ERMENİ SORUNUNUN ORTAYA ÇIKIŞI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ERMENİ SORUNUNUN ORTAYA ÇIKIŞI"

Transkript

1 SORUNUN ORTAYA ÇIKIŞI» Ayestefanos ve Berlin Anlaşmaları» Ermeni Komiteleri ARMENAKA HINÇAK Programı Faaliyetleri TAŞNAK Örgüt Yapısı Amacı ve Hedefleri Stratejileri, Tutum ve Davranışları Viyana ve Münih Kongreleri Destek ve İlişkileri Politik Gelişmeleri Yayın Organları» Ermeni İsyanları 1914 ÖNCESİ Musa Bey Olayı Erzurum Olayı Kumkapı Gösterisi (Temmuz 1890) Birinci Sasun İsyanı 1895 Zeytun İsyanı I. Van İsyanı Osmanlı Bankası Baskını İkinci Sasun İsyanı Yıldız Suikastı BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI Bitlis İsyanları Erzurum İsyanları Elazığ İsyanları Diyarbakır İsyanları Sivas İsyanları Trabzon Olayları Yozgat Olayları II. Van İsyanı Şebinkarahisar Olayı Bursa Olayı Adana Olayları Urfa Olayları Fındıkçık Olayı Musa Dağı Olayı İzmit ve Adapazarı Olayları İsyanların Genel Tablosu KURTULUŞ SAVAŞI» Kilisenin Rolü Ermeni Kilisesi'nin Bağımsızlık Çalışmaları Meşrutiyet'in İlanı, Kilise-Taşnak-Hınçak İşbirliği "Ermeni Katogigosluk Ve Patrikliği Nizamnamesi" Patrik Zaven Efendi'nin Çalışmaları» Misyoner Faaliyetleri» Propaganda ERMENİ SORUNUNUN ORTAYA ÇIKIŞI Osmanlı Devleti zayıflamaya başlayıp, hemen her konuda Avrupa'nın müdahalesine maruz kalınca, Türk - Ermeni ilişkilerinde de bir bozulma devri başlamıştır. Batılı ülkeler Osmanlı Devleti'ni bölerek bölgesel çıkarlarına ulaşabilmek için Ermenileri Türk toplumundan koparmayı hedeflemişlerdir. Özellikle Avrupa'nın bazı büyük devletleri "ıslahat" adı altında bir yandan Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışırken, bir yandan da Ermenileri, Osmanlı yönetimine karşı teşkilatlandırmışlardır. Böylece ülke içinde ve dışında teşkilatlanan ve silahlanan Ermeni komiteleri ile Ermeni Kiliseleri'nin kışkırtıcı faaliyetleri sonucunda, Ermeni toplumu yavaş yavaş Türklerden uzaklaşmaya başlamıştır. Türklerin iyi tutumuna karşın, yabancı devletlerle ittifak etmek suretiyle Türklerle mücadeleye başlayan Ermeniler, Batının desteğini alabilmek için kendilerini "ezilen bir toplum" olarak göstermeye ve "Anadolu üzerindeki egemenlik haklarını Türklerin gasp ettiği" iddiasını dile getirmeye başlamışlardır. Islahat Fermanı ile Müslümanlar ve Gayr-i Müslimler eşit statüye getirilince ayrıcalıklarını kaybeden Ermeniler, Osmanlı-

2 Rus Savaşı sonunda, Rusya'dan "işgal ettiği Doğu Anadolu topraklarından çekilmemesini, bölgeye özerklik verilmesini veya Ermeniler lehine ıslahat yapılmasını" talep etmişlerdir. Bu isteklerle birlikte Ermeni sorunu ilk kez ortaya çıkmaya ve uluslararası bir şekil almaya başlamıştır Osmanlı-Rus Savaşı'nın ardından imzalanan Ayastefanos Anlaşması'nın Osmanlı Devleti'nce kabullenilmek zorunda kalınan 16. maddesi şöyledir: "Ermenistan'dan Rusya askerinin istilası altında bulunup Osmanlı Devleti'ne verilmesi gereken yerlerin boşaltılması oralarda iki devletin dostane ilişkilerinde zararlı karışıklıklara yol açabileceğinden, Osmanlı Devleti Ermenilerin barındığı eyaletlerde mahalli menfaatlerin gerektirdiği ıslahat ve düzenlemeyi vakit kaybetmeksizin yapmayı ve Ermenilerin Kürtlere ve Çerkezlere karşı güvenliklerini sağlamayı garanti eder". Anlaşmanın bu hükmü, esas itibariyle bağımsızlık kazanmak isteyen Ermenileri tam anlamıyla tatmin etmemiş olsa dahi "Ermeni Sorunu"nun tarihte ilk kez bir uluslararası belgeye yansıması ve "Ermenistan" diye bir bölgenin varlığından söz edilmesi yönünden büyük önem taşımaktadır yılında toplanan Berlin Kongresi sonucunda imzalanan Berlin Antlaşması'nın 61. maddesi de Ayastefanos Anlaşması'nın 16. maddesi yerine şu hükmü getirmiştir: "Osmanlı Hükümeti, halkı Ermeni olan eyaletlerde mahalli ihtiyaçların gerektirdiği ıslahatı yapmayı ve Ermenilerin Çerkez ve Kürtlere karşı huzur ve güvenliklerini garanti etmeyi taahhüt eder ve bu konuda alınacak tedbirleri devletlere bildireceğinden, bu devletler söz konusu tedbirlerin uygulanmasını gözeteceklerdir". Berlin Antlaşması'nın bu hükmü ile Türk-Ermeni ilişkilerine yabancı güçlerin müdahale edebilmesi hakkı tanınmış olmaktadır. Böylece Ermeniler, Ruslar ve İngilizler tarafından kullanılmaya başlanmış ve İngiltere'nin elinde Rus yayılmacılığına karşı bir ileri karakol vazifesi görmüşlerdir. İngiltere ve Rusya tarafından tarih sahnesine sunulan Ermeni Sorunu, aslında emperyalizmin Osmanlı Devleti'ni yıkma ve paylaşma politikasının bir uzantısıdır. Sözde Ermeni soykırımı iddiaları ve yalanları da işte bu politikanın propaganda ürünüdür!.. AYESTEFANOS VE BERLİN ANLAŞMALARI Osmanlı'nın çöküntü dönemine girmesini takiben Rusya, İngiltere, Fransa ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun teşvikiyle, imparatorluğu oluşturan milletler birbiri ardına bağımsızlık mücadelesine

3 girişmişler ve bunda başarı sağlamışlardır. Bu gelişmeler Ermeniler için de örnek teşkil etmiş, onlar da Osmanlıları parçalamak isteyenlerin maddi ve manevi desteğiyle yer yer ayaklanmalar başlatmışlardır. Böylece, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren bir "Ermeni sorunu"ndan söz edilir olmuştur. Bu dönemde dünya güç dengesinde giderek daha önemli bir devlet olarak ortaya çıkan Çarlık Rusya'sı Osmanlı topraklarını bir doğal yayılma alanı olarak kabul etmekte ve Osmanlıların sırtından güneyde sıcak denizlere açılma hedefini gütmektedir. Bu hedefe ulaşmak için kullandığı başlıca araçları savaşların yanı sıra, Osmanlı yönetimi altındaki Hıristiyan toplumların hamisi rolünü oynamaktır. Diğer taraftan dönemin diğer iki başlıca gücü olan İngiltere ve Fransa da Osmanlı Ermenilerini Protestanlık ve Katolikliğe kazandırmak amacındadır ve bu amaçlar bağlamında, İstanbul'da 1830'da Ermeni Katolik, 1847'de Ermeni Protestan kiliselerini kurdurmuşlardır. Rusya, İngiltere ve Fransa'nın Osmanlı Ermenilerine ve diğer Hıristiyan toplumlara gösterdikleri bu ilginin gerisinde esas itibariyle azınlıkları himaye görüntüsü altında Osmanlı Devleti'nin içişlerine müdahale edebilmek ve imparatorluğu parçalamak amacı yatmaktadır. Ermenilere bu güçlerce Doğu Anadolu'da bir Ermenistan devletinin kurulması vaat edilmiştir. Halbuki söz konusu dönemde bu bölgedeki Ermeni nüfusu bölge genel nüfusu içinde ancak %15 oranında bir yer işgal etmektedir. Örneğin, en kalabalık oldukları Bitlis'de bile nüfusun 1/3 ünü dahi teşkil edememektedirler. "Ermeni sorunu" için bir başlangıç noktası bulmak gerekirse, bu Osmanlı-Rus Savaşı'nı izleyen Ayastefanos Anlaşması ve Berlin Konferansı'dır. ERMENİ KOMİTELERİ ARMENAKAN KOMİTESİ HINÇAK Programı Faaliyetleri

4 TAŞNAK Örgüt Yapısı Amacı ve Hedefleri Stratejileri, Tutum ve Davranışları Viyana ve Münih Kongreleri Destek ve İlişkileri Politik Gelişmeleri Yayın Organları ARMENAKAN KOMITESİ Ermenilerin Türkler aleyhine çalışmak üzere kurdukları ilk komite ve ilk siyasi kuruluştur de Van da kurulmuştur. Kan dökmeden hürriyet elde edilemez sloganı ile işe başlamıştır. Fransa da çıkardıkları Armenia gazetesi ile kamuoyu oluşturmaya çalışmışlardır. İhtilal yolu ile Ermeni bağımsızlığını sağlamayı amaçlamışlar ve bunu gerçekleştirmek için hazırladıkları programda: Tüm Ermenileri biraraya getirmeyi, İhtilalci fikirleri yaymayı, Üyelerine silah kullanmayı ve askeri eğitim yaptırmayı, Silah ve para temin etmeyi, Gerilla Kuvvetleri meydana getirmeyi, Halkı genel bir isyana hazırlamayı, öngörmüşlerdir. Askeri eğitim konusunda, Van Rus Konsolosluğunda görevli bir binbaşıdan yardım almışlar ve eğitimi Van Ermeni okulunda yapmışlardır. Komitenin bilinen faaliyetleri şunlardır: Türk jandarmalarına saldırılar, Çeşitli cinayetler, Aşiretlere saldırılar, Ekim 1892 de, Van da bir polisin katli,

5 Haziran 1895 de, Hıncak Komitesi ile beraber Van isyanına katılmaları, 200 kişilik bir grupla köy ve kasabalara baskınlar yapmaları. Bu komitenin üyeleri sonradan Taşnak ve Hınçak Komitelerine geçmişlerdir. HINÇAK Programı Faaliyetleri Hınçak (Çan Sesi) Komitesi, aslen Kafkasya Ermenilerinden Rus uyruklu Avedis Nazarbeg ile karısı Maro ve Kafkasyalı diğer öğrenciler tarafından 1886 yılında İsviçre'de kurulmuş ve komitenin düşüncelerini yaymak için de, yine Hınçak isminde bir gazete çıkarılmıştır. Bu komitenin başında ve üyeleri arasında çoğunluğu yine Rus uyruklu Ermeniler bulunmaktadır. Bu komite, kendisine çalışma bölgesi olarak Doğu Anadolu'yu seçmişti; bir zaman sonra komite merkezi, İsviçre'den Londra'ya götürülmüştür. Hınçak Komitesinin programı, Sosyalist, Marksist ve Merkeziyetçidir; Karl Marks'ın ilkeleri, temel olarak benimsenmiştir. Bu komite üyeleri, kendilerine sosyal demokrat dedikleri halde, siyasal programları tamamen bir komünist manifesto niteliğindedir. Komite, 1890 yılında merkezi İstanbul'da olmak üzere Osmanlı ülkesinin diğer vilayetlerinde de şubeler açmış ve bu suretle, örgütlenerek çalışmalarına başlamıştır. Bu komitenin ana politik amacı, Türkiye'deki Ermenileri Türklerden; İran Ermenilerini İranlılardan ve Rusya Ermenilerini de Ruslardan kurtarmak; sonra da, bütün bu memleketlerdeki kapitalistleri temizlemektir. PROGRAMI "İşçi ve üretici sınıf, insanlığın büyük bir çoğunluğunu kapsar. Bu sınıfın sermaye sahibi, zengin ve egemen bir azınlık tarafından sömürülmesinden kurtarılması, üreticinin bütün üretim kuvvet ve araçlarına, toprağa, fabrikalar, madenlere, ulaştırma vasıtalarına sahip olmasıyla gerçekleşir. Üretici sınıfın bağımsızlığı, bütün insanlığın kurtarılması, genel ve ekonomik ferahlık demektir. (...) Bu amaca ulaşabilmek ve onu fiilen uygulayabilmek için, bütün uygar memleketlerdeki üretici sınıf, kendine özgü bir şekilde örgütlenmeli ve emrindeki genel politik olanakları harekete geçirerek, bütün ülkelerle birlikte komünist ihtilalini yapmalıdır. Bu sayede diğer sınıflar ortadan kalkar ve üretici sınıf, sosyalist bir düzen kurar. Bu kuruluşta halk, kendi kanunlarını kendisi yapar ve kudretini gösterir. Bugünkü durumda Ermeniler, mutlakiyet idaresine bağlı sınıfların yönetiminde bulunuyorlar. Bunların yönetim, vergi ve maliye sistemleri, kendileri için yıkıcıdır. Onların çevresinde bir taraftan üretim kapitalist şekilleri uygulanırken diğer yönden devamlı olarak eski ekonomi ve yönetim şekilleri yok olmaktadır." Bütün bu koşullar etkisiyle Ermeni sosyalist demokratları ve bütün Ermeniler için genel ve bütünü kapsayacak bir sosyalizm düzeninin sağlanması, uzak bir amaç olarak kabul

