Kadın polisler, çay içip güncel sohbetlerine

Transkript

1 SAYFA 1 Eller aşağı biz geldik! İzmir Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü ekipleri, "Huzurunuz, Huzurumuz Projesi" kapsamında sorumlu oldukları semtlerdeki kadınların "gün" ya da "5 çayı" adıyla bir araya geldikleri toplantılara konuk oluyor ÖNCEDEN ÇOK KORKUYORDUK Kadın polisler, çay içip güncel sohbetlerine katıldıkları kadınlara hırsızlık, dolandırıcılık, güvenli internet kullanımı, uyuşturucunun zararları ve korunma gibi konularda da bilgiler aktarıyor. Polisleri misafir eden ev sahibi Hacer Varol, "Önceden polislerden korkup, çekiniyorduk. Evlerimizde misafir ettiğimiz polisler sayesinde adeta bir aile gibi olduk. Her türlü sorunumuzu çekinmeden, güvenle paylaşabiliyoruz" dedi. 16 da 7 Aralık 2014 Pazar İzmir'i Beyza temsil edecek İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Fakültesi 3. Sınıf Öğrencisi Beyza Güler, Girişimcilik Vakfı tarafından girişimcilik kültürünü üniversite öğrencileri arasında yaygınlaştırması amacıyla seçildi GİRİŞİMCİLİK ELÇİSİYİZ Girişimcilik Vakfı nın girişimci gençlerden ilham almak için kurulduğunu, bir yıl boyunca seçilen öğrencilerin destekleneceğini kaydeden Güler, Ülkemizde nüfusumuzun yarıdan fazlası genç. Seçilen 40 genç olarak bize verilen eğitimi arkadaşlarımıza, çevremize aktarıyoruz. Arkadaşlarımıza öncülük yapıyoruz. Girişimcilik kültürünü üniversiteler arasında yaymak birincil önceliğimiz. Girişimcilik elçisiyiz. İş dünyasının değerli isimlerinden öğrendiklerimizi çevremize aktarıyoruz" dedi. 8 de Kalça çıkığı riskine DİKKAT! 13 Sen göremiyorsan BEN GÖSTEREYİM Hükümetin İzmir'e yatırım yapmadığını söyleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na eski bakan Yıldırım'dan sert cevap geldi. Yıldırım, "İstersen seni dolaştırayım" dedi SAYMAKLA BİTMEZ Eski Bakan Yıldırım, Kılıçdaroğlu nun hizmetleri görmek istiyorsa İzmir de şöyle bir tur atması gerektiğine değindi ve Yatırımları görmek mi istiyorsun? İşte her geldiğinde seni bir baştan öteki uca götüren İzmir Çevreyolu orada, işte s- enin İzmir e her geliş ve gidişinde ayak bastığın Adnan Menderes Havalimanı orada, işte dünyanın en büyük 10 limanlarından biri olacak Çandarlı Limanı orada, işte İzmir trafiğinin damarlarını açacak Konak Tüneli orada, işte İZBAN orada. Daha neler neler var ama görmüyorsunuz. Siz gerçekleri söylemeyin ama İzmirli hemşehrilerim bunu her gün görüyor, yaşıyor" dedi. Zeytine STOK zammı Hasat çalışmalarının henüz yarısına dahi gelinmeden zeytin ve zeytinyağında fiyatlar geçen yıla göre yaklaşık yüzde 50 arttı. Artış beklentisindeki üreticinin ürünü elinde tutmasının fiyatı artışını tetiklediği bildiriliyor. Tariş Zeytin Kooperatifi Başkanı Çetin, "Bir litre yağ market rafında 20 lirayı geçerse insanlar tepki gösterebilir ve boykot tehlikesini getirir" dedi. 16 da İzmir'in Buca ilçesinde, DİSK e bağlı Emekli-Sen üyesi bir grup, iktidarın hazırladığı bütçelere tepki göstererek, emeklilerin beklediği düzenlemelerin yapılmasını istedi. 9 da 11 YILDA 24.5 MİLYAR İzmir'e yapılan yatırımları rakamlarla anlatan Yıldırım, Hükümetin İzmir e 11 yılda yaptığı y- atırım ve destek miktarı 24,5 Milyar TL. Bunun 5 Milyar lirası sadece ulaştırma hizmetlerine yapıldı. Listesi de ortada ve kalem kalem belli. Biz anladığımız işi konuşuruz. Bizim anladığımız iş de hizmet yapmaktır. Yatırımları yaparken ayrım yapmadık. CHP li, MHP li belediyedir demeden ortak projeler ürettik. Hiçbir ilimizde parti ayrımı yapmadık. İzmir de İZBAN bunun en önemli örneklerindendir. Siz istediğiniz kadar halkı yanıltmaya kalkabilirsiniz ama güneş balçıkla sıvanmaz dedi. devamı 16 da 1 gün değil 365 gün cennet Akpınar'ı GÖRME zamanı Engelsiz Karşıyaka yaratma hedefiyle örnek hizmetlere imza atan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, görme engellilere özel kartvizit hazırlattı. Engellilere yönelik sorunlara anında çözüm bulmak için Braille alfabeli kartvizit hazırlatan Başkan Akpınar,"Kartvizitleri, görme engelli vatandaşlara dağıtıyorum. Artık, engelli vatandaşlar da bana çok rahat bir şekilde ulaşabilecek. Çok mutluyum" dedi. 8-9 da Diyanet İşleri Başkanlığı 'namazda çalan' telefonlara son noktayı koydu DİYANET SON NOKTAYI KOYDU Emeklilerden bütçe eylemi UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan Pamukkale'de yüzde 90'lara ulaşan yılbaşı rezervasyonlarıyla da dikkatleri çekiyor Namaz esnasında çaldığında namazı bozabilen cep telefonu, artık namaz bozmayacak. 16 da GELEN GELENE Pamukkale ve Karahayıt bölgesinde 10 bin yatak kapasiteli 5 ve 4 yıldızlı otellerin yanında motel ile pansiyonların yılbaşına özenle hazırlandığını kaydeden Otelciler ve İşletmeciler Derneği Başkanı Şen, henüz aralık ayı başında olunmasına rağmen yılbaşı için yüzde 90'ları aşan doluluğa ulaşılmasını memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi. Şen, "Pamukkale yerli ve yabancı ziyaretçiler tarafından daha fazla tercih edilen, ilgi gösterilen bir bölge olma özelliğini artırıyor. Yerli ve yabancı turistler bu yıl rezervasyonlarını geçen yıla o- ranla daha erken yaptırdı" dedi. 16 da ÖZEL HABER Şehirler arası DİPLOMASI! Yunanistan ın Selanik Turizm Örgütü Genel Müdürü ve CVB Bürosu Başkanı İzmir-Selanik arası ticari ilişkilerin kurulması için Demirtaş'tan destek istedi. 9 da EK BİNA PÜF OLDU İzmir in Buca ilçesinde bir okulda yapılan ek binanın başka bir okula verilmesini protesto eden öğrenci velileri, öğrencilerle birlikte eylem düzenledi BALIK İSTİFİNE HAYIR Hüseyin Avni Ateşoğlu Ortaokulu öğrencileri ve velileri, sınıfların yoğun olduğu ve ek binanın başka bir okula verilmesi sebebiyle okul önünde toplanarak tepki gösterdi. Gediz semtinde bulunan okuldaki sınıfların kişi olduğunu belirten veliler, yapılan ek binanın da kendi okullarına verilmemesini protesto etti. Öğrenci ve veliler, "Eğitim toplumun geleceğini belirler", "Okumak çocuğun hakkıdır ama kişilik sınıflarda değil", "Kalabalık sınıflara hayır" pankartları açarak, ek bina istedikleri yönünde slogan attı. devamı 9 da Beşik gibi sallandık Ege Denizi'nde, İzmir'in Karaburun ilçesi açıklarına 30 km. uzaklıkta depremler meydana geldi. Başta İzmirliler olmak üzere birçok kişiyi korkutan depremler, çevre illerde de hissedildi. İlki saat 03.45'te 5,1 ile yaşandı. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre ardından irili ufaklı çok sayıda deprem meydana geldi. İkinci büyük deprem ise saat 08.20'de, 5.0 büyüklüğündeydi. İki büyük deprem arasında ise şu ana kadar 40 civarında deprem oldu. 16 da Evlilik Okulu'nda 20. dönem başladı Mutlu aile yaşantısına sağlam temeller atılmasına katkı sağlayan Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Evlilik Okulu'nda 20. dönem başladı. 10 da Sabit İNCE Sabit yazdı İNCE yazdı İKİ GÜN GÜNÜMÜZDE ESKİŞEHİR DEYİM>> AŞK>> 8 de 8 de Sabit İNCE Mustafa yazdı GÜNÜMÜZDE ARSLAN yazdı AŞK>> 8 de YÜZSÜZLER>> 9 da

2 SAYFA 2 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 7 Aralık 2014 Pazar Kibariye'den gençler için ücretsiz sanat okulu Sanatçı Kibariye, "Çok güzel sesler var ama keşfedilemiyor. Maddi imkanları yok. Allah bana imkan sağladı bundan iyi bir şekilde yararlanmak istedim" diye konuştu Kütahya'da, çini yaparak sıkıntılarını unutan bedensel engelli İsmail Cömert (36), hayata dört elle sarılmasıyla adeta ders veriyor. Cömert, AA muhabirine yaptığı açıklamada, henüz 9 aylıkken geçirdiği ateşli hastalık neticesinde ortopedik engelli olduğunu söyledi. İlkokuldan mezun olduktan sonra babasıyla birlikte kaydolmaya gittikleri bir okulda müdürün, "Oğlun engelli, okutup da ne olacak" demesi üzerine okul hayatından uzaklaştığını anlatan Cömert, o zamandan sonra hayatını kazanmak ve ailesine destek olmak için çeşitli çini atölyelerinde çini sanatıyla uğraştığını aktardı. Kiracı olarak bulunduğu Yunus Emre Mahallesi'ndeki evinde çini sanatıyla uğraşarak hem can sıkıntısını giderdiğini hem de aile bütçesine az da olsa katkı sağlamaya çalıştığını ifade eden Cömert, şunları söyledi: "Engelimden dolayı hiçbir resmi dairede ve özel sektörde iş bulamadığım için Kütahya'mızın değerli sanatı olan çini işiyle uğraşmaya başladım. Gençlik yıllarımda çini atölyelerinde çalıştım. Şu anda da yaşım ve engelimden dolayı, hareket kısıtlılığından Okuma yazmayı sanat hayatına başladıktan sonra öğrenen sanatçı Kibariye, sanat hayatının 40. yılında, kendi gibi eğitim almayan yetenekli gençlerin ücretsiz faydalanabileceği Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı bir sanat okulu açacak. Arsa araştırmaları devam eden okulda, 24 sınıf olacak. Kibariye'nin sanatçı arkadaşlarının da ders verme ihtimalinin bulunduğu sanat okulunda, Roman ayrımı yapılmadan herkese eğitim hakkı verilecek. Kibariye, İstanbul'un ardından aynı okulu memleketi İzmir'de de açmayı planlıyor. Sanatçı Kibariye, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okulu için Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ile görüştüğünü hatırlattı. Görüşmenin ayrıntılarını anlatan Kibariye, "Nabi Avcı, çok değer verdi fikrime, çok sevindi. Neredeyse ağlayacaktı sevinçten. 'Örnek olduğun için helal olsun sana' dedi. 'Senin ne faydan olacak' diye sordu. Ben hoca değilim bana göre çırağım. Okulda öğrencilerin bilmediklerini anlatacağım ama hocalık değil, çıraklık yapacağım. Fikir vereceğim öğrencilere" diye konuştu. Sezen Aksu, Tarkan ve Şebnem Ferah ile vereceği konserden elde edilen gelirin okulun yapımında kullanılacağını dile getiren Kibariye, böyle bir okul açmanın hayali olduğunu söyledi. Kibariye, "Okuma yazmam yoktu, şimdi de rezil olmayacak kadar biliyorum. Benim çok büyük uhdelerim, hayallerim var. Allah vergisi bir sesim var. Çok güzel sesler var ama keşfedilemiyor. Maddi imkanları yok. Allah bana imkan sağladı, bundan iyi bir şekilde yararlanmak istedim. Ben içimdeki uhdelerimi, hayallerimi gerçekleştiriyorum. Benim yapamadığımı Romanlar yapsın istiyorum. Engelini çini yaparak aşıyor evimde çini ile uğraşıyorum. Çiniden büyük meblağlar kazanamasam da engelli maaşı, bakım ücreti ve çiniden kazandığım lira ile çok şükür ayakta durabiliyorum." Cömert, engelli oluşunun kendisine yaratan tarafından bahşedildiğini ve bu durumuyla gurur duyduğunu belirtti. Hayata, üç çocuğu için de bağlandığını ve engeliyle yaşamayı sevdiğini dile getiren Cömert, sözlerini şöyle sürdürdü: "Her ne olursa olsun yaşamayı seviyorum. Bütün engelli arkadaşlarıma da şunu söylemek isterim. İsyan hiçbir şeyin çaresi ve kapısı değildir. Sadece yaşamasını bilmek ve güzel olan şeylerden kendine örnek çıkarabilmek önemli. İnsan istedikten sonra yapamayacağı şey yoktur. Sağlam bir insan bir işini 10 dakikada halledebilir belki. Biz de istersek işimizi belki yarım saatte hallederiz ama sonuçta yapabiliriz. Hayatta mücadeleyi bırakmak ve pes etmek bizim için çare değil. Allah herkese kendi bilek hakkının kazancını nasip etsin. Bu hayatta el açmak değil açılan ele verici ol ki yaşadığın hayat sana çare ve imkanlar sunsun." (AA) Nabi Avcı'ya da anlattım, 'Ben de varım' dedi" ifadelerini kullandı. - "Hayallerim hiç bitmeyecek" Kibariye, iki yıl içinde açılması planlanan okula "Kibariye 40. Sanat Yılı Roman Güzel Sanatlar Okulu" isminin verileceğini ifade ederek, "Bu fikir, menajerimden, kocamdan, hepimizden çıktı" dedi. Yardımlaşarak yaşamak gerektiğini, okul açarak yeni yetenekleri ortaya çıkaracağı için çok mutlu olduğunu aktaran Kibariye, "Bu konuda bir ilke imza atıyorum. Bu projeleri, benim gibi nicelerinin yapması gerekir. Sadece sanatçılar değil, herkes garibanlara yardım etmeli. Ben böyle biliyorum, anam beni böyle yetiştirdi" görüşünü dile getirdi. Sanatçı Kibariye, hayallerinin hiç bitmeyeceğini, hep insanlara faydalı olacağını belirterek, şunları kaydetti: "Benim bir çocuğum için savaşım, bir de garibanlar için. Çünkü ben de yaşadım ve hala geldiğim yeri unutmuyorum. Haddimi biliyorum. Okumam yazmam yokken hiç kağıttan bakmadım, notadan hala anlamam. Allah vergisi bir beynim var. Nasıl Peygamber Efendimizin göğsüne melekler indirmiş Kur'an'ı bana da Allah kulak vermiş. Ben bu sayede ezber yapıyorum. Bu, çok büyük bir mucize. Romanlara özel bir Allah vergisi ses var. Doğuyorsun, annen, baban eline darbuka veriyor. Allah sana gırtlak veriyor, ondan ailen ekmek yiyor. Zaten bu yeteneğin çekirdekten olması daha iyi. Para verip, nota dersleri alanlar var ama olmayınca olmuyor. Tamamen Allah vergisi. Roman kızı olduğum için söylemiyorum ama müzik, Romanlara has bir yetenek." (AA) "Çingene Kızı" rekor kırdı "Dünyanın en büyük mozaik müzesi" unvanını Tunus Bardo Mü- ziyaretçi sayısına ulaştı. yorum" dedi. uğradığı müze, şimdiden en çok rakamını da göreceğimizi umuzesi'nden devralan ve saç örgüleri, çıkık elmacık kemikleri nede- Müzede, Zeugma Antik - Ziyaretçi sayısı Kenti'nde 1998'deki kazılarda ortaya çıkarılan ve saç örgüleri, çıniyle "Çingene kızı" diye adlandırılan mozaiğin de sergilendiği Gaziantep Müze Müdür kık elmacık kemikleri nedeniyle bir milyona koşuyor Zeugma Mozaik Müzesi, açıldığı Yardımcısı Emine Öztürk, AA "Çingene Kızı" olarak adlandırılan mozaik, en ilgi çeken eserler günden bu yana 600 bini aşkın muhabirine yaptığı açıklamada, kişi tarafından gezildi. AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, resgilenen 2 bin 464 metrekare mo- sembolü haline gelen mozaik, Zeugma Mozaik Müzesi'nin ser- arasında yer alıyor. Müzenin mi açılışı 9 Eylül 2011'de gerçekleştirilen 25 bini kapalı olmak ğını söyledi. Müzenin kent turizyaretçiye bakıyormuş izlenimi zaikle dünya çapında üne ulaştı- hangi açıdan bakılırsa bakılsın zi- üzere 30 bin metrekarelik alanda mine katkısına değinen Öztürk, vermesiyle dikkati çekiyor. Diğer kurulu Zeugma Mozaik Müzesi, Gaziantep'in simgesi haline dönüşen müzenin kente gelen turist- odada ziyaretçilerin beğenisine mozaiklerden ayrı karanlık bir kente gelen yerli ve yabancı turistin hemen hemen hepsinin uğrak lerin büyük bölümü tarafından ziyaret ettiğini dile getirdi. Müze- andıran karanlık koridorlar aşıla- sunulan Çingene Kızına, labirenti mekanı haline geldi. Önceki yıl "Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Bünir hale geldiğine işaret eden Özma sayesinde direkt ilgiyi çeken nin her geçen gün daha fazla bilirak ulaşılabiliyor. Özel aydınlatyük Ödülü"ne layık görülen müzede Çingene Kızı, Mars heykeli, korlar kırılacağını düşünüyorum. zemli bir havaya bürünüyor. türk, "Gelecek yıllarda yeni re- Çingene Kızı, bu sayede daha gi- Roma dönemine ait çeşmeler ve En kısa sürede 1 milyon ziyaretçi (AA) Fırat Nehri kenarındaki villalarda bulunan mozaikler sergileniyor. Kısa sürede kentin simgesi haline gelen müzenin ziyaretçi sayısı da her geçen gün artıyor. Açıldığı günden beri ağırladığı ziyaretçi sayısı 610 bine ulaşan müze, 179 bin 193 kişiyle en çok geçen yıl ziyaret edildi. Bu yıl geride kalan 11 ayda ise 198 bin 317 kişinin Kurtuluş Savaşı na giden gençler saçlarından bir tutam HATIRA BIRAKMIŞ Denizli'nin Pamukkale Belediyesi MHP'li Meclis Üyesi Mahmut Çatlık, Kurtuluş Savaşı na giden gençlerin, saçlarından bir tutam kesip bir kesenin içinde kovuklarına koyduğu çam ağacının korunmaya alınmasını istedi. MHP li meclis üyeleri, Karataş Mahallesi'ndeki mesire alanında incelemelerde bulundu. Burada bir açıklama yapan Çatlık, söz konusu çam ağacının Kurtuluş Savaşı na gidenler açısından manevi hatırası olduğunu belirtti. SAVAŞA GİDEN GENÇLERİN SAÇLARI BU TORBADA Yaklaşık 130 yaşında olduğu söylenen çam ağacında torbada hala duran saçların ilginç bir hikâyesi var. Eskiden köy olan Karataş Mahallesi nde yaşayan bir kadın, rivayete göre iki oğlunu Çanakkale Savaşı na gönderiyor. Aradan yıllar geçiyor, haber alamayınca çok özlüyor. Bir gün, Çocuklarım sağken yaslandıkları çam ağacına gidip seveyim, saçlarının kokusunu hissedeyim. diyerek ağacın yanına gidiyor. Çocuklarından birinin, ağacın altında onu beklediğini görüyor. Hasretle sarılıyorlar. Oğlu, "Anne, bizi bekleme. Biz kardeşimle beraber şehit olduk." diyor ve kayboluyor. Bu olaydan sonra Kurtuluş Savaşı na giden Karataşlı gençler, saçlarından birtutam keserek bir kesenin içerisinde ağacın kovuklarına koyuyor. (CİHAN) Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri Müdürü- Yayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Haber Müdürü Gülseren KUMRU Sayfa Editörü Nur Gülmez BEL Turgut KOÇ Yıl: 4. Sayı: Aralık 2014 Pazar Denizli Temsilciliği Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: info@sondakikagazetesi.com Dağıtım: Hakkı SARIÖZ Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 7 Aralık Şubat Pazar Perşembe TOKİ, 18 Haziran 2001 de Bursa da göçmen konutlarının inşası sırasında hayırsever müteahhitler tarafından yaptırıldıktan sonra şehit yakınları ve gazilere tahsis edilen 20 dairelik binayı geri istedi Bursa'da, Su ve Kanalizasyon İdaresi(BUS- Kİ) adına çalışan taşeron firma tarafından yürütülen kanalizasyon hattı yenileme çalışmaları sırasında iş makinesinin doğalgaz boru hattına zarar vermesinin ardından meydana gelen patlama ve sonrasında çıkan yangın nedeniyle bölge adeta savaş alanına döndü. 11 ev ile 3 dükkan zarar görmesine rağmen mal kaybı haricinde ölen ya da yaralananın olmadığı patlamadan geriye, göklere yükselen alevler ve insan kurtarma hikayeleri kaldı. Bölgedeki okulun 30 dakika önce boşaldığını, patlamanın yarım saatlik bir gecikmeyle meydana gelmesinin facianın önüne geçtiğini belirten bölge sakinleri, can kaybı yaşanmamasına şükrediyor. Dün öğle saatlerinde Osmangazi ilçesi Küplüpınar Mahallesi'nde kanalizasyon hattı yenileme çalışmaları kapsamında iş makinesinin çalışma yaptığı esnada Dicle ve 5'inci Çamlıca Sokak'ın kesiştiği yerde çökme meydana geldi. Çökmenin etkisiyle doğalgaz borusu zarar gördü. Gaz kaçağının ardından patlama s- esiyle birlikte çıkan yangın çevredeki binaları etkisi altına aldı. Alevlerin boyu binaları geçerken, vatandaşlar büyük korku yaşadı. 20 itfaiye aracının müdahale ettiği yangında ilk belirlemelere göre, çok sayıda daire ve dükkanda maddi hasar meydana geldi. Patlamanın meydana geldiği mahallede bugün yara sarma çalışmaları vardı. Dünden buyana elektrik ve doğalgazın verilmediği bölgede Uludağ Elektrik Dağıtım AŞ ekipleri yanan elektrik kablolarını yenileme çalışmalarını sürdürürken hasar gören doğalgaz boru hattı da yenileniyor. Çalışmaların tamamlanmasıyla bölgeye elektrik ve doğalgazın verileceği belirtildi. Adeta savaş alanını andıran bölgede birçok evde maddi hasar meydana geldi. Üç katkı binanın sahibi Adnan Tekin, "Belediye ekipleri geldi, hasar tespiti yaptılar. Diyorlar ki, 'Halledeceğiz, gereken neyse yapılacak' deniliyor. Ama ikna olmadık. Benim iki dükkan, üç dairemde büyük hasar meydana geldi. İnşaatçı olamadığımız için tam zararı bilemiyoruz, ama kiracılarımızın eşyaları yandı. Hukuki süreç de devam edecek." dedi. "KIZIMI KURTARDIK, ONA ŞÜKREDİYORUM" Evde ders çalışan kızını son anda kurtaran Hikmet Bayraktar ise, "Dükkanda çalışırken ders çalışan kızım beni aradı. patlama sesi geldiği ve yangın çıktığını söyledi. Kızıma arka tarafa kaçmasını söyledim, kurtuldu. Çok şükür, ölüm olayı yok. Arka taraftan kızımı kurtardık. Merdiven dayayarak kızımızı kurtardık, ona şükrediyorum. Çocuk odası komple yandı, oturma grubu yandı. Cam, çerçeve kalmadı. Evimiz yanmadı. Hasar tespitine geleceğiz, diyorlar. Muhatabamızın, itfaiye ekiplerinin demesine göre, birimler tarafından hazırlaranan rapor sonrası ortaya çıkacak sonuç beklenecek. Şirket temsilcileri geldi. Yapacaklarını söylediler." şeklinde konuştu. Patlamada akrabalarının evi zarar gören Yavuz Çiçek isimli vatandaş ise olaydan yarım saat önce mahalledeki okulun dağılım saati olduğuna dikkat çekti. Çiçek, şunları söyledi: "Bu çalışmalar uzun süredir devam ediyor. Aşağıda başlayan çalışmalar 'bitti' derken, bir patlama sesi geldi. Zannedersem, dikkatsizlik sonucu meydana geldi. Alevler binaları sardı. Ufacık çocuk camdaydı. Yengem onu kurtardı. Arka taraftan anneannemi ve diğerlerini çıkardık. Bu olaydan yarım saat önce burası, okul çıkışı sebebiyle ana baba günü oluyor. O sırada olsa, hiç düşünemem. Çocuklar çok korktu, evler yandı. Bazı kuşlar öldü. Yaklaşık 5 sene önce aşağıdaki mahallede benzer olay olmuştu. Çok şükür mala geldi, cana gelmedi. Ben, ona şükrediyorum." "RİSK SİGORTASI VARDI" Kameralara açıklama yapmayan taşeron firma yetkilileri ise olayın heyelan sebebiyle meydana geldiğini söyledi. İsmini vermeyen firma yetkilisi, "Zaten bu çalışmalar 'All riski' adı verilen sigorta kapsamında yapılıyor. Raporlar sonrası hasar tespit çalışmaları yapılacak. Bizim de iş makinemiz komple yandı." şeklinde konuştu. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar da olay y- erine gelerek vatandaşlarla bir görüşme gerçekleştirdi (CİHAN)

