.. T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download ".. T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ"

Transkript

1 .. T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İKİ FARKLI YÜZEY ÖZELLİĞİNE SAHİP DENTAL İMPLANTLARIN İMMEDİAT VE KONVANSİYONEL YÜKLEMELERİNDE ELDE EDİLEN SONUÇLARIN KLİNİK VE RADYOLOJİK OLARAK İNCELENMESİ Doktora Tezi Diş Hekimi Erdem KAYA DANIŞMAN Prof. Dr. Tayfun GÜNBAY İZMİR 2010

2 Önsöz ve Teşekkür Hayatımın her döneminde her türlü zorluğu ve güzelliği paylaştığım canım annem ve kardeşime, doktora eğitimim süresince her konuda desteğini esirgemeyen, öğretileriyle meslek hayatıma ışık tutan, tezimin hazırlanmasında daima desteğini hissettiğim danışmanım ve hocam Prof. Dr. Tayfun Günbay a, eğitimim süresince her türlü sıkıntımı, sevincimi paylaşabildiğim saygıdeğer hocam Prof. Dr. Murat Gomel e, araştırma süresince bilimsel ve klinik desteklerini esirgemeyen bu çalışmada çok büyük emeği olan başta Prof. Dr. Celal Artunç, Doç. Dr. Mine Dündar ve Dr. Erhan Çömlekoğlu olmak üzere Doç. Dr. Bülent Gökçe ve Dr. Ahmet Yücel Parlar a, her zaman yanımda olduğunu bildiğim sevgili ağabeyim Doç. Dr.Cemal Akay a, anabilim dalı hocalarıma ve çalışma arkadaşlarıma,çalışmamın yazım aşamasında çok büyük emek sarf eden dostum Dr. Emre Yıldırım a ve sevgili eşim Dt. Tülay Kaya ya sonsuz teşekkürleri bir borç bilirim. Dt. Erdem Kaya

3 İÇİNDEKİLER Sayfa RESİM DİZİNİ VII TABLO DİZİNİ X GRAFİK DİZİNİ XII Bölüm 1 Giriş ve Amaç 1 Bölüm 2 Genel Bilgiler Kemik Kemik Hücreleri Osteoprojenitör Hücreler Osteoblastlar Osteositler Osteoklastlar Kemik Metabolizması Kemiğin Yapısı Kemikte Gelişim ve Büyüme Kemik Kalitesi / Kemik Yoğunluğu Dental İmplantlar Dental İmplantarın Osseointegrasyonu Osseofilik Faz Osseokondüktif Faz Osseoadaptif Faz Osseointegrasyonu Etkileyen Faktörler Kemik Kalitesi / Kemik Yoğunluğu Alveol Kretinin Yüksekliği ve Genişliği İmplant Materyalleri İmplant Yüzeyleri Mekanik Özellikler 14 II

4 Sayfa Topografik Özellikler Fizikokimyasal Özellikler İmplant Yüzeylerinde Yapılan Modifikasyonlar Fiziksel (Mekanik) Metodlar Kesme ve Tornalama Titanyum Plazma Sprey İle Pürüzlendirme (TPS) Kumlama İle Pürüzlendirme (Sand Blasting) Kimyasal Metodlar Asitle Dağlayarak (Acid Etching) Pürüzlendirme Sandblasted Large Grid Acid-Etched (SLA) İmplantlar SLActive Yüzey İmplantlar Dental İmplantların Anodizasyon İle Pürüzlendirilmesi Biyokimyasal Metodlar Dental İmplantlarda Flor Modifikasyonu Dental İmplantların Kalsiyum Fosfat İle Kaplanmaları Dental İmplantların Hidroksiapatit İle Kaplanmaları Cerrahi Teknik Sistemik Hastalıklar ve Lokal Risk Faktörleri Dental İmplantlarda Yükleme Protokolleri İmmediat (Derhal) Yükleme Protokolü 28 III

5 Sayfa Erken Yükleme Protokolü Konvansiyonel Yükleme Protokolü İmmediat Yükleme İmmediat Yükleme Prensipleri İmmediat Yükleme Protokolü İçin Değerlendirilmesi Gereken Faktörler Cerrahi Teknik Primer İmplant Stabilitesi Kemik Kalitesi ve Miktarı Yara İyileşmesi İmplant Dizaynı ve Konfigürasyonu İmplantın Yüzey Özellikleri İmplantın Boyutları Kuvvetlerin Yönü ve Miktarı Protetik Dizayn Histolojik Değerlendirme İmplant Stabilitesi İmplant Stabilitesinin Belirlenmesinin Önemi İmplant Stabilitesini Belirleme Yöntemleri Klasik Yöntemler Perküsyon Mobilite Tork Testi Radyografik İncelemeler Modern Yöntemler Periotest Klinik Kullanım Güvenilirlik Ostell Klinik Kullanım Çalışma Prensibi Değer Aralığı 54 IV

6 Sayfa Güvenilirlik 55 Bölüm 3 Gereç ve Yöntem Araştırmaya Dahil Olma Ölçütleri Cerrahi Öncesi Hazırlıklar Cerrahi Öncesi Radyolojik ve Protetik Planlama Cerrahi Prosedür İmplant Stabilitesi Ölçümü: Resonans Frekans Analizi İmplantların Hemen Yüklenmesi Hemen Yükleme Klinik Uygulamaları Daimi Restorasyon Uygulamaları Radyografik Değerlendirme Yorumlanma, Raporlanma Yöntemleri Değerlendirme Kriterleri 78 Bölüm 4 Bulgular Rezonans Frekans Analizi Yöntemi İle İmplant Stabilitesinin Değerlendirilmesi Yüklemenin İmplant Stabilitesine Etkisi Farklı Yüzey Özelliklerinin İmplant Stabilitesine Etkisi Farklı Kemik Tiplerinin İmplant Stabilitesine Etkisi Kemik Ogmentasyonunun İmplant Stabilitesine Olan Etkisi Dental İmplantların Çenelerin Farklı Bölgelerine Yerleştirilmesinin İmplant Stabilitesine Etkisi Yükleme Protokollerinin Marjinal Kemik Kaybına Olan Etksinin Radyolojik Olarak Değerlendirmesi 118 Bölüm 5 Tartışma 121 Bölüm 6 Sonuç 152 V

7 Sayfa Bölüm 7 Kaynakça 154 Bölüm 8 Özet 171 Bölüm 9 Ekler ve Özgeçmiş 173 VI

8 Resim Dizini Sayfa Resim 2.1 Lekholm ve Zarb ın alveoler kemik kalitesi Sınıflaması 9 Resim 2.2 Misch alveoler kemik sınıflaması 10 Resim 2.3 Makinelenmiş implant yüzeyinin tarama elektron mikrografı 16 Resim 2.4 TPS implant yüzeyinin tarama elektron mikrografı 17 Resim 2.5 SLA implant yüzeyinin tarama elektron mikrografı 20 Resim 2.6 SLActive yüzeyin tarama elektron mikrografı 21 Resim 2.7 SLA ve SLActive yüzeylerin osseointegrasyon hızı 21 Resim 2.8 SLA yüzey Yüzey gerilimi 21 Resim 2.9 SLActive yüzey Yüzey gerilimi 21 Resim 2.10 Anodizasyon ile pürüzlendirilmiş implant yüzeyi tarama elektron mikrografı 22 Resim 2.11 Periotest Klasik 49 Resim 2.12 Periotest S (2006) 49 Resim 2.13 Ostell Mentor (2006) 52 Resim 3.1 Radyografik değerlendirme 61 Resim 3.2 Şeffaf stentin ağızda uygulaması 61 Resim 3.3 İnsizyon hattı 63 Resim 3.4 Flebin kaldırılması 63 Resim 3.5 İmplant uygulanacak bölgenin stent yardımı ile belirlenmesi 63 Resim 3.6 Ront frezle implant yuvasının işaretlenmesi 64 Resim 3.7a İmplant yuvasının hazırlığı 64 Resim 3.7b İmplant yuvasının hazırlığı 64 Resim 3.7c İmplant yuvasının hazırlığı 64 Resim 3.8 İmplant yuvasının derinliğinin ölçülmesi 64 Resim 3.9a ITI SLActive yüzeyli implant 65 Resim 3.9b ITI SLActive yüzeyli implant 65 Resim 3.10 ITI SLA yüzeyli implant 65 VII

9 Resim 3.11 Yerleştirme tork değeri max. 56 Ncm 65 Sayfa Resim 3.12 İmplantın yerleştirilmesi 65 Resim 3.13 İmplant yerleştirme torkunun raşet ile manuel kontrolü 65 Resim 3.14 Yerleştirilen implantların görünümü 66 Resim 3.15 Yara yerinin kapanması 66 Resim 3.16 Yara yerinin kapatılması 66 Resim 3.17a Ostell Mentor cihazı ile stabilitenin ölçümü 68 Resim 3.17b Ostell Mentor cihazı ile stabilitenin ölçümü 68 Resim 3.17c Ostell Mentor cihazı ile stabilitenin ölçümü 68 Resim 3.17d Ostell Mentor cihazı ile stabilitenin ölçümü 68 Resim 3.17e Ostell Mentor cihazı ile stabilitenin ölçümü 69 Resim 3.17f Smart peg taşıyıcı parçası ve smart peg 69 Resim 3.18 Ölçü başlığının yerleştirilmesi 70 Resim 3.19 Analogların ölçüye yerleştirilmesi 70 Resim 3.20a Solid ve SynOcta abutment uygulaması 71 Resim 3.20b Solid ve SynOcta abutment uygulaması 71 Resim 3.21a Geçici sabit restorasyon 71 Resim 3.21b Geçici sabit restorasyon 71 Resim 3.22 Geçici protezler karşıt oklüzyonla temas halindedir 71 Resim 3.23a Daimi restorasyon ölçü işlemleri 72 Resim 3.23b Daimi restorasyon ölçü işlemleri 72 Resim 3.23c Daimi restorasyon ölçü işlemleri 73 Resim 3.23d Daimi restorasyon ölçü işlemleri 73 Resim 3.23e Daimi restorasyon ölçü işlemleri 73 Resim 3.24 Daimi restorasyon abutment prova 73 Resim 3.25 Daimi restorasyon 73 Resim 3.26 İmmediat yükleme sonrası marjinal kemik değerlendirmesi 76 Resim 3.27 İmmediat yükleme sonrası 3 ay marjinal kemik değerlendirmesi 76 VIII

10 Resim 3.28 Konvansiyonel yükleme ameliyat sonra radyografik değerlendirme 77 Sayfa Resim 3.29a Resim 3.29b Konvansiyonel yükleme 3. ay marjinal kemik değerlendirmesi 77 Konvansiyonel yükleme 3. ay marjinal kemik değerlendirmesi 77 IX

11 Tablo Dizini Sayfa Tablo 2.1 Dental implantların yüzey pürüzlülükleri 15 Tablo 3.1 Uygulanan implantların yükleme tipi ve yükleme bölgelerine göre dağılımı 58 Tablo 3.2 Uygulanan implantların kemik tipi ve ogmentasyon uygulamasına göre dağılımı 58 Tablo 4.1 Çalışmada kullanılan yükleme tiplerinin ISQ artışlarının karşılaştırması 80 Tablo 4.2 Konvansiyonel yükleme uygulanan implantların zamana bağlı RFA değerlerinin incelenmesi 81 Tablo 4.3 Farklı yüzey özelliklerine sahip implantların, farklı yükleme koşullarında elde edilen ISQ değerleri 83 Tablo 4.4 Farklı yüzey tiplerindeki implantlarda ortalama RFA değişiklikleri 83 Tablo 4.5 Konvansiyonel yüklenmiş farklı yüzey tiplerindeki implantlarda ortalama ISQ değişiklikleri 86 Tablo 4.6 Konvansiyonel yüklenmiş SLActive yüzey tipli implantlarda kemik tiplerine göre ortalama ISQ artışı farkı 88 Tablo 4.7 Immediat yüklenmiş farklı yüzey tiplerindeki implantlarda iki farklı kemik tipine göre ortalama ISQ değişiklikleri 90 Tablo 4.8 Konvansiyonel yüklenmiş farklı yüzey tiplerindeki implantlarda iki farklı kemik tipine göre ortalama ISQ değişiklikleri 92 Tablo 4.9 İmmediat yüklenmiş farklı yüzey tiplerindeki implantlarda iki farklı kemik tipine göre ortalama ISQ değişiklikleri 94 Tablo 4.10 İki farklı kemik tipine iki farklı yöntemle yüklenmiş implantların yüzeylerine göre ISQ değişiklikleri 96 Tablo 4.11 Farklı kemik tiplerine iki farklı yöntemle yüklenmiş implantların ISQ değişiklikleri 98 Tablo 4.12 Farklı yükleme tiplerinde ogmentasyonun ISQ değerleri ve ortalama ISQ artışları üzerine etkisi 100 X