6 edilmekte ve bu nedenle bütün eğilim ve uğraşılar, yakın bir hedef seçilmesini gerektirmektedir. İşte bu yakın hedef, sosyal demokrat Ermeni İhlalci Hınçak Partisi'ni oluşturmuştur. Bu yakın hedefler şunlardır: a. İhtilal çıkarmak b. Mutlakiyet yönetiminin egemen sınıflarını yok etmek c. Ermenileri kölelikten kurtarmak d. Politik işlere karışmak için Ermenilere güç vermek e. Ekonomik ve kültürel ilerlemelerine etki yapan engelleri kaldırmak f. İşçi sınıfının istek ve eğilimlerini açıkça söyleyecekleri ortamı hazırlamak g. Ağır çalışma koşullarını düzeltmek h. Kendilerine özel siyasi bir varlık halinde örgütlenmeleri için sınıf hakkında bilgi sağlamak i. Halkın çalışmalarını kolaylaştırmak ve onların uzak hedeflere doğru ilerlemesine yardım etmek. Bütün bu düşüncelere uygun olarak Hınçak Komitesinin yakın hedefi, mutlakiyet yönetimlerini, sınıflarını yıkmak için çalışmak ve bunları demokrat, meşruti rejimlerle değiştirmektir. Bunun da ana koşulları şunlardır: a. Halkın temsili için, her kesim doğrudan doğruya oylarını kullanmak suretiyle yapılacak seçimle bir teşrii (kanun yapıcı) meclis kurulmalı. Bu meclis, memleketin politik ekonomik ve bütün işlerini ve kanunlarını inceleyerek bunlar hakkında karar verme yetkisine sahip olmalı. b. Vilayetlere geniş bir muhtariyet verilmeli. c. Halk için tam bir hürriyet sağlanmalı d. Halk, hükümet memurlarını, kamu hizmetlerinde çalışan bütün şahısları, güvenlik memurlarını, eğitim ve adalet işlerinde çalışan memurlarını seçebilmeli. e. Milliyet ve sınıf farkı gözetmeden her reşit vatandaş gerek vilayetler ve gerek muhtar idareler için temsilci seçilmeye yetkili olmalı. f. Bütün vatandaşlar kanun önünde, milliyet ve din farkı gözetilmeksizin eşit olmalı. g. Basın, söz, vicdan, toplanma, dernek kurma ve seçim mücadelesi için tam serbestlik verilmeli. h. Her vatandaşın şahsı ve evi, saldırılara karşı korunmuş olmalı. i. Kiliseler, hükümetten ayrılmalı; bütün dini kuruluşlar, yalnız kendilerinden olan ve buralara devam eden şahısların yardımlarıyla varlıklarını korumalı. j. Bütün halk, askerliğini barışta milis örgütleri şeklinde yapmalıdır. k. Laik ve zorunlu bir eğitim düzeni uygulanmalı; hükümet, fakirlere yardım etmelidir. Halkın ekonomik durumunun ıslahıyla ilgili olduğu için, yukarıda sözü edilen siyasi hakları elde ederek o ilkelere dayanmak suretiyle aşağıdaki koşulların yerine getirilmesi gereklidir: a. Mevcut vergi sistemi kaldırılmalı, yerine belirli bir güç ve ödeme kabiliyetine göre ileri bir vergi sistemi konulmalı. b. Vasıtalı vergiler, tamamen kaldırılmalı. c. Köylüler, her türlü borçlardan kurtarılmalı. d. Halkın veya hükümetin yardımlarıyla ziraat makineleri sağlanmalı bunların kullanılması öğretilmeli ve bunlar halka verilmeli. e. Halk içinde ziraat ortaklıkları kurulmalı, bu ortaklığın amacı, ziraat ürünlerinin satışı, tohum, hububat ve benzeri gibi şeylerin satın alınması ve yönetimi olmalı.

7 f. Her cins ulaştırma ve temas için araç sağlanmalı g. Hükümet, çalışanların sömürülmesini önlemek için yardım etmeli ve bunları korumak için kanunlar çıkarmalı. Ermenilerin çoğunluğunun bulunduğu Türkiye Ermenileri ve onların yaşadıkları yerler, vatanımızın en geniş topraklarıdır. Ermeni çoğunluğunun davası, Berlin Antlaşması'nın 61. Maddesi ve diğer uluslar arası koşulların gücüyle, bir hak durumuna gelmiş ve Avrupalı büyük devletler tarafından da tanınmıştır. Osmanlı imparatorluğunun siyasi, ekonomik ve mali düzensizliği, düşüşü, iflas etmiş durumu, iç karışıklıkları ve zelzeleye uğramış hali, Osmanlı hükümetinin yok olmasını zaruri ve kesin kılmış, diğer Avrupalı devletlerin etkileri de buna yardım etmiştir. Avrupa'daki Osmanlı topraklarının bir kısmının da sistemli bir şekilde parçalanarak diğer devletlerin eline geçmesinden ötürü aşağıdaki hususların sağlanması, tarihi bir lüzum ve zaruret halini almıştır: a. Ermeni komitecileri, bugün uğraşlarını Ermenilerin davasını savunmak ve sonuçlandırmak için yakın amaca göre harcayacaktır. b. Bu duruma göre ihtilalin uğraşı sahası, Türkiye'de yaşayan Ermenilerin bölgesi olacaktır. c. Ermenilerin geleceklerini Osmanlı Devleti'nin kaderinden ayırmak gerekeceğinden, Ermenilerin en yakın amacının ilk koşulu Ermeni bağımsızlığıdır. Ermenileri yakın amaca ulaştırmanın çaresi, bir ihtilalle yani zorla Türkiye'deki Ermeni bölgelerindeki genel kuruluşu alt üst etmek, değiştirmek; genel isyanla, Türk hükümetine karşı savaş açmaktır. Bu uğraşların vasıtaları: a. Matbuat, kitap ve konuşmalarla halk arasında ve özellikle işçiler içinde propaganda yapak; Hınçak Partisi'nin ihtilal fikirlerini yaymak, halk arasında ihtilalci örgütler kurmak ve isyan çıkarmak. b. Türk istibdat elemanlarını, hafiyeleri, muhbirleri, hainleri ve ihanet edenleri cezalandırmak; terörü, ihtilal örgütlerinin savunması için bir vasıta ve halkı ezenlerin ve alçakların uğraşılarına karşı koruyucu olarak kullanmak. c. Hükümet askerlerinin veya aşiretlerin saldırılarına karşı halkı korumak için, elde silahlı hazır bir kuvvet bulundurmak; akıncı alayları kurmak. Bu alaylar, yapılacak bir genel isyanda öncülük görevini yapacaklar. d. Birbirine bağlı, tam bir birlik ve beraberlik içinde ortak hedefe yürüyen, aynı taktiği uygulayan, bir merkezden sevk ve idare edilen düzenli ve birçok gruplardan oluşan genel ihtilal örgütü kurulmalıdır. Türkiye'deki örgütlerin bütün güç ve yetkileri, Hınçak Komitesi'nin teşkilat ve uğraşlılarını gösteren bir tüzükle tespit edilmiştir. e. Düzenlenen bir isyanı uygulamak için olaylar yaratmak. f. Herhangi bir devletin Türkiye'ye karşı savaşa girmesi, genel bir isyanın başarıya ulaşması için en uygun bir zamandır. g. Ermeniler ile kaderleri bir olan ve aynı bölgede yaşayan diğer azınlıkları kendi tarafımıza çekmek, onlarla birlikte müşterek düşmanımız olan Türk Hükümeti'ne karşı savaşmak. Hınçak Komitesi'nin en büyük amacı, Doğu Anadolu'daki bütün diğer azınlıklarla birlikte, Osmanlı devletinin esaretinden kurtularak İsviçre'de olduğu gibi bir federasyon kurmaktır. Bir siyasi programa göre çalışan Hınçak Komitesi, özellikle işçi sınıfına çok uygun gelen Marksizm propagandası yapmıştır. Karışıklıklar çıkarmak ve ihtilal yapmak için, gençler, dini liderler, avantürler ve işsizler, komiteye girmeye ve buralarda çalışmaya can atmışlar; Komite yöneticileri de, sınıf esası üzerine çalışarak bir Ermeni Proleteryasını

8 yaratmak istemişlerdir. Komitenin bu çalışmaları, Türkiye''eki yaşama koşullarına göre, bir sosyalizm propagandasından öteye geçememiştir. Hınçak Komitesi'nin düzenlediği ayaklanmalara, birçoğu dış memleketlerden ve özellikle Rusya'dan gelmiş ve bu gibi işlere yatkın kimseler de girmişlerdir. Ermenilerin eyleme geçmeleri, memlekete çok ağır ve giderilmesi olanaksız kanlı olaylara etken olmuştur. Hınçak komitesinin örgütlerini kurmak için Cenevre''en Tiflisli Şimavon, İran'dan S. Danielyan, Trabzon'dan Rus uyruklu Rupen Hanazat, Batum'dan H. Megavoryan geldiler. Uzun süren tartışmalardan sonra, İstanbul Hınçak Komitesi Merkezi kurulmuştur. Bu örgüte, İstanbul'da 1890 yılından evvel kurulmuş olan diğer ihtilalci örgütler de katılmışlardır. Görülüyor ki, Türkiye'deki Ermenilerin alın yazısı, birçok Rus Ermenisinin eline bırakılmıştır. Bu arada komiteye girmeyenler ve para yardımı yapmayanlar, baskı altında tutulmaya veya öldürülmeye başlanmışlardır. Örgütler, büyük bir hızla Anadolu'daki vilayetlere de yayılmışlardır. FAALİYETLERİ Hınçak Derneği'nin ana tüzüğü ve programı, 1909 yılında İstanbul'da basılmıştır. Bu tüzük, dernekler kanunu gereğince İçişleri Bakanlığı'na verilmiş ve gerekli işlemler yapılarak İstanbul Valiliği'nin 8 Şubat 1909 gün ve 90 sayılı onay belgesini almıştır. Tüzük beş kısımdan oluşmaktadır. Ermeni Hınçak Komitesi'nin ele geçen faaliyetleriyle ilgili olarak 1910, 1911, 1912 ve 1913 yıllarına ait karar defterinde şu kararların alındığı yazılıdır: a. Silah, cephane ve patlayıcı madde sağlanmasına çalışılması. b. Silah eğitimi yapılması (Marufyan, Yavruyan, Candan tarafından). c. Propagandalara hız verilmesi. d. Taşnak Komitesi ile ilişki kurulması. e. İttihatçılarla ilişki kurulması. f. Van'da çeteler kurulması ve yönetilmesi. (Bu çeteler şunlardır: Orsfan, Cang, Goçnak, Juraçak, Pencak, Badami, Tejohenk, Maro ve Paros) Hınçak Komitesi 24 Temmuz 1914 tarihinde, Türkiye'de Üçüncü Kongresini yapmıştır. 51 şubeden gönderilen 28 delegeyle Cangülyan'ın başkanlığı ve Tancutyan'ın sekreterliğinde açılan kongrede şu karar alınmıştır: "Amaç ve çalışmalarımızın gerektirdiği büyük sorumluluk ve ondan doğacak tehlikeler göz önünde tutularak, uygar insanlar olduğumuzu göstermek için maceralardan ve düşüncesizce yapılacak hareketlerden kaçınılmalı, iyice düşünülmüş dengeli tesirler ve vasıtaların amaçlarımızda ve hareketlerimizde başarı sağlamak için tek çare olduğu göz önünde tutulmalıdır." Bunun üzerine Hınçak komitecileri, 1896 yılında Türkiye'den uzaklaşmaya başlamışlardır. Bu komitenin üyeleri arasında anlaşmazlık çıkmış ve ikiye bölünmüşlerdir. Bir kısmı asıl Hınçaklar (Nazarbeg taraftarları), diğer kısmı reforme Hınçaklar (Veragazmiyal Hınçak) adını almışlardır. Bu ikinci grup, Arpiyar Arpiaryan adında bir şahıs tarafından yönetilmeye başlanmıştır. Her iki komite de, bir prensip ve programa göre değil, yöneticilerin görüş ve davranışlarına göre hareket etmişler, şahsi çıkarlarını ön planda tutmuş ve bunu savunmuşlardır. Aralarındaki bu anlaşmazlık, sokak kavgalarına dönüşmüş, bazıları dövülmüş, bir kısmı da öldürülmüştür.

