SEKTÖREL. HABER BÜLTENi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SEKTÖREL. HABER BÜLTENi"

Transkript

1 SEKTÖREL HABER BÜLTENi Mart 2009 Sayı: 39 Reel Sektör TBMM nin Kyoto Kararına Destek Verdi Çetin Nuhoğlu Avrupa Adalet Divanı Vize Kararını Yorumladı Bilişim Teknolojileri ve Verimlilik Çelik Sektörü Krizden Çıkış Yolları Arıyor

2 İçindekiler Destek Verenler SEDEFED Gündemi Kriz Dönemlerinde Yönetim ve Firma Stratejileri 4 SEDEFED Genel Kurulu 6 SEDEFED Krizden Çıkışın Yollarını Tartışıyor Paneli 7 Reel Sektör TBMM nin Kyoto Kararına Destek Verdi 11 AB Gündemi Çetin Nuhoğlu Avrupa Adalet Divanı Vize Kararını Yorumladı 13 Rekabet Gücü Bölgesel İnovasyon Merkezleri: Türkiye için bir Model Önerisi Raporu Özet Bulguları 15 Bilişim Teknolojileri ve Verimlilik 19 En önemli konu, krizin yarattığı kısır döngüden çıkmak 20 TÜRKONFED Ekonomi Analizleri 21 STK lardan Sektörel Gündem STK lardan Sektörel Gündem 22 ODD Otomotiv Pazarı Değerlendirmesi 34 OSD Otomotiv Sektörü Değerlendirmesi 35 Çelik Sektörü Krizden Çikiş Yollari Ariyor 37 Demir Çelik Sektörü Gündemi 38 AYSAD dan Haberler 43 TKSD Eğitimleri Mart Ayı Programı 44 Barbaros Bulvarı No:24 / Balmumcu - İstanbul Telefon: Faks: info@sedefed.org SEDEFED 2 Sektörel Haber Bülteni - Mart 2009

3 Yönetim Kurulu Başkanından Coşku ve heyecan bir o kadar da kaygı dolu bir başlangıç Bundan 5 yıl önce, yüzde 7 lik büyüme trendi yakalamış, ihracatı her ay yeni rekorlar kıran ve AB ye tam üyelik sürecini başlatmış bir Türkiye de yaşıyorduk. Aynı dönemde bu ülkenin en güçlü sektörlerinin temsil edildiği ve tamamen gönüllülük esasına dayanan sektörel dernekleri aynı çatı altında toplayacak SEDEFED in ilk adımlarını attık. Geniş katılımlı bir bilgilendirmeli arama konferansında SEDEFED vizyonunu belirledik ve Türkiye de bir ilk olan değişik sektörleri bir araya getiren çatı örgütümüzü kurduk. Sürdürülebilir rekabet gücünü artırmak ve AB tam üyelik hedefini gerçekleştirmek üzere yola çıkan Federasyonumuzun etkin bir sivil toplum kuruşlu olmasını öngören vizyonu ışığında 4 yıl çalıştık, projeler ürettik. Kurucuları arasında bulunmaktan her zaman gurur duyduğum bu değeli yapının bayrağını, çok değerli Bülent Akgerman dan devralırken, 2004 yılındaki gibi büyük bir coşku ve heyecan içindeyim. Ekonomik krizin reel sektöre yansıyan olumsuz etkilerini gözler önüne seren verilere göz attığımda ise bir o kadar de endişe duymaktayım. Küçülen ekonomiyi ve azalan istihdamı tekrar tersine çevirmek ve içinde bulunduğumuz ekonomik krizden çıkabilmek için ihtiyaç duyulan önlem paketi geciktikçe endişemin boyutları giderek artıyor. Ölü toprağını üzerimizden atmak için silkinmemiz gerektiğini biliyoruz ama bunun için doğru kararları zamanında verebilmeliyiz, tam da bu noktada hükümet nezdinde girişimlerde bulunmak ve gerekli baskıyı kurmak için SEDEFED in çok önemli bir rolü olduğuna inanıyorum. Attığı her adımı bu bilinçle atan Federasyonumuzun, 2005 yılından bu yana düzenli olarak çıkardığı Sektörel Haber Bülteni nin toplumun geniş kesimlerine ulaşmadaki başarısını da göz önünde bulundurduğumuzda dosya konusunu seçerken, azami özen gösteriyoruz. Bu ayki dosya konumuz malum olduğu üzere ekonomik kriz ve sektörlerin bu konudaki görüşleri. Bültenimizin bu sayısını okurken sektörlerin krize ilişkin verdiği mesajları dikkatle takip etmenizi öneriyorum. Umudun yitirilmediği bir ay geçirmeniz dileği ile saygılarımı sunarım. Çetin Nuhoğlu Yönetim Kurulu Başkanı SEDEFED 3 Sektörel Haber Bülteni - Mart 2009

4 Konuk Yazar Kriz Dönemlerinde Yönetim ve Firma Stratejileri Prof.Dr.Esin Can Mutlu Yıldız Teknik Üniversitesi Tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan küresel kriz, her alanda ciddi bir ekonomik gerilemeye neden olmaktadır. Bundan sonra ne yapacağız? sorusuna yanıt bulmak için, halihazırda iş dünyasını şekillendiren ekonomik faaliyetlerin bölgeler arası yer değiştirmesi, artan tüketici beklentileri, yaşlanmaya başlayan dünya nüfusu, jeopolitik istikrarsızlık, bilgiye erişimin ve kullanımının artması, artan denetimler, doğal kaynaklarda azalma, şirketlerin daha büyük ve daha karmaşık hale gelmesi gibi küresel eğilimleri anlamak ve bunlara uyum sağlamak üzere geleceğin şirketlerinin nasıl şekilleneceğini tasarlamak gerekecektir. Bu bağlamda; geleceğin şirketleri, müşteri beklentilerinin ötesinde yaratıcı, mevcut klişeleri yıkıcı, küresel olarak bütünleşmiş, gerçekte topluma katkı sağlayan ve hepsinden önemlisi değişime açık olmalıdırlar. Ancak, Dünyayı ve Türkiye yi saran nakit krizi ve piyasa daralması olarak kendini gösteren Küresel ekonomik kriz karşısında böyle şirketler inşa etmek ve onları sürekli kılıp, hayatta tutmak kuşkusuz hiç kolay olmayacaktır. Tüm dünya da, küresel ekonomik krizin etkilerinin ağırlıklı olarak sanayi mallarında yani ticarete konu olan mallarda - görüldüğü genel bir gerçektir. Ülkemizde, nüfusun büyük çoğunluğu (% 90 dan fazlası) Türkiye de krizin hissedildiğini ve bu krizin ekonomik, politik ve psikolojik olmak üzere çeşitli etmenlere bağlı olarak geliştiği yönünde görüşe sahiptir. Toplum tarafından da ciddi şekilde algılanan bu krize karşı, şirketlerin ne derece hazır olup olmadığı sorusu, bu şirketlerin yöneticileri için son derece kritik bir önem taşımaktadır. Bu kadar büyük etkilere sahip olan ve birçok soruyu da beraberinde getiren kriz kavramını kısaca bir toplumun, bir kuruluşun veya bir kimsenin yaşamında görülen güç dönem, bunalım, buhran olarak tanımlayabiliriz. Buradan yola çıkarak, örgütsel kriz kavramını ise, örgütün değer, amaç ve kaynaklarını tehdit ederek, tüm örgütü varlığını sürdürememe tehlikesi ile karşı karşıya bırakan, örgüt üyeleri arasında gerilim yaratan, gerekli önlemlerin zamanında alınmasıyla ortadan kaldırılabilecek veya etkileri en aza indirilebilecek plansız bir değişim süreci olarak ifade edebiliriz. Yukarıdaki gibi ifade edilebilecek kriz; teknoloji ve piyasa değişimlerine, büyümeye, değer yaratma stratejisinin tam oluşturulamamasına ve çok farklı operasyonel konulara bağlı olarak gelişebilir. Ancak, neye bağlı olarak gelişirse gelişsin, her kriz, oluşumu sırasında, yönetsel ve finansal bakımdan bazı sinyaller verir. Bu sinyallerden bazıları; önemli müşterilerin kaybı, paydaşlarla artan sıkıntılar, öncelikleri belirlemede yaşanan zorluklar, yetersiz çalışma sermayesi, aşırı büyüme ve dalgalanma olarak kendini gösterebilir. Sinyaller ortaya çıktığı andan itibaren genellikle şirketlerde iki durum ortaya çıkmaktadır. Bunlar; krizin fark edilmesi ve kriz yönetimi çalışmalarının başlaması ya da krizi inkar yoluna giderek görmezden gelme eğilimidir. Şirket bu sinyalleri görmezden gelse de krizin oluşumunu engelleyemeyecektir ve ilk etapta kriz kendini gizli kriz olarak gösterecektir. İlerleyen aşamalarda ise, çözülme ve çöküş görülecektir. Bu safhalar esnasında alınan önlemler, şirketleri ya yıkıma ya da iyileşmeye götürecektir. Burada kriz yönetimi ekibinin göstereceği yönetsel, finansal ve operasyonel beceriler anahtar krizden çıkma faktörleridir. Hiç kuşkusuz, kriz dönemindeki bir işletmede yöneticilerin çok iyi yönlendirmesi gereken birtakım değişiklikler meydana gelecektir. Bunlardan bazıları; yönetim merkezileşmesi, riskli ve fevri kararlarda artış, çatışmalarda artış olarak sıralanabilir. Ayrıca, stres ve zaman baskısıyla alınan kararların kalitesinde bozulma, otoriter ve tutucu eğilimlerin güçlenmesi çalışanlarda savunmacı/çekimser tutumların ortaya çıkması, güven duygusunun ve motivasyonun azalması gibi bazı tehdit edici etmenler de ortaya çıkabilir. Yönetici, ancak ve ancak tüm bu değişimleri ve etmenleri göz önünde bulundurabilirse etkin bir kriz planı oluşturur. Böyle bir planın oluşturulmasında en kritik unsurlardan biri doğru ve eksiksiz bilgi akışını sağlanmasıdır. Böyle bir bilgi akışının olduğu ortamlarda, daha etkin bir kriz yönetim ekibi kurulması, kriz göstergelerinin daha doğru tespiti ve bunların her kademeye bildirmesi mümkün olacaktır. Kriz yönetim planı çerçevesinde değerlendirilmesi gereken önemli bir konu da yeniden yapılandırma gereğidir. Bunun için şirketin durumunun her kademen bakış açılarına başvurarak ayrıntılı bir şekilde incelenmesi ve performans düşüklüğünün sebeplerinin doğru belirlenmesi şarttır. Aynı zamanda dış çevresel faktörlerinde bu dönemde iyi irdelenmesi gereklidir. Şirketi, sektörü, ülkeyi, dünyayı etkileyen gelişimlerin neler olacağını araştırmak ve öngörülerde bulunmak çok önemlidir. SEDEFED Sektörel Haber Bülteni - Mart 2009

