulamanýn devam edeceðinin de mesajlarýný veriyor. Ve emperyalist dünyaya meydan okuyarak sosyalizm ölmedi diyor. Bu sadece Chavez in kendi düþüncesi olsaydý dahi, ABD nin kanýný dondurmaya yeterdi. Çünkü ABD, dünya üzerinde uzunca bir süredir sosyalizme bu düzeyde sahip çýkýlan pek fazla bir yer olmadýðýný biliyordu. Diplomasi düzeyinde bunu Küba dýþýnda pek fazla dile getiren olmuyordu. Þimdi, Chavez in bu çýkýþý, ABD yi önemli ölçüde rahatsýz etmiþ görünüyor. Condelezza Rice, Chavez i Latin Amerika nýn negatif gücü olarak nitelendiriyor. Chavez in baþta ABD emperyalizmi olmak üzere emperyalist güçlere karþý pozitif bir elektrik yaymadýðýný görmek için müneccim olmaya gerek yok. Emin olun bu kapitalist düzende sefalet ve yoksulluk için çözüm yok; çünkü bunlara birincil sebep, kapitalizm. O, dünyadaki e- þitsizliðin, sömürünün ve sefaletin temelini oluþturuyor diyen birisine karþý, emperyalist efendilerin iyi duygulara sahip olmasý mümkün mü? Onlar, daha biriyle baþ edemezken, örneklerin giderek çoðalmasýndan korkuyorlar yýlýnda ABD destekli darbe giriþiminin Venezüella halký tarafýndan baþarýsýzlýða uðratýlmasýndan sonra, ABD nin Chavez e karþý saldýrýlarý giderek yoðunlaþtý. ABD, Venezüella da prestij kaybýna uðradý. Ve þimdi ABD nin kaybettiði prestij, sosyalizmin bir kazanýmýna dönüþüyor. Venezüella halkýnýn antiemperyalist duygularý giderek daha da olgunlaþýyor ve emperyalizme karþý olmanýn yolunun, kapitalizme karþý olmaktan geçtiðini her geçen gün daha iyi anlýyorlar. Tam böylesi bir süreçte, Chavez in iþyerlerinde iþçi denetimini baþlatmasý ve topraksýz köylülere yardýmý artýracaðýný, toprak sahiplerinin topraklarýna el konulmaya devam edileceðini açýklamasý, iþçi ve e- mekçi insanlarýn istemleriyle örtüþüyor. Bundan sonra da Chavez in atacaðý her a- dým, iþçi ve emekçilerin desteðini kazanacaktýr. Chavez, üretim araçlarýnýn toplumsal mülkiyetine daha fazla yöneldikçe, uluslararasý tekellerin, emperyalist güçlerin vb. negatif tepkilerini üzerine çekmeye devam e- decektir. Venezüella devlet baþkanýnýn sosyalizme sadece söz düzeyinde sahip çýkmamasý, pratik uygulamalarla da bu yönde adýmlar atmaya baþlamasý, bir anda ABD emperyalizminin boy hedefi olmasýna yetti. Fidel Castro, yenilerde yaptýðý bir açýklama ile, Chavez e suikast yapýlabileceði uyarýsýnda bulundu. Castro, Chavez e suikast düzenlenmesi halinde, bunun sorumluluðunun doðrudan ABD baþkaný George W.Bush a ait olacaðýný söyledi. Chavez de, suikast planýný doðruladý ve Washington da beni öldürme planlarýnýn yapýldýðýna eminim dedi. ABD nin Venezüella ya atfettiði önem ortada. Latin Amerika da ikinci bir Küba örneði, ABD için kabus demek. Bunu engellemek için ellerindeki tüm olanaklarý kullanacaklarýna þüphe yok. Daha önce Castro ya karþý defalarca suikast giriþiminde bulunan ABD, Küba halkýnýn örgütlülüðü sayesinde bunu baþaramamýþtý. Þimdi Chavez e karþý böyle bir suikaste, hele hele de bu denli deþifre edildikten sonra giriþirler mi bilinmez ama, Venezüella devlet baþkanýnýn sosyalizmin prestijini yükselten a- çýklamalarýný durdurma çalýþmalarýndan vazgeçmeyeceklerdir. Chavez,Venezüella nýn Rusya dan silah alýmý konusunda rahatsýzlýðýný dile getiren ABD ye karþý sert açýklamalarda bulundu. ABD, Venezüella nýn aldýðý bu silahlarýn Kolombiya da savaþan gerillalara (onlar 39. Sayý / Nisan 2005 terörist diyorlar) gideceðinden endiþe duyduðunu dile getirdi. Buna karþýlýk Chavez, En büyük terörist devlet ABD dir þeklinde bir karþýlýk verdi ve istedikleri devletten silah alabileceklerini söyledi. Bu meydan okuma, kendine ve halkýna duyduðu güveni ifade ediyor. Chavez, ABD eðer bu tavrýný sürdürecek olursa, Venezüella petrolünden mahrum kalacaðýný açýklayarak, ABD nin tehditlerine pabuç býrakmayacaðýný gösterdi. Chavez son dönemdeki a- çýklamalarýyla, ABD nin gözüne her gün biraz daha batan bir diken olduðunu gösterdi. ABD nin tüm dünyaya karþý baþlattýðý savaþ ile ilgili olarak, dünya çok ciddi bir belayla karþý karþýya diyor. ABD nin ABD nin Felluce de hardal gazý kullandýðýný, insanlarý canlý canlý yaktýðýný söylüyor. Chavez in bu tür açýklamalarý, bundan sonra da sürdüreceði, ABD ye meydan okuyacaðý anlaþýlýyor. 29 Mart 2005 te Chavez in çaðrýsýyla Civdad Guyana da bir Latin Zirvesi yapýldý. Bu zirvede Chavez, Latin Amerika ve Avrupa ülkeleriyle dünyanýn diðer bölgelerinin barýþ, kalkýnma ve yoksullukla mücadelede bir araya geldiði ittifaklar, artýk yeni bir jeopolitik harita oluþturuyor. Diyerek yeni bir Latin ittifaký ný gündeme getirdi. Bunun yaný sýra Chavez, Washington un kýllý eli bölgemizin birleþme çabalarýný engellemeyi sürdürecektir uyarýsýnda bulunmayý da ihmal etmedi. Arkasýna halk desteðini almýþ bir devlet baþkanýnýn ABD ye bu düzeyde kafa tutmasý ve sosyalizmin insanlýðýn geleceði olduðunu söylemesi, elbette ezilen milyonlarca insanýn kafasýnda yer edecektir. Chavez, bu noktadan daha ileri gitmek zorundadýr. Geliþmeler, artýk onun durduðu noktada daha uzun süre duramayacaðýný, sýçramalý geliþime uygun bir yönelime girmesi gerektiðini gösteriyor. 19