9 Hınçakların Marksist olduğunu anlayan Ermeni halkı ise komitacıların görüşlerini kabul etmemiştir. Mücadeleler 1902 yılında iyice artmış, her iki tarafa bağlı birçok komitacı, İngiltere'de, Rusya'da, Mısır'da, Bulgaristan'da, Kafkasya'da ve İran'da sokak ortasında öldürülmüşlerdir. Van İsyanı'ndan sonra bazı küçük çeteler, Hınçak ismini taşımışlarsa da artık yeterli bir güçten yoksun kalmışlardır. Hınçak Komitesinin dağılmasında, bazı Hınçak liderlerinin Rusların gizli amaçlarını anlayarak tuttukları hatalı yoldan ayrılmaları da başlıca etkenlerden biri olmuştur. KAYNAK: Sakarya, Em. Tümg. İhsan; Belgelerle Ermeni Sorunu, Genelkurmay ATASE Yayınları, Genelkurmay Basımevi, Ankara 1984, 2. Baskı, s TAŞNAK Örgüt Yapısı Amacı ve Hedefleri Stratejileri, Tutum ve Davranışları Viyana ve Münih Kongreleri Destek ve İlişkileri Politik Gelişmeleri Yayın Organları

10 "Ermeni Devrimci Federasyonu" olarak da anılan Taşnak Komitesi, Ermeni sorununun ortaya çıkmasında önemli roller oynamıştır. Komitanın faaliyetleri, komünistlerin "Ermeni Cumhuriyetini" ele geçirmelerinden sonra ABD, Lübnan, İran, Fransa ve Yunanistan da "sürgündeki parti" şeklinde devam etmiştir. Günümüze kadar çeşitli eylemlerle faaliyetlerini devam ettiren Taşnak komitesini, çeşitli terör tim ve grupları oluşturdu. 1. Örgüt Yapısı a. Büro - Örgütün en üst organıdır. Örgüt yönetimi "Büro"nun kararları doğrultusunda gerçekleşir. Büro, görünüşte kollektif liderlik şeklindedir. Kaliforniya'dan, Fransa'dan, İran'dan birer, Lübnan'dan beş üyeden oluşur. Üyeler kendi aralarından birini başkan seçerler. Lübnan iç savaşına kadar Büro, Lübnan'daydı. İç savaş sonunda sırasıyla ABD, Yunanistan ve Fransa'ya taşındı. Bugün tekrar ABD'de olduğu sanılmaktadır. "Büro" üyeleri, yönetim esasları, kararları gizlidir yılına kadar, İran doğumlu, Yunanistan'da yaşayan, Hrair Marukiyan'ın Büronun başkanı olduğu bildirilmektedir. b. Merkez Komitesi - Örgütün üst yönetim organıdır. Büro ile yerel gruplar ve örgütler arasındaki bağı teşkil eder. Ermenilerin nüfus bakımından önemli oldukları yerlerde kurulur. Lübnan ve Fransa'da birer "Merkez Komitesi" olmasına karşılık, ABD'de "Batı Kesimi Merkez Komitesi", "Doğu Kesimi Merkez Komitesi" adı altında iki komite vardır. Pramide benzeyen bu yapının altında yerel örgütler, organlar yer alır. Bunlar, çeşitli "Ermeni temalarını" taşıyan isimlerle anılırlar. Başlıcaları, "Ermeni Gençlik Federasyonu", "Gençlik Örgütü", "Erkek ve Kız Öğrenciler İzci Örgütü" ve "Spor ve Kültür Örgütleri" gibi adlarla kurulmuşlardır. c. Merkez Komitesi'ne veya Merkez Komitelerine ayrıca propaganda ve yayın; Hukuk; Mali; Askeri; Eğitim ve "Ermeni göçünü denetleme komitesi" adı altında çeşitli hizmet bölümleri bağlıdır. Bunlar daha çok bilgi ve teknik hizmet birimleridir: "Ermeni Devrimci - İhtilâlci - Federasyonu" adı, propaganda etkinlik sağlamak ve özellikle Batı kamuoyunda tepki yaratmamak amacıyla değiştirilmek istenmiş ve Taşnakların siyasi kolu şeklinde "Ermeni Ulusal Komitesi" adını almıştır. Çeşitli propaganda uygulamalarında sanki farklı kuruluşlarmış gibi iki isim de kullanılmaya çalışılmaktadır. 2. Amacı ve Hedefleri 3. Stratejileri, Tutum ve Davranışları Taşnak, komünist olmayan bir Ermenistan kurulmasını ve Türkiye'nin Ermenilere karşı işlendiği iddia edilen suçlara karşı tazminat ödemesinin sağlanmasını amaçlamaktadır. Taşnak yayın organlarında bu amaç, şu şekilde dile getirilmektedir: "Sevr anlaşması üzerinde durmaya devam edeceğiz. Bu anlaşma davamızın kilometre taşlarından biridir..." Taşnak'ın nihai amacı ise, "Dört T" şeklinde özetlenebilir: Terör yoluyla soykırım iddialarının tanıtımının yapılması, iddiaların Türkiye tarafından tanınması, Türkiye'nin tazminat ödemesi ve Türklerin işgali altında bulunduğu iddia edilen toprakların Ermenilere iade edilmesi. Stratejisini görüntüde, "barışçı yollarla amaçlarının gerçekleştirmesi" şeklinde ortaya koyan Taşnak, uzun yıllar öncesine dayanan faaliyetleriyle tam bir terör örgütü gibi hareket ettiğini ortaya koymuştur. Netikim, "Ermeni Soy Kırımı Adalet Komandoları" adlı terör grubu Taşnak tarafından

11 kurulmuş, örgütün adı daha sonraları "Ermeni Devrimci Ordusu"na şeklinde değiştirilmiştir. Bu grubun bütün cinayetleri ve bombalama olayları Taşnak tarafından planlanmıştır. Ancak Taşnak'ın terör örgütü ASALA'dan farklı bir yanı vardır: ASALA terör eylemlerinde Türk veya başka ülkelerin vatandaşları arasında ayrım gözetmezken; Taşnak ve ona bağlı terör grupları, hedef olarak yalnız Türkleri, Türk vatandaşlarını, Türk temsilcilerini seçmişlerdir yılında Los Angeles'teki Türk Başkonsolosunu öldürdükten sonra "Adalet Komandoları"nın yaptıkları "Tek amacımız Türk diplomatları ve Türk kurumlarıdır" açıklaması, bunun en açık kanıtıdır. "Ermeni Devrimci Ordusu"nun 1983 yılında Lizbon'daki Türkiye Büyükelçiliğine yaptığı saldırıda da aynı beyan tekrarlanmıştır. XIX yüzyıl sonları ve XX. Yüzyıl başlarında Taşnaklar, daha çok Batı yanlısı davranmış ve Batı kamuoyunu etkilemeye çalışmışlardır. Hınçaklar ise Rusya'ya yönelmişlerdir ve 1983 yıllarındaki elçilik saldırılarının ardından Taşnak Ermeni örgütünün stratejisi şu şekilde açıklanmıştır: "Bir kurtuluş hareketinin nihai amacına erişmesi için iki aşama vardır: Birincisi destek üsleri sağlamaktır. Buna "İç propaganda" denilir. İkinci aşama ise, dışarıda tanınma yani dünyanın beğenisini kazanmadır. En azından dünya kamuoyunun davaya eğilmesi sağlanmalıdır. Bu ise, bir başka değimle gösteri eylemleri dönemidir..." Taşnak'ın nitelikleri, Taşnak Partisi tarihçisi Varanciyan tarafından şöyle açıklanmaktadır: "Belki de hiçbir ihtilâlci parti, hatta Rusların Nazodovoletz ve İtalyanların Çarbonarileri bile -ki bunlar terörist eylemlerde zengin deneyimlere sahiptirler ve hiçbir şeyden çekinmezlerdi- Taşnak partisi kadar çılgın türde terörist yetiştirememiştir. Yüzlerce silahşör, bomba ve hançerle intikam için yola çıkmış kişi yaratmıştır..." 4. Viyana ve Münih Kongreleri 27 Aralık 1981 tarihinde Viyana'da yapılan 22. Taşnak Kongresi'nde özetle şu kararlar alınmıştır: Partinin amacı, birleşik ve özgür bir Ermenistan'ın kurulmasıdır. Diğer Ermeni kuruluşları, siyasi komite aracılığıyla baskı yapılarak Taşnak saflarına çekilmelidir. Batılı ülkelerle tam bir yakınlık kurulmalıdır. Sovyet Ermenistan'ı ile yakın ilişkilere girilmeli ve Ermeni göçü durdurulmalıdır yılı sonunda 15 ülkeden gelen parti temsilcileriyle Münih'te yapılan kongrede ise şu kararlar alınmıştır: Ermeni davasının tanıtılması için yeni kampanyalar başlatılmalıdır. Ermeni davasına siyasi çözüm sağlayacak, çeşitli barışçı ve yasal yallar denenmelidir. Örnek olarak (A.B.D.Ieri kongresinde ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonunda girişimlerde bulunularak) Ermeni soykırımınının tanınması sağlanmalıdır. Bu toplantı sonunda yayınlanan açıklamada ise şöyle denilmiştir:

