TONSİL VE ADENOİD HASTALIKLARI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TONSİL VE ADENOİD HASTALIKLARI"

Transkript

1 TONSİL VE ADENOİD HASTALIKLARI 327

2 ADENOİD HASTALIKLARI ADENOİDİT Akut adenoiditte pürülan rinore, nazal obstrüksiyon, ateş ve sık otitis media görülebilir. ÜSYE sonrası sıklıkla enfekte olur. Akut enfeksiyon esnasında yüksek sesli horlama görülmesi, epizoddan sonra ise horlama kaybolması veya azalması akut enfeksiyon olma ihtimalini artıran bir bulgudur. Etken ajanlar akut tonsillit ile aynıdır. Kronik adenoidit, inatçı burun akıntısı, kötü kokulu nefes, postnazal akıntı, öksürük, uvula arkasında ve üzerinde konjesyon kurutlar görülen ve kronik adenoid Kronik adenoidit ile mikroorganizmalar için rezervuar etkisi ile sinüzite yol açabilir. Çocuk hastalarda medikal tedaviye cevap vermeyen olgularda cerrahi düşünülüyorsa ilk yapılması gereken sinüs cerrahisi değil adenoidektomidir. enfeksiyonu durumudur. Bu saydığımız semptomlar kronik sinüzitte de bulunduğundan ayırıcı tanı yapılması oldukça güçtür. 6 ayda 4 veya daha fazla akut adenoidit geçirilmesi veya sinüziti takiben oluşur. ADENOİD HİPERTROFİSİ Adenoid, çocuklarda normal olarak hipertrofiktir (fizyolojik büyüme). Bu büyümenin antijenik uyarılara yanıt olarak oluştuğu bilinmektedir. Adenoid, 3-7 yaşlarında maksimum büyüklüğe ulaşır, sonra küçülmeye başlar. Enfeksiyöz nedenlerle de adenoid büyür. Adenoidler ancak burun solunumu engellendiği veya östaki obstrüksiyonu sonucu EOM veya AOM a yol açtığı durumlarda önem kazanmaktadır. Obstrüktif adenoid hipertrofisinde; horlama, hem gündüz hem de gece zorunlu ağız solunumu ve hiponazal konuşma vardır. Burun kanatlarının Adenoid hipertrofisi solunuma katılmasında belirginlik görülmektedir. Adenoid hipertrofisi, östaki tüpünde tıkanıklığa neden olarak tekrarlayan EOM veya AOM a neden olabilmektedirler. Rinore, postnazal akıntı ve kronik öksürük, yaygın görülmekte ama bu semptomlar nonspesifiktir. Çocuklarda ilerleyen zaman içerisinde maksilla gelişimi üzerine olan olumsuz etki sonucu "adenoid yüzü denen karakteristik yüz görünümü (ağız açık-üst çene öne doğru çıkıntılı) oluşur. Ağır işitme ve solunum bozukluğu nedeniyle mental durgunluk - apatik görünüm vardır. Uyku bozuklukları, enürezis görülebilir. 328

3 Adenoid dokusunun hastalıklarında tedavi medikal veya cerrahi olmak üzere iki şekilde yapılır. Adenoidin akut inflamatuar hastalıklarında medikal tedavi uygulanmaktadır. Medikal tedavide; antibiyoterapi, analjezik - antiinflamatuar ilaçlar uygulanır. Cerrahi tedavi (adenoidektomi) ise genellikle medikal tedaviye yanıt vermeyen bahsedilen semptomların olduğu olgularda tercih edilmektedir. TONSİL HASTALIKLARI AKUT TONSİLLİT Akut tonsillit (AT), tonsilla palatinaların enfeksiyonudur. Her ikisi ya da biri tutulabilir. Kendi kendini sınırlar. Şiddeti, etken patojenin virülansına ve konağın rezistansına bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir. Mikrobiyoloji: Etken %70 viral (influenza, parainfluenza, rhinovirus sıktır, okul öncesi dönem çocuklarda viral nedenler daha sıktır) %30 bakteriyeldir. Bakteriyel nedenli AT lerin %90 ından A grubu ß hemolitik streptokoklar (GAS) sorumludur. Diğer izole edilen mikroorganizmalar stafilokoklar, pnömokoklar ve hemofilus ve anaerob türleridir. İleri yaşlarda (adolesan ve genç yetişkinlik döneminde) virüslere göre bakteryel nedenlere daha sık rastlanır. Damlacık yolu ile bulaşırlar. Kışın daha sıktır. Klinik: Başlangıcı genelde çok anidir ve yüksek ateş, üşüme titreme ile birliktedir. Bunu boğaz ağrısı, yutma güçlüğü izler. Ayrıca kırgınlık, baş ağrısı ve eklem ağrısı gibi sistemik yakınmalar da görülebilir. Akut dönemdeki fizik muayenede; tonsillerde büyüme vardır ve üzerleri Akut parankimatöz ve folliküler tonsillit beyaz eksuda lekeleri ile kaplıdır. Bu eksudalar genellikle tonsiller fossada sınırlıdır. Özellikle kript ağızlarında bulunur ve kolayca kaldırılabilirler. Ayrıca parankimal ülserasyonlar da görülebilir. 3 tipi tanımlanmıştır: Akut parankimatöz tonsillit: Tonsilde sadece ödem ve hiperemi vardır. (folikül) tarzında görülür (pratikte sıklıkla kriptik tonsillit diye adlandırılır). Akut folliküler tonsillit: Kriptlerdeki pürülan mayi nedeniyle multipl küçük lekelenmeler Akut membranöz tonsillit: Foliküller birleşme gösterir, yani pürülan mayi tüm tonsil yüzeyini kaplar. Tonsillerdeki enflamasyon ya da enfeksiyona ilave olarak, hemen daima farenjit ve boyun lenfatiklerinde de tutulum vardır. Dil üzeri kaplanmıştır ve oral kavite içinde koyu kıvamlı mukoid sekresyon bulunur. Sıklıkla hassas servikal LAP vardır. 329