4 7 Aralık 2014 Pazar Başbakan Yardımcısı Babacan,"Uluslararası değerlendirmelerde Türkiye'nin uygulamalarının şeffaflık düzeyi şu anda çok daha iyi bir noktaya gelmiş durumda. Daha da kendimizi iyileştirmek için adımların atılması gerektiğini düşünüyoruz"şeklinde konuştu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, uluslararası değerlendirmelerde Türkiye'nin uygulamalarının şeffaflık düzeyinin çok daha iyi bir noktaya geldiğini belirterek, "İmarla ilgili sorunları da içerek şekilde bir şeffaflık paketi üzerinde çalışılıyor. Paketin detaylarını Başbakanımız Ahmet Davutoğlu en kısa zamanda kamuoyuna açıklayacak" dedi.babacan, finans sektörünün temsilcileri ile temaslarda bulunmak için geldiği New York'ta Anadolu Ajansı muhabirinin sorularını yanıtladı.türkiye'nin dönem başkanlığını üstlendiği G-20'nin en önemli gündem maddelerinden birinin şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele ile ilgili konular olduğunu ifade eden Babacan, "Gelişmiş olan ya da gelişmekte olan her ülkede bu konularda daha iyi bir uygulama ihtiyacı var" diye konuştu.babacan, G-20'de 11 çalışma sahasından birinin de şeffaflık ve yolsuzluk ile mücadele olduğunu kaydetti.türkiye'nin 2002'den bu yana şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele konularında önemli adımlar attığını belirten Babacan, "Uluslararası değerlendirmelerde Türkiye'nin uygulamalarının şeffaflık düzeyi şu anda çok daha iyi bir noktaya gelmiş durumda. Bu yeterli mi? Bu da değil diyoruz. Daha da k- endimizi iyileştirmek için adımların atılması gerektiğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.babacan, bu konularda daha fazla düzelme için imarla ilgili sorunları da içerecek şekilde bir "şeffaflık paketi" üzerinde çalıştıklarını belirterek, paketin detaylarını Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun en kısa zamanda kamuoyuna açıklayacağını söyledi.paketteki imara yönelik düzenlemelere de değinen Babacan, Türkiye'de inşaat sektörünün gelişmesini ve milli gelirden aldığı payın artmasını istediklerini belirtti. Babacan, "Öte yandan, hem yerel yönetimlerimizde hem de imar yetkisi olan merkezi kuruluşlarımızda mevzuatla ilgili düzeltilmesi gereken, iyileştirilmesi gereken hususlar var" dedi.yapılanların şeffaf olması gerektiğini i- fade eden Babacan, şunları kaydetti:"imar değişikliklerinin mutlaka şeffaf bir zeminde götürülmesi önemli. Bunun yanında da imar uygulamaları ile beraber bir de rant kavramını bir arada düşünmek gerekiyor. Bu oluşan rantın nerede nasıl vergilendirileceği önemli. Belediyenin alacağı pay, merkezi hükümetin alacağı vergi önemli. Öte yandan, yine bu oluşan rantın toplumda ya da inşaat sektöründe adil bir paylaşımı da çok önemli. Hem ölçüsüz olmamalı bu rant, mutlaka diğer sektörlerle, diğer iş sahaları ile mukayeseli, ölçülü bir ranttan bahsediyor olmalıyız hem de bunun daha adaletli bir paylaşımından bahsediyoruz."bu konudaki çalışmalara bazı bakanlıklar, i- mar yetkisi olan kuruluşlar ve bazı belediye başkanlarının da katıldığını dile getiren Babacan, "Belediye başkanlarımızın çoğu da mevcut uygulamalardan son derece rahatsız. Onlar da istiyorlar ki kanunla düzenlenmiş bir alan haline gelirse bunlar, belirsizlikler kanunla giderilirse bizler de çok rahat ederiz" diye konuştu.babacan, ekonomik fırsatlara erişimde de şeffaflık ve eşitlik gerektiğini vurgulayarak, şimdikinden daha iyi bir uygulamayı gelecek yıl hayata geçirmeyi u- mut ettiklerini söyledi.başbakan Yardımcısı Ali Babacan, belli başlı gayrimenkul projelerine bakıldığında, bunların önemli bir kısmının aslen sanayici olan ve inşaat sektörüne de giren firmaların projelerinden oluştuğunu i- fade etti.inşaat sektöründe proje bazında rekabetten arındırılmış uygulamalar görülebildiğini ve böylece normalden çok daha fazla rant oluşabildiğini anlatan Babacan, "Bunları biraz daha normalleştirmek gerekiyor. Bizim yapmak istediğimiz herhangi bir sektörün önünü kapatmak diğer sektörün önünü açmak değil, oyun sahasını düzeltmek ve rekabet sahasını eşitlemek" dedi.başbakan Yardımcısı Ali Babacan, petrol fiyatlarında her 10 dolarlık düşüşün enflasyona etkisinin yarım puan olduğunu belirterek, "Petrol gelecek yıl 102 dolar değil de 72 dolar olursa bu enflasyonun beklediğimizden 1,5 puan daha aşağıda oluşmasını sağlar" dedi.babacan, finans sektörünün temsilcileri ile temaslarda bulunmak için geldiği New York'ta AA muhabirinin sorularını yanıtladı.petrol fiyatlarında görülen düşüşün Türkiye'ye çok yönlü faydaları olduğunu belirten Babacan, "Petrol fiyatları 10 dolar düştüğünde bizim cari açığımız milli gelire oranla yarım puan düşüyor, Cari açık açısından yaklaşık 4,4 milyar dolarlık tasarrufumuz var bu işten" diye konuştu.petrol fiyatlarındaki düşüşün enflasyona da olumlu etkileri olduğunu ifade eden Babacan, şunları kaydetti:"her 10 dolarlık düşüşün enflasyona etkisi yarım puan. Örneğin gelecek yıl petrol fiyatları ortalama 72 dolar olursa, biz hesabımızı 102 dolara göre yaptık, 102 dolar değil de 72 dolar olursa, bu enflasyonun beklediğimizden 1,5 puan daha aşağıda oluşmasını sağlar. Cari açığın beklediğimizden 1,5 puan daha düşmesini sağlar. Büyüme konusunda ise her 10 dolarlık düşüş büyümeye 0,3'lük katkıda bulunuyor. Petrol 102 değil de 72 dolar olursa bunun büyümemize etkisi yüzde 0,9 olacak olumlu yönde.petrol fiyatları düşse bile rehavete kapılmayacağız ve tüm ekonomi politikalarımıza petrol fiyatları hiç düşmemiş gibi devam edeceğiz. Petrol fiyatları hiç düşmemiş gibi bütçe disiplinine devam edeceğiz. Petrol fiyatları hiç düşmemiş gibi ülkemizdeki tasarruf programlarının artması için gayret göstereceğiz, reform irademizi aynen sürdüreceğiz."babacan, cari açığın risk faktörü olmaktan çıktığını söylemek için de erken olacağına işaret ederek, petrol fiyatlarının yine yükselebileceğini söyledi.yapısal reformların da cari açığın düşürülmesinde önemli olduğuna dikkati çeken Babacan, ihtiyatlı olunması ve reform iradesinin asla gevşetilmemesi gerektiğinin altını çizdi.başbakan Yardımcısı Babacan, ABD ile AB arasında görüşmeleri süren Transatlantik Ticaret İşbirliği Anlaşması'nda (TTIP), Türkiye'nin de yer alması için yapılan çalışmalar konusunda da değerlendirmelerde bulundu. Bunun ABD ile AB'yi tek bir alan haline getirecek çok önemli bir anlaşma olduğunu ifade eden Babacan, "Dünyanın bir numaralı ekonomisi ile AB'nin birleşmesi dev bir piyasa ortaya çıkaracak. Böylesine büyük bir piyasanın, böylesine büyük bir yapının Türkiye olarak dışında kalmamız Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye ye dönük algı olumluya dönmüş ve Türkiye ye ciddi bir fon akışı başlamış durumda. Türkiye ye çok yoğun bir talep var.petrol fiyatlarının iniyor olması Türkiye nin ekonomik görünümünü, ekonomik performansını inanılmaz pozitif yönde etkileyecek dedi düşünülemez" dedi.babacan, Türkiye'nin burada yer alması için ABD ile ayrıca bir serbest ticaret anlaşması yapabileceği gibi, Türkiye'nin AB'ye 29. ülke olarak eklenebileceğini anlattı. Türkiye'nin, bu konuda AB'ye üyeliği bulunmayan ancak Avrupa'nın bir parçası Norveç ve İsviçre ile de temasta olduğunu ifade eden Babacan, "Türkiye gibi Norveç ve İsviçre'nin de böylesine bir yapının içinde olmasını olumlu görürüz ve bunun için gereken her türlü çabayı gösteririz" diye konuştu.şartları yerine getiren Balkan ülkelerinin de bu yapıya girmelerinin bu ülkelere fayda sağlayacağını anlatan Babacan, diğer tarafta da Kanada ve Meksika'nın TTIP içinde yer almasının kapsamı daha genişletebileceğini ve daha faydalı olabileceğini belirtti. (AA) Türk Traktör Genel Müdür Yardımcısı Özdemir,"Özellikle son 10 yılda Türk çiftçisinin bilinci çok arttı, çok profesyonelleşti, teknolojiyle de yakından ilgilenir hale geldi.çiftçi artık traktöründe konfor istiyor, klima istiyor, CD çalar, kapalı kabin istiyor, eşinin oturacağı koltuk istiyor"dedi

5 1Şubat 7 Aralık Pazar Perşembe Ekonomi Bakanı Zeybekci,"e-Devlet'in kesintisiz sunulması için ileri teknoloji içeren Felaket Kurtarma ve İş Sürekliliği Merkezi'ni 1 Ocak itibarıyla hizmete alacağız.kaliteli ve etkin üretim yapmak, dünya pazarlarında kalıcı olarak söz sahibi olmak için yeterli bir koşul değildir. Küresel değer zincirlerinin ilk basamağında takılıp kalmak, köleliğin çağdaş bir formudur diyebiliriz"dedi OYAK Renault ve Tofaş başta olmak üzere ana sanayi firmalarının devreye aldığı ya da planladığı yeni araç projeleri sayesinde, kalıpçılık sektöründe faaliyet gösteren firmaların 2015 yılı kapasiteleri şimdiden doldu Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, başta toprak olmak üzere doğal kaynakların bilinçsizce kullanımı ve bunun sonucunda meydana gelen kayıpların ürkütücü boyutlara ulaştığını, sınırlı ve sonlu olan toprak kaynaklarındaki kayıpların ve bu kayıplara karşı zamanında önlem alınmamasının ülkemize pahalıya mal olacağını bildirdi Bayraktar, Atalarımızın bize bıraktığı mirası iyi kullanamadık. Onlar, yerleşim yerlerini verimsiz yamaçlara kurmuşlar. Verimli arazileri de tarım için kullanmışlar. Bizden daha bilinçli ve akıllı hareket eden atalarımızdan kalan güzel mirası, hor kullanarak heba ettik. Verimli tarım arazilerini yapılaşmaya açarsak, gelecek nesilleri bu topraklar besleyemez hale gelir. dedi. Şemsi Bayraktar, 5 Aralık Dünya Toprak Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, toprağın canlıların yaşamsal ihtiyaçları için gerekli besin maddelerini temin ettikleri barındıkları ortam olduğunu belirtti. İnsanların yiyecek, giyecek, yakacak ve barınma gereksinimlerini karşılamak için doğrudan ya da dolaylı olarak toprağa bağımlı olduklarını vurgulayan Bayraktar, dünya nüfusunun artması ve sanayileşme ve kentleşmeyle birlikte toprak ve su kaynaklarının kullanımın olağanüstü arttığına dikkati çekti. Başta toprak olmak üzere doğal kaynakların bilinçsizce kullanımı ve bunun sonucunda meydana gelen kayıpların ürkütücü boyutlara ulaştığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Bu olumsuzluklardan soyutlanamayan ülkemizde de toprak-su varlığındaki kullanma durumu ve buna bağlı olarak çıkan olumsuzluklar, yıllar itibariyle artma trendine girmiştir. Sınırlı ve sonlu olan toprak kaynaklarındaki kayıplar ve bu kayıplara karşı zamanında önlem alınmaması ülkemize pahalıya mal olacaktır. Atalarımızın bize bıraktığı mirası iyi kullanamadık. Onlar, yerleşim yerlerini verimsiz yamaçlara kurmuşlar. Verimli arazileri de tarım için kullanmışlar. Bizden daha bilinçli ve akıllı hareket eden atalarımızdan kalan güzel mirası hor kullanarak heba ettik. Geçmişte orman ve mera arazilerin tarıma açılması, meraları daraltmış, aşırı otlatmaya yol açmış, ot verimi ve kalitesini düşürmüştür. Türkiye topraklarının en önemli sorunlarının, tarımsal arazilerimizin amaç dışı ve yanlış arazi kullanımından kaynaklanan erozyon, tuzluluk ve çoraklaşma olduğunu vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti: Uzun yıllar boyunca milyonlarca dekar birinci ve ikinci sınıf tarım arazisi, konut, sanayi ve turizm yapılaşmaları yüzünden elden çıkmakta ve araziler kabiliyetlerine uygun kullanılmamaktadır. Tarım topraklarının haksız işgalinde karayolları, hem bizzat kapladığı geniş alanlar hem de çevresinde geliştirdiği endüstriyel ve kentsel yerleşim nedeniyle çok olumsuz etkide bulunabilmektedir. Karayolu bunun yanı sıra enerji ve iletişim ağlarını yakınında toplayarak bu olumsuz etkiyi hızlandırmaktadır. Alternatif olarak kullanılabilecek geniş verimsiz alanlar varken, verimli, hatta yatırım yapılarak sulamaya açılmış tarım arazilerinin tarım dışı amaçla kullanımı israftan başka bir şey değildir. Alınan tüm yasal önlemlere rağmen bu durum engellenememiştir. Tarım arazilerimiz azalmaktadır. Amaç dışı arazi kullanımları özellikle Trakya, Bursa, Kocaeli, Adapazarı, Gediz, Menemen, Salihli, Kemalpaşa, Büyük Menderes, Küçük Menderes, Antalya, Tarsus, Çukurova ve Düzce gibi verimli tarım alanlarının bulunduğu bölgelerde yoğunlaşıyor. Bu da konunun önemini daha artırıyor. Böylece hem verimli tarım alanlarının kaybı söz konusu olmakta, hem de bu alanlarda daha önce büyük masraflarla yapılmış sulama ve tarımsal altyapı yatırımları heba olmaktadır. Verimli tarım arazilerini yapılaşmaya açarsak gelecek nesilleri bu topraklar besleyemez hale gelir. Her yıl 1,4 milyar ton toprağın kaybolup gitmesine neden olan erozyonun ülke topraklarının en önemli sorunu olduğunu belirten Bayraktar, Türkiye topraklarının yüzde 90 ı erozyon tehdidi altındadır. Akarsuları, birim metreküpte, ABD den 6, Avrupa dan 17, Afrika dan 22 kat daha fazla toprak taşımaktadır. Bu bile tehlikenin boyutlarını ortaya sermeye yeter de artar bile. Binlerce yılda oluşan toprak bir çırpıda kaybedilmektedir. dedi.diğer taraftan Türkiye genelinde 2,78 milyon hektar arazide tuzluluk ve drenaj, 1,5 milyon hektar arazide ise çoraklaşma problemi olduğunu bildiren Bayraktar, sadece GAP ta sulamaya açılan sahalarda yanlış sulama, toprak ve bitki yönetiminden dolayı 15 bin hektar alanın tuzlulaştığına dikkati çekti.(cihan)