5 Konuk Yazar Bu bağlamda; şirketin sürdürülebilirliğini ve ortalamanın üzerinde gelir getirici faaliyetlerini engelleyici tehditler ile şirketin sürekliliğini, ortalamanın üstünde gelir getirici fırsatları belirleyip bunlara göre, hangi faaliyet birimlerinin elden çıkarılması gerektiği, hangi piyasalara ve müşterilere odaklanılacağı, işletme sermayesinin ve maliyet yapısının nasıl yönetileceği, kurumda motivasyon seviyesinin ne düzeyde olduğu ve çalışanların uygun bilgi ve yeteneklere sahip olup olmadığı vb. konularda stratejiler belirleme yoluna gidilmelidir. Genelde yöneticilerinin bu dönemde yaptıkları en büyük yanlış sadece şirket içi finansal konulara odaklanmak, otoriteyi arttırmak ve iletişime kapalı olmaktır. Kriz yönetim sürecinin bütüne baktığımızda, bu süreci başarıyla yürüten ve krizi en az zararlara, hatta zaman zaman fırsata dönüştürerek, atlatmayı başaran işletmelerde son derce önemli bir etken daha karşımıza çıkmaktadır: Bu etmen; ÖRGÜTSEL BÜTÜNLEŞME dir. Örgütsel bütünleşmeyi, örgütün görevlerini yerine getirmek için birçok alt sistem arasında güç birliği oluşturma süreci olarak ifade edebiliriz. Örgütsel bütünleşme, temel olarak, bir örgütün değişik departmanlarının ne kadar uyumlu çalıştığına ve fonksiyonlarının birbiri ile ne derece yakın koordinasyon içinde olduğuna bağlıdır. Örgütün tamamını uyum içinde hareket ettirecek böyle bir bütünleşme için, yönetimin sağlayabileceği en büyük altyapı kuşkusuz stratejik planlama faaliyetlerinin eksiksiz ve doğu yerine getirilmesi ile mümkün olacaktır. Stratejik planlama örgütün tüm üyeleri için yol gösterici bir harita çizmektedir. Şirkette oluşturulan ortak amaç algısı ve stratejik bilinç, dış ve iç çevre unsurlarını gözeterek ortak bir hareket mekanizması sağlayacaktır. Burada yöneticiler, SWOT analizi gibi, kuruluşun çevresi ile etkileşim içinde sistematik olarak incelendiği çeşitli yöntemlerden yararlanmalı ve bu süreci yönetebilecek kişilerden profesyonel destek almalıdırlar. Son olarak, tüm bu unsurları göz önde bulundurarak, içinde bulunduğumuz ortamda kriz ile mücadelede sorulacak ilk sorunun Kurumsal olarak ne yapabiliriz? olduğunu söylemek en doğru yaklaşım olacaktır. Bu sorunun cevabı her işletme için farklı uygulamalar gerektirse de, bu uygulamaların başarılı bir şekilde yürütülmesi için zemin oluşturacak bazı önerileri şöyle sıralayabiliriz: Küresel ekonomik krizin oluşumunu ve gidişatını, dünyada ve ülkelerdeki etkilerini sürekli takip edin ve izleyin. Öncelikle, sadece iç finansal dengelerinize odaklanma yanlışı yerine iş dünyasını nelerin etkilediğini, neleri en iyi yaptığınızı ve bunun neden böyle olduğunu tam olarak inceleyin. Krizden çıkmanın yönetsel, finansal, operasyonel becerilerin bütünüyle olacağını unutmayın. Kısa vadeli değil, uzun vadeli düşünün, yeni düzene geçişteki fırsatları yeniden yapılanarak değerlendirin. Şirketiniz için fırsat olabilecek ve değer yaratabilecek itici güçleri ve şirketinizle ilgili kilit riskleri mutlaka tespit edecek stratejik planlar oluşturma çalışmalarına yönlenin. Bu planların esnek ve değişime adapte olabilecek tarzda olmasına dikkat edin. Çabanızı çok çeşitli ve değişik konulara harcamak yerine gerçekçi durum analizi yaparak hangi ürün, müşteri ve kanalların işletmeniz için katma değer yarattığını veya yaratmadığını tespit edin, size asıl güç kazandıracak konuya, temel yeteneklerinize odaklanın. Yönetim bilgisi ne sahip kişilerle çalışın. Çalışanlarınıza ve onların kendilerini geliştirmelerine olanak tanıyın. Bu dönemde deneme yanılma ile iş yapmak büyük risk yaratacaktır. Yönetim Buluşçuluğu yapın. Bunun için çalışanlardan önerileri toplayın. İşe yarayan önerileri değerlendirin. Yenilikçiliği (inovasyonu) sürekli hale getirin. Böylece krizin yarattığı fırsatlardan yararlanma şansını kaçırmamış olursunuz. Değerlerinizi koruyun ve paydaşlarınızı sürekli bilgilendirerek, onların güvenlerini sarsmayacak etik kararlar alın. Ürünlerinizin tanıtımını web üzerinden yaparak, ekonomik, etkili ve etkileşimli bir şekilde hız kazanın. Prof. Dr. Esin CAN MUTLU Arş.Gör. Pınar BÜYÜKBALCI Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü SEDEFED Sektörel Haber Bülteni - Mart 2009

6 SEDEFED Gündemi SEDEFED Genel Kurulu Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED), 11 Şubat 2009 tarihinde gerçekleştirdiği 2009 yılı Olağan Genel Kurulunda Yeni Yönetim Kurulunu belirledi. Yönetim Kurulu ilk toplantısında Başkanlığa Ömer Çetin Nuhoğlu nu seçti. SEDEFED in 4. Dönem Yönetim Kurulu şu şekilde oluştu: 1-Türk Sanayici ve İşadamları Derneği TÜSİAD-Çetin NUHOĞLU Yönetim Kurulu Başkanı 2-Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği TKSD-Timur ERK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı 3-Türkiye Müteahhitler Birliği TMB-Emre AYKAR Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı 4-Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği AYSAD-Sefa TARGIT Sayman Üye 5-Demir-Çelik Üreticileri Derneği DÇÜD- Veysel YAYAN Yönetim Kurulu Üyesi 6-Otomotiv Distribütörleri Derneği ODD- İbrahim AYBAR Yönetim Kurulu Üyesi 7-Otomotiv Sanayi Derneği OSD- Ercan TEZER Yönetim Kurulu Üyesi 8-Promosyon Ürünleri İml. ve Satıcıları Derneği- PROMOTÜRK-Tolga SÖZEN Yönetim Kurulu Üyesi 9-Tüm Kırtasiye Sanayicileri İth. Ve Satıcıları Derneği TÜKİD- Erol AYKUT Yönetim Kurulu Üyesi 10-Türk Sanayici ve İşadamları Derneği TÜSİAD- Muharrem YILMAZ Yönetim Kurulu Üyesi 11-Türkiye Fuar Yapımcıları Derneği TFYD- Serdar YALÇIN Yönetim Kurulu Üyesi 12-Uluslararası Nakliyeciler Derneği UND- Tamer DİNÇŞAHİN Yönetim Kurulu Üyesi SEDEFED in yeni seçilen Yönetim Kurulu, 2009 yılı öncelikli hedefini; Türkiye nin içinde bulunduğu ekonomik krizin aşılması ve reel sektörün sürdürülebilir rekabet gücünün artırılmasına destek olacak çalışmalar yapmak, üretimin, ihracatın ve istihdamın krizden en az zararla çıkmasını sağlayarak krizi bir avantaja dönüştürecek açılımlar yaratmak şeklinde belirledi. SEDEFED Sektörel Dernekler Federasyonu SEDEFED Sektörel Haber Bülteni - Mart 2009

7 SEDEFED Gündemi SEDEFED Krizden Çıkışın Yollarını Tartışıyor Paneli Sektörel Dernekler Federasyonu nun hizmet ve imalat sektörlerini üst düzeyde temsil eden isimlerin katılımı ile gerçekleştirdiği SEDEFED Krizden Çıkışın Yollarını Tartışıyor Paneli 28 Ocak tarihinde İstanbul da yapıldı. Panel sonrasında yayınlanan bildiride şu ifadelere yer verildi den bu yana hızla büyüyen Türkiye ekonomisi 2006 da yavaşlama sürecine girdi. Zira o dönemde enflasyonist baskıyı ortadan kaldırarak istikrar ortamı yaratan politikalar ve yapısal reform ivmesi, istihdamı ve üretim artışını hedef alan yatırım ortamını iyileştirecek reformlarla sürdürülemedi. Yerel boyuttaki bu ilk göstergeler, 2008 yılında ABD ve Avrupa da patlayan küresel finans krizi sonucunda sektörleri çarpan etkisi ile sarstı. Yaşanan nakit sıkışıklığı, talepteki düşüş ve işsizlik gibi somut etkilerin de ötesinde, krizin en yıkıcı yansıması beklentilerdeki bozulma oldu. Hükümetin aldığı münferit önlemler beklentilerdeki bozulmayı ortadan kaldırmada etkisiz kaldı. Bu nedenle, alınması gereken önlemlere ilişkin ilkeler şöyle sıralanmalıdır; Paket zamanında uygulamaya sokulmalıdır; çünkü piyasa kan ağlıyor. Büyük olmalıdır; çünkü daralmanın boyutu çok ciddidir. Uzun süreli olmalıdır; çünkü durgunluk tahminlerden daha uzun sürecektir. Esnek olmalıdır; çünkü yarının ne gibi ilave sorunlar getireceğini henüz tam olarak bilemiyoruz. Sürdürülebilir olmalıdır; gelecekte kamu açıklarında ve kamu borçlarında taşınamayacak bir bozulmaya yol açmamalıdır. Paket kısa vadede talebi uyarıcı, uzun vadede rekabet gücünü artırıcı enstrümanlar içermeli ve sektörlere şu avantajları sağlamalıdır: Talebin Artırılması Türkiye bugüne kadar yaşadığı krizlerden (1980, 1994 ve 2001) dış talebe ve ihracata yönelerek çıktı. Ancak günümüzde böyle bir şansımızın olmadığı ortadadır. Türkiye istikrar döneminde sağladığı para ve maliye politikası manevra alanını kullanarak faiz ve vergi hamleleriyle gelirin talebe dönüşmesini sağlamalıdır. Kamu harcamalarının artırılması da, bu konjonktüre talebi artıracak önemli politika seçeneklerinden birisidir. Böylece, tüketim eğilimi güçlenecek ve kur avantajının da etkisi ile talep, ithal ürünlere değil yurtiçi üretime yönelecektir in son çeyreğinde ekonomide yaşanan yavaşlama dış ticareti de etkiledi, ithalat miktar ve fiyat bazında düşüş yaşarken, ihracattaki keskin daralmada yine fiyat düşüşleri de etkili oldu. Yurtiçi talebin azalması nedeniyle ithalatın hızla düşmesi, dış ticaret açığının gerilemesine yol açtı. Bu durum, 2009 yılında cari açık rakamlarını pozitif etkileyecek Üretimdeki yavaşlama işsizlik oranının artmasına neden olmaktadır. Yurtiçi talepteki hızlı gerileme ve yurtdışı fiyatlardaki düşüş, enflasyonun hedefler dahilinde ya da altında gerçekleşeceğini göstermektedir. Maliye politikası ise, diğer bazı ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça güçlü bir noktadadır. SEDEFED Sektörel Haber Bülteni - Mart 2009