4 Tanı: AT tanısı klinikle konur ancak klinikle viral-bakteryel ayrımı yapılamaz. Ayrım için kültür gerekir. Ancak her hastada kültür yapmak pratikte masraflı ve gereksizdir. Çünkü herhangi bir komplikasyon oluşmadığı taktirde hastalık kendi kendini sınırlar ve semptomlar 4-5 gün içinde azalma gösterir. Üstelik merkezdeki patojen flora ile yüzeysel flora farklılığı nedeniyle kültürde yanlış sonuçlarda çıkabilir. Ancak olası komplikasyon nedeniyle antibiyotik tedavisi gerektiren GAS düşünülen olgularda yada ampirik tedaviye cevap vermeyen olgularda mikrobiyolojik doğrulama için hızlı antijen testleri (HAT) ve boğaz kültürü kullanılmaktadır. HAT çok hızlı (1015 dk) sonuç verir ve + sonuç alınırsa etken GAS demektir. Olumsuz ise GAS ekarte edilemez, kültür gerekir, gram boyama ile değerlendirlebilir. Viral antijenleri saptamak için yapılan spesifik aglutinasyon çalışmaları ise pahalı ve kesin sonuç vermeyen yöntemlerdir. Laboratuvar tetkiklerinde enfeksiyon yönünde bulgular vardır. Değişik derecelerde lökositoz saptanır. Komplikasyonlar: Genellikle kendi kendini sınırlayan bir enfeksiyon olmakla birlikte, AT nin persistan enfeksiyonu, bazı komplikasyonlara yol açabilmektedir. Bunlar; süpüratif ve nonsüpüratif komplikasyonlar olarak ikiye ayrılır. Non-süpüratif komplikasyonlar; akut romatizmal ateş (ARA) ve glomerülonefrittir (GN). ARA, tonsillit başlangıcından sonraki ilk 10 gün antibiyotik kullanılarak önlenebilir, ancak GN önlenemez. Süpüratif komplikasyonlar kronik tonsillite dönüşüm, otit, peritonsiller abse (takiben retrofarengeal veya parafarengeal abselere ve müteakip başka derin boyun enfeksiyonlarına hatta mediastenite ilerleyebilir) ve septisemi şeklinde olabilmektedir. Peritonsiller abse: AT komplikasyonları arasında en sık rastlanılanıdır. Tonsil kapsülü ve farinks lateral duvarı (süperior faringeal konstriktör adale) arasındaki potansiyel boşluklarda (peritonsiller alan) püy toplanmıştır. Genelde bir selülit dönemini takip eder. Enfeksiyonun (tonsillit) direk uzanımıyla tonsil kapsülünü aşarak peritonsiller boşluk enfeksiyonu oluşur. Bu potansiyel boşluğun yumuşak damak yanındaki kısmı, buradaki en zayıf yerdir ve bu nedenle bu apseler genellikle tonsil üst kutbuna yerleşir. Çoğunlukla tek taraflıdır. Tedaviye yanıtsız tonsillit öyküsü genellikle vardır. Genel durum AT e göre daha kötüdür. Hastada ateş, boğaz ağrısı, ağzını açmada güçlük (trismus, pterigoid kasların tutulumuna bağlı), ağızdan salya akması (drooling), yutma zorluğu ve konuşma bozukluğu (ağızda sıcak patates var gibi konuşma) vardır. Muayenede tonsil üst kutbunda yumuşak damak ve uvulaya uzanan ve tonsili alta ve orta hatta iten kabarıklık görülür. Ağız tam olarak açılamaz ve pterigoid kas spazmına ve refleks irritasyonuna baglı olarak trismus bulunur. Yumuşak damak ve anterior tonsil plikasında şişlik saptanır. Tonsil öne aşağıya doğru, uvula da karşıya doğru itilmiştir. Ateş, boyunda ağrılı LAP, lökositoz vardır. Ayırıcı tanıda peritonsiller selülit, parafarengeal apse ve tümör akılda tutulmalıdır. Abse tanısı ponksiyon ile pü saptanmasıyla konur. 330

5 Peritonsiller abse tedavisi drenaj ve antibiyotiktir. Selülit (flegmon) döneminde ise parenteral antibiyotik verilir. Drenaj ise genel veya lokal anestezi altında yapılabilir. Lokal anestezi his kaybı yaparak aspirasyona yol açabilir diye bunun bile yapılmasını önermeyenlerde vardır. Tedavi üç şekilde yapılır: iğne aspirasyonu, insizyon-drenaj ve sıcak tonsillektomi. İğne aspirasyonu ile %90 oranında iyileşme sağlanır ancak birden fazla aspirasyon gerekebilir. Kanama diyatezi olanlarda, genel anesteziyi kaldıramayanlarda yapılabilir. İnsizyon ve drenaj uygulamasında tonsil ön plikasının en belirgin yerinden insizyon yapılır ve klemp ile girilerek drene edilir. İnsizyon uvula kökünden geçen horizontal hayali çizginin, tonsil ön plikasından geçen hayali vertikal çizgiyle kesiştiği yerden yapılmalı, abse poşuna girilince ucu künt bir klemple abse açılmalıdır. Çevre majör vasküler yapılar nedeniyle insizyon yaparken dikkatli olunmalıdır. Azınlıkta olmak üzere abse drenajı ile beraber hot tonsillektomi yapanlarda vardır. Sıcak tonsillektomi, lateral farengeal alana ulaşan yada aspirasyon veya drenaj uygulamasıyla iyileşmeyen hastalarda gerekebilir. Fakat kanama riskini artıracağı için pek önerilmez. Ancak rekürren tonsillit öyküsüde varsa hastaya daha sonra elektif tonsillektomi planlanmalıdır. Eğer öyküde daha önceden tonsil problemi yoksa elektif tonsillektomi tartışmalıdır. Akut tonsillitin tedavisi: AT tedavisi, enfeksiyonun eradikasyonu (sistemik antibiyotik) ve destek tedavisinden ibarettir. Olguların çoğunun viral olması nedeniyle antibiyotik vermeyip sadece destek tedavisi uygulayanlarda vardır. Ancak ağır, ateşli olgularda mutlaka başlanmalıdır. Ağrının giderilmesi için analjezikler kullanılabilir. Ayrıca yeterli sıvı alımı ve oral hijyenin sağlanması önemlidir. Enfeksiyonun eradikasyonu için antibiyotik seçimi önemlidir. Sistemik antibiyotik tedavisinde genellikle ampirik antibiyotik kullanılır. Ülkemizde GAS a karşı penisilin etkinliği hala %100 olduğu için penisilin yeterlidir. Tedaviye dirençli hastalarda kültür alınarak sonuca göre antibiyotik verilir. Tedavi 10 gün sürmelidir (ARA komplikasyon riskini bertaraf edebilmek ve yetersiz tedaviyle gelişebilecek direnç riskini önlemek için). Penisilin olarak amoksisilin, artan direnç nedeniyle tek başına genelde verilmemektedir. Amoksisilin-klavunat seçilmelidir. Oral alamıyorsa tek doz benzatin penisilin G, IM olarak yapılabilir ( U; 27 kg altı, U; 27 kg üstü). Penisiline alerji varsa eritromisin (azitromisin, klindamisin) veya sefalosporin verilir. AT de sadece akut dönem (ilk birkaç gün) bulaşıcıdır. Antibiyotik başlanmasıyla 24 saat içinde bulaşıcılık kalmaz. Toplumun %20 si GAS taşıyıcısıdır. Eğer kişi asemptomatikse ve aile içinde bulaş yoluyla sık enfeksiyon olmuyorsa tedavi gerekmez. Aksi halde tedavi uygundur. Akut tonsillitlerde ayırıcı tanı: Enfeksiyoz mononükleozis, kızıl, Vincent anjini ve difteri akla gelmelidir. Enfeksiyoz Mononükleozis (EMN): Membranöz tonsillite benzer tarzda düzensiz beyaz membranlar görülebilir. Tanı genelde eşlik eden diğer klinik bulgularla konur. Bunlar arasında 331

