MAKALE EYLÜL Doç. Dr. Afşin Şahin Eşik Vektör Otoregresif Model ile Türkiye Ekonomisi Para Talebi Fonksiyonu Tahmini

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "MAKALE EYLÜL 2015. Doç. Dr. Afşin Şahin Eşik Vektör Otoregresif Model ile Türkiye Ekonomisi Para Talebi Fonksiyonu Tahmini"

Transkript

1 SAYI 94 EYLÜL 2015 MAKALE Doç. Dr. Afşin Şahin Eşik Vektör Otoregresif Model ile Türkiye Ekonomisi Para Talebi Fonksiyonu Tahmini Doç. Dr. Soner Akkoç/ Yrd. Doç. Dr. Nilüfer Dalkılıç/ Yrd. Doç. Dr. Ayşen Altun Ada Banka İfl aslarının Öngörülmesinde Eklektik Bir Yaklaşım Dr. Mehmet Onur Yurdakul Aklanan Suç Gelirlerinin Ekonomik Boyutu ve Aklama ile Mücadelede Önleyici Tedbirlerin Finansal Gelişim Düzeyi Üzerindeki Etkileri Konulu Yatay Kesit Veri Analizi Arş. Gör. Bahadır Fatih Yıldırım/ Doç. Dr. Timur Keskintürk Kredi Kartı Kullanım İstatistiklerinin Gri Tahmin ve Genetik Algoritma Tabanlı Gri Tahmin Metodu İle Tahmini: Karşılaştırmalı Analiz Arş. Gör. Dr. Nasıf Özkan Türkiye de Enflasyon, Hisse Senedi Getirileri ve Reel İktisadi Faaliyetler Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi Yrd. Doç. Dr. Emel Yücel/ Kenan Özdemir/ Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt Önal Türkiye Katılım Bankaları ile Malezya İslami Bankalarında Etkinlik ve Performans İlişkisinin Veri Zarfl ama Yöntemiyle Analizi

2 BANKACILAR Yıl/Volume : 26 Sayı/Issue : 94 Eylül 2015/ September 2015 Yayın Türü /Type of Publication: Yerel Süreli Hakemli Yayın/ Refereed Yayın Aralığı / Frequency: 3 aylık / Quarterly (Mart / Haziran/ Eylül/ Aralık) (March/ June/ September/ December) Basım Yeri / Place : İstanbul ISSN e- ISSN Sertifika No/ Certificated Number Türkiye Bankalar Birliği adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Doç. Dr. Ekrem Keskin Genel Yayın Yönetmeni Melike Mumcu Editörler Emre Alpan İnan Pelin Ataman Erdönmez Danışma Kurulu Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu/ Marmara Üniversitesi Dr. İhsan Uğur Delikanlı/ KTKB Prof. Dr. Orhan Göker/ İstanbul Üniversitesi Buket Himmetoğlu/ Türkiye Bankalar Birliği Berkant Ülgen/ Türkiye Bankalar Birliği Prof. Dr. Ahmet Kırman/ Türkiye Bankalar Birliği Prof. Dr. Seza Reisoğlu/ Türkiye Bankalar Birliği Prof. Dr. Burak Saltoğlu/ Boğaziçi Üniversitesi Doç.Dr. Vedat Sarıkovanlık/ İstanbul Üniversitesi Dr. Veysi Seviğ/ Marmara Üniversitesi M. Cüneyt Sezgin/ Türkiye Garanti Bankası A.Ş. Dağıtım Sorumlusu Burak Tekmen İdare Merkezi Nispetiye Caddesi Akmerkez B3 Blok Kat: Etiler-İSTANBUL Tel : Faks : E-posta: tbb@tbb.org.tr Baskı Tarihi: Eylül 2015 Baskı-Yapım: G.M. Matbaacılık ve Tic.A.Ş. 100 Yıl Mah. MAS-SİT 1.Cad. No:88 Bağcılar İstanbul Tel: Para ile satılmaz. Bankacılar Dergisi Hakkında Bankacılar dergisi, ekonomi, finans, bankacılık konularında ve bu konularla ilgili alanlarda bilimsel özgün makalelere yer veren hakemli bir dergidir. Bankacılar, akademisyenler, araştırmacılar, uygulamada yer alan profesyoneller ve politika yapıcıları arasındaki bilgi paylaşımının artırılmasına, bankacılık mesleğinin geliştirilmesine ve literatüre katkıda bulunmayı amaçlar. Bankacılar dergisi, TÜBİTAK-ULAKBİM Sosyal ve Beşeri Bilimler Veritabanı nda indekslenmektedir. Yılda dört kez yayımlanır. Üç ana bölümden oluşur. Birinci bölümde, hakemler tarafından değerlendirilen, yayımlanması uygun görülen makalelere, ikinci bölümde konferans bildirisi ve konuşma metinlerine, üçüncü bölümde ise bankacılık uygulamalarına ilişkin özel araştırma yazılarına ve çevirilere yer verilir. Yayımlanmak üzere gönderilecek makalelerin, daha önce herhangi bir yerde yayımlanmamış olması ve değerlendirme süreci içerisinde başka bir yerde yayınlama girişiminde bulunulmaması gerekir. Bankacılar dergisi, kapsadığı konularla ilgili alanlarda, Türk Dil Kurumu ve dergi yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan makaleleri kabul eder. Makaleler, anonim yazar/anonim hakem sistemine göre değerlendirilir. Uygun bulunan makaleler konu ile ilgili iki hakeme gönderilir. Hakem raporlarına göre makalelerin yayınlanıp yayımlanmayacağına karar verilir. Yayımlanacak makalelerde yazım kurallarına ve biçime ilişkin değişiklikler yapılabilir veya bunların yapılması yazardan istenebilir. Dergide yayımlanması talep edilen makaleler, Birlik idare adresine, posta veya e-posta (tbb@tbb.org.tr) olarak gönderilebilir. Yayımlanması kabul edilen makalelerin basılı ve elektronik tüm yayın hakları, süresiz olmak üzere Türkiye Bankalar Birliği ne aittir. Makaleler için yazarlara telif ücreti ödenir. Yayımlanması uygun görülmeyen yazılar geri gönderilmez. Bankacılar dergisinde yayımlanan yazılar, Türkiye Bankalar Birliği nin resmi görüşlerini yansıtmaz; yazar ve görüş sahiplerini bağlar. Yazılardan kaynak göstererek alıntı yapılabilir.

3 Bankacılar Dergisi, Sayı 94, 2015 İçindekiler Doç. Dr. Afşin Şahin Eşik Vektör Otoregresif Model ile Türkiye Ekonomisi Para Talebi Fonksiyonu Tahmini 3 Doç. Dr. Soner Akkoç/ Yrd. Doç. Dr. Nilüfer Dalkılıç/ Yrd. Doç. Dr. Ayşen Altun Ada Banka İflaslarının Öngörülmesinde Eklektik Bir Yaklaşım 25 Dr. Mehmet Onur Yurdakul Aklanan Suç Gelirlerinin Ekonomik Boyutu ve Aklama ile Mücadelede Önleyici Tedbirlerin Finansal Gelişim Düzeyi Üzerindeki Etkileri Konulu Yatay Kesit Veri Analizi 40 Arş. Gör. Bahadır Fatih Yıldırım/ Doç. Dr. Timur Keskintürk Kredi Kartı Kullanım İstatistiklerinin Gri Tahmin ve Genetik Algoritma Tabanlı Gri Tahmin Metodu İle Tahmini: Karşılaştırmalı Analiz 65 Arş. Gör. Dr. Nasıf Özkan Türkiye de Enflasyon, Hisse Senedi Getirileri ve Reel İktisadi Faaliyetler Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi 81 Yrd. Doç. Dr. Emel Yücel/ Kenan Özdemir/ Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt Önal Türkiye Katılım Bankaları ile Malezya İslami Bankalarında Etkinlik ve Performans İlişkisinin Veri Zarflama Yöntemiyle Analizi 95 1

4 Contents ARTICLES Assoc. Prof. Dr. Afşin Şahin Estimating Money Demand Function Using Threshold Vector Autoregressive Model For The Turkish Economy 3 Assoc. Prof. Dr. Soner Akkoç/ Assist. Prof. Dr. Nilüfer Dalkılıç/ Assist. Prof. Dr. Ayşen Altun Ada An Eclectic Approach to The Prediction of Bank Bankruptcies 25 Dr. Mehmet Onur Yurdakul The Economic Volume of The Laundered Proceeds and The Cross Country Analysis on The Effects of Preventive Measures of Anti Money Laundering to the Level of Financial Development 40 Res. Assist. Bahadır Fatih Yıldırım/ Assoc. Prof. Dr. Timur Keskintürk Credit Card Usage Prediction With Grey Model and Genetic Algrotihm Based Grey Model: Comparative Analysis 65 Res. Assist. Dr. Nasıf Özkan An Investigation of The Relationship Between Inflation, Stock Returns and Real Economic Activity In Turkey 81 Assist. Prof. Dr. Emel Yücel/ Kenan Özdemir/ Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt Önal Investigating the Efficiency and Performance Relationship of Islamic Banks with Data Envelopment Analysis in Turkey and Malaysia 95 2

5 Bankacılar Dergisi, Sayı 94, 2015 Eşik Vektör Otoregresif Model ile Türkiye Ekonomisi Para Talebi Fonksiyonu Tahmini Doç. Dr. Afşin Şahin * Öz Bu çalışmada aylık 1990: : 10 Türkiye verisi ile yüksek ve düşük rejimlerde gelir, faiz, döviz kuru ve enflasyon oranı şokları karşısında para talebi fonksiyonun tepkisi Eşik Vektör Otoregresif Model (TVAR) yardımıyla incelenmektedir. Çalışma bulguları, gelir ve faiz oranı yanında, enflasyon ve döviz kurunun da para talebi fonksiyonu davranışlarını açıklamakta önemli değişkenler olduğuna işaret etmektedir. Para talebi fonksiyonu doğrusal olmayan davranış sergilemekte ve tepkisi eşik değişkene ve rejime göre farklılaşmaktadır. Bu çalışmanın bir kısmı hazırlanırken Gazi Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Programı, Bilimsel Araştırma Projesi No. 53/ tarafından verilen destekten faydalanılmıştır. Anahtar Kelimeler: Para Talebi, Doğrusal Olmama, TVAR modeli. JEL Sınıflaması: E410, E520, C580. Estimating Money Demand Function Using Threshold Vector Autoregressive Model For The Turkish Economy Abstract In this paper, the response of money demand to the income, interest rate, exchange rate and inflation rate shocks have been analyzed among high and low regimes by using Threshold Vector Autoregressive Model (TVAR) for the Turkish monthly data spanning 1990: : 10. The results indicate that an inflation and exchange rates are essential variables to explain the money demand function besides the income and interest rate. Money demand function exhibits a nonlinear behavior and its response diversifies according to the threshold variable chosen and the regime. Keywords: Money Demand, Nonlinearity, TVAR Model. JEL Classification: E410, E520, C Giriş Teorik iktisat çalışmalarında Keynes i takip edenler, klasik iktisatçıların aksine faiz oranının para talebini etkilediğini kabul etmektedirler. Keynes, gelir düzeyiyle değiştiği kabul edilen işlem amaçlı para talebi ve belirsizlik durumunda artan ve yine gelire duyarlı ihtiyat amaçlı para talebi kavramına ilave olarak, bir de paranın fırsat maliyetine duyarlı spekülatif güdüyü eklemiştir (Mishkin, 2013, s ). Zamanla temel değişkenlere ilave olarak, özellikle gelişmekte olan ülkeler için bir risk unsuru olan döviz kuru belirtimlere dâhil edilmeye başlanmıştır. Kurdaki artış Mishkin (2013) çerçevesinde bir risk unsuru olarak algılanırsa ekonomide yerli paraya dönük nakit tercihi artacaktır. Döviz kurunun para talebini etkilemesi bir bakıma gelişmekte olan ülkelerdeki kısmi dolarizasyonla da ilgili bir hal almıştır. Mishkin (2013) de enflasyondaki artışın para talebini benzer şekilde risk artışı kanalıyla negatif etkileyeceği kabul edilmektedir. Literatürde tartışılan bir başka konu para talebinin istikrarı ile ilgilidir. Özellikle 1990 sonrasında ekonomilerde dışa açıklığın artması, işlem maliyetleri, teknoloji ve bir takım diğer yapısal nedenlerle para talebinin istikrarsız hale geldiği kabul * Gazi Üniversitesi, Bankacılık Bölümü Öğretim Üyesi. 3