12 Sayfa Tablo 4.13 Yükleme tiplerinden bağımsız olarak ogmentasyonun ve implant yüzey tipinin ISQ değerleri ve ortalama ISQ artışları üzerine etkisi 102 Tablo 4.14 İmmediat yüklemede ogmentasyonun ve implant yüzey tipinin ISQ değerleri ve ortalama ISQ artışları üzerine etkisi 104 Tablo 4.15 İmmediat yüklemede ogmentasyonun ve implant yüzey tipinin ISQ değerleri ve ortalama ISQ artışları üzerine etkisi 106 Tablo 4.16 Konvasiyonel yüklemede ogmentasyonun ve implant yüzey tipinin ISQ değerleri ve ortalama ISQ artışları üzerine etkisi 108 Tablo 4.17 Konvansiyonel yükleme uygulanan dental implantların ogmentasyon durumuna göre ISQ değerleri 109 Tablo 4.18 İmmediat yükleme uygulanan dental implantların ogmentasyon durumuna göre ISQ değerleri 109 Tablo 4.19 İmmediat yüklemede kemik bölgesinin ve implant yüzey tipinin ISQ değerleri ve ortalama ISQ artışları üzerine etkisi 111 Tablo 4.20 Konvansiyonel yüklemede bölgenin ve implant yüzey tipinin ISQ değerleri ve ortalama ISQ artışları üzerine etkisi 113 Tablo 4.21 Yükleme yapılan anatomik bölge, yüzey materyali ve yükleme tipine göre ISQ değer ve değişimleri 115 Tablo 4.22 Yükleme yapılan farklı anatomik bölgelerde, yüzey materyali ve yükleme tipine göre karşılaştımalı ISQ değer ve değişimleri 117 Tablo 4.23 Yükleme tipine bağlı olarak 6. Ve 12. Ayda değerlendirilen marjinal kemik kayıpları. *Björn ve Holmberg skalası 0-4 aralığında 120 XI

13 Grafik Dizini Sayfa Grafik 4.1 Grafik 4.2 Grafik 4.3 Grafik 4.4 Grafik 4.5 Farklı yükleme protokolleri ile 1. ve 3. ay sonundaki ortalama ISQ değerleri ve ortalama ISQ artışlarının karşılaştırılması 82 Konvansiyonel yükleme yapılan SLA ve SLActive yüzey implantların 1. gün - 3 aylık dönem RFA değişim grafiği 83 Konvansiyonel yükleme yapılan implantların farklı kemik tiplerinde ISQ değişim grafiği 87 Tip 2 kemiğe yüklenmiş SLActive yüzeyli implantların yükleme biçimine göre ISQ artışları 95 Farklı yükleme protokollerinde ogmentasyonun ISQ artışı üzerine etkisi 101 XII

14 BÖLÜM 1 GİRİŞ VE AMAÇ Diş kayıpları, estetik açıdan oluşturdukları problemlerin yanı sıra konuşma ve çiğneme fonksiyonlarında kayıp, fasiyal iskelette deformasyon, yumuşak dokuların morfoloji ve fonksiyonunda da sorunlar yaratmaktadır. Diş kayıplarından sonra bu kayıpların diş köküne benzeyen, kemik dokusu ile uyum sağlayabilecek maddelerle telafisi fikri, 70 li yıllara kadar sürdürülen deneysel çalışmalardan sonra Brånemark ın osseointegrasyon kavramını tanımlamasıyla bilimsel bir zemine oturtulmuş ve günümüze kadar hızla gelişmiştir. Uygun koşullar altında yapıldığında total dişsiz veya kısmi dişsiz bireylerin beklentilerini büyük ölçüde karşılayan implant tedavileri, rutin bir tedavi yöntemi haline gelmiştir. Osseointegrasyon kavramının tanımlanmasından sonra geçen süre içinde yapılan bilimsel çalışmalar ışığında, implantların topografik yapılarının ve yüzey özelliklerinin geliştirilmesiyle temel biyomekanik prensipler belirlenmiş gibi görünmektedir. Dental implantolojide kabul edilmiş klinik uygulamalarda kullanılan Brånemark ve arkadaşlarının tarif ettiği osseointegrasyon için gerekli olan alt çenede 3-4, üst çenede 4-6 aylık süreler hastaların postoperatif hayat konforunu olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle günümüzde dental implantolojide çalışmalar bu sürenin kısaltılması yönünde, immediat ve erken yükleme prosedürleri üzerinde yoğunlaşmıştır. Yapılan histolojik çalışmalarda erken, immediat ve konvansiyonel yükleme prosedürü uygulanmış implantların osseointegrasyonları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunamamıştır. Bu çalışmalarda immediat yükleme uygulanan implantlarda 1

15 mekanik stimülasyon sayesinde osteoblast aktivitesinin arttığı gözlenmiştir. Ancak immediat yükleme ile ilgili yapılan çalışmalar yetersiz olup, prosedürlerin klinik kullanılabilirliği tartışmalıdır. Pek çok çalışma, uygulama koşullarının optimum olduğu hastalar veya deneyler üzerinde gerçekleştirilmiştir (Branemark, Hansson ve ark. 1977; Albrektsson, Branemark ve ark. 1981; Albrektsson, Zarb ve ark. 1986; Branemark, Engstrand ve ark. 1999; Albrektsson ve Wennerberg 2004; Albrektsson ve Wennerberg 2004). Bu çalışmanın amacı; iki farklı yüzey özelliğine sahip (SLA-SLActive - ITI) dental implantın, immediat yükleme ve konvansiyonel yükleme prosedürlerinde ortaya çıkan farklılıklarını klinik ve radyolojik olarak araştırmaktır. Ayrıca çalışmamızın alanımıza sunacağı bir diğer yenilik de dental implantların primer stabilite varlığında ve rijit üst yapılarla splintlenmesi halinde alt ve üst çenenin her bölümünde güvenli bir şekilde immediat yükleme protokolünün uygulanabilirliğini göstermektir. 2

16 BÖLÜM 2 GENEL BİLGİLER 2.1 Kemik Kemik, osteoklastlar ve osteoblastlar tarafından yıkıma uğrayan ve tekrar oluşan, vücutta yapısal destek ve kalsiyum metabolizması gibi önemli görevleri olan özel bir dokudur (Misch, Misch ve ark. 1992; Misch ve Misch 1995; Misch, Dietsh-Misch ve ark. 1999; Molly 2006). İnsanlarda kemik en fazla hacmine büyüme sürecini tamamladıktan yaklaşık 10 sene sonra ulaşır. İnsanlarda kemik mineral yoğunluğu 30 lu yaşlarda zirveye ulaşır. Hayatın 4 üncü dekadına kadar rezorbsiyon ve apozisyon eşit devam eder. Bu süreden sonra remodelasyon süreci içersinde devam eden bir kayıp etkisi oluşur. 80 li yaşlarda erkekler ve kadınlar maksimum kemik hacmimin yarısını kaybetmiş olurlar (Esposito, Hirsch ve ark. 1998) Kemik Hücreleri Osteoblastlar, osteoklastlar, osteositler ve bu hücrelerin öncü hücreleri kemiğin esas hücresel yapısını oluştururlar (Aichelmann-Reidy ve Yukna 1998) Osteoprojenitör Hücreler Osteoprogenitör hücreler periosteum ve endosteumda bulunan hücrelerdir Bu hücreler gerektiğinde diğer tip kemik hücrelerine dönüşebilirler (McLean ve Urist 1968). 3

17 Osteoblastlar Osteoblastlar, mezenkim dokusundan gelişen, kemik rezorpsiyonunda ve kalsifikasyonunda görev alan, kalsiyum ve fosfatın hücre içine ve dışına akışını düzenleyen kemik yapıcı hücrelerdir. Bölünme ve fonksiyon özellikleri yoktur, sadece kemik yapımından sorumludurlar. Osteogenezis esnasında, osteoblastlar büyüme faktörlerini salgılarlar. Bunlar kemik matriksinde depolanan transfer edici büyüme faktörü (TGF-β), trombositten kökenli büyüme faktörü (PDGF), insülin benzeri büyüme faktörü (IGF) dür (Misch, Dietsh-Misch ve ark. 1999, McLean ve Urist 1968) Osteositler Osteoblastlar, kemik matriksini oluşturduktan sonra bunun içersine gömülürler ve osteositlere dönüşürler. Osteositler, doku sıvıları ve matriks arasında madde alışverişi sağlayarak kemik matriksinin yapısal ve metabolik bütünlüğünün devamına yardımcı olurlar. Osteosit miktarındaki artış kemik oluşum hızıyla paralellik gösterir (Roberts ve ark. 1987a) Osteoklastlar Osteoklastlar çok çekirdekli, çapları μm arasında değişen, kaynağını kemik iliğindeki hematopoetik kök hücrelerinden alan ve kemik rezorpsiyonundan sorumlu hücrelerdir. Kemik rezorpsiyonu durumunda osteoklastlar artış gösterir. Lokal kemik rezorbsiyonu tamamlandıktan sonra osteoklastlar dejenerasyon yoluyla kaybolurlar (Roberts ve ark. 1987a). 4

18 2.1.2 Kemik Metabolizması Kemik vücüdun ana kalsiyum deposudur. Yenilenme kapasitesi, vücudun metabolik ihtiyaçlarının ve serum kalsiyum seviyesinin korunmasını sağlar (Roberts ve ark. 1987a). Kemik yapısı ve kütlesi vücudun metabolik durumundan direkt olarak etkilenir. Uygun olmayan kalsiyum durumları veya belirgin hastalık durumlarında kemiğin yapısal bütünlüğü değişebilir (Peleg, Garg ve ark. 2004; 2007). Metabolik ve hormonal etkileşimler, kemik yapısının sağlanmasında çok önemli rol oynayabilir. En önemli rolleri, kemik morfogenetik protein yoluyla kemik rezorbsiyonu ve apozisyonu döngüsünün sağlanmasına yardımcı olmaktır (von Arx ve Kurt 1998). İlerleyen yaşla birlikte ve metabolik hastalık durumlarında, normal döngüde bir azalma olabilir. Bu kemiğin dayanıksız hale gelme riskini arttıran, uygun olmayan kemik iyileşmesine sebep olur, neticede implant osseointegrasyonunda başarısızlık ve implant kaybına sebep olabilir (August, Chung ve ark. 2001) Kemiğin Yapısı Kemik; vücudun iskelet yapısını oluşturarak dokulara destek olan, vücudun hareketliliğini sağlayan, vücutta kan yapıcı en önemli doku olan kemik iliğini barındıran ve kalsiyum, fosfor, sodyum, magnezyum gibi mineralleri depolayan sert bir dokudur. Kemik genel olarak %67 inorganik yapı ve % 33 organik matriksten oluşur (Iyer, Weiss ve ark. 1997). 5

19 Kemiğin dış tabakası periost adı verilen fibröz bir kılıfla örtülüdür. Bu tabaka kambiyum denilen dış fibröz tabaka ve iç fibröz tabaka olarak ikiye bölünür. Kemik dokusu mikroskopik olarak 4 gruba ayrılır: 1. Woven kemik 2. Kompozit kemik 3. Lamellar kemik 4. Bundle kemik Woven kemik, çok çabuk oluşması nedeniyle iyileşmede önemli rol oynar. Lameller yapı veya haversian sistem olmadan oluşur. Bu yüzden yumuşaktır, biyomekanik dayanıklılığı azdır ve uzun süre dayanamaz. Woven kemikle lameller kemik arasında geçiş olarak bahsedilen kompozit kemik, woven kemik kafesinin lameller kemikle dolması ile oluşur. Lameller kemik vücuttaki en olgun, yük taşıyabilen ve en güçlü kemiktir. Bu kemik tipi çok yavaş oluşur. Lameller kemik tabakalardan oluşur. Bundle kemik, ligamanlar ve eklemler çevresinde görülen kemiktir (Roberts ve ark. 1987a). Kemiğin moleküler yapısı ise organik matriks ve inorganik yapı olmak üzere ikiye ayrılır. Kemiğin en önemli inorganik bileşeni hidroksiapatittir. Kemiğin mineral kısmı, çok miktarda kalsiyum ve fosfatın yanısıra sitrat, hidroksil, florür anyonları da içerir (McLean ve Urist 1968; Roberts ve ark. 1987a). Kemiğin organik matriksi, kollajen ve kollajen lifler arasında bulunan esas maddeden oluşur. Organik matriks, kemiğin biyokimyasal, yapısal ve mekanik özelliklerini belirler (McLean ve Urist 1968; Roberts ve ark. 1987a). 6