20 ÝSYAN DEVAM EDÝYOR Ateþini yüreðimizin ve geleceðimizin hücrelerine kadar yayan bir isyan a- yýný daha geride býraktýk; biten bir Mart ayýnýn sonunda yeniden merhaba! Coþkumuzun dinmek bilmeyen ateþiyle her ayý bir isyan, bir Mart a- yýna çevireceðiz! Yüreðimizde iþbirlikçi burjuvaziye ve faþist TC ye karþý birikmiþ ve bedenimizin bütün hücrelerine iþlemiþ bu nefret, isyan ayýna sýðmadý. Ellerimizde kýzýl bayraklar, yüreðimizde taþýdýðýmýz devrimci coþkuyla alanlarý inlettik günlerce Ancak sonu devrimle bitecek bir isyan, bizim insanca bir yaþam için verdiðimiz bu mücadelede sisteme olan nefretimizi anlatmaya yeter.. Ýsyan bayraðýný ilk 5 Mart Gençlik Buluþuyor etkinliðinde yükselttik Kavgamýzýn sönmeyen ateþine, yüzlerce genç yürekle atýlan sloganlarla biz de yüreðimizi kattýk. Ertesi gün 6 Mart ta soluðu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadýnlar Günü için düzenlenmiþ mitingde aldýk. Polisin vahþi saldýrýsý ile karþýlaþtýk ama yýlmadýk; kitle kararlýlýðýný Beyazýt Meydaný ndan yaptýðý basýn açýklamasýyla ispatladý. Ýkinci defa kitleye saldýran polis, yine moral gücümüz karþýsýnda yenilgiye uðradý. 7 Mart ta gözler önünde yapýlan iþkence, bir basýn açýklamasýyla kýnandý. 8 Mart sabahý Kadýköy Meydaný nda yapýlan basýn açýklamasýyla 8 Mart Dünya Emekçi Kadýnlar Günü ne yapýlan saldýrýlar kýnandý ve SEKA iþçileri sahiplenildi. Eylem sonrasý, toplu olarak SEKA iþçilerinin yanýna gidildi. 8 Mart tan 12 Mart a kadar geçen sürede, üzerinde 13 Mart Savaþçýlarý Seyit Konuk, Ý.Ethem Coþkun ve Necati Vardar yoldaþlarýn resimleri olan Adlarý Adýmýz, Adlarý Onurumuz yazýlý afiþlerle bütün duvarlarý donatýp, 13 Mart Savaþçýlarý nýn sesi soluðu olduk. 12 Mart ta Yaþasýn Gazi Ayaklanmasý diyerek inlettik Gazi sokaklarýný. Çoluk çocuk bütün Gazi halký yine sokaklardaydý. Ve Pazar sabahý, 13 Mart Savaþçýlarý nýn bize býraktýðý kýzýl kavga bayraðýný burjuvazinin iþçi ve emekçilere yasak ettiði alanda, Taksim de dalgalandýrdýk. Katlediliþlerinin 23.yýldönümünde komünist iþçilerin genç yoldaþlarý tarafýndan Taksim in göbeðinde anýlmasý, düþmaný þaþkýnlýða uðrattý. Yapýlan basýn açýklamasýndan sonra Taksim Meydaný ndan Ýstiklal Caddesi ne Komsomol Marþý yla yürüdük 16 Mart ta Beyazýt ta, Halepçe Katliamý ve katledilen 7 üniversiteli öðrencinin anmasýnda Faþizme Karþý Silah Baþýna sloganýmýzý atýyorduk. 19 Mart ta yine alanlardaydýk. Küresel Eylem Gününde Irak ve Filistin direniþini selamladýk. 20 Mart ýn sabahý milyonlar; Türkiye ve Kürdistan ýn pek çok ilinde meydanlara çýkarak Newroz ateþlerini yaktý. Açýlan sarý-kýrmýzý-yeþil bayraklar, çekilen halaylar, atýlan zýlgýtlar, savaþa hazýr kavga ruhu isyan ateþine inanç ve güç kattý. Ve biz, onbinlerin aðzýndan Yaþasýn Newroz, Yaþasýn Serhýldan dedik. Þimdi yeni kavgalara hazýrlanmalýyýz. Öncelikle, iþçi ve emekçilerin gözlerinin 1 Mayýs ta çevrildiði yere, Taksim Meydaný na çýkacaðýz. Kavganýn kýzýl bayraðýný yine Taksim de dalgalandýracaðýz. Haziran da yürürlüðe gireceði söylenen yeni ceza infaz yasasýna karþý, zindanlarda verilen mücadelenin dýþarýda sesi, soluðu olmalýyýz. Yüzümüzü güneþe, yüzümüzü devrime çevirdik Sarýgazi den Bir Leninist Sayý / Nisan 2005

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum ÇEVRE VE TOPLUM 11. Bölüm DOÐAL AFETLER VE TOPLUM Konular DOÐAL AFETLER Dünya mýzda Neler Oluyor? Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum Volkanlar

Detaylı

Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal

Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal PROLETER ÝÇ SAVAÞ HALK KÝTLELERÝNÝ BÝRLEÞTÝRÝR Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal olan sürekli bir geliþim ve dönüþüm içindedir. Her toplumun geliþimini etkileyen, ona egemen olan yasalar farklýdýr.

Detaylı

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 4. SAYISI ÇIKTI

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 4. SAYISI ÇIKTI Merhaba, Yeni sayýmýzda Newroz la merhaba diyoruz. Cejna Newroz Piroz Be! Newrozlarýn halklarýmýzýn özgür olduðu, zincirlerinden kurtulduðu, tüm Dehaq larýn dünya üzerinden temizlendiði günlerde kutlanmasý

Detaylı

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ IPA Cross-Border Programme CCI No: 2007CB16IPO008 BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ SINIR ÖTESÝ BÖLGEDE KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLÝ ÝÞLETMELERÝN ORTAK EKO-GÜÇLERÝ PROJESÝ Ref. ¹ 2007CB16IPO008-2011-2-063, Geçerli sözleþme

Detaylı

SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR

SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR 48. Sayý / 17-31 Aðustos 2005 Emperyalizm, kapitalizmin tüm hareket yasalarýný, çeliþkilerini ve karþýtlýklarýný öne çýkartýr, olgunlaþtýrýr ve keskinleþtirir.