8 SEDEFED Gündemi Bankacılık sektörü açısından bakıldığında takipteki kredilerdeki artış dikkatle izlenmelidir. Son olarak büyüme hızının 2009 da %0, da %2 civarında olacağına yönelik beklentiler krizin Türkiye de krizin dip noktasının 2009 boyunca süreceğine ilişkin endişeleri artırmıştır. İstihdamın ve Yatırımın Korunması İstihdamın korunması elzemdir. Çünkü büyük maliyetlerle yetişmiş personelin kaybı kriz sonrası için de büyük riskler barındırmaktadır. Bu amaçla, istihdam üzerindeki vergiler düşürülmeli ya da ötelenmelidir. Yatırım teşviklerinin tekrar yürürlüğe konması; Ar-Ge, çevre ve verimlilik yatırımları desteklenmelidir. Devlet teşvikleri, ABD ve AB gibi rekabet hukuku konusunda öncü ülke ve bölgelerin şirket bütçelerine doğrudan katkı yapmaya varan destekleri göz önüne alınarak yeniden gözden geçirilmelidir. Devlet ihalelerinde yerli ürünlere öncelik verilmesini teşvik eden Başbakanlık Genelgesi benzeri olumlu adımlar atılmalıdır. Kamu altyapı yatırımlarına ağırlık verilmeli, bu çerçevede gerek taahhüt gerekse malzeme alımındaki ödemeler zamanında ve düzenli olarak gerçekleştirilmelidir. Nakit sorununun Çözümü Türk reel sektörünün kronik sorunu olan işletme sermayesi yetersizliği ne karşı önlemler alınmalıdır. Hizmet sektörü, KOBİ sınıfına dahil edilerek, KOSGEB ve EXİMBANK olanaklarından yararlandırılmalıdır. Bankacılık ile ilgili yeni düzenlemeler yapılarak firmaların kısa vadeli finansman ihtiyacı karşılanmalıdır. Firma boyutunda önlemler Her sektör kendi tedarik zincirlerinde yer alan diğer sektörleri yakından tanımalı, işbirliğini geliştirmelidir. Tanıtım, bütçede ilk feda edilen kalem olmaktan çıkarılmalı aksine firmalar tanıtıma ağırlık vermelidir. Rekabet öncesi işbirlikleri geliştirilmeli, şirket evlilikleri teşvik edilmelidir. Her sektör hangi ülkelerde hangi teşviklerin verildiğini, hangi ihalelerin açıldığını titizlikle takip etmeli ve sektörlerin yatırım stratejileri buna göre şekillenmelidir. Beklentiler iyi yönetilmelidir. Zira gelecek endişesi taşıyan bireyin /kurumun sağlıklı kararlar alması beklenemez. Bir kez düşüş çemberine girildiğinde kaybetmek neredeyse kesindir. (istihdam azalışı, tüketimi dolayısıyla da üretimi düşürmede etkili rol oynamaktadır. Bu durumda istihdamı azaltmak değil aksine artırıcı önlemler alınmalıdır.) Esasen krizin psikolojik yansısı olan Beklenti Etkisi nden, krizi yok sayarak değil, krizle büyük bir motivasyon ve kararlılıkla savaşarak kurtulabiliriz. Reel Sektörün ortak mesajları Devletin kendine güveni olmalı: güven ve istikrarın sağlanması lazım Toplumdaki tansiyonu düşürmek kaçınılmazdır. Piyasaların açılması için tüketim özendirilmelidir. Tüketim trendinin düşmemesi için memurun, işçinin ve emeklinin maaşı düşürülmemelidir. Reel sektöre bankacılık sektörünün sağlayacağı kredi olanakları genişletilmelidir. Küreselleşme iyi analiz edilmelidir. Kamu ihalelerindeki %15 yerli malı teşvikine işlerlik kazandırılmalıdır. Kamu alt yapı yatırımlarını devam ettirmelidir. Radikal önlemlerden çekinilmemelidir. Asıl kaygının kar elde etmek değil istihdamın düşmesi olduğu vurgulanmalıdır. Krizi fırsat bilerek herkes bilinçli bir şekilde eksiklerini tamamlamalıdır. Sektörlere getireceği ilave yüklere karşın, Türk Ticaret Kanunu bir an önce yasalaşmalı ve yürürlüğe girmelidir. Sektör Bazında tespitler ve çözüm önerileri Karayolu Taşımacılığı Milli gelirden % 14 pay alan, toplam istihdamın %10 unu sağlayan karayolu taşımacılığı sektörü, ihraç mallarımızın %53 ünü modern araçları ile taşımaktadır. Sektörün gücü, ihracatçılarımıza, teslimat süresini kısaltarak rekabet avantajı sağlamaktadır. Kriz bu rekabet avantajını tehdit etmektedir. Taşımacılık sektöründe kriz emareleri 2008 yılı başında petrol krizi ile başladı. 100 dolar mertebesini aşan petrolün varil SEDEFED Sektörel Haber Bülteni - Mart 2009

9 SEDEFED Gündemi fiyatı sektörün maliyetleri taşınmaz boyuta getirdi. Taşıma Kotaları sorunu, düşük döviz kuru, sınır geçiş maliyetlerinin artması ve vize kısıtlaması gibi sorunlar krizin sektörel boyutunu büyüttü; navlun fiyatlarının düşmesi ve ticaretin azalması ile taşımacılık kriz sarmalına girdi. Taşımacılık sektörünün krizden çıkış yolu rekabet öncesi işbirliklerini geliştirip, şirket evliliklerine yönelmektir. Kamu otoriteleri sektör ayrımı yapmadan, KOSGEB ve EXİMBANK olanaklarını sektöre kullandırmalıdır. Müteahhitlik Sektörü İnşaat taahhüt sektörünün büyüme performansını 2002 yılına kadar kamunun sabit sermaye yatırımları belirlemiştir arasındaki büyümenin lokomotifi konut inşaatları olmuştur yılında yatırımların ağırlığının konut lehine bozulması sonucu, büyüme patlaması yaşayan sektör, 2006 yılının ortalarından itibaren konut sektöründe arz talep dengesinin bozulmasıyla yavaşlamaya başlamıştır yılında tüm ülkeleri etkileyen global krizin getirdiği sıkıntılar nedeniyle sektörde yaşanmakta olan durgunluk daha belirgin bir şekilde su yüzüne çıkmıştır. Krizden en az zararla çıkabilmek için, diğer gelişmiş ülkelerde benimsenen politikalara benzer şekilde, kamu yatırımları arttırılmalı, özel sektör yatırımları teşvik edilmeli ve yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin önündeki engeller süratle kaldırılmalıdır. Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde elde edilmiş olan deneyim ve potansiyel iyi yönetildiğinde en az 100 bin kişilik ek istihdam olanağı yaratılabilecektir. Hızlı istihdam yaratma kabiliyeti, net döviz girdisi sağlayabilmesi, demir-çelik, seramik, kimya vb. temel sektörler ile olan güçlü bağları, müteahhitliğe kriz ortamında panzehir olma özelliği kazandırmaktadır. Fuarcılık Sektörü Firmalara en rasyonel tanıtım imkanını sunan fuarcılıkta, güçlü ve köklü firmalar krizden henüz olumsuz etkilenmedi, ancak sabun köpüğü tabir edilen firmalar birer birer kapanmaya başladı. Fuarcılık sektörünün düşük cirosu ve istihdamına rağmen, yarattığı yüksek katma değer ve geniş kitleleri etkileme gücü, tüm sektörlerin nabzını tutabilmesini sağlamaktadır. Krizin en yoğun yaşandığı 2008 in son çeyreğinde Avrupa ülkelerinden gelen katılımcılarda radikal bir artış olduğu gözlendi. Bunun sebebinin, kendi pazarından umudu kalmayan Avrupalı firmaların Türkiye, Kuzey Afrika ve Ortadoğu pazarına artan ilgilerinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Promosyon Ürünleri Sektörü Promosyon ürünleri sektörü %50 den fazla cirosunu gerçekleştirdiği yılın son çeyreğinde krize yakalandı. Krizden çıkış yolu: sektör içi dayanışmayı ve bilgi paylaşımını arttırılmasını elzem kılıyor. Sektör yöneticilerinin fiyata dayalı rekabetin yanlışlarını görmeleri ve buna göre yapılanmaları kurmaları gerekiyor. Özellikle kurumsal müşterilerin ödeme vadelerini uzatma girişimlerine karşı sektör olarak sağlam bir duruş sergileyebilmelidir. Kaliteli Alacaklar olarak adlandırılan kurumsal müşteri alacaklarının bildirimsiz temlik gibi çok basit enstrümanlarla nakde dönüştürülebilmesi yolu açılmalıdır. Promosyon ürünleri ihracatına her zamankinden fazla önem verilmeli, mevcut ekonomik krizin Türk promosyon üreticilerine getirdiği arz esnekliği, üretim süresi kısalığı, iletişim kolaylığı, Avrupa pazarı için Gümrük Birliği avantajları gibi fırsatlar mutlak surette değerlendirilmelidir. Otomotiv Sanayii Türkiye nin temel sektörlerinden biri olan otomotiv, 1994 yılından bu yana yaşadığı krizler sonrasında üretimini büyük oranda AB ye yaptığı ihracata endeksledi. Bu nedenle sektörün yaşadığı kriz, diğer sektörlerden farklı olarak AB deki talep daralmasına dayanmaktadır. Siyasi otoritenin başta krizi kabul etmemesi ve önlem paketini açıklamada gecikmesi, krizin derinleşmesini ve maliyetini yönetilemeyecek boyutlara getirdi. Sektörün ihraç pazarının kısa vadede canlanmasının mümkün olmaması ve alternatif pazarların da olmayışı, üretimi durma noktasına getirmiştir. Sektörün satış kredisi ihtiyacının karşılanması bu nedenle gereklidir. Piyasadaki güven ortamı ivedilikle yeniden tesis edilmelidir. Nitelikli işgücü istihdam eden ve bunun için yılda ortalama 45 saatlik eğitim ile rekabetçi güce getirdiği işgücünü kaybetmemek için azami özen gösterse de maliyetlere katlanmak giderek zorlaşmaktadır. Pazarın hareketlenmesin sağlayacak önlemler yanında kredi piyasasının yeniden kurulması, şirketlerin likit ihtiyacını giderecek önlemler ile krizinden çıkışta işletmelerin ve istihdamın korunması temel konulardır. Kimya Sektörü Bir çok sektörün ana girdisini oluşturan Türkiye nin ana sektörlerinden olan kimya sanayii, Avrupa Birliği ve ABD deki kimya sanayi gelişimlerine paralel olarak 2008 de SEDEFED 9 Sektörel Haber Bülteni - Mart 2009

10 SEDEFED Gündemi olduğu gibi 2009 da da küçülme beklemektedir. Özellikle inşaat ve otomotive yapığı tedarikte keskin talep azalması yaşanırken, tüketim kimyasallarında durum bir nebze daha umut vericidir. Kimyanın ana girdi olduğu düşünüldüğünde reel sektörün her alt sektöründe yaşanan üretim düşüklüğü Kimya sektörünü doğrudan etkilemektedir. Öte yandan, Türk kimya sanayisinin %40 civarında girdisi olan ham petrolün fiyatında yaşanan düşüş, maliyetleri azaltmakta ve sektöre bir miktar nefes aldırmaktadır. Sektörün gittikçe artan ara girdi ithalatını önlemek üzere ARGE ve İnovasyona önem vermesi gerekliliği özellikle vurgulanmaktadır. İnşaat sektörü Türkiye, inşaat malzemelerinin üretim üssü konumundadır aralığında %45 ler seviyesinde büyüyen sektör 2008 yılının ilk 9 ayında ise %-1 oranında küçüldü. İstihdam yaratma kabiliyeti çok yüksek olan sektörün milli gelire olan katkısı da %20 seviyesindedir. İhracatı ithalatından çok daha yüksek olan sektörün cari açığın kapanmasına olan katkısı yadsınamaz. Krizden çıkışta Türk Müteahhitlik sektörü ile işbirliği yapmak isteyen sektör temsilcilerinin beklentisi özellikle yurtdışı projelerinde mal temininde Türk ürünlerinin tercih edilmesi yönündedir. Binaların; asansör, yürüyen merdiven gibi mekanik tesisatının, kamu sağlığı bakımından da önemli ve teknik mevzuat gereği zorunlu olan bakım hizmetlerinin yapımının teşviki, istihdam yaratma açısından yararlı olacaktır. Kriz bahane edilerek, emniyet gerekleri için yapılan harcamaların kısılması, hem can emniyetini tehdit edecek, hem de ekonomik durgunluğu körükleyecektir. Krizi avantaja dönüştürmeyi hedefleyen sektör, bu amaçla binalarda enerji verimliliği konusunda koordinasyonlu, hedef belirleyerek çalışılması için bir hareket başlatacaktır. Zira enerji arzında büyük ölçüde dışa bağımlı olan ülkelerde özellikle binalarda sağlanacak verimlilik artışı, azımsanmayacak derecede maliyetleri düşürecektir. Diğer taraftan Enerji yoğun üretim yapan tüm sektörlerde enerji verimliliği sağlanmadığı takdirde krizden kaçınmak mümkün olamayacaktır. Mevcut yapı stokunun eritilmesi için dönemsel teşvik tedbirleri düşünülmeli ve yine sorunlu olan mevcut yapı kalitesinin arttırılması için yapıların tadilatı konusu öncelikle ele alınmalıdır. SEDEFED Sektörel Dernekler Federasyonu SEDEFED 10 Sektörel Haber Bülteni - Mart 2009