6 en sık görülenler; generalize LAP, posterior servikal LAP, splenomegali sayılabilmektedir. Periferik yaymada karakteristik olarak ve büyük immatür mononükleer hücrelerin oluşturduğu atipik lenfositoz (%10 dan fazla olması gerekir) görülür. Aglütinasyon testleri (Paul-Bunnel testi, EBV ye karşı oluşan antikorları gösterir) pozitiftir. Genç erişkinlerde antibiyotiğe dirençli enfeksiyonda akla gelmelidir. Tedavi semptomatiktir. Kızıl (Scarlet fever): Kalın-sert kıvamlı membranöz tonsillit ve orofarinkste belirgin eritemle kendini göstermektedir. Dil papillalarında belirginleşme (irileşme ve canlı kırmızı renk) karakteristik çilek dili görünümünü oluşturur. İlaveten eritematöz papüler deri döküntüleri vardır. Bu klinik tipiktir, kızıl tanısını koydurur ancak Beta hemolitik streptokokun boğaz kültüründe gösterilmesi ve immün testlerle (Dick testi) kesinleştirilir. Tedavi penisilindir. Vincent anjini: Farenjitle birlikte ülseratif gingivostomatit vardır. Spiroketler ve bakteroidesler tarafından oluşturulur. Kötü dental ve oral hijyen ortamında görülmektedir. Tonsil ya da faringeal mukoza üzerinde gri nekrotik pseudomembranlar oluşur. Tanı klinik olarak (karakteristik ülserler) ve sorumlu patojenlerin uygun kültürlerde üretilmesiyle konur. Difteri: Daha tedrici olarak başlar ve sistemik bulgular o kadar belirgin değildir. Sıklıkla stridor ve krup tarzında öksürük vardır. Difterik membranlar kirli beyaz görünümde ve tonsile sıkı bir şekilde yapışık olup bu görünüm difteri için patognomoniktir. Membranlar kaldırıldığında alttaki dokuya sıkıca yapıştığı için kanar. Nörotoksik ve kardiyotoksik etkileri olan exotoxin üretirler. Enfeksiyonun tanısı Löfler besiyerinde basilin (C. Dyphteria) gösterilmesiyle konur. Tedavide penisilin verilir. Fungal enfeksiyonlar, sifiliz ve tüberkülozda tonsiller lezyonlar görülebilir ancak, bunlar kronik enfeksiyon olarak kabul edilirler. KRONİK TONSİLLİT Rekürren akut tonsillit ya da subklinik enfeksiyonlara bağlı olarak oluşan persistan inflamasyondur. Tonsillerde büyümede olabilir, ancak kronik olay atrofiye de neden olabilir. Kronik tonsillit sıklıkla erişkinlerin hastalığıdır. Neden olan organizmalar AT ile aynıdır. Hastalar sıklıkla epizodik (tekrarlayan) boğaz ağrısından şikayet ederler. Ancak ağrı kadar ateş, halsizlik, eklem ağrısı gibi sistemik şikayetler, halitozis (ağız kokusu, tonsiller kriptlerin pürülan materyal ya da kazeöz debrislerle tıkanmış olması nedeniyle) öksürük ön plandadır. Servikal adenopati nadir değildir ancak akut ataklar sırasında daha belirgindir. Orofarinks muayenesinde tonsiller değişik büyüklüklerde görülebilir. Tonsiller plikalarda hiperemi, skarlaşmalar görülebilir. Semptomatik destek tedavisinde AT de olduğu gibi istirahat, bol sıvı, analjezik kullanarak kısmen rahatlama sağlanabilmektedir ancak kronik tonsillitte kesin tedavi tonsillektomidir; çünkü tonsil kronik enfeksiyon odağı haline gelmiştir ya da tonsilin kan akımı medikal tedavinin (antibiyotikler) etkinliğini azaltacak şekilde bozulmuştur. 332

7 LİNGUAL TONSİLLİT Lingual tonsilde palatin ve faringeal tonsil gibi enfeksiyona maruz kalabilir veya hipertrofiye uğrayabilir. Enfeksiyonunda ateş, boğaz ağrısı ve yutma güçlüğüne yol açar. Dil kökünde hiperemi ve eksuda görülür. Tedavi; antibiyotik ve destek tedavisidir. Hipertrofi, tekrarlayan enfeksiyonlar veya palatin tonsillektomi sonrası kompansatuvar olabilir. Obstrüksiyona yol açmazsa tedavi semptomatiktir (genelde analjezik). Aksi halde koter, RF, ablator, lazer gibi tekniklerle lingual tonsillektomi gerekir. Ayırıcı tanıda lingual tiroid veya tiroglossal kist düşünülmelidir. ADENOİDEKTOMİ VE TONSİLLEKTOMİ ADENOİDEKTOMİ ENDİKASYONLARI Obstrüksiyon yapacak hipertrofik olması: Adenoid hipertrofisine bağlı horlama ve kronik ağız solunumu veya OSAS olması, konuşma anomalileri ve anormal dentofasyal/orofasyal gelişime neden olması Medikal tedaviye cevap vermeyen EOM: Adenoid hipertrofiye bağlı tuba östaki mekanik obstrüksiyonuna bağlı olabilir yada mikroorganizmalar için rezervuar olabilir hipertrofik olmasa bile kronik adenoidit ile Medikal tedaviye cevap vermeyen sinüzit: Kronik adenoidit ile mikroorganizmalar için rezervuar etkisi ile sinüzite yol açabilir. Çocuk hastalarda medikal tedaviye cevap vermeyen olgularda cerrahi düşünülüyorsa ilk yapılması gereken sinüs cerrahisi değil adenoidektomidir. Kronik adenoidit veya sık rekürren adenoidit: Pürülan geniz akıntısı, nazofarenjit ADENOİDEKTOMİ KONTRENDİKASYONLARI Yarık damak: Yarık damaklı hastalarda velofarengeal yetmezlik (VFY) ihtimali olması nedeniyle adenoidektomi yapılmamalıdır. Tonsillektomide VFY riski düşüktür ancak dikkatli olunmalıdır, relatif kontrendikedir. Kanama diatezleri Akut adenoidit: Aktif enfeksiyon varlığında ertelenmelidir Regüle edilemeyen sistemik hastalıklar: DM, KVS, pulmoner rahatsızlıklar 333

8 ADENOİDEKTOMİ KOMPLİKASYONLARI Hemoraji: Nadir görülür, spontan veya müdahale ile genellikle durur, nadiren posterior tampon gerekebilir. Nazofarengeal skatrisyel stenoz: Akut enfeksiyon sırasında cerrahi yapmak veya aşırı mukoza destrüksiyonu neticesinde görülebilir. Çok nadirdir ancak tedavisi sıkıntılıdır. Hipernazal konuşma: Yarık damağı olanlarda (ki adenoidektomi kesinlikle kontrendikedir) veya yarık damağı olmasa bile yumuşak damak kaslarında zayıflık veya kısalık olanlarda görülebilir. O yüzden preoperatif iyi değerlendirilmelidir. Normalde bu olgularda adenoid dokusu hipernazal konuşmayı engellemektedir. Adenoid çok büyükse parsiyel adenoidektomi yapılabilir. Adenoidektomi sonrası ağrı nedeniyle de hipernazal konuşma görülebilmektedir. Bu durum ağrının geçmesi ile düzelir. TONSİLLEKTOMİ ENDİKASYONLARI Kesin tonsillektomi endikasyonları Hava yolu obstrüksiyonu yapacak kadar büyük tonsiller: Tonsillektomi endikasyonları hala net değildir. Bir kısmının kesin veya relatif olması halen tartışmalıdır. Ancak solunum yolunu tıkayacak kadar büyümüş tonsiller, tonsillektomi için gerçek tek endikasyondur. Genelde grade IV tonsillerde olur. Obstruktif tonsil hipertrofisi uyku ile ilgili solunum bozuklukları ve OSAS a sebeb olabilir, bu problemlerde günlük yaşamda olumsuz komplikasyonlara varsa grade alınmalıdır. kaç etkilere açıktır, olursa ve OSAS olsun Malignite şüphesi: Özellikle tek TONSİL HİPERTROFİSİ DERECELENDİRMESİ Grade 1: Fossa tonsillarise sınırlı Grade 2: Fossa tonsillaris dışına çıkmış, iki tonsil arası açıklık 0,5 cm den fazla Grade 3: Fossa tonsillaris dışına çıkmış, iki tonsil arası açıklık 0,5 cm den az Grade 4: Tonsiller orta hatta birbirine değecek kadar büyüktür, temas ederler (kissing=öpüşen tonsiller) taraflı progresif büyümelerde (genelde lenfoma) veya ülserasyonlarda (genelde epidermoid ca) maligniteyi ekarte etmek için yapılmalıdır. Akut enfeksiyon dışındaki bilateral büyümelerde de dikkatli olunmalıdır. Ancak tonsillerin birinin diğerinden büyük olması sık olmasa da rastlanılan bir durumdur, eğer progresif değilse tamamen normal olabilir, tonsillektomiye gerek yoktur. Durdurulamayan tonsiller kanama 334