6 1Şubat 7 Aralık Pazar Perşembe Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İnanç hürriyetinin olmadığı, düşünce hürriyetinin olmadığı bir yerde insanların kendilerini geliştirmeleri, potansiyellerini tam olarak ortaya koymaları mümkün değil. Mutlu olmaları da mümkün değil dedi Bakan Yılmaz ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Bingöl Üniversitesi yerleşkesinde yapımı tamamlanan Üniversite Camisi'nin açılışını yapmak üzere kente geldi. Bakan Yılmaz, açılış sonrası rektörlük salonunda yaptığı konuşmada, üniversite ve kalkınmanın önemine değindi. Kalkınma denilen kavramın basit niteliksiz bir büyümeden ibaret olmadığını vurgulayan Yılmaz, özellikle insan odaklı kalkınma denilen kavramın çok boyutlu bir hadise olduğunu belirtti. Yılmaz, toplumun bütün ihtiyacını dikkate alan, geliştirmeye, iyileştirmeye çalışan bir süreç olan kalkınmanın sağlanabilmesi için temel özgürlüklerin sağlanması gerekliliğine işaret ederek, şunları söyledi: Üniversitelerde hem inanç özgürlüğünün hem de ifade ve düşünce hürriyetinin olması lazım. İnanç hürriyetinin olmadığı, düşünce hürriyetinin olmadığı bir yerde insanların kendilerini geliştirmeleri, potansiyellerini tam olarak ortaya koymaları mümkün değil. Mutlu olmaları da mümkün değil. Dolayısıyla üniversite ortamında yeni fikirler, yeni bilgiler üretilsin istiyorsak, gerçekten toplumun sorunlarına meselelerine cevap oluşturacak gelişmeler sağlansın istiyorsak, insana hem inanç hem düşünce hürriyetini en son sınıra kadar tanımak durumundayız. Son dönemlerde özgürlükler konusunda çok önemli mesafeler alındığına dikkat çeken Yılmaz, şiddete kategorik olarak karşı çıkılması gerektiğine işaret etti. İnanç ve düşünce hürriyetinin olduğu bir ortamda birileri şiddete başvuruyorsa, k- endi fikrini karşısındaki insana zorla dayatmaya çalışıyorsa ona karşı hep birlikte durmamız gerekiyor diyen Yılmaz, Fikrimiz, inancımız, siyasi duruşumuz ne olursa olsun hiçbir insanın bir başka insana şiddetle zorla bir fikri, düşünceyi, bir davranışı dayatmaya hakkı yok diye de düşünüyorum. Bu konuda ilkesel bir tavır ortaya koymamız gerekiyor şeklinde konuştu. Bakan Yılmaz, Türkiye nin demokratikleşme konusunda attığı adımlarla temel hak ve özgürlükler konusunda sağladığı gelişmelerin, son dönemlerdeki çözüm süreci ve o kapsamda geliştirilen çeşitli yeniliklerin, açılımların sadece Türkiye için değil, Türkiye nin etrafındaki çok daha geniş bir coğrafyada örnek tecrübe olduğunu kaydetti. Çözüm sürecinin tam anlamıyla başarılmasının herkesi mutlu edeceğini anlatan Yılmaz, şöyle devam etti: Bütün bunları tam olarak başarabilirsek, özgürlükleri tam anlamıyla yaşarsak, değişik mezheplerin, dinlerin ve siyasi görüşlerin huzur içinde bir arada olabildiği, düşünce ve inanç özgürlüğü içinde herkes neye inanıyorsa, samimi olarak onu yaşadığı, onu ifade ettiği bir ortamda hem fertler tek tek daha mutlu olacak hem de toplumuz dünyada çok daha iyi bir konumda olacak. Başka ülkelere de örnek olacak. Daha sonra Görmez, "İman, Akıl, Bilgi ve Üniversite" konulu konferansta yaptığı konuşmada, bilginin güç olarak kullanılmasının sakıncalarına değindi. Görmez, şu ifadelere yer verdi: "Bilgi Güçtür. Bu cümlenin üzerinde çok çok durmamız lazım. İlk baktığınız zaman cümle çok güzel görünür. Eğer siz bilgiyi güç olarak sadece kabul ederseniz ki bugün üzülerek belirteyim, buradaki güç insanın maddesiyle manasıyla kuvveti ifade etmiyor. Buradaki güç hegemonyayı ifade ediyor. Buradaki güç sömürgeleştirmeyi, tutkuyu ifade ediyor ve zulmü içeriyor." Bingöl Üniversitesindeki programını tamamlayan Bakan Yılmaz ve Görmez, bir hayırsever tarafından Genç yolunda yaptırılan Şeyh Ahmet Kur'an kursunu hizmete açtı. (AA)

7 7 Aralık ubat Pazar Perşembe Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye ve Yunanistan'ın Kıbrıs'ta müzakerenin tekrar çözüm odaklı şekilde başlaması yönünde güçlü bir iradeye sahip olduğunu belirterek, "Yine her iki tarafın da ortak görüşü, Kıbrıs etrafındaki doğalgaz kaynakları Kıbrıslıların bütüne aittir ve bu aynı zamanda, bir anlamda Kıbrıs'taki kapsamlı çözüm sürecine de katkı sağlayacak bir imkandır" dedi

8 SAYFA 8 MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>8 GÜNCEL 717 Aralık Şubat Pazar Perşembe 7 Aralık 2014 Pazar SONDAKiKA GAZETESİ >> 9 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com İKİ GÜN ESKİŞEHİRDEYİM 6-7 Aralık günlerinde iki gün Eskişehirde olacağım. Hem değerli can dostum merhum şair Rasim Köroğlu'nun vefatının 40. gününde Eskişehir Şairler Derneğince düzenlenen anma proğramına katılacağım, hem de uzun zamandır gidemediğim Eskişehirdeki dostlarla hasret gidereceğim. Bu zaman zarfında belki yazılarımda aksama olabilecektir, onun için şimdiden siz değerli okurlarımızdan özür diliyorum peşin olarak. Merhum dostum Şair Rasim köroğlu'nun vefatında rahatsızlığımdan dolayı cenazesine katılıp son görevimi yapamamıştım. Bu içimde bir ukde olarak kaldı. Çok çok üzülmüştüm. Teselli olarak da yine kadim ve değerli dostum Mustafa Ceylan'ın cenaze törenine katılmasından teselli bularak haberleri ondan alarak teselli olmuştum. Şimdi ise çok mutluyum. Değerli dostumu anmak ve anılarımızı tazelemek için onun yurdu Eskişehirde olmak gerçekten güzel ve hem hüzünlü hem de mutluyum. Çünkü her gittiğimde orada diğer dostlarım gibi bir de Rasim Köroğlu vardı bizi karşılayan. Yerine göre arabası ile bizi otogara getirerek el sallayıp yolcu eden. Yerine göre hemen bankoya koşarak biletimizi alıp, ödemesini bize yaptırmayan ve bu yüzden de Beydağı turizm olayını yaşadığımız nice anılarımız vardı. Bunların hepsi birer birer gözümün önünde canlanıyor şimdi. Tabii Bu arada anma toplantısını düzenleyen Eskişehir Şairler Derneğinde de çok değerli arkadaşlarım ve dostlarım da yok değil. Ama tabii Rasim köroğlu ve emekli öğretmen dostum Muharrem Kubat beyin yeri apayrı.. Muharrem Kubat aslen Afyon Emirdağ Karacalar köyünden. Karacalar köyünü bileniniz var mı bilmiyorum ama edebiyatımızda ve aşıklık geleneğimizde apayrı bir yeri var. Aşık Kul derviş Şemsettin Kubat, Türk halk müziği sanatçısı Kubat'ın babasının ve amcalarının doğduğu kasaba galiba şimdi. Muharrem Kubat dostumuz da sanatçı Kubat'ın amcası ve edebiyatımıza çok güzel nesir ve şiirler kazandırmış bir eğitimcimiz. Emekli olduktan sonra Eskişehir'e yerleşerek hem Muharrem Kubat Kültürevini kurmuş, hem de Eskişehir'e gelen şair ve yazarların konuk edildiği bir mekanı oluşturmuştur. Halen yazmaya devam eden verimli ve güzel eserlerini bildiğim Muharrem Bey ile Anasam'ı Kurduğum 1999 lı yıllarda tanışmıştım. O günden bu güne ilişkilerimiz devam ediyor, birkaç sene eskişehir'e gidemediğimden arada bir arayıp " Ya dost özledik gel, bu taraflara yolun düşmüyor mu sabit bey" diye soran bir dostumuz. Sizlere bu yazıyı henüz Eskişehir'e ayak basmadan yazıyorum. Ama öyle inanıyorum ki birkaç senedir gitmediğim Eskişehir de büyük değişiklikler ve gelişmeler olmuştur. Bunları size zaman zaman aktarmaya çalışacağım. Şimdilik sizlere Eskişehirden selam ve sevgiler göndererek bu günkü yazıyı noktalamak istiyorum. Güzel günler ve yarınlar hepimizin olsun... Çobanlık kursunda tanıştılar, EVLENMEYE karar verdiler Honaz İlçesinde düzenlenen "Sürü yönetimi elemanı benim" kursunda tanışan çift, sertifika töreninde nişanlandı.karaçay Mahallesi'nden Ufuk Topçu ile Aydınlar Mahallesi'nden Gülnaz Kuzu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından küçükbaş hayvanların sevk ve idaresine yönelik düzenlenen "Sürü yönetimi elemanı benim" kursuna katıldı. Kurs süresince arkadaşlıklarını ilerleten Ufuk Topçu ve Gülnaz Kuzu evlilik kararı aldı, belediyenin düğün salonunda düzenlenen sertifika töreninde ise nişan yüzüklerini taktı. Honaz Belediye Başkanı Turgut Devecioğlu, nişan kurdelesini kestiği çifte bir ömür boyu mutluluk diledi. Kursun faydalı olduğunu da söyleyen Devecioğlu, "Sürü yönetmek işi çok zor bir iş. Ben de yörük kökenliyim. Hayvancılık mesleğinin ne kadar zor olduğunu biliyorum" diye konuştu. Konuşmaların ardından Honaz Kaymakamı Turgut Gülen ile Belediye Başkanı Devecioğlu çobanların kullandığı kepeneklerden giyerek kursiyerlere sertifikalarını verdi. (AA) Hastanede kedi kavgası Denizli Devlet Hastanesi Acil Servisi'nde "bir kedinin muayene edildiği" iddialarına ilişkin soruşturma yapıldığı, sürecin devam ettiği bildirildi. Denizli Devlet Hastanesinden yapılan açıklamada, 4 Kasım sıralarında Acil Servis Yeşil Alan Polikliniği'nde muayene sedyesine çıkan kedinin, nöbetçi iki hemşire ve bir tıbbi sekreter tarafından dil basacağı çubuğu ile kaldırılmaya çalışıldığı, yaklaşık 5 dakika sedyede kalan kediyi bir hemşirenin cep telefonu ile kameraya kaydettiği belirtildi. O esnada bir hasta yakınının da olayı cep telefonu kamerasıyla kaydettiği dile getirilen açıklamada, şunlar ifade edildi: "Aynı kişi olay bittikten sonra tıbbi sekreteri izinsiz olarak kayda aldığı için tıbbi sekreter şikayetçi olmuş, hastane polisi aranmış, 155 polis imdat ekibi gelmiştir. Yaşanan tartışma sonrası kişi ikinci kaydı sildiği için tıbbi sekreter şikayetinden vazgeçmiş ve konu kapanmıştır. Çekimi yapan hasta yakını, 'muayene yapılırken kediyle uğraşıldığı' için şikayet edeceğini söylemiştir. Nitekim 4 Kasım'da da BİMER'de şikayetçi olmuş, bunun üzerine hastane yönetimi tarafından idari soruşturma yapılmıştır ve süreç devam etmektedir. Kendiliğinden gelip oturan kediyi personel oradan uzaklaştırmaya çalışmış, bu esnada olayı ilginç ve eğlenceli buldukları için kameraya almışlardır." (AA) İzmir'in girişimcilik elçisi İzmir Ekonomi'den İzmir Ekonomi Üniversitesi Girişimcileri, işadamları ve fikir önderleri tarafından kurulan vakfın için kurulduğunu, bir yıl boyunca lerinden öğrendiklerimizi çevremize girişimci gençlerden ilham almak elçisiyiz. İş dünyasının değerli isim- İşletme Fakültesi 3. Sınıf Öğrencisi Beyza Güler, Girişimcilik Vakfı tarafından aldıkları eğitimlerle girişimcilik leneceğini kaydeden Güler, sitesi nde girişimcilik kültürü ile bursiyeri olan Güler, iş dünyasından seçilen öğrencilerin destek- aktarıyoruz. İzmir Ekonomi Üniver- girişimcilik kültürünü elçisi olacak. Kurucuları arasında Ali Ülkemizde nüfusumuzun yarıdan yetiştiriliyoruz. Vakfın çalışmalarına üniversite öğrencileri arasında yaygınlaştırması amacıyla seçildi. 6 bin 400 üniversite öğrencisi arasından 5 aşamalı programı geçen Güler, Türkiye genelinde seçilen 40 kişi arasında yer aldı. Sabancı, Sina Afra, Ümit Boyner, Faruk Eczacıbaşı, Şebnem Kalyoncu Ünlü gibi isimlerin yer aldığı vakıf öncülüğünde Güler, hem arkadaşlarına yol gösterecek hem de iş dünyasının deneyimlerinden yararlanacak. Girişimcilik Vakfı nın fazlası genç. Seçilen 40 genç olarak bize verilen eğitimi arkadaşlarımıza, çevremize aktarıyoruz. Arkadaşlarımıza öncülük yapıyoruz. Girişimcilik kültürünü üniversiteler arasında yaymak birincil önceliğimiz. Girişimcilik bu sebeple ilgi duydum dedi. Güler, kura ile belirlenen bursiyerlerin de yıl içeresinde Dünya Ekonomik Formuna katılacağını, San Francisco da Google kampüsünü ziyaret edeceğini söyledi. Akpınar dan görme engellilere Engelsiz Karşıyaka yaratma hedefiyle örnek hizmetlere imza atan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, görme engellilere özel kartvizit hazırlattı. Kabartma yazı ve harflerin kullanıldığı kartvizit sayesinde görme engelli vatandaşlar Başkan Akpınar a kolaylıkla ulaşabilecek. Başkan Akpınar, Bu hizmetimizle istek ve ihtiyaçlarını bana rahatlıkla iletebilecekler. Uygulamamızın örnek olmasını ve yaygınlaşmasını diliyorum dedi. Karşıyaka da yaşayan engelli vatandaşların hayatlarını kolaylaştıracak projeleri ile dikkat çeken Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, özel kartvizit hizmetiyle görme engellileri sevindirdi. Akpınar ın kişisel iletişim bilgilerinin yer aldığı kartvizitlerde, görme engellilerin dokunarak okuyabildiği kabartma Braille alfabesi kullanıldı. Görme engelliler, bu kartları hem belediye binasından hem de Karşıyaka daki engellilere yönelik sivil toplum kuruluşu merkezlerinden edinebilecek. ÖRNEK OLMALI Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar, Engelsiz bir Karşıyaka yaratmak için çalışıyoruz. Engelli vatandaşlarımızın kent içinde rahatça hareket edebilmesi için gerekli tüm fiziki koşulları sağlıyoruz. Bana, belediyemize ulaşmak, iletişim kurmak istediklerinde de engellerle karşılaşmasınlar diye görme engellilerimize özel kartvizit bastırdık. Belediye olarak Küçük dokunuşlar, büyük mutluluklar getirir parolasıyla hizmet üretiyoruz. Bu hizmetimiz de sağlayacağı faydalar itibariyle büyük mutluluklar getirecektir. Braille alfabesiyle hazırlanan kartımı verdiğim 55 yaşındaki görme engelli bir vatandaşımızın İlk kez böyle bir şeyle karşılaşıyorum ÖZEL KARTVİZİT Engellilere yönelik sorunlara anında çözüm bulmak için Braille alfabeli kartvizit hazırlatan Başkan Akpınar,"Kartvizitleri, görme engelli vatandaşlara dağıtıyorum. Artık, engelli vatandaşlar da bana çok rahat bir şekilde ulaşabilecek. Çok mutluyum" dedi demesi, beni hem mutlu etti hem de hüzünlendirdi. Bu uygulamanın yaygınlaşmamış olması düşündürücü bir durum. Bizim girişimimizin iyi bir örnek teşkil etmesini umuyorum dedi. BİZE ENGEL OLMAYIN Başkan Akpınar ın Karşıyaka Çarşı ya yaptığı ziyaret sırasında kartını verdiği bir görme engelli vatandaş da bu hizmetten büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, Bu görme engelliler için çok önemli bir uygulama. Belediyemizin bizim için yaptığı hissedilebilir yürüyüş yolları da hayatımızı oldukça kolaylaştırıyor. Lütfen bu yolları kapatarak bize engel olmayın. Karşıyaka halkı zaten diğer yerlerden çok daha duyarlı. İnşallah daha iyileri de olacaktır diye konuştu. Öte yandan Engelliler Haftası etkinlikleri kapsamında Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu nda bir araya gelen Karşıyaka Kent Konseyi Engelli Meclisi üyeleri izleyenlere duygu dolu saatler yaşattı. Engelin bedenlerde değil sadece düşüncede olduğunun mesajını veren anneler, çocuklarıyla şarkılar söyleyip dans etti. Gecenin sonunda engelli çocuklar ve vatandaşlar sahnede oynayarak final yaptı. İZKA'dan Bergama Organize Sanayi Bölgesi'ne altyapı desteği Bergama Organize Sanayi Bölgesi (BOBSİ), İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) Sanayi Bölgelerini Geliştirme Küçük Ölçekli Altyapı Mali Destek Programı ndan deste almaya hak kazandı. İZKA, 2,5 milyon lira bedelli "BOBSİ Altyapı Geliştirme" projesine 1,5 milyon lira kaynak sağlayacak. Kalan 1 milyon liralık bölümse BOBSİ tarafından karşılanacak. İki yıl sürecek proje sonunda bölgenin temiz su, pis su, yağmur suyu, arıtma şebekesi ve yaklaşık 1,2 km. yolunun altyapısı tamamlanacak. BOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Vatansever, konuyla ilgili yaptığı açıklamada 1997 yılında Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) öncülüğünde kurulan bölgenin, mali kaynak yetersizliği sebebiyle bugüne kadar altyapı çalışmalarına başlayamadığını söyledi. İZKA desteğiyle sağlanan kaynağın önemini vurgulayan Vatansever, Son altı ay içerisinde bölgede oluşturduğumuz sinerji ve ahenkli çalışma sayesinde, başta Bergama Kaymakamı Uğur Kolsuz olmak üzere Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Bergama Ticaret Odası Başkanı Fikret Ürper, BOBSİ Müteşebbis Heyeti Başkanı ve EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı H.İbrahim Gökçüoğlu, BOSBİ Yönetim Kurulu üyelerimizle birlikte organizemizin sorunlarının çözümü için yoğun çaba içerisindeyiz. Bu çalışmalarımıza, geçmiş dönem Bergama Belediye Başkanı Raşit Ürper de ciddi destekler veriyor. İzmir Valisi Mustafa Toprak ın talimatları ile İzmir-Çanakkale yolu üzerindeki kavşak çalışmalarına, Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından başlandı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun destekleriyle Soğancı köy yolunun organize sınırının kenarından geçecek şekilde yapılması ve BOSBİ yi İzmir-Çanakkale yoluna bağlayan 500 metrelik ana yol yapım çalışmaları hızla devam ediyor. Organizemizin en büyük problemi olan elektrik enerjisi için TEİAŞ ve TEDAŞ tan ilave 5 MW enerji müsaademizi geçen hafta aldık. dedi. (CİHAN) Selanik ve İzmir arasında şehirler arası diplomasi! Yunanistan ın Selanik Turizm Örgütü Genel Müdürü Sabuncis ve CVB Bürosu Başkanı Yoannis Aslanis, İzmir-Selanik arası ticari ilişkilerin kurulması için Demirtaş'tan destek istedi Yunanistan ın Selanik Turizm Örgütü Genel Müdürü Nikos Sabuncis ve CVB (Kongre ve Ziyaretçi) Bürosu Başkanı Yoannis Aslanis, İzmir de Selanik i, Selanik te de İzmir i tanıtacak ve işadamlarının yeni bağlantılar kuracakları büyük organizasyonlarla şehirler arası diplomasi yapmak istediklerini belirterek, İzmir Ticaret Odası ndan (İZTO) destek istedi. İZTO Yönetim Kurulu Başkanı ve İzmir CVB Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, organizasyon için her türlü desteği vereceklerini belirterek, Birbirine çok benzeyen bu iki kent, birbirini daha iyi tanımalı. dedi. Travel Turkey Fuarı na katılmak için İzmir e gelen Genel Müdür Sabuncis ve Başkan Aslanis, Demirtaş ile biraraya geldi. Görüşmede 2015 yılında Selanik ve İzmir de iki şehri tanıtacak, yeni ortaklıkların kurulmasına imkan tanıyacak organizasyonlar düzenlenmesi konusunda karar alındı. Selanik Belediyesi ne bağlı özel bir kuruluş olarak şehri yurtdışında tanıtmak için yeni bir organizasyon yapmaya başladıklarını belirten Sabuncis, İlk olarak bu yıl Sırbistan da Selanik i tanıtıcı bir organizasyon yaptık. Şimdi aynı organizasyonu, 2015 yılında İstanbul ve İzmir de yapmak istiyoruz. Selanik Belediye Başkanı nın başkanlığında işadamları, öğretim üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımıyla çok geniş bir heyet gelecek. Önce Selanik in tanıtım yapılacak, daha sonra da sadece turizm değil, pek çok sektörden işadamları ikili görüşmeler yapacak, yeni iş fırsatları yaratılacak. Aynı organizasyonu, yine geniş bir İzmirli heyetin katılımı ile İzmir in tanıtımı için Selanik te yapmak istiyoruz. Bu konuda sizin, İzmir Ticaret Emeklilerden bütçe eylemi İzmir'in Buca ilçesinde, DİSK e bağlı Emekli-Sen üyesi bir grup, iktidarın hazırladığı bütçelere tepki göstererek, emeklilerin beklediği düzenlemelerin yapılmasını istedi. Yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın yapılmasına tepki gösteren Emekli-Sen üyesi grup, Buca Belediyesi önünde toplandı. Yürüyüş yapıp görüşmeleri devam eden 2015 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı'nda emekli ve işçilere daha fazla pay ayrılmasını talep ettiler. İlk etapta izin verilmeyen yürüyüşe, polislerle eylemciler arasındaki görüşmenin ardından izin çıktı. Grup, "Saraya değil, emekliye bütçe", "Vergiye değil, emekliye zam" sloganları atarak Forbes Caddesi'ne kadar yürüdü. Burada basın açıklamasını okuyan Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen, AK Parti hükümetinin 12 yıllık iktidarında hazırladığı bütçelerde, halktan toplanan vergilerin büyük çoğunluğunu yandaşlarına aktardığını ileri sürdü. Beysülen, "Bu bütçe, hem gelirler hem de giderler yönünden halkı rahatlatacak hiçbir düzenleme getirmiyor. Bütçenin gelir kalemlerinden en önemlisi olan vergideki adaletsizlik ise artarak devam ediyor. AKP öncesinde yüzde 66 olan dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı, yüzde 70'lerin üzerine çıkmış bulunuyor. Vatandaşın 2015 yılı içinde ödeyeceği vergilerin, yüzde 10.7 oranında arttırıldığını görüyoruz." dedi. Emekli maaşlarının Türkiye şartlarında insanca yaşanacak bir seviyeye çıkarılması için gerçek bir intibak kanununun derhal çıkarılmasını isteyen Beysülen, "Emekli maaşlarının sahte enflasyon oranları kadar arttırılması uygulamasından vazgeçilmeli, büyümeden emekliye pay verilmelidir.'' şeklinde konuştu. Grup, basın açıklamasının ardından olaysız bir şekilde dağıldı. (CİHAN) Odası nın desteğini istiyoruz. Şehirler arası diploması yapmak istiyoruz. diye konuştu. Aslanis de iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmek için her türlü çabayı gösterdiklerini söyledi. ARTIK DAHA HIZLI HAREKET ETMELİYİZ İZTO Başkanı Demirtaş da iki şehrin coğrafi olarak yakınlıkları ve benzerliklerinin üstüne kardeş olduklarını belirterek, İzmirliler için Selanik, Atina dan daha yakın, daha çok merak edilen bir kent. İzmir de çok fazla Selanik kökenli yaşıyor. dedi. Selanik ile İzmir arasındaki temaslarda her zaman karşılıklı sıcak ilgi olduğunu dile getiren Demirtaş, şöyle devam etti: Herkes dost ama sadece kucaklaşıyoruz. Kardeşiz ama mecazi anlamda sanki birbirimize sırtımızı dönmüş gibiyiz. Oysa artık bu sıcak dostluğun üzerine çok daha fazlasını yapmalıyız. İki şehrin denizden ve karadan bağlanması için uzun yıllardır çalıştıklarını, şimdi de bu konuda önemli çalışmalar yapıldığını aktaran Demirtaş, Selanikli işadamlarının da seferlerin başlaması için baskı yapmasını istediklerini söyledi. İzmir ile Selanik arasında feribot seferlerinin başlaması için yapılan çalışmaları desteklediklerini kaydeden Ekrem Demirtaş, Ben Selanik e ilk olarak 1993 yılında gittim, herkes işbirliği için çok heyecanlıydı ama aradan 21 yıl geçti, çok fazla yol aldığımız söylenemez. Artık çok daha hızlı hareket etmeliyiz. diye konuştu. Demirtaş, İzmir ve Selanik te düzenlenecek organizasyonlara tam destek vereceklerini, Selanik teki organizasyona çok geniş bir heyetle katılacaklarını söyledi. (CİHAN) Velilerin ek bina tepkisi İzmir in Buca ilçesinde bir okulda yapılan ek binanın başka bir okula verilmesini protesto eden öğrenci velileri, öğrencilerle birlikte eylem düzenledi. Hüseyin Avni Ateşoğlu Ortaokulu öğrencileri ve velileri, sınıfların yoğun olduğu ve ek binanın başka bir okula verilmesi sebebiyle okul önünde toplanarak tepki gösterdi. Gediz semtinde bulunan okuldaki sınıfların kişi olduğunu belirten veliler, yapılan ek binanın da kendi okullarına verilmemesini protesto etti. Öğrenci ve veliler, "Eğitim toplumun geleceğini belirler", "Okumak çocuğun hakkıdır ama kişilik sınıflarda değil", "Kalabalık sınıflara hayır" pankartları açarak, ek bina istedikleri yönünde slogan attı. Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (ÖVDER) İzmir Şube Başkanı Orhan Yüce, burada yaptığı konuşmada, eğitim öğretim yılında eğitim sistemine getirilmesiyle imam hatiplisesine tahsis edilen 18 derslikli ek binanın yanısıra okulumuza ait A ve C bloklar da imam hatip ortaokuluna tahsis edildi. Bu uygulamalarda ne velilerin görüşü alındı ne de okul aile birliğinin görüşü alındı. Şimdi bizim sınıflar öğrenciyken imam hatip ortaokulunun sınıfları öğrenciyle eğitimine devam ediyor. Bu adalet mi? Hükümet, Cumhurbaşkanı hani eşitlik değil de adalet istiyordu? Çocuklarımızın eğitim hakkını savunuyoruz. Binalarımızı geri istiyoruz. dedi. (CİHAN) DOĞRUDAN BAKIŞ Mustafa ARSLAN musarslan1960@hotmail.com YÜZSÜZLER Bir kişi bir iş yapıyor, akıl almaz yorumlar yapılıyor. Aynı işi başka bir kişi yapıyor, yorumcular bu defa birinci kişi için yazdıklarının tam tersi yorumlar yapıyorlar. Birisi için günlerce: Malikanelerde oturuyor, lüks hayat yaşıyor, bu para kendisine nereden geliyor? Memlekette bu kadar fakir varken bu yapılanlar doğru mu? Hazreti Ömer i örnek olmalıydı. Onlar böyle sarayları olmuş mu? gibi yorumlar. Başka birisi birincisinin belki yüze katlayacak lüks yerler yaptırıyor. Aynı yorumcular: Böyle bir yere ihtiyaç vardı. Bu itibarımızı yükseltiyor. Asılında bu zat daha lüks yerlere layık diye yorumlar yapmaya başlıyorlar. Mesela Güney Afrika dan birisine hediye olarak bir ananas getiriliyor. Günlerce akla ziyan yorumlar yapılarak yazılıp çiziliyor. Sonra kendisine ananas hediye edilen kişi, ananasın normal bir meyve olduğunu açıklıyor. Sonra önemli bir şahsiyet, aynı ülkeye gittiğinde aynı hediyeyi ona da takdim ettiler. Daha önce ananasa bir hayli uydurma yorumlar yazan malum kişilerden Gık çıkmıyor. Neden bu çifte standart? Mehmet Akif: Ben artık ikiyüzlüleri seviyorum demiş. Neden? Çünkü artık bu memlekette elif gibi dimdik durmayı bırakın; iki yüzlü olmak da şerefli bir iş oldu. Mutlaka her şartta faturası ne olursa olsun eğilmeyip dimdik duranlar vardır. Ama genelde insanlar bukalemun gibi oldu. Artık etrafı üç yüzlü, dört yüzlü hatta farklı durumlara göre farklı maskeler takmış yüzsüz kişiler doldurdu. Bugün işimize geldiği için burada duralımda, yarın şartlar değişirse yeni günün güçlülerinin önünde eğilir, özür diler, kendimizi affettiririz diyen insan simi taşıyan bir sürü şarlatan var. Yalanları bile bile yüzü kızarmayıp da savunanlara ne ad vermek gerekir? Bugün: Eski kral öldü. Yaşasın yeni kral deyip alkışlayan, güç dengeleri değiştiğinde, beraber resim çektirmek için yarıştıkları kişileri yerden yere vuran ve 180 derece çark ederek: Eski kral öldü. Yaşasın yeni kral diyen kişiliksiz kişiler var. Yarın ipler başkasının eline geçtiğinde bunlar yine çarkçılık yapacak ve: Eski kral öldü. Yaşasın yeni kral diyecek sürü gibi bir hayli seviyesizler var. Sen de mi niyet okuyuculuğu yapıyorsun? Nereden biliyorsun? derseniz; Dünden biliyorum diyeceğim. Siyasetçiler arasında böyleleri var. Bürokratlar arasında var. Gazeteciler arasında var. İş adamları arasında var. Bunların menfaatleri karşısında bu kadar dönek olmaları normal değil. Yiyorlar ama, % 20 yiyorlar. Daha öncekiler daha fazla yiyorlardı diyenler kendi müesseselerinin açıklarını çeşitli yollarla kapattırıyorlar. Bir kısmı, aldıkları villaların taksitlerini aynı yöntemlere verdiriyorlar. Bir kısımları rüyalarında görmedikleri anormal yüksek maaşlarla paralı asker gibi çalıştırıyor ve yazdırılıyorlar. Bir kısmı verdikleri yalan demeçler karşılığında daire tapusu alıyorlar. Ama bunların yaptıklarından daha anormali var. Eline maddi ve manevi olarak hiç birşey geçmediği halde, ekmek parası bile olmayanların hırsızlığı savunmaları var ya. İş bu daha anormal. Savunduğu için de bütün hırsızlıkların günahına ortak oluyorlar. Hem dünyada bir şey kazanmıyor, hem de ahiretlerini berbat ediyorlar. Tıpkı: Yahudilerin bugün Filistin de yaptığı haksızlıklara bakarak: Hitler, bu Yahudilere daha az yapmış diyenler gibi. Böyle diyenler, Hitler in Yahudilere yaptığı bütün zulümlere ortak oluyorlar. Yahudiler, Filistinlilere zulmediyorlar. Bugün onların yanında yer alan onların yaptıkları bütün günahlara ortak oluyorlar. Hitler ise, dün Yahudilere zulmediyordu. Onun yaptıklarını iyi görenler Hitler in yaptığı bütün haksızlıklara ortak olmuş olur. Biz bir zalimin yanında yer alıp onun yaptıklarını desteklemek zorunda mıyız? Her zaman, her yerde kim zalim olmuşsa, onun karşısında durmak, mazlumların yanında yer almak gerçek erdemdir ve tarih boyunca bizim karakterimizdir. Eğer bir faziletli olmak istiyorsak tavırlarımızı bu prensibe göre belirlemek zorundayız.