11 SEDEFED Gündemi Reel Sektör TBMM nin Kyoto Kararına Destek Verdi Türkiye, TBMM nin 5 Şubat 2009 tarihinde aldığı kararla 2005 yılında yürürlüğe giren Kyoto Protokolü ne de, 4. yılında katıldı. Böylece küresel iklim değişikliği rejiminin inşasına katılma süreçlerine, 2012 sonrası dönem için ortak olan ülkemiz, 2012 sonrası tartışmalarda söz ve karar verme hakkı elde etti. Türk reel sektörünün önde gelen temsilcisi Sektörel Dernekler Federasyonu- SEDEFED üyesi dernekler, Kyoto Protokolü ne katılım öncesinde şu ortak açıklamayı yaptılar: Atmosferdeki insan kaynaklı iklim değişikliğini oluşturan sera gazları enerji, ulaştırma, sanayi, tarım, atık, ormancılık ve arazi kullanımı kategorileri altında değerlendirmeye alınmaktadır. Birleşmiş Milletler, insan kaynaklı bu olgunun önlenmesi için İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ni geliştirmiştir. Türkiye, 21 Mart 1994 tarihinde yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ne (UNFCCC) 10 yıl aradan sonra, 24 Mayıs 2004 tarihinde katılmıştır. O tarihlerde henüz UNFCCC ye taraf olmadığı için, Türkiye, uluslararası camianın, yılında sera gazı salımlarının azaltılmasına yönelik, uluslararası geçerliliğe ve yaptırım gücüne sahip Kyoto Protokolü ile ilgili görüşmelerine de katılamamıştır. Bu nedenle Türkiye nin adı, Kyoto Protokolü nde sera gazı salım azaltım yükümlülüklerinin tanımlandığı Ek-B Listesinde yer almamıştır. Bunun sonucunda, Türkiye için Kyoto Protokolü kapsamında 2012 yılına kadar sera gazı salımlarını 1990 yılına göre belirli oranlarda azaltma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bakanlar Kurulu nun 2 Haziran 2008 de Kyoto Protokolünü benimsediğini açıklamasının akabinde Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine Yönelik Kyoto Protokolüne Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı nın hemen yasalaşması beklenmekteydi. Ancak ne yazık ki bu süreç de uzadı ve Türkiye, Kyoto Protokolünün uygulama sorunlarının aşılması amacıyla 1-12 Aralık 2008 tarihlerinde Poznan, Polonya da yapılan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar toplantısına Protokole taraf olarak katılma imkanını kaçırdı. Sera gazı salımlarını azaltma konusu, arıtma teknolojileri kullanılarak çözülebilir nitelikte bir sorun olmayıp enerjinin etkin kullanımı ve özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarından azami yararlanma gerektirmektedir. Bu konuda, ekonomisi sürekli büyüme gösteren, Türkiye için çözüm yaklaşımı konutlarda ısı yalıtımı, ulaştırmada toplu taşımacılık ve demir/deniz yolu ve sanayide temiz yakıt teknolojilerinin, yenilenebilir enerjilerin, ve uygun güvenlik ve ekonomik koşulların oluşturulması halinde gerekirse nükleer enerjinin de, kullanılmasının teşvik edilmesi olmalıdır. Bilindiği üzere, sera gazı salımlarının azaltımının faydamaliyet hesaplamasının sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için kamu ve özel sektörün tüm alt sektörlerinde detaylı salım envanterinin çıkarılması gerekmektedir. Ülkemizdeki kayıt dışı ekonominin oranı da göz önünde bulundurulduğunda, böyle bir envanter çalışmasına ivedilikle başlanması gerektiği ortadadır. Türkiye nin müzakere sürecini doğru bir şekilde sonuçlandırması için böyle bir envanterin varlığı hayati önem taşımaktadır. Kyoto Protokolü ne uyum maliyeti, Türkiye nin AB Çevre Mevzuatına uyum maliyeti ile de entegre edilmelidir. Zira sanayi, ulaşım ve enerji sektörlerinde çevreyle dost teknikler ve temiz teknoloji üretim birimleri kullanıldığı takdirde çevresel ve ekonomik sürdürülebilirliği sağlamak mümkün olacaktır. Bu sayede, rekabet avantajı ve hammadde verimliliği yaratılacaktır. Üretim kalitesini yükselten Türkiye, düşük teknolojili üretim yapan ülkelere karşı da ciddi bir rekabet avantajı elde edebilecektir. Ancak, bu arada Demir Çelik ve Çimento sektörü gibi Türkiye ekonomisinin önemli yapıtaşlarını oluşturan hassas sektörlerimizin gerekli alt yapı yenileme çalışmalarını yapabilmeleri ve geçiş sürecini rekabet gücünü kaybetmeden tamamlayabilmeleri sağlanmalıdır. Türkiye nin 2012 sonrasına yönelik uluslararası iklim değişikliği rejiminde, genelde gelişmiş ülkelerin bulunduğu Ek-B listesine dâhil olmadan, kendisiyle benzer koşullardaki diğer ileri gelişmekte olan ülkeler olan Güney Kore ve Meksika gibi ülkelerle beraber daha esnek yükümlülükler içeren bir grupta yer alması, Türkiye açısından hayati önem taşımaktadır. Aksi takdirde, Türkiye nin 2012 sonrası dönemde Ek-B Listesindeki ülkelerle beraber 1990 yılına göre mutlak sayısal azaltım hedefleri içeren bir yükümlülüğün getirebileceği çok ciddi maliyeti, söz konusu hassas sektörlerimizin kaldırabilmesi mümkün değildir. Uyumun maliyetinin net bir şekilde tespit edilebilmesi için gerçekleştirilecek etki analizi çalışmalarına, mutlaka devlet fonlarından katkı sağlanmalıdır. Kyoto mekanizmalarında rol oynayamayan Türkiye de, gönüllü piyasada karbon finansı sağlayan projeleri giderek SEDEFED 11 Sektörel Haber Bülteni - Mart 2009

12 SEDEFED Gündemi artmakta ise de, bununla ilgili bir envanter maalesef bulunmamaktadır. Türkiye nin gönüllü piyasada projelerinin düşük fiyatlardan emisyon sattığı ve bu sektörün 2012 sonrasında yüksek gelir elde edilebilecek bir kaynak oluşturması nedeniyle, Türkiye nin 2012 sonrası dönemde kredi satan bir ülke pozisyonunda değerlendirilebilmesi için de müzakere yapılmalıdır. Ancak, Türkiye, Kyoto Protokolü ne katılımını her geçen gün ve dakika, 2012 sonrası dönemde ulusal çıkarlarına uygun şekilde yer alma hakkını kaybetmek üzeredir. Eğer Türkiye 2012 sonrası dönemde, aynı 1990 lı yılların başında Sözleşme sürecinde olduğu gibi, yanlış bir ülkeler ve yükümlülükler listesinde yer alırsa, 2012 sonrası bütün dünyanın izlemekte olduğu düşük karbon ekonomisine geçiş sürecinin tamamen dışında kalabilir. Türkiye, Kyoto Protokolü ne ne kadar erken katılabilir ve 2012 ye kadarki süreci doğru planlayıp değerlendirebilirse, 2012 sonrası dönemde söz edilen riskleri fırsata dönüştürülebilir. TBMM ninde bu hafta nihayet görüşülmeye başlanan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine Yönelik Kyoto Protokolüne Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı nın acilen kabul edilmesi gerekmektedir. Zira Türkiye nin Protokol e katılım sağlanmış olması halinde, ilgili uluslararası düzey müzakerelerde taraf olması da mümkün olabilecektir. Konu üzerinde en önemli uzmanları ve doğrudan ilgili sektörleri içinde barındıran SEDEFED, gerek müzakere heyetine teknik destek sağlamak üzere, gerek iş dünyasını temsil eden sivil toplum kuruluşu kimliğile gözlemci kuruluş konumunda ulusal ve uluslararası düzeydeki sürece katkı vermeye hazırdır. SEDEFED Sektörel Dernekler Federasyonu SEDEFED 12 Sektörel Haber Bülteni - Mart 2009

13 AB Gündemi Çetin Nuhoğlu Avrupa Adalet Divanı Vize Kararını Yorumladı SEDEFED Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, Avrupa Adalet Divanı nın Türk işadamlarına ve serbest meslek sahibi olan kişilere Avrupa Birliği ne vizesiz girme kararını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında 23 Kasım 1970 tarihinde imzalanan Katma Protokolün 42. maddesi uyarınca Türkiye de kurulu işletmelerde çalışanların, hizmet sunmak için AB ye vizesiz girme hakkı olmasına rağmen bunun 39 yıldır uygulanmadığını hatırlatan Nuhoğlu; Geç kalınmış bir karar olsa da AB-Türkiye üyelik sürecine olumlu yansıyacağını düşünüyoruz dedi. SEDEFED Başkanı Çetin Nuhoğlu; Küresel Krizin tüm dünyada ticareti son derece olumsuz etkilediği bir ortamda alınan bu karar, iki taraf arasındaki ticarete de olumlu yansıyacaktır. Dedi ve ekledi bu karar neticesinde AB- Türkiye ilişkileri yeni bir ivme kazanacaktır. ihracat ve taşımacılık sektörlerimizin bu konuda verdiği mücadelenin nihayet meyvesini vermesi sevindiricidir. Bundan sonra atılması gereken adım; AB Komisyonu ile Türk heyetinin ivedilikle bir araya gelerek, kararın nasıl hayata geçeceği konusundaki görüşmeleri yapmaları olmalıdır. SEDEFED olarak her iki tarafın heyetini göreve çağırıyoruz dedi. Vizeler konusunda en büyük sıkıntıyı yaşayan uluslararası taşımacılık sektörünü temsilen SEDEFED üyesi Uluslararası Nakliyeciler Derneği - UND de konu ile ilgli bir açıklama yayınladı: ATAD ın Vize Kararı, Ulaştırma Sektörü Adına Olumlu Bir Gelişmedir TIR sürücüleri Mehmet Soysal ve İbrahim Savatlı tarafından Berlin İdare Mahkemesi nde 2002 yılında Almanya aleyhinde açılan, reddedilen ve daha sonra bir üst mahkemeye temyize gönderilen; ardından söz konusu mahkeme tarafından 2006 yılında Avrupa Toplulukları Adalet Divanı na (ATAD) iletilerek 2008 yılında incelenmeye başlayan Karayoluyla uluslararası yük taşıyan Türk kamyon sürücülerine yönelik haksız vize uygulamasının iptali istemine ilişkin davada, 19 Şubat 209 tarihinde ATAD tarafından belirli Türk vatandaşlarına uygulanan vizenin haksız olduğu yönünde bir karar alınmıştır. ATAD aldığı kararda temel olarak şu hususları dikkate almıştır : Eylül 1963 tarihinde imzalanan ve 1964 yılında yürürlüğe giren, o zamanki adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu ile Türkiye arasında bir Ortaklık ilişkisi kuran Ankara Anlaşması nda Türk halkının yaşam standardının iyileştirilmesi ve Türkiye nin daha sonraki bir tarihte Avrupa Topluluğu na tam üye olmasının kolaylaştırılması amacıyla, işçilerin serbest dolaşımının kademeli olarak sağlanması, yerleşme serbestisi önündeki kısıtlamaların kaldırılması ve hizmet sunma serbestisi dahil olmak üzere, AET ile Türkiye arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin sürekli ve dengeli bir şekilde güçlendirilmesinin desteklenmesi karşılıklı olarak karara bağlanmıştır Kasım 1970 tarihinde Brüksel de imzalanan ve 1 Ocak 1973 tarihinde yürürlüğe giren Ankara Anlaşması nın Katma Protokolü nün 41. Maddesi nde de aynı amaçla Türk vatandaşlarının Avrupa Topluluğu na girme ve burada yerleşme hakkı bağlamındaki konumlarının kötüleştirilmesi yasaklanmış olup; Türk vatandaşlarının AT de yerleşme serbestisi ya da hizmet sunma serbestisi bağlamındaki konumunu etkileyebilecek herhangi bir tedbirin, Katma Protokol ün imzalandığı tarihte geçerli olan koşullardan daha katı ve olumsuz koşulları beraberinde getirmesi de hukuken engellenmiştir. ---Katma Protokol ün yürürlüğe girdiği 1 Ocak 1973 tarihinde Almanya tarafından Türk vatandaşlarına yönelik bir vize uygulaması mevcut değilken; söz konusu vize kısıtlamaları 1980 den itibaren Almanya da yürürlüğe girmiş olan yeni kanunlarla uygulanmaya başlamıştır. ---Dolayısıyla, Katma Protokol ün yürürlüğe girdiği tarihte geçerli olanlardan daha az elverişli koşulların Almanya ya girişte geçerli hale gelmesi, Katma Protokol ün 41. Maddesi nde yasaklanmış bulunmaktadır ( standstill; mevcut şartların daha olumsuz şekilde değiştirilememesi kuralı) ---Sonuç olarak; son aldığı kararda ATAD, Türkiye ile AT arasında imzalanan Katma Protokol ün 41/1. maddesinin, hizmet sunmak amacıyla giden AB ülkelerine giden Türk vatandaşlarına yeni kısıtlamalar getirilmesini yasakladığını SEDEFED 13 Sektörel Haber Bülteni - Mart 2009