9 Relatif tonsillektomi endikasyonları: Rekürren akut tonsillit: Bir yılda en az 5, takip eden iki yılda en az 4, takip eden üç yılda en az 3 defa AT öyküsü olması Yutma zorluğu yapacak kadar büyük tonsiller: Kesin kabul edende vardır. Peritonsiller abse: Tartışmalıdır, rekürren tonsillit öyküsü olmayan birinde bir kez geçirilmesini relatif kabul edenler vardır, bazıları ikinci kez abse geçirirse, bazıları ise abse geçiren kişi eğer sık rekürren tonsillit öyküsü olan biri ise kesin yapılmalı demektedir. Kronik tonsillit: Klinik olarak tarif edilmesi daha zordur, kriterleri net değildir ancak genelde kabul edilen kriterler: Persiste jugulodigastrik LAP, halitozis, tonsil ön plika hiperemisi, tonsil dokusuna basınç uygulamakla magma gelmesidir. Boğaz ağrısı, akut tonsillit kadar şiddetli değildir, boğaz ağnsı veya yutkunmayla olur ve haftalarca sürer, ilaç tedavilerinden fayda görmez. Rekürren AT lerin neden olduğu düşünülmektedir. veya hasta başedemiyorsa cerrahi gerekir. hipertrofisi: Bunu kesin kriter olarak kabul edenlerde vardır. konvülziyonlar) ataklarına neden olan tonsillit: Kesin kriter kabul edenlerde vardır. Halitozis: Tonsiller debrise bağlı ağız kokusu, medikal yöntemlerden fayda görmüyorsa Yutma sorunu, horlama, konuşma bozukluğuna neden olan non-obstrüktif tonsil Tonsillite bağlı komplikasyonların (romatizmal ateş, akut glomerülonefrit, febril Difteri/ A grubu B hemolitik streptokok taşıyıcılığı Tonsillolitiazis (tonsil taşları): Tonsil üzerindeki bakteriyel veya epitelyal debris üzerinde kalsiyum fosfat ve kalsiyum karbonat birikmesiyle kript ağzında taşlar oluşur. Erişkinlerde sıktır. Kronik bir boğaz ağrısı, yabancı cisim hissi ve ağız kokusuna yol açar. İnspeksiyonda görülür. Tedavi taşın alınmasıdır. Bazen tonsillektomi gerekebilir. Eagle sendromu: Stiloid proçesin fazla uzun olması nedeniyle komşu damar ve sinirlere mekanik bası yapar, tek taraflı nevralji ve kulağa vuran ağrı şikayetlerine yol açar. Elonge kısmın rezeksiyonu için tonsillektomi yapılması gerekir Diğer nadir nedenler Tonsil tüberkülozu 335

10 TONSİLLEKTOMİ KONTRENDİKASYONLARI Kanama diatezi: En kesin kontrendikasyondur. Lösemi, hemofili.. gibi hastalıklarda preoperatif kontrol altına alınmadan cerrahi yapılmamalıdır. Akut tonsillit: Enfeksiyon kanama riskini artırır, enfeksiyon sonrası yapılmalıdır, tonsillit dışı başka bir enfeksiyonda da ertelenmelidir. İlaç kullanımı: Aspirin, antikoagülanlar preoperatif 1 hafta önce kesilmelidir. Kontrol edilemeyen sistemik hastalıklar: Şiddetli kardiovasküler, pulmoner hastalıklar, kontrol edilemeyen DM gibi. Yaş: 3 yaşından sonra yapılması önerilmekte ancak uygun endikasyonda öncesinde de yapılabilir. Polio epidemileri: Epidemiler sırasında tonsillektomi yapılırsa aşısız çocuklarda polioya yakalanma riski artar. Günümüzde pek görülmemekle birlikte eskiden sık görülmekteydi (yaz aylarında tonsillektomi yapılmayışı burdan gelir, çünkü polio epidemileri yazın olmaktadır). TONSİLLEKTOMİ KOMPLİKASYONLARI Hemoraji: Sık olmayan ancak endişe verici komplikasyonudur. Primer hemoraji (erken kanamalar); ilk 48 saat içinde görülür, çabuk ve yeterli tedavi edilmezse tehlikeli olabilir, operasyon sırasındaki yetersiz hemostaza yada kement bağlamaların, sütürlerin açılmasına bağlıdır. Acilen müdahale edilmeli, kanama odağı bulunarak hemostaz sağlanmalıdır. Durmayan olgularda nadiren eksternal karotis arter bağlanması gerekebilir. Çok nadir bir kanama sebebide internal karotis arter (İKA) kanamasıdır. Normalde İKA 2-2,5 cm posterolateraldedir, ancak bir anomali varsa daha yüzeyelde olabilir. Ameliyatın başında palpasyon yapmak ve belirgin pulsasyon hissetmek daha dikkatli olmayı sağlayabilir. Sekonder hemoraji (geç kanamalar); 5-10 gün sonra görülür, tonsil yatağında kalan parçaların ayrılması veya iyileşme döneminde oluşan tabakanın oral gıdalara geçişte travmatize olması veya enfeksiyonuyla gelişir. Genelde spontan veya basit müdahalelerle durur. Aksi halde müdahale edilmeli ve kanama odağı bulunarak hemostaz sağlanmalıdır. Aktif enfeksiyon sırasında cerrahi yapmakta kanama riskini artırır. Ağrı: Hemen her vakada boğaz ağrısı ve yansıyan otalji şeklinde olur. Bol sıvı alımı önerilir. Cerrahiye bağlı travmalar: Diş, plikalar, uvula, yumuşak damak travmatize olabilir. Uvula ödemi sıktır. Subakut bakteriyel endokardit: Kalb kapakçık problemi olanlarda geçici bakteriyemi neticesi olabilir. 336

11 Pulmoner komplikasyonlar: Nadir görülür. Kan, tonsil parçası gibi materyallerin aspirasyonu neden olabilir. Ses değişiklikleri: Tonsillektomi sonrası belirgin ses ve konuşma bozuklukları görülmez. Ancak rezonatör bölge olduğu için ve ayrıca yumuşak damakta cerrahi sırasında travmatize olabileceği için ses perdesinin hafif değişmesi ile etkilenebilecek meslek grublarında dikkatli olunmalı, preoperatif uyarı yapılmalıdır. KAYNAKLAR 1. Koç C. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi. Güneş Kitabevleri, 2. Baskı, Çelik O. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi. Asya tıp Kitabevi, 2. Baskı, Lee KJ. Essential otolaryngology Head Neck Surgery. Güneş Kitabevleri, 8. Baskı, Silver CE, Rubin JS. Baş ve boyun cerrahisi atlası. Nobel tıp Kitabevleri, İstanbul, Özşahinoğlu C, Soylu L, Seçinti E. Pratik pediatrik otolaringoloji, Çukurova Üniversitesi Basımevi, Adana, Lore MJ, Medina JE. An atlas of head neck surgery, fourth edition, Elsevier Inc., Bailey BJ, Calhoun KH. Kulak Burun Boğaz ve baş boyun cerrahisi atlası. Çeviri editörü: Gül Caner, Tayfun Kirazlı. Asya tıp Kitabevi, 1. Baskı, İzmir

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI Akut tonsillofarenjit veya çocukluk çağında daha sık karşılaşılan klinik tablosu ile tonsillit, farinks ve tonsil dokusunun inflamasyonudur ve doktora başvuruların

Detaylı

FARENKSİN ENFLAMATUAR HASTALIKLARI

FARENKSİN ENFLAMATUAR HASTALIKLARI FARENKSİN ENFLAMATUAR HASTALIKLARI Üst solunum yolu enfeksiyonları ve özellikle farenks enfeksiyonları en sık doktora başvurma nedenlerinden biridir. Mikroorganizmaların farenkste ilk karşılaştıkları engel

Detaylı

NAZAL OBSTRÜKSİYON DR H HAKAN COŞKUN

NAZAL OBSTRÜKSİYON DR H HAKAN COŞKUN NAZAL OBSTRÜKSİYON DR H HAKAN COŞKUN BURUN ANATOMİSİ BURUN FİZYOLOJİSİ Burun fonksiyonları Nefes alma Normal nefes alma yolu nazal solunum Yenidoğanlar mutlak burun solunumu yapar (bilateral koanal atrezi

Detaylı

TONSİLLEKTOMİ VE ADENOİDEKTOMİ

TONSİLLEKTOMİ VE ADENOİDEKTOMİ TONSİLLEKTOMİ VE ADENOİDEKTOMİ Toplumda tonsil ve adenoid dokusundan kaynaklanan sağlık sorunları çok önemli bir yer tutmaktadır. Azalma göstermekle beraber adenotonsillektomi en sık girişim olarak yerini