20 2.1.4 Kemikte Gelişim ve Büyüme Kemik, oluşum yeri ve şekline göre intramembranöz ve endokondral olmak üzere iki farklı şekilde gelişir (McLean ve Urist 1968; Roberts ve ark. 1987a). Kemiğin enine büyümesi ya da genişlemesi yüzeyindeki periost tabakasından oluşan osteoblastlar sayesinde gerçekleşir. Kemiklerin boylarının uzaması ise kıkırdak taslağın yeni kemik dokusuyla düzenli olarak yer değiştirdiği endokondral kemikleşme sayesinde olur. Kemiğin büyüme ve gelişmesinde 2 farklı süreç vardır (Roberts ve ark. 1987a): Modelling (şekillendirme) ve remodelling (yeniden şekillendirme). Şekillenme, kemiklerin ve eklemlerin büyüklüğünü şeklini, hacmini, anatomi ve büyümesini kontrol eder (Misch, Dietsh-Misch ve ark. 1999). Ayrıca kemik modelasyonu, kemik iyileşmesi, greftleme ve osseointegrasyon ile birlikte büyüme faktörleri tarafından yönlendirilir (Rungcharassaeng, Lozada ve ark. 2002). Şekillenme yara iyileşmesi sırasında ve kemiğe yük geldiğinde bir yanıt olarak meydana gelir. Ağsı kemiğin ya da yaşla kalitesi azalan kemiğin önce rezorbe olması daha sonra ilgili bölgede lamellar yapıda yeni kemik oluşması yeniden şekillendirme olarak tanımlanır. Yaşam boyu devam eden yeniden şekillenme ile, kemiğin yenilenmesi, kalsiyum metabolizmasının düzenlenmesi, kemikte meydana gelen zararların onarımı sağlanır. Yeniden şekillendirme ile kemiğin boyutu ve şekli değişmez. Şekillenmenin aksine yeniden şekillenme işlemi hayat boyu devam eder (Misch, Dietsh-Misch ve ark. 1999). Devamlı fiziksel baskı osteoblastik aktiviteyi ve kemiğin kalsifikasyonunu stimüle eder. Bazı koşullarda kemiğe gelen baskı kemiğin 7

21 şeklini belli eder. Bunun sebebi; kemiğin baskı gelen yüzeyinde negatif elektriksel potansiyel ve kemiğin herhangi bir yüzeyinde de pozitif elektriksel yük oluşmasıdır. Bu da baskı gören tarafta kemik birikiminin artmasını açıklayabilir (Shigino, Ochi ve ark. 2001; Siegenthaler, Jung ve ark. 2007) Kemik Kalitesi / Kemik Yoğunluğu Dental implantların osseointegrasyonunun başarılı olabilmesi kemiğin kalitesi ile doğrudan ilişkilidir. Kemiğin kalitesi kemik yoğunluğu ile ölçülen bir birimdir (Esposito, Hirsch ve ark. 1998; Esposito, Hirsch ve ark. 1998; Esposito, Hirsch ve ark. 1999). Kemik yoğunluğu hem primer stabilitenin sağlanmasında hem de dental implant tedavisinin neticesinin belirlenmesinde çok önemlidir. Kemik kalitesi için yapılmış pek çok sınıflama mevcuttur. Fakat geçmişten günümüze en sık kullanılan 2 sınıflama Lekholm ve Zarb ın 1985 yılında, Misch in 1988 yılında yaptıkları sınıflamalardır (Misch, Misch ve ark. 1992; Misch ve Misch 1995; Friberg, Sennerby ve ark. 1999; Friberg, Sennerby ve ark. 1999). Lekholm ve Zarb ın yaptıkları sınıflama şu şekildedir: (Resim 2.1) Tip 1: Homojen kompakt kemik. Tip 2: Yoğun bir spongiyöz kemik çekirdeğini kaplayan kalın kompakt kemik. Tip 3: Yoğun bir spongiyöz kemik çekirdeğini kaplayan ince kompakt kemik. Tip 4: Az yoğun bir spongiyöz kemik çekirdeğini kaplayan ince kompakt kemik. 8

22 Resim 2.1: Lekholm ve Zarb ın alveoler kemik kalitesi sınıflaması Misch (Misch, Misch ve ark. 1992; Misch ve Misch 1995), 1988 yılında kemiğin çenelerdeki lokalizasyonuna göre değil, makroskobik kompakt veya trabeküler karakteristiklerine göre bir sınıflama daha yapmıştır (Resim 2.2). Buna göre: D1: Yoğun kompakt kemik D2: İç kısmında yoğun trabeküler kemik bulunan kalın yoğun-poröz arası kompakt kemik D3: İç kısmında ince trabeküler kemik bulunan ince poröz kompakt kemik D4: İnce trabeküler kemik D5: Gelişmemiş, mineralize olmayan kemik 9

23 Resim 2.2: Misch alveoler kemik sınıflaması Klinik olarak alveol kemiğin kalitesinin belirlenmesinde operasyon öncesi bilgisayarlı tomografi görüntüleme yönteminden ve operasyon esnasında subjektif olarak kemiğin gösterdiği dirençten yararlanılır (Klokkevold, Nishimura ve ark. 1997; Friberg, Sennerby ve ark. 1999). İmplant yuvası hazırlanması sırasında karşılaşılan direnç subjektif bir veri olmasına rağmen kemik yoğunluğu hakkında bilgi vermektedir. Bu yoğunluk, tork kontrollü implant motorlarının kullanımıyla daha objektif bir veri durumuna gelebilmektedir. Friberg ve arkadaşları, implant yerleştirilmesi sırasında karşılaşılan dirence göre kemiği düşük yoğunukta (30 N/cm den az), orta yoğunlukta (30-40 N/cm arasında) ve yüksek yoğunlukta (40 N/cm den büyük) olmak üzere üç gruba ayırmışlardır. Lekholm ve Zarb ın klasifikasyonuna göre düşük yoğunluk Tip IV kemiğe, orta yoğunluk Tip II-III kemiğe ve yüksek yoğunluk Tip I kemiğe karşılık gelmektedir (Friberg, Sennerby ve ark. 1999). 10

24 2.2 Dental İmplantlar Alveolar kemik içine veya yüzeyine cerrahi olarak yerleştirilen, üzerine protetik üst yapının yapılacağı, alloplastik materyale dental implant denir (2007). Günümüzde en çok kullanılan implant tipi, implant gövdesi ve protetik üstyapıdan oluşan kök formlu implantlardır. Vida şekilli olan implantlar; kemiğe vidalanarak yerleştirilirler ve yivleri sayesinde makro retansiyon sağlarlar (Misch, Dietsh-Misch ve ark. 1999) Dental İmplantların Osseointegrasyonu Osseintegrasyon kavramı üzerinde çalışma yapan birçok araştırıcı değişik tanımlamalar ortaya koyarak, osseointegrasyonun uzun dönem implant başarısındaki en önemli faktör olduğunu belirtmişlerdir. Brånemark ın tanımına göre osseointegrasyon ışık mikroskobu altında implant yüzeyi ile canlı kemik dokusu arasında direk temasın olmasıdır (Branemark, Hansson ve ark. 1977). Bu tanımdan anlaşılacağı üzere osseointegrasyon aslında histolojik bir tanımlamadır. İmplantın çevresindeki iyileşme süreci, normal kemikteki iyileşmeye benzer. İmplant çevresindeki kemik iyileşmesinde 3 aşama olduğu öne sürülmüştür (Schenk ve Buser 1998; Garg 1999, Albrektsson, Branemark ve ark. 1981) Osseofilik Faz 3. gün iltihapsal faz aktifken, çevredeki vital dokulardan vasküler gelişim başlar, implant yerleştirildikten sonraki 3 hafta içinde daha iyi bir vasküler ağ gelişir. İlk hafta ossifikasyon başlar ve kemiğin endosteal 11

25 yüzeyinden osteoblast migrasyonu gözlenir. Osseofilik faz 1 ay sürer (Garg 1999) Osseokondüktif Faz Fibrokartilojenöz kallusun kemiğe dönüşümü daha fazla kemiğin implant yüzeyine biriktiği 3. ayda meydana gelir. İmplant yerleştirildikten 4 ay sonra implant yüzeyi maksimum kemikle kaplanır Osseoadaptif Faz Final ya da osteoadaptif faz, implant yerleştirildikten sonraki 4. ayda başlar ve implantlar yüklenene kadar devam eder. Bu fazda implant yüklendiğinde, implantların çevresinde kemik kaybı ya da kazancı gözlenmemektedir (Garg 1999) Osseointegrasyonu Etkileyen Faktörler A. Lokal faktörler Kemik yoğunluğu Alveol kretinin yüksekliği ve genişliği İmplant materyali İmplant yüzeyi ve özellikleri Cerrahi teknik B. Sistemik faktörler Sistemik hastalıklar ve lokal risk faktörleri 12

26 Kemik Kalitesi / Kemik Yoğunluğu Kemik yoğunluğu hem primer stabilitenin sağlanmasında hem de dental implant tedavisinin neticesinin belirlenmesinde çok önemlidir (Molly 2006). Genellikle yoğun kansellöz kemik içeren kortikal kemik ile çevrelenmiş kemik tipinde implant başarısı, diğer kemik tiplerine oranla daha yüksektir (Garg 1999) Alveol Kretinin Yüksekliği ve Genişliği Diş çekiminden sonraki ilk yılda, alveol kretinin vertikal kemik seviyesinde önemli bir azalma olur ve daha sonraki yıllarda kemik rezorpsiyonu azalarak devam eder (Roberts, Smith ve ark. 1984; Wilson 1989; Sennerby ve Meredith 1998) İmplant Materyalleri Dental implant materyalleri 2 farklı şekilde sınıflandırılmaktadır (Sykaras, Iacopino ve ark. 2000). A. Kimyasal yapıya göre: Metaller Seramikler Polimerler B. Biyolojik cevap ve doku ile ilişkisine göre: Biyotolere Biyoinert Biyoaktif 13

27 İmplant Yüzeyleri İmplant yüzeyini değiştirmek için plazma sprey kaplamaları, asitle pürüzlendirme ve kumlama, hidroksiapatit kaplama gibi farklı teknikler kullanılmıştır. Pürüzlü implant yüzeyleri, kemik implant bağlantısında anlamlı bir artış sağlar (Buser, Schenk ve ark. 1991; Tonetti 1999; Trisi, Rao ve ark. 1999) Mekanik Özellikler İmplant yüzeyinin mekanik özellikleri korozyona ve materyalin yıpranmasına sebep olabilecek potansiyel stres birikimine bağlıdır Topografik Özellikler Dental implantların yüzey topografisi, yüzey pürüzlülük derecesine ve yüzey pürüzlüğünün oryantasyonuna bağlıdır. Yüzeyleri sadece düz veya pürüzlü olarak tanımlamak yeterli değildir (Wennerberg, Albrektsson ve ark. 1995). Albrektsson ve Wennerberg dental implantların yüzey pürüzlülüklerini 4 sınıfa ayırmışlardır (Tablo 2.1). Pürüzlü yüzeye sahip implantların makaslama kuvvetlerine karşı direncinin düzgün yüzeylilere oranla 5 kat fazla olduğu gösterilmiştir. Ayrıca kemik iyileşmesinin daha hızlı olduğu belirtilmiştir (Buser, Schenk ve ark. 1991; Leimola-Virtanen, Peltola ve ark. 1995; van Steenberghe, De Mars ve ark. 2000). 14

28 Yüzey Pürüzlülüğü Klinik Kullanım 0,0 0,4μm (düz yüzey) 0,5 1,0μm (minimal düzeyde pürüzlü) Abutmentlarda ve deney için kullanılan implantlarda 1995 ten önce kullanılan düz implantlar. AstraTech, Microthread TM, 3 AstraTech TiOblast TM, Osseospeed TM, Nobel 1,0 2,0μm (ortalama düzeyde pürüzlü) Biocare TiUnite, Straumann SLA, SLActive ve Dentsply Cellplus >2,0μm (pürüzlü) Plazma spreyli titanyum,hidroksiapatit kaplı implantlar, Dentsply Frialit Tablo 2.1: Dental implantların yüzey pürüzlülükleri TPS ve cilalı yüzeyli implantlar ile karşılaştırıldığında, SLA yüzeye sahip implantların daha kısa sürede osseoentegre olduğunu ve implantın yerinden çıkarılması için daha fazla kuvvete ihtiyaç olduğunu belirtilmiştir (Buser, Schenk ve ark. 1991). Asitlenmiş ve kumlanmış implantların makine ile elde edilmiş yüzeyli implantlardan daha üstün kemik fiksasyonuna sahip oldukları bilinmektedir (Wennerberg, Albrektsson ve ark. 1995) Fizyokimyasal Özellikler Yüksek enerjiye sahip bir implant yüzeyi, düşük enerjiye sahip bir yüzeyden daha güçlü osseointegrasyon gösterir. Günümüzde, klinik implant yüzey modifikasyonları daha çok yüzey kimyasının değiştirilmesi şeklinde olmaktadır (Albrektsson ve Wennerberg 2004). 15