14 AB Gündemi belirterek Schengen Anlaşmasıyla tesis edilen Schengen vizesinin ek masraf ve külfetler getirdiği gerekçesiyle, bu anlamda yeni bir kısıtlama olduğunu belirtmiştir. Söz konusu karar, mesleklerinin niteliği gereği birçok AB ülkesinin topraklarına çok sayıda giriş yapmak zorunda olan ancak son yıllarda AB ülkeleri tarafından birbiri ardına uygulamaya konan kısıtlamalar nedeniyle sınır kapılarında ciddi sıkıntılara maruz kalan Türk sürücülerinin durumu açısından son derece olumlu bir gelişme olmuştur. Ancak, ATAD tarafından alınan bu karar, yarından itibaren Türk sürücülerinin AB ye vizesiz girebilmesinin sağlanması için yeterli değildir. Söz konusu karar 27 AB ülkesi için bağlayıcı olsa da, AB üyesi ülkelerin kararı iç hukuklarında da uygulamaya almaları için atılması gereken önemli adımlar vardır. Bundan sonra, vakit kaybedilmeden, bu kararın idari dokümanlara yansıtılmasının sağlanması; bu amaçla Avrupa Komisyonu yetkilileri ile Türk tarafının idari makamlarının bir araya gelerek teknik çalışmayı başlatmaları ve kararın uygulamaya konması için idari kuralların netleştirilmesi gerekmektedir. Uluslararası sürücü vizeleri konusunda yukarıda ayrıntıları verilen önemli başarı, yaklaşık 7 yıllık bir mücadelenin ardından gelmiştir. İlerleyen zamanda, bugüne kadar Türk sürücüler tarafından ödenmiş olan vize ücretlerinin ilgili AB ülkeleri tarafından tazmin edilmesine yönelik hukuki girişimler de gündeme gelebilecektir. SEDEFED Sektörel Dernekler Federasyonu SEDEFED 14 Sektörel Haber Bülteni - Mart 2009

15 Rekabetçilik Bölgesel İnovasyon Merkezleri: Türkiye için bir Model Önerisi Raporu Özet Bulguları Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu (REF), ve Ulusal İnovasyon Girişimi (UİG) tarafından başlatılan ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından desteklenen Bölgesel İnovasyon Merkezleri (T-BİM) projesi, 6 Ocak 2009 tarihinde, İstanbul Ceylan Intercontinental Oteli nde düzenlenen bir seminer ile kamuoyuna tanıtıldı. Bölgesel İnovasyon Merkezleri projesi ile Türkiye de sektörel odaklı çalışacak bölgesel inovasyon merkezlerinin kurulmasını amaçlamaktadır. Bölgesel inovasyon merkezleri, TÜRKONFED e bağlı federasyonların koordinasyonunda, Türkiye nin yedi bölgesinde kurulacaktır. Merkezlerin, faaliyet gösterecekleri bölgelerde sektörel odaklı inovasyon arabirimleri olarak çalışmaları hedeflenmektedir. Böylelikle, bölgesel kalkınmada inovasyonu önemli bir araç olarak kullanan yapılar hayata geçirilecektir. Bölgesel İnovasyon Merkezleri projesi ve konuyla ilgili hazırlanan raporun tanıtım toplantısının açılış konuşmaları, TÜSİAD Sanayi, Hizmetler ve Tarım Komisyonu Başkanı Dr. Erdal Karamercan, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Celal Beysel, AB 7. Çerçeve Programı Ulusal Koordinatörü Okan Kara ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Ar-Ge Genel Müdürü Ziya Karabulut tarafından gerçekleştirildi. Technopolis Group Türkiye Direktörü Şirin Elçi, Technopolis Group Uzmanı İhsan Karataylı ve TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu Direktör Yardımcısı Selçuk Karata tarafından kaleme alınan Bölgesel İnovasyon Merkezleri: Türkiye için bir Model Önerisi başlıklı raporda özetle şu bulgular yer almaktadır: İnovasyon, ilk defa ekonomist ve politika bilimcisi Joseph Schumpeter tarafından kalkınmanın itici gücü olarak tanımlanmıştır. Schumpeter 1911 de yazdığı kitabında, girişimcilerin inovasyoncu rolleriyle pazarda dengeyi bozduklarının ve ekonomide sürekli dinamizm yarattıklarının altını çizer. T-BİM projesi kapsamında kullanılan inovasyon tanımı, uluslararası kabul gören bir kaynak olan OECD ile Avrupa Komisyonu nun birlikte yayınladığı Oslo Kılavuzu ndan alınmıştır. Buna göre, İnovasyon, yeni veya önemli ölçüde değiştirilmiş ürün (mal ya da hizmet), veya sürecin; yeni bir pazarlama yönteminin; ya da iş uygulamalarında, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni bir organizasyonel yöntemin uygulanmasıdır. İnovasyon sayesinde kârlılığını artırmayı ve rekabet gücünü sürdürülebilir kılmayı hedefleyen işletmelerin faaliyet gösterdikleri ortamın özellikleri ve bu işletmelere sağlanan imkanların niteliği inovasyon performanslarını doğrudan etkiler. Hiçbir işletme inovasyonu izole bir ortamda gerçekleştirmez. Rakipler de dahil olmak üzere dış kurumlarla işbirliği halinde başlatılan ve yürütülen inovasyon faaliyetleri, araştırma, geliştirme ve pazara giriş maliyetlerinin düşüşü sayesinde risklerin azaltılması, ölçek ekonomisinin sağlanması, inovasyon sürecinin kısaltılması gibi çok çeşitli avantajı beraberinde getirir. İşletmelerin faaliyet gösterdikleri bölgede inovasyonda işbirliği yapma potansiyeline sahip olan kuruluşların ve inovasyon sürecini destekleyici iklim ve hizmetlerin varlığı önemlidir. Bu da Bölgesel İnovasyon Sistemi olarak adlandırılan ve bir bölgedeki işletmeler, üniversiteler ve eğitim kurumları, araştırma kuruluşları, kamu kurumları, finansman kuruluşları, aracı kuruluşlar (inovasyon ve iş destek merkezleri, teknoloji transfer ofisleri, vb.), sivil toplum kuruluşları, inovasyon ve teknoloji altyapısını destekleyen kuruluşlar (teknoparklar, kuluçka merkezleri, vb.) gibi çok çeşitli aktörün ve bunlar arasındaki etkileşimin oluşturduğu bir ortam olarak tanımlanan yapının varlığını ve etkin çalışmasını gerektirir. T-BİM-Bölgesel İnovasyon Merkezleri, bu yapılardaki aktörlerin birbirleriyle etkin şekilde işbirliği gerçekleştirmelerini ve sürekli iletişim halinde olmalarını sağlayan; bölgesel inovasyon sisteminin yapıtaşları olan işletmelerin ihtiyaçlarına göre şekillenmiş hizmetler sunan birer aracı kurum rolü üstleneceklerdir. Bölge için stratejik sektörler özelinde odaklanacak olan merkezler, yukarıda özetlenen rolleriyle inovatif kümelenmelerin tetikleyicisi ve koordinasyon birimleri olarak da düşünülebilir. Kümelenme kavramı konusunda önemli çalışmalara imza atan Michael Porter ın ortaya koyduğu şekilde, inovasyonla gelen rekabet avantajı, kümelenmeler temeline oturan bölgesel ve yerel inovasyon sistemlerinden kaynaklanmaktadır. Porter, kümeyi belli bir alanda birbiriyle bağlantılı şirketler ve kurumların oluşturduğu coğrafi yoğunluk olarak tanımlar. Küme, birbiriyle bağlantılı sanayileri ve rekabet için gerekli diğer kuruluşları kapsar. Örneğin, parça, makine ve hizmet gibi belli alanlarda uzmanlaşmış girdi tedarikçilerini ve yine alanında uzmanlaşmış altyapı sağlayıcılarını içerir. Genellikle, birbirlerini tamamlayan ürünlerin üreticileri, müşterileri ve dağıtım kanallarından beceri, teknoloji ve ortak girdi bakımından ilişkili sanayilerde faaliyet gösteren SEDEFED 15 Sektörel Haber Bülteni - Mart 2009

16 Rekabetçilik şirketlere kadar uzar. Ayrıca kümelerin çoğu, uzmanlaşmış eğitim, öğrenim, enformasyon, araştırma ve teknik destek gibi hizmetler sağlayan devlet kurumlarını; üniversiteler, standart belirleyici kuruluşlar, düşünce kuruluşları, mesleki eğitim sağlayıcı kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları gibi farklı yapıları da bünyesinde barındırır. T-BİM-Bölgesel İnovasyon Merkezleri, birer inovatif kümelenmeye doğru evrilecek şekilde, bölgesel paydaşların katılımı ile kurulacak ve gelişecektir. T-BİM merkezleri için geliştirilen model, dünyadaki benzer yapılanmalara ilişkin en iyi uygulama örneklerinden ve bölgesel çalıştaylarda edinilen bilgi ve deneyimden hareketle oluşturulmuştur. Merkezlerin vizyonu, bulundukları bölgelerin kalkınmasına katkıda bulunmak üzere bölge için kritik sektörlerin inovasyona dayalı sürdürülebilir rekabet gücü kazanmasını mümkün kılacak lider kurumlar olmak olarak tanımlanmıştır. Misyonları ise, odaklandıkları sektörlerde faaliyet gösteren firmaların küresel düzeyde rekabet gücüne sahip; daha hızlı ve sağlıklı büyüyen, daha çok değer ve daha fazla istihdam yaratan firmalara dönüşmelerini sağlamak için inovasyona dayalı ihtiyaçlarını karşılamak ve inovasyon için işbirliklerini oluşturmaktır. Bu vizyon ve misyon doğrultusunda, T-BİM merkezlerinin temel amacı, bölgede odaklanılan sektörlerin küresel düzeyde rekabet edebilir hale gelmesi için inovasyona ilişkin fırsatları yaratmak ve bu amaçla bölgedeki inovasyon potansiyelini harekete geçirmektir. Bu çerçevede belirlenen özel amaçlar şunlardır: Odaklanılan sektörlerdeki tüm bölgesel paydaşları (büyük firmalar, KOBİ ler, üniversiteler, araştırma merkezleri, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları) sektörün inovasyon performansının artması için işbirliği yapma konusunda cesaretlendirmek ve yönlendirmek, Odaklanılan sektörlerdeki firmaların inovasyon yapma yeteneğini artırmak, sektörde inovasyona dayalı yeni firmaların kurulmasını sağlamak, Odaklanılan sektörlerin inovasyon faaliyetlerinin etkinliğini artırmak için gerekli altyapı ve imkanların oluşmasını ve mevcut ve kurulacak olan altyapıların etkin kullanılmasını sağlamak. T-BİM merkezlerinin sağlayacakları hizmet ve faaliyetler, aşağıda görülen dört ana başlık altında toplanmıştır. Bunların dışında, merkezlerin vizyon, misyon ve amaçlarıyla uygun olması kaydıyla, bölgeye ve sektöre özel olarak ihtiyaç duyulacak hizmetlerin sunulması da söz konusu olabilecektir. Merkezler, bu hizmetlerin bir kısmını doğrudan kendileri sunabilecekleri gibi, bir kısmını alanında uzman kuruluşlarla işbirliği halinde gerçekleştirebileceklerdir. 1. İnovasyon farkındalığı yaratma faaliyeti 2. İnovasyona ilişkin veri ve bilgi toplama ve yayma hizmeti 3. İnovasyon eğitim ve danışmanlık hizmetleri 4. İnovasyon ortaklıkları oluşturma hizmeti T-BİM merkezlerinin kurumsal statüsüyle ilgili alternatifler önerilirken, aşağıdaki temel gereklilikler göz önünde bulundurulmuştur: 1. Merkezlerin, finansal destek için TÜBİTAK ın Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği Ağları ve Platformları Kurma Girişimi Projeleri Destekleme Programı (İŞBAP) programına başvurmaları öngörülmektedir. 2. Merkezlerin başarısını belirleyecek iki temel unsur, bölgesel ve sektörel sahiplenme ve sürdürülebilirliktir. Sahiplenme, sürdürülebilirliğin ana belirleyicilerindendir. Bölgesel ve sektörel sahiplenme, bölgedeki tüm ilgili paydaşların merkezlerin kurulmalarında ve faaliyet göstermelerinde aktif rol oynamalarını gerekli kılarken, sürdürülebilirlik için profesyonel ve adanmış bir yönetim kadrosu, kurumsal yönetişim ilkelerini gözetme, uzun dönemli finansman kaynaklarının yaratılması ve korunması gibi konular ön plana çıkmaktadır. Bu da şirketleşme ihtiyacını beraberinde getirmektedir. Dünyadaki farklı uygulamalar da benzer yapıların bir şirket çatısı altında faaliyet gösterdiği takdirde arzu edilen başarıyı yakaladığını göstermektedir. 3. Merkezlerin etkinliğini sağlamak için yönetim ve maliyet etkinliği ön planda tutulmalıdır. 4. Merkezlerin etkinliğinde diğer bir belirleyici unsur, idari ve bürokratik yüklerin azlığı olacaktır. 5. Kamusal bir misyonla kurulacak ve çalışacak olan bu merkezlerin, İŞBAP programının yanı sıra, mümkün olduğu ölçüde mevcut olan ve yakın zamanda yürürlüğe girmesi planlanan kamu inovasyon desteklerinden yararlanması büyük önem taşımaktadır. Yukarıda sıralanan temel gerekliliklerden hareketle, merkezlerin bir şirket çatısı altında yapılanmaları kaçınılmaz bir gereklilik olarak kendini göstermektedir. Bulundukları bölgelerin sosyo-ekonomik kalkınmasına hizmet etmek amacıyla kurulacak bu şirketler, kâr amacı gütmeyen yapılar olarak faaliyet göstereceklerdir. Maliyet ve yönetim etkinlik konuları göz önüne alındığında, bir bölgede seçilen sektörlerin herbiri için ayrı ayrı şirketler kurulması yerine, her bir sektörel merkezin, altında birer yönetim birimi olarak yapılanacağı tek bir şirket kurulması (bölgesel inovasyon merkezi yönetim şirketi) önerilmektedir. Bir bölge için belirlenmiş ayrı sektörler için hizmet verecek merkezler, aynı şirketin kurumsal şemsiyesi altında faaliyet göstermek üzere bölgedeki farklı illerde yapılandırılabilecektir. Merkezlerin tek bir şirketin altında farklı sektörel birimler şeklinde oluşturulmasıyla kurulacak yapı, merkezlerin faaliyetleri arasında öngörülen uluslar arası ağlara entegrasyon konusunda da avantajlar sağlayacaktır. Özellikle Avrupa Birliği nin İş ve İnovasyon Merkezleri ve Avrupa nın İnovasyon Yapan Bölgeleri ağlarına kabulde ve SEDEFED 16 Sektörel Haber Bülteni - Mart 2009