6 Doç. Dr. Afşin Şahin edilmektedir. Para ile gelir arasındaki ilişkinin önceden kestirilememesi ve para piyasasındaki dengesizliklerin artışını takiben, gelişmiş ülkelerde faiz hedeflemesi, parasal hedeflemeye tercih edilmeye başlanmıştır. Williamson (2014) ve Froyen (2013) para talebinin istikrarsız hale gelmesini takiben parasal kurallardan sapma süreçleri ve farklı parasal koşullarda merkez bankalarının belirlediği hedefler ile ayrıntılı bilgiler içermektedir. Ekonomik durgunluk ya da kriz zamanlarında bir takım tipik ortak hareketler ve dalgalanmalar gözlenmektedir. Bu gibi olumsuz durumlarda Krugman (2014) in belirttiği gibi ekonomik büyüme zayıflamakta, faiz oranları artmakta ve likidite düzeyi azalmaktadır. Grafik 1.1 de panellerde sırasıyla Türkiye Ocak, 1990 ile Ekim, 2014 yıllarına ilişkin kısa dönem faiz oranları, parasal büyüme hızı, ekonomik büyüme hızı ve enflasyon oranında bu durum gözlenebilmektedir. Türkiye de geçmişte yaşanan Nisan 1994, Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizlerinde sanayi üretim endeksi azalmış, enflasyon ve faiz oranları yükselmiş, TL değer kaybetmiş ve finans piyasalarında yerli ve yabancı likidite azalmıştır. Durgunluk zamanlarında ekonomide satın alma gücünün azalması nedeniyle işlem amaçlı para talebi azalmaktadır. Belirsizlikleri takiben yatırımlar ve tüketim duraksayacağı için ihtiyati para talebi ise artmaktadır. Para ve mal piyasalarında talep cephesinin son derece belirsiz olduğu böyle dönemlerde merkez bankalarının gelişmelere nasıl tepki vermesi gerektiği tartışmaları hız kazanmaktadır. Bir takım iktisatçılar sıkı para politikasını, diğer bir grup iktisatçı ise genişletici para politikasını önermektedirler. Genişlemeci para politikasını savunanlar olumsuz iktisadi göstergelerden daha hızlı çıkılabileceği gerekçesi ile faiz oranlarının azaltılması ve miktarsal genişleme uygulamaları ile piyasadaki likiditenin artırılmasını önermektedirler. Para piyasasının arz cephesine dönük adımların öncesinde talep cephesinin davranışlarının bilinmesi de dengeye uzaklığın tespiti anlamında önem taşımaktadır, çünkü para talebinin istikrarlı olduğu ekonomilerde genişlemeci para politikasının daha başarılı ve etkin sonuçlar doğurduğu kabul edilmektedir. Ayrıca para politikasının etkinliği, para talebinin faiz oranı ve gelir düzeyine duyarlılığına göre değişmektedir. İktisat teorisinde para talebinin faiz oranına duyarlılığı azaldıkça ve gelire duyarlılığı arttıkça para politikasının daha etkin olduğu kabul edilmektedir. Bu çalışmanın amacı para talebi fonksiyonun gelir, faiz, döviz kuru ve enflasyon oranına tepkisini Eşik Vektör Otoregresif Model (TVAR) ile Türkiye ekonomisi Ocak, 1990 Ekim, 2014 verileriyle tahmin etmektir. Eşik değişken olarak enflasyon, gelir ve faiz oranı kullanılmakta ve para talebinin farklı rejimlerdeki tepkileri değerlendirilmektedir. Çalışmanın bundan sonraki kısmı, literatürde para talebi fonksiyonunu tahmin ederken kullanılan teorik yaklaşımlar, ekonometrik yöntemler, seçilen ülke grupları ve diğer farklı bakış açılarına değinmektedir. Üçüncü bölümde çalışmada kullanılan veri seti ve yöntem tanıtılmaktadır. Dördüncü bölümde elde edilen bulgular sunulmakta ve beşinci bölümde değerlendirilmekte ve altıncı bölümde sonuç kısmı yer almaktadır. 4

7 Bankacılar Dergisi Grafik 1.1. Türkiye de Faiz, Enflasyon ve Parasal Büyüme, Aylık % Değişim Panel A. Kısa Dönem Faiz Oranları (%) Panel B. M2Y Parasal Büyüme Hızı (%) Panel C. Toplam Sanayi Büyüme Hızı (%) Panel D. Tüketici Fiyatları Enflasyonu (%) Kaynak: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, EVDS 2. Literatür Taraması Para talebi fonksiyonuna ilişkin iktisat okulları arasında görüş ayrılıkları oluşmuş ve temel makroekonomi ve parasal ekonomi ders kitapları içeriklerde önemli bir konum elde etmiştir. Ancak para talebinin gerek soyut yapısı, gerekse de diğer iktisadi değişkenlerden hangi ölçüde etkilendiğinin net olarak ortaya konulamaması, tartışmaların teorik ve ampirik boyutta devam etmesine yol açmaktadır. Bu çerçevede aşağıda teorik iktisat okullarında bugüne kadar devam eden tartışmalar hakkında kısaca bilgi verilecektir. Para talebi teorilerinde klasik ve Keynesyen görüşlerin bakış açıları baskın durumdadır. Klasik yaklaşımda 1, Fisher ve Cambridge yaklaşımlarından oluşan klasik miktar teorisi ve devamı niteliğindeki Milton Friedman ın öncülüğünü yaptığı modern miktar teorisi yer almaktadır. Yanlızca işlem ve ihtiyat güdüsüyle para talebini gözeten klasik iktisatçılar uzun döneme odaklanmış, paranın dolanım hızını sabit ve para talebinin faiz oranına duyarlılığının sıfır olduğu kabul etmişlerdir. Milton Friedman ın miktar teorisi parasal analizde önemli bir aşama kat ettirmiştir ve parasal denge varsayımı altında bir para talebi teorisi sayılabilir. Friedman a göre bireylerin toplam refahı beşeri sermaye, reel varlıklar, hisse senedi, tahvil ve paradan oluşmaktadır 5

8 Doç. Dr. Afşin Şahin (Bofinger, 2001, s. 33). Para talebi fonksiyonu istikrarlı kabul edilmiş ve buradaki istikrar kavramı daha sonraki yıllarda Dickey, Jansen ve Thornton (1994) gibi çalışmalarda parasal büyüklük ölçütünün uygunluğunun takdirinde paranın dolanım hızı, reel gelir ve fiyat düzeyi arasında en az bir kointegrasyon ilişkisi olması anlamında ekonometrik açıdan tartışılmıştır. Bu anlamda Milton Friedman ın 1930 lu yıllardan itibaren regresyon yöntemlerinin para talebi konusuna uygulanmaya başlamasını takiben (William ve Frazer, 1967, s. vii) para teorisi ile ekonometrik konuların eşanlı modellenmesinine imkân verecek kavramlar ortaya attığı söylenebilir. İktisadi aktörlerin reel değişkenleri dikkate aldığını kabul etmişler ve parasal yanılgıyı reddetmişlerdir. Friedman a göre nominal para stoğu parasal otoriteler tarafından belirlenirken, reel para stoğu parayı tutan hanehalkı ve işverenler yani ekonominin talep cephesi tarafından belirlenmektedir (Rossi, 2001, s. 79). İktisadi akımlar içerisinde katılık ve aktif politikalara vurgu yapan Keynesyen teoriler, para talebi teorileri konularında da esnek olmayan fiyat ve ücret hareketlerini göz ardı etmemişlerdir. Para talebi teorisi Keynesyen çerçevede ele alınırken paranın dolaşım hızı sabit kabul edilmemiş ve faiz oranından da etkilendiği analizlerde hesaba katılmıştır. Para talebinin faiz oranına duyarlılığının negatif olduğu ancak gelir artışı ile beraber arttığı gösterilmiştir. Böylece Keynesyen iktisatçılar, spekülatif amaçlı para talebini faiz kanalının aktarım mekanizmasına dahili ile beraber değerlendirmişlerdir. İktisatta politika etkinliği tartışılırken, para talebinin faiz oranına duyarlılığı azaldıkça para politikasının daha etkin olacağı, likidite tuzağı gibi uç durumlarda ise etkinliğin ortadan kalkacağı kabul edilmektedir (Dadkhah, 2009, s. 22). Düşük faiz ortamı, bireylerin gelecekte faiz oranının yükseleceği beklentisine girmelerine yol açmakta, nakit talebi artışını tetiklemektedir. Yani Keynes faiz oranlarının zamanla normal seviyesine yöneleceğini kabul etmektedir. Faiz oranının bu seviyenin altında olması durumunda, bireylerin faiz oranı ile ilgili beklentileri yukarı yönlü olmakta, tahvil talebi azalmakta ve para talebi artmaktadır. Paranın dolaşım hızının oynaklığını artıran bu durum, bireylerin gelecekte beklediği faiz oranlarının para taleplerini etkilediğine işaret etmektedir (Mishkin, 2010, s ). Parasal otoritelerin açık piyasa işlemleri ile yapılan tahvil alımları ve likidite değiştirme istekleri, veri faiz düzeyinden yüksek para talebi nedeniyle faiz oranı üzerinde etkinliğini yitirebilmektedir. Keynesyen modelde para talebinin faiz oranına duyarlılığı arttıkça, para piyasası dengesini gösteren LM eğrisi yatay eksene paralel bir doğru olmakta ve toplam arz eğrisi ise yatık hale gelmektedir. Laidler (1977) e göre, para talebinin faiz oranına sonsuz duyarlı olduğu faiz oranının üzerindeki bir faiz oranı seviyesinde; para talebi gelir ile yükselmektedir. Ancak bu faiz oranı düzeyinde farklı gelir seviyeleri için çizilmiş eğriler yakınsamaktadır. Bu düşük faiz oranında gelir artışının para talebini artırması mümkün olmadığı için, bu faiz oranında farklı gelir düzeylerindeki eğriler kesişmekte ve sonsuz esnek olmaktadır. Keynes ayrıca para talebinin fiyatlardaki azalış ile beraber artacağını kabul etmektedir. Ona göre hanehalkının para talep ederken reel anlamda satın alabilecekleri mal ve hizmetler için gerekli miktarı gözetmektedir. Para talebinin post-keynesyen teorileri ise; para talebinin portföy teorileri, para talebi işlemlerinin Baumol-Tobin, Tobin in spekülatif para talebidir. William J. Baumol ve James Tobin işlem amaçlı para talebi kavramıyla gündeme gelmişlerdir. Para talebinin portföy teorisi yaklaşımında, paranın değer saklama aracı olduğu üzerine vurgu yapılmaktadır. Portföy teorisinde para talebi; hisse senedinin beklenen reel getirisi, tahvilin beklenen reel getirisi, enflasyon bekleyişleri ve reel refah düzeyinin bir fonksiyonu kabul edilmektedir. Para talebi, refah değişkeni dışında diğer değişkenlerdeki artışlardan negatif yönde etkilenmektedir. Temelde genel Keynesyen para talebi gösteriminden farkı, hisse senedi getirilerinin modele dâhil edilmesidir. Diğer değişkenler, örtülü olarak Keynesyen talep fonksiyonunda yer almaktadır. Baumol-Tobin 2 işlem amaçlı para talebinde, işlem amaçlı para talebinin de faiz oranına duyarlı olduğu kabul edilmekte ve Keynesyen teoride vurgulanan faiz oranına 6