Detaylı

OTİTTE ANTİBİYOTİK KULLANIMI

OTİTTE ANTİBİYOTİK KULLANIMI OTİTTE ANTİBİYOTİK KULLANIMI Akut Otitis Media (AOM)» Orta kulağı döşeyen solunum epitelinin inflamasyonu» Özellikle timpan boşluğunun yangısı» EN SIK ANTİBİYOTİK YAZMA NEDENİ 2 6 ay 9 ay 15 ay 24 ay 36

Detaylı

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM Nadirdir!!! Üst aerodijestif sistem malinitelerinin % 5-10 u, tüm malinitelerin ise %0.5 i hipofarinks kanserleridir. Kötü seyirlidir!!! İleri evrede başvurmaları ve

Detaylı

ÜSYE Güncel Tanı ve Tedavi

ÜSYE Güncel Tanı ve Tedavi ÜSYE Güncel Tanı ve Tedavi Dr. Özlem YİĞİT Akdeniz Acil Tıp 29.11.2011 Giriş Ayaktan tedavi edilenlerdeki en sık akut hastalık En sık etken virüsler İnsandan insana damlacık yoluyla y yayılım y Tüm yaş

Detaylı

ARTRİT Akut Romatizmal Ateş. Dr. Gülendam Koçak Maltepe Üniversitesi

ARTRİT Akut Romatizmal Ateş. Dr. Gülendam Koçak Maltepe Üniversitesi ARTRİT Akut Romatizmal Ateş Dr. Gülendam Koçak Maltepe Üniversitesi Sunum Planı Akut Romatizmal Ateş Romatizmal Poliartrit Olgu sunumları ile ayırıcı tanı ARA ARA-Yaş ARA GAS Tonsillofarenjiti Yetersiz

Detaylı

KLİNİK İNCİLER (ÜST SOLUNUM YOLU ACİLLERİ VE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI)

KLİNİK İNCİLER (ÜST SOLUNUM YOLU ACİLLERİ VE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI) KLİNİK İNCİLER (ÜST SOLUNUM YOLU ACİLLERİ VE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI) Dr.Gülbin Bingöl Karakoç Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi K.İnci 1: Bebek K, 2 günlük kız hasta Meme emememe, morarma yakınması

Detaylı

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi:

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: 30.06.2018 » İnfluenzanın Tanımı» İnfluenza Bulaş Türleri» İnfluenza Nasıl Bulaşır?» Konak Seçimi» Klinik

Detaylı

Kabakulak (Epidemik Parotitis) Prof. Dr. Haluk Çokuğraş

Kabakulak (Epidemik Parotitis) Prof. Dr. Haluk Çokuğraş Kabakulak (Epidemik Parotitis) Prof. Dr. Haluk Çokuğraş 1 Olgu 1: 4 aylık erkek çocuk 2 Üç gündür ateş, boynun sağ yanında şişlik. Bu bölgede yaygın şişlik-kızarıklık ve ısı artışı. Ağız içerisinde Stenon

Detaylı

her hakki saklidir onderyaman.com

her hakki saklidir onderyaman.com Orşit Orşit, testis içinde ağırlıklı lökositik eksuda ve dışında seminifer tübüllerde tübüler skleroza neden olan testisin inflamatuar lezyonudur. İnflamasyon ağrı ve şişliğe neden olur. Seminifer tübüllerdeki

Detaylı

ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI

ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI Prof. Dr. Ergin ÇİFTÇİ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI Orofarenks Tonsiller Nazofarenks Burun

Detaylı

Nocardia Enfeksiyonları. Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Nocardia Enfeksiyonları. Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Nocardia Enfeksiyonları Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Nocardia Enfeksiyonları Nocardia insanlarda ve hayvanlarda lokalize veya dissemine enfeksiyonlardan sorumlu olabilen

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ Sağlık hizmeti veren, Doktor Ebe Hemşire Diş hekimi Hemşirelik öğrencileri, risk altındadır Bu personelin enfeksiyon açısından izlemi personel sağlığı ve hastane

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir?

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir? Suçiçeği Nedir? Su çiçeği varisella zoster adı verilen bir virüs tarafından meydana getirilen ateşli bir enfeksiyon hastalığıdır. Varisella zoster virüsü havada 1-2 saat canlı kalan ve çok hızlı çoğalan

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Polikliniği Olgu Sunumu 2 Aralık 2016 Cuma İnt. Dr.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Polikliniği Olgu Sunumu 2 Aralık 2016 Cuma İnt. Dr. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Polikliniği Olgu Sunumu 2 Aralık 2016 Cuma İnt. Dr. Şeniz Şengül GENEL ÇOCUK POLİKLİNİĞİ OLGU SUNUMU Int.Dr.Şeniz Şengül

Detaylı

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ PROSTAT BÜYÜMESİ Prostat her erkekte doğumdan itibaren bulunan, idrar torbasının hemen altında yer alan bir organdır. Yaklaşık 20 gr ağırlığındadır ve idrar torbasındaki idrarı

Detaylı

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ NECLA TÜLEK, METİN ÖZSOY, SAMİ KıNıKLı Ankara Eğitim Ve Araştırma HASTANESİ İnfeksiyon Hastalıkları Ve Klinik Mikrobiyoloji GİRİŞ Mevsimsel influenza

Detaylı

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM?

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM? ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM? Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Giriş İnfluenza sendromu genellikle ani başlangıçlı

Detaylı

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI CERRAHİ BİRİMLERDE ANTİBİYOTİK PROFLAKSİSİ TALİMATI AMAÇ: Operasyon sırasında potansiyel patojen mikroorganizmaların dokularda üremesini engelleyerek cerrahi alan İnfeksiyonu

Detaylı

(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ

(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ ANEURYSM (ANEVRİZMA) Arteriyel sistemindeki lokalize bir bölgeye kan birikmesi sonucu şişmesine Anevrizma denir Gerçek Anevrizma : Anevrizma kesesinde Arteriyel duvarların üç katmanını kapsayan Anevrizma

Detaylı

ALLERJİK RİNİT ve EŞLİK EDEN HASTALIKLAR

ALLERJİK RİNİT ve EŞLİK EDEN HASTALIKLAR ALLERJİK RİNİT ve EŞLİK EDEN HASTALIKLAR Dr. İpek Türktaş Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara Çocuklarda: %8.6-15.4 Erişkinde: %20 AKINTI KAŞINTI Allerjik Selam Allerjik Rinit Bulguları AKSIRMA ATAKLARI

Detaylı

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR SPONDİLODİSKİTLER Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR Vertebra Bir dizi omurdan oluşur Vücudun eksenini oluşturur Spinal kordu korur Kaslar, bağlar ve iç organların yapışacağı sabit bir yapı sağlar. SPONDİLODİSKİT

Detaylı

Kan Kanserleri (Lösemiler)

Kan Kanserleri (Lösemiler) Lösemi Nedir? Lösemi bir kanser türüdür. Kanser, sayısı 100'den fazla olan bir hastalık grubunun ortak adıdır. Kanserde iki önemli özellik bulunur. İlk önce bedendeki bazı hücreler anormalleşir. İkinci

Detaylı

TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU. Dr. Güven ÇELEBİ Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU. Dr. Güven ÇELEBİ Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU Dr. Güven ÇELEBİ Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU Genel Bilgiler: Tularemi olgu

Detaylı

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur.

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur. TYBD SEPSİS ÇALIŞMASI ENFEKSİYON TANIMLARI Derin Cerrahi Alan Enfeksiyonu(DCAE) Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur. 1.Cerrahi girişimden sonraki

Detaylı

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader OLGU 1 İkinci çocuğuna hamile 35 yaşında kadın gebeliğinin 6. haftasında beş yaşındaki kız çocuğunun rubella infeksiyonu geçirdiğini öğreniyor. Küçük

Detaylı

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ TTD 10. Yıllık Kongresi Antalya 2007 Dr. S.Ş. Erkmen GÜLHAN Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akciğer apsesi, parankim destrüksiyonu

Detaylı

Sunum planı. Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet

Sunum planı. Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet Sunum planı Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet En sık hekime başvuru nedeni Okul çağındaki çocuklarda %35-40 viral enfeksiyonlar sonrası 10 gün %10 çocukta 25 günü geçer. Neye öksürük

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı Ar. Gör. Dr. Abdullah Heybeci Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Saime Tuncer Prof.