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü. Kümelenme Destek Programı

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü. Kümelenme Destek Programı T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kümelenme Destek Programı Fadime YILMAZ San. ve Tek. Uzmanı 1 Küme Kümeler, özellikle de aynı faaliyet alanında hem rekabet içinde olan hem de birbirleriyle işbirliği

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014 ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.

Detaylı

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI Sürdürülebilirlik vizyonumuz 150 yıllık bir süreçte inşa ettiğimiz rakipsiz deneyim ve bilgi birikimimizi; ekonomiye, çevreye, topluma katkı sağlamak üzere kullanmak, paydaşlarımız

Detaylı

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ VİZYON BELGESİ (TASLAK) Türkiye 2053 Stratejik Lokomotif Sektörler MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ Millet Hafızası ve Devlet Aklının bize bıraktığı miras ve tarihî misyon, İstanbul un Fethinin

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( ) ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME (2014-2016) I- Dünya Ekonomisine İlişkin Öngörüler Orta Vadeli Program ın (OVP) global makroekonomik çerçevesi oluşturulurken, 2014-2016 döneminde; küresel büyümenin

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

İKV DEĞERLENDİRME NOTU 162 Aralık 2015 İKV DEĞERLENDİRME NOTU YENİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ANLAŞMASI ÖNCESİNDE EN KRİTİK KONULAR İlge Kıvılcım, İKV Uzmanı İKTİSADİ KALKINMA VAKFI www.ikv.org.tr YENİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ANLAŞMASI ÖNCESİNDE

Detaylı

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni GSO-TOBB-TEPAV Girişimcilik Merkezinin Açılışı Kredi Garanti Fonu Gaziantep Şubesi nin Açılışı Proje Değerlendirme ve Eğitim Merkezi nin Açılışı Dünya Bankası Gaziantep Bilgi Merkezi Açılışı 23 Temmuz

Detaylı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı ? UR-GE Tebliği nin Çıkış Noktası UR-GE Tebliği nin Vizyonu ve Yapıtaşları UR-GE

Detaylı

BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü. ENOFİS 05 Şubat 2009

BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü. ENOFİS 05 Şubat 2009 BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü ENOFİS 05 Şubat 2009 BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (1994) Ulusal sera gazı envanterini hazırlamak ve bildirimini yapmak İklim değişikliğinin

Detaylı

BSTB: Kümelenme Destek Programı

BSTB: Kümelenme Destek Programı BSTB: Kümelenme Destek Programı ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞE GİDEN YOLDA KÜMELENME: ADANA-SAĞLIK TURİZMİ KÜMELENME TOPLANTISI 11/12/2012 1 Küme ne değildir? Net bir tanım yapmak mümkündür ancak bu yönde

Detaylı

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter 2013 yılı, dünya ekonomisi için finansal krizin etkilerinin para politikaları açısından

Detaylı

YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015

YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015 YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015 HÜKÜMETİN YAPISI VE BAKANLIKLAR EKONOMİ YÖNETİMİ; REFORMLAR İLE HIZLI EKONOMİK

Detaylı

AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları

AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları Y. Doç. Dr. Tamer Atabarut Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi Müdürü atabarut@boun.edu.tr Avrupa 2020 Stratejisi: Akıllı, Sürdürülebilir

Detaylı

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik Görünümü IMF düzenli olarak hazırladığı Küresel Ekonomi Görünümü

Detaylı

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ 2014 EKİM SEKTÖREL inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ Nurel KILIÇ OECD verilerine göre, 2017 yılında Türkiye, Çin ve Hindistan dan sonra en yüksek büyüme oranına sahip üçüncü ülke olacaktır. Sabit fiyatlarla

Detaylı

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ Enerji, modern kişisel yaşamın, üretim ve iletişim süreçlerinin en önemli aktörlerinden biri. Enerjinin tüketimi küresel düzeyde hızla artmaya devam ederken üç ana ihtiyaç baş gösteriyor:

Detaylı

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ MART 2018 Hazırlayan: Yağmur Özcan Uluslararası

Detaylı

K R Ü E R SEL L K R K İ R Z SON O R N A R S A I TÜR Ü K R İ K YE E KO K N O O N M O İSİND N E D İKT K İSAT A P OL O İTİKA K L A AR A I

K R Ü E R SEL L K R K İ R Z SON O R N A R S A I TÜR Ü K R İ K YE E KO K N O O N M O İSİND N E D İKT K İSAT A P OL O İTİKA K L A AR A I KÜRESEL KRİZ SONRASI TÜRKİYE EKONOMİSİNDE İKTİSAT POLİTİKALARI Prof. Dr. Adem ahin TOBB-ETÜ Öğretim Üyesi 14 Mayıs 2010, İSTANBUL KRİZLER 2008 2001 İç Kaynaklı Finansal Derinliği Olan Olumlu Makro Ekonomik

Detaylı

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: YEŞİL BİNALAR & NANOTEKNOLOJİ STRATEJİLERİ. Muhammed Maraşlı İMSAD-UNG Çalışma Grubu Üyesi

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: YEŞİL BİNALAR & NANOTEKNOLOJİ STRATEJİLERİ. Muhammed Maraşlı İMSAD-UNG Çalışma Grubu Üyesi İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: YEŞİL BİNALAR & NANOTEKNOLOJİ STRATEJİLERİ Muhammed Maraşlı İMSAD-UNG Çalışma Grubu Üyesi RAPORUN AMACI Türk İnşaat Sektörünün rekabet gücünün arttırılması amacıyla

Detaylı

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR 2013/101 (Y) Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] BTYK nın 2009/102 no.lu kararı kapsamında hazırlanan ve 25. toplantısında onaylanan Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin koordinasyonunun

Detaylı

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007 TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007 1 Adana Gelecek Stratejisi Konferansı Çalışmanın amacı: Adana ilinin ekonomik, ticari ve sosyal gelişmelerinde

Detaylı

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı! Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı! REC Türkiye tarafından, Almanya Büyükelçiliği desteğiyle düzenlenen geniş katılımlı konferansta; BM İklim Değişikliği Marakeş COP22 - Taraflar

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE Dr. Mustafa ŞAHİN Genel Müdür Yardımcısı 2. ULUSLARARASI İNŞAATTA KALİTE ZİRVESİ 2 Kasım 2010, istanbul SUNUM İÇERİĞİ İklim değişikliği AB Süreci Çevre Yönetimi AB

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... 1-20 1.1. Temel Makro Ekonomik Göstergelere Göre Türkiye nin Mevcut Durumu ve Dünyadaki Yeri... 1 1.2. Ekonominin Artıları Eksileri; Temel

Detaylı

TÜRKONFED KOBİ PERSPEKTİFİ MAYIS 2016

TÜRKONFED KOBİ PERSPEKTİFİ MAYIS 2016 TÜRKONFED KOBİ PERSPEKTİFİ MAYIS 2016 KOBİ Perspektifi Gelir Tarafını Etkileyecek Makroekonomik Göstergeler Maliyet Kalemlerini Etkileyecek Ekonomik ve Finansal Gelişmeler 2010 Ç1 2010 Ç2 2010 Ç3 2010

Detaylı

R KARLILIK VE SÜRDÜRÜLEB

R KARLILIK VE SÜRDÜRÜLEB ÜRETİMDE İNOVASYON BİLAL AKAY Üretim ve Planlama Direktörü 1 İleri teknolojik gelişme ve otomasyon, yeni niteliklere ve yüksek düzeyde eğitim almış insan gücüne eğilimi artıyor. Mevcut iş gücü içinde bu

Detaylı

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı! Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı! REC Türkiye tarafından, Almanya Büyükelçiliği desteğiyle düzenlenen geniş katılımı konferansta; BM İklim Değişikliği Marakeş COP22 - Taraflar

Detaylı

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM Uzman Melisa KORKMAZ TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM Eğitimde Genel Görünüm Günümüz küresel rekabet ortamında bilgi ve bilgi teknolojileri giderek önem kazanmakta, ülkeler her geçen gün hızla gelişen teknoloji

Detaylı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI 2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİNE YÖNELİK URGE PROJE YÖNETİMİ EĞİTİM PROGRAMI T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı

Detaylı

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU Hazırlayan: Sıla Özsümer Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı Türkiye Düzenli Ekonomi Notu ve Raporun İçeriği Hakkında

Detaylı

Düzce Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve ilgili mekanizmaların vizyonu, Bölgesel, ulusal ve

Düzce Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve ilgili mekanizmaların vizyonu, Bölgesel, ulusal ve Düzce Üniversitesi 2015-2019 stratejik planında Düzce Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) doğrudan yer almakta olup, bu plan kapsamında ortaya konulan hedeflere ulaşılmasında önemli bir işleve sahiptir. Bu

Detaylı

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı, Türkiye nin İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı nın Geliştirilmesi Projesi nin Açılış Toplantısında Ulrika Richardson-Golinski a.i. Tarafından Yapılan Açılış Konuşması 3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği

Detaylı

T.C. Kalkınma Bakanlığı

T.C. Kalkınma Bakanlığı T.C. Kalkınma Bakanlığı 2023 Vizyonu Çerçevesinde Türkiye Tarım Politikalarının Geleceği- Turkey s Agricultural Policies at a Crossroads with respect to 2023 Vision 2023 Vision, Economic Growth and Agricultural