9 Bankacılar Dergisi duyarsız işlem amaçlı para talebine ters bir görüntü göstermektedir (Mishkin, 2010, s. 503). William Baumol ve James Tobin'in geliştirdiği envanter modelinde para talebinin işlem amaçlı tutulsa bile faiz oranından etkilendiği kabul edilmektedir. Para stoku reel gelirin pozitif bir fonksiyonudur, tahvil fiyatları faiz oranı ile negatif ilişki göstermektedir ve tahvil alım satımına dönük reel işlem maliyeti ile para stoku arasında pozitif bir ilişki yer almaktadır (Parasız, 2011, s. 37). Tobin in spekülatif amaçlı para talebinde, bireyler nakit ve tahvili beraber portföylerinde bulundurmaktadırlar. Sürekli zaman varsayımı altında inşa edilen Tobin in para talebi modelinde reel para talebi; reel çıktı düzeyi ile pozitif, paranın reel getirisi ile pozitif, tahvilin reel getirisi ile negatif ve reel refah düzeyi ile pozitif ilişkilidir ve para talebi arttığında tahvil talebi ya da sermaye talebi azalmaktadır ve varlık piyasasında bir denge söz konusudur (Ayrıntılı açıklamalar için Tobin, 1969 ve Turnovsky, 1998, s incelenebilir). Tahvil talebi ile fiyatı arasında pozitif ilişki vardır ve faiz oranı ile nakit talebi arasında ise negatif ilişki söz konusudur. İnsanlar nakit ve tahvil tutmak arasında bir optimizasyona gitmektedirler.- Para talebi teorileri ile ilgili ayrıntılı bilgi için Keyder (2008), Abel ve Bernanke (2001, s. 255) ve Dwivedi (2005, s ) incelenebilir. Para talebi fonksiyonu doğrusal ve doğrusal olmayan yöntemlerle pek çok ülke açısından tahmin edilmeye çalışılmıştır. 3 Basher ve Fachin (2014) Orta Doğu ülkeleri yıllık panel veri ile Panel En Küçük Kareler (Panel OLS), Tamamen Değiştirilmiş En Küçük Kareler (FMOLS) ve Dağıtılmış Gecikmeli Otoregresif (ARDL) yöntemlerini kullanarak para talebinin gelir esnekliğini birimden büyük ve faiz esnekliğini sıfıra yakın negatif bulmaktadır. Foresti ve Napolitano (2014) Panel Dinamik En Küçük Kareler (PDOLS) yöntemini kullanarak 1999:M1 2012: M3 Avrupa Birliği üyesi ülkeleri aylık veri seti ile yaptıkları tahminde M2 para talebi gelir esnekliğinin pozitif ancak faiz ve enflasyon esnekliklerini negatif bulmaktadır. Narayan, Narayan ve Mishra (2009) Bangladeş, Hindistan, Pakistan, Sri Lanka, Nepal ülkeleri için uzun dönemde istikrarlı M2 para talebi tahmin etmektedir. Kumar (2014) a göre teknoloji ve finansal okuryazarlık düzeylerinin aynı olmaması nedeniyle, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde para talebi fonksiyonu parametre esneklik tahminlerinde heterojenlik görülecektir. Sarno (1999) Üstel Yumuşak Geçişli Bağlaşım Modelini (STR) İtalya para talebi fonksiyonunu tahmin ederken uyarlama maliyetleri nedeniyle tercih etmektedir. Huang, Lin ve Cheng (2001) Tayvan ekonomisi M2 para talebi fonksiyonunu üretim, faiz oranı ve döviz kuru ile Yumuşak Geçişli Hata Düzeltme Modeli (STECM) ile tahmin etmekte ve geçiş değişkeninin altında ve üzerindeki üretim dalgalanmalarında esnekliklerin farklılaştığını göstermektedir. 4 Jawadi ve Sousa (2013) benzer şekilde para talebi fonksiyonunda doğrusal olmayan davranışlara vurgu yaparak, ABD, Euro Bölgesi ve İngiltere çeyrek dönem üretim, faiz oranı, enflasyon ve reel döviz kuru verisi ile para talebi fonksiyonunu Quantile Regresyon (QR) ve STR yöntemleri ile tahmin etmektedir. Price ve Nasim (1999) M2 para talebi fonksiyonunu Görünürde İlintisiz Regresyon (SUR) ve Vektör Hata Hata Düzeltme Modeli (VECM) yıllık Pakistan verisi ile tahmin ederken döviz kuru ve dünya fiyatlarını paranın fırsat maliyeti olarak kullanmaktadır. Nielsen (2008) kointegre Vektör Otoregresif (VAR) yöntemini kullanarak Danimarka 1973:Q1 2003: Q1 çeyrek dönem reel M3, reel ulusal harcamalar, enflasyon, faiz oranı verisi için para talebi fonksiyonu tahmin etmekte ve petrol şokunun parametre tahminlerini etkileyebileceğini göstermektedir. Sousa (2014) ABD 1947:Q1 2008:Q4 çeyrek dönem verisine uyguladığı Yapısal Otoregresif Model (SVAR) ile M2 para talebinin faiz oranına duyarlılığını gelir esnekliğine göre daha yüksek bulmaktadır. Austin, Ward ve Dalziel (2007) STR modelini kullanarak enflasyon oranının eşik değerinin üzerinde olduğunda gelir ve enflasyonun para talebi üzerindeki etkilerini anlamlı bulmaktadır. 7

10 Doç. Dr. Afşin Şahin Literatürde doğrusal olmayan VAR yöntemleri ile para talebi fonksiyonu tahmin edilmeye çalışılmıştır. Weise (1999) gelir, fiyat ve M1 değişkenlerinden oluşan Lojistik Yumuşak Geçişli Vektör Otoregresif Model ini (LSTVAR) ABD 1960:Q2 1995: Q2 çeyrek dönem verisi ile tahmin etmektedir. -Bu çalışmada yararlanılan Eşik Vektör Otoregresif Modeli (TVAR) nin Yumuşak Geçişli Vektör Otoregresif (STVAR) versiyonu literatürde yer almaktadır. Başka bir çalışmada STVAR uygulaması yapılması düşünülmektedir. Weise (1999) fiyatlardaki artışın parasal büyüklüğü yüksek büyüme rejiminde, düşük büyüme rejimine göre daha fazla artırdığını bulmaktadır. Gelirdeki artış ise yüksek büyüme rejiminde, düşük büyüme rejimine göre parasal büyüklüğü daha küçük azaltmaktadır. Literatürde Türkiye özelinde de gerek doğrusal gerekse de doğrusal olmayan modeller yardımı ile para talebi fonksiyonu tahmin edilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmaların bazılarına değinilirse: Altıntaş (2008) Türkiye 1985 ile 2006 üç aylık M2 verisi ile ARDL tahmini yapmakta ve döviz kurunun ve gelirin para talebine etkisini pozitif ancak faiz oranın etkisini negatif bulmaktadır. Şahin (2013a) Türkiye 1990: M : M05 aylık veri setini kullanarak Eşik Değer Otoregresif Model (TAR) yardımıyla para talebini tahmin etmekte ve para talebinin yüksek ve düşük iktisadi rejimlerde heterojen bir yapıda hareket ettiğini göstermektedir. Şahin (2013a) yüksek rejimde logaritmik reel M2Y parasal büyüklüğü içsel direncini; düşük rejimdeki içsel dirençten daha yüksek bulmaktadır. Şahin (2013b) Türkiye aylık Ocak, 1990 Mayıs, 2012 verisi ile reel altın fiyatları, reel faiz oranı, reel hisse senedi fiyatları, reel gelir, enflasyon belirsizliği ve reel M2Y değişkenleri yardımıyla Yumuşak Geçişli Bağlaşım Modeli (STR) ile para talebi belirtimi katsayılarını farklı rejimlerde tahmin etmektedir. Şahin (2013b) paranın alternatifleri arasında döviz kurunun ve enflasyonun para talebi üzerindeki etkilerinin rejimler arasında farklılık gösterdiğini ortaya koymaktadır. Bahmani, Oskooee ve Karacal (2006) Sınır Testi Kointegrasyon yaklaşımıyla reel gelir, logaritmik nominal faiz oranı, logaritmik nominal döviz kuru ve logaritmik M1 parasal büyüklükten oluşan para talebi fonksiyonunu Türkiye için tahmin etmektedir. Döviz kuru, faiz oranı ve enflasyonun para talebi üzerindeki etkilerini negatif ancak gelirin etkisini pozitif bulmaktadır. 3. Veri Seti ve Yöntem Bu çalışmada, Ocak, 1990 Ekim, 2014 tarihleri arasında logaritmik nominal USD/TL efektif satış kuru (LOGEXC), reel faiz oranı (RINT), logaritmik sanayi üretim endeksi (LOGIP), Tüketici Fiyatları Endeksinden hesaplanmış enflasyon oranı (ENF) ve logaritmik reel M2Y parasal büyüklüğü (LOGRM2Y) yardımıyla para talebi etki tepki fonksiyonları tahmin edilmektedir. Veriler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Elektronik Veri Dağıtım Sisteminden (EVDS) temin edilmiştir. Değişkenlerin açıklamaları ve kaynakları Ek A, Tablo A1 de sunulmaktadır. 5 Parasal büyüklük olarak M2Y tanımının seçilmesinin bir takım sebepleri vardır. Hem gelişen ülke tahminleriyle uyumlu olması, hem de diğer değişkenlerle en yüksek korelasyon katsayılarını vermesi burada birinci etmendir. Ayrıca Türkiye de yabancı para vadeli ve vadesiz mevduatların toplam mevduatlar içindeki payı önemli düzeydedir (Grafik 1.2). Dolayısıyla Türkiye'de yabancı para vadesiz ve vadeli mevduatların parasal büyüklüğe dâhil edilerek para talebi eşitliğinin tahmin edilmesinin daha doğru olacağı söylenebilir. Para ekonomisi literatüründe para arzı ile talebi miktarının piyasada eşit olduğu varsayılmaktadır. Bazı çalışmalar her ikisinin etkilerinin aynı olduğunu göstermektedir. Örneğin Gali (1992) dört farklı iktisadi şok türetilerek reel, nominal değişkenler üzerindeki etkilerini incelemekte ve gelir düzeyinin yükselmesiyle para talebi ve arzının beraber artarak karşılıklı etkilerini nötrlediğini göstermektedir. 8

11 LOGM2Y LOGRM2Y ENF LOGIP RINT LOGEXC Bankacılar Dergisi Grafik 1.2. Türkiye de Yabancı ve TL Mevduatların Seyri Kaynak: TCMB, EVDS Grafik 1.3. Değişkenlerin Grafikleri Yillar Yillar Yillar Yillar Yillar Yillar Literatürde para talebi fonksiyonel yapısı belirlemede bir takım teorik ve kullanılacak veri seti tartışmaları halen devam etmektedir. Literatürde fonksiyonel yapı içine konulacak reel ve nominal değişken ayrımına da gidilmiştir. Örneğin Pelipas (2006) nominal ve reel parasal büyüklüklerin her ikisi için de diğer değişkenlerle kointegrasyon ilişkisi bulmaktadır. Reel faiz oranı hesaplanırken kısa dönem faiz oranlarını kullanılmıştır. Krugman ve Wells (2011) e göre kısa dönem faiz oranları uzun dönem vadeli faiz oranlarına göre para talebi kararı açısından daha önemlidir çünkü nakit ya da alternatif varlıkların tercihleri kısa vadelidir. Ancak Krugman ve Wells (2011) de para talebi açısından nominal faiz oranının reel faiz oranı yerine kullanılması gerektiği ifade edilmektedir çünkü enflasyon beklentilerinin işlem esnasında bilinmeyeceği ifade edilmektedir. Rao ve Singh (2006) da reel faiz oranı yerine nominal faiz oranının kullanılmasının matematiksel eşitlik nedeniyle daha doğru olacağını belirtmektedir. Dışa açık gelişmekte olan ülkeler için geleneksel olmayan para talebi tahminlerinin pek çoğunda nakit tercihinin alternatif maliyetini temsilen döviz kurunun modele dâhil edildiği görülmektedir. Örneğin Oskooee ve Shabsigh (1996) M2 parasal büyüklüğünün istikrarı 9