Detaylı

Burun yıkama ve sağlığı

Burun yıkama ve sağlığı Burun yıkama ve sağlığı Yayınlanmış bir çok klinik çalışmada günlük yapılan nazal yıkmanın burnumuzla ilgili yaşam kalitesini arttırdığı ve sinüslerimizden kaynaklanan semptomları azalttığı gösterilmiştir.

Detaylı

yaș altı çocuklarda en sık görülen alt solunum yolu enfeksiyonudur. En sık etken RSV. Alt hava yolunda inflamasyon söz konusu

yaș altı çocuklarda en sık görülen alt solunum yolu enfeksiyonudur. En sık etken RSV. Alt hava yolunda inflamasyon söz konusu Çocuklarda Sık Karșılașılan Enfeksiyonlar Dr. Mutlu Kartal Șubat 2012 2 yaș altı çocuklarda en sık görülen alt solunum yolu enfeksiyonudur. En sık etken RSV 2 yașın altındaki çocukların %90 ı RSV ile enfekte

Detaylı

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı Tiroidit terimi tiroidde inflamasyon ile karakterize olan farklı hastalıkları kapsamaktadır

Detaylı

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Bronşektazi Giriş Subsegmental solunum yollarının anormal ve kalıcı dilatasyonu şeklinde tanımlanır Hastalık olmaktan çok çeşitli patolojik süreçlerin

Detaylı

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV Sunu planı NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON DOÇ. DR. HAKAN TOPAÇOĞLU İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Neden Endikasyonlar Kontrendikasyonlar Hasta seçilmesi Komplikasyonlar Solunum yetmezliği IMV

Detaylı

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ Prof.Dr.Ayşe Kılıç draysekilic@gmeil.com AMAÇ Lokomotor sistemin temel yapılarını ve çocuklarda görülen yakınmalarını, öykü, fizik muayene ve basit tanı yöntemlerini öğrenmek

Detaylı

DÖNEM III KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI

DÖNEM III KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI DÖNEM III KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI Konu: KBB hastalıklarında tanı ve muayene yöntemleri Amaç: Bu dersin sonunda dönem 3 öğrencileri KBB hastalıklarında tanı ve muayene yöntemlerini KBB hastalıklarında

Detaylı

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği GEBELİKTE SİFİLİZ Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği SİFİLİZ TANIM T.pallidum un neden olduğu sistemik bir hastalıktır Sınıflandırma: Edinilmiş (Genellikle

Detaylı

Kemik ve Eklem Enfeksiyonları. Dr Fahri Erdoğan

Kemik ve Eklem Enfeksiyonları. Dr Fahri Erdoğan Kemik ve Eklem Enfeksiyonları Dr Fahri Erdoğan KEMİK VE EKLEM ENFEKSİYONLARI Erken tanı ve tedavi Sintigrafi, MRI Artroskopik cerrahi Antibiyotik direnci Spesifik M.Tuberculosis M. Lepra T.Pallidumun Nonspesifik?

Detaylı

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Ani ölümün önemli bir nedenidir Sıklığı yaşla birlikte artar 50 yaş altında nadir rastlanır E>K Aile

Detaylı

Sunum Planı. Hayatı Tehdit Eden. Enfeksiyon. Kimler Risk Altında? Nasıl Sınıflanıyor MSS Enfeksiyonları

Sunum Planı. Hayatı Tehdit Eden. Enfeksiyon. Kimler Risk Altında? Nasıl Sınıflanıyor MSS Enfeksiyonları Sunum Planı Hayatı Tehdit Eden Enfeksiyonlar Dr. Erkan GÖKSU Acil Tıp Anabilim Dalı MSS Enfeksiyonları Ensefalit Erken dönemde oldukça benign bir görüntü Yoğun yumuşak doku nekrozu Sistemik toksisite Yüksek

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke

Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji 12/o4/2014 Akılcı antibiyotik kullanımı Antibiyotiklere

Detaylı

KBB TONSİLLEKTOMİ ADENOTONSİLLEKTOMİ PERİTONSİLLER ABSE RIZA BELGESİ

KBB TONSİLLEKTOMİ ADENOTONSİLLEKTOMİ PERİTONSİLLER ABSE RIZA BELGESİ Hastalığınız hakkında bilmeniz gerekenler: Bademcikler erken çocukluk çağında, ağız boşluğundan vücuda giren yabancı maddeleri toplarlar ve vücutta savunma maddelerinin yapılmasını sağlarlar. Bademciklerin

Detaylı

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor. Her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bir solunum yolu enfeksiyonu olan grip, hastaneye yatışı gerektirecek kadar ağır hastalık tablolarına neden olabiliyor. Grip ve sonrasında gelişen akciğer enfeksiyonları

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

Orta Kulak İltihabı (Otitis Media)

Orta Kulak İltihabı (Otitis Media) Orta Kulak İltihabı (Otitis Media) Orta Kulak Neresidir : Kulak; Dış, Orta ve İç kulak olmak üzere 3 kısma ayrılarak incelenir.dış kulak yolunun sonunda kulak zarı bulunur. Kulak zarı dış ve orta kulağı

Detaylı

BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ

BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ *Bahar Kandemir, *İbrahim Erayman, **Sevgi Pekcan, ***Ümmügülsüm Dikici, *Selver Can, ***Mehmet Özdemir, *Mehmet Bitirgen *

Detaylı

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan Kalp Kapağı Hastalıkları Nelerdir? Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD. Giriş

Detaylı

AYDINLATILMIŞ HASTA ONAM FORMU

AYDINLATILMIŞ HASTA ONAM FORMU AYDINLATILMIŞ HASTA ONAM FORMU Anabilim Dalı / Klinik Adı: Hastanın Adı, Soyadı: Baba adı: Doğum tarihi: Ana adı: TC Kimlik No: Planlanan girişimin adı: TONSİLLEKTOMİ (Bademcik Ameliyatı), ADENOTONSİLLEKTOMİ

Detaylı

Ağızda bulgu veren enfeksiyon hastalıkları. Dr. Hayati Demiraslan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Ağızda bulgu veren enfeksiyon hastalıkları. Dr. Hayati Demiraslan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ağızda bulgu veren enfeksiyon hastalıkları Dr. Hayati Demiraslan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Sunum planı Mantarlar Orofaringeal kandidiyazis Virüsler El-ayak-ağız hastalığı Herpes simpleks

Detaylı

ENFEKTİF ENDOKARDİT: KLİNİK VE EKOKARDİYOGRAFİ BULGULARI

ENFEKTİF ENDOKARDİT: KLİNİK VE EKOKARDİYOGRAFİ BULGULARI ENFEKTİF ENDOKARDİT: KLİNİK VE EKOKARDİYOGRAFİ BULGULARI Dr. Sadık Açıkel Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Detaylı

ÜST SOLUNUM YOLU ÖRNEKLERİNE LABORATUVAR YAKLAŞIMI. Doç. Dr. Aynur EREN TOPKAYA Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi

ÜST SOLUNUM YOLU ÖRNEKLERİNE LABORATUVAR YAKLAŞIMI. Doç. Dr. Aynur EREN TOPKAYA Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ÜST SOLUNUM YOLU ÖRNEKLERİNE LABORATUVAR YAKLAŞIMI Doç. Dr. Aynur EREN TOPKAYA Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 05.12.2012 2 1. Olgu 10 yaşında kız çocuğu, boğaz ağrısı ve hafif ateşle doktora başvuruyor