12 "Ermeni halklarının meşru haklarını, Türkiye'nin soy kırımını tanımasıyla sağlanmalı, insani ekonomik ve kültürel kayıpların tazmini ve binlerce yıllık Ermeni vatanının yeniden kurulmasını savunmaya devam edeceğiz..." Her iki kongre kararları da, Taşnak'ın propaganda araçları olarak kullandığı temaları belirlemesi bakımından önemlidir. 5. Destek ve İlişkileri Taşnak, desteğini daha ziyade ABD'den ve Avrupa devletlerinden almaktadır, ilişkileri ise mümkün olduğu kadar diğer terör örgütleriyle temas etmemek şeklinde bir esasa bağlanmıştır. Adı geçen devletlerin çeşitli teşkilâtlarıyla iliş-kileri vardır. Kilise ve Kiliseler Birliği ile "Ermeni lobileri" ve "Araştırma merkezleri" başlıca destek kaynaklarını teşkil etmektedir. 6. Politik Gelişmeleri 1970 'lere kadar, Taşnak Ermeni terör örgütünde belirlenen ve uygulanan politikalarda esas "Sovyet Ermenistan'ının kurtuluşu ve bağımsızlığı" olmuştur. Bu sebeple, Sovyetler Birliği'ne karşı olan düşmanlıklar öncelik kazanmış, Sovyet Ermenistan'ını tutan veya Sovyet Ermenistan'ını destekleyenlere karşı acımasız bir mücadele verilmiştir. New York'taki Holy Cross Ermeni Kilisesi'nin Başpiskoposunun Noel âyini sırasında bir Taşnak fedaisi tarafından öldürülmesinin nedeni, onun Sovyet Ermenistan'daki durumu onaylamasıdır 'lerden sonra, Ermeni Cumhuriyeti lider ve kadrolarının ölüm ve diğer sebeplerle ortadan kalkması ve dağılması, Taşnak'ın politikalarında önemli değişikliklere sebep olmuştur. Artık, düşmanlık Türkiye'ye ve Türklere yönelmiştir. Nitekim, 1972 de Taşnakların kurduğu ve teşkilâtlandırdıkları "Ermeni Soy Kırımı Adaleti Komandoları" terör grubu da bu politika gereği harekete geçirilmiştir. Taşnak'ın propaganda organı olan Aztag Şapatoryag gazetesi, "Günümüzde kurtuluş mücadelelerinin de son umut ve çıkış yolu olarak terörizmdir" diyerek yeni dönemin metodunu açıklamıştır. Ancak, Türkiye'nin Lizbon Büyükelçiliği'ne yönelik baskın, Taşnak'a itibar kazandırmadı. Bu olaydan sonra, "Ermeni Soykırımı Adaleti Komandoları" isimli örgütün ismi "Ermeni Devrimci Ordusu" olarak değiştirildiyse de Taşnak için kurtarıcı olmamıştır. Özellikle 1984 tarihinde Taşnak canilerinden Sasunyan'ın tutuklanıp, mahkûm edilmesi Taşnak politikasına önemli bir darbe vurmuştur. Bu süreçte Taşnak, Amerika'da doğan Ermenilerin desteğini yitirmiş; nitekim, "Armenian Reporter" gazetesi, Taşnak partisinin Lübnanlı, dışardan gelen Ermenilerin eline geçtiğini, terörizmi desteklemeyen büyük çoğunluk karşısında âciz kaldığını yazmıştır. Terörist kolun zayıflaması, Taşnaklar arasında ve özellikle "Büro" ve "Merkez Komiteleri" üst yönetimleri arasındaki çatışmaları artırmıştır. Örgütün üst yönetimi ikiye ayrılmıştır. "Büro"nun güçlü adamları, Lübnan Merkez Komitesinin temsilcileri ve önde gelen yöneticileri, Lübnan'da, öldürülmüşler veya kaybolmuşlardır yılının sonlarına doğru artık bir Taşnak bütünlüğünden söz edilemez olmuştur. Taşnak'ın bu duruma gelmesinde dışardan iki büyük etken rol oynamıştır. Bunlardan birincisi Taşnak yöneticilerinin bazı devletlerin gizli servisleriyle ilişkilerinin açıklanması ve bu servislerin Ermeni kiliselerin bir elde toplama çabalarının ortaya çıkmasıdır. İkincisi ise ASALA - Taşnak mücadelesidir. ASALA, Taşnak yöneticileri için "Ermenilerin kanını emen ve kurutan parazitler" ifadesini kullanmıştır. 7. Yayın Organları Ermeni komiteleri ve terör örgütleri içerisinde propaganda konusunda büyük deneyimleri

13 ve o nispette destekleri bulunan Taşnak, çeşitli süreli, süresiz yayınlar, satın alınan radyo programları, özel radyolar TV ve video filmleri gibi haberleşme ve yayın araçlarıyla sürekli olarak amaçlarını, hareketlerini, politikalarını dünya kamuoyuna duyurmak imkânını elde etmişlerdir. Birçok devlet bu bakımdan Taşnaklara özel destekler sağlamış ve ilgi göstermiştir. Taşnak yayın organları içerisinde en önemlileri ABD'de Ermenice yayınlanan "Hayrenik" ve "Asbarez" ile İngilizce yayınlanan "Armenian Weeky"dir. Bu örgütün, katılanların kısıtlı sayılarına rağmen, Paris, Bükreş, Erivan, Münih gibi yerlerde 22 dünya konferansı düzenlemesi önemli bir propaganda, yayma ve yayılma olayıdır. KAYNAK: Uras, Esat; Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Belge Yayınları, İstanbul 1987, s ERMENİ İSYANLARI 1914 ÖNCESİ Musa Bey Olayı Erzurum Olayı Kumkapı Gösterisi (Temmuz 1890) Birinci Sasun İsyanı 1895 Zeytun İsyanı I. Van İsyanı Osmanlı Bankası Baskını İkinci Sasun İsyanı Yıldız Suikastı Adana Olayı BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI Bitlis İsyanları Erzurum İsyanları Elazığ İsyanlar

14 Diyarbakır İsyanları Sivas İsyanları Trabzon Olayları Yozgat Olayları II. Van İsyanı Şebinkarahisar Olayı Bursa Olayı Adana Olayları Urfa Olayları Fındıkçık Olayı Musa Dağı Olayı İzmit ve Adapazarı Olayları İsyanların Genel Tablosu KURTULUŞ SAVAŞI 1914 ÖNCESİ MUSA BEY OLAYI Hınçak Komitesi tarafından İstanbul'da yapılan Kumkapı gösterisinden önce, komiteciler tarafından bütün Avrupa'ya karşı türlü şekillerde propaganda aracı olarak kullanılmış olaylardan biri de Musa Bey Olayı'dır. Bu olay dolayısıyla Türkiye'deki Ermenilerin can ve mal emniyeti, Hıristiyanlığın güvenliği ileri sürülmek suretiyle feryatlar koparılmıştır. Mutki'li olan Musa Bey hakkında ileri sürülen şikayetler şöyle özetlenebilir: Musa Bey birçok yağmalar, zulümler yapmış; ancak hakkındaki şikayetlerin üzerinde durulmamış. Özellikle Muş'lu bir papazın kardeşinin kızı olan Gülizar adında bir Ermeni kızını kaçırarak evini getirmiş, ırzına geçmiş, sonra kardeşine vermiş; fakat İslam olmasını da şart koşmuş. Kız, Hıristiyanlıktan dönmeyi kabul etmemiş. Musa'nın attığı sopalardan bir gözü sakatlanmış ve Musa Beyin evinden kaçarak şikayette bulunmak üzere İstanbul'a giden Muşlularla birlikte İstanbul'a gelmiş. Bu kız ve papaz da dahil 58 Muş'lu Ermeni, Başbakanlığa, Adliyeye dilekçe vermişler. Karşılık alamamışlar. Komite ve patrikhane tarafından hanlara yerleştirilmişler. Komitenin teşviki ile Selamlık resminde "merhamet" diye bağırtılmışlar ve bunun üzerine Mabeyn Dairesi'ne getirtilerek sorguya

15 çekilmişlerdir. Bunun üzerine Musa Bey, muhakeme edilmek üzere İstanbul'a getirilmiştir. Yabancı siyasi temsilcilerin ve gazetecilerin de hazır bulunduğu büyük bir dinleyici kütlesi önünde muhakeme edilmiştir. Mahkeme sırasında altmış kadar şikayetçi ve tanık dinlenmiştir. Neticede, sorumluluğu gerektiren bir şey görülmediği için, Musa Bey suçsuz bulunmuştur. Böylece komitacıların büyük önem verdikleri bu gösteri de istenilen sonucu vermemiştir. Bununla beraber Musa Bey Olayı kuvvetli bir propaganda malzemesi olmuştur. Ermeni kızı Gülizar'ın anası ve amcası olan papazla birlikte fotoğrafları çekilerek her tarafa, özellikle yabancı ülkelere gönderilmiştir. Bu suretle, Hıristiyan yobazlığı tahrik edilmek istenmiştir. KAYNAK: Uras, Esat-; Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul 1987, s ERZURUM OLAYI Erzurum isyanı, 20 Haziran 1890'da çıkarılmıştır. O zaman Vali bulunan Samih Paşa'ya ve diğer bazı ilgililere, Ermenilerin Rusya'dan silah ve cephane getirdikleri ve bunları Sanasaryan okulunda, kiliselerde sakladıkları haber verilmiştir. O yıl Temmuz ayı içinde, zaptiye ve polislerle kilise, araştırılmak istenmiş, ancak Ermeniler daha önce bu teşebbüsten haberli oldukları için gereken tertibatı almış ve karşı koymaya hazırlanmışlardır. İlk emir üzerine komiteci Ermeniler, olay yerine gelen askerler üzerine ateş ederek bir subay ve iki eri yere sermişlerdir. Ayrıca bir de polisin öldüğü operasyon sonucunda Kilise aranabilmiştir. Olayı bizzat gören bir Ermeni, Amerika'da çıkan ve Ermenice yayınlanan Hayrenik gazetesinde 1927 yılında Erzurum olayının yıldönümü dolayısıyla yazılan bir yazıda şunları anlatmaktadır: "Sanasaryan okulu kurucusu, 1890'da öldü. Kendisinin ruhunun istirahatı için ayin yapıldı, yas tutuldu. Hükümete, okulda bir silah atölyesi olduğu haber verilmiştir. Haber verenlerin Ermeni Katolik papazları olduğu sanılıyordu. Aramadan önce, "müdafi vatandaşlar" teşkilatın mensup Köpek Bogos adında biri, iki saate kadar okulun aranacağını haber verdi. Derhal; milli tarih kitapları, defterler, ilk bakışta ilgi çekecek şeyler ortadan kaldırıldı. Arama sonun ele bir şey geçmedi. Ermeniler, "Türklerin kiliseye girmesi, pislik, murdarlıktır" diye bağrıştılar. Daha sonra, Taşnaksutyun komitesi Erzurum merkezi kararıyla öldürülen ve müdafi vatandaşlar cemiyetinin kurucularından olan Gergesyan'ın adamları, halk arasında kışkırtmalara başladılar. Dükkanlar kapandı. Kiliselerde ayinler yasaklandı, çanlar çaldırılmadı. Duruma Ermeniler hakim bulunuyorlardı. Bu fırsattan istifade ederek isyancılar, "Ermeniler üç gündür hürdürler, bu hürriyetlerini silahla koruyacağız" diye bağırıyorlar ve hükümetin vergileri hafifletmesini, askeri bedelin kalkmasını, kutsallığı bozulmuş olan kilisenin yakılıp tekrar yapılmasını, 61. Maddenin uygulanmasını istiyorlardı. Üç-dört gün, mezarlıkta, kilisede, okul avlusunda kaldılar. Ermenilerin dağılmaları için çalışan Ermeni iler gelenlerine dayak atıldı. Hükümetin, herkesin işi gücü ile meşgul olması hakkındaki emri dinlenmedi. Komite mensupları yer yer dolaşarak halka cesaret veriyorlardı. Bu sırada Gergesyan'ın kardeşi ateş ederek iki eri öldürdü. İki taraf arasında, iki saatlik bir çarpışma oldu. Ertesi günü konsoloslar şehri gezdiler. İki taraftan 100'den fazla ölü, kadar da yaralı vardı. Konsoloslara Ermeniler adına rapor vermiş olan doktor Aslanyan, hükümetçe takip olunduğu için şehirden kaçtı. Bu olaylar içinde bir yabancı rüzgarı, kuzeyin soğuk yelleri esiyordu. Ermenilerin