9 SAYFA 10 SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 DENİZLİ HABERLERİ 971Şubat 7 Aralık Pazar Perşembe Evlilik Okulu'nda BÜYÜKŞEHİR'DEN 2015 yazına hazırlık Denizli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı 2015 yazı için haşerelerle mücadeleye başladı. Denizli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Sağlık İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından haşerelere karşı ilaçlama çalışması sürüyor. Bu kapsamda, Pamukkale ve Merkezefendi ilçeleri de dahil olmak üzere kent genelinde yapılan ilaçlamaların 2015 yılı yazına hazırlık olduğu belirtildi. Denizli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Sağlık İşleri Müdürü Günay Kanber, Kışlak Mücadelesi adı verilen söz konusu ilaçlamanın haşerelerin üremelerini engellediğini söyledi. Kışın hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte sivrisinek gibi haşerelerin rögar benzeri kapalı ortamlara sığındığını anlatan Sağlık İşleri Müdürü Kanber, "Ergin olan sivrisinekler buralarda ürüyor. Biz de bu dar ortamlarda sivrisineklere karşı ilaçlama yaparak üremelerine engel oluyoruz. Bu çalışmayla 2015 yazına hazırlık yapıyoruz. Vatandaşlarımızın daha rahat bir yaz dönemi geçirmesi için kış aylarında bu çalışmalarımızı devam ettiriyoruz" dedi. 20. dönem başladı Mutlu aile yaşantısına sağlam temeller atılmasına katkı sağlayan Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Evlilik Okulu'nda 20. dönem başladı Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından "Ailemi Seviyorum Projesi" kapsamında düzenlenen Evlilik Okulu nda 20. dönem başladı. Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi binasında düzenlenen Evlilik Okulu nun 20. dönem açılış dersine, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gökoğlan, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Hüdaverdi Otaklı ve Psikolog Gülay Korkut ile kursiyerler katıldı. Denizli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gökoğlan, Evlilik Okulu'nda 20. döneme geldiklerini belirterek, "Burada yaklaşık bin kişi eğitimlere katılarak sertifika aldı. Evlilik öncesi, evlilik sırası ve evlilik sonrasında lazım olabilecek tüm bilgiler hocalarımız tarafından kursiyerlerimize anlatılmaktadır. Bizim amacımız nikah akdi gerçekleşmeden önce ve gerçekleştikten sonra yaşanabilecek her türlü konuyu çiftlerimize anlatmaktır" dedi. Gökoğlan, "Denizli, Evlilik Okulu ile sosyal bir projenin altına başarıyla imza atmış oldu. Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Evlilik Okulu, 'Güçlü Evlilikler Sağlıklı Toplumu Oluşturur' sloganı ile hizmet vermektedir. Bu kapsamda Kent Konseyi binamızda gerçekleştirilen eğitimlerimiz 16 saat sürmektedir. 16 saatlik eğitimin sonunda kursiyerlerimize sertifikaları verilmektedir. Denizli Büyükşehir Belediyesi olarak bizlere güvendiğiniz ve eğitimlerimize katıldığınız için teşekkür ediyorum" diye konuştu. "Her dönem talep artıyor" Denizli Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Hüdaverdi Otaklı ise, Evlilik Okulu'nun mutlu aile oluşumuna büyük katkı sağladığına dikkat çekerek, "Nasıl araç kullanmak için ehliyet kursuna gidiliyorsa yakında devletimizde bu kursları zorunlu hale getirecek. Denizli Büyükşehir Belediyesi olarak biz 20 dönemdir bu faaliyeti yürütüyoruz. Her dönem taleple birlikte sayımız artmakta ve çıtamız yükselmektedir. Evlilikte yaşananlar sorunlar, sorunların çözümü, iletişim gibi birçok konu ile ilgili eğitimler verilecek" dedi. Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınması Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi ve Denizli Kadın Platformu tarafından Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkını Tanınması'nın 80. yıldönümü dolayısıyla tören düzenlendi. Denizli'de Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı Tanınması'nın 80. yıldönümü nedeniyle tören düzenlendi. Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi ve Denizli Kadın Platformu tarafından Denizli Valiliği önündeki Atatürk Anıtı'na çelenk konmasıyla başlayan törene, Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Bilsen Özen, Denizli Kadın Platformu Dönem Sözcüsü Cennet Kasapoğlu ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu üye ve temsilcisi katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Bilsen Özen, 5 Aralık 1934'de kadınlara seçme ve seçilme hakkının verildiği gün olduğunu belirterek, "80 yıl öncesine dönersek vatanımızın, milletimizin ne durumda olduğunu bugünlere nasıl geldiğimizi unutmamalıyız. Bizler 80 yıl öncesinde savaş meydanlarından, yıkık dökük bir ülkeden bugünlere büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları sayesinde geldik" dedi. "Kadının olduğu yerde bilgi vardır" Özen, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Pek çok Avrupa ülkesinde bu hak daha geç elde edilmiştir. Örneğin Fransa' da 1944, İtalya'da 1946, bugün en uygar Avrupa ülkesiyim diyen İsviçre'de ise kadınlara bu hak 1971'de verildi. Bizler Atamız sayesinde çok daha önce bu hakkı elde ettik" diye konuştu. Kadının olduğu yerde bilginin olduğunu ifade eden Başkan Özen, "Hep birlikte hareket edelim, el ele verelim kadınlar için çalışalım. Birlik ve beraberlikten güzellikler doğacak. Seçme ve seçilme hakkımızı kullanalım." Denizli Kadın Platformu Dönem Sözcüsü Cennet Kasapoğlu ise, Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı Tanınması'nın 80. yıldönümünü övünçle karşıladıklarını belirterek, "Bugünün tüm kadınlara kutlu olmasını diliyorum. Büyük önder Atatürk'ün söylediği gibi, dünyada hiçbir milletin kadını ben vatanımı milletimi savunmakta, kurtarmakta ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar emek verdim diyemez" dedi. Konuşmaların ardından kadınlar Delikliçınar Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'na kadar yürüyüş düzenleyerek, burada hatıra fotoğrafı çektirdi. 5 MAHALLEDE DOĞALGAZ ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, kısa süre önce temeli atılan doğalgaz alt yapısının yaz mevsiminden itibaren kısım kısım tamamlanarak kullanılmaya başlanacağını, gelecek kış mevsiminden itibaren ise tamamen kullanılacağını söyledi. Başkan Gürlesin, kısa süre önce Ekonomi Bakamı Nihat Zeybekci nin de katımlıyla gerçekleşen törenle temeli atılan doğalgaz hattı inşaatını gezerek, çalışanlarla bir araya geldi. Pamukkale Belediyesi sınırları içindeki Anafartlar, Dokuzkavaklar, Karşıyaka, Aktepe ve Sümer mahalleleri, söz konusu inşaatın tamamlanmasıyla doğalgaza kavuşacak. Başkan Gürlesin e, mahallelerinde doğalgaz hattı yapılmakta olan Anafartlar, Dokuzkavaklar, Karşıyaka, Aktepe ve Sümer mahalleleri muhtarları da katıldı. Başına baretini takan Başkan Gürlesin, eline kürek alarak, muhtar Ekrem Demir le bir süre inşaatta çalıştı. Başkan Gürlesin, işçilerle bir süre çalıştıktan sonra her biriyle tokalaşarak sohbet etti. Yaklaşık yarım saat süren incelemenin ardından açıklamada bulunan Başkan Gürlesin, doğalgazın şimdiden mahalle sakinlerine hayırlı olması temennisinde bulundu. Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, hem çevreci oluşu hem de ekonomik oluşu nedeniyle doğalgaz kullanımını önemsediklerini kaydederek, şunları dile getirdi: Doğalgaz 2006 da başlayan bir süreçti. Şehir merkezinde başlayan bu değişim ve dönüşüm, doğalgaz hattı yapımıyla devam ediyordu. Anafartalar dan başlayıp Dokuzkavaklar, Karşıyaka, Aktepe ve Sümer mahallelerimizde doğalgaz çalışmaları başladı. Normalde bu bölgelere doğalgaz kullanımı için 2019 sonuna kadar taahhüdümüz vardı. Ama yaklaşık 4-5 aydır süren görüşmelerimiz oldu. Enerya Gaz Şirketi yönetimine ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Osman Zolan a çok çok teşekkür ediyorum. 3 lü görüşmeyle bunu bir planlamaya koyduk. Komşu illere yapılacak yatırımları kendi ilimize alarak bu bölgemizin tamamına doğalgaz için girişimlerimiz netice verdi. Bundan da tabi çok mutluyuz. Doğalgaz kullanımı bu bölgede yaşayan vatandaşlarımızın ekonomik anlamda hem desteklenmesi hem de çevresel anlamda hava kirliliğinin azaltılması açısından önemliydi. Maalesef burada doğalgaz olmayışından dolayı vatandaşlarımız hava kirliliğinden olumsuz etkileniyordu. Yazdan itibaren kısım kısım doğalgaz buralarda kullanılmaya başlanacak. İnşallah önümüzdeki kışa buraların tamamının doğalgaz kullanacağını düşünüyorum. Hem mutfakta, hem banyoda hem de ısınmada kullanılmasıyla bu giderlerde maliyet, önemli ölçüde düşecek. İlçe belediye başkanı olarak bu güzelliğe vesile olduğumuz için mutluyum dedi. Akhan ve Kayıhan'da su baskınlarına son Denizli Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (DESKİ) Genel Müdürlüğü, Akhan ve Kayıhan Mahallelerinde yaşanan su baskını sorununa çözüm buluyor. Denizli Büyükşehir Belediyesi DESKİ Genel Müdürlüğü, Pamukkale İlçesi'ne bağlı Akhan ve Kayıhan Mahallesinde yağmur ve atıksulardan dolayı yaşanan baskınlara son vermek için çalışma başlattı. Pamukkale İlçesi'ne bağlı Akhan Mahallesi'nde, biriken yağmur sularının caddelerde ve Ankara karayolunda sorunlara neden olmasından dolayı DESKİ Genel Müdürlüğü, bölgede yağmur suyu hattı projesini hayata geçirdi. Çalışmalar kapsamında, DESKİ ekipleri bölgede yaşanan su baskını sıkıntılarına son vermek için bin 500 metre uzunluğunda yağmur suyu hattı döşedi. Proje ile hem Akhan Mahallesi'nde oluşabilecek su baskınlarının, hem de Ankara karayolundaki trafikte karşılaşılan olumsuzlukların önüne geçilecek. Kayıhan'a 2300 metrelik hat döşeniyor Denizli Büyükşehir Belediyesi DESKİ, bunun yanında yine Pamukkale İlçesi'nde bağlı Kayıhan Mahallesi'ndeki atıksu baskınlarına son vermek için başlattığı çalışmayı da sürdürüyor. Vatan Bulvarı ile Tekelpınar Caddesi'nin kesişiminde bulunan atıksu hatlarının yoğun olduğu, bu nedenle yağışlarda bölgede sıkıntı yaşandığı kaydedildi. Söz konusu hatların Kayıhan Mahallesi'nin büyük bir bölümünün atık suyunu taşıdığı, bölgede yaşanan baskınlara son vermek için çalışma yapan DESKİ, bu sorunu çözmek amacıyla proje geliştirdi. Bölgeye 2 bin 300 metre 600 lük beton boru döşeneceği, kısa süre sonra ise sorunun çözüleceği kaydedildi.