29 İmplant Yüzeylerinde Yapılan Modifikasyonlar Dental implantların yüzey pürüzlülüklerini arttırmak ve osseointegrasyonu geliştirmek amacıyla birçok metod geliştirilmiştir (Bagno ve Di Bello 2004) Fiziksel (Mekanik) Metodlar Fiziksel uygulamalarla yüzeyin şekillendirildiği metodlardır. En fazla kullanılan mekanik teknikler; tornalama (machining), kesme (cutting), titanyum plazma sprey (TPS) kumlama (blasting) ve cilalamadır (polishing) (Bagno ve Di Bello 2004) Kesme ve Tornalama (Cutting and Machining) Kesme işlemi, bir karbon separe ile metal yüzeyinin pürüzlendirilmesidir. Fakat titanyum ve titanyum alaşımlarında mekanik deformasyona sebep olduğu için dental implantlarda çok fazla kullanılan bir metod değildir (Bagno ve Di Bello 2004). Resim 2.3: Makinelenmiş implant yüzeyinin tarama elektron mikrografı 16

30 Titanyum Plazma Sprey İle Pürüzlendirme (TPS) Titanyum Plasma Sprey (TPS) 1974'ten itibaren Schroeder ve ark. tarafından implantların yüzey alanlarını, arttırmak için kullanılmaya başlanılmıştır (Scacchi 2000). Bu metod, implant yüzeyine yüksek derecede titanyum tozlarını püskürterek bunların yüzey ile birleşimini sağlayarak yapılır. Böylece yüzeyde 30 μm kalınlığında bir film tabakası oluşur (Le Guehennec, Soueidan ve ark. 2007). Resim 2.4: TPS implant yüzeyinin tarama elektron mikrografı 17

31 Kumlama İle Pürüzlendirme (Sand Blasting) Titanyum yüzeyinin pürüzlendirilmesi için uygulanan bir başka metod da abrazif seramik partiküllerin bir sıvı aracılığıyla yüzeye uygulanması ile yüzeyin kumlanmasıdır. Genelde kullanılan seramik parçacıkları alumina, titanyum dioksit ve kalsiyum fosfattır (Bagno ve Di Bello 2004; Le Guehennec, Soueidan ve ark. 2007, Rasmusson, Kahnberg ve ark. 2001). Wennerberg ve arkadaşları (Wennerberg, Albrektsson ve ark. 1995) asitlenmiş ve kumlanmış implantların makine ile elde edilmiş düz yüzeyli implantlardan daha üstün kemik fiksasyonuna sahip olduklarını belirtmişlerdir. Albrektsson ve Wennerberg (Albrektsson ve Wennerberg 2004; Albrektsson ve Wennerberg 2004), TiUnite, Frialit-2, SLA, Osseosit ve TiOblast TM implantlarla ilgili yapılmış retrospektif, prospektif ve karşılaştırmalı çalışmaları incelemişler ve en başarılı ve uzun çalışmaların TiOblast TM implantlar ile ilgili olduğunu belirtmişlerdir Kimyasal Metodlar Kimyasal metodlar, titanyumun kimyasal yapısında özellikle de yüzey tabakasında modifikasyonlar yapmak için uygulanırlar Asitle Dağlayarak (Acid Etching) Pürüzlendirme HCl, H 2 SO 4, HNO 3 ve HF gibi güçlü asitlerle titanyum yüzeylerin dağlanarak pürüzlendirilmesi yagın kullanılan diğer pürüzlendirme metodlarıdır. Asitleme ile implant yüzeyinde 1,5-2 μm çapında çukurcuklar oluştuğu bildirilmektedir (Massaro, Rotolo ve ark. 2002). Ayrıca asitlemenin 18

32 osseointegrasyonu ciddi bir biçimde hızlandırdığını bildiren çalışmalar da mevcuttur (Klokkevold, Nishimura ve ark. 1997). Deneysel çalışmalarda, asitleme ile pürüzlendirmenin, düz yüzeylere veya TPS ile pürüzlendirilmiş yüzeylere oranla daha fazla kemik implant teması sağladığı ve kemik rezorpsiyonunu azalttığı bildirilmektedir (Cochran, Schenk ve ark. 1998; Cochran, Buser ve ark. 2002,Park ve Davies 2000; Cho ve Park 2003; Le Guehennec, Soueidan ve ark. 2007) Sandblasted Large Grid Acid-Etched (SLA) İmplantlar SLA implant yüzeyleri, kumlanmış ve asitlenmiş titanyum yüzeyleri olarak 1997 de Straumann tarafından piyasaya sürülmüştür. SLA yüzey, kaplama bir yüzey değildir. Büyük kum tanelerinin implant üzerine püskürtülmesi ile makro pürüzlülük oluşturulur. Asitin yüzeye uygulanması ile 2-4 μm çukurcuklar elde edilir. SLA implant yüzeyleri orta derece pürüzlü yüzeylerdir. Pürüzlülük derecesi implant yüzeyi boyunca aynıdır. Buser ve arkadaşları, farklı implant yüzeylerinde kemik-implant temasını histolojik olarak incelemişler ve electropolished, Medium-grid kumlanmış-asitlenmiş, TPS, Large-grid kumlanmış, HA kaplama, SLA yüzeyler kıyaslandığında, HA kaplı yüzeylerden sonra en çok kemik-implant temasının SLA yüzeylerde olduğunu bulmuşlardır. 19

33 Resim 2.5: SLA implant yüzeyinin tarama elektron mikrografı SLActive Yüzey İmplantlar SLA implant yüzeyine hidrofilik özellik kazandırılmıştır. Yerleştirilene kadar salin solüsyonu içeren özel ambalajında saklanması gerekir. İmplant yüzeyi, hidrofilik özelliği sayesinde, doku içerisine yerleştirilince, kanı üzerindeki mikroporlara çeker. ITI SLActive implantları ile yapılan çalışmalar; hidrofilik yüzeyin implant - kemik bağlantısını daha kısa sürede gerçekleştirdiğini ortaya koymuştur. Hidrofilik yüzeyli implantlar hidrofobik yüzeyli implantlarla karşılaştırıldığında ilk 4 haftada belirgin bir iyileşme potansiyeli ve ortalama stabilite artışı farkı gözlenmiştir. İnvitro çalışmalar SLActive yüzeye serum albuminlerinin SLA yüzeyli implantlara oranla daha yoğun bir şekilde tutunduğunu göstermiştir (Bartee 2001). 20

34 Resim 2.6: SLActive yüzeyin tarama elektron mikrografı Resim 2.7: SLA ve SLActive yüzeylerin osseointegrasyon hızı Resim 2.8: SLA yüzey Yüzey gerilimi Resim 2.9: SLActive yüzey Yüzey gerilimi Dental İmplantların Anodizasyon İle Pürüzlendirilmesi Titanyumun H 2 SO 4, H 3 PO 4, HNO 3, HF gibi güçlü asitler içerisinde yüksek yoğunlukta (200 A/m 2 ) veya potansiyelde (100 V) potansiyostatik veya galvanostatik anodizasyonu sonucu mikro veya nano poröz yüzeyler elde edilebilmektedir. Yüzeyde mikro veya nano çukurcuklar elde edilmektedir (Le Guehennec, Soueidan ve ark. 2007). 21

35 Resim 2.10: Anodizasyon ile pürüzlendirilmiş implant yüzeyi tarama elektron mikrografı Biyokimyasal Metodlar Dental İmplantlarda Flor Modifikasyonu Flor ve fosfor iyonlarının bağlanmasını sağlayarak implant yüzeyinde CaP birikimine yardımcı olduğu bildirilmektedir (Cooper, Zhou ve ark. 2006) Dental İmplantların Kalsiyum Fosfat İle Kaplanmaları Dental implant yüzeylerinde yaygın olarak uygulanan bir başka modifikasyon da yüzeyin genel olarak hidroksilapatitten oluşan kalsiyum fosfat ile kaplanmasıdır (Masuda, Yliheikkila ve ark. 1998; Cooper, Scurria ve ark. 1999; Cooper, Zhou ve ark. 2006). CaP kaplamanın kemik iyileşmesini 3 sebepten dolayı geliştirdiği belirtilmektedir (Cooper, Zhou ve ark. 2006): a. Proteinlerin ve büyüme faktörlerinin absorbsiyonunda artış 22

36 b. Osseokondüksiyonu hızlandırması c. Doğal kemik benzeri iyileşme göstermesi Dental İmplantların Hidroksiapatit İle Kaplanmaları Plazma sprey metodu ile hidroksiapatit (HA) seramik partikülleri yüksek sıcaklıkta titanyum yüzeyine püskürtülür. Daha sonra titanyumla HA birleşerek 1-2 μm 1-2 mm kalınlığında film tabakası oluştururlar. HA kaplamanın dental implantolojide kullanılıp kullanılamayacağı halen tartışmalı olsa da, piyasada kullanılan ve yüzeyi HA kaplı implantlar mevcuttur (Le Guehennec, Soueidan ve ark. 2007) Cerrahi Teknik Osseointegrasyonun sağlanmasında, cerrahi planlama ve tekniğin öneminin, implant yüzeyinin kimyasal ve topografik yapısından daha etkili olduğu belirtilmektedir (Iyer, Weiss ve ark. 1997). Operasyonu yapan cerrahın dikkat etmesi gerekenler şu şekilde sıralanmaktadır (Palmer, Palmer ve ark. 1999, Bahat 2000,Handelsman 2006): Kret morfolojisi Kemik yoğunluğu Kemikteki deformiteler Cerrahi öncesi planlama Yüksek oklüzal yüklere maruz kalan bölgelerde yeterli sayıda implant yerleştirilmesi Mümkün olduğunca geniş çaplı implantlar kullanılması 23

37 Sistemik Hastalıklar ve Lokal Risk Faktörleri Osseointegrasyonu olumsuz yönde etkileyebilecek, implant cerrahisi için risk oluşturan durumlar şu şekilde belirtilmektedir (Sugerman ve Barber 2002): A. Ağız ve çevre doku patolojisi a. Yumuşak doku patolojisi b. Temporomandibular rahatsızlıklar c. Tükürük bezlerinde patoloji d. Sinüs patolojisi e. Kontrol altına alınmamış periodontitis f. Trigeminal nevralji, orofasiyel distazi, orofasiyel diskinezi g. Eklem patolojisi B. Sistemik hastalıklar a. Şiddetli bronşit b. Şiddetli anemi c. Kontrol altına alınmamış diyabet d. Kontrol altına alınmamış hipertansiyon e. Anormal karaciğer fonksiyonu, siroz f. Kronik idrar yolu enfeksiyonları, nefrit g. Şiddetli psikiyatrik hastalıklar h. Malign hastalıklar C. Sistemik medikasyonlar a. Sitotoksik kemoterapi b. Kalsiyum kanal blokerleri (nifedipin, felodipin, verapamil) c. Anti-epileptikler (fenitoin, sodyum valporat) 24

38 d. Antikoagülanlar (aspirin dahil) e. Kortikosteroidler f. Siklosporin D. Diğer durumlar a. Anoreksi b. Cücelik, gigantizm, akromegali c. Hamilelik d. Epilepsi e. Büyüme çagındaki hastalar E. Anafilaksi riski a. Titanyum alerjisi b. Lokal anesteziklere karşı alerji F. Şiddetli Hemoraji Riski a. Antikoagülanlar b. Hemofili c. Trombositopeni d. Lösemi e. Karaciğer Hastalığı G. Endokardit riski a. Endokardit geçmişi b. Romatoid ateş c. Kalp kapakçığında protez d. Mitral kapak prolapsusu e. Kalp düzensizlikleri 25

39 H. Osteoradyonekroz riski a. Kafa ve boyun bölgesinden radyoterapi gören veya görmüş hastalar I. Peri implantit riski a. Sigara b. Diyabet c. Bağışıklık sistemini etkileyen hastalıklar d. AIDS İ. Oral kanser riski a. Tütün (çiğnemek veya sigara içmek) b. Alkol c. Ultraviyole B radyasyonu d. Kronik Candida albicans enfeksiyonları e. Ağız içinde lezyonlar f. Daha önce ağız içinde tümör varlığı g. Ailede kanser varlığı Tüm bu risklerin değişken olabileceği ve hastaların daha detaylı incelenip gerekli tedavilerinin yapıldıktan sonra implant cerrahisi yapılabileceği de belirtilmektedir (Sugerman ve Barber 2002) Dental İmplantlarda Yükleme Protokolleri İmplantlar üzerine statik ya da dinamik olarak uygulanan kuvvete yükleme denir. Cerrahi sonrası aşırı yükleme sonucu oluşabilecek mikro hareketin, ara yüzde osseointegrasyon yerine fibroz doku oluşumuna yol açabildiği ileri sürülmüştür (Gomez-Roman ve Lukas 2001). 26