12 Doç. Dr. Afşin Şahin açısından eşitliğe döviz kurunun dâhil edilmesi gerektiğini ve kurdaki artışın yabancı para talebini artırdığını belirtmektedir. Oomes ve Ohnsorge (2005) enflasyon ile döviz kuru arasındaki yüksek korelasyon nedeniyle paranın alternatif maliyeti olarak döviz kurunun dahil edilmesi gerektiğini iddia etmektedir. Çalışmada yararlanılan değişkenlerin birim kök testi sonuçları öncelikle yapılmıştır. Değişkenlere ilişkin Augmented Dickey Fuller (ADF) birim kök testleri karışık sonuçlara işaret etmektedir (Tablo 1.1). Bu sebeple doğrusal olmayan birim kök testlerine de yer verilmiştir. ADF gibi doğrusal birim kök testlerinin doğrusal dışılık söz konusu ise, Caner ve Hansen (2001) gibi TAR tabanlı doğrusal olmayan birim kök testlerine göre gücünün zayıflayacağı kabul edilmekte ve Monte Carlo deneyleri ile gösterilmektedir. Bu test durağan dışılık ve doğrusal dışılık arasında bir ayrıma gitmeye izin vermektedir. Caner ve Hansen (2001) doğrusal olmayan birim kök testi sonuçları Tablo 1,2 de sunulmaktadır. Geçiş değişkeni gecikmeli değişim olan zt 1 yt 1 yt m 1 belirtimi ile hesaplanmıştır. Geçiş değişkenin altında yer alan gözlem sayısı (birinci rejim), geçiş değişkenlerinin üstünde yer alan gözlem sayısının (ikinci rejim) pek çok seride daha fazladır. Akomodasyon katsayıları rejimler arasında farklılaşmaktadır. Test sonuçlarına göre serilerin durağan ancak doğrusal olmayan süreç sergiledikleri kanaatine varılmıştır. Doğrusal model varyansının doğrusal olmayan model varyansına oranına dayanan Wald istatistiği testinin (W T ) sıfır hipotezi doğrusal model ve alternatif hipotezi ise eşik modeldir. W T testi doğrusallık sıfır hipotezini reddetmekte ve doğrusal dışılık yakalamaktadır. R 2T ve R 1T eşik birim kök testi istatistikleridir ve serilerde red edilmektedir. t 1 ve t 2 istatistiklerinin en az biri birim kökü red etmekte ve doğrusal olmayan davranışı desteklemekte, serilerin kısmi birim köke ve doğrusal olmayan yapıya sahip olma ihtimallerini güçledirmektedir. 6 VAR modellerinin varsayımlarından bir tanesi de model içinde kullanılan değişkenlerin durağan olması koşuludur. Ancak birim kök testi belirtim sonuçlarının bir kısmı durağan (I(0)) ve bir kısmı da durağan olmayan (I(1)) davranışa işaret edebilir. Bu gibi durumlarda, Doğan, Şahin ve Berument (2015) e göre eğer değişkenler arasında kointegrasyon ilişkisi varsa VAR modeli uygulanabilmektedir. Benzer şekilde Demiralp ve Demiralp (2014) de VAR modelinden elde edilen kalıntıların durağan olması durumunda, farklı derecede bütünleşik seriler aynı modelde yer alsa bile VAR modelinin kullanılabileceğine işaret etmektedir. Ayrıca ele alınan dönemde, Türkiye ekonomisindeki yüksek oynaklığın çalışma sonuçlarını güçlendireceği önermesi, Pelipas (2006) ın oynaklığı yüksek küçük veri setinin oynaklığı düşük büyük ülke verisine göre daha fazla bilgi vereceği yorumunu takiben söylenebilir. Tablo 1.1. ADF Birim Kök Testi Sonuçları Değişkenler Trendli Sabitli ve Trendli Sabitsiz ve Trendsiz LOGIP ** * LOGCPI * LOGEXC *** *** RINT *** *** *** LOGRM2Y * *** Not: Gecikme değerleri BIC ile belirlenmiştir. ADF birim kökünün sıfır hipotezi birim kökün var olmasına dayanmaktadır. ***, ** ve ** sırasıyla %1, %5 ve %10 düzeyinde anlamlılıkları göstermektedir. 10

13 Bankacılar Dergisi Tablo 1.2. Caner ve Hansen (2001) Birim Kök Testi Sonuçları, Sabitli ve Trendli k m W T R 2T R 1T t 1 t 2 Eşik LOGIP *** *** *** *** *** LOGCPI ** ** ** ** LOGEXC *** *** *** *** RINT ** ** ** ** LOGRM2Y *** *** * ** Not: Boostrap (10000) yöntemi ile elde edilen p- değerleri tabloda yer almaktadır. m en yüksek W T kriterine göre seçilmiştir. ***, ** ve ** sırasıyla %1, %5 ve %10 düzeyinde anlamlılıkları göstermektedir. Çalışmada öncelikle Doğrusal VAR yöntemi oluşturulurken temel para talebi eşitliği tahmin edilmiştir. Daha sonra açıklayıcılığı artırmak adına paranın alternatif maliyetini temsil eden değişkenler ilave edilerek doğrusal VAR modeli tekrar tahmin edilmiştir. Doğrusal Olmayan VAR (TVAR) Yöntemi açıklamaları için Koop, Pesaran ve Pottner (1996), Balke (2000), Schmidt (2013) ve Avdjiev ve Zeng (2014) gibi pek çok kaynakta ayrıntılı bilgi bulmak mümkündür. 7 Yer tutmaması açısından makalede yöntemlerin teknik detayları bu kaynaklardan yararlanılarak kısaca aşağıda sunulmaktadır. t 1, t 1 t 1 p t p 1, t 2, t 1 t 1 1 t p 2, t x Sabit A x... A x Sabit B x... B x I(.) (1) Eşitlik (1) de x t matrisi LOGEXC, RINT, LOGIP, ENF, LOGR2MY değişkenlerinden oluşmaktadır. A ve B sırasıyla birinci ve ikinci rejimlerin parametre polinomlarını göstermektedir. Sabit ve 1,t Sabit iki farklı rejimdeki deterministik terimdir. I (.) burada 2,t gösterge fonksiyonu olup rejimler arası farklılaşmayı sağlamaktadır. Eğer seçilen eşik değişken, eşik değerden büyük ise gösterge fonksiyonu 1 değerini almaktadır. Simertrik durum söz konusu olduğu için ikinci rejimde gösterge fonksiyonu eşik değişkeni, eşik değerin altında yer aldığında sıfır değerini almaktadır. Modellerden elde edilen kalıntılar farklı olacağı için ve 1,t ile gösterilmiştir. Çalışmada kullanılan TVAR yöntemi parametre tahminleri ve 2,t etki tepki fonksiyonları RATS 9.0 versiyonunda kullanılabilen çoklu grafik komutu ve etki tepki döngüleri komutları yardımı ile elde edilmiştir. Matlab ya da R programları ile de TVAR parametreleri tahmin edilebilmektedir ancak asimetrik yapı ve ayrıntılı analizi için RATS 9.0 daha kullanışlı bulunmuştur. Literatürde Tsay (1998) in tanıttığı Doğrusal Olmayan VAR (TVAR) yöntemi iktisatta pek çok alana uygulanmıştır. Örneğin TVAR yönteminin maliye politikasına uygulaması için Mancebo (2014) incelenebilir. Carvalho ve Rezai (2011) TVAR modelini gelir adaletsizliği konusuna uygulamaktadır. Lee ve Wang (2012) TVAR ı cari denge ile finans hesabı arasındaki ilişkiyi büyüme hızını eşik değişken olarak aldığı bir modele uygulamaktadır. Bildirici, Alp ve Bakırtaş (2010) üretim, bütçe açığı, cari açık, döviz kuru, petrol fiyatları ve mortage oranı arasındaki ilişkiyi TVAR ile incelemektedir. Choi ve Devereux (2006) kamu harcamalarının toplam talebi yalnızca reel faiz oranı düşük olduğunda etkilediğini TVAR ile göstermektedir. Calza ve Sousa (2006) iki rejimli TVAR modeli ile reel kredi büyüme hızını eşik değişken olarak aldığı çalışmasında kredilerdeki artışın üretim üzerindeki pozitif etkisinin kredi büyüme hızı yüksek iken daha fazla olduğunu göstermektedir. Çatık ve Karaçuka (2012) Türkiye de aylık verisi ile para politikasının kredi kanalını açıklamak amacıyla Balke (2000) yi takiben TVAR modeli tahmin etmektedir. Çatık ve Karaçuka (2012) enflasyon oranını eşik değişken olarak kullandığı çalışmasında üretim, fiyatlar, M1, faiz oranı ve krediler sıralamasını takip etmekte ve para politikasının etkisinin farklı enflasyon rejimlerinde üretim ve 11

14 Doç. Dr. Afşin Şahin fiyatları farklı etkileyebileceğini göstermektedir. Çatık ve Martin (2012) TVAR modelini üretim, fiyat, faiz oranı, tüketim ve reel döviz kuruna uygulamakta ve para politikasının aktarma mekanizmasının enflasyon rejimi ile beraber değişebildiğini göstermektedir. Bildirici, Alp ve Bakırtaş (2010) bütçe açığı ve cari açığa etki eden unsurları farklı petrol fiyatları düzeylerinde TVAR ile çeyrek dönem ABD verisi ile tahmin etmektedir. Çatık ve Önder (2013) Türkiye 1988: M1 2011: M3 verisi ile yüksek ve düşük petrol fiyatları düzeyinde petrol fiyatların makroekonomik değişkenlere etkilerini TVAR modeli incelemektedir. Schmidt (2013) 8 TVAR modeli ile ilgili güven aralıklarını tahmin ederek literatüre katkıda bulunmaktadır. Schmidt (2013) gelişmekte olan ülkeler 1994: M1 2011: M3 aylık veri seti ile hisse senedi ve döviz kuru eşik değişken iken üretim, faiz, hisse senedi fiyatları ve döviz kurunun şoklar karşısında tepkilerini ele almaktadır. Avdjiev ve Zeng (2014) ABD farklı iki büyüme rejimlerini eşik olarak belirleyerek, reel büyüme, enflasyon, faiz oranı, reel kredi büyümesi ve ABD Hazine tahvili arasında TVAR modeli tahmin etmektedir. Papadamou ve Arvanitis (2014) aylık 1982: 01 ile 2011: 12 enflasyon oynaklığı, üretim oynaklığı ve şeffaflık endeksinden oluşan veri ile TVAR modeli tahmin etmektedir. Farklı enflasyon rejimlerinde, enflasyon oynaklığı ve çıktı oynaklığının merkez bankası şeffaflığına etkilerini ele almaktadır. 4. Tahmin Bulguları TVAR modelinde Cholesky ayrıştırmada dikkat edilmesi gereken noktalardan bir tanesi de Caldara ve Kamps (2008) de belirtildiği gibi birinci ay sonrasında değişkenlerin birbiri ile etkileşimine imkân tanınmasıdır. Cholesky ayrıştırması ile ilgili değişken sıralaması yapılırken diğer değişkenlerden eşanlı olarak en az etkilenen değişken ilk sıraya konulmuştur. Soldaki değişkenlerin tamamından eşanlı olarak etkilenen değişken ise en sağ tarafa konulmuştur. Döviz kurunun değeri uluslararası piyasada döviz arz ve talebi neticesinde ve dışsal gelişmelerden etkilenmesi nedeniyle ilk sıraya konulmuştur. 9 En sağ tarafa hem makale konusunun para talebine etki eden unsurlar olması hem de teorik parasal ekonomi literatürü ile tutarlı olması açısından parasal büyüklük değişkeni konulmuştur. Bu çerçevede para talebinin enflasyon, üretim, faiz oranı ve döviz kuru değişkenlerinden eş anlı etkilendiği kabul edilmektedir. Faiz oranının merkez bankası tarafından belirlendiği ve sağındaki değişkenleri eşanlı etkilerken, sağındaki değişkenlerden eşanlı etkilenmediği kabul edilmektedir. Para teorisi ve politikasında faiz oranının sağındaki değişkenleri eşanlı etkilediği ancak sağındaki değişkenlerden eşanlı etkilenmediği, solundaki değişkenlerden eşanlı etkilendiği kabul edilir. Bu çerçevede faiz oranı döviz kurunun sağına konulduğunda döviz kurundan eşanlı etkilenecek, sağındaki değişkenleri eşanlı etkileyecek ancak sağındaki değişkenlerden eşanlı etkilenmeyecektir. Bu sıralama Demir (2014) in faiz oranının döviz kurundan etkilendiği bulgusu ile örtüşmektedir. Bjørnland ve Halvorsen (2014) de Cholesky ayrıştırma yöntemini bir takım eleştiriler getirse de faiz oranının döviz kurundan etkilendiğini kısıtlar konulmuş VAR ile göstermektedir. Üretim enflasyonu etkileyecek ancak reel üretim olduğu için enflasyondan eşanlı etkilenmeyecek ancak döviz kuru, faiz oranından eşanlı etkilenecektir. Narayan, Narayan ve Mishra (2009, s. 692) de reel gelir, reel döviz kuru ve faiz oranının reel para talebinin Granger nedenseli olduğunu belirtmektedir. Bu varsayımlar altında döviz kuru, reel faiz oranı, üretim, enflasyon ve reel para talebi sıralaması tahmin sonuçları aşağıda sunulmaktadır. Doğrusal VAR sonuçlarına göre döviz kurundaki artış para talebini 12 ay boyunca artırmakta, faizdeki artışın birinci ayda tepkisi negatif ancak daha sonraki aylarda pozitif seyir izlemektedir. Gelirdeki artışın ilk ayda etkisi negatif ancak diğer aylarda pozitif, enflasyonun etkisi 12 ay boyunca negatif ve para talebinin etkisi 12 ay boyunca pozitiftir. TVAR tahmininde enflasyon değişkeni eşik değişken olarak alındığında yüksek rejimde döviz kurundaki artışın para talebine etkisi ilk ayda pozitif iken, daha sonraki dönemlerde negatif olmaktadır. Faiz oranındaki artışın para talebine etkisi 12 ay boyunca negatiftir. Gelirdeki artış para talebini 12 ay boyunca artırırken, enflasyonun etkisi ters işaretlidir. Para talebi şoklarının kendine etkisi 12