10 SAYFA 11 SONDAKiKA GAZETESİ >> 11 DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ 17 7 Aralık Şubat Pazar Perşembe Meğer bizde de çokseslilik mümkün olabilirmiş Mehmet BARLAS SABAH GAZETESİ Meğer bizde de çokseslilik mümkün olabilirmiş Oh be, dünya varmış... Meğer bizim medya dünyamızda da çokseslilik mümkün olabilirmiş. Meğer üç gazetenin ortak manşetleri ile hükümetleri devirip yenilerini kurmak, kötü bir alışkanlık olarak geçmişte bırakılabilirmiş. Eğer "Bu ülkede basın özgürlüğü yok, muhalefet engelleniyor" diye iddia edenler varsa, ya gazeteleri okumuyorlar, televizyon kanallarını dolaşmıyorlar ya da sosyal medyadaki mesajları izlemiyorlardır. Ama bugünün dünden farkı "Yeni Türkiye"nin çoksesli olmasıdır. Bazıları bu çok sesliliği, hakareti eleştiri olarak görmek ve eylem tahrikçiliğini muhalefet etmenin yöntemi olarak benimsemek şeklinde algılasalar bile, bunlar da mevcut demokratik hayatımızda... Artık susmak yok Ama bunların hiçbiri artık sessizlikle kabul edilmiyor. Eskisi gibi üç gazetenin köşelerinde bir seçilmiş siyasetçiyi veya bir sanatçıyı yıpratmayı amaçlayan aynı içerikli yazılar yayınlandığında, ertesi gün bunları yazanların da, bunlara yazdıranların da neyi amaçladıkları, başka gazetelerin köşelerinde teşhir ediliyor. Artık kimse medya dünyasında "Ben Ali kıran baş kesenim" diyerek dolaşamıyor. Devlet pastasına karşı duydukları bitmez tükenmez iştihadan ötürü Özal'ın reformlarını s- abote edenlerin aracı da olmadı mı, eski medyatik düzen?koruma duvarlarının arkasında büyütülen köhnemiş sanayiciler de, Türkiye'yi Gümrük Birliği'ne soktuğu için medyayı kullanarak Tansu Çiller'e dünyayı dar etmediler mi? Sesleri artık cızırtılı 28 Şubat post-modern darbesinde Merkez Medya gazetelerinin ortak manşetlerle çıkması, "28 Şubat 1000 yıl sürecek" denilen başyazıların yazılması günlük olaylardan değil miydi? 28 Şubat'a payanda olan Bülent Ecevit'i bile doktor raporu ile devirmeye dönük yazıları okumaz mıydık o medyanın basınında? Bugün "Basın özgür değil" diye feryat edenler Yeni Şafak'a yapılan baskılar karşısında ve gazetenin sahipleri ile çocuklarına poliste işkence yapılırken kıllarını mı kıpırdattılar? Meğer çokseslilik mümkünmüş bizim demokrasimizde de... Meğer seçim kazananları savunmak da çoksesliğin bir yansımasıymış... Artık mahallede yalnız onlar yok... Üstelik onların sesleri geçmiş ayıplarından ötürü kısık ve cızırtılı çıkıyor şimdi Abdurrahman D L PAK YENİ AKİT GAZETESİ CHP ve yolsuzluklar Aman ha! CHP, Mecliste bir grup milletvekili ile birlikte yolsuzlukları araştırma ve toplumu haberdar etmek üzere bir çalışma başlatmışlar.. Partinin parası yokmuş, onun için tripod bile alamamışlar, kitapları üst üste koyup üzerine bir fotoğraf makinesi koymuşlar, masa lambası projektör.. Promterleri yok, onun için yazıcı çıktısını fotoğraf makinesinin altına bantla tutuşturmuşlar.. Çünkü stüdyoları yok.. Çünkü paraları yok, çünkü, kendilerine yardım edecek dostları yok.. Kanal D de ciddi ciddi bu olayı haber yapıyor.. Cüneyt Özdemir nasıl böyle ucuz bir komedinin figüranı oluyor anlamadım.. Kanal D böyle bir çalışma için para almadan stüdyo desteği verirdi bana kalırsa, temiz toplum için Aydın Doğan bu çalışmaya sponsor da olur seve seve.. Ya hu İş Bankası da size istediğiniz kadar kaynak aktarır.. Temiz toplum, yolsuzlukla mücadele için yardım edecek adam mı kalmadı piyasada.. Haber yapacağız, siyasi şov yapacağız diye keşke kendinizi böyle zor durumlarda bırakmasa idiniz.. Burada iki temel sorun var, siz milleti ahmak mı sanıyorsunuz ya da bu komedi ile toplumun gözünde ne hale düştüğünüzün farkında değil misiniz?.. Tamam İş Bankası ile ilgili yolsuzluk iddialarından başlayalım isterseniz.. Hani; siz oyunun bir parçası olarak, bu konuda bir samimiyet testi için güzel bir örnek olur, gerçeklere ilk elden ulaşabilirsiniz diye söylüyorum.. Yuvacık Barajı hakkında ne düşünüyorsunuz? Şişli Belediyesi ni kendinizden saymıyor musunuz?.. Kılıçdaroğlu nun geçmişini bir araştırın önce isterseniz... Başkasının gözünde çöp aramaya başlamadan önce kendi gözünüzdeki mertekleri çıkartsanız.. CHP ve Yolsuzluk diye girin Google a bakın neler çıkıyor. Alın size bir haber: CHP nin 2007 yılı kesin hesaplarını inceleyen Anayasa Mahkemesi, toplam 3 milyon 372 bin 446 TL nin usulsüz harcandığı gerekçesiyle, partiden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine karar verdi. Kararda, CH- P lilerin parti adına fatura kestirdiği sucuk, sakız, alkol, terlik, iç giyim malzemeleri, uçak ve taksi faturalarının bazılarının k- işisel harcama niteliğinde olduğu belirtildi. İş Bankası yönetimine, daha önce CHP kontenjanından giren bir üye bugün tarafsız üye kontenjanından aynı koltukta oturuyor.. Nasıl oluyor bu iş.. Önce yalan söylemeyi, kendinize acındırarak siyaset yapmak gibi ucuz yolsuzluklardan vazgeçin.. Size bağlı bir sürü yerel, bölgesel kanallar var.. Reklam a- jansları, stüdyolar var.. Niye gerçeği çarpıtıp bu tür ucuz oyunlarla köşe kapmaya çalışıyorsunuz ki. Tamam, deyin ki, bir deneme yapıyoruz, amatör bir çalışma bu, sosyal medya üzerinden sesimizi kitlelere duyurmak istiyoruz bunu anlarım.. Metin yazarları yokmuş, o kadar militan yazarınız var, size bu hizmeti verirler. Sanatçınız var, isterseniz oynarlar, müzik de yaparlar, animasyon da.. Siyaset, nihayet gençleri hatırladı Abbas GÜÇLÜ MİLLİYET GAZETESİ CHP, sonunda üniversiteli gençlerle bir araya gelebildi. Genel Başkan Kılıçdaroğlu nun da katıldığı toplantıda, 15 sorun belirlendi ve bu sorunların nasıl çözüleceği konusunda görüş birliğine varıldı. Kılıçdaroğlu, bu sorunların çözümü için CHP nin evet dediğini belirtti ve AKP, MHP, HDP yi de çözüm için TBMM de oybirliğiyle yasa çıkarmaya çağırdı. CHP lideri Kılıçdaroğlu nun üniversitelerde okuyan gençlerin ve gençlik hareketlerinin temsilcileriyle birlikte belirlediği ve basın toplantısı düzenleyerek açıkladığı 15 temel sorun ve istekler şöyle: Gençlerin istekleri 1- Özerklik sadece yönetimsel anlamda değil, mali ve bilimsel açıdan da olmalıdır. Üniversiteler, sıcak siyasetin müdahale etmediği alanlar haline gelmelidir. 2- YÖK kaldırılmalıdır. 3- Eğitim ve üniversiteler parasız olmalıdır. Üniversite öğrencileri, ailelerine, ayrıca yük getirmemelidir. 4- Üniversitelerde yeterli sosyal tesis, kütüphane, s- por sahaları ile kültürel etkinlik alanları yaratılmalıdır. 5- Yurt konusu, sorun olmaktan çıkarılmalıdır. 6- Makul şüphe tedirginliği, hukuksuz, gerekçesiz gözaltına alınma, tutuklanma endişesi ortadan kaldırılmadır. 7- Kampüsler ile kent arasındaki ulaşım sorunu çözülmelidir. 8- Üniversitelerin akademik kadrosundaki yetersizlikler ortadan kaldırılmalı ve taşeronlaşmaya son verilmedir. 9- Öğrenciler de üniversite yönetiminde söz ve karar sahibi olmalı ve bu, yasal bir güvenceye kavuşturulmalıdır. 10- Üniversite öğrencileri gelecek kaygısı içinde. Mezun olanları işsizlik bekliyor. 11- Üniversite yönetimleri, kullandıkları kaynakların nerelere ve nasıl harcandığı konusunda öğrenciye de hesap vermelidir. 12- Üniversitelerin daha çok bilim üretmesi için laboratuvar, kütüphane ve iyi yetişmiş akademik kadrolar artırılmalıdır. 13- Gençler yönetimde ve siyasette daha çok rol almalılar. 14- Üniversite öğrencileri genç olmanın, üniversiteli olmanın sorumluluğu içinde, özellikle gençler arasında yaygınlaşan uyuşturucu konusunda duyarlıklarını artırmalılar. 15- Yurtdışı eğitim programları yaygınlaştırılmalı ve daha adil olmalıdır. Eğitim Şûrası mı, Din Şûrası mı? Kamuoyu algısı çok önemli ama nedense bu MEB in umurunda değil. Örneğin Antalya daki Eğitim Şûrası nın kamuoyundaki algılanma şekli çok farklı. Bu algı belki birilerinin hoşuna gidiyor olabilir ama birçoğunu da tedirgin ediyor. İşte okurlardan gelen oldukça yaygın tespitlerden biri: Eğitim Şûrası na (Din Şûrası) bir öneri: Siyer Nebi, Hadis, Peygamberler Tarihi, Arapça, Osmanlıca bütün liselerde zorunlu ders olsun; fizik, kimya, biyoloji, sosyoloji seçmeli hale getirilsin. Böylece bomba gibi bir eğitim reformu yapılmış olur. Peki, gelinen son nokta bu mu? Elbette hayır. Ama dışarıya yansıyan görüntü bu şekilde. Ve belli ki bu durum, MEB i rahatsız etmiyor!.. Din dersleri olmasın mı? Tabii ki olacak. Ama bu algı, diğer derslerin dışlanacağı izlenimi yaratmamalı. Bir dönem nasıl Atatürk ü hedef haline getirip tükettiysek şimdi de İslami değerlerimize halel getirmeyelim. Umarız, her kim ne yapıyorsa, bir bildiği vardır... Özetin özeti: Eğitim ve gençler hiç bu kadar sahipsiz kalmamışlardı. Bakalım atılan son adımlar nasıl bir karşılık bulacak? Stüdyolar dolarla çalışıyorlarmış.. Ve CHP nin de buna ayıracak parası yokmuş! Vah vah!.. O fotoğraf makinesine alacağınız bir tripod iki şişe şampanya parası ya hu! Evde kızın oğlun yok mu fotoğraf meraklısı, onlarda vardır bir tripod, onu alsaydınız bari, ağlamasaydınız.. Şimdi Kanal D de ana habere çıktılar ya, yarın CHP li adayların hepsi odasını amatör bir stüdyoya çevirirse şaşmamak gerek.. Aydın Doğan dan, Boyner den rica ediyorum. Lütfen bu arkadaşlara bir tripod, bir projektör gönderin, çekimlerin montajı için yardımcı olun.. Hani Cüneyt Özdemir e söyleseydiniz, kameraman gönderirken size bir de tripod gönderirdi yahu, o kadar ağlamanıza gerek kalmazdı.. Amatör bir Facebook klibini bile beceremeyen adamlar mı, Türkiye de yolsuzluğun üzerine gidecek.. 3 kuruşluk bir işin finansmanını bile sağlamaktan aciz, yalnız adamlar mı Türkiye nin sorununu çözecek.. İnanın lise 1. sınıf talebeleri bile ev ödevi olarak bundan daha ciddi bir şeyler yaparlardı, sadece geçer not almak için.. Yok canım bunların meselesi yolsuzluk değil, öyle anlaşılıyor ki, işte dostlar alışverişte görsün.. Laf olsun torba dolsun, haber olsun işte, seçim öncesi PR olsun.. Evet bu ülkede yolsuzluk var, rüşvet de var, torpil de. Dün de vardı, bugün de var, yarın da olacak.. Dün localarla kol kola girip, örtülü KİT hükmündeki sermaye sahiplerini yanlarına alıp hazineyi hortumlayanlar, koca ülkeyi 3,5 cente muhtaç edenler kimlerdi! O batık bankalara yönetim kurulu üyesi olan paşaların kankaları kimlerdi! Toplumun bu konuda duyarlı olması gerek. Yapanın yanına kâr kalmamalı.. Bir hırsız bir bağdan bir bostan çalarmış, rüşvet alan biri bir bostan karşılığı bir bağı satarmış.. Ama bunun yolu bu değil. Bu işi sulandırmaktan, şov malzemesi yapmaktan başka bir işe yaramıyor. Sahi siz önce şu eski Ovacık Barajı meselesini bir karıştırsanız, bakın bakalım altından ne çıkacak.. Eski Adalet Bakanı bir zat bakanlık kadrolarını CHP lilerle doldururken k- endini nasıl savunuyordu. O sizden biri değil mi idi? Her toplulukta her çeşit insan olur.. Genel olarak CHP liler yapmamdan yer, ANAP sonrası Dalan la başlayan bir dönem var, yapar yer.. Bize yemeyen ama yapan adamlar lazım.. CHP nin bu işteki kariyerine gelince, yolsuzlukla mücadele yapıyormuş gibi görünürken bile yollarını şaşırıyorlar.. Neyse, durmak yok, yola devam. İyi oluyor iyi.. AK Partili gençler de CHP li milletvekili ağabeylerini örnek alır, CHP nin yolsuzluklarını sosyal medyada halkın ilgisine, bilgisine sunarlar artık herhalde.. Selam ve dua ile