16 gösterileri dolayısıyla Rus konsolsu Tevet'in, Valiyi ziyaret ederek, "Böyle asi bir halkı, Rusya'da olsa mutlaka kırarlar, deyişi ve aynı zamanda Ermeni marhasasına da, Türkiye gibi vahşi bir hükümetin idaresi altında yaşamak değmez" demiştir." KAYNAK: Uras, Esat-; Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul 1987, s KUMKAPI GÖSTERİSİ (Temmuz 1890) Ermeni komitelerinin propaganda aracı olarak kullandıkları en önemli olaylardan biri şüphesiz ki, Kumkapı Gösterisi'dir. Hınçaklılar'ın İstanbul'da, sırf adalet istemek amacıyla silahsız olarak yaptıklarını öne sürdükleri bu gösteriyi, o hareketi idare etmiş olan H. Cangülyan şöyle anlatıyor: "İstanbul'da Musa Bey Sorunu ve Erzurum olayı dolayısıyla bir karşı hareket yapılmazsa Ermeniler kendilerini unutulmuş sanacaklardı. Bundan ötürü, bir misilleme hareketi gerekliydi. Anadolu'da işlenecek cinayetler, Avrupa'yı bile ilgilendirmezdi. Bundan dolayı elçilerin gözlerinin önünde, Avrupa'nın ilgisini çekmek için bir şikayet hareketi yapmak şart oluyordu. Ermeni heyecanı yalnız ve tamamen Ermenistan'a bağlı kalmış olsaydı, Rusya'nın dikkatini çekerdi. Rusya, bundan şüphelenir ve günün birinde, Ermenistan'ı zapt ederdi. Eğer hareket, diğer illerde ve özellikle merkezde olursa, o zaman, öteki devletlerin de ilgisini çekerdi. Bu suretle, Ermeni sorununu, özellikle İngiltere'yi Rusya'dan daha fazla davamıza yatkın bulduğumuz için, milli çıkarlar açısından daha faydalı bir şekle sokmak mümkün olacaktı. Milletin, anavatanda dağınık ve başka ırklarla karışık bulunması, sadece anavatanda yapılacak hareketleri başarısızlığa uğratırdı. Bundan dolayı, Ermeniliğin bu durumu dolayısıyla Ermeni hareketlerinin Ermenistan hudutları dışında yapılması gerekirdi. Bu sebeplerle de elverişli bir hareket merkezi olarak İstanbul'u görmemek mümkün olmazdı. İstanbul'da (bekar ve öteki illerden gelmiş kişilerle beraber) Ermeni vardı. Kötülüğün başı İstanbul'daydı. Bundan ötürü, hareketi orada, sarayın burnunun dibinde yapmak daha uygun olacaktı. Beş-altı yüzyıldan beri esaret altında kalmış bir halk içinde, ihtilal ve isyan ruhu uyanınca, ihtilalcilerin bundan istifade etmeleri, bu ruhu, daha sağlam, daha esaslı, daha yaygın bir şekle getirmeleri gerekliydi. İhtilal düşüncesini halk arasında yaymak, bunu verimli ve etkili bir vasıta haline sokmak, ihtilal faaliyetlerinin hedefleri arasındaydı. Türk hükümeti ve Türk halkı, Ermeniler içinde hüküm süren birlik ruhunu, Ermenistan'a bunlar tarafından indirilecek bir darbenin mutlaka diğer bir tarafta ve özellikle İstanbul'da, uluslar arası menfaatlerin toplandığı bu merkezde, ters etkisini göreceklerine inanırlar ve bunu görürlerse, daha ihtiyatlı bir siyaset izleyecekler, memleket içinde yeni bir katliam düzenlemeye artık cesaret edemeyeceklerdi." Kumkapı olayı öncesinde komitenin başlıca ileri gelenleri, Beyoğlu'nun arka sokaklarından birinde bir yabancının evinde oturan Rus tebaasından Megavoryan'ın yanında toplanmışlardır. 15 Temmuzda Kumkapı'da yapılacak olan gösteriyi idare etmek üzere gizli oylama ile iki kişi seçilmiştir. Cangülyan, Partiği saraya götürmeyi; Murad ise bildiriyi okuma

17 sorumluluğunu üzerlerine almışlardır. Olay günü Anadolu yakasındaki telgraf hatları kesilmiş ve Hınçaklılar kilisede toplanmışlardır. Bildiri, el yazısıyla çoğaltılarak halka dağıtılmıştır. Ayin sırasında Cangülyan kürsüye atılarak bildiriyi okumuştur. Ayini yapan patrik Aşıkyan, kaçarak Patrikhaneye sığınmış, komitecilerle birlikte Saray'a gitmeye, razı olmamıştır. Hınçak komitecileri Patrikhane'yi işgal etmişler, silahlar patlamış, bütün yapının camları, tavanları parça parça olmuştur. Sonunda Patrik Aşıkyan zorla kandırılarak kendileriyle birlikte Saray'a gitmek üzere bir arabaya sokulmuştur. Toplanan halk ve komiteciler, "Yaşasın Hınçak komitesi, yaşasın Ermeni milleti, yaşasın Ermenistan, yaşasın Hürriyet!" diye haykırmışlardır. Fakat Dacad ve Mampra Vartabetler, hükümete durumu haber vermiş oldukları için Patrik Aşıkyan'ın da içinde bulunduğu araç askeri kuvvet tarafından çevrilmiştir. Bunun üzerine komiteciler askerlere ateş açmışlardır. Cangülyan bu sahneyi şöyle anlatmaktadır: "Bizimkiler vahşice bir şekilde askerlere üst üste ateş ediyorlar, askerler de, silah atanları tutuklamaya uğraşıyorlardı. 6-7 asker ağır yaralı olarak yere serildi. 10 kadarının da yarası hafifti. Biz iki ölü verdik." Hınçaklar'ın "silahsız gösteri" dedikleri Kumkapı Olayı, bu şekilde sona ermiştir. KAYNAK: Uras, Esat-; Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul 1987, sh BİRİNCİ SASUN İSYANI İsyanlarıyla ün salan Sasun, o zamanki sivil teşkilata göre, yüzden fazla köyü olan, idari ve adli işler yönünden Siirt'e bağlı, Muş'a 14 saat uzaklıkta bir ilçedir. Yakınında Mutki ve Garzan ilçeleri vardır. Arazisi dağlık ve yerin sarplığı yüzünden hükümet nüfuzundan uzak bir durumdadır. Halkı, Ermeniler de dahil olduğu halde Zazaca ve Kürtçe karışık bir dille konuşmaktadırlar. Nüfus sayımı yapılmamış olmakla beraber, o zamanda bu ilçe halkının beşte birinin Ermeni, kalanı ise Kürt olarak tahmin edilmektedir. Buralarda 1890 tarihlerinde Mihran Damadyan adlı bir Ermeni, üç yıl kadar dolaşmış Hınçak adına propaganda ve tahriklerde bulunarak Ermenileri ayaklandırmak için uğraşmıştır. Sasun Ermenilerinin haber vermesi üzerine Damadyan, 1893'de yakalanarak muhakeme edilmek üzere İstanbul'a getirilmiş ve sonra serbest bırakılmıştır. Sasun isyanı, sırf yabancı devletlerin müdahalesini davet etmek amacıyla Hınçak komitesince düzenlenmiş ve Murad (Kamparsun Boyacıyan) vasıtasıyla uygulanan bir planla yapılmıştır. Murad Sasun'a gitmek üzere Kafkasya'dan geçerek orada Taşnaksutyun komitesinden destek ve yardım görmüştür. Sasun'a varınca etrafına bazı Ermenileri toplayarak isyan planlarını hazırlamaya başlamışlardır. Aslında sırf yabancı müdahalesinin çekilmesi amacıyla yapılmış olan bu isyan hareketi, Ermeni komiteleri ve patrikhanesi vasıtasıyla her tarafa pek kanlı ve heyecanlı bir şekilde duyurulmuştur. Avrupa'nın çeşitli başkentlerinde Ermeniler lehine mitingler, parlamentolarda açıklamalar yapılmıştır. Her yanda İngiltere'nin Kıbrıs antlaşmasıyla kabullenmiş olduğu sorumluluktan söz edilmiştir. İngiltere'nin Van Konsolosu Holward, inceleme için Sasun'a gitmek istemiş; ancak

18 hükümet, Holward'ı isyanın tahrikçisi olarak gördüğü için gitmesine izin vermemiştir. Uzun haberleşmelerden sonra, Erzurum'da konsolosları bulunan devletlerin, yani Fransa, İngiltere ve Rusya'nın, Osmanlı inceleme komisyonuna, oradaki konsolosların katılmaları esas kabul olunmuştur. Komisyon 4 Ocak 1895'den 21 Temmuz'a kadar altı ay incelemelerde bulunmuş, 108 toplantı yapmış ve 190'dan fazla tanık dinlemiştir. Heyetten Ömer Bey, Bitlis Vali Yardımcılığına tayini dolayısıyla 29 Ocak'ta komisyondan ayrılmak zorunda kalmıştır. 23 Ağustos'ta isyanın elebaşısı Murad tutuklanmıştır. Sasun isyanına Ermeniler pek büyük umutlar bağlamışlardır. Ermenilere göre; Sasun'da kopacak bir isyan üzerine Avrupa derhal müdahale edecek, Ermeni istekleri temin olunacak ve bu isyanla çok büyük menfaatler elde edilecektir. İsyanı devam ettirmek için Hınçaklılar İstanbul'da ve illerde komite mührü ile onaylanmış yardım biletleri ile hayli para toplamışlardır. Olayın nasıl gerçekleştiği konusunda, taraftarlıkla suçlanamayacak olan New York Herald Amerikan gazetesinde yayınlanan yazıyı aktarmak yeterli olacaktır: "Avrupa incelemesi, Ermenilerin, yabancı ülkelerden gelen tahrikçilerle birlikte isyan etmiş olduklarını göstermiştir. Asiler İngiltere'den gelmiş modern silahlarla her şeyi yapmışlar, yangın, adam öldürme,yağmadan sonra düzenli askere de karşı durmuşlar, kafa tutmuşlar, dağlara çekilmişlerdir. Soruşturma heyeti, Osmanlı hükümetinin asilere karşı asker göndermekle en kanuni hakkını kullandığını saptamıştır. Bu askerler, kanlı çarpışmalardan sonra asileri yenebilmişlerdir. Hemen geçilmez dağlara sığınmış olan yaklaşık 3 bin kadar tamamen silahlı asinin, inandırıcı sözlerle, gazete yazılarıyla hakkında gelinemez. Ermeniler 3 bin kişi olarak Anduk Dağında toplandılar. Aralarında beş-altı yüzü, Muş kasabasını sarmak istediler. Bu amaçla Muş güneyinder Delican aşiretine hücum ettiler. Bunlardan bir kısımını öldürdüler, mallarını aldılar. Ellerine düşen bütün müslümanların dini inançları aşağılandı ve kendileri korkunç şekillerde öldürüldü. Bu asiler Muş yakınındaki düzenli askere karşıda saldırıda bulundular, fakat oradaki askeri kuvvetin çokluğu yüzünden Muş kasabasını işgal edemediler. Asiler, Anduk dağındakilerle birlikte çeteler teşkil ettiler. Bu çeteler de yakınındaki aşiretlerde korkunç cinayetler işlediler ve yağmalar yaptılar. Ömer Ağa'nın yeğenini diri diri yaktılar. Gülli Güzat köyünden üç dört saat ötede İslam kadınlarının ırzına geçtiler, bunları boğazladılar. Birçok müslümanlar, gözleri oyularak, kulakları kesilerek, en müthiş ve alçakçasına hakarete uğratılarak, Hıristiyanlığı kabule ve Haçı öpmeye zorlandılar. Ağustos sonuna doğru Ermeniler, Muş yakınında Kürtlere hücum ederek Gülli- Güzat ile beraber iki-üç köyü yaktılar. Talori'deki 3000 Ermeni asisine gelince, bunlar, müslümanlarla diğer Hıristiyanlar arasında yas ve dehşet saçtıktan sonra silahlarını bırakmayı reddederek yağma ve adam öldürmeye devam ettiler. O zaman, yola getirmek için buralara ordu askeri gönderildi. Asi Hamparsum, on bir suç ortağıyla yüksek bir dağa kaçtı. Diri olarak yakalandı. Fakat iki eri öldürdü, altısını da yaraladı. Ağustos sonunda bütün asi çeteler dağılmıştı. Türkler tarafından kadınlara, çocuklara, ihtiyarlara, sakatlara, İslami ve insani hükümlere uygun davranışta bulunulmuştur. Ölen asiler, teslim olmayı kabul