Detaylı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik

Detaylı

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ 2014 OCAK SEKTÖREL YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ Nurel KILIÇ Yurtdışı müteahhitlik hizmetleri sektörü, ekonomiye döviz girdisi, yurt dışında istihdam imkanları, teknoloji transferi ve lojistikten ihracata

Detaylı

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017)

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017) 2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ Zafer YÜKSELER (19 Haziran 2017) TÜİK, 2017 yılı ilk çeyreğine ilişkin GSYH büyüme hızını yüzde 5 olarak açıklamıştır. Büyüme hızı, piyasa beklentileri olan

Detaylı

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK Daha kapsayıcı bir toplum için sözlerini eyleme dökerek çalışan iş dünyası ve hükümetler AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK Avrupa da önümüzdeki

Detaylı

SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI

SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI 2017-2021 ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI ssm.gov.tr SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI 2017-2021 ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI ssm.gov.tr

Detaylı

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ GIDA GÜVENLİĞİ GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ Dünyada 800 Milyon İnsan Kronik Yetersiz Beslenme, 1.2 Milyar İnsan Açlık Korkusu Yaşamakta, 2 Milyar İnsan Sağlıklı, Yeterli ve Güvenli Gıda Bulma Konusunda

Detaylı

EKONOMİK DEĞERLENDİRME ANKET SONUÇLARI ARALIK 2010

EKONOMİK DEĞERLENDİRME ANKET SONUÇLARI ARALIK 2010 EKONOMİK DEĞERLENDİRME ANKET SONUÇLARI ARALIK 2010 2010 YILI EKONOMİK GERÇEKLEŞMELER, 2011 YILI BEKLENTİLERE İLİŞKİN ANKET DEĞERLENDİRMESİ GERÇEKLEŞME VE BEKLENTİ ORANLARI (%) 2009 2010 2011 Beklenti %

Detaylı

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI!

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI! BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI! Birleşmiş Milletler Genel Kurulu; kooperatiflerin sosyo-ekonomik kalkınmaya, özellikle yoksulluğun azaltılmasına, istihdam yaratılmasına ve sosyal bütünleşmeye olan

Detaylı

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ 13 1.1.Türkiye Ekonomisine Tarihsel Bakış Açısı ve Nedenleri 14 1.2.Tarım Devriminden Sanayi Devrimine

Detaylı

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013 Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program 22 Kasım 201 Büyüme Tahminleri (%) 4, 4,1 Küresel Büyüme Tahminleri (%) 4,1,2,0 ABD Büyüme Tahminleri (%) 2,,,,,,1,6,6 2,8 2,6 2,4 2,2

Detaylı

KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU

KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU Şekil 1 Kırşehir Sanayi Rekabetçilik Eksenleri İş Yapma Düzeyi Yenilikçilik potansiyeli Girişimcilik Düzeyi Teşviklerden yararlanma

Detaylı

2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI

2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI 2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı M. Emrah SAZAK Daire Başkanı UR GE Tebliğinin

Detaylı

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU 4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU Yeni Dönem Türkiye - AB Perspektifi Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı: Fırsatlar ve Riskler ( 21-22 Kasım 2013, İstanbul ) SONUÇ DEKLARASYONU ( GEÇİCİ ) 1-4. Türkiye

Detaylı

ANKARA KALKINMA AJANSI. www.ankaraka.org.tr

ANKARA KALKINMA AJANSI. www.ankaraka.org.tr ANKARA KALKINMA AJANSI www.ankaraka.org.tr TÜRKİYE'NİN En Genç Kalkınma Ajansı Ankara Kalkınma Ajansı bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak, bölgenin rekabet gücünü artırmak ve gelişimini hızlandırmak

Detaylı

Lojistik. Lojistik Sektörü

Lojistik. Lojistik Sektörü Lojistik Sektörü Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar dincelg@tskb.com.tr Kasım 014 1 Ulaştırma ve depolama faaliyetlerinin entegre lojistik hizmeti olarak organize edilmesi ihtiyacı, imalat sanayi

Detaylı

Proje önerilen faaliyetler ön çalışma raporuna uygun mu, uygulanabilir mi, hedeflerle ve öngörülen sonuçlarla uyumlu mu?

Proje önerilen faaliyetler ön çalışma raporuna uygun mu, uygulanabilir mi, hedeflerle ve öngörülen sonuçlarla uyumlu mu? KONYA "BÖLGESEL İNOVASYON MERKEZİ" GÜDÜMLÜ PROJE ÖZETİ Başvuru Sahibi: Konya Sanayi Odası Proje Ortakları: Konya Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü, Konya Ticaret Odası,Konya ABİGEM, Konya Ticaret Borsası,

Detaylı

Yeşil Kitap Çerçeve, Temel Bulgular ve Politika Önerileri

Yeşil Kitap Çerçeve, Temel Bulgular ve Politika Önerileri Toplam Faktör Verimliliği Politika Çerçevesi Geliştirilmesi için Teknik Destek Projesi Yeşil Kitap Çerçeve, Temel Bulgular ve Politika Önerileri 29 Mart 2018, İstanbul Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye

Detaylı

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

G20 BİLGİLENDİRME NOTU G20 BİLGİLENDİRME NOTU A. Finans Hattı Gündemi a. Büyüme Çerçevesi Güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyüme için küresel politikalarda işbirliğinin sağlamlaştırılması Etkili bir hesap verebilirlik mekanizması

Detaylı

TR83 Bölgesi nde Ar-Ge ve İnovasyon ile Yenilenebilir Enerji Anket Sonuçları

TR83 Bölgesi nde Ar-Ge ve İnovasyon ile Yenilenebilir Enerji Anket Sonuçları TR83 Bölgesi nde Ar-Ge ve İnovasyon ile Yenilenebilir Enerji Anket Sonuçları Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı gelecek dönemdeki çalışmalarına yol vermesi amacıyla 128 paydaşın katılımı ile TR83 Bölgesi nde

Detaylı

GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MİSYON ÇALIŞMASI Tablo 1. Misyon Çalışması Sonuçları Konsolide Misyon Sürdürülebilir kalkınma ve toplumsal refahı arttırmak için, mali disiplin içerisinde, kaynakların

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

II. KKTC KOBİ ZİRVESİ GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI

II. KKTC KOBİ ZİRVESİ GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI II. KKTC KOBİ ZİRVESİ GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI KKTC GENEL VE EKONOMİK BİLGİLER 2 KKTC Genel ve Ekonomik Bilgiler Nüfus (2014); 313.626 Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (2015); 10,2

Detaylı

KOOPERATİFLERE YÖNELİK HİBE DESTEĞİ

KOOPERATİFLERE YÖNELİK HİBE DESTEĞİ Karınca Dergisi, Ekim 2014, Sayı:934 KOOPERATİFLERE YÖNELİK HİBE DESTEĞİ 1. GİRİŞ Kooperatifler, ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını karşılamak

Detaylı

Konuşmamda sizlere birkaç gün önce açıklanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı hakkında bilgi vereceğim.

Konuşmamda sizlere birkaç gün önce açıklanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı hakkında bilgi vereceğim. 4 Ekim 2009 Tarihinde, DPT Müsteşar Yardımcısı Erhan USTA nın Euro50 Group Seminerinde İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planına İlişkin Konuşma Metni Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Detaylı

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ 2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ TEPAV EPRI Dış Politika Etütleri AB Çalışma Grubu 9 Kasım 2005 Ankara Zeynep Songülen

Detaylı

Eskişehir Sanayi Geliştirme Merkezi SANGEM 19 Ağustos 2009

Eskişehir Sanayi Geliştirme Merkezi SANGEM 19 Ağustos 2009 Eskişehir Sanayi Geliştirme Merkezi SANGEM 19 Ağustos 2009 SANGEM, bir ESO kuruluşudur Neden SANGEM? Eskişehir Sanayi Odası ESO nun öncü girişimiyle kurulan ve kâr amaçsız (non-profit) bir kuruluş olan

Detaylı

Türkiye nin Tarım Vizyonu ve Geleceği

Türkiye nin Tarım Vizyonu ve Geleceği Türkiye nin Tarım Vizyonu ve Geleceği Gökhan Özertan Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü 6 Mart 2017 Gökhan Özertan Tarımın Geleceği 6 Mart 2017 1 / 13 Dünya Tarımında Gelişmeler Tarımın fiziksel, sosyal

Detaylı

Başkent Üniversitesi, 9. ÜSİMP Ulusal Kongresi 17 Mayıs Mart 2017, Ankara

Başkent Üniversitesi, 9. ÜSİMP Ulusal Kongresi 17 Mayıs Mart 2017, Ankara Başkent Üniversitesi, 9. ÜSİMP Ulusal Kongresi 17 Mayıs 17 7 Mart 17, Ankara İÇERİK Ankara Kalkınma Ajansı Onuncu Kalkınma Planı Bölge Planı 11-13 Bölge Planı 14-23 Ankara Kalkınma Ajansı Tarafından Sağlık

Detaylı

MTMD STRATEJİK HEDEFLER VE EYLEMLER 2014 MAYIS.2014 İZMİR

MTMD STRATEJİK HEDEFLER VE EYLEMLER 2014 MAYIS.2014 İZMİR MTMD STRATEJİK HEDEFLER VE EYLEMLER MAYIS. STRATEJİK HEDEFLER ÇALIŞTAYI NEDEN BURDAYIZ? AMACIMIZ, DERNEĞİN AMAÇLARINA ULAŞMASI İÇİN UZUN VADELİ, ORGANİZE, PLANLI VE ORTAK DAVRANIŞLARLA SİSTEMATİK BİR GÜÇ

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 44 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

Küresel Eğilimler ve Türkiye

Küresel Eğilimler ve Türkiye economicpolicyresearchinstitute ekonomipolitikalarıaraş tırmaenstitüsü Küresel Eğilimler ve Türkiye Güven Sak Ankara, 22 Kasım 2006 Küresel Eğilimler ve Türkiye Slide 2 Gündem Dünyaya ne oluyor? Dünyada

Detaylı

Enerji Verimliliğinde Finans ve İnşaat Sektörü İşbirliği

Enerji Verimliliğinde Finans ve İnşaat Sektörü İşbirliği Enerji Verimliliğinde Finans ve İnşaat Sektörü İşbirliği 1 Hangi Sektörlerde Enerji Verimliliği 2009 AB raporu İnşaat Yapı ve Binalarda ; Tüketimin %40 Sera Gazı Salınımının katkısı %36 İmalat San Araba

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

Bilişim ve İletişim iş yapış şekillerini ve sosyal hayatı doğrudan etkileyen ana-yapıtaşı konumundadır.

Bilişim ve İletişim iş yapış şekillerini ve sosyal hayatı doğrudan etkileyen ana-yapıtaşı konumundadır. Bilişim ve İletişim Sektörü Neden Stratejiktir? Mobilitenin Katalizör Etkisi Politika & Şeffaflık Kaynak: Complete Guide Flexible Work e-devlet Yeni İş Modelleri Tony Blair: E-Devlet kadromuz kabinemizin

Detaylı

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ TEMMUZ 2018

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ TEMMUZ 2018 BUSİAD Hazırlayan: Doç.Dr.Metin 05.08.2018 1 ENFLASYON ENFLASYON AÇIKLAMASI ve AYLIK MAKROEKONOMİK DEĞERLENDİRME Haziran 2018 itibariyle tüketici fiyatlarının, %2,61 olarak gerçekleştiği ve %12,15 olan

Detaylı

SERBEST BÖLGELER, YURTDIŞI YATIRIM VE HİZMETLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

SERBEST BÖLGELER, YURTDIŞI YATIRIM VE HİZMETLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI SERBEST BÖLGELER, YURTDIŞI YATIRIM VE HİZMETLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Mehmet ÇETİK Dış Ticaret Uzmanı 17 Serbest Bölgeler, İthalat Yurtdışı Genel Yatırım Müdürlüğü ve Hizmetler Genel Müdürlüğü

Detaylı

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ 2015. Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ 2015. Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU Temmuz ayı içerisinde Dünya Bankası Türkiye

Detaylı

Karar -/CP.15. Taraflar Konferansı, 18 Aralık 2009 tarihli Kopenhag Mutabakatını not alır.