11 SAYFA 12 ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 Dünya AKS Acil Yardım 112 Bankas Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 Dünya Bankas Çok Tarafl Yat r m YANGIN TELEFONLARI Garanti Ajans MIGA n n cra Kurulu Ba kan İzmir 110 (CEO) Karşıyaka Keiko Honda, zmir Büyük ehir Kadifekale Belediye Ba kan Kocao lu nu Bornova ziyaret etti. 388 Honda, Sizinle Bostanlı birlikte çal t k 386 ve gelecekte Buca de çal aca z Bize 61 i birli i Karabağlar f rsat verdi iniz için te ekkür Çamdibi ederiz. dedi. Ziyarette MIGA Çiğli Risk Yönetimi Üst 376 Düzey Balçova Yetkilisi Franciscus Linden, K demli Evka Sigorta Uzman Christopher Evka Millword, Gaziemir Dünya Bankas Uluslararas Finans Hatay Kurulu u (IFC) Avrupa, Narlıdere Ortado u ve Kuzey 238 Afrika Yat r mlar Sorumlusu Güzelbahçe 234 Elif 25 Çevik 34 ile Büyük ehir Belediyesi bürokratlar da HASTANE TELEFONLARI haz r bulundu. -Devlet Hastaneleri- Büyük ehir Belediyesi nin çe itli projeleri Aliağa için IFC den kredi N.S. İşgören Alsancak ald n hat rlatan Honda, Alsancak Acil Servis Size nas l daha iyi hizmet veririz, Ağız ve Diş Sağlığı onun Alsancak için buraday z. Diş Hast. diye 464 konu tu Dünya Atatürk Bankas n n Devlet misyonu hakk nda Behçet Uz bilgi veren Honda, zmir e Bornava Dev. daha Hast. önce kredi 375 verdi imiz gemi, Bozyaka tramvay Eği. Hast. ve trafik sistemi gibi 50 projeler Buca S.D. var. Hastanesi Gelecekte de çal aca z. Çeşme A. Çizgenakat Bize i birli i f rsat verdi iniz Foça için 812 te ekkür ederiz. Göğüs dedi. Hastanesi Dünyada sadece üç33 Konak Diş Hastanesi belediyeyle çal t klar n Karşıyaka belirten CEO Honda, bunlar n Sao Çiğli Dev. Hastanesi Paulo, Menemen stanbul Dev. Hast. Büyük ehir ve59 zmir Nejat Hepkon Büyük ehir oldu unu aç. Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Ba kan Urla Dev. Kocao lu Hastanesi ise, 752 Finans yap s n belirli Tepecik Dev. Hast. bir noktaya getirmeden, kendi özkaynaklar n zla -Belediye Hastaneleriyat r m yapmadan Eşrefpaşa zaten Bel. Hast. dünya 293 kredi sahnesine ç ans n z yok. Bizim de bir -Özel Hastanelerhaz rl k evremiz oldu, bugünlere Anadolu Tıp Merkezi kolay gelmedik. Finans ve borç Agora Tıp Merkezi yap m za Atakalp Kalp özen Hastanesi gösterdik. 483 Kararl ve Atakent istikrarl çal malar m z Tıp Merkezi sonras nda Atagöz Göz art k Hastalıkları Hazine ye 435 vadesi geçmi borcumuz Atafizik, Fizik Ted. Mer. kalmad. 231 Bugün çok Batıgöz farkl bir Hastanesi noktaday z. 489 diye konu tu. Bornova Tıp Kocao lu, Merkezi tüketim 388 için Bornova Özel Tıp Mer kredi almad klar n, sadece Bornova Özel finansal geri dönü Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi klar n ve daha dü Buca Sağlık Merkezi nda Central Hospital kredi almaya çal t klar n kaydetti. Can Tıp Merkezi Kocao lu, Caner Göz Dünya Merkezi Bankas heyetine Büyük ehir Çağdaş Tıp Merkezi Belediyesi nin 285 önemli projeleri Çankaya hakk nda Tıp Merkezi bilgi de 425 sundu Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi Uyandırma 135 Posta Kodu 119 Fono Tel 141 Borç Ögrenme 163 Çağrı 133 -Sinemalar- Agora Balçova Afm Park Bornova Afm Forum Bornova Afm Ege Park Afm Passtel Aralık 2014 Pazar SONDAKiKA GAZETESİ >>12 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe ACIMAYALIM hizmet edelim Özürlü vatandaşlara karşı yaklaşımın yanlış olduğunu söyleyen Manisa Demirci Celalbayar Üniversitesi Dekanı Prof.Dr. Mustafa Bakaç, "Özürlü vatandaşlara acıma duyguları ile yaklaşmak yerine, kurumsal hizmetlerin geliştirilmesi esas alınmalıdır. Kamu, özel sektör ve gönüllü sivil toplum örgütleri el ele vermeli" dedi Manisa Demirci celalbayar üniversitesi dekanı Prof.Dr.Mustafa Bakaç, engelliler gününü ve haftası dolayısı ile demircide bulunan bir rehabilitasyon merkezine ziyarette bulundu.rehabilitasyon müdürü Eşref mazılı tarafından karşılanan Prof.Dr. Bakaç merkezdeki öğrencilere kalem ve eğitim fakültesi logolu şapka dağıttı,öğretmen ve öğrencilerede bir konuşma yaptı konuşmasınada şöyle devam etti: "Özürlülük; doğuştan ya da kaza veya uzun süren bir hastalık sonucunda oluşan bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yeteneklerin kaybı olarak tanımlanmaktadır. Bugün sağlık, eğitim, istihdam, sosyal güvenlik ve toplumsal yaşama tam katılım gibi temel sorunlarda özürlü vatandaşlarımız için de büyük fırsat eşitsizlikleri yaşanmaktadır. Özürlülere yönelik olarak geliştirilen politikalarda; özürlüleri ve ailelerini bilinçlendirmeye yönelik bilgi paylaşımı için gerekli olanakların ilgili kurumlarca sağlaması, etkin bir tıbbi bakım şartının devlet tarafından güvence altına alınması, özürlülerin kendi kendine yeterlik ve işlevsellik konusunda olabilecek en iyi düzeye çıkarılması ve bu düzeyin korunması için rehabilitasyon programlarının kurgulanması ve özellikle araç gereçlerinin de bu kapsamda ele alınacağı yardım servislerinin geliştirilmesi öncelikli konulardır. Bu anlamda geliştirilen; sağlık, rehabilitasyon, eğitim, sosyal güvenlik, istihdam ve spor eğitim alanlarındaki politikalar özürlülerin topluma başarılı bir şekilde entegre olmasını sağlayacaktır. Özürlüler ile ilgili politikalar; sadece özürlülerin insani haklarını ve sosyal güvencelerini sağlamakla sınırlı olmayıp, aynı zamanda özürlülüğe neden olan etmenlerin çözümünü de kapsamalıdır" dedi. Cinemaximum (Ykm) Cinecity Kipa Çiğli Çeşme Hollywood Çamlıca Deniz Karşıyaka Batı Sineması Çınar Sineması Karaca Sineması Kipa Hollywood Menemen Kültür Şan Konak Çınar Center AİLELER DE ETKİLENİYOR Manisa Demirci Celalbayar Üniversitesi Dekanı Prof.Dr. Mustafa Bakaç, "Özürlü insanların yaşadıkları sorunlar sadece kendilerinin değil; ailelerinin, çevrenin, toplumun, kısacası tüm insanların ortak sorunudur. İnsanların özürlü olmaları çeşitli faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan bir sonuç olmakla birlikte, özürlülerin normal bir hayat sürmeleri ancak toplumsal duyarlılığın oluşturulmasıyla mümkündür. Bu anlamda, özürlü vatandaşlara acıma duyguları ile yaklaşmak yerine, kurumsal hizmetlerin geliştirilmesi esas alınmalıdır. Bu nedenle özürlülere hizmet götüren kamu, özel sektör ve gönüllü sivil toplum örgütlerinin güçlendirilmesine önem verilmelidir. Başta Özürlüler Kanunu, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi olmak üzere birçok belge özürlülük sorununu temelde bir insan hakları sorunu olarak ele almaktadır. Bizim anayasamız ve yasalarımız da özürlülere ilişkin olarak evrensel değerlerle paralel düzenlemeleri ön görmüş, devleti özürlülerin sorununa yönelik yükümlü kılmıştır. Devletimizin evrensel ölçülerde özürlülerini sahiplenme çabası, toplumsal bilinçlenme ve kamuoyu desteği ile anlamlı ve gerçek bir boyuta ulaşacaktır. Başımıza gelecek bu olumsuz durumdan sakınmak, olacaklara şimdiden önlem almak olanaklı. Daha çok duyalım, görelim, anlatalım, birbirimizi daha çok hissedelim"dedi. Kaymakam Kantay, -Tiyatro- Konak Sahnesi Ragıp Haykır Sahn İzmir Devlet Tiyat Uğur Mumcu Sahnesi İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi İsmet İnönü Sanat Merkezi POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Kan Merkezleri- Kızılay Çocuk Hastanesi Ege Üni Tepecik Kan Merkezi muhtarları dinledi ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları Demirci ilçesinde mahalle muhtarları Kaymakamı Atila Kanhallemiz var. Ortak amacımız Basm. Rezervasyon lantıda, İlçemize bağlı 101 ma- THY Rezervasyon tay ı ziyaret etti.kaymakam daha güzel bir Demirci yi yaratmak, hep birlikte huzurlu ve re- Alsancak Gar Atila Kantay, ziyarette muhtarların sorunlarını ve sıkıntılarını fah bir şekilde yaşamaktır. Sizler kamu görevi yürütüyorsu- Santral Garaj dinleyerek merak edilenleri cevaplandırdı. Kaymakam Atila nuz. Bizim sorumluluğumuz -Körfez Ulaşım İskeleler- Çesav Tıp Merkezi Dünyaca Çeşme Sissus ünlü uluslararas kredi Has Kantay, "Bizim görevimiz sizlere hizmet etmektir. Bizler sizlelemler yapmaktır. Siz değerli kanunlara, nizamlara uygun iş- Konak Çınarlı Hastanesi derecelendirme kurulu u Moody s, re hizmet etmek için bu makamdayız." diye konuştu. Kay- omuza hep birlikte hizmet ya- Alsancak muhtarlarımızla el ele omuz Karşıyaka Çiğli Özel Sağ temmuz ay sonunda Diyabet Hastanesi makam Atila Kantay, muhtarların sorunlarını da dinlediği top- pacağız. dedi. Bostanlı yay mlad son raporunda Diamed Dah. Dal Mer Bayraklı İskele zmir Doğa Tıp Büyük ehir Mer. Belediyesi nin Pasaport İskele ulusal Dr. Sıhhat ölçek Tıp kredi Merkezi notunu Aa3, küresel 47 ölçekte kredi notunu Baa3 olarak aç t. zmir, Moody s taraf ndan verilen söz konusu notlar iki Göztepe y ld r İskele korumay -Türk Telekom- Avşar Palmiye Sema Sineması ba ar yor. Efes K.B.B. Merkezi Raporda zmir 446 Büyük ehir in güçlü faaliyet marjlar, dengeli nakit ak n n ba ar l yönetim stratejisiyle birlikte kendi kendini Üçkuyular finanse İskele etme kapasitesi Arıza 121 Cinemaximum Konak Sineması sa lad ve Ege Sağlık Hastanesi bu durumun, geçen 00 be y l Bilinmeyen içinde Numara toplam gelirlerinin 11811yakla k Cinemaximum yüzde 4 üne denk 446 gelen finansman Desem fazlal ndan Sineması 422 da anla ld ifade edilmi ti. Moody s, belediyenin Ege Tüp Bebek bugüne Merkezi kadar bütün borçlar n n 45 Danışma anapara ve faiz geri 444 ödemelerini fazlas yla kar lamaya yeterli miktarda Karşıyaka nakit Sineması rezervi bulundurdu unu, bunun da -Elektrik istikrarl bir Arıza- nakit yönetimi Egeria Çocuk stratejisi Sağlık izlemesinden kaynakland n vurgulam t. İzmir Sİneması Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

12 SAYFA 13 SONDAKiKA GAZETESİ >> 13 SAĞLIK 717 Aralık Şubat Pazar Perşembe Kız çocuklarında kalça çıkığı riski! 'Hamilelikte gribal enfeksiyona dikkat' Zirve Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burçin Işık, kış aylarında gribal enfeksiyona yakalanma riskinin daha fazla olduğunu, gebelikte gribe yakalanma riski normal zamanlara nazaran daha yüksek seyrettiğini kaydetti. Kış mevsimi geldiğinde alınan her türlü önleme karşın anne adaylarının daha çok grip olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Burçin Işık, gribin bebeklerde zatürre gibi hayatı tehdit eden komplikasyonlara zemin hazırladığını söyleyerek anne adaylarını u- yardı. Aralık ile mart ayı arasının grip mevsimi olduğuna dikkat çeken Burçin Işık, mümkün olduğunca toplu yerlerde bulunulmaması ve tokalaşma gibi yakın temastan kaçınmak gerektiğini söyledi. Işık, Grip salgını uyarısı olduğunda evden çıkmamak da virüsle karşılaşma riskini etkili bir şekilde azaltır. Grip aşısı gebelerde gerekli durumlarda uygulanabilir. Özellikle yüksek risk altında olan anne adaylarının aşı olmaları grip geçirme riskini önemli derecede azaltır. diye konuştu. Yemekten önce, hapşırdıktan hemen sonra ellerini sık sık yıkanması gerektiğini belirten Işık, şu uyarılarda bulundu: "En az 15 saniye boyunca her 2 elinizi sabunla ovuşturarak yıkamanız ve bol su ile durulamalısınız. S- abun ve su bulamadığınızda en az yüzde 60 alkol içeren el yıkama jellerini veya tek kullanımlık mendilleri kullanmalısınız. Gözlerinize, burnunuza veya ağzınıza dokunmayın. Ellerinizin temiz olduğunu düşünebilirsiniz daha önce dokunduğunuz kapı tokmağı, bardak, buzdolabı kapağına veya başka eşyalara başkaları dokunmuş ve elleriyle virüs bulaştırmış olabilir ve sizi enfekte edebilir."virüs ve bakterilerin dış ortamda ortalama 2-8 saat yaşayabildiğini belirten Işık, özellikle oyuncaklar, başucu masaları, kapı kolları, telefon gibi eşyaları, banyo ve mutfak yüzeylerini uygun bir dezenfektanla düzenli olarak silinmesi gerektiğini sözlerine ekledi. (CİHAN) Gazi Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümünden Doç. Dr. Atalar, ''Kafa ve ayak şekil bozukluğu, boyun eğriliği ve bez değişiminde kalçaların yanlara doğru az esnemesi ile ayakta kısalık fark edilmesi durumunda hemen doktora gidilmeli"dedi Gazi Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Atalar, ''Kız çocukları doğuştan kalça çıkığı bakımından erkeklere kıyasla daha fazla risk altında. İlk doğan çocuklar ile genetik faktörler de diğer bir risk grubunu oluşturuyor'' dedi. Doç. Dr. Atalar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğuştan kalça çıkığının Türkiye'de sık görülen, erken tanı konup tedavi edilmezse ileride kalça kireçlenmesine yol açan önemli bir sağlık sorunu olduğunu söyledi. Kalça eklemini çevreleyen bağların gevşekliğinin kalça çıkığının sebeplerinden biri olduğuna işaret eden Atalar, anne karnında, çocuğun kalçalarının uygun pozisyonda olmasını engelleyen çoğul gebelik, amnion sıvısı azlığı, doğum sonrası kundak uygulanması gibi durumların da kalça çıkığına neden olabileceğini bildirdi. Kız çocuklarının doğuştan kalça çıkığı için risk altında olduğunu belirten Atalar, ''Hamilelerde pelvis kemiği bağlarını gevşeterek doğumu kolaylaştırmak amacı ile salgılanan relaksin hormonu, plasenta vasıtasıyla çocuğa geçerek, çocukta da etki gösterip bağları gevşetiyor ve kalça çıkığına sebep olabiliyor. Bu etki kız çocuklarında erkeklere kıyasla daha güçlü bir şekilde ortaya çıkıyor. Ayrıca genetik faktörler de kalça çıkığında etkili oluyor. Anne, baba veya kardeşte kalça çıkığı olanlarda hastalık görülme riski önemli oranda artıyor. İlk doğan çocuklar diğer bir risk gurubunu oluşturuyor. İlk hamilelikte uterus çok esnemiyor, bu da çocuğun anne karnında duruşunu olumsuz yönde etkileyip kalça çıkığına sebep olabiliyor'' dedi. Sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte bazı coğrafi bölgelerin de bu hastalık açısından risk altında olduğunu ifade eden Atalar, ''Örnek o- larak siyah ırk ve Asya'da kalça çıkığı çok az görülürken, ülkemizin dahil olduğu coğrafyada daha sık görülüyor'' şeklinde konuştu. -''Boyun eğriliği, ayak şekil bozukluğu belirtisi olabilir'' Yeni doğan döneminde muayene ile tecrübeli doktorların bile doğuştan kalça çıkığını teşhis etmekte zorlanabileceğini belirten Atalar, bu sebeple şüpheli durumlarda başvurulan tanı yönteminin kalça ultrasonografisi olduğunu söyledi. Ailelerin dikkat etmesi gereken unsurlara da değinen Atalar, ''Yakın akrabalarda doğuştan kalça çıkığı varlığı, ilk doğan özellikle kız çocukları, kalça çıkığı ile birlikte görülebilen kafa şekil bozukluğu (plagisefali), boyun eğriliği ve ayak şekil bozuklukları varlığı kalça çıkığı açısından araştırılmayı gerektiren sebeplerdendir. Ailelerin dikkatini çekebilecek diğer noktalar ise bez değiştirirken kalçaların yanlara doğru az esnemesi ve ayakta kısalık fark edilmesidir.'' dedi. Bu rahatsızlıkta yeni doğan döneminde tanı ve tedavinin hayati öneme sahip olduğunu ifade eden Atalar, kalça çıkığının erken teşhis edilmesi durumunda basit cihazlarla tedavi edilebilecekken, geç teşhis edilmesi durumunda ameliyatların devreye girdiğini bildirdi. -Erken tanı önemli Atalar, ''Erken teşhis ve tedavi uygulanamadığı zaman, ileri yaşlarda kalçada kireçleme, belde eğrilik ve diz kireçlenmeleri bu sorunun beraberinde gelişen sorunlar olarak karşımıza çıkıyor ve bunları tedavi etmek çok daha zahmetli oluyor. Bu sebeple normalde yaşlı hastalara yaptığımız protez ameliyatlarını genç hastalara yapmak zorunda kalabiliyoruz'' dedi. Erken teşhisin yapıldığı çocuklarda kalçalarının iyi gelişmesini hızlandıran ortezler kullandıklarını belirten Atalar, bu tedaviyi özellikle 6 ay altındaki çocuklarda tercih ettiklerini vurguladı. Türkiye'de ''pavlik bandajı'' denilen bir cihazın da kullanıldığını ifade e- den Atalar, yanlış kullanıma bağlı olumsuzlukların yaşanmaması için tedavide aile uyumunun çok önemli olduğunu, bandajın takılıp çıkarılması konusunda iyi eğitim alınması ve doktor ile sıkı iletişimde olunması gerektiğini kaydetti. Atalar, bu tedavinin başarısız olduğu durumlarda veya daha büyük çocuklarda yaklaşık 2-3 ay süren alçı tedavileri veya ameliyatlar yapıldığını sözlerine ekledi. (AA) Ağzı açık uyumak diş çürüğüne neden oluyor Adana Diş Hekimleri Odası Başkanı Hasan Yaman, gece ağzı açık uyumanın diş çürüklerine neden olabileceğini söyledi. Adana Diş Hekimleri Odası, lise öğrencilerini ağız ve diş sağlığı konusunda bilgilendiriyor. Büyükşehir ve Çukurova belediyeleri işbirliği ile Enver Kurttepeli Sağlık Meslek, Seyhan Sağlık Meslek, Karaisalı Sağlık Meslek, Lokman Hekim Anadolu, Petrol Ofisi, İsmet İnönü, Kışla İlkokulu öğrencilerine ağız ve diş sağlının önemini anlatıldı. Öğrencilere hitap eden Diş Hekimleri O- dası Başkanı Hasan Yaman, ağız sağlığının asla ihmal edilmemesi gerektiğini belirtti. Ağız ve diş sağlığının genel sağlığın ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade eden Başkan Yaman, Sağlık ağızda başlar. Ağızdaki bir çürük diş insanda kalp, böbrek ve eklemlerle ilgili bir takım rahatsızlıklarla karşınıza çıkabilir. dedi. Dişlerin çürümesinde üç etken olduğunu aktaran Yaman şunları söyledi: "Bunlar bakteri plağı, karbonhidratlı gıdalar ve bedensel etkilerdir. Yemeklerden sonra fırçalanmayan dişlerin üzerinde birikintiler olmaktadır. Bunlar diş taşlarına dönüşerek dişleri çürütür. Şeker, kafein ve çikolatalar dişleri çürütür. Ayrıca, anneden babadan gelen diş yapısı sebep olur. Dişler genellikle içten içe çürüdüğünden önceleri fark edilmez. Geceleri meydana gelen diş ağrısı sonrası dişimizin çürüdüğünü anlarız. Ya da sıcak veya soğuk bir şeyler içildiğinde dişin sızlamasından çürüdüğünü anlarız. Ama düzenli olarak diş hekimine muayene olanlar dişleri çürümeden bu sıkıntıdan kurtulabilir. Her altı ayda bir mutlaka diş hekimine gidilmelidir. Çocukluk döneminde beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmeli. Çikolata, kolalı ve asitli içeceklerden kaçınılmalıdır. Diş ipi kullanılmalıdır. Sigara kullanılmamalıdır. Çünkü sigara dişlere olduğu gibi sağlığa da büyük zararı var. İki yaşından büyük çocuklara yalancı meme, biberon kullanmamak gerekiyor. Dişlerde çürümelere ve hoş olmayan diş şekline neden oluyor. Ağzı açık uyuma da dişlerde çürüğe neden olur." SAHTE DİŞÇİLERE GİDİLMEMELİ Adana da diş hekimi sayısı kadar sahte dişçi olduğunu, sahte dişçilere asla gidilmemesi gerektiği konusunda da uyarıda bulunan Hasan Yaman, "Sahte dişçilere gidenleri bulaşıcı olan hepatit, sarılık, AIDS gibi hastalıklar beklemektedir. Anne babaların bunlara mutlaka çok dikkat etmeleri gerekmektedir. Türkiye de 0-4 yaş arası çocukların yüzde 65 inde çürük diş ve eksiklik var yaşlarında bu oran daha da artıyor. Yüzde 90 nında diş ve dişeti sorunu var. 65 yaş ortalamasına bakıldığında adet eksik diş var. Toplumumuzda her üç kişiden biri maalesef dişlerini fırçalamıyor. Gelişmiş ülkelerde tedavi edici hizmetler özelden, koruyucu hizmetler kamu tarafından verilir. Maalesef bizim ülkemizde böyle bir durum yok. Bundan dolayı toplumumuzun diş ve dişeti problemi var." şeklinde sözlerini tamamladı. DİŞHEKİMLİĞİNDE HURAFELERE KARŞI FARKINDALIK Daha sonra öğrencilere ağız ve diş sağlığının önemini anlatan Diş Hekimi Serdar Sıralar, diş hekimliğinin Türkiye de bilimsel anlamda nasıl kurulduğunu, nasıl ilerlediğini ve halk arasında ağız diş sağlığıyla ilgili yanlış bilinenlerin doğruları anlattı. Diş hekimliği mesleğinde olduğu gibi depremler sonrası da herkesin bir şeyler söylediğini, aslında gerçek konuya uzmanların hakim olduğunu hatırlatan Sıralar, onun bunun konu komşunun söylediklerine itibar edilmemesi gerektiğini aktardı. (CİHAN) 'Diyabetten egzersizle korunun' Uzmanlar, kalıtımsal bir hastalık olarak bilinen şeker hastalığının, hiçbir belirti vermeden de ortaya çıkabileceğini söylüyor. Sinsi hastalıktan korunmak için doğru beslenmeyi öneren uzmanlar, düzenli egzersizin de yaşam biçimi haline getirilmesini tavsiye ediyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Endokrinoloji Bölümü nden Prof. Dr. Erol Bolu, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü öncesinde, hastalık ve korunma yolları hakkında bilgi verdi. Bolu, diyabetik hastalarda en çok rastlanan belirtilerin çok su içme, sık tuvalete gitme, çok yemek yeme veya iştahsızlık, halsizlik, çabuk yorulma ve ağız kuruluğu olduğunu söyledi. Ayrıca bulanık görme, açıklanamayan kilo kaybı, inatçı enfeksiyonlar, tekrarlayan mantar enfeksiyonları, kaşıntı gibi belirtilerin görülebileceğini ifade eden Bolu, Ancak son yıllarda bu belirtiler görülmeden ve hiçbir yakınma olmadan sadece taramalar sırasında yakalanan vakaların sayısı da giderek artmaktadır. Bu nedenle ailesinde diyabet öyküsü bulunan, hipertansiyon, kolesterol ve trigliserid değerleri yüksek olan, sıklıkla kan şekeri düşen kişilerin yılda bir kez kan şekerine baktırmaları gerekmektedir. dedi. TÜRKİYE DE 6,5 MİLYON DİYABET HASTASI VAR Diyabetin yaşam boyu süren bir hastalık olduğuna dikkat çeken Bolu, şöyle devam etti: Kontrol altına alınmadığı takdirde kalp hastalıkları, böbrek yetmezliği, körlük gibi birçok hastalığa yol açabilir. Ülkemizde yaklaşık 6,5 milyon kişi diyabetle mücadele etmektedir. Bu oranın yüzde 7,5 i yeni tanı konulmuş diyabetik hastalardan oluşmaktadır. Toplumda giderek salgın haline gelen diyabetten korkmak yerine, hastalığı tanımak ve yaşam tarzını sağlıklı bir şekilde düzenlemek gerekmektedir. (CİHAN)