Detaylı

PEDİATRİK YAŞ GRUBUNDA EPİFORA VE ENDOSKOPİK DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ

PEDİATRİK YAŞ GRUBUNDA EPİFORA VE ENDOSKOPİK DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ PEDİATRİK YAŞ GRUBUNDA EPİFORA VE ENDOSKOPİK DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ Dr. Fulya YAYLACIOĞLU TUNCAY Doç. Dr. Onur KONUK GÜTF GÖZ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI İÇERİK NAZOLAKRİMAL SİSTEM -ANATOMİSİ -EMBRİYOLOJİSİ

Detaylı

21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi

21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi 21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi MANİSA HABER Soğuklarla birlikte sinüzit vakalarında artış yaşanıyor Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ercan Pınar, havaların

Detaylı

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI D.P.Ü. KÜTAHYA EVLİYA ÇELEBİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR PROF. DR. AHMET HAKAN VURAL OP. DR. GÜLEN SEZER ALPTEKİN ERKUL OP. DR. SİNAN ERKUL

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 13 Ekim 2018 Perşembe

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 13 Ekim 2018 Perşembe Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 13 Ekim 2018 Perşembe Dr. Ayşe Tekin Yılmaz Olgu Sekiz yaş, erkek hasta Yakınma Sırt

Detaylı

Kalp Kapak Hastalıkları

Kalp Kapak Hastalıkları BR.HLİ.085 içerisinde kanın bulunduğu dört odacık vardır. Bunlardan ikisi sağ, ikisi ise sol kalp yarımında bulunur. Kalbe gelen kan önce sağ atriuma gelir ve kalbin sağ kulakcığı ve sağ karıncığı arasında

Detaylı

Tetanoz Acil Serviste Tanı Yaralanmalarda Profilaksi. Uzm.Dr.İlhan UZ

Tetanoz Acil Serviste Tanı Yaralanmalarda Profilaksi. Uzm.Dr.İlhan UZ Tetanoz Acil Serviste Tanı Yaralanmalarda Profilaksi Uzm.Dr.İlhan UZ Tetanoz Latince gerilme anlamına gelir. İstemli kasların tonik spazmıyla karakterize akut bir toksemidir. Etken: Clostridium tetani

Detaylı

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu Türk Pediatrik Hematoloji Derneği Hemofili/Hemostaz/Tromboz Alt Çalışma grubu tarafından 25 Eylül 2010 tarihinde düzenlenen

Detaylı

HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI KİMLERE YAPILIR? HEPATİT B RİSKİ OLAN KİŞİLER

HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI KİMLERE YAPILIR? HEPATİT B RİSKİ OLAN KİŞİLER HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI Hepatit B aşısı bilinen en etkili aşılardan biridir. Hepati B aşısı inaktif ölü bir aşıdır, aşı içinde hastalık yapacak virus bulunmaz. Hepatit B aşısı 3 doz halinde yapılmalıdır.

Detaylı

H 1 KBB 7002 KULAK BURUN BOĞAZ ONKOLOJİ KONSEYİ

H 1 KBB 7002 KULAK BURUN BOĞAZ ONKOLOJİ KONSEYİ KBB 21 KULAK BURUN BOĞAZ VE BAŞ BOYUN CERRAHİSİ Dr. Mustafa KAZKAYASI / 1 Dr. Nuray Bayar MULUK / 2 Dr. Rahmi KILIÇ / 3 KOD DERS ADI ÖÜ T P KREDİ AKTS KBB 7001 MAKALE VE SEMİNER SAATİ K.B.B. A.D. de tıpta

Detaylı

Ateş Nedeniyle Enfeksiyon Hastalıkları Kliniğine Yatırılarak Takip ve Tedavi Edilen Hastaların Değerlendirilmesi

Ateş Nedeniyle Enfeksiyon Hastalıkları Kliniğine Yatırılarak Takip ve Tedavi Edilen Hastaların Değerlendirilmesi Ateş Nedeniyle Enfeksiyon Hastalıkları Kliniğine Yatırılarak Takip ve Tedavi Edilen Hastaların Değerlendirilmesi Dr. Işıl Deniz Alıravcı Merzifon Kara Mustafa Paşa Devlet Hastanesi 02.04.2015 GİRİŞ Ateş

Detaylı

Hisar Intercontinental Hospital

Hisar Intercontinental Hospital Varisler BR.HLİ.92 Venöz Hastalıklar (Toplardamarlar) Varis Hastalığı: Bacaklarımızda kirli kanı yukarı taşımak üzere görev alan iki ana ven sistemi bulunur. Yüzeyel ve derin ven sistemi olarak adlandırılan

Detaylı

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN Kalite Yönetim Direktörü

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN Kalite Yönetim Direktörü Doküman No: ENF.TL.11 Yayın Tarihi:19.11.2008 Revizyon Tarihi: 27.03.2013 Revizyon No: 02 Sayfa: 1 / 9 GENEL İLKELER : Cerrahide profilaktik antibiyotik kullanımının genel kabul gören bazı temel prensipleri

Detaylı

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3 24 P. I. AĞRAS ve Ark. GİRİŞ Ürtikeryal vaskülit histolojik olarak vaskülit bulgularını gösteren, klinikte persistan ürtikeryal döküntülerle karakterize olan bir klinikopatolojik durumdur (1). Klinikte

Detaylı

Öğrenim Hedefleri. Önceden Gözden Geçirilmesi Gereken Dersler. Ders İçeriği KULAK BURUN BOĞAZ YABANCI CİSİMLERİ

Öğrenim Hedefleri. Önceden Gözden Geçirilmesi Gereken Dersler. Ders İçeriği KULAK BURUN BOĞAZ YABANCI CİSİMLERİ Prof. Dr. Onur Çelik Sayfa 1 Öğrenim Hedefleri Kulak yabancı cisimlerinin kliniğini anlatabilmelidir ve bu durumda hastaya nasıl yaklaşılabileceğini anlatabilmeli ve hasta üzerinde uygun bir olgu ise yabancı

Detaylı

KANITLARIN KATEGORİSİ

KANITLARIN KATEGORİSİ EPOS 2007 AMAÇLAR VE HEDEFLER Rinosinüzit, topluma büyük bir mali yük oluşturan, önemli ve gittikçe artan bir sağlık sorunudur. Bu el kitabı, rinosinüzitin tanısı ve tedavisi hakkında kanıta dayalı öneriler

Detaylı

Hazırlayan ekip : Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çalışma Grubu. Üyeler - Dr.Baktash Morrad - Dr.Ayşe Hüseyinoğlu - Dr.

Hazırlayan ekip : Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çalışma Grubu. Üyeler - Dr.Baktash Morrad - Dr.Ayşe Hüseyinoğlu - Dr. Genç Kardiyologlar Grup Sorumlusu - Prof.Dr.Oktay Ergene Bilimsel İçeriğin Değerlendirilmesi, Son Düzenleme - Prof.Dr. Recep Demirbağ Düzenleme, Gözden Geçirme - Uz.Dr.Rida Berilğen - Uz.Dr.Barış Düzel

Detaylı

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14 HEREDİTER SFEROSİTOZ İNT.DR.DİDAR ŞENOCAK Giriş Herediter sferositoz (HS), hücre zarı proteinlerinin kalıtsal hasarı nedeniyle, eritrositlerin morfolojik olarak bikonkav ve santral solukluğu olan disk

Detaylı

Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları

Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları Nozokomiyal SSSİ En ciddi nozokomiyal enfeksiyonlardan biri Morbidite ve mortalite yüksektir. Nozokomiyal SSSİ Tüm HE %0.4 ünden sorumlu. En sık görülen formları: Bakteriyel

Detaylı

Gebelik ve Trombositopeni

Gebelik ve Trombositopeni Gebelik ve Trombositopeni Prof.Dr. Sermet Sağol EÜTF Kadın Hast. ve Doğum AD Gebelik ve Trombositopeni Kemik iliğinde megakaryosit hücrelerinde üretilir. Günde 35.000-50.000 /ml üretilir. Yaşam süresi