Detaylı

ÝÇ SAVAÞ VE TOPLUMUN SAFLAÞMASI

ÝÇ SAVAÞ VE TOPLUMUN SAFLAÞMASI ÝÇ SAVAÞ VE TOPLUMUN SAFLAÞMASI Devrim varolan toplumsal sisteme, egemen olana karþý yapýlýr; iktidara gelen proletaryanýn, toplumu dönüþüme uðratmasýyla devam eder. Proletaryanýn sýnýf mücadelesi bu noktaya

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler

ünite1 Sosyal Bilgiler ünite1 Sosyal Bilgiler Ýletiþim ve Ýnsan Ýliþkileri TEST 1 3. Ünlü bir sanatçýnýn gazetede yayýnlanan fotoðrafýnda evinin içi görüntülenmiþ haberi olmadan eþinin ve çocuklarýnýn resimleri çekilmiþtir.

Detaylı

Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim

Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim EMEÐÝN CUMHURÝYETÝNE DOÐRU Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim ve hareket halindedir. Ýþçi sýnýfý, üretim a- raçlarýndaki geliþime baðlý olarak, deðiþikliðe uðruyor. Üretimde her

Detaylı

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Devrimci Marksizm Yayın Kurulu Uzun vadede bu felâket konusunda suçun nasýl daðýtýlacaðý çok þeyi belirleyecektir. Ýþte bu, önemli bir entelektüel

Detaylı

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Fiskomar. Baþarý Hikayesi Fiskomar Baþarý Hikayesi Fiskomar Gýda Temizlik Ve Marketcilik Ticaret Anonim Þirketi Cumhuriyetin ilanýndan sonra büyük önder Atatürk'ün Fýndýk baþta olmak üzere diðer belli baþlý ürünlerimizi ilgilendiren

Detaylı

Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir

Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir DEVRÝMCÝ ÝÞÇÝ HAREKETÝ VE BURJUVA EGEMENLÝK 67. Sayý / 10-24 Mayýs 2006 Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir yerde egemen deðildir. Egemenlik biçimini saðlamayý, devrimci hareketin ezilmesinde,

Detaylı

17. Devlet ve devrim. Marksist Devlet Teorisi'nin yenilenmesi

17. Devlet ve devrim. Marksist Devlet Teorisi'nin yenilenmesi 17. Devlet ve devrim Tüm devrimlerde merkezi sorun devlet iktidarýdýr. Temel sorun iktidarý hangi sýnýf alacaðýdýr. Lenin'in pek çok kez tekrarladýðý gibi, devrimci teori olmadan devrimci hareket olamaz;

Detaylı

TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR

TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR ABD nin, uluslararasý hukuku ve BM yi (Birleþmiþ Milletler) yok sayarak I- rak ý iþgal etmesi, dünyada þok etkisi yarattý. Buna en çok þaþýranlar da hukuku her þeyin üstünde

Detaylı

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52 Merhaba, Dünyanýn her tarafýnda emperyalist-kapitalist sisteme karþý eylemlerin, direniþlerin yükseldiði bir dönemde, dergimizin 3. sayýsýyla sizlere merhaba demenin sevincini yaþýyoruz. Kapitalizm, insanlýða

Detaylı

KÜRESEL ÝÇ SAVAÞ GÜÇLERÝNÝN DURUMU

KÜRESEL ÝÇ SAVAÞ GÜÇLERÝNÝN DURUMU Proletarya ile burjuvazi arasýnda, tüm yeryüzünü kaplayan, toplumu boydan boya bir çatýþma alanýna çeviren küresel iç savaþ, her geçen gün biraz daha þiddetleniyor, yoðunlaþýyor. Sýnýf savaþýmý, kendi

Detaylı

YARINA BAKMAK. C. Daðlý

YARINA BAKMAK. C. Daðlý Merhaba, Merhaba; Dergimizin 5. sayýsýnda sizlerle buluþmanýn sevinci içerisindeyiz. Olaylar zincirinin bu denli hýzlý ve içiçe aktýðý bu dönemde devrimci, sosyalist yayýn faaliyetlerinin önemi de kat

Detaylı

BURJUVAZÝ DEVRÝMÝ HIZLANDIRIYOR!

BURJUVAZÝ DEVRÝMÝ HIZLANDIRIYOR! BURJUVAZÝ Kapitalist üretimin iki yönü vardýr: Yýkýcý olan ve devrimci olan. Kapitalizm tarafýndan sürekli mahvedilen küçükmülk sahipleri, durumlarý gereði yalnýzca yýkýcý yaný görürler. Politik temsilcileri

Detaylı

KAPÝTALÝZM ÇAÐININ SONU

KAPÝTALÝZM ÇAÐININ SONU KAPÝTALÝZM ÇAÐININ SONU Kapitalizm, bugüne deðin görülen toplumsal sistemlerin içinde, tarihte en kýsa dönemi kaplayan toplumsal bir biçimdir. Emeðe dayanan, bu yüzden dengesizlikler, uyumsuzluklar ve

Detaylı

Dünya iþçi sýnýfý hareketi için

Dünya iþçi sýnýfý hareketi için ÝÞÇÝ SINIFININ KAPÝTALÝZM KARÞISINDAKÝ TAVRI NEGATÝFTÝR Dünya iþçi sýnýfý hareketi için en büyük tehlike, iþçi sýnýfýnýn tarihi görevlerinden u- zaklaþmasý, görevine ihanet etmesidir. O halde bu görevin

Detaylı

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI Yargýtay Kararlarý T.C Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI Davalý þirketin ayný il veya diðer illerde baþka iþyerinin

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3 ünite1 Sosyal Bilgiler Sosyal Bilgiler Öðreniyorum TEST 1 3. coðrafya tarih biyoloji fizik arkeoloji filoloji 1. Ali Bey yaþadýðý yerin sosyal yetersizlikleri nedeniyle, geliþmiþ bir kent olan Ýzmir e

Detaylı

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! Silahlý Propaganda ve Gerilla Savaþý Nikaragua da Devrim ve Seçim Proletarya ve Sosyalist Siyasal Bilinç Demokratik Muhalefette Demokrat! Türkiye Devriminde Kürt

Detaylı

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ çevresine. Bu adý ona bir kuyrukluyýldýz vermiþ. Nasýl mý