40 Klinik çalışmalar, implant çevresindeki kemik kaybının yükleme ile bağlantılı olabileceğini göstermiştir (Esposito, Hirsch ve ark. 1998; Esposito, Hirsch ve ark. 1998). Kemiğin yüklemeye karşı verdiği cevabı araştıran çalışmalarda, yükleme ile ilgili belirli değişkenler belirtilmiştir: Yükleme tipi (dinamik veya statik) Yükleme yönü Yükleme miktarı Yükleme süresi İmplant (Materyal, Şekil, Yüzey Özellikleri) Kemik yoğunluğu ve kalitesi Mukoza (Mukozit, Peri-implantitis) (Esposito, Hirsch ve ark. 1998; Esposito, Hirsch ve ark. 1998). Günümüzdeki görüş, 50 μm ye kadar olan mikro hareketin, iyileşme sürecinde osseointegrasyonun oluşmasını engellemediğidir (Gatti, Haefliger ve ark. 2000). Erken başarısızlık olarak tanımlanabilecek durumlar: Primer stabilizasyonun olmaması Devam eden ağrı ve enfeksiyon İyileşme doneminde radyografide implant çevresinde saptanan radyolusensi İmplant uzunluğunun yarısından fazla destek kemik kaybı Kontrol edilemeyen eksudasyon Uygun olmayan açılama ve yerleştirme Yükleme protokollerini, yerleştirme protokollerinden ayırarak incelemekte yarar vardır. Çünkü dişlerin kaybı sonrası yerleştirme zamanına 27

41 göre farklılık gösterebilen implantların yüklemesi temel olarak 4 şekilde sınıflandırılmaktadır: a. İmmediat (Derhal) Yükleme Protokolü b. Erken Yükleme Protokolü c. Konvansiyonel (Geleneksel) Yükleme Protokolü d. Gecikmiş Yükleme Protokolü Klasik bilgiler yüklemenin cerrahiyi takiben 3-6 ay içinde olmasını savunur. Konvansiyonel Yükleme Protokolü olarak adlandırılan bu uygulama, geçmişte başarının sağlanmasında olmazsa olmaz bir ön şart olarak sunulmaktaydı (Gomez-Roman ve Lukas 2001; Grunder 2001; Schultes ve Gaggl 2001) İmmediat (Derhal) Yükleme Protokolü Hemen yüklemenin yapıldığı zaman aralıklarıyla ilgili farklı yıllarda farklı konsensus kararlarına rastlanılmaktadır yılında İsviçrede düzenlenen 3. ITI konsensus konferansında belirlenen kriterlere göre (Cochran, Buser ve ark. 2002) immediat yükleme; ilk 48 saatte yapılan oklüzyonun sağlandığı yükleme olarak tanımlanmıştır. Son olarak 2008 yılında toplanan 4. ITI konsesundan çıkan kararlara göre (Cochran, Buser ve ark. 2002; Esposito, Grusovin ve ark. 2009); fikir birliğine varan grup 2003 yılında alınan konsensus kararlarını modifiye etmiş ve immediat yüklemeyi cerrahiyi takiben 1 hafta içinde fonksiyonel olarak implantların yüklenmesi olarak tanımlamıştır. İmmediat yüklemeye yönelik ilk çalışmada Ledermann (Ledermann, Schenk ve ark. 1998), mandibuler overdenture ları stabilize etmek amacıyla 28

42 TPS yüzeyli vida şeklindeki implantları immediat olarak yüklemiştir. Çalışma sonunda yüksek başarı elde edilmiştir. Ledermann ı takip eden birçok araştırıcı mandibuler overdenture ları immediat yüklemiştir (Chiapasco, Gatti ve ark. 1997; Ganeles, Rosenberg ve ark. 2001; Babbush 2006). Çalışmaların çoğu anterior mandibulada yapılmış ve tüm implantların klinik olarak stabil olması göz önünde bulundurulmuştur. Benzer şekilde, maksiller overdenture ların da belirli şartlar altında başarılı bir şekilde immediat olarak yüklenebileceği sonucuna varılmıştır (Mericske-Stern, Venetz ve ark. 2000, Gallucci, Bernard ve ark. 2004). İmplant üstü köprülerin immediat yükleme prensiplerinin ilk olarak Schnitman ve arkadaşları tarafından açıklanmasından sonra, günümüze kadar konuyla ilgili birçok çalışma yapılmıştır (Schnitman, Wohrle ve ark. 1990). Günümüzde özellikle tek diş restorasyonlarında immediat yüklemenin başarılı bir prosedür olabileceği desteklenmekte, hatta çekim soketine yerleştirilen implantların immediat yüklemesinin başarısından bile söz edilmektedir (Chaushu, Chaushu ve ark. 2001). Alışılmış iki aşamalı teknik ile karşılaştırıldığında, tek basamaklı immediat uygulamaların avantajları sayılacak olursa: İmmediat fonksiyon ve estetik sağlaması Geçici protez yapımına gerek kalmaması İkinci basamak cerrahi işleme ihtiyaç olmaması Estetik sonuca katkıda bulunacak olan komşu papilin korunması Hasta-hekim iletişimini olumlu yönde etkilemesi Tedavi süresinin kısalması (Chaushu, Chaushu ve ark. 2001) 29

43 Buna karşın, immediat yüklemenin fibroz iyileşmeye neden olabileceğini gösteren çalışmalar da vardır (Corso, Sirota ve ark. 1999). Schnitman (Schnitman, Wohrle ve ark. 1997), tüm ark protezleri için Brånemark implantları kullanarak yapmış olduğu immediat yükleme uygulamalarında 10 yıl içinde % 90 ın altında bir başarı oranı ile karşılaşmıştır. Bu hastalardaki başarısızlıkların çoğu posterior bölgede gerçekleşmiştir. Balshi ve Wolfinger (1997) ise, immediat yüklenen Brånemark implantlarında başarının % 80 civarında olduğunu bildirmişlerdir (Balshi ve Wolfinger 1997). Birçok çalışmada yapılan klinik gözlemlerin ve araştırmaların doğrultusunda immediat yüklemenin kuralları şu şekilde standardize edilmeye çalışılmıştır: İmmediat yükleme için, mandibulada en az 5, maksillada ise 8 implant en iyi şekilde dağıtılıp çift taraflı splintleme etkisi yaratacak şekilde planlanmalıdır. İmmediat yüklenecek implantların uzunluğu en az 10 mm olmalıdır. Yerleştirme torku 40 N/cm den fazla ve primer stabilitesi yüksek olan implantlar yüklenmelidir. Uzunluğu ve yerleştirme torku istenen değerleri vermeyen implantlar yüklenmemelidir. Vida tutuculu, rijit metal dökümlü pasif geçici protezler daha başarılı olacaktır. Geçici protezlerde kanat uzantılarından kaçınılmalıdır. Geçici protezler iyileşme döneminde çıkarılmamalıdır (Horiuchi, Uchida ve ark. 2000). 30

44 Osstell cihazı ile yapılan RFA ölçümünde 54 ve üzeri ISQ değeri veren implantlar immediat olarak yüklenebilir (Nedir, Bischof ve ark. 2004). Bu koşullar altında gerçekleştirilen ve immediat yüklemenin uygulandığı 140 implantın 136 sının (%97) 8-24 aylık takip periyodunda osseointegre olduğu bulunmuştur (Horiuchi, Uchida ve ark. 2000). Ayrıca immediat yüklemede risk yaratabilecek şu durumlara dikkat edilmesi gerektiği bildirilmiştir: Yoğunluğu (dansite) az kemik yapı Hasar görmüş çekim soketi Oklüzal yüklemenin miktarı ve tipi Sigara Bruksizm (Horiuchi, Uchida ve ark. 2000) Erken Yükleme Protokolü Literatürde immediat ve geç yükleme arasındaki zaman aralığına rastlayan dönem için ayrı bir adlandırma yapılmaktadır. Erken yükleme olarak adlandırılan bu kavramın ayrı bir başlık altında değerlendirilmesinde yarar vardır. Erken yükleme temel olarak, cerrahiden sonraki 1.hafta ile 3 aylık dönem arasında yüklenmeyi esas almaktadır. Literatüre giren bu yeni sınıflamaya göre; implant cerrahisini takiben yapılan yüklemelerin hepsi erken dönemde olmakla beraber, değişik isimler alırlar. Bunlar; a. Erken Progresif Yükleme: Bu protokol, implantların yerleştirmesini takiben overdenture tarzı hazırlanan protezlerin 1-2 hafta süresince hastalara kullandırılmamasını veya kullandırılsalar bile, implantlar üzerine hiçbir kuvvet 31

45 gelmeyecek tarzda içlerinin boşaltılmasını önerir. Erken progresif yükleme protokolünde, kalıcı protezlerin yapımı 3-4. ayda gerçekleşir (Attard ve Zarb 2005). b. Erken Fonksiyonel Yükleme: Bu protokol, ilk 2 haftalık dönem için erken progresif yükleme ile benzerlik göstermektedir. Erken fonksiyonel yüklemenin farkı ise; implant dayanaklarının ve tutucu parçaların 3. haftada yerleştirilmesidir (Attard ve Zarb 2005) Konvansiyonel Yükleme Protokolü Uzun yıllardır uygulanan konvansiyonel yükleme protokolünün kabul görmüş ön şartlarından birisi, implantların yerleştirildikten 3-6 ay sonra yüklenmesidir (Corso, Sirota ve ark. 1999). Kemik içi dental implantların doku - implant ara yüzeyindeki etkileriyle ilgili yapılan çalışmaların sonuçlarına göre; yükleme öncesi minimum bekleme süresi mandibula için 3-4 ay, maksilla için 4-6 ay olarak bildirilmiştir (Brunski 1992). Yapılan klinik ve invitro çalışmalar, primer stabilite ile kemik yoğunluğu arasında doğru ilişki olduğunu göstermiştir (Friberg, Sennerby ve ark. 1999; Friberg, Sennerby ve ark. 1999; Friberg, Sennerby ve ark. 1999, Friberg, Sennerby ve ark. 1999, Sennerby, Carlsson ve ark. 1988). Klasik yükleme uygulanacak implantlar üzerinde kullanılan geçici protezlerin primer oklüzal kontaklarının giderilmesi önerilmektedir (Misch, Dietsh-Misch ve ark. 1999). Ayrıca geçici olarak kullandırılan hareketli protez kaidesine 2-3 haftada bir yumuşak astar maddeleriyle besleme yapılması da önerilmektedir (Jaffin, Kumar ve ark. 2000). 32

46 2.3 İmmediat Yükleme Son yıllarda yapılan çalışmalar sonucu gerek implant şekillerinin, gerekse implantın yüzey özelliklerinin gelişimiyle implantasyon sonrası iyileşme ve osseointegrasyon periyodu kısalmaya başlamıştır. Bu gelişmelere ilaveten, tamamen göreceli bir kavram olarak gelişen primer stabilizasyonun rezonans frekansla ölçümü için kullanılan Ostell gibi aletlerle sayısal değerler olarak tanımlanabilmesi (Meredith, Book ve ark. 1997) ve gerekli standardizasyonun sağlanabilmesiyle immediat yükleme fikri hayata geçirilebilir hale gelmiştir. Yapılan araştırmalarda genel olarak immediat yükleme için iki farklı yaklaşım uygulanmıştır (Misch ve Misch 1995). Bunlardan ilki, alışılmış tedavi ve iyileşme protokolüne göre birkaç adet fazla implantın yerleştirilmesi, bu implantlardan seçilen en az üç veya daha fazla implantın üzerine geçici bir protez yapılması ve tüm yüklenen implantlar kaybedilse de nihai protezin yapılabilmesi için yeterli sayıda implantın mukoza ile kapatılarak konvansiyonel iyileşme protokolüne göre iyileşmeye bırakılmasını öngörmektedir. İmmediat yüklenen implantlardan osseointegre olanlar ise iyileşmeye bırakılan implantlarla birlikte kalıcı protezin yapımında kullanılacaktır. Bu protokol ilk olarak Schitman ve arkadaşları tarafından 1990 yılında yayımlanmıştır (Schnitman, Wohrle ve ark. 1990). Araştırmacılar, 10 hastada alt çenede sabit geçici protezleri desteklemek için 28 implant kullanmışlardır. Bu implantlardan üçü ilk 6 ay içinde, 1 tanesi ise ilk cerrahi işlemden 18 ay sonra kaybedilmiştir. Dokuz yıl sonunda başarı oranı immediat yüklenen implantlar için %84, konvansiyonel protokole göre iyileşmeye bırakılan implantlar için %100 olarak rapor edilmiştir. Yine 1997 yılında Tarnow ve arkadaşları çalışmalarında, 10 tam 33