15 Responses of Bankacılar Dergisi sıfırdan büyüktür. Düşük enflasyon rejimi durumunda döviz kurundaki artışın para talebine etkisi 12 ay boyunca pozitiftir. Faiz oranının etkisi ilk 8 ay pozitif iken, daha sonraki aylarda negatif olmaktadır. Gelir ve para talebinin etkisi tüm dönem boyunca pozitif iken enflasyonun etkisi azaltıcı yöndedir. Grafik 2.1. Doğrusal VAR Sonuçları LOGEXC RINT LOGIP ENF LOGRM2Y LOGEXC RINT LOGIP ENF LOGRM2Y LOGEXC RINT LOGIP ENF LOGRM2Y Grafik 2.2. Eşik Değişken Enflasyon Olduğunda TVAR Modeli Sonuçları, Yüksek Rejim LOGEXC +1 SD +2 SD -1 SD -2 SD RINT SD +2 SD -1 SD -2 SD LOGIP SD +2 SD -1 SD -2 SD ENF +1 SD +2 SD -1 SD -2 SD LOGR2MY SD +2 SD -1 SD -2 SD

16 Doç. Dr. Afşin Şahin Grafik 3. Eşik Değişken Enflasyon Olduğunda TVAR Modeli Sonuçları, Düşük Rejim LOGEXC +1 SD +2 SD -1 SD -2 SD RINT SD -1 SD SD -2 SD LOGIP SD -1 SD SD -2 SD ENF +1 SD +2 SD SD -1-2 SD LOGR2MY +1 SD +2 SD SD -1-2 SD Eşik değişken 10 olarak gelir değişkeni alındığında, yüksek rejimde döviz kuru, faiz oranı, gelirin ve para talebinin para talebine etkisi 12 ay boyunca artırıcı yönde iken enflasyonun etkisi bu süreçte azaltıcı yöndedir. Düşük rejimde ise döviz kurundaki artışın para talebi üzerindeki etkisi ilk ayda pozitif iken, 2. ve 3. aylarda negatif ve kalan diğer aylarda pozitiftir. Faiz oranının etkisi ilk 3 ay pozitif, 4. ve 10. aylarda negatif ve diğer aylarda pozitiftir. Gelirdeki artışın para talebi üzerindeki etkileri ilk 4 ayda negatif, 5. ve 7. aylarda pozitif ve diğer aylarda negatiftir. Enflasyonun etkisi 12 ay boyunca negatiftir. Para talebinin para talebine etkisi 12 ay boyunca pozitiftir. Grafik 4. Eşik Değişken Gelir Olduğunda TVAR Modeli Sonuçları, Yüksek Rejim LOGEXC +1 SD +2 SD -1 SD -2 SD RINT SD -1 SD SD -2 SD LOGIP SD -1 SD SD -2 SD ENF SD -1 SD SD -2 SD LOGR2MY SD -1 SD SD -2 SD

17 Bankacılar Dergisi Grafik 5. Eşik Değişken Gelir Olduğunda TVAR Modeli Sonuçları, Düşük Rejim LOGEXC +1 SD +2 SD -1 SD -2 SD RINT SD +2 SD -1 SD -2 SD LOGIP +1 SD +2 SD -1 SD -2 SD ENF +1 SD +2 SD -1 SD -2 SD LOGR2MY SD +2 SD -1 SD -2 SD Faiz oranı para talebi fonksiyonunda eşik değişken olarak alındığında yüksek rejim durumunda döviz kuru, gelir ve para talebinin para talebine etkisi pozitif iken enflasyonun etkisi 12 ay boyunca negatiftir. Faiz oranının etkisi ilk 9 ay boyunca pozitif iken 10. ve 12. aylar arasında negatife dönmektedir. Düşük rejim durumunda ise döviz kurundaki artışın para talebine etkisi ilk 3 ay pozitif daha sonraki aylarda ise negatiftir. Faiz oranı, gelir, para talebi ve enflasyondaki artışın etkisi 12 ay boyunca sıfırdan büyüktür. Grafik 6. Eşik Değişken Reel Faiz Oranı Olduğunda TVAR Modeli Sonuçları, Yüksek Rejim LOGEXC SD +2 SD -1 SD -2 SD RINT SD +2 SD -1 SD -2 SD LOGIP SD +2 SD -1 SD -2 SD ENF +1 SD +2 SD -1 SD -2 SD LOGR2MY SD +2 SD -1 SD -2 SD

18 Doç. Dr. Afşin Şahin Grafik 7. Eşik Değişken Reel Faiz Olduğunda TVAR Modeli Sonuçları, Düşük Rejim LOGEXC +1 SD +2 SD -1 SD -2 SD RINT SD -1 SD SD -2 SD LOGIP SD -1 SD SD -2 SD ENF SD -1 SD SD -2 SD LOGR2MY SD -1 SD SD -2 SD TVAR modeli şokun büyüklüğü ve işaretinin değiştirilerek analiz etmeye imkân tanımaktadır. Bu çerçevede 1 standartlık şok artırılarak 2 katına çıkarılırsa, simetrik etkilerin gözlemlendiği tespit edilmiştir. Sisteme negatif şok verildiğinde ise yukarıda açıklanan bulguların simetrik olarak tersi sonuçlara ulaşılmaktadır. 5. Değerlendirme Türk Lirası ndaki (TL) değer kaybını takiben yabancı para cinsinden vadesiz ve vadeli hesapların düzeyindeki değişim algı yönetimi ile de ilgilidir. İktisadi aktörler kurdaki artışı kalıcı olarak algılarlarsa faiz oranındaki artışın kuru azaltıcı etkisi zayıflayacaktır. Kurdaki bu artış TL den yabancı paraya geçişi böyle bir durumda hızlandıracaktır. Yüksek enflasyon ortamında para talebinin döviz kuruna tepkisi, düşük enflasyon ortamındakinden daha düşük düzeydedir. Hatta yüksek enflasyon ortamında 3. aydan sonra döviz kurunun para talebine etkisi negatif olmaktadır. Enflasyon oranı yüksek iken bireyler TL yerine yabancı para tutma eğilimine girmektedirler. Ayrıca kurdaki artış düşük enflasyon ortamında beklenmedik bir durum olduğu için ileride enflasyonun yükseleceği yönünde olumsuz sinyal oluşturmakta ve belirsizlik düzeyini yükseltmektedir. Çünkü yüksek enflasyon TL nin satın alma gücünü azaltmakta ve reel faizleri azaltmaktadır. Bu durumun ileriki safhaları dolarizasyon olarak adlandırılmaktadır. Yüksek faiz ortamında döviz kurunun para talebine etkisi düşük faiz rejimine göre daha yüksektir. Hatta 4. aydan sonra düşük faiz rejiminde para talebinin tepkisi negatif olmaktadır. Yüksek enflasyon ve düşük reel faiz ortamlarında döviz kurunun para talebine etkisi birbirini destekleyen bulgulardır. Yüksek gelir düzeyi iktisadi aktörlerin belirsizlik algısını azaltıcı yönde değiştirmekte ve para talebi davranışlarını etkilemektedir. Yüksek gelir düzeyinde para talebinin faiz oranına tepkisi düşük gelir düzeyine göre yüksektir. Bu bir anlamda gelişmiş ülkelerde faiz politikasının iktisadi kararlarda gelişmekte olan ülkelere nazaran daha etkili olduğu önermesini de desteklemektedir. 11 Ekonomi yüksek gelir durumundayken para talebinin gelire tepkisi düşük gelir durumuna göre daha yüksektir. Bu sonuçların ilki Kumar (2014, s. 1876) da belirtilen ekonomi geliştikçe, faiz esnekliğinin arttığı ve gelir esnekliğinin azaldığı yorumu tutarlılık göstermektedir. Yüksek enflasyon rejiminde para talebinin gelire tepkisi, düşük enflasyon rejimine göre daha düşüktür. Bu bulgu da Kumar (2014) da belirtilen yüksek enflasyon dönemlerinde para talebinin gelir esnekliğinin daha düşük olacağını yorumu ile tutarlılık göstermektedir. 16

19 Bankacılar Dergisi Enflasyon oranı iktisadi aktörlerin para talebi güdülerini etkilemektedir. Yüksek enflasyon oranlarında daha az miktarda para talep edilirken, düşük enflasyon oranlarında ise bireyler göreli daha nakit kalmayı tercih etmektedir. Çünkü enflasyon oranı arttığında bireylerin satın alma güçleri azalmaktadır. Yüksek enflasyon rejiminde enflasyon para talebini düşük enflasyon rejimine göre daha fazla azaltmaktadır. Enflasyon oranı arttıkça bireylerin mal ve hizmet satın alma kabiliyetlerinin zayıflaması ve refah düzeylerinin azalması nedeniyle toplam fayda düzeyleri de azalmaktadır (Williamson, 2014 ve Walsh, 2010 fayda fonksiyonu içinde para çerçevesinde para talebi ile fayda fonksiyonu ilişkisi için incelenebilir.) Ekonomide enflasyon artışını takiben nominal faiz oranı da artmakta, yatırım talebi ve çıktı düzeyi azalmaktadır ve para talebi daha fazla azaltmaktadır. Krugman ve Wells (2011) gibi pek çok kitapta negatif eğimli toplam talep eğrisine açıklama getirmek için bu önerme bulguları desteklemektedir. Para talebinin para talebine tepkisi Şahin (2013b) ile tutarlı olacak şekilde yüksek enflasyon rejiminde, düşük enflasyon rejimine göre daha yüksektir. Yüksek faiz rejiminde de para talebinin para talebine tepkisi, düşük rejime göre daha yüksektir. Yüksek gelir rejiminde ise para talebinin para talebine tepkisi düşük rejime göre daha düşük düzeydedir. İktisat literatüründe teorik düzeyde para arzının sabit kabul edilerek yapıldığı bir analizde, gelir artışının para talebini artırdığı ve faiz oranını yükselttiği varsayılmaktadır (Dinler, 2014, s. 452). Ancak merkez bankalarının para talebindeki artışa karşılık para arzını yükseltme eğilimleri bu varsayımı etkisiz kılmaktadır. Para talebinin artışını takiben artırılacak para arzı miktarı faiz oranının tekrar azalmasına yol açacaktır. Para talebinden daha büyük bir para arzı artışı ise faizlerin hızlı bir şekilde düşmesine yol açacaktır. Kriz sonrası merkez bankalarının parasal genişlemeye gitmeleri ancak işlem amaçlı para talebinin durgunluk nedeniyle yeterli düzeyde artmaması faiz oranlarının çok düşük düzeyde seyretmesine yol açmıştır. İktisat teorisinde enflasyon oranı reel varlıkların alternatif maliyetinin bir ölçütü iken, faiz oranı finansal varlıkları elde tutmanın alternatif maliyeti kabul edilmektedir. Çalışmada elde edilen bulgular ilginç noktalara bizi götürmektedir. Örneğin para talebinin faiz oranına tepkisinin zamanla değişmesi dinamik bir sürece işaret etmektedir. Benzer bir çıkarımı Lee ve Chang (2013) İkinci Nesil Rassal Katsayı Modelini kullanarak Tayvan ekonomisi için yapmakta ve para talebinin faiz esnekliğinin zaman içinde değiştiğini göstermektedir. Enflasyon rejiminin düzeyi para politikasının etkinliğini değiştirebilmektedir. 12 Yüksek enflasyon rejiminde para talebinin faiz oranına duyarlılığı, düşük enflasyon rejimine göre mutlak değer olarak daha yüksektir. Para talebinin faiz oranına duyarlılığının artması likidite tuzağında olduğu gibi para politikasının etkinliğini azaltmaktadır (Mishkin, 2010, s. 514). Düşük enflasyon rejiminde para politikası daha etkin olması, düşük enflasyon ortamında para talebinin faiz oranına duyarlığının daha düşük olma ihtimalini güçlendirmektedir. Bu sonuç aynı zamanda Şahin ve Ülke (2015) ile tutarlılık göstermektedir. Sıralama Farklılığının Sonuçlara Etkisi VAR modelinde değişken sıralamasında kullanılan Choleski ayrıştırmasına literatürde bir takım eleştirilerin getirildiği görülmektedir. Örneğin faiz oranı ile döviz kurunun sıralamasında hangisinin önce konulacağı konusunda bir takım tartışmalar vardır. Bjørnland ve Halvorsen (2014) Cholesky ayrıştırması yönteminin gerçekçi olmadığını ve bunun yerine işaret ve kısa dönem kısıtlar yönteminin kullanılmasını tavsiye etmekte ve iki değişken arasında karşılıklı etkileşime vurgu yapmaktadır. Demir (2014), faiz ve döviz kuru etkileşiminde Cholesky ayrıştırmasının tek yönlü etkileşime izin vermesi nedeniyle eleştirmekte ve Rigobon (2013) u takiben değişen varyansa dayalı sıralama yöntemini kullanarak faiz oranının döviz kurundan etkilendiğini Avrupa Merkez Bankası özelinde göstermektedir. Bu çalışmada Balke (2000 de kullanılan TVAR yöntemi takip edilmiştir. 17