Detaylı

KAZANMAK ÝSTEYEN ÝÞÇÝ SINIFININ YAPACAKLARI

KAZANMAK ÝSTEYEN ÝÞÇÝ SINIFININ YAPACAKLARI Yeni Evrede Baþyazý KAZANMAK ÝSTEYEN ÝÞÇÝ SINIFININ YAPACAKLARI Bir ülkede kapitalizm ne denli geliþkin ve bunun sonucu iþçi sýnýfý nicelik olarak ne kadar büyük ve ne kadar örgütlü olursa olsun, iþçiler

Detaylı

ÝLKER AKMAN MEVCUT DURUM VE DEVRÝMCÝ TAKTÝÐÝMÝZ ERÝÞ YAYINLARI

ÝLKER AKMAN MEVCUT DURUM VE DEVRÝMCÝ TAKTÝÐÝMÝZ ERÝÞ YAYINLARI ÝLKER AKMAN MEVCUT DURUM VE DEVRÝMCÝ TAKTÝÐÝMÝZ ERÝÞ YAYINLARI ÝKÝNCÝ BASKI , THKP-C/Halkýn Devrimci Öncüleri nin Merkez Yöneticilerinden Ýlker Akman tarafýndan Aralýk 1975-Ocak 1976 arasýnda yazýlmýþtýr.

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 Kanguru Matematik Türkiye 07 4 puanlýk sorular. Bir dörtgenin köþegenleri, dörtgeni dört üçgene ayýrmaktadýr. Her üçgenin alaný bir asal sayý ile gösterildiðine göre, aþaðýdaki sayýlardan hangisi bu dörtgenin

Detaylı

Kapitalist toplum iþçi sýnýfýnýn emeðine dayanýyor

Kapitalist toplum iþçi sýnýfýnýn emeðine dayanýyor ÝÞÇÝ SINIFININ KURTULUÞU ÝÞÇÝLERÝN KENDÝ ESERÝ OLACAKTIR Kapitalist toplum iþçi sýnýfýnýn emeðine dayanýyor ama, iþçilerin bu toplumda hiçbir güvenceleri yoktur. Bu toplumda ücretli-emekçileri bekleyen

Detaylı

Sunu, MÜCADELE BÝRLÝÐÝ DAÐITIMCILARINA SÝLAHLI SALDIRI! BASINA VE KAMUOYUNA

Sunu, MÜCADELE BÝRLÝÐÝ DAÐITIMCILARINA SÝLAHLI SALDIRI! BASINA VE KAMUOYUNA Sunu, Yeni bir dergide okurlarýmýzla buluþmanýn sevinciyle merhaba. Yeni Evrede Mücadele Birliði, bu yeni dönemde adýna uygun olarak sýçramalý bir geliþim gösterecektir. Ýlk sayýmýzý çýkarýrken okurlarýmýzdan

Detaylı

ULUSAL SORUNA LENİNİST BAKIŞ

ULUSAL SORUNA LENİNİST BAKIŞ ULUSAL SORUNA LENİNİST BAKIŞ 1 Yeni Evre Kitaplığı: 1 Kitabın Adı: Ulusal Soruna Leninist Bakış Yayına Hazırlayan: Agit Cihan Birinci Basım: Kasım 2009 İSBN: 978-605-61008-0-2 Yayın Sertifika No:15814

Detaylı

Matematik ve Türkçe Örnek Soru Çözümleri Matematik Testi Örnek Soru Çözümleri 1 Aþaðýdaki saatlerden hangisinin akrep ve yelkovaný bir dar açý oluþturur? ) ) ) ) 11 12 1 11 12 1 11 12 1 10 2 10 2 10 2

Detaylı

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU. ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU. Sendikamýz Yönetim Kurulu Üyesi Erhan KAMIÞLI, 28 Mart 2001 tarihi itibariyle H.Ö. Sabancý Holding Çimento Grubu Baþkanlýðý'na atanmýþtýr.

Detaylı

BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI

BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI Kulaklarýndan döviz fýþkýran sermaye erbabýnýn korkuyla beklediði günler gelip çattý nihayet. Enflasyon ve faizler elele, omuz omuza yukarýlara doðru týrmanýyorlar. Sadece Türkiye

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki þekillerden hangisi bu dört þeklin hepsinde yoktur? A) B) C) D) 2. Yandaki resimde kaç üçgen vardýr? A) 7 B) 6 C) 5 D) 4 3. Yan taraftaki þekildeki yapboz evin eksik parçasýný

Detaylı

Merhaba, 8 MART A ÇAÐRI LENÝNÝSTLERÝN ÖZGÜRLÜÐÜ BURJUVAZÝYÝ KORKUTUYOR

Merhaba, 8 MART A ÇAÐRI LENÝNÝSTLERÝN ÖZGÜRLÜÐÜ BURJUVAZÝYÝ KORKUTUYOR Merhaba, Yoðun Mart ayýna girerken, 10. sayýmýzda sizlerle buluþmanýn sevincini yaþýyoruz. Devrimci eylemlerin yoðunlaþacaðý Mart ayýna heyecanla hazýrlanýrken, bu sayýmýzda yine yoðun bir gündemle çýkýyoruz.

Detaylı

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý 25 Mart 2007 Kol Toplantýsý 25 Mart 2007 tarihinde Türk Tabipleri Birliði GMK Bulvarý Þehit Daniþ Tunalýgil sok. No: 2 / 17-23 Maltepe-Ankara adresinde Kol Toplantýmýzý gerçekleþtiriyoruz. Türkiye saðlýk

Detaylı

H alk kitleleri üzerinde, burjuvazinin

H alk kitleleri üzerinde, burjuvazinin BURJUVA ÝDEOLOJÝK-POLÝTÝK HEGEMONYASININ ÇÖKÜÞÜ 40. Sayý /27 Nisan-11 Mayýs 2005 H alk kitleleri üzerinde, burjuvazinin ideolojik-politik etkisi, her geçen gün biraz daha zayýflýyor. Ayný etkiyi yeniden

Detaylı

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1 01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1 Düþen Faizler ÝMKB yi Yýlýn Zirvesine Çýkardý Merkez Bankasý ndan gelen faiz indirimine devam sinyali bono faizini %7.25 e ile yeni dip noktasýna çekti. Buna baðlý olarak

Detaylı

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 3. SAYISI ÇIKTI

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 3. SAYISI ÇIKTI Merhaba, Mart ayýnýn coþkusuyla tüm okuyucularýmýzý selamlýyoruz. Mart ayý, adý ayaklanmalarla, büyük kavgalarla, tarihsel olaylarla anýlan bir aydýr. Ve daha þimdiden, ard arda gelen ölümsüzleþme haberleriyle