47 dişsiz hastada 6 mandibulaya ve 4 maksillaya 107 implant yerleştirmişler ve bu implantlardan immediat yüklenen 69 tanesinden 66 sının osseointegre olduğunu rapor etmişlerdir (Tarnow, Emtiaz ve ark. 1997). İmmediat yükleme için kullanılan diğer protokol ise yerleştirilen tüm implantların yüklenmesini öngörmektedir. Bu protokolde iyileşme döneminde implant ile kemik arasında oluşan stresleri azaltmak, stabiliteyi arttırmak ve geçici protezlerin retansiyonu ve dayanıklılığını arttırmak için implantlar geçici protezler ile birbirlerine splintlenmektedir. Yine bu protokolde de kullanılan implant sayısı konvansiyonel yönteme göre daha fazladır (Horiuchi, Uchida ve ark. 2000; Ganeles, Rosenberg ve ark. 2001). Bununla birlikte implantların birbirine splintlenmesi daha iyi bir biyomekanik yük dağılımı ve gelen kuvvetleri karşılayan daha fazla yüzey alanı sağladığı için, aşırı yükleme riskini de azaltmaktadır (Misch, Dietsh-Misch ve ark. 1999). Yazarlar son zamanlarda tam dişsiz hastalarda immediat yükleme protokolüyle ile %95 - %100 arasında başarı oranları elde edildiğini rapor etmiştir (May, Edge ve ark. 1997; Schultes ve Gaggl 2001; Testori, Szmukler-Moncler ve ark. 2001; Degidi ve Piattelli 2003; Degidi M; Scarano A 2005 b,testori, Del Fabbro ve ark. 2003) İmmediat Yükleme Prensipleri İmmediat yükleme protokolü öncelikle büyük deneyim ile birlikte implant diş hekimliği hakkında yüksek bilgi gerektirmektedir. İmmediat yükleme protokolünde cerrahi açıdan dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise primer stabilitenin elde edilmesidir. Primer stabilite bu protokolde osseointegrasyonun gerçekleşebilmesi için çok önemlidir. İmmediat yükleme 34

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma Oral İmplantolojide Temel Kavramlar, Teşhis ve Tedavi Planlaması 13.30-15.00 Dental implantların kısa tarihçesi

Detaylı

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler F. Emir Biyolojik İmplant Başarısızlığı Cerrahi başarısızlık İyileşme Krestal Kemik Kaybı Periosteal Refleksiyon(kaldırma) Otoimmün (bakteriyel etki) Biyolojik mikro aralık Protez Komplikasyonları Vida

Detaylı

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik görüntüleme ve teknikleri, implant ekibi ve hasta için çok amaçlı tedavi planının uygulanması ve geliştirilmesine yardımcı olur. 1. Aşama Görüntüleme Aşamaları

Detaylı

YÜZEY ÖZELLİKLERİ. Rahatınız Bizim Hedefimizdir

YÜZEY ÖZELLİKLERİ. Rahatınız Bizim Hedefimizdir 01 YÜZEY ÖZELLİKLERİ İmplant uygulaması bir cerrahi müdahale olduğu için akabinde iflamasyon tepki eşlik eder. Bu tepkinin kısa ya da uzun sürmesi kullanılan materyal, implantın konulduğu yer ve üzerine

Detaylı

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI 1- Vücuda şekil vermek 2- Kaslara bağlantı yeri oluşturmak ve hareketlerin yapılmasına olanaksağlamak 3- Vücut ağırlığını taşımak 4- Vücudun yumuşak kısımlarını korumak

Detaylı

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI Prof. Dr. HALDUN İPLİKÇİOĞLU İmplant vakaları neden sınıflandırılmalıdır? İmplantoloji yüksek düzeyde bilgi ve deneyim gerektiren bir alandır. Bu konuda çalışmalar

Detaylı

MODE DENTAL IMPLANT SYSTEM

MODE DENTAL IMPLANT SYSTEM 2 3 MODE IMPLANT UNIPACK 4 MODE IMPLANT UNIPACK 5 Mode Medikal Dental İmplant ambalajdan implant transferi ve yüklemesi aşamasında alışkanlıklarınızı değiştirmeyen çözümler sunar. Raşet, Anguldurva ve

Detaylı

PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI

PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI Protetik diş tedavisi, dişlerin şekil, form, renk bozuklukları ve diş eksikliklerinin tedavi edilmesinde, fonasyon, estetik ve çiğneme etkinliğinin sağlanmasında etkili

Detaylı

İMMEDİAT YÜKLEME VE OSSEOENTEGRASYONA ETKİSİ

İMMEDİAT YÜKLEME VE OSSEOENTEGRASYONA ETKİSİ T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız Diş Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Anabilimdalı İMMEDİAT YÜKLEME VE OSSEOENTEGRASYONA ETKİSİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Mehmet ESER Danışman Öğretim

Detaylı

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi- İstanbul

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 2 Lokomotor sistemi oluşturan yapılar içinde en fazla stres altında kalan kıkırdaktır. Eklem kıkırdağı; 1) Kan damarlarından, 2) Lenf kanallarından, 3) Sinirlerden yoksundur.

Detaylı

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM DOKU YENİLENMESİNDE OTOLOG ÇÖZÜM TÜRKİYEDE TEK DENTAL PRP KİTİ KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM YENİLENMEK KENDİ İÇİMİZDE ONARICI DOKU YENİLENMESİNİ HIZLANDIRAN YENİLİKÇİ

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KEMİK İÇİ KÖK ŞEKİLLİ DENTAL İMPLANTLARIN HEMEN VE GEÇ DÖNEM YÜKLENMESİNİN TEDAVİNİN PROGNOZU ÜZERİNE ETKİSİNİN REZONANS FREKANS ANALİZİ CİHAZI KULLANILARAK

Detaylı

ABUTMENTLARIN ÖZELLİKLERİ VE DİŞETİYLE UYUMU

ABUTMENTLARIN ÖZELLİKLERİ VE DİŞETİYLE UYUMU T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı ABUTMENTLARIN ÖZELLİKLERİ VE DİŞETİYLE UYUMU BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Salih Cem BAĞCI Danışman Öğretim Üyesi:Prof. Dr. Şükrü

Detaylı

İMPLANT. Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu

İMPLANT. Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu İMPLANT Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu İMPLANT NEDİR? İmplant, herhangi bir nedenden dolayı kaybedilen dişlerin, fonksiyon ve görünüşünü tekrar kazandırmak amacıyla, kişinin çene kemiğine yerleştirilen, kişinin

Detaylı

Biyomekatronik Sistemler. Kemik Uzatma Sistemleri. Erhan AKDOĞAN, Ph.D.

Biyomekatronik Sistemler. Kemik Uzatma Sistemleri. Erhan AKDOĞAN, Ph.D. Biyomekatronik Sistemler Kemik Uzatma Sistemleri Erhan AKDOĞAN, Ph.D. Erhan AKDOĞAN, Ph.D. Biyomekatronik Sistemler Mekatronik Mühendisliği Sunum İçeriği: Kemik Kanseri Risk Faktörleri Belirtileri Teşhis

Detaylı

Osteoporoz Rehabilitasyonu

Osteoporoz Rehabilitasyonu Osteoporoz Rehabilitasyonu OSTEOPOROZ Kemik kitlesinde azalma, kemik mikroyapısında bozulma sonucu kemik kırılganlığının artması olarak tanımlanır. Kemik yaşayan, dengeli bir şekilde oluşan yıkım ve yapım

Detaylı

Organizmanın en sert dokusudur. Kemik dokusunun hücreler arası maddesinin içinde kollajen teller ve inorganik elemanlar bulunur. İnorganik elemanlar

Organizmanın en sert dokusudur. Kemik dokusunun hücreler arası maddesinin içinde kollajen teller ve inorganik elemanlar bulunur. İnorganik elemanlar KEMİK DOKUSU Organizmanın en sert dokusudur. Kemik dokusunun hücreler arası maddesinin içinde kollajen teller ve inorganik elemanlar bulunur. İnorganik elemanlar hidroksiapatit kristalleri olarak tanımlanır.

Detaylı

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik ve fonksiyonel bütünlük

Detaylı

İMPLANT ÜSTÜ PROTETİK TEDAVİ ÖNCESİ REZONANS FREKANS ANALİZİ UYGULAMASI

İMPLANT ÜSTÜ PROTETİK TEDAVİ ÖNCESİ REZONANS FREKANS ANALİZİ UYGULAMASI T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı İMPLANT ÜSTÜ PROTETİK TEDAVİ ÖNCESİ REZONANS FREKANS ANALİZİ UYGULAMASI BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi İsmail CHAKKI Danışman

Detaylı

İMPLANT YERLEŞTİRME VE YÜKLEME PROTOKOLLERİ

İMPLANT YERLEŞTİRME VE YÜKLEME PROTOKOLLERİ T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı İMPLANT YERLEŞTİRME VE YÜKLEME PROTOKOLLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Burçak GÜRSOY Danışman Öğretim Üyesi: Doç. Dr. Sema BECERİK

Detaylı

İmplantın Uygulanabilirliği İmplantlar belirli bir kalınlığı ve genişliği olan yapılardır. Bu nedenle implant öngörülen bölgede çene kemiğinin

İmplantın Uygulanabilirliği İmplantlar belirli bir kalınlığı ve genişliği olan yapılardır. Bu nedenle implant öngörülen bölgede çene kemiğinin 2 Dental İmplantlar Dental implant eksik olan dişlerin işlevini ve estetiğini tekrar sağlamak amacıyla çene kemiğine yerleştirilen ve kemikle uyumlu malzemeden yapılan yapay diş köküdür. Köprü ve tam protezlere

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

Sabit Protezler BR.HLİ.011

Sabit Protezler BR.HLİ.011 Sabit Protezler Beyin Tümörleri Sabit Protezler Sabit Protez Nedir? Sabit protez, eksik veya aşırı derecede madde kaybı görülen dişlerin, renk ve dokusuna benzer malzeme kullanılarak yerine konması işlemidir.

Detaylı

İmmediyat Fonksiyon ile birlikte Anterior Diş Eksikliğinin Tedavisi

İmmediyat Fonksiyon ile birlikte Anterior Diş Eksikliğinin Tedavisi İmmediyat Fonksiyon ile birlikte Anterior Diş Eksikliğinin Tedavisi Dr. Léon Pariente ve Dr. Karim Dada Özel Muayenehane Paris, Fransa Hasta: Erkek 62 yaşında Dişin konumu: Üst lateral kesici diş Cerrahi

Detaylı

Sürekli Araştırma ve Yüksek Uzmanlık BTLock, bir grup implantolog tarafından 1995 yılında kurulmuştur. O günden bu yana firmamız orijinal ve etkili

Sürekli Araştırma ve Yüksek Uzmanlık BTLock, bir grup implantolog tarafından 1995 yılında kurulmuştur. O günden bu yana firmamız orijinal ve etkili . Sürekli Araştırma ve Yüksek Uzmanlık BTLock, bir grup implantolog tarafından 1995 yılında kurulmuştur. O günden bu yana firmamız orijinal ve etkili ürünler tasarlamakta ve dizayn etmekte ve büyük oranda

Detaylı

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof. Dr. Feridun ŞAKLAR ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ BAŞARI ORANLARI Kök kanal tedavisindeki başarı oranlarının belirlenmesi için bu güne kadar çok sayıda çalışma yapılmıştır.

Detaylı

Seramik Biomalzemeler (Bioseramikler)

Seramik Biomalzemeler (Bioseramikler) Seramik Biomalzemeler (Bioseramikler) Kas iskelet sisteminin hasar görmüş parçaları ve hastalıklı parçaların yer değiştirilmesi ve onarılması için kullanılan seramik grubunun adı bio seramikler olarak

Detaylı

Alper ERKEN Metalurji Mühendisi, MBA

Alper ERKEN Metalurji Mühendisi, MBA Hastanın Anatomik Yapısı ile tam uyumlu, Temporomandibular eklem (TMJ-Alt çene eklemi) Protezi Geliştirme, Tasarım ve Üretimi 40 Biyo/Agroteknoloji 14 Tıp Teknolojisi Alper ERKEN Metalurji Mühendisi, MBA

Detaylı

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Omurga-Omurilik Cerrahisi Omurga-Omurilik Cerrahisi BR.HLİ.017 Omurga cerrahisi, omurilik ve sinir kökleri ile bu hassas sinir dokusunu saran/koruyan omurga üzerinde yapılan ameliyatları ve çeşitli girişimleri içerir. Omurga ve

Detaylı

Lab Cihazları Dersi Çalışma Soruları

Lab Cihazları Dersi Çalışma Soruları Lab Cihazları Dersi Çalışma Soruları Nasıl Olacak? 8 tane soru verdim bunları direk soracam. Cevapları da var zaten. Son 3 slayttaki okuma parçalarından da sorular gelecek. Dolayısıyla bu parçalardan gelebilecek

Detaylı

YARA TEDAVİSİNDE YENİLİKLER KÖK HÜCREDEN DOKU MÜHENDİSLİĞİNE

YARA TEDAVİSİNDE YENİLİKLER KÖK HÜCREDEN DOKU MÜHENDİSLİĞİNE YARA TEDAVİSİNDE YENİLİKLER KÖK HÜCREDEN DOKU MÜHENDİSLİĞİNE A.Kayataş,B.Çetin,D. Ahras,İ. Sarıbıyık,İ.Okşak,O.Kaplan Prof.Dr. Ali Barutçu Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik,Rekonstrüktif ve

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Protetik Diş Tedavisi Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu.