19 etmeyen ve ülkenin kanuni hakimiyetine karşı savaşmayı tercih edenlerdi." KAYNAK: Uras, Esat-; Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul 1987, s ZEYTUN İSYANI Zeytun'da Hınçaklıların çıkardığı en önemli isyan, 1895 temmuzunda gerçekleşmiştir. Zeytun yakınındaki Arekin köyünde birkaç yabancı Ermeni'nin faaliyette bulundukları haber alınmış, bu sahışlar hükümet tarafından takip ettirilmişlerdir. Bunların, merkezi Londra'da bulunan Nazarbeg'in reisi bulunduğu Hınçak komitesinden isyan çıkarmak için gönderilen Agasi, Hraçya, Abah, Nışan, Melek, Garbet adlarındaki Hınçak propagandacıları olduğu anlaşılmıştır. Kendileri Zeytunlulara, silahlanmalarını, etraftaki Türklere, asker kuvvetlerine, önemli kasabalara saldırmalarını söyleyerek gereken silah ve paranın komite tarafından gönderilmekte olduğunu, hareket başlar başlamaz İngiliz filosunun da Mersin ve İskenderun'a geleceğini bildirmişlerdir. 16 Eylül 1895'de Zeytun isyancılarının, Partogomios Vartabet'in, köy temsilcilerinin de içinde bulundukları 100 kişilik bir Ermeni heyeti Karanlık Dere'de toplanarak isyanın çıkarılma şeklini kararlaştırmışlardır. Bu karar üzerine her tarafta birden isyanlar başlamış, telgraf telleri kesilmiş, iki bini silahsız, dört bini silahlı Zeytunlu saldırılara başlamıştır. Kışla ve hükümet konağını saran isyancılar, Kaymakam, 50 subay, 600 er ve kumandanları esir etmişlerdir. Esirler sonradan Zeytun kadınları tarafından öldürülmüşlerdir. Kumandan Remzi Paşa hücum için kuvvet istemiş, yerine Ethem Paşa gelmiş, ancak o da yeni kuvvet istemek zorunda kalmıştır. Asiler, modern silahlar kuşanmışlardır. Göksün'de bulunan askerler sonradan hücuma geçmişler ve asileri Zeytun'a sığınmaya zorlamışlardır. Zeytun askerler tarafından kuşatılmış, ancak tam sonuç alınacağı sırada İstanbul'daki elçiler, Zeytun Ermenileri hakkında hükümete arabuluculuk teklifinde bulunmuşlardır. Saray, bu teklifi kabul etmiş ve harekat durdurulmuştur. Elçiler, Halep'teki konsoloslarını müzakereye memur etmişlerdir. Altı devlet konsolosu 1 Ocak 1896'da Zeytun'a girmiş ve 28 Ocak'ta Zeytun asileriyle barış yapılmıştır(1). Barış şartları, savaştıkları silahların teslimi, genel af, beş komitecinin yurt dışına çıkarılması, geçmiş vergilerin affı, miri verginin azaltılması şartları ile asiler teslim olmuşlar ve isyan sona ermiştir. İhtilali çıkaran Hınçak komitacıları, İngiliz Konsolosluğu himayesinde 13 Şubat'ta Zeytun'dan ayrılıp, Mersin'den 12 Mart'ta Marsilya'ya hareket etmişlerdir. Zeytun isyanı ile Hınçak Partisinin Türkiye'deki aktif çalışması fiilen sona ermiştir. Parti, yapacağı hareketlerle Avrupa'nın ilgisin çekip Ermenilere bağımsızlık temin edeceğini düşünmüş ve bu sebeple de büyük yekunlara varan Ermenilerin kanına girmiş, fakat bir şey elde edememiştir(2). KAYNAK (1) Uras, Esat-; Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul 1987, s (2) Gürün, Kamuran-; Ermeni Dosyası, TTK Basımevi, Ankara 1983, s ) I. VAN İSYANI

20 Van isyanı 1895'te 14 Haziran'ı 15 Haziran'a bağlayan gece patlak vermişse de bunun hazırlıkları hayli öncesine inmektedir. Nitekim, 6 yıl Van'da, sonra Erzurum'da Rusya'nın Konsolosluğunu yapmış olan General Mayewski şunları yazmaktadır: "1895'te, Van ihtilalcileri Avrupa'nın ilgisin Ermeni sorunu üzerine çekmek için yoğun bir çalışma başlatmışlar, zengin Ermenilere ölüm tehdidiyle para yardımı istenen mektuplar göndermişlerdir. Bu süre zarfında Van ihtilal komitesi kararı ile bazı politik cinayetler de işlenmiştir. Bu cinayetlerin en önemlisi 6 Ocak 1895 günü, yani Ermenilerin en büyük bayram günü, mukaddes ayini icra için Kiliseye gitmekte olan Papaz Bogos'un öldürülmesidir. (...) Baharla birlikte ihtilal hazırlıkları hızlanmış, şehrin yakınlarında öldürülüp vücutları parçalanan insanlardan bahsedilmeye başlanmıştır. İhtilalciler, bu gibi cinayetlere karşı takibat yapılmadığını gördükçe, günden güne daha da cesaret kazanmışlardır. Bununla beraber Ermenilerin cüretleri arıttığı ölçüde Müslümanların da sabrı azalıyordu." İngiliz Konsolosu Williams da ileriyi görebilenlerdendir ve o da şunları yazmaktadır: "Taşnakların Van'da 400 kadar mensubu var, 50'yi geçtiklerini sanmadığım Hınçaklarla birlikte bunlar kendi dindaşlarını terörize ve yaptıkları taşkınlık ve çılgınlıklarla müslüman halkı tahrik ediyor, reformların gerçekleştirilmesine imkan vermiyorlar. Eğer bunlar susturulabilse bölgenin emniyetini engelleyen en büyük maninin ortadan kalacağına eminim." Van Askeri Komutanı Saadettin Paşa da aynı durumu görmektedir. Zaten 1895 Ekim'inden itibaren Van'da münferit olaylar meydana çıkmaya başlamış ve bu sebeple de her hangi bir olaya karşı daima tetikte bulunmak ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Vilayet raporlarında, isyanın başladığı tarihe kadar 23 vukuat kaydedilmektedir. Saadettin Paşa isyanı müteakip yolladığı büyük raporunda bu hususları da belirterek o güne nasıl gelindiğini özetlemiştir. Van isyanı Haziran 1895 arasında devam etmiş; isyan sırasında 418 Müslüman ile 1715 Ermeni hayatlarını yitirmiş, 363 Müslüman ve 71 Ermeni de yaralanmıştır. Van'da bu tarihten sonra, İran'dan geçerek gelen çetelerle münferit olaylar devam etmiş, fakat bunlar bir isyan şekline dönüşmemiştir. II. VAN İSYANI Ermenilerin Birinci Dünya Savaşı sırasında çeşitli bölgelerde çıkardıkları isyanlar içinde sonuçları bakımından en önemlisi İkinci Van isyanı olmuştur. O dönemde Van'da Türk, Ermeni, Nasturi veya Keldani cemaat arasında İttihat ve Terakki, Taşnaksutyun, Ramgavar, Hınçak, Parti Serakan, Parti Karsakan adlarında 4 parti ve 2 hayır derneği bulunmaktadır. Ermeni parti ve dernekleri, Ermeni halkını eğitmiş ve silahlandırmışlardır(1). Ermeni din adamları ve komitacılar ise Rusya'nın bilgisi ve gözetiminde hareket etmişlerdir (2). 1908'de başlayan bu tür organizasyonların arkasında Rusların bulunduğu, Rusya'nın Van konsolosu ile Rus Büyükelçisi arasındaki yazışmalardan açıkça anlaşılmaktadır(3). Söz konusu destek, Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun Trabzon konsolosu Moricz tarafından 30 Ocak 1914 tarihli bir raporda şöyle belirtilmektedir(4): "Ruslar, Ermenileri harekete geçireceklerdir. Bu maksatla çok para harcıyorlar, gizlice asilerin hizmetlerine silah sevk ediyorlar ve bir Ermeni ayaklanmasının patlak vermesine aracılık ediyorlar."

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler On5yirmi5.com Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler nelerdir? Yayın Tarihi : 12 Kasım 2012 Pazartesi (oluşturma : 12/22/2018) Cemiyetler-Zararlı ve Yararlı

Detaylı

ERMENİ TERÖRÜ. » Ermenistan ve Terör. » PKK-Ermeni İşbirliği. » Ermeni Komiteleri Ve Terör Örgütlerinin Ortak Özellikleri. » Hınçak.

ERMENİ TERÖRÜ. » Ermenistan ve Terör. » PKK-Ermeni İşbirliği. » Ermeni Komiteleri Ve Terör Örgütlerinin Ortak Özellikleri. » Hınçak. ERMENİ TERÖRÜ» Ermenistan ve Terör» PKK-Ermeni İşbirliği» Ermeni Komiteleri Ve Terör Örgütlerinin Ortak Özellikleri» Hınçak» Taşnak» ASALA» Büyük Ermenistan Hayali» 1979 Paris Kongresi» 1983 Lozan Kongresi»

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Antlaşması, Türk Kurtuluş Savaşı nı sona erdiren antlaşmadır. Bu antlaşma ile Misak-ı Milli büyük ölçüde gerçekleşmiştir. Şekil 1. Kasım 1922 de Lozan Konferansı

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt/Volume 3, Sayı/Number 2, Aralık/December 2014, ss

Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt/Volume 3, Sayı/Number 2, Aralık/December 2014, ss Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt/Volume 3, Sayı/Number 2, Aralık/December 2014, ss. 157-161. Bülent YILDIRIM, Bulgaristan daki Ermeni Komitelerinin Osmanlı Devleti Aleyhine Faaliyetleri (1890-1918),

Detaylı

ERMENİLERİN KÖKENİ VE TARİHİ...

ERMENİLERİN KÖKENİ VE TARİHİ... İÇİNDEKİLER 1. Bölüm: ERMENİLERİN KÖKENİ VE TARİHİ... 1 1.1. ERMENİLERİN KÖKENİ... 1 1.2. ERMENİLERİN TARİHİ... 2 1.2.1. Büyük İskender ve Takip Eden Dönemde Ermeniler... 3 1.2.2. Partlar Döneminde Ermeniler...

Detaylı

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum: T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU Ekonomik Durum: 1. Avrupa daki gelişmelerin hiçbiri yaşanmamıştır. Avrupa da Rönesans ve Reform

Detaylı

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiyenin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ V GİRİŞ 1 A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 BİRİNCİ BÖLÜM: AVRUPA SİYASAL TARİHİ 1 2 I.

Detaylı

İsmail Mangaltepe - Recep Karacakaya, Paul Cambon un İstanbul Büyükelçiliği ve Ermeni Meselesi, 106 sayfa, Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2010.

İsmail Mangaltepe - Recep Karacakaya, Paul Cambon un İstanbul Büyükelçiliği ve Ermeni Meselesi, 106 sayfa, Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2010. Tarih Okulu Eylül-Aralık 2010 Sayı VIII, 185-189. İsmail Mangaltepe - Recep Karacakaya, Paul Cambon un İstanbul Büyükelçiliği ve Ermeni Meselesi, 106 sayfa, Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2010. Süleyman AŞIK

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com MİLLİ MÜCADELE TRENİ TRABLUSGARP SAVAŞI Tarih: 1911 Savaşan Devletler: Osmanlı Devleti İtalya Mustafa Kemal in katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı dır. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal in ilk askeri

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... 7 a. Fransız-Rus İttifakı (04 Ocak 1894)... 7 b. İngiliz-Fransız

Detaylı

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B 1- XIX. ve XX. yüzyılın başlarında. Osmanlı. Devleti her alanda çöküntü içinde olmasına karşılık, varlığını ve bağımsızlığını uzun süre korumuştur. Bu durumun en önemli nedeni, aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

AVİM TARİH 24 NİSAN 1915: NELER OLMUŞTU? Tutku DİLAVER. Misafir Araştırmacı. Analiz No : 2018 /

AVİM TARİH 24 NİSAN 1915: NELER OLMUŞTU? Tutku DİLAVER. Misafir Araştırmacı. Analiz No : 2018 / TARİH 24 NİSAN 1915: NELER OLMUŞTU? Tutku DİLAVER Misafir Araştırmacı Analiz No : 2018 / 9 24.04.2018 24 Nisan 1915 tarihi ler tarafından özel bir anma günü olarak seçilmiş bir tarih. 24 Nisan pek çok

Detaylı

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI II. Mahmut ve Tanzimat dönemlerinde devlet yöneticileri, parçalanmayı önlemek için ortak haklara sahip Osmanlı toplumu oluşturmak için Osmanlıcılık fikrini