Detaylı

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 2. TEŞHİS VE TEDAVİ 2.1 Nasıl teşhis edilir? Klinik belirtiler ve araştırmalar

Detaylı

Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği

Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği 2010-2011 Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği Mehmet Ceyhan, Eda Karadağ Öncel, Selim Badur, Meral Akçay Ciblak, Emre Alhan, Ümit Sızmaz Çelik, Zafer Kurugöl,

Detaylı

ÇOCUKLARDA ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI

ÇOCUKLARDA ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI ÇOCUKLARDA ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI Prof. Dr. Ergin ÇİFTÇİ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı www.erginciftci.com ANKARA 11 Ekim 2017 ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI

Detaylı

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 5. Sorular

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 5. Sorular TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 5 Sorular Soru 1 T1 ve T2 ağırlıklı spin eko sekanslarda hiperintens görülen hematom kavitesinin evresini belirtiniz? a) Akut dönem b) Hiperakut dönem c) Subakut erken dönem d)

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi Uzm. Dr. Sinem AKKAYA IŞIK Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi AIDS CMV; nadir ölümcül İlk vaka 1983 Etkili ART sıklık azalmakta, tedavi şansı

Detaylı

İlaç ve Vaskülit. Propiltiourasil. PTU sonrası vaskülit. birkaç hafta yıllar sonrasında gelişebilir doza bağımlı değil ilaç kesildikten sonra düzelir.

İlaç ve Vaskülit. Propiltiourasil. PTU sonrası vaskülit. birkaç hafta yıllar sonrasında gelişebilir doza bağımlı değil ilaç kesildikten sonra düzelir. PTU sonrası vaskülit İlaç ve Vaskülit Propiltiourasil birkaç hafta yıllar sonrasında gelişebilir doza bağımlı değil ilaç kesildikten sonra düzelir. Propiltiourasil Daha çok P-ANCA pozitifliği PTU ile tedavi

Detaylı

VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA. Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE

VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA. Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE MERS-CoV (Middle East Respiratoy Seyndrome- Corona Virus Mers-CoV Öyküsü İlk olgu: v Haziran 2012 Suudi Arabistan v Pnömoni ve akut böbrek yetmezliği-

Detaylı

ADEZİV KAPSÜLİT FZT NAZMİ ŞEKERCİ

ADEZİV KAPSÜLİT FZT NAZMİ ŞEKERCİ ADEZİV KAPSÜLİT FZT NAZMİ ŞEKERCİ DONUK OMUZ - FROZEN SHOULDERADEZİV KAPSÜLİT Adeziv kapsulit omuz ekleminde, eklem kapsülünün kronik iltihabi bir durumu olup eklem kapsülünde kalınlaşma, sertleşme ve

Detaylı

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit NEFRİT Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Genel Bilgiler Böbreğin temel fonksiyonlarından birisi idrar üretmektir. Her 2 böbrekte idrar üretimine yol açan yaklaşık 2 milyon küçük ünite (nefron) vardır. Bir nefron

Detaylı

Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi) Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi) İlk Muayenede Hiakye (Anahtar ögeler) AVD semptomları (II+, Retina dekolmanı, ilişkili genetik bozukluklar

Detaylı

Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı

Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı Genel olarak; Tümör hacmi arttıkça Evre ilerledikçe Kombine

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal

Detaylı

Kronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı

Kronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı Kronik Öksürük Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı Epidemiyoloji Polikliniklerde en sık 5. şikayet %88-100 neden saptanıyor Spesifik tedavi

Detaylı

AYDINLATILMIŞ HASTA ONAM FORMU

AYDINLATILMIŞ HASTA ONAM FORMU AYDINLATILMIŞ HASTA ONAM FORMU Anabilim Dalı / Klinik Adı: Hastanın Adı, Soyadı: Baba adı: Doğum tarihi: Ana adı: TC Kimlik No: Planlanan girişimin adı: ADENOİDEKTOMİ Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi Lütfen

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA PNÖMONİ. Mehmet Ceyhan 2016

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA PNÖMONİ. Mehmet Ceyhan 2016 ÇOCUKLUK ÇAĞINDA PNÖMONİ Mehmet Ceyhan 2016 PNÖMONİ Akciğer parankiminin inflamasyonudur Anatomik olarak; Lober pnömoni Bronkopnömoni İnterstisiyel pnömoni Patolojik olarak: Alveollerde konsolidasyon ve/veya

Detaylı

SINIF 5 Saat Ders Düzey Öğretim Üyesi Anabilimdalı 3.GRUP / SOLUNUM - DOLAŞIM BLOK

SINIF 5 Saat Ders Düzey Öğretim Üyesi Anabilimdalı 3.GRUP / SOLUNUM - DOLAŞIM BLOK SINIF 5 Saat Ders Düzey Öğretim Üyesi Anabilimdalı 3.GRUP / SOLUNUM - DOLAŞIM BLOK 31.8.2015 08:30 Gögüs ağrısı ATsp Ömer GÖKTEKİN Angina pektoris T A K Ömer GÖKTEKİN 09:30 Koroner arter hastalığı ÖnT

Detaylı

Soğuk algınlığı ve Grip. Dr. Hayati DEMİRASLAN ENFEKSİYON HASTALİKLARI ve KLİNİK MİKROBİYOLOJİ

Soğuk algınlığı ve Grip. Dr. Hayati DEMİRASLAN ENFEKSİYON HASTALİKLARI ve KLİNİK MİKROBİYOLOJİ Soğuk algınlığı ve Grip Dr. Hayati DEMİRASLAN ENFEKSİYON HASTALİKLARI ve KLİNİK MİKROBİYOLOJİ Anlatım planı 1. Giriş 2. Etken 3. Neden önemli 4. Bulaş 5. Klinik 6. Komplikasyonlar 7.Tanı 8. Tedavi 9. Korunma

Detaylı

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Sendromu Veno- Oklüzif Hastalık Engraftman Sendromu Hemşirelik İzlemi Vakamızda: KİT (+14)-

Detaylı

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 STAJ TANITIM REHBERİ

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 STAJ TANITIM REHBERİ İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı Dönem 5 STAJ TANITIM REHBERİ Hazırlayan: Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi Anabilim Dalı 1 KULAK BURUN BOĞAZ BAŞ VE BOYUN

Detaylı

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ Doç. Dr. Tuncay Göksel Ege Ü.T.F. Göğüs Hast. A.D. SONUÇ Konuşması Yöntemi Toraks Derneği Akciğer ve Plevra Maligniteleri Rehberi 2006 + Kurs Konuşmaları Prognozu

Detaylı

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08 TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08 Tiroid bezi boyun ön tarafında yerleşmiş olup, nefes, yemek borusu ve ana damarlarla yakın komşuluk gösterir. Kelebek şeklinde olup

Detaylı

İnvazif Mantar Enfeksiyonlarının Takibinde Takım Çalışması DR. AHMET ÇAĞKAN İNKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TİP FAKÜLTESİ

İnvazif Mantar Enfeksiyonlarının Takibinde Takım Çalışması DR. AHMET ÇAĞKAN İNKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TİP FAKÜLTESİ İnvazif Mantar Enfeksiyonlarının Takibinde Takım Çalışması DR. AHMET ÇAĞKAN İNKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TİP FAKÜLTESİ Son 20 yılda IFH sıklığı arttı Hematolojik maligniteler Kompleks hastalar ve hastalıklar

Detaylı

Ses Kısıklığı Nedenleri:

Ses Kısıklığı Nedenleri: Sesin oluşumunda temel olarak üç sistem rol oynamaktadır. Bu sistemlerden birincisi jeneratör sistemdir. Jeneratör sistem basınçlı hava çıkışını sağlayan akciğerler tarafından oluşturulur. İkincisi vibratuar

Detaylı

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI Yardım edin sinüslerim beni öldürüyor! Bunu daha önce hiç söylediniz mi?. Eğer cevabınız hayır ise siz çok şanslısınız demektir. Çünkü her yıl milyonlarca lira sinüs problemleri

Detaylı