13 SAYFA 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 GÜNCEL7 71ubat Aralık Perşembe Pazar İzmir ana liman seçilirse kruvaziyer sıçrama yapar Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Turizm ve Otel İşletmeciliği Programı tarafından düzenlenen söyleşiye katılan Kocabaş, "Gözümüz İzmir limanında" dedi Turizmci erken seçim istiyor İzmir Uluslararası Fuar Alanı nda dün kapılarını açan 8. Travel Turkey İzmir Fuarı na çok sayıda y- erli ve yabancı firma katılırken Çeşme deki 110 o- tel de Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) standında ziyaretçilerle buluştu. ÇEŞTOB Yönetim Kurulu Başkanı Veysi Öncel, ilçeyi tanıttı. Fuarı ve 2015 turizm sezonunu değerlendiren Öncel, turizmcilerin olumsuz etkilenmemesi için haziran ayında yapılması planlanan milletvekili genel seçiminin, turizmciler olarak daha erken bir tarihe alınmasını istediklerini dile getirdi. Öncel, Çeşme de 2015 yaz turizm sezonu hazırlıklarına hızla devam ettiklerini ve buldukları her tanıtım fırsatını değerlendirdiklerini söyledi. Birliğin, Çeşme deki 110 otel adına fuara katıldığını ifade eden Öncel, İzmir den sonra da Ocak 2015 tarihlerinde İstanbul da düzenlenecek olan Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı na katılacağız. Yurtdışında ise Hollanda ve Almanya daki fuarlara iştirak edeceğiz. Bu fuarlarda Çeşme yi en iyi şekilde tanıtmaya çalışıyoruz yaz sezonu için de Çeşme de hazırlıklar sürüyor. Belediyemiz, altyapı ve peyzaj çalışmalarını sürdürüyor. diye konuştu. GENEL SEÇİMİN ZAMANLAMASI YANLIŞ Gelecek yıl haziran ayında yapılması düşünülen genel seçimin zamanlama olarak yanlış bir tarihe denk geldiğini savunan Öncel, şöyle devam etti: Seçimin haziran ayından önce yapılmasını istiyoruz. Sezon içinde yapılacak olan bir seçim, bizim bütün sezonumuzu bölecek. Bu da turizmcilerimize zarar olarak yansıyacak. Bütün sene hazırlığımızı yapıyoruz ve bir seçimle hepsi boşa gidiyor. Daha önce de yaz sezonuna denk gelen seçimlerden dolayı turizmciler olarak yeterince zarar gördük. (CİHAN) İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından açıklanan rakamlara göre geçen yıl 198 kruvaziyer gemisinin yanaştığı İzmir e 481 bin turist deniz yolu ile giriş yaparken bu yılın ilk 11 ayında 135 kruvaziyer gemisi ile 327 bin turist giriş yaptı. Kruvaziyer gemileriyle İzmir e gelen yolcu sayılarında yaşanan yüzde 30,9 luk düşüş, Yaşar Üniversitesi nde düzenlenen Kruvaziyer Turizmi konulu söyleşide ele alındı. Dünyanın en eski kruvaziyer seyahat şirketleri arasında yer alan İtalyan Costa Cruises un Türkiye Müdürü Saltuk Kocabaş, Şirketimiz, bünyesine bağlı bir geminin ana limanı olarak İstanbul u ilan etti. Alsancak Limanı nın da ETİK Başkanı İşler: İzmir turizmi yoğun bakımda Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, 2014 Ocak-Kasım döneminde İzmir e gelen yabancı turist sayısı ve ana pazardaki son durumu değerlendirdi yılında İzmir turizminin değer kaybettiğini ifade eden İşler, gelecek açısından endişeli olduğunu söyledi. Alsancak Limanı na gelen turist sayısındaki azalmanın, İzmir in kruvaziyerinde meydana gelen azalmadan kaynaklandığını kaydeden İşler, 2014 İzmir turizmi, maalesef kasım ayında da kendini toparlayamadı İzmir turizminde genel anlamda düşüşün devam ettiğini, İzmir turizminin kendine gelemediğini görüyoruz. İzmir turizmi yoğun bakım altındadır. İzmir turizmi bu şekilde devam ederse sadece 2014 yılını eksi değerde kapatmakla kalmayacak, 2015 yılında da düşüşe devam edecektir. diye konuştu. 'İZMİR 2014 YILINI EKSİ DEĞERDE KAPATACAK' Turizmde İzmir in hakettiği payı şehrin bütçesinden alamadığını savunan İşler, şunları kaydetti: Bu şehre koyduğumuz katma değer kadar şehrin dinamiklerinden destek alamamaktayız. İstanbul, Antalya illeri başta olmak üzere ülke geneli ve bütün şehirler 2014 yılını artı değerde kapatırken İzmir in 2014 yılını eksi değerde kapatacak olması, ETİK Başkanı olarak beni son derece endişelendirmektedir. İzmir in ülke turizmi için ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. İzmir, ülke turizminin ve Ege nin can damarıdır yılı ilk 11 aylık verilere göre 473 bin kişiye ulaşan Alsancak Limanı yolcu trafiği, yüzde 31 oranındaki azalmayla birlikte 327 bin kişiye gerilemiştir. Bu gerilemenin ana sebebi ise İzmir kruvaziyer trafiğinde meydana gelen yüzde 31 oranındaki azalmadır. Kruvaziyer turizmi açısından İzmir in çok büyük avantajları var. Kruvaziyer alanında önemli atılımlar gerçekleştiği takdirde İzmir turizmi büyük bir ivme kazanacak. Bir an önce İzmir turizmi için sağlıklı adımlar atılması gerekmektedir. Öte yandan havayolu ile gelen turist girişleri ümit vermektedir, bir nebze bizleri sevindirmektedir. (CİHAN) yalnızca kruvaziyer turizmine ayrılması için umudumuz devam ediyor. İzmir ana liman seçilirse İzmir turizmi büyük bir sıçrama yakalar. dedi. LİMANLARIMIZ YETERSİZ Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Turizm ve Otel İşletmeciliği Programı tarafından düzenlenen söyleşiye, Müdürü Kocabaş ve Acente Satış Yöneticisi Gülru Erkan katıldı. Kruvaziyer turizminde yaşanan gelişmeleri değerlendiren Kocabaş, Türkiye deki limanların kruvaziyer turizmi için yetersiz kapasiteye sahip olduğunu ileri sürdü. Bu sebeple şirketlerin Türk limanlarını sadece durak olarak kullandııına dikkat çeken Saltuk Kocabaş, Şirketimiz, bünyesine bağlı bir geminin ana limanı olarak İstanbul u ilan etti. Bu, gemilerin İstanbul da iki gün kalıp yolcuların şehirde geçirecekleri zaman ve bırakacakları döviz anlamına geliyor ancak Türkiye genelinde limanlarımızın kapasitesi oldukça yetersiz. Hala yurtdışındaki rakiplerimizin çok gerisindeyiz. Örneğin Kuşadası Limanı, iki kruvaziyer gemisi aynı zamanda yanaşırsa büyük bir sıkıntı yaşıyor. İzmir ve İstanbul limanları, dünya genelinde önemli bir destinasyon haline geldi ancak Alsancak Limanı'nın yalnızca kruvaziyer turizmine ayrılması için dualarımız devam ediyor. İzmir ana liman seçilirse İzmir turizmi büyük bir sıçrama yakalar. Kruvaziyer turizminde yaşanan düşüşler, ivme kazanıp tekrar yükselişe geçebilir. şeklinde konuştu. ÇOK HIZLI BÜYÜYEN BİR SEKTÖR Geçen yıl dövizde yaşanan ani kur farklarının kruvaziyer turizmine olumsuz yansıdığına da değinen Kocabaş, bu sebeple Türk turistin kruvaziyer seyahat tercihlerinde düşüş yaşandığını söyledi. Liman yetersizliklerine rağmen kruvaziyer turizminin ülkede hızlı büyüyen bir sektör haline geldiğini belirten Kocabaş, hem deneyimli hem de eğitimli kişilere büyük ihtiyacı olduğunu ifade etti. (CİHAN) bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca Soldan sağa: 1. Geminin hangi devlete ait olduğunu gösteren bayrak. Bir renk. 2. Üzüntülü düşünce durumu, kaygı. Bir anda oluveren, apansız. 3. Bir nota. Genellikle çocuklarda görülen bir hastalık. 4. Caminin ezan okunan, taştan, ince uzun bölümü. 5. Uzak. Pulluk, büyük saban. 6. Yarı memnunluk anlatan bir ünlem. Büyük bıçkı. 7. Geminin başka bir gemiden ya da kıyıdan açılması. Öldürücü hastalık salgını, kıran. 8. İzmaritgillerden, enli, boz renkli ve beyaz etli bir balık. Başlıca içeceğimiz. 9. Eski dilde sevap. 10. Kuzey Atlantik Paktı Örgütünün kısaltması. Bir tür Brezilya dansı. 11. İndiyumun simgesi. Hıristiyanların, İsa nın doğum gününü kutladıkları yortu. Dahil. 12. Lezzet. Yakanın göğse doğru inen devrik bölümü. 13. Ortodokslarda, İsa, Meryem veya ermişlerin tahta üzerine mumlu ve yumurtalı boyalarla yapılmış dini içerikli resimlerine verilen ad. Yurdumuzda da gösterilen bir müzikal. 14. Taneli bir meyve. Türlü bitki yaprak ve kabuklarını kokulandırarak yapılan acı bir içki. 15. Anakaralardan biri. 16. İki katlı kızak. Kuranda bir sure. 17. Kale hendeği. Şikâr. 18. Kökündeki yumrulardan çocuk maması yapılan kamış, ararot kamışı. Dünyanın uydusu. 19. Vilayet. Mehterhanede yer alan, değnekle vurularak çalınan bir tür küçük davul. 20. Şeker kamışından elde edilen sert alkollü bir içki. Her biri başka perdede bir sıra kamış boğumundan yapılmış düdük. Yukarıdan aşağıya: Dünkü bulmacanın cevapları 1. Kıyma ile pişirilmiş sebze. Boğan otundan çıkarılan ve hekimlikte kullanılan zehirli madde. Adıl. 2. Yakışır, yerinde, uygun. Kıta. Telefon sözü. 3. Briçte sanzatunun kısaltması. Beceri, ustalık. Sık gözlü ağ. Kutsal ışık. 4. Düzenli işleyen. Yol, yöntem, usul. Yaşça denk, yaşıt. 5. Kalori. GEORGHE ( Galatasaray da oynamış ünlü futbolcu ). İlkel silah. Fakat, lakin. Ad, ün. 6. Kalın kabuklu, şekeri bol, çekirdekli bir üzüm türü. Yıpratma, eskitme, hırpalama, zedeleme. Dokuma tezgâhlarında mekikle enine atılan iplik, argaç. 7. Genellikle sulama yapan büyük kamyon. Bir şeyin elden ele geçmesi. Dingil. 8. Metal olmayan element. Kemiklerin toparlak ucu. Zeytinin, sıkıldıktan sonra yağ bakımından zenginliğini yitirmeyen, gübre veya hayvan yemi olarak kullanılan küspesi. Yumurtanın bir bölümü. 9. Hatıra. Yunan mitolojisinde Savaş Tanrısı. Bir kimsenin egemenliğini tanıma. Balı alınmış petek. 10. Kaşındırıcı bir deri hastalığı. Sülüngillerden, soyu azalmış bir kuş türü. Halkın aşağı tabakası. Rüzgâr.

14 SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >>15 SPOR 717 Aralık Şubat Pazar Perşembe Beşiktaş ı gözüne kestirdi AKARYAKIT SATIN ALINACAKTIR SGK İZMİR İL MÜDÜRLÜĞÜ 3 Kalem Akaryakıt alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/ İdarenin a) Adresi : Cumhuriyet Bulvarı No: KONAK/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : izmirdestekhiz2@sgk.gov.tr ç) İhale dokümanının : görülebileceği internet adresi (varsa) 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : 3 KALEM AKARYAKIT ALIMI: Lt. Motorin, 1500 Lt. 95 Oktan Kurşunsuz Benizin ve Kg. Kalorifer Yakıtı (fuel oil -4) Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yerleri : Kalorifer Yakıtı : Konak Rant Tesisleri (Mithatpaşa Caddesi No: Konak İzmir) Motorin ve 95 Oktan Kurşunsuz Benzin ise İdarenin ATC monte edilen araçlarına Taşıt Tamına Sistemine sahip akaryakıt istasyonlarında bulunan pompalardan teslim edilecektir. c) Teslim tarihi : -Motorin ve 95 oktan kurşunsuz benzin idareye ait ATC cihazı takılı resmi ve kiralık araçlara ihtiyaç duyuldukça otomatik taşıt tanıma sistemine sahip istasyonlardan teslim edilecektir. - Kalorifer yakıtı, ihtiyaçtan 1 (bir) gün önce İdare tarafından sözlü (telefonla) veya yazılı olarak verilen siparişlerle belirtilecek tarihte yüklenici tarafından kg olarak teslim edilecektir. Yüklenici ihtiyaç hasıl oldukça sipariş edilen kalorifer yakıtını belirtilen gün ve Kurumumuz mesai saatlerinde (08.00 : saatleri arasında) teslim etmekle yükümlüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü,Cumhuriyet Bulvarı No:5 Konak/İZMİR, Asma Kat Toplantı Salonu b) Tarihi ve saati : :00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya İhale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, İhale konusu malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereğince alınması zorunlu izin, ruhsat veya faaliyet belgesi veya belgeler: Kalorifer yakıtı (fuel oil-4) için; İhale tarihi itibarıyla bayisi olduğu akaryakıt şirketinden alınmış "Bayilik Belgesi" ile "Bayilik Sözleşmesi", E.P.D.K. tarafından verilen "Bayilik Lisansı", Ulaştırma Bakanlığından alınmış "Taşıma Yetki Belgesi, Motorin ve 95 oktan kurşunsuz benzin için; 1) İstekli bir Akaryakıt ve Dağıtım Pazarlama Kuruluşu ise; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından verilmiş ve iş bitim tarihine kadar geçerliliği olan Teklif sahibinin Akaryakıt ve Dağıtım Pazarlama Kuruluşu olduğunu gösteren belge, 2)İstekli bir Akaryakıt ve Dağıtım Pazarlama Kuruluşunun Bayisi ise; Teklif sahibinin, Bayisi olduğu kuruluşdan verilmiş ve iş bitim tarihîne kadar geçerliliği olan Akaryakıt ve Dağıtım Pazarlama Kuruluşu'nun Bayisi olduğuna dair Bayilik Yazısı ve Bayilik Sözleşmesi, 3)İstekliye Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan Bayilik yapmak üzere verilmiş ve iş bitim tarihine kadar geçerliliği olan İstasyonlu Bayilik Belgesi, 4)İstekli, bayisi olduğu dağıtım şirketinin ticaret unvanı altında işlettiği otomasyon sistemine sahip akaryakıt istasyonları ile bayilik verdiği otomasyon sistemine sahip akaryakıt istasyonları veya anlaşma sağladığı otomasyon sistemine sahip akaryakıt istasyonlarının İzmir'de en az 15 ve üzerinde olduğunu adresleri ile birlikte gösterir liste, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir veya noter tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge, standart forma uygun belge, 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kesin kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 25 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi Standarda ilişkin belgeler: Kalorifer yakıtının TSE nin belirlediği standartlara/ Tüpraş Rafinerisi ürün değerlerine uygun olduğuna dair bayisi olduğu akaryakıt şirketinden onaylı belge sunulacaktır Ürünlerin piyasaya arzına ilişkin belgeler: İhale tarihinde bayisi olduğu akaryakıt şirketinden alınmış yeni tarihli "Bayilik Belgesi" ile "Bayilik Sözleşmesinin aslı, E.P.D.K. tarafından verilen "Bayilik Lisansı" aslı, Ulaştırma Bakanlığından alınmış "Taşıma Yetki Belgesi" aslı. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Bu ihalede, isteklilerin kamu veya özel sektörde gerçekleştirdikleri her türlü akaryakıt temini işi benzer iş olarak kabul edilecektir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü, Cumhuriyet Bulvarı No:5 Konak/İZMİR, Destek Hizmetleri-2 İhale Servisi 1.Kat adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü,Cumhuriyet Bulvarı No:5 Konak /İZMİR, Destek 2 Servisi Birinci Kat adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (Atmış Gün) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Sondakika 7/12 Basın: Resmi İlanlar: de Süper Lig de oynadığı son 3 maçı kazanıp yükselişe geçen Trabzonspor, Beşiktaş ı da gözüne kestirdi. Bordo-mavililer, Konya da oynanacak karşılaşmayı kazanarak hem galibiyet serisini devam ettirmek, hem de zirveye bir adım daha yaklaşmak istiyor Zorlu maçın hazırlıklarını tamamlayan Trabzonspor, dün saat de özel uçakla Konya ya gitti. Beşiktaş maçı öncesi Trabzonspor da, tedavisi devam eden kaleci Onur Kıvrak dışında eksik bulunmuyor. Durumu belirsizliğini koruyan Kevin Canstont da 19 kişilik kadroya alındı. Yönetim, teknik heyet ve basın mensuplarının da bulunduğu bordo-mavililerin Konya kafileside şu futbolcular yer alıyor: "Fatih Öztürk, İbrahim, Bosingwa, Aykut, Medjani, Belkalem, Salih, Mehmet, Cardozo, Sefa, Constant, Fatih Atik, Waris, Papadopoulos, Yusuf, Musa, Yatabare, Serdar ve Özer." Ersun Yanal'ın göreve gelmesinin ardından Galatasaray'ı 3-0, Metalist Kharkiv'i 3-1, Gençlerbirliği'ni 4-1 yenen Trabzonspor, Ziraat Türkiye Kupası'nda yedeklerle çıktığı maçta ise Keçiörengücü ile 1-1 berabere kaldı. Bordo-mavililer, sezona kötü başladığı Süper Lig de son oynadığı 3 maçta sahadan galibiyetle ayrıldı. Yanal ın göreve gelmesiyle oynadığı futbol ve aldığı farklı galibiyetlerle dikkat çeken Karadeniz ekibi, bu yükselişini Beşiktaş maçında da devam ettirmeyi hedefliyor. Yanal ın oyun anlayışı çerçevesinde hücum ağırlıklı bir kadroyla sahada yer alması beklenen Trabzonspor un, en büyük silahı son maçlardaki yükselen performansıyla dikkat çeken Oscar Cardozo olacak. Beşiktaşlı Demba Ba ile ligin en üretken ismi olan Paraguaylı golcünün Beşiktaş maçında da fileleri havalandırması bekleniyor. Trabzonspor un Beşiktaş karşısındaki muhtemel 11'i ise şöyle: "Fatih Öztürk, Bosingwa, Papadopoulos, Belkalem, Musa Nizam, Özer Hurmacı, Medjani, Mehmet Ekici, Yusuf Erdoğan, Sefa Yılmaz, Oscar Cardozo" (CİHAN) Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç'tan Grekoromen Güreş Takımı'na tebrik mesajı Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Dünya Şampiyon Kulüpler Kupası nda bronz madalya kazanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Güreş Takımı için tebrik mesajı yayımladı. Sporcuları ve sporcuların başarısında emeği geçenleri tebrik eden Bakan Çağatay Kılıç ın yayımladığı mesajda, "İran da organize edilen Dünya Şampiyon Kulüpler Kupası nda önemli rakiplere karşı başarılı bir performans gösteren ve ülkemize bronz madalya ile dönen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Güreş Takımı nı kutluyorum. Güreşte son dönemde gerek milli takım gerekse kulüp bazında elde ettiğimiz başarılar, umarım gelecekte de kazanılacak büyük başarıların habercisi olur. Sporcularımızı ve onların başarısında emeği geçen herkesi kutluyor ve teşekkür ediyorum." ifadelerine yer verildi. (CİHAN) Kırmızı kart gören futbolcudan hakeme meydan dayağı Türkiye Futbol Federasyonu'nda 8 yıllık Amatör Küme hakemi olan 26 yaşındaki Serkan Birkan Kanat, Çankırı Bölgesel 1. Amatör Küme takımlarından Çankırı Karatekinspor ile Kızılırmakspor un karşılaştığı maçta, Çankırı Karatekinspor Kaptan ı Ramazan Koç a rakibine yaptığı sert müdahale nedeniyle sarı kart gösterdi. Sarı kart gören Koç, yan hakeme yaptığı yoğun itiraz sonucu kırmızı kartla oyundan ihraç edildi. Gördüğü kırmızı kart sonrası itirazlarını sürdüren Koç, saha kenarından maçın hakemi Serkan Birkan Kanat ı tehdit etti. İkili, daha sonra başka bir maçta saha kenarında karşılaştı. Sataşmayla başlayan tartışma dönüşünce, futbolcu Koç, hakem Kanat ın üzerine yürüdü. Çıkan kavgada genç hakemin burnu kırıldı. Hakem arkadaşları tarafından hastaneye kaldırılan Kanat'a 10 gün iş göremez raporu verildi. Futbolcu Koç tan şikayetçi olan hakem Kanat, "24 Kasım'da yönettiğim mücadelede kendisini ihraç ettiğim futbolcu, beni tehdit etmişti. Bir hafta sonra oynanan ve görevli olmadığı, hava muhalefeti nedeniyle futbolcu arkadaşlarıma malzeme götürdüğüm maçın ilk devre arasında kırmızı kart gösterdiğim futbolcu tarafından darp edildim. Bana yapılan saldırı, futbol terörüdür." dedi. Hakem Kanat, futbolcu Koç un Karatekin Üniveristesi nde Spor Daire Şube Müdürü olarak görev yaptığını ve o gücü kullandığını savundu. Futbolcu Ramazan Koç, yaşananlardan üzüntü duyduğunu belirtti. Bunun bir futbol terörü olduğunu ve olayın sonuçlanıncaya kadar takipçisi olacaklarını belirten Baba Hüseyin Kanat, yetkili kurumlardan ve Türkiye Futbol Federasyonu tarafından Koç hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını istedi. Karatekin Üniversitesi tarafından yapılan açıklamada Koç la ilgili mevzuatlar çerçevesinde gerekenin yapılacağı bildirildi. (CİHAN)