20 Doç. Dr. Afşin Şahin Çalışmada Sıralama 2 (LOGEXC RINT LOGIP ENF LOGRM2Y) sonuçları ayrıntılı yorumlanmakla birlikte alternatif sıralamalarla da tahminler yapılmıştır Ek B de alternatif sıralamalarda 1. ay, 2 ile 6. aylarda ve 7 ile 12. aylarda, para talebinin döviz kuruna, faiz oranına, gelire, enflasyon oranına ve para talebine tepkilerinin pozitif yönde (+) ya da negatif yönde (-) olup olmadığı işaretlenmiştir. Para talebi tahmini sonuçlarına göre ilk tepkilerin karşılaştırması yanıltıcı olabilmektedir çünkü tepkinin işareti zamanla dinamik biçimde değişebilmektedir. Burada yer tutmaması açısından Sıralama 2 dışındaki etki tepki fonksiyonları talep edilmesi durumunda iletilecektir. Cholesky sıralaması farklı varsayımlarla değiştirildiğinde farklı sonuçların elde edilebildiği görülmektedir. Bu çalışmada ayrıntılı açıklanan sıralama Doğan, Şahin ve Berument (2015) in benimsediği oynaklık, döviz kuru, faiz oranı, sanayi üretim endeksi, fiyatlar genel düzeyi, krediler sıralamasıyla tutarlılık göstermektedir. Ayrıca Balke (2000) deki büyüme, enflasyon, para, krediler sıralaması ile de tutarlılık göstermektedir. Türkiye de enflasyon oranı döviz kurundan ve faiz oranından etkilenmektedir. TVAR modelinde model içinde değişken sıralamaları literatürle tutarlı olacak şekilde beş farklı kombinasyon ile çeşitlendirildiğinde sonuçların da değişebildiği görülmektedir. Kullanılan eşik değişkene bağlı olarak da sonuçlar farklılaşabilmektedir. Talep edilmesi durumunda diğer bulguların açıklamaları ayrıntılı olarak sunulacaktır. Literatürde parasal ekonomi analizlerinde alternatif sıralamalara kısaca örnekler verilirse: Demiralp ve Demiral (2014) faiz oranı, döviz kuru, fiyatlar genel düzeyi, banka mevduatı, krediler, sanayi üretim endeksi sıralamasını benimsemekte ve faiz oranının diğer değişkenleri eşanlı etkilediğini, ancak diğer değişkenlerden eşanlı etkilenmediğini varsaymaktadır. Avdjiev ve Zeng (2014) iki eşik değer kullandığı TVAR modelinde ekonomik büyüme, enflasyon, kredi büyümesi, kredi spreadi ve faiz oranını kullanmaktadır. Avdjiev ve Zeng (2014) faiz oranını en sona koyarak merkez bankasının makroekonomik değişkenlere eşanlı tepki verdiğini varsaymaktadır. Christiano, Eichenbaum ve Evans (1997, s. 1206) reel üretim, deflatör, emtia fiyatları değişimi, faiz oranı, borçlanılmamış rezervler, toplam rezervler, M2 büyümesi sıralamasını benimsemektedir. Weise (1999) gelir, fiyat ve parasal büyüklük sıralamasını izleyerek parasal büyüklüğün diğer değişkenler üzerinde eşanlı etkisinin olmadığını varsaymaktadır. Berument, Togay ve Şahin (2011) aylık veri seti ile Türkiye analizindeki gelir, fiyat, likidite, döviz ve para sıralamasında para politikasının gelir ve fiyatlar üzerinde eşanlı etkisinin olmadığını ancak gelir ve fiyatların para politikasını eşanlı etkilediğini varsaymaktadır. 6. Sonuç Para talebi literatüründe teorik tartışmalar yapılırken Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler açısından döviz kuru ve enflasyonun rolünün önemli olduğu görülmektedir. Para talebi Eşik Vektör Otoregresif Model ile tahmin edildiğinde sıradan doğrusal VAR yöntemine göre daha sağlıklı ve teorik literatürle tutarlı sonuçlar elde edilmektedir. Para talebinin TVAR modeli ile tahmininde Cholesky ayrıştırması kullanıldığında, sıralamaların sonuçları değiştirebildiği ve eşik değişken seçimine göre de sonuçların farklılaşabildiği görülmektedir. Elde edilen katsayıların ilerleyen zamanlarda işaret değiştirebildiği para talebinin önemli bir dinamik süreç gösterdiği yönünde sinyal vermektedir. Çalışma bulguları Türkiye de enflasyon ve döviz kurunun para talebinin faiz ve gelir yanında önemli bir belirleyicisi olduğunu göstermektedir. Bu sebeple döviz kurunun ve enflasyon oranının istikrarlı olması, para talebinin daha istikrarlı olmasını sağlayacaktır. İstikrarlı bir para talebi fonksiyonu da para politikasının etkinliğini artıracaktır. Çalışmada para talebine gelecek şokların eşik değişkenin yüksek durumda ya da düşük durumda olup olmadığına göre tepkileri incelenmiştir. Ekonomik göstergeler sağlıklı bir yapıya işaret ederken bireylerin reel ve nominal şoklar karşısında gösterecekleri spekülatif ve işlem amaçlı para talebi güdülerinin tepki seviyeleri farklılık göstermektedir. Analize ilave olarak doğrusal 18

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA Problem 1 (KMS-2001) Kısa dönem toplam arz eğrisinin pozitif eğimli olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması Gazi Erçel Başkan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 1 Nisan 1998 Ankara I. Giriş Ocak ayı başında

Detaylı

Giriş İktisat Politikası. İktisat Politikası. Bilgin Bari. 28.Eylül.2015

Giriş İktisat Politikası. İktisat Politikası. Bilgin Bari. 28.Eylül.2015 28.Eylül.2015 1 Giriş Temel Kavramlar Politika Etkilerinin Analizi 2 nın Yürütülmesi Tanımlar Giriş Temel Kavramlar Politika Etkilerinin Analizi İktisat kıt kaynakların etkin dağılımı üzerine çalışır.

Detaylı

A. IS LM ANALİZİ A.1. IS

A. IS LM ANALİZİ A.1. IS A. ANALZ A.. Analizi (Mal Piyasası) (Investment aving) (atırım Tasarruf) Eğrisi, faiz oranları ile gelir düzeyi arasındaki ilişkiyi gösterir. Analizin bu kısmında yatırımları I = I bi olarak ifade edeceğiz.

Detaylı

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ Problem 1 (KMS-2001) Marjinal tüketim eğiliminin düşük olması aşağıdakilerden hangisini gösterir? A) LM eğrisinin göreli olarak yatık olduğunu B) LM eğrisinin göreli olarak dik

Detaylı

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ DERS NOTU 06 IS/LM EĞRİLERİ VE BAZI ESNEKLİKLER PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİKLERİ TOPLAM TALEP (AD) Bugünki dersin içeriği: 1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ... 1 2. LM EĞRİSİ VE PARA TALEBİNİN

Detaylı

İçindekiler kısa tablosu

İçindekiler kısa tablosu İçindekiler kısa tablosu Önsöz x Rehberli Tur xii Kutulanmış Malzeme xiv Yazarlar Hakkında xx BİRİNCİ KISIM Giriş 1 İktisat ve ekonomi 2 2 Ekonomik analiz araçları 22 3 Arz, talep ve piyasa 42 İKİNCİ KISIM

Detaylı

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ Bugünki dersin içeriği: 1. MALİYE POLİTİKASI VE DIŞLAMA ETKİSİ... 1 2. UYUMLU MALİYE VE

Detaylı

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI Soru KPSS 2001 Otonom tüketim harcamalarının artması aşağıdakilerin hangisine neden olur? a) Denge üretim düzeyinin artmasına, LM eğrisinin sağa doğru kaymasına b) Denge üretim

Detaylı

ÇALIŞMA SORULARI. S a y f a 1 / 6

ÇALIŞMA SORULARI. S a y f a 1 / 6 1. LM eğrisini oluşturan noktalar neyi ifade etmektedir? LM eğrisinin nasıl elde edildiğini grafik yardımıyla açıklayınız. 2. Para talebinin gelir esnekliği artarsa LM eğrisi nasıl değişir? Grafik yardımıyla

Detaylı

İÇİNDEKİLER III. Önsöz

İÇİNDEKİLER III. Önsöz İÇİNDEKİLER Önsöz BİRİNCİ BÖLÜM PARA, EKONOMİ VE FİNANSAL SİSTEM 1.1.Paranın Doğuşu 1.2.Para ve Ekonomi 1.3. Finansal Sistem 1.3.1. Finansal Sistemin Tanımı Ve Yapısı 1.3.2. Finansal Sistemin Temel Fonksiyonları

Detaylı

Sayı: 2012-35 / 13 Aralık 2012 EKONOMİ NOTLARI. Akım Verilerle Tüketici Kredileri Defne Mutluer Kurul

Sayı: 2012-35 / 13 Aralık 2012 EKONOMİ NOTLARI. Akım Verilerle Tüketici Kredileri Defne Mutluer Kurul Sayı: 212-3 / 13 Aralık 212 EKONOMİ NOTLARI Akım Verilerle Tüketici Kredileri Defne Mutluer Kurul Özet: Akım kredi verileri, kredilerin dönemsel dinamiklerini daha net ortaya koyabilmektedir. Bu doğrultuda,

Detaylı

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ Problem 1 (KMS-2001) Marjinal tüketim eğiliminin düşük olması aşağıdakilerden hangisini gösterir? A) LM eğrisinin göreli olarak yatık olduğunu B) LM eğrisinin göreli olarak dik

Detaylı

IS-MP-PC: Kısa Dönem Makroekonomik Model

IS-MP-PC: Kısa Dönem Makroekonomik Model 1 Toplam Talep Toplam Talebin Elde Edilmesi 2 Para Politikası AD Eğrisi 3 4 Eğrisi Toplam Talep Toplam Talebin Elde Edilmesi Keynes (1936), The General Theory of Employment, Interest, and Money Toplam

Detaylı

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Makro İktisat II Örnek Sorular 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Tüketim harcamaları = 85 İhracat = 6 İthalat = 4 Hükümet harcamaları = 14 Dolaylı vergiler = 12

Detaylı

Para Piyasasında Denge: LM (Liquit Money) Modeli

Para Piyasasında Denge: LM (Liquit Money) Modeli 11. Hafta Para Piyasasında Denge: LM (Liquit Money) Modeli Para piyasasının dengede olduğu (reel para arzının, reel para talebine eşit olduğu) faiz ve reel gelir düzeylerini gösteren eğriye, LM eğrisi

Detaylı

Ayrım I. Genel Çerçeve 1

Ayrım I. Genel Çerçeve 1 İçindekiler Önsöz İçindekiler Ayrım I. Genel Çerçeve 1 Bölüm 1. Makro Ekonomiye Giriş 3 1.1. Ekonominin Tanımlanması ve Bir Bilim Olarak Ekonomi 4 1.2. Ekonomi Teorisi ve Politikası 5 1.3. Makro Ekonomi

Detaylı

TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI

TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI BÖLÜM 10 TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI IS-LM Modelinin Oluşturulması Klasik teori 1929 ekonomik krizine çare üretemedi Teoriye göre çıktı, faktör arzına ve teknolojiye bağlıydı Bunlar ise

Detaylı

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI 1 DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI Durgunluk Tanımı Toplam arz ile toplam talep arasındaki dengesizlik talep eksikliği şeklinde ortaya çıkmakta, toplam talebin uyardığı üretim düzeyinin o ekonominin üretim

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 24 Şubat 2016 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi

Detaylı

Ekonomi II. 20.Para Teorisi ve Politikası. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Ekonomi II. 20.Para Teorisi ve Politikası. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından Ekonomi II 20.Para Teorisi ve Politikası Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 20.1.Para Teorisi Para miktarındaki

Detaylı

7. Orta Vadeli Öngörüler

7. Orta Vadeli Öngörüler 7. Orta Vadeli Öngörüler Bu bölümde tahminlere temel oluşturan varsayımlar özetlenmekte, bu çerçevede üretilen orta vadeli enflasyon ve çıktı açığı tahminleri ile para politikası görünümü önümüzdeki üç

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 17 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

Para Teorisi ve Politikası Ders Notları

Para Teorisi ve Politikası Ders Notları Para Teorisi ve Politikası Ders Notları A. YASEMIN YALTA TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ AÇIK DERS MALZEMELERİ PROJESİ SÜRÜM 1.0 (EKİM 2011) İçindekiler 1 Paranın Tanımı ve İşlevleri 1 1.1 Para Tanımı..............................