Detaylı

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 88 OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK A N K A R A 2 0 0 7 1 P r o j e Y ö n e t i c

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması

Lozan Barış Antlaşması Lozan Barış Antlaşması Anlaşmanın Nedenleri Anlaşmanın Nedenleri Görüşme için İzmir de yapılmak istenmiş fakat uluslararası antlaşmalar gereğince tarafsız bir ülkede yapılma kararı alınmıştır. Lozan görüşme

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI HAFTALAR KONULAR 1. Hafta TÜRK DEVRİMİNE KAVRAMSAL YAKLAŞIM A-) Devlet (Toprak, İnsan Egemenlik) B-) Monarşi C-) Oligarşi D-) Cumhuriyet E-) Demokrasi F-) İhtilal G-) Devrim H-) Islahat 2. Hafta DEĞİŞEN

Detaylı

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu v TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ÖNSÖZ Yirmi birinci yüzyılı bilgi teknolojisi çağı olarak adlandırmak ne kadar yerindeyse insan hakları çağı olarak adlandırmak da o kadar doğru olacaktır. İnsan

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) I. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken Genç Osmanlıların faaliyetleri İstanbul (Tersane) Konferansı BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) Osmanlı

Detaylı

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları 1. Almanya ve İtalya'nın; XIX. yüzyıl sonlarından itibaren İngiltere ve Fransa'ya karşı birlikte hareket etmelerinin en önemli nedeni olarak aşağıdakilerden hangisi gösterilebilir? A) Siyasi birliklerini

Detaylı

Fevzi Karamw;o TARIH 10 SHTEPIA BOTUESE

Fevzi Karamw;o TARIH 10 SHTEPIA BOTUESE Fevzi Karamw;o TARIH 10 FEN LisESi DERS KiTABI SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Prishtine, 2012 i

Detaylı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

K A N A Y A N Y A R A K A R A B A Ğ

K A N A Y A N Y A R A K A R A B A Ğ KANAYAN YARA KARABAĞ Astana Yayınları KANAYAN YARA KARABAĞ Derleyen: Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN Bu eserin bütün hakları saklıdır. Yayınevinden izin alınmadan kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz,

Detaylı

1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER. Mustafa Serdar PALABIYIK

1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER. Mustafa Serdar PALABIYIK 1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER Mustafa Serdar PALABIYIK Yayın No : 3179 Araştırma Dizisi : 12 1. Baskı - Şubat 2015 ISBN: 978-605 - 333-207 - 7 Mustafa Serdar Palabıyık 1915 Olaylarını Anlamak:

Detaylı

Afganistan'da Afyon Üretimi Dosyası (İnfografik)

Afganistan'da Afyon Üretimi Dosyası (İnfografik) Afganistan'da Afyon Üretimi Dosyası (İnfografik) Uzun yıllar süren iç savaşlar ve dış müdahaleler sonucu istikrarsızlaşan Afganistan, dünya afyon üretiminin yaklaşık olarak yüzde 90'ını karşılıyor. 28.04.2016

Detaylı

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ. Neslihan Erkan

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ. Neslihan Erkan İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ Neslihan Erkan İlan-ı Hürriyet II. Meşrutiyet, 1878 de askıya alınan Kanun-i Esasi nin yeniden yürürlüğe girmesiyle 23 Temmuz 1908 de başladı. Osmanlı coğrafyasında yeniden meşruti

Detaylı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni T.C. ĠNKILAP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK AÇIK UÇLU DENEME SINAVI (I. Dünya Savaşı ndan Erzurum Kongresi ne kadar) sosyalciniz.wordpress.com 1. Gelişen sanayimiz için hem bir hammadde kaynağı hem de uygun bir

Detaylı

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders XIX. YÜZYIL ISLAHATLARI VE SEBEPLERİ 1-İmparatorluğu çöküntüden kurtarmak 2-Avrupa Devletlerinin, Osmanlı nın içişlerine karışmalarını

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ 1919-1922 MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER Milli mücadele Hazırlık Dönemi Kronoloji 19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal in Samsun a Çıkışı 28 Ocak 1919 Havza Genelgesi

Detaylı

DİASPORA - 13 Mayıs

DİASPORA - 13 Mayıs DİASPORA - 13 Mayıs 2015 - Sayın Başkonsoloslar, Daimi Temsilciliklerimizin değerli mensupları, ABD de yerleşik Diasporalarımızın kıymetli temsilcileri, Bugün burada ilk kez ABD de yaşayan diaspora temsilcilerimizle

Detaylı

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Kamuoyu Yoklaması Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi 2017 1 Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara

Detaylı

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı. MUSUL SORUNU VE ANKARA ANTLAŞMASI Musul, Mondros Ateşkes Anlaşması imzalanmadan önce Osmanlı Devleti'nin elinde idi. Ancak ateşkesin imzalanmasından dört gün sonra Musul İngilizler tarafından işgal edildi.

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SOSYAL BiLiMLER LiSESi DERS KiTABI SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Prishtine, 2012 ic;indekiler I ÜNiTE: BÜYÜK COGRAFYA KESiFLERi 3 1. BÜYÜK COGRAFYA KESiFLERi 3 A. COGRAFYA KESiFLERi

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH CEVAP 1: (TOPLAM 2 PUAN) Savaş 2450-50=2400 yılının başında sona ermiştir. (İşlem 1 puan) Çünkü miladi takvimde, MÖ tarihleri milat takviminin başlangıcına yaklaştıkça

Detaylı

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ... ÖRNEK SORU: 1 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti açısından, 30 Ekim 1918 de, yenilgiyi kabul ettiğinin tescili niteliğinde olan Mondros Ateşkes Anlaşması yla sona erdi. Ancak anlaşmanın,

Detaylı

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9 2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9 1. Mudanya Mütarekesi, Yunanlıların aslında Osmanlı Devleti nin paylaşımı projesinde bir alet olduğunu, arkalarındaki gücü İngiltere başta olmak üzere İtilâf devletlerinin

Detaylı

İktisat Tarihi I. 5/6 Ocak 2017

İktisat Tarihi I. 5/6 Ocak 2017 İktisat Tarihi I 5/6 Ocak 2017 I. Dünya Savaşı öncesinde merkezi devletin yıllık vergi gelirleri, imparatorluk ölçeğindeki toplam üretim ve gelirin % 11 ini aşıyordu İlk dış borçlar 1840 lı yıllarda Galata

Detaylı

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU Osmanlı Devleti nin 19. yüzyılda uyguladığı denge siyaseti bekleneni vermemiş; üç kıtada sürekli toprak kaybetmiş ve yeni yeni önem kazanan petrol Osmanlı

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı Fikret BABAYEV * Sayın Başkan, değerli katılımcılar! Öncelikle belirtmek isterim ki, bugün bu faaliyete iştirak etmek ve sizlerle bir arada bulunmak benim için büyük bir mutluluktur. Bu toplantıya ve şahsıma

Detaylı

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ 209 ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 20 Aralık 1993 tarihli ve 47/135 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

En İyisi İçin. Cevap 1: "II. Meşrutiyet Dönemi"

En İyisi İçin. Cevap 1: II. Meşrutiyet Dönemi Ne x t Le v e l Ka r i y e r 300ADET TAMAMIÖZGÜN ÇÖZÜMLÜAÇI KUÇLU SORU Kaymakaml ı k Sı navı nahazı r l ı k Tar i h Açı kuçl usor u Bankası En İ yi si İ çi n.. Necat i beycd.50.yı li şhanı Apt.no: 19/

Detaylı

Fransa nın Anadolu da Yaptığı Katliamları Gizleme Politikası (1) Ö

Fransa nın Anadolu da Yaptığı Katliamları Gizleme Politikası (1) Ö Evrensel Bakış Açısı Gürbüz Evren Fransa nın Anadolu da Yaptığı Katliamları Gizleme Politikası (1) Ö ncelikle Adana da bulunan 1. Fransız Tümeni karargâhında görevli Yüzbaşı Denis Leroy un, 7 Şubat 1920

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] Emperyalizm ve Ermeni Meselesi Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] Emperyalizm ve Ermeni Meselesi Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] Emperyalizm ve Ermeni Meselesi Uluslararası Sempozyumu -AÇILIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 18 Nisan 2015 EMPERYALİZM VE ERMENİ MESELESİ ULUSLARARASI SEMPOZYUMU

Detaylı

Türkler Ermenileri 1890'lardan İtibaren Katletmeye mi Girişmişlerdir?

Türkler Ermenileri 1890'lardan İtibaren Katletmeye mi Girişmişlerdir? Türkler Ermenileri 1890'lardan İtibaren Katletmeye mi Girişmişlerdir? 19. yüzyılın ikinci yarısında bir "Ermeni Sorunu"ndan söz edilmeye başlandığını görmekteyiz. Ancak, "Ermeni Sorunu" için bir başlangıç

Detaylı

SAYIN BASIN MENSUPLARI;

SAYIN BASIN MENSUPLARI; SAYIN BASIN MENSUPLARI; BUGÜN TÜM TÜRKİYE DE, BAŞTA ULUSLARARASI SENDİKALAR KONFEDERASYONU İLE TTB OLMAK ÜZERE FİLİSTİN KATLİAMININ DURDURULMASI İÇİN ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLER DÜZENLENMEKTEDİR. İsrail ordusunun

Detaylı

Çepeçevre Karadeniz Devam Eden Sorunlar, Muhtemel Ortakl klar - Güney Kafkasya ve Gürcistan aç s ndan

Çepeçevre Karadeniz Devam Eden Sorunlar, Muhtemel Ortakl klar - Güney Kafkasya ve Gürcistan aç s ndan Çepeçevre Karadeniz Devam Eden Sorunlar, Muhtemel Ortakl klar - Güney Kafkasya ve Gürcistan aç s ndan Hasan Kanbolat 8 Ağustos ta Güney Osetya Savaşı başladığından beri Güney Kafkasya da politika üreten,

Detaylı

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 BÖLÜM 1: SEÇİLMİŞ KAVRAMLAR BÖLÜM 2: BÜYÜK DÖNÜŞÜM VE OSMANLILAR BÜYÜK DÖNÜŞÜMÜN İZLERİ...11 DEVRİMLER ÇAĞI VE OSMANLILAR...14 a) Sanayi Devrimi... 14 b) Fransız Devrimi... 17 c)

Detaylı

Müdafaa-i Hukuk Hareketi bu hakları savunmak ve geliştirmek için kurulmuştur.

Müdafaa-i Hukuk Hareketi bu hakları savunmak ve geliştirmek için kurulmuştur. Parti varlık sebebi, isminden de anlaşılacağı üzere, hakların savunulmasıdır. Müdafaa-i Hukuk düşüncesine göre: 1. İnsanın 2. Toplumun 3. Milletin 4. Devletin 5. Vatanın hakları vardır. Şu anda bu haklar

Detaylı

MUSTAFA İPEK HALİLİYE SÜLEYMANİYE İMAM HATİP ORTAOKULU

MUSTAFA İPEK HALİLİYE SÜLEYMANİYE İMAM HATİP ORTAOKULU 1. Buna göre İstanbul hükümetinin tutumuyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) İşgallere karşı çıkılmıştır. B) Teslimiyetçi bir politika izlenmiştir. C) Bağımsızlığımızdan taviz verilmemiştir.