15 SAYFA 16 Diyanet İşleri Başkanlığı 'namazda çalan' telefonlara son noktayı koydu DİYANET SON NOKTAYI KOYDU Camiye girişlerde katılması veya sessize alınması unutulan ve namaz esnasında çaldığında namazı bozabilen cep telefonu, artık namaz bozmayacak -NAMAZDA TELEFONUN 'NO' TUŞUNA BASILABİLİR Yıllardır imamların, "Lütfen cep telefonlarınızı kapatın veya sessize alın" uyarılarını dikkate almayan cemaate çözüm bulundu. Neredeyse her namazda cep telefonu çalması, Diyanet İşleri'ni, ayet ve hadislerle çözüm bulmaya itti. Sonunda ise çözüm bulundu. Cemaat, artık, çalan cep telefonunu, tek hamleyle ve kısa sürede olmak koşuluyla, tek elini kullanarak kapatabilir. -RİSALE-İ NUR'DA ÇÖZÜM VAR Ayet ve hadisler dışında, Said-i Nursi'nin Risale-i Nur'unda da yer alan ve namazda, "Kaşınma, takkenin düşmesi, mahremiyet bölgelerinin açılacak olması" gibi durumlara çözüm olarak sunulan yöntem, bugün namazda çalan cep telefonları için kullanılacak. -KOŞUL, TEK EL VE KISA SÜREDE OLMASI Çözüm bulundu bulunmasına ama çözümün koşulu var. Birincisi tek el kullanılmalı. İkincisi, kısa sürede yapılmalı. Üçüncüsü ise, bir namazda en fazl 3 defa tekrarlanması. Bunun dışına çıkıldiğında namaz bozuluyor. -DİYANET FETVA VERECEK Namazda çalan telefonlara getirilen bu dini çözüm, diyanet tarafından, başta cuma hutbeleri olmak üzere, tüm imkanlarla her yerde açıklanacak. Bunun, kesin çözüm olması bekleniyor. Zira daha önce namazda çalan telefonları durdurmak için camilere takılan jimmerlar (sinyal kesici) da çözüm olmamıştı ÖZEL HABER Hükümetin İzmir'e yatırım yapmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu'nun komik duruma düştüğünü söyleyen eski Bakan Yıldırım, "Yaptıklarımız ortada. Göremiyorsan biz ne yapalım" dedi 7 Aralık 2014 Pazar Yıldırım: Kılıçdaroğlu KENDİNE güldürmesin! Zeytinyağında "boykot" korkusu AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu nun Uçuk söylemler ustası ilan edileceğini söyledi Kılıçdaroğlu nun İktidara gelelim, hepinizin yüzünü güldüreceğim sözlerinin her zaman olduğu gibi bugünlerde de karşılığını bulduğunu kaydeden Yıldırım, CHP iktidarında öğretmenlerin kredi borcunun kalmayacağı beyanı; geçmişi yerine getirilmeyen sözler le dolu bir partinin liderini komik duruma düşürüyor. Kılıçdaroğlu nun bu sözleri bana rahmetli babaannemin bir sözünü hatırlattı. Rahmetli bu tür mesnetsiz vaadler için Kaval elin yel Allah ın üfür babam üfür derdi diye konuştu. Kılıçdaroğlu nun Türkiye yi İzmir gibi yöneteceğiz sözleriyle de kendisini yine gülünecek duruma düşürdüğünü kaydeden Yıldırım, "diğer illerden İzmir e gelen tüm vatandaşlarımız İzmir de tam bir hizmet eksikliğine tanık oluyor. Beklentiler karşılıksız kalıyor. Eğer Türkiye İzmir gibi yönetilecekse vah Türkiye min haline demek gerekiyor. Allahtan Kılıçdaroğlu nun ve CHP nin Türkiye yi yönetme ihtimali yok. Kılıçdaroğlu boş söylemleri bırakmalı da Biz nerede yanlış yapıyoruz konusuna kafa yormalı dedi. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım dan grup toplantısı ve İzmir ziyareti sırasında açıklamalar yapan Kemal Kılıçdaroğlu na yanıt geldi. Kılıçdaroğlu nun büyük sözler verdiğini ancak kendisini komik duruma düşürdüğünü sözlerine ekleyen Hiçbir öğretmenin esnaf borcu olmayacak, kredi borcu kalmayacak demek tabir yerindeyse boyundan büyük laf etmektir ifadelerini kullandı. Türkiye ye hizmet ettik, ayrım yapmadık Genel Başkan Kılıçdaroğlu nun İzmir ziyareti sırasında yaptığı açıklamalara da değinen Binali Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti; Hükümetin İzmir e yatırım yapmadığını söylemiş. İzmirliler bunun gerçekle örtüşmediğini artık çok iyi biliyor. Sayın Genel Başkan, hemşehrilerimi yanıltmaya yönelik sözleriyle gerçekleri söylemekten kaçmış. Hükümetin İzmir e 11 yılda yaptığı yatırım ve destek miktarı 24,5 Milyar TL. Bunun 5 Milyar lirası sadece ulaştırma hizmetlerine yapıldı. Listesi de ortada ve kalem kalem belli. Biz anladığımız işi konuşuruz, işimizi de üst düzey yaparız. Bizim anladığımız iş de hizmet yapmaktır. Bu zamana kadar yatırımları yaparken ayrım yapmadık. CHP li belediyedir, MHP li belediyedir demeden ortak projeler ürettik. Hiçbir ilimizde parti ayrımı yapmadık. İzmir de İZBAN bunun en önemli örneklerindendir. Siz istediğiniz kadar halkı yanıltmaya kalkabilirsiniz ama güneş balçıkla sıvanmaz Hizmetler İzmir de Yıldırım, Kılıçdaroğlu nun hizmetleri görmek istiyorsa İzmir de şöyle bir tur atması gerektiğine değindi ve ekledi; Yatırımları görmek mi istiyorsun? İşte her geldiğinde seni bir baştan öteki uca götüren İzmir Çevreyolu orada, işte senin İzmir e her geliş ve gidişinde ayak bastığın Adnan Menderes Havalimanı orada, işte dünyanın en büyük 10 limanlarından biri olacak Çandarlı Limanı orada, işte İzmir trafiğinin damarlarını açacak Konak Tüneli orada, işte İZBAN orada. Daha sayılacak birçok yatırımı İzmirli hemşehrilerimizin hizmetine sunduk. Siz gerçekleri söylemeyin ama İzmirli hemşehrilerim bunu her gün görüyor, yaşıyor. "5 çayı"nın misafiri polis Polisleri misafir eden ev sahibi Hacer Varol, "Önceden polislerden korkup, çekiniyorduk. Evlerimizde misafir ettiğimiz polisler sayesinde adeta bir aile gibi olduk. Her türlü sorunumuzu çekinmeden, güvenle paylaşabiliyoruz" dedi İzmir Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik (TDP) Şube Müdürlüğü ekipleri, "Huzurunuz, Huzurumuz Projesi" kapsamında, sorumlu oldukları semtlerde "gün" ya da "5 çayı" adında yapılan kadınların toplantılara konuk olarak, hırsızlıktan güvenli internet kullanımına, dolandırıcılıktan uyuşturucuya bir çok konuda vatandaşları bilinçlendiriyor. Kadınlar arasında dostluk ve sohbet amacıyla yapılan ve eski bir gelenek olarak günümüzde devam eden "gün" ya da "çay" toplantılarının İzmir'deki konukları arasında yer alan Toplum Destekli Polisler, "Huzurunuz, Huzurumuz Projesi"nin bir ayağı kapsamında kadın toplantılarında bir araya geldikleri kişileri bilinçlendiriyor. Toplum Destekli Polisler, Karşıyaka Cumhuriyet Mahallesi'nde Hacer Vural'ın evinde katıldığı "çay" toplantısına katıldı. İkramlardan tadarak güncel konular hakkındaki sohbetlere dahil olan polisler, yakalanan sıcak atmosferin sayesinde örneklemeler yaparak "suçun önlenmesine yönelik" alınabilecek önlemler hakkında bilgi verdi. Hırsızlıktan çocuklar için güvenli internet kullanımına, uyuşturucudan dolandırıcılık olaylarına kadar bir çok suçta vatandaşların dikkat etmesi gereken konularda uyarılarda bulunan, İzmir Emniyet Müdürlüğü'nce hazırlanan broşürleri dağıtarak kısa filmi izlettiren polisler, kadınlardan önlem almalarının yanında, semtlerinde karşılaştıkları şüpheli durumlar, yaşadıkları sıkıntılı olaylar konularında bölge polisi olarak kendileriyle kolaylıkla irtibat sağlayabileceklerini söylüyor. Toplum Destekli Polisler, sorumlu oldukları semtlerde kurdukları yakın ilişkiler sayesinde arkadaş, kardeş, ağabey ve abla gibi samimi bir ortam yakaladıklarını, bu sayede karşılaştığı bir durumu paylaşmakta tereddüt yaşayanların çekinmeden kendilerine ulaşabildiklerini anlattı. "Çay toplantısı"nın ev sahibi Hacer Vural, AA muhabirine, daha önce çekindikleri polisleri bu toplantılar sayesinde daha yakından tanıma fırsatı bulduklarını, çekincelerinin yersiz olduğunu gördüklerini belirtti. Evlerinde ağırladıkları, çocuklarının okulunda karşılaştıkları polislerle "aile" gibi olduklarını ifade eden Vural, hırsızlık, dolandırıcılık olaylarına karşı tedbir alınması, internet kullanımında özellikle çocukların yaşanabilecekleri, uyuşturucu kullanımının fark edilmesi gibi konularında önemli bilgiler öğrendiklerini söyledi. (AA) "Beyaz cennet" yılbaşında da ilgi odağı DENTROD Başkanı Şen, "Henüz aralık ayı başında olunmasına rağmen yılbaşı için yüzde 90'ları aşan doluluğa ulaşılması memnuniyet verici" dedi. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan Pamukkale'de yüzde 90'lara ulaşan yılbaşı rezervasyonlarıyla da dikkatleri çekiyor. Hierapolis Antik Kenti, İncil'de adı geçen ve Hz. İsa'nın 12 havarisinden St. Philippus'un mezarı, Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın yüzdüğü rivayet edilen, tarihi kalıntılarıyla Roma döneminin izlerini taşıyan antik havuzu bünyesinde barındıran Pamukkale, termal sularıyla "şifa merkezi" ve "beyaz cennet" olarak anılmasını sağlayan benzeri olmayan travertenleriyle dünyanın önemli turizm merkezleri arasında yer alıyor. Tarihi, güzelliği ve termal kaynaklarıyla önemli miktarda turisti ağırlan Pamukkale, "yeni yılı karşılamak" için de tercih edilenler arasında yer buldu. İşletmeciler yeni yıl için özel aktivite, animasyon, konser ve eğlence programları hazırlarken, turistlerin gösterdiği ilgiyle yılbaşı rezervasyonlarında doluluk yüzde 90'ı aştı. (AA) Tariş Zeytin Kooperatifi Başkanı Çetin, "Bir litre yağ market rafında 20 lirayı geçerse insanlar tepki gösterebilir ve boykot tehlikesini getirir" dedi Zeytin ve zeytinyağında hasat sezonu "baş döndürücü" fiyatlarla devam ediyor. Geçen yıl yeterli rekoltenin olmaması ve en büyük üreticiler İspanya ve İtalya'nın bu yıl da rekoltede düşüş beklentisi, iç piyasada talebi patlattı. Zeytinyağında litresi toptan 7,5 lirayla başlayan sezon, kısa sürede 10 liraya yükseldi. Üreticinin "fiyat yükselecek" beklentisi nedeniyle zeytinyağını elde tutmayı tercih etmesinin fiyat artışını daha da tetiklediği bildiriliyor. İhracatçı ve üreticinin yanı sıra üretici temsilcileri de fiyat artışının tüketici boykotuyla sonuçlanmasından endişe ediyor. Türkiye'nin İspanya'dan sonra üretimde ikincilik hedefiyle ağaç varlığını hızla artırdığı zeytinyağında bu yıl ilginç bir hasat sezonu yaşanıyor. Geçen yıl "yok yılı" olması nedeniyle sadece 130 bin ton üretimin sağlandığı zeytinyağında, bu yıla hiç stok devretmemesi nedeniyle hasat sezonu, fiyat yükselişi beklentisiyle başladı. En büyük üreticiler İspanya ve İtalya'nın üretiminde büyük düşüş olacağı haberleriyle birlikte fiyatlar hızla ilerlemeye başladı. Hasat sezonunun henüz yarısına dahi gelinmeden geçen yıl 7,5 lira olan sızma zeytinyağının toptan fiyatı 9,5-10 lira bandına çıktı. Ağaçtan topladığı zeytinleri sıktıran üreticinin, "fiyatların daha da artacağı" beklentisiyle zeytinyağını pazara sunmak yerine deposunda bekletmeyi tercih etmeye başladığı belirtildi. Sürecin bu şekilde devam etmesi, piyasanın kilitlenebileceği endişelerini de beraberinde getirdi. Piyasanın hızlı yükselişi tüccar ve ihracatçının yanı sıra ürün fiyatlarının artışı için mücadele eden üretici kooperatiflerini de endişelendirir hale geldi. Ege Bölgesi'nde 27 bin üreticinin ortağı olduğu Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği'nin başkanı Cahit Çetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zeytinyağında fiyatların sadece Türkiye'deki üretimden değil, İspanya ve İtalya gibi ülkelerin üretimlerinden de doğrudan etkilendiğine dikkati çekti. Geçen yıldan hemen hiç stok devretmemesi nedeniyle bu sezonun mal yokluğuyla başladığını, sanayicinin raftaki yerini kaybetmemek için büyük bir taleple piyasaya girdiğini ifade eden Çetin, "Henüz hasat sezonunun yarısına dahi gelmedik. Ürünün büyük bölümü dalda. Buna rağmen birden artan talep fiyatları yükseltti. Özellikle en büyük üretici İspanya'da iklim koşulları nedeniyle üretimin büyük oranda düşecek olması fiyat artışını tetikledi. Sezon bu yıl 9,5 lira ile başladı. Üretici de haklı olarak ürünüm daha fazla para edecek beklentisiyle yağını pazara çıkarmamaya karar verdi" dedi. Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği'nin her zaman üreticisinin malının değer kazanması için çalıştığını, bunun için politikalar ürettiklerini anlatan Çetin, ancak bu terazinin öbür tarafının da dengede tutulmaması halinde en büyük zararı yine üreticinin göreceğine dikkati çekti. Üreticiler olarak tüketicinin hakkını da korumak zorunda olduklarına dikkat çeken Çetin, şöyle konuştu: "Bizim için önemli olan bu fiyat artışından tüketicinin olumsuz etkilenmemesidir. Fiyat dengesinde kırmızı çizgi aşılırsa, tüketici zeytinyağını pahalı görürse, cüzdanına ağır gelirse bir reaksiyona neden olabilir. Batı ülkelerinde örneklerini sıklıkla görüyoruz, tüketici derneklerinin boykotları olabiliyor. Burada da fiyat kırmızı çizgiyi aşarsa ev hanımı, ekonomik tercihleri gereği alternatif yağları tercih edebilir. Bu üretici için bir tehdittir. Bir litre yağ market rafında 20 lirayı geçerse insanlar tepki gösterebilir ve bu da boykot tehlikesini getirir." -"Malım biraz daha değerlensin" Henüz hasat sezonunun başında olunması nedeniyle dengelerin tam oturmadığını ifade eden Çetin, üreticinin "malım biraz daha değerlensin" diyerek ürününü bekletmekte haklı olduğunu ancak fiyatlardaki küçük bir düşüşün dahi panik satışlarına neden olabileceğini vurguladı. Bunun örneklerinin geçen yıllarda görüldüğüne işaret eden Çetin, ürünün değerini bulması ve tüketicinin de bütçesine zarar vermeden satılabilmesi için prim mekanizmasının kullanılması gerektiğini savundu. Fiyatların ulaştığı seviyenin Avrupa fiyatlarının üzerinde olduğunu, bu fiyatlarla ihracatçının satış yapma kabiliyetinin olmadığını belirten Çetin, "Üreticiye, ürününü bekletmekle elde edeceği kazanç prim olarak verilirse piyasa çözülür. Bu sorunu çözmek tek başına prim silahını kullanmakla mümkündür. Türkiye, zeytinyağında 700 bin tonluk bir üretim hedefini önüne koydu. Ağaç sayısını katlayarak artırdı. Bu hedefin hayal kırıklığıyla sonuçlanmaması için kritik bir yılı yaşıyoruz" diye konuştu. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Gürkan Renklidağ ise mevcut fiyatlarla ihracat yapmanın mümkün olmadığını, piyasanın zaman içinde dengesini bulmasını beklediklerini söyledi. İhracatçının dış piyasada elde ettiği pazarları kaybetme endişesi taşıdığını, bu nedenle ambalajlı ürünler için ihracat desteği talebinde bulunduklarını kaydeden Renklidağ, "İhracat yapılabilmesi için geçen yıl verilen desteklerin iki katına çıkması lazım. Bu konudaki talebimizi ilgili bakanlıklara ilettik dedi. (AA)