Detaylı

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi Dışa açık bir ekonomide ekonomi politikalarını ve çeşitli şokların etkilerini inceleyebilmek için IS-LM modelinin kapalı ekonomi için geliştirilen versiyonu yeterli

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 25 Mayıs 2016 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi

Detaylı

9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI

9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI 9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI 1. Maliye Politikası ve Dışlama Etkisi...2 A. Uyumlu Maliye ve Para Politikaları...4 2. Para Arzı ve Açık Piyasa İşlemleri...5 3. Klasik Para ve Faiz

Detaylı

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ Bu bölümde faiz oranlarının belirlenmesi ile faizin denge milli gelir düzeyinin belirlenmesi üzerindeki rolü incelenecektir. IS LM modeli, İngiliz iktisatçılar John

Detaylı

A İKTİSAT KPSS-AB-PS / 2008 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden

A İKTİSAT KPSS-AB-PS / 2008 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden 1. Her arz kendi talebini yaratır. şeklindeki Say Yasasını aşağıdaki iktisatçılardan hangisi kabul etmiştir? A İKTİSAT 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli

Detaylı

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Finansal Piyasa Dinamikleri Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Neleri İşleyeceğiz? Finansal Sistemin Resmi Makro Göstergeler ve Yorumlanması Para ve Maliye Politikaları Merkez Bankası ve Piyasalar Finansal Piyasalardaki

Detaylı

Küresel Kriz ve Yükselen Piyasa Ekonomileri

Küresel Kriz ve Yükselen Piyasa Ekonomileri Küresel Kriz ve Yükselen Piyasa Ekonomileri Erdem Başçı Başkan Yardımcısı, TCMB 17 Aralık 2008, İstanbul, EAF 1 Sunuş Planı 1. Küresel Likidite Sorunu 2. Küresel Kriz, Küresel Çözüm Arayışları 3. Yükselen

Detaylı

-MAKROEKONOMİ KPSS SORULARI- 1) Nominal faiz oranı artarsa, reel para talebi nasıl değişir?( KPSS 2006)

-MAKROEKONOMİ KPSS SORULARI- 1) Nominal faiz oranı artarsa, reel para talebi nasıl değişir?( KPSS 2006) -MAKROEKONOMİ KPSS SORULARI- 1) Nominal faiz oranı artarsa, reel para talebi nasıl değişir?( KPSS 2006) A) Artar, çünkü bireyler gelirlerinin daha büyük bir kısmını ödünç vermek ister. B) Artar, çünkü

Detaylı

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı Mikroekonomik Analiz I IKT751 1 3 + 0 8 Piyasa, Bütçe, Tercihler, Fayda, Tercih,

Detaylı

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 6.56 Altın (USD) 1,202 Ağustos 18 EUR/TRY 7.65 Petrol (Brent) 77.4 BİST - 100 92,723 Gösterge Faiz 24.5 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.36% 2.9% 17.9% 9.7%

Detaylı

Bölüm 7. Para Talebi. 7.1 Klasik İktisat ve Paranın Miktar Teorisi

Bölüm 7. Para Talebi. 7.1 Klasik İktisat ve Paranın Miktar Teorisi Bölüm 7 Para Talebi Paranın ekonomi üzerindeki etkilerinin anlaşılması için para talebini etkileyen faktörleri, para talebinin istikrarlı olup olmadığını da incelememiz gerekir. Merkez bankalarının para

Detaylı

ÜNİTE 6: PARA TALEBİ VE PARA PİYASASINDA DENGE İŞLEM AMAÇLI PARA TALEBİ TEORİLERİ

ÜNİTE 6: PARA TALEBİ VE PARA PİYASASINDA DENGE İŞLEM AMAÇLI PARA TALEBİ TEORİLERİ ÜNİTE 6: PARA TALEBİ VE PARA PİYASASINDA DENGE İŞLEM AMAÇLI PARA TALEBİ TEORİLERİ Paranın bir ekonomide yerine getirdiği birçok işlevi vardır. Para; bir değişim aracıdır, bir hesap birimidir ve bir değer

Detaylı

Stratejik Düşünce Enstitüsü Ekonomi Koordinatörlüğü

Stratejik Düşünce Enstitüsü Ekonomi Koordinatörlüğü Stratejik Düşünce Enstitüsü Ekonomi Koordinatörlüğü www.sde.org.tr ANALİZ 2014/2 2013 YILI ALTIN ANALİZİ Dr. M. Levent YILMAZ Ekonomistlerin çoğu zaman yanıldığı ve nedenini tahmin etmekte zorlandığı bir

Detaylı

Sayı: 2006-34 26 Mayıs 2006. Toplantı Tarihi: 25 Mayıs 2006

Sayı: 2006-34 26 Mayıs 2006. Toplantı Tarihi: 25 Mayıs 2006 Sayı: 2006-34 26 Mayıs 2006 PARA POLİTİKASI KURULU DEĞERLENDİRMELERİ ÖZETİ Toplantı Tarihi: 25 Mayıs 2006 1. Para Politikası Kurulu (Kurul), kararlarını enflasyonun orta vadeli hedeflerle uyumlu olmasını

Detaylı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI 23 Aralık 2015 Ankara Özet: Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle yıllık kredi büyüme

Detaylı

8. Finansal Piyasalar. 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası

8. Finansal Piyasalar. 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası 8. Finansal Piyasalar 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası 016 yılında para politikasındaki en önemli gelişme, 011 yılından beri kullanılmakta olan geniş bantlı faiz koridorunda sadeleşmeye gidilmesi

Detaylı

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

AB Krizi ve TCMB Para Politikası AB Krizi ve TCMB Para Politikası Erdem Başçı Başkan 28 Haziran 2012 Stratejik Düşünce Enstitüsü, Ankara Sunum Planı I. Küresel Ekonomik Gelişmeler II. Yeni Politika Çerçevesi III. Dengelenme IV. Büyüme

Detaylı

BAKANLAR KURULU SUNUMU

BAKANLAR KURULU SUNUMU BAKANLAR KURULU SUNUMU Murat Çetinkaya Başkan 12 Aralık 2016 Ankara Sunum Planı Küresel Gelişmeler İktisadi Faaliyet Dış Denge Parasal ve Finansal Koşullar Enflasyon 2 Genel Değerlendirme Yılın üçüncü

Detaylı

M2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç)

M2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç) PARA ARZI Dar tanımlı para arzı dolaşımdaki nakit ile bankacılık sisteminde vadesiz mevduatların toplamından oluşmakta, geniş tanımlı para arzı ise bu toplama bankacılık sistemindeki vadeli mevduatların

Detaylı

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR SORULAR 1- Genişletici maliye politikası uygulanması sonucunda faiz oranının yükselmesine bağlı olarak özel yatırım harcamalarının azalması durumuna ne ad verilir? A) Dışlama etkisi B) Para yanılsaması

Detaylı

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: 2016-25. 31 Mayıs 2016. Toplantı Tarihi: 24 Mayıs 2016

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: 2016-25. 31 Mayıs 2016. Toplantı Tarihi: 24 Mayıs 2016 Sayı: 2016-25 BASIN DUYURUSU 31 Mayıs 2016 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 24 Mayıs 2016 Enflasyon Gelişmeleri 1. Nisan ayında tüketici fiyatları yüzde 0,78 oranında artmış ve yıllık

Detaylı

Ekonomi II. 23.Uluslararası Finans. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Ekonomi II. 23.Uluslararası Finans. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından Ekonomi II 23.Uluslararası Finans Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 23.Uluslararası Finans 23.1.Dış Ödemeler

Detaylı

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU DÖNEM İÇERİSİNDE BANKANIN YÖNETİM KURULU ÜYELERİNE İLİŞKİN DEĞİŞİKLİKLER Dönem içerisinde Bankamız ortaklık yapısında değişiklik

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 25 Nisan 2016, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 25 Nisan 2016, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 17 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI GENEL DEĞERLENDİRME Küresel kriz sonrası özellikle gelişmiş ülkelerde iktisadi faaliyeti iyileştirmeye yönelik alınan tedbirler sonucunda küresel iktisadi koşulların bir önceki Rapor dönemine kıyasla olumlu

Detaylı

IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI

IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI IS ve LM eğrilerinin kesiştiği nokta milli geliri belirliyor. Birinin kayması kısa dönem dengeyi değiştiriyordu. Maliye politikası Hükümet harcamaları artışı IS eğrisi sağa

Detaylı

PARA POLİTİKASI AMAÇLARI VE ARAÇLARI TÜRKİYE UYGULAMASI

PARA POLİTİKASI AMAÇLARI VE ARAÇLARI TÜRKİYE UYGULAMASI 1 PARA POLİTİKASI AMAÇLARI VE ARAÇLARI TÜRKİYE UYGULAMASI Para Politikasının Amaçları 2 1. Fiyat İstikrarı: Enflasyonu yıllık yüzde 1-2 seviyelerinde devam ettirmek. TCMB nin şu an izlediği politika enflasyon

Detaylı

BÖLÜM 9. Ekonomik Dalgalanmalara Giriş

BÖLÜM 9. Ekonomik Dalgalanmalara Giriş BÖLÜM 9 Ekonomik Dalgalanmalara Giriş Çıktı ve istihdamdaki kısa dönemli dalgalanmalara iş çevrimleri diyoruz Bu bölümde ekonomik dalgalanmaları açıklamaya çalışıyoruz ve nasıl kontrol edilebileceklerini

Detaylı

Ö N S Ö Z...vü KISALTMALAR... xxv SİMGELER...xxvii GRAFİK LİSTESİ...xvü TABLO LİSTESİ... *xi KUTU LİSTESİ...xxiv

Ö N S Ö Z...vü KISALTMALAR... xxv SİMGELER...xxvii GRAFİK LİSTESİ...xvü TABLO LİSTESİ... *xi KUTU LİSTESİ...xxiv İÇİNDEKİLER Ö N S Ö Z...vü KISALTMALAR... xxv SİMGELER...xxvii GRAFİK LİSTESİ...xvü TABLO LİSTESİ... *xi KUTU LİSTESİ...xxiv ioöfüm i. s ir iş...3 1.1 Potansiyel Büyüme Hızı ve Para Politikası...4 1.2

Detaylı

7. Orta Vadeli Öngörüler

7. Orta Vadeli Öngörüler 7. Orta Vadeli Öngörüler Bu bölümde tahminlere temel oluşturan varsayımlar özetlenmekte, bu çerçevede üretilen orta vadeli enflasyon ve çıktı açığı tahminleri ile para politikası görünümü önümüzdeki üç

Detaylı

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ 1. YIL GÜZ DÖNEMİ İleri Makroiktisat I IKT801 1 3 + 0 6 Makro iktisadın mikro temelleri, emek, mal ve sermaye piyasaları, modern AS-AD eğrileri. İleri

Detaylı

1. Yatırımın Faiz Esnekliği

1. Yatırımın Faiz Esnekliği DERS NOTU 08 YATIRIMIN FAİZ ESNEKLİĞİ, PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİKLERİ, TOPLAM TALEP (AD) EĞRİSİNİN ELDE EDİLİŞİ Bugünki dersin içeriği: 1. YATIRIMIN FAİZ ESNEKLİĞİ... 1 2. PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ

Detaylı

8. DERS: IS/LM MODELİ

8. DERS: IS/LM MODELİ 8. DERS: IS/LM MODELİ 1 Mal Piyasası ve Para Piyasası...2 2. Faiz Oranı, Yatırım ve IS Eğrisi...2 A.IS eğrisi nin özellikleri:...3 B.Maliye Politikası IS Eğrisini Nasıl Kaydırır?...5 3. Para Piyasası ve

Detaylı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1-Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir toparlanma dönemi olarak geride bıraktı.