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Protetik Diş Tedavisi Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU Protetik Diş Tedavisi Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu Protetik Diş Tedavisi Uzmanlık Eğitimi Çekirdek Eğitim Müfredatı 2011

Detaylı

ÜST ÇENE ÖN BÖLGEDE TEK DİŞ EKSİKLİĞİNDE İMPLANTLARIN YERİ VE ÖNEMİ

ÜST ÇENE ÖN BÖLGEDE TEK DİŞ EKSİKLİĞİNDE İMPLANTLARIN YERİ VE ÖNEMİ T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı ÜST ÇENE ÖN BÖLGEDE TEK DİŞ EKSİKLİĞİNDE İMPLANTLARIN YERİ VE ÖNEMİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi: Gülsen KİRAZ Danışman Öğretim

Detaylı

İMMEDİAT YÜKLEME DENKLEMİ KONUSUNDA ARAŞTIRMALAR

İMMEDİAT YÜKLEME DENKLEMİ KONUSUNDA ARAŞTIRMALAR T.C Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı KEMİK YOĞUNLUĞU, PROTETİK PLANLAMA VE İMMEDİAT YÜKLEME DENKLEMİ KONUSUNDA ARAŞTIRMALAR BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Burcu

Detaylı

Yüzey Pürüzlülüğü Ölçüm Deneyi

Yüzey Pürüzlülüğü Ölçüm Deneyi Yüzey Pürüzlülüğü Ölçüm Deneyi 1 İşlenmiş yüzeylerin kalitesi, tasarımda verilen ölçülerdeki hassasiyetin elde edilmesi ile karakterize edilir. Her bir işleme operasyonu, kesme takımından kaynaklanan düzensizlikler

Detaylı

Dental Kemik Cerrahisinde İleri Teknikler. Prof. Dr. Mustafa Sancar Ataç Doç. Dr. Seda Özturan. Kadavra Uygulamalı Dental Cerrahi Kursları DKC 01

Dental Kemik Cerrahisinde İleri Teknikler. Prof. Dr. Mustafa Sancar Ataç Doç. Dr. Seda Özturan. Kadavra Uygulamalı Dental Cerrahi Kursları DKC 01 DKC 01 Kadavra Uygulamalı Dental Cerrahi Kursları Dental Kemik Cerrahisinde İleri Teknikler Prof. Dr. Mustafa Sancar Ataç Doç. Dr. Seda Özturan DrVesta.com vyg.com.tr VESTA Kurs Etiket No: DKC01TR Dental

Detaylı

ZİNEDENT ÜRÜN GARANTİ FORMU

ZİNEDENT ÜRÜN GARANTİ FORMU Bu formun, hastaya ilişkin tüm bilgileri ve detayları içerecek şekilde doldurulması ve ilgili uzman tarafından imza ve kaşelenerek onaylanması gerekmektedir. Formun belirtilen şekilde doldurulmaması, ürünün,

Detaylı

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX! Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta Verimi Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Detaylı

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri Anatomik Sistemler Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri Anatomik Sistem İskelet Sistemi İskeletin Görevleri Vücuda şekil verir. Vücuda destek sağlar. Göğüs kafes ve kafatası kemikleri

Detaylı

DENTAL İMPLANTLAR VE YÜKLEME PRENSİPLERİ BİTİRME TEZİ. Stj. Diş Hekimi Zehra Damla DALMIŞ. Danışman Öğretim Üyesi : Prof. Dr.

DENTAL İMPLANTLAR VE YÜKLEME PRENSİPLERİ BİTİRME TEZİ. Stj. Diş Hekimi Zehra Damla DALMIŞ. Danışman Öğretim Üyesi : Prof. Dr. T.C Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı DENTAL İMPLANTLAR VE YÜKLEME PRENSİPLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Zehra Damla DALMIŞ Danışman Öğretim Üyesi : Prof.

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji 1 2 Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği

Detaylı

NucleOSS DENTAL İMPLANT SİSTEMİ CERRAHİ EL KILAVUZU

NucleOSS DENTAL İMPLANT SİSTEMİ CERRAHİ EL KILAVUZU NucleOSS DENTAL İMPLANT SİSTEMİ CERRAHİ EL KILAVUZU Bu kılavuz NucleOSS Dental İmplant sisteminin cerrahi uygulamaları için önerilen kullanım talimatlarını içerir. Tedavi ve cerrahi planlama klinik veriler

Detaylı

FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Fizyolojide Temel Kavramlar FİZYOLOJİ Fizyolojinin amacı; Yaşamın başlangıcı- gelişimi ve ilerlemesini sağlayan fiziksel ve kimyasal etkenleri açıklamaktır (tanımlamak)

Detaylı

SPİNAL ÇÖZÜMLER. KARMED SAĞLIK ÜRÜNLERİ SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ T: F:

SPİNAL ÇÖZÜMLER. KARMED SAĞLIK ÜRÜNLERİ SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ T: F: SPİNAL ÇÖZÜMLER KARMED SAĞLIK ÜRÜNLERİ SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ www.karmedgroup.com.tr T: +90 216 577 08 90 F: +90 216 577 08 91 info@karmedgroup.com FİRMA PROFİLİ ġirket kurucularının 16 yıllık omurga cerrahi

Detaylı

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Doç. Dr. Onur POLAT Hasar Kontrol Cerrahisi 1992 yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Hasar Kontrol Cerrahisi İlk aşama; Kanama ve kirlenmenin

Detaylı

EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ

EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ 20-21 Aralık 2014 Temel İmplantoloji 1 17-18 Ocak 2015 Temel İmplantoloji 2 21-22 Şubat 2015 Temel İmplantoloji 3 28-29 Mart 2015 İleri Cerrahi Konuşmacılar: Prof.

Detaylı

HÜCRE KÜLTÜRÜNDEN DOKU MÜHENDİSLİĞİNE

HÜCRE KÜLTÜRÜNDEN DOKU MÜHENDİSLİĞİNE HÜCRE KÜLTÜRÜNDEN DOKU MÜHENDİSLİĞİNE A.Kayataş,B.Çetin,D. Ahras,İ. Sarıbıyık,İ.Okşak,O.Kaplan Prof.Dr. Ali Barutçu Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik,Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Yara

Detaylı

ORAL İMPLANTOLOJİDE PRİMER BAŞARISIZLIK

ORAL İMPLANTOLOJİDE PRİMER BAŞARISIZLIK T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı ORAL İMPLANTOLOJİDE PRİMER BAŞARISIZLIK BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Gençer HUNİLER Danışman Öğretim Üyesi: Doç.Dr.Ali GÜRKAN

Detaylı

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir? VÜCUT BAKIMI 1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir? A) Anatomi B) Fizyoloji C) Antropometri D) Antropoloji 2. Kemik, diş, kas, organlar, sıvılar ve adipoz dokunun

Detaylı

MAKRO-MEZO-MİKRO. Deney Yöntemleri. MİKRO Deneyler Zeta Potansiyel Partikül Boyutu. MEZO Deneyler Reolojik Ölçümler Reometre (dinamik) Roww Hücresi

MAKRO-MEZO-MİKRO. Deney Yöntemleri. MİKRO Deneyler Zeta Potansiyel Partikül Boyutu. MEZO Deneyler Reolojik Ölçümler Reometre (dinamik) Roww Hücresi Kolloidler Bir maddenin kendisi için çözücü olmayan bir ortamda 10-5 -10-7 cm boyutlarında dağılmasıyla oluşan çözeltiye kolloidal çözelti denir. Çimento, su, agrega ve bu sistemin dispersiyonuna etki

Detaylı

Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fak. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği EABD

Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fak. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği EABD BİYOUYUMLULUK (BIO-COMPATIBILITY) 10993-1 Bir materyalin biyo-uyumluluğunun test edilmesi için gerekli testlerin tümünü içerir. (Toksisite, Hemoliz, sitotoksisite, sistemik toksisite,...vs.) Hammaddelerin

Detaylı

DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI

DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI TC. EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ENDODONTİ ANABİLİM DALI DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Javid JAFARZADA Danışman Öğretim Üyesi: Prof.Dr. M. Kemal ÇALIŞKAN

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl ÖZGEÇMİŞ 1 ) Adı, Soyadı : Bülent DAYANGAÇ 2 ) Doğum Tarihi : 05 Temmuz 1946 3 ) Ünvanı : Profesör 4 ) Öğrenim Durumu : Derece Alan Üniversite Yıl Y. Lisans Dişhekimliği Fakültesi Hacettepe Üniversitesi

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı

Kemik Doku. Prof.Dr.Ümit Türkoğlu

Kemik Doku. Prof.Dr.Ümit Türkoğlu Kemik Doku Prof.Dr.Ümit Türkoğlu 1 Kemik Dokusu İskelet sistemi başlıca işlevleri: Mekanik destek Hareket için kasların yapışma yerlerini sağlama Medüllasında yer alan, hemapoetik sistem elemanı kemik

Detaylı

Biyomühendiliğin temel alanları

Biyomühendiliğin temel alanları Biyomühendiliğin temel alanları Genetik mühendisliği: Sentetik biyoloji, gen transferi Hücre ve doku mühendisliği: Doku kültürü, hücre biyolojisi, metabolik mühendislik Biyoproses mühendisliği: Biyoproses

Detaylı

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık ÖZEL FORMÜLASYON DAHA İYİ Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALİYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA İÇİN AGRALYX

Detaylı

HİDROKSİAPATİT NANOPARÇACIKLARININ SENTEZİ

HİDROKSİAPATİT NANOPARÇACIKLARININ SENTEZİ HİDROKSİAPATİT NANOPARÇACIKLARININ SENTEZİ 26.09.2007 2 Giriş İnsan kemiği kendini yenileyebilme özeliğine sahiptir Kemikler kırıldığında iyileşmenin sağlanabilmesi için ilave desteğe gereksinim duyarlar

Detaylı

PLASTİK CERRAHİ MEME ESTETİĞİ

PLASTİK CERRAHİ MEME ESTETİĞİ PLASTİK CERRAHİ MEME ESTETİĞİ PLASTİK CERRAHİ MEME KÜÇÜLTME VE DİKLEŞTİRME MEME KÜÇÜLTME Meme küçültme ameliyatı, kadının dış görünümünü düzeltmek amacıyla yapılan kozmetik bir ameliyat gibi bilinmekle

Detaylı

BÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir.

BÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir. BÜYÜME Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir. 2 BÜYÜME Örneğin doku büyümesi gerçekleşerek vücut ağırlığı ve boy uzunluğunda

Detaylı

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANA BİLİM DALI

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANA BİLİM DALI T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANA BİLİM DALI ALT ÇENE TAM DİŞSİZ VAKALARDA FARKLI İMPLANT ÜSTÜ PROTETİK TASARIMLARIN İMPLANT ALTYAPILARA KUVVET İLETİMİ AÇISINDAN

Detaylı

BMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK

BMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK BMM307-H02 Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK ziynetpamuk@gmail.com 1 BİYOELEKTRİK NEDİR? Biyoelektrik, canlıların üretmiş olduğu elektriktir. Ancak bu derste anlatılacak olan insan vücudundan elektrotlar vasıtasıyla

Detaylı

AR-GE ÇALIŞMALARI ÇALIŞMALARI ENDÜSTRİYEL TASARIM AR-GE ÇALIŞMALARI MALZEME AR-GE ÇALIŞMALARI BİYOMEKANİK AR-GE ÇALIŞMALARI

AR-GE ÇALIŞMALARI ÇALIŞMALARI ENDÜSTRİYEL TASARIM AR-GE ÇALIŞMALARI MALZEME AR-GE ÇALIŞMALARI BİYOMEKANİK AR-GE ÇALIŞMALARI AR-GE ÇALIŞMALARI ENDÜSTRİYEL TASARIM AR-GE ÇALIŞMALARI MALZEME AR-GE ÇALIŞMALARI BİYOMEKANİK AR-GE ÇALIŞMALARI YÜZEY MORFOLOJİ AR-GE ÇALIŞMALARI AR-GE ÇALIŞMALARI SEM Scanning Electron Microscope ÇALIŞMALARI

Detaylı

Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fak. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği EABD

Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fak. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği EABD HAYVAN TESTLERİ Genellikle memeli hayvanlar üstünde yapılan biyouyumluluk testleridir fare, kedi, köpek, koyun, maymun bu testler değişkenleri kontrol etmek zordur etik açıdan tartışmalı, uzun süreli ve

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 EKLEM 2 EKLEM Vücudumuza stresle en çok karşı karşıya kalan yapılardan biri eklemdir. Kas fonksiyonundan kaynaklanan gerilim ve gravitasyonel reaksiyonlardan kaynaklanan

Detaylı

AŞIRI ATROFİK MANDİBULADA FARKLI İMPLANT TASARIMLARININ 3 BOYUTLU SONLU ELEMANLAR ANALİZİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ

AŞIRI ATROFİK MANDİBULADA FARKLI İMPLANT TASARIMLARININ 3 BOYUTLU SONLU ELEMANLAR ANALİZİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ AŞIRI ATROFİK MANDİBULADA FARKLI İMPLANT TASARIMLARININ 3 BOYUTLU SONLU ELEMANLAR ANALİZİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ Ünsun ÇETİN PROTETİK DİŞ

Detaylı

FONKSİYONEL OKLÜZAL MORFOLOJİ. Dr. Hüsnü YAVUZYILMAZ

FONKSİYONEL OKLÜZAL MORFOLOJİ. Dr. Hüsnü YAVUZYILMAZ FONKSİYONEL OKLÜZAL MORFOLOJİ Dr. Hüsnü YAVUZYILMAZ FONKSİYONEL OKLÜZAL MORFOLOJİ Dişlerin oklüzal yüzlerindeki anatomik oluşumların, mandibula hareketleri ile fonksiyonel uyum içinde şekillendirilmeleri.