Detaylı

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ 1215 yılında Magna Carta ile Kral,halkın onayını almadan vergi toplamayacağını, hiç kimseyi kanunsuz olarak hapse veya sürgüne mahkum etmeyeceğini bildirdi. 17.yüzyıla

Detaylı

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ  Youtube Kanalı: tariheglencesi DURAKLAMA DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi 05.08.2017 OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU XVII.YÜZYILDA OSMANLI- AVUSTRYA VE OSMANLI- İRAN İLİŞKİLERİ a-avusturya ile İlişkiler

Detaylı

Türkiye'de "Decentralization" Süreci

Türkiye'de Decentralization Süreci Türkiye'de "Decentralization" Süreci 30 Nisan 2013 Bahçeşehir Üniversitesi İlker Girit Ahmet Ketancı Türkiye'de "Decentralization" Süreci Decentralization Prensipleri Türkiye deki Tarihi Süreç Türkiye

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922) Gülsema Lüyer KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922) Mondros Mütarekesi ve Mütareke Sonrası Genel Durum İşgaller ve Kurtuluş Savaşı Hazırlık Evresi T.B.M.M. nin Açılması Düzenli Ordu Hazırlıkları,

Detaylı

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV. 339 GENEL LİSE Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV. Yeniçağ 3. Yeniçağda Avrupa 6. Eğitim, kültür, bilim ve

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Ercan KARAKOÇ Yıldız Teknik Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü

Yrd. Doç. Dr. Ercan KARAKOÇ Yıldız Teknik Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü Yrd. Doç. Dr. Ercan KARAKOÇ Yıldız Teknik Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü Önce gelen: V. Murat 30 Mayıs 1876 31 Ağustos 1876 Osmanlı Hanedanı ve Hilafet II. Abdülhamit 31 Ağustos

Detaylı

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi 1990 yılında Latin Amerika'nın ada ülkesinde bir grup Müslüman ülkedeki yönetimi ele geçirmek için silahlı darbe girişiminde bulunmuştu.

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

3- Hareketimizin; Ankara'da Musab bin Umeyr Derneği dışında hiçbir grup, dernek, cemaat ya da örgütle bir bağlantısı bulunmamaktadır.

3- Hareketimizin; Ankara'da Musab bin Umeyr Derneği dışında hiçbir grup, dernek, cemaat ya da örgütle bir bağlantısı bulunmamaktadır. Downloaded from: justpaste.it/11pk4 MEDYA'DA YER ALAN HABERLERLE ALAKALI KURTUBA GENÇLİK HAREKETİ AÇIKLAMASI 19 Aralık 2016 tarihinde, Rus Büyükelçi Karlov'un öldürülmesi üzerine, medyada Hareketimiz ile

Detaylı

MEDYA'DA YER ALAN HABERLERLE ALAKALI KURTUBA GENÇLİK HAREKETİ AÇIKLAMASI

MEDYA'DA YER ALAN HABERLERLE ALAKALI KURTUBA GENÇLİK HAREKETİ AÇIKLAMASI Downloaded from: justpaste.it/11pk4 MEDYA'DA YER ALAN HABERLERLE ALAKALI KURTUBA GENÇLİK HAREKETİ AÇIKLAMASI 19 Aralık 2016 tarihinde, Rus Büyükelçi Karlov'un öldürülmesi üzerine, medyada Hareketimiz ile

Detaylı

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ BAKİ SARISAKAL SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ 1880 yılının başında Samsun da açıldı. Üçüncü Ordu nun sorumluluğu altındaydı. Okulun öğretmenleri subay ve sivillerdi. Bu okula öğrenciler

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

Entegre Acil Durum Yönetimi Sistemine Giriş

Entegre Acil Durum Yönetimi Sistemine Giriş İstanbul Teknik Üniversitesi Geomatik Mühendisliği Bölümü CBS & UA ile Afet Yönetimi Entegre Acil Durum Yönetimi Sistemine Giriş Amaçlar (1) Kriz yönetimi kavramının tartışılması Tehlike, acil durum ve

Detaylı

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ 1. Osmanlı İmparatorluğu nun Gerileme Devrindeki olaylar ve bu olayların sonuçları göz önüne alındığında, aşağıdaki ilişkilerden hangisi bu devir için geçerli

Detaylı

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? S-1 Sosyal bilgiler öğretmeni: (ikinci Meşrutiyet in ilanının ardından (Meşrutiyet karşıtı gruplar tarafından çıkarılan 31 Mart Ayaklanması, kurmay başkanlığını Mustafa Kemal in yaptığı Hareket Ordusu

Detaylı

KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ YURTDIŞI TEŞKiLATI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ YURTDIŞI TEŞKiLATI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME 207 KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ YURTDIŞI TEŞKiLATI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME Kanun Hük. Kar. nin Tarihi : 13/12/1983 No : 189 Yetki Kanununun Tarihi : 17/6/1982 No : 2680 Yayımlandığı R.G. Tarihi

Detaylı

T.C. KİLİS VALİLİĞİ GKK ALIMI BAŞVURU SEÇME SINAVLARI KILAVUZU

T.C. KİLİS VALİLİĞİ GKK ALIMI BAŞVURU SEÇME SINAVLARI KILAVUZU T.C. KİLİS VALİLİĞİ GKK ALIMI BAŞVURU VE SEÇME SINAVLARI KILAVUZU 2015 BAŞVURULAR 11 ARALIK 21 ARALIK 2015 TARİHLERİ ARASINDA KİLİS VALİLİĞİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ VE İL MERKEZ JANDARMA KOMUTANLIĞINA YAPILACAKTIR.

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ BASINA VE KAMUOYUNA Erkek egemen kapitalist sistemde kadınların en önemli sorunu 2011 yılında da kadına yönelik şiddet olarak yerini korudu. Toplumsal cinsiyetçi rolleri yeniden üreten kapitalist erkek

Detaylı

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler Açılış Tarihi Kapanış Tarihi Sona Eriş Nedeni 1 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası 17.11.1924 05.06.1925

Detaylı

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir?

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir? 1)Birinci İnönü Savaşının kazanılmasından sonra halkın TBMM ye ve düzenli orduya güveni artmıştır. Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir? A)TBMM seçimlerinin yenilenmesine

Detaylı

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı DÜNYA - SİYASET 2012 yılının Şubat ayında Tunus ta yapılan Suriye nin Dostları Konferansı nın ikincisi Nisan 2012 de İstanbul da yapıldı. Konferansta Esad rejimi üstündeki uluslararası baskının artırılması,

Detaylı

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi nin 24 Şubat 2014 tarihli Kırkaltıncı Birleşiminde Oybirliğiyle kabul olunan Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası Anayasanın 94 üncü

Detaylı

Mete Yarar'dan 15 Temmuz kitabı : Darbenin Kayıp Saatleri

Mete Yarar'dan 15 Temmuz kitabı : Darbenin Kayıp Saatleri Mete Yarar'dan 15 Temmuz kitabı : Darbenin Kayıp Saatleri Araştırmacı, yazar Mete Yarar 15 Temmuz kanlı darbe girişimini farklı açıdan okurlara sunuyor. Özel Kuvvetler Komutanlığı ndan 2004 yılında kendi

Detaylı

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ-I Dersin Adı Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi-I Dersin Kodu 630909 Dersin Türü Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi Haftalık Ders Saati Zorunlu Önlisans 2 AKTS 2 (Kuramsal)

Detaylı

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) Osmanlı devletinde ülke sorunlarının görüşülüp karara bağlandığı bugünkü bakanlar kuruluna benzeyen kurumu: divan-ı hümayun Bugünkü şehir olarak

Detaylı

GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: 14.11.2013, Sayısı: 28821

GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: 14.11.2013, Sayısı: 28821 GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ Resmi Gazete Tarihi: 14.11.2013, Sayısı: 28821 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1)

Detaylı

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi ve y Uzun bir ortak tarih Türkiye, Avrupa Ekonomik Topluluğu na (EEC) katılmak için ilk kez Temmuz 1959'da başvuru yaptı. EEC yanıt

Detaylı

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TEOG ÇIKMIŞ SORULAR - 3. ÜNİTE Batı cephesinde Kuvâ-yı Millîye birliklerinin faaliyetlerini ve düzenli ordunun kurulmasını değerlendirir.türk milletinin Kurtuluş Savaşı

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : Tarih:

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi :  Tarih: Günlük Haber Bülteni 13.02.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi : www.urfanatik.com Tarih: 12.02.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi : www.sanliurfa.com Tarih:12.02.2015 İNTERNET HABERLERİ

Detaylı

İKİNCİ Savaş Bakanına yaptığı ziyaretten sonra, Komünist milletvekili' ve Partinin Merkez Komitesi üyesi

Detaylı

13. ASKERLİK GÖREVİ Ordu Hayatı Savaş Yönetimi ve Siyaset Ordu Okuldur SEÇİM

13. ASKERLİK GÖREVİ Ordu Hayatı Savaş Yönetimi ve Siyaset Ordu Okuldur SEÇİM İÇİNDEKİLER SUNUŞ...1 GENELGE... 5 GİRİŞ... 9 AÇIKLAMA... 23 VATANDAŞ İÇİN MEDENÎ BİLGİLER NEDEN BAHSEDER?25 L MİLLET... 28 1.1. Türk Milletinin İncelenmesi... 28 2. DEVLET...37 2.1. Devlet Şekilleri...

Detaylı

Patrikhane İle İlgili Bir Belge / Bir Uyarı

Patrikhane İle İlgili Bir Belge / Bir Uyarı Patrikhane İle İlgili Bir Belge / Bir Uyarı Aytunç Altındal * İstanbul da mukim Fener Rum Kilisesi, gerçekte, Lozan Antlaşması nın Sözlü mutabakat çerçevesi bölümünde yer alan Özel İzin nedeniyle sadece

Detaylı

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR BALIKESİR - 30.09.2014 HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR Balıkesir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hüseyin Gündoğdu, Ankara ve Hatay Tabip odaları üyelerinin Gezi Parkı olayları sürecinde hukuka aykırı

Detaylı

A. Sırp İsyanları B. Yunan İsyanları

A. Sırp İsyanları B. Yunan İsyanları A. Sırp İsyanları B. Yunan İsyanları SIRP İSYANLARI Osmanlı İmparatorluğu na 15. yüzyılın ortalarında katılan Sırbistan da, İmparatorluğun diğer yerlerinde olduğu gibi, âdil bir yönetim kurulmuştu. Sırp

Detaylı

DURAP 20 OCAK - 04 ŞUBAT

DURAP 20 OCAK - 04 ŞUBAT Zeytin Dalı Harekâtı Suriye DURAP 20 OCAK - 04 ŞUBAT 2018 Önemli Gelişmeler Zeytin Dalı Harekâtının Hukuki Dayanakları Uluslararası Hukuk Bakımından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin terörle mücadele

Detaylı

Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor!

Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor! Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor! BAE Washington büyükelçisi Yusuf el-uteybe'ye ait olduğu iddia edilen ve bazı hacker gruplar tarafından yayınlanan

Detaylı

1974 Kıbrıs Barış Harekatı ndan sonra uygulanan silah ambargosu, ülkemizde savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının

1974 Kıbrıs Barış Harekatı ndan sonra uygulanan silah ambargosu, ülkemizde savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ndan sonra uygulanan silah ambargosu, ülkemizde savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının karşılanmasında bağımsızlığın önemini gündeme getirmiş, halkımızın

Detaylı

İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR. 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz.

İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR. 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz. İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR NotCopy Yayınlarının izni dahilinde paylaşılmıştır Başarılar dileriz 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz. 2- Dil,

Detaylı

TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu

TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu TSK Müşterek Özel Görev Kuvveti ve koalisyon hava kuvvetleri tarafından Suriye'nin Cerablus bölgesinin IŞİD'ten geri alınması için operasyon başlatıldı 24.08.2016 /

Detaylı

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri 9. HAFTA Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri 2 Sağlık hizmetleri daha çok saraya ve orduya yönelik olarak yürütülmüştür. Devletin tek resmi sağlık örgütü sarayda yer

Detaylı

T.C. ÇANAKKALE BELEDİYESİ. BASIN, YAYIN ve HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM

T.C. ÇANAKKALE BELEDİYESİ. BASIN, YAYIN ve HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM T.C. ÇANAKKALE BELEDİYESİ BASIN, YAYIN ve HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 - (1) Bu yönergenin amacı, Basın

Detaylı

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME Bu sözleşme, ILO'nun temel haklara ilişkin 8 sözleşmesinden biridir. ILO Kabul Tarihi: 18 Haziran 1949 Kanun Tarih

Detaylı

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Sarı Irmak ın kuzeyi idi. Daha sonra Orhun ve Selenga ırmakları

Detaylı

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ 1 SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ Gürbüz MIZRAK Süleyman Şah Türbesi ve bulunduğu alan Suriye'nin Halep ilinin Karakozak Köyü sınırları içerisindeydi. Burası Türkiye'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak

Detaylı