Karar -/CP.15. Taraflar Konferansı, 18 Aralık 2009 tarihli Kopenhag Mutabakatını not alır. Karar -/CP.15 Taraflar Konferansı, 18 Aralık 2009 tarihli Kopenhag Mutabakatını not alır. Kopenhag Mutabakatı Kopenhag daki Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 2009 Yılı Konferansı nda hazır bulunan

Detaylı

MALİTÜRK DENETİM VE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

MALİTÜRK DENETİM VE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş. Misyon ve Vizyonumuz Müşterilerine en yüksek standartlarda kişisel hizmetler sağlamaya adanmış profesyonel kadro ile küresel bir iş ağı oluşturmaktır. Türkiye nin, yakın gelecekte AB ile üyeliğe varabilecek

Detaylı

Bu yıl 2.si düzenlenen Euromoney Türkiye Finans ve Yatırım Forumu nda Akbank adına sizlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

Bu yıl 2.si düzenlenen Euromoney Türkiye Finans ve Yatırım Forumu nda Akbank adına sizlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Sayın Bakan, Değerli Konuklar, Bu yıl 2.si düzenlenen Euromoney Türkiye Finans ve Yatırım Forumu nda Akbank adına sizlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Forumun Türkiye hakkındaki genel

Detaylı

ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018

ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018 ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018 nin hizmet ve sorumluluk alanları nelerdir? Küresel ve teknolojik değişimlerle birlikte Şehir Yönetimleri nasıl değişmektedir? İdeal nasıl sağlanmalıdır? Ajanda 1. Mevcut Durum

Detaylı

Toplam Erkek Kadin 20 35.9. Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu

Toplam Erkek Kadin 20 35.9. Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu Doğu Avrupa, Orta Asya ve Türkiye de İnsana Yakışır İstihdamın Geliştirilmesi Alena Nesporova Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktör Yardımcısı Uluslararası Çalışma Ofisi, Cenevre Sunumun yapısı Kriz öncesi

Detaylı

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji KASIM 2014 KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU BİLGİ NOTU

YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU BİLGİ NOTU YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU BİLGİ NOTU Yükseköğretim Kalite Kurulunun Kurulma Nedeni Yükseköğretimde yapısal değişikliği gerçekleştirecek ilk husus Kalite Kuruludur. Yükseköğretim Kurulu girdi ile ilgili

Detaylı

Liberalleşmenin Türkiye Enerji. 22 Şubat 2012

Liberalleşmenin Türkiye Enerji. 22 Şubat 2012 Liberalleşmenin Türkiye Enerji Piyasasına Etkileri i 22 Şubat 2012 Liberalleşmenin son kullanıcılara yararları somutları çeşitli sektörlerde kanıtlanmıştır Telekom Havayolu Liberalleşme öncesi > Genellikle

Detaylı

TÜBİSAD Bilişim Çözümleri Platformu

TÜBİSAD Bilişim Çözümleri Platformu TÜBİSAD Bilişim Çözümleri Platformu Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler sektörde üretilen mal ve hizmetlerin hedef kitleye yeterli düzeyde ulaşmasını da zorlaştırıyor. Artık sadece

Detaylı

Tüm Kurumsal İşlerinizde Profesyonel Çözümler

Tüm Kurumsal İşlerinizde Profesyonel Çözümler Tüm Kurumsal İşlerinizde Profesyonel Çözümler www.faktorgrup.com İşlerinizde Profesyonel Çözümler Değerli yöneticiler, Bildiğiniz gibi, içinde yaşadığımız yüzyılda modern işletmecilik kavramı beraberinde

Detaylı

SERA GAZLARININ İZLENMESİ ve EMİSYON TİCARETİ

SERA GAZLARININ İZLENMESİ ve EMİSYON TİCARETİ T.C. ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü İklim Değişikliği Dairesi Başkanlığı SERA GAZLARININ İZLENMESİ ve EMİSYON TİCARETİ Semra GÜNEN Kimya Mühendisi III. Enerji Verimliliği Kongresi

Detaylı

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023 Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023 İÇERİK Amaç, Vizyon Hazırlık Süreci İnovasyona Dayalı Mevcut Durum Stratejiler Kümelenme ile ilgili faaliyetler Sorular (Varsa) İNOVASYON & KÜMELENME

Detaylı

2023 e Doğru Kentsel Dönüşüm, Ulusal Çevre Politikaları ve Sektörden Beklentiler. 23 Ocak 2015, İstanbul. Sayın Bakanım,

2023 e Doğru Kentsel Dönüşüm, Ulusal Çevre Politikaları ve Sektörden Beklentiler. 23 Ocak 2015, İstanbul. Sayın Bakanım, 2023 e Doğru Kentsel Dönüşüm, Ulusal Çevre Politikaları ve Sektörden Beklentiler 23 Ocak 2015, İstanbul Sayın Bakanım, Değerli misafirler, Değerli basın mensupları, 2023 e Doğru Kentsel Dönüşüm, Ulusal

Detaylı

EKONOMİK DEĞERLENDİRME ANKET SONUÇLARI OCAK 2012

EKONOMİK DEĞERLENDİRME ANKET SONUÇLARI OCAK 2012 EKONOMİK DEĞERLENDİRME ANKET SONUÇLARI OCAK 2012 ODAMIZ TARAFINDAN HAZIRLANAN EKONOMİK DEĞERLENDİRME ANKET SONUÇLARI 2012 YILINDA HÜKÜMET TARAFINDAN ELE ALINMASI İSTENİLEN KONULAR Yeni bir Anayasa hazırlanması

Detaylı

SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM VE TTGV FİNANSMAN DESTEKLERİ

SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM VE TTGV FİNANSMAN DESTEKLERİ SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM VE TTGV FİNANSMAN DESTEKLERİ Emrah Alkaya Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı İskenderun Körfezi nde Endüstriyel Simbiyoz Projesi - Endüstriyel Simbiyoz ve Temiz Üretim Ar-Ge Proje

Detaylı

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MAYIS 2018

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MAYIS 2018 BUSİAD Hazırlayan:Doç.Dr.Metin 05.06.2018 1 ENFLASYON Nisan 2018 itibariyle tüketici fiyatlarının, %1,87 olarak gerçekleştiği ve %10,23 olan yıllık enflasyonun %10,85 düzeyine düştüğü görül müştü. Mayıs

Detaylı

Tekstil-Hazır Giyim Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar dincelg@tskb.com.tr Kasım 2014

Tekstil-Hazır Giyim Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar dincelg@tskb.com.tr Kasım 2014 Tekstil-Hazır Giyim Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar dincelg@tskb.com.tr Kasım 2014 Sektöre Bakış Tekstil ve hazır giyim sektörleri, GSYH içinde sırasıyla %4 ve %3 paya sahiptir. Her iki sektör

Detaylı

ÜSİMP 2013 Altıncı Ulusal Kongresi, 09-10 Mayıs 2013, Düzce Üniversitesi

ÜSİMP 2013 Altıncı Ulusal Kongresi, 09-10 Mayıs 2013, Düzce Üniversitesi Yrd.Doç.Dr. Altan Özkil Atılım Üniversitesi Sav. Tekno. Uyg. ve Arşt. Merkezi Müdürü Prof.Dr. Hasan AKAY Atılım Üniversitesi Rektör Yardımcısı ÜSİMP 2013 Altıncı Ulusal Kongresi, 09-10 Mayıs 2013, Düzce

Detaylı

Sürdürülebilir Gelecek İçin Sürdürülebilir Enerji: Kısa ve Orta Vadeli Öneriler Rapordan Önemli Satır Başları

Sürdürülebilir Gelecek İçin Sürdürülebilir Enerji: Kısa ve Orta Vadeli Öneriler Rapordan Önemli Satır Başları Sürdürülebilir Gelecek İçin Sürdürülebilir Enerji: Kısa ve Orta Vadeli Öneriler Rapordan Önemli Satır Başları Ekonomiye yıllık 36 milyar $ katkı ve 820.000 haneye istihdam Elektrik ve doğal gaz sektörlerinin

Detaylı

TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 25 Kasım 2015

TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 25 Kasım 2015 TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 25 Kasım 2015 1 Türkiye de Enerji Sektörü Ne Durumda? Fosil kaynaklar bakımından oldukça yetersiz olan Türkiye enerjide %73 oranında dışa bağımlıdır.

Detaylı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Milletlerarası Ticaret Odası Değişen Küresel Ekonomi ve Türkiye Toplantısı 7 Mart 2014, İstanbul

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Milletlerarası Ticaret Odası Değişen Küresel Ekonomi ve Türkiye Toplantısı 7 Mart 2014, İstanbul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Milletlerarası Ticaret Odası Değişen Küresel Ekonomi ve Türkiye Toplantısı 7 Mart 2014, İstanbul Saygıdeğer Konuklar, Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Öncelikle, Sayın

Detaylı

Türk İş Dünyası Liderlerinin İklim Değişikliğine Yanıtı Rifat Ünal Sayman, Direktör - REC Türkiye 5 Aralık 2016, Sabancı Center, İstanbul

Türk İş Dünyası Liderlerinin İklim Değişikliğine Yanıtı Rifat Ünal Sayman, Direktör - REC Türkiye 5 Aralık 2016, Sabancı Center, İstanbul Türk İş Dünyası Liderlerinin İklim Değişikliğine Yanıtı Rifat Ünal Sayman, Direktör - REC Türkiye 5 Aralık 2016, Sabancı Center, İstanbul Bölgesel Çevre Merkezi (REC) Ø Bağımsız, tarafsız ve kâr amacı

Detaylı

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos 2013 1

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos 2013 1 SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv Otomotiv İç Satışlarda Hızlı Artış Temmuz Ayında Devam Ediyor. Beyaz Eşya Beyaz Eşya İç Satışlarda Artış Temmuz Ayında Hızlandı. İnşaat Reel Konut Fiyat Endeksinde

Detaylı

İNŞAAT MALZEMELERİ SANAYİ ENDEKSLERİ SAYI-47 EKİM 2018

İNŞAAT MALZEMELERİ SANAYİ ENDEKSLERİ SAYI-47 EKİM 2018 İNŞAAT MALZEMELERİ SANAYİ ENDEKSLERİ SAYI-47 2018 İNŞAAT MALZEMELERİ SANAYİ ENDEKSLERİ ANA ENDEKS İNŞAAT MALZEMELERİ SANAYİ BİLEŞİK ENDEKSİ İnşaat malzemeleri sanayinde ölçülen faaliyet, güven ve beklentilerin

Detaylı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya da 400-450 un değirmeni olduğu biliniyor. Bu değirmenlerin yıllık toplam kapasiteleri 6 milyon tonun üzerine. Günde 100 tonun üzerinde üretim gerçekleştirebilen

Detaylı

DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ 2011 2. ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER

DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ 2011 2. ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ 2011 2. ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER 18 Nisan 2011 DIŞ TİCARET MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR VE DEĞERLENDİRME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GİRİŞ "Öncü Göstergeler" Erken Uyarı Mekanizmaları

Detaylı

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi 2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç

Detaylı

EBSO EKONOMİK DEĞERLENDİRME ANKET SONUÇLARI OCAK 2018

EBSO EKONOMİK DEĞERLENDİRME ANKET SONUÇLARI OCAK 2018 EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI EBSO EKONOMİK DEĞERLENDİRME ANKET SONUÇLARI OCAK 2018 Ankete katılan 120 firmanın sektörel dağılımı: 1.Çeşitli İmalat Sanayi (%16,7) 2.Tekstil ve Deri Ürünleri Sanayi (%15,8) 3.Demir-Çelik,

Detaylı

İKLİM DOSTU ŞİRKET MÜMKÜN MÜ?

İKLİM DOSTU ŞİRKET MÜMKÜN MÜ? İKLİM DOSTU ŞİRKET MÜMKÜN MÜ? Gülçin Özsoy REC Türkiye Proje Uzmanı İklim Platformu Program Yöneticisi 22 Mart 2012, İzmir REC Türkiye REC Kuruluş Sözleşmesi Ekim 2002 de imzalandı; Ocak 2004 te yürürlüğe

Detaylı