Detaylı

TUKMOS PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ KOMİSYONU 1.DÖNEM ÜYELERİ

TUKMOS PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ KOMİSYONU 1.DÖNEM ÜYELERİ Tıpta Uzmanlık Kurulu (TUK), uzmanlık eğitiminde kullanılmak üzere çekirdek müfredat ve standartları belirlemek için Tıpta Uzmanlık Kurulu Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Sistemi (TUKMOS) çerçevesinde

Detaylı

oporoz Tanı ve Tedavi Prensipleri

oporoz Tanı ve Tedavi Prensipleri Osteoporoz Tanı ve Tedavi oporoz Tanı ve Tedavi Prensipleri Prensipleri Dr. Ümit İNCEBOZ Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Dr. Ümit İNCEBOZ Balıkesir Üniversitesi Tıp

Detaylı

KRANİYOFASİYAL YAPININ BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof. Dr. Hatice Gökalp

KRANİYOFASİYAL YAPININ BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof. Dr. Hatice Gökalp KRANİYOFASİYAL YAPININ BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Prof. Dr. Hatice Gökalp KAFATASI KAFA KAİDESİ MAKSİLLA MANDİBULA Kartilajın doku oluşumudur kartilajdan kemik oluşmasıdır Undiferansiye mezenşimal

Detaylı

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ATROFİK KRETLİ HASTALARDA FARKLI OGMENTASYON YÖNTEMLERİ

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ATROFİK KRETLİ HASTALARDA FARKLI OGMENTASYON YÖNTEMLERİ T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ATROFİK KRETLİ HASTALARDA FARKLI OGMENTASYON YÖNTEMLERİ UYGULANARAK YERLEŞTİRİLEN DENTAL İMPLANTLARIN KLİNİK BAŞARISININ DEĞERLENDİRİLMESİ Doktora Tezi

Detaylı

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Başlık KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Tanım İki veya daha fazla malzemenin, iyi özelliklerini bir araya toplamak ya da ortaya yeni bir özellik çıkarmak için, mikro veya makro seviyede

Detaylı

2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI

2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI 1. hafta Konservatif Diş Tedavisine giriş, Diş yüzeyi terminolojisi 2. hafta Kavite sınıflandırması ve kavite terminolojisi (Sınıf I ve II kaviteler)

Detaylı

Hd 50. Hidrojen Molekülleri. Hidrojen bakımından zengin alkali su. Gerekli mineral takviyeleri. Üstün antioksidan etkisi

Hd 50. Hidrojen Molekülleri. Hidrojen bakımından zengin alkali su. Gerekli mineral takviyeleri. Üstün antioksidan etkisi Hd 50 Hidrojen Molekülleri Hidrojen bakımından zengin alkali su Üstün antioksidan etkisi Gerekli mineral takviyeleri Dayanıklı ve mükemmel performans Hidrojen molekülleri doğal ortamda bulunur, basit yapıdadır

Detaylı

BETATOM EMAR GÖRÜNTÜLEME VE TANI MERKEZİ DENTO MAKSİLLO FASİYAL RADYOLOJİ BİRİM

BETATOM EMAR GÖRÜNTÜLEME VE TANI MERKEZİ DENTO MAKSİLLO FASİYAL RADYOLOJİ BİRİM GÖRÜNTÜLEME VE TANI MERKEZİ DENTO MAKSİLLO FASİYAL RADYOLOJİ BİRİM Betatom da Morita Veraviewepocs 3D Model CP80 kullanılmaktadır Dijital panoramik röntgen Dijital sefalometrik röntgen 3 Boyutlu hacimsel

Detaylı

DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ. Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi

DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ. Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi Dr. Levent Vahdettin DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi Derin örtülü kapanış, maksiller keserlerin mandibuler keserleri % 50 veya daha

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

SAĞLIKTA NANOTEKNOLOJİ

SAĞLIKTA NANOTEKNOLOJİ SAĞLIKTA NANOTEKNOLOJİ Uzm. Hem. İlknur Yayla *Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürü, Acıbadem Sağlık Grubu Ameliyathaneler ve MSÜ Koordinatörü Hazırlanma Tarihi: 23 Mart 2016 http://www.haberturk.com/saglik/haber/536313-kanserde-nano-teknoloji-mucizesi

Detaylı

İMPLANT ÜSTÜ PROTEZLER YÜKLEME KAVRAMLARI

İMPLANT ÜSTÜ PROTEZLER YÜKLEME KAVRAMLARI T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı İMPLANT ÜSTÜ PROTEZLER VE YÜKLEME KAVRAMLARI BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Onur YÜCEL Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Dr.

Detaylı

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ Dr. Filiz Yenicesu Düzen Laboratuvarı Görüntüleme Birimi Meme Kanserinde Tanı Yöntemleri 1. Fizik muayene 2. Serolojik Testler 3. Görüntüleme 4. Biyopsi Patolojik

Detaylı

Dişhekimliğinde MUM. Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Dişhekimliğinde MUM. Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dişhekimliğinde MUM Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi MUM Dişhekimliğinde kullanılan mumlar genellikle 2 veya daha fazla

Detaylı

6.WEEK BİYOMATERYALLER

6.WEEK BİYOMATERYALLER 6.WEEK BİYOMATERYALLER Biyomedikal Uygulamalar İçin Malzemeler Doç. Dr. Ayşe Karakeçili 3. BİYOMATERYAL TÜRLERİ METALİK BİYOMATERYALLER Hard Tissue Replacement Materials Metalik materyaller, biyomateryal

Detaylı

Doç. Dr. Fadime Akman

Doç. Dr. Fadime Akman RADYOTERAPİNİN TÜMÖR ÜZERİNE ETKİSİ Dr. Fadime Akman DEÜTF Radyasyon Onkolojisi AD 2005 TÜMÖR HÜCRELERİ NELER YAPIYOR? Prolifere olan steril Veya farklılaşmış Dinlenme veya G0 ÖLÜ Radyasyonun etki mekanizmaları

Detaylı

Baha Bone Anchored Hearing Aid

Baha Bone Anchored Hearing Aid Baha Bone Anchored Hearing Aid Prof. Per-Ingvar Brånemark 1950 lerde mikroskop altında kemiğin iyileşmesiyle ilgili araştırmalar yaptı. Kemik iliğinin yardımıyla kemiğin kendini yenilediğini gözlemledi.

Detaylı

Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri

Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri Dr. Levent Vahdettin Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri Ortodontik tedavilerin başlıca hedeflerinden biri de yüz estetiği ve güzelliğini sağlayıp, geliştirmektir. Yüz profilindeki değişiklikler,

Detaylı

GÜVENLE GÜLÜMSEMEK YAŞAM KALİTESİDİR

GÜVENLE GÜLÜMSEMEK YAŞAM KALİTESİDİR HASTA BİLGİLENDİRME GÜVENLE GÜLÜMSEMEK YAŞAM KALİTESİDİR Yaşam kalitesinin her yönden keyfini çıkarın. Dengeli ve sağlıklı yaşamak, uzun bir yaşam sürmek demektir, ancak büyük bir fark vardır: kaliteli

Detaylı

MALZEME ANA BİLİM DALI Malzeme Laboratuvarı Deney Föyü. Deneyin Adı: Malzemelerde Sertlik Deneyi. Deneyin Tarihi:

MALZEME ANA BİLİM DALI Malzeme Laboratuvarı Deney Föyü. Deneyin Adı: Malzemelerde Sertlik Deneyi. Deneyin Tarihi: Deneyin Adı: Malzemelerde Sertlik Deneyi Deneyin Tarihi:13.03.2014 Deneyin Amacı: Malzemelerin sertliğinin ölçülmesi ve mukavemetleri hakkında bilgi edinilmesi. Teorik Bilgi Sertlik, malzemelerin plastik

Detaylı

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ Van Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu 2014-2015 Bütünleme Sınav Tarihleri ANESTEZİ

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ Van Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu 2014-2015 Bütünleme Sınav Tarihleri ANESTEZİ ANESTEZİ Yabancı Sistem Hastalıkları Klinik Anestezi-II Reanimasyon-II Meslek Etiği Biyoteknoloji Girişimcilik II Anestezi Cihaz ve Ekipmanları Anestezi Uygulama-II Enfeksiyonların Önlenmesinde Prensipler

Detaylı

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ Van Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu 2014-2015 Final Sınav Tarihleri ANESTEZİ

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ Van Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu 2014-2015 Final Sınav Tarihleri ANESTEZİ ANESTEZİ Yabancı Sistem Hastalıkları Klinik Anestezi-II Reanimasyon-II Meslek Etiği Biyoteknoloji Girişimcilik II Anestezi Cihaz ve Ekipmanları Anestezi Uygulama-II Enfeksiyonların Önlenmesinde Prensipler

Detaylı

D İ Z İ N. Yücel Yılmaz, İlknur Tosun. Acta Odontol Turc 2013;30(3):123-7 (32 ref) TK

D İ Z İ N. Yücel Yılmaz, İlknur Tosun. Acta Odontol Turc 2013;30(3):123-7 (32 ref) TK D İ Z İ N Addison Hastalığı Turc 2013;30(2):90-2 (12 ref) TK Adeziv Sistemler Odontol Turc 2013;30(1):18-24 (40 ref) TK Adezivler ref) TK Adezyon Restoratif Materyallerin Yüzeylerinde Candida albicans

Detaylı

Bicon Kısa İmplantlar implant konumlandırma imkanlarını azamiye çıkarır ve greft işlemi ihtiyacını asgariye indirir. 6.0 x 5.7mm. 4.5 x 6.

Bicon Kısa İmplantlar implant konumlandırma imkanlarını azamiye çıkarır ve greft işlemi ihtiyacını asgariye indirir. 6.0 x 5.7mm. 4.5 x 6. TM 4.5 x 6.0mm 6.0 x 5.7mm 5.0 x 6.0mm Bicon Kısa İmplantlar implant konumlandırma imkanlarını azamiye çıkarır ve greft işlemi ihtiyacını asgariye indirir. 6.0 x 5.0mm 5.0 x 5.0mm TM İmplant yerleştirmeyi

Detaylı

Kök Hücre ve Doku Mühendisliği

Kök Hücre ve Doku Mühendisliği Kök Hücre ve Doku Mühendisliği 22 Mayıs 2000 Time Dergisi Geleceğin en popüler meslekleri; 1. Doku Mühendisleri 2. Gen Programlayıcıları 3. ÇiBçiler 4. Frankenfood takipçileri 5. Bilgi Madencileri (Data

Detaylı

THERMAL SPRAY KAPLAMA

THERMAL SPRAY KAPLAMA THERMAL SPRAY KAPLAMA ANTİ KOROZYON UYGULAMALARI Tel malzemenin ısıtılıp, eriyik veya yarı eriyik halde, itici gaz aracılığı ile iş parçasına püskürtülmesi ile yapılan kaplamalardır. Thermal Spray sistemleri,

Detaylı

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1 1 VÜCUT KOMPOSİZYONU VÜCUT KOMPOSİZYONU Vücuttaki tüm doku, hücre, molekül ve atom bileşenlerinin miktarını ifade eder Tıp, beslenme, egzersiz bilimleri, büyüme ve gelişme, yaşlanma, fiziksel iş kapasitesi,

Detaylı

Total Kalça Protezi. Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı

Total Kalça Protezi. Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Total Kalça Protezi Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Koksartroz Primer Önceden geçirildiği bilinen bir hastalık yok Genelde yaşlanmaya bağlı Eklemde

Detaylı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK - 402 MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY 4

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK - 402 MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY 4 BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK - 0 MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY İÇİNDE SABİT SICAKLIKTA SİLİNDİRİK ISITICI BULUNAN DİKDÖRTGEN PRİZMATİK SAC KUTU YÜZEYLERİNDEN ZORLANMIŞ TAŞINIM

Detaylı

Şekil 1. Elektrolitik parlatma işleminin şematik gösterimi

Şekil 1. Elektrolitik parlatma işleminin şematik gösterimi ELEKTROLİTİK PARLATMA VE DAĞLAMA DENEYİN ADI: Elektrolitik Parlatma ve Dağlama DENEYİN AMACI: Elektrolit banyosu içinde bir metalde anodik çözünme yolu ile düzgün ve parlatılmış bir yüzey oluşturmak ve

Detaylı