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

MAL VE PARA PİYASALARINDA EŞ ANLI DENGE. Mal ve para piyasalarında eşanlı denge; IS ile LM in kesiştiği noktada gerçekleşir.

MAL VE PARA PİYASALARINDA EŞ ANLI DENGE. Mal ve para piyasalarında eşanlı denge; IS ile LM in kesiştiği noktada gerçekleşir. MAL VE PARA PİYASALARINDA EŞ ANLI DENGE Mal ve para piyasalarında eşanlı denge; IS ile LM in kesiştiği noktada gerçekleşir. DENGE GELİR DÜZEYİ VE FAİZ ORANINDA DEĞİŞMELERE YOL AÇAN FAKTÖRLER Genişletici

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 22 Ağustos 2016, Sayı: 33. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Ağustos 2016, Sayı: 33. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 33 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya 1 DenizBank Ekonomi Bülteni

Detaylı

Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT

Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII BİRİNCİ BÖLÜM Makro İktisat 1. MAKRO İKTİSATIN ANLAMI... 1 2. MAKRO İKTİSATTA KARAR BİRİMLERİ (SEKTÖRLER)... 2 3. MAKRO İKTİSATTA PİYASA

Detaylı

2001 ve 2008 Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması

2001 ve 2008 Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması 2001 ve 2008 Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması Mahmut YARDIMCIOĞLU Özet Genel anlamda krizler ekonominin olağan bir parçası haline gelmiştir. Sıklıkla görülen bu krizlerin istatistiksel

Detaylı

Groupama Emeklilik Fonları

Groupama Emeklilik Fonları Groupama Emeklilik Fonları BEK - Groupama Emeklilik Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu Şubat ayında, Ocak ayında küresel piyasalarda görülen yukarı yönlü güçlü hareketin devam

Detaylı

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MAYIS 2018

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MAYIS 2018 BUSİAD Hazırlayan:Doç.Dr.Metin 05.06.2018 1 ENFLASYON Nisan 2018 itibariyle tüketici fiyatlarının, %1,87 olarak gerçekleştiği ve %10,23 olan yıllık enflasyonun %10,85 düzeyine düştüğü görül müştü. Mayıs

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 28 Aralık 2015, Sayı: 41. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 28 Aralık 2015, Sayı: 41. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 41 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4.04 Altın (USD) 1,313 Nisan 18 EUR/TRY 4.90 Petrol (Brent) 75.9 BİST - 100 104,283 Gösterge Faiz 14.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.26% 9.9% 10.8% 10.8%

Detaylı

N VE PARA ARZININ ÖZELL

N VE PARA ARZININ ÖZELL PARANIN MAKRO EKONOMİDEKİ ROLÜ 1-PARA TALEBİ, PARA ARZI VE FAİZ HADDİ (KEYNESYEN FAİZ TEORİSİ) Klasik ve neoklasik ekonomistlerce öne sürülen faiz teorisinde, faiz haddi, tasarruf arzı ve yatırım talebinin

Detaylı

2016 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 26 Ocak 2016 Ankara

2016 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 26 Ocak 2016 Ankara 21 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı Erdem BAŞÇI Başkan 2 Ocak 21 Ankara 21 Ocak Enflasyon Raporu: Ana Bölümler Genel Değerlendirme Uluslararası Ekonomik Gelişmeler Enflasyon Gelişmeleri Arz

Detaylı

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı. Makro Veri Büyüme ve Dış Ticaret: Türkiye ekonomisi için yüksek büyüme=yüksek dış ticaret açığı İbrahim Aksoy Ekonomist Tel: +90 212 334 91 04 E-mail: iaksoy@sekeryatirim.com.tr TÜİK tarafından bugün açıklanan

Detaylı

SERMAYE VE DOĞAL KAYNAK PİYASALARI 2

SERMAYE VE DOĞAL KAYNAK PİYASALARI 2 SERMAYE VE DOĞAL KAYNAK PİYASALARI 2 1. SERMAYE, YATIRIM VE TASARRUF 2 1.1. SERMAYE VE YATIRIM 2 1.2. TASARRUF VE PORTFÖY TERCİHİ 2 1.3. SERMAYE PİYASASI 3 2. SERMAYE TALEBİ 3 2.1. YATIRIMIN NET BUGÜNKÜ

Detaylı

ÜNİTE 4: FAİZ ORANLARININ YAPISI

ÜNİTE 4: FAİZ ORANLARININ YAPISI ÜNİTE 4: FAİZ ORANLARININ YAPISI Faiz oranlarının yapısı; Menkul kıymetlerin sahip olduğu risk, Likidite özelliği, Vergilendirme durumu ve Vade farklarının faiz oranlarını nasıl etkilediğidir. FAİZ ORANLARININ

Detaylı

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.50 Altın (USD) 1,225 Ekim 18 EUR/TRY 6.24 Petrol (Brent) 76.2 BİST - 100 90,201 Gösterge Faiz 24.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 5.21% -11.0% 25.2% 10.8%

Detaylı

Maliye Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

Maliye Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri Maliye Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri MLY733 1 3 + 0 6 Araştırma yöntemlerindeki farklı anlayışları, yaygın olarak kullanılan

Detaylı

Groupama Emeklilik Fonları

Groupama Emeklilik Fonları Groupama Emeklilik Fonları BKB - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Gelir Amaçlı Kamu Dış Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu Şubat Ayı nda, ABD de mevcut parasal genişleme programının (QE3) yavaşlatılabileceği,

Detaylı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU Bu rapor Cigna Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş. Para Piyasası Likit Kamu

Detaylı

PARA TALEBİ VE KURAMLARI

PARA TALEBİ VE KURAMLARI PARA TALEBİ VE KURAMLARI Kişilerin servetlerinin bir kısmını ellerinde para olarak tutmalarına para talebi adı verilir. İktisadi düşünceler anlamında bakıldığında para talebi kuramları paranın fonksiyonlarına

Detaylı

15.433 YATIRIM. Ders 19: Menkul Kıymet Analizi. Bahar 2003

15.433 YATIRIM. Ders 19: Menkul Kıymet Analizi. Bahar 2003 15.433 YATIRIM Ders 19: Menkul Kıymet Analizi Bahar 2003 Giriş Piyasada gözlemlediğimiz fiyatlar nasıl açıklanır? Etkin bir piyasada, fiyat kamuya açık olan tüm bilgileri yansıtır. Piyasa bilgisini piyasa

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 08 Haziran 2015, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 08 Haziran 2015, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 14 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Çağlar Kuzlukluoğlu 1

Detaylı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 24 Ağustos 2015, Sayı: 24. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 24 Ağustos 2015, Sayı: 24. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 24 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4,56 Altın (USD) 1.250 Haziran 18 EUR/TRY 5,31 Petrol (Brent) 79,4 BİST - 100 96.520 Gösterge Faiz 19,2 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7,36% 5,1% 15,4% 10,1%

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 20 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 16 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.29 Altın (USD) 1,258 Aralık 18 EUR/TRY 6.05 Petrol (Brent) 51.9 BİST - 100 91,527 Gösterge Faiz 20.9 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 1.56% -4.1% 20.3% 11.4%

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 34 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya 1 DenizBank Ekonomi Bülteni

Detaylı

PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Toplantı Tarihi: 17 Temmuz 2014

PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Toplantı Tarihi: 17 Temmuz 2014 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Enflasyon Gelişmeleri Toplantı Tarihi: 17 Temmuz 2014 1. Haziran ayında tüketici fiyatları yüzde 0,31 oranında artmış ve yıllık enflasyon yüzde 9,16 ya gerilemiştir.

Detaylı

ZİRAAT HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU 01.01.2014-30.06.2014

ZİRAAT HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU 01.01.2014-30.06.2014 ZİRAAT HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU 01.01.2014-30.06.2014 TARİH NO Kuruluşa İlişkin Kurul Kararı 14.03.2013 9/309 Kuruluşa İlişkin Kurul İzni 04.04.2013 3483 Fon

Detaylı

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: 2015-65. 28 Ekim 2015. Toplantı Tarihi: 21 Ekim 2015

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: 2015-65. 28 Ekim 2015. Toplantı Tarihi: 21 Ekim 2015 Sayı: 2015-65 BASIN DUYURUSU 28 Ekim 2015 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 21 Ekim 2015 Enflasyon Gelişmeleri 1. Eylül ayında tüketici fiyatları yüzde 0,89 oranında artmış ve yıllık

Detaylı

2015 Yılında Para ve Kur Politikası. Erdem BAŞÇI Başkan. 10 Aralık 2014 Ankara

2015 Yılında Para ve Kur Politikası. Erdem BAŞÇI Başkan. 10 Aralık 2014 Ankara 2015 Yılında Para ve Kur Politikası Erdem BAŞÇI Başkan 10 Aralık 2014 Ankara Temel Amaç: Fiyat İstikrarı 2017 yılı enflasyon hedefi Hükümet ile varılan mutabakatla uyumlu olarak yüzde 5 seviyesinde belirlenmiştir.

Detaylı

Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı

Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı 13 Ekim 2011 Malatya KÜRESEL KRİZ ORTAMINA NASIL GELİNDİ? Net Bugünkü Değer Yöntemi Varlık fiyatlarının indirgenmiş nakit akımları (Net

Detaylı

BAHAR DÖNEMİ MAKRO İKTİSAT 2 DERSİ KISA SINAV SORU VE CEVAPLARI

BAHAR DÖNEMİ MAKRO İKTİSAT 2 DERSİ KISA SINAV SORU VE CEVAPLARI 2015-2016 BAHAR DÖNEMİ MAKRO İKTİSAT 2 DERSİ KISA SINAV SORU VE CEVAPLARI 1. Toplam Talep (AD) doğrusunun eğimi hangi faktörler tarafından ve nasıl belirlenmektedir? Açıklayınız. (07.03.2016; 09.00) 2.

Detaylı

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ Bu ünite tamamlandığında; Alternatif yöntemleri kullanarak IS eğrisini elde edebileceğiz IS eğrisinin eğiminin hangi faktörlere bağlı olduğunu ifade edebileceğiz

Detaylı

Chapter 15. Para, Faiz Oranları ve Döviz Kurları (devam) Slides prepared by Thomas Bishop. Copyright 2009 Pearson Addison-Wesley. All rights reserved.

Chapter 15. Para, Faiz Oranları ve Döviz Kurları (devam) Slides prepared by Thomas Bishop. Copyright 2009 Pearson Addison-Wesley. All rights reserved. Chapter 15 Para, Faiz Oranları ve Döviz Kurları (devam) Slides prepared by Thomas Bishop Copyright 2009 Pearson Addison-Wesley. All rights reserved. Şekil 15-4: Para Arzı Artışının Faiz Oranına Etkisi

Detaylı

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014 GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014 ÖNEMLİ GELİŞMELER Fitch, Türkiye nin kredi notu ve görünümünü korudu Fitch, Türkiye'nin kredi notunu BBB- olarak korurken, kredi notunun Durağan olan görünümü de değiştirmedi.

Detaylı

ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI

ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI 1. John Maynard Keynes e göre, konjonktürün daralma dönemlerinde görülen düşük gelir ve yüksek işsizliğin nedeni aşağıdakilerden

Detaylı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015 Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 215 BÜYÜME DÜŞMEYE DEVAM EDİYOR Zümrüt İmamoğlu* ve Barış Soybilgen ** 13 Nisan 215 Yönetici Özeti Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi (SÜE)

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 28 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya 1 DenizBank Ekonomi Bülteni

Detaylı

https://www.garantiemeklilik.com.tr/fon-ile-ilgili-duyurular.aspx internet adreslerinden

https://www.garantiemeklilik.com.tr/fon-ile-ilgili-duyurular.aspx internet adreslerinden GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTERNATİF STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir toparlanma dönemi olarak

Detaylı