Detaylı

KAPÝTALÝZM SORUNLARINI ÇÖZEMEZ

KAPÝTALÝZM SORUNLARINI ÇÖZEMEZ KAPÝTALÝZM SORUNLARINI ÇÖZEMEZ Kapitalizm yeni koþullara ayak uydurabilir mi? Yarattýðý sorunlarý çözümleyebilir mi? Burjuvazi kendisini yenileyebilir mi? Sýnýf mücadelesi açýsýndan önem kazanan bu sorularý

Detaylı

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Ders 10, Romalýlar Mektubu, Onuncu bölüm «Tanrý nýn Mesih e iman yoluyla insaný doðruluða eriþtirmesi» A. Romalýlar Mektubu nun onuncu bölümünü okuyun. Özellikle

Detaylı

Merhaba, 1 MAYIS TA 1 MAYIS ALANINA TAKSÝM E. Taksim Meydaný. artýk yalnýzca devrimci 1 Mayýs ta ýsrar etmenin deðil, devrimde ýsrar etmenin

Merhaba, 1 MAYIS TA 1 MAYIS ALANINA TAKSÝM E. Taksim Meydaný. artýk yalnýzca devrimci 1 Mayýs ta ýsrar etmenin deðil, devrimde ýsrar etmenin Merhaba, 13. sayýmýzda sizlerle buluþmanýn sevincini yaþýyoruz. Bu sayýmýzýn gündemini yine seçimler oluþturuyor; seçimlerde ortaya çýkan tablo oldukça öðretici. Her zaman olduðu gibi bardaðýn boþ olan

Detaylı

Merhaba Genç Yoldaþlar

Merhaba Genç Yoldaþlar Merhaba Genç Yoldaþlar Yeni bir sayýmýzla, ayaklanmalar ve devrimlerle, hükümet krizleriyle, ekonomik kriz ve savaþ çýðlýklarýyla anýlacak olan 2011 i geride býrakýp yeniden sizlerleyiz. Bu yýl gençlik

Detaylı

SSCB Ekonomi Enstitüsü Bilimler Akademisi DERS KÝTABI. ÝNTER YAYINLARI Ankara Cd. 31. No: 31 Kat: 4/51 Caðaloðlu - ÝSTANBUL Tel: (0212) 519 16 16

SSCB Ekonomi Enstitüsü Bilimler Akademisi DERS KÝTABI. ÝNTER YAYINLARI Ankara Cd. 31. No: 31 Kat: 4/51 Caðaloðlu - ÝSTANBUL Tel: (0212) 519 16 16 SSCB Ekonomi Enstitüsü Bilimler Akademisi POLÝTÝK EKONOMÝ DERS KÝTABI CÝLT: II Ýnter Yayýnlarý Bu kitap Dietz Verlag tarafýndan 1955 yýlýnda Berlin de yapýlan Almanca baskýsýndan Türkçeye çevrilmiºtir.

Detaylı

14 Mart kitlesel grevi ve sendikalar

14 Mart kitlesel grevi ve sendikalar 14 Mart kitlesel grevi ve sendikalar Ali E. Bilgin 2007 sonu ve 2008 baharý uzun zamandýr sessizliðe gömülmüþ iþçi sýnýfýnýn yeniden hareketlendiði bir dönemi ifade eder. Ýþçi sýnýfý, 1995 den bu yana

Detaylı

KOÞULLARI DEÐÝÞTÝRMEK

KOÞULLARI DEÐÝÞTÝRMEK Yeni Evrede Baþyazý KOÞULLARI DEÐÝÞTÝRMEK Koþullar deðiþmeden insanýn kurtulacaðý yanýlsamasý, sosyalizmin teori-pratiðine raðmen, varlýðýný hala koruyor. Oysaki, gözlerimizin önünde sürüp giden sýnýf

Detaylı

EMEÐÝN YENÝDEN ÖRGÜTLENMESÝ

EMEÐÝN YENÝDEN ÖRGÜTLENMESÝ EMEÐÝN YENÝDEN ÖRGÜTLENMESÝ Burjuvazi, kapitalizmden kaynaklý sorunlarýný ne kadar çözmeye kalksa da, ayný sorunlar daha büyük ölçekli olarak karþýsýna çýkar. Sorunlarý yalnýzca ertelemiþ olur, gerçekte

Detaylı

T.C. MÝLLÎ EÐÝTÝM BAKANLIÐI EÐÝTÝMÝ ARAÞTIRMA VE GELÝÞTÝRME DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI KENDÝNÝ TANIYOR MUSUN? ANKARA, 2011 MESLEK SEÇÝMÝNÝN NE KADAR ÖNEMLÝ BÝR KARAR OLDUÐUNUN FARKINDA MISINIZ? Meslek seçerken

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Kasým 2005 III. Demir Çelik Kongresi, II. Ýþ Makinalarý Sempozyumu Makine Magazin Dergisinin 112. sayýsýnda Demir çelik sektörünün Zonguldak buluþmasý

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83 ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... 2 Mart 2005 Hürriyet Gazetesi Oto Yaþam Eki'nin Editörü Ufuk SANDIK, "Dikiz Aynasý" köþesinde Oda Baþkaný Emin KORAMAZ'ýn LPG'li araçlardaki denetimsizliðe

Detaylı

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR;

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; Geride býraktýðýmýz 2012 yýlý, devrimin kendini iyiden iyiye hissettirdiði bir yýl oldu. Bahar her zaman bir isyan dönemi olmuþtu; bu yýl her gün bahar oldu. Ne iþçiler terketti

Detaylı

Burjuvazi kendi çýkarýna olaný;

Burjuvazi kendi çýkarýna olaný; BURJUVAZÝ ÝKTÝDARINI GÜVENCEYE ALIYOR Burjuvazi kendi çýkarýna olaný; tüm toplumun çýkarý olarak gösterir. O bu görüþe, burjuva devrimleri sýrasýnda ulaþtý. Kendi amaçlarýný, tüm topluma maletmeden kitleleri

Detaylı

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52 Merhaba, Dergimizin 4. sayýsý yine dolu bir gündemle çýkýyor. Ýstanbul da 5 gün arayla meydana gelen patlamalar gündemin birinci sýrasýna yükseldi. Patlamalarýn ardýnda kimlerin olduðu ve bununla neyin

Detaylı

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR;

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; Yeni bir sayýmýzla yine sizlerle birlikteyiz. Bir önceki sayýmýzda duyurusunu yaptýðýmýz 2. Gençlik Buluþmasý - Gençlik Ne Yapmalý? - Emperyalist Savaþ Karþýtý Gençler Buluþuyor

Detaylı

15 Tandem Takým Tezgahlarý ndan Ýhtiyaca Göre Uyarlanabilen Kitagawa Divizörler Kitagawa firmasýnýn, müþterilerini memnun etmek adýna, standartý deðiþtirmesi yeni bir þey deðil. Bu seferki uygulamada,

Detaylı

30 SORULUK DENEME TESTÝ Gönderen : abana - 10/11/ :26

30 SORULUK DENEME TESTÝ Gönderen : abana - 10/11/ :26 30 SORULUK DENEME TESTÝ Gönderen : abana - 10/11/2008 12:26 Konu: 30 Soruluk Test Gönderim Zamaný: 21-Mart-2007 Saat 10:32 MALÝYET MUHASEBESÝ DENEME SINAVI 1- Aþaðýdakilerden hangisi maliyet muhasebesinin

Detaylı

DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý

DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý 38. Sayý / 30 Mart-13 Nisan 2005 Devrimci dönemlerin kitle örgütlenme araçlarý genel olarak komitelerdir. Komiteler, komiteleþme üzerine düþünen

Detaylı

1 Sinmiþ analar, kavruk çocuklar Her sene bazý çevreler ve kiþiler "kadýnlar günü de ne demek, erkekler günü diye bir sey var mý ki'' "Aslýnda bir gün deðil, her gün kadýnlar günü

Detaylı

Mantýk Kümeler I. MANTIK. rnek rnek rnek rnek rnek... 5 A. TANIM B. ÖNERME. 9. Sýnýf / Sayý.. 01

Mantýk Kümeler I. MANTIK. rnek rnek rnek rnek rnek... 5 A. TANIM B. ÖNERME. 9. Sýnýf / Sayý.. 01 Matematik Mantýk Kümeler Sevgili öðrenciler, hayatýnýza yön verecek olan ÖSS de, baþarýlý olmuþ öðrencilerin ortak özelliði, 4 yýl boyunca düzenli ve disiplinli çalýþmýþ olmalarýdýr. ÖSS Türkiye Birincisi

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB Danýþma Kurulu 38. Dönem 2. Toplantýsý 16 Nisan 2005'te Ankara'da TMMOB çalýþmalarý üzerine bilgilendirme ve TMMOB çalýþmalarýnýn deðerlendirilmesi gündemi

Detaylı

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU 13 OCAK 2011 Bu program, Avrupa Birliði ve Türkiye Cumhuriyeti tarafýndan finanse edilmektedir. YENÝLÝKÇÝ YÖNTEMLERLE KAYITLI ÝSTÝHDAMIN

Detaylı

ZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI. Kapitalist Toplum

ZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI. Kapitalist Toplum ZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI 1 2 SEKÝZÝNCÝ BASKI KAPÝTALÝST TOPLUM ZUBRITSKI, MITROPOLSKI, KEROV, KUZNETSOV, GRETSKI, LOZOVSKl, KOLOSSOV 3 Y. Kuznetsov [Birinci ve Üçüncü

Detaylı

V. Ý. LENÝN DEMOKRATÝK DEVRÝMDE SOSYAL-DEMOKRASÝNÝN ÝKÝ TAKTÝÐÝ ERÝÞ YAYINLARI. V. Ý. Lenin Ýki Taktik

V. Ý. LENÝN DEMOKRATÝK DEVRÝMDE SOSYAL-DEMOKRASÝNÝN ÝKÝ TAKTÝÐÝ ERÝÞ YAYINLARI. V. Ý. Lenin Ýki Taktik V. Ý. LENÝN DEMOKRATÝK DEVRÝMDE SOSYAL-DEMOKRASÝNÝN ÝKÝ TAKTÝÐÝ ERÝÞ YAYINLARI V. Ý. Lenin 1 BEÞÝNCÝ BASKI DEMOKRATÝK DEVRÝMDE SOSYAL-DEMOKRASÝNÝN ÝKÝ TAKTÝÐÝ V. Ý. LENÝN Haziran-Temmiz 1905 [Türkçesi:

Detaylı

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen. Gesundheitsamt Freie Hansestadt Bremen Sozialmedizinischer Dienst für Erwachsene Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung Yardýma ve bakýma muhtaç duruma

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz kasým 2005/sayý 90

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz kasým 2005/sayý 90 ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Gas&Power Dergisinin Oda Yönetim Kurulu Baþkaný Emin KORAMAZ ile doðalgaz, enerji, yeni ve yenilenebilir enerji politikalarý üzerine yaptýðý söyleþi,

Detaylı

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. Birleþik, Devrimci, Enternasyonalist Bir Ýþçi Hareketi

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. Birleþik, Devrimci, Enternasyonalist Bir Ýþçi Hareketi Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için iþçi cephesi Yeni Dönem sayý:15 Nisan 2005 http://iscicephesi.org Birleþik, Devrimci, Enternasyonalist Bir Ýþçi Hareketi Gündem ve Politika syf.

Detaylı

SINIF ÝLÝÞKÝLERÝNÝ DOÐRU KAVRAMAK

SINIF ÝLÝÞKÝLERÝNÝ DOÐRU KAVRAMAK SINIF ÝLÝÞKÝLERÝNÝ DOÐRU KAVRAMAK 74. Sayý / 16-30 Aðustos 2006 Sýnýflar iliþkisini doðru tanýmlamak, Marksizmin a- bece sidir. Sýnýflarýn karþýlýklý iliþkisi denilince, sýnýflar diyalektiðini, yani sýnýf

Detaylı

. -DEK in. . Sağlıkta. . Toplu İş . -ULUSAL SORUN- . DEK in. . Yapıya Karşı. . Sosyal. ÇEK-AL 657 Değerlendirmesi. Görüşmesi. Emekçilere Çağrısı

. -DEK in. . Sağlıkta. . Toplu İş . -ULUSAL SORUN- . DEK in. . Yapıya Karşı. . Sosyal. ÇEK-AL 657 Değerlendirmesi. Görüşmesi. Emekçilere Çağrısı Merhaba İlk sayımızda sizlerle buluşmanın heyecanındayız. Bizler Devrimci Emekçi Komiteleri olarak hizmet üretiminin her alanında ve her aşamasında emek veren tüm emekçilerin mücadelesini, emek mücadelesinin

Detaylı

K apitalistler, onun sonsuzluðunu i-

K apitalistler, onun sonsuzluðunu i- KOMÜNÝST EÐÝLÝMLER K apitalistler, onun sonsuzluðunu i- lan etseler de, burjuva toplum geçici bir toplumdur. Tarihseldir; yani belli bir tarihsel dönemde ortaya çýkmýþtýr; bu dönem sona erdiðinde, biçimlendirdiði

Detaylı

KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝN PROLETER KARAKTERÝ

KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝN PROLETER KARAKTERÝ KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝN PROLETER KARAKTERÝ Komünist Partisi, iþçi sýnýfý partisidir. Sýnýf mücadelesi yoluyla, kapitalist toplumu yýkmayý ve sýnýflarý ortadan kaldýrmayý hedefler. Hedefine ancak proleter sýnýf

Detaylı

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme - 1 8 Konuþmayý Yazýya Dökme El yazýnýn yerini alacak bir aygýt düþü XIX. yüzyýlý boyunca çok kiþiyi meþgul etmiþtir. Deðiþik tasarým örnekleri görülmekle beraber, daktilo dediðimiz aygýtýn satýlabilir

Detaylı

DEV RÝM CÝ SO NUÇ LAR

DEV RÝM CÝ SO NUÇ LAR Yeni Evrede Burjuvazinin en çok korktuðu, görüþlerimizin devrimci sonuçlarýdýr. Küçük burjuva uzlaþmacý çevrelerin de en çok saldýrdýklarý nokta burasýdýr. Çünkü proletarya, bilimsel sosyalizmin devrimci

Detaylı

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor TD 161.qxp 28.02.2009 22:11 Page 1 C M Y K 1 Mart 2009 Sayý:161 Sayfa 6 da 2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor Saðlýkta Dönüþüm Programý nýn uygulanmaya baþladýðý 2003 yýlýndan bu yana çok

Detaylı

Devrimci teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. V. İ. Lenin, Ne Yapmalı?

Devrimci teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. V. İ. Lenin, Ne Yapmalı? Devrimci teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. V. İ. Lenin, Ne Yapmalı? Devrimci Marksizm Sayı: 8 Kış 2008/2009 Üç aylık Teorik / Politik dergi (Yerel, süreli yayın) Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri

Detaylı

Marks-Engels KOMÜNÝST PARTÝ MAN- ÝFESTOSU

Marks-Engels KOMÜNÝST PARTÝ MAN- ÝFESTOSU Marks-Engels KOMÜNÝST PARTÝ MAN- ÝFESTOSU 1 Yeni Evre Kitaplığı Kitabın Adı: Marks Engels Komünist Parti Manifestosu Yayına Hazırlayan:Yeni Dönem Yayıncılık Birinci Basım: Mart 2015 Yeni Dönem Yayıncılık

Detaylı

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / 2008. Sayýn Makina Üreticisi,

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / 2008. Sayýn Makina Üreticisi, ... /... / 2008 Sayýn Makina Üreticisi, Firmamýz Bursa'da 1986 yýlýnda kurulmuþtur. 2003 yýlýndan beri PVC makineleri sektörüne yönelik çözümler üretmektedir. Geniþ bir ürün yelpazesine sahip olan firmamýz,

Detaylı

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Doç. Dr. Ýlker BELEK Akdeniz Üniversitesi Týp Fakültesi Halk Saðlýðý Anabilim Dalý Öðretim Üyesi SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Burjuva Sýnýf Saldýrýsýnýn Tepe Noktasý Yukarýda tanýmlanan saðlýk sistemi yapýsý

Detaylı

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI MEMUR PERSONEL ÞUBE MÜDÜRLÜÐÜ GÖREV TANIMI Memur Personel Þube Müdürlüðü, belediyemiz bünyesinde görev yapan memur personelin özlük iþlemlerinin saðlýklý bir

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. Tehdit Altýnda Türkiye. Ýç Pazarýn Yeniden Paylaþýmý. Türkiye Laik Kalacak Ama Nasýl? Laikliðin Tarihsel Evrimi ve Þeriatçýlýk

KURTULUÞ CEPHESÝ. Tehdit Altýnda Türkiye. Ýç Pazarýn Yeniden Paylaþýmý. Türkiye Laik Kalacak Ama Nasýl? Laikliðin Tarihsel Evrimi ve Þeriatçýlýk H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 17 SAYI: 94 Kasým-Aralýk 2006 Tehdit Altýnda Türkiye Ýç Pazarýn Yeniden Paylaþýmý

Detaylı

Arkamdan yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanýmda yürü, böylece ikimiz eþit oluruz. (Ute Kabilesi Atasözü) BÜRO

Arkamdan yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanýmda yürü, böylece ikimiz eþit oluruz. (Ute Kabilesi Atasözü) BÜRO Arkamdan yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanýmda yürü, böylece ikimiz eþit oluruz. (Ute Kabilesi Atasözü) BÜRO EMEKÇÝLERÝ Birþeyleri deðiþtirmek isteyen insan önce

Detaylı

Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý

Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý Þu sýra baþta Ýsviçre olmak üzere, Almanya ve Fransa dahil Avrupa ülkelerinin hukuk ve siyasal bilgiler fakültelerinin insan haklarý derslerinde, seminerlerde ve doktora

Detaylı

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI Yarýþmanýn Amacý 1. ÝTHÝB 1.ÝTHÝB Teknik Tekstiller Proje Yarýþmasý, Ýstanbul Tekstil ve Hammaddeleri Ýhracatçýlarý Birliði'nin Türkiye Ýhracatçýlar Meclisi'nin katkýlarýyla Türkiye'de teknik tekstil sektörünün

Detaylı

EMEÐÝN ARTAN BAÞKALDIRISI

EMEÐÝN ARTAN BAÞKALDIRISI EMEÐÝN ARTAN BAÞKALDIRISI 21. yüzyýla girilirken, dünya iþçi sýnýfý hareketi çok yönlü ve þiddetli burjuva saldýrýsý ve baþkaldýrýsýyla karþý karþýya kaldý. Sosyalistler, baskýnýn daha da arttýðýna dair

Detaylı

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI Kýzýlcaþar Geleceðe Hazýrlanýyor Gelin Birlikte Çalýþalým ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI Mart 2014 ALPER YILMAZ Halkla Bütünleþen MUHTARLIK Ankara Gölbaþý Kýzýlcaþar Köyünde 4 Mart 1979

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Oda Yönetim Kurulu Baþkaný Emin KORAMAZ ýn yaptýðý, 21 Haziran Dünya Güneþ Günü dolayýsýyla Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarýnýn Kullanýmýna Ýliþkin

Detaylı

kültür / sanat / edebiyat

kültür / sanat / edebiyat AYIÞIÐI SANAT VII MERKEZÝ KÝTAP DÝZÝSÝ kültür / sanat / edebiyat Genel Yayýn Yönetmeni Songül Yücel Yazý Kurulu Songül Yücel Ülkü Þeyda Fatma Yýldýrým Ofset Hazýrlýk Kapak tasarým tux ajans tuxajans@gmail.com

Detaylı

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz! Asýlsýz iddia neden ortaya atýldý? Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz! 19 Haziran 2004 tarihinde, Ovacýk Altýn Madeni ile hiçbir ilgisi olmayan Arsenik iddialarý ortaya atýlarak madenimiz

Detaylı

Merhaba Genç Yoldaþlar;

Merhaba Genç Yoldaþlar; DEVRÝM MÝ? REFORM MU? Başyazı Son birkaç ayda yaþananlar, devrimin eþiðindeki halklarýn serüvenini anlatan, soluksuz okunan romanlar gibi. Ama bu durum, gözlerimizi kapatýp, olaylarý aklýmýzdan geçirip

Detaylı

014-015 Eðitim Öðretim Yýlý ÝSTANBUL ÝLÝ ORTAOKULLAR ARASI "7. AKIL OYUNLARI ÞAMPÝYONASI" Ýstanbul Ýli Ortaokullar Arasý 7. Akýl Oyunlarý Þampiyonasý, 18 Nisan 015 tarihinde Özel Sancaktepe Bilfen Ortaokulu

Detaylı

BURJUVAZÝ NASIL AYAKTA KALABÝLDÝ

BURJUVAZÝ NASIL AYAKTA KALABÝLDÝ Yeni Evrede Baþyazý BURJUVAZÝ NASIL AYAKTA KALABÝLDÝ Kapitalizmin temelindeki çeliþki ve karþýtlýklarýn kimi yerlerde tamamen olgunlaþmasý ve kimi yerlerde keskinleþmesine, emek-sermaye uzlaþmazlýðýnýn

Detaylı

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM MD Mülteci Danýþma M TOHAV e-bülten n S AYI: 1 TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Ýletiþim Bilgileri Adres: Yýldýrým Mah. Ziyademirdelen Sok. N0: D: 1 Suruç/ÞANLIURFA Tel: 0 (414) 611 98 02 TOHAV Suruç

Detaylı

9 Savaþ Komünizmi Koþullarýnda Proleterya Sanayinin çöküþü iþçilerin sayýsýnda olaðanüstü bir düþüþe neden oldu. Bu durum, iþ savaþ sýrasýndaki

9 Savaþ Komünizmi Koþullarýnda Proleterya Sanayinin çöküþü iþçilerin sayýsýnda olaðanüstü bir düþüþe neden oldu. Bu durum, iþ savaþ sýrasýndaki 9 Savaþ Komünizmi Koþullarýnda Proleterya Sanayinin çöküþü iþçilerin sayýsýnda olaðanüstü bir düþüþe neden oldu. Bu durum, iþ savaþ sýrasýndaki kýrým, þehirlerden köylere toplu göç, sýnýfýn siyasi olarak

Detaylı

NÝKÝTÝN EKONOMÝ POLÝTÝK ERÝÞ YAYINLARI. Nikitin Ekonomi Politik

NÝKÝTÝN EKONOMÝ POLÝTÝK ERÝÞ YAYINLARI. Nikitin Ekonomi Politik NÝKÝTÝN EKONOMÝ POLÝTÝK ERÝÞ YAYINLARI Nikitin 1 SEKÝZÝNCÝ BASKI EKONOMÝ POLÝTÝK NÝKÝTÝN , P. Nikitin in Principes d Economie Politique (Editions du Progres, Moscou, 1962) adlý yapýtýnýn Le Mode de Production

Detaylı

Yeni zirvelere doðru, mükemmellikle... ÝNÞAAT, TAAHHÜT VE MÜHENDÝSLÝK GÜÇLÜ BAÞLADI GÜCÜNE GÜÇ KATARAK DEVAM EDÝYOR! Deðerlerimiz Vizyonumuz Mevcut kültür, iþ ahlaký ve deðerlerini muhafaza ederken, tüm

Detaylı

Merhaba, YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜMÜZ ÖZGEN ÝÞ TUTUKLANDI. DÜZELTME ve ÖZÜR BASKILAR BÝZÝ YILDIRAMAZ! DEVRÝMCÝ SOSYALÝST BASIN SUSTURULAMAZ!

Merhaba, YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜMÜZ ÖZGEN ÝÞ TUTUKLANDI. DÜZELTME ve ÖZÜR BASKILAR BÝZÝ YILDIRAMAZ! DEVRÝMCÝ SOSYALÝST BASIN SUSTURULAMAZ! Merhaba, Dergimiz, üzerindeki tüm baskýlara, Yazý Ýþleri Müdürümüz ve okurlarýmýza yönelik tüm saldýrýlara raðmen yayýnýný sürdürüyor. 8. sayýmýzla size merhaba demenin mutluluðunu yaþýyoruz. Ýþçi ve emekçilerin

Detaylı

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar Tarihte, Günümüzde ve ERÝÞ YAYINLARI Bu broþüre yer alan yazýlardan "Tarihte ve Günümüzde Emekçi " yazýsý, Kurtuluþ Cephesi'nin Mart-Nisan 1997 tarihli 36. Sayýsýnda; " " yazýsý, Kurtuluþ Cephesi'nin Mart-Nisan

Detaylı

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::. Membership TÜM ÇEVÝRÝ ÝÞLETMELERÝ DERNEÐÝ YÖNETÝM KURULU BAÞKANLIÐINA ANTALYA Derneðinizin Tüzüðünü okudum; Derneðin kuruluþ felsefesi ve amacýna sadýk kalacaðýmý, Tüzükte belirtilen ilke ve kurallara

Detaylı

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. iþçi sýnýfýnýn ve dünyadaki yoksullarýn temel düþmaný

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. iþçi sýnýfýnýn ve dünyadaki yoksullarýn temel düþmaný Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için iþçi cephesi Yeni Dönem sayý:16 Mayýs 2005 http://iscicephesi.org iþçi sýnýfýnýn ve dünyadaki yoksullarýn temel düþmaný emperyalizm yenilgiye

Detaylı

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn. ünite1 Türkçe Sözcük - Karþýt Anlamlý Sözcükler TEST 1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? Annemle þakalaþýrken zil çaldý. Gelen Burcu ydu. Bir elinde büyükçe bir poþet, bir elinde bebeði vardý.